İnhibitörlü Hemofili Hastalarında Cerrahi Girişimler

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İnhibitörlü Hemofili Hastalarında Cerrahi Girişimler"

Transkript

1 İnhibitörlü Hemofili Hastalarında Cerrahi Girişimler Can BALKAN * İnhibitörlü Hemofili Hastalarında Cerrahi Girişimler Faktör VIII veya IX a karşı inhibitör gelişmesi hemofili tedavisinde en önemli sorunlardan biridir. Ağır hemofili hastalarının % kadarı ile hemofili B hastalarının % 4-6 sında inhibitör gelişmektedir. Bu durum hemofili tedavisini özellikle de cerrahi girişimleri daha güç hale getirmektedir. İnhibitör pozitif hastalarda kanama sıklığı artmaz. Ancak, yüksek titrede inhibitörlü hastalarda hemostazın sağlanması güçleşmekte ve bu durum hastalığın prognozunu kötüleştirmektedir. Özellikle cerrahi operasyona giden inhibitörlü hastalarda bypass edici hemostatik ajanlara gereksinim duyulmaktadır. Bu hastalarda hemostazın sağlanması bakımından yeterince güvenilir olan birkaç tedavi seçeneği bulunmaktadır. Günümüzde inhibitör pozitif hemofili hastalarının tedavi alternatifleri arasında yer alan başlıca bypass edici ajanlar; protrombin kompleks konsantresi (PCC), aktive protrombin kompleks konsantresi (apcc) ve rekombinant faktör VIIa (rfviia) dır. Bu ürünlerin klinik kullanıma girmesi ile inhibitörlü hastalarda cerrahi girişimler başarılı bir şekilde yapılmaya başlamış ve hastaların yaşam kalitelerinde bir düzelme sağlanabilmiştir. Bugüne kadar biriken deneyimler özellikle rfviia ve apcc nin inhibitörlü hastalardaki cerrahi operasyonlarda yüksek etkinlik ve güvenirlikte kullanılabileceğini göstermektedir. Bu makalede inhibitörlü hemofili hastalarında özellikle rfviia ve apcc desteğiyle gerçekleştirilmiş olan major ve minör cerrahi operasyonların yer aldığı literatür verileri özetlenmeye çalışılacak, ayrıca kliniğimize ait inhibitör cerrahisiyle ilgili veriler üzerinde kısaca durularak bazı önerilerde bulunulacaktır. Anahtar kelimeler: Hemofili, inhibitör, cerrahi Surgery in Hemophilia Patients with Inhibitor The development of inhibitors against factor VIII or factor IX is one of the most serious complications in hemophilia therapy. The inhibitors occur in approximately % of patients with severe hemophilia A, less frequently in those with severe hemophilia B (4-6 %). The development of inhibitor renders the treatment of bleeding episodes more difficult and surgery more hazardous. The frequency of bleeding is not increased in inhibitor patients. However, the presence of high-titer inhibitors may constitute a major obstacle in the control of hemostasis, and severely jeopardize the outcome of the disease. Additional by-passing agents are needed for surgical operations in these patients. There are several treatment options which appear to be sufficiently safe to assure hemostasis in different surgical procedures. Today, the alternative by-passing agents for the treatment of hemophilia A with inhibitors are prothrombin complex concentrates (PCC), activated prothrombin complex concentrate (apcc) and recombinant factor VIIa (rfviia). The clinical use of these agents allowed surgeries to be successfully performed in hemophiliacs with high titre inhibitors and improved their quality of life. Accumulating experiences seem to demonstrate that a high degree of efficacy and safety may be achieved by the use of both the treatment options during surgery. This report will be focused on accumulating experiences on the use of partially apcc and rfviia during major or minor surgical procedures. Additionally, based on experiences of our center some general recommendations will be suggested. Key words: Hemophilia, inhibitor, surgery GİRİŞ Hemofili tedavisindeki temel nokta eksik olan faktörün yerine konmasıdır. Ancak, verilen faktör VIII veya faktör IX a karşı inhibitör gelişmesi hemofili hastalığının en ciddi komplikasyonu olarak kabul edilmektedir. Faktör replasman tedavisini etkisiz hale getiren bu durum ağır hemofili A olgularında % 25-30, ağır hemofili B de ise % 4-6 oranında görülmektedir (, 2). İnhibitör gelişen hastalarda kanama ataklarının kontrol altına alınması daha güç olduğu gibi cerrahi uygulamalarda komplikasyon riski de artmaktadır. İnhibitör gelişen hemofili hastalarında kanamaların sıklığı artmamaktadır. Ancak, gelişen inhibitörün düzeyine bağlı olarak kanama kontrolünde önemli güçlükler yaşanmaktadır. Düşük inhibitör yanıtlı [ 5 Alındığı Tarih: Kabul Tarihi: * Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı, Doç. Dr. 36

2 Bethesda Units (BU) ml - ] olan hastalarda etkin bir hemostazın sağlanması için her zaman gerekenden daha yüksek dozlarda faktör konsantrelerinin kullanımı gerekli olmaktadır. Ancak, yüksek inhibitör yanıtlı (> 5 BU ml - ) hastalarda güvenilir hemostaz sağlamak için alternatif tedavi modellerinin kullanılması kaçınılmazdır (3). Immun tolerans indüksiyon tedavisi (ITI) var olan inhibitörün eradike edilmesi için önerilen bir yöntemdir (4). Ancak bu tedavinin uygulandığı hemofili A hastalarının % 30 unda, hemofili B hastalarının ise daha büyük bir kısmında inhibitör eradike edilememektedir. İlave olarak ITI tedavisinin maliyeti oldukça yüksektir (5). Günümüzde inhibitor pozitif hemofili hastalarında faktör VIII veya IX dan bağımsız olarak hemostazı sağlayabilen aktif faktör konsantreleri (by-pass edici ajanlar) kullanılmaktadır (6). Protrombin kompleks konsantresi (PCC) ve aktive protrombin kompleks konsantresi (apcc), son 30 yıl içinde özelikle yüksek inhibitör yanıtlı hemofili hastalarında yaşanan kanamaların kontrolünde kullanılan temel ürünler olmuşlardır (7, 8). Daha yakın dönemde ise inhibitörlü hastaların tedavi seçenekleri arasına rekombinant faktör VIIa (rfviia) eklenmiştir (9). By-pass edici ajanların hepsi trombin jenerasyonunu arttırarak hemostazın gerçekleşmesini sağlamaktadır. Bu ürünler kullanıma girdikleri ilk günden itibaren inhibitör pozitif hemofili hastalarının kanama ataklarında, acil durumların tedavisinde ve pek çok hemofili cerrahisinde başarılı bir şekilde kullanılmışlardır (7-3). İlave olarak, bu ajanların klinikte başarılı olarak kullanılmaları sonucu hemofili hastalığındaki beklenen yaşam süreleri uzadığı gibi hastaların hayat kalitelerinde de önemli gelişmeler sağlanmıştır (4). İnhibitör pozitif hemofili hastalarında gerçekleştirilen cerrahi operasyonlar sırasında ve sonrasındaki yara iyileşme periyodunda uzun süreli etkin hemostaza gereksinim olması nedeniyle çok daha özel bir durum olarak ele alınmalıdır. Son birkaç dekadda kullanıma girmiş olan by-pass edici ajanlar günümüzde ülkemiz ilaç piyasasında da bulunmakta ve inhibitörlü hemofili hastalarının kanama atakları veya cerrahi girişimlerinde başarıyla kullanılmaktadır (rfviia NovoSeven, Novo Nordisk A/S, Bagsvaerd, Denmark; apcc FEIBA, Baxter AG, Vienna, Austria; PCC Kaskadil, LFB, France). Bu ürünlerden özellikle rfviia ve apcc daha yaygın ve daha etkin olarak kullanılmaktadır. Bu iki ürünü karşılaştıran randomize kontrollü çalışmaların olmaması nedeniyle farklı hastalarda, farklı durumlarda ve farklı tip operasyonlarda hangi ürünün daha etkin olduğu konusunda elde kesin bir veri bulunmamaktadır. Bu makalede inhibitör pozitif hemofili hastalarında gerçekleştirilen major ve minör cerrahi operasyonlarda kullanılan ürünlerin etkinliği ile ilgili literatür değerlendirmesi yapılacak, ayrıca bu konudaki kliniğimize ait deneyimler özet olarak aktarılacaktır. apcc İLE CERRAHİ OPERASYONLAR apcc nin inhibitör (+) hemofili hastalarının cerrahi işlemlerinde kullanımına ilişkin ilk yayınlar 980 li yıllarda olgu sunumları şeklinde olup (5,6) prospektif anlamdaki ilk çalışma 990 yılında FEIBA Study Group adına Hilgartner ve ark. tarafından yayınlanmıştır (0). Bu çalışma asıl olarak eklem ve kas kanamalarında apcc nin etkinliği üzerine odaklanmış olmakla birlikte az sayıda cerrahi operasyondaki sonuçlar da verilmiştir. Yedi farklı cerrahi girişimin 6 tanesinde (% 86) başarılı olduğu bildirilen apcc, 2 saat arayla 75 IU kg - şeklinde maksimum 3 doz şeklinde kullanılmıştır. İzleyen dönemde Negrier ve ark. tarafından Fransa daki 5 ayrı merkezin katılımıyla ilk çok merkezli retrospektif veriler yayınlandı (). Bu çalışmada yılları arasında apcc desteği ile gerçekleştirilen 9 minör (endoskopi, diş çekimi, diz artroskopisi, diz, ayak bileği ve dirsek eklemi sinovektomisi) ve 4 37

3 major cerrahi operasyonun sonuçları verilmiştir. Minör cerrahi girişimlerin tümünde tek başına apcc ile hemostaz sağlanırken major operasyonların sadece birinde aşırı kanama sorunu yaşanmış ancak apcc infüzyonları ile kontrol sağlanmıştır. Bütün cerrahi işlemlerde ilk doz girişimden saat önce verilmiş ve yara iyileşmesi sağlanıncaya dek infüzyonlara 8 saatte bir olacak şekilde devam edilmiştir (Tablo ). Tablo. Negrier ve ark. tarafından apcc ile gerçekleştirilen major cerrahi operasyonlar (). Cerrahi FEIBA dozu (IU kg - ) İnfüzyon sayısı Tedavi süresi (gün) Sonuç Bilateral diz artroplastisi Muskulokutanöz plasti Prostatik adenomektomi Komple diş çekimi İyi iyi İyi iyi Tjonnfjord ve ark. 5 major ve 4 minör cerrahi girişimde kullandıkları apcc deneyimlerini yayınladılar (7). apcc etkinliğini iyi veya olarak derecelendirdikleri bu yayına ait olgular tablo 2 de sunulmuştur. Bu yayınla birlikte diğer pek çok yayında (,8) apcc nin özellikle diş çekimi konusunda bir hemostaz sağladığı gösterilmiştir. Diş çekimi ile ilgili bütün olgu serilerinde antifibrinolitik bir ajanla kombine kullanılan FE- IBA sonuçlarının oldukça yeterli olduğu vurgulanmaktadır. Tablo 2. Tjonfjord ve ark. nın apcc ile gerçekleştirdikleri cerrahi girişimler (7). Cerrahi İnfüzyon sayısı Tedavi Süresi (gün) Total doz Sonuç MAJOR GRUP Nefrektomi-Splenektomi Yara onarımı Sigmoidektomi Diz artroplastisi (2 adet) Diz artroplastisi MİNÖR GRUP Lensektomi (3 adet) Diş çekimi (4 adet) Sünnet Sistoskopi-pyelografi Hickman kateter Trephine biyopsi Dilde telenjiektazi/laser Prepatellar bursa ekstirpasyonu Paronişi/tırnak çekimi İyi iyi iyi Bollard ve ark. apcc desteği altında gerçekleştirdikleri 4 adet santral venöz kateter yerleştirilmesi ile ilgili deneyimlerini yayınlamışlardır (9). Bu işlemler yapılırken operasyon öncesinde 00 IU kg - ve sonrasındaki 48 saat boyunca 2 saatte bir verilen 50 IU kg - apcc ile hiçbir kanama problemi yaşanmadığı belirtilmektedir. Aynı yazarın, ilki operasyon öncesinde olmak üzere 3 saat aralıklarla uygulan 90 μg kg - dozudaki rfviia ile olan deneyiminde hemorajik komplikasyon yaşandığı bildirilmektedir. Morado ve ark. nın yayınında (20) adet santral venöz kateter yerleştirme operasyonu bildirilmiştir. Bunların 4 tanesi FEIBA desteği (6 saat arayla 2 infüzyon 00 IU kg - ve takiben 2 saatte bir 50 IU kg - ) ile 3 tanesi ise rfviia desteği ile (ilk doz 20 μg kg - ve sonrasında 3 saatte bir 90 μg kg - ) ve 4 tanesi de Autoplex (diğer apcc ürünü) ile gerçekleştirilmiştir. FEIBA ile kanama sorunu yaşanmazken rfviia ve Autoplex ile yapılanlarda hemorajik komplikasyonlar görüldüğü bildirilmiştir. 38

4 Rodriguez-Merchan ve ark., uluslararası 9 ayrı merkezden topladıkları inhibitörlü hemofili hastalarında gerçekleştirilen ortopedik cerrahi girişimlere ait başarılı sonuçları yayınlamışlardır (2). Ellibir hastada 20 major ve 88 minör operasyonun (radyoizotop sinovektomi) özetlendiği bu yazıda 47 minör cerrahi apcc desteğinde yapılmış olup hemostatik açıdan bir sorun yaşanmadığı belirtilmektedir. Sindet-Pedersen, bilateral mandibula fraktürünü 6 gün boyunca 2 saatte bir 70 IU kg - dozunda apcc ve traneksamik asit ile başarılı bir şekilde tedavi ettiklerini bildirmiştir (22). Heisel ve ark. (6), apcc ile gerçekleştirdikleri ventrikülo-peritoneal şant operasyonu, hemoperitoneum drenajı, eksploratris laparotomi, intraserebral hematom drenajı, subaraknoid kist perforasyonu ve ventriküler rezervuar yerleştirilmesi operasyonlarını yayınlamışlarıdr. Araştırıcılar bu işlemlerde apcc yi 8-2 saatte bir IU kg - olacak şekilde 40 güne dek kullandıklarını belirtmektedirler. Grimm ve ark., apcc desteği ile başarılı bir şekilde gerçekleştirdikleri acil trakeotomi operasyonunu yayınlamışlardır (23). Tourbaf ve ark., apcc desteği ile gerçekleştirdikleri başarılı katarakt ekstraksiyonunu yayınladılar (24). Bu operasyonda apcc; işlem öncesi 75 IU kg -, 2 saat sonra 40 IU kg -, ikinci günde 8 saatte bir 30 IU kg - ve 3-5. günlerde ise tek doz olarak 30 IU kg - şeklinde kullanılmıştır. Norveç den apcc desteği altında gerçekleştirilen 24 cerrahi girişim (7 minör, 7 major) bildrilmiştir (34). Bu deneyimde apcc, operasyon öncesinde 00 IU kg - ve sonrasındaki 3 gün boyunca 2 saatte bir 00 IU kg - olarak kullanılmıştır. İlerleyen günlerde operasyonun türüne göre önce 50 IU gün -, sonra 00 IU gün - şeklinde azaltılarak devam edilmiştir. Hiçbir olguda kanama sorunu yaşanmazken 69 yaşında sigmoidektomi uygulanan bir hastada miyokard enfarktüsü gelişmiştir. Ancak gerekli tedaviyi alan hastada apcc tedavisine devam edilmiştir. rfviia İLE CERRAHİ OPERASYONLAR rfviia ilk kez Hedner ve ark. tarafından inhibitörlü hemofili A hastasının diz eklemine yapılan açık sinovektomi işlemi sırasında başarıyla kullanılmıştır (9). Hemofili hastaları için yeni bir dönemeç olarak kabul edilen bu gelişmeden sonra rfviia, inhibitör pozitif olan pek çok hemofili A ve B hastasında başarıyla kullanılmıştır. Bu anlamda ilk olgu serisi 996 da Ingerslev ve ark. tarafından yayınlanmıştır (tablo 3) (25). Oniki major cerrahi operasyonun inde (% 92) hiçbir kanama sorununun yaşanmadığı bu makalede rfviia ilk 2 gün boyunca 2-3 saat aralıklarla ve 90 μg kg - dozunda kullanılmış, ilerleyen günlerde doz araları açılarak Tablo 3. Ingerslev ve ark. tarafından rfviia ile gerçekleştirilen major cerrahi girişimler (25). Cerrahi Tedavi süresi (gün) rfviia başlangıç dozu (µg kg - ) Toplam rfviia doz sayısı Toplam verilen rfviia miktarı (mg) Sinovektomi (diz) Artroplasti (diz) Bilateral diz artroplastisi Alt ekstremite amputasyonu Sinovektomi (diz) Osteotomi ve artroplasti (diz) Herniotomi Karaciğer biyopsi Herniotomi Göz-enükleasyonu Epidural hematom drenajı Psödotümör çıkarılması

5 tedaviye devam edilmiştir. Bunu izleyen dönemde Lusher ve ark. tarafından ilk büyük seri olarak 2 major, 57 minör ve 25 dental girişimden oluşan toplam 03 cerrahi operasyon deneyimi yayınlanmıştır (26). rfviia nın ortalama 90 μg kg - dozunda (aralık: μg kg - ) kullanıldığı bu operasyonlarda başarı oranları major cerrahide % 8, minör cerrahide % 86 ve diş operasyonlarında % 92 olarak bildirilmiştir. DiMichele ve ark. tarafından santral venöz kateter yerleştirilmesi sırasında 30 olguda kullanılan rfviia nın başarı oranı % 87 olarak bildirilmiştir (27). rfviia uygulamasıyla ilgili daha güvenilir sonuçlar düşük doz (35 μg kg - ) ile yüksek dozların (90 μg kg - ) karşılaştırıldığı çalışmalarda elde edilmiştir. rfviia nın yüksek dozları hem minör hem de major operasyonlarda daha etkin bulunmuştur. Genellikle 2-3 saat aralıklarla bolus enjeksiyonlar şeklinde kullanılan rfviia nın devamlı infüzyon şeklindeki uygulamaları sırasında göstermiş olduğu farmakokinetik özellikleri Smith ve ark. tarafından çalışılmıştır (tablo 4) (28). Buna yakın zamanda spontan kanamalar ve cerrahi işlemler sırasında devamlı infüzyon şeklinde uygulanan rfviia nın karakteristik özellikleri Santagostino ve ark. tarafından yayınlanmıştır (tablo 5) (29). Tablo 4. Devamlı infüzyon uygulaması sırasında Factor VII:C nin farmakakinetik özellikleri (28). Cerrahi işlem. günde Median FVII:C (IU ml) 3. günde Median FVII:C (IU ml) Devamlı infüzyon süresi (gün). gün klirens (ml h - kg - ) 3. gün klirens (ml h - kg - ) Total kalça replasmanı Total kalça replasmanı Mesane biyopsisi Santral kateter yerleştirilmesi Total diz replasmanı Total diz replasmanı Total diz replasmanı 43 (6-6) 4 (2-7) 8 (8-) 4 (3-6) 6 (2-8) 3 (5-5) 8 (5-3) 3 (2-6) 3 (3) 4 (3-5) - 6 (6) 6 (6) 2 (2) Tablo 5. Spontan kanamalarda ve cerrahi işlemlerde uygulanan rfviia devamlı infüzyonunun özellikleri (29). Tedavi nedeni (adet) Bolus doz Median (µg kg - ) Devamlı inf. Dozu Median (µg kg - h - ) Tedavi süresi Median (gün) FVII:C Median (IU ml - ) rfviia klirensi Median (ml kg - h - ) Major cerrahi () Minör cerrahi (4) Spontan kanama (0) Toplam (35) 00 (90-35) 20 (90-25) 95 (90-50) 00 (90-50) 20* 7 (0-20) 6 (-20) 8 (0-50) 8 (3-4) 3 (-34) 5 (3-7) 6 (-34) 25# 3-70) 2 (6-24) 2 (6-2) 4 (6-70) 45 (32-83) 7 (34-00) 64 (36-38) 59 (32-38) * (p<0.0); # (p<0.00); (p<0.0) Molina ve ark. toplam 64 inhibitör cerrahisini içeren 20 yıllık Madrid deneyiminde başarılı sonuçlar bildirmişlerdir (3). Bu yayında düşük inhibitör titresine sahip olan 8 olguda (3 major, 5 minör) yüksek doz faktör VIII kullanıldığı ve hiçbir kanama sorunu yaşanmadığı bildirilmiştir. apcc kullanılan 32 (4 major, 28 minör) operasyonun sadece bir tanesinde kanama problemi yaşanmış olduğundan sonucu olarak yorumlamışlardır. Cerrahi süreçte apcc operasyon öncesinde 00 IU kg -, operasyon sonrasındaki 6. saatte 50 IU kg - ve izleyen dönemde iyileşme olana dek 2 saatte bir 50 IU kg - şeklinde kullanılmıştır. rfviia nın kullanıldığı 8 cerrahi operasyonun (3 major, 5 minör) 4 tanesinde ( major, 3 minör) hemorajik komplikasyon yaşandığı bildirilmiştir. rfviia başlangıç dozu major cerrahilerde daha yüksek olmak üzere µg kg - olup idame tedavisi 2 saatte bir µg kg - olacak şekilde uygulanmıştır. Küçük çocuklarda rfviia nın klirensinin daha yüksek 40

6 olması nedeniyle özellikle küçük yaştaki hastalarda daha yüksek dozların tercih edilmesi gerektiği bildirilmiştir (3,32). Aouba ve ark., 56 yaşındaki inhibitör pozitif bir hastanın beynindeki malign glionöronal tümör eksizyonunu rfviia desteği altında gerçekleştirmişlerdir (33). rfviia burada ilk gün 2 saatte bir 270 µg kg -, 2-3. günlerde 3 saatte bir 80 µg kg -, 4-0. günlerde 4 saatte bir 80 µg kg -, -5. günlerde ise 6 saatte bir 80 µg kg - olacak şekilde kullanılmıştır. Hiçbir kanama sorunu yaşanmadığı gibi tromboembolik bir komplikasyon da görülmemiştir. Belki daha düşük dozlarda da yeterli hemostaz sağlanabileceğini, ancak rfviia nın etkinliğini monitorize edebilecek kesin bir metodun olmaması nedeniyle yüksek dozları tercih ettiklerini belirtmişlerdir. Laguna ve ark. yaşları 8-3 arasında değişen 5 çocukta toplam 7 adet diş çekiminde 2 gün süreyle 2-4 saat aralıklarla µg kg - dozunda rfviia ve antifbrinolitik ajan kombinasyonunun hemostazı sağlamada oldukça etkin olduğunu belirtmişlerdir (35). rfviia kullanımı sırasında doku hasarının olduğu bölgede açığa çıkan doku faktörü ile etkileşim söz konusudur. Bu nedenle apcc den farklı olarak rfviia kullanımına bağlı olarak gelişebilecek tromboembolik komplikasyon riskinin daha az olacağı bildirilmektedir (36). İNHİBİTÖRLÜ HEMOFİLİ HASTALARINDA ORTOPEDİK CERRAHİ OPERASYONLAR Hemofili hastalığı bilindiği üzere en çok eklem ve kas içi kanamalar ile seyreden bir hastalıktır. Hastalığın prognozu da önemli ölçüde iskelet sisteminde meydana gelen bu kanamaların sıklığı ve ciddiyetine bağlıdır. Bu yönüyle bakıldığında ortopedik cerrahi girişimler hemofili hastalarının yaşam kalitesini arttırmaları bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. İnhibitörlü hastalarda hemostaz problemlerinin daha fazla yaşandığı düşünülecek olursa inhibitörlü hastalarda bu operasyonların önemi bir kat daha artmaktadır. Bu konudaki ilk yayınlar genellikle rfviia nın kullanıldığı kişisel deneyimlerin aktarıldığı küçük olgu sayılarını içeren çalışmalar olup sonuçları çoğunlukla yüz güldürücü olmuştur. Uygulamaların çoğunda rfviia ile birlikte oral antifibrinolitik ajanlar da kombine olarak kullanılmış olup bazı prosedürlerde rfviia devamlı infüzyon şeklinde kullanılmıştır (9, 25-29). İnhibitörlü hemofili hastalarında gerçekleştirilen ortopedik cerrahilere ilişkin ilk uluslararası deneyimlerin toplanarak yayınlanması Rodriguez-Merchan ve ark. tarafından yapılmıştır (2). Dokuz ayrı uluslararası merkezde toplam 5 hastada 20 major ve 88 minör operasyona (radyoizotop sinovektomi) ait sonuçlar verilmektedir. Araştırmaya alınan hastaların ortalama yaşı 22.5 yıl (5-40 yıl) olup ortalama 2 yıl (-5 yıl) boyunca izlenmişlerdir. Kırkbir hastanın 88 eklemine (33 diz, 29 dirsek, 26 ayak bileği) 98Au, 90Y, 32P veya Erbium ile radyoizotop sinovektomi uygulaması yapılmıştır. Seksensekiz radyoaktif sinovektomi işleminin 47 tanesi apcc, 3 tanesi rfviia ve 0 tanesi diğer yöntemlerin desteği altında yapılmıştır. On hastada toplam 20 major cerrahi girişim uygulanmıştır (6 total diz artroplastisi, 4 kırık kemik fiksasyonu, 2 total kalça artroplastisi, 2 hemofilik psödotümör çıkarılması, birer tane kalça osteotomisi, kalçadan osteosentetik materyal çıkarılması, ayak bileği artrodezi, açık dirsek sinovektomisi, dizde artroskopik debridman ve önkol fasiyotomisi). Major cerrahi uygulanan 8 hastada (6 ameliyat) rfviia, 2 hastada (4 ameliyat) ise apcc ve yüksek doz faktör VIII birlikte kullanılmıştır. Minör cerrahi grubunda herhangi bir kanama komplikasyonu yaşanmazken major cerrahi grubunda 3 hastada - rfviia nın yetersiz dozda kullanımına bağlı olduğu düşünülen - kanama sorunu yaşanmıştır. 4

7 Fransa dan tek merkezden bildirilen bir çalışmada 5 yıllık süre içinde 7 erişkin inhibitör pozitif hemofili hastasında toplam 2 cerrahi girişim (0 major, 2 minör) apcc desteği ile gerçekleştirilmiştir (30). Bu girişimlerin 7 tanesi major ortopedik cerrahi işlemlerdir (tablo 6). Bu çalışmada apcc dozu standart 70 IU kg - olup ilk iki doz operasyondan 9 ve saat önce uygulanmıştır. Operasyondan 8 saat sonra başlanarak tam iyileşme sağlanıncaya dek 8 saat aralıklarla tedaviye devam edilmiştir. Koagülopatisi olmayan hastalarla kıyaslandığında kan kaybı, transfüzyon gereksinimi ve hematom oluşumu bakımından bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Sadece kalça protezi uygulanan hastada geniş bir hematom oluştuğu, ancak tedavinin sürdürülmesi ile bunun da kaybolduğu bildirilmiştir. Hiçbir olguda tromboembolik komplikasyon yaşanmamıştır. Tablo 6. Fransız merkeze ait apcc desteği altında gerçekleşen major ve minör cerrahi operasyonlar (30). Cerrahi İnfüzyon sayısı Tedavi süresi (gün) Toplam FEIBA dozu (IU kg - ) Diz protezi Osteit tedavisi Kalça protezi Ayak bileği fiksasyonu Bacak amputasyonu Önkol amputasyonu Herni onarımı Herni onarımı Prostatektomi Total diş çekimi Sinovektomi Port yerleştirilmesi Median (aralık) (32-68) (3-24) ( ) rfviia ve apcc nin ARDIŞIK KULLANIMI İnhibitörlü hemofili hastalarında hem rfviia hem de apcc nin etkin olduğu gösterilmiş olmakla birlikte alınan klinik yanıt hastadan hastaya veya aynı hastadaki farklı kanama ataklarında değişik olabilmektedir. Yapılan in-vitro çalışmalarda birden fazla by-pass edici ajanın ardışık kullanımı ile beklenen etkinliğin artacağı gösterilmiştir (37). Ancak yaşanabilecek tromboembolik komplikasyon olasılığının artacağı endişesiyle klinik uygulamada henüz geniş kullanım alanı bulmamıştır. Economou ve ark., tek başına rfviia kullanımı ile kanamalarına hakim olamadıkları hematüri ve intraabdominal multipl kanama odakları olan inhibitör pozitif hemofili A hastası 3 yaşındaki olguda apcc nin tedaviye eklenmesiyle iyileşmeyi sağladıklarını bildirmişlerdir. Bu olguda rfviia 2 saat arayla 90 µg kg - kullanılmış olup apcc her üçüncü doz zamanında (6 saatte bir) 50 IU kg - olarak kullanılmıştır (38). Miranda ve ark., önkolda kompartıman sendromu gelişen 58 yaşındaki hastada 2 saatte bir 90 µg kg - rfviia yanı sıra 2 saatte bir uygulanan 75 IU kg - apcc ile tedaviyi sağlamışlardır (39). Schneiderman ve ark., 4 genç hemofili hastasında tedaviye dirençli toplam 35 kanama atağında standart dozlarda ardışık olarak kullanılan apcc ve rfviia nın etkili ve güvenli olduğunu bildirmişlerdir (40). Tek bir by-pass edici ajan kullanılarak hakim olunamayan kanamalarda bu iki farklı ürünün ardışık kullanılarak kanamalara hakim olunabileceği, özellikle küçük yaştaki hastalarda tromboembolik komplikasyon riskinin daha az olacağı belirtilmektedir. 42

8 rfviia ve apcc nin KOMBİNE KULLANIMI Yakın zamanda Martinowitz ve ark., in-vitro çalışmada rfviia ve apcc nin düşük dozlarda birlikte/kombine kullanımı sonucunda tek başına 00 IU kg - apcc veya tek başına 60 µg kg - rfviia ya eşit trombin jenerasyonu sağlayabildiğini göstermişlerdir. Yüksek titrede inhibitöre sahip ve günde 4x400 µg kg - rfviia tedavisine dirençli 5 hemofili hastasında (7-60 yaş) 400 kanama epizodunu düşük dozlardaki kombine apcc ve rfviia ile tedavi etmişlerdir (4). Bu kombine tedavi modelinde rfviia µg kg - ve apcc IU kg - dozlarında kullanılmıştır. rfviia tedavisine dirençli olan inhibitör pozitif hastalarda rfviia ve apcc nin düşük dozlarda kombine kullanımının etkili, güvenli ve daha ekonomik bir tedavi yöntemi olduğu vurgulanmaktadır. İNHİBİTÖR CERRAHİSİNDE EGE HEMOFİLİ MERKEZİ DENEYİMİ (Yayınlanmamış bilgi) Merkezimizde yılları arasında yüksek titrede inhibitör pozitif olan 30 ağır hemofili hastasında rfviia ve/veya apcc desteği altında toplam 53 cerrahi operasyon gerçekleştirilmiştir. Hastalarımızın yaş ortalaması 6.2±9.4 yıl olup 5 hastada (3-6 yaş) 2 major girişim, 27 hastada (3-40 yaş) ise 4 minör girişim (radyoizotop sinovektomi) yapılmıştır. Major operasyonlar; intrakraniyal hematom boşaltılması, ventrikülo-peritoneal şant yerleştirilmesi, ventrikülo-peritoneal şant revizyonu, 2 açık cerrahi sinovektomi, 6 antegrad özofageal dilatasyon operasyonu, molar diş çekimi ve sünnet ameliyatından oluşmaktadır. Major operasyonların 5 inde rfviia, 5 inde apcc, ikisinde ise rfviia ve apcc ardışık olarak kullanılmıştır. rfviia 2 saat arayla μg kg - dozunda, apcc ise 2 saat arayla 00 IU kg - şeklinde kullanılmıştır. Minör operasyonlar ise 86Re ve 90Y ile gerçekleştirilen 4 adet radyoizotop sinovektomiden oluşmaktadır (9 diz, 0 ayak bileği, 9 dirsek ve 3 omuz eklemi). Onsekiz hastanın 26 hedef ekleminde rfviia kullanılırken, 9 hastanın 5 hedef ekleminde ise apcc kullanılmıştır. rfviia, 90 μg kg - şeklinde 2 saat arayla 3 kez ve bunu izleyen dönemde 6 saat arayla 3 kez olmak üzere toplam 6 doz verilmiştir. apcc ilk dozu 75 IU kg - olarak verildikten sonra 2 saat arayla 2. ve 3. dozlar 50 IU kg - olarak uygulanmıştır. Kliniğimizde gerçekleştirilen major ve minör operasyonlarda kullanılan rfviia ve apcc denilebilecek bir etkinlik gösterdi. apcc ile kanama sorunu olmazken (% 00) rfvi- Ia ile sedece 2 kanama problemi (% 94) yaşandı. Hiçbir olgumuzda tromboembolik komplikasyon gelişmedi. Bizim sonuçlarımız da rfviia ve apcc nin inhibitörlü hastalardaki major ve minör cerrahi operasyonlarda etkili ve güvenilir olduğunu göstermektedir. TARTIŞMA Son zamanlara dek inhibitör pozitif hemofili hastalarında cerrahi operasyonlar ancak kaçınılmaz olduğunda ve sadece acil durumlarda başvurulan yöntemlerdi. Ancak son birkaç dekadda ardı ardına kullanıma giren by-pass edici ajanlar sayesinde cerrahi girişimler iyi planlandığında inhibitörlü hemofili hastalarında kolaylıkla ve güvenirlikle yapılan işlemler haline gelmiştir. Özellikle kullanımdaki 2 temel ürün olan apcc ve rfviia nın her ikisi de trombin jenerasyonunu arttırarak hemostazın oluşumunu sağlamaktadırlar. Literatürdeki veriler değerlendirildiğinde apcc genellikle 6-2 saat aralıklarla IU kg - dozlarda kullanılırken, rfviia genellikle 2-4 saat arayla μg kg - doz aralığında kullanılmaktadır (3). 43

9 Özellikle hemofilikler açısından oldukça önemli olan ortopedik cerrahi girişimler daha kolay ve güvenilir şekilde yapılır hale gelmiştir. Böylelikle inhibitörlü hastaların yaşam kalitesi de artmaya başlamıştır. Rodriguez-Merchan ve ark. inhibitörlü hemofili hastalarında gerçekleştirdikleri 08 elektif cerrahi girişime ait oldukça başarılı sonuçlar yayınlamışlardır (2). Günümüzde hangi ürünün hangi tipteki kanamalarda daha etkin olduğuna ilişkin yapılmış kontrollü çalışmalar bulunmamaktadır. Özellikle rfviia nın yeterli dozlarının ne olduğu konusu halen araştırılırken (28,29), bazı operasyonlarda karşılaşılan kanama problemlerindeki temel sorunun rfviia nın yetersiz dozlarda kullanılmasından kaynaklandığı belirtilmektedir (2). Kenet ve ark., rfviia nın standart dozları ile yüksek doz ve devamlı infüzyon şeklindeki uygulamalarını karşılaştırdıkları çalışmada yüksek doz rfviia nın hem devamlı infüzyona hem de standart doza göre daha etkili olduğunu göstermişlerdir (45). Özellikle ağız içi cerrahi girişimleri ve sünnet gibi operasyonlarda bu iki by-pass edici ajandan biri yanında oral antifibrinolitiklerin ve fibrin yapıştırıcıların kullanımı ile daha etkin bir hemostaz sağlanacağı bildirilmektedir (35,46). Genel olarak her iki ürün de inhibitörlü hastalarda etkin olmakla beraber etkinlik derecesi hastadan hastaya hatta aynı hastanın farklı türden kanama epizotları arasında bile farklılık gösterebilir. Bazı hastalarda bu ürünlerden sadece bir tanesi ile etkin bir hemostaz sağlanamayabilir. İn-vitro çalışmalarda rfviia ile apcc arasında sinerjistik bir etkileşimin olduğu gösterilmesine rağmen potansitel tromboz oluşumu riski nedeniyle son zamanlara kadar bu iki ürünün birlikte kullanımından kaçınılmıştır (37). Yakın zamanda Schneiderman ve ark. tedaviye dirençli 4 genç hemofili hastasında 35 kanama epizodunun tedavisinde rfviia ve apcc nin standart dozlarını ardışık olarak kullanmışlar ve komplikasyon olmaksızın başarılı sonuçlar elde etmişlerdir (40). Bir diğer çalışmada ise Martinowitz ve ark., düşük doz rfviia ile düşük doz apcc yi kombine olarak kullanmışlar ve bunun kanamaları kontrol etmede oldukça etkin ve aynı zamanda ekonomik bir model olduğunu belirtmişlerdir (4). Bu operasyonlarda karşılaşılan en önemli iki sorun yetersiz hemostaza bağlı kanama oluşumu ile tromboembolik komplikasyonların gelişmesidir. Karşılaşılan kanama komplikasyonları genellikle ilgili by-pass edici ajanın yetersiz dozlarda ve uzun ararlıklarla kullanımına bağlanmaktadır. apcc ile yapılan çalışmalarda özellikle ileri yaş grubu hastalarda çok az da olsa tromboembolik komplikasyonların yaşanabileceği görülmüştür (42,43). Potansiyel trombotik risk varlığı nedeniyle günlük apcc kullanımının IU kg - ile sınırlanması gerektiği vurgulanmaktadır. rfviia sadece doku hasarı bölgesinde açığa çıkan doku faktörü ile etkileşime giriyor olması nedeniyle yaygın tromboembolik komplikasyonlara daha az yol açacağı belirtilmektedir. Buna karşın az da olsa rfviia kullanımıyla ilişkili tromboembolik komplikasyonlar da bildirilmiştir (44). Gerek rfviia gerekse apcc nin optimal dozlarda kullanımının sağlanması için trombin jenerasyonun değerlendirilmesi esasına dayanan monitorize edici bir laboratuar yöntemine gereksinim bulunmaktadır. SONUÇ Hem literatür hem kendi klinik deneyimlerimiz inhibitörlü hemofili hastalarında rfviia ve/ veya apcc desteği altında minör veya major cerrahi operasyonların rahatlıkla ve güvenirlikle yapılabileceğini göstermektedir. Ancak, literatürdeki veriler incelendiğinde farklı operasyonlarda farklı dozların yeterli olabildiği gösterilmiştir. Bu nedenle her operasyonda aynı 44

10 standart dozu kullanmak yerine cerrahinin tipine göre dozun belirlenmesi hem etkinliği arttıracak hem de maliyeti azaltacak bir yaklaşım olacaktır. Günümüzde bu alandaki en büyük gereksinim bu iki ajanın etkinliğini objektif olarak monitorize edebilecek, böylelikle optimum dozların kullanımını sağlayabilecek bir laboratuvar testinin geliştirilmesidir. KAYNAKLAR. Scharrer I, Bray GL, Neutzling O. Incidence of inhibitors in haemophilia A patients- e review of recent studies of recombinant and plasma-derived factor VIII concentrates. Haemophilia 999; 7: Wight J, Paisley S. The epidemiology of inhibitors in haemophilia A: a systematic review: Haemophilia 2003; 9: Astermark J, Rocino A, Von Depka M, et al. Current use of by-passing agents in Europe in the management of acute bleeds in patients with haemophilia and inhibitors. Haemophilia 2007; 3: Di Michele DM. Immun tolerance: a synopsis of international experience. Haemophilia 998; 4: Wight J, Paisley S, Knight C. Immune tolerance induction in patients with haemophilia A with inhibitors: a systematic review. Haemophilia 2003; 9: Lyod Jones M, Wight J, Paisley S, Knight C. Control of bleeding in patients with haemophilia A with inhibitors: a systematic review. Haemophilia 2003; 9: Lusher JM, Shapiro SS, Palascak JE, et al. Efficacy of prothrombin-complex concentrates in haemophiliacs with antibodies to factor VIII: a multicenter therapeutic trial: N Engl J Med 980; 303: Syamsoedin LJ, Heijnen L, Mauser-Bunschoten EP et al. The effect of activated prothrombin-complex concentrate (FEIBA) on joint and muscle bleeding in patients with haemophilia A and antibodies to factor VIII. A double blind clinical trial. N Engl J Med 98; 305: Hedner U, Glazer S, Pingel K et al. Successful use of recombinant factor VIIa in patient with severe haemophilia A during synovectomy. Lancet 988; 2: Hilgartner M, Aledort L, Andres A, Gill J. Efficacy and safety of vapor-heated anti-inhibitor coagulant complex in hemophilia patients. FEIBA Study Group. Transfusion 990; 30: Negrier C, Goudemand J, Sultan Y, et al. Multicenter retrospective study on the utilization of FEIBA in France in patients with factor VIII and factor IX inhibitors. Thromb Haemost 997; 77: Key NS, Aledort LM, Beardsley D et al. Home treatment of mild to moderate bleeding episodes using recombinant factor VIIa (NovoSeven) in haemophiliacs with inhibitors. Thromb Haemost 998; 80: Lusher J, Ingerslev J, Roberts H, Hedner U. Clinical experience with recombinant factor VIIa. Blood Coagul Fibrinol 998; 9: Gringeri A, Mantovani LG, Scalone L, Manucci PM and for the COCIS Study Group. Cost of care and quality of life for patients with hemophilia complicated by inhibitors: the COCIS Study Group. Blood 2003; 02: Tourbaf KD, Dunlap BE, Ambrus JL, et al. The use of FEIBA (factor eight inhibitor bypassing activity) in cataract extraction in haemophilia A patient with inhibitor. J Med 982; 3: Heisel MA, Gomperts ED, McComb JG, Hilgartner M. Use of activated prothrombin complex concentrate over multiple surgical episodes in a hemophilic child with an inhibitor. J Pediart 983; 02: Tjonnfjord GE, Brinch L, Gedde-Dahl III, Brosstad FR. Activated prothrombin complex concentrate (FEIBA) treatment duringsurgery in patients with inhibitors to FVIII/IX. Haemophilia 2004; 0: Scharrer I. Multidental extractions with FEIBA in a patient with factor VIII inhibitor. In: Activated Prothrombin Complex Concentrates. Managing Haemophilia with Factor VIII Inhibitors. Mariani, G, Russo, MA Mandelli, eds. Praeger Publishers New York, 982: Bollard CM, Teague LR, Berry EN, Ockelford PA. The use of central venous catheters (portacaths) in children with haemophilia. Haemophilia 2000; 6: Morado M, Jimenez-Yuste V, Villar A et al. Complications of central venous catheters in patients with haemophilia and inhibitors. Haemophilia 200; 7: Rodriguez-Merchan EC, Wiedel JD, Wallny T et al. Elective orthopaedic surgery for inhibitor patients. Haemophilia 2003; 9: Sindet-Pedersen S, Stenbjerg S, Ingerslev J. Treatment of bilateral fracture of mandible in a haemophilic patient with inhibitor to factor VIII. J Oral Maxillofac Surg 987; 45: Grimm G, Niekisch R. Complications in hemophilic patients under conditions of fibrin sealing. In: Plastic Surgery, Maxillofacial and Dental Surgery. Fibrin Sealant in Operative Medicine, Vol.4. Schlag, G, Redl, H, eds. Springer-Verlag, Berlin, 986: Tourbaf KD, Dunlap BE, Ambrus JL, et al. The use of FEIBA in cataract extraction in hemophilia A patient with inhibitor. J Med 982; 3: Tjonnfjord GE. Surgery in patients with hemophilia and inhibitors: a review of the Norwegian experience with FEIBA. Semin Hematol 2006; 43: Ingerslev J, Freidman D, Gastineau D et al. Major surgery in haemophilic patients with inhibitors using recombinant factor VIIa. Haemostasis 996; 26: Lusher J, Ingerslev J, Roberts H, Hedner U. Clinical experience with recombinant factor VIIa. Blood Coagul Fibrinol 998; 9: DiMichele D. The use of recombinant factor VIIa (NovoSeven) for central catheter insertion: an international experience. Thromb Haemost 997; 77: Smith MP, Ludlam CA, Collins PW et al. Elective surgery on factor VIII inhibitor patients using continuous infusion of recombinant activated facto VII. Thromb Haemost 200; 86: Santagostino E, Morfini M, Rocino A, et al. Relationship between factor VII activity and clinical efficacy of 45

11 recombinant factor VIIa given by continuous infusion to patients with factor VIII inhibitors. Thromb Haemost 200; 86: Quintana-Molina M, Martinez-Bahamonde F, Gonzales-Garcia E, et al. Surgery in haemophilic patients with inhibitor: 20 years of experience. Haemophilia 2004; 0: Jimenez Yuste V, Villar A, Foncillas M. Are higher doses need of rfviia in haemophiliac paediatric patients with inhibitors? Haemophilia 2000; 6:298 [Abstract]. 33. Aouba A, Dezamis E, Sermet A, et al. Uncomplicated neurosurgical resectionof a malignant glioneuronal tumour under haemostatic cover of rfviia in a severe haemophilia patient with a high-titre inhibitor: a case report and literature review of rfviia use in major surgeries. Haemophilia 2009; Laguna P, Klukowska A. Management of oral bleedings with recombinant factor VIIa in children with haemophilia A and inhibitor. Haemophilia 2005; : Rao L, Rapaport SI. Cells and the activation of factor VII. Haemostasis 996; 26: Lauroua P, Ferrer AM, Guerin V. Successful major and minor surgery using factor VIII inhibitor bypassing activity in patients with haemophilia A and inhibitors. Haemophilia 2009; 5: Key N, Christie B, Henderson N, Nelsestuen G. Possible synergy between recombinant factor VIIa and prothrombin complex concentrated in hemophilia therapy. Thromb Haemost 2002; 88: Economou M, Teli A, Tzantzaroudi A, et al. Sequential therapy with activated prothrombin complex concentrate (FEIBA) and recombinant factor VIIa in a patient with severe haemophilia A, inhibitor presence and refractory bleeding. Haemophilia 2008; 4: Miranda GG, Rodgers M. Treatment of an acquired factor VIII inhibitor with sequential recombinant factor VIIa and FEIBA. Haemophilia 2009; 5: Schneiderman J, Rubin E, Nugent DJ, Young G. Sequential therapy with activated prothrombin complex concentrate and recombinant factor VIIa in patients with severe haemophilia and inhibitors: update of our previous experience. Haemophilia 2007; 3: Martinowitz U, Livnat T, Zivelin A, Kenet G. Concomitant infusion of low doses of rfviia and FEIBA in haemophilia patients with inhibitors. Haemophilia 2009; 5: Kenet G, Lubetzky A, Luboshitz J. Treatment of inhibitor patients with rfviia: continuous infusion protocols as compared to a single dose. Haemophilia 2000; 76:297 [Abstract]. 43. Avanoglu A, Çelik A, Ulman I, et al. Safer circumcision in patients with haemophilia: the use of fibrin glue for local haemostasis. BJU int 999; 83: Ehrlich HJ, Henzl MJ, Gomperts ED. Safety of factor VIII inhibitor bypass activity (FEIBA): 0-year complication of thrombotic adverse events. Haemophilia 2002; 8: Aledort LM. Factor VIII inhibitor by-pass activity (FEIBA) - addressing safety issues. Haemophilia 2008; 4: Roberts HR, Monroe DM, Hoffman M. Safety profile of recombinent factor VIIa. Semin Hematol 2004; 4:

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu Türk Pediatrik Hematoloji Derneği Hemofili/Hemostaz/Tromboz Alt Çalışma grubu tarafından 25 Eylül 2010 tarihinde düzenlenen

Detaylı

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU Önsöz... IX-X Türk Hematoloji Derneği Yönetim Kurulu... XI Hemofili Bilimsel Alt Komitesi Üyeleri (2014-2018 dönemi)... XI Kısaltmalar... XII I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANIM...

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xiii Şekiller Listesi... xiii I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANI

Detaylı

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ Dr. Tunç FIŞGIN ve THD Hemofili Bilimsel Alt

Detaylı

Faktör VIII e Karşı İnhibitör Gelişen Hemofili Hastalarında Dental Tedavi Yaklaşımı

Faktör VIII e Karşı İnhibitör Gelişen Hemofili Hastalarında Dental Tedavi Yaklaşımı Cumhuriyet Dental Journal 13(2) (2010) Faktör VIII e Karşı İnhibitör Gelişen Hemofili Hastalarında Dental Tedavi Yaklaşımı Dental Treatment Of Patients With Factor VIII Deficiency Who Developed Inhibitor

Detaylı

HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ-ULUSAL KILAVUZ

HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ-ULUSAL KILAVUZ HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ-ULUSAL KILAVUZ 1. Hemofilide İnhibitör Kavramı ve Önemi Hemofili hastalarında tedavide uygulanan FVIII veya FIX proteinine karşı antikor-alloantikor gelişebilir.

Detaylı

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı Plasebo? H 2 RA? PPİ? H.pilori eradikasyonu? Endoskopik tedavi? Prof.Dr. Ömer ŞENTÜRK 1 2 Her 100 000 yatıştan 10-50 üst gis kanama En sık neden p.ülser Mortalite

Detaylı

HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER

HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK -ULUSAL KILAVUZ THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ-TASLAK 01-2011 1. GENEL PRENSİPLER A. Hemofili hastalarında yeterli düzeyde faktör düzeyi sağlanması ile cerrahi veya tıbbi

Detaylı

V. BÖLÜM HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

V. BÖLÜM HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK V. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE CERRAHİYE HAZIRLIK Hale Ören, Vahap Okan, Muzaffer

Detaylı

Hemofili Tedavisinde Bireyselleştirilmiş Yaklaşımın Önemi. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D.

Hemofili Tedavisinde Bireyselleştirilmiş Yaklaşımın Önemi. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. Hemofili Tedavisinde Bireyselleştirilmiş Yaklaşımın Önemi Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. Prophylaxis is the "gold standard therapy" in patients with severe hemophilia

Detaylı

Edinsel Hemofili Beklenmeyene hazır mısınız?

Edinsel Hemofili Beklenmeyene hazır mısınız? Edinsel Hemofili Beklenmeyene hazır mısınız? NovoSeven - Edinsel Hemofilide Kanama Kontrolü Hızlı 1, etkili 2 ve güvenilir 2,3 Edinsel Hemofili beklenmeyene hazır mısınız? Edinsel Hemofili, şiddetli bir

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜN GELİŞTİRME SÜRECİNDE KLİNİK DENEYİMLER. Prof. Dr. Kaan Kavaklı Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bölümü İZMİR

BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜN GELİŞTİRME SÜRECİNDE KLİNİK DENEYİMLER. Prof. Dr. Kaan Kavaklı Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bölümü İZMİR BİYOTEKNOLOJİK ÜRÜN GELİŞTİRME SÜRECİNDE KLİNİK DENEYİMLER Prof. Dr. Kaan Kavaklı Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bölümü İZMİR Anlatım Planı «Sorumlu Araştırmacı gözüyle» Günlük pratikte «Hemofili

Detaylı

Günümüzün tehdidi: İnhibitör riski. Prof.Dr.Nazan Sarper Kocaeli Üniversitesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı

Günümüzün tehdidi: İnhibitör riski. Prof.Dr.Nazan Sarper Kocaeli Üniversitesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Günümüzün tehdidi: İnhibitör riski Prof.Dr.Nazan Sarper Kocaeli Üniversitesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Günümüzde gelişmiş ülkelerde hemofili hastalarının durumu Hemofilide yaşam süresi faktör VIII kullanımı

Detaylı

Güneydo u Anadolu Bölgesi Hemofili Hastalar nda nhibitör Sorunu

Güneydo u Anadolu Bölgesi Hemofili Hastalar nda nhibitör Sorunu ULUSLARARASı HEMATOLOJI-ONKOLOJI DERGISI MAKALE /ARTICLE International Journal of Hematology and Oncology Güneydo u Anadolu Bölgesi Hemofili Hastalar nda nhibitör Sorunu Abdullah ALTINTAŞ*, Orhan AYYILDIZ*,

Detaylı

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ VIII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KALITSAL FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ Dr. M. Cem Ar ve THD Hemofili Bilimsel

Detaylı

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi? Onur IŞIK 1, Cengiz SAHUTOĞLU 2, Zeliha Korkmaz DİŞLİ 3, İsmail AYTAÇ 1, Olcay Murat Dişli 4, Ali KUTSAL

Detaylı

VII. FAKTÖR XI EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

VII. FAKTÖR XI EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013 FAKTÖR XI EKSİKLİĞİ VII. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XI EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU FAKTÖR XI EKSİKLİĞİ Dr. Tiraje Celkan ve THD Hemofili Bilimsel Alt

Detaylı

HEMOFİLİ A ve B. Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD

HEMOFİLİ A ve B. Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD HEMOFİLİ A ve B Prof. Dr. Ayşegül ÜNÜVAR İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi BD Dünyada 400.000 hemofili hastası var. Türkiye-Nisan 2013: Hemofili A 4019 Hemofili B 757 X e bağlı

Detaylı

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD İnhaler uygulama İntraventriküler/intratekal uygulama Antibiyotik kilit tedavisi Antibiyotik içerikli

Detaylı

Gebelik ve Trombositopeni

Gebelik ve Trombositopeni Gebelik ve Trombositopeni Prof.Dr. Sermet Sağol EÜTF Kadın Hast. ve Doğum AD Gebelik ve Trombositopeni Kemik iliğinde megakaryosit hücrelerinde üretilir. Günde 35.000-50.000 /ml üretilir. Yaşam süresi

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM

Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Yrd.Doç.Dr. RAHŞAN ÇAM Hemşirelik Fakültesi Cerrahi Hastalıklar Hemşireliği Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelik 1994-1998 Lisans İstanbul Üniversitesi Bölümü

Detaylı

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu Doç. Dr. Halil Coşkun Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu GİRİŞ 2010 verilerine göre dünyada erişkinlerde (20-79 yaş) diabet prevalansı %6,4 (285 milyon). 2030 da bu oranın %7,7 ye (439 milyon) yükseleceği öngörülüyor.

Detaylı

[Zafer Şalcıoğlu] BEYANI

[Zafer Şalcıoğlu] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [Zafer Şalcıoğlu] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman

Detaylı

Fatma Burcu BELEN BEYANI

Fatma Burcu BELEN BEYANI 10.Pediatrik Hematoloji Kongresi Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı Çalıştığı Firma (lar) Danışman Olduğu Firma (lar) Hisse Senedi Ortaklığı Fatma Burcu BELEN BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam

Detaylı

Doktor - Hasta İletişimi

Doktor - Hasta İletişimi Doktor - Hasta İletişimi Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. TPHD 2017, İzmir İletişim nedir? Kişilerin duygu, düşünce ya da fikirlerini çeşitli yollarla başkasına aktarmasına

Detaylı

ERİŞKİN HEMOFİLİLERDE KANAMADAN KORUMA TEDAVİSİ ULUSAL KILAVUZU THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ TASLAK -25.02.2012-

ERİŞKİN HEMOFİLİLERDE KANAMADAN KORUMA TEDAVİSİ ULUSAL KILAVUZU THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ TASLAK -25.02.2012- ERİŞKİN HEMOFİLİLERDE KANAMADAN KORUMA TEDAVİSİ ULUSAL KILAVUZU THD HEMOFİLİ BİLİMSEL ALT KOMİTESİ TASLAK -25.02.2012- M. Cem Ar, Muzaffer DEMİR, THD Hemofili Bilimsel Alt Komite Çalışma Grubu Özet 1.

Detaylı

Hemofili-B ve Profilaksi KAAN KAVAKLI

Hemofili-B ve Profilaksi KAAN KAVAKLI Hemofili-B ve Profilaksi KAAN KAVAKLI Hemofili-B ile Hemofili-A farklı mı? Türkiye -2014 hasta sayıları; HEMOFİLİ-A: 4.369 HEMOFİLİ-B: 819 2015 yılında >5.000 hastamız var. Hemofili-B daha ılımlı bir hastalık

Detaylı

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC

ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ. Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC ORTOPEDİK CERRAHİ GİRİŞİMLERLE İLİŞKİLİ İNFEKSİYONLARIN İRDELENMESİ Dr. Hüsrev DİKTAŞ Girne Asker Hastanesi/KKTC SUNUM PLANI 1. AMAÇ 2. GEREÇ-YÖNTEM 3. BULGULAR-TARTIŞMA 4. SONUÇLAR 2 AMAÇ Hastanemizde

Detaylı

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Yeni Antimikrobik Sayısı Azalmaktadır

Detaylı

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak

Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Rejyonel Anestezi Sonrası Düşük Ayak Zeliha Korkmaz Dişli 1, Necla Tokgöz 2, Fatma Ceyda Akın Öçalan 3, Mehmet Fa>h Korkmaz 4, Ramazan Bıyıklıoğlu 2 1 Anesteziyoloji Bölümü, Malatya Devlet Hastanesi 2

Detaylı

ERİŞKİN HEMOFİLİKLERDE KANAMADAN KORUMA

ERİŞKİN HEMOFİLİKLERDE KANAMADAN KORUMA ERİŞKİN HEMOFİLİKLERDE KANAMADAN KORUMA TEDAVİ KILAVUZU ERİŞKİN HEMOFİLİKLERDE KANAMADAN KORUMA M. Cem Ar, Muzaffer Demir ve THD Hemofili Çalışma Grubu GİRİŞ Kalıtsal pıhtılaşma faktör eksikliklerinde

Detaylı

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU... EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU İÇİNDEKİLER Önsöz...iii Ulusal Tanı ve Tedavi Kılavuzu Çalışma Grupları... iv Kısaltmalar... vii Tablolar Listesi... xv Şekiller

Detaylı

ATRİYAL FİBRİLASYONDA YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR

ATRİYAL FİBRİLASYONDA YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ATRİYAL FİBRİLASYONDA YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR Doç.Dr.Nihal AKAR BAYRAM Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji A.B.D. 3. Atriyal Fibrilasyon Zirvesi

Detaylı

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011)

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011) TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011) Amerikan Metabolizma ve Obezite Cerrahisi Derneği Tüp Mide ameliyatının (TM) bir obezite cerrahisi prosedürü olarak kullanılması üzerine daha

Detaylı

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD. Trombofili nedir? Trombofili tromboza eğilim oluşturan durumları tanımlamakta

Detaylı

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi Santral Venöz Kateter Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi 8 yaşında ALL VAKA sürecinde SVK TANI : 8/2010 RELAPS 1/2011 KİT 6/2011 7/2011 3/2013 +55.gün +13.ay hafif kgvhh Santral venöz Port kateter

Detaylı

Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri

Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri Yeni Oral Antikoagülanların Pediatri Pratiğinde Yeri Prof. Dr. Tunç FIŞGIN Medicalpark Bahçelievler Hastanesi, Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi, İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı

Detaylı

Dr. Kaan Kavakl. Anahtar Sözcükler Hemofili, inhibitör, rfviia, apcc

Dr. Kaan Kavakl. Anahtar Sözcükler Hemofili, inhibitör, rfviia, apcc TÜRK HEMATOLOJ DERNE HematoLog 2012: 2 2 Dr. Kaan Kavakl Ege Üniversitesi, Çocuk Hastanesi, Hematoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi; Ege Hemofili Konseyi Koordinatörü; Ege Hemofili Derneği Başkanı; Hemofili

Detaylı

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri

Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri Travma Hastalarında Traneksamik Asit Kullanımının Yeri Dr. Fa8h DOĞANAY Fa8h Sultan Mehmet EAH Mayıs 2016 Trabzon Fa8h Sultan Mehmet EAH Acil Ailesi Sunum Planı Traneksamik asit Genel özellikler, metabolizma,

Detaylı

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma) .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil

Detaylı

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti Endemik bir bölgede tiroid nodüllerinin cerrah tarafından uygulanan ultrasonografi ile değerlendirilmesinin tanı ve cerrahi tedavi kararı üzerine etkisi Dr. Güldeniz Karadeniz Çakmak, Dr. Ali Uğur Emre,

Detaylı

Dr. Emine TÜRKKAN Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı EA Hastanesi, İstanbul

Dr. Emine TÜRKKAN Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı EA Hastanesi, İstanbul Olgu Sunumu: Ağır Hemofili B li Pediatrik Hastada Profilaksi Dr. Emine TÜRKKAN Sağlık Bilimleri Üniversitesi Okmeydanı EA Hastanesi, İstanbul Ağır hemofli olgularında klinik komplikasyonların ve özellikle

Detaylı

Tedavi. Tedavi hedefleri;

Tedavi. Tedavi hedefleri; Doç. Dr. Onur POLAT Tedavi DVT tanısı konduktan sonra doğal gidişine bırakılırsa, ölümcül komplikasyonu olan PE ve uzun dönemde sakatlık oranı son derece yüksek olan posttromboflebitik sendrom ve Pulmoner

Detaylı

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor Dev Krukenberg tümörlü Mide Kanserli hastada Sitoredüktif

Detaylı

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi Simge Bardak, Kenan Turgutalp, Gizem İşgüzar, Ezgi Payas, Esra Akgül, Merve Türkegün, Serap Demir, Kaan Esen, Ahmet Kıykım Mersin Üniversitesi İç

Detaylı

MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ. Dr.Sedat Yıldız Tamamlayıcı ve İntegratif Sağlık Akademisi

MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ. Dr.Sedat Yıldız Tamamlayıcı ve İntegratif Sağlık Akademisi MEZOTERAPİ NEDİR? Dr.Sedat YILDIZ Mezoterapi, mezoderm kaynaklı organ patolojilerinin iyileşmesini amaçlayan bitkisel ve farmakolojik ilaçların bölgesel, küçük dozlarda, özel iğneler ve özel tekniklerle

Detaylı

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

Çalışmaya dahil edilme kriterleri Dr.TUĞBA YİĞİT Amaç Bu çalışmada; koroner arter baypas cerrahisi geçirecek hastalarda genel anesteziyle kombine yüksek torakal epidural analjezinin, genel anesteziyle karşılaştırıldığında hemodinamik parametreler

Detaylı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu

Detaylı

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI?

SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? SINIRLI YÜZEY DEĞİŞTİRME BAŞARILI MI? Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD. tbeyzade@superonline.com Diz Osteoartriti Kıkırdak Lezyonları A la Carte

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı BİRİNCİ BASAMAKTA GÜNCEL DURUM > 6330 Aile Sağlığı Merkezi

Detaylı

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ Nagihan KARAHAN*, Murat AKSUN*, Senem GİRGİN*, Tevfik GÜNEŞ**, Levent YILIK**, Ali GÜRBÜZ** * İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi II. Anesteziyoloji

Detaylı

IV. BÖLÜM HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IV. BÖLÜM HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU IV. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİDE İNHİBİTÖR SORUNU Kaan Kavaklı, Fahri Şahin, Muzaffer

Detaylı

Robotik Cerrahi? Laparoskopi?

Robotik Cerrahi? Laparoskopi? Robotik Cerrahi? Laparoskopi? Dr. Korhan Taviloğlu Genel Cerrahi Profesörü Şişli ve Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi www.taviloglu.com www.robotcerrahisi.com www.genelcerrah.com www.drtaviloglu.tv

Detaylı

Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR

Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR Oral, İntravenöz ve İntranasal analjezi: ANALJEZİDE EN İYİ YOL? Uzm. Dr. İsmail TAYFUR AKUT AĞRI Hastalar tarafından en çok şikayet edilen konu. Acil servise başvuran hastaların %60 ı AKUT AĞRI Çözülmeyen

Detaylı

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD PERİOPERATİF ANEMİ Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD 1 SORU? Anemi Neden Önemli? 2 SORU? 3 İnsidans Önemi ANEMİ Tanı Tedavi 4 Anemi Nedir? WHO Hb < 13 g/dl Hb

Detaylı

Kanıta Dayalı Tıp ve Kan Bankacılığı

Kanıta Dayalı Tıp ve Kan Bankacılığı Kanıta Dayalı Tıp ve Kan Bankacılığı Dr. Ayşen Timurağaoğlu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı Kanıta dayalı tıp veya kanıta dayalı uygulama bilimsel metodlara dayanarak elde edilmiş

Detaylı

HEMOFİLİ BProfilaksi ve. diğer sorunlar. Dr. Nihal Özdemir. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

HEMOFİLİ BProfilaksi ve. diğer sorunlar. Dr. Nihal Özdemir. Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi HEMOFİLİ BProfilaksi ve diğer sorunlar Dr. Nihal Özdemir Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi OLGU 1: 8,5 yaşında, erkek Şik/Hik: NSD ile doğmuş 8 aylıkken bir Üniversite Hastanesinde tanı

Detaylı

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi Hepatit C olgu sunumu Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi BİLECİK DEVLET HASTANESİ 1957 2015 N.E. 36 yaşında, kadın hasta Kadın Doğum polikliniği 16.07.2013 Anti-HCV: pozitif ve lökositoz

Detaylı

Akut Koroner Sendrom da Yeni Nesil Antikoagülanlar

Akut Koroner Sendrom da Yeni Nesil Antikoagülanlar Akut Koroner Sendrom da Yeni Nesil Antikoagülanlar Dr. Özgür SÖĞÜT Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği, İSTANBUL Sunu Planı AKS de sekonder korunma Yeni Nesil Antikoagulanlar 7 adet

Detaylı

YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK

YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR PROF. DR. TUFAN TÜKEK İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ABD Varfarin etkinliğinin kanıtlanmış olmasına rağmen suboptimal ve düşük kullanım oranı nedeniyle yeni oral antikoagülan

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu

ÖZGEÇMİŞ. Görev Kurum/Kuruluş Yıl Araştırma Görevlisi. Erzincan Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu. Maltepe Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Rabia SAĞLAM 2. Doğum Tarihi : 17. 10. 1984 3. Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4. Öğrenim Durumu : Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Hemşirelik Atatürk Üniversitesi 2003-2007 Toplum

Detaylı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı DM TEDAVİSİNDE KOMPLİKASYONLAR DM TEDAVİSİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı Slide 1 Sunum planı DM ve kardiyovasküler hastalık-riskleri

Detaylı

Hemostatik Resüsitasyon. Uzm. Dr. Burçak Kantekin Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi

Hemostatik Resüsitasyon. Uzm. Dr. Burçak Kantekin Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi Hemostatik Resüsitasyon Uzm. Dr. Burçak Kantekin Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi Sunum Planı Hemorajik şok nedir? Hemostatik resüsitasyon ve tarihçesi Hemostatik- hipotansif ve hasar kontrol edici

Detaylı

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti?

İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti? İnfektif Endokardit 2015 Rehberi nde neler değişti? Dr. Özlem Kurt Azap Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KLİMİK 2016, 30. YIL KURULTAYI 1 Sunum planı

Detaylı

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI

SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI SPİNA BİFİDA VE NÖROJEN MESANE TANILI HASTALARDA MESANE İÇİ HYALURONİK ASİD UYGULAMASI Harika Alpay, Nurdan Yıldız, Neslihan Çiçek Deniz, İbrahim Gökce Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi

Detaylı

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ Meryem Karataş*, Aysun Çakır Özçelik*, Canan Sarı*, Sevinç Kaymaz* *Liv Hospital Ulus GİRİŞ Kadın sağlığı açısından gebelik

Detaylı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor Amaç: Bu çalışmanın amacı, abdominal myomektomi sonrası fertiliteyi değerlendirmek ve uterin fibroid lerin sayı, büyüklük ve lokalizasyonunun cerrahi sonrası

Detaylı

Jeneriklerin kritik dozları ve klinik etkileri

Jeneriklerin kritik dozları ve klinik etkileri Jeneriklerin kritik dozları ve klinik etkileri Dr. Hüseyin Töz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi TİGED 2013, Çeşme, İzmir Dünya nüfusu ve yaşlı nüfus giderek artmakta Sağlık hizmetine gereksinim artmakta

Detaylı

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara Safra kese taşı sıklığı yüksek Sekonder biliyer siroz CCA KC S ERCP HCC Alkol..Pankreas

Detaylı

Protrombin kompleks konsantreleri. Trakya Üniv. Tıp Fak. Hematoloji BD mdemir@trakya.edu.tr

Protrombin kompleks konsantreleri. Trakya Üniv. Tıp Fak. Hematoloji BD mdemir@trakya.edu.tr Antifibrinolitik tedavi, rfviia ve Protrombin kompleks konsantreleri Trakya Üniv. Tıp Fak. Hematoloji BD mdemir@trakya.edu.tr Sunum Akışı Kanama durdurucularının etki mekanizmaları Rekominant FVIIa nın

Detaylı

[TUNÇ FIŞGIN] BEYANI

[TUNÇ FIŞGIN] BEYANI 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [TUNÇ FIŞGIN] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Sunumum ile ilgili

Detaylı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr. Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi Dr. Aslı KANTAR GİRİŞ GENEL BİLGİLER Akut böbrek hasarı (ABH) yenidoğan yoğun bakım

Detaylı

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL - Rutine giren tiroid incelemeleri Yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi - Tiroid nodülü sıklığı -Yaklaşım Algoritmaları

Detaylı

Nadir Faktör Eksiklikleri:18 Yıllık Birikim

Nadir Faktör Eksiklikleri:18 Yıllık Birikim Nadir Faktör Eksiklikleri:8 Yıllık Birikim Zafer ŞALCIOĞLU *, Hülya SAYILAN ŞEN **, Gönül AYDOĞAN *, Ferhan AKICI *, Arzu AKÇAY *, Deniz TUĞCU *, Zafer BAŞLAR *** Nadir Faktör Eksiklikleri: 8 Yıllık Birikim

Detaylı

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta M. Bülent ERTUĞRUL, M. Özlem SAYLAK-ERSOY, Çetin TURAN, Barçın ÖZTÜRK, Serhan SAKARYA Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi, İnfeksiyon

Detaylı

PRP Terapi nedir? Kanınızdaki güzel ilaç, Genesis PRP

PRP Terapi nedir? Kanınızdaki güzel ilaç, Genesis PRP PRP Terapi nedir? Plateletten zengin plazma (platelet rich plasma-prp), doku iyileşmesini arttırıcı etkisiyle yaklaşık 20 senedir tıpta kullanılmakta olup, son dönemlerde uygulama alanları oldukça genişlemiş

Detaylı

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015

25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 TOTBİD 25. Ulusal Türk Ortopedi ve Travmatoloji Kongresi 27 Ekim 1 Kasım 2015 Titanic Kongre Merkezi Belek / Antalya PROGRAM ANAHATLARI 27 Ekim 2015, Salı Saat Salon 1 Alt dal KULLANILAN RENK VE SEMBOL

Detaylı

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez

Değerlendirme. Seksüel Anamnez Detaylı bir medikal ve psikolojik anamnez Partnerle görüşme Medikal anamnez Seksüel anamnez Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Epidemiyoloji Memnun edici seksüel performansa izin verecek yeterli ereksiyonu sağlamak ve devam ettirmedeki kalıcı yetersizlik Hem etkilenen kişiler hem de onların partner ve ailelerinin

Detaylı

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği Kış Sempozyumu 6-9 Mart 2014 Sunum Planı Hemostaz Monitörizasyonu Standart Koagülasyon

Detaylı

KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir

KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir KTO'da antiplatelet seçimi nasıl olmalı? DAPT süresi daha mı uzun olmalı? Prof.Dr.Oğuz Yavuzgil Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Abd, İzmir DES implantasyonu sonrası DAPT süresi DES

Detaylı

29 Ekim 2015, Perşembe

29 Ekim 2015, Perşembe 1 TÜRKÇE KONUŞULAN ÜLKELER KONGRESİ KONUK ÜLKE; KAZAKİSTAN 08:00-09:15 AÇILIŞ 08:00-08:12 Neden Türkçe? MN Doral(Tr) 08:12-08:24 Türkçesi konuşulan ülkeler Ö. Aydıngöz(Tr) 08:24-08:36 Birlikteliğimiz V.

Detaylı

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi

Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Eklem Protez Enfeksiyonlarında Antimikrobiyal Tedavi Dr. Çağrı Büke Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı 26.12.15 KLİMİK - İZMİR 1 Eklem protezleri

Detaylı

HEMOFİLİDE ACİLLER. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D.

HEMOFİLİDE ACİLLER. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. HEMOFİLİDE ACİLLER Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. Ankara, 15.01.2012 Hemofilide ACİL Kavramı??? Hemofili hastasının her kanaması acildir Yaşamı tehdit eden kanamalar

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Infectious Diseases Working Party of EBMT Infectious Diseases Group

Detaylı

ULUSAL HASTANE ENFEKSİYONLARI SÜRVEYANS AĞI (UHESA) RAPORU ÖZET VERİ,

ULUSAL HASTANE ENFEKSİYONLARI SÜRVEYANS AĞI (UHESA) RAPORU ÖZET VERİ, T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ULUSAL HASTANE ENFEKSİYONLARI SÜRVEYANS AĞI (UHESA) RAPORU ÖZET VERİ, 2008-2009 REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA MERKEZİ BAŞKANLIĞI ULUSAL HASTANE

Detaylı

Neden Çankaya Ortopedi?

Neden Çankaya Ortopedi? Neden Çankaya Ortopedi? www.cankayaortopedi.com Tedaviniz ortopedinin alt dallarında uzmanlaşmış bir ekip tarafından bilimselliği kanıtlanmış yöntemlerle yapılır Artroskopi ve Spor Yaralanmaları Artroplasti

Detaylı

SOL ATRİYAL APENDİKS KAPATMANIN YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ÇAĞINDA YERİ YOKTUR! Dr. Ömer AKYÜREK Ankara Üniversitesi

SOL ATRİYAL APENDİKS KAPATMANIN YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ÇAĞINDA YERİ YOKTUR! Dr. Ömer AKYÜREK Ankara Üniversitesi SOL ATRİYAL APENDİKS KAPATMANIN YENİ ORAL ANTİKOAGÜLANLAR ÇAĞINDA YERİ YOKTUR! Dr. Ömer AKYÜREK Ankara Üniversitesi Atriyal fibrilasyon epidemiyelojik bir sorundur: AF 6 Milyon Amerikalı yı etkilemiş durumda

Detaylı

HİBRİT TEDAVİLER. Dr. Aykut SİFİL Dokuz Eylül Üniversitesi

HİBRİT TEDAVİLER. Dr. Aykut SİFİL Dokuz Eylül Üniversitesi HİBRİT TEDAVİLER Dr. Aykut SİFİL Dokuz Eylül Üniversitesi MORTALİTE YB hastalarının %10-23 da ABH % 50-70 de diyaliz %50-80 ölüm JAMA 2003;289:747-51 Int Care Med 2002;28:29-37. ABH ÇOK HIZLI İLERLEYEN

Detaylı

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Başak Bolayır a, Muhittin Yalçın a, Gülkhat Abilova a, Sakine Güzel b, Emre Arslan a, Alev Eroğlu Altınova a, Müjde Aktürk a, Füsun Baloş Törüner a, Ayhan Karakoç a, İlhan Yetkin a, Nuri Çakır a a Endokrinoloji

Detaylı

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ DR GÜRHAN SAKMAN ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ ANABİLİM DALI ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ DR GÜRHAN

Detaylı

KOAGÜLASYON TESTLERİ

KOAGÜLASYON TESTLERİ KOAGÜLASYON TESTLERİ Koagülasyon nedir? Pıhtı oluşumudur; Örneğin, kanın pıhtılaşması. Koagülasyon; kandaki birçok protein veya koagülasyon faktörünün kimyasal reaksiyonu sonucu fibrin formasyonu ile sonuçlanan

Detaylı

Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım

Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım Prof. Dr. Can BALKAN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji B.D. 24 Kasım 2018, Ankara HEMOSTAZ Etkin bir Hemostaz için Sağlam damarlar Yeterli

Detaylı

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi Pulmoner ven izolasyonu Pulmoner ven izolasyonu AF ablasyonunun temel taşıdır. Hedef PV ile

Detaylı

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi Zeliha Özer*, Davud Yapıcı*, Gülçin Eskandari**, Arzu Kanık***, Kerem Karaca****, Aslı Sagün* Mersin

Detaylı

I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

I. BÖLÜM HEMOFİLİ TANISI TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 HEMOFİLİ TANISI I. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU HEMOFİLİ TANISI Can Balkan, Muzaffer Demir ve THD Hemofili Çalışma Grubu TANIM Hemofili, faktör

Detaylı

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI Gülseren PEHLİVAN, Nur CANPOLAT, Şennur ERKUT, Ayşe KESER, Salim ÇALIŞKAN, Lale SEVER İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı

Detaylı

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL İdeal Bariatrik Cerrahi Kriterleri Ne Olmalıdır? 1. Düşük komplikasyon riski olmalı 2. Etkili kilo kaybı olmalı 3. Teknik olarak kolay uygulanabilmeli

Detaylı

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

KAYNAK:Türk hematoloji derneği KAYNAK:Türk hematoloji derneği HİT, heparinin tetiklediği bir immün yanıt sonucu, trombositlerin antikor aracılı aktivasyonu ve buna bağlı tüketimi ile oluşan, trombositopeni ve tromboz ile karakterize

Detaylı

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Konseyi (TOTEK) Kurum Ziyaretleri ve Akreditasyon Programı Esasları. ve Akreditasyon Standartları

Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Konseyi (TOTEK) Kurum Ziyaretleri ve Akreditasyon Programı Esasları. ve Akreditasyon Standartları Türk Ortopedi ve Travmatoloji Eğitim Konseyi (TOTEK) Kurum Ziyaretleri ve Akreditasyon Programı Esasları ve Akreditasyon Standartları Sağlık sisteminde verilen eğitimin niteliği, hizmetin niteliğini belirleyen

Detaylı

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde

Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde Artroskopi nedir? Artroskopi, ortopedik cerrahların eklem içini görerek tanı koydukları ve gerektiğinde çeşitli tedavileri uyguladıkları bir cerrahi prosedürdür. Artroskopi sözcüğü latince arthro (eklem)

Detaylı