Serebral Palsi Hakkında Bilgi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Serebral Palsi Hakkında Bilgi"

Transkript

1 Modül 1 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Serebral Palsi Hakkında Bilgi Editör Miguel Santos Yazarlar Karina Riiskjaer Raun Mette Kliim-Due Betina Rasmussen Peder Esben Bilde Kirsten Caesar Petersen Charlotte Jensen Louise Boettcher Düzenleyen Seda YAZAR KIRAÇ DANİMARKA Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir.

2 Bu modül, temel olarak beyin ve nöroplastisite hakkındaki güncel bilgiye dayanarak konunun farklı yönlerini ele alan teorik bir eğitim modülüdür. SP nin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı ve sebep olduğu güçlüklerin nasıl telafi edileceği hakkındaki bilgileri geliştirmeyi hedeflemektedir. 2

3 Bölüm 1 SP hakkında Genel Bilgi Kazanımlar Katılımcılar, Serebral Palsi tanısının güncel tanımını bilmenin yanında SP nin kesin bir tedavisinin olmadığını ve bir beyin lezyonu olduğunu anlayacaktır. Katılımcılar, SP nin nedenlerini ve beyin hasarının muhtemel sonuçları olan çok kapsamlı belirtilerini bilecektir. Giriş Günümüzde Serebral Palsi Günümüzde Serebral Palsi, beynin muazzam karmaşıklığı ve farklılığı içinde çok yönlü etkileri olan gelişimsel bozuklukla tipik hale gelen ve belirlenen karmaşık bir bozukluk olarak değerlendirilmektedir. Bu, Serebral Palsi nin büyük bireysel farklılıklarla nitelendirilen ve motordan bilişsel davranışlara kadar tüm aralığı birleştiren çok karmaşık bir durum olarak tanımlanması ve tarif edilmesi gerekliliğine işaret eder. Serebral Palsi için kesin bir tedavi olmadığı gerçeğine rağmen eğitim ve öğretim programlarını da içeren rehabilitasyon stratejileri, eğer yeterli miktarda ve güncel en iyi uygulamalarla sağlanırsa her bir çocuğun becerilerini çoğu kez arttırabilir. Ana amaç engellerin üstesinden gelmek ve telafi için yeni yollar hayata geçirmek ve bu sayede zorluklar içeren görevleri başarmak için mümkün olan her şeyi yaparak bireyin dolu bir yaşam geçirebilmesi için bireysel potansiyelini arttırmaktır. Rehabilitasyon stratejileri eğer mümkünse uygun yaşlarda tüm bölüm ve aşamalarında gelişimsel sürecin korunması ve geliştirilmesine yönelik olmalıdır. Araştırmalar belli yetersizlikleri hedefleyen yönlendirici tekniklerin daha iyi sonuçlar ortaya çıkarmadığına işaret etmektedir. Serebral Palsi nedir? Serebral Palsi ye yol açan beyindeki gelişimsel işlev bozukluklarının büyük bir çoğunluğu doğumdan önce oluşur. Bir kaç karakteristik çeşit beyin hasarı, geniş bir yelpazedeki Serebral Palsi vakalarında temel rol oynayan nedenleri oluşturur. Bu beyin hasarları ya dejenerasyon görüntüsü veya beyin dokusunun ufalanması ya da 3

4 beyin dokusunun içindeki bazı kanama türlerine neden olarak sinir fiberlerinin çeşitli derecelerde hasarıyla sonuçlanır. Bu hasarlar sinirsel devrelerde oluşan son derece karmaşık iletişimin bozulma veya sinir fiberlerinin düzenli yok edilmesi ile rahatsız olması veya zarar görmesine işaret eder ve böylece nörondan nörona olan hassas iletişim bozulur. Sonrasında bu tür yaraların doğası gereği, beyindeki büyük çaptaki devrelerin temel işlevlerinde önemli etkileri olabilir. Bu tür beyin hasarları sonucu oluşan belirtiler arasında en önemlisi, dikkat ve dikkatin sürdürülebilme kapasitesinin azalmasıdır. Daha spesifik olarak, bu tür beyin hasarlarına maruz kalan insanların bir süreci tamamlama, bir seviyeye kadar konsantrasyon eksikliği ve kaslarda tonus (sıkıştırma) dengesizliği açısından kapasiteleri yetersiz hale gelir. Aynı zamanda tekli hareketlerin denge ve hassasiyetini kontrol eden motor davranışlar da etkilenir. Beyin görüntüleme üstüne yapılan çalışmalar dekode duyu uyarıcılarının destekleyici kollarının yoğun olduğu beyin çekirdeğinin etrafındaki beyin beyaz maddesinin derinlerde bulunduğu bölgelerde beyin hasarları ile ilerleyen Serebral Palsi nin sıklıkla bulunduğunu göstermiştir. Bu temel süreçler beyinde hesaplanmış tüm duyu uyarıcılarının küresel görevi olan organizasyon, kontrol ve yönetimi sistemli bir hale getirir. Beyin; seçim, düzenleme, arttırma veya engelleme, hafızanın entegrasyonu, motor eylemlerin harekete geçirilmesi gibi işlerde yer alan belirli duyulardan bağımsız olarak, birbirlerini tamamlayan, modüle eden ve iletişen farklı duyulardan gelen girdiler alan bir çok sensörlü işlemcidir. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 4

5 Bölüm 2 Beyin ve Nöroplastisite hakkında Genel Bilgi Kazanımlar Katılımcılar, beynin nasıl çalıştığı ve bu çalışmanın statik veya kati olmayıp oldukça iki taraflı olduğu konusunda genel bir bilgi edinecek ve bu bilginin sonucu olarak Serebral Palsi belirtilerine nasıl yaklaşacaklarını öğrenecektir. Giriş İnsan beyni yaklaşık 120 milyar nörondan meydana gelir. Her bir nöronun diğer nöron ile beynin çeşitli alanlarına yayılmış olan geniş kapsamlı ağlar yoluyla temasta olduğu varsayılır. Aktif devreler arasındaki tekli sinapslar (etkileşim) beyin boyunca sinirsel bağlantılılığı ayarlamak için diğer sinapslarla karşılıklı etkileşim halinde gelişir ve çalışırlar. Beyni de içeren tüm sinir sistemi, hem iç hem de dış çevredeki değişiklikler ile işlenmesi ve depolanması gereken yeni bilgilere adapte olarak sürekli yapısal ve işlevsel değişiklikler gösterir. Beynin temel sistematik mekanizması nöroplastisite ile karakterize edilir: örneğin sinir devrelerinin öğrenme ve yeni deneyimlerle değişmesi ve yeniden modellenebilme kapasitesi. Somut işlevsel şekillenme, aktif sinapsların sayısındaki değişme ve tekli sinapsların kuvvetinin adaptasyonu tarafından oluşturulur. Beynin devreleri statik veya kati olmayıp tam tersine oldukça adapte olabilir, bireysel nöronlarda ortaya çıkan değişiklikleri yansıtacak şekilde kalıcı olarak değişkendir. Nöronlar ise vücudumuzda ve dış dünyada meydana gelen değişikliklere cevap verir. Ayrıca beyin devrelerinin ayarlanması, o ya da bu şekilde söz konusu bireyin sürekli eylem içerisinde olduğunu temsil eder ve yansıtır. Hatta dinlenme veya düş kurma denilen süre esnasında bile beyin boş durmaz her zaman yeniden modellemeye hazırdır. Beynin temel özelliği plastisitedir: Örneğin iç ve dış taleplere göre değişme kapasitesi. Bağımsız bireyler olarak sürekli hareket halindeyizdir. Bazen diğer varlıklara (kişi veya hayvanlar) yakın oluruz; bazen de onlardan uzaklaşırız. Pratik dünyada nesnelere dokunmak için ve sonrasında onları hareket ettirmek için hareket ederiz veya bir tat alırız, o tadın yok olmasını hissetmek zorunda kalırız. Bir sohbette bulunma onun sonlanacağı anlamına gelir. Vücuttan gelen duyusal girdiler paralel duyguları uyandırır. Aslında beynin konumlandığı bütünsel bağlam, gerek daha önceki yansısal etki gerekse eylemlerimizin uyartılarından dolayı sürekli olarak 5

6 değişmektedir. Beynin devreleri kalıcı olarak uygun şekilde gelişim gösterirler. Yani, biyolojik deyim ile beynin durduğu bir an yoktur. Beynin eksensel bir kabiliyeti de öğrenme özelliğidir. Bu, sinapsları kuvvetlendirme etkisi olan devreler içerisinde işlevsel değişikliklere işaret eder. Daha güçlü olan bir sinaps ise ateşlemeyi geliştiren ve böylelikle nöronların etkileşimini kolaylaştırandır. Bu bağlamda eğitim ve öğrenme aynı madalyonun iki tarafıdır. Ayrıca hafıza kapasitesi bu süreçten doğar. Hafıza, stabil ağlar içerisinde saklanan bilgidir ve sinapslar aktive olarak ağ açıldığında geri kazanılabilir. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 6

7 Bölüm 3 Nöroplastisite Etkili Eğitim ve Öğretim Kazanımlar Katılımcılar, eğitimden beklenecek olan herhangi bir kalıcı ve olumlu sonuç var ise hangi teorik konuların dikkate alınması gerektiğini bilecektir. Bu temelde katılımcılar, evde ve okul/kurumda günlük faaliyetlerde eğitim uygulamak için fikirleri ve araçları öğrenecektir. Giriş Yoğunluk ve yeterli olma Beyin hasarı olan çocuklar çok yönlü eğitim ve öğrenim stratejilerine ihtiyaç duyar. Mevcut ekonomik kaynaklar yeterli seviyede yoğun ve kalıcı motor ve bilişsel eğitimin sağlanmasını mümkün kılmaz. Bu nedenle rehabilitasyon programlarının yoğunluğunu artırmak için yeni teknolojiler hesaba katılmalıdır. Yöntemden bağımsız olarak öğrenme ve eğitim, duyular ve motor işlevi aracılığıyla vücuda aktarılan bir süreçtir. Bu yaklaşımın özü; farkındalık, kavrama ve hareketin gerçekten birbirinden ayrılamaz olduğu ve bu alanların herhangi birinde bir kabiliyetin gelişmesi veya yeniden kazanılmasının engelli bireylerin bütünleşik işbirliğini ve rehabilitasyonun her hususunda onların beyinlerini gerektirdiğini anlamaktır. Bu da insandaki engelin hareket veya farkındalık veya ilgili kavrama da izolasyonunun mümkün olamayacağı anlamına gelir. Motor işlevi ve kas faaliyetleri tamamen vücutlarımız ve beynimizden gelen geri bildirim tarafından kontrol edilir; yani hareket kontrolü doğrudan tüm davranışlarımızı kontrol eden bilişsel kaynaklar tarafından yönlendirilir. Bunların hepsi bir arada zayıf ya da güçlü, çalışır veya çalışmaz olacaktır. Kavrama ve düşünce akışını kontrol eden nörolojik süreçler, hareket akışını kontrol edenlerden çok da farklı değillerdir ve aslında bunlar tamamen ve fazlasıyla karmaşıktır. Beynin plastisitesini de içermek üzere faydalı değişiklikler yapmak için uygun zaman ile uygun bir sırada verilen özel bir stimulisi olan bireysel bir öğrenme ve eğitim programının dikkatlice planlanması gereklidir. Bunu sağlamak için eğitim programının: 1. Yoğun ve yeterli bir zaman süresince sürekli. 2. Tekrar edici ve gittikçe zorlaşan. 3. Tamamen özverili ve yakından ilgi gösteren olması gereklidir. 7

8 Duyusal deneyler beyindeki sinirsel devrelerin işlevi ve gelecek performansı üzerinde oldukça etkilidir. Sinaptik bağlantıların yeniden modellenmesi duyusal dünyaya ilişkin bilginin sinirsel devreler tarafından depolandığı bir süreç olduğuna inanılır. Öğrenme ve günlük duyusal deneyim birkaç dakikada gerçekleşir ancak sinirsel bağlantılar üzerinde kalıcı etkiler bırakır ve hayat boyu hatırlanacak hatıraların depolanmasıyla da böylesine büyük stabil bağlantılı ağlar oluşur. Öğrenme Sinirsel ağların genişlemesi, davranışla ilgili uyaranlara yanıt veren nöronların havuzunu genişletmeye yarayan geçici bir durumdur ve sinirsel mekanizmalar bu sayede bir görevi tamamlamak için en etkin devreleri seçebilir. Daha açık bir ifadeyli nöral plastisite, verilen herhangi bir görevi yerine getirebilen minimum nöron sayısını tanımlamakta kullanılır. Öğrenme, bireyler en etkin devreleri seçip bu nöral responsları uygun davranışsal respons ile ilişkilendirdiklerinde gerçekleşir. Öğrenme ve eğitimde izlenecek adımlar aşağıdakilerden oluşur: 1. Başlangıç öğrenmesi sinirsel devrelerde yeni bağlantılar oluşturur 2. Daha sonra bu popülasyon küçük alt kümelere düşer; ve 3. Beceri haline dönüşen bu performans küçük ancak stabil yeni bağlantılar alt kümesi tarafından korunur. Sonuç olarak beyin plastik ve dinamik olup büyük ölçekli karmaşık ağlarda çalışır (dolaşımlı). Ayrıca kavrama ile motor davranış arasında gerçek bir fark yoktur aynı alt sistemleri (devreleri) paylaşırlar. Elbette belirli bir davranış için beyinde kritik alanlar vardır ancak davranışın kendisi birçok alanın kombine şekilde eyleme geçmesiyle oluşur. O halde vücut ve düşünceyi eşzamanlı olarak motive eden eğitim ve öğrenme programları, Serebral Palsi olan çocuktaki kabiliyetleri geliştirmek için oldukça önemlidir. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 8

9 Bölüm 4 Gıda Nöroplastisiteye ilişkin etkisi ve önemi Kazanımlar Katılımcılar, beyin üzerindeki beslenme şekli etkileri hakkında farkındalıklarını artıracak ve sağlıklı bir beslenme şeklinin uygulanması hakkında pratik tavsiyeler öğrenecektir. Giriş Egzersizden faydalanmak için kasların proteine ihtiyacı olduğu gibi beynin de gelişebilmek ve en iyi şekilde işlemek için bir dizi önemli maddenin beslenme şekline dahil edilmesine ihtiyacı vardır. (bazen beslenmede sadece şunlar olmalıdır: vitaminler, mineraller, temel amino asitler ve temel yağ asitleri, omega- 3 çoklu doymamış yağ asitleri dahil) Uzunca bir süre gıdanın kavrama ve zihinsel performansı da içermek üzere beyin yapısı ve işlevi üzerinde etkisi olabileceği tam olarak kabul edilmemiştir. Bununla birlikte pek çok mikro besin(vitaminler ve iz elementleri) ile makro besin (glikoz, amino asitler ve yağ asitleri) beyinsel işlevlerin oluşmasında doğrudan değerlendirilmiştir. Yani beyin aktif iken ki sürekli, hayat boyu beslenmeye ve enerjiye ihtiyacı vardır. Beynin kullandığı besinlerin büyük bölümü vücuttaki diğer organlardan kalanların türevleri olarak beynin kendisi tarafından üretilir. Doğru besinlerin üretilmesi için gereken şart bu içerik maddelerinin öncülerine uygun erişimin sağlanmasıdır. Öncü besinlerin organizmaya girmesinin sadece tek bir kaynağı vardır bu da beslenme şeklimizdir. İştah aklı yönetir. Beyin ve sinirsel ağların gelişmesi için gerekli besinler ve sinapsların etkinliğinin artırılması düşünüldüğünde bu gerçekten de doğrudur. Neyse ki, sıradan gıda olarak karakterize edilebilecek pek çok doğru içerik maddesini elde etmek çok kolaydır. Beslenme ve Serebral Palsi ye ilişkin iki temel konu vardır: 1. Yeme ve metabolizma üzerinde konjenital beyin hasarı etkisi: sıklıkla beyin hasarı sindirilen yiyecekten alma eksikliği ile sonuçlanan metabolik kontrol üzerinde etkilidir. 2. En iyi öğrenme ve plastisite beslenmedeki özel öncülere bağlıdır: bu tüm beyinler için geçerlidir. 9

10 Belirli besinlerin farklı miktarları bilişsel süreçleri ve duyguları etkileyebilir. Beslenme etkenlerinin sinirsel işlev ve sinaptik plastisite üzerinde doğrudan etkileri olabilir ve araştırmalar beyin sağlığı ve zihinsel işlev üzerinde beslenmenin etkilerinden sorumlu bazı hayati mekanizmalar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Seratonin, dopamin ve asetilkolin sinirsel aktarıcıları gibi en önemli bileşiklerden beyin hücrelerinin ne kadar ürettiği bunların öncülerinin beyindeki yoğunluğuna bağlı olduğu görülmüştür. Doğum öncesi belirgin beyin hasarı olan bebeklerin doğumu takip eden ilk yılda besin gereksinimleri artmıştır; yani bu bebeklerin ilk yıldaki doğru büyüme oranını yakalayabilmeleri için ortalamanın üzerinde enerji ve protein alımına, yani fazla besin gereksinimine ihtiyaçları olmuştur. Egzersizden faydalanmak için kasların proteine ihtiyacı olduğu gibi beynin de öğrenebilmek ve gelişebilmek için doğru maddelerin öncülerine ihtiyacı vardır. Beyne ilişkin olarak üç temel beslenme ihtiyacı şunlardır: 1. Yapısal malzemeler, 2. Ruh hali, motivasyon ve öğrenme kapasitesi kontrolü, 3. Enerji kaynağı. Düşünme Soruları Çocuk gün boyunca hangi sıklıkta ve ne tür gıdalar alıyor? Çocuk kahvaltı ediyor mu (evet ise, ne tür bir kahvaltı)? Çocuk değişik gıdalar alıyor mu, yoksa yedikleri konusunda titiz mi? Çocuk gün boyunca yorgun veya huysuz görünüyor mu? Çocuğun glikoz regülasyonu ne kadar iyi çalışıyor? Birkaç gün için gözlenebilir mi? Düzenli olarak çocuk kaç tane mikro ve makro besin alıyor? Çocuğun beslenmesinde ne tür yağ ve proteinler ağırlıklı? Yemeklerin türü ve zamanlamasında değişiklik yapmak yararlı mı? Gıda alımı veya belirli bir yiyeceğin çıkarılmasına bağlı olarak çocuğun ruh hali ve davranışlarında herhangi bir değişiklik fark ettik mi? Önerilen Okumalar / Knowledge about CP Food, the importance and effect related to neuroplasticity (by Kirsten Caesar) - / Knowledge about CP Figure showing the core ingredients regarding the brain (by Peder Esben Bilde) - / Knowledge about CP 10

11 Bölüm 5 SP ile ilgili Davranışsal ve Zihinsel Zorluklar ile Giderme Stratejileri Kazanımlar Katılımcılar, duyusal girdinin nasıl işlendiğini daha iyi anlayacaktır. Bu bölümde kısaca propriyoseptif, vestibüler ve görsel duyular üzerinde durularak yedi duyu kısaca ele alınacak ve duyusal entegrasyon doğru çalışmadığında bunun SP li çocuğu nasıl etkilediği ortaya konacaktır. Katılımcılar, kullanılabilecek ve günlük hayata entegre edilebilecek stratejiler hakkında fikir sahibi olacaktır. Giriş Duyusal entegrasyon şu ya da bu değildir. Hiçbirimizin mükemmel bir duyusal entegrasyonu yoktur. Hiçbirimiz duyularımızı mükemmel şekilde organize edemeyiz. Eğer beyin duyuları organize etmekte kötü bir iş çıkarırsa bu hayatın pek çok alanına müdahale eder. Hayatta daha fazla zorluk, daha az başarı ve tatmin olacaktır. Duyusal entegrasyon bilinçsiz olarak tüm 7 duyu sisteminden (denge ve hareket, adale ve eklem, görme, dokunma, işitme, koklama ve tat alma) gelen izlenimlerin organize edilmesiyle ve aldığımız tüm bilgilerin gruplanması ve odaklanılacak olunanın seçilmesi ile anlam verilmesiyle ortaya çıkar. Bu da bizim içinde bulunduğumuz duruma göre hareket etmemizi ve tepki vermemizi mümkün kılar ki zaten öğrenme ve sosyal davranışın temelinde de bu yatar. SP li pek çok çocuk duyusal bilgilerin yeterince işlenmemesinden kaynaklı gelişimsel yetersizlikler açısından zorluklar çeker. Bu zorluklar bazen öğrenmelerinde ve günlük hayat faaliyetlerini yürütmelerinde büyük zorluklara neden olabilir. Bu bölümde ana odak duyusal işlev, dokunma duyusu ile proprioseptif ve vestibüler duyuda olacaktır. Taktil alanında hipersensitivitesi olan (aşırı hassas) çocuklar dar, işaretleri veya kırışıklığı olan giysileri sevmez. Sıklıkla her zaman giymek istedikleri çok sevdikleri birkaç kıyafeti vardır rahat pantolonlar ve yumuşak tişörtler. Yüzlerinin yıkanmasından, ellerinin kirlenmesinden ve tırnaklarının kesilmesinden vb. nefret eder ve korkarlar. Kil ve parmak boyası vb. gibi yağlı ve yapışkan şeylere dokunmayı sevmezler. Beklenmeyen bir temas onları üzebilir ve tehdit edici olan ve olmayan temas arasındaki farkı ayırt etmelerinde sorun çıkarabilir. 11

12 Yeme problemleri taktil hipersentiviteden de kaynaklanabilir. Bazı SP li çocuklar ağızlarına belirli bir tutarlılıkta yiyecek almayı sevmez. Taktil hassas çocuklar sıklıkla sütten katı yiyeceğe geçişte zorlanır ve yemek sıklıkla boğazlarına takılır. Taktil alanının duyusal işleyişindeki sorunlar konuşma problemlerine de yol açabilir çocuk ağızdan gelen duyusal izlenimlerin işlenmesinde ve yorumlanmasındaki ve konuşma organının pozisyonunu hissetmedeki zorluklardan dolayı sesleri tam olarak çıkaramayabilir. SP li çocuklardaki proprioseptif duyu, duyusal süreçteki bozukluktan etkilenebilir; çünkü çocuk motor bozukluğundan kaynaklı atipik duyusal deneyimi bir araya getirir. Duyusal sistemde ve eklemlerden gelen duyusal bilgilerde azalma, duyusal girdiyi anlama, işleme ve yorumlamada zorluklar, ilgili duyusal girdiye odaklanma, bunları ilgili bağlama yerleştirerek ilgili olmayanı yok sayabilmeye neden olabilen bozukluklar olabilir. Proprioseptif fonksiyon bozukluğu olan çocuklar her bir harekete konsantre olmak için çok enerji harcar; çünkü her ne kadar beyin ne yapması gerektiğini biliyor olsa da vücutlarına bunu yaptırmayı bilemez. Örneğin bir bardak suyu taşımak, kalemi tutmak ve yazmak, bir kitabın sayfasını çevirmek vb. için ne kadar güç gerektiğini bilmek gibi konularda diğerlerine göre görsel açıdan daha bağımlıdırlar. Size hareket esnasında güven verecek şekilde bir kişinin postural kaslarını ve responslarını tutabilmek SP li çocuklar için sıklıkla zordur. Onlar için uzun süre ayakta durmak çok zor olabilir; kafalarını tutabilmek için veya ellerini kaldırmak için veya her ikisi için de veya hatta okumak ve yazmak için kafalarını masanın üzerinde tutmakta bile büyük desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu çocuklar diğer çocuklara göre daha çabuk yorulur ve gün içinde mola vermeleri gerekebilir. Diğerleri gibi vücudunu etkin şekilde hareket ettiremeyen ve kullanamayan çocuklar haliyle hayal kırıklığına uğrar, vazgeçer ve kendilerine olan güvenlerini kaybeder. Vestibüler duyu iç kulağı kullanarak denge ve hareket, vücudumuzun nerede olduğu hakkında bilgi sağlar. Vestibüler duyu bize oturmakta mı yoksa ayakta mı olduğumuzu, düşüp düşmediğimizi vb. haber verir. Vestibüler duyu yerçekimine karşı vücudun ayakta kalmasını, yürürken vücudumuzun dik durması ve gözümüzün stabilize olmasını, kafamız hareket halindeyken stabil bir görsel alan oluşturmamızı, böylece yürürken kafamız hareket ettiği halde görüşümüzün titrememesini denetler. Hareket etmeye toleranssız olduğundan örneğin hareket hastalığı ile sonuçlanabilen hızlı hareketler esnasında çocuk rahatsız hissedebilir. Nefes almanın yanında güvenliğimizi dengelemek ana odağımızdır, bir dergiyi okumak için dikkat verme veya bir radyo yayınını dikkatlice dinleme postural (denge) güvenliğimiz olmasını gerektirir. Aynı gereklilik yemek yeme veya yazı yazma gibi ince motor faaliyetlerini yerine getirirken de geçerlidir. Önce kendimizi düşmeyecek şekilde güvene alırız veya güvende ve fiziksel olarak rahat hissetmek için dengemizi yenileriz. Ancak bunları yaptığımızda okuyabilir, yazı yazabilir veya dikiş dikebiliriz. 12

13 Görsel algı görsel izlenimleri algılayıp yorumlamamızı sağlayan süreçtir. SP li pek çok çocukta görsel algı zorlukları vardır. Özellikle de herhangi bir nesne kullanarak yapacağı veya iki elinin işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir işte çocuk yavaş veya başarısız olabilir. Aynaya bakarken saçını taramak veya saçına toka takmak, kolye takmak ya da diş fırçası veya diş macununu almak zor olabilir. Bunlar büyük zorluklar yaratabilir. Giysiler ve düğmeler de iyi görsel algı gerektirir. Boyama, bilmeceler, okuma ve yazma becerilerini geliştirmek de zayıf görsel algıdan etkilenebilir. Bunu yakın çevrenizde yolunuzu bulmaya çalışmak veya bir çekmecede aradığınızı bulmaya benzetebiliriz. Bilgisayar klavyesini veya telefonu kullanmayı öğrenmek de zor olabilir. Görsel algı güçlüğü nedeniyle oyun ve boş zaman faaliyetleri de kısıtlanabilir. Uyarılma, sinir siteminin en iyi öğrenme için uygun olan bir göreve nasıl konsantre olduğu ve odaklanmaya devam etmek için bir kişinin nasıl uyanık (dikkatli) olduğunu tarif eden özelliği olarak açıklanabilir. SP li pek çok çocuk, içinde bulunduğu faaliyet veya duruma uygun uyarılmayı elde etme, devam ettirme ve değiştirmede zorluk çeker. Beyninizin ve vücudunuzun bir araba motoru olduğunu varsayarsanız, bazen fazla hızlı gider (yüksek hız) ve bazen de çok yavaş gider (düşük vites) ve bazen de doğru gider. Bu motor benzetmesini kullanarak hem SP li çocuklara hem de yetişkinlere kendini düzenleyici, yani onların motorlarını düzenleyici stratejiler öğretebiliriz. Böylelikle anne babalar, öğretmenler ve eğiticiler, SP li çocuklara öğrenme için en iyi fırsatları tanıyabilir. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 13

14 Bölüm 6 SP ye Bağlı Olarak Görülen En Yaygın Zihinsel ve Davranışsal Problemler ile Bunları Giderme Stratejileri Kazanımlar Katılımcılar, SP ye ilişkin son zamanlarda yapılan ampirik çalışmalardan elde edilen teorik güncel bilgi edinecektir. Katılımcılar, öğrenme sorunlarının bireysel bilişsel problemlerden kaynaklandığının ancak bunların belli toplumsal durumlarda ve öğrenme faaliyetlerinin organize edildiği öğrenme ortamlarında ortaya çıktığının; ve çocuğa doğru desteğin olup olmaması durumuna göre bunların şekillendiğinin farkına varacaktır. Giriş Bu bölümde SP ye bağlı beyin lezyonları ile en yaygın görülen zihinsel problemler arasındaki ilişki ile öğretmenler ve anne babalar tarafından işbirliği içinde çözülmesi gereken öğrenme problemleri olarak nasıl ifade edildikleri ele alınacaktır. SP ye bağlı zihinsel problemler spesifik olan ve olmayan problemler olarak ikiye ayrılabilir. Spesifik olmayan zihinsel problemler yorgunluk, değişken performans seviyesi ve bilgiyi yavaş işlemeyi kapsar. Spesifik olmayan zihinsel sorunlar her tür faaliyette görülebilir. Her ne kadar bunlar günlük temelde görünse de bunlar SP nin en görünmez sonuçlarıdır ve sıklıkla tembellik, isteksizlik veya çocuğun aptallığı olarak yanlış anlaşılır. Buna ek olarak SP, bir grup spesifik zihinsel problem ile de ilişkilendirilir. Özel kümelenme ve zihinsel problemlerin ciddiyet seviyesi SP li çocuklar arasında değişkenlik gösterir. Spesifik zihinsel problemler görsel-algısal ve görsel-yapısal problemler, dikkat problemleri, hafıza problemleri ile yerine getirme ve iletişim problemlerini kapsar. Bu bölümde yerine getirme işlevleri ve dikkat problemlerindeki spesifik zihinsel problemlerin üzerinde durulacaktır. Dikkat ve yerine getirme işlevindeki engeller, öğrenmenin pek çok alanında problemlere yol açar; ancak sıklıkla bunlar özel durumlarda ve okul derslerinde diğerlerinden daha fazla dile getirilir. Dikkat hem dikkatle ilgili odağı, hem yönetmeyi hem de değiştirme kabiliyetini kapsayan bir bileşik işlevdir. Dikkatin diğer bölümleri, dikkati kontrol edebilme ve sürdürebilme kabiliyeti ile dikkat sisteminin içerisinde materyal ile çalışabilmektir. Son iki tanesi, yerine getirme sisteminin parçaları olarak 14

15 düşünülür. Yerine getirme sistemi, pek çok farklı alt elementi kapsayan farklı bir bileşik işlevdir: (planlama, izleme, değiştirme, çalışma hafızası, girişim, ket vurma ve duygusal düzenleme vb.) Bunlara beynin frontal ve subkortikal kısmında yer alan farklı sinirsel ağlar hizmet eder ve beynin pek çok kısmına bilgi ilettiklerinden SP li çocuklarda yerine getirme problemleri sık görülür. Genellikle bunlar davranışsal problemlerde telaffuz edilirler: fevri veya rahatsız edici eylemler, kontrolsüz duygusal tepkiler, kaotik davranış, esneklik yoksunluğu, okul işlerini ve daha fazlasını organize etme kabiliyeti eksikliği. Yerine getirme işlevleri geç olur ve daima çocuğun yaşına göre değerlendirilmelidir. Dikkat ve yerine getirmedeki problemler sıklıkla hem öğrenmede hem de sosyal katılımda sorunlara neden olur. SP ye bağlı zihinsel engelleri bilmek önemlidir çünkü bu bilgi çocuğun davranışlarını yorumlamada yardımcı olabilir. Ancak zihinsel problemler sadece öğrenmedeki sorunların bir yönüdür. Diğer tarafta ise öğretmenin talepleri ve yapısal destek ile çocuğun öğrenmesinin nasıl organize edildiği yer alır. İdrak, beyin lezyonları ve öğrenme ortamı tarafından desteklenebilir veya kısıtlanabilir. SP li pek çok çocuğun yaşadığı öğrenme problemleri, çocuk (beyin lezyonu ve zihinsel engeller) ile onun öğrenme ortamı (doğru desteğin olmaması) arasındaki eşleşmenin olmamasından kaynaklanır. Öğrenmenin karşısındaki engeller sadece çocukta değil çocuk ile öğrenme ortamındaki ilişkide de bulunur. Doğru destek sağlandığında çocuğun zihinsel faaliyetleri sinir sistemine geri bildirim yapacak ve onu geliştirecek potansiyele sahiptir. Bununla birlikte hem zihinsel işlevlerin hem de sinirsel süreçlerin gelişimi çocuğa öğrenme faaliyetlerine katılımda sağlanacak doğru desteğe bağlıdır. SP li çocuğun tipik öğrenme problemleri pedagojik ve didaktik yapıya ve çocuğun okulda izlediği yol boyunca taleplerine bağlı olarak ortaya çıkar ve ilerler. Bazen öğrenme amaçları SP li olmayan aynı yaştaki akranları ile benzer olur, bazen de öğrenme amaçlarının çocuğun mevcut gelişim seviyesine adapte edilmesi gerekir. İlgili öğrenme amaçlarına dolambaçlı yollarla (ör. yazmak için bilgisayarlar) veya yapılandırma ile (ör. öğretmen kendi başına atacağı adımları belirleyemeyen çocuk için iş sürecini yapılandırır) ulaşılabilir. İlkokulda genellikle öğretmenin yeterliliği ve SP li çocuğun zihinsel güçlükleriyle ilişkili olarak öğretme materyalinin değerlendirilmesi gerekecektir. SP li çocuk akranları gibi aynı amaçlar doğrultusunda çalışabilir ancak öğretmenin çocuğun belirli engellerine göre öğrenme faaliyetini adapte etmesine gerek olabilir: Örneğin motor, görsel-algısal veya görsel-yapısal engellerden dolayı el yazısı SP li çocuklara genellikle yeni yazmaya başlayan çocuklarınkinden daha zor gelir. Eğer faaliyetin amacı sayıları yazmaktan ziyade hesaplama yapmak ise, çocuk soruları sözlü olarak cevaplar, bilgisayara yazar veya cevapları başkasına yazdırır. Bir başka tipik zorluk ise yerine getirme işlevinde bozukluk olan öğrenmeye hazırlanma konusunda daha net ve açık talimatlara ihtiyaç duyan çocuklarda görülür. Eğer SP li çocuğun dikkat bozukluğu varsa, çocuğa verilen destek dikkat dağılmasını sağlayan uyarıcıların azaltılmasını da içerecektir. 15

16 Ortaokulla gelen yeni dersler ve genişleyen müfredat SP li çocukların karşılaştığı zorlukları daha da artırır. Yavaş yazı yazan veya yavaş okuyan bir çocuğun gayretini materyalin içeriğine vermesini sağlayacak yeni yardımcı gereçlerle desteklenebilir. Yavaş bilgi işlenmesi artan talepler karşısında daha da belirgin hale gelebilir ve öğretmenin ya daha fazla süre vererek ya da çocuk tarafından incelenmesi gereken içeriği azaltarak çocuğa göre öğrenme faaliyetlerini adapte etmesine ihtiyaç olabilir. Örneğin okunacak kısım veya soru sayısının azaltılması. Çocuğun yerine getirme işlevlerindeki talepler, genellikle çocuğun daha bağımsız çalışmasını ve daha karmaşık sorular çözmesini gerektirdiğinden genellikle ortaokula doğru artar. SP li pek çok çocukta yerine getirme bozuklukları daha belirgin hale gelir ve destek ve/veya daha büyük görevlerde nasıl planlama yapacağı ve nasıl çalışacağı konusunda daha açık bir öğretme gerektirir. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 16

17 Bölüm 7 Ağrı/Ağrı yönetimi Ne Yapmalı ve Nasıl Gidermeli Kazanımlar Katılımcılar; ağrı, karmaşıklığı, psikolojik doğası ve farklı unsurların ağrı deneyimini nasıl etkilediği hakkındaki bilgilerini artıracaktır. Bu bilgi belirli bir çocuğun deneyimini ve ağrıyla karşılaştığında ne yaptığını anlamayı kolaylaştıracaktır. Katılımcılar, tamamlayıcı tedavileri ve çocuğun ağrının üstesinden nasıl geldiğini bilecek ve böylelikle çocuğun hissettiği ağrı duygusunu azaltmak için ona yardımcı olacaktır. Giriş Eklemlerdeki uygun olmayan ağırlıktan kaynaklanan uygun olmayan hareket etme ve kasları çalıştırma, istem dışı hareketler, omurganın düz olmayan şekilde gelişmesi vb. durumlardan dolayı SP li bazı çocuklarda akut olabilecek ağrı gelişebilir; ancak bu kronik ağrıya da dönüşebilir. Bu bölümde akut ile kronik ağrının arasındaki farkın, ağrının sübjektif doğası ve bunun çocuğun uykusunu, iştahını, sosyal hayatını, fiziksel faaliyetlerini, okul hayatını ve diğer günlük yaşam faaliyetlerini nasıl etkileyebileceğine dair kısa bir tarifi sunulacaktır. Ayrıca bir ağrı çizelgesi ve ağrı şekli de bir çocukla ağrı hakkında konuşurken yardımcı olabilecek araçlar olarak gösterilecektir. Çoğu insan akut ağrının hissiyatını bilir: Örneğin diş hekimine gittiğimizde, kan testi yaptırdığımızda veya düşüp bir yerimizi incittiğimizde hissettiğimiz ağrı. Fakat bazı insanlar için ve bazı SP li çocuklar için de bu ilerleyen ve kronik ağrılarla yaşanan bir durum haline gelir; bu da ağrının üç ila altı aydan fazla sürmesi anlamına gelir. Bu ağrı hisleri oldukça ciddi boyutlara varabilir; gece uykusunu, gündüz yapılan diğer işlere konsantre olmayı engelleyen bir hastalığa kadar gidebilir. Ağrı, çocuğun fiziksel faaliyetleri yerine getirmesi ve akranlarıyla oynamasını ve aynı zamanda sınıfta neler olduğuna tam konsantre olmasını engellediğinden düşük öğrenme kabiliyeti yaratır. Bu da çocuğun farklı ve terk edilmiş hissetme ve ayrıca ağrıların doğrudan sonucu olarak bazı deneyimlerin kaybedileceği riski taşıması anlamına gelir. Ağrı hissi sübjektiftir. Ağrının ne kadarının hissedildiği kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerin ağrı eşiği diğerlerinden düşüktür. Yani ağrının doğrudan bir ölçümünün yapılması mümkün değildir. Bir kişinin ağrısını nasıl yaşadığı hakkında bilgi edinmenin tek yolu onlarla bu konuda görüşmek ve bir ağrı çizelgesi veya şekli kullanarak çocuğa ağrıyı işaretleme şansı verilmesidir. Böyle durumlarda çocuğun yaşının ve zihinsel gelişiminin çocuğun ağrıyı değerlendirmesi ve yaşaması üzerindeki etkisini anlamak çok önemlidir. 17

18 Her çocuk kendine özgüdür ve kendi kişiliği, kaynakları, kırılgan yönleri ve kendine özgü başa çıkma stratejisi vardır. aynen serebral palsi durumunun çocuktan çocuğa değişkenlik göstermesi gibi. Çocuğun ağrı hissini artırabilecek en önemli etkenler; korku, depresyon, kontrol kaybı, ağrıya odaklanmadır. Ayrıca, etrafın tepki verme ve çocuğun ağrısına olan tavrı da çocuğun ağrıyı yaşaması üzerinde etkilidir. Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve onu en iyi şekilde destekleyebilmek için ağrının her bir çocuğu nasıl etkilediğini araştırmak önemlidir. Her bir çocuk hangi durumlarda ağrının olumsuz bir etki yarattığını hissediyor ve çocuğun etrafındaki kişiler buna nasıl tepki veriyor? Diğer bir deyişle, hem etrafındakiler hem de çocuğun psikolojisi, çocuğun ağrıyı yaşama ve ağrı hissiyle başa çıkabilmesi üzerinde etkilidir. Bu da ağrı hissini hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilecek bazı psikolojik etkenler olduğu anlamına gelir. Ağrının ne kadar yoğun olduğu üzerinde etkisi olan bazı unsurlar her bir çocuğun ağrı ile baş edebilme ve ağrıya nasıl tepki verdiğidir. Ağrının nedenlerinin anlaşılamaması ve/veya çocuk ya da anne babaları tarafından ağrıya ilişkin yaşanan korku veya güvensizliğin, aynen çaresiz ve olumsuz düşüncelere sahipken olduğu gibi ağrının şiddetini artırabileceği bilinmektedir. Bunun aksine dikkat dağıtan stratejilerin ve rahat aynı zamanda da anne babaların durumu anladığını ve desteklediğini hissetmenin, anlamlı derecede ağrıyı dindirdiği bilinmektedir. (ör. bir hikaye okumak, televizyon seyretmek, evcil bir hayvanla konuşmak veya çizim yapmak) Ağrı hissini azaltabilecek etkenler arasında (ör. dikkat dağıtma) ile yardımcı tedaviler (ör. görselleştirme, hipnoterapi, zihinsel terapi, fizyoterapi, beyaz ses ve akupunktur) gösterilebilir. Çocuğun yaşı ve zihinsel kabiliyetine bağlı olarak, gerek çocuklar için ağrı görselleştirmeyi içeren bir CD yoluyla veya belirli bir çocuk için bir görselleştirme CD si hazırlayabilecek bir psikolog ziyaret edilerek anne babalara görselleştirme ve bu teknik ile çocuğun nasıl desteklenebileceği hakkında kısaca bilgi vermek faydalı olabilir. Çocuğun ağrıyı tanıması vücudundan gelen sinyalleri nasıl dinleyeceğini ve kendiyle ilgilenmeyi öğrenmesi çok önemlidir. Çocuk vücudu fazla yüklemenin yol açacağı sonuçları ve bunun nasıl daha şiddetli ağrıya sebep olabileceğini bilmeli; hislerini ve sınırlarını hissetmeyi öğrenmeli; neyin kabul edilebilir olduğunu ve neyin olmadığını ifade edebilmelidir. Önerilen Okumalar Pain/pain management By Charlotte Jensen: / Knowledge about CP / Knowledge about CP 18

19 Bölüm 8 SP ve diğer yetersizliklere ilişkin olarak yetişkinlik ve yaşlılıkta bilinmesi gereken özel durumlar Kazanımlar Katılımcılar, toplumun aktif bir bireyi olarak yetişkin gibi yaşayabilmek için yetersizliğin kabulünün önemini bilecektir. Katılımcılar, vücut fiziksel bir yetersizlikle büyürken zihinsel, fiziksel ve biyolojik tehditleri bilecektir. Katılımcılar grup tartışmasından esinlenerek bu tehditler oluşmadan onların belirlenebileceğini öğrenecektir. Giriş Bir yetersizlikle büyümek ve yetişkin hayatı yaşamaya başlarken kişiliğin dokunulmamış kalması büyük bir zorluktur. Bu, öğrenme ve Serebral Palsi ile yaşamayı kabullenme sürecinde ilerleyebilmek için temel oluşturan gerekli olan farklı farkındalık ve bilgilenme aşamalarını kapsar. En belirgin aşamalardan bir tanesi yas tutmaya izin verilmesidir. Bu durum hem yetersizlikleri olan birey hem de tanı Serebral Palsi olarak konulduktan sonra özellikle keder ile karakterize edilen duruma giren anne babalar için geçerlidir. Yas tutma, Serebral Palsi ile yaşamayı mümkün olduğu kadar anlamlı ve rahat kılmak için atılacak ilk adımdır. Bu süreç bir sonraki adım olan yetersizliğin kabulü ve tanınmasına hazırlanmak için esastır. Bu kişisel gelişim süreci göz ardı edilirse, yetersizlikleri olan çocuğun talep ve beklentileri gerçek dışı boyutlarda yükselecek, motivasyon ve odağın fazlasıyla normal olmaya doğru daraldığı bir başka durumla, yani bir yetersizliği olduğu gerçeğini aklından çıkarmaya ikna olmayla sonuçlanabilecektir. Bu genellikle sayısız günlük mağlubiyet ve hayal kırıklığına neden olur. Araştırmaya göre engelden kaynaklanan mevcut kısıtlamaların bilinmesi hem yetersizliği olan çocuk hem de anne babaları için hayati derecede önemlidir ve sadece gerekli dikkatin kişisel gelişim sürecine verilmesi ile gerçekleşebilir. Engeli güçlü ve zayıf yönleri ile tanımak ve kabul etmek, Serebral Palsi ile yaşamayı ve yerel toplumun aktif bir ferdi olarak sosyal etkileşime katılmayı mümkün kılacaktır. 19

20 Tıbbi şartlar ve yaşlanma İkinci Dünya Savaşı ndan önce sadece çok az sayıda Serebral Palsi li çocuk, yetişkin yaşa ulaştı ve daha da az sayıda kişi ileri yaşları gördü. O zamanlardaki standart yetersizlikleri olan kişiler ile Serebral Palsililer in hayat beklentileri arasında bariz bir boşluk gösterdi. Bugünlerde ise öncelikle tıbbi bakım hizmetlerindeki gelişmeler, rehabilitasyonun ilerlemesi ve yardımcı teknolojiler sayesinde Serebral Palsi li çocukların çoğunluğu yetişkin yaşlara ulaşıyor ve hayat beklentileri arasındaki boşluk ise aşağı yukarı ortadan kalkıyor. Bir yetersizlikle bu kadar uzun yaşamak genellikle tıbbi ve işlevsel problemlerde aşağıdakileri içerecek şekilde bazıları göreceli olarak daha erken yaşta başlamak üzere artar: Prematüre yaşlanma Serebral Palsi li bireylerin çoğunluğu durumlarından kaynaklı ekstra stres ve gerilmeden dolayı 40 lı yaşlara geldiklerinde bir tür prematüre yaşlanma tecrübe edeceklerdir. Serebral Palsi nin sonucu olarak gelişimde görülen gecikmeler bazı organ sistemlerinin tam kapasitelerine ulaşmasını engeller. Kardiyovasküler sistem (kalp, damarlar ve arterler) ile pulmoner sistem (akciğerler) gibi organ sistemlerinin böyle bir durumda daha fazla çalışması gerektiğinden, bu sistemlerde prematüre yaşlanma meydana gelir. Araştırmalar prematüre yaşlanma faktörünün Serebral Palsi li kişilerde normal yaşlanmayla karşılaştırıldığında 1.5 ila 5 arası olduğunu göstermiştir. Depresyon Serebral Palsi li kişilerde depresyon oranı yaklaşık %25 daha fazladır. Yetersizliğin ciddiyeti ile herhangi bir açık bağıntı bulunmadığı, Serebral Palsi li kişinin yetersizlikleri ile ne kadar başarılı şekilde başa çıktığı ile bağlantı olduğu görünmektedir. Duydusal desteğin derecesi, CP li kişilerin stres ve hayal kırıklığı ile başa çıkmada ne kadar yeterli oldukları ile doğrudan ilgilidir. Ayrıca duygusal desteğin derecesinin, onların geleceğe dair olumlu bir bakışları olup olmadığı ve mutluluk dereceleri ile depresyonu kendilerinden uzakta tutabilmeleriyle de anlamalı bir ilişkisi vardır. Ağrı Serebral Palsi li çoğu birey, doğduğu andan itibaren belirli bir derecede ağrı yaşamış olduğundan durumu ağrı olarak anlayamaz ve bu nedenle ağrı ile yaşıyor oldukları profesyonel sağlık personeli tarafından genellikle anlaşılmaz. Diğerleri ise ağrıyı hissettikleri yeri veya şiddetini tarif edemezler. Ağrı doğru şekilde yönetildiğinde genellikle kronik ağrıya dönüşmesi engellenir. 20

21 Ağrı, Yorgunluk ve Güçsüzlük (PFW) Serebral Palsi si olan çoğu yetişkin kas anomalileri, kemik deformiteleri ve artiritten dolayı vücudun fazla veya yanlış kullanımından kaynaklanan PFW olarak bilinen bir ağrı, yorgunluk ve güçsüzlük kombinasyonunu mutlaka yaşar. Günlük hayatta hareket edebilmek için yetersizlikleri olmayan kişilerin üç ila beş katı daha fazla enerji harcadıklarından Serebral Palsi li bireyler için yorgunluk genellikle bir zorluktur. Ek Tıbbi Durumlar Serebral Palsi li yetişkinler hipertansiyon, inkontinans, idrar torbası komplikasyonları ve disfaji gibi sekonder tıbbi durumlara karşı normalden daha yüksek prevalansa sahiptirler. Skolyozun (omurga eğriliği) bazı vakalarda kemikler olgunlaştığında ergenlik çağından sonra ilerlediği görülmüştür. Ayrıca çocukların %12 15 inde kalça çıkığı görülür. Serebral Palsi li olan kişilerin kemik kırılmalarına karşı daha yüksek insidansı vardır. Serebral Palsi li yetişkinler, pratisyen hekimlere düzenli olarak görünmeli ve ilaç durumlarının değerlendirmesini yapmalıdır. Fiziksel şikâyetlerinin, başka bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılması önemlidir. Örneğin Serebral Palsi si olan yetişkinlerin PFW (ağrı, yorgunluk, güçsüzlük) yaşamaları mümkündür ancak PFW tanı konmamış bir tıbbi durumdan da kaynaklanabilir. Bugün giderek artan sayıda Serebral Palsi li bireyin ailelerinden veya bakıcılarından daha uzun yaşadığı bir gerçektir. Bunun sonucu olarak da uzun-vadeli bakım ve destek dikkate alınmalı ve zamanında planlanmalıdır. Önerilen Okumalar / Knowledge about CP 21

22

Serebral Palsi Hakkında Bilgi

Serebral Palsi Hakkında Bilgi Modül 1 EĞİTİM KILAVUZU Serebral Palsi Hakkında Bilgi Editör Miguel Santos Yazarlar Karina Riiskjaer Raun Mette Kliim-Due Betina Rasmussen Peder Esben Bilde Kirsten Caesar Petersen Charlotte Jensen Louise

Detaylı

SEREBRAL PALSİ (BEYİN FELCİ) Anne, Baba ve Öğretmenler için Eğitim Kitapçığı

SEREBRAL PALSİ (BEYİN FELCİ) Anne, Baba ve Öğretmenler için Eğitim Kitapçığı SEREBRAL PALSİ (BEYİN FELCİ) Anne, Baba ve Öğretmenler için Eğitim Kitapçığı (03-18 Yaş Grubu) Serebral Palsi li (Beyin Felçli) Çocukların Anne Babaları ve Öğretmenleri için Destekleyici Paketlerin Geliştirilmesi

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Demans ve Alzheimer Nedir?

Demans ve Alzheimer Nedir? DEMANS Halk arasında 'bunama' dedigimiz durumdur. Kişinin yaşından beklenen beyin performansını gösterememesidir. Özellikle etkilenen bölgeler; hafıza, dikkat, dil ve problem çözme alanlarıdır. Durumun

Detaylı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler Zihinsel yetersizlik üç ölçütte ele alınmaktadır 1. Zihinsel işlevlerde önemli derecede normalin altında olma 2. Uyumsal davranışlarda yetersizlik gösterme 3. Gelişim

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

2014

2014 2014 DİKKAT EKSİKLİĞİ BOZUKLUĞU (DEB) ve MentalUP İçerik DEB e Klinik İlgi DEB Nedir? DEB in Belirtileri DEB in Zihinsel Sürece Etkileri DEB in Psikososyal Tedavisi MentalUP tan Faydalanma MentalUP İçeriği

Detaylı

Visuo-Motor Egzersiz ve Rehabilitasyon Cihazı

Visuo-Motor Egzersiz ve Rehabilitasyon Cihazı Visuo-Motor Egzersiz ve Rehabilitasyon Cihazı (Visuo-Motor Training Device) 2014 Proje Yarışması 2. lik Ödülü www.cogniboard.net CogniBoard Nedir? CogniBoard, görsel, gross motor ve nörokognitif görevlere

Detaylı

Santral (merkezi) sinir sistemi

Santral (merkezi) sinir sistemi Santral (merkezi) sinir sistemi 1 2 Beyin birçok dokunun kontrollerini üstlenmiştir. Çalışması hakkında hala yeterli veri edinemediğimiz beyin, hafıza ve karar verme organı olarak kabul edilir. Sadece

Detaylı

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ Tanımı Görme yetersizliği, görme gücünün kısmen ya da tamamen yetersizliğinden dolayı bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Açıklama 2008 2010. Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur. Gençlerde DEHB nin Öğrenim Hayatı Üzerine Etkileri Dr Aytül Karabekiroğlu Samsun Mehmet Aydın Eğitim ve Araştırma

Detaylı

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. GELİŞİM İLKELERİ GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR. Kalıtım bireyin anne babasından getirdiği gizil güçleri anlatır. Bu gizil güçlerin üst düzeyi kalıtsal olarak belirlenir. Bu düzeye ulaşma

Detaylı

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri Zeka Geriliği nedir? Zeka geriliğinin kişinin yaşına ve konumuna uygun işlevselliği gösterememesiyle belirlidir. Bunun yanı sıra motor gelişimi, dili kullanma yeteneği bozuk, anlama ve kavrama yaşıtlarından

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Beynin Temelleri BEYNİN TEMELLERİ 1: BEYNİN İÇİNDE NE VAR?

Beynin Temelleri BEYNİN TEMELLERİ 1: BEYNİN İÇİNDE NE VAR? Beynin Temelleri Kitabın geri kalanının bir anlam ifade etmesi için beyinle ve beynin nasıl işlediğiyle ilgili bazı temel bilgilere ihtiyacınız var. Böylece, ileriki sayfalarda nöron gibi bir sözcük kullandığımda

Detaylı

Birey ve Çevre (1-Genel)

Birey ve Çevre (1-Genel) Birey ve Çevre (1-Genel) Prof. Dr. Turgut Göksu PA GBF Öğretim Üyesi tgoksu@hotmail.com Turgut Göksu 1 DAVRANIŞ NEDİR? İnsanların (ve hayvanların) gözlenebilen veya herhangi bir yolla ölçülebilen hareketlerine

Detaylı

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Yaşam Boyu Sosyalleşme Yaşam Boyu Sosyalleşme Lütfi Sunar Sosyolojiye Giriş / 5. Ders Kültür, Toplum ve Çocuk Sosyalleşmesi Sosyalleşme Nedir? Çocuklar başkalarıyla temasla giderek kendilerinin farkına varırlar ve insanlar hakkında

Detaylı

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ FARKLI GELİŞENLERDE UYKU SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ www.algiabaterapi.com Uyku karmaşık, beyin işlevi ve psikoloji ile ilgili yaşamsal bir durumdur. Uyku, çocuğun biyolojik

Detaylı

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları Zihinsel Bozuklukları Kavrama Zihinsel bozukluklar hakkında daha fazla bilgi edinin Daha önce zihinsel gerilik olarak bilinen zihinsel bozukluk (ID), bireyin

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre değişimlerdir. Öğrenmede değişen ne???? İnsan ve hayvan arasında

Detaylı

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR 1)ÖZELLİKLERİ 2)KARŞILAŞMA SIKLIĞI 3)TÜRKİYE VE DÜNYADA YAPILAN FAALİYETLER 4)EĞİTİMLERİ 5)AİLEYE VE ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER ÖZELLİKLERİ MOTOR GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ZİHİNSEL GELİŞİM

Detaylı

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

Havacılıkta Ġnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA Havacılıkta Ġnsan Faktörleri Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA BÖLÜM 1 Biyolojik Varlık Olarak İnsan Birinci Bölüm: Fiziksel Faktörler ve Algı Geçen Hafta GEÇEN HAFTA İnsan, Fiziksel Faktörler ve İnsan Performansı

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.

Detaylı

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER

ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER STRES VE SAĞLIK 1 ALARM DURUMUNDA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN BAZI ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER GÖZBEBEKLERİ BÜYÜR (Daha fazla ışık alınarak algıyı güçlendirmeye yardımcı olunur) SOLUNUM SAYISI ARTAR (Bedene daha

Detaylı

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak İNME Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND ye aittir. Kaynak

Detaylı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ Marmara Evleri Anaokulunda Rehberlik Hizmetleri (3 6 yaş) Okulumuzdaki tüm öğrencilerin her yönüyle sağlıklı gelişmeleri, okul ortamına uyum sağlamaları ve kapasitelerini

Detaylı

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu Özellikleri Otizm Spektrum Bozukluğu olan çocukların büyük bir bölümünde duyusal uyaranlara karşı abnormal tepki (örn. aşırı hassasiyet ya da tepkisizlik) gözlemlenmektedir. Yaygın

Detaylı

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Yetersizlik, iģlevsellik ve sağlık bileģenlerinin sınıflandırılması Vücut yapıları ve iģlevleri

Detaylı

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

PARKİNSON HASTALIĞI. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak PARKİNSON HASTALIĞI Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları TND

Detaylı

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI Beyni Keşfetme Dünya üzerinde keşifler genelde coğrafi keşiflerle başlamıştır. Ortalama 1120 gr ağırlığındaki jelatinimsi yapısıyla beyni keşfetme

Detaylı

BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma

BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma İÇİNDEKİLER Giriş... x Çeviri Editörünün Ön Sözü...xii Resimsel İçerik Tablosu...xiii BÖLÜM 1 Emzirme: Normal Emme ve Yutma 1 Normal Emme... 1 Anatomi...2 Emme ya da Biberon Kullanma: Memeden Emme ya da

Detaylı

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler; Dersi iyi planlamak ve etkili sunmak öğrenci başarısını artırmanın ve sınıf düzenini sağlamanın yanında öğretmenin kendine olan güveninin de artmasını sağlar. Öğrenci hakkında varsayımlar; 1. Öğrenci saygılı

Detaylı

Yazar Ad 41 Prof. Dr. Haluk ÖZEN Cinsel hayat çocuk yaştan itibaren hayatımızın önemli bir kesimini oluşturur. Yaşlılık döneminde cinsellik ayrı bir özellik taşır. Yaşlı erkek kimdir, hangi yaş yaşlanma

Detaylı

Öğrenme ve Öğretim İlkeleri

Öğrenme ve Öğretim İlkeleri Öğrenme ve Öğretim İlkeleri Konular Konu alanı bilgisi Pedagojik bilgi ve beceri Öğretmen deneyimi Sağlıklı öğretmen öğrenci etkileşim ve iletişimi İşbirliği ortamı Hazır bulunuşluk Öğretim etkinliklerini

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Tiedot turkiksi DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu)

Detaylı

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise: REHBERLİK SÜREÇLERİ REHBERLİK NEDİR? Bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel yardım sürecidir

Detaylı

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR Akıl Oyunları çocukların ve yetişkinlerin strateji geliştirme, planlama, mantık yürütmemantıksal bütünleme, görsel-uzamsal düşünme, yaratıcılık, dikkat - konsantrasyon, hafıza

Detaylı

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI Beslenme yetersizlikleri ve yetersiz fiziksel aktivite çocuğun sosyal ve akademik başarısını etkileyen

Detaylı

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11 İÇİNDEKİLER 1 Sınıf Yönetimine Giriş 1 Sınıflar Karmaşık Yerlerdir 2 Sınıf Yönetimini Öğrenmek 3 Sınıf Yönetiminin Öğretimin Diğer Yönleriyle İlişkisi 7 Bölümün Özeti 9 Okunması Önerilen Yayınlar 9 Önerilen

Detaylı

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir. İşitme engelliler İşitme duyusu İşitme duyusu, ses olarak adlandırdığımız mekanik titreşimleri ortaya çıkarabilme yeteneğidir. İşitmenin gerçekleşebilmesinde etkili ve önemli rolü olan organımız kulaktır.

Detaylı

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ETKİLİ İLETİŞİM VE STRES YÖNETİMİ ŞEKİLLER DÖNÜYOR MU? DÖNÜYOR İSE HIZLI MI YOKSA YAVAŞ MI? STRES NEDİR? İç ve dış etkenlerden dolayı

Detaylı

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-1. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-1. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı Sınav Destek Semineri Egzersiz & Rahatlama Çalışmaları-1 Engin KUYUCU İnsan Kaynakları Uzmanı 0 535 828 17 93 www.enginkuyucu.com Sınav Destek Semineri Süper Beyin Yogası "Süper Beyin Yoga"sı beyne enerji

Detaylı

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ Oyun bir çocuğun en önemli işidir. Çocuklar oyun ortamında kendilerini serbestçe ifade edip, yaşantılarını yansıtırlar ve dış dünyaya farketmeden hazırlık yaparlar.

Detaylı

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler. 0212 542 80 29 Uz. Psk. SEMRA EVRİM 0533 552 94 82 DUYGUSAL ZEKA Son yıllarda yapılan pek çok çalışma zeka tanımının genişletilmesi ve klasik olarak kabul edilen IQ yani entelektüel zekanın yanı sıra EQ

Detaylı

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur.

yukarıda olduğu psikolojik bir durumdur. Stress Yönetimi STRES NEDİR? Bireylerin, fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi veya zorlanması ile ortaya çıkan psikolojik bir durumdur. Kişilerde meydana gelen ve onları normal faaliyetlerinden

Detaylı

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ

DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ DİKKAT KONTROLLERİ SİSTEMLERİ Pek çok çocuk dikkat kontrolleriyle ilgili sorunlar yaşamasına rağmen, her bir çocuk bu konuda zayıf ve güçlü yanlarının oluşturduğu birbirinden farklı değişik modellere sahip

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR.. ÖĞRENCİLERDE PERFORMANS, MOTİVASYON VE BAŞARI GELİŞTİRME TEKNİKLERİ Skeçler, Testler, Video çekimleri Başarıya Ulaşmak İçin HEDEF BELİRLEMEK PLAN OLUŞTURMAK

Detaylı

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler SINAV KAYGISI Kaygı, stresli bir durum karşısında hepimizin yaşadığı uyarılmışlık halidir. Ancak kaygının belli bir miktarda yaşanmasının olumlu işlevleri de vardır. Bir miktar kaygı günlük hayatta bizi

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

Eğitimin Amacı: Eğitimin İçeriği: STRES YÖNETİMİ Eğitimin Süresi*:

Eğitimin Amacı: Eğitimin İçeriği: STRES YÖNETİMİ Eğitimin Süresi*: Stres Yönetimi Etkili Zaman Yönetimi İkna Teknikleri Sunum Teknikleri Kriz Yönetimi İletişim Becerileri Sosyal Davranış ve Protokol Müzakere Teknikleri EĞİTİMLER Müşteri Odaklılık İş Süreçlerini İyileştirme

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ A u ok na lu ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - MART 2014 ANAOKULLARI BÜLTENİ ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ Okul öncesi dönem, gelişimin hızlı olması ve

Detaylı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir. Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Davranış Bilimleri I. Fizyobiyolojik Sistem A Biyolojik Yaklaşım II. Psikolojik Sistem B. Davranışçı Yaklaşım C. Gestalt

Detaylı

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? Kalsiyum bir çok kişinin bildiği gibi kemik ve dişlerin yapı, oluşum ve sürdürülmesinde temel bir gereksinimdir. Kemik erimesini azaltmada yardımcı

Detaylı

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Information på turkiska DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE Çocukların oturup konsantre olmakta ve dürtülerini kontrol etmekte zorlanmaları normaldir. Ancak DEHB li (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite

Detaylı

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM Yaşlıların Psiko-Sosyal Özellikleri İnsanın yaşlılığında nasıl olacağı ya da nasıl yaşlanacağı; yaşadığı coğrafyaya, kalıtsal özelliklere, Psiko-sosyal ve Sosyo-ekonomik şartlara,

Detaylı

OKULÖNCESİ DÖNEMDE BEDEN EĞİTİMİ

OKULÖNCESİ DÖNEMDE BEDEN EĞİTİMİ OKULÖNCESİ DÖNEMDE BEDEN EĞİTİMİ Harekete Sürükleyici Etkinlikler- 5 dak. İşlevsel Etkinlikler- 10 dak. Grup Etkinlikleri 20 dak. Tüm sınıf Etkinlikleri 5 dak. HAREKETE SÜRÜKLEYİCİ ETKİNLİKLER Yürüme ve

Detaylı

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi

Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Annenin Psikolojisi İle İlgili Distosi Eylemin psikolojisi Kadının psikolojik olarak eyleme ve doğuma uyumu ile ilgilidir. Bu da doğrudan doğum sürecinin seyrini etkiler. Bu faktörlerden herhangi birinin

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:58

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs 2009 12:58 Fiziksel Gelişim Bebeklik Döneminde - Fiziksel Gelişim 0-2 yaşlar arasını içeren bebeklik dönemi fiziksel açıdan pek çok temel becerinin kazanıldığı bir dönemdir. Bu dönem içerisinde bebeklerin hem beden

Detaylı

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup

Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan oluşan bir grup DÖNEM I İYİ KLİNİK UYGULAMALAR KAPSAMINDA ALTERNATİF TIP DERSİ DERSİN İÇERİĞİ: Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp günümüzde alışılagelmiş tıbbın içinde sayılmayan farklı sağlık sistemleri ve uygulamalardan

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2 SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2 Bilgiyi işlemede büyük rol oynar HİPOKAMPUS Hafıza, öğrenme, bilişsel haritalama ve dikkat ile yakından ilişkilendirilmiştir Bu bölgeye zarar gelmesi öğrenme ve hatırlamada

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Döllenmiş yumurta fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Yaşam boyu devam eden biyolojik, bilişsel, sosyal gelişim ve kişilik gelişiminin bilimsel incelemesi Gelişim psikolojisinin başlıca

Detaylı

PSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler

PSİKOLOJİ DE. Besinsel. Destekleyiciler PSİKOLOJİ DE Besinsel Destekleyiciler 3 Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalığın En Güzel İlacı, Hastalıktan Korunmanın Çarelerini Öğrenmektir. Çarelerini Öğrenmektir. Hipokrat Hipokrat 4 Bugünün bilgilerine

Detaylı

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır. Alzheimer hastalığı nedir, neden olur? Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.

Detaylı

Öğretim Materyallerinin Eğitimdeki Yeri ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI. Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün

Öğretim Materyallerinin Eğitimdeki Yeri ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI. Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI Dr. Ümmühan Avcı Yücel Esin Ergün Bu bölümü tamamladıktan sonra; Bu bölümü tamamladıktan sonra; Bir öğretim materyali seçerken hangi unsurlara dikkat edilmesi

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES

DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES 1 2 Stres nedir? bireyin fizik ve sosyal çevredeki uyumsuz koşullar nedeniyle, bedensel ve psikolojik sınırlarının ötesinde harcadığı gayrettir 3 Stres nedir? EUSTRESS: Hedefler,

Detaylı

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen

Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen Baş ağrısı, başta ve bâzen de boyun veya sırtın üst kısmında gerçekleşen ağrılara verilen ortak isimdir. Yaygın ağrı şikâyetlerinden biridir ve hemen hemen tüm insanlar değişik nedenlerle baş ağrısından

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Yaşlı Bakım-Ebelik YB 205 Beslenme İkeleri Uzm. Dyt. Emine Ömerağa emine.omeraga@neu.edu.tr YAŞLANMA Amerika da yaşlı bireyler eskiye göre

Detaylı

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir? Özgüven Nedir? Özgüven; kendimiz ve yeteneklerimiz hakkında pozitif ve gerçekçi bir anlayışa sahip olduğumuz anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, özgüven eksikliği ise; kendinden şüphe duymak, pasiflik,

Detaylı

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Stres Nedir? Stres bir insan için baskı, gerginlik, rahatsız edici çevresel faktörler veya duygusal tepkiler anlamında gelmektedir. Kişinin bedensel

Detaylı

GENEL ANTRENMAN BİLGİSİ

GENEL ANTRENMAN BİLGİSİ HİTİT ÜNİVERİSTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEK OKULU ANTRENÖRLÜK BÖLÜMÜ GENEL ANTRENMAN BİLGİSİ ANTRENMAN DURUMLARI ANTRENMAN DURUMLARI I-FORM(PEAKING) Sporcunun bir sezon içerisinde yakaladığı en iyi

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ. PSİ154-PSİ162 Psikolojiye Giriş II PSİKOLOJİK BOZUKLUKLARIN TEDAVİSİ Psikolojik bozukluklar nasıl iyileştirilir? Tedavi için uygun kişi kimdir? En mantıklı tedavi yaklaşımı hangisidir? Bir terapi biçimi diğerlerinden daha iyi midir? Herhangi

Detaylı

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar

Kaç çeşit yara vardır? Kesik Yaralar Ezikli Yaralar Delici Yaralar Parçalı Yaralar Enfekte Yaralar YARALANMALAR YARA NEDİR? Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon

Detaylı

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR

DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR DUYUSAL ve MOTOR MEKANİZMALAR Duyu Algılama, Tepki Verme ve Beyin Algılama beyinsel analiz tepki Sıcaklık, ışık, ses, koku duyu reseptörleri: elektriksel uyarılara dönüşür Uyarı beyin korteksindeki talamus

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE Sağlıklı büyümek ve gelişmek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz. BESLENME İnsanın yaşına, cinsiyetine, çalışma ve özel

Detaylı

BOSU EĞİTMENLİK PROGRAMI. Sporkariyerim.com. BOSU Master Trainer - HASAN ÇAKMAK 10.06.2012 BOSU TRAİNER CERTIFICATION 1

BOSU EĞİTMENLİK PROGRAMI. Sporkariyerim.com. BOSU Master Trainer - HASAN ÇAKMAK 10.06.2012 BOSU TRAİNER CERTIFICATION 1 BOSU EĞİTMENLİK PROGRAMI Sporkariyerim.com BOSU Master Trainer - HASAN ÇAKMAK 10.06.2012 BOSU TRAİNER CERTIFICATION 1 Eğitim İçeriği BOSU Nedir? BOSU Balans Antrenmanları BOSU Bireysel Antrenman Entegrasyonu

Detaylı

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder?

DEMANS. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? Sağlık Dairesi Bilgilendiriyor. ÿ Bu bir Demans (bunama hastalığı) olabilir mi? ÿ Demans tam olarak nedir? ÿ Alzheimer tipi Demans nasıl cerayan eder? ÿ Demans nasıl tedavi edilebilir? ÿ Ne gibi önlem

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

Çocukların karnesini elimize aldığımız zaman karnedeki notları görmekten öte bizler, bu çocuklar için neler yaptık? diye düşünmemiz gerekir.

Çocukların karnesini elimize aldığımız zaman karnedeki notları görmekten öte bizler, bu çocuklar için neler yaptık? diye düşünmemiz gerekir. Çocukların Karnesindeki Notlar Kimin? Çocukların okul başarılarının temelinde, ailenin çocuğa ve okula karşı tutumuyla yakından ilgilidir. Ailenin çocuğa ve okula karşı tutumu, çocuğun karnesini etkilemektedir.

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

Dr. Halise Kader ZENGİN

Dr. Halise Kader ZENGİN Bilişsel ve duygusal zekanın farklı işlevlerinin olduğu ve birbirlerinden ayrı çalışmadıkları son yıllarda yapılan psiko-fizyoloji ve beyin MR çalışmalarıyla açıklık kazandı. Bilişsel ve duygusal zekası

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana

Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana Yazar Ad 111 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAŞI Yaşlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen değişiklikler gibi vücut duruşunda ve yürüyüşünde de değişiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek

Detaylı

Eğitim Bilimlerine Giriş

Eğitim Bilimlerine Giriş Eğitim Bilimlerine Giriş Yrd. Doç. Dr. Tuncay Sevindik E-posta: tuncaysevindik@hotmail.com Web: www.tuncaysevindik.com 1/44 Ders İçeriği Bu dersin amacı; eğitimle ilgili temel kavramlar, eğitimin psikolojik,

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir. KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir." KİŞİSEL BİLGİLER Doğum Tarihi Cinsiyet Okulun Adı Sınıf İl İlçe Uygulama Tarihi Formu Dolduran 8.6.2011 ERKEK

Detaylı

Prof. Dr. Acar Baltas, Psikolog / @acarbaltas

Prof. Dr. Acar Baltas, Psikolog / @acarbaltas ÖĞRENMENİN NÖRO BİLİMSEL TEMELLERİ VE GÜNLÜK HAYATIMIZDAKİ YERİ Prof. Dr. Acar Baltaş Psikolog 4 Kasım 2014 NE KONUŞACAĞIZ? Beyni tanıyalım Öğrenme nerede ve nasıl gerçekleşir? Ha\za ve unutma İşlevsel

Detaylı

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma 1 of 5 14/10/2010 Stresle Başa Çıkma Stres bizim baskıya karşı duygusal ve fiziksel tepkimizdir. Bu baskı dışsal faktörlerden kendimizin ya da bir yakınımızın yaşam etkinliklerinden, hastalıklarından yaşam

Detaylı

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ NEDİR? DOÇ. DR. CEVRİYE ERGÜL Tarihçe Öğrenme güçlüğü spesifik olarak ilk kez Samuel Orton ve Alfred Strauss isimli nöropsikiyatristler tarafından tanımlanmıştır.

Detaylı

UYGULAMALI EĞİTİM KALICI ÖĞRENİM

UYGULAMALI EĞİTİM KALICI ÖĞRENİM UYGULAMALI EĞİTİM KALICI ÖĞRENİM ARS Training, profesyonel iş dünyasında gereksinim duyulan eğitim ve danışmanlık hizmetlerini bütünsel yaklaşımla, duygu ve davranışları temel alarak uygulayan bir eğitim

Detaylı

ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI

ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI ERGOTERAPİ ve OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUKLARI 1 Otizm Nedir? Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk 2 yılında ortaya çıkar. Otizmli

Detaylı