Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi"

Transkript

1 Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU MAYIS 2017

2 Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Projesi İHTİYAÇ ANALİZİ RAPORU MAYIS 2017

3 İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ I. MASABAŞI ÇALIŞMASI 1. GİRİŞ 1.1. Amaç ve Yöntem 1.2. Kavramsal Çerçeve 2. TÜRKİYE DE ENGELLİ HAKLARI, YASAL MEVZUAT VE MEVCUT DURUM 2.1. Engelli Hakları ve Yasal Mevzuat Anayasal Haklar Sayılı Engelliler Hakkında Kanun da Yer Alan Düzenlemeler Engelli İstihdamını Artırmaya Yönelik Yasal Düzenlemeler Eğitim Açısından Engellilere Yönelik Haklar Engellilere Sağlanan Sosyal Yardımlar 2.2. Engellilere İlişkin Temel İstatistikler Yaş Grupları ve Cinsiyetler İtibarıyla Engellilerin Durumu Engellilik Türleri ve Oranlarına Göre Engellilerin Durumu Engelli Bireylerin Eğitim Durumları Engelli Bireylerin Yaşam Standartlarına İlişkin Göstergeler Engelli Bireyler Açısından Çevresel Koşullar Engelli Bireylerin Kamudan Beklentileri 2.3. Türkiye İşgücü Piyasasında Engelliler Engellilerin İşgücü Piyasasına Katılım Oranları Engellilerin İstihdam Oranları Engellilerin İşsizlik Oranları 3. TÜRKİYE DE ENGELLİ İSTİHDAM YÖNTEMLERİ 3.1. Kota Sistemi 3.2. Korumalı İşyerleri 3.3. Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Merkez Açma, Devir, Nakil ve Kapatma Merkezde Uygulanacak Rehabilitasyon Hizmetleri ve Eğitim Programları Merkez Personeli ve Nitelikleri Merkezin Bölümleri Merkeze Engelli Kabulü Merkezin Denetimi 3.4. Kişisel Çalışma Yöntemi 3.5. İşverenlerin Zorunluluk Olmadan Engelli İstihdamı 3.6. Evde Çalışma 3.7. Sadece Engellilerin Çalıştırıldığı Seçilmiş İşlerde İstihdam 4. TÜRKİYE DE ENGELLİLERİN İSTİHDAMI, MESLEKİ EĞİTİM VE REHABİLİTASYONUNA YÖNELİK TÜRKİYE İŞ KURUMU TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR 4.1. İŞKUR a Kayıt Olma 4.2. İş ve Meslek Danışmanlığı 4.3. Engellilerin Mesleki Eğitimi 4.4. İşe Yerleştirme 4.5. İdari Para Cezaları Fonundan Sağlanan Hibe Desteği 4.6. Engellinin İstihdamını Sağlayacak Destek Teknolojilerine İlişkin Hibeler 4.7. Engellinin İşe Yerleştirilmesi ile İşe ve İşyerine Uyumun Sağlanmasına Yönelik Destekler

4 5. MESLEKİ REHABİLİTASYON VE ERGOTERAPİ 6. ENGELLİ İSTİHDAMININ SONUÇLARI 7. ENGELLİ İSTİHDAMINI SINIRLANDIRAN UNSURLAR 7.1. Engelliliğin Türü 7.2. Eğitim 7.3. Cinsiyet 7.4. Erişilebilirlik/ Ulaşılabilirlik 7.5. Önyargılar ve Ayrımcılık II. SAHA ÇALIŞMASI 1. GİRİŞ 2. ARAŞTIRMANIN AMAÇLARI VE HEDEFLERİ 3. LİTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ ANKET ORGANİZASYONU VE ANKET BELGELERİNİN ÇEVİRİSİ VE VALİDASYONU 4. ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ 5. ÇALIŞMA TASARIMI 6. ANKET SORULARI 7. ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI, ÇALIŞMAYA DAHİL ETME VE DIŞLAMA KRİTERLERİ 8. ÇALIŞMA İÇİN OLUR VE ARAŞTIRMA ETİĞİ 9. ANKET YAPILMASI VE VERİ TOPLANMASI 10. BULGULAR 11. LİTERATÜR İNCELEMESİ 12. SONUÇ KAYNAKLAR EKLER EK A: Mesleki Rehabilitasyon Anketi EK B: İhtiyaç Analizi Anketleri için Düzenlenen Panelde Ortaya Çıkan Görüşlere İlişkin Rapor EK C: Şehir ve Merkez Adları Listesi EK D: Engelli Birey Soru Formu, Aile Soru Formu, İşveren Soru Formu, Dernek Soru Formu EK E: Sivil Toplum Kuruluşları için Ana Liste EK F: Çalışmaya Dahil Edilen Sivil Toplum Kuruluşları Listesi

5 TABLOLAR Tablo 1. Kamu Sektöründe Engelli Memur Sayısı Tablo 2. Yaş Grubu ve Cinsiyete Göre En Az Bir Engeli Olan Nüfus Tablo 3. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Cinsiyet, Yerleşim Yeri, Engellilik Oranı, Yaş Grubu ve Engel Türleri Tablo 4. Engellilik Türü ve Ortaya Çıkış Zamanına Göre Engelli Nüfus Oranı, 2002 Tablo 5. Cinsiyete Göre Engellilik Türleri, 2011 Tablo 6. Cinsiyet ve Eğitim Düzeyleri İtibarıyla En Az Bir Engeli Olan Nüfus, 2011 Tablo 7. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Engel Türüne Göre Eğitim Durumu, 2010 (%) Tablo 8. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Cinsiyete Göre Engeli Ortaya Çıktıktan Sonra Mesleki Eğitim Alma Durumu, 2010 (%) Tablo 9. Engelli Bireyin Olduğu Ailenin Aylık Gelir Durumu, 2010 (%) Tablo 10. En Az Bir Engelli Ferdi Bulunan Hane Halklarının Konut Özelliklerine Göre Dağılımı, 2011 (%) Tablo 11. Sosyal Yardımlardan Düzenli Olarak Yararlanan Engelli Bireylerin Aldıkları Yardımlar, 2010 (15 Yaş ve Yukarı Nüfus, %) Tablo 12. Fiziksel Çevre Düzenlemelerinin Engellilerin Kullanımına Uygun Olmadığını Düşünen Engelliler, 2010 (%) Tablo 13. Engellilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Beklentileri, 2010 (%) Tablo 14. Küresel Düzeyde Cinsiyetler İtibarıyla Karşılaştırmalı İstihdam Oranları Tablo ve Yukarı Yaştaki Nüfusta Karşılaştırmalı İşgücü Piyasası Göstergeleri, 2011 (%) Tablo 16. En Az Bir Engeli Olan Nüfusta Yaş Grubuna Göre Temel İşgücü Göstergeleri, 2011 (%) Tablo 17. Kayıtlı Engellilerin Engellilik Türüne Göre İşgücüne Dahil Olmama Nedenleri, 2010 (%) Tablo 18. Kayıtlı Engellilerin Engellilik Türüne Göre Çalışma Durumu, 2010 (%) Tablo 19. Eğitim Düzeyleri İtibarıyla İstihdam Oranları, 2011 (%) Tablo 20. Eğitim Düzeyleri İtibarıyla İşsizlik Oranları, 2011 (%) Tablo 21. Engellilere Verilen Eğitimler Tablo 22. İŞKUR Tarafından İşe Yerleştirilen Engelliler, Tablo 23. Engelli bireylerin ölçek sorularına yönelik algıları Tablo 24. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların cinsiyete göre karşılaştırmaları Tablo 25. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların yaş gruplarına göre karşılaştırmaları Tablo 26. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların eğitim seviyesine göre karşılaştırmaları Tablo 27. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların ortalama skorları Tablo 28. Engelli bireylerin sosyo - demografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) cinsiyete göre karşılaştırmaları Tablo 29. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin cinsiyetine göre karşılaştırmaları Tablo 30. Engelli bireylerin sosyo - demografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) yaş gruplarına göre karşılaştırmaları Tablo 31. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin yaş gruplarına göre karşılaştırmaları Tablo 32. Engelli bireylerin sosyo - demografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) eğitim seviyelerine göre karşılaştırmaları Tablo 33. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin eğitim seviyelerine göre karşılaştırmaları Tablo 34. Engelli bireylerin Beck Depresyon Envanter skorları Tablo 35. Aile üyelerinin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları Tablo 36. İşverenlerin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları

6 ŞEKİLLER Figür 1. Coğrafi bölgelere göre engelli bireylerin dağılımı Figür 2. Yaş gruplarına göre engelli bireylerin dağılımı Figür 3. Sahip oldukları çocuk sayısına göre engelli bireylerin dağılımı Figür 4. Eğitim durumlarına göre engelli bireylerin dağılımı Figür 5. Aylık ortalama gelirlerine göre engelli bireylerin dağılımı Figür 6. Engellilik raporunun varlığına/yokluğuna göre engelli bireylerin dağılımı Figür 7. Engellilik türlerine göre bireylerin oranları Figür 8. Kullandıkları cihazlara göre engelli bireylerin dağılımı Figür 9. Engelli bireylerin Araç kullanıyor musunuz? sorusuna verdikleri cevaplar Figür 10. Engelli bireylerin Toplam kaç yıl (herhangi bir iş yerinde) çalıştınız? sorusuna verdikleri cevaplar Figür 11. Engelli bireylerin değiştirdikleri işlerdeki çalışma süreleri Figür 12. Engelli bireylerin bir önceki işlerinden ayrılma nedenlerine göre oranları Figür 13. İş yerindeki yaşantılarını olumsuz etkileyen faktörlere göre engelli bireylerin dağılımı Figür 14. Engelli bireylerin çalışmama nedenlerine göre dağılımı Figür 15. Engelli bireylerin işe girme/iş arama süreçlerinde müracaat ettiği kaynaklara göre dağılımları Figür 16. Engelli bireylerin Kendi iş yerinizi kurmayı düşünür müsünüz sorusuna verdikleri cevaplar Figür 17. Engelli bireylerin engellilere yönelik herhangi bir etkinliğe katılmama sebeplerine göre dağılımları Figür 18. Aldıkları rehabilitasyon türlerine göre engelli bireylerin dağılımları Figür 19. Engelli bireylerin mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayıları hakkındaki görüşlerine göre dağılımları Figür 20. Engelli bireylerin, mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yeterliliği hakkındaki görüşlerine göre dağılımları Figür 21. Engelli bireylerin meslek ve beceri edindirme kursu alıp almamalarına göre oranları Figür 22. Engelli bireylerin, Türkiye genelinde engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşüncelere ilişkin görüşlerine göre dağılımları Figür 23. Engelli bireylerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkındaki bilgilerine göre dağılımları Figür 24. Engelli bireylerin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler ve hakların yeterliliği hakkındaki görüşlerine göre dağılımları Figür 25. Engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engel hakkındaki görüşlerine göre engelli bireylerin dağılımları Figür 26. Engelli bireylerin, bir engelli olarak yakın çevrelerindekilerin onları anlayamadıkları konulara göre dağılımları Figür 27. Engelli bireylerin engelleriyle ilgili yararlandıkları hizmetlere göre dağılımları Figür 28. Engelli bireylerin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdikleri cevaplar Figür 29. Engelli bireylerin kurum ve kuruluşlardan engelliler için yapılmasını istediği faaliyetlere göre dağılımları Figür 30. Engelli bireylerin medeni durumları Figür 31. Engelli bireylerin çalışma durumları Figür 32. Aile üyelerinin cinsiyet dağılımı Figür 33. Aile üyelerinin medeni durumlarının dağılımı Figür 34. Aile üyelerinin ailedeki konumlarının dağılımı Figür 35. Aile üyelerinin eğitim durumlarının dağılımı Figür 36. Ailelerin aylık ortalama gelir dağılımı Figür 37. Ailedeki engelli birey/bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli/yetersiz gelire sahip aile oranı Figür 38. Engelli birey/bireylerin engel türüne göre engel oranlarının dağılımı

7 Figür 39. Engelli birey/bireylerin, engelli raporu varlığına/yokluğuna göre dağılımı Figür 40. Ailelerde yaşayan engelli bireylerin kullandığı cihazların dağılımı Figür 41. Ailedeki engelli birey/bireylerin tedavi masraflarını karşılayan kurum/kuruluşların dağılımı Figür 42. Ailelerdeki araç kullanma ehliyetine sahip engelli bireylerin dağılımı Figür 43. Aile üyelerinin, ailede yaşayan engelli bireyin/bireylerin araç kullanmasının iş bulmadaki avantaj durumu hakkındaki düşünceleri Figür 44. Ailelerdeki çalışan engelli bireylerin yaptığı iş türünün dağılımı Figür 45. Ailelerde bulunan engellilerin iş durumunun dağılımı Figür 46. Aile bireylerinin engellilerin hayatlarını nasıl devam ettirmeleri gerektiği konusundaki düşünceleri Figür 47. Aile bireylerinin Türkiye genelinde engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler olduğu konusundaki düşünceleri Figür 48. Aile bireylerinin, kendilerine ait bir iş yerleri olması durumunda engelli personel çalıştırmak konusundaki düşünceleri Figür 49. Aile üyelerinin engelli istihdamına ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olma durumu Figür 50. Aile üyelerinin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin ve hakların yeterliliği konusundaki düşünceleri Figür 51. Aile üyelerinin engellilerle ilgili STK nin faaliyetlerine ilişkin düşünceleri Figür 52. Engellilerle ilgili bir STK ye üye olan aile üyesi oranı Figür 53. Aile üyelerinin, engellilere yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarının engellinin iş bulmasındaki desteği hakkındaki düşünceleri Figür 54. Aile üyelerinin engellilere yönelik faaliyetlere katılma oranları Figür 55. Aile üyelerinin engellilere yönelik etkinliklere katılmama nedenlerinin dağılımları Figür 56. Aile üyelerinin engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayılarının yeterliliği konusundaki düşüncelerinin dağılımı Figür 57. Aile üyelerinin engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yeterliliği konusundaki düşüncelerinin dağılımı Figür 58. Aile bireylerinin Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler meslek ve beceri edindirme kurslarını hangilerinden aldı/aldılar? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı Figür 59. Aile bireylerinin ailelerinde engelli bireyin bulunmasının günlük yaşamlarına etkisine ilişkin düşüncelerinin dağılımı Figür 60. Aile üyelerinin yakın çevrelerindeki kişiler tarafından anlaşılmadığını düşündükleri konuların dağılımı Figür 61. Aile üyelerinin engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engeller konusundaki düşüncelerinin dağılımı Figür 62. Aile üyelerinin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdiği cevapların dağılımı Figür 63. Aile üyelerinin kurum ve kuruluşlarından engelliler için yapılmasını istedikleri faaliyetlerin dağılımı Figür 64. Aile üyelerinin, yokluklarında, engelli bireyin bakımını öncelikli olarak üstlenmesini istedikleri kişiler/kurum-kuruluşların dağılımı Figür 65. İşverenlerin kurum/kuruluşlarının statüsü Figür 66. İşverenlerin kurum/kuruluşlarının büyüklüğü Figür 67. İşverenlerin cinsiyet dağılımı Figür 68. Kurum/kuruluşlardaki engelli birey istihdam oranı Figür 69. Engelli çalışanların eğitim durumlarının dağılımı Figür 70. Engel gruplarına göre çalışan sayıları Figür 71. Engel oranlarına göre çalışan sayıları Figür 72. İşverenlerin engelli personel çalıştırma nedenlerinin tercih sırasına göre dağılımı Figür 73. İşverenlerin engelli kişileri işe almada başvurdukları başlıca kanala göre dağılımları Figür 74. İşverenlerin engelli personel çalıştırmama nedenlerinin dağılımı

8 Figür 75. İşverenlerin işyerlerine yeni personel alırken tercih ettikleri engel gruplarının dağılımı Figür 76. İşverenlerin kendi işyerlerinin engelli çalışanlar için uygunluğu hakkındaki düşüncelerinin değerlendirmesi Figür 77. İşverenlerin Sizce bir işyerinde engelli çalışanlar için hangi fiziksel düzenlemeler yapılmalı? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı Figür 78. İşverenlerin çalışan engellilerin yeterlilikleri hakkındaki düşünceleri Figür 79. İşverenlerin çalışan engellilerin yetersizlikleri hakkındaki düşünceleri Figür 80. İşverenlerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler hakkındaki bilgileri Figür 81. İşverenlerin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin yeterliliği hakkındaki düşüncelerinin dağılımı Figür 82. Engelli istihdamı için engelli mesleki beceri ve rehabilitasyon merkezlerinin etkinlikleri hakkında işverenlerin bilgileri Figür 83. Çalıştırılan engelli personelin eğitim aldığı alanda istihdam edilme oranları Figür 84. İşverenlerin İşyerinizde engelli personelinize eğitim desteği veriyor musunuz? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı Figür 85. İşverenlerin, İşletmelerde kurum kültürünü yerleştirmek, engelliler ve diğer çalışanların birlikte ve uyum içinde çalışmalarını sağlamak için hangi eğitimler verilmelidir? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı Figür 86. STK lerin coğrafi bölgelere göre dağılımı Figür 87. STK lerin hizmet verdiği engel grubu oranı Figür 88. STK lerin engelli üyelere ilişkin faaliyetlerinin dağılımı Figür 89. STK ların istihdama yönelik faaliyetlerinin dağılımı Figür 90. Ülkemizde istihdama yönelik verilen eğitimlerden engellilerin yeterince yararlanabildiklerini düşünüyor musunuz? sorusuna verilen cevapların dağılımı KUTULAR Kutu 1. Engelli İşçi Çalıştıran İşverenlerin Sorumlulukları Kutu 2. Kamu Sektöründe Engelli İstihdamı Kutu 3. Türkiye de Engellilere Yönelik Diğer Haklar ve Pozitif Ayrımcılık Uygulamaları Kutu 4. Hak Temelli Yaklaşım Kutu 5. İŞKUR Tarafından Engelliere Yönelik İş ve Meslek Danışmanlığı Hizmetleri Kapsamında Döneminde Gerçekleştirilen Faaliyetler Kutu 6. Engellilerin Mesleki Eğitimine Yönelik Örnek Bir Uygulama: Eksik Değil Farklı Projesi

9 YÖNETİCİ ÖZETİ İhtiyaç Analizi, Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Operasyonu Aktivite 1 kapsamında Aralık 2015 ile Mayıs 2016 dönemleri arasında gerçekleştirilmiştir. Proje şartnamesinde de tanımlandığı üzere bu aktivitenin amacı, engelli bireylerin engellilik algılarının araştırılması ve işverenlerin engelli çalışanlara yönelik bakış açılarının ortaya konulmasıdır. İhtiyaç analizi, aşağıdaki hedefleri gerçekleştirmek üzere tasarlanmıştır: Engelliler ile onların ailelerinin istihdam konusundaki farkındalıklarını değerlendirmek, Engelli bireylerin ve ailelerinin, engellilerin mevcut ve potansiyel işverenlerinin ve engelli bireylerle ilgili çalışan derneklerin istihdam edilebilirlik çerçevesinde istek, talep ve ihtiyaçlarını anlamak, Bu projenin bir parçası olarak hazırlanacak ve sunulacak olan engellilere yönelik eğitim modüllerine rehberlik etmek için işverenlerin taleplerini ve algılarını anlamak için yerel ve kültürel açılardan ihtiyaçları belirlemek. İhtiyaç analizi, iki bölümden oluşmaktadır: Birinci Bölüm: Genel olarak engellilerin yasal hakları ile özel olarak eğitim ve istihdam edilebilirlik çerçevesindeki haklarına odaklanan Türkiye deki mevzuat çerçevesinin yer aldığı ve ayrıca engellilerle ilgili temel istatistikleri de içeren bir masa başı incelemesidir. İkinci Bölüm: Engelli bireyler, onların aileleri, işverenleri ve dernekleri ile yapılan bir dizi görüşme yoluyla engelli kişilerin görüşleri, ihtiyaçları ve gereksinimleri hakkında bilgi toplamak için uygulanan anket çalışmasını kapsayan bir saha çalışmasıdır. Birinci Bölüm: Masa Başı Çalışması Bu bölümde, genel olarak engelliler ve engelli bireylerin istihdamları ile ilgili mevzuat, halihazırda sağlanan hizmetler ve engellilere ilişkin istatistikler konularında genel bir bakış sunulmaktadır. Çalışmanın ilk bölümü, engelli bireylere açısından aşağıdaki temel konuları içermektedir: özellikle herhangi bir ayrımcılığı yasaklayan 10. maddeye ve çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğu hususuna odaklanan 49.maddeyi esas alan bir bakış açısı içinde engelli bireylerin vatandaş olarak anayasal hakları, İlgili genel ve spesifik eğitim yasalarının ve hizmetlerinin ayrıntıları, Engellilere yönelik sosyal yardımlarla ilgili mevzuatın ayrıntıları, Engellilerle ilgili temel istatistikler, Türkiye de engellilerin işgücü piyasasına katılımları ile ilgili istatistikler, Mesleki eğitim, kota sistemi, engelli atölye çalışmaları, engellilerin istihdam edilebilirliklerini artırmak için yapılan projeler ile Türkiye İş Kurumu tarafından yürütülen çalışmalar da dahil olmak üzere engellilerin istihdam edilmesi ile ilgili hizmetler. İkinci Bölüm: Saha Çalışması Saha çalışması kapsamında yürütülen pilot çalışmanın sonrasında, Türkiye nin 7 coğrafi bölgesinde (Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege, Akdeniz ve İç Anadolu bölgeleri) anket tabanlı yarı yapılandırılmış görüşme gerçekleştirilmiştir. Saha çalışması; 700 engelli, 350 engelli ailesi üyesi, 300 işveren ve engelli haklarını geliştirmeyi hedef alan 50 dernek ile görüşme yapmak üzere planlanmıştır. Bununla birlikte, belirtilen rakamların üzerinde görüşme yapılmış ve sonuç olarak 722 engelli, 367 engelli ailesi üyesi, 329 işveren ve 51 sivili toplum kuruluşu araştırmada yer almıştır. Anketler, hem uluslararası geçerliliği olan anketlerden - mesleki rehabilitasyonda işleyişi değerlendirmek için güvenilir bir araç olan WorQ ve Beck Depresyon Envanteri hem de bu anket için özel olarak tasarlanmış ilave sorulardan oluşmaktadır. Saha araştırmasından elde edilen bulgular, ayrıntılı şekilde raporun ilgili bölümünde yer almaktadır. Araştırma katılımcıları; mesleki terapistler tarafından yaş grubunda kliniklerine başvuran engelliler arasından rasgele seçilmiştir. Benzer şekilde, araştırmaya katılacak olan aile üyeleri de meslek terapistleri tarafından belirlenmiştir. 8

10 Araştırma kapsamındaki engelli bireylerin verdiği yanıtlar analiz edildiğinde, araştırma bulgularının tüm engelli nüfusu temsil etmediği görülmektedir. Bu anlamda, örneğin araştırmaya katılan engellilerin yüzde 59.1 inin halen çalışmaktadır; yarısından fazlası (yüzde 58.8) genel lise veya üzerinde bir eğitim düzeyini tamamlamıştır ve yüzde 50 sinden fazlasının fiziksel bir engeli vardır. Diğer taraftan, bu durum çalışmanın bulgularının geçersiz olduğunu göstermemektedir. Aksine, klinik hizmetlerine veya diğer hizmetlere katılmayan, ulaşılması zor olan ve daha büyük dezavantajlara sahip olan kişilere odaklanmak için daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymaktadır. Projenin nihai hedefi, Hacettepe Üniversitesi Mesleki Terapi Bölümünde Mesleki Rehabilitasyon Merkezi kurulmasıdır. Bu merkez, engelli nüfusunun daha kapsamlı bir resmini ortaya koymak için gelecekte daha geniş araştırma projelerinin yürütüldüğü bir konuma gelecektir. Araştırmaya katılan engellilerin yüzde 73.9 u, Türkiye de genel olarak engellilere yönelik olumsuz tutumların söz konusu olduğunu belirtmiştir. Çalışan engellilerin önündeki en büyük engel, toplumun önyargıları, yetersiz iş imkânları, eğitim ve donanım açısından yetersiz destek olarak ifade edilmiştir. Görüşme yapılan kişiler, daha fazla iş imkânı sağlanmasını (yüzde 76.9) ve sosyal yardım desteğinin artırılmasını (yüzde 68.6) istemektedir. Aile üyelerinin görüşleri değerlendirildiğinde ise, söz konusu grubun görüşleri ile engelli bireylerin görüşlerinin benzer olduğu ortaya çıkmıştır. Bu anlamda, her iki grup da ilke olarak engellilerin çalışabildiklerini ve bunun önündeki en büyük engelin toplumun algısı ve önyargıları olduğuna inandığını belirtmiştir. Aile üyelerinin yüzde 72.5 i engellilerin çalışabileceğini düşünmektedir. Bununla birlikte, ailelerin sadece yüzde 15,1 inde engelli bireyin çalıştığı görülmüştür. Araştırmaya katılan ve istihdamda olan engellilerin oranı ile engellinin çalıştığı ailelerinin oranındaki uyuşmazlık, söz konusu grupların eşleşmemesinden kaynaklanmaktadır. İşverenlerle gerçekleştirilen görüşmeler kapsamında ortaya çıkan ilgi çekici sonuçlardan biri, yüzde 95,5 lik bir katılımcı grubun engellilerin istihdam edilebileceğini kabul düşünmesine rağmen katılımcıların sadece yüzde 20,5 inin en az bir engelli istihdam etmeleridir. Araştırmaya katılan sivil toplum kuruluşlarının şekilde engelli insanların çalışma kapasiteleri konusundaki görüşleri ise öngörülebilir şekilde oldukça olumludur ve bu kuruluşların engellilerin istihdam ile ilgili isteklerini destekleme açısından aktif davrandıkları görülmüştür. Araştırma kapsamındaki sivil toplum kuruluşlarının yüzde 61 i engelli bireylerin istihdamı için mesleki eğitim kursları verdiklerini ve yüzde 67 si de iş arayan engelliler ile işverenler arasındaki görüşmeleri kolaylaştırdıklarını belirtmişlerdir. 9

11 I. MASABAŞI ÇALIŞMASI 1. GİRİŞ Engel kavramı için herkes tarafından kabul edilmiş bir tanımlama bulunmamaktadır. Engelli kavramı, literatürde toplumsal, bireysel ve sosyal sonuçlar doğuran bir kavram olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda, engelli birey fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duyusal yetilerinde çeşitli düzeyde kayıp yaşaması nedeniyle diğer bireylerle eşit koşullarda, tam ve etkin olarak toplumsal yaşama katılamamaktadır. Söz konusu durum, engellilerin dezavantajlı gruplar içinde yer almalarına yol açmaktadır. Başbakanlık Engelliler İdaresi Başkanlığının işbirliği ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2002 yılında yapılan Engelliler Araştırması 1 sonuçlarına göre, Türkiye de yaklaşık 8,5 milyon engelli birey yaşamaktadır. Engelli bireylerin toplam nüfusa oranı yüzde dir. TÜİK verileri, erkek engelli oranının yüzde 11.1, kadın engelli oranının ise yüzde olduğunu ortaya koymaktadır. Engelli bireylerin diğer bireylere kıyasla, istihdamın, dolayısıyla ekonomik hayatın, sosyal ilişkilerin, temel kamusal hizmetlere erişimin, kültürel ve toplumsal faaliyetlerin dışında daha fazla kaldığı görülmektedir. Engelli bireylerin içinde bulunduğu durum, sosyal dışlanma olarak tanımlanmaktadır. Sosyal dışlanmaya uğrayan birey veya grupların sosyo ekonomik yaşama katılımlarının önündeki engellerin ortadan kaldırılması ve yaşam standartlarının toplumsal açıdan kabul edilebilir bir düzeye getirilmesi yoluyla toplumsal bütünleşmenin sağlanması için sosyal içerme politikalarına ihtiyaç vardır. Bu anlamda engelli bireylerin potansiyellerini kullanabilmeleri, toplumla iç içe olmaları ve sosyal bütünleşmenin sağlanabilmesi için en temel sosyal içerme aracı istihdamdır. Öyle ki, engelli bireylerin istihdamdan uzak, başka bir ifadeyle işsiz kalmaları sadece kendilerini değil, ailelerini ve toplumu da olumsuz yönde etkilemektedir. İstihdam, dezavantajlı grupların sosyo- ekonomik açıdan dışlanmalarını engelleyerek ve bu gruplara yeterli gelir ve sosyal güvence sağlayarak, kendilerine olan güvenlerinin artmasına ve kendilerini toplumsal yaşamın bir parçası olarak görmelerine katkı sağlamaktadır. Diğer taraftan erişilebilir bilginin kısıtlı olması, kamu çalışanlarına sunulan eğitim faaliyetlerinin yetersizliği, bina ve servislerin etkin kullanımını engelleyen fiziksel bariyerler ile karar vericilere seslerini duyurmalarını sağlayacak mekanizmaların eksikliği gibi hususlar bir arada düşünüldüğünde, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımı konusunda yaşanan zorluklar daha da artmaktadır. Bu çerçevede, Türkiye işgücü piyasasının mevcut durumu itibarıyla engelli bireylerin işgücü piyasasına katılımları önündeki bariyerler göz önüne alınarak, istihdam edilebilirliklerini ve işgücü piyasasına erişimlerini arttırmak amacıyla, engellileri hedef alan etkin mesleki rehabilitasyon müdahaleleri geliştirmenin önemli ve ivedi bir gereklilik olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda, özellikle mesleki rehabilitasyon servislerinin, engelli bireylerin sosyo-ekonomik yaşama katılımlarını olumlu yönde etkileyebileceği öngörülmektedir AMAÇ VE YÖNTEM Türkiye de uygulanmakta olan Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Operasyonu kapsamında engelli bireylerin işgücü piyasasında karşı karşıya kaldıkları sorunlara dikkat çekilmesi ve bu bağlamda çalışma olanaklarının artırılması, mesleki ihtiyaçlarının belirlenmesi ve haklarının önemine odaklanılması hedeflenmektedir. Belirtilen hususlar, gerek engelli bireyler, gerek aileleri ve gerekse işverenler için kritik bir önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması için Teknik Yardım Operasyonunun uygulanmasına başlanmadan önce, ilk olarak engellilerle ilgili Türkiye de daha önce yapılmış akademik çalışmalara ilişkin literatür taraması yapılmıştır. Bununla birlikte, ilgili mevzuat çerçevesi ile kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri tarafından yapılmış araştırmalar ve uygulamalar da taranmıştır. İkinci olarak, engelli bireyler ile ilgili istatistikler, işgücü piyasası ve istihdam çerçevesinde analiz edilmiş ve Türkiye işgücü piyasasında engellilerin istihdamı konusunda genel görünüm ortaya konulmuştur. Söz konusu literatür tarama ve veri analizi sonucunda ortaya konulan tespitler, bu çalışmanın yol haritasını oluşturmaktadır. 1 Araştırmanın orijinal adı, Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 dir (Turkey Disability Survey 2002). Türkiye İstatistik Kurumu, araştırmanın gerçekleştirildiği dönemdeki adı Devlet İstatistik Enstitüsüdür. 10

12 1.2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE Engellilere ilişkin kavramsal tartışmanın odağında, bu bireylerle ilgili olarak özürlü veya engelli kavramlarından hangisinin kullanılacağı hususu bulunmaktadır. Bu çalışmada, yerli literatürde genel kabul görmüş engelli kavramı kullanılacaktır. Diğer taraftan, kamu kurumları tarafından ilgili mevzuat veya kurumsal örgütlenme çerçevesinde daha önce özürlü kavramının tercih edildiği ancak son yıllarda engelli kavramının kullanılmaya başlandığı görülmektedir 2. Çalışmadaki genel kavramsal yaklaşım, engelli kavramının kullanılması yönünde olmakla birlikte, eğer ilgili mevzuatta halen özürlü kavramı kullanılmış ise söz konusu kavram aynen korunmuştur. Uluslararası kuruluşlar ve ülkeler tarafından engelli kavramının farklı şekillerde yorumlandığı görülmektedir. İlk olarak Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan tanım çerçevesinde, engelliliğe farklı açılardan yaklaşılmaktadır. WHO nun engelli tanımının temel karakteristiği, engelliliğin esas olarak hastalık sonuçlarına dayandırılması ve sağlık yönüne ağırlık veren bir tanımlama ve sınıflama yapılmış olmasıdır. WHO engelliliği, noksanlık (impairment), özürlülük (disability) ve maluliyet (handicap) unsurlarına atıf yaparak tanımlamaktadır. Bu çerçevede, sağlık bakımından noksanlık, psikolojik, anatomik veya fiziksel yapı ve fonksiyonlardaki bir noksanlığı veya dengesizliği; özürlülük bir noksanlık sonucu meydana gelen ve normal sayılabilecek bir insana oranla bir işi yapabilme yeteneğinin kaybedilmesi ve kısıtlanmasını; maluliyet ise bir noksanlık veya sakatlık sonucunda ortaya çıkan ve o kişinin yaş, cinsiyet, sosyal ve kültürel durumuna göre normal sayılabilecek faaliyette bulunma yeteneğini önleyen ve sınırlayan dezavantajlı bir durumu ifade etmektedir (WHO, 1980). Diğer taraftan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1975 yılında kabul edilen 3447 sayılı Sakat Kişilerin Hakları Beyannamesinde engelli birey, normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşamında kendi başına yapması gereken işleri, bedensel ya da ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayan kişi şeklinde tanımlanmıştır. Engelliler Hakkında Kanun da engelli, doğuştan veya sonradan, herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi olarak tanımlanmıştır (Engelliler Hakkında Kanun (2005), T.C. Resmi Gazete 25868, ). Son olarak, İhtiyaç Analizi Raporu nun kavramsal çerçevesi açısından benimsenen Uluslararası İşlevsellik, Engellilik ve Sağlık Sınıflandırması (ICF) ise engelliliği sakatlık, faaliyet sınırlılığı ve katılım kısıtlılığı için şemsiye bir terim olarak kullanmaktadır. Engellilik, sağlık sorunları (beyin felci, Down sendromu, depresyon ve benzeri) olan bireylerin kişisel ve çevresel faktörlerle (negatif tavırlar, erişilemeyen ulaşım ve kamu binaları, sınırlı sosyal destek gibi) etkileşimlerinde ortaya çıkan olumsuz durumları ifade etmektedir (Dünya Bankası, 2016) tarihli Resmi Gazete uyarınca, daha önceki bazı resmi tanımlarda geçen özürlü, sakat ve benzeri ibareler yerine engelli ibaresinin kullanılması hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda mevzuat ve kamusal alan çerçevesinde yapılan değişikliklerden bazıları şu şekildedir: 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanundaki ifadeler, tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1.maddesiyle Engelliler Hakkında Kanun şeklinde değiştirilmiştir sayılı kanunun 2.maddesi ile söz konusu kanunda yer alan özürlü ibareleri de engelli ibaresi ile değiştirilmiştir. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından 2014 yılı sınav takviminden itibaren Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) tanımı yerine Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (E- KPSS) tanımı resmi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına Bağlı Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün adı, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir. 11

13 2. TÜRKİYE DE ENGELLİ HAKLARI, YASAL MEVZUAT ve MEVCUT DURUM Bu bölümde, Türkiye de engelli haklarına ilişkin yasal mevzuat ve kurumsal çerçeve ile engellilere ilişkin istatistiki verilerin analizine yer verilmektedir ENGELLİ HAKLARI VE YASAL MEVZUAT Bu bölümde, Anayasa başta olmak üzere engelli haklarının düzenlendiği mevzuat çerçevesi ayrıntılı olarak ele alınacaktır Anayasal Haklar Anayasada engelli bireylerin, gerek sağlık bakımından gerekse ehliyeti bakımından muhtaç durumda olanlar kapsamında korundukları görülmektedir. Bu kapsamda ilk olarak, Anayasanın 10. maddesine göre, herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Bununla birlikte, Anayasanın 42.maddesinde yer alan düzenleme ile devletin engellilerin eğitim ihtiyaçları açısından üstlenmesi gereken rol belirtilmiştir. Söz konusu düzenlemede devletin, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı hale getirecek tedbirleri alması gerektiği üzerinde durulmuştur. Anayasanın çalışma hakkı ve ödevini düzenleyen 49. maddesinde de çalışmanın herkesin hakkı ve ödevi olduğu belirtilerek, devletin çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri almak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Anayasada yer alan, işgücü piyasası ile ilgili diğer bir düzenleme ise 50. maddenin 2. fıkrasında getirilen, bedeni veya ruhi yetersizliği olanların çalışma koşulları bakımından özel olarak korunmasına ilişkin hükümdür. Anayasada sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gereken kişilerle ilgili 61. maddeye göre devlet, sakatların korunmaları ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alarak, gerekli teşkilat ve tesisleri kurmak veya kurdurmak zorundadır. Anayasanın 70. maddesinde, her Türk ün kamu hizmetlerine girmeye hakkı olduğu ve kamu hizmetlerine alınmada görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrımın gözetilemeyeceği düzenlenmiştir Sayılı Engelliler Hakkında Kanun da Yer Alan Düzenlemeler Türkiye de engellilere yönelik hizmetlerin düzenli, etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu tesis etmek, engellilerle ilgili ulusal politikanın oluşmasına yardımcı olmak, engellilerin problemlerini tespit etmek ve bunların çözüm yollarını araştırmak üzere, 1997 yılında çıkarılan 571 sayılı Özürlüler İdaresi Başkanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname 3 ile Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı nın kurulmasına karar verilmiş ve bu çerçevede Başkanlık Ankara da faaliyete geçmiştir. Buna göre, Özürlüler İdaresi Başkanlığı nın temel amaçları: Eşit katılım için, özürlülerin sahip oldukları hak ve yükümlülükler konusunda birey, aile ve toplumun bilinçlendirilmesi, tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarının sağlanması, günlük yaşamlarında kendi başlarına yaşayabilme kapasitelerinin arttırılması, Bilgi, hizmet ve fiziksel çevre koşullarının özürlüler için ulaşılabilir hale getirilmesi, doğumdan başlayarak okul öncesi, okul çağı ve yetişkinleri kapsayacak biçimde tüm özürlülere eğitimde fırsat eşitliği sağlanması, İstihdamın, mesleki eğitim ve rehabilitasyonla birlikte gerçekleştirilmesi, istihdam alanlarının özürlülerin kullanımına uygunluğunun sağlanması ve teknolojiye uygun alet ve cihazların engellilerce elde edilmesini kolaylaştırıcı önlemlerin alınması, Özürlülerin sosyal güvenlikleri ile gelirlerinin korunması, aile hayatı ve kişisel bütünlükleri ile kültür, eğlence, spor ve din alanlarına tam katılımlarının sağlanması, Özürlülere ilişkin plan ve programlar ile ekonomik ve sosyal statülerini etkileyen tüm kararların alınması sırasında özürlülerin katılımlarının sağlanması şeklindedir. 3 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: , Sayı: (Mükerrer) 12

14 2005 yılında 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun (Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun) yürürlüğe girmiştir. 1.maddesi uyarınca, söz konusu kanunun amacı; engellilerin temel hak ve özgürlüklerden faydalanmasını teşvik ve temin ederek doğuştan sahip oldukları onura saygıyı güçlendirerek toplumsal hayata diğer bireylerle eşit koşullarda, tam ve etkin katılımlarının sağlanması ve engelliliği önleyici tedbirlerin alınması için gerekli düzenlemelerin yapılmasıdır. Engelliler Hakkında Kanun da istihdam ve eğitim konuları ile ilgili yasal düzenlemeler şu şekildedir: 13. Madde - Mesleki Habilitasyon ve Rehabilitasyon: Engellilerin meslek seçebilmesi ve bu alanda eğitim görebilmesi için gerekli tedbirler alınır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan iş ve meslek analizleri doğrultusunda engelliler için Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca mesleki habilitasyon, rehabilitasyon ve eğitim programları geliştirilir. Engellilerin mesleki habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri, kamu kurum ve kuruluşları ile belediyeler ve diğer gerçek ve tüzel kişiler tarafından da gerçekleştirilebilir Bu maddeye ilişkin usul ve esaslar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir. 14. Madde-İstihdam: Engellilerin işgücü piyasası ve çalışma ortamında sürdürülebilir istihdamı için kendi işini kurmaya yönelik rehberlik ve mesleki danışmanlık hizmetlerinin geliştirilmesi de dahil olmak üzere gerekli tedbirler alınır. İşe başvuru, alım, önerilen çalışma süreleri ve şartları ile istihdamın sürekliliği, kariyer gelişimi, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları dahil olmak üzere istihdama ilişkin hiçbir hususta engelliliğe dayalı ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan engellilerin aleyhinde sonuç doğuracak şekilde, engelinden dolayı diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Çalışan veya iş başvurusunda bulunan engellilerin karşılaşabileceği engel ve güçlükleri ortadan kaldırmaya yönelik istihdam süreçlerindeki önlemlerin alınması ve engellilerin çalıştığı işyerlerinde makul düzenlemelerin, bu konuda görev, yetki ve sorumluluğu bulunan kurum ve kuruluşlar ile işverenler tarafından yapılması zorunludur. Engellilik durumları sebebiyle işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engellilerin istihdam edildiği korumalı işyerlerinin statüsü ve bu işyerleriyle ilgili usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir. 15. Madde-Eğitim ve Öğretim: Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelliler, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, yaşadıkları çevrede bütünleştirilmiş ortamlarda, eşitlik temelinde, hayat boyu eğitim imkanından ayrımcılık yapılmaksızın yararlandırılır. Genel eğitim sistemi içinde engellilerin her seviyede eğitim almasını sağlayacak bütünleştirici planlamalara yer verilir. Örgün eğitim programlarına farklı nedenlerle geç başlamış engellilerin bu eğitime dahil edilmesi için gerekli tedbirler alınır. Üniversite öğrencilerinden engelli olanların öğrenimine etkin katılımlarını sağlamak amacıyla Yükseköğretim Kurulu koordinasyonunda, yükseköğretim kurumları bünyesinde, engellilere uygun araç-gereç ve ders materyallerinin, uygun eğitim, araştırma ve barınma ortamlarının temini ile eğitim süreçlerinde yaşadıkları sorunların çözümü gibi konularda çalışma yapmak üzere Engelliler Danışma ve Koordinasyon Merkezleri kurulur. Engelliler Danışma ve Koordinasyon Merkezinin çalışma usul ve esasları, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulunca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir. İşitme engellilerin eğitim ve iletişimlerinin sağlanması amacıyla Türk işaret dili sistemi oluşturulur. Bu sistemin oluşturulmasına, geliştirilmesine ve uygulanmasına yönelik çalışmaların esas ve usulleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının koordinatörlüğünde, Millî Eğitim Bakanlığı ve Türk Dil Kurumu Başkanlığınca müştereken çıkarılan yönetmelikle belirlenir. Engellilerin her türlü eğitim, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kabartma yazılı, sesli, elektronik kitap; alt yazılı, işaret dili tercümeli ve sesli betimlemeli film ve benzeri materyal temin edilmesine ilişkin gerekli işlemler, Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığınca yürütülür Engelli İstihdamını Artırmaya Yönelik Yasal Düzenlemeler Nüfusun göz ardı edilemeyecek bir bölümünü oluşturan engellilerin işgücü piyasasına katılmaları ve toplumla bütünleşmeleri, 13

15 önemli sosyal politika gündemleri arasındadır. Bu bağlamda, engellilere yönelik gerek kamu sektöründe gerekse özel sektörde uygun çalışma ortamlarının oluşturulması, engelli bireylerin işgücü piyasasının ihtiyaçlarını da dikkate alacak şekilde istihdam edilebilmeleri açısından, nitelik ve beceri donanımlarının artırılması ve işverenlerin engelli istihdamına yönelik önyargılarının ortadan kaldırılması gerekmektedir. Türkiye de engellilerin istihdamının artırılmasına yönelik sosyal politika yaklaşımı incelendiğinde, daha çok kota ve teşvik yöntemlerinin tercih edildiği görülmektedir. Kontenjan sistemi olarak da adlandırılan kota sistemi 4, yasalarla belirlenen sayıda işçi çalıştıran işverenlere, yine yasalarla belirlenen sayı ve oranlarda engelli çalıştırma zorunluluğu getirilmesi şeklinde uygulanmaktadır (Mamatoğlu, 2015). Türkiye de 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesi gereğince, özel sektörde faaliyet gösteren elli veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde işverenlerin çalışan sayısının yüzde 3 ü kadar engelli istihdam etmeleri gerekmektedir. Özel sektör işverenleri için engelli çalıştırma zorunluluğu kapsamında, aynı il sınırları içindeki tüm işyerleri dikkate alınarak toplam çalışan sayısı üzerinden hesaplama yapılmaktadır. Diğer taraftan kota uygulaması, farklı illerde bulunan işyerleri için ise o il içerisinde çalışan işçi sayısı üzerinden hesaplanmaktadır. Engelli çalışanlar, toplam işçi sayısına dahil edilmemektedir. Bununla birlikte, kamu sektörü için de benzer bir uygulama söz konusudur. Buna göre, 50 veya daha fazla sayıda çalışanı olan kamu işyerlerinde yüzde 4 engelli istihdam edilmesi zorunludur. Zorunluluğa ilişkin hesaplamada, ilgili kurum ya da kuruluşun taşra teşkilatı da dahil olmak üzere toplam dolu kadro sayısı dikkate alınacaktır sayılı İş Kanununun 30. maddesi ile Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca, işverenlerin çalıştırmakla yükümlü oldukları engelli personeli, İŞKUR aracılığıyla sağlamaları esastır. Ancak İŞKUR aracılığıyla olmaksızın kendileri de bulabilmektedirler. Böyle bir durumda, işverenlerin kendi arama kanalları ile bularak çalıştırmaya başladıkları engelli personeli, işe aldıkları tarihten itibaren 15 gün içinde Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine bildirmeleri gerekmektedir. Engelli istihdamı zorunluluğu kapsamında ortaya çıkabilecek kötü niyetli uygulamaların engellenmesi amacıyla, yönetmeliğin 14. maddesinde, işverenlerin engelli kontenjanlarını doldurmak için İŞKUR a yapacakları taleplerde, işyerinde yapılan işin gerektirdiği ağ ırlıklı vasıfların üstünde istihdamı zorlaş tırıcı ş artlar öne sürülemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bununla birlikte maddede, engelli statüsündeki iş çi taleplerinde işin niteliği gerektirmediğ i sürece, engellilik oranına üst sınır getirilemeyeceği ve engel grupları arasında ayrım yapılamayacağı da belirtilmiştir. Yine kötü niyetli olabilecek uygulamaların önüne geçilmesi açısından aynı yönetmeliğin 15. maddesi gereğince, özel sektör iş verenlerinin engelli kontenjanı açığ ını, yükümlülüğün doğduğu andan itibaren otuz gün içinde karş ılaması zorunlu tutulmuştur sayılı İ ş Kanununda, engelli tanımı yapılmamış olmakla birlikte, Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik çerçevesinde engelli bireylerin, doğ uş tan ya da sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeş itli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaş ama uyum sağ lama ve günlük gereksinimlerini karş ılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişilerden, çalışma gücünün en az yüzde 40 ından yoksun olduğu sağ lık kurulu raporu ile belgelenenler şeklinde tanımlanmış olduğu görülmektedir. İş hukuku mevzuatı gereğince, engellilerin istihdam edildikleri işler, beden ve ruhi durumlarına uygun olmalıdır. Bu yaklaşım içinde, engellilerin çalışma hayatı içinde korunmaları amacıyla engelli kotası içinde çalıştırılarak kişilerin çalıştırılabilecekleri işler sınırlandırılmış ve bazı işlerde çalıştırılmaları da yasaklanmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliğinde çıkarılacak yönetmeliklerle 5, engelli kontenjanından çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, engellilik durumu ve derecesine göre hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, söz konusu kişilerin işyerinde genel hükümler dışında özel uygulamalar ile mesleğe yöneltilmeleri gibi konular düzenlenmektedir. Diğer taraftan, engellilerin çalıştırılamayacağı işler ile ağır ve tehlikeli işler, yeraltı ve sualtı işleridir. Ayrıca, engellilerin gece çalıştırılmalarına ilişkin özel bir hüküm bulunmamakla birlikte, sağlık durumunun gece çalışması yapmaya uygun olmadığını sağlık raporu ile belgeleyen engelli personel, gece çalışmasından da muaf tutulmak zorundadır. Engellilerin istihdamının artırılması açısından önem taşıyan diğer bir husus, çalışma ortamının özel olarak düzenlenmesidir. Bu bağlamda, Yurtiçinde İ şe Yerleş tirme Hizmetleri Hakkında Yönetmeliğ in 18. maddesine göre, iş verenlere getirilen sorumluluklar aşağıda sıralanmıştır: - İşyerlerini, engellilerin çalışmalarını kolaylaş tıracak ve iş in engelli çalışana uygunluğunu sağlayacak şekilde hazırlamak, 4 Türkiye de engellilere yönelik kota uygulaması, ilk olarak 1967 yılında yürürlüğ e giren Deniz İ ş Kanunu ile düzenlenmiştir. 5 Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik, yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: , Sayı: 25412; Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik, Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: , Sayı:

16 - Engelli çalışanların sağ lıkları için işyerinde gerekli tedbirleri almak, - Engelli bireyleri mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalış tırmak, - Engellilerin iş leriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, - Engelli bireylere çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak. Engelli istihdamı yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere yönelik idari para cezası uygulanmaktadır. Söz konusu para cezalarından elde edilen mali kaynak, engellilerin ve eski hükümlülerin mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyonu, kendi işlerini kurmaları ile engellilerin iş bulmalarını sağlayacak destek teknolojileri gibi projelerde kullanılmaktadır. Kutu 1. Engelli İşçi Çalıştıran İşverenlerin Sorumlulukları Çalışmaya başlayan engelli işçinin durumu en fazla bir ay içinde tescil edilmelidir. Belirlenen engellilik oranlarının, ve/ veya yüzde 80 nin üzerinde engele sahip ya da kontenjan fazlası çalıştırılan engelliler için sigorta primi işveren hissesi tutarının tamamı Hazine tarafından ödenir. İşyerinden malulen ayrılmak zorunda kaldıktan sonra ileri tarihte çalışma koşullarını sağlayan engelli işçi, eski işyerine dönmeyi talep edebilir. Bu durumda, işveren eğer kontenjan varsa hemen, yoksa işçinin talebi devam ettiği takdirde boş kalan ilk kontenjanda işçiyi tekrar işe almakla sorumludur. İşveren, koşullar uygun olduğu halde işçiyi işe geri almıyorsa, talepte bulunan işçiye 6 aylık ücreti tutarında tazminat vermekle yükümlüdür. Engelli işçi istihdamında, mevcut işine devam ederken engelli duruma gelen işçiye öncelik tanınmalıdır. Engelli işçi, çalışmaya başladığı anda en az yüzde 40 engel derecesine sahipken, aynı işyerinde çalışmaya devam ederken engel durumunda düzelme olduğunda, engelli kadrosunda çalışmaya devam edecektir. İşveren, yukarıda belirtilen hususlara uymadığı ya da engelli işçi çalıştırmadığı tespit edildiğinde, kurallara uymadığı her ay için idari para cezası ödemekle yükümlüdür. Türkiye de engellilerin istihdamının artırılması amacıyla uygulanan diğer bir yöntem, teşvik uygulamasıdır. Buna göre engelli istihdamı yükümlülüğü kapsamında özel sektörde çalıştırılan engellilerin sigorta primine ait işveren hissesinin tamamı, Hazine tarafından karşılanmaktadır. Bu çerçevede yer alan engelli çalışanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında olanlar ile 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun 14. maddesindeki düzenleme gereğince korumalı işyerlerinde çalıştırılan kişilerdir. Bununla birlikte işverenlerin, kontenjan fazlası engelli çalıştırmaları durumunda, yükümlü olmadıkları halde istihdam ettikleri her bir engelli çalışan için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazine tarafından karşılanmaktadır. Bu ödemenin yapılabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 506 sayılı Kanun gereğince aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutar, işveren tarafından ödenmek zorundadır. Engelli istihdamı konusunda üzerinde durulması gereken diğer bir husus da engelli bireylerin kamu sektöründe istihdam edilmeleriyle ilgili yasal düzenlemelerdir. Engelliler Hakkında Kanun a göre, mevzuata uygun olmak şartıyla engellilerin mesleklerine uygun boş kadrolara atanması ile mesleklerini yapmalarına yardımcı araç ve gereçlerin çalıştıkları kurumla tarafından temin edilmesi gerekmektedir. Engelli bireylerin devlet memuru olarak istihdam edilmesi açısından memuriyete alınma şartları, hangi işlerde çalıştırılacakları, mesleklerini yapmalarına yardımcı hangi araç ve gereçlerin kurumlarınca sağlanacağı ile zihinsel engellilerin hangi görevlere atanmasında asgari eğitim şartından istisna tutulacakları gibi hususlar, Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Başbakanlık Özürlüler İdaresi ile Devlet Personel Başkanlığınca müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecektir. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda da kamu kurum ve kuruluşlarında devlet memuru olarak istihdam edilecek engelli bireylere yönelik birtakım düzenlemeler söz konusudur. Buna göre, ilk olarak engelliler için devlet memurluğu sınavları, engelli kontenjanı açık olan kurum ve kuruluşlarca ilk defa devlet memuru olarak atanacaklar için eş zamanlı yapılacaktır. 15

17 Bununla birlikte, böyle bir sınava ihtiyaç duyulmaması durumunda, engelli kontenjanı açığı bulunduğu sürece ayrı zamanlı olmak üzere engellilik grupları ve ulaşılabilirlikleri göz önüne alınarak sınav gerçekleştirilecektir. Engelliler için yapılacak sınavlarda, engel grupları dikkate alınarak sınav sorusu hazırlamak ve değerlendirmek üzere özel sınav kurulu oluşturulacaktır. Kamu sektöründe engelli istihdamı ile ilgili bir diğer yasal düzenleme olan Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınma Şartları ile Yapılacak Yarışma Sınavları Hakkında Yönetmelik 6 gereğince, kamu kurum ve kuruluşları, çalışma yerleri ve eklentilerini engellilerin erişebilirliğine uygun duruma getirmek, engellilerin çalışmalarını kolaylaştıracak tedbirleri almak ve engellilerin görev yaptıkları kadronun gereği olan işleri yapabilmeleri için engellilik durumlarına uygun yardımcı ve destekleyici araç gereçleri sağlamak zorundadır. Bunun yanında, kamu sektöründe belirli bir mesleği olan engellilerin, ilgili işlerde çalıştırılmaları esastır. Belirli bir mesleği olmayan veya mesleğine uygun kadro bulunmayan engelliler, engellilik durumlarına göre yapabilecekleri hizmetlere ait mevcut kadrolarda çalıştırılmalıdır. Ayrıca, engelliler engellilik durumlarını artırıcı veya ek engel getirici işlerde çalıştırılamazlar. Kutu 2. Kamu Sektöründe Engelli İstihdamı Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayınlanan kamu görevlileri verilerine göre, Nisan 2016 dönemi itibarıyla kamu sektöründe istihdam edilen engelli memur sayısı dir. Engelli memurların i kadın, sı erkektir. Kamu sektöründeki 10 hizmet sınıfından, Emniyet Hizmetleri Sınıfı ile Milli İstihbarat Hizmet Sınıfı hariç, sekiz hizmet sınıfında engelli memur istihdam edilmektedir. Tablo 1. Kamu Sektöründe Engelli Memur Sayısı Hizmet Sınıfları Kadın Erkek Toplam Genel İdare Hizmetleri Sınıfı Sağlık ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı Teknik Hizmetler Sınıfı Eğitim Öğretim Hizmetleri Sınıfı Avukatlık Hizmetleri Sınıfı Din Hizmetleri Sınıfı Mülki İdare Amirliği Sınıfı Yardımcı Hizmetler Sınıfı Toplam Kaynak: Devlet Personel Başkanlığı İstatistikleri, Nisan Engelli istihdamına yönelik düzenlemelerin bulunduğu diğer yasal kaynaklar şu şekildedir: yılında yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kanunu, yılında yürürlüğe giren Deniz İş Kanunu, yılında yürürlüğe giren Mesleki Eğitim Kanunu, yılında Terör Eylemleri Nedeniyle Şehit ve Malul Olanların Yakınlarının ve Çalışabilecek Durumdaki Malullerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdam Hakkında Yönetmelik, yılında yürürlüğe giren Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun, yılında Özürlü ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Ceza Olarak Kesilen Paraları Kullanmaya Yetkili Komisyonun Kuruluşu ile Çalışması Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, yılında Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik, 6 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: , Sayı:

18 yılında yürürlüğe giren Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İşçi Olarak İstihdam Edilecek Özürlü ve Eski Hükümlülere Uygulanacak Sınav Yönetmeliği, yılında Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik, yılında Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik, yılında Özürlülerin İstihdam Yılı Konulu 2004/28 Sayılı Başbakanlık Genelgesi, yılında Özürlülerin İstihdamı Hakkındaki 2006/15 Sayılı Başbakanlık Genelgesi Eğitim Açısından Engellilere Yönelik Haklar Engelli bireylerin mümkün olduğunca bağımsız hareket edebilmeleri, kendilerine olan güvenlerinin artırılması ve toplumsal yaşamın tüm alanlarına katılabilmeleri açısından eğitim, kritik bir role sahiptir. Engelli bireylerin eğitiminin temel çerçevesi dışında, engellilik türlerine göre spesifik olarak verilecek eğitimlerin de önemli büyüktür. Ne yazık ki, engelli bireylerin sahip oldukları farklı tür ve düzeylerdeki engelliliğin çoğu kez temel eğitim hizmetlerinden yararlanmalarına engel olabildiği görülmektedir. Bu sebeple pek çok engelli birey, temel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmek için özel bir eğitim almak zorunda kalmaktadır (Altan, 2008). Türkiye nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler, Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme 7 çerçevesinde de benzer bir yaklaşım içinde, engelli çocukların büyük bir bölümünün genel eğitim sistemi dışında, özel eğitim kurumlarında eğitim almak zorunda bırakılması dolaylı bir ayrımcılık olarak nitelenmektedir. Bu anlamda, engelli çocukların genel eğitim sisteminden ve yaşıtlarından ayrı tutulması sosyal dışlanmaya yol açmaktadır. Engellilerin eğitim haklarından faydalanmaları konusunda 1961 yılında çıkarılan İlköğretim ve Eğitim Kanununun 12. maddesinde yer alan düzenlemeye göre, mecburi ilköğrenim çağında bulundukları halde zihnen, bedenen, ruhen ve sosyal bakımdan özürlü olan çocukların, özel eğitim ve öğrenim görmeleri sağlanmaktadır. Bununla birlikte, 1973 yılında çıkarılan Milli Eğitim Temel Kanununun 4. maddesinde de eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayrımı gözetilmeksizin herkese açık olduğu ve eğitimde hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağı hükme bağlanmıştır. Aynı kanunun fırsat eşitliğini düzenleyen 8. maddesinde ise maddi imkanlardan yoksun başarılı öğrencilerin en yüksek eğitim kademelerine kadar öğrenim görmelerini sağlamak amacıyla söz konusu öğrencilere parasız yatılılık, burs, kredi ve başka yollarla gerekli yardımlar yapılacağı; ayrıca özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınacağı belirtilmiştir. Çalışmanın önceki bölümlerinde de üzerinde durulduğu gibi, Engelliler Hakkında Kanunun eğitim öğretim başlıklı 15. maddesinde, engelli bireylerin eğitim almalarının hiçbir gerekçeyle engellenemeyeceği; bu anlamda, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak eşitlik temelinde hayat boyu eğitim imkanından yararlandırılacakları düzenlenmiştir. Dolayısıyla, eğitim öğretim alanında engellilere karşı ayrımcılık yapılmaması yasal güvence altına alınmıştır. Kanunda ayrıca, genel eğitim sistemi içinde engellilerin her seviyede eğitim almasını sağlayacak bütünleştirici politikalar izlenmesi ve farklı nedenlerle örgün eğitim programlarına geç başlamış olan engellilerin bu eğitime dahil edilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Özel eğitim görmeleri gereken engelli bireylerin genel ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmelerini sağlamak amacıyla, 1997 yılında 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmıştır. Söz konusu KHK gereğince, özel eğitim gerektiren bireylerin sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğunca ayrılmadan ve yaşıtlarıyla kaynaştırma sınıflarında eğitilmeleri ve özel eğitime erken başlanması esastır. Kaynaştırma eğitimlerinin sadece engelli bireyler açısından değil, eğitimin içinde yer alan diğer çocuklar açısından da önemi büyüktür. Bu eğitimler sayesinde erken yaşlardan itibaren engelli bireylerle olan diğer bireyler, engellilere karşı önyargılarından arınacak ve toplumsal hayatta bir arada yaşamayı daha kolay öğrenebilecektir yılında çıkarılan Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik 8 ile engelli bireylerin yetenekleri doğrultusunda yetiştirilmesi, ekonomik ve sosyal refah düzeylerinin artırılması amacıyla kurulacak mesleki rehabilitasyon merkezlerinin açılışı ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Yönetmeliğe göre, 15 yaşını doldurmuş en az yüzde 40 düzeyinde engelli olan bireyler, İŞKUR a kayıtlı olmaları halinde mesleki eğitim ve rehabilitasyon kursları kapsamında fizyoterapi ve rehabilitasyon, mesleki yönlendirme ve rehberlik ile mesleki eğitim ve sosyal rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilmektedir. 7 Orijinal adı Convention on The Rights of Persons with Disabilities olan BM Sözleşmesinin Türkçe ye çevirisi Engelli Haklarına İlişkin Sözleşme olarak yapılmıştır. Bu açıdan, Türkiye de ilk kez resmi olarak persons with disabilities kavramının karşılığında engelliler ifadesi kullanılmıştır. 8 Resmi Gazetede Yayımlandığı Tarih: , Sayı:

19 Engelli Bireylere Uygulanacak Destek Eğitim Programları ve Eğitim Giderlerinin Karşılanmasına Dair Yönetmelikle 9, 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylere uygulanacak destek eğitim programlarının kapsam ve süreleri, engel grupları ve dereceleri ile eğitim giderlerinin bakanlıkça karşılanmasına ilişkin usul ve esaslar ayrıca düzenlenmiştir. Eğitim alanında engellilere yönelik haklar kapsamında, okul öncesi eğitimi ile ilgili tanısı konulmuş özel eğitim gerektiren çocuklar açısından özel eğitimin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliği ile özel eğitim okullarına giden engelli öğrencilerin toplu taşıma araçlarıyla taşınması ücretsiz olarak sağlanmaktadır. Okul öncesi eğitimini tamamlayan veya okul öncesi eğitim görmemiş olmakla birlikte, zorunlu ilköğretim çağına gelmiş ve özel eğitim gerektiren çocuklar için örgün eğitime hazırlık amacıyla sınıflar açılması mümkündür. Özel eğitim gerektiren bireyler, ortaöğretimlerini özel eğitim okullarında, genel veya mesleki teknik okullarda tamamlayabilirler. Bununla birlikte ortaöğretimde işitme engelli öğrencilere, meslek liselerine sınavsız yerleştirilme hakkı tanınmıştır. Özel eğitim gerektiren bireylerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda yükseköğretim imkanlarından yararlanmaları için de özel tedbirler alınmaktadır. Ayrıca, özel eğitim gerektiren bireylerin temel yaşam becerilerinin geliştirilmesi ve işe ve mesleğe hazırlanmaları için yaygın eğitim programları düzenlenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı da özel eğitime muhtaç bireylerin işgücü piyasasına erişimlerinin artırılması için çeşitli kurslar düzenlemektedir. Engelli bireylerin her seviyedeki eğitim olanaklarından daha fazla yararlanabilmeleri için yükseköğretim alanında da destekleyici bazı düzenlemeler yapılmıştır. Bu kapsamda, yükseköğretim kurumlarına kayıt yaptırmaya hak kazanan ve kayıt yaptırarak öğretime başlayan engelli öğrenciler, valiliklere bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı ndan Başbakanlık Bursu ve yardımcı ders araçlarının temini konusunda destek alabilmektedir. Yükseköğretime kayıtlı öğrenciler açısından sağlanmış bir diğer hak, Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından engellilik düzeyinin yüzde 40 ve üzerinde olduğunu belgeleyen öğrencilere harç ve öğrenim kredisi tahsisinde öncelik tanınması ve harç kredisinin geri ödemesinde Yönetim Kurulu Kararı ile yüzde 50 oranında indirim yapılmasıdır. Açık öğretim programları kapsamında da engellilere yönelik birtakım haklar söz konusudur. Bu anlamda, Anadolu Üniversitesi Senatosu kararı gereğince, engellilik oranı yüzde 40 ve daha fazla olan öğrenciler sağlık kurulu raporu ile durumlarını belgelendirmeleri koşuluyla öğrenim gideri ödemesi yapmayacaklardır. Aynı şekilde, Atatürk Üniversitesi Yönetim Kurulu kararı uyarınca, üniversiteye bağlı Açık Öğretim Fakültesine kayıt yaptıran ve engellilik oranı yüzde 40 ve daha fazla olan öğrencilerden de açık öğretim materyal ücreti alınmayacaktır. Engelli bireyler açısından eğitim alanında sağlanan haklardan biri de yarışma sınavlarında sağlanan kolaylıklardır. Bu kapsamda, çeşitli eğitim kademelerine geçişi belirleyen SBS, YGS, E-KPSS gibi sınavlarda engelli öğrenciler için uygun ortam oluşturulmakta, sınava girenin engel türüne göre soru kitapçıkları düzenlenmektedir. Ayrıca, engelli bireyin sınavı rahat bir şekilde geçirebilmesi içinher türlü ek tedbir alınmaktadır. Örneğin, görme engelliler için Braille Alfabesi ile yazılmış soru kitapçıkları ve 30 dakika ek süre verilmekte, ortopedik engeli olan öğrenciler için asansörlü binalar tahsis edilmekte ya da sınava zemin katta girmesi sağlanmaktadır. YGS de engelli öğrenciler özel tür olarak değerlendirilip ek puan verilmektedir Engellilere Sağlanan Sosyal Yardımlar Engellilere yönelik sosyal yardımlar, engelli aylığı bağlanması, muhtaç aylığı bağlanması, engelli yakınına evde bakım ücreti verilmesi ile ölen anne ve babanın sosyal güvencesinden yararlanılması şeklinde sıralanabilir. İlk olarak engelli aylığı, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından en az yüzde 40 ve üzeri engelli olan, kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kurumlarından (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı) hiçbirine tabi olmayan ve muhtaçlığı ilgili SYDV ler tarafından belgelenen 18 yaşından büyük engellilere ya da 18 yaşından küçük engelli yakını bulunanlara verilen maddi bir haktır. Belirtilen koşulları taşıyan engelliler, bulundukları yerdeki valilik veya kaymakamlık makamlarına başvuru yaparak 2022 sayılı Kanun gereğince aylık bağlanmasını talep edebilmektedir. Engelli aylıkları, 3 ayda bir olacak şekilde Mart, Haziran, Eylül ve Aralık aylarında verilmektedir. Engelli aylığında, engellilik oranına göre 2 düzey söz konusudur: - Yüzde 40 ila 69 arasında engellilik oranına sahip olanlar için engelli aylığı, - Yüzde 70 ve üzeri engellilik oranına sahip olanlar için engelli aylığı. 9 Resmi Gazetede Yayımlandığı Tarih: , Sayı:

20 Yüzde 70 ve üzerinde engelli olanlar, yüzde oranında engelli olanlara oranla daha yüksek aylık almaktadır. Diğer taraftan, herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan bir gelir veya aylık hakkından faydalananlar, isteğe bağlı prim ödeyenler, tarım sigortalısı ile birlikte kuruma prim ödeyenler, engelli aylığı alamamaktadır. Bir engellinin aylık almaya hak kazanabilmesi için muhtaç, kimsesiz ve güçsüz olması şartları aranmaktadır. Vakıflar Yönetmeliği 10 hükümleri gereğince, engellilere muhtaç aylığı bağlanabilmektedir. Muhtaçlık aylığının miktarı 400 gösterge rakamı ile memur taban aylığı katsayısı çarpımı sonucu bulunacak tutardır. Muhtaçlık aylığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 18 yaşından büyük engellilere ya da 18 yaşından küçük engelli yakını bulunanlara verilen maddi bir haktır. Yüzde 40 ve üzeri engelli olan muhtaçlara, aşağıdaki koşulların sağlanması durumunda muhtaç aylığı verilebilmektedir: - Engelli bireyin sosyal güvencesi olmaması, - Herhangi bir gelir veya aylığı bulunmaması, - Mahkeme kararı veya kanunla bakım altına alınmamış olması, - Gelir getirici taşınır ve taşınmaz malı mevcut olmaması veya olup da bunlardan elde edeceği aylık ortalama gelirinin bu yönetmelikle belirlenen muhtaç aylığı miktarını geçmemesi. Engellilere yönelik diğer bir sosyal yardım, engellinin bakımını üstlenen kişiye verilen evde bakım ücretidir. Evde bakım ücreti, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yüzde 50 ve üzerinde engellilik oranı olup, sağlık kurulu raporunda ağır engelli ibaresi bulunan ve başkası olmadan kendi bakımını üstlenemeyecek engelliler için engellinin bakımını üstlenen kişilere verilen destektir. Mevcut mevzuat açısından maddi olarak bir engellinin yararlanabileceği en iyi parasal destek, evde bakım ücretidir. Net tutarı, bir asgari ücretin asgari geçim indirimsiz halidir 11 ve aylık olarak ödenmektedir. Engellilere yönelik diğer bir uygulama, sosyal güvencesi olsun veya olmasın, her ne ad altında olursa olsun her türlü gelirleri toplamı esas alınmak suretiyle; kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının üçte ikisinden daha az olan bakıma muhtaç engellilere, resmi veya özel bakım merkezlerinde ya da ikametgâhlarında devlet tarafından bakım hizmeti sağlanmasıdır. Son olarak, ölen anne ve babalarının SGK güvencesinden yararlanan engelliler açısından malullük oranı önem taşımaktadır sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca; anne veya babaları ölmüş, - Yüzde 60 ve üzeri oranında malul olduğu anlaşılan çocuklara, ölen anne veya babasının 5510 sayılı kanun uyarınca hesaplanan aylığının yüzde 25 i oranında aylık bağlanmaktadır. Bu madde kapsamında yer alan çocuklar, aylıktan ömür boyu yararlanabilmektedir. Bu aylıktan yararlanmak isteyenlerin, yüzde 60 oranının üzerinde malul olması, engelli aylığı almıyor olması ve sigortalı olarak çalışmaması gerekmektedir oranının altında malul olan çocuklarda 18 yaşını; lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını; yüksek öğrenim görmesi halinde ise 25 yaşını doldurmamış erkek çocuklarına yüzde 25, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının her birine, aylığın yüzde 25 i oranında aylık bağlanmaktadır. 10 Yayımlandığı Resmi Gazetenin Tarihi: , Sayı: yılı için 1.270,75 TL. 19

21 Kutu 3. Türkiye de Engellilere Yönelik Diğer Haklar ve Pozitif Ayrımcılık Uygulamaları Engelli Kimlik Kartı Hakkı Yüzde 40 ve üzeri engeli bulunan engelliler, bulundukları yerdeki İl veya İlçe Sosyal Hizmetler Müdürlüğüne başvurarak kendileri için engelli kimlik kartı çıkarma hakkına sahiptir. Engelli kimlik kartları, engelli bireylerin mevzuatta yer alan tüm kamu ve özel yardımlardan hızlı bir şekilde yararlanması için kullanılmaktadır. Engelli kimlik kartları, sağlık kurulu raporu yerine geçmemekle birlikte, engellilere indirim uygulanan yerlerde engelli sağlık raporu yerine ibraz edilmesi daha kolaydır. Kültürel Haklar Kültürel haklar açısından engelliler, Devlet Tiyatroları ndan, müzeler ve ören yerlerinden ücretsiz yararlanmaktadır. Benzer şekilde, özel tiyatro ve sinemalarda da engellilere yönelik indirim uygulaması söz konusudur. Bununla birlikte, engelli tiyatroları Kültür ve Turizm Bakanlığından maddi destek almaktadır. Çevresel Mimari Erişim Hakkı 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince, Türkiye deki belediyeler standartlara uygun şekilde engellilere yönelik düzenleme yapmak zorundadır. Bu kapsamda, İmar Mevzuatına ulaşılabilirlik (fiziksel engellerin kaldırılması) ile ilgili hükümler eklenmiştir. Buna göre, kaldırımlar, yaya yolları, konutlar ve umumi binalar, engellilerin ulaşabilirliğine uygun olarak yapılmak durumundadır. Ulaşım Hakkı Türkiye de toplu taşımada da engellilere yönelik birtakım indirimler uygulanmaktadır. Belediyeler ve belediyelerin kurdukları birlik, müessese ve işletmeler otobüs benzeri, karayolu üzerinden yapılan toplu taşıma araçlarında, yüzde 40 oranında engelli olduğunu belgeleyen kişilere yönelik yüzde 30 indirim uygulamaktadır. Bunun yanında, demiryolu ulaşımında yüzde 40 ve üzerinde engellilik oranına sahip bireylere yüzde 50 indirim uygulanmakta; engellilik düzeyi yüzde 50 ve üzerinde olan kişilerden ise herhangi ulaşım ücreti talep edilmemektedir. Türk Hava Yolları tarafından yapılan tüm iç ve dış hat seferlerinde ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri ne ait kruvaziyer seferler ve iç hatlarda da engelli yolculara indirim uygulamaktadır. İletişim Hakkı İlgili yasal düzenleme gereğince, engellilerden özel iletişim vergileri talep edilmemektedir. Bununla birlikte GSM firmaları, yüzde 40 ve üzerinde engellilik oranına sahip kişilere sundukları hizmetler üzerinden yüzde 50 ye varan indirimler yapmaktadır. Türk Telekom tarafından da yüzde 40 ve üzeri engelliler için sabit telefon hizmetinde indirimli Sosyal Tarife Paketi uygulamaktadır. Sabit internet hatları için de engellilere indirim uygulanması söz konusudur. Vergi İndirimleri Türk vergi mevzuatında engellilere yönelik başlıca vergi avantajları; gelir vergisi indirimi, emlak vergisi muafiyeti, özel tüketim vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, katma değer vergisi istisnası şeklinde sıralanabilir. Söz konusu indirimler kapsamında, istihdamla doğrudan ilişkili olması sebebiyle gelir vergisi indirimi üzerinde özellikle durulması yararlı olacaktır. Bu bağlamda, ücretli çalışan veya serbest meslek sahibi engelliler ile bunların bakmakla yükümlü olduğu engelli kişiler ya da basit usulde vergilendirilenlerden tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin imalat, tamirat ve küçük sanat işleri ile uğraşan engelliler, gelir vergisi indiriminden yararlanabilmektedir ENGELLİLERE İLİŞKİN TEMEL İSTATİSTİKLER Türkiye de engellilerin istihdamına yönelik politikaların oluşturulması, geliştirilmesi ve uygulanması konusunda birbiriyle ilişkili çok sayıda sorun söz konusudur. Öncelikle, engellilerin çeşitli alanlarda karşı karşıya kaldıkları sorunların çözülmesine odaklanan çalışmalara temel teşkil edecek istatistiki verilerin toplanmasına çok geç başlamıştır. Ülke genelinde ne kadar fiziksel ve zihinsel engelli bulunduğuna ilişkin verilerin toplanmasına, hanede engelli olup olmadığını belirlemeye yönelik soruların da yer aldığı 1997 yılı genel nüfus sayımı ile başlandığı görülmektedir. Türkiye de engellilere dair bilgi ve veri eksikliğini gidermek amacıyla yapılan en büyük ve kapsamlı araştırma, Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı ve Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı işbirliği ile 2002 yılındaki Türkiye Özürlüler Araştırması dır. 20

22 Ulusal Engelliler Veri Tabanında kayıtlı engelli bireylerin sorun ve beklentilerini araştırmaya yönelik Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2010 yılında ilk kez gerçekleştirilen Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, da engellilere ilişkin önemli istatistikler içermektedir. Bu araştırma, Türkiye Cumhuriyeti sınırları dahilindeki hanelerde yaşayan ve sağlık raporunda en az yüzde 20 engellilik oranına sahip olduğu bildirilen engelliyi kapsamaktadır. Bununla birlikte, Türkiye nin de içinde yer aldığı birçok ülke, engellilik ile ilgili pek çok konuda Dünya Sağlık Örgütü nün tahminlerini kullanmaktadır. Türkiye de engellilerle ilişkin veri sağlayan bir diğer araştırma ise TUİK tarafından yapılan 2011 yılı Nüfus ve Konut Araştırmasıdır. Söz konusu araştırma ile Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminden elde edilemeyen hane halkı özellikleri, işgücü piyasası göstergeleri, göç ve nedenleri, bina ve konut nitelikleri ile engellilik konularındaki bilgilerin sağlanması amaçlanmıştır. Yaklaşık 9 milyon kişi ile yüz yüze görüşme yöntemi ile yapılan araştırmada, Türkiye deki engelli bireylerin demografik özelliklerinin yanı sıra engellilik türlerine göre temel işgücü göstergelerine göre de veri sağlanmıştır. Çalışmanın bu bölümünde, TÜİK tarafından gerçekleştirilmiş söz konusu araştırmalardan elde edilen sonuçlar ile konuyla ilgili temel akademik çalışmalardan sağlanan bulgulardan yola çıkılarak Türkiye de engellilere ilişkin temel istatistiki göstergeler analiz edilmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda, çalışmada analize konu edilen istatistikleri; - Cinsiyet, - Yaş grubu, - Engellilik türü, - Eğitim durumu, - Sosyal koşullar - Çevresel koşular ve - İşgücü piyasası göstergeleri, şeklinde kategorize etmek mümkündür Yaş Grupları ve Cinsiyetler İtibarıyla Engellilerin Durumu 2002 Türkiye Özürlüler Araştırması na göre; engelli nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde dur. Buna göre, Türkiye deki engelli bireylerin sayısı dir. Diğer taraftan, TÜİK in 2011 Nüfus ve Konut Araştırması 12 (NKA) sonuçlarına göre, Türkiye de görme, duyma, konuşma, yürüme, merdiven çıkma veya inme, bir şey taşıma veya tutma ve yaşıtlarına göre öğrenme, basit dört işlem yapma, hatırlama veya dikkatini toplama fonksiyonlarından en az birinde çok zorlandığını veya hiç yapamadığını belirten kişi sayısı, dir. Yani, 2011 yılında toplam nüfusun yüzde 6,9 unun en az bir engeli bulunmaktadır. Türkiye deki engelli nüfus cinsiyetler açısından değerlendirildiğinde, farklı dönemlerde yapılmış araştırmaların farklı sonuçlar ortaya koyduğu görülmektedir. Buna göre, 2002 Özürlüler Araştırması sonuçları ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engel türlerinde erkeklerin sayısının kadınlardan daha fazla olduğunu; buna karşılık süreğen hastalığa sahip kadın oranının erkek oranından daha yüksek olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde, 2010 Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırmasına göre, Ulusal Engelliler Veri Tabanına kayıtlı engellilerin yüzde 58,6 sı erkek, yüzde 41,4 ü kadındır. Buna karşılık, 2011 Nüfus ve Konut Araştırması (NKA) sonuçlarına göre, engelli kadınların oranının erkeklere kıyasla daha yüksek olduğu ortaya çıkmaktadır. Araştırma sonuçları, en az bir fonksiyonda zorluk yaşadığını veya hiç yapamadığını belirtenlerin yüzde 42,8 inin erkek, yüzde 57,2 sinin kadın olduğunu ortaya koymaktadır. Bu anlamda, kadın nüfusta olan engelli sayısı, erkeklerde dir. 12 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu tarafından ilan edilen Dünya Nüfus Günü (11 Temmuz) kapsamında 2015 yılı için Kırılgan Nüfus Grupları teması belirlenmiştir. Dünya Nüfus Günü için TÜİK tarafından hazırlanan haber bülteninde kırılgan nüfus grubu olarak engelliler ele alınmış ve engellilere ilişkin istatistikler sunulmuştur. Bültende kullanılan veriler, 2011 yılı Nüfus ve Konut Araştırmasından elde edilmiştir. 21

23 Tablo 2. Yaş Grubu ve Cinsiyete Göre En Az Bir Engeli Olan Nüfus En Az Bir Engeli Olan Nüfus Sayısı Yaş Grubu (Bin Kişi) En Az Bir Engeli Olan Nüfus Oranı (Yüzde) Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam ,1 2,5 2, ,8 2,4 2, ,0 2,6 2, ,0 3,4 2, ,3 3,0 2, ,0 3,4 3, ,1 4,0 4, ,6 4,7 5, ,8 5,9 6, ,7 7,1 8, ,0 9,2 12, ,4 12,3 16, ,2 18,3 23, ,3 26,3 31, ,3 40,9 46,5 Toplam , ,9 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, Yaş grupları itibarıyla nüfus yapısı incelendiğinde, Türkiye nin diğer gelişmiş ülkelere göre daha genç nüfusa sahip olduğu görülmektedir. Ancak engellilere yönelik araştırma sonuçları (202, 2010 ve 2011 araştırmaları) itibarıyla engelli nüfus yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde, engelliliğin, çocuklukta ve gençlikte daha az rastlanan bir durum olduğu ortaya çıkmaktadır. İlk olarak, 2002 Özürlüler Araştırması bulgularına bakıldığında, 0-9 yaş grubunda yüzde 4,2 olan engelli nüfus oranı, yaş grubunda yüzde 4,6; yaş grubunda yüzde 7,3; yaş grubunda yüzde 11,4; yaş grubunda yüzde 18,1; yaş grubunda yüzde 27,7; yaş grubunda yüzde 37 ve 70 yaş üzerinde ise yüzde 44 e ulaşmaktadır Engellilerin Sorun ve Beklentileri Araştırmasından elde edilen bulgular da engellilik oranlarının ileri yaşlarda artış eğilimde olduğunu göstermektedir. Tablo 3 ten de görüldüğü üzere, 2010 yılı sonuçlarına göre, Türkiye de kayıtlı engellilerin yüzde 4,9 u 0-6 yaş, yüzde 16,2 si 7-14 yaş, yüzde 17,2 si yaş, yüzde 27,7 si yaş, yüzde 18,9 u yaş, yüzde 15,2 si 65 ve üzeri yaş grubundadır. Benzer şekilde, 2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçları yaş grupları açısından değerlendirildiğinde (Tablo 2), en az bir engeli olan 0-4 yaş grubundaki nüfusun oranının yüzde 1,2; 5-9 yaş grubunda yüzde 2,1; yaş grubunda yüzde 2,1; yaş grubunda yüzde 2,7; yaş grubunda yüzde 3,2; yaş grubunda yüzde 5,1; yaş grubunda yüzde 8; yaş grubunda yüzde 16,5; 75 ve daha yukarı yaşlarda ise yüzde 46,5 düzeyinde olduğu görülmektedir. 22

24 Tablo 3. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Cinsiyet, Yerleşim Yeri, Engellilik Oranı, Yaş Grubu ve Engel Türleri Cinsiyet Toplam Görme engelli İşitme engelli Dil ve konuşma engelli Ortopedik engelli Zihinsel engelli Ruhsal ve duygusal engelli Süreğen hastalık Çoklu engellilik Kadın 41,4 33,0 42,5 33,0 43,8 38,9 32,1 43,8 46,5 Erkek 58,6 67,0 57,5 67,0 56,2 61,1 67,9 56,2 53,5 Yaş Grubu 0-6 4,9 1,4 9,6 25,1 3,7 7,4 2,0 3,6 3, ,2 5,1 17,4 37,1 5,1 36,1 10,5 4,6 11, ,2 16,1 20,9 14,9 13,1 27,5 9,3 9,2 14, ,7 36,2 32,4 11,7 39,2 23,3 49,5 23,6 25, ,9 25,5 12,0 7,5 22,1 4,9 22,1 33,1 18, ,2 15,8 7,7 3,7 16,7 0,8 6,6 25,9 26,4 Engel Oranı (%) ,2 28,3 16,6 52,3 33,8 6,7 12,3 17,1 10, ,4 28,1 78,8 37,1 49,4 43,3 25,8 40,0 39,5 70 ve üstü 42,4 43,6 4,6 10,5 16,9 50,0 61,9 43,0 49,7 Yerleşim Yeri Kent 62,4 59,2 67,1 70,6 59,8 61,1 61,0 64,6 62,8 Kır 37,6 40,8 32,9 29,4 40,2 38,9 39,0 35,4 37,2 Toplam 100,0 8,4 5,9 0,2 8,8 29,2 3,9 25,6 18,0 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, Engelli nüfusa ilişkin istatistikler kapsamında yaş grubu ve cinsiyet faktörü bir arada değerlendirildiğinde, Tablo 2 den görülebileceği üzere, engellilik açısından ileri yaşlardaki kadınların erkeklere kıyasla daha yüksek risk taşıdıkları söylenebilir. Bu bağlamda, 2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, yaş grubundaki kadınlarda en az bir engeli olanların oranı yüzde 27,2 iken, aynı yaş grubundaki erkeklerde söz konusu oran yüzde 18,3 tür. Kadınlarda yaş grubunda en az bir engeli olanların oranı yüzde 36,3 iken, aynı yaş grubundaki erkeklerde bu oran yüzde 26,3 tür. İleri yaşlardaki kadın ve erkekler arasındaki engelliliğe ilişkin farkın, 75 ve daha yukarı yaş grubunda da devam ettiği görülmektedir. Bu açıdan 75 ve daha yukarı yaş grubunda erkeklerde en az bir engeli olan nüfus oranı yüzde 40,9 iken, aynı oran kadınlarda yüzde 50,3 tür Engellilik Türleri ve Oranlarına Göre Engellilerin Durumu Bir önceki bölümdeki Tablo 3 te yer alan, 2010 Özürlülerin Sorun ve Beklenti Araştırmasından sağlanan veriler engellilik türleri açısından dikkate alındığında, araştırma kapsamındaki engellilerin yüzde 29,2 si zihinsel, yüzde 8,8 i ortopedik, yüzde 8,4 ü görme, yüzde 5,9 u işitme, yüzde 3,9 u ruhsal ve duygusal, yüzde 0,2 si dil ve konuşma ve yüzde 18 i de birden fazla engeli olanlardan oluşmaktadır. Bununla birlikte, araştırma kapsamındaki engellilerin yüzde 25,6 sının süreğen hastalığı bulunmaktadır. Aynı tablodaki veriler, engellilik oranları itibarıyla incelendiğinde ise düzeyinde engelli olanların oranının yüzde 15,2; yüzde düzeyinde engelli olanların oranının yüzde 42,4 ve yüzde 70 ve üzerinde engelli olanların oranının da yine yüzde 42,4 olduğu ortaya çıkmaktadır. Engellilik, engelin ortaya çıkış zamanına bağlı olarak farklılık göstermesi nedeniyle, doğuştan engelli olanlar ve sonradan engelli olanlar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Sözü edilen yaklaşım içinde, 2002 Türkiye Özürlüler Araştırmasında engelin ortaya çıkış zamanı, doğuştan ve sonradan olmak üzere iki başlık altında kategorize edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, genel itibarıyla doğumla gelen engellilik daha azken, yaşlılık döneminde rastlanan engellilik artmaktadır. Engelin ortaya çıkış zamanı engelin türüne göre incelendiğinde, 2002 yılı verileri itibarıyla sonradan engelli olanların ortopedik engelliler içindeki payının yüzde 73,3, görme engelliler içindeki payının yüzde 76,32 ve işitme engelliler içindeki payının yüzde 67,1 olduğu görülmektedir. Bu 23

25 bağlamda, diğer engel grupları ile karşılaştırıldığında, söz konusu engellilik türlerinde sonradan engelli olanların payı daha yüksektir. Türkiye de sonradan engelli olanların engellilik nedenleri incelendiğinde, kaza ve hastalık nedeniyle engelli olanların oranının yüksek olduğu görülmektedir. Ortopedik engellilerde kaza veya hastalık nedeni ile engelli olanların oranı hemen hemen aynı iken, diğer gruplarda (görme, işitme ve zihinsel engelliler) hastalık nedeni ile engelli olanların oranı daha yüksektir. Tablo 4. Engellilik Türü ve Ortaya Çıkış Zamanına Göre Engelli Nüfus Oranı, 2002 Engelin Ortaya Çıkış Zamanı Doğuştan Sonradan Bilinmeyen Ortopedik Engelli Kaynak: TÜİK, Türkiye Özürlüler Araştırması, Görme Engelli Engel Türü İşitme Engelli Dil ve Konuşma Engelli Zihinsel Engelli Kadın 27,33 20,35 29,92 48,14 50,64 Erkek 21,51 20,46 29,14 45,73 46,12 Toplam 23,91 20,41 29,49 46,63 47,92 Kadın 69,21 76,09 65,85 47,39 46,73 Erkek 76,17 76,49 68,13 51,81 51,98 Toplam 73,30 76,32 67,10 50,16 49,89 Kadın 3,46 3,56 4,24 4,46 2,63 Erkek 2,32 3,05 2,73 2,46 1,90 Toplam 2,79 3,27 3,41 3,21 2,19 Diğer taraftan, dil ve konuşma engeli olanlar ile zihinsel engellilerde doğuştan veya sonradan engelli olma oranları arasında önemli bir farklılık gözlenmemektedir. Bu iki engellilik türünde doğuştan engelli olma oranı sırasıyla yüzde 46,63 ve yüzde 47,92 dir. Türkiye de çocukluk döneminde engelliğin tanımlanmasında halen sorunlar yaşanmaktadır. Bununla birlikte, ailelerin çocuklarının engellilik durumlarını saklama eğilimi içinde bulundukları da gözlemlenmektedir. Söz konusu hususlar dikkate alındığında, çocukluk döneminde engellik oranının daha düşük çıkması doğal karşılanabilir. Tablo 5. Cinsiyete Göre Engellilik Türleri, 2011 Engellilik Türü Engelli Nüfus (Bin Kişi) Engelli Nüfus Oranı (%) Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam Görmede zorluk yaşayanlar ,5 1,3 1,4 Duymada zorluk yaşayanlar ,2 1,1 1,1 Konuşmada zorluk yaşayanlar ,6 0,8 0,7 Yürümede, merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayanlar ,1 2,4 3,3 Bir şeyler taşımada veya tutmada zorluk yaşayanlar ,1 3,2 4,1 Yaşıtlarına göre öğrenmede, basit dört işlem yapmada, hatırlamada veya dikkatini toplamada zorluk yaşayanlar ,4 1,6 2,0 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması,

26 Son olarak, engellilik türleri cinsiyetler itibarıyla değerlendirildiğinde, 2011 Nüfus ve Konut araştırması sonuçlarına göre, bir şeyler taşımada veya tutmada zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 5,1; yürümede, merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 4,1; yaşıtlarına göre öğrenmede, basit dört işlem yapmada, hatırlamada veya dikkatini toplamada zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 2,4; görmede zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 1,5; duymada zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 1,2 ve konuşmada zorluk yaşayan engelli kadın nüfus oranı yüzde 0,6 dır. Buna karışlık, bir şeyler taşımada veya tutmada zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 3,2; yürümede, merdiven çıkmada veya inmede zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 2,4; yaşıtlarına göre öğrenmede, basit dört işlem yapmada, hatırlamada veya dikkatini toplamada zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 1,6; görmede zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 1,3; duymada zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 1,1 ve konuşmada zorluk yaşayan engelli erkek nüfus oranı yüzde 0,8 dir Engelli Bireylerin Eğitim Durumları Engellilerin sosyo-ekonomik hayata katılımlarını etkileyen unsurlardan biri de eğitim düzeyleridir. Engelli bireylerin eğitim düzeylerine ilişkin araştırma sonuçları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, eğitime erişim açısından da dezavantajlı bir konumda olduklarını söylemek mümkündür. Bu anlamda 2011 Nüfus ve Konut Araştırmasından elde edilen sonuçlar, Türkiye deki engelli nüfusun eğitim düzeyinin nüfusun geneline göre düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, en az bir fonksiyonunu yerine getirmede zorluk yaşayan ve okuma yazma bilmeyen 6 ve yukarı yaştaki nüfusun oranı yüzde 23,3 tür. Aynı araştırma sonuçları dikkate alındığında, bu oran tüm nüfus içinde sadece yüzde 4.5 tir. Bu anlamda, engelli bir bireyin toplumun diğer fertlerine oranla temel okuma yazma becerilerinden yoksun kalma riski 5 kat daha fazladır. Sadece bu iki göstergeye bakıldığında dahi engelli bireylerin eğitime erişim açısından zorluk yaşadıklarını ifade etmek yanlış olmayacaktır. Tablo 6. Cinsiyet ve Eğitim Düzeyleri İtibarıyla En Az Bir Engeli Olan Nüfus, 2011 Eğitim Düzeyi Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, Engelli Nüfus (Bin Kişi) Engelli Nüfus Oranı (%) Kadın Erkek Toplam Kadın Erkek Toplam Okuma yazma bilmeyen ,4 10,9 23,3 Okuma yazma bilen fakat bir okul bitirmeyen ,1 17,6 19,0 İlkokul ,3 38,5 36,1 İlköğretim/ ortaokul veya dengi okul ,6 19,3 12,5 Lise veya dengi okul ,2 9,7 6,5 Yükseköğretim ,5 4,0 2,6 Bilinmeyen ,1 0 Toplam Diğer taraftan, engelli bireylerin eğitim düzeyleri itibarıyla cinsiyetler arasında da ciddi farklılıklar söz konusudur araştırması sonuçlarından yola çıkarak, en az bir fonksiyonunu yerine getirmede zorluk yaşayan, 6 ve daha yukarı yaştaki kadın nüfus içinde okuma yazma bilmeyenlerin oranı (yüzde 32,4), aynı kategorideki erkek nüfus içinde okuma yazma bilmeyenlerin oranının (yüzde 10,9) neredeyse 3 katıdır. Bu oranlar, tüm nüfus içinde okuma yazma bilmeyen kadın ve erkek oranlarının da (sırasıyla yüzde 7,6 ve 1,4) önemli ölçüde üzerindedir. Tablo 6 da yer alan verilerden de görüldüğü üzere, en az bir engeli olan 6 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde okuma yazma bilen ancak bir okul bitirmemiş olanların oranı yüzde 19; ilkokul diplomasına sahip olanların oranı yüzde 36,1; ilköğretim veya ortaokuldan mezun olanların oranı yüzde 12,5; lise eğitimini tamamlamış olanların oranı yüzde 6,5 ve yükseköğretim mezunlarının oranı sadece yüzde 2,6 dır. Verilerden de anlaşıldığı üzere, eğitim düzeyleri yükseldikçe engelli nüfusun söz konusu eğitim derecesini tamamlama oranı azalmaktadır. Bu durum, engelli bireylerin bir üst eğitim kademesine geçişte veya daha yüksek eğitim derecelerini tamamlamada zorluklar yaşadıklarını göstermektedir. Diğer taraftan, söz konusu durum, yani engelli nüfusun eğitim düzeylerinin göreli olarak düşük olması, işgücü piyasasına ve istihdama erişimleri açısından zaten dezavantajlı 25

27 olan konumlarını daha da pekiştirmektedir. Eğitim seviyelerinin nitelik düzeylerinin başlıca temsilcisi olduğu düşünüldüğünde, Türkiye deki engelli nüfusun, istihdam edilebilirlik ve işgücü piyasasında yükselme açısından son derece önemli olan daha yüksek nitelikli olma özelliğine çok fazla sahip olmadığı anlamına gelmektedir. Söz konusu durum, diğer faktörler (çalışma ortamlarının fiziki koşulları, işverenlerin önyargıları vb.) dikkate alınmadığında bile, işgücü piyasasındaki mevcut işler için sürdürülen rekabette, engelli bireylerin ciddi anlamda geride kalmasına neden olmaktadır. Tablo 7. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Engel Türüne Göre Eğitim Durumu, 2010 (%) Eğitim Durumu Görme engelli İşitme engelli Dil ve konuşma engelli Ortopedik engelli Zihinsel engelli Ruhsal ve duygusal engelli Süreğen hastalık Çoklu engellilik Toplam Okur-yazar değil Okuryazar olup bir okul bitirmeyen 32,1 31,6 33,6 26,4 57,5 24,0 32,2 48,5 41,6 11,8 23,0 38,6 10,9 28,9 12,7 12,8 15,3 18,2 İlkokul 29,0 17,9 10,7 32,9 4,6 33,0 34,9 22,9 22,3 İlköğretim/ ortaokul ve 12,5 16,4 11,0 13,4 8,2 15,2 10,2 8,0 10,3 dengi Lise ve daha üstü 14,6 11,1 6,1 16,4 0,7 15,1 9,9 5,3 7,7 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, Engelli bireylerin eğitim durumlarının engellilik türüne göre farklılaşıp farklılaşmadığı konusu, engellilerin eğitimine yönelik politikalar açısından dikkate alınması gereken diğer bir husustur. Konuya ilişkin araştırma verilerinden hareketle, bazı engel türleri açısından eğitime erişim ve katılımın, diğerlerine oranla daha kolay olduğu söylenebilir. Bu anlamda, Türkiye de engellilerin eğitiminde engel türlerine göre eğitim yöntemlerinin çeşitlendiği görülmektedir. Konuyla ilgili olarak çalışmanın önceki bölümlerinde ayrıntılı bilgi verildiğinden, burada engel türleri itibarıyla mevcut verilerin değerlendirilmesi ile yetinilecektir. Engelli bireylerin sahip olukları engel türleri itibarıyla eğitim düzeylerine ilişkin dağılımları bakımından, 2010 Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması veri sunmaktadır. Söz konusu araştırmadan elde edilen bulgular, araştırma kapsamındaki 6 ve daha yukarı yaştaki zihinsel engellilerin yüzde 57,5 inin, çoklu engelliliği olanların yüzde 48,5 inin, dil ve konuşma engellilerin yüzde 33,6 sının, süreğen hastalığı olanların yüzde 32,2 sinin, görme engellilerin yüzde 32,1 inin ve işitme engellilerin de yüzde 31,6 sının okuma yazma bilmediğini ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, aynı yaş grubundaki ortopedik engellilerin yüzde 26,4 ü ve ruhsal ve duygusal engellilerin yüzde 24 ü okur yazar değildir. Tablo 7 de yer alan verilere göre, engel türleri açısından lise ve üzerinde eğitim derecesine en fazla sahip olanlar, sırasıyla ortopedik engelliler (yüzde 16,4), ruhsal ve duygusal engelliler (yüzde 15,1) ile görme engellilerdir (yüzde 14,6). Tablo 8. Kayıtlı Olan Engelli Bireylerin Cinsiyete Göre Engeli Ortaya Çıktıktan Sonra Mesleki Eğitim Alma Durumu, 2010 (%) Kadın Erkek Toplam Mesleki Eğitim Alma Durumu Mesleki Eğitim Almayanlar 96,5 95,7 96,0 Mesleki Eğitim Alanlar 3,5 4,3 4,0 Alınan Mesleki Eğitimler Örgün Eğitim 36,3 42,7 40,3 Yaygın Eğitim 64,0 47,7 53,8 Çıraklık Eğitimi 2,8 18,0 12,3 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması,

28 Engelli bireylerin eğitime katılımları açısından bir başka gösterge, mesleki eğitim alma durumudur. Bu çerçevede, 2010 araştırması kapsamındaki engellilerin çok az bir bölümünün, engeli ortaya çıktıktan sonra mesleki eğitim aldığı görülmektedir. Tablo 8 deki verilerden de anlaşılacağı gibi, araştırma kapsamındaki engellilerin sadece yüzde 4 ü mesleki eğitim almıştır. Bununla birlikte, söz konusu mesleki eğitimlerin yüzde 53,8 i yaygın, yüzde 40,3 ü örgün eğitim kurumları aracılığıyla sağlanmıştır. Diğer taraftan, alınan mesleki eğitimlerin yüzde 12,3 ü çıraklık eğitimidir. Söz konusu veriler, engelli bireylerin engel durumu ortaya çıktıktan sonra çok fazla mesleki eğitim almadıklarını ortaya koymaktadır Engelli Bireylerin Yaşam Standartlarına İlişkin Göstergeler Engellilerle ilgili olarak yapılan çok sayıda araştırma, engelli bireylerin daha yüksek düzeyde yoksulluk riski taşıdıklarını ortaya koymaktadır. Bu açıdan, örneğin OECD ülkelerinde engelli bireylerin yaşadığı hanelerin yüzde 22 si yoksulluk sınırının altında gelire sahipken, bu oran engelli birey olmayan haneler için yüzde 14 tür. Bu durum, engellilerin sosyo- ekonomik yaşamdan daha fazla dışlanmaları ve işgücü piyasasının önemli ölçüde dışında kalmaları ile doğrudan ilişkilidir. Pek çok engelli, eğitim imkanlarından yeterince yararlanamadığından düzgün iş olanaklarına erişememekte ve bu bağlamda, iyi bir iş fırsatına sahip olamadığından veya istihdamdan dışlandığından düzenli bir gelir elde edememektedir. Diğer taraftan, uzun süreli işsizlik baskısı ve/ veya işveren temelli ayrımcılık nedeniyle çok sayıda engelli birey, başlangıçta razı olmadıkları düşük ücretli, geçici, güvencesiz ve kayıt dışı işleri kabul etmek zorunda kalabilmektedir. Dolayısıyla, engelli bireylerin gelir dağılımından aldıkları pay diğer bireylere oranla daha düşük düzeyde kalabilmektedir. Tablo 9. Engelli Bireyin Olduğu Ailenin Aylık Gelir Durumu, 2010 (%) Aylık Gelir Düzeyi Pay (%) 500 TL Altı 15, TL 48, TL 27, TL 5, TL 1,8 Kaynak: Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı, Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması, Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından 2010 yılında yayınlanan Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi Araştırması ndan elde edilen sonuçlara göre, araştırma kapsamındaki engellilerin bir ferdi oldukları ailelerin yüzde 48,9 unun ortalama aylık geliri, TL arasında değişmektedir. Bununla birlikte, araştırma kapsamındaki ailelerin yüzde 15,2 sinin aylık geliri 500 TL nin altındayken; yüzde 27,8 inin aylık geliri TL, yüzde 5,4 ünün aylık geliri TL ve yüzde 1,8 inin de TL dir. Verilerin, araştırmanın yapıldığı yıl nedeniyle güncel olmamasıyla birlikte, söz konusu yıl itibarıyla asgari ücret düzeyi ve açlık sınırı dikkate alındığında, Türkiye de engelli bireylerin yer aldığı ailelerin neredeyse yarısının yoksulluk riski taşıdığı söylenebilir. Bununla birlikte, engellilerin bakım, tedavi ve eğitim masraflarının daha yüksek olduğu düşünüldüğünde, engelli bireyi olan bir ailenin halihazırda yoksul değilse bile, yoksullaşma riskinin daha fazla olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Engelli bireylerin yaşam standartlarına ilişkin göstergelerden biri de engellilerin ve/veya parçası oldukları hanelerin yaşadıkları konutların özellikleridir Nüfus ve Konut Araştırması verilerine göre, en az bir engelli ferdi bulunan hanelerin yüzde 78,1 i ikamet ettikleri konutun mülkiyetine sahip iken; yüzde 14,8 i oturdukları konutlarda kiracıdır. Diğer yandan, söz konusu hanelerin yüzde 0,5 i lojmanda otururken; yüzde 6,6 sı ikamet ettikleri konutun sahibi olmamalarına rağmen yaşadıkları konutların anne, baba veya akrabalarına ait olması nedeniyle kira ödememektedir. Bununla birlikte, tüm haneler içinde oturdukları konutun sahibi olanların oranı ise yüzde 67,3 tür. En az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutların oda sayısına (salon dahil) bakıldığında, söz konusu konutların yüzde 1,7 sinin 1 odalı, yüzde 10,5 inin 2 odalı, yüzde 40,9 unun 3 odalı ve yüzde 38,8 inin de 4 odalı olduğu görülmektedir. Oda sayısı 5 ve daha fazla olan konutlarda yaşayan hanelerin oranı ise yüzde 8 dir. Diğer taraftan, tüm haneler içinde 3 ve daha az odalı konutlarda oturanların oranı yüzde 48,3 tür. 27

29 Tablo 10. En Az Bir Engelli Ferdi Bulunan Hane Halklarının Konut Özelliklerine Göre Dağılımı, 2011 (%) Konut özellikleri Tüm haneler En az bir engelli ferdi olan haneler Mülkiyet durumu Ev sahibi 67,3 78,1 Kiracı 23,8 14,8 Lojmanda oturan 1,5 0,5 Ev sahibi değil ama kira ödemiyor 7,3 6,6 Oda sayısı 1 1,0 1,7 2 7,3 10,5 3 39,9 40,9 4 45,1 38, ,7 8,0 Konutta en çok kullanılan ısıtma sistemi Soba (doğalgaz sobası dahil) 57,1 73,0 Kat kaloriferi 25,6 16,7 Kalorifer (merkezi) 11,4 6,6 Klima, elektrikli ısıtıcı ve diğer sistemler 5,9 3,5 Yok 0,1 0,1 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, En az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutların, en çok kullanılan ısıtma sistemine göre dağılımları incelendiğinde, yüzde 73 ünün soba (doğalgaz sobası dahil) kullandığı görülmektedir. Tüm nüfus içinde soba kullanan hanelerin oranı ise yüzde 57,1 dir. En az bir engelli ferdi olan hanelerin konutlarında yüzde 16,7 oranında kat kaloriferi, yüzde 6,6 oranında merkezi kalorifer ve yüzde 3,5 oranında klima, elektrikli ısıtıcı ve diğer ısıtma sistemleri kullanılmaktadır. Bununla birlikte, toplamda tuvaleti konutun dışında olan hanelerin oranı yüzde 7,3 iken; en az bir engelli ferdi bulunan hanelerin ikamet ettikleri konutlarda bu oran yüzde 13,4 tür. En az bir engeli olduğunu beyan eden kişilerin oturdukları konutların diğer kullanım kolaylıkları incelendiğinde; yüzde 3,4 ünde hem banyo hem de borulu su sisteminin konut içinde olmadığı görülmektedir. İkamet ettikleri konutun içinde mutfak bulunmayan, engelli bireyi olan hanelerin oranı ise yüzde 2,2 dir Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, araştırmaya katılan bireylerin yüzde 38,4 ünün, sosyal yardımlardan düzenli olarak yararlanmakta olduğunu göstermektedir. Alınan yardımlar itibarıyla engellilerin yüzde 27 si engelli aylığından, yüzde 11,2 si Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü nün ayni ve nakdi yardımlarından, yüzde 6,3 ü Sosyal Yardımlaşma ve Çocuk Esirgeme Kurumunun ayni ve nakdi yardımlarından düzenli olarak yararlandıklarını belirtmiştir. Bununla birlikte, engellilerin yüzde 4,2 si hayırsever kişilerden yardım kabul etmektedir. Engelli bireylerin sosyal yardımlardan yararlanma düzeyi engellilik türleri açısından değerlendirildiğinde, sosyal yardımlardan en yüksek yararlanma oranının ruhsal ve duygusal engelliler (yüzde 53,8) ile zihinsel engelliler (47,6) olduğu görülmektedir. Söz konusu grubun, genellikle bakıma muhtaç kişiler olması, engelliliğin maliyetli bir tedavi süreci gerektirmesi ve bu kişilerin istihdamda çok sınırlı düzeyde yer almaları gibi nedenler, diğer gruplara oranla daha yüksek sosyal yardım almalarına yol açıyor olabilir. Diğer taraftan, sosyal yardımlardan göreli olarak daha düşük 28

30 düzeyde yararlanan gruplar, işitme engelliler (yüzde 25,3) ve ortopedik engellilerdir (yüzde 28,8). Bu durum, söz konusu kişilerin işgücü piyasasında daha yüksek düzeyde yer alması, yani bir iş sahibi olması ve düzenli gelir elde etmesi ile yakından ilişkilidir. Tablo 11. Sosyal Yardımlardan Düzenli Olarak Yararlanan Engelli Bireylerin Aldıkları Yardımlar, 2010 (15 Yaş ve Yukarı Nüfus, %) Engel Türüne Göre Sosyal Yardımlardan Yararlanma Düzeyi Görme Engelliler 37,2 İşitme Engelliler 25,3 Dil ve Konuşma Engelliler 36,2 Ortopedik Engelliler 28,8 Zihinsel Engelliler 47,6 Ruhsal ve Duygusal Engelliler 53,8 Süreğen Hastalık 33,8 Çoklu Engellilik 41,4 Toplam 38,4 Alınan Yardımlar Engelli Aylığı 27,0 Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğünün Ayni ve Nakdi Yardımları 11,2 Sosyal Yardımlaşma ve Çocuk Esirgeme Kurumunun Ayni ve Nakdi Yardımları 6,3 Hayırsever Kişiler Tarafından Yapılan Yardımlar 4,2 Diğer 2,0 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, Engelli Bireyler Açısından Çevresel Koşullar Engellilerin gerek genel olarak hayatlarını sürdürmeleri gerekse işgücü piyasasına katılmaları açısından önemli olan hususlardan biri çevresel koşullardır. Engelli bireylerin kendileri açısından büyük önem taşıyan çevresel koşullara ilişkin görüşlerinin ele alınmasından önce, engel türlerinin bağımsız hareket etme kabiliyetine sahip olma açısından değerlendirilmesi, yararlanılan ve/ veya ihtiyaç duyulan hizmetlerin düzeyi ve çeşitliliğinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda, 2002 Türkiye Özürlüler Araştırması İkincil Analizi (2006) sonuçlarına göre, günlük aktiviteleri yerine getirebilme açısından en fazla bağımsız hareket edebilenlerin, yüzde 75,7 oranı ile işitme engelliler olduğu görülmektedir. İşitme engellileri sırasıyla görme engelliler (yüzde 70,3), bedensel engelliler (yüzde 61,2) ve konuşma engelliler (yüzde 54,5) izlemektedir. Buna karşılık, kendi başına bağımsız hareket etme durumu en fazla kısıtlı olanlar, zihinsel engellilerdir. Tablo 12. Fiziksel Çevre Düzenlemelerinin Engellilerin Kullanımına Uygun Olmadığını Düşünen Engelliler, 2010 (%) Uygun Değil (%) Kaldırım, yaya yolu ve yaya geçidi 66,9 Oturduğu bina (katlara ulaşma, bina içinde hareketlilik) 66,3 Dükkan, market, mağaza ve lokantalar 59,5 Kamu binaları 58,4 Postane, bankalar vb. 55,4 Spor tesisleri 38,4 Sinema, tiyatro vb. yerler 33,4 Park ve yeşil alanlar 43,3 Tatil yerleri ve oteller 28,1 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması,

31 Engellilere sunulan tüm hizmetlerin ulaşılabilir nitelikte olması, çalışmanın önceki bölümlerinde değerlendirilen çok sayıda faktörün (yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi vb.) yanı sıra engel türüne ve engellinin bağımsız şekilde hareket kabiliyetine son derece bağımlıdır. Bu anlamda, engelli bireylerin kendilerine sunulan kamusal veya özel hizmetlerin ihtiyaçlarını ne düzeyde karşıladığı ve/veya beklentilerine ne derece uygun olduğu konusunda, 2010 Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması sonuçlarından yola çıkılarak bazı tespitler yapmak mümkündür. Araştırma sonuçlarına göre, kayıtlı olan engelli bireylerin yüzde 66,9 u kaldırımların, yaya yollarının ve yaya geçitlerinin engellilerin kullanımına uygun olmadığını ifade etmiştir. Bununla birlikte, yaşadıkları yerdeki fiziksel çevre düzenlemeleri ile ilgili olarak kayıtlı engellilerin yüzde 66,3 ünün oturdukları binanın; yüzde 59,5 inin dükkan, market, mağaza ve lokantaların; yüzde 58,4 ünün kamu binalarının ve yüzde 55,4 ünün de postane ve banka benzeri yerlerin engelli bireyin kullanımına uygun olmadığını düşündükleri görülmektedir. Diğer taraftan, engelli bireylerin sosyalleşmeleri ve özellikle sosyal ve kültürel dışlanmaya maruz kalmamaları açısından önem taşıyan veriler itibarıyla, araştırma kapsamındaki engellilerin yüzde 38,4 ü spor tesislerinin; yüzde 33,4 ü sinema ve tiyatro gibi yerlerin; yüzde 43,3 ü park ve yeşil alanların; yüzde 28,1 i de tatil yerleri ve otellerin kendileri için uygun olmadığını düşündüklerini belirtmişlerdir Engelli Bireylerin Kamudan Beklentileri 2010 Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması sonuçlarına göre, engelli bireylerin yüzde 85,7 si sosyal yardım ve desteklerin artırılmasını istemektedir. Bununla birlikte, araştırmaya katılan engellilerin yüzde 77 si kamu kurum ve kuruluşlarından sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesini, yüzde 40,4 ü bakım hizmetlerinin iyileştirilmesini ve yaygınlaştırılmasını, yüzde 28,7 si iş bulma ve yüzde 25,6 sı eğitim olanaklarının arttırılmasını, yüzde 17,7 si fiziksel çevre ve ulaşım imkanları konusunda düzenlemelerin yapılmasını beklemektedir. İş bulma olanaklarının artırılması konusunda en yüksek beklenti düzeyine sahip grupların, genel olarak daha yüksek düzeyde istihdamda yer alan, görme (yüzde 45,5), işitme (yüzde 43,5) ve ortopedik engelliler (yüzde 40,5) olduğu görülmektedir. Tablo 13. Engellilerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Beklentileri, 2010 (%) Kamu Kurum ve Kuruluşlarından Beklentiler % Sosyal yardım ve desteklerin artırılması 85,7 Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi 77,0 Bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi ve yaygınlaştırılması 40,4 İş bulma olanaklarının artırılması 28,7 Eğitim olanaklarının artırılması 25,6 Fiziksel çevre ve ulaşım imkanları konusunda düzenlemelerin yapılması 17,7 Hiçbir beklentisi olmayanlar 2,2 Diğer 8,6 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri i Araştırması, TÜRKİYE İŞGÜCÜ PİYASASINDA ENGELLİLER Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre, dünya nüfusu içinde yaklaşık 1 milyar engelli yaşamaktadır. Bu anlamda, küresel nüfusun yüzde 15 i engelli bireylerden oluşmaktadır. Söz konusu engelli kişilerin yüzde 80 i (800 milyon engelli) çalışma çağındadır. Ancak, ne yazık ki engellilerin işgücü piyasasına katılımları önünde birtakım engeller bulunmaktadır. Engellilerin işgücü piyasasına katılma ve istihdam olanaklarına erişim açısından eşit fırsatlara ulaşma noktasında yaşadıkları sorunlar, fiziksel engeller, bilgilendirme engelleri, işveren tutumları ve önyargılar şeklinde sınıflandırılmaktadır. Engelliler diğer kişilerle karşılaştırıldıklarında, ekonomik faaliyetlerden daha fazla dışlanmakta; daha yüksek düzeyde işsizlik ve yoksulluk riski ile yüz yüze gelmektedirler. Bu açıdan, özellikle engelli kadın nüfus daha dezavantajlı konumdadır. 30

32 Kutu 4. Hak Temelli Yaklaşım Birleşmiş Milletlerin 2006 tarihli Engelli Hakları Sözleşmesinde, engellilik konusunda geleneksel ve tubbi perspektife dayanan yaklaşımdan hak temelli bir sosyal modele doğru değişim yaşandığının altı çizilmiştir. Sözleşmede, esas olarak engellilerin de diğer insanlarla aynı haklara sahip oldukları kabul edilmektedir. Böylece, engelliliğin açıkça bir insan hakları meselesi olarak nitelendirilmeye başlandığı söyelenebilir. Hak temelli yaklaşıma göre, engelliler başkalarının kararlarına bağlı olarak yaşayan, yardıma muhtaç bireyler değil; hak sahipleri olarak kabul edilmektedir. Bu çerçevede, engellilerin haklarını tam olarak kullanmalarına engel olan ekonomik, sosyal, siyasi ve çevresel koşulların tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması gerekmektedir. Söz konusu yaklaşım istihdam açısından düşünüldüğünde, engelli bireylerin işgücü piyasasından dışlanma nedenleri, işyerine erişim (ulaşım) imkanlarının bulunmaması veya işverenler ve diğer çalışanlar tarafından engellilerin çalışamayacağına dair olumsuz tutum ve davranışları, başka bir ifadeyle önyargılar olabilir. Diğer taraftan, pek çok ülkede veri toplamada engelli bireylerin büyük ölçüde gözden kaçırılması, engelli bireyleri sosyal açıdan görünmez hale getirmektedir. ILO nun 2003 yılında yapmış olduğu taramada 111 ülkenin 16 sında engelli istihdamına ilişkin herhangi bir veri bulunmadığı açığa çıkarılmıştır (WHO ve WB, 2011). Dünya Sağlık Örgütü ile Dünya Bankası işbirliğinde yapılan ve 51 ülkeyi kapsayan tarama çalışmasından elde edilen bulgular, genel istihdam eğilimlerine benzer şekilde, engelli istihdamında da cinsiyetler itibarıyla belirgin bir farklılık olduğunu göstermektedir. Tablo 14 ten de görüldüğü gibi, araştırma kapsamındaki ülkeler genelinde kadın engelli istihdam oranı yüzde 19,6 iken; aynı oran erkeklerde yüzde 52,8 seviyesindedir. Bununla birlikte, engellilerin istihdamı konusundaki çalışmalar, engellilik türlerinin istihdama etki eden önemli bir unsur olduğunu ortaya koymaktadır. Bu anlamda, zihinsel engellilerin istihdam olanakları, bedensel engellilere kıyasla çok daha sınırlıdır. Engelli istihdamına ilişkin diğer bir özellik, engelli istihdamının yaygın şekilde gayrı resmi bir karakter taşıması, yani engelli bireylerin daha çok kayıt dışı istihdam içinde yer alması şeklinde karşımıza çıkmaktadır (WHO ve WB, 2011). Tablo 14. Küresel Düzeyde Cinsiyetler İtibarıyla Karşılaştırmalı İstihdam Oranları Kadın İstihdam Oranı Erkek İstihdam Oranı Düşük Gelirli Ülkeler Yüksek Gelirli Ülkeler Tüm Ülkeler Engelli 20,1 58,6 Diğer 31,5 71,2 Engelli 19,6 36,4 Diğer 28,4 53,7 Engelli 19,6 52,8 Diğer 29,9 64,9 Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Bankası, 2011: 238. Engelli istihdamına ilişkin küresel verilerin genel olarak incelenmesi sonrasında, Türkiye işgücü piyasasında engellilerin durumu detaylı olarak analiz edilecektir. Çalışmanın bundan sonraki bölümünde, mevcut istatistiklerden yola çıkılarak Türkiye işgücü piyasasında engellilerin işgücüne katılma ve işgücüne dahil olmama yönündeki eğilimleri ile istihdam ve işsizlik oranları analiz edilecektir Engellilerin İşgücü Piyasasına Katılım Oranları 2011 Nüfus ve Konut Araştırmasından elde edilen verilere göre, Türkiye de en az bir engeli bulunan 15 ve yukarı yaştaki, yani çalışma çağındaki nüfus, 4 milyon 541 bin kişidir. Ancak bu kişilerin sadece beşte biri kadarı işgücüne katılmaktadır. Türkiye 31

33 işgücü piyasasında 15 yaş ve yukarı yaşta en az bir engeli olan ve işgücü içinde bulunan kişi sayısı 1 milyondur. Engelli işgücünün 914 bini istihdam içinde yer alırken; 88 bin engelli aktif olarak iş aramaktadır. Buna karşılık, 3 milyon 540 bin kişi işgücüne katılmamaktadır. Tablo ve Yukarı Yaştaki Nüfusta Karşılaştırmalı İşgücü Piyasası Göstergeleri, 2011 (%) İşgücüne Katılma Oranı (%) İstihdam Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) Tüm Nüfus Kadın 25,9 23,1 10,6 Erkek 69,2 64,4 7,0 Toplam 47,5 43,7 7,9 En Az Bir Engeli Olan Nüfus Kadın 12,5 11,6 7,3 Erkek 33,4 32,0 9,5 Toplam 22,1 20,1 8,8 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, Tablo 16 dan görüldüğü üzere, 2011 araştırması sonuçları itibarıyla çalışma çağındaki engelli nüfusta yüzde 22,1 olan işgücüne katılma oranı, genel nüfusta yüzde 47,5; engelli nüfus için yüzde 20,1 olan istihdam oranı, genel nüfusta yüzde 43,7 ve engelli bireyler arasında yüzde 8,8 olan işsizlik oranı da genel nüfusta yüzde 7,9 dur. Söz konusu göstergeler itibarıyla engelli bireylerin nüfusun geneline kıyasla daha düşük düzeylerde işgücüne ve istihdama katıldıkları; buna karşılık daha yüksek işsizlik riski ile yüz yüze geldikleri açıktır. Bu durum, çalışmanın genelinde de altı çizildiği üzere engelli bireylerin işgücü piyasasındaki dezavantajlı konumlarını açık şekilde ortaya koymakta ve engellilere yönelik istihdam politikalarının önemini vurgulamaktadır. 32

34 Tablo 16. En Az Bir Engeli Olan Nüfusta Yaş Grubuna Göre Temel İşgücü Göstergeleri, 2011 (%) Yaş Grubu İşgücüne Katılma Oranı (%) İstihdam Oranı (%) İşsizlik Oranı (%) Toplam Toplam 22,1 20,1 8, ,7 13,9 21, ,1 34,7 15, ,2 32,1 15, ,7 34,6 12, ,1 35,9 12, ,6 36,2 10, ,3 32,6 10, ,5 26,2 8, ,0 21,7 5, ,7 18,2 2, ,6 9,5 0,7 Erkek Toplam 35,4 32,0 9, ,9 17,9 21, ,8 45,7 13, ,7 43,8 15, ,1 49,7 11, ,8 52,9 11, ,8 54,6 10, ,9 50,5 11, ,0 39,8 9, ,8 31,1 7, ,5 26,4 4, ,1 16,0 1,0 Kadın Toplam 12,5 11,6 7, ,3 8,4 18, ,6 14,8 24, ,6 16,1 17, ,8 17,1 17, ,2 18,8 15, ,9 20,1 12, ,6 18,9 8, ,0 17,1 5, ,5 16,1 2, ,9 13,7 0, ,8 5,8 0,3 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması,

35 Diğer taraftan, engelli bireylerin işgücüne katılım eğilimleri yaş grubu ve cinsiyet değişkenleri itibarıyla incelendiğinde ilk göze çarpan, cinsiyetler arası farklılıkların engelli bireyler için de söz konusu olmasıdır araştırması sonuçlarına göre, 15 yaş ve üzerinde en az bir engeli olan erkek nüfusun işgücüne katılım oranı yüzde 35,4 ken; aynı oran kadınlarda sadece 12,5 tir. Bu bağlamda, engelli erkeklerin işgücüne katılım oranı kadın engellilerin işgücüne katılım oranının neredeyse 3 katıdır. Bununla birlikte, yaş grupları itibarıyla işgücüne katılım eğiliminin 20 yaştan 49 yaşa kadar olan aralıkta daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu durumun temel sebebi, sosyal güvenlik mevzuatı gereğince engelliler için tanınmış erken emeklilik imkanıdır. Türkiye de sosyal güvenlik mevzuatına göre emeklilik hakkını kazanabilmek için prim ödeme süresi, yaş ve sigortalılık süresi şeklinde üç temel şart söz konusuyken; engelli bireylerin emekli olmaları için yaş şartı aranmazken, prim ödeme gün sayısı ile sigortalılık süresi şartları da kolaylaştırılmıştır. Yaş grupları itibarıyla 15 ve yukarı yaştaki nüfus içinde en yüksek işgücüne katılma oranı, yaş (yüzde 41,1) ile (yüzde 41,1) yaş grubundadır. Mevcut araştırmaların bulgularından hareketle, engelli bireyler arasında işgücüne dahil olmama yönünde güçlü bir eğilim olduğu söylenebilir Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, söz konusu eğilimin nedenleri konusunda bazı ipuçları sunmaktadır. Buna göre, araştırma kapsamındaki engelli bireylerin çalışmama veya iş aramamalarının arkasındaki en önemli neden, çalışamayacak durumda ağır engelli olmalarıdır. Araştırma kapsamında işgücüne dahil olmayan her iki engelliden biri bu nedenle iş aramamakta ya da çalışamamaktadır. Bununla birlikte, emekli, öğrenci, yaşlı ya da ev işleriyle meşgul olduğu için işgücüne dahil olmayanların payı yüzde 29,2 dir. Bu unsurun, genel nüfus eğilimlerine benzer şekilde, işgücünün dışında kalma açısından erkeklere kıyasla kadınlar için daha belirgin bir neden olduğu görülmektedir. Bu durumun sebebi, özellikle ev işleriyle meşgul olmanın kadın rolü olarak tanımlanması nedeniyle toplumsal cinsiyet rollerinin engelliler arasında da baskın olmaya devam etmesidir. Tablo 17. Kayıtlı Engellilerin Engellilik Türüne Göre İşgücüne Dahil Olmama 13 Nedenleri, 2010 (%) Çalışmama veya İş Aramama Nedeni Kadın Erkek Toplam Çalışamayacak durumda ağır engelli 52,7 50,3 51,4 Emekli/öğrenci/ev işleriyle meşgul/yaşlı 34,5 24,6 29,2 Engeli nedeniyle kendisine iş verilmediğini düşünüyor 14,5 18,5 16,6 Ailesi çalışmasına izin vermiyor 4,7 2,1 3,3 Diğer 10,8 10,6 10,7 Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, Diğer taraftan, Tablo 17 den anlaşıldığı gibi, engeli nedeniyle kendisine iş verilmediğini düşünen engellilerin oranı yüzde 14,5 tir. Bu bulgu, aynı zamanda engelli bireylerin işverenlerin kendilerine yönelik önyargılarına ilişkin algılarını yansıtmaktadır. Çalışmada daha önce de vurgulandığı üzere, engelli istihdamının önündeki en önemli engellerden biri, işveren temelli ayrımcılık, yani işverenlerin engellilere yönelik önyargılarıdır. Dolayısıyla, engellilerin işgücü piyasasına katılmalarının artırılması için öncelik verilmesi gereken konulardan biri, işverenlerin engelleri nedeniyle söz konusu bireylere iş vermemelerinin önüne geçilmesi ve toplumsal bütünleşmenin önemi konusundaki farkındalıkların artırılmasıdır Engellilerin İstihdam Oranları Tablo 16 daki verilerden hareketle, çalışma çağındaki engelli nüfusta istihdam oranının yüzde 20,1 olduğu görülmektedir. Bu anlamda, 2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, 914 bin engelli birey istihdamda yer almaktadır. Söz konusu oran erkeklerde yüzde 32 iken, kadınlarda yüzde 11,6 dır. İstihdama katılım yaş grupları itibarıyla değerlendirildiğinde, en yüksek istihdam oranının yaş aralığında (yüzde 36,2) olduğu görülmektedir Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması sonuçları itibarıyla, araştırmaya katılan engelli bireylerin yüzde 14,3 ü istihdamda yer alırken, yüzde 85,7 si çalışmamaktadır. Çalışmayanlar içinde iş arayanların payı yüzde 6,3 ile oldukça düşük bir düzeydedir. Araştırma sonuçları, istihdamdaki engellilerin yüzde 77,4 ünün bir işverene bağlı olarak ücretli, maaşlı veya yevmiyeli şekilde; yüzde 15 inin işveren olarak ya da kendi hesabına çalıştığını ve yüzde 7,6 sının da ücretsiz aile işçisi statüsünde işgücü , Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırmasında işgücüne dahil olmama eğilimi; çalışmama ve iş aramama nedenleri şeklinde tanımlanmıştır. 34

36 piyasasında yer aldığını göstermektedir. İstihdamdaki engellilerin engellilik türlerine göre dağılımları incelendiğinde ise en çok işitme engellilerin (yüzde 26,8) istihdamda yer aldıkları ortaya çıkmaktadır. İşitme engellileri, sırasıyla ortopedik (25,5) ve görme engelliler (24,8) izlemektedir. Engellilik türleri açısından istihdam edilenler içinde en düşük paya sahip olanlar, yüzde 5,8 ile zihinsel engellilerdir. Bu veri, çalışmada daha önce de vurgulanan işgücü piyasasına erişim açısından en yüksek dezavantaja sahip engellilerin, zihinsel engelliler olduğu şeklindeki genel tespiti desteklemektedir. Tablo 18. Kayıtlı Engellilerin Engellilik Türüne Göre Çalışma Durumu, 2010 (%) Ücretli, maaşlı, yevmiyeli Kaynak: TÜİK, Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması, İşveren, kendi hesabına Ücretsiz aile işçisi Toplam İstihdam Edilenler 77,4 15,0 7,6 100,0 Görme engelli 80,1 14,0 6,0 24,8 İşitme engelli 79,8 10,4 9,8 26,8 Dil ve konuşma engelli 76, ,0 Ortopedik engelli 82,3 10,3 7,3 25,5 Zihinsel engelli 67,7 13,4 18,9 5,8 Ruhsal ve duygusal engelli 66,5 17,7 15,8 7,6 Süreğen hastalık 75,6 20,2 4,2 13,6 Çoklu engellilik 77,1 15,4 7,4 11,4 Eğitim düzeyi, istihdama katılma açısından engelli bireyler için de belirleyici konumdadır. Engellilerin eğitim olanaklarına erişimde, diğer bireylere göre daha dezavantajlı bir konumda olmaları ve engelliliklerine bağlı olarak eğitim sürecinin farklı işlemesi nedeniyle, engellilerin eğitim düzeylerinin çok fazla yüksek olmadığı görülmektedir. İstihdamdaki engellilerin eğitim düzeyleri itibarıyla durumları incelendiğinde, istihdam edilenler içindeki en büyük payın, yüzde 41 ile yükseköğretim mezunlarında olduğu ortaya çıkmaktadır. Bu gösterge, teorik açıklamalara uygun şekilde, daha yüksek eğitim düzeylerinin daha fazla iş olanağı yarattığına ilişkin güçlü bir kanıt sunmaktadır. Dolayısıyla, engellilerin eğitimlerinin ne kadar önemli olduğunun altının bir kez daha çizilmesi gerekmektedir. Tablo 19. Eğitim Düzeyleri İtibarıyla İstihdam Oranları, 2011 (%) Eğitim Düzeyi Kadın Erkek Toplam Okuma yazma bilmeyen 7,7 11,7 8,5 Okuma yazma bilen ancak bir okul bitirmeyen 11,6 19,8 14,3 İlkokul 13,8 31,3 21,7 İlköğretim/ortaokul veya dengi okul 13,7 43,2 33,0 Lise veya dengi okul 13,3 44,4 32,9 Yükseköğretim 30,0 46,5 41,0 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, istihdamdaki engellilerin yüzde 51,4 ü tarım, yüzde 18,7 si sanayi ve yüzde 30 u da hizmetler sektöründe çalışmaktadır. Bununla birlikte, alt sektörler itibarıyla bakıldığında, özellikle ücretli istihdam açısından önem taşıyan bir husus dikkati çekmektedir. Ücretli istihdam çerçevesinde, Türkiye de sektör ayrımı yapılmaksızın uygulanan kota sistemi sayesinde, istihdam edilen engelli bireylerin bir sektöre yığılıp kalmadığı, her sektörde belirli ortalamalar yakalamış olduğu ortaya çıkmaktadır. Engelli istihdamı sektörel dağılım açısından değerlendirildiğinde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılan İşgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi (2011) çalışmasının sonuçlarına göre, imalat sektöründe engellilerin istihdam oranlarının yüzde 22,6 olduğu görülmektedir. Engellilerin en çok istihdam edildiği sektör imalat sektörüdür. İmalat sektöründe istihdam edilen engellilerin yüzde 33,2 si ilköğretim mezunuyken, fakülte ve lisansüstü eğitim mezunu olanların sektör istihdamındaki payı yüzde 10,7 dir. Finans ve sigorta faaliyetleri alanında ise engelli çalışanların oranı 35

37 yüzde 10 dur. İmalat sektörüne göre daha yüksek nitelik gerektiren bu sektörde engelli istihdamının daha sınırlı kaldığı ortaya çıkmaktadır. Bu durumun en önemli sebebi, daha önce de vurgulandığı üzere engellilerin eğitim düzeylerinin düşük olmasıdır. Bu bağlamda, finans ve sigorta faaliyetleri alanında çalışan engellilerin eğitim seviyeleri incelendiğinde, fakülte ve lisans üstü mezunu olanların oranının yüzde 29,3, buna karşılık ilkokul mezunu olanların oranının sadece yüzde 4.4 olduğu görülmektedir. Engelli bireylerin özellikle sağ lık hizmetlerinden yararlanması açısından sosyal güvenlik hizmetlerine erişimleri oldukça önemlidir araş tırmasının sonuçlarına göre, engel türüne bakılmaksızın engelli çalışanların neredeyse yüzde 70 inin kayıt istihdam içinde yer aldığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, çalışan her 10 engelliden yedisi, SGK ya kayıtlıdır. Engelli bireyler açısından kayıtlı istihdamın önemli ölçüde yüksek olması, daha çok engelli istihdamındaki kota uygulaması ve sosyal güvenlik primleri açısından işverene sağlanan teşviklerden kaynaklanmaktadır. Buna karşılık, istihdamdaki engellilerin yüzde 30,4 ü, yaptıkları işten dolayı herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı değildir. Kayıt dışı engellilerin, bu istihdam biçimini tercih etmesinde sosyal yardımların etkisi olabilir Engellilerin İşsizlik Oranları Tablo 16 daki verilerden de görüldüğü üzere, 2011 Nüfus ve Konut Araştırması sonuçlarına göre, çalışma çağındaki engelli nüfusta işsizlik oranı yüzde 8,8 dir. Bu anlamda, 88 bin engelli birey işsizdir. Söz konusu oran erkeklerde yüzde 9,5 iken, kadınlarda yüzde 7,3 tür. İşsizlik oranları yaş grupları itibarıyla değerlendirildiğinde, en yüksek işsizlik riski taşıyanların, yaş grubu olduğu görülmektedir. Bu açıdan genel işsizlik eğilimine benzer şekilde, engelli işgücü arasından da işsizlikten en fazla etkilenenler, gençlerdir. Tablo 20. Eğitim Düzeyleri İtibarıyla İşsizlik Oranları, 2011 (%) Eğitim Düzeyi Kadın Erkek Toplam Okuma yazma bilmeyen 1,3 5,9 2,6 Okuma yazma bilen ancak bir okul bitirmeyen 2,3 6,8 4,5 İlkokul 5,1 7,1 6,4 İlköğretim/ortaokul veya dengi okul 22,7 13,6 15,0 Lise veya dengi okul 25,3 11,5 13,9 Yükseköğretim 13,9 6,9 8,7 Kaynak: TÜİK, Nüfus ve Konut Araştırması, İşsiz engellilerin eğitim düzeyleri itibarıyla dağılımları incelendiğinde, en büyü payın yüzde 15 ile ilköğretim veya ortaokul mezunlarında olduğu ortaya çıkmaktadır. Bununla birlikte, engelli kadınlar için en yüksek işsizlik riski, lise ve dengi okul mezunları açısından söz konusuyken, engelli erkeklerde ilköğretim veya ortaokul mezunlarının daha yüksek işsizlik oranlarına sahip oldukları görülmektedir. Mevcut veriler yeterince güncel olmamakla birlikte, söz konusu veriler günümüz işgücü piyasası koşulları dikkate alınarak değerlendirildiğinde, özellikle dezavantajlı gruplar için iş bulmanın giderek zorlaştığı ve istihdam sorunlarının arttığ ını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu anlamda, engellilere ilişkin işgücü piyasası göstergeleri, engelli bireylerin işsizlik riski ile diğer bireylere göre daha fazla karşı karşıya kaldıklarını ve engelliler için istihdam olanaklarının sınırlı olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, işverenlerin engelli bireylerin istihdamına yönelik tutum ve önyargıları da bu konudaki negatif etkiyi artırmaktadır. 36

38 3. TÜRKİYE DE ENGELLİ İSTİHDAM YÖNTEMLERİ Engelli istihdamının artırılması için farklı yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler; Kota Sistemi, Korumalı İşyerleri Yöntemi, Kişisel Çalışma Yöntemi, İşverenlerin Zorunluluk Olmadan Engelli İstihdamı, Evde Çalışma Yöntemi, Kooperatif Yöntemi, Sadece Engellilerin Çalıştırıldığı Seçilmiş İşlerde İstihdam şeklinde sıralanabilir (Genç ve Çat, 2013). Yukarıda sayılan yöntemler birbirine alternatif olmayıp, birbirini destekleyen yöntemlerdir. Dolayısıyla, aynı anda birden fazla yöntemin kullanılması, engellilerin çalışma yaşamına katılımlarına önemli katkılar sağlamaktadır KOTA SİSTEMİ İstihdam alanında işverenlerin belirli oranda veya sayıda engelli çalıştırmasının zorunlu olması şeklinde tanımlanabilecek olan kota sistemi, engellilerin işgücü piyasasına girmelerini kolaylaştıran ve daha rahat iş bulabilmelerini sağlayan yöntemlerin başında gelmektedir. Sistemin esası, engellilerin istihdamını artırmak üzere pozitif ayrımcılık yapılmasına dayanmaktadır. Kota yönteminde ülkedeki işgücü piyasasının özelliklerine bağlı farklı uygulamalar bulunmaktadır. Kota yönteminin kapsamına giren ancak engelli istihdamına ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmeyen işverenlere cezai yaptırım uygulanmaktadır. Buna karşılık, engelli kotasının üzerinde engelli istihdam eden işverenlere yönelik bazı teşvik uygulamaları söz konusudur. Çalışmanın teorik çerçevesinde de ele alındığı üzere, Türkiye de 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesi gereğince, özel sektörde faaliyet gösteren elli veya daha fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde, işverenlerin çalışan sayısının yüzde 3 ü kadar engelli istihdam etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, kamu sektörü için benzer bir uygulama söz konusudur. Buna göre, 50 veya daha fazla sayıda çalışanı olan kamu işyerlerinde yüzde 4 engelli istihdam edilmesi zorunludur. Diğer taraftan, Türkiye de İş Kanunu uyarınca kotanın üzerinde engelli istihdam eden veya kota kapsamında olmamakla birlikte engelli bireyleri çalıştıran işverenlerin çalıştırdıkları her bir engelli için sigorta primi işveren hissesinin yüzde 50 si, Hazine tarafından karşılanmaktadır KORUMALI İŞYERLERİ Türkiye de engellilerin istihdamına ilişkin politikalar büyük ölçüde kota, ceza ve teşvik sistemine dayanmaktadır. İzlenen bu politikanın özellikle zihinsel veya ruhsal engellilerin istihdamında istenilen sonuçları yeterince sağlayamaması, başka istihdam yöntemlerinin de ele alınması gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu yöntemlerden biri olan korumalı işyerleri uygulaması, işgücü piyasasına kazandırılmasında daha fazla zorluk yaşanan engelliler için geliştirilmiş bir istihdam yöntemidir. İşgücü piyasasına kazandırılmaları görece güç olan engel grupları olarak karşımıza çıkan zihinsel veya ruhsal engellilerin eğitim düzeyleri, istihdam edilebilirlikleri ve işsizlik oranları göz önünde bulundurulduğunda, korumalı işyerleri çok daha büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamdaki engelliler, kota-ceza yöntemi çerçevesinde işverenler tarafından en az tercih edilen, başka bir ifadeyle istihdam edilme oranları en düşük olan bireylerdir. Bu bireylerin korumalı işyerlerinde istihdam edilmeleri, engellilerin hem bireysel gelişim sürecini pekiştirmeleri, hem de topluma uyum sağlamaları açısından büyük önem arz etmektedir. Söz konusu ihtiyaç, Türkiye de 2005 yılında yürürlüğe giren 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun ile düzenlenmiştir. Buna göre korumalı işyeri, normal işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel ve ruhsal engellilere mesleki rehabilitasyon sağlamak ve istihdam oluşturmak amacıyla devlet tarafından teknik ve mali yönden desteklenen ve çalışma ortamının özel olarak düzenlendiği işyeridir. Korumalı işyerleri uygulamasının öncelikli hedef grubu, aslında işgücü piyasasına kazandırılmaları daha zor olan zihinsel engelliler, ağır dereceli engelliler, eğitim seviyesi düşük engelliler ile engelli kadınlardır. Ancak Türkiye de 5378 sayılı Kanunda 2014 yılında yapılan değişiklik ile korumalı işyerinde sadece zihinsel ve ruhsal engellilerin çalışabilmelerine izin verilmiştir. Bu sayede, 2005 yılındaki düzenlemedeki kapsam (işgücü piyasasına katılma açısından tüm engelliler) sınırlandırılmıştır. 37

39 Bununla birlikte, korumalı işyerleriyle ilgili usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığınca müştereken çıkarılan Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelikle düzenlenmiştir. Korumalı İşyerleri Hakkında Yönetmelik 14 hükümlerine göre; engelli en az sekiz bireyin çalıştığı (önceden büyükşehir belediye sınırları içinde en az otuz, büyükşehir belediye sınırları dışında en az on beş) işyerinin işvereni, korumalı işyeri statüsünü kazanabilecektir. Ayrıca, korumalı işyerlerinde çalışacak engelli bireylerin sayısının, toplam işçi sayısına oranının yüzde yetmiş beşten az olmaması gerekmektedir. Yönetmelik gereğince korumalı işyerinde istihdam edilebilmek için gerekli şartlar, şu şekildedir: - En az % 40 oranında zihinsel veya ruhsal engelli olmak, - İŞKUR a kayıtlı olmak, - 15 yaşını bitirmiş olmak. Yönetmelikle ayrıca, korumalı işyerinin işleyişinden sorumlu olan korumalı işyeri yöneticisi ile mesleki ve teknik eğitim alanında yükseköğrenim görmüş veya usta öğreticilik yeterliliğini haiz eğitici personel istihdamı zorunlu hale getirilmiştir. Korumalı işyeri statüsünün kazanılması için Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne başvuru yapılması gerekmektedir. Korumalı işyeri kurmak isteyen gerçek veya tüzel kişiler, işyerinin üretim faaliyetini veya faaliyetlerini, işyerinde çalışan veya çalışacak toplam işçi sayısını, çalışan veya çalışacak engelli birey sayısını, engel durumlarını ve işyerinde yaptığı veya yapacağı işler ile işyerinin adresini belirten ve işyerine korumalı işyeri statüsü kazandırma talebini içeren dilekçe ile başvuruda bulunmalıdır. Söz konusu başvurular en geç otuz gün içinde değerlendirilmekte ve valilikler tarafından uygun görülen işyerlerine Korumalı İşyeri Statüsü Belgesi verilmektedir. Engelliler Hakkında Kanunda korumalı işyeri tanımlanırken, korumalı işyerlerine devlet tarafından teknik ve mali destekler sağlanacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda, korumalı işyerlerinde istihdam edilen her bir engelli çalışan için diğer kişi ve kuruluşlar tarafından karşılanan tutar dahil, yapılan ücret ödemelerinin yıllık brüt tutarının yüzde yüzü oranında korumalı işyeri indirimi, bu işyerlerinde çalışan engellilerin işsizlik sigortası işveren payının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması, çevre temizlik vergisi gibi vergilerden muaf tutulması ve engellilere işverence ödenecek ücretlerin bir kısmının İşsizlik Sigortası Fonundan işverene geri ödenmesi gibi teşvikler sağlanmaktadır. Türkiye de çok yaygın olmayan korumalı işyeri uygulamasının başlıca örnekleri, aşağıda sıralanmaktadır: Zonguldak İnağzı nda Mesleki Rehabilitasyon ve İş Atölyesi Bedensel Engelliler Derneği Hakkâri Şubesi Tekstil Atölyesi Bedensel Engelliler Derneği Hakkâri Şubesi Arıcılık Uygulaması Batman Halk Eğitim Merkezi Gümüş İşlemeciliği Kursu Batman Halk Eğitim Merkezi Oltu Taşı İşlemeciliği Kursu Diyarbakır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Vakfı Bedensel Ev Tekstil ve Galoş Atölyesi Diyarbakır Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Vakfı Bedensel Vaksan Ayakkabı Üretim Atölyesi Karadeniz Ereğli Fiziksel Engelliler İş Atölyesi, Mesleki Rehabilitasyon ve Eğitim Merkezi Vakıf Tekstil Özürlüler Beceri Kazandırma ve İstihdam Merkezi Atölyesi Türkiye Sakatlar Derneği Zonguldak Şubesi Mesleki Rehabilitasyon ve İş Atölyesi Merkezi Türk Spastik Çocuklar Derneği Zonguldak Şubesi İş - Uğraşı ve Kaynaştırma Merkezi Çaycuma Özürlüler Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Vakıf Sağlık Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi Omurilik Felçliler Derneği Tekstil Atölyesi/Folyo Atölyesi / Resim Atölyesi Dilek Sabancı Gülen Yüzler Engelliler Mesleki Rehabilitasyon ve İşyeri Projesi 3.3. ÖZEL MESLEKİ REHABİLİTASYON MERKEZLERİ Engellilerin yetenekleri doğrultusunda yapabilecekleri bir işte verimli hale getirilerek ekonomik ve sosyal refahının sağlanması amacıyla kurulacak özel mesleki rehabilitasyon merkezlerinin açılışı, denetlenmesi ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı nca müştereken çıkarılan Özel Mesleki Rehabilitasyon Merkezleri Hakkında Yönetmelik 15 ile düzenlenmiştir. 14 Yayınlandığı Resmi Gazete nin Tarihi: , Sayı: Yayınlandığı Resmi Gazete nin Tarihi: , Sayı:

40 Mesleki rehabilitasyon, engellilerin işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan, ilgi ve yeteneklerine uygun mesleklerde yetiştirilerek istihdamlarını kolaylaştırmak ve mesleklerinde ilerlemelerini sağlamak amacıyla, devamlı ve koordinasyon içinde sosyal ve tıbbi rehabilitasyon, mesleki rehberlik, mesleğe hazırlık, meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimi, işe yerleştirme ve takibini içeren faaliyetlerdir. Özel mesleki rehabilitasyon merkezi, engellilere yönelik mesleki rehabilitasyon hizmetini vermek üzere gerçek ve tüzel kişilerce açılacak olan ve gündüz faaliyet gösteren kuruluştur Merkez Açma, Devir, Nakil ve Kapatma Özel mesleki rehabilitasyon merkezinin açılması, devri, nakli, kapatılması ve personel görevlendirmesi işlemleri, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları mevzuatına göre yürütülmektedir. Ancak, özel mesleki rehabilitasyon merkezinin açılabilmesi için Türkiye İş Kurumu il müdürlüklerinden de uygun görüş istenmektedir. Merkeze başvuruda, daha sonra ilave edilecek engel grupları için de ayrıca izin alınmaktadır. Hizmet verilecek her bir engel grubu için rehabilitasyon ve kurs programı hazırlanmaktadır. Merkezin fiziksel şartları ve donanımı, hizmet verilecek her bir engel grubuna uygun şekilde düzenlenmektedir. Mesleki eğitimini tamamlayan engellilerin, merkez tarafından Türkiye İş Kurumuna kayıt yaptırılması için bildirilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, merkezin donanımı hususunda, Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumlarına ilişkin mevzuat hükümleri uygulanmaktadır Merkezde Uygulanacak Rehabilitasyon Hizmetleri ve Eğitim Programları Özel mesleki rehabilitasyon merkezlerinde uygulanan rehabilitasyon hizmetleri ve eğitim programları şu şekildedir: Fizyoterapi ve Rehabilitasyon: Yararlanıcının mevcut fiziksel ve zihinsel yetenek seviyesi, sağlık problemleri, ilgileri ve becerilerinin belirlendiği; tıbbi değerlendirme, mobil değerlendirme ve mesleki rehberliktir. Ergoterapi: Çalışma kapasitesinin değerlendirilmesi, iş ile uyumlandırılması ve bu süreç sonunda fizyoterapi ve rehabilitasyon birimi ile birlikte kişinin uygun iş kursuna yönlendirilmesidir. Sosyal Rehabilitasyon: Bu süreçte engelli kişilerle evde, merkezde ve sosyal çevrelerinde psiko-sosyal uyumlarını desteklemek için resmi/resmi olmayan kurumlarla etkin iletişim kurmalarını sağlamak amacıyla çalışmalar yapılmakta, bireysel ve grup programları ile danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Mesleki Eğitim: Bireylerin, yönlendirildikleri ve eğitim sonrasında sertifikalandırıldıkları iş kursunda eğitim almaları sağlanmaktadır. Engelli bireylere verilecek kursların programları, İl Milli Eğitim Müdürlüklerince onaylanan eğitim programlarına göre yürütülmektedir. Mesleki Rehberlik: Engellinin özelliklerine ve mevcut fırsatlara göre mesleki bilgilendirme, eğitsel-mesleki gelişim ve yönlendirme, iş ve mesleki danışmanlık çalışmalarıdır. Bu süreçte engellinin bireysel özellikleri, yeterlilikleri, özgeçmişi, başvuru formları, kurs sonucu başarı durumu değerlendirilerek yararlanıcı ve işveren arasında bağlantı kurulmaktadır Merkez Personeli ve Nitelikleri Merkezde, sorumlu müdür, sosyal hizmet uzmanı veya sosyal çalışmacı, özel eğitimci ve eğitici personelin istihdam edilmesi zorunludur. Belirtilen personele ek olarak doktor (yarı zamanlı olarak), fizyoterapist, psikolog, psikolojik danışman ve rehber uzman, merkezin engel gruplarına göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından zorunlu personel olarak belirlenebilirler. Merkezde istihdam edilmesi gereken sorumlu müdür, fizyoterapist, psikolojik danışman ve rehber uzman, psikolog, sosyal hizmet uzmanı veya sosyal çalışmacı, özel eğitimci, çalışma ekonomisti, sosyolog ve doktor sorumlu müdür olarak atanabilir. Bu özellikleri taşıyan kurucular, aynı zamanda kuruluşun sorumlu müdürü de olabilmektedir. Eğitici personel ise yönetmelikte mesleki ve teknik eğitim alanında yüksek öğrenim görmüş veya ustalık yeterliliğini kazanmış personel olarak tanımlanmaktadır Merkezin Bölümleri Özel mesleki rehabilitasyon merkezinin bölümleri; fizyoterapi ve rehabilitasyon, mesleki eğitim ve mesleki rehberlik, danışmanlık, işe yönlendirme ve izleme bölümüdür. Söz konusu bölümlerin temel görevleri, şu şekildedir: Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü: Yararlanıcının mevcut fiziksel ve zihinsel yetenek seviyesi, sağlık problemleri, ilgi ve becerilerinin belirlendiği, tıbbi ve mobil değerlendirme yapıldığı bölümdür. Yararlanıcının ihtiyaçlarının belirlenmesinden sonra gerekli fizyoterapi ve rehabilitasyon hizmetleri, bu bölümde yerine getirilmektedir. Yararlanıcının 39

41 ilgi, yetenek ve becerileri ile işin gerekleri karşılaştırılarak yararlanıcı, uygun mesleki eğitim alanına yönlendirilmektedir. Engel ve yaşam biçimi arasındaki ilişkinin belirlenmesi, sağlıklı yaşam için kardiovasküler efor kapasitesinin belirlenmesi, fiziksel kondisyon geliştirici egzersiz eğitimi, diyet, stres, hijyenik eğitim, sigara bıraktırma eğitimleri verilmektedir. Ayrıca, çalışma kapasitesinin değerlendirilmesi, iş ve engellinin birbirine uyumlu hale getirilmesi ile verimliliğin artırılması, doğru oturma, hareket etme, ağırlık kaldırma prensiplerinin öğretilmesi, kuvvet, hız, dayanıklılık, çeviklik, duruş, el becerileri gibi parametrelerin işin gerektirdiklerine göre geliştirilmesi sağlanmaktadır. Mesleki Eğitim Bölümü: En az altı haftalık kursların düzenlendiği bölümdür. Mesleki Rehberlik ve Danışmanlık, İşe Yönlendirme ve İzleme Bölümü: Engelli bireyin kişisel özellikleri, yeterlilikleri, özgeçmişi ile başvuru formları, mesleki eğitim belge ve sertifikasyonuna göre durumunu değerlendirip; yararlanıcıya mesleki bilgilendirme, mesleki gelişim ve uyum, mesleki danışmanlık, işe yönlendirme ve izleme hizmetlerini sunan ve engelli ile işveren arasındaki ilişkiyi kuran bölümdür. Engelli kişilere ayrıca, ev ve merkezde yaşadıkları psiko-sosyal sorunlarına yardımcı olmak için bireysel ve grup programları ile danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Bu bölümde, işe yerleştirilen engelliyi işyerinde izleme, işveren ile uyumlu hale getirme, verimlilik ve emniyet açısından iş adaptasyonu ve işyeri organizasyonu gibi fonksiyonlar da yürütülmektedir. İşe yerleştirilen engellinin izlenmesi, en az haftada bir gün olmak üzere üç ay boyunca devam etmektedir Merkeze Engelli Kabulü Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğü veya Şube Müdürlüğü, kayıtlı engellilerden mesleki rehabilitasyon hizmetinden yararlanmak isteyenleri, bu hizmeti alabilecekleri, merkezlere yönlendirmektedir. Engelli birey doğrudan merkeze başvurduğunda, ilgili merkez bunu, Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğüne veya Şube Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. Özel mesleki rehabilitasyon merkezine devam edilebilmek için; - En az %40 oranında engelli olmak, - Kuruma kayıtlı olmak, - 15 yaşını bitirmiş olmak, gerekmektedir Merkezin Denetimi Özel mesleki rehabilitasyon merkezinin denetimi Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları mevzuatına göre yapılmaktadır. Bununla birlikte, gerekli görülmesi halinde Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüklerinden bir yetkilinin de denetime katılımı sağlanmaktadır KİŞİSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ Kişisel çalışma yöntemi, esnek çalışma saatleri fırsatı sunduğu için engelli insanlar için tercih edilen bir seçenektir. Bu yöntem, esas olarak engelli bireylerin kendi işyerlerini kurup çalıştırmaları şeklindedir. Kişisel çalışma yöntemi, Türkiye de pek fazla uygulanmayan bir yöntemdir. Bu yöntemde engelliler, niteliksiz ve basit işleri nadiren de olsa kendi imkanları ile yapmaktadırlar. Kişisel çalışma yöntemi içinde Türkiye de sıkça görülen bazı işler, seyyar olarak simit satmak, kantar ile kilo ölçmek, piyango bileti satmak şeklindedir İŞVERENLERİN ZORUNLULUK OLMADAN ENGELLİ İSTİHDAMI İşverenlerin tamamen kendi isteğine bağlı olarak engelli istihdam etmesi durumudur. Ancak engelliler konusundaki önyargılar, bu imkanı oldukça sınırlandırmaktadır. Engelli bireyler hakkındaki önyargılar, işverenlerin, insan kaynakları birimlerinin ve diğer çalışanların, engellilere, çalışma hayatında farklı tutum ve davranışlar göstermelerine yol açmaktadır. Bu durumda farklı olarak görülmek, engelli bireyler üzerinde ciddi baskılar ve olumsuz etkiler yaratmaktadır. Söz konusu tutum ve davranışların bir sonucu olarak engelli birey, çalışmakta olduğu işyerinde kendisini kabul ettirme, üretken olduğunu kanıtlama ve sosyal ilişki kurmakta zorlanmadığını ispatlama için diğer çalışanların gösterdiğinden çok daha büyük çaba harcama eğilimine girmektedir. Dolayısıyla, toplumun önemli bir parçası olan engellilerin, birey olarak hak ettikleri iş imkanlarına ve çalışma ortamına ulaşabilmeleri için 40

42 sadece kendilerini yetiştirmelerinin yeterli olmadığı görülmektedir. Bu hususta toplumun bütün kesimlerinde önyargıları ortadan kaldırıp engellilere ve engelli haklarına yönelik toplumsal farkındalığın artırılması gerekmektedir EVDE ÇALIŞMA Bilgi ve iletişim teknolojilerinin çalışma hayatına yansımaları, artan rekabet, sürekli değişen ve çeşitlenen talep yapısı, esnek çalışma türlerinin artmasına neden olmuştur. Esnek çalışma biçimlerinden biri olan evde çalışma, engelliler için istihdam fırsatları yaratmaktadır. Günümüzde bilgi iletişim teknolojilerinin gelmiş olduğu nokta ve bu teknolojilerin engelliler için uygulanabilirliği, engelli istihdamı açısından son derece önemlidir. İnternet teknolojisi, sayısız hizmeti direkt olarak engelli insanların evlerine ulaştırabilmektedir. Bu da hareket ihtiyacını ya da başkalarının yardımına güvenmeyi azaltmaktadır. Diğer taraftan bu çalışma biçiminin, çalışma ortamının uygun olmaması nedeniyle engelli bireylerin işyerinden uzak tutulması amacıyla kullanılması engellenmelidir SADECE ENGELLİLERİN ÇALIŞTIRILDIĞI SEÇİLMİŞ İŞLERDE İSTİHDAM Engellilerin engel türüne göre belirlenmiş olan işlerin yapılmasında sadece engelliler istihdam edilirler. Başka bir ifadeyle, tahsis yöntemi (Genç ve Çat, 2013) de denilen bu yöntemde, engellilere has seçilmiş bazı işlerde sadece engelli bireyler çalıştırılmaktadır. Örneğin İtalya, Danimarka ve Yunanistan da telefon santral operatörlüklerinde görme engelliler istihdam edilmektedir. Bu yöntemin başarı ile uygulanabilmesi için engellilerin yapabileceği işlere ilişkin iş ve meslek analizlerinin yapılması ve iş tanımlarının düzenlenmiş olması gerekmektedir. Diğer taraftan, engelli bireyler bu yöntemi benimsememekte ve bu durumun sosyal dışlanma riskini artırdığını düşünmektedir. 41

43 4. TÜRKİYE DE ENGELLİLERİN İSTİHDAMI, MESLEKİ EĞİTİM VE REHABİLİTASYONUNA YÖNELİK TÜRKİYE İŞ KURUMU TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR Çalışmanın önceki bölümlerinde üzerinde durulduğu üzere, Türkiye de engellilerin istihdamının artırılmasına yönelik kota sistemi uygulanmaktadır. Uygulama kapsamında işverenlerin, çalıştıracakları engelli kişileri esas olarak İŞKUR aracılığı ile sağlamaları gerekmektedir. Çalışmanın bu bölümünde, İŞKUR un engelli istihdamı ile engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonları açısından üstlendiği rol ve sorumluluklar hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır. Bu kapsamda ele alınacak konular; İŞKUR a kayıt olma, İŞKUR tarafından yürütülen iş ve meslek danışmanlığı faaliyetleri, engellilerin mesleki eğitimleri, özel sektörde işe yerleştirme süreci, engelli istihdamı kapsamında işverenlere sağlanan teşvikler ile engelli istihdamının artırılmasına yönelik çeşitli proje ve hibe programlarıdır İŞKUR A KAYIT OLMA İŞKUR tarafından sağlanan hizmetlerden faydalanmak isteyen engelli bireylerin öncelikle kuruma kayıt olması gerekmektedir. Kuruma kayıt olmak için genel kural, 14 yaşını doldurmuş olmaktır. Doğuştan veya sonradan bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım veya rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan engellilerin, sözü edilen hizmetlerden yararlanabilmeleri için engel durumuna göre tüm vücut fonksiyon kayıplarının en az yüzde 40 ından yoksun olduklarını, Engellilik Ölçütü, Sınıflandırılması ve Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik 16 ile belirlenen yetkili sağlık kuruluşlarının birinden alacakları engelli sağlık kurulu raporu ile belgelemeleri gerekmektedir. Diğer taraftan, internet üzerinden engelli olarak kayıt yaptırmak isteyen kişilerin, sağlık kurulu raporunu kuruma getirerek veya göndererek bu durumlarını onaylatmaları zorunludur. Onay işlemini yaptırmaması halinde, İŞKUR a kayıt olan engelli bireyin normal statüde işlem görmesi söz konusu olacaktır. Bununla birlikte, raporlarında herhangi bir işte çalışamaz bilgisi olanların engelli kaydı alınmamaktadır. Süreksiz raporlarda da rapor tarihi dikkate alınarak engellilik derecesinin kalktığı tarihten itibaren iş arayan kaydı, sistem tarafından otomatik olarak normale dönüştürülmektedir. Buna karşılık, engelliliğinin devam ettiğine dair yeni bir rapor getirilmesi halinde engelli kaydı, bu rapor doğrultusunda güncellenmektedir. İŞKUR a yapılan kayıtlarda beyan esas alınmaktadır İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI İş ve meslek danışmanlığı, iş ve/veya meslek seçimine yardımcı olan kişi olarak tanımlanan, alanında uzman bir danışman ile kendisine en uygun iş ve/veya mesleği seçmek için başvuran kişi arasında gerçekleşen görüşme sonucunda, danışanın kendisini ve çevresini daha iyi tanımasıyla meslek ve iş gibi alanlarda yeni bir bakış açısı geliştirerek ilerideki davranışlarını etkileyen bir süreci ifade etmektedir (Karagülle, 2007). İş ve meslek danışmanlığı faaliyeti, iş ve meslek seçme aşamasında bulunan, meslek eğitimine başlayacak gençlere meslek danışmanlığı boyutunda, ilk kez çalışma hayatına atılacak olanlara, uzun süreli işsizlere, işsizlik sigortası ödeneği alan işsizlere, meslek edinmek, meslek değiştirmek, mesleğinde ilerlemek isteyen yetişkinlere ise iş danışmanlığı boyutunda, bireysel ve gruplar halinde görüşmeler yapılarak, onların meslek ve iş seçiminin önemi konusunda bilinçlenmelerine, işyerleri, meslekler ve eğitim olanakları hakkında bilgi sahibi olmalarına ve kendilerini tanımalarına yardımcı olma sürecini kapsamaktadır. Ayrıca, iş danışmanlığı kapsamında kuruma başvuran ve iş arayan işsizlere, mesleki eğitim merkezi, meslek lisesi, meslek yüksek okulu ve üniversite son sınıf öğrencileri ile askerlik görevini tamamlamak üzere olan er ve erbaşlara iş arama, iş bulma ve işi elde tutma, işverenle görüşme, özgeçmiş hazırlama konularında yardımcı olmak üzere iş arama becerileri geliştirme eğitimi verilmektedir. İş ve meslek danışmanlığı hizmetleri, tüm İŞKUR il ve şube müdürlükleri tarafından sağlanmaktadır. İş ve meslek danışmanlığı faaliyetleri kapsamında, İŞKUR a kayıtlı tüm engellilere, İ ş ve Meslek Danışmanı atanmaktadır. Engelli bireyler kendi danışmanları ile gö rü şüp kurum hizmetleri hakkında bilgi alarak, danışmanlarından durumlarına uygun iş fırsatlarına yö nlendirilmelerini talep edebilmektedir. Bu kapsamda engelli bireylere sağlanan hizmetler şu şekildedir: 16 Yayınlandığı Resmi Gazete nin tarihi: , Sayı:

44 İ ş arama becerileri ve mü lakat teknikleri hakkında bilgi verme, Mesleki yö nlendirme, Aktif işgücü programlarına yö nlendirme, Aç ık işler hakkında bilgi verme, Kamu veya ö zel sektö rde işe yerleştirme, İ ş e uyum desteği hizmetleri. Kutu 5. İŞKUR Tarafından Engelliere Yönelik İş ve Meslek Danışmanlığı Hizmetleri Kapsamında Döneminde Gerçekleştirilen Faaliyetler 2015 yılında, engelli bireylerle doğ rudan temas halinde bulunan İ ş ve Meslek Danışmanlarının iş aret dili eğitimi alabilmelerine ilişkin çalışmalar yürütülmüştür. İ ş aret dili eğitimine ilişkin İ ş itme Engelliler Federasyonu ile protokol imzalanmış tır. Tü rkiye genelinde yaklaş ık 360 İ ş ve Meslek Danışmanına iş aret dili eğitimi verilmiştir. İ ş aret dili sö zlü ğü hazırlanmış ve kurum internet sayfasında ( hizmete sunulmuştur yılında engelli danış anla bireysel gö rü şme gerçekleştirilmiştir yılı Ocak-Eylü l dö neminde ise 65 bin 343 engelli danış anla 129 bin 256 bireysel gö rü şme gerçekleştirilmiştir. Engelli Bireylerin İstihdamı Projesi kapsamında da 3 grup halinde, toplamda 70 e yakın İ ş ve Meslek Danışmanına İ ş ve Meslek Danışmanları İçin Eğiticilerin Eğitimi Programı kapsamında eğitim verilmiştir. İş ve meslek danışmanlığı hizmetleri çerçevesinde yürütülen ulusal faaliyetlere ek olarak 2009 yılından itibaren Avrupa Rehberlik Merkezi (EUROGUIDANCE) Türkiye Birimi faaliyetleri de İŞKUR tarafından yürütülmektedir ENGELLİLERİN MESLEKİ EĞİTİMİ İŞKUR tarafından yürütülen mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon faaliyetleri kapsamında düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarıyla işsizlikten en fazla etkilenen ve bu nedenle de işgücü piyasasında dezavantajlı gruplar içinde görülen engellilerin, işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan mesleklerde yetiştirilmesi ve istihdam edilebilirliklerinin arttırılması amaçlanmaktadır. Mesleki eğitim kurslarının finansmanı, kurumun kendi kaynaklarından, İşsizlik Sigortası Fonundan, engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işyerlerine kesilen idari para cezalarının toplandığı hesaptan, uluslararası hibe veya fonlardan sağlanabilmektedir. Engellilere yönelik düzenlenen mesleki eğitim kurslarının genel olarak saç bakım ve yapımı mesleki eğitimi, bilgisayar bakım ve onarımı, muhasebe yardımcısı mesleki eğitimi, ev tekstil ürünleri hazırlama eğitimi, web tasarımı, kasiyer yetiştirme eğitimi, ahşap çocuk oyuncakları atölyesi, yüzde 80 istihdam taahhütlü kaynakçı mesleki eğitimi, yüzde 80 istihdam taahhütlü oto boyama eğitimi gibi alanlarda açıldığı görülmektedir. Mesleki eğitim ve rehabilitasyon projelerine katılan engellilere eğitim sürecinin sonunda sertifika verilmektedir. Engellinin işe yerleşmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan mesleki eğitim ve tecrübe eksikliğini gidermek amacıyla düzenlenen mesleki eğitim kurslarının yanı sıra aktif işgücü hizmetleri kapsamında yürütülen İşbaşı Eğitim Programları ile engelli katılımcıların işyerinde bizzat işin başında işi öğrenmeleri sağlanmaktadır. Ayrıca, aktif istihdam politikası aracı olan girişimcilik eğitimleri ile engelli bireyler iş kurma fikirlerini geliştirebilmekte ve kendi işyerlerini açabilmektedirler. Özel politika ve uygulamalar kapsamında proje bazlı engelli ailelerine yönelik kurslar düzenlenmesi de mümkündür. Mesleki eğitim kurslarına katılacak kursiyerlerin engel gruplarının belirtilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, proje sahibi kurum ve kuruluşun yöneticileri, kendi projelerinde kursiyer, personel ve eğitici olamamaktadır. Hazırlanacak projelerde, mesleki eğitim 43

45 kursuna katılacak engellilerin bilgilerine (kursiyerlerin isim, TC kimlik no ve iletişim bilgileri) yer verilmesi şarttır. Diğer taraftan, kurslara katılacak kursiyerler, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine devam eden öğrenciler olmamalıdır. Mesleki eğitim kurslarına katılabilmek için aranılan koşullar şu şekildedir: Kuruma kayıtlı işsiz olmak, 15 yaşını tamamlamış olmak, Mesleğin gereklerine uygun olarak yüklenici tarafından belirlenen ve kurumca onaylanan özel şartlara sahip olmak, Kurumca düzenlenen kurslara aynı meslekte daha önce, farklı meslekte ise son yirmi dört ay içinde katılmamış olmak. Açılan kurslara 2022 sayılı yasaya göre engelli aylığı alanlar da katılabilmektedir. Ancak çalışamaz raporu olan engelliler kurslara katılamamaktadır. Ayrıca, kurslara katılan engellilere günlük belirli bir miktar harçlık verilmektedir. Mesleki eğitim kursu esaslı projelerde, engel grubuna göre günlük eğitim saatleri standart olarak uygulanmakta ve bu bağlamda görme veya işitme engelliler için 6, zihinsel engelliler için 5 ve karma engel grubu ile diğer engelliler için 8 saat üzerinden hesaplama yapılmaktadır. Söz konusu kurslar kapsamında, haftada en fazla 6 gün eğitim yapılabilmektedir. Kurslarda kullanılacak eğitim programlarının MEB tarafından yayımlanan güncel genel eğitim programlar (modül) dikkate alınarak ve bunların minimum süreleri üzerinden (160 fiili günü geçmemek şartı ile) hazırlanması gerekmektedir. Bununla birlikte, özellikle engelliler için hazırlanan özel eğitim programlarında toplam süre dikkate alınmaktadır. Birden fazla modülün birleştirilmesi, modül minimum süresinin azaltılıp artırılması ile oluşturulmuş ve 4. seviye meslek modüllerinin minimum süreleri alınarak yapılan modüller, onaylı olsalar bile kabul edilmemektedir. Diğer taraftan, üniversiteler tarafından onaylanan programlar da kullanılabilmektedir. Kursu alınacak meslek seçilirken, öncelikle o ilde işgücü piyasasında talep gören bir meslek olması, engellilerin kurs sonrasında işe yerleşmesi veya gelir elde etmesini sağlayacak olması gibi hususlar öncelikli şekilde dikkate alınmaktadır. Kutu 6. Engellilerin Mesleki Eğitimine Yönelik Örnek Bir Uygulama: Eksik Değil Farklı Projesi MESS Eğitim Vakfı (MEV), engellilere işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan mesleklerde ve niteliklerde eğitim imkanı sağlayan, engellilerin istihdam edilebilirliklerini artıran ve engellilere verimli istihdam imkanı sunan bir proje geliştirmiştir. Eksik Değil Farklı projesi, fiziksel yapabilirlikleri farklı insanların ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun alanlarda gelişimlerini desteklemek ve istihdam edilmelerini sağlamaya yönelik bir projedir. Proje, İŞKUR bünyesinde 4857 Sayılı Kanunla kurulan, Özürlü ve Eski Hükümlüler Meslek Eğitim Komisyonu tarafından desteklenmiştir. MEV, Eksik Değil Farklı projesini hazırlayarak İŞKUR İstanbul İl Müdürlüğüne başvurmuş, proje, Engelli ve Eski Hükümlüler Mesleki Eğitim Komisyonu tarafından kabul edilerek fondan desteklenmiştir. Proje, MESS Eğitim Vakfı nın koordinasyonunda, İŞKUR İstanbul İl Müdürlüğü, Beşiktaş ve Kadıköy Belediyeleri ile istihdam sağlayan işletmelerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. MEV, projenin etkinliğini artırmak ve istihdama yönelik içerik oluşturabilmek amacıyla ilgili taraflarla görüşmeler yapmış ve çeşitli sektörlerden işletmelerin katıldığı anket çalışması gerçekleştirmiştir. Ankette, işletmelere üç soru sorulmuştur: - Önümüzdeki bir yıl içinde ilave engelli istihdam planları, - Hangi pozisyonda/meslekte ve hangi engel grubunda ne kadar sayıda engelli istihdamı planladıkları, - İstihdam etmeyi düşündükleri engellilerin sahip olmasını istedikleri yetkinlikler. Proje, anketlerden elde edilen bilgiler neticesinde işletmelerin engelli istihdamına yönelik ihtiyaç ve tercihleri doğrultusunda şekillenmiştir. Gelen yanıtlardan, işletmelerin farklı alanlarda engelli çalıştırabilecekleri görülmüş, ancak yaygın olarak engellilerden ofis ortamında arşivleme, evrak takibi, bilgisayara veri girişi ve telefon trafiğini yönlendirme alanlarında yararlanmak istedikleri ortaya çıkmıştır. Proje, engellilere söz konusu yetkinlikleri kazandırmaya yönelik olarak şekillendirilmiştir. 44

46 Projeden, İstanbul ili Beşiktaş ve Kadıköy ilçeleri sınırları içinde ikamet eden, İŞKUR a kayıtlı 40 engelli yararlanmıştır. Projeden yararlanmak için en az yüzde 40 engelli, en az ilkokul mezunu, İŞKUR a kayıtlı, daha önce İŞKUR dan bu tür bir eğitim programına katılmamış olma şartları aranmıştır. Engellilerin seçimi, İŞKUR, Beşiktaş ve Kadıköy Belediyeleri ve ilave engelli istihdamı planlayan işletme temsilcisi ile birlikte yapılmıştır. Kadıköy ve Beşiktaş ilçesindeki engellilere, Kadıköy ve Şişli İŞKUR Müdürlüğünün kayıtları ve Kadıköy ve Beşiktaş Belediyesi (afiş) duyurularıyla ulaşılmıştır. Ayrıca, MEV ve Belediyelerin internet sitelerinde proje duyurusu yer almıştır. İŞKUR Müdürlüklerine davet edilen engellilerle görüşülerek katılmak isteyenlerin kayıtları yapılmıştır. Toplam 5 ay süren projenin ilk ayı yararlanıcıların seçimi, ikişer ayı eğitimlerle geçmiştir. Proje kapsamında düzenlenen eğitimler, yirmişer kişilik iki grup halinde, Beşiktaş Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi nin eğitim salonlarında verilmiştir. Engellilerin evlerinden belediyelerdeki eğitim merkezlerine ulaşımları, belediyelerin engellilere yönelik servis aracı tahsis etmeleri yoluyla sağlanmıştır. Engellilere eğitim sürecinde yemek imkanı da belediyeler tarafından verilmiştir. Ayrıca, engellilere eğitime katıldıkları her gün için İŞKUR tarafından 12,50 TL harçlık ödemesi yapılmıştır. Her yararlanıcı gruba Tablo 21 de yer alan 17 farklı konuda, günde 8 saat olmak üzere toplam 41 gün meslek, beceri ve kişisel gelişim eğitimleri verilmiştir. Eğitimler, MESS Eğitim Vakfı nın eğitim uzmanları ile belediyelerin uzman öğretim görevlileri tarafından verilmiştir. Ayrıca, Beşiktaş Belediyesindeki bazı eğitimlerde, Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden yararlanılmıştır. Eğitim sürecinde engellilere yönelik hafta sonu piknikleri gibi sosyal faaliyetler de düzenlenmiştir. Eğitim sonunda eğitim konularını içeren 84 sorulu bir sınav yapılmış ve sınavda tüm katılımcılar 60 puan ve üzerinde not alarak eğitimleri başarıyla tamamlamışlardır. Tablo 21. Engellilere Verilen Eğitimler Eğitim Konusu Süre (Gün) Eğitim Konusu Süre (Gün) Bilgisayar Destekli İş Hesaplamaları 5 İş Hukuku 1 Bilgisayar Destekli İş Yazışmaları 3 İletişim ve İnsan İlişkileri 3 Bilgisayar Destekli Sunum 2 Telefonda İletişim 2 Etkili Takım Çalışması 2 5S Dosyalama Sistemi 3 ISO 9000: Büro Yönetimi 3 Verimlilik ve Kalite 2 Kurum Kültürü 3 Problem Çözme Teknikleri 2 Temel Ekonomi 2 İş Sağlığı ve Güvenliği 2 İnsan İlişkileri ve İş 2 Satış ve Müşteri İlişkileri 2 TOPLAM 41 Kaynak: MESS Eğitim Vakfı, UYGULAMA. Proje kapsamında düzenlenen eğitimleri başarıyla tamamlayan, beceri gelişimi ve mesleki rehabilitasyonu sağlanarak gerekli yetkinlikleri kazanan engellilere, yüzde 60 istihdam garantisi sağlanmıştır. Katılımcılar, projeye destek veren işletmelerde uygun pozisyonlarda istihdam edilmiştir. Bu proje, bir yönüyle engellilerin sosyal dışlanmadan kurtularak sosyal yaşama katılabilmeleri ve başkalarına yük olmadan bağımsız yaşam sürdürebilmelerine, diğer yönüyle işletmelerin zorunlu engelli istihdamlarının verimli istihdama dönüşmesine yönelik örnek bir uygulamadır. Bu proje ile engellilere işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu alanda meslek eğitimi verilmiş, işletmelerin istediği beceri ve yetkinlikler kazandırılmış, böylelikle istihdam edilebilirlikleri ve istihdam şansları artırılmıştır. 45

47 4.4. İŞE YERLEŞTİRME 4857 Sayılı İş Kanunun 30. maddesi gereği, 50 ve daha fazla çalışanı olan özel sektör işyerleri toplam çalışan sayısının yüzde 3 ü ve kamu kurumları da çalışan sayılarının yüzde 4 ü kadar engelli personel istihdam etmek zorundadır. İŞKUR tarafından yürütülen çalışmalarla her yıl ortalama 20 binin üzerinde engellinin, özel sektörde ve kamuda istihdamı sağlanmaktadır yılları arasında toplam başvurunun si, İŞKUR tarafından özel sektör ve kamu sektöründe işe yerleştirilmiştir yılı itibarıyla İŞKUR a başvuruda bulunan engellinin i iş sahibi yapılmıştır. İşe yerleştirilen engellilerin si kadın, i erkektir. Bununla birlikte, İŞKUR tarafından yapılan işe yerleştirmeler, sektörler itibarıyla değerlendirildiğinde, kamu sektöründe 258 olan işe yerleştirilen engelli sayısının, özel sektörde olduğu görülmektedir. Diğer taraftan, İŞKUR tarafından yayınlanan istatistiklere göre, engelli istihdamı kotaları tam olarak doldurulmamaktadır yılı itibarıyla İŞKUR aracılığıyla i özel sektörde olmak üzere toplamda engelli istihdamda yer almaktadır. Bununla birlikte, i özel sektörde olmak üzere engelli, kontenjan fazlası olarak çalıştırılmaktadır. Ancak 472 si kamuda, si özel sektörde olmak üzere engelli kontenjanında toplam kişilik açık söz konusudur. Tablo 22. İŞKUR Tarafından İşe Yerleştirilen Engelliler, Başvuru İşe Yerleştirme Yıllar Toplam Kamu Sektörü Özel Sektör E K T E K T E K T E K T Toplam E: Erkek; K: Kadın; T: Toplam Kaynak: İŞKUR, Yıllık İstatistik Bülteni, tr/kurumsalbilgi/istatistikler aspx#dltop İŞKUR istatistikleri en güncel veri itibarıyla değerlendirildiğinde; 2016 yılı Kasım ayı için 50 ve daha fazla çalışanı olan ve bu bağlamda engelli çalıştırma yükümlülüğü bulunan kamu ve özel sektör işyeri sayısının, sırasıyla 820 ve olduğu görülmektedir. Kota sistemi gereğince, kamu sektörünün çalıştırması gereken engelli sayısı 8.122, özel sektörünki ise dir. Buna karşılık kamu ve özel sektörde aynı dönem itibarıyla istihdam edilen engelli sayısı sırasıyla ve dir. Engelli istihdamı açısından açık kontenjan sayısı kamu sektöründe 327, özel sektörde dir. Öte yandan, özel sektörde kontenjan fazlası olarak çalışan ve kamu sektöründe engelli bulunmaktadır. İŞKUR, engelli bireyleri işe yerleştirme sürecini dört aşamalı olarak yürütmektedir: Talep: İşverenler, engelli açık kontenjanlarının doğduğu tarihten itibaren 5 iş günü içinde kurumdan talepte bulunmakla 46

48 yükümlüdürler. İşin niteliği gerektirmediği sürece engel grupları arasında ayrım yapılamamakta ve engellilik oranına üst sınır getirilememektedir. Görüşme: Talep sahibi işveren ile başvuran engellilere toplu görüşme yaptırılmak suretiyle seçme işleminin yapılması sağlanmaktadır. İşverenin Yükümlülüğü: Özel sektör işvereni, engelli açığını, yükümlülüğün doğduğu andan itibaren otuz gün içinde karşılamak zorundadır. Tescil: Kurum aracılığı olmadan engelli istihdam eden işverenin, engellinin işe başlama tarihinden itibaren bu durumu en geç 15 iş günü içinde kuruma bildirmesi ve tescil ettirmesi zorunludur. Engelli istihdamı kapsamında işverenlere yönelik bazı teşvikler söz konusudur. Bu bağlamda, engelli istihdamı yükümlülüğü kapsamında özel sektörde çalıştırılan engellilerin sigorta primine ait işveren hissesinin tamamı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Kapsamda yer alan engelli çalışanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kapsamında sigortalılığı bulunanlar ile 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunun 14. maddesindeki düzenleme gereğince korumalı işyerlerinde çalıştırılan kişilerdir. Bununla birlikte, işverenlerin kontenjan fazlası engelli çalıştırmaları durumunda, yükümlü olmadıkları halde istihdam ettikleri her bir engelli çalışan için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin yüzde ellisi Hazine tarafından karşılanmaktadır. Bu ödemenin yapılabilmesi için işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili 506 sayılı Kanun gereğince aylık prim ve hizmet belgelerini, yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna vermeleri gerekmektedir. Dolayısıyla, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutar, işveren tarafından ödenmek zorundadır İDARİ PARA CEZALARI FONUNDAN SAĞLANAN HİBE DESTEĞİ Engelli işçi çalıştırma yükümlülüğüne uymayan işveren veya işveren vekiline, çalıştırmadığı her engelli işçi ve çalıştırmadığı her ay için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünce 2017 yılı itibarıyla TL idari para cezası uygulanmaktadır. Kamu kuruluşları söz konusu idari para cezasından hiçbir şekilde muaf tutulmamaktadır sayılı İş Kanunu nun 101. maddesi uyarınca, engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işverenlerden veya işveren vekillerinden tahsil edilen idari para cezalarının kullanımı hakkında karar vermeye yetkili komisyonun kuruluşu ile çalışmasına ve hazırlanacak projelere ilişkin usul ve esaslar, Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyona Dair Yönetmelik 17 ile belirlenmiştir. Ayrıca, yönetmeliğin uygulanmasında ortaya çıkabilecek tereddütlere ve hazırlanacak projelere ilişkin açıklamalar yapmak amacı ile Engelli ve Eski Hükümlü Çalıştırmayan İşverenlerden Tahsil Edilen İdari Para Cezalarını Kullanmaya Yetkili Komisyonun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Genelge (2015/1) yayımlanmıştır. Bu düzenlemeler kapsamında, komisyon tarafından verilecek desteğin amacı, engellilerin ve eski hükümlülerin kendi işlerini kurmasına ve engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonları ile işe uyum ve destek teknolojileri aracılığı ile istihdamlarına yardımcı olmaktır. Desteklenecek projeler, şu şekildedir: Engellilerin kendi işini kurmalarına yönelik projeler, Eski hükümlülerin kendi işini kurmalarına yönelik projeler, Engellinin iş bulmasını sağlayacak destek teknolojilerine yönelik projeler, Engellinin işe yerleştirilmesi, işe ve işyerine uyumunun sağlanmasına yönelik projeler, Engellilerin istihdam edilebilirliklerini artırıcı mesleki eğitime yönelik projeler. Komisyon değerlendirmesi sonrasında kaynak tahsis edilmesine karar verilen projelerde, başvuru sahibinin talep etmesi halinde, aşağıdaki maliyetler karşılanabilecektir: Kuruluş işlemleri desteği: İşyeri kuruluşu için yapılan resmi işlemler, onaylar, izinler, ruhsatlar ve sigorta gibi masraflar için belge karşılığı olmak üzere en fazla TL. İşletme gideri desteği: Sözleşme imza tarihinde sonra 12 ay süre ile belge karşılığı olarak işletme giderlerinin (su, elektrik, iletişim, ısınma, tanıtım) en fazla yüzde 60 ını geçmeyecek şekilde yıllık toplamda en fazla TL. 17 Yayınlandığı Resmi Gazete nin Tarihi: , Sayı:

49 Kuruluş desteği: Sözleşme imza tarihinden itibaren 12 ay boyunca belge karşılığı olmak üzere işletmenin temel faaliyet alanı ile ilgili makine, teçhizat, yazılım, donanım, ofis malzemesi gibi maliyetler için vergiler dahil en fazla TL. Engellilere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlarında yer alan, engellinin çalışamayacağı alanlarda ya da işlerde kurulmak istenen işlere ilişkin projeler kabul edilmeyecektir. Engelli ve eski hükümlülerin fiili olarak kendilerinin işin başında olacakları projeler desteklenecektir. Buna karşılık, engelli ve eski hükümlülerin adına sadece vasi olanların kendileri için iş kurmayı amaçlayan projeler ile halen engelli ve eski hükümlüler tarafından işletilen faal işletmelerin geliştirilmesine yönelik projeler desteklenmeyecektir. Diğer taraftan, proje başvurusu yapan kişinin üzerinde hangi amaçla olursa olsun bir işyerinin olması durumunda, yeni bir işyeri desteği verilmeyecektir. Tarım ve hayvancılık alanında yapılacak projelerde, proje sahibinin üzerinde aktif bir işletmenin bulunması durumunda proje kabul edilemeyecektir. Bu anlamda, örneğin mevcut arıcılık veya hayvancılık işlerini geliştirmek isteyen projeler kabul edilmeyecektir. Mevcut bir işletmenin devir alınması ya da geliştirilmesini amaçlayan projeler desteklenmeyecektir. Proje reddine neden olacak diğer hususlar ise şu şekilde sıralanabilir: Başvuru sahibinin emekli olması durumunda projesi kabul edilmeyecektir. Hazırlanacak proje belgeleri arasında, teklif sahibinin kendisine ait veya başka kişi veya kurumlardan aldığı maddi ve gayri maddi desteklere ilişkin bilgi ve belgelere de yer verilmesi gereklidir. Başka kurum veya kişilerden destek alınan projelerde, aynı maliyet kalemlerine engelli ve eski hükümlülerin kendi işini kurma hibe desteği kapsamında destek sağlanmayacaktır. Bu kapsamda hazırlanacak projede bütçe kalemlerinin ayrıntılı bir şekilde projede yer alması ve proje sahibinin kendi katkısı olması durumunda, bu katkının hangi alanlarda olduğu, miktarı ile birlikte belirtilmesi gereklidir. Hibe desteği sağlanması kararı verilen projelerin ödemeleri, sözleşme imza tarihinden sonra fatura veya fatura yerine geçen belgeler karşılığı yapılacağından; fatura veya belge olmaksızın önceden ödeme yapılmayacaktır. Sözleşme imza tarihinden önceki tarihlerde düzenlenen faturaların karşılığı ödenmez. Hazırlanacak olan projelerde, işin faaliyet alanı ile doğrudan ilgili olmayan maliyet kalemleri desteklenmeyecektir. Destek verilen proje kapsamında kurulan işletmenin sözleşme tarihinden itibaren en az 3 yıl fiili olarak faaliyetine devam etmesi şart olup, aksi durumun tespiti halinde kuruluş desteği olarak yapılan ödemeler yasal faizi ile geri alınacaktır. Sözleşme ve mevzuatta yer alan projelerin kabul edilmeme sebeplerinin sonradan çeşitli şekillerde tespit edilmesi durumunda da sözleşme iptal edilir ve yapılan ödemeler yasal faizi ile geri alınır. Kurulacak işletmelerin işyeri sigortası yaptırması esastır. Yaptırılacak sigortanın kapsam ve lehtar ile diğer hususlarının, temel olarak kurulacak işyerinin yaşanacak sorun sonrasında devam etmesini sağlayıcı şekilde olmasına özen gösterilmelidir. 6 aylık kontrollerde kurum tarafından alınan malzemelerin eksik olması durumunda tamamlanması istenir, tamamlanmaması durumunda proje iptal edilerek kuruluş desteği yasal faizi ile geri alınır ENGELLİNİN İSTİHDAMINI SAĞLAYACAK DESTEK TEKNOLOJİLERİNE İLİŞKİN HİBELER Engellilerin bir işyerinde istihdam edilmesi kapsamında işe uyumunu, etkin ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlayacak destek teknolojileri ile ilgili projeler, İŞKUR a kayıtlı olan tüzel kişilikler tarafından sunulabilmektedir. Proje sunacak tüzel kişiliklerin (belediyeler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör işyerleri, üniversiteler vb.) projenin uygulanacağı ilde kurulu olması (merkez veya şube olarak) gerekmektedir. Destek teknolojilerine ilişkin örnekler, aşağıda yer almaktadır: İşverenin engelliyi işe alması halinde bilgisayar kullanmasını kolaylaştıracak yazılım ve donanım desteği, Engellinin işini yapmasını sağlayacak kabartma harfler (braille alfabesi) kullanılmış teknolojiler, Engellinin işini yapmasını sağlayacak veya kolaylaştıracak araç ve gereçler, diğer alet ve teçhizatlar ile bunları kullanmaya yarayan aparatlar. Hazırlanacak projede, engellinin iş bulmasını ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlayacak destek teknolojisinin amacı, işlevi, miktarı, bedeli, istihdam taahhüt edilen engelli sayısı, istihdam süresi ile projenin uygulanmasına ilişkin alınacak ekipman, donanım ve bunlarda yapılacak tadilatlara ilişkin açıklayıcı bilgilere, belgelere ve sürece yer verilmelidir. Bununla birlikte, bu tür projelerde destek istenilen hususların istihdama katkısının sayı ve süre olarak ifade edilmesi şartı da aranmaktadır. 48

50 4.7. ENGELLİNİN İŞE YERLEŞTİRİLMESİ İLE İŞE VE İŞYERİNE UYUMUNUN SAĞLANMASINA YÖNELİK DESTEKLER Bu tür destekler kapsamında tüzel kişilikler, engellilerin kendi yaşamlarının sorumluluğunu alabilen bağımsız bireyler olmalarına katkıda bulunarak engelli bireyin işe kabulü için hazırlanmasını, işe yerleşmesini, işe ve işyerine uyumunun sağlanmasını amaçlayan projeler sunabilmektedirler. Proje sunacak tüzel kişiliklerin (belediyeler, başta engellilere yönelik çalışma yapanlar olmak üzere sivil toplum kuruluşları, özel sektör işyerleri, üniversiteler vb.) projenin uygulanacağı ilde kurulu olması (merkez veya şube olarak) gerekmektedir. Bu tür projelerde esas olarak, engellinin işe uyumu ve istihdamı amaçlarının nasıl gerçekleştirileceğine ilişkin ayrıntılı bir iş planı ve görev tanımları ile proje sürecine yer verilmesi beklenmektedir. Söz konusu projelere ilişkin esaslar, aşağıda sıralanmıştır: Projenin hedef kitlesi olan engelli gruplarının ve engelli sayısının belirtilmesi gereklidir. Projede hedef kitleyi oluşturan kursiyer olma şartlarına haiz engellilerin isim, TC kimlik no ve iletişim bilgilerinin yer aldığı listenin projeye eklenmesi gereklidir. Aylık hizmet sunulacak engelli sayısının, her bir görevli personel başına 10 kişi olarak hesaplanması gerekmektedir. Projede görevli kişinin (psikolog, sosyal danışman, sosyolog, engelli danışmanı, rehberlik uzmanı gibi) isimleri ile bu alandaki tecrübelerini de ortaya koyan bilgi ve belgelere, proje ekleri arasında yer verilmelidir. Proje kapsamında engellilere; en az 10 gün süre ile, işe ve işyerine uyumu için motivasyon, iş oryantasyonu, kişisel gelişim, mülakat-iş görüşmesi, temel yaşam becerileri gibi konuları içeren danışmanlık hizmeti verilmesi zorunludur. Danışmanlık hizmeti verilecek engellilerin İŞKUR a kayıt ettirilmesi gerekmektedir. Engelli bireylerin özelliğine, becerilerine ve tercihine göre iş seçmesi, iş ortamına ve sosyal hayata uyumu gibi konularda katkıda bulunmak için hazırlanacak projelerde mutlaka proje süresi (en az 6, en fazla 12 ay), istihdam taahhüt oranı (en az yüzde 25) ve asgari istihdam süresi (en az 4 ay) ile kursiyerlerin istihdam edilecekleri yerlerin bilgileri (işverenlerce verilmiş istihdam edilecek kişi sayısını gösterir istihdam taahhüdü yazıları) yer almalıdır. İstihdamda iken engellinin ayrılması durumunda, kalan sürenin, danışmanlık hizmeti almış bir başka engelli tarafından tamamlanması zorunludur. Danışmanlık hizmeti almış başka engelli bulunamaması halinde, kuruma kayıtlı bir engelli, kalan süre kadar istihdam edilir. İstihdam edilecek engelli, son 1 yıl öncesine kadar istihdamın gerçekleştiği işyerinin çalışanı olmamalıdır. Proje sahibi tarafından engellilere yönelik daha önce uygulanan başka projelerin olması halinde, bunların sonuçlarının da raporlanması gerekmektedir. Proje kapsamında komisyon tarafından proje sahibine yapacağı giderleri karşılaması için engelli başına uygun görülecek miktarda idari gider (araçlar için yakıt, iletişim giderleri gibi) ödemesi ile projede yer alacak görevlilerden uygun bulunanlar için ayrıca brüt ödeme yapılacaktır. Proje kapsamında komisyon tarafından proje sahibi kuruma, yapacağı giderleri karşılaması için engelli başına 35 TL idari gider, aylık TL ulaşım gideri (yakıt ve şoför dahil) ödemesi ile proje görevlilerinden uygun bulunanlara yardımcı personel için aylık brüt TL, engelli koçu, insan kaynakları uzmanı vb. için aylık brüt TL ödeme yapılacaktır. Görevlilere yapılan ödemeler nedeniyle ortaya çıkabilecek her türlü mali ve yasal yükümlülük, proje sahibine aittir. Bundan başka bir ödeme yapılmayacaktır. Proje kapsamında yapılacak ödemelerde, proje sahibine başka mevzuatlar kapsamında devletçe yapılan/yapılacak her türlü teşvik uygulaması da dikkate alınacaktır. İstihdam taahhütlü projelerde kursiyer gideri ve demirbaş giderleri dışında kalan tutarın %20 si bloke edilir. Yüklenicinin yükümlülüğünü yerine getirmesinden sonra ödeme yapılır. 49

51 5. MESLEKİ REHABİLİTASYON VE ERGOTERAPİ Mesleki rehabilitasyon, diğer rehabilitasyon hizmetlerinden farklı bir yere sahiptir. Bu rehabilitasyon fazında amaç bireyin akut durumunda iyileşme sağlamak değil bireyin mevcut durumuna uygun mesleği bulmak ve uygulanabilirliğini sağlamaktır. Ergoterapi alanı, doğasında yer alan bütüncül bakış açısı ve kişi merkezli tedavi perspektifiyle mesleki rehabilitasyon sürecinde önemli yere sahiptir. Bu durumun sebebi, yaralanma veya hastalık sonrasında bireyin işe dönüşünün detaylı bir değerlendirme ve müdahale sürecini kapsamasıdır. Ergoterapide yaralanma veya hastalık sonrası kişinin gelir getirici üretim faaliyetine katılması ile ilgili durumu değerlendirilir. Kişinin fiziksel, ruhsal, bilişsel durumu ve kişilik özellikleri ile istekleri işin gerektirdikleri ile karşılaştırılır. Bireyin işe yönelik çalışma kapasitesi artırılarak, işin gereği aktivite ve görevleri yerine getirebilmesi için adaptasyonlar yapılır. Fiziksel çevrede ulaşılabilirlik ve erişilebilirlik için mimari engellerin kaldırılmasına katkı verilir. Aile, işveren ve iş arkadaşlarının tutumlarının kısıtlayıcı değil kolaylaştırıcı olması için bilgilendirme yapılır. İşe ulaşımı kolaylaştırıcı ve sosyal katılımı artırıcı eğitim verilir. Kişinin fonksiyonel kapasitesini geliştirici yardımcı cihaz ve teknoloji kullanımına yönelik eğitim verilir. Mesleki rehabilitasyon sürecinin aşamaları şu şekildedir: Yönlendirme Bireysel değerlendirme görüşmesi Meslek öncesi eğitim İş yeri ziyareti Çalışma planına geri dönüş Müdahaleler Gelişimin gözlenmesi Taburculuk 1. Aşama: Yönlendirme Mesleki rehabilitasyon yönlendirme sürecinin anlaşılmasıyla başlar. Yönlendiren kurumun özellikleri bu nokta da anlam kazanır. Örneğin, İŞKUR dan yönlendirilmişse mevcut işi olmadığı için bireye uygun iş tanımı incelenmelidir. Rehabilitasyon merkezinden yönlendirilen bir kişide öncelikle eski işine dönüş seçeneği irdelenmelidir. 2. Aşama: Bireysel Değerlendirme Bireysel değerlendirme süreci kendi içinde yedi aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalar; İlk değerlendirme için ortamın seçilmesi, Bireye yapılan görüşmenin amacının açıklanması, Değerlendirmenin vaka yöneticisi tarafından yapılması, Yol haritası üzerinde uzlaşılması, Zorunlu belgelerin doldurulması, İşe hazır olunup olunmadığının değerlendirilmesi, İşe dönüşe hazır olmama durumunda tekrar yol haritasının belirlenmesi şeklindedir. Bahsedilen yedi aşama kendi bünyesinde anahtar noktalara sahiptir. Söz konusu anahtar noktalar ise şu şekildedir: İlk değerlendirme için ortamın seçilmesi: Birey ile yapılacak ilk görüşme çok önemlidir. Çünkü bu görüşmede ergoterapist ile güven ilişkisi kurulması, müdahalenin bundan sonraki kısmına doğrudan etki edecektir. Bu yüzden değerlendirmenin yapılacağı ortamın bireyi yeniden tramvatize edebilecek bir yer olmamasına dikkat edilmelidir (Eski iş yeri, geçirdiği hastalığı ya da kazayı hatırlatabilecek ortamlar vb). Bireye yapılan görüşmenin amacının açıklanması: Bireysel değerlendirme 3 ana amaçtan oluşmaktadır: Birey ile profesyonel bir ilişki kurulması, Tanımak amacıyla bilgi paylaşımı, Uygulanacak tedaviyle şekillenecek olan yol haritasının belirlenmesi ve neler yapılabilir, ilgiler kimlerdir sorularının araştırılması. 50

52 Belirtilen amaçları içeren müdahale planının uygulanması, bireyi de bu süreçte aktif rol almaya sevk edeceği için uygulanabilirliği ve verimi artıracaktır. Bireyin karar alma süreçlerinde aktif rol alması motivasyonu artırıcı olacaktır. Aksi taktirde, karşılaşılan ilk engelde müdahale işlevselliğini yitirecektir. Bu aşamadan sonra bireyin ilgileri ve korkularının tespiti yapılabilir. Değerlendirmenin vaka yöneticisi tarafından yapılması: Genellikle bireysel değerlendirmeler ilk olarak yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Bu görüşmenin yüz yüze yapılması en ideal durumdur ancak mümkün olmayan koşullarda telefon görüşmesi şeklinde de yapılabilir. Bu değerlendirme sürecinde mutlaka aşağıdaki 3 başlıkta bilgi toplanır: Sağlık durumu ve medikal geçmişi, Aktivite performansına ait bilgiler ( yeterlilik düzeyi), Bireyin işine ait detaylı durum değerlendirilmesi. Bahsedilen başlıklarda bilgi toplanırken kullanılabilecek değerlendirme araçları şu şekildedir; - Sağlık durumu ve medikal geçmiş: Bireyin yaralanma veya hastalığı hakkında detaylı bilgi istenir. Önceden aldığı tedaviler var mı yok mu sorgulanır. Ayrıca fiziksel, kognitif ve psiko- sosyal alanlarda detaylı değerlendirmeler yapılır. - Aktivite performansına ait bilgiler: Temel Günlük yaşam aktiviteleri (GYA) ve Yardımcı GYA değerlendirilir. Eskiden yapabildiği şimdi yapmakta zorlandığı aktiviteler nelerdir; rolleri arasında herhangi bir değişiklik oldu mu; aktivite-rol dengesinde bozulma var mı; başa çıkma konusunda sorun yaşıyor mu; aile içinde yer alan konumu değişti mi gibi konularda detaylı aktivite analizi yapılır. - İşe ait detaylı durum değerlendirmesi: Pozisyonu, işvereninin izlenimi, çalışma saatlerinin uygunluğu, sorumluluk tanımları, işte karşılaşacağı mevcut bariyerler detaylı sorgulanır. Yol haritası üzerinde uzlaşı: Bireysel görüşmenin son aşamasıdır. Bu aşamada bireyle beraber bundan sonra izlenecek adımlar hakkında değerlendirmeler yapılır. Terapist bireyle birlikte ortak bir çerçeve çizer. Kararların ortak verilmesiyle bireyin de sorumluluk almasına yol açarak müdahalenin etkinliğini artırır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey planlanan adımların; bireye özel, değerlendirilebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve makul sürede başarılabilir olması gerektiğidir. Zorunlu belgelerin doldurulması: Bu süreçte kayıt tutmak çok önemlidir. Özellikle bireyin değerlendirmeleri, ergoterapistin görüşleri ve rehabilitasyon için planlanan adımlar, diğer kurumlarla yapılan görüşmeler bireyin işe dönüşüne kadar olan sürecin ve sonrasında işin devamlılığın sağlanması açısından düzgün kayıt tutulması hayati önem taşımaktadır. İşe hazır olunup olunmadığının değerlendirilmesi: Bu aşamada ergoterapistler birey işe dönmeye hazır mı konusunda değerlendirme yapar. Örneğin, bireyin eski işine mi yoksa yeni bir işe mi dönüş yapılmalı; bireyin motivasyon düzeyi nedir; birey tam performans gösterebiliyor mu; işverenin tutumu nedir; çalışma koşullarıyla birey ne kadar uyuşuyor gibi kişi-çevre-iş üçgeninde uygunluk analizi yapılır. Yapılan analiz sonucunda hangi konularda müdahale yapılacağı da ortaya çıkmış olur. Örneğin, engelli bireylere karşı sert davranan bir iş veren profili karşımıza çıkarsa ergoterapist işverenle birey arasında iletişim kanallarını kurarak işverenin bu düşüncesini yıkmaya çalışır. İşe dönüşe hazır olmama durumunda tekrar yol haritasının belirlenmesi: Yapılan müdahale sonunda birey işe başlamış olup devamlılığı sağlayamamışsa ya da hiç başlayamamışsa, birey için baştan yeni bir iş tanımı yapılmalıdır. Bu tanım yapılırken bireyin kapasitesi ve ilgileri dikkate alınmalıdır. Bu süreçte tekrar öncelikler belirlenip oryantasyon süreci yeniden başlatılarak her aşama aynı titizlik ve profesyonellikle tekrarlanmalıdır. 3. Aşama: Meslek Öncesi Aşama Meslek öncesi aşama modern uygulamalarla literatüre girmiştir. Meslek öncesi aşama, mesleki rehabilitasyon öncesindeki oryantasyon sürecine dahil değildir. Bu aşamada bireyin çalışma becerilerine, davranışlarına, ilgilerine ve rutinlerine yönelik kapasite artırıcı eğitimler verilmektedir. Bu süreç 4 ana komponentten oluşmaktadır: İş toleransını artırmak, 51

53 Kişinin akut dönemde veya rehabilitasyon döneminde çalışan olarak mesleki kimliğini korumasına yardımcı olmak, Daha ileri değerlendirmeler yapmak, Mesleki deneyimler sağlamak. Bu yaklaşımların her birinde bireyin mevcut durumuna göre çözümler sunulur. Örneğin, akut dönemde evinde kalmak zorunda olan bireyin işlerini evden bilgisayar başında yürütmesini sağlayacak gerekli çevresel ve işine yönelik düzenlemeler bireyin çalışan kimliğini korumasına yardımcı olurken, farklı mesleki deneyimi de tecrübe etmesine fırsat sağlamış olur. Ayrıca, daha detaylı değerlendirme yaparken bireyin psiko- sosyal ve çevresel faktörlerle birlikte işe dönüşünü analiz etmek için farkı ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanılır. Buna ek olarak, terapistin bireyin iş çevresini daha iyi anlaması, fiziksel veya psiko- sosyal faktörlerin bu ortamı nasıl etkilediğini değerlendirebilmesi için İş Ortamında Etki Ölçeği (The Work Environment Impact Scale) kullanılabilir. 4. Aşama: İş Yeri Ziyareti Bu aşamaya gelinceye kadar birey terapist tarafından iş görme kapasitesi ve beklentileri açısından tanınmıştır. Bu aşama da ise bireyin iş kimliğine yönelik sorumlulukları ve yeterlilikleriyle iş yerinin ne kadar örtüştüğü incelenir. Bu açıdan, hangi yetenekler korunuyor ve ne tür ihtiyaçlar ortaya çıkmış gibi soruların cevapları araştırılır. İş yeri ziyareti boyunca üç ana konu da bilgi toplamak önemlidir. Bu konular; İşin gereklilikleri, İş çevresinin detaylı durumu, İşverenin bireyin kendisi için düşündüğü roller, işin gerektirdiği roller ve potansiyel rollerin neler olduğu. Bütün vakalar için iş yeri ziyareti önem kazanır. İş yeri ziyaretleri bireyler için ideal işi bulma noktasında veya eski işine geri dönmede önemli yere sahiptir. Bunun yanı sıra, iş tanımları da en az çevre kadar önemlidir. İngiltere de iş tanımları ilk olarak 1990 yılında DOT dan esinlenerek, 2007 yılında da revize edilmiş haliyle Standart Meslek Sınıflaması (The Standart Occupational Classification - SOC) ismiyle yayınlanmıştır. Türkiye de ise İŞKUR tarafından oluşturulan meslek tanımları bulunmaktadır. SOC şu ana gruplardan oluşmaktadır: Yöneticiler ve üst düzey yöneticiler, Profesyonellik gerektiren iş alanları, Yardımcı profesyonel ve teknik işler, Nitelikli ticaret işleri, Bireysel servis işleri, Satış ve tüketici servis işleri, Ağır makine işleri, Temel hizmet işleri. Doğru işin seçilmesi ve sürekliliğin sağlanması noktasında bazı performans alanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu süreçte bir takım sorulara cevap aranarak gerçekleştirilebilir. Bu sorular, aşağıdaki gibidir: İşin fiziksel gereklilikleri nelerdir? İşin kognitif gereklilikleri nelerdir? İşin sosyal gereklilikleri nelerdir? İşin yapıldığı çevresel koşullar ve gereklilikler nelerdir? İşverenin özellikleri neler? Şirketin büyüklüğü ve işlem hacmi nedir? Hangi çeşit iş tanımları bu şirketin bünyesinde gerçekleştiriliyor? Kişilerin işe ara verdiği zamanlarda nasıl bir yol izleniyor? 5. Aşama Çalışma Planına Geri Dönüş Bu aşama, mesleki rehabilitasyon süreci için çok önemlidir. Bu plan, ergoterapistler tarafından birey ve işvereni de katarak hazırlanmalıdır. Bu aşamada işte yapılması gereken modifikasyonlar, yardımcı araçlar gibi destekleyici müdahaleler yapılmalıdır. Planlanan çalışma programı şu aşamaları mutlaka içermelidir: 52

54 İş tanımı iş yeri ve kararlaştırılan amaçlar, Gözlemcinin ismi, Hangi günler ve kaç saat çalışılması gerektiği, Beraber çalışma şartları neler, nelerden sakınılması gerekiyor. Dikkat edilmesi gereken medikal tedaviler,ilaçlar ya da uyarılar, Programın başlama tarihi, Programın süresi, Güncelleme tarihi, Yapılan bütün anlaşmaların çıktılarının toplanıp eklenmesi. 6. Aşama: Müdahale Bu aşamada, mesleki rehabilitasyon sürecinde ergoterapistler tarafından kullanılacak olan muhtemel en iyi müdahale süreci ele alınır. Ergoterapistler, hekim, fizyoterapist, meslek danışmanı, sosyal hizmet uzmanı ile yakın iş birliği içinde olmalıdır. Akut durumlarda veya tıbbi rehabilitasyon sürecinin devam ettiği vakalarda ergoterapi programı, hekim koordinasyonunda fizyoterapi yaklaşımları ile birlikte yürütülmelidir. Mesleki rehabilitasyon uygulamasında, vaka yöneticileri medikal süreç, rehabilitasyon programın ve bireyin ilgilerine ait toplu bir raporu hazırlarlar. - İşe Dönüşü Desteklemek: Bireyin işe dönüşünü desteklemek için ergoterapistler bireyin psikososyal durumunu üzerinde çalışarak başlamalıdırlar. Burada bireyin işten uzak kaldığı sürede, rutinlerindeki değişmeler dikkate alınarak bireyin aktivite rol dengesini yeniden şekillendirecek müdahaleler yapılmalıdır. - İşveren Eğitimi: İngiltere, ABD ve Kanada gibi ülkelerde, işverenlere rehabilitasyon süreci hakkında bilgilendirme seminerleri verilmektedir. Bu seminerler mesleki rehabilitasyon sürecine önemli katkılarda bulunmaktadır. Çünkü işverenler farklı bakış açılarıyla yanlış beklentiye girmekte ya da bu duruma karşı ön yargılı davranmaktadırlar. Sağlıklı işbirliğinin sağlanması işe dönüş noktasında ideal koşulların oluşturulmasına katkı sağlayacaktır. Ayrıca, bu bilgilendirme seminerleri sayesinde işverenlerin üzerlerine düşen yasal sorumlulukların farkına varmaları sağlanabilecektir. Bireyin işe dönüşünü kolaylaştırmak için ergoterapistler tarafından yardımcı teknoloji araçlarının bireye uyumlandırılması ya da fiziksel çevrenin düzenlemesi yöntemleri kullanılabilir. - İç Güçlendirme ve Ergoterapi: Bu yöntem pek çok ülkede mesleki rehabilitasyon sürecinde sıkça kullanılan bir yöntem olarak başarılı şekilde yürütülmektedir. Bu program bireylerin işe dönüş sürecindeki maliyeti azaltmaktır. ABD ve Kanada da devlet fonları ve sigorta şirketleri tarafından iş güçlendirme amaçlı ergoterapi yaklaşımlarının maliyeti karşılanmaktadır. Bu yaklaşım, kişinin daha kısa sürede ve daha verimli bir şekilde işe dönüşünü kolaylaştırmaktadır. Çalışan kişinin işten uzak kalma sürecini kısaltması veya işteki çalışma kapasitesini artırması, yeni yaralanmaların önlenmesi, stres ve fiziksel zorlanmalarının azaltılması sağlık harcamalarını azaltmaktadır. Bireyin istihdam edilebilirliğinin artırılması veya eski işine kısa sürede dönebilmesi için öz yönetim becerilerinin geliştirilmesi toplumsal katılımı arttırıp, sağlık ve iyilik durumunu geliştirmede etkin rol oynamaktadır. - Sağlıklı bir iş ortamı oluşturma: Kanada Ergoterapi Birliğine göre iyi bir iş ortamının oluşturulması, işte oluşabilecek stres gibi bireylerin ruhsal durumlarını olumsuz etkileyecek durumların inhibe edilmesiyle gerçekleşebilmektedir. Diğer fiziksel düzenlemeler, bunlar yapılmadan anlamlı hale gelmemektedir. İngiltere de 2006 yılında yapılan bir çalışmaya göre sağlıklı çalışma ortamı için; Performansın ve üreticiliğin geliştirilmesi, İşe devamsızlıktan kaynaklı ve hastalıkla alakalı masrafların azaltılması, Genel olarak karşılaşılan hastalıkları ve yararlanmaları karşılayan sigorta veya sponsor anlaşmalarının yapılması, Çalışanların motivasyonunu artırmak ve uzun süreli çalışma kontratlarının yapılması, Gelişmiş ticari itibar ve kurumsal sorumluluğun sağlanması gerekmektedir. - Grup müdahaleleri: Bireylerin bire bir müdahale programlarının ardından sosyal problem çözme becerilerinin görülmesi ve iş yerinde çalışacağı diğer insanlarla kurmak zorunda olduğu iletişimin provasının yapılaması için grup çalışmaları çok önemlidir. Buradan elde edilenler ile bireysel çalışmalara eklemeler yapılabilmektedir. 7. Aşama: Gelişim/ Sonuç Bu aşamada, işe yerleşme ve uzun süreli çalışma durumu olup olmadığı irdelenmektedir. Bazı durumlarda işe uyum sağlamak noktasında bazı eksiklikler görülebilir. Bu durunda rehabilitasyon programın da yeniden düzenlemeler yapılabilir. Bireylerin geri bildirimleri bu aşamada çok önemlidir. Atılacak adım bunlara göre şekillenmektedir. 53

55 8. Aşama: Taburculuk Bu aşama, mesleki rehabilitasyon sürecinin son aşamasıdır. Ergoterapistler bireyin iş ortamının iyi olduğuna karar verdikleri takdirde tabucu süreci gerçekleşecektir. Buna karar vermek için bireyin işteki sorumluluklarının tamamını yerine getiriyor olması, çalışma saatlerine ayak uyduruyor olması ve işverenin birey hakkında beklentilerinin karşılanmış olduğunu bildirmesi gerekmektedir. Ancak işveren geri bildiriminin doğruluğunun teyit edilmesi çok önemlidir. Kimi zaman işverenler bu konuda yeterli bakış açısına sahip olamamaktadır. Taburcu işlemi gerçekleştikten sonra da uzun süreli izleme süreci devreye sokulmalıdır. Birey taburcu olduktan sonra belli aralıklarla kontrol edilmelidir. Oluşabilecek durum değişikliklerine karşı yardıma ihtiyacı olabilme ihtimali göz ardı edilmemelidir. Engellilerin istihdam edilebilirliklerinin artırılması, üretkenlik, ekonomik kazanç ve toplumsal refahın artmasına getirdiği faydaların yanında bireyin sosyal katılımı, iyilik ve genel sağlığı açısından da ele alınması gereken çok boyutlu bir konudur. Bu husus, sektörler ve disiplinler arası işbirliği ve koordineli çalışmaları gerektirmektedir. Engelli bireylerin topluma tam katılım hakları doğrultusunda gelir getirici bir işlerinin olması, aynı zamanda başarılı ve mutlu çalışmalarının sağlanması için mesleki eğitim ve mesleki rehabilitasyon programlarının kapsamının geliştirilmesi gerekmektedir (Ross J., 2007). Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliği Projesi kapsamında, Hacettepe Üniversitesinde Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümü tarafından açılan ve İŞKUR ile koordineli çalışacak olan Mesleki Rehabilitasyon Merkezinde, meslek öncesi rehabilitasyon çalışmaları, sürücü rehabilitasyonu, araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütülecektir. Dünyada olduğu gibi Mesleki Rehabilitasyon Merkezlerinin Türkiye de de yaygınlaşması, meslek danışmanları ile birlikte ergoterapist, fizyoterapist, psikolog, özel eğitim uzmanları ve sosyal hizmet uzmanlarından interdisipliner olarak yararlanılması, engellilerin istihdamlarını artırmada önemli katkılar sağlayacaktır. 54

56 6. ENGELLİ İSTİHDAMININ SONUÇLARI Engelliler için sosyal ilişkilerden, kültürel ve toplumsal faaliyetlerden, temel hizmetlere, erişimden, yakın çevre ve ekonomik alandan dışlanmak, ikinci bir engel durumu ortaya çıkarmaktadır. Türkiye de mevcut engelli profili incelendiğinde, sosyal dışlanmaya konu olan bu durum nedeniyle engellilerin, toplumla bütünleşmesi çerçevesinde önemli sorunlarla yüz yüze geldikleri görülmektedir. Öyle ki, özellikle çalışmanın önceki bölümünde yer verilen işgücü piyasası göstergeleri değerlendirildiğinde, engelli bireylerin işgücü piyasasından büyük ölçüde dışlandıkları gözlemlenmektedir. Bu durumun engelliler açısından başlıca sonuçları; sosyal tecrit/yalnızlık, kimlik yoksunluğu, düşük özgüven ve öz saygı ile yoksulluk olarak sıralanabilir. Sosyal dışlanma, toplumun dışına itilme ve yoksulluk, beceri ve öğrenme fırsatlarının eksikliği ya da ayrımcılığın bir sonucu olarak topluma tam katılamama olarak tanımlanan bir süreçtir (Gündüz, 2008). Sosyal dışlanmaya maruz kalan bireyler, iş, gelir, eğitim ve mesleki eğitim fırsatlarına ulaşamazlar Güç ve karar alma organlarına erişimleri de sınırlıdır. Dolaysıyla, kendilerini güçsüz hissederler ve hayatlarını etkileyen kararları kontrol edemezler. Engellilerin sosyal yaşama katılabilmeleri, en başta başkalarına bağımlı olmadan bağımsız bir yaşam sürdürebilmelerine bağlıdır. Engellileri başkalarına ve topluma bağımlı olmanın duygusal yükünden kurtaracak, toplumun bir parçası olduklarının farkına varmalarını, kendi yaşamlarını bağımsız şekilde devam ettirebilmelerini ve aynı zamanda toplumun tüm kesimleri tarafından birey olarak görülmelerini de sağlayacak en önemli yol, istihdamdır. Çalışan, üreten ve bunun karşılığında sürekli gelir elde eden engelliler, sosyal yaşamla bütünleşmiş ve nihayetinde mutlu olacaklardır (Öztürk, 2011). Engellilerin fiziksel ve ruhsal işlevlerinde bozulma ya da eksiklik olsa bile, onların bu niteliklerini dikkate alan uygun eğitim ve rehabilitasyon sayesinde, istihdama katılmaları mümkün olacaktır. Bir işin başında olmak ve böylece anlamlı bir şeyle meşgul olmak, her insan gibi engelli bir bireyin de ihtiyacıdır. Engelli bireyler için anlamlı bir işle meşgul olmak çok daha önemlidir. Engelli istihdamının doğrudan ilişkili olduğu çeşitli sosyal politika başlıkları vardır. Bu anlamda, ilk olarak ele alınması gereken husus, yoksulluk ve engelli istihdamı arasındaki ilişkidir. Engelliliğin ve yoksulluğun genellikle birlikte var olduğu görülmektedir. Bu bağlamda engellilik, yoksulluğun hem gerekçesi hem de sonucu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Yoksul ailelerde, engele sebep olan faktörlerin görülme ihtimali daha fazla olduğu gibi engellinin veya engelliye bakmakla yükümlü olan kişinin işsiz olma ihtimali de daha yüksektir. Öyle ki, çalışmada engellilere ve yaşam koşullarına ilişkin verilerin ele alındığı bölümde de engelli bir ferdin bulunduğu ailelerin önemli bir bölümünün zorlu yaşam koşullarına sahip oldukları görülmüştür. Engelliler, yaşadıkları hanelerin içinde ya düşük ücretli işlerde çalışan ya da çalışamayan kişi konumunda bulunmalarına rağmen, yaşamlarını sürdürmeleri için daha fazla masrafla karşı karşıya kalmaktadırlar. İşgücü piyasasının dışında bırakılan ve sosyal yaşama katılımları, toplumsal önyargılar, fiziksel engeller gibi çeşitli sebeplerle engellenen engelliler için yoksullaşma ve dışlanma kaçınılmaz bir hal almaktadır (Erdugan, 2010). Bununla birlikte, engelli bireyler ve engelli ferdi bulunan hane halkları, gıda güvencesizliği, yetersiz barınma, sağlıklı su ve temizliğe eksik erişim ve sağlık hizmetlerine yetersiz erişim gibi yoksunluklara daha yüksek oranda maruz kalmaktadır. Dolayısıyla, engellilerin istihdamda yer alması ve düzenli bir gelir elde etmesi son derece önemlidir. Engelli istihdamının engelli bireyin özgüveni açısından da önemi büyüktür. Öyle ki, engelli için iş sadece iş değildir. Engelli birey işsiz kaldığı ve yaşadığı topluma üreterek katkıda bulunamadığı için en temel insani ihtiyaç olan kendini gerçekleştirme olgusunu yaşamamanın bunalımını çekmekte, ailesine ve topluma bağımlı olmak durumunda kaldığı için de özgüvensizlik yaşamaktadır (Öztürk,2011). İş sahibi olmak, engelli bireyin hayatını dört duvar arasında, ailesinin merhametine terk edilmiş olarak geçirmesini önlerken, toplumun saygın bir parçası olduğunu hissedebileceği ve kendisine saygı duyabileceği bir araç halini alır. Ayrıca, engelli birey işgücü piyasasının dışında bırakıldığında, temel haklardan çalışma hakkını kullanamamaktadır. Engellilerin istihdama katılması, hem ekonomik açıdan kendilerine olan güvenlerini geliştirmekte, hem de sosyalleşmelerinde önemli bir rol oynamaktadır. Engellilerin istihdamının artırılması açısından üzerinde durulması gereken bir diğer husus, toplumsal önyargılardır. Özellikle işgücü piyasasında işveren ve/veya çalışma arkadaşları tarafından engelli bireylere yönelik önyargılı tutumların, engelli bireyi yabancılaştırdığı, iş memnuniyetini düşürdüğü, bireyin kendisini kötü hissetmesine ve işgücü piyasasının dışında kalmayı tercih 55

57 etmesine yol açtığı görülmektedir. Diğer taraftan, işgücü piyasasındaki içermeyi de kapsayan sosyal içerme kavramı ile istihdam arasında sıkı bir ilişki söz konusudur. Öyle ki, istihdam özellikle dezavantajlı grupların dışlanmasını önlemeye, yeterli gelir ve sosyal güvence sağlamaya, maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılamaya katkı sağlamaktadır (Genç ve Çat, 2013). Gerek küresel düzeyde gerekse Türkiye özelinde yapılan çok sayıda çalışma, işgücü piyasasına katılan, kendisine uygun bir iş sahibi olan ve böylece kendi ayakları üzerinde durabilen engelliye karşı önyargıların daha az ve olumlu yönde değiştiğini ortaya koymaktadır. 56

58 7. ENGELLİ İSTİHDAMINI SINIRLANDIRAN UNSURLAR Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yapılan bir çalışma kapsamında, çalışma çağındaki engelli kişilerin 27 ülkede işgücü piyasasında önemli düzeyde dezavantajlar deneyimledikleri ve engelli olmayan kişilere göre işgücü piyasasında daha kötü sonuçlar elde ettikleri ortaya konulmuştur (Dünya Sağlık Örgütü, 2011). Söz konusu araştırmadan elde edilen bulgulara göre, engellilerin istihdam oranları ortalama yüzde 44 düzeyindeyken, engelli olmayan bireylerin istihdam oranı yüzde 75 ile engelli istihdam oranının iki katına yakındır. Bununla birlikte, engelli bireylerin çalışma yaşamının dışında kalma oranları (ortalama yüzde 49), engelli olmayanlarla (ortalama yüzde 20) karşılaştırıldığında 2.5 kat daha yüksektir. Türkiye için mevcut istatistikler ile akademik çalışmalar da benzer sonuçlara işaret etmektedir. Söz konusu çalışmalar dikkate alındığında, engelli istihdamının önündeki en önemli unsurların engelliliğin türü, eğitim seviyesi, cinsiyet, erişilebilirlik/ ulaşılabilirlik, önyargılar ve ayrımcılık olduğu görülmektedir. Çalışmanın bu bölümünde, engelli istihdamının önündeki engeller konusunda bilgi verilecektir ENGELLİLİĞİN TÜRÜ Engelli istihdamına etki eden faktörlerden ilki engellilik türüdür. Bu açıdan, engellilere ilişkin işgücü piyasası göstergeleri ve bazı ampirik çalışmaların ortaya koyduğu üzere, zihinsel engelliler, istihdam olanaklarına bedensel engellilere oranla daha uzaktır. Engellilik türlerine göre istihdama erişim açısından önemli değerlendirmeler sunan İşgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi (2011) çalışması da işverenlerin daha çok ortopedik engellileri çalıştırma yöndeki tercihlerini ortaya koymaktadır. Çalışmadan elde edilen sonuçlarından hareketle, ortopedik engelli grubunun engelli istihdamında ayrıcalıklı bir yere sahip olduğu söylenebilir (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2011). Bu açıdan, ortopedik engel grubu dışında kalan gruplarda, tercih edilme oranı tercih edilmeme oranının hep gerisinde kalmaktadır. Diğer taraftan, araştırma bulguları itibarıyla tüm engel grupları içinde en yüksek tercih edilmeme oranına sahip olan, yüzde 73 ile zihinsel engellilerdir. Zihinsel engellileri, yüzde 61 ile ruhsal ve duygusal engelliler, yüzde 55 ile görme engelliler izlemektedir. İşgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi çalışması, firma büyüklükleri açısından işverenlerin istihdamdaki engelli grubu tercihlerinde anlamlı bir farklılaşma olmadığını da göstermektedir. Ancak araştırma kapsamındaki firmaların faaliyet alanları değerlendirildiğinde, tüm işkolları bakımından çalıştırılması tercih edilmeyen engel grubunun, zihinsel engelliler olduğu görülmektedir. Konuya ilişkin bir diğer çalışma, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından 2004 yılında korumalı işyerlerine yönelik olarak yapılmıştır. Söz konusu araştırmanın sonuçlarında, korumalı işyerlerinin sadece istihdam boyutu ve engelliler için gelir sahibi olmanın bir aracı olarak değerlendirilmemesi, engellilerin toplumla bütünleşmesindeki önemin de göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapılmıştır (Aktaş ve vd., 2004). Korumalı işyerlerinde daha çok ağır ve zihinsel engelli grupları çalışmaktadır. Bununla birlikte, korumalı işyerlerinde çalışan engellilerin yüzde 38,2 si bedensel, yüzde 23,5 i işitme, yüzde 14,7 si görme ve yüzde 11,7 si de zihinsel engellidir. Bedensel engellilerin önemli bir bölümü ile işitme engellilerin yarısı kadındır. Bu iki grubun dışında çalışan kadın engelli bulunmamaktadır EĞİTİM Engellilerin en temel sorunlarından biri eğitimdir. Bu anlamda yapılan çok sayıda araştırma, genel nüfusun eğitime katılma eğilimleri ile engelli nüfusta eğitime katılma göstergeleri arasında büyük farklılıklar olduğunu ortaya koymaktadır. Söz konusu durum, Türkiye Engelliler Araştırması Raporuna yansımış ve raporda, engellilerin eğitim alanında da büyük ölçüde engellenmiş oldukları ve toplumun diğer fertlerine kıyasla fırsat eşitliğinin olmadığı bir konumda bulunduklarının altı çizilmiştir. Engelli bireylere yönelik temel ve mesleki eğitim alanındaki yetersizlikler, Türkiye de engelli istihdamının artırılmasının önündeki en büyük engeller arasındadır. İşgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi (2011) araştırmasının sonuçlarına bakıldığında, aslında işverenlerin prensip olarak engelli istihdam etmeye karşı olmadıkları; ancak çoğunlukla mevcut işlere uygun nitelikte engelli bireyler bulamadıklarını ifade ettikleri görülmektedir. Buna göre engelli işgücü, talep kesiminin ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Aynı çalışma çerçevesinde işveren ve yöneticilerin engelli istihdamını arttırmaya yönelik öneri ve görüşleri değerlendirildiğinde, katılımcıların yüzde 30 unun daha fazla engellinin işgücü piyasasının bir parçası olabilmesine giden yoldaki temel önceliğin mesleğe ve işe yönelik eğitimler olduğunu söylediği ortaya çıkmaktadır. 57

59 Eğitim düzeyi, doğrudan işgücünün niteliksel donanımı üzerinde etkili olduğundan, istihdam edilebilirlik açısından temel belirleyiciler arasındadır. Engellilerin istihdamında kota uygulaması gereğince her ne kadar yasal zorunluluk gibi bir durum söz konusu olsa da eğitim düzeyi, işe alım ve istihdam açısından belirleyici niteliktedir. İşgücü Piyasasının Engelliler Açısından Analizi çalışmasında ulaşılan sonuçlardan da görülmektedir ki; araştırmaya dahil olan engelliler arasında istihdamdaki ilköğretim mezunu engellilerin (3640 kişi) sektörel dağılım itibarıyla daha çok imalat sektöründe çalışmaları (yüzde 33) dikkati çekmektedir. Diğer taraftan, eğitim düzeyi artıkça engelli istihdamının yoğunlaştığı sektörler de farklılaşmakta; finans ve sigorta, bilgi ve iletişim gibi daha spesifik ve nitelikli sektörlere doğru kaymaya başlamaktadır. Bu anlamda, örneğin fakülte mezunları ile lisansüstü dereceye sahip olan engelliler, finans ve sigorta (yüzde 29), bilgi ve iletişim (yüzde 22), elektrik, gaz, buhar (yüzde 16) ve imalat ( yüzde 11) sektörlerinde istihdam edilmektedirler. Engelli istihdamını arttırmak için engelli bireylerin temel ve mesleki eğitim hizmetlerine erişimlerinin artırılması, hayat boyu öğrenme perspektifi içinde işgücü piyasası içinde kalabilecekleri eğitim programlarına sürekli ve düzenli olarak katılmalarının sağlanması gerekmektedir. Engelli bireylerin gerek akademik, gerekse mesleki bilgi ve beceri kazanmaya yönelik eğitim imkanlarından daha fazla yararlanmaları, engelli bireylerin kişisel gelişimleri için gerekli bilgi ve beceriyi edinebilmek, sosyal varoluşu gerçekleştirmek, mesleki başarı ve tatmin sağlamak, ekonomik olarak kendine yeten ve bağımsız bir yaşam standardı oluşturmak, beşeri sermaye birikimi kazanmak açısından büyük önem taşımaktadır CİNSİYET Engelli nüfusun bir bütün olarak yaşadığı olumsuzluklar, cinsiyet değişkeni çerçevesinde farklılaşmakta ve derinleşmektedir. Bu bağlamda, engelli kadınlar engelli erkeklere kıyasla daha olumsuz tutumlarla karşı karşıya kalmaktadır. İstihdamda çalışma çağındaki nüfusun geneli için cinsiyet dengesinin, kadın aleyhine bozulduğu görülmekle birlikte, konu engelli kadın olduğunda, söz konusu bozulmanın daha da belirginleştiği ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan ve 51 ülkeyi kapsayan araştırmada (2011), engelli kadınların işgücü piyasasında daha dezavantajlı konumda olduğunun altı çizilmektedir. Araştırmanın sağladığı küresel veriler itibarıyla; engelli olmayan erkek (yüzde 65) ve kadınların (yüzde 30) istihdam oranları ile karşılaştırıldığında, engelli erkeklerde yüzde 53 olan istihdam oranının, engelli kadınlarda yüzde 20 düzeyinde olduğu görülmektedir. Benzer bir durum, Türkiye işgücü piyasasında da söz konusudur. Bununla birlikte, Avrupa Birliği nin ve OECD ye üye ülkelerin en düşük kadın istihdam oranına sahip olan Türkiye de engelli kadın istihdamı, küresel ortalamanın üç kat gerisindedir. Diğer taraftan, genel eğilime benzer olan bir başka husus, işten çıkarılma riskinin, engelli kadınlar açısından daha yüksek olması ve dolayısıyla engelli kadınların daha fazla işsizlik riski taşımasıdır. Bu durumun önemli bir sonucu, engelli erkeklere göre engelli kadınların, ayrımcı tutumlara daha fazla maruz bırakılması ve eve bağlı bir hayat sürmek zorunda kalmasıdır. İşgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi (2011) çalışmasında, engelli istihdamı ve toplumsal cinsiyet konusu üzerinde de durulmuştur. Bu kapsamda, ilk olarak sektör temelli analizlerde engelli kadınların bazı sektörlere sıkışıp kaldığı ortaya çıkarılmıştır. İstihdamın sektörel dağılımı itibarıyla engelli kadınların en fazla istihdam edildikleri sektörlerin imalat, bilgi ve iletişim ile finans ve sigorta faaliyetleri olduğu görülmektedir. Söz konusu sektörler, araştırma kapsamındaki firmalarda engelli kadın istihdamının yaklaşık yarısını temsil etmektedir. Çalışmada talep kesimini temsil eden kişilerin cinsiyet konusundaki tutumları üzerinde de durulmuştur. Katılımcıların yaklaşık üçte ikisi, engelli çalışanı olan işletmelerin işverenleri ya da işveren temsilcilerinden oluşmaktadır. Engelli çalıştıran işyerlerinde, engelli sayısı ile tutumlar arasında olumlu ilişkiler saptanmıştır. Bunun yanında, engelli çalışan sayısındaki artış ile birlikte olumlu tutumların yükseldiği de gözlenmiştir. Bu bağlamda, araştırmaya katılan işverenler veya işveren vekilleri ne kadar çok sayıda engelli birey ile çalışıyorlarsa, onlara ilişkin tutumları da o ölçüde olumludur. Söz konusu durum, temas kurma etkisi ile açıklanabilmektedir. Diğer taraftan, bu olumlu etkinin daha çok engelli erkek çalışanlar ile ilgili olduğu, başka bir ifadeyle engelli kadınlar için böyle bir ilişkinin ortaya çıkmadığı görülmüştür. Dahası, engelli kadınlara yönelik tutumlar çoğunlukla daha olumsuzdur (Emmett ve Alant, 2006) Söz konusu grup, hem engelli hem de kadın olması sebebiyle iş yaşamında daha fazla ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır (Fulton ve Sabornie, 1994; Randolpha, ve Andresenb, 2004) ERİŞİLEBİLİRLİK/ ULAŞILABİLİRLİK Engelli istihdamı açısından bir başka yapısal sorun, şehirlerin, yaşam ve çalışma alanlarının, kısacası fiziksel koşulların engelliler 58

60 için yeterince uygun olmamasıdır. Çalışmanın önceki bölümlerinde ayrıntılı olarak ele alınan Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Araştırması 2010 sonuçları çerçevesinde, engelli bireylerin perspektifinden bakıldığında, kamu binalarının, postanelerin, dükkanların, marketlerin, mağazaların, hane halklarının yaşadığı binaların, lokantaların, sinemaların ve parkların pek çoğu engellilerin erişimi için uygun değildir. Özellikle toplu taşımada gerekli ve yeterli düzenlemelerin yapılmaması, engellilerin işe ve işyerlerine ulaşmada yaşadıkları zorluklar nedeniyle istihdam açısından negatif bir durum yaratmaktadır. Evden işe ve işyerine ulaşmada yaşanan sorunların yanında, işyerlerinin fiziksel ulaşılabilirlik koşullarını sağlayamaması, engellilerin işe girmede olduğu kadar işi sürdürme konusunda da zorluk yaşamasına yol açmaktadır. Bu durum, bir taraftan engellilerin yaşam ve çalışma alanlarını kısıtlarken, diğer taraftan işletmelerin engelli istihdamını bir yük olarak görmelerine neden olmaktadır. İşyerinde uygun fiziksel düzenlemelerin yapılmaması, aynı zamanda engelli çalışanların iş performanslarını doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkmakta ve yapılan işi sürdürme açısından belirleyici olmaktadır (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı,2011: 138) ÖNYARGILAR VE AYRIMCILIK Toplumsal yaşam içinde engellilere yönelik tutumlar istenilen düzeyde olumlu değildir. Engelli bireylere ilişkin önyargılar, engellilerin topluma katılımları ve toplumsal rollerini gerçekleştirmelerinde zorluklarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. Engellilerin çalışma yaşamından uzak kalma nedenleri arasında, bu ayrımcı tutum ve davranışlar ile önyargılar da bulunmaktadır. Engellilerin çalışma hayatında karşılaştıkları ayrımcılık, işe girme aşamasından başlayarak, iş yaşamında pek çok sorunla karşı karşıya kalmalarına yol açmaktadır. Söz konusu ayrımcı tutum ve davranışlar içinde kötü muamele (sözel, psikolojik ya da fiziksel) gibi davranışların yanı sıra ücret ayrımcılığı, yükselmede ayrımcılık, iş güvencesizliğine yönelik ayrımcılıklar da yer almaktadır. İşe giriş aşamasındaki önyargılar açısından en çok rastlanan durum, işverenlerin acaba yapabilir mi? kaygısı içerisinde hareket etmeleridir. İşe alınan engellinin iş ortamında başarılı ve üretken olabilmesi için işyerinde fiziksel düzenlemeler yapılması ve bazı önlemler alınması gerekebilir. Bu düzenlemeler yapılmadığında, gerçekte fiziksel koşullardan kaynaklanan engellere odaklanmak yerine, çalışan engellinin işe yaramadığı veya üretken olamadığı gibi bir kanaatin ortaya çıktığı görülmektedir. Bu durum da henüz istihdama girmemiş olan potansiyel aday engellilerin önüne, daha işyerine girmeden bariyerler koymak anlamına gelmektedir. Diğer taraftan, çalışma yaşamında engelli bireylerin en fazla karşılaştığı ayrımcılık türlerinden bir diğeri, istihdam sürecinde ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda, engelli çalışanların diğer çalışanlara göre yükselmeye açık bir pozisyonda daha sınırlı şekilde istihdam edildikleri görülmektedir. Benzer şekilde, sıkça karşılaşılan bir diğer ayrımcılık deneyimi de engelli bireylerin kapasitelerinin altındaki işlerde çalıştırılmasıdır. Engelliler toplumun üyeleriyle doğrudan temasta bulunacakları görünür pozisyonlarda da daha az istihdam edilmektedirler. Bunlarla birlikte, engellilerin işgücü piyasasında daha düşük ücretlerle, daha düşük kariyer beklentisi sunan işlerde, mesleki ve kişisel eğitimlerden daha az yararlanarak çalıştırılmaları, ayrımcı uygulamalara örnek teşkil etmektedir. Ayrıca, engelli bireylere verilen işler çoğunlukla kişisel beşeri sermayenin yok sayılması şeklindeki tutuma ilişkin ipuçları sunduğundan, ayrımcılığın boyutları derinleşmektedir. Engellilere ilişkin tutumlara odaklanan çok sayıda araştırma söz konusudur. Yıldırım ve Dökmen (2004) tarafından yapılan bir çalışmada, engellilere yönelik tutumlarla engelli istihdamına yönelik tutumların ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu araştırmaya göre, engellilere yönelik tutumları olumlu olanlar, engelli bireyi işe alma konusunda daha istekli olmaktadırlar. Engelli olma, uygun koşullar sağlandığında iş performansını düşürmemekte ancak engelli çalışanlara yönelik olumsuz tutumlar önemli ölçüde etkilemektedir. Türkiye de engellilere yönelik tutumların araştırıldığı kapsamlı bir başka araştırma, Başbakanlık Özürlüler İdaresi (2008) tarafından yapılmıştır. Söz konusu araştırma, Türkiye de engellilere yönelik tutumun genel olarak olumlu kabul edilebileceğini göstermiştir. Engellilerin eğitim almaları, sosyal yaşama katılmaları, bir işte çalışmaları, kararlarında özgür olmaları gibi konularda katılımcıların büyük çoğunluğu olumlu yönde görüş belirtmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulardan, engelli bireylerin kişisel ve sosyal bakımdan engelli olmayanlar kadar olumlu özelliklere sahip olduklarına inanıldığı, yetkin ve donanımlı bireyler olarak algılandıkları ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmada ayrıca, engellilerin eğitim, çalışma ve aile yaşamı içinde bir yük olarak algılanmadıkları görülmektedir. Araştırma sonuçlarına göre, engellilere yönelik olumlu tutum sergileyenler açısından cinsiyet farkı söz konusu değildir. Bununla birlikte, genel olarak gençler, bekarlar, eğitim ve gelir düzeyi yüksek olanlar, ailesinde engelli 59

61 olmayan ancak engelli bir tanıdığı olanlar, daha olumlu tutum ve davranışlar göstermiştir. Araştırmaya göre, olumsuz tutum ve davranışlar, engelli grupları açısından en fazla ruhsal sorunu olanlar ile zihinsel engellilere yöneliktir. Bu engelli gruplarının, eş, arkadaş, komşu olarak tercih edilmedikleri ve kaynaştırma eğitimi için de uygun bulunmadıkları görülmüştür. Başbakanlık Özürlüler İdaresi tarafından yapılan araştırmanın sonuçları umut verici olmakla birlikte, diğer bazı araştırmaların farklı sonuçlar ortaya koydukları görülmektedir. Dökmen (2000) tarafından yapılan bir çalışmada, engellilere yönelik tutumların genel olarak olumlu yönde olduğu bulunmuş ancak bedensel, görme, zihinsel ve işitme engelliler karşılaştırmalı olarak değerlendirildiğinde, katılımcılar tarafında zihinsel engellilerin diğer engel gruplarına göre daha olumsuz algılandığı belirlenmiştir. Engellilere yönelik genel yaklaşıma benzer şekilde, engelli istihdamına yönelik tutumlar da görünürde olumludur. Ancak bu olumlu tutumların çoğunlukla pratikte karşılığı bulunmamaktadır. Bunun en önemli göstergesi engellilerin istihdam oranlarıdır. Gerek Türkiye de, gerek dünyada engellilerin istihdam edilme oranları genel işgücü eğilimleri ile karşılaştırıldığında çok düşüktür (AB Komisyonu, 2010; Tufan ve Arun, 2006). Tufan ve Arun un (2006) analizlerine göre, çalışabilir durumda olduğu belirlenen engellilerin çok küçük bir bölümünün işi vardır. Bu anlamda, araştırma kapsamındaki engellilerin sadece yüzde 15,4 ü için çalışamaz tanımlaması yapıldığı halde, görme engellilerin sadece yüzde 16,8 i çalışma imkanına sahip olmuştur. Benzer bir durum, bedensel engelliler ile işitme engelliler için de söz konusudur. Engellilerin yeterli nitelikleri bulunmadığı, üretken olmadıkları, iş yerine uyum gösteremeyecekleri gibi gerçek olmayan inançlar, engelli istihdamını olumsuz yönde etkilemektedir (Baybora, 2006). Çalışmanın önceki bölümlerinde ele alındığı üzere, korumalı istihdamda işgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan engelliler için meslek edindirme ve istihdam amacıyla çoğunlukla devlet tarafından desteklenen ve özel çalışma ortamına sahip işyerleri oluşturulmaktadır. Türkiye de engellilerin istihdamı açısından pozitif ayırımcılık prensip olarak kabul edilmektedir. Ancak pozitif ayrımcılık yönündeki uygulamaların, engelli istihdamı çerçevesinde istenilen sonuçları elde etmeye yetmediği görülmektedir. Bu durum, engelli istihdamına ilişkin olumsuz tutumların bir sonucu olarak da değerlendirilebilir. Engellilerin çalışma yaşamında karşılaştıkları ayrımcı tutum ve uygulamalar açısından engelliğin yapılacak işi etkilemeyecek olması durumunda dahi, bireyden sağlık raporu istenmesi de ayrımcı bir uygulama olarak yorumlanabilmektedir (Demir, 2011). 60

62 II. SAHA ÇALIŞMASI 1. GİRİŞ Ülkemizde engelli nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12.29 dur. Ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı %2.58 iken (yaklaşık 1.8 milyon kişi), süreğen hastalığı olanların oranı %9.7 dir (yaklaşık 6.6 milyon kişi). Engelli olma oranları, yaş bazında incelendiğinde, her iki grupta da ileri yaşlarda artmaktadır. Ancak bu artış, süreğen hastalığı olanlarda diğer engellilik grubundakilere göre daha fazladır. 0-9 yaş grubunda ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engellilerin oranı %1.54 iken, süreğen hastalığı olanların oranı %2.60 tır. Bu oran, yaş grubunda ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler için, yaş grubunda ise süreğen hastalıklar için yaklaşık iki katına çıkmaktadır (1). Engellilerin işgücüne katılmaları ile ilgili verilere bakıldığında, yaklaşık %78 inin işgücüne dahil olmadığı görülmektedir. İşgücüne dahil olan yaklaşık %22 arasından %20 si kadarı istihdam edilmektedir. Diğer yandan süreğen hastalığı olanların % 23 ü işgücüne katılmakta ve yaklaşık %20 si istihdam edilmektedir. Bu grupta işgücüne dahil olmayanların oranı yaklaşık %77 dir (1). Bu durum, engelli kişilerin üretim dışı ve tamamen başkalarına bağımlı olduğunu göstermektedir. Engelli kişilerin istihdam sorununun çözülmesi, hem kendilerinin hem de ailelerinin üretim yaşamına katılmasını artıracak ve böylece onlara bağımsız yaşama ve artmış yaşam kalitesi sağlayacaktır. Bu sorun ve çözümü çok boyutludur ve devlete önemli görevler yüklemektedir. Devlet, tüm vatandaşlarının yaşamlarını idame ettirecek miktarda gelir sağlayabilecekleri iş alanları yaratmakla yükümlüdür. Bu yükümlülük engelli kişiler için de geçerlidir ve ek olarak engelli kişiler için istihdam alanında fırsat eşitliği yaratma görevi kaçınılmazdır. Nüfusun önemli bir bölümünü oluşturan engellilerin, istihdam edilebilirliğini artırmak ve çalışma yaşamına katılmalarını sağlamak giderek önem kazanan bir konudur. Mesleki rehabilitasyon merkezleri (MRM), bu konuda önemli bir rol oynamaktadır. Engellilik, Sağlık ve Fonksiyonellik için Uluslararası Sınıflama (The International Classification of Functioning, Disability and Health, ICF), Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından fonksiyonelliği anlamak için yapılan kavramsal bir çerçeveleme ve sınıflandırma sistemidir. ICF ye dayanarak, mesleki rehabilitasyon, şu şekilde tanımlanmıştır: Sağlıkla ilişkili sorunları, sınırlamaları veya kısıtlamaları olan çalışma yaşındaki bireylere farklı durumlar, hizmetler ve faaliyetlerde iş fonksiyonelliği sağlayan birçok profesyonel kanıta dayalı bir yaklaşımdır; öncelikli amacı çalışmaya katılımı optimize etmektir (2). Mesleki rehabilitasyonun temel amacı, kaza, yaralanma geçiren veya olumsuz sağlık durumu başlayan kişilerin işlerini devam ettirebilmelerini veya kazanç sağladıkları işlerine geri dönmelerini sağlamaktır (3). Mesleki rehabilitasyonda ICF, sağlık profesyonelleri arasında disiplinler arası iletişimi destekleyebilir ve hizmeti ödeyenler ile işverenlerin diyaloğunu kolaylaştırabilir. Finger ve ark. (3), ICF temel setleri için ICF nin tek tip olmayan uygulamaları sonucu ortaya çıkan ve mesleki rehabilitasyon birimleri arasında kıyaslama yapmayı ve disiplinler arası iletişimi zorlaştıran ICF kategorilerinin değerlendirilebildiği bir kılavuz veya ölçme aracının olmaması zorluk yaratmaktadır diye belirterek,mesleki rehabilitasyona katılan bireylerin çalışma fonksiyonelliğini ölçmek için çeşitli ortamlarda ihtiyacı karşılayacak yeni bir araca ihtiyaç duyulduğuna işaret etmiş;böylece Mesleki Rehabilitasyon Anketi ni (Work Rehabilitation Questionnaire, WORQ) geliştirmiştir. Ülkemizde, engelli bireylerin istihdamına yönelik engelli kişilerin, ailelerinin/bakıcılarının ve işverenlerin bakış açısınınyanı sıra bu alandaki ihtiyacı ve olası bariyerleri değerlendiren kapsamlı bir araştırmaya rastlanmamıştır. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi Bölümünce yürütülen, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Program Otoritesi ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliğinin Artırılması başlıklı proje kapsamında, İhtiyaç Analizi Çalışması yapılmıştır. Ayrıca bu geniş kapsamlı çalışmanın içinde, WORQ çeviri ve validasyon çalışması yapılmış ve Türkiye deki engelli kişilerin fonksiyonelliğini değerlendirmek için WORQ kullanılmıştır. 2. ARAŞTIRMANIN AMAÇLARI VE HEDEFLERİ İhtiyaç analizi, engelli bireylerin engellilik haline yönelik algılarını araştırmayı ve engelli çalışanların işverenlerinin perspektifini tanımlamayı amaçlamaktadır. 61

63 Özel hedefler: Engelli bireylerin ve engelli birey ailelerinin istihdam konusundaki farkındalıklarının değerlendirilmesi; Engelli bireylerin, engelli bireylerin ailelerinin, engelli bireylerin işverenlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) istekliliklerini, taleplerini ve ihtiyaçlarını istihdam edilebilirlik açısından anlamak; İşgücü talebini anlamak için ihtiyaçları yerel ve kültürel bağlamlarda belirlemek ve eğitim modüllerini yönlendirmek için işverenlerin algılarını tanımlamak. 3. LİTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ ANKET ORGANİZASYONU VE ANKET BELGELERİNİN ÇEVİRİSİ VE VALİDASYONU Engellilik, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından; sakatlık, aktivite kısıtlılığı ve katılım kısıtlılığını içeren geniş bir terim olarak tanımlanmaktadır. Bunlar DSÖ tarafından, şöyle tanımlanmaktadır: Sakatlık, vücut fonksiyon veya yapısında bir sorun olmasıdır; aktivite kısıtlılığı bir görevi veya eylemi yerine getirmede bireyin karşılaştığı kişisel zorluktur; katılım kısıtlılığı yaşamdaki durumlara katılımda bireyin yaşadığı kişisel sorunlardır ( Engellilik dünya genelinde rastlanan bir sorundur; 54 ülkede yapılan bir çalışmada (4), engellilik prevalansı tüm erişkinler için %14 olarak tahmin edilmiştir ve alt gruplar arasında, çalışma yaşındakiler için %12 ve yaşlılar için % 39 olarak bildirilmiştir. Ayrıca söz konusu çalışmada, engellilik prevalansı, kadınlarda erkeklerden daha yüksek,düşük ve orta gelirli ülkelerde de yüksek gelirli ülkelere göre daha yüksek bildirilmiştir (4). Engellilik sadece engellilerin bir sağlık sorunu değildir; onların ailelerini, sosyal çevrelerini ve iş ortamını da etkileyen bir durumdur. Dahası, aileler ve toplum üzerine ekonomik yük getirmektedir ( report/2011/chapter2.pdf). Engelli olmayan kişilere kıyasla engelli bireylerin sağlık, eğitim ve istihdam olanaklarına ulaşmada engeller ile karşılaştığı bilinmektedir. Bu nedenlerden dolayı, istihdam durumunu saptamak, ilişkili faktörleri tanımlamak ve ilgili sorunların aşılmasına yönelik aktiviteleri belirlemek önemlidir. İstihdam, finansal ihtiyaçları karşılayan yeterli ekonomik kaynak ve topluma tam katılım sağlar. İstihdam, engelli kişilere yalnızca bağımsızlık, verimlilik ve kişisel başarı sağladığı (5) için değil, aynı zamanda ruh sağlıkları için de (6) özellikle değerlidir. Bu nedenle engelli kişilerin istihdam edilebilirliğini artırmak hayati önem taşır. Bu amaçla konuya ilişkin çalışmalar, özellikle ihtiyaç analizi çalışmaları gereklidir. Kaza, yaralanma veya olumsuz sağlık durumu ile karşılaşan insanlara, işlerini muhafaza etmeleri veya ücretli işlerine geri dönmelerini sağlamak için mesleki rehabilitasyon yapılır. Mesleki rehabilitasyona katılan bireylerde çalışma işlevselliğini ölçmek amacıyla Mesleki Rehabilitasyon Anketi (Work Rehabilitation Questionnaire, WORQ) olarak adlandırılan genel bir ölçek geliştirilmiştir (2). Finger ve ark. (3) WORQ nun psikometrik değerlendirmesini yapmış ve yüksek test-tekrar test güvenilirliği ve iyi bir iç tutarlılığa sahip olduğunu bildirmiş,worq nun mesleki rehabilitasyonda işlevselliği değerlendirmek için güvenilir bir araç ve sağlık uzmanları veya mesleki uzmanlar tarafından kolaylıkla uygulanabilir olduğu için önermişlerdir. Kievit ve ark. (7) tarafından yapılan çalışmada WORQ, total diz artroplastisini takiben diz şikayetlerinin hastaların çalışma yeteneğine etkisini değerlendirmek için kullanılmış ve güvenilir, geçerli ve duyarlı anket olarak önerilmiştir. Portmann Bergamaschi ve ark. (8) bir grup omurilik yaralanmalı hastada WORQ kullanmış ve bu hastalarda anketin geçerliliğini göstermiştir. Bu bilgiler ışığında, WORQ nun çalışma sürecine dönüşte, hastaların işlevselliğini ve engellilik durumunu değerlendirmek için kullanılabileceği söylenebilir. Engelli bireylerin istihdam edilebilirliğini ve ilişkili faktörleri değerlendirmek amacıyla Türkiye de İhtiyaç Analiz Çalışması planladı ve bu kapsamda WORQ anketinin çeviri/validasyon ve pilot çalışması yapıldı. 4. ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Türkiye nin 7 coğrafi bölgesine (Marmara, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Ege, Akdeniz, İç Anadolu bölgeleri) göre sınıflandırılmış kesitsel bir çalışma, toplum tabanlı anket yöntemi kullanılarak planlandı. Çok bilinen merkezlerin varlığı nedeniyle engelli insanların başvurduğu kliniklerden kolayda örnekleme yöntemi ile kişiler çalışmaya alındı. Her bölgede belirlenmiş il liderlerinin merkezlerine, planlanmış ziyaretler yapıldı ve bu merkezlere başvuran veya bu merkezlerde çalışan yaş arası engelli bireyler ve engelli kişilerin aileleri çalışmaya dahil edildi. İlgili merkezlerde hedeflenen örneklem sayısına ulaşılamadığı durumlarda, farklı merkezlerden engelli kişiler ve engelli kişi aileleri il sınırları içinde il liderleri tarafından belirlenerek çalışmaya dahil edildi. Böylece her il için hedef örneklem büyüklüğüne ulaşıldı. Örnekleme edilen merkezler ya rehabilitasyon merkezleri ya engellilerle ilgili belediyelere bağlı merkezler veya şehrin engelliler için spor kulüpleri idi. Bu merkezler, Ek C de sunulmuştur. 62

64 Çalışma kapsamında, engelli bireylerin istihdam edilebilirliği ve çalışma yaşamına katkıları ile ilgili sorunları belirlemek amacıyla, engelli bireyler, engelli birey aileleri, işverenler ve engelli birey STK ları için yarı yapılandırılmış anketler geliştirildi. Bu dört farklı anket taslağı daha sonra pilot çalışmada değerlendirilmek üzere bir istatistikçi rehberliğinde MT uzmanları tarafından geliştirildi. Ek olarak, Mesleki Rehabilitasyon Anketi (The Work Rehabilitation Questionnaire, WORQ), kişilerin sağlık durumlarından dolayı sahip olabileceği fonksiyonellik problemlerinin ve çalışma veya mesleki rehabilitasyona katılan engelli bireylerin fonksiyonellik problemlerinin boyutunu daha iyi anlayabilmek için sadece engelli bireylere uygulandı (2). Bu amaçla anketin lisans sahibi Monika Finger dan da izin alınarak WORQ anketinin Türkçe tercümesi ve adaptasyon çalışmaları yapıldı. Çeviri sürecinde Beaton ve ark. (9) tarafından tanımlanan prosedür kullanıldı. Ana dili Türkçe olan ve akıcı İngilizce bilen, anketin terminolojisine hakim deneyimli 3 öğretim üyesi, WORQ anketini Türkçe ye çevirdi. Böylece, üç taslak çeviri elde edildi ve bu taslaklar karşılaştırılarak tartışıldı. Daha sonra ortak Türkçe çeviri taslağı hazırlandı vebu taslak İngilizceye geri çevrildi. Orijinal versiyon ve elde edilen geri çevrilmiş versiyon, ana dili İngilizce olan çevirmen tarafından karşılaştırıldı ve geri çevrilmiş versiyonun son hali hazırlandı. Ana dili İngilizce olan çevirmenin raporunun ardından, Ekspert Panel kararları, Türkçe Çeviri/Uyum Raporu nda sunuldu (Ek A). WORQ yu Türkçe ye çeviren öğretim üyeleri, çalışma kapasitesi etkilenmiş bireylerle uzun yıllar çalışmış tecrübeli terapistlerdi. Ayrıca Ekspert Panel, yetersiz ifade ve deyimleri belirlemek, soruları anlaşılır hale getirmek ve anketi kültürümüze uyumlu hale getirmek için tercüme edilmiş tüm versiyonları detaylı bir şekilde gözden geçirdi. Uyuşmazlıklar ve kültürel farklılıklardan doğan ifade farklılıkları belirlendi ve Türkiye için en uygun ifadeler ve örnekler seçildi. Bu doğrultuda WORQ anketinin Türkçe versiyonu elde edildi. WORQ nun dört versiyonunun validasyonu için, Finger ve ark. nın (2) çalışmasında olduğu gibi, en az 74 kişinin dahil edilmesi planlandı. Bu bağlamda WORQ-VAS, sorulara kendi cevap verebilecek 397,WORQ-sayısal 113,, WORQ-kısa 90 ve WORQanketör, sorulara kendi cevap veremeyen 114 engelli kişiye uygulandı. Öncelikle, yapılandırılmış anketlerin içeriklerini incelemek, terminolojilerin anlaşılabilirliğini değerlendirmek, uygulama zorluklarını tespit etmek ve potansiyel çatışan yorumları anlamak için bir pilot çalışma yapıldı. Pilot çalışma, tüm anketler için 20 engelli birey, 10 aile üyesi, 5 işveren ve 2 STK ile yapıldı. Pilot çalışmanın tamamlanmasından sonra veri girişi, temel istatistik analizleri ve basitleştirilmiş raporlama yapıldı (Ek B). Ekspert Panelin son gözden geçirmesinin ardından araştırmada kullanılacak anketler son halini aldı. Engelli Bireylerin İstihdam Edilebilirliklerinin Artırılması için Teknik Yardım: İhtiyaç Analizi Anketindeki Özellikler içinde belgelenmiş olanların tümü yerine getirildi. 5. ÇALIŞMA TASARIMI Bu çalışma, engelli bireylerin engelliliğe yönelik algılarını araştırmak ve işverenlerin engelli çalışanlara bakış açısını belirlemek için anket çalışması olarak tasarlandı. Çalışma popülasyonu, engelli bireyler, engelli bireylerin aileleri, işverenler ve engelli bireylerin STK larından oluştu. Bu çalışma, Türkiye nin 7 farklı coğrafi bölgesindeki 7 ilden (Ankara, İstanbul, Antalya, Denizli, Gaziantep, Samsun ve Malatya), 700 engelli birey, 350 engelli birey ailesi, 300 işveren ve 50 STK dahil edilecek şekilde tasarlandı. Çalışma popülasyonunu tahmin etmek amacıyla örneklem büyüklüğü hesaplaması yapıldı. Buna göre, her bölge için 100 bireylik örneklem büyüklüğü, %50-%90 arasında değişen engelli kişilerin yanıtları için kesinlik aralığının (güvenlik sınırı %95 olarak tanımlandı) %6-%10 a ulaşmasına olanak sağladı. Birincil sonlanım noktalarını gösteren engelli birey anketi, toplamda 700 bireye uygulandı. Çalışma, ikincil sonlanım noktaları için (işverenlerin ve aile üyelerinin cevapları için) %9-%15 kesinlik aralığı sağladı. Çalışma kapsamında, engelli bireylerin istihdam edilebilirlikleri ve çalışma yaşamına katkıları ile ilgili sorunları saptamak için, engelli bireyler, engelli birey aileleri, işverenler ve engelli birey STK ları için yarı yapılandırılmış anketler, araştırmacılar tarafından geliştirildi. Ayrıca, engelli bireylerin sağlık durumlarından dolayı sahip olabileceği fonksiyonellik problemleriyleçalışma veya mesleki rehabilitasyona katılanlarınfonksiyonellik problemlerinin boyutunu daha iyi anlayabilmek için WORQ uygulandı (2). WORQ nun validasyonu amacıyla, Beck ve ark. (10) tarafından geliştirilen ve Türkçe validasyonu Hisli ve ark. (11) tarafından 63

65 yapılan Beck Depresyon Envanteri, Ankara ilinde görüşülen engelli bireylere uygulandı. Tüm anketler yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulandı. İşverenler ile yüz yüze görüşme ya da bilgisayar destekli telefon görüşmesi yoluyla görüşüldü. 6. ANKET SORULARI Bu çalışma kapsamında, engelli bireylerin istihdam edilebilirlikleri ve çalışma yaşamına katkıları ile ilgili sorunları saptamak amacıyla, Engelli Birey için Anket Formu uygulandı. Ayrıca, engelli bireylerin sağlık durumlarından dolayı sahip olabileceği fonksiyonellik problemleriyleçalışma veya mesleki rehabilitasyona katılan engelli bireylerin fonksiyonellik problemlerinin boyutunu daha iyi anlayabilmek için WORQ uygulandı. WORQ nun validasyonu için, depresyon belirtilerinin şiddetini değerlendiren, kendi kendine uygulanan anket Beck Depresyon Envanteri, Ankara ilinde görüşülen engelli bireylerle yapıldı. Aile için Anket Formu, farkındalıklarını değerlendirmek ve engelli bireylerin istihdam edilebilirlik açısından istek, talep ve ihtiyaçlarını anlamak için engelli bireylerin aile üyelerine uygulandı. İşveren için Anket Formu, eğitim modüllerine rehberlik etmek için engelli çalışanlarına karşı bakış açılarını ve algılarını tanımlamak amacıyla işverenlere yönelik yapıldı. STK için Anket Formu, işgücü talebini anlamak, yerel ve kültürel bağlamda ihtiyaçları belirlemek amacıyla hazırlandı. Engelli Birey için Anket Formu, Aile için Anket Formu, İşveren için Anket Formu ve STK için Anket Formu, Ek D de sunulmuştur. 7. ÇALIŞMA GRUPLARININ OLUŞTURULMASI, ÇALIŞMAYA DAHİL ETME VE DIŞLAMA KRİTERLERİ İhtiyaç Analizi Çalışması, aşağıdaki 4 hedef grup üzerinde yürütüldü: engelli bireyler, engelli bireylerin aileleri, işverenler ve engelli bireylerin STK ları. DSÖ tanımına göre, engellilik; sakatlık, aktivite kısıtlılığı ve katılım kısıtlılığını kapsar ( topics/disabilities/en/). Bu çalışmada da zihinsel gelişme geriliği, işitme zorluğu, sağırlık, engelli konuşma, görme engelli, ciddi duygusal bozukluk, ortopedik bozukluk ve diğer sağlık bozuklukları, engellilik olarak tanımlandı (12). 18 ila 50 yaş arasındaki engelli kişiler, belirlenen illerin MT leri tarafından merkezlerden rastgele seçildi. Olur vermeyen kişiler veya anket uygulanması sırasında olurunu çekenler, soruları anlamaya ve cevaplamaya engel ileri bilişsel bozukluğu olanlar, çalışma dışı bırakıldı. Anket uygulanacak aileler de MT ler tarafından belirlendi. Aileler ile engelli bireylerin eşleşme zorunluluğu yoktu; bununla birlikte bu duruma izin verildi. İşverenlerle yüzyüze görüşme veya internet arama algoritması ile seçilerek bilgisayar destekli telefon görüşmesi yapıldı. Yüz yüze görüşülen işverenler için, kliniklere yakın işyerleri gezilerek ve katılmayı kabul edenler ziyaret edilerek görüşme yapıldı. STK lar bir ana listeden (Ek E) basit, rastgele örnekleme ile seçildi. Program nedeniyle görüşmeye uygun olmayan veya olur vermeyen bir STK seçildiğinde, yerine yine basit rastgele örnekleme yöntemiyle ana listeden yeni bir tanesi seçildi. Dahil edilen STK ların listesi, Ek F de sunulmuştur. 8. ÇALIŞMA İÇİN OLUR VE ARAŞTIRMA ETİĞİ İhtiyaç Analizi Çalışması Helsinki Bildirgesi ile uyumlu bir şekilde yürütüldü (Dünya Tıp Birliği, en/30publications/10policies/b3/). İhtiyaç Analizi Çalışması, Hacettepe Üniversitesi Girişimsel Olmayan Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından onaylandı (Onay no: GO 16/142-41, tarih: Mart 22, 2016). Tüm gönüllülerden sözlü olur, bu mümkün değilse şahitlerden alındı. Ayrıca, katılımcıların mahremiyetlerinin korunacağının garantisi verildi. 9. ANKET YAPILMASI VE VERİ TOPLANMASI Anketlerin son versiyonları pilot çalışma ile belirlendikten sonra, saha çalışması yürütüldü. Bu bağlamda, çalışmada yer alan anketörlerin hepsi saha çalışması başlamadan önce özel bir eğitime tabi tutuldu. Anketörlerin, dış görünüş ve davranış açısından çalışmanın sözleşme taraflarını temsil edecek şekilde kalifiye olmalarına dikkat edildi. Alan araştırması planları (tarih, saat, bölge ve anketör numarası) ve denetçilerin telefon numaraları, anket başlamadan 3 gün önce proje yönetimine teslim edildi. Günlük anketler, her günün sonunda denetçilere teslim edildi ve anketlerin kontrolüne bağlı olarak gerekli uyarılar günlük bazda yapıldı. Anketör, her anketin sonunda katılımcının telefon numarasını istedi. Gerektiğinde bu numaralar, kontrol aşaması sırasında kullanıldı. Anketörlerin bir görüşme örneği kontrol edildi. Anketin yeterli yapılmadığı durumda, sorumlu anketörün tüm anketleri iptal edildi ve tekrarlandı. Görüşmeler için randevular 7 ilde organize edildi. Kliniklerde kişiler (engelli ve aileleri) önceden hazırlandı, bilgilendirilmiş olurları alındı ve anketlerin tamamlanması için anketöre 64

66 takdim edildi. Veri girişi veya son kontroller sırasında bir eksiklik ya da tutarsızlık tespit edilmesi halinde, yüklenici sorunu çözmek için derhal harekete geçti. Anketler tüm bölgelerde eş zamanlı olarak yapıldı. Tüm veri girişi, güvenli bir veritabanında gerçekleştirildi. Saha çalışmasının tamamlanmasından sonra, veri yönetimi ve veri kalite güvencesi yapıldı. Veritabanı son halini aldı ve kilitlendi. İstatistiksel analiz için PASW 18.0 for Windows programı kullanıldı. Tanımlayıcı istatistikler, kategorik değişkenler için sayı ve yüzde; sayısal değişkenler için ortalama, standart sapma, ortanca, minimum ve maksimum olarak sunuldu. Değişkenlerin normal dağılıma uygunluğu görsel (histogram ve olasılık grafikleri) ve analitik yöntemler (Kolmogrov-Simirnov/Shapiro-Wilk testleri) kullanılarak incelendi. Kategorik değişkenler arası ikili ve çoklu karşılaştırmalarda Ki-Kare Testi, Ki-Kare testinin uygun olmadığı durumda, ikili grup karşılaştırmalarında Fisher Kesin Testi, çoklu grup karşılaştırmalarında Çok Gözlü Fisher Kesin Testi kullanıldı. Normal dağılım göstermeyen sayısal değişkenlerin ikili grup karşılaştırmaları için Mann Whitney U, çoklu grup karşılaştırmaları için Kruskal Wallis testi uygulandı. Post-hoc analizleri için Bonferroni düzeltmesi ile Mann Whitney U testi yapıldı Tip-1 hata düzeyinin %5 in altında olduğu durumlar, istatistiksel anlamlı olarak yorumlandı. 10. BULGULAR İhtiyaç Analizi Çalışmasına 722 engelli birey, 367 aile üyesi, 329 işveren ve 51 STK dahil edildi. Engelli Birey İçin Anket Formu Sonuçları Toplam 722 engelli birey dahil edildi. Görüşmenin yapıldığı coğrafi bölgelere göre engelli bireylerin dağılımı, Figür 1 de gösterilmiştir. % İç Anadolulu Görüşmenin Yapıldığı Coğrafi Bölge Akdeniziz Ege Güneydoğu Anadolulu Marmaraa Doğu Anadolulu Karadeniz Figür 1. Coğrafi bölgelere göre engelli bireylerin dağılımı 65

67 Engelli bireylerin %67,9 u erkek ve %32,1 i kadındı. Engelli bireylerin ortalama yaşı 34,6±9,1 yıldı. Yaş gruplarına göre dağılım, Figür 2 de gösterilmiştir. Engelli bireylerin ortalama vücut kitle indeksi 25,2±5,4 kg/m 2 idi. Engelli bireylerin büyük bir kısmının (%61,5) çocuğu yoktu (Figür 3). % 34,0 33,8 33,6 33,4 33,2 33,0 32,8 32,6 33, Yaş Yaş Grupları 33,1 33, Yaş Yaş Figür 2. Yaş gruplarına göre engelli bireylerin dağılımı % Kaç çocuğunuz var? çocuk 2 çocuk 3 çocuk 4 çocuk ve Yok daha fazla Figür 3. Sahip oldukları çocuk sayısına göre engelli bireylerin dağılımı 66

68 Engelli bireylerin yarıdan fazlası (%58,8) genel lise veya üstü mezunuydu. Eğitim durumlarına göre bireylerin dağılımı. Figür 4 te gösterilmiştir. % Eğitim Durumunuz (son bitirdiğiniz okul) Okur-yazar değil (Hiç okula gitmemiş) iş) Okur-yazar ar (Bir okul bitirmiş) iş) Orta okul (3 yıllık) İlkokul (5 yıllık) İlköğretim m (8 yıllık) Genel Lise Meslek Yüksekokulu Meslek Teknik Lise Üniversite Lisans Üstü (Y. Lisans-Doktora) a) Figür 4. Eğitim durumlarına göre engelli bireylerin dağılımı Engelli bireylerin yarıdan fazlası (%67,9), engel durumlarına bağlı olarak gereken harcamalar için gelirinin yeterli olduğunu düşünüyordu. Aylık ortalama gelirlerine göre engelli bireylerin dağılımı, Figür 5 te gösterilmiştir. % Aylık ortalama bireysel geliriniz ne kadardır? TL TL TL TL TL üzeri Figür 5. Aylık ortalama gelirlerine göre engelli bireylerin dağılımı 67

69 Engelli bireylerin neredeyse hemen hepsi (%96,9) sosyal güvenceye,büyük çoğunluğu da (%83,5) kalıcı engellilik raporuna sahipti (Figür 6). Engelli raporunuz var mı? 12,2% 4,3% 83,5% Var geçici Var sürekli Yok Figür 6. Engellilik raporunun varlığına/yokluğuna göre engelli bireylerin dağılımı Engellilik türlerine göre bireylerin oranları, Figür 7 de gösterilmiştir. % Engellilik Türü Ortopedik Görme Zihinsel Süreğen hastalık İşitme Ruhsal ve duygusal hastalıklar Dil ve konuşma bozukluğu Diğer Figür 7. Engellilik türlerine göre bireylerin oranları 68

70 Engelli bireylerin yarıdan fazlası (%53,6) herhangi bir cihaz kullanmıyordu (Figür 8). % Kullandığınız cihazlar nelerdir? Akülü sandalye Baston Protez Özel gözlük Koltuk değneği Yürüme cihazı (ortez) İşitme cihazı Diğer Herhangibir cihaz kullanmıyorum Figür 8. Kullandıkları cihazlara göre engelli bireylerin dağılımı Engelli bireylerin Araç kullanıyor musunuz? sorusuna verdikleri cevaplar, Figür 9 da gösterilmiştir. Engelli bireylerin %69,8 i hiç kaza geçirmemişti ve bireylerin çoğunluğu (%73) araç kullanmanın iş bulmada yarar sağlayacağını düşünüyordu. % Araç kullanıyor musunuz? Evet, kullanıyorum Kullanıyordum Kullanmıyorum, sürücü belgem yok Sürücü belgem var ancak hiç kullanmadım Figür 9. Engelli bireylerin Araç kullanıyor musunuz? sorusuna verdikleri cevaplar 69

71 Engelli bireylerin Toplam kaç yıl (herhangi bir iş yerinde) çalıştınız? sorusuna verdikleri cevaplar, Figür 10 da sunulmuştur. % Toplam kaç yıl (herhangi bir iş yerinde) çalıştınız? yıldan az 6-10 yıl yıl 16 yıl veüzeri Çalışmadım Figür 10. Engelli bireylerin Toplam kaç yıl (herhangi bir iş yerinde) çalıştınız? sorusuna verdikleri cevaplar Engelli bireylerin %56,5 i işlerini değiştirmiş.bu işlerdeki çalışma süreleri, Figür 11 de gösterilmiştir. Engelli bireylerin bir önceki işlerinden ayrılma nedenlerine göre oranları, Figür 12 de gösterilmiştir. % İşinizi değiştirdiğiniz yerdeki çalışma süreniz nedir? yıldan az yıl yıl 16 yıl ve üzeri Figür 11. Engelli bireylerin değiştirdikleri işlerdeki çalışma süreleri 70

72 % Daha önceki iş yerinizi değiştirme sebebiniz nedir? Sağlık problemlerim nedeniyle 5.8 İşyerim kapandı 4.8 Ücretim azdı Sigortam yoktu Ayrımcılık yapılıyordu dayanamadım ayrıldım ım Mesleki bilgi ve becerilerimi kullanamıyordum um Ulaşım problemi vardı İşe uyum sağlayamadığım için işten çıkartıldım ım Verilen işleri yapabilecek ek tecrübeye sahip Verilen işleri yapacak ak mesleğim yoktu 15.9 Diğer Figür 12. Engelli bireylerin bir önceki işlerinden ayrılma nedenlerine göre oranları Engelli bireylerin %59,1 i çalışıyordu. İş yerindeki yaşantılarını olumsuz etkileyen faktörlere göre engelli bireylerin dağılımı, Figür 13 te gösterilmiştir. İş yerinizdeki yaşantınızı olumsuz etkileyen faktörler nelerdir? % 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 Olumsuz faktör yok 12,6 Fiziksel çevre koşulları 4,3 Olumsuz çalışma koşulları 3,3 Engelli oluşum Mesleki bilgi ve becerilerimi kullanmıyorum Diğer Engelim nedeniyle işverenlerin olumsuz tutumları 2,2 2,1 1,9 1,8 Arkadaşlarım beni kabul etmiyor Engelim nedeniyle eğitimim yetersiz 0,8 0,7 Figür 13. İş yerindeki yaşantılarını olumsuz etkileyen faktörlere göre engelli bireylerin dağılımı 71

73 Engelli bireylerin çalışmama nedenlerine göre dağılımı, Figür 14 te gösterilmiştir. Çalışmama nedeniniz nedir? % 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 İş arıyorum, bulamıyorum 12,6 Diğer 4,3 Çalışabilecek işgücüm yok 3,3 Özürlü olduğum için iş vermiyorlar Emekliyim Öğrenciyim İşsizim, çalışmak istemiyorum 2,2 2,1 1,9 1,8 Ev hanımıyım İş buldum, başlamak için bekliyorum 0,8 0,7 Figür 14. Engelli bireylerin çalışmama nedenlerine göre dağılımı Engelli bireylerin işe girme/iş arama süreçlerinde müracaat ettiği kaynaklara göre dağılımları, Figür 15 te gösterilmiştir. İşe girme, iş arama sürecinde hangi kaynaklara başvurdunuz? % 0,0 2,0 4,0 6,0 8,0 10,0 12,0 14,0 16,0 18,0 20,0 İŞKUR a müracaat ettim 18,4 KPSS sınavına müracaat ettim 9,3 Akraba, eş, dosttan yardım isterim Özel kurumlara müraccat ettim 6,8 6,4 İşvereni doğrudan ziyaret ettim 5,3 Engelli derneklerine müracaat ettim Diğer İnternet iş arama sitelerini kullandım 3,7 3,7 3,5 Kurum/kuruluşlara mail attım Gazete ilanlarına başvurdum 1,1 1,7 Figür 15. Engelli bireylerin işe girme/iş arama süreçlerinde müracaat ettiği kaynaklara göre dağılımları 72

74 Engelli bireylerin %48 i, kendi iş yeri olmadığını fakat açmak istediğini,%46 sı ise kendi iş yeri olmadığını,açmak da istemediğini belirtti (Figür 16). 3% 3% Kendi iş yerinizi kurmayı düşünür müsünüz? Daha önce kurmuştum yürütemedim 46% 48% Kendi iş yerim yok, açmayı isterim Kendi iş yerim yok, iş yeri açmak istemiyorum Kendi işyerim var Figür 16. Engelli bireylerin Kendi iş yerinizi kurmayı düşünür müsünüz sorusuna verdikleri cevaplar Engelli bireylerin %42,5 i engellilere yönelik bir etkinliğe katılmıştı. Engelli bireylerin engellilere yönelik herhangi bir etkinliğe katılmama sebeplerine göre dağılımları, Figür 17 de gösterilmiştir. % Engellilere yönelik herhangi bir eğitim, konferans, sempozyum vb. etkinliklere katılmadıysanız sebebi nedir? Bu tür etkinliklerden haberim olmuyor Yeterli zamanım yok Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim Rahatsızım, katılamıyorum Diğer Gereksiz buluyorum Figür 17. Engelli bireylerin engellilere yönelik herhangi bir etkinliğe katılmama sebeplerine göre dağılımları 73

75 Engelli bireylerin %42,4 ü rehabilitasyon hizmeti,bunların %29,9 u tıbbi rehabilitasyon almıştı (Figür 18). Ne tür bir rehabilitasyon hizmeti aldınız? 3,3% 15,1% 29,9% Tıbbi Sosyal Mesleki Figür 18. Aldıkları rehabilitasyon türlerine göre engelli bireylerin dağılımları Engelli bireylerin %41,3 ü, engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayısının yetersiz olduğunu düşünürken,%42,6 sı bu merkezlerin arttırılmasında yarar olduğu yorumunu yapmıştı (Figür 19). Ayrıca %40,1 i, engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yeterli olmadığı kanısındaydı (Figür 20). Engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimler yeterli midir? 41,3% 42,6% 16,0% Arttırılmasında yarar var Yeterli Yetersiz Figür 19. Engelli bireylerin mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayıları hakkındaki görüşlerine göre dağılımları 74

76 Engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimler yeterli midir? % Çok yetersiz Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli Çok yeterli Figür 20. Engelli bireylerin, mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yeterliliği hakkındaki görüşlerine göre dağılımları Engelli bireylerin yaklaşık yarısı (%45,7), herhangi bir meslek ve beceri edindirme kursu almamıştı (Figür 21). Meslek ve beceri edindirme kurslarını hangilerinden aldınız? % Eğitim almadım 45.7 Halkeğitim merkezlerinin kursları 19.5 İŞKUR ur eğitimleri 14.8 Belediyelerin düzenlediği kurslar Sivil Toplum Kuruluşlarının düzenlediği eğitimler Diğer MEB çıraklık eğitimleri Bilmiyorum Sos. Hiz. ve Çocuk Esirgeme Kurumu nun düzenlediği kurslar 0, Figür 21. Engelli bireylerin meslek ve beceri edindirme kursu alıp almamalarına göre oranları 75

77 Engelli bireylerin çoğunluğu (%73,9), genel olarak Türkiye de engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler olduğu kanısındaydı (Figür 22). Sizce genel olarak Türkiye de engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler var mıdır? 26,1% 73,9% Evet Hayır Figür 22. Engelli bireylerin, Türkiye genelinde engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşüncelere ilişkin görüşlerine göre dağılımları Engelli bireylerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkındaki bilgileri değerlendirildiğinde, engelli bireylerin yaklaşık yarısının (%44,6) bu düzenlemeler hakkında bilgi sahibi olmadığı görüldü (Figür 23). Ayrıca %41,9 u, devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler ve hakların yetersiz olduğu kanısındaydı (Figür 24). Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi misiniz? 28,5% 26,9% 44,6% Evet Hayır Kısmen Figür 23. Engelli bireylerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkındaki bilgilerine göre dağılımları 76

78 % Devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler ve haklar sizce yeterli mi? 29.7 Çok yetersiz Yetersiz Biraz Yeterli Kesinlikle yeterli yeterli Figür 24. Engelli bireylerin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler ve hakların yeterliliği hakkındaki görüşlerine göre dağılımları Engelli bireylerin yarısı (%50,0), engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engelin toplumun önyargıları olduğu kanısındaydı (Figür 25). % Sizce engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engel nedir? Toplumun İş Yeterli Yt Ulaşımla l Engelli Engellinin i Diğer ön yargıları fırsatlarının ilgili yetersizliği engeller destek olmayışı (Donanım, araç-gereç, program vb.) mesleki eğitimlerin yetersizliği bilgiye ulaşımının yetersizliği Figür 25. Engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engel hakkındaki görüşlerine göre engelli bireylerin dağılımları 77

79 Engelli bireylerin %44,0 ü, yakın çevrelerindekilerin engelliler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığını düşünüyordu (Figür 26). % Bir engelli olarak yakın çevrenizdekilerin sizi anlayamadıklarını düşündüğünüz konular nelerdir? Engelliler hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları Kendilerini engelli yerine koyamamaları 34.5 Anlayamadıklarını düşünmüyorum 9.3 Engellinin aileye ve çevreye rahatsızlık verdiklerini düşünme 2.6 Diğer Figür 26. Engelli bireylerin, bir engelli olarak yakın çevrelerindekilerin onları anlayamadıkları konulara göre dağılımları Engelli bireylerin %45,6 sı, sağlık hizmetlerinden ve %25,5 i bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanıyordu (Figür 27). Engelinizle ilgi hangi hizmetlerden yararlandınız/yararlanıyorsunuz? % Sağlık hizmeti Bakım ve rehabilitasyon hizmeti Eğitim hizmeti Meslek ve beceri edinme kursu Sosyal ve kültürel hizmetler Diğer Aile rehberliği ve danışmanlık hizmetleri Figür 27. Engelli bireylerin engelleriyle ilgili yararlandıkları hizmetlere göre dağılımları 78

80 Engelli bireylerin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdikleri cevaplar, Figür 28 de gösterilmiştir. % Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? Engelli yolu Toplu taşım Trafik ışıkları Engelli telefon Binaların Diğer aracı bantları hizmetleri düzenlemeleri kabinleri engellilere göre düzenlenmesi Figür 28. Engelli bireylerin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdikleri cevaplar Engelli bireylerin kurum ve kuruluşlardan engelliler için yapılmasını istediği faaliyetlere göre dağılımları, Figür 29 da gösterilmiştir. Kurum ve kuruluşlardan engelliler için yapılmasını istediğiniz faaliyetler nelerdir? İş olanaklarının arttırılması Sosyal yardım ve desteklerin arttırılması % Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi Engelli eğitim olanaklarının arttırılması Engelli ailelere engellilere uygun konut tahsisleri yapılması Ücretsiz meslek edindirme kurslarının arttırılması Aileler için bilgilendirme çalışmalarının yapılması Bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi Ailelere psikolojik danışmanlık yapma Rehabilitasyon merkezlerinin arttırılması Fiziksel düzenleme yapma Diğer Beklentim yok Figür 29. Engelli bireylerin kurum ve kuruluşlardan engelliler için yapılmasını istediği faaliyetlere göre dağılımları 79

81 Engelli bireylerin ölçek sorularına yönelik algıları, Tablo 23 te özetlenmiştir. Sonuçlar ölçek sorularına verilen Katılıyorum cevap oranlarına göre azalan sırada sunulmuştur. Tablo 23. Engelli bireylerin ölçek sorularına yönelik algıları İfadeler Katılıyorum (%) Ne katılıyorum ne katılmıyorum (%) Katılmıyorum (%) Benim için geçerli değil (%) Engelliler bir meslek sahibi olabilirler 92,7 2,6 0,6 4,0 Engelli çalıştırma kotaları arttırılmalı 89,2 3,3 2,9 4,7 Çalışma hayatı bana toplum içerisinde saygın bir kişi olma imkanı verir. 86,1 5,1 3,5 5,3 İşimle ilgili yeterli beceriye sahibim 83,4 2,3 6,6 7,7 İşimle ilgili yeterli bilgiye sahibim 82,7 4,0 5,4 7,9 Engelliler için esnek çalışma saatleri uygulamalıdır. Kendime güven duymakta zorlanmıyorum Çalışma ortamında arkadaşlarımla problem yaşamıyorum İş yerimde amirlerimle iyi iletişim kurabiliyorum İşlerime konsantre olmakta zorluk çekmiyorum İşyerime gelirken ulaşım problemi yaşamıyorum İşyerim işimi yapabilmem için gerekli teçhizatı sağlıyor 80,1 10,9 3,7 5,3 74,1 17,4 4,3 4,3 73,7 10,9 7,4 8,0 73,3 7,9 6,2 12,6 64,1 20,3 7,2 8,5 62,2 22,4 5,1 10,3 61,8 19,8 8,4 9,9 İşyerimin fiziki koşulları uygun 58,2 20,2 9,8 11,9 İşimde ilerleme olanağı olduğuna inanıyorum 56,8 26,1 6,6 10,6 Duygularımı içimde saklarım 56,0 28,9 9,6 5,5 Yaptığım iş karşılığında aldığım ücretin adil olduğunu düşünmüyorum Engellilerin istihdam edilmesi için gerekli eğitimler verilmektedir İşimde çok fazla çalıştığımı hissediyorum Engellilerin istihdam edilmesi için verilen eğitimler yeterlidir Çalışma arkadaşlarımdan destek alamıyorum 53,0 32,9 4,9 9,3 52,5 32,6 8,8 6,1 49,7 31,3 7,7 11,3 28,2 55,0 10,8 6,1 27,8 50,7 9,1 12,3 Engelli Bireyler İçin Anket sonuçlarının kısa bir özeti olarak; engelli bireylerin (n=722), %49,9 u çalışmıyordu,%30,3 ü hiç çalışmamış olduğunu bildirdi. Hemen hepsi (%92,7) engelli insanların bir mesleği olabileceği kanısındaydı. Engelli bireylerin yarısından fazlası (%62,4), kendi gelirinin engelli durumu için gerekli masraflarını karşılamak için yeterli olmadığını belirtti. Engelli bireylerin hemen hemen tümünün (%96,9), bir sosyal sigortası vardı. 80

82 Halen çalışan engelli kişi oranı erkekler ve kadınlar (%61,7 ve %52) arasında benzer iken, hiç çalışmamış olanların oranı erkeklere göre kadınlarda anlamlı olarak yüksek bulundu (%24,8 e karşılık %42,4). Kadınlar ve erkekler arasında çalışmama nedenleri açısından fark yoktu. Rehabilitasyon hizmeti almak ve engelli istihdamı ile ilgili yasal düzenlemeler ve haklar konusunda bilgi sahibi olmak açısından cinsiyetler arasında anlamlı farklılık yoktu (Tablo 24). Tablo 24. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların cinsiyete göre karşılaştırmaları Erkek n (%) Kadın n (%) p Halen çalışma durumu 127 (61,7) 39 (52,0) 0,146* Engelli bireylerin toplam çalışma yılı 5 yıldan az 147 (30,9) 48 (22,1) <0,001* 6-10 yıl 73 (15,4) 42 (19,4) yıl 53 (11,2) 14 (6,5) 16 yıl ve üzeri 84 (17,7) 21 (9,7) Çalışmadım 118 (24,8) 92 (42,4) Çalışmama nedenleri Öğrenci olmak 9 (1,8) 5 (2,2) 0,777** Çalışabilecek işgücü olmaması 14 (2,9) 6 (2,6) 0,836* İşsiz olmak ve çalışmak istememe 5 (1,0) 2 (0,9) 0,839** Ev hanımı olmak 0 (0,0) 4 (1,7) - a Özürlü olduğu için iş verilmemesi 11 (2,2) 9 (3,9) 0,211* İş arayıp bulamama 22 (4,5) 6 (2,6) 0,216* İş bulup başlamak için beklemek 2 (0,4) 0 (0) - a Emekli olmak 15 (3,1) 5 (2,2) 0,488* Rehabilitasyon hizmeti almak Evet 193 (40,5) 106 (46,3) 0,149* Hayır 283 (59,5) 123 (53,7) Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olmak Evet 138 (28,9) 52 (22,8) 0,060* Hayır 199 (41,6) 116 (50,9) Kısmen 141 (29,5) 60 (26,3) * Ki-Kare ** Çok Gözlü Fisher Kesin Testi a Grup dağılımlarında hasta sayısı yeterli değildir Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların yaş gruplarına göre dağılımı, Tablo 25 te gösterilmiştir. Çalışan engelli bireylerin çoğu, yaş grubunda idi. Hiç çalışmamış olanların oranı, yaş grubunda diğer gruplara göre belirgin olarak yüksekti. Ayrıca yaş grupları arasında, engelli kişilerle ilgili yasal düzenlemeler ve hakları konusunda bilgi sahibi olmak açısından anlamlı fark yoktu (Tablo 25). 81

83 Tablo 25. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların yaş gruplarına göre karşılaştırmaları Yıl n (%) Yıl n (%) Yıl n (%) p Halen çalışma durumu 30 (56,6) 79 (67,5) 57 (51,8) 0,050* Engelli bireylerin toplam çalışma yılı 5 yıldan az 93 (39,9) 65 (28,6) 36 (16,1) <0,001* 6-10 yıl 21 (9,0) 50 (22,0) 44 (19,7) yıl 3 (1,3) 35 (15,4) 29 (13,0) 16 yıl ve üzeri 1 (0,4) 18 (7,9) 83 (37,2) Çalışmadım 115 (49,4) 59 (26,0) 31 (13,9) Çalışmama nedenleri Öğrenci olmak 6 (2,5) 7 (3,0) 1 (0,4) 0,095** Çalışabilecek işgücü olmaması 1 (0,4) 6 (2,5) 13 (5,5) 0,003 İşsiz olmak ve çalışmak istememe 2 (0,8) 1 (0,4) 4 (1,7) 0,409** Ev hanımı olmak 1 (0,4) 2 (0,8) 1 (0,4) - a Özürlü olduğu için iş verilmemesi 6 (2,5) 9 (3,8) 4 (1,7) 0,353* İş arayıp bulamama 11 (4,6) 7 (3,0) 10 (4,2) 0,639* İş bulup başlamak için beklemek 1 (0,4) 1 (0,4) 0 (0,0) - a Emekli olmak 0 (0,0) 3 (1,3) 17 (7,2) <0,001* Rehabilitasyon hizmeti almak Evet 130 (54,9) 91 (39,6) 72 (31,4) <0,001* Hayır 107 (45,1) 139 (60,4) 157 (68,6) Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olmak Evet 55 (23,5) 73 (31,2) 59 (25,7) 0,184* Hayır 117 (50,0) 95 (40,6) 99 (43,0) Kısmen 62 (26,5) 66 (28,2) 72 (31,3) * Ki-Kare ** Çok Gözlü Fisher Kesin Testi a Grup dağılımlarında hasta sayısı yeterli değildir Engelli bireylerin eğitim seviyelerine göre değerlendirilmesi; halen çalışanların oranının, normal lise ve üzeri grubunda anlamlı derecede yüksek olduğunu ortaya çıkardı. Hiç çalışmamış engelli bireyler arasında ise normal lise aşağısı eğitimi olan grupta olanların oranı, anlamlı derecede yüksekti. Rehabilitasyon hizmeti almak açısından eğitim düzeyi grupları arasında anlamlı bir fark yoktu. Öte yandan, yüksek eğitim düzeyine sahip olanlar engelli istihdamı ile ilgili yasal düzenlemeler ve haklar konusunda daha fazla bilgiye sahipti. Bu konuda tam ve kısmi bilgisi olanların oranı yüksek eğitim grubunda %67,9 iken, bu oran düşük eğitim grubunda %38,1 idi (Tablo 26). 82

84 Tablo 26. Engelli bireylerin istihdam ve farkındalığına ilişkin konuların eğitim seviyesine göre karşılaştırmaları * Ki-KareK ** Çok Gözlü Fisher Kesin Testi a Grup dağılımlarında hasta sayısı yeterli değildir Genel Lise altı n (%) Genel Lise ve Üstü n (%) Halen çalışma durumu 47 (46,1) 119 (66,5) 0,001* Engelli bireylerin toplam çalışma yılı 5 yıldan az 77 (27,1) 118 (29,0) <0,001* 6-10 yıl 31 (10,9) 84 (20,6) yıl 25 (8,8) 42 (10,3) 16 yıl ve üzeri 38 (13,4) 67 (16,5) Çalışmadım 113 (39,8) 96 (23,6) Çalışmama nedenleri Öğrenci olmak 2 (0,7) 12 (2,8) 0,039* Çalışabilecek işgücü olmaması 15 (5,1) 5 (1,2) 0,002* İşsiz olmak ve çalışmak istememe 3 (1,0) 4 (0,9) 1,000** Ev hanımı olmak 3 (1,0) 1 (0,2) - a Özürlü olduğu için iş verilmemesi 8 (2,7) 12 (2,8) 0,912* İş arayıp bulamama 11 (3,7) 17 (4) 0,834* İş bulup başlamak için beklemek 1 (0,3) 1 (0,2) - a Emekli olmak 9 (3,0) 11 (2,6) 0,726* Rehabilitasyon hizmeti almak Evet 135 (46,4) 164 (39,7) 0,077* Hayır 156 (53,6) 249 (60,3) Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olmak Evet 54 (18,4) 136 (33,1) <0,001* Hayır 182 (61,9) 132 (32,1) Kısmen 58 (19,7) 143 (34,8) p Engelli bireyler, ek olarak WORQ kullanılarak da değerlendirildiler. Buna göre sonuçlar, aşağıda sunulmuştur. 83

85 Engelli bireylerin %52,5 i hiç evlenmemişti (Figür 30). Engelli bireylerin yaklaşık yarısı (%51,3) çalışıyordu (Figür 31). % Medeni Durum Hiç Evli Ayrıldım Boşandım Dul Nikahsız evlenmedim yaşamak/beraber yaşamak Figür 30. Engelli bireylerin medeni durumları % Hangisi mevcut çalışma durumunuzu ya da eğer şu anda çalışmıyorsanız son iş durumunuzu en iyi açıklar? Çalışan Emekli 11.6 Ev kadını Öğrenci ya da eğitim gören 1.8 Serbest meslek Uygulanabilir Ücretsiz değil iş, örneğin gönüllü olmak Figür 31. Engelli bireylerin çalışma durumları Çalışan engelli bireylerin hemen hemen hepsi (%94,0) tam zamanlı çalışıyordu. Çalışmayan engelli bireylerin %52 sinin sağlık sorunları varken, %39 u tıbbi tedavi alıyordu. Engelli bireylerin yaklaşık yarısının (%57) mevcut kısıtlılıkları varken.%80 i ailelerinden destek alıyordu. WORQ nun 2. bölümünde sorulan her soru için engelli bireylerin ortalama skorları, Tablo 27 De sunulmuştur. 84

86 Tablo 27. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların ortalama skorları WORQ BÖLÜM 2 SORULARI Ortalama±SD WorQ2.1- gün içinde ferah ve dinlenmiş hissetmeme problemi 29,2±31,4 WorQ2.2- uyku problemi, örneğin uykuya dalma, gece boyu sık uyanma ya da sabah çok erken kalkma 25,6±33,2 WorQ2.3- önemli şeyleri yapmayı hatırlama problemi 23,0±30,8 WorQ2.4- üzgün ya da depresif hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi 25,5±31,1 WorQ2.5- endişeli ya da kaygılı hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi 25,3±31,4 WorQ2.6- huzursuzluk 25,1±31,9 WorQ2.7- öfke 30,1±33,4 WorQ2.8- özgüven problemi 17,2±29,5 WorQ2.9- net düşünme sorunu 19,5±29,0 WorQ2.10- günlük problemleri değerlendirme ve çözüm bulma sorunu 20,6±29,9 WorQ2.11- duyma problemi 11,2±25,1 WorQ2.12- belirli bir pozisyonda sabit dururken veya hareket sırasında dengeyi sağlama sorunu 26,9±35,2 WorQ2.13- vücutta acı ve ağrı olması 28,2±32,6 WorQ2.14- fiziksel aktiviteleri gerçekleştirirken genel dayanıklılıkla ilgili sorunlar 29,2±33,6 WorQ2.15- kas gücü sorunu 30,1±34,1 WorQ2.16- cilt problemleri, örneğin çatlamış deri, ülserler, yatak yaraları veya deri incelmesi 11,3±23,7 WorQ2.17- yeni bir işi öğrenme problemi (ör. yeni bir oyun öğrenme, bilgisayar kullanmayı öğrenme, bir aleti kullanmayı öğrenme, vb.) 13,5±27,1 WorQ2.18- belirli bir işe odaklanma ya da mesela gürültü gibi dikkat dağıtıcıları görmezden gelme problemi 19,9±29,6 WorQ2.19- okuma problemi 16,3±30,6 WorQ2.20- karar verme sorunu 17,5±28,7 WorQ2.21- yatak toplama veya masa ya da iş yerini temizleme gibi tek bir işe başlama ve tamamlama problemi 17,9±32,5 WorQ2.22- günlük rutinleri veya günlük aktiviteleri gerçekleştirme problemi 17,9±30,0 WorQ2.23- stresle, krizle veya çatışmayla başa çıkma problemi 23,8±30,6 WorQ2.24- vücut dilini, mimikleri, sembolleri ve çizimleri anlama problemi 11,2±24,7 WorQ2.25- sohbeti başlatma ve sürdürme problemi 14,9±27,9 WorQ2.26- iletişim aletlerini (telefon, telekomünikasyon cihazları veya bilgisayar gibi) kullanma problemi 11,8±26,8 WorQ kg a kadar ağırlığı olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun 28,9±39,0 WorQ kg dan daha ağır olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun 43,0±41,9 WorQ2.29- elleri, parmakları ve başparmakları kullanarak nesneleri tutma, toplama, kullanma, idare etme ve bırakma gibi ince el becerilerinde sorun 17,2±30,2 WorQ2.30- kısa mesafe (1 km den az) yürümede sorun 28,3±40,3 WorQ2.31- uzun mesafe (1 km den fazla) yürümede sorun 40,9±42,5 WorQ2.32- etrafta hareket etmede (sürünme, tırmanma ve koşma dahil) sorun 40,7±41,9 WorQ2.33- yolcu olarak taşıt kullanmada sorun 25,7±38,4 WorQ2.34- araba veya herhangi bir taşıt sürmede sorun 37,2±45,1 WorQ2.35- giyinme problemi 15±30 WorQ2.36- sağlığınıza özen göstermede (dengeli beslenme, yeterli fiziksel aktivite yapma ve gerektiğinde doktora başvurma) sorun 16,6±28,6 WorQ2.37- insan ilişkilerinde sorun 10,0±23,0 WorQ2.38- geçiminizi karşılayacak yeterli paraya sahip olma problemi 39,6±40,9 WorQ2.39- kol boyu mesafesindeki bir nesneyi görme ve tanımada sorun 11,2±25,1 WorQ2.40- yolun karşısındaki (yaklaşık 20 metre mesafe) bildiğiniz birini görme ve tanımada sorun 16,6±30,4 WorQ2.41- evden çıkmak için sabahları uyanma ve hazırlanma (yıkanma, giyinme, kahvaltı yapma) 6,78±13,48 WorQ2.42- tüm hafta boyunca sağlığınız için lazım olan tüm gerekli şeyleri yapma (terapiye gitme, tıbbi görüş alma ya da egzersiz yapma) 7,65±19,89 85

87 Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) cinsiyete göre karşılaştırmaları, Tablo 28 de gösterilmiştir. Tablo 28. Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) cinsiyete göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 1 SORULARI *Ki-KareK **Çok Gözlü Fisher Kesin Testi 86 Erkek n (%) Kadın n (%) WorQ1.3- Medeni Durum Ayrılmış 4 (1,0) 6 (3,0) 0,031** Boşanmış 15 (3,6) 4 (2,0) Dul 2 (0,5) 5 (2,5) Evli 177 (43,1) 76 (37,8) Hiç evlenmemiş 211 (51,3) 110 (54,7) WorQ1.5a- Aşağıdakilerden hangisi mevcut çalışma durumunuzu en iyi şekilde açıklar? Değiştirilmiş veya hafifletilmiş görev 4 (1,9) 2 (3,3) 0,880** Tam zamanlı 197 (94,3) 56 (93,3) Yarı zamanlı 8 (3,8) 2 (3,3) WorQ1.7- Tamamladığınız en yüksek eğitim düzeyi nedir? İlkokul 84 (20,6) 40 (20,5) 0,032* İlkokulu bitirememiş 12 (2,9) 5 (2,6) Lisansüstü Derecesi 3 (0,7) 2 (1) Ortaokul/Lise 225 (55,1) 97 (49,7) Resmi bir eğitim almamış 6 (1,5) 13 (6,7) Yüksekokul/Üniversite 78 (19,1) 38 (19,5) WorQ1.12- Tıbbi tedavi ya da rehabilitasyon hizmeti alıyor musunuz? Evet 146 (36,1) 85 (45) 0,087* Hayır 229 (56,7) 89 (47,1) Geçerli değil 29 (7,2) 15 (7,9) WorQ1.13- Mevcut kısıtlılıklarınız var mı? Evet 226 (56,6) 115 (61,8) 0,197* Hayır 150 (37,6) 66 (35,5) Geçerli değil 23 (5,8) 5 (2,7) WorQ1.15- Mevcut durumunuzda, ailenizden ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 322 (79,3) 159 (81,1) 0,704* Hayır 61 (15) 29 (14,8) Geçerli değil 23 (5,7) 8 (4,1) WorQ1.16- Eğer çalışıyorsanız, yöneticinizden ya da patronunuzdan ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 122 (30,9) 39 (21,3) <0,001* Hayır 89 (22,5) 24 (13,1) Geçerli değil 184 (46,6) 120 (65,6) WorQ1.17- Mevcut mesleki rehabilitasyon programınızın dışında, uygun iş bulmak için ya da farklı iş aramak için kamu ya da özel iş bulma kurumlarından ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 75 (18,8) 12 (6,4) <0,001* Hayır 156 (39,0) 62 (33,2) Geçerli değil 169 (42,3) 113 (60,4) WorQ2- Gözlük veya kontak lens kullanıyor musunuz? Evet 115 (28,8) 86 (43,7) <0,001* Hayır 284 (71,2) 111 (56,3) p

88 WORQ Kısım 2 de sorulan sorularda engelli bireylerin puanları değerlendirildiğinde, kadın ve erkek puanları arasında anlamlı fark bulunan maddeler için, kadınların daha fazla sorun yaşadığı saptandı (Tablo 29). Tablo 29. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin cinsiyetine göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 2 SORULARI Erkek Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) Kadın Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) WorQ2.1- gün içinde ferah ve dinlenmiş hissetmeme problemi 2 (26,26) 3 (34,91) 0,003 WorQ2.2- uyku problemi, örneğin uykuya dalma, gece boyu sık uyanma ya da sabah çok erken kalkma (23,49) 1 (29,82) 0,058 WorQ2.3- önemli şeyleri yapmayı hatırlama problemi (21,76) 1 (25,67) 0,172 WorQ2.4- üzgün ya da depresif hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi 3 (0-100) (22,31) 2 (32,12) 0,002 WorQ2.5- endişeli ya da kaygılı hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi (23,1) 2 (29,83) 0,013 WorQ2.6- huzursuzluk 1 (23,48) 1 (28,36) 0,052 WorQ2.7- öfke 2 (28,98) 1 (32,51) 0,559 WorQ2.8- özgüven problemi (16,17) (19,15) 0,052 WorQ2.9- net düşünme sorunu (17,92) 1 (22,8) 0,009 p WorQ2.10- günlük problemleri değerlendirme ve çözüm bulma sorunu (19,13) 5 (0-100) (23,64) 0,046 WorQ2.11- duyma problemi (10,71) (12,31) 0,862 WorQ2.12- belirli bir pozisyonda sabit dururken veya hareket sırasında dengeyi sağlama sorunu (27,27) 1 (26,02) 0,761 WorQ2.13- vücutta acı ve ağrı olması 1 (25,45) 2 (33,87) 0,007 WorQ2.14- fiziksel aktiviteleri gerçekleştirirken genel dayanıklılıkla ilgili sorunlar 1 (28,56) 2 (30,55) 0,387 WorQ2.15- kas gücü sorunu 1 (28,36) 25 (0-100) (33,6) 0,078 WorQ2.16- cilt problemleri, örneğin çatlamış deri, ülserler, yatak yaraları veya deri incelmesi (10,98) (11,86) 0,506 WorQ2.17- yeni bir işi öğrenme problemi (ör. yeni bir oyun öğrenme, bilgisayar kullanmayı öğrenme, bir aleti kullanmayı (12,54) (15,55) 0,277 öğrenme, vb.) WorQ2.18- belirli bir işe odaklanma ya da mesela gürültü gibi dikkat dağıtıcıları görmezden gelme problemi (18,69) (22,37) 0,238 WorQ2.19- okuma problemi (15,83) (17,12) 0,628 WorQ2.20- karar verme sorunu (15,21) (21,98) 0,011 WorQ2.21- yatak toplama veya masa ya da iş yerini temizleme gibi tek bir işe başlama ve tamamlama problemi (16,48) (20,8) 0,095 WorQ2.22- günlük rutinleri veya günlük aktiviteleri gerçekleştirme problemi (16,5) (20,67) 0,343 WorQ2.23- stresle, krizle veya çatışmayla başa çıkma problemi (21,19) 1 (29,16) 0,006 WorQ2.24- vücut dilini, mimikleri, sembolleri ve çizimleri anlama problemi (10,98) (11,73) 0,479 WorQ2.25- sohbeti başlatma ve sürdürme problemi (14,59) (15,38) 0,852 WorQ2.26- iletişim aletlerini (telefon, telekomünikasyon cihazları veya bilgisayar gibi) kullanma problemi (11,05) (13,21) 0,561 87

89 WorQ kg a kadar ağırlığı olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ kg dan daha ağır olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ2.29- elleri, parmakları ve başparmakları kullanarak nesneleri tutma, toplama, kullanma, idare etme ve bırakma gibi ince el becerilerinde sorun (26,53) 1 (33,88) 0,010 3 (41,17) 5 (46,91) 0,124 (17,3) (16,91) 0,939 WorQ2.30- kısa mesafe (1 km den az) yürümede sorun (28,98) (26,96) 0,782 WorQ2.31- uzun mesafe (1 km den fazla) yürümede sorun 2 (40,62) 3 (41,58) 0,628 WorQ2.32- etrafta hareket etmede (sürünme, tırmanma ve koşma dahil) sorun 3 (42,25) 2 (37,41) 0,189 WorQ2.33- yolcu olarak taşıt kullanmada sorun (26,8) (23,28) 0,429 WorQ2.34- araba veya herhangi bir taşıt sürmede sorun (37,4) (36,64) 0,803 WorQ2.35- giyinme problemi (15,31) (15,49) 0,543 WorQ2.36- sağlığınıza özen göstermede (dengeli beslenme, yeterli fiziksel aktivite yapma ve gerektiğinde doktora başvurma) sorun (14,93) (19,93) 0,137 WorQ2.37- insan ilişkilerinde sorun (8,77) (12,66) 0,204 WorQ2.38- geçiminizi karşılayacak yeterli paraya sahip olma problemi WorQ2.39- kol boyu mesafesindeki bir nesneyi görme ve tanımada sorun WorQ2.40- yolun karşısındaki (yaklaşık 20 metre mesafe) bildiğiniz birini görme ve tanımada sorun WorQ2.41- evden çıkmak için sabahları uyanma ve hazırlanma (yıkanma, giyinme, kahvaltı yapma) WorQ2.42- tüm hafta boyunca sağlığınız için lazım olan tüm gerekli şeyleri yapma (terapiye gitme, tıbbi görüş alma ya da egzersiz yapma) 3 (39,82) 3 (39,06) 0,787 (11,03) (11,56) 0,845 (15,94) (18,03) 0,917 1 (0-100) (7,34) 1 (0-70) (5,63) 0,404 2 (0-245) (8,89) 2 (0-80) (5,16) 0,778 Mann Whitney U 88

90 Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) yaş gruplarına göre karşılaştırmaları, Tablo 30 da gösterilmiştir. Tablo 30. Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) yaş gruplarına göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 1 SORULARI WorQ1.3- Medeni Durum Yıl n (%) Yıl n (%) Yıl n (%) Ayrılmış 0 (0,0) 4 (2,1) 6 (2,9) <0,001** Boşanmış 5 (2,4) 4 (2,1) 10 (4,8) Dul 0 (0,0) 3 (1,5) 3 (1,4) Evli 21 (10,2) 88 (45,4) 142 (68,6) Hiç evlenmemiş 178 (86,8) 94 (48,5) 46 (22,2) WorQ1.5a- Aşağıdakilerden hangisi mevcut çalışma durumunuzu en iyi şekilde açıklar? Değiştirilmiş veya hafifletilmiş görev 2 (2,9) 3 (3,1) 1 (1,0) 0,706* Tam zamanlı 63 (91,3) 91 (93,8) 98 (96,1) Yarı zamanlı 4 (5,8) 3 (3,1) 3 (2,9) WorQ1.7- Tamamladığınız en yüksek eğitim düzeyi nedir? İlkokul 14 (6,8) 35 (18,6) 75 (36,9) <0,001* İlkokulu bitirememiş 7 (3,4) 3 (1,6) 7 (3,4) Lisansüstü Derecesi 1 (0,5) 2 (1,1) 2 (1) Ortaokul/Lise 148 (71,8) 92 (48,9) 77 (37,9) Resmi bir eğitim almamış 4 (1,9) 9 (4,8) 6 (3,0) Yüksekokul/Üniversite 32 (15,5) 47 (25) 36 (17,7) WorQ1.12- Tıbbi tedavi ya da rehabilitasyon hizmeti alıyor musunuz? Evet 87 (43,7) 71 (37) 72 (36,4) 0,039* Hayır 100 (50,3) 112 (58,3) 103 (52) Geçerli değil 12 (6,0) 9 (4,7) 23 (11,6) WorQ1.13- Mevcut kısıtlılıklarınız var mı? Evet 98 (49,7) 103 (55,4) 137 (69,5) <0,001* Hayır 92 (46,7) 77 (41,4) 45 (22,8) Geçerli değil 7 (3,6) 6 (3,2) 15 (7,6) WorQ1.15- Mevcut durumunuzda, ailenizden ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 171 (84,2) 147 (77) 159 (78,3) 0,042* Hayır 27 (13,3) 35 (18,3) 27 (13,3) p 89

91 Geçerli değil 5 (2,5) 9 (4,7) 17 (8,4) WorQ1.16- Eğer çalışıyorsanız, yöneticinizden ya da patronunuzdan ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 47 (24,9) 59 (31,7) 55 (27,6) 0,421* Hayır 33 (17,5) 37 (19,9) 42 (21,1) Geçerli değil 109 (57,7) 90 (48,4) 102 (51,3) WorQ1.17- Mevcut mesleki rehabilitasyon programınızın dışında, uygun iş bulmak için ya da farklı iş aramak için kamu ya da özel iş bulma kurumlarından ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 26 (13,1) 34 (18,4) 27 (13,6) 0,016* Hayır 77 (38,9) 78 (42,2) 59 (29,8) Geçerli değil 95 (48) 73 (39,5) 112 (56,6) WorQ2- Gözlük veya kontak lens kullanıyor musunuz? Evet 47 (23,2) 58 (30,5) 94 (47,2) <0,001* Hayır 156 (76,8) 132 (69,5) 105 (52,8) *Ki-Kare Kare **Çok Gözlü Fisher Kesin Testi 90

92 WORQ Kısım 2 de sorulan sorularda engelli bireylerin puanları değerlendirildiğinde, yaş grupları arasında anlamlı fark bulunan maddeler için, genellikle yaş grubunda olanların daha fazla sorun yaşadığı görüldü (Tablo 31). Tablo 31. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin yaş gruplarına göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 2 SORULARI WorQ2.1- gün içinde ferah ve dinlenmiş hissetmeme problemi WorQ2.2- uyku problemi, örneğin uykuya dalma, gece boyu sık uyanma ya da sabah çok erken kalkma WorQ2.3- önemli şeyleri yapmayı hatırlama problemi WorQ2.4- üzgün ya da depresif hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi WorQ2.5- endişeli ya da kaygılı hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi WorQ2.6- huzursuzluk WorQ2.7- öfke WorQ2.8- özgüven problemi Yıl Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) 2 (28,87) 3,5 (0-100) (26,03) 1 (25,29) 1 (25,8) (23,89) 1 (26,14) 1 (29,75) (18,71) Yıl Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) 1 (26,93) 3 (0-100) (24,86) (20,68) (24,22) 5 (0-100) (25,14) 1 (23,65) 2 (32,42) (18,14) WorQ2.9- net düşünme sorunu (23,3) (18,6) WorQ2.10- günlük problemleri değerlendirme ve çözüm bulma sorunu WorQ2.11- duyma problemi WorQ2.12- belirli bir pozisyonda sabit dururken veya hareket sırasında dengeyi sağlama sorunu WorQ2.13- vücutta acı ve ağrı olması WorQ2.14- fiziksel aktiviteleri gerçekleştirirken genel dayanıklılıkla ilgili sorunlar WorQ2.15- kas gücü sorunu WorQ2.16- cilt problemleri, örneğin çatlamış deri, ülserler, yatak yaraları veya deri incelmesi WorQ2.17- yeni bir işi öğrenme problemi (ör. yeni bir oyun öğrenme, bilgisayar kullanmayı öğrenme, bir aleti kullanmayı öğrenme, vb.) WorQ2.18- belirli bir işe odaklanma ya da mesela gürültü gibi dikkat dağıtıcıları görmezden gelme problemi WorQ2.19- okuma problemi WorQ2.20- karar verme sorunu WorQ2.21- yatak toplama veya masa ya da iş yerini temizleme gibi tek bir işe başlama ve tamamlama problemi WorQ2.22- günlük rutinleri veya günlük aktiviteleri gerçekleştirme problemi WorQ2.23- stresle, krizle veya çatışmayla başa çıkma problemi WorQ2.24- vücut dilini, mimikleri, sembolleri ve çizimleri anlama problemi (23,18) (13,62) (25,43) (18,58) (10,48) (24,69) Yıl Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) 2 (31,68) (25,71) (22,17) 15 (0-100) (26,37) 2 (26,92) 1 (24,9) 2 (28,24) (13,99) (15,93) (19,14) p 0,180 0,969 0,222 0,484 0,322 0,822 0,731 0,641 0,077 0,264 (8,98) 0,344 1 (29,9) 0,335 0,5 (0-100) (21,49) c 9 (0-100) (25,6) ) c 3 (37,21) ab <0,001 (22,61) c 1 (28,59) c 3 (36,38) ab <0,001 1 (27,09) (11,15) (15,46) (20,12) (18,49) (20,65) (16,65) (15,73) 1 (25,22) (13,21) 15 (0-100) (31,23 (13,07) (11,77) (18,86) (17,09) (16,67) (17,27) (18,13) 8,5 (0-100) (23,22) (12,62) 2 (32,73) 0,143 (9,39) 0,615 (12,14) (20,25) (12,14) (14,17) 0,378 0,520 0,199 0,085 (19,3) 0,661 (19,5) 0,630 2 (0-100) (22,98) 0,836 (7,64) 0,056 91

93 WorQ2.25- sohbeti başlatma ve sürdürme problemi WorQ2.26- iletişim aletlerini (telefon, telekomünikasyon cihazları veya bilgisayar gibi) kullanma problemi WorQ kg a kadar ağırlığı olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ kg dan daha ağır olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ2.29- elleri, parmakları ve başparmakları kullanarak nesneleri tutma, toplama, kullanma, idare etme ve bırakma gibi ince el becerilerinde sorun WorQ2.30- kısa mesafe (1 km den az) yürümede sorun WorQ2.31- uzun mesafe (1 km den fazla) yürümede sorun WorQ2.32- etrafta hareket etmede (sürünme, tırmanma ve koşma dahil) sorun WorQ2.33- yolcu olarak taşıt kullanmada sorun WorQ2.34- araba veya herhangi bir taşıt sürmede sorun WorQ2.35- giyinme problemi WorQ2.36- sağlığınıza özen göstermede (dengeli beslenme, yeterli fiziksel aktivite yapma ve gerektiğinde doktora başvurma) sorun WorQ2.37- insan ilişkilerinde sorun WorQ2.38- geçiminizi karşılayacak yeterli paraya sahip olma problemi WorQ2.39- kol boyu mesafesindeki bir nesneyi görme ve tanımada sorun WorQ2.40- yolun karşısındaki (yaklaşık 20 metre mesafe) bildiğiniz birini görme ve tanımada sorun WorQ2.41- evden çıkmak için sabahları uyanma ve hazırlanma (yıkanma, giyinme, kahvaltı yapma) WorQ2.42- tüm hafta boyunca sağlığınız için lazım olan tüm gerekli şeyleri yapma (terapiye gitme, tıbbi görüş alma ya da egzersiz yapma) (19,27) c (12,83) (13,04) (11,26) (11,48) a 0,008 (10,57) 0,833 (24,34) c (24,25) c 2 (38,07) ab <0,001 3 (39,8) c 2 (37,56) c 5 (51,08) ab 0,001 (17,94) (21,74) 2 (36,65) 2 (34,68) (25,56) (17,52) (31,08) 15 (0-100) (40,9) 2 (41,41) (27,62) 3 (46,04) c (34,12) (12,68) (14,8) (19,07) (17,55) (16,35) (32,55) 5 (45,46) 5 (45,99) (23,98) 0,705 0,051 0,097 0,052 0,675 (31,24) a 0,014 (14,62) (17,29) 0,103 0,687 (13,49) c (10,72) c (5,04) ab 0,001 1 (36,34) 2 (39,18) (6,82) c (11,62) (14,13) (18,76) 5 (43,52) 0,274 (14,5) a 0,012 (17,41) 0,340 1 (0-100) (6) 1 (0-70) (6,7) 1 (0-70) (7,7) 0,086 2 (0-245) (7,45) 2 (0-125) (9) 2 (0-75) (6,69) 0,840 *Kruskal Wallis; Alt grup Benforroni ile Mann Whitney U, p<0,017 a yaş grubundan farklı; b yaş grubundan farklı; c yaş grubundan farklı 92

94 Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) eğitim seviyelerine göre karşılaştırmaları, Tablo 32 de gösterilmiştir. Tablo 32. Engelli bireylerin sosyodemografik ve genel bilgilerinin (WORQ-BÖLÜM 1) eğitim seviyelerine göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 1 SORULARI *Ki-Kare **Çok Gözlü Fisher Kesin Testi Genel Lise altı n (%) Genel Lise ve Üstü n (%) WorQ1.3- Medeni Durum Ayrılmış 2 (0,8) 8 (2,2) 0,105** Boşanmış 9 (3,6) 10 (2,8) Dul 4 (1,6) 3 (0,8) Evli 117 (46,6) 136 (37,8) Hiç evlenmemiş 119 (47,4) 201 (55,8) WorQ1.5a- Aşağıdakilerden hangisi mevcut çalışma durumunuzu en iyi şekilde açıklar? Değiştirilmiş veya hafifletilmiş görev 0 (0,0) 6 (3,3) 0,005** Tam zamanlı 78 (91,8) 175 (95,1) Yarı zamanlı 7 (8,2) 3 (1,6) WorQ1.7- Tamamladığınız en yüksek eğitim düzeyi nedir? İlkokul 119 (48,4) 5 (1,4) <0,001* İlkokulu bitirememiş 16 (6,5) 1 (0,3) Lisansüstü Derecesi 0 (0,0) 5 (1,4) Ortaokul/Lise 91 (37,0) 230 (64,6) Resmi bir eğitim almamış 19 (7,7) 0 (0,0) Yüksekokul/Üniversite 1 (0,4) 115 (32,3) WorQ1.12- Tıbbi tedavi ya da rehabilitasyon hizmeti alıyor musunuz? Evet 102 (41,8) 129 (37,1) 0,496* Hayır 124 (50,8) 193 (55,5) Geçerli değil 18 (7,4) 26 (7,5) WorQ1.13- Mevcut kısıtlılıklarınız var mı? Evet 144 (59,5) 196 (57,3) 0,764* Hayır 88 (36,4) 128 (37,4) Geçerli değil 10 (4,1) 18 (5,3) WorQ1.15- Mevcut durumunuzda, ailenizden ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 207 (83,1) 273 (77,6) 0,069* Hayır 35 (14,1) 55 (15,6) Geçerli değil 7 (2,8) 24 (6,8) WorQ1.16- Eğer çalışıyorsanız, yöneticinizden ya da patronunuzdan ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 52 (21,5) 109 (32,4) <0,001* Hayır 35 (14,5) 78 (23,2) Geçerli değil 155 (64,0) 149 (44,3) WorQ1.17- Mevcut mesleki rehabilitasyon programınızın dışında, uygun iş bulmak için ya da farklı iş aramak için kamu ya da özel iş bulma kurumlarından ihtiyacınız olan desteği alıyor musunuz? Evet 29 (12,1) 58 (16,8) <0,001* Hayır 69 (28,8) 148 (42,8) Geçerli değil 142 (59,2) 140 (40,5) WorQ2- Gözlük veya kontak lens kullanıyor musunuz? Evet 86 (34,8) 115 (33,0) 0,635* Hayır 161 (65,2) 234 (67,0) p 93

95 WORQ Kısım 2 de sorulan sorularda engelli bireylerin puanları değerlendirildiğinde, eğitim düzeyi grupları arasında grupları arasında anlamlı fark bulunan maddeler için, genellikle yüksek eğitim seviyesi olanların daha fazla sorun yaşadığı saptandı (Tablo 33). Tablo 33. WORQ nun 2. bölümünde sorulan soruların cevaplarının engelli bireylerin eğitim seviyelerine göre karşılaştırmaları WORQ BÖLÜM 2 SORULARI WorQ2.1- gün içinde ferah ve dinlenmiş hissetmeme problemi WorQ2.2- uyku problemi, örneğin uykuya dalma, gece boyu sık uyanma ya da sabah çok erken kalkma WorQ2.3- önemli şeyleri yapmayı hatırlama problemi WorQ2.4- üzgün ya da depresif hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi WorQ2.5- endişeli ya da kaygılı hissettiğiniz için her zamanki günlük aktivitelerinizi gerçekleştirme problemi WorQ2.6- huzursuzluk WorQ2.7- öfke WorQ2.8- özgüven problemi WorQ2.9- net düşünme sorunu WorQ2.10- günlük problemleri değerlendirme ve çözüm bulma sorunu WorQ2.11- duyma problemi WorQ2.12- belirli bir pozisyonda sabit dururken veya hareket sırasında dengeyi sağlama sorunu WorQ2.13- vücutta acı ve ağrı olması WorQ2.14- fiziksel aktiviteleri gerçekleştirirken genel dayanıklılıkla ilgili sorunlar WorQ2.15- kas gücü sorunu WorQ2.16- cilt problemleri, örneğin çatlamış deri, ülserler, yatak yaraları veya deri incelmesi WorQ2.17- yeni bir işi öğrenme problemi (ör. yeni bir oyun öğrenme, bilgisayar kullanmayı öğrenme, bir aleti kullanmayı öğrenme, vb.) WorQ2.18- belirli bir işe odaklanma ya da mesela gürültü gibi dikkat dağıtıcıları görmezden gelme problemi WorQ2.19- okuma problemi WorQ2.20- karar verme sorunu WorQ2.21- yatak toplama veya masa ya da iş yerini temizleme gibi tek bir işe başlama ve tamamlama problemi WorQ2.22- günlük rutinleri veya günlük aktiviteleri gerçekleştirme problemi WorQ2.23- stresle, krizle veya çatışmayla başa çıkma problemi 94 Genel Lise altı Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) 1 (27,12) (26,67) (23,4) 1 (27,22) 1 (26,94) 1 (28,08) 2 (33,3) (18,31) (21,68) (24,37) (8,21) (27,88) 2 (30,86) 1 (30,14) 1 (30,18) (9,54) (16,33) (20,81) (18,81) (17,61) (19,08) (18,62) (23,9) Genel Lise ve Üstü Ortanca (Min-Maks) (Ortalama) 2 (30,76) 1 (24,78) 0,5 (0-100) (22,69) 1 (24,15) 1 (24,02) 1 (22,7) 1 (27,7) (16,26) (17,89) (17,54) (13,68) 1 (26,08) 1 (26,07) 17,5 (0-100) (28,48) 2 (30,05) (12,64) (11,25) (19,15) (14,22) (17,34) (16,98) (17,29) 1 (23,76) p 0,021 0,474 0,774 0,481 0,575 0,579 0,191 0,616 0,932 0,391 0,022 0,800 0,206 0,994 0,463 0,030 0,249 0,890 0,261 0,520 0,378 0,178 0,250

96 WorQ2.24- vücut dilini, mimikleri, sembolleri ve çizimleri anlama problemi WorQ2.25- sohbeti başlatma ve sürdürme problemi WorQ2.26- iletişim aletlerini (telefon, telekomünikasyon cihazları veya bilgisayar gibi) kullanma problemi WorQ kg a kadar ağırlığı olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ kg dan daha ağır olan nesneleri kaldırma ve taşımada sorun WorQ2.29- elleri, parmakları ve başparmakları kullanarak nesneleri tutma, toplama, kullanma, idare etme ve bırakma gibi ince el becerilerinde sorun WorQ2.30- kısa mesafe (1 km den az) yürümede sorun WorQ2.31- uzun mesafe (1 km den fazla) yürümede sorun WorQ2.32- etrafta hareket etmede (sürünme, tırmanma ve koşma dahil) sorun WorQ2.33- yolcu olarak taşıt kullanmada sorun WorQ2.34- araba veya herhangi bir taşıt sürmede sorun WorQ2.35- giyinme problemi WorQ2.36- sağlığınıza özen göstermede (dengeli beslenme, yeterli fiziksel aktivite yapma ve gerektiğinde doktora başvurma) sorun WorQ2.37- insan ilişkilerinde sorun WorQ2.38- geçiminizi karşılayacak yeterli paraya sahip olma problemi Mann Whitney U (11,38) (14,68) (10,31) (29,52) 5 (45,8) (16,36) (28,5) 2 (40,92) 25 (0-100) (41,23) (24,24) (39,94) (16,55) (18,55) (8,93) 5 (45,18) WorQ2.39- kol boyu mesafesindeki bir nesneyi görme ve tanımada sorun (11) WorQ2.40- yolun karşısındaki (yaklaşık 20 metre mesafe) bildiğiniz birini görme ve tanımada sorun WorQ2.41- evden çıkmak için sabahları uyanma ve hazırlanma (yıkanma, giyinme, kahvaltı yapma) WorQ2.42- tüm hafta boyunca sağlığınız için lazım olan tüm gerekli şeyleri yapma (terapiye gitme, tıbbi görüş alma ya da egzersiz yapma) (16,78) 1 (0-70) (6,06) 2 (0-245) (7,53) (11,11) (14,99) (12,9) (28,48) 3 (40,88) (17,82) (28,18) 3 (40,96) 3 (40,25) (26,82) 2,5 (0-100) (35,3) (14,39) (14,98) (10,94) 1 (35,07) (11,38) (16,53) 1 (0-100) (7,33) 2 (0-100) (7,74) 0,039 0,193 0,013 0,839 0,223 0,186 0,629 0,708 0,982 0,168 0,875 0,997 0,735 0,123 0,013 0,968 0,641 0,689 0,094 95

97 Engelli bireylerin Beck Depresyon Envanter skorları, Tablo 34 te sunulmuştur. Tablo 34. Engelli bireylerin Beck Depresyon Envanter skorları Beck Depresyon Envanter skorları Ortalama±SD Tüm engelli bireyler 8,0±9,3 Cinsiyet Erkek 7,6±9,2 Kadın 8,9±9,3 Yaş Grupları yıl 7,6±10, yıl 8,9±9, yıl 7,5±7,8 Eğitim Seviyesi Genel Lise altı 8,9±9,8 Genel Lise ve Üstü 7,4±8,8 Aile için Anket Formu Sonuçları Toplam 367 aile üyesi dahil edildi. Aile üyelerinin cinsiyete göre dağılımı, Figür 32 de gösterilmiştir. Cinsiyet %28,8 %71,2 Erkek Kadın Figür 32. Aile üyelerinin cinsiyet dağılımı 96

98 Aile üyelerinin medeni durumları ve ailedeki konumlarının dağılımı sırasıyla, Figür 33 ve Figür 34 te gösterilmiştir. Medeni durumunuz %5,5 %6,6 %87,9 Bekar Figür 33. Aile üyelerinin medeni durumlarının dağılımı Dul/boşanmış Evli Ailedeki konumunuz %5,5 %6,0 %4,4 %19,8 %64,3 Anne Baba Çocuk Diğer Eş Figür 34. Aile üyelerinin ailedeki konumlarının dağılımı 97

99 Aile üyelerinin eğitim durumlarının dağılımı, Figür 35 te gösterilmiştir. % ,2 1,4 Okur-yazar değil ğil (Hiç okula gitmemiş) Okur-yazar değil ğil (Bir okul bitirmedi) İlkokul (5 yıllık) lık) Figür 35. Aile üyelerinin eğitim durumlarının dağılımı Eğitim Durumu (son bitirilen okul) 37,6 8,8 Ortaokul (3 yıllık) lık) İlköğretim (8 yıllık) lık) 18,1 2,2 3,0 Genel Lise Meslek Yüksek Okululu 5,5 Mesleki ve Teknik Liseise 1,7 1,4 Üniversiteite Lisans Üstü (Y.Lisans-Doktora) ra) Aile üyelerinin yaklaşık yarısı, ortalama aylık geliri 1500 TL ye kadar olan ailelerde yaşıyorlardı. Ailelerin aylık ortalama gelir dağılımı, Figür 36 da gösterilmiştir. Herhangi bir sosyal güvencesi olan aile üyesi oranı %85,7 idi. % ,8 Siz dahil ailenizin ortalama geliri ne kadardır? 30,0 12, TL TL TL TL 4001 TL üzeri 4,1 9,6 Figür 36. Ailelerin aylık ortalama gelir dağılımı 98

100 Ailesinde bir engelli birey bulunan aile üyesi sayısı 336, ailesinde iki engelli birey bulunan aile üyesi sayısı 29 ve ailesinde üç engelli birey bulunan aile üyesi sayısı 6 idi. Ailedeki engelli birey/bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli gelire sahip aile oranı %35,3 idi (Figür 37). Ailenizdeki engelli birey/bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli gelire sahip misiniz? 64,7% 35,3% Evet Hayır Figür 37. Ailedeki engelli birey/bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli/yetersiz gelire sahip aile oranı Ailede yaşayan engelli birey/bireylerin, türüne göre engel oranlarının dağılımı, Figür 38 de gösterilmiştir. Ailelerde, sürekli engelli raporuna sahip engelli birey oranı %74,6 idi (Figür 39). Ailenizde yaşayan engelli birey/ bireylerin engel türü ve engel oranları nasıldır? 0% 10% 20% 30% 40% 50% 60% 70% 80% 90% 100% İşitme Zihinsel Görme Ortopedik Dil ve konuşma bozukluğu Ruhsal ve duygusal hastalıklar Süreğen hastalık Diğer %20 %20-%29 %30-%39 %40-%59 %60-%79 %80 Figür 38. Engelli birey/bireylerin engel türüne göre engel oranlarının dağılımı 99

101 Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler için engelli raporu var mı? 8,9% 16,5% 74,6% Var geçici Var sürekli Yok Figür 39. Engelli birey/bireylerin, engelli raporu varlığına/yokluğuna göre dağılımı Ailelerde yaşayan engelli bireylerin kullandığı cihazların dağılımı, Figür 40 da gösterilmiştir. Ailelerdeki engelli bireylerin çoğunun (%65,9) tedavi masrafları, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanıyordu (Figür 41). Ailenizde yaşayan engelli birey/bireylerin kullandığı cihazlar nelerdir? % , ,4 8,4 4,9 6,3 4,4 4,1 3,0 19,9 0.0 Herhangi bir cihaz kullanmıyor Yürüme cihazı (ortez) Akülü sandalye Özel gözlük İşitme cihazı Baston Protez Koltuk değneği Diğer Figür 40. Ailelerde yaşayan engelli bireylerin kullandığı cihazların dağılımı 100

102 % 70.0 Engelli birey/bireylerinizin tedavi masrafları aşağıdakilerden hangisi tarafından karşılanıyor? 65, ,8 Karşılanmıyor 13,1 Yeşil Kart Özel Figür 41. Ailedeki engelli birey/bireylerin tedavi masrafl arını karşılayan kurum/kuruluşların dağılımı SGK 9,0 Sağlık Sigortası 0,5 0,5 Özel Sandık Çalışan Kuruluş 5,7 Diğer Ailelerdeki istihdam edilen engelli bireylerin toplam sayısı 51 idi. Ailelerde araç kullanma ehliyetine sahip engelli bireylerin dağılımı, Figür 42 de gösterilmiştir. Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler araç kullanma ehliyetine sahip mi? 15,6% 84,4% Evet Hayır Figür 42. Ailelerdeki araç kullanma ehliyetine sahip engelli bireylerin dağılımı 101

103 Aile üyelerinin, ailede yaşayan engelli bireyin/bireylerin araç kullanmasının iş bulmadaki avantaj durumu hakkındaki düşünceleri, Figür 43 de gösterilmiştir. Ailenizde yaşayan engelli bireyin/bireylerin araç kullanmasının iş bulmasında avantaj sağladığını/ sağlayacağını düşünüyor musunuz? 46,2% 53,8% Evet Hayır Figür 43. Aile üyelerinin, ailede yaşayan engelli bireyin/bireylerin araç kullanmasının iş bulmadaki avantaj durumu hakkındaki düşünceleri Aile içindeki çalışan engelli bireylerin yaptığı iş türü dağılımı, Figür 44 de verilmiştir. Ailenizde çalışan engelli birey/ bireylerin çalıştığı işin türü nedir? 13,1% 1,1% 77,7% Ücretli, maaşlı, yevmiyeli İşveren Çalışan yok Figür 44. Ailelerdeki çalışan engelli bireylerin yaptığı iş türünün dağılımı 102

104 Ailelerde bulunan engellilerin iş durumunun dağılımı, Figür 45 de gösterilmiştir. % Ailenizde çalışan engelli birey/ bireylerin çalıştığı işin türü nedir? 25,9 22, ,4 5, ,8 Memur İşçi Esnafaf 1,9 Ev hanımımı Çiftçi Figür 45. Ailelerde bulunan engellilerin iş durumunun dağılımı 0,5 Öğrenci Kendi isteği ile emekli 6,8 4,1 2,2 3,0 2,2 Emekli olmak zorunda kaldıldı İşsiz, iş arıyoror İşsiz, çalışmak istemiyoror Engelli olduğu için iş vermiyorlar Çalışabilecek işgücü yokok Aile bireylerinin engellilerin hayatlarını nasıl devam ettirmeleri gerektiği konusundaki düşünceleri, Figür 46 da gösterilmiştir. Sizce engelliler hayatlarını nasıl devam ettirmelidir? 8,5% 19,0% 72,5% Çalışarak Çalışmadan çeşitli kurum ve kuruluşlardan yardım alarak Diğer Figür 46. Aile bireylerinin engellilerin hayatlarını nasıl devam ettirmeleri gerektiği konusundaki düşünceleri 103

105 Aile bireylerinin çoğu (%77,8), Türkiye genelinde engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler olduğunu belirttiler (Figür 47). Sizce genel olarak Türkiye de engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler var mıdır? 22,2% 77,8% Evet Hayır Figür 47. Aile bireylerinin Türkiye genelinde engellilerin çalışmasına yönelik olumsuz düşünceler olduğu konusundaki düşünceleri Hemen hemen tüm aile üyeleri (%90,1), kendilerine ait bir iş yerleri olması durumunda engelli personel çalıştırmak isteyeceklerini belirttiler (Figür 48). Kendinize ait bir iş yeriniz olsa engelli personel çalıştırmak ister misiniz? 3,0% 6,9% 90,1% Evet Hayır Hiç düşünmedim Figür 48. Aile bireylerinin, kendilerine ait bir iş yerleri olması durumunda engelli personel çalıştırmak konusundaki düşünceleri 104

106 Aile bireylerinin yaklaşık yarısı (%49,6), engelli istihdamına ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olmadıklarını belirttiler (Figür 49). Ayrıca aile üyeleri, çoğunlukla devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin ve hakların yetersiz (%34,4) veya biraz yeterli (%34,4) olduğu düşüncesindeydiler (Figür 50). Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi misiniz? 35,5% 14,6% 49,6% Evet Hayır Kısmen Figür 49. Aile üyelerinin engelli istihdamına ilişkin yasal düzenlemeler ve haklar hakkında bilgi sahibi olma durumu % ,2 Devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler ve haklar sizce yeterli mi? 34,4 34,4 14,2 2,7 Çok yetersiz Yetersiz Biraz yeterli Yeterli Kesinlikle yeterli Figür 50. Aile üyelerinin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin ve hakların yeterliliği konusundaki düşünceleri 105

107 Aile üyelerinin engellilerle ilgili STK nin faaliyetlerine ilişkin düşünceleri, Figür 51 de gösterilmiştir. Engellilerle ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarının faaliyetlerine ilişkin bilgi sahibi misiniz? 9,6% 59,3% 31,1% Evet Hayır Kısmen Figür 51. Aile üyelerinin engellilerle ilgili STK nin faaliyetlerine ilişkin düşünceleri Aile üyelerinin sadece %22,4 ü engellilerle ilgili bir STK ye üye idi (Figür 52). Engellilerle ilgili bir Sivil Toplum Kuruluşuna üye misiniz? 22,4% 77,6% Evet Hayır Figür 52. Engellilerle ilgili bir STK ye üye olan aile üyesi oranı 106

108 Aile üyelerinin yaklaşık yarısı (%50,8), engellilere yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarının engellinin iş bulmasında desteği olduğunu düşünüyordu (Figür 53). Engellilere yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarının engellinin iş bulmasında desteği olduğunu düşünüyor musunuz? 49,2% 50,8% Evet Hayır Figür 53. Aile üyelerinin, engellilere yönelik Sivil Toplum Kuruluşlarının engellinin iş bulmasındaki desteği hakkındaki düşünceleri Aile üyelerinin %66,0 sı, engellilere yönelik faaliyetlere katılıyordu (Figür 54). Aile üyelerinin engellilere yönelik etkinliklere katılmama nedenlerinin dağılımları, Figür 55 de gösterilmiştir. Engellilere yönelik herhangi bir eğitim, konferans, sempozyum vb. e tkinliklere katıldınız mı? 66,0% 34,0% Evet Hayır Figür 54. Aile üyelerinin engellilere yönelik faaliyetlere katılma oranları 107

109 Engellilere yönelik herhangi bir eğitim, konferans, sempozyum vb. etkinliklere katılmadıysanız sebebi nedir? % , , , Bu tür etkinliklerden n haberim olmuyor or Bu konuda yeterli bilgiye sahip değilim Figür 55. Aile üyelerinin engellilere yönelik etkinliklere katılmama nedenlerinin dağılımları Yeterli zamanım yok 4,2 3,0 1,3 Diğer Rahatsızım, katılamıyorum m Gereksiz buluyorum Hemen hemen tüm aile üyeleri (%99,2), engellilerin eğitim alması gerektiği düşüncesindeydiler. Aile üyelerinin yaklaşık yarısı (%50,1), engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayılarını arttırmanın yararlı olacağı düşüncesindeydiler (Figür 56). Ayrıca, yine aile üyelerinin yaklaşık yarısı (%45,8) engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu belirttiler (Figür 57). Engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayıları yeterli midir? 36,5% 50,1% 13,4% Arttırılmasında yarar var Yeterli Yetersiz Figür 56. Aile üyelerinin engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezi sayılarının yeterliliği konusundaki düşüncelerinin dağılımı 108

110 Engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimler yeterli midir? % ,3 45,8 28,7 11,7 Çok yetersiz Yetersiz Kısmen yeterli Yeterli Çok yeterli 1,4 Figür 57. Aile üyelerinin engelliler için mesleki eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen eğitimlerin yeterliliği konusundaki düşüncelerinin dağılımı Aile bireylerinin Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler meslek ve beceri edindirme kurslarını hangilerinden aldı/aldılar? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı, Figür 58 de gösterilmiştir. % Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler meslek ve beceri edindirme kurslarını hangilerinden aldı/aldılar? 55,0 Eğitim alınmadı 8,4 7,1 6,8 6,0 5,2 4,6 3,0 0,8 Diğer r r Belediyelerin düzenlediği kurslar İŞKUR un Eğitimleri r Sivil toplum kuruluşlarının n düzenlediği eğitimler Halk eğitim merkezlerini kursları rı Bilmiyorum m MEB Çıraklık eğitimleri r Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu nun n düzenlediği kurslar Figür 58. Aile bireylerinin Ailenizde yaşayan engelli birey/bireyler meslek ve beceri edindirme kurslarını hangilerinden aldı/aldılar? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı 109

111 Aile üyelerinin %28,9 u, ailelerinde engelli bireyin bulunmasının günlük yaşamlarını çok etkilediğini belirttiler (Figür 59). % Ailenizde engelli bireyin bulunması günlük yaşamınızı nasıl etkiliyor? 24,7 25,3 28, ,2 13,9 0.0 Hiç etkilemiyor Etkilemiyor Biraz etkiliyor Etkiliyor Çok etkiliyor Figür 59. Aile bireylerinin ailelerinde engelli bireyin bulunmasının günlük yaşamlarına etkisine ilişkin düşüncelerinin dağılımı Aile üyelerinin yaklaşık yarısı (%50,7), yakın çevrelerindeki kişilerin engelli bireyler hakkında yetersiz bilgisi olduğu kanısındaydılar (Figür 60). % Engelli yakını olarak yakın çevrenizdekilerin sizi anlayamadıklarını düşündüğünüz konular nelerdir? 50,7 Engelliler hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları 44,7 Kendilerini engelli ailesi yerine koyamamaları 34,1 Anlayamadıklarını düşünmüyorum 22,6 Engelli olmayı hor görmeleri 18,0 Engellinin aileye ve çevreye rahatsızlık verdiklerini düşünmeleri 4,1 Diğer Figür 60. Aile üyelerinin yakın çevrelerindeki kişiler tarafından anlaşılmadığını düşündükleri konuların dağılımı 110

112 Aile üyelerinin birçoğu (%46,4), engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engelin toplumun önyargıları olduğunu belirtti (Figür 61). % ,4 Toplumun önyargıları Sizce engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engel nedir? 16,9 10,8 9,1 Yeterli destek omayışı (Donanım, araç-gereç, program vb.) Engelli mesleki eğitimlerinin yetersizliği İş fırsatlarının yetersizliği Diğer Ulaşımla l ilgili engeller Engelinin i bilgiye ulaşımının yetersizliği 6,9 5,5 4,4 Figür 61. Aile üyelerinin engellilerin topluma katılımlarının önündeki en büyük engeller konusundaki düşüncelerinin dağılımı Aile üyelerinin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdiği cevapların dağılımı, Figür 62 de gösterilmiştir. % Engelli yolu ayırıcı bantları Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? Toplu taşım hizmetleri Trafik ışıkları düzenlemeleri Engelli telefon kabinleri Binaların engellilere göre düzenlenmesi Diğer Figür 62. Aile üyelerinin Bulunduğunuz çevrede engellilere uygun aşağıdaki hizmetlerden hangisi verilmektedir? sorusuna verdiği cevapların dağılımı 111

113 Aile üyelerinin kurum ve kuruluşlarından engelliler için yapılmasını istedikleri faaliyetlerin dağılımı, Figür 63 de gösterilmiştir. % Kurum ve kuruluşlarından engelliler için yapılmasını istediğiniz faaliyetler nelerdir? ,8 Sağlık hizmetlerinin in iyileştirilmesi 74,1 Sosyal yardım ve desteklerin artırılması 71,9 İş olanaklarının artırılması 71,4 Engelli eğitim olanaklarının artırılması 68,1 Aileleri için bilgilendirme çalışmalarının yapılması 67,6 Bakım hizmetlerinin in iyileştirilmesi 64,3 64,0 62,1 61,6 Ücretsiz meslek edindirme kurslarının arttırılması Ailelelere psikolojik danışmanlık yapma Rehabilitasyon merkezlerinin arttırılması Engelli ailelere engellilere uygun konut tahsisleri yapılması 56,7 Fiziksel düzenleme yapma 6,3 Diğer 5,2 Beklentim yok Figür 63. Aile üyelerinin kurum ve kuruluşlarından engelliler için yapılmasını istedikleri faaliyetlerin dağılımı Aile üyelerinin çoğu (%70,9), yokluklarında, engelli bireyin bakımını öncelikli olarak yakın akrabalarının üstlenmesini istediklerini belirttiler (Figür 64). Sizin yokluğunuzda engelli bireyinizin bakımını öncelikli olarak üstlenmesini istediğiniz kişiler/kurum-kuruluşlar hangisidir? % Yakın akrabalarım Özel bakım evleri Diğer Belediye bakım evleri Gönüllü kuruluşlar SHÇEKbakım evleri Figür 64. Aile üyelerinin, yokluklarında, engelli bireyin bakımını öncelikli olarak üstlenmesini istedikleri kişiler/kurum-kuruluşların dağılımı 112

114 Aile üyelerinin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları, Tablo 35 te özetlenmiştir. Sonuçlar, ölçek sorularına verilen Katılıyorum cevap oranlarına göre azalan sırada sunulmuştur. Tablo 35. Aile üyelerinin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları Ölçek soruları İyi bir rehabilitasyon programına, tanılama sürecini takiben mümkün olan en erken sürede başlanmalıdır. Uygulanan rehabilitasyon programlarının değerlendirilmesinde engellilerin ve ailelerin görüşleri dikkate alınmalıdır. Engelli olan bir birey, iş yerlerinde tüm özellikleriyle olduğu gibi kabul edilmelidir Katılıyorum (%) Ne katılıyorum ne katılmıyorum (%) Katılmıyorum (%) Ailelere engellilerle yaşam eğitimleri verilmelidir Yeterli mesleki eğitim alırlarsa, engellilerin de engelsizler gibi çalışabileceklerine inanıyorum Engellilerin çalışmasının ülkemiz ekonomisine katkı sağladığını düşünüyorum Engelli bireyin eğitim düzeyi ve meslek durumu ekonomik yaşam koşullarını belirleyen göstergelerden bir tanesidir Ailemde yaşayan engelli bireyin/bireylerin ihtiyaç ve talepleri için yeterince zaman ayırıyorum Engellilere verilen ücretlerin yetersiz olduğu kanısındayım İşyerleri engelli çalıştırmamak için her yolu deniyor Ailenin maddi durumu iyi olsa bile engelli birinin varlığı ailenin sosyal hayatını sınırlandırır Engelliler aileleri için ekonomik yüktür Aile üyeleri için anket sonuçlarının kısa bir özeti olarak; ankete katılanların (n=367)%15,1 inin ailesinde çalışan bir engelli birey vardı ve yaklaşık %80 i, ailesinde engelli bir bireyin varlığının günlük yaşamlarını etkilediğini bildirdi. Ayrıca aile üyelerinin çoğu (%72,5), engelli bireylerin yaşamlarını çalışarak sürdürmeleri gerektiği görüşüne sahipti. Bununla birlikte aile üyelerinin %46,4 ü, engelli bireylerin topluma katılmasının önündeki en büyük engelin toplumun önyargıları olduğu görüşünde idi. 113

115 İşveren Anket Formu Sonuçları Toplam 329 işveren dahil edildi. Hemen hemen tüm işverenler (%97,7) özel sektörde idi ve kurum/kuruluşların çoğu 49 veya daha az çalışana sahipti (sırasıyla Figür 65 ve Figür 66). İşverenlerin çoğunluğu erkekti (Figür 67). Kurum/Kuruluşun Statüsü 2,3% 97,7% Kamu Özel Figür 65. İşverenlerin kurum/kuruluşlarının statüsü Kurum/Kuruluşun Büyüklüğü 10,3% 6,1% 83,6% 49 ve altı çalışan arası çalışan 200 ve üzeri çalışan Figür 66. İşverenlerin kurum/kuruluşlarının büyüklüğü 114

116 Cinsiyet 22,8% 77,7% Erkek Kadın Figür 67. İşverenlerin cinsiyet dağılımı Kurum/kuruluşların %20,5 i, en az 1 engelli birey istihdam etmekteydi (Figür 68). Kurum/kuruluşunuzda engelli bireyler çalışıyor mu? 20,5% 79,5% Evet Hayır Figür 68. Kurum/kuruluşlardaki engelli birey istihdam oranı 115

117 İşverenlerin kurum/kuruluşlarındaki toplam çalışan sayısı kişiydi; bunların ü erkek ve sı kadındı. Bu çalışanların 291 i engelli birey olup, bunların 247 si erkek, 44 ü kadındı. Engelli çalışanların eğitim durumlarının dağılımı, Figür 69 da gösterilmiştir. % Kurum/kuruluşunuzda çalışan engelli bireylerin eğitim durumları? Okuryazar değil (Hiç okula gitmemiş) 2 Okur-yazar (Bir okul bitirmedi) İlkokul k l (5 yıllık) Ortaokul Ot (3 yıllık) 6 İlköğretim (8 yıllık) Genel Lise 7 3 Mesleki ve Meslek Yüksek k Teknik Lise Okulu 8 Üniversite it Figür 69. Engelli çalışanların eğitim durumlarının dağılımı Engel gruplarına göre çalışan sayıları, Figür 70 de gösterilmiştir. Engel gruplarına göre çalışan sayıları 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% İşitme engelli 40 Ortopedik engelli 23 Süreğen hastalığı olan (kanser, kalp-damar-böbrek vb.) 17 Zihinsel engelli 14 Görme engelli 13 Dil ve konuşma bozukluğu olan 6 Ruhsal ve duygusal hastalıkları olan (depresyon vb.) 6 Birden fazla özür grubu olan 3 Diğer 1 Figür 70. Engel gruplarına göre çalışan sayıları 116

118 Engel oranlarına göre çalışan sayıları, Figür 71 de gösterilmiştir. % Engel oranlarına göre çalışan sayınız nedir? 3 3 %19 ve daha az %20 - %29 %30 - %39 %40 - %59 %60 - %79 %80 ve üzeri Figür 71. Engel oranlarına göre çalışan sayıları İşverenler, engelli kişi çalıştırma nedeni olarak ilk sırada, yasal zorunluluğu bildirdiler (%73.8) (Figür 72). Engelli bireyleri işe alma nedeniniz nelerdir? 100.0% 90.0% 80.0% 70.0% 11,9% 14,3% 40,0% 16,7% 31,0% 41,2% 33,3% 50,0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0% 73,8% Yasal olarak engelli çalıştırma zorunluluğundan 10,0% 50,0% İş başları ve motivasyonları yüksek olduğu için 41,7% 41,7% Engellilerin yapabileceği işler olduğu için 34,5% 34,5% Sosyal sorumluluk 35,3% 24,5% Yardım amaçlı 67,7% Devletin engelli çalıştıran işyerine sunduğu avantajlar için (vergi indirim vb.) 50,0% Diğer 1. Tercih 2. Tercih 3. Tercih Figür 72. İşverenlerin engelli personel çalıştırma nedenlerinin tercih sırasına göre dağılımı 117

119 İşverenlerin engelli kişileri işe almada başvurdukları başlıca kanal, hükümet tarafından yapılan yazılı sınavlar ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) idi (Figür 73). Engelli personeli işe alma kanallarınız nelerdir? 100.0% 90.0% 80.0% 5,0% 10,0% 23,8% 11,8% 70.0% 60.0% 33,3% 52,9% 75,0% 50.0% 100,0% 100,0% 100,0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 85,0% 42,9% 35,3% 25,0% 0.0% Devlet tarafından açılan yazılı sınavlar İŞKUR müracaatları Referans kişilerin öneri Mülakat görüşmeler İnternet üzerindeki kariyer siteleri Web sayfalarındaki iş ilanları müracaatları Diğer 1. Tercih 2. Tercih 3. Tercih Figür 73. İşverenlerin engelli kişileri işe almada başvurdukları başlıca kanala göre dağılımları İşverenlerin engelli personel çalıştırmama nedenlerinin dağılımı, Figür 74 te gösterilmiştir. Neden engelli birey çalıştırmıyorsunuz? 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% 35% 40% 45% Uygun iş pozisyonu mevcut değil 36 Engelli birey çalıştırma kotasının altındayız 34 Kalifiye eleman bulamıyoruz Engellilere açılan pozisyonlara talep olmadı Diğer Ücret konusunda sorunlar oluyor İŞKUR işe uygun engelli aday göndermiyor Engelli çalıştırmaya sıcak bakmıyoruz Figür 74. İşverenlerin engelli personel çalıştırmama nedenlerinin dağılımı 118

120 İşverenlerin işyerlerine yeni personel alırken tercih ettikleri engel gruplarının dağılımı, Figür 75 te gösterilmiştir. İşyerinize yeni personel alırken/alacak olsanız hangi engel grubundan olan engelli personeli tercih edersiniz? Diğer Birden fazla özür grubu olan 83.3% 75.0% 16.7% 25.0% Ruhsal ve duygusal hastalıkları olan (depresyon vb.) 9.1% 40.9% 50.0% Dil ve konuşma bozukluğu olan 27.3% 41.8% 30.9% Görme engelli 39.3% 28.6% 32.1% Zihinsel engelli 46.2% 7.7% 46.2% Süreğen hastalığı olan (kanser, kalp-damar-böbrek vb.) 49.2% 30.3% 20.5% Ortopedik engelli 61.1% 26.3% 12.6% İşitme engelli 62.0% 23.3% 14.7 % %0.0 %20.0 %40.0 %60.0 %80.0 % Tercih 2. Tercih 3. Tercih Figür 75. İşverenlerin işyerlerine yeni personel alırken tercih ettikleri engel gruplarının dağılımı İşverenlerin %32,8 i, işyerlerinin çalışma koşullarının engelli çalışanlar için kısmen uygun olduğunu düşünüyorlardı (Figür 76). % 35.0 İşyeri çalışma koşullarınızın genel olarak engelli çalışanlar için uygun olduğunu düşünüyor musunuz? Hiç uygun değil Uygun değil Kısmen uygun Uygun Tamamen uygun Figür 76. İşverenlerin kendi işyerlerinin engelli çalışanlar için uygunluğu hakkındaki düşüncelerinin değerlendirmesi 119

121 İşverenlerin Sizce bir işyerinde engelli çalışanlar için hangi fiziksel düzenlemeler yapılmalı? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı, Figür 77 de gösterilmiştir. Sizce bir işyerinde engelli çalışanlar için hangi fiziksel düzenlemeler yapılmalı? 100.0% 90.0% 80.0% 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0% %85 %15 %82 %18 %84 %16 %76 %24 Engelli rampası WC Asansör Kullanıma Ulaşım için Çalışma ortamı Engellilerin uygun bilgisayar özel servis düzenlenmesi kullanımına uygun telefon ve telefon kabinleri %79 %21 %72 %28 %75 %25 Figür 77. İşverenlerin Sizce bir işyerinde engelli çalışanlar için hangi fi ziksel düzenlemeler yapılmalı? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı İşverenlerin çalışan engellilerin yeterlilikleri ve yetersizlikleri hakkındaki düşünceleri, sırasıyla Figür 78 ve Figür 79 da gösterilmiştir Çalışan engellilerde yeterli bulduğunuz özellikler hangileridir? 45.0 %43, %39, %34,7 %33,1 %33, %23, Çalışma Çl Devamlılıkları ll Özverililik Verilen görevi İş Sorumluluk l azimleri yapma performansları duyguları iyi yüksek Figür 78. İşverenlerin çalışan engellilerin yeterlilikleri hakkındaki düşünceleri 120

122 Çalışan engellilerde yetersiz bulduğunuz özellikler hangileridir? %24,6 %26, %21,0 %19, %13,7 %14, Mesleki bilgi i Eğitim eksikliği İş ortamına Çalışma Çl İçe kapanıklıkkl k Arkadaşlarıyla Akd l eksikliği uyum sağlama hızları iletişim Figür 79. İşverenlerin çalışan engellilerin yetersizlikleri hakkındaki düşünceleri İşverenlerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler hakkındaki bilgilerinin değerlendirilmesi, yaklaşık yarısının bu düzenlemeleri bilmediğini göstermiştir (Figür 80). Ayrıca işverenlerin çoğu, devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin yetersiz olduğu (38,2%) veya biraz yeterli (29,9%) olduğu düşüncesindeydi (Figür 81). Engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler hakkında bilgi sahibi misiniz? 26,9% 25,3% 47,8% Evet Hayır Kısmen Figür 80. İşverenlerin engelli çalıştırmaya ilişkin yasal düzenlemeler hakkındaki bilgileri 121

123 Devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemeler sizce yeterli mi? %38, %29,9 %22, %5,6 Çok yetersiz Yetersiz Biraz yeterli Yeterli %4,2 Kesinlikle yeterli Figür 81. İşverenlerin devletin engellilere sağladığı yasal düzenlemelerin yeterliliği hakkındaki düşüncelerinin dağılımı İşverenlerin çoğunun (%68,9), engelli mesleki beceri ve rehabilitasyon merkezlerinin etkinlikleri hakkında bilgisi yoktu (Figür 82). Engelli mesleki beceri ve rehabilitasyon merkezlerinin etkinlikleri hakkında bilginiz var mı? 17,2% 68,9% 13,9% Evet Hayır Biraz Figür 82. Engelli istihdamı için engelli mesleki beceri ve rehabilitasyon merkezlerinin etkinlikleri hakkında işverenlerin bilgileri 122

124 İşverenlerin sadece %16,4 ü, çalıştırdığı engelli personeli eğitim aldığı alanda istihdam ediyordu (Figür 83). Çalıştırdığınız engeli personeli eğitim aldığı alanda istihdam edebiliyor musunuz? 16,4% 44,0% 39,6% Evet Hayır Uygun pozisyon Figür 83. Çalıştırılan engelli personelin eğitim aldığı alanda istihdam edilme oranları İşverenlerin İşyerinizde engelli personelinize eğitim desteği veriyor musunuz? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı, Figür 84 te gösterilmiştir. İşyerinizde engelli personelinize eğitim desteği veriyor musunuz? 56,1% 43,9% Evet Hayır Figür 84. İşverenlerin İşyerinizde engelli personelinize eğitim desteği veriyor musunuz? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı 123

125 İşverenlerin, İşletmelerde kurum kültürünü yerleştirmek,engelliler ve diğer çalışanların birlikte ve uyum içinde çalışmalarını sağlamak için hangi eğitimler verilmelidir? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı, Figür 85 te gösterilmiştir. İşletmelerde kurum kültürünü yerleştirmek ve engelliler ve diğer çalışanların birlikte ve uyum içinde çalışmalarını sağlamak hangi eğitimler verilmelidir? 100.0% 90.0% 80.0% 70.0% % % 40.0% 30.0% 20.0% % % Kurum kültürü İşçi sağlığı İş etiği İletişim Takım Örgütsel Duyarlılık Meslek içi güvenliği çalışması çeşitlilik eğitim Figür 85. İşverenlerin, İşletmelerde kurum kültürünü yerleştirmek, engelliler ve diğer çalışanların birlikte ve uyum içinde çalışmalarını sağlamak için hangi eğitimler verilmelidir? sorusuna verdikleri cevapların dağılımı 124

126 İşverenlerin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları, Tablo 36 da özetlenmiştir. Sonuçlar, ölçek sorularına verilen Katılıyorum cevap oranlarına göre azalan sırada sunulmuştur. Tablo 36. İşverenlerin engelli bireylerin istihdam edilebilirliğine yönelik algıları Ölçek soruları Katılıyorum (%) Ne katılıyorum ne katılmıyorum (%) Katılmıyorum (%) Engelliler bir meslek sahibi olabilirler Engellilere iş sağlayarak, onlara yardımcı olunması gerektiğine inanıyorum Çalışmaya cesaret edemeyen engellilere, çalışan engelliler iyi model olacaktır Bireylerin ve toplumun engellilere karşı olası önyargılarını kırmak için istihdam oldukça önemlidir Toplumun her bireyi gibi engellilerin de üretime katkı sağlaması gerekmektedir İş yerlerinde engellilerin ihtiyaç duyduğu fiziksel koşulların oluşturulması için devlet destek vermelidir Yeterli mesleki eğitim alırlarsa, engellilerin de engelsizler gibi çalışabileceklerine inanıyorum İşyerlerinde engelli istihdamına yönelik bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır İŞKUR, işyerlerine, ihtiyaç duyulan profilde engelli göndermelidir Engellilerle uyum içinde çalışmak için tüm çalışanlara, bu konuyla ilgili (örn. Engellilerle nasıl iletişim kurulması gerektiği, vs.) eğitim verilmelidir Engelli çalışanların azmi ve çalışkanlığı, çalışma arkadaşlarını da motive eder Engel sebebiyle ortaya çıkan dezavantajın etkilerinin ortadan kaldırılması veya en aza indirilmesi istihdam ile mümkündür Engelli bireyler engelli olmayan bireylere oranla, istihdama daha fazla ihtiyaç duymaktadır Bir engelliye, sahip olduğu vasıflardan düşük seviyede iş yaptırmak, ona karşı yapılan bir haksızlıktır Engelliler için esnek çalışma saatleri uygulanmalıdır Çalışan engellilerin işyeri eğitimlerine ilişkin giderler devlet tarafından karşılanmalıdır Engelliler, en az engelli olmayanlar kadar verimlidirler Engelliler işlerini kolay kolay bırakmazlar Devlet tarafından verilen mesleki eğitim hizmetlerinin yeterli olduğunu düşünmüyorum Engelli elemanın, işyerinde becerileri konusunda kendini geliştirebileceğine inanmıyorum Yasal bir zorunluluk olmasaydı, mutlaka engelli istihdam etmek gibi bir kaygım olmazdı Engellilerin iş kazalarına neden olma olasılığı daha yüksektir Engellilerin çalıştığı iş ortamında huzursuzluk yaşanması olasılığı oldukça yüksektir Engelli insanlar kendine güvensizdirler Genel olarak engelli insanlar sorumluluktan kaçarlar Eğitimleri ne olursa olsun, engelliler yalnızca vasıfsız işlerde çalışabilirler Engelli çalıştırmak işverene yük getirir

127 İşveren Anket sonuçlarına göre kısa bir özet olarak, işverenlerin (n=329) %95,5 i, engelli kişilerin bir meslek sahibi olmaları gerektiği düşüncesine katılıyordu ancak yalnızca %20,5 i en az bir engelli kişi çalıştırmaktaydı. STK Anket Sonuçları Toplam 51 STK çalışmaya dahil edildi. STK ların ortalama faaliyet süresi 23.12±16.55 yıldı. STK ların toplam üye sayısı idi. STK ların coğrafi bölgelere göre dağılımı, Figür 86 da sunulmuştur. Coğrafi Bölge % % % % 10% 8% 4% 4% 0.0 Marmaraa İç Anadoluu Ege Karadeniz Akdeniziz Doğu Anadoluu Güneydoğu Anadoluu Figür 86. STK ların coğrafi bölgelere göre dağılımı STK ların hizmet verdiği engel grubu oranı, Figür 87 de gösterilmiştir. % 70.0 Derneğinizin hizmet verdiği engel grubu % 59% % % % Bedersel Zihinsel İşitme Görme Süreğen Figür 87. STK ların hizmet verdiği engel grubu oranı 126

128 STK ların engelli üyelere ilişkin faaliyetlerinin dağılımı, Figür 88 de gösterilmiştir. Derneğinizin genel olarak engelli üyelere ilişkin faaliyetleri nelerdir? Topluma katkıda bulunmasını sağlamak Yaşam koşullarını iyileştirme çalışmaları Kapasitelerini geliştirme çabaları Bağımsızlaşmalarına destek olmak Bakım ve korunmaya ihtiyacı olan engellilerin özel Engelli yasal hakları ve kanun hakkında bilgilendirme Engellilere ve ailelerine eğitim vermek Engellilerin kendileri ile ilgili konularda söz sahibi ve aktif Kurum ve kuruluşların yapmış olduğu hizmetlerden 86% 92% 80% 90% 80% 86% 69% 75% 67% 14% 8% 20% 10% 20% 14% 31% 25% 33% Toplumsal gelişmelerden pay almalırını sağlamak Engellilere yönelik çeşitli sportif faaliyetler Ulaşım imkanlarında yararlanmalarını optimum düzeye 55% 61% 69% 45% 39% 31% Engelliler için dinlenme tesisleri, sosyal ve kültürel 39% 61% Konser, balo, tiyatro, sergi, gezi vb. sosyal etkinlikler 76% 24% Diğer 6% 94% Evet Hayır Figür 88. STK ların engelli üyelere ilişkin faaliyetlerinin dağılımı STK ların istihdama yönelik faaliyetlerinin dağılımı, Figür 89 da gösterilmiştir. Derneğinizin istihdama yönelik faaliyetleri nelerdir? İstihdama yönelik mesleki eğitim kursları 61% 39% 61% 39% Kişisel gelişim kursları 57% 43% 76% 24% İşyerinde hizmet içi eğitim, toplantı 39% 61% 43% 57% Motivasyon arttırıcı sosyal organizasyonlar 35% 65% 51% 49% Şirketlerinde engelli çalıştırmak isteyen işverenlere 55% 45% 67% 33% Engellilerin ilk iş gününde danışmanlık 35% 65% 29% 71% Engelli eleman arayan işverenler için özgeçmiş 22% 78% 4% 96% Evet Hayır Figür 89. STK ların istihdama yönelik faaliyetlerinin dağılımı 127

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞKUR UN ENGELLİLERE SUNDUĞU HİZMETLER Ekrem KAYACI İstihdam Uzmanı 27 Eylül 2013 1 SUNUM PLANI İşgücü Piyasası Göstergeleri İŞKUR a Engelli Kaydı İş ve Meslek Danışmanlığı

Detaylı

İŞ HAYATINDA ENGELLİ İSTİHDAMI

İŞ HAYATINDA ENGELLİ İSTİHDAMI İŞ HAYATINDA ENGELLİ İSTİHDAMI Mehmet UĞUR* 69 I. GİRİŞ Anayasamızın 61 nci maddesinde Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. hükmü yer almaktadır.

Detaylı

SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008

SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008 SİRKÜLER NO: POZ - 2008 / 53 İSTANBUL, 08.07.2008 01.07.2008 Tarihinden İtibaren, İşverenlerin 50 veya Daha Fazla İşçi Çalıştırdıkları İş Yerlerinde Çalıştırmaları Gereken Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör

Detaylı

KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ KOCAELİ ÇALIŞMA VE İŞKUR İL MÜDÜRLÜĞÜ İL MÜDÜRÜ İL MÜDÜR YRD. İL MÜDÜR YRD. Ana Hizmet Servisleri İşgücü Piyasası İzleme ve Değerlendirme Servisi Danışmanlık ve İşe Yerleştirme Servisi Çalışma İlişkileri

Detaylı

ÖZÜRLÜ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞUNUN DÜZENLENDİĞİ 4857 SAYILI İŞ KANUNU NUN 30 UNCU MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI

ÖZÜRLÜ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞUNUN DÜZENLENDİĞİ 4857 SAYILI İŞ KANUNU NUN 30 UNCU MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI Sirküler Rapor 16.07.2012/134-1 ÖZÜRLÜ VE ESKİ HÜKÜMLÜ ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞUNUN DÜZENLENDİĞİ 4857 SAYILI İŞ KANUNU NUN 30 UNCU MADDESİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILDI ÖZET : Kamu işyerlerinde yüzde dört özürlü

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ T.C ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU KIRIKKALE İL MÜDÜRLÜĞÜ } Türkiye İş Kurumu 2003 tarihinde 4904 sayılı kanun ile kurulmuştur. } 665 sayılı KHK ile Bölge Çalışma Müdürlükleri

Detaylı

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM

tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM 23.02.2012 tarili ve 03 No.lu Senato kararı ile HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç MADDE 1- (1)Bu yönergenin amacı,

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI

TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI TÜRKİYE İŞ KURUMU İŞ VE MESLEK DANIŞMANLIĞI DAİRESİ BAŞKANLIĞI 19.10.2016 20.12.2016 1 Engelli Bireylere Sunulan Hizmetler 2 İŞKUR un Görevleri Ulusal istihdam politikalarının belirlenmesine yardımcı olmak,

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim gören özürlü öğrencilerin öğrenim

Detaylı

2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI

2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI 18.02.2008/46 2008 YILINDA ĐŞVERENLERĐN ZORUNLU ÖZÜRLÜ, ESKĐ HÜKÜMLÜ VE TERÖR MAĞDURLARI ÇALIŞTIRMA ORANLARI ÖZET : Đşverenlerin elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları işyerlerinde çalıştırmaları gereken

Detaylı

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BİRİMİ YÖNERGESİ (11.01.2017 tarih ve 2017-001 nolu Senato Karar ) BİRİNCİ BÖLÜM Genel Esaslar Amaç Madde 1. Bu Yönergenin amacı; Hasan Kalyoncu Üniversitesi

Detaylı

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK 14 Şubat 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28913 Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından: YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

Detaylı

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM

T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM T.C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIFÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ EĞİTİM BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK AMAÇ MADDE 1- Bu yönergenin amacı; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi nde öğrenim gören

Detaylı

ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN 9463 ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5378 Kabul Tarihi : 1/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 7/7/2005 Sayı : 25868 Yayımlandığı

Detaylı

ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ

ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ ŞEHİRİÇİ TİCARİ TAKSİLERDE ÇALIŞANLARIN SOSYAL GÜVENCESİ Mehmet Emre DİKEN * 1. Giriş Şehiriçi ticari taksi araçlarının sayıları yeni yerleşim bölgelerinin kurulması ve nüfusla paralel olarak artış göstermektedir.

Detaylı

SAĞLIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK FAALİYETLERİMİZ ARALIK 2018

SAĞLIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK FAALİYETLERİMİZ ARALIK 2018 SAĞLIK SEKTÖRÜNE YÖNELİK FAALİYETLERİMİZ ARALIK 2018 SUNUM PLANI İşbaşı Eğitim Programları Mesleki Eğitim Kursları 2 İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN AMAÇLARI Programın temel amacı; mesleki deneyimi veya

Detaylı

İşverenlere Torba Kanun İle Sigorta Prim Teşviki Getirilmiş, Bir İşçi İçin Prim İndirim Tavanı 1.009 TL ye Kadar Çıkarılmıştır

İşverenlere Torba Kanun İle Sigorta Prim Teşviki Getirilmiş, Bir İşçi İçin Prim İndirim Tavanı 1.009 TL ye Kadar Çıkarılmıştır İşverenlere Torba Kanun İle Sigorta Prim Teşviki Getirilmiş, Bir İşçi İçin Prim İndirim Tavanı 1.009 TL ye Kadar Çıkarılmıştır I- GİRİŞ : 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetenin mükerrer sayısında yayımlanan

Detaylı

T.C. GEDĠK ÜNĠVERSĠTESĠ

T.C. GEDĠK ÜNĠVERSĠTESĠ T.C. GEDĠK ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YAPILANMASI VE ÇALIġMA ESASLARI YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı; Gedik Üniversitesi'nde

Detaylı

YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Resmi Gazete Tarihi: 25.04.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27210 YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

TORBA KANUNDAKİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ

TORBA KANUNDAKİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ TORBA KANUNDAKİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ TEŞVİK NEDİR Sosyal Güvenlik Kurumu yada diğer Kamu Kuruluşları (İş-Kur, Hazine, vb) tarafından sağlanan teşviklerden anlaşılması gereken işverenin daha az prim ödemek

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM VE İSTİHDAM KONUSUNDA 6111 SAYILI KANUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER

MESLEKİ EĞİTİM VE İSTİHDAM KONUSUNDA 6111 SAYILI KANUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER MESLEKİ EĞİTİM VE İSTİHDAM KONUSUNDA 6111 SAYILI KANUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER 13/02/2011 tarih ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

Detaylı

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop

T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop T. C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1: Bu yönergenin amacı, Sinop Üniversitesinde öğrenim görmekte olan engelli öğrencilerin

Detaylı

Araştırma Geliştirme ve Proje Dairesi Başkanlığı

Araştırma Geliştirme ve Proje Dairesi Başkanlığı VERİ TÜRÜ VERİ KAYNAĞI İSTİHDAM Devlet Personel Başkanlığı Türkiye İş Kurumu EĞİTİM Milli Eğitim Bakanlığı SOSYAL YARDIMLAR Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü BAKIM Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Detaylı

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı 6 Temmuz 2012 2012 yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya 1 1) Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel ve Ulusal STK ların Kapasitesinin Güçlendirilmesi

Detaylı

SGK TEŞVİK İŞ-KUR İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMINI BİTİRENLERİN İSTİHDAMINA İLİŞKİN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ

SGK TEŞVİK İŞ-KUR İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMINI BİTİRENLERİN İSTİHDAMINA İLİŞKİN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ İŞ-KUR İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMINI BİTİRENLERİN İSTİHDAMINA İLİŞKİN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ 6645 1 SİGORTALI YÖNÜNDEN ŞARTLAR 31.12.2017 Tarihine kadar İş-Kur İşbaşı Eğitim programını tamamlamış olması İşbaşı

Detaylı

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar DÜZCE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1) Bu yönergenin amacı; Düzce Üniversitesi nde öğrenim gören engelli öğrencilerin öğrenim

Detaylı

YENİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ BİLGİ NOTU

YENİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ BİLGİ NOTU YENİ İSTİHDAM TEŞVİKLERİ BİLGİ NOTU REKABETİ GELİŞTİRME KOORDİNATÖRLÜĞÜ TEŞVİK BİLGİ VE PLANLAMA BİRİMİ ARALIK 2017 0 Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın himayelerinde 14 Aralık 2017 tarihinde Cumhurbaşkanlığı

Detaylı

ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1)

ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1) 9463 ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 5378 Kabul Tarihi : 1/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 7/7/2005 Sayı : 25868 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 44 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER TC MALTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER AMAÇ Madde 1 Bu yönergenin amacı, Maltepe Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimininçalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.

Detaylı

KOCAELİ MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ TOPLANTISI

KOCAELİ MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ TOPLANTISI T.C. KOCAELİ VALİLİĞİ KOCAELİ MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ TOPLANTISI 14 Şubat 2017, KOCAELİ İÇERİK İçerik 9 Şubat 17 tarihinde yayımlanan 687 Sayılı KHK Kapsamında İstihdam Teşviki SGK Prim Teşviki Gelir

Detaylı

MARDĠN ARTUKLU ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ

MARDĠN ARTUKLU ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ MARDĠN ARTUKLU ÜNĠVERSĠTESĠ ENGELLĠ ÖĞRENCĠ BĠRĠMĠ YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu Yönergenin amacı; Mardin Artuklu Üniversitesi nde öğrenim gören özürlü öğrencilerin

Detaylı

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI 15 Ekim 2012 Mehmet Ali ÖZKAN İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı 1 SUNUM PLANI I- İşgücü Piyasası Göstergeleri II- Mesleki Eğitim ve

Detaylı

6111 Sayılı Torba Kanun Uygulama Eklentileri. 5 Puanlık Ek İndirim Ek İstihdam Teşviği

6111 Sayılı Torba Kanun Uygulama Eklentileri. 5 Puanlık Ek İndirim Ek İstihdam Teşviği 6111 Sayılı Torba Kanun Uygulama Eklentileri 5 Puanlık Ek İndirim Ek İstihdam Teşviği 6111 Sayılı Kanun 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası

Detaylı

İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER AKTİF İŞGÜCÜ HİZMETLERİ

İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER AKTİF İŞGÜCÜ HİZMETLERİ İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER AKTİF İŞGÜCÜ HİZMETLERİ İŞGÜCÜ PİYASASI RAKAMLARI TÜRKİYE 2014 TÜRKİYE 2015 İZMİR 2014 İZMİR 2015 İŞGÜCÜ 28.786.000 29.678.000 1.746.000 1.745.000 İSTİHDAM 25.933.000

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü Kanuni Teşviklerden Yararlanma Sayıları TEŞVİK AÇIKLAMA İŞYERİ SAYISI SİGORTALI SAYISI TEŞVİK TUTARI 5510 Malullük, Yaşlılık Ölüm Sigortası

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ

ÇALIŞMA HAYATINDA MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ KAYSERİ ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA HAYATINDA MİLLİ İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ Şubat 2017 Nayil COŞKUN KONU BAŞLIKLARI KISACA SEFERBERLİK PROJESİ, MEVCUT İSTİHDAM TEŞVİKLERİ VE YENİ TEŞVİKLER,

Detaylı

T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu yönergenin amacı, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinde

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) İSTİHDAM TEŞVİKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) İSTİHDAM TEŞVİKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) İSTİHDAM TEŞVİKLERİ Mehmet CANDAN Temmuz 2011 SUNUM PLANI I. MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI PRİM ORANININ İŞVEREN HİSSESİNDEN YAPILAN BEŞ PUANLIK İNDİRİM UYGULAMASI

Detaylı

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü kadri.kabak@iskur.gov.tr 28 Nisan 2015 İşgücü Piyasasının Fotoğrafını Çekiyoruz! Yılda en az 2 kez, tüm

Detaylı

D S M M M O DİYARBAKIR SERBEST MUHASEBECİ M A L İ M Ü Ş A V İ R L E R O D A S I Chamber Of Certified Public Accountants of Diyarbakır

D S M M M O DİYARBAKIR SERBEST MUHASEBECİ M A L İ M Ü Ş A V İ R L E R O D A S I Chamber Of Certified Public Accountants of Diyarbakır 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa Göre 2018 YILINDA UYGULANACAK TEŞVİKLER VE YAPILACAK DİĞER ÇALIŞMALAR 1. İlave İstihdam Teşviki 2. Bir Senden Bir Benden İstihdam Teşviki 3. Kadın Genç ve Mesleki

Detaylı

SUNUM PLANI I. MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI PRİM ORANININ İŞVEREN HİSSESİNDEN YAPILAN BEŞ PUANLIK İNDİRİM UYGULAMASI

SUNUM PLANI I. MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI PRİM ORANININ İŞVEREN HİSSESİNDEN YAPILAN BEŞ PUANLIK İNDİRİM UYGULAMASI İSTİHDAM TEŞVİKLERİ SUNUM PLANI I. MALULLÜK, YAŞLILIK VE ÖLÜM SİGORTALARI PRİM ORANININ İŞVEREN HİSSESİNDEN YAPILAN BEŞ PUANLIK İNDİRİM UYGULAMASI II. ÖZÜRLÜ İŞÇİ ÇALIŞTIRANLARA YÖNELİK İSTİHDAM TEŞVİKİ

Detaylı

ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1)

ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1) 6462 sayılı Kanun ile değişik hali ENGELLİLER HAKKINDA KANUN (1) Kanun Numarası : 5378 Kabul Tarihi : 1/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 7/7/2005 Sayı : 25868 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt

Detaylı

(Türkiye Sözleşmeyi 18 Ekim 1961 tarihinde imzalamış ve 16 Haziran 1989 tarihinde onaylamıştır.)

(Türkiye Sözleşmeyi 18 Ekim 1961 tarihinde imzalamış ve 16 Haziran 1989 tarihinde onaylamıştır.) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI A. ÇALIŞMA HAKKI VE ÖDEVİ MADDE 49 - Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir. (Değişik 2. fıkra: 4709-3.10.2001 / m.19) Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma

Detaylı

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu nda Değişiklik Yapılması ve Ek Madde Eklenmesine Dair Kanun Teklifi ve gerekçesi ilişikte sunulmuştur.

Detaylı

İŞ BAŞI EGİTİM PROGRAMINI TAMAMLAYAN KİŞİLERİ ÇALIŞTIRAN İŞVERENLERE SİGORTA PRİM TEŞVİKİ GETİRİLDİ

İŞ BAŞI EGİTİM PROGRAMINI TAMAMLAYAN KİŞİLERİ ÇALIŞTIRAN İŞVERENLERE SİGORTA PRİM TEŞVİKİ GETİRİLDİ İŞ BAŞI EGİTİM PROGRAMINI TAMAMLAYAN KİŞİLERİ ÇALIŞTIRAN İŞVERENLERE SİGORTA PRİM TEŞVİKİ GETİRİLDİ Gökhan BEDİR 50 * ÖZ Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun un 28. maddesiyle 4447 sayılı İşsizlik

Detaylı

YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK

YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Resmi Gazete Tarihi: 25.04.2009 Resmi Gazete Sayısı: 27210 YURTİÇİNDE İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİBÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ ÖZÜRLÜ HİZMET BİRİMLERİ YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 16.08.2006. Resmi Gazete Sayısı: 26261 BİRİNCİ BÖLÜM

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ ÖZÜRLÜ HİZMET BİRİMLERİ YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 16.08.2006. Resmi Gazete Sayısı: 26261 BİRİNCİ BÖLÜM BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ ÖZÜRLÜ HİZMET BİRİMLERİ YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 16.08.2006 Resmi Gazete Sayısı: 26261 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 - (1) Bu Yönetmeliğin

Detaylı

İşsizlikle ilgili işlemler

İşsizlikle ilgili işlemler İşsizlikle ilgili işlemler İŞKUR a iş arayan olarak nasıl kayıt olunur? Kurumumuza kayıt yaptırmak isteyen iş arayanlar, ikamet ettikleri yerdeki İl Müdürlüğümüze T.C. kimlik numarasını belirleyen bir

Detaylı

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE İŞ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1 SUNUM PLANI İşe Yerleştirme Hizmetleri İstihdam Teşvikleri Kısa Çalışma Ödeneği 2 İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ 3 İŞE YERLEŞTİRME HİZMETLERİ İş arayanların kayıtlarının

Detaylı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları. 19 Ekim 2016

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları. 19 Ekim 2016 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Engelli Bireylere Yönelik Politika ve Uygulamaları 19 Ekim 2016 ENGELLİ VE YAŞLI HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Engelliliğin önlenmesi ile engellilerin eğitimi, istihdamı,

Detaylı

hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi ile thalasaemialı veya orak hücre anemili (sickle-cell) olma halini anlatır.

hizmetlerine ihtiyaç duyan kişi ile thalasaemialı veya orak hücre anemili (sickle-cell) olma halini anlatır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 31 Mart 2014 tarihli Ellialtıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Engellileri Koruma, Rehabilite ve İstihdam (Değişiklik) Yasası Anayasanın 94

Detaylı

ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME 857 ÖZEL EĞİTİM HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME Kanun Hükmünde Kar.nin Tarihi : 30/5/1997, No: 573 Yetki Kanununun Tarihi : 3/12/1996, No: 4216 Yayımlandığı R.G.Tarihi : 6/6/1997, No: 23011 (Mük.) V.Tertip

Detaylı

ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN 9463 ÖZÜRLÜLER VE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5378 Kabul Tarihi : 1/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 7/7/2005 Sayı : 25868 Yayımlandığı

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : 24010506/031/90 31 /1/2017 Konu : Prime esas kazançların alt ve üst sınırları ile bazı işlemlere esas tutarlar GENELGE 2017-5

Detaylı

SİGORTA PRİM TEŞVİKLERİ

SİGORTA PRİM TEŞVİKLERİ SİGORTA PRİM TEŞVİKLERİ 4447-15921 İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALANLARIN İSTİHDAMI HALİNDE UYGULANAN PRİM TEŞVİKİ Kapsama giren sigortalı için, işsizlik ödeneğine hak kazandığı süre boyunca prime esas kazanç alt

Detaylı

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü Sayı : 24010506/031/90 17 /1/2018 Konu : Prime esas kazançların alt ve üst sınırları ile bazı işlemlere esas tutarlar GENELGE 2018-2

Detaylı

DESTEK DOKÜMANI. a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan;

DESTEK DOKÜMANI. a) 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkekler ile 18 yaşından büyük kadınlardan; 6111 Sayılı Torba Yasa Uygulaması 6111 Sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik

Detaylı

ÖZÜRLÜ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE ÇALIŞTIRILACAK ÖZÜRLÜ İŞÇİ SAYISININ TESPİTİ

ÖZÜRLÜ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE ÇALIŞTIRILACAK ÖZÜRLÜ İŞÇİ SAYISININ TESPİTİ ÖZÜRLÜ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE ÇALIŞTIRILACAK ÖZÜRLÜ İŞÇİ SAYISININ TESPİTİ Eyüp Sabri DEMİRCİ * 1-Giriş 4857 sayılı İş Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre, aynı il sınırları içinde

Detaylı

İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI İŞKUR DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI İŞKUR DESTEKLERİ A. AKTİF İSTİHDAM POLİTİKALARI Aktif İstihdam Politikaları İş Birliği Yapılan Kurum/Kuruluşlar: Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim

Detaylı

İSTİHDAM FAALİYETLERİ

İSTİHDAM FAALİYETLERİ İSTİHDAM FAALİYETLERİ Aktif İstihdam Politikaları Pasif İstihdam Politikaları Girişimcilik Programları İşsizlik Sigortası İşbaşı Eğitim Programları Ücret Garanti Fonu Toplum Yararına Çalışma Programları

Detaylı

T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C. MEVLANA ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı, Mevlana Üniversitesinde öğrenim gören engelli öğrencilerin

Detaylı

Türkiye de Cinsiyet Çeşitliliğinin Hukuki Altyapısı. Etik ve İtibar Derneği TEİD. 28 Eylül 2018 Av. Okan Demirkan

Türkiye de Cinsiyet Çeşitliliğinin Hukuki Altyapısı. Etik ve İtibar Derneği TEİD. 28 Eylül 2018 Av. Okan Demirkan nin Hukuki Altyapısı Etik ve İtibar Derneği TEİD 28 Eylül 208 Av. Okan Demirkan İlgili Mevzuat Anayasa (982) Devlet Memurları Kanunu (965) Asgari Ücret Yönetmeliği (2004) İş Kanunu (2003) Kadın İşçilerin

Detaylı

İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER

İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER İŞKUR TARAFINDAN SUNULAN HİZMETLER AKTİF İŞGÜCÜ HİZMETLERİ İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMLARI İŞGÜCÜ PİYASASI RAKAMLARI TÜRKİYE 2015 TÜRKİYE 2016 İZMİR 2015 İZMİR 2016 İŞGÜCÜ 28.786.000 29.678.000 1.746.000 1.745.000

Detaylı

EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI. Sorumlu İşbirliği Yapılacak Kurum/lar ve Kuruluş/lar

EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI. Sorumlu İşbirliği Yapılacak Kurum/lar ve Kuruluş/lar EYLEM PLANI ÖNCELİK 1 TOPLUMDA HAYAT BOYU ÖĞRENME KÜLTÜRÜ VE FARKINDALIĞININ OLUŞTURULMASI 1.1 Toplumda hayat boyu öğrenme bilincini artırmaya yönelik TV, radyo ve ilgili mecralarda programlar yayınlanacaktır.

Detaylı

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI Bu politika prosedürü ile Mioro Hediyelik Eşya San.ve Tic. A.Ş., kurumsal sosyal sorumluluk ilkelerimizin,topluluğumuz için önemini ve önceliğini vurgular. Mioro A.Ş. sahip

Detaylı

SİRKÜLER 2015/29. İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanan bu desteklerden kişiler bir kez yararlanabilecektir.

SİRKÜLER 2015/29. İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanan bu desteklerden kişiler bir kez yararlanabilecektir. SİRKÜLER 2015/29 07/05/2015 Sayın Yetkili; Kamuoyunda Torba Kanun olarak bilinen 6645 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Detaylı

ONDAN FAZLA ÇALIŞANI OLAN VE ÇOK TEHLİKELİ SINIFTA BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞSİZLİK SİGORTASI PRİM TEŞVİKİ

ONDAN FAZLA ÇALIŞANI OLAN VE ÇOK TEHLİKELİ SINIFTA BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞSİZLİK SİGORTASI PRİM TEŞVİKİ 07.01.2019/24-1 ONDAN FAZLA ÇALIŞANI OLAN VE ÇOK TEHLİKELİ SINIFTA BULUNAN İŞYERLERİNDE İŞSİZLİK SİGORTASI PRİM TEŞVİKİ ÖZET : Yapılan düzenlemeye göre, 10 işçiden fazla sigortalısı olup, çok tehlikeli

Detaylı

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 25540 Resmi Gazete Tarihi: 01.08.2004 Resmi Gazete Sayısı: 25540 Bakanlık Adı Tebliğin Adı Tebliğ No : R. Gazete Tarihi : 1/8/2004 R. Gazete Sayısı : 25540 : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı : Özürlü, Eski

Detaylı

SİRKÜLER 2008/19. : İş ve SSK Kanunundaki Son Değişiklikler

SİRKÜLER 2008/19. : İş ve SSK Kanunundaki Son Değişiklikler SİRKÜLER 2008/19 SİRKÜLERİN Tarihi : 28.05.2008 Konusu : İş ve SSK Kanunundaki Son Değişiklikler Mevzuat : 4447 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu (R.G: 08.09.1999/ 23810) 4857 Sayılı İş Kanunu (R.G:10.06.2003/

Detaylı

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı ASPB SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ 1. Sektörde mevcut istihdam imkanları geliştirilecektir. 1.1 Kadın istihdamı (İstihdam Hizmetleri Dairesi Başkanlığı) Hazine Müsteşarlığı ASPB Kadın istihdamını geliştirmeye

Detaylı

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8

Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Sayı : B.13.1.SGK.0.(İÇDEN).00.00/04 18/01/2008 Konu : İç Denetim Birimi GENELGE 2008/8 Bilindiği üzere; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile yeni mali yönetim ve kontrol sisteminin gereği

Detaylı

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü

İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü İstihdam Seferberliği Ekrem GÜLCEMAL Sosyal Güvenlik İl Müdürü YASAL DAYANAK Artı İstihdam Teşviki 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun geçici 17 inci maddesi 2017/10 sayılı Genelge BAŞLAMA TARİHİ

Detaylı

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR YAŞLILARA YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-V Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Yaşlılık Kavramı

Detaylı

SİGORTA PRİM TEŞVİKİNDE ORTALAMA İŞÇİ SAYISININ TESPİTİNE İLİŞKİN YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI

SİGORTA PRİM TEŞVİKİNDE ORTALAMA İŞÇİ SAYISININ TESPİTİNE İLİŞKİN YAŞANAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI SİGORTA PRİM TEŞVİKİNDE ORTALAMA İŞÇİ SAYISININ TESPİTİNE İLİŞKİN YAŞANAN SORUNLAR VE YOLLARI Umut TOPCU * 1- GİRİŞ İstihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi

Detaylı

ÖZEL MESLEKİ REHABİLİTASYON MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖZEL MESLEKİ REHABİLİTASYON MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ÖZEL MESLEKİ REHABİLİTASYON MERKEZLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK Resmî Gazete : 2.5.2006/26156 Ek ve Değişiklikler: 1) 31.07.2009/27305 RG BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu

Detaylı

Sigorta Prim Teşviklerinin Birlikte Uygulaması (Çift Teşvik) ile İlgili Yeni Düzenleme

Sigorta Prim Teşviklerinin Birlikte Uygulaması (Çift Teşvik) ile İlgili Yeni Düzenleme Sigorta Prim Teşviklerinin Birlikte Uygulaması (Çift Teşvik) ile İlgili Yeni Düzenleme 1. Giriş İstihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi amacıyla,

Detaylı

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011

KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 KAYIT DIŞI İSTİHDAM ARAŞTIRMASI 2011 www.macnamar.com Kale Mah. Kaptanağa Sok. Mecit Turan İş Merk. No: 5/86 Samsun Tel : 362 431 91 61 Fax: 362 431 91 61 1. Araştırmanın Kimliği... 1 1.1. Araştırmanın

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi Belediyelerin Engelliler Hakkındaki Yükümlülükleri Tarih : 07.09.2011 Birleşmiş Milletler Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme Sözleşme nin 1 inci maddesinde amaç özürlülerin

Detaylı

DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ

DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ BDO Yayıncılık A.Ş. Sirküler Tarihi : 06.03.2017 Sirküler No : 2017/043 01.02.2017 TARİHİ İTİBARİYLE UYGULANACAK OLAN İŞVEREN DESTEĞİ 09.02.2017 tarih ve 29974

Detaylı

SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ

SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ (25.02.2011 tarih ve 27857 sayılı 1. Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan 13.02.2011

Detaylı

İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI. Hazırlayan: Belma ÇEŞNİAL İş ve Meslek Danışmanı

İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI. Hazırlayan: Belma ÇEŞNİAL İş ve Meslek Danışmanı İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI Hazırlayan: Belma ÇEŞNİAL İş ve Meslek Danışmanı İŞKUR dan İşverenler için KAÇIRILMAYACAK FIRSAT İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI Kuruma kayıtlı işsizlerin yine Kuruma kayıtlı işyerlerinde

Detaylı

İSTİHDAM POLİTİKALARI

İSTİHDAM POLİTİKALARI Türkiye İş Kurumu İSTİHDAM POLİTİKALARI İSTANBUL ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ 6 Ocak 2015 İŞKUR, 1946 yılında kurulmuştur Kurumsal Gelişim 2003 yılında yeni gelişen ihtiyaçlar ve değişen koşullara

Detaylı

İş Yeri Hekimliği nde Diyabetli Çalışana Yaklaşım

İş Yeri Hekimliği nde Diyabetli Çalışana Yaklaşım İş Yeri Hekimliği nde Diyabetli Çalışana Yaklaşım Prof.Dr.Mehmet SARGIN Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği ABD. Prof. Dr.Oğuzhan DEYNELİ Koç Üniversitesi Hastanesi Endokrinoloji Bölümü

Detaylı

AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE ÇALIŞANLARIN ANLARIN EĞİTİMİ E VE BELGELENDİRİLMESİ

AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE ÇALIŞANLARIN ANLARIN EĞİTİMİ E VE BELGELENDİRİLMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ MİLLÎ EπİTİM M BAKANLIπI ERKEK TEKNİK ÖπRETİM M GENEL MÜDÜRLÜπÜ M AĞIR VE TEHLİKELİ İŞLERDE ÇALIŞANLARIN ANLARIN EĞİTİMİ E VE BELGELENDİRİLMESİ LMESİ KONYA MAYIS 2010 ETÖGM NÜN N GÖREVLERİ

Detaylı

Çalışma Hayatında Engelliler

Çalışma Hayatında Engelliler Çalışma Hayatında Engelliler Şükrü BOYRAZ TSD Genel Başkanı Ülkemizin ekonomik yapısını incelediğimizde, son dönemdeki krizin de etkisiyle istihdam sorunu öncelikli gündem maddelerinden biri olarak karşımıza

Detaylı

İŞKUR VASITASIYLA İŞE İLAVE ALINANLAR İÇİN GETİRİLEN GELİR VERGİSİ STOPAJ DESTEĞİ HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI:

İŞKUR VASITASIYLA İŞE İLAVE ALINANLAR İÇİN GETİRİLEN GELİR VERGİSİ STOPAJ DESTEĞİ HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI: SİRKÜLER TARİHİ : 16 /03/2017 SİRKÜLER NO : 2017/46 İŞKUR VASITASIYLA İŞE İLAVE ALINANLAR İÇİN GETİRİLEN GELİR VERGİSİ STOPAJ DESTEĞİ HAKKINDA GENEL TEBLİĞ YAYIMLANDI: 9 Şubat 2017 tarihli Resmi Gazetede

Detaylı

6111 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ UYGULAMA ESASLARI

6111 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ UYGULAMA ESASLARI 6111 SAYILI KANUN İLE GETİRİLEN SİGORTA PRİM TEŞVİKİ UYGULAMA ESASLARI I. GİRİŞ Umut TOPCU * İstihdamın artırılması, işsizliğin azaltılması ve bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi amacıyla, hükümet

Detaylı

İş arayanlara yönelik hizmetler İş verenlere yönelik hizmetler

İş arayanlara yönelik hizmetler İş verenlere yönelik hizmetler 24.02.2017 1 24.02.2017 2 3 İş arayanlara yönelik hizmetler İş verenlere yönelik hizmetler 4 5 Herhangi bir mesleği olmayan, mesleğinde yetersiz olan veya mesleği iş piyasasında geçerli olmayan -hükümlüler

Detaylı

ÖZÜRLÜLER KANUNU VE İLGİLİ MEVZUAT

ÖZÜRLÜLER KANUNU VE İLGİLİ MEVZUAT T.C. BAŞBAKANLIK Özürlüler İdaresi Başkanlığı Yayın No: 43 ÖZÜRLÜLER KANUNU VE İLGİLİ MEVZUAT HAZIRLAYANLAR Mustafa KAZKAYASI Yaşar KOCAOĞLU Ufuk AKGÜN Şule ÜRKER Ankara 2006 T.C. Başbakanlık Özürlüler

Detaylı

İSTİHDAMA YÖNELİK İŞVEREN SİGORTA PRİMİ TEŞVİKLERİ

İSTİHDAMA YÖNELİK İŞVEREN SİGORTA PRİMİ TEŞVİKLERİ İSTİHDAMA YÖNELİK İŞVEREN SİGORTA PRİMİ TEŞVİKLERİ Araştırma Şubesi Mart 2010, İstanbul 1 İ Ç İ N D E K İ L E R I. Beş Puanlık İşveren SSK Prim İndirimi II. III. IV. Özürlü Çalıştıran İşverenlerin Teşviki

Detaylı

SİRKÜLER. Sayı: Mayıs

SİRKÜLER. Sayı: Mayıs SİRKÜLER Sayı: Mayıs 2017 İçindekiler 1. BÖLÜM... 2 SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATI... 2 1. SGK Nakil Giriş/Çıkışlarla İlgili Değişiklik yapıldı... 2 2. Toplu İş Sözleşmesi Olan İşyerlerine İlişkin Asgari Ücret

Detaylı

Özürlü Bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojisinin (BİT) Kullanımının Artırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Yaklaşımı. Dr.

Özürlü Bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojisinin (BİT) Kullanımının Artırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Yaklaşımı. Dr. Özürlü Bireylerin Bilgi ve İletişim Teknolojisinin (BİT) Kullanımının Artırılmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Yaklaşımı Dr. Özlem Çakır 2 Özürlülük Normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında

Detaylı

DİYARBAKIR DA İŞGÜCÜ YETİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK DESTEKLER

DİYARBAKIR DA İŞGÜCÜ YETİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK DESTEKLER DİYARBAKIR DA İŞGÜCÜ YETİŞTİRİLMESİNE YÖNELİK DESTEKLER Hikmet DENİZ, Uzman Temmuz - 2012 DİYARBAKIR DA İŞGÜCÜ YETİŞTİRMEYE YÖNELİK DESTEKLER Günümüz rekabet piyasasında işletmeler belli alanlarda uzmanlaşmak

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve KADIN Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB nin kadın-erkek eşitliği ile ilgili temel ilkeleri AB nin kadın istihdamı hedefi AB de toplumsal cinsiyete duyarlı

Detaylı

ĠSTĠHDAM Devlet Personel Başkanlığı Türkiye İş Kurumu. EĞĠTĠM Milli Eğitim Bakanlığı. SOSYAL YARDIMLAR Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü

ĠSTĠHDAM Devlet Personel Başkanlığı Türkiye İş Kurumu. EĞĠTĠM Milli Eğitim Bakanlığı. SOSYAL YARDIMLAR Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü Mart/2014 VERĠ TÜRÜ VERĠ KAYNAĞI ĠSTĠHDAM Devlet Personel Başkanlığı Türkiye İş Kurumu EĞĠTĠM Milli Eğitim Bakanlığı SOSYAL YARDIMLAR Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü BAKIM Engelli ve Yaşlı Hizmetleri

Detaylı

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler Amaç; İSG alanında mevcut uluslararası ve ulusal kurum ve kuruluşlar hakkında bilgi sahibi olmak. Öğrenim

Detaylı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ KOORDİNATÖRLÜĞÜ ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Yıldız Teknik Üniversitesi Engelli Öğrenci

Detaylı