İstanbul Ecza Koop sağlıklı büyümesini 2010 yılında da sürdürecek

Transkript

1 Bülten 64-65:Layout :14 Page 1 AYLIK BÜLTEN OCAK / ŞUBAT 2010 SAYI Merhaba 18 Eylül 2009 tarihinde, Sağlık Bakanlığı nın ilaç Fiyat Kararnamesi nde yaptığı düzenlemeyle, ilaç fiyatlarını düşürme kararı ve Sosyal Güvenlik Kurumu nun Kamu Kurum Iskontolarını yükseltme kararı ile başlayan uygulamalar, o günden bugüne üzerine yenileri de eklenerek devam ediyor. Bildiğiniz gibi bu süreç, eczacıların tepkileri sonucunda 4 Aralık 2009 tarihine ertelenmişti. Eczacılar, alınan bu kararların eczane ekonomilerinde ciddi sıkıntılara neden olacağını belirterek, 4 Aralık 2009 tarihinde 1 günlük kepenk kapatıp, yürüyüş düzenleyerek eczanelerinde sağlık hizmetini yapamaz duruma geldiklerini kamuoyunun dikkatine sunmuşlardı. Ancak, 4 Aralık 2009 tarihinden bugüne kadar hiçbir konuda düzelme sağlanmadığı gibi, 1 Nisan 2010 da fiyatları düşecek 20 yıllık ilaçların fiyatları, 1 Ocak 2010 tarihinde düşürüldü; Eczacıların hiçbir hazırlığı olmamasına karşın, İlaç Takip Sistemi uygulaması, 1 Şubat 2010 a alındı ve son olarak da Medula Sistemi, SGK tarafından alt yapı çalışmaları bitirilmeden 1 Mart 2010 tarihinde kullanıma açıldı. Eczacılar, 4 Aralık 2009 tarihinde fiyatı düşen ilaçların farklarının ödenmesi konusunda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı nın sözünün de olmasına rağmen bu farkları ilaç sanayinin bir bölümünden alamadıkları gibi, 1 Ocak tarihindeki düşüşlerle ilgili hiçbir firmadan bu konuda ses çıkmadı. Ayrıca, geçmişte fiyat düşüşlerindeki geçiş süresi 45 gün olarak uygulanırken, 4 Aralık 2009 tarihinden itibaren bu süre, 5 güne indirilerek eczanedeki ekonomik kayıpların daha da artmasına neden oldu. Üzerinde tartışmaları süren İTS uygulaması, hastanın ilaca ulaşması konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle 15 Mayıs 2010 tarihine ertelendi. Uygulamaya konulan Medula Sistemi ise doktorlar eczacılar ve hastalar arasında sorun yaratmaya devam ediyor ve hastaların birçoğu ilacını alamıyor. Özetle, yeni uygulamalar eczanelere önemli sorunlar yükleyip; ekonomik olarak da çökertirken; doktorlar, hastalar hemen hemen herkes sistemden şikayetçi. Sağlıkta Dönüşüm Programı, önemli ölçüde bir nüfusun sağlık hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştırdı; bu nedenle de sağlık harcamalarının giderek yükselmesine ve Sosyal Güvenlik Kurumu bütçesinde önemli artışlara neden oldu. Bu açığı azaltma adına yapılan uygulamaların faturası ise yine eczanelere çıkartıldı; Hem eczane gelirlerinde bir azalmaya hem de sermayelerde ciddi kayıplara neden oldu ve eğer bu gidişat bir şekilde durdurulup eczanelerin hizmetini sürdürecek bir model uygulanmazsa, sonuçta önemli sayıda eczane kapanma durumuyla karşı karşıya kalırken; kalan eczaneleri de gelecekte aynı durum beklemekte. Öncelikle yapılması gereken, sağlık hizmetlerinde eczacı ve eczanenin durumunun belirlenmesi; gelecekte nasıl bir eczacılık hizmeti yapılacağı tartışılarak belirlenmeli, bunların planlanmasının tüm eczacılar tarafından ortak olarak ve hep birlikte yapılıp, bunların yaşama geçmesini sağlamaktır. Yoksa, mevcut uygulamalara karşı eczacılık alanında bugünkü anlayışlar devam ederse, önümüzdeki süreç eczacılar açısından daha da sıkıntılı olacak. Tüm bu gelişmelerin bizlere getireceği sorunların bilincinde olan eczacılar olarak, artık kaybedecek zaman kalmadığına, gelecek için doğru politikaların bir an evvel oluşturulmasına ve uygulamaya konulması için hepimizin birlikte tüm gücümüzle çaba göstermemiz gerektiğine inanıyoruz. Sağlıcakla kalın Ecz. M. Sait Yücel İstanbul Ecza Koop sağlıklı büyümesini 2010 yılında da sürdürecek İstanbul Ecza Koop un 2010 yılı için belirlediği Stratejik Hedefler ve Aidiyet Uygulamasına ilişkin esaslar, Şubat 2010 tarihlerinde toplanan Temsilciler Meclisi nde değerlendirildi. Kooperatifin 2009 yılı çalışmalarının da ele alındığı toplantıda açıklanan hedefler ve ortaya konulan veriler, İstanbul Ecza Koop un 2010 yılında da sağlıklı büyümesini sürdüreceğini gösteriyor. İ stanbul Ecza Koop Temsilciler Meclisi nin 2010 yılında yaptığı ilk toplantısının gündemini, kooperatifin 2010 Yılı Stratejileri ve 2010 yılında uygulanacak Aidiyet Barometresi nin yeni esasları oluşturdu. Kooperatif hizmet bölgelerinden eczacı odası yöneticilerinin de yer aldığı meclis toplantısında açıklanan hedefler ve sunulan veriler, İstanbul Ecza Koop un her yıl planlı olarak gerçekleştirdiği, 2010 yılında da sürdüreceğini ortaya koyuyor. Özellikle, 2010 yılında uygulanacak Aidiyet Uygulaması için belirlenen yeni koşulların, eczane ekonomilerini gözeterek hazırlanmış olmasına ve kooperatif üyelerine çok sayıda seçenek sunduğuna dikkat çekilen ve meclis üyeleri tarafından da anlamlı bulunan yeni Aidiyet Uygulaması koşullarının kooperatif dayanışma nın ürünü olduğu görüşü paylaşıldı. Sayfa 2-3 Fiyat farklarını depocu fiyatı üzerinden ödüyoruz 4 Aralık 2009 tarihi itibariyle yapılan ilaç fiyat indirimleri ve Kamu Kurum Iskontosu yükselmeleri nedeniyle oluşan eczacı ortaklarımızın stok zararları, depocu fiyatından ödeniyor. O rtaklarımızın stok zararlarına katkı amacıyla, eczacı kooperatifleri tarafından bu dönem stok zararları imalatçı fiyatından değil depocu fiyatından ödeniyor. ürünlerde 30 gün ve 5. kademe ilaçlarda 15 gün olarak uzlaşılan stok zararları, eczacı kooperatifleri tarafından depocu fiyatı üzerinden ödeniyor. Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği ve Depocular Derneğinin ortaklaşa sürdürdükleri çalışmalar sonucunda (TEB in talebi üzerine) ilaç şirketleri ile daha önce bir uzlaşmaya varılmıştı. Kampanyalı ürünlerde 45 gün, normal İstanbul Ecza Koop, Şubat ayı itibarıyla 61 firmanın 1793 kalem ürününden oluşan yaklaşık 6 milyon TL ye yakın fiyat farkı tutarının yaklaşık tamamına yakın kısmını eczacı ortaklarına ödemiş bulunuyor.

2 Bülten 64-65:Layout :14 Page 2 Temsilciler Meclisi 2010 yılının ilk toplantısını yaptı İ stanbul Ecza Koop Temsilciler Meclisi 2021 Şubat 2010 tarihlerinde toplandı. Kooperatifin 2010 Yılı Stratejik Hedefleri ve 2010 yılında uygulanacak Aidiyet Uygulaması esasları ile 2009 yılı çalışmalarının değerlendirildiği toplantıya kooperatif hizmet bölgelerinden 100 ün üzerinde temsilci katıldı. 20 Şubat Cumartesi günü İstanbul Ecza Koop Merkez Konferans Salonu nda saat 13:30 da başlayan toplantıyı, Yönetim Kurulu Üyeleri, Ecz. Abdurrahman Akalın, Ecz. Levent Alemdar ile Ecz. Sedat Güçlü birlikte yönetti. Toplantı gündeminin okunmasının ardından yapılan saygı duruşu ile başlayan toplantıda, kürsüye ilk olarak İstanbul Ecza Koop Genel Müdürü Levent Üzün geldi. Genel Müdür Levent Üzün, ilk olarak kooperatifin 2009 yılı çalışmalarını içeren bir sunum yaptı. Sunumunda, 2009 yılı için belirlenen hedeflerin gerçekleştirildiğini rakamlarla anlatan Levent Üzün, kooperatifin 2009 yılında da kendi pazarında; pazarın %10 üzerinde bir büyümeyi gerçekleştirdiğini ifade etti. Üzün, 2009 yılı hedefleri kapsamında olan bina ve otomasyonla ilgili proje ve yatırımların yıl içinde büyük ölçüde gerçekleştirildiğini belirterek, önceki yıldan planlı olarak devam eden ERP projesinin de 2011 yılı başında tamamlanarak hayata geçeceğini söyledi. Üzün ayrıca, İstanbul Anadolu Yakası nda Ümraniye Şubenin tarihlerinde toplanan İstanbul Ecza Koop Temsilciler Meclisi nin gündeminde kooperatifin, 2010 Yılı Stratejik Hedefleri ve Aidiyet Uygulaması koşulları vardı. İstanbul Ecza Koop un 2009 yılının da değerlendirildiği toplantıda, ilaç ve eczacılık alanında yaşanan son gelişmeler ve bu gelişmelerin önümüzdeki süreçte eczanelere olası yansımaları ele alındı. Toplantının ikinci günü ise Temsilciler Meclisi Eğitim programı çerçevesinde, Prof. Dr. İsmail Durmaz tarafından Türkiye de Kooperatiflerin Verimli Çalışması Açısından Yatay ve Dikey Bütünleşme konulu bir konferans verildi. Genel Müdür Levent Üzün yılının üçüncü çeyreğinde hizmete alındığını sözlerine ekledi. Genel Müdür Üzün, kooperatifin asli faaliyetlerinin yanı sıra 2009 yılında Toplam Kalite Yönetimi uygulaması kapsamında düzenli olarak uygulanan; eğitim, üye ve çalışan memnuniyeti, sunulan hizmetlerin kalite ve hızının artırılması vb. konularda yapılan çalışmaların planlandığı biçimde 2009 yılında da gerçekleştirildiğini veriler eşliğinde meclis üyelerinin bilgisine sundu. Planlı büyüme 2010 yılında da sürdürecek Toplantıda daha sonra Genel Müdür Levent Üzün, kooperatifin 2010 yılı stratejik hedeflerini içeren bir sunum gerçekleştirdi. Genel Müdür Üzün, kooperatifin 2010 yılı hedeflerinin pazardaki mevcut veriler ve olası gelişmeler dikkate alınarak planlandığını belirterek başladığı sunumunun başında 2010 yılında hedeflemiş olduğumuz ciro ve pazar payları rakamlarına ulaşabilmek için öncelikli olarak hizmet kalitemizi iyileştirerek, ortaklarımızın alımlarının arttırılması hedeflenmektedir. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan yatırımlar gerçekleştirilecektir dedi. Daha sonra bu hedeflerin neler olduğunu meclis üyelerine anlatan Levent Üzün, sunumunda şu başlıklara dikkat çekti: 2010 yılında hedeflenen büyümeyi, ortaya konulacak proje ve politikalarla, ağırlıklı olarak Marmara bölgesinde ve Ankara da mevcut üyelerimizle gerçekleştirmek, yeni üye kazanımını sürdürmek. Ekonomik koşullar, eczacıların desteği ve kooperatif olanakları dahilinde, hizmet verilen bölgelerdeki şubeleşme çalışmalarını sürdürmek; bu kapsamda İstanbul ve Ankara da birer yeni şube açılması. Kooperatifçilik anlayışı temelinde yeni hizmet bölgelerine açılmak. Toplantıyı Ecz. Abdurrahman Akalın, Ecz. Sedat Güçlü ve Ecz. Levent Alemdar (soldan sağa) toplantıyı birlikte yönettiler 2

3 Bülten 64-65:Layout :14 Page 3 Ecz. M. Sait Yücel Süreç iyileştirme ve gelişme odaklı Kalite Çemberleri çalışmalarına devam etmek ve genel paylaşım platformlarında sunmak. ISO Müşteri Memnuniyeti Şikayeti Yönetimi Standardını kurmak ve belgelemek Donanım (RF terminal, akıllı bant vb) yatırımları sürdürmek. Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği (TEKB) ve eczacı kooperatifleri arasında yapılan işbirliğini arttırarak devam ettirmek ve uzun vadede tüm kooperatiflerin birleşebilmesi için altyapı oluşturmanın da hedefler arasında olduğunu belirterek sunumunu tamamlayan Genel Müdür Levent Üzün, konuşmasının sonunda kooperatifimizin son 10 yılda gerçekleştirdiği planlı büyüme 2010 yılında da sürecek dedi. Yeni Aidiyet Uygulaması Temsilciler Meclisi toplantısı, verilen aranın ardından Genel Müdür Üzün ün yeni Aidiyet Uygulaması na ilişkin esasları ve parametreleri meclis üyeleri ile paylaşmasıyla devam etti yılında uygulanacak Aidiyet Uygulaması nın eczanelerin mevcut koşullarına göre şekillendiğini belirten Levent Üzün, yeni uygulamamızda üyelerimizin kooperatifle çalışma biçimlerini göz önüne aldık. Aidiyet gösteren üyelerimiz, her türlü çalışma biçimiyle yeni Aidiyet Uygulaması ndan yararlanabilecek dedi. Levent Üzün konuşmasında, yeni uygulamada 4. kademe ilaçların da kapsam içine alındığını, aidiyet ve ciro oranlarının aşağı çekildiğini vurgulayıp, üyelerin vade ile birlikte ıskontodan da yararlanabileceklerini, ıskonto istemeyen üyelerin bedelsiz ürün alabileceklerini sözlerine eklerken, aylık peşin çalışanların ve tek servis alan bölgelerin ekstra ıskonto ve iyileştirmelerden yararlanabileceklerini belirterek parametreleri meclis üyelerine örneklerle anlattı. Toplantıda daha sonra, meclis üyeleri kürsüye gelerek ve bulundukları yerden Yönetim Kurulu üyeleri Ecz. Ahmet Çimer, Ecz. Rafet Şahin, Ecz. Selda Kuyumcu, II. Başkan Ecz. Şerife Serdar ve Başkan Ecz. M.Sait Yücel toplantıda birarada yapılan sunumlara ilişkin çeşitli sorular sorarak, görüş ve düşüncelerini açıkladılar. İstanbul Ecza Koop sağlıklı büyümesini sürdürüyor Temsilciler Meclisi Toplantısı nda son olarak kürsüye İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Sait Yüce geldi. Başkan Yücel, konuşmasının başında toplantı gündemini oluşturan konulara ilişkin sorulan sorulara cevap vererek yönetimin görüş ve yaklaşımlarını dile getirmesinin ardından, İstanbul Ecza Koop un 2010 hedeflerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Konuşmasında, İstanbul Ecza Koop un sağlıklı büyümesini 2010 yılında da sürdüreceğini vurgulayan Yücel, hem bu meclisimiz hem de kooperatif yapımız örnek yapılardır. Bu yapı mesleğimizi olması gerektiği gibi yapmamızı ve serbest eczane modelinin yaşamasına olanak sağlıyor diyerek şunları söyledi: Kooperatifin 2010 yılı hedeflerini belirlerken yönetim kurulu olarak, çalışma arkadaşlarımızla yoğun ve disiplinli bir çalışma içinde olduk. Sorumlu yöneticilerimizle hem kooperatifimizin yetenek ve kabiliyetini hem de pazarın verilerini önümüze koyduk. İlaç ve eczacılık alanında yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak, yaptığımız değerlendirmeler ışığında hedeflerimizi belirledik. Belirlenen hedefler doğrultusunda İstanbul Ecza Koop, 2000 li yıllardan bugüne sürdürdüğü bilinçli ve sağlıklı büyümesini 2010 yılında da sürdürecektir. Başkan Sait Yücel, kooperatifin belirlenen hedefleri gerçekleştirmesi yolunda en büyük gücü eczacı ortaklarından aldığını belirterek çünkü İstanbul Ecza Koop un kuruluşundan beri kendine ilke edindiği bir anlayışı vardır. O da ortaklarını güçlendirerek güçlen anlayışıdır dedi. Yücel, gerek Aidiyet Uygulaması nda gerekse gelecekle ilgili yapılan planlamalarda İstanbul Ecza Koop un, eczacı ortaklarını ve onların sahip oldukları serbest eczanelerin güçlendirilmesini ön planda tuttuğunu sözlerine ekleyip, çeşitli bölgelerden gelen meclis üyelerine teşekkür ederek konuşmasını tamamlamasının ardından toplantı sona erdi.. Prof. Dr. İsmail Durmaz Kooperatifçilik konferansı Temsilciler Meclisi nin 21 Şubat 2010 Pazar günü yapılan Eğim/Seminer programında ise meclis üyelerine, Prof. Dr. İsmail Durmaz tarafından Türkiye de Kooperatiflerin Verimli Çalışması Açısından Yatay ve Dikey Bütünleşme konulu bir konferans verildi. İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı konferansı ilgi ile izleyen meclis üyeleri, Prof. Durmaz a çok sayıda soru yönelttiler. Toplantıya İstanbul Ecza Koop hizmet bölgelerinden çok sayıda Meclis üyesi temsilci katıldı 3

4 Bülten 64-65:Layout :14 Page 4 En iyi sosyo-ekonomik kalkınma modeli: Kooperatifler E dak Ecza Koop kurucusu Ecz. N. Işık Boyacıgiller in adını taşıyan ve Ocak 2010 tarihleri arasında Kuşadası Sürmeli Otel de gerçekleşen Işık Boyacıgiller Kooperatifçilik Günleri nde ortak payda; Kooperatifler arası diyalog ve güç birliği artacak, Kooperatifçilik başarılı bir iş modelidir ve bu başarıdan daha çok söz edilmelidir! Kooperatifçiliğin küresel krizden en az etkilenen iktisadi ve sosyal örgütlenme modeli olduğunun ortaya konduğu etkinlikte, kamu ve özel sektöre nazaran kooperatiflerin krizden daha az etkilendiğini rakamlarla ortaya koyan uzmanlar, dünyada 1 milyara yakın kişinin örgütlendiği kooperatiflerin vazgeçilmez bir model olduğunu belirtti. 3 gün süren etkinlikte sadece eczacı kooperatifleri değil, genel anlamda kooperatifçilik olgusundan yola çıkılarak, kooperatifçiliğin tüm sektörlere uygulanabilir, ekonomik yapının vazgeçilmez ve önemli bir denge unsuru olarak görülmesi yönünde "Kooperatifçilik" kavramı ele alındı. Kamu ve özel sektörün ardından ekonomik gücü dengeleyen üçüncü kuvvet olarak kooperatifçiliğin değerlendirildiği Kooperatifçilik Günleri nde, alanında uzman isimlerin katılımı ile "Neden kooperatif?" ve "Gelecekte nasıl bir kooperatif olmalı" sorularına yanıt arandı. Kooperatifçilik Günleri nde küresel ekonomide tekelleşmelerin getirdiği tehditlere Edak Ecza Koop tarafından, Ocak 2010 tarihleri arasında İzmir Kuşadası nda gerçekleştirilen Işık Boyacıgiller kooperatifçilik Günleri nde kooperatifçilik konusunda önemli mesajlar verildi. karşın kooperatiflerin yeri ve önemi ortaya konularak, farkındalık yaratma ve değişen koşulların ekonomi ve kooperatifler üzerindeki etkileri ile kooperatiflerin yeniden şekillenen geleceği masaya yatırıldı. Kooperatifçilik ve ekonomi alanında önde gelen isimlerden 9 konuşmacının yer aldığı 2 gün süren etkinlik boyunca, 3 panel ve 2 konferans gerçekleştirildi. Gerçekleşen panel ve konferanslarda, ekonomide üçüncü kuvvet olarak kabul edilen kooperatifçiliğin dünü bugünü ve yarını enine boyuna değerlendirildi. Çok sayıda kooperatif temsilcisi, üye ve davetli tarafından ilgiyle izlenen Işık Boyacıgiller Kooperatifçilik Günleri kooperatifler arası işbirliğinin daha da güçleneceği bir döneme de işaret ederken; 16 Ocak 2010 Cumartesi akşamı gerçekleşen Edak Ecza Koop kurususu Işık Boyacıgilleri Anma Etkinliği ile katılımcılara biz olmanın coşkusunu bir kez daha yaşattı. Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ecz Abdullah Özyiğit, eczacıların kooperatif olgusunu yaşatma ve geliştirme noktasında 30 yıldır emek verdiğine dikkat çekerek, bu süreçte gelinen noktanın bundan sonraki hedeflerin yakalanması için önemli bir zemin oluşturduğunu söyledi. Özyiğit, eczacıların kooperatif deneyimlerinin sadece eczacılar için işbirliği modeli olmakla kalmadığını halk kesimlerine de örnek olduğunu kaydetti. Özyiğit'in ardından kürsüye gelen Milli Kooperatifler Birliği Genel Başkanı Muammer Niksarlı, tüm kooperatiflerin güncel sıkıntılarının birbirinden farklı olmadığını dile getirdi. Eczacıların yaşadığı sorunlara değinen Niksarlı, az gelişmiş ülkelerdeki tüm davranışların da az gelişmiş olduğuna işaret ederek, somut ve herkesin anlayabileceği bir şekilde eczacılar sorunları halka anlatmalı. Başka tür ilişkilerle sorunlar çözülmez. Ricacı tavırlarla bu işin sonu olmaz" diye konuştu. Atatürk döneminde kooperatifçilik altın yıllarını yaşadı... Etkinlikte açış konuşmalarının ardından, Prof.Dr. Ziya Gökalp Mülayim "Atatürk ve Kooperatifçilik" başlıklı bir konferans verdi. Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyeti'nin İki gün süren etkinlikte Kooperatfiçilik alanında söz sahibi uzman konuklar ve kooperatif yöneticilerinin katıldığı çok sayıda panel ve konferans gerçekleşti. 4

5 Bülten 64-65:Layout :14 Page 5 Kooperatif yöneticieri ve konuşmacılar bir arada kurucusu, büyük bir asker ve büyük bir devlet adamı olarak bilindiğini ancak kooperatifçi yönünün bilinmediğini belirterek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Mülayim, Atatürk'ün Türk Kooperatifçiliğinin de kurucusu olduğunu söyledi. Kooperatiflerin dünyanın tüm ülkelerine yayılmış, tüm iktisadi rejimlerde görülen bir örgütlenme ve Türkiye'de 8,5 milyon kişinin kooperatif ortağı olduğunu belirten Prof. Dr. Mülayim, Atatürk döneminde kooperatifçilik altın yıllarını yaşadı." dedi. Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim'in sunumundan sonra Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erinç Yeldan "Küresel Kriz ve 21. yüzyılda kapitalizmin gelişimi üzerine gözlemler" başlıklı bir sunum yaptı. Kriz etkilemedi, kooperatifler iyiye gidiyor Programın ikinci günü "Uluslararası Kooperatifçilik hareketi, kooperatifçilik politikaları, kooperatiflerin gelecekteki sorumlulukları" başlıklı oturum ile başladı. Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı'nın yönettiği panelde konuşmacı olarak Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) Genel Müdür Iain MacDonald ve BM/ILO Kooperatifçilik Baş Danışmanı Prof. Müh. Hüseyin Polat yer aldı. ICA Genel Müdür Mac Donald, "Uluslarası Boyutta Kooperatifçilik Hareketinin Geleceği" başlıklı bir sunum yaptı Mac Donald, küresel krizin etkilerinin hem gelişmekte olan hem de gelişmiş ülkelerde görüldüğünü ve büyümenin azaldığını belirterek, bu açıdan 2010 yılının da pek parlak görülmediğini dile getirdi. Mac Donald, "Bu kötü durumda bizim için iyi bir haber var. Bu kriz ortamında kooperatifler iyi durumda. Kooperatiflerin iyiye gideceği ve yenilerinin kurulacağına dair elimizde kanıtlar var. Uluslararası Kooperatifler Birliği, Uluslararası Çalışma Örgütü için hazırladığı raporda kooperatiflerin krizi atlatmak için tercih edildiğini gösterdi. Bu kooperatifler için bir fırsattır. Kooperatifler kar amaçlı değil, insan odaklı bir hareket olarak bu kriz ortamında büyük bir avantaj sağlıyor" dedi. Tüm sanat dostları sahnede, Ecz. Asuman Boyacıgiller ile birlikte BM/ILO Kooperatifçilik Baş Danışmanı Prof. Müh. Hüseyin Polat, "Uluslararası Kooperatifler Yılı (2012), Gelecekle İlgili Kooperatiflerin Sosyal Sorumlulukları" başlıklı konuşmasına, bu toplantının dünyada 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı'nın tartışıldığı ilk toplantı olduğunu söyleyerek başladı. Polat, 2012 Uluslararası Kooperatifler Yılı'nın amaçlarını, "kooperatifler hakkındaki farkındalığı artırmak, halkın kooperatiflerde örgütlenmesini özendirmek, hükümetlerin kooperatiflerin kuruluş ve desteklenmesini sağlamak, kooperatiflerin kalkınma, demokrasi ve barışı desteklemesini sağlamak" olarak özetledi. Türk Kooperatifçiliği "Işık Boyacıgiller Kooperatifçilik Günleri" etkinlikleri daha sonra iki oturum ile devam etti. "Türk Kooperatifçiliğinin Genel Değerlendirmesi" başlıklı oturumlarda ilk olarak "Evrensel Kooperatifçilik sisteminde Türkiye'de kooperatifçiliğin durumu ve sorunları / Kooperatif nedir? Ne değildir? Başarı için KooperatifOrtak İlişkilerinin Önemi" konusu ele alındı. Oturuma panelist olarak katılan TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı Cahit Çetin "Evrensel Kooperatifçilik Sisteminde Türkiye de Kooperatifçiliğin Durumu ve Sorunları"nı, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Murat Yercan "Kooperatif Nedir? Ne Değildir? Başarı için Kooperatif? Ortak İlişkilerinin Önemi" konusunu ele alırken; oturumun ikinci bölümünde, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş "Küreselleşen Dünyada Kooperatifçiliğin Yeri", Muğla Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ayhan Çıkın "Küreselleşme; Yerel Ekonomiler ve Kooperatifler", Prof. Dr. Ziya Gökalp Mülayim "Türk Kooperatifçiliğinin Genel Bir Değerlendirmesi, Sorunları ve Öneriler" başlıklı birer konuşma yaptılar. Işık Boyacıgiller Anma Etkinliği "Işık Boyacıgiller Kooperatifçilik Günleri kapsamında 16 Ocak akşamı, Edak Ecza Koop kurucusu Ecz. N. Işık Boyacıgiller düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Etkinlik, Edak Ecza Koop. Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Vecihi Özerdemli nin açış konuşması ile başladı. Boyacıgiller in entellektuel kişiliğine dikkat çekerek konuşmasına başlayan. Özerdemli, Entelektüel, toplum içinde sürgün bir kişidir. Entelektüel sürüklenen kişi değil sürükleyendir. Teslimiyetçi değil, direngendir diyerek sürdürdüğü konuşmasını: Değerli Dostum Işık... Estetik duygularını yitirmiş kendini tarihin akışına terk etmiş bir insan topluluğu olmayı içimize sindirseydik bugün seninle birlikte hayatı paylaşma gücümüz olmazdı... Ben çevremde onlarca genç Işık ı gördüğüm için senin müziğinin sesini hala duyabiliyorum kulaklarımda dedi. Özerdemli nin konuşmasından sonra sırayla EDAK lı sanatseverler sahne aldı. Nazım Hikmet ve Işık Boyacıgiller in şiirlerini hem okuyup hem de canlandıran tiyatro topluluğu, Türk Sanat Müziği Korosu, Halk Oyunları Ekibi ve Ritim Topluluğu sergiledikleri sahne performansları ile etkinliğe katılanlara unutulmaz bir gece yaşattılar.

6 Bülten 64-65:Layout :14 Page 6 Bölge Toplantıları na devam edildi İstanbul Ecza Koop un hizmet bölgelerinde gerçekleştirilen toplantılara Kastamonu, Çankırı, Karabük, Diyarbakır ve Mardin de devam edildi. Bölge eczacı odaları ile birlikte düzenlenen toplantılarda; kooperatif faaliyetlerinin yanı sıra, ilaç ve eczacılık alanındaki son gelişmeler bölge eczacıları ile paylaşıldı Çankırı İ stanbul Ecza Koop un hizmet bölgelerinde düzenli olarak gerçekleştirdiği Bölge Toplantıları na Kastamonu, Çankırı, Karabük, Diyarbakır ve Mardin de gerçekleştirilen 5 ayrı toplantı ile devam edildi. Bölge eczacı odalarının da katkı verdiği toplantılarda; eczacılar kooperatif faaliyetleri hakkında bilgilendirilirken, ilaç ve eczacılık alanında yaşanan son gelişmeler ve bu gelişmelerin yansımaları konuları ele alındı. Toplantılarda ayrıca, bölge eczacılarının kooperatif faaliyetlerine ilişkin istek ve önerileri değerlendirildi. Bölge toplantılarında konuşan İstanbul Ecza Koop Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Sait Yücel, İstanbul Ecza Koop un hizmet bölgelerindeki tüm eczacı ortaklarına eşit, kaliteli ve hızlı hizmet verme gayreti içinde olduğunun altını çizerek, bölge eczacılarının kooperatife gösterdikleri aidiyet duygusunun kooperatif hizmetlerinin bölgelerdeki hız ve kalitesinin daha da artıracağını söyledi. 5 ayrı hizmet bölgesinde gerçekleşen toplantılara, Başkan Yücel ile birlikte, Yönetim Kurulu Üyeleri; II. Başkan Ecz. Şerife Serdar, Ecz. Rafet Şahin, Ecz. Levent Alemdar ve Ecz. Selda Kuyumcu nun yanı sıra kooperatifin bölgelerdeki yönetici ve sorumluları katıldı. Toplantıların ilki 28 Aralık 2009 tarihinde Kastamonu şubeden hizmet alan Çankırı da yapıldı. Çankırı Ticaret Odası nda gerçekleşen toplantıda Kastamonu Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ümran Pelenkoğlu ile Oda yöneticileri de hazır bulundu. İstanbul Ecza Kop Yönetim Kurulu Başkanı Yücel, toplantıda yaptığı sunumla birlikte kooperatifin 2009 yılı faaliyetlerini değerlendirerek bölge eczacılarının görüş ve önerilerini aldı. İstanbul Ecza Koop un bölgeye verdiği hizmetten memnuniyetini dile getiren bölge eczacıları, kooperatif çalışmaları hakkındaki düşüncelerini ve isteklerini kooperatif yöneticileri ile paylaştılar. Bölgedeki ikinci ve üçüncü toplantı 29 Aralık ta Karabük ve Kastamonu illerinde yapıldı. Kastamonu Eczacı Odası Başkan ve yöneticilerinin de katıldığı iki toplantının ilki, saat 10:45 te Kastamonu Eczacı Odası Toplantı Salonu nda, ikincisi ise saat 15:00 te Karabük İşçi Lokali nde gerçekleşti. Başkan Yücel, her iki toplantıda da İstanbul Ecza Koop çalışmaları hakkında bölge eczacılarını bilgilendirerek, kooperatifin faaliyetlerine ilişkin verileri bölge eczacıları ile paylaştı. Kastamonu İlaç ve eczacılık alanında yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Yücel, eczacıların ve eczanelerin zor bir süreçten geçtiğine değinerek bundan önce olduğu gibi bu süreçte de biz eczacıların kooperatif yapısı süreci daha sağlıklı aşmamızı sağlayacaktır dedi. Yücel, eczanelerde yaşanan fiyat düşüşlerine değinerek, eczanelerin fiyat düşüşlerinden kaynaklanan kaybını kooperatifin depocu fiyatı 6

7 Bülten 64-65:Layout :14 Page 7 Karabük Ecz. M. Sait Yücel üzerinden karşıladığını belirtti. Sait Yücel, 2010 yılı için planlanan Aidiyet Barometresi uygulamasın da eczanelerin içinden geçtiği süreci göz önüne aldığını, eczacı lehine pek çok yenilik içerdiğini sözlerine ekledi. Batı Karadeniz Bölgesi nde gerçekleştirilen 3 ayrı toplantının ardından, diğer 2 Bölge Toplantısı 7-8 Ocak 2010 tarihlerinde Mardin ve Diyarbakır illerinde yapıldı. 7 Ocak ta Mardin Eczacı Odası nda, 8 Ocak ta da Diyarbakır Dedeman Otel de yapılan toplantıda İstanbul Ecza Koop un bölgedeki çalışmaları değerlendirildi. Mardin Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cengiz Bingül ve Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı Ecz. Sinan Özçelik ile Oda yöneticilerinin de katıldığı toplantılara çok sayıda bölge eczacısı katıldı. Toplantıların başında kooperatif verilerini bölge eczacıları ile paylaşan Yücel, ve yönetim kurulu üyeleri bölge eczacılarının İstanbul Ecza Koop un çalışmaları hakkındaki görüş ve isteklerini değerlendirdiler. Toplantılarda konuşan Başkan Yücel, kooperatifin her hizmet bölgesindeki eczacı ortaklarına kaliteli ve hızlı hizmet götürmeyi hedeflediğini belirtti. Yücel, Mardin ve Diyarbakır da görev yapan kooperatif Diyarbakır üyelerinin kooperatifle daha fazla çalışma taleplerini dikkate alarak, bölgeye havayolu kargo yöntemi ile her gün düzenli hizmet götürüldüğünü söyledi. Kooperatife gösterilen ilgi ve aidiyet duygusunun kooperatifin daha kaliteli ve hızlı hizmet vermesini sağlayacağına işaret eden Yücel, toplantıya katılanlarla şu görüşleri paylaştı: İlaç ve eczacılık alanındaki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Kooperatif olarak yaşanan süreç ve sonrasında üye eczacıların eczanelerinin, daha verimli ve tercih edilir olması boyutunda yapılan çalışmalarımız var. Mesleki geleceğimiz ve toplumun sağlığı, bağımsız serbest eczane modelinin güçlendirilerek yaşatılmasıyla mümkündür, bunun için eczacının sağlık danışmanlığı görevini çok önemsiyoruz. Kooperatif olarak bu konuda üyelerimize her türlü desteği verme gayreti içerisindeyiz. Yaşanan tüm sorunlara rağmen, eczacıların gerek meslek örgütlerindeki, gerekse ekonomik örgütleri olan kooperatiflerdeki dayanışması son derece önemli, bugün yaşanan sorunlar karşısında birlikte çözüm arayabiliyorsak bu dayanışmanın ürünüdür. Yapılan bölge toplantılarında İstanbul Ecza Koop un 20.Yılını örnek bir sosyal sorumluluk projesi ile kutladıklarını da ifade eden Yücel, bu proje, eczacı üyelerimizin ve çalışanlarımızın yani kooperatifimizin ürünüdür, diyerek tüm üyelere teşekkür etti. Mardin 7

8 Bülten 64-65:Layout :14 Page 8 Eczacılar Uyarıyor: GDO lu ürünler ölüm demektir! Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) içeren ürünlerin ithal edilmesinin önünü açan ve kapsamını genişleten Yönetmeliğin 20 Ocak tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, Türk Eczacıları Birliği(TEB) Başkanı Erdoğan Çolak tarafından yapılan basın açıklaması ile konuya bir kez daha dikkat çekilerek, kamuoyu ve yetkililer uyarıldı. 21 Ocak tarihinde yapılan basın açıklamasında özellikle, Yönetmelikle birlikte yürürlüğü 1 Mart a ertelenen maddelere ilave edilen ve GDO lu ürünlerin bebek mamaları, bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılmasını yasaklıyor. İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genleri içeren GDO lu ürünlerin Türkiye ye girişi yasaklanıyor. şeklinde özetlenen 5. madde nin çok büyük önem taşıdığına vurgu yapılıyor. Bunun, 1 Mart tarihine kadar, GDO lu ürünlerin ülkeye sokulmasına göz yumulacağı ve o tarihe kadar da herhangi bir risk değerlendirmesi yapılamayacağı ve bu süreçte, ülkeye ne kadar GDO lu tohum ya da ürün sokulacağını ve bunların nerelerde kullanılacağının bilinmemesi anlamına geldiği belirtilerek; bu ürünlerin özellikle bebek mamalarında ve ek besinlerde kullanılıyor olmasının, ortaya çıkabilecek sağlık skandallarının sinyalini şimdiden verdiği belirtilen açılamada şu görüşler dile getiriliyor: Bizler sağlıkçılar olarak, GDO lu ürünlerin ithalatının yapılabildiği günden beri, bu ürünlerin zararlarını anlatmıştık. Bu tip ürünlerin ruhsatlarının Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ndan verilmesinin yanlışlığını, insan sağlığı söz konusu olan bu alanın, Sağlık Bakanlığı nın yetki ve denetiminde olması zorunluluğunu defalarca vurgulamıştık. Oysa görülüyor ki, GDO lu ürünün ülkemize girmesine göz yummaktan vazgeçilmiyor. Aklımız, mantığımız, zihnimiz almıyor ne yazık ki! Dünya üzerinde yapılmış araştırmalar da gösteriyor ki, genetiği değiştirilerek oluşturulan bu tarz ürünler, kalp krizi, kanser, osteoporoz, hipertansiyon, dolaşım ve sindirim bozuklukları, alerji ve hatta ani ölümlere neden olabilen hastalıklara yol açabiliyor. Bilim adamları, insan beslenmesi için üretilen bitkilerin genleriyle oynanmasının, özellikle de aralarında genetik madde alış verişi olmayan, yani doğal süreçlerde eşleşemeyen canlıların doğada olmayan hibritlerin oluşturulmasının, günümüzde ve gelecekte toplum sağlığına kalıcı sağlık sorunları getireceğini belirtiyorlar. Meslek Örgütleri, sivil toplum kuruluşları ise aylardır, GDO nun zararları konusunda uyarılarda bulunuyorlar. Halk sağlığının korunması ve ortaya yeni sağlık skandallarının çıkmaması için; * GDO lu ürünlerle ilgili yönetmelik iptal edilmeli ve acilen ülke koşullarına uygun bir Biyogüvenlik Yasası çıkarılmalıdır. Bu süreçte üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşlarının görüşlerine başvurulmalıdır. * GDO ve ürünlerinin risk değerlendirmesini yapacak kurulda Sağlık Bakanlığı yer almalı, kararların bağımsızlığının sağlanması için AB de olduğu gibi EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Kurumu) gibi bağımsız bir bilim kurulunun oluşturulması yoluna gidilmelidir. * GDO lu ürünlerin insan, bitki ve hayvan sağlığı, çevre ve sosyo-ekonomik yapı üzerindeki riskleri, kapsamlı bir değerlendirmeden geçirilmelidir. * Vatandaşların satın aldığı yiyeceklerin nereden geldiğini ve hangi koşullarda üretildiğini bilmesi, EN DOĞAL hakkıdır. Bu nedenle GDO lu ürünler üzerinde etiketlendirme çalışmaları zaman geçirmeden tamamlanmalıdır. *Vakit kaybedilmeden, hemen şimdi özellikle bebek mamaları, bebek formülleri, devam mamaları ve devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinin ithalatına izin verilmemelidir. Biz eczacılar, meslek etiğimiz gereği, insan sağlığının söz konusu olduğu bir konuyu hiç kimsenin insafına terk edemeyiz. Bizler, gelecek nesilleri böylesine tehdit edecek bir uygulamaya, sadece ve sadece halk sağlığını korumak için şiddetle karşı çıkıyoruz. Bu tip ürünlerin ülkeye sokulmasına ve işlenmesine izin verenlere sesleniyoruz; bilimsellikten uzak bu uygulamadan geri dönülmeli, GDO lu ürünlerin üretimini engelleyecek, dışalımı kontrol altına alacak, gerekli etiketlemeyi sağlayacak, halk sağlığını ve toplum yararını gözetecek bir Biyogüvenlik Yasası acilen çıkarılmalıdır. İstanbul Eczacı Odası GDO konulu konferans düzenledi İstanbul Eczacı Odası, 24 Şubat 2010 tarihinde 8 Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık İstanbul da düzenlenen konferansta Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu'nda Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet ATALIK tarafından verilen GDO konulu bir konferans düzenledi. Ahmet ATALIK, konferansta yaptığı sunumunda yaygın olarak GDO lu tohumla soya, mısır ve pamuk tarımı yapan ülkelerdeki verimin ülkemizdeki verime göre düşüklüğü ile ABD de GDO tarımı yapılan alanlardaki tarım ilacı kullanım artışlarını ABD Tarım Bakanlığı verilerini kullanarak ortaya koydu. Ayrıca, birçok bilimsel makalelerde yayımlanan GDO lu tarım ürünleriyle beslenen farelerin yaşadıkları sağlık sorunlarıyla ilgili bilgiler verdi. Konferans, izleyenlerin tarımın her alanına yönelik soruların cevaplanmasıyla son buldu. Uzmanlar ve sivil toplum örgütleri daha önce de uyarmıştı Kısaca GDO adı verilen, insan sağlığına ve çevreye zararları olduğu tartışılan, genetiği değiştirilmiş organizma ve ürünler hakkındaki yönetmeliğin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nca 26 Ekim de Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmesi, sivil toplum örgütlerini harekete geçirmiş; uzmanlar, meslek odaları, bilim adamları ve gazeteciler de konuyu tartışmaya açmıştı. GDO ya Hayır Platformu nu oluşturan sivil toplum örgütleri, GDO konusundaki yönetmeliği, halk sağlığı, tarım üretimi ve biyolojik çeşitlilik açısından endişeyle karşıladıklarını bildirerek, yaptıkları ortak açıklamada şu görüşleri dile getirmişlerdi. GDO, pek çok ülkede kısıtlama ve tüketici reddi ile karşı karşıya. Çıkarılan yönetmelik bazı düzenlemeler içerse de, bugün kesin bir yasaklamayı sadece bebek gıdalarında yaparak, herhangi bir ürün üzerinde GDO suzdur ifadesinin kullanımını yasaklayarak ve birçok maddede denetim ve GDO mevcudiyeti konusunu yorum ve keyfiyete bırakarak amaç kapsamı dışına çıkmıştır. Gıda Mühendisleri Odası yetkilileri de, GDO lu ürünlerin sağlığa zararı olmadığı kanıtlanıncaya kadar işlenmesi ve tüketime sunulmasına izin verilmemelidir dediler.