1- Trebenna: 2- Ariassos:

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "1- Trebenna: 2- Ariassos:"

Transkript

1 Antalya 1- Trebenna: Kentin, Antalya'nın batısında yer alan Beydağları'nın denizden 700 m yükseklikte orman içerisinde bir Akropol kent tarzında inşa edildiği görülmektedir. Antik kentin kalıntıları bugünkü GEYİKBAYIRI / ÇAĞLARCA yerleşiminin 2 km. kadar güneyinde bulunmaktadır. Bir çıkıntı şeklinde tepe üzerine inşa edilmiş olan antik kentin etrafı kayalıklarla çevrilmiş durumdadır. Batı Antalya Ovasında yer alan kıyı kentlerin son müdafaa yeri şeklinde düşünülen Trebenna'nın Luwi dilindeki orijinal adının "TREBEWANA" yani "TREBE ÜLKESİ" olduğu anlaşılmaktadır. 2- Ariassos: Antalya kıyısını kuzeydeki Anadolu platosuna bağlayan boğaz olan 924 m. yükseklikteki Çubuk Belinin batısında, Akkoç Köyüne l km. mesafede Ariassos Antik Kentinin kalıntıları bulunmaktadır. Kentin Antalya'ya uzaklığı 45 km.dir. Kent, diğer Pisidya kentleri gibi M.Ö. 3000'li yıllarda kuzeyden göçen İskitler içerisindeki Etrüsk Boyları tarafından kurulmuştur. Diğer Pisidya kentleri ile birlik içerisinde olan Ariassos, konumu itibariyle Antalya Ovasını Anadolu Platosuna bağlayan yol üzerinde bulunması nedeniyle geçiş ücreti ve haraç ile yaşamıştır. Kentte antik dönemde; bağcılık, şarapçılık ve zeytinyağı üretiminin yapıldığı anlaşılmaktadır. Kentin Geç Roma Döneminde yaşadığı deprem neticesi yıkıldığı ve bu nedenle terk edildiği sanılmaktadır. Kentte bugün, Roma Döneminde yapılmış üç kemerli bir giriş kapısından başka hiçbir yapı ayakta olmayıp tamamen yıkılmış durumdadır. 5 m. yüksekliğinde olan kemerli kapının hemen arkasında, doğudaki yamaçta bir gymnasion ile bir yazıtlı taş görülmektedir.

2 3- Onobara: Kentin Merkez, Çakırlar Mahallesinin güneybatısındaki Hisarçandırı yöresinde olduğu ve kalıntıların bulunduğu alana yöre halkınca "ASARLIK" denildiğini biliyoruz. Onobara Kenti, antik dönemde TREBENNA'ya bağlı bir kale kent özelliğinde idi. Trebenna'nın karşılaşacağı düşman saldırılarına karşı bir ön karakol şeklinde inşa edilmiştir. Anlaşılacağı üzere düşman saldırılarına karşı konulamayacak durumlarda askerler daha yukarıda bir akropol kent şeklindeki son müdafaa yeri Trebenna'ya geri çekilmekteydiler. Kentin adı Luwi orjinalinde "ANAVVAURA" olup "Büyük Yamaç" anlamındadır. 4- Sura: Demre den Kaş a giderken 5 km.de, batıya doğru 5 dakikalık mesafededir. Sura nın önemi bir kehanet merkezi olmasındandır. Bugün, Apollon Surias mabedi, kehanetin yapıldığı su kaynağı, Bizans Kilisesi, Akropol, Sur, rahip evi ve gözetleme kulesi kalıntıları görülebilecek durumdadır. 5- Perge: Antalya şehir merkezinin 17 km. doğusundaki, Aksu Bucağı sınırları içinde yer alan Perge, sadece bölgenin değil, tüm Anadolu'nun en düzenli Roma dönemi kentlerinden biridir. Mimarisi yanında mermer heykeltıraşlığıyla da ünlüdür yılından beri İstanbul Üniversitesince yürütülen kazılar sonucu şehir merkezinin önemli anıtsal yapıları gün ışığına çıkarılmış, ele geçen heykel buluntuları sayesinde Antalya Müzesi dünyanın en zengin Roma heykel müzelerinden birisi olma özelliğini kazanmıştır.

3 Perge, şehir planının ana hatlarını biri kuzey-güney, diğeri doğu-batı doğrultusunda iki ana cadde oluşturur. Kuzey-güney caddesinin ortasındaki su kanalı sıcak yaz günlerinde serinleme ve temizlik için antik şehircilik açısından bulunmuş en sağlıklı çözümdür. Aynı cadde üzerindeki dört adet mermer sütun ise üzerlerindeki kabartmalardan dolayı özel önem taşır. Yaklaşık kişi kapasitesindeki yapı, sahne binasının zengin mermer dekorasyonu ile ünlüdür. Prof. Dr. Jale İnan ve ekibi tarafından yılları arasında kazılmış olup, sürdürülen restorasyon çalışmaları nedeni ile bugün ziyaretçilere kapalıdır. Yapıya ait İ.S. 2. yy.ın ortalarına tarihlenen mimari bloklar, tiyatronun karşısındaki açık hava müzesi görünümündeki alanda, heykel buluntuları ise Antalya Müzesi'ndeki, "Perge Tiyatrosu Salonunda" sergilenmektedir. Gerek mimari, gerekse heykel buluntularının mükemmelliği, Perge'nin heykeltıraşlık konusunda kendine özgü çizgilere sahip ekol kent olduğunu vurgular. Tiyatronun kuzeyinde Anadolu'nun en iyi koruna gelmiş stadyumlarından biri yer alır. Diğer Roma dönemi yapıları ise, ortasında yuvarlak bir tapınağın yer aldığı dikdörtgen planlı (alışveriş merkezi) agora, birçok değişik planlı mekânlarıyla şehrin diğer sosyal merkezi hamam ile anıtsal çeşmelerdir. Şehrin baş tanrıçası, kökleri Anadolu ana tanrıçasından gelen Artemis'tir. Adına inşa edilen ve birçok tarihçinin sözünü ettiği tapınak, hala bulunamadığından tüm gizlerini de korumaktadır. Şehir İ.S. 5. ve 6. yy.larda da önemli bir dini merkez olarak varlığını sürdürmüş, kalıntılar arasında yer yer görülebilen kilise ve bazilikalar bu dönemde inşa edilmişlerdir. Ayrıca kutsal kitap İncil'de Aziz Paulus'un Aksu Nehrini kullanarak Perge'ye ulaştığının yazılı olması, nehrin ve Perge'nin Hıristiyanlığın kutsal nehir ve kentlerinden biri sayılmalarını sağlamıştır. Şehir, İ.S. 7. yy.dan sonra depremler ve savaşlar nedeni ile tarih sahnesinden çekilmek zorunda kalmıştır. 6- Limyra: Finike İlçesi, Turunçova Beldesi, Yuvalılar Köyü sınırları içinde yer alan Limyra'nın adı, Likçe yazıtlarda "Zemuri" olarak geçer. Bu da şehrin en azından İ.Ö. 5. yy.dan itibaren yerleşim gördüğünün kanıtıdır. Ancak şehrin en aktif dönemi, İ.Ö. 4. yy.ın ilk yarısında Likya Kralı Perikles zamanıdır ki, bu dönemde Limyra, Likya'nın başkenti durumundadır. Bölge ile

4 ilgili tarihi kayıtlardan; Perikles'in Likya Birliğini oluşturmak ve egemenlik sahasını genişletmek için uğraştığı yıllarda Pers hâkimiyetinin söz konusu olduğu, ancak bu hâkimiyetin sadece sözde kalarak diğer şehirler gibi Limyra'nın da büyük bir serbesti içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Perikles Döneminden sonraki parlak devrini İ.S. 2. ve 3. yy.larda yeniden yaşayan Limyra, zaman zaman depremler yüzünden zarar görse de yeniden inşa edilmiştir. Bizans egemenliği sırasında psikoposluk merkezi olan şehir, 8. ve 9. yy.larda Arap akınları sonrasında terk edilmiştir. Limyra Antik Kenti, 1970 yılından beri Avusturyalı arkeologlarca kazılmaktadır. Değişik dönemlere ait buluntular, hem bölge tarihini aydınlatmış hem de Antalya Müzesine çok önemli buluntular kazandırmıştır. Limyra, Likya Bölgesinin en çok kaya mezarına sahip kentlerinden biridir. Özellikle şehrin kuzeyindeki Toçak Dağında gün ışığına çıkarılan İ.Ö. 4. yy.a ait Kral Perikles'in anıt mezarı mimarisinin Xanthos'taki Nereidler Anıtına benzemesi ve önemli parçalarının Antalya Müzesinde sergilenmesi ile ayrı bir önem arz eder. Günümüz köy yerleşimi ve kalıntılara ulaşan asfaltın hemen kenarında, İ.S. 141 yılında büyük bir onarım geçiren tiyatro binası yer alır. Tiyatronun karşısındaki alanda ise İmparator Augustus'un manevi oğlu Gaius Sezar'ın İ.S. 4 yılında yapılmış anıtsal mezar yapısı bulunur. Bu anıt, Gaius Sezar'ın Kudüs'ten Roma'ya dönerken Limyra'da ölmesi nedeni ile inşa edilmiştir. Mimarisinin yanında, anıtı çevreleyen mermer kabartmaları ile ünlüdür ki, bunlardan Antalya Müzesinde sergilenen yüksek kabartma, Augutus Dönemi realizmini sahnelemesi açısından mükemmel niteliktedir. Bunun dışında Ptelemaion adlı Hellenistik Dönem anıtsal mezarı ve ona ait Antalya Müzesinde sergilenen plastik eserler, Limyra kazılarının son yıllarda ele geçmiş önemli buluntularıdır. 7- Aspendos (Belkıs): Antalya - Alanya karayolunun 44. km.sinden kuzeye dönen yolun 2. km.sinde yer alan Aspendos, sadece Anadolu'nun değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi koruna gelmiş Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olmasıyla ünlüdür. Şehir, bölgenin en büyük nehirlerinden Köprüçay (Antik Eurymedon) yakınlarındaki tepe düzlüğünde kurulmuştur. İ.Ö. 5. yy.da basılmış sikkelerinde adı Estvediys olarak geçer. Anadolu kökenli bu ad, şehrin çok eski dönemlerde yerleşim gördüğünün kanıtıdır. Akdeniz ile ulaşımını ve gelişmesini yakınındaki nehre ve dolayısıyla çevresindeki bereketli topraklara borçlu olan Aspendos'ta bugün çoğunlukla tiyatro ve suyolları ziyaret edilir. Şehre ait diğer yapıların kalıntıları ise tiyatronun yaslandığı tepenin düzlüğünde yer alır ki, son yıllarda düzenlenen patika ile ulaşım sağlanabilmiştir. Aspendos Tiyatrosu, gerek mimari özellikleri gerekse iyi koruna gelmişliği ile Roma Devri tiyatrolarının günümüzdeki en seçkin temsilcilerinden biridir. Tanrılara ve devrin imparatorlarına adanan yapı, Roma tiyatro mimarisinin ve yapım tekniğinin son çizgilerini sergiler. Her ne kadar oturma sıralarının (auditorium) alt bölümünün şehrin kurulduğu tepenin doğu yamacına yaslanması daha eski mimari gelenekleri yansıtsa da, üst bölümün kemerler üzerinde serbest yükselmesi, sahne binası ile auditorium arasındaki mimari uyum, yarım daire planlı auditorium yan girişler (parados) üstünün kapalı olması ve yan duvarların auditoriuma paralel konumda bulunması salt Roma tiyatro mimari özellikleridir. Altlı üstlü iki bölümden oluşan oturma sıraları diazoma adlı yatay geçişle birbirinden ayrılır. Tüm auditorium altta 21, üstte 20 olmak üzere toplam 41 oturma sırasına sahiptir. Yan ana girişlerin (parados) üzerinde, şehir seçkinlerinin oturduğu localar yer alır. Auditoriumun en üst sırası 58 sütun ve kemerden oluşan bir galeri ile çevrelenmiştir. Devrinin en görkemli yapılarından biri olan Aspendos Tiyatrosu 7 8 bin kişi alabilmekteydi. İmparator

5 Marcus Aurelius devrinde (İ.S ) yazıtlardan Curtius Crispinus ve Curtius Auspicatus adlı şehrin zengini iki kardeş tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Üst galerilerdeki, girişteki ve sahne binasındaki onarım izlerinden Selçuklular devrinde de onarıldığı anlaşılan tiyatro günümüzde de kullanılır haldedir. Ulu Önder Atatürk'ün 1930 yılında ziyaret edip "onarılıp yeniden kullanılması" için direktifler verdiği Aspendos Tiyatrosu, Kültür ve Turizm Bakanlığımız organizatörlüğünde, kendi adıyla anılan "Opera ve Bale Festivali"ne her yılın yaz aylarında ev sahipliği yapmaktadır. Tiyatronun yanında şehrin ziyaret edilebilir en önemli kalıntıları suyollarıdır. Aspendos suyolu sistemi antik suyollarının günümüze dek koruna gelmiş en iyi örneklerinden biridir. Genel görünümü yaklaşık 1 km. uzunluğundaki kuzeygüney konumlu kemerli köprünün her iki ucundaki su basınç kuleleri oluşturur. Kuleler, bulundukları aks üzerinde kuzeyde 5, güneyde 50 derece sapma gösterirler. Tiyatronun yaslandığı, yer yer sur duvarları ile çevrili tepenin üzerinde ise şehir merkezinin yapıları olan agora, bazilika, anıtsal çeşme, meclis binası ile Antalya Müzesi'nce yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılan anıtsal tak, cadde ve Hellenistik tapınak, görülmesi gerekli kalıntılardır. Böylesine ufak ölçekte bir kentin tüm Akdeniz dünyasının en geçerli parasını basmasını ve anıtsal yapılarla donanmasını, tabiidir ki ekonomisindeki rahatlığa borçludur. Şehir ekonomisini ayakta tutan en önemli ihraç ürünü yakınlarındaki, bugün kurutularak pamuk tarımında kullanılan Kapria Gölünden elde edilen tuzdur. Diğer ihraç ürünleri ile beraber ulaşıma elverişli nehir vasıtasıyla diğer Akdeniz pazarlarına gönderilen tuz, şehrin en büyük kaynağıdır. Ayrıca bağcılık ve buna bağlı olarak şarapçılık, zeytin, zeytinyağı ile diğer tahıl ürünleri ve yaş meyve şehrin tarıma dayalı önemli ihraç ürünleriydi. Tarihçiler Aspendos'ta yetiştirilen atların tüm Yakındoğu ve Akdeniz dünyasının en aranır atları olduğunu yazarlar. Ayrıca kilim ve benzeri tekstil ürünleri ile limon ağacından yapılmış çok özel mobilyaların başta Roma olmak üzere diğer Akdeniz merkezlerinin de en aranılır hediyelik eşyası oldukları kaydedilmektedir. Şehir tarihinin en renkli siması; çıplak ayak, uzun saç ve kirli giysileriyle şehirde dolaştığı ve Pythogoras felsefesinin temsilciliğini yaptığı söylenen Filozof Diodoros'tur. Aspendos, Bizans ve Selçuk dönemlerinde varlığını sürdüren şehirlerden biridir. Ünlü tiyatroda Selçuklu dönemi onarım izlerini özellikle dış cephe ortasındaki anıtsal kapı eklentisinde ve cephesindeki koyu kırmızı zigzag desenli sıva kaplamada görmek mümkündür. Selçuklu sultanlarının konakladıkları, kervansaray olarak düzenlendiği düşünülen sahne binasının günümüze dek sağlam kalabilmesinin en önemli nedeninin de bu Selçuklu onarım ve korumacılığına bağlanır. 8- Phaselis: Antalya - Kemer Karayolunun 44. km.nden sola dönen yol, geniş ölçüde orman alanı içinde bulunan Phaselis Antik Kentine ulaşır. Phaselis, gerek plaj ve piknik alanları gerekse tarihi dokusuyla bölgenin en ilgi çeken ören yerlerinden biridir. Ankara Üniversitesi D.T.C. Fakültesi ve Antalya Müzesi'nin işbirliğinde yapılan kazı ve çevre düzenleme çalışmaları ile gezinim oldukça rahat hale getirilmiştir. Kentin, Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 6. yy.da Rodoslu kolonistlerce kurulduğu söylenir. Kuruluş efsanesinde kolonistlerin yöre halkına mısır veya kurutulmuş balık önerilerine balık isteği ile cevap verildiği anlatılır. Coğrafi konumu önemli bir liman kenti olduğunu gösterir. Biri yarımadanın kuzeyinde, diğeri kuzeydoğuda, üçüncüsü ise güneybatı kıyısında yer alan üç limana sahiptir. Romalı coğrafyacı Strabon, orta limanın hemen gerisinde küçük bir gölün yer aldığından söz eder ki, bu alan bugün sazlık durumdadır. Limanları, agoraları ve şehir sikkeleri üzerindeki antik gemi betimlemeleri Phaselis'in ticari liman hüviyetini vurgular. Antik kent, özellikle gerisindeki ormanlarla kaplı Toros Dağlarının kerestesini Akdeniz limanlarına sevk etmek için kurulmuş olmalıdır.

6 Ana hatları ile bölgenin tarihi kaderini paylaşan Phaselis, bazen Likya bazen de Pamfilya Bölgesi şehri olarak gösterilir. Gerçekten her iki bölgenin sınırında yer almaktadır. Şehirde sırasıyla İ.Ö. 5. yy.da Pers, 4. yy.da Karya Satrabı Mausolos ve nihayet komşu şehir Lmyra'nın Kralı Perikles'in egemenlikleri görülür. İ.Ö. 333'de Büyük İskender'in Makedonya'dan Hindistan'a uzanan seferinde bir süre Phaselis'te konaklaması, Phaselislilerin İskender'i altın taçla karşılamaları, şehir tarihinin en renkli sayfalarındandır. Şehrin, bu devirde zambak yağı ve gülleri ile ünlü olduğu anlatılmaktadır. İskender'den sonra birçok kez el değiştiren Phaselis, İ.Ö. 167'de Likya Birliğine üye olup, birlik tipi sikkeler basar. Bir süre komşu kent Olympos ile korsanların talanlarına maruz kalmasının ardından İ.Ö. 433'te Roma egemenliğine girer. Bu dönem şehirde yeniden yapılanma ve en az 300 yıl sürecek refahın başlangıcıdır. Şehir 129'da İmparator Hadrian tarafından ziyaret edilir. Güney limanından başlayan ana cadde girişinde tek kemerli anıtsal tak, bu ziyaretin anısına dikilmiştir. Tarihçiler bu zengin dönemde, şehrin, zaman zaman Rodos'lu gemicilerin getirmiş olabileceği sıtma salgını, zaman zaman da yaban arısı baskını nedeni ile sıkıntılı günler yaşadığından bahsederler. 5. ve 6. yy.larda şehir Bizans egemenliğindedir. Phaselis 451'deki Kadıköy Konsülüne katılan şehirlerarasında yer alır. 7. yy.daki Arap akınlarından sonra 8. yy.da şehirde yeni bir refah dönemi başlar. Son devir sur kalıntıları ve yapılar, bu dönemin inşa faaliyetleridir. Phaselis, 1158'deki Selçuklu kuşatmasından sonra gerek depremler ve gerekse Antalya ve Alanya limanlarının işlevlerinin artması ile önem kaybedip, 13 yy. başlarında tamamen terk edilir. Günümüze, çoğunlukla Roma ve Bizans döneminin kalıntıları ulaşabilmiştir ki, bunlar şehrin ana aksını oluşturan ve Kuzey-Güney limanlarını birleştiren ana caddenin her iki yanında sıralanırlar. Cadde, agora ile tiyatro arasında genişleyerek küçük bir meydan oluşturur. Meydanın güneydoğu köşesindeki basamaklar, tiyatro ve akropolise ulaşımı sağlarlar. Phaselis Tiyatrosu, akropolisin yamacına inşa edilmiş küçük boyutlu tipik bir Hellenistik Devir tiyatrosudur. Roma döneminde sahne binasının eklendiği, Bizans'ta ise sahne binası duvarının kısmen şehri koruyan yeni surların bir parçası olduğu kalıntılardan anlaşılmaktadır. Örenyerinin girişinden sonraki virajın sağında, şehrin en eski surlarıyla (İ.Ö. 3.yy), tapınak veya anıtsal bir mezara ait olabilecek temel kalıntılarına rastlanır. Kuzey limanının arkasındaki yamaçsa şehrin mezarlık alanıdır. Günümüzün en anıtsal kalıntıları ise otoparkın önündeki su kemerleridir. Şehrin ihtiyacı olan su, kuzeydeki tepede yer alan kaynaktan getirilmekteydi. Biri tiyatronun karşısında, diğer ikisi güney limana giden ana caddenin sağında olmak üzere şehirde üç agora bulunmaktadır. Tiyatronun karşısındaki agoranın içinde, bugün Bizans dönemine ait küçük bir bazilikanın kalıntıları yer alır. Şehrin diğer önemli iki kalıntısı ise yine şehir meydanındaki biri küçük diğeri büyük iki hamam kalıntısıdır. 9- Olympos - Chimaira: Antalya'nın güney sahillerinde Phaselis'ten sonra ikinci önemli liman kenti Olympos'tur. Şehir adını, 16. km. kuzeyindeki Torosların batı uzantılarından biri olan 2375 m. yüksekliğe sahip Tahtalı Dağı'ndan alır. Özellikle küçük hamam, mevcut kalıntıları ile Roma hamamının ısıtma sistemini mükemmel açıklamaktadır. Tarihçiler, şehrin baş tanrıçasının savaşın ve bilgeliğin tanrıçası Athena olduğunu yazarlar. Henüz yeri bulunmamış Athena Tapınağı ve diğer önemli yapıların, bugün ormanla kaplı akropol tepesinde yer aldıkları düşünülmektedir. Beydağları- Olympos Milli Parkı sınırları içinde yer alan şehre ulaşım, Antalya - Kumluca karayolundan güneye ayrılan iki sapaktan da mümkün olup, gerek plajı gerekse ormanlık alanları ile Antalya'nın beğenilen günübirlik tatil alanlarından biridir. Şehir, her ne kadar, Likya Birlik Meclisinde üç oyla temsil edilmişse de günümüze dek Likya Uygarlığına ait herhangi bir ize rastlanmamıştır. Antalya Müzesince yürütülen küçük çapta kazı, onarım ve çevre düzenleme

7 çalışmaları dışında günümüz kalıntıları, çoğunlukla orman arazisi içinde ağaç ve çalılarla örtülü olup, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Olympos Limanı tarihte korsan yatağı olarak bilinir. Kilikyalı korsanların başı Zeniketes şehri üs olarak kullanmış, bu sayede "Mitras Kültü" de şehre yerleşmiştir ki bu doğu kökenli yaratıcı Işık Tanrısı Kültüdür. Şehirdeki korsan egemenliği İ.Ö. 67'ye dek sürmüş., İ.S. 43'te kesin Roma egemenliği, yeni parlak bir dönemin de başlangıcı olmuştur. Onarılan veya yeniden inşa edilen birçok yapı, demirci Tanrı Hephaistos (Vulcano) adına yapılan kutlamalar, İmparator Hadrianus'un (İ.S. 130) ziyareti, şehir tarihininin Roma dönemine ait renkli sayfalarıdır. Erken Hıristiyanlık döneminde önemini koruyan şehrin, Piskoposu Methodius adından en çok bahsedilen kişidir. Olympos, 4. yy.dan itibaren yeniden korsan hücumlarına uğramışsa da 5. yy.da Efes ve İstanbul konsüllerine katıldığı yazılı kayıtlardan anlaşılmaktadır. Geç Hıristiyanlık döneminde önemini yitirmeye başlayan Olympos, 11. ve 12. yy.da Venedikli ve Cenevizli tüccarların ticari merkezi olmuş, ancak bu aktivite 15. yy.daki Osmanlı deniz üstünlüğüyle son bulmuştur. Olympos'un günümüze kadar ulaşmış kalıntıları genellikle doğudan batıya, doğru hızla denize akan bir ırmağın ağzında ve her iki yakasında yer alır. Antik dönemde kenti ikiye bölen nehir yatağı bir kanal içine alınarak her iki yakası da iskele olarak kullanılmış ve köprü ile birbirine bağlanmıştır. Bugün köprünün bir ayağı yerinde durmaktadır. Güney kıyıda, Hellenistik dönemin çokgen örgülü duvarı ile yanındaki Roma ve Bizans onarımlara işaret eden bölümü görülmektedir. Nehir ağzına yakın bir yerde küçük ve dik akropolde geç dönemlerden kalan ve özellikleri anlaşılamayan yapı kalıntıları yer alır. Irmağın güney kıyısındaki Hellenistik temelli ve Roma onarımlı küçük tiyatro oldukça harap olup, girişin bir yanı iyi korunmuş durumdadır. Şehrin görülebilir diğer önemli yapısı ise ırmak ağzının 150. m.sinde yer alan tapınak kapısıdır. İon düzeninde küçük bir tapınağa ait olduğu mimari parçalardan, Roma İmparatoru Markus Aurellius (İ.S ) adına yapıldığı da kapı önündeki heykel kaidesinden anlaşılmaktadır. Hiç şüphe yok ki kalıntılar arasında en ilginci Antalya Müzesince yürütülen kazılarla gün ışığına çıkarılmış olan "Kaptan Eudomus'un lahdidir". Nehir ağzının hemen yakınındaki kayalığın oyuğunda yer alan lahdin uzun kenarındaki gemi kabartması, kaptanın adının yanında gemisinin şeklini vermesi açısından da büyük önem göstermektedir. Olympos'un birkaç kilometre güneybatısındaki Çakaltepe olarak anılan yükseltinin güney yamacından devamlı olarak alev çıkar. Özellikle geceleri çok etkileyici olan bu doğa olayı metan gazının asırlardır aynı noktadan yeryüzüne ulaşmasından başka bir şey değildir. Bu doğa olayı Likya'da yaşayan ve soluğundan ateş püskürdüğüne inanılan Khimaira canavarı ile özdeşleşmiş ve bu sayede Olympos, Bellerophontes efsanesine ev sahipliği yapmıştır. Zamanla demirci Tanrı Hepaistos'un kült merkezi, Roma ve Bizans dönemlerinde de dini merkez olarak kullanılan alanda yer yer orijinal blokları görülebilen kutsal yol ile alevlerin etrafındaki bir takım yapıların temellerini görmek mümkündür. İç duvarları yer yer freskolarla süslü Bizans Kilisesi ise alandaki en anıtsal kalıntıdır. 10- Arykanda: Elmalı- Finike Karayolunun tam yarısında, Arif Köyü yakınında, Aykırıçay'ın (antik Arykandos Nehri) batı yamacında yer alır yılından beri Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Cevdet Bayburtluoğlu ve ekibi tarafından kazı çalışmaları yürütülmektedir. Arykanda adının filolojik açıdan yerli Anadolu dilini yansıtması, bölgenin en eski şehirlerinden biri olduğunu gösterir. Ancak buluntulara dayanarak şehir tarihini İ.Ö. 4. yy.dan önceye götürmek güçtür. Limyra Kralı Perikles dönemine ait sikkeler, ele geçen en eski belgedir. Bu duruma

8 göre Arykanda'nın bir süre Limyra egemenliğinde kalmış ve İskender ile birlikte el değiştirmiş olması gerekir. İskender'den sonra bölgenin diğer şehirleri gibi Ptolemaiosların, ardından Seleukosıların eline geçtiği, Apemea (Dinar) Barışından sonra ise Rodos'un kontrolüne girdiği bilinmektedir. İ.Ö. 2. yy.da Arykanda'nın Likya Birliğine dahil bir şehir olarak sikke bastığını görüyoruz. İ.S. 43'te İmparator Klaudius'un Likya Birliğine son vermesi ile Roma'ya bağlanmıştır. İ.S. 2. yy. da Arykanda isminin çeşitli kaynaklarca çokça anıldığı bir dönemdir. İ.S. 240 yılında büyük depremden sonra kısmen onarılan şehrin, Bizans egemenliği sırasında "Akalanda" adıyla anıldığı bilinmektedir. Kalıntı ve Bizans kaynaklarına dayanarak 11. yy.a kadar varlığını bildiğimiz Arykanda'nın bu tarihten sonra yer değiştirmiş ve bugünkü karayolunun güneyine taşınmış olması mümkündür. Teraslar halinde bir yerleşim gösteren şehrin, en üst terasında stadyum yer almaktadır. Tek uzun kenarlarında oturma sıraları yer almakta, diğer uzun kenar yamaca açılmaktadır. Bu alttaki terasta, bölgenin ufak fakat en iyi korunmuş tiyatrosu, en alttaki terasta ise agora ve meclis binası yer alır. Şehrin özellikle "doğu nekropolü" olarak isimlendirilen mezar alanı, birçoğu ayakta kalmış anıt mezarlarla dikkati çeker. Birbirine teras görevi gören anıt mezarların tümü İ.S. 2 yy.a ait olup bunların altındaki terasta çatı hizasına kadar ayakta kalmış hamam, şehrin iyi koruna gelmiş yapılarından biridir. Şehrin su ihtiyacı, büyük bir beceri ve su mühendisliği örneği gösteren tesislerle sağlanmaktadır. Aykırıçay'ın çıktığı yerde sarp kaya yüzeylerine oyulmuş dört ayrı seviyedeki kanal, şehre su getiren sistemin ana hatlarını oluşturur. 11- Myra: Bugünkü Demre İlçe merkezinde ve civarında yer alan Myra Antik Kenti, özellikle Likya Dönemi kaya mezarları, Roma Dönemi tiyatrosu ve Bizans Dönemi Aziz Nikolaos Müzesi (Noel Baba) ile ünlüdür. Kaya mezarları, Likce yazıtları ve sikkeler, Myra'nın en azından İ.Ö. 5. yy.dan itibaren varlığını sürdürdüğünü gösterirler. Strabon'un verdiği bilgiye göre Likya Birliğinin altı büyük kentinden biri olan Myra, Likçe yazıtlarda Myrı adıyla anılır. İ.S. 2. yy. Myra'nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliğinin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Döneminde ise Myra, Likçe yazıtlarda Myrı adıyla anılır. İ.S. 2. yy. Myra'nın büyük bir gelişmeye sahne olduğu dönemdir. Likya Birliğinin Metropolisi olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Döneminde ise Myra, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olmuştur. Günümüze dek ulaşan ününü, Aziz Nikolaos'un (Noel Baba) İ.S. 4. yy.da şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. Myra, 7. yy.dan itibaren gerek deprem, su baskını ve Myros Çayının getirdiği alüvyonlar, gerekse Arap akınları sebebiyle önemini yitirip 12. yy.da köy hüviyetine dönüşmüştür. Günümüz kalıntılarını, akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarları oluşturur. Yapılan araştırmalara göre bugün oldukça sağlam durumda olan Roma Dönemi surlarının dışında, Hellenistik hatta İ.Ö. 5. yy.a tarihlenen sur kalıntılarına akropol tepesi ve çevresinde rastlamak mümkündür. Akropolün güney eteğinde yer alan tiyatro, gerek oturma sıraları gerekse sahne binası ile iyi korunmuş bir Roma Dönemi tiyatrosunun özelliklerini yansıtır. Sahne binası ikinci katın yarısına kadar ayaktadır ve seyircilere bakan yüzü bir mimari fasad oluşturacak şekilde sütun ve nişlerle süslenmiştir. Tiyatronun hemen iki yanında, kabartmalı veya düz kaya mezarları yer alır. Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan Myra mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen

9 kabartmalı mezar, en ilginç örneklerden biridir. Ayrıca yine kabartmalı veya kitabeli birçok kaya mezarı, kayalığın güneye bakan yüzünde üst üste veya yan yana sıralanmaktadır. Tiyatro yakınındaki şehir merkezine giderken yolun solundaki hamam kalıntıları ise Roma Dönemi tuğla mimarisinin erken ve ilginç örneklerini oluştururlar. Şehrin su ihtiyacı, Demre Çayının aktığı vadi kenarındaki kayaya oyulmuş kanallarla karşılanmaktaydı. Şüphesiz şehrin ilginç anıtsal kalıntı temelleri 5. yy.da yapılmış şekliyle günümüze ulaşmış olan Noel Baba Müzesi adıyla da bilinen Aziz Nikolaos Müzesi'dir. Kazı ve onarım çalışmaları Hacettepe Üniversitesince yürütülen kilisenin, iyi korunmuş mimarisi, duvar resimleri ve mozaikli mekânları her yılın 6 Aralık günü birçok ülke temsilcisinin katıldığı Noel Baba Festivali'ne ev sahipliği yapmaktadır. 12- Andriake (Çayağzı): Demre kent merkezinden nehir boyunca uzanan asfalt yol 5 km. sonra deniz kenarındaki Çayağzı Mevkiine ulaşır. Çayağzı, yörenin en güzel plajı ve Kekova turu yapacak teknelerin barınak yeri olmasının yanında, Myra'nın Akdeniz'e açılan kapısı Andriake'ye de ev sahipliği yapar. Likya'nın en önemli limanlarından biri olan Andriake'deki kalıntılar, bugün bataklık ve sazlık olan antik limanın iki yanında yer alır. Genellikle Roma ve Bizans dönemi kalıntıları arasında Hadrian Döneminde (İ.S ) yapılmış tahıl ambarı (Granarium), bölgenin ayakta kalmış en anıtsal yapısıdır. 13- Kekova: Kekova; Uçağız (Teimiusa) ve Kale (Simena) köylerinin karşısında uzanan 7.4 km. uzunluk

10 ve yaklaşık 500 m genişliğinde ince uzun bir adadır. En yüksek tepesi 188 m. karşısındaki anakara ile arasındaki kanal görünümündeki denizin derinliği ise 105 m.dir. Kekova adı son yıllardaki güncelliğinden dolayı turizm ve korumacılık alanlarında da sıkça kullanılır olmuştur. Çayağzı'ndan (Andriake) yapılan tekne turları "Kekova turu" olarak anılmaya başlamış, daha da önemlisi ada ve çevresindeki arkeolojik, doğal koruma alanları "Kekova Sit Alanı" olarak adlandırılmıştır. Sadece Antalya'nın değil, tüm Akdeniz dünyasının en temiz denizine sahip olan Kekova ve çevresi bu temizliğini tartışmasız koruma altına alınmış olmasına borçludur. Bu konuda yabancı ziyaretçilerden büyük takdir kazanmış olması Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası korumacılıktaki gurur kaynağı olmuştur. Ada, hiçbir zaman karşısındaki iki küçük liman gibi kent özellikleri taşımamış, daha çok iki kenti perde gibi Akdeniz'e karşı koruyan; denizcilerin sığınak yeri, gemi inşaa ve onarım üssü olarak kullanılmıştır. Bu çevrede bugün "Batık Kent" olarak adlandırılan adanın kuzeybatı kıyılarındaki kalıntılar en az İ.Ö. 5. yy.dan beri ticari ve askeri üs olarak kullanılmış olan Kekova'nın en renkli köşesidir. Tersane koyu ise hem yüzülebilecek bir yer, hem de Bizans Dönemine ait bazilika apsisi ile arkeolojik kalıntıların en yoğun olduğu alandır. Yakınındaki batık kent olarak anılan köşede genellikle ana karaya oyulmuş yerleşim kalıntıları ve su içindeki temeller yer alırlar. Sadece bu köşedeki yapıların su altında kalmış olması, büyük bir ihtimalle deprem sonucunda adanın bu köşesinden anakaraya doğru yatmasıyla açıklanabilir. 14- Simena (Kaleköy): Karayoluyla bağlantısı olmayıp genellikle Çayağzı'ndan deniz yoluyla ulaşım sağlanabilmektedir. Kekova, koruma kapsamındaki yerleşimlerden biridir. Ada ile yerleşim arasında taş ocağı olarak kullanılan ve birçok lahdin yapıldığı adacıklar görülmektedir. Sağlam kalesiyle eşsiz bir görünüme sahip olan Simena adından, ilk kez İ.S. 2. yy.da antik kaynaklarda bahsedilmektedir. Kalenin kuzeyinde kaya mezarlarında görülen Likya dilindeki yazıtlar, şehrin eskiliğini gösterirler. Likya Birlik kentlerinden biri olduğu ve bağımsızlığı bastığı sikkelerden anlaşılmaktadır. Kıyıdaki Likya tipi lahitler, mendirek ve yapı kalıntıları ile İmparator Vespasian'a ithaf edilmiş olan hamam, kaleden rahatlıkla izlenebilir. Kale içinde kayaya oyulmuş küçük bir tiyatro bölgenin en ilginç kalıntısıdır. Kalenin kuzeyinde ise oldukça geniş bir alana yayılmış olan mezarlık alanı uzanmaktadır. 15- Teimiussa (Üçağız): Antalya yönünden Kaş'a 18 km. kala güneye ayrılan yaklaşık yarım saatlik yoldan Üçağız Köyüne ulaşılır. Günümüz köy yerleşimi, Teimiussa olarak adlandırılan küçük bir Likya

11 liman kenti üzerine oturmaktadır. Köye, Kaş veya Finike yönünden teknelerle ulaşılabilir. Yerleşim yeri, Kekova doğal ve arkeolojik sit kapsamında korunan yörelerden biridir. Likya yazıtlı mezarların bulunması en az İ.Ö. 4. yy. öncesi yerleşimine işaret eder. Teimiussa'da görülebilecek antik kalıntı olarak çok sayıda mezar ile kıyıdaki yol ve rıhtım sayılabilir. 16- Antiphellos (Kaş): Gerek sivil mimarlık örneklerini yansıtan kent dokusu, gerekse arkeolojik kalıntıları ile Antalya'nın eski ile yeninin iç içe yaşadığı turistik ilçelerinden biridir. Karşısındaki Meis adası, Türkiye ile Yunanistan'ı en çok yakınlaştıran köşelerden birini oluşturur. Son yıllarda düzenlenen eski liman küçük kapasitede de olsa, Akdeniz yatçılarının güvenli bir uğrağıdır. Antalya'dan karayolu ile ulaşımı oldukça rahattır. Şehir adı Likya dilinde yazılmış kitabelerde ve sikkeler üzerinde Habesos olarak geçer. Likya Birliğine üye kentlerden biri olup, kuzeyindeki Phellos kentinin limanı olduğu ve İ.Ö. 6. yy.dan beri yaşamını sürdürdüğü bilinmektedir. Şehir, Hellenistik Dönemde oldukça gelişmiş, Roma Döneminde ise önemli bir liman kenti olmuştur. Antik şehir, kısmen bugünkü şehrin altında, kısmen de doğu-batı doğrultusunda uzanan yarımada üzerinde bulunmaktadır. Hellenistik sur kalıntıları, yarımadanın başladığı kesimde ve Meis Adasına bakan yüzde görülür. Surların limana yaklaştığı yerde, bugün camiye dönüştürülmüş kilisenin güneybatısında, hangi tanrıya adandığı bilinmeyen tapınak kalıntıları yer alır. Kaş'ın en iyi korunmuş antik kalıntıları olarak tiyatro ile mezarlar sayılabilir. Yarımadanın yüksekçe yerinde 26 oturma sırasıyla denize bakan ve çok güzel taş işçiliğine sahip olan tiyatro, tipik Hellenistik tiyatro özelliklerine sahip olup sahne binası yoktur. Tiyatronun kuzeydoğusunda anakayaya oyularak yapılmış, 24 kadın kabartmasının bulunduğu mezar odası yer alır. Kadınların ve cephe süslemelerinin şekli İ.Ö. 4. yy.a tarihlenmektedir. Çarşı içinde iki basamaklı kaidesi, aslan başı şeklinde taşıma çıkıntıları ve Likya dilinde yazılmış kitabesi bulunan İ.Ö. 4. yy.a ait diğer bir anıt mezar bulunmaktadır. Şehrin gerisinde yamaçta yer alan kayaya oyulmuş mezarlar ise gerek cephe işçilikleri gerekse yazıtlarıyla Likya kaya mezarlarının güzel örneklerini oluştururlar. Bunlardan başka limanın çevresinde ve su içindeki Likya tipi lahitler, şehrin günümüze kalabilmiş diğer anıtlarıdır. Tatilini Kaş'ta geçirenler için Kaş limanındaki irili ufaklı teknelerle Kekova adasına yapılacak günübirlik tur, hiç şüphesiz tüm Akdeniz'in en temiz sularında yüzme fırsatını yaratacaktır. 17- Termesos: Orman içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biri olup, aynı adı taşıyan Milli Park içinde yer alır. Beydağları-Termessos Milli Parkı; bitki örtüsü ile bölgenin botanik, yaban keçisi sürüleri ile de açık hayvanat bahçesi görünümündedir. Antalya-Korkuteli karayolunun 24. km.den sola tırmanan özel yolla 1050 m. yükseklikte, Güllük Dağı'ndaki kalıntılara

12 ulaşılabilir. Şehrin kalıntıları, Antalya-Korkuteli karayolu üzerindeki Yenicekahve yakınında bulunan Hellenistik Devir suru ile başlar ve Güllük Dağının zirvesine kadar devam eder. Otoparktan sonra şehre tırmanan patika takip edildiğinde, sağ yanda İmparator Hadrian devrinde yapılmış İon düzenindeki tapınağın basamak ve anıtsal girişine rastlanır. Aşağı şehir surları ve su koyağının bulunduğu alanda güneye doğru tırmanmaya devam edilirse, solda yer yer birinci katı ayakta kalmış Gymnasiuma ulaşılır. Birçok oda ve salondan oluşan yapının güneybatısında, arkalarında dükkânlar bulunan sütunlu cadde yer alır. Hemen yakınında kanalizasyon şebekesinin mükemmelliğini gösteren kanallar hala görülebilir. Düzlüğe çıkıldığında, orman gözetleme noktasına giden patikanın solunda şehrin birçok resmi yapısının bulunduğu alana ulaşılmış olur. Düzlükteki ilk kalıntı agoraya aittir. Batısındaki portiko veya stoa, II. Attalos zamanında (İ.Ö ) inşa edilmiş olup Dor düzenindedir. Agoranın doğusunda, yamaca yaslanmış olan ve Antalya Körfezi'ni görebilen konumdaki tiyatro yer alır. Hellenistik Devirde yapılmış olup, Roma Devrinde onarılıp sahne binası eklenmiştir. Tiyatronun yaklaşık 100 m. güneybatısında çatı yüksekliğine kadar ayakta duran meclis binası bulunmaktadır. Agoranın doğusundaki düzlükte ise birbirine geçişli 5 adet sarnıç, derinlik ve genişlik açısından benzersizdir. Şehrin güneybatısında, "Kurucunun Evi" olarak adlandırılan Roma tipinde fevkalade güzel bir villanın kalıntıları yer almaktadır. Cephe duvarı Dor düzeninde olan ve 6 m. yüksekliğe erişen yapı, kapısının sol tarafındaki kitabeden dolayı 'Kurucunun Evi" adını almıştır. Termessos, çok sayıda tapınağa ve çok geniş mezarlık alanlarına sahiptir. Mezarlarının çeşitliliği ve bezemeleri oldukça zengindir. Bunlardan Büyük İskender döneminin önemli komutanlarından Alketas'ın mezarı (İ.Ö. 319) ve diğerleri şehir tarihine ışık tutmaları açısından da önemlidirler. 18- Karain Mağarası: Karain Mağarası, Antalya nın yaklaşık olarak 30 km.kuzeybatısında bulunmaktadır. Eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km uzaklıkta bulunan Yağca Köyü sınırları içindeki Şam (Çam) Dağı nın Akdeniz e bakan kalkerli sarpça yamaçlarında yer alan çadır tepesi içine oyulmuş doğal bir mağaradır. Karain Mağarası Antalya Ovasından yaklaşık 150 m, denizden ise 650 m. yükseklikte bulunmaktadır. Mağarada yapılan arkeolojik kazılarda Paleolitik, Mezolitik, Neolitik, Kalkolitik, Bronz Çağı ve daha sonraki devirlere ait eserler bulunmuştur. Mağara geç devirlerde tapınak olarak da kullanılmıştır. 19- Patara: Akdeniz Üniversitesinden Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi tarafından 1988 yılından beri kazıları sürdürülen Patara Antik Kenti, arkeolojik ve tarihsel değerlerinin yanında Akdeniz

13 kaplumbağaları Caretta-Carettaların milyonlarca yıldır yumurtalarını bırakıp yavruladıkları ender sahillerden biri olması ile de ayrı bir öneme sahiptir. İ.Ö. 13. yy.a ait Hitit metinlerinde şehir adının Patara olarak geçmesi Xanthos'un yanında Likya Bölgesindeki en eski şehirlerinden biri olduğunu gösterir. Bölgenin en büyük ve en işlek limanı olarak önemini hiçbir devirde yitirmeyen Patara'nın yazıt ve sikkelerde Likçe adı, PTTARA olarak geçer. Hellenistik ve daha sonraki dönemlerde Patara, Arap kaynaklarında ise Batara olarak anılır. Hellenistik dönemlerde Tanrı Apollon'un kışlık kehanet merkezi, Likya Birliğinin üç oy hakkına sahip şehirlerinden biri, Bizans Döneminde ise Aziz Nikholaos'un doğum yeri olarak ün yapmıştır. Kent, kutsal topraklara giden hacıların uğradıkları bir liman olmuştur. Yaşamını 16. yy.da Osmanlı Sultanı II. Beyazıt'a kadar sürdüren Patara bu önemini hiç şüphesiz Akdeniz ticaret yollarının üzerinde korumalı bir limana sahip olmasına borçludur. Genel olarak antik liman çevresinde odaklaşan kent merkezi, zamanla körfez ile doğudaki liman arasında kalan teraslara yayılmıştır. Şehrin önemini yitirip terk edilmeye başlanması, limanın kum ve çamurla dolmasıyla ve 7. yy.dan itibaren güney kıyılarına yapılan Arap akınlarına karşı kentin yukarılara kaymış olmasıyla açıklanabilir. Patara, yıllarında İngiliz deniz kuvvetlerine ait geminin kaptanı Beaufort tarafından yeniden bulunmasıyla tarih sahnesinde bir kez daha ortaya çıkmıştır yılında ise C. Fellows ve arkadaşlarının bugün British Museum'da sergilenen Xanthos'un ünlü anıtlarını yükledikleri liman yine Patara olmuştur. Xanthos Vadisinin son şehri ve Likya'nın en büyük liman kapısı olan Patara, bugün Akdeniz'in en temiz sahillerinin kenarında kum ve çalılarla kaplı durumdadır. Deniz kumlarının doldurmasıyla denizle ilişkisi kesilen antik liman bataklık ve göl halini almış, bataklıkta oluşan "ılgınlar" (Tamarix sp.) zamanla bölgenin kendine has bitkisi olmuştur. Ayrıca tiyatronun büyük bir bölümünü kaplayan kumların tüm örenyerini örtme tehlikesi karşısında kalıntıların önündeki kumsal Kıbrıs akasyası ve Okaliptüs ile ağaçlandırılmaktadır. Bu sayede durdurulacak kum istilasından sonra ilerletilecek kazılarla örenyeri daha çok gün ışığına çıkma şansına sahip olacaktır. Patara'nın genel görünümü, diğer Likya kentlerinin özelliklerini göstermez. Her ne kadar erken dönemlere ait kalıntılar varsa da yapılar ve kent planı zamanla çok değişmiştir. Bugün ayakta kalan yapıların çoğu Roma-Bizans ve hatta Ortaçağ'a aittir. Şehre ve günümüz kalıntılarına giriş görkemli ve çok iyi korunmuş bir Roma zafer takından yapılmaktadır. İ.S. 100 yıllarında bölge valisi adına inşa edildiği, kitabelerinden anlaşılmaktadır. Takın batısındaki tepenin yamaçlarında, Likya tipi lahitlerin bulunduğu mezarlık alanı uzanır. Kentin en güney ucundaki Kurşunlu Tepeye yaslanmış olan Tiyatro, Hellenistik Dönem (İ.Ö. 2. yy.) özellikleri gösterir. Ancak İ.S. 1. yy.ın ortalarında birçok Likya kentinde etkisini gösteren depremle yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş olup, bugün büyük ölçüde sahilden gelen kumla doludur. Doğu girişindeki mükemmel kitabe İ.S. 147'deki onarım ve ekleri anlatmaktadır. Tiyatronun yaslandığı Kurşunlu Tepe şehrin genel görünümünün ve yörenin seyredildiği en güzel köşedir. Buradan şehrin diğer kalıntıları; Vespasian Hamamları, Korinth Tapınağı, ana cadde, liman ve Hadrian Dönemi Ambarı rahatlıkla izlenebilir. Tepenin kuzeybatısındaki bataklığın arkasındaki tahıl ambarı (Granarium), 65x32 m boyutlarıyla Patara'nın günümüzde kalmış anıtsal yapılarından biri olup, İmparator Hadrian ( ) dönemine tarihlenmektedir. Ambarın kentle direk ilişkisinin olmaması kente hizmet etmediğini, gemilerle gelen belki de kentte kışlayan buğdayın depolanmasında kullanıldığını göstermektedir. Şehrin suyu yaklaşık 20 km. kuzeydoğusundaki İslamlar Köyü yakınlarında, Kızıltepe yamacındaki kayalıktan getirilmiştir. Kaynakla şehir arasında, FIRNAZ iskelesinin kuzeyindeki; mahallen "Delik Kemer" olarak adlandırılan bölüm ise suyollarının en anıtsal bölümüdür.

14 20- Xanthos: Fethiye-Kaş karayolu üzerinde, Fethiye'ye 46 km. uzaklıktaki Kınık Köyü'nde yer alır. Şehir Xanthos Nehri (bugün Eşen Çayı) kenarındaki ovaya hakim iki tepe üzerinde kurulmuştur. İlki Eşen Çayı'nın kenarından sarpça bir kayalık şeklinde yükselen surla çevrili Likya akropolü; ikincisi ise kuzeydeki daha yüksek ve geniş olan Roma akropolüdür. Xanthos kenti, birçok önemli özelliklerinin yanında tarihi en çok acılarla dolu kent olarak bilinir. Tarihçiler, kentin birçok kez yerle bir olduğunu veya yandığını fakat yeni şehrin küller arasından yeniden yeşerdiğini yazarlar. Likya'nın başkenti olan Xanthos'un adı, Likçe kitabelerde ARNNA olarak geçer. Homeros, Sarpedon yönetimindeki Xanthosluların Troya Savaşına katıldıklarını yazar ki, bu olay şehrin en eski yazılı tarihine işaret eder. Şehir, İ.Ö. 546'da Pers kumandanı Harpagos tarafından kuşatılır. Xanthoslular, kahramanca karşı koyup direnmelerine rağmen çaresiz duruma düştüklerinde, kadın ve çocuklarını öldürüp şehri ateşe vererek insansız ve harap bir şehri Harpagos'a bırakırlar. Bu toplu intihardan o sırada şehirde bulunmayan 80 aile kurtulur. Kurtulanlar şehirlerini yeni gelen göçmenlerle yeniden kurarlar. İ.Ö arasında Xanthos, bu kez yangın felaketi ile karşılaşır. Kazılarla da belirlenen bu yangın katından sonra şehir büyük bir gelişme göstererek batı dünyası ile özellikle de Atina ile sıcak ilişkiler kurar. Büyük İskender'in seferi sırasında Xanthoslular, Pers kumandanı Harpagos'a olduğu gibi direnme göstermişler. İ.Ö. 309'dan itibaren Mısır hanedanı Ptolemaios'ların, ardından birçok Likya şehri gibi Suriye Kralı III. Antiokhos'un egemenliğini kabul etmek zorunda kalmışlardır. İ.Ö. 2. yy.da Likya Birliğinin başkenti olan Xanthos, İ.Ö 42 yılında bu kez Romalı Brutus tarafından yerle bir edilmiş, ancak ardından Marcus Antonius'un gayretleriyle yeniden imar görmüştür. İ.S. 1. yy.da Roma egemenliği altındaki Xanthos'ta İmp. Vespasianus adına tak yaptırılmış, günümüze kalmış Roma yapılarının çoğu bu dönemde inşa edilmiştir. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan Xanthos, bu dönemde birçok yeni yapıya kavuşmuştur. Ancak 7.yy'dan sonra Arap akınları şehrin terk edilmesine sebep olmuştur. 1838'de yeniden keşfedilip talan edilmesine kadar yanı başındaki Kınık'ta ufak bir köy olarak yaşamını sürdürmüştür. Şehirdeki kazı çalışmaları, 1950 yılından beri Fransız arkeologlar tarafından yürütülmektedir. Xanthos'un her iki akropolü de değişik örgü sistemlerinin görüldüğü sur duvarları ile çevrili olup, Likya akropolünü doğudan çevreleyen poligonal teknikteki sur İ.Ö. 4. yy.a aittir. Güney yönündeki sur ile Eşen çayı tarafındaki surların bir kısmı, Hellenistik devirde yapılmış, düzgün bloklardan oluşur. Geri kalan surlar harçlı duvarları ile Bizans dönemine aittir. Bizans sur kalıntısının kuzeyindeki sahayı Roma devri tiyatrosu kaplar. Xanthos'un en ilginç kalıntıları, tiyatronun batısında yer alır. bunlardan ilki, yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuş kanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan "Harpy" kabartmalarına sahiptir. Bugün orijinal blokları, Biritish Museum'da sergilenen Harpy Anıtı,

15 İ.Ö. 5. yy.a tarihlenmektedir. Bu anıt mezarın yanında 4. yy.a ait diğer bir kaideli Likya lahdi yer almaktadır. Tiyatronun kuzeyindeki kare şekilli alan ise Roma devri agorasıdır. Agoranın kuzeydoğu köşesinde, yekpare dikdörtgen gövdesinde Likya dilinde yazılmış kitabeye sahip anıt mezar yükselir. Harpy Anıtına benzer kabartmalı mezar odasına sahip olduğu düşünülen anıtın gövdesindeki kitabe, günümüze dek bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthoslu prensin serüvenlerini anlatmaktadır. Roma akropolünde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkündür. Bunlardan kaidesi dışında tümü British Museum'a taşınmış olan İ.Ö. 4. yy.a ait Payava lahdi en ünlü olanıdır. Xanthos'un diğer ünlü anıtı ise yine British Museum'da sergilenen Nereidler Anıtıdır. Günümüz kalıntılarına çıkan rampanın sağ kenarında sadece temelleri kalmış olan tapınak planlı anıt, sütunları arasındaki su perileri Nereidlerin heykellerinden dolayı bu adla anılmakta olup, İ.Ö. 4. yy.a aittir. 21- Alanya Kalesi ve Anıt Eserleri: Denizden ve karadan zor ulaşabilirliği nedeniyle tarih boyunca devamlı yerleşime uğramış olan Alanya Kalesi; Anadolu'yu süsleyen yüzlerce kaleden bugün ayakta kalabilmiş, en iyi korunmuş olanlarından birisidir. Kale 6,5 km. yi bulan sur uzunluğu, 140'ı bulan burçları, içindeki 400'e yakın sarnıcı, yazıtlı kapıları ile Selçuklu sanatını en iyi yansıtan, Selçuklunun görkemliliğini gözler önüne seren bir açık hava müzesi görünümündedir. Surlar, Kızılkule'den başlayarak, planlı bir şekilde Ehmedek, İçkale, Adam Atacağı, Cilvarda Burnu üstü, Arap Evliyası Burcu ve Esat Burcu'na inerek Tophane ve Tersane'yi geçip başladığı yer olan Kızılkule'de son bulur. Kalenin ilk iskân tarihi Hellenistik Döneme kadar inse de gerçek anlamda Selçuklular tarafından tüm görkemliği ile abidevi hale getirilmiştir. Kalenin, içkale olarak adlandırılan ve yarımadanın batı köşesinin en yüksek yerinde kurulmuş olan bölümünün denizden yüksekliği 250 metreyi bulmaktadır. İdari ve askeri örgütlenmenin merkezi olması nedeniyle dört yönden dayanıklı surlarla çevrilmiştir. İçkalenin orta kısmında yer alan tuğladan yapılmış iki adet Selçuklu Devri su sarnıcı bugün de işlevini sürdürmektedir. İçkaledeki başlıca yapılar batı hariç diğer cephelerde kale duvarlarının içine dayandırılarak inşa edilmiştir. Son yıllarda Türk bilim adamlarınca, güneydoğu köşeye doğru uzanan büyük yapı grubunda arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Son bulgular burasının sultan sarayı olabileceğini göstermektedir. İçkalede bugün gezerken görebileceğiniz diğer yapı grubunun da, askerî amaçlı kışla, yatakhane ve depo olabileceği sanılmaktadır. İçkalenin yaklaşık ortasına isabet eden yerde küçük bir Bizans Kilisesi göze çarpmaktadır ki, bu da kalenin inşa edildiği tarihten çok önceleri de kullanılmakta olduğunu kanıtlamaktadır. Ayrıca kilisenin günümüze değin kalabilmesi, Selçukluların farklı dinden olanlara ve onların tapınma yerlerine gösterdikleri bir saygının da kanıtı olup bu bağlamda daha fazla korunması gereken yapılardandır. Yonca yaprağı planlıdır. Yuvarlak kemerli pencereler ve sağır nişlerden oluşan geniş kasnak merkezi kubbeyi çevrelemektedir. Kilisenin fresklerle süslü olduğu bugün kalan izlerden belli olmaktadır. Mimarî özelliklerden dolayı XI. yüzyıla tarihlenmektedir. Alaaddin Keykubat, kaleyle bütünleşen birçok anıtsal yapılar da yaptırmıştır. Selçuklu sanatının eşsiz örneklerinden biri olan Kızılkule, kaleyle bütünlük sağlayan, plan ve ihtişamı ile Alanya'nın simgesi durumundadır. Limanı sürekli denetim altında tutmak amacıyla yapılmış olup çapı zeminde 29 metre, yüksekliği 33 metreyi bulmaktadır. Sekizgen planlıdır yılında yapıldığı bilinen kulenin mimarî kuzey yönündeki yazıtta Halep'li Ebu Ali olarak geçmektedir. Kulenin güneyindeki yedi satırlık yazıtta ise Sultan A. Keykubat övücü vasıflarla yüceltilmektedir.

16 İnşa sırasında Antik Çağa ait devşirme malzemeden yararlanılmıştır. Her bir yüzdeki mazgallar, gözetleme pencereleri, düşmana zift ve kaynar su dökmeye yarayan önleri peçeli delikler yapıya ayrı bir güzellik verirler. Selçukluların Akdeniz'le ilk tanışmalarını simgeleyen Tersane de Alanya Kalesi'nin bütünlüğü içerisinde tüm görkemliği ile sağlam bir şekilde durmaktadır. Beş tonozlu bölmeden ibaret olan yapı yaklaşık 57 metre uzunluğunda, 40 metre derinliğindedir. Giriş kapısındaki yazıt Sultan'ın armasını taşımakta olup rozetlerle süslüdür. Kapının sağ tarafında küçük bir oda yer almakta olup bu oda kimi bilim adamlarına göre mescit olarak kullanılmış kimilerine göre depo olarak değerlendirilmiştir. Kapının sonundaki odanın ise Tersanede görevli memurlar için düzenlendiği sanılmaktadır. Selçuklular Sinop'tan sonra ikinci deniz üssü niteliğindeki bu Tersane ile Akdeniz'e açılmışlar, hatta bu tersane ile Alaaddin Keykubat "İki Denizin Sultanı" unvanını almıştır. Yapım tarihi 1227'dir. Tersaneyi güvence altına almak amacıyla yapılmış olduğu sanılan Tophane 14 x 12 metre ölçülerinde iki katlı dikdörtgen bir plan göstermektedir. Bu yapı da Sultan A. Keykubat'ın eseridir. 22- Alarahan Kalesi: Alanya nın yaklaşık 40 km. kuzeybatısında Alara çayının kenarında sivri bir tepe üzerinde yer almaktadır. Selçuklu Hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından Alanya Kalesinin fethinden hemen sonra yeniden imar edilmiştir. Kulelerle takviyeli iç ve dış sur vardır. Alara çayının kenarından kayaya oyulmuş merdivenli dehliz ile ikinci sura kadar ulaşılmaktadır.

17 23- Colybrassus: Güzelbağ Beldesi Bayırkozağacı Köyü sınırları içerisindedir. Kent Pisidia nın doğusunda Kilikyanın batısında Hellenistik dönem izleri taşıyan yerleşim olarak tanımlanmaktadır. Kentteki yaşamın Orta Çağa kadar devam ettiğini gösteren yazılı kaynaklar vardır. Kentin güneybatısında yer alan nekropol alanında açıkta duran birçok lahit ve kaya mezarı bulunmaktadır. Tek mezar odasından oluşan mezara çıkış kayaya oyulmuş merdivenlerle sağlanmaktadır. Tapınak, sarnıç, Odeon, Evler, Kapı ve sur kentin diğer yapıları arasındadır. 24- Hamaxia: Alanya nın 6 km. kuzeybatısında Elikesik Köyü sınırları içinde kalmaktadır. Kente Helenistik Dönemden Bizans Dönemine kadar oturulduğu gerek yazıtlardan gerekse mimari kalıntılardan anlaşılmaktadır. Yazıtlara göre kentte Hermes ve Serapis e ait kült alanı bulunmaktadır. Hellenistik olduğu düşünülen kule iki adet eksedra, hamam Nekroldeki irili ufaklı mezar yapıları ve sur duvarları Kentin günümüze kadar ulaşan diğer yapılarıdır. 25- Laertes: Dim vadisi ağzında yükselen Cebel-i Reis Dağının güney eteklerinde, deniz seviyesinden 850m. Yükseklikte kurulmuştur. Antik kent Gözüküçüklü Köyü sınırları içindedir. Kentin günümüze kadar gelebilen Kalıntıları; Agora, Exedra, Hamam, Sarnıçlar, Tiyatro ile İmparator Claudius, Apollon ve Zeus Megistos a ait tapınaklardır.

18 26- Syedra: Alanya nın 20 km. güneydoğusunda Seki Köyü sınırları içerisinde yer almaktadır. Alanya Müze Müdürlüğünce yılları arasında yapılan Arkeolojik kazı ve araştırmalar kentte yerleşimin İ.Ö.7.yy dan başladığı ve 12. yy a kadar devam ettiğini ortaya koymuştur. Kentin önemli yapıları arasında; Sütunlu cadde, Hamam, Kilise, Akropol, Vaftis mağarası, sarnıç ve surları sayabiliriz. 27- Iotape: Alanya Gazipaşa karayolunun 33. km.sinde yer alır. Kent adını Kommagene Kralı 4. Antiochus un (İ.S.38 72) karısı Iotape den alır. Kalıntılar Roma ve Bizans özellikleri taşımaktadır. Etrafı surlarla çevrili denize doğru uzanan yüksekce bir burun kentin Akropolü görünümündedir. Akropolün karaya bağlandığı noktada liman caddesi yer almaktadır. Akropolün doğusunda yer alan koyda Hamam, Tapınak, Bazilika ve İçerisindeki Hagios Georgios Stratelates e Atfedilen tek nefli küçük kilise görülebilmektedir. Modern yolun kuzeyinde kalan alanda İse Nekropol alanı bulunmaktadır. Nekropoldeki anıt mezarlar yörenin mezar mimarisini yansıtan özgün örneklerdir.

19 28- Selinus: Gazipaşa İlçe sınırları içinde Hacı Musa Çayı Kenarında yer almaktadır. Kent Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde yerleşim görmüştür. Roma yerleşiminin yoğun olduğu kentte Orta Çağ Kalesi Agora, Büyük ve Küçük Hamam, Şekerhane Köşkü ve Anıtsal Mezarlar günümüzde görülebilen mimari yapılardır. Roma imparatorlarından Trajanus un (İ.S ) Part seferinden Roma ya dönerken bu kentte hastalanarak ölmesi, kentin adının Trajanapolis olarak anılmasına neden olmuştur. 29- Antiochia Ad Cragum: Gazipaşa İlçesinin 18 km. doğusunda Güney Köyü sınırları içinde yer almaktadır. Kent ismini Kommegene Kralı IV. Antiochos tan almıştır. Kente ait kalıntılar Denize doğru dik inen üç tepe üzerine yayılmıştır. Roma ve Bizans Dönemlerinde yerleşim görmüş olan Kentte Orta Çağ Kalesi, Agora, Sütunlu cadde, Kilise, Hamam, Anıtsal Kapı, Tapınak, Nekropol alanındaki Anıt Mezarlar ve triconhos görülebilmektedir.

20 30- Selge: Selge önemli bir Pisidia şehridir. Toros dağlarının güney eteklerinde ulaşılması güç doğal korunaklı bir yerde bulunur. Selge ye, uçurumların, nehirlerin ve küçük şelalelerin bulunduğu ormanlık yoldan tırmandıktan sonra bir Roma köprüsünden geçilerek ulaşılır. Doğal ve tarihi zenginlikleri nedeniyle Köprülü Kanyon Milli Parkı kapsamına alınmıştır. Strabo ya göre Selge nin kurucusu Calchas tır ve daha sonraları Lacedaemoniler (Spartalılar) bölgeye yerleşmişlerdir. İlk yerleşim M.Ö. ikinci bin yılın sonunda Dor göçleri sırasında Truva Savaşı yla bağlantılı olarak meydana gelmiştir. İkinci yerleşim Rhodes in kolonileştirilmesiyle birlikte M.Ö. 7. yüzyılın başında olmuştur. Bunu doğrulayan herhangi bir yazıt bulunmamaktaysa da kolonicilerin kıyıdan görülmesi zor ve dağların arasında saklanmış bir yerleşim yeri seçeceği düşüncesini kabul etmek zordur. Selge, madeni para basan ilk Pisidia şehridir. Selge de M.Ö. 5. yüzyıldan başlayarak Pers standartlarına uygun ve Aspendos madeni paralarından ayırt edilmesi zor olan gümüş paralar basılmıştır. Bu madeni paralar Aspendos unkilere oldukça benzer. Paranın iki tarafında güreşçiler görülür; paranın tersinde sapan kullanan bir figür ve Stlegiys of Estlegiys olarak yazılan şehrin adı vardır. Bu yerel isimler, Luvian diliyle bağlantılı olan ve bizim üçüncü bin yılda Pisidia da konuşulduğunu bildiğimiz Pisidia dilinin M.Ö. beşinci yüzyılda hala kullanılıyor olduğunu gösterir. Selge nin tarihi hakkında süreklilik gösteren bir bilgiye sahip değiliz. Kaynaklar göre, Termessos un eski düşmanı olan Selge, Büyük İskender buraya geldiğinde onunla saf tutmuştur. Bölgedeki köklü ve yaygın kavgacılık eğiliminden Selge büyük olasılıkla neredeyse her zaman komşularıyla savaş içindeydi. Polybius tan Selge ile ilgili ilginç bir olay öğreniyoruz. M.Ö. 218 de Selge ve başka bir Pisidia şehri olan Pednelissos savaştaydı. Selge daha fazla nüfusa sahipti ve asker çıkarabiliyordu. Bu dönemde bir çok Pisidia şehri Selge ile müttefikti ve böylelikle Pednelissos u kuşattılar. Pednelissos halkı yardım için Syria Kralı III. Antiochos un amcası Achaios a başvurdular ve Achaios da kuşatmayı kaldırma görevini generallerinden biri olan Garsyeris e verdi. Polybios olayın geri kalanını şöyle anlatır: Pednelissos halkı destek için Achaios a başvurdu. Achaios da buna karşılık en güvenilir generali Garsyeris i ve 6500 adamını yardıma gönderdiyse de

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ Konya Alâeddin Camii - 1155-1219 Niğde Alâeddin Camii 1223 Malatya Ulu Camii 1224

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

DEMRE DEMRE. Demre Myra Antik Kenti. Dünden Bugüne Antalya

DEMRE DEMRE. Demre Myra Antik Kenti. Dünden Bugüne Antalya D E M R E DEMRE DEMRE Demre Myra Antik Kenti 259 A L T I N C I B Ö L Ü M 260 D E M R E 4. DEMRE 1. Tarihçesi Myra (Demre) her zaman Likya nın en önemli şehirlerinden birisi olarak bilinir. Şehrin M.Ö.5.yy

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

ANTALYA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

ANTALYA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ ANTALYA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ BİLGİLERİ AİT OLDUĞU AY : OCAK 2014 vb ANTALYA MÜZESİ 15 2.058 355 30.870 9.930 1.803 444 824 5.129 ALANYA MÜZESİ 3 328 984 60 99 487 SİDE MÜZESİ 10 437 56 4.370 1.415

Detaylı

İşte böylesine bir tatil isteyenler içindir Assos. Ve Assos ta yapılacak çok şey vardır:

İşte böylesine bir tatil isteyenler içindir Assos. Ve Assos ta yapılacak çok şey vardır: Assos u neden görmeliyim, oraya neden gitmeliyim? diye içinizden soruyorsanız eğer, verilecek cevapların birden fazla olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz: mesela turkuvaz rengi bir deniz, zeytin ağaçları,

Detaylı

BODRUM HALİME GÜNDOĞDU 0510110011 TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

BODRUM HALİME GÜNDOĞDU 0510110011 TURİZM İŞLETMECİLİĞİ BODRUM HALİME GÜNDOĞDU 0510110011 TURİZM İŞLETMECİLİĞİ BODRUM Bodrum, Muğla'nın 13 ilçesinden birisidir. İlçe günümüzde önemli bir turizm merkezi olması ile anılmaktadır ki bunda Bodrum'un kendine has

Detaylı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı Birecik ilçesi Şanlıurfa Merkez ilçesine 80 km uzaklıkta olup, yüzölçümü 852 km2 dir. İlçe merkez belediye ile birlikte 3 belediye ve bunlara bağlı 70 köy ve 75 mezradan

Detaylı

TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI

TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI BÜLTEN 11. YARIŞMA TERTİP KURULU Başkan : Hacer AKYÜZ, Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Kurul Üyeleri :

Detaylı

ALANYA DA SELÇUKLU İZLERİ

ALANYA DA SELÇUKLU İZLERİ ALANYA DA SELÇUKLU İZLERİ PAYALLAR GÜNAY DEMİREL ORTAOKULU ALANYA - 2018 YÜRÜTÜCÜ: Atilla UZUN PROJE NO: 396663 ALANYA 2018 PROJEMİZİN AMACI Gerek tarihi gerekse kültürel olarak bir döneme damgasını vurmuş

Detaylı

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE Mir (Cencekir) Kalesi:...9 Geramon Kilisesi...40 Halmun (Elamun) Kilisesi...4 Beyaz Köprü...46 Köprü...47 AVRUPA KONSEYİ DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ

Detaylı

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat / Tarih Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat I 2011 Gezi / Demre Kitap / Hayat-Hüzün El Sanatları / Hammaddesi Deri Olan El Sanatlarımız Geçmiş Zaman

Detaylı

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS 2017 KATALOĞU Birçok kadim uygarlığa ev sahipliği yapan Anadolu, atalarımızdan bize kalan en değerli hediye... Daha ilk çağlardan itibaren stratejik olarak tüm coğrafyanın en göz alıcı değeri olarak ön

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin

Detaylı

Antalya Hakkında Antalya, Akdeniz Bölgesi'nde yer alan Antalya şehrinin aynı ismi taşıyan merkez ilçesidir. Antalya, Türkiye nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Doğası, palmiyelerle sıralanmış bulvarları,

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

Likya Sahilleri & Antik Kentleri Antalya'dan Kaunos'a Yolculuk Haziran - 27 Haziran 2017 Katılımcı sayısı 18 kişi ile sınırlıdır.

Likya Sahilleri & Antik Kentleri Antalya'dan Kaunos'a Yolculuk Haziran - 27 Haziran 2017 Katılımcı sayısı 18 kişi ile sınırlıdır. Likya Sahilleri & Antik Kentleri Antalya'dan Kaunos'a Yolculuk... 24 Haziran - 27 Haziran 2017 Katılımcı sayısı 18 kişi ile sınırlıdır. Ali KARAPINAR 'Işık Diyarı' Likya, antik çağlardan beri Akdeniz Bölgesinde

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

AYASULUK TEPESİ VE ST. JEAN ANITI (KİLİSESİ) KAZISI

AYASULUK TEPESİ VE ST. JEAN ANITI (KİLİSESİ) KAZISI AYASULUK TEPESİ VE ST. JEAN ANITI (KİLİSESİ) KAZISI AYASULUK (SELÇUK) KALESİ Ayasuluk Tepesi nin en yüksek yerine inşa edilmiş olan iç kale Selçuk İlçesi nin başına konulmuş bir taç gibidir. Görülen kale

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı YAZ 2015 SAYI: 305 58 59 şehir tanıtımı Çin in fuar şehri: Guangzhou GUANGZHOU, ZİYARETÇİLERİNE HEM TİCARET HEM ZİYARET İMKANLARINI BİR ARADA SUNUYOR. BAŞAR KURTBAYRAM TUR REHBERİ şehir tanıtımı 60 61

Detaylı

Myra ve Andriake nin sırları aydınlanıyor... Myra ve Andriake, Saint Nicholas, Antalya Arkeoloji Müzesi. 8-9 Aralık 2012 / 1 Gece 2 Gün

Myra ve Andriake nin sırları aydınlanıyor... Myra ve Andriake, Saint Nicholas, Antalya Arkeoloji Müzesi. 8-9 Aralık 2012 / 1 Gece 2 Gün NEVZAT ÇEVİK ANLATIYOR Myra ve Andriake nin sırları aydınlanıyor... Myra ve Andriake, Saint Nicholas, Antalya Arkeoloji Müzesi 8-9 Aralık 2012 / 1 Gece 2 Gün Tanrı ve insan bir olup Likya yı yaratmış.

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. ZARA ŞEHİTLİĞİ İL SİVAS İLÇE ZARA MAH.-KÖY VE MEVKİİ GENEL TANIM: Sivas ili, Zara ilçe merkezinde bulunan ve Milli Savunma Bakanlığı, Zara Askerlik

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları 2007-2010 İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları Menderes İlçesi: Menderes ilçesine bağlı Oğlananası Köyü ne yakın, köyün 3-4 km kuzeydoğusunda, Kısık mobilyacılar sitesinin arkasında yer alan büyük

Detaylı

Roma mimarisinin kendine

Roma mimarisinin kendine Roma Bahçe Sanatı Daha sonraları Roma İmparatorluğunun en fazla geliştiği yıllarda, Romalı generallerin harpler sonucu dünyanın dört köşesine Roma mimarisinin taşınmasına sebep olmuştur. Roma mimarisinin

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ

SİNOP SIRA NO İLÇESİ MEVKİİ STATÜ 1 BOYABAT KURUSARAY KÖYÜ SİNOP DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 MERKEZ HAMSİLOS-AKLİMAN 1. VE 2. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ SARIKUM GÖLÜ 1. VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 3 ERFELEK TATLICAK ŞELALELERİ 1. DERECE

Detaylı

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ SELANİK AYASOFYA CAMİSİ BAKİ SARI SAKAL SELANİK AYASOFYA CAMİSİ Aya Sofya (Azize Sofya) tapınağı Selanik in merkezinde, Ayasofya ve Ermou sokaklarının kesiştiği noktadadır. Kutsal İsa ya, Tanrının gerçek

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

Mavi Turla Akdeniz Antik Kentlerine Yolculuk. Akdeniz in mavisinde, eşsiz Antik kentleri keşfediyoruz.

Mavi Turla Akdeniz Antik Kentlerine Yolculuk. Akdeniz in mavisinde, eşsiz Antik kentleri keşfediyoruz. Mavi Turla Akdeniz Antik Kentlerine Yolculuk Akdeniz in mavisinde, eşsiz Antik kentleri keşfediyoruz. 1 Değerli Müze dostları, Madox Travel, kültürel ve tarihsel nesneleri bir araya getiren, Türkiye ve

Detaylı

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden doğrulamasını yaptırınız. Korunan Alanın Yeri

Detaylı

ANTALYA BÖLGESİNDE TARİHİ KÖPRÜLER

ANTALYA BÖLGESİNDE TARİHİ KÖPRÜLER ANTALYA BÖLGESİNDE TARİHİ KÖPRÜLER Giray ERCENK ÖZET Antalya bölgesinde tarihi köprüler tanıtılmıştır. Anahtar Kelimeler : Antalya, köprü HISTORICAL BRIDGES IN THE VICINITY OF ANTALYA ABSTRACT. Historical

Detaylı

KLASİK DÖNEM. Atina Akropolü, M.Ö.5.yy.

KLASİK DÖNEM. Atina Akropolü, M.Ö.5.yy. KLASİK DÖNEM Atina Akropolü, M.Ö.5.yy. KLASİK DÖNEM Atina Akropolü, M.Ö.5.yy. AKRO + POLİS YÜKSEK + ŞEHİR KLASİK DÖNEM Atina Akropolü, M.Ö.5.yy. 1- Parthenon 2- Old Temple of Athena 3- Erechtheum 4- Statue

Detaylı

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60 ÖZET: Fotoğraf Editörü Yalçın Koçer: Göller Bölgesindeki yükselen kaleler: Afyonkarahisar Kalesi, Alanya Kalesi, Alara Kalesi, Antalya Kalesi, Dereağzı Kalesi, Eğirdir Kalesi, Issıum Kalesi, Simena Kalesi,

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) TARİH Miras ilişkileri T O P L U M MİRAS K Ü L T Ü R DOĞA ÇEVRE MİRASIN KAPSAMI MİRAS ÇEKİCİLİKLERİ ÇEVRE MEKAN YER İNSAN PEYZAJLAR YAPISAL UNSURLAR ÇALIŞMA ALANLARI

Detaylı

Mutluluğu birlikte yaşamaktır

Mutluluğu birlikte yaşamaktır Mutluluğu birlikte yaşamaktır Bodrum Capital Group A.Ş. Atatürk Mah. Meriç Cad. Andromeda Gold Plaza B Blok D: 189 Kat: 45 Ataşehir / İSTANBUL Tel: 0(216) 290 26 66 Fax: 0(216) 290 26 69 EGE NİN İNCİSİ

Detaylı

HELENİSTİK DÖNEM. Pergamon - Bergama. Erken Dönem M.Ö. 8.-6. yüzyıllar -kırık buluntuları -erken dönem kent duvarı

HELENİSTİK DÖNEM. Pergamon - Bergama. Erken Dönem M.Ö. 8.-6. yüzyıllar -kırık buluntuları -erken dönem kent duvarı Pergamon - Bergama Erken Dönem M.Ö. 8.-6. yüzyıllar -kırık buluntuları -erken dönem kent duvarı Krallar Hanedanı Dönemi Helenistik Dönem Philetairos M.Ö. 281 263 I. Eumenes M.Ö. 263 241 I. Attalos M.Ö.

Detaylı

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi Eski Mağara Camisi'ne Yeni Mağara Camisi'nin batı duvarının yanından gidilerek ulaşılmaktadır. Tamamen terk edilmiş olan yapının içinin ve cephesi her geçen gün daha fazla tahrip olduğu görülmektedir.

Detaylı

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ Benim Antalya ya ilk gezim 1962 yılı Şubat tatilinde henüz İstanbul Teknik Üniversitesi nde öğrenci iken oldu. Tatbiki Mekanik Kolu ndan arkadaşlarımız, hocamız Sacit

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ Thekla, genç ve güzel bir kadın... Hem de bakire... Aynı Meryem gibi.. Halk bu yüzden, Thekla nın yaşadığı yeraltı kilisesine, Meryemlik demiş. Thekla nın yaşadığı, sonunda

Detaylı

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI Özel Bölüm MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI İsmail Ergüder*, Ezel Babayiğit*, Doç. Dr. Sema Atik Korkmaz** * TKİ Kurumu Genel Müdürlüğü 06330, Ankara. ** Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ ORDU DOĞAL SİT ALANLARI SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ BAYADI KÖYÜ KURUL KAYALIKLARI 1. DERECE ARKEOLOJİK VE DOĞAL SİT ALANI, 3. DERECE DOĞAL SİT

Detaylı

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011 Birecik Turizm Envanteri Projesi Bu kitabın içeriğinden sadece Birecik İlçesi ve Köylerine Hizmet Götürme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde DPT'nin veya Karacadağ kalkınma Ajansı'nın

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

LİKYA TURU 05-09 MAYIS 2015

LİKYA TURU 05-09 MAYIS 2015 Gidilecek Yerler : PAMUKKKALE - SAKLIKENT - KEKOVA - KAYAKÖY - GÖKOVA - KAŞ Süre : 3 Gece 4 Gün Başlangıç Tarihi : 5 Mayıs 2015 Bitiş Tarihi : 9 Mayıs 2015 Zümre : Sosyal Bilgiler Yaş Grubu : 5.,6.,7.,8.

Detaylı

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI 1- Aziz Philippus Kilisesi ait mermerlerin üzerindeki restorasyon uygulamaları. Aziz Philippus Kilisesi nin mermer levhalarının

Detaylı

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler PRİENE NİN KONUTLARI BERGAMA ANTİK KENTİ YUNAN DÖNEMİ ŞEHİR YAPISI MÖ 1050 yıllarından sonra ise genelde Polis adı verilen ilk kent devletleri kurulmaya

Detaylı

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. SICAK SU KAYNAĞI İL SİVAS İLÇE ŞARKIŞLA MAH.-KÖY VE MEVKİİ Alaman Köyü GENEL TANIM: Alaman Köyü ile Kale Köyü arasında, Alaman Köyü ne 300 m. uzaklıktadır.

Detaylı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atoller (mercan adaları) ve Resifler Atol, hayatlarını sıcak denizlerde devam ettiren ve mercan ismi verilen deniz hayvanları iskeletlerinin artıklarının yığılması sonucu meydana gelen birikim şekilleridir.

Detaylı

Teos Çevre Düzenleme Projesi ve Uygulanması İle İlgili Çalışmalar:

Teos Çevre Düzenleme Projesi ve Uygulanması İle İlgili Çalışmalar: Teos Çevre Düzenleme Projesi ve Uygulanması İle İlgili Çalışmalar: Teos antik kentinde 25 Temmuz 2010 tarihinde başlayan yeni dönem kazı çalışmalarının öncelikli amacı, kazı evi ve deposunun yapımı için

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

Beymelek ve Taş Evler Üzerine

Beymelek ve Taş Evler Üzerine Beymelek ve Taş Evler Üzerine 1-Antalya ile Fethiye arasında kalan, Teke yarımadası olarak adlandırılan coğrafya, Antik Likya Uygarlığının kurulduğu bölgedir. Antik Likya yı üç bölümde incelersek; Orta

Detaylı

Rumkale Gaziantep İli, Yavuzeli İlçesi, Kasaba köyünün yakınında bulunan Rumkale; Gaziantep şehir merkezinden 62 km. Yavuzeli nden ise 25 km. uzaklıkta, Merzimen Çayı nın Fırat Nehri ile birleştiği yerde,

Detaylı

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası Arkeolojiyi Anla(t)mak Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası Aspendos Antik Kenti Türkiye nin en çok ziyaret edilen ören yerlerinden biri olan Aspendos antik kenti, çok iyi korunmuş tiyatrosu ve benzersiz

Detaylı

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI Fen Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak Arazi Uygulamaları VII dersi kapsamında Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

rd G G rd GO rd GO rd GO rd GO Gezi / Dem re Kitap / Hayat-Hüzün El Sanatları / Hammaddesi Deri Olan El Sanatlarımız rd GO Geçmiş Zaman Yaprakları

rd G G rd GO rd GO rd GO rd GO Gezi / Dem re Kitap / Hayat-Hüzün El Sanatları / Hammaddesi Deri Olan El Sanatlarımız rd GO Geçmiş Zaman Yaprakları : I C -I» i~i 4 < ezi / Dem re : 4-> Kitap / Hayat-Hüzün El Sanatları / Hammaddesi Deri Olan El Sanatlarımız eçmiş Zaman Yaprakları p^ Dirim Tıp azetesi 2011 Noel Baha'nın memleketi, Hıristiyan haç yolunun

Detaylı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Köprüleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Köprüleri......................... 4 0.1.1 Gazimihal Köprüsü.................... 4 0.1.2 Beyazid Köprüsü.....................

Detaylı

TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI BÜLTEN 3-

TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI BÜLTEN 3- TÜRKİYE ORYANTİRİNG FEDERASYONU ULUSLARARASI FİNİKE ORYANTİRİNG GÜNLERİ & 3.KADEME YARIŞI BÜLTEN 3- BÜLTEN 31. YARIŞMA TERTİP KURULU Başkan : Hacer AKYÜZ, Türkiye Oryantiring Federasyonu Başkanı Kurul

Detaylı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI İlk Özbekistan-Türkiye uluslararası arkeolojik çalışmalar

Detaylı

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU PATARA LİMANI ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DENİZ BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİSİ ENSTİTÜSÜ Bakü Bulvarı No: 100 35340 İnciraltı, İZMİR Özet Patara Kazısı nda, iç liman ve haliç çevresinde

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler Teslim Edilen: Hazırlayan: IC-Astaldi JV AECOM Ankara, Türkiye Turkey AECOM-TR-R599-01-00 2 Ağustos 2013 Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi

Detaylı

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara Batı Menteşe Dağları denir. Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir. yukarıda adı geçen dağlardan oluşan "Doğu Menteşe Dağları" arasında arasında Çine Çayı Vadisi uzanır. Aydın iline

Detaylı

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

Bayraklı Höyüğü - Smyrna Bayraklı Höyüğü - Smyrna Meral AKURGAL Smyrna, İzmir Bayraklı daki höyük üzerinde yer alır. Antik dönemde batısı ve güneyi denizle çevrili küçük bir yarımadacıktır. Yüz ölçümü yaklaşık yüz dönüm olan Bayraklı

Detaylı

GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR

GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR Dünyanın en yüksek yapısı binlerce yıl boyunca 146,5 metrelik Büyük Giza Piramidi idi. Günümüzde en yüksek bina 829,8 metrelik Burc Khalifa dır. İlk Firavunların Anıt

Detaylı

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ BAKİ SARISAKAL SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ (AHEİROPİİTOS KİLİSESİ) Ahiropiitos Kilisesi, Egnatia Caddesinin kuzeyinde Ayasofya Sokağında bulunuyor. M.S. 451 yılında Halkidona da Selanik

Detaylı

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Şehr-i Süleha AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Kültür ve Medeniyetler beşiği Anadolu daki en eski yerleşim yerlerinden birisi de Aksaray dır. İlimiz coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca misyon yüklenen

Detaylı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1).

ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU. 2015 yılı çalışmaları kapsamında aşağıda listelenen alanlarda kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir (Resim 1). ASSOS KAZISI 2015 YILI SONUÇ RAPORU Çanakkale ili Ayvacık ilçesine bağlı Behram Köy'de bulunan Assos antik kentindeki 2015 yılı kazı çalışmaları 6 Temmuz'da başlamış ve 31 Ekim'de tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA] Orta Asya'daki ağaç direkli ahşap camilerin Anadolu'daki örnekleri Selçuklu'nun ahşap ustalıkları ile 13.yy dan günümüze ulaşmıştır. Ayakta kalan örnekleri Afyon ve Sivrihisar Ulu Camileri, Ankara Arslanhane

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir Kültür Turizmi ve İzmir Ümit ÇİÇEK Ege Bölgesi, Anadolu nun batısında, tarihin akışı içerisinde birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış, suyun hayat verdiği nehirleri ile bereketli ovalara sahip bir

Detaylı

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans programında yer alan Arch 471 - Analysis of Historic Buildings dersi kapsamında Düzce nin Konuralp Belediyesi ne 8-14 Ekim 2012 tarihleri

Detaylı

Tatilin başkenti. Antalya. şehir tanıtımı

Tatilin başkenti. Antalya. şehir tanıtımı şehir tanıtımı Antalya TOLGA GÜVEN TURİST REHBERİ Tatilin başkenti GÜNEŞ, DENİZ, KUM TATİLİNİN BAŞKENTİDİR ANTALYA HEPİMİZİN BİLDİĞİ GİBİ. AMA SADECE BU TANIMLAMAYLA ANILMAK ONA HAKSIZLIKTIR. TURİZM SEKTÖRÜNE

Detaylı

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ* Muğla İli, Milas İlçesi, Beçin Kalesi nde 20.05.2013 tarihinde başlatılan kazı çalışmaları 24.12.2013 tarihinde tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı Selçuklu Dönemi (1071-1308) Oğuzların devamı olan XI. yüzyılın yarısında kurulan, merkezi Konya olan Selçuklular

Detaylı

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010) T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Üniversitesi 2010 Yılı Side Kazısı Çalışmaları (12 Temmuz-8 Eylül 2010) Doç. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Anadolu Üniversitesi RAPOR

Detaylı

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları BAYKAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 75 3.3. BAYKAN İLÇESİ 3.3.1. VEYSEL KARANÎ TÜRBESİ Baykan ilçesine bağlı Ziyâret beldesindeki Veysel Karanî Câmii ve Türbesi nin ne zaman ve kimler tarafında

Detaylı

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Aphrodite nin Kenti Aphrodisias Kenan Eren Yrd. Doç. Dr., Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Aphrodisias antik kenti ve Aphrodisias Müzesi, antik kentte son 50 yılda yoğunlaşan kazı

Detaylı

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 990 SİLOPİ Yeşiltepe Höyüğü... Nuh Nebi Camii ve Medresesi... Şerif Camii...6 Görümlü Camii...7 Mart Şumuni Kilisesi...9 Dedeler Köyü Kilisesi...0 Han Kalıntısı... Tellioğlu Kasrı...

Detaylı

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI 2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI Oktay BELLİ ALİKÖSE KANALI Aliköse Kanalı, Tuzluca İlçesi nin yaklaşık olarak 36 37 km. güneybatısında bulunmaktadır.

Detaylı

TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri

TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri TEOS ARKEOLOJĠ KAZISI 2010 YILI KAZI RAPORU (ĠLK SEZON) Kazı ve Bilimsel AraĢtırmaların Dünü, Bugünü ve Beklentileri T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Üniversitesi TEOS ARKEOLOJİ KAZISI Dil ve Tarih-Coğrafya

Detaylı