ACİL SERVİSE ZEHİRLENME SONUCU GELEN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE PSİKİYATRİK ANALİZİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ACİL SERVİSE ZEHİRLENME SONUCU GELEN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE PSİKİYATRİK ANALİZİ"

Transkript

1 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI ACİL SERVİSE ZEHİRLENME SONUCU GELEN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE PSİKİYATRİK ANALİZİ Dr. Ufuk SARAÇOĞLU UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Yüksel GÖKEL ADANA-2011

2 TEŞEKKÜR Tezimin hazırlanmasında öncelikle danışman hocam sayın Prof. Dr. Yüksel GÖKEL başta olmak üzere değerli hocalarım sayın Doç. Dr. Zeynep Kekeç, sayın Doç. Dr. Salim SATAR ve sayın Doç. Dr. Ahmet SEBE ile beraber tüm acil servis çalışanlarına ve Dr. Meliha ZENGİN e teşekkür ederim. I

3 İÇİNDEKİLER TEŞEKKÜR Ι İÇİNDEKİLER ΙΙ TABLO LİSTESİ ΙΙΙ KISALTMA LİSTESİ ΙV ÖZET VE ANAHTAR SÖZCÜKLER V ABSTRACT KEYWORDS VΙ 1. GİRİŞ 1 2. GENEL BİLGİLER Özkıyımın tanımı Özkıyım epidemiyolojisi Özkıyım ile ilişkili faktörler Yaş Cinsiyet Sosyodemografik özellikler Ailesel faktörler Beden sağlığı Irk Özkıyım yöntemi Psikopatolojik faktörler Daha önceki özkıyım girişimleri Biyolojik faktörler Özkıyım metodu olarak zehirlenme DSM IV sınıflandırması GEREÇ VE YÖNTEM Veri toplanması İstatistiksel yöntemler BULGULAR TARTIŞMA SONUÇ KAYNAKLAR EKLER ÖZGEÇMİŞ 43 II

4 TABLO LİSTESİ Tablo no: Sayfa Tablo 1. Özkıyım için risk faktörleri 6 Tablo 2. DSM IV tanı sınıflandırması 13 Tablo 3. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların yaş dağılımı 18 Tablo 4. Daha önce özkıyım düşüncesi ile cinsiyet arasındaki karşılaştırma 19 Tablo 5. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların öğrenim, iş ve medeni durumları 19 Tablo 6. Daha önce özkıyım düşüncesi ile medeni durumların karşılaştırılması 20 Tablo 7. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların aile birey sayıları, konut ve gelir durumları 20 Tablo 8. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların sistemik hastalık öyküsü ve düzenli ilaç kullanımı 21 Tablo 9. Sistemik hastalık öyküsü ile daha önce özkıyım düşüncesi arasındaki ilişki 22 Tablo 10. Daha öncesinde psikiyatrik tedavi gören ve öyküde özkıyım düşüncesi bulunanlar 22 Tablo 11. Hastanın daha öncesinde kendisi ve ailesinde özkıyım girişimi öyküsü bulunanlar 23 Tablo 12. Psikiyatrik tedavi alan hastaların öyküde var olan özkıyım düşüncesi ile karşılaştırılması 23 Tablo 13. Hastalara DSM IV e göre konulan tanılar 24 Tablo 14. Hastaların psikiyatrik açıdan takip önerileri 25 Tablo 15. İlaç tedavisi başlanan ve yatırılarak tedavi önerilen hastaların özkıyım düşüncesi ile ilişkisi 25 Tablo 16. Hastalara konulan psikiyatrik tanı ile psikiyatri servisine yatırılması arasındaki ilişki 26 III

5 KISALTMA LİSTESİ AAPCC: Amerika Zehir Danışma Merkezi ABD: Amerika Birleşik Devletleri BOS: Beyin omurilik sıvısı BTA: Başka türlü adlandırılamayan DOPAC: Dihidroksi fenil asetik asit HVA: Homo valinik asit WHO: Dünya Sağlık Örgütü 5-HIAA: 5 Hidroksi indol asetik asit IV

6 ÖZET Acil Servise Zehirlenme Sonucu Gelen Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ve Psikiyatrik Analizi Amaç: Ölüme götüreceğini bilerek bireyin gerçekleştirdiği tüm eylemler özkıyım olarak tanımlanabilir. Zehirlenme bireyin kimyasal bir maddeye maruz kalması sonucu yaşamsal fonksiyonlarının etkilenmesidir. Tüm toplumlarda özkıyım sıklığı giderek artan bir halk sağlığı sorunudur. Özkıyım davranışının gelişimine katkıda bulunan psikiyatrik, çevresel, sosyal, ekonomik ve ailesel faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Bizim amacımız özkıyım düşüncesi ve davranışının altında yatan nedenleri araştırmak, hastaların özkıyım öncesinde ve esnasında içinde bulundukları psikiyatrik tabloyu tanımlayarak gerekli medikal ve psikoterapinin sağlanmasıyla ileride gelişebilecek özkıyım girişimlerini önlemektir. Gereç ve Yöntem: İleriye dönük olarak planlanan bu çalışmada fakülte etik kurul onayı alındıktan sonra yılları arasında üniversitemiz acil servisine başvuran 18 yaş üstü, çalışmamıza katılmayı kabul eden, bilinçli olarak özkıyım davranışında bulunan 38 i erkek (% 31,1) ve 84 ü (% 68,9) kadın toplam 122 hasta alındı. Çalışmamız için hastaların sosyodemografik özelliklerini çözümlemeye yönelik oluşturduğumuz anket formundaki sorular yöneltildi. Hastaların istatistiksel analizi SPSS 15.0 veri analiz paket programı ile yapıldı. Bulgular: Özkıyım girişiminde bulunan hastaların 67 sinin (% 54,9) yaş grubunda olduğu, 61 inin (% 50) bekar olduğu, 80 inin (% 65,6) çalışmadığı görülmüştür. Hastaların ortak özelliklerine baktığımızda bekar, bayan, genç yaş grubu, işsiz oldukları görülmektedir. Zehirlenme tedavileri bittikten sonra psikiyatri ile konsülte edilen hastaların 55 inde (% 45,1) depresyon en fazla konulan tanı oldu. Sonuç: Bireyin yaşadığı toplumsal, ekonomik, ailesel ve psikiyatrik sorunlar sonucu başvurduğu bir yöntem olan özkıyım davranışı, bireye göre alternatif bir çözüm yolu veya kendini ifade etme biçimidir. Özkıyım davranışında bulunan bireylere verilecek destek ile bu kişilerin özkıyım riskinde azalma sağlanabilir. Bu amaçla özkıyımda bulunan hastaların sosyodemografik özellikleri bilinmeli ve psikiyatri tarafından değerlendirilmelidir. Anahtar kelimeler: Acil servis, Zehirlenme, Özkıyım, Psikiyatri V

7 ABSTRACT The Socio-demographic Characteristics and Psychiatric Analyses of the Patients Applying to Emergency Service Because of İntoxication Purpose: All the conscious actions by the individual knowing that shall result in death can be define as suicide. Intoxication is defined as being affected of the individual s vital functions as a result of exposure to a chemical material. Suicide rate is an increasing public health problem in around the societies. The psychiatric, environmental, social, economical and familial factors that contributing in the development of suicidality must be considered. Our goal is to search the underlying reasons of suicide thought and suicide motion, and to prevent the probable future suicide attempts by providing required medical and psychotherapy through defining the psychiatric table that indicating the status of the patients before and during suicide. Materials and Method: After having the faculty ethical committee approval, 122 patients over 18, of being 38 men (% 31,1) and 84 women (% 68,9), who consciously attempted suicide and applied to emergency services of our university hospital between 2009 and 2011, and accepted to be included in our study were exercised in this forward looking study. For the research, the questions in questionnaire that we formed oriented to analyze the socio-demographic specifications of the patients were posed. The statistical data analyses of the patients were performed through SPSS 15.0 package program. Findings: It was observed that 67 of the patients (54,9%) who attempted suicide were in age group, 61(50%) were single and 80 (% 65,6) were unemployed. when we consider the common characteristics of the patients, they were single, female, younger age group and unemployed. the depression was the most established diagnose with 55 (% 45,1) patients of total consulted with psychiatry therapy after completing their intoxication treatment. Conclusions: Suicide motion, a method that is applied as a result of the social, economical, familial and psychiatric problems, with which individual faces, is a way of expressing oneself or a way of alternative solution according to the individual. Through the support given to individuals having suicide tendency, a decrease in suicide risk among the mentioned people can be actualized. For this purpose, the socio-demographic features of patients attempted suicide must be well known and must be evaluated by psychiatry. Key Words: Emergency Service, Intoxication, Suicide, Psychiatry VI

8 1. GİRİŞ VE AMAÇ Özkıyım düşüncesi ve girişimi bireyin yaşamının herhangi bir döneminde ortaya çıkabilen ve bireyin psikolojik, sosyal, kültürel ve çevresel statüsüne göre şekillenen patolojik bir davranış biçimidir. Tüm dünyada özkıyım düşüncesi ve girişimi sonucu acil servislere başvuran hasta sayısı oldukça yüksek olmaktadır. Özkıyım düşüncesi veya girişiminde bulunmuş bireylerin çoğunlukla toplumdan izole, bekar, işsiz veya iş durumu tehlikede olduğu görülmüştür. Ayrıca hastalarda daha öncesinde psikiyatrik sorunların varlığı, madde bağımlılığı, eski özkıyım girişimleri de gözlenmiştir. Hastaların bu nedenlerden ötürü geçmişte psikiyatri birimlerine başvurduğu ve tedavi sürecine alındığı ancak yetersiz tedavi veya tedaviye uyum sağlanmadığı da sıkça rastlanılan bir sorundur. Acil servislere özkıyım düşüncesi ve girişimi sonucu başvuran hastaların hayati tehlikelerinin ve zehirlenme bulgularının ortadan kaldırıldıktan sonra psikiyatri tarafından değerlendirilmesi önem arzetmektedir. Psikiyatri tarafından değerlendirilen hastaların hastaneye yatış veya ayaktan ilaçlı ve ilaçsız takip edilip edilemeyeceğine karar verilmelidir. Bu amaçla hastaların sosyodemografik özelliklerinin bilinmesi ve uygun şekilde psikiyatri tarafından değerlendirilerek ilerde gelişebilecek özkıyım girişimlerinin de önüne geçilmesi planlanmalıdır. Özkıyım düşüncesi veya girişiminde bulunan bireyin bu niyetindeki ciddiyetinin sorgulanması gerekmektedir. Bu nedenle bireyin duygu ve düşüncelerinden yola çıkarak özkıyım düşüncesinin ciddiyeti ve eyleme dönüşüp dönüşmeyeceği sorgulanmalıdır. Bilgi alınırken bireyin yaşadığı çevre, ekonomik durumu, ailesel faktörler, toplumun desteği, madde bağımlılığı, şiddete maruz kalma, önceki özkıyım girişimleri de değerlendirilmelidir. Hastanın değerlendirilmesi ve tedavisinin planlanmasında ana amaç bundan sonraki yaşamında güvenliğinin sağlanmasıdır. Bu amaçla Acil Tıp ve Psikiyatri Birliği nin kılavuzu faydalı veriler sağlamaktadır. 53 Hastanın özkıyım düşüncesinin devam etmesi veya belirgin psikiyatrik hastalığı olması hastaneye yatırılmayı gerektirmektedir. Hastaneye yatırılmanın bireyin güvenliği için 1

9 olduğu uygun bir şekilde anlatılarak gerektiğinde aile bireyleriyle de görüşülerek hastanın ikna edilmesi sağlanmalıdır. Bu noktada hastanın güveninin kazanılması önem arzetmektedir. Özkıyım düşüncesinin ciddi olmadığı durumlarda hastaneye yatış gerekmeyebilir. Ayrıca bu noktada hastanın özkıyımına neden olan diğer faktörlerde gözden geçirilerek düzeltilebilecek olanlarla ilgili çalışılmalıdır. Hastanın ilk olarak sıkıntısının ne olduğu çözümlenmeli, bu süreçte asla hastayı sorgulayıcı, yargılayıcı bir tutum takınılmamalıdır. Hastanın ailesiyle de sık görüşülerek tedavinin süreciyle ilgili bilgi alınmalı ve gerekli yönlendirmelerde bulunulmalıdır. Hastanın özkıyımına yol açan sosyodemografik özelliklerin ortadan kaldırılması, durumunun düzeltilmesi ve psikiyatrik analizinin iyi yapılması özkıyım düşüncesi veya tekrarlayan girişim riskini azaltacaktır. Özkıyım metodu olarak zehirlenme en sık görülen yöntemlerden biri olup acil servise başvuruların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Yaptığımız bu çalışmada özkıyıma yol açan risk faktörlerinin tespiti, özkıyıma yol açan psikiyatrik patolojinin tanınması ve tedavisinin yapılarak tekrarlayan özkıyım girişimlerinin önlenmesi amaçlandı. 2

10 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Özkıyımın Tanımı Özkıyım düşüncesi veya girişimi nedeniyle acil servise başvuran hastalarla sıklıkla karşılaşılmaktadır. 1 Dünya tarihi boyunca özkıyım gerek ilkel gerekse günümüzün modern toplumlarında sık görülen toplumsal bir sorundur. Özkıyım davranışı sadece ruh sağlığını ilgilendiren bir sorun olmayıp ekonomik, kültürel ve toplumsal faktörlerin de şekillendirdiği bir eylemdir. 28 Toplumlar arasındaki özkıyım oranları değişkenlik göstermektedir. İntihar davranışı toplumdan topluma farklı olarak kahramanlık, cesaret, korkaklık, acizlik, hastalık, intikam, suç ve onurlu bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Bunun en temel sebepleri toplumlar arasındaki kültürel, dinsel ve hukuksal farklılıklardır. 58 Özkıyım olgusunun gerçekleşmesinde üç unsurun rol oynadığı kabul edilmektedir. Bunlar; özkıyım kavramına karşı toplumun grup olarak geliştirmiş olduğu tutum, kişinin kendi dışından gelen zorlamalar ve bu etmenlerin bireyin karakteri ve kişiliğiyle etkileşimidir. 71 Bazı toplumlarda özkıyım oranı düşük olmasına rağmen bazı toplumlarda belirli koşulların ortaya çıkmasına bağlı olarak özkıyım eylemi zorunlu olarak başvurulması gereken bir davranış biçimidir. İlkel toplumlarda dahi özkıyım eyleminin olduğu bilinmekte, hatta kimi toplumlarda yaşlı bireylerin özkıyımı seçmesi normal bir davranış olarak kabul edilmektedir. 28 Toplumlar arasındaki sıklığı değişmekle beraber özkıyım, ölüme götüreceğini bilerek birey tarafından gerçekleştirilen eylemlerin doğrudan veya dolaylı olarak meydana getirdiği ölüm şeklinde tanımlanabilir. 3 Özkıyım bireyin öz benliğine yönelmiş bir saldırganlık olup, istemli olarak yaşamına son vermesidir. 2 Özkıyım olgusu karşımıza her zaman akut olarak çıkmaz. Bazen sadece üzerinde düşünülen veya planlanan bir düşünce olarak ortaya çıkar. Bu nedenle özkıyımlar yalnızca ölümle sonuçlanan bir olgu olarak değil, bir girişim, bir düşünce olarak gündeme gelir. Bu yüzden özkıyım girişimlerinin ölümle sonuçlanıp sonuçlanmamasına göre iki başlık altında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ölümle sonuçlanan özkıyım eylemlerine özkıyım, ölümle sonuçlanmayanlara ise özkıyım girișimi demenin daha doğru olacağı ifade edilmektedir. 3 3

11 Özkıyım gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bir halk sağlığı sorunu olup genç nüfus içinde trafik kazalarından sonra ikinci sırada gelmektedir. Ancak ülkemizde özkıyım oranının son yıllarda arttığı bildirilmektedir. 4 Özkıyım girişiminde bulunanların yarısında daha öncesinde özkıyım girişimi bulunmaktadır. Erkeklerin özkıyım girişimleri ateşli silah ve ası ile bayanların ise kimyasal madde ve ilaç alımı şeklinde olmaktadır. Erkeklerin özkıyımları sıklıkla ölümle sonuçlanmaktadır. Bu yüzden erkeklerde özkıyımı önleme çalışmalarına daha erken dönemde başlanmalıdır. 5 Özkıyım davranışı biyolojik faktörler, psikolojik bozukluklar, ailede özkıyım öyküsünün olması, genetik yatkınlık, psikososyal yaşam olayları gibi birçok faktöre bağlı bir olgudur. 6 Kişinin yaşamındaki stres yaratan durumlar ile koruyucu mekanizmaları arasındaki denge kişinin özkıyım girişimi riskini belirler. Koruyucu mekanizmaların ortadan kalkması veya stres faktörlerinin artması özkıyım düşüncesinin ön plana çıkmasına yol açar. 5 Özkıyım girişimindeki ölüm riski; kişinin niyetine, hasarın derecesine, kullanılan yönteme bağlıdır. Ateşli silahlar, ası, karbonmonoksit zehirlenmeleri, yüksekten atlama ölüm riski yüksek özkıyım şekilleridir. 5 Özkıyım girişimi sonrası kişinin suçluluk duygusu, utanma gibi duygulanımlar ile baş etmesi gerekmektedir. Bu yüzden özkıyım girişimi sonrası kişilere psikiyatrik sağaltım, sosyal ve aile desteği sağlanmalıdır Özkıyım Epidemiyolojisi Özkıyım olgularındaki artış tüm dünyada olduğu gibi Türkiye de de önemli bir sağlık sorunu olmaya başlamıştır. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ters orantılı olan özkıyım oranları Japonya, Almanya, Finlandiya, İsviçre de de 25, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve İngiltere de de 12 seviyelerindedir. 7 Genel olarak tüm dünyada özkıyım oranı ortalama olarak de 12 seviyelerindedir. Birtakım sosyal faktörlerin etkisine bağlı olarak bu oranlar dönemsel olarak değişmektedir. Tüm dünyada özkıyım, kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar, kazalar, diyabetten sonra en sık ölüm nedenleri arasında yer almaktadır. 8 Tüm dünyada 2000 li yıllarda özkıyım oranı de 14,5 olup son 50 yıl içinde bu oran dünya genelinde % 60 oranında artmış bulunmaktadır. 9,10 Genel topluma baktığımızda 4

12 özkıyım oranı de arasında değişmekte olup bu oran ülkelere göre arasındadır. ABD de özkıyım oranı de 11 olup en sık ölüm nedenleri arasında ilk onda yer almaktadır. 11 Özkıyım ABD de yılda ölümden sorumlu olup özellikle yaş grubunda en sık ölüm sebepleri arasında 3. sıradadır. 12,13 Çin de özkıyıma bağlı ölümler tüm ölümler arasında % 3,6 oranına sahiptir. 14 İngiltere de özkıyım oranı de 10 olup yaklaşık yıllık ölüm sayısı 5000 civarındadır. Ancak son 20 yıl içinde genç erkeklerde özkıyım oranı artarak en sık ölüm nedeni haline gelmiştir. 15 Japonya da özkıyım oranı de 26 olup yıllık özkıyım sayısı olarak hesaplanmıştır. 16 Honkong ta özkıyım oranları artmakta olup özellikle en belirgin artış genç erkeklerde gözlenmektedir. 17 Ülkemizde özkıyım oranı dünya geneline göre düşük olarak saptanmıştır. Ülkemizde Devlet İstatistik Enstitüsü kayıtlarına göre genel populasyonda özkıyım oranı de 2-3 düzeylerinde olup, 15 yaş üzerinde bu oran de 4,3 seviyelerine çıkmaktadır. Ancak ülkemizde bu oranlar resmi değerler olup gayriresmi olgularında eklenmesiyle bu oranın bir miktar daha artacağı düşünülmektedir. 18 Özkıyım girişimi genç erişkin gruplarda düşük olmakla birlikte son 30 yıl içerisinde belirgin derecede artış göstermektedir. Genç erişkinlerde özkıyım oranının artmasında alkol kötüye kullanımının yanında eğitim ve okul sorunları, ekonomik olumsuzluklar, ailede özkıyım girişiminin varlığı, iletişimsizlik, stresli yaşam biçimi de diğer risk faktörlerini oluşturmaktadır. 5 Kadınlarda annelik duygusu özkıyım girişimi riskini azaltmakla birlikte, doğum sonrası depresyonda özkıyım girişimi riskini arttıran bir etken olarak göze çarpmaktadır Özkıyım ile ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarına göre; Genç erişkinlerde özkıyım girişimi yüksek olup geçmişe oranla yükselmeye devam etmektedir. İşsizlik gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde en önemli sebeplerden biridir. Şizofreni ve depresyon gibi sık görülen psikiyatrik rahatsızlıkların erken dönemde tespit ve tedavi edilmesi özkıyım girişimini azaltıcı bir etken olarak öne çıkmaktadır. Alkol kötüye kullanımı ve diğer bağımlılık potansiyeli olan maddelerin kullanılması özkıyım riskini doğrudan arttırmaktadır. Yazılı ve görsel basın aracılığıyla özkıyım girişiminin modellenmesi toplum üzerinde olumsuz etki bırakmaktadır. 5 5

13 2.3. Özkıyım ile İlişkili Faktörler Özkıyım girişimleri, bireyin ciddi anlamda hayatını sonlandırmak amacıyla yapılabildiği gibi sadece dikkat çekmek amacıyla da meydana gelebilir. Bu davranışlar ani olarak karar verilebildiği gibi uzun süreli planlamada olabilir. Özkıyım girişiminin ciddiyeti bireyin niyetine, seçilen yöntemin hazırlığına, yöntemi uygulayan kişinin yöntem hakkındaki bilgisine ve bazen de başkalarının müdahalesine bağlıdır. Özkıyımın tek bir nedeni yoktur. Özkıyım girişiminde birden fazla belirleyici etken ve risk faktörü vardır (Tablo 1). 5 Tablo 1. Özkıyım için risk faktörleri Etken Değişken Yaş İleri yaş Eğitim durumu Düşük Sosyal yaşam Yalnız, bekar, boşanmış Ekonomik durum Düşük İş durumu İşşiz, iş güvencesi olmayan Toplumsal destek Düşük Cinsiyet Erkek Yerleşim yeri Kentsel yerleşimin düzensiz olduğu yerler Kurumlar Hapishaneler, ordu Irk Beyaz Hastalık Malignensi, AIDS, nörolojik patoloji Genetik Ailede özkıyım girişimi Yaş Özkıyım oranı yaşla birlikte artmakla beraber özkıyım girişimi genç yaşlarda daha yüksektir. İleri yaşlarda tamamlanmış özkıyım oranı daha yüksektir. Son çeyrek asırda genç adölesanlar arasındaki özkıyım girişimi artmış olup özellikle 1980 lerde ilk defa toplu özkıyım vakalarına rastlanmıştır yılında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırmaya göre tamamlanmış özkıyım girişimi genç erkeklerde daha yüksek olarak tespit edilmiştir. Özkıyım düşüncesi ve girişimi ise yaş arasında kadınlarda daha yüksek bulunmuştur. 21 ABD de yapılan çalışmaya göre yaşlı populasyonda özkıyım girişimi oldukça yüksek olup, 65 yaşın üzerinde bu oran tüm toplumun yarısından fazladır. 22 Gençlerde tamamlanmış özkıyımların, özkıyım girişimlerine oranı 1/200 iken yaşlılarda bu oran 1/4 tür. Yaşlı populasyonda gençlere oranla risk faktörleri değişkenlik göstermektedir. Bu risk faktörleri 6

14 arasında kronik hastalıkların varlığı, toplumdan izolasyon, kronik ağrılar, yakın zamanda sevdiği bir kişinin kaybı ve genelde gözden kaçırılan depresyon yer almaktadır Cinsiyet Ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalara göre tamamlanmış özkıyım oranı erkeklerde daha yüksek olarak tespit edilmiş olup özkıyım girişimi ise kadınlarda erkeklere oranla daha yüksektir. Erkeklerin tamamlanmış özkıyım oranları kadınlara göre üç kattan daha fazladır. Bu oran bütün yaş grupları için oldukça sabittir. Bununla birlikte kadınlar erkeklere göre dört kat daha fazla özkıyım girişiminde bulunurlar. 24 Kadınlarda özkıyım girişiminin fazla olması özkıyımın amacının yaşamdan vazgeçmek olmadığını ancak bireyin o an yaşadığı stresin topluma ifade edilmesi için bir metot olarak kullanıldığını düşündürmektedir. Tayland da yapılan araştırmaya göre tamamlanmış özkıyım oranının 1988 de erkek/kadın oranı 1,6 iken 2003 de bu oran 3,3 e yükselmiştir. 25 Yine yapılan bir çalışmaya göre postmortem 137 özkıyım vakalarında erkek/kadın oranı 2,8 olarak ölçülmüştür Sosyodemografik Özellikler Dünya üzerinde boşanmış ve yalnız yaşayan kişilerde özkıyım düşüncesi ve girişimi genel topluma oranla daha yüksek olarak görülmüştür. 27 Evli olmak özkıyım için koruyucu bir faktör olmakla beraber ailevi faktörler, bireyin üzerindeki sorumluluğun artması sonucu özkıyım girişimi riskini arttırmaktadır. Özkıyım evlilere nazaran bekarlarda 2 kat, boşanmış ve yalnız yaşayanlarda 4-5 kat daha sıktır. 46 Aynı şekilde gelir durumu düşük, fiziksel sağlığı kötü olan kişilerde özkıyım riski belirgin şekilde yüksektir. İşsizlik önemli oranda özkıyım riskini arttırmaktadır. İngiltere de yapılan bir çalışmaya göre işsizlerde özkıyım riski genel topluma göre 3 kat artmış olarak tespit edilmiştir. Emeklilerde de özkıyım riskinin yüksek olduğu yapılan çalışmayla görülmüştür. 11 Bireyin toplum içerisindeki sosyal statüsünün yükselmesi veya düşmesi özkıyım riskini arttırmakla beraber düşük sosyoekonomik durumun riski belirgin olarak arttırdığı bilinmektedir. Avrupa daki özkıyım girişimlerinin yarısından fazlası düşük sosyal sınıflardan gelmektedir. Özkıyım girişiminde bulunan kişilerde sosyal durum değişikliği ve gelir düşüklüğü sıktır. 29 Ekonomik açıdan başka bireylere bağımlı kişilerde özkıyım oranı yüksektir. 47 7

15 2.3.4 Ailesel Faktörler Yapılan bir çalışmada özkıyım girişimi ile başvuranların % 18,4 ünde ailede psikiyatrik hastalık, % 8,8 inde ailede özkıyım girişimi, % 15,8 inde yakın çevrede özkıyım girişimi olduğu saptanmıştır. 30 Ailede ebeveynlerden birinin yokluğu veya ayrı yaşama özellikle adölesanlarda özkıyım riskini arttırmaktadır. 31 Ailede daha öncesinde özkıyım girişiminde bulunan aile ferdinin varlığı özkıyım riskini arttırmaktadır. Psikiyatrik hastalığı olan kişilerin ailelerinde de özkıyım riskinin yükseldiği tespit edilmiştir. 32 ABD de özkıyım oranları evlilerde de 11 iken boşanmışlarda oran de 40 olarak bildirilmiştir. Avrupa da özkıyım girişiminde bulunanların çoğunluğu bekar, dul veya yalnız yaşamaktadır Beden Sağlığı Kişinin sosyal yaşamını etkileyen ve tedavi süreci zorlu olan hastalıklar kişinin özkıyım riskini arttırmaktadır. Nörolojik hastalıklar, AIDS, maligniteler özkıyım riskinin en yüksek olduğu hastalıklar grubudur. 33 Ayrıca hipotiroidizm, adrenal yetmezlik, hepatik ensefalopati gibi bireyin ruhsal durumunu etkileyen hastalıklarda da özkıyım girişimi artmaktadır Irk Irklar arasında yapılan çalışmalarda belirli oranda farklılıklar tespit edilmiştir. Yapılan çalışmada tamamlanmış özkıyımlarda beyaz erkek ve kadınlardaki oran siyah ırka göre daha yüksek ölçülmüştür. 12 Yine başka bir çalışmada beyaz adölesan kızlarda özkıyım girişimi siyah adölesan kızlara göre belirgin şekilde yüksektir Özkıyım Yöntemi Girişimin ciddiyeti ile vücuda verilen zarar doğru orantılı olup özkıyım girişimi şiddet içeren ve içermeyen olmak üzere iki başlık altında izlenebilir. Yüksekten atlama, ası, ateşli silah, motorlu araç kazası şiddet içeren özkıyım girişimleri olup, ilaç içme ve gaz ile özkıyım girişimi şiddet içermeyen grupta yer almaktadır. 8

16 Kişinin özkıyım yöntemini seçmede çevresel faktörler ve gerekli materyale ulaşılabilirlik de önem arzetmektedir. Ateşli silahların yaygın olduğu toplumlarda bu yöntemi kullananların sayısı artmaktadır. Tarımsal yapının yaygın olduğu bölgelerde ilaç içme yoluyla özkıyım girişimi oranı artmaktadır. 36 Özkıyım girişiminin şiddeti arttıkça erkek cinsiyet ve yaş ortalaması da orantılı olarak artmaktadır. Ailede özkıyım öyküsü mevcut olanlarında özkıyım şiddeti yüksek olarak bulunmuştur. 32 Yapılan bir çalışmada ölümle sonuçlanan özkıyım girişimlerinde ası her iki cinsiyet grubunda da en sık kullanılan yöntem olarak tespit edilmiş olup ikinci sırada erkeklerde ateşli silah, kadınlarda ise zehirlenme görülmektedir. 35 Ülkemizde yapılan bir çalışmada en sık özkıyım yöntemi olarak her iki cinsiyette ası ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada erkeklerde ateşli silah yaralanması, kadınlarda zehirlenme yer almaktadır Psikopatolojik Faktörler Özkıyım düşüncesi ve girişimi toplumun geneline göre psikiyatrik patolojisi olan kişilerde daha yüksek seyretmektedir. Özkıyım girişiminde bulunan kişilerdeki ruhsal hastalıklar arasında en sık % 35 ile depresif bozukluklar gelmektedir. Şizofreni %10, demans veya deliryuma ise %5 oranında rastlanmaktadır. Ayrıca alkol bağımlılığı da % 25 oranında bulunmaktadır. 44,46,48 Bayanlarda altta mevcut olan depresyon özkıyım riskini arttırmaktadır. Erkeklerde saldırganlık, madde kötüye kullanımı, manik atak daha çok görülen psikopatolojik durumlardır. 37 Depresif bozukluk dünyada en yaygın olarak görülen psikiyatrik bozukluklardan biri olup, yapılan bir çalışmada normal populasyonda de 8,3 olan özkıyım oranı depresif hastalarda de 83 olarak ölçülmüştür. 18 Ülkemizde yapılan bir çalışmada özkıyım girişiminde bulunmuş bir grubun psikiyatrik değerlendirilmesinde, grubun yaklaşık yarısında depresif bozukluk tespit edilmiştir. Depresif bozuklukları sıklığına göre psikotik ve anksiyete bozuklukları takip etmektedir. Ayrıca bu çalışmadaki hastaların yaklaşık yarısında daha öncesinde psikiyatrik tanı ve medikal tedavi öyküsü bulunmaktadır. 38 Cumhuriyet Üniversitesi nde yapılan bir çalışmada özkıyım girişimi sonrasında hastaların % 48,1 ine depresyon tanısı konmuştur. Madde bağımlılığı, anksiyete ve duygudurum bozukluklarında özkıyım riski depresyona oranla daha düşük ancak genel topluma oranla yüksektir. Nikotin, haşhaş ve alkol bağımlılarında risk düşük olmakla beraber alkol bağımlılığında, alkolün depresyonun etkilerini arttırdığı görülmüştür. 37,39 Mevcut psikiyatrik hastalığın tedavisinin yapılmaması 9

17 veya tedavinin etkin olmaması ile beraber alkol-madde bağımlılığının varlığı da özkıyım riskini arttırmaktadır. 40 Şizofreni tek başına özkıyım girişimini arttırmakla beraber depresyonun eklenmesiyle risk belirgin ölçüde yükselmektedir. Şizofrenisi olan hasta gruplarında yapılan çalışmalarda tamamlanmış özkıyım oranı % 10 seviyelerinde tespit edilmiştir. ABD de yapılan bir çalışmada şizofreni hastalarında yaşam boyu özkıyım girişimi oranı % 37 olarak bulunmuştur. Genel topluma oranla şizofreni hastalarında özkıyım riski 20 kat artmıştır. 41 Özkıyım girişimi özellikle tutuklu ve mahkumlarda sıktır. Hapishanelerdeki özkıyım girişiminde bulunanların yaklaşık yarısı daha öncesinde psikiyatrik tedavi görmüş veya halen görmekte olan kişilerden oluşmaktadır. 24 Duygudurum bozuklukları özkıyım riskinin en yüksek olduğu psikiyatrik hastalıklardır. Özellikle depresif dönemlerde özkıyımlar 30 kat daha sık saptanmıştır. Ancak manik dönemlerde de özkıyımlar olasıdır. Distimik bozukluklar ve uyum bozuklukları da özkıyım nedenleri arasında önemli yer tutar Daha Önceki Özkıyım Girişimleri Özkıyım girişiminde bulunan kişilerin daha öncesinde de girişimlerinin olması sık görülen bir durumdur. Özkıyımların % ünde daha önce özkıyım girişimi bulunmakta olup, 10 yıl içerisinde tamamlanmış özkıyım gelişme olasılığı % 10 dur. Daha önceki girişimlerin varlığı devam eden özkıyım girişimi riskinin yüksek olduğunu gösteren en önemli kriterlerden biridir. Özkıyım girişim riskinin en yüksek olduğu dönem özkıyımdan sonraki üç aylık dönem olarak belirtilmektedir Biyolojik Faktörler Genetik aktarım her hastalıkta olduğu gibi özkıyım girişimlerinde de önemli bir yer tutmaktadır. Yapılan çalışmalarda tek ve çift yumurta ikizleri ile evlat edinilmiş bireylerde özkıyım oranları değişmektedir. Evlat edinilmiş ve özkıyım girişiminde bulunmuş bireylerin biyolojik akrabalarında özkıyım riski, yine evlat edinilmiş ancak özkıyım girişiminde bulunmamış bireylerin biyolojik akrabalarından daha yüksek orandadır. 42 Çift yumurta ikizlerinde özkıyım davranışı tek yumurta ikizlerine göre daha düşük bulunmuştur. 43 Özkıyım sonucunda ölen hastaların beyinlerinde frontal kortekste serotonin ve 5 hidroksi indol asetik asit (5-HIAA) düzeyinin azaldığı gösterilmiştir. Yapılan bir çalışmada 10

18 beyin omurilik sıvısında (BOS) 5-HIAA düzeyleri düşük olan depresif bireylerin yüksek olan depresif bireylere göre özkıyım riskinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. 49 Yapılan bir çalışmada özkıyım riski bulunan depresif bireylerde homo valinik asit (HVA) ve dihidroksi fenil asetik asit (DOPAC) düzeyleri düşük tespit edilmiştir. 50 Başka bir çalışmada tekrarlayan özkıyım girişimi olan hastaların BOS HVA ve 5-HIAA düzeyleri düşük saptanmıştır. Tekrarlayan özkıyım girişimlerinde bulunan depresif hastaların özkıyım riskinin belirlenmesinde bu belirteçlerin değerlendirilerek hastaların özkıyım riskinin önüne geçilmesi sağlanabilir. 51 Son zamanlarda yapılan bazı çalışmalarda özkıyım girişiminde bulunan psikiyatrik hastalarda serum kolesterol düzeylerinin düşük olduğu tespit edilmiştir Özkıyım metodu olarak zehirlenme Bireyin kendi kendini zehirlemesi bir özkıyım yöntemi olarak sık karşılaşılan bir durumdur. Zehir terimi ilk olarak milattan sonra 1200 lerde literatüre girmekle beraber ilk çağlardan buyana bilinen bir kavramdır. 54,55,56 Zehirlenme organizmanın yaşam fonksiyonlarını etkileyen bir kimyasal madde ile karşılaşması olarak tanımlanabilir. Zehirleyici maddeye mesleki, çevresel, keyfi ve tıbbi nedenlerle maruz kalınabilir. Zehirin vücuda girmesi inhalasyon, dermal, ağız yoluyla ve enjeksiyon sonucu gerçekleşebilir. Amerika Zehir Danışma Merkezi (AAPCC) raporlarına göre 2002 yılında zehirlenme olgusu rapor edilmiş ve 2001 yılına göre zehirlenme olgularında % 4,9 oranında artış olmuştur DSM-IV Sınıflandırması DSM zihinsel hastalıklar için bir tanı ölçütü olup Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından ilk defa 1952 yılında yayınlanmıştır. Son güncel hali DSM IV olarak 1994 yılında tekrar yayınlanmıştır. DSM IV te hasta 5 açıdan değerlendirilir; Klinik bozukluklar ve klinik ilgi odağı olabilecek bozukluklar Kişilik bozuklukları ve mental retardasyon Mental bozukluğa ek olarak bulunan genel tıbbi durumlar ve fiziksel bozukluklar Mental bozukluğun gelişiminde katkıda bulunan psikososyal ve çevresel sorunlar 11

19 Hastanın sosyal, iş ve psikolojik işlevselliği olmak üzere genel işlevselliği Bu değerlendirme şekline göre hastanın işlevselliği 100 üzerinden değerlendirilir. Bozukluğun şiddeti hafif, orta, ağır, kısmi remisyonda, tam remisyonda olarak belirtilir. DSM IV tanımlayıcıdır. Klinik görünümlerin çeşitliliği nedeniyle tanısal sınıflandırma her zaman mümkün olmaz. Semptomlar tanı koyabilmek için gerekli eşiğin altında olduğunda, klinik görünüm genel olarak tanımlanan kategoriye uymakla birlikte özel bir tanının kriterleri tam olarak karşılanmadığında, bozukluğun etiyolojisi hakkında tereddüt edildiğinde, atipik veya karışık bir semptom belirtisi ile karşılaşıldığında başka türlü adlandırılamayan kategori kullanılır. DSM IV tanı sınıflandırması tablo 2 de verilmiştir. 12

20 Tablo 2. DSM IV tanı sınıflandırması 1. GENELLİKLE İLK KEZ BEBEKLİK, ÇOCUKLUK YA DA ERGENLİK DÖNEMİNDE TANISI KONAN BOZUKLUKLAR 2. DELİRİUM, DEMANS, AMNESTİK VE DİĞER BİLİŞSEL BOZUKLUKLAR 3. BAŞKA BİRYERDE SINIFLANDIRILAMAYAN GENEL TIBBİ BİR DURUMA BAĞLI RUHSAL BOZUKLUKLAR Mental Retardasyon (Zeka Geriliği) Öğrenme Bozuklukları Devinsel (Motor) Beceriler Bozukluğu İletişim Bozuklukları Yaygın Gelişimsel Bozukluklar Dikkat Eksikliği ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları Bebek veya Küçük Çocukların Beslenme ve Yeme Bozuklukları Tik Bozuklukları Dışa Atım Bozuklukları Bebeklik, Çocukluk veya Ergenliğin Diğer Bozuklukları Delirium Demans Amnestik bozukluk Diğer bilişsel bozukluklar AIDS 4. MADDE KULLANIMI İLE İLİŞKİLİ BOZUKLUKLAR Alkolle ilişkili bozukluklar Amfetaminle ilişkili bozukluklar Kafeinle ilişkili bozukluklar Kannabisle ilişkili bozukluklar Kokainle ilişkili bozukluklar Hallüsinojenle ilişkili bozukluklar İnhalanla ilişkili bozukluklar Nikotinle ilişkili bozukluklar Opiyatla ilişkili bozukluklar Fensiklidinle ilişkili bozukluklar Sedatif-hipnotik veya anksiyolitiklerle ilişkili bozukluklar Çoğul madde kullanımı ile ilişkili bozukluklar Diğer bir madde kullanımı ile ilişkili bozukluklar 13

21 Tablo 2. Devamı 5. ŞİZOFRENİ VE DİĞER PSİKOTİK BOZUKLUKLAR Şizofreni Şizofreniform bozukluk Şizoaffektif bozukluk Hezeyanlı Bozukluk (Sanrısal Bozukluk) Kısa psikotik bozukluk Paylaşılmış psikotik bozukluk Diğer psikotik bozukluklar 6. DUYGUDURUM BOZUKLUĞU Major depresif bozukluk ve Bipolar I bozukluğu 7. ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozuklukları Panik bozukluğu ve agorafobi Özgül fobi ve sosyal fobi Obsesif kompulsif bozukluk Posttravmatik stres bozukluğu ve akut stres bozukluğu Yaygın anksiyete bozukluğu 8. SOMATOFORM BOZUKLUKLAR Somatizasyon bozukluğu Farklılaşmamış somatoform bozukluk Konversiyon bozukluğu Hipokondriazis Beden dismorfik bozukluğu Ağrı bozukluğu 9. YAPAY BOZUKLUKLAR 10. DİSSOSİYATİF BOZUKLUKLAR Dissosiyatif bozukluklar Dissosiyatif amnezi Dissosiyatif füg Dissosiyatif kimlik bozukluğu Depersonalizasyon bozukluğu Başka türlü adlandırılamayan dissosiyatif bozukluklar 14

22 Tablo 2. Devam 11. CİNSEL BOZUKLUKLAR VE CİNSEL KİMLİK BOZUKLUKLARI İnsan cinselliği Homoseksüalite Cinsel işlev bozuklukları Parafililer Cinsel kimlik bozuklukları 12. YEME BOZUKLUKLARI Anoreksiya nevroza Bulimia nevroza 13. UYKU BOZUKLUKLARI Normal Uyku Uyku Bozuklukları Birincil Uyku Bozuklukları Parasomnialar Başka türlü adlandırlamayan parasomnia Diğer mental bozukluklara bağlı uyku bozuklukları Diğer uyku bozukluklar 14. BAŞKA YERDE SINIFLANDIRILMAMIŞ DÜRTÜ DENETİM BOZUKLUKLARI 15. UYUM BOZUKLUKLARI Aralıklı patlayıcı bozukluk Kleptomani Piromani Patolojik kumarbazlık Trikotillomani Başka türlü adlandırlamayan dürtü denetim bozukluğu 16. KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Paranoid kişilik bozukluğu Şizoid kişilik bozukluğu Şizotipal kişilik bozukluğu Antisosyal kişilik bozukluğu Borderline kişilik bozukluğu Histrionik kişilik bozukluğu Narsistik kişilik bozukluğu Çekingen kişilik bozukluğu Bağımlı kişilik bozukluğu Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu Başka türlü adlandırlamayan kişilik bozukluğu 15

23 Tablo 2. Devamı 17. KLİNİK İLGİ ODAĞI OLABİLECEK DİĞER DURUMLAR Psikosomatik bozukluklar Psikojenik kardiak hastalık Başağrıları Kanser Cilt hastalıkları 18. İLİŞKİ SORUNLARI Ruhsal bozukluğa ve genel tıbbi duruma bağlı ilişki sorunları Ana-baba-çocuk ilişki sorunları Eşle ilişki sorunları Kardeşler arasında ilişki sorunları Kötüye kullanma veya ihmal etme ile ilişkili sorunlar Erişkinlerin fiziksel kötüye kullanımı Erişkinlerin cinsel kötüye kullanımı 19. KLİNİK İLGİ ODAĞI OLABİLECEK DURUMLAR Yas Mesleki sorun Erişkin antisosyal davranışı Temarüz (simülasyon) Bir yaşam evresi sorunu Tedaviye uyumsuzluk Dinsel veya manevi sorun Kültler Yeni bir kültürden etkilenme sorunu Yaşla ilgili kognitif gerileme 16

24 3. GEREÇ VE YÖNTEM Yaptığımız bu çalışma ileriye dönük bir anket çalışması olarak planlandı. Bu çalışma için Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurul Komitesinin izni alındı. Bütün hastalar acil olarak zehirlenme tedavileri yapılıp klinik olarak zehirlenme bulgu ve semptomları ortadan kalktıktan sonra gerekli onamları alınarak çalışmaya dahil edildi Verilerin Toplanması Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi ne tarihleri arasında özkıyım amaçlı ilaç içen 18 yaş üstü, demografik özelliklerine ulaşabildiğimiz, çalışmamıza katılmayı kabul eden 122 hasta alındı. Çalışmaya alınan 122 hastadan 48 i antikolinerjik, 31 i çoklu ilaç, 25 i parasetamol, 10 u kolinerjik, 6 sı antihipertansif ve 2 si antidiyabetik zehirlenme idi. Çalışmamıza kazara kimyasal maddelere maruz kalma sonucu gelişen zehirlenme vakaları alınmadı. Çalışmamıza ayrıca ası, yüksekten atlama, ateşli silah yaralanması gibi eylemlerle özkıyım girişiminde bulunan hastalar alınmadı. Çalışmamızda özkıyım amaçlı zehirlenme olgularının sosyodemografik özelliklerini çözümlemek amacıyla hazırladığımız anket formundaki sorular soruldu. Soruların hepsine hastaların kendileri yanıt verdi. Hastaların tedavileri tamamlandıktan sonra acil serviste yattıkları dönemde psikiyatri konsultasyonu istendi İstatistiksel Yöntemler Anket formuyla toplanan veriler araştırmacı tarafından bilgisayar ortamında değerlendirilmiştir. Yüzyüze görüşülerek toplanan verilerin değerlendirilmesinde SPSS for Windows 15.0 veri analiz paket programı kullanıldı. Analizlerde cinsiyet, medeni durum gibi kesikli değişkenlerin birbiriyle karşılaştırılmasında yüzdelik ve chi Square testi kullanıldı. Özkıyım düşüncesini tetikleyen faktörler multivariate (logistic regression) yöntemlerle araştırılmıştır. Bireysel analizlerde düşünceyi tetikleyen faktörler (tanı, cinsiyet, sistemik hastalık, daha önce ilaç kullanımı, psikiyatrik tedavi, yatış, poliklinik kontrol, ilaç başlanması) multivariate testi ile belirlenmiştir. Tüm testlerde istatistiksel önem düzeyi 0,05 olarak alındı. 17

25 4. BULGULAR Değerlendirmeye alınan hastaların 38 i (% 31.1) erkek, 84 ü (% 68.9) kadın idi. Başvuran hastaların çoğunluğunu yaş grubu (% 54.9) oluşturmaktaydı. Diğer yaş grupları tablo 3 de belirtilmiştir. Tablo 3. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların yaş dağılımı Yaş grupları Erkek ort±sd (min-max)med Kadın ort±sd (min-max)med Toplam n (%) ,6±1,50 (18-24) 19 20,4±1,81 (18-24) (54,9) ,84±3,08 (25-34) 32 29,72±2,81 (25-34) (28,7) ,66±2,08 (39-43) 40 39,33±2,87 (35-43) (9,8) ,5±2,38 (50-55) 52,5 53,75±3,86 (50-58) 53,5 8 (6,6) Toplam 38 (% 31,1) 84 (% 68,9) 122 (100) Değerlendirilmeye alınan hastaların öyküsünde daha önce özkıyım düşüncesinin olması kadınlarda erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede fazla olduğu saptandı (p=0,035). Özkıyım düşüncesi ile cinsiyet arasındaki karşılaştırma tablo 4 te verilmiştir. 18

26 Tablo 4. Daha önce özkıyım düşüncesi ile cinsiyet arasındaki karşılaştırma Özkıyım düşüncesi p Var n(%) Yok n(%) Erkek n (%) Kadın n (%) 19 (% 50) 19 (% 50) 0,67 58 (% 69) 26 (% 31) 0,035 Çalışmaya alınan hastaların medeni durumlarına bakıldığında 61 inin (% 50) bekar olduğu tespit edildi. Hastalarımızın iş durumlarına bakıldığında çalışmayan hasta sayısı 80 (% 65,6) idi. Öğrenim durumlarını dikkate aldığımızda genel olarak ilköğretim ve lise mezuniyet oranları yüksek olup birbirine yakın olarak ölçülmüştür. İlgili bilgiler tablo 5 te verilmiştir. Tablo 5. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların öğrenim, iş ve medeni durumları n(%) Toplam Medeni durum İş durumu Öğrenim durumu Bekar 61 (% 50) Evli 48 (%39,3) Boşanmış 8 (% 6,6) Dul (eşi ölü) 5 (% 4,1) Çalışıyor 42 (% 34,4) Çalışmıyor 80 (% 65,6) Yok 9 (% 7,4) İlköğretim 48 (% 39,3) Lise 53 (% 43,4) Üniversite 12 (% 9,8) Çalışmamızdaki hastaların daha önce özkıyım düşüncesinin olup olmaması ile medeni durumları karşılaştırıldı. Hastaların medeni durumları ile özkıyım düşüncesinin varlığı 19

27 arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p=0,362). Ayrıntılı karşılaştırma tablo 6 da verilmiştir. Tablo 6. Daha önce özkıyım düşüncesi ile medeni durumların karşılaştırılması Medeni durum p Bekar Evli Dul (eşi ölü) Boşanmış n (%) n (%) n (%) n (%) Özkıyım düşüncesi Var 34 (% 44,2) 34 (% 44,2) 3 (% 3,9) 6 (%7,8) Yok 27 (% 60) 14 (% 31,2) 2 (% 4,4) 2 (% 4,4) 0,362 Ailede yaşayan birey sayılarına bakıldığında hastaların büyük bir kısmının kalabalık bir aile ortamından geldiği görülmüştür. Çalışmaya alınan tüm hastaların ortalama aile birey sayısı 5,29±1,57 kişi (AS:3-ÜS:10) idi. Ayrıca hastalarımızın büyük çoğunluğunun 1000 TL altında gelirinin olduğu tespit edildi. Ayrıntılı birey sayıları, konut durumu ve gelir dağılımı Tablo 7 de verilmiştir. Tablo 7. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların aile birey sayıları, konut ve gelir durumları n(%) Toplam Birey sayısı 1-3 kişi 11 (% 9) 4-5 kişi 57 (% 46,7) 6-7 kişi 41 (% 33,6) 8+ kişi 13 (% 10,7) Konut Evsahibi (kendisine 65 (% 53,3) veya ailesine ait) Kiracı 57 (% 46,7) Gelir durumu 500 TL altı 25 (% 20,5) TL 50 (% 41) TL 38 (% 31,1) 1500 TL üstü 9 (% 7,4)

28 Hastalarımızda hiçbir fiziksel (ortopedik, görme, işitme vs.) engeli bulunmamaktaydı. Tablo 8 de görüldüğü üzere çalışmaya alınan hastaların 17 sinin (% 13,9) sistemik hastalığı mevcuttu. Sistemik hastalığı bulunan 17 hastanın 8 inde hipertansiyon, 3 sinde epilepsi, 3 sinde diabetes mellitus, 2 sinde astım, 1 inde de hipotiroidi mevcuttu. Çalışmaya alınan tüm hastaların 29 u (% 23,8) düzenli olarak ilaç kullanmaktaydı. Tablo 8. Özkıyım girişiminde bulunan hastaların sistemik hastalık öyküsü ve düzenli ilaç kullanımı n(%) Toplam Sistemik hastalığı olanlar (n) Hipertansiyon (8) Epilepsi (3) Diabetes mellitus (3) Astım (2) Hipotiroidi (1) 17 (% 13,9) 122 Sistemik hastalığı olmayanlar 105 (% 86,1) Düzenli ilaç kullanımı (antihipertansif, antiepileptik, antidiyabetik, antipsikiyatrik vs.) Kullananlar 29 (% 23,8) Kullanmayanlar 93 (% 76,2) 122 Çalışmaya alınan hastalar içerisinde sistemik hastalığı olanlarda sistemik hastalığı olmayanlara göre özkıyım düşüncesinin fazla olduğu istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p=0,03). Sistemik hastalık ile özkıyım düşüncesi arasındaki karşılaştırma tablo 9 da verilmiştir. 21

29 Tablo 9. Sistemik hastalık öyküsü ile daha önce özkıyım düşüncesi arasındaki ilişki Özkıyım düşüncesi Var n (%) Yok n (%) p Sistemik hastalığı olanlar n (%) 16 (% 94,1) 1 (% 5,9) 0,03 Çalışmamızda hastalarımızın tamamı özkıyım amacıyla zehirlenme girişiminde bulunmakla beraber daha öncesinde 77 sinin (% 63,1) özkıyım düşüncesinin olduğu tespit edildi. Tüm hastaların 46 sının (%37,7) daha öncesinde veya halen psikiyatrik tedavi aldığı saptandı. Özkıyım girişimi öncesinde psikiyatrik tedavi gören ve özkıyım düşüncesi olan hastalar tablo 10 da verilmiştir. Tablo 10. Daha öncesinde psikiyatrik tedavi gören ve öyküde özkıyım düşüncesi bulunanlar Psikiyatrik tedavi Öyküde özkıyım düşüncesi n(%) Tedavi alan 46 (% 37,7) Tedavi almayan 76 (% 62,3) Düşünce var 77 (% 63,1) Düşünce yok 45 (% 36,9) Toplam Hastaların 32 sinin (% 26,2) daha öncesinde bir özkıyım girişiminde bulunduğu ayrıca tüm hastaların 12 sinin (% 9,8) diğer aile bireylerinde de özkıyım girişim öyküsü olduğu öğrenildi. Daha öncesinde kendisinin ve ailesinin öyküsünde özkıyım girişimi bulunan hastalar tablo 11 de verilmiştir. 22

30 Tablo 11. Hastanın daha öncesinde kendisi ve ailesinde özkıyım girişimi öyküsü bulunanlar Özkıyım girişimi öyküsü Ailede özkıyım girişimi öyküsü Girişimi var 32 (% 26,2) Girişimi yok 90 (% 73,8) Öykü mevcut 12 (% 9,8) Öykü mevcut değil 110 (% 90,2) Çalışmamızda özkıyım girişimi öncesinde psikiyatrik tedavi alan hastalarda özkıyım düşüncesinin istatistiksel olarak anlamlı (p=0,000) olduğu saptandı. Psikiyatrik tedavi alan hastaların öyküde var olan özkıyım düşüncesi ile karşılaştırılması tablo 12 de verilmiştir. Tablo 12. Psikiyatrik tedavi alan hastaların öyküde var olan özkıyım düşüncesi ile karşılaştırılması Özkıyım düşüncesi Var n(%) Yok n(%) p Öyküde psikiyatrik tedavi alanlar n(%) 42 (% 91,3) 4 (% 8,7) 0,000 Çalışmamızda hastaların tanı ölçütleri DSM IV e göre değerlendirildi. En fazla %45,1 ile depresyon tespit edilmiş olup diğer tanılar tablo 13 de verilmiştir. 23

31 Tablo 13. Hastalara DSM IV e göre konulan tanılar Borderline Anksiyete bozukluğu Başka türlü adlandırılamayan dürtü denetim bozukluğu Bipolar bozukluk Depresyon Uyum bozukluğu Psikoz n(%) Erkek 1 (% 14,28) Kadın 6 (% 85,72) Erkek 12 (% 35,3) Kadın 22 (% 64,7) Erkek 1 (% 33,3) Kadın 2 (% 66,7) Erkek 4 (% 44,44) Kadın 5 (% 55,56) Erkek 15 (% 27,27) Kadın 40 (% 72,73) Erkek 5 (% 38,46) Kadın 8 (% 61,54) Erkek 0 (% 0) Kadın 1 (% 100) Toplam n(%) 7 (% 5,7) 34 (% 27,9) 3 (% 2,5) 9 (% 7,4) 55 (% 45,1) 13 (% 10,7) 1 (% 0,8) Toplam 122 (% 100) Çalışmamıza katılan toplam 122 hastaya yapılan psikiyatri konsultasyonu sonucunda 81 ine (% 66,4) ilaç başlanması ve 102 sinin (% 83,6) taburcu olduktan sonra psikiyatri poliklinik kontrolüne gelmesi önerildi. Toplam 122 hastanın 19 una (%15,6) zehirlenme bulguları düzeldikten sonra psikiyatri servisine yatırılarak tedavi almasına karar verildi. Psikiyatri tarafından değerlendirilen hastaların psikiyatrik açıdan takip önerileri tablo 14 de verilmiştir. 24

32 Tablo 14. Hastaların psikiyatrik açıdan takip önerileri İlaç başlanması Psikiyatri poliklinik kontrolü Yatarak tedavi n(%) İlaç başlananlar 81 (% 66,4) İlaç başlanmayanlar 41 (% 33,6) Kontrol önerilen 102 (% 83,6) Kontrol önerilmeyen 20 (% 16,4) Önerilen 19 (% 15,6) Önerilmeyen 103 (% 84,4) Toplam Çalışmamızdaki özkıyım düşüncesi var olan hastaların taburcu olma aşamasında psikiyatrik ilaç tedavisine başlanma oranları istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,000). Özkıyım düşüncesi var olan ve taburcu aşamasına gelen hastalarımızın psikiyatri tarafından yatırılarak tedavi altına alınma oranları istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0,007). İlaç tedavisi başlanan ve yatırılarak tedavi önerilen hastaların özkıyım düşüncesi ile ilişkisi tablo 15 te verilmiştir. Tablo 15. İlaç tedavisi başlanan ve yatırılarak tedavi önerilen hastaların özkıyım düşüncesi ile ilişkisi Özkıyım düşüncesi Var n(%) Yok n(%) p Psikiyatrik ilaç tedavisi başlananlar n(%) 64 (% 83,1) 17 (% 37,8) 0,000 Yatırılarak önerilen n(%) tedavi 17 (% 89,5) 2 (% 10,5) 0,007 25

33 Çalışmamıza alınan 122 hastanın 7 sine (% 5,7) psikiyatri konsultasyonu sonucunda borderline tanısı konmuş olup 1 hastaya yatış önerilmiştir. Hastaların 34 üne (% 27,9) anksiyete bozukluğu tanısı konuldu ve 1 hastaya yatış önerildi. Üç (% 2,5) hastaya başka türlü adlandırılamayan dürtü denetim bozukluğu tanısı kondu ve 1 hastaya yatış önerildi. Hastaların 9 una (% 7,4) bipolar tanısı kondu ve 4 hastaya yatış önerildi. Depresyon tanısı konan 55 (% 45,1) hastadan 10 una yatış önerildi. Hastalardan 13 üne (% 10,7) uyum bozukluğu tanısı kondu ve 1 hastaya yatış önerildi. Bir (% 0,8) hastaya psikoz tanısı konulup bu hastada psikyatri servisine yatırıldı. Konulan tanı ve yatış kararının karşılaştırmasında istatistiksel olarak anlamlı (p=0,017) bir fark saptanmıştır. Konulan tanı ve yatış kararı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmasına rağmen bazı tanı gruplarındaki hasta sayısının çok düşük olması bu anlamlılığın dikkatlice yorumlanmasını gerektirmektedir. Hastalara konulan psikiyatrik tanı ile psikiyatri servisine yatırılması arasındaki ilişki tablo 16 da verilmiştir. Tablo 16. Hastalara konulan psikiyatrik tanı ile psikiyatri servisine yatırılması arasındaki ilişki Konulan Tanı Yatırılma durumu p Psikiyatri servise yatırılan Psikiyatri servise yatırılmayan Borderline 1 (%14,3) 6 (%85,7) Anksiyete bozukluğu Başka türlü adlandırılamayan dürtü denetim bozukluğu Bipolar Depresyon Uyum bozukluğu Psikoz 1 (% 2,9) 33 (% 97,1) 1 (% 33,3) 2 (% 66,7) 4 (% 44,4) 5 (% 55,6) 10 (% 18,2) 45 (% 81,8) 1 (% 7,7) 12 (% 92,3) 1 (% 100) 0 (% 0,00) 0,017 26

34 5. TARTIŞMA Özkıyım dünya genelinde oldukça yaygın bir halk sağlığı sorunudur. Dünya Sağlık Örgütü nün verilerine göre özkıyım, en sık ölüm nedenleri arasında ilk on içerisinde yer almaktadır. 11 Özkıyımın son yıllarda ergenlik dönemi ve genç erişkinlerde sıklığının giderek artması dikkat çekicidir. 61 Özkıyım hızının düşük olduğu ülkeler grubunda yer almamıza rağmen son yıllarda özkıyım oranının artarak de 3,0 ile 4,3 arasında değiştiği saptanmıştır. 4 Bir özkıyım girişim yöntemi olarak zehirlenme kimyasal maddelere daha kolay ulaşılabilirlik nedeniyle son yıllarda artmaktadır. Amerika zehir danışma merkezi (AAPCC) verilerine göre 2002 yılındaki zehirlenme vakalarının oranı 2001 yılına göre % 4,9 artmıştır. 57 Ülkemizde zehirlenme ile sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı hakkında yeterli veriler olmamakla birlikte Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2001 yılında kişi hastanelere başvurmuştur. 62 Zehirlenme vakalarının tedavisi konusunda bölgemizde referans olarak kabul edilen acil servisimizde yaptığımız bu çalışmada, özkıyım girişiminde bulunan bireyleri özkıyım girişimine yönlendiren ailesel, çevresel, kültürel ve ekonomik nedenlerin tespitine çalışıldı. Ayrıca bu çalışmamızda hastaların daha önceki özkıyım düşüncelerinin, girişimlerinin, ailelerindeki özkıyım öyküsünün ve daha önce varolan psikiyatrik hastalık öyküsünün özkıyım girişimi riski üzerine etkileri araştırılmıştır. Çalışmamızda hastaların özkıyım esnasındaki psikiyatrik durumları ve tedavileri tamamlandıktan sonra psikiyatri açısından gerekli tedavisi planlanmaya çalışıldı. Bu çalışmada hastaların cinsiyetleri açısından değerlendirilmesinde 38 i erkek, 84 ü kadın idi. Yalvaç ın yaptığı çalışmada kadınların erkeklere oranı 1,7 olarak bulunmuştur. 29 Dilbaz ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada bu oran 2,17 olarak bulunmuştur. 63 Wunderlich ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada kadınlarda özkıyım girişiminin erkeklere oranla yüksek olduğu ve yine aynı çalışmada kadınlarda özkıyım girişiminin daha genç yaşlarda olduğu saptanmıştır. 64 Yanturalı nın yaptığı bir çalışmada kadınların erkeklere oranla daha sık özkıyım girişiminde bulunduğu ancak erkeklerin ise özkıyım girişimlerinin daha ciddi olduğu görülmüştür. 1 Rosenberg ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada kadınlarda özkıyım sonucu 27

35 ölüm oranı 1/25 iken erkeklerde oran 1/3 olarak bulunmuştur. 69 Kekeç ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada kadınlarda özkıyım oranının yüksek olmasının sebepleri arasında toplumlarda kadına yönelik baskıcı tutumun önemli bir risk arttırıcı faktör olduğu belirtilmiştir. 67 Yaptığımız çalışmada erkeklerin yaş ortalamaları 28,73±11,03 kadınların yaş ortalamaları 26,50±9,20 olarak ölçülmüştür. Çalışmamızda özkıyım girişiminin en yüksek olduğu grup yaş aralığı olup 67 (% 54,9) hasta bulunmaktadır. Boz ve arkadaşları ile Al ve arkadaşlarının yaptığı çalışmalarda da benzer yaş gruplarında özkıyım girişiminin yüksek olduğu tespit edilmiştir. 65,66 Kerkhof ve Arensman ın birlikte yaptıkları çok merkezli bir çalışmada özkıyım girişiminin kadınlarda yaş grubunda, erkeklerde ise yaş grubunda daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 68 Çalışmamızda hastaların medeni durumları göz önüne alındığında 61 i (% 50) bekar, 48 i (% 39,3) evli, beşi (% 4,1) dul (eşi ölmüş) ve sekizi (% 6,6) boşanmış olarak bulundu. Bulduğumuz sonuçlara dayanarak özkıyım girişiminin bekar ve yalnız yaşayan bireylerde daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bulduğumuz bu sonuçların yapılan diğer çalışmalarla da örtüştüğünü söyleyebiliriz. Arensman ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada en sık özkıyım girişiminin boşanmış kadınlarda görüldüğü tespit edilmiştir. 70 WHO ya göre özkıyım girişimi oranı yalnız yaşayan ve eşinden ayrılmış kişilerde yüksektir. 27 Yanturalı nın yaptığı bir çalışmada bireyin evli olmasının özkıyım açısından koruyucu bir faktör olduğu görülmüştür. 1 Kekeç ve arkadaşlarının bir çalışmada ise özkıyım oranının evli bireylerde daha yüksek olduğu tespit edilmiş. 6 Bu durumun evli bireylerde aile içi ilişki ve eşlerle olan sorunlarının özkıyım riskini arttırdığı düşünülmektedir. Yapılan çalışmaların sonuçları bireylerin evli ve bekar olmasına göre değişkenlik gösterse de bekar olmanın ve yalnız yaşamanın özkıyım için artmış risk faktörü olduğu görülmektedir. Çalışmamızda hastaların iş durumu incelendi. Çalışmamızdaki toplam 122 hastanın 42 sinin (% 34,4) belirli ve düzenli bir işi varken, 80 (% 65,6) hastanın herhangi bir işi bulunmamaktaydı. Güleç ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada özkıyım girişiminde bulunanların düzenli bir iş yaşamının ve iş güvencelerinin olmadığı bulunmuştur. 72 Yanturalı nın yaptığı çalışmada da işsizlik özkıyım için bir risk faktörü olarak değerlendirilmiştir. 1 Platt ın yaptığı çalışmalarda işsizliğin belirgin şekilde riski arttırmadığı ancak işsizlikle beraber gelişen ekonomik çöküntü ve sosyal durumda düşmenin özkıyım riskini arttırdığı görülmüştür. 73,74 28

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin Psikopatolojisi Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR Yetişkin psikopatolojisi içerik: Sınıflandırma sistemleri Duygudurum bozuklukları Anksiyete bozuklukları

Detaylı

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır. Lohusalık döneminde ruhsal hastalıklar: risk etkenleri ve klinik gidiş Doç.Dr. Leyla Gülseren 25 Eylül 2013 49. Ulusal

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji www.gunescocuk.com Çocuk ve ergen psikiyatrisinde

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem V Psikiyatri Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Yrd. Doç. Dr. Baran GENCER Yrd. Doç. Dr. Oğuz GÜÇLÜ Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD Çalışmalarda birinci basamak sağlık kurumlarına başvuran hastalardaki psikiyatrik hastalık sıklığı, gerek değerlendirme ölçekleri kullanılarak

Detaylı

İlaç Alımı Yoluyla Özkıyım Girişimleri

İlaç Alımı Yoluyla Özkıyım Girişimleri Araştırmalar / Researches DOI: 10.5350/BTDMJB201410104 İlaç Alımı Yoluyla Özkıyım Girişimleri Ufuk Saraçoğlu 1, Yüksel Gökel 2, Mehmet Oğuzhan Ay 3, Akkan Avcı 3, Meliha Zengin Eroğlu 4, Müge Elarslan

Detaylı

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR BU DERSTE ŞUNLARı KONUŞACAĞıZ: Anormal davranışı normalden nasıl ayırırız? Ruh sağlığı uzmanları tarafından kullanılan belli başlı anormal davranış modelleri nelerdir? Anormal davranışı

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta Giriş DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu), çocukluk çağının en sık görülen

Detaylı

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ Hazırlayan: PSİKİYATRİ Anabilim Dalı 1 PSİKİYATRİ STAJI TANITIM REHBERİ Ders Kodu Dersin

Detaylı

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı

Sınıflandırma ve Tanı Koyma. Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı Sınıflandırma ve Tanı Koyma Osman Sezgin M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü PDR Anabilim Dalı Tanı ve sınıflandırma neden önemlidir? Sistemli, düzenli araştırma yapılabilmesi için Farklı

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI 2012-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI STAJ DÖNEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİMDEN SORUMLU ÖĞRETİM ÜYELERİ:

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi Mesut YILDIZ, Sait ALİM, Sedat BATMAZ, Selim DEMİR, Emrah SONGUR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Seçmeli) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA GİRİŞ: Yaygın anksiyete bozukluğu, birtakım olay ya da etkinliklerle ilgili olarak, bireyin denetlemekte zorlandığı,

Detaylı

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması Suat Yalçın, Sevda Bağ SBÜ Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh ve Sinir Hastalıkları EAH, 3.psikiyatri Kliniği,

Detaylı

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Kriz Dergisi 2(1): 235-240 EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ Erol ÖZMEN, M.Murat DEMET, İlkin İÇELLİ, Gürsel

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı 20172018 Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Dönem Koordinatörü: Doç. Dr. Coşkun SILAN Koordinatör Yardımcısı: Yrd. Doç.

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU Çocuğun Adı- Soyadı: Cinsiyeti: TC Kimlik No: Görüşmecinin Adı- Soyadı:

Detaylı

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem VI Ön Hekimlik Psikiyatri (Zorunlu) Uygulama Dilimi Eğitim Programı Eğitim Başkoordinatörü: Dönem Koordinatörü: Koordinatör Yardımcısı: Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç. Dr. Erkan Melih ŞAHİN Doç.

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri:

Konu: Davranışın Nörokimyası. Amaç: Bu dersin sonunda öğrenciler davranışın biyokimyasal mekanizmalarını öğreneceklerdir. Öğrenim hedefleri: Tıp 1 Konu: Ruhsal Gelişim ve Psikopatoloji Kuramları Amaç: Öğrencilerin ruhsal gelişim ve psikopatoloji kuramlarının neler olduğunu öğrenmeleri ve kuramların temel özelliklerini genel hatları ile ifade

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları Doç. Dr. Özen Önen Sertöz Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Ankara,

Detaylı

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK

GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK GÖÇMEN/MÜLTECİLERLE ÇALIŞMAK Dr. Ersin UYGUN Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi,Psikiyatri Kliniği AÇIKLAMA (2013-2016) Danışman: Araştırmacı: Konuşmacı: Sunum Akışı Hizmet verilen bölgenin

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 5 iş günü : Cebeci Hastanesi : Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI

ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI Koruyucu Ruh Sağlığı Hizmetleri Tedavi Edici Ruh Sağlığı Hizmetleri Rehabilite Edici Ruh Sağlığı Hizmetleri ÜNİTE II: PSİKİYATRİ HEMŞİRELİĞİNDE TEMEL KAVRAMLAR VE UYGULAMA STANDARTLARI Psikiyatri Hemşireliğinin

Detaylı

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI -ÖN ÇALIŞMA- Dr. Nasibe ÜNSALAN*, Dr. Özkan PEKTAŞ**, Dr. Ayhan KALYONCU**, Dr. Devran TAN*, Dr. Hasan MIRSAL**, Dr. Mansur

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu Ass. Dr. Toygun Tok İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kliniği

Detaylı

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi, (TPD, 2017) 3-7 Ekim 2017 Bursa, Türkiye SS: 0167 5 Ekim, 2017 18.00 Özkıyım girişimi öyküsü olan ve olmayan bipolar bozukluk olgularının mizaç ve klinik özelliklerinin

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi Araştırmacılar: As. Dr. Simge Seren KIRLIOĞLU As. Dr. Sinem ACAR Doç. Dr. Pınar ÇETİNAY AYDIN Prof.

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİM DÖNEMİ STAJ SÜRESİ YERLEŞKE EĞİTİM BİRİMLERİ DERSHANE : Dönem V : 5 iş günü : Cebeci Hastanesi : Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

Türkiye de Somatoform Bozukluklar Epidemiyolojisi Dr Yarkın Özenli Başkent Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Açıklama 2008 20092009 Araştırmacı: Danışman: Konuşmacı: Somatoform Bozukluklar SOMATOFORM

Detaylı

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI Alzheimer hastalığı (AH) ilk kez, yaklaşık 100 yıl önce tanımlanmıştır. İlerleyici zihinsel işlev bozukluğu ve davranış değişikliği yakınmaları ile hastaneye yatırılıp beş yıl

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ Ahmet Zihni SOYATA Selin AKIŞIK Damla İNHANLI Alp ÜÇOK İ.T.F. Psikiyatri

Detaylı

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri. Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Yaşlılarda İntihar Davranışı ve Müdahele İlkeleri Prof. Dr. Çınar Yenilmez Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 1 AÇIKLAMA 2014-2017 Araştırmacı: ---- Konuşmacı: ----- Danışman:

Detaylı

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri Lityum psikiyatri 1950 1980lerde lityum bazı antikonvülzanlara benzer etki Ayrı ayrı ve yineleyen nöbetler şeklinde ortaya çıkan manik depresyon ve epilepsi Böylece

Detaylı

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ *Derya BaĢaran ** Özlem ġahin Altun *Diaverum Özel Merzifon Diyaliz Merkezi **Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Psikiyatri HemĢireliği AD GİRİŞ

Detaylı

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ 5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, 5. S I N I F - 1. G R U P 4. D E R S K U R U L U R U H S A Ğ L I Ğ I, T I P E T İ Ğ İ, T I P H U K U K U, A D L İ T I P, K L İ N İ

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Obsesif Kompulsif Bozukluk Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5. Sınıf Dersi Sunum Akışı Tanım Epidemiyoloji Klinik özellikler Tanı ölçütleri Nörobiyoloji

Detaylı

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur.

Bakteriler, virüsler, parazitler, mantarlar gibi pek çok patojen hastalığın oluşmasına neden olur. Dr.Armağan HAZAR ZATÜRRE (PNÖMONİ) Zatürre yada tıbbi tanımla pnömoni nedir? Halk arasında zatürre olarak bilinmekte olan hastalık akciğer dokusunun iltihaplanmasıdır. Tedavi edilmediği takdirde ölümcül

Detaylı

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU Kurum ve kuruluşla ilişki bildirimi Bulunmamaktadır. Şiddet ve Suç Saldırganlık Şiddet Bireyin

Detaylı

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr. Ezgi Özserezli O Evlilik ilişkisi, kişilerin psikolojik sağlığını temelden etkilemektedir.

Detaylı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ KLİNİĞİ KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ

Detaylı

12 Aralık Şubat 2017

12 Aralık Şubat 2017 1.. H A F T A ESKŞEHR OSMANGAZ ÜNRSTES FAKÜLLTES 22 00 11 66 -- -22 00 11 77 EE ĞĞ TT MM ÖÖ ĞĞ RR EE TT MM YY II IL II I TARH 12.12.2016 13.12.2016 14.12.2016 15.12.2016 16.12.2016 GEÇEN DERS UNUN DEĞ.

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU EK-2 CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ PSĠKĠYATRĠ ANABĠLĠM DALI DERS BĠLGĠLERĠ FORMU Bölüm Dahili Tıp Yıl/yarıyıl 2010-2011 Dersin adı Ders düzeyi (önlisans, lisans,vb) Dersin türü (Z/S) Dersin dili

Detaylı

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ 5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, - 4.GRUP 4.DERS KURULU RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, (13 EKİM 2014 05 ARALIK 2014) Dekan : Prof. Dr. Bekir YAŞAR Dekan

Detaylı

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h) Sağlık Sisteminde Karışıklığa Yol Açabilecek Gelişmeler Bekleniyor Sağlık harcamalarında kısıtlama (dünya

Detaylı

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ İÇİNDEKİLER BÖLÜM I GİRİŞ ------------------------------------------------------------------------------------------------- 1 KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ ------------------------------------------

Detaylı

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi Dr. Zehra Arıkan Araştırmacı: Danışman: Konuşmacı: Glaxo, Sanovel, Bilim Epidemiyoloji Tıbbi araştırmaların yöntem bilimi Sağlık sorunlarının tanımlanması, nedenlerinin

Detaylı

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem. Onkoloji Okulu İstanbul /2014 SAĞLIK NEDİR? Sağlık insan vücudunda; Fiziksel, Ruhsal, Sosyal

Detaylı

Prof.Dr. Kamil Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Ankara

Prof.Dr. Kamil Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Ankara Prof.Dr. Kamil Nahit Özmenler Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gülhane Tıp Fakültesi Ankara » MEVZUAT TSK Sağlık Yeteneği Yönetmeliği TSK-Jandarma-Sahil Güvenlik Personeli Sağlık Muayene Yönergesi» ÖZEL

Detaylı

5. SINIF 4.KURUL 2.Döngü

5. SINIF 4.KURUL 2.Döngü 5. SINIF 4.KURUL 2.Döngü DERS PROGRAMI R U H S A Ğ L I Ğ I, T I P E T İ Ğ İ, A D L İ T I P, K L İ N İ K F A R M A K O L O J İ 1 5. S I N I F - 4. D E R S K U R U L U - 2. D Ö N G Ü R U H S A Ğ L I Ğ I,

Detaylı

10 Nisan Haziran 2017

10 Nisan Haziran 2017 1.. A F T A ESKŞER OSMANGAZ ÜNRSTES FAKÜLLTES AFTA TAR 10.04.2017 11.04.2017 12.04.2017 13.04.2017 14.04.2017 GEÇEN DERS UNUN DEĞ. YEN DERS UNUN TANITIMI Ders Kurul Başkanı Prof.Dr.Fatma Sultan KILIÇ Ruhsal

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Psikoloji Lisans www.gunescocuk.com Tanım Kişinin genel duygu durumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir

Detaylı

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2014-2015 ÖĞRETİM YILI VI. SINIF PSİKİYATRİ INTERN PROGRAMI Dekan Prof. Dr. Mustafa Aydın Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Selçuk Keser Doç. Dr. Nejat Demircan Baş

Detaylı

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

TÜRK CEZA HUKUKUNDA AKIL HASTALIĞI

TÜRK CEZA HUKUKUNDA AKIL HASTALIĞI Dr. Öğretim Üyesi Sinan BAYINDIR Pîrî Reis Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi TÜRK CEZA HUKUKUNDA AKIL HASTALIĞI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD

Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD Araş.Gör. Dr. Meltem Yanaş ESOGÜTIPFAK PSİKİYATRİ ABD 1 Psikiyatride İlaç Etkisinin Hastalık merkezli Modeli 2 Alternatif İlaç merkezli İlaç Modeli 3 Fiziksel Tedaviler Ve Hastalık merkezli Model 1 Psikiyatride

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu 2015-2016 Güz Dönemi Dersin Adı ve Kodu: Psik 302 Psikopatoloji Dersin ön koşulları: Yok Ders yeri(sınıf): 312 nolu sınıf Ders Günü ve Saati: Salı: 08:30-11:20 Kredisi:

Detaylı

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD 7 Ekim 2010 MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARI DSM IV Madde bağımlılığı Madde

Detaylı

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD. A N N E L E R İ N Ç A L I Ş M A D U R U M U N U N S Ü T Ç O C U K L U Ğ U D Ö N E M İ N D E B E S L E N M E M O D E L İ, H E M O G L O B İ N / H E M A T O K R İ T D E Ğ E R L E R İ V E V İ TA M İ N K U

Detaylı

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017 AÇIKLAMA 2012-2017 Araştırmacı: yok Danışman: yok Konuşmacı: yok Olgu 60 yaşında kadın, evli, 2 çocuğu var,

Detaylı

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi Hangi Böbrek Hastalarına Ruhsal Destek Verilebilir? Çocukluktan yaşlılığa

Detaylı

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No Hazırlayan: Onaylayan: Onaylayan: Hasta Değerlendirme Kurulu Adem Aköl Kalite Konseyi Başkanı Sinan Özyavaş Kalite Koordinatörü 1/5 1. AMAÇ Bu prosedürün

Detaylı

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şizofreniye bağlı davranım bozuklukları bireyi ve toplumları olumsuz etkilemekte Emosyonları Tanıma Zorluğu Artmış İrritabilite Bakımverenlerin

Detaylı

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf EPİDEMİYOLOJİ AKTS Kredisi 3 Epidemiyolojinin tanımı, tarihsel gelişimi ve kullanım alanları, Tanımlayıcı epidemiyoloji,

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

5. SINIF 4.KURUL 3.Döngü

5. SINIF 4.KURUL 3.Döngü 5. SINIF 4.KURUL 3.Döngü DERS PROGRAMI R U H S A Ğ L I Ğ I, T I P E T İ Ğ İ, A D L İ T I P, K L İ N İ K F A R M A K O L O J İ 1 5. S I N I F - 4. D E R S K U R U L U - 1. D Ö N G Ü R U H S A Ğ L I Ğ I,

Detaylı

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar Emine Çölgeçen 1, Ali İrfan Gül 2, Kemal Özyurt 3, Murat Borlu 4 1 Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dermatoloji Ana Bilim

Detaylı

PİLOTAJ MUAYENESİNDE GÖRÜLEN PSİKİYATRİK OLGULARIN ANALİZİ. Dr. Öğr. Üyesi Oya Bozkurt

PİLOTAJ MUAYENESİNDE GÖRÜLEN PSİKİYATRİK OLGULARIN ANALİZİ. Dr. Öğr. Üyesi Oya Bozkurt PİLOTAJ MUAYENESİNDE GÖRÜLEN PSİKİYATRİK OLGULARIN ANALİZİ Dr. Öğr. Üyesi Oya Bozkurt Andreas Lubitz Gerçek bir havacılık tutkunuydu. Pilotaj eğitimine balşadıktan1 ay sonra (2007 yılında) Bremen e yerleşen

Detaylı

5. SINIF 4.KURUL 1.Döngü

5. SINIF 4.KURUL 1.Döngü 5. SNF 1.Döngü DERS PROGRAM R U H S A Ğ L Ğ, T P E T İ Ğ İ, A D L İ T P, K L İ N İ K F A R M A K O L O J İ 1 5. S N F - 4. D E R S K U R U L U - 1. D Ö N G Ü R U H S A Ğ L Ğ, T P E T İ Ğ İ, A D L İ T P,

Detaylı

TBB Dergisi 2011 (93) Vehbi Kadri Kamer 361

TBB Dergisi 2011 (93) Vehbi Kadri Kamer 361 TBB Dergisi 2011 (93) Vehbi Kadri Kamer 361 AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ NDE BULUNAN İKİ YIL VE DAHA KISA SÜRELİ HAPİS CEZASININ YERİNE GETİRİLDİĞİ CEZA İNFAZ KURUMLARINDA ÖLEN HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULAR İLE

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı