Mart-Nisan Olaylan. ve sonrasr Kltle hareketl Savur'daki qaugmada öldürülen PKK'L

Transkript

1 lrrf. x KU RDI$TAN tl }IARKSIST ffiffi#,i"*'".' 'fl rnrftnm kurrtulu;u kcndl cylcml ol.c.klhrt * Baltitn allkglcrln lffllgrl Dlrle,glnlzt XdrlLr AF mr ö(tftbfmdi - S r.rn Topr.k Bitoesi Gcretcn ThrrrgDa - K. Karaca Yoldeghra Meltup - H.Barzeni f 'Sosyalirt Blol'un 'Sosyalizni' - D- Dinsr r-l G.lcccl. Komttdrt Harcleti Yeratanlannd I S- Cengiz! Yol Arkadeplanmua - Rshmi/Ksdir! Kildbrarü M.rksbt'c - Y. $shin! Kilrdbtadr M.rList le Birlit - K. Salvar 'Kodfnfutler BirliSi' Uz ritrc - S. C n812 tr Sndrn Birliti ai, SntrJlbirlili ni - C.$.Yavuz Ortscr Bir Tutüd - S. Cengiz ü Önümürdeti Hedef - K. Karaca Bir Prqren Euafrndsiirl tclim-$ahirvcngü! Basrn Bildüisi: 'Hrth Dayak Yolülr' Mart-Nisan Olaylan ve sonrasr Kltle hareketl Savur'daki qaugmada öldürülen PKK'L K.Dündar'n ceruzesinin toprata verilditi gün (14 Mart) 'Ozel Tim'in halka ateg agmasr üzcrine Nusaybi.n'de patlak veren kitle hareketi krsa zamanda Cizre, Silopi, Idil, Midyat, Derik, Dargegit, Krzltcpe, Lice, Diyar-, baku ve Batman'a ugranug, Nisan baglanna kadar süren ploresro yllrüyüglcri ve kcpenk indirme eylemlerine binlerce, onbinlcrce ki-!i kar m$tr. TC. terörütrü ploresro eylefirleri kitlcs l agl < grevleri bigimi altrnda cezaevlerinde ve d4arda Haziran bagrna kadar devam eni. Man-Nisan olaylan bopnca birqok direniggi öldürüldü, qok sayrda kigi yaralandr, yüzlcrce irsan gözaltura atndr ve ilkence gördü. Sonugta, kitle hareketi yalrtddr, pasifize Scyfi Censiz edildi ve bastnldr. Büyü.k äl9üde kendilighden bir ksrekrer ta$ryan kitlc mücadelesi belli kogullarda bü devrimin baglangro olabilirdi. Komünistler bu olaylardan den qrkarmaslru biimeli, yaklrl bir gelecekte yeniden ortaya e*sbilecek bcnzcr patlamaler sra$lda Ktirdisun lqgi Srrufirun öne qd<abil-eesi igin zorunlu ön faaliyctc derhal girigmeli, ciddi ve süratli bir haarlü tah$mast ).ürätmelidirle!. Iqqi smrfi iginde propaganda, ajitasyon ve örgütlenme fasliyeti m{lrnklin cn krsa zamau" da batlatrlmak zorundad:r. Kaybedilccck zaman yoktur. Man-Nisan olaylan kargr karetya buluaduf,umuz grirwin ne der i aciliyet taqrdrlmr sorumluluk ugryran herkese ötretmig olrnahdrr. Ya lllarksizm Ya da ililliyetgilik Kürdistanh Marksist'in dördilncti saytsr dizgi ve baskr iglcrindeki ptirtizler nedeniyle gecikmcli olarak Ehyor. Gelecck saydann daha s* peryodlarla EkanJmauna qahqrlacaknr. Geqen süre igindc "Tekoqincilere Aqrk Mcktup" taki qatn tlzerine Teko$in'in eski kadrolsfl tutum bildiren yazlar gönderdiler. Bu yazrlara elinizdeki sayda yer verdik. Tekogin'in eski kadrclarrmn büyük bölürnü Kürdistanl Marksist'i destekliyor. Tekoqinci kuqak bagka geleneklerden komünistleri de kapsayan Komüdst Hareket'in gevresinde birlitini yeniden kurm{ktadrr. Ceeen sürede Komünist Hareket azrmsanmayacak bir kuvvet topladr, mesafe kareni. Ktirdistanl Marksist'in her sayrsr ile birlikte yeni iligkiler, yeni yoldagar edinmekteyiz. Kürdistan'da yaman bir Komünist Hareket doguyo!. Komünist Hareket'in önünü kesme gabalan boea grkarrhyor. Komilnist Hareket. Kürdistan komünistlerinin gu andaki merkezi görevini iggi harekethin öncüledni komünizme kazanmak, KüLrdistan'da dewimci ve miliran bir igi partisi inga etmek olarak belidiyor; propaganda faaliyetini, komünist kadrclan birlegtirme ve yeni kadrolar kazanma Sabasmr sürdülritken, bir landan da i59i smrfr iginde ajitasyon ve örgüdenme gahlma$ bh an ewel baglatmak igin h^zrhklar yürütüyor. Yaklagmakta olan grev dalgasr bu hazuh$n hrzlandnlmasm dayatmaktadlr. Man,Nisan olaylarma beruer kcndilisinden kide hareketleri yakrn gelecekte yeniden patlak verebilir. KilrdisEn (ve Tilrkiye) devrimci patlamalara gebedir, Olasr bir devrimci bagkaldrn srrasnda iqgi snfinn öne qrkabilmesi igin komünirtler vakit geqirmeden birlegmeli, güqlerini iggi urufi arauna sevk etmelidirler. Kendili$inden hareketin gcrisinden seyrediyoruz. 'Oncü' srfatrm hakedcceksek bir an ewel bu duruma son verrnel-i, olaylarr etkilemeye ve yönlendirmeye baglamahyrz. Tarihin akrgr iqindeyiz, Zamanr bekletemeyiz. Bir an ewel netleqmeli, daha hzh dügünmeli, daha huh davranmahyu. 1980'lerin onalanndan itibaren TüLrkiye ve Kürdisran'da Eok gey defieti: Kürdistan sorunu Türkiye'nin ve dütryarun güodemine oturdu, gegmip hyasla daln aci.l bü sorun hüviyai kazandr. Emperyalist ülkeler vc gerici bölge devlederi gimdi kün sorunuyla her zamankinden daha gok ilgili.ler. TC devletidn kürt halkurn varl{ur in&ar politikasr iflas eni, yaklaqunr gidcrek defiqti. TC buriuvazisi $imdi ulusal sorunu bazr refornlada mevcut reiimin umrlarr iginde gözmeye gahqmakta. 80'lerin ikinci yansrndaki ulusal uyarue Kürdistan buriuvazini de bitldü. Kürt burluvazisi iginde milliyetqi bü kanat tekillendi ve panilegme sürecine girdi. Belli ballt $n lar kürt soruduna kendi El rlan yönünde bir gözürn uayrer igindedirler. furkur ki Ktbdistan hareketi bugün yeni bir aqamadan gegrnektedir, Kitrdisran hsreketinde reformculuk ile dewimcilik arasmdaki aynrnlan geri plaua süren en öner i faktör TC'nin gegmig dönemdeki Kürdistan politikasrydr. Bu politikanu glirece farkülasmao ile bidikte bu aynrn gimdi aq <fa onap glknaktadü. ltlusal sorutrun gö züunülnde eziledsömül!ülen kiddcre daf'anma egilimi ile drt güclere yaslanma etilimi araundaki aynm gizgileri de 1980'lerir ortalarurdan bu yana giderek belirginlegti. En önenlisi de 80'lerin ikinci yanunda Kilrdistan harekeri iqindc marksizm ile milliyetqilik araunda yaganmrg olan mücadeledir. KüLrdistan har ketindeki titlünmenin ekseninde 1990 Ocap'nda Kornünist Hareketin olugumuna götülen bu mücadele vardü. Bugün marksist bir Kürdistan hareketi var. Kürdistan tarihinde yeni bir ofuudur bu, Kürdistan hareketindeki eski yekpare görünüm anü gcridc kalmrgtr, Geqmig dönemdc Kürdistan dcvrirncilerini bir savunma hattr olugtururcasrna milliyergi bir dotrulru üzerinde birlegmeye iten birgok etken iginden gegmeke oldutumuz yeni asarnada eski önco.lerini yitirniglerdir. Bugün dcvrimcilerin kaqr kargrya oldueu solutr ikameci.imilliyetgi harckcrin bälüntüleri arasrnda bir segim yapmak defil, bütün fraksiyonlan ile birlikte bir bütilo olarak milliyetgi hareket ile Komünist Hareket arasmda bir socim yapnakür. Yg rri[iyeqilik ya da Marksizm. Ona bir vol vok. KÜ-RDISTANLI MARI$iST

2 t 28 Mert örtülü Müdahalesl Kürdistan'daki halk hareketi iktidan muhalefetiylc buriuvaziyi telay düqürdü. Halk faktörünün devreye girigi büyük bü korkuya neden oldu. 17 Temmuz 1987'den bu yana uygulanagelen 'Ol{anüstü Hal' reiiminin yetenü kddrär öne sürülerek mühteurel bir ayaklanmayl önlemek amacryla 413 ve 424 Sayrh Kararnamelerde ifadesini bulan yeni baskr tedbirlcri getirildi. I I Nisan'dau itibaren 1'ür{irlütc kooan yeni tedbirlcr 28 Manta Milli Güvenlik Kumlu tarafudan kararlagurim4tr, Bu nedeoledir ki burjuva baunnn kimi ki4e yaz:rlan bilc olanlan '28 Man Orrillü Datbesi' olarak tammhyorlardr. Bakanlar Kurulu'nun 8 Nisan toplanr$l MGK'nun direktiflerini onaylamaktan öte bir anlam taqumyordu. Trph 4.Nisan tarihindeki 'Qankaya Zirvesi' gibi. Ozal'n zirve gatnsr bir "sözlü muhtua"ya beuelilmekeydi. 'Qnkaya Zirvcsi'nden hcnen sonra Baqbakan Akbulut "Muhalefet Ikidara trrn dcstek verdi" diyordu. inönü ve Demirel'in sansür vc sürgün gibi önlernlere zirvede görqülmedikleri bahanesiyle kar6r olduklarmr söy- Iemeleri gergekten de 'ku!u gürültü'ydü. Karernam vo lggl Srnt r Tck gerekge olarak Kürdistan'daki kitle eylemleri gösterilmig otsa da '28 Man önillü Müdahalesi' nin belki de daha büyülk nedcni muhtemel bir genel grevin olulturdugu potaqsiyel tehditti. Sosydist solun bir bölümünün i$ci srmfi harekcti ile birleqme dogrultusundaki gabalan da bir biqimde sekteye uirat malydr. Kürdistan'daki bir dwrimci padama Istanbul, Izmü, Ankara ve Adana gibi büyük \qi merkezlerinde militan bir i99i mücadelesi ile üst üste binerse burluvazi igin sonun ba5- langrcr olabilirdi. Dolaysryla 413 sayh Karamame'nin tedbirlcri arasrnda tttn Türkiye'yi kapsayrcr nireliktc olanlar da vardr: Bölge Valisi'nin u- lebi ve Igigleri Bakaru'mn direkrifiyle basrru sansür konmasr, matbaa kapatma yetkisi gibi. Grevler, irade beyanr gibi sendikal faaliyetler de üil koguluna baflanmaktaydr. Bu tedbirlerin etkisi gok gegmedeo görüldü. Sosyalisr dergi ve gazeteler bas acak matbaa bularruyordu. OHBV'i kapsasuna giren I I ildcki 5 qimento fabrikasma girnse-ig üyesi 1300 iggisinin grevi Bälge Valiliti'nce ertelenmi$ti. Küu'distan'daki grev enelemeleri Nusaybin'den baslayarak geliien kitle harekederiyle aynr tarihlere,28 Man'n hemen önccsine rasthyordu. I Mayrs'r Taksim Alaru'nda kutlamak igin Isranbul Valilipi'ne ba5r'uran 43 sendikacuu l5'i gözalttna rhnnr!,28'i de ara.myordu. I Mayrs kutlamalan yasaktanmrq, is- Ianbul Ernniyet Müdürlügü yetkilileri bu yasaäa uyulnazsa "silah kr:ilan:lacaktu" diyorlardr. Nitekim I Mayrs sabalu Taksim Meydaq askeri bidiklerce ku$trlü, alana gbneyc Cahpnlam karqr silah kullaruldr. Ayru gün meydaoa gelen qatrgmalarda bir devrimci öldürüldü, yakla$lk 2000 devrirrci göza.ltma dlndr. Bu gclismeler 28 Man müdahalesi'nia ayru zamanda i99i srnrfi hareketi i.le sosyalist hareketi bastrrmaya yönelik oldufunu agfua karuthyordu, Buduva Muhalofetln Kürdlltan 9rkarmr3l Man-Nisan olaylan Inö!ü ve Demirel'- in Ktirdistan politikasr ile ANAPlnki araunda hiq bir fark bulunmadrtrru aralannda bir "Milli mutabakat" olugturduklannr agkga göstermigti. RP dryndaki rüm burjuva panilerin Kürdistan'daki halk destegi eriyordu. Demirel, ulusal uyaor$tr bu partileri süpü!- dü8ürnü ag k$a söylüyordu. 'Qankaya Zirvesi' srasrnde Hükümet'e 'agrk g-k' veren inonu ve Demüel tamda bu neder edir ki aym gunlerde (6-8 Mayrs) Kürdistau'dan destek ararna turuna qrkular, ANAP'n Kürdistan polirikasur kabul ctmediklcrini anlatmaya qallltdar, Kürdistan'da cn qok gtig kaybuu uprayan partilerin ba$nda SHP geliyordu. SHP'nin 'Kün Raporu'nda ifadcsini bulan 'yeni yakla5rm'rnrn amao Kürctisun'daki erime sürecini önlemekti. Kürdlrtan Burluvazlsl Partllegtl Kürdistar'daki ulusal düilif 80'lerin ikitrci yansrnda Kürdistan buriuvazisinin politik temsilcileri araslnda bü ayngmaya ncden oldu. DYP, ANAP, SHP gibi paniler igcrisindcki kimi Ktirdistan milletvekilleri bu paniler (indc birer hizip haline geldiler. SHP'deki Kiln Uluseusu Kanat Paris Kiln Konferansr'm takiben ihraglarla karqlaernca kendisini ayn bir partiye dönü$tirmeye yöneldi. Bu yö nel.iqin ilk sonucu 1990 Haziran'nda Halku Emek Panisi (HEn'nin kurulmasr oldu. Ktirdistan burjuvazisi iginde yükselen ulusal muhalefcti keudi grk rlan yönülnde be- Iülemek aqbcryla ulusluiu$u benimseyeo bir karut aqrkga onaya qftmr;tr. Sosyal devrim korkusu Kürdisran burjuvazisinin bir bölämünü 'Ulusal Kunulug' yanlu görünmeye zorlamrgtu. M.illiyetqi Kürt burluvazisi Ulusal Sorunun (ve tanm sorunu) aqagldan bir kitle hareketiyle devrimci yoldan eözümünü önlemek igin Türk buduvazisi'nin kabul edebileceft bir uzlagna formülü aragurmaktadu. Bir reform olarak bölgesel özerklik ya da fcderasyon bu kesimin ulusal sorundaki nlebi haline gelmektedir. Istisnai bir durum ona]'a eikmaddqa sürecir yönü belli ol-euqtur: Kürdistan'da DYP, ANAP ve SHP gibi panilerin silimesinden dolacak boqlulu bundan böylc udaq- Dc/reformcu Kün buriuva panileri doldurmaya qal$acaktr. Sonug Kapsarm zanan zauran detiqmig dc olsa 1978 Maral olaylanndan beri Türkiye Kürdistam skryönetiu e idarc edilmektedü. 6 Kaum 83 Genel Segimlerinden bugüne uzanan sllreg Tilrkiye Kllrdistan'r özelinde bir 'sivillegme' ya da 'demokratiklegme' sürcci olmadr, tam tcrsine demokratik hak ve özgürlükler giderek daha qok srurlandr, dönemindekine benzer bl askeri dikutörlük olusturuldu. 17 Temmuz 1987'de llürdlrlarh ilar}'lrt 'Ola[antlstti l{al Bölge Valilifi' adryla resmi bir $atü kazandu an bu özel reiim birgok bakrmdan $eyh Sait isyam ile birlikte kurulmu; olan arasrndaki düzeni andtryor. Baqka isimler altrnda Genel Müfetti ik uygulamas, Mecburi Iskan Kanunu, Takrü-i Sükun Kanunu, Tunceli Kanunu ve Istikläl Mahkemeleri uygulamasl bugütr de yürürlüktedir. K{lrdistqn'da yerlefme, seyehat, örgütlenme, haberlegme vs. gibi tcmel hak ve özgilrltiklerden eser kslme.rdrgrr. Halk kendi öltilerioe dahi sahip grkanamaktadr. Giderek büyüyen ipizlik ve yoksu.lluk da eklenditinde Man ortasnda patlak veren olaylann nedenlerini anlamak güg olruyacakur. tläylesine koqullar altrnda asrl anlaqdrnau gü9 olar gey kendililindcn patlaruhfln neden bu kadar az, seyrek, kügük gapta ve yöresel boyudarla olduklandrr, Burada öznel etkenlerin (biline, örgütlenme, özgüven, önderlik bodugu) en büyük rolü oynadltr inanclndaym. I Mr!'rs'ta Batma! rafmesi iggileri yanm gün CUnuü, Diyarbaku'da Peüol-ISt baglt rüm ityerlerinde iuetim bir saat durduruldu, Divrifi, Elbistan, Yatagan ve Mazrdagr Etaden ig4ileri lanm saat ocaklara inmedilcr, Diyarbakr'da Tes-Ig üyesi iggiler üretimi durdurdu. Gecikrnip de olsa Türkiye vc Kürdistan iggi suuflan I Mayrs eylemlcri suasrnda Kürdistan'daki devler te!örüne tcpki gösterdiler, grev ertelemclcrini protesto eniler. Mayrs sonu ile Haziran ba$anndaki kidesel agbk grwlerini desteklemek amacryla Yol-Ig'in I vc 2 nolu qubeleri, petrol-it, Batmtn Petrol- Iq ve Tes-Il bit günlük 'dayarugrna grevi' yaptrlar, ayru amaqla Eruh, $unak, Beytügpbap ve Uludere'deki TEK iqgileri 2 güdtük bü 'ycmek boykotu'na basvurdular. Agüur ki iggi srrufi olaylarda faal bi! rol oynamadlysa da tanamen kaletsw kal-sntruf tr. Komihisderin iqqi suufi harcketi ilc heniü birlegemediti 9u ad<i kogullarda iqqi srorfrndan daba aktifbü müdahale beklenemezdi. Gclccekteki muhtemel bir devrimci patlama srasrada \9i srnrfr Mart-Nisau olaylan $ra$ndaki gibi hazrrli<srz ]zkalaunamak zorundadrr. Komünist Hareket en k$a zamanda igi s[ufr am$nda aiitasyon ve örgütlenme aqamasrna gegmelidir. Kürdistan burjurrzisi panileeri, panilelmekrc. Kügük buriuvazi bölünmül bile olsa iggi srnrfrna omnla daha örgüdüdülr. Küldistarl'da en örgi.itsü ve hazrrhksu slr f iqei srrufidrr. Konüurisder vaht gogimreden birleqrneli, i99i rrmf_ r arasrnda politik faaliycte giriqmelidirler. Iqci unrfrnrn frili smrfsal önderlitini gergcklegirmenin N anda zorunlu krldrbr polirik-prarik tüm gücümüale iggi slnlfr iginde faaliyet yürütmektir. Bu faaliyetc yan 9rzenler teoride diledikleri kadar iqgi suufuun önderüsini savunuralrtan dcm vursunlar pratike srnrf hareketinin fersah fersah uza$aa düpceklerdir. Iggi unrfi harckctiylc büle1meyen bü önderlik baqka srmllara aittir. Pratik deteri olmalnn bü "ideoliiik önderlik" Marsizmin literarülrülnc halkq/milliyeqi akünlarrn musallät erdgi bir illt$ondur. ISgi strrfimn füli-snrfsal öndedilini savunmakla salt 'ideoloiik ödderlik'i savumak iki ayn politikpratik demcktü. Pratik plandaki bu kopul gergektc iki farkh teorik a*a plandan

3 Eürdlrtu t.t}rlrt kaynaklaur, Komünist Hareket devlet tetörüne ve isgale kar;r mücadeleyi iegi Srmfi itc tetneyi, bu mäcadcledc iqgi srnfina yaslanmayr savutruyol. Komünist Hareket, kidelerin devletle kary karerf gelditi her yerde daima kirle hareketine taraf olacaktu, Kitle hareketi karstsrnda urafsulrk pratikte devlete taraf olroaya vanr. Komünist Harcket, kitle insiyatifiqi ve kitle mücadelesini dcsteklcyecektir, arna srmf görüi agßuu asla elden brakmaksum- Bir Program Etraftnda Birlegelim 1983\cn itibaren harekede iliqkilerimv kopuktu. Bu bizlerin def,il yundrgurda bulunan yoldaqlarrn hatasrydr. Geqmiqteki aynnr ara girmeyeceliz. $u anda onada deterli bir yoldaqrmzrn tüm Tekoiincijere fagrmr vardrr. Bu eatflya duyarsrz ve sessiz kalmak dof,ru olmaz. Fesih karanndan bir süre soora eski vol arkadaglarunrzdan bü grup KÜRDiSTAN- LI MARKSIST etrafrnda to,planrnrq, bir grup Tekoqina Sosyalist adr altrnda toplanmrq, kimimiz ise qu a[da bagmsu durumdayv. Gegmiqte Tekoqin harekai ieerisinde militanca mücadele emi! tüm yoldaglann bu gatrrya olumlu ya da olumsuz cevap vermesi bir görev ve sorumluluktur. Davarun qrkarlan igin Beqmilte Tekotin hareketi igerisinde bulunmug yolda;lann bir araya gelip tanrgmasr, bir program etrafinda toplanmasr gerekir. Bu programda önemli olan temel sorunlarda (devrim, örgüdenme, halk savagr gibi) görü9 birlitine vanlmasrdrr- Ta.[i sorurdarda g6rüe birliginin olup olru.nast pek önern tatmaz... Temel ol-ruyan sorunlarda tafinm.ya gifip btbirimizi oyalamaya kalkanak bu bizi qok gerilere götürür. Bir an ewel biraraya gelip davann grkarlan iqin bt program etrafinda toplarunamv ve mücadeleye at mamrz gerekmektedir. GegmiSte TekoEin Hareketi igerisinde olup da görev alnamazbk yaparak hareketin feshine neden olmuq yoldaglauudan bir istetimiz vardr: Hig kimse kaldramayacag bir sorumlulugun altraa girmesin. Meselenin bilincinde olup da görevden kagarak mücadeleyi yan yolda brakmak ihanetin en büyübüdär, bir suftu!. Hcrkes bunun bilinciode olrnah, Devrimci isek {er Avrupa devrimcisi degil, Kürdists! devrimcisiyiz. O halde qal4- malalmu ülkeye yönelik olmal ve belli bir progrdm etrafinda birleqebilirsek kimse görwden kagmamalrdu. Tüm yoldaglara dostqa selamlar. 27 Temmuz 1990 Atilla Kaynak ve Cengü YA$AS N KURDISTAN SOVYET CUMHUR YET llk adrm ve tl Onümüzdeki hedef Kalender Karaca Uzun bir aradan sonra KüLrdistanh socyalisder iginde bulunduklan datrnrkhkan kendilerioi kunararak örgüdeomeye bagladrlar. Ktlrdistanh Marksist'i grkararak önenrli bir ilk ad:"mr atmayr bagardrlar. TEKO$IN gelenelinden gelen kadrolann uzuo bir süredir botlukta olu$lart ve moral afrdan föküntü ieersiade olmalan Kürdistanl Marksist'- in yayrn hayatrna baqlamauyla güneqin yeniden ve daha kud dotmakta oldutu umudunu yalattr. Bu arada bagka geleneklerden EElen bazr sosyalistlerinde Kürdistanh Marksist'ia g*reror olu.urlu bir geliqme olarak delerlendirip ilgileruneye ba$amalal sevindirici bü geligmedir. Kürdistanh marksistlerin yeni fikirler etrafinda örgüdenirken gok dikkadi olmalan gerekmekedir. Qünkü ilk adrru cok önemlidü. ÖNÜMÜZDEKi HEDEF'i iyi tesbit a- memiz gerekmektedir. Kürdistanh Marksist dergisinin ilk qrkrg Manifcstosu'nda ve daha sonra qrkan say arrodaki program öncrisinde gergevesi qizilen likiderimizden asla gagmadan ve pratik olarak fabrika qahqmasror temel alarak proletaryaya yönelik olarak hatra da.ha özgül olarak sanayi prolataryasua yönelik olarak bir galgmayr yülrütmemiz gerekir. Prolatarya hala düoya ölgelinde burjuva iktidanm yftrp yerine kendininkini koyrabilecek tek smftrr, tek gü9tür. Dünya ölqegisde sayrul olarak sürekli anan iqqi sufrrun glicü uluslar arasr bir suuf olmasrndan gelir. Iggi $nrfr bu güd düdyada oldutu gibi ülkemrz. de dc örgüisüz bir durumdadrr. Dünya devrimini baearr ilc yönctip proletaryarun uluslararasr iktidafl[ kuabilmek iqin merkezile$miq bü dünya panisi gereklidir. Enternasyonal'i kurarken Lenin ve Bolpviklerin hedefi träylc bir komünist enternasyonalin yaratrlmasrydr. Daha soüalan Stalinist bürokrasi tarafurdan rasfiye edildigi igin bugiln dünya partisinin ingasr görevi grlncelligini korunaktadrr. Kllrdistan Komünist Harekerini.n hedefi budur. Hedefr.mizi iyi kavrayrp iaqasr igin mücadele eniäimiz Türkiye ve Kürdistan Komünist iegi panisinin merkezilelmie dünya panisinin küqük bir parqasrndan bagka birtey olrtrayacattmn bilincinde olmalyu. Tarihtcki ilk prolcter dewiurinin öoderleri Lenin ve Bolgevikleriu siyasetini gok iyi kavrayarak bu siyasete bath kalarak... Gegmigten del6 c*ararak, aceleci olmadarr, sabrh bir gekilde ve igin kolayuu kagmadan ihtila.lci bir ruhla militan bir igqi hareketidn yaratrlmasr iqin fabrikalsrda $flfiq gündelik mücadelesine kanlarak rrlmadan büyük hedcfler iqin mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. Büyük hcdeflere varabilrnek igin bü1'tik fedakarlklar, özveriler gerekiyor; bu milcadele can bedeli bir mücadeledü. Bugütr dünyada kapitalisder komünizm artrk tehlike defil, marksüm illas etti türülden sözleli bcr zamalkinden daha yüksek sesle söylemckteler, Evet ölen bir pyin oldutu ger- qek.fakat bu komünizm deti.l, Sovyctlerde ve Dotu Avrupa ülkcleriode Fkllan statirist bilrokrasisinin ve ikinci dünya savagrmn özgüll durumu souucu ikidar olan bürokrasiqi! iktidandr. Bugün ttirn dünyada ve üllkemizde komilnisderin görcvi gok daha a$rdü. Dünyada ve üllkemizde mudaka komiini"m kazanacalur, buna sarulmaz bir inangla inamp mücadeleyi militanca sürdtirtreliyiz. Türkiy'e'de ve TüLrkiye Ktudi$a 'nda bugün her za.rnalkinden gok daha fazla avantalh durumdayu. Türkiye'de burjuva dtizeniai tehdit edebilcd tek güs i {i slo ftdü. Hem de bu günkü örgittsüzlügäde ragmen. Gör v hsyana kalmaun teorisini yapmadan sabrh bir pkilde i99i suufrnn gündelik mücadelesine kan- Itp bu mücadeleyi gebtidp iktidar perspektifiyte bülegtirmektü. 12 Eylül sonrasr üllke d+uu eikrp &aliyai Avmpa urerkezlerinde qrkard*lan yayurlarla umrlayrp teorik tartrq. ma hastalütna tutulmu! devrimcileri kazaarp onlan harekete geqirmek gibi bir yanluhla dügmemeliyiz. Ayrca ülkede buriuvaziain s- rurlaru Cizdigi Cereevede bir mücadelcye asla rabbet etmemeliyiz, Tabü gardan vana legal olaraklardar da yararlanmalyu. Arna bir gergeäio a.lüdr güerek: Türkiye'de mücadele eden bir örgütüur alls gövdesi yer alunda def,ilse iktidar diye bir sorunu yok demekrir. T-B.K.P. gibi "Ay d zh Türk bayrag"run aluna $&EaDlar iyi '' bir ornektir. Orcütlü mücadelemizin kesinlikle fabrikalarda-olmu gerekif,ini bir an dahi aktmrzdan grkarmamahyu, Faa.liyetimizin merkezi fabrikalardr. Orgüdctrmemizin ana g6vdesinide fabrika komirelcri oluqturmaldu. Faaliyetimi,i balka alanlara gekmek isteyenler olacaktu. Igimizden böyleleri gftacaktr. Iqte böyle bir tehlikeye karq uyamk olmak ve ilk adlmr atarken bunun tedbirini almak gerekiyor. Tedbirli davran.rnk gerekiyor ki bu mücadcleye ilk kauhp emek vererler dahi süreg igcrsinde hareketin yödünü bh batka tarafa qekemesinler. Tekoqin silecinde bulunan ve hemen hemctr tümü Komünist Hareket sallannda ycr alan kadrolar gerilla mücadelesi gibi bir deneyleri oldutu igin zaman z man safiran alevi gibi parlayrp söoeo gerilla eylemlerinin etkisinde kaloryacaklardu. Kürdistanh marksistlcr milliyetqili{e kargr ideolojik mücadeleyi asla ihmale getirmemeliler. Milliyetqilerin daha bu gündcn birilerine ta göbeken balurl olduklaruu düqünürsek bunlarrn kuracaklan bir Kürdi$an batrmsrz olnayacakur. Ulusal kurtulug görevi prolctaryamn omuzlanndadrr ve de bu görevi silabh gügleri otan Kürd.isran proletaryasr, kardep Türkiye iggi suufryla bülikte balanp zafere u.lagracakur. Baltmsuülr da ancak balmsrz bir iegi hareked gergeklegtirebilir, devletler politi.kauna baärml olan millivetci hareketler deäil. YAsAsrN DüNi,A'DEvniMi

4 Kürdistan'da elecek, llürdlrtanlr Dlatttrlrt Komünist Hareketi Yaratanlarlndlr "Tekogincilere Agrk Mektup"u tasfiye karanna yol aqan neder eri, bu karardan önceki ve sonraki geliqmeleri olduäu gibi anlatmrq, cski yol arkadaqlanmdan tutum belirlemclerini istemigtim. Henuz ulaqamadtlrmrz slruth sayldaki yoldaqr.uuz drernda Tekoqin'in eski kadrolaümn büyü-k qoäunlugu bu qagn üzerine Kürdistanh Marksist'i desteklediklerini bildild! ler. $u anda kesin bir tavrr almamrg olan kimi yoldaganmrz da marksizm ile milliyetgilik arasnda bir segenek bulunmadßnt göreceklerdir. Tekoqinci kuqak baska geleneklerden komünistleri de kapsayan Komünist Hareket'- in qevresinde toplanmaya baelamrgtrr Bölücü ve firsatqr bir avug TS'9i ise kendi aynl*lanna teorik gerekgeler aragurmakla megguller. TS'ciler Sosyalist Iggi'de yaymlanan yaz ann nas bü dönemde yazddrklannr ve kendisiyle polemile girilen anlayrglan kavramadan tek tek ifadeleri qarprtarak muazzam ayn klar keefetrneyc kalloetrlar. Seyfi Cengiz'in iqqi umfimn "ulusal görevid" inkar ettiti, Kürdistanr bölen srmrlan "me!ru" gördügü, UKKTH ilkesini "Lenin'le qeligmemek" igin savundutu gibi hig bk ahntr ile destekleyemedikleri bir dizi yalan/yanlq iddiada bulundular- Seyfi Cengiz, politik faaliyetimizde "zorla" da güilmiq olsa "yasal" bü statü kazandrrrlmrq olan devlet srnrrlanm görmezlikten gelerneyiz diyor. TS'ciler burdaki "yasal" sözcübünden harekede Se1'fi Cengiz'in Kürdistam bölen srnulan "megru" gördüäünü örr sürüyor. TS'cilere "yasal" ve "megru" sözcilkleri arasrndaki büyük farkr bü örnckle izah etmek zorundaym: Kendi yaz anndaki "FES" sözcü!ü ile "Fesih" arasndaki fark ne ise "yasal" ile "megru" arasrndaki fark da odur. Seyfi Cengiz, i19i sorununa kryasla ulusal sorunun toplumun/ulusun bütünsel ye nihai kunuluqu bakumndan ikincil bir önem tafldgmr söylcyen marksist ilkeyi hatrlatryor, i;9i srnrflrun ulusal sorunu kendi srmf mücadelesinin grkarlarrna bafmh olarak ele alraa- $m, ulusal görevleri srmfsal görwlerc tabi krlmasrnr vurguluyor; TS'cilere burdaa hareketle Seyfi Cengiz'in "ulusal görevleri" red etriäini iddia ediyor, TS'ciler marksizmi öfrenmeye niyetli gtirüomüyorlar. Yalnuca Seyfi Cengü'in yazrlarrnr detil Lenin'in görüglerini de qarprtryorlar. Lenin'in UKKTH ilkesinden 'ayrdma hakkr'm ya da ayru anlama gelen 'baf,rmsz- Lk hakkr'nr desil ayr mamn,lbafunsrzlrirn kendisini anladrlru iddia ediyorlar ve ''bizim bi.ldipimiz" budur diyerek kendi bildiklerini okuyorlar. Lcnin, Polonyah sosyalisderin ba$lmsulü talebiyle ortaya grkmaya 'haklan' oldupunu söylüyor, TS'ciler bundan bairmsrzlk ta- Iebini öne silrmenin her koqulda ezilen ulusun sosyalistleri igin bir 'görev' olmasr gerektili souucunu Ekanryorlar, Lenin'in Polonya'run bafrmsul$ talebini öne sürenleri milliyctgi olarak tarumladrtmr bilmiyorlar. Tekoginciler "hak" i.le "görev" sözcükleri arasndaki farkr anlamak istemiyorlar. Seyfr Gngiz'in "Görevi olmayanlanh haklan da yoktur" geklindeki sözleri üzerine, bakrn Seyfi Cengü zindarlardali arkadaelaruuzrn haklafl olmadgrnr söylüyor demogolisiyle zindanlardan destek aramal'a da kalkqular. TS'cilerin ayrrhklarr ilte bu türden sözde temeller listüne kurulmugtur. Kiqi ne kadar az bilirse o kadar gok bilgiglik taslarmrg, 'cahil cesur olur'mug... TS'cilerin ghsnda bunun garprcr bir örnegi.ni görmekt yü. TS'cilerin TekoEincilikleri, Tekogin'in görällerini yorur a,'r9lan da böyledü. Oolar gerqekte Tekogin'i savunmuyor, gergek Tekogirrcilerin verdifi yifitge mücadcleyi ve bu mücadelenir ropladrlr sempatiyi istismar etmeyi amaqhyorlar. Dergilerinin birinci salrsnda TS'cilcr beni "hiq bir aragurma yapmaya gcrek duymadan", "Kapitalizrnin Ki.iLrdistatr'da hakim hale geldifini" söylemekle eleqtirdiler. TS'li bir apgrkumn hareketin merkez komitesi ile hiq bir iliqkisi olmadrtr halde orda burda kendisini bir merkez komite üyesi olarak tarutmasr ve bu komitenin her kamrrndan habe iymiqcesine davranmasr gibi bu eleqririyi yapan TS'li de benim treyi aratüdp ara!ürmadgrmrn istihbaratura sahipmig gibi davraruyor. Daha ilging olaru birinci sayrda bu eleqtiriyi yapanlarur ikinci sayrda "Kuzey Kürdistan'- da kapitalisr tilrctim iliqkileri cgcmen duruma gelmigti" demeleridir. TS isin i derginiq imzah yaalann imza sahibini batladg qeklinde bir agklamasr da olmadr bugtlne kadar. Dergilerinin birbci sayrsmda 'Tevger' in olugumunu "Kuzey Kürdistan'da politik alanda atlan olumlu bir adrm" olarak deserlendiren TS'ciler, ikinci sayda "Bu pladorm düzen igi qözürnlere yatkndu" dediler. Bü sayr ara ile ve birkag ay iqinde bu türden zigzaglar gizen gerinin gerisi bü derginin beni durmadan görü9 detigtirrnekle clcqrirmesi komiktir. Hele biraz daha yazrn bakahm, ama Seyli Cengiz'il Tekoqin sayrjanndaki yazrlannr özetleyip aluna kendi irnzamzr koymadan. TS'ciler "Sosyalist Forum" olarak bilinen tan$rna toplantrlanna kar nug olmamr Tekogin'i Türk Solu platformuna gekerek tasfiye ermeyi dülünmüq olmakhfrma bafhyorlar, birlegik bir örgüdenmenin K{lrdistan'da örgütsel tasfiyeye denk dügecef,ini yazryo ar. TS'ciler'birlikre örgütlenme' sözcügünü duymuglar, ama bunun Kürdistan'da genig bir äzerklipe, kendi tüzügüne ve ek programrlla, keudi merkez organrna, koogre ve konferans gibi platforrrlanna sahip bü örgütlenmeyi zorunlu olarak iqerdigini, bu örgutün ger ktigi!?kir kendisini büleqik yapdan aylrlp babmsu bir paniye dönü$rürebileccf,ini henüz ögrenmemigler. TS'ciler kabahati bende delil kendilerinin teorik ve siyasal kanlmrg olmasr bir resadüfdetildi. Bu girisimin 'komtinist bü pani kurmak gerekirse onu da biz kuranz' mantüma sahip Kün iftiharg:jar arafindan tegvik edildiginden kuqku du- $rlamaz. Bagka kirnler tarafindan tegvik görmüq olabilecefin.i de zaman gösrerecektir. Komünist Hareket'in 6nüLnü kesmek is Seyfi Cergiz sorunlardaki cehalainde aramalryd ar. Fakat onlann öndedik düqmanlrtr ve devrimci teoriyi ciddiye almayan davraruglan devam ettikge kendi geri.liklerinin bi.lincine varmalarr mümkün degil. TS'cilerin ikide bü kulland <lan bir konuda benim Sosyalist iq4i e bflegip ayr mrq olmamdu. Sosyalist lggi'ye Tekogitr'in tasfi. ye ediliginden gok sonra 1988 baglannda kauldrm- Tamamen yalruz kalügrm bir döncmdi bu. Tek bagma olnakansa ikameci ve stalinist gelenekle kararl bir hesapla5maya girigen vc bu nedenle de kendime en yakrn bul. duf,um Sosyalist bir harekete kaülrra''r tercih etrnig ojmakta en azrndan ilke olarak yan\ bir yan görrnüyorum. Beni Sosyz.list Iggi ilc yan yana dü$üren Sey Sosyalist l;gi'nin ikamecili{e ve Staliniane kare oluguydu. Bü Eeye kar$ olulta bülelmigtik astnda. Karq olunan gcyin ycrinc neyin kouulacalna sua geldilinde yollaruuz aynldr. Qünkü Sosyalist I$qi kendüifindenci bir Sosyalizm anlayrgna dolru savrulmaktaydr, ikamecilifin, ycrini kendili$indencilik ahyordu. Sosyalist lqgi'nin a$tldan,'ukanya örgiltlenme görü$lnü bir prensibe dönügilrrneye baqlamas bu clilimin örgüt sorunundaki ifadesi olmuqtu. Sosyalist I$i ile sorutrum tamda burada vc onaya grkmaunda bu örgüt anlayqurn da belli bir rol oynadrgl bazr pratik sorunlar üzerinde baeladr ve aynl&la sonuqlandl. Ben, göril$ ayr rklanmrzrn Sosyalist Iggi dergisinde tartrylmasuu önermigtim. Aqrk bir tarugmarun erken bir kopmaya neden olabi.leceti end\esiyle bu önerimi zarrtansu bu.lan Sosya.list lpgi'ci yoldaglar bu tanrsmayl önce sözlü olarak ve kendi aramrzda yapmayr öncrdilcr. Sözlü tamamalar bt türlü gercli gibi yürütülmedi. ArkadaSlaru yaklagmrnr oyalayrcr buldum ve aynldrm. Ha\ü!a ve milliyergililc karq teorik mücadelenin önc grkarrlmasrrun zorunlu oldufu bir konlonktürde bu mücadclenin sivri uculu batka tarafa gevirmeyi doffu bulmadrtrm igindir ki gu ana kadar böyle bir agrklamadabulunmadrm. KüLrdistanh Marksist'i dikkatlice inceleyenler Sosyalist Igqi ile farklhklanrtra görrrekte gi\lük gekurczler. Sosyalist lggi'de qr.kan her yazrm Kün mi[iyetqilerinin liddedi repkilerinc ve aür irhamlarna neden olmultu. 'Sefi Gr\gi? Kürt hareketini t*ilmek istiyor' diyen fanatik milliyetgi kimi gevreler adeta bir misilleme olarak bazr eski Tekogincileri bana kar$ kullanrnya qalrplar. 'Teko$na Sosyalist' imzal bildirinin 1988 Ekim'inde, Sosyalist Igqi'den aynldrfur ve yeni bir olugumun hazrrlrtlaflnr yürütmekte oldugum bir srrada aleläcele qr-

5 trürdtrlutr ilarlrltt yatkrn birilerini bulrrukta gü41ük gekmcdiler. Gergekte higbir zaman dolru dülrüst bü Tekoqinci olmayr bile basaranamr! bir ntrikacryr onaya sürcrek Tekoqincilerin Komünist llarck* etraünda birlelrnelerini ödlemeye eahstrlar. Bu iti ba*rmarun yolu olarakda Seyfi Cengü'i lpratma takigini benimsediler. Uzunca bir zamandu Ts'ciler eliyle yürütülmekte olaa yalan ve demagoli karnpanyasmn amacr budur. TS'nin varolug nedeni Seyfi Cengiz'i karalamak ve yrpratmaktrr. Bu öylesine grplak bir gergekir ki onu ksmulle edebilmek igin Tekogincilcr ne yaprp edip kendi varhk nedeni olarak su[abi.lecegi fikir klnotrlan aramaktadu. TS'cilcr kendileri ile aynl{mrzrn sekizinci sayuun qrkrqryla birlikte, ysni MattA.{! san 1986'da onays srkgrnt säylemi$erdi. 'Acü Meküp' bu iddiay satlam kamtlar göstcrerek gürilttü, aynl6n onlarn hif sttzünü ctmcdiklcri yaklaflk dört ay sonraki Afustos Toplanuu'nda belirditini agrklaü. Bunun i.izerioc TS'ciler 'Agk Mektup'a cevap diye kaleme aldrklan 'Agtk Cevap' baqhkh bir yazrda ayrdrlrn Alustos Toplantrsr'- nda onaya q*t mr itiraf eftiler. TS'ciler kendi aynhkj"anm bir türlü agrklamadrklan seküinci sayrdaki bazr frkirlere dayandumaya ga.hqryorlardr. Agrk Mektup'tan sonra bu yöndcki acüla[blanru da tekzip etmek zorunda kaldrlar. $imdi kcndilcriyle aynlrklanmrzrn "Orgütlenme, Kürdistan devriminin karekteri, halk sava$ ve dört pargaarn birlili" gibi konularda ve "A[ustos-86'daki göri\menin ilk gününde q&an un4mada" ortaya elkugtnl söylcmcktedirler. lddiaya göre Seyfi Cengü bu konulardaki fiki erini Sekizinci sayrda "muf.lak ve satrlar arau" anlatmayz ga r5rr$, Atustos Toplant$r'na kadar "cesaret edip" aemam$trr. ABustos Toplantrsr $rasrnda fikir aynhtr i.le sonuglanan bü tamgma oldufu da do[- ru delildir. Barzani arkadaqn aqklanalan da bunu kamdamaktadr: "...8u arkadaern ($irdi TS'ci olan, S.C.) gclilnelcri dotru aktarnudrg tarafmdan bilinmektedir... Afustos 86 toplanusürda bu arkadagn Seyfr Cengiz ile tarugt r söyleniyor. Toplantrdaki arkadaglar 'tart4ma'yr bilir. Bu arkada5 siyasal ran4madan gok tepkici bir tutum sergiledi. SeyIi Cengü, görüslerini, ki bu görüfler 8. saydaki görüqlerdi, aenuya gaüqt. Sözkonusu arkada$ görügterin igeri$iai anlamadan tcpkici bir pkilde karp grktr... Herhangi bir tcorik sav da ileri sürmedi". Barzani gunu da ekliyor: "O zaman henitz Seyfi Cengü ile birlikte idik". AErk ki Atustos Toplaou$ bittipilde bu toplantrya katlm4 oladann h(biri Se16 Gngü ile fikir ayr rs ighde oldulutru söylememigtir. Toplanuya katrlanlar illkeye döuü! ve görev bölünü gibi pratik sorunlarda Scyfi Ccngiz'h yapu& önerilcr üzerindc dtigü[}itrek vc netlegmek üzcrc dat m\lardu. 'Aqü Mektup', arkadaglanmun 87 Nisaru'ndaki rasfiye karanna l dar bir türlü gü rü9 bildirmediklerini, görev almadrklanm ve ortada görünmediklerini beliniyordu. TS'ciler 'Agrk Cevap' baqlkh yazrda Atustos Toplaatrsr'nda "görev ahp almama meselesi"nin ve "ülkeye dö!üs sorunu"nun tartr$lmadrfur! bcnim bu olay da dotru aktarmadrfrmr ö!e sürüyorlar, Fakat hemen hklan n yspdmasl öncrisi vardr" ama "bu örcri tan4dmadr" diyorlar. Peki, Seld Cengiz'in dotru aktarmaüb ncdb? Seyfi Cengiz bu önerilcrinin tanrgrldrlur nercde vc re za- EaD söylemig? Tam tersine, Seyfi Cengiz, toplaauya katrlanlann bu örerileri tanrlmaya yaruqmadklaruu, yeni görwler almaya haar olrnadftlan gerckgesiyle nrarla zaman talep edip tasfiye karanmn aündrg 87 Nisaru'- na kadar da oya.layrcr bfu teltik izleyerek tasfiye karafl aünmasrnda baqhca rolü olnudrklann söylemigtü. Evct, Seyfi Ceogü'in dedi$i tamda bunlardr. Se1fi Cengiz'in önerilerinin tanrqrlnadrgu itüaf etrnekle TS'cilcr aynlrln bir fikir aynttr olarak detil, görev bälümü ve ü.1- keye dönü$ konusu gibi pratik sorunlar äzerinde baqla&*uu säyleycn Seyfi Cengiz'in aqrklamalanu bir kere daha dolrularmq olmaktadrrlar. TS'ciler Alustos Toplanusr bir 'toplanu' detil, bü 'gürütme' idi, lcmsil letkisi' srnrh ya da bclirsizdi diyorlar. Peki nasr.l oldu da täylc bir platformda illkcye dönü! sorunu ve' görev bölü$ümü konularmn tartr hnasl talep edildi, merkez orgamn yayuuna ara vermek gibi bir siyasal hareket iqin hayati önem ta5ryan bir konuda karar almabildi, üstelik bu sonuncu önerinin sahibi yukardaki irrcileri yumunlayan TS'li entrikacrmn ta kendisiydi. Apustos toplatrtrsr'trda Tekogin dergisinin yayrurn ara verilrnesini öneren TS'li entrikacrnm bu öneriyi hareketin tasfiyesini hazrlama dülümesiyle yapüf aruk a9ga gkm{ür. O ise bu öneriyi kendisi drgnda hie ki4senid irlnma&f "ideolojik aynüklar" nedenije yapuprm söylüyor. "Ideolojik aynlklar" varsa ve ayr rla düetr tam{lar birlikte yürümek ve harcketi sürdürmek konusunda kararh iseler, bunun yolu kendi dergilerinin yayrmna ara vermeleri de$il, onu devam ettirmeleri ve orda tart6malandu. Nitekim, onada "ideolojik aynl*lar" görmedigi halde dokuzuncu sayrdan itibaren yazrlarur imzah $kmasmr ve varss görüi farkl rklanntfl tartr lmasrru öneren Seyfi Cengiz'in kendisi olmuqtur. Bu önerimin "yazroaya haar deäiliz" diyen benim dr- Eundakiler urafindan kabu-l görmedigini fu < Mektup'ta belinmiqtim. Bugün "ideolofik aynhklarrm vardr diyen duzenbaza akh bagmda herkes rnadem öyle nedcn 'net de$ilim','yazrnaya hazr dclilim' bahancsiylc tartr$madür, neden derginin yayurna ara verilmcsini istcdin diye sormayacak mrdrr? TS'li düzenbaan as $z ve ata6drk dedikodulanyla daha fazla zaman kaybetmek anlamsrz. O bagkalannrn elinde basit bir kukladu aruk ve Seyfi Cengiz'i ypramuk igin her türlü silaha ba$r'ulacaktu. Bilinmesi gereken qudun Komünist Hareket'in önünü kesme gabalan, bu amagla dü-!ünülen hcl lürlü komplo boqa g*anlacak, Komünizm, $u aoda varolma savag verdifi Kilrdistan'da kazanan taraf olacaktrr.'zafer talip olmayanlarn zafer hakkr yoktur' sözüne kuwede inananlardsnrm. Kürdistan'- da gelecek KüLrdistanl Marksist'i ve Komünist Hareketi yeratanlala aittir. MiLLiYET9iLiöE HAYIRT YA$AStN ENTERI{ASYOr ALTZM Yol Arkadaglanmtza T kogin hareketi 9 ydhk miliran bir süreq ya$adr. Hareketin ilanndan feshine kadarki slireete bizde ktleük-bilytlk gtuvler aldrk, hareketin militaahfrm yapuk. Bazr yolda$anmur gehit verdik birgolu da yakalamp i$<cncclcrdcn vc cezaevlerinden geqti, kimi hala iqerde. Tabü bu arada dökülenlerde oldu. Tökogin sürecinin ilk beg y mn analizi Tekogin'in 5.sayurnda yaprldr. Ve zaten yenilgi ve sürgün y lannu etkisi de belirgin olarak hareketimizde bu tarihten sonra görilnmeye basladr Nisanlna gel.indilinde ise zaten iqlemez durumda bulunan örgütun feshine karar verildi, Karar oy goklufu ile ahndr. Bir arkadaymrz (Barzani) örgüün fesh edilnemesinde $- ral etu. Örgtitün feshinden sorra ve günülmüze kadar T koqin'de motor görevi yapan kadrolar arasrnda siyasal vc dosrane iliqkiler süregeldi. 89 un baqlarrnda Seyfi arkadaqrn öncrisi ve girieimi ile yeni bir yaym etlafinda toparlaüna karan ahndr. Ancak ekonomik nedenlerle bu proie gergeklegme gansr bulamadr. Nihayer bu yrün bagrnda, yine SeyIi arkadaqn da giriqimci ve yazar olarak katdrmryla qtkarilan Kürdistanh Marksisr'i üleme olanag bulduk. Ozellikle 2-3. sayrda yayn politikau ve ilkelerinin netlik kazaamasryla birlikte birgok konuda paral l dü!ündütümüzü gördük. Ve aynca, 'bir dost' büi gasrrryordu duymarruzl < edemezdik. Bugün Kürdistan! Marksisr birgok özgtll yaruyla Kürdistaqü vc Zaza ülkesi komünistlerinin tarugma platformu olnaya tek aday durumundadrr. Ikameciliti ve milliyetgilili reddederek Kün ve Zaza iegi slnflna marksist br kunulug perspektih vaad ediyor. Hirab ettili cof,rafyada bunu yapan i.lk ve tek gazetedü Kürdistaoh Marksist. Uluslar sorununa cesurca ve eikar goz- tmeksizin yaklagmr da övgüye defer saruuz. Siyasal platformda ilk kez bir Zaza Ulkesi'nden viz ediliyor. Yine, özgtilr Kürdisranda resmi bir dilin ol$uyaca& ilk kez prograrnlagunlyor. Hde Ermeni sorurunda. qimdiye kadar hiqbir siyasd örgütün (rc Türk ne Kün) gösteremedibi duyarlhk var. Yukanda da belimilimiz gibi Kiirdstanh Marksist'in özgüll, kendine has yanlan eok. Bunlam rümtinü sayacak degiliz burda. Yaarun amacr da bu detil zaren. Biz; iki eski T kogin militan, eski yol arkadaglanmzr Kürdictanlt Marksist'e omuz vermeye, O'na yazmaya ve onda tartrtmaya EaB[ryoruz. Qatrrmrz özütre marksizm bulaganlaradrr! Yelidcn görev bal1na! Haziran 1990 Rabni ve Kadü

6 fürdlttatrtr lll.rltlrt S. C. Yoldagrn Aglk Mektubu ve Bitmesi Gereken Tartlgma Hüseyin Aydrn yolda$lmlzl ölününiln 5.y nda sevgi ve saygryla amyoruz. Htiseyn Aydrn ilk TckoEincilerden biriydi Eyltilü'nde Seyfi Ceogiz yolda$n önerisiyle Tekoqin'in Merkez Komitesi'ne atantruqtl. Yeni görevi heoüz kendisine iletilmeden, Kürdisun'a dönmek tizerc olduäu 12 Eylül'dcn hcmen sonraki günlerde tutuklandr, lstanbul Tekoqin davasrndan yarg arup idama mahkum edildi. Tutuklu bulundupu süre iginde acmasu bü igkence gördü, bilingli Kilrdistadr Marksist'ir ügüncü sayrsnda Seyfi Cengü yoldagrn Tekogincilere gaf,n mahiyetinde bü mekubu yayu aadr. Bu agk mektubun bence iki yönlü bt a.rnacr vadr. Birincisi eski bir arkada5uruzrn bazr taraftarlarla birliktc a*ardrklan Tekoginc Sosyalist adl yayrnda TEKO$IN igindeki un6malan garprtarak devrimci kamuoyuna yanutmasrna verilmig dolru bir cevap, Ikincisi ise uzun süredir dagmk vaziyettc duran illkedeki, ccza eviodeki ve yun dqrnda yasayan eski Tcko$nciliri.dotru bir bigimde bilgilendirip KOMIJMST HAREKET saflarnda yeniden faal.iyete qekmek. Seyfi Cengü yoldag TEKO$IN igindeki tarr4malan hareketin feshin neden olan geliqmeleri dofru bn biqirde agrkladr. Kärdistanl Marksistte yayrnlarun aqrk mekuba eski arkadaglanmrzdan hcmen ccvap gcldi, Bu kotruya ililkin dü incelerimi aktamrak birgeyler söylemek istiyorum. Hareketimüin kadrolan yun drgrna qrkuktan sonra yenilgi onamrmn vermig oldufu bir dizi zorlukla kar$ kargrya kaldrlar ve genel devrinrci hareketi olumsuz yönde etkileyen ve önernli ölgüde datrnrtlrta ve yrlgrnh-!a sebebiyet vercn mülteci yagamrndan Tekogincilerde etkilendiler. Bir yandan kigisel yaqan armr idame ettirerek bir yandan siyasi görevleri yerinc getirmeye qa-l4trlar. Zaman ilerledikge mültecilik yaqarnrmn verdili birtakrm zorluklar insanlan yavaq yava$ mücadelenin dr tra düsürüyordu ama bu acr ger- Qek bir türlü kabülledlemiyordu. Zaman zanan bir araya gelinip tartr$lmasna ragmen örgütsel yaprya bir türlü \lerlik kazandrrrlamryordu. Harcketin onada yalozca ismi kalmrltr. Bu kötü gidili gören ve biran önce duruma müdahele edilmesini isteyen Seyfi Cengü yolda$ tek tek rilm arkadaqlan arayarak fikirlerini ahyor ve bir sonuca varmaya gall. $lyordu. I$e bdylesine olumsuz bü onamda fesih karannrn verildili toplanl gerqeklegiyor ve sonul olarak harekerin feshine ksrar veriliyor. Bu toplantrda bir yolda$m drgrnda oy bilitiyle hareket fesh ediliyor. Tekoginin bugün devam ettititri iddia eden arkadagu fesih yönünde oy kullaruyor, $imdi bu arkadagr TEKOgiNi devam ttirrnek istiyor diye eleqtirmiyorum, Fakat yanlq bir yöntem izlediti iqin, yanlg bir siyaser anlayrgma sahip oldugu i9in elcltiriyorum. Yoksa her TekoEinci gibi kendisininde eger ida yorsa rckoiini devam etrirrnek hatkr vardu. Yaklag < bin sayfayr bulan Teko6in yayu.lan Seyfi Cengü'in kdeminden grkmrg olmasl bu hakh bu arkadaqrn elinden alrnaz. Bu arkadaglann güardrklan Fyrndeki görä$lerin Tekoginin görü eriyle benzegmediti dikkadi bir.okuyucu rarafindan hemen farkedilebi.lir. Insarun aklna birgey geliyor: Bu arkadagn kulalua birileri bir gey ni frsr.ldadr diye. Evct evet bu igte bü gariplik apagü görülüyor, Cünkü önlcrine koyduklan görev hareketin geqmiq milcadele pratifini karalamak ve Sey'fi Cengiz'in kiqililinc saldrmaft. Arkadaglar neredeyse Seyfi Cengiz'i scvmeyenler dernesi kuracaklar. Böylc bir siyaser anlayy görülmemigtü. Milliyetgi bir gevrcnin yigit devrimci IBRAHIIVi KAYPAKKA- YA'yr hedef alan vc prcstijini sarsmak amactyla izledikleri yöntem bu eski yol arkadaqlanruzm iztediti y6nteme ne kadar benziyor dcäil mi? Onlar IBRAHIM KAYPAKKA- YA'nn frkirleriyle uf,raqacaklanna onun burjuva zindar anndaki ömek,l'nmesr gereken dircniqinin göuüllcrde hakh olarak yaratulr etkisini krmaya galgryorlar. $imdi sizlerde 12 EylüI faqizminin en azgrnca saldrn$la ka$r yiti4e m{icsdelc vercn TEKO$IN örgütünl]! en önde dövtlfn saya$esr SEYFI CENGIZ'e benze! yöntemlerlc saldrnyorsunuz. Evet ar. kadaglar siz piyon olarak bu milliyergi gevrc taraftndan körü $ekilde kullamldrnu, Tekogini sürdürmck, Tekoginin milian ruhunu u- qrmakla olur. Evet Kürdista! datlau sizleri bekliyor. Tekoginin ideoloiik politik hamrra inamyorsanrz kendinizi gösterin. Kiqileri karalaytp ytpra'maya gahgmak akh bagrnda siyaset adam.lnm görevi olanaz, Se}f CeDgiz'in fikirleriyle ulralrrsanrz bu size belki prestii kazandutr. Dogru siyas r yapma yöntemi budur. Tekoginin feshine kaqr Ekaa yoldagrn dü$üncelcrinide yeni ötrendik. Bu yoldaq olaylara siyasi yakla5maktadu ve siyaseti ciddiye a.lmaktadu. Dü9üncelerinde birlik yanhsr oldufu anlagrhyor. Bülilce mücadele ermemizin kogullannur olduguna..inaruyorum divor. Bence bülik anrk KOMUMST HA- REKET saflannda olacaktr yoldae. Eski plat. formda birlik mümktln de$ildir. DiiLn'?da iki modern smrf dövü;üyor. PROLETARYA ve burluvazi. Bu kavgada biz iggi srrufiyla aym Bir Dev'in Anrsrna olarak imha edilmek istendi. Tabi tutuldulu igkence sonucunda afu bir hastal-rfa yakalandr, son ana kadar tedavi görmesi engellendi. En sonunda sevk edilditi bir askeri hastahanede 1985 Manr'nda yaeamüu yirirdr. Hüs yin Aydln bugiin Kürdistafl Komünist Hareketi'nin devrald{r Tekogin'in nliliran devrimcilik anlalrqrmn zindan lardaki temsilcisi olmuetu. O'nun onaya koyduf,u destarumsr düenig aall dewim dülmar arrtrda dahi sayg uyandrmrq, iskenctcileri trldu- saftayrz. Milliyagili8i. her türüne karlryrz. Onada bü yol ohufuna da inanmryoruz. Ktin halklntn kum uqu proletaryao! omuzlanndaki bir görevdir ve bu görevi kardeg Türk proletaryasyla birlikte öl8ütlenen, silahl gügleri olan kürt proletaryasr bayracalür. Ta:npoa bir Kün devlcti igia delil mer. kezi bir büyük devlet iqindir mücadelemiz. Bu yolda$nda Seyfi Ceogiz'e bir dcgtirisi var. Ona iligkin de bir iki py söylcrnek gerekiyor. Birincisi SeJ'fi Cengiz foldasm bir dergide yazr yazmasr (Sosyalist lggi), bunu dolru bulmuyor, bir de hareketin feshiain kamuoyuaa agrklrnma<r iein verilen görcvi aksatufi igia, SeJfi C Dgiz'in Sosdist lqgi'de likiderini ifade etmesi kadar dotal bü gey olamaz. Sonug olarak dewirrci bir dergidir, fikirlerimizin ifadc edilmesi olanagr tao:mrg olduklal iginde takdir etmek gerckir bence. Hareketin feshine iligkin yazrya gelince. Seyfi Cengiz ne yapsnl "Biz toplardrk ve TEKO$INI fcsh cnik" mi desin? Ama bundan sonraki pcrspektifnedi!? Peki bu koouda kimin kafaunda dofiru dülrüst bü proie vardll Orneüin s nce ne yzp malydr? Bu konu öyle fesh enik dcmckle olmaz. KOMÜ- NIST HAREKETIN varlrtr vc KURDIS- TANLI MARKSIST'iI eiligyla Seyfi Cengü o görevi kendi adrna yerine gerirmiqtü. Ama yolda5 senin agrk bir önermcn gelecele iliekia bir perspekilin varss elbetteki tanrgrp birlikte mücadele etmenin gardanm yaratmaya galdmak gerekiyor, Bunu yapnnk gerekir. Onada durmak, ben birlik olsun istiyorum demck beuce dogru bir tutum debildir. Sonug olarak Kün Marksisderi milliyergilerle aralanna kaln siyah bir gügi gekmeye kararldülar ve d0nlrda oldu&u gibi ülkemizdede komünizm'in kazanacaürna inanrnakadrlar. KardeE Türk proletaryasryla birl.ikte örgütlenmek igin var gücümüzle ga.l4acafu. Ortak dügmaru birlikte mücadclcyle ah ede. cetiz. Lenin ve bogevizmin tarihteki ilk bagar r proleter devrimine ve ilk igqi devlerine varan eylem ve siyasetile bagla kalarak. Bu tarulma arük bittrr lidir, Onümäzde acilctr yerinc gctirilmesi gereken dev gibi görevlcr var. YASASIN SOSYALIZM Teomuz 19!X) Kalelder Karaca EEü. Evet, itkenceciler Hüseyin Aydml defil, Hüseyin Aydrn igkencecileri yddrruqtr. Bu dw'in brakulr bogluk gergekten büy'ilktür. Hüseyin Aydn'ur cesur, inangh, enerlik ve özverili devrimcilili dainra 0mek olmaüdrr. Hüseyin Aydu'm adr ve amsr yagayacaktu. Bu vesile ile Tckogia savaqg anndan B.Aslan, M.Uzun, B.$ener, M.S.Eren, Orhan Gönülalan, Ali Yaylacrk ve Ahmet Balh'yr da sevgi ve saygr ile amyoruz. KÜRDISTANLI MÄRKsisT

7 llü:dlrtanlr Dlerhrlrt Ayn ml Orgütlenmell? Seaem Toprak Kadrn hareketi iginde ukga tartrgr.lan bir konu da örgütlenme konusudur. Kadürlar ayrr mr, bülikte mi örgüdenmeli? Kadln.lar isterlerse ayn örgütlenebilmeli, slnlrslz bir örgtitlenme özgürlüttine sahip olnaldu. Komtinistler, kadürlann ayn öryürlenme hakkrm demokratik bir ilke olarak savunmahdrrlar. Bence bu sorundaki ilkesel yaklaermrmrz bu olmah. Ploblem lulada ortaya grkryor: Sosyalisr ve uruf bilingli ie4i kaduüar bu hakkr pratikte bü gör ve dötrü$ürmeli midi er, bu hakkr kullanmayr bu gün bir görev olarak onaya sürmeli midirler? Bence hayr. Biz komüqistler smrf esasrna dayah bir örgütlenme aelayrlrru savunuyoruz. Böyle bir yaplda cinsiyetlere göre bir bölünme igqi hareketinin g*anna olmayacalirr. Balka kooularda oldufu gibi kadrn sorununda da yönlendirici prensibimü srmf mücadelesinin grkarlalr ve ihtiyaqlan olmak zorundadu. Bu özet belirlemedeu sonra konuyu Kürdistan pratipinde komünistlerin kary kargrbulundugu merkezi görwle iligkilendirmek gerektilini 'E dülütrüyorum. Kürdistan Komünisderinin 1u anki görevi devrimci bir iggi örgürü inlaä emektir. Bu görcvi bagarmamn yolu politik faaliyeti müi iqqi srmfr arasmda yogunlaltmakrrr. Cinsiyetgilikle mücadele umf ieindeki gündelik gal4mamrzrn hi9 bir bigimde ihrnal edi.lmemesi gereken sürekli bir yöni! olmaldr. Faaliyaimiz kadm-erkek iliqkisini dönüetürücü, dcvlimcile$irici bir igleve sahip olmahdrr. Bunun iqinde bu faaliyeri yürüren kadrolar arasnda milrnkün olduf,unca fazla sayrda kadrmn olmasr ve crkek egemen anlaytqrn tekmelenmig olmau gerekir. Tek cümle ile ifade etmek gerekirse kadrn sorunu propaganda Qah$mamrzn sürekli bir konusu olmah, bu propagandamn antrcinsiyetqi karekteri özenle korunmahdrr. Not I Aiagrda dergimize gönderilen bir basrn bildirisine yer veriyoruz. Kürdisranl Marksist "Hakh Dayak Yoktur" adr alrrnda yürütülen kadrn kampanyasrm desteklemektcclrr. BASIl{ BiLDIFisi * Kadrnlara yönelik qiddet ve dayalr teghir etmek ve krnamak üzere biz Kürdistanh, Türkiyeli ve Krbnsb kadrnlar bir kampanya be$latuk. * Biz kadrnlar yagmrmrzrn her arunda ve alarunda giddet ve dayak rehdidi allrndayu. Üstelik bundan utaruyor, söyleyemiyor ve susuyone. ARTIK SUSMAYACAÖZ * Gegen haftalarda Londra'da bir toplum merkezinde iki kadrlrrn dövülmesi ve olayr protesto igin bildiri dalrtan kadurlara saldrrdrna üzerhe farkl kesimlerden bir araya gelen yüz kadar kadm 17 Haziran 1990 tarihinde düzenleditimiz toplaru ile KAMPAN- YAMIZI ilar enik. * Erkeklerin kadrnlar üzerindeki baskrsrnrn bir aqü giddet biqimi olan dayafr lanetliyoruz. Egitsizlik tcmeli üzerinde kurulu toplum- '-Sosyalist Blok"un Toplumsal patlamdar tarfüte etr önen i dönüm noktalan olnustur. Qotu zaman bu tür pstlamälar devrfu e sonuqlanmrgtu. Devrimler ve kar$rdevrimler, hig durmaksun gürümüze kadar devam edegelm\tir. Hiq kueku yok ki, yine kesintisiz olarak devam edecektir. Her toplumsal dönülümün, yani nicelikten nitelige ugrayqm beraberinde gstirdif,i bir dizi olaylar ve olugumlar vardu. Köklü dönü$i.inlerin önerüi özelliklerindcn biri dc, yenilikgi at unlar ve yeniden yaprlanmalardr. Dünyada sosyalizmin ilk zaferi, 1917 ekim dcvrim.i ile gergeklegti. 20'nci yüzy rrr baqlarr bu bakrmdan, scnyalizmin ve sosya- Iist ideoloiinin giderek kurumsallasutr yüzyrl oldu. l9l7 ekim devrimi ile birlikte, tarihre yeni bir dönem baqlamrg ve sosyalizmin Rusya'- daki bu bapnsr, bütün dünya ülkelerini derinden etkilemiqtir. Ekim devriminden sonra yeni bir denge dolmug, sosyalüm, emperya.lizme karqr bir alternatif olarak tarih gündemine girmiqtir. Avrupa'yr saran fagizm teh-likesi ikinci dünya savaerru rakiben Sorryet kral ordusu tarafindan yenilgiye ulrat rruq ve bu sava! sadece Sovyetler Birlifi iqin 20 rnilyon insarun kaybma malolmugtur. Doiu Avrupa'daki krz ordu destekli devrimler "sosyalist" diye rarif edilen bir bloklaqmayr da berabcrinde genfiru$uf. Dopu Avrupa ülkelerinde devrimler, bir gok bagka ülkelerdeki devrim.lerden qok farkh yönlere sahiptir. Bu devrim.ler Ekim Devlimi örnegindeki gibi iqgi snfrmn füli smrfsal öncülüg'ünde gergekleqmemiqtir. Onlann zaferi krzrl ordunun güqlü destdi ve müdahalesi ile mümkün olmustur, Dr! destek bu devrimlerde tayin edici fakrördür. DoSu Avrupa'da bugün yasanmakta olan hrzh qöküqün asrl nedenlerinden biri de, bu ülkelerdeki devrimlerin karekteri ve niteliti ile ilintilidir. Dotu Avrupa'daki devrimler; Rus, devriminden gok farkhdrr. "Sosyalist Blok" olarak adlandrrlan ülkelerdeki göküq, ne sosya.lizmin qökü$ü D de Marksizmin iflasrdrr. Iflas bu ülkderdeki geleneksel polirikarun iflasrdu. "Sosrqlist Blok" ülkelerindeki "Komünist Partilerin" bürokratik-despotik rejimlerin ifl asrdrr. Bu tilkelerde sosyalümin gereklerine bagl.urulmarnrstrr. Bürokratizm alabildif,ine geligrniq, kollektif düqülnce olayr, kollektif karar mekanizmasr bu panilerde iglememigtir. Kügük bir grubun, belli bir elit'in kararlarr bu panilerde daha af,r basm4ur. Kigiler ubulaqtmlrmg, da ezilen cins olan kadrna kar$ uygulanan qiddet ve dayagrn hiqbir haklr gerekgesi olamayacatu sawnan bü kadu{ar DAYAGA HA- YIR, HAKLI DAYAK YOKTUR diyoruz. r Kampanyanuzm amaqlan göyle: Kadura uygulanan $idder ve dayalrn cn yaygrn bigimde tarügdank prctesto edilnesi iqi, qeqitli eylemleri gündeme getirmek; kadrna yönelik giddetin taruqdd{e vc ranrktrklaru dirdendjgi kadudara agrk toplant ar düzenlcmek, qiddete h$ttnln4, u.lusal kahraman ilan edilmiqtir, Bu ülkelerdeki pani ve sivil roplum, devlet ve sivil toplum arasrnda korkung bir mesafe ve yabanola4ma ortaya grkmr9rr. Parti aygrtrm elcgtiren herkes kolayhkla karqtdevrimci olaral nitelendirilmigtir. "Sosyalist Blok" ütkderiudeki "Komünist Panileri" geligtirici ve yönlendirici olarnadrklan gibi, kidelere ne öncülül edebilrniglerdir ne de sözcülük- Bagrryla yerinc gctirebildikleri görwlerden biri, sivil roplum üzerinde iyi bir kontrol af olugturmak olmu!- tur. Yad kontrolcälük olayr üzerinde önemle durulmuqtur. Pani igi ve drgr, yüksclcn seslerin hig bir qekilde muharap ahnmadrlr, karlucr ve yaprcr olabileceti ihtimalinin bile göz örülrdc tun madg, yap an bir qok giri$imin, baü mihraklr ve kaynakh veya karydevrimci geliqmeler ve girieimler olarak görülmesi, toplumda büyük bir güvensüik yararm4tr. Zaten devletle toplum arasnda gal4mayan köprüler, kolayhkla yrklmrgur. Sosyalist politika ve anlayrgrn zaten var olmaüf, soslali$ defcrbrin istisrnar dndi6i, kirletilditi ve bu kadar basideltirildigi, bu ülkelerde eöztlltiqün bu denli hul olrnasr, aslmda isabet olmu$tur. Qünkü qözillen zaten Sosyalizm detil, "Sosyalist Blok"un ''Sosyalizm''idir. Amk gelinen asamada Sosy'alüm, adrnur bu ülkelerde de kullanrhyor olmasr tamanen bir tesadüf ve benzerlikten ibarettir. BüytiLk kardeqleri (Soqyetler Bülipr) nin, tavsiyclerine ve ögütlerine en iyi bir qekilde uyan diier dofu Avrupa ül-leleri, daha yakrn gegmiqe kadar hig bit Fkilde bagmsu düsi.lnememit ve bagrmsu polirika geligrirememiy lerdir. Bir kag istisna d4nda, gündelik politikalarrn bile sovyet patentli oldugu dönemler hafizalarda silinmemigtir. Aym py Sovyet,taraftarr resuri komünist panileri igin de sozkonusuouf. Bugün bile, bu a Ekanlkun vazgegmie degildiler. Uzaktan kumandatrll paniler olmaktan öteye gidememiderdir! Müslümanlar bile Kuran-r Kerim'e bu kadar batl detildir. Evet, " Sosyalist Blok"un "Sosyaljzrn"i iflas etmigrir. A.ru iqgi srmfr sosyalümi yafyacaktu. Kar$r devrim rüzgarlarrmn estili bu dönemde görev sosyalizme sanlmakrrr, Sosyalist idealleri ve de$erleri sosyalist gelen kleri yaftmaktrr. Sahip grhlmasr gereken en büyilk defcrlcr dc sosyalist deferlerdü. YA$ASIN SOSYALIZM Haziran 1990 D.Dinar Not: Dergimizil 2-3 sayrsrndaki "Komünist Hareketin Prograsu üzerine " bagld<h yazr D.Dinar maruz kalan kadralara yardlncr olabilecek bilgileri toplayrp sunurak, kadrn kahvesi ve kadtn s{mafi aglabilmesi konusunda gahemalar yapmak, * Bütün kadu an eylenüerimize katrlmaya 9agnyor, kadu ar ilzerindeki her ttirlü baskr ve qiddete kary q*an ve HAKLI DAYAK YOKTLTR slogal'lnl benimseyen herkcin kampanyarrua desreklemesini bekliyoruz. DAYAOA KÄN$I KADINIJIR

8 llürdirlanlr ilarkrlst Srnil Birli$i ffii, Srnil lgbirlisi mi? (ll) Bu yazurrr ilk bölümünde *Lenin'den sonra Komintern'in "BideEik I99i Cephesi" politikaum bir kcnara brakrgr ve bu sapmanrn dolurdulu felakedi sonuqlsr aktatldr. En önenrli feläkct, Almanya'da Nazilerin önlercbilir yükseliqiydi. Hitler'in iktidarr ve Avrupa'da faeizmin bir savaq rehdidine dönüprek gcniqlemesi 'resmi komünistleri önce bir pani$c ardr:rdan 'agrn saä' bir gizgiye sürekledi, Kornintern'in ycdinci (ve son) Kongresi'nde yürürlüte konan 'Halk Cephesi' polidkasr bu dönüqün ürünüdür. Srnd igblrllkglll!lne dolru Fagist Alrnanya'nrn temsil ettipi sava! tehdidi kargrsrnda Sovyet bürokrasisi i$in tek qrlar yol, döncmin beüi baqh emperyalist gü9- leri, Ingiltere ve Fransa ile askeri bir ittifak kanaüyla smrlanot güvence altrna almak gibi görünüyordu. 'Halk Cephesi' politikau, öncelikle bu "batli' hükümederi Sovyetler Birligü.in yadnda t{idcrd kar$ bir aske ittifaka yanafxrmak amaqyla düzenlendi. Artrk tamamiylc Stalidst diplomasinin yedek gücü haline gelmii olan Komintern, bu iglevini yerine getirebilmek ilzere bu kez giddetle sata savrulmak durumundaydr- Kominter'in Yedinci Kongresi Temmuz- ' Aäustos 1935'te topla[dl. Kongre'de gündemi oluqturan baghca konu, G.Dimitrofun formille ettiti "Halk Cephesi" tezlerinin kabu- Iüydü: "Banyn korunmasudan yaoa olan bütün gü91er Ealk Cephesi'ne dahil edilmelidir'' (l). Bu güqler yalüzxa iggi suufr, yoksul köyltilük ve cme\i yrinlardan ibaret detildi. Bunlara ek olarak, "ulusal-demokrat, dinci ve pasifist örgüder ve bunlann taraftarlan da, savay ve faeist savaq luqkrruolanru kargr mücadelede nihai öncmc" sahiptiler, (2). Halk Cephesi'ne dahil edilecek olan en öner i "münefrk" ise Kongrc kararlannda gtyle ifade ediliyordu: "$u anki durumda, bir dizi kapitalist devlet de barrgrn korunmasrnr amaglarnaktadr. " O halde bu devletlerde her biri "Ulusun bütününün savaq tehlikesine kaqr geniq bir cephe iginde büaraya gelmesinden yanade" (3). Bu "tezleri" beceriksüce ardrna gizlenmeye gaüelan rulgar Marksist Jargan'dan sryrdgunzda Haik Cephesi kirnlerin igbirlilidir, aqrf,a qrkar: Halk C.ephesi, öncelikle Avrupa i$ei slrufi örgütlerinir egemen burjuvazilerle iqbirligine zorlarurusr dernektir. Dimitrofun ünlü ''Komünisrlerin her kosulda burjuva demokrasisine karer tavn aynl defildir" (4) vecizesi, uuf (birlikgi gizginin dolaysu ifadelerinden biridir. Halk Cephesi'nin nihai hedefr, Hitler'e karer, Solryetler Birliti ve batrh emperyalisr dwlederin oluqturacatt bir askcri inifakrn kosullanru hazulamakur, Yedinci Kongre'de itatyan Komünisr Panisi remsilcisi Togliatti, bu diplomatik manevra ile Marksist teori arasrndaki uyuqrnazlrtrn üzerini önebilmek iqin qunlafl söylemek zorunda ka.lyordu: "Marks'rn kapitalizme savagrn birbirinden aynlmazhgm!'u!gulay$r yadu yorumlanmamald[ (5). Yedinci Kongre'de cmperyalizme verilen ravü o denli üsr boyutlardadrki, Mrsuh temsilcinin yaptür amiemperyalist konuina, belli ki bir 'müsrakbel müttcfik' in (Ingi.ltere) grkarlalna dokundugundan dola,'r, KonSre kaytlanndan silinmigtir (6). Bu ömekler qogalt abilir ve hepsinde[ Qrkan sonuq özünde gu olacaktr: Soryer Bürokrasinin diplomasi aracr haline getirilmig olan Dünya Komünist Hareketi, Halk Cephesi ile yeni bir rotaya sürülklenmekteydi; dün fasizmin yükseli$ine gtizlerini kapayrp sosyaldemokratlafl "be diilenun" ilan eden komrntern panileri, gimdi sosyal demokratlardan bile geri, milliyetqi, stnd igbirlik5i ve emperyalist statükocu bir qügide yeniden qekillenmek durumundaydrlar. Komünist Parti.lerin''birlik" konusunda rlmh bir tavrr almalan, ilk aqanada, özellikle ona srmllardan büyülh saydarda üye ve sempatizan kazanarak genillemeleri sonucunu getirdi. Fransrz ve Ispanyol Komünisr partileri, 1930'lann ikinci yansrnda en huh büyämeyi gösteren partilcr araundaydrlar, Halk Cephesi politikasr da etr olgun me)ryelerini bu iki ülkcde, Fransa ve Ispanya'da verecekti. Fransa 1936: "Blr grevl ne zaman bltlrmek gorektlülnl bllmsllylz" 1935 Mayrsrrda, Soryetler Birliti ile Fransa arasrnda "Iki taraft Güvenlik Paktr" imzalandr. Aym dönemde Fransu Komünist Panisi (FKP) yaklaqmakta olan segimler iqin bir 'Halk Cephesi' kurma gainsrnda bulundu. Sosya.list Pani (SFIO) ile bir anlagma daha l9l4're irrualanmrstr. Bu kez hedef i14i örgütlerinin birlilini aqarak burjuvazi ile bir milli irtifak koaullanm zorlamaktr. Nitekim, baghca merkez-burjuva siyasal hareket olan Radikal Pani, segim blokuna katr.ldr. Fransa'da Halk Cephesi, 'Ulusal güvenlik" yani askeri güe temelinde kurulmuq, "ilerici" olma iddiasrnda ama kesinlikle sosyalist olmayan bir segir.r ittifakr olarak dotdu ve 1936 Bahannda yaprlan seqi-nrleri kazandr. FKP, "gü91ü, hür ve mutlu bir Fransa" slogaruyla girdili seqirnlerden 72 milletvekili grkardr. Parlarnemodaki bu altrlßna ragmen, SFIO bagkaru Leon Blum'un baqbakam oldugu 'cephe' hükümcrindc hiqbir komüniste bakanltk verilmeli. Gerekge quydu: "krzrl" bakanlafln hüd<ülmette olrnasr "halk'\ ürkütebilir, "cephe" dap abilirdi. PCF durumu kabullendi. Oysa aynl esnada, Frarsa'da slrrf mücadelesi beklenmeyen boyutlara uqramaktaydr. Segimlerdc saftr ulradrä! yenilgiden güa alan milyollarca Fransrz ilqisi, 1936 Temmuzunda ülkenin dön bir yarundaki fabrikalarda bir zincirleme grev ve iggal dalgasr baqlanr. igqi talepleri ekonomik reformlan agryor ve "üretimde ilqi kontrolü", "sanayinin kamula5ur rnasf' giti devrimci siyasal bolutlara yükseliyordu. Orgütsüz iqqiler, hatta srgorta ve banl cük sektörü gahqar an bile greve katddrlar,,. 'Fransu Devrimi' baqlarmqtr, Bir devrimci iggi iktidan igin mücadele aqma zamamydr. Ama I CF, artft devrimcilik bü yana, reformist bir pani bile debildi. Fransz buriuvazisi, panik iginde, iktidardaki temsilcisi Radika.l Pani aracrhlayla Baqbakan Blum'u s qstrmaktaydl. Patror ar, birkaq gün öncesine kadar yasadrqr saydüla-!r sendikalan tanuna, büyük ücret art\lan ve 40 saatlik galrgma haftasr gibi tavizler vermeye haar olduklanru ilan eniler (Matignon Anlagmasr). Ama Fransu kapitalizminin bunahn o denli ölümcüldü ki. ne buriuvazinin verdigi tavüler ne de Sosyalist Parti ve om bath sendikalann gabasr devrirni frenlemeye yeterliydi. Sonunda Blum, Halk Cephesi'nin idamesi adraa Kornünist Partiye durumu müdahele etmesi gagnsrnda bulundu. FKP genel sekreteri thorez, Eok gegmeden üniü mesairm okudu: "zanu.ur gcldiginde bir gevi bitirrneyi bilmeliyiz..- Ayru pkilde... uzlaenuyr kabul etmeyi de bilneliyü". (7). Eylemlerine sahip grkabilecek tek siyasa.l güg olarak gözlerini Komünisr Parti'ye dikmie olan iqqiler, qaresiz grevi brrakuuk zorunda kaldr-lar. Halk Cephesi'nin pratikte ne anlama geldigini, Franuz Komütrist Partisi göstermig oluyordu: Komünistlcrle buriuva partilerinin kayrtsrz-lanuz; pasif igbirlifi. Böylece, Anti-Faqizm, iqgi srrufirun Erkarlanm Fransrz egemen srruflanrun grkarlarrna täbi k rnarun ve bu hevesle bir devrimci ieqi ayaklanmasrnr baltalamanln mazereti olarak kullamhyordu. Iqei ygmlann ugrattl&f bu yenilgimn ardndan büyük sermaye demoralize olmue iqgi smfina kargr, verdif,i tavüleri geri almak üz:re kademe kademe bü saldrrryra baqladr. Ucret artrqlan liyzt aruglarryla karg andr. Halk Cephesi hükümeti bfu devalüasyonla ekonomik krüin yükünü emekqi yümlarm sftun bindirdi. Siyasal düzeyde de tlalk Cephesi adrm adrm gericilegmekteydi. Once sa!- cr muhafazakärlar hükümete kat drlar. Komünist pani bu yeni müttefrkini coqkuyla karq adr ve 1937 yrl ba$annda Halk Cephesi'- ni Fransu Ulusal Cephesi'olarak geni$lctme kampanyasrna bagladl. "Ama Komünistlerin gittikge geniqleyen" politikasr gittikfe daralan sonuglar vermekteydi. Küqük buriuvazi ve köylüller burjuva panilerine geri döndüller. 1938'in sonuua gelindif,inde FKP iyice zayrflamrg ve tecrit olmugtu" (8). Halk Cephesi Hükümeti'nin baebakaru anü Radikal parti baqkan Chautemps'di. FKP, sermayenir temsilcisi bu yeni baebakaua güvenolrr verdi. Qok gegmcdcn muhafazalvär Daladier baqbakan oldulunda FKP gene hükümeti destekledi. Ama bu oyun fazla uzun silrmed: Fransu Komünist Panisi Eylijl 1939'da, müttefikleri tarafindan yasadrgr ilan edildi. Aynr "Halk Cephesi", 1940'ta Nazizmin kuklasr petain hükümetine güvenoyu verecektir. Smf \bidikqiliti pegindeki FKP, ülkelerinin "igqi ikidan" egifinden, fagümin kucalrna yuvarlamgrnda payüu düqen rolü hakkryla yerift getirdibi halde, islerini tamamlayrp zayflad}mda burjuva dendilerinin fumma ueramaktan kurtulamadr. Ispanye3 "Cumhurlyetgl Rellmln ve özel Mülklyetln idameslnl Savunuyoruz" Ay[r ]dlarda, benzer ama Eok daha vah- 9i bir senaryo komgu bir ülkenin topraklannda, Ispanya'da, oynanmaktaydr $ubat'mda Madrid'de, dön buriuva partisi ile Sosyalist Parti, Komünist Parti

9 l3ürdlrtantr tltarkrlrl (IKD ve POUM adh bü iggi örgütünün des- menliüi i$i }'l&dannca 6ilen tasfye cdilmiq, saklamyordu. "Zafer Hükümeti" iqgi ve yokteklediti Hdk C phesi hükilrneti kufuldu. scrmaye atuk bütütr alulrtryla Franko'oun su.l köylü yrttnlara ka$r gergek bir zafer ka- Qofunluk Sosyalistlerde olmasrna ragmen saflanna gegmiqti. Gene fagizme kery müca- zandr: Cumhuriyetgi Ispanya anrk "burjuva burjuva pani.ler baqbakanlgr ve bakanl*.la- dclc, yalrüzca i$i ve yoksul köylü yrtr an Ispanya" idi. Devrimi! tasfiyesi, Sovyet bünn golunu aldrlar. "Halk Cephesi prognmr- tarafrndan baglat mri ve higbir burjuva un- rokrasisi, IKP ve difer kominkm panil rin run baqlrca özelliti ciddi toplumsal ve ekono- surdan destek görmeder aksine sernayeye desteti ve akrif kaulmryla gcrgeklcgti. mik taleplerden bile yoksun... Itm.L bü dö- kar$r mücadele ile birlcqik olarak sürdürüt- Oysa emelqi yränlai, Franko'ya kare saküman olueuydu" (9) mekteydi. Bu durumda, ortada ne birlikte de- vaga bir sosyalist devrim igin ve dcvrimci bü Arna kazamlan segim zaferi, emekei yr- mokntik devrim yapmaya gönüllü ne de anti- atdunla baql8ü$larü. $imdi devrimin tasfi-. iularr harekete gegirmekte gecikrnedi. Ha- fagist mücadelcde igbirliti yapmaya niyetl.i bir yesiyle birlikte, Ispanyol toplumun Franko'Jn pishanelcrin kap arr yrkdarak siyasal mah- burjuvazi yoku, IKP gergekte burjuvazinin karg savagma azmi de krnlyordu. Fagizme kumlar özgüdige kawgturulmaka, feodal gölgcsiyle, tabansrz satcr panilerle, iqbirlili karqr mücadele siyasal cephede artrk topraklar yoksul k6ylällül4e iqgal edilnekte, pegindeydi. kaybedilmi{ti. bir grev dalgau bütün ülkeyi yayrlmaktaydr. Bu zihniyet iginde, IKP ve Halk Cephe- Nitekim Soryetler Büliti'nin verdipi sr- Haziran ayrla girild$inde bir milyon i99i grev si hükümeri el ele Ispa[yol emekgilcrinin ka- rurh askcri yardrma ralmen fagist ordu, Curnhalindeydi. zantmlarrru burjuva demokratik srmlara sr- huriyetgileri afu yenilgilere ugratarak ilerle- Hareketlenen yalmzca iggiler defitdi. gacak bigimdc budamaya koyuldular. Toprak yecek ve 1939'da bütüln Isparya düqecekd. Franko önderliiindeki fa4ist askeri gügler 17 ilgdleri ve saruyide iqgi denerimi yasafur ilarr Halk Cephesi, kendi emrindeki burjuva Ge- Temmuz'da ayaklandr-lar. Halk Cephesi hü- editdi. Bundan böyle hükümctin higbir üre- neral Casado tarafiadan yrkrlacak ve Madrid kümeti bu geligmelere higbü ciddi tepki gös- tim birimini kamulaqtunu yoluna gitmeyece- Franko'ya teslirn edilecekti. termiyor, öte yandan halka silah dalrtmayr Äi, özel mülkiyctin korunacalr a{rklandr. IKP Ispanya devriminin mezar-kszrclsr rolüreddediyordu. Ama Fagist ordu bülikleri bü- yaytn organr rreball dcvrimin tasfiyesi süre- oü oynayan Stalinüm, Franko'nun ikridara yük kentlere dotru ilerlemeye baqladrgrnda, ci[e tam destek veriyordu: "...meta üretici- geliginde büyük bü soruu uluta sahiptir, Tarihin eo görkemli iqqi ayak.lanmalarrndan lerini, igdamlanru ve ona unllan ikidardan biri 19 Temrnuz'da Barselona'dan baqlayarak drplamak affedilmez bir hata olacaktrr. Bu bürün ülkcyi kapladr, Ayaklanan iqqiler ken- toplumsal kesir erin daha mutlu bir yasam di silahlarryla kargr saldrnya geqtiler ve fagist birlikleri ktsa sitrede yenilgiye utratt ar. Ig savagn haftasrnda Ispanya'nrn her yannda iktidar, "IEqi Komiteleri", "anti-fa9ist komiteler'' ve benzeri adlarla ölgütleom4 srlahh proletar ve yoksul köylü yümlanmn ellerindeydi. "Cumhuriyetgi bölgede kapitalist reiirn fiilen onadan kalkmrgtr: Uretim araqlarr ve siyasal iktidar anü bülünüyle i$si örgütlerinin elindeydi" ( l0) Ozetle durum, l9l7 Man ayrnda Rusya'- da geligeo devrimci bunalmln ayru giddette bir tekranydr, ama bir farkla: anti-fa$st savag sürecinde iktidan fiilen ele gegirmig olan iwi ve yoksul köylü örgüderini devrimci bir program qerqevesindc birlegtüecek ve ilerlerecek bir siyasal i99i önderlili mevcut degildi. Diter iqgi partileridn ikircikli ve uzlaqmacl tutumlarr ve aflarlistlerin "iktidarsuhf,r" bir yana, Komünist Pani, devrimi bujuva demokratik a9amada tutmak adna, gelipn proleter devrime kar$ dü$manca bü tavrr taküarak, Cumhuriyetqi saflarda uzlagacak burjuvazi aramaya ko1'ulrnugtu. "Curnhuriyetqi Pani (merkez - burjuva parti- $.v.) önderlerini... hüküm te ortak etmek... Ispanya'run bir komünist cumhuriyet olarak görülmesini engellemek iqin mutlak bir zoruduluktü. Bir komüni$ cumhuriyet görünümü... Ispanya igin en büyük tehlikedir" (l l). Bu satrlan S'ali", 21 tualrk 1936'da dönemin sosyalist bagbakam Caballero'ya "uyarr" olarak yazmrqtrr. Sorryet btirokrasisi ve onun güdümündeki Komintern'e göre, Ispanya henüz burjuva demokratik aqama igindcydi. Bu aqamada orta snülarla ve burjuvazinin bazr kesimleriyle irtifak zoruduydu. Ote yandan, Cumhuriyet'i tehdit eden fafüm tehlikesi mevcuttu ve buna karlr mücadelede burjuvazinin demokratik kauadryla iqbirligi gerckiyordu. Iläylelikle Halk Cephesi politikasr, "agamah devrim" qemasryla birleqtiriliyordu, IKP yöneticisi Ibarrori, bu gemayr qöyle formüle ediyordu: "Ulkemizde yaqanmakta olan süreq, bir yüz y önce Fransa gibi ülkelerde gerqekleqmig olan buriuva delrimidir". Oysa Cumhuriyetgi ispanya bir proleter devrim bunaluru yaqamaktaydr. Bu{uva egeumutlan, özel mülkiyetin ilgasryla degil birikimiyle batdagmaktadr. Biz, Cumhuriyetgi reiimio ve özel mülkiyerin idamesini savuduyoruz" (12). 1936'da kuru.lrnue olan ikili iktidal tasfiye etmck ve proletarya üzerinde burjuva cumhuriyetin hakimiyetini yediden in$a ermek iki yrl sürdü. Bu iki yrl sonunda, silahlr iggi milisleri eski rejim.in buriuva polis gefleri denedminde kurulan polis teqkilatrna ve Burjuva generallerin yönetiminde, rütbc ve hiyerargik iligkilerine dayah düzenli orduya karrlmaya zorlanmtq buna düenen igqiler zorla silahlandrnlmrqtrr. 1937'de, CumhuriyetEi bölgcde I May$ gösterileri IKP'nin önerisiyle yasaklandr. 3 Mayrs'ta ie4iler, bu kez Cumhuriyetqi hükümete kargr ayakland ar. Buna yarut olarak Komünistler, bütüln "a$l!l sol" örgtiderin kapat masnl önerdiler- Sol sosyalist baqbakan Caballero, higbir iegi örgütünü kaparnayr kabul etmeyecegini bildirince tutuklandl ve Sosyalist Pani'nin sol kanadr tasfiye edildi. Halk Cephesi, "Zafer HüküLmeti" adryla yalmzca saecr buriuva partilerle, sa! Sosyalistler ve IKP'nin kat dr$ yeni bü hükümet kurdu- Bundal sonra bütün sol örgüt ve pani.ler yasadrqr ilan edildi; Sorryet gizli servisi NKVO'- nin de fülen kauldrg ve yüzlerce devrimci önderin kurguna dizilditi bir "temizlik" opemsyonu yürütüldü. Yeni hükümet, halen yoksul köylülerin iqgali altrnda olan ropraklan zorla geri alarak e_ski toprak sahiplerine geri vermeye baeladr. Ozel mülkiyet haklc yasal güvence a.luda aindl ve sanayiciler, daha önce kamulagtrrlmrg olan fabrikalann bagua döndüller. Ispanya feodalizminin simgesi olan Katolik Kilisesi'nin itibari geri verildi. Anrk 1936 dcvriminin bütün kazanrfirlan geri ahnmrqu, Bu, buriuva toplumsal yapr üzerinde merkezi bir buriuva devlet makinesi adrm adm in9a edildi. Devlet, giderek daha otoriter ve baskrcr bir nitelik kazanmaktaydr. Her türlü muhalefet ve eleqtiri yasaklandr, Askerlik zorunlu hale geririldi ve eski reiimin Askeri Ceza Kanuru yürürlüfe kondu. Ordu mensuplanrun siyaser yapmalart ve i$i kökenli subaylann binbagr rütbesinden yukarr grkmalarr bu kanunla ya- Tarlhln öörettlöl Irnin döneminde Komüni$t Enternasyonal'in ber türlü burjuva saldrnsrna kargr formüte ettili politika, "Birlegik IEgi Cephesi'- 'dü. Bu politikaorn özü ve balhca amacl, sermayenin saldrnlanna karg mücadelede iqqi srnil-r6 birlifini s-&lemrk, uzun vadede ise it{i yrlu anmn kendi deneyleriyle oporrünist ve reformist siyasal önderliklerden kopmasr.mn koqullanm hazulamaktu. Iggi urufinl rnerkezine alan bu politik gizgiden ilk sapma önce "agn sol" bir bieim alnut, Komi ern güditnüurdcki Alman Komünist panisi, diler i59i örgütleriylc ittifakr reddederek Hitler'in iktidara geliqi gibi bir fclaketin sorumlulu$una ortak olrnu$ur. Bunun ardrndan gelen "attn sag" sapnu ise 'Halk Cephesi' taktitinde ifadeeini bulur, Halk C,ephesi, i99i srnrfrmu burjuvaziyle "fagüme karqr mücadele", "demokratik devrim aqamasr" ya da "banqtan yana milli uzlaqma" gibi gefiü gerekqelerle inifaloru öngörür. Bu yönüyle, anti-marksist, srlf i5bü- Iikqisi bir siyasal zihniyetin ürütrüdür. Bu yaada Halk Cephesi politikasrnu tarihte hangi sonuglara yol agu$r incelendi: Fransa'da bir igqi devriminin bastrr masr, Halk Gphesi iqindeki Komütrist Parti'uin buriuva müttefikleririn qrkarlaruu proletar- }1anln ekarlanru rercih etmesiyle münkün o! du; Ispanya'da llalk Cephesi hükümeti, i99i ve yoksul köylülerin fagizme kargr savaq iginde kurduklan devrimci iktidan tasfiye ederek Franko fagizminin kazaucatr zaferin ko- $ullanru hazrrladr. Tarihin öznesi olan snrllar ondan ders almayr bil.rnediklcri sürece "tarih tekerrürden ibaret" olacaktr. Surf igbirlikgi 'Halk Cephesi' ve 'a5amal dcvrim' zihniyederinin yeri rarihin eöplilgü olacaktu. Smrf mücadelesi s{irecinde Devrimcrmarksistlerin yolunu knin önderlitindeki Bolgevik Pani'nin ve Komünist Enternasyonal'in gizdili i.lkeler rqrk tutacaktt. "Birleqik Iqei Cephesi" politikasr, bu gereevede dcvrimci-markis politikanu $msrlq kal'ranmasr gereken baelrca unsurlarndan biri, "Faqizme Karqr Mücadele"nin de kilit nakta$du. C.$ahin Yavuz r Bkz. Kürdistanh Marksist, sayr 2-3, $ubat-mart 1990 I

10 10 Blirdlrl.rh llrrkrlrt Glrlg Yerlne Komüdst Manifesto $k sk referans verdigimiz bir kayoak. Qogu z3.man bu iblü cserden 'Komünist Manifesto' ya da 'Manifesto' olarak kjsa adryla sözederü. Fakat bu eserin kapak bag$r tam olarak!öyledir: "Komtioi6t Partisi Manifestosu " Bu baglkta adr gecen pani daha Cok "Komünisder Birli$i" olsrak bilinir. Komünisr Manifesto, dünya (Avrupa) devlimi strareiisini savunmul olan bu uluslararast paninin platformu olaräk deklare edilmiqtit. Kendi nunifestosu ne denli ü,dlü ise k ndisi her nasrlsa o denli ilnsäz olan bu pani üzerinde, hem uluslararast matksist hareketin karumca üetünde pek az durular baglangrg evresine $rk tuttubu igin hem de Komünist Manifesto'nun temel filirlerinin daha iyi adaq maslna kathda bulunacafina inan&- trmdan }saca durmak ihtiyacm duydum. Kiadistanh Marksist'in gelecek saydannda l.enternasyonal ve Sonrasr ile IL ve III. Entcrnasyonaller ele ahnacgkt[, Bu bakrmdan bu yazr bir dizinin birinci böltimü olarak da görülebilir. AD LLER ainüöi'naen KoMüNisrLER einüöi'ne Komonistler Birlifi, Adiller Birliti olarak bilinen bir örgütlenmeden dotmu$ur. Adiller Birlili, 1836'cla Paris'te kurulmug yasadry bir örgüttür. Kuruculan Yasaklla! Bfulif,i'nden aynlrmq Alnan silzsi surgü-oleridir. l8.yüa1d sonlaruun ür ü FransE devnmcisi Babeufuo ütopik komüqiani ile Blankiznin etkisiqdeki Adiller Birliti zaqraola Blankici Mevsin er Büliti'nin Alman seksiyonum dönüsmüt, bu Birlitin baglamg 12 Ma- 1'rs 1839 Paris ayaklanmasua l ülarak atu bir yenilgide yaeamrqur. Paris'teki bu yenilgiden sonra Adiller Birlili merkezini Paris'ten Londra't? tagt, eski komplocu fikirlerini brralqr. Bu arada salt Almanlardan bileqcn bir örgüdenme olmaktan g*arak dünya/avrupa devrimi fikrini sarrnan uluslararasr bir parriye dönütülr. Agdrkla Alman lq{i suufr (inde faaliyet yitüftügü bu dönemde Birtik bu kez de Weiding'in ütopik komülizrniuin etkisi altrua girer. Marx'rn kcudi maddcci tarih tcorisid olugturmasr ve bu urih teorisi ile birlikte komünizmi bir ütopyadan bir bilime dötrü$ürmeye baglamasr bu yrllara (184.f45) rastlamakta. Komplocu etilim.lere karqr oldufu gibi, ütopik sosyalizm ve komünüme ka$r da Marx ve Engels yoüun bü mücadele agtrlar. Daha yakrn ballara sahip olduklan Almanya'du ba$ayalak ieqi hareketi igerisinde kendi görüglerini egemen k ruya girigtiler. Bu mücadele ürünlerini vcrmel<te gecikmedi. Bilimsel komünizme yakmlrk duymaya baglaian Adiler Bilifi'nin önderleri (K. Schapper, Moll, Bauer, vd) kendilcrine yönelik eleqtirilerine hak vcrdikleri Marx\ ve Eogels'i Bir-- )if,i yeni fiküler gwresinde yeni ba$an 6rgüt. lemek iqin rsrarla birlikte gal5maya gafudr. lar. Bunun üzerine Marx ve Engels 1847'de Adiller Birlig'ne kauld ar. Marx ve Engels, Avrupa Eapnda devrim fikrini savunan uluslararas karekerde bir örgütledmeye ihtiyaq oldugu inancndayd:lar. Seyfi CENciz Bu örgüt, fikir ve örgütledme özgürltibünür vai olmadrt-r o gihün Avrupa'unda tüm ulusal seksiyonlan ile birliktc zorunlu olarak yasadrqr olmahydr. Adiller Birliti tamda bäyle bir örgüttü. Aacak, Marx vc Eugels, Birü*i demokratik bir örgüt olarak görmilyor, komplocu frküler döneminden kalma yankomplocu bü tüzüae sahip oldufunu dü l- nüyorlardr. Komplocu ve diktatoryal özlemlcre kargr örgürsel bir önlcm olarak pani igi demokasiyi, yani tüm kurullaün ve görwlilerin seqimle belirlenmesini ve keudilerini seqcnler urafndan her an görwden aünabilmelerini saurnrryorlardr. Ek olarak, hig ddlse olagadbanlgtl dönernlerde Bülitin eras olarak bir propaganda örgürü olma$m istiyorlardr. Marx ve Engels'in bu örgütsel fikirleri o dönemde oldukga yaygrn olan komplocu örgüt teorilcrinh elcqtirisi formunda ifade edilmiqlerdir Hez iratrr'nda Londra'da Adiller Birli$'nin Biriaci Kongresi toplandr. Dclegcler araunda Engels de vardr. Birlitin yeniden örgütlenmcsi sorununun ele aünd{r bu kongre de yeni bir tüztlk haarlanö. Bu tüzük taslalr ulusal seksiyonlar tanfmdan tarulddütan sonra yine Londra'da yapdan 2. Kongre (8 Arahk le4d tarafindan kabul edildi. Ikinci Kongre Birlitin adur da Komünistler Birliti olarak detietirdi. Komünlrtler BIrllül'nln Tüzügü lkinci Kongrc'de kabul edi.len ttlzükte Komänistler Birlili'nin amacr, burjuvazinin devrilmesi vr prolerarya egemenlipili! kurulrnasr, özel mülküyeth ve smrflann ortadan kald.urlrnasr pklinde formüde edilmigtir. Tüzütüa ilkelere \kin ruddeleri Marx- Engcls'in örgittset fikirlerini yansrtmaktadrr. BüliBin proeramrü ve ttiztiäütrü kabul eden, Büli}e düzenli mgli katkrda bulunar ve onun örgilderinden bidsine bjzzat ksulsn herkes (fazla hükitnleri bir kenara braluyoruz) Birlige üye olabilecekti. Uyelik igin belüli bü faaliyet düzeyi ve belirli bir bilinq düzeyi aranmaku: Yalmzca sruuh sayrdaki srnd bilingli iqgiler ve güvenilir kimseler üye ahnmaktadu. Birlik, Kougre, Merkez Komitesi, öndcr böleeler, tali bölgclcr ve kömüln diye tabir edilen birimlerdcn oluquyor. Tüz{ige g$re, Kongre, biditin yasama gücüdür, y da bir kez olaean olarak toplaru. Kongrenin yeri kogullara göre deliftiriliyor. BidiBin yürütm gücü Kongre'ye karqr sorunlu olan Merkez Komitesi'dir. Merkez Komitesi üc ayda bir öryütün getrel durumu hakkürda tüm bülite rapor vermeklc sorumlu tutuluyor. En az beq kieidcn olugacalr bclinilcn Merkez Komitesi'ne kongrclerde yalneca söz hakkr tarunryor. Merkez Komircsi, tüm ulusal seksiyonlann temeil edildigi bir n-luslararz$ kongrede dqfü, konglenin bulundutu.yerde (ü-tke, öndcr bälge) belüleniyor. Orgüdenrncnin esas merkczlcri (sitzgcli- Komünistler I ni Almauya'da Kölu, Frankfun, Berlin, Hambure gibi) ödder bölgeler/qevreler olarak tan:nla[ryor. Budarr hemen alüdda n az iki, cn gok on komil-ntl igercn ve bu komünleritr bagka.d ve yürütme kurullannda.n olu* turular alt bälgeler/scvreler yer alyor. KB'nin rcmel örgüt birioleri etr az üq, en qok yirrni kigiden olugturulan ve komün olarak adlandulan hücrelerdü. Kom0-olcrin bübirini talrlmalna$ öngürülüyor. BuDlar üretim birimlcri csasrna göre detil, yerlegme birirüerine göre Sekilleniyor. Komünlstler Bhlltl'nln Programr Adiller 3üliSi'nin Komünistler Birliti adror aldrtr Ikinci Kongresine Karl Marx da kaulm4, on gün dcvam eden bu kongrede bil.imsel komüniznin cssslafldr agrklatnr$u. Ayn kongrede Miller Birliüi'oin "Konüdst Irnan Ycmini TaslaIr" olarak adlandrnlaa es. ki programr brak mrq, K,Marr ve F.Engels'e yeni bir platform hazulamalan görevi verilmiqtir. Komllnisder Birlifi iqin hazulanan platformun ilk b(i-oi Engels'in tek ba$na yazd:g Komüaizuria Ilkeleri isimli metindir. Engels, dala sonralan pmgramrn bir manifesto bigiminde haarlanmasu örcrir Marx'a. Komünist Madfesto olarak bilineo dünya sosyalist hareketinin ilk pladomu dogar böylecc (Ocak 18,18). Adill r Birliti'nin "Blitün ltrsanlar Kardcqrir! Eqidik, Adalet, Kffde$Iik!" gcklindcki slogam yeriai dünya isgilerini srruf mücadelesindc milita! bir büliee CaElIan K.Manifesro'nun son sitzä "Bürtu t lkeledn lqileri Btletiüizl " slogamna buaku. Komünistler Biditi'nin ptosxan K.Manifesto'nun daha gok pratik bir nitelik taqryan Ikirci B<ilümünde konulur. Bu program Uludararau litelikte (Avrupa qaprnda) bir prcgramdü, dünya proletarya dewirninin ortak progratrud[. Sosyal devrimin arao politik devrimdir.proletaryanrn siyasal cgemenlilini sosyal devrimin zorunlu bir politik ön ko$ulu olarak gördüeünden, K.Manifcsto, i99i snr.fimn acil amacm "dcmokrasi mücadelesini kazan. mak", balka deyitle egemen unf konumuna yükselmek ve keudisioi devlet olarak örgütlemek olarak beltler. Ardndon, iktidan alu alnaz iqgi.'''f'''. Avrupa'run "en ileri ülkeleri" igin o gü-uitn kogullannda onak bir nitelik ta makla olar gu 'acil' önlernlerle ige baqlamasr gerektiline igaret eder: l, Topraklan zorla kamulagrma, 2, Kadencli gclir vergisi, 3. Miras hakkmrn kaldurlmasr, 4. Asilerin ve kaganlarm m{ilklerine el konmasr, 5. Bü u.tusal banka erac rgyla krcdioin dcvletin elinde merkezi.legtirilmesi, 7. Dcvlere air fabrika ve üretim ara{lsnnr goplrma, 8. Herkes igin cair gahgma zorunlulusu, 9. Kent- Köy aynrnrnr yavaq yavap kaldlrdak, 10. Cocuklar iein devlet okullannda parasrz efitim. t

11 Itürdlrtrreh Dlrrkrlrt 11 Sirli w I tt i Uzerine Yukardaki on talep, Engels'in Komu- Utopyacr sosyalistler unf aymu yapnizm llkeleri'nde oniki madde halinde vcri- maksün bütün topluma, hana öncelikle egeletr taleplerin bemen hemen ayruudu. K.Il- men sndlara sesleniyor, onlar arasrndan kuvkeleri bu ta.leplerin özel millkiyeti srnrrlapcr vel loplamaya gah9tyorlardr; yani ütopik soskarekterine ipret etmekte, onlan "Komüniz- yalistler ayru zamanda elitist idiler. me gegig" programr/talepleri olank taouula- Bu ikameci ve elitist özclliklerden dolayt maktadr. Bu önlemlerin herbiri bir diüerini ütopik sosyalizm apolitik bir sosyalizmdi. gerektüecek, özel m{ilkiyete karsr bu ilk sal- Utopyacrlar siyasal mücadelenin tüm bigimdrr an ploletarya sürekli olarak ileriye görü- lerini retediyor, amaca bir devrime ihtiyag olrecek, bütün semuye, sanayi) ranm, ticaret maksum bansqr.l qekilde ulaqrlabilecefini pro. ve ula$m devleth,/toplumun elinde toplandrfr paganda ediyorlardr. Bu görü$eritrden ötüzerrun özel mülkiyet tamamen kaldmlmr! oh- rü de devrimci siyasal mücadele sürdürel o caknr diye eklemektedir Etrgels. dönemin iqgi srmfi partilerine kary grkyorlardr. Sözgellmi Fransa'da Furiyerciler Refor- KB'nln Stratell ve taktlklerl mistlere, Ingihere 'de Owenciler Qnistlere karsr durmaktayd ar (Bkz: KM, 3.Bölüm). Komltnist Manifcsto'nun 2. ve 4. Ilälämleri Komünistler Birliti'nin programrna, srvrrlanna kargrlktr ki, Komünist Manifesto, IEte ütopik sosyalistlerin bu görüe ve tayasa.l strateii ve takriklerine yol gö6teren tcmel ilkeleri onaya koyar. tiledne (qanisder, Blankist Proleter Pani, Komünistler Birliti'nin öteki prolerarya par- Bu ilkeler, o dönemin ütopik sosyalist Tanm Reformculan) kaqr qrkan bir pani olmademr, bir bütün olarak proletaryanrn gr- akunlan ile Komünisder Birligi haricindeki i99i srnrfr partilcrinin (KM, Ingiltele'de Qardst pani, Fransa'da Blankist Proleter Parti KB'nin savundufu fikirlerin ve ilkelerin zakarlanndan farkh grkarlan olmadlglm, ve Amerika'da Ulusal Tanm Reformculan ten sürmekte olan bir smd s3va ndan elkarrlan derslcrin ve sonuglann genellegtirilmig Panisini bu niteliktc paniler olarak tanunlar) konuü ari, görü! vc ilkeleri bi.linmedigi takrirde aqrk ve net bir gekilde kavranamadar. bir kaltba dökmck iqin s kter ilkeler icad er- ifadeleri olup bu paninin igqi hareketini belli Qünkil KM, Komünisdcr Birlili'nin ilkelerini adr gegen aklnlann eleqtirisi formunda KM, Komtlnisdcr Birlifi i.le o dönemin medigine i aler eder. forrnüle eder, bu aklnlar ilc Koorünisder Birliti arasrndaki görit$ ve ilke aynhklanm ke- bu qekilde belirler. ütopik akurlan arasrndaki ilkesel aynl-klan sin ve net bir bigimde gümeye gal6r. Komünistler Birlif,ini kendisiyle ayru Utopik sosyalistler, sosyalizrn ile iggilcrin srmf savagrmr araundaki zorunlu batr yarilden ($rtisder, Blankici pani ve Tanm Re- 'acil amacr' paylaqan öteki iqgi strrfi panilekalayarruyordu. Proleteryanm tadhsel misyonunu, prolerarya hareketinin siyasal önemr- qu pkilde koymaktadr: l- I!{i smdr harekeformculafl) ayrt eded ilkeleri ise Manifesto ni göremiyor,. igqi sufimn hareketi d4rnda tinin bir bürün olarak qrkarlanru (harekerin duruyorlardr. Igqi srnrfrmn eylemi 1'erine kendilerinin eylemini, onul! somut tarihs l kurreketin tek tek her bir ulusal kesiminin özel onak uluslararau crkarlan anlamrnda) bu hatulug kogullan yerine kendilerinin haya.li toplum projelerini koyuyorlardr. Ozetle, ütopik reketinin bir bürün olarak g*arlanm (hare- güarlarudan üsrün tutmak, 2- igqi sufi ha- sosyalisder ikameciydi. O dönende'6osyalist' ketin uzuo erimli, nihai qrkarlan anlarmnda) dendilinde Prudoncular gibi buriuva sosyalisderinin yarusra özellikle üropyacrlar (lngil- konionktürel q&arlanndan üsti.in ruttr ak. Bu bu harekerin özel bir alama$nrn hsa vadeli, tere'de Owenciler, Fransa'da Fourierciler gibi) akla geliyordu. Utopyacr sosyalizmin yucut hareker igerisinde bu harekerin geleceäi- sonuncu noktayr, Komtiniotler Birlifi mevkan sollardan kurtarrcr güigirnler bekleyen ni temsil eder diyerek de ifade eder Manifesto. bu ikameci karekterioe karylkür ki, KM, IS- Burdaki ilkelerin birirrcisi iggi srmfi hareketi iqerisindeki dar millici elilimlere (Qar- Si stl frull kurtulu nun kendi eseri olaca*-r fikrini, bu temel ilkeyi öne sürcr. Zaren Manifesto'nun ve Manifestoyu qrkaran paninio ker$lk olarak proletarya entemasyodalizmi tist harekene daha agrl olarak görülebilen) 'sosyalist' delild "komünist" olarak adlandnlrnasr K-üI'nun 1888 tarihli ingi.lizce bas- bir dönemdeki anlk/gegici qrkarlanna önce- ilkesini, ikincisi ise iggi unfr harckctinin belli krsma özsözde Engels'in aerlladrg gibi lik tamyau oponünist etilimlere kargr.llk olarak bu hareketin nihai amacr olan proletarya 1847/48'lerde'sosyalisr' denil D hareketin buriuva karekterine karg lk 'komüdist'olsrak bilinen hareketin (Fransa'da Cabet'in nist Manifesto'da prolet rya dikarörlüfü kav- dikatörlüeü fiidni ifade etmekedir. Komü- ikaryan komilnizmi, Ahranya'da Weitling'. ramr henüz olmasa da bu fikrin kendisi cok in ütopyacr komilnizmi) proleicr karekreri ve agrk biqimde mevqunur. prolctaryann surf mücadelesiai kendi devrimci siyasal eylerninin ekseni olarak kabul etliti ile diter i99i panileri arasrndaki bu ilke- Komünist Manifesto, KomüLnisder Birmiq olmaundan, i$i hareketi ile sosyalizm sel aynmlan ba5ka bü bigimde göyle tarumlar: Komünistler Biditi, pratik bakrmdan bü- arasndaki organik ba{r henüz bilingli d{ilde ifgildtls l bile olsa yakala.nuq olmasndan tün ülkelerid proletarya partilerinil en kararh, en ileri, bütün örekileri ileri iten ötitrüdür. kcsimidh teorik bakrmdan ise i6qi srmfi hareketinin dofaun, koqullanu, dofrultusunu ve nihai auucrm daha agrk lekilde kavrana üstün. lütüuee sahiptir. Komünistlerin siyasal strateii ve taktiklerine her yerde ve her zaman yön venuesi gereken prensipler Komünisr Manifesto'da yukardaki bigimde formäle edilmiglerdü. Engels, Italya'da devrimin yükselmckte oldulu bü srada kcndisine yaklaqan ltalyan devriminde Sosyalist Pani'nin uktitiaia ne olmasr gercktilini soran bu panini! önderlerinden Turati ve Kuligkova'ya cevaben 2l Ocak 1894'te yazdrg "Gelecek Italyan Devrimi ve Sosyal.ist Pani" bagl*h makalesinde Komünist Manifesto'da onaya konan komünist stratejinin ilkelerini gok daha net bir bigimde agaldaki gibi agrklar: " 18,18'den beri herhangi bir zamaada komünistleri en büyük baganya ulaetrrmrq taktik Komünist Manifesro'da 9öyle yazrlmrqur: Iggi suufinn buriuvaziye kargr savagmrmn gegmek zorunda oldugu geqitli geliqme apmalannda komünistler her zaman ve her yerde tüm hareketin grkarlanru temsil ederlcr. (Bkz: KM, II Bölüm, SC)... I99i srnrfrrun acil hedeflerine ulaqdmasr ve o andaki grkarlannn gergeklegmesi iqin sava6rlar; ama mevcut hareket i9erisinde bu hareketin gelecetini de temsil eder ve gttzetirler (Bkz: KM, 4.Bölüm, S.C.). Bundao ötürü komünisder iki slmf arasrndaki savaqtmr.u her cvresinde, bu evrelerin, toplumu yeniden örgüdemenitr bir aracr olarak siyasal iktidan proletaryarun ele geqirmesi yüce hedefine götürmesi gereken büer agma olduklanru unutmadan etkin rol alrlar. KomüLnisderin yeri iqqi sllllfior yaku qlkarlanm elde ctmek igio savaganlann yaunda olmahdr. Bürüur bu siyasal ve toplumsal yararlau kabul ederlcr ama ancak hesaptaki ödemeler olarak. Bundan dolayr her devrimci ya da i.lerici hareketi kendi.lerinin gittiti yönde bir adrm sayarlar, öbür devrimci partilcri ileri itmek, oolardan biri zaferi kazanrsa proletaryarun grkarlanm korumak komünistlerin özel m.isyonudur (Bkz: KM, 4.8ölüm, sc). Büyüü arlraq asla gözden yitirmeyen bu taktikler komünistleri... ileri yürüyü$erinin son duragna gidcn yolda yalnu bir agma olan feyi yadrt anlayan ötcki daha az uzak görü$lü panilcrin utrayacaklan kaern maz hayal knklümdan kunanr. " (Engels, a.g.y.) Komünisder Birligi'nin üropyacr efilimlere ve kendisi d4rndaki proleralya partilerine kar$r tutumuna igaret edilmigti. Komünisder BiliJi'nin iqqi sufi drqndaki srmtlann muhalefet harekctlcrine kargr tutumuna yön vcrcn ilke ise K,Manifestonun 4.ve son bölümüude göyle konulur: "Komünistler, her yerde, mevcut sosyal ve siyasal düzene kar$ her devrimci hareketi desteklerler. " K.Manifesto'nun manuf ieerisinde bu taktilin arka plaruda müilkiyet sorunununbir an ewel öne Ekabilmesi arnacr yztar. Proletarya, kendi iktidar suasuun, semyenin hakimiyetini deyirme srasmur bir an ewel gelmesi igin starükoya karqr savagan devrimci harekedcri faal olarak desteklemel$i. Bu ilkesel tutum r5{mda o gilnkü ko$ul

12 12 Iürdlrtrnh ll.rkltl hda Komänistlcr Birlifi'nin, Fransa'da Louis Blaqc ve Lcdru Rollf in temsil miklcri "Sosyal Dcnokrat" Pani ile itdfakr, lsvigre'de 'Redikalleri' ve Polonya'da 18,16 Krakov Ayaklaonasr'm baglatan paniyi desteklemeyi, Alnanya'da isc Mudak Mooargi'ye karlr devrimci bü mücadcle vcrdili sürece buriuvazi ile onak mücadeleyi savundupu, bunu yaparken aü gegcn hareketlere külr sürekli bir el ttirel tavn koruyacaf b lirtilü. (Bkz: KM, 4. Bölün). ' KomüaistlerBirtili'nintaktildeiiytc iligkili olan bl diler konuda Komünist Manifecto'da qöyle denir: Komünistlerin amacr mevcut sosyal ko llan "zorla" devirmektü. Komünisder hedeflerine ancak bu yolla ulagular. Son olarak dä-uya dwrimi prespektifinin komilnist siyasal suatelinin aynluuz bu unsuru olduf,unu bir kere daha vurgulamak istiyorum. Komüaist Manifesto, en azrndan cn ileri uluslann/ülkelerin igqi unrllanmn "eylcrn birli&i" ni prcletaryarun ku!ülulunun ön koqullanndan birisi olarak görnektedir. Bu nedenledir ki "Iggilerin ülkesi yoktur!" diyen Komünist Ma-nifesto gu eylem gatnsryla biter: "Bütütr ülkelerin igqileri büleqinül" KB'nln Almanye'dakl Stret ll vo Tektltl Engcls, Komünümin ilkeleri'nde, Komünistler Birliti'nin taktiklerinin üllkeden ülkeye degigtilini söylüyordu- Komünist stratcii burjuvazinin ikridarda bulunduf,u ülkelerde bagka, burjuvazinin henüz iftridar olmadgr mudak monaqi altrodaki lllkelerde baekad:r diyordu. Fakat kornünisr strateji ve taktigin temel ilkeleri besbelli ki ülkeden ülkeyc dcgilmez, budar her yerde yönlendirici olmasr gercken evrensel bir kaekter taldar. Engels'in igaret eniti qey bu cvrensel ilkelerin kogullan birbirinden oldukga farkh ülkelerin ozgüt kotulanna terctlrne edildiginde izlenecek strateii ve taktitin farkl agacatrdr. Komünist Manifesto, komünist sftateiinin geuel ilkelerini buliuva devlimi a;amaundaki Almaoya koeullanna ugulayarak Komünisder Birligi'nin Almanya'daki shateii sini göyle beli iyordu: "Komünistler dikkatlerini en cok Alman' üstilne Seviriyorlar, eünkü bu ü1ke yüzy da Ingiltere'de, 18. yilzy da Fransa'da olandan daha gok ge$mig bir proletar- 1a ile yapdruak durumundaki bir burjuva devriminin egitindedir, ve bunun soducu, Alrnanya'daki buriuva dc\rrimi, onun herren ardndan gelecek bir proletarya devriuriain ilk adrru olacakur. " (Bkz. KM, 4.8ölüm) "Komüqistler, devrimci bi! tutum talmd$ stircce Mutlak MonarEi'ye kargr.., burjuvazi ile birlikte savagryorlar... ama Almaoya'da gerici srnrllar yrh.lu yürknaz burjuvazinin kendisine kaqr bir savag giriqebilmek iqin buluvazi ile prolctarya arasrndaki sm geliqmenin bilirrcini igeilerde en agrk gekilde uyandrrmaktan hi9 bir zaman geri durmuyorlar" (Bkz: KM, 4.8ölüm) Almanya özeli igin yapllarr bu belirlemeler Marx ve Engels'in burjuva devrimde proletary'n,n taldti konusuda 1847'd ki golüslerini ifade ctmekedir. Engels, burjuvazi iktidar otana kadar Almanya'da proletarya ile burjuvazi arasnda kesin bir savagm beklenemez, bu nedenle de proletaryann grkadan agrundan Komihistler Birliti Almanya'da nutlak mona$iye kanr burluvaziyi desteklemclidfu diyordu Komü. nizrnin ilkeleri'nde. Engels, Komüaisder Birli!r, buriuvazinin zaferi durumunda, kendi ilkelerini savunmak, tartrqmak, yaymak ve bu yolla i54i surfrm militan ve örgütlü bir srlf bigiminde birlegtirmek \in bazr ädünler koparacaktr diye ckliyordu, Aym yerde, Engels, Almanya'da mudakiyct dü$rägri güo $ra proletarya i.le burjuvazi arasmdaki kcsin savaqrma gelecek, burjuvazi iktidar olur olrnaz Komünistler Birlifi"nin taktiti bugün butiuvazinin iktidarda bnlunduäu illkelcrdekiniq (Ingiltere, Fransa, Belgika gibi) ayrusr olacaktrr diyor Dovrlmlod Frar$a, 1789 Devriminden itibaren uzun bir dörcm boyunca Avrupa'da devrimci savagrun merkczi olmugtur hep, lngiltere devrimci savaqrmda geride ka.lmrq, uzun süre igin böltinmü$ durumdaki A.lrnnya ise Fransa'- yr izlemigtir, 19- yüzyrl bol,unca devrimci gatrgmalar kural olarak batrmsrz, ileri ve merkezi bfu ülke olan Fransa'dan baglamrg, buradal tüm Avmpa ülkelerine srgramrqur. Stizgelimi 1830'da Fransa'da gerqekleqen buriuva devrimini Belgika, Polonya, Alnanya ve Italya'daki ayaklanmalar izlemigtir, Daha öncekiler gibi 1848 devrimi de 24 $ubat'ta Fransa'da ba$lar yc önceki devrimlerle ayru yolu izler. Fransrz devrimini takiben 13 Mart'ta Viyana halh ayaklaur, l8 Mart'ta Berlin silaha sanlr, l0 Nisan'da Ingiltere'de Qnistler blil'{lk bir gösteri 1rpar, Mayrs'ta ltalya'da bir halk ayaklanmau patlak verir ldr iginde birbiri ardrna patlak veren bu devrimler Dolu Avrupa'da Polonyaülar, Macarlar ve Prusya ve Avusturya egemenligindeki hemen bütün slav halklanru da bafmszhklanar kazanmak igio harekete sürüklemigrir. (Bkz: F.Engcls, "Alrnanya'da Dcvrim ve Karlr Devrim I ) 1848 ve 1849 AIman Devrlmlorl Engels, l85l-1852 tsrihleri arasnda yazüg bir dizi makalede Aloan devrimi tecrübesini tahlil eder, qegit.li toplumsal srnrjlann bu devrirnlere kaulg nedenlerini ve siyasal tavrrlann inceler (Bk: Almanya'da Dewim ve Karydevrim, Segne Yapnlar, Cilt: 1848 Alman ayaklarunasrnr Liberal b{iyük buriuvazi, ba$rtsulkla sonudanan 1849 Mayrs ayaklanmastdl ise kent ktigükburjuvazisi yönetmigtir. Kent kügük buriuvazisi 1848 devrirninde de "kesio bir ro1" oynam$ür devriminirl merkezleri büy'uk Alnan kenderi iken devrisri.nin csas m rkezleri küeük burjuva nü.firsun daha kesin bir afulk tagrdrg orta ve küqük keoder olmug, bu kcnderde kurulan devrimci hükümetler de kügük buriuva unrfin temsilcileri egemen bir yer tutmuqtur, Alman davlederi iginden en büyülkleri Prusya ile Avusturya idi. 18 Man Berlin ayaklanmas Prusya'da Iiberal buriuvazinin dagrudan iktidanna 13 Man Viyana ayaklanmasr Avusturya'da liberal burjuvazinio dolayh iktidanna yol agmretr. Awsturya'da iktidar, onu burjuvazi adrna kullaran )iberal btirokrasinin dindeydi. Alman liberal büyük bu!iuvazisi 18,10'lann ba+ndan beri mudakiyae kargr Almanya'ru! birligi, remsili bir anayasa, aruynsal bir hükümet, bir psrlamento ve basrn özgürlüfü gibi reformlar igin savqryordu. Burjuvazi 1848 devrimine bu taleplerle katrlmrqtr. Bu dwrimde yeoilmig oünakla birlikte henüz yürlmarme olan Prusya'run kralcr güqleri bazr ädüqler verince devrimin radikallesrirdiüi halka dayanmakran ürkmüg bulunan buriuvazi oolarla inifaka girdi. Burjuvazi ve aristokrasinin gerici inifak onak bir hükümet kuldu, iki derecdi segim sisteoiyle bir parlamento olugturdu ve bir anayasa yapu. 18 Mart Alnan desriminden yalnzca birkag hafta önce Fransu igqileri Paris'te bir burjuva hükümeti devirmigtiler. Ahun igqilerinin Silezya'da 18,f4'te giriqtikleri ayaklaama da henüz hafiza.lardan silinmcmilti. Bir proletar," devrimi korkusu 1848 devriminin önctisil liberal burjuvaziyi devrime karlr dönmcye, halka kargr monargi i.lc bülegmeyc itcn asrl nedeni olueturuyordu. Burjuvazi devrime ytiz qevirince bu kcz kent kügük-bu{uvazisi öne gegti. Kügük-buriuvazi rek dereceli seqim sistemi, genel oy hakkr, tek bir yasama mecliri, l8 Marr ihtilali'nin t.n,nm,s talepleri igin savagryordu. Nihai amag olarak da run federal bü Cumhuriyet olarak birleqtülmesiai istiyordu. Kügük burjuva "Demokratik Pani"nin en ileri kanadrun ilcri sürdü.!ü ralepler bunlardr. Alman iggi srnrfrmn panisi Komünisder Birlifi Almanya'da "En Ketr merkeziyetgilik" iqin savagryor, kügükburjuva demokratlana fcdcrasyon talebine kargrük devlet otoritcsinin en kesin biqimde merkezile$nesini öngören "Tek ve Bölünmez Bü Alman Cumhuriyeti" istilordu. l8)0 Man Siküleri'nde bir sülrü ortseag kalmüsrrtrn hälä yagadrg, kr mau gereken bunca bölgesel inatgirtm bu-tundupu Alnanya'da devriroci eylem ancak merkezden aldrg gügle ilerler, federasyon bu eylemin önüne ctrgeller dikecektir deniliyordu. Man qagnsr, her eya-lette vc hcr kentte bir ve ayru gey igin ayn ayn savaqmayr gcrektirecek bu günkü gibi bur duruma izin verilmeurelidir diyc cklcmekredir. Kom{lnistler Birli}i köylü sorununda da küiük-buriuva demokratlamrn cl konulacak topraklann käylüllire mülk olarak verilmesi planna karg grhyor, bu topraklann dcvletlcqtirilerek birlegmig klr pmletaryastrun yönetimine verilmesioi istiyordu. (Bkz: "KB'nin Aluuoya'daki Talepleri" baqlkh prognrm ve 1850 Man Genelgesi) Bu farkhhklara karqrn Almanya'nn birliti, genel oy hakk, tek derecdi segim siste. mi iki srrufin qrkanna olan onak taleplerdi. Bu demokratik haklar kazantlmadd<ca Alman IEgi Sufi kendi özgül taleplerini önc ar&aramayaca!, unrfin ve purtisinin balrmsu eylcmi gügiüklerle karg afcaktl. Alman iggi srrufuun 1848 devrimine oldupu gibi ktiqük burjuvazinin yönetti$i Mays-1849 devrimine de faal bir bisimde katrlmau, bu dwnmlerde elde silah en önde sava$nasr dogrudatr kendi siyrassl ikidanru kurmak igin delil, yukardaki talepleri dayatmak iqindi. Bu raleplerin gereekleqmesi iqgi unfrmn siyasal i&tidannr yakrnlaeuracaktr. Iggi snfiru ve panir)

13 Eürdlrtallr Dl.rkrl.t 13 t sini I 8,18-49 devrirnlerine aktif ve kararh qekilde katrlmaln ve bu devrirnlerin tam zaferi iqin savaqmaya iten nedenler bunladt. Engels, iqgi srmfuun burjuva devrirnlerine militanca katrlmasr burjuvazi vc küqükburiuvaziyi daha kararh bir savalrma zorlayacak, ulusu ya devrim ya da statükonun geri getirilmesi segenekleri arasrnda bir tercih yapmaya mecbur edebilecek, iqgi srmfina zaferi kazanacak srufin kendi iktidanru pekigtirmesini engelleme ve ondan tidünler koparma irnkam verecekti diyor ve 49 A.lmal burjuva devrimlerinde Alrnan iqgi suufi ve onun panisi Komünistler Birlifi'nin izledipi taktik bu olmugtu devdminder hemen sonra liberal burjuvazi nas gericilikle uzla$arak devimi sona erdirmeye giriqriyse, 1849 alaklanmasnda isyancr kentlerdc olugturulan kügükburiuva hükümetler de bu ayaklanmayr bir an ewel sona erdirmeye gahgtrlar devriminde küqük buriuvazi yenilirse herqeyini yitireceginden, kazamrsa bu devrimde en önde dörüqen silahl igqilerle baqbasa kalaca$ndan korkuyordu. Bu yüzden de kararslz ve korkak davranmrq ve bu tavnyla 1849 Temrnuz'ndaki yenilgiye katktda bulunmuttu. Alman iqqi srmfi 1848 ayaklanmasrnda buriuvaziyi desteklemig, 1849 ayaklanmasmda ise küqük - burjuvazi ile ittifak halinde sava$m4t1. Qelirli srm.flann ittifakr her devrimin zo' runlu kosuludur. fakat bu ittifaklann uzun ömürlü olamay$ ve zaferden hemen sorua eski müttefrllerin yeni batmn bloklaqarak silahlarrnr birbirlerine gevirmeleri bütün devrirnlerin kaderidir diyor Engels. D vrlm yrllaflnda Komünlstlel Blrll!i 1848 Devdn eri, KB'nin kurulugu ve Komünist Manifesto'nun grkrgrndan qok ktsa bir süre sonra pätlak vermiglerdi. Devrim Paris'te baglamrg ve Avrupa'run öteki balkenrlcrine srqrayarak bir dünya/avrupa devrimine dönüqmüqtü. Bu olaylar üzerine Komünistler Birlipi karargahrm Londra'dan dcvrimin merkezi Paris'e ragrdr. KB-MK'si Marks'a Parist'te yeni bir MK Belirleme yetkisi verdi. Birlik, özellikle en güelü oldugu Alrna-nya ile ilgilendi. Paris'teki gtigmen Alman I1- qilerinden yüzlercesi yeni kurulmuq olan Alrnan iqqi Kulübü dolayrmr ile örgüdenip Almanya'ya sokuluyordu. 2l-29 Mafi 1848'de Marx ve Engels henüz baqlamrq bulunan Alman devriminde Komünistler Birlifi'nin özgül programn hazulad ar. "Komünist Panisinin Almanya'daki Talepleri" ballßrnr tayyan bu prcgram temel demokratik talepler etrafinda iggi srrufi, kem küqük burjuvazisi ve küeük köylülübtin demokratik blokunu gözetiyordu. Bu taleplerin bir k.rsmr Komünist Manifesto'da önerilen ortak uluslararasr programdaki acil taleplerin aynrsrdrr, gerisi de Almanya'ya özgü taleplerdir (Mutlakiyetin dewilrnesi, Almanya' run birleqtirilmesi vd). I Haziran I 848'den itibaren KB'i Marks ve Engels'in yönetiminde Köln'de günlük Yeni Ren Gazetesi'ni grkarmaya baqladt- Bu gazete 19 Mayrs 1849'da kapatrldr. Son sayrsr bir prote$o ifadesi olarat tamamen kral rcnkte grkar dr, Daha sonra EngEls 1849 Temmuzu'na kada! sürecek olan Baden ayaklanmasrna katrlmrg, Marks ise varandael <tan qlkartrlp srurdrgr edilditi Almanya'dan önce Paris'e, Fransu hükümeti tarafindan umrdrgt edilince de Londraya'ya gitmi{ti. Baden ayaklamasr yenildiginde ilkin Isvigre'ye iltica eden Engels de 1849 Ekimi'nde Londra'ya gitti. Sürokll Devrlm Taktlül 1849 Temmuz'unä gelindidinde bütün ülkelerdeki devrimler birbiri ardtna venilmislerdi. - Marx ve Engels, Londra'da, Komünistler Bülili Merkez Komitesi adrna Man 1850 ve Haziran 1850 tarihli iki Qafn/Genelge kaleme aldrlar. Daha önemlisi Man-1850 tarih.li olamdrr. Marx ve Engels Almanya ve Fransa'daki yenilgileri gegici bir gcri gekilme olarak deterlendiriyor, gok yakrn gelecekre yeni bir devrimci yrikseliq bekliyorlardr. Bu dügüncelerini Mart Qatrrsr'nda kesin bir $kilde ifade ettiler. Bu yeni devrim Paris Proletaryasrrun bir ayaklanmasryla veya "Kutsal lttifak'- 'n Paris'i iqgal giritimiyle baqlayabilirdi. Alman iqqi suufi ''uzun'' bir devrimci geligmeden gegmeksizin iktidara gelemezdi, ancak yaklaqmaka olan yeni devrinde en azrndan Fransa'da iggi srorfi kesin olarak iktidara yerleqecek ve bu durum A.lmanya'daki süreci hrzlandracaktr. Iggi suufinrn mücadele slogam "sürekli devrim" olmahydr Man Qafnsr böyte bitiyordu. Man Qalns'nda Marx ve Engels I 848 ve 49 Alman devrinrlerinin tecdbesinden clkardrklan teorik ve ukrik sonuglan özctliyor, bu sonuglann gok yakrndu dedikleri yeni Alman devrirninc uygulanmasrm tasarhyodardt. Man 1848 Alman devriminde devlet gücünü mudakiyetle uzlaprak liberal buriuvazi ele gegirmig ve bunu igei srnrfina ve halka karqr gevirmigti. Yaklaqmakta olan yeni Alman devriminde demokrarik kügük buriuvazi 1848 devrimi srrasrnda liberal buriuvazinin oynam4 oldubu ayru hain rolü oynayacalu. Demokratik Pani, Liberal Pani'den daha tehlikeli olacaktr. KügüLk burjuvazi goiunlugu kendisrne ve mütteflki köylülüüe verecek parlamenter bir devlet düzeni istiyordu. Iqqi snrfina vaad ettili ise yalmzca daha iyi ücret vs. gibi sadakalardr. Küqük burjuva demokrasisi kendi programrmn belli bash taleplerini yerine getirir getirmez devrimi bir an önce sona erdirmeve cahqacaktr. iqqi srmfi kcndisi-ne vaad ed,ilcn iadakalarla yetinmemeli, küqük buriuva demokratlann devrimi bir an ewel sona erdirme gabalanna yant olarak derrimi sürekli krlmahydr. Yaklaqan devrimde Komünisder Birliti'nin görevi Almar igqi smrfi iktidan almcaya kadar ve dünya gaprda (Avrupa) pro- Ietarya iktidan kuruluncaya kadar devrimi sürekli hale getirmekti. Mutlakiyet ile liberal burjuvazinin gerici ittifakm ka$r küqük-burjuvazi ilc birlikte yürümek, kendi konumunu pekiqrirmeye galgtrlr her geyde ona karer gtkmak. Komünisder Birliti'nin küqük buriuva partiye karqr ravn yaklagan devrimde tityle olmrlrydr. Küqük burjuva pani i$ileri kendi panisinde birlibe eagnyordu. Iggi srufr bu oyuna gelraemeli, örgüts l balllnszh$n korumaltydt. Küeük buriuu demokradarla özel t0rden bir inifaka ihtiyag yoktu, sava m srrasrnda ortak di.igmana karg sadecc o an igin gegerli olacak olan eylem billiti keddilibinden dogacaktl. Man Qafnsr'nda, yaklagmakta oldufu söylencu yeni A.lman dwriminde kent kügükburiuvazisinin ikidar olacaf,rna kesin gözüytc bakür, fakat bu iktidann ancak "gcgici bir süre" yagayabilecegi belinilit. Küeükburiuvazinin devrimin baqansr durumunda proletaryayl devrimin kazanmlanndan yoksun brakma girigimlerini önlemek iqin i${i u- rufi silahlanmrtr olmahydr. Kurulacak kiletlk burjuva resmi hüküunetia yambaguda i59i srmfr kendi öz devrimci igqi hükümederini kurmah, silahh iqqiler komutanlanm ve kurmayrru kcndi seqcccklcri battmsu proleter muhafrzlar halinde resmi hükämetin degil de!iqik biqirdcr altudaki "igqi htiküunetleri"nin komutasr alnna girmeliydi. Silallar ve cephane asla elden glkardmamall, her tüdü silahsulandrma giriqimi "zor yoluyla" boga grkanlmahydr. Man Qatns, yaklagnakta oldufunu öngördü8ü yeni Alrnan Devrirni suasrnda ve sonrasrnda iqqi snrfinrn ve Komünisder Birlifi'nin izleyeceüi taktifi bu tckilde koyar. Burjuva devrimi, bu devrimin dotal lideri tarafudan terk edrlrugti Aknan devri.u erinde proletarya dwrimi korkusu liberal burjuvaziyi feodal aristokrasi ve btirokrasi ile udagmaya götttrmüt, feodalizmi ve mudakiyeti devirme gihevi asaf srndlara dü!- müstü. Böyle olunca Marx ve Engels Aknan burjuva devriminde liberal buriuvazi ilc inifah öngören ilk taktik tuturdarrnl brakülar, "Sürekli Devrim" takt{ini gslilrtdiler. Devrlmcl Duruma Hazrrhk Komünistler Birlipi derrimci döneminde ayru isim alunda faaliy t yitüten bfubirinden basrmsu birqok yerel gruba bölünmü! gücütrü ve örgütlülügütrü yirirmi$ri. Man galnsr'nda ifade edilen ycni bir dwrim beklentisi tizerine Marx ve Engels esas enerjilerini KomüLnistler Birlif,i'nin yeniden örgütlcnmesine harcad ar. Täm Almanya gaprnda olabildif,ince güqlü, mümkün oldugu kadar örgiltlü ve uyum.lu, merkezi ve balrmsu bir pani örgürti yaratmaya gahgtrlar, Yeniden örgütlcnme ayraklanrrurn ihtiyaglanna yamt verebilecek gekildc dü9ünüldü. Birlik, yasal/aq* biqimde galryruüfudan I 848 devrirnlerinden öncelrj gibi zorunlu olarak yasad$r 6rgütlenmeye ba$!'uruyordu, I 8,+8 öncesinde esas olank bir plopaganda örgütü olmasr istenen Birlik, $mdi yeni görevlere göre pkilleniyordu. O dönemde vurgular demokratik bü örgütlenmeye duyrlan ihriyaf üstürc dü;illürken gimdi en güqlü, en örgütlü, etr ulünlu ve merkezi bir pani örgütü ihtiyacr vllgdaruyordu. (Bkz_: Mart Qafnu vc Haziran Qaf,nsr, KDUA, s: I ve 152). Yakla6makta oldutu öngörülen ayaklanma igin Fransa'da Blankist Parti, Ingiltere'- de Qanisr Pani'nin sol kanadr ve Macar sürgünlerinin kurdulu ilerici bir pani ile de uluslararasr bü inifak oluqturulmugtu. (Bkz: Haziran Qatnsr) t

14 14 l3ördlrtantr üerkrlrt t>' Kornünlstler Blrl!!l'nln Bölünügü ve D!öllrfl Komünistler Bülili yenide örgütlenmig, 1848'de oldulundan qok daha bü)'uk bir güce ulsterqtr, Fakat M{n Csglls'nda qok yakrn geleceke yariden padak verecegi umulan dewstler gelmedi ydlarndaki derdmci kabang iyicc inrnig yeni bir yülksdig olas {t 1850 rrh bowaca giderek imkansz hale gelniqti. Komilnisder BtuliEi'dn teorik orgaor "Yeni Ren Gazetesi-Politik EkoDomik Dergi" de yapnlarun "Mays Ekim 1850 olaylau" baqlklr bir yazda Marx ve Engels 1848 devrfu crini yaratbn nedederi, bu devrirnlcrin iktisadi temellerini incdiyor ve gu sonuca ulaqryortardr: Yeni bfu dewim ancak modem üretici güelerin burjuva ü{etim ilitkileri ilc Cat4maya girdigi zamanlarda mümkündür devriqrleri 1847'deki sanayi krizi tarafinda! tahrik editniclerdi. Bu bunalm qimdi geride brakrlmre, bü unai canlanma döneminc iirilmigdr, Bu gcnel canlanma nedeniyte ycni bir devrimden söz cdilemez. Yani bir devrim aocak yeni bir küin sonucunda dofiab n. Marx'rn bu tahlili Komünistler Birlifi'- nin politik prati$i bakmrndan büyük önem taeryordu. Nitekim bu delerlendirme l5 Ey- Itil 1850'de Komünistler Birliti Merkez Komitesi'nde bir bölünmeye yolagu. MK azrnlrtr Schapper'i izlerken, qotunluk Marx't ve Engels'i destekledi. Komünistler Mcrkez Komitesi'- nin I 5 Eylül I 850 tarihli toplanusnda bölünmeyle sonuglanan görft aynl8l "Gelecek Devrimde Alman Proletaryau'nm Durumu" konusu erafnda getigmigri. Azrnüf,rn sdzcüsü Schapp$, Almatr proleuryasr gelecek devrimle birlike iktidan ele gegirmeli, KomüLnistler Birliti derhal hükümeti olufturrnalldü, bu görevi önün koymayan komü.nisder politikay braksudar daha il diyordu. Marx bu görüiün Mart Qafnsr'nda "Ge- Iecek Devrimde Alman Proletarvasrmn Durumu" konusuuda sdyletredlerle, aylrca Bülilin prograru ola! KomüLnist Manifesto'- daki görütlerle qeli$titini, azrnlrtrn Manifesto'nun enternasyonalist anlayry yerine "bir milli Alman yaklaqrmr" m ikame ettithi belinerek görüs aynlrlrnrlr ilkelere iligkin oldutuna igaret eder. Marr gcrgekte proletaryayr depil kücük burjuvaziyi tcmsil ctmekte olan MK azuügr nesnel kolullann yerine iradeyi koluyor, bir devrimin badrca itici gücü olarak nesnel faktörü delil radece irade gücünü görüyor diyordu. l5 Eylül tarihli bu tarülmada söderid göyle sürdi.ilrft Marks: Iqgi smfimn iktidar olabilmcsi igin 15, 20 ya da 50 y ltk bü stof mücadelcsi pratilinden gegmesi gerekir. Alman proletaryasr qimdi ikridan ahna proletaryaca tedbirleri almaya gücü yetmeyecek, kilgilk-buliuvaca giri$rnlerde bulunmak zorunda kalacaktrr, Louis Blanc örnef,i koqu.llar henüz olgunlagmadan iktidar olunduf,unda neler olup bitecelinin iyi bir örnetidir. Sonug yerlne Kürdistanh Marksist'e "Komünizm yrkldr, komünizm darbe yedi, komünizm bini..." gibi seviyesizliklerin ha-raretle ve acem.ice yap drgl günümtizde KURDISTANLI MARKSIST'in vavn hayatuu girigi KoMÜNizM KOMÜ- NISTLER adrna sevindirici ve "e onurlu bir gtrtgindir. Emperyalisr kugatmamn hulandr dgr insanlk dünyasrnda, emegin en yüce deger oldutu ve tek ye$ane gücün ilgi $Dfuun kendi.gücü olduf,unun sonut ifadesidir KUR- DISTANLI MÄRKSIST. Bu oourlu mücadelenin devamrnda, deueyimli, bilinqli, kararh ve komlinist ilkelerden taviz venneyen Kitrdistan'h komihistlerin önderlitinde yayrnln slirdürülmesi ise dahada sevindiricidir. Yurtseverleril, devrimcilerin, komtiqistlerin kendi dügülrrcelerini serbestge ve özgürce yazabilecebi, tarügabileceli büytik bir fusat dogmultur, Bu noktadan hareketle KURDISTAN'- LI MARKSIST'lN yayrn hayatrna bagardar diliyor ve genel gerqevede bü kag nokaya definmek istiyorum. Dünyadaki geligmeler ve son olarak Dolu Avrupa ülkelerinde, difcr bir adlandrma ile "sosyalist btok"taki eözülmeler- Romanya'da fagiszmin hortlamasr, uzak dogudaki olumsuzlukla! emperyalist kugatruon ileri boyuna oldutunun göstergesidü. Kiliseler, Vabflar, bilcümle gericilik tarihin karanlrtura gdmülmüe eski gücüne erigmektedir. Milliyetgilik ise gegmigteki "Masum" gä. ri.inilnlil lanedik suraulr gizlemc gerelini artlk duymuyor. Bu olumsuzluklann kideler tizerindeki psikoloiik baskr$ giderek artryor, Gericilik alatrilditirc saldumaktadu. Pratik bir daha göstermi$tüki "I$i sln finrn kunulugu kendi cseri olacaktrr. " Do- Aal olara& insas.l* bu sayede.kumrlacaltr. Bu geliqmelerin rytnda Ulkemü KUR- DISTAN.iEqi unrfr ile y lardr ezilen halkr ve TURKIYE iqqi surirudä payrru dügeninden etkilenmernesi mümküo degildir. Nir kim soo dönesrlerde Ulkemizde gericilik ve Milliyetgilik Sgftkanlr& alyuka q <mrqur. Sözde Kominisder amk yüdardan konutuyorlar. Iqgi suufr, igqi suuft dikbtörlügünden bahs etmez oldular. Artlk bu tür olgulardan bahs etmek onlar iqin uranq verici oldu. Kendilerine nasr.l komünisr dedinemiyeceklerinin yollaru aramaya baglaülar. Iqte tamda bu noktada biz komünistler, devrimciler dnuruz agrk, baqrmz dik daha cesur, daha kararh olarak sesimizi yükselrmck, kavgamza daha bilingli, yötrtemli sürdürme durumundat'rz. Bundandrrki KURDISTANLI MARK- SIST'in yayrmru ve yayln politikaser, Türkiye KURDISTANi ve Türkiye devrimci platformu igerisinde en radikali olarak görüyorum. Tek örgüt, tek yaprj tek devlet konusu ile Stalin meselesinde düqülncelerimi daha ileride agrllama, tartrlma ve ikna olrna hakkrmr sakh tutmak kaydryla SEYFI CEN- GIZ yolda5ur p$nsrm destekliyor, komünist- Qc tavrr olank görüyor ve gegmigte birlikte Komünistler Birliti'ndeki bu trtilünmeden sonra her iki kanadrn Almanya'daki örgütleri I 85 I Baharnda Prusya polisi tarafindan dafiühq, eok sayda Bidik üyesi Köln'- de yarg aruru{tr. 12 Ka$m 1852'ye kadar devam eden Köln davas bitince Marx ve Engels Birlik'ten aydldrlar. Bölitnmeden soüa keudisini ayn bir paniyc dönüstülcn!f ich- Schapper kanadr da gok geqmeden dalddr. Il,äylece, Alman ve Avrupa komünist harekctinin arasndaki birinci dönemi bir sosa varmrlu fl arasudaki dönende Matx ve Eng ls ba$ka bir ör8ilte baglaomaölar. Uzun bir aradan sonra 1864\e l.enternasyonal'in kuruluguna öncllltik eniler. Gelecek böl{imlin konusu "I.Entcrnasyonal ve Sonrasr" olacak. Yararlanrlan kaynaklar l. Komünisder Birlifi'nin Tarihi üzerine Birkaq Söz F.Engels, 8 Ekim , Köln Davasl Üzcrine Aqrklamalar, (KDUA) K.Marks, 3. Kom{inist Manifesto, K.Marks-F.Eogels, lgi Srmfi Panisi Üzcrine 5. Komtinisder Bidifi Merkcz Komitcsi'nin Man 1850 Tarihli Qatnsr Bkz: KDUA 6. Komünistler Birliti Merkez Komitesi'nin Haziran 1850 Tarihli Cagnsr Bkz: KDÜA 7. Komünisder Birligi MK'nin t5 Eylül 1850 Tarihli Toplantr Tutanag Bkz: KDUA 8. Almanya'da Devrim ve Karldevrim, F.Engels, l85l Komünizmin Ilkeleri, F.Engels, 1847 l0.köh'deki Son Yargrlama, K.Marx, 1852 I l.the Revolurions of Haziran mücadele eftigimiz yolda5lann bu gatnya uyacaklanm umud ediyorum. Yolda5lar! Kumrlugumuz igin kanlanrnu döküldü. Yuvalanorz 1rk dr. Evlerimiz, her- Fyimiz talatr edildi. Sürgünler yedik. Yani bir bütün olarak bu ugurda bü bedel itdedik, tidüyoruz ve ddcnmektcdir, Bü qofumuz Avrupa'mn girkin qarklarrmn diqlilcri arasma srkfrp kalm$rz. Difcr yandan halklanmrzt, iqgi smfirmzr aldatan zafcri bilinmezliklere havale eden, fusatgr, bencil -egoist ve cesetlerimiz üzennde yükselmek isteyen ucuz- igi bo! kahramanlar ttiredi. Bunlara firsatlar yaratmrya.bm. Mücadeleye hep birlikte kendi gaprozda ve kendi -yeteneklerimize gore katkrda bulunahm- Onerdim, tarhqalm, uygulayalm. Yoldaglar! ftlulukla biribirinizi taruyonu. Eksiklerimizi, hatalanmrzl, zaaflanmul pekde biliyoruz. Geqmiqi billikte yapük. Halkrmrzr tsmyor, glicülrnüzü biliyonu. Tecrübeliyiz, \kencelerden gegtik. C.eza evlerinde yatuk. $ehit- Ier verdik. Ihaneder yagadrk. Bu krsaca özet- Iemcye gahgtklanm bizim avantallanmudr. Geligmelerin gerisinde kalmak bizirnle uluqmuyor, Gücümüzä, ycteneldcrirnizi hqlklanmrzrn ve de igqi snrfiruu kunuluqunda verilen mücadeleye aktarahm ve KURDISTAN- LI MARKSIST'E OMUZ VERELIM. Dostga, yoldagga saygrlanmr ve sevgilerimi sunuyorum. ü

15 ßürdlrtr lh Dhrtdrt oldag up: Bazt Gergekler ve Bir Tulgm t5 Son zamanlarda, Teko$in ötgütünütr teorik yapnr ve örgüt geqmil$e ilgili tanrsrnlar, eski Tekogin'ciler ara6mda oldukga htzlandr. Kanlmca, bu taruqmap hulandmn neden.ler, Seyfi C,engiz'in 'Küldistanh Marksist'te yayrnlanan "Tekogincilere agrk mektup" bagltkh yazrsl ve butra ceyap' nitclifi tagryan ve "Tekogina Sosyalist" te yayrnlanan "agrk mektuba aerk cevap" yaas oldu. Bu tartr$malarm önümüzdeki sürcste daha da renklilik kazänaca& agrk. Tafi qmalafln odatl lr örgütüln daelülnasr, öncesi ve sonrasrndaki tarugmalar, konu ile ilgili kadrolann tutumu gibi öner i sorunlar olugturuyor. Gegmigi tartrgmak ya da geqmigi elegtiri süzgecinden gesirmek, tarttlrnälar hakkrnda ve gegmiq ile ilgili tutum belirlemek oldukga öderr i. Fakat bülün bunlart taruqeken önctl i olgn earpltrnalardan kasulmak, geligmeleri oldul'u gibi aktarmak, tartrqmayr sosyalist normlar ieinde yürütmektü. Sorunlan silrsal Börü$ler, örgüt sorunu temelinden koparmayrp, kigisel sorunlara indirgememek, bir sosya.list gibi yaklaqmak ve tart6maktr. Tersi, bizi bir yerlcre götürmcditi gibi, baa insanlarrn kafasm kan4urmak ve kamu-o1unu yanhg bilgilendirmektel öte balka bir rol oynamaz, devrimci delerler aqrsrndan hig de bir önem tallmaz, eski örgüt üye ve taraftarlarrm tutum belirlemede zor durumda brraku, geqmigin dofru bir qekilde kavranmasrnr engeller. Bütün bu gelitmeleri, bizi bu nokaya getirensiyasal ve örgütsel tutumlan, kadrolafln bu süre$teki tutumunu kavramak igin, meseleyi ta bagtan ele a rp irdelemek gerekiyor. Bu gegitli nedenlerle o gütr, tarn$maya katrlmayan taraftarlann dotru bilgilendiri.lmesi aqrsrndan oldukqa önemli. Bilinditi gibi, 1982 ylmda drtna grkrna karart aldrk- Böyle bir karar ''urt almamran sebepleri vardt. Bu nedenler Tekoqin'in yaytrlannda gcrekgeleriyle yayrnlan&. Ilk etapta, bu kararlara uygun olarak davramldr diyebilirim. Hem ülke ile ilgili bablar ve ülkedeki faliyetleri organize etme gabasr, hem de yun ü$ndaki örgütiülüäü daha güelendirmek, bunun yaru slra hepimizce bilinen dretmrzdaki devrimci güglerle birlik tanrqmalan- O zarnan beklentileri.mü, düqündüklerimiz gok sonraki geliemelerden oldukga fark- Lydr. Fakat hem d$unzdaki ge$meler, sonra Avrupa'ya g ugrmrz ve igimizdeki bilinen geligmeler, bizleri tahmin ctmcdifimiz gimdiki sonuqlara ulagtrrdt. Belli arabklada Avrupa'ya qtkt,l. Deäi{ik älkelerdc Aahgmalan süldürmeye gah$trk. Zaman, zaman bir araya geldik, Koouqtuk, tartrgtrk. Anrk yun d4nda idik. Mücadele alanurrn uzatmda idik. Bu dururnun beraberinde getirdigi zorluklar vardr, Bu zorluklafl a$maya qal6ryorduk. Gegim sorunu, seyehat belgelcri v.s, gibi. Bazen, bu koqullar uk stk buluqmamrza engel oldu. Avrupa'daki genel hava, dcvrimci hareket iqindeki olumsuzluklardan bizde etkilenmeye ba5ladrk. Kadrolar, uraftarlar istenileni kar$dryamad. Soora Seld Cengiz'deki yeni dü$ünceler ve sonrasr bizi bilinen sona ulagtrrdr. Hiq bir zaman kabüllenmeditim ve kabtlllenemiyecetim bu durum, eski yol arkadaglanmrz ile yollanmrzr ayrdr, en önemlisi de kavga aracrmrzr, her qeyden daha önem.li olan 6rgütümüzü da$tmak durumunda kaldrk. Kim kcndine ne ihvanlar yaloqtrma yakrltrsn, kim tek tek kigileri bu dummun soru.nrlusu olarak gösterirse gösrersin, gergek odurki, bunda hepimizin qu ya da bu qekilde sorumlulutu vardr. Elbette ki, kigiler agrsrndan bu sorurüulu.k kesidikle eq delerde defiildü. Bazr unsurlann tutumu, bu vahim noktaya u.lalmams da etkin bir rol oynamrgtrr. Peki, bu duruma nasr.l ulasül<? Butrun sebep ve nedenleri ne idi? Daha farkh olamaz mrydr? Ben olabilirdi düflincesindeyim. Eger bir arada kalabilseydik, belli bü program gerqevesinde tan4malan yürürebilseydik, belki bu noktaya ulagmryabilirdik. Iqimizde qok yönlü bir tartrlma yapamadk. Kaurnca, bunun en büyük nedeni kadrolarrn teorik eksikliti ve taruqma gelene$inden yoksu! olullanydr. Buna Sefr Cengiz'in "ben farkh dü- $ürlüyorum benirnle ayn düqünen varsa beraberiz, aym dü9üurmiyenle yollanmrz aynl.r" bigimhdeki tutumu da eklenince bilinen noktaya ulagtrk nin Nisan ayuda bir araya geldigimüde teorik sorunlarrmrzr tarttlacaämur umuyordum. Toplannnrn baqlamasryla Scyfi "ö!güt a!r* illemiyor, kadrolar mtlcadelcye dört clle sanlmryorlar, her geyi yalnu omuzlamak zorunda kahyorum, farkh dü9ünüyorum, anrk, böyle bü örgütü ayakta tutmamn her hangi bir yararl yoktur" gibisinden önerilerle örgütün daglt masrm önerdi. Toplantrda bulunan diger iki arkadaq Cabir ve Rahmi'de Sei'li'nin bu önerilerine oldutu gibi kaolddar. Tek karsr ben oldum. Sorunlanda tarügmaktan yanaydrm. Seyfi Cengü beliryio bir Eekilde igi aceleye getirmeye gahqryordu. Hemen sonrasrnda bir öneri daha yapr. "Toplamda bulunan qogunluk bu karan almrgur" benim bu karara uymam gerektili söylendi. Diler iki arkadaqta yine Se5'fi Cengiz ile aym kararda idiler. Alnan bir kare! daia vardfti, örgütün dagt masr bü bildiri ile kamu owna aqrklanacaku. Bu g6rev Seyfi Cengiz'e verildi ve toplantr bitti. Bilindigi gibi uzun bü süre sessülik sürdü, daha sonra ki geliemelerde herkesin bilgisi dahilindcdir. Daha sonraki süregte Seyfi Ccngiz, Sosyalist Igqi'de bi.linen görü$crid yayulamaya bagladr ve Sosyalist IEgi ile birleqti. Benim agrmdan toplantrda yer alan her llq arkadaglada sorunum bitmiqti, güvenimde oldukga san m4t. Bu nedenledirki bu arkadaelarla iligki geliltirmeyi fazlaca önemsemedim. Daha sonraki süreqte zaman, zaman iliqkilerim oldu, bazr sorunlan tan4t < fakat bcn bu arkada!larda her hangi bir olumluluk eörmedim. Ben soruna hep siyasal agdan baktrm ve eski yot arkadallarunla do6'ru bi! temelde yeniden bir qeyler yapabilecetirniz inancrm ta- Erdrm. Fakat sorunlar bu arkadaslar tarafndan bu batlarda yeterince ele alnmadr. Daha sonn Seyfi Cengiz görü$leriri geliqtirdi, hala bülikte olduf,umuz zamanlar Sosyalist lggi'de yay'. """' ve Tekoqin'in görüqlerinden oldukga farkh olan görutlere sahip dcti.ldi. Bunu belirtmenin özel bir önemi var qünkü, Sef Cengü'in daha öncede bu görüqleri savunduf,u kausr var. Elbctteki Se16 Cengü'in yeni görüqleri vardr ve bunlar o zaman gok konuya iliqkin detildi. Buodan dolayrdrki ben, ay örgüt igitrde birlikte mücadele edebilecefirnizi düqünüyordum. Beni en qok rahatsu eden bagka bü tutumda Cabir arkadagm tutumuydu. Toplantrda Seyfi Cengiz ile örgtitün daglolma$ karanru alan bu arkada! bir müddet sonra Türkiye'deki arkadaglarla betlanuh bir pkilde yeniden birlikte gah$mamrzr önerdi, Daha sonra bulunduf,um ülkeye geldi ve uzun, uzun taruluk. Cal$ma ba atuklanm ve benim gelip bu gahqnäya kaülrtalu istedi. Her iki tarafta gördügüm, benim gidip kendileriyle qa- [4mam önerisiydi. Cabir Türkiye'deki ba.a arkadaqlada birlikt hareket ttigini Tekoqin'in görügleri temelinde yeniden faliyet göstereceklerini söylüyordu. Ben kendisirc, birlikte qahtmaruz iqin kendisinin ölgütün dalrulnasr konusundaki yan\ tutumuudar dolayr öz eleqtiri vermesi gerekrif,ini söylediäim zaman eski rutumunu savundutunu gördülm, bu nedenle kendisini ciddi görmedim, ciddiye almak istemedin. Türkiye'deki arkadaqlarla ilgili, b ikte qalqmamrz konusunda acele etmemek gerektitini, benim Türkiye'deki arkadaglarla uzun zamandan beri iliqkilerimin kopuk oldulunu, bu arkadaglann tek tek konu.larda ne düsütrdüeünü bilmeditimi, mektuplarla haberlegmeyi birlikte yeni bir qahgma igin o arkadaglafl ve görüqlerini nrumarn aqrsrndan uygun bir yöntem olarak görmediäimi snlatmaya qahgtun. Once bu arkadqlada g{irüs al6 veriqinde bulunmam gerekritini, temkinli hareket etmemiz gerekit'ini anlannaya ga.hgum. Fakat hala bir adan veremedigim bü gekilde acel ediliyordu. Bcni de bir geyler yapmamakla suglamaya ba$adr ve bu yüzden de tartrgmarnrz oldukqa serdeqti. Krsa bü müddet sonrada T.S. imzah bir bildiri yayulandr, kendi deyis eriylc "teko- 9in harckctiain ideolojik-politik hatuna" sahip qrkrrklarrnr vc "gegmiq süreci ve tasfiye karanm elegtiri süzgecinden gegireceklerini söylüyorlar. Aslnda, gerek bildiride gerekse I. sayrsr[da Tekogini sar.unur gibi göriln tr T.S. dikkadi okundu$unda 3.cü sayrsrnda "elegtiri süzgecindeo" epqirdiüi Tckotin'i hemen hemen tülnden red ediyor. Yeri geldilinde bu konuya detinecetim. T.S. bununlada kalmryor, tasfiye kara

16 16 türdlrt.elr f,irr}rlrl ffr S.C. ile tam$ken kendisini bir taraf olarak görüyor. Bu gün T.S. ile hareket eden o tck kiqinin gahsrnda kendisini oraf olarak görüyor, bu unsurun tasfiye karannda S.C. ile birlikte hareket enitinden Ne mi hie söz ermiyor. O gün tasfyc karan konusunda Seyfi Gngiz'itr ödcrilerini tekrarlyen bu arkadas Seyli Cengü'c bayrak a9ü! taftrgr, ka6r qrktr denilerek olanlar oldulundan farkh gösterilmeye gahgrhyor. Bu arkadagn tasfrye kararr konusuudski tumunu hiq mi hig söz konusu edilmiyor. T.S. Seyfr Cengiz'i kendisinc hedef segiyor, harekct noktasr tek bü kili oluncada her pyi mubah görüyor. Sryli Cengiz'i 80 öncesi yöntemlere bae vurmakla suglayan T.S. aslnda bunu kcudisi yapryor. Sorunu kieisel sorunlara indirgiyor ve bu gün kendisiyle hareket eden o tek kiqinin söylediklerir.i (ki bu arkäda5m geli;meleri dof,ru aktarmadrg tarafundan bilinmekedir) temel darak görib belinmeye eal$lyor. Atustos 86 toplantrsrnda bu atkadagra Seyn Cengiz ile mrrrtnll söyleniyo!. Toplaaudaki arkadaslar 'tartr$ma'yl bilir. Bu arkadas siyasal tan$ma dan gok rcpkici bir tutun sergilcdi. Sgtli Cengiz görüderini (ki bu görü9le! 8. sayr drki görüqlerdi) agmaya gahgtr. Sitz konusu arkadal görüglerin igeritini anlamadan tcpkici bir 9ekilde kargr g*u. Bu nnrgmanrn bir önemi yoktu, yoktu diyorum füdkü bt konuyu taruquken onu bilcrck, anbyank tanlmak var, birde tamgmak iein ta(qrrak var. O arkadayn yapufr ikincisiydi. Her hangi bü teorik savda ilcri sürmedi. O zaman hetrüz S )fi Gngü ile birlikte idik. Se''fi Gtrgiz farkl dü- $tlndägä konulafl anlatmaya eal.etl. B n düqülomern gcrektitini säyledim. FarlJr baa görügler olabili, bu durumda tam$nak, dü inrnek, arasurmak gercktifi dügünccsinde idim. Kähin dcfildin, Seyfi Ccngiz'in daha sonra Sosya.list l6i'de yayrnlanan dtltünceleri i[etece$ini tahmin edemedim. O zaman bu soruolan örgüt iqi sorudlar olarak göritprdum, bu bakrmdan da qözülebilece$ini dülünüyoldum. Seyfi Cengiz Tekoqin'i savunmuyor, sarundufunu da iddia etmiyor, o Tckogin'in siyasal tespiderine karp grkryor, elceiriyor, bunu yaperken kendi kendisini de elegtirmig oluyor, bunu agü agrk beyan ediyor. Fa.kat T.S ise TekoEin'in gegmigine saüp gktrf,rru, oou samndufunu iddia ediyor. Bu bakrmdan T. S'nin yapug, söylcdikleri bcni Seyfi Cengiz'in stiylediklerinden daha gok ilgilcndiriyor. T.S gegmige daüyor, g qmiotcki mücadeleyi karalamaya ghgyor, olrnadrk suglamalarda bulunuyor. T.S, Seyfi Ccngiz ile ör8ilt igi sorur an, geqmigteki kadro sorununu tartquken (ki biz bu konul'u o kadar qok tanrqtrk ki - kim uerede gal4mah, kim bu göreve layü idi, v.s. gibi) Scyfi Ceugiz'e hak ctncdi$i suglamalarda bulunuyor ve gegoieeu bazr örnekler veriyor, Omeklerden biri..."daha önce ihnq edilen hareketimizin önder kadrosundan bir insan sa!.unmasu böl8ede sömürgecilere yem blrahldr...bu inuna yapu- El 'suqta.u' dolayl o gün takmrlan tavrr... 'cezadln' geklinden ötürü biz kendi payrmrza s{ anlayrg ve gerici delerlerimizden kaynsklandrgrdl teslim ederiz" diyor. T.S. S,C eleltirtkc! olmad* geylere baq vuruyor. O gün onaya grkan ve hemen hemen bütüu örgüt ksdro ve taraftarlannn kauld{r bir gok toptanuda bu kigiyc verilen cezsyl karar duna ala! örgütihilzün tutumunu "gerici de- Berlerimizden kaynaklandrärm" iddia ediyor ve bu insaon sitahsrz buakldr$ söyleniyor. Bunun örgütün gegmiginc atrlan ve kadrolsnmur karalaoaya qahqan eo dofiru tutunlan vc deter yarg:lanmn simgeleyen tutudumuza itreng bir saldrn ve korkung bir yalan ola.ak görüyorum. Bu balqmdan örgä$ruüztin zor ko$jllar altrnda rysks tutao, silah elde savagukcn, yanhq yapmaksn ka$tlatr vc bütülrr yanlanyla sorunu ele aüp tam5an bu tutumuduzun bu giln yadq ve gerici oldulunu iddia eden kili ve qevrclerle savagnayr kendimc görw olarak görüyorum. Bu kigi sug tistti yakalatrdrktan sotrra sugunu kabüllcnmediti gibi hareketin uuurlanna tehdider sawrdu, tehlikeli güdüüümüz igin bu insan ilk erapta silahsdandrük. Bundfi amaq, bu kitiria her bangi br pravakasyon yapmasmr engdlemekti. Harckakin dr na dälmesile reämen e$er provakarif igler yapmasa, kendisiain korunmas icin gerekli yardloru yaprlacag hatu iltskilcrimizde bünebil cdi söylcldi. Bu kiqi bir kae dln sonra hareketin bgzr malzcmclcrine el koydu, vermiyecetini söyliyerek tehditler savurdu, Bunun üzeriß günlerce bu kigi ile utrasmak izorunda kaldr.k, neticedc elimizc geqirdik ve hareketin ru.lzemelerini gcri aldü, Kendisini korumasr icin silahda verdik (kalükr verdisimiz sihh 6ah bu kieinin elindcdir). Olsy bu iken bu gün sorunun T.S. Erafindan ortalz yeuidcn sürtllmesi pek anlaelr detil. Orta yerde bü delil bü qok sug vardt, suglar tespit cdildi vc suglu cezalandrnldr. Hatta, sorur ilk ortaya gkugada bir topladuda bir gok kili bu unsurun ölümle cezalandrrrlmasrm önerdi. Yine bunun y'nl! olacafuu säyleyen S.C. oldu ve insa.nlanmrzr ikoa etti. Sonucta bir tek kiqinin mulalefeti bile olmaksun ortak karar a.ledr ve bu kanr uygulamaya sokuldu. Karar dolruydu ve ben bu karann aluru qimdi parma&mr bastyorum. Dcnilebilinirki 'ine bu kadar sorun varken d- qin bu konuyu bu kadat önemsiyorsunl Cütrkü bcnce gegmie qarprulryor, olnadrk geyler ortaya silrültlyor. Para yenildi, silehlar yele gömüldü v.s. gibi ve bütü-o budlar sitylcnirken özellikle S.C. hedef aluryor. Mesclclerin bu tarzda urtqrlrnasm seviycsizlik olarak görüyorum. Efer onada bir yanl6 varsa bu bizi ilgilendirü vc kcndi aramuda taruglmasr gerckir.rast gele dergilerde böyle ulu ona i5lenmesi beni k\i olaral< olduk{a rabstsz ediyor. Burada amacrm T.S.yi ya da S.C.yi teorik olarak elegtirmek degildir. Yapmaya 9ahgt{m, vahim noktalara ulagan tartrlmaya i;aret etmek ve uyanda bulunmaktrr. Kiqi olara.k ben, S.C. ile hareket etmiyo rum vc bir qok görägülede kaoldyorum geembtc hepimizin yapträ gibi bu arkadr$ts, nhq yapms olabilir, buradan hüeketle bu kiqiyc olmadü suglamalarda bulunmak kesinlikle dofru defildir. Bence bu arkada5n olumsuzluklan olumlu vsdlannrn yadrda bir hietir, ''Sezar'rn bakkur Sezar'a vermek gcrekiyo!". Aramrzda teorik sorunlar gktr ve Simdi farkh farkh yerlerdeyü. Soruna siyasal agrdan pklagnak gcrcktiti inancudayun. Kigisel suglamalar bizleri bü ycrlere gtr' türmez. Biz eski kadrolar birbirimizi gok iyi taruyoruz, onlarca yrl omuz omuza mücsdele ettik zor gäder gcairdik ame ylmadrk bu nedenlerle bu bieimde bir yol arkadagman suglanmasm dotru götmityorum. T.E.yukarda detindigin soruna bcnzcr bir 9ok lorua detiniyor. Bu sorunlan tek tcl< ele slmayt gerekli görmüyorum. Bunutr ötcsinde bir de T.S.nin teorit savlan var.bunlar gimdilik konumum drynda. T.S. Teko- $n'd n farkh t orik gdrü$cr savuouyol, buru kendiside biliyor. Geride T.S.uin Tekoqin ilc iliskisi kaüyor, ki bencc bu iligkide taruqma konusu T.S. Tckogin'in gcgmbine Tekogin'e fryder olank ya&la$yor, g qmi1i kullanmaya galrgrlnor. (teko$a'in 7 saysua sahip CftlttDr söylüyordu 3.cü saym okundulunda bunun bäylc olmadr$r aeüea eörilltlr.) Bu bana dofru bir tutum gibi gplmiyor. Görü9 detiqiktiklcri olabilir, böylesi durum.larcla bu.nu agrkga tcslim etmek g rekir. Böyle drvranrldrg zarnauduki, kiqi ya da gruplar ycrlcrini, ncrede bulunduklanru, neyi savunduklannr agrk olarak 8österebi.lüler. Cünkü, ag*lk ve netlik siyasal m{icadelede bü ilke sorunudur. TekoEin'in sayrlau okudutuada bu aeütuer agrk bü bigimde görnek mümkitn. Bir de S.C.nin dügünceleri var. Bu düglinceter qirdi "KüLrdista.dr Merksist" te yapnlaruyor. Bu görqler Tekosir'in görüglerinden bir cok bskmdaa oldukea farkh. Bence, burada S.C. ile ilgili öucmli bir noka var o da S.C,nin aynb$mudar sonraki pratik tutumu. önce S.I. ile birli}ce davrandr. sonra farklibü salqru igine gidi. S.i.de ru'rdtanao yazlan oldukge sivri ve yan\. anlamalara olduka aglk. Bence S.C.nin S.L ile ortak hareka ctncsi bu gün bulundulu yerden otdukga farkh idi. Kesin olrrak söylcmem gereki$c KüLrdistanL Msrksist Ktlrdirtsnl harcket noktas olarak temcl alan bir yap anma. S.I. daha farkh bir örgildenme. S.C.nin hsa bir stire de olsa S.I. ile birlikte hüeket etmesi otrutr göribleriyle dotrudan batlanulydr. Bu bence S.C.nin en büyük yaalryyü. Insanlar desigiyor, görügleride debi$yor. zaten insrnrn hep a!'u yerde kalmast, aynr dü- $nderi, elel yap,da$ da idsaltd dobast aykm. Iusanlar bibirindco farkh dügiae bilir. Düqü!äyorda. Fakat bu, insanlann bidikte onak noktalar bulup onak eaülamryacaf qnlamrna B lmez. Yeter ki insanlar bu uoktada gönlllltl olabilsinler. Aynügmudan soora bir birimizden farkh yerlerede buluadu}, ber kee bir diterioden tämden farkl düeüadüf,ünü samyor, kiei olarak bu dügüncede degilim. Hentiz bazr önemli ortak peydalafldz var. Bir araya gtlitrip tarü$lütnda bu onak pay" dalantr ertacatrndatr oldukqa eminirn. Bence gof,u zamar iasanlann bir birinden ayn olmalannrn tcmelini teorik sorunlr olugormuyor. Zaten i$anlann ayü gödi$leri ss!'unma$ insanlaru birlike ayor 9aü altt!- da C$acaklanna da garanti tegkil etmiyor. Teorik birlikdiliu yaouda insnla'rn birlike gal$sbilmelcd iein b Ii bir olgunlukta oldalan gerekir. Bu durunda yani birlikc aal4- mak iqitr mudaka örcedcn bazr prcnsiplcr ya da betüli tüzük maddcleri üaeriodc aniagmaya vannak gcrekiyor, Ayn ayn mevzilerdc durnak güglerimizi ktigüctlk parealara böl

17 llürdlrtarlr üatkrlrt 17 mek yerine 8üelerimizi birleqtirmenin yollann aramak gerekiyor. Dü$ünce farklhklan olabilir bäylcsi durumlarda bilinen marksist ilkeler uygulanarak birlikte qal$ abilinir. Birlikte gahgmak igin mutlaka bir program ve tüzük gereklidir. Bunun gerqcklcpbilmesi igin öocelikle tek tek kigilerin buna gönüuü olarak hazr bulunmasr gerckir, bu mudaka belirli bir süreyi kapsar. Böyle bt gal6ma ballalldrfrnda cn azrndan iliqki.lcrimiz srklagr görüq al4 veritinde bulunnug oluruzki bu büleri birbirimize yaklagtrrabilir. Belli konularda görü9 aynlülanruz devam edebilir bunu zaman iginde gözmeye blakmak gerekir. Bunlar ilke ayr {r di?eyinde deäils öryüt iqi sorunlar olarakta durabilü. Iusanlann her zaman trpa trp ayru dülünmesi gerckmez zaten bunu saflamakta mümkün deüil. Bütür bunla! benim görüllerim ve önerilerim. Krsaca$ bütün ölgüt üye ve taraftarlanmn katrlabilecef,i yeniden birlike glgabilmemiz iei! toplantdar ve taruena.lar öneriyorum. Bu tutum bir gaä'n olarak anlag maldrr. Siyaral konular hakkrnda görüglerimi ve dülündüklerimi daha sonra yazrjr bir bigimde arkadaglara sunnaya gahqacafrm. Bu yazr bir mekrup niteligi al'rnrktadr. E&r bir dcrgide yaymlanma u dügünsc idim mudaka baa yederini qüanmam gereküdi fakat bu biqimde yazmayr daha uygun gördüm. Qünkü inaruyorum ki bütün bu sorunlan her kese agtk olamk tartrlmaya sunmak bana dot. ru gibi gelmiyor. Qünkü bütün bu soruolar örgütsel baa sorunlanda igeriyor ki bunu uluona un4mak kesinlikle dolru defildir. Bu mekrubumu sadece eski yol arkadaglanrna sunmaktaylm. Tek tek arkadaelann ilgisini, tutumunu özellikle öt'renmek istiyorum. Burada bir tek amaqm var, o da ycniden birlikte ga.hgabilmenin yollaffu aramaktrr. 20 Hr?irar 1990 Not: Bu yazr bir dergide yayrnlanmak üzere dügünüjmüq olmasa da KtudistaDü Mad<sist'- in bu saysrna koyoakta herbangi bü srkuca görmedik. Eski Tekoqin kadrolanma tutum bilditeo yazdarua yer verditimiz igin bu y'azrya da yer vermek bümn arkadaslaru[zm tutumurur biliuresi bakrorudan gerekli idi. Ote yaadan bu yazrdaki gorütleri elestiren bir yaaya her hahlkarda ihtiyag var&. Böyle bir elegtiriyi yaaun keodisi ile bülikte vermek bize daha isabetli göründü. Ortacr Bir Tutum Birkag py dc Barz ani yoldalrn yazdrklan üzerine suöylenmelidir. A$ustos Toplanust birdfinde bu toplautlya katdmrl olanlardan hiebirinin benillllc fikir aynhg iqinde oldugunu söylemedifid, hareketin yeni görügler etrafinda yenideo toparlanmas iqin üllkeye dii. nüq ve görevi bölümü konusunda bu toplantda yaptltm öneriler llzerinde dülürmek ve netlegmek ilzere aynldrklanm belirtmigtim. Aqrk Mektup'ta bu arkadaglarrmrzm tasfiye karannn alndrlr 87 Nisam'ndaki toplanuya kadar herhangi bir görü9 bildirmediklerini, görev alrnadrklanm söylemiqtim. Afustos Toplantrsr'na kaulmrg olan yoldaqlanmrzdan biri de Barzani idi. Bu toplantrda Tekoqin dergisinin yaymna ara verildikten sonra oftada Tekolin hareketinin tek örgüdü birimi olarak Merkez Komiresi kalmriu. Bu komite 87 Nisaru'na kadar yalla$k bir yrl bol'rlnca tek bir toplanu yapamamretr. Bu konuda komite sekreteri olarak ) püfm tüm girigimler sonuesuz kal-rn-rqtr. Tasfiye karanrun alndrg 87 Nisaru'ndaki genigletilmiq toplantrda biraraya geldif,imüd önerdigim aynetr lu olrnuqtu: Ya hep birlikte kollan slanz ve harekeri yeni pcrspektifler etrafinda ycniden toparlaru ya da yaratrlmre olan fili durumun adrm agrkga koyanz, yani harekeri msfiye ederiz. Bu önerinin birinci qrkkrna taiaftar olan tek kiqi agrk ki bendim. Bu konuda lalruz kaldllrrru görünce zorur u olarak tasfiye segenelini öne qüarmrgum. Bu toplantrl'a üg rnerkez kornite üyesi drgnda hareketin iki taraftan da kaulrn$ü. MK üyelerinin ikisi tasfiye karan üzerinde hemfrkirdiler. Barzani arkadag muhalifti. Dolaysryla "Tek kargr ben oldum" derken dolruyu söylüyor. Fakar Barzani arkadaqr hareketin yeni fikirler etrainda yoriden öryüdenmesine de taraf deäildi. Dolayrsryla olumlu bir tey ötrermeden olumsuz oy kullamr! olmasr tek baqrna an. lamlt defildi- Barzani arkadae "sorudan tartrlmaktan yanaydrm" diyor- Dotrusu ben bu arkadagta böyle bir eiilime tamk olmadm. Barzani arkadag, bcnim kendisine d6nerek "toplantrda bulunan golur uk bu karan almrgur" dediiimi ve ardrnda.o bu karara uymasr gerektif,hi belimipimi yazryor, "Bu karara uyacak mrsrn?" dedif,imi ve kendisinden "evet" yaruüru ald*rrru qok iyi hatuhyorum, Bu yolda mrz özgürce davranma hakkrna sahipti. Bu karara uymayabi.lirdi. Bu oldukga agrk bir ;ey. Zaman, Barzani arkadaen eski ya da yeni fikirler eüafinda bir örgütlenme giri$iminde buluüna&gm gösterdi. Bu yoldagmu ahnan karara uyacatmr söylem\ ve pratikte de bu yönde davrarunrgnr. $imdi kalkp ''Hig bir zaman kabu.lleruneditim... bu durum'' deyiqi kendisinin eylemi ile bir tutarhhk göst rmryor, YoldaEunrz 87 Nisaru'ndaki toplanuda benim "igi aceleye" getidigimi söylüyor. Zaman zaman karamsarl{a kapdmasr, girigimcilik konusundaki tutuklut'u beoim taruyabilditim kadaryla Barzani yoldagn en ciddi eksiklikleridir. Hig detilse bundan böyle bu elestirim üstünde dü!ünürs s vidrim. Belirttifim nedenlerle bu yoldagrmum beni 'acele'cilikle elegtirmesini kanrksamryorum. Atustos 86'dan Nisan 87'ye kadar Barzani yoldaemrz bfu türlü 'hazrr' hale gelnerniq, nedcememiqri, Dwrimci önderler igin bunun ciddi bir sorun olduärnu tekrar tekrar sityledim. Barzani arkadag benim kendisi de dahil herkese 86'dan beri gagn üstüne gagn g*ardrärmr utrutuyor ve dönüp kendisi bana SaEn da bulunuyorsa da ilk kez önerici ve gatncr oldutuna tamk olrnak sevindirici. K.M. Sevfi Cengiz Yoldaqrmrz "EBer biruada kalabils ydik, belli bir program gergevesinde tartrlmalat yü-!ütebilseydik belki bu noktaya ulaqmryabilirdik" diyor. Bunlara tanaqen kauüyorum. Af,ustos-86'da benim önerdiüim buydu ve äer bu tarugmalar dön ydlk bir gccikmc ile ancak bugün yaprlabiliyorsa kabahat bende delil, dergide imzah yazrlar yazmaya ve tarülrnaya haar olmaüütnr söylemi$ olan arkadaglardadu, siyasal görüllerini henüz kaleme almamlg yoldaqlardadr. Barzani yolclagnuz ABustoo Toplantru u- raünda dtiglnmesi gercktitini belincrek kesin bir tavtr almam$u. Bu kararsrdr.l< Nisan Toplanusr'na kadar sürdü. Nisan Toplantru'udaki tavn da olumlu bir segenek önenncdili igin sonugta bir kararsubl ve tarafsulk tavrrydr, Bu tarrr Nisaa Toplantrsr'ndan sonraki dönemde sürdü. Barzani, K&distaDh Marksist hcnüz p!oie hal.indeyken kendisiyle yapdan bir göräqmede Kürdistaoh Marksisderin Manifestosu'- nda ifadesini bu.lan tcmel gsrilqler tizerinde benirule büliktc hareket etmeye ikna olmugtu, bu proieyc katrlacaktr. Fskst bu tavnm sürdürmedi. Ya $mdi? $imdi de "Kili olarak ben Seyfi Cengü ile hareket ctmiyorum" diyor, yani bu arkadaqlruz TS ile KM araunda da urafsrz, kararsz bü tavu ahyor, her zamaoki gibi ortada duruyor. Igte Barzani arkadagmrzrn en önemli sorunu budur. Bu tar'rr önder unsudann tavn detildir. Onder unsurlar, herkesten ewel netlesmeli, keein ta- vrlar almah, döntip balkda!ür kezanmeü. Mi.lliyetqilikle Marksizm arasrnda ortada durulmaz. Ya Kürdistanh Marksist, ya da milliyetgilik. Kürdistan'da bü i.4ü!cü sc{enek yok. ikisi arasnda bocalamak bir segenek defitdir. Ununm Barzani yoldalrmz dolru bir segim yapmakta daha fazla gecikmez.

18 t8 f,ürdlrtrrrh ürrkrtrt Dcrginia, KÜrt niliyer9ilitinin dabilddire ]tksclditi bir dörcmdc csas hattnm Marksist olrnasl bizi scvinditdi- Görüs aynlll.rüa mtaren milli mesclede marksist bir yaklaqrm.-. destcklenmelidir kauondayu. Görilt.yrüllaneuln oldr$tra ratmcd dcrgi- Dia g nel hattld ooaylanamak elde detil, Orhan Kraca (Mübbt Dcrtüid.n) Paris Aiksde$ler, Bir i'ei gazctcsiuia laü'dcki l" r!-nlrrryrz. Giritininizi büyük bir o mnuniyede ksrldadrk. Bundan sonraki sayrlannzt bize de göodermel1üi j5tiyoruz. Bs erlhr. l. Sözü Q.ltt rln lzinir Merhrba erkadet, Sizlcrin dcrgi grkerdrgma duyduk, Q karte4 oldutuolz dergi ve yäz annrzr göndcrmenizi rica ediyoruz. Sclamlar. Holletrd. Türkip'dcn sclamlar 19 Nissn, 1990 Dcrginüi bir begka siyasi derginin bliroounda gördük (Seyr: 2-3). Birinci vc dcvarn edecek sayrla,rrlrzl da okunrk isteriz,.. S.ölcaci Alir.ny. Fra l Hol rd! 1.r.9 lavlg?a Intlh.r. FIYATI ABoNE ücrerlebi igiil Okur Mektuplarl DM 3.00 Fr Ft-rs 3.50 K. lo.0o Fr 3.00 e L00 s.s a/c not , Narionsl Vc$dinstcr Baok Upper Edmonton Bratrch, London, Eagland Eoek eo tüce detetdir, emetidze merheba! Kürdista! Iftmünist Ha.eketi'nin Deterli Yoldaqlen, Ben gengligimin er güzel yllerft sosydisr hsreketb endnc vermit, bu konuda bedel ödemit ve älemeye devam eder k Marksisr ol$aye Irlr{8n bü zsa devri$cisiyim. Manifcsto'nuza 6e!hebe, Kürdisrrdr Merksist'e mcrhatta. Smlf mücadelesindeki yerinizi al6sk &in ysyln h.eyarlnr badaüeuedan dolayr sizleri kutlanm. Mäcadelenide, tl'if Eücsd Iesire kathbüuzla, dotru marksist görü rinizle sijmihgeci, fa$isr, oligarlik TC. devletinin korkulu rltyasr olecabdtza inaruyor, mücadeledzde bagerdar diliyorum. Tüm yol&$lere yürcktcn saygrlar sunarun. Eltil Ilcrsim HolLdda Ktudistaoh Marksist'e 6 Haziran 1990 Sizin olulurnuouzu yakrodan izliyonrm ve burdeki erkrdrll-srla ' ni tarxeryoruz. Isteyen arkadaglara Manifeslo'[uzu solalrp veriyorum. ÖzcUiklc ulusel sorun h.ekkürdlki nukalcl riniz ilgiyle izlenmel<tedü.b oim ana ksd.i izledi&im üiusal sorun mn{6dr.nnde oizil oakalclcriniz 9ok daha nct, qok daha cesu ve e emasyotrelizme uygrn Börü$ler. Manif stotruzda ve KürdistEn'a ili$kin öteki yaalarmuda Türkiye Sosyalist harekerinin reorik t r- trgmalanm yeni bl hsll..a deha katuerne icin sizlcri kudanm. Dergiaiz yrzscebm. Ekin DcßiD Kürdistanh Merksisr'e 15 Nisen I99O Kürdistanl Marksist'in 2-3. sayrsur okudum. Bigim ve igerik ojarrk gok olurnlu özcllikl r ship, Sosyalümin gok yödti saldrdarla kerqr kargrya oldugu 8üdfrmüzde ülkceizdeki deltimci güqlcrin dagnül{r bl dezavanraidr. KürdiAtsnü Msrksisfin bu kaos onamrnda eksiklili dulular bir adayq ve gizgide yayd hayatrna baglemasr, ilaret ettigi kooul.r Kürdistanh Marksist'le Birlik Ktirdisranll Marksist ile qu noktalarda hem frktim: l. Pmletaryatrrn öz örgütü olma adayl, 2. Kürdisun'da&i muhtclif halklann hak egiditini bu haklan programa dötrü$ttlrelek güveoceye almast. KtudistaD'da ilei $D fi.nrn ve Kürt olmayan halklann kurnrlugu ancak iggi srnrfrmn tcrnsilcileri olan komülisder tarafindan ürarl biqimdc sarrunu-labilü. Buriuva milliyetgi gizgilcr bu sorunlarda hie bir güvence sa5lamryor. Oteki Ktlrdistaah parti ve ör5üder olaya buriuva milliyetgi bakrg sfisryla bakhklaflnden 'Ktudist&n'da ddinik halklar vardu' dcndilhde, deüal, bunun Ktlrdi$tan1bölne anlamua geldilini iddia ederek bir Kün buriuva devleti igir gabala&klarm ag <9a sergitiyorlar. Baqka dcyi$e onlar Klintistan'da bir buriuva devrirni igin mücadele ediyor. Ki buriurz nitelikte bir devrim Küdistan sathrnda yaqayan halklann varhtuu ve kirnlitini son derccc tehdit edecektü. Bu noktada gegmigteki ulusal kunuluqgu burjuva gizgileri örnek olarak vcrebiliriz. Sonug olarak, Klin hallorun yaruura Kürdistan'daki Hin olruyan halklann da demokratik haklanm vc hak egitlitini savunmak, herhangi bir halk igin ayncaük talep eden elilimlerle savagmak rutarh komünistlerin görevidir. $imdilik krsa tutuyorum. Ilerfü sayr.larda. "Künlistan Komünist Hareketi'nin progranuna iligkin dü;üncelerimi belirtmeyi sürdürecefim. Bir sonraki sayrda bulugmak d! leliyle Kürdistanh Marksist'in galganlanna baqanlar diliyorum. Yoldasca selamlar. K.Salvar Temnuz 1990 Hollenda atlsrdd.! ohrdlu sirydl rini v rei$tir. Dcvrirdci güclcritr dsfn* oldulu bdylesi bi! onaede Merklizm-I-cninizm'in evrcoscl gergcti ile donatrlm4 altemarif politikrl.no o1ülturuldce$, öz8älümüzd.ld tsncl rleselcl rh gifdh ko$uüarue deü dületr respitleini, derayl lct ödermeleri ötrceli vc ivcdi kr.lmakadu. KüJdisreDtr Marksistin bu c.n aücl konulen yöaclrcd yacrli olmase dr Cok olumlu bir yandrr. Arc.k, Kürdisranl M.rksist'in ssf itei smdmdan brtka brlk rabakalrnd gö.m.sini isrerim. Hrlk kitlcsiyle itei kid6i a).n olsrek dc elrllaelaz... H.lk kitlecini bü tarefa bü.k!p sah i${ilerle devri$ yspdaclgrn] söylcmek büyüü bir yao grdr. Devrim kid.lcrin bir eseridir. Dergiaizifl uzutr mcsafeler kat edecetiaden eminim. Qe{itli ksrhlandrd oleclgma inaru}orum. Tüm erlcgi gcsenlere baffll8r dile m. Doatga rclämhr H.3.! ryd I-ondra KORDISTAN KI,JN,TULUS MÜCADELESININ YIörr SAVA$QIIJIXI A"RASINDA OIYURLU YERIM AI.IIN ZEKI ADSIZ'I SAYGIYLA ANIYON,UZ!... GAziANTEP özel TIP cezaevinden Mustrfa IGesroglu, Ccmil Gündo&!, RsSeri Hercketi Tutsaklan adloe Nesimi Yanun, Tckoqin Hareketi tutsakbnndan Beyram Alkad, KUK barekcti tutsaklafltrdan Ibrehim Göröz, 38 D vrimci Turs k sdrns C,o$kun Usterci, DEV-SAVA$ Tutsaklen adrla Ferit Berur, TDY Harcked Tutsak- Iaflnd& Hessn Qlarhi Memili Gttngör, RrveD Kodak, Irfan Ural. Adnan D mn, Mustafa Pekdotru, Salih Tet, C.nAiz Bülbül ve Seoih Onekalc. YAZt$ilA ADRESI P. Gr6en, 10 Stok6 Nsrrvington Common, London N16 England.OLAöANÜSTü HAL' UYGULAMASINA, KORUCULUK SiSreUite KARARNAME REJiMiIIIE SANSÜRE VE SÜRGÜNE HAYIFI zoraki einilöe HAYIR YA$AS N Cör'rÜrrÜ BIRLIK

19 lßürdlrtalh t.!k.llt v. devrime dönüitütmelidit. YüLksclen ulusgl muhalefet 801crin ikin- Kurdistan pnlannda sil kli devrim kavci yansrnda Küldistau buriuvazisi vc toprak ramrnn birinci anlamr budur. sahipleri arasmda da ac* bir bölünmeyc tre- Ttirkiye i.le kyaslandrpnda KüLrdistan dcn oldu. Ulusql hareketi kcndi Eftarlan do$- köylü karekeri daha atu basan, iktisadi barultusunda denetim altrna almak ihtiyaü bur- kmdan daha geri bir ülkedir. Türkiye proiuvazinin bir kesimini ulusgu tavrlar g li$ü- letaryasrna oraola KüLrdistan proletarya$ sameye zodadr, milliyetgi bir kaut gekillendi. yrsa.l ydnden oldulu gibi bilinq ve örgüden- Milliyetqi burluva fraksiyonlann panilegme me seviyesi bakmrndan da gu anda daha esbalanru ilk ürüllü Halkn Emek Partisi'- geridir. nin (HEP) kurulutu oldu. y"-.". Komüaist Hareka birledk devrim 6krin- Kürdistän dcvrimine önc{il{ik girilimi den bunu anlamaktadu.. Oze_t]9, Iftrdistan proletaryasnrn devri- gyrnaoak gerckir. Bir tarafts! Küm Ului"i h"r"t"ti.-o k"n tcdbidcriyle ezilmeye Kürdisran'rn kendisinden ve Kürdistau pro- "or qalerllken, Uirtaraftan da bu hareketin Äi- leuryasrndan grkmaüdrr. sürckli krlrnasltln zorunlu ön kogullannirirrium tapfe.i tir Uigirnde ka4rlannulr p- Kürdistan proletaryasr kumrluq mücade- dan birisi K{rdisun'daki ulussl vc sosyal kurtgnaktad;. Dün1"anln her rrriide buri:uväzi lesidn önderi olaräk-ileri elkruh, devrimin nrluq mllcaddeeinin önderi olarak önc arkmasr Uir ili yontemi koluttara göre ayn ayn ya da ulusal-demokradk taleplerle strurlandrdma- ise, diteri de Tilrkiye proletaryau ile stkr ve Uir aräa f<ulanadchi*ir. sna izin verncycrek bu devrimi sosyalisr bir sa$lam bir ittifak oluqturmasrdr. Mi[iyeqi Kitt buriuvazisi ulusal sorun defiliz. ve tanm sorunu gibi Ktlrdistan'rn acil soru.n- Fakat, biz indirgerneci defiliz, ekonomis Küldisuo prolctarya$ öncll bir mllfreze larrurn agalrdan bü kitlc hareketiyle devrim- olarak ilcri qüabilir, Kürdistan'da dwrim erci yoldan Eözümüuden yana deüildir. Sosyal ken bir zafer kazanabilir. devrim korkusu milliyetei buriuvaziyi Tihk Komünist Harekct, bu olaul$ yalnrzca burjuvazisi ilc cl cle vcrerek uzla{rcr gözihr hesaba katmakla kalmryor, onun zaferi iqin modelleri ara{urrnaya itmekir Bölgesel6zerk- savagryor. Bu coqku ile savalmayanlar Kürlik ya da fcderasyon gibi. distan pratilinde bral<alrm öncü bir rol oy' Kürdisbn'da [g kendi unfin sözcüleri- namayr, dwrinrci bir rol dahi oynayamazlar. nio (Burjuvazi, keut kügfü-burjuvaz rsi ve Türkiye Kürdistaru iggi srufi erken bu proleurya) ulusslsorundaki prcgramlarr aqlk- devrimin öncüsü olarak onaya grkarsa, Irak ca Fkillenmi{tir: Buriuva demokratlann ulu- ve Iran Kürdistam'nl kendi ömepini izlemcssl sorundaki talebi öze*lik ya da federasyon- ye galracak, gcvre ülkelerdcki dcvrimlcre dur; kügüd< burluva demokradannrn bir ka- milmkiln en büy'llk deeteli vererek devrimin nadr federasyon, diler bü kanadr isc bafrm- uluslarataulaimast igin savaqacaktrr. srzlk talep ediyor. Komüaist Hareket ise Kün ulusrinur lädi kadcrini tayin hakkr igin ß q budu!. sava5ryor, ilke olarak göntilü bi birlibin p;o- Sürekli devrim stratejisinin ikinci anla- Y:Tey{"9 önce.ktirdistan Iqqi Smrfi pagaod""t- y"ptyor kendi ülkesinde mümkün olemn en fazlesrru y.aparak ulustararasr dwrime yapabilecef,i kat- VI. kun azamisini yapmahdu. Komünist Hareiqgi srnrfi harelatinin bir bütün olarak ker, proletarya erternasyooalizmfudcn tamkarlan bu hareketin ozel bü pargasrnur veya da bunu anlasrakadu' 9tözel bl aqamasmn g*arlanndan üstündürler.batka-bir deyig; i$i -trarefelid srnrfr hareketinin YUr, uluslararasr grtartan Uri utusat Uir Birle$k devrim fikri KomliniEt Hareket'- pnrqas,"'. gtirtl"r^aaa ve iggi srnrfi bareke- ig twl!4 srrateiisinin aynlmez bin unsumi"i;, gk"rt"" bu b;rcketin özel bir dur. Birlegik devrim kavramrndan devri.tnleaiamasltrrd "ino,izan grkailanndan daha üstündürler. rinayjl anda ba$layrp egit bir tempoda evril- ' Komnnist strateji ve talxitin yönteddirici melerini anlamryoruz. Devrinrler tarihinde prensipleri Komüniir Manifeito''da bu gekil- böyle.bir örnek de.yoktur' Tam tersine e$tie ifade edilrniqlerdir. Dünya komünist ve is+i sü geligme +49T tt* olduf,umuz' harcketildeki üüün sapmalar, hemen bütün Dwrim, bir dizi muharebeyi igeren 'zun b,ijlilnmeler (B n$tayrrcdrk, II. Enternasyq- bir savalm- du, bü muharebeler dizisidirnal oponünizmi vi Sialinizm) bu ilkeler üas- Bül {ik dewimden nc anladt&mra erken rindi doäan adasmazlrklardan ileri bir devrim olas rlrndan grkarak göylc agrklayabiliriz: selmitleräir. - Kürdisran Komünist Haleketi, Komü- Kürdisran'da erken bir devdmci zsfer nist Manifcsto'nun evrenscl ve temel ötrem- Türkiye prolearyaumn aktif destegi olmakdeki bu ilkelerini buriuva-demokadk devri- srzrn kahcr ola.uraz, sosyalizm doprultusulda min henüz tamamlannadf Kürdi$an'u öz- sürekli krlldfinaz. Türkiye dcvriminin bagagill kolulanna uyarlardr. Komtinist Hare- nsulljr Kürdistan'lr destebile bath otmasl giket'in demokratik taleplerin yans$a sosya- bi Küldistan devriminin kaderi de Titrkiyc lizme geqiq talcplerini de igeren prograrm vc prolerarya devrimi ile srkr bir batlantr iqinde sürekli devrim stlateiisi böyle bir sentczin olacakrü. Bu basr vurgu.lamak drgandan devifadeleridir. rim ihracr beklemek, bu anlay4la politik mü- Kürdistan prolctargsrnrn Ktudistan dev- cadelemizi yavaelatmak ya da ertelemek anrimindeki siyasd strareiisi asarruh devrim de- larmna gelmez. Burada karg.lkh bir bafrm- Eil, slil,re\li dev-rim olmaldu. hlktrr sözkonusu olan. Kürdistan ve Türkiye devrimled arasrna Küraisu;1da devrirni sürekli krlrnamn zorur u önkosullaondan birisi Kürdistan'daki uzunca bü kesintinin girmesi helinde Kürdisulusal kurtulie mücadelesini proleraryanrn tan'daki muhtcmel bir erken devrimci patlabelirlemesi, özgrirlük ve demokrasi mücade- rnarun yalruz kalmasr, kesintiye ulramast ve lesio.in öncülültinü bir suuf olarak proletar- ycnik d{igmesi kaqrnj.urazdu. Kltrdistan'da yamn üsrleomesidir. Bu perspelitife sahip ol- devrirnin kesin zgferi Türkiye devrimi ile birmavan bir hareket dcvrimi buriuva demok- lesik bir harekete dönü$ürs mümkündür. VIII. 19 Konünist Har ket, Su anda fülen bagmsz bir harekettir. Ama bu füli durumu bü teori haline dönü$ür r k ondan bir örgilt ilkesi $kaltmryor. Fülen batrmsu bir oluqum oldulu halde prensip olarak birlikte örgtttlcnmeyi savuauyor, iqgileri bu zihniyetle esitiyor. Komünist Hareket'in propaganda ve aiitasyonuna ba&mstz örgütlenne ilkcsi defil, onak örgütlenme fikri yol göcteriyor. Ilkelerimizi ayudctmek, ilkcli olmak zorundayrz. Fakat bü ilkcyi savunmalla onu pratile tercümc edebilmek arasrnda bü mcsafe vardlr, Program, strateji, taktik ve örg{lt sorunlaruda kafi bir birlik yoka {üliyatta birlikte örgütlenilemez. KoEullar ne olursa olsun baglmse ö!gütlenme fikrinde rsrar edenle!, bagrm$z örgüg lenme fikrini mutlaklagünnaka, onu bir ilkeye dönültitu'mekedirler. Bu yaklagrm milliyetqi bakr$ aelsltrlll örgütlenme sorunlanndaki ifadesidir. ü. Kildistrn'm scil qözüm bekleyer iki büy'ük sorunu vardr: Ulusal sorun ve tanm sorunu. Ezilen ve sömürüllen gogudlubutr g*arlan bu sorunlann aqatrdaa bh kide hareketiyte, bü dwrim yoluyla gözümünde yatryor. Bu devrime proletarya ödcü.iük eteelidir. Devrime öncülük edebilmek iqi! ig5i srlrft ba$msrz vc ötgüdü bir siyasal eile olarak onaya grkruahdu. Kilrdistan i$i mücadclcsinin 9u anda ihtiyaf duydutu gey devrimci bir panidir. Kürdisan Komünistlerinin qu andaki merkezi görevi tüm güqleriai iggi srrufi arasrada politik faaliyete adamak, iggi hareketinin öncülerini Komünisr Hareket'ia prograrru, siyasal stateiisi ve taktikleri qevresinde birlegtirerek sagtam bir komünist örgüt in$a etmektir. Kürdistan koeullaruda böyle bir ölgütün ancak yasadrq bir faatiyct tesrelinde inp edilebileo*i ve alrcak yasadgi olarak varolabileceti sctkur, t,lusa.l kumdue igin yürätületr dcmokratik mücadelede komünistler iggi suufi hareketine dayanmah, bu mücadeleyi iq4i s'ntf ile yürütmelidirler. Komünist Harcketi bu doäru.ltudan sapüncr etil.imlcre kare uyanrk oluumal, bu tür elilimlere qiddede kargr konnaüdrr, ixi surünn u"rt milcaddesi fü yänlü bir mücadele olmak zorundadu: Demokratik mücadcle ve sosyalist mücadde. Iggi suufr demokratik talepler ifirr üücadele ile sosyalizm iqin mücadeleyi tck bir El- Df mücadclesi halhde büleltirmeli, birirrcisini ikincisine be6r-l hlmaldr. Iqqi suufr demokratik sam$ma kcndi politikalan, kendi stogadan ve kendi eylem bigimleriyle en etkin ve en kararl bigimdc kar'lmah, en önde savaqoah, kendi mticadclcsiyle halkrn güvenini kazanarak öncitlüt0nü benimsetmelidü.

20 at XTIARKSIST a KURDISTAN Orgrn Tcr?!. Konitnisü Kurdistan Hcitt'ar 4, flon t990 Rrzgarlya Karkeran Br Dert n wan 8r rwe Drbe * Karkören Pero Welrto Jübo Ulusal Sorun ve Komünist Hareket Scyfi Cclgz I. Komülist Harcket, Kürt ulusal sorununu miesk-r milli ile uordr bir gergevede ele almryor; Türkiye, Iraa, Irak ve Suriye Rilnlerinin birlesme hakh da dahil Kün ulusunun kendi kadcrini tayin hakloor savunuyor. Bu yaklegm zorla gizilm! olan bugülkü $- n[laru mcaru dmad{rn, Ktlrdistan halklannrn istcfi ve iradesi dofrultusunda demokretik bir bigimdc yeniden betirlcnmesiai igermcktedü. u. Kendi kaderiri tayi! hakk, özerklik, federasyon rrc batrmlz devl* segeneklerhin tümünü igerü. Komihi$t Hareket'i! bu hakkl sarrrnuyor olmasr belli koy larda bu segemklcrden herh'ng' birini prarik bir gözüm ola. rak beninscncve agk oldu$unu gösterir, Proletaryanm srnrf mücaddesinin grkarlan belüli bü somut durumda sözgelimi balrmsu. Lk veya birlik ralcbini bir eylem slogaru ve bir direktif olarak öne sürmeyi zorunlu krlabilir. Komünist Hareket'in ulusal programr bu olas rs hig bü t kilde dqlaruyor. Sorun itke*t yakls$mr ortal'a koyrnaku. Komitnist llarekct, ilke olaral ayrrlma seeen*ini ya da federat bir qöulimü degil, birl {me özgtlrlllütl!ü sawnuyo!. Lßnini?rn ezilen uluslann komtlnistlerinin enternasyonalisr görevini ktyle koymalrudr. Uluslann ve dillerin tam eqidifi, ulusal aanlklann haklannra tanrnmasr, kendi kaderini tayin hakkurn savululqus Komttnistlerin ulusal sorun prograrnüu ballayrct ve sürekli pa4asr daima böyle formüle edilmi$ir. Bu ya*lagmn ekeenini olugturan fikir yal-orz. ca geoel olarak demokrasinin gr-turlanru 96zetmek deeil, özel olarak ernrfmücadclednde ayn ayn uluslardan iggilerin birlilini kurabilme fikridir. Ba&msrzllk ve birlik talebini bstlayc/stlrckli bir program trlcbi haline getirrnig olaalar bu talebi mutlakla$rmaka, marksist kavramlann ardura gizlenerek ulwal sorundaki lrrarksist ilkeleri bozmaktaddar. Bu nedenledir ki mi[iyeteilite karer mücadele Kitrdistan özelinde gerqekte milliyagi olrualanna karfln lafizda narksist olduklanru iddia etmeke olan yalancr merksistlere kar$r bir mticadele bigimiac bürünmi\tür. Kürdistan kügük-burluva karekteri afr basan, iegi suufr hareketinin henüz zayd olduüu altr ulussl baskr altudaki bir ü.tked.i!. Uluul bidik ve baf,rmsuhk özleminin son derece gi& kazaüdür böyle bir ültede sosyalizmin gencl demoklatik muhalefetin bir ifadesi bigimine bfuülnerek deienerasyona ugramrg olmasr qagrucr defildü. Sosyalist fi kirler Kürdistan'da köylülütün ve ketrt küeük burluvazisinin demokratik ve ulussl özlel eriyle uzlagunlmaya gahfllarak tamnmaz hale sokuldular, pratik dclcrlerini yitirdiler. Bu nedenledir ki Komünist Hateket marksizmi buriuva ve kügü}.-burjuva dcmokratizminden ayrmatuu mücadclesini vermek zorundadr. Burjuva demokratik devrimin ramamlanmadt$ bir donemde ortaya S*tttt hcr ycrde komünizm ilkin täyle bü mücadde dönemi yapmrqtr. Kilrdistan Komünizmi'de benzer bir mlicadele dönemindcn gegmektedir. III. Kürt ulusu kendi kadcrini tayin haklqna sahip defil. Bu hakkm henilz kazarulmadrgr kofl.dlarda öuerklik, federasyon ve ba$msz dcvlct scqeoekleri-gi.lnün sonüru degil, geleccfin sorulandu. Ozgilr bü segim igin önce Kün ulusuda socme özgltrlübü tarurudsüdr. Kilrt halkun tercih yapma aizgürlübüne sahip olmadrär bugnkü kolullarda onun önüne'özerklik' veyn'federasyon' segenekleri.o.i koymak, öztlnde aynlma hakkr anlanuna gclen kcndi kaderini tayb hskktn! ttzerklik hakkr ya da federasyon hakkuu indirgcmektir. Her kim Kän Ulusunun kendi kaderini tayin hakkmr sawndutunu iddia d r, fakar ayru anda '6zerklik' veya 'fedcrasyon' gibi talepleri 6ne sürerse gergektc &yrlma haklqm salrunmuyordur. Böyleleri mevcut rejimin strurlan iqinde bir uzlaqma arayry igindeki reformist cevrelerdir. (Halkn Emek Panisi, Sosyalist Pani, TKSP gibi)- Mevcut reiirnin srrurlan iginde bir reform olarak tizerklik veya federasyo;r ile devrimci bir ödem olarak kendi kaderini tayh hakh $raseda büyilk fark r.ardu. KomüLnist Hareket bugünkü kogullarda. äzerklik, federasyon ya da ba$unse devlet gi. bi bir segeuek önermiyor. Q[okü butru! slrasl detil. Bu segeneklerden birini benimseme zolunlulugu Ktln ulusuna keodi gelecetini belirleme hakh tamnd:sr anda onal'a grkar. Ttirkiye'de ve Kürdistan'da sermayedn boyutduru}una son verilmedike bu hakkrn elde edilcbilmesi gok kügük bir olaglltu. Komüoist Hareket. kürt ulusunun kendi kaderid tayin hakkr igin savaqryor, ilke olarak götrüllü birli$ savunuyor. Komünist Hareket'in u-lusal sorundaki propaganda ve ajitasyonu ilc burjuva vc küqük burjuva demokrat akunlann propaganda ve aiitasyonu araunda iki akrmrn ilke farklanndan kaynaklanan dcrin bir iqerik farkr vardrr. llki sosyalist, ikimisi mi[iyetqi bir nitelik tagrr. Ilki devrimci ikincisi ise esasra reformisttir. Tlt/ Kürdistan'daki ulu$ l uyan$ ve süleklilik kazanan bir ulusal hareketin varl{r TC. devletini 80'lerin onalarrndan iribaren yeni bir yaklaerm olugturmaya zorladr, Bu yöndeki ilk adttn Kürderin varhf,m unmak oldu. Ardrnian ulusal hareketin kitleselleqmesini önlernek ve bu hareketi düzen-igi kana.llara gekerek pasifue emek igin bagka tavizlerin sözü edilir oldu: Künce üzerindcki vasaürn kaldrnlmasr, kültüret häktann tamnniasr,iegal Kitfi paniler kurma hakkr gibi. Bir zamandu bir bölgcs l özerklik pla tizerinde de konuguluyor. Böyle bir formill üzcrindc dügilnüimeke otdugu asluda daha olagnüstü Hal Bölge Vdiligi'oin kuruldutu gänlerdebelli olrnuqtu. Türkiye Kürdistau'nda Eaddam'urkine benzcr bir otonomi ilän edilirse (devamr say{a l9'da) ESAS DU$MAN TgERDEDTR lrak'rn Kuveyt'i iggal ve ilhak etmesiyle patlak veren 'Körfez Krizi' sürüyor. Bagrnr ABD ve Ingiltere'nin qektiöi emperyalist devletl r bölgeye durmadan askeri yt0f nak yapmaktadrrlar. Sava$ tehdidi gün be gün büyümekte. Her an bir sava$ patlak verebilir. Böyle bir savag iki taraf bakrmrndan da bir savunma savagr olmayacaktrr. llhakaqrhüa v mperyalizme kar$r savag kapitalizme kargr savagtan aynlamaz. Muht mel bir savagla devrimci tavrr ic savaga girigmek, ig savagr yükseltm6ktir. Esas düsman igerdedir. Savaga taraf olan tüm ülkelerde i99i srnrllan kendi hükümetl rine kargr savagmah, muhtemel bir savagr ig savaga dönüstürmeye hazrrlanmahdrr. Türkiye ve Kürdistan isqileri, TC hükümetininin emperyalizm yanhsr, savag kr$ktrttctst politikalannr protesto edelim, genel siyasi greve hazrrlanahm. KÜRDiSTANLI MARKS ST I