ANLAM BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANLAM BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI"

Transkript

1 ANLAM BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Đyi bir cümlede kelimeler yerli yerinde kullanılmalı, gereksiz kelimelere yer verilmemeli, anlatılmak istenenin dışında bir anlam çıkmamalıdır. Eğer konuşmada ve yazmada açıklık, duruluk, yalınlık ve anlaşılırlık yoksa ortada bir anlatım bozukluğu var demektir. 2. Anlatım bozuklukları ile ilgili soruların doğru çözülebilmesi için kelimelerin anlamları, ekler, kelime türleri, cümlenin ögeleri, cümle çeşitleri konuları iyi bilinmelidir. 3. Dil yanlışlarının önemli sebeplerinden biri gramer (dil bilgisi) bilgisinin eksikliğidir. Đyelik ve ilgi ekini, ögeleri, çatıyı, cümle türlerini iyice bilmeden hiç bu işe girme! 4. Anlatım bozuklukları sınavlarda en çok soru çıkan konulardandır. Bol örnek ve soru çözerek sorulardaki anlatım bozukluklarını önceden hissedeceğimiz seviyeye gelmeliyiz okuduğun zaman yanlışı bulman kolaylaşır. 5. Đnsan kendi yazdıklarında ne gibi yanlışlık yaptığını kolay kolay bulamaz. Bu sebeple sınavlarda dil yanlışlarını bulmamız zor değildir; çünkü cümleler başkalarına aittir. 6. Konunun zorluklarından bir başka sebebi de konunun alt dallarının bir hayli fazla olmasıdır. Her cümlede bu hatalardan herhangi biri söz konusu olabilir. Anlatım bozukluğu olan bazı cümleleri sesli 7. Bu konu hakkında bilgi sahibi olmayan öğrencilerin tam başarı sağlaması mümkün değildir. 8. Başarısızlığın en önemli sebebi ise, günlük hayatta konuşurken ve yazarken aynı hataları yapıyoruz. Bu yüzden bize cümle normal geliyor 1. Gereksiz Sözcük Kullanılması a. Eş ve yakın anlamlı sözcüklerin aynı cümle içinde kullanılması Đki kardeşten en küçüğü arkadaşımdı. Bilgili insanlardan yararlanmayı, istifade etmeyi bilmeliyiz *Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı. Böyle yüksek sesle bağırmana gerek yok, sağır değilim. *Bu yol yaya yürümekle bitecek gibi değil. *Onlar da beş yıldır karşılıklı mektuplaşıyorlar. *Geçmişteki hatıralarımdan bir şikayetim yok *Ülkemizin sorunları bitmiyor, tükenmiyor *O günleri daha henüz dün gibi hatırlıyorum *Bu gece ısı sıfırın altında eksi beş derece olacak. *Onunla ilk tanışmamızı unutamam. *Dün gece uyurken gördüğü rüyayı anlattı. *Sanki dalgasız bir deniz gibiydi yüzü. *Sana söyleyeceğim bu gizli sırlarımı kimseye söyleme. *Yaptıklarını kendi ağzıyla itiraf etti. *Havada beyaz kar taneleri uçuşuyor. *Bu iş yerinde aşağı yukarı üç dört yıldan beri çalışıyorum. *Sınav yaklaştıkça öğrencilerin heyecanı gittikçe artıyor. *Galiba başka çaresi de yok gibi görünüyor. *Sınıfın boyu en kısa öğrencisini arkaya oturtmuşsun. *Yaşlı adam söz almak için oturduğu yerden ayağa kalktı. *Dosyadaki mevcut belgelerden anlaşılıyor ki bu iş uzun sürecek. *Artık bundan sonra oraya gitmene gerek kalmadı. *Bu saatte oraya yalnız gidemem; seninle birlikte gitmek istiyorum. *Đşte seninle bu yüzden dolayı konuşmak istemiyorum. *Biz onlara iki günde bir, gün aşırı giderdik. *Yorulmamıza rağmen basamaklardan yukarı hızlı hızlı çıkıyorduk. *Türkçede Arapça ve Farsça dillerinden gelmiş sözcükler vardır. *Böyle havalarda eve bir tane bile ekmek götürmeyi unutur. *Kadın, küçük çocuğa yaklaşarak senden büyük ağabeyin var mı, dedi. *Yarınki toplantıda ülkenin ekonomik ve iktisadi problemleri tartışılacak. Her belirti hastalık demek anlamına gelmez. Bu konuda herkesin fikir ve görüşünü almalısınız. Yirmi dakika geçmesine rağmen program henüz, hâlâ başlamadı. Güç ve müşkül zamanlarda üstüne düşeni yerine getirir. Ben çok varlıklı, zengin biri değilim. Yaşanmış deneyimlerinden hareketle bu sonuca varıyor. Millî maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, ülkedeki heyecan gittikçe artıyor. Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız. Problemi çözmek için iki arkadaş üç saat süre ile uğraştılar. Az kalsın merdivenlerden düşeyazdı. Çocukların davranış biçimlerinde gariplikler görüldü. Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma. Son yazdığı romanına isim bulmakta bir hayli zorlanmış Saatlerimiz saat 7 yi gösteriyor. b. Kısaltmalardan sonra gereksiz sözcük kullanımı YGS sınavı (Yükseköğrenime Geçiş Sınavı sınavı), ÖSYM merkezi (Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi merkezi), GAP projesi (Güneydoğu Anadolu Projesi projesi), TBMM meclisi (Türkiye Büyük Millet Meclisi meclisi), ÜNTV televizyonu (Üniversite Televizyonu televizyonu) gibi. 3. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması ( Birbiriyle Karıştırılan Sözcüklerin Kullanılması) *Bence sizin bu sınavı kaybetme şansınız hiç yok. *Alınan bunca borç Türkiye'nin Avrupa'ya bağımlı olmasını sağladı. *Bugün dünyanın yüz kırk ülkesinde cüzamlılar günü kutlanıyor. *Bu yıl babamın yüzünden sınıfı geçtim. *Annesi iyi çorap dokurdu. *Ektiğin fidanlar meyveye döndü. *Aldıkları para mutluluklarına yol açtı. Bana yardım ederek, işi kısa sürede bitirmeme neden oldu.. *Cumhuriyet 1923 tarihinde ilan edildi. *Ben 21 Mart 1978 yılında doğmuşum. *Uzun bir ders yılı daha tamamlanmak üzere tatil iyice yanaştı. *Tırnakların bir hayli büyümüş. *Dünden itibaren yağmur yağıyor *Adamın başına silahı dayayarak cebindeki parayı çalmışlar. *Bize yapılacak her türlü baskı bizi yolumuzdan alıkoyamayacaktır. *Bu gençleri azımsamak, başarılı olacaklarına inanmamak doğru değil. Bu iki sınıf arasındaki ayrıcalık tespit edilemedi. Yeni kaydolan öğrenciler bu kadar çekimser davranması normaldir. Petrol fiyatlarının ucuzlamasına halk olumlu tepki gösterdi. Olayların gerçek yüzü araştırmalar sonucunda ortaya çıkacak. Küçük kızın saçları hayli büyümüş. Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur. Böyle hareketler ülkede demokrasinin işlememesini sağlayacaktır. Bu, Türkiye ye özel bir durumdur. Buradan gidersek yakalanma şansımız nedir? *Bu onların bolluğa düştükleri zaman bile savurganlık etmelerine yol açar. *Şimdi size yarın yayınlanacak programlardan bazılarını hatırlatıyoruz. *Geri kalmışlık Türkiye'ye özel bir durum değil. *Bu binalar gerçekten çok yaklaşık yapılmış. *Size birazdan düğün resimlerini göstereceğim. *Sınıfı geçmesini güçlendiren nedenleri araştırmak gerekir. *Bizden son öğretim durumunu gösteren bir belge istedi. *Vatandaşlarımız arasında din,dil,ırk ayrıntısı yapılamaz. *Bazı öğrenciler derste çok çekimserdir. *Uzun saçlı bir genç geldi,kendini bize tanıştırdı. *Vezüv etken bir yanardağdır. *Deterjandan elleri tahrip oldu. *Bu bölgenin kendine özgün gelenekleri vardır. *Camdan yankılanan ışık gözlerimi kamaştırdı. *Yazarın on dördüncü kitabı da yayınlandı. Bu tür bilimsel çalışmalar, dilimizin zenginleşmesine neden olacak. Ülkenin bunalıma girmesini sağlayan bu tür olaylardan kaçınmak gerekir. Muhalefet partileri, enflasyonun üç haneli rakamlara yükseldiğini savundu 1

2 Avukat, sanığın suçlu olduğunu savunuyor. Hırsız, kadının kolundaki çantayı zorla çalıp kaçtı. Zor şartlar altında çalışan işçilerin sağlık durumları aksadı. Bu tür tatbikatlarda ölüm şansı her zaman mevcut. Bugün bir buzdolabının ücretiyle on yıl önce bir araba satın alınabilirdi. Davranışlarıyla arkadaşlarının üzülmesini sağladı. Küçük kızın saçları hayli büyümüş. Ormanda yetişen bir çam fidanını salonunuzdaki saksıya ekemezsiniz. Son dakika içerisinde attığı golle takımının galip gelmesine yol açtı. Başarısızlığını düzensiz çalışmasına borçludur. Gurbet hasreti adamı bitirdi. Yoksulluğun etken olduğu toplumlarda suç oranı yüksektir. Böylece bana yardım yapılmasını sağladı. Sahadan yenilgiyle ayrılmamız hakemin tutumuna borçluyuz. Önemsenmeyen gereksiz hatalar başarıyı engeller. Küçük ses uyumu Türkçeye özgü bir ses olayıdır. Đçkili sürücülerin kaza yapma şansı artar. Bugüne kadar önüne çıkan olasılıkları değerlendiremedi. Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol. Ahmet Bey, saygılı kişiliğiyle çevresine örnek olmuştu Bu iki olay arasındaki ayrıntıyı kimse hesaba katmıyor. Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş. Bu eski makineler artık işlemlerini yerine getiremiyor. Yaşantısının en zor günlerini sürgüne gönderildiği Malta da geçirdi. Đş kazalarının çokluğu, iş güvencesinin olmadığını gösteriyor. Toprağın oluşumunda başta gelen etkin, rüzgârdır. Đnsanlar ancak anadillerinin derinliklerine nüfus edebilir. Kendisini taktir ediyoruz.(taktir: damıtma, takdir:beğenip değer verme) Ses bakımından birbirine benzeyen sözcükleri yanlış kullanma! Öğle-öyle (1. Zaman adı, 2.Onaylama) Porte- portre (1. Nota çizgisi, 2. Yağlı boya resmi) Tesviye - tasviye ( 1.Düzeltme, 2. Arıtma, ayıklama) Eğer- eyer (1.Şart anlamında, 2. Binek hayvanın sırtına vurulan nesne) Basım - basın (1.Basım sanatı, 2. Basılıp dağıtılan Etkin- etken (1.Etki yapan, 2.Devinimli ) Yabancı kelimelerle Türkçe kelimeleri gelişigüzel birleştirme! anti-leke, çaykolik, derskolik, dokunmatik, ekolojik denge (çevre dengesi), kotasyon ver-, makro açı, playliyoruz, save et- (kaydet-) gibi. 4. Kelimelerin Yanlış Yerde Kullanılması Bir cümlede her sözcüğün olması gereken yerde kullanılması gerekir. Bir tek sözcüğün yerini değiştirmek farklı anlamlar, farklı yargılar, farklı yorumlar oluşturabilir. Bazen de mantıksal tutarsızlığa yol açar. Sözcük cümlenin akışına ve anlamına uygun yerde kullanılmalıdır. Yanlış yerde kullanılan sözler genellikle sıfat ya da zarftır. Sıfatın, nitelediği ya da belirttiği addan önce; zarfın (belirteç) da belirttiği fiil, fiilimsi, sıfat ya da zarf olan sözcükten hemen önce kullanılması gerekir. Ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış ülkemizin belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak. Ankara da Kızılay ın yapılan yeni binası görkemli olacak Okulu bitirince doktor olarak doğduğu kasabada çalışmaya başladı. Yeni eve gelmiştim ki dışarıda bir kızıl kıyamet koptu Meclis 298 oya karşılık 152 oyla erken seçim kararı aldı. Eğitim, en etkili televizyonla verilir. Otobüs yoğun sis yüzünden karşıdan gelmekte olan kamyonla çarpıştı. Haber programları tekrar tekrar vurulan sivilleri gösteriyor. Yeni durağa gelmiştik ki otobüs de hemen geldi. Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmeli. Her yolda kalan insana yardım etmeliyiz. Đdare, henüz yarın ders yapılıp yapılmayacağını bildirmedi. Đzinsiz inşaata girilmez. Hakan çok iyi futbolcu ama fazla topla oynuyor. *Bu çocuk seneye yüksek inşaat mühendisi olacak. *Eski Adana milletvekillerinden biri daha ölmüş. *Günde kırk kere limonlu salatalık turşusu satan dükkana uğrardı. *Cesetler çok denizde kaldığından çürümüş. *Burada her Allah'ın günü kaza oluyor. *Başbakan Çin'e bu yılın sekizinci büyük gezisini yapıyor. *Değil bir lokma ekmek bir tabak yemek bile bulamaz. *Bakanımız bir hafta içinde petrol üreten ülkeleri gezecek. *Ağrısız kulak delinir. *Atatürk'ün 119.doğum yılı törenle kutlanmıştı. *Bu yemek fazla dışarıda kaldığı için bozulmuş. *THY'ye ait 158 yolcunun bulunduğu uçak denize düşmüş. Yeni elbisemi giymiştim ki kapı açıldı. Herkes, izinsiz kursa giren öğrenciye şaşkınlıkla bakıyordu. Çok okumaktan olacak, birkaç yıl içinde iyice çocuğun gözleri bozulmuş. Salona girer girmez ilk gözüme çarpan şey bir birinde güzel çiçeklerdi. Bugüne dek ilk kez yediğim yemekten şişmanladığımı itiraf ettim Ali, ikinci hayatının yanlışını yaptı Pencereyi açınca keskin bir soğuk bıçak gibi yüzümüzü yaladı. Kadın derneklerine ve kadın sığınma evlerine yatırımda bulunabilirsiniz. En doğal vatandaşın hakkını koruyamıyorlar. 80 bin civarında göz taramasından geçirilmiş hastamız var. Yolu Sultanahmet e düşenler, Fransız Müzesinde sergilenmekte olan Fransız ressamların eserlerini görebilirler. Uykusuz yola çıkmayın. Alkollü araç kullanmayın. Mobilyalarınız ücretsiz evinize teslim edilir. X Dershanesi herkesi ücretsiz üniversite sınavına hazırlıyor. Su gibi şarapların içildiği düğünde olay çıktı Yeni eve geldim. Çırılçıplak gazetecilere yakalanan M.U. olay çıkardı. Mazeretsiz sınava girmeyenler az değildi. Dünyanın ilk üç bıçaklı tıraş makinesi. * Bir türlü aklım almıyor. Patatesler çok suda pişmiş. Fazla canını sıkma. Kısaca bazı bildiklerimi anlatmak istiyorum. 5. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması Bu tür sorularda genellikle kesinlik- ihtimal çelişkisi sorulur. Ayrıca sayılardaki çelişkili ifadelere karşı da uyanık ol. Gönderdiğimiz paketi, eminim bugüne kadar almış olmalısınız. Eminim ki adam güç durumda olmasaydı belki de o parayı almazdı. Elbette onunla birlikte gitmiş olabilir. Bence bu konuda onun haklı olduğunu sanıyorum *Hiç şüphesiz bu olaya en çok üzülen başkan olsa gerek. *Şüphesiz sanatçı bu alanda çok başarılı eserler vermiş olmalı. *Kesinlikle söyleyebilirim ki tedavi hastayı ayağa kaldırabilir. *Müdür Bey bu adam için:"çok mütevazı, burnundan kıl aldırmayan biridir."diyor. *Artık kesinlikle böyle bir hataya düşmeyebilir. *Okulu bitireli hemen hemen tam on yıl oldu. *Elbette onunla birlikte gitmiş olabilirler. Kesinlikle yarın gelebilirler. Şüphesiz bu sözleri bütün öğrenciler duymuş olmalı. Aşağı yukarı bundan tam yirmi yıl önceydi. Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum. Eminim bu saatlerde eve gelmiş olmalı Mutlaka bir gün çocukluk arkadaşlarını belki yine arayacak. Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum. Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı. Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek. Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı Aşağı yukarı tam üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı. Gazetede çıkan bu haber, mutlaka bakanın da kulağına erişmiş olmalı. 2

3 Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın. Sözünü ettiğiniz şairin herhâlde on altıncı asırda yaşadığını zannediyorum Yanılmıyorsam, bu ikisinin aynı şey olduğunu tahmin ediyorum. Bu bina bundan aşağı yukarı 70 yıl önce yapılmıştır. Yaramazlıklarıyla hemen, öğretmenin gözüne girdi. Derdini söylemeyen, ilaç bulamaz Şimdi yan oturup doğru konuşalım. Bu ülkenin hali ne olacak? Birlikte az mı çile paylaştık. (çektik) 6. Mantıksal Tutarsızlık, Mantık Hataları Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti. Bütün çalışan insanlar mühendis oluyor. Yazar, gelecekle ilgili anılarını yazacakmış. Đkinci Dünya Savaşı nın sonuçları üzerine Atatürk şöyle der. Bu yazıyı değil okumak, anlamak bile imkânsız. Bölgeyi iyi tanımasına rağmen her yeri gezdi. Yarın mutlaka bir gazete almayı unutmayın. *Seninle değil şehir içinde gezmek, dünya turuna bile çıkılmaz. *Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık. Önlem alınmazsa bu hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden olabilir. *Tezgahtar müşterinin aldığı oyuncağı kağıda sardı ve müşteriye verdi. *Karar TBMM'nin 230'a karşı 190 oyla aldığı bir kararla kabul edildi. Son turda atlet, arkasındaki yarışçıyı bir hamlede geçti. Bırakın patates doğramayı yemek bile yapamaz o. Problemleri karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözeceğiz. Yiyecek bir lokma ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yok. Yarının mutlu günlerine özlem duyuyorum. Bütün bildiklerimi ve bilmediklerimi oğluma öğreteceğim. Kaderde bir köşe başında ölü olarak uyanmak da var. UYGULAMALAR Baharın en güzel aylarından biridir nisan, mayıs. Beni duymayan arkadaşlar lütfen ellerini kaldırsın. Trafik kazasında hayatını kaybedenlere baş sağlığı dilendi. Cenazede sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı. Galatasaray 2 0 yenilgiden 3 0 öne geçti. Geçtiğimiz hafta bir toplantı yapıldı. Yahya Kemal in Han Duvarları adlı şiir kitabı çok güzeldir. 7. Atasözü ve Deyimlerin Yanlış Kullanılması Deyim ve atasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir: a) Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu kalıpların bozulması veya bir sözün yerine eş anlamlısının getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır. b) Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden olur. *Babasını görünce paçaları tutuştu. *Çok acıktım midem zil çalıyor. *O kadar kalabalık ki çuvaldız atsan yere düşmez. *Ona ayak bağı oluyor, işini çabuk bitirmesini sağlıyordu. *Ona yardım et elinden geleni ardına koyma. *Alma garibin ahını çıkar aheste aheste. * Ayşe Hanıma bu ne şıklık böyle deyince Ayşe Hanım üzerine alındı. Bir koyundan iki deri çıkmaz. Haydi bakalım seç pirincin taşını. Tüm itirazlara göz yummuştu. Öğretmenin anlattığı konu tüm öğrencilerin dikkatini çekmişti. Herkes kulak kabartmış, öğretmeni dinliyordu. *Bu görüntüler karşısında saçlarım diken diken oldu. *Bu konuyu onunla bir görüş o yol yardım bilen biridir. Bir koyundan iki deri çıkmaz Haydi bakalım seç pirincin taşını Tüm itirazlara göz yummuştu. Benim verilmeyecek hiçbir hesabım yoktur; başım açıktır. Biti deve yapmak Çok sevinçliydi. Adeta etekleri tutuşmuştu. Atalarımız zaman, nakittir demişler. Sütten dili yanan ayranı üfleyerek içer. Kafa kafaya vermeyince taş yerinden oynamaz. Matematikten geçtiğini öğrenince etekleri tef çalmaya başladı. Kurt kocayınca ayının maskarası olurmuş. Anlayana sivrisinek az. (Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.) Onu adam edinceye kadar ağzımda tüy bitti. Çocuk, etrafında konuşulanlara kulak asarak sözcüklerin telaffuzunu öğrenir. Tuttuğum takım göz göre göre yarı finale yükseldi. Elde edilen mağlubiyetler herkesin moralini bozmuştu. 8. Đmla ve Noktalamadan Kaynaklanan Anlam Yanlışları 10. Karşılaştırma Hataları *Adam, politikayla karısından çok ilgileniyor. *Bu kötü insanlara sizden çok kızıyorum. *Sen onu benden çok aradın. Reklâm aramız var şimdi onu izleyelim. Talihsiz bir kaza sonucu araba devriliyor. Çok üzgün bir haberle bültenimizi sonluyoruz. Mehmet Âkif ölümünün 15. yılında törenlerle kutlandı. Dinleyicilerimiz bu programları tepkileriyle desteklesinler. Tevfik Fikret yaşantısının son dönemlerini bunalım içinde geçirmiştir. Bu olay onun hasta olmasını sağladı. O gece şehrin ortasında bir ölü ölmüştü. Millî maçın oynanacağı gün yaklaştıkça, ülkedeki heyecan gittikçe artıyor. Yanına gidiniz, konuşarak derdinizi anlatınız. Uçak, alçalarak havaalanına başarılı bir iniş yaptı. Araba şu anda yola çıkmak üzere. Vakfımıza karşılıksız bağışta bulundular. Verilen vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi. Gitmeden önce bir daha ara. Eğer merak etmezseniz anlatmayayım. Ürünlerimiz ilk defa olarak o yıl dünya pazarına çıktı. O da herkes gibi kendi hakkına razı olmalıdır. Öteki kentler gibi bu kent de çirkin bir görüntüye kavuştu. Bütün olasılıkları kullanıp sorunu çözdü. Bu toplantıda çekinmeden düşünceler dile getirilmelidir. Bence bu romanın yazarı Yakup kadri olsa gerek. Açma kutuyu, söyletirsin kötüyü. Göze batınca ödüllendirildi. Adam yokluğunda keçiye Abdurrahman Çelebi derler. Bayan satıcıya vitrinde gördüğü kazağın fiyatını sordu. Oku da adam ol baban gibi eşek olma. Ölçü ve vezin şiirin bel kemiğidir. Sebepsiz sorularıma yanıt vermiyor. Her Allah'ın günü bu şarkıyı mı dinleyeceğiz. Zaman zaman şiir yazıyor ve yayımlıyorum; ama ben şiiri hiçbir zaman köşe yazarlığı gibi düşünmüyorum. Ortalığı kirli hava kapsadı. Bu kadar çalışmadan sonra dinlenmek, istirahat etmek benim de hakkım. Hiç olmazsa bari yağmurun dinmesini bekleyin. Okulu bitirdikten sonra eminim düşündüklerimi gerçekleştirebilirim. Çok ileri gidiyorsun, senin zincirini biraz çekmek lazım. 3

4 DĐL BĐLGĐSĐ BAKIMINDAN ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. YÜKLEM YANLIŞLARI Yüklemle ilgili yanlışlıklar, yüklem veya fiilimsi eksikliği, yüklemin çatı, kişi, zaman, yardımcı eylemler, ek eylemler gibi noktalarda cümleye uygunluk göstermemesi durumudur. a. Yüklem veya Fiilimsi Eksikliği Đki farklı yargının tek eylemsiye veya tek yükleme bağlanması, çoğu kez yargılardan birinin eylemsiyle ya da yüklemle uyumsuzluğuna neden olur. Bu durumda farklı iki yargıyı ayrı bir yan cümleye (veya eylemsiye) ya da yükleme bağlamak anlatım bozukluğunu ortadan kaldırır. * "Ali Bey dün buraya gelip öğrencilerin bu yıl hangi kitapları okuyacağını ve kendisinin bu yılki ders programını istedi." Bu hatalarda dikkat et: cümlede iki ayrı durum söz konusu olacak. "...hangi kitapları okuyacağını" sözü cümlenin sonunda yer alan "istedi" yüklemine bağlanamaz. Bu bölümün sonunda ayrı bir yüklem olması gerekir. "...hangi kitapları okuyacağını sordu." biçiminde olmalı. * Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler. * Buraya gelmeden önce mi sonra mı telefon ettin? * Havada taze bir esinti ve toprak kokusu kaplar ortalığı. * Durmadan gazoz ve çekirdek yenilen bu yerden hemen uzaklaştım. Ayağına ayakkabı, omzuna şal, üzerine pardösü giyip dışarı çıktı. * Kimin dürüst, kimin dürüst olmadığını biliyor. * Suçlamaların yersiz ve doğru olmadığını söyle. * Baloya güzel bir elbise ve pahalı mücevherler takarak gelmişti. * Çocuklarıyla bazen çok bazen de hiç ilgilenmezdi. * Bu geziye öğrencilerimizden ve disiplin cezası almayanlar katılabilecek. * Ben ona ağabey o da bana kardeşim derdi. * Bazı yiyecekler sağlığı yerinde ve yaşlı olmayan kişilerce yenmelidir. * Kitap için kendisine verilen paranın eksik ve yeterli olmadığını söyledi. * Çorbaya biraz acı, biraz da tuz ve limon sıkılabilirdi. * Hangisinin başarılı, hangisinin başarılı olmadığını öğreneceğiz. * Geçen yıl, iki belgesel program ve bir televizyon filmi çekti. * Yarın bütün görevliler, koyu renk takım elbise ve fular takacak. * Bu küçücük çocuk iki bardak meyve suyu ve iki tost yedi. * Bu yazarın önce yazdıklarını sonra söylediklerini dinle. * Önce gömleğini, sonra kravatını, daha sonra da ceketini giydi. * Böyle güzel şarkılar, filmler izlemek her zaman mümkün olmuyor. * Benim anlatmak istediklerimi tam olarak ne Ayhan, ne sen anladın. * Bu raporu hazırlayacak sen ya da Alper olsun bizim için fark etmez. * Benim söylediğim saatte ne sen, ne de arkadaşın geldi. * Her yerde, böyle temiz hava, iç açıcı manzaralar görmek mümkün değil. * Elindeki dosyaları, çok az, belki de hiç incelemeden toplantıya katıldı. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Söylediği sözün doğruluğuna inanıyorsa onu asla geri almaz. B) Onun bu durumda nasıl davranacağını sen benden iyi bilirsin. C) Görüşlerinizi sözle değil, yazıyla belirtmelisiniz. D) Yazılarında ayrıntılara girmeyip konunun özetini vurgular. E) Đş konusunda ben onu, o da beni etkilemek istemez. 4 b. Yüklemde Kip veya Kişi Uyumsuzluğu Sıralı cümlelerde yüklemlerin kip ve kişi ekleri yönünden uyumlu olmaları gerekir. Bu eklerin uyumsuzluğu da anlatım bozukluğu yaratır. Bir cümlede biri geçmiş, biri şimdiki zaman gibi farklı zamanlan bildiren zarflar olduğunda tek yüklem kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar: * "Đlkin raporları, sonra projeleri, şimdi de ihtiyaç listesini inceliyor." Cümlenin "ilkin raporları, sonra projeleri" bölümü "inceliyor" yüklemine bağlanamaz. "Đlkin raporları, sonra projeleri inceledi..." biçiminde olmalı. * Sabahları bana uğrar, okula birlikte giderdik. * Badana boya bitmiş, evi yerleştirecektik. * Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştü sanırım. * Sabahları erken kalkar serin havada koşuyordu. * "Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin kitap okumalarının çok önemli olduğunu geçen yıl da, şimdi de söylüyorum." * Đlk hafta çocukları, geçen hafta yaşlıları, bugün de geriye kalanları sağlık taramasından geçiriyorlar. * "Sen her zaman düzenli olarak ders çalışıyor, biz ise sabahtan akşama gezip dolaşıyorduk." *"Gece gündüz aralıksız çalışmaktan yorgun düşmüş, sağlığım bozulmuştu." * "Pazar günleri arkadaşlarla meydanda buluşur, önce bir güzel karnımızı doyurur, sonra maça giderdik." *"Bizim planımıza göre Bilge buraya gelecek, siz de onu buradan alacaktınız." * "Yaz tatili başlayınca önce Yalova'daki amcamlara gider, orada bir hafta kalır, daha sonra Đzmir'e giderdik." * "Pazar günü Aslı bize gelecek, birlikte sizin yanınıza uğrayacaktık." 12A c. Yüklemde Çatı Uyumsuzluğu Birleşik ve sıralı cümlelerde, yan cümlenin yüklem çatısıyla temel cümlenin yüklem çatısı, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır. Her ikisi de etken veya her ikisi de edilgen olmalıdır. Birinin çatısı etkenken diğerinin edilgen olması, çatı uyumsuzluğuyla ilgili anlatım bozukluğu oluşturur. * Çatı uyumsuzluğu, daha çok temel cümlenin yükleminin edilgen olduğu cümlelerde ortaya çıkmaktadır: * Đşlemler sırasında bir sorunla karşılaşılırsa buradaki herkesten yardım isteyebilirsiniz. * Diline ve anlatımına dikkat edince hangi çağın sanatçısı olduğu hemen anlaşılır. * Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuyordu. * Kolay sözcüğü ekfiil alıp yüklem durumuna getirilmelidir. * Bahçedeki zararlı otlar yolarak (yolunarak) bir yere yığılmalıdır. * Şehir dışına taşınmışsa bile beklenen rahatlığa kavuşulamamıştır. * Öğrencileri idareye çağırarak uyarılmalıdır. * Anlatılanları dinleyip iyice yorumlandığı zaman * Her ne kadar iyi hazırlanılmışsa da istenilen sonucu alamadı. * Bir yıl boyunca devamlı çalışarak kazanıldı. * Bütün sorunlar halledilip öyle gidecekti. * Bütün sahipsiz hayvanlar toplanıp şehir dışına götürecek. * Sorular çok dikkatli okuyarak çözülsün. * Çok emek harcanıp az para kazanabilmiş. * Bütün yemekleri hazırlayıp bir kenara koyulmalıdır. * Film seyrettikten sonra biraz konuşuldu sonra evlere gidildi. * Bütün sözlere kulak vermişse de hiçbir şey anlaşılamamış. * Ben estetikçinin doktorlarla çalışılmasını öneriyorum. * Ayrıntıları incelediğim zaman bazı aksaklıklar görülüyor. * Đlaçlar düzenli biçimde kullanılırsa, hasta bir iki hafta içinde iyileşecektir. * Bütün işleri bitirmek için çok sıkıntı çekildi.

5 c. Ek-fiil Eksikliği Sıralı isim cümlelerinde ek fiilin kullanılmaması bozukluk oluşturur. Aynı yardımcı eyleme bağlanamayacak isim durumundaki sözcüklerin ortak yardımcı eylemle kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar: Bakışları güzel; ama dostça değildi. cümlesinde iki ayrı yüklem olması lazım fakat bir tane var. Yani, değildi ek eylemi ortak kullanılmış: cümle Bakışları güzel değildi; ama dostça değildi. şeklinde kurulmuş. Bu durumda birinci cümlenin yüklemine de bir ek eylem eklemek gerekir. Doğrusu şöyle olmalıdır: Bakışları güzeldi; ama dostça değildi. Aldığı şeyler hem pahalı hem de kaliteli değilmiş. Hava açık; ama sıcak değildi. Akıllı ama çalışkan değildi. Bakışları güzdeli; ama dostça değildi. Murat çok şişman, boyu da uzun değildi. O yaşlı şair geleneklere bağlı, ama yeniliklere kapalı değildi. Yaşı küçük; boyu da uzun değildi. Đfadesi düzgün; yalnız mimikleri anlamlı değildi. Seradaki saksılar büyük; toprakları da az değildi. Düşüncelerinde kararlı ama ısrarcı değildi. Sözleri güzel ama etkili değildi. Boyu kısa, bedeni de pek biçimli değildi. Fikirlerinde ısrarlı; ama inatçı değildir. Sınav sonucunda Ali başarılı, Ayşe başarılı değildi. Şiirlerin dili sade, fakat içeriği özgün değildi. Kitaplar oldukça pahalı, alınabilecek gibi değildi. " Yanımda çalışan çocuk oldukça zeki, fakat pek dikkatli değildi." " Üçüncü sınıfta ben sınıf başkanı, Aydın başkan yardımcısıydı." * "Evrak işlerine bakan memur çok pratik, ama pek düzenli değildi." * "2010 da ben Kulu da öğretmen, sen de öğrenciydin." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Đlkbaharda, sabahları bülbül sesleriyle uyanırdım. B) Sokağa bakan, küçük ama şirin bir evimiz vardı. C) Mahallenin çocukları çoğunlukla bizim bahçede oynarlardı. D) O yıllarda ben otuz, o ise otuz beş yaşlarındaydı. E) Komşularımızla sık sık birbirimize gider gelirdik. d. Yardımcı Fiil Yanlışları Et, ol yardımcı eylemlerinin yerini ad ve ad soylu sözcüklere gelen herhangi bir yapım eki (-le-n-, -le-ş-) tutuyorsa, ya da bunlar cümleden çıkarıldığında, bir anlam değişimi veya daralması olmuyorsa, yardımcı eylemlerin kullanımı gereksizdir. *Boşuna umut etme oraya gelmeyeceğim. *Benden kuşku etmemelisin. *Senin düşüncelerin hiçbir zaman bana etki etmez. *Bu işi onun yapabileceğinden şüphe etmiyorum. *Eski çağlarda insanlar savaş yaptıkları toplumlarla ilişkilerini keserlermiş. *Kendine iyi bakmadığı için sık sık hasta oluyor. *Doktorun bütün hastalarını iyi ettiğini duydum. *Bu işin en kısa sürede biteceğini umut ediyordum. Hükümet, çözülecek olan sorunları bir bir ele aldı. Seçimlere onun etki etiğini ileri sürdü. Đyi, kötü günlerimiz oldu; ama kanımca bizden memnun olarak ayrıldı Bu evrakları müdürün imza etmesi gerekirdi. Son günlerde hava erken karanlık oluyor. Önce arkadaşımdan kuşku etim. Kapalı mekanlarda sigara içmeyi yasak ettiler. "Benim böyle bir şey söylemiş olabileceğimi nasıl düşünürsün?" "Verdiğimiz listedeki kitapların, hiç değilse yarısını şimdiye kadar çoktan okumuş olmanız gerekirdi." "Sizin balık tutmaya gitmiş olabileceğiniz aklıma hiç gelmezdi." * Bekleme yap-, ayar yap-, film yap- * duş al-, banyo al-, çay al-, kahve al-, yenilgi al-, "Tembel ve becerikli olmayan insanlarla çalışmak istemiyorum." Cümle, "Tembel olmayan ve becerikli olmayan" diyor. "Olmayan" yardımcı eylemi hem "tembel"e hem de "becerikli"ye bağlanıyor. Doğrusu: Tembel olan ve becerikli olmayan olacaktı. "Bu konuda bugüne kadar herhangi bir itiraz ve sorun çıkaran olmadı." "Cumhurbaşkanı, havaalanında halkoyunları ve kurbanlar kesilerek karşılandı." "Sınav konusunda bu kadar kaygı ve endişe etmenize gerek yok." "Bu raporu bugüne kadar çoktan bitirmiş olmanız gerekirdi." "Önce, basit ve karmaşık olmayan soruları çözmelisiniz." "Korodaki öğrenciler, sessiz ve yaramaz olmayan çocuklardan seçilmişti." "Sınavdan önce bu kadar tedirginlik ve telaş etmenize gerek yok." "Sadece televizyon, sinema ve dergi karıştırılarak kültür edinilmez." Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Bu konuda nasıl bir çalışma yapılması gerektiği, uzmanlarca tartışılacak. B) Olaydan büyük bir üzüntü duyduğunu, suçluların cezalandırılmasını istedi. C) Yeni binaların ne zaman hizmete açılacağını, basın aracılığıyla duyuracaklarını belirtti. D) Sorunlara sağduyuyla yaklaşmanın, onların çözümünü kolaylaştıracağı sonucuna varıldı. E) Bölgede, kış mevsiminin uzun sürmesi nedeniyle alınması gerekli önlemler yetkililere bildirildi. "Vermek" fiilinin yanlış kullanımı ile ilgili sık sık soru sorulmaktadır. En son 2005 ÖSS'de soruldu: Şu cümleler "vermek" fiilinin yanlış kullanımıyla ilgili sorulardan alındı: * "Bir ailenin verdiği insanüstü bir çabanın öyküsüdür bu." * "Bu girişim sağlığa verdiğiniz önem ve kararlılığın bir göstergesidir." * "Bu, sizlere verebileceğimiz en önemli ödül ve en önemli hedeftir." * "Bu tutumuyla ailesine zarar mı veriyor yarar mı anlayamadık." Bu cümlelerde anlatım bozukluklarının nasıl düzeltileceğine bakalım: "Bir ailenin ortaya koyduğu/sergilediği insanüstü çabanın bir öyküsüdür" "Bu girişim sağlığa verdiğiniz önem ve gösterdiğiniz kararlılığın bir göstergesidir." "Bu sizlere verebileceğimiz en önemli ödül ve gösterebileceğimiz en önemli hedeftir." "Bu tutumuyla ailesine zarar mı veriyor, yarar mı sağlıyor, anlayamadık." 2. ÖZNE YANLIŞLARI a. Özne Eksikliği Cümlede öznenin bulunmamasından, öznenin gereksiz ekler almasından, ya da özne olamayacak bir sözün özne gibi kullanılmasından kaynaklanır: Önce iki yüklem, yani iki cümle, gör; sonra özneleri tespit et. *Dernek müdürünün yetkileri alındı ve kovuldu. *O insanların sayısı azalıyor bulunmaz oluyor. *Belediye tarafından yaptırılan binanın inşaatı bitirildi ve hizmete girdi. *Yaşlı adamın parası alınarak evine gönderildi. *Viraja hızlı giren aracın lastiği patladı ve kaza yaptı. *Herkes kazayı seyrediyor, yardım etmeyi düşünmüyordu. *Hastanın durumu gittikçe kötüleşiyor,yerinden kalkamıyordu. *Filmin güzelliği herkesi etkiledi; çünkü güzel çekilmişti. *Bu tür dergilerin sayısı azalıyor, okunmaz oluyor. *Türkiye'nin birkaç bölgesi hariç henüz kar yüzü görmedi. *Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek. *O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle çok çabuk satılmış. 5

6 Annemin sinirleri epeyce bozulmuş ve çok üzülmüştü. Bağıran çocuğa engel olunarak odadan çıkarıldı. Bu kişinin geliri nedir? Kimlerle konuşur, nerede oturur? Çocuğun karnı acıkmıştı ve uykusuzdu. Soruyu çözemedi; çünkü çok zordu. Bu tür programların kalitesi düşüyor, izlenmez oluyor. Dershanede dersler sona erecek ve tatile girecekler. Hasan a disiplin cezası verildi ve okuldan atıldı. Olayda içişleri bakanının ihmali anlaşılmış ve hapse atılmıştı Gözlerinin altında hem kırışıklık var hem de morarmış. b. Olumluluk Olumsuzluk Uyumsuzluğu Belgisiz zamirlerin bir kısmı olumlu, bir kısmı da olumsuzdur. Bunların yüklemleri de bunlara uygun olmalıdır. Bağlı, sıralı cümlelerde bunların birini ortak özne olarak kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar: Olumlular: herkes, hepimiz, hepsi, birçoğu. Yüklemi OLUMLU olacak. Olumsuzlar: hiç kimse, hiçbirimiz, kimse. Yüklemi OLUMSUZ olacak. Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu. Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinden ısrar ediyordu. Hiç kimse okula gelmedi, geziye gitti. Hepiniz başınızın çaresine bakın, benden yardım istemeyin. Kimse gelip yardım etmedi, olay yerinden uzaklaştı. Hiçbiri düzenli çalışmamış, sınıfta kalmıştı. Herkes görüyor ama yardım etmiyordu. Önceki gün sokakta kimse kalmamıştı, eve kapanmıştı. Herkes sorunun doğru cevabını bulmaya çalışıyor, sorunun yanlış olabileceğini düşünmüyordu. Kimse bir yere kıpırdamasın yere yatsın. Hiçbiri bana inanmamış, beni yalancılıkla suçlamıştı. c. Öznede Tekillik- Çoğulluk Uyumsuzluğu 1. Cümlede özne ĐNSAN olduğunda; Tekilse yüklem de tekil olur; çoğulsa yüklem tekil veya çoğul olabilir. Kardeşim bugün evde kalacak. Özne Tekil Yüklem Tekil Dostlar yıllar sonra bir araya geldiler. / geldi. Özne Çoğul Yüklem Çoğul Ancak bu kuralın geçerli olmadığı durumlar da vardır: a) Topluluk isimleri özne ise yüklem tekil olur; ancak topluluk isimleri çoğul eki alıyorsa yüklem de alabilir. *Bizim takım sahaya çıktılar. *Takımlar nihayet sahaya çıktılar. *Ordular uzun süredir savaşıyor. *Sayılarla belirtilmiş öznelerin yüklemleri genellikle tekil olur. Çoğul sayılar özne ise yüklem tekil olur. *Đki kişi bankayı soymuşlar. Đki işçi, yaklaşık iki saat çalıştılar. *Derse on öğrenci girmediler. *Bana beş soru bıraktılar. *Üç arkadaş tarlayı iki günde biçtiler. b) Öznenin insan ya da başka varlıklar olması da yüklemin tekil veya çoğulluğunu etkiler. Eğer özne bitkiler, hayvanlar, cansız varlıklar ya da soyut kavramlarsa, yüklem daima tekil olur. Đnsanlar çoğul özne olduğunda ise yüklem tekil veya çoğul olabilir. * Bu tür duygular gözlerimi yaşartırlar. Kuşlar dallara kondular Sevgiler gizli kaldıkça güzelleşirler Çocuklar geldi. Çocuklar geldiler.. * Nedense köpekler sabaha kadar havladılar. * Çiçekler sıcaktan kurumuşlar. * Bu sıralar çok sağlam yapılmışlar. * Seni görünce gözlerim dolarlar. * Günler iyice uzuyorlar. * Güzellikler giderek kayboluyorlar. Not: Đnsan dışındaki varlıklar kişileştirme yolu ile çoğul özne ise yüklem de çoğul olabilir. * Martılar denize dalıp dalıp çıkıyorlar. * Martılar bize selam getirdiler. * Dağlar beyaz şallarını omuzlarına attılar. * Ağaçlar bizi yanlarına çağırıyorlar. * Yıldızlar gökyüzünde dans ediyorlar. c) Eylem isimleri, çoğul özne ise yüklem tekil olur. *Gülüşmeler çok uzun sürdüler. *Tartışmalar sabaha kadar devam ettiler. e) Saygı, sitem, küçümseme gibi durumlar için özne tekil de olsa yüklem çoğul yapılabilir. *Ahmet Bey bizi hatırlamadılar. *Ayşe Hanım odasında yoklar. * Beyefendi hala kalkmadılar mı? f) Özne herkes, hepsi, hiçbiri, bazısı, bazıları, hiçbiri, kimse, pek çoğu, birazı gibi çoğul anlamlı belgisiz zamir ya da belgisiz sıfatsa yüklem tekil olur. *Hiçbiri sizi görmüyorlar. *Herkes bu konuda aynı fikirdeydiler. *Bazıları konuyu anlamadılar. *Birçok kişi aynı sorunu tartışıyorlar. *Herkes onu yalan yanlış sözlerle oyalamışlardı. Cümlede birden fazla özne varsa; a) Bir cümlede birden fazla özne varsa ve bu öznelerin biri 1. Kişi (ben, biz) ise yüklem 1. çoğul olur. * Ali, Ahmet ve ben dün size uğramıştı. * Ben ve kardeşim size inanmıyoruz. * Ben, sen, o burada nöbet tutacağız. Bu işi ancak ben ve sen halledebilirsin. * Dışarıda sadece ben ve o küçük çocuk kalmıştı * Ben ve siz yarışmada eşit durumda değildiniz. * Ben ve birkaç yaşlı adam, kahvede uzun bir sohbete dalmıştı * Bu iş yerini ben, öğretmen arkadaşım Ali açtı. b) Birden fazla özneden biri 2.kişi ise (sen,siz) yüklem 2.çoğul olur *Sen ve kardeşin derse girmemişsiniz. *O ve Murat bunu hemen yapacaklar Sen ve annen burada ne yapıyordunuz? Sen hatta hepiniz bu konuda suçlusunuz. "Galiba sonunda senle biz aynı sonuca ulaştık. c) Öznelerin ikisi de 3.T/Ç şahıs ise yüklem 3.çoğul olur. Mehmet ve Ayşe (onlar) bu sınavda başarılı olacak/ olacaklar. Galatasaraylılar ve Beşiktaşlılar el ele maçı seyretti. 6

7 3. NESNE YANLIŞLARI a. Nesne Eksikliği: BAĞLI VE SIRALI CÜMLELERDE TĐKKKAAAT: "...(I.) yüklem... (II.) yüklem Đsim ya da geçişsiz fiil. Adamın yüzüne dikkatle baktı, ama tanıyamadı. " Yüklem 1 Yüklem 2 "Baktı" fiili geçişsizdir, bu fiil için nesne gerekmez. Geçişli fiil, ama nesnesi yok "Tanıyamadı" fiili geçişlidir, bu fiilin nesne alması gerekir. "Tanıyamadı"dan önce "adamı" ya da "onu" sözcüğü nesne olarak getirilerek bozukluk giderilir. Kızına sarıldı, doyasıya öptü. cümlesinde Kimi öptü? sorusunun yanıtı yoktur. Kızına dolaylı tümleci, nesne gibi görünerek anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Cümlenin doğrusu şu şekilde olmalıdır: Kızına sarıldı, onu doyasıya öptü. *Size teşekkür etmek ve kutlamak istiyor. *Yazıya özendiği, dikkatle yazdığı belliydi. *Sana telefon açmış, merak ediyormuş. *Evin onarımını haftaya bitirecek, sonra da satacak. *Bu kuralların gerekli olduğunu biliyorum; ama uygulayamıyorum. *Yardıma muhtaç olanlara yardım eder, doyururdu. *Onun sıcacık sesi bize ulaşır, mutlu ederdi. *Yazılarında, halkı soyanlara çatar, yerin dibine batırırdı. *Suçlunun evini bastılar, yakalayıp polise teslim ettiler. Ona imreniyor ve başarısından ötürü de kıskanıyordu. Arkadaşlarımızın sorununa sahip çıkarak desteklemeliyiz. Sana asla kızmıyor, çok seviyoruz. Konunun az bilinen bir yönüne ışık tutuyor, aydınlatıyor. Öğretmenimiz hiçbirimizi azarlamaz, çok severdi. Çocuğun gözlerindeki yaşı silip, yerine oturttu. Bu konuda öğrenciler aralarında karar verecekler ve uygulayacaklar. Söylenenlere hemen inanıyor ve her yerde savunuyordu. Kendisine bütün sınıf adına teşekkür eder ve tebrik ederim. Onlara niçin bu kadar yardım ediyor ve destekliyorsun? Büyüklere gereken saygıyı göstermeli, incitmemeliyiz. Bize yardım edeceklerine inanıyor ve bekliyoruz. * "Bu iki resim arasında yedi fark var; 30 saniyede bulmalısınız." * "Bu adam her konuda çok inatçı; bu yüzden kimse sevmiyor." * "Pul biriktirmeye nasıl başladınız, kaç yıldır sürdürüyorsunuz?" * "Adamın getirdiği yazıya bir göz attı ve hemen imzalayıp geri verdi. * "Sizin işinize biraz sonra başlayacaklar, yarım saatte bitirirler. * Derste anlatılan konu çok karışıktı, bu yüzden kimse anlamadı. * Raftan aldığı kitaba önce bir göz attı, sonra oturup uzun uzun inceledi." * "Bu su çok soğuk, ben içemem." * "Dün, yeni bir yazısı geldi; ama henüz okuyamadım." * "Az önce burada bir kitap vardı; nereye kaldırdınız? " * "Bu kaban belki çok kaliteli; ama ben beğenmedim." * "Önüne gelen belgedeki fotoğrafa bir baktı ve hemen imzaladı." * "Đstediğiniz kitapların adlarını bir listeye yazın, ben sonra incelerim." b. Nesnelerin Yapısal Uyuşmazlığı: Bir cümlede aynı eklerle türetilen birden çok fiilimsi, nesne görevinde kullanılabilir. Cümlede aynı görevi üstelenen fiilimsiler aynı eklerle türetilmelidir. Bu nesnelerin ekleri farklı kullanılmışsa bunlar arasında yapısal uyumsuzluk oluşur ve bu uyumsuzluk anlatım bozukluğu yaratır. Seni anladığımı ve onaylayışımı gözden kaçırmazdın sanmıştım. Ne gelişini ne de gittiğini gördüm. Sınırları çizilmiş ve kuralları belirlenen bir yarışmadır bu. Görmek ve bakış aynı şey değildir. 4. TÜMLEÇ YANLIŞLARI a. Dolaylı Tümleç Eksikliği: Her cümlede dolaylı tümleç olmayabilir; ancak kimi cümlelerde dolaylı tümleç kullanılmaması cümledeki başka bir sözcüğün dolaylı tümleç gibi anlaşılmasına yol açarak anlatım bozukluğuna neden olur. Nazlı kardeşini çok sever, sık sık armağanlar alırdı. cümlesinde Kime armağanlar alırdı? sorusunun yanıtı (dolaylı tümleç) yoktur. Cümlenin nesnesi (kardeşini) dolaylı tümleç gibi görünerek anlatım bozukluğuna yol açmıştır. Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır: Nazlı kardeşini çok sever, (ona) sık sık armağanlar alırdı. *Düşman kenti bombaladı; ama giremedi. *Çukurova'nın toprağı insanı diriltir, umut verir. *Sizi önemseyen ve inanan insanlar var. *Gençlerden çok şey bekliyoruz; fakat değer vermiyoruz. *Kadının içeri girmesiyle çıkması bir oldu. *Bu evden nefret ediyordu ; ancak darda kalınca geliyordu. *Birbirlerini çok iyi anlar, inanırlardı. *Ne zaman yanınıza gelsem daima güç verdiniz. *Onun da görüşlerini öğrenmek, yararlanmak istediler. *Arkadaşının sıkıntı çektiğini biliyor, sezdirmeden yardım ediyor. Kayaya yaklaşıyor muyuz, yoksa uzaklaşıyor muyuz? Öğrencileri teşvik etmeli, yüreklendirmeli, destek olmalıyız. Olanları böyle değerlendirmek, bu gözle bakmak gerekir. Öğrencileri rahat edecekleri odalara yerleştirmiş, bütün imkânları sağlamıştı. Duvarları kirletmek, yazı yazmak kesinlikle yasaktır. Sana her konuda güveniyor ve yardım bekliyoruz. * "Çevremizde olup bitenleri izliyor, ama bir anlam veremiyorduk." * "Bu odayı da ilaçlayalım; çok sivrisinek var." * "Ben öyle dizileri hiç izlemem, nefret ederim." * "Böyle hareketli bir yaşama hem alıştık, hem usandık." * "Yanında çalışan işçileri koruyup gözetir, her zaman yardımcı olurdu.". * "Sen zannediyor musun u insanlar söylediklerinizi dinler ve inanır." * "Hazırladığım dosyayı danışmaya bırakacağım, sen yarın alırsın." * "Pop müzik konusunu tartışmayalım; ben hoşlanmıyorum." b)zarf Tümleci Eksikliği Zarf tümlecinin olup olmaması cümlenin yapısını etkilemeyeceği için, zarf tümleci eksikliği anlatım bozukluğuna yol açmaz. Fakat bazı cümlelerde kullanılmayışı anlam kapalılığına yol açar, anlatım bozukluğu oluşturur. * Her zaman senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım. * Hiçbir zaman kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için çalıştı. * Hafta sonları durmadan çalışıyorum, dinlenmiyorum. c) Edat Tümleci Eksikliği: Birleşik cümlelerde, edat tümleci durumundaki öge, ortak olmadığı halde ortak kabul edilirse anlatım bozukluğu meydana gelir. -la, -le eki almış, birliktelik, araç belirten kelime eksikliğine dikkat et. Akşamları kitapçıya uğrar, saatlerce sohbet ederdi. Arkadaşımın babası geldi, bir süre sohbet ettik. *Yeni yetişen sanatçılara yardım eder,ilgilenirdi. *Bir daha seni görmek ve karşılaşmak istemiyor. *Arkadaşlarını aradı, sonra buluştu. *Kötü bir beste yaptığımda beni eleştirir ve tartışırdı. *Senin sorunlarını çözmeye çalışıyor; başa çıkmak için uğraşıyoruz. Eşimi çok severim; her konuda çok iyi anlaşırız. Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı? * "Onu önce gördüğümü hatırlıyorum, sanırım bir toplantıda karşılaştık. * "Karşı çıkanlara sakın bir şey demeyin, boş yere uğraşmayın." * "Ben yarın Ahmet'i göreceğim, bu konuyu da görüşürüz." * "Huysuzluk edince çocuğu kendi başına bırakın, bir süre ilgilenmeyin." 7

8 5. TAMLAMA YANLIŞLARI 3. Bir sıfatla bir adın ortak tamlanana bağlanması 1. Đsim Tamlaması Yanlışları: a. Tamlayan Tamlanan Eksikliği: Tamlama yanlışlarında "ve" bağlacı etkili olmaktadır. Bu bağlaç yalın haldeki bir isim ile bir belirtisiz ad tamlamasının arasında olduğunda tamlanan baştaki isimle de tamlama durumuna girer, bozukluk oluşur: *Öğrenciye bir şey vermeden gelişmesini umma. *Arkadaşına yardım ederek mutlu olmasını sağladı. *Tanıdıklarından alışveriş yaparak para kazanmalarına katkıda bulunurdu. * Çocuklarıyla her konuyu konuşur, yanlışa düşmemelerine çalışırdı. * Bunu kendim ve arkadaşlarım adına söylüyorum. * Bu ülkeye teknik ve bilgi yardımında bulunulacak. * Son derste belgisiz ve sayı sıfatlarını öğrendik. * Bu bölge coğrafî ve iklim açısından ilgi çekici özelliklere sahiptir * Kar yüzünden tüm özel ve devlet okulları tatil edildi. * Yarın senin ve onun işlerine bakalım. *"Bu konu sadece senin ve benim sorunum değil. * "O kitabı geçen hafta aldı, ama hâlâ parasını getirmedi." * Bu karardan vazgeçmeyeceğim, üzerinde inatla durduğunu biliyoruz. Sözünü ettiğiniz binayı ne gördüm ne de yerini bilirim. (ÖSS 2005) Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A) Nesne eksikliğinden B) Gereksiz yere bağlaç kullanılmasından C) Tamlayan eksikliğinden D) Yüklemin olumlu olmasından E) Tümleç eksikliğinden b. Sıfat Tamlaması Yanlışları a. Bir den büyük sayı sıfatlarıyla kurulan sıfat tamlamalarında adın çoğul eki alması anlatım bozukluğu oluşturur: Toplantıda üç ya da daha çok konuşmacılar söz alacakmış. Dışarıda iki insanlar seni soruyordu. Bizde iki türlü düşünürler vardır. Kaç kişilere sorduysam bilen çıkmadı. Ne kadar paralar kazandın? b.belgisiz sıfatlar çoğul anlam veriyorsa belirttiği isimler çoğul eki almaz, tekil olur. Birçok, biraz, herhangi, birkaç, hiçbir, her gibi çoğul anlamı taşıyan belgisiz sıfatların tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, adın tekil kullanılması gerekir. * Geceye birçok davetliler katıldı. * Her türlü tedbirler alındı. * Birçok festivaller düzenlendi bu yaz. * Bin türlü çiçekleri derledim sana. * Đhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı. * Hiçbir anne ve babaların buna itiraz edeceğini sanmam. Anlatım bozukluklarının pek çok ve değişik nedenleri olabilir. Nice büyük kahramanlar geçti bu topraklardan Birçok seneler geçti dönen yok seferinden Anayasa dışı her çeşit faaliyetlere karşı demokrasi savunulacaktır. c. Her belgisiz sıfatının tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, yüklemin olumsuz olması anlatım bozukluğu oluşturur: Bu mevsimde her çeşit kuş avlanmayacaktır. Bu tarihlerde her grup sınavlarını aksatmayacak. "Masanın üstünde bal ve üzüm pekmezi vardı." (Bal pekmezi???) "Yemeklerin yanında salata ve meyve suyu vardı." (Salata suyu???) Önce isim tamlaması, sonra yalın haldeki isim yer alırsa herhangi bir karışıklık olmaz: Masada üzüm pekmezi ve bal vardı. Yemeklerin yanında meyve suyu ve salata vardı. Sıfat ve isim tamlamalarının aynı tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Çünkü isim tamlamalarında tamlanan iyelik eki aldığı halde sıfat tamlamalarında tamlanan ek almaz. Dolayısıyla tamlananlar, niteliği farklı olduğundan, ortak kullanılamaz. Örneğe bak bakalım: "Klasik ve macera romanları okutuluyor." Sıfat isim isim Sıfat tamlaması Belirtisiz ad tamlaması (klasik roman) (macera romanları) Doğrusu : "Klasik romanlar ve macera romanları okutuluyor. olmalı. *Doğa ve toplumsal olayları inceledik. *Dün epik ve aşk şiirleri okuduk. *Askeri ve devlet okullarına giriş sınavı yapılacak. *Gençlik, duygusal ve kişilik sorunları yaşıyor. *Politik ve ahlak yozlaşması önemli bir sorundur. Kaza yerine birçok askeri ve polis aracı geldi. *Şehrimizde çeşitli kültürel ve sanat etkinlikleri gerçekleştirildi. *Bu önlemler ekonomi ve sağlık açısından yararlı sonuçlar verdi. * Siyasî ve ekonomi ilişkileri çıkmaza girdi. * Ülkemiz Bosna ya askerî ve gıda yardımı yaptı. * "Öğleden sonra resim ve beden eğitimi var." * Bu mağazada sadece fayans ve yer döşemesi satılıyormuş." "Bir hafta sürecek festivalde, çizgi ve çocuk filmleri izlettirilecek." * "O ülkelere teknik ve gıda yardımı yapılacak." " * "Devrik ve fiil cümlesi örnekleri yazdık." * "Yemeğin yanında kola ve meyve suyu getirdiler." * "Yemeğin sonunda herkese baklava ve Kemalpaşa tatlısı verildi." "Özel ve kamu arazisi ayrımı yapılmaksızın yeni bir imar planı yapıldı" "Bu dönemde çok sayıda polisiye ve köy romanı yazıldı." "Savaş bölgesine uçakla askeri ve sağlık ekibi gönderildi." * Sorunlar karşılıklı anlayış ve birlik içinde çözülmelidir * Kıpkırmızı çiçekler, ekinler birbiriyle kucaklaşıyordu Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Yetkililer, bu konuda uluslararası işbirliği yapılmasına karar verdiler. B) Siyasi, askeri ve ekonomi alanlarında görüştüler. C) Üye olan ülkelere toplantı konusunda bilgi verilmesini gerekli gördüler. D) Toplantıda herkesin tartışmalara katılması gerektiğini söylediler. E) Gelecek toplantıda ele alınacak konuyu belirlediler. Güvenlik ve askeri makamlarca görevlendirilen personel başarılı oldu. Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A) Özneyle yüklem arasında kişi yönünden uyuşmazlık bulunmasından B) Yüklemin "olmak" yardımcı fiili ile kurulmuş bir bileşik fiil olmasından C) Tamlamadaki iki tamlayandan birinin tamlananla olan uyumsuzluğu D) Bağlacın yanlış yerde kullanılmasından E) Gerekli noktalama işaretlerinin kullanılmamasından 8

9 6. EKLERLE ĐLGĐLĐ YANLIŞLIKLAR Eklerle ilgili yanlışlıklar daha çok isimlerin sonunda yer alan iyelik, hal, çoğul ekleri ile ilgili olmaktadır. Tamlayan ekinin eksikliği ya da gereksizliği, yanlış hal eki kullanımı, iyelik ekinin yanlış kullanımı anlatım bozukluklarına yol açmaktadır. A. Tamlayan (ilgi) ekinin yanlış, eksik kullanımı * Her önüne gelen aklına esen sözcüğü dilimize mal etmesi yanlıştır. * Bu duygular geçici ve insanı yanıltıcı olduğu bilinmelidir. * Büyük emek harcanarak yazılan eserler bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerekir. "Herkesin içtiği çay parasını vermesini istedi." * Ahmet Bey derneğimizin üye ve ikinci başkanıdır. * Her ülke, dünya devletleri arasında önemli bir yer edinmek için, ekonomik açıdan gelişmesi gerekir. "Derslerine düzenli çalışan bir öğrenci, doğal olarak dönem sonu sınavlarında başarılı olması beklenir." "Ankara'ya giderken bindiğimiz otobüs şoförü Alper'in hemşehrisi çıktı." "Masanın üstünde duran kül tablası adamın üst üste yaktığı sigara izmaritleriyle doluydu." "Sağlığına dikkat eden bir insan, ne tür yiyeceklerin zararlı olduğunu biliyor olması gerekir." "Türk edebiyatında yaşamını yazdıkları ile kazanan tek yazar Peyami Safa olduğunu çok az kişi bilir. "Evden çıkmadan önce içtiği kola şişesini masasında bırakmış." "Benim içeceğim çay berrak, demli ve cam bardakta olması gerekir." Bazı cümlelerde ise tamlayan ( ilgi) ekinin gereksiz kullanımı anlatım bozukluğuna yol açmaktadır: "Bu sınıfın, birkaç öğrenci dışında bu yıl oldukça iyi durumda." "Sağlıkla ilgili sorunların hiç vakit kaybetmeksizin çözüme kavuşturulmalıdır." "Bu yıl sınava girecek öğrencilerin yalnız LYS hazırlığına değil, okul derslerine de aynı ölçüde önem vermeliler." "Tanzimat dönemi sanatçılarının birkaçı dışında, devlet adamı olarak çalışmışlardır. Sanatçının, topluma yararlı bir kişi olmak için, eserinde mutlaka toplum sorunlarına yer vermelidir. *Babamın başı ağrıdığında aspirin içerdi. B. Đyelik eklerinin eksik, yanlış kullanımı "Hiçbirimizin o derste bir kitabımız yoktu." "Hepimizin o sırada ortak arzumuz sıcak bir odaya kavuşmaktı." "Kırtasiyeden aldığı malzemelerin paralarını ödedi." " "Ortak arzumuz bir an önce izin almamız ve evlerimize gitmekti." "Hepimizin o gün son derste bir mazeretimiz vardı." * Bu bestesi onun en tanınmış eseridir. * Sergideki resimlerimin hepsi kendi eserimdir. C. Hal eklerinin eksik, yanlış kullanımı "Bu elektronik eşyaların tümünü gümrük bölgesinde almıştık." "Öyle içine kapanık biri ki ihtiyaçlarını söylemeye çekiniyor" "Oturduğu yerde dışarıda oynayan çocukları seyrediyor. "Bu konudan, nerede bilgi bulabiliriz?" D. Bazı ekleri hep yanlış kullanıyoruz. Tikkaatt!!!! 1. Sıfat yapım eki "-ki"nin gereksiz kullanımı: "Bu okuldaki ortaya çıkan sorunların temel nedeni disiplinsizliktir."" "Testteki yer alan tüm soruları bu derste çözeceksiniz." "Bahar aylarında bu köydeki yaşayan herkes tarlaya gider." 2. Gereksiz ya da yanlış çatı eklerinin kullanımı "Bu çocuk için yaramaz da denilebilinir." Nasıl yüklem ama! Biraz daha uzatabilir miydik? "...denebilir" dense yetmez mi? Niye yetmesin! "Biraz düzenli çalışsa gelirini arttıracak." " "Emeklilerin aylıkları bankalardan ödenmeye başladı." "Çocuk bu yeni yuvasında oldukça mutlu görülüyordu." "Dişinden tırnağından arttırdı. "Vergi iadeleri, çalışanların banka hesaplarına yatırılmaya başladı."" "Günlerdir beklediğimiz gemi, ufukta görüldü." 3. "-den, -dan" ekinin gereksiz kullanımı "Geçmişteki yanlışlar tekrardan gündeme geliyor." " "En eski üye olaraktan yenilere yol göstermelisiniz." "Dün çok yorgundum, ayrıyeten hastaydım." "Tarımdaki verimsizliğin nedeni zamanında sulama ve ilaçlama yapılamamasından kaynaklanıyor." Sınavı kazanmasının nedeni çok çalışmış olmasındandır. * Gülmesinin nedeni bugün iyi bir haber almasındandır. * Beni sevmemesinin nedeni, fikirlerini benimsememiş olmamdandır. 4. Yanlış kullanılan fiilimsi ekleri *Arkadaşlarımızın bu konuda iyi aydınlatmamış olduğundan kaynaklanıyor. * Vergilerin yeni sisteme göre toplanacağını sağlayacaklar. *Beni en çok sevindiren senin geldiğindir. Senin en beğendiğim yanın, derslerine düzenli çalıştığındır. * Arkadaşlarımızın bizi aydınlatmamış olduğundan kaynaklanıyor. 7. YANLIŞ TÜRETĐLEN SÖZCÜKLER Kimi zaman yapım eklerinin sözcüklere, kurallara uygun olarak seçilmemesinden dolayı, kimi zaman da eklerin yanlış seçilmesi nedeniyle sözcüklerin yapıları bozuk olur. Bir sözcük dilbilgisi kurallarına aykırı türetilirse anlatım bozukluğu doğar. * Mehmet Efendi on beş yıldır bakkalcılık yapıyor. * Yiyecekleri kokturmuşsun. * Bölgevi sorunlar artıyor. * Her şeyi pahalılandırmışsınız. * Bilinçleşmenin gerçekleşmesini eğitim sağlayacaktır. * Dilimizi çirkinletmeyelim. * Sizce bu kişi kaçtı mı kaçtırıldı mı? * Çocuğu iyi bir doktora bakıtmak gerekiyor. * Alıkoyulan paketleri yarın postaya verelim. * Bu eşyaları pahalılatmak müşteri kaybına yol açar. * Đlk kitabı yirmi yaşındayken yayınlanmış. 8. BAĞLAÇLARIN YANLIŞ KULLANIMI Bazı bağlaçların birbirinin yerine kullanılması mümkün değildir. Yanlış ya da gereksiz bağlaç kullanımı anlatım bozukluğuna yol açar. Ad tamlaması kurmayan eylemsileri iyelik ekiyle (-ma + -sı) kullanmak da anlatım bozukluğu oluşturur: Koskoca adam, konuşmasını, çalışmasını, dinlenmesini, kısaca, yaşamasını bilmiyor. (konuşmayı, çalışmayı, dinlenmeyi, yaşamayı) * Piyano çalmasını öğrendi. * Hafta sonu ben sana araba kullanmasını öğreteyim. * Đlkokula gitmiyor, ama gazete okumasını öğrenmiş. * Doğru dürüst konuşmasını bilmiyor. * Bilgiyi ezberlemek değil, tartışarak özümlemesini sağlamak gerekir. "Merdivenden düşüp ayağını kırmış, üstelik üç hafta işe gidememiş." "Buradaki her işi o yapıyor, ne yazık ki çok yoruluyor." "Ben yarın dışarı çıkamam, ama evde yapılacak bir sürü işim var.". "Öğretmen, resim defterlerini ya da suluboyalarını getirmelerini istedi." "Kitabı bir günde okuyup bitirdi, ama özetini de çıkardı." "Bugün uğramam gereken yedi firma var, kaldı ki çok az zamanım var." "Dün yapacağım hiçbir iş yoktu, üstelik balkonda oturup gazete okudum." "Arabanın işi iki günde bitermiş, kaldı ki bizim hiç vaktimiz yok." "Öğrencilerin eşofmanlarını ya da spor ayakkabılarını getirmeleri istendi." "Đzmir ve Đstanbul arasındaki yol pek iyi değil." 9

10 9. ĐMLA ve NOKTALAMA YANLIŞLARI Noktalama işaretlerinin eksik ya da yanlış yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına da yol açabilir. Bu nedenle noktalama işaretlerinin anlama etkileri ve kullanıldığı yerler iyi bilinmelidir. Yanlış kullanımlar ortaya çıkarsa amaçlanan anlama ulaşmak mümkün olmaz. Đğne iplik olmayınca ne işe yarar? Oku baban gibi eşek olma! Kadın şoförü şöyle bir süzdü. Genç sürücüye bir şeyler söyledi. At sahibine göre kişner. Misafir odasına doğru yürüdü. Dana ahırına doğru koştu. Toprak yolun iki yanına dökülmüştü. Đnsan geleceğini iyi düşünmelidir. Kapıcı kadın yazarımızla görüştü. Bu yıl karınızı ortaklarınızla paylaştınız mı? 10. Zamir Eksikliği ve Anlam Belirsizliği Bazı cümlelerde iyelik zamiri kullanılmadığı takdirde bir anlam belirsizliği ortaya çıkar. Cümlenin başına hem senin hem de onun zamirini getirebiliyorsak orada bir anlam belirsizliği vardır. *Ehliyetini polis almış öyle mi? *Bana ne söyleyeceğini biliyorum. *Geleceğini ben biliyordum. *Yarışmada birinci olduğuna sevindim. Geldiğini pencereden gördüm. Ceketini otobüste unutmuş. Kazanacağını biliyorduk. UYGULAMALAR Seçeneklerdeki cümlelerin yapısı size ipucu verecektir: 1. Gereksiz, yanlış kullanılan sözcüklerin sorulması için sıralı ya da bağlı cümlelere gerek yoktur. Bu sorular basit ve bileşik cümlelerde sorulabilir. 2. "ve" bağlacının ısrarla kullanıldığı cümlelerde tamlama ya da yardımcı fiille ilgili yanlışlık vardır. 3. Ek yanlışları sorularda sık sık öne çıkar. Özellikle tamlayan (ilgi) eki (-in, -in, -un, -ün) ile ilgili bugüne kadar çok soru soruldu. Dikkaattt. 4. Sıralı ve bağlı cümlelerin verildiği cümlelerde daha çok ögelerle (özne, nesne, tümleç) ilgili bozukluklar sorulur. 5. Bozuk bir cümle verilip nasıl düzeltileceği sorulduğunda, seçeneklere bakmadan yanlışlığı görmeniz önemlidir. Yanlışlığı göremezseniz, seçeneklerin HEPSĐNĐ eleyerek doğru şıkkı bulursunuz. 6. Anlatım bozukluğu olan cümlenin kulağı tırmalayacağını unutmayın. Bir cümlede anlatım bozukluğu olup olmadığından şüphelendiğinizde kendinize "Böyle denir mi?" sorusunu sorun. "Böyle denmez." dediğiniz yerde bozukluk var demektir. 1.Bizim Halk ve Milli Edebiyat konularındaki araştırmalarımız yeterli mi? 2.Bu tür kitaplar insanı olgunlaştırır seviyesini arttırır. 3.At arabalarının ve kağnıların tekerlere gıcırtısı geliyordu. 4.Hükümetin o kadar çok ve önemli işleri var ki böyle şeylerle uğraşmaya ne vakti vardır ne de zamanı. 5.Kardeşimin böyle gereksiz ıvır zıvır işlerle uğraştığını sanmıyorum. 6.Onunla birçok konularda görüştüm. 7.Çok sinirli asabi bir adam olduğu belliydi o adamın. 8.Eski fotoğraflara bakarken yaşanmış anılarım gözümün önüne geldi. 9.Yangın yerindeki manzara ve havanın ağırlığı herkesi bunaltmıştı. 10.Yazar yeni kitabı mayıs ayına yerleştirebilmesi için çok çalışması gerekir. 11.Pilotlar çok iyi eğitimden geçmesi gerekir. 12.Ekonomik ve sağlık sorunları ortaya çıktı. 13.Đki katlı dubleks daire satılıktır. 14.Sokağımızda tekel satış bayisi çıktı. 15.Ne senin ne onun suçu var bu işte. 16.Türk kamuoyu bu konuyla ilgilenmesi gerekir. 17.Milli ve Cumhuriyet edebiyatını kesin çizgilerle ayırmak mümkün değildir. 18.Gecenin geç vaktinde yorgun argın eve döner yine erken saatinde evden çıkardım. 19.Öğrenciler bugünü anlamak için dünü anlamak için tarihi incelemesi gerekir. 20.Fabrikanın bahçesinde bir çok bahçe çiçekleri yerleştiriliyor. 21.Derneğimiz depremzedelere karşılıksız bağışta bulunacak. 22.Belediye otobüs duraklarını arttırır. 23. Bazı dostlarınızın özel yaşantınız hakkında çeşitli dedikodular çıkarmış. 24. Şiir edebiyatın estetik ağırlığı en fazla olan sahadır. 25.Bugünkü dersimizde olumlu olumsuz ve soru cümlelerine değindi. 26.Uyarılarıma çoğu öğrenciler kulak asmadı. 27.Öğrencinin zamanı ne kadar az olursa olsun derslerine çalışmalı; eski ve yeni konuları tekrarlamalıdır. 28.O adamın gizli ajans olmasından şüphelendik lü yıllarda dershaneciliğe başladım. 30.Elindeki mevcut bütün olanakları bizim için kullandı. 31Çetin ve zor problemler böyle çözülür. 32.Kendisini düşünen egoist adamları hiç sevmem. 33. Đstanbul a iki kez, Đzmir e hiç gitmedim. 34. Ben kırmızıyı, eşim yeşili sever. 35. Ülkenin hekimliğe olan ihtiyacı tespit ve giderilmeye çalışılıyor. 36. Bülent çok samimi ve ona çok yakınlık göstermişti. 37. Geceleri az, gündüzleri hiç uyumam. 38. Masayı ben, sandalyeleri eşim yerleştirdi. 39. Herkes ondan nefret ediyor, yüzünü görmek istemiyordu. 40. Hiçbiri anlatılanlara inanmıyor, kendi fikrinden ısrar ediyordu. 41. Bu tür dergilerin sayısı azalıyor, okunmaz oluyor. 42. Ellerim çok üşüdüler. 43. Ordu düşmanın üzerine hücum ettiler. 44. Đki işçi, yaklaşık iki saat çalıştılar. 45. Bu iş yerini ben ve öğretmen arkadaşım Ali açtı. 46. Çürümüş yiyecekler yarardan çok zarar sağlar. 47. Tartışacak konuların başında anayasal sorunlar ve buna bağımlı olarak başbakanın görevleri gelmektedir. 48. Bu gençlerin suç işlemesi işsizlik sağladı. 49. Ne diye uğraşacaksın memleketi sen mi düzenleyeceksin? 50. Çobanın sesi karşıki dağlardan yansıdı 51. Her futbolcu maçı kazanmak için üzerine düşen görevi yerine getirmelidir. 52. Bu kütlenin karşısında konuşamıyordu. 53. Eleştirinin etkenliği eleştirmenin sanat gücüne bağlıdır. 54. Avrupa da okuma olasılığı bulan kişilerden biri benim. 55. Bu adamın bu yörede sayılı bir kişiliği var. 56. Tutku ve davranışlarınızı her yerde dikkat etmelisiniz. 57. Kentin sokaklarını kapsayan pislik sağlığımızı tehdit ediyor. 10

ANLATIM BOZUKLUKLARI

ANLATIM BOZUKLUKLARI ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Dün beklenmedik bir sürprizle karşılaştık. Gereksiz Sözcük Kullanımı 2. Yoğun sis sayesinde kaza yapmışlar. Sözcüğü Yanlış Anlamda Kullanma 3. Trafik kazasında yaralananlara başınız

Detaylı

www.ders-akademi.com

www.ders-akademi.com ANLATIM BOZUKLUKLARI Dilin en önemli görevi onu kullanan insanlar arasındaki anlaşmayı sağlamaktır. Söylenmek istenen her şey; açık, yalın ve anlaşılır biçimde dile getirilmelidir. İyi bir cümlede kelimeler

Detaylı

Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. 1)Gereksiz Sözcük Kullanma: Bir cümlede anlamları aynı olan veya anlamca biri diğerini içeren sözcüklerin birlikte kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. *Kulağıma eğilerek alçak sesle bir şeyler fısıldadı.

Detaylı

Anlatım bozukluklarını anlama ve yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki grupta toplayabiliriz:

Anlatım bozukluklarını anlama ve yapıya dayalı bozukluklar olmak üzere iki grupta toplayabiliriz: ANLATIM BOZUKLUKLARI Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca mümkün olduğunca gereksiz

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk.

Satıcı burnu havada, kendini beğenmiş biri. Yaklaşık beş yıl kadar bu Edirne'de oturduk. ANLATIM BOZUKLUKLARI Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca cümle mümkün olduğunca

Detaylı

ANLATIM YANLIŞLIKLARI

ANLATIM YANLIŞLIKLARI ANLATIM YANLIŞLIKLARI ANLAMSAL(BAĞDAŞIKLIK) YANLIŞLIKLAR A) GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI B) YANLIŞ ANLAMDA SÖZCÜK KULLANIMI C)SÖZ DİZİMİ YANLIŞLIĞI Ç) ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZLERİN BİR ARADA KULLANILMASI D)MANTIK

Detaylı

*Aynı anlama gelen sözcüklerin bir cümlede kullanılmasıdır. Duruluk ilkesi ile ilgilidir.

*Aynı anlama gelen sözcüklerin bir cümlede kullanılmasıdır. Duruluk ilkesi ile ilgilidir. ANLATIM BOZUKLUĞU ANLAMLA İLGİLİ YANLIŞLAR 1-Gereksiz Sözcük Kullanımı *Aynı anlama gelen sözcüklerin bir cümlede kullanılmasıdır. Duruluk ilkesi ile ilgilidir. Kadın makyajını tazelemek için dudak rujunu

Detaylı

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: EDAT-BAĞLAÇ-ÜNLEM EDATLAR Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır: 1-GİBİ Cümleye benzerlik, eşitlik,

Detaylı

CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE

CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE CÜMLENİN ÖGELERİ YÜKLEM / ÖZNE YÜKLEM Cümlede işi, oluşu, durumu bildiren öğeye yüklem denir. Diğer öğeleri bulmak için bütün sorular yükleme yöneltilir. Dilimizde her türlü sözcük ve söz öbeği yüklem

Detaylı

ANLATIM BOZUKLUKLARI Sözcük Düzeyinde Cümle Düzeyinde Anlatım Bozuklukları Anlatım Bozuklukları

ANLATIM BOZUKLUKLARI Sözcük Düzeyinde Cümle Düzeyinde Anlatım Bozuklukları Anlatım Bozuklukları ANLATIM BOZUKLUKLARI Sözcük Düzeyinde Anlatım Bozuklukları Cümle Düzeyinde Anlatım Bozuklukları SÖZCÜK DÜZEYİNDE ANLATIM BOZUKLUKLARI Gereksiz Sözcük Kullanımı: İçinde bulunduğu cümlenin anlamına bir şey

Detaylı

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir.

» Ben işlerimi zamanında yaparım. cümlesinde yapmak sözcüğü, bir yargı taşıdığı için yüklemdir. CÜMLENİN ÖĞELERİ TEMEL ÖĞELER Yüklem (Fiil, Eylem) Cümledeki işi, hareketi, yargıyı bildiren çekimli unsura yüklem denir. Yükleme, cümlede yargı bildiren çekimli öge de diyebiliriz. Yüklem, yukarıda belirttiğimiz

Detaylı

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör. Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Eylem ve eylemsilerin anlamalarını durum yönünden tamamlayan zarflardır. Eylem ya da eylemsiye

Detaylı

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Mustafa Öğretmenim, cümlenin asıl öğeleri Yüklem ve Özne dir. Öğretmenim, Zarf Tümleci, Dolaylı Tümleç ve Nesne (Belirtili Nesne Belirtisiz Nesne) de yardımcı öğeleridir.

Detaylı

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir. BAĞLAÇ Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir. Bağlaçlar da edatlar gibi tek başlarına anlamı olmayan sözcüklerdir. Bağlaçlar her

Detaylı

12. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ

12. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ 12. HAFTA TÜR 101 TÜRK DİLİ Amaçlar Bu bölüm tamamlandıktan sonra; Anlatım bozuklukları hakkında bilgi sahibi olunması, Yazma sürecinde oluşabilecek yapısal ve anlamsal anlatım bozukluklarının önlenmesi,

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

CÜMLENİN ÖGELERİ. YÜKLEM Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye yüklem denir.

CÜMLENİN ÖGELERİ. YÜKLEM Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye yüklem denir. CÜMLENİN LERİ YÜKLEM Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye yüklem denir. ÖZNE Yüklemin bildirmiş olduğu iş, oluş, hareket veya yargıyı gerçekleştiren, cümlede yargının

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. CÜMLENİN ÖĞELERİ Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. Bir cümlenin oluşması için en önemli şart,

Detaylı

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır. CÜMLE ÇEŞİTLERİ Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında

Detaylı

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler 16-20 MART 3. HAFTA Cümledeki sözcük sayısı, anlatmak istediğimiz duygu ya da düşünceye göre değişir. Cümledeki sözcük sayısı arttıkça, anlatılmak istenen daha

Detaylı

Anlatım Bozuklukları

Anlatım Bozuklukları Anlatım Bozuklukları Duygu ve düşüncelerimizi karşımızdakine aktarırken kurduğumuz cümlelerin açık ve anlaşılır olması, gereksiz unsurlar taşımaması, çelişkili anlatımlardan uzak olması ve dil bilgisi

Detaylı

1. Cümlede Anlama Katkısı Olmayan Sözcükler Kullanılması İşe gidiş saatlerinde durak yeri çok kalabalık oluyor.

1. Cümlede Anlama Katkısı Olmayan Sözcükler Kullanılması İşe gidiş saatlerinde durak yeri çok kalabalık oluyor. 8. HAFTA ANLATIM BOZUKLUKLARI Sözlü ve yazılı anlatımda başarılı olabilmemiz için dili doğru kullanmamız gerekir. Bu da dilimizin kurallarını ve anlatım ilkelerini iyi bilmemize bağlıdır. Dilin kurallara

Detaylı

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. İsimler (Adlar) Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür. Özel İsimler Özel adlar, benzerleri bulunmayan, yaratılışta tek olan varlıklara verilen adlardır. Kişi

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

Anlatım Bozuklukları II

Anlatım Bozuklukları II Anlatım Bozuklukları II 2 Özne Eksikliği Cümlede özne bulunmaması ya da özne olmayacak bir sözcüğün özne gibi kullanılması durumlarında görülmektedir. Kapının kolu bozulmuştu, bir türlü kapanmıyordu.(

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Dünyayı Değiştiren İnsanlar Dünyayı Değiştiren İnsanlar Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim,

Detaylı

Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz.

Fiiller nesne alıp almamalarına göre değişik şekillerde adlandırılır. Bunları dört grupta inceleyebiliriz. FİİL ÇATISI Çekimli bir fiilden oluşan yüklemin nesne ve özneye göre gösterdiği durumlara çatı denir. Bundan hareketle, yüklemin isim soylu sözcüklerden oluştuğu cümlelerde çatının aranmayacağını söyleyebiliriz.

Detaylı

Dilbilgisiyle İlgili Anlatım Bozuklukları

Dilbilgisiyle İlgili Anlatım Bozuklukları Anlatım Bozuklukları ll Özne Eksikliği 2 Cümlede özne bulunmaması ya da özne olmayacak bir sözcüğün özne gibi kullanılması durumlarında görülmektedir. Kapının kolu bozulmuştu, bir türlü kapanmıyordu.(

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 35 1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur? 1. A. Seni bu başarından dolayı kutlarım. 2. B. Çalışıyorsunuz diye yanınıza girmedim.

Detaylı

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. Örnek: Mustafa okula erkenden geldi. ( Kurallı cümle ) --KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE: Eylemi cümle sonunda yer almayan

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

ZAMİR Varlıkların veya onların isimlerinin yerini geçici veya kalıcı olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle, bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri: İsim soyludur.

Detaylı

Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır.

Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır. Zarf Tümleci / Edat Tümleci Tanımı Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelimeler ve kelime gruplarıdır. *Edat tümleci (edatlı tümleç)

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir.

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir. ZAMİR (ADIL) Kitapları dolabın diğer rafına koyalım. Bunları dolabın diğer rafına koyalım. Yukarıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcükleri inceleyelim: ilk cümlede "kitap" sözcüğü bir varlığı kar şıladığından

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir.

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir. CÜMLENİN ÖĞELERİ Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir. Cümle içindeki sözcüklerin tek başlarına ya da

Detaylı

FİİLİMSİLER. a)isim FİİL(MASTARLAR):Fiillere getirilen (MA y IŞ MAK) ekleriyle türetilen sözcüklere isim fiil denir.

FİİLİMSİLER. a)isim FİİL(MASTARLAR):Fiillere getirilen (MA y IŞ MAK) ekleriyle türetilen sözcüklere isim fiil denir. FİİLİMSİLER Fiillere getirilen, özel eklerle türetilen cümlede isim, sıfat, zarf görevinde kullanılan sözcüklere fiilimsi denir. Fiilimsiler üçe ayrılır. a)isim FİİL(MASTARLAR):Fiillere getirilen (MA y

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir?

TÜRKÇE PAMUK DEDE soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. 1) Aşağıdakilerden hangisi Pamuk dede nin yaptığı işlerden birisi değildir? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok TÜRKÇE PAMUK DEDE Pamuk dede hiç durmadan çalışıyordu. Çünkü o çalışmayı çok seviyordu. Her

Detaylı

2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde daha kelimesi yerine henüz kelimesi getirilebilir?

2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde daha kelimesi yerine henüz kelimesi getirilebilir? 1) Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna soru işareti konulmalıdır? A) Annem geldi mi gelmedi mi bilmiyorum B) Almanya ya siz mi gittiniz C) Bir yere gidilecek mi uçağa binilmeli ) Güneş doğdu mu ağaçların

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz.

Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz. YAZIM KURALLARI Sözcüklerin ve harflerin yazılışıyla ilgili belli kurallar da vardır. Bunları şimdi ayrı ayrı göreceğiz. BÜYÜK HARFLERİN KULLANILDIĞI YERLER Her cümle büyük harfle başlar. Ancak sıralı

Detaylı

1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül ün kaldırılması cümlenin anlamını etkilemez? A) Çocuk, oyuncaklarını topladı. B) Genç,kızın arkasından koştu.

1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül ün kaldırılması cümlenin anlamını etkilemez? A) Çocuk, oyuncaklarını topladı. B) Genç,kızın arkasından koştu. 1.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül ün kaldırılması cümlenin anlamını etkilemez? A) Çocuk, oyuncaklarını topladı. B) Genç,kızın arkasından koştu. C) Rüzgâr, çatıları uçuracak gibi esiyordu. D) Hırsız,

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır?

Yukarıdaki diyalogda kaçıncı cümlede diğerlerinden farklı türde bir fiilimsi kullanılmıştır? 8. Sınıf Fiilimsiler Testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil vardır? A) Çocuklar, bahçedeki kırık kapıdan girip meyve ağaçlarına çıktılar. B) Arkadaşımın ailesi buradan taşınalı tam iki yıl

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

CÜMLENİN ÖĞELERİ. Özne Yüklem Tümleç Nesne

CÜMLENİN ÖĞELERİ. Özne Yüklem Tümleç Nesne CÜMLENİN ÖĞELERİ Özne Yüklem Tümleç Nesne 1 Sözcüklerin cümle içerisindeki görev adlarına cümlenin öğeleri denir. Cümle öğelerini, temel öğeler ve yardımcı öğeler olmak üzere iki grupta inceleyebiliriz.

Detaylı

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ DERSİ TDL 100. 1. Gereksiz Yardımcı Eylem Kullanımı

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ DERSİ TDL 100. 1. Gereksiz Yardımcı Eylem Kullanımı 11. Ders TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ TÜRK DİLİ DERSİ TDL 100 Anlatım Bozuklukları 1. Gereksiz Yardımcı Eylem Kullanımı 2. Gereksiz Sözcük Kullanımı 3. Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler 4. Yanlış Anlamda Kullanılan

Detaylı

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri Dil Gelişimi Yaş gruplarına göre g temel dil gelişimi imi bilgileri Çocuklarda Dil ve İletişim im Doğumdan umdan itibaren çocukların çevresiyle iletişim im kurma çabaları hem sözel s hem de sözel olmayan

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN n ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1 n Problem Avcıları Biz problem avcılarıyız. Benim

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΜΑΘΗΜΑ: ΤΟΥΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: B ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ:

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu? AĞIR ÇANTA Fatma o sabah evden çok zor çıktı. Akşam geç yatınca sabah kalkması zor oldu. Daha kahvaltısını yapamadan çıkmak zorunda kaldı evden. Okula geç kalacaktı yoksa. Okul yolunda çantasını taşımakta

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi Penguenler Güney Kutup Bölgesi'nde yaşayan penguenler çok soğuk ve dondurucu olan kutuplarda rahatlıkla yaşayabilirler. Bunu sağlayan, penguenlerin derisinin altında bulunan kalın yağ tabakasıdır. Bu tabaka,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim Sohbetler *Tatilde neler yaptık? *Hava nedir? Hangi duyu organımızla hissederiz? *Tatildeyken hava nasıl değişimler oldu? *Müzik dendiğinde

Detaylı

Cümlede Anlam TEST 38

Cümlede Anlam TEST 38 SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 38 1) Çocukların öğütten çok, iyi bir. ihtiyaçları vardır. Tümcesinde boş bırakılan yere aşağıdaki sözcüklerden hangisi getirilebilir? A. ilgiye sevgiye

Detaylı

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır? 5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) Öğle üstü bir cip gelip obanın çadırları önünde durdu. Çocuklar hemen çevresinde toplaştılar. Cipten önce veteriner, sonrada kaymakam indi. Obanın yaşlıları hemen

Detaylı

SİMETRİ 15. 16. 17. 18. 19. 20. 21. 22. 23. 24. 25. 26. 27. 28. 29. Akif ile annesi, köyün kıyısında ufacık bir evde yaşıyorlardı. Evleri bir bahçenin içindeydi. Akif'in annesi bahçeye mevsimine göre

Detaylı

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder..

Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. Cumhuriyet Üniversitesi İletişim Kulübü Başkanı Metin Baykal: Halkla ilişkilerci girişken olmazsa çok şeyi kaybeder.. SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? hangi okullarda okudunuz bugüne kadar?

Detaylı

ilkokul1.com YAPANIN YANINA KALMAZ Padişah, sarayının bahçesindeki ağacı çok seviyordu. Bahçıvana; Bu gül ağacına iyi bak! emrini verdi. Günün birinde bir bülbül bu ağaca musallat olup, gülleri yerlere

Detaylı

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. TÜRKÇE 12-13: OKUMA - ANLAMA - YAZMA OKUMA - ANLAMA 1: Rezervasyon Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda. Duşlu olması şart. Otel görevlisi: Tek kişilik odamız kalmadı

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

Copyright Birikim Eğitim - Öğretim ve Sağlık Hizmetleri A.Ş.

Copyright Birikim Eğitim - Öğretim ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Copyright Birikim Eğitim - Öğretim ve Sağlık Hizmetleri A.Ş. Bu kitabı yayınlayan şirketin izni olmaksızın, kitabın tamamı veya bir kısmının; elektronik, mekanik bir kayıt sistemi ile kopyalanması, fotokopi

Detaylı

İnci Hoca CÜMLEDE ANLAM 2

İnci Hoca CÜMLEDE ANLAM 2 CÜMLEDE ANLAM 2 ÜSLUP (BİÇEM) : Yazarın anlatım tarzı ve dilidir. Yazar nasıl anlatıyor. Sait Faik in sade, özentiden uzak, akıcı bir dili ve şiirsel anlatımı vardır. Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur romanında

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü

Detaylı

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir. A.SÖZCÜKTE ANLAM GERÇEK (TEMEL) ANLAM Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Detaylı

Bu gerçeği bilen Atatürk, Türk Dil Kurumunu kurdu. ( Aşağıdaki ilk üç soruyu parçaya göre cevaplayın.)

Bu gerçeği bilen Atatürk, Türk Dil Kurumunu kurdu. ( Aşağıdaki ilk üç soruyu parçaya göre cevaplayın.) Dil ve kültür birbirini tamamlar. Biri olmadan diğeri olmaz. Dil, ulusal olduğu ölçüde ulusal kültür oluşur. Biraz Fransızca, biraz İngilizce çokça Arapça sözcüklerle dolu bir dil ile ulusal kültür oluşmaz.

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir denir.

Zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir denir. [adıllar] Dil ve Anlatım 10. sınıflar 5. Ünite Zamir: İsmin yerini geçici olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle bazı eklere zamir denir. >>> ÖR: Ahmet'ten öğrendim. > Ondan

Detaylı

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ 2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI:

HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: HAYAT BİLGİSİ HAFTA SONU ÖDEVİ ADI SOYADI: 09.04.2010 1. Vücudumuzdaki şeker oranını aşağıdaki organlarımızdan hangisi ayarlar? A) Kalp B) Böbrek C) Karaciğer 2. Sağlıklı bir yaşam için en önemli seçenek

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır.

Şimdi noktalama işaretlerinin neler olduğunu ayrıntılarıyla görelim. Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır. NOKTALAMA İŞARETLERİ Dilimizde ilk kez Tanzimat döneminde kullanılan noktalama işaretleri, yazının daha kolay anlaşılmasını sağlar. Yazının okunmasını kolaylaştırır ve anlam karışıklığına düşülmesine engel

Detaylı

Cümle Kuruluşu ile İlgili Anlatım Bozuklukları

Cümle Kuruluşu ile İlgili Anlatım Bozuklukları Cümle Kuruluşu ile İlgili Anlatım Bozuklukları Dilde sesler bir araya gelerek sözcükleri, sözcükler bir araya gelerek cümleleri oluşturur. Sözcükleri doğru seçmek kadar, onları cümlede yerli yerinde kullanmak

Detaylı

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 34 1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sebep sonuç ilişkisi vardır? 1. A. Sıcak havalar meyveleri kuruttu. 2. B. Taşlara basarak karşı kıyıya geçtik.

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

Fiilde Kip / Kişi K O N U. Durum. Oluş ETKİNLİK 1

Fiilde Kip / Kişi K O N U. Durum. Oluş ETKİNLİK 1 Fiilde ip / işi ETİLİ İstanbul u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgâr esiyor Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; zaklarda çok uzaklarda Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul

Detaylı