TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ"

Transkript

1 HABERLER TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ Ocak 2006, Say : 21 Ç NDEK LER Editörden 1 Baflyaz Ali Dinçol, Troya Kaz lar ve Hititoloji 1 Kitap Tan t mlar Karl Graf Lanckoronski, Pamphylia ve Pisidia Kentleri, I. Cilt, Pamphylia, AKMED, 2004 (Çokay-Kepçe, S.) 4 Parzinger, H. H. Schwarzberg, Afla P nar II. Die mittel- und spätneolithische Keramik, Archäologie in Eurasien 18, Studien im Thrakien-Marmara-Raum, Band 2, Deutsches Archäologisches Institut Eurasien-Abteilung, Mainz am Rhein, 2005 (Karul, N.) 4 Daubner, F., Bellum Asiaticum. Der Krieg der Römer gegen Aristonikos von Pergamon und die Einrichtung der Provinz Asia, München, 2003 (fiahin, H.) 5 Gaitzsch, W., Eisenfunde aus Pergamon. Geräte, Werkzeuge und Waffen, Pergamenische Forschungen, Bd. 14, Ed.: W. Radt, Berlin, 2005 (Zeyrek, H.T.) 6 Arkeoloji Dünyas ndan III. Uluslararas Likya Sempozyumu (Kahya, T.) 7 I. Uluslararas Antik Dönemde Kehânet ve Bat Anadolu daki Apollon Kültleri Sempozyumu (Tulunay, E.T.) 8 Das Schiff von Uluburun, Welthandel vor 3000 Jahren/Uluburun Gemisi, 3000 Y l Önce Dünya Ticareti (Yalç n, Ü.) 9 VI. Uluslararas Hititoloji Kongresi (Alparslan, M.) 10 Daskyleion - Pers Satrapl k Merkezi (Bak r, T.) 11 Salat Tepe Kaz s (Ökse, A.T.) 12 Kaz Araflt rma Karul, N.-Ö. Özeren, Aktoprakl k Höyü ü Çal flmalar Ç naro lu, A., Alaca Höyük Kaz s Özdo an, E.-H. Schwarzberg, Afla P nar Höyü ü Çal flmalar Gülçur, S., Güvercinkayas Kaz s Tekin, H., Hakemi Use Kaz lar Özsait, M., Harmanören-Göndürle Höyük Mezarl k Kaz s Seeher, J., Hattufla Kaz lar Bilgi, Ö., kiztepe Kaz lar Ifl k, C., Kaunos Kaz lar Cevizo lu, H., Klazomenai Kaz Çal flmalar Doksanalt, E., Knidos Kaz ve Araflt rmalar Durugönül, S.-M. Durukan, Korykos (K zkalesi) Yüzey Araflt rmas Efe, T., Küllüoba Höyü ü Kaz lar Tulunay, E.T., Nif (Olympos) Da Araflt rma Projesi: Yüzey Araflt rmas Özy ld r m, M. E. Erten, Olba Arkeolojik Yüzey Araflt rmalar Baflaran, C., Parion Kaz Çal flmalar Belli, O., Sinek Çay Kayaalt S na Resimleri: Onbir Yayl Avc Adam 28 Özf rat, A., Van, A r ve I d r lleri Yüzey Araflt rmas Belli, O., Yukar Anzaf Urartu Kalesi Kaz s Enstitüden Enstitü Kütüphanesinden Haberler (Alparslan, M.) 32 Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü Y ll k Konferanslar 34 Yaflam Solu u Projesi: stanbul Arkeoloji Müzeleri ndeki M s r Eserlerinin Yay nlanmas Projesi 34 Uluslararas Bilim Akademileri Birli i Üyeli imiz ve Corpus Vasorum Antiquorum Projesi 35 Uluslararas Sylloge Nummorum Graecorum Toplant s Uppsala da Yap ld 35 Yeni Yay nlar m z 36

2 Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü Haberler Say : 21 (Ocak 2006) Editör Meltem Do an-alparslan Sayfa Düzenlemesi ve Bask Zero Prodüksiyon Ltd. Yaz lar kaynak gösterilmek flart yla kullan labilir. Ocak ve May s aylar nda yay mlan r. Ücretsizdir. Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü Ekrem Tur Sokak, No Beyo lu- STANBUL Tel: Faks: meltemalpdogan@hotmail.com mdoganalparslan@gmail.com doganmel@istanbul.edu.tr

3 Editörden Eskiça Bilimlerine artan ilginin bir sonucu olarak, art k tv kanallar nda dolafl rken, gazete bayilerinin önünden geçerken, kitapç lara bakarken, eskiden al fl k olmad m z ölçüde eski uygarl klar hakk nda pek çok dokumana rastlar olduk. Bu durum, geç kalm fl bir uyan fl n da iflareti bence. Elinizdeki HABERLER dergisi yaklafl k 600 kifli ve kurulufla gönderiliyor. Bilim kurulufllar d fl nda farkl yer ve adreslerden gelen istek mail ve mektuplar do rultusunda, bu say gittikçe büyüyor. Bu da bilimimize duyulan ilgideki art fl n bir di er göstergesi Dergimizde çal flmalar na yer verdi imiz bilim insanlar n n ba l bulunduklar üniversite ve enstitü say s da her bültende biraz daha artmakta ve çeflitlenmektedir. Türkiye'nin farkl yerlerindeki üniversitelerden ve yurt d fl ndan gönderilen de erli çal flmalar sayesinde, genifl kat l ml, farkl bölge ve dönem araflt rmalar n ve yeni haberleri içeren, zengin bir say ile karfl n za ç kabilmekteyiz. Eskiça Bilimleri konusunda yetiflen insan n, ne uzun bir yol katetti ini hepimiz biliriz. Ayn flekilde bu sab rl ilerleyiflte kay plar verildi inde de üzülürüz. 2005, bu bak mdan derin keder veren bir seneydi. Önce Manfred Osman Korfmann', ard ndan Ümit Serdaro lu'nu, Somay Onurkan' ve son olarak da Tahsin Özgüç'ü yitirdik. Hepsi konular nda uzman, iyi bir bilim adam ve iyi birer insand. Tüm arkeoloji camias n n bafl sa olsun! Baflyaz m zda kaybetti imiz Manfred Osman Korfmann n an s na haz rlanan, Troya ve Hititoloji konulu, Prof. Dr. Ali Dinçol taraf ndan kaleme al nm fl ve Hitit Biliminin, Troya Kaz lar n n sonuçlar ile nas l daha ileri gitti i anlat lm flt r. Ayr ca Arkeoloji Dünyas ndan bölümünde yer alan Daskleion makalesi, burada gerçeklefltirilen kaz n n, arkeoloji, eskiça tarihi ve dinler tarihi için ne denli önemli sonuçlar içerdi ini göstermektedir. Ayn bölümde, yurt içi ve yurt d fl nda uluslararas seviyede düzenlenen sempozyum, kongre ve sergi haberleri, kat l mc lar ve organizatörleri taraf ndan haz rlanm flt r. Okuyucular m z n dikkatini ayr ca Kaz -Araflt rma bölümünde, isimlerini tek tek sayamayaca m kadar çok ve önemli çal flmalara iliflkin yaz lara da çekmek isterim. Tüm okuyucular m za kay plar olmayan, umutlar olan yeni bir sene diliyorum Meltem Do an-alparslan Troya Kaz lar ve Hititoloji 1 Prof. Dr. Ali Dinçol Sevgili dostum ve meslekdafl m, Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü nün fieref Üyesi, Türkiye Cumhuriyeti vatandafl Prof. Dr. Manfred Osman Korfmann n aziz an s önünde tazimle e ilerek, burada k saca kendisinin Troya Kaz lar sonucunda Hititoloji ye sa lad katk lar özetle sunmaya çal flaca m. Hitit dilinin Hint-Avrupa Dil Ailesi nin bir bireyi oldu unun 1915 y l nda Bedrich Hrozny taraf ndan kesin olarak kan tlanmas ve böylelikle çözümlenmesinin üzerinden çok zaman geçmeden, 1924 de Paul Kretschmer Glotta Dergisi nde yay nlanan bir makalesinde Ilios prensi Aleksandros ile bir Hitit metninde geçen Vilusa Kral Alaksandus aras ndaki benzerli e dikkati çekmiflti. ki y l sonra, 1926 da Emil Forrer büyük tart flmalara neden olan Bo azköy de bulunmufl çivi yaz l metinlerdeki Homer öncesi Yunanl lar ad ile bilinen çal flmas n Alman fiarkiyat Derne i nin dergisinde yay nlam flt. Burada önerdi i, Hitit adlar n n Yunanca eflitlemeleri, filolog ve dilbilimcilerin kat tepkileriyle karfl laflt. Özellikle Ferdinand Sommer in tenkitleri, tarihsel fonoloji temeline dayand r lmakta ve eflitlemelerdeki seslerin bu biçimde de iflikli e u rayamayaca n savunmaktayd. Oysa Hitit Dönemi nden gelip Homer diline geçmifl ve referans olabilecek say da ad veya sözcük elde yoktu. Dolay s yla tenkit edilen ses de iflmelerinin aksini de kan tlamak olas görülmüyordu. Di er yandan o zamanlar, Hitit tarihinin rekonstrüksiyonu bugüne göre daha eksikti ve baz olaylar anlamak daha zordu. Buna ra men Forrer e karfl tak n lan ve onun politik görüflleriyle birlefltirilerek artan k r c tav r, uzun süre devam etti ve Forrer in savafl sonras nda Güney Amerika ya göç etmesine ve hayat n n sonuna kadar bir daha da Avrupa ya dönmemesine neden oldu. Forrer in açt tart flma savafl sonras nda bir süre unutulur gibi olduysa da özellikle Hitit Ahhiyava iliflkilerinin incelenmesi nedeniyle tekrar canland. Ahhiyaval lar gerçekten Homer in Achaioi u ile eflitlenebilir miydi? Bu soruya gerek filolojik gerek arkeolojik araflt rmalar n verdi i sonuçlara dayanarak art k olumlu yan t verilmektedir. Ahhiyava Ülkesi halk Akalar d r ve Ahhiyava n n lokalizasyonu da Miken merkezlerinin bulundu u K ta Yunanistan d r. Hititoloji bu gerçe i kabul etmifltir. Mikenoloji de etme yolundad r. Her konuda oldu u gibi, do al olarak itiraz edenler de hâlâ bulunmaktaysa da, sesleri art k daha zay flam flt r. 1 Baflyaz m z, Y ld z Teknik Üniversitesi nde 23 Kas m 2005 tarihinde düzenlenen, Jeoarkeoloji ve Arkeojeofizik Sempozyumu nun Manfred Osman Korfmann Özel Oturumu nda, Prof. Dr. Ali Dinçol taraf ndan yap lan konuflman n metnidir. TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 1

4 TROYA KAZILARI VE H T TOLOJ M.Ö. II. Biny l Haritas Bu gerçek ortaya konunca di er adlar n eflitlemeleri de ele al nmak zorunda kal nd. Ahhiyava n n Anadolu daki en büyük köprü bafl olan Milavanda n n Klasik Dönem in Miletos u oldu u, buradaki arkeolojik buluntular n da yard m yla anlafl ld. Oldukça derin sondajlarda M.Ö. II. biny la ait sur duvarlar ve anlaml say - da Miken ve Anadolu kökenli keramik ele geçirildi. Arzava n n baflkenti olan Apasa n n ise Efes oldu una da art k kuflku yoktur. Beflparmak Da lar ndaki Latmos hiyeroglif yaz t, bu bölgenin, Arzava Ülkesi nin güney s n r oldu u konusundaki görüflleri pekifltirdi. Arzava Ülkeleri ni oluflturan Mira, Kuvaliya, Hapalla, fieha gibi bölgeler de Bat ve ç-bat Anadolu da afla- yukar kesin bir biçimde lokalize edilebildiler. Hitit Büyük Kral I/II. Tuthaliya n n y ll klar nda Assuva Ülkeleri olarak say lan birçok yer ad bulunmaktad r. Bu adlar olas l kla Artuqqa ile bafllamakta ve saat yönünde bir s ra izleyerek Vilusiya ve Taruisa ile sona ermektedir. Bunlardan ilki iya eki ile geniflletilmifl olan Vilusa ile eflittir. Arzava/Arzav-iya adlar nda görüldü ü gibi. Aflfluva Ülkeleri nin, I/II. Tuthaliya n n sefer yapt Arzava ya göre kuzeyde oldu u anlafl lmaktad r. Çünkü Tuthaliya n n yendi i Arzava n n müttefikleri olan devletler, Arzava Ülkesi n n güneyinde yer al yordu. Baflka türlü diyecek olursak, Assuva y yerlefltirmek için haritada sadece Arzava n n kuzeyinde yer vard. Bu nedenle Assuva n n Klasik Dönem in Assos u ile eflitlenmesi söz konusu oldu. Ayn flekilde ilk defa 1924 y l nda Forrer, Taruisa n n Troya olabilece ini düflünmüfl ve bu Paul Kretschmer taraf ndan da yukarda sözünü etti imiz makalesine yapt bir ekte kabul edilmiflti. Bu eflitlemeye Sommer dahi, ünlü eseri Ahhiyava Belgeleri kitab nda itiraz etmemiflti y l nda Gurney ünlü Hititler kitab nda gerek Taruisa=Troya gerek Vilusa=Ilios iddialar n ele alm fl her ikisine karfl da baz argümanlar ileri sürmüfl, ancak bu iddialar fonetik aç dan tümüyle reddetmenin mümkün olamayaca n söylemek durumunda kalm flt. Ayn bilim adam 1959 y l nda amcas Garstang ile beraber yay nlad klar Hitit Co rafyas kitab nda, bu konuda bir ad m ileri giderek, Taruisa ad ndan Troya ad na geçifl aflamas nda Taruiya biçiminde bir ara form olabilece ini kabul etmifl ve her iki eflitlemenin de yani Vilusa=Ilios ve Taruisa=Troya n n çok çekici oldu unu onaylam flt r. Bundan sonra 25 y l süreyle bu konu üzerinde durulmam flt r, ta ki Manfred Korfmann Befliktepe kaz lar na bafllay p, Troya n n önemini tekrar gündeme getirinceye kadar! 1986 y l nda Bryn Mawr da, Troya ve Troya Savafl konusunda toplanan bir sempozyumda konuflan Hans Güterbock, baz itirazlar n sakl tutmakla beraber, bu eflitliklerin prensipte kabul edilebilir oldu u sonucuna vard n ilân etmifltir. tiraz etti i hususlardan birisi, Tuthaliya n n gerek Vilusa gerek Taruisa y ülke olarak KUR determinatifi ile göstermesi, halbuki Homerik metinde Troya n n bölgeyi niteledi i, lios un ise kenti niteledi i yönünde idi. Ancak bu fark n eflitleme önünde bir engel oluflturmad anlafl lmaktad r. Çünkü Hititler, bölge ya da ülkeleri, oran n baflkentinin ad yla anma al flkanl na sahiptiler. Örne in Kargam fl Kenti Ülkesi, Ugarit Kenti Ülkesi v. s. gibi. 2 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

5 TROYA KAZILARI VE H T TOLOJ Di er yandan ülke=kur ve kent=uru kavramlar n n bugün bizim kulland m z anlamda olmad, nüfus, toprak büyüklü ü v.s. gibi kriterlerle bu idari birimlerin oluflturulmad da bilinmelidir. Baflka deyiflle bir co rafya için ne zaman kent, ne zaman ülke denilece i kesin de ildir. Bu yüzden Arzava n n kuzeyinde say lan bu ülkelerin gerçekte küçük yerleflimler oldu unu düflünmek hatal olmaz. E er eflitlemeler do ru ise Taruvisa/Truisa n n bir biçimde Vilusa/ Vilusiya ya ba l olmas gerekir. Ad eflitlemeleri bunlarla da s n rl kalmam fl ve her geçen y lda daha artm flt r. Örne in Lazpa= Lesbos/Midilli gibi veya 2000 y l nda ö rencim Metin Alparslan taraf ndan saptanan ve Tuthaliya n n listesindeki birinci ad olan Artuqqa n n klasik Artake (Erdek) ile eflitlenmesi gibi (Alparslan, M., Artukka: Aššuwa Ülkesi ve Lokalizasyonu, Anadolu Araflt rmalar XVI, 2002: 23-34). Yaln z yer adlar de il, flah s adlar n n baz lar da, sadece Yunanca adlarla eflitlenmekle kalmay p, anlamlar n n aç klanmas na 2004 y l ndan beri bafllam flt r. Örne in Madduvatta adl birini ülkesinden kovan olas l kla Ahhiyava kral Attarsiya n n ad, Yunanca korkusuz anlam na gelen Atarsias ile eflitlenmektedir. Yine Ahhiyava kral n n akrabas olan Tavagalava da Yunanca Eteokles in eski biçimi olan Etevokleves ile eflitlenmekte ve gerçekten flanl anlam na geldi i saptanabilmektedir. Hitit metinlerinden elde edilen adlar n Yunanca karfl - l klar n saptama sorunu 1990 lar n bafl nda flöyle bir ikileme girmiflti: ya tarihsel fonetik disiplininin kurallar yla tam aç klanamayan ses benzerlikleri rastlant say lacak ya da bunlar bir kenara b rak larak, genellikle Hititologlar n savunduklar eflitlemelerin ard ndan gidilerek, sorun tarihsel çerçevede ele al nacakt. Troya kaz lar nda ilk önemli sonuçlar gelmeye bafllad ktan sonra, ikinci yolun daha do ru oldu u ve Anadolu tarihi hakk ndaki bilgilerimizdeki boflluklar n, ancak bu yolla doldurulabilece i ortaya ç kt. Hisarl k n, Homer in Troya s oldu unun kabul edilmesiyle bafllayan bir çal flma hipotezi, Troya Savafl n n gerçekli inin kabulünü de gerektirir, Troya Savafl n n gerçekli i ise, buran n Homer öncesinde var oldu unu gösterir, bu varolufl ise, ancak Hitit Dönemi ne denk düflebilece inden, o dönemdeki ad n n Hitit metinlerinde geçen Taruisa, Truisa ad yla eflitlenmesi zorunlulu unu beraberinde getirmektedir. Hatti-Troya veya baflka deyiflle Hitit-Truisa-Wilusa iliflkilerinin tarihsel rekonstrüksiyondaki yeri, bir çok Hitit tableti taraf ndan da desteklenmektedir. Troya n n tarihsel gerçekli i reddedilirse, tarihin bu bölümü de dayanaks z ve temelsiz kalmaktad r. Troya kaz lar n n önemli sonuçlar n ve Hititoloji ye yapt katk lar birkaç madde halinde flöyle özetleyebiliriz: Troya da Bulunan Mühür 1- Hititler Vilusa ad ile yaklafl k bizim, Troas kavram m za eflit olacak biçimde tüm bölgeyi nitelemekteydiler. Buran n evvelce san ld gibi, en çok m 2 lik küçük bir yerleflim de il, kiflilik bir nüfusu bar nd rabilecek, m 2 lik bir alana yay ld ortaya ç km flt r. Bu büyüklük, dönemin büyük kent leriyle karfl laflt - r labilecek ölçüdedir. 2- Kent Anadolu daki yerleflim konseptine uygun olarak kurulmufltur. Surla çevrili bir akropol ve yine surla ve bir hendekle çevrili bir afla flehirden oluflmaktad r. Afla flehir M.Ö. II. biny lda geniflledi i için, yeni ve daha genifl bir hendekle kuflat lmas gerekmifltir. Bu, nüfusun da artt na kan tt r. 3- Kent, kral n yaflad bir idare merkezi oldu u kadar, bir ticaret merkezi olarak ta öne ç kmaktad r. Akropolde yaflayan idareci asiller gibi, halk n da ticaret nedeniyle elde etti i refah, kentin geliflmesinden de anlafl lmaktad r. Kentin Anadolu nun çok stratejik bir noktas nda konufllanm fl olmas ve iki önemli deniz, Ege ve Karadeniz ve iki k ta Asya ve Avrupa aras ndaki ba lant noktas nda bulunmas, ticaretin canl l n n nedenleriydi. 4- Bu konum kentin zenginli ini gösterdi i kadar, uluslararas dengeler bak m ndan da önemini göstermektedir. Ayr ca Korfmann n Befliktepe kaz - lar ndan sonra da ortaya koydu u gibi, buras üç deniz aras ndaki ulafl m n ana istasyonu olarak görev yapan bir gemicilik merkezi durumundayd. Elbette bunlar n getirisi olan zenginlik, buraya karfl duyulan ele geçirme isteklerinin de nedeniydi. 5- Refah ve zenginli i kendi kontrolü alt na almaya çal flacak en yak n ve yay lma potansiyeline sahip, en büyük askeri güç olarak o dönemde Anadolu da Hitit Devleti vard. Bu bak mdan, Hatti baflkenti Hattufla ile Vilusa n n politik iliflkileri çok eskiye dayan yordu. Troya da 1995 y l nda bulunan, Luvi hiyeroglifleriyle yaz l bikonvex madeni mührün ortaya ç kar lmas, bir tesadüf de ildir. Karfl l kl iliflkiler Hititler taraf ndan kullan lan yaz n n bu bölgelere yay lmas n gerektirdi i gibi, buradaki TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 3

6 TROYA KAZILARI VE H T TOLOJ canl ticaret, Troya da yaz n n kullan lmas n gerektirmifl olmal yd. Çünkü bilindi i gibi, yaz y gerekli k lan birincil neden ekonomiydi. Bir yüzünde Tarhuntanu adl bir kâtibin ad ve ünvan, di er yüzünde ise olas l kla efline ait bir kad n ad (belki Apata) olan mühür, burada Luvi hiyerogliflerini bilen kâtiplerin istihdam edilmifl olduklar n n kan tlayabilir. Ancak tek bir mühür, zay f bir kan tt r.burada kaz lar sürdürülürse, olas l kla baflka mühürler ve kil bullalara bas lm fl mühür bask lar ele geçecektir. 6- Sonuç olarak Troya kaz lar hem do rudan, hem dolayl olarak, Kuzey Bat Anadolu nun tarihsel co rafyas n n ayd nlanmas na yol açt kadar, Hitit tarihinin rekonstrüksiyonunda eksik kalm fl kesimlerin doldurulmas na da olumlu katk lar sa lam flt r. Sevgili Dostum Manfred Osman Korfmann n kendisine yöneltilen ac mas z elefltirilere karfl n do ru yolda oldu una ve kaz s nda elde etti i verileri, Troya ya duydu u tutku nedeniyle belki biraz abartt na ya da süsledi ine, ama genelde bilimsel hiçbir yanl fla düflmeden sundu una inan yorum. Ruhu flad olsun! Kitap Tan t mlar Karl Graf Lanckoronski, Pamphylia ve Pisidia Kentleri, I. Cilt, Pamphylia, Çev.: S. Bulgurlu Gün, AKMED, Okuyuculara sundu umuz bu eser, Pamphylia ve Pisidia ya yap lan çok say da bilimsel araflt rma gezisinin sonucudur y l nda Benndorf un baflkanl nda Lykia ya yap lan ve gerçeklefltirilmesinde benim de katk m bulunan geziden esinlenerek ayn y l n sonbahar nda ilk defa Küçük Asya n n güneybat s na gittim. Karl Graf Lanckoronski, 1890 da yay nlanan Städte Pamphyliens und Pisidiens adl iki ciltlik kitab na bu sözlerle bafllar. Onun kelimeleriyle, flimdiye kadar üzerine bir fleyler yaz lmam fl veya hak etti i oranda yaz lmam fl Antalya dan ve ona birkaç saat mesafede yer alan Pamphylia Ovas ndaki kentlerden ne kadar etkilendi ini, beni her fleyden çok bölgede bildi im bütün yerlerden daha güzel belki sadece talya daki Campania Bölgesi nin bir nebze yakalayabildi i harika do as etkiledi sözleriyle vurgular. Kuflkusuz Do u nun ve Küçük Asya n n cazibesi çok daha erken, 17. yy dan itibaren macerac lar, bilgin ve seyyahlar, botanikçileri ve co rafyac lar kendine çekmifltir. Bunda Do u nun bilinmezli inin yan s ra Anadolu nun zengin tarihi eserleri ve bakir antik kentleri önemli bir rol oynam flt r. Bu geziler özellikle 18. yy dan itibaren bilimsel heyetler taraf ndan yap l yor, çizim ve planlarla desteklenen çal flmalar yay nlan yordu. Bu seyahatnameler günümüzde yap lan arkeolojik çal flmalarda önemli bir ç k fl noktas n oluflturur. Zira bugün yerleri tam olarak bilinemeyen veya art k varolmayan kentleri lokalize etmek, do al ya da insan eliyle yok olmufl an tlar n neredeyse ilk hallerini görmek onlar sayesinde mümkündür. Bununla birlikte kimi çizimlerin abart l oldu unu vurgulamak gerekir. Arkeoloji ve Sanat Tarihi hayran Avusturyal Karl Graf Lanckoronski nin, G. Niemann ve E. Petersen le birlikte yapt Pamphylia ve Pisidia gezi sonuçlar n de erlendirdi i eser, bu bölgelerdeki kentlerin toprak yüzeyinde kalm fl mimari eserlerini tan tmas, yaz tlar n derlemesi ve bugün dahi kulland m z dakik çizimler içermesi nedeniyle önemini korumaktad r. Bu ba lamda eserin Almanca orijinali, bölgede çal flma yapanlar için, uzun y llardan beri bir el kitab niteli i tafl maktad r. Sevindirici olan ise Lanckoronski nin Pamphylia cildinin nihayet Türkçemize kazand r lmas d r. Akdeniz kültürünün hemen her alanda araflt r lmas n ve tan t m n hedefleyen ve bu yöndeki çal flmalar destekleyen Suna- nan K raç Akdeniz Medeniyetleri Araflt rma Enstitüsü, Çeviri Serisiyle Anadolu ya gelmifl ve özellikle Güney Anadolu da araflt rmalar yapm fl seyyahlar n eserlerini dilimize kazand rarak faaliyetlerine yeni boyut getirmifltir. Serinin ilk kitab olan Beaufort un Karamania isimli eserinden sonra Lanckoronski nin Pamphylia s da duru bir Türkçe ve kaliteli bir t pk bas mla araflt r c lar n, ö rencilerin ve konuya ilgi duyanlar n daha çok yararlanaca ve baflvuraca bir yay nd r. Umar z bu de erli çal flman n ikinci cildi olan Pisidia da en k sa zamanda yay nlanacak ve t pk bas m çeviri serisi, bölgeyle ilgili fazla tan nmayan yeni seyahatnamelerin de eklenmesiyle, artarak devam edecektir. Sedef-Çokay Kepçe Parzinger, H.-H. Schwarzberg, Afla P nar II. Die mittelund spätneolithische Keramik, Archäologie in Eurasien 18, Studien im Thrakien-Marmara-Raum, Band 2, Deutsches Archäologisches Institut Eurasien-Abteilung, Verlag Philipp von Zabern, Mainz am Rhein, sayfa, 155 çizim levhas, 29 renkli ve siyah beyaz resim sayfas, 51 tablo ve 4 harita. Alman Arkeoloji Enstitüsü Avrasya Bölümü nün yay mlad - Archäologie in Eurasien serisinin 18. say s nda, Studien im Thrakien-Marmara-Raum 2 alt bafll ile yay mlanan kitap ayn serinin 1. say s n n devam niteli ini tafl yor. Önsöz bölümünde, Afla P nar kaz s ile ilgili serinin 1. cildinde, a rl kl olarak mimari kal nt lar n ele al nd ve özellikle buluntu topluklar ile ilgili çal flmalar için stratigrafik bir altl k oluflturuldu u belirtiliyor. Serinin 2. cildi ise üç bölümden olufluyor. Bunlar n ilki, Hermann Parzinger taraf ndan haz rlanan, y llar aras nda aç a ç kar lan Orta ve Son Neolitik Ça a ait çanak çömlek buluntular n kaps yor. kinci bölümü ise Heiner Schwarzberg in kaleme ald, ayr k bir piflmifl toprak kap türü olan ve kült masas olarak adland r lan buluntular ele al yor. Kitap, Jochen Görsdorf un Afla P nar 14 C ölçümlerini içeren katk s ile son buluyor. 4 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

7 K TAP TANITIMLARI lk bölümde Parzinger çal flman n ikinci sezonundan (1994) itibaren kenar, dip, tutamak ve bezemeli parçalar gibi tan ml kap k r klar ndan bir veri taban haz rlanmaya baflland n ve 1998 y l na gelindi inde, buradaki yay n n da esas n oluflturan yaklafl k parçan n de erlendirildi ini belirtiyor. Veri taban n n çok genifl tutulmas na ra men oldukça sadelefltirilmifl ve kolay takip edilebilir bir flekilde yaz ya dökülmesi, çanak çömle in tekdüzeli inden de il, ustaca aktar m ndan kaynakland, rahatl kla gözlenebiliyor. ki ana bafll k alt nda toplayabilece imiz bu bölümde ilk olarak çanak çömle in detayl tan t m na yer verilirken ikinci aflamada Güneydo u Avrupa ile Kuzeybat Anadolu daki kronolojik yeri tart fl l yor. Bölüm, alt ayr mlar n listeler halinde verildi i ana mal gruplar n n detayl tan t m ile bafll yor. Bunu takip eden k s mda oran tablolar ile desteklenen mal gruplar n n da l m yer al yor. Benzeri bir mant kta ele al nan kap biçimlerine iliflkin bölüme, sayfalara da t lm fl tipoloji tablolar efllik ediyor. Kase, büyük ve küçük çömlekler, büyük kaplar, dip, kulp ve ayak bafll klar alt nda ele al nan biçimlerin genel tan mlar yap l rken, yine izleme kolayl n sa layan bir uygulama ile biçim ad n n bafl harfi alt nda s ralan alt çeflitlemelerin listeleri bulunuyor. Ard ndan biçimlerin oransal da l m ve biçim-mal iliflkileri ele al n yor. Çanak çömle- in tan t m na, genifl bir yelpaze oluflturan bezeme türleri ile devam ediliyor. Ana bafll klar alt nda tan t lan bezeme türleri, da l m tablolar, kapsaml çizim ve listelerle desteklenmifl. Parzinger in çal flmas, yukar da s ralan de erlendirmelerin eflli inde çanak çömle in geliflimini anlatan bir derlemeyle son buluyor. Afla P nar Orta ve Son Neolitik Ça çanak çömle inin Güneydo u Avrupa ve Kuzeybat Anadolu daki kronolojik yerinin tart fl ld bölüm bölge bafll klar alt nda ele al nm fl. Bu ayr mda kaz yerlerinden çok Do u Trakya ile iliflki içinde olabilecek, birer co rafi bütün oluflturan bölgelerin seçildi i göze çarp yor. Yunanistan n kuzeyinden, Karadeniz k y lar na; Güney Marmara dan Kuzey Bulgaristan a uzanan bu bölge içinde Afla P nar buluntular n n kronolojik yeri ve bölgesel ayr mlar ele al nm fl. Kronoloji tablosu içeren sonuç k sm n n ard ndan kitab n birinci bölümü genifl bir Almanca, ngilizce, Türkçe özet ve katalog ile tamamlanm fl. Kitab n ikinci bölümü Güneydo u Avrupa ve Bat Anadolu Neolitik, Kalkolitik Ça kült masalar n n yeri bafll alt nda, söz konusu ayr k kap türlerinin tan t m ile bafll yor ve bu konudaki araflt rma tarihçesi ile devam ediliyor. Planlar eflli inde kült masalar n n yerleflme içindeki da l m n n ard ndan s ras yla mal gruplar, yap m teknikleri, tip ve bezeme çeflitleri tan t l yor. Tüm detaylar ile incelenen bezeme tekniklerinin ard ndan Afla P nar kült masalar buluntu konteksleri ile birlikte genel olarak de erlendiriliyor. Kitab n ilk bölümünde oldu u gibi, yazar Schwarzberg de, ikinci aflamada bu buluntular n genifl bir co rafya içindeki çeflitlemesini ve kronolojik yerini tart fl yor. Belirli tarihleme gruplar alt nda toplanan 272 buluntu yerinden yola ç karak her bir tipin ayr ayr ele al nd bu bölümü özenle biraraya getirilmifl çizim ve da l m haritalar destekliyor. Son olarak kült masalar ndan yola ç karak Güneydo u Avrupa n n neolitikleflme süreci konusunda bir de erlendirmesi yap l - yor. Kitab n ikinci bölümü yine üç dilli bir özet ve katalog ile sonlan yor. Kitab n 3. ve son bölümünü Görsdorf un Berlin laboratuvar nda gerçeklefltirdi i, ölçümlerde uygulanan metodun ayr nt l l tan t m n da içeren, Afla P nar 14 C ölçümleri oluflturuyor. Necmi Karul Daubner, F., Bellum Asiaticum. Der Krieg der Römer gegen Aristonikos von Pergamon und die Einrichtung der Provinz Asia, München, 2003, 318 sayfa. Kitap, yazar taraf ndan 2002 y l nda Georg-August- Üniversität Göttingen de kabul edilen ayn konu bafll kl Doktora tezinin, yeni yay nlanm fl literatürler eklenerek gelifltirilmifl haldeki bask s d r. Kitap esas olarak üç bölümden oluflmaktad r. Giriflte M.Ö. 2. yy da Roma n n geniflleme politakas ve yay l m (s. 5-9) hakk nda bilgi verildikten sonra, çal flman n amac na de inilmifltir (s. 9-12). III. Attalos ve Vasiyeti adl birinci bölümde, yazar taraf ndan III. Attalos un hayat ndan k sa bir kesit sunulmaktad r (s ). Bundan sonra VIII. Ptolemaios Euergetes II. Physkon un M.Ö. 155 y l ndaki vasiyeti hakk nda bilgi verilmektedir. VIII. Ptolemaios vasiyetinde, flayet kendisinin ard ndan tahta oturacak bir varisinin olmamas durumunda, krall n Roma ya b rakaca n bildirmektedir (s ). Yazar bundan sonra ise III. Attalos Philometor un vasiyetinin nedenleri, VIII. Ptolemaios un vasiyeti ile aras ndaki farklar, Bergama Krall n n ve Anadolu topraklar n n durumu hakk nda bilgi vermektedir (s ). Die römische Reaktion auf das Testament (=Roma n n vasiyete tepkisi) konu bafll kl alt bölümde, Roma n n M.Ö. 2. yy n son yar s ndaki iç kar fl kl klar, Yunan kentleri ile Roma aras ndaki güç mücadeleleri, antik kaynaklar ve yaz tlar n verdi i bilgilerin fl alt nda ele al nmaktad r (s ). Hellenistik krallar n topraklar n, Roma ya üçüncü kez miras b rakmas ise M.Ö. 96 y l nda, VIII. Ptolemaios Euergetes II. Physkon un o lu Ptolemaios Apion un ölümlüyle gerçekleflmifltir. Yazar bu olayla, M.Ö. 155 ve 133 y llar nda Hellenistik krallar n topraklar n veraset yoluyla Roma ya b rakmas aras ndaki benzerlikleri ve farkl l klar irdelemektedir (s ). Kitab n Der Asiatische Krieg (=Asia Savafl ) bafll kl ikinci bölümünde, III. Attalos un ölümünün ard ndan, II. Eumenes in o lu Aristonikos Pergamon taht nda hak iddia ederek Eumenes ad alt nda sikke bast rmas ve ayaklanmas sonucunda meydana gelen kar fl kl klar ile savafllar aktar lm flt r (s ). III. Bölümde, Cosul Manius Aquillius un beraberinde 10 Legat la gelerek Asia Eyaletini nas l kurdu u, eyaletin s n rlar, Aristonikos isyan n n bast r lmas nda Roma ya yard mda bulunanlara verilen topraklar ve kurulan yeni eyalette uygulanacak olan vergi politikalar ele al nmaktad r (s ). Sonuç bölümünde, yazar genel bir de erlendirme yapt ktan sonra, Asia Eyaleti nin kurulmas n n ard ndan Roma n n TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 5

8 K TAP TANITIMLARI uygulad vergi politikalar n n yanl fll üzerinde durmaktad r. Yazar, kitab n sonuna Strabon ve Iustinus gibi antik yazarlar n konuyla ilgili orijinal metinlerini ve yaz tlar eklemifltir. Yazar, kitab nda konuyla ilgili antik kaynaklar yeniden de erlendirmesinin yan s ra, son y llarda bulunan yeni yaz tlar n verdi i bilgiler yard m yla, III. Attalos un topraklar n (kendisine vergi ödemekle yükümlü olan Yunan kentleri hariç) Roma ya b rakmas n n ard ndan Roma n n Küçük Asya da ilk kez resmen toprak sahibi olma sürecini ve bunun do urdu u sonuçlar yeniden ele almaktad r. Kitap, Anadolu nun Roma hakimiyeti alt na girdi i bu dönemi yeni kaynaklar n yard m yla fl k tutmas aç ndan önemli bir çal flmad r. Hamdi fiahin Gaitzsch, W., Eisenfunde aus Pergamon. Geräte, Werkzeuge und Waffen, Pergamenische Forschungen, Bd. 14, Ed.: W. Radt, Walter de Gruyter, Berlin, I-XIV+225 sayfa, 29 resim ve 77 levha. Kitap, Pergamon kaz çal flmalar nda aç a ç kar lm fl maden buluntular aras nda yer alan demir eserlerin sistemli biçimde de erlendirmesini içermektedir. Pergamon dan maden eserler, 1878 y l ndan beri uzun süre yeterince araflt r lmam flt r. Kaz (eski) Baflkan Prof. Dr. W. Radt n da teflvikiyle yazar, 1983 y l nda demir buluntular kaz lara paralel biçimde incelemeye bafllam flt r y l ndan itibaren kaz malzemelerin yay na haz rlanmas na a rl k verildi i s rada, demir malzeme araflt rmalar n n sürdürülmesine de h z verilmifl ve sonuçta Pergamon dan Demir Buluntular isimli bu kitab arkeoloji bilimi dünyas na sunmufltur. Buradaki çal flmada Pergamon kaz lar n n çok erken tarihlerden beri yeterince incelenmemifl, depolarda y lm fl vaziyette duran, 1973 y l nda bafllayan konut alan kaz lar ndan gelenler ile birlikte say s da artan demir buluntular, bilimsel aç dan de erlendirilmifltir. Kitab n Kuruluflu: ç kapaklar ve içindekiler listesini, kitap ile ilgili aç klamalar n yer ald Pergamon kaz s (eski) baflkan ve kitab n editörü W. Radt n ve yazar n ön sözleri, k saltma listesi, girifl, buluntu yerleri ve tarihleme, buluntu yerlerinin katalogu bölümleri izlemektedir. Çal flmada de erlendirmeye al nan demir eserler, kullan m alanlar na göre gruplaflt r lm fl, kendi içlerinde fonksiyonlar na ve tiplerine göre ayr ayr incelenmifltir ve tarihlendirilmeleri de yap lm flt r. Öncelikle ev ve çiftlik ifllerinde kullan lan araç gereçler tan mlanm fl ocak ve mutfak gereçleri (flifl, ocak demiri, hamur kesici, k zartma çevirici, çeflitli kaplar, tava, kandil, tutamak ve çeflitli kap bölümleri), b çaklar, makaslar, dikifl i neleri, a i neleri, ve örekeler, yün taraklar, kilit ve anahtarlar, kap aksamlar, çeflitli donan m parçalar ), bunun ard ndan el aletleri kullan m alanlar na göre gruplaflm flt r. Ahflap ve tafl iflçili i: çekiç, marangoz rendesi, testere, matkap, kalem, keski, kama, kireç kafl, duvarc malas, kenetler, flakul; maden iflçili i: demirci gereçleri (örsler, amboslar, k skaçlar); gruplaflamayanlar: deri b çaklar, balmumu malas, küçük gereçler ayr nt l biçimde de erlendirilmifltir. Tar m ile ilgili araç gereçler bölümünde toprak ifllemede, ahflap elde etmede ve hayvanc l kta kullan lanlar incelenmifltir. Dizgin ve koflum tak m n n çeflitli aksamlar, ayr lan bafll ca bölümlerden bir di eridir. Silahlar ise araflt rmaya konu eserlerin ele al nan son grubunu teflkil etmektedir. Kitab n sonuç bölümü Pergamon kaz lar nda aç a ç kar lan demir buluntular n istatistiksel bir de erlendirmesi niteli indedir. Metin bölümünü katalog, Priene den demir buluntulara yer verilen ekler, resimler listesi ve levhalar izlemektedir. Sonuç: Burada tan tmaya çal flt m z kitap hakk nda genel bir de erlendirme yapmadan önce Hellen dünyas nda alet ve silah yap m nda kullan m M.Ö. 1. binin bafllar na kadar uzanan demir madeni ile ilgili baz özellikleri belirtmenin yararl olaca kan s nday z. Pergamon Bölgesi nde demir cevheri, magnetit formunda bulunmaktad r. zmir, Manisa/ Magnesia ve Ayval k ta bu maden yataklar n n varl bilinmektedir. Demir, tarihin her döneminde, demirci ustalar taraf ndan ifllenmifltir. Bu madenin erime noktas 1535 C dir. Ancak, Hellen ve Roma Dönemlerinin maden eritme ocaklar nda bu s cakl a ulafl lmas mümkün olmam flt r. Bunun yan s ra demirin ifllenmesi ve kullan m aç s ndan iyi özellikleri dönemin ustalar taraf ndan keflfedilmifltir. Sertli i, kolay ifllenirli i, çabuk flekil verilebilirli i bu madenin günümüze kadar yayg n kullan m nda etkili olmufltur. Demir tekni inin geliflimi üretim art fl na da kolayl k sa lam flt r. Bak r ve bronzdan daha basit ve çabuk ifllenebilmifltir. Demir araç gereçlere her dönemde de er verilmifl, genelde araç/gereç ve silah yap m nda yararlan lm flt r. Romal demirciler yumuflak demire çeflitli yöntemler uygulayarak çelik haline getirmeyi bilmekteydi, ancak Latince de demir ve çelik kavramlar n birbirinden ay ran kelime yoktur. Demir M.Ö. 1. biny l n bafllar ndan itibaren ticarette de hammadde olarak önemli bir yere sahip olmufltur. Romal baz yazarlar çal flmalar nda bu madenin elde edilmesi ve ifllenmesi konusunda teknik bilgilere de yer vermifltir. Bunlar aras nda C. Plinius Secundus en önemlisidir. Plinius, Naturalis Historia isimli kitab nda (Plin. n. h ) madenler ve kullan m ndan söz ederken çeflitli demir cinsleri, bunlar n elde edilmesi ve kullan labilir hale getirilmesine de inmifltir. Kitapta yazar n ortaya koydu u tespitler, demir malzemenin incelenmesinde baz sorunlar n söz konusu oldu u fikrini vermektedir. Bunlar n en önemlisi çok say da demir gerecin hangisinin gerçekten antik veya yak n döneme ait olduklar hakk nda herhangi bir tespit yap lamamas d r. Bunlar n ço u günümüzde de kullan lan formlara sahiptir. Demir araç ve gereçlerin formlar zaman içerisinde çok az de iflmifltir. Fonksiyon ayn oldu undan, araç-gereçlerin form ve tipleri yüzy llarca de iflmemifltir. Dönemin modas ve fonksiyonel etkili süsler, form aç s ndan de iflimde rol oynamam flt r. W. Gaitzsch n Pergamon kaz lar ndan demir buluntular ile ilgili baz istatistiksel bilgilere de k saca de inmek gerekir. Yazar n tespitlerine göre: Pergamon kent kaz s nda demir buluntular, 40 komplekste ele geçmifltir. Evler ve avlular buluntular n yaklafl k yar s n n ele geçti i merkezler olmufltur. Gymnasion da ele geçen Bizans gereçlerinin % 90 n n ev araç ve gereçleri oldu u saptanm flt r. Traianeum ve 6 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

9 K TAP TANITIMLARI civar ndaki territoriumdan demir buluntular n 2/3 sinin mparatorluk Dönemi ve Geç Antik Dönem araç gereç ve silahlar ndan olufltu u belirtilmifltir. Evlerden ve mekânlardan ele geçen demir eserler aras nda, ocak ve mutfak gereçlerinin say ca fazla oldu u saptanm flt r. Ayr ca Bizans kilit ve anahtarlar n n da çok oldu u belirlenmifltir. Kaz buluntusu silahlar n Hellenistik-Geç Antik Dönemler aras nda çeflitlilik gösterdi i vurgulanm flt r. Bunlar aras nda arsenalde ele geçen silahlar n ço u M.Ö. 2. yy a tarihlenmifltir. Tar m ile ilgili gereçler aras nda meyvecilik ve ahflap ifllemecili i ile ilgili olanlar n çok say da olmas na dikkat çekilmifltir. Demir cüruflar n n Bizans Dönemi ndeki art fl ve büyük y nlar oluflturmas, bu dönemde kentte, demircilik iflinin ticarette önemli bir yeri oldu unu iflaret etmektedir. Geç Bizans yap gruplar nda ele geçen tar m gereçleri, halk n beslenme al flkanl, tar msal alanda ticari aç dan bu day ve arpa üretiminin önemi, ba c l k ve ahflap üreticili inin yayg n u rafl alanlar oldu u ortaya konulmufltur. Tespit edilen nallar n ço unun kat r ve efleklere ait olmas ve bunlar n çok say da ele geçmesi bu hayvanlar n yerel tafl mac l kta tercih edilen vas talar oldu unu belgelemifltir. El iflçili ine ait araç ve gereçler yard m yla Antik Dönem de, Bizans ve Osmanl -Türk Dönemlerinde tafl, ahflap ve deri iflçili inin önemli bir yeri oldu u da kan tlanm flt r. Yukar da detayl biçimde tan t lan kitap, Bat Anadolu dan ve Ege Dünyas ndan demir araç gereçleri, Pergamon örne- inde ayr nt l biçimde bilim dünyas na sunmufltur. Buradaki incelemede tespit edilen bulgular ve de erlendirmeler, Anadolu nun farkl bölgelerinden kaz yerlerinde aç a ç kar lan ve bilimsel araflt rmalarda yeterli ilgi gösterilmeyen demir malzemeleri araflt rmak isteyenler için, el kitab niteli i tafl maktad r. H. Turgut Zeyrek Arkeoloji Dünyas ndan III. Uluslararas Likya Sempozyumu Akdeniz, üç k tan n, Avrupa, Asya, Afrika n n bulufltu u alan; M s rl lar, Minoslular, Mikenler, Likyal lar, Yunanl lar, Etrüskler, Romal lar, Bizansl lar, Araplar, Türklerle insanl k tarihinin bir tür ansiklopedisidir [D. Abulafia (ed.), Tarih Boyunca Akdeniz Uygarl klar, 2005: 12]. Kuflkusuz Akdeniz yörüngesindeki kültürlerin en özgünlerinden biridir Likyal lar nki. Onlar n fl k ülkesi, harita üzerinde Antalya dan Fethiye ye çizilen bir do runun güneyinde kalan ve bugün Teke Yar madas olarak isimlendirilen, Anadolu nun güneybat köflesidir (C. Bayburtluo lu, Lykia, 1975: 5). Likya n n su yüzü Akdeniz kültürlerine, kara bak fl bat da Ege, do uda Mezopotamya ve Asya kültürlerine dönüktür. Kuzeyde ise Anadolu kültürleriyle komfludur. Tarihi buluflmalar n bu kefliflme bölgesinde M s r, Pers, Adalar gibi d flar l k görünen bask n unsurlarla da bafl baflad r. yonya, Frigya, Lidya, Karya, Pisidya, Pamfilya gibi kültür bölgeleriyle de çevrelenmifltir. Likya n n bat s, do usu ve kuzeyindeki kentlerin dokular birbirleriyle karfl laflt r ld nda gözlemlenen farkl sanat izleri bu sentezlerde zenginleflen buluflmalar aç kça yans t r; Ne Telmessos Phaselis e benzer ne de Balbura Trebenna ya (N. Çevik, Tafllar n zinde Likya, 2001). Antik dünyan n merkezleriyle çok yönlü iletifliminin sonucu yenilikçi, sarp co rafyas n n yal t lm fll yla gelenekçi unsurlardan büyüleyici bir bileflim yaratarak oluflturdu u zengin kültürünü bizlere sunan Likya, etkileyicidir ve tekrar tekrar incelenmeyi hakeder. Akdeniz in bu zengin kültürel potansiyeli nedeniyle enstitünün merkezi Anadolu Akdenizi dir; Pamfilya n n, Pisidya n n, Likya n n bulufltu u topraklar; Antalya d r. Suna & nan K raç Akdeniz Medeniyetleri Araflt rma Enstitüsü nün, flte Likya slogan yla Likya Bölgesi nin, bir nevi Akdeniz in tarih öncesinden bafllay p, Ortaça n sonuna kadar uzanan süreçteki tarihi co rafyas, siyasal ve toplumsal tarihi, arkeolojisi, epigrafisi, numizmati i ve sanat tarihini içeren kapsaml bir sempozyumla, III. Uluslararas Likya Sempozyumu (K. Dörtlük T. Kahya B. Vark vanç (ed.), III. Uluslararas Likya Sempozyumu Bildiri Özetleri, 2005) ile, yerli ve yabanc bilim adamlar n Antalya da ve de Likya topraklar nda anlaml buluflturmas da bu özverili giriflimin baflar l bir resmidir. Bu da Anadolu Akdenizi için, Likya için, bilim için büyük f rsatt r. Anadolu Akdenizi nde bir çok kaz ve yüzey araflt rmalar na maddi ve manevi her türlü deste i veren, araflt rma projelerini teflvik eden, bir yay nevi performas nda ardard na ç kartt yay nlar yla bölge arkeolojisindeki önemli bir bofllu u dolduran Suna & nan K raç Akdeniz Medeniyetleri Araflt rma Enstitüsü (AKMED) sempozyumun oluflum sürecini y llar öncesinden haz rlamaya bafllam flt r. Çok kapsaml bir çaban n ürünü organizasyon baflar l bir biçimde sonuçland r lm fl, AKMED in uluslararas bilim çevrelerine tan t lmas nda etken olmufltur. Birincisi 1977 de Frans z Anadolu Araflt rmalar Enstitüsü taraf ndan stanbul da, ikincisi 1990 da Avusturya Bilimler Akademisi taraf ndan Viyana da düzenlenen Uluslararas Likya Sempozyumu nun 7-10 Kas m 2005 tarihleri aras nda Antalya Talya Otel Kongre Merkezi nde gerçekleflen üçüncüsüne 100 ü aflk n seçkin bilim adam kat lm fl, birbirinden ilginç 80 bildiri sunulmufl ve dört gün boyunca devam eden bilimsel tart flmalar ve sergiler Likya kültürünün karanl kta kalan bir çok noktas na fl k tutmufltur; Likya n n TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 7

10 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN sahil kesiminde en eski yerleflimlerin, bilimsel sonuçlar güvenilir olmayan Beldibi ve Belbafl kaya s naklar n n oldu u konumda yani m lerde aranmas gerekti i, daha yüksek kotlarda Paleolitik Dönem yerleflmeleriyle ilgili izlere rastlanmad (M. Otte H. Taflk ran, Sempozyum Bildirisi - bask da) veya Neolitik Devrim in gerçekleflti i zamanda, Antalya n n çok s cak ikliminde insan gruplar n n mutlaka yafl yor olmakla birlikte, bu insanlar n onbinlerce y ldan beri sürdürdükleri nomad karakterli pastoral hayat n çekicili inden de kopamam fl olmalar (R. Duru, Sempozyum Bildirisi - bask da) buna örnektir ve bildiriler Likya da yaflanm fll n en erken dönemlerden bafllayarak izlerini, yak n dönemlere kadar sürmektedir. Bronz Ça ndan Greko-Romen Ça na Luvi halk - n n dinsel geleneklerinin Likya halk nda devaml l, H ristiyan topluluklarda hâlâ yaflayan ve yaflam ritmlerini yöneten Hellenistik öncesi kültlerin varl, Aziz Nikolaus un kültünün yerini bin y l sonra Abdal Musa n n Bektafli kültünün almas Likya n n geçmiflini gelece e aktarmas örne inin inanç boyutudur ve sempozyumun güncel sonuçlar da tüm boyutuyla Likya n n geçmiflini bizlere aktarm flt r. Çat s alt nda bar nd rd tarihi Türk evleri ve eski bir Ortodoks Kilisesi nin yan yanal yla Osmanl n n toplumsal höflgörüsünü mimari boyutuyla sergileyen enstitü, gerçeklefltirdi i sempozyumla Modern Türkiye yi uluslararas bilim dünyas nda temsil etmifl, iyi organize edilmifl bir projeyle en üst kaliteyi yakalam fl ve bu do rultuda örnek teflkil etmifltir. Enstitünün flimdiki k sa vadeli hedefi sempozyum sonuçlar n uzman bir editor ekibi vas tas yla haz rlanacak yay nla, h zl biçimde bilim dünyas na duyurmak, uzun vadede yenilerine ev sahipli i yapmakt r. Tarkan Kahya I. Uluslararas Antik Dönemde Kehânet ve Bat Anadolu daki Apollon Kültleri Sempozyumu I. Uluslararas Antik Dönemde Kehânet ve Bat Anadolu daki Apollon Kültleri Sempozyumu/I st International Symposium on the Oracle in Antiquity and the Cults of Apollon in Asia Minor, zmir de, Ege Üniversitesi (EÜ) Bornova-Edebiyat Fakültesi nde, A ustos 2005 tarihlerinde gerçeklefltirilmifltir. TÜB - TAK n ana sponsorlu unda düzenlenen sempozyumun yürütme kurulu baflkanl n EÜ nden Prof. Dr. Nuran fiahin, sekreterli ini Yrd. Doç. Dr. Cumhur Tanr ver ve üyeliklerini Ankara Üniversitesi nden Prof. Dr. Coflkun Özgünel, Lecce Üniversitesi nden Prof. Dr. Francesco D Andria, Halle-Wittenberg Üniversitesi nden Prof. Dr. Andreas Furtwängler, Bordeaux III Üniversitesi nden Prof. Dr. Pierre Debord ve Paris I Üniversitesi nden Prof. Dr. Roland Etienne yapm flt r. Organizasyonun baflar s na, TÜB TAK yan s ra, Özdere Belediyesi, Frans z Büyükelçili i, DORYA, EB LTEM, Söktafl Tekstil San. ve Tic. A.fi., Hamza Rüstem Foto Pro. San. Tic. Ltd. fiti., Sevilen fiarap San. A.fi. ve Esat Sivri sponsorluklar yla katk da bulunmufllard r. Sempozyum, 17 A ustos 2005 Çarflamba günü saat da, EÜ Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu nda, Dokuz Eylül Üniversitesi Ö r. Görevlisi Duygu S. Akar Tanr ver in sunumu ard ndan Ege Üniversitesi Rektör Yard mc s Prof. Dr. Fikret kiz in aç fl konuflmas yla bafllad. Daha sonra sempozyum yürütme kurulu baflkan Prof. Dr. Nuran fiahin söz ald ; hem Türkçe hem de Frans zca yapt konuflmada, kat l mc lar ve konuklar selamlad ktan sonra, Anadolu da Kehânet ve Apollon Kültü nün önemini vurgulayarak, sempozyumun amac n aç klad ve gelenekselleflmesi dile inde bulundu. Sempozyumun, Prof. Dr. Nuran fiahin in baflkanl k etti i ilk oturumu On the Oracle Practices ad n tafl yordu, fakat Orhan Bingöl ün, kaz ya dönme zorunlulu una ba l istemi üzerine, Perflembe günü Main Cult Sites of Apollo oturumunda sunaca Magnesia da Apollon Kültü konulu bildirisi bafla al nd. Daha sonra programdaki s raya göre Elif Tül Tulunay, Omoplatoskopia-Scapulamanteia ve Pelops ve Yann Leclerc, La notion d espace souterrain dans les temples oraculaires d Apollon bafll kl çal flmalar n sundular. Ö leden önceki Architecture of the Sanctuaries adl, Prof. Dr. Orhan Bingöl ün yönetti i ikinci oturumda, Ak n Ersoy, Klaros taki Hellenistik Apollon Altar : Yeni Gözlemler ; Jean-Charles Moretti ve Gérard Charpentier, Le temple oraculaire d Apollon à Claros konulu sunumlar n yapt lar. Ö leden sonra, Prof. Dr. Elif Tül Tulunay n baflkanl ndaki Archaeological Finds Recovered at the Sanctuaries adl günün üçüncü oturumunda, sa K zgut Bronz Heykelcikler ile Küçük Asya Apollon Kültlerinin liflkileri, Sebastiana Lagona Apollon in Kyme ve Adnan Diler Kaunos un Kral ya da Karyal Apollon bafll kl bildirilerini; konusu Epigraphic and Numismatic Researches olarak belirlenen, Prof. Dr. Andreas Furtwängler in yönetti i, günün dördüncü ve son oturumunda, Thomas Drew-Bear ve Mehmet Tafll alan, Dedications to Apollo from Antioch in Pisidia ; Dorothea Mauermann, Apollon und Maussollos. Hekatomnische Münzemissionen zwischen karischem Bund und persischer Herrschaft ve Koray Konuk, Teratoscopy, Apollo and Karian Telmessos konulu çal flmalar n sundular. 18 A ustos Perflembe günü ö leden önceki iki oturumun da konusu Main Cult-Sites of Apollo idi. Baflkanl n Prof. Dr. Coflkun Özgünel in yapt ilk oturumda, Georges Rougemont, Delphes, les oracles 8 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

11 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN grecs et l archéologie ; Nuran fiahin, À la lumière découvertes récentes: Relations de Claros avec Notion et oracles de Manto ve Francesco D Andria, New Research in the Apollo oracle and sanctuary in Hierapolis in Phrygia ; baflkanl n Prof. Dr. Francesco D Andria n n yapt ikinci oturumda Coflkun Özgünel, Kuzeybat Anadolu Apollon Kültü ve Apollon Smintheus Tap na ; Andreas Furtwängler, Didyma: Das archaische Apollon-Heiligtum im Lichte der jüngsten Grabungen ve Grazia Semeraro, The Sanctuary of Apollo in Hierapolis: A stratigraphical approach to a cult context konular ndaki çal flmalar n aktard lar. Ö leden sonraki ilk oturumun konusu Epigraphic Researches ve oturum baflkan Prof. Dr. Roland Etienne idi: Pierre Debord Apollon en Carie, nouvelles perspectives ; Guy Labarre L Apollon Propylaios d Eumeneia et les Theoi Propylaioi ve Cumhur Tanr ver Epigrafik Buluntular Ifl nda Klaros ta Politheizm isimli bildiriler verdiler. Prof. Dr. Pierre Debord un yönetti i günün dördüncü oturumunda Roland Etienne ve Fr. Prost De Delphes à Claros: Apollon, ses images et ses oracles ; Eric Raimond Homeric Apollon and some cultual aspects in Lukka Lands from II d millenium B.C. to Roman Period ve Kenan Eren Didyma-Klaros: Bir Karfl laflt rma Denemesi bafll kl birer sunum yapt lar. 19 A ustos Cuma günü Archaeological Finds at the Sanctuaries konulu ilk oturumda Gül Ifl n, Güney Pisidia da Apollon Tap n m ve Semra Mägele Der Neufund einer Apollonstatue in Sagalassos (Pisidien) und ihre Beziehung zum hellenistischen Kultbild des Apollon im Orakelheiligtum von Klaros (Ionien) konulu bildirilerini sundular. Günün ikinci ve Scientific Researches at the Sanctuaries adl oturumunda, lhan Kayan, Geoarchaeological Interpretations on the Klaros Excavation Area ; Girolamo Fiorentino ve Francesco Solinas, Archaeo-botanical research in the Sanctuary of Apollo in Hierapolis ve Levent Cavafl, Biokimya Aç s ndan Apollon un Atribütü Defne bafll kl sunumlar n aktard lar. Ö leden sonra ilk olarak Miscellaneous Studies adl oturumda Raffaella Pierobon Benoit, Un controverso oracolo dell Apollo di Didyma i Gerghithes e la storia milesia ; Natalie de Chaisemartin, Apollo in the Theatre and on the Tiberian Frieze of the South Agora at Aphrodisias ve Ifl k fiahin, The Cult of Kharites in Klaros konulu çal flmalar n sundular. Günün ve sempozyumun son oturumu, Christianity and Oracle konusuna ayr lm flt : Pierre Chuvin, Hristiyan din adamlar n n putperestlerin kehânetlerini kabul etmeleri ve kendi manevî dünyalar nda bütünlefltirmeleri üzerine ; Marc Wilson, The Rise of Christian Oracles in the Shadow of the Apollo Cults of Asia Minor ve Mehmet Kâhyao lu, Soothsaying in the Early Christianity bafll kl bildirileri verdiler. Kapan fl oturumunda, önce Prof. Dr. Nuran fiahin taraf ndan I. Uluslararas Antik Dönemde Kehânet ve Bat Anadolu daki Apollon Kültleri Sempozyumu genel olarak de erlendirildi; daha sonra söz alan baz kat - l mc lar da görüfllerini belirttiler ve yak n bir gelecekte bu sempozyumun devam nda buluflmay dilediler. Sempozyum süresince, çeflitli uluslardan bilim insanlar, gerek oturumlar n sonunda gerekse düzenlenen yemek ve toplant larda görüflme ve bilimsel tart flma olana bulduklar kusursuz bir organizasyonla a rland. Yeni buluntu ve araflt rmalar n fl nda sunulan sözlü bildiriler, kat l mc lara birçok yeni bilgi ve bak fl aç s kazand rd. Ayr ca, sempozyum boyunca sergilenen Poster sunumlar da vard : Duygu S. Akar Tanr ver, Early Altar and Offerings of Apollon Clarios ; Serdar Aybek ve Ali K. Öz, Apollonia ad Rhyndacum da Apollon Kültü ; Yusuf Sezgin, Artemis Area Excavations at Claros ve Fuat Y lmaz, The Archaic Sacred Road in Claros. Sempozyumda sunulan tüm bildirilerin özetleri yay nlanm fl olup, ayr nt l ve resimli makaleleri de yay na haz rlanmaktad r. Son olarak, sempozyumun doru unu oluflturan Sembolik Kehânet Gösterisi nden söz etmek istiyorum: Klaros un ünlü kâhinesi Manto nun iki kehâneti Büyük skender taraf ndan Smyrna kentinin yeniden kuruluflu ve Apollon ile Artemis taraf ndan anneleri Leto ile alay eden Niobe nin çocuklar n n öldürülüflü Klaros Apollon Tap na n n görkemli kal nt lar üzerinde ö renciler taraf ndan büyük bir baflar yla canland r ld. Özellikle ay n ondördü hesaplanarak 19 A ustos Cuma gecesi mehtapta düzenlenen ve Arkas sponsorlu unda gerçeklefltirilen gösteride Christos Zygmolas ve efli taraf ndan müzikle okunan hymnoslar da geceye renk katt. Her aç dan kat l mc lar n övgüsünü kazanan bu baflar l sempozyumun düzenleyicilerine sonsuz teflekkürler. Elif Tül Tulunay Das Schiff von Uluburun Welthandel vor 3000 Jahren / Uluburun Gemisi 3000 Y l Önce Dünya Ticareti Deutsches Bergbau-Museum Bochum un 75. kurulufl y ldönümü nedeniyle Ünsal Yalç n n haz rlad 3000 y l önce Dünya Ticareti konulu sergi 16 Ekim 2005 ile 16 Temmuz 2006 tarihleri aras nda gösterime girmifl olup, her gün ortalama 500 ziyaretçi taraf ndan büyük bir ilgiyle izlenmektedir. Cumhurbaflkan m z Ahmet Necdet Sezer ve Alman Cumhurbaflkan Horst Köhler in himayesinde gerçekleflen sergiye Efes Pilsen ve Türk Hava Yollar sponsorluk yapt. Sergi 15 Ekim 2005 tarihinde T.C. Kültür ve Turizm Bakan Atilla Koç taraf ndan aç ld. TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 9

12 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN Serginin ç k fl noktas M.Ö. 14. yy n ikinci yar s nda Uluburun yak nlar nda batm fl olan ticaret gemisidir. Bat n yükü Tunç Ça lar nda ekonomiye ve ticaret yaflam na benzersiz ve yeni bir bak fl aç s getirmektedir. Uluburun Bat dünyan n flimdiye kadar bilinen en eski bat d r. Geminin kal nt lar ve yükü T.C. Kültür Bakanl, An tlar ve Müzeler Genel Müdürlü ü nün izniyle Bodrum Sualt Müzesi ve Institute of Nautical Archaeology at Texas A&M University taraf ndan gün fl na ç kar lm flt r. 20 tona ulaflan kargonun ana pay n 10 ton bak r ve 1 ton kalay oluflmaktad r (klasik tunç yap m için gereken oran). Gemide ayr ca cam külçeler, reçine dolu amforalar, kandiller, abanoz ve fildiflinden yap lm fl malzemeler, alt n nesneler, kehribar boncuklar ve yar de erli tafllar bulunmaktayd y l önce dünya ekonomisi ve ticareti konular n ziyaretçilere en etkileyici biçimde sunmak için sergi üç ana seksiyonda planland : lk bölümde geminin tüm yükü ile birlikte rekonstrüksiyonu yap ld. kinci bölümde ise bat k sergilenmektedir. Salona giren ziyaretçi denizin alt n ve bat n bulunufl vaziyetini izleyebilmektedir. Böylece sualt arkeologlar n n çal flmalar hakk nda da bilgilenmektedir. Son bölümde ise Hitit, M s r, Miken ve Asur gibi M.Ö. 2. binlerin önemli kültürleri tan t lmaktad r. Kültürler anlat l rken hem bat ktan ç kan özgün malzeme, hem de di er müzelerden getirilen eserler kullan lm flt r. Sergi süresince düzenlenen müzik konserleri, workshop ve konferans dizileri gibi kültürel etkinliklerle Do u Akdeniz Kültürleri ve özellikle Anadolu, bölge insanlar na ve izleyicilere anlat lmaktad r. Uluburun Gemisi nden yola ç karak küreselleflmenin tarih öncesi dönemlerde bafllad n, Do u Akdeniz Bölgesi nin ve özellikle Anadolu nun o dönem dünyas n n en önemli halkas n oluflturdu u gerçe i vurgulanmakta ve Anadolu nun Avrupa kültürünün oluflmas nda ve geliflmesindeki önemli rolüne dikkat çekilmektedir. böylece Modern Türkiye nin, Avrupa n n vazgeçilmez bir parças oldu u bilincinin alt çizilmektedir. Serginin 696 sayfa Almanca katalogu yap lm flt r(ü. Yalç n-c. Pulak-R. Slotta, Das Schiff von Uluburun- Welthandel vor 3000 Jahren, Katalog der Ausstellung des Deutschen Bergbau-Museums Bochum, 2005). Katalog flu an Türkçe ye çevrilmekte olup, yak n zamanda bask ya verilecektir. Katalog, sergide gösterilen eserlerin yan s ra, Tunç Ça lar nda Hammadde Temini ve Dünya Ticareti konular nda ve Geç Tunç Ça Do u Akdeniz Kültürlerini anlatan 47 bilimsel makale içermektedir. Ayr ca 92 sayfal k, Uluburun Gemisi ni ve sergiyi anlatan bir el kitapç ç km flt r. Sergi Bochum dan sonra muhtemelen stanbul da da gösterilecek, bu yönde ilk giriflimler olumlu sonuç vermifltir. Katalog kitab n n ayr ca ngilizce olarak yay nlanmas da düflünülmektedir. Sergi hakk nda ayr nt l bilgi almak için, afla da verilen internet siteleri ziyaret edilebilir: Ünsal Yalç n VI. Uluslararas Hititoloji Kongresi (Roma, 5-9 Eylül 2005) Üç y lda bir uluslararas platformda düzenlenen Hititoloji Kongresi nin geçen seneki adresi Roma daki La Sapienza Üniversitesi idi. Prof. Dr. Alfonso Archi taraf ndan 5-9 Eylül 2005 tarihleri aras nda düzenlenen kongreye on yedisi Türk olmak üzere, toplam 93 bilimci bildiri vererek kat lm flt r. Yurtd fl nda yap lmas na ra men, kat lanlar n %20 sinin, Hititler in vatan olan Türkiye den gelmesi, ülkemizde bu döneme ve Hititler e olan ilginin artmas n n bir göstergesidir. Hititoloji Kongreleri, belli bir konuya ba l olmad ndan, 2005 y l toplant s da do al olarak çok konulu bir görünüm sergiledi. Filoloji den Linguistik e, Arkeoloji den proje sunumuna kadar Hititler ile ilgili tüm konular üzerine bildiriler sunuldu. Yukar da say s na de inilen bilimcilerin aras nda çok say da üyesi bulunmas, Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü aç s ndan da kayda de erdir. Enstitü Baflkan Prof. Dr. Ali Dinçol un konuflmas, Bo azköy de bulunmufl olan befl yeni mühür ve mühür bask lar ile onlar n üzerinde yer alan bir hiyeroglifin anlamland rmas n konu ediyordu. Enstitü Asil Üyesi Prof. Dr. Belk s Dinçol un konuflmas ise, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi nde bulunan ve Orta Hitit Dönemi ne tarihlenen bir mektup üzerine yap ld. Di er bir üyesi olan Prof. Dr. Aygül Süel, kaz lar n yürüttü ü Ortaköy/ fiapinuva da ortaya ç kar lan çok say da tabletlerde geçen ve henüz bilinmeyen co rafi yer adlar n konu ediyordu. Yine enstitü asil üyelerinden Prof. Dr. Mehmet Özsait, Arkeolog Nesrin Özsait ile beraber, Yalvaç ve dolaylar nda tespit ettikleri M.Ö. II. biny l yerleflmelerini tan tt. Prof. Dr. Cem Karasu ise, Maflat-Höyük Tabletlerinde geçen kâtipler üzerindeki düflüncelerini dile getirdi. Yukar da sayd m z Türk Eskiça Bilimleri Enstitüsü Asil Üyelerinin d fl nda, enstitünün muhabir üyelerinin kat l m da olmufltur. Prof. Dr. Jak Yakar, Kaflka arkeolojisi üzerindeki görüfllerini sunarken, Doç. Dr. Tayfun Y ld r m kaz lar n yürüttü ü Hüseyindede de bulunmufl olan ve Eski Hitit Ça na ait bir kabartmal vazoda yer alan sahneyi yorumlam flt r. Prof. Dr. Yasemin Ar kan, Mala Nehri nin Hitit kaynaklar ndaki önemi üzerinde durmufltur. 10 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

13 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN Yard. Doç. Dr. Savafl Özkan Savafl ise, daha önceleri bulunmufl olan gümüfl yumruk biçimli kab n üzerindeki kabartmal sahneyi, yaz l kaynaklar yard m yla yorumlam flt r. Enstitü üyeleri oldu u gibi, kongre genç bilim insanlar nda da yank buldu. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi nden Dr. Rukiye Akdo an, Gurparanzah-Destan na yeni bir fragman ekleyerek, bu metin üzerindeki bilgilerimizi biraz daha tamamlam fl oldu. Dr. Güngör Karau uz ise, K. Özcan ile beraber haz rlad ve Tarhuntaflfla/Hulaia Nehir Ülkesi nin yerleflme tarihini konu alan bir bildiri sunmufltur. Yard. Doç. Dr. Esma Reyhan Ortaköy-fiapinuva tabletlerinde geçen baz yeni dini terimler üzerindeki çal flmalar n sunarken, Dr. Leyla Murat da kupti- kelimesinin anlam ve kullan m üzerine konuflmufltur. Yard. Doç. Dr. Turgut Yi it ise, bir Hitit kenti olan fianahuitta n n tarihini anlatarak, kentin önemini vurgulam flt r. Son olarak Meltem Do an-alparslan Hitit metinlerinde adlar geçen bir kâtip ailesinin önemi üzerine bir konuflma yaparken, bu sat rlar n yazar da II. Murflili nin eflleri konusuna fl k tutmaya çal flm flt r. Son derece ilginç bildirilerin sunuldu u kongre 09 Eylül 2005 tarihinde son bulurken, Hitit araflt rmalar konusunda da yeni sonuçlar elde edilmifl oldu. Daha önce talya (Pavia), Almanya (Würzburg) ve Türkiye (Çorum) de düzenlenen Hititoloji Kongreleri nde oldu- u gibi, bu kongrenin bildirileri de bir kitap alt nda toplanacakt r. Hititologlar n bir sonraki buluflmas, üç y l sonra 2008 de Çorum da düzenlenecek Hititoloji Kongresi nin yedincisi ile gerçekleflecektir. Metin Alparslan Daskyleion - Pers Satrapl k Merkezi 1952 y l nda Alman Arkeolog Kurt Bittel, Ergili Köyündeki Hisartepe yi Pers Satrapl k Merkezi ve yerleflimin yak n nda yer alan Milli Park (Kufl Cenneti) da satrapl n Paradeisos u olarak keflfetmifltir. Daskyleion da ilk kaz lar, 40 y l önce Ekrem Akurgal taraf ndan yap lm flt r de Tomris Bak r yeni kaz lar bafllatm flt r ve 2005 y l nda 18. kaz dönemi yap lm flt r. Daskyleion - Pers Satrapl k Merkezi Daskyleion un tarihi M.Ö. 2. biny l n sonlar nda, Troia Savafllar n n ard ndan gelen Aiol Kolonizasyonu ile bafllar. Strabon a göre, Echelas, Peleopidler Sülalesinden gelen göçmenlerle birlikte buraya yerleflmifltir. Nitekim bu dönem Daskyleion yak n nda Göktepe de ele geçen ve içlerinde Buckel-Keramik örnekleri de bulunan bir grup seramik ile arkeolojik olarak kan tlanm flt r. M.Ö. 800 den itibaren de burada yaflam fl olan Frigler hakk nda kesin bulgular sürpriz olarak 1990 y l ndan beri ele geçmektedir. Frig alfabesi ile yaz lm fl epigrafik malzemeler, Frig serami i ve Bothros u da olan bir Kybele Tap na n n temelleri gibi buluntular, Xenophon ve Strabon gibi eski yazarlar n görüfllerini gerçe e dönüfltürmüfltür. Böylece Frigler in, Trakya dan Anadolu ya Çanakkale Bo az yoluyla geçtikleri ve bir süre Daskyleion da yerleflik kald klar anlafl lm flt r. Arkaik Dönem de iki Lydia Kral, Ardys ve Sadyattes, Daskyleion da söz sahibi olmufllard r. M.Ö. 1. yy da yaflam fl tarihçi Damaskus lu Nikolaos, Lydia n n sürgün kral Daskylos un, halefi Ardys n emriyle Daskyleion d fl nda bir yerde öldürüldü ünü söyler. Lydia hakimiyeti, Pers lerin gelifline kadar devam etmifltir. M.Ö. 547 de Persler in Lydia y ele geçirmeleri ile Sardis de bir yönetim merkezi ve Daskyleion da önemli bir satrapl k merkezi oluflturulmufltur. M.Ö y llar aras nda yer alan Erken Akhaemenid Evre boyunca Pharnakes, Mitrodates, Megabazos ve Megabates diye bilinen dört satrap Daskyleion da genel valilik yapm fllard r. Bu döneme ait arkeolojik buluntular aras nda, saraylara ait mimari bloklar, Anadolu-Pers stilinde ve üzerlerinde Aramca yaz tlar tafl yan mezar stelleri, fildifli eserler, dokuma tezgâh a rl klar, ve 500 ü aflk n say da ele geçmifl ve ran daki Büyük fiah n bat daki satraplar ile yapt yaz flmalar n kan tlar olan Bulla lar (mühür bask lar ) say lmal d r. M.Ö y llar aras nda yer alan Orta Akhaemenid Evre Daskyleion un Alt n Ça n oluflturur. Görkemli bir Duvar, Pers Saray mimarisinin tipik bir örne idir. Erkeklere ait kabul solonu olan bir Andron un (Satrap Saray ), ön bahçesi, giriflinde iki sütunu vard r ve saraya ait bir bölümü oluflturan bu Andron da I. Artabazos, I. Pharnabazos, I..Pharnakes ve II. Pharnabazos gibi satraplar yaflam fllard r. Bu saray, M.Ö. 395 y l nda Sparta l komutan Agesilaos taraf ndan yak l p, y k lm flt r. Baz kal nt lar, Zoroastrianizm Dini ne ait yap lar n da Dasyleion da yer ald klar na iflaret ederler. Zoroastrianizm Dini nin rahipleri olan Magoslar gösteren iki kabartmal blok üzerinde ( stanbul Müzesi nde), Magoslar padan giymifller ve ellerinde bransman tutarak, dini bir kurban sahnesinde TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 11

14 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN yer almaktad rlar. Bu mermer bloklar bir Atefl Tap na ya da Sunak na ait olmal d rlar y l nda bu dine ait bir kutsal alan, kaz larda ele geçmifltir. M.Ö. 4. yy Anadolu da ve de Daskyleion da Satrap ayaklanmalar ile karmafla içinde geçmifltir. Büyük skender, generali Parmenion u, Granikos (Biga) savafl n n ard ndan, M.Ö. 334 y l nda ele geçirmesi için Daskyleion a göndermifltir. Makedonya ordusu kenti alm fl ve yak p y km flt r. Bu savafl ile Daskyleion da Pers yaflant s da sona ermifltir. Hellenistik Dönem yap lar, satrap saraylar n n y k k bloklar kullan larak infla edilmifllerdir. Daskyleion da Roma Dönemi çok zay ft r. Buna karfl l k Byzans Dönemi nde askeri amaçla kullan lm flt r. Bu nedenle Hisartepe nin çevresinde güçlü bir Byzans suru yer almaktad r. Daskyleion ve Pers Paradeisos u (Kufl Cenneti) bugün koruma alt na al nm fl olup, tüm alan milli parka dönüfltürülmüfltür. Band rma da 2001 y l nda faaliyete geçen yeni Arkeoloji Müzesi nde Pers Kültürü nü ve Zoroastrianizm Dini ni yans tan ve Daskyleion kaz - lar nda gün fl na ç kart lm fl eserler teflhir edilmektedir. Salat Tepe Kaz s Tomris Bak r Dicle Nehri üzerine kurulmas planlanan Il su Baraj etki alan içerisinde kalan Diyarbak r ili Bismil ilçesine ba l Salat Tepe de Diyarbak r Müzesi ad na y llar nda yap lan kurtarma kaz lar, Devlet Su flleri taraf ndan finanse edilmifl ve ODTÜ-TAÇDAM taraf ndan organize edilmifltir. Tepe üzerinde geç dönem mezarlar n n alt nda, Erken Demir Ça ndan Ortaça a kadar uzanan zaman diliminde aç lm fl tah l ambarlar ile Ortaça ve sonras na ait ocak ve tand rlar, tafl ve pise duvar parçalar ndan oluflan mimari kal nt lar aç a ç kartm flt r. Tepenin güney yamac na aç lan 60 m uzunluktaki basamakl yamaç açmas nda tepe üzerindeki kal nt lar n alt nda, an tsal bir kerpiç yap n n varl n göstermifltir. Bu yap Geç Kalkolitik Ça a ait, Obeyd boyal seramikleri veren yerleflim katmanlar n n oluflturdu u yayvan bir höyük üzerine döflenen kil dolgu bir platform üzerine kurulmufltur. Tepenin bu en eski yerleflimi, Salat Çay n n Miyosen Dönem de biriktirdi i çak l seki üzerine kurulmufltur. Kurtarma kaz lar n n, bölgedeki Türk kaz lar na ödenek aktar m nda yaflanan zorluklar nedeniyle iki y l kesintiye u ramas ndan sonra, 2005 y l nda devam edilen kaz lar, tepe üzerindeki kerpiç yap n n yaklafl k 600 m 2 lik bir bölümünü aç a ç kartm flt r. Derin kaz lm fl ambarlar ve kül çukurlar n n verdi i tahribat nedeniyle tam plan belirlenemeyen yap, standart kerpiçlerle (35x35x9 cm) infla edilmifltir. Kil platform üzerine çak l döfleli bir taban döflenmifl ve duvarlar iri Salat Tepe kireçtafl bloklardan oluflan temellerle desteklenmifltir. Yap n n d fl duvarlar 3-3.5, iç duvarlar kerpiç eninde örülmüfltür. Tepe üzerinin güney kenar nda kaz lan açmalarda duvarlar k smen 1.65 cm yükseklikte korunmufl, güney kesimi güney kesimi afl nma ve kaymalar nedeniyle tahrip olmufltur. Tah l ambarlar - n n yol açt tahribat alanlar aras nda ve baz ambarlar n diplerinde belirlenen duvarlardan yap n n plan tam olarak ç kart lamamakla birlikte genifl bir avluyu kareye yak n ve ince-uzun dikdörtgen mekânlar n çevreledi i anlafl lm flt r. Bu mekânlar n tabanlar ince beyaz s val d r. Yang n sonucu tahrip olmufl bir mekân n bat duvar nda dairesel ahflap kay tlar n duvara geçirilmesi için iki girinti, bunlar n aras ndaki taban üzerinde 11 adet tezgâh a rl ve bunlar n alt nda tabana aç lm fl, çapraz bir ahflap kay t yuvas bulunmufltur. Bu bulgular burada bir dokuma tezgâh n n varl n göstermektedir. Mekân n has r örtülü s k flt r lm fl toprak taban üzerine y lm fl halde on piflmifl torak kap, iki tafl kap ve bir tütsü suna bulunmufltur. Mekân içlerinden ve yap y k nt s ndan toplanan seramik büyük oranda Kuzey Suriye Orta Tunç Ça (k rm z -kahverengi boya astarl kaplar, Habur boyal lar ve standart monokrom) özellikleri göstermekte, bunlar n yan s ra az oranda Erken Tunç Ça III-IV için tipik olan kap parçalar (koyu a zl portakal ms k rm z çanaklar ve metalik seramik) ele geçmifltir. Bu özellikleriyle Salat Tepe kerpiç yap s Yukar Habur Bölgesi ve kuzeyinde geliflen kültür bölgesinde yer almaktad r. Yap n n tarihi için mekândan al nan kömürleflmifl ahflap kal nt lar üzerinde 14 C analizleri yapt r lmaktad r. Yap n n mekânlar genellikle buluntu içermedi inden yap n n boflalt larak terk edildi i, genifl mekânlar dolduran kerpiç y k nt n n niteli i de yap n n uzun süreçte eriyerek de il de, belki bir deprem sonucu aniden y k ld izlenimini b rakmaktad r. Kerpiç duvarlar n kal nl yap n n d fltan korunakl ve olas l kla birkaç 12 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

15 ARKEOLOJ DÜNYASINDAN katl olabilece ini, kaplad alan da bunun kamusal bir yap ya da bir zengin evi olabilece ini düflündürmektedir. Yap n n en yak n benzeri ayn bölgedeki Giricano A ve C yap lar ile Üçtepe 11. tabakas d r. Kaynakça Ökse, A. T., Salat Tepe 1998 Araflt rmas, Il su ve Karkam fl Baraj Gölleri Alt nda Kalacak Arkeolojik Kültür Varl klar n Kurtarma Projesi 1998 Y l Çal flmalar (ed. N. Tuna v.d.), Ankara: Ökse, A. T. v.d Salat Tepe 1999 Yüzey Araflt rmas, Il su ve Karkam fl Baraj Gölleri Alt nda Kalacak Arkeolojik Kültür Varl klar n Kurtarma Projesi 1999 Y l Çal flmalar (ed. N. Tuna v.d.), Ankara: Ökse, A. T. A. O. Alp Salat Tepe 2000 Y l Kaz Çal flmalar, Il su ve Karkam fl 2000 (ed. N. Tuna v.d.): Ankara: Ökse, A. T Salat Tepe 2001 Y l Kurtarma Kaz s, Il su ve Karkam fl 2001 (ed. N. Tuna v.d.), Ankara: Ökse, A. T. A. O. Alp N. nal Il su Baraj -Salat Tepe Y l Kaz lar. 25. Kaz Sonuçlar Toplant s I, 2003, Ankara: Ökse, A. T. A. O. Alp (bask da). Salat Tepe 2002 Y l Kurtarma Kaz s. Il su ve Karkam fl Ökse, A. T. (bask da). Salat Tepe Kaz lar n n Stratigrafik Sonuçlar. Belleten. Uysal, G. (bask da). Salat Tepe Populasyonunun Paleoantropolojik Analizi. 27. Uluslararas Kaz, Araflt rma ve Arkeometri Sempozyumu, Arkeometri Sonuçlar Toplant s, , Antalya. A. Tuba Ökse DÜZELTME Haberler Dergimizin 20. say s nda yay nlanan Anazarbos Kaz lar 2004 (s: 24) yaz s n n bafll, yay n s ras nda gerçekleflen bir hata sonucu Anazarbos Kaz s olarak verilmifltir. Bafll k, Anazarbos Yüzey Araflt rmalar olarak düzeltilmifltir. Kaz - Araflt rma Aktoprakl k Höyü ü Çal flmalar li y llarda bafllayan Il p nar kaz lar na kadar, Güney Marmara tarihöncesi dönemler aç s ndan hemen hemen hiç araflt r lmam fl bir yer durumundayd. Dr. J. Roodenberg in Il p nar n ard ndan baflta Mentefle olmak üzere Hac lartepe ve Barç n Höyük te (Yeniflehir II) yapt çal flmalar, bölgedeki tarih öncesi dönem kronolojisinin oluflumuna önemli katk lar sa lad y l nda, Ulubat Gölü nün do u teras nda yer alan Aktoprakl k Höyü ü nde bafllat lan kaz larla bölgedeki tarihöncesi dönem çal flmalar na bir yenisi daha eklendi. Çal flman n ilk y l nda gerek yüzey taramalar ve sondajlar, gerekse jeomanyetik ölçümlerle yerleflmenin kaplad alan yaklafl k olarak tespit edilmifl ve küçük çapl kaz lar ile k smen araflt r lm flt. Buna göre Aktoprakl k Höyü ü, Ulubat Gölü ne do ru uzanan iki dere yata n n aras nda kalan do al bir yükseltinin üzerinde ve bu dere yataklar ndan birinin kuzey teras na kurulan birbiri ile kültürel ve kronolojik olarak ilintili iki yerleflim alan ndan olufluyordu y l nda güney kaz alan olarak adland rd m z, dere teras ndaki yerleflimde bir sondaj, kuzey kaz alan olarak nitelendirilen do al yükselti üzerindeki yerleflimde ise 450 m 2 ye varan bir alanda kaz çal flmalar yap lm flt. lk veriler güney kaz alan n n Neolitik Ça da bir dere yata n n kuzey teras na kuruldu unu, daha sonra Neolitik Ça n sonlar na do ru 150 m kadar kuzeye tafl nd n ve Orta Kalkolitik Ça a kadar olas l kla kesintiz olarak devam etti ini göstermiflti y l nda a rl k yine kuzey kaz alan na verilirken, güneyde göreceli olarak daha dar bir alanda çal fl ld. Kuzey kaz alan nda önceki y l 65 m çap nda, kal n kalker s val, üç yenileme evresi bulunan bir hendek tespit edilmiflti. Bu y l hende in derinli inin 1 m nin üzerinde oldu u anlafl ld. Hendek içinde, çok say da k r k ö ütme tafl ve özenli yap lm fl tümlenebilir kaplarla dolu çukurlara ve mezarlara rastland. Bir kenar tafl s ras ile çevrelenmifl, basit çukurlara b rak lan 3 eriflkin gömütünden de anlafl ld üzere, ölüler herhangi bir yön bütünlü ü gözetilmeden hoker biçiminde yat r lm flt r. Yerleflmedeki mezarlara flimdilik yaln zca hendek içinde rastlanm fl olmas ilginç bir durumdur. Ancak henüz hende in yap m amac ve dönemine iliflkin kesin sonuçlara ulafl lamam flt r. Hende in bulundu u alan n iç k sm nda ve d fl nda baz yap kal nt lar na rastlanm flt r. Ancak bu yap kal nt lar ile hendek aras ndaki iliflki henüz net de ildir. Hendek, söz konusu yap lar birbirinden ay rmak amac yla yap lm fl olabilece i gibi daha sonraki bir dönemde de infla edilmifl olabilir. Ancak her iki koflulda da hende in Kalkolitik Ça n bafllar nda aç ld söylenebilir. Bu alanda bulunan kal nt lar tek odal dikdörtgen planl yap lardan oluflmaktad r. Duvarlarda çok say da payanda bulunmakta, bunlar çat y tafl man n yan s ra mekân farkl ifllevlere bölmektedir. 50 cm kal nl nda TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 13

16 KAZI - ARAfiTIRMA Gölü ve havzas n n geliflimi üzerine çal fl lmas gerekmektedir. Gölün deniz ile iliflkisi ve su seviyesindeki de iflimlerin saptanmas, burada bulanan seddenin taflk nlar ndan korunmak için mi yap ld n, yoksa Ulubat Gölü nün bu kesime kadar sokulan bir koy oluflturup oluflturmad gibi sorular da ayd nl a kavuflturacakt r. Di er taraftan burada bulunan masif duvarlar n yap m için gerekli olan ifl gücü ve organizasyon da, burada yaflayan toplulu un sosyal yap s n n anlafl lmas için önemli bir göstergedir. Aktoprakl k Kaz Alan olan duvarlar, dolgu kerpiç kullan larak infla edilmifl, yeflil renkte bir kil tabakas ile kapland ktan sonra, bir çok kez ince kalker s va ile s vanm flt r. Duvar yüzlerinde ya da mekân içinde bulunan ahflap kal nt lar, duvarlar n en az ndan alt k s mlar n n ve tabanlar n zaman zaman ahflap ile kapland n göstermifltir. Yap - lar n plan özelikleri buradaki yerleflme düzeni hakk nda da bilgi vermektedir. Kesin yarg lara varmak için henüz erken olmakla birlikte, yap lar n bitiflik düzende ard s ra diziler oluflturduklar ve önlerinde avlu olarak kullan lan genifl aç kl klar b rak ld söylenebilir. Bu alanda, dolgu kal nl n n anlafl lmas için aç lan sondajda höyü ün 5 tabakadan oluflan 4 m lik bir dolgu kal nl na sahip oldu u görülmüfltür. Güney kaz alan ndaki çal flmalar ise buradaki yerleflmeyi çevreleyen ikinci hende in d fl nda ve hendek dolgusunun içinde sürdürülmüfltür. Buradaki hendek kuzeydekinden oldukça farkl bir görünümde 3 m derinli inde, üst aç kl 6 m ye ulaflan, içerisi yan k kerpiç döküntüleri ile dolu bir hendektir. Bu k s mdaki çal flma yaln zca hendek ve hende in d fl nda kalan alanda sürdürülmüfl ve özellikle hende in d fl nda kalan tarafta gerek bölge, gerekse dönem için al fl lagelmedik bir tafl duvar ve blokaj sistemi ile karfl lafl lm flt r. Hende e te et olarak kuzeydo u güneybat yönünde uzanan iki tafl duvar, yaklafl k 10 m aral klarla paralel olarak infla edilmifltir. Her iki duvar n güneye bakan yüzlerine dikine, yükseklikleri 2 m yi bulan blok tafllar yerlefltirilirken arkada, eni 3 m ye varan orta boy tafllardan bir blokaj oluflturuldu u gözlenmifltir. Blok tafllar n yine güneye bakan yüzleri uzun süre su ile temasa iflaret eden parlak ve afl nm fl bir görünüm oluflturur. Gerek bu durum gerekse iki duvar aras nda kalan dolgunun, aniden birikmifl bir çamur niteli i tafl mas, söz konusu sistemin yerleflmeyi olas taflk nlardan korumak için infla edilmifl bir set duvar oldu- unu düflündürür. Set duvar n n güneyinde aç lan sondajlar bu alanda kalkerden ana kayan n ani bir düflüfle geçti ini gösterir. Bu düflüfl buradan, yata n derine oymufl bir derenin geçti i fleklinde yorumlanabilir. Ancak daha kesin sonuçlara ulaflabilmek için Ulubat K saca özetlemeye çal flt m z Aktoprakl k Höyü ü 2005 y l çal flmalar, höyükte korunagelmifl en yeni tabakan n, buluntu analojilerinden yola ç karak Il p nar VA dönemine; M.Ö. 5 biny l n ortalar na tarihlenebilece ini göstermektedir. Ancak henüz bu sonuçlar do rulayacak 14 C analizleri yoktur. Buradaki çanak çömlek buluntular Neolitik Ça dan Orta Kalkolitik Ça a kadar uzanan bir yerleflimin oldu unu iflaret eder. Kaz çal flmalar n n hemen ard ndan Bursa Arkeoloji Müzesi nin sit alan belirleme çal flmalar s ras nda höyü ün 100 m kadar kuzeyinde, yine do al bir s rt n üzerinde Kalkolitik Ça a tarihlenen bir mezarl k tespit edilmifl, buraya iliflkin kaz çal flmalar 2006 y l projesine dahil edilmifltir. Necmi Karul-Öcal Özeren Alaca Höyük Kaz s 2005 Alaca Höyük te 2005 y l kaz s, bafll ca iki açmada yürütülmüfltür. Bunlar, Kuzey Açmas ve Güney Açmas olarak adland r lm flt r. Kuzey Açmas nda, 2003 y l ndan bu yana gün fl na ç kar lmas sürdürülen Hitit Maden Atölyesi nin kaz s na devam edilmifltir y l ndan bu yana çok say da tunç ve gümüfl i ne, alt n dü meler, potalar bulunan atölyede bu y l, alt n hariç di er malzemelerden yap lm fl objeler bulundu. Ayr ca bir baltaya ait tafl kal p da atölyenin ifllevini aç kça ortaya koymaya yard mc oldu. Bunlar n d fl nda çok say da a rflak, a rl k, obsidyen ve sileks kesiciler, tabaklar, iri bir gaga a zl testi, bize bir Hitit Maden Atölyesi nde ne gibi malzemelerin bulunabilece i hakk nda bilgi verdi. Atölyede tafl duvarlar üzerinde üç ayr at k su kanal - n n varl da saptand. Bu at k su kanallar n n varl, maden iflleme ifli ile ilgili olmal d r. Ancak kullan lan suyun nereden temin edildi i ve at n nereye gitti i konular nda bir ize rastlan lmam flt r. At k su kanallar n n bulundu u atölyenin, an tsal bir yap kompleksinin içinde yer ald anlafl lm flt r. Bu an tsal yap n n tafl duvarlar, yer yer bir metre yüksekli inde korunmufltur. Duvarlar n infla tekni i, Anadolu da erken ça lardan bu yana görülen bir tekniktedir. Duvarlar n iç ve d fl k sm ndaki irice tafllar n aras, 14 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

17 KAZI - ARAfiTIRMA daha küçük tafllarla takviye edilerek, sa lamlaflt rma tekni i ile yap lm flt r. Ancak, tafl temellerin ne kadar yüksek oldu u ya da üzerlerinde kaç s ra kerpiç dizisi bulundu u hakk nda bir kal nt ya rastlan lmam flt r. Atölyenin bir küçük odas n n do u k sm, tahrip edilmifl durumda bulunmufltur. kinci odas n n kaz s na ise önümüzdeki y llarda devam edilecektir. Güney açmas dedi imiz alanda, önceki y llarda aç a ç kart lan tah l depolar n n (silolar n) bat duvarlar bulunmaya çal fl lm flt r. Bu çal flma sonucu, silolar n bat duvarlar n n, mabed-saray kesen birinci ihata duvar taraf ndan tahrip edildi i anlafl lm flt r. An tsal yap n n aç a ç kart lan duvarlar, restore edilmifl ve konsolidasyonlar yap lm flt r. Bu y lki çal flmalarda, Alaca Höyük Hitit Baraj n n sadece temizli i yap lm fl, restorasyonu yönüne gidilememifltir. Alaca Höyük te mevcut 13 Eski Tunç Ça krali mezardan 6 tanesi, dört duvar ve içi bofl flekilde ziyaretçilerin görüflüne sunulmakta idi. Bu alt mezar n restorasyon projesi, ilgili koruma kurulunda onaylanm fl ve restorasyon sonras, içlerine konacak birebir eser kopyalar ile beraber fiyatland r lmaya bafllanm flt r. Bu projenin 2006 ya da 2007 y l nda tamamlanmas planlanmaktad r. Alaca Höyük Kaz lar n n yeniden canland r ld 1996 y l ndan bugüne kadar geçen süreçte ele geçen hiyeroglif yaz tl parçalar n say s ndaki art fl bize, Alaca Höyük te baflka yaz tlar n da bulunabilece i iflaretini vermektedir. Afla P nar Höyü ü Çal flmalar 2005 Aykut Ç naro lu Afla P nar 4. tabaka yap kal nt s K rklareli nin 500 m kadar güneyinde yer alan Afla P nar höyü ündeki kaz lar 1993 y l ndan bu yana stanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dal ndan Prof. Dr. Mehmet Özdo an ile Alman Arkeoloji Enstitüsü nden Prof. Dr. Hermann Parzinger baflkanl nda yap lmaktad r. Genel olarak bu çal flma, Prof. Dr. Özdo- an n 1980 li y llardan itibaren bölgede yapt kaz ve yüzey araflt rmalar n n devam niteli inde, Güneydo u Avrupa ve Anadolu aras ndaki iliflkilere odakl bir sorunsal n parças d r. Bu nedenle ekibimizin bölgede sürdürdü ü araflt rmalar yaln zca Afla P nar höyü ü ile s n rl kalmam flt r y l ndan bu yana Afla P nar n 300 m kadar bat s nda yer alan Kanl geçit lk Tunç Ça akropolünde kaz, Istranca Da Köylerinde ise k rsal mimari belgeleme çal flmalar yap lmaktad r. Önümüzdeki y llarda, bölgedeki arkeolojik kültür varl klar n n TÜBA Kültür Envanteri Projesi kapsam nda belgelenmesi, Afla P nar ve Kanl geçit kaz alanlar nda yap lmas düflünülen Aç k Hava Müzeleri, Ahmetçe Köyü nde bulunan ve yap m bu y l tamamlanan K rklareli Arkeolojik Araflt rma Merkezi nde düzenlenecek olan atölye çal flmalar yla giderek çok boyutlu bir kimlik kazanmaktad r. Yap lmas planlanan bu yeni projelerle hedeflenen, bilimsel nitelikli araflt rmalar n yan s ra kentte yerel kat l mla da desteklenen, bir kültür sektörü bilincinin oluflturulmas d r. 13. y l n geride b rakan Afla P nar kaz lar nda y llar aras nda daha çok Kalkolitik Dönem e odaklan lm flt r. Kapsaml bir flekilde yay nlanan bu çal flmalar n sonucunda höyükte Kalkolitik Dönem i yans tan ve kendi içinde alt evreleri bulunan 5 tabakan n (1-5) oldu u anlafl lm flt r. Çeflitli buluntu gruplar üzerinde yap lan incelemeler, bu dönemin Balkanlar ile özellikle Bulgaristan dan bilinen Karonovo III-IV kültürü ile ayn süreci yans tt n göstermifltir y llar aras nda ise ilk olarak 1996 y l nda höyü ün kuzey k sm nda saptanan Neolitik tabakalar içinde, dar kapsaml kaz çal flmalar yap lm flt r. Küçük ölçekli bu çal flmalar yerleflmede, Neolitik Dönem e tarihlenen oldukça iyi koruna gelmifl iki tabakan n (6-7) oldu unu ortaya koymufltur. Bu yeni bulgular, 2004 y l ndan itibaren Afla P nar da Neolitik Dönem e odaklanan yeni bir projenin bafllamas n sa lam flt r. Geçti imiz y l yap lan haz rl k çal flmalar n n ard ndan bu y lki kaz lar, Neolitik tabakalar n bulundu u kuzey kaz alan nda, özellikle 6. tabaka dolgular n kapsayan açmalarda sürdürülmüfltür. Bunun yan s ra Neolitik ve Kalkolitik Dönem aras ndaki geçifl süreci üzerinde durulmufl ve iki dönem aras ndaki iliflki anlafl lmaya çal fl lm flt r. Neolitik Dönem e tarihlenen 6. tabakada önceki y llarda, do u-bat do rultusunda yan yana s ralanm fl üç odal bir yap kompleksinin oldu u görülmüfltü. Bu y l bu alandaki yap lar n en az ndan bat ya do ru kesintisiz olarak devam etti i ve buradaki kal nt lar n da di erleri ile benzer nitelikte oldu u anlafl lm flt r. çerisinde çok say da ocak, ifllik yeri ve silo gibi yap ö esinin bulundu u alan tümüyle aç lmam fl, yap kal nt lar n n daha bat da ve kuzeyde devam etti inin görülmesi üzerine, burada yap lmas gereken detayl TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 15

18 KAZI - ARAfiTIRMA çal flma gelecek sezona b rak lm flt r. Ancak flimdilik, Afla P nar daki Neolitik Dönem yerlefliminin, höyü- ün kuzey k sm nda bulundu unu, mimari gelenek ve buluntu gruplar aç s ndan Kalkolitik tabakalardan belirgin farkl l klar gösterdi ini ve en az ndan 6. tabakada evlerin birbirine bitiflik do u-bat do rultulu bir yap dizisinden olufltu unu söyleyebiliriz. Uyarlanm fl 14 C tarihleriyle M.Ö y llar na tarihlenen ve fliddetli bir yang nla tahrip olan bu tabaka, k rm z üzerine beyaz boya bezemeli çanak çömle i ile genifl ölçüde Orta ve Bat Balkanlar n lk Neolitik kültürleriyle ayn özellikleri sergilemektedir. Ancak bu tabakada, ça dafl Anadolu yerleflmelerinden bilinen buluntu topluluklar na benzeyen ö elerin de oldu u görülmüfltür. Buradaki analizler tamamland nda, gerek Neolitik yaflam biçiminin aktar m ve gerekse bölgeye uyumuyla ilgili önemli baz sonuçlara ulaflaca m z düflünmekteyiz. Bu y l 5. tabakaya ait dolgular n birden fazla evreye sahip oldu u görülmüfl, en üstteki evrenin dörtgen, ince kil duvarlar yla daha önceki y llarda aç lan 5. tabaka yap lar ile benzer nitelikte oldu u anlafl lm flt r. Bu evrenin alt nda, daha önceden bilmedi imiz ve flimdilik 5. tabakan n alt evreleri olarak nitelendirdi imiz en az iki evrenin daha oldu u saptanm flt r. Mimari kal nt lar aç s ndan çok tan ml olmayan bu evrelere ait çanak çömlekler, Son Neolitik ile Kalkolitik Dönem aras ndaki geçifl sürecine de fl k tutacak flekilde, bölgesel bir geliflimi yans tmaktad r. Bu y l ayr ca baz sorunlar n çözümüne yönelik olarak daha üstteki Kalkolitik tabakalar içerisinde de küçük ölçekli kaz lar yap lm flt r. Bu ba lamda do u yar s y llar aras nda aç lan ve oldukça iyi koruna gelmifl olan bir yap kal nt s n n bat yar s nda çal fl lm flt r. 4. tabakaya tarihlenen ve kareye yak n dörtgen planl olan bu yap dalörgü bir yap m tekni i kullan larak infla edilmifltir. Aç a ç kar lan buluntular buran n daha çok depolama ile ilgili oldu unu göstermifltir. Yap içinde çaplar 75 cm ile 25 cm aras nda de iflen 7 adet in-situ silo ve çok say da silo parças bulunmufltur. Silolar n içinde ve taban üzerine da lm fl olarak bulunan tah l kal nt lar, söz konusu depolama ünitelerinin dolu oldu unu düflündürmektedir. Bu y l ayr ca, 3. tabakaya ait çevirme duvar n n geçti i açmalarda da kaz çal flmalar na devam edilerek, höyükteki dolgunun çevirme sisteminin d fl nda da devam edip etmedi i kontrol edilmifltir. Burada yapt m z çal flmalar, Kalkolitik Dönem yerlefliminin daha do uda da devam etti ini, ancak bu alan n Demir Ça nda da kullan ld n ve olas l kla bu dönemde yerleflmenin bir tahribata maruz kald n göstermifltir. Anadolu ve Balkanlar aras ndaki do al geçifl yolu üzerinde bulunan Afla P nar ve Kanl geçit yerleflmelerinde ortaya ç kan veriler, iki bölge aras ndaki etkileflimi yans tmaktad r. Ancak bu y l her iki alanda da yapt m z kaz lar, buradaki tarihöncesi kültürlerin söz konusu etkileflimin yan s ra bölgesel bir oluflum sürecini de yans tt n ortaya koymufltur. Özellikle çal flmalar n yo un olarak sürdürüldü ü Afla P nar höyü ünde, Son Neolitik tabakalar n düflündü ümüzden daha kompleks bir yap ya sahip oldu u ve Neolitik ile Kalkolitik tabakalar aras ndaki geçiflin yerel bir geliflim sürecini yans tt anlafl lm flt r. Bu bize, bölgenin yerleflik yaflam ve besin üretiminin bat ya aktar - m nda bir köprü vazifesi görmenin ötesinde, aktar lan kültürün bölgesel bir geliflim süreci geçirerek yeni bir biçime kavufltu unu göstermifltir. Eylem Özdo an-heiner Schwarzberg Güvercinkayas Kaz s Ü. Rektörlü ü Bilimsel Araflt rma Projeleri (Proje No. 380/ ) taraf ndan desteklenen Güvercinkayas kaz s, onuncu sezonunu geride b rakm flt r. Küçük çapl say labilecek bu Kalkolitik Ça kaya üzeri yerleflmesi, kentleflme öncesinin, sosyoekonomik ve sosyopolitik devinimleri hakk nda, önemli verileri bar nd rd n ispatlam flt r. lk bafllarda, do al yap n n formasyonuyla uyumlu, tasar m ürünü, bitiflik düzende tutulmufl mimari dokusuyla dikkat çekmifltir. Kaz lar ilerledikçe, tar m ve hayvanc l a dayanan k rsal ekonomisinde, art ürünün sak n lmas ya da idaresiyle ilgili baz ekonomik ve politik geliflmelerin yafland anlafl lm flt r. Üst teras basama n alttan çevreleyen destek duvar ve yan kl alanda kal n duvarlar n arkas nda gizlenen özel yap lar, bu de iflimin habercisi olmufltur. Kayal n zirve düzlü ünde konuçlanm fl özel yap larla ilgili çal flmalar ilerledikçe, sosyal düzendeki farkl - laflmalar n yans malar daha da belirginleflmifltir kaz s, d fl destek/savunma duvar yla iç kale aras nda, üçüncü bir savunma ya da destek hatt n ortaya ç karm flt r. 6 H açmas nda bu dönem gözlemlenen yamaç kaplamas ve 7 de kal n bir duvarla kuflaklanm fl çifte tah l silosu, akla ister istemez çok daha sonras n n Hitit Ça savunma sistemlerini getirmektedir. Çok zengin ve uçsuz bucaks z tar m topraklar na sahip Anadolu nun Hititler e kadar geleneksel yönetim modelinin, beylikler, prenslikler, yerel krall klar fleklinde oldu u bilinmektedir. Anadolu nun kentleflmesinde, hiç kuflkusuz bu modelin çok büyük etkisi olmufltur. Su kaynaklar na s k s k ya ba l ve dar bir alanda kümeleflmek zorunda kalan Güney Mezopotamya Kalkolitik Ça tar mc lar, an tsal yap lar yla merkezi büyük kent modelini gelifltirirken, ayn dönem Anadolu tar mc lar ysa, daha küçük boyutlarda kale kent modeline sad k kalm flt r. 16 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

19 KAZI - ARAfiTIRMA ç kale do u s n r nda çifte savunma hatt ve ön planda kal n duvarla kuflaklanan silo Bu ba lamda, uluslararas bir ekiple, pek çok bilim dal ndan uzmanlarla sürdürülen Güvercinkayas kaz - lar n n, Anadolu modeli kentleflme olgusuna somut verilerle fl k tutma a devam edece ini ummaktay z. Hakemi Use Kaz lar 2005 Sevil Gülçur Dicle Nehri üzerinde yap m planlanan Il su Baraj su toplama alan nda kalacak kültür varl klar n n tespiti ve kurtar lmas na yönelik proje kapsam nda yürütülen Hakemi Use kaz lar nda, 2005 y l çal flmalar 18 Temmuz-02 Eylül tarihleri aras nda gerçeklefltirilmifltir. Diyarbak r Müzesi baflkanl nda Ankara Hacettepe Üniversitesi ne mensup bir ekip taraf ndan yürütülen kaz lar n bütçesi Devlet Su flleri Genel Müdürlü ü taraf ndan karfl lanmaktad r. Hakemi Use, Diyarbak r il merkezinin yaklafl k 70 km do usunda, Bismil ilçe merkezinin 12 km güneydo usunda yer almaktad r. Dicle nin sa k y s nda yer alan küçük boyutlu bir höyük yerleflimi olan Hakemi Use, bir flahs n tapulu arazisi içinde yer ald ndan üzerinde uzun y llardan beri sulu tar m yap lmaktad r. Sistemli kaz lar n bafllad 2001 y l na kadar pamuk ekiminden dolay höyü ün üst katmanlar nda önemli ölçüde tahribat meydana gelmifltir y l kaz lar, yerleflimin güney bölümünde aç lan 5x10 m boyutlar ndaki G8b, H8b, I8b, J8b olmak üzere dört açma ile daha önceki sezonlarda çal fl lan E10 plan karesinde yürütülmüfltür y l kaz lar - n n son günlerinde E10 ve J8b plan karelerinde ana topra a ulaflmak mümkün olmufltur. Böylelikle ilk kez 2004 y l nda yerleflimin kuzey bölümünde ulafl lan ana topra a bu y l güney bölümünde de inilebilmifltir. Hakemi Use 2005 y l kaz lar ndan elde edilen sonuçlar flu flekilde özetlemek mümkündür: 1) Hakemi Use de üç ana dönem bulunmaktad r. Bunlar: Period I. M.Ö. I. biny l n bafllar /Erken Demir Ça /Yeni Assur Period II. M.Ö. II. biny l n sonlar /Orta Asur Period III. M.Ö. VI. biny l n ilk yar s /Geç Neolitik/ Hassuna-Samarra 2) Yerleflimin üst katman nda ele geçen tek renkli ve h zl çarkta üretilmifl seramik, bölgede çok iyi bilinen Yeni Assur serami idir. 3) Do u ve Güneydo u Anadolu da Erken Demir Ça süresince görülen Oluklu Kaplar dan 2005 y l nda bolca ele geçmifltir. Kaz lan alanda bu seramikler ço unlukla çukurlar içinde ele geçmektedir. 4) Hakemi Use de kültür katman n yaklafl k dört metre oldu u saptanm flt r. 5) Yerleflimin ana katman Geç Neolitik Dönem dir (Yaklafl k 3.5 m lik bir dolguyu içermektedir). 6) Geç Neolitik sonlar nda yerleflim terk edilmifl ve uzun bir süre iskân edilmemifltir. 7) Hakemi Use, Geç Neolitik sakinleri, uzak mesafelerle iliflki içindedir. Bir taraftan Orta Mezopotamya, di er taraftan Syro-Kilikya ile ba lant lar n kan tlar ele geçmifltir. 8) Hakemi Use, Yukar Dicle Vadisi nde kaz s yap lm fl ilk ve tek gerçek bir Hassuna/Samarra yerleflimidir. Harmanören-Göndürle Höyük Mezarl k Kaz s 2005 Halil Tekin Isparta, Harmanören Mezarl k Kaz s 2005 y l yaz dönemi çal flmalar, Kültür ve Turizm Bakanl Kültür Varl klar ve Müzeler Genel Müdürlü ü nün izni ile Isparta Müzesi ad na, stanbul Üniversitesi ( Ü) Rektörlü ü Bilimsel Araflt rmalar Yürütücü Sekreterli i nin deste i ve Suna- nan K raç Akdeniz Medeniyetleri Araflt rma Enstitüsü ile Türk Tarih Kurumu Baflkanl n n katk lar yla 25 Temmuz-12 Eylül 2005 tarihlerinde yap lm flt r. Alan yöneticili ini Arkeolog Nesrin Özsait in yapt kaz ya, Paleoantropolog Dr. Songül Alpaslan Roodenberg, Ü Edebiyat Fakültesi nden Araflt rma Görevlisi Dr. Erkan Konyar, Mimar- Restorator H. Ifl l Kocabafl, Arkeolog Derya Ç r, yüksek lisans ö rencimiz Özden Özdemir, mezunlar - m zdan smail Baytak, Harun Oy, Salih Kaymak, Burhanettin Demirtop ile Tarih, Arkeoloji, Tafl nabilir Kültür Varl klar n Koruma ve Onar m Bölümlerinden on bir lisans ö rencisi, Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi nden Yrd. Doç. Dr. Özdemir Koçak, Arkeolog Mustafa Bilgin ve Isparta Müzesi ni temsilen Mustafa Akaslan kat lm flt r. Özveriyle çal flan tüm ekip üyelerine candan teflekkür ederim. TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER 17

20 KAZI - ARAfiTIRMA Bu y l 3x5 m boyutlar nda tek açmada, Açma Y de çal fl ld. Açma Y, bat duvar nda tespit edilen mezar Y6 y aç a ç kartabilmek için bat da 2 m, kuzey duvar nda tespit edilen mezar Y8 ve Y9 u aç a ç kartabilmek için kuzeyde 1.20 m, güney duvar nda tespit edilen mezar Y5 i de aç a ç kartabilmek için güneyde 0.50 m geniflletildi. Ayr ca, Açma S nin bat duvar n n kuzey köflesinde, k fl ya murlar ndan dolay koruma tafllar ortaya ç kan bir mezar da aç ld. Açma S duvar nda ele geçen bu mezara, 2001 y l mezar s ralamas n takip ederek S11 ad n verdik. A z aç kl düz bir tarla tafl yla örtülen HÖM05S11 mezar küpü, hafif d fla çekik a zl, k sa boyunlu dört dikey tutamakl, dibe do ru daralan gövdeli, düz dipli, orta boy bir küptür. Buluntu vermedi. Burada, Açma Y de aç a ç kar lan dokuz mezar, ana özellikleriyle verilecektir. Kapak tafllar na -18, -39 ve -49 cm de ulafl lan Mezar 1, 3 ve 7 tar m nedeniyle da t lm fl, üst koruma ve destek tafllar kaybolmufltur. Genifl, yayvan gaga a zl, k sa dik boyunlu, yuvarlak gövdeli, düz dipli küçük bir küp olan HÖM05Y1 in gövdesini zikzak yiv bezeme çevirmektedir. HÖM05Y3 ve HÖM05Y7, düz a zl, karfl l kl simetrik hilal tutamakl, silindirik gövdeli düz dipli küçük küplerdendir. Üç mezar da buluntu vermedi. Koruma tafllar na -23 cm küp k r klar yla de ulafl lan Mezar Y2 el de memifl olarak bulunmufltur. Hafif d fla çekik a zl, k sa boyunlu, düz dipli, omuzdan dibe do ru daralan genifl gövdeli büyük bir küp olan HÖM05Y2 nin a z aç kl büyük düz bir taflla örtüldükten sonra, kapak tafl n n üstü ve etraf büyük tafllarla kaplanm flt r. Ayr ca küpün a z ve çevresi ve üst yar s küp parçalar yla korunmaya al nm flt r. Bunun için parmak ask l büyük bir küpün k r larak kullan ld belirlenmifltir. Mezar küpünün sa yan nda, küpe bitiflik, ayn do rultuda ve ayn koruma kitlesinin alt na yerlefltirilmifl tutamakl ve memecikli silindirik gövdeli küçük bir küp (HÖMO5Y2 1) ele geçmifltir. fiimdiye dek bu büyüklükte ve biçimde bulunan tek arma and r. HÖM05Y5 de tek bireyi gösteren iskelet kal nt s ele geçmifltir. Hocker durumda yat r lan ölünün bafl n n küçük düz bir kalker tafl üzerine yerlefltirildi i görülmüfltür. Yüzeye çok yak n, -20 cm de görünen Mezar 4 tar m nedeniyle da t lm fl durumdad r. Çok tahrip oldu undan örtü biçimi anlafl lamam flt r. Ele geçen parçalara göre gövdesinde zikzak yiv bezemesi olan, genifl gaga a zl, dikey kulplu, yuvarlak gövdeli, düz dipli orta boy bir küptür. fiimdiye dek ele geçen gri-siyah açk l gaga a zl küplere yeni bir form getirdi. Açma güney duvar önünde münferit bulunan küçük bir çanak parças, bir flekilde, küpten d flar ç kan bir arma an olabilir. Mezar Y5 düzenlenirken burada var olan baflka bir mezar n tahrip edilerek küpünün kullan ld anlafl lm flt r. HÖMO5Y5 mezar küpü ikinci kullan m nda a z aç kl çan biçimli büyük bir çömlekle örtülmüfltür. Günümüzde tar m nedeniyle çok tahrip olmufl, kapak küpünün 1/3 i k smen kalm flt r. Ana mezar küpünün içine düflen çok iri tafllar iskeleti tamamen da tm fl durumdad r. Hafif d fla çekik dudakl, dört dikey kulplu, dibe do ru daralan gövdeli, düz dipli büyük bir küptür. Bir çömlek (HÖM05Y5 2), iki testicik (HÖM05Y5 1, HÖM05Y5 4) ve bir fincan (HÖM05Y5 3) buluntular d r. Mezar Y6, Hafif d fla çekik dudakl, d fla çekik a zl, dört dikey tutamak kulplu, dibe do ru daralan gövdeli, düz dipli, büyük bir küptür. Kulplar aras nda parmak bask bezeme vard r. Kapak tafl n n önüne arma an olarak büyük bir testini gaga a zl boyun parças n n yerlefltirildi i görülmüfltür. Bu tip sunumlar daha önce de tespit etmifltik. Gömüye rastlanmad. Mezar 8 ve 9 yan yana düzenlenmifltir. Dar a zl, dört tutamak kulplu, dibe do ru daralan HÖM05Y8 Mezar küpünün a z aç kl - bir çömlekle kapat lm flt r. HÖM05Y8 A, düz a zl, iki yatay tutamakl, düz dipli, büyük bir çömlektir. A z düz bir tarla tafl yla kapat lan HÖM05Y9, düz a zl, simetrik iki yatay tutamakl orta boyda bir küptür. ki mezarda buluntu vermedi. Sonuç olarak, gün fl na ç kart lan mezarlarda do an n tahribi yan s ra insan eliyle de tahribat gözlenmifltir. Do u-bat do rultusunda düzenlenmifl olan tüm mezar küpleri çatlak-k r k ele geçmifltir. Do u-bat do rultusunda aç a ç kart lan dokuz mezar küpünden ikisinin (HÖM05Y5- HÖM05Y7) a z aç kl klar, bir çömlekle örtülmüfl, di er yedisinin a zlar düz bir taflla kapat larak etraflar toplama tafllarla ve küp k r klar yla korunmaya al nm flt r. Açma bat s nda HÖM05Y5 Mezar küpü kald r ld ktan sonra, bu kesimde sondaj yap larak jeolojik tabakalanman n tespitine çal fl lm flt r y l çal flmalar m zda ele geçen buluntular, Harmanören küp envanterine yeni tipler vermifltir. Bu y l da restorasyon çal flmalar na devam edilmifl, bu y l ele geçen buluntular: HÖMO5Y1 Mezar küpü, gaga a zl üç testicik, iki çanak ile önceki y llarda çok parçal olarak kald r lan küplerden tümlemeleri bitirilen ve konservasyonlar tamamlanan 18 adedi Isparta Müze Müdürlü ü ne tutanakla teslim edilmifl Yine, önceki y llarda oldu u gibi, gün fl na ç kar lan kemikler Paleoantropolog Dr. Songül Alpaslan Roodenberg taraf ndan yerinde incelenmifltir. Mehmet Özsait Hattufla Kaz lar 2005 Yukar Bat fiehir de yer alan Sar kale kaya kütlesi önündeki düzlükte yap lan kaz çal flmalar na 2005 yaz döneminde devam edildi. En alt tabakada (yaklafl k M.Ö. 1500), önceki y llarda kaz m tamamlanm fl kare planl yap n n hemen yan nda ve plan bunun efli, iç bölmeleri simetrik, kenar uzunlu- u 16 metre olan kare planl, ikinci bir yap saptand. 18 TÜRK ESK ÇA B L MLER ENST TÜSÜ HABERLER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR 423 424 3. Salon Paralel Oturum XII - Sorular ve Cevaplar OTURUM BAfiKANI (Ali Metin POLAT) OTURUM BAfiKANI - Gördü ünüz gibi son derece demokratik bir yönetim

Detaylı

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

Genel Yay n S ra No: 178 2010/20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Genel Yay n S ra No: 178 2010/20 ISBN No: 978-605-5614-56-0 Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun Tasar m / Uygulama Referans Medya ve Reklam Hiz. Ltd. Tel: +90.212 347 32 47 e-mail: info@referansajans.com

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku) kitap Bireysel fl Hukuku Prof. Dr. Öner Eyrenci, Porf. Dr. Savafl Taflkent ve Prof. Dr. Devrim Ulucan n birlikte haz rlad klar Bireysel fl Hukuku isimli kitab n ikinci bas s fiubat ay nda Legal Yay nevi

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Prof. Haberal dan Yeni Bir Uluslararas At l m: TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE Dünyan n dört bir yan ndan yüzlerce biliminsan Prof. Dr. Mehmet Haberal taraf ndan kurulan Türk Dünyas Transplantasyon

Detaylı

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i I DR. NA L YILMAZ HEMfiEHR K ML Kastamonulular Örne i II Yay n No : 2039 Sosyoloji : 1 1. Bas - Ekim 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-936 - 1 Copyright Bu kitab n Türkiye deki yay n haklar BETA Bas m

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU 26-27.01.2007 stanbul Üniversitesi Merkez Bina Doktora Salonu stanbul Barosu stanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi STANBUL BAROSU

Detaylı

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman Ö RETMEN ÖZ DE ERLEND RME FORMU K fi L K ÖZELL KLER flimi seviyorum. Sab rl y m. Uyumluyum. fl birli ine aç m. Güler yüzlüyüm. yi bir gözlemciyim. yi bir planlamac y m. Çocuklara, ailelere, meslektafllar

Detaylı

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : 01.2005-06.2005 nflaat Tarihi : 06.2005-12.2006 Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev

: TRE Investment-TRE II Proje Tarihi : 01.2005-06.2005 nflaat Tarihi : 06.2005-12.2006 Ana Strüktür. : Betonarme Karkas Ana fllev EGEM MARLIK 00/ - 0 Yap Tan t m Genel görünüm O live Park Evleri Mimari Tasar m : M art D Mimarl k, Metin K l ç Mimari Proje ve Uygulama Ekibi: Özgür Dinçer, Gökhan Yadel, Okan Taflk ran, brahim Deniz,

Detaylı

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com NTERNET S TES TANITIMI RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI www.irankulturevi.com ran slâm nk lâb n n 25. y ldönümü münasebetiyle hizmete aç lan ran slâm Cumhuriyeti

Detaylı

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul Yay n no: 07 Sohbet : 01 stanbul 2008, 1. Bask ISBN 978-975-8757-08-4 Editör: Necdet Y lmaz Hadis Tahriçleri Süleyman Sar Kitap konsept ve tasar m : GNG TANITIM Kitap iç uygulama: TN LET fi M Bask : Acar

Detaylı

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler Metin TUNÇ Seçici Olun ISI' n editoryal çal flanlar her y l yaklafl k olarak 2,000 dergiyi de erlendirmeye tabi tutmaktad r. Fakat de erlendirilen

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR SEÇ LM fi TÜRK YE F NANSAL RAPORLAMA STANDARTLARI AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR Prof. Dr. Cemal B fi (Marmara Üniversitesi) Doç. Dr. Yakup SELV ( stanbul Üniversitesi) Doç. Dr. Fatih YILMAZ ( stanbul Üniversitesi)

Detaylı

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar

Afrodisyas Ek Müzesi. Yap Tan t m. Mimari Tasar m. : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar EGEM MARLIK 2008/2-65 Yap Tan t m Afrodisyas Ek Müzesi Mimari Tasar m : Cengiz BEKTAfi, Yük. Müh. Mimar Bektafl Mimarl k flli i Yard mc Mimarlar : Eda ERKAN ALTUNBAfi Gülnaz GÜZELO LU Emrah DEM R Statik

Detaylı

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) I Dr. Leyla ÇAKICI GERÇEK Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Alapl MYO Ö retim Üyesi GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl) II Yay n No : 2323 Hukuk Dizisi : 1151 1. Bas - Eylül 2007 - STANBUL 2. Bas - Ekim

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

29 Ekim coflkusu. 25-29 Ekim 2008. Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek 25-29 Ekim 2008 Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek PDF 28 Ekim 2008 Sal Kongrenin perde arkas Çukurova Patoloji Derne i'nin Patoloji Dernekleri Federasyonu ile ortaklafla düzenledi i kongrenin perde

Detaylı

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi Baflkent Üniversitesi T p Fakültesi Adana Eriflkin Kemik li i Nakil ve Hücresel Tedavi Merkezi, Türkiye

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu Cumhuriyeti ve onun gereklerini yüksek sesle anlat n z. Bunu yüreklere yerlefltirmek için elveriflli

Detaylı

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45) SMMMO MEVZUAT SER S 5 Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45) Dr. A. Bumin DO RUSÖZ Marmara Üniversitesi Mali Hukuk Ö retim Üyesi stanbul, Nisan 2006 1

Detaylı

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI

TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU 45 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ F NANSAL TABLOLAR VE DENET M RAPORLARI 46 TÜRK YE Ç DENET M ENST TÜSÜ 2011 FAAL YET RAPORU BA IMSIZ DENET M RAPORU Türkiye

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya 287 MAKEDONYA E T M S STEM NDE TÜRKLER N KADRO SORUNU VE GET R LEN ÖNER LER Bayramali LUfi Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya Genel olarak Makedonya ve Nüfus Da l m Güneybat Avrupa da Balkan yar

Detaylı

Seramik nedir? alfabesi 6

Seramik nedir? alfabesi 6 Seramik in alfabesi 6 Seramik nedir? Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek s cakl kta piflirilmifl toprak demektir. Serami in tarihi, uygarl k tarihi kadar eskidir. lk serami in Milattan Önce 6000 y

Detaylı

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 215 ROMANYA LE BULGAR STAN IN AB YE EKONOM K ENTEGRASYONU Yrd. Doç. Dr. Mesut EREN stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye 1. Girifl Avrupa Birli i nin 5. ve son genifllemesi 2004 y l nda 10 Orta ve Do u

Detaylı

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad OTOPS Cengiz Özak nc 1965 ten Günümüze DÜNYA DA VE TÜRK YE DE LK KEZ! İngiliz Devlet Arşivlerinden Gizli Belgelerle Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad Türkiye ye yöneltilen suçlama; özetle

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi. 4 Ankara- Baflkent OSB, bir ilk i daha gerçeklefltirdi. Kooperatif olarak örgütlenip, daha sonra organize sanayi bölgesine dönüflen OSB ler aras nda genel kurulunu yapan ilk kurulufl oldu. Sanayi ve Ticaret

Detaylı

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor Prof. Dr. Mehmet Haberal, geçen ay yapt görüflmeler ve anlaflmalar sonunda Baflkent Üniversitesi nin uluslararas çal flma

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Senato: 2 Mart 2016 2016/06-6 KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve Kapsam MADDE 1- Bu Yönergenin amacı, Kahramanmaraş

Detaylı

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi temel1 kaynak MUTLU Matematik Türkçe Hayat Bilgisi L K Ö R E T M Muhsin ÇET N Ayfle ÇET N Kitab n Ad : Temel Kaynak Kitab 1 Yazar : Muhsin ÇET N - Ayfle ÇET N Her hakk sakl d r. Mutlu Yay nc l k a aittir.

Detaylı

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER Merdan ÇALIfiKAN* I. G R fi 1163 say l Kooperatifler Kanunu na göre kooperatiflerin zaruri 3 organ bulunmaktad r. Bunlardan en yetkili

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Mustafa Ya ml / Yrd.Doç.Dr. Feyzi Akar. Alternatif Ak m Devreleri & Problem Çözümleri

Yrd.Doç.Dr. Mustafa Ya ml / Yrd.Doç.Dr. Feyzi Akar. Alternatif Ak m Devreleri & Problem Çözümleri Yrd.Doç.Dr. Mustafa Ya ml / Yrd.Doç.Dr. Feyzi Akar Alternatif Ak m Devreleri & Problem Çözümleri Yay n No : 2973 Teknik Dizisi : 162 5. Bas - Ekim 2013 - STANBUL ISBN 978-605 - 377-998 - 8 Copyright Bu

Detaylı

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU

PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU PROMOSYON VE EfiANT YON ÜRÜNLER N GEL R VE KURUMLAR VERG S LE KATMA DE ER VERG S KANUNLARI KARfiISINDAK DURUMU Aytaç ACARDA * I G R fi flletmeler belli dönemlerde sat fllar n artt rmak ve iflletmelerini

Detaylı

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları TURİZM Kütahya ya gelen yabancı turistler Merkez ve Tavşanlı ilçelerinde; yerli turistler ise Merkez, Emet, Simav ve Tavşanlı ilçelerinde yoğun olarak konaklamaktadırlar. 2012 yılı içerisinde ildeki işletme

Detaylı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Otopsi Cengiz Özak nc JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK Amerikan And : Herkes için adalet ve özgürlükle bölünmez tek ulusa dayanan Cumhuriyet e ve bayra ma ba l olaca ma and içerim. Yer

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

T bbi Makale Yaz m Kurallar

T bbi Makale Yaz m Kurallar .Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Araflt rmalar ve Etik Sempozyum Dizisi No: 50 May s 2006; s. 7-11 T bbi Makale Yaz m Kurallar Dr. Sebahattin Yurdakul ÖZGÜN ARAfiTIRMA USULE

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi Yüksel Baykara ACAR YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yrd. Doç. Dr. Yüksel Baykara Acar Hacettepe Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü nde Ö retim Üyesi olarak görev

Detaylı

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK 2009 8.SINIF SBS SINAV SORUSU 6. Yukarıdaki tablo 1906 yılında Osman Hamdi Bey tarafından yapılmıştır. Tablonun adı Kaplumbağa Terbiyecisi dir. Bu tabloyla ilgili aşağıdaki

Detaylı

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM VERG NCELEMELER NDE YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi Son y llarda ekonomide meydana gelen olumlu geliflmelerle gayrimenkul piyasas

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. 2014- Bağdatlı, F., Roma Döneminde Angareia, Ege Üniversitesi, 1997 (Prof.Dr. Hasan MALAY)

Yrd.Doç.Dr. 2014- Bağdatlı, F., Roma Döneminde Angareia, Ege Üniversitesi, 1997 (Prof.Dr. Hasan MALAY) 1. Adı Soyadı: Fatma BAĞDATLI ÇAM 2. Doğum Tarihi: 17.08.1976 3. Unvanı: Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Lisans Klasik Arkeoloji Ege Y. Lisans Doktora Y. Lisans Doktora

Detaylı

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren Genel Yay n S ra No:148 2009/14 Cep Kitapl : XLV ISBN No: 978-99-44-234-22-1 Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun Kapak Can Eren Tasar m / Uygulama Referans Ajans Tel: +90.212 347 32 47

Detaylı

Marmara Üniversitesi..B.F. Ticaret Hukuku Ana Bilim Dal Baflkan

Marmara Üniversitesi..B.F. Ticaret Hukuku Ana Bilim Dal Baflkan Prof. Dr. Ayfle Nur BERZEK Marmara Üniversitesi..B.F. Ticaret Hukuku Ana Bilim Dal Baflkan F KR VE SINAÎ HUKUK MEVZUAT I - Kanunlar - Kanun Hükmünde Kararnameler - Yönetmelikler - Tüzükler - Uluslararas

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

"HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER " K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET*

HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER  K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET* SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi...SÖYLEfi.. "HALK B LG S (FOLKLOR) DERLEME VE NCELEME YÖNTEMLER " K TABI HAKKINDA PROF. DR. MET N EK C LE SOHBET* P nar DÖNMEZ FEDAKAR** P nar Dönmez Fedakar:

Detaylı

Temel Kaynak 4. Ülkeler

Temel Kaynak 4. Ülkeler SOSYAL B LG LER Temel Kaynak 4 Uzaktaki Arkadafl m Ülkeler Dünya n n 1/4 i karalarla kapl d r. Karalar, büyük parçalar hâlinde de bulunmaktad r. Buna k ta denir. Dünya da 6 k ta vard r. Bunlar, Asya Amerika

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. 2. Baz k saltmalar n sonuna konur. Dr. Bar fl Ayd n Fevzi Pafla Cad. 3. Say lardan sonra s ra bildirmek için konur. Sonucu ilân ediyorum: 1. Ali, 2. Kemal, 3. Can oldu. Hepsini tebrik ederim. Virgül (,)

Detaylı

Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru

Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru 1 ayda, 61 bin km yol 85 saatlik uçufl süresi ile Prof. Haberal dan Uluslararas Bilimsel Etkinlik Rekoru Baflkent Üniversitesi Kurucusu ve Kurucu Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, dünyan n en büyük cerrahlar

Detaylı

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA M. Esad Coflan çindekiler Sunufl... 7 Dünyan n En Güçlü nsanlar... 11 En Büyük Amaç... 15 Cennetin Anahtarları... 19 Süslü Köflkler ve Bahçeler... 23 Vefalı Bir Kızın Hikâyesi... 25

Detaylı

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT I MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT HARUN HAKAN BAŞ Ankara 2009 II Yay n No : 2195 Hukuk Dizisi : 1031 1. Bas Eylül 2009 - STANBUL ISBN 978-605 - 377-113 - 5 Copyright Bu kitab n

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? HAKEMS Z YAZILAR MAL PART T ME ÇALIfiMALARDA DENEME SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R? I. Girifl: Erol GÜNER * Sürekli bir ifl sözleflmesi ile ifle giren iflçi, ifli, iflvereni ve iflyerindeki iflçileri tan

Detaylı

ERGAMON Antik ça da Pergamon ad ile an lan Bergama zmir ilinin s n rlar içinde, Helenistik dönemin önemli bir kültür sanat merkeziydi.

ERGAMON Antik ça da Pergamon ad ile an lan Bergama zmir ilinin s n rlar içinde, Helenistik dönemin önemli bir kültür sanat merkeziydi. Antik Kentlerimiz Süheyla Dinç P ERGAMON Antik ça da Pergamon ad ile an lan Bergama zmir ilinin s n rlar içinde, Helenistik dönemin önemli bir kültür sanat merkeziydi. ent arkaik devirden itibaren Frigya,

Detaylı

Çanakkale. Hava Savafllar 1915-1918. Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir

Çanakkale. Hava Savafllar 1915-1918. Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir Belgeselcinin Gözüyle Çetin mir 1915-1918 Çanakkale Hava Savafllar Bilindi i gibi Osmanl savafla girdi inde birkaç cephesi vard r. Ancak en önemlisi buradaki Çanakkale Cephesidir. Adeta savafl n can damar

Detaylı

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA

ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA ÇINAR KOLEJ Ö RENC LER Ç N RENKL B R DÜNYA B üyükçekmece deki yeni kampüsünü e itim ve ö retime açan, anas n f, ilkö retim, anadolu ve fen liselerini içeren Ç nar Koleji 32 bin metrekarelik alana kurulu

Detaylı

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : CO RAFYA DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 : K rk nc paralel üzerindeki bir noktan n hangi yar mkürede yer ald afla dakilerin hangisine bak larak saptanamaz? A) Gece-gündüz süresinin

Detaylı

M MAR S NAN ESERLER NDEN ÖRNEKLER OSMANLI VE CUMHUR YET DÖNEM PULLARINDA ANADOLU TÜRK M MARLI I VE M MAR S NAN M MARLIK HAFTASI 2004 SERG LER

M MAR S NAN ESERLER NDEN ÖRNEKLER OSMANLI VE CUMHUR YET DÖNEM PULLARINDA ANADOLU TÜRK M MARLI I VE M MAR S NAN M MARLIK HAFTASI 2004 SERG LER 4 SERG M MAR S NAN ESERLER NDEN ÖRNEKLER 09/22.04.2004 - Sergi Mimar Sinan n camileri, külliyeleri, köprüleri vb. yap lar n n Y. Mimar Ali Saim Ülgen taraf ndan haz rlanm fl rölövelerinden oluflan sergi,

Detaylı

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016 TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri 102 Hibrit Sistemlerle En Yüksek Verimlilik Hedefleniyor Derya Sakallıoğlu Yenilenebilir enerji kaynakları ile birlikte kullanılan kojenerasyon sistemleri, hibrit kojenerasyon

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö G R ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö rencilerin Türkçe ö renirken yapt anla malardan dolay,

Detaylı

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç ve kapsam Madde 1- (1) Bu yönerge, Amasya Üniversitesine

Detaylı

J. MELLAART ÇATALHÖYÜK Ü BULUNCA, TARİH DEĞİŞTİ

J. MELLAART ÇATALHÖYÜK Ü BULUNCA, TARİH DEĞİŞTİ J. MELLAART ÇATALHÖYÜK Ü BULUNCA, TARİH DEĞİŞTİ J. Mellaart, M.Ö. 7000 e uzanan Çatalhöyük ü 1958 de keşfetti. Çatalhöyük, tarım yapılan ilk köylerden biri olduğu için dünya tarihi yeniden yazıldı. James

Detaylı

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır. SAYI: 2013/03 KONU: ADİ ORTAKLIK, İŞ ORTAKLIĞI, KONSORSİYUM ANKARA,01.02.2013 SİRKÜLER Gelişen ve büyüyen ekonomilerde şirketler arasındaki ilişkiler de çok boyutlu hale gelmektedir. Bir işin yapılması

Detaylı

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

YARGITAY 2. HUKUK DA RES YARGITAY 2. HUKUK DA RES 2674 STANBUL BAROSU DERG S Cilt: 81 Say : 6 Y l 2007 YARGITAY 2. HUKUK DA RES E: 2005/20742 K: 2006/5715 T: 18.04.2006 M RASÇILIK SIFATI M RASIN NT KAL ZAMAN YÖNÜNDEN UYGULANACAK

Detaylı

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI Yrd.Doç.Dr. Kemal ÜÇÜNCÜ Orman Endüstri Makinaları ve İşletme Anabilim Dalı 1. Proje Konusunun

Detaylı

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i Uluslararas Yüksekö retim Kongresi: Yeni Yönelifller ve Sorunlar (UYK-2011) 27-29 May s 2011, stanbul; 2. Cilt / Bölüm XI / Sayfa 1359-1364 Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi

Detaylı

IV. BÖLÜM. Hac Bektafl Velî /

IV. BÖLÜM. Hac Bektafl Velî / IV. BÖLÜM TANITIM VE HABER YAZILARI Hac Bektafl Velî / 2005-35 293 Bofl 294 Hac Bektafl Velî / 2005-35 D METOKA DAN ERZ NCAN A B R ALEV Afifi RET: BALABANLILAR Baflflaak UYSAL Vatan Özgül, Dimetoka dan

Detaylı

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 İÇİNDEKİLER 1. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.1. GİRİŞ... 2 1.2. NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2 1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ... 2 1.3.1. ÖRNEK OLAY (DURUM ÇALIŞMASI) YÖNTEMİ...

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM), TÜRK YE B L MSEL VE TEKN K ARAfiTIRMA KURUMU YAYIN YÖNETMEL (*) B R NC BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tan mlar Amaç ve Kapsam Madde 1. Bu Yönetmelik ile; Baflkanl k, Merkez ve Enstitülere ait tüm yay nlar

Detaylı

NTERNET ÇA I D NAM KLER

NTERNET ÇA I D NAM KLER Mustafa Emre C VELEK NTERNET ÇA I D NAM KLER www.internetdinamikleri.com STANBUL-2009 Yay n No : 2148 letiflim Dizisi : 55 1. Bas m - stanbul - Haziran 2009 ISBN 978-605 - 377-066 - 4 Copyright Bu kitab

Detaylı

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I SOSYAL GÜVENL K REHBER Resul KURT SSK BAfiKANLI I Sigorta Müfettifli Hüseyin FIRAT SMMM SMMMO Baflkan Yard mc s MAYIS 2005 1 Yönetim Merkezi ve Yaz flma Adresi: SMMMO Kurtulufl Caddesi No: 152 Kurtulufl

Detaylı

e-bülten STANBUL B LG ÜN VERS TES LET fi M FAKÜLTES REKLAMCILIK BÖLÜMÜ ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI!

e-bülten STANBUL B LG ÜN VERS TES LET fi M FAKÜLTES REKLAMCILIK BÖLÜMÜ ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI! 2007 3 ADWORKERS YEN AJANS VE MÜfiTER LER YLE DD ALI! stanbul Bilgi Üniversitesi Reklamc l k Bölümü 4. s n f ö rencilerinden oluflan AdWorkers reklam ajans, Türkiye nin önde gelen reklam ajanslar yla birlikte

Detaylı

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) Amaç Madde 1. Bu Esaslar, kurulufllar n teknolojik AR-GE yapma yetene inin TÜB TAK taraf ndan de erlendirilmesine iliflkin usul ve esaslar belirlemektedir. Kapsam

Detaylı

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005 I B&M Prof. Dr. Erdener YURTCAN KABAHATLER KANUNU VE YORUMU stanbul 2005 Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : 718 1. Bas - Ekim 2005 ISBN 975-295 - 494-4 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay n

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI I. AMAÇ ve KAPSAM MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ AKADEMİK DEĞERLENDİRME VE TEŞVİK ESASLARI Madde 1. Bu esasların amacı, Atatürk Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim elemanlarının ulusal ve uluslararası düzeyde

Detaylı