ARI ÜRÜNLERĐNDE AĞIR METAL BĐRĐKĐMĐNE TRAFĐĞĐN ETKĐSĐ. Adem ARIKAN

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ARI ÜRÜNLERĐNDE AĞIR METAL BĐRĐKĐMĐNE TRAFĐĞĐN ETKĐSĐ. Adem ARIKAN"

Transkript

1 ARI ÜRÜNLERĐNDE AĞIR METAL BĐRĐKĐMĐNE TRAFĐĞĐN ETKĐSĐ Adem ARIKAN Yüksek Lisans Tezi Zootekni Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Servet ARSLAN 2010 Her hakkı saklıdır

2 T.C. GAZĐOSMANPAŞA ÜNĐVERSĐTESĐ FEN BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ ZOOTEKNĐ ANABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS TEZĐ ARI ÜRÜNLERĐNDE AĞIRMETAL BĐRĐKĐMĐNE TRAFĐĞĐN ETKĐSĐ Adem ARIKAN TOKAT 2010 Her hakkı saklıdır

3

4 TEZ BEYANI Tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu tezin yazılmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğunu, başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğunu, tezin içerdiği yenilik ve sonuçların başka bir yerden alınmadığını, kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, tezin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez çalışması olarak sunulmadığını beyan ederim. Adem ARIKAN

5 ÖZET Yüksek Lisans Tezi ARI ÜRÜNLERĐNDE AĞIRMETAL BĐRĐKĐMĐNE TRAFĐĞĐN ETKĐSĐ Adem ARIKAN Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Servet ARSLAN Trafiğin arı ürünlerindeki ağır metal birikimine olan etkisini araştırmak amacıyla Tokat Đlinde 2009 yılında yapılan çalışmada; Tokat-Turhal karayolunun kenarından itibaren kuzeye doğru 10 m, 4 km, 8 km ve 12 km mesafelerde toplam dört istasyon belirlenmiştir. Her istasyonda 9 adet olmak üzere toplam 36 adet arı kolonisi konulmuştur. Bu kolonilerden temmuz ayında, bal, polen ve propolis örnekleri alınmıştır. Elde edilen arı ürünlerindeki ağır metal (Bakır, Çinko, Demir, Kadmiyum, Krom, Kurşun ve Mangan) içerikleri araştırılmıştır. Karayolundan uzaklığa göre bal örneklerinde Çinko, Demir, Krom ve Mangan ortalamaları arasında istatistiki farklılık bulunmazken (P>0,05), bakır ve Kadmiyum (P<0,01), Kurşun ortalamaları istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0,05). Polen örneklerinde Çinko, Demir, Kadmiyum, Krom ve Mangan ortalamaları arasında istatistiki farklılık bulunamazken, Bakır ve Kurşun ortalamaları ise istatistiki olarak önemli bulunmuştur (P<0,05). Propolis örneklerinde bakır, çinko demir, krom kurşun ve mangan ortalamaları arasında istatistiki farklılık bulunamazken, kadmiyum ortalamaları aralarında farklılık önemli bulunmuştur (P<0,01). Yapılan bu çalışmada trafiğin çevreye olan etkisinde bakır (bal ve polende), kadmiyum (bal ve propolis) ve kurşun (bal, polen ve propolis) metallerinde istatistiki olarak önemli çıkmış ancak kadmiyumda en fazla birikimin karayolu kenarında oluşması, diğer metallerde ise en fazla birikimin diğer istasyonlarda görülmesi göz önüne alındığında, trafikten dolayı sadece kadmiyum metalinin kirlilik oluşturduğu söylenebilir. 2010, 51 sayfa Anahtar Kelimeler: Ağır metal, Karayolu, Trafik, Bal, Polen, Propolis i

6 ABSTRACT Ms Thesis THE EFFECT OF TRAFFIC ON HEAVY METAL ACCUMULATION IN BEE PRODUCTS Adem ARIKAN Gaziosmanpasa University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Animal Science Supervisor: Asst. Prof. Dr. Servet ARSLAN In this study, which has been conducted in 2009 in Tokat province and aiming to search the effect of traffic on heavy metal accumulation in honey-bee products; 4 stations have been determined at 10 m., 4 km., 8 km. and 12 km on the north side of Tokat-Turhal highway. 9 colonies from each station, totally 36 honey-bee colonies have been set. Honey, polen and propolis samples have been collected from these colonies in July. The heavy metal contents in these products (Copper, zinc, ferrous, cadmium, chrome, lead and manganese) have been determined. According to distances from the highway, there were no significant differences in zinc, ferrous, chrome and manganese values in honey samples (P>0,05). There were significant differences in copper, cadmium (P<0,01) and lead (P<0,05) values in honey samples. There were no significant differences in the zinc, ferrous, cadmium, chrome and manganese (P>0,05) values in the pollen samples. There were significant differences in copper and lead (P<0,05) values in pollen samples. There were no significant differences in copper, zinc, iron, chrome, lead and manganese (P>0,05) values in the propolis samples. There were significant differences in cadmium (P<0,01) values in propolis samples. In this study the effect of traffic on copper (honey and pollen), cadmium (honey and propolis) and lead (pollen and propolis) content were statistically significant. But as the accumulation of cadmium observed the highest just side of highway (10 m station) and the accumulation of other metals observed in the other distant stations, it can be expressed that, traffic pollution is caused only by cadmium metal. 2010, 51 pages Key words : Heavy metal, Highway, Traffic, Honey, Pollen, Propolis ii

7 ÖNSÖZ Yüksek lisans çalışmalarım süresince beni yönlendiren, destekleyen, çalışmalarım için gerekli imkanları sağlayan danışman hocam Yrd. Doç. Dr. Servet ARSLAN a, çalışmalarım süresince desteklerini esirgemeyen değerli bölüm başkanımız sayın Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ a, bana yol gösterip yardımını esirgemeyen sayın Doç. Dr. Ahmet ŞEKEROĞLU na, laboratuvar çalışmasında yardımını esirgemeyen sayın Yard. Doç. Dr. Rasim KOÇYĐĞĐT e, çalışmalarım sırasında yardımını esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr Şenay SARICA ya çalışmalarım sırasında büyük emeği geçen personelimiz Hasan AKBULUT a, ingilizce çevirilerimde yardımcı olan arkadaşım Uğur ÖZTÜRK e, benim dertlerimle dertlenen, sevincimle sevinen, manevi desteklerini her zaman yanımda hissettiğim aileme en içten bir şekilde teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Bu tez çalışması Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2008/51 nolu Arı Ürünlerinde Ağır Metal Birikimine Trafiğin Etkisi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenmiştir. Adem ARIKAN Ağustos 2010 iii

8 ĐÇĐNDEKĐLER DĐZĐNĐ Sayfa ÖZET ABSTRACT ÖNSÖZ ĐÇĐNDEKĐLER DĐZĐNĐ SĐMGE ve KISALTMALAR DĐZĐNĐ ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ i ii iii iv vi ix x 1. GĐRĐŞ 1 2. GENEL BĐLGĐLER Çevre ve Çevre Kirliliği Çevre Kirliliğinin Sınıflandırılması Çevrenin Temel Unsurlarına Göre Çevre Kirliliği Fiziksel Kirlenme Kimyasal Kirlenme Biyolojik Kirlenme Kirlenme Kaynaklarına Göre Çevre Kirliliği Hava Kirliliği Su Kirliliği Toprak Kirliliği Gürültü Kirliliği Radyoaktif Kirlilik Çevre Kirliliğinin Nedenleri Doğal Kaynaklı Nedenler Đnsan Kaynaklı Nedenler Ağır Metaller Ağır Metal Đnsan Đlişkisi 13 iv

9 Trafik Kaynaklı Ağır Metaller Arı Ürünlerinde Ağır Metal Birikimi MATERYAL ve METOD Materyal Numunelerin Toplanması Metod Örneklerin Analiz Đçin Hazırlanması Örneklerin Analizi Kullanılan Đstatistiksel Metodlar BULGULAR ve TARTIŞMA Bal Değerleri Bal Nektarı Bakır Đçeriği Bal Nektarı Çinko Đçeriği Bal Nektarı Demir Đçeriği Bal Nektarı Kadmiyum Đçeriği Bal Nektarı Krom Đçeriği Bal Nektarı Kurşun Đçeriği Bal Nektarı Mangan Đçeriği Polen Değerleri Polen Bakır Đçeriği Polen Çinko Đçeriği Polen Demir Đçeriği Polen Kadmiyum Đçeriği Polen Krom Đçeriği Polen Kurşun Đçeriği Polen Mangan Đçeriği Propolis Değerleri Propolis Bakır Đçeriği 40 v

10 Propolis Çinko Đçeriği Propolis Demir Đçeriği Propolis Kadmiyum Đçeriği Propolis Krom Đçeriği Propolis Kurşun Đçeriği Propolis Mangan Đçeriği SONUÇ KAYNAKLAR 48 ÖZGEÇMĐŞ 51 vi

11 SĐMGE ve KISALTMALAR DĐZĐNĐ Simgeler Ag Al 2 O 3 As Au Ba Be Bi Ca CaO Cd Cl cm 3 Co Cr Cu Fe Fe 2 O 3 g Ga Ge Açıklama Gümüş Alüminyum oksit Arsenik Altın Baryum Berilyum Bizmut Kalsiyum Kalsiyum oksit Kadmiyum Klor Santimetre küp Kobalt Krom Bakır Demir Demir oksit Gram Galyum Germanyum vii

12 Hg HNO 3 H 2 O 2 K kg km km 2 Li m m 3 mg Mg ml mm Mn Mo N Na ng Ni Os S Civa Nitrik Asit Hidrojen peroksit Potasyum Kilogram Kilometre Kilometre kare Lityum Metre metreküp Miligram Magnezyum Mililitre Milimetre Mangan Molibden Azot Sodyum Nanogram Nikel Osmiyum Kükürt viii

13 Se Si SiO 2 Sn Sr P Pb Rb V Zn Zr Selenyum Silikan Silisyum oksit Kalay Stronsiyum Fosfor Kurşun Rubidyum Vanadyum Çinko Zirkonyum µg Mikrogram 0 C Santigrat derece Kısaltmalar AES Bkz FAO-WHO ICP OSH ÖNSZ ppm TGK Açıklama Atomic Emission Spectrometer Bakınız Birleşik Gıda Kodeksi Inductively Coupled Plasma Ortalamanın Standart Hatası Önemsiz milyonda bir kısım Türk Gıda Kodeksi ix

14 ŞEKĐLLER DĐZĐNĐ Şekil Sayfa Şekil 2.1. Şematik olarak ağır metallerin doğaya yayınımları. 11 Şekil 3.1. Tokat Đl Haritası 25 Şekil 3.2. Deney Bölgesi.. 27 x

15 ÇĐZELGELER DĐZĐNĐ Çizelge Sayfa Çizelge 2.1. Temel endüstrilerden atılan metal türleri.. 12 Çizelge 2.2. Eser mineral elementlerin canlılarda bulunuşuna göre sınıflandırılması (Salwen, 2007) 13 Çizelge 2.3. WHO verilerine göre bazı metallerin gıdalarla alınabilecek dozları.. 14 Çizelge 2.4. Bileşik Gıda Kodeksi (FAO-WHO) nin gıdalarda tanımladığı maksimum ağır metal miktarları 18 Çizelge 2.5. Türk Gıda Kodeksinin (TGK) gıdalarda tanımladığı maksimum ağır metal miktarları.. 18 Çizelge 2.6. Baldaki mineral madde içeriği Çizelge 2.7. Arı ve arı ürünlerinde ağır metal aralıkları 21 Çizelge.2.8. Arı ürünlerinin kurşun ve kadmiyum içeriği. 24 Çizelge 3.1. Araştırma dönemi Tokat ili yağış bilgileri. 26 Çizelge Tuik verilerine göre Türkiye ve Tokat ta arı ve arı ürünleri karşılaştırması.. 26 Çizelge Yılları arasında Tokat-Turhal karayolunun günlük trafik yoğunluğu bilgileri 27 Çizelge 4.1. Bal nektarı bakır içeriği Çizelge 4.2. Bal nektarı çinko içeriği.. 31 Çizelge 4.3. Bal nektarı demir içeriği.. 32 xi

16 Çizelge 4.4. Bal nektarı kadmiyum içeriği.. 32 Çizelge 4.5. Bal nektarı krom içeriği 33 Çizelge 4.6. Bal nektarı kurşun içeriği.. 34 Çizelge 4.7. Bal nektarı mangan içeriği Çizelge 4.8. Polen bakır içeriği. 36 Çizelge 4.9. Polenin çinko içeriği. 36 Çizelge Polen demir içeriği.. 37 Çizelge Polen kadmiyum içeriği.. 38 Çizelge Polen krom içeriği Çizelge Polen kurşun içeriği. 39 Çizelge Polen mangan içeriği 40 Çizelge Propolis bakır içeriği 41 Çizelge Propolis çinko içeriği 41 Çizelge Propolis demir içeriği 42 Çizelge Propolis kadmiyum içeriği 43 Çizelge Propolis krom içeriği 43 Çizelge Propolis kurşun içeriği.. 44 Çizelge Propolis mangan içeriği. 45 xii

17 1. GĐRĐŞ Çevre kirliliği, günümüzün en büyük sorunlarından birisidir. Son yıllarda teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının da artmasına sebep olmuştur (Anonim, 2010a). Dünyanın her bölgesi, yeryüzünün topoğrafik yapısında bulunan unsurlardan (dağlar, tepeler, ovalar, denizler, göller, akarsular, vb.) dolayı farklı bir çevre özelliği göstermektedir. Yeryüzünde yaşayan bitkiler ve hayvanlarda, kendi yaşam şartlarına uygun olan bölgelere göre dağılım göstermektedir. Bu dağılımda bitkiler için bölgenin iklim özelliği, su miktarı, ışıklanma süresi ve toprağın kimyasal kompozisyonu gibi çevresel etkiler ön plana çıkarken, hayvanlar için ise su ve besin kaynakları ön plana çıkmaktadır. Đnsanlar zeka ve becerileri sayesinde, kendi yaşam şartları için uygun olmayan koşullara (soğuk, sel, yağış, vb.) karşı çözümler bularak, kendilerine uygun yapay çevreler oluşturmuşlardır. Đnsanlar, yapay çevre içindeki yaşam koşullarını geliştirirken doğa ile sürekli bir ilişki içindedir. Đnsan ve doğa arasındaki bu ilişki, ekolojik sistemin bir parçasıdır. Đnsanlar yer yüzünde yaşamaya ve kendisine ait yapay çevre oluşturmaya başlamasından bu yana insan ve doğa arasındaki denge, insan aleyhine doğru devamlı olarak bozulmuştur. Özellikle son yıllarda ekolojik dengeyi bozarak çevre sorunları yaratan insan, bu sorunların kendisine dönmesi ve sağlığını olumsuz yönde etkilemesi üzerine çevre bilincine varabilmiş ve çevre kirliliği kavramını kabul etmiştir (Anonim, 2010b). Doğada yaşayan canlılar arasında bir dayanışma ve denge söz konusudur. Đnsan ya da başka bir etmen tarafından müdahale edilmediği sürece bu denge korunur. Bitkiler genel olarak, insanlar ve hayvanlar için gerekli olan besin kaynaklarını ve oksijeni üretirler. Buna karşılık insanlar ve hayvanlarda, bitkiler için gerekli olan karbondioksit üretirler (Özey, 2005). Ayrıca her canlı türünün beslendiği bir besin kaynağı olmasına karşılık aynı zamanda her canlı, başka bir canlının besin kaynağı durumundadır. Bu şekilde birbiri ile bağlantılı ve çok karmaşık bir doğal denge oluşturularak, hiçbir canlının sınırsız bir şekilde çoğalmasına izin verilmemiştir.yapılan her türlü müdahale, doğal dengenin bozulmasına ve bölgede yaşayan canlıların olumsuz yönde etkilenmesine sebep olur.

18 2 Hızlı nüfus artışı, teknolojik gelişmeler ve savaş gibi nedenler insanların çevreye olan müdahalelerini giderek artırmıştır. Doğal dengenin hızlı ve kendini yenileyemeyecek bir şekilde bozulmasına sebep olmuştur. Bozulan bu denge ozon tabakasının delinmesi, küresel ısınma ve mevsimlerin değişmesi gibi büyük çevre problemlerine neden olmaktadır. Bu problemler neticesinde ise verimli arazilerin çölleşmesi, kuraklık, açlık, bazı bitki ve hayvan türlerinin yok olması ya da sayılarının çok azalması gibi sonuçları ortaya çıkarmaktadır. Ortaya çıkan bu etkiler ise doğal yaşamı ve dolayısı ile insan yaşamını olumsuz yönde etkilemektedir. Doğal dengelerin bir daha geri dönülmeyecek şekilde bozulmasını önlemek ve çevre kirliliğine karşı gerekli önlemleri almak, insan yaşamının sorunsuz olarak devam etmesi bakımından son derece önemli ve gereklidir. Endüstri ve uygarlığın temelini oluşturan metaller de önemli çevre kirleticilerinden birisidir (Denizli, 2008). Kalsiyum, magnezyum, demir gibi bazı metaller insan ve hayvanlarda vücut gelişimi ve bazı fonksiyonlarının yerine getirilmesi için hayati önem taşırken, kurşun, kadmiyum, kalay, cıva, gibi, insan vücudu için gerekli olmayan metaller ise, yaşam süresince vücutta birikerek önemli rahatsızlıklara yol açmaktadır (Denizli, 2008). Hemen hemen bütün metaller vücuda belli bir miktarın üzerinde alınması durumunda toksik etki yapmaktadır. Ağır metallerin büyük bir kısmı, çok küçük derişimlerde bile vücutta toksik etki yaratabilmektedir (Denizli, 2008). Bu nedenle ağır metallerin çevreye kontamine olmuş miktarı, sağlık ve çevre açısından son derece önemlidir. Zararlı metaller vücuda başta besinlerle olmak üzere su ve hava ile alınırlar. Hava, su ve toprak, doğal kaynaklı nedenler ya da insan kaynaklı nedenlerle ağır metallerin kontaminasyonu ile kirlenmektedir. Kirli bölgelerde yetişen bitkilerde ve hayvanlarda, ağır metaller birikim yaparak besin zincirine dahil olmakta, böylece besin zincirinin en ucundaki insana kadar ulaşmaktadır. Đnsanın bulunduğu çevrede ağır metal kontaminasyonu ne kadar fazla ise insan vücuduna alınımı da o kadar hızlı ve fazla olmaktadır (Kahvecioğlu ve ark., 2004; Denizli, 2008). Yaşadığımız çevrenin ağır metallerle kirlenmesine sebep faktörlerden biriside trafikteki araçlardır (DeJonghe ve Adams, 1986). Yollar, şehirleri birbirine bağlayarak ulaşımın ve taşımacılığın daha rahat ve daha hızlı olmasını sağlayan yapılardır. Fakat araçlarda kullanılan fosil yakıtlar, lastikler, fren balataları gibi etmenler çevreye değişik ağır

19 3 metallerin salınımına neden olmaktadır (Akman ve ark., 2000). Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, yeni otoyolların yapılmasıyla trafiğe çıkan araç sayısı günden güne artmakta, bunun sonucunda da trafik kökenli kirlenme giderek fazlalaşmaktadır (Servant, 1982; Aksoy ve ark., 2000; Dülgeroğlu, 2002). Bu çalışmanın amacı çevrede oluşan ağır metal birikimine, trafiğin etkisinin olup olmadığı ve eğer varsa bu etkinin ne kadar bir mesafeyi kapsadığını saptamaktır. Çevredeki ağır metal birikim miktarını ölçmek için arı ürünleri kullanılmıştır. Çünkü arılar doğaları gereği çok sayıda bitkiyi ziyaret ederek bunlardan nektar, polen ve propolis toplarlar. Her bitkiden ayrı ayrı örnek alınıp incelenmesi yerine arıların topladığı bu ürünlerin incelenmesi çevredeki kirlenmenin boyutunu göstermesi açısından daha etkili sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Ayrıca arı ürünlerinden bal ve polen insanlar tarafından direkt olarak ve yaygın bir şekilde tüketilen önemli gıda maddelerindendir. Bu yüzden bu ürünlerdeki ağır metal birikimi sağlık açısından da önem taşımaktadır. Bu çalışmada kara yollarına değişik mesafelerde bulunan arılıklardan değişik dönemlerde elde edilen arı ürünlerinin (bal, polen ve propolis) ağır metal içerikleri belirlenmiştir.

20 4 2. GENEL BĐLGĐLER 2.1. Çevre ve Çevre Kirliliği Canlıların hayatlarını devam ettirdikleri ve bir arada bulundukları gezegen bölgesi biyosfer olarak isimlendirilir. Ancak dünyanın her tarafı canlı organizmaların yaşaması için uygun değildir. Örneğin kutup bölgelerindeki buzullar, yüksek dağ kesimleri gibi bölgelerde hiçbir canlı gelişemez. Bu bölgelerde çok seyrek olarak bazı bakteri ve mantar sporlarına rastlanmıştır (Akman ve ark., 2000). Canlı ve cansız varlıkların bir arada bulundukları, birbirlerini etkiledikleri ve birbirinden etkilendikleri ortam çevre olarak tanımlanır. Hava, su ve toprak çevrenin fiziki unsurlarını insanlar, hayvanlar, bitkiler ve mikroorganizmalar ise çevrenin biyolojik unsurlarını teşkil etmektedir (Anonim, 2010a, ve Anonim, 2010b). Đnsanlar, bitkiler ve hayvanlar ile bunların yaşadıkları çevreyle olan ilişkilerini inceleyen bilim dalına da, Çevre Bilimi ya da Ekoloji denir (Özey, 2005). Ekoloji, disiplinler arası bir bilim dalıdır. Bu bilimin prensipleri, dayanışma, sınırlama ve bağlılıktır. Dayanışma, dünyada bulunan canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için diğer canlılar ile olan ilişkileridir. Bu dayanışma diğer türler arasında olduğu gibi, aynı türler arasında da olabilir. Sınırlama, canlıların hayat şartlarıdır. Dünyada hiçbir canlı sınırsız olarak büyüyemez ve yine sınırsız olarak her yerde yaşayamaz. Her canlının ayrı bir yaşam biçimi vardır. Dünyada her canlının yaşaması için uygun şartlar bulunan yerler var olmasına karşılık, bazı sınırlamalarda söz konusudur. Bu sınırlama nedeniyle yeryüzündeki canlıların dağılımı farklılık arz eder. Bağlılık ise, dünya üzerindeki canlı ve cansız varlık arasında bulunan ve anlaşılması oldukça güç ve karmaşık bir ilişkidir. Söz gelimi insanların ve hayvanların yaşayabilmesi için oksijene ihtiyaç vardır (Özey, 2005). Ekoloji, bugün çok sayıda bilim dalının çekirdeğini oluşturmaktadır. Çevre şartları içinde bir tek canlı türünün incelenmesine otekoloji, farklı canlı türlerinin oluşturduğu toplulukların incelenmesine ise sinekoloji denmektedir (Özey, 2005). Đnsan ve diğer canlıların bir arada, doğa ile uyum ve denge içerisinde varlık ve gelişmelerini sürdürebilmeleri için var olan şartların tamamı ekosistem olarak

21 5 tanımlanabilir (Görmez, 2003). Orman, dağ, ova, çayır, vb. bir ekosistemi oluşturan öğeler başlıca dört grupta toplanır. Bunlar 1) Cansız varlıklar (inorganik ve organik maddeler), 2) Primer üreticiler (yeşil bitkiler), 3) Tüketiciler (bitkisel ve hayvansal maddeleri yiyenler), 4) Ayrıştırıcılar (bakteri ve mantarlar) (Özey, 2005). Ekosistem içindeki doğal denge bozulduğunda, ekosistem dengesi de bozulur ve çevre sorunları ortaya çıkar (Özey, 2005). Günümüzün en büyük sorunlarından birisi teknolojiye paralel olarak artan ve canlı yaşamını olumsuz etkileyen çevre kirliliğidir. Çevrenin fiziksel özelliklerini meydana getiren hava, su ve toprak kendine has fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklere sahiptir. Çevrenin fiziki unsurları olan hava, su ve toprak üzerinde yapısal değişiklikler meydana getiren, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini olumsuz yönde etkileyerek, çevrenin biyolojik unsurları olan insan, hayvan, bitki ve mikro organizmaların hayati aktivitelerini olumsuz yönde etkileyen yabancı maddelerin, hava, su ve toprağa yoğun bir şekilde karışması olayına çevre kirliliği adı verilir (Anonim, 2010a ve Anonim, 2010b). Gelişen teknolojinin yaşamımıza getirdiği rahatlık yanında, bu gelişmenin tabiata ve çevreye verdiği kirliliğin boyutu her geçen gün hızla artmaktadır. Yaşamı daha mükemmel hale getirmek, daha sağlıklı ve uzun bir ömür sağlayabilmek amacına dönük bu gelişmelerin, gerek kırsal gerek kentsel alanlarda olsun, doğal kaynakları bozduğu su, hava, toprak kirlenmesine yol açtığı, bitki ve hayvan varlığına zarar verdiği inkar edilemez bir gerçek haline dönüşmüştür (Anonim, 2010c) Çevre Kirliliğinin Sınıflandırılması Çevrenin Temel Unsurlarına Göre Çevre Kirliliği Çevrenin temel unsurlarından olan doğa, kendine has fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklere sahiptir. Bu özelliler dikkate alındığında çevre kirliliği fiziksel, kimyasal ve biyolojik kirlenme olarak üç alt başlıkta inceleyebiliriz (Anonim, 2010b) l. Fiziksel Kirlenme Çevreyi meydana getiren toprak, su ve havanın fiziksel özelliklerinin tamamının veya bir kısmının insan, hayvan ve bitki sağlığını tehdit edecek biçimde bozulması ve değişmesi olayıdır. Örneğin; çeşitli fabrika atıklarının akarsu ve göllere boşaltılması,

22 6 doğal erozyon ile toprakların göl ve denizlere taşınması açık kahverenginden, kırmızı siyaha kadar değişen renk almasına neden olmaktadır. Bu olay suların fiziksel kirlenmesidir (Anonim, 2010b) Kimyasal Kirlenme Doğal çevreyi oluşturan toprak, su ve havanın kimyasal özelliklerinin canlıların hayati faaliyetlerini ve aktivitelerini olumsuz yönde etkileyecek biçimde bozulmasıdır. Örneğin; çeşitli fabrika katı ve sıvı atıklarının verimli tarım arazilerine veya akarsu ve nehirlere boşaltılması durumunda söz konusu tarım topraklarının, akarsu ve göllerinin zararlı ağır metallerle kirlenmesi, kimyasal kirlenmeye maruz kaldığını gösteren güzel bir örnektir (Anonim, 2010b) Biyolojik Kirlenme Doğal ortamı oluşturan toprak, hava ve suyun çeşitli mikroorganizmalarla kirlenmesi ve dolayısıyla mikrobiyolojik yapının bozulması mikrobiyal kirlenmeyi, aynı ortamların mikroorganizmalarla kirlenmesi ise biyolojik kirlenmeyi tanımlar. Örneğin, tarım alanlarının kanalizasyon suyu ile sulanması veya kanalizasyon sularının akarsu, göl ve denizlere boşaltılması ile kanalizasyon sularında bulunan hastalık yapıcı mikroorganizmalar toprağa, suya ve atmosfere geçerek bu ortamların mikrobiyolojik kirlenmesine yol açar (Anonim, 2010b) Kirlenme Kaynaklarına Göre Çevre Kirliliği Çevre kirliliğini kirlenme kaynağına bakarak hava kirliliği, su kirliliği, toprak kirliliği, gürültü kirliliği ve radyoaktif kirlenme olmak üzere beş alt başlıkta inceleyebiliriz (Anonim, 2010d) Hava Kirliliği Atmosferde toz, duman, gaz, koku, ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarda yükselmesi, hava kirliliği olarak isimlendirilmektedir. Havayı kirleten maddelerin sınır değerleri her ülkenin ilgili kuruluşları tarafından yönetmeliklerle belirlenmektedir.

23 7 Kirletici maddelerin niteliğine göre canlılara vereceği zarar, şekil ve dereceleri de değişmektedir Su Kirliliği Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek oranda bozmalarını sağlayacak miktar ve yoğunlukta suya karışma olayıdır. Konutlar, endüstri kuruluşları, termik santraller, gübreler, kimyasal mücadele ilaçları, tarımsal sanayi atık suları, nükleer santrallerden çıkan sıcak sular ve toprak erozyonu gibi süreçler ve maddeler su kirliliğini meydana getiren başlıca kaynaklardır. Bunların hepsi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak canlı ve cansız varlıklara zarar vermektedir Toprak Kirliliği Toprak kirlenmesi, çeşitli nedenlerle insan, hayvan ve bitkilerin yaşamasını ve gelişmesini olumsuz yönde etkileyen çeşitli bileşik ve toksin maddelerin toprağa karışması olayına toprak kirliliği denir. Genel olarak toprak, zirai ilaçlar, hormonlar, kirlenmiş sular, katı atıklar, çöpler ve radyoaktif atıklar vasıtasıyla kirlenmektedir (Görmez, 2003) Gürültü Kirliliği Hoşa gitmeyen, insanın işitme sağlığını ve algılamasını olumsuz etkileyen, fizyolojik ve psikolojik denge bozulmalarına yol açabilen, çalışma verimini düşüren karmaşık seslere gürültü veya ses kirliliği denir. Hızlı nüfus artışı, teknolojik ürünlerin kullanımının artması, sanayinin gelişmesi, yoğun trafik, eğlence yerleri, spor alanları, gibi faktörlerin yanı sıra şimşek ve rüzgar gibi atmosferik olaylarda gürültü kirliliğinin sebepleri arasında sıralanabilir. Gürültü insanlarda fiziksel, psikolojik ve fizyolojik rahatsızlıklar oluşturmaktadır. Örneğin desibel arasındaki ses; uykusuzluk, öfke, yorgunluk ve baş ağrısına neden olmaktadır. 130 desibelin üzerindeki ses; kulak zarının patlamasına neden olmaktadır (Anonim, 2010d) Radyoaktif kirlilik Radyoaktif maddelerin hava, su ve toprağa karışmasına radyoaktif kirlenme denir. Radyoaktif maddelerin çevreye yaydığı zararlı ışınlara ve parçacıklara radyasyon adı

24 8 verilir. Nükleer enerji santralleri, X ışını makineleri, nükleer silah ve nükleer bombalar temel radyasyon kaynaklarıdır. Radyoaktif maddelerin yaymış olduğu elektronlar toprağa, havaya, suya, bitkilere, bitkilerden besin zinciri ile insan ve hayvanlara çok hızlı bir şekilde geçerek canlı hücrelerdeki elektron dengesini bozar. Bunun sonucunda da hücreler normal işlevlerini yerine getiremezler (Anonim, 2010d) Çevre Kirliliğinin Nedenleri Çevre kirliliğinin nedenlerini genel olarak doğal kaynaklı nedenler ve insan kaynaklı nedenler olmak üzere iki ayrı sınıfta inceleyebiliriz Doğal Kaynaklı Nedenler Doğal kaynaklı çevre kirliliği sorunlarının başında, hiç kuşkusuz depremler ve yanar dağlar gelmektedir. Deprem ve yanardağ püskürmesi sonucunda meydana gelen tusunamiler, heyelan ve kaya düşmeleri de yeryüzünün kimyasal yapısını değiştirerek eko sistem dengesini bozmaktadır (Özey, 2005). Doğal kaynaklı sorunlar doğrudan çevre sorunu gibi gözükmeye bilir. Ancak bu sorunların ortaya çıktığı bölgelerde yaşayan insanlar ve canlılar, bu sorunlardan direkt olarak etkilenmekte ve bu bölgelerde uzun süre etkili çevre felaketleri yaşanabilmektedir. Erozyon, toprak kayması, gibi doğal kaynaklı çevre problemi sayılan unsurlar insanların doğa üzerinde yaptığı olumsuz etkilerden de kaynaklanabilmektedir (Özey, 2005) Đnsan Kaynaklı Nedenler Đnsanoğlu yaşamını devam ettirmek için; hava almak, su içmek, beslenmek, korunmak, giyinmek gibi birtakım ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Buna benzer ihtiyaçlarını karşılamak, neslini devam ettirmek ve daha rahat bir yaşam sürdürmek için sürekli üretim ve tüketim faaliyetlerinde bulunurlar. Bu faaliyetler sırasında çevreye olumsuz müdahalelerde bulunarak bir takım çevre sorunlarının (su, toprak, hava ve gürültü kirliliği) ortaya çıkmasına yol açmaktadır (Bozyiğit ve Karaaslan, 1998). Bu sorunlara sebep faktörler ise endüstrileşme, kentleşme, taşıtlar, organik kimyasallar, deterjanlar, pestisitler, radyoaktif maddeler ve ağır metaller şeklinde sıralanabilir (Kılıç, 2002).

25 9 Şehirde yaşayanların su ihtiyacını karşılamak için su kaynaklarının doğal yollarının değiştirilmesi, su kaynakları üzerine barajların yapılması, beton kütlelerine bürünen şehirler, metal üreten ve işleyen fabrikalar ve taşımacılıkta kullanılan taşıtlar. Bunların hepsi çevrenin ekolojik sistemini değişmesine sebep olan insan kaynaklı etmenlerdir. Teknolojiye paralel olarak bu tür yapıların tipi ve sayısı giderek artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde çevreyi koruma düşünce biçimi önemli ölçüde taban bulup ülkelerin politikasına yansırken, gelişmekte olan ülkeler, açlık ve gelişmemişlik gibi olumsuzlukların baskısıyla, çevreyle ilgili kaygıları öne çıkaracak durumda bile değillerdir. Kirlenmenin ve bozulmanın sorumluluğu üzerinde olan gelişmiş ülkelerin de gelişmekte olan ülkelere bu anlamda yardım yaptıkları söylenemez. Hatta gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere hızla kirli teknoloji ihracatına devam etmektedir. Kendi ülkelerindeki ekolojik muhalefetten dolayı pek çok kirletici faaliyet gelişmekte olan ülkelere taşınmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerdeki nüfus baskısı, genel olarak üretim yetersizliği, gelir dağılımındaki bozukluk gibi nedenler ekolojik değerleri ve çevreye karşı duyarlılığı rahatlıkla geri plana atabilmektedir (Görmez, 2003). Đnsan kaynaklı çevre kirlenmesine neden olan sebepleri maddeler halinde sayacak olursak: 1. Hızlı nüfus artışı 2. Plansız kentleşme 3. Plansız endüstrileşme 4. Doğal kaynakların bilinçsizce kullanılması 5. Kişi başına kullanılan enerji,su, kağıt, kömür, vb. artışı 6. Ormanların tahrip edilmesi 7. Aşırı otlatma ve doğal bitki örtüsünün tahrip edilmesi 8. Kaçak avlanma 9. Arazilerin yanlış kullanımı

26 Katı atıklar ve çöp 11. Kanalizasyon sularının arıtılmaksızın alıcı ortama verilmesi 12. Sulak alanların ve göllerin kurutulması 13. Gübre ve zirai mücadele ilaçları 14. Maden, kireç ve kum ocakları 15. Motorlu araçlar ve deniz araçları 16. Cep telefonu, televizyon, röntgen, tomografi vb. cihazların yaygınlaşması ile meydana gelen radyasyon 17. Endüstriyel ve kentsel kaynaklı gürültü vb. etmenler sıralanabilir (anonim, 2010a) Ağır Metaller Ağır metal tanımı fiziksel özellik açısından yoğunluğu 5 g/cm 3 ten daha yüksek olan metaller için kullanılır. Bu gruba kurşun, kadmiyum, krom, demir, kobalt, bakır, nikel, cıva ve çinko başta olmak üzere 60 tan fazla metal dahildir. Çevresel problemler söz konusu olduğunda ağır metal tanımı sanki çok tanımlı kesin bir grupmuş gibi algılanmaktadır. Bu kavram nispeten yüksek yoğunluğa sahip ve düşük konsantrasyonlarda bile toksik veya zehirleyici olan metal anlamında kullanılmaktadır. Bu kanıya ağır metallerin belirli bir zaman aralığında canlı organizmada diğer metallere kıyasla birikiminin daha fazla olması ve bunun sonucu olarak da olumsuz etkinin giderek artması yol açmaktadır. Her ne kadar metallerin yoğunluk değeri üzerinden hareketle ekolojik sistem üzerindeki etkileri tanımlanmaya çalışılıyorsa da metallerin yoğunluk değerleri, metallerin biyolojik etkilerini tanımlamaktan çok uzaktır. Bir elementin yoğunluğu aslında elementin periyodik sistemdeki yerini belirtir. Kimyasal özellikleri ise elementin ait olduğu grubun fonksiyonlarına benzer. Metallerin ekolojik sistem üzerideki etkilerinden bahsederken aslında metalin ait olduğu grubun ele alınması ve bu özelliğin vurgulanması biyolojik etki açısından çok daha anlamlıdır (Kahvecioğlu ve ark., 2004).

27 11 Ağır metaller, doğaları gereği yer kürede genellikle metal karbonat, metal oksit, metal silikat, metal sülfür halinde stabil bileşikler olarak, yada silikatlar içerisinde hapis olarak bulunurlar. Ağır metallerin doğaya yayınımları dikkate alındığında çeşitli sektörlerden farklı işlem kademelerinde biyosfere ağır metal atılımı gerçekleştiği bilinmektedir. Şekil 2.1 de farklı sektörlerden biyosfere ağır metal yayınımı şematik olarak verilmiştir (Kahvecioğlu ve ark., 2004). Şekil 2.1. Şematik olarak ağır metallerin doğaya yayınımları (Kahvecioğlu ve ark., 2004) Ağır metal üretimi yapan işletmelerdeki atık suda bulunan ağır metallerin önemli bir miktarı arıtma çamuruna geçer. Çözünmüş kısımda olanlar ise yüzey suları ve denizlere ulaşarak, bu bölgelerde kalırlar (Kahvecioğlu ve ark., 2004). Mineral yataklarından geçen yer altı suları buradaki metalleri çözerek metalleri içme sularına taşımaktadır (Denizli, 2008). Buralardan ağır metal tekrar mobilize olarak besin zincirine ulaşabilirler. Besin zinciriyle canlıya ulaşan ağır metaller, kimyasal ve biyolojik olarak bünyeden atılamaz ve birikirler (Kahvecioğlu ve ark., 2004).

28 12 Maden endüstrisi ve genel olarak bütün metal imal eden fabrikalar, taş ocakları, çimento fabrikaları, inşaat şantiyeleri devamlı olarak atmosfere toz yayarlar. Örneğin 1 ton çimento elde etmek için 2,8 ton mineral ezmek gerekir. Çimento fabrikalarında 10 mikron çapında yüz binlerce ton partikül atmosfere karışmaktadır. Çimento fabrikalarının bacalarından çıkan bu tozların içerisinde bulunan maddelerin başlıcaları şunlardır: Al 2 O 3, CaO, Fe 2 O 3, SiO 2, Cd, Cr, Co, Pb, Mn, Ni ve Ag. Şüphesiz bu maddelerin miktarları fabrikanın rezervine ve zamana göre değişir. Ayrıca demir-çelik sanayi oluşturduğu kırmızı duman içerisinde fazla miktarda demir oksit partiküllerini atmosfere verir. Demir sanayi dışında diğer metalürji sanayileri de (çinko, kurşun, bakır ve alüminyum gibi sanayiler) son derece kirletici maddeleri atmosfere verirler (Akman ve ark, 2000). Çeşitli sanayi kuruluşlarından atılan ağır metal türleri Çizelge 2.1 de gösterilmiştir. Çizelge 2.1. Temel endüstrilerden atılan metal türleri (Kahvecioğlu ve ark., 2004) Endüstri\Ağır Metal Cd Cr Cu Hg Pb Ni Sn Zn Kağıt Petrol Alkali Gübre Demir Enerji Avogbe ve ark. (2005) larının bildirdiğine göre Dış ortam havasında bulunan eser elementlerin konsantrasyonlarının (Mn, Zn, Pb, Hg, Cr ve Cd) hava kirliliğinin derecesini belirleyen güvenilir bir rehber ve kentlerin hava kirliliğinin basit ve etkili bir göstergesidir (Yavuz, 2010). Kirlenen çevre nedeniyle miktarı giderek artan ve önemli kirleticilerden biri olan ağır metaller çevremizde sorun olan kontaminasyon kaynağı haline gelmişlerdir. Çevresel dönüşüm içerisinde gıda maddelerine bulaşan ağır metaller gıda zinciri yoluyla insan vücuduna ulaşmaktadır (Kahvecioğlu ve ark., 2004). Đnsan vücudu için gerekli olmayan

29 13 metaller başta besinler olmak üzere su ve hava ile insan vücuduna alınarak, vücutta bir metal yükü oluşumuna neden olmaktadır. Bu metallerden bazıları (alüminyum, vanadyum, titanyum, krom, stronsiyum, kalay, kurşun, kadmiyum, vb.) yaşam süresince vücutta birikerek sonucu ani ölümle bile bitecek değişik şekillerde önemli sorunlara yol açmaktadır (Denizli, 2008) Ağır Metal-Đnsan Đlişkisi Đnsan vücudunda, selenyum, halojenler, florür ve iyodun dışındaki metaller eser mineral element olarak isimlendirilirler. Eser olarak adlandırılmasının sebebi analitik metotlarla bu maddelerin miktarlarının belirlenmesinin mümkün olmamasıdır. Bu maddeler canlı vücudunda yaş dokuda 1µg/g dan daha düşük konsantrasyonda doku içerisinde bulunur ve kuru vücut ağırlığının %0.01 inden daha az miktarını oluşturur (Salwen, 2007). Temel eser elementlerin fizyolojik olarak seviye eksikliğinde ise sağlık bozulmaları ve fonksiyon eksiklikleri gözlenir. Canlılar için bu elementler metabolik fonksiyonlarda görev alır. Bu elementlerin yerine başka element konmasıyla aynı fonksiyonlar sağlanamaz (Salwen, 2007). Eser mineral elementlerin canlılarda bulunuşu Çizelge 2.2 deki gibidir. Çizelge 2.2. Eser mineral elementlerin canlılarda bulunuşuna göre sınıflandırılması (Salwen, 2007) Đnsanda ve hayvanda esansiyel olan elementler Bazı hayvanlarda esansiyel olanlar ve insanlarda bulunan elementler Sadece bazı hayvanlarda bulunan elementler Esansiyel olmayanlar Krom Arsenik Brom Aliminyum Kobalt Bor Kadmiyum Antimon Bakır Lityum Kurşun Bizmut Flor Nikel Stronsiyum Germanyum Đyot Silisyum Kalay Bakır Demir Vanadyum Selenyum Mangan Titanyum Molibden Talyum Selenyum Gümüş Çinko

30 14 Ağır metallerin toksik özellikleri üzerinde araştırmalar son yıldır aktif bir şekilde devam etmektedir. Hemen hemen bütün metaller belirli bir miktarın üzerinde alındıklarında toksik etki yaratırlar. Hatta metallerin büyük bir kısmı çok küçük derişimlerde bile toksik etki yarattığı için sağlık açısından çok önemlidir (Denizli, 2008). Bazı ağır metallerin insanlar tarafından gıdalarla alabilecekleri limitler Çizelge 2.3 de verilmiştir. Bu limitlere kadar olan değeri insan vücudu tolere edebilmektedir bu limitlerin aşımında toksik etki göstermektedir. Metallerin toksik etkileri her metalin özelliğine göre değişmekle birlikte, genelde ağır metaller organik bileşiklerle kompleks oluşturarak toksik etki yaratırlar. Metal ile birleşen biyolojik moleküller bir takım özelliklerini kaybederek normal fonksiyonlarını yerine getiremez. Metallerin organik bileşiklerle bağ oluşumunu sağlayan gruplar; oksijen (O), kükürt (S) ve azot (N) tur. Metaller bu gruplarla bağ yaptıkları zaman, önemli enzim sistemlerinin aktifliğini bozabilirler veya protein yapısını etkileyebilirler. Sonuçta etkilenmiş hücrenin ölümü gerçekleşir (Denizli, 2008) Çizelge 2.3. WHO verilerine göre bazı metallerin gıdalarla alınabilecek dozları (Anonim, 1982) Ağır metal Kadmiyum (Cd) Kurşun.(Pb) Çinko (Zn) Bakır (Cu) Alınabilecek miktar 60 µg/gün 210 µg/gün mg/gün 30 mg/gün Trafik Kaynaklı Ağır Metaller Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artan nüfusa bağlı olarak taşıt trafiğinde meydana gelen yoğunluklar her ne kadar sosyal açıdan bireysel olarak bir gelişme sağlasa da; toplumsal ve ekolojik olarak çevreye etkileri küçümsenmeyecek kadar fazladır. Karayolu, insan çevre ilişkileri en önemli mühendislik yapılarından olup yerleşim

31 15 alanlarını birbirine bağlayarak sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda önemli rol oynamaktadır (Dülgeroğlu, 2002). Çevre kirliliğinin en büyük sebeplerinden birini de taşıtların eksozlarından çıkan gazlar oluşturmaktadır. Otomobillerin eksozlarından çıkan gazlarla birlikte çok miktarda kurşun partikülleri atmosfere yayılır. Yapılan çalışmalarda çevre kirliliğine sebep olan kurşunun % 98 inin eksoz gazlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir (DeJonghe ve Adams, 1986). Biyosferin tümü endüstri kökenli kurşunla kirlenmiştir (Akman ve ark., 2000) yılından beri benzine katılan kurşun tetra etil atmosferin kurşunla kirlenmesinin başlıca nedenidir. Benzindeki kurşun atmosfere otoların eksozlarından yayılır. Bir defa serbest kalınca havada partikül olarak taşınır. Bu partiküller biyosferin en temiz yerinde 0,001 µg/m 3 ten az iken, kırsal alanlarda 0,1 µg/m 3 e şehirlerde ise 1µg/m 3 e ulaşır; hatta otomobillerin geçtiği uzun tünellerde 30 µg/m 3 e kadar çıkmaktadır. Murozumi ve ark. (1969) nın bildirdiklerine göre kurşunla ilgili çevre kirliliği sorunu son 25 yılda meydana gelmiştir. Bu araştırıcılar Grönland da binlerce yıldır bulunan buzullar üzerinde birikmiş karlar içindeki kurşun miktarını araştırmışlardır. Đnsan kurşun madenini Đsa dan 2500 yıl önce kullanmaya başlamıştır. Grönland da Đsa dan önce 800 yılına kadar normal olan kurşun miktarı, yavaş yavaş artmaya başlamış ve 1750 yılından sonra normal miktarın (1kg karda 0,0004 µg) 25 katına ulaşmıştır yılında ise 175 katına ve nihayet 1966 da 500 katına ulaşmıştır. Bu bize 1950 yılından sonra benzinde kurşun tetra etil kullanılmaya başlamasıyla buzullardaki karlar üzerindeki kurşun miktarının artması arasında sıkı bir ilişki olduğunu göstermektedir (Akman ve ark., 2000). Otomobillerdeki benzinin yanması sonucu açığa çıkan kurşun atmosfere geçer. Havadaki kurşun rüzgar ve hava hareketleriyle taşınır. Kullanılan eşyalar, toprak ya da bitki yaprakları üzerinde birikme yapar. Bu ağır metaller burada gıda zincirine karışarak bitki, hayvan ve insanlar için tehlike oluşturur (Guinee, 1972). Her otomobil yılda atmosfere partikül şeklinde ortalama 1 kg kurşun yaymaktadır (Akman ve ark., 2000). Arabalarda kurşun sadece benzinde değil, aynı zamanda arabaların akülerinin içinde de kurşun kullanılmaktadır. Dünya kurşun üretiminin üçte birini pil fabrikaları

32 16 kullanmaktadır. Kurşun ayrıca akülerin ve bazı endüstriyel işlemlerin önemli bir parçasıdır. Ömrü bitmiş olan aküler ve piller çevre kirleticileri arasında önemli bir yer almaktadır. Trafik kökenli diğer bir çevre kirleticisi asbesttir. Asbest, bir amyant çeşidi olup, otomobillerde fren balatalarının yapımında sulu magnezyum silikat olarak kullanılan bir maddedir. Otomobiller fren yaptıklarında bu madde atmosfere toz olarak dağılmaktadır. Atmosfere bulaşan bu asbest tozları da akciğerlerde çeşitli lezyonlara neden olmaktadır (Akman ve ark., 2000). Trafik kökenli bir diğer ağır metalde kadmiyumdur. Otomobillerin motor yağlarında ve lastiklerinde bulunan kadmiyum, ya yolda giderken yağ yakması ya da lastiklerin aşınmasından kaynaklanmaktadır (Haktanır ve ark., 1995). Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, yeni otoyolların yapılmasıyla trafiğe çıkan araç sayısı günden güne artmakta, bunun sonucunda da trafik kökenli kirlenme giderek fazlalaşmaktadır (Servant, 1982; Aksoy ve ark., 2000; Dülgeroğlu, 2002) Arı Ürünlerindeki Ağır Metal Birikimi Arı ürünleri, genel olarak temiz ve sağlıklıdır. Arı ürünleri üretildikleri çevre ile etkileşim halindedir ve çevreye bağlı olarak farklı kirlenme kaynakları tarafından etkilenirler. En çok bilinen örnekleri; arı ürünlerinde antibiyotik kalıntısı, zirai ilaç kalıntısı, radyoaktif izotoplar ve ağır metal birikimi şeklinde sıralanabilir. Bu tür bilgilerin verildiği yayınlar balın iyi imajına zarar vermektedir. Bu yüzden bal üreticileri, bal elde etmek için arıları konaklattığı bölgelere dikkat etmeleri, aynı zamanda arılara kullandıkları ilaçların dozunu ve ilaç verme zamanını da iyi ayarlamaları gerekmektedir (Bogdanov, 2008). Büyük bölümü antropojenik faktörler sonucu (kentleşme, endüstrileşme, enerji üretimi, mobil kaynaklar ve diğer kirleticiler) ortaya çıkan çevre kirliliğinin önemli sonuçlarından biriside ağır metal kirliliğidir. Baca ve egzoz gazlarından kaynaklanan atmosferdeki ağır metal kirliliği insan, hayvan ve bitkiler için çeşitli olumsuzlukları beraberinde getirmiştir. Bu olumsuz şartlardan bitkilerin sadece vejetatif organları değil aynı zamanda generatif organları da etkilenmektedir. Bunlardan biride erkek üreme

33 17 hücresi olan; polenlerdir. Kadmiyum, kobalt, bakır, çinko, nikel ve cıva gibi çeşitli ağır metal konsantrasyonlarının, doğrudan polenleri, dolaylı olarak da bunlarla beslenen bal arılarını olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir (Yücel, 2008). Bal arıları, bitkilerden nektar ve polen toplayarak beslenirler. Bu sebeple çevre ile sürekli ilişki içerisinde bulunurlar. Çevre kirliliğine sebep olan atık ve toksik maddeler (genellikle endüstrilerden çıkan dumanlar, araçlardan yayılan gazlar, tarımda zararlılarla mücadelede kullanılan ilaçlar) çevrede bulunan bitkiler tarafından emilerek depolanırlar. Çevreye yayılan bu toksik nitelikli atık maddelerden bal arıları da etkilenmektedir. Arılar farklı türden çiçeklerin polenlerini topladığı için, bitki bünyesinde fazla miktarda bulunan ağır metal, bu bitkilerin nektarlarından ürettikleri balların içeriğinde ve arıların vücudunda toksik ağır metal konsantrasyonunun da artmasına neden olmaktadır (Yücel, 2008). Sanayi tesisleri ve kent alanlarının ürettiği kimyasal atıklar; toprağın asitleşmesine, mevcut ve potansiyel yer altı ve yerüstü su kaynaklarının kirlenmesine, biyolojik aktivitelerin azalmasına, toprak yapısının olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Bu maddeler, bitkilerin topraktaki besin maddelerinden yeterince yararlanamamasına ve bitki gelişimini yavaşlatarak verimlilikte azalmaya, yetiştirilen ürünlerde bazı mikro besin maddelerinin toksik düzeylere ulaşmasına neden olmaktadır. Anılan olumsuzluklar, bal arılarının temiz polen ve nektar kaynaklarını bulmasını zorlaştırmaktadır (Yücel, 2008). Arı ürünlerinde, özellikle büyük yerleşim merkezlerine, çöp yakım tesislerine yakın olan yerlerde, araç trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde ve büyük sanayi tesislerinin bulunduğu bölgelerden elde edilen arı ürünlerinde ağır metal birikiminin daha fazla olduğu bildirilmiştir (Demirezen ve Aksoy, 2005; Bogdanov, 2008). Bal için ağır metal miktarları açısında çok az sayıda özel artık limitleri vardır. Çizelge 2.4 ve çizelge 2.5 de balda tanımlanan ağır metal miktarlarının bulunmasına izin verilen maksimum limit değerleri verilmiştir. Bu değerler genel olarak gıdalar için verilmiştir. Sadece bal için tanımlanmış değerler yok denecek kadar azdır (Bogdanov, 2008). Bogdanov (2008), Avrupa Birliği EC 2000 de balda kadmiyum için maksimum değeri 0,1 mg/kg olduğunu bildirmiştir. Đsviçre de cıva için maksimum artık limit seviyesi

34 18 farklı besinlere göre değişmektedir. Meyve suyu ve jeller için 0,01 mg/kg iken, balık için 0,5 mg/kg dır. Toporcak ve ark. (1992) Slovakya dan elde edilen baldaki cıva miktarlarının kirliliğin fazla olduğu bölgede 0,05-0,212 mg/kg, kirlenmemiş bölgede ise 0,001-0,003 mg/kg arasında değiştiğini belirtmişlerdir. Đsveç için nikelin maksimum artık limiti 0,1-0,2 mg/kg arasında değişmektedir (Bogdanov, 2008) Çizelge 2.4. Bileşik Gıda Kodeksi (FAO-WHO) nin gıdalarda tanımladığı maksimum ağır metal miktarları (Anonim, 1989) Ağır Metaller Gıdalarda Bulunacak Maksimum Miktar (ppm) Kadmiyum (Cd) -- Kurşun (Pb) 0,1-2,0 Bakır (Cu) 0,1-5,0 Demir (Fe) 1,5-15,0 Çinko (Zn) 5,0 Demir (Fe)+Bakır (Cu)+Çinko (Zn) 20,0 Çizelge 2.5. Türk Gıda Kodeksinin (TGK) gıdalarda tanımladığı maksimum ağır metal miktarları (Gül, 2008) Ağır Metaller Gıdalarda Bulunacak Maksimum Miktar (ppm) Kadmiyum (Cd) 0,1 Kurşun (Pb) 1,0 Bakır (Cu) 2,0 Çinko (Zn) 5,0 Bal düşük mineral içeriğine sahiptir (çiçek balında % ve mellate balında ise %1 den fazladır). Bu farklıklar büyük oranda botanik orijinin özelliklerine, pedoklimatik şartlara, ve ekstraksiyon tekniğine bağlıdır (Hernandez ve ark., 2005). Baldaki mineral madde içeriği çizelge 2.6 de verilmiştir (Gül, 2008).

35 19 Çizelge 2.6. Baldaki mineral madde içeriği (Gül, 2008). Bileşikler Açık Ballar (ppm) Koyu Ballar (ppm) Ortalama En az En çok Ortalama En az En çok Potasyum (K) Sodyum (Na) Kalsiyum (Ca) Mağnezyum (Mg) Demir (Fe) 2,40 1,2 4,8 9,4 0,7 33 Bakır (Cu) 0,29 0,14 0,70 0,5 0,3 1 Manganez (Mn) 0,30 0,17 0,44 4,1 0,5 9 Klor (Cl) Fosfor (P) Kükürt (S) Silikan (Si) ,4 24 Silika (Sı) Tolon (1999) a göre Çizelge 2.6 deki elementlerin yanı sıra balın içinde, iz miktarda krom (Cr), lityum (Li), nikel (Ni), kurşun (Pb), kalay (Sn), çinko (Zn),osmiyum (Os), berilyum (Be), vanadyum (V), zirkonyum (Zr), gümüş (Ag), baryum (Ba), galyum (Ga), bizmut (Bi), altın (Au), germanyum (Ge) ve stronsiyum (Sr) elementleri de bulunmaktadır (Gül, 2008). Arı ürünlerinde ağır metal birikimi ile ilgili birçok araştırmacı çalışma yapmıştır. Bu çalışmalar neticesinde birçok araştırmacı arı ürünlerindeki ağır metal birikim miktarı çevre kirliliğinin bir göstergesi olabileceği kanaatine ulaşmıştır. Arı ürünlerinde ağır metal birikimi ile ilgili çalışmalardan bazıları aşağıda verilmiştir. Tong ve ark. (1975), yaptıkları bir çalışmada, endüstiyel alanlar ve karayollarına yakın bölgelerden aldıkları 19 bal örneğinde Al, Ba, Ca, Cu, Mg, Ni ve S başta olmak üzere 47 element varlığını belirlemişlerdir (Gül, 2008).

36 20 Jones (1987) in yapmış olduğu çalışmada balda Ag, Cu, Cd ve Pb içeriklerini incelemiş. Sırayla Ag: 0,1-6,5 ng/g; Cu: ng/g; Cd: 0,3-300 ng/g ve Pb: ng/g arasında değişen değerlerde bulunmuştur. Değerlerdeki bu dalgalanmaya mekansal ve mevsimsel faktörlerin etkilediğini tespit etmiştir. Hussein (1988), ballarda sodyum ve potasyum miktarını sırasıyla 162 mg/kg ve 2495 mg/kg olarak bulduğu çalışmasında, sodyum ve potasyum içeriğinin balın rengine göre değiştiğini, açık ve koyu renkli ballarda farklılık gösterdiklerini, koyu renkli balların sodyum ve potasyum içeriğinin daha yüksek olduğunu bildirmiştir (Gül, 2008). Raes ve ark. (1992) bal arılarındaki kurşun konsantrasyonu grafit yüzey yöntemi kullanılarak yaptığı çalışmada, kurşun konsantrasyonu, birikme zamanı, temizleme ve maruz kalma miktarı ölçülmüş. Kurşun konsantrasyonu miktarı vücuttaki dağılım oranıyla alakalı olarak belirlenmiştir. Kurşun, sindirim sisteminde % 67, rektumda % 27 oranında birikmiştir. Kurşun birikimi genç arılarda yavaş bir şekilde meydana gelmiştir. Bunlar polenle beslendikleri için başlangıç yaşlarında hemen hemen kurşun birikimi birbirine eşit durumdadır. Polenden nektara geçtiklerinde ise keskin bir yükseliş meydana gelmiştir. Dokudaki maksimum birikmeye 26. günün sonunda ulaşılmış, kurşun birikme miktarı ise beklenenden yavaştır. Dört yol kavşağına arı kolonileri yerleştirilerek yapılan bir çalışmada, kovanlardan atılan ölü arılar 9 hafta süren bir periyotta toplanmış, ölü arıları distile suyla yıkayarak arıların yüzeylerindeki Cd, Zn ve Pb analiz edilmiştir. Sonuçta arıların yüzeyinde fazla miktarda çinko ve kadmiyumun atmosferik yayılma sonucu biriktiğini, deney süresi boyunca bu birikimin aşamalı olarak arttığını saptanmıştır. Ayrıca kadmiyumun arılardaki birikimi ile Trifoliyum pratense bitkisindeki birikimi arasında doğrusal bir ilişki olduğunu tespit edilmiştir. Buna göre arı ürünleri ile çevresel markırlar arasında bir paralellik mevcuttur, buda çevre kirliliğinin göstergesi olarak arı ürünlerinin kullanılması faydalı bir araçtır sonucuna varmışlardır (Leita ve ark. 1996). Türkiye de salgı balları üzerinde yapılmış bir çalışmada Cd, Fe, Cu, Mn ve Mg miktarlarının sırasıyla; ortalama 10,8; 10,4; 1,05; 0,752 ve 55 ppm olarak bulunmuştur (Üren ve ark., 1998).

37 21 Đtalya nın Roma şehrinin etrafında yapılan bir çalışmada; biri şehir merkezinde olmak üzere, 5 farklı noktaya arı kolonileri yerleştirilmiş. Bu kovanlardan bal, polen, propolis ve balmumu örnekleri alınarak kurşun, kadmiyum ve krom ağır metal içerikleri araştırılmıştır (Çizelge 2.7). Şehir merkezindeki kovandan alınan bal, polen ve propolisde ağır metal birikiminin diğerlerine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (Conti ve Botre, 2001). Çizelge 2.7. Arı ve arı ürünlerinde ağır metal aralıkları (Conti ve Botre, 2001) Örnek \ağır metal Kurşun (µg/kg) Kadmiyum (µg/kg) Krom (µg/kg) Bal 3,3-45,0 2,0-63,0 8,4-102,0 Polen 20,0-335,0 15,0-90,0 30,0-112,0 Balmumu 56,6-206,0 15,0-52,1 32,0-94,0 Propolis 1,06-4,32 0,62-6,59 1,83-7,03 Arı 0,61-1,25 2,87-4,23 0,052-0,116 Celechovska ve Vorlova (2001) nın Çek Cumhuriyeti marketlerinden aldıkları bal örneklerinde yapmış oldukları çalışmada, yaşam için risk teşkil eden Cd, Pb, Hg, Cu ve Zn elementlerinin miktarını sırasıyla 0,5 77,4 µg/kg; 0,02 1,0 mg/kg; 0,67 2,93; 0,06 1,5 mg/kg ve 0,2 22,9 ppm olarak saptamışlardır (Gül, 2008). Fransa da satılan 86 bal örneğinin Zn, Al, Cd, Hg, Ni ve Pb içeriği ile ilgili yapılan bir çalışmada, faktör analizi, hiyerarşik küme analizi ve analitik verileri kullanarak baldaki metal miktarlarıyla botanik kökeni arasında bir ilişkinin olduğu belirtilmektedir (Devillers ve ark. 2002). Bal arılarının sık ziyaret ettiği 34 farklı bitkiden alınan polen örneklerinde yapılan bir çalışmada K, P, S, Ca, Mg, Na, Fe, Zn, Mn ve Cu metal içerikleri sırasıyla, 5530; 4600; 2378; 1146; 716; 82; 67; 58; 33 ve 12 mg/kg olarak saptanmıştır. Bu çalışmada Mn ile Cu; P ile S; K ile S ve K ile Zn arasında yüksek bir korelasyon olduğu bildirilmiştir (Somerville ve Nikon, 2002).

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK ÇEVRE KORUMA ÇEVRE Öğr.Gör.Halil YAMAK 1 Çevre Kirlenmesi İnsanoğlu, dünyada 1,5 milyon yıl önce yaşamaya başlamıştır. Oysa yer küre 5,5 milyar yaşındadır. Son 15 yıl içinde insanoğlu, doğayı büyük ölçüde

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Yavuz Sultan Selim Cad. 118. Sokak No: 29 Dilovası 41455 KOCAELİ/TÜRKİYE Tel : 0 262 754 17 81 Faks : 0 262 754 19 84 E-Posta : EHSTurkey@sgs.com

Detaylı

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? Canlıların hareket etme, büyüme ve yaşamlarını sürdürebilmeleri

Detaylı

ENCON LABORATUVARI MADEN VE AKD ANALİZLER VE FİYAT LİSTESİ (2019) ENCON ÇEVRE DANIŞMANLIK LTD.ŞTİ.

ENCON LABORATUVARI MADEN VE AKD ANALİZLER VE FİYAT LİSTESİ (2019) ENCON ÇEVRE DANIŞMANLIK LTD.ŞTİ. ENCON LABORATUVARI MADEN VE ENCON ÇEVRE DANIŞMANLIK LTD.ŞTİ. AKD ANALİZLER VE FİYAT LİSTESİ (2019) JEOKİMYA NUMUNE HAZIRLAMA Kod Parametre Ücret ENC-01 Kırma 20 ENC-02 Öğütme 30 ENC-03 Kurutma 25 ENC-04

Detaylı

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya zorlamıştır. Mevcut Dünya topraklarından daha çok verim elde

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; Kapsam Parametre Metot Adı Metot Numarası ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/8 ph Elektrometrik metot TS EN ISO 10523 SU, ATIK SU 1,2 İletkenlik Elektrot Metodu TS 9748 EN 27888 Sıcaklık Laboratuvar ve Saha Metodu SM

Detaylı

KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ

KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ KADIKÖY BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ ÇEVRE NEDİR? İçinde bulunduğumuz canlı, cansız tüm varlıkların birbirleri ile ilişkilerini içine alan ortam. Çevrenin doğal yapısını ve bileşiminin bozulmasını,

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İstanbul Yolu, Gersan Sanayi Sitesi 2306.Sokak No :26 Ergazi/Yenimahalle 06370 ANKARA / TÜRKİYE Tel : 0 312 255 24 64 Faks : 0 312 255

Detaylı

TOPRAK Yeryüzünün yüzeyini kaplayan, kayaların ve organik maddelerin çeşitli ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen,içerisinde canlıları

TOPRAK Yeryüzünün yüzeyini kaplayan, kayaların ve organik maddelerin çeşitli ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen,içerisinde canlıları TOPRAK KİRLİLİĞİ TOPRAK Yeryüzünün yüzeyini kaplayan, kayaların ve organik maddelerin çeşitli ayrışma ürünlerinin karışımından meydana gelen,içerisinde canlıları barındıran,bitkilere büyüme ortamı ve besin

Detaylı

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL

Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Proje Grubu KARINCA. Emrah AVCI Abdullah Bayram GÜRDAL Y.İ.B.O. ÖĞRETMENLERİ (FEN VE TEKNOLOJİ, FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ VE MATEMATİK) PROJE DANIŞMANLIĞI Proje Adı ASİT YAĞMURLARININ BİTKİ YAPRAKLARI ÜZERİNE ETKİSİ Proje Grubu KARINCA Grubu Üyeleri Asıl alt

Detaylı

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA

BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA BİYOİNORGANİK KİMYA 5. HAFTA ESER ELEMENTLER İnsan vücudunda en yüksek oranda bulunan element oksijendir. İkincisi ise karbondur. İnsan vücudunun kütlesinin %99 u sadece 6 elementten meydana gelir. Bunlar:

Detaylı

Çevre İçin Tehlikeler

Çevre İçin Tehlikeler Çevre ve Çöp Çevre Bir kuruluşun faaliyetlerini içinde yürüttüğü hava, su, toprak, doğal kaynaklar, belirli bir ortamdaki bitki ve hayvan topluluğu, insan ve bunlar arasındaki faaliyetleri içine alan ortamdır.

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Karaman Mah. Atıksu Arıtma Tesisi İdari Binası Adapazarı 54290 SAKARYA/TÜRKİYE Tel : 0 264 221 12 23 Faks : 0 264 277 54 29 E-Posta

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Deney Laboratuvarı Adresi : İncilipınar Mah. 3385 Sk. No:4 Pamukkale 21050 DENİZLİ / TÜRKİYE Tel : 0 258 280 22 03 Faks : 0 258 280 29 69 E-Posta : isanmaz_derya@hotmail.com

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : Sanayi Cad. No: 50/D Bornova 35100 İZMİR/TÜRKİYE Tel : 02324350548 Faks : 02324611147 E-Posta : info@deppolab.com Website : www.deppolab.com

Detaylı

1. KİMYASAL ANALİZLER

1. KİMYASAL ANALİZLER 1. KİMYASAL ANALİZLER HPLC VE LC-MS/MS CİHAZLARI İLE YAPILAN ANALİZLER SORBAT TAYİNİ BENZOAT TAYİNİ KAFEİN TAYİNİ HMF TAYİNİ SUDAN TÜREVLERİ TAYİNİ VANİLİN TAYİNİ GLUKOZ, FRUKTOZ VE SUKROZ TAYİNİ SAPONİN

Detaylı

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ Ekosistem, birbiriyle ilişkili canlı ve cansız unsurlardan oluşur. Ekosistem, bu unsurlar arasındaki madde ve enerji dolaşımı ile kendini besler ve yeniler. Madde döngüsü

Detaylı

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN

PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU NASIL BULUNUR? Prof. Dr. Turan GÜVEN PROJE KONUSU SEÇERKEN ŞU SORULARIN CEVAPLARI ARANMALIDIR : 1. Proje yapmam için bir gerekçem var mı? 2. Niçin proje yapacağım? 3. Projemin amacı nedir?

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri

7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ 7. Sınıf Fen ve Teknoloji Dersi 4. Ünite: Madde ve Yapısı Konu: Elementler ve Sembolleri Çalışma Yaprağı Konu Anlatımı-Değerlendirme çalışma Yaprağı- Çözümlü

Detaylı

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ

SU KALİTE ÖZELLİKLERİ SU KALİTE ÖZELLİKLERİ Su kirliliği Su kaynağının kimyasal, fiziksel, bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı yoldan biyolojik

Detaylı

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü,

İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, TOZ İşyerlerinde çalışanlarımızın sağlığını olumsuz yönde tehdit eden, üretimi etkileyen ve İşletmeye zarar veren toz, gaz, duman, buhar, sis, gürültü, Termal Konfor gibi unsurlardan biriside Tozdur. Organik

Detaylı

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ

SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ. Bir damla suyun atmosfer ve litosfer arasındaki hareketi HİDROLOJİK DÖNGÜ SU KİRLİLİĞİ HİDROLOJİK DÖNGÜ Atmosfer de bulunan su buharı başlangıç kabul edilirse buharın yoğunlaşarak yağışa dönüşmesi ve yer yüzüne ulaşıp çeşitli aşamalardan geçtik ten sonra tekrar atmosfere buhar

Detaylı

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ

I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ I.6. METEOROLOJİ VE HAVA KİRLİLİĞİ Meteorolojik şartlar, hava kirliliğinin sadece can sıkıcı bir durum veya insan sağlığı için ciddi bir tehdit olduğunu belirler. Fotokimyasal dumanın negatif etkileri

Detaylı

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ KONYA İLİ HAVA KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Bu çalışma da 2000-2010 yıllarındaki yıllık, aylık, saatlik veriler kullanılarak kirleticilerin mevsimsel değişimi incelenmiş, sıcaklık, rüzgar hızı, nisbi

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı

Ekosistem Ekolojisi Yapısı Ekosistem Ekolojisi, Ekosistemin Yapısı Ekosistem Ekolojisi Yapısı A. Ekoloji Bilimi ve Önemi Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Günümüzde teknolojinin

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : İNSAN VE ÇEVRE

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : İNSAN VE ÇEVRE ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNİTE 6 : İNSAN VE ÇEVRE C ÇEVRE SORUNLARI VE ETKİLERİ (5 SAAT) 1 Ekosistemlerin Bozulma Nedenleri (Çevre Sorunları) 2 Çevre Kirliliğine Neden Olan (İnsan Kaynaklı) Faktörler

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE-1/7 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/7 SU/ ATIK SU 1 ph Elektrometrik Metot TS 3263 ISO 10523 Çözünmüş Oksijen Azid Modifikasyon Metodu SM 4500-O C İletkenlik Elektrometrik Metot SM 2510 B Renk Spektrometrik

Detaylı

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş.

MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji San. ve Tic. A.Ş. Sayfa : 1 / 12 1 ATIKLAR İÇİN NUMUNE SAKLAMA KOŞULLARI Parametre Numune Özelliği Numune Türü ICP ile Metal Tayinleri suları vb.), diğer her türlü sıvılar) Mikrodalgada (sıvı) yakılmış Minimum Numune Miktarı

Detaylı

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU

AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU AKREDİTE ANALİZ LİSTESİ SU VE ATIK SU Fiziksel ve Kimyasal Analizler - ph Değeri Elektrometrik AWWA 4500-H + B 21 st ed. 2005-103-105 o C de Toplam Katı Madde AWWA 2540-B 21 st ed. 2005 - İletkenlik AWWA

Detaylı

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK ÜNİTENİN KONULARI Toprağın Oluşumu Fiziksel Parçalanma Kimyasal Ayrışma Biyolojik Ayrışma Toprağın Doğal Yapısı Katı Kısım Sıvı Kısım ve Gaz Kısım Toprağın Katmanları

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YER SEVİYESİ OZON KİRLİLİĞİ BİLGİ NOTU Temmuz 2014 OZON NEDİR Ozon (O 3 ) üç tane oksijen atomunun birleşmesi ile oluşmaktadır. Ozon, atmosferde

Detaylı

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında;

İlimizde özellikle 1993 yılında zaman zaman ciddi boyutlara ulaşan hava kirliliği nedeniyle bir dizi önlemler alınmıştır. Bu çalışmaların başında; İSTANBUL DA ÇEVRE KİRLİLİĞİ İstanbul da Çevre Kirliliği Su, Hava, Toprak ve Gürültü Kirliliği olarak 4 Bölümde ele alınmalıdır. İstanbul da Çevre Kirliliği konusunda İstanbul İl Çevre Müdürlüğü, Büyükşehir

Detaylı

Toprak ve Su Kirlenmesi;

Toprak ve Su Kirlenmesi; Toprak ve Su Kirlenmesi; - İnsan faaliyetleri sonucunda toprağın doğal yapısının bozulması fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerinin değişmesi ve toprak verimliliğinin düşmesine Toprak Kirliliği,

Detaylı

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ

ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ ANKARA ATMOSFERİNDEKİ AEROSOLLERİN KİMYASAL KOMPOZİSYONLARININ BELİRLENMESİ İlke ÇELİK 1, Seda Aslan KILAVUZ 2, İpek İMAMOĞLU 1, Gürdal TUNCEL 1 1 : Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü

Detaylı

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK Kömür Madenciliğinin Çevresel Etkileri Kömür, organik maddelerin milyonlarca yıl boyunca basınç ve ısıya

Detaylı

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri On5yirmi5.com Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri Bir bölgedeki canlı varlıklarla cansız varlıkların oluşturduğu bütünlüğe ekosistem denir. Ekosistemdeki canlı ve cansız varlıklar birbiriyle

Detaylı

7. Sınıf Fen ve Teknoloji

7. Sınıf Fen ve Teknoloji KONU: Maddenin Yapısı ve Özellikleri Eski çağlarda yaşayan insanlar, doğada bulunan bütün maddelerin; Bir elementin bütün atomları birbirinin aynıdır. Farklı elementlerin atomları ise birbirinden farklıdır.

Detaylı

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Göl 482 km² yüzölçümü ile Türkiye nin 4. büyük gölü aynı zamanda 2.

Detaylı

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü

LOGO. Doç. Dr. Esin SUZER. Prof. Dr. Aynur KONTAŞ. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü LOGO Doç. Dr. Esin SUZER Prof. Dr. Aynur KONTAŞ Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Kimyası Bölümü Deniz Kirliliği İnsan kaynaklı ya da doğal etkiler sonucu ortaya çıkan,

Detaylı

Ekosistem ve Özellikleri

Ekosistem ve Özellikleri Ekosistem ve Özellikleri Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekosistem Belirli bir bölgede yaşayan ve birbirleriyle sürekli etkileşim halindeki canlılar (biyotik faktörler) ve cansız

Detaylı

Gübre Kullanımının Etkisi

Gübre Kullanımının Etkisi 1 Gübre Kullanımının Etkisi Tarımsal üretimi artırmanın en kolay yollarından biri gübre Dünyada gübre kullanımı sürekli artıyor. En çok tüketilen azotlu ve fosforlu gübreler Kirlilik açısından ahır gübresi

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü Ek-9A T.C. ÇED İzin ve Denetim lüğü Kapsam : Su, Atık Su, Atık, Gürültü, Numune Alma Düzenleme Tarihi : 12.05.2015 Laboratuvar Adı : Gümüşsu A.Ş. Çevre Laboratuvarı Adres : Zafer Mah. Değirmen Cad. No:41

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/9) Deney Laboratuvarı Adresi : Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA/TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68 E-Posta

Detaylı

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI

HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI HALİÇ ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZ LABORATUVARI Deneyi Yapılan Malzemeler / Ürünler Bacagazı/Emisyon (TS CEN/TS 15675 ve TS EN 15259 Şartlarına Uygun ) TS EN ISO/IEC 17025:2010 - Deney Laboratuvarı Deney Metodu

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir. HAVA KİRLETİCİLER Dünyayı saran atmosferin % 21 oksijen, % 78 azot, % 0.03 karbondioksit vardır. Bunlara ek olarak asal gazlar denen argon, neon, helyum gibi gazlar bulunur. Su buharı havada değişik oranlara

Detaylı

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI

DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI DOĞU KARADENİZ VE BATI KARADENİZ ATMOSFERİ AEROSOLLERİ KİMYASAL KOMPOZİSYONUNUN KARŞILAŞTIRILMASI İlker BALCILAR, Abdullah ZARARSIZ, Yakup KALAYCI, Güray DOĞAN, Gürdal TUNCEL SEMPOZYUMU 7-9 EKİM 2015 İZMİR

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Laboratuvarı Adresi : Organize Sanayi Bölgesi 1. Bulvar No: 18 İstasyon 47100 MARDİN / TÜRKİYE Tel : 0 482 215 30 01 Faks : 0 482 215 30 09 E-Posta : info@martest.com.tr

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ Pil ve Akümülatör Nedir? Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren, kompleks elektro kimyasal cihazlardır. Piller ve Aküler Şarj Edilemez (Primer) Şarj Edilebilir

Detaylı

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre

Çevre Yüzyılı. Dünyada Çevre Çevre Yüzyılı Çevre; canlıların yaşamı boyunca ilişkilerini sürdürdüğü dış ortamdır. Hava, su ve toprak bu çevrenin fizikî unsurlarını; insan, hayvan, bitki ve diğer mikroorganizmalar ise, biyolojik unsurlarını

Detaylı

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL

KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL KĐMYA DENEYLERĐNDE AÇIĞA ÇIKAN GAZLAR KÜRESEL ISINMAYA ETKĐ EDER MĐ? Tahir Emre Gencer DERS SORUMLUSU : Prof. Dr Đnci MORGĐL KÜRESEL ISINMA NEDĐR? Đnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/5) Deney Laboratuvarı Adresi : Demircikara mah. Dr. Burhanettin Onat cad. No:105 Kat 1 07100 ANTALYA/TÜRKİYE Tel : 0242 321 78 77 Faks : 0242 321 46 00 E-Posta :

Detaylı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3 İnsan yaşamı ve refahı tarihsel süreç içinde hep doğa ve doğal kaynaklarla kurduğu ilişki ile gelişmiştir. Özellikle sanayi devrimine kadar

Detaylı

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI

ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI ÇALIŞMA YAPRAĞI KONU ANLATIMI HATUN ÖZTÜRK 20338647 Küresel Isınma Küresel ısınma, dünya atmosferi ve okyanuslarının ortalama sıcaklıklarında belirlenen artış için kullanılan bir terimdir. Fosil yakıtların

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM ELEMENT VE SEMBOLLERİ SAF MADDE: Kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere denir. ELEMENT: İçerisinde tek cins atom bulunduran maddelere denir. Yani elementlerin yapı yaşı atomlardır. BİLEŞİK: En

Detaylı

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI KONULAR 1-Güneş Enerjisi i 2-Rüzgar Enerjisi 4-Jeotermal Enerji 3-Hidrolik Enerji 4-Biyokütle Enerjisi 5-Biyogaz Enerjisi 6-Biyodizel Enerjisi 7-Deniz Kökenli Enerji 8-Hidrojen

Detaylı

Normal derişimler için: PE- HD, PTFE Nitrik asit (ρ 1,42 g/ml) ile ph 1-2 olacak şekilde asitlendirilmelidir. Düşük derişimler için: PFA, FEP

Normal derişimler için: PE- HD, PTFE Nitrik asit (ρ 1,42 g/ml) ile ph 1-2 olacak şekilde asitlendirilmelidir. Düşük derişimler için: PFA, FEP Ek-1 Nnumunelerin Muhafazası İçin Uygun Olan Teknikler Yapılacak Tayin Kabın Tipi Muhafaza Tekniği En uzun Muhafaza Süresi Yüksek derişimde çözünmüş gaz içeren numuneler için, alındıkları yerde analiz

Detaylı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı

Ölçüm/Analiz Kapsamı Parametre Metot Metodun Adı Çevre Mevzuatı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği (devamı var) Her tür kapsam Gürültü Gürültü Kömür Çevre Mevzuatında

Detaylı

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154. 2. Çevre Sorunları... 156. Konu Değerlendirme Testi... 158 412 5. Ünite ÇEVRE ve TOPLUM 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz?... 154 2. Çevre Sorunları... 156 Konu Değerlendirme Testi... 158 153 Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? 413 414 İNSANLARIN DOĞAL ÇEVREYİ KULLANMA

Detaylı

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bölüm 8 VIA GRUBU ELEMENTLERİ Bu slaytlarda anlatılanlar sadece özet olup ayrıntılı bilgiler derste verilecektir. O, S, Se, Te, Po O ve S: Ametal Se ve Te: Yarı metal Po: Metal *Oksijen genellikle bileşiklerinde

Detaylı

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları ENERJİ KAYNAKLARI 1 4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları A nın Yanıtları 1. Günümüzde kullanılan nin maliyetinin düşük, çevreye zarar vermeyen... yenilenebilir ve güvenli olmasına önem verilmektedir. 12.

Detaylı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR. Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR Prof. Dr. Ayhan Filazi Ankara Üni. Veteriner Fak. Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı DEZENFEKTAN (JERMİSİD) Mikroorganizmaları öldürerek etkiyen ve genellikle cansız

Detaylı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT YÖNETİCİ ÖZETİ Düzce Valiliği ve Düzce Üniversitesi nin birlikte düzenlemiş olduğu

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : Osmangazi Mah. Gazi Cad. No:21 ESENYURT 34522 İSTANBUL/TÜRKİYE Tel : 0212 689 02 20 Faks : 0212 689 02 29 E-Posta : labinfo@bicakcilar.com

Detaylı

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS PROGRAMI TÜRKİYE'DE ÇEVRE SORUNLARI DOÇ. DR. SEVİM BUDAK Katı Atıklar Dünya nüfusu gün geçtikçe ve hızlı bir şekilde artmaktadır.

Detaylı

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ;

ÖLÇÜM VE /VEYA ANALİZ İLE İLGİLİ; SU, ATIK SU 1,2 Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin Ve Denetim lüğü EK LİSTE-1/9 ph Elektrometrik Metot SM 4500 H + B İletkenlik Elektriksel İletkenlik Metodu TS 9748 EN 27888 Bulanıklık Nephelometrik Metot

Detaylı

İş Ortamında İnorganik Toz Ölçüm ve Analiz Yöntemleri. Öğr. Gör. Alpaslan Ertürk Maden Yük. Mühendisi Dokuz Eylül Üniversitesi

İş Ortamında İnorganik Toz Ölçüm ve Analiz Yöntemleri. Öğr. Gör. Alpaslan Ertürk Maden Yük. Mühendisi Dokuz Eylül Üniversitesi İş Ortamında İnorganik Toz Ölçüm ve Analiz Yöntemleri Öğr. Gör. Alpaslan Ertürk Maden Yük. Mühendisi Dokuz Eylül Üniversitesi Tozların Sınıflandırması 1- Fibrojenik Tozlar (solunum sistemine zararlı olanlar)

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ

İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON İkinci Bölüm GIDA HİJYENİ, TANIMI ve ÖNEMİ Üçüncü Bölüm PERSONEL HİJYENİ İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm HİJYEN ve SANİTASYON Hijyenin Tanımı ve Önemi... 1 Sanitasyon Tanımı ve Önemi... 1 Kişisel Hijyen... 2 Toplu Beslenme Sistemlerinde (TBS) Hijyenin Önemi... 3 Toplu Beslenme Sistemlerinde

Detaylı

Ç E V R E BİLİNCİ. - Sedat PİLE - Çevre Mühendisi - Salih DEMİR - Çevre Mühendisi

Ç E V R E BİLİNCİ. - Sedat PİLE - Çevre Mühendisi - Salih DEMİR - Çevre Mühendisi Ç E V R E BİLİNCİ - Sedat PİLE - Çevre Mühendisi - Salih DEMİR - Çevre Mühendisi Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ortamdır. Çevre hakkı en temel insan

Detaylı

İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN İĞİ. Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı. 12 Ocak 2012 - Ankara

İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN İĞİ. Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı. 12 Ocak 2012 - Ankara HAVA KİRLİLİĞİ İĞİ MEVZUATI ÇERÇEVESİNDE 2011 YILINDA ANKARA'DA YAŞANAN NO VE O KİRLİLİĞİ İĞİ 2 3 Erkin ETİKE KMO Hava Kalitesi Takip Merkezi Başkanı 12 Ocak 2012 - Ankara SUNUM PLANI 1. GİRİŞ İŞ 2. HUKUKİ

Detaylı

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ Pil ve Akümülatör Nedir? Kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren, kompleks elektro kimyasal cihazlardır. Piller ve Aküler Şarj Edilemez (Primer) Şarj Edilebilir

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

SANAYĠ KAYNAKLI HAVA KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ

SANAYĠ KAYNAKLI HAVA KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ SANAYĠ KAYNAKLI HAVA KĠRLĠLĠĞĠ KONTROLÜ İsken Sugözü Termik Santrali Adana Türkiye de 200 binin üzerinde iģletme, 70 bin dolayında üretim/sanayi iģletmesi bulunmaktadır. Bunlar arasında; Enerji tesisleri

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN EKOSİSTEM Cihangir ALTUNKIRAN Ekosistem Nedir? Bir bölge içerisinde bulunan canlı ve cansız varlıkların karşılıklı oluşturdukları sisteme ekosistem denir. Ekosistem Bileşenleri Canlı Öğeler Üreticiler

Detaylı

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI PROF. DR. HÜSEYİN UZUN HOŞGELDİNİZ 1 DEMİR DIŞI METALLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ Demir dışı metaller (non-ferrous metals) arasında temel olarak bakır, çinko, kurşun, alüminyum, nikel,

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d.

1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? a. b. c. d. CEVAP: D. 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? a. b. c. d. 1- Aşağıdakilerden hangisi Aşındırıcı sembolüdür? 2- Aşağıdakilerden hangisi Yanıcı sembolüdür? 3- Aşağıdakilerden hangisi Zararlı Madde sembolüdür? 4- Aşağıdakilerden hangisi Oksitleyici (Yükseltgen)

Detaylı

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ

Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Editör Doç.Dr.Hasan Genç ÇEVRE EĞİTİMİ Yazarlar Doç.Dr.Hasan Genç Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.M. Pınar Demirci Güler Dr. H. Gamze Hastürk Yrd.Doç.Dr. Suat Yapalak Yrd.Doç.Dr. Şule Dönertaş Yrd.Doç.Dr.

Detaylı

DENIZ SUYU YETERLIK TESTLERI

DENIZ SUYU YETERLIK TESTLERI ÇEVRE SEKTÖRÜ DENEYLER DENIZ SUYU YETERLIK LERI KODU ÇMO/DNZSU/06 ÇMO/DNZSU/07 YETERLL K CNS Denizsuyu Yeterlilik testi Denizsuyu Yeterlilik testi PARAMETRE LER Arsenik (As) Selenyum (Se) Civa (Hg) Kadmiyum

Detaylı

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR

EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR EK YAKIT OLARAK ÇİMENTO FABRİKALARINDA KULLANILABİLECEK ATIKLAR 1) Kullanılmış lastikler 2) I ve II nci kategori atık yağlar 3) Boya çamurları 4) Solventler 5) Plastik atıklar 6) Çevre ve Orman Bakanlığı

Detaylı

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır. I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır. Fosil yakıtlar, çoğu yeşil bitkilerin fotosentez ürünü

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/8) Deney Adresi : İSTAÇ GERİ KAZANIM VE KOMPOST TESİSİ Işıklar Köyü Ege Sokak No: 5/1 Kemerburgaz-Eyüp/İSTANBUL Tel : 02122065017 Faks : 02122065398 E-Posta : laboratuvar@istac.com.tr

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) KAYSERİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL Deney Laboratuvarı Adresi : Yakut Mah. Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:186 Kocasinan 38090 KAYSERİ/TÜRKİYE

Detaylı

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ Bilim adamlarınca, geçtiğimiz yıllarda insan faaliyetlerindeki artışa paralel olarak, küresel ölçekte çevre değişiminde ve problemlerde artış olduğu ifade edilmiştir. En belirgin

Detaylı

3. DÜNYA MİNERAL VE METAL İSTATİSTİKLERİ^

3. DÜNYA MİNERAL VE METAL İSTATİSTİKLERİ^ 3. DÜNYA MİNERAL VE METAL İSTATİSTİKLERİ^ Dünya ve Türkiye Madenciliğine Toplu Bakış, Aralık, 1983 Madencilik Özel Sayısında 1982 yılına kadar verilen dünya mineral istatistiklerine kalındığı yerden devam

Detaylı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Deney Laboratuvarı Adresi : ODTÜ- Üniversiteler Mahallesi, Dumluıpınar Bulvarı No:1 - Çankaya 06800 ANKARA / TÜRKİYE Tel : 0 312 210 28 97 Faks : 0 312 210 56 68

Detaylı

FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ / PERİYODİK SİSTEM. Metaller, Ametaller ve Yarı metaller

FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ / PERİYODİK SİSTEM. Metaller, Ametaller ve Yarı metaller Metaller, Ametaller ve Yarı metaller 1 Elementler gösterdikleri benzer özelliklere göre metaller, yarı metaller ve ametaller olarak sınıflandırılabilirler. Periyodik tabloda metal, ametal ve yarı metallerin

Detaylı

maddelere saf maddeler denir

maddelere saf maddeler denir Madde :Kütlesi olan her şeye madde denir. Saf madde: Aynı cins atom veya moleküllerden oluşan maddeye denir. Fiziksel yollarla kendisinden başka maddelere ayrışmayan maddelere saf maddeler denir Element:

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 9.Çözünmüş İnorganik ve Organik Katıların Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK İnorganiklerin Giderimi Çözünmüş maddelerin çapları

Detaylı

İçerik. Çevre tanımı Sağlık çevre ilişkisi Verdiği Zararlar Önlemler

İçerik. Çevre tanımı Sağlık çevre ilişkisi Verdiği Zararlar Önlemler İçerik Çevre tanımı Sağlık çevre ilişkisi Verdiği Zararlar Önlemler ÇEVRE Çevre insanların ortak varlığını oluşturan değerler bütünündür. Bir canlının üzerinde etkili olabilen tüm faktörleri içeren ekosisteme

Detaylı

ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ. Şubat 2014

ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ. Şubat 2014 ORGANOMİNERAL GÜBRELERİ Şubat 2014 1 Hexaferm organomineral gübreleri nedir? Hexaferm organomineral gübreleri, organomineral gübre olarak anılan yeni cins bir gübredir. Organomineral gübrelerin özelliği;

Detaylı

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü ÇEVRE ÖLÇÜM VE ANALİZLERİ YETERLİK BELGESİ EK LİSTE 1 / 14 ÇED, İzin ve Denetim lüğü EK LİSTE 1 / 14 Metaller ( Alüminyum, Antimon, Arsenik, Bakır, Baryum, Berilyum, Bor, Civa, Çinko, Demir, Gümüş, Kadmiyum, Kalay, Kalsiyum, Kobalt, Krom, Kurşun, Lityum, Magnezyum,

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı