T.C. BAKIRKÖY KADIN DOĞUM ve ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK KLİNİĞİ BAŞHEKİM: DR. RENGİN ŞİRANECİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. BAKIRKÖY KADIN DOĞUM ve ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK KLİNİĞİ BAŞHEKİM: DR. RENGİN ŞİRANECİ"

Transkript

1 T.C. BAKIRKÖY KADIN DOĞUM ve ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK KLİNİĞİ BAŞHEKİM: DR. RENGİN ŞİRANECİ Prematüre İnfantlarda Kalp Boyutlarının Referans Aralıkları ve Kan Akım Hızlarının Ekokardiyografik Tespiti ve Elektrokardiyografik Değerlerinin Saptanması Uzmanlık Tezi Dr. Mehmet KESİKMİNARE Klinik Şefi: Dr. Sultan KAVUNCUOĞLU İstanbul

2 T.C. BAKIRKÖY KADIN DOĞUM ve ÇOCUK HASTALIKLARI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK KLİNİĞİ BAŞHEKİM: DR. RENGİN ŞİRANECİ Prematüre İnfantlarda Kalp Boyutlarının Referans Aralıkları ve Kan Akım Hızlarının Ekokardiyografik Tespiti ve Elektrokardiyografik Değerlerinin Saptanması Uzmanlık Tezi Dr. Mehmet KESİKMİNARE Klinik Şefi: Dr. Sultan KAVUNCUOĞLU İstanbul

3 ÖNSÖZ Uzmanlık eğitim süresince bilgi ve deneyimlerini aktararak yetişmemizde değerli katkıları bulunan hastanemiz başhekimi Klinik Şefi Dr. Rengin ŞİRANECİ ye, Eğitimime her anlamda büyük katkıları bulunan ve meslek hayatım boyunca kendime örnek aldığım başta değerli hocam Klinik Şefi Dr. Sultan KAVUNCUOĞLU olmak üzere; Klinik Şefleri; Dr. Erdal ADAL, Dr. Gönül AYDOĞAN a, Tezimin ekokardiyografilerini yaparak bana yol gösteren, tezimin her aşamasında büyük desteğini gördüğüm Pediatrik Kardiyolog Dr. Kazım ÖZTARHAN a Bilgi ve birikimlerinden faydalandığım tüm uzman doktorlara, Çalışma arkadaşlarımdan başta Dr. Arzu AK, Dr. Ayfer ARDUÇ AKÇAY, Dr. Ahsen TABAK, Dr. Pınar UYSAL, Dr. Taliha ÖNER olmak üzere birlikte çalıştığım tüm asistan arkadaşlarıma en içten sevgi, saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Tezimin istatistiksel analizlerinin yapılmasında yardımcı olan Dr. Emire BOR a, Tez çalışma aşamasında emeği geçen kardiyoloji polikliniği ve elektrokardiyografi laboratuarında çalışan tüm doktor, hemşire ve personel arkadaşlara teşekkürlerimi sunuyorum. Tüm hayatım boyunca benden desteğini esirgemeyen, her zaman yanımda olduklarını hissettiren sevgili annem, babam ve kardeşlerime, Teşekkürlerimi sunarım. Dr. Mehmet KESİKMİNARE İstanbul,

4 1. GİRİŞ Preterm doğum, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere tüm dünyada neonatal mortalite ve morbiditenin en sık sebebidir1. Her yıl erken doğan bebeklerin toplam sayısının giderek artması, erken doğumun getirdiği, hem yenidoğan dönemine özgü olan, hem de çocuk, aile ve toplum açısından uzun dönemde yaşanan sorunlar nedeniyle prematürite, önemli bir halk sağlığı sorunudur2,3. Günümüzde yaşayabilirlik sınırı 23. gebelik haftasına kadar inmiştir ve 500 g altındaki bebekler yaşatılabilmektedir1. Perinatal bakımda son 30 yılda yaşanan ilerlemelerle erken doğan bebeklerin yaşam oranlarında artış sağlanmış olmasına karşın, günümüzde de prematürite, erken bebeklik dönemindeki mortalitenin önde gelen nedenlerinden biridir ve uzun dönemde yol açtığı gelişimsel sorunlar yönünden önemli bir morbidite grubunu oluşturmaktadır3. Son yıllarda neonatoloji ile ilgili bilimsel, teknolojik gelişmeler, tıbbi mühendislik alanındaki ilerlemeler, modern perinatal ve neonatal yoğun bakım ünitelerinin kurulması, mekanik ventilatörlerin kullanıma girmesi, sürfaktanın yaygın olarak kullanılması, destek tedavilerindeki gelişmeler, bebeklerin vital bulgularının elektronik cihazlarla monitorizasyonu ve bu konuda deneyimli neonatologların yetişmesi ile prematüre bebeklerin yaşam oranı belirgin olarak artış göstermiştir. Neonatal ve perinatal bakımdaki tüm bilimsel ve teknolojik gelişmelere karşın prematür doğum, halen önemli ve önlenememiş bir problem olarak kalmaya devam etmektedir. Bu bebeklerin bir kısmı ya doğumda ya da hemen doğum sonrası kaybedilirken, yaşayanlarda prematürite nedeniyle önemli komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir4. Ekokardiyografi, ultrason dalgalarının kardiyolojide kullanılma şekli olup yaklaşık 30 yılı aşkın süredir kardiyak fonksiyonların ve anormalliklerin değerlendirilmesinde kullanılan bir tekniktir5. Son yıllarda erişkin, çocuklar ve term infantlar için kardiyak ölçümlerin referans aralıkları belirlenmiştir6,7. Ancak sağlıklı prematüre infantlar açısından bu değerlendirmeler hem prematüreliğe bağlı morbitiditelerin fazla olması hem de ölçüm zorlukları gibi nedenlerden dolayı yeterli oranda gerçekleştirilememektedir. Yoğun bakım ünitelerinin gelişmesi, özellikle çok düşük doğum ağırlıklı prematüre infantların sağkalım oranlarının artması ile birlikte preterm kardiyak fonksiyon ve değişimlerinin ölçümü de daha kolay hale gelmiştir. Fetal yaş arttıkça sistolik ve diastolik işlev maturasyonu artar. Prematür yenidoğanın işlevleri terme oranla geri, matürasyon geçtir. İmmatür yenidoğanın 4

5 işlevleri daha geri, matürasyon daha geçtir. Gestasyon boyunca fetal miyokardın total kollajen/total protein oranı yüksek, kontraktil/non kontraktil protein oranı az, kontraktil proteinler disorganize dizilmiştir. Miyokard relaksasyon ve kompliyansı düşüktür. Myokard miyofibril içeriği düşüktür ve miyofibril içeriği yaşla birlikte artar. Postnatal dönemde disorganizasyon düzelir, Sarkoplazmik retikulum içeriği artar, kontraktil/non kontraktil protein oranı artar. Sonuçta miyokard relaksasyon ve kompliyansı matürasyona uğrar8,9. Prematüre infantlarda kalp boyutlarının referans aralıkları ve kan akım hızlarının ekokardiyografik tespiti ve elektrokardiyografik değerlerinin saptanması konusunda ülkemizde yapılmış bir çalışma olmayıp, hastanemizde prematüre servisinin ve yeterli sayıda prematüre infant bulunması nedenleriyle çalışmamızın ülkemiz prematüre bebeklerinin kardiak ölçümlerine referans oluşturabilmesi açısından önemli bir araştırma olacağını düşünmekteyiz. 5

6 Tezin amaçları; 28 ile 36 gestasyonel hafta arasında değişen sağlıklı prematüre infantların 07. günler içerisindeki ekokardiyografik değerlerinin ölçümü ve MMode ekokardiyografik değerlerinin saptanması; 07. günler içerisindeki prematüre infantların elektrokardiyografik parametrelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 6

7 İÇİNDEKİLER Sayfa No ÖNSÖZ 3 İÇİNDEKİLER I KISALTMALAR II ŞEKİLLER DİZİNİ IV TABLOLAR DİZİNİ VI 1.GİRİŞ ve AMAÇ 1 2. GENEL BİLGİLER PREMATÜRİTE KALP ANATOMİSİ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM EMBRİYOLOJİSİ KALP TÜPÜNÜN MOLEKÜLER GELİŞİMİ VENTRİKÜL YAPI VE FONKSİYONU KALP KONTRAKSİYONUN HÜCRESEL TEMELİ SARKOMER ve KARDİYAK KONTRAKSİYON ELEKTROKARDİYOGRAFİ EKOKARDİYOGRAFİ GEREÇ ve YÖNTEMLER BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR ÖZET KAYNAKLAR 121 7

8 KISALTMALAR A : Geç doluş velositesi Ac. T : Acceleration Time Acc : Acceleration AGA :Appropriate for gestational age AP : Elektriksel uyarı AT : A Time (A dalgasının süresi) Av : A dalgası maksimum velositesi AV : Atrioventriküler DDA : Düşük Doğum Ağırlığı Dec. T : Deselerasyon zamanı E/A : Ev/Av oranı E : Erken doluş velositesi ECC : EksitasyonKontraksiyon Coupling Sistemi EF : Ejeksiyon Fraksiyonu EKG : Elektrokardiyografi EKO : Ekokardiyografi ET : E Time (E dalgasının süresi) Ev : E dalgası maksimum velositesi FS : (Fractional shortening)kısalma Fraksiyonu GH : Gestasyon Haftası IVRT : İzovolumetrik relaksasyon zamanı IV : İnterventriküler IVCT : İzovolumetrik Kontraksiyon Zamanı IVSd : İnterventriküler septum diyastolik çapı IVSs : İnterventriküler septum sistolik çapı 8

9 LA : Sol Atrium LV MASS : Sol ventrikül kitlesi LV : Sol Ventrikül LVDD : Sol ventrikül diyastol sonu çapı LVDS : Sol ventrikül sistol çapı LVEF : Sol Ventrikül Ejeksiyon Fraksiyonu LVPWD : Sol ventrikül arka duvar diyastolik çapı LVPWS : Sol ventrikül arka duvar sistolik çapı Mmode : Motion mode MPI : Miyokard performans indeksi PW : Pulsed wave QTc : Düzeltilmiş QT intervali RDS : Respiratory Distress Syndrome RV : Sağ Ventrikül SA : Sinoatrial VCİ : Vena Cava İnferior VCS : Vena Cava Superior VSD : Ventriküler Septal Defekt VTİA : A Dalga Alanı VTİE : E Dalga Alanı WHO :Dünya Sağlık Örgütü 9

10 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil 1: Yaklaşık 26 günlük embriyonun kardiyovasküler sistemine ait şematize resmi Şekil 2: Kalp tüpünün moleküler gelişim şeması Şekil 3:Sarkomerin ultra yapısı Şekil 4:Miyokard kontraksiyonun moleküler temeli Şekil 5a, 5b: Prematüre EKG örnekleri Şekil 6: Amode, Bmode ve Mmode ekokardiyogramların oluşumu. Şekil 7: Kardiyak boyutların Mmode ölçümleri için tavsiye edilen kriterler. Şekil 8: İzovolumetrik Kontraksiyon Fazı Şekil 9: Ventriküler Ejeksiyon Şekil 10: Sekil 5: Wiggers döngüsü. Şekil 11: Ventriküler Relaksasyon Şekil 12: Erken Dolum Fazı Şekil 13: Atrial Sistol Şekil 14: Diyastolik fonksiyon bozukluğu evreleri Şekil 15: Sol ventrikül doluş örneği Şekil 16: Farklı diyastolik fonksiyon derecelerinde transmitral akımlarının karsılaştırılması Şekil 17: Normal mitral anuler doku doppler görüntüsü Şekil 18: Doku doppler görüntüleme örneği Şekil 19: Doppler ekokardiyografi ile belirlenen mitral akım örnek şematizasyonu Şekil 20a, 20b, 20c, 20d, 20e: Ekokardiyografi örnekleri Şekil 21: Sol Ventrikül parametreleri Şekil 22: Bebek ağırlığına göre IVS sistolik arter basınç düzeyleri Şekil 23: Bebek ağırlığına göre IVS diastolik arter basınç düzeyleri dağılımı Şekil 24: Bebek ağırlığına göre LVPW sistolik arter basınç düzeyleri dağılımı 10

11 Şekil 25: Bebek ağırlığına göre LVPW diastolik arter basınç düzeyleri dağılımı Şekil 26: Bebek ağırlığına göre LVD sistolik arter basınç düzeyleri dağılımı Şekil 27: Bebek ağırlığına göre LVD diastolik arter basınç düzeyleri dağılımı Şekil 28: Bebek ağırlığına göre LVMASS düzeyleri dağılımı Şekil 29: Bebek ağırlığına göre sol atrium düzeyleri dağılımı Şekil 30: Bebek ağırlığına göre aortik çap düzeyleri dağılımı Şekil 31: Bebek ağırlığına göre aortik çap kısa düzeyleri dağılımı Şekil 32: Bebek ağırlığına göre pulmoner arter düzeyleri dağılımı Şekil 33: Gestasyon haftasına göre IVS sistolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 34: Gestasyon haftasına göre IVS diyastolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 35: Gestasyon haftasına göre LVPW sistolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 36: Gestasyon haftasına göre LVPW diyastolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 37: Gestasyon haftasına göre LVD sistolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 38: Gestasyon haftasına göre LVD diastolik arter düzeyleri dağılımı Şekil 39: Gestasyon haftasına göre LV Mass düzeyleri dağılımı Şekil 40: Gestasyon haftasına göre sol atrium düzeyleri dağılımı Şekil 41: Gestasyon haftasına göre Aortik çap düzeyleri dağılımı Şekil 42: Gestasyon haftasına göre Aortik çap kısa düzeyleri dağılımı Şekil 43: Gestasyon haftasına göre pulmoner arter düzeyleri dağılımı 11

12 TABLOLAR DİZİNİ Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklere göre dağılımlar Tablo 2: Bebeklerin Antropometrik ölçümleri Tablo 3: Sol Ventrikül parametreleri Tablo 4: Sistolik parametreler Tablo 5: LV Mass, Sol Atrium, Aortik Çap, Aortik ÇapKısa, Pulmoner Arter değerler Tablo 6: Diastolik parametreler Tablo 7: Elektrokardiyografik parametreler Tablo 8: Bebek Ağırlıklarına Göre LV Değerlendirmeler Tablo 9: Bebek Ağırlıklarına Göre Grup İçi LV Değerlendirmeler Tablo 10: Bebek Ağırlıklarına Göre Sistolik Değerlendirmeler Tablo 11: Bebek Ağırlıklarına Göre Grup İçi Sistolik fonksiyonların diğer gruplar ile anlamlılıklarının ( p değerlerinin ) karşılaştırılması Tablo 12: Bebeklerin Ağırlıklarına Göre Çaplar Tablo 13: Bebek Ağırlıklarına Göre Grup İçi Çapların Değerlendirmesi Tablo 14: Bebek Ağırlıklarına Göre Diastolik Değerlendirmeler Tablo 15: Bebek Ağırlıklarına Göre Grup İçi Diastolik Değerlendirmesi Tablo 16: Bebek Ağırlıklarına Göre Elektrokardiyografik Değerlendirmeler Tablo 17: Bebek Ağırlıklarına Göre Grup İçi Elektrokardiyografik Değerlendirmeler Tablo 18: Gestasyon Haftasına Göre LV Değerlendirmeler Tablo 19: Gestasyon Haftasına Göre Grup İçi LV Değerlendirmesi Tablo 18: Gestasyon Haftasına Göre LV Değerlendirmeler Tablo 20: Gestasyon Haftasına Göre Sistolik Değerlendirmeler Tablo 21: Gestasyon Haftasına Göre Grup İçi Sistolik Değerlendirmesi Tablo 22: Gestasyon Haftasına Göre Çap Değerlendirmeleri Tablo 23: Gestasyon Haftasına Göre Grup İçi Sistolik Değerlendirmesi 12

13 Tablo 24: Gestasyon Haftasına Göre Diastolik Değerlendirmeler Tablo 25: Gestasyon Haftasına Göre Grup İçi Diastolik Değerlendirmesi Tablo 26: Gestasyon Haftasına Göre Elektrokardiyografik Değerlendirmeler Tablo 27: Gestasyon Haftasına Göre Grup İçi Elektrokardiyografik Değerlendirmesi 2. GENEL BİLGİLER PREMATÜRİTE Tanım Erken doğum (prematürite), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, 20 ile 37. gestasyon haftaları arasında matürite tamamlanmadan olan doğumlar olarak tanımlamaktadır10. Prematür doğum, prematür eylemi takiben gerçekleşen bir olaydır. Prematür eylem; kiloya bakılmaksızın, son adet tarihi kesin olarak bilinen bir gebenin son adetinin ilk gününden itibaren gestasyon haftaları arasında eyleme girmesi ve bu eylem ile servikal açıklık ve silinmede eylem süresince değişiklik olması halidir11. Erken doğumlar, doğum haftasına göre, 3237 hafta arası, 2831 hafta arası ve 28 haftanın altı olmak üzere üç grupta incelenmektedir. Prematüre doğan bebeklerden gestasyon haftaları arasında doğanlar orta derecede prematüre, 32. haftanın altında doğanlar ise ileri derecede prematüre olarak adlandırılır12. Dünyada perinatal mortalite ve morbiditenin en önemli nedeni %75 lik oranla ile preterm doğumlardır11,15,17. Tüm doğumların yaklaşık % 10 u pretermdir ve bu bebeklerin %12 si 32. gestasyon haftasından küçük ve doğum ağırlığı 1500 gramın altında olan vakalardır16. Prematür doğum oranı için ülkemizde kesin belirlenmiş bir istatistiksel rakam olmamakla beraber Amerika da % 11, Avrupa da % 57, Kanada da % 6,5 olarak tanımlanmıştır18,19. Türk Neonatoloji Derneği nin 2005 yılında 25 üniversite hastanesi, 1 eğitim ve araştırma hastanesi ve 2 özel hastane olmak üzere, toplam 28 büyük merkezde yaptığı çalışmada, doğum ağırlıkları gr. olan bebeklerde mortalite %70, gr. olanlarda %45, gr. olanlarda %21, gr. olanlarda %10, gr. olanlarda %5, gr. olanlarda %4 olarak bulunmuştur20. Özellikle doğum ağırlığı 1000 gr. altında olan bebeklerde bildirilen mortalite oranları gelişmiş ülkeler ile karsılaştırıldığında yüksektir. 13

14 Yenidoğan yoğun bakımı alanında son 30 yılda çok önemli yol alınmış, 1990 lı yılların basından itibaren, erken doğum sorununun obstetrik yönden izlemi ve erken doğan bebeklerin yenidoğan dönemi bakımları ile ilgili yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. Bu gelişmeler, erken doğum riski olduğunda doğum öncesi kortikosteroidlerin kullanımı21, RDS nin (respiratory distress syndrome) önlenmesi ve tedavisi icin surfaktan kullanımı22, kronik akciğer hastalığı için steroidlerin kullanımı23 ve RDS için yeni solunum destek tedavisi modellerinin24 uygulanmaya başlanmasıdır. Yeni yaklaşımlar sonucunda, gelişmiş ülkelerde mortalite oranları, g arasında doğan bebeklerde %45 e, g arasında %12 ye, g arasında %6 ya, arasında ise %4 e kadar gerilemiştir. Günümüzde yasayabilirlik sınırı 23. gebelik haftasına kadar inmiştir ve 500 g altındaki bebekler yaşatılabilmektedir10, PREMATÜR DOĞUMLARDA RİSK FAKTÖRLERİ Epidemiyolojik çalışmalar prematür doğumlarda pek çok risk faktörü belirlemiştir. Bunlar spontan prematür doğum, siyah ırk, ileri anne yaşı, düşük eğitim ve düşük sosyoekonomik durum, sigara içme, evli olmama veya partnersiz yaşama, ağır ve stresli ortamda yaşama, düşük maternal vücut kitle indeksi, az veya aşırı kilo almadır. Medikal ve obstetrik komplikasyonlar çoğul gebelik, gestasyonel veya önceden var olan diyabet, esansiyel veya gebeliğin indüklediği hipertansiyon, plasenta previa, plasental ayrılma, polihidramnios, oligohidramnios, ikinci veya üçüncü trimesterde abdominal cerrahi, sistemik veya bölgesel enfeksiyonlardır. Bu risk faktörlerinin çoğunun mekanizması hala çok açık bilinmemektedir PREMATÜR DOĞUMDA NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTEYİ ETKİLEYEN DURUMLAR a)gestasyon Yaşı: Gestasyon yaşı özellikle neonatal mortalite açısından maturasyonun tamamlanmamasındaki artış nedeniyle önemli bir faktördür. Fetuslar ikinci trimesterde plasenta yardımıyla büyüme faktörleri ve diğer nörokoruyucu proteinleri anneden alarak depolarlar. Doğumdan sonra bu maddeler hasarlara karşı koruyucu etki gösterirler. Bu, proteinlerin birikimi dolayısıyla yenidoğanda beyin ve olası akciğer hasarını da azaltır. Ancak prematür doğumlarda bu birikim yeterli miktarda olamadığından inflamatuar sitokinler sentezlenemez ve oksidatif stres minimalize edilemediğinden hasar oluşumu artar27. 14

15 Neonatal mortalite oranının artan gestasyonel hafta ile düştüğü saptanmıştır. 24. gestasyonel haftada neonatal mortalite 795/1000 iken, 36. gestasyonel haftada 9/1000 dir28. Solunum yetmezliği sendromu (RDS), III. veya IV. derece IVH ve nekrotizan enterokolit (NEK) gibi mortaliteyi arttıran olayların da 33. gestasyon haftanın altında daha sık olduğunu saptanmıştır (% 19.4, % 8.1, % 4.8)29. b)doğum Ağırlığı: WHO nun verilerine göre düşük doğum ağırlığı (DDA) oranı gelişmekte olan ülkelerde, gelişmiş ülkelere göre çok daha fazladır. Yapılan bir çalışmada her gestasyonel hafta grubunda vücut ağırlığı daha fazla olanlarda daha düşük oranda ölüm saptanmıştır30. Özellikle gestasyon haftasına göre küçük doğum, hangi gebelik haftasında ve hangi nedene bağlı olursa olsun, bebekte hem neonatal dönemde, hem de uzun vadede önemli sorunlar oluşturabilir. İntrauterin enfeksiyonlar ya da kromozom anomalilerine bağlı olanlar dışlandığında, neden sıklıkla uteroplasental yetmezlik ya da anneye ait diğer nedenlerdir. Bu bebekler yenidoğan döneminde hipoglisemi, hipotermi, polisitemi, beslenme güçlüğü, beslenme intoleransı gibi problemlerle daha sık karşı karşıya gelir. 27. ile 35. gestasyon haftası (GH) ında doğan prematürlerde DDA infantlarda anlamlı derecede daha yüksek mortalite oranı saptanmıştır31. Yine yapılan bir çalışmada 32. gestasyon haftasının altı doğan prematüre bebeklerde, neonatal pulmoner morbidite ve bronkopulmoner displazinin DDA larda anlamlı derecede yüksek olduğunu saptanmıştır32. c)çoğul Gebelik28,30,33 d)preeklampsi34,35 e)erken Membran Rüptürü (EMR)36,37,38,39,40,41 f)diğer Faktörler: Bilinmeyen nedenlerle prematür doğumların insidansı pek çok gelişmiş ülkede 1980 lerin başında artmıştır. Bu artış beyaz ve sağlıklı popülasyonda daha fazla olmuştur. Beyaz ırkta prematür doğum oranının 1989 da % 8.8 iken 1997 de % 10.2 ye çıktığı; siyah ırkta ise % 15.6 dan % 7.6 ya gerilediği saptanmıştır 42. Başka bir 32. gestasyon haftası altı prematürlerle yaptıkları 1006 infantlık bir retrospektif çalışmada ırk ve etnik kökenin etkisi araştırılmış ve erken doğum siyah ırkta fazla iken çoğul doğum beyaz ırkta sık saptanmıştır43. 15

16 Ayrıca prematür infantlarda histolojik korioamnionit, erken doğum, EMR, IVH ve serebral palsi riskini arttırmaktadır Term ve Preterm İnfantların Kardiyak Fonksiyonlarının Karşılaştırılması Fetal yaş arttıkça sistolik ve diastolik işlev maturasyonu artar. Prematür yenidoğanın işlevleri terme oranla geri, matürasyon geçtir. İmmatür yenidoğanın işlevleri daha geri, matürasyon daha geçtir. Gestasyon boyunca fetal miyokardın total kollajen/total protein oranı yüksek, kontraktil/non kontraktil protein oranı az, kontraktil proteinler disorganize dizilmiştir. Miyokard relaksasyon ve kompliyansı düşüktür. Myokard miyofibril içeriği düşüktür ve miyofibril içeriği yaşla birlikte artar. Postnatal dönemde disorganizasyon düzelir, Sarkoplazmik retikulum içeriği artar, kontraktil/non kontraktil protein oranı artar. Sonuçta miyokard relaksasyon ve kompliyansı matürasyona uğrar8,9. Fetal yaş arttıkça sistolik ve diastolik işlev matürasyonu artar, kompliyans ve relaksasyon artar. Prematür yenidoğanın işlevleri terme oranla geri, matürasyon geçtir. İmmatür yenidoğanın işlevleri daha geri, matürasyon daha geçtir. PretermTerm Sistolik İşlevler Preterm ve termde sistolik işlevler korunur, doğum sonrası LV yükü giderek artmasına rağmen fizyolojik sınırlar içinde sistolik işlevler değişmez. Term ve preterm yenidoğanda kontraktilite korunur, preterm sistolik işlevleri yaklaşık 3. ayda terme eşitlenir. PretermTerm Diastolik İşlevler Fetüs büyüdükçe; Tip I diastolik doluş paternine benzer (Pik A>Pik E), yaşla E/A oranı artar, Yenidoğan bebek büyüdükçe; Pik E ve Pik A artar, VTİE ve VTİA artar, E/A oranı artar, AcT, Acc. hızı artar, İVRT doğumda yüksektir, sonra giderek azalır, 2. ayın sonunda sabitlenir. İlk 1 ay boyunca diastolik tüm parametreler pretermde düşük, Yaşla erken doluş lehine artar. Yaklaşık 24.ayda term yenidoğana eşitlenir. İmmatürite arttıkça matürasyon süresi uzar. 16

17 İlk bir ay ventrikül relaksasyon ve kompliyansı artar, Pik E ve Pik A artar İlk aydan sonra başlıca relaksasyon artar, Pik E artar. LV diastolik işlevleri yaklaşık 3 ayda matürasyona uğrar. RV matürasyonu gecikir, preterm matürasyonu gecikir KALP ANATOMİSİ Kalp, kan dolaşımını sağlayan ve bir pompa işlevi gören kastan yapılmış koni şeklinde bir organdır. Toraks boşluğunda ve orta mediastinumda perikardiyum ile sarılı olarak bulunur. Tabanında büyük kan damarları ile yaptığı bağlantı dışında perikardiyum içinde serbest haldedir. Yetişkin bir erkekte g, kadında ise g ağırlığında olup ekseni yukardan aşağıya, arkadan öne, sağdan sola doğru uzanır. Bu ağırlık farkı yaşa, cinsiyete, mesleğe ve spor yapıp yapmamaya göre değişir. Boyutları ise apexbasis arası 12 cm, transvers yönde 89 cm, ön arka yönde ise 6 cm dir. Yaşın ilerlemesi ile kalbin hacmi ve ağırlığı normal olarak biraz artar. Bu artış erkeklerde kadınlara oranla biraz daha fazladır44,45,46,47. Kabaca koni şeklinde olan kalbin, taban kısmına basis cordis denilir. Arkaya sağa ve biraz yukarıya bakan basis cordis, yatan kişide 58., ayakta duran kişide ise 69, göğüs omurları hizasında bulunur. Basis cordis atrium sinistrum un tümü ve atrium dextrum un da küçük bir bölümü tarafından oluşturulur. Kalbin önsol tarafa doğru yönelmiş olan tepe kısmına apex cordis denilir. Ventriculus sinister e ait olan apex cordis sol akciğer ve plevra ile örtülmüş olup, sol 5. interkostal aralıkta orta çizgiden 910 cm uzaklıktadır44,45. Facies sternocostalis (anterior), facies diaphragmatica (inferior), facies pulmonalis dexter ve facies pulmonalis sinister olmak üzere dört yüzü vardır. Facies sternocostalis sternum ve kıkırdak kostalar ile komşu olup, öne ve biraz da yukarıya doğru bakar. Bu yüzü atrium dextrum, ventriculus dexter ve ventriculus sinister oluşturur. Facies sternocostalis te truncus pulmonalis ve auricula sinister arasından başlayarak apex e doğru uzanan bir oluk görülür. Sulcus interventricularis anterior denilen bu oluk aynı zamanda septum interventriculare nin ön yüz üzerindeki izdüşümüdür. Facies diaphragmatica kalbin diaphragma nın centrum tendineum una 17

18 oturan yüzüdür. Bu yüz biraz aşağıya arkaya doğru bakar ve büyük bir bölümünü ventriculus sinister oluşturur. Sulcus coronarius tan başlayarak öne, sağa doğru uzana sulcus interventricularis posterior, alt yüz üzerinde iki ventrikül arasındaki sınırı gösterir. Facies pulmonalis dexter ve sinister ise kalbin akciğerlere temas eden yan yüzleridir. Facies pulmonalis dexter dardır ve bu yüzü atrium dextrum oluşturur. Facies pulmonalis sinister yukarıya, arkaya ve sola doğru bakar. Bu yüzün büyük bölümünü ise atrium sinistrum ve auricula sinistra oluşturur46. Kalbin duvarları myocardium denilen kalp kasından oluşmuştur. Bu kas dıştan epicardium denilen seröz perikard ile, içten de ince bir endotel tabakası olan endokardium ile sarılmıştır. İnsan kalbi atrium dextrum, atrium sinistrum, ventriculus dexter ve ventriculus sinister olmak üzere dört boşluktan oluşur. Atriumların duvarları ventriculus duvarlarına göre daha incedir. En kalın duvara sahip olan boşluk ventriculus sinister dir. Atrium dextrum; küp şeklinde bir boşluk olarak kabul edilir. Arkaüst bölümüne vena cava superior, arkaalt bölümüne vena cava inferior açılır. Bu iki oluşumun açıldıkları yerde birer rudimenter kapakçık bulunur. Önüst bölümünden sola doğru uzanan küçük çıkıntısına auricula dextra denilir. Bu boşluğa gelen kan ostium atrioventriculare dextrum dan geçerek sağ ventriküle gelir44,46. Atrium sinistrum; atrium dextrumdan daha küçüktür. Fakat duvarı daha kalın olup 3 mm kadardır. Kalbin tabanının büyük kısmını oluşturur. Asıl atrium boşluğu ve auricula sinistra olmak üzere iki bölümden oluşur. Üst sol köşesinden ön tarafa doğru uzanan çıkıntısına auricula sinistra denilir. Büyük kısmını oluşturan asıl atrium bölümün 4 adet vena pulmonalis açılır. Atriumun ön ve alt duvarını ostium atrioventriculare sinistrum oluşturur. Bu delikten kan geçişi valva atrioventricularis ile kontrol edilir44,45. Ostium atrioventriculare dextrum dan kalbin apex inin yakınına kadar uzanan ventriculus dexter in lümeni transvers kesitte yarım ay şeklindedir. Sol üst tarafında bulunan huni şeklindeki yere conus arteriosus denilir ve bu yapı yukarıya doğru takip edilirse, truncus pulmonalis in başlangıcına ulaşılır. Ventriculus dexter in duvarı ortalama 34 mm kalınlığındadır. Buna karşın ventriculus sinister in 18

19 duvarı 3 misli daha kalın olup 812 mm dir. Sağ ventrikül duvarının kalınlığı apex e doğru gittikçe incelir44. Ventriculus sinister; sağ ventrikülden daha uzun ve daha koniktir. Transvers kesitlerinde oval veya hemen hemen daire şeklindedir. Duvarları en kalın olan kalp boşluğudur. Bunun nedeni sol ventrikülün bütün vücuda kan pompalamasından dolayı içindeki basıncın sistol esnasında çok daha yüksek olmasındandır. Sol ventrikülün duvarlarının iç yüzeyinde trabeculae carneae adı verilen kabartılar verilir. Sol atriumdan buraya gelen kan ostium aortae ile periferik kan dolaşımına atılır44. Kalbi besleyen arterler koroner arterlerdir. Bunlar aorta kapaklarının yaptığı sinusların üzerinde, sağ koroner arter valvula semilunaris dextra nın, sol koroner arter ise valvula semilunaris sinistra nın hemen üstünden çıkar. Kalbin venöz drenajının 2/3 ü kalbin arterleri ile beraber seyreden venler tarafından yapılır. Bu venlerin taşıdığı venöz kan kalbin alt yüzündeki sulcus coronarius içindeki sinus coronarius a ve buradan da sağ atrium a dökülür. Kalp istem dışı çalışan bir organ olup çalışması otonom sinir sistemi ile sağlanır. Kalbin impuls üreten ve ileten sistemini oluşturan yapılar esas olarak modifiye olmuş kalp kası hücreleridir. Kalbin uyarı merkezi (pacemaker), crista terminalis in içinde yer alan nodus sinoatrialis (SA nodül, KeithFlack nodülü) tir. Normal bir erişkinde bu merkezden başlayan uyarılarla, kalbin atım hızı dakikada 6090 civarındadır. Küçük çocuklarda bu sayı ve yaşlılarda ise 7080 dir. Kalp normalde ritmik olarak kasılır. SA nodülden başlayan impuls atrium ların normal kas lifleri yolu ile septum interatriale nin içinde ve sinus coronarius un açıldığı yerin hemen üzerinde bulunan nodus atrioventricularis e (AV nodül, AschoffTawara nodülü) ulaşır. AV nodüle gelen impuls buradan fasciculus atrioventriculus (His hüzmesi) ile ventriküllere iletilir. His hüzmesi, crus dextrum ve crus sinustrum dallarına ayrılır. Bu dallar endokardiyumun hemen altında seyreder ve rami subendocardiales e (Purkinje lifleri) ayrılarak ventriküllerin her tarafına dağılır46. Kalbe otonom sinir sisteminden sempatik ve parasempatik sinirler gelir. Bu sinirlerin çoğu hem afferent hem de efferent lifler içerir. Sempatik afferent lifler kalpten 19

20 ağrı duyusunu taşır, parasempatik afferentler ise genellikle bazı refleksler ile ilgilidir44, KARDİYOVASKÜLER SİSTEM EMBRİYOLOJİSİ Kardiyovasküler sistem, embriyoda fonksiyon gösteren ilk sistemdir. Primordiol kalp ve damar sistemi embriyonik gelişimin üçüncü haftasının ortalarında belirir. Kalp dördüncü haftanın başında çalışmaya başlar. Bu erken kalp gelişimi; hızla gelişen bu nedenle kendi besin ve oksijen ihtiyacını sadece difüzyon yoluyla daha fazla karşılayamayan embriyo için gereklidir. Sonuç olarak gerekli oksijen ve besin maddelerinin anne kanından alınması ve yerine karbondioksit ve artık maddelerin verilmesi için etkili bir düzene ihtiyaç vardır. Kardiyovasküler sistem başlıca şunlardan gelişir: 1. Splanknik mezoderm; kalbin primordiumunu oluşturur. 2. İç kulağın geliştiği otik plakodun yani önbeyin boyunca ortada yer alan kalınlaşmış ektodermal alanların yanındaki paraksiyal ve lateral mezoderm 3. Üçüncü somit çiftinin kaudal sınırlarından gelen ve iç kulağın membranöz labirintinin primordiası olan otik veziküller arası bölgeden gelen crista neuralis hücreleri KALBİN SON PRENATAL GELİŞİMİ Kalbin primordiumu ilk olarak 18. günde belirir ve günde atmaya başlar. Kardiyojenik alanda, pericardial coelom um ventralindeki splanknik mezenşimal hücreler kardiyak promordiayı anjiyoblastik kordonları yaparlar. Bu kordonlar kanalize olarak 2 adet ince duvarlı endokardiyal kalp tüplerini oluştururlar. Lateral embriyonik katlanmalar oluştuğunda, endokardiyal tüpler birbirine yaklaşır ve tek bir endokardiyal tüp yapmak üzere birleşir. Endokardiyal tüplerin birleşmesi; gelişen kalbin kranial ucundan başlar ve kaudale doğru uzanır. Fare ve tavuk embriyosunda yapılan moleküler 20

21 çalışmalar, primordium endocardiale tüp çiftinde ve daha sonraki kardiyak morfogenezis aşamasında 2 adet 6HLH (basic helixloophelix) genlerinin, dhand ve ehand nın varlığını göstermiştir53. Kalp tüpleri oluşmadan önce kardiyojenik öncü hücrelerde eksprese olan Murine MEF2C geni, erken kalp gelişiminde regulatör olarak gerekli gözükmektedir51. Bunlar ayrıntılı olarak daha sonra kalp tüpünün moleküler gelişimi konusunda anlatılacaktır. Kalp tüpleri birleşince, embriyonik kalbin dış tabakasıprimordium myocardialepericard coelum u saran splanknik mezodermden oluşur. Bu aşamada gelişen kalp ince endotelyal bir tüptür. Bu endotelyal tüp; kalın musküler bir tüpten yani primordium myocardiale den jelatinöz bir bağ dokusu Kardiyak jöle ile ayrılır. Endotelyal tüp, kalbin iç endotelyal örtüsünü yapar yani endocardim u oluşturur. Visceral pericardium veya epicardium ise sinus venosus un dış yüzünden köken alan ve myokardiumun üzerine dağılan mezotelyal hücrelerden farklanır. Baş bölgesi katlandığında, kalp ve perikardiyal boşluk ön bağırsağın ventralinde ve orofaringeal membranın kaudalinde yer alır. Bunun ardından tübüler kalp uzar, genişlemeler ve daralmalar oluşur: Truncus arteriosus Bulbus cordis Atrium Sinus venosus Tübüler truncus arteriosus kranialde aort yaylarının çıktığı saccus aorticus ile devam eder. Sinus venosus; koryondan, vitellus kesesinden ve embriyodan gelen vena umblicalis, vena vitellina ve vena cardinalis comminis lerin getirdiği kanalları alır. Kalbin arterial ve venöz uçları, sırasıyla yutak uçları ve septum transversum ile sabitlenmiştir. Çünkü bulbus cordis ve ventriküller diğer bölgelerden daha hızlı büyürler, kalp kendi üzerine kıvrılır ve U şeklinde bulboventriküler kıvrımı (Ansa bulboventricularis) yapar. Kalbin kıvrımlanmasından sorumlu sinyal moleküller ve hücresel mekanizmaların büyük bir kısmı bilinmemektedir. Primordiol kalp büyüdükçe, atrium ve sinus venosus; truncus arteriosus, bulbus cordis ile ventriküllerin dorsalinde 21

22 uzanır hale gelir. Bu aşamada sinus venosus lateral genişlemeler yaparak, sağ ve sol sinus venosus un boynuzlarınıcornu dextrumve cornu sinistrum u oluşturur. Kalp uzayıp büküldükçe, perikardiyal boşluğun içerisine doğru sokulur. Kalp ilk olarak bir mezenter aracılığıyla, yani dorsal mesocardium ile arka duvara asılı olarak durur, fakat daha sonra bu mezenterin orta kısmı dejenere olur ve perikardiyal boşluğun sağ ve sol kenarları arasında bir bağlantı oluşur (transvers pericardiyal sinus). Bundan sonra kalp artık sadece kranial ve kaudal ucundan tutuludur Primordiol Kalp Boyunca Dolaşım Kalbin ilk kasılmaları kastan köken alır yani miyojenik kökenlidir54. Atrium ve ventriküllerin kas tabakaları devamlıdır ve kasılmalar sinus venosus da başlayan peristaltizm benzeri dalgalar olarak oluşur. Primordial kalp boyunca ilk dolaşım yükselip alçalmalar şeklindedir, 4. haftanın sonunda kalbin koordine kasılmaları tek yönlü akımla sonuçlanacak şekildedir. Sinus venosus a boşalan kan: Venae cardinales comminis aracılığıyla embriyodan Venae umblicales aracılığıyla plasentadan Venae vitellinae aracılığıyla vitellus kesesinden, gelir. Sinus venosus tan sonra kan primordial atriuma gelir, bu kan akımı sinoatrial kapaklar ile kontrol edilir. Daha sonra kan, canalis atrioventricularis aracılığıyla primordial ventriküle gider. Ventriküller kasılınca, kan bulbus cordis ve truncus arteriosus aracılığıyla saccus aortaya pompalanır, buradan da yutak yaylarının arcus aorta larına dağılır. Kan daha sonra aorta dorsalis e geçer ve buradan da embriyo, vitellus kesesi ve plasentaya dağılır. 22

23 Şekil 1: Yaklaşık 26 günlük embriyonun kardiyovasküler sistemine ait şematize resmi; sadece sol taraftaki damarlar görülmektedir. Vena umblicalis, iyi oksijenli kanı ve besin maddelerini koryondan (plasentanın embriyonik kısmı) embriyoya taşır. Umblikal arterler, oksijenden fakir kanı ve artık maddeleri koryona taşır PRİMORDİAL KALBİN BÖLMELENMESİ Canalis atrioventricularis in bölmelenmesi; yani primordium atriale ve primordium ventriculare oluşumu dördüncü haftanın ortalarında başlar ve beşinci haftanın sonunda tamamlanır. Her ne kadar farklı olarak tanımlansa da bu süreç ard arda oluşur Canalis Atrioventricularis in Bölmelenmesi Dördüncü haftanın sonuna doğru, endokardiyal yastıklar atrioventriküler(av) duvarın dorsal ve ventralinde oluşur. Bu doku kütlesi beşinci haftada mezenşimal hücreler tarafından işgal edilince, AV endokardiyal yastıklar birbirine yaklaşır ve birleşir. AV kanal ise; sağ ve sol AV kanallar olarak ayrılır. Bu kanallar, primordium atriale yi primordium ventriculare den kısmen ayırır. Endokardiyal yastıklar da AV kapakları gibi fonksiyon görürler Primordial Atrium un Bölmelenmesi Dördüncü haftanın sonundan başlayarak primordium atriale, iki septanın (septum primum ve septum secundum) oluşumuyla sağ ve sol atriumlar olarak bölünür. 23

24 Septum primum, ince yarımay şeklinde bir membrandır, primordium atriale nin tavanından birleşmekte olan endokardiyal yastıkçıklara doğru büyür ve ortak atriumu sağ ve sol yarım olarak kısmen ikiye ayırır. Bu perde benzeri membran büyüdükçe yarımayın serbest kenarı ile endokardiyal yastıklar arasında büyük bir açıklık foramen primum(ostium primum) oluşur. Foramen primum şant gibi davranır, yani oksijenli kanın sağdan sol atriuma geçişini sağlar. Foramen primum gittikçe küçülür ve kaybolur, çünkü septum primum daha önce birleşmiş olan endokardiyal yastıklarla birleşerek primordial AV septum u yapar. Foramen primum kaybolmadan önce septum primum un orta bölgesinde programlı hücre ölümü(apopitosis) ile oluşan delikler belirir. Septum, birleşmiş olan endokardiyal yastıklarla birleştiğinde, delikler de birleşerek bir başka açıklık; foramen secundum u(ostium secundum) oluşturur. Bunun ardından septum primum un serbest kenarı; birleşik endokardiyal yastıkların sol kenarı ile birleşir ve foramen primum u kapatır, foramen secundum oksijenden zengin kanın sağdan sol atriuma devamlı akışını sağlar. Septum secundum, yarımay biçiminde musküler membrandır, atriumun ventrokranial duvarından septum primum un hemen sağından gelişir. Bu kalın septum beşinci ve altıncı haftalarda geliştiğinden, septum primum daki foramen secundum u gittikçe örter. Septum secundum, atriumlar arasında tam olmayan bir bölmelenme oluşturur ve oval şekilli bir foramen yani foramen ovale oluşur. Septum primum un kranial kısmı ilk başlangıçta sol atriumun tavanına tutuludur sonra yavaş yavaş kaybolur. Septum primum un kalan kısmı birleşik endokardiyal yastıklara tutunur flap benzeri foramen ovale nin kapağını yapar. Doğumdan önce foramen ovale, VCİ dan sağ atriuma gelen oksijenli kanın büyük kısmının sol atriuma geçmesine izin verir ve kanın ters yöne akımını önler çünkü septum primum daha sert olan septum secundum u kapatır. Doğumdan sonra foramen ovale normal olarak kapanır ve foramen ovale nin kapağı septum primum ile birleşir. Sonuç olarak interatrial septum oluşumunun tamamlanmasıyla, atriumlar arası tamamen bölmelenmiş olur Sinus Venosus daki Değişiklikler İlk olarak sinus venosus, primitif atrium un dorsal duvarının ortasına açılır ve sinus venosus un sağ ve sol boynuzları aynı büyüklüktedir. Sinus venosus un sağ boynuzunun progresif olarak genişlemesi soldan sağa iki kan akımı sonucu olur. Bunlar; 24

25 İlk kan akımı; vitellin ve umblikal venlerin transformasyonundan oluşur. İkinci kan akımı; vena cardinalis anterior damarlarının bir oblik anostomoz ile bağlandığı zaman oluşur. Bunda kan akımı, vena cardinalis anterior sinistra dan dextra ya doğrudur. Bu zaman içinde vena brachiocephalica sinistra olur. Sağ vena cardinalis anterior ve sağ vena cardinalis comminis, VCS u yapar. Dördüncü haftanın sonunda, sağ boynuz belirgin olarak soldan daha geniş hal alır. Bu iki adet soldan sağa venöz şantın sonu ise şöyledir: Sinus venosus un sol boynuzu önemini ve büyüklüğünü yitirir. Sağ boynuz ise genişler; VCS aracılığıyla tüm baş ve boyundan gelen kanı alır, VCİ aracılığıyla da gövdenin kaudal kısmından ve plasentadan gelen kanı alır. Başlangıçta sinus venosus kalpten ayrı bir bölümdür ve sağ atriumun dorsal duvarına açılır. Kalp gelişimi ilerledikçe, sinus venosus un sol boynuzu sinus coronarius olur ve sağ boynuz sağ atrium duvarıyla birleşir. Sağ atrium duvarının düz parçası; sinus venosus dan farklandığı için sinus venarum adını alır. Sağ atrium duvarının iç yüzeyinin kalan kısmı ve konik muskuler cep, auricle; girintili çıkıntılı trabeküllü bir görünüme sahiptir. Bu iki kısım primordium atriale den farklanır. Düz kısım (sinus venarum) ve düzensiz girintili çıkıntılı kısım (primordium atriale); sağ atriumun iç yüzünde vertikal bir çıkıntı crista terminalis ve dışardan belli belirsiz bir girintiyle sulcus terminalis ile birbirinden ayrılabilir. Crista terminalis; sağ sinoatrial kapağın kısmındadır; bu kapağın kaudal kısmı VCİ ve sinus coronarius un kapaklarını yapar. Sol sinoatrial kapak septum secundum ile birleşir ve interatrial septum a katılır Primordium Vena Pulmonalis ve Sol Atriumun Oluşumu Sol atrium duvarının büyük bir kısmı düzdür çünkü primordium vena pulmonalis in birleşmesiyle oluşur. Bu ven, septum primum un hemen sol tarafında atriumun dorsal duvarının çıkıntısı olarak gelişir. Atrium genişledikçe, primordium vena pulmonalis ve ana dalları yavaş yavaş sol atrium duvarıyla birleşir ve sonuç olarak 4 pulmonalis ven oluşur. Moleküler çalışmalar, atrial miyoblastların pulmonalis venlerinin duvarlarına göçünü onaylamaktadır. Bu pulmonalis kardiyak kaslarının 25

26 fonksiyonel önemi bilinmemektedir55. Sol küçük auricle; primordium atriale den farklanır; bunun iç yüzeyi düzensiz girintili çıkıntılı trabeküler görünüme sahiptir Primordium Ventriculare nin Bölmelenmesi Primordium ventriculare nin iki iki ventriküle bölünmesi, ilk olarak median muskuler çıkıntı primordium septum interventriculare(iv) primordiale ile başlar. Bu çıkıntı ventrikülün apeksine yakın kısımda ventrikül tabanında yer alır. Bu kalın yarımay biçimli katlantı konkav serbest bir kenara sahiptir. Başlangıçta bu katlantının yüksekliğindeki artışın büyük bir kısmı, İV septum un her iki yanındaki ventriküllerin genişlemeleriyle olur. Ventriküler genişlemelerin medial duvarları, birbirine yaklaşarak İV septum un muskuler kısmının primordiasını oluşturmak üzere birleşir. Daha sonra septumda miyofibroblastlar aktif proliferasyon gösterir ve septumun boyutunu artırır. Yedinci haftaya kadar, İV septumun serbest kenarı ile birleşik endokardiyal yastıklar arasında; yarımay biçimli foramen interventriculare vardır. İV foramen sağ ve sol ventriküller arasında geçişe izin verir. Yedinci haftanın sonunda İV foramen genellikle, bulbar çıkıntıların endokardiyal yastıklarla birleşmesiyle kapanır. İV foramen in kapanması ve İV septumun membranöz kısmının oluşumu; üç kaynaklı dokunun birleşmesiyle oluşur. Bu üç doku şunlardır: Sağ bulbar çıkıntı Sol bulbar çıkıntı Endokardiyal yastık. İV septum un membranöz kısmı; endokardiyal yastığın sağ tarafından İV septumun muskuler kısmına uzanan bir dokudan farklanır. Bu doku, septum aorticopulmonale ve septum interventriculare pars muscularis kısmıyla birleşir. Foramen interventriculare nin kapanmasından ve septum interventriculare pars membranacea kısmının oluşumundan sonra; truncus pulmonalis ve sağ ventrikül aorta ile sol ventrikül aracılığıyla bağlantı kurar. Ventrikül duvarlarında boşlukların oluşumu kas demetlerinin süngerimsi yapısını oluşturur. Bu demetlerin bir kısmı, trabeculae carneae (ventrikül duvarındaki kas demetleri) olarak kalır, diğerleri ise musculus papillaris chordae tendineae olur. Chordae tendinea musculus papillaris ten atrioventriküler kapaklara uzanır Bulbus Cordis ve Truncus Arteriosus un Bölmelenmesi 26

27 Gelişmenin beşinci haftasında, bulbus cordis in duvarındaki mezenşim hücrelerinin aktif proliferasyonu, crista bulbaris in oluşumuyla sonuçlanır. Benzer çıkıntılar, bulbar çıkıntılar ile devam eden truncus arteriosus da da oluşur. Bulbar ve trunkal çıkıntılar, büyük ölçüde crista nevralis mezenşiminden oluşur56,57. Crista neuralis hücreleri, primordial farinks ve farinks yayları (yutak yayları) aracılığıyla çıkıntılara göç ederler. Bu olaylar oluşunca, bulbar ve trunkal çıkıntılar 180 derece helezonlaşır. Bulbar ve trunkal çıkıntıların bu spiral düzenlenimi, muhtemelen ventriküllerden kan akımı nedeniyle oluşur. Bu çıkıntılar birleştiği zaman da spiral bir septum aorticopulmonale oluşur. Bu septum, bulbus cordis ve truncus arteriosus u aorta ve truncus pulmonalis olarak iki arterial kanala böler58. Septum aorticopulmonale spiralleştiği için truncus pulmonalis, aorta ascendans ın etrafında dönüş yapar. Bulbus cordis, ilerideki gerçek ventriküllerin duvarlarıyla birleşir: Sağ ventrikülde; bulbus cordis, conus arteriosus(infindibulum) ile temsil edilir. Bu da truncus pulmonalis in çıkan kök kısmını yapar. Sol ventrikülde; bulbus cordis, aort kapağının hemen aşağısındaki ventriküler boşluğun bir kısmı olan aortik vestibülün duvarını yapar Kalp Kapaklarının Gelişimi Truncus arteriosus un bölmelenmesi hemen hemen tamamlandığında, aorta ve truncus pulmonalis açıklıklarının etrafındaki subendokardiyal dokudaki 3 şişlikten valva semilunaris(valva tricuspidalis ve valva mitralis) benzer olarak AV kanalların çevresindeki dokunun bölgesel çoğalmasından gelişir Kalbin İleti Sistemi Başlangıçta atrium ve ventrikülün kas tabakaları devamlıdır. Primordium atriale, kalbin interim pacemaker ı olarak hareket eder, fakat sinus venosus hemen sonra bu fonksiyonu üstlenir. Sinoatrial (SA) düğüm, beşinci haftada gelişir ve sinus venosus un sağ duvarında yer alır ve sinus venosus ile sağ atriumun duvarına katılır. SA düğüm; sağ atriumda yukarıda VCS un girişinin yakınına yerleşmiştir. Sinus venosus un katılımından sonra, onun sol duvarındaki hücreler sinus coronarium un açıklığının hemen önünde interatrial septumun tabanında yer alır. AV bölgesinden hücreler bir araya gelerek, AV düğümü ve hüzmesini yaparlar. Bu düğüm ve hüzme endokardiyal yastıkların hemen üzerinde yerleşmiştir. AV hüzmesinden gelen fibriller, atriumdan geçerek ventriküle gelir ve sağ ile sol demeti oluşturan dallara ayrılırlar, bunlar da 27

28 ventriküler miyokardium boyunca dağılırlar. SA düğüm, AV düğüm ve AV hüzmesi; sinirlerle zengince innervedir. Ancak bu sinirler, kalbe girmeden önce ileti sistemi iyice gelişir. Özelleşmiş doku seyri sadece atriumlardan ventriküllere doğrudur çünkü kalbin dört odası gelişince, epikardiyumun bağ dokusundan yapılı bir bant içeri doğru büyür. Bu doku atriumların kaslarını ventriküldeki benzerlerinden ayırır ve kardiyak iskeletin bir kısmını yapar KARDİYOVASKÜLER SİSTEM EMBRİYOLOJİSİNİN ÖZETİ Kardiyovasküler sistem, 3. haftanın sonuna doğru gelişmeye başlar ancak kalp 4. haftanın başında atmaya başlar. Splanknik mezodermden farklanan mezenşimal hücreler prolifere olur ve izole hücre kümelerini yapar, bu izole hücre kümeleri, endotelyal tüplerin içinde de gelişerek primordial vasküler sistemi oluşturur. Kalp kardiyojenik alandaki splanknik mezenşimden gelişir. Bir çift endotelyal tüp birleşir ve tek endokardiyal kalp tüpünü yapar. Kalp tüpünü saran splanknik mezoderm, primordial miyokardiumu yapar. Kalbin primordiumu 4 oda içerir: Bulbus cordis Ventrikül Atrium Sinus venosus Truncus arteriosus (truncus pulmonalis ve aorta ascendans ın primordiumu) kaudalde ventriküllerin bir parçası olan Bulbus cordis ile devam eder. Kalp büyüdükçe, sağa doğru kıvrılır ve sonunda genel olarak erişkin kalp görünümünü kazanır. Kalp 4. Ve 7. haftalar arasında dört boşluğa bölünür. Üç çift ven sistemi, primordial kalbe boşalır: Vitellin sistem, portal sisteme dönüşür Kardinal sistem, kaval sisteme dönüşür Umblikal sistem, doğumdan sonra geriler. Dördüncü ve beşinci haftalarda yutak yayları oluştukça, arterler tarafından beslenmeye başlarlar (saccus aorticus dan gelen arcus aorticus lar). Altıncı ile sekizinci haftalar sırasında ise; arcus aorticus lar erişkindeki düzenlenimleri gibi karotid, subclavian ve pulmoner arterlere dönüşürler. 28

29 Kalbin gelişiminin kritik dönemi, fertilizasyondan sonraki günlerdir. Birçok kritik olay kardiyak gelişim sırasında olur ve bu zamanda normalden herhangi ir sapma, bir veya daha fazla konjenital kalp defektini oluşturabilir. Primordial kalbin bölmelenmesi kompleks olaylar dizisi olduğu için, kalbin septumundaki defektler kısmen daha sıktır, özellikle de VSD(ventriküler septal defekt) ler KALP TÜPÜNÜN MOLEKÜLER GELİŞİMİ Embriyo Dizgelenmesi: Kalbin morfogenezi embriyonun birincil dizgelenmesi ile başlar. Bu dizgelenmede embriyonun temel üç aksı belirler: anteriorposterior, dorsal ventral, solsağ. Hücre populasyonlarının gelişerek embriyonik ve ekstraembriyonik dokuları oluşturması ile ilgili olan bu eksenler hücresel programlar üzerinde de etkilidirler. Birçok hayvan cinsinde bu eksen gelişimini etkileyen özel genler vardır61,62. Embriyo eksenlerinin belirlenmesinden sonra, hücre alt grupları segmental vücut planına göre programlanırlar63. Memelilerde, hücreyi ilk iki hücre döngüsünden geçerken maternal 29

30 gen ürünleri kontrol eder, daha sonra kontrol embriyonik genomun eline geçer. Bu dizgilenme (homeobox) genleri embriyonun anteroposterior ekseni üzerinde sıralanmışlardır64. Blastodisk dönemindeyken strüktürel asimetri belirgindir; bu dönemde primitif çentik anteriorposterior ekseni, yolk kesesi pozisyonu da dorsalventral ekseni belirlemektedir. Embriyonun erken blastula döneminde miyosit faklılaşması olur, bunu da gastrulasyon sonrası oluşan lateral splanknik kıvrımlardaki bilateral kalp oluşturan bölgelerdeki klonal genişleme izler65. Embriyonun primer ekseninin organizasyonu ile sağ ve sol kesimlerinin farklılaşmasında mezoderm oluşum mekanizması önemli bir rol oynar. Gelişimin blastodisk döneminde iki primitif germ tabakası endoderm ve ektoderm bulunmaktadır ve daha sonra endoderm tabakası araya giren mesodermal hücreler ile splanknik ve visceral tabakaları oluşturmak üzere ayrılır. Ektodermal hücrelerin Hensen noduna (organize eden kesim) yakın seyrederek primitif çentik boyunca göç etmeleri ile mezoderm oluşur. İçinde retinoik asit bulunduran Hensen nodu mesodermal hücrelere pozisyonel bilgi veren bir embriyonik organizatör olarak görev yapar66. Göç sonrası bu mesokardiyal hücreler hilali, daha sonra kalbi ve ana damarların hücrelerini oluşturacak olan prekardiyak bölgeyi meydana getirirler Kardiyogenezde Rolü Olan Moleküler Faktörler Temel HeliksSarmalHeliks Faktörleri ve Kas Gelişimi Kas gelişimi ile ilgili ilk ve en önemli buluşlardan biri de myoblastlarda eksprese edilen ve MyoD adı verilen bir transkripsiyon faktörünün birçok mesodermal ve nonmesodermal hücre tipini aktif kasa özgü gen ekspresyonu sayesinde stabil myoblastlara çevirmesidir67. MyoD yi parola olarak kullanarak fibroblastların çizgili kas yolunda farklılaşmasını sağlayan birkaç düzenleyici faktör de bulunmuştur; Myogenin68,69, Myf570, MRF4herculin72 ve Myf671,73. Bu faktörler temel bir alanda birbirleri ile oldukça çok ortak bir yapı bulundururlar74 ve bu faktörler ile DNA bağlanması ve dimerizasyonu ile ilgili bir HLH motifi arasında bir bağ bulunmuştur. HLH proteinleri, Ebox adı verilen, DNA üzerindeki CANNTG bulunduran bölgeleri tanırlar. Sonuç olarak çizgili kas farklılaşmasındaki düzenleyici mekanizma temel HLH 30

31 myojenik düzenleyici faktörleri üzerine durmuştur. Fakat MyoD, myogenin, Myf5, MRF4herculin ve Myf6 adlı genler kalpte eksprese edilememektedirler75. Kalp kasında, daha başka temel HLH faktörleri bulunmaktadır. dhand ve ehand bunlardan ikisidir, bu iki bhlh transkripsiyon faktörü kendi aralarında oldukça benzer alanlar içermektedirler76. HAND ekpresyonu, diğer kardiyak transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonu ile aynı zamanda olmaktadır. dhand ekspresyonu düz kalp tüpü oluşumu esnasında tüm endokardiyumda bulunmasına rağmen, kalp tüpünün sarmal oluşturması ile sadece sağ ventrikül ve konotrunkusda görülür77. Myokardda saptanan ehand ise hızlı bir şekilde sadece konotrunkus ve sol ventrikülde saptanır hale gelir. İki ventrikülün ayrılması dhand ve ehand ekspresyonunu takip eder, bu da erken odacık spesifikasyonunu belirler. Kalpteki ekspresyona ek olarak, ehand(hand1) erken trofoblast dokusunda da bulunur ve gelişen embriyonun beslenmesinde oldukça etkilidir78. Nkx2.8 in ekspresyon paterni olarak kalp tüpünün kaudal ve rostral bölgelerine ait olması farinks kavislerinin endoderminde bulunması, ehand ın ekspresyon paterni ile kesişmesine neden olmaktadır. dhand ekspresyonunun sağ ventrikül oluşumu için gerekli olduğu, dhand geninin gen hedeflenmesi ile silinmesi sonucu bulunmuştur 77,79. Sonuç olarak dhand in sağ ventrikülü, ehand in sol ventrikülü temsil ettiği söylenebilir. Bunlara ek olarak dhand ve ehand in sağ ve sol ventrikülün kendilerine özgü morfolojileri situstan bağımsız olarak belirlediği de söylenebilir Kalp Tüpünün Lateralizasyonu Doğru lateralizasyon gelişen embriyo için temel önlem taşımaktadır ve situs solitus en az doğumsal kardiyovasküler malformasyon riskine sahiptir81. Gelişen ilk asimetrik yapı kalp tüpüdür, bu yapı kalp primordial dokularının orta hatta birleşmesinden oluşur. Bu tübüler kalp, insan embriyosunda 23. günde ritmik kasılmalarla başlar ve sonra sağa doğru sarmallaşır. Bu sağ sol asimetrisi, gastrulasyon öncesi sinyal mekanizmalarına bağlı olarak tüm omurgalı iç organlarda olur. Hensen nodunun sağ tarafında; salgılanan morfojen aktivin, Sonic heghehog(kirpi) (Shh) ekspresyonunu baskılar ve aktivin reseptörü ile fibroblast büyüme faktörü8 (FGF8) 31

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır.

cularis sinistra, valva mitralis) sistol sırasında kapatır. Ostium aortae; aorta nın sol ventrikülden çıktığı yerde bulunan açıklıktır. Kalp; toraks (göğüs) boşluğunda orta mediastinumda, akciğerler arasında lokalize, çizgili kas yapısında ancak istemsiz olarak çalışan bir organdır. Genel olarak kişinin yumruğu kadardır. Kalbin 1/3 ü orta

Detaylı

Kalp ve Pericardium un Anatomisi

Kalp ve Pericardium un Anatomisi Kalp ve Pericardium un Anatomisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Göğüs Cerrahisi Cenk Kılıç Şekil 1. Göğüs boşluğunda kalbin yerleşimi Kalp Mediastinum medium tadır (Şekil 1).

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN GELİŞİMİ. Prof Dr. Murat AKKUŞ

KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN GELİŞİMİ. Prof Dr. Murat AKKUŞ KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN GELİŞİMİ Prof Dr. Murat AKKUŞ KARDİYOVASKÜLER SİSTEMİN GELİŞİMİ Gelişiminin ilk aşamalarında besin ihtiyacını diffüzyonla karşılayabilen embriyo, kısa zamanda hızla büyümesi nedeniyle

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım Sistemi Dicle Aras Kalbin temel anatomisi, dolaşım sistemleri, kalbin uyarlaması, kardiyak döngü, debi, kalp atım hacmi ve hızı 3.9.2015 1 Kalbin Temel Anatomisi Kalp sağ ve sol olmak üzere ikiye

Detaylı

Kardivasküler Sistem

Kardivasküler Sistem Kardivasküler Sistem Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir Metabolizma sonucu oluşan artık maddeler ve CO 2 nin dokulardan uzaklaştırılmasında

Detaylı

FETAL DÖNEM BOYUNCA KALP GELİŞİMİ

FETAL DÖNEM BOYUNCA KALP GELİŞİMİ T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANATOMİ ANABİLİM DALI FETAL DÖNEM BOYUNCA KALP GELİŞİMİ Arş. Gör. Neslihan CANKARA DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Mehmet Ali MALAS Tez No:

Detaylı

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel

Kas Dokusunun Gelişimi. Doç.Dr. E.Elif Güzel Kas Dokusunun Gelişimi Doç.Dr. E.Elif Güzel Kasların çoğunluğu mezodermden gelişir paraksiyal mezoderm lateral mezodermin somatik ve splanknik tabakaları neural krest hücreleri Paraksiyal mezoderm İskelet

Detaylı

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Dolaşım Sistemi Fizyolojisi - 2 Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Kalbin Çalışması ve İşlevleri Kalbin Anatomisi Kalbin Anatomisi Kalp Kapakları (Sağ) (Sol) Kalbin

Detaylı

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri

Kalp Fonksiyonları KALP FİZYOLOJİSİ. Kalp Fonksiyonları. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Kalbin Lokalizasyonu ve Ölçüleri. Dolaşım Sistemleri KALP FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Seçgin SÖYÜNCÜ Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2009 Kalp Fonksiyonları Kan damarları yoluyla oksijeni ve barsaklarda emilen besin maddelerini dokulara iletir

Detaylı

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK EÜTF Pediatrik KARDİYOLOJİ BD 2016 KONJENİTAL KALP HASTALIKLARI Toplumda görülme oranı 1000 Canlı doğumda 8-12, Yaklaşık %1 Fetal EKOKARDİOGRAFİ endikasyonları

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI

11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI 11. SINIF KONU ANLATIMI 48 DOLAŞIM SİSTEMİ 1 KALP KALBİN ÇALIŞMASI DOLAŞIM SİSTEMİ İki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere kalpler dört odacıktır. Temiz kan ve kirli kan birbirine karışmaz. Vücuda temiz

Detaylı

ÜNİTE ÜNİTE TIBBİ TERMİNOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Samet KAPAKİN

ÜNİTE ÜNİTE TIBBİ TERMİNOLOJİ DOLAŞIM SİSTEMİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER. Doç. Dr. Samet KAPAKİN HEDEFLER İÇİNDEKİLER DOLAŞIM SİSTEMİ Giriş Dolaşım Sistemi Hakkında Genel Bilgiler Dolaşım Sistemi Organları Dolaşım Sistemi ile İlgili Anatomik Terimler Dolaşım Sistemi ile İlgili Klinik Terimler TIBBİ

Detaylı

KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI

KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI KALBİN İSKELETİ,TABAKALARI KAPAKLARI,SİNİRLERİ ve DAMARLARI Doç. Dr.Vatan KAVAK ANATOMİ Kalbin İskeleti Anulus fibrosus Kalp deliklerinin etrafında yer alırlar. Trigonum fibrosum dexter Trigonum fibrosum

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ANATOMİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Kardiyovasküler sistem içinde kanın vücuda dağıldığı kapalı bir ağ sistemidir. Bu sistem kanı vücuda pompalayan kalp ve kanın vücuda

Detaylı

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir. BÜYÜME VE GELİŞME Zigot ile başlayıp yeni bir birey oluşması ile sonlanan olayların tamamına gelişme denir. Embriyonun gelişimi sırasında, segmentasyon (bölünme), gastrula (hücre göçü),farklılaşma ve organogenez

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı korunması gerekir.

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ. Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİNİN ANATOMİSİ Yrd. Doç. Dr. Kadri KULUALP Yrd. Doç. Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM/ SOLUNUM SİSTEMİ Atmosferdeki oksijenin kana geçmesi, kan dolaşımındaki karbondioksitin atmosfere geri verilmesi

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde

Detaylı

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez

II.Hayvansal Dokular. b.bez Epiteli 1.Tek hücreli bez- Goblet hücresi 2.Çok hücreli kanallı bez 3.Çok hücreli kanalsız bez II.Hayvansal Dokular Hayvanların embriyonik gelişimi sırasında Ektoderm, Mezoderm ve Endoderm denilen 3 farklı gelişme tabakası (=germ tabakası) bulunur. Bütün hayvansal dokular bu yapılardan ve bu yapıların

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. ACİL TIPTA EKO Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. Kardiak Ultrasonografi Hangi durumlarda? Cihaz ve problar Yönler ve normal görüntüler Çeşitli patolojiler Hangi durumda EKO

Detaylı

Truncus (arteria) pulmonalis

Truncus (arteria) pulmonalis Truncus (arteria) pulmonalis; sağ ventrikülden başlar, arter olarak ifade edilmesine karşın venöz kan taşır. Sağ ventriküldeki kanı akciğerlere taşır. Kalple ilgili damarların en önde olanıdır. Arcus aortae

Detaylı

MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER

MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER MEMELİ HAYVANLARDA ZİGOTTAN SONRAKİ GELİŞMELER MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER Oligolecithal tip yumurta, lecithus (vitellusu) azdır, İsolecithal durum (vitellus eşit dağılır); Bölünme

Detaylı

Kalp ve Damar Gelişim Anomalileri. Prof Dr. Murat AKKUŞ

Kalp ve Damar Gelişim Anomalileri. Prof Dr. Murat AKKUŞ Kalp ve Damar Gelişim Anomalileri Prof Dr. Murat AKKUŞ Kalp ve büyük damar anomalileri Her 1.000 doğumdan 6 8 i CHD (Congenital Heart Disease) Tek gen / kromozomal defektler (%8) Teratojenler (rubella

Detaylı

Solunum yolları Solunum yolları

Solunum yolları Solunum yolları Solunum yolları Üst solunum yolları; nasus (burun), pars nasalis pharyngis (burun yutağı) ve larynx (gırtlak) şeklinde, Alt solunum yolları; trachea (soluk borusu), bronşlar (büyük hava yolları), akciğerler

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

The Fetal Medicine Foundation

The Fetal Medicine Foundation Erken Term Dönemde İntrauterin Büyüme Geriliği Olan Fetuslarda Neonatal Asidozu Öngörmede Orta Serebral Arter Tepe Akım Hızı ve Serebroplasental Oranın Kullanımı Rauf Melekoğlu Ayşe Gülçin Baştemur Sevil

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ VE GÖBEK KORDONU Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı

Detaylı

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır.

Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. Columna vertebralis (omurga); vücudun arka ve orta kısmında yer alır, kemikten ve kıkırdaktan oluşur ve içinde omuriliği barındırır. İskeletin önemli bir bölümüdür ve temel eksenidir. Sırt boyunca uzanır

Detaylı

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kaslara daha çok oksijen sağlanması ve oksijen kullanımı sonucu oluşan atık maddelerin kaslardan

Detaylı

TIBBİ TERMİNOLOJİ 2. KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN PERİHAN Ş. TEKİN 1

TIBBİ TERMİNOLOJİ 2. KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN PERİHAN Ş. TEKİN 1 TIBBİ TERMİNOLOJİ 2 KARDİYOVASKÜLER SİSTEM Yrd. Doç. Dr. Perihan ŞENEL TEKİN PERİHAN Ş. TEKİN 1 1. ANATOMİK TERİMLER 1. KALP VE KAN DOLAŞIMI Kalp, orta mediastinumda akciğerlerin ortasında, diyafragma

Detaylı

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur EBSTEİN ANOMALİSİ Uzm. Dr. İhsan Alur 1866 da W. Ebstein tarafından tanımlandı. 1964 te Lillehei tarafından ilk başarılı valvuloplasti ameliyatı yapıldı. Triküspit kapağın septal ve posterior lifletlerinin

Detaylı

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur.

KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER. Kasların regenerasyon yeteneği yok denecek kadar azdır. Hasar gören kas dokusunun yerini bağ dokusu doldurur. KASLAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER Canlılığın belirtisi olarak kabul edilen hareket canlıların sabit yer veya cisimlere göre yer ve durumunu değiştirmesidir. İnsanlarda hareket bir sistemin işlevidir. Bu işlevi

Detaylı

Patent Duktus Arteriyozus

Patent Duktus Arteriyozus Patent Duktus Arteriyozus Dr. Mustafa SAÇAR Duktus arteriyozus v Ana pulmoner arter inen aort v Media tabakasında spirel yerleşimli düz kas hücreleri yoğun v İntima tabakası aorta göre kalın v Doğumla

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

Pulmoner Venöz Dönüş Anomalilerinin Tanısı

Pulmoner Venöz Dönüş Anomalilerinin Tanısı Pulmoner Venöz Dönüş Anomalilerinin Tanısı Dr. İbrahim Kalelioğlu İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Perinatoloji Bilimdalı Pulmoner Venöz Dönüşler Embriyoloji Sinüs

Detaylı

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde

KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde KALP KASI Kalpte ve kalpten çıkan büyük damarlarda bulunur. Miyofilamanların organizasyonu iskelet kasındakilerle aynıdır; histolojik kesitlerde enine çizgilenme gösterirler. Kalp kası hücreleri interkalar

Detaylı

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.Tıp Fakültesi Anatomi ABD

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.Tıp Fakültesi Anatomi ABD PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.Tıp Fakültesi Anatomi ABD Pulmones *Apex pulmonis *Basis pulmonis *Margo anterior *Margo inferior *Facies mediastinalis *Facies costalis *Facies interlobaris

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

Kalp Kapak Hastalıkları

Kalp Kapak Hastalıkları BR.HLİ.085 içerisinde kanın bulunduğu dört odacık vardır. Bunlardan ikisi sağ, ikisi ise sol kalp yarımında bulunur. Kalbe gelen kan önce sağ atriuma gelir ve kalbin sağ kulakcığı ve sağ karıncığı arasında

Detaylı

GELİŞİMİN 1. VE 2. HAFTASI

GELİŞİMİN 1. VE 2. HAFTASI GELİŞİMİN 1. VE 2. HAFTASI (Fertilizasyon, Segmentasyon, İmplantasyon ve Bilaminar disk) PROF. DR. İSMAİL SEÇKİN FERTİLİZASYON A ) Germ hücrelerinin fertilizasyon bölgesine taşınması Oositin ampullaya

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Truncus (arteria) pulmonalis

Truncus (arteria) pulmonalis 1 Truncus (arteria) pulmonalis Truncus pulmonalis; sağ ventrikülden başlar, arter olarak ifade edilmesine karşın venöz kan taşır. Sağ ventriküldeki kanı akciğerlere taşır. Arcus aortae altında sağ (a.pulmonalis

Detaylı

MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Döllenmiş yumurta hücresinden birinci meridyonal bölünme ile iki kardeş hücre meydana gelir. Bunlar eşit büyüklüktedirler.

Detaylı

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD

PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD PULMONES (AKCİĞERLER) DOÇ.DR.M.CUDİ TUNCER D.Ü.TIP FAKÜLTESİ ABD İntrapulmoner hava yolları (Segmenta bronchopulmonalia) Bronchus principalis (primer) Bronchus lobaris (sekundar) Bronchus segmentalis (tersiyer)

Detaylı

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Kalp Kapağı Hastalıkları Nelerdir? Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan Bozok Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi AD. Giriş

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire DOLAŞIM SİSTEMİ TERİMLERİ Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire Dokuların oksijen ve besin ihtiyacını karşılayan, kanın vücutta dolaşmasını temin eden, kalp ve kan damarlarının meydana getirdiği sisteme dolaşım

Detaylı

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı) Sevgili Arkadaşlarım, CANTAB için en önemli çalışmamız CHARM Çalışmasıdır.. Eğitimlerde söylediğim gibi adınız-soyadınız gibi çalışmayı bilmeniz ve doğru yorumlayarak kullanmanız son derece önemlidir.

Detaylı

GİRİŞ PROF.DR. NURSEL GÜL

GİRİŞ PROF.DR. NURSEL GÜL MEMELİLERDE GELİŞİM GİRİŞ Memelilere örnek olarak insanın embriyonik gelişimi ele alınacaktır. Memelilerin yumurtaları alesital tiptedir, yani vitellüsü yok denecek kadar azdır. Ancak yumurtada eşit olarak

Detaylı

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas

İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Kas Fizyolojisi İnsan vücudunda üç tip kas vardır: İskelet kası Kalp Kası Düz Kas Vücudun yaklaşık,%40 ı çizgili kas, %10 u düz kas kastan oluşmaktadır. Kas hücreleri kasılma (kontraksiyon) yeteneğine

Detaylı

Doppler Ölçümleri. Dr. Gökhan YILDIRIM

Doppler Ölçümleri. Dr. Gökhan YILDIRIM Doppler Ölçümleri Dr. Gökhan YILDIRIM Sık Kullanılan Doppler Çeşitleri Renkli akım Doppleri Bir bölgenin akım haritasını gösterir Akımın yönünü gösterir Türbulansı gösterir Power/enerji Doppler Cılız akımları

Detaylı

SİNDİRİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ. Prof.Dr. Murat AKKUŞ

SİNDİRİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ. Prof.Dr. Murat AKKUŞ SİNDİRİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ Prof.Dr. Murat AKKUŞ 4.haftadan itibaren kıvrılmaya başlayan embriyonun, bu kıvrılmasının sonuçlarından birisi de primitif barsak oluluşumudur. Primitif barsak kraniyalde orofaringeal

Detaylı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.) Göbek Kordonu 2.) Fetus ve Fetal Dolaşım Fizyolojisi 3.) Fetusun Aylara Göre Gelişimi Slayt No: 10 2 7.) FETUS Üçüncü gebelik

Detaylı

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir Bozuklukları DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir ARİTMİ; kalbin elektriksel aktivitesinin olmamasıdır Disritmi nedenleri; Miyokardiyal hasar, OSS bozukluğu, KMP ler, hipoksi,

Detaylı

Toraks / Toraks Boşluğunda Bulunan Damarlar

Toraks / Toraks Boşluğunda Bulunan Damarlar Cenk Kılıç Toraks boşluğunda bulunan damarlar: Prekaval venler (vena cava kranialisler): Ratta diğer memelilerden farklı olarak sağ ve sol olarak 2 adet prekaval ven bulunur (Şekil 55). Bu venler v.subclavia

Detaylı

Toraks Anatomisi. Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak

Toraks Anatomisi. Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak Toraks Anatomisi Hazırlayan : Dr. Necati Çıtak Linea İnterspinalise özgün nirengi noktaları Th4 korpusunun alt kenarı hizasından 2.kostanın sternuma bağlandığı yerden (Louis açısı) Mediastinumu, superius

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ ( SYSTEMA CARDİOVASCULARE ) KALP ( COR )

DOLAŞIM SİSTEMİ ( SYSTEMA CARDİOVASCULARE ) KALP ( COR ) DOLAŞIM SİSTEMİ ( SYSTEMA CARDİOVASCULARE ) Dr. E.Savaş HATİPOĞLU Organların fonksiyonlarını tam olarak yerine getirebilmeleri için yeterli ölçüde kan almaları gerekir. Kanın hücrelere kadar taşınabilmesi

Detaylı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI UZMANLIK EĞİTİM (İHTİSAS) DERSLERİ KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Mezoderm: Dorsal, intermedier (ara) ve lateral mezoderm olmak üzere 3 bölüm halinde gelişir. Dorsal mezodermden; - somitler ve bölümleri (dermatom, myotom ve sklerotom)

Detaylı

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER Nilüfer Güzoğlu, H. Gözde Kanmaz, Dilek Dilli, Nurdan Uras, Ömer Erdeve, Uğur Dilmen İlk tüp bebeğin 1978 de doğumundan bu yana IVF

Detaylı

PRETERM-POSTTERM EYLEM

PRETERM-POSTTERM EYLEM PRETERM-POSTTERM EYLEM PRE-TERM EYLEM PRETERM EYLEM; Doğum ağırlığı dikkate alınmaksızın, gebenin son adetinin ilk gününden itibaren 20-37. haftalar arasında eyleme girmesi ve bu eylem ile servikal açıklık

Detaylı

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan

Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan Toraks; gövde nin boyun ile abdomen arasında yer alan parçasıdır. Toraks oniki çift kaburga, sternum, kıkırdak kaburgalar ve oniki torakal omur dan oluşur. Bu kemik ve kıkırdak yapılar toraks kafesini

Detaylı

4. Haftada embriyo. Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir.

4. Haftada embriyo. Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir. 4. Haftada embriyo 2-3.5 mm uzunluktadır. 4-12 somitli dönemdir Dışarıdan bakıldığında C harfi şeklindedir. Kalp bölgesi ventralde büyük bir şişkinlik gözlenir. Otik çukur, lens plakodu, kol ve bacak tomurcukları

Detaylı

Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler

Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler Amphioxus ta Zigottan Sonraki Gelişmeler 1 Amphioxus Derin olmayan tuzlu sularda (Deniz sahillerinde) kumda kazdıkları oyuklarda yaşarlar. Erkek ve dişiler, eşey hücrelerini suya bırakırlar. ----------------DÖLLENME

Detaylı

Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır

Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik 11 +0-13 +6 haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır CRL 45 84mm arasında olmalı Görüntünün büyüklüğü fetal baş ve gögüs kafesinin

Detaylı

KANATLILARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER

KANATLILARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER KANATLILARDA ZYGOTE TAN SONRAKİ GELİŞMELER Polylecithal tip olan kanatlı yumurtasında vitellus membranı ile sarılmış bulunan yumurta hücresi, yumurta sarısı, sitoplazma ve nükleustan ibarettir. Ovulasyonda,

Detaylı

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK 1) Holter monitörizasyon - Hastaların kalp ritimlerinin 24 saat boyunca gözlemlenmesidir. - Kardiyak aritmik olayların ve semptomların görüntülenmesiyle esas

Detaylı

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

Solunum: Solunum sistemi Eritrositler Dolaşım sistemi Solunum Fizyolojisi Solunum: O 2 'nin taşınarak hücrelere ulaştırılması, üretilen CO 2 'in uzaklaştırılması." Bu işlevin gerçekleştirilebilmesi için üç sistem koordinasyon içinde çalışır:" " Solunum sistemi"

Detaylı

Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT)

Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT) Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT) Dr. Sabri Demircan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD September 20, 2014 Kardiyoloji Semineri 2009 1 Kalp Yetersizliğinin Ciddiyeti Ölüm Nedenleri

Detaylı

Temel EKG. Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ

Temel EKG. Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ Temel EKG Mehmet OKUMUŞ Acil Tıp Uzmanı AEAH Acil Tıp Kliniği ELEKTROKARDİYOGRAFİ SUNUM PLANI EGK Tarihçesi Kalp Kası Fizyolojisi EKG Derivasyonları Elektriksel iletim EKG Temel yorumlanması William Gilbert

Detaylı

VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D. KONJENİTAL KALP HASTALIK TİPLERİ Soldan sağa şantlı olanlar (asiyanotik) Sağdan sola şantlı

Detaylı

DUYU ORGANLARININ MEYDANA GELİŞİ

DUYU ORGANLARININ MEYDANA GELİŞİ DUYU ORGANLARININ MEYDANA GELİŞİ Gözün gelişmesi: Göz çeşitli embriyo yapraklarının katılımı ile meydana gelir. Özel ektoderm ve bundan diferensiye olan merkezi sinir sistemi bu organın oluşumunda önemli

Detaylı

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır. Burun boşluğu iki delikle dışarı açılır. Diğer taraftan

Detaylı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ DUYGU DÜZCAN KİLİMCİ,GÜRSES ŞAHİN,ŞULE TOPAL,BURÇAK BİLGİN,ŞULE YEŞİL,GÜLŞAH TANYILDIZ,ALİ

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI

EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI EKG CİHAZ KULLANIMI ve EKG nin YORUMLANMASI T.C B.E.Ü. SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM HEMŞİRELİĞİ Hem.BURCU ER EKG Kalbin çalışması sırasında oluşan

Detaylı

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER

İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İNTRAUTERİN BÜYÜME KISITLILIĞI VE OLİGOHİDRAMNİOS OLGULARINI NE ZAMAN DOĞURTALIM? DR. AYTÜL ÇORBACIOĞLU ESMER İntrauterin büyüme kısıtlılığı PREMATURITE FETAL ÖLÜM

Detaylı

Atlarda Ekokardiyografi Vet.Hekim Nadide MERAL Anahtar Kelimeler: At, Ekokardiyografi, Sonografi, Kesit Tekniği 1. Muayene Tekniği

Atlarda Ekokardiyografi Vet.Hekim Nadide MERAL Anahtar Kelimeler: At, Ekokardiyografi, Sonografi, Kesit Tekniği 1. Muayene Tekniği Atlarda Ekokardiyografi Vet.Hekim Nadide MERAL Anahtar Kelimeler: At, Ekokardiyografi, Sonografi, Kesit Tekniği Atlarda kalp hastalıkları tanısında oskültasyon, perküsyon, elektrokardiyografi, anjiografi

Detaylı

07.11.2014. Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. Fetus Fizyolojisi. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 8.Hafta ( 03-07 / 11 / 2014 ) FETUS FİZYOLOJİSİ 1.Embriyonun Gelişmesi 1.) Plasenta 2.) Amnion Kesesi ve Amnion Sıvısı Slayt No: 9 1.) EMBRİYONUN GELİŞMESİ

Detaylı

EGZERSİZDE KALP - DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ. Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER UÜTF Fizyoloji AD

EGZERSİZDE KALP - DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ. Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER UÜTF Fizyoloji AD EGZERSİZDE KALP - DOLAŞIM FİZYOLOJİSİ Prof. Dr. Fadıl ÖZYENER UÜTF Fizyoloji AD Kuvvet-Çabukluk (sprint) egzersizleri Atmalar: gülle, çekiç, vb Halter egzersizleri Atlamalar: yüksek, sırıkla, tek adım,

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler Prof. Dr. Reyhan Çeliker Antropoloji nedir? Antropoloji İnsanı, biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, kültürel yapısını, sosyal davranışlarını inceleyen bilim

Detaylı

Kök Hücre ve Farklılaşma

Kök Hücre ve Farklılaşma Kök Hücre ve Farklılaşma Kök Hücre Erişkin ve embriyonik kök hücreler farklılaşarak soma7k hücreleri oluştururlar. Kök hücre Progenitör hücre Farklılaşmış hücre Neden Farklılaşmaya İh7yaç Duyulur Tek hücreli

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 Solunumun amacı, dokulara oksijen sağlamak ve karbon dioksidi uzaklaştırmaktır. Bu amaç gerçekleştirilirken, solunum dört büyük fonksiyonel olaylar

Detaylı

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER

FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER FETAL ULTRASONOGRAFİK ÖLÇÜMLER Dr. Şevki ÇELEN Zekai Tahir Burak EAH Perinatoloji Kliniği Amnion Sıvı Ultrasonografik Değerlendirilmesi Subjektif ölçüm Maksimum en derin cep Amniotik sıvı indeksi Subjektif

Detaylı

Normal EKG. Dr. Müge Devrim-Üçok

Normal EKG. Dr. Müge Devrim-Üçok Normal EKG Dr. Müge Devrim-Üçok Elektrokardiyogram Kalpte depolarizasyon dalgasının ilerlemesi ekstrasellüler sıvıda elektriksel akımlar oluşturur. Bu elektriksel potansiyel değişimlerinin vücut yüzeyine

Detaylı

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri

KAS DOKUSU. Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri KAS DOKUSU Kontraksiyon özelliği gelişmiş hücrelerden oluşur Kas hücresi : Fibra muskularis = Kas teli = Kas iplikleri Kasın Fonksiyonu Hareket Solunum Vücut ısısının üretimi İletişim Organların kontraksiyonu

Detaylı

MEZODERMDEN MEYDANA GELENLER

MEZODERMDEN MEYDANA GELENLER MEZODERMDEN MEYDANA GELENLER ÜROGENİTAL SİSTEMİN GELİŞMESİ İntermedier mezodermin ürogenital plak adı verilen bölgesinden meydana gelir.( Sidik kesesi ve üretra epiteli hariç ) Önce üriner sistem sonra

Detaylı

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer  Antiaritmik ilaç preparatları Antiaritmik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antiaritmik ilaç preparatları 2 2 1 3 3 Aritmiler ve temel bilgiler I Aritmi (disritmi), normal sinüs ritminden herhangi bir sapma ve kalp atımlarındaki

Detaylı

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER Amphioxus (Branchiostoma lanceolatum): Derin olmayan tuzlu sularda, kumda kazdıkları oyuklarda yaşar. Omurga ya da kafa bulunmaz. Çiftleşme mevsiminde bu oyuklardan

Detaylı

skelet sistemi tek ba ına vücudu hareket ettiremez. Herhangi bir hareket için gerekli kuvvet kaslar tarafından sa lanır. Kas dokusu vücutta oldukça

skelet sistemi tek ba ına vücudu hareket ettiremez. Herhangi bir hareket için gerekli kuvvet kaslar tarafından sa lanır. Kas dokusu vücutta oldukça skelet sistemi tek ba ına vücudu hareket ettiremez. Herhangi bir hareket için gerekli kuvvet kaslar tarafından sa lanır. Kas dokusu vücutta oldukça fazla bulunur. Sadece iskelet kasları toplam a ırlı ın

Detaylı

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Tedavisi: Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi Hipertansiyon Sıklık Yolaçtığı sorunlar Nedenler Kan basıncı hedefleri Tedavi Dünyada Mortalite

Detaylı

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır. ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır. Anne-çocuk sağlığı hizmetlerinin amacı; özelde anne ve çocukların, genelde ise toplumun sağlıklı

Detaylı

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI Dr. Sadık Açıkel Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ. Dr. Güvenç Görgülü

DOLAŞIM SİSTEMİ. Dr. Güvenç Görgülü DOLAŞIM SİSTEMİ Dr. Güvenç Görgülü Dolaşım sistemi kalp ve damarların oluşturduğu bir sistemdir. Bu sistemde kalp merkezde yerleşmiş olup, damarlar kalpten çıkıp, kalbe tekrar geri dönen kapalı bir boru

Detaylı

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Doç.Dr.Miğraci TOSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad. 1/54 4-10 hft USG de Tespit Edilmesi

Detaylı

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar

Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar solunum sistemi 1 TORAKS (GÖĞÜS) DUVARI Toraks (göğüs) Apertura thoracis superior (göğüs girişi) Apertura thoracis inferior (göğüs çıkışı) Toraks duvarını oluşturan tabakalar Toraks duvarı kasları 2 SOLUNUM

Detaylı

T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI

T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI T.C BEÜ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 2017 YILI I. DÖNEM HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMI EKG VE YORUMLANMASI Hemşire Burcu ER EKG Kalbin çalışması sırasında oluşan elektriksel

Detaylı