Genelleflmifl Anksiyete Bozuklu unun Nörobiyolojisi. Ertu rul Eflel 1. bir uyaranla iliflkili ya da iliflkisiz olabilen korku ve endifle

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Genelleflmifl Anksiyete Bozuklu unun Nörobiyolojisi. Ertu rul Eflel 1. bir uyaranla iliflkili ya da iliflkisiz olabilen korku ve endifle"

Transkript

1 Derlemeler/Reviews Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi Genelleflmifl Anksiyete Bozuklu unun Nörobiyolojisi Ertu rul Eflel 1 ÖZET: Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi Genelleflmifl anksiyete bozuklu u (GAB) kronik, dalgal seyreden bir bozukluktur. Hastal n geliflmesindeki nörobiyolojik temeller tam olarak ayd nlat lm fl de ildir. Bu yaz da, GAB nun nörobiyolojisi alan ndaki mevcut bilgilerin gözden geçirilmesi amaçlanm flt r. GAB hastalar nda özellikle GABAerjik, serotonerjik ve noradrenerjik ifllevlerin bozulmufl oldu u bildirilmektedir. GAB ve di er anksiyete bozukluklar na yatk nl n genetik etkenler, erken yaflam stresörleri ve sonraki çevresel stresli olaylar n strese yan t sistemleri üzerindeki ortak etkileriyle aç klanabilece i ileri sürülmektedir. Tüm bu etkenlerin kortikotropin salg lat c hormon, lokus seruleus/norepinefrin oran ve GABAerjik sistemlerde kal c de iflikliklere neden olabildikleri ve bu flekilde bireyi strese karfl daha duyarl hale getirdikleri düflünülmektedir. GAB nun nörobiyolojisinin daha iyi anlafl lmas hastal n tedavisinde yeni ilaçlar n ve yöntemlerin gelifltirilmesini de mümkün k lacakt r. Anahtar sözcükler: genelleflmifl anksiyete bozuklu u, gamma aminobütirik asit, noradrenalin, serotonin, stres, kortikotropin salg lat c hormon Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2003;13:78-87 ABSTRACT: Neurobiology of generalized anxiety disorder Generalized anxiety disorder (GAD) is a chronic, waxing and waning disorder. Neurobiological basis of its development remains to be fully elucidated. In this paper, it is aimed to review the updated knowledge in the field of neurobiology of GAD. Particularly, abnormal GABAergic, serotonergic and noradrenergic functions have been reported to occur in the patients with GAD. It has been proposed that vulnerability to GAD and other anxiety disorders may be explained by the effects of culmination of genetic factors, early life stressors, and current environmental stressful events on stress response systems. It has been considered that all of these factors may cause some persistent alterations on corticotropin-releasing hormone, rate of locus ceruleus/norepinephrine and GABAergic systems and, consequently, may make the individual more sensitive to stress. Advance in our understanding of the neurobiology of GAD will make it possible to develop new drugs and methods in the treatment of the disorder. Key words: generalized anxiety disorder, gamma-aminobutyric acid, noradrenaline, serotonin, stress, corticotropin-releasing hormone Bull Clin Psychopharmacol 2003;13: Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi T p Fakültesi, Psikiyatri AD, Kayseri Yazışma Adresi / Address reprint requests to: Doç. Dr. Ertu rul Eflel, Erciyes Üniversitesi T p Fakültesi, Psikiyatri AD, Kayseri - Turkey Telefon / Phone: Faks / Fax: Elektronik posta adresi / address: ertugrulesel@hotmail.com Kabul tarihi / Date of acceptance: 20 Mart 2003 / March 20, 2003 G R fi Anksiyete aç kça ay rt edilebilir bir uyaranla iliflkili ya da iliflkisiz olabilen korku ve endifle ile belirli bir duygu durumudur. Bireyi çevresinde olan de iflikliklere haz rlayan veya yan t vermesini sa layan bir emosyondur. Önemli yaflam stresörlerine karfl oluflan yayg n bir tepkidir. Hemen her psikiyatrik bozuklu a efllik eden ve birçok organik bozuklukta görülebilen bir semptomdur. Normal anksiyete organizman n biyolojik bir korunma sistemidir ve tehdit edici olarak alg lanan bir olay n varl - nda, organizman n tehdit ediciden kaçmas n veya onunla savaflmas n sa lamak üzere ortaya ç kar. Ancak anksiyete ortada tehlike oluflturacak bir durum yokken de ortaya ç k yor, uzun sürüyor ve sonland r lam yor ise patolojik anksiyete söz konusudur (1,2). Genelleflmifl anksiyete bozuklu u (GAB) ilk kez 1980 de DSM-III te ayr bir hastal k olarak ele al nm fl ve panik bozuklu undan ayr lm flt r (3). GAB hem fiziksel (somatik), hem de psikolojik semptomlar olan bir bozukluktur. Psikolojik semptomlar sürekli korkulu ve endifleli bekleyifl, günlük olaylar ve aktivitelerle ilgili afl r kayg, huzursuzluk hissi, irritabilite, konsantrasyonda azalma, kolay yorulma, gevfleyememe, ürkme cevab ve uyku bozukluklar gibi belirtilerdir. Fiziksel semptomlar ise bafll ca iki sistemle ilgilidir: kas gerginli i ve otonomik afl r uyar lm fll k. Kas gerginli i tremora ve özellikle omuzlarda ve s rtta kas a r lar na neden olabilir, gerilim bafl a r s na yol açabilir. Otonomik afl r uyar lm fll k sonucunda ise a z kurulu u, terleme, kalp çarp nt s, gö üste a r ve huzursuzluk, nefesinin yetmedi i hissi ve bulant gibi semptomlar oluflur (4). GAB nun hayat boyu prevalans %4-7 olarak bildirilmektedir (5). Y ll k insidans ise %3-3.5 civar ndad r (6). GAB ço u kez baflka hastal klarla ko- 78 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

2 E. Eflel morbidite gösterir. Panik bozuklu u ve major depresyon GAB ile en s k birlikte görülen hastal klard r (6,7). GAB nun geliflmesinde önemli oldu u düflünülen, beyin yap lar ve nörobiyolojik mekanizmalar n araflt r lmas çal flmalar son y llarda h z kazanm flt r. Bu mekanizmalar n anlafl lmas na yönelik çal flmalarla GAB tedavisinde yeni ilaç çal flmalar paralel olarak sürdürülmekte ve birçok kez de karfl l kl olarak birbirini etkilemektedir. Bu çal flmalar anksiyeteyle iliflkili beyin yap lar - n n yap sal ve fonksiyonel olarak araflt r lmas, anksiyete bozukluklar nda ifle kar flan nörotransmiterlerin incelenmesi, anksiyete bozukluklar ndaki nöroendokrinolojik bulgular n de erlendirilmesi, nörofizyolojik çal flmalar ve genetik çal flmalar olarak inceleyebiliriz. A) Anksiyete ile liflkili Beyin Yap lar : Anksiyete ile iliflkili beyin yap lar ; korteksin baz alanlar, bazal ganglionlar, limbik sistemin baz yap - lar (amigdal, hipokampus) ve talamustur (8). Limbik yap lar içinde amigdal korku duygusu ve anksiyete oluflumunda en önemli rolü olan bölgedir. Amigdal ve amigdal ile nöronal ba lant s olan lateral hipotalamus, vagusun dorsomedial nükleusu, nükleus ambigius, parabrakial nükleus, ventral tegmental alan, lokus seruleus (LS), nükleus retikülaris ve hipotalamusun paraventriküler çekirde i normal strese yan t olarak ve patolojik anksiyete oluflumunda rolü olan bafll ca yap lard r (2,9). Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve GAB nun her ikisinde de frontokortikal-bazal ganglion yolaklar nda hiperaktivite olmas ve antidepresanlar n her iki durumda da bu artm fl aktiviteyi azaltarak etkili olmalar aç s ndan birbirlerine benzerler. Ancak OKB ta afl r aktif olan nöral yol daha çok orbitofrontalden bazal ganglionlara giden yolak iken, GAB nda ise frontal korteksin rostral k s mlar ndan köken alan yolaklar n daha aktif olmas ; iki hastal k aras ndaki nöroanatomik farkl l oluflturur (8,10). Talamus ise muhtemelen noradrenerjik girdiler yoluyla dikkat ifllevinde yer alarak, anksiyete oluflumunda rol oynayan yap lardan birisi olmaktad r (11) (fiekil 1). GAB nda yap lan fonksiyonel görüntüleme çal flmalar nda dinlenme durumunda global ve bölgesel kan ak m nda normal kontrollere göre bir fark n olmad, ancak durumsal anksiyetede birçok beyin bölgesinde serebral kan ak m n n azalm fl oldu u bildirilmifltir (12). Bir pozitron emisyon tomografisi (PET) çal flmas nda GAB olan hastalar n oksipital, temporal ve frontal loblar nda ve serebellumlar nda metabolizma art fl, bazal ganglionlar nda ise metabolizma azalmas saptanm flt r (13). Araflt rmac lar bu bulgulardan GAB oluflumunda bazal ganglionlar n ifle Asosiyasyon korteksi Motor aktivasyon (savafl ya da kaç) Orbitofrontal korteks Tehdit Alg sistemleri Talamus AM GDAL Anksiyete cevab Hipokampus Lokus seruleus Rafe çekirdekleri Hormonal stres cevab - NE - HPA eksen fiekil I: Anksiyete ve korkunun ifllevsel nöroanatomisi [Lesch ten de ifltirilerek al nm flt r (77)] Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

3 Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi kar flt fikrini destekledi i sonucunu ç karm fllard r. Daha yeni bir çal flmada ise GAB olan kiflilerin serebral benzodiazepin (BZ) reseptör yo unlu unda kontrollere göre daha çok homojenite gösterdikleri ve özellikle sol temporal bölgede BZ reseptörlerinde azalma oldu u bildirilmifl olup; bu bulgu canl organizmada gereken uyum yetene inin olabilmesi için bölgesel kan ak m, metabolizma ve reseptör yo unlu unun heterojen da lmas gerekti i hipotezi ile uyumlu bulunmufltur (14). Sonuç olarak GAB nda ifle kar flan beyin yap lar az çok belli olmas na ra men, bu konudaki görüntüleme çal flmalar n n sonuçlar henüz yetersiz düzeydedir. B) Genelleflmifl Anksiyete Bozuklu unda Nörotransmiterlerin Rolü: Nörotransmiterlerin aktivitesini ölçmek için yap - lan çal flmalar ; plazma veya idrarda do rudan nörotransmiterin ya da metabolitlerin ölçümü (MHPG, HVA vb.), beyin omurilik s v s (BOS) ölçümleri, reseptör duyarl l n ölçen dinamik (challenge) testler [klonidin ve yohimbin vererek α 2 reseptörleri, m-chlorophenyl piperazine (mcpp)ya da triptofan verilerek serotonin veya 5-hidroksitriptamin (5-HT) reseptörleri, benzodiazepinler verilerek BZ veya omega reseptörleri, kortikotropin salg lat c hormon (CRH) verilerek CRH reseptörlerinin duyarl l n n ölçülmesi], postmortem çal flmalar (transmiter ve reseptör yo unlu- u), beyin kan ak m ölçümleri (PET, SPECT, fonksiyonel MRI) ve PET ve SPECT ile yap lan reseptör çal flmalar (GABA A, 5-HT 1, 5-HT 2 reseptörleri ve 5-HT geri al m bölgeleri) olarak özetleyebiliriz (8). GAB nda nörotransmiterlerle ilgili bu çal flmalar oldukça s n rl d r. GAB hastalar nadiren intihar ettikleri için postmortem çal flmalar da çok azd r. Bu çal flmalar n d fl nda GAB nda nörotransmiter disfonksiyonu oldu una dair yorumlar, t pk flizofrenide dopaminle ilgili hipotezlere hastal kta iyi gelen ilaçlardan yola ç k larak ulafl lmas gibi, GAB nu tedavi edebilen ilaçlardan ç kar labilmektedir. Örne in, benzodiazepinler iyi geldi ine göre GAB hastalar nda azalm fl GABA A reseptör ifllevi, buspiron iyi geldi ine göre artm fl presinaptik ya da azalm fl postsinaptik 5- HT ifllevi olabilir (8). fiimdi bütün bu çal flmalardan GAB ndaki nörotransmiter ifllev bozuklu u ile ilgili ö rendi imiz fleyleri gözden geçirelim: 1. Gamma aminobütirik asit - Benzodiyazepin reseptör kompleksi: Gamma-aminobütirik asit (GABA) beynin en önemli inhibitör nörotransmiteridir ve GABA erjik nöronlar içinde glutamattan sentezlenir. Santral sinir sistemi (SSS) ndeki tüm sinapslar n yaklafl k %40 nda GABA kullan lmaktad r (2). Beynin enerji harcamas - n n, GABA A reseptör agonistlerince uyar lmas ile ters iliflkili oldu u bulunmufltur (15). GABA sisteminin GAB ve panik bozuklu unda önemli rolünün oldu u düflüncesi, bu bozukluklar n tedavisinde etkili oldu u bilinen benzodiazepinlerin etki yerlerinin GABA A reseptörleri ile iliflkili oldu unun bulunmas yla ortaya ç km flt r. GABA A reseptörleri ile BZ reseptörleri yak n yap sal ve ifllevsel iliflki içindedir. Benzodiazepin molekülü GABA-BZ reseptör kompleksindeki kendi ba lanma yerine ba lan nca GABA n n etkisi artar (16,17). BZ reseptörlerinin BZ 1 ve BZ 2 olmak üzere en az iki alt tipi vard r. Benzodiazepinlerin anksiyolitik etkilerinde BZ 1 lerden çok BZ 2 lerin rol oynad öne sürülmektedir (18). GABA A reseptörleri sadece postsinaptik nöronlarda de il, glial hücrelerde de bulunur ve onlar n metabolizmas nda rol oynar (17). GABA reseptörleri bloke edilirse anksiyete artar, uyar l rsa (örne in benzodiazepinlerle) anksiyete azal r. Örnek olarak, GABA/BZ reseptör kompleksinin ters agonisti olan ß-karbolinler insan ve hayvanlarda akut anksiyete sendromu ve panik ata oluflumuna yol açar (19). GAB nda; GABA in do rudan ölçüldü ü, birisi klini imizde yap lm fl olan az say da çal flmada plazma GABA düzeyi azalm fl olarak bulunmufltur (20, 21). Ancak GAB nda GABA aktivitesinin azalm fl oldu u düflüncesi daha çok anksiyolitiklerin GABA A reseptörleri üzerine etkili olduklar, GABA reseptör antagonistlerinin anksiyojenik olmalar gibi dolayl gözlemlerden do mufltur. Bu nedenlerle GAB nda GABA/BZ reseptör kompleksi ifllevinin azalm fl oldu u ve bu flekilde amigdal gibi anksiyete ve korku cevab ile iliflkili yap larda nöronal atefllemenin artm fl olabilece i düflünülmektedir (12). GABA/BZ aktivitesinin azalmas yla iliflkili bafll ca üç teori vard r: Birincisi GAB nda GABA A reseptörlerinde duyarl l k azalmas (down-regulation) oldu u; ikincisi, bu reseptör kompleksine ba lanan ve benzodiazepinlere benzeyen bir endojen ligand n yetersiz miktarda üretiliyor olabilece i; üçüncüsü ise, bu hastalarda GABA A reseptörü üzerinde ters agonist etkiye sahip endojen bir anksiyojenik maddenin var oldu u fleklindedir (8). Nitekim, yukarda bahsetti imiz Tiihonen ve arkadafllar n n (1997) GAB hastalar nda özellikle sol temporal lopta BZ reseptörlerinin azalm fl oldu unu bulan çal flmalar reseptör duyarl l k azalmas hipotezini desteklemektedir (14). Bunun d fl nda GAB hastalar n n plateletlerinde (22) ve lenfositlerinde (23) BZ reseptörlerinin azalm fl olmas ve bunun BZ tedavisi ile düzelmesi; bu olgularda periferik BZ reseptörlerinin say s n n azalm fl oldu unu ve bunun da SSS ndeki BZ reseptör azalmas - 80 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

4 E. Eflel n n bir yans mas olabilece ini düflündürmektedir. GAB nda GABA/BZ reseptör kompleksi aktivitesinin azalm fl oldu unu destekleyen bir di er bulgu da, GAB tan s alan hastalarda sakkadik göz hareketlerinin azalm fl olmas d r. Bu azalma ise ponstaki GA- BA erjik aktivitenin azalmas na ba lanmaktad r (24). GABA/BZ reseptör kompleksi duyarl l k azalmas durumunun, kiflinin genetik olarak getirdi i bozukluklarla iliflkili olabilece i ya da çevresel stresörlerle sonradan da oluflabilece i düflünülmektedir. Nitekim, hayvan deneylerinde γ2-gaba A -BZ reseptörleri bulunmayan (knockout) (25) ve α 2 -GABA A bulunan (knockin) farelerde (26) artm fl anksiyetenin görülmesi, genetik bozukluklar n bunun nedeni olabilece ini düflündürmektedir. Bununla birlikte, kronik stres oluflturarak yap lan çevresel uygulamalarla beynin frontal korteks, hipokampus ve hipotalamus gibi anksiyeteyle iliflkili bölümlerinde GABA A reseptör say s nda azalma oluflturulabilmekte ve bu suretle anksiyete art r labilmektedir (27,28). Yine ayn flekilde BZ reseptör duyarl l k azalmas, d flardan kortikosteroid verilerek de oluflturulabilmektedir (29). Ayr ca, hayvan yavrular nda tekrarlayan k sa süreli anneden ayr lma stresi oluflturuldu unda, bu durum baz beyin bölgelerinde BZ reseptör ba lanmas nda kal c olarak azalmalara neden olmaktad r (30). 2. Serotonin: Serotonin (5-HT) in anksiyetedeki rolü bir hayli karmafl kt r. fiu an için 5-HT in art fl n n m, yoksa azalmas n n m anksiyeteye yol açt ; seçici serotonin geri al m inhibitörleri (SSRI lar) ve buspiron gibi 5-HT üzerinden etkili olan ve anksiyete bozukluklar n düzelten ilaçlar n da serotonerjik aktiviteyi art rarak m, yoksa azaltarak m tedavi edici olduklar belli de ildir (4,8,31). Beyinde serotonerjik nöronlar bafll ca beyin sap - n n dorsal ve median rafe çekirdeklerinden kaynaklan r. Serotonerjik sistem ifltah, enerji, duygudurum, uyku, dürtü kontrolü, libido gibi ifllevleri yönetir (32). Serotonin anksiyetedeki düzenleyici rolünü muhtemelen rafe çekirde inden kalk p limbik sistem, hipotalamus, amigdal, talamus ve lokus seruleus (LS) gibi anksiyetede önemli olan beyin yap lar na gelen yolaklar vas tas yla yapar (33). Bir 5-HT 1A reseptör agonisti olan buspironun anksiyolitik etkilerinin oldu unun bulunmas yla anksiyetede serotoninin rolü üzerine odaklan lm flt r (34). Buspiron, gepiron gibi ilaçlar presinaptik 5-HT 1A reseptörleri üzerinde (rafe çekirde inde yerleflmifllerdir) k smi, postsinaptik 5-HT 1 reseptörleri üzerinde ise tam agonist etkiye sahip olan ilaçlard r. Buspironun etkinli inin uzun dönemde presinaptik 5-HT 1A reseptörlerinde duyarl l k azalmas, buna ba l sinaptik serotonin miktar nda art fl ve buna ba l olarak da postsinaptik 5-HT reseptörlerinde de duyarl l k azalmas yoluyla olabilece i öne sürülmektedir (4). Bu düflünce anksiyete bozukluklar nda postsinaptik 5-HT reseptörlerinde (5-HT 2A,C, 5-HT 3 ) afl r duyarl l k oldu- u, anksiyete bozukluklar n düzelten ilaçlar n da (SSRI, buspiron vb.) sinaptik serotonini art rmak suretiyle zamanla bu reseptörlerin duyarl l klar n azaltarak bu ifli yapt klar varsay m ile uyuflmaktad r. 5-HT 1A reseptörleri d fl nda 5-HT 2 ve 5-HT 3 reseptörlerinin de anksiyete ile iliflkili oldu u düflünülmektedir (4,35,36). Çünkü, bir nonspesifik 5-HT reseptör agonisti olan mcpp GAB hastalar nda anksiyetenin art fl na neden olur (37). Ayr ca, 5-HT 2 antagonistleri (nefazodon, amitriptilin ya da serazapin gibi) ve 5- HT 3 reseptör antagonistleri (ondansetron vb.) de genelleflmifl anksiyetede iyi gelmektedir ve anksiyete bozukluklar nda bu tür etkileri olan yeni ilaçlar n gelifltirilmesine çal fl lmaktad r (31,36). Bunun d fl nda, SSRI lar n ve venlafaksinin GAB nu tedavi edici etkinli i de bu reseptörler üzerinde yapt klar uzun süreli adaptasyon yolu ile olabilir. Bu ilaç çal flmalar n n d fl nda, GAB nda serotonerjik sistemin aktivitesi ile ilgili baflka çal flmalar da vard r. GAB hastalar n n platelet ve lenfositlerinde serotonin ve metaboliti olan 5-hidroksiindol asetik asit (5- HIAA) in do rudan ölçümlerinde herhangi bir de ifliklik bulunmam flt r (38). Bir çal flmada GAB hastalar nda periferik platelet paroksetin ba lamas nda azalma bildirilmifltir (39), baflka bir çal flmada ise platelet serotonin tafl y c s nda bir de ifliklik olmad bulunmufltur (38). Yani bu konudaki veriler henüz bir tutarl l a ulaflm fl görünmemektedir. Hayvanlarda tehdit edici durumlar n sinaptik 5-HT düzeylerini art rd (40), 5-HT 1A reseptörleri bulunmayan farelerin (5-HT 1A knockout fareler) artm fl anksiyete düzeyi gösterdikleri (41) bulunmufltur. Moleküler genetik çal flmalar nda anksiyeteyle iliflkili kiflilik e ilimleri olan insanlar n bir k sm n n ve onlar n kardefllerinin serotonin tafl y c (transporter) genlerinde polimorfizm gösterdikleri bulgusu da anksiyete bozukluklar ile serotoninin iliflkisini destekleyen bir baflka bulgudur (42,43). Sonuç olarak, GAB nda serotonerjik bir disfonksiyonun oldu u kesinse de bunun hangi düzeyde ve hangi yönde (artma m, azalma m ) oldu u henüz belli de ildir (12). 3. Noradrenalin ve Lokus Seruleus: LS ponsun dorsal bölümünde yer alan ve SSS deki toplam noradrenalinin (NE) yaklafl k %70 ini içeren bir Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

5 Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi çekirdektir. LS tan ve daha az olarak medulla ve ponstaki di er NE çekirdeklerinden ç kan noradrenerjik yolaklar prefrontal ve entorhinal korteksler, serebellum, amigdal ve hipokampus gibi limbik yap lar, hipotalamus, talamus, beyin sap ve medulla spinalise uzan r. Bu yolaklar n dikkat, uyan kl k, ö renme ve emosyonel davran fl gibi ifllevlerde rolleri vard r (2,32). LS/NE sistemi bedenin tehdit edici uyarana cevab s ras nda oluflan korku ve uyan kl kta önemli bir rol oynar. Bu sistem canl larda strese yan t sisteminin en önemli parçalar ndan biridir ve korkutucu uyaranla NE nöronal atefllemesinde belirgin bir art fl olur (44). Stres ve anksiyete aras ndaki iliflki uzun zamand r bilinmesine ra men, bu ba lant n n nörobiyolojik temelleri yeni kurulmaya bafllanm flt r. Organizman n kendisini tehdit eden duruma karfl dikkatini an nda yöneltmesi ve kendini savunmaya haz rlanabilmesi için gerekli fiziksel ve mental uyar lmay sa layacak uniform bir yan t sistemi vard r. Bu strese yan t sisteminin fizyolojik bileflenleri LS/NE sistemi ve CRH sistemidir. Bu iki sistem birbirleriyle de iliflkilidir ve birbirlerini aktive ederler. Beyindeki LS/NE sistemi aktive olunca periferdeki uzant s olarak hem sempatik, hem de parasempatik dallar içeren otonomik sinir sistemi ve adrenomedüller sistemin de aktive olmas na yol açar (45). LS un uyar lmas otonomik uyar lma ve anksiyete semptomlar na yol açar. LS taki noradrenerjik nöron gövdelerinde GABA reseptörleri de bulunur ve GA- BA erjik etki gösteren anksiyolitik ilaçlar n etkileri belki de bu reseptörler vas tas yla noradrenerjik aktiviteyi azaltmalar sonucunda ortaya ç kmaktad r (2). NE in etkileri α 1, α 2, ß 1 ve ß 2 reseptörleri arac l ile oluflmaktad r. α 1 reseptörleri beyinde yaln zca postsinaptik yerleflimli iken, α 2 reseptörleri daha çok presinaptik yerleflmifltir ve otoreseptör ifllevi görürler. α 2 reseptörlerinin uyar lmas sinaptik aral a NE sal n m n inhibe eder. α 2 reseptörlerinin anksiyeteyle daha çok iliflkili oldu u düflünülmektedir (32). Nitekim, α 2 reseptörlerinin yohimbin ile antagonize edilmesi anksiyeteye neden olurken (46), bir α 2 reseptör agonisti olan klonidin anksiyolitik etki gösterir (47). Bunun d fl nda, α 2 reseptörleri ile ilgili dinamik (challenge) çal flmalar da GAB hastalar nda bu reseptörün aktivitesinde de ifliklikler oldu unu ortaya koymufltur. GAB hastalar nda depresyonlu hastalarda oldu u gibi, klonidine büyüme hormonu (GH) cevab n n azalm fl olarak bulunmas da postsinaptik α 2 reseptörlerindeki duyarl l n azalmas - na iflaret etmektedir (48). Bu ise, var olan kronik NE sal n m art fl na uyum sa lama çabalar n n sonucunda oluflmufl bir duyarl l k azalmas olabilir. GAB nun etiyolojisinde NE sisteminin rolünü düflündürten di er bulgulardan birisi de GAB hastalar nda imipramin ve venlafaksin gibi noradrenerjik ilaçlar n iyi geldi inin gösterilmesidir (31,49-51). Baz çal flmalarda GAB hastalar nda plazma NE ve NE metaboliti olan MHPG düzeyi artm fl olarak bulunmuflsa da (52), bunu do rulamayan çal flmalar daha çoktur (53). Katekolaminler ve indolaminlerin y k m ndan sorumlu olan monoamin oksidaz (MAO) enzimiyle yap lan çal flmalar da yine çeliflkili sonuçlar vermifltir (54,55). Baz çal flmalarda da GAB hastalar nda kan kolesterol ve trigliserit düzeylerinin yüksek oldu u bulunmufl ve bunun periferik sempatik ve noradrenerjik aktivite art fl na ba l olabilece i ileri sürülmüfltür (56). Sonuç olarak, GAB nun oluflmas nda NE in rolü de karmafl k görünmektedir. GAB ve anksiyeteye e ilimli kiflilerde çoklukla afl r LS/NE aktivitesinin ve buna ba l olarak postsinaptik α 2 reseptörlerinde duyarl l k azalmas n n oldu u; NE i etkileyen anksiyolitik ilaçlar n ise bu durumu tersine çevirdi i düflünülmekte olmas na karfl n, bütün bulgular bu görüflü desteklememektedir. 4. Kolesistokinin: Kolesistokinin (CCK) beyinde yayg n olarak bulunan, hayvanlarda ve insanlarda korku ve duygudurumla iliflkili oldu u düflünülen bir peptid nörotransmiterdir. Reseptörlerinden birisi olan CCK-B reseptörleri beyinde yayg n olarak da lm flt r ve anksiyeteyle daha çok iliflkili oldu u düflünülmektedir (57). CCK-4 gibi CCK-B reseptör agonistlerinin normal deneklerde anksiyojenik olmas (58) ve GAB hastalar nda pentagastrin gibi CCK-B agonisti ilaçlarla panik ataklar n n ortaya ç kmas (59) bulgular CCK in anksiyete bozukluklar nda önemli olabilece ini düflündürmektedir. CCK bu ifli do rudan ya da dolayl olarak NE, 5-HT veya GABA nöronlar üzerindeki etkileri arac l yla yap yor olabilir (35). Bu bulgulardan yola ç k larak CCK-B antagonistlerinin anksiyete bozukluklar nda tedavi edici olarak kullan labilecekleri düflünülmüfltür, ancak bunu araflt ran mevcut çal flmalarda bu ilaçlar n pek etkili olmad klar bulunmufltur (60,61). 5. Glutamat: Glutamat reseptörleri beyinde eksitatuar nörotransmisyonu yönetirler. Glutamat n N-Metil D-Aspartat (NMDA) reseptör alt tipi, ayr ca anksiyetenin patofizyolojisinde de önemli olan hipokampal uzun süreli potansiyasyon ve nöronal plastisiteyle yak ndan iliflkili olan reseptörlerdir. Hayvanlarda NMDA reseptör antagonistlerinin anksiyeteyi azaltt gözlenmifltir (12). 6. Adenozin: Adenozin beyinde pürin yap s nda olan inhibitör 82 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

6 E. Eflel bir nörotransmiterdir. Adenozin A 1 ve A 2 reseptörlerinin anksiyete ile iliflkili oldu u düflünülmektedir. Adenozin reseptör antagonisti olan metilksantin türevi kafein ve teofilin gibi maddeler anksiyeteye neden olmaktad r (62). Dolay s yla anksiyete bozukluklar n n tedavisinde adenozin reseptör agonisti olan yeni ilaçlar n gelifltirilmesi ilerisi için bir hedef olabilir. 7. Nöroaktif steroidler: Bunlar, pregnanolon, dehidroepiandrosteron (DHEA) gibi santral sinir sistemi veya periferik sinir sisteminde sentezlenen ve di er nörotransmiter reseptörleri üzerinde allosterik modülasyon oluflturan maddelerdir. Hayvanlarda DHEA ve bunun sülfat esteri olan dehidroepiandrosteron sülfat (DHEAS) un anksiyolitik etkilerinin oldu u bildirilmifltir (63). Bundan dolay, nöroaktif steroidlerin anksiyete bozukluklar nda rollerinin olabilece i ve bunlarla ba lant l yeni tedavilerin gelifltirilebilece i düflünülmektedir. C) Genelleflmifl Anksiyete Bozuklu undaki Nöroendokrinolojik Bulgular: nsanlarda strese yan t sisteminin en önemli parças hipotalamo-pitüiter-adrenal (HPA) eksenin aktivasyonudur. Bu aktivasyon hipotalamusun paraventriküler çekirde inden (PVN) portal venöz dolafl ma sal - nan kortikotropin salg lat c hormon (CRH) ve arjinin vazopressin (AVP) taraf ndan bafllat l r. CRH ve AVP sinerjistik olarak ön hipofizden adrenokortikotropik hormon (ACTH) ve b-endorfin sal n fl na neden olur. Dolafl mdaki ACTH art fl, adrenal korteksten glukokortikoid sal nmas na yol açar. Prefrontal korteks ve hipokampus gibi daha yüksek beyin yap lar hem strese ba l HPA eksen aktivasyonunda, hem de eksenin negatif geri bildiriminin düzenlenmesinde rol oynarlar (44,64,65). CRH 41 aminoasitli bir peptiddir ve strese karfl yaln zca endokrin cevab yönetmekle kalmaz, beyinde yayg n olarak da lm fl reseptörleri (CRH 1 ve CRH 2 ) vas tas yla bir nörotransmiter gibi davranarak; strese karfl otonomik, kognitif ve davran flsal tepkileri de düzenler. CRH reseptörleri anksiyete ve korku cevab yla yak ndan iliflkili olan amigdal, LS ve dorsal vagal kompleks gibi yap larda da mevcuttur. CRH, LS ta noradrenerjik aktiviteyi art r r (64-66). CRH reseptör antagonistlerinin ratlarda anksiyolitik etki göstermeleri (67), CRH 1 reseptörleri olmayan transjenik farelerde anksiyetenin daha az oluflmas (68) bulgular, CRH un kendi bafl na anksiyojenik etki gösterdi ini ortaya koymaktad r. CRH un anksiyete oluflturucu etkilerinin daha çok CRH 1 reseptörleri arac l yla ve peptidin LS ve amigdal üzerindeki etkileri sonucunda oldu u varsay lmaktad r (45,66). Benzodiazepinlerin de anksiyolitik etkilerini, k smen LS taki CRH konsantrasyonunu azaltmak suretiyle gösterdikleri öne sürülmektedir (69). Depresyon gibi, anksiyete bozukluklar n n da erken çocukluk stresörleri ile iliflkisi bilinmektedir (70). Hayvan deneylerinin sonuçlar ndan yola ç karak, çocuklukta anneden ayr b rak lma gibi ciddi stresörlerin CRH sistemi, amigdal ve LS/NE sistemi üzerinde kal - c etkiler b rakarak, kifliyi ilerdeki stresörlere karfl daha duyarl hale getirdi i, böylece ilerde kiflinin depresyon ve anksiyete bozukluklar na yatk n hale gelmesine yol açt ileri sürülmektedir (45,69). Yani erken yaflam stresörleri ile anksiyete bozukluklar n n geliflimi aras ndaki iliflkinin temel tafl, CRH sistemi ve CRH un LS üzerindeki etkileri gibi görünmektedir. Tabii ki erken çevresel stresörler genetik yatk nl kla etkileflim halinde, anksiyete bozukluklar na e ilimi flekillendirirler. Yaflamda daha sonra karfl lafl lan stresörlerin her birinin de kiflinin korku belle ine (hipokampusla ilgili) yeni eklemeler yaparak kümülatif olarak stres cevab n de ifltirdi i düflünülmektedir. Böylece, genetik etkenler, erken yaflamdaki travmalar ve sonraki stresörlerin korku belle inde oluflturdu u de iflikliklerin kombinasyonu, sonuçta huzursuz bir CRH ve LS/NE sisteminin geliflmesine yol açarak anksiyete bozukluklar na neden olur (45). Anksiyete bozukluklar n n geliflimi ve CRH sistemi ile ilgili böyle iddialar olmas na ra men, GAB nda CRH ve HPA eksen ile ilgili bulgular depresyonla k - yasland nda son derece yetersizdir. GAB nda BOS CRH düzeyleri kontrollerinkinden farkl bulunmam flt r (71). Ancak GAB hastalar n n yaklafl k %38 inde deksametazon supresyon testi (DST) pozitifli i bulunmaktad r. Bu oran depresyondakinden az olsa da GAB hastalar nda da HPA eksenin düzenleyici geri bildirim düzeneklerinde bir bozuklu un ve strese anormal cevab n oldu unu göstermektedir (72). D) Nörofizyolojik Bulgular: GAB hastalar nda stres oluflturan ödevler s ras nda kontrollere göre deri iletim cevab n n azald, kalp h z de ifliminin daha az oldu u bildirilmifltir (59,73). Bu bulgular GAB nda sempatik aktivitenin artmas yerine sempatik inhibisyonun oldu unu göstermektedir. Bu durumda GAB nda görülen çarp nt, irritabilite, konsantrasyon bozuklu u gibi belirtilerin sempatik aktivite art fl na ba l olmay p; vagal uyar n n ve parasempatik ifllevin az olmas na ba l olabilece i düflünülebilir. Bu nedenle GAB hastalar n n stres karfl s nda otonomik esnekliklerinin azalm fl oldu u ileri sürülmektedir (4,35). Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

7 Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi GAB hastalar nda elektro ensefalografi (EEG) bulgular çeliflkilidir (74). Polisomnografi çal flmalar uykunun bafllat lmas ve sürdürülmesinde zorluk, azalm fl yavafl dalga uykusu ve toplam uyku süresinde azalma oldu unu göstermektedir (75). Uyar lm fl potansiyel çal flmalar nda ise -panik bozukluklular n aksine- GAB hastalar nda kontrollerden belirgin bir farkl l n olmad gösterilmifltir (76, 77). E) Genetik Bulgular: Anksiyeteyle iliflkili kiflilik e ilimleri (strese duyarl l k, nörotisizm, emosyonel de iflkenlik, zarardan kaç nma gibi) ve anksiyete bozukluklar n n güçlü bir genetik bilefleninin oldu u bilinir (78). Aile ve ikiz çal flmalar GAB nun %15-40 gibi bir kal tsall k (heritabilite) gösterdi ini ortaya koymufltur (79,80,81). GAB ile depresyon aras nda ortak bir genetik paylafl m oldu u da bilinir. Baz yazarlara göre benzer genetik faktörlerin sonucunda nörotisizm ya da zarardan kaç nma gibi depresyon veya anksiyeteye e ilim oluflturan kiflilik yap lar oluflmakta ve farkl çevresel etkenler bu genetik yatk nl olan bireylerde depresyon ya da anksiyete bozuklu unun geliflimini sa lamaktad r (82,83). Bunun d fl nda GAB ile panik bozuklu u, travma sonras stres bozuklu u ve fobiler aras nda da ortak genetik faktörler söz konusudur (78,84). Genelleflmifl anksiyete bozukulu unun geliflimi için önerilen nörobiyolojik modeller: Yukarda ayr nt l biçimde söz etti imiz bulgular n fl - nda, GAB nun geliflimine dair baz nörobiyolojik modeller önerilmifltir. Bunlardan birisi daha önce bahsetti- imiz CRH sistemi ile ilgili modeldir. Özetlersek, bu modele göre genetik yatk nl k, erken yaflam stresörleri (CRH art fl ve buna ba l olarak CRH reseptörlerinde duyarl l k azalmas na yol açar) ve sonradan korku belle ine eklenen stresörler hep birlikte nörobiyolojik olarak strese duyarl bir fenotip geliflimine yol açarlar. Böyle bir fenotipe sahip kiflide ise ek bir stresle depresyon ya da anksiyete bozukluklar oluflur (12). kinci model nörotransmiterlerle kal t lm fl kiflilik özellikleri aras ndaki iliflkiyi vurgulayan hipotezle ilgili olan modeldir. Buna göre nörotransmiter sistemlerindeki kal t lm fl anormallikler baz kiflilik e ilimleri fleklinde karfl m za ç kar. Her biri belli nörotransmiter sistemi ile iliflkili üç ana kal t labilir kiflilik e ilimi vard r: yenilik arama, zarardan kaç nma ve ödül ba ml l. Bunlardan zarardan kaç nma e ilimi yüksek serotonin düzeyi ve anksiyete ile birliktedir. Yüksek zarardan kaç nma düzeyi kiflinin kendisini sürekli tehlikedeymifl gibi hissetmesine ve dolay s yla GAB na yatk n hale gelmesine yol açar. Aday genleri inceleyen genetik çal flmalar bu varsay ma baz destekler sa lam flt r. Örne in, baz çal flmalarda 5-HT tafl y c geni polimorfizmi ile zarardan kaç nma davran fl aras nda iliflki oldu u bulunmufltur (43). SONUÇ GAB nun nörobiyolojik temeli, halen tam olarak anlafl lm fl de ildir. Genel olarak GAB hastalar n n genetik etkenler, erken yaflamdaki stresörler ve sonraki stresörlerin etkisiyle strese yan t sistemlerinin bozulmufl oldu- u ileri sürülebilir. Bu bozukluk CRH-HPA sistemindeki bozukluklarla ve LS/NE sistemi, serotonin, GABA ve CCK gibi nörotransmiter sistemleri ile iliflkili olabilir. Anksiyetenin nörobiyolojik temellerinin anlafl lmas hastal n tedavisi için yeni ilaçlar n gelifltirilmesine katk da bulunacakt r. Ayr ca hastal kta etkili olan baz yeni ilaçlar n bulunmas da hastal n patofizyolojisi ile ilgili yeni bilgiler sa layabilir. Gelecekte CRF sistemi, CCK ve nöropeptid Y gibi nöropeptidler, nörosteroidler, serotonin ve glutamat sistemi ile ilgili araflt rmalar ve onlarla ba lant l gelifltirecek ilaçlar GAB nun tedavisinde yeni aç l mlar sa layacak gibi görünmektedir. Daha iyi görüntüleme teknikleri ve moleküler genetik çal flmalar da ilerde GAB nun nörobiyolojisi ile iliflkili yan tlanmam fl sorular çözebilecektir. Kaynaklar: 1. Stanley MA, Beck JG. Anxiety disorders. Clin Psychol Rev 2000; 20: Uzbay T. Anksiyetenin nörobiyolojisi. Klinik Psikiyatri Dergisi 2002; 5 (Ek Say 1): E5-E13 3. American Psychiatric Association. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. 3rd ed. Washington DC: American Psychiatric Association Press, Nutt D, Argyropoulos S, Forshall S. Generalized Anxiety Disorder: Diagnosis, Treatment and its Relationship to Other Anxiety Disorders. London: Martin Dunitz, Uhlenhuth EH, Balter MB, Mellinger GD, Cisin IH, Clinthorne J. Symptom checklist syndromes in the general population. Correlations with psychotherapeutic drug use. Arch Gen Psychiatry 1983; 40: Wittchen HU, Zhao S, Kessler RC, Eaton WW. DSM-III-R generalized anxiety disorder in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psychiatry 1994; 51: Angst J, Vollrath M. The natural history of anxiety disorders. Acta Psychiatr Scand 1991; 84: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

8 E. Eflel 8. Nutt DJ, Bailey JE. The neurobiology of generalized anxiety disorder. In: Nutt D, Rickels K, Stein DJ, editors. Generalized Anxiety Disorder, Symptomatology, Pathogenesis and Management. London: Martin Dunitz Ltd., 2002: Ninan PT. The functional anatomy, neurochemistry, and pharmacology of anxiety. J Clin Psychiatry 1999; 60 (Suppl 22): S12- S Eflel E. Obsessif kompulsif bozuklu un biyolojisi. Klinik Psikiyatri Dergisi 2000; 3: Coull JT, Buchel C, Friston KJ, Frith CD. Noradrenergically mediated plasticity in a human attentional neuronal network. Neuroimage 1999; 10: Jetty PV, Charney DS, Goddard AW. Neurobiology of generalized anxiety disorder. Psychiatr Clin North Am 2001; 24: Wu JC, Buchbaum MS, Hershey TG, Hazlett E, Sicotte N, Johnson JC. PET in generalized anxiety disorder. Biol Psychiatry 1991; 29: Tiihonen J, Kuikka J, Rasanen P, Lepola U, Koponen H, Liuska A, Lehmusvaara A, Vainio P, Kononen M, Bergstrom K, Yu M, Kinnunen I, Akerman K, Karhu J. Cerebral benzodiazepine receptor binding and distribution in generalized anxiety disorder: a fractional analysis. Mol Psychiatry 1997; 2: Galeffi F, Sinnar S, Schwartz-Bloom RD. Diazepam promotes ATP recovery and prevents cytochrome c release in hippocampal slices after in vitro ischemia. J Neurochem 2000; 75: Malizia AL. Receptor binding and drug modulation in anxiety. Eur Neuropsychopharmacol 2002; 12: Korpi ER, Grunder G, Luddens H. Drug interactions at GABA(A) receptors. Prog Neurobiol 2002; 67: Braestrup C. Neurotransmiters and CNS disease, anxiety. Lancet 1982; 6: Dorow R, Horowski R, Paschelke G, Amin M. Severe anxiety induced by FG 7142, a beta carboline ligand for benzodiazepine receptors. Lancet 1983; 2: Roy-Byrne PP, Cowley DS, Hommer D, Greenblatt DJ, Kramer GL, Petty F. Effect of acute and chronic benzodiazepines on plasma GABA in anxious patients and controls. Psychopharmacology (Berl) 1992; 109: Eflel E, Turan MT, Köse K, O uz H, Karaaslan F, Do an P, Gönül AS, Sofuo lu S. Genelleflmifl anksiyete bozuklu unda plazma GABA düzeyi ve sigara içme ile iliflkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2001; 2: Weizman R, Tanne Z, Granek M, Karp L, Golomp M, Tyano S, Gavish M. Peripheral benzodiazepine binding sites on platelet membranes are increased during diazepam treatment of anxious patients. Eur J Pharmacol 1987; 138: Ferrarese C, Appollonio I, Frigo M, Perego M, Piolti R, Trabucchi M, Frattola L. Decreased density of benzodiazepine receptors in lymphocytes of anxious patients: reversal after chronic diazepam treatment. Acta Psychiatr Scand 1990; 82: Cowley DS, Roy-Byrne PP, Hommer DW, Greenblatt DJ, Nemeroff C, Ritchie J. Benzodiazepine sensitivity in anxiety disorders. Biol Psychiatry 1991; 29 (Suppl 1): S Sibille E, Pavlides C, Benke D, Toth M. Genetic inactivation of the Serotonin (1A) receptor in mice results in downregulation of major GABA(A) receptor alpha subunits, reduction of GABA(A) receptor binding, and benzodiazepine-resistant anxiety. J Neurosci 2000; 20: Low K, Crestani F, Keist R, Benke D, Brunig I, Benson JA, Fritschy JM, Rulicke T, Bluethmann H, Mohler H, Rudolph U. Molecular and neuronal substrate for the selective attenuation of anxiety. Science 2000; 290: Weizman R, Weizman A, Kook KA, Vocci F, Deutsch SI, Paul SM. Repeated swim stress alters brain benzodiazepine receptors measured in vivo. J Pharmacol Exp Ther 1989; 249: Drugan RC, Skolnick P, Paul SM, Crawley JN. A pretest procedure reliably predicts performance in two animal models of inescapable stress. Pharmacol Biochem Behav 1989; 33: Orchinik M, Carroll SS, Li YH, McEwen BS, Weiland NG. Heterogeneity of hippocampal GABA(A) receptors: regulation by corticosterone. J Neurosci 2001; 21: Kaufman J, Plotsky PM, Nemeroff CB, Charney DS. Effects of early adverse experiences on brain structure and function: clinical implications. Biol Psychiatry 2000; 48: Argyropoulos SV, Sandford JJ, Nutt DJ. The psychobiology of anxiolytic drugs, Part 2: Pharmacological treatments of anxiety. Pharmacol Ther 2000; 88: Stahl SM. Essential Psychopharmacology, Neuroscientific Basis and Practical Applications. 2nd ed. Cambridge: Cambridge University Press, Dubovsky SL, Thomas M. Serotonergic mechanisms and current and future psychiatric practice. J Clin Psychiatry 1995; 56 (suppl 2): Goldberg HL, Finnerty RJ. The comparative efficacy of buspirone and diazepam in the treatment of anxiety. Am J Psychiatry 1979; 136: Connor KM, Davidson JR. Generalized anxiety disorder: neurobiological and pharmacotherapeutic perspectives. Biol Psychiatry 1998; 44: Olivier B, van Wijngaarden I, Soudijn W. 5-HT(3) receptor antagonists and anxiety; a preclinical and clinical review. Eur Neuropsychopharmacology 2000; 2: Germine M, Goddard AW, Woods SW, Charney DS, Heninger GR. Anger and anxiety responses to m-chlorophenylpiperazine in generalized anxiety disorder. Biol Psychiatry 1992; 32: Hernandez E, Lastra S, Urbina M, Carreira I, Lima L. Serotonin, 5-hydroxyindoleacetic acid and serotonin transporter in blood peripheral lymphocytes of patients with generalized anxiety disorder. Int Immunopharmacol 2002; 2: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

9 Genelleflmifl anksiyete bozuklu unun nörobiyolojisi 39. Iny LJ, Pecknold J, Suranyi-Cadotte BE, Bernier B, Luthe L, Nair NP, Meaney MJ. Studies of a neurochemical link between depression, anxiety, and stress from [3H] imipramine and [3H] paroxetine binding on human platelets. Biol Psychiatry 1994; 36: Handley SL. 5-HT pathways in anxiety and its treatment. Pharmacol Ther 1995; 66: Ramboz S, Oosting R, Amara DA, Kung HF, Blier P, Mendelsohn M, Mann JJ, Brunner D, Hen R. Serotonin receptor 1A knockout: an animal model of anxiety-related disorder. Proc Natl Acad Sci USA 1998; 95: Lesch KP, Bengel D, Heils A, Sabol SZ, Greenberg BD, Petri S, Benjamin J, Muller CR, Hamer DH, Murphy DL. Association of anxiety-related traits with a polymorphism in the serotonin transporter gene regulatory region. Science 1996; 274: Katsuragi S, Kunugi H, Sano A, Tsutsumi T Isogawa K, Nanko S, Akiyoshi J. Association between serotonin transporter gene polymorphism and anxiety-related traits. Biol Psychiatry 1999; 45: K l ç C, Eflel E. Stres tepkisi süreci. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2002; 12: Sullivan GM, Coplan JD, Kent JM, Gorman JM. The noradrenergic system in pathological anxiety: a focus on panic with relevance to generalized anxiety and phobias. Biol Psychiatry 1999; 46: Redmond DE Jr, Huang YH. Current concepts II. New evidence for a locus ceruleus-norepinephrine connection with anxiety. Life Sci 1979; 25: Hoehn-Saric R, Merchant AF, Keyser ML, Smith VK. Effects of clonidine on anxiety disorders. Arch Gen Psychiatry 1981; 38: Abelson JL. Glitz D, Cameron OG, Lee MA, Bronzo M, Curtis OC. Blunted growth hormone response to clonidine in patients with generalized anxiety disorder. Arch Gen Psychiatry 1991; 48: Rickels K, Downing R, Schweizer E, Hassman H. Antidepressants for the treatment of generalized anxiety disorder. A placebo-controlled comparison of imipramine, trazodone, and diazepam. Arch Gen Psychiatry 1993; 50: Rickels K, Pollack MH, Sheehan DV, Haskins JT. Efficacy of extended-release venlafaxine in nondepressed outpatients with generalised anxiety disorder. Am J Psychiatry 2000; 157: Sheehan DV. Venlafaxine extended release (XR) in the treatment of generalized anxiety disorder. J Clin Psychiatry 1999; 60(Suppl 22): S23-S Sevy S, Papadimitriou GN, Surmont DW, Goldman S, Mendlewicz J. Noradrenergic function in generalized anxiety disorder, major depressive disorder, and healthy subjects. Biol Psychiatry 1989; 25: Munjack DJ, Baltazar PL, DeQuattro V, Sobin P, Palmer R, Zulueta A, Crocker B, Usigli R, Buckwalter G, Leonard M. Generalized anxiety disorder: some biochemical aspects. Psychiatry Res 1990; 32: Mathew RJ, Ho BT, Kralik P, Taylor DL, Claghorn JI. Catecholamines and monoamine oxidase activity in anxiety. Acta Psychiatr Scand 1981; 63: Sofuoglu S, Dogan P, Besim T, Basturk M, Tanrikulu G. MAO- B activity in depression and anxiety disorders. Biol Psychiatry 1992; 31: Sevinçok L, Büyüköztürk A. Yayg n anksiyete bozuklu u olan hastalarda lipid metabolizmas ndaki de ifliklikler. Klinik Psikiyatri Dergisi 1999; 1: Griebel G. Is there a future for neuropeptide receptor ligands in the treatment of anxiety disorders? Pharmacol Ther 1999; 82: de Montigny C. Cholecystokinin tetrapeptide induces panic-like attacks in healthy volunteers: preliminary findings. Arch Gen Psychiatry 1989; 46: Brawman-Mintzer O, Lydiard RB. Biological basis of generalized anxiety disorder. J Clin Psychiatry 1997; 58 (Suppl 3): S16-S Adams JB, Pyke RE, Costa J, Cutler NR, Schweizer E, Wilcox CS, Wisselink PG, Greiner M, Pierce MW, Pande AC. A doubleblind, placebo-controlled study of a CCK-B receptor antagonist, CI-988, in patients with generalized anxiety disorder. J Clin Psychopharmacol 1995; 15: Goddard AW, Woods SW, Money R, Pande AC, Charney DS, Goodman WK, Heninger GR, Price LH. Effects of the CCK(B) antagonist CI-988 on responses to mcpp in generalized anxiety disorder. Psychiatry Res 1999; 85: El Yacobui M, Ledent C, Parmentier M, Costentin J, Vaugeois JM. The anxiogenic-like effect of caffeine in two experimental procedures measuring anxiety in the mouse is not shared by selective A (2A): adenosine receptor antagonists. Psychopharmacology (Berl) 2000; 148: Melchior CL, Ritzmann RF. Pregnanolone and pregnanolone sulfate, alone and with ethanol, in mice on the plus-maze. Pharmacol Biochem Behav 1994; 48: Tsigos C, Chrousos GP. Hypothalamic-pituitary-adrenal axis, neuroendocrine factors and stress. J Psychosom Res 2002; 53: Eflel E. Depresyondaki nöroendokrinolojik bulgular. Klinik Psikiyatri Dergisi 2002; (Ek 4): Heim C, Nemeroff CB. The impact of early adverse experiences on brain systems involved in the pathophysiology of anxiety and affective disorders. Biol Psychiatry 1999; 46: Skutella T, Montkowski A, Stohr T, Probst JC, Landgraf R, Holsboer F, Jirikowski GF. Corticotropin-releasing hormone (CRH) antisense oligodeoxynucleotide treatment attenuates social-defeat induced anxiety in rats. Cell Mol Neurobiol 1994; 14: Smith GW, Aubry JM, Dellu F, Contarino A, Bilezikjian LM, Gold LH, Chen R, Marchuk Y, Hauser C, Bentley CA, Sawchenko PE, Koob GF, Vale W, Lee K-F. Corticotropin-releasing factor receptor 1-deficient mice display decreased anxiety, impaired stress response, and aberrant neuroendocrine development. Neuron 1998; 20: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

10 E. Eflel 69. Arborelius L, Owens MJ, Plotsky PM, Nemeroff CB. The role of corticotropin-releasing factor in depression and anxiety disorders. J Endocrinology 1999; 160: Torgersen S. Childhood and family characteristics in panic and generalized anxiety disorders. Am J Psychiatry 1986; 143: Fossey MD, Lydiard LB, Laraja MT. CSF corticotropin-releasing factor (CRF) in patients with anxiety disorders. Society of Biological Psychiatry Annual Meeting, May 12, 1990, New York 72. Avery DH, Osgood TB, Ishiki DM Wilson LG, Kenny M, Dunner DL. The DST in psychiatric outpatients with generalized anxiety disorder, panic disorder, or primary affective disorder. Am J Psychiatry 1985; 142: Thayer JF, Friedman BH, Borcovec TD. Autonomic characteristics of generalized anxiety disorder and worry. Biol Psychiatry 1996, 39: Hoehn-Saric R, Hazlett RL, Pourmotabbed T, McLeod DR. Does muscle tension reflect arousal? Relationship between electromyographic and electroencephalographic recordings. Psychiatry Res 1997; 71: Reynolds CF 3rd, Shaw DH, Newton TF, Coble PA, Kupfer DJ. EEG sleep in outpatients with generalized anxiety: a preliminary comparison with depressed outpatients. Psychiatry Res 1983; 8: Turan T, Esel E, Karaaslan F, Basturk M, Oguz A, Yabanoglu I. Auditory event-related potentials in panic and generalised anxiety disorders. Prog Neuropsychopharmacol Biol Psychiat 2002; 26: Turan MT, Eflel E. Panik bozuklu un elektrofizyolojisi. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni 2002; 12: Lesch KP. Gene-environment interactions in generalized anxiety disorder. In: Nutt D, Rickels K, Stein DJ, editors. Generalized Anxiety Disorder, Symptomatology, Pathogenesis and Management. London: Martin Dunitz Ltd., 2002: Noyes R Jr, Clarkson C, Crowe RR, Yates WR, McChesney CM. A family study of generalized anxiety disorder. Am J Psychiatry 1987; 144: Scherrer JF, True WR, Xian H, Lyons MJ, Eisen SA, Goldberg J, Lin N, Tsuang MT. Evidence for genetic influences common and specific to symptoms of generalized anxiety and panic. J Affect Disord 2000; 57: Hettema JM, Prescott CA, Kendler KS. A population-based twin study of generalized anxiety disorder in men and women. J Nerv Ment Dis 2001; 189: Roy MA, Neale MC, Pedersen NL, Mathe AA, Kendler KS. A twin study of generalized anxiety disorder and major depression. Psychol Med 1995; 25: Kendler KS. Major depression and generalized anxiety disorder. Same genes, (partly) different environments-revisited. Br J Psychiatry 1996; 30 (Suppl): S68-S Chantarujikapong SI, Scherrer JF, Xian H, Eisen SA, Lyons MJ, Goldberg J, Tsuang M, True WR. A twin study of generalized anxiety disorder symptoms, panic disorder symptoms and posttraumatic stress disorder in men. Psychiatry Res 2001; 103: Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 13, Say : 2, 2003 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 13, N.: 2,

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum

Detaylı

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ, 2010 Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler Dr.Canan Yücesan Ankara Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Akış Sitokinler ve depresyon Duygudurum bozukluklarının

Detaylı

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ

Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ Sosyal Anksiyete Bozukluðunun Farmakolojik Tedavisi Dr. Ali ÖZGEN*, Prof. Dr. Sunar BÝRSÖZ* Sosyal fobi, insanlarýn hem sosyal hem de iþ ortamýnda toplumla iliþkide bulunma yeteneklerini direkt etkileyen

Detaylı

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,

Detaylı

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 11 ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Ço ul Hipofiz Hormonu Eksikli i - Say 11 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde anksiyete

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Nefle Kocabaflo lu*, Ayten Erdo an**

Nefle Kocabaflo lu*, Ayten Erdo an** Y AYGIN ANKS YETE BOZUKLU U NÖROB YOLOJ S NE G R fi GİRİŞ Nefle Kocabaflo lu*, Ayten Erdo an** ÖZET Yayg n anksiyete bozuklu unun (YAB) nörobiyolojik sebeplerine dâir yap lan çal flmalarda birçok parametrede

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 7 Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com ANKSİYETE Somatik belirtilerin de eşlik ettiği, nedensiz bir tedirginlik

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

GENELLEŞMİŞ ANKSİYETE VE PANİK BOZUKLUĞUNDA SEROTONERJİK DİSFONKSİYON"

GENELLEŞMİŞ ANKSİYETE VE PANİK BOZUKLUĞUNDA SEROTONERJİK DİSFONKSİYON Klinik Psikofarmakoloji Bülteni: 3:1-2,1993 GENELLEŞMİŞ ANKSİYETE VE PANİK BOZUKLUĞUNDA SEROTONERJİK DİSFONKSİYON" Dr. Erhan BAYRAKTAR* ÖZET Son klinik ve laboratuar çalışmaları, beyinde serotonerjik işlevdeki

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ

Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Basit Elektrik Devresi FEN VE TEKNOLOJ Temel Kaynak 5 Yaflam m zdaki Elektrik BAS T ELEKTR K DEVRES Devrede Ampullerin n Nas l De ifltirebiliriz? Basit bir elektrik devresinde pil ampul anahtar ba lant

Detaylı

Psikofarmakolojiye giriş

Psikofarmakolojiye giriş Psikofarmakolojiye giriş Genel bilgiler Beyin 100 milyar nöron (sinir hücresi) içerir. Beyin hücresinin i diğer beyin hücreleri ile 1,000 ile 50,000 bağlantısı. Beynin sağ tarafı solu, sol tarafı sağı

Detaylı

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6) over kanseri taramas ndaki yetersizli ini göstermektedir. (1) Transvaginal ultrasonografinin sensitivitesinin iyi olmas na ra men spesifitesinin yeterli olmamas kullan m n k s tlamaktad r. Son yay nlarda

Detaylı

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN

Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN Talamokortikal İlişkiler, RAS, EEG DOÇ. DR. VEDAT EVREN Bilinç İnsanın kendisinin ve çevresinin farkında olma durumu. İç ve dış çevremizde oluşan uyaranların farkında olma durumu. Farklı bilinç düzeyleri

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem

Detaylı

Endokrin Testler Cep K lavuzu

Endokrin Testler Cep K lavuzu Deomed Medikal Yay nc l k Endokrin Testler Cep K lavuzu Prof. Dr. fiazi mamo lu Prof. Dr. Canan Özyard mc Ersoy Uzm. Dr. Sinem K y c Uzm. Dr. Metin Güçlü Uzm. Dr. Özen Öz Gül Uzm. Dr. Soner Cander Uzm.

Detaylı

Bir ruhsal belirti olarak ağrı

Bir ruhsal belirti olarak ağrı Bir ruhsal belirti olarak ağrı Uzm. Dr. Irmak POLAT Kars Harakani Devlet Hastanesi 53. Ulusal Psikiyatri Kongresi Bursa, 3-7 Ekim 2017 Kronik ağrı bir halk sağlığı sorunu >70 milyon Amerikalı Medikal harcamalar,

Detaylı

(trankilizan ilaçlar)

(trankilizan ilaçlar) Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ) Özgün ad : Panic & Agoraphobia Scale Bandelow B, Hajak G, Holzrichter S, Kunert HJ, Rüther E: Assesing the efficacy of treatments for panic disorder and agoraphobia. I. Methodological

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 İÇİNDEKİLER Bölüm 1 Giriş 1 Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2 Normal Dışı Davramışları Belirlemede Öznellik 2 Gelişimsel Değişimlerin Bir Bireyin Davranışsal ve Duygusal Dengesi Üzerindeki

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Kuruluş : 27 Ekim 1989 Adres : Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Kampüsü Dikimevi - Ankara Tel : 363 03 26-363 03 27 ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Hasta Rehberi Say 12 fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit) Kolay okunabilir rehber Diyabet nsipid - Say 12 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

Bipolar Bozukluk ve Hipotalamo pituiter pituiter adrenal sistem Doç. Dr. Vesile Şentürk Ankara Ü.T.F. Psikiyatri A.D Janssen Astra Zeneca Hipotalamo pituiter pituiter son organ Hipotalomo Hipotalomo pituiter

Detaylı

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Ýnsanlýk tarihi kadar eski olan depresif bozukluðun. Depresyon Etiyolojisi. Özet

Ýnsanlýk tarihi kadar eski olan depresif bozukluðun. Depresyon Etiyolojisi. Özet Depresyon Etiyolojisi Yard. Doç. Dr. Beyazýt YEMEZ*, Doç. Dr. Köksal ALPTEKÝN* Özet Toplumda en yaygýn rastlanan ruhsal bozukluklardan biri olan depresyonun önemli bir bölümünün pratisyen hekimlerce görülmesi

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

BÜYÜME HORMONU EKS KL

BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 2 BÜYÜME HORMONU EKS KL Kolay okunabilir rehber Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 2 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya

Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar. Doç Dr Selim Tümkaya Anksiyete Bozukluklarının Tedavisinde Antidepresanlar Doç Dr Selim Tümkaya ANKSİYETE BOZUKLUKLARI Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %29 dur. Kessler ve ark 2005 Uzunlamasına çalışmalar

Detaylı

Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD

Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi. Dr. Vahide Savcı. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD Nikotinik Asetilkolin Reseptörlerinin Farmakolojisi Dr. Vahide Savcı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AD 1 İçerik Giriş Nikotinik reseptörlerin yapısı Tedavi alanları

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Hasta Rehberi Say 13 KRAN YOFAR NJ OMA. Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 13 KRAN YOFAR NJ OMA. Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 13 KRAN YOFAR NJ OMA Orta kolayl kta okunabilir rehber Kraniyofarinjiyoma - Say 13 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü, Reading,

Detaylı

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler ÜN TE II L M T Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler MATEMAT K 5 BU BÖLÜM NELER AMAÇLIYOR? Bu bölümü çal flt n zda (bitirdi inizde), *Bir

Detaylı

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir.

CO RAFYA AKARSULAR. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. CO RAFYA AKARSULAR ÖRNEK 1 : Afla daki haritada bir yöredeki akarsular gösterilmifltir. K ÖRNEK 2 : Bir nehrin deltas ndan, on y ll k bir biriktirme kesiti al narak incelenmifltir. Bu inceleme sonucunda

Detaylı

İnsomniada etiyolojik modeller. Dr. Sinan YETKİN

İnsomniada etiyolojik modeller. Dr. Sinan YETKİN İnsomniada etiyolojik modeller Dr. Sinan YETKİN İnsomnia(tanım) Uykunun işlevi ve yapısı dikkate alındığında, kişilerin yeterli süre ve zaman diliminde uyuyamadığı için dinlenemediği, yeni bir güne hazır

Detaylı

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 : K MYA K MYASAL TEPK MELER VE ESAPLAMALARI ÖRNEK 1 : ÖRNEK : X ile Y tepkimeye girdi inde yaln z X Y oluflturmaktad r. Tepkimenin bafllang c nda 0, mol X ve 0, mol Y al nm flt r. Bu tepkimede X ve Y ten

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

Anksiyete ve stres tepkisinde iyonotropik glutamat reseptörlerinin rolü ve tedavi seçenekleri. Doç. Dr. M.Murat Demet

Anksiyete ve stres tepkisinde iyonotropik glutamat reseptörlerinin rolü ve tedavi seçenekleri. Doç. Dr. M.Murat Demet Anksiyete ve stres tepkisinde iyonotropik glutamat reseptörlerinin rolü ve tedavi seçenekleri Doç. Dr. M.Murat Demet Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı MANİSA Konuşma Akışı

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

K MYA 8 ÜN TE III KARBON H DRATLAR 3. 1. GENEL YAPILARI VE ADLANDIRILMALARI 3. 2. MONOSAKKAR TLER 3. 3. D SAKKAR TLER

K MYA 8 ÜN TE III KARBON H DRATLAR 3. 1. GENEL YAPILARI VE ADLANDIRILMALARI 3. 2. MONOSAKKAR TLER 3. 3. D SAKKAR TLER ÜN TE III KARBON H DRATLAR 3. 1. GENEL YAPILARI VE ADLANDIRILMALARI 3. 2. MONOSAKKAR TLER 3. 3. D SAKKAR TLER 31 BU ÜN TEN N AMAÇLARI Bu üniteyi çal flt n zda; Karbon hidratlar n genel yap lar n, adland

Detaylı

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI: 2009-2010 E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI A 1. Plastik bir tarak saça sürtüldü ünde tara n elektrikle yüklü hale gelmesinin 3 sonucunu yaz n z. 2. Katot fl nlar nedir? Katot fl

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, parkinson hastalığının semptomatik tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

C: Kaydırma ruleti D: Pil yuvası E: Aç/Kapa anahtarı F: Bağlantı düğmesi G: Optik hareket algılayıcısı

C: Kaydırma ruleti D: Pil yuvası E: Aç/Kapa anahtarı F: Bağlantı düğmesi G: Optik hareket algılayıcısı Ürün bilgileri Alıcı Fare Miniklavye A: Gösterge B: Bağlantı düğmesi Kurulum C: Kaydırma ruleti D: Pil yuvası E: Aç/Kapa anahtarı F: Bağlantı düğmesi G: Optik hareket algılayıcısı H: Pil yuvası I: Bağlantı

Detaylı

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ GİRİŞ Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB); hiperaktivite, dikkatsizlik,

Detaylı

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 22-11-2013 Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU İş bu rapor, Galata Yatırım A.Ş. tarafından, Sermaye Piyasası Kurulu nun 12/02/2013 tarihli ve 5/145 sayılı kararında yer alan; payları ilk kez halka

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır.

Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. 1 2 + Nöroloji servisine yatan hastalarda yüksek oranda psikiyatrik hastalıklar görülür. Prevalans %39-64 arasındadır. + + Üçüncü basamak nöroloji yataklı servisinde psikiyatrik görüşme ile tespit edilen

Detaylı

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON 1 Tarifname MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR Teknik Alan FORMÜLASYON Buluş, madde bağımlılığının tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen

Detaylı

Merkezi Sinir Sistemi İlaçları

Merkezi Sinir Sistemi İlaçları Merkezi Sinir Sistemi İlaçları Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Kemoterapötiklerden sonra en fazla kullanılan ilaçlar Ağrı kesici, ateş

Detaylı

Uyku Nörofizyolojisi. Dr.İbrahim Öztura DEÜTF Nöroloji AD & DEÜH Uyku bozuklukları ve Epilepsi İzlem Merkezi

Uyku Nörofizyolojisi. Dr.İbrahim Öztura DEÜTF Nöroloji AD & DEÜH Uyku bozuklukları ve Epilepsi İzlem Merkezi Uyku Nörofizyolojisi Dr.İbrahim Öztura DEÜTF Nöroloji AD & DEÜH Uyku bozuklukları ve Epilepsi İzlem Merkezi uyku Kompleks davranışsal bir durum Modern nörolojik bilimlerin en önemli gizemlerinden biri

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 3. Konu TORK, AÇISAL MOMENTUM ve DENGE ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 3. Konu TORK, AÇISAL MOMENTUM ve DENGE ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 11. SINIF ONU ANAIMI 2. ÜNİE: UVVE ve HAREE 3. onu OR, AÇISA MOMENUM ve DENGE EİNİ ve ES ÇÖZÜMERİ 2 2. Ünite 3. onu ork, Aç sal Momentum ve Denge A n n Yan tlar 1. Çubuk dengede oldu una göre noktas na

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme 1.0. Girifl 1.1. Bu K lavuz Notunun amac ; Uluslararas De erleme Standartlar Komitesine (UDSK) üye tüm ülkelerde,

Detaylı

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Ağrı Hoş olmayan bir uyaran Duygusal Algısal Bilişsel ve davranışsal Biyopsikososyal

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ. Doç.Dr.Mitat KOZ

SİNİR SİSTEMİ. Doç.Dr.Mitat KOZ SİNİR SİSTEMİ Doç.Dr.Mitat KOZ SİNİR SİSTEMİ Amip gibi tek hücreli bir organizmanın yapılanması esas olarak kimyasaldır. Beyni nükleusudur ve nükleus hücrenin diğer organelleriyle birlikte hareket eder.

Detaylı

Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar.

Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar. SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi organizmayı çevresinden haberdar eder ve uygun tepkileri vermesini sağlar. Çevresel ve Merkezi olmak üzere, sinir sistemi ikiye ayrılr, ÇEVRESEL

Detaylı

BEDENDE YAŞAYAN TRAVMA SOMATİZASYON. Prof Dr Süheyla Ünal İnönü üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

BEDENDE YAŞAYAN TRAVMA SOMATİZASYON. Prof Dr Süheyla Ünal İnönü üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD BEDENDE YAŞAYAN TRAVMA SOMATİZASYON Prof Dr Süheyla Ünal İnönü üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Bilgi işleme süreci Tehdit ya da tehlike içermeyen durumlarda gelen uyaran bilinçli bilgi işleme

Detaylı

fonksiyonu, her x 6= 1 reel say s için tan ml d r. (x 1)(x+1) = = x + 1 yaz labilir. Bu da; f (x) = L

fonksiyonu, her x 6= 1 reel say s için tan ml d r. (x 1)(x+1) = = x + 1 yaz labilir. Bu da; f (x) = L Limit Bu bölümde, matematik analizde temel bir görevi olan it kavram incelenecektir. Analizdeki bir çok problemin çözümünde it kavram na gereksinim duyulmaktad r. Bunlardan baz lar ; bir noktada bir e¼griye

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar. PSİKOFARMAKOLOJİ 3 Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar www.gunescocuk.com PSİKOZ VE ŞİZOFRENİ Şizofreni belirtilerinin altında yatan düzeneği açıklamaya çalışan başlıca

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER I MURAT YÜKSEL FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER III DR. MURAT YÜKSEL Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ö retim Görevlisi FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER IV Yay

Detaylı

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama 21 G R fi Araflt rman n amac na ba l olarak araflt rmac ayr ayr nicel veya nitel yöntemi kullanabilece i gibi her iki yöntemi bir arada kullanarak da araflt rmas n planlar. Her iki yöntemin planlama aflamas

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal

Detaylı

TEST Levhan n a rl G olsun. G a rl n n O F 1 TORK (KUVVET MOMENT ) - DENGE

TEST Levhan n a rl G olsun. G a rl n n O F 1 TORK (KUVVET MOMENT ) - DENGE R (UVVE MME ) - DEE ES -... evhalar dengede oldu una göre, desteklerin oldu u noktalara göre moment al n rsa,...... oldu u görülür. CEVA B d d d d. ucuna göre moment cambaz den ye giderken momenti azald

Detaylı

ÜN TE III ORGAN K K MYA HAKKINDA GENEL B LG LER

ÜN TE III ORGAN K K MYA HAKKINDA GENEL B LG LER ÜN TE III ORGAN K K MYA HAKKINDA GENEL B LG LER 3.1. ORGAN K K MYANIN TAR HÇES VE KONUSU 3.2. ORGAN K MADDELERDE C, H, O ve N ARANMASI a. Organik Maddelerde C ve H Aranmas b. Organik Maddelerde N Aranmas

Detaylı

Yeni Anket Verisi Girişi

Yeni Anket Verisi Girişi Yeni Anket Verisi Girişi lara ait kimlik verileri kesinlikle başka bir alanda paylaşılmayacaktır. ya ait özel veriler, sadece bilimsel çalışma merkezinin kendisi tarafından görüntülenebilecektir. proje

Detaylı

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 14 NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber ntraüterin Büyüme Gerili i - Say 14 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005 I B&M Prof. Dr. Erdener YURTCAN KABAHATLER KANUNU VE YORUMU stanbul 2005 Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : 718 1. Bas - Ekim 2005 ISBN 975-295 - 494-4 Copyright Bu kitab n bu bas s n n Türkiye deki yay n

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl. Bölünebilme B ir tamsay n n üçe ya da dokuza tam olarak bölünüp bölünmedi ini anlamak için çok bilinen bir yöntem vard r: Say - y oluflturan rakamlar toplan r. E er bu toplam üçe (dokuza) bölünüyorsa,

Detaylı

TEMEL MATEMAT K TEST

TEMEL MATEMAT K TEST TEMEL MATEMAT K TEST KKAT! + Bu bölümde cevaplayaca n z soru say s 40 t r + Bu bölümdeki cevaplar n z cevap ka d ndaki "TEMEL MATEMAT K TEST " bölümüne iflaretleyiniz. 2 4. 4. 0,5 2. iflleminin sonucu

Detaylı

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr

www.boren.com.tr / info@boren.com.tr www.boren.com.tr / info@boren.com.tr YAŞAM da BOR BOR/B; Yeryüzünde bileşikler halinde, toprak, kaya ve suda az miktarlarda fakat yaygın olarak bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda 10-20 ppm, deniz ve

Detaylı

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ KORELASON VE REGRESON ANALİZİ rd. Doç. Dr. S. Kenan KÖSE İki ya da daha çok değişken arasında ilişki olup olmadığını, ilişki varsa yönünü ve gücünü inceleyen korelasyon analizi ile değişkenlerden birisi

Detaylı

SIÇANLARDA LİPOPOLİSAKKARİT İLE OLUŞTURULAN SİSTEMİK İNFLAMASYONA EŞLİK EDEN TERMOREGÜLATUVAR DEĞİŞİKLİKLER

SIÇANLARDA LİPOPOLİSAKKARİT İLE OLUŞTURULAN SİSTEMİK İNFLAMASYONA EŞLİK EDEN TERMOREGÜLATUVAR DEĞİŞİKLİKLER SIÇANLARDA LİPOPOLİSAKKARİT İLE OLUŞTURULAN SİSTEMİK İNFLAMASYONA EŞLİK EDEN TERMOREGÜLATUVAR DEĞİŞİKLİKLER Eyüp S. Akarsu Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Farmakoloji ABD 2. Ulusal Farmakoloji

Detaylı

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur.

Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Son 10 yıldır ilaç endüstrisi ile bir ilişkim (araştırmacı, danışman ve konuşmacı) yoktur. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Askerî Harekâtlar Sonrası Ortaya Çıkan Olguların Tedavisi Bir asker, tüfeğini

Detaylı