Ecopop a hayır. İsviçre de evlenmek ve yasal durum. Erdoğan ın izinde. Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ecopop a hayır. İsviçre de evlenmek ve yasal durum. Erdoğan ın izinde. Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich"

Transkript

1 AZB 4057 BASEL Ecopop a hayır Federal parlamento yaz sezonunda Ecopop insiyatifini reddetti. Büyük bir ihtimalle, insiyatif kasım 2014 te halkın oyuna sunulacak. İnsiyatif Federal parlamento tarafından reddedildi. Fakat hala tehlike oluşturuyor. Göçmenleri çevre sorunlarının nedeni olarak gösteren, işçi haklarına saldıran, yabancı düşmanı, sömürgeciliği savunan bir insiyatifle karşı karşıyayız. >> 2 Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich Çocukları trafiğe bilinçli hazırlamak Gazetemizin bu sayısından itibaren, çocuk kazalarını önleme konulu yazı dizisini başlatıyoruz. İlk konusunu trafiğe ayırdığımız yazı dizisi 3 bölümden oluşuyor. Kazaları Önleme Kurumu bfu/bpa/upi tarafından Türkçe olarak başlatılan Çocuk Postası adlı kampanyanın bir parçası olan yazı dizimizde kullandığımız teksler bfu tarafından hazırlandı. >> 5 Türkiye müttefik ama dost değil Alman hükümet kaynakları, NATO üyesi Türkiyenin makul görüldüğünü söyledi.e nin ABD, Fransa ve İngiltere gibi dost ülke olmadığı,bu nedenle dinlemenin makul görüldüğünü söyledi. >> 29 İsviçre de evlenmek ve yasal durum Erdoğan ın izinde >> Zwangsheiraten und partnerschaften Recep Tayyip Erdoğan ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Başbakanlığa atanan Davutoğlu, AKP Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı ilk konuşmada tıpkı Erdoğan gibi konuştu. >> 34 Şengal Dağı nda insanlık ayıbı >> 16 Almanya dan IŞİD e 1200 militan Almanya nın Hamburg kentinde yaşayan Türk ailesi, çocuklarının IŞİD e katılması üzerine çözüm ve destek bulmak amacıyla Türkiye ye geldi. Acılı aile, TBMM de basın toplantısı düzenleyerek yaşadıkları paylaştı ve Türk hükümetinin duyarsızlığını eleştirdi. >> 10 Amerika adalet için isyanda! Siyahi bir genç, 9 Ağustos günü polis kurşunuyla vuruldu. Halk ayağa kalktı 11 gündür sokakları protestolarla inletenlerin istekleri aynı: Adalet ve barış! Amerika nın Missouri Eyaleti nde siyahi bir genç polis kurşunuyla öldürüldü. >> 12 Bu canavar sizin eseriniz BAŞYAZI >> 3

2 2 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ BAŞYAZI 3 Ecopop kapıları kapatmak istiyor 30 Kasım 2014 tarihinde Ecopop-Insiyatifi halk oylamasına girecek. Amacı, göçü, maalesef az bir farkla kabul edilmiş olan SVP-toplu göç insiyatifinden çok daha fazla sınırlandırmaktır. Bu insiyatif kabul edilirse, özellikle aile yakınlarının ve şu anda yine çoğalan kriz bölgelerinden gelecek irticacıların kabul edilme şansları epey daha azalacak. Ecopop-Insiyatifi ayrıca barışa yönelik bir siyaset için önemli olan gelişim ortaklığını ve yerleşim siyasetinin zor koşullarını da kısıtlıyor. Ecopop-Insiyatifi (Ecopop un açlımı: ecologie et population Ekoloji ve halk) ayrıca diyor ki İsviçre de sürekli oturan halk göçmenlikten dolayı üç yıllık ortalamada yılda yüzde 0,2 den fazla büyümemelidir. Bunun anlamı ise, yurt dışından gelecek olan göçmenlerin sayısının yılda insanla sınırlandırılmasıdır. Bu durum da, zaten azalmış olan göçmenlik kontenjanı konusundaki kavgayı ciddi oranda çoğaltacaktır. Artık ancak ekonomik gücünü ispat edebilecek olanlar burada bir kabul edilme şansına sahip olacaklar. Küçük ve orta dereceli şirketler (KMU) önemli ihtiyaçları olmasına rağmen dikkate alınamayacaklar. Durum özellikle basit işçilerin aile yakınları için neredeyse imkansız olacak. Onlar için Ecopop-koşulları altında artık aile birleşimi olmayacak nerdeyse. Bu tip sonuçlar da aile siyaseti ve eşitleştirme adına zorunlu olarak ret edilmelidir. İrticacıların ve ülkelerinden kaçmak zorunda olanların da şansları aynı derecede ilave olarak sınırlandırılıyor. Bu da halk hukuku kurallarına aykırı, örneğin Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu ve Birleşik Milletlerin ülkelerinden kaçmak zorunda olanların hukuki durumunu düzeltme anlaşması. Özellikle şu anda savaş benzeri tartışmaların büyüdüğü ortamda, örneğin Ukraynada, Irakta, Suriyede ve Gaza şeridinde, insanlık ve barışı desteklemek adına buna karşı koyacak ilave serbest alanlara ihtiyaç var. Aynı şekilde kültürler arası ve dinler arası yaşam için açık bir kabul beyanı gerekir. Ecopop-Insiyatifi göçü ökolojik sebeplerden dolayı sınırlandırıyor. Gerçek ökolojik bir açıdan bakılırsa, insanların hangi ülkede yaşadıklarının önemi yok. Bir araba İsviçrede diğer ülkelere nazaran daha fazla mazota ihtiyaç duymaz. Çok daha önemli olan çevre bilincine sahip bir hayat şeklini desteklemektir. Hepimiz, hayat temellerini daha ekonomik bir şekilde kullanmayı öğrenmeliyiz. Ecopop-Insiyatifine göre gelecekte Federal Devletin uluslararası ortak çalışmalara akan kaynakların yüzde 10 u gönüllü aile planlamasını destekleme fonlarına akacak. Bu sert dikta da fakirliği, açlığı, susuzluğu, yanlış beslenmeyi, sağlığı, eğitimi, iş olanaklarını, çevre koruma, barışı koruma desteklerini ciddi bir şekilde sınırlandırır. Geliştirme çabalarındaki ortak çalışmalarda bundan dolayı, her biri de çok önemli olan, talepler arasında tehlikeli bir ikilem doğar. Entegre gelişim programlarının içerisinde ise bu yüzden değişik taleplerin arasında bir uyarlama olacaktır. Gönüllü aile planlaması konusunda sadece geliştirme ortaklığında hareket gereksinimi yoktur. Bu yüzden en yüksek öncelik tüm insanların karar verme hakları açısında gebeliği önleme konusunda olmalı. Bu hak, en kısıtlı ekonomik koşullar altında bile sağlanmalıdır. Hiç kimse parasızlıktan dolayı gebeliği önleyici önlemlerden feragat etmek zorunda kalmamalıdır. Kanımca bu yüzden gönüllü gebeliği önleyici araçlar hastalık sigortalarının zorunlu hizmetleri arasına girmelidir. Sosyal yardım çerçevesinde gebeliği önleyici araçların maliyeti duruma bağlı olarak hizmetler olarak kaydedilmelidir, aynen hastalığa ve sakatlığa bağlı özel ödemeler gibi, genel hayat ihtiyaçlarının yanında ilave olarak ödenmelidir. Sosyal siyasetin tüm alanlarındaki tüm yaşam ihtiyacı tanımları gönüllü gebeliği önleyici önlemlerinin maliyetini içermelidir. Jürg Meyer Ecopop a hayır Federal parlamento yaz sezonunda Ecopop insiyatifini reddetti. Büyük bir ihtimalle, insiyatif kasım 2014 te halkın oyuna sunulacak. İnsiyatif Federal parlamento tarafından reddedildi. Fakat hala tehlike oluşturuyor. Göçmenleri çevre sorunlarının nedeni olarak gösteren, işçi haklarına saldıran, yabancı düşmanı, sömürgeciliği savunan bir insiyatifle karşı karşıyayız. İnsiyatif ne istiyor? «Çevre ve Nüfus Birliği» (ECOPOP) adlı halk insiyatifinin amacı nedir? Doğaya zarar vereceği için İsviçre de nüfüs artışını engellemeyi, göçmenlerin sayısını sınırlayarak ve dünya genelinde nüfüs artışını gönüllü aile planlaması temelinde durdurarak, doğal kaynakların güvence altına alınacagını savunuyor. İnsiyatif var olan doğal kaynaklar herkes için yeterli değil, bunedenle kaynakların kullanımını kontrol ederek, yaşamamızı garanti altına almalıyız diyor. Somut olarak, göçmenlerin artışının yıllık yüzde 0,2 ile sınırlandırılmasını ve gelişmekte olan ülkelere yapılan maddi yadımın % 10 nunun «gönüllü aile planlamasına» aktarılmasını öngörüyor. Unia neden Ecopop a HAYIR diyor? Ecopop insiyaitifi doğal kaynakların sorumsuzca kullanılmasının, göçmenlerin sayısının radikal bir biçimde azaltılmasıyla ve dünya nüfüsunun artışının engellenmesiyle çözülebileceği propagandasını yaparak, sorunların özünü çarpıtıyor. Göçmenleri ve fakir ülke haklarını sorunun nedeni olarak göstererek hedef şaşırtıyor ve yabancı düşmanlığını, ayrımcılığı teşvik ediyor. İnsiyatifin sorumluları yukarda belirttiğimiz bu eleştirilere karşı çıkarak, kendilerinin «doğa koruyucusu» olduklarını ispatlamaya çalışıyorlar. Yaygınlaştırdıkları ideoloji ile sağcı, gerici, yabancı düşmanı politikaya hizmet ettiklerini gizlemek istiyorlar. Bu insiyatifin savunucuları, yıllardır göçmenleri işsizliğin, ev kiralarının yüksek olmasının sorumlusu olarak ilan edenlerin listesine yeni bir konuyu «doğal kaynakların tüketilmesini»ekleyerek yeşil çevreci gruplarıda yabancı düşmanı politikaya alet etme çalşıyorlar. Ecopop işçi haklarınada saldırıyor Ecopop, işçilerin çalışma ve yaşam koşullarının kötüleştirilmesine neden oluyor, çünkü, İsviçre ye gelen göçmenlerin sayısının azaltılması durumunda, işverenler, kısa süreli çalışma ve oturum müsadesi olan göçmenleri kötü iş koşullarında çalıştırmaya başlayacaklar. Ecopop insiyatifi var olan çevre problemini kesinlikle çözmeyecek, çünkü: Doğal kaynakların aşırı tüketiminin nedeni, kar hırsı ve zenginlerin doğayı kendi çıkarları için kullanmasıdır. Aynı zamanda Ecopop sömürgeci, çünkü, fakir ülkelerde ki nüfus gelişiminin kontrol altına alınmasını, İsviçre nin «gönüllü aile planlamasını» teşfik etmesini istiyor. Bu yöntemle fakirliğin son bulacağına halkı inandırmaya çalışıyor. Fakat bizler biliyoruz ki, fakirliğin nedeni çok çocuk doğumu değildir. Fakirliğin nedeni, Afrika ve birçok fakir ülkenin var olan yer altı ve yer üstü zenginliklerinin, ülkenin gerici yöneticileri ve onlarla birilikte çalışan emperyalist güçler tarafından sömürülmesidir. Fakir, geri kalmış ülkelerdeki halkın ülkenin zenginliklerden faydalanamaması, insanları geliştirecek yatırımların yapılmamasıdır. Aile planlanması ise bir eğitim konusudur. Eğitimin teşfik edilmesi, bu alana yatırımın yapılması ve ailelerin biliçlendirilmesi ile mümkündür. 500 bin Frank ın nereden geldi? Ecopop insiyatifinin mimarları kendilerini hiç bir parti ve kurumun desteklenmediğini açıklasalar da SVP ve Yeşiller Partisi nin tababının yasa önerisi için toplanan imza kampanyasına katıldıkları biliniyor. İmzaların toplanması sırasında harcanan 500 bin Frank ın nereden geldiği sorusuna Ecopop insiyatifi yöneticileri cevap vermiyor. Aurora García İnsanlık, son aylarda Dünyamızın özelikle de İslam Dünyasının başına musallat edilen vahşet ve canavarlıklarıyla gündeme oturan yaratıkların insanlık dışı uygulamalarıyla irkilip duruyor. Bu vahşeti yapanlar hep konuşuluyor ancak bu canavarları insanlığın başına bela edenlerden kimse bahsetmiyor. Halbuki bugün Irak ta ve Suriye de iş başında olan bu yaratıkları, ABD, Batı ve Türkiye besledi, büyüttü, silahlandırdı ve onlara her türlü yardımı yaparak, insanlığın üstüne saldı. O nedenle başta IŞİD olmak üzere, El Kaide, El Nusra, Suriye Kurtuluş Ordusu gibi bugün İslam ülkelerinde insanlığı katleden bu cinayet şebekelerinin baş efendileri ABD, Avrupa, Türkiye ve İslam ülkeleridir. Dünyanın kaderini belirlemeyi kendilerinde görenler bugünkü vahşetlerin de sorumlularıdır. Daha bundan 2 yıl önce ABD, Avrupa Devletleri, Türkiye ve bazı İslam ülkeleri, Suriye ye demokrasiyi getirmek, insan haklarını tesis etmek için harekete geçtiler. Hem de 1-2 ayda bu götürecekleri demokrasi ve insan haklarını, Esad rejimini yıkarak tesis etme sözü verdiler. Hem de bağıra bağıra. Kimle bunu tesis edeceklerdi? Tabii ki bugün insanlığın başına musallat edilen kurtarıcılarıyla. Bu kurtarıcılar daha Suriye ye girmeden yaşadıkları ülkelerde ki icraatlarıyla gündeme oturdular. Dünyanın her yanından topladıkları cihatçıları Türkiye üzerinden Suriye ye soktular. Türkiye Suriye sınır hattının denetimini bu yaratıklara verdiler. Esad rejimine karşı savaşmaları için onlarca grubu Türkiye de örgütlediler, silahlandırdılar, eğittiler ve Suriye ye gönderdiler. Bu gruplar Suriye ye girer girmez ne kadar demokrasi aşığı, ne kadar insan hakları savunucuları olduklarını hemen gösterdiler. Girdikleri her köy, kasaba ve şehri yerle bir ederek, tarihi ve kültürel tüm değerleri dağıtarak, her yerde ilk icraatları olarak tüm çocuk yaşta kızların ve kadınların ırzına geçerek, önüne gelen herkesi katlederek gösterdiler. Destekçileri, bu vahşi canavarları tüm bunlara rağmen destekledi, besledi, tedavi etti ve her türlü savaş malzemesini vermeyi sürdürdü. Dieses Monster ist Euer Werk! Die Menschheit erschaudert in den letzten Monaten vor diesen Kreaturen, welche auf die ganze Welt und insbesondere auf die islamische Welt losgelassen wurden und die mit ihren unmenschlichen Greueltaten und Grausamkeiten die Tagesthemen diktieren. Man spricht immer über diejenigen, die diese Greueltaten begehen, aber niemand spricht über jene, die Schuld daran sind, dass diese Monster auf uns losgelassen wurden. Dabei haben die USA, der Westen und die Türkei diese Kreaturen, die jetzt im Irak und in Syrien tätig sind, genährt, vergrößert und bewaffnet und haben ihnen jede Art von Hilfe gewährt, und sie dann auf die Menschheit losgelassen. Daher sind die Herren dieser mörderischen Netzwerke, allen voran ISIS, El Kaide, El Nusra, die Syrische Befreiungsarmee, die heute in den islamischen Ländern die Menschheit massakrieren, allen voran die USA, die Türkei, Europa und die islamischen Länder. Die, die denken, sie hätten das Recht, das Schicksal der Welt zu bestimmen, sind die Verantwortlichen für die heutigen Greueltaten. Noch vor zwei Jahren haben sich die USA, die Türkei, die Länder Europas und die islamischen Länder an die Arbeit gemacht, um die Demokratie nach Syrien zu bringen, um dort Menschenrechte einzuführen. Sie hatten sogar versprochen, innerhalb von 1-2 Monaten Demokratie und Menschenrechte einzuführen, indem sie die Esad Regierung stürzten. Sie schrien es förmlich hinaus. Und mit wessen Hilfe wollten sie dies durchsetzen? Natürlich mit den Rettern, die heute die Menschheit tyrannisieren. Diese Retter waren schon in ihren eigenen Ländern mit ihren Taten an der Tagesordnung, bevor sie noch nach Syrien kamen. Sie haben die Dschihadisten, die sie als aller Welt zusammentrommelten, über die Türkei nach Syrien eingeschleust. Die Türkei hat die Kontrolle des Grenzübergangs nach Syrien diesen Kreaturen überlassen. Sie haben Dutzende von Gruppen in der Türkei organisiert, bewaffnet, ausgebildet und nach Syrien geschickt, damit sie gegen Esad kämpfen sollten. Diese Gruppen haben, sobald sie in Syrien waren, gezeigt, wie sehr sie die Demokratie lieben und Menschenrechte verteidigen. Jedes Dorf, jede Ortschaft und jede Stadt, in die sie eindrangen, wurde dem Erdboden gleichgemacht, alle historischen und kulturellen Werte zerstört, Bu canavar sizin eseriniz! Kısa zamanda görüldü ki, Batı ve bölgede ki çoğu İslam ülkeleri, aslında Suriye de, demokrasi ve insan haklarını esas kılmadılar, Suriye ve bölge halklarına vahşeti, katliamı, ırz düşmanlığını, canavarlığı ve inanılmaz derecedeki insanlık dramını ve acıyı getirdiler. Suriye yi kurtarmaya gelenler dışarıdan ihraç edildi. 100 e yakın ülkede, ne kadar dışlanmış, katil, namus düşmanı, insanlıktan nasibini almamış canavar ve yaratık varsa Suriye ye gönderildi. İnsan olmayan, insanlık duygusu ve merhameti taşımayan, vicdan ve demokrasi inancı olmayanlarla Suriye ye nasıl insan hakları ihraç edilecekti? Belliydi ki, sonuç bugün bölge ve dünya halkına gösterilen insanlık dramı olacaktı. Sokakta her önüne gelen kadının ırzına geçen, insanların kafasını kesip top oynayan, insanları katlederken keyiflenip halay çeken bir vahşet ve katliam demokrasisi. ABD, Avrupa Devletleri ve Türkiye şimdi oturma organlarına çıngırak takıp oynasınlar. Yarattıkları canavarla övünsünler. Tüm dünyanın başına musallat ettikleri bu yaratıkların ne kadar kısa zamanda Suriye, Irak ve İslam ülkelerine Demokrasi ve insan haklarını getirdikleri ile övünüp, zafer sarhoşu olsunlar. Ama net bir gerçek var ki, tüm dünya halkları sizi, bu canavarı başlarına musallat ettiğiniz için lanetleyecektir Gözyaşı ve IŞİD düşmanlığı sahtekarlığınızı gizleyemeyecektir. Musul un işgali, Erbil in düşmesine ramak kalması, Suriye deki IŞİD ve benzeri vahşet gruplarının hakimiyeti ve efendilerine kafa tutmaları, oynanan oyunu da ortaya çıkardı. Bu canavarı überall wo sie hinkamen waren es ihre ersten Taten, kleine Mädchen und Frauen zu vergewaltigen, alle zu massakrieren, die ihnen in den Weg kamen. Ihre Unterstützer haben diese grausamen Monster trotz all dieser Greueltaten weiter unterstützt, ernährt, gesund gepflegt und ihnen weiter jede Art von Kriegswerkzeug zur Verfügung gestellt. Innerhalb kurzer Zeit hat man gemerkt, dass der Westen und die meisten islamischen Länder des Gebiets keinesfalls Demokratie und Menschenrechte nach Syrien brachten, was Syrien und die Völker des Gebiets bekamen, waren Greuel, Massaker, Vergewaltigung, Tyrrannei und ein unglaubliches Menschlichkeitsdrama und Schmerz. Die, die Syrien retten sollten wurden aus dem Ausland importiert. Aus fast 100 Ländern wurden fast alle Diskrimierten, Mörder, Vergewaltiger, Unmenschen, Monster und Kreaturen nach Syrien geschickt. Wie sollten denn wohl mit diesen Unmenschen, die keinerlei menschliche Gefühle und kein Mitleid, kein Gewissen und keinen Glauben an die Demokratie haben, Demokratie und Menschenrechte nach Syrien gebracht werden? Es war ja von vornhinein klar, dass das Ergebnis sein würde, was wir heute sehen, dieses Menschheitsdrama, von dem dieses Gebiet und die ganze Welt betroffen sind. Eine Demokratie der Gewalt und Massaker, die jede Frau auf der Strasse vergewaltigt, die Menschen den Kopf abschneidet und mit den Köpfen Ball spielt, die bei ihren Morden Tänze aufführt. Die USA, die Türkei, die Länder Europas und die Türkei können sich jetzt in den Allerwertesten beissen. Sie können sich mit dem Monster, das sie geschaffen haben, brüsten. Sie können damit angeben, in welch kurzer Zeit das von ihnen geschaffene Monster, das sie auf die Welt losgelassen haben, Demokratie und Menschenrechte nach Syrien, in den Irak und in die islamischen Länder gebracht hat und einen darauf trinken. Aber die Wahrheit ist, dass Euch sämtliche Länder dieser Welt dafür verfluchen werden, dass Ihr dieses Monster auf die Welt losgelassen habt. Eure Krkodilstränen und Eure falsche ISIS Feindschaft werden Eure Betrügereien nicht verdecken. Die Besetzung Mossuls, die Fast-Einnahme Erbils, die Beherrschung Syriens durch ISIS und ähnliche gewalttätige Gruppen und deren Auflehnung besleyen ve oralara gönderenler, bugün başladılar gözyaşı dökmeye, IŞİD e terörist demeye. Ama bir laf vardır; yemezler!!! Hani bunlar Suriye yi Esad diktatöründen kurtaracaklardı? Kendi ülkelerinizde pasaport verip, milyar dolarlar, eurolar verip, silahlandırıp, eğiten, bu yaratıkları tedavi ettiren, Esad ın devasa askeri gücüne karşı direnmeleri için onlarca kez toplayıp moral veren, sizler değil miydiniz? Sözün özü, herkes bu yaratıklarla ilgili her şeyi söyleyebilir, ama sizin söz söylemeye hakkınız yok, biraz onur ve haysiyetiniz varsa. Eseriniz ortada. Suriye, Irak ve Afganistan: milyonlarca ölüm, sakat, yaralı, talan edilmiş ülkeler, harap olmuş şehirler, yerinden yurdundan edilmiş milyonlarca insan. İşte sizin adınız da, götürdüğünüz demokrasi de budur. İslam ülkelerinin başlarında ki krallar, şeyhler, ABD nin başındakiler, Türkiye yi yönetenler, kendi ülkelerinde ne kadar demokrat ve insan haklarından yanalarsa, kendi halklarını ne kadar insan yerine koyuyorlarsa, başka ülkelerde de o kadar insan haklarından yanalar. Amerika da son bir haftada iki olay gerçekleşti. İki siyahi vatandaşa, polis keyfi olarak şarjörünü boşalttı. İsrail, onlarca yıldır Filistin halkını ABD desteğiyle katlediyor. Irak ve Afganistan ı bu hale getirdiğin halde, daha hangi yüzle Suriye ye demokrasi getireceğim diyebiliyorsun? Krallar ülkesinde insan haklarının zerresi yok. Türkiye ye bakın, demokrasi ve insan haklarının, hukukun ve fikir özgürlüğünün, zerresi yok. Bir de demokrasiden bahsediyorlar. Vay demokrasinin gegen ihre Herren, haben das Spiel, das hier gespielt wird, an die Öffentlichkeit gebracht. Diejeniegen, die dieses Monster genährt und dorthin geschickt haben, begannen jetzt erst, Tränen zu vergiessen, ISIS Terroristen zu nennen. Aber wie sagt man so schön? Das wird niemand mehr schlucken!!! Und die wollten Syrien vor dem Tyrannen Esad retten? Wart Ihr es nicht, die diese Monster in ihren eigenen Ländern mit Pässen ausgestattet haben, ihnen Milliarden Euros und Dollar in den Rachen schmiessen, sie bewaffneten, ausbildeten, sie gesund pflegten, die ihnen jedes Mal gut zuredeten, damit sie der Riesenarmee Esads widerstehen konnten? Die Kernaussage hier ist, dass jeder alles über diese Kreaturen sagen darf, aber Ihr habt nicht das Recht, hier mitzureden, nicht wenn Ihr auch nur ein wenig Stolz und Würde habt.. Euer Werk ist gut sichtbar. Syrien, Irak und Afghanistan: Millionen Tote, Behinderte, Verletzte, geplünderte Länder, zerstörte Städte, Millionen Menschen, die ihr Heim und ihr Land verloren haben. Das ist Euer Name, das ist die Demokratie, die Ihr gebracht habt. Die Könige der islamischen Länder, die Scheichs, die Herren der USA, die Herrscher der Türkei, so sehr sie in ihren eigenen Ländern für Demokratie und Menschenrechte sind, so sehr sie ihr eigenes Volk als Menschen ansehen, so sehr sind sie in anderen Ländern für Menschenrechte. In Amerika gab es in den letzten zwei Wochen zwei Ereignisse. Auf zwei schwarze Bürger haben Polizisten nach Gutdünken ihre Waffen geleert. In Israil wird seit Jahren das palästinische Volk mit der Unterstützung der USA massakriert. Nachdem Du den Irak und Afghanistan so zugerichtet hast, mit welchem Recht kannst Du da noch sagen, dass Du Syrien Demokratie bringen willst? Im Land der Könige gibt es keine Spur von Menschenrechten. Schaut Euch die Türkei an, keine Spur von Demokratie und Menschenrechten, von Justiz und Gedankenfreiheit. Und dann reden sie von Demokratie. Wenn das Demokratie sein soll...in wessen Händen wurde die Demokratie geformt, dass sie jetzt so aussieht? Wie Sie wissen, war es natürlich von Anfang an gar nicht die Absicht der Grossen und deren Handlanger, Syrien oder jeglichem anderen Ort Demokratie zu bringen. Heute bekämpft sich die gesamte islamische Welt wegen verschiedenen haline... Kimlerin elinde, ne hale geldi? Bildiğiniz gibi, aslında büyüklerin ve yandaş uşakların, taa başından beri dertleri Suriye ye veya başka yerlere demokrasi getirmek değildi. Bugün tüm İslam dünyası bir mezhep ve inanç temelinde birbirini kırıyor. Bu da maalesef bu dünyanın sahipleri ve uşaklarının eseridir. Bugün insanlığın üzerine salınan yılanın kendilerini de ısırması sonucu gerçekler gün yüzüne çıkmıştır. Suriye, Irak, Filistin, Afganistan ve dünyanın birçok yerindeki vahşetin sahipleri ve uygulayıcıları aynıdır. IŞİD ve diğer vahşet grupları da bu efendilerin bataklığından beslendiler ve bu mikrop tüm dünyaya yayıldı. Hem de efendilerini de sokarak. Bugün bu yaratıklara karşı tavır almalarının sebebi de budur. Kaldı ki Türkiye daha tavır dahi almamıştır. Ama er ya da geç bu yılan sizi de sokacak. Her gün vahşet görüntülerini izlediğimiz Suriye ve Irak, aslında bataklığın çok büyük olduğunu ve burada beslenen mikropların da tüm dünyayı tehdit ettiğini gösteriyor. Maşalarla, mikroplarla uğraşılacağına esas çözüm sorun olan bataklığı kurutmaktır. Bunu da ancak dünya halkları gerçekleştirebilir. Tüm İslam ülkeleri başkalarının oyununun figüranı olacaklarına esas gerçeği görmelidirler. Beladan kurtulmanın yegane yolu da dost ve düşmanı ayırt etmektir. Kimin, neden kimin dostu olduğu görülmeden belalardan kurtulamayız. Bilmeli ve anlamalıyız ki Suriye de, Irak ta vb. yerlerde, sokakta, kaçırılıp da toplu ırzına geçilen insanlar, hepimizin bacısı, kız kardeşi, eşi ve anasıdır. Umudumuz o ki, başta İslam dünyası olmak üzere tüm dünya halkları, gerçek özgürlük, bağımsızlık, demokrasi ve insan hakları için artık yeter, oyununuzun parçası olmayız ve sizin savaşınızda yokuz derler. İnsanlık, onurları, gelecekleri, özgürlükleri ve hakları için savaşmalıdır. Yoksa hep şamar yemeye devam ederiz. Daha başımıza yüzlerce IŞİD belası gelmeye devam eder. İnsanlık yaptıklarıyla övünmeli yapmadıklarıyla üzülmelidir. Orden und über die Grundsätze der Religion. Auch das ist leider das Werk der Grossen und deren Handlanger dieser Welt. Erst als diese Schlange, die auf die Welt losgelassen wurde, auch sie selbst gebissen hat, kam die Wahrheit ans Tageslicht. In Syrien, im Irak, in Palästina, Afghanistan und noch vielen anderen Ländern dieser Welt sind die Herren der Gewalt und deren Ausführer dieselben. ISIS und andere gewalttätige Gruppen haben sich aus dem Sumpf dieser Herren genährt und diese Mikrobien haben sich auf der ganzen Welt verbreitet. Und sie haben auch ihre eigenen Herren gebissen. Das ist auch genau der Grund, warum heute gegen diese Kreaturen agiert wird. Und die Türkei hat ja noch nicht einmal angefangen, gegen diese Kreaturen zu agieren. Aber früher oder später werdet auch Ihr von dieser Schlange gebissen werden. Syrien und der Irak, von denen wir jeden Tag Szenen der Gewalt sehen, zeigen uns eigentlich erst, wie gross dieser Sumpf ist und dass die hier genährten Mikroben die ganze Welt bedrohen. Anstatt zu versuchen, diese Mikroben mit einer Pinzette zu fassen, muss man den Sumpf austrocknen. Und das können nur die Völker der Welt schaffen. Die islamischen Länder müssen, statt als Figuranten im Theater anderer zu spielen, die Realität sehen. Der einzige Weg, sich aus diesem Fluch zu befreien ist es, Freund und Feind unterscheiden zu können. Solange wir nicht realisieren, wer, weshalb, wessen Freund ist, werden wir diesen Fluch auch nicht los. Wir müssen sehen und verstehen, dass die Menschen in Syrien, im Irak und in anderen Ländern, die auf der Strasse entführt wurden, die von Massen vergewaltigt wurden, dass diese Menschen unser aller Verantwortung sind, unsere Schwestern, Frauen, Mütter. Wir hoffen sehr, dass, allen voran die islamische Welt, alle Völker dieser Welt im Namen der wahren Freiheit, der Unabhängigkeit, Demokratie und Menschenrechte sagen Es reicht, wir wollen keinen Anteil an Euren Spielen haben und wir sagen Nein zu Euren Kriegen. Dass sie für ihre Würde, ihre Zukunft, ihre Freiheit und ihre Rechte kämpfen. Anderenfalls werden wir noch oft geohrfeigt werden. Und wir werden noch Hunderte Flüche wie ISIS erleben. Die Menschheit sollte stolz auf ihre Taten sein und reuig wegen der nicht verwirklichten Taten.

3 4 İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 5 Ideologie hinter der Ecopop-Initiative Was will die Ecopop-Initiative? Die Vereinigung «Umwelt und Bevölkerung» (Ecopop) verlangt mit ihrer Initiative «Stopp der Überbevölkerung Zur Sicherung der natürlichen Lebensgrundlagen» eine massive Einschränkung der Zuwanderung. Die ständige Wohnbevölkerung der Schweiz soll im dreijährigen Durchschnitt nicht mehr als 0,2% durch Zuwanderung wachsen. Zur Kontrolle des weltweiten Bevölkerungswachstums sollen zudem 10 Prozent der nationalen Entwicklungsgelder in die freiwillige Familienplanung in den ärmsten Ländern fliessen. Die Ideologie von Ecopop Der Verein Ecopop (deutsch: «Umwelt und Bevölkerung», französisch: «Ecologie et Population»): wurde 1971 als «Schweizerischer Verein für Bevölkerungsfragen» gegründet. Sein Programm ist stark von Valentin Oehen geprägt, dem ehemaligen Nationalrat der «Nationalen Aktion für Volk und Heimat» und Mitstreiter der fremdenfeindlichen Schwarzenbach-Initiative. Oehen vertrat eine reaktionär-ökologische Lebensraumtheorie und führte die Umweltprobleme auf die «Bevölkerungsexplosion» zurück, vor der sich die Schweiz schützen müsse. Ohne Beschränkung gehe die «Heimat» unter. In den 1980er-Jahren nannte sich der Verein in Ecopop um und distanzierte sich von der rechtsextremen Rhetorik Oehens. Seine Ideologie hat sich jedoch nicht grundsätzlich verändert und spiegelt sich in der Initiative. Warum die Unia Nein sagt Die Vereinigung «Umwelt und Bevölkerung» (Ecopop) verlangt mit ihrer Initiative eine massive Einschränkung der Zuwanderung. Konkret will sie, dass die ständige Wohnbevölkerung der Schweiz im dreijährigen Durchschnitt nicht mehr als 0,2% durch Zuwanderung wachsen darf. Zudem sollen mindestens 10 Prozent der Entwicklungsgelder in die Familienplanung in den ärmsten Ländern fliessen. Weshalb die Unia NEIN zu Ecopop sagt Die Ecopop-Initiative entspringt einem reaktionärökologischen Gedankengut. Sie will die Umweltprobleme mit einer radikalen Begrenzung der Zuwanderung bzw. der Bevölkerungszunahme lösen. Sie macht Migrant/ innen zu Sündenböcken für Umweltprobleme und leistet einer Diskriminierung von Menschen ohne Schweizer Pass Vorschub. Auch wenn sie dies bestreiten, machen sich die Initiant/innen so zur Komplizin rechtspopulistischer Parteien und Strömungen, die seit Jahren predigen: Migration ist schlecht, die Schweiz müsse sie viel stärker steuern und nur jene ins Land reinlassen, die tatsächlich gebraucht werden. Gleichzeitig löst die Initiative kein einziges ökologisches Problem. Die Unia lehnt die Initiative und die dahinter stehende Ideologie insbesondere aus folgenden Gründen ab: Ecopop führt zu prekären Lebens- und Arbeitsbedingungen * Die Ecopop-Initiative fordert die radikale Begrenzung der ständigen Wohnbevölkerung (Bewilligungen B und C). Nicht betroffen sind Grenzgänger/innen und Kurzaufenthalter/innen. Das führt dazu, dass die Zahl der Kurzaufenthaltsbewilligungen drastisch zunehmen wird. Denn um ihren Bedarf an Arbeitskräften zu decken, werden Arbeitgeber vermehrt auf diese zurückgreifen. Das führt zu einer massiven Zunahme von prekären Aufenthaltsbewilligungen und Arbeitsverhältnissen. In den Grenzregionen werden vermehrt Sonderproduktionszonen mit schlecht Ecopop: diskriminierend und arbeitnehmerfeindlich Die Ecopop-Initiative ist eine fremdenfeindliche und pseudo-grüne Initiative. Sie löst keine Probleme, sondern schafft vielmehr neue. Sie will das Bevölkerungswachstum massiv begrenzen und die Zuwanderung rigoros einschränken. Sie verschärft die Diskriminierung der Migrant/innen, führt zu einer Zunahme von Kurzaufenthalter/innen mit prekären Arbeitsbedingungen und zu noch mehr Lohndruck. entlöhnten Arbeitsplätzen entstehen. Dies führt zu einer Erosion der Arbeitsbedingungen und zu Lohndruck für alle Arbeitnehmenden. * Ecopop führt nicht zu weniger ausländischen Arbeitskräften in der Schweiz, aber zu mehr Migrant/ innen mit weniger Rechten. Schon heute kämpfen Kurzaufenthalter/innen mit vielen alltäglichen Problemen und Diskriminierungen (bspw. bei der Wohnungssuche oder Schwierigkeiten bei der Eröffnung eines Bankkontos). Mit Ecopop würde jedoch das Freizügigkeitsabkommen gekündigt werden, welches auch Kurzaufenthaltern ein Anrecht auf Familiennachzug zugesteht. Ecopop führt so zu einer Rückkehr zu Verhältnissen wie unter dem Saisonnierstatut, wo Familien auseinandergerissen und Kinder, falls sie doch illegal in die Schweiz kamen, keine Schule besuchen konnten und im Versteckten leben mussten. * Die Annahme der Ecopop-Initiative bedeutet das definitive Aus für die Personenfreizügigkeit, welche es allen Arbeitnehmenden, Schweizer/innen und Migrant/innen erlaubt, im gesamten EU-Raum zu arbeiten und zu leben. Die Initiative nimmt den Menschen das Freiheitsrecht, ihren Lebensmittelpunkt frei wählen zu können. Schweizer/innen können mit Ecopop ebenso wie Migrant/innen nicht mehr frei in andern Ländern Europas arbeiten oder studieren. * Die Ecopop-Initiative bedeutet das definitive Aus für die flankierenden Massnahmen zum Schutz der Löhne, die an die Personenfreizügigkeit gebunden sind. Mit ihnen soll garantiert werden, dass unabhängig vom Pass alle, die in der Schweiz arbeiten, gleichen Lohn für gleiche Arbeit erhalten. Dazu sehen die flankierenden Massnahmen (zu verbessernde) Kontroll- und Sanktionsmöglichkeiten vor. Mit dem Wegfall der Personenfreizügigkeit sind diese Massnahmen hinfällig, was dem Lohn- und Sozialdumping Tür und Tor öffnet. * Ein nach verschiedenen, teils diskriminierenden Statuten strukturierter Arbeitsmarkt erleichtert die Spaltung der Arbeitnehmenden und erschwert so deren Interessenwahrnehmung. Als die Schweizer Migrationspolitik mit Kontingenten und Saisonnierstatut operierte, schwächte dies die Verhandlungsposition der Gewerkschaften und führte zu massivem Lohndruck, etwa auf dem Bau oder in der Industrie. Im früheren Kontingentsystem verdienten Saisoniers für die gleiche Arbeit fast 15 Prozent weniger als Arbeitskräfte mit Schweizer Pass. Eine Rückkehr zu solchen Verhältnissen wollen wir verhindern. * Ecopop führt zu mehr Illegalität und Schwarzarbeit., denn wenn die Arbeitgeber die benötigten Arbeitskräfte nicht auf legalem Weg anstellen können, dann lagern sie entweder Bereiche aus oder stellen Arbeitskräfte schwarz ein. * Ecopop führt zudem zu einer erneuten Verschärfung der Flüchtlingspolitik, da Flüchtlinge zur ständigen Wohnbevölkerung gerechnet werden und künftig aus rein numerischen Gründen abgewiesen werden müssen. Damit verstösst die Initiative aber auch gegen Völkerrecht, denn Flüchtlinge, die in ihrem Heimatland bedroht sind, dürfen nicht zurückgeschickt werden. Ecopop gefährdet den Werkplatz Schweiz und die bilateralen Verträge * Die Ecopop-Initiative bedeutet das Ende der Bilateralen Verträge I, die neben der Personenfreizügigkeit u.a. auch wichtige Abkommen wie jene zu Technische Handelshemmnisse, Landverkehr oder Forschung enthalten. Diese Abkommen regeln die Beziehungen zwischen der Schweiz und der EU. Ein Ende dieser Verträge führt zu einer Isolierung unseres Landes. Das wird massive wirtschaftliche Auswirkungen haben, ist die EU doch die mit Abstand wichtigste Handelspartnerin der Schweiz (2012: 56% der Exporte und 75% der Importe). Tausende von Stellen vorab in der Industrie werden verschwinden; die Exporte werden einbrechen und viele Betriebe eine Auslagerung anstreben. * Ein offener und gleichberechtigter Austausch mit den Nachbar- und weiteren Ländern ist aber nicht nur ökonomisch wichtig. Er ist auch für die Wissenschaft, die Weiterbildung, die kulturelle Entwicklung, kurz unseren gesellschaftlichen Wohlstand insgesamt unentbehrlich. Ohne diesen Austausch wird die Schweiz verarmen. Ecopop ist kolonialistisch *Die Ecopop-Initiative fällt in das alte Paradigma der Bevölkerungskontrolle zurück: Sie verpflichtet die Schweiz, der Bevölkerung armer Länder den Verzicht auf Kinder zu predigen. Dieses koloniale Denken ist unmenschlich und lehnen wir ab. *Fachleute der Entwicklungszusammenarbeit sind sich einig: Die einseitige Förderung der freiwilligen Familienplanung, wie sie Ecopop verlangt, ist das falsche Mittel, um die Armut zu bekämpfen. Eine hohe Geburtenrate ist die Folge, nicht die Ursache von Armut. Alle Erfahrungen zeigen: Je besser es den Menschen geht, je höher ihr Einkommen ist und je stärker die gesellschaftliche Stellung der Frauen, desto niedriger ist die Geburtenrate. Hier gilt es anzusetzen. Deshalb konzentrieren sich sowohl die Hilfswerke, wie die staatliche Entwicklungszusammenarbeit auf eine nachhaltige Aufklärungs-, Bildungs- und Gesundheitspolitik und auf die Stärkung der Rechte der Frauen. Parallel braucht es eine faire Handels- und Wirtschaftspolitik, welche arme Staaten nicht benachteiligt, sondern in ihrer Entwicklung unterstützt. Anne, çocugunu trafiğe hazırlıyor, trafikte nasıl hareket etmesi gerektigini anlatıyor. Önerİler Çocuklar küçük yaştan itibaren trafikteki tehlikeler konusunda bilgilendirilmelidir. 2 yaşından itibaren trafiğe adım adım alıştırılmalı, trafikte nasıl davranması gerektiği gösterilmelidir. Çocuklar yolda açık renkli, ışık yansıtan materyalden yapılmış parlak elbiseler giymelidir. Karanlıkda, sisli ve yağmurlu havalarda buna özellikle dikkat edilmelidir. Çocuklar, bisiklet vb. her türlü tekerlekli araçları kullanırken, gidilecek mesafe kısa bile olsa her zaman kask takmalıdır. Çocuklar, bisiklet, Paten, scooter vb. araçları trafikden uzak, sakin yerlerde sürerek, -örneğin evinizin avlusunda veya okulun bahçesinde- alıştırma yapıp kendilerini geliştirebilirler. Bisikletin düzenli olarak kontrolü ve bakımı yapılmalıdır. Trafikte kullanılan bisikletin, yasaların öngördüğü biçimde donatılmalıdır. Çocuğunuz, bisiklet ve diğer tekerlekli araçları sürerken, koruyucu ekipmanlar -Örn. kask, bilek, dirsek ve diz koruyucusu- takmalıdır. BFU kazaları önleme kurumu Kazaları Önleme Kurumu bfu/ bpa/upi güvenlik konusunda aileleri ve çocuğa bakan kişileri bilgilendirmektedir. Yeni, Türkçe olarakda çıkartılan Çocuk Postası 7 sayıdan oluşmaktadır. Bu broşürlerde olası kazaları önlemek için gerekli önerileri bulabilirsiniz. Çocuk Postası, çocuğunuzun yaşına göre, size her yıl ücretsiz olarak gönderilecektir. Ücretsiz olan Çocuk Postası na ch sayfasında abone olabilirsiniz. Çocuk Postası Gazetemizin bu sayısından itibaren, çocuk kazalarını önleme konulu yazı dizisini başlatıyoruz. İlk konusunu trafiğe ayırdığımız yazı dizisi 3 bölümden oluşuyor. Kazaları Önleme Kurumu bfu/bpa/upi tarafından Türkçe olarak başlatılan Çocuk Postası adlı kampanyanın bir parçası olan yazı dizimizde kullandığımız teksler bfu tarafından hazırlandı. 1 Çocuklar ve trafik Çocuklar hareketli bir ortamda doğup, büyüyorlar, küçük yaşta trafiğin bir parçası oluyorlar: Bebek iken arabada ailesi ile birlikte yolculuk yapıyorlar, yaşları ilerledikçe, yaya olarak, bisiklet vb. araçları sürerek trafiğe katılıyorlar. Çocukları trafiğe bilinçli hazırlamak Anne-babalar ve çocuklara bakan kişiler, çocukların güvenliği için çok şey yapabilirler: Çocuk küçükken, uygun bebeçocuk oto koltuğu kullanarak, çocuğun büyüme dönemlerinde ise onlara iyi bir örnek olarak. Ayrıca anne-babalar ve çocuğa bakan kişiler, çocuklara tehlikeleri gösterip, trafikte nasıl hareket edilmesi gerektiğini uygulamalı olarak öğreterek, çocukları özenli ve dikkatli bir biçimde trafiğe alıştırabilirler. Çocukların küçük yaşta tek başına trafikte bulunmasına izin verilmemelidir. Çocuk öğrendiğini doğru olarak uygulayana ve trafiğe alışana kadar kendilerine eşlik edilmelidir. Çocuklar bedensel ve zihinsel olarak sürekli bir gelişim içerisindedirler. Algılama duyguları henüz tam olarak gelişmediği için, taşıtların hızını ve mesafesini doğru olarak tahmin edemezler ve çocukların dikkati çabuk dağılır. Buna ilaveten, çocuk trafikten uzak, sakin yerlerde bisiklet sürmeye tam hakim değilse, caddede bisiklet sürmesine kesinlikle izin verilmemelidir. Anne ve babalar cocuklarına bisiklet sürmeyi ögretmeli, ara sokaklarda cocuklarıyla alıştırma yapmalı. Bebek oturağında ECE standardının olması gerektiğini gösteriyor. Çocuk oto koltukları Çocuk oto koltuğu kullanılmadığı taktirde, kaza anında çocuğun yaralanma veya ölme ihtimali yüzde 7 artar ve 2011 yılları arasında meydana gelen araba kazalarında 5000 nin üzerinde çocuk yaralandı. Bu kazaların nedeni; oto çocuk koltuklarının doğru monte edilmemesi ve doğru kullanılmamasıdır. Çocukların, güvenli yolculuk yapması için mutlaka çocuk oto koltuğu kullanılmalıdır. Araba kemerleri yetişkinler için tasarlanmış olduğundan, çocuklar için uygun değildir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına kadar veya boyu 150 cm oluncaya kadar arabada, oturakta oturmalıdır. Koltuğun, çocuğun yaşına uygun seçiminin yanısıra, arabaya doğru monte edilmeside çok önemlidir. Eğer, oto çocuk koltuğu arabaya doğru monte edilmez veya kemer doğru bağlanmaz ise, her hangi bir kaza durumunda yaralanma tehlikesi daha da artar. Önerİler Avrupa Standartı ECE R44 ün belirlediği standartlara uyan ve çocuğunuzun kilosuna ve boyuna uygun olan oto çocuk koltuğunu seçin -Test numarası 03 veya 04-. Bu konuda bilgi almak için satış elemanlarına sorabilirsiniz. Oto bebe-çocuk koltuğunu monte ederken, arabanızın ve araba koltuğunun kullanma talimatlarına uygun hareket edin. Oto çocuk koltuğunu, mümkünse arabanızın arka koltuğuna monte edin. Kemerin, çocuğunuzun vücuna sıkıca bağlanmış olmasına dikkat edin -kışın, mont vb. kalın giysilerin ya önü açılmalı, yada çıkartılmalı-. Johnson & Johnson Family of Companies Johnson & Johnson Family of Companies, aile ve çocuğun sağlığını koruma yükümlülüğüne sahip olma geleneğinin bir parçası olarak, İsviçre de çocuk kazalarını önleme projesi Çocuk Postası nı desteklemektedir.

4 6 İSVİÇRE HABERLERİ AVRUPA HABERLERİ 7 Emzirme için yeni düzenlemeler 1 Haziran 2014 tarihinden itibaren, annelerin iş yerlerinde çocuklarını emzirme hakkı var. Emzirme molası için yapılacak ödemeler annenin günlük çalışma saatine göre düzenleniyor: Günde 4 saat çalışan bir anne 30 dakika ödemeli emzirme hakkına sahip. 4 saatden fazla çalışanların, 60 dak. ve 7 saatden fazla çalışanların ise 90 dak. emzirme hakkı var. Bu düzenleme sütün pompalanması içinde geçerli. Çocuk, iş yeri dışında, başka bir yerdede emzirilebilir. Çocuk hasta, ne yapılmalı? Çocuğun her hastalandığı ve bakıma muhtaç olduğu durumlarda anne ve babanın 3 gün izin hakkı var. Bu tür durumlarda anne ve babaya normal ücreti ödenir. Bu ödemenin yapılması için anne ve babanın iş yerinde üç aydır çalışıyor olması ve önündeki süreçte en az üç ay çalışacak olmasının garanti edilmesi şartı bulunmaktadır. Anne ve babalara yapılacak olan ödemelerin süresi sınırlıdır ve her işyeri bu süreyi kendisi belirlemektedir. Bunedenle işyerinizde geçerli olan süre hakkında bilgi almanız gerekir. Ücret eşitliği: Salyangoz hızı ile ilerleyemez! Ücret eşitliği dialoğu, işverenlerin ücret sistemindeki cinsel ayrımcılığı gözden geçirerek, ücret eşitliğine giden yolda önemli bir adım atılması için gönüllü olarak oluşturuldu. Fakat dialoga katılan işverenlerin sayısının az olması nedeniyle başarısız olundu. Yasal düzenlemelere gidilmeden, işverenlerin vicdanına bırakılarak ücret eşitliği sağlanamaz. Bu yolda salyongoz temposuyla ilerleniyor. Biz ücret-maaş eşitliğini hemenşimdi talep ediyoruz. Aynı zamanda kontrol gerekli! İsviçre Sendikalar Birliği (İSB) nin 2013 yılında yapılan kadın kongresine katılan Federal Konsey üyesi Sommaruga kadınların eşit ücret talebini tanıdı: Sommaruga, eşit ücret diyaloğunun başarısız olduğunu kabul ederek, eğer ekonomi bu konuda tek başına adım atamıyorsa, politikanın yardımcı olması gerekir dedi. Ücret eşitsizliği azalmıyor, tam tersine artıyor! Kadın ve erkek ücreti arasındaki fark 18,4 den 18,9 a yükseldi. Kadınların işyerindeki konumunun yükselmesi durumunda aradaki ücret farkıda artıyor. Şimdi önlem alınmalı Bu olumsuz gelişmeler, İsviçre Sendikalar Birliği üyesi kadınları harekete geçirdi. Kadınlar, artık harekete geçme, önlem alma zamanı, her şey işverenin gönlüne bırakılamaz dediler! 12 haziran günü yaptıkları etkinlikte Federal Konsey e taleplerini içeren bir mektup verdiler. Düzenli kontrol ve yaptırım İsviçre Sendikalar Birliği nin önerdiği tedbirler kataloğunda yer alan talepler: İşverenler maaşları düzenli olarak (her üç yılda bir) mevcut yasaların öngördüğü biçimde kontrol etmeli. İşverenler, ücretde şefaflık sağlamalı, eşit ücretin uygulanması için etkin ve sürekli kontrol yapılmalı, kontroller sabitleştirilmeli, ulusal düzeyde işveren, işçi ve hükümet görevlilerinden oluşan resmi bir kurum oluşturulmalı. Bu kurumun, inceleme, kontrol yapma ve gerekli önlemleri alma ve uygulatma yetkisi olmalı. Ve gerek dava açarak, ceza vererek gerekse karar çıkartarak eşitsizliğe karşı mücadele etmeli. Ayrımcılık tesbit edildiği an, sıfır tolerans gösterilmeli. 7 Mart 2015 tarihini not edin 70 yıl beklemek istemiyoruz, eşit ücret şimdi uygulanmalı diyen sendikalı kadınlar, Federal Konsey in bu konuda yaptırıma gitmesi için eylemlerini devam ettireceklerini belirttiler. 7 mart 2015 tarihini randevu defterinize yazın. Sendika aktivisti kadınlar, diğer kadın organizasyonları ile birlikte 7 Mart 2015 de ulusal bir gösteri düzenleyecekler. Amaç, kadınların taleplerini sokağa taşımak. 33 yıldır eşit haklar yasası Anayasada yer alıyor ve 18 yıl önce eşithaklar yasası çıkartıldı, fakat hala uygulanmıyor. Aurora García Kadın göçmenler girişimci oluyor , saat 19:00: Crescenda nın 10. yılı kutlamasından dolayı sergi açılışı, Pauluskirche, Basel, Federal Meclis üyesi Simonetta Sommaruga nın katılımıyla Crescenda-Modeli kadın göçmenler için yeni bir entegrasyon modelidir. Bu program sayesinde yabancı kadınlar başarılı bir şekilde ekonomik bağımsızlığa yönlendiriliyorlar. Kendi ülkelerinde başarılı bir şekilde kendi şirketlerini yönetiyorlşardı, çalışan olarak tecrübe kazanıyorlardı veya üniversiteler ve yüksekokullardan diplomalar almışlardı. Hedeflerini ısrarla takip ettiler, iyi bir şekebe oluşturdular ve çoğunlukla kendilerini yönettiği bir hayat sürdüler. Fakat göçemn statüsüne girince bütün bunlar temelden değişti. Crescenda da yani İsviçre kapsamında göçmen kadınların girişimci olarak eğitildikleri ilk okulda yılındaki kuruluşundan beri çok farklı özgeçmişlere sahip, yaklaşık 50 ülkeden gelen 150 kadın İsviçre de yeni bir hayat kurmak için biraraya geldiler. Bunlar, en yüksek saygıyı hak eden, çok cesaretli ve güçlü kadınlar. Anglosakson ülkelere nazaran İsviçrede»female migrant entrepreneurship«yani kadın göçmen girişimciliği konusunda, bu yayının dolduracağı bir boşluk var. Katılımcılar: Annika Bangerter / Eva Maria Belser / Irena Brežnà / Rebekka Ehret / Swetlana Franken / Hilmi Gashi / Hala Helmy / Gerald Hüther / Ganga Jey Aratnam / Anne Juhasz Lieber- mann / Walter Leimgruber / Maria Lumsden Rieder / Kiki Lutz / Linda Muscheidt Burri / Eva Nadai / Simone Prodolliet / Sofia Rey / Monika Ribar / Walter Schmid / Béatrice Speiser / Nicole Wichmann Béatrice Speiser, Dr. iur. HSG, 1963 doğumlu, Brüssel de (B) büyüdü, St. Gallen Yüksekokulunda hukuk bilimleri dalında okudu ve promovasyonunu yaptı, takip eden eğitimlerini ABD ve Fransada yaptı, Baselde ikamet ediyor ve serbest avukat ve girişimci olarak çalışıyor, çeşitli şirketlerin ve kar amacı gütmeyen organizasyonların yönetim kurulu üyesidir, Initiantin/Präsidentin und Dozentin bei Crescenda. Yayıncı Annika Bangerter, oğum tarihi 1984, Baselde ve Londrada Alman dili ve edebiyatı, sosyoloji ve toplum bilimleri dallarında üniversiteyi bitirmiştir. Crescenda da pazarlama ve organizasyon alanlarında çalışmıştır. Gazeteci olarak çalışıyor ve Baselde oturuyor. Yayıncılar röportaj verebilirler. Güney Kürdistan a ilişkin AB den ortak tutum Brüksel de toplanan Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanları, Güney Kürdistan güvenlik güçlerine silah teslimatı konusunda ortak bir tutum belirledi. AB, Fransa gibi doğrudan askeri yardımda bulunan üye devletleri de kutladı. Brüksel deki olağanüstü toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Ortak bir tutuma ulaştık dedi. Steinmeier, AB bazı ülkelerin Kürt güvenlik güçlerinin talebine olumlu cevap vermesini selamlıyor diye ekledi. Alman Dışişleri Bakanı, Hangi ekipmanların kullanıldığı ve hangilerinin gerekli olduğu henüz net değil şeklinde konuştu. Her ne kadar silah teslimatı kararı, üye devletlerinin kendileri tarafından alınacak kararlar olsa da, 28 üye ülkeyi temsil eden bu toplantı ile ortak bir tutum geliştirilmesi amaçlanıyordu. AFP ye göre bir Avrupalı üst düzey yetkili, bakanlar kurulunun üye devletlerin bu çabasını desteklediği ve Kürtler ile Irak hükümetine desteğini gösterdiğini kaydetti. Aynı diplomat, özellikle Fransa, İtalya ve İngiltere tarafından talep edilen bu toplantıda çıkan karar için Çok güçlü bir duruş dedi. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani nin talebi üzerine askeri ekipmanların her an ulaşabileceğini söylemişti. Uyandıran Mevsim adlı şiir kitabına dair Şair/Yazar Yusuf Değirmenci, Sokak Kitapları Yayınları ndan çıkan Uyandıran Mevsim adlı eserinde büyük bir coşkuyla aşk, sevgi, kavga ve umuda dair şiirler yazmış. Yıllarca dili, kültürü yasaklanmış Kürt halkına dair dizeler var. Şairin dizelerinde yoğun hümanist duygu ve sevgi zenginliğini görürüz. Şairin dünyasındaki sosyal, toplumsal sorunların yanı sıra, Uyandıran Mevsim isimli kitabındaki tema genelde aşk vurgulu, acıyı, umudu, kavgayı, sevdayı, doğayı ve yalnızlığı çağrıştıran şiirlerden oluşmaktadır. Kendisi Alplerin ülkesi İsviçre de yaşamak zorunda kalsa da, hakikatli olansa içindeki güneş ülkesine yakın diyarlara gitmesidir ona bu kadar içli mısralar yazdıran. Geleceğe dair özlemle büyüttüğü isteklerini bir şair ustalığıyla dile getiriyor. Bu yüzden şiirleri, felsefe ağırlıklı genelden söz eder. Ayrıca, sözcüklerini itinayla seçerek mısralarında sıralamanın yanı sıra, toplumsal yaşanmışlıkları da içeren şiirlerinde, şiir sevmeyene şu kıtalarla cevap vermiş: mekanizma Hey be beyni bulanmış mahlûk bre alçak imanı bol keseden idealist bu yüksek okulu niye okudun söyle hele beyinsiz diplomalı şiiri sevmiyorsan üniversite kapısı söğüt gölgesi miydi? Kısacası birbirinden güzel şiirler, kendine has bir lezzet içinde sunmuş bize. Yaşama dair güzellikleri şiirlerine nakşetmiş yeni eserinde Şairi bu eseri okura kazandırdığı için kutlarım; bilincin kaim, kalemin daim olsun! İSMAİL GÜNER

5 8 İSVİÇRE HABERLERİ avrupa HABERLERİ Frank yasal Asgari ücret insiyatifinin reddedilmesi, sendika ve sendika mücadelesini destekleyenleri büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bu sonuç İsviçre nin geleceği açısından olumsuz bir sinyal olarak algılanabilir. İsviçre de yaşayan ve çalışan her kişinin aldığı maaşla geçinmesi gerekir, bunun içinde adil asgari ücrete ihtiyaç var. Bu gerçeği, hiç bir işveren ve hiçbir politikacı yürütülen kampanya sürecinde inkar etmedi. Bunedenle, sandıkda kayıp etsek bile, asgari ücret konusunu toplumda tartıştırmayı başardığımız için kazançlıyız. Bu tartışmaların sayesinde iş çevrelerinde 4000 Frank adil ücret talebi kabul gördü. Bizim asgari ücret insiyatimiz sayesinde değişik branşlarda, birçok işveren işçilerinin maaşını arttırarak 4000 Frank asgari ücret ödemek zorunda kaldı. H&M, Bata ve Aldi yi bu konuda örnek olarak gösterebiliriz Frank asgari ücret uygulaması, çiçekcide, fırında çalışan satış elemanları ve Cenevre de perakendecilik alanında çalışan işçiler (Unia ile yapılan TİS kapsamında) içinde geçerli. Ayrıca bahçecilik alanında çalışanların belirli bir bölümüne 4000 Frank maaş ödenmesi kabul edildi. Saat sanayinde ve grafik endüstrisi basım bölümünde de bu yönlü çalışmalar devam ediyor. 18 yıldır, sendikaların düşük ücrete karşı çıkarak, adil ücret için yürüttükleri mücadele sayesinde, çalışanların ücretleride düzenli olarak arttı. Örneğin otelcilik alanında, ücretlerde 1000 Frank artış sağlandı. Biz bununla yetinmeyerek, toplu iş sözleşmesi kapsamında, ücretlerin arttırılması için yürüttüğümüz çalışmalarımızı ve adil, asgari ücret mücadelemizi Unia üyeleri ve aktivistleri ile birlikte devam ettireceğiz. Corinne Schärer Unia Yönetim Kurulu üyesi Zürich de hasta tutsak Abdullah Kalay serbest bırakılsın eylemi yapıldı Demokratik toplumlarda olmasa olmaz kurallarından birisi de can güvenlğinin ve yaşam hakkının verilmesidir. Bu kurallar uluslararası demokrasiye ınanan ve uygulayan her ülkede vardır. Ceza kurallarını çiğneyen bireyleri topluma kazandırmak için uygulanması gereken bir kural olması gerekmektedir. Ölümcül bır hastalığa tutulmuş olan bir hükümlünün veya tutuklunun tedavisini engelmek o insanın yaşam hakkının sonlandırılması anlamına gelir. Bu nedenle hasta tutuklu ve hükümlünün bir an önce serbest bırakılması insanı duygu ve yaşam hakkı açısından olması gereken olağan bir durumdur ve gerekliliktir. Ölüm sınırına gelen ve bu ağır koşullarda yaşayan hükümlülerin tedavi olabilmesi ve son günlerini, son nefeslerini sevdikleriyle paylaşıp onlarala yaşamlarının sonlarında bereber olabilmesi insani bir haktır. Bu konumda Cumhurbaşkanına çok işler düşmektedir. Bu durumda bulunan bütün mahkümları af etmesi gerekmektedir. Sayıları 130 bini aşmış tutsakların doldurduğu hiç bir hapishanede bırakalım 24 saat doktor ve sağlık ekibinin bulundurulması geremekteyken, Hafta içi dahil mesai saatleri içinde bir gün doktor bulunmamaktadır. Uluslar arası insan hakları mahkemesinin defalarca uyarmasına rağmen bu hala düzeltilmemektedir. İşte hasta tutsak Abdullah Kalay da bunlardan birisidir. Kandıra F tipi hapıshanesinde tutsak olan Abdullah Kalay 13 Nisan 2012 tarihinde kalp krizi geçirdi; saatlerce hastahaneye götürülmediği için kalp dokuları ciddi olarak tari oldu. Hücresinde, tedavi koşullarından uzakta, ölümle yüzyüze yaşamaya çalışmaktadır. Abdullah Kalay, 1992 yılında siyasi bir davadan tutklandı. Tanık ve delil yetersizliğine rağmen 2009 yılında müebet hapis cayası aldı. Bu kötü koşullarda yaşayan Abdullah Kalay ciddi sağlık sorunlarıyla uğraşmaktadır. Wernicke Korsakoff, sürekli baş agrısı, reflü, romatizma, bağırsak soruları, sesten etkilenme, astım gibi rahatsızlığı olan Abdullah Kalay kalbinin % 25 i çalışmaktadır. Abdullah Kalay ın bu koşullarda yaşam mücadelesi verdiğini ve derma serbet kalması ve gerekli tedavisinin bir an önce yapılabilmesi için yakınları Uluslar arası kamuoyuna duyurmak amacıyal Zürcih şehrinde Isviçre tayad komitesiyle ortaklaşa bir eylem yaparak, 2-3 Ağustos 2014 de iki günlük açlık grevinde bulundular. Bu konuda duyarlı olan ilerici, demokrat, aydın, sosyalist yazar ve çizerleri, sanatcıları bu mücadelede Abdullah Kalay ve onun gibi yaşam mücadelesi veren hasta tutuklu ve hükümlülerin özgürlüğü için destek olmaya çağırıyoruz. Tüm hasta tutuklular derma serbest bırakılsın, yaşam savaşı veren bütün tutsaklara özgürlük verilsin. Metin Agbuga/Zürich Almanya ABD yi dinlemiş! Almanya ile ABD arasındaki casusluk skandalı yeni bir boyut kazandı. Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı NSA başta Almanya Başbakanı Angela Merkel olmak üzere üst düzey politikacı ve yöneticileri dinlerken Almanya Federal Haberalma Teşkilatı BND nin de boş durmadığı ortaya çıktı. Süddeutscher Zeitung, NDR ve WDR nin haberine göre, Almanya Federal Haberalma Teşkilatı BND de, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton u dinledi. CIA e casusuluk yaptığı belirlenen Alman istihbarat görevlisi Markus R. nin iki yıl boyunca sızdırdığı 218 belgeye göre, Alman istihbaratı Hillary Clinton u en az bir kez dinledi. Belgelere İsviçre nin Yeşiller Partisi nde çıplak selfie skandalı İsviçre, bir belediye başkanının gönderdiği çıplak selfie ler ile çalkalanıyor. Skandal yüzünden Yeşiller Partisi Federal Milletvekili ve Baden Belediye Başkanı Geri Müller in belediye başkanlığı askıya alındı. Deutsche Welle Türkçe nin haberine göre, Yeşiller Partisi Federal Milletvekili ve Baden Belediye Başkanı Geri Müller in, çalışma saatlerinde Baden deki ofisinde çektiği onlarca çıplak selfie yi 21 yaşındaki bir kadın arkadaşına gönderdiği iddia ediliyor. İsviçre basınında yer alan haberlere göre, 53 yaşındaki Geri Müller işyerinde çektiği fotoğrafları mobil hızlı mesajlaşma servisi WhatsApp yoluyla mesai saatleri içinde kadına gönderdi. BASINI ENGELLEYEMEDİ Neue Zürcher Zeitung un haberine göre Müller in avukatı Andreas Meili tarafından yapılan açıklamada kadının söz konusu fotoğrafları basın ve üçüncü kişilerle paylaşacağı şekildeki ifadelerinin ardından Geri Müller böyle bir girişimini engellemek için harekete geçti, ancak başarısız oldu. Olayın basına sızmasının ardından Sabah saatlerinde toplanan Baden Şehir Meclisi, Belediye Başkanı Geri Müller in görevinin askıya alındığını açıkladı. Meclisten yapılan açıklamada aksi ispatlanana kadar, suçsuzluğun esas olduğuna vurgu yapılarak, Belediye Başkanı nın konu ile ilgilenmesi için daha fazla zaman tanımak amacıyla, görevini askıya almaya karar verdik. Yerine Markus Schneider vekalet edecektir ifadelerine yer verildi. MESAİ SAATİNDE VE İŞYERİNDEYKEN ÇEKİLMİŞ Eşinden ayrı yaşayan üç çocuk babası politikacı, suçlamalar karşısında sessizliğini korurken, basında yer alan bazı haberlerde olayın bir aşk intikamı olduğu iddia ediliyor. İddialara göre söz konusu kadın ile Müller internet üzerinden tanışarak, daha önce aşk yaşamıştı. Politik çevreler ise, kişinin çıplak fotoğraflarını çekmesinin kişinin özel hayatıyla ilgili bir konu göre Almanya, bir NATO ülkesini dinlemesi yönünde Almanya Federal Haberalma Teşkilatı BND ye talimat vermiş ABD Dışişleri Bakanı John Kerry nin casusluk krizi kapsamında elde ettikleri belgeleri Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier e aktardığı ve Sizin de boş durmadığınızı biliyoruz mesajı verdiği belirtiliyor. Almanya, ABD ye karşı sistematik bir dinlemeyi reddederken, Hillary Clinton un yaptığı bir görüşmenin tesadüfen dinlemeye takıldığını, dinlemenin derhal silinmemesinin ise yanlış bir tutum olduğunu savunuyor olduğunu vurgularken, burada dikkat edilmesi gerekenin ise, çıplak fotoğrafların mesai saatlerinde ve iş yerinde çekilmesi olduğu kaydediliyor. ŞANTAJLA SUÇLADI Çıplak selfie skandalına imza atan Geri Müller, avukatı üzerinden konunun tamamen özel olduğunu ifade etti ve kadın tarafından şantaja uğradığını açıkladı. Müller, kadının intihar tehdidinden sonra polise haber verdiğini belirtti. İsviçre basınına konuşan kadın ise Müller in ifadelerini yalanladı. İddiaya göre kendisiyle ilişkisini bitiren Müller, fotoğrafları telefonundan silmesi için baskı yaptı. Ancak ifadesi alınan kadının suç duyurusunda bulunmadığı belirtildi. BAŞI DERTTE Olayın ardından Yeşiiller Başkanı Jonas Frickler eğer iddialar doğruysa Müller in başı dertte diye konuştu. Müller in sonuca katlanması gerektiğini ifade edilirken, parti siyasetçiyi kınadı ancak olayın henüz araştırıldığını ve kesin bir yargı için erken olduğunu belirtti. Baden Meclisi ise Müller e olayın aydınlatılması için zaman tanıdığını, bu süre kapsamında da Müller i görevden uzaklaştırdığını duyurdu.

6 10 AVRUPA HABERLERİ AVRUPA HABERLERİ 11 Almanya dan IŞİD e 1200 militan Almanya nın Hamburg kentinde yaşayan Türk ailesi, çocuklarının IŞİD e katılması üzerine çözüm ve destek bulmak amacıyla Türkiye ye geldi. Acılı aile, TBMM de basın toplantısı düzenleyerek yaşadıkları paylaştı ve Türk hükümetinin duyarsızlığını eleştirdi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, TBMM de bir basın toplantısı düzenledi. Aygün, Almanya nın Hamburg kentinde yaşayan ve çocukları IŞİD e katılan bir Türk ailesinin mensupları ile basının karşısına çıktı. IŞİD İ BESLEYEN DAVUTOĞLU NUN BAŞBAKAN OLMASI UTANÇ VERİCİ Basın toplantısının başında kısa bir konuşma yapan Aygün, adını F.K. olarak açıkladığı gencin Hamburg kentinden 4-5 hafta evvel 18 kişilik grupla Türkiye ye geldiğini ve oradan da IŞİD e katıldığını söyledi. Aygün, aile ile birlikte Bu gencin nasıl IŞİD e katıldığına, Türkiye nin Suriye ye giden militanları nasıl desteklediğine, sınırların nasıl kevgir haline geldiğine dair açıklamalar yapacaklarını dile getirdi. Ardından da bu konudaki tutumundan dolayı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu un eleştirdi. Davutoğlu nun isminin şimdi Başbakan olacak diye anıldığını hatırlatan CHP milletvekili, Ben Davutoğlu nun başbakanlığını, IŞİD denen canavar örgütü yaratan kişinin merkeze taşınması olarak görüyorum. Ortadoğu da IŞİD i beslemiş büyütmüş bir insanın Başbakan olmasının utanç verici olacağını söylemek istiyorum. şeklinde konuştu. TÜRKİYE CİDDİ ŞEKİLDE KAOSA SÜRÜKLENİYOR Ardından Hamburg da yaşarken IŞİD e katıldığı söylenen gencin amcası Murat Keskin konuştu. Yeğeninin 4 hafta önce IŞİD e katıldığını ve ellerindeki belgelerle bunu doğruladıklarını belirten Keskin, yeğenleri için kaygılandıklarını ifade etti. Keskin, ikinci olarak kaygılandıklarını noktanın ise Türk makamlarının duyarsız kalması olduğunu anlattı: Ortadoğu da çok uluslu güçlerin bir stratejisi var ve bu strateji de burayı kan gölüne çeviriyor. Türk makamlarının buna duyarsız olması bizi rahatsız ediyor. Türkiye ciddi şekilde kaosa sürükleniyor. 100 yıllık dostlar bir gecede düşman oluyor. ÇOCUĞUMUZ ÖLSE CENAZESİNİ BİLE ALAMAYACAĞIZ Almanya da gençlerin IŞİD e katılması hakkında bilgi de veren Murat Keskin, özellikle Selefi akımının etkisiyle özellikle Türkiyeli, Bosnalı ve Çeçen gibi gençlerin örgütlendiğini belirtti. Bu gençlerin militan olarak yetiştirilip Türkiye üzerinden Suriye ve Irak a gönderildiğini söyleyen Keskin, Amacımız kamuoyunda duyarlılık oluşturmak. Bizim başımıza gelen, diğer ailelerin başına gelmesin istiyoruz. Basının da gerekli duyarlılığı göstermesini istiyoruz. Biz 4 haftadır uyku uyuyamıyoruz. Daha da kötüsü çocuğumuzun yaşayıp yaşamadığı konusunda bilgi sahibi değiliz, iletişim kuramıyoruz. Ölse cenazesini alamayacağız. ifadelerini kullandı. IRAK VE SURİYE YE GEÇİŞLER TÜRKİYE ÜZERİNDEN IŞİD e katılım için geçiş noktasının Türkiye olmasının vahim bir durum olduğunu sözlerine ekleyen Keskin, Hepsinin Türkiye üzerinden Irak ve Suriye ye geçtiğini duyuyoruz. Orada eğitim alıp sonra tekrar Türkiye de çeşitli kamplara gelip eğitim alıp tekrar bölgeye gittiğini duyuyoruz. Topladığımız bilgilerle baktığımızda böyle bir sonuca varıyoruz. dedi. ALMANYA DA IŞİD E KATILIM 1200 ÜN ÜZERİNDE Yeğeninin IŞİD e katıldığını duyar duymaz çeşitli kurumlara gittiklerini belirten Murat Keskin, İlk etapta bizim çocuğumuzun gittiğini haber almıştık ama Hamburg dan 18 kişi gitmiş. İçinde Almanı var, Bosnalısı var. Son 1 yıl içinde 400 e yakın katılım olduğu ve içinde yüzde 10 unun Türkiyeli çocuklar olduğu söyleniyor. Avrupa da 3 bine yakın katılım olduğu, bunlardan bin 200 ünün Almanya dan olduğu söyleniyor. Alman devletinin duyarsızlığı da sorgulanmalı. diye ekledi. Olayı duyduktan sonra yeğeninin gittiği camiye gittiklerini anlatan Keskin, orada gördüklerini ve yaşadıklarını ise şöyle aktardı: Caminin yönetimi bize şunu söylüyor, Müslümansanız biz sizinle sohbet edeceğiz, namaz kılacaksınız ondan sonra, sizinle sohbet edeceğiz. En son ben Ben Müslüman değilim, namaz kılmayı da bilmiyorum dedim. Sohbet etmeye başladık. Çocuğunuzu tanımıyoruz. Günde 100 çocuk geliyor buraya. dediler. Orada bir genç ben tanıyorum dedi. Bu kişinin görüntülerini aldık. Sonra araştırdık ki, bizim yeğen bu kişiyle geziyor 3 aydır. Pikniğe gidiyor, Hamburg un çeşitli yerlerinde toplu halde namaz kılıyorlar. Girdiğimiz camide masa üstünde Arapça kimlikler vardı. Görüntüsünü alamadık ama bunlar araştırılmalı. AİLELER KORKUDAN BAŞVURU YAPAMIYOR Yurt dışında bu şekilde mağdur olan birçok aile olduğunu belirten Keskin, Çocuklarının can güvenliği kaygısından dolayı başvuru yapamıyorlar, seslerini çıkartamıyorlar. Orada Alman makamlarına başvurduk. Eskiden bir aile geliyordu ama son bir iki ayda aile geldi dediler. Biz aileler ortak hareket etmek istiyoruz dedik. Bu ailelerin isimlerini vermek istemiyoruz, dediler. Bir sonuç elde edemedik. şeklinde konuştu. Şahit olduğu bir başka hadiseyi anlatan Murat Keskin, Bingöl kökenli bir çocuğun IŞİD e katıldıktan sonra yaralanıp yeniden ailesinin yanına döndüğünü öğrendiklerini belirterek, Gelen çocuk, annesi evde başı açık olduğu için annesini öldürmeye çalışıyor, bıçakla saldırıyor. Bir başka aile ile tanıştım. 18 yaşında bir çocukları var. Çocuğunu almış Türkiye ye getirmiş, geçici tedbir olarak. Ama burada ne kadar güvenli ortamda onu bilemiyorum. diyerek yaşanan acı verici durumu anlattı. DİYANET CAMİSİNE GİDİYORDU, ORADAN BU GRUBA KATILMIŞ Yeğeninin katılmadan önce hareketlerinden şüphelenip şüphelenmediği sorulan Keskin, Kendisi çok küçük yaşta annesini kaybetti. Orada Diyanet e bağlı bir camiye gidip geliyordu. Son 3 aydır da bu gruba katılmış demekle yetindi. Almanya da Yeşiller Partisi nden ilçe milletvekili olan Türk asıllı Gülnur Çam da kısa bir açıklama yaptı. Yaşanan bu durumda Almanya nın entegrasyon politikalarının da etkisi olduğunu söyleyen Çam, 11 Eylül sonrasında Müslüman kökenli gençlerin iş bulmada zorlandıklarını anlattı. Ailelerin çocuklarının IŞİD e katılması konusunda korkudan ne basına ne konsolosluğa başvurabildiklerini anlatan Gülnur Çam, bunu önlemek adına bir inisiyatif düşündüklerini söyledi. IŞİD e katılan gençlerin önce tavırlarında değişiklik olduğunu anlatan Çam, Bunların önceden fark edilmesi açısından bir inisiyatif düşünüyoruz. diye ekledi. İngiliz basını kafa kesen IŞİD militanını yazıyor İngiltere basını IŞİD örgütü tarafından başı kesilerek öldürülen ABD li gazeteci James Foley ve özellikle de örgütün sosyal medyada yayımladığı baş kesme videosunda görülen militanın çok büyük olasılıkla İngiliz vatandaşı olmasına geniş yer ayırdı. İsminin John olduğu tahmin edilen IŞİD militanının, dört Pakistan kökenli İngiliz vatandaşlarından oluşan ve The Beatles diye anılan bir grupla bağlantılı olabileceği belirtildi. Independent manşetinde Nereye gidiyoruz? diye soruyor ve manşetin hemen altında şu ifadeler yer alıyor: Bir Amerikalı kurban. Bir İngiliz katil. Kargaşa içinde bir bölge. Öfkede birleşen ama fikirlerden yoksun bir Batı dünyası. Başbakan David Cameron kriz görüşmeleri için tatilini yarıda keserken, Obama olayı kınayanlar korosuna katıldı. Amerikalı gazeteci James Foley nin öldürülmesi bir şeyi çok açıkça ortaya koydu. Sözde halifeliğin Irak ve Suriye de amansız yükselişi artık İngiltere nin görmezden gelebileceği bir sorun değil. Times ise Gardiyan John için av manşetini atmış. Gazete Foley nin başını kesen militanın İngiliz istihbarat servisleri MI5, MI6 ve SAS Komandoları nın başlıca hedefi olduğunu yazıyor. Gazete videoda görülen militanın IŞİD içinde dört Pakistan kökenli İngiliz vatandaşlarından oluşan ve The Beatles diye anılan gardiyan grubuyla bağlantılı olabileceğini yazıyor. Times, daha önce IŞİD tarafından rehin tutulan ve daha sonra serbest bırakılan bir rehinenin videodaki militanın sesini John adıyla bilinen bir gardiyana benzettiğini belirtiyor. Guardian da manşet haberinde benzer bilgiler veriyor ve Londra aksanıyla İngilizce konuşan militanın IŞİD in Türk yetkililere teslim ettiği 11 rehinenin fidye karşılığı serbest bırakılma müzakerelerinde IŞİD in başlıca müzakerecilerinden biri olduğu yönünde bilgiler bulunduğunu yazıyor. Daily Telegraph da FBI, MI5 ve Londra Emniyet Müdürlüğü Scotland Yard ın Foley nin başının kesildiği videonun militanın kimliği ve yeri hakkında birçok ipucu verdiğine inandığını yazıyor. Yüksek kaliteli malzemelerle çekilen videonun verdiği ipuçları arasında militanın ten rengi, boyu ve konuştuğu Londra aksanlı İngilizce nin bulunduğu belirtiliyor. FOLEY E KÖTÜ DAVRANDILAR Times da Foley le birlikte yedi ay geçirdikten sonra fidye karşılığı serbest bırakılan Fransız rehine Nicolas Renin in ifadeleri yer alıyor. Renin Foley nin ABD li olması ve erkek kardeşinin Amerikan Hava Kuvvetleri nde çalışması nedeniyle militanların kendisine özellikle çok kötü davrandığını anlatıyor. Geçen Nisan da serbest kaldıktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Foley nin serbest kalması için gereken fidyeyi bulmasını umduğunu söyleyen Renin, Militanlar sabırsızlanıyordu. Foley le geçirdiğimiz günler boyunca bu çok açıktı. Daha sonra ABD nin bombardımanı bu noktaya gelişi hızlandırmış olmalı diye konuşuyor. IŞİD E 4 REHİNE DAHA Guardian IŞİD ın son günlerde dört kişiyi daha rehin aldığını yazıyor. Halep yakınlarında rehin alınıp, Rakka ya götürülen son rehinelerin iki İtalyan kadın, bir Japon ve bir Danimarkalı olduğu kaydediliyor. Rehinelerin gazeteci, fotoğrafçı ya da yardım görevlisi oldukları vurgulanıyor. Independent ta yer alan bir haberdeyse İngiltere vatandaşlarının IŞİD ın yükselişinde önemli bir rol oynadığı söyleniyor. Habere göre IŞİD saflarında savaşan iki bin Avrupalı militanın 500 ü İngiliz vatandaşı. Gördüğüm en korkusuz gazeteciydi IŞİD yayınladığı videoda başı kesilerek öldürüldüğü gösterilen ABD li gazeteci Foley i, AFP fotomuhabiri Bülent Kılıç Milliyet e anlattı: Arkadaşımın maalesef, dipsiz kuyularda 635 gün direndikten sonra safi kötülüğün vücut bulduğu bir yaratık tarafından boğazı kesildi. ABD li gazeteci James Wright Foley nin (40) önceki gün, IŞİD militanları tarafından başı kesilerek öldürüldüğünü gösteren video şok etkisi yarattı den beri Suriye de kayıp olan Foley, GlobalPost için serbest fotomuhabirlik yapıyordu. Amerikalı yetkililer Foley nin başının kesildiği videonun gerçek olduğunu belirtirken, gazetecinin annesi oğlunun öldüğünü kabul etti. James Foley yi Bulun (Find James Foley) başlıklı Facebook sayfasında yayımlanan anne Diane Foley in mesajında, Oğlumuz Jim için hiç bu kadar gurur duymamıştık. O, Suriye halkının çektiği acıları dünyaya ifşa etmeye çalışırken hayatını verdi. Geride kalan rehinelerin hayatlarını bağışlamalarını istirham ediyoruz ifadesi yer aldı. Öğretmenliği bıraktı Foley yi tanıyan AFP Türkiye fotomuhabiri Bülent Kılıç, gazeteciyi Milliyet e yazdığı yazıda anlattı: Siz hiç arkadaşınızı kafası kesilirken gördünüz mü? Maalesef ben önceki gece gördüm. Herkes Amerika ya bir rüyanın peşine koşarken o öğretmenliği bırakıp savaş muhabirliğine gönül vererek bu rüyadan uyanmış biriydi. Libya da kaçırılmış, uzun pazarlıklardan sonra kurtulmuştu. Daha çok, video çeken en az bir film artisti kadar yakışıklı bir arkadaşımızdı. Ben kuzey Suriye de bombardıman altındaki İdlip şehrinden dönerken tanıştım James le. Nereye gidiyorsun diye sorduğumda bana İdlip dedi. Bense iki gün boyunca çıkmak için uğraştığım bu şehre bir insan nasıl girmek ister diye hayretle yüzüne baktım onun. Çok arkadaş canlısı bir insandı, nazik ve karşısındakine karşı en ufak bir önyargı beslemeden bakan biriydi. İlk günden arkadaş olduk. Telefonlarımızı verdik karşılıklı. Günler sonra onun, İdlip e yakın bir kasaba olan Serakip ten çektiği görüntüleri gördüm. Sonradan trajikomik bir şekilde ben Halep in Selahattin bölgesinden kaçarken o tekrar oraya giriyordu. Hayatımda gördüğüm en korkusuz gazeteciydi.

7 12 DÜNYA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 13 Amerika adalet için isyanda! Siyahi bir genç, 9 Ağustos günü polis kurşunuyla vuruldu. Halk ayağa kalktı 11 gündür sokakları protestolarla inletenlerin istekleri aynı: Adalet ve barış! Ame ri ka nın Mis so uri Eya le ti n de si ya hi bir genç po lis kurşunuyla öldürüldü. Herkes ayağa kalktı. Tüm dünyanın gözü, olayların merkezi Ferguson a çevrildi. Amerikan şehirlerinde siyahların ağırlıklı olarak yaşadığı bölgelerde resmi olmayan bir yaz üniforması var. Erkeklerde basketbol şortu, bilek boyunda çoraplar, Air Jordan lar ya da terlikler, üst çıplak veya atletli. Kızlar kalçalarını belli edecek dar kot pantolonlar veya kısacık şortlar Sonra bir de yaz adetleri var, arabayı kaldırım kenarına çekip kapılarını açarak sokağa müzik yayını yapmak. Veya bir alışveriş merkezinin otoparkına park edip kaportanın üzerine uzanıp yıldızları izlemek. Şehir ikiye ayrılıyor Bütün bu görüntüler önceki akşam Ferguson ın West Florissant Sokağı nda mevcuttu. Bu sefer olağan bir yaz akşamı yoktu mahallede. 25 yaşındaki gece kulübü işletmecisi Peda, bana buraların aslında hep canlı olduğunu, herkesin sokakta takıldığını, eğlendiğini anlatıyor. Ferguson ikiye ayrılır diyor. Bir siyahların yaşadığı bu kı sım var, bir de da ha ku zey de, ge li ri da ha iyi beyazların yaşadığı mahalleler. 9 Ağustos akşamı sokağın ortasında yürürken polisin kaldırıma geç ikazına aldırış etmediği için altı kurşunun hedefi olup can veren Michael Brown ın ardından başlayan protestoları izlemek için St. Louis in hemen dibindeki Ferguson a giderken konuştuğum hemen herkes buralarda siyah olmanın hep zor olduğunu, giderek kolaylaşacağına zorlaştığını söylüyor. Papaz Douglas yasalara uyan, eğitimli, 19 yaşındaki oğlunun sık sık polisle başının belaya girdiğini anlatıyor kaldırımda bana. Yok yere, öylesine durdurup Senin burada ne işin var diye sorgulamaya başlıyorlarmış. Siyahların haklarına kavuşmasının üzerinden yarım yüzyıldan fazla zaman geçmesine rağmen siyah adam Amerikan şehirlerinde hâlâ olağan şüpheli. Cesedi kamyonla alındı Lütfen sahne ismimi kullan diyen 31 yaşındaki hip-hop çu Loukane de aynı şeyi söylüyor: Beyaz arkadaşları hız sınırı aşsa da polis şöyle bir uyarıp bırakıyormuş, siyahları kurallara uysalar dahi durduruyorlarmış trafikte. Michael Brown ın nasıl öldürüldüğüne dair tarafların farklı görüşleri var: Polis kendisine saldırdığını söylüyor, Brown ın arkadaşı buna karşı çıkıyor. Ama ikisi de Brown ın silahsız olduğunda hemfikir. Dahası, cesedi öldükten beş saat sonra kamyonla alınıyor, yolun kenarında öylece bırakılmış. Ortam geriliyor ama Son 10 gün dür her ge ce Fer gu son so kaklarını protestolarla inletenlerin tek bir isteği var: Adalet. Dünyanın her yerinden medya Missouri ye akın etmiş durumda, geçen gece protestoculardan daha fazla gazeteci vardı. Gazetecilerin olduğu yerde kameralara şov yapmak isteyenler zaman zaman ortamı gerdi, kimi prostestocular da onlara tepki gösterdi. Halkın özlemi: Barış Hayatını hep St. Louis de geçiren 70 yaşındaki Papaz Neil ortalığı dışarıdan gelenlerin karıştırdığını söylüyor. Biz buradayız, buralıyız, şehrimize sahip çıkmak istiyoruz, neden yakıp yıkalım, ama New York tan, Los Angeles tan, başka şehirlerden gelenler var, onların amacı farklı. Gençlerin bazıları yeteri kadar olgun değil, dikkat çekmek istiyorlar, sadece tek bir çözümden yanalar, halbuki birkaç çözüm var. Papaz ın özlemi barış, bir arada, hep beraber, birbirini anlayarak Türkiye den büyük tepki Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, AA muhabirinin ABD de polis tarafından darp edilmesi ve gözaltına alınması hakkında AA muhabirinin ABD de maruz kaldığı muamele kabul edilebilir değil. ABD makamlarından daha duyarlı bir şekilde davranmalarını bekliyoruz dedi. Sokakları dolduran Amerikalılar, Adil yargılama istiyoruz sloganıyla yürüyüşler yapıyor. Polis de sakin, göstericiler de Sokaktan notlar - Ferguson daki gösteriler sadece siyah halkın ayaklanması değil; aksine epey karma bir grup var. Kimi zaman sloganları beyazlar yönetiyor. Bu, or tak bir ada let talebi. - Amerikan muhafazakarları ilk kez bu olayda yüksek sesle polisi eleştirmeye, çifte standarda vurgu yapmaya başladı. Bu dönüm noktası. - Din, bazı Amerikan şehirlerinde çok baskın. Bu yüzden cemaatin önde gelenleri olarak pek çok rahip saatlerce gösterilerde yer aldı, otoparkta topluca dua edildi. Arabuluculuk yapanlar, barış mesajları verenler de din adamlarıydı. - Polisle birkaç gösterici arasında kavga çıktı, biri tutuklandı. Kelepçelenip götürülürken yakını bir kadın bağırmaya, polise karşı çıkmaya çalıştı. Tam tutuklanacaktı araya başkaları girdi. Hamile, götürmeyin dedi. Polis dinledi. - Eğer Michael Brown ı vuran polis ceza almazsa, bu işten sıyrılırsa İşte asıl ayaklanma o zaman başlayacak endişesi var. Amerikan hukuk sistemine her zaman güven olmuyor: 17 yaşındaki Trayvon Martin i vuran Michael Zimmerman kendini savunduğu gerekçesiyle hiç ceza almamıştı. ABD de polisin öldürdüğü ikinci siyahi gencin vurulma anı görüntüleri ortaya çıktı Silahsız siyahi genç Michael Brown ın vurulması olayıyla çalkalanan ABD nin Ferguson kenti yakınlarında Salı günü yine polis kurşunuyla öldürülen ikinci siyahi gencin vurulma anının görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde polisin üstüne yürüyen bıçaklı gencin üst üste atılan 9 el kurşunla hayatını kaybettiği görülüyor. Salı günü St Louis bölgesinde polis kurşunuyla öldürülen 25 yaşındaki Kajieme Powell isimli gencin vurulma anının görüntüleri St. Louis Metropolitan Polis Departmanı tarafından basına dağıtıldı. Bir görgü tanığının çektiği görüntülerde Powell ın Beni vurun diye bağırarak polisin üstüne doğru yürüdüğü görülüyor. Haber ajanslarının bıçak çektiğini ifade ettiği Powell, polisin arka arkaya sıktığı 9 el kurşunla hayatını kaybediyor. 18 yaşındaki Michael Brown ı öldürüldüğü yere sadece 6 km mesafede yaşanan olayda polisin Powell ı tek kurşunla etkisiz hale getirebilecekken neden 9 el ateş açtığı tartışılıyor. Polis Şefi Sam Dotson, olayın yaşandığı gün gazetecilere yaptığı açıklamada, 25 yaşındaki adamın yakındaki bir marketten enerji içeceği ve kek tarzı bir yiyecek satın aldığını, caddede bir geri bir ileri giderek, tutarsız davranışlar sergilediğini kaydetmişti. Dotson, polis memurlarının adamdan defalarca bıçağı yere bırakmasını istediklerini, ancak adamın Vur beni, şimdi öldür beni şeklinde yanıt verdiğini söylemişti. Güneş gerçekten batıyor mu? Yıllardır yaşam barındırabilecek başka bir evrenin özelliklerini anlamaya çalışıyoruz. Hayatımızı yaşanılır kılan, dünyamızı aydınlatan güneşin on iki saatten sonra battığını söyleriz. Ya da gökbilimcilerin iddia ettiği gibi birden çok güneşlerin olduğu varsayımına inanırız!.. Bu dünya, öbür dünya deyimi hurafelerce yanlış telâkki edildiğini düşünüyorum Ancak yaşadığımız bu dünyadan başka bir dünyanın da olduğu muhakkak! Gökbilimciler ona ister Süper Dünya desin, ister başka bir şey, atmosferinde hayat belirtileri farklı olan bir dünyanın yapısına benzer. Fakat hangi gazların ve kimyasalların bulunduğu, atmosfer tabakasına dair araştırma yapmak ve kesin bilgi vermek gökbilimcilere düşer. Yani semavi ve birçok inanışa göre, öbür dünya İsmail Güner toprak altındaki yeryüzü değildir! Bu dünya ve öbür dünya da enerjisini evrenimize can veren güneşten alıyor Gökbilimciler, öbür dünyayı keşif etmeye dursun; henüz ışığı emip yansıtamadığı ve varlığı bu yüzden kanıtlanmadığı İsviçre deki CERN araştırma merkezinin evrenin büyük bir bölümünü oluşturduğu düşünülen karanlık maddeyi aydınlatma aşamasına henüz gelmiş değil. Sevginin Ozanı Aşık Hüdai nin Alevi, Kızılbaş, Işık öğretimize yönelik şu dizesi bunu teyit etmiyor mu? Bütün evren semah döner Aşkından güneşler yanar Hakikat şudur ki; Güneş battı söylemini yanlış buluyorum. Güneşin batmadığını bilim insanı er ya da geç kanıtlayacaktır ama ben, bunun başarıldığını göremeyeceğim Aşk İle Julian Assange Ekvador Büyükelçiliği nden ayrılacak WikiLeaks kurucusu Julian Assange, sığındığı Londra daki Ekvator Büyükelçiliği nden kısa süre içinde ayrılacağını açıkladı. Wikileaks in kurucusu Julian Assange, son iki yılını geçirdiği Ekvador un Londra Büyükelçiliği nden ayrılmayı planladığını açıkladı. Assange, İngiltere nin başkenti Londra nın lüks semtlerinden Knightsbridge de, ünlü Harrods mağazasının yakınında bulunan büyükelçilik binasında Ekvador Dışişleri Bakanı Ricardo Patino ile basın toplantısı düzenledi. Büyükelçilikte iki yıldır sığınmacı olarak yaşayan Assange, yakında elçilik binasından ayrılacağını söyledi, ancak neden böyle bir karar aldığı ile ilgili bilgi vermedi. Elçilikte geçirdiği süre boyunca sağlık problemleri yaşadığını doğrulayan Assange, basında yer alan sağlığına ilişkin haberleri yalanlayarak, ayrılma kararının haberlerle ilgisi olmadığını ifade etti. Assange, Yakında elçilikten ayrılıyorum. Ancak bunun sebebi, Murdoch basını ve Sky News ün ileri sürdüğü sebeplerden dolayı değil dedi. İngiliz basını, Assange in kalp ve akciğerle ilgili sağlık sorunları olduğunu ve tedavi olması gerektiğini yazmıştı. Assange, sağlık durumunu soran gazetecilere, İki yıl boyunca kapalı bir alanda güneş ışığı görmeden yaşayan herhangi bir sağlıklı kişi, kendini çok geçmeden bazı sağlık problemleri yaşarken bulabilir yanıtını verdi. Ben İngiltere de veya İsveç te hiçbir zaman herhangi bir şeyle suçlanmadım Ekvador un siyasi iltica talebini kabul ederek doğru bir karar aldığını belirten Assange, Başka bir ülkenin hükümeti (ABD), bir kişiye karşı geniş bir dava hazırlığı yaparken, Avrupa da o insanın ailesinden uzakta tutulması, hareket hakkının kısıtlanması nasıl mümkün olabilir? şeklinde konuştu. Assange, Benim için işler böyle gelişti ama başkaları için de benzer durumlar söz konusu. Daha önce Avrupa tarafından evrensel olarak kabul edilen haklara artık saygı duyulmuyor ifadelerini kullandı. Uluslararası medyada yer alan kendisiyle ilgili haberlerde ciddi şekilde yanlış bilgilendirme olduğunu vurgulayan Assange, Öncelikle ben, İngiltere de ya da İsveç te hiçbir zaman herhangi bir şeyle suçlanmadım. İkinci olarak bana Ekvador tarafından tanınan sığınma hakkının temel gerekçesi, ABD tarafından bana ve Wikileaks e karşı açılan soruşturmadır dedi. Assange, İsveç te bir kadın tarafından çok ciddi bir suç olan tecavüzle suçlandığım yöndeki bilgiler de yanlış aktarıldı. Bu yanlış. Bu durum, ABD ve benim aramdaki anlaşmazlık sırasında gündeme getirildi. İsveç hükümeti daha önce düşmüş bir davayı yeniden gündeme getirdi diye kaydetti. Bu duruma bir son verilmeli Toplantıda konuşan Ekvador Dışişleri Bakanı Patino da 43 yaşındaki Assage a tanınan siyasi sığınmacı statüsünün devam edeceğini belirtti. İki yıldır büyük bir belirsizliğin devam ettiğini kaydeden Patino, Bu duruma bir son verilmeli. İki yıl çok uzun bir süre. Wikileaks in kurucusu Julian Assange ı serbest bırakmanın vakti geldi. Artık Assange ın insan haklarına saygı duyulmasının zamanı dedi.

8 14 DÜNYA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 15 Cameron: Birşey yapmazsak IŞİD bize İngiltere sokaklarında saldırabilir İngiltere Başbakanı David Cameron bir an önce önlem alınmazsa, IŞİD in İngiltere sokaklarında halka saldıracak kadar güçleneceğini söyledi. Cameron, IŞİD in NATO üyesi olan Türkiye ye coğrafi yakınlığına da dikkat çekti. Sunday Telegraph gazetesinde bir makale kaleme alan Cameron, Gerçek güvenlik ancak diplomasi, yardım ve askeri güç gibi tüm kaynaklarımızı dünyayı daha istikrarlı hale getirmek için kullandığımız takdirde sağlanabilir dedi. Başbakan sözlerine Eğer bu son derece tehlikeli terörist harekete saldırmakta yeterince çabuk davranmazsak, IŞİD bizi İngiltere sokaklarında hedef alabilecek kadar güçlenebilir diyerek devam etti. Geçtiğimiz günlerde Anglikan Kilisesi tarafından Ortadoğu da yeterince güçlü bir siyaset izleyemediği için eleştirilen Cameron, IŞİD in bir NATO üyesi olan Türkiye ye coğrafi yakınlığına da dikkat çekti. Cameron, Eğer IŞİD bu sözde halifeliği Yüzlerce kadına tecavüz! Allah aşkına, size bildirdiğim konumu savaş uçaklarına bildirin, gelip bizi bombalasınlar ve bu berbat durumdan kurtarsınlar! Bu sözler, IŞİD tarafından kaçırılan 200 Kürt kadınından birine ait. 3 Ağustos ta Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü Şengal i (Sincar) işgal etti. Gıruzer ve Siba Şeyh Hıdır bölgelerine yapılan saldırılarda çok sayıda kişi öldürüldü, yüzlerce kadın da kaçırıldı. O da 24 yaşında ve onlardan biri... Gizlice telefonla Rûdaw ı arayarak içinde bulundukları durumu ve nasıl rehin alındıklarını korku içinde, kısık bir şöyle anlattı: Biz Gıruzer deydik, kaçmaya fırsat bulamadık. Silahlı kişiler bizi burda rehin aldı ve Şengal e gönderdi. Burada kadınları erkeklerden ayırdılar. Sonra da bizi pikaplarla Beac kasabası yakınlarında bir yere getirdiler. Adını gizli tuttuğumuz genç kadın, ağlamaktan zor konuşabiliyor. Gözyaşları içinde yardım istiyor. Bir an için, Onlar geliyor diyor ve görüşme kesiliyor. Bir süre sonra tekrar arıyor ve bulundukları yeri Rûdaw a detaylı bir şekilde aktarıyor. Allah aşkına, size bildirdiğim konumu savaş uçaklarına bildirin, gelip bizi bombalasınlar ve bu berbat durumdan kurtarsınlar diyor. Görüşme bitmeden hemen önce ağlayarak şunları söylüyor: Gelin bizi kurtarın. Amerika, Avrupa ve sesimizin ulaştığı herkese sesleniyoruz, gelin bizi bu canilerin elinden kurtarın! IŞİD in kaçırdığı kadınların sayısı net olarak bilinmiyor. Sayıyı 200 olarak ifade eden de var, 700 diyen de var. İçinde bulundukları trajediyi, gönderdiği birkaç fotoğrafla anlatmaya çalışıyor ve şöyle devam ediyor: Günde 2-3 defa silahlı kişiler salona gelip bizi kontrol ediyor. Bütün kadınlar kendilerini öldürmeleri için feryat ediyor. Ancak onlar birkaç genç kızı alıp emirlerine götürüyor ve onlara tecavüz ediyorlar. Yanlarına geri dönen arkadaşlarının kimsenin yüzüne bakamadığını dile getiriyor. Birkaç kişinin de bu duruma katlanamayıp intihar ettiğini söylüyor. Son olarak bugün bile bir genç kızın, eşarbıyla kendini boğduğunu bildiriyor. kurmayı başarırsa İngiltere, Akdeniz kıyılarına ulaşmış ve bir NATO üyesi ile komşu olmuş terörist bir devletle karşı karşıya kalacak dedi. İngiltere de elinde IŞİD bayrağı ile dolaşan herkesin tutuklanması gerektiğine inandığını da belirten Cameron ayrıca bütün bunları klasik anlamda terörle savaş olarak görmediğini de sözlerine ekledi. İngiltere Başbakanı, Bu savaşın bir tarafında İslam, diğer tarafında ise İslam ı sömürmek, kötüye kullanmak isteyen köktenciler var dedi. IŞİD bombacıyı çarmıha gererek infaz etti Suriye nin Türkiye sınırındaki Rakka kentinden kan donduran kareler gelmeye devam ediyor. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü nün yayımladığı bir fotoğrafta, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) kontrolündeki Rakka da bir IŞİD üyesini hedef alan bombalı saldırıdan sorumlu tutuldukları için infaz edilen yedi kişiden birinin çarmıha gerildiği görüldü. Rakka daki bir meydanda çekilen fotoğrafta, üzerine Bu adam Müslümanlara karşı savaştı ve burada bir el bombası attı yazısı asılan kişinin etrafında, aralarında çocukların da olduğu Suriyelilerin hiçbir şey olmamış gibi dolaşması dikkat çekti. İnfazı gerçekleştirilen bir kişinin daha çarmıha gerildiği belirtilirken, IŞİD in Twitter hesabından yapılan açıklamada, Bundan 10 gün önce saldırganlar, bir IŞİD savaşçısına Naim civarında el bombası attı. Müslüman bir sivil bacağını kaybetti ve bir çocuk da öldü. Savaşçılarımız bu olayın üzerine hemen bariyerler kurarak onları yakaladı. Daha sonra da hücrenin diğer üyelerini gözaltına aldılar denildi. PUT DİYE YIKTILAR Bu arada IŞİD üyelerinin Rakka da tarihi Şiran Aslanı heykelini de yıktığı bildirildi. Bölgedeki aktivistlerden Ebu Ammar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rakka nın merkezindeki Er-Reşid Parkı nda bulunan ve kentin sembollerinden olan Şiran Aslanı heykelinin put ve şirk olduğu iddiasıyla IŞİD mensupları tarafından buldozerle yıkıldığını söyledi. Ebu Ammar, Rakkalıların heykeli bir put değil tarihi bir miras ve zenginlik olarak kabul ettiğini ifade etti. Tarihi kaynaklara göre, Asurlular döneminden kaldığı tahmin edilen taş heykel, 1980 li yıllarda Halep in Ayn el- Arap (Kobani) ilçesinden alınıp, Rakka daki Er-Reşid Parkı na konulmuştu. Dünya kuraklık tehdidi altında Barajlardaki su seviyesinin %20 nin altına indiği Türkiye, kuraklık sorunu yaşayan tek ülke değil. ABD den Çin e Brezilya dan Hindistan a kadar pek çok ülke kuraklık tehdidi altında. Türkiye son yılların en kurak dönemlerinden birisini yaşıyor. Meteorolojik kuraklığın ardından tarımsal ve hidrolojik kuraklık da hissedilmeye başlandı. Barajlardaki su seviyeleri yüzde 20 lerin altına indi. Küresel ısınmanın da bir sonucu olarak kuraklık sadece Türkiye nin gündeminde değil. Dünyanın dört bir yanında son dönemde kuraklık tehlikesi daha sık ve yaygın şekilde yaşanmaya başladı. ABD de ilk etapta Kaliforniya Eyaleti nde hissedilen ve biri dizi önlemin alınmasına yol açan kuraklık ülke topraklarının yüzde ında etkisini gösterdi. Teksas ve Oklahoma da kuraklıktan nasibi alan eyaletlere dahil oldu. Kuraklığın etkili olduğu bir diğer ülke ise Çin. Tarımsal üretimin olumsuz etkilendiği Çin in kuzey ve orta kısımlarında yaşanan kuraklıkla birlikte ülkenin bir kısmında elektrik ve su kesintileri baş göstermeye başladı. Bazı şehirlerde oto yıkama, yüzme havuzu suyu kullanımına kısıtlamalar getirildi. Brezilya nın ise dünyaca ünlü kahvelerinin yetiştiği güneydoğu bölgesi kuraklığa teslim oldu. Bölgede son 80 yılın en düşük yağışı gerçekleşti. Ülke genelinde ise son 40 yılın en kurak dönemi yaşanıyor. Öyle ki tıpkı Türkiye de olduğu gibi Brezilya nın da birçok büyük şehri için 100 günlük suyu kaldı hesapları yapılıyor. Tabii bunun Brezilya ekonomisine de farklı yansımaları oluyor. En somut örnek ise kuraklık sonucu rekolte kaybına uğrayan kahve fiyatlarının 2013 yılı sonundan bu yana yüzde 70 artması. Kuraklık yaşayan ülkeler arasında Avustralya, Hindistan ve bazı Afrika ülkeleri ön plana çıkıyor. Su sıkıntısı kadar tarımdaki rekolte kayıplarına paralel olarak gıdaya yönelik spekülasyonlar da artıyor. Aralarında UNICEF in de olduğu uluslararası kuruluşların yayımladığı rapor ve notlara göre bu yıl kuraklık riski ile karşı karşıya olan ülkeler şöyle: Hindistan: Ülkenin 12 eyaletinde yaşayan yaklaşık 130 milyon insan 100 yılın en ciddi kuraklık riski ile karşı karşıya. İran: 650 bin kuyunun açıldığı tahmin edilen ülkede yeraltı su kaynaklarının yüzde 70 i son 30 yılda tüketildi. Fas: Söz konusu kuraklıktan ülkenin ekilebilir tarım arazisinin yüzde 70 i etkilenmiş durumda. Pakistan: Kuraklık yüzünden bitkisel ve hayvansal üretim büyük darbe aldı. Etiyopya: 60 milyon nüfusa sahip Etiyopya da yaklaşık 8 milyon insan kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya. Somali: Kronik açlığın yaşandığı ülkede kuraklığa bağlı rekolte kayıpları yüzünden 1 milyon insan gıda güvenliğinden yoksun. Sudan: Yakın gelecekte 2.8 milyon kişinin güney kısmında kuraklığa bağlı gıda sıkıntısı yaşama riski var.

9 16 DÜNYA HABERLERİ DÜNYA HABERLERİ 17 Şengal Dağı nda insanlık ayıbı Yaklaşık 120 bin Ezidi Kürdü nün yerinden olmasına yol açan IŞİD saldırılarında yaşamını yitiren insanların kan izleri boşaltılmış köylerdeki evlerin oda girişinde, içinde ve merdivenlerinde halen görülüyor. Şengal de oluşturulan güvenlik korıdorundan onbinlerce Ezidi geçerek kurtulurken, halen yüzlercesi ise dağda oluşturdukları korunaklarda barınıyor Ezidi ailelerin kaçarken yürüyemedikleri için mağara kovuklarında yanlarına su bırakarak terk ettikleri yaşlılardan sağ kalanlar ise geri dönen yakınları tarafından kurtarılıyor. Irak Şam İslam Devleti nin yaklaşık 15 gün önce ele geçirdiği Musul un Şengal(Sincar) ilçe merkezi ile köylerinde katliam haberleri gelmeye devam ediyor. Şengal ilçe merkezinin yanısıra köylerinde Ezidilere de yönelerek katliamlar yapan IŞİD i durdurmak için Suriye nin Kürtlerin 3 kantonunu ilan ettiği Rojava (batı) denilen bölgesinin silahlı gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG) ile sonradan Kandil dağından gönderilen PKK lıların oluşturduğu güvenlik koridorundan şimdiye kadar yaklaşık 120 bin Ezidi nin geçiş yaptığı öğrenildi. Şengal bölgesinden kaçan 12 bin Ezidi Rojava bölgesinde oluşturulan kampta kalırken, 100 bini ise Semalka sınır kapısı üzerinden Irak Kürdistan Bölgesi ne geçiş yaptı. 8 saat süren zorlu bir yolculuktan sonra ulaşıp 2 gün kaldığı Şengal(Sincar) dağınının hemen her noktasında son 15 gündür yaşanan acıların izleri görülüyor. Yaptığı katliamlarla bölgeye adeta korku salan IŞİD in Şengal ilçesi ve ardından köylerine yaptığı ani baskınlar nedeniyle evlerindeki hiç bir eşyayı alamadan kaçmak zorunda kalan Ezidiler, dağa ulaşabilen her gazeteciyi durdurarak adeta dert yanıyor, Şengal dağının halen bir çok noktasında kayalık arazide bazı Ezdiler kendilerinin oluşturduğu taş ve ağaçtan korunaklara yerleşirken, Suriye nin Rojava Özerk Kantonları ve Irak Kürdistan Bölgesi hükümeti tarafından kendilerine gönderilen çadırları kurarak bulundukları yeri terk etmemeyi sürdürüyor. Şengal dağının bir çok noktası adeta çadırlarla dolarken, IŞİD den panik halinde kaçan Ezidilerin asfalt olmayan ve yarım metre tozla kaplı olan güvenlik koridorunda arızalanan ve kaza yapan araçlarıyla dolu. Taşlık arazide, yolu düzeltmeye giderken IŞİD in ateş açması yüzünden arızalanan iş makinaları ile bir çok askeri araçta bulunuyor. IŞİD i üstlendiği alanlara yakın olan köylerdeki bazı evlerin odasında, kapı önünde ve merdivenlerinde bulunan kan izleri bölgede yaşanan dehşeti gözler önüne seriyor. Bölgedeki Ezidiler, söz konusu kan izlerinin IŞİD in sivil insanlara dönük yaptığı katliamlara ait olduğunu belirtti. Şengal dağı eteklerinde IŞİD in havan atışlarının isabet etmesi sonucu yaralanan bir çok peşmergenin kan izleri de bazı daha önce kaldıkları mevzilerde görülüyor. IŞİD in attığı havanlara karşı ise bölgede üslenmiş bulunan YPG güçleri doçka silahlarıyla anında karşılık verdi. IŞİD in attığı havan sesleri, Kanas suikast silahlarının sesi DHA muhabiri anons yaparken kameraya yansıdı. IŞİD ile aralarında 300 metre mesafede bulunan YPG güçleri, Şengal dağı yamaçlarında daha önce bir çok peşmerge üssünün bulunduğunu ancak bu üslerin IŞİD in saldırısına uğradığı, peşmergelerin yaralandığı için terk edildiğini peşmergeler gittikten sonra ise kendilerinin buralara yerleştiğini söyledi. Şengal kasabası çevresi ile Şengal dağındaki köylerinden kaçan ve araziye dağılan Ezidilerin Suriye nin Rojava bölgesine kaçışı ise devam ediyor. Ezidiler, Rojava nın Kamışlı Özerk Kantonu tarafından oluşturulan kriz masasının kendilerine gönderdiği kamyon kasalarında 50 derece sıcaklık altında, tek bir ağacın bile bulunmadığı çöl iklimine sahip yolda yolda saatlerce yolculuk yaptıktan sonra ulaştıkları YPG mevzilerinde soluğu alıyor. Kaçarlarken tozdan korunmak için kafalarına bezler saran, üzerlerini battaniyelerle örten Ezidiler, tüm çabalarına rağmen adeta tozdan insanlara dönmeye engel olamıyor. Aşırı sıcaklardan ve tozdan korunmak için üzerlerine örttükleri battaniyeler altında nefes alamaz hale gelen özellikle çocuklar ve yaşlılar fenalaşıyor. YPG noktalarına kamyonlarla ulaşabilen Ezidilerin durumu ise içler acısı. Ezidileri taşıyan kamyonlar ulaştıkları YPG kontrol noktalarında kendilerine dağıtılan suyla biraz olsun rahatlıyor. Kamışlı Kantonu na bağlı Derik ilçesinin Rimelan kasabasına ulaşan Ezidiler rahat bir nefes alarak, buradaki su tankerlerine koşuyor. Ezidilere burada bekleyen görevliler tarafından bisküviler, meyve suları ve bol bol su dağıtılıp kayıt altına alınıyor. Ezidiler buradan isteklerine göre, Derik ilçesi yakınındaki Newroz kampı veya Irak Kürdistan Bölgesine gönderiliyor. IŞİD in aniden baskın yapmasıyla çoluk çocuk yollara dökülen onbinlerce Ezidi nin göç sırasında yaşadıkları dramda her geçen gün dahada katlanıyor. Şengal kasabasının yanısıra köylerden kaçan Ezidi ailelerin güvenlik koridoru yoluna girdikten sonra 50 dereceyi geçen bayıltıcı sıcağa dayanamayan özellikle çocukların, yaşlıların yollarda öldüğü dile getiriliyor. Ezidi aileler kaçarken yaşlı ve sakat oldukları için yürüyemeyen onlarca kişiyi ise mağara kovukları ile kayalık arazide görünmeyecekleri yerlere yanlarına su bırakarak terk etmek zorunda kalmış. Ortalığın sakinleşmesinden sonra ise bölgede denetimi elinde bulunduran YPG güçleri ile birlikte yaşlı akrabalarını arayan Ezidiler, onları sağsalim bulduklarında ise sevinç gözyaşları döküyor. Şengal dağında, terk edilen yaşlı ve sakat insanların yanısıra terk edilen hayvan sürüleri de IŞİD in eline geçmeden toplanıyor. Şengal dağındaki Hanesor köyünde hayvancılık yapan Heci Kendal Huso, terk ettiği koyun sürüsünü tekrar geri dönerek dağlık alanda bir araya getirip güvenlik koridoru sayesinde kurtardığını söyledi. IŞİD in ani baskın yaptığı onlarca köyden yaklaşık 3 bin Ezidi kadınını zorla kaçırdığını belirten Çelmera köyünden Abit Neval, kadınların IŞİD tarafından daha sonra Arap ülkelerine gönderildiğine dönük bilgiler aldıklarını dile getirdi. IŞİD in Ezidileri zorla Müslüman yapmak istediğini kendilerinin ise buna karşı çıktığını dile getiren Abit Neval, bizim için kutsal olan Şengal artık kan ağlıyor. Her tarafta ne olduğu bile henüz belli olmayan bu IŞİD çetelerinin yarattığı acılar mevcut. Ezidiler darmadağın oldu. Kimisi Rojava da kaldı, büyük çoğunluğu ise Irak Kürdistan Bölgesine geçti. Dünya nerede, ABD, Avrupa ülkeleri nerede. Dünya Ülkeleri neden çığlığımızı duymuyor. İnsan Haklarından bahs edenler ortalıkta yok. Peşmergeler köylerimize bizi korumaya gelmişlerdi. Bir çok mevzileri vardı. Karakolları vardı. Ağır silahları vardı. Ama aniden bazısı IŞİD saldırısını duyar duymaz bölgemizi terk etti. Ova daki bir kaç yerde sadece Peşmerge kaldı. Onlar da sadece kendilerini koruyorlar. Peşmergeler gittiklerinde keşke ağır silahları bize bıraksaydı. Biz kendimizi korurduk. Ancak silahlarını da yanlarında götürdüler. YPG zamanında yetişmeseydi binlerce Ezidi katledilebilirdi. dedi. IŞİD 700 Ezidi kadını satmak için pazara çıkardı! Ninova bölgesindeki Hıristiyan papaz Enis Hana El Demniki, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) isimli insanlık dışı örgütün, 700 Êzidî kadını satmak için Musul pazarına götürdüğünü söyledi. El Arabiya ya konuşan Hıristiyan papaz Enis Hana El Demniki, IŞİD çetelerinin bölge üzerindeki tehdidinin büyük olduğunu ve çok sayıda ailenin zorla evlerinden çıkarıldıklarını söyledi. Demniki, IŞİD zorla İslam dinini dayatıyor. Kadınları kaçırıyorlar ve kızları kendileriyle evlenmeye zorluyorlar. Bu sadece Hıristiyanlara yapılmıyor, Êzidî kız ve erkek kardeşlerimize de yapılıyor dedi. Yüzlerce Êzidî kadının kaçırıldığını ifade eden Demniki, 700 ü aşkın Êzidî kadını satmak için Musul pazarına götürdüler. Her bir kadın 150 dolara satılıyor. Ayrıca kadınları kaçırıyorlar ve zorla kendileriyle evlendiriyorlar dedi. Demniki, Êzidîler ile Tuz Hurmatu daki Türkmenlerin katliamlara maruz kaldığını belirtirken, IŞİD fetva ve zor kullanarak hayatı insanlara dar ediyor. Televizyon izlemek, kadınların çalışması, futbol oynamak gibi yasaklar uyguluyor diye belirtti Ortadoğu nun istenmeyen adamı İngiliz haber ajansı Reuters, Türkiye nin yeni başbakanı ilan edilen Ahmet Davutoğlu ile igili çarpıcı yorumlarda bulundu. Reuters Davutoğlu nun komşularla sıfır politikasına çöktüğüne dikkat çekiyor. Avrupalı bir diplomatın Davutoğlu nun Dışişleri Bakanı olduğu dönemlerde Ortadoğu da istenmeyen adam ilan edildiğine dikkat çekiyor. Reuters haber ajansına konuşan diplomat, Davutoğlu için uluslararası hukukta istenmeyen adam anlamına gelen persona non grata ifadesini kullanıyor. Diplomatik kaynak, Mısır gibi ülkelerin, Erdoğan ın cumhurbaşkanlığı ve Davutoğlu nun Başbakanlığı ndan hoşnut olmayacağının altını çiziyor. Diplomat, başkanlık sistemine geçmek istediğini sık sık dile getiren Erdoğan ın neden Davutoğlu nu tercih ettiğini ise şu sözlerle ifade etti: Davutoğlu nun Erdoğan ın kontrol edebileceği birisi olduğu açık. Onu Erdoğan yarattı. Seçilebilecek en yumuşak başlı başbakan o. Teneo Intelligence (Teneo İstihbarat) isimki risk araştırma şirketinde uzman olarak görev alan Wolfango Piccoli ise, Davutoğlu, Erdoğan ın ateşleyeci hitabet yeteneğine ve AKP tabanında neredeyse fanatikçe bir kişisel adanmışlığa ilham verme becerisine sahip değil. Kendisini kabul ettirmek için mücadele etmesi gerekecek ve partide birliği sağlamak için Erdoğan a bağımlı olacaktır sözleriyle, Erdoğan ın parti üzerindeki etkisinin süreceğini ima etti. AKP Davutoğlu yla kaç oy alır? Sonar Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayrakçı, AKP için Ahmet Davutoğlu nun doğru isim olmadığını düşünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gerçekleşen yakın tahminleriyle dikkat çeken Sonar ın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bayrakçı Başbakanlık için adı geçen isimlerden en az oy alma potansiyeli Davutoğlu nda. Davutoğlu başa geçerse AKP en çok yüzde 23 alır diye konuştu. wsj.com.tr den Ayşegül Akyarlı Güven in haberine göre, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Recep Tayyip Erdoğan ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin AKP için sonun başlangıcı olacağını söyleyen Bayrakçı bu tezi seçimlerden sonra da savunmayı sürdürüyor. Seçilecek Başbakan kim olursa olsun AKP nin lideri ve Başbakan olarak elde ettiği gücü görünce bu gücü kimseyle paylaşmak istemeyeceğini ifade eden Bayrakçı Başa gelen lider kim olursa olsun, bir yerlerden talimat alan bir görüntü çizerse kesinlikle oy alamaz. Seçmen de güçlü lider ister dedi. Bu süreçte Başbakanlık koltuğuna oturması yönünde adı geçen isimlerden en yüksek oy alma potansiyelinin Abdullah Gül de olduğunu ifade eden Bayrakçı, Binali Yıldırım da sempatik, kısık sesli beyefendi tavırları olan bir lider olur ve oy alır. Adı geçen isimler arasında en az oyu da Davutoğlu alır. Davutoğlu aranan lider tipi ile uyuşmuyor diye konuştu. Bayrakçı Türkiye de güçlü bir lider olan Erdoğan tarafından destek gören Davutoğlu formülü de başarılı olmaz mı? sorusuna şu cevabı verdi: Seçilecek kişi hem başbakan, hem partinin lideri ve genel başkanı olacak. Bu seçimlerin ardından zaten göreceksiniz. Herkes dönüp ona bakmaya, onu izlemeye başlayacak. Parti lideri olamayacak bir ismin başarı şansı olmaz Merkez sağ partilerin geçmişine bakıldığında bu partilerden genellikle birkaç parti türediğine dikkat çeken Bayrakçı şöyle devam etti: Demokrat Parti den Adalet ve Yeni Türkiye partisi çıktı. ANAP tan ve Doğru Yol Partisi nden de partiler çıktı. AKP içinden gruplar bundan sonra kendi içinde ters düşebilir. Ak Parti içinden de partiler çıkabilir. Yeni dönemde Ak Parti nin geleceğinin sadece kendi içinde oluşacak kadroya değil, muhalefete de bağlı olduğunu ifade eden Bayrakçı şunları söyledi: Erdoğan dan sonraki AKP nin başarısını CHP nin seçimlere kiminle gideceğine bağlı. MHP lider değiştirmez, Bahçeli kalır. Ama MHP bir şey yapmasa da ona oy geliyor. Bir kez % 18 aldı durup dururken Şimdi de Erdoğan ın ardından %22-25 alırsa şaşırmam. AKP nin kaybedeceği oylar MHP ye gider. CHP de durum kimin başa geçeceğine bağlı. Bayrakçı, muhalefette olası genel başkan adaylarının başarı ihtimalleri konusunda ise bir yorum yapmadı.

10 18 DÜNYA HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 19 Silahlanın, düşman karşısına dikilin! Êzîdîler olarak bugüne dek felaketlerin en büyüğünü yaşadıklarını dile getiren Meyan Xan, çetelere karşı bütün kadın ve erkekleri bir safta büyük bir savunma gücü oluşturarak Laleş i savunmaya çağırdı. Meyan Xan, Dünya Ezîdîleri Lideri Mir Tehsîn in kardeşi ve aynı zamanda vekili Mîr Xêrî nin eşi. Halen Şêxan ın Mîrlerin ikamet ettiği Baedrê Köyü nde ikamet eden Meyan Xan ile IŞİD çetelerinin Êzîdîlere saldırısını ve halkın şu anki durumunu konuştuk. Bugün gayret günüdür. Erkeğin silah alıp kadının oturduğu gün değildir. Gözyaşlarınızı dindirin, silahlarınızı elinize alıp düşmanlarınızın karşısına dikilin diye konuşan Meyan Xan, Êzîdîleri topyekün varlıklarını korumaya çağırdı. IŞİD in Şengal e yönelik saldırıları Êzîdîlere karşı 73. ferman girişimi olarak nitelendirildi. Siz bir Êzîdî kadın olarak son günleri nasıl yaşadınız? Yaşadığımız bu günler, özellikle Şengal Dağı ve Şengalli kadınlar için, Şengal in çocukları, yine tüm Êzîdî milletimiz için kara günlerdir. Kadınlarımızı kendileri için kaçırdılar, pazarlarda satılığa çıkardılar. Duyduğuma göre çocukların kafalarını da kesiyorlar. Lorîn in hikayesi gibi... Lorîn küçük bir kız çocuğu. IŞİD anne ve babasını aldı ondan ve kafalarını kesti. Ailesinin hepsini öldürdü. Bir komşusu Lorîn i sahiplendi. Buna benzer daha birçok hikaye kulağımıza geldi. Ben de Êzîdî bir kadın olarak Êzîdî kadınların sesini tüm dünyaya duyurmalıyım. Bu baskı, zor ve zulüm dayanılır gibi değil. Êzîdî halkımız ve kadınlar çok kötü bir durumda. Şengal Dağı nda birçoğu aç, susuz 30 bin insan kalmış. Gelip bu tarafa geçenleri de gördüm. Onlar da Daha ne zamana kadar kıyım altında kalacağız diye soruyorlar. Tüm dünya ülkelerinden kapılarını Êzîdîler için açmalarını istiyorum. Bölgesel hükümetin bu konuda sergilediği tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz? İlk günlerde gördük. Peşmergeler halkı bırakıp gitti. Şengal biz Êzîdîler için özel bir yerdir. Şengalli erkekler şereflerine leke sürmezler; silahları olsa şereflerini bırakmazlar, mülklerinin savunmasını yaparlardı. Fakat peşmergeler çekildiğinde onlar da mecbur kaldı. Kaleşnikofla direnemezlerdi, IŞİD e ve onları destekleyen devletlere karşı savaşamazlardı. Başımıza gelen, büyük bir şeydi. Şengal halkının güvenli bir alana tahliye edilmesinde YPG ve YPJ güçlerinin yanı sıra gerillalar da seferber oldu. Halk savunma güçlerinin rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Tüm siyasi güçlere çok teşekkür ediyorum. Özellikle de PKK ye. Dağa sığınan halkımızı sağlam bir şekilde geçirdiler. Güvenlikli alanlara getirdiler. Çok iyi bir yaklaşım sergilediler. Yine Amerika ya, başkanı Obama ya teşekkür ediyorum, esirgemediler. Fakat yine de azdır onlarınki. Yine Mesut Barzani den de halkımızın korunması için büyük bir yardım gerekiyor. Tedavi için doktor, ilaç ve yer bulmaları gerekiyor. O dağdan geldiler, o kadar zorlanma yaşadılar, burada da aynı zorlanmayı yaşıyorlar. Çabuk, hızlı bir şekilde yardım edilmesi gerekiyor. YPG ve PKK, hiçbir şey esirgemeden bize yardım etti. Eğer onlar da olmasaydı, halkımız dağlardan kurtulamazdı. Eğer onların açtığı yol olmasaydı, halkımızın hepsi dağda ölecekti. Yemek yetiştirdiler onlara. Tek bir can kurtarana bile büyük teşekkürlerimi sunuyorum. İki satır yazan da hayır yapmıştır bu millet için. Onlara da teşekkür ediyorum. Yardımı dokunan tüm dünya devletlerine de teşekkür ediyorum. Yardım etmeyenleri de yardım etmeye çağırıyorum. Şêxanlısınız. Oradaki Êzîdî halkın durumu hakkında bilgi verebilir misiniz? Êzîdî halkımızın hepsinin durumu kötü, özellikle de Şengal halkının... Şêxan, Tilqep halkının hepsi de kaçıp Duhok ve Zaxo taraflarına gittiler. Ama burada da kadın ve çocukların hepsinin durumu kötü. Şengal halkına dininizi değiştirmezseniz, ölüme kadar da bunun zorluklarını çekeceksiniz dendi. Biz de ölene kadar dinimizden taviz vermeyeceğiz!vücudumuzda tek damla kan kalana kadar dinimizden, şerefimizden vazgeçmeyeceğiz. Ben bir kadın olarak dinim için şehit düşmeyi yeğlerim de dinimi değiştirmem. Kürt kadınlarımızın, özellikle de Şengalli kadınlarımızın şerefleri üzerine çok baskı oldu. Ben diyorum ki; ölün ama şerefinizi IŞİD in eline teslim etmeyin. Başta Êzîdî kadınlar olmak üzere bütün Kürt kadınlarının bu tarz saldırılara karşı bir öz savunmaya ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyor musunuz? Tabii ki. Biz kadınlara silah verselerdi; bugün silah kaldırmayacaktık da hangi gün kaldıracaktık? Evimiz, şerefimiz, çocuklarımız, kadınlarımız gitti. Zorla kendi dinlerine geçirdiler. 73 ferman geldi başımıza, fakat bunun kadar ağırını yaşamadık. Kadınlarımız, özellikle de Kürt ve Şengalli kadınlarımız çok zorluklar gördü. Halen bile diğer halklar gibi hakkımız verilmiş değil. Halen de o özgürlük ve demokrasiye ulaşamadık. Şu anda birçok kadın da silahıyla Şengal i savunuyor. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok güzel bir şey. Bugün silah günüdür. Bugün gayret günüdür, bugün kadın ve erkeğin aynı safta değerlendirildiği gündür. Erkeğin silah alıp kadının oturduğu gün değildir. Gözyaşlarınızı dindirin. Kalemi atın, katırları dinlendirin, silahlarınızı elinize alıp düşmanlarınızın karşısına dikilin! Biz kan döktük, gözyaşı döktük, yüreğimiz çok yaralıdır. Şengal in gamı büyüktür içimizde. Şengal in yarası derindir ve Ortadoğu da bunun dermanı yoktur. Avrupa halklarından istiyoruz ki Şengal için bir çare bulsunlar. Bu yaraları sarsınlar. Her aileden kadın ve çocuklar da dahil en az yirmi kişi ölmüş. Allah katında günah değil midir? Kürdistan birçok farklı inanca beşiklik etmiş bir coğrafya. IŞİD ise bütün farklılıkları siyah içinde eritmeye çalışıyor. Sizce bu ne kadar İslam ile bağdaşıyor? IŞİD geldi ve din adına konuştuğunu söylüyor. Ben onlarda İslam dininden hiçbir iz görmüyorum. İnsanları öldürüyorlar, kadınları kaçırıyorlar, dinlerini değiştirmeye zorluyorlar. Onlar Allah ın vekilleri değiller ki insanların dinlerini değiştirsinler. Dinim neyse ona ibadet ederim. Ben onlarda İslam ı görmüyorum. IŞİD çeteleri gittikleri her yerde önce ibadet yerlerini yıkıyorlar. Êzîdî halkının kutsallıklarına da saldırdılar. Bu konuda ne diyeceksiniz? Bir şiarları var la ilahe illallah, fakat bu iyi bir şey değil. Sitî Zeyneb i uçurdular, hakeza birçok yeri de. Laleş i de gelip yıkabilirler. Fakat biz Laleş i savunmalıyız. Büyük bir savunma gücümüz olmalı ki diğer yerler gibi yıkılmasın. Bu iyi bir akıl değil; pis, kirli bir akıldır. Başbakan adayı Kardeşim Davutoğlu ÇGD den AKP ye sert tepki Gazeteciler, AKP kurultayına gazete ve televizyonların ambargo konularak alınmayışını, gericilik ve oteriterizmin bir sonucu olarak değerlendirdi. Sözcü, Birgün, Aydınlık, Ulusal Kanal, Yeniçağ, Taraf, Yurt, Evrensel, Samanyolu Grubu, Zaman, Ciha Kanaltük Bugün, Kongrenin yapıldığı salona alınmayışına tepki gösteren Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu, Ankara da yapılan AKP Kongresi, demokrasinin çiğnenmesine, ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına, beğenilmeyen gazetecilere ve basın kuruluşlarına yasak konulmasına, halkın haber alma hakkının engellenmesine sahne olduğunu bildirdi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Yönetim Kurulu konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, Basına koyulan kısıtlamalar, baskının, gericiliğin, otoriterizmin bir parçası olduğunu ve bunun kabul edilemeyeceğine dikkat çektiği açıklama şöyle : Başbakanın belirlenme yönteminden tutun da Cumhurbaşkanlığı teamüllerinin çiğnenmesine kadar bir dizi gayri meşru ve hukuksuz uygulamanın yanı sıra bugünkü kongrede de bir grup basın kuruluşuna ambargo uygulanıyor. Birgün, Sözcü, Aydınlık, Ulusal Kanal, Yeniçağ, Taraf, Yurt, Evrensel, Samanyolu Grubu, Zaman, Cihan, Kanaltük, Bugün, Kongrenin yapıldığı salona alınmıyor. Bu durum, AKP iktidarının 12 yıllık geçmişiyle tabi ki çelişmiyor. Türkiye yüzlerce gazetecilerin tutuklandığı, kitapların bomba sayıldığı, siyasilerin telefonla gazeteci kovdurduğu, muhabirlerin sipariş sorular dışına çıkamadığı bir ülke haline çoktan gelmişti. Bugünkü uygulama, özellikle AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın dilinden düşürmediği Yeni Türkiye nin, bu yönüyle eskisinin devamı olacağını göstermiş oldu. Basına koyulan kısıtlamalar, baskının, gericiliğin, otoriterizmin bir parçasıdır ve asla kabul edilemez. Bizler, halka doğru ve eksiksiz bilgi vermeye, mesleğimizin gereği olarak soru sormaya ve gerçeklerin peşinden koşmaya devam edeceğiz. AKP iktidarı yarına baskılarını ve kısıtlamalarını taşırken bizler de gazetecilik mücadelemizi ve özgürlük savunumuzu taşıyacağız. Gazeteci örgütlerinden AKP ye tepki G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu, yazılı bir açıklama yaparak, yayın kuruluşlarının AKP kurultayına alınmamasını kınadı. Açıklamada, AKP nin 1. Olağanüstü Kongresi ni izlemek için başvuran bazı gazete, televizyon ve ajanslarda çalışan basın emekçilerine giriş kartı verilmemiştir. Bu uygulama AKP nin her seçim kazanmasından sonra kapsamı genişletilerek devam ettirilmektedir ifadelerine yer verildi. Açıklama şöyle: Her söyleminde İleri Demokrasi den bahseden bir parti, demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün arenası olması gereken kurultayında açıkça demokrasi ayıbı işlemektedir. İktidar, yayın politikasından hoşlanmadığı gazetelerin çalışanlarının mesleklerini yapmalarını engellemek, halkın haber ve bilgi alma hakkını yok saymaktadır. AKP, akreditasyonu, sansür aracı olarak kullanmakta, sadece lehinde düşünen-yazan gazetecileri akredite ederek iliştirilmiş (embedded) gazeteci modelini hayata geçirmektedir. Medya gruplarının önemli bir bölümünün kontrolünü elinde tutan iktidar, kontrol edemediklerini de görevlerini yapmayı engelleyerek yok etmeye çalışmaktadır. 12. Cumhurbaşkanı seçilen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti nin kendisinde sonraki Başbakan adayını açıkladı de partinin cumhurbaşkanı adayını tarihi bir konuşmayla Kardeşim Abdullah Gül diyerek açıklayan Erdoğan bugün de 27 Ağustos ta AK Parti nin olağanüstü Genel Kurulu na, genel başkan adayı olarak girecek arkadaşımız Dışişleri Bakanımız, Konya Milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimdir dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 24 Nisan 2007 de Ak Parti grubundaki tarihi konuşmasında Cumhurbaşkanı adayının Abdullah Gül olduğunu açıklamıştı. Erdoğan o gün Biz ilk defa cumhurbaşkanı seçimi yapan bir çırak parlemento değiliz ki, burası kalfalığı da ustalığı da bitirmiş bir parlementodur. Netice olarak 11. Cumhurbaşkanı adaylığı için yaptığım son değerlendirmeler bir ismi ortaya çıkarmıştır. O da değerli, bugüne kadar bu yolda olduğumuz, bu hareketi beraber kurduğumuz Abdullah Gül kardeşimdir demişti. 10 Ağustos seçimlerinde halkın oylarıyla Cumhurbaşkanlığı na seçilen Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün MYK yı topladı. Erdoğan toplantı sonrası 27 Ağustos ta AK Parti nin olağanüstü Genel Kurulu na, genel başkan adayı olarak girecek arkadaşımız Dışişleri Bakanımız, Konya Milletvekilimiz Ahmet Davutoğlu kardeşimdir dedi. Erdoğan ın 2007 de Abdullah Gül için bugünse Ahmet Davutoğlu için Kardeşim ifadesini kullanması dikkat çekti.

11 20 DÜNYA HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 21 Massnahmen gegen Zwangsheiraten und erzwungene eingetragene Partnerschaften Zwangsheiraten und partnerschaften Das Eidgenössische Amt für das Zivilstandswesen erlässt, gestützt auf Artikel 84 der Zivilstandsverordnung (ZStV), folgende Weisungen. 1 Rechtsgrundlagen und System 1.1 ZGB, PartG, IPRG, ZStV, AuG, AsylG, StGB Am 15. Juni 2012 hat das Parlament das Bundesgesetz über Massnahmen gegen Zwangsheiraten1 verabschiedet. Die Referendumsfrist ist am 4. Oktober 2012 unbenutzt abgelaufen. Am 27. März 2013 hat der Bundesrat beschlossen, diese Änderungen per 1. Juli 2013 in Kraft zu setzen. Mit dem Zivilgesetzbuch (ZGB)2 ebenfalls geändert worden sind das Partnerschaftsgesetz (PartG), das Bundesgesetz über das Internationale Privatrecht (IPRG), das Strafgesetz-buch (StGB) sowie das Ausländergesetz (AuG)6 und das Asylgesetz (AsylG). Die Umsetzung der Änderungen hat zu Anpassungen der Zivilstandsverordnung vom 28. April 2004 (ZStV) geführt. In Anwendung von Artikel 151 des Parlamentsgesetzes9 ist der Entwurf zur Revision der ZStV den Staatspolitischen Kommissionen des National- und des Ständerats vor der Verab-schiedung durch den Bundesrat am 17. Januar 2013 bzw. 31. Januar 2013 unterbreitet wor-den. Die Kommissionen haben den unterbreiteten Entwurf ausdrücklich genehmigt. Auf die Verordnung vom 27. Oktober 1999 über die Gebühren im Zivilstandswesen (ZStGV)10 hat die Gesetzesreform hingegen keine Auswirkungen. Denn die Massnahmen gegen Zwangsheiraten sind von öffentlichem Interesse; der Informationsaustausch zwischen den Zivilstandsbehörden und den anderen Behörden, insbesondere im Bereich des Kindes-schutzes und des Strafrechts, ist somit von der Gebührenpflicht ausgenommen (siehe Art. 3 ZStGV). 1.2 Vorarbeiten zum Gesetz Das Bundesgesetz über Massnahmen gegen Zwangsheiraten gibt der am 23. Februar 2011 an das Parlament überwiesenen Botschaft des Bundesrates11 Folge. Die Botschaft wurde auf Grundlage der im November 2008 durchgeführten Vernehmlassung zu einem ersten Bericht mit Vorentwurf12 verfasst, der in Erfüllung der am 7. Dezember 2006 eingereichten Motion Heberlein ( )13 erstellt worden war. 1.3 Massnahmen gegen Zwangsheiraten Gemäss der neuen Regelung sind die Zivilstandsämter ausdrücklich verpflichtet zu prüfen, ob keine Umstände erkennen lassen, dass das Eheschliessungsgesuch offensichtlich nicht dem freien Willen der Verlobten entspricht14. Ausserdem untersteht die Eheschliessung in der Schweiz ausschliesslich schweizerischem Recht15. Das bedeutet, dass in der Schweiz keine Minderjährigenehen mehr geschlossen werden können. Solche Ehen können wie die Zwangsehen von Amtes wegen für ungültig erklärt werden16. In offensichtlichen Fällen wird die Anerkennung solcher im Ausland ge-schlossenen Ehen verweigert. Des Weiteren sind die Zivilstandsbehörden zur Meldung bei der für die Klage auf Ungültigerklärung zuständigen Behörde verpflichtet, wenn sie mit einer Ehe in Kontakt kommen, die Anlass zur Annahme gibt, dass ein Ungültigkeitsgrund vorliegt17. In den neuen Vorschriften sind auch das anwendbare Recht und der Gerichtsstand bei Klagen auf Ungültigerklärung präzisiert worden18. Schliesslich sind die Zivilstandsbehörden aufgrund der neuen Regelung gehalten, alle Straftaten, die sie bei ihrer amtlichen Tätigkeit feststellen, anzuzeigen19. Dies betrifft insbesonde-re die Zwangsehen, die nunmehr als Fall qualifizierter Nötigung betrachtet und als Verbre-chen eingestuft werden; strafbar sind im Fall von Zwangsheirat übrigens auch im Ausland begangene Taten20. In Frage kommen namentlich folgende Straftaten21: Verletzung der sexuellen Integrität22; Verbrechen oder Vergehen gegen die Familie23; Urkundenfälschung24; Verstösse gegen Art. 115 bis 122 AuG. Konkret bedeutet dies, dass die Zivilstandsbehörden die Tatsachen melden, die sie feststel-len. Die juristische Qualifikation dieser Tatsachen obliegt den Strafverfolgungsbehörden. Im Rahmen von Kindesanerkennungen oder der Regstrierung von Geburten sind ungeregel-te Aufenthalte nicht zur Anzeige zu bringen. Diese Weisung erfolgt im Einverständnis mit dem BFM. Die Bundesverfassung25 und verschiedene internationale Übereinkommen26 verpflichten zu einer raschen Eintragung aller Geburten ohne Ausnahme27. Diese Pflicht wird im ZGB28, der Zivilstandsverordnung29 sowie Weisungen und Kreisschreiben des EAZW30 konkretisiert. Eine Strafanzeige könnte dazu führen, dass Betroffene ihre Kinder nicht anerkennen oder dass werdende Mütter bei der Geburt auf medizinische Pflege verzichten und so unter Um-ständen sich oder das Kind gefährden. Das Gesetz verpflichtet die Zivilstandsbehörden sowohl die Geburten zu erfassen als auch ungeregelten Aufenthalt zur Strafanzeige zu bringen. Diese Pflichten widersprechen sich. Die Interessenabwägung führt zum Ergebnis, dass die Pflicht zur Registrierung der Geburt oder der Elternschaft wichtiger ist als die Pflicht, einen ungeregelten Aufenthalt zur Strafan-zeige zu bringen. Gestützt auf diese Ausführungen erlischt die Pflicht zur Strafanzeige wegen ungeregeltem Aufenthalt und die Zivilstandsbehörden handeln zulässig, indem sie auf die Strafanzeige verzichten Erzwungene eingetragene Partnerschaft Von der Zwangsproblematik waren bisher ausschliesslich die Eheschliessungen betroffen. Fälle erzwungener eingetragener Partnerschaften sind bis jetzt keine bekannt. Dessen un-geachtet sind zur Vermeidung von Missbräuchen analoge Bestimmungen für die eingetrage-ne Partnerschaft vorgesehen32. Gemäss dem Wunsch des Gesetzgebers wird die eingetragene Partnerschaft die der Ehe entsprechende Rechte und Pflichten begründet mit der Ehe gleichgesetzt und mit densel-ben Massnahmen geschützt33. Die folgenden Erläuterungen zur Eheschliessung sind dem-entsprechend auch auf die eingetragene Partnerschaft übertragbar. 1.5 Empirische Daten zur Problematik der Zwangsheiraten Das sozioökonomische Profil der von Zwangsheiraten betroffenen Personen ist sehr unein-heitlich. Allgemein herrscht aber Einigkeit darüber, dass es sich um eine mit transnationalen Aspekten verbundene Form der häuslichen Gewalt handelt34. 2 Begriff der Zwangsheirat 2.1 Begriff der Zwangsheirat Gemäss dem Internationalen Pakt über bürgerliche und politische Rechte darf eine Ehe nur im freien und vollen Einverständnis der künftigen Ehegatten geschlossen werden 35. Das Übereinkommen zur Beseitigung jeder Form von Diskriminierung der Frau gewährt den Frauen ausserdem gleiches Recht auf Eheschliessung und gleiches Recht auf freie Wahl des Ehegatten sowie auf Eheschliessung nur mit freier und voller Zustimmung 36. Demnach darf niemand, weder Mann noch Frau, gegen seinen Willen verheiratet werden. Konkret ist jede Person frei, die Ehe zu schliessen oder nicht und gegebenenfalls den Ehegatten zu wählen37. Diese Freiheit kann auch mit dem Recht auf persönliche Freiheit38 und dem Verbot der Diskriminierung wegen der Lebensform39 in Verbindung gebracht werden. Jeder ist also frei, allein oder in einem Paar zu leben, gegebenenfalls den Bund der Ehe einzugehen oder eine Partnerschaft einzutragen oder in einer nichtehelichen Gemeinschaft (Konkubinat) zu leben. Negativ definiert gilt als Zwangsheirat demnach eine Ehe, die ohne das Einverständnis der Ehegatten oder eines Ehegatten geschlossen worden ist. Der Umfang des Begriffs der Zwangsheirat wird im neuen Artikel 181a StGB noch präzisiert: Wer jemanden durch Gewalt oder Androhung ernstlicher Nachteile oder durch andere Be-schränkung seiner Handlungsfreiheit nötigt, eine Ehe einzugehen oder eine Partnerschaft eintragen zu lassen, wird mit Freiheitsstrafe bis zu fünf Jahren oder Geldstrafe bestraft. 2.2 Unterschied zwischen Zwangsheirat und arrangierter Heirat Wie den Vorarbeiten zu entnehmen ist, muss unterschieden werden zwischen Zwangsheira-ten, die verboten sind, und arrangierten Heiraten, bei denen die Wahlfreiheit der Verlobten nicht eingeschränkt wird. Das entscheidende Argument des Gesetzgebers bei der Beratung der Motion Heberlein Trix ( ) Massnahmen gegen Zwangsheiraten und arrangierte Heiraten im Parlament lau-tete wie folgt40: Nach Ansicht des Bundesrates besteht Handlungsbedarf einzig in Bezug auf Zwangsheira-ten, weil sie das Selbstbestimmungsrecht der Betroffenen verletzen. Demgegenüber kann eine arrangierte Heirat, wenn sie nicht mit Zwang verbunden ist, zu einer selbstbestimmten Ehe führen. Der freie Wille der Betroffenen ist in einem solchen Fall unberührt. Es ist jedoch darauf hinzuweisen, dass die Unterscheidung in Wirklichkeit schwer vollziehbar ist41. Unter Berücksichtigung des Gesetzeszwecks und der Strafbarkeit der nunmehr als Verbre-chen eingestuften Zwangsheiraten sind die Zivilstandsämter im Zweifel gehalten, die festge-stellten Tatsachen den Strafverfolgungsbehörden anzuzeigen. Diese können gestützt auf die ihnen zur Verfügung stehenden Mittel bestimmen, ob eine Zwangsheirat vorliegt, und die Opfer schützen (siehe Ziff. 3.2 hiernach). 3 Präventive Massnahmen gegen Zwangsund Minderjährigenehen 3.1 Pflichten der Zivilstandsämter bei offensichtlichen Zwangsheiraten Gemäss dem Wortlaut des Gesetzes muss das Zivilstandsamt die Fälle von Zwangsheirat nicht systematisch aufdecken, sondern prüfen, ob keine Umstände vorliegen, die erkennen lassen, dass das Gesuch offensichtlich nicht dem freien Willen der

12 22 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 23 Verlobten entspricht 42. Auch wenn in empirischen Studien nachgewiesen worden ist, dass bestimmte Bevölke-rungsgruppen öfter mit der Problematik der Zwangsheirat konfrontiert sind43, muss die Zi-vilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte nicht systematisch abklären, ob eine solche Heirat vorliegt, insbesondere wenn die Verlobten aus einer der am meisten betroffenen Be-völkerungsgruppen stammen. Dieses Vorgehen würde nicht nur dem Willen des Gesetzgebers widersprechen, sondern unter anderem auch einen schweren Verstoss gegen das Verbot der Diskriminierung wegen der Herkunft oder der sozialen Stellung44 darstellen. Die Massnahmen gegen Zwangsheiraten sind nicht neu. Seit jeher hat die Zivilstandsbeam-tin oder der Zivilstandsbeamte die Mitwirkung zu verweigern, wenn die Ehe nicht im freien Einverständnis der Brautleute geschlossen wird. Im Rahmen der dringlichen Massnahmen gegen die Zwangsheiraten hat der Bundesrat in Artikel 65 ZStV bereits den neuen Absatz 1bis eingefügt, der am 1. Januar 2011 in Kraft ge-treten ist. Die Bestimmung lautet wie folgt: Die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte macht die Verlobten darauf aufmerksam, dass die Eheschliessung ihren freien Willen voraussetzt. Konkret werden die Verlobten auf die Straffolgen der Zwangsheirat hingewiesen45, wenn sie das Formular Erklärung betreffend die Voraussetzungen für die Eheschliessung (Art. 98 Abs. 3 ZGB) ausfüllen. Das Zivilstandsamt muss seine Mitwirkung also dann verweigern, wenn solche Umstände offensichtlich, d. h. klar und deutlich, zu erkennen sind. In anderen Worten muss augenfällig sein, wie gegenüber einer oder beiden verlobten Perso-nen Gewalt oder Druck ausgeübt wird. Entweder sind die Gewalt und der Druck dem Perso-nal des Amtes aufgefallen (z. B. die Personen, welche die Verlobten in das Amt begleiten, üben Druck aus) oder eine oder beide verlobten Personen oder Dritte haben dem Personal davon berichtet. Im Gegensatz zum Verfahren, das zur Bekämpfung von Scheinehen eingeführt wurde (siehe allerdings den Fall unter Ziff. 3.4 hiernach)46, hört die Zivilstandsbeamtin oder der Zivil-standsbeamte die Verlobten nicht an, sondern meldet die festgestellten Tatsachen unverzüg-lich den Strafverfolgungsbehörden47. Die Einzelheiten sind unter den Ziffern 3.2 und 3.7 hiernach geregelt. 3.2 Pflichten der Zivilstandsbehörden bei einem Verdacht auf Zwangsheirat Ab dem 1. Juli 2013 müssen die Zivilstandsbehörden alle Straftaten, die sie bei ihrer Tätig-keit feststellen, der zuständigen Behörde anzeigen48. Sie müssen namentlich den Strafver-folgungsbehörden die Umstände anzeigen, die Tatbestandsmerkmal einer versuchten Zwangsheirat sein könnten; denn der blosse Versuch ist ebenfalls strafbar49. Die Strafverfolgungsbehörden treffen umgehend die nötigen Massnahmen zum Schutz des oder der Opfer50. Bei Bedarf sind diese Massnahmen auf das eventuell gefährdete Personal der Zivilstandsbehörden auszuweiten. Als Zivilstandsbehörden gelten die Zivilstandsämter, die kantonalen Aufsichtsbehörden im Zivilstandswesen sowie das Eidgenössische Amt für das Zivilstandswesen. Sollten mehrere Zivilstandsbehörden gleichzeitig von einem Fall von Zwangsheirat Kenntnis erlangen (z. B. die beiden Zivilstandsämter am jeweiligen Wohnsitz der beiden Verlobten oder das Zivilstandsamt und seine Aufsichtsbehörde), so sind grundsätzlich alle gehalten, die Straftat den Strafverfolgungsbehörden anzuzeigen. Aus praktischen Gründen steht es ihnen frei zu entscheiden, ob nur eine Behörde die ver-fügbaren Informationen zwecks Weiterleitung an die Strafverfolgungsbehörden sammelt. In diesem Fall wird eine Kopie der Anzeige an die anderen betroffenen Zivilstandsbehörden gesandt. Zwar ist auch das Personal der schweizerischen Vertretungen im Ausland verpflich-tet, die bei der Bearbeitung eines Eheschliessungsgesuchs festgestellten Straftaten anzu-zeigen51. Aus denselben praktischen Gründen ist aber vorzusehen, dass die Zivilstandsbe-hörden im Inland die Anzeige erstatten. Die kantonale Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen am Sitz des für das Ehevorbereitungsverfahren zuständigen Zivilstandsamts kann die Zivilstandsbehörde benennen, welche die Anzeige an die Strafverfolgungsbehörden weiterleiten soll. Ob ein Versuch der Zwangsheirat vorliegt, wird schliesslich, je nach Vorsatz des Täters oder der Täter und nach Grad der Erfüllung der Straftat, von den Strafverfolgungsbehörden be-stimmt. Allein diese sind dafür zuständig. In Erfüllung ihrer Anzeigepflicht müssen die Zivilstandsbehörden zudem nicht nur in offen-sichtlichen Fällen Anzeige erstatten (siehe Ziff. 3.1 hievor), sondern die festgestellten Tatsa-chen auch bei Zweifeln in Bezug auf das Vorliegen einer Zwangsheirat den Strafverfol-gungsbehörden anzeigen und die Trauung verweigern52. Die Anzeige ist bei der Staatsanwaltschaft des Kantons am Sitz der Zivilstandsbehörde zu erstatten, welche die Feststellungen getroffen hat. Der Anzeige beizulegen ist eine Kopie der Akten betreffend die Vorbereitung der Eheschliessung. Auf Anfrage teilt die Strafverfol-gungsbehörde der Zivilstandsbehörde mit, ob ein Strafverfahren eingeleitet und wie es erledigt wird53. Aufgrund der Unabhängigkeit der Zivilrechts-, Strafrechts- und Verwaltungsbehörden führt die Einstellung des Strafverfahrens nicht zwingend dazu, dass einer Wiederaufnahme des Ehevorbereitungsverfahrens oder einem erneuten Eheschliessungsgesuch derselben Perso-nen entsprochen wird. Denn deren Entlastung kann auf Gründen beruhen, die für das Zi-vilstandswesen nicht massgeblich sind (die Schuldunfähigkeit der betreffenden Person oder deren Irrtum über die Rechtswidrigkeit ihres Verhaltens können zu einem Freispruch führen, obwohl die Voraussetzungen für eine Zwangsheirat objektiv erfüllt sind). 3.3 Pflichten der Zivilstandsämter anlässlich der Trauung Eine Zwangsheirat kann sowohl während des İsviçre deki yasal durum Gelin veya damadın evlilige itiraz etme sansı olmadıgı durumlarda zoraki evlilikten sözedilir. Bu durumda belirleyici olan kisinin kendi hisleridir. «Evlilik sadece çiftlerin istegi ve özgür iradesi ile mümkündür. (1948 Insan Hakları Kanunu Genel Bildirgesi nin 16. maddesi 2. fıkrası) Zoraki evlilik kanunen yasaktır! Isviçre de herkes esini seçme hakkına sahiptir. Insanları evlilige zorlamak insan hakları kanununa aykırıdır ve ceza hukuku çerçevesinde cezai islem uygulanabilir! ÇIKIS YOLLARI VAR! Içinde bulundugun durumu tanıyan, senin nedenlerini anlayan ve sana yardım edebilecek insanlar hep vardır! Çesitli danısma kuruluslarının bu gibi zor durumlara iliskin tecrübeleri vardır. Bu kuruluslar, sana hayatını nasıl kendi eline alabilecegin ve kendi iradenle gelecegine dair atacagın ilk adımların neler olabilecegi konusunda yardımcı olabilirler. Kisisel kararlarını kendin verme hakkına sahipsin. Dileklerini gerçeklestirebilmek için yardım al. Danısmanlık hizmetleri Telefon veya mail ile basvurulabilir. «zwangsheirat.ch» nın kültürlerarası danısmanlık ekibi sır saklama yükümlülügü tasır. Danısmanlık ücretsiz olup hafta sonu ve büro saatleri dısında da ulasılabilinir. Basel Bölgesi Magduriyet Yardımı Danısma Bürosu (Opferhilfe beider Basel), Tel Bayanlar için limit Ehevorbereitungsverfahrens als auch anläss-lich der Trauung erkannt werden. Es ist ausserdem wichtig, dass die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte, die oder der die Trauung vornehmen soll und möglicherweise das Vorbereitungsverfahren nicht selbst durchgeführt hat54, die Trauung verweigern kann, wenn die Umstände erst zu diesem Zeitpunkt auf eine Zwangsheirat schliessen lassen. In offensichtlichen Fällen einer Zwangsheirat verweigert die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte die Mitwirkung, erklärt die Trauungsermächtigung für ungültig (durch die Aufhebung des Papierdokuments und das Verwerfen des Geschäftsfalles Eheschliessung in Infostar) und setzt die Verlobten sowie die Zivilstandsbeamtin oder den Zivilstandsbeam-ten, die oder der das Ehevorbereitungsverfahren durchgeführt hat, durch eine formelle Ver-fügung darüber in Kenntnis. Die Verfügung wird Baylar için männer plus 18 yasına kadar bay ve bayanlar için triangel Basel Bölgesi Magduriyet Yardımı Danısma Bürosu tarafından verilen danısma hizmeti ücretsiz olup ve arzu edilirse gizli tutulur. Tecrübeli çalısanları sır saklamakla da yükümlüdürler. Danısmanlık hizmetleri 18 yas altı bay ve bayanlar için acil durumlarda bilgi, danısmanlık ve yardım Basel-Land Bölgesi Çocuk ve Gençlik Koruma Bölümü, (Fachstelle Kindes- und Jugendschutz Basel-Landschaft), Tel Basel-Stadt Çocuk ve Gençlik Koruma Bölümü, (Abteilung Kindes- und Jugendschutz Basel-Stadt), Tel Baselland Yabancı Hizmetleri ald (Ausländerdienst Baselland ald), Tel Ön bilgi almak için gizlilik çerçevesinde danısmanlık hizmetine basvurabilirsiniz. GGG Yabancılar Danısmanlıgı (GGG Ausländerberatung) Tel Her iki kültürüde tanıyan yetkin danısmanlarla görüsebilirsiniz. Tel: , Beratungsstelle für binationale Paare und Familien Tel: , Aile danışmanlığı merkezleri Basel- Stadt: Familien- Paar- und Erziehungsberatung Tel: , Baselland: Adreslere sayfasından ulaşabilirsiniz Acil durumlarda Polis acil Tel.: 117, www polizei.ch den betroffenen Personen gemäss dem Ver-fahren unter Ziffer 3.7 hiernach eröffnet. Bei einem Verdacht auf Zwangsheirat wird das Verfahren sistiert; im Übrigen wird sinnge-mäss auf Ziffer 3.2 hievor verwiesen. 3.4 Pflichten der Zivilstandsämter bei einem Verdacht auf Zwangsheirat und rechtsmissbräuchliche Eheschliessung (Art. 97a ZGB) Gemäss den Materialien zum Bundesgesetz über Massnahmen gegen Zwangsheiraten55 muss die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte die Mitwirkung verweigern, wenn eine Eheschliessung unter Zwang und zugleich missbräuchlich erfolgen könnte, und den Fall den Strafbehörden anzeigen. Grundsätzlich führt sie oder er somit keine Anhörung der Brautleute im Sinne von Artikel 97a ZGB durch. Allerdings werden möglicherweise erst bei der Anhörung der Brautleute Umstände erkenn-bar, die İsviçre de evlenmek ve evlilik Aileler çocuklarının ileriki yaşamlarının nasıl olması gerektiği konusunda farklı öngörülere sahiptirler. Bunu yaparken İsviçre de geçerli olan yasal düzenlemeleri dikkate almak gerekir. Bu düzenlemelere göre: Her birey, evlenip evlenmemeye, kiminle ve ne zaman evleneceğine kendisi karar vermek hakkına sahiptir. Evlilik özgür iradeye bağlı olarak yapılmak zorundadır. Aksi halde kanunen geçerli değildir. Hiç kimse zorla evlilik yapmaya zorlanamaz. Aksi halde 5 yıla varan hapis cezası yaptırımı uygulanır. Kanunen auf eine Zwangsheirat schliessen lassen, weil sich die Braut oder der Bräutigam bei dieser Gelegenheit der Zivilstandsbeamtin oder dem Zivilstandsbeamten anvertraut. Wird nach Abschluss der strafrechtlichen Untersuchung verneint, dass es sich um eine Zwangsheirat handelt, so prüft die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte, ob die Eheschliessung nicht gestützt auf Artikel 97a ZGB zu verweigern ist. Siehe ebenfalls die Weisungen EAZW Rechtmissbräuchliche Eheschliessungen und Partnerschaften vom 5. Dezember Pflichten der Zivilstandsbehörden bei Minderjährigenehen Ab 1. Juli 2013 untersteht die Eheschliessung ausschliesslich schweizerischem Recht57. Es ist zum Beispiel nicht mehr möglich, in der Schweiz gestützt auf ausländisches Recht Perso-nen unter achtzehn Genç bir kızdan ailesine mektup Sevgili annem ve babam, Bu kadar uzun zamandan sonra, sizlere bu mektubu yazmak bana çok zor geliyor. Ayrılığımız beni çok üzüyor ve uykusuz çok geceler geçiriyorum. Belki öfkeli, hayal kırıklığı ve mutlaka endise ile hergün beni düsündüğünüzü biliyorum. Biliyorumki benim için en iyi olanı istiyorsunuz ve sizi çok seviyorum ama sevmediğim bir adamla evlenemem ve evlenmek istemiyorum. Lütfen, lütfen bana kızmayın! Siz bana çoukluk ve gençliğimde eslik ettiniz, simdi ben yolumu kendim bulmalıyım. Bu yol belki sizin için anlasılamaz, ama size söz veriyorum, bir gün benimle gurur duyacaksınız. Içtenlikle diliyorumki, biz birgün öfkesiz ve sevinçle tekrar bulusalım. Eğer seçme hakkım olsa idi, tekrar sizi annem ve babam olarak seçerdim. Sevgiyle, kızınız reşit olmayanların evliliklerine, yurt dışında evlenmiş olsalar bile, tolerans gösterilmez. Zorla evlilik veya reşit olmayanların evlilikleri söz konusu olduğunda, aile birleşimi nedeniyle eşlerin İsviçre ye getirilmesi mümkün değildir. Kadın ev erkek bütün alanlarda eşit haklara sahiptir. Her kadın ve her erkek boşanma hakkına sahiptir. Jahren zu verheiraten. Ausserdem können im Ausland geschlossene Ehen zwischen Kindern nicht anerkannt wer-den bzw. müssen für ungültig erklärt werden58 (siehe Ziff. 4.2 bis 4.4 hiernach). Erfahren die Zivilstandsbehörden davon, dass Minderjährige eventuell im Ausland verheiratet werden sollen, so müssen sie dies im Falle einer potenziellen Zwangsheirat59 den Strafver-folgungsbehörden und den Kindesschutzbehörden am Wohnsitz des Kindes60 anzeigen. Denn die Straftat der Zwangsheirat ist auch dann strafbar, wenn sie im Ausland begangen wird oder wenn der Versuch dazu unternommen wird61; gegebenenfalls sind überdies Mass-nahmen zum Schutz des betroffenen Kindes oder der betroffenen Kinder zu treffen Pflichten der Zivilstandsbehörden bei der Ausstellung eines Ehefähigkeits-zeugnisses

13 24 İSVİÇRE HABERLERİ İSVİÇRE HABERLERİ 25 Die obigen Vorschriften gelten sinngemäss bei Hinweisen auf eine Zwangsheirat im Rahmen der Ausstellung eines Ehefähigkeitszeugnisses63. Im konkreten Fall verweigern die Zivilstandsbehörden die Ausstellung dieses Zeugnisses und zeigen die Tatsachen den Strafverfolgungsbehörden an. Um den Schutz der betroffenen Personen sicherzustellen, wird ihnen die Verweigerung durch die Strafverfolgungsbehörden mitgeteilt. Siehe ebenfalls die Ausführungen unter den Ziffern 3.1 bis 3.4 und 3.7. Gemäss den verfügbaren empirischen Daten64 werden zahlreiche Zwangsehen nicht in der Schweiz, sondern im Ausland geschlossen. Dementsprechend ist den Massnahmen gegen Zwangsheiraten bei der Ausstellung von Ehefähigkeitszeugnissen sowie bei der Anerken-nung von im Ausland geschlossenen Ehen eine besondere Aufmerksamkeit zu schenken (siehe Ziff. 4.1 ff. hiernach). 3.7 Musterbriefe für Verweigerungsverfügungen und Anzeigen Im Anhang befinden sich Musterbriefe für Verfügungen zuhanden der Verlobten und für die Erstattung von Anzeige bei den Strafverfolgungsbehörden. Zum Schutz der Opfer, zur Wahrung des Untersuchungsgeheimnisses und der Rechte der Verfahrensparteien wird die Ver-fügung betreffend die Verweigerung der Eheschliessung oder die Sistierung des Verfahrens den Strafverfolgungsbehörden übermittelt. Diese sind anzuhalten, die Verfügung den betrof-fenen Personen zusammen mit der Eröffnung der Strafuntersuchung zu überreichen. Die Strafverfolgungsbehörden sind namentlich verpflichtet, umgehend die nötigen Schutzmass-nahmen zu treffen 65. Dabei geht es vor allem darum, die potenziellen Opfer zum Zeitpunkt der Eröffnung der Untersuchung zu einer etwaigen Zwangsheirat angemessen zu schützen. Vor diesem Hintergrund verweigern die Zivilstandsbehörden den betroffenen Personen Aus-künfte, ohne den Sachverhalt vorgängig den Strafverfolgungsbehörden unterbreitet zu ha-ben. Die Strafverfolgungsbehörden ihrerseits sind anzuhalten, die Verfügung der Zivilstands-behörden den betroffenen Personen persönlich zu überreichen oder in einer anderen Weise, die Gewähr für deren Schutz bietet. Bei einer offensichtlichen Zwangsheirat (siehe Ziff. 3.1 hievor) verweigert die Zivilstandsbe-amtin oder der Zivilstandsbeamte die Trauung66; bei einem Verdacht auf eine Zwangsheirat wird das Verfahren während der Strafuntersuchung sistiert; je nach Ausgang des Strafver-fahrens (siehe Ziff. 3.2 hievor) nimmt die Zivilstandsbeamtin oder der Zivilstandsbeamte das Ehevorbereitungsverfahren wieder auf oder verweigert die Trauung67. Die Verweigerungs- oder Sistierungsverfügung ist jeweils beschwerdefähig. Die Beschwer-defrist beginnt mit der Eröffnung der Verfügung durch die Strafverfolgungsbehörden68. Zur Gewährleistung einer schweizweit einheitlichen Praxis hat der Inhalt der Musterbriefe für Verfügungen und Anzeigen Weisungscharakter; die Musterbriefe sind also zwingend zu ver-wenden. 3.8 Zivilstand und Namen bei Verweigerung der Trauung Wird die Trauung verweigert, so ist der Zivilstand der von der Zwangsheirat betroffenen Per-sonen nicht zu ändern. Die Verlobten behalten den Zivilstand und den Namen, den sie zum Zeitpunkt der Einleitung des Ehevorbereitungsverfahrens hatten (z. B. ledig ). 4 Nachträgliche Massnahmen gegen bereits geschlossene Zwangs- und Minderjährigenehen 4.1 Phänomen Gegen nachträglich entdeckte Zwangs- und Minderjährigenehen sind Massnahmen zu er-greifen. Solche Ehen werden nunmehr von Amtes wegen für ungültig erklärt; in offensichtli-chen Fällen wird auch die Anerkennung solcher Eheschliessungen verweigert (siehe Ziff. 4.2 ff. Hiernach). Gemäss den verfügbaren empirischen Daten69 werden zahlreiche Zwangsehen nicht in der Schweiz, sondern im Ausland geschlossen. Davon betroffen sind auch minderjährige Perso-nen, die in der Schweiz leben. Da die Eheschliessung in der Schweiz ab 1. Juli 2013 aus-schliesslich schweizerischem Recht unterstellt ist70 was bedeutet, dass Minderjährigene-hen in der Schweiz verboten sind, könnte sich das Phänomen im Übrigen noch stärker ins Ausland verlagern. Dementsprechend ist den Massnahmen gegen Zwangsheiraten bei der Anerkennung von im Ausland geschlossenen Ehen eine besondere Aufmerksamkeit zu schenken. 4.2 Grundsätze bei der Entdeckung von Zwangs- oder Minderjährigenehen Nach dem Leitsatz nulla annullatio matrimonii sine lege entfalten rechtmässig geschlosse-ne Ehen ihre Wirkung bis zu einer allfälligen Ungültigerklärung71. Wenn die Zivilstandsbehörden Anlass zur Annahme haben, dass ein Ungültigkeitsgrund vor-liegt, melden sie dies der zuständigen Behörde, damit sie eine Klage auf Ungültigerklärung anstrengt72. Zur besseren Bekämpfung von Zwangs- und Minderjährigenehen können diese nun wie bei Bigamie, dauerhafter Urteilsunfähigkeit, Bestehen eines verbotenen Verwandtschaftsverhält-nisses oder Umgehung des Ausländerrechts von Amtes wegen für ungültig erklärt werden73. Ausserdem ist der Fall den Strafverfolgungsund Kindesschutzbehörden anzuzeigen. Siehe ebenfalls Ziffer 4.5 hiernach. 4.3 Verweigerung der Anerkennung einer im Ausland geschlossenen Ehe bei offensichtlicher Unvereinbarkeit mit dem Ordre public Bei offensichtlicher Unvereinbarkeit mit dem Ordre public74 verweigert die kantonale Auf-sichtsbehörde im Zivilstandswesen, die zur Anerkennung einer im Ausland geschlossenen Ehe angerufen wurde75, die Eintragung in der Schweiz. Sonst könnten die Rechtsstellung und der Zivilstand des oder der Opfer der Zwangs- oder Minderjährigenehe allein durch die Verlegung der Trauung ins Ausland geändert werden, was grundsätzlich gegen das hiesige Rechtsverständnis verstossen würde (siehe unter Ziff. 3.7 und 4.6). Einer ausländischen Ehe ist die Anerkennung zu versagen, wenn kein Zweifel daran besteht, dass eine Zwangsheirat vorliegt76, und wenn einer der Ehegatten oder beide klar gegen die Eintragung der Ehe sind. Diesbezüglich wird daran erinnert, dass die kantonale Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen die Ehegatten vorgängig anhören muss, falls nicht feststeht, dass ihre Rechte während des Ehevorbereitungsverfahrens im ausländischen Staat, in dem die Trauung vorgenommen wurde, ausreichend gewahrt worden sind. Zu überprüfen ist insbesondere, ob die im Ausland geschlossene Ehe nicht auf Grundlage einer gefälschten Vollmacht geschlossen worden ist77. Die Anerkennung ist auch zu verweigern, wenn die Ehe im Ausland unter Missachtung einer Verfügung der schweizerischen Zivilstandsbehörden betreffend die Verweigerung der Ehe-schliessung oder entgegen den Massnahmen oder Anordnungen anderer schweizerischer Behörden wie namentlich der Strafverfolgungsbehörden oder der Erwachsenenoder Kin-desschutzbehörden geschlossen worden ist. (Letztere Tatsache wird den Zivilstandsbehör-den zwar nicht von Amtes wegen mitgeteilt, sie können aber beispielsweise von den betrof-fenen Personen darauf hingewiesen werden.) In Bezug auf die Minderjährigenehe ist die Anerkennung in offensichtlichen Fällen, d. h. dort, wo angesichts des geringen Alters der betroffenen Person oder angesichts der besonderen Umstände klar ist, dass die überwiegenden Interessen des Kindes und der Allgemeinheit gegen eine Aufrechterhaltung der Ehe sprechen, vorfrageweise zu versagen. Entsprechend der bisherigen Praxis verweigert die kantonale Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen die Anerkennung, wenn das Kind zum Zeitpunkt, an dem sie zur Eintragung der Ehe angerufen wird, weniger als sechzehn Jahre alt ist78. Die Akten müssen dennoch an die für die Klage auf Ungültigerklärung zuständige kantonale Behörde weitergeleitet werden, da gemäss Wortlaut des Gesetzes das Gericht dafür zustän-dig ist, endgültig zu bestimmen, ob die Weiterführung der Ehe den überwiegenden Interes-sen des Kindes entspricht79. Damit die Haltung der Zivilstandsbehörden, die Eintragung der Ehe wegen Unvereinbarkeit mit dem Ordre public zu verweigern, berücksichtigt wird, muss die zuständige kantonale Behörde angehalten werden, gestützt auf die Unvereinbarkeit mit dem schweizerischen Ordre public Klage zu erheben; die Unvereinbarkeit muss von Amtes wegen als Vorfrage zur einer eventuellen Ungültigerklärung der Ehe geprüft werden80. Die Verweigerung der Anerkennung der Ehe ist Gegenstand eines formellen Entscheids der kantonalen Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen. Er wird den betroffenen Personen durch die Strafverfolgungsbehörden eröffnet (siehe Ziff. 3.7 hievor). Die Verweigerung der Eintra-gung entfaltet ihre Wirkung bis zum Urteil im Zivilverfahren, mit dem entweder die Anerken-nung der Ehe verweigert oder die Ehe für ungültig erklärt oder aufrechterhalten wird. Darüber hinaus ist der Fall den Strafverfolgungs- und Kindesschutzbehörden zu melden. Diese sind anzuhalten, gegebenenfalls zur Vertretung der Interessen des Kindes in den ein-geleiteten Verwaltungs-, Zivil- und Strafverfahren ad hoc einen Beistand zu ernennen. Siehe ebenfalls Ziffer 4.5 hiernach. 4.4 Verfahren bei nicht offensichtlichen Fällen In nicht offensichtlichen Fällen, also wenn die Minderjährigenehe Kinder über sechzehn Jah-ren betrifft und in der Schweiz vorgängig keine Verweigerungs- oder Schutzentscheide er-gangen sind (siehe Ziff. 4.3 hievor) oder wenn das Vorliegen einer Zwangsheirat nicht fest-steht, muss die kantonale Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen die im Ausland geschlos-sene Ehe anerkennen81, die zuständige Behörde benachrichtigen, damit sie Klage auf Ungültigerklärung einreicht82, und die Sperrung der Bekanntgabe der Personenstandsdaten veran-lassen83. In der Tat kann bei Zweifeln einzig ein Gericht beurteilen, ob die Ehe für ungültig erklärt wer-den soll oder nicht84. Die Sperrung ist aufzuheben, sobald der Gerichtsentscheid, mit dem die Anerkennung der Ehe verweigert, die Ehe für ungültig erklärt oder aufrechterhalten wird, Rechtskraft erlangt; die Ein-

14 26 İSVİÇRE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 27 Ausbau des Netzwerkes gegen Zwangsheirat in Basel-Stadt und Baselland Im Rahmen des Projekts «Ausbau des Netzwerkes gegen Zwangsheirat in Basel-Stadt und Baselland» setzt die GGG Ausländerberatung folgende Massnahmen um: Information und Vernetzung von Fachpersonen Um Fachpersonen im Hinblick auf das Thema Zwangsheirat zu sensibilisieren, ihre Vernetzung untereinander zu gewährleisten und ihnen eine Austauschmöglichkeit über vorhandene Fälle anzubieten, wird einmal pro Jahr ein Vernetzungstreffen durchgeführt. In bestehenden Arbeitsgruppen in den Bereichen häusliche Gewalt und Migration wird das Thema Zwangsheirat thematisiert. Zudem werden Weiterbildungen für Fachpersonen organisiert, z.b. zu Rechtsgrundlagen oder Beratung und Begleitung von Betroffenen. Sensibilisierung von Jungen und Männern mit Migrationshintergrund In Zusammenarbeit mit verschiedenen Medien wird auf das Thema Zwangsheirat und den Leidensdruck männlicher Betroffener aufmerksam gemacht. Des Weiteren wird das Thema wird in Kaffeehäusern und Migrantionsvereinen platziert, die vorwiegend von männlichem Publikum besucht werden, um Zwangsheirat zu «enttabuisieren. Information von potenziell Betroffenen und ihres Umfelds In Informationsveranstaltungen für Jugendliche und das familiäre Umfeld wird der Film «Nicht verliebt und trotzdem verheiratet» gezeigt und das «Leben in zwei Kulturen», Partnerwahl und Ehe in der Schweiz sowie die rechtliche Lage thematisiert. Der Flyer für Jugendliche und das Informationsblatt für Eltern werden den neuen gesetzlichen Regelungen entsprechend überarbeitet, neu gedruckt und breit verteilt. Der Dokumentarfilm wird durch Untertitel in zusätzliche Sprachen übersetzt. tragung der Ungültigerklärung der Ehe erfolgt zum selben Zeit-punkt wie die Aufhebung der Sperrung. In Bezug auf die Anzeige bei der zuständigen Behörde zwecks Klage auf Ungültigerklärung wird auf Ziffer 4.2 hievor verwiesen. Darüber hinaus ist der Fall den Strafverfolgungs- und Kindesschutzbehörden zu melden. Siehe ebenfalls Ziffer 4.5 hiernach. 4.5 Anzeige bei den Strafverfolgungs- und Kindesschutzbehörden Die Erstattung einer Anzeige bei den Strafverfolgungsbehörden wird unter den Ziffern 3.2 und 3.7 hievor erläutert. Im Fall einer Minderjährigenehe meldet die Aufsichtsbehörde im Zivilstandswesen die Tatsache der Kindesschutzbehörde, damit sie die nötigen vormundschaftlichen Massnahmen trifft Zivilstand und Namen bei bereits geschlossenen Zwangs- oder Minderjährigenehen Wird die Anerkennung einer im Ausland geschlossenen Ehe verweigert, so ändert sich die Rechtsstellung der von der Zwangsheirat betroffenen Personen nicht. Dementsprechend behalten die betroffenen Personen den Zivilstand und den Namen, den sie unmittelbar vor der Trauung im Ausland hatten (z. B. ledig ). Bei einer Ungültigerklärung der Ehe erfolgt die entsprechende Mitteilung durch das Gericht unverzüglich nachdem das Urteil rechtskräftig geworden ist; die Eheungültigkeit wird im Zi-vilstandsregister mit dem Datum der Auflösung erfasst86. Der Zivilstand der Ehegatten lautet unverheiratet 87. Hat die Person das Schweizer Bürgerrecht oder ihren Wohnsitz in der Schweiz, so kann sie, falls sie ihren Namen bei der Heirat geändert hat, jederzeit wieder ih-ren Ledigennamen annehmen88. Erhält das Gericht die Ehe aufrecht, so lautet der Zivilstand der Ehegatten verheiratet 89. Der Name wird entsprechend den ordentlichen Vorschriften bei der Eheschliessung be-stimmt90. 5 Ergänzende Informationen zu den Zwangsheiraten 5.1 Information der Öffentlichkeit und Unterstützung der Ehegatten Die Zivilstandsbehörden und insbesondere die Zivilstandsbeamtinnen und -beamten sind zur Information der Öffentlichkeit verpflichtet. Die Ehegatten müssen auf das Verbot von Zwangsheiraten hingewiesen werden91. Die Zivilstandsbehörden können zu diesem Zweck auf die namentlich vom EAZW vorbereiteten Merkblätter verweisen ( Merkblatt über die Ehe in der Schweiz, verfügbar in drei Amtssprachen und in verschiedenen Fremdsprachen; Merkblatt für die Eheschliessung im Aus-land Die Zivilstandsbehörden leiten die Öffentlichkeit und die betroffenen Personen auch an die Fachinstitutionen weiter, insbesondere an die OHG- Beratungsstellen93 und an Hilfsorganisa-tionen (z. B. Terre des femmes94 und Zwangsheirat.ch95). 5.2 Programm gegen Zwangsheiraten Im Jahr 2013 hat der Bund ein Programm gegen Zwangsheiraten lanciert. Das Programm sieht vor, dass innerhalb von fünf Jahren in allen Regionen der Schweiz funktionierende Netzwerke gegen Zwangsheirat entstehen, in denen Lehrpersonen, Berufsleute und Bera-tungsstellen in den Bereichen häusliche Gewalt und Integration zusammenarbeiten und sich regelmässig austauschen. Das Programm stellt eine Ergänzung und Fortsetzung des neuen Bundesgesetzes über Massnahmen gegen Zwangsheiraten dar. Für das Programm Bekämpfung Zwangsheirat setzt der Bund in den Jahren 2013 bis 2018 insgesamt zwei Millionen Franken ein. Zuständig für das Programm ist das Bundesamt für Migration (BFM) Studie Zwangsheiraten in der Schweiz: Ursache, Formen, Ausmass Ergänzende Informationen finden die Zivilstandsbehörden in der Studie Zwangsheiraten in der Schweiz: Ursachen, Formen, Ausmass97, die von Anna Neubauer und Janine Dahinden der Universität Neuenburg im Auftrag des BFM durchgeführt wurde. 6 Inkrafttreten und Übergangsbestimmungen 6.1 Datum des Inkrafttretens Die neuen Vorschriften und die vorliegenden Weisungen treten am 1. Juli 2013 in Kraft. 6.2 Am hängige Verfahren Das neue Recht ist ab dem 1. Juli 2013 anzuwenden. Die neuen Bestimmungen sind unverzüglich auf hängige Ehevorbereitungsverfahren und Verfahren zur Eintragung von im Ausland geschlossenen Ehen anzuwenden98. Dies betrifft auch die Pflicht zur Anzeigeerstattung bei den zwecks Klage auf Ungültigerklärung zuständi-gen Behörden, bei den Strafverfolgungs- sowie Kindesschutzbehörden99. Die unter Ziffer 3 ff. erläuterten Massnahmen gegen Zwangs- und Minderjährigenehen sind auf alle Ehevorbereitungsverfahren anzuwenden, die per 30. Juni 2013 noch nicht gemäss Artikel 99 Absatz 2 ZGB formell abgeschlossen waren. Des Weiteren wenden die für die Trauung zuständigen Zivilstandsbeamtinnen und Zivilstandsbeamten im Falle einer Trauung nach dem 30. Juni 2013 die neuen Vorschriften nach Ziffer 3.3 an. In Bezug auf die Anerkennung von im Ausland geschlossenen Ehen wendet die kantonale Aufsichtsbehörde die neuen Vorschriften nach Ziffer 4 ff. auf alle hängigen Eintragungsver-fahren an, also auf all jene, die per 30. Juni 2013 noch nicht Gegenstand eines Entscheids der Aufsichtsbehörde gewesen sind. Eingetragene Partnerschaften sind nach denselben Grundsätzen zu behandeln. EIDGENÖSSISCHES AMT FÜR DAS ZIVILSTANDSWESEN EAZW Bedelli askerlik konusunda askeri yetkililerin kararın bir an önce verilmesini talep ettikleri öğrenildi Askerden bedelli tepkisi! Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde yeniden ortaya atılan bedelli askerlik sürecinde son kararı cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın vereceğine ilişkin kamuoyuna iletilen mesajlar konusunda askeri yetkililerin kararın bir an önce verilmesini talep ettikleri öğrenildi. Alınan bilgilere göre askeri yetkililer, konuya ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiğini, konunun belirsiz kalmasının asker alımlarını etkilediği görüşünü dile getiriyor. Konunun belirsiz kalması nedeniyle yükümlü Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının askerlik hizmetini sürekli ertelediğine işaret eden yetkililer, bu durumun hem askeri personel sayısını azalttığı hem de bakaya ve yoklama kaçağı sayısını artırdığına dikkati çekiyor. Yaş sınırı ne olacak? TSK bedelli askerlik için mevcut kadrosunun ne kadar erbaş ve er boşluğunu kaldıracağını hükümete bildirecek. Hükümet de buna uygun olarak bedelli askerlikte kriter olacak yaş ve ücreti belirleyecek. Kulislerde, çıkarılacak bedelli yasasının 28 yaş-20 bin TL bedel kriterlerini içereceği, bedelin daha aşağıya inmeyeceği ama yaş konusunda esneme olabileceği ileri sürülüyor. TSK nın bedelli askerlik konusundaki tek kırmızı çizgisi ise görev boşluğu. Kışlalarda erbaş ve erlerin yaptıkları görevlerde boşluk olmaması için TSK, yaşın ve ücretin düşük olmamasını istiyor. TSK, bölge ülkelerindeki krizlerden dolayı da personel yapısında zaafiyete yol açacak bir bedelli askerliğin gündeme gelmesine sıcak bakmıyor. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ın, Çıkıyor, az kaldı diyerek, Tayyip Erdoğan ın cumhurbaşkanlığı görevinde ele alınacak ilk konular arasında bedelli askerlik olduğunu söylemesi yüzbinlerce vatandaşı umutlandırdı. Önemli bir kesimin beklediği bedelli askerlik konusundaki teknik çalışmayı Askeralma Dairesi Başkanlığı (ASAL) yürütecek. Ancak ASAL Daire Başkanlığı nı yürüten Tuğgeneral Mustafa Yılmaz, Yüksek Askeri Şûra kararıyla Bitlis e atandı. Onun yerine gelen Tuğgeneral Kemal Cuştan ise henüz görevine başlamadı. Dolayısıyla bu görev şu anda vekaleten yürütülüyor. Milli Savunma Bakanı ndan bedelli askerlik açıklaması 800 bin kişiye müjde Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz: Başbakan Erdoğan ın Cumhurbaşkanlığı görevine başlamasının ardından ele alınacak ilk konular arasında bedelli askerlik var. Akşam gazetesinden Muhammet Kutlu nun haberine göre; Savunma Bakanı İsmet Yılmaz bedelli ne olacak diye soranlara Çıkıyor az kaldı cevabını verdi. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, yaklaşık 800 bin erkeğin yolunu gözlediği bedelli askerlikle ilgili en net sinyali verdi. 12 Agustos da TBMM kulisinde gazetecilerle sohbet eden Bakan Yılmaz, Başbakanımızın Cumhurbaşkanlığı görevine başlamasının ardından ele alınacak ilk konular arasında bedelli askerlik var dedi. Yılmaz, aynı akşam Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün Çankaya Köşkü nde verdiği resepsiyonda ise bu yöndeki soruları, Çıkıyor, az kaldı bekleyin diye yanıtladı. Sonuncusu 2011 yılında çıkan bedelli askerlikle ilgili ilk mesaj, halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan dan gelmişti. Seçim sürecinde katıldığı televizyon programlarında konuşan Erdoğan, Bedelli askerlik noktasında bekleyen sayısının 800 bin civarında olduğu söyleniyor. Seçimlerden sonra atılması gereken adımları atar, Genelkurmay Başkanımız, Savunma Bakanımızla gerekli görüşmeler sonunda bir neticeye varırız demişti. ÜCRET 20 BİN TL OLABİLİR Son uygulanan bedelli uygulamasının ücreti olan 30 bin TL herkes tarafından yüksek bulunmuştu. Yeni çıkarılacak bir bedelli uygulamasında ücretin en fazla 20 bin TL olması bekleniyor. Ancak bu bile çok büyük bir tahsilat anlamına geliyor. 500 bin kişinin bedelli uygulamasından yararlanmak üzere 20 bin TL ödediği varsayıldığında, devletin kasasına tam 10 milyar TL girmiş olacak.

15 28 TÜRKİYE HABERLERİ AVRUPA HABERLERİ 29 Vali eşi için havuz kapattı Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş un eşi Aylin Coş yüzecek diye, olimpik havuz vatandaşa kapatıldı. Sakarya daki olimpik havuza Vali Hüseyin Avni Coş un eşi yüzecek diye vatandaş alınmadı arasında Avni Coş un eşi yüzmeyi tamamladı ve vatandaşlar içeri alınmaya başlandı. Havuzun valinin eşine tahsis edilmesine tepki yağdı. CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, İçişleri Bakanı Efkan Ala ya Sakarya Valisi Avni Coş u görevden alıp almayacağını sordu. Nazlıaka, İçişleri Bakanı nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde, Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş un eşi ve çocuklarının 14 Ağustos tarihinde Sakarya Kent Park Yüzme Havuzuna geldiklerinde, havuzun Türkiye de insan hakları ve hukukun üstünlüğü erozyona uğradı İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın, Türkiye nin halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı olduğunu belirttikten sonra, Üç dönem başbakanlık yapmış ve AKP nin de lideri olan Erdoğan ın, Türkiye nin modern tarihinde yerini alacağı garanti. Anlaşılması zor bir şekilde son iki yılda Erdoğan gücünü pekiştirdikçe ülkede insan hakları ve hukukun üstünlüğünün erozyona uğradığı bir gerçek eleştirisi geldi. HRW nun Türkiye uzmanı Emma Sinclair-Webb tarafından kaleme alınan açıklamada, Türkiye de askeri vesayetin kalkmasının önemli olduğu ancak bunun hükümetin hesap verebilirlik ve bağımsız bir adalet sisteminin herkese eşit şekilde işlediği anlamına gelmediği vurgulandı. Bakan ve bakan çocuklarının isminin karıştığı 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının patlak vermesinin ardından Erdoğan hükümetinin birçok kanunu kendi ajandasına göre değiştirdiğine işaret eden Sinclair-Webb, sosyal medyanın da ağzına bağ vurulmaya çalışıldığını dile getirdi. Açıklamada, yolsuzluk soruşturmasına defalarca hükümetin müdahale ettiği, yargı sistemini suçlayıcı açıklamalar ile toplumda kutuplaşma yapan söylemler kullanarak eleştirdiği ifade edildi. Erdoğan ın balkon konuşmasında 77 milyonunun cumhurbaşkanı olacağı yolundaki sözlerine HRW nun Türkiye uzmanı Sinclair-Webb, Eğer Türkiye demokratik bir ülke olma amacında ise, herkesin insan haklarının bir hak olduğu idrakine vararak yeni cumhurbaşkanı da dahil her politikacının bu konuda acil adımlar atması gerek diye yazdı. İnsan haklarındaki eksiklikler ile adaletteki bu açığın Kürt sorununun da tam kalbinde yatan problem olduğuna işaret eden HRW nun açıklamasında, Gazeteciler, Erdoğan gücünü nasıl koryacağı ve AKP yi kontrol edip edemeyeceğini tartışıyor. Uzun vadede Türk halkı hesap veren bir hükümet ve insan haklarına pür dikkat eden bir politik lider istiyor mu? İşte bu sorunun cevabı Türkiye nin de demokratik geleceğinde kilit rol oynayacak denildi. ile saatleri arasında valinin ailesinin kullanımı nedeniyle vatandaşlara kapatıldığı yönünde haberlerin basında yer aldığını belirterek şöyle dedi: Sakarya Valisi bu uygulamayı gerçekleştirme cesaretini kimden almaktadır? Sakarya Valisinin demokrasinin evrensel kuralları ve kanunları yok sayan keyfi uygulaması için adli ve idari soruşturma açılacak mıdır? Kamu görevlilerinin bu pervasızlığı, üst düzey bürokratların AKP iktidarları döneminde adeta iktidar partisinin bir üyesi veya görevlisi haline dönüştürülmesinden mi kaynaklanmaktadır? Vatandaşın kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkını gasp eden Sayın Valiyi görevden alacak mısınız? Milyonerlerin parası 500 milyarı buldu Hesabında 1 milyon lira ve üzeri parası olan mudilerin banka hesaplarındaki parası 500 milyar liraya dayandı. AA muhabirinin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden yaptığı derlemeye göre, 2014 haziran sonu itibariyle Türkiye de hesabında 1 milyon lira ve üzeri parası olan 70 bin 714 mudi bulunuyor. Bu mudilerin banka hesaplarındaki meblağ ise 455 milyar 730 milyon 840 bin liraya denk geliyor. Böylece milyonerlerin bankadaki parası 500 milyar liraya dayandı. Türkiye de sıfır bakiyeli hesaplar hariç banka hesap sayısı haziran sonu itibariyle 56 milyon 653 bin 651 oldu. Bu rakam 2013 aralık sonunda 58 milyon 230 bin 977 idi. Buna göre 6 aylık süre zarfında 1 milyon 577 bin 326 hesap ya kapandı ya da hesaptaki paralar çekildi. Haziran sonu itibariyle bankalardaki 56 milyondan fazla hesabın 53 milyon 713 bin 463 ünü hesabında 10 bin liraya kadar bakiye bulunan mudiler, 4 milyon 28 bin 388 ini 10 bin ile 50 bin lira olanlar, 1 milyon 697 bin 209 unu 50 bin ile 250 bin lira olanlar, 308 bin 797 sini 250 bin ile 1 milyon lirası olanlar, 70 bin 714 ünü de 1 milyon lira ve üzeri olanlar oluşturuyor. Hesabında 1 milyon lira ve üzeri bulunan mudi sayısı haziran 2014 itibariyle 70 bin 714 e çıktı. Bu rakam 2013 aralık itibariyle 66 bin 846 bin idi. Buna göre ilk yarıda milyoner sayısı 3 bin 868 kişi daha artmış oldu. Tüm mudilerin bankalardaki bakiyesi ise 1 trilyon liraya yaklaştı. 56 milyondan fazla mudinin hesabında toplam 922 milyar 578 milyon 760 bin lira bulunuyor. Milyonerlerin hesabında olan meblağ ise 455 milyar 730 milyon 840 bin lira olarak gerçekleşti. Böylece bankalarda bulunan toplam mevduatın neredeyse yarısı milyonerlere ait durumda. Alman yetkililer: Türkiye müttefik ama dost değil Alman hükümet kaynakları, NATO üyesi Türkiye nin ABD, Fransa ve İngiltere gibi dost ülke olmadığı,bu nedenle dinlemenin makul görüldüğünü söyledi. Der Spiegel haber dergisinin, Almanya nın 2009 dan beri Türkiye yi dinlediği yönündeki haberinin yankıları devam ediyor. Almanya da koalisyon hükümetinin büyük ortağı Hıristiyan Demokrat Parti ye (CDU) geleneksel olarak yakın Frankfurter Allgemeine gazetesine konuşan hükümet kaynakları, iddiaları doğruladı. Ancak yetkililer, Almanya nın Türkiye yi dinlemesinin makul olduğunu savundu. Almanya Şansölyesi Angela Merkel, ABD nin istihbarat kuruluşu NSA nın izleme skandalı patlak verdiğinde, dost ülkelerin birbirini dinlememesi gerektiğini söylemişti. Alman muhalefeti ve basını, NATO müttefiki olan Türkiye nin dinlenmesinin bu açıklamaya ile çeliştiğini belirtti. Türk dernekleri kullanılıyor Gazeteye konuşan hükümet kaynağı, Geçtiğimiz yıllarda dost ülkeler dinlenmiyor derken NATO üyeleri diye bir ifade kullanmadık. Türkiye, ABD ve Avrupalı müttefiklerimiz Fransa ve İngiltere ile kıyaslanamaz dedi. Hükümet çevreleri, Türkiye de olup bitenlerin Almanya nın güvenliğini yakından ilgilendirdiği için dinlemeyi makul bir faaliyet olarak görüyor. Buna gerekçe olarak ise, Türk hükümetinin Almanya daki Türk kulüpleri ve dernekleri üzerinden yıllardır siyasi amaçlarını gerçekleştirmeye çalışması, başta PKK olmak üzere Türkiye merkezli sol ve sağ grupların Almanya daki faaliyetleriyle uyuşturucu kaçakçılığı gibi eylemler gösteriliyor. Kerry yanlışlıkla dinlendi Alman parlamentosu NSA inceleme komitesinin başındaki Patrick Sensburg ise Türkiye nin Irak sınırındaki gelişmeleri öğrenmenin önemli olduğunu söyledi. Sensburg, Burada kendi istihbarat bilgilerimiz ışığında hareket etmek isterim dedi. CDU Grupbaşkanvekili Andreas Schockenhoff ise Almanya da 3 milyon Türk yaşıyor, ve PKK gibi örgütler 1993 ten beri terör örgütü olarak kabul ediliyorsa, bunların bağlantıları ve destekleyenlerini takip etmek için her yola başvurulması normaldir dedi. CDU lu vekil Armin Schuster de Türkiye nin jeostratejik açıdan önemi olduğunu ve Almanya nın güvenliği açısından dinlemenin meşruluğunu savundu. Spiegel, Alman istihbaratı BND nin, ABD eski dışişleri bakanı Hillary Clinton ile birlikte dinlediği NATO ülkesinin Türkiye olduğunu iddiasını gündeme taşımıştı. Ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry nin de bir kez dinlediği yazılmıştı. Ancak Clinton ve Kerry, sadece dinlenen ülkelerde bulundukları ya da bu ülkeler ile iletişime geçtikleri için yanlışlıkla dinlenmiş ve görüşmelerine dair kayıtlar saklanmayıp derhal silinmişti. PKK yı Türkiye ye sorabilirlerdi Alman koalisyon hükümetinin küçük ortağı Sosyal Demokrat Parti den Hıristiyan Demokratlar ın aksini işaret eden açıklamalar geldi. Dinleme skandalının kendisini şaşırttığını ifade eden Sosyal Demokrat partili milletvekili Rolf Mützenich ise, Türk hükümetiyle görüşmeler yoluyla PKK ya ilişkin bilgiler elde edilebilirdi açıklamasında bulundu. Mützenich e göre NATO üyesi bir ülke ile güvene dayalı ilişkiler kurulmalı. Muhalefet açıklama istiyor Almanya da muhalefetteki Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping hükümetten kapsamlı bilgi vermesini talep ederek BND nin müttefik ülkelerin hükümet üyelerini dinlediğini hükümet ne zamandan bu yana biliyordu, bunu öğrenmek istiyoruz dedi. Yeşiller Partisi nin Eş Başkanı Simone Peter de, Bir yıldan fazla süre NSA skandalını tartıştıktan sonra bizim gizli servisimizin müttefik bir ülkeye yönelik aktif olarak istihbaratta bulunduğunun ortaya çıkması inanılmaz dedi. Türkiye çekirdek ülkeler arasında Frankfurter Allgemeine nin elde ettiği bilgilere göre, Türkiye BND tarafından izlenen çekirdek ülkeler in başında geliyor. Görev profili İzlenen ülkeler kategorisinde bulunan kimi ülkeler hakkında ise dinleme yapılmıyor ve normal yollardan bilgi toplanıyor. Çekirdek ülkeler için hem alan hem de elektronik izleme mevcut. Dinleme faaliyetlerinin uydular aracılığıyla yakalama/araya girme yolu ile yapıldığı düşünülüyor. Almanya ya sigara ve alkolden 18 milyar Euro gelir Almanya geçtiğimiz yıl sigara ve alkolden önemli gelir elde etti. Federal istatistik Dairesi nin verilerine göre sigara, alkol, kahve başta olmak üzere bağımlılık yapan ürünlerin tüketiminden 2013 yılında 18.1 milyar Euro gelir elde edildi. Söz konusu miktarın 13.8 milyar Euro sunu tütün ürünlerinden alınan vergiler oluştururken, 2.1 milyar Euro şarap, 1 milyar Euro kahve, 0.7 milyar Euro bira, 0.4 milyar Euro ise şampanyadan alınan vergilerden elde edildi. Biradan elde edilen vergi gelirlerinin eyaletlere gittiğini belirten Federal İstatistik Dairesi, geri kalan ürünlerden elde edilen vergi gelirinin Federal Maliye Bakanlığı na ait olduğunu bildirdi.

16 30 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 31 Davutoğlu nun adaylığına dış basından ilk yorumlar Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun, AK Parti Genel Başkan ve Başbakan adayı olarak gösterilmesi dış basında da geniş yankı buldu İşte Davutoğlu nun başbakanlığa aday gösterilmesinin ardından uluslararası basında yayımlanan haberler: Reuters: Türkiye nin seçilmiş cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni başbakan olarak aday gösterdiği Ahmet Davutoğlu nun önceliklerinin Fethullah Gülen le iktidar mücadelesi, Kürt barış süreci ve yeni anayasa olacağını söyledi. Son beş yıldır dışişleri bakanı olarak görev yapan 55 yaşındaki akademisyen Davutoğlu, Erdoğan döneminde siyaset alanında şöhret kazandı. Aynı zamanda Erdoğan ın en yakın müttefiklerinden biri olarak görülüyor. Davutoğlu nun profili; ilk başlarda, bir dönem övgü gören komşularla sıfır sorun politikası sayesinde, son dönemde de Erdoğan ın Ak Parti mitinglerindeki sağ kolu olarak hem yurt içinde hem de yurt dışında keskin biçimde yükseldi. AFP: Erdoğan, kendisine büyük sadakat göstermesi beklenen Davutoğlu nu partisinin yeni liderliğine ve başbakanlığa aday gösterdi. Batı tarzı elit bir eğitim alan ve birçok dili akıcı şekilde konuşabilen Davutoğlu, Türkiye nin Erdoğan dönemindeki iddialı dış politikasının baş mimarı ve ideoloğu olarak ön plana çıktı. Associated Press: Uluslararası ilişkileri profesörü Davutoğlu, Erdoğan a sadık bir isim olarak nitelendiriliyor. Uzun süredir Erdoğan ın muhtemel halefi olarak gösteriliyordu. Uzmanlar, Erdoğan ın hükümeti perde arkasından yönetebilmek için kendisine yakın bir ismi başbakan yapmak istediğini belirtiyor. Financial Times: Davutoğlu nun Erdoğan ın belirlediği tüm kriterleri karşıladığı söyleniyor. En önemlisi Davutoğlu cumhurbaşkanından sonra ikinci adam olmaya istekli gibi görünüyor. Üç dönem kuralına takılan birçok üst düzey AKP linin tersine gelecek yılki parlamento seçimlerine girebilir ve bu da bir dönem daha başbakan olmasını sağlayabilir. Erdoğan şimdiye dek sembolik görevler üstlenen cumhurbaşkanlığını icra makamına dönüştürerek, yönetimde çoğu kararı kendisinin almak istediğini açıkça belli etti. Stern: Davutoğlu, Erdoğan a en sadık kişi. Sadık Ahmet, sadık başbakan olacak. Der Spiegel: Geleceğin cumhurbaşkanı, halefini belirledi. Davutoğlu, Türkiye nin yeni başbakanı olacak. Davutoğlu, şu ana kadar dışişleri bakanı olarak bahtsızdı. Sessiz profesör, Erdoğan ın politikasının sadık savunucusu ve takipçisi. Frankfurter Allgemeine: Erdoğan, kendisinin açıkladığı Yeni Türkiye de halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak yönetimde söz sahibi olmak istediği konusunda şüphe bırakmadı. Partinin ve hükümetin başında kendisine sıkıntı çıkarmayacak birini görmek istiyor. Kariyerini Erdoğan a borçlu olan Davutoğlu, her zaman sadakatle hizmet etti. Bild: Türkiye nin Dışişleri Bakanı ve Erdoğan ın güvendiği kişi Ahmet Davutoğlu, hükümetin başına geçiyor. Beş yıldır dışişleri bakanlığı yapan Davutoğlu nun AK Parti içerisinde kendi ağırlığı bulunmuyor. Erdoğan a sadakatle bağlı. N24: Türkiye nin yeni bir başbakanı oluyor. Uzun zamandır Dışişleri Bakanı olan Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ın halefi. Ancak güç gelecekte cumhurbaşkanında olacak. Taz.de: Ahmet Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan ın halefi olacak. AKP nin İslami aydını olarak bilinen Davutoğlu, Dışişlerinde fazla başarılı olamadı. Die Zeit: Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, hükümet ve parti başkanlığını Erdoğan dan devralıyor. Ultra muhafazakâr, dindar, kesinlikle sadık - kendi emelleri olsa, bir sürpriz olurdu. İl Messaggero: Davutoğlu AKP nin liderliğini üstlenecek. Erdoğan ın danışmanlarından Yalçın Akdoğan ın başını çektiği bir grup genç siyasetçilerinde desteğini alan Davutoğlu, yeni başbakanlık görevini törenle devralacak. İl Giornale: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye nin yeni başbakanı oldu. Davutoğlu, Irak cephesinde muhalefet tarafından eleştirilmişti. Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman dan olay yaratacak sözler: Düşman belledikleri nice o.ospuyu sosyal medya aracılığıyla hedef tahtasına oturttular. Bizleri s..e, s..e öldüreceklerini ilan ettiler. Başbakan Tayyip Erdoğan ın Haddini bil edepsiz kadın diyerek eleştirdiği Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman, CNN Türk te geçen akşam canlı yayında Cumhuriyet yazarı Ceyda Karan ın Halkın eline pusulalar verildi. Bak sen seçiyorsun işte diye oyuncak gibi verildi. O yüzden bu yapıldı sözleri üzerine, Yeni Şafak gazetesi muhabiri Çetiner Çetin in, Yüzde 52 nin eline kâğıt verildi. Bu yanlış bir şey. Yüzde 52 aptal mı bu ülkede? diyerek tepki gösterilmesi üzerine özellikle sosyal medyada başlayan tartışmaları yazdı. Amberin Zaman, Bu güruh ilk savaş tecrübelerini Musul da değil Gezi Parkı nda edindiler. Başta Melis Alphan, Şirin Payzın, Selin Girit, Tuğçe Tatari, Banu Güven, Nuray Mert, Ece Temelkuran ve düşman belledikleri nice orospuyu sosyal medya aracılığıyla hedef tahtasına oturttular. Bizleri s-ke, s-ke öldüreceklerini ilan ettiler dedi. Amberin Zaman ın Taraf ta Vurun kahpeye başlığıyla yayımlanan (22 Ağustos 2014) yazısı şöyle: Vurun kahpeye Düzeni sorgulayanlar arasında önce kadınlar seçilir. Fiili, sözlü, cinsel şiddet üzerinden yürür hep bu linç kampanyaları. Geçen akşam Ceyda Karan a yapıldığı gibi Tıpkı daha iki hafta önce bana yapıldığı gibi. Erdoğan kültü etrafında palazlanan neolümpenlerden bahsediyorum. Muhafazakâr bir dostun deyişiyle IŞİD den bir tık geride olanlardan Sadece bu coğrafyada değil. Doğuda batıda, az gelişmiş çok gelişmiş, Müslüman Hıristiyan, her toplumda kural aynı. Düzeni sorgulayanlar arasında önce kadınlar hedef seçilir. Beyinleri değersizleştirilmek, cesaretleri kırılmak istenir. Fiili, sözlü cinsel şiddet üzerinden yürür hep bu linç Amberin Zaman dan çok konuşulacak yazı kampanyaları. Geçen akşam Ceyda Karan a yapıldığı gibi. CNNTürk te Şirin Payzın ın moderatörlüğünü yürüttüğü Ne Oluyor programına çıkan Karan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin eleştirilerde bulundu. Karşısında oturan Yeni Şafak Gazetesi muhabiri erkek kişi Karan ın sözlerini ânında çarpıttı. Karan ın seçmenlere aptal deyip aşağıladığını buyurdu. Pusuya yatan yandaş tetikçiler hiç vakit kaybetmediler. Daha program sürerken twitter üzerinden Karan a saldırmaya başladılar. Aptal sarışın, travesti suratlı vb. Karan ın yemediği hakaret kalmadı. Oysa Karan ın ağzından bir kez olsun aptal kelimesi çıkmadı. Ama ne fark eder? Maksat Karan ı itibarsızlaştırmak. Çünkü Karan tehlikeli. Çünkü Karan ilk günden itibaren körü körüne AK Parti düşmanlığı yapan, rahatça karikatürize edilebilecek türden militan laikçilerden değil. Dolayısıyla Karan ın iktidara yönelttiği eleştirilerinin bir entelektüel ağırlığı, ahlaki derinliği var. Habertürk teki işinden kovdurdular. Şimdi Cumhuriyet Gazetesi nde yeni görevine başlayan Karan ın hayatını her türlü karartmak istiyorlar. Tıpkı daha iki hafta önce aynı stüdyoda aynı programda bana yaptıkları gibi Müstakbel cumhurbaşkanının da katkılarıyla yine sözlerim çarpıtıldı. İslam düşmanı ilan edildim. Bu sayede IŞİD benim de kafamı bıçakla kesse bayram edecek olanlar var. Erdoğan kültü etrafında palazlanan neo-lümpenlerden bahsediyorum. Muhafazakâr bir dostumum deyişiyle IŞİD den bir tık geri adımda olanlardan Bu güruh ilk savaş tecrübelerini Musul da değil Gezi Parkı nda edindiler. Başta Melis Alphan, Şirin Payzın, Selin Girit, Tuğçe Tatari, Banu Güven, Nuray Mert, Ece Temelkuran ve düşman belledikleri nice orospuyu sosyal medya aracılığıyla hedef tahtasına oturttular. Bizleri s-ke, s-ke öldüreceklerini ilan ettiler. Ama utanmadan sıkılmadan Müslümanların en dindarı, en temizi biziz diyen yine onlar. Gri ve eğlencesiz dünyalarında bekâr olan, çocuğu olmayan, hayvan sevip besleyen kadını zavallı ve eksik. Akıl edebildikleri en müthiş hakaret ise menopozlu. Bunlara öncülük etmekten herhangi sıkıntı duymayan iktidar yanlısı kalemler, zamanında generallere şirin görünmek adına Kürt, başörtülü, her nevi dik duran kadına sataşanlardan hiçbir farkları kalmadı. İşin en acıklısı başörtüsü için omuz omuza mücadele verdiğimiz nice kadın arkadaşlarımız bizlere yapılanların karşısında sus puslar. Tam tersi vicdanları hırslarına esir düşen bazı hemcinslerimiz aleyhimizde yürütülen kampanyaların başkomutanlığına soyunmuş vaziyetteler. Bu rezillikler dün laiklik adına yapılıyordu bugün ise Müslümanlık adına. Oysa her şey apaçık ortada. Kiminiz yolunuzu şaşırdınız. Ama çoğunuzun esas derdi yeni tattığınız para, güç ve mevki. Barajlarda doluluk yüzde 16 ya düştü, belediye tasarrufa çağırdı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre İstanbul da geçtiğimiz yıl bu aylarda yüzde olan barajlardaki doluluk oranı, bu yıl yüzde e düştü. Geçen yıl 528 milyon metreküpe tekabül eden bu rakam, bu yıl metreküp düzeyinde seyrediyor. Bu seviye, en düşük olarak 2008 yılında 183 milyon metreküpe kadar düşmüştü. İstanbul geçtiğimiz haftalarda mevsim normallerinin üzerinde seyreden sağanak yağışlara teslim olmuştu. Yağışlar son 50 yıllık yağış ortalaması olan 362 mm ye yakın (329 mm) bir seyir izlemesine rağmen, kentteki barajların son 15 gün içindeki doluluk oranı yüzde 18,05 den yüzde e geriledi. Aynı oran 2009, 2010 ve 2011 yıllarında yüzde 70 lerin üzerindeydi. Öte yandan İstanbul a su sağlayan 10 barajın doluluk oranı geçen yılın Ağustos ayında yüzde 64,32 iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 18,25 e kadar düştü. İstanbul un içme suyu kaynakları olan Ömerli, Pabuçdere, Sazlıdere, Büyükçekmece, Alibey, Terkos, Kazandere, Elmalı, Darlık, Istırancalar barajlarındaki su rezervi de tehlike sinyalleri veriyor. İstanbul un barajlarından en yüksek doluluk yüzde 40,21 ile Terkos ve ile Elmalı da görülürken, Pabuçdere yüzde 0,38 ile en düşük düzeyde görülüyor. Bu barajları sırasıyla yüzde 19.5 ile Istırancalar, yüzde ile Ömerli, yüzde ile Alibey, yüzde ile Darlık, yüzde ile Kazandere, yüzde 7.4 ile Büyükçekmece, yüzde 5.93 ile Sazlıdere izliyor. İstanbul un temel su kaynakları olan Avrupa yakasındaki Terkos 65 milyon metreküp, Anadolu yakasındaki Ömerli ise 36 milyon metreküp su barındırıyor. İstanbul un su havzaları olan barajların yanı sıra, Boğaz geçişi ile Asya dan Avrupa ya verilen su miktari 223 bin metreküp. Öte yandan İstanbul a Melen ve Yeşilçay dan yaklaşık 194 bin metreküp su pompalanıyor. İstanbul da su kaynakları alarm verirken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi de halkı su tasarrufu konusunda uyarmak için üst geçit, yol kenarı gibi görünür yerlere afişler astı. Vatandaşlar arabalarını, balkonlarını, halılarını suyla yıkamamaları, sifonu gereksiz yere çekmemeleri, yüzlerini yıkarken dişlerini fırçalarken suyu kapatmaları, kısa duş almaları, damlayan çeşmelerin contalarını değiştirmeleri gibi konularda uyarıldı.

17 32 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 33 İsviçre de resmi okullarda Kürtçe dil ve kültür kursları 12 yıllık AKP hükümetini zam furyasıyla noktaladı İsviçre de öğretim yılında resmi okullarda, Kürtçe dil ve kültür kursları verilecek. Kurslardan sadece çocuklar değil aynı zamanda yetişkinler de yararlanabilecek. Uygulama, İsviçre de faaliyet gösteren Komeleya Hindekariya Kurdi-Verein für Kurdisch Unterricht-Kürtçe Öğretim Derneği nin organizesiyle hayata geçiyor. Bu konuda gerekli tüm hazırlıkların ve kayıtların yapıldığını belirten öğretim derneği, ailelerin ikamet yerlerine yakın okullarda Eylül ayı ortalarına dek kayıt için başvuruda bulunabileceklerini belirterek kursların açılacağı okullar ve Kürt Demokratik Toplum Merkezleri ile başlangıç tarihleri hakkında şu bilgileri verdi: 1-Längi okulu: saat 17:00-19:00 (4-14 yaş arası çocuklar için) 2-Basel Toplum Merkezi: , saat 18:00-19:30 ilk adım kursu A1 sınıfı; tarihinden itibaren Kürtçelerini geliştirmek isteyenler için A2, (ailece katılanların çocuk bakımı ve ilgilenilmesi müzik ve resim, oyun biçiminde yapılacağından bu kurslara isteyenler tek tek, isteyenler ailece katılım gösterebilirler) 3- Guggenbühl okulu-winterthur: , saat 10:00-12:00 (4-14 yaş arası çocuklar için) 4- Walenbach okulu Wetzikon: , saat 13:30-16:00 (4-14 yaş arası çocuklar için) 5- Mettlen Okulu Opfikon: , saat 14:00-16:00 (4-14 yaş arası çocuklar için) 6- Auzelg okulu-zürich: , saat 10:00- IŞİD e karşı Haçlı Seferi! İsviçreli Hristiyanlar, Suriye ve Irak taki dindaşlarına destek olmak amacıyla bölgeye savaşmak için gitmeye başladı. Irak ve Suriye deki dindaşlarına destek olmak amacıyla İsviçre den gençler savaşmak için bölgeye gidiyor. Alman Focus Dergisi, Teröre karşı Haçlı Birliği: İsviçreli Hristiyanlar IŞİD e karşı savaşa gidiyor başlığıyla verdiği haberinde, bugüne kadar 10 kişinin bölgeye giderek din kardeşleriyle birlikte IŞİD e karşı savaştığını bildirdi. İsviçre de savaşa gidemeyen ancak bölgedeki Hristiyanlara destek olmak isteyenlerin de para toplamaya başladığı belirtiliyor. HAÇLI BİRLİĞİ Derginin İsviçre de yayımlanan Sonntags Zeitung gazetesine dayandırarak verdiği haberde, kimi İsviçrelilerin gizli kamplarda IŞİD e karşı savaşacak kişileri eğittiği bilgileri de yer alıyor. Suriye nin kuzeyinde Süryani Askeri Konseyi ne (Syriac Military Council) katılarak bölgedeki Hristiyanlarla birlikte Haçlı Birliği oluşturan İsviçrelilerin, Suriyeliler, Asuriler ve Keldanilerden oluştuğu belirtiliyor. IŞİD e karşı savaşmak için gidenlerin, kendi ırklarının bölgeden yok edilmesini engellemek istediklerini belirttikleri kaydediliyor. PARA TOPLUYORLAR Haberde, savaşanlara destek olmak isteyen İsviçreli Hristiyanların çeşitli faaliyetlerle para topladıkları aktarılıyor. İki yıldan bu yana maddi destek toplamaya çalışan Suriyeli azınlıkların bugüne kadar 100 ile 200 bin İsviçre Frankı topladıklarını aktaran FOCUS Dergisi, politik destek için İsviçreli Süryaniler Birliği kurduklarını haber veriyor. İsviçre Halk Partisi nden (SVP) Lukas Reimann a göre sözkonusu kişiler suç işliyor. İsviçre de yaşayanların başka ülkelerdeki çatışmalara karışmalarının İsviçre nin tarafsızlığına aykırı olduğunu belirten Reimann, yasalara göre savaşanların açıkça suç işlediklerini hatırlatıyor. 12:00 yeni başlayan çocuklar için 7- Auzelg okulu-zürich: , saat 10:00-12:00 ileri adım, çocuklar için 8- Auzelg okulu-zürich: , saat 10:00-12:00, 4-6 yaş arası çocuklar için müzik, resim ve oyun ile öğrenme grubu 9- Bern Kürt toplum Merkezi nde çocuklar için Kürt Ulusal Festivali sonrası, Cuma günü 10- Biel Kürt Toplum Merkezinde çocuklar için Kürt Ulusal Festivali sonrası Cumartesi günü 11- Quartierhaus Zürich te Çarşamba günü saat 19:00-21:00 yetişkinler ve çeşitli kökenden olanlar için ilk adım Kursu 12- Zürich Kürt Toplum Merkezi nde Perşembe günü saat 18:00-20:00, yetişkinler için ilk adım kursu 13- Zürich Kürt Toplum Merkezi nde Pazartesi günü saat 18:30-21:30 arası öğretmen adayları için yetiştirme kursu Kürtçe Öğretim Derneği bu amaçla önümüzdeki öğretim yılında 13 sınıfta çocuklar ve yetişkinler için 6 öğretmen ve 12 yardımcı öğretmen ile kursları başlatacaklarını belirterek halka ana dile daha çok önem vermelerini ve hem çocuklarını okula kaydetmelerini, hem de kendilerinin bizzat katılmalarını ve ev ortamında çocuklarıyla kürtçe konuşmalarının yararına dikkat çekti. Ayrıca bilgi edinme, kayıt yapma ve kendi kendine Kürtçe öğrenme için resmi sitesinden yararlanabileceklerini belirtti. Erdoğan ın 12 yıllık Başbakanlık görevi resmi ve hukuki olarak sona erdi. Geçen 12 yılda pek çok alanda rakamlar kırık nota işaret ederken, 12 yıllık zam furyası da yüzde 400 lere dayandı Yüksek Seçim Kurulu nun, mazbatasını yollaması ile birlikte, Başbakanlık görevi hukuken sona ermesi gereken Tayyip Erdoğan, 12 yıllık hükümet görevinden geriye ciddi bir gıda enflasyonu bıraktı. Türkiye Kamu-Sen in Asgari Geçim Endeksi Araştırmasına göre, temmuzda çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 981 lira, 4 kişilik bir ailenin asgari geçim sınırı ise 4 bin 38 lira olarak belirlendi. Buna göre Türkiye nin yüzde 20 si açlık sınırında. Gıda fiyatlarının 12 yıllık seyrine bakıldığında ise ekmekten ete, çaydan zeytine kadar yüzde 400 lere varan zamlar var. Geçen 12 yıllık dönemde en dikkat çekici gelişme ekmekte yaşandı yılında 20 kuruş olan ekmek fiyatı bugün büyükşehirlerde ortalama 1 TL den satılıyor. Aradaki fark yüzde 400 lük zamma işaret ediyor. Yine 2002 yılında 4.2 TL olan 1 kilogram zeytin için şimdilerde 13 TL ödeyen vatandaş, tozşeker için 12 yıl önce 1.3 TL öderken şimdi 3.5 TL ödüyor. (Ortalama market fiyatları baz alınmıştır) Üretim kilitlendi Zammın temelinde ise uzmanlara göre yanlış tarım politikaları söz konusu. Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, Son 20 yıldır Türkiye de hep 45 milyon ton meyve sebze üretiminden bahsedilir ve bu rakam hiç artmaz. Oysa ki nüfusta ciddi bir artış var yorumu ile üretimde Türkiye nin yerinde saydığına dikkat çekiyor. Üretimde gözle görülür bir artış olmamasına rağmen piyasanın zam üstüne zam gördüğüne işaret eden Yetkin, Üretimde belirli bir kilitlenme var ve üretim maliyetlerindeki artış ve iklimsel değişimlerle oluşan üçgenin vatandaşa bir yansıması var. Her şey tüketici aleyhine gelişiyor ifadelerini kullandı. Vatandaşın gıda bütçesi 9 lira Tür ki ye Dev rimci İş çi Sen di ka la rı Kon fe de ras yo nu Araş tır ma Ens ti tü sü DİSK-AR ın, Tür ki ye İs ta tis tik Ku ru mu (TÜ İK) ve Ça lış ma ve Sos yal Gü ven lik Ba kan lı ğı İs ta tis tik le ri üze rin den yap tı ğı he sap la ma du ru mun ve ha me ti ni iyi ce göz ler önü ne se ri yor. Araş tır ma ya gö re, eşi ça lış ma yan ve iki ço cuk lu bir as ga ri üc ret li Tem muz 2014 ta ri hin de el de ede ce ği ge li ri ile gı da ya an cak 9 TL ayı ra bi li yor. Bu na gö re as ga ri üc ret li nin üç öğün için ki şi ba şı na ayı ra bil di ği tu tar 2.25 TL olur ken, öğün ba şı na bu tu tar sa de ce 75 ku ruş dü ze yin de kal dı. Zamlar kronikleşti Tür ki ye Zi ra at çı lar Der ne ği Baş ka nı İbra him Yet kin, Bir ta kım ürün ler de kro nik bir şe kil de bir fi yat ar tı şı var. Tür ki ye bu nu yaşa ma ya mah kum ol du yo rumu nu ya pa rak, in san la rın da zam fur ya sı na alış tı ğı nı kay det ti. Özel likle li mon, bi ber, fa sul ye gi bi bel li seb ze ürün le rin de re kor sa yı la bi le cek zamla rın gel di ği ni an la tan Yet kin, Fi yat la rın art tı ğı ama üre ti min art ma dı ğı bir eği lim var. Bu nun ça re si üre ti mi da ha çok ar tır ma k de di. Yargıtay dan flaş davet açıklaması! Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Erdoğan ile görüştü. Alkan daha sonra Erdoğan ve kurum arasındaki Feyzioğlu gerilimiyle ilgili açıklama yaptı. Yargıtay Başkanı Alkan ın Erdoğan ve Yargıtay arasındaki Feyzioğlu gerilimiyle ilgili şunları söyledi: Kurul geleneklere uygun olarak Barolar Birliği Başkanı nın da davet edilmesini uygun gördü. Fakat bu karar alınırken sayın cumhurbaşkanının adaylığı ve seçilmesi gündemde değildi. Sayın Cumhurbaşkanı, Barolar Birliği Başkanı törene katılırsa kendisinin katılmayacağını ifade etti. Ben bunu önemsedim ve başkanlar kurulunu toplantıya çağırdım. Başkanlar Kurulu da, davetiyelerin dağıtılmış olası ve ifade özgürlüğü gibi gerekçelerle kararını verdi. Sayın cumhurbaşkanımızı ziyaretimiz başkanlar kurulu kararıyla ilgili değildir. Ben daha önceden randevu almıştım bugüne gün verilmişti. Bu tarihlerin çakışması tamamen tesadüftür. Sayın cumhurbaşkanı muhtemelen katılmayacak çünkü sayın cumhurbaşkanımız daha önce basına yaptığı açıklamada kararlı olduğunu söylemişti. Bizim de aldığımız bir karar var. Takdir kamuoyunun. Bu krizin çıkmasının sebebi Danıştay daki törende Danıştay başkanı yarım saat konuşmasına rağmen Sayın Feyzioğlu nun konuşmasının 1 saati aşmasıydı. Biz yarım saatlik bir süre benimsedik. Benim konuşma süremden fazla olmayacak.

18 34 TÜRKİYE HABERLERİ TÜRKİYE HABERLERİ 35 Davutoğlu Erdoğan ın izinde... Ahmet Davutoğlu AKP olağanüstü kongresinde Gülen cemaatine yüklendi, Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş Başbakan el ele yeni Türkiye yi inşa edeceğiz dedi 12. Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan yerine AKP Genel Başkanı ve Başbakan olması beklenen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, AKP nin olağanüstü kongresinde Bu bir veda kongresi değil bir vefa kongresi, bir ahitleşme kongresi. Sayın Cumhurbaşkanımıza vefa borcumuzu ödüyoruz. Onun bıraktığı miras bizim için şeref meselesidir ve sonuna kadar korunacaktır dedi. Ankara Arena Spor Salonu nda partililere seslenene Davutoğlu konuşmasına kitleleri selamlayarak başladı. Davutoğlu nun konuşmasından satırbaşları şöyle: Alp Arslan ve onunla birlikte Anadolu ya girenlere ve onun kahramanlarına, Mustafa Kemal e ve onun askerlerine selam olsun.. Tüm zamana ve mekana selam olsun. Bize emanet edilen bu toprağa Anadolu ya selam olsun. AK Parti nin kurucu üyelerine ve seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan a selam olsun. Anadolu ve Trakya daki tüm dava arkadaşlarıma selam olsun. Bu sözlerimle şunu anlatmak istedik. AK Parti dönemsel bir parti değildir. Bir dönem ve kesime hitap eden parti değildir. AK Parti kıyamete kadar sürecek kutlu yürüyüşün tecelli etmesidir. AK Parti milletin ta kendisidir.ak Parti millet idealinin ta kendisidir. Bu bir veda kongresi değil Sayın Cumhurbaşkanım, değerli dava arkadaşlarım, Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmaları esnasında bir veda kongresinden bahsetti. Bu bir veda kongresi değil bir vefa kongresi, bir ahitleşme kongresi... Sayın Cumhurbaşkanımıza vefa borcumuzu ödüyoruz. Onun bıraktığı miras bizim için şeref meselesidir ve sonuna kadar korunacaktır Davutoğlu, Yeni Türkiye yürüyüşünün arifesinde olduklarını dile getirerek, AK Parti nin 9 alanda kararlı yürüyüşüne devam edeceğini belirtti. Davutoğlu şunları söyledi; 12 yıllık birikimimiz var. Ama bu tarihi yürüyüş sadece bir aşamadadır. AK Parti hareketini hedefe ulaştırmak için her türlü fedekarlığı yapmaya hazırız. Sayın cumhurbaşkanım biz size bütün millet adına teşekkür borçluyuz. Hiçbir güç, hiçbir fitne, odak bu saflara fitne sokamayacaktır. Yeni Türkiye nin psikolojik temeli özgüvendir. Ulaşımda, sağlıkta büyük başarılar sağlandı. Bu özgüven biz de oldukça, AK Parti kadroları kendine güvendikçe kimse bu yürüyüşe dur diyemeyecek. Aslında 12 yıl içinde kazanılan bu özgüvenimizi 2013 te hedeflediler teki Gezi olaylarının, Aralık kumpasları en büyük hedefi, bu özgüveni yıkmaktı. Bunlar rüya görüyorlar dediler. Doğru, biz bir rüya görüyoruz, yeni bir Türkiye rüyası görüyoruz. Bu rüyayı göremeyenler utansın. Çözüm sürecinin aynı kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu; Bu yeni dönemin ikinci alanı sosyo kültürel birlik ve bütünlüktür. Yani çözüm sürecidir. AK Parti iktidarının en büyük başarısıı bütün bir milleti tek bir yürek haline getirmiş olmasıdır. Çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır. Bu millet arasına ekilmiş fitne tohumları yok olana kadar, her etnik ve mezhebi grupla omuz omuza bu kutlu yürüyüşe çıkana kadar gece gündüz çalışacağız. Bizim iktidar olduğumuz Türkiye de hiç kimse ötekileştirilmeyecek. Bizim için mezhebi bir tavır sözkonusu değil diye konuştu. Üçüncü inşa ve ihya alanımız siyasi alandır. Hep özgürlük-güvenlik dengesi dedik. Şimdi bir kez daha söylüyoruz. Türkiye de özgürlükler AK Parti hükümetlerinin teminatı altındadır. Kimse bu özgürlükleri ihlal edemez diyen Ahmet Davutoğlu, AK Parti nin yola 3Y (Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar) ile mücadale amacıyla çıktığını söyledi. Yasakları bu dönemde kaldırdıklarını söyleyen Davutoğlu; Uluslarlararası medya tarafından yapılan saldırılara bir cevap olsun diye söylüyorum. Türkiye gerçek demokratikleşme hamlelerini son birkaç yılda gerçekleştirebildi. Asker sivil ilişkisi son yıllarda normalleşti. Anadilde siyasi propaganda yapma hakkı son yıllarda verildi. Hepsi de otoriter dedikleri Cumhurbaşkanı bütün bu refomlar gerçekletirildi. Demokrasiyi ileri taşımaya kararlıyız. Sandığı hafife alanlara bir cevap mahiyetinde söylüyorum; Bu millet ne zaman başı dara sıkıştığında sandığı bekledi. Hiç ümitlenmesinler, heveslenmesinler. Sandığın namusu gibi gören bu milletin emanetine sahip çıkacağız. AK Parti nin en büyük devrimi milli irade devrimidir. Yeni anayasa Türkiye nin önünü açacaktır Davutoğlu, yeni Anayasa gerekliliğine vurgu yaparak; Yeni bir Anayasa ya ihtiyaç var. Demokrasimizin evresel standarların ötesine geçmesi için ihtiyacımız var. Yeni Anayasa özgürlükçü ve demokratik karakteriyle Türkiye nin önünü açacaktır dedi. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında ihtilaf çıkar diyenleri eleştiren Davutoğlu, paralel yapının fetret devrini istediğini savunarak şunları söyledi; Milletten gücünü alanların arasında, hele dava arkadaşları arasında ihtilaf çıkmaz heveslenmesinler. Seçilmiş Cumhurbaşkanı ve seçilmiş Başbakan birlikte yeni Türkiye yi inşa edeceklerdir. Dördüncü inşamız, devletin ve bürokrasinin restorasyonuydu. Biraz önce Osmanlı dönemindeki fetretten bahsettim. Paralel devlet yapısı denen yapı aslında fetret isteyen bir yapıdır. Bakınız Gezi olaylarından bu yana tek bir olumlu haber göremezsiniz. Hiçbir şekilde, kim ve ne niyetle olursa olsun devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Milletin seçtiği siyasi otoriteye şantaj yapmak apaçık ihanettir. Bunlar ter dökmeden devleti ele geçirmek isteyen zihniyettir. Bürokrasiyi ele geçirmek isteyenler hiçbir şekilde devletimize nüfuz edemeyecekler. Milletin emrindeyiz. Bu millet hizmetine talip olanlar milletten devlet isteyecekler. Bu eksiklikler giderilseydi boğulan 6 kişi yaşıyor olabilirdi Botan Çayı ndaki baraj elektrik üretimine geçilince 6 kişi boğularak öldü... Aynı barajda 2011 de benzer bir kaza yaşanmış ve 3 piknikçi ölmüştü deki olayla ilgili davada, bilirkişi raporunda bir dizi eksiklik sayıldı yılındaki 6 ölümlü faciadan sonra, çoğu basit bu eksikliklerin giderilmediği, facianın göz göre göre meydana geldiği ortaya çıktı. Siirt in Tillo ilçesinde Botan Çayı üzerinde kurulu Alkumru Barajı ndan geçen pazar günü nehir yatağına aşırı su bırakılması sonucu 6 kişinin yaşamını yitirdiği soruşturma sürerken, gözler 2011 yılında 3 kişinin yaşamını yitirdiği benzer olaya çevrildi. Mahkemenin atadığı bilirkişinin geçen yıl hazırladığı 5 sayfalık ayrıntılı raporda, işletmede bir dizi eksiklik saptandığı ve bu eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle pazar günkü facianın da göz göre göre geldiği ortaya çıktı. YİNE PİKNİKÇİLER ÖLMÜŞTÜ 10 Eylül 2011 günü de Alkumru Barajı nda kapakların açılmasıyla su seviyesi aniden yükseldi. Aydınlar Mevkii nde piknik yaparken bir anda yükselen sulara kapılan 39 yaşındaki Fehmi Özbey ile çocukları 17 yaşındaki Serdar ve 9 yaşındaki İbrahim yaşamını yitirdi. Siirt Barosu nun da girişimiyle Siirt Ağır Ceza Mahkemesi nde olayla ilgili açılan davada Limak Holding Yönetim Kurulu üyesi Sezai Bacaksız ile Alkumru Baraj ve Hidroelektrik Santrali İşletme Müdürü Kasım Eren yargılandı. Mahkeme, yasalar ve yönetmeliklerin öngördüğü önlemleri yeterince almadıkları gerekçesiyle sanıklar Sezai Bacaksız ile Kasım Eren i taksirle ölüme neden olmaktan 5 er yıl hapis cezasına çarptırdı. Siirt Ağır Ceza Mahkemesi nin verdiği bu karardan sonra Yargıtay a gönderilen dosya henüz sonuçlanmazken, yargılama aşamasında mahkemenin oluşturduğu bilirkişinin raporunda saptadığı eksikliklerin büyük bölümünün de giderilmediği ortaya çıktı. İnşaat mühendisleri Adil Damar ve Yahya Zararsız ile makine mühendisi Erdal Çetiner imzasıyla Siirt Ağır Ceza Mahkemesi ne sunulan 1 Ocak 2013 tarihli bilirkişi raporunda şu ifadeler yer aldı: Olayımızda, işletmedeki tribünlerin üçünün birden hizmete alınması ve ani olarak çaya normalden 21 kat fazla su verilmesi nedeniyle dava konusu üzücü olay meydana gelmiştir. Tribünleri yarım saat veya daha uzun aralıklarla teker teker üretime açılması düşünülseydi böyle bir olay olmayacaktı. Suyun yükselmekte olduğu fark edilerek tehlike zarar görmeden atlatılabilirdi. Botan çayında su seviyesi baraj yapıldığı için minimum seviyeye inmiş, tribünler ani olarak çalıştırıldığı için de çocuklar ve ebeveynleri yanıltmıştır. Bu bir bilim dişi işletme şekli olup sadece uyarı levhası ile davalıların sorumluluktan kurtulması haksızlık olur. Tedbirlerin birkaçı birden uygulanması gerekir. Genelde ikaz levhaları yasak savmak için, sorumluluktan kurtulmak için kullanılmaktadır. Okuma yazma bilmeyenlere hiç bir etkisi yoktur. Barajdan ani su salınmadan önce 4 tekerlekli arazi araçları, motosikletler ve helikopterle, Botan Çayı su akışı yönünde bulunanlar, piknik yapanlar, tehlikeli bölgede hayvan otlatanlar, suya girme ihtimali olan çocuklar, balık tutanlar uyarılmalıdır. Bu yapılmamıştır. BARO BAŞKANI NE DİYOR? Siirt Barosu Başkanı Mehmet Cemal Acar, 2011 yılındaki olayla ilgili Siirt Ağır Ceza Mahkemesi ndeki davada 3 ferdi ölen Öybey Ailesi nin avukatlığını üstlendi. Mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyetinin bir dizi eksiklik saptadığını belirten Avukat Mehmet Cemal Acar, bunlardan sadece siren sisteminin devrede olduğunu söyledi. Baro Başkanı Acar, bilirkişi raporunda değinilen, nehir güzergahına arazi araçları ve motosikletle uyarı için güvenlik yolunun yapılmadığını, helikopterle nehir güzergahındakilerin uyarılmadığını, belli aralıklarla güvenlik istasyonu yapılıp özellikle yaz aylarında buralarda görevli bulundurulmadığını kaydetti. Barajda tribünlerin bir anda çalıştırılması yerine yarımşar saat aralıklarla devreye alınmış olsa pazar günkü facianın yaşanmayacağı görüşünü savunan Acar, haklarında suç duyurusunda bulundukları sorumluların bilinçli taksirle ölüme neden olmak suçlamasıyla yargılanmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

19 36 SAĞLIK HABERLERİ SAĞLIK HABERLERİ 37 Akciğerleri temizleyen 6 besin Akciğer sağlığının önemini yeterince kavrıyor muyuz? Bu konuda sıkıntı çekmeden değerinin anlaşılması pek kolay değil. Akciğerler, vücudun oksijen alımını sağlayan tek organ. Nefes alma kalitemiz yaşam kalitemiz demek aynı zamanda. Bu yüzden önemini bir problem yaşamadan hatırlamalı ve akciğerlerimize iyi bakmalıyız. İşte akciğerleri temizleyen besinler ZENCEFİL - Çok kuvvetli bir antioksidan olan zencefil, akciğerleri temizlemektedir. Çeşitli toksinleri, mukus ve istenmeyen parçacıkları akciğerlerden atmaya yardımcıdır. Bu nedenle zencefil çayı veya zencefili direk olarak yiyebilirsiniz. SARIMSAK - Sarımsak; sarımsak kuvvetli bir antioksidan olması yanı sıra, içinde bol miktarda bulunana alisin kimyasalı ile akciğerleri temizler. EBEGÜMECİ Kaynar suda 1 miktar ebegümeci kaynatılır ve 5-6 saat sonra aç karına 1 bardak içilir. Bu uygulama ile, akciğerlerde ki sigara etkileri yavaşlatılır. Ebegümeci, balgam attırır, akciğer kanserini engeller. KEÇİ BOYNUZU - Keçiboynuzu ; Özellikle sigara içenler için keçiboynuzu çok faydalıdır. 5 adet keçiboynuzu 1litre suda kaynatılır ve aç karna içilirse sigara etkileri yavaşlar. 6 ayda bir 20 gün kadar tekrarlanmalıdır EKİNEZYA - Ekinezya akciğerleri temizler. Soğuk algınlığı ve öksürük tedavisinde kullanılır. Bitkinin kökleri çeşitli akciğer enfeksiyonlarında yardımcıdır. OKALİPTÜS - Okaliptüs doğal bir antibiyotik olması yanı sıra içinde yağlar barındırır. Bu uçucuyağlar, akciğer enfeksiyonlarına iyi gelir, kan basıncını arttırarak kanın çoğalmasını sağlar. Öksürük şuruplarında, boğaz pastillerinde bu kimyasal yağ kullanılır. Taze okaliptüs çayı bronşit ve sinüzite iyi gelir. Buharını solumak öksürük ve bronşite iyi gelir. Hem kanserden hem krizden koruyor Genellikle Ege ve Akdeniz sahillerinde yetişen kaparinin, içerdiği flavonoid dolayısıyla hücrelere zarar vererek çeşitli hastalıklara yol açan maddeleri etkisiz hale getirdiği bildirildi. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Kimya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Uslu, kaparinin dünyanın en önde gelen, vücuda zarar veren ögeleri etkisiz hale getiren flavonoid içeren gıda olduğunu belirtti. FLAVANOİD ANTİOKSİDANDIR Kaparinin içindeki kuersetin ve kaemperefol miktarının sarımsaktan çok daha fazla olduğunu vurgulayan Uslu, Kaparinin içindeki flavonoid, antioksidan aktiviteleri ile serbest radikal olarak adlandırılan ve hücrelere zarar veren maddeleri zararsız hale getirir. Güçlü antioksidan etkisiyle kalp hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir. Kanserli hücrelerin çoğalmasını engeller dedi. FLAVANOİDLER AKCİĞER KANSERİNDE FAYDALI OLABİLİR Uslu, yapılan çalışmaların, flavonoidlerin akciğer kanseri oranını yüzde 50 azalttığını, tümör hücrelerinin çoğalmasını engellediğini gösterdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: Özellikle kanser hastalarında trombosit sayısını yükselttiğinden faydalıdır yani antitümör etkilidir. Kan bozukluklarına faydalıdır. Kan yapıcıdır. Kanla ilgili problemleri olan hastaların mutlaka kullanması gerekir. Karaciğerin en büyük dostudur ve özellikle karaciğer yağlanması başta olmak üzere karaciğer hastalarının mutlaka kullanması önerilir. Karaciğer fonksiyonlarını düzenleyicidir ve dalak büyümesinde faydalıdır. MS hastalığında inanılmaz derecede faydalıdır. Mide ülserini iyi eder. Cinsel gücü ciddi miktarda arttır. Sindirim sistemini düzenler. İdrar söktürücü, solucan ve parazit düşürücüdür. Romatizma rahatsızlıklarına iyi gelir. Felçten korur, iskorbit hastalığında kullanılır. Gut ve hemoroid hastalarına fayda sağlar. Defne gibi kapari de adet düzenleyicidir. KAPARİ NEDİR? Türk insanı kapari bitkisine çok aşina gibi gelmese de aslında çok yetişen ve yöresel olarak çok tüketilen bir bitkidir ve turşusuyla ünlüdür. Uslu, Antalya da özellikle Tekirova bölgesinde yer alan kaparinin tüm Ege ve Akdeniz sahillerinde bulunabileceğini, marketlerde tomurcuğundan yapılmış turşusunun satıldığını dile getirerek, meyvesinden de turşu yapıldığını ve bunun tomurcuğundan yapılana göre daha değerli olduğunu kaydetti. Evliya Çelebi, 400 yıl öncesinde keşfetmiş bu bitkinin varlığını. İşte bu kumlu toprakta, bu iklim şartlarında gebre adında bir yemiş yetişiyor ve bu yöre halkı bu yemişin sirkeli turşusunu yapıyor.bu turşu için çok faydalı diyor Evliya Çelebi. Kansere karşı zafer yakın 2012 yılında dünyada 8.2 milyon insan kanser hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti. Sanayi devrimi öncesinde nadir bir hastalık olan kanser modern yaşamın gelişmesiyle birlikte dünyada ölüme yol açan hastalıklar sıralamasında ikinci sıraya yükseldi. Modern tıptaki tüm gelişmelere rağmen bugüne kadar kansere karşı etkin tedavi yöntemleri geliştirilemedi. Ancak dünyanın dört bir yanındaki üniversite, araştırma enstitüleri ve laboratuvarlardan son dönemlerde kanser araştırmaları konusunda son derece cesaretlendirici haberler geliyor. Yeni gelişmeleri artık kansere çare bulundu şeklinde yorumlayan bilim insanları dahi var. Kanser hücrelerinin bağışıklık sistemini by pass ederek vücut içinde yaşamalarına olanak veren karmaşık bir sistemleri bulunuyor. Bağışıklık sistemi kanserli hücreleri normal dokulardan ayıramadığı için fark edilmeden gelişme imkanı bulunuyor. Bu şekilde kanser fark edilebilir olduğunda birçok türü açısından artık tamamen tedavi edilemeyecek bir noktaya geliyor. Kanser tedavilerinde uygulanan ameliyat, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin tümü normal dokudan kanserli dokuyu ayırarak, kanser hücrelerini öldürmek üzerine kurulu. 1990larda tartışılmaya başlanan ve kanser hücrelerinin vücudun bağışıklık sistemini by-pass eden mekanizmasının çözülmesi yöntemi çeyrek asır sonra denenmeye başlandı. Bu şekilde bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini normal dokulardan ayırarak yok etmesi sağlanıyor. Tıp dünyasında uzun bir dönemden sonra yaşanan en dramatik buluş olabilecek immunoonkoloji büyük bir heyecan yaratmış durumda. BAĞIŞIKLI SİSTEMİ ARTIK ANAHTAR Kanser tedavisi araştırmalarının marjinal bir yöntemi olarak nitelendirilen immunoterapi artık hastalığın tedavi edilmesi ya da kronik bir hastalık olarak kontrol altında tutulmasının anahtarı konumunda. Yale Üniversitesinden David Hafler e göre immunoterapi kanser tedavisi konusunda bir dönüm noktası. Hafler dünyada kanser hastaları üzerinde yürütülen deneysel tedavilerden elde edilen sonuçların şoke edici olduğunu belirtiyor. Şu anda immunoterapi yöntemiyle kansere karşı kullanılan ve onay alan tek ilaç Bristol-Myers Squibb şirketi tarafından üretilen Yervoy. Prostat kanserine karşı kullanımına izin verilen Yervoy un birçok yan etkisi bulunmasına rağmen dördüncü derece prostat kanseri hastalarının önemli bir kısmında tümörlerin ciddi bir şekilde küçülmesini sağlıyor. Hatta bazı hastalarda tümörün tamamen kaybolduğu da rapor edilmiş durumda. Yervoy un küçük hücreli akciğer kanseri ve melanomalara karşı etkinliği konusunda ise klinik araştırmalar sürüyor. Yervoy un kısmı etkinliği tüm ilaç şirketlerini bu alana yönlendirmiş durumda. AstraZeneca önümüzdeki günlerde bugüne kadar üretilmiş en gelişmiş immunoterapi ilacıyla klinik deneyler başlatacağını duyurdu. İsviçreli Roche firması ise yayınladığı son araştırmada dördüncü derece mesane kanseri hastası olan 30 kişi üzerinde yürütülen deneylerde hastalardan 13 ünün tümörlerinin küçüldüğünü ve iki hastada ise tümörlerin tamamen kaybolduğunu duyurdu. Klinik deneye başkanlık eden Londra daki Barts Hastanesinden doktor Thomas Powles, mesane kanseri konusunda bugüne kadar yapılan araştırmalarda bu kadar etkinlik gösteren başka bir ilaca rastlamadığını söyledi. Merck şirketi ise baş ve boyun kanserlerinde 56 hastadan 11 inde ciddi iyileşmeler görüldüğünü duyurdu. AKCİĞER KANSERİNDE BÜYÜK UMUT Ancak immunoterapinin en büyük heyecanı yarattığı alan ise akciğer kanseri. Dünyada her sene 1.5 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan hastalık konusunda Roche, Merck ve Bristol-Myers Squibb çok yakın bir gelecekte kapsamlı klinik deneyler başlatacak. Özellikle Merck şirketi bu konuda bir adım önde. Merck in yaptığı açıklamaya göre MK-3475 adlı ilaç 35 hastadan 28 inde tümörleri küçülttü. BMS nin nivolumab adlı ilacı ise 20 hastadan 10 unda iyileşme gösterdi. AstraZeneca ise bu konuda pek geride değil. MEDI4736 olarak bilinen ilaç ilk denemelerde son derece olumlu sonuçlar verirken sadece 18 ay içinde dördüncü derece klinik deney izni aldı. Londra Imperial College den profesör Justin Stebbin eğer immunoterapi gören kişilerde uzun dönem kanser izine rastlanmazsa bu durumun kanser tedavisini kökten değiştireceğini söylüyor. KAN KANSERİNDE DEVRİM Kansere tedavi yöntemleri sadece bununla sınırlı değil. Novartis ise kansere bir aşı bulma konusunda çalışmalar yürütüyor. Bu tedavi ile kişiden alınan kandaki t-hücreleri yeniden programlanıyor ve vücuda enjekte ediliyor. Novartis in ileri derecede kan kanseri hastalarında yaptığı deney sonucunda hastaların yüzde 80 inde tümörler tamamen yok oldu. Büyük ilaç şirketlerinin immunoterapi konusunda yaptıkları ilerlemeler boşun değil tabii ki. İmmunoterapinin kanser tedavisindeki etkin yöntem haline gelmesi durumunda her yol yaklaşık 35 milyar dolarlık bir pazar oluşacak. Şu andaki tahminlere göre immunoterapi her yıl görülen kanser vakalarının yüzde 60 ında uygulanabilecek. İYİMSERLİK HAKLI ÇIKTI Londra daki Barts Hastanesinden doktor Thomas Powles, onkoloji konusunda sürekli umut dağıtıldığını ve birçok insanın boş yere heyecanlandırıldığını hatırlattı ancak son gelişmeleri kanser tedavisi konusundaki iyimserliği haklı çıkardığını düşündüğünü söyledi.

20 38 SAĞLIK HABERLERİ İŞÇİ VE SENDİKA HABERLERİ 39 Salatalığın şaşırtıcı faydaları Ülkemizde bolca yetiştirilen ve kilo ile satılan salata, bazı ülkelerde tek tek satılıyor. Bu leziz bitkinin pek çok kullanım alanı ve pek çok faydası var. Cildi güzelleştimesi, nemlendirmesi, halkaları almasından, sizi şaşırtacak daha pek çok faydasını öğrenmek için aşağıya bir göz atın. Çok iyi bir B vitamini kaynağıdır. İçerdiği B vitamini sayesinde duygusal ve zihinsel sağlığı korumaya yardım eder. Salatalığın % 95 i sudur. Bu yüzden vücuttaki toksinlerin kolaylıkla dışarı atılmasını sağlar. Kansere karşı mücadelede yardım eder. Özellikle meme kanseri, yumurtalık kanseri, prostat kanseri, rahim kanseri ve kolon kanseri gibi kanser türlerine yakalanma riskini azaltır. Ağız kokusunu hafifletir. Ağır şekilde ağız kokusuna sebep olacak yiyecekler yedikten sonra bir dilim salatalık ağzınıza alın damağınıza yapıştırın ve 30 saniye kadar bekleyin. Daha sonra ağız kokusunun geçtiğini fark edeceksiniz. Çünkü salatalık ağız kokusuna neden olan bakterilerin ölmesini sağlar. Göbek yağlarından kurtaran, göbek düşmanı salatalık çayı Vücudu nemlendirir ve günlük vitamin ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılar. Özellikle B vitamini içerdiği için deri, göz, ağız, saç ve karaciğer sağlığını korumaya yardımcı olur. Kıkırdak ve kemik yapısına korur. Cilde doğal bir parlaklık verir. Gözlerdeki koyu halkalara, gözlerin şişmesine karşı kullanılabilir. Yüksek tansiyon yani hipertansiyona karşı fayda sağlar. İdrar söktürücü özelliği vardır. Yüksek oranda C vitamini, potasyum ve magnezyum içerir. Hıyar kabızlık sorununu çözmeye yardım eder. Kan basıncını düzenler. Lif açısından oldukça zengindir. Vücut ısısını dengede tutar. Sindirim sistemine katkı sağlayarak hazımsızlığı önler. İyi bir karbonhidrat kaynağıdır ve yüksek oranda folik asit içerir. Bahçenizde bulunan bitkileri salyangozlar ve benzeri zararlılar mahvediyorsa küçük bir kasenin içine birkaç dilim salatalık yerleştirin. Bahçeye bu kaseyi koyun. Zamanla zararlıların bitkilerden uzak durduğunu fark edeceksiniz. Salatalığı aynaları ovmak için de kullanabilirsiniz. Güzel kokmalarına ve temizlenmelerine se- bep olacaktır. Selülitlerden kurtulmak için de kullanabilirsiniz. Selülit olan bölgeleri birkaç dilim salatalık ile yer çekimine karşı şekilde ovabilirsiniz. Bu şekilde daha sıkı ve selülitsiz bir görünüme kavuşabilirsiniz. Ayakkabılarınızı parlatmak için de bu şifalı bitkiyi kullanabilirsiniz. Ayakkabılarınız salatalık ile ovulunca güzel ve parlak bir görünüm sağlayacaktır. Musluk ve lavaboları da salatalık dilimi ile ovabilirsiniz. Temizlik ve parlaklık sağlayacaktır. Karaciğer, böbrekler ve safra kesesi için de iyi bir toniktir. Saç ve tırnak yapısını kuvvetlendirir. Mesane iltihabı için kullanılabilir. Salatalık derideki yağ tabakasını ortadan kaldırır. Merhaba Impressum: Herausgeber: Verein Hallo Schweiz Geschäftsleiter-Verantwortlicher Koordinator: Mazlum KILINÇ ** Chefredaktor/Yazıişleri Md.: Gökhan Pahlı Redaktion: Metin Ağbuga, Jürg Meyer, M.Kılınç, Gökhan Pahlı (Yazıların içeriğinden yazarları sorumludur.) BÖLGE TEMSİLCİLERİ: Basel Baselland : Gülşen Kılınç ( ), Zürih ve Çevresi: Metin Ağbuga ( ) Schafhausen-Winterthur: İmam Bozacı ( ) Solothurn ve Çevresi: Engin Vurucu ( ) Bern ve Çevresi: Veysel Geçgel ( ), La Chaux de- Fonds ve Çevresi: Hasan Vurucu ( ) Erscheinungsweise: 11 x Jährläch Geht an alle Verein Schweiz Merhaba Mitglieder Hompage: Adil Bülbül Inseraten / Reklam (Türkçe): Merhaba Reklam Ajansı Baskı/Druck: AZ PRINT Mittelland Zeitungsdruck AG Layout/Grafik: Gökhan Pahlı Übersetzung/Çeviriler: Anja Neptun Dağıtım: Post - Preis: Fr. 3.- Abo-Preis: Fr (Jährlich) İletişim Adresi: Hallo Schweiz-Merhaba Postfach 597, CH-4005 Basel Postkonto:: Hompage: e-posta: merhaba@bluewin.ch

Der kleine Hase möchte lesen lernen

Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase möchte lesen lernen Der kleine Hase kann nicht lesen. Er will es aber lernen. Doch wie lernt man lesen? Er geht zum dicken Bären, der in einem Baum lebt. Der kleine Hase fragt den dicken

Detaylı

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition)

GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) GÜÇ KOŞULLARDAKİ BİREYLERİ DESTEKLEME DERNEĞİ (GÜÇKOBİR) (Supporting Association for the Individuals in Difficult Condition) [EKİM 2013]SINCE 2002 Unser Verein wurde 2002 zur Unterstützung von Kindern

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 26 Zaman Deneyleri Bölüm 26 Zaman Deneyleri Anna şimdiki zamana dönünce Paul ile birlikte zaman makinesini bloke etmeye çalışır. Ama bunun için gerekli şifreyi bilmiyordur. Anna müziği takip eder ve kırmızılı kadın ortaya

Detaylı

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern

Bald komm ich in die Schule. Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern Bald komm ich in die Schule Anregungen zur Vorbereitung auf die Schule für Kinder und Eltern 1 Liebes Kind, Anna und ihre Freunde freuen sich auf die Schule! Sie zeigen dir hier, was sie schon alles können.

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 26 Ayhan a veda Ders 26 a veda Üzücü bir haber: Türkiye ye taşınacağı için Radio D ye veda eder. Radio D çalışanları a bir sürpriz hazırladıkları halde, veda eğlencesi neşeli geçmez. sabah büroya geldiğinde bir parti

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11.05. Görevini tamamlamak için 65 dakikan var. Bölüm 14 Gelecek Đçin Geçmişe Anna zaman makinesini bulur ve teröristlerin tarihi bir olayı silmek istediklerini öğrenir. Ama hangi olayı? Oyuncu onu 1961 yılına gönderir. Sadece 60 dakikası vardı. Rahibe

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 30 NİSAN 2015 Saat: 11.20

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will - Universität Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Angeben, dass man sich einschreiben will ders almak istiyorum. Angeben, dass man sich für einen anmelden möchte lisans seviyesinde lisans üstü seviyesinde

Detaylı

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion

VORSCHAU. Önsöz. zur Vollversion Önsöz Bu kitap, Almanca dersinin yanı sıra gramer açıklamaları ve alıştırmalarına ihtiyaç duyan temel seviyedeki Almanca öğrencileri için hazırlanmıştır. Kitaptaki örnek ve alıştırmalarda kullanılan kelimeler

Detaylı

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin.

FLASHBACK: Die Kantstraße? Mädchen, die ist im Westen, verstehen Sie? Da können Sie jetzt nicht hin. Bölüm 16 Eski Tanıdıklar Anna 1961 yılında da silahlı motosikletliler tarafından takip edilir. Bu tehlikeli durumda tanımadığı bir kadın Anna ya yardım eder. Ama kadın bunu neden yapar? Anna ona güvenebilir

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım 1989, akşam saat Görevini tamamlamak için 15 dakikan kaldı. Ama hala dikkatli olmak zorundasın. Bölüm 24 Zaman Geçiyor Anna 1961 yılında sakladığı metal kutuyu bulur ama kutu paslandığı için açamaz. Açmayı başardığında içinde eski bir anahtar bulur. Bu, sırrın anahtarı mıdır? Zaman su gibi akıp gider

Detaylı

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü

Kişisel hesap müşterek hesap Çocuk hesabı döviz hesabı kurumsal hesap öğrenci hesabı Aylık kesintiler var mı? Fragen, ob für das Konto monatliche Gebü - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt

[ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt - Allgemeines [ülke] sınırları içinde para çekersem komisyon ücreti öder miyim? Fragen, ob Gebühren anfallen, wenn man in einem bestimmten Land Geld abhebt Başka bankamatikleri kullanırsam ne kadar komisyon

Detaylı

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! B KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! C KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu

3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft. Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 3. Neujahrsball der Deutsch-Türkischen Wirtschaft Alman- Türk Ekonomisinin 3. Yeni Yıl Balosu 14.01.2012 3. Neujahrsball der Deutsch-Türksichen Wirtschaft am 14.01.2012 / Türk-Alman Ekonomisi nin 3. Yeni

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Bölüm 19 Soğuk Savaş ta Aşk Sadece 40 dakika: Anna ve Paul kırmızılı kadından kaçarlar ve Batı Berlin e gelirler. Paul Anna ya aşkını ilan ederek durumu daha da komplike hale getirir. Bu bir şans mıdır,

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI 24 KASIM 2016 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın var, ve biri seni tanıyor. Bölüm 06 Kırmızılı Kadın Anna panayırda kendisiyle 1961 yılında arkadaş olduğunu iddia eden bir kadınla karşılaşır. Ayrıca kırmızılı bir kadının kendisini takip ettiği haberini alır. Anna yı her köşede

Detaylı

Mehrsprachiger Elternabend

Mehrsprachiger Elternabend Mehrsprachiger Elternabend zum Zweitspracherwerb Ein Beispiel aus dem Regionalen Bildungs- und Beratungszentrum Hamburg Wilhelmsburg Standort Krieterstraße 1 Wie helfe ich meinem Kind dabei, in der deutschen

Detaylı

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor.

Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. Der Computer-Kurs Bu dersimizde Bayan Graf bir eğitim kursuna gitmek istiyor. Bu konuyu bir arkadaşıyla görüşüyor. 2/5 Frau Graf: Ist das Ihre Zeitung? Könnte ich die kurz haben? Herr Müller: Ja, gern.

Detaylı

"Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar"

Allah Adına Şiddete Hayır! Barışın Savunucuları Olarak Hıristiyanlar ve Müslümanlar "Keine Gewalt im Namen Gottes! Christen und Muslime als Anwälte für den Frieden" Erklärung des Gesprächskreises "Christen und Muslime" beim Zentralkomitee der deutschen Katholiken "Allah Adına Şiddete

Detaylı

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri

HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Amt für Volksschule HSK Unterricht in Heimatlicher Sprache und Kultur Ana dili ve Kültür Dersleri Informationsflyer mit Anmeldeformular Deutsch Türkisch Başvuru Formları ile Birlikte Bilgi broşürü Almanca

Detaylı

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte

Deutsche Botschaftsschule Ankara Zweigstelle Istanbul Sicherheitskonzept Informationen für Familien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Informationen für amilien / Notfallsinformation Acil Durum Planı - Karte Notfalldaten Hinweise: Bitte füllen Sie die Abschnitte A - E sehr sorgfältig und in Druckschrift aus. Im Notfall kann das Leben

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2015 8. SINIF 2. DÖNEM DERSİ MERKEZİ ORTAK (MAZERET) SINAVI 17 MAYIS 2015 Saat: 11.20 Adı ve

Detaylı

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım)

Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv 1 (Dolaylı Anlatım) Konjunktiv I dolaylı anlatımlarda kullanılır. Birinin söylediği sözleri bir başkasına aktarılırken kullanılır. Özellikle gazetelerde ve televizyon haberlerinde kullanılır.

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 10 geçiyor. Almanya yı kurtarmak için 120 dakikan ve üç canın var. Komisere güvenebilir misin? Bölum 03 Kant Sokağı na giderken Anna Kant Sokağı na doğru yola çıkar, ancak yolu bilmediği için adresi sormak zorunda kalır. Siyah kasklı motosikletliler yeniden ortaya çıktığında ve ona ateş ettiklerinde

Detaylı

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1.

İçindekiler. Çözüm Anahtarı... 102 Sözcük Listesi... 103. Copyright 2002 Max Hueber Verlag. ISBN 3 19 007470 4, 1. Auflage 1. 1 Guten Tag oder Hallo!... 6 Merhaba! 2 Wer ist der Herr da rechts?... 10 Sağdaki bey kim? 3 Kennen Sie unsere Familie?... 14 Ailemizi tanıyor musunuz? 4 Haben Sie kein Auto?... 21 Arabanız yok mu? 5 Wie

Detaylı

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler

Marie hat Heimweh. Sevgi evini özler Marie und Charly Da kommt ein anderer kleiner Marienkäfer vorbei. Er hat auch einen Malkasten und einen Pinsel und trägt eine viel zu große Mütze. Er sagt zu Marie: Hallo Marie. Ich bin Charly und ein

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 17 Barikat Đnşası Bölüm 17 Barikat Đnşası 50 dakika vardır: Oyuncu herşeyi tehlikeye atarak kasiyere güvenmeye karar verir. Radyoda doğu alman askerlerin barikatlarından söz edilir. RATAVA nin silmek istediği olay bu mudur?

Detaylı

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1

Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Forum Demenz / Alzheimer Wie gehe ich damit um? Sylvia Kern, Geschäftsführerin 1 Sylvia Kern, Geschäftsführerin 2 Bakım uygun olmalı herkes için Kültüre uygun yaşlılar bakımı ile ilgili bilgilendirme günü

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e 20 var. 70 dakikan ve bir canın kaldı. Acele etmen gerekiyor. Seni kim takip ediyor? Bölüm 09 Eksik Đpuçları Anna tiyatrodan kaçar ama kırmızılı kadın onu Paul un dükkanına kadar takip eder. Heidrun un yardımı sayesinde Anna tekrar kaçabilir. Şimdi elinde yapbozun bir parçası vardır, ama

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Bölüm 25 Đşler sarpa sarıyor Zaman daralıyordur ve Anna 9 Kasım 2006 ya dönmek için Paul a veda etmek zorundadır. Özel görevini tamamlamak için sadece 5 dakikası vardır. Bu yetecek midir? Oyuncu Anna ya

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 22 Harekete Geç

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 22 Harekete Geç Bölüm 22 Harekete Geç Anna 1989 yılınin Berlin ine gönderilir. Orada duvar yıkıldığı için büyük sevinç yaşanıyordur. Anna insan kalabalıklarının arasından geçerek kutuyu almak zorundadır. Bunu başarabilecek

Detaylı

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom

Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches Kindergeld vom Başvuran kişinin soyadı ve adı Name und Vorname der antragstellenden Person Çocuk parası No. F K Kindergeld-Nr. Yurt dışı eki tarihli Alman çocuk parası başvurusu için Anlage Ausland zum Antrag auf deutsches

Detaylı

Junis putzt zweimal am Tag seine Zähne. Aber warum?, fragt er seine Mutter. Mama erklärt ihm: Alle Menschen müssen Zähne putzen, ansonsten werden die Zähne krank. Sie können kleine Löcher kriegen und das

Detaylı

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum.

Auswandern Studieren. Studieren - Universität. Angeben, dass man sich einschreiben will. ders almak istiyorum. - Universität Ich möchte mich an der Universität einschreiben. Angeben, dass man sich einschreiben will Bir üniversiteye kaydolmak istiyorum. Ich möchte mich für den anmelden. Angeben, dass man sich für

Detaylı

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding

HERE COMES THE SUN. 6. September bis 31. Oktober 2010 Uferhallen, Berlin-Wedding HERE COMES THE SUN Eine Ausstellung für Energieforscher, Sonnenanbeter und Lichtscheue ab 7 Jahren, Familien und Schulklassen im Wissenschaftsjahr 2010 Die Zukunft der Energie 6. September bis 31. Oktober

Detaylı

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! A KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2016 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) 15 MAYIS 2016 Saat:

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 21 Yeni Bir Plan Bölüm 21 Yeni Bir Plan Anna 2006 yılına geri döner. Rahip Kavalier kırmızılı kadın tarafından kaçırılır. Anna, rahibin nerede olduğunu ortaya çıkaramadığı için 9 Kasım 1989 a, Berlin duvarının yıkıldığı

Detaylı

Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu

Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu Der Antrag ist auf Deutsch und leserlich auszufüllen: Başvuru Almanca ve okunaklı olarak doldurulmalıdır: Antrag auf Erteilung/Verlängerung einer/eines İlk izin / Uzatma başvurusu Aufenthaltserlaubnis

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11. Sadece 60 dakikan kaldı, ve ek bir canın yok.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11. Sadece 60 dakikan kaldı, ve ek bir canın yok. Bölüm 13 - Đlahi Yardım Kilise bilgi toplamak için dogru mekana benzer. Rahip Anna ya melodiyi anlatır ve bunun bir zaman makinesinin anahtarı olduğunu söyler. Ama nasil bir makineden söz ediyordur? Anna

Detaylı

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın

Tavsiyeniz için 60, EUR ya varan primler. Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın Tavsiyeniz için 60, ya varan primler Arkadaşınıza tavsiye edin ve primlerden faydalanın 2 3 Dost tavsiyesi Dosta tavsiye size prim Size tavsiyemiz: Bizi tavsiye edin. Eş, dost, akraba, arkadaş ve iş arkadaşlarınıza

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Ders 19 Sahtekarlık ortaya çıkar Tarladakı esrarengiz şekilleri çiftçiler yapmış olsalar da, UFOların varlığına inanır. ve köylülerle konuşmak için köy birahanesine giderler. ve buğday tarlalarındaki şekillerle

Detaylı

Herzlich willkommen! - Hoş geldin! ÜBUNGEN / ALIŞTIRMALAR. Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla!

Herzlich willkommen! - Hoş geldin! ÜBUNGEN / ALIŞTIRMALAR. Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla! 4. UNGEN / ALIŞTIRMALAR Ergänzungsübungen / Boşluk doldurmaca M1 Ergänze den Dialog! / Diyaloğu tamamla! A: geht Ihnen? B: Danke, geht es gut. Und? A:, mir geht auch. A: geht dir? B: Danke, geht es gut.

Detaylı

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan]

Almanca yapısal kalıp kavram sözlüğü Deutsches Konjunktionen Wörterbuch [Mevlüt Baki Tapan] 0 2015 Mevlüt Baki Tapan. Tüm hakları saklıdır. Bu ekitap, Mevlüt Baki Tapan (yazar) tarafından publitory.com da yaratılmış ve yazarın kendisi tarafından Creative Commons Attribution- NonCommercial-NoDerivs

Detaylı

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma

Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma Almanca aile birleşimi sınavı dört bölümdür: 1-Dinleme, 2-Okuma, 3-Yazma, 4-Konuşma ALMANYA VİZESİ İÇİN GEREKLİ, AİLE BİRLEŞİMİ YAPACAKLARIN ALMANCA SINAVI SORU ÖRNEKLERİ KONUŞMA BÖLÜMÜ (SPRECHEN): Almanca

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim

İş E-Posta. E-Posta - Giriş. Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise. Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim - Giriş Türkçe Almanca Sayın Başkan, Sehr geehrter Herr Präsident, Son derece resmi, alıcının ismi yerine kullanılabilecek bir ünvanı var ise Sayın yetkili, Resmi, erkek alıcı, bilinmeyen isim Sayın yetkili,

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah, saat dakikan ve iki canın kaldı. Ayrıca sana yardım Bölüm 07 Meçhul Düşman Anna motosikletlilerden kurtulmak için bir variété tiyatrosuna saklanır. Orada Heidrun la karşılaşır ve Komiser Ogur dan RATAVA nın kendisini takip ettiğini öğrenir. Oyuncu Anna

Detaylı

Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen

Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen Elke Schlösser Wir verstehen uns gut Spielerisch Deutsch lernen Methoden und Bausteine zur Sprachförderung für deutsche und zugewanderte Kinder als Kindergarten und Grundschule Ökotopia Verlag, Münster,

Detaylı

Aufklärung Nr. 27: Pneumokokken (Konjugat) Türkisch / Türkçe

Aufklärung Nr. 27: Pneumokokken (Konjugat) Türkisch / Türkçe Süt emen bebekler/küçük çocuklardaki pnömokok hastalıklarına karşı koruyucu aşı - Konjuge aşı maddesine sahip Pnömokok enfeksiyonlarına Streptococcus pneumoniae bakterileri neden olmaktadır. 90'dan fazla

Detaylı

Daha sonra internet sunucu suna veya Google arama motoruna şu linki yazın:

Daha sonra internet sunucu suna veya Google arama motoruna şu linki yazın: 1. Giriş Çocuk bakımı yardımı için online müracaat etmeden önce birden fazla doğum yardımı müracaatı edeceğiniz çocukların doğum ilmühaberlerinie ve hane halkı belgesine ihtiyacınız bulunmaktadır. Hane

Detaylı

------------ Islam (isteğe bagli) Sezer (esinizin soy adi) 01.01.1983 (doğum tarihi) Deutsch (milliyeti)

------------ Islam (isteğe bagli) Sezer (esinizin soy adi) 01.01.1983 (doğum tarihi) Deutsch (milliyeti) Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Deutsch Türkisch Almanca - Türkçe 1. Familienname Soyadı 2. 3. 4. 5. bei Frauen: Geburtsname Kadınlarda: Kızlık soyadı Vornamen

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda Bölüm 02 Firarda Anna komiserin sorularını yanıtlar, ama sorgulama motosiklet gürültüsü ve silah sesleriyle bölünür. Anna kaçar ve müzik kutusunun üzerinde bir adres keşfeder. Bu ipucu ona yardımcı olacak

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 18 - Saklı Kutu

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 18 - Saklı Kutu Bölüm 18 - Saklı Kutu Anna kırmızılı kadının RATAVA nın lideri olduğunu öğrenir. Sadece 45 dakika vardır. Anna nın elindeki en önemli ipucu kırmızılı kadının sakladığı bir kutudur. Anna o kutuyu bulabilecek

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 20 Zamandan Zamana

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 20 Zamandan Zamana Bölüm 20 Zamandan Zamana Anna bilmecenin çözümüne hala yaklaşamamıştır. RATAVA hangi olayı engellemek istiyordur? Oyuncu Anna nın 2006 yılına döndükten sonra 1989 yılına gitmesini ister. Ama bu zaman yolculukları

Detaylı

ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack

ÖPÜCÜK OLMAZ ZORLA. Marion Mebes / Lydia Sandrock Kein Küsschen auf Kommando Ausmalbuch 2015 verlag mebes & noack ZORLA ÖPÜCÜK OLMAZ 1 Diese Kopiervorlage basiert auf dem Buch Kein Küsschen auf Kommando von Marion Mebes und Lydia Sandrock, erschienen im Verlag mebes & noack. Alle Rechte liegen beim Verlag. Diese Kopiervorlage

Detaylı

çıkmaz sokağına hayır deyin!

çıkmaz sokağına hayır deyin! AZB 4057 BASEL Berner Polizeidirektor nennt Flüchtlinge Negerbubli Der Berner FDP-Regierungsrat Hans-Jürg Käser hat Asylsuchende bei einem Anlass als «Negerbubli» bezeichnet. Er verteidigt seine Wortwahl.

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) ALMANCA 2016 A SORU SAYISI : 20 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) 18 ARALIK 2016 Saat:

Detaylı

DÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

DÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE! D KİTAPÇIK TÜRÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF ALMANCA 2015 8. SINIF 1. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZİ ORTAK SINAVI 26 KASIM 2015 Saat: 11.20

Detaylı

Reisen Unterwegs. Unterwegs - Ort. Du weißt nicht, wo Du bist. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz?

Reisen Unterwegs. Unterwegs - Ort. Du weißt nicht, wo Du bist. Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? - Kayboldum. Du weißt nicht, wo Du bist Onun haritada nerede olduğunu bana gösterir misiniz? Nach einem bestimmten auf der Karte fragen ı nerede bulurum? Nach einem bestimmten fragen Kayboldum. Onun haritada

Detaylı

Montaj Talimati. Eurorient GmbH., An der Weide 15B, Weyhe,

Montaj Talimati.  Eurorient GmbH., An der Weide 15B, Weyhe, Montaj Talimati www.eurorient.de Eurorient GmbH., An der Weide 15B, 28844 Weyhe, info@eurorient.de Turkish A) Paket içeriği: 1- Schataf Dual 2-1 Adet 3/8 Pirinç T-Bağlantısı 3-1,5 m Beyaz PU Boru 4-20

Detaylı

Sosyal güvenliği güçlendirmeli

Sosyal güvenliği güçlendirmeli AZB 4057 BASEL Sosyal güvenliği güçlendirmeli ÇOCUK POSTASI - 3 Düşmeler ve çocuk yürüteçleri Bu yazımızda çocukların ağır yaralanmalarına, hatta ölümülerine neden olabilecek düşmeleri ele alacağız. >>

Detaylı

Reisen Unterkunft. Unterkunft - Finden. Unterkunft - Buchen. Nach dem Weg zur Unterkunft fragen

Reisen Unterkunft. Unterkunft - Finden. Unterkunft - Buchen. Nach dem Weg zur Unterkunft fragen - Finden Wo kann ich finden? Nach dem Weg zur fragen Nereden bulabilirim?... ein Zimmer zu vermieten? kiralamak için... oda? Art der... ein Hostel?... bir hostel? Art der... ein Hotel?... bir otel? Art

Detaylı

24) a) helfe b) teile c) behandle d) greife

24) a) helfe b) teile c) behandle d) greife 1. 20. sorularda, cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun düşen sözcük ya da ifadeyi bulunuz 1) Ich möchte gerne wissen, es hier auch Sprachkurse gibt. a) wohin b) ob c) dass d) wenn 2) Meine Eltern haben

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Almanca-Türkçe Dilekler : Evlilik Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Yeni evli bir

Detaylı

Bald komm ich in die Schule. Yakında Okula Başlıyorum

Bald komm ich in die Schule. Yakında Okula Başlıyorum Bald komm ich in die Schule ist der Text: Yakında Okula Başlıyorum ald komme ich in die Schule ϝ ΧΩ ϑϭ γ Ύ Α ϳέ ϗ Δ γέω ϣ ϟ ϝ ΧΩ Δ γέω ϣ ϟ ϑϭ γ Ύ Α ϳέ ϗ nregungenanregungen zur Vorbereitung auf die Schule

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 21 Hamburg da köpekbalığı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 21 Hamburg da köpekbalığı Ders 21 Hamburg da köpekbalığı Dayanılmaz sıcaklıktaki havada, deniz kenarında bir görev Radio D çalısanlarının işine gelir. ve Hamburg a giderler. Hamburg limanında bir köpek balığı gözlenmiştir., ve

Detaylı

Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE

Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Antrag auf Erteilung einer Aufenthalterlaubnis İKAMET MÜSAADESİ İÇİN DİLEKÇE Deutsch Türkisch Almanca - Türkçe 1. Familienname Soyadı bei Frauen: Geburtsname Kadınlarda: Kızlık soyadı 2. Vornamen Adı 3.

Detaylı

Aufklärung Nr. 10: Hepatitis B Türkisch / Türkçe

Aufklärung Nr. 10: Hepatitis B Türkisch / Türkçe Hepatit B'ye karşı koruyucu aşı Hepatit B, Hepatit B virüsünün (HBV) enfeksiyon sonucunda yol açtığı akut bir karaciğer iltihabıdır. Bu virüs enfeksiyona yakalanmış bir insanın kanı veya vücut sıvıları

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve bir canın kaldı. Bölüm 12 Kilise Müziği Anna nın 65 dakikası vardır. Kilisede müzik kutusunun, orga ait eksik bir parça olduğunu keşfeder. Kırmızılı kadın gelir ve ondan bir anahtar ister. Ama nasıl bir anahtar? Kilise

Detaylı

Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Kinderrechte gelten für alle Kinder

Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Kinderrechte gelten für alle Kinder Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Der Kinder- und Jugendrat in Berlin, Tiergarten Süd, wurde 2010 gegründet. Er beschäftigt sich mit den Bedürfnissen und Wünschen

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 11 e çeyrek var. 65 dakikan ve bir canın kaldı. Bölüm 10 Çıkmaz Sokakta Oyuncu 13 Ağustos 1961 in Berlin Duvarı nın inşaat tarihi olduğunu, 9 Kasım 1989 un da duvarın yıkıldığı gün olduğunu ortaya çıkarır. Özel görev bu iki tarihle yakından alakalıdır.

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı.

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat dakikan ve iki canın kaldı. Bölüm 08 Açık Hesaplar Ogur kırmızılı kadınla silahlı çatışma sırasında yaralanır ve Anna ya tarihi olayları silmek isteyen RATAVA hakkındaki gerçekleri anlatır. Son gücüyle Anna ya bir tarih söyler: 9

Detaylı

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler Türkçe-Almanca Dilekler : Evlilik Tebrikler. Dünyadaki tüm mutluluklar üzerinizde olsun. Herzlichen Glückwunsch! Für Euren gemeinsamen Lebensweg wünschen wir Euch alle Liebe und alles Glück dieser Welt. Yeni evli bir

Detaylı

Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Kinderrechte gelten für alle Kinder

Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Kinderrechte gelten für alle Kinder Teilhabe an den sozialen Kinderrechten im Kinder- und Jugendrat (KiJuRa) Der Kinder- und Jugendrat in Berlin, Tiergarten Süd, wurde 2010 gegründet. Er beschäftigt sich mit den Bedürfnissen und Wünschen

Detaylı

Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL. www.telc.net

Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL. www.telc.net Öğrenci Kitabı BEN DE BAŞARIRIM! telc TÜRKÇE B1 OKUL B1 www.telc.net İÇİNDEKİLER 1. Ünite Gelecekten Beklentilerimiz 1 Hayal ve Hedefler... Gençlerin Düşleri...5 Değişik Meslek Türleri...6 İş ve Kariyer...6

Detaylı

Auswandern Dokumente. Dokumente - Allgemeines. Dokumente - Persönliche Informationen. Fragen wo man ein Formular findet

Auswandern Dokumente. Dokumente - Allgemeines. Dokumente - Persönliche Informationen. Fragen wo man ein Formular findet - Allgemeines Wo kann ich das Formular für finden? Fragen wo man ein Formular findet Wann wurde ihr [Dokument] ausgestellt? Fragen wann ein Dokument ausgestellt wurde Wo wurde Ihr [Dokument] ausgestellt?

Detaylı

İsvİÇre de oturmak. İsviçre Yatırımcılar ve İşverenler Birliği kuruldu. BM den resmi kıyamet senaryosu

İsvİÇre de oturmak. İsviçre Yatırımcılar ve İşverenler Birliği kuruldu. BM den resmi kıyamet senaryosu AZB 4057 BASEL İsvİÇre de oturmak RÖPORTAJ Basel Eyalet uzlaşma merkezine yılda ortalama olarak 1.150 yeni vaka geliyor Sibylle Hellstern, Hukuk mezunu, avukat Basel eyalet uzlaştırma merkezleri bölüm

Detaylı

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 A Bewerber-ID B Bewerber-ID 0 0 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 6 6 7 7 8 8 9 9 T Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 Sprachtest TÜRKISCH Testübersicht I. Zeitformen 16 Punkte II. Grammatik 15

Detaylı

Ich bin ein Baum, einer von in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ben bir ağacım, bu şehirdeki değerli ağaçtan biriyim.

Ich bin ein Baum, einer von in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ben bir ağacım, bu şehirdeki değerli ağaçtan biriyim. Ich bin ein Baum, einer von 80.000 in dieser Stadt. Jeder einzelne von uns ist wertvoll. Ich schütze dich vor Straßenlärm, Staub, Wind und Regen. Deshalb brauche ich deine besondere Aufmerksamkeit! Ben

Detaylı

Hallo Manni! Merhaba Medo!

Hallo Manni! Merhaba Medo! 1 Hallo Manni! Merhaba Medo! Vorwort Vorerst möchten wir uns dafür bedanken, dass Sie sich entschieden haben, unser Buch im Unterricht zu verwenden. Das vorliegende Lehrwerk soll eine wertvolle Unterstützung

Detaylı

MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU

MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU MITGLIEDSANTRAG / ÜYELİK BAŞVURU FORMU An den Vorstand der Deutsch-Türkischen Industrie- und Handelskammer zu Istanbul / Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu na, Als Vollständiger Firmenname

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Bejahte Aussage im Futur

Bejahte Aussage im Futur Das Futur Mit dem Futur drückt man ein zukünftiges Ereignis aus. Je nach Kontext kann ein türkischer Satz im Futur auch mit müssen, wollen oder sollen übersetzt werden. Das Futur wird im Türkischen häufig

Detaylı

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017

Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 A Bewerber-ID B Bewerber-ID 0 0 1 1 2 2 3 3 4 4 5 5 6 6 7 7 8 8 9 9 T Auswahlverfahren für den höheren Auswärtigen Dienst 2017 Sprachtest TÜRKISCH (LÖSUNG) Testübersicht I. Zeitformen 16 Punkte II. Grammatik

Detaylı

Science Bridging Nations. www.deutsch-tuerkisches-wissenschaftsjahr.de www.turk-alman-bilimyili.com.tr

Science Bridging Nations. www.deutsch-tuerkisches-wissenschaftsjahr.de www.turk-alman-bilimyili.com.tr Science Bridging Nations Science Bridging Nations: Das Deutsch-Türkische Jahr der Forschung, Bildung und Innovation 2014 2014 ist das Deutsch-Türkische Jahr der Forschung, Bildung und Innovation eine gemeinsame

Detaylı

TÜRKISCH. NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden

TÜRKISCH. NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden SPRACHFÜHRER TÜRKISCH NIE MEHR SPRACHLOS! Zeigebilder: praktisch beim Einkaufen Umgangssprache: extra Slang-Kapitel Tipps: Fettnäpfchen vermeiden Mit SPICKZETTEL für den Geldbeutel In Zusammenarbeit mit

Detaylı

Derdini söylemeyen derman bulamaz.

Derdini söylemeyen derman bulamaz. Derdini söylemeyen derman bulamaz. Uyuşturucu sorunu ile karşılaşan veliler için bilgilendirme broşürü Eine Drogeninformationsbroschüre für Eltern Es ist schwer, jemandem zu helfen, der nicht sagt, was

Detaylı

Eğitim ve İştirak Paketi. Nordrhein-Westfalen Eyaleti. Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanlığı nın bir bilgilendirmesidir.

Eğitim ve İştirak Paketi. Nordrhein-Westfalen Eyaleti. Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanlığı nın bir bilgilendirmesidir. Nordrhein-Westfalen Eyaleti Çalışma, Entegrasyon ve Sosyal İşler Bakanlığı Eğitim ve İştirak Paketi. Nordrhein-Westfalen Eyaleti Çalışma, Uyum ve Sosyal İşler Bakanlığı nın bir bilgilendirmesidir. www.mais.nrw.de

Detaylı

El kitabı Okula Başlangıç Yardımı. 1. Giriş

El kitabı Okula Başlangıç Yardımı. 1. Giriş 1. Giriş Online olarak Okula Başlangıç Yardımı (Schulstarthilfe) için müracaat etmeden önce hane halkı belgesine ihtiyacınız bulunmaktadır. Hane halkı belgesini (Haushaltsbestätigung) ikamet ettiğiniz

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL (ALMANCA) YETERLİK SINAVI A

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU YABANCI DİL (ALMANCA) YETERLİK SINAVI A DNN MENDERES ÜNİVERSİTESİ YBNCI DİLLER YÜKSEKOKULU YBNCI DİL (LMNC) YETERLİK SINVI DI SOYDI FKÜLTE / YÜKSEKOKUL : ÖĞRENCİ NO GENEL ÇIKLMLR VE SINVL İLGİLİ KURLLR 1. Bu soru kitapçığının türü dır. Bunu

Detaylı

TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI EYLÜL V.HAFTA EYLÜL IV. HAFTA TED KDZ EREĞLİ KOLEJİ VAKFI ÖZEL ORTAOKULU 5.SINIFLAR ALMANCA ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI Araç -Guten Tag! Situationsangemessene Sich Begrüßen Situationsangemessene,

Detaylı

Ünite 1: Wie heißt du? Wo wohnst du? Woher...? Pekiştirme, kendini ve başkalarını tanıtma 3.

Ünite 1: Wie heißt du? Wo wohnst du? Woher...? Pekiştirme, kendini ve başkalarını tanıtma 3. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ İN İN KODU: HAFTALIK SAATİ: AKADEMİK DÖNEM: KİTABI: ALMANCA 1 AFGE101/AFG(A-C) 101 AFGE 4 Saat/AFG(A-C) 3 Saat BAHAR 2013 Studio d A1 okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesini

Detaylı

oynamak - çalmak oturmak ikamet etmek Besuchen ziyaret etmek yüksek öğr. görmek (gidip) almak Schreiben yazmak Kommen gelmek

oynamak - çalmak oturmak ikamet etmek Besuchen ziyaret etmek yüksek öğr. görmek (gidip) almak Schreiben yazmak Kommen gelmek PRÄSENS ŞİMDİKİ VE GENİŞ ZAMAN MANCHE VERBEN BAZI FİİLLER Machen yapmak Spielen oynamak - çalmak Lernen öğrenmek Wohnen oturmak ikamet etmek Besuchen ziyaret etmek Studieren yüksek öğr. görmek Holen (gidip)

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET)

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2. DÖNEM ALMANCA DERSİ MERKEZÎ ORTAK SINAVI (MAZERET) LMNC 217 SORU SYISI : 2 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BKNLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF 2. DÖNEM LMNC DERSİ MERKEZÎ ORTK SINVI (MZERET) 21 MYIS 217 Saat: 11.2 dı ve Soyadı :...

Detaylı

Smartphone-Funktionen

Smartphone-Funktionen Smartphone-Funktionen 1 2 3 4 15 1 1 14 13 12 5 8 9 10 11 22 21 20 18 19 1. Ohrhörer 2. Kopfhöreranschluss 3. Display 12. Senden/Antworten 13. Menü/Linksauswahl 14. USB-Anschluss 4. Messaging/Menü Bildlauf

Detaylı

Aufklärung Nr. 11: Influenza Türkisch / Türkçe

Aufklärung Nr. 11: Influenza Türkisch / Türkçe İnfluenza (grip) aşısı hakkında Solunum yollarının aniden başlayıp şiddetli belirtiler gösteren hastalıkları insanlarda en sıklıkla görülen hastalıklardır. Bu hastalıklar çok sayıda farklı nedenden, özellikle

Detaylı