ÇİNİLİ KÖŞK KOLEKSİYONU NDA FİGÜRLÜ SERAMİKLER

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇİNİLİ KÖŞK KOLEKSİYONU NDA FİGÜRLÜ SERAMİKLER"

Transkript

1 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TÜRK SANATI ANABİLİM DALI ÇİNİLİ KÖŞK KOLEKSİYONU NDA FİGÜRLÜ SERAMİKLER (Yüksek Lisans Tezi) Özlem DURAN İSTANBUL 2007

2 T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ TÜRK SANATI ANABİLİM DALI ÇİNİLİ KÖŞK KOLEKSİYONU NDA FİGÜRLÜ SERAMİKLER (Yüksek Lisans Tezi) Özlem DURAN Tez Danışmanı: PROF. DR. Selçuk MÜLAYİM İSTANBUL 2007

3

4 I İÇİNDEKİLER...I-II ÖNSÖZ...III ÖZET...IV SUMMARY..V KISALTMALAR VI 1. GİRİŞ 1.1. Amaç, Kapsam ve Yöntem Çinili Köşk Koleksiyonu Anadolu ve Çevresinde Seramik Sanatı KATALOG FİGÜRLÜ KONULAR 3.1. İnsan Figürleri Bizans Dönemi Anadolu Selçuklu Dönemi Beylikler ve Erken Osmanlı Dönemi Osmanlı Dönemi İran Grubu Hayvan Figürleri Bizans Dönemi Anadolu Selçuklu Dönemi Memluk Dönemi Beylikler ve Erken Osmanlı Dönemi Osmanlı Dönemi İran Grubu Fantastik Figürler Bizans Dönemi

5 II Anadolu Selçuklu Dönemi Osmanlı Dönemi İran Grubu DEĞERLENDİRME 4.1. İnsan Figürlerinin Tipolojisi Hayvan Figürlerinin Tipolojisi Fantastik Figürlerin Tipolojisi SONUÇ FOTOĞRAF VE ÇİZİM LİSTESİ EKLER BİBLİYOGRAFYA ÖZGEÇMİŞ

6 III Ö N S Ö Z Çinili Köşk Koleksiyonu nda Figürlü Seramikler başlığını taşıyan bu çalışmada; İstanbul Arkeoloji Müzeleri bünyesinde yer alan Çinili Köşk Müzesi koleksiyonunda kayıtlı teşhirde ve depoda bulunan envanterlik eserler arasındaki hayvan, insan ve fantastik figürlü olan seramikler incelenmiştir. Çalışma kapsamında dönemlere göre figür anlayışının genel özellikleri verilerek büyük bir çoğunluğu sanat tarihi araştırmalarında yayınlanmamış olan bu eserlerin tanıtılmasına çalışılmıştır. Yapmış olduğun bu çalışma süresinde bilgi ve tecrübeleriyle beni yönlendirilen sayın hocam Prof. Dr. Selçuk MÜLAYİM e teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çinili Köşk Müzesinden sorumlu arkeolog Nilüfer AYDIN a böyle bir konuyu çalışma imkânını bana sunduğu ve her türlü desteği sağladığı için teşekkürü bir borç bilirim. Fotoğraf çekimlerinde ve çizimler konusunda yardımlarını benden esirgemeyen arkadaşlarım, fotoğraf sanatçısı Sabriye ÇELİK ile yüksek restoratör Yurdanur AKPINAR a ve tüm çalışmalarımda olduğu gibi bu tez çalışmam süresincede desteklerini ve sabırlarını gördüğüm aileme teşekkürlerimi sunarım. Mayıs 2007 Özlem DURAN

7 IV ÖZET Çinili Köşk Koleksiyonu nda Figürlü Seramikler başlığını taşıyan bu çalışmada; seramik sanatında birçok dönemde, farklı biçimlerde ortaya konan figürlerin dönemlere göre biçim, duruş unsurları ve çeşitli ikonografik anlamları, farklı sanat dallarındaki benzer örnekleri ile karşılaştırılarak verilmeye çalışılmıştır. Tüm tarih çağları boyunca seramik malzeme insanlar için önemli bir ihtiyaç olmuş ve birçok dönemde farklı form, teknik bezeme anlayışı ile üretilmiştir. Üretilen bu seramik malzemeler üzerinde bitkisel, geometrik ve yazı unsurlarından oluşan bezemeler dışında çeşitli hayvanlara, insanlara, fantastik figürlere ait figürsel bezemeler kullanılmıştır. Seramikler üzerinde yer alan figürler yaşamı, yaşam düzenini, insanların hayata bakış açılarını günlük yaşam objelerine taşıması açısından önem taşımaktadırlar. Bazı dönemlerde yoğun olarak kullanılan figürlü bezeme unsurları bazı dönemlerde azalmış ya da tamamıyla kaybolmuştur. Tüm bu değişimlerin ana sebebi toplumların inanç sisteminde oluşan değişimler olmuştur. Müze koleksiyonunda bulunan Bizans, Anadolu Selçuklu, Beylikler, Erken Osmanlı, Osmanlı, İran ve Uzakdoğu gruplarına ait örneklerin incelendiği çalışmada, büyük bir kısmı daha önceki araştırmalarda yayınlanmamış pek çok eser tanıtılmıştır. Böylelikle insan, hayvan ve fantastik figürlerle ilgili yapılan çalışmalara yeni örnekler kazandırılmıştır.

8 V SUMMARY In this study entitled Figured Ceramics in the Collection of Çinili Köşk, the figures used in the art of ceramic which are executed in various fashions through ages are investigated. The form of the figures, and their different iconographic meanings are analyzed and they are compared with the parallel samples in different branches of art. The ceramic has been an important need for humans in the all periods of history. It has been produced in different forms with the diverse techniques of decoration. These ceramic products are decorated with the floral, geometric motives and scribe marks. The animal and human figures, and fantastic figures are also applied. It is remarkable that the people reflects their life styles and their perspective of life by mediating their own daily using objects such as ceramics. While the figured decoration had been intensively used in some periods, it was rare and even disappeared time to time. The main reason behind this situation is the consequence of shifts in religious systems of societes. The ceramic repertoire dated to the Byzantine, Anatolian Seljuks, Ottoman and the Iranian periods are examined and many artefacts which has not been published previously are introduced. Thus, new samples of human, animal and fantastic figures are added to the ceramic literature.

9 VI KISALTMALAR Bkz. Bakınız Ç. Çizim F. Fotoğraf Ed. Gen. h Kal. R Res. r s YY. Editör Genişlik Yükseklik Kalınlık Çap Resim Yarı Çap Sayfa Yüzyıl

10 1 1. GİRİŞ 1.1. Amaç, Kapsam ve Yöntem Çinili Köşk Koleksiyonu nda Figürlü Seramikler başlığını taşıyan bu tezin amacı, farklı dönemlere ait malzemeleri kendi içinde değerlendirerek, figürlü kompozisyonların dönemlere göre değişen özelliklerini göstermek ve koleksiyonu bu açıdan tanıtmaktır. Çalışma dört ana bölümden oluşmakta olup, Giriş bölümünde tezin amaç, kapsam ve yöntemi anlatıldıktan sonra, Çinili Köşkün mimarisi, tarihsel süreçteki kullanım amaçları ve koleksiyonu ile bugünkü durumunu içeren bilgiler verilmiş, daha sonra seramik sanatının Anadolu daki ve tez kapsamına giren çevre kültürlerdeki genel gelişim sürecinden kısaca bahsedilmiştir. İkinci bölümü İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çinili Köşk koleksiyonunda kayıtlı ve üzerinde figür bulunan envanterlik eserlerin katalog çalışması oluşturmaktadır. Tez kapsamına dâhil edilen parçalar, müze envanter fişleri taranıp, içlerinden insan, hayvan ve fantastik figürlü olanları tespit edilerek seçilmiştir. Eserlerin az bir bölümü teşhirdeki örnekler olup, büyük çoğunluğu depoda bulunan örneklerden oluşmaktadır. Çalışmanın başında tez kapsamına dâhil edilen parçaların müze envanter numaraları belirlenip, eserler depodan çıkartılmış, daha sonra eserlerin fotoğraf çekimleri tamamlanmıştır. Teşhirde bulunan eserler yerlerinden fazla oynatılamadığı için vitrinler açılarak, eserlerin oldukları yerde çekimleri yapılmıştır. Eserlerin ölçümleri yapılmış, ancak teşhirdekilerin yine yerlerinden çıkarılamamaları nedeniyle ölçümleri yapılamamış, bu eserlerin ölçüleri müze envanter fişlerinden edilen bilgiler doğrultusunda tezde verilmiştir. Kataloga alınan eserler, yüzyıllarına göre kronolojik olarak sıralanmış, aynı döneme ait eserlerin, kendi içlerinde insan ve hayvan figürlü örneklerin ardı ardına dizilimine çalışılmıştır. Adı, dönemi ve yüzyılı verilen eserlere, sırası ile katalog numaraları verilmiştir. Bu katalog numaraları aynı zamanda eserin fotoğraf ve çizim numaralarını da göstermektedir. Bunların dışındaki fotoğraf ve çizimler için küçük harflerden oluşan kısaltmalar kullanılmıştır. Eserlerin çizimleri Autocad programında yapılmıştır. Bir alt satırda eserlerin müze envanter numaraları ve sırasıyla var ise, müzeye nereden geldikleri, geliş şekilleri ile geliş tarihleri verilmiştir. Sayfa düzenlemesi açısından sıralama her eserde aynı şekilde yapılmıştır. Çinili Köşk koleksiyonunda bulunan eserler bir dönem Topkapı Sarayı Müzesi ne

11 2 devredilmiştir. Bu yüzden müzeye geliş şekilleri katalogda, nakil olarak verilen eserlerin tümü, Topkapı Sarayına bağlı iken envanter kayıtları yapılmış eserlerdir. Bu yüzden, eserlerin müzeye geliş şekilleri bölümünde müze envanter fişlerinde, Çinili Köşk ten nakil ve Çinili Köşk ten gelen grup şeklinde ifadeler yer almaktadır. Bu durumdaki eserlerin müzeye geliş şekilleri katalogda nakil olarak verilmiştir. Eserlerin ölçüleri ve teknikleri verildikten sonra tanım kısmına geçilmiş, eğer benzer örnekler var ise iki eser arasında karşılaştırma yapılmış ve benzer örneklere ait fotoğraflar çalışmanın sonunda gösterilmiştir. Bazı eserler ise, katalogda bulunan diğer benzer örnekleri ile karşılaştırılmıştır. Eserler başka yayınlarda daha önceden yayınlanmışlarsa, bu yayınlar kaynaklar başlığı altında verilmiştir. Üçüncü bölümde dönemlere göre figürlerin genel özellikleri ve ikonografik anlamları üzerinde durulmuştur. Dördüncü bölümde bir değerlendirme yapılarak katalogda bulunan eserlerde görülen fantastik figürler ile insan ve hayvan figürlerinin dönemlere göre görülme sıklıkları, kronolojik gelişimi, bölgesel farklılıkları verilerek bir tipoloji çalışması yapılmıştır. Sonuç bölümü ise, çalışmada varılan noktayı göstermektedir. En son olarak fotoğraf ve çizim listeleri, ek fotoğraflar ile yararlanılan kaynakların künyesi verilerek çalışma tamamlanmıştır.

12 Çinili Köşk Koleksiyonu Çinili Köşk 1472 yılında Sarayburnu ndaki korulukta ve Topkapı Sarayı nı çevreleyen surların içinde yapılmıştır. 1 Mimarı bilinmeyen yapının devrin mimar başı olan Atik Sinan ın yapısı olduğu tahmin edilmektedir. 2 Köşkün etrafındaki alana, Ağa Çayırı ve Kum Meydanı gibi isimler verilmiştir. Bu alanda cirit, tomak, güreş gibi oyunlar oynandığı, padişah ve yakınlarının bu oyunları köşkün revakının altından izledikleri bilinmektedir. 3 Yapı, eğimli bir arazide inşa edildiğinden, giriş cephesi tek, güney tarafı ise, çift katlıdır. Birinci kat bir kare içerisine yerleştirilmiş haç planı göstermektedir. Haçın arka ucunda çok köşeli bir oda, merkezde kubbe, iki yanda ise, iki büyük eyvan ve dört köşede dört ayrı oda köşkün planını oluşturmaktadır. 4 Küçük ve karanlık odalarının tonozlarında zengin örgü motifleriyle kaburgalar yapılmış bodrum katının planı da benzer özellikler göstermektedir. 5 Cephe, ince sütunlar üzerinde yüksek sivri kemerlerle, bir revak şeklinde dışarıya doğru taşmaktadır. 6 Köşkün özgün mimarisi günümüze gelene kadar yapılan çeşitli restorasyon çalışmaları sırasında bazı değişiklilere uğramıştır. Yapının en büyük değişikliğe uğradığı ve zarar gördüğü restorasyon çalışması 1875 yılında müze müdürü Dethier tarafından yapılmıştır. Montrano isimli bir mimar ile dönemin müze müdürünün ortaklaşa çalışmaları neticesinde yapı, tahrip edilmiştir. 7 Oluşan en önemli değişikliklerden biri, binanın ön kısmına sonradan yapılan yanlardan çıkışı sağlayan mermer merdivenlerdir. Yapının orijinal halinde alt kattaki sütunlar arasından geçilen karşılıklı iki kapıdan ve çifte merdivenlerden çıkılarak bina içine girilirken, restorasyon çalışması sırasında bu merdivenler binaya büyük eserlerin 1 Alpay Pasinli. Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, A Turizm Yayınları, İstanbul, 1992, s.7. 2 Asuman Kolsuk, Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri Seksiyonu Rehberi, Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü Yayını Seri: 5, Sayı: 9, İstanbul, 1971, s.5. 3 Alpay Pasinli. Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri, s.7. 4 Hülya Tuncay, Çinili Köşk, Yapı Kredi Bankası Yayınları, İstanbul, 1980, s.3. 5 Semavi Eyice, Çinili Köşk, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 2, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul, 1994, s Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, Remzi Kitapevi, 1984, s İbrahim Hakkı Konyalı, Çinili Köşk-Sırça Saray, Tarih Dünyası Fatih Özel Sayısı, Sayı: 1, 1950, s.27.

13 4 rahat girebilmesi ve binanın gösterişli bir girişe sahip olabilmesi gerekçeleriyle kaldırılmışlardır. İki yandaki eyvanların duvarlarının ve kapılarının yıkılarak kemerlerin karşılıklı iki sütuna dayandırılması, yapı içinde bulunan ocakların, nişlerin iptal edilmesi, çini bordürlü sırlı tuğlalardan yapılmış yan cephelerin sıvanması, çinilerin büyük bir bölümünün yok edilmesi yapıda gerçekleşen diğer önemli değişiklikler arasındadır. 8 II. Mehmed (Fatih) tarafından yaptırılan yapıya, IV. Murad zamanında bazı değişiklikler yapılmıştır. Köşe odalardan birine ayna taşında tavus kuşu kabartması bulunan bir çeşme yapılmış ve çeşmenin iki tarafına kitabe yerleştirilmiştir. Bu kitabelerden birinde yapıya Sırça Saray denilmektedir. 9 Zaten köşk yapıldığı dönemde de içini ve dışını kaplayan çinilerinden dolayı Kasr-ı Kâşi ve Sırça Saray adlarıyla anılmıştır. 10 Yapının içinde görülen çiniler sıraltı tekniğinde yapılmış, geometrik dekorlu örneklerdir. Yapılış ve dekor özellikleri itibariyle daha çok Selçuklu karakteri taşımaktadırlar. Lacivert, firuze, patlıcan moru renkler üzerine altın yaldız ile bezemelerin yapıldığı çinilerdeki dekorlar sır üstüne yapıldığı için genellikle dökülmüştür. 11 Köşkün giriş cephesinin ortasında bulunan eyvan, tamamen mozaik tekniğinde yapılmış çiniler ile kaplıdır. Girift sülüs kitabe, lacivert üzerine beyaz renkte yazılmıştır. Üstte bulunan dört beyitlik manzum kitabe ise, sarı renktedir. 12 Burada Çinili Köşk büyük bir övgüyle anlatılmaktadır. 13 Çinili Köşkün 19. yüzyıla kadar, ne amaçlı olarak kullanıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte, I. Mahmud devrinde yangın geçirdiği ve bu tarihten sonra köşkü saray ağalarının kullandığı bilinmektedir. 8 Ferruh Gerçek, Türk Müzeciliği, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1999, s Semavi Eyice, Çinili Köşk, s Alpay Pasinli. Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri, s.6., Saliha Balaman, Çinili Köşk, Antika, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 28, İstanbul, 1987, s Hülya Tuncay, Çinili Köşk, s Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, s Alpay Pasinli. Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri, s.8.

14 yılında köşkün müze olarak kullanımı için yapıyı tahrip eden bir tadilat çalışması yapılmıştır. Uzun süre arkeolojik ve İslâmi eserlerin sergilendiği bina 14, 1880 de İmparatorluk Müzesi (Müze-i Hümayun) adını almıştır yılında Topkapı Sarayı na devredilmiş ve eserler çeşitli müzelere dağıtılmıştır. Uzun süre boş kalan bina 1953 yılında Fatih Müzesi olarak tekrar açılmıştır. Bu dönemde köşkte Fatih ve fetih dönemine ait eserler teşhir edilmiştir. 16 Daha sonra Türk İslâm ve Osmanlı dönemi çini ve seramiklerinin sergilendiği bir bölüm haline gelen yapı, 1981 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri'ne bağlanmıştır. Selçuklu etkisinde yapılmış Osmanlı sivil mimarisinin İstanbul da bulunan tek örneği olması nedeniyle büyük önem taşıyan yapının teşhiri 1992 yılında bir düzenlemeye tabi tutulmuştur. 17 Çinili Köşkün giriş katındaki altı odası ve orta salonu içerisinde sergilenen eserler kronolojik bir sıra içerisinde teşhir edilmektedirler. Her odada ayrı bir devri kapsayan eserler bulunmaktadır. Girişin sol hizasında kalan birinci odada; 12. ve 14. yüzyılları kapsayan, Selçuklu devrine ait, seramik ve çini örnekleri, ikinci odada, 14. yüzyılın ikinci yarısı ile 15. yüzyıla tarihlenen Beylikler dönemi ve Erken Osmanlı devri Milet İşi olarak adlandırılan seramik örnekleri bulunmaktadır. Ayrıca son düzenlemelerde bu salona Slip teknikli eserler eklenmiştir. Üçüncü oda boş olarak bırakılmıştır. Dördüncü odada ve orta salonda İznik yapımı eserler sergilenmektedir. 16. yüzyıl ortalarından, 17. yüzyıl sonuna kadar görülen mercan kırmızılı örnekler ile 15. yüzyıl sonu ve 16. yüzyıl başına ait seramik örneklerinin yer aldığı koleksiyonda, mavi-beyaz, mavi-firuze, ince dekorlu mavi beyazlar (Haliç İşi), Şam İşi olarak adlandırılan örnekler sergilenen eserler arasındadır. Ayrıca orta salonda yer alan 15 ile 19. yüzyıllara ait çini örnekleri ile Karamanoğlu İbrahim Bey imaretine ait renkli sır tekniğindeki mihrap ve İstanbul Haseki İmaretinin pencere alınlıkları, sergilenen diğer eserler arasındadır. Beşinci odada, 18. ve 19. yüzyıla tarihlendirilen Kütahya seramikleri sergilenmektedir. Bunlar; fincanlar ve zarfları, matara, ibrik, sürahi gibi objelerdir. Altıncı 14 Asuman Kolsuk, Topkapı Sarayı, s Alpay Pasinli, Çinili Köşk Müzesi, Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 2, Kültür Bakanlığı ve Tarih Vakfı Ortak Yayını, İstanbul, 1994, s Asuman Kolsuk, Topkapı Sarayı, s Alpay Pasinli Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri, s.6 8.

15 6 odada ise, 18. yüzyılın ortalarından, 20. yüzyıl başlarına kadar tarihlendirilen Çanakkale seramikleri görülmektedir. 18 Daha önceki dönemlerde Çinili Köşk koleksiyonunu tanıtan bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak bunlar genellikle müze teşhirinde bulunan eserlerin tanıtımına yönelik olmuştur. Müze binası ve koleksiyondaki parçaların dönemlere göre bir kısmının tanıtımı yapılmış, özellikle figürlü örnekler üzerinde durulmamıştır. Depoda bulunan eserler farklı çalışmalar içerisinde, az sayıda gruplar halinde yer almışlardır. Çinili Köşkü ve koleksiyonunu tanıtan çalışmalar içerisinde, Asuman Kolsuk, Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri Seksiyonu Rehberi, İstanbul, 1971 / Hülya Tuncay, Çinili Köşk, İstanbul, 1980 / Alpay Pasinli Saliha Balaman, Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992 gibi yayınlar bazılarıdır. Bu yayınlar dışında, Gönül Öney, in Ankara 1971 yılı basımlı Türk Devri Çanakkale Seramikleri adlı çalışması müze koleksiyonundaki Çanakkale seramiklerinin büyük bir çoğunluğunu tanıtması açısından önemlidir. Çinili Köşk ten sorumlu müze uzmanı arkeolog Nilüfer Aydın ile tarihinde yapılan görüşme neticesine edinilen bilgiler doğrultusunda müzede, en son olarak yıllarında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında zamanla oluşan yapısal bozukluklar giderilmiş, aydınlatma ve güvenlik sisteminde düzenlemeler yapılmış, tarihinde sergileme düzeni yenilerek müze tekrar ziyarete açılmıştır. Yine Çinili Köşk ten sorumlu müze uzmanın verdiği bilgiye göre koleksiyonda 2000 civarında eser kayıtlı olup, bunların 142 adedi teşhirde bulunmaktadır. Bugün müze teşhiri olarak kullanılan giriş katının alt katı koleksiyona ait depoların bulunduğu bölümdür. 18 Hülya Tuncay, Çinili Köşk, s. 7 8,10 13,17.

16 Anadolu ve Çevresinde Seramik Sanatı Türk seramik sanatının asıl kökeni Proto Türklere kadar uzanmaktadır. 19 Orta Asya da yapılan çalışmalarda, Hun, Kırgız, Karluk gibi Türk boylarının yerleştikleri yerlerde sırsız seramik buluntular ele geçirilmiştir. Bunun dışında İdikut, Karahoco, Göktürk mabetlerinde de mavi sırlı döşeme plakaları bulunmuştur. Tüm bunlar Türklerin çok uzun bir dönemden beri pişmiş toprak ürünler kullandıklarını göstermektedir. Noin-Ula daki Büyük Hun mezarlarında, Yenisey Irmağı havzasında, Orhun ve Tula da pek çok örnek bulunmuştur ve bunlarda çoğunluklu hayvan bezemelerinin hâkim olduğu tespit edilmiştir. Göktürk dönemine ait olduğu tespit edilen buluntuların dışında, özellikle Uygurlular ın tuğla üzerine renkli sır kullanmış olmaları bu sanatın köklü geçmişini gösteren en büyük kanıt olmuştur. 20 Seramik sanatının gelişimi birçok sanat alanında olduğu gibi, daha önceki dönemlerdeki gelişmelere paralel olarak kendini göstermiştir. 11. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Karahanlılar, Semerkand ın renkli sır ve slip teknikli seramiklerini geliştirmişlerdir. 21 Sgrafitto, taraklama, noktalama, champleve gibi tekniklerin uyguladığı Karahanlı seramiklerinde bir merkezden dağılan bitkisel süslemeler ile tabak kenarlarında; kufi yazı şeritlerinden oluşan süslemeler sıkça rastlanan tasarımlardır. Bu seramiklerin ilginç bir özelliği ise, madeni şamdanlarda görülen grifon ayaklarının pişmiş toprak objelerde uygulanmış olmasıdır. 22 Büyük Selçuklu dönemine gelindiğinde sgrafitto, sıraltı, slip, barbutin, lakabi, minai, lüster gibi tekniklerde yapılan ve firuze, yeşil, kobalt mavisi, kahverengi, altın renginin kullanıldığı zengin örnekler ortaya çıkmaktadır. Bu dönemde görülen stilize edilmiş bitkisel motifler, çeşitli hayvan ve insan figürlü kompozisyonlar daha sonraki dönemlerde ortaya çıkacak olan Asya Türk seramik sanatı ve Anadolu Türk seramiklerinin bezeme anlayışına bir yön vermiştir Detaylı Bilgi İçin Bkz. Emel, Esin, Selçuklulardan Önceki, Proto Türk ve Türk Keramik Sanatına Dair İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: IX X ( ), İstanbul, 1981 s Erdem Yücel, Selçuklu Çini ve Seramik Sanatı, Antik Dekor, Sayı: 23, İstanbul, 1994, s Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, s Erdem Yücel, Selçuklu Çini, s Yaşar Çoruhlu, Türk İslam Sanatının ABC si, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2000,

17 8 Örneklerde kullanılan hayvan üslubu Orta Asya geleneklerinden kaynaklanmaktadır. 24 Büyük Selçuklular döneminde Rey, Kaşan, Susa, Cürcan, Nişabur, Merv ve Rakka gibi şehirler önemli seramik merkezleri olmuşlardır. 25 Anadolu da gelişen seramik sanatı, ilk kaynaklarını Anadolu dışındaki Türk seramiğinden almaktadır (Bkz. Ek G. 1) ve bunun en büyük kanıtı 12. ve 13. yüzyıl İran Selçuklu seramiğinin etkisidir. İlk olarak Abbasilerin 9. ve 10. yüzyıllarda Irak ta geliştirdikleri ve Samarra şehrinde örnekleri bulunan lüster teknikli seramikler, daha sonra Fatımi ve İran Selçukluları döneminde kullanılarak Keşan ve Rey de gelişmiştir. Stilize edilmiş şekildeki havyan ve insan figürleri ile bitkisel bezemelerin görüldüğü İran seramiklerinde kullanılan minai ve lakabi teknikleri de Anadolu ya İran Selçukluları ile girmiştir. 26 Zengi devri ve sonrasında en önemli seramik merkezi Rakka olmuştur. Gri-beyaz, az pişmiş hamurlu, altın, gümüş, metal renklerdeki bu seramiklerin lüster teknikli örnekleri İran bölgesi seramikleriyle benzer özellikler göstermektedir. 27 Rakka seramiklerinde perdahta kurşun kullanılmaktadır ve 13. yüzyıla tarihlendirilen Rakka örneklerinde kullanılan parlak, şeffaf, firuze sıraltına siyah dekorlu seramikler Rakka örneklerinin karakteristik özelliği olmuştur. Rakka da bir diğer grup seramik ise büyük su küpleri, testi ve mataralardan oluşan sırsız olarak yapılan örneklerdir. Rakka da bunların dışında küçük heykelcikler, kandiller, civa kapları üretilen diğer seramiklerdir. 29 Rakka da yapılıp büyük bir grubu ihraç edilen ve eczacı kavanozu denilen örnekler ise Rakka nın karakteristik kapları arasındadır. 30 Anadolu Selçuklu sanatı, çağın komşu İslam ülkelerinin ve ayrıca Bizans, Ermeni, Gürcü seramik sanatlarının etkisinde kalmıştır. 31 Büyük Selçuklu dönemindeki Rey, Keşan 24 Erdem Yücel, Selçuklu Çini, s Yaşar Çoruhlu, Türk İslam, s Gönül Öney, Türk Çini Sanatı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1976, s Yaşar Çoruhlu, Türk İslam, s Hülya Tuncay, Çinili Köşk, s Şennur Şentürk, İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), 1982, s.14, Esin Özarslan, Rak ka Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, , s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Çini ve Seramik Sanatı, Osmanlı da Çini Seramik Öyküsü, Editör: Ara Altun, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 1998, s.34.

18 9 Türk-İslam Çini ve Seramik Merkezlerini Gösteren Harita (PASİNLİ, Alpay BALAMAN Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul Arkeoloji Müzeleri, A Turizm Yayınları, İstanbul, 1992).

19 10 ve Rakka gibi merkezlerdeki üretimlerle sıkı ilişki içerisine girmiştir. 32 Ancak, Rey, Keşan ve Rakka gibi merkezlerde üretilen perdah ve minai tekniğindeki seramik örneklerine Anadolu Selçuklu döneminde rastlanılmamıştır. Sadece duvar çinilerinde bu tekniklerin uygulandığı görülmektedir yüzyıl Anadolu Selçuklu örneklerinde, İran ve Suriye seramiklerine benzeyen, sırlı ya da tek renk sırlı örnekler mevcut olup bunlar, sgrafitto, champleve, slip, sıraltı, lüster tekniklerindedirler. Bu dönemde kiremit kırmızısı, pembemsi, gri, kırık beyaz renkte çeşitli hamurlar kullanılmıştır. Selçuklu seramiklerinde en fazla malzeme görülen grubu sgrafitto teknikli seramikler oluşturmaktadır. Sgrafitto ve champleve teknikli örneklerde, bağdaş kurarak oturmuş, uzun saçlı, kaftanlı saray ileri gelenleri ile balık, tavşan, ördek gibi çeşitli hayvanlar seramiklerin bezemesinde kullanılmıştır. Bu dönemin lüster teknikli örnekleri daha çok, Samsat kazılarından bulunan örnekler olup, Selçuklu seramiklerinde en az kullanılan teknik slip tekniği olmuştur. 34 Kubadabad, Alanya Kale İçi, Kalehisar, Ahlat, Eski Kahta, Samsat, Diyarbakır, Elazığ, Harran da ve Keban, Atatürk barajlarında yapılan çalışmalar sonucunda tespit edilen buluntular bugün, İstanbul, Mardin, Elazığ, Gaziantep, Diyarbakır, Şanlıurfa müzelerinde sergilenmektedirler. 35 Tespit edilen buluntular değerlendirildiğinde Anadolu Selçuklu dönemi seramikleri İran bölgesinde üretilen Büyük Selçuklu seramiklerinden daha düşük kalitelidirler ve 15. yüzyıllara tarihlendirilen, malzeme ve teknik olarak 13. yüzyılda Anadolu da yapılmış sgrafitto teknikli seramikler ile benzer nitelikler taşıyan Memluk seramikleri de önemli bir seramik grubunu oluşturmaktadır. Parçalar üzerinde görülen, armalarda bulunan kartal, pars, aslan, zambak, kılıç, hilal, rozet, kâse, polo sopası gibi semboller oldukça dikkat çekicidir Oktay Aslanapa, Anadolu da Türk Çini ve Keramik Sanatı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları: 10, Seri: V, Sayı: 1, Ankara, 1965, s Yıldız Demiriz, Anadolu Türk Sanatında Süsleme ve Küçük Sanatlar, Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi, Cilt: 5, İstanbul, 1982 s Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatı, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, Haz.: Doğan Kuban, YKM, İstanbul, 2002, s ANONİM, Türk Dünyası Kültür Atlası Selçuklu Döne mi, Cilt: 2, İstanbul, 1998, s Gönül Öney, Erken Dönem Anadolu Türk-İslam Seramiği ( Yüzyıllar), Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s Selma Kölemenoğlu, Memluk (Kölemen) Seramikleri, Antik Dekor, Sayı: 16, İstanbul, 1996, s.116.

20 11 Anadolu toprakları üzerinde seramik sanatı ürünleri veren bir başka topluluk ise Bizanslılar olmuştur. 9. ve 15. yüzyıllar arasında ürünler veren Bizans seramikleri İslam ve Avrupa seramikleri arasında bağlantıyı sağlamıştır. Bizans seramiklerinde yüzyıllara göre kullanılan teknikler şu şekildedir; 9. yüzyılda baskı, 10. yüzyılda boyama, (akıtma, astar boyama, tek ve çok renkli), 11. yüzyılda sgrafitto, yüzyılda kazıma, yüzyılda champleve teknikleri uygulanmıştır. Parçaların yüzeyinde birbirine benzeyen ancak, birbirini tekrarlamayan bezemeler uygulanmıştır. İslam sanatından etkiler taşıyan bezeme anlayışına sahip Bizans seramiklerinde çeşitli kuşlar, av hayvanları, hayvan mücadele sahneleri, bir askeri ya da bir biniciyi temsil eden ya da bir canavarla mücadele eden tek insan görünümleri kullanılan figürler arasındadır yüzyıla gelindiğinde seramik sanatında İznik üretimleri kendini göstermeye başlamıştır. Aslında İznik in Bizans döneminde de bir seramik üretim merkezi olduğu bilinmektedir. 14. yüzyılda burada üretilen seramiklerde görülen slip tekniği ve kullanılan kırmızımsı hamur, beyaz astar üzerine uygulanan basit kabartma desenler Bizans geleneğinin devamı olduğunu kanıtlamaktadır. 39 Fırınlandıktan sonra, beyaz astar ile yapılan tamamen figürsüz, bitkisel dekorlu bu örnekler, koyu ve açık kahverengi, yeşil, mavi renklerinden sadece biriyle sırlanarak tekrar fırınlanmaktadırlar. Böylece süslemelerin üzerindeki sır açık, zemin üzerindeki sır ise, koyu bir renk almaktadır. 40 Kil maddesinin oldukça az kullanılarak kabın şekillendirilmesi, dış tesirlerden etkilenmemiş olmaları, sır çatlaklarının görülmeyip, sır yüzeyinin pürüzsüz olması, göz akı denilen renkte ve kapatıcı nitelikte astarlı, boyalarının canlı ve parlak gözükmesi ve bezemelerinin bu seramikler için özel olarak geliştirilmiş olması, İznik seramiklerini uzun bir dönem önemli kılmıştır. 41 İznik seramiklerine ün katan esas unsur, yalnız, mavi, turkuvaz, yeşil, siyah, mor ve kırmızı kullanılarak elde edilen zengin renklerin varlığı olmuştur. En önemli İznik rengi kobalt oksitten elde edilen mavi renk 38 ANONİM, Anadolu Medeniyetleri II Yunan / Roma / Bizans, Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 1983, s Zeynep Kınık, İznik ve Seramik Sanatı, İznik Seramikleri Sergisi, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, 1989, s Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Keramik Sanatı, Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s Rebii Gorbon, İznik Seramikleri Hakkında, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, Aralık, 1990, Sayı: 9, s.35.

21 12 olmuştur. 42 İlk olarak İznik te üretilen ve buradan birçok yere dağıtılan, Milet İşi olarak adlandırılan örnekler ilk Osmanlı seramiğini oluşturmaktadır. Kırmızı hamurlu, iç yüzeyi tamamen, dış yüzeyleri ise yarıya kadar astarlanıp, fırınlanan ve daha sonra desenleri çizilip, sırlanan ve genellikle derin kâseler, geniş kenarlı tabaklar olarak form gösteren bu örnekler en fazla lacivert ve bunun yanında firuze, mor, yeşil renkte dekorludurlar. Merkezi bir motif etrafında gelişen geniş kuşaklar, çeşitli bitkiler, radyal şekilde kalın çizgiler bu seramiklerin bezemesinde görülen özelliklerdir. 43 Beylikler devrinin önemli örnekleri olan bu eserler, aslında dekor ve dekorlarda kullanılan renk anlayışı açısından Selçuklu sanatı ile benzer özellikler taşımaktadırlar. Bu örnekler sayesinde oluşan etkileşim sonucu, Osmanlı dönemi mavi-beyaz seramiklerine geçiş gerçekleşmiştir yüzyılın sonu ile 15. yüzyılın başında görülen bu gelişme 15. yüzyılın ortalarına gelindiğinde yerini beyaz, sert ve temiz hamurlu, mavi renkte dekorlu, şeffaf, renksiz, parlak sırlı, hatayi, rumi, stilize bulutlar ile bezeli, mavi-beyaz seramiklere bırakmıştır. 45 Yumuşak porselen niteliği taşıyan bu seramikler, Çin porselenlerinin yerini doldurmaya başlamışlardır. 16. yüzyıla gelindiğinde bu seramiklere firuze renk eklenmiştir. Yanlış olarak Haliç İşi olarak adlandırılan ve son yıllarda, 16. yüzyılda görülen tuğraların bezeme anlayışına benzetilerek, tuğrakeş üslubu adı öneriler seramik örnekleri de diğer İznik üretimlerinden biridir. 46 Bu örneklerde, süsleme yüzeylerinde helozonik kıvrım dal şeklinde bezeme hakimdir. 47 Çok küçük yaprak ve çiçekler ile dekorlanan bu seramiklerde, önceleri spiral kıvrık dallar arasında ince rumilerden oluşan madalyonlar ve ince yapraklar, daha sonra ise, 16. başlarına gelindiğinde sadece spiral kıvrım dallar, yaprak ve çiçeklerden oluşan bir bezeme hâkim olmuştur. 16. yüzyılın ortalarına gelindiğinde mavi-beyaz grubuna bağlanan ve motif olarak; lale, sümbül, karanfil, tomurcuk, enginar, balık pulu gibi şekillerin seçildiği, mavi, firuze, zeytuni yeşil, manganez moru renkleri ile konturlarda yeşilimsi siyah rengin kullanıldığı Şam 42 Nurhan Atasoy, Julian Raby, İznik Seramikleri, TEB. Yayınları, İstanbul, 1989, s Oktay Aslanapa, Anadolu da Türk, s Mukerrem Paker, Anadolu Beylikler Devri Keramik Sanatı, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: I, ( ), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Enstitüsü Yayını, İstanbul, 1965, s Oktay Aslanapa,, Osmanlı Devri, s Ara Altun, Belgin Demirsar Arlı, İznik Çiniciliği, Tarih Boyunca İznik, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Sanat Dizisi: 83, İstanbul, 2004, s Hakkı İzzet, İznik Çiniciliği, Türk Çini Sanatından Örnekler, Ak Yayınları, Türk Süsleme Sanatları Serisi: 11, 1986, s. 9.

22 13 İşi olarak adlandırılan örnekler ön plana çıkmaktadır. İznik seramiğinin en son döneminde ise, parlak beyaz zemin üzerine kobalt mavisi, yeşil, firuze, mercan kırmızı renklerin hakim olduğu, siyah konturlu lale, papatya, sümbül, gül, menekşe, zambak, asma, servilerden oluşan motiflerin ve yelken, bulut, balık pulu desenlerinin kullanıldığı Rodos İşi seramikler üretilmiştir. 48 Ancak 16. yüzyılın sonlarına gelindiğinde ekonomik koşulların ağırlaşması, Çin porselenine talebin artması gibi nedenlerle üretimde gerileme başlamış ve 18. yüzyıla gelindiğinde üretim tamamen durmuştur. 49 Bu dönemden sonra artık, Kütahya üretimleri ön plana çıkmıştır. Kütahya da yapılan hafriyat çalışmaları sonucunda elde edilen, yanık, mamul ve yarı mamul ilk Osmanlı örnekleri tespit edilmiştir. Bu buluntuların alt tabakadan çıkması nedeniyle ilk Kütahya örneklerinin bu seramiklerle başladığı kanıtlamıştır. İznik te 14. yüzyıl ortaları ile 15. yüzyıl başlarında yapılan ilk Osmanlı seramikleri Kütahya da da aynı dönemde yapılmıştır. Bunlar İznik buluntularından biraz daha farklı olarak daha ince sırlıdırlar. Kütahya örneklerinde kullanılan kobalt mavisi renk İznik te açık ve koyu tonlarda kullanılırken Kütahya da hep koyu tonda kullanılmıştır. İznik te kullanılan kızılımsı mor, Kütahya örneklerinde siyaha yakın tonda koyu olarak kullanılmıştır. 50 Aslında Kütahya da aynı İznik te olduğu gibi daha erken dönemlerde zengin kil yataklarının bulunması nedeniyle üretim yapıldığı bilinmektedir. Bölge Frig döneminden itibaren kesintisiz bir üretim merkezi olmuştur. 51 Kırmızı hamurlu seramiklerden mavi-beyaz örneklere geçiş İznik ile aynı dönemde, XV. yüzyıl ortalarında olmuştur. 52 Bu örneklerde İznik teki benzerlerinden farklı olarak hamur biraz daha pembemsi ve kurşunludur. 53 Godman koleksiyonunda bulunan ve üzerinde Ermenice Kütahya da yapıldığı yazılı olan bir sürahi sayesinde Kütahya da Haliç İşi 48 Oktay Aslanapa,, Türk Sanatı, Zeynep Kınık, İznik ve Seramik, s Faruk Şahin, Kütahya Çini-Keramik Sanatı ve Tarihinin Yeni Buluntular Açısından Değerlendirilmesi, Sanat Tarihi Yıllığı, Cilt: IX-X, İstanbul, 1981, s. 260, Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin Görkemi XVI. XIX. Yüzyıl, Suna - İnan Kıraç ve Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonlarından, Vehbi Koç Vakfı, Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Yayını: 7, İstanbul, 2000, s Oktay Aslanapa, Kütahya Keramik Sanatı, Atatürk ün Doğumunun 100. Yılına Armağan, İstanbul, , s Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, s.103.

23 14 örneklerinde üretildiği anlaşılmıştır. 54 Kütahya da 18. yüzyıldan itibaren çok ince silisli hamur ve sarı rengin kullanılması bu seramiklerin tanınmasına vesile olmuştur. 55 Bu dönemde halkın günlük ihtiyacını karşılamak üzere çeşitli kullanım kapları ve dinsel objeler üretilmiştir. 56 Osmanlı başkentinden ve saraydan uzak olduğu için yeterince ilgi görmeyen Kütahya da, halka yönelik ürünlerin yapılmasına yönelme olmuştur. 57 Üretilen objeler arasında; top ya da yumurta biçiminde askılar, bardak, buhurdan, çaydanlık, fincan, daldırma, ibrik, kahvedan, sürahi, şekerlik, şişe, tabak, matara bazılarıdır. 58 Beyaz, krem rengi hamur, beyaz astar, şeffaf sıraltına kobalt mavisi, firuze, yeşil, toprak kırmızısı ve canlı sarı renk genel özellikleri oluşturmuştur. Bezemede ise testere dişi kenarlı yaprak biçiminde madalyonlar, stilize çiçek demetleri görülmektedir. 59 Dünyanın doğudan batıya dönüşünü gösteren demetler ve yer, gök, su, ateş tanrılarını temsil eden dörtlü rozetlerde kullanılan diğer bezemeler olmuştur. 60 Kuş, balık ve yerel kıyafetler içinde gösterilen insan figürleri de sıkça kullanılan bezeme unsurları arasındadır yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ise, hamur ve sır kalitesinin bozulduğu, boyaların aktığı ve desenlerin zayıfladığı görülen Kütahya seramiklerinde, 19. yüzyılın sonlarında yeniden bir canlanma olmuştur ve 20. yüzyıl başlarında ise eski İznik çini motiflerine bir dönüş olmuştur. 63 Bir diğer önemli üretim merkezi ise, 17. yüzyılın sonlarından başlayıp, 20. yüzyılın ortalarına doğru devam eden süreçte ürünler veren Çanakkale seramikleri olmuştur. 64 Başlangıçta kaliteli örnekler ortaya koyan Çanakkale seramikleri 19. yüzyılın ikinci yarısında 54 Oktay Aslanapa, Kütahya Keramik, s Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, s Hülya Bilgi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu Kütahya Çini ve Seramikleri, Pera Müzesi, İstanbul, 2005, s Rıfat Çini,Türk Çiniciliğinde Kütahya, Uycan Yayınları, İstanbul, 1991, s Garo Kürkman, Toprak, Ateş, Sur Tarihsel Gelişimi, Atölyeleri ve Ustalarıyla Kütahya Çini ve Seramikleri, Suna ve İnan Kıraç Vakfı, İstanbul, 2005, s Hülya Bilgi,, Suna ve İnan, s Rıfat Çini, Türk Çiniciliğinde, s Oktay Aslanapa, Kütahya Keramik, s Hülya Bilgi, Suna ve İnan, s Rıfat Çini, Türk Çiniciliğinde, s Deniz Ayda, Çanakkale Seramikleri, Vakıflar Dergisi, Sayı: 26, Ankara, 1997, s. 374

24 15 daha geniş alanlardaki kullanıma yönelik objeler üretmeye başlamış ancak, zevksiz örnekler ortaya çıkmıştır. 20. yüzyıla gelindiğinde ise, örnekler daha da kötüleşmiştir. Kırmızı, nadir olarak da, bej renkte kaba hamurlu ve sıraltı tekniğinde yapılan örneklerde, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren genellikle sır üstü boyama da yapılmıştır. Sır üzerine boyanan altın yaldız, siyah, mavi, kırmızı, beyaz renkler birinci fırınlamadan sonra uygulanır ve seramik tekrar, bu kez daha alçak ısıda fırınlanır. Serbest fırça darbeleriyle ya da konturları koyu tonda çizilip içi doldurulan desenlerde, mor, kahverengi, siyah, turuncu gibi renkler kullanılmıştır ve eserler krem renkte astarlanmışlardır. 65 Yüzey süslemelerinde genelde merkezi ve simetrik kompozisyon olan örneklerde, hayvansal, bitkisel, geometrik bezeme unsurları ve yazı, gibi unsurlar kompozisyonu oluşturmaktadır. Bordürlerde simetrik düzenlemeler görülmektedir. 66 Çanakkale örneklerinde değişik formda objeler bulunmakta olup bunların bazıları şunlardır; çukur tabaklar, küpler, çukur kâseler, testiler, şekerlikler, zarflar, fincanlar, mataralar, şamdanlar, hayvan ve insan şeklindeki kaplardır. Bu objelerden günümüze en fazla olarak ulaşabilen grubu, çukur tabaklar oluşturmaktadır. Bu tabaklarda kendi içinde; ortası çiçek rozetli, ortası çiçek demetli, ortası stilize benekli, yelkenli motifli tabaklar, cami ve köşk tasvirli tabaklar, hayvan figürlü tabaklar olarak gruplara ayrılmaktadırlar. Testiler ise; ağız kısımları kuş başlı, şişman gövdeli örnekler, ayaklı ve zayıf gövdeli testiler, ağız kısımları at başı, boyunları kanatlı, ayaklı testiler, üstü kabara rozetli ve halka gövdeli testiler olarak çeşitlilik göstermektedirler. 67 Hayvan biçimli örneklerde çoğu zaman stilize edilerek verilen vücut bölümlerinin, süs unsuru haline gelmiş olması dikkat çekicidir Gönül Öney, Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Çanakkale Seramik Fabrikaları A.Ş. Yayını, Ankara, 1971, s Deniz Ayda, Çanakkale Seramikleri, s Gönül Öney, Türk Devri, s Filiz Sanay, Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, s.24.

25 16 2. KATALOG F.1 Ç.1 KÂSE Katalog No: 1 İran / Nişapur 9. / 10. Yüzyıl Müze Envanter No: 2001 / 1 Müsadere (Cengiz Kahraman dan) 2001 Ölçüler ve Teknik: h: 4.8 cm. Ağız R: 11.6 cm. Dip R: 6.8 cm. Slip Tanımı: Yayvan gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler sır altına yapılmıştır. Devetüyü hamurlu, bej astarlı, şeffaf sıraltına, yeşil, sarı ve siyah dekorludur. Kâsenin yüzeyinde iri bir tavuskuşu figürü bulunmaktadır. Gaga ve baş kısmı vücuduna oranla oldukça küçük olan kuşun gövdesi büyüklüğündeki kuyruğu gövdeyle paralel şekilde yukarıya doğru kıvrılmıştır. Kuyruk kısmı balık pulu şeklinde bezekli olup, araları yeşil, sarı renkteki sır ile boyalıdır. Figür dışında kalan zemin bitkisel bezeklerle dolguludur. Kâsenin dış yüzeyinde sarı ve yeşil renkte dikey çizgiler bulunur. Kâse çok parçalı kırık olup, yapıştırılmıştır. Karşılaştırma: Benzer bir parça, Victoria and Albert Museum Koleksiyonu nda bulunan kâsedir (Bkz. F.106 ). Kap formu olarak aynı özelliklerdeki parçanın, sır renkleri de aynıdır. Kâsenin ortasında benzer bir kuş figürü bulunmaktadır. Katalogdaki örnekten farklı olarak kâsenin tüm iç yüzeyinin kuş figürleri ile kaplı olduğu görülmektedir Ernest J. Grube, Islamic Pottery AD, Oxford, 1976, Res. 42, s. 19.

26 17 F.2 Ç.2 KÂSE Katalog No: 2 İran / Nişapur 9. / 10. Yüzyıl Müze Envanter No: 2001 / 2 Müsadere (Cengiz Kahraman dan) 2001 Ölçüler ve Teknik: h: 5.8 cm. Ağız R: 12.3 cm. Dip R: 6.1 cm. Slip Tanımı: Yayvan gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler sıraltına yapılmış olup, devetüyü hamurlu, bej astarlı, yeşil, sarı ve siyah dekorludur. Parçanın yüzeyinde iri bir geyik ve kuş figürü bulunmaktadır. Gövdesi sarı ve siyah olarak gösterilen geyik uzun boyunlu, uca doğru kıvrılan uzun boynuzludur. Geyiğin gövdesine oranla oldukça küçük ve ince gösterilmiş dört adet ayağı mevcuttur. Kuş figürü geyiğin üst kısmındadır ve sanki geyiğin vücuduna konar durumdadır. Gövdesi sarı renkte gösterilmiş kuşun, kanatları yatay çizgilerle dolgulu olup, açık durumdadır. Bu iki figürün arasında siyah çizgilerle gösterilmiş stilize bir hayvan bulunmaktadır. Benzer stilize hayvan figürlerinden bir diğeri geyiğin ayakları arasında ve arkasında görülmektedir. Bunun dışında kalan zeminde çeşitli geometrik bezekler görülür. Kâsenin dış yüzeyinde sarı ve yeşil renkte dikey çizgiler bulunur. Çok parçalı kırık olan kâse, yapıştırılmıştır. Karşılaştırma: Victoria and Albert Museum Koleksiyonunda bulunan bir kâsede, benzer özellikler görülmektedir (Bkz. F.107). Benzer sır renklerinin kullanıldığı kâsenin merkezinde,

27 18 katalogdaki örnekte bulunan geyik figürünün aynısı yer alırken, parçanın yüzeyi ve bordür kısmında stilize motifler bulunmaktadır Ernest J. Grube, Islamic Pottery, Res. 43, s. 19.

28 19 F.3 Ç.3 KAPAK Katalog No: 3 Anadolu Selçuklu / Bizans? 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 57 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 4 cm. R: 18.3 cm. Baskı Tanımı: Dairesel formlu, dışa dönük kenarlıdır. Bezekler baskı tekniği ile yapılmıştır. Griye dönük beyaz hamurlu olup, sırsızdır. Objenin merkezinde, elinde mızrak tutan atlı bir figür bulunur. Başı haleli olan figür bir mücadele içindeyken gösterilmiştir. Bu sahne Aziz Gregorios un ejderle olan mücadelesini gösteren sahneleri andırmaktadır. Atın ön ayakları ile baş kısmı noksan olup, gövdesi üzerinde içi bitkisel bezek dolgulu dört yönlü bir motif bulunmaktadır. Objenin alt kısmında iri bir rozet yer almaktadır. Tüm zemin küçük nokta bezekler ile kaplıdır. Gövdenin bir bölümü kırık ve noksan olup, alçıyla tümlenmiştir.

29 20 F.4 Ç.4 TABAK Katalog No: 4 Anadolu Selçuklu 12 / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 49 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 5.4 cm. Ağız R: 24.1 cm. Dip R: 6.7 cm. Sgrafitto / Champleve Tanımı: Dışa çekik basit ağız kenarlı, yayvan gövdeli, halka kaideli, çukur bir tabaktır. Desenler, sgrafitto ve champleve tekniklerinde yapılmış olup, kırmızı hamurlu parça şeffaf renksiz sıraltına, sarı ve kahverengi dekorludur. Tabağın ortasında sağ elinde muhtemelen asa, sol elinde ise, kalkan benzeri bir nesneyi tutan erkek figürü bulunmaktadır. Figürün boyun kısmı ile çenesinin bir bölümü mevcut olup, yüzü ile ilgili diğer kısımlar mevcut değildir. Kafasında muhtemelen başlığına ait bir bölüm mevcuttur. Dizlerinin alt kısmı noksan olup, figürün kolları tirazlı, yakası açık, beli ince kemerli kıyafeti uzunlamasına çizgilerle bezelidir. İki parça halinde kırık olan eser, büyük oranda tümlenmiş olup, sırrında dökülmeler görülmektedir.

30 21 F.5a Ç.5a KAP Katalog No: 5 Büyük Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 981 Ölçüler ve Teknik: h: 7.5 cm. Gövde R: 9.7 cm. Ağız R: 6 cm. Lüster Tanımı: Dibe doğru genişleyen şişkin gövdeli, halka diplidir. Bezeme lüster tekniğinde yapılmış olup, kap beyaz hamurlu, mat beyaz zemine kahverengi boyamalıdır. Ağız kenarı ve gövdenin dibe yakın kısmını düz bir bordür çevrelemektedir. Tüm bezeme ve figürler bu iki bordürün sınırladığı alan içinde bulunmaktadır. Dibe yakın kısımdaki bordürün altında ise bitkisel bezemeler görülür. Kabın yüzeyinde hareket halinde gösterilmiş, dört at ve üzerlerinde figürler bulunmaktadır. Atlılar birbirinden stilize ağaçlar ile ayrılmıştır. Figürler dışında kalan tüm zemin ise yine stilize yaprak ve bitkilerle kaplıdır. Figürler yuvarlak yüzlü, başları haleli ve başlıklarının altından omuzlarına kadar inen saçları ile gösterilmişlerdir. Ağız kenarından başlayan ince bir çatlak, dibe kadar devam etmekte olup, kabın kulp kısmı kırık ve noksandır. Karşılaştırma: Benzer figürlerin görüldüğü bir esere, Tareq Rajam Museum da bulunan 13. yüzyıla tarihlendirilen, lüster teknikli sürahi üzerinde rastlanmaktadır 71 (Bkz. F.108). 71 Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic World in the Tareq Rajab Museum, I. B. Tauris, London, 2000, s.123.

31 22 Katalogda bulunan örnekte olduğu gibi bu eserin üzerinde de birbiri ardında duran atlı figürler bulunmaktadır. Figürler birbirlerinden stilize ağaçlar ve bitkiler ile ayrılmaktadırlar. Figürlerin yüz çizgileri, saç biçimleri katalogdaki örnek ile benzer özellikler taşımaktadır. Kaynaklar: USTA, Seval., Selçuklu Çini ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2005, Res.: 78, s F.5b Ç.5b

32 23 F.6 Ç.6 TESTİ / SÜRAHİ Katalog No: 6 İran? 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 96 / 1 Müsadere (Nihat Kolaşın ve Arkadaşlarından) 1996 Ölçüler ve Teknik: h: 20 cm. Gövde R: 11.6 cm. Dip R: 5 cm. Sıraltı Tanımı: İnsan başı şeklinde ağız kenarlı, kısa ve dar boyunlu, şişkin gövdeli, halka kaidelidir. Pembemsi hamurlu, koyu ve açık olmak üzere iki tonda kobalt mavisi sırlıdır. Taçlı bir baş (Bkz. Ek G. 2 ). kısmından oluşan figür iri, çekik gözlü, geniş yüzlüdür. Ağız kenarı, gövde ve kaide üzerinde kırıklar mevcut olup, kulp noksandır.

33 24 F.7 Ç.7 KÜP PARÇASI Katalog No: 7 Rakka 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1482 Diyarbakır Ölçüler ve Teknik: h: 25.5 cm. Ağız R: 20 cm. Gövde R: 29 cm. Barbutin Tanımı: Büyük bir küpün ağız kısmına ait parça olup, barbutin tekniğinde yapılmıştır. Griye yakın beyaz hamurludur. Ön cephede, rozet, palmet ve lotuslardan oluşan kemerlerin içinde, üstte, başları geriye dönük iki kuş figürü, altta ise, örgülü saçlı bir insan başı ve en altta iki aslan başı kabartması ortasında Selçuk düğümü bulunur. Ön cephenin her iki yanında başları taçlı, boyunları gerdanlıklı iki kadın başı görülür. Bunların alt kısımlarında sağda, uzun saçlı, belinde kılıcı olan ve elinde kadeh tutan bir figür ile sol tarafta ise kolları tirazlı bir kaftan giymiş, sakallı bir figür bulunmaktadır. Bu sakallı figürün bulunduğu kısım eserden kopuk haldedir. Tüm figürler cepheden gösterilmiş olup, figürlerin ifade edilişleri, giyimleri ve ellerinde taşıdıkları nesneler nedeniyle hükümdarlık mahiyeti taşıyan kişiler oldukları düşünülebilir. Karşılaştırma: Benzer bir örnek, Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunan 1742 envanter numaralı sırsız bir küpe ait ağız parçasıdır (Bkz. F.109). Bu örnekte de figürler cepheden ve yuvarlak yüzlü, badem gözlü olarak gösterilmişlerdir. Katalogdaki örnekte olduğu gibi burada da figürler kıymetli taşlardan yapılmış takılarla süslenmişlerdir. Buradaki figürlerin

34 25 kıyafetlerinin kollarında da tirazlar bulunmaktadır. 72 Victoria and Albert Museum koleksiyonundaki bir başka benzer örnekteki uzun, örgülü saçlı, bağdaş kurarak oturmuş ve bir elinde kadeh diğerinde ise, mendil tutan hükümdar figürü katalogdaki elinde kadeh tutan figürle benzer özellikler taşımaktadır. 73 Victoria and Albert Museum da bulunan yüzyıla tarihlendirilen diğer benzer örnekte ise (Bkz. F.110), insan figürünün yüzü ve başlığı katalogdaki örnek ile benzer niteliktedir. 74 Kaynaklar: SÜSLÜ, Özden., Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, Ankara, 1989, Res. 151abc, s.100. / Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.51 / ŞENTÜRK., Şennur; İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s Özden Süslü, Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, Ankara, 1989, Res. 153a-b, s Nurhan Atasoy, Selçuklu Kıyafetleri Üzerine Bir Deneme, İst. Üni. Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: IV, , Res. 4, s Geza Fehervari, Geza., Islamic Pottery A Comprehensive Study Based On The Barlow Collection, London, 1973, Plate: 62/a, s.116.

35 26 F.8 Ç.8 KÜP AĞZI PARÇASI Katalog No: 8 Rakka 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1473 Konya Ölçüler ve Teknik: h: 20.2 cm. Gen.: 11.1 cm. Barbutin Tanımı: Bir küpün boyun ve kulp kısmına ait parçadır. Barbutin tekniğinde yapılmış olup, gri hamurlu ve sırsızdır. Kulbun yüzeyinde ve ağız kısmındaki bordürde helezoni motiflerden oluşan bezekler bulunmaktadır. Boyun kısmının bir bölümünü taşlı kolyeli, yuvarlak yüzlü, iri gözlü, kulak hizasına bukle şeklinde inen ve ortadan ayrılmış saçlı bir kadın figürü doldurur. Figürün çene kısmı kırık ve noksandır. Kaynaklar: SÜSLÜ, Özden., Tasvirlere Göre Anadolu Selçuklu Kıyafetleri, Ankara, 1989, Res.152, s.101. / ŞENTÜRK, Şennur., İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s. 20.

36 27 F.9 Ç.9 TABAK PARÇASI Katalog No: 9 Rakka 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1486 Ölçüler ve Teknik: h: 23.7 cm. Gen.: 11.9 cm. Kal.: 0.7 cm. Lüster Tanımı: Çukur bir tabağa ait ağız kenarı ve gövdenin bir bölümünden oluşan parça dışa taşkın geniş ağız kenarlıdır. Lüster tekniğinde, yeşilimsi şeffaf sıraltına; firuze ve maviyle, sır üstüne kahverengi boyalı, beyaz hamurludur. Parçanın yüzeyinde stilize bitkisel kıvrımlar ve dilimli bir madalyon içinde, bir elinde kadeh tutan erkek figürü bulunur. Kolları tiraz şeritli kaftanı küçük benekler ile bezelidir. Figür hafif sivri yüzlü, küçük burunlu, ince kaşlı, badem gözlüdür. Figürün bulunduğu madalyonun dışında yapraklı dallardan oluşan bitkisel bezekler bulunur. Dört parça halinde kırık olan eser yapıştırılmıştır. Kaynaklar: ŞENTÜRK, Şennur., İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s. 34. / USTA, Seval., Selçuklu Çini ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2005, Res.63, s. 161.

37 28 F.10 F. 10 KÂSE Katalog No: 10 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 20 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 6.5 cm. Ağız R: 18 cm. Dip R: 7 cm. Sgrafitto / Champleve Tanımı: İçe çekik ağız kenarlı, çukur gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler sgrafitto ve champleve tekniklerinde kazınarak oluşturulmuştur. Kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına açık fıstık yeşili ve kahverengi sırlıdır. Kâsenin merkezinde bağdaş kurarak oturmuş, sol eli dizinde duran, sağ elinde lale benzeri bir çiçek tutan figür bulunmaktadır. Yuvarlak yüzlü figürün vücut hatları orantısız olarak verilmiştir. Özellikle kollar ve eller normalden daha uzundur ve duruşları itibariyle anatomiye uygun değildir. Çizgili bir başlık ve kaftan giymiş olan erkek figürünün kolları tiraz şeritlidir. Belinde ise kemeri bulunmaktadır. Figürün sol tarafında muhtemelen şahin olan bir kuş bulunmaktadır. Kuş neredeyse insan figürüne yakın boyutlarda verilmiş olması nedeniyle dikkat çekicidir. Figürün çiçek tutan elinin altında da diğerine göre daha küçük ve stilize bir kuş bulunmaktadır. Kâsenin ağız kenarı, ortası dolgulu, birbirine bağlanan eğik çizgilerle çevrilidir. Kırık olup yapıştırılan eser, büyük oranda alçı ile tümlenmiştir.

38 29 Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s.10. / Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.48. / USTA, Seval., Selçuklu Çini ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2005, Res. 41, s. 160.

39 30 F.11 Ç.11 TABAK Katalog No: 11 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 4 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 10.5 cm. Ağız R: 3. Dip R: 11.1 cm. Sgrafitto / Champleve Tanımı: Yayvan gövdeli, hafif yüksek kaideli bir tabaktır. Desenler sgrafitto ve champleve tekniklerinde yapılmıştır. Fıstık yeşili zemine kahverengi sırlıdır. Tabağın sol tarafında başı yüksekçe bir başlıkla ya da yaşmakla örtülü kadın figürü bulunmaktadır. Kadının başlığından sarkan ip şeklindeki çizgiler, olasılıkla saçları olup, sırt kısmına kadar uzanmaktadır. İri gözlü kadının ağız ve burun kısımları çizgi halinde gösterilmiştir. Kıyafetinin önünde boyundan başlayıp göğüs hizasında son bulan üçgen şeklinde bir bölüm bulunmaktadır ve uzun kıyafetin yüzeyi balık pulunu andıran motiflerle bezelidir. Figür bir eliyle, tiraz şeritleriyle süslü kolu ve gövdesinin bir bölümü görülen, iri gövdeli bir başka figüre dokunmaktadır. Ancak ortada duran bu figürün yüzü noksandır. Sağ tarafta ise, yüksekçe bir başlık takmış olan, gövdesi noksan durumda bir erkek figürü bulunmaktadır. Tabağın ağız kenarını yazı taklidi bir şerit dolanmaktadır. Kabın dış yüzeyi koyu yeşil renkte sırlı ve bezemesizdir. Dokuz parça halinde kırık olup, yapıştırılan eser, büyük oranda alçıyla tümlenmiştir. Karşılaştırma: Tabak üzerinde görülen kadın figürünün başındaki yaşmak şeklindeki örtü ve başından sarkan saçlarının bir benzer örneğine Kubadabad Sarayı çinilerinden birinde

40 31 rastlanmaktadır. Çini üzerindeki kadın figürü yaşmağını boynunda toplamıştır ve uzun saçı bir püskül gibi arkaya doğru sarkmaktadır. 75 Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s. 10. / Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s Mehmet Önder, Selçuklu Devri Kadın Başlıkları,Türk Etnografya Dergisi, Sayı: XIII, İstanbul, 1973, Res.:16, s. 3.

41 32 F.12 Ç.12 İNSAN YÜZLÜ KULP Katalog No: 12 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 93 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 9.6 cm. Kal.: 0.9 cm. Sgrafitto Tanımı: Alt kısmı dar, dairevi formlu olup, muhtemelen bir kabın tutamak kısmıdır. Kırmızı hamurlu, şeffaf sıraltına yeşil ve kahverengi dekorludur. Kıvrımlı saçları, kaş, göz, burun gibi ayrıntıları belirgin olan bir kadın yüzüdür. Figürün iki yanında üçer adet delik bulunmaktadır. Parçanın diğer yüzü bezemesidir.

42 33 F.13 Ç.13 KADIN HEYKELCİĞİ Katalog No: 13 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 52 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 15.5 cm. Kaide R: 6.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Başı ve elleri noksan kadın heykelidir. Parçanın yüzeyindeki desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, açık yeşil zeminde, sarı yeşil ve kahverengi sırlıdır. Gövde başlangıcında göğsü andıran iki küçük çıkıntı bulunmaktadır. Figürinin iki yanındaki saçları örgü halinde aşağıya doğru uzanmaktadır. Kıyafetinde baklava motifleri ve bu baklavaların kesiştiği noktalarda yoncalar görülmektedir. Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s. 15.

43 34 F.14 Ç.14 KÂSE Katalog No: 14 Anadolu Selçuklu / Bizans? 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 25 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 9.8 cm. Ağız R: 23.5 cm. Dip R: 9.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Kalınlaştırılmış ağız kenarlı, yayvan gövdeli, hakla kaidelidir. Ağız kenarının dış yüzeyi üç sıra çentikli yivle çevrilidir. Desenler sgrafitto tekniğinde olup, kırmızı hamurlu parça, şeffaf sıraltına açık yeşil zemine, koyu yeşil ve kahverengi sırlıdır. Kâsenin ortasında yüzü noksan olan bir insan figürü bulunmaktadır. Figürün başında dilimli bir başlığı ya da saçlarını belirten dikey çizgilerden meydana gelen bir bölüm mevcuttur. Boynu ve çenesinin bir bölümü görülmektedir. Boynun altında gövdenin bir bölümünü oluşturan eğri çizgiler bulunmaktadır. Figür dışında kalan bölümler kıvrık çizgilerle dolguludur. İki parça halinde olan eser yapıştırılmıştır, ağız kenarına ve dip kısmına ait parçaları noksan olup, alçıyla tümlenmiştir.

44 35 F.15 Ç.15 DİP PARÇASI Katalog No: 15 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 92 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 2.8 cm. Gen.: 6.2 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabak yada kasenin dip kısmına ait parçadır. Sgrafitto teknikli, kırmızı hamurlu, koyu yeşil sırlıdır. Parçanın yüzeyinde iki bacağı ile bir ayağı görülen, hareket halinde ve muhtemelen kalkanlı olan bir figür bulunmaktadır.

45 36 F.16 Ç.16 DİP PARÇASI Katalog No: 16 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 86 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 2.5 cm. R: 8.1 cm. Dip R: 7.1 cm. Sgrafitto Tanımı: Alçak kaideli bir tabak ya da kâseye ait dip parçasıdır. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu parça, şeffaf sıraltına açık ve koyu yeşil ile kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde bel kısmı ve bir eli görülen figür bulunmaktadır. Figürün beli kemerli olup, elinde mızrak benzeri bir nesne tutmaktadır.

46 37 F.17 Ç.17 DİP PARÇASI Katalog No: 17 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 87 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 2.4 cm. Dip R: 6.9 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabak ya da kâseye ait dip parçası olup, hafif yüksek kaidelidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına açık yeşil, sarı ve kahverengi sırlı parçanın yüzeyinde bir elinde muhtemelen kadeh olan nesneyi tutan, bağdaş kurarak oturmuş erkek figürü bulunmaktadır. Figürün diğer eli bel hizasında durmaktadır. Her iki elin parmakları orantısız olarak büyük gösterilmiştir. Yüzünün bir bölümü görülen figürün, burun, kaş ve göz kısımları çizgi halinde verilmiştir. İri gözlü gösterilmiş figürün kıyafetinin yakası V şeklinde açıktır. Kolları tiraz şeritli olup, figürün gövdesinin altı balık pulu motifiyle süslüdür.

47 38 F.18 Ç.18 KAP PARÇASI Katalog No: 18 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 88 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 6.6 cm. Kal.: 5.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir kabın gövdesine ait parça olup, desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına, açık yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde, bir kadın figürünün yüzü ve omuzlarının bir bölümü görülür. Figür yuvarlak yüzlü ve iri gözlüdür. Açık yakalı bir kıyafeti vardır ve başında muhtemelen başlığını ait olan bir bölüm görülür. Parçanın dış yüzeyi yeşil renkte sırlı ve bezemesizdir.

48 39 F.19 Ç.19 KAP PARÇASI Katalog No: 19 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 89 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 10.2 cm. Kal.: 0.8 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabak ya da kâsenin dip kısmına ait parça olup, desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına, açık yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde, bir erkek figürü bulunmaktadır. Figürün yüzünün bir bölümü mevcut olup, tek gözü görülmektedir. Başının üzerinde stilize bir kuşun başını andıran bir bezeme görülür. Bir kolu bel hizasında diğeri ise, havada, muhtemelen bir nesneyi tutar durumdadır, ancak el kısmı kırık ve noksandır. Figür zırh benzeri bir kıyafet giymiştir ve kıyafeti balık pulu şeklinde gösterilmiştir. Geniş paçalı, üçgen kesitli bir pantolon giymiş olan figürün, bacaklarının bir bölümü mevcuttur. Parçanın arka yüzeyi yeşil renkte sırlı olup, bezemesizdir.

49 40 F.20 Ç.20 KÂSE Katalog No: 20 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 5 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 10.5 cm. Ağız R: 22.6 cm. Sgrafitto Tanımı: Dilimli, geniş ağız kenarlı, yayvan gövdeli, yüksek kaideli bir kâsedir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu parça, şeffaf sır altına, yeşil ve kahverengi sırlıdır. Kâsenin yüzeyinde baş, gövde ve bacak kısımlarının bir bölümü görülen erkek figürü bulunmaktadır. Figürün yüz şekli görüldüğü kadarıyla klasik Türk tipinin dışındadır. Uzun burunlu gösterilmiş figürün kaftanı dizlerine kadar inmektedir ve önden yırtmaçlıdır. Beli kemerli, kolları tirazlıdır. Kıyafetinin yüzeyi kıvrımlı bir bezemeyle dolguludur. Figürün tek ayağı görülmekte ve ayağında uzun çizmeleri bulunmaktadır. Figür elinde muhtemelen avlamış olduğu tavşanı, ayaklarından baş aşağı bir pozisyonda tutmaktadır. Hayvanın vücudu nokta bezeklerle kaplı olup, uzun kulaklı ve korku dolu bir ifadeyle gösterilmiştir. Tüm bu kompozisyon bir madalyon içinde gösterilmiştir ve madalyonun içinde stilize çiçek motifleri bulunmaktadır. Ağız kenarını kıvrım dallardan oluşan bir bordür çevreler. Dış yüzey yeşil renkte sırlı ve bezemesidir. Beş parça halinde kırık olup, yapıştırılan eser büyük oranda alçıyla tümlenmiştir.

50 41 Kaynaklar: Anonim., Alâeddin in Lambası, Anadolu da Selçuklu Çağı Sanatı ve Alâeddin Keykubad, Ekim, 2001, s.82. / USTA, Seval., Selçuklu Çini ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2005, Res. 91, s. 244.

51 42 F.21 Ç.21 KAPAK Katalog No: 21 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 50 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 3.3 cm. R: 6.2 cm. Sgrafitto Tanımı: Dairevi formlu bir kapak olup, parçanın yüzeyinden çıkıntı yapan daha küçük bir daireden oluşan tutamak kısmı bulunur. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Parça kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına kahverengi, açık ve koyu yeşil sırlıdır. Kapağın tutamak kısmında iri bir insan yüzü bulunur. İri gözlü, küçük burun ve ağızlı figür, muhtemelen bir kadına aittir. Parçanın kenarlarını stilize yapraklardan oluşan bir bordür çevrelemektedir. Kapağın kenarlarında kırık ve noksanlıklar bulunur.

52 43 F.22 Ç.22 KÂSE Katalog No: 22 Anadolu Selçuklu / Bizans? 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 21 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 9.2 cm. Ağız R: 20.2 cm. Dip R: 7.7 cm. Sgrafitto Tanımı: Basit ağız kenarlı, şişkin gövdeli, hafif yüksek kaidelidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Devetüyü hamurlu parça, koyu yeşil sırlıdır. Kâsenin yüzeyinde bir elinde muhtemelen zeytin dalı olan bitkiyi, diğer elinde ise sivri gagalı, gagası aşağıya doğru kıvrık, kanatları açık şahin benzeri bir hayvanı tutmaktadır. Figür her iki elini de sanki bir zafer kazanmışçasına havaya kaldırmıştır. Başında sivri uçlu, küçük üçgenlerden oluşan ışınlı bir tacı bulunan figür karikatür havasında çizilmiştir. Tacının altında dilimli ve yüksekçe bir başlığı vardır. Göz, ağız, burun gibi kısımlar basit çizgilerle gösterilmiştir. Kıyafetinde dikey ve yatay çizgilerin kesişmesinden oluşan küçük kareler vardır. Beli kemerli figür uzun bir çizme giymiştir. Figürün kollarında dikey çizgiler bulunur ve bitki tutan kolunda V A harflerini andıran bir bezeme bulunmaktadır. Parçanın yüzeyinde üçayak izleri görülür. Dış yüzey yeşil renkte olup bezemesizdir. İki parça halinde kırık olup, yapıştırılan eser, büyük oranda alçı ile tümlenmiştir.

53 44 F.23 Ç.23 KÂSE Katalog No: 23 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 24 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 11.7 cm. Ağız R: 21.5 cm. Dip R: 9.6 cm. Sgrafitto / Champleve /Slip Tanımı: Yayvan gövdeli, hafif yüksek kaideli bir kâsedir. Desenler sgrafitto ve champleve tekniklerinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, açık sarı zemine kahverengi dekorludur. Kâsenin yüzeyinde belden aşağısı mevcut olan, kaftan giymiş, beli kemerli bir erkek figürü görülür. Kıyafetinin etekleri, kemeri ve tek kolunun bir bölümü görülen figür ayakta durmaktadır. Kaftanının eteği oldukça geniş olan figürün ayaklarında çizmesi vardır. Sağ tarafta bir kuşun kuyruğu gözükmektedir. Parçanın ağız kenarında dört sıra ince şerit dolanır. Dış yüzey siyah sırlı zemine, yeşil renk sır ile slip tekniğinde yapılmış stilize yazı taklidi bir bezemeye sahiptir. Parça büyük oranda alçı ile tümlenmiştir. Karşılaştırma: Benzer bir kompozisyon Konya Ereğli Müzesi nde 980 envanter numaralı 13. yüzyıl Selçuklu dönemine tarihlenen kâse parçasında görülmektedir (Bkz. F.111). Kırmızı hamurlu, yeşil renkte sırlı, sgrafitto teknikli eserde, bu kez kompozisyonun tamama yakını görülmektedir. Yakasız, kolları enine çizgili, beli kemerli, geniş etekli bir kaftan giymiş olan erkek figürü ayakta durmaktadır ve başında dikey çizgili, yüksekçe bir başlık, ayağında çizme

54 45 bulunmaktadır. Sol omuzu hizasında bir kuş bulunan figür, sağ elini ileri doğru uzatmış durumdadır. Zeminde iri yapraklı bir çiçek görülür. Bu örnekte de kâsenin ağız kenarını ince şeritler dolanmaktadır ve dış yüzeyde benzer bir bezeme görülür. 76 Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s Anonim, Anadolu Medeniyetleri III Selçuklu / Osmanlı, Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 1983, s

55 46 F.24 Ç.24 SÜZGEÇ Katalog No: 24 Rakka 11. / 12. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 969 Ölçüler ve Teknik: h: 2.3 cm. R: 7.4 cm. Ajur Tanımı: Daire formlu olup, muhtemelen bir kabın boyun parçasıdır. Parçanın yüzeyindeki figür ve desenler ajur tekniği ile yapılmıştır. Gri hamurlu ve sırsızdır. Eserin ortasında uzun kulaklı, 4 ayaklı, iri gövdeli, muhtemelen tavşan olan bir hayvan figürü bulunmaktadır. Figürün etrafını birbirine dişlerle geçmiş bir friz çevrelemektedir. Kenarlarda ve ajurlu kısımda kırık ve noksanlıklar bulunur. Kaynaklar: ŞENTÜRK, Şennur., İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s

56 47 F.25 Ç.25 KÂSE Katalog No: 25 Anadolu Selçuklu / Bizans 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 13 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 10.5 cm. Ağız R: 24 cm. Dip R: 7.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Çentikli ağız kenarlı, yayvan gövdeli, iki kademeli, yüksek kaidelidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmış olup, bej hamurlu, şeffaf sıraltına yeşil ve kahverengi dekorludur. Kâsenin dış yüzeyi koyu yeşil sırlı olup, bezemesizdir. Orta kısmında göz ve ağız kısımları belirgin iki adet balığa ait baş kısmı bulunmaktadır. Balıklardan sadece birinin gövdesinin bir bölümü mevcut olup, balık pulu şeklinde gösterilmiştir. Kâsenin ağız kenarında ise, stilize yaprak motiflerinden oluşan kıvrık dallı, bir bordür süslemesi bulunmaktadır. 9 parça halinde kırık olup yapıştırılan eserin kaidesi ve gövdesinin büyük bir bölümü alçı ile tümlenmiştir.

57 48 F.26 Ç.26 KÂSE Katalog No: 26 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 67 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 6.3 cm. Ağız R: 10.8 cm. Dip R: 4.4 cm. Champleve Tanımı: Düz ağız kenarlı, şişkin gövdeli, alçak kaideli bir kâsedir. Desenler champleve tekniğinde, şeffaf renksiz sıraltına sarı ve kahverengi dekorlu yapılmış olup, kâse devetüyü hamurludur. Yüzeyinde ortada geçmelerle oluşturulan iri bir madalyonun etrafında yaprağı andıran dilimli motifler ve üçlü yonca benzeri motifler bulunur. Ağız kenarına yakın bir köşesinde ufak balık figürü görülür. Gözü nokta halinde olan balığın vücudu, küçük pullardan oluşmuştur. Kabın dış kısmında da benzer bezekler görülür. İki parça halinde kırık olup yapıştırılan kâse büyük oranda tümlenmiştir.

58 49 F.27 Ç.27 DİP PARÇASI Katalog No: 27 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 947 Ölçüler ve Teknik: h: 3.9 cm. Dip R: 5.9 cm. Gen.: 11.1 cm. Sgrafitto Tanımı: Muhtemelen bir kâsenin dip kısmına ait olup, hafif yüksek kaidelidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, beyaz astarlı, açık yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde kedi ya da av köpeği benzeri iri bir hayvan görülmektedir. Hayvanın ağız, göz ve burun gibi ayrıntıları çizgiyle belirtilmiştir. Ayaklarından sadece biri tam olarak görülmekte ve bu ayağın havada duruşundan hayvanın yürür vaziyette olduğu anlaşılmaktadır. Kuyruğu da havada ve kıvrık durumdadır. Hayvanın mutlu bir ifadesi ve sakin bir duruşu vardır. Figürün dışında kalan tüm boşluklar girift spirallerle doldurulmuştur. İç yüzeyinde üç ayak izleri olan parçanın dış yüzeyi ise kahverengi sır ile sırlanmıştır.

59 50 F.28 Ç.28 SEHPA PARÇASI Katalog No: 28 Rakka 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1441 Tell-Halaf / Suriye Ölçüler ve Teknik: h: 16.1 cm. Gen.: 9.2 cm. Baskı / Kalıplama Tanımı: Bir sehpanın ayak ve köşe kısmına ait olan parçadır. Sehpayı oluşturan kenarlar birbirinden kalın bantlarla ayrılmıştır. Bezemeler, baskı ve kalıplama tekniğinde yapılmış, beyaz hamurlu, firuze sırlıdır. Kenar parçasının üzerinde kabartmalı olarak görülen aslana benzeyen bir hayvanın arka ayakları ve kuyruğu görülmektedir. Figürün dışında kalan tüm alan bitkisel bezeme ile kaplıdır. Diğer kenarı oluşturan parça üzerinde ise birbirine geçmeli, düğümlü motifler bulunur. Kaynaklar: ŞENTÜRK, Şennur., İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s. 33.

60 51 F.29a Ç.29 KÜP Katalog No: 29 Rakka 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1481 Diyarbakır Çevresi Ölçüler ve Teknik: h: 61 cm. Ağız R: 23 cm. Gövde R: 40 cm. Barbutin Tanımı: Kalınlaştırılmış, dışa dönük ağız kenarlı, geniş ve uzun boyunlu, şişkin, silindirik gövdeli, hafif sivri dipli, üç kulplu bir küptür. Desenleri barbutin tekniğinde yapılmış olan parça, gri hamurludur. Küpün tüm gövdesi alt ve üsttü kıvrım dallardan oluşan bir bordürle sınırlandırılmış ve sık bir doku ile verilmiş olan, ortaları nokta bezekli damla motifleri tüm zemini kaplamaktadır. Boyundaki kıvrımlı, geometrik bezemeli yüzey, ön cepheyi oluşturmaktadır. Helezoni motiflerin dolandığı çerçeve içinde stilize edilmiş bir insan figürü bulunmaktadır. Figürün başının üzerinde ve iki ayağının dibinde üç adet aslan başı kabartması bulunur. Kaynaklar: Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.58. / ŞENTÜRK, Şennur., İstanbul Müzelerinde Rakka Keramikleri (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, s

61 F.29b 52

62 53 F.30 Ç.30 KAP PARÇASI Katalog No: 30 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 56 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 10.6 cm. Gen.: 10.5 cm. Baskı Tanımı: Şişkin gövdeli bir kaba ait gövde ve boyunun bir bölümünü oluşturan parçadır. Desenler baskı tekniğinde yapılmış olup, parça gri hamurludur. Gövdeden boyuna geçişte üç sıra kabartmalı yiv dizisi görülür. Parçanın yüzeyinde yuvarlak bir madalyonun içinde, uzun kuyruklu ve uzun boyunlu bir kuş figürü bulunmaktadır. Kuş figürünün etrafı kıvrık dallar ile bezelidir. Karşılaştırma: Benzer bir figür, Türk ve İslam Eserleri Müzesinde 1828 envanter numaralı, vazo üzerinde görülmektedir (Bkz. F.112). Parçanın yüzeyinde birbirini kovalayan ceylan, tavşan, aslan figürlerinin arasında bulunan madalyonlarda kuş figürleri görülmektedir. Madalyon içinde gösterilmiş figürlerin, etrafının kıvrık dallar ile çevrili oluşu ve boyunlarının uzun bir yapıya sahip oluşu benzer özelliklerdir Anonim, Anadolu Medeniyetleri III, Örnek: 80, s.53.

63 54 F.31 Ç 31 KÂSE Katalog No: 31 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 40 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 7 cm. Ağız R: 13 cm. Dip R: 6.5 cm. Champleve Tanımı: Basit ağız kenarlı, çukur gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler champleve tekniğinde ve sır altına çalışılmıştır. Kırmızı hamurlu, yeşil sırlıdır. Kâsenin yüzeyinde üç ayak izleri bulunmaktadır. Ortada yeşil zemin üzerine koyu yeşil ile yapılmış kuyruğunu açmış, başı taçlı bir tavus kuşu figürü bulunmaktadır. Tavuskuşunun solunda stilize bitkiler görülmektedir. Kâsenin dış kısmı yeşil renkte sırlı ve bezemesizdir. Ağız kenarında ve kaidede kırık ve noksanlıklar bulunur. Kaynaklar: Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s. 47. / SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s.11. / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.26. / Anonim., Alâeddin in Lambası, Anadolu da Selçuklu Çağı Sanatı ve Alâeddin Keykubad, Ekim, 2001, s. 99.

64 55 F.32 Ç.32 DİP PARÇASI Katalog No: 32 Artuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1593 Kazı Buluntusu (Oktay Aslanapa ) Diyarbakır / Artuklu Sarayı Ölçüler ve Teknik: h: 5.2 cm. Gen.: 17.7 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabağın dip kısmına ait olan parçanın yüzeyindeki desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, şeffaf sıraltına, yeşil, sarı ve kahverengi dekorludur. Ortada bir daire içine alınmış bölüm içinde yeşil gövdesi ve kahverengi baş kısmı görülen eşek benzeri bir hayvan bulunmaktadır. Figür dışında kalan bölümler geometrik bezek dolguludur. Parçanın dış yüzeyi kaide kısmına kadar yeşil renkte sırlıdır. Sırrı büyük oranda bozulmuş olan parçanın yüzeyinde üç ayak izi görülür.

65 56 F.33 Ç.33 DİP PARÇASI Katalog No: 33 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 90 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 3.6 cm. Gen.: 11.2 cm. Dip R: 4.8 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabağın dip kısmına ait olup, hafif yüksek, halka kaidelidir. Sgrafitto tekniğinde, kırmızı hamurlu, açık yeşil zeminde koyu yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde kuyruğu ve ayaklarının bir bölümü noksan, başı üç dilimli taçlı bir efsane hayvanı olan harpi bulunmaktadır. Figürün her iki yanağında daire şeklinde gösterilmiş küçük benler bulunmaktadır. Parçanın dış yüzeyi sırsız olup, ön yüzde bulunan sır büyük oranda dökülmüştür. Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s.13. / Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.48. / Anonim., Alâeddin in Lambası, Anadolu da Selçuklu Çağı Sanatı ve Alâeddin Keykubad, Ekim, 2001, s. 127.

66 57 F.34 Ç.34 DİP PARÇASI Katalog No: 34 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 77 Niğde / Aksaray Hediye 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 4.4 cm. Dip R: 6.7 cm. Gen.: 14.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabağın dip kısmında ait parça olup, sgrafitto tekniklidir. Kırmızı hamurlu, beyaz astarlı ve sırsızdır. Parçanın yüzeyinde kuyrukları ve baş kısımları uç uca olan iki balık figürü bulunmaktadır. Balıklardan biri diğerine göre daha büyük gösterilmiştir. Ağız, göz, yüzgeç ve solungaç gibi bölümleri belirgin olan balıkların vücutları pul pul gösterilmiştir. Kaynaklar: Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.48.

67 58 F.35 Ç.35 KAP PARÇASI Katalog No: 35 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 94 Niğde / Aksaray Hediye 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 12.8 cm. Kal.: 0.8 cm. Champleve Tanımı: Muhtemelen büyük bir tabağa ait parça olup, champleve tekniğinde kırmızı hamurlu, açık yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde gövdesinin bir kısmı ile bacakları görülen at betimlemesi bulunur. Atın ayaklarının duruşundan koşar vaziyette olduğu anlaşılmaktadır. Zeminde atın yanı sıra bitkisel bir bezek daha bulunur. Parçanın arka yüzeyinin de yine aynı renklerle sırlanmış olduğu görülmektedir.

68 59 F.36 Ç.36 KAP PARÇASI Katalog No: 36 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 81 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 17.4 cm. Sgrafitto Tanımı: Yayvan bir tabağın ağız kenarına ait parça olup, sgrafitto teknikli, kırmızı hamurlu, şeffaf, renksiz sıraltına, yeşil zeminde kahverengi boyalıdır. Parçanın yüzeyinde rumilerden oluşan iri bir kartuş ve bu kartuşun içinde bitkisel bezemeler bulunur. Bu bezeğin yanında panter benzeri bir hayvana ait ayak ve nokta bezekli bacağın bir bölümü görülür. Bunun altında ise birbirine geçmeli bir bezek yer alır. Eser, beş parça halinde kırık olup, yapıştırılmıştır.

69 60 F.37 Ç.37 DİP PARÇASI Katalog No: 37 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 84 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 7 cm. Gen.: 13.5 cm. Dip r: 8.5 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabak ya da kâseye ait dibin bir bölümüdür. Sgrafitto teknikli parça, kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına, yeşil ve kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde iri bir kuşun kuyruk kısmı, bacak ve pençeleri yandan gösterilmiş durumdadır.

70 61 F.38 Ç.38 DİP PARÇASI Katalog No: 38 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 85 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 3.8 cm. Dip R: 5.6 cm. Gen.: 10.3 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir kâse ya da tabağa ait dip parçası olup alçak kaidelidir. Sgrafitto teknikli parça, kırmızı hamurlu, koyu kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde iri bir kuş figürünün başı ile gövdesi yandan görülmektedir. Hafif sivri gagalı, iri gözlü hayvanın boyun kısmı kısa dikey çizgilerle belirginleştirilmiş durumdadır. Dış yüzeyi yeşil renkte sırlı ve bezemesiz olan eser iki parça halinde olup yapıştırılmıştır.

71 62 F.39 Ç.39 KAP PARÇASI Katalog No: 39 Anadolu Selçuklu 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 91 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 7.2 cm. Kal.: 0.6 cm. Champleve Tanımı: Bir tabağa ait parça olup, desenler champleve tekniği ile yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, açık yeşil ve koyu kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde yeşil zeminde kahverengi ile gösterilmiş şişkin gövdeli, kartal benzeri bir kuş figürü görülmektedir. Uzun ve sivri gagalı, iri gözlü olan kuşun kuyruğunun alt kısmı ile pençeleri görülememektedir. Kuşun kanat kısmı yeşil renkte gösterilerek belirginleştirilmiştir. Figürün etrafında ne olduğu anlaşılamayan kahverengi renkte bezemeler bulunmaktadır. Eser iki parça halinde olup, yapıştırılmıştır. Karşılaştırma: Benzer bir örnek Samsat kazılarında bulunmuş yine champleve teknikli seramik parçasıdır. Bu parçanın yüzeyinde benzer bir kuş figürü görülmektedir (Bkz. F.113). Buradaki figürün baş kısmı katalogdakinden farklı olarak dik durmaktadır ve gagası açık şekildedir. 78 Ayrıca Yozgat Müzesi nde bulunan yine champleve teknikli bir başka örnekte 78 Gönül Öney, Samsat Kazılarında Yüzyıl Seramiği (Özet), 2. Ulusal El Sanatları Sempozyumu Bildirileri, İzmir, 1982, s. 221, Res. 4., Lale Bulut, Samsat Ortaçağ Sgraffito ve Champlevė Seramikleri, Pof. Dr. Şerare Yetkin Anısına Çini Yazıları, Sanat Tarihi Derneği Yayınları: 1, İstanbul, 1996, s.43, Şekil: 4 / d.

72 63 benzer kuş figürlerine bir ağacın iki yanında karşılıklı durur vaziyette rastlanmaktadır 79 (Bkz. F. 114). 79 Hakkı Acun, Yozgat Müzesi ndeki Selçuklu Kâseleri, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi Bildiriler, Cilt: 1, Kültür Bakanlığı Yayınları / 1703, İstanbul, 1991, s.4.

73 64 F.40 Ç.40 KAP PARÇASI Katalog No: 40 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 79 Hediye 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 13.1 cm. Kal.: 0.9 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir tabağa ait ağız kenarı parçası olup, ağız kenarı dilimlidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır ve parça kırmızı hamurlu, yeşil, sarı, kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde uzun bacaklı bir hayvana ait, tırnakları çizgi halinde belirtilmiş bir pençe bulunmaktadır. Ağız kenarında stilize bitkisel bir bordür bulunur. Dış yüzey yeşil renkte sırlı ve bezemesizdir.

74 65 F.41 Ç.41 DİP PARÇASI Katalog No: 41 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 78 Niğde / Aksaray Hediye 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 9.1 cm. Gen.: 15.6 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir kâse ya da tabağa ait hafif yüksek kaideli dip parçasıdır. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, yeşil sırlı olan parçanın yüzeyinde kanat kısmının bir bölümü ile başı ve boynu görülen bir kuş figürü bulunmaktadır. Sivri gagalı, iri gözlü kuşun başında uçlarında daire bezekler bulunan üç adet çizgi bulunmaktadır. Bunlar muhtemelen kuşun tacını oluşturan çizgi ve dairelerdir. İki adet enine çizgi ile baş ile boyun kısmı birbirinden ayrılmıştır. Uzun ve dar boynun iki yanında kuşun kanadına ait bölüm görülmektedir. Üç parça halinde kırık olan eser yapıştırılmıştır.

75 66 F.42a Ç.42a HAYVAN FİGÜRİNİ Katalog No: 42 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 53 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 6 cm. Gen.: 9 cm. Sgrafitto Tanımı: Silindirik gövdeli olan parça bir hayvan vücudu şeklindedir. Hayvanın boyun ve ayak kısımları noksandır. Objenin yüzeyindeki desenler sgrafitto tekniğinde yapılmış olup, devetüyü hamurlu, sarı sırlıdır. Gövde üzerinde stilize şekiller görülür. Eserin bir yüzünde ise, daire biçiminde bir çerçevenin sınırladığı alan içinde, sivri gagalı, kanatları açık bir kuş figürü bulunur.

76 67 F.42b Ç.42b

77 68 F.43 Ç.43 KÂSE Katalog No: 43 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 19 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 8.5 cm. Ağız R: 22.7 cm. Dip R: 8.2 cm. Sgrafitto Tanımı: Geniş ağız kenarlı, çukur gövdeli, halka diplidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, şeffaf renksiz sıraltına açık renkteki zemine yeşil ve kahverengi boyamalıdır. Kâsenin yüzeyinde kanatları açık bir kuş figürü bulunmaktadır. İri gözlü, kısa gagalı, ince ve uzun boyunlu kuşun boyundan gövdeye geçiş kısmı balık pulu şeklinde işlenerek belirtilmiştir. Kuşun uzun kuyruğunun şekli nedeniyle tavuskuşu olması muhtemeldir. Eserin yüzeyinde üç ayak izi görülmektedir. Kâsenin ağız kenarının tamamı ile gövdesinin büyük bir bölümü alçı ile tümlenmiş durumdadır.

78 69 F.44 Ç.44 DİP PARÇASI Katalog No: 44 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 82 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 1.3 cm. Gen.: 10 cm. Dip R: 7.7 cm. Slip Tanımı: Bir tabak ya da kâsenin dip kısmına ait parça olup, hafif yüksek kaidelidir. Desenler slip tekniğinde kabartmalı olarak yapılmıştır. Parça kırmızı hamurlu, şeffaf sıraltına kahverengi ve mavi dekorludur. Parçanın merkezinde daire biçiminde ince bir çerçevenin içinde, stilize bir kuş figürü bulunur. Kuş küçük kafalı, iri gövdeli olarak gösterilmiştir. Kompozisyonun etrafını kufi yazı taklidi bir bordür dolanmaktadır.

79 70 F.45 Ç.45 KAP PARÇASI Katalog No: 45 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 83 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: Gen.: 9.6 cm. Kal.: 0.9 cm. Sgrafitto Tanımı: Muhtemelen bir tabağa ait, kenar parçasıdır. Desenleri sgrafitto tekniğinde yapılmış olan parça, kırmızı hamurlu, şeffaf sıraltına, sarı, kahverengi ve yeşil sırlıdır. Parçanın yüzeyinde bir hayvana ait ayak ve bacağın bir bölümü ile onun hemen yanında bitkisel bir bezek görülür. Ağza yakın kısmı baklava motifinden oluşan bir bantla çevrilidir.

80 71 F.46 Ç.46 TABAK Katalog No: 46 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 44 Hediye 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 5.6 cm. Ağız R: 21.7 cm. Dip R: 7.1 cm. Sgrafitto Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan gövdeli, hafif yüksek kaideli bir tabaktır. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmış olup, kırmızı hamurlu, sarı, kahverengi ve yeşil sırlıdır. Tabağın yüzeyinde iri bir hayvanın kahverengi sırlı gövdesinin alt kısmı ve iki ayağı görülmektedir. Ağız kenarını stilize çizgiler süsler. Dış yüzey ise bezemesiz ve yeşil renkte sırlıdır. İki parça halinde kırık olup yapıştırılan tabağın büyük bir bölümü alçı ile tümlenmiştir.

81 72 F.47 Ç.47 TABAK Katalog No: 47 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 3 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 10.5 cm. Ağız R: 33 cm. Dip R: 8 cm. Sgrafitto Tanımı: Dışa çekik, çentikli ağız kenarlı, yayvan gövdeli, halka kaideli, ortasında üstü kopuk bir çıkıntı bulunan tabaktır. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmış olup, parça devetüyü hamurlu, şeffaf sıraltına, sarı, kahverengi ve yeşil sırlıdır. Tabağın yüzeyinde kahverengi boyalı, başında tacı bulunan harpi figürü görülmektedir. Ara zemin stilize rumili ve bitkisel motifli madalyonlarla doldurulmuştur. Tabağın ağız kenarı yazı taklidi bir bordür ile çevrilidir. Dış yüzey açık yeşil sırlı ve bezemesizdir. Çok parçalı kırık olup, yapıştırılan eser, alçı ile tümlenmiştir. Karşılaştırma: Benzer bir figüre sgrafitto teknikli, 13. yüzyıla tarihlendirilen tabak üzerinde rastlanmaktadır. İstanbul da özel bir koleksiyonda bulunan tabağın yüzeyinde başında üç dilimli tacı olan harpi figürü bulunmaktadır 80 (Bkz. F. 115). Harpinin kanatları katalogdaki örneğe göre daha belirgindir. 80 Gönül Öney, Erken Dönem, s. 18.

82 73 Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s.13. / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha; Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s

83 74 F.48 Ç.48 KÂSE Katalog No: 48 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 1 Niğde / Aksaray Hediye(Nihat Kolaşın dan) 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 14.5 cm. Ağız R: 44.5 cm. Dip R: 14 cm. Sgrafitto / Champleve Tanımı: Dışa çekik geniş ağız kenarlı, yayvan gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler sgrafitto ve champleve tekniği ile yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, açık yeşil zemine, kahverengi boyanan parça, daha sonra şeffaf renksiz sır ile sırlanmıştır. Merkezde karşılıklı iki büyük kuş figürü görülmektedir. Bu kuşların kanatları arasında ise üç tane küçük kuş figürü görülür. Büyük kuşların gagaları görülmemektedir. Kısa boyunlu ve iri gövdelilerdir. Birinin kanadı ufak baklava şeklinde, diğerininki balık pulu şeklinde bezeme ile dolguludur. Küçük kuşlar uzun ve sivri gagalı olup, uzun kuyruk ve bacağa sahiptirler. Kuş figürleri dışında kalan zemin tamamen rumiler, stilize yapraklar, kıvrım dallar ile bezelidir. Dışa taşkın ağız kenarını stilize yapraklı bir örgü bandı çevrelemektedir. Dış kısmında içleri stilize kıvrım dal, yaprak ve rumiler ile bezeli üçgenler ve dış ağız kenarında ise yazı taklidi bir bordür bulunur. Eser dokuz parça halinde olup, yapıştırılmış ve alçıyla tümlenmiştir.

84 75 Kaynaklar: SOYHAN, Cihat., Çinili Köşkten Bir Grup Selçuklu Keramiği, Sanat Dünyamız, Sayı: 32, 1985, s.12. / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s

85 76 F.49 Ç.49 TESTİ Katalog No: 49 Anadolu Selçuklu 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 87.1 Satın Alma 1987 Ölçüler ve Teknik: h: 20.4 cm. Gövde R: 15.1 cm. Ağız R: 7.5 cm. Dip R: 6.2 cm. Barbutin Tanımı: Basit ağız kenarlı, uzun, geniş boyunlu, düşük omuzlu, aşağıya doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Boyun ve omuz üzerinde kulba ait izler bulunur. Desenler barbutin tekniğiyle yapılmıştır. Pembemsi hamurlu ve sırsızdır. Omuzu S biçiminde kıvrımlar arasında iri gözlü, sivri gagalı küçük kuşların bulunduğu bir friz çevrelemektedir. Ağız kısmı kırık ve noksan olup, alçı ile tümlenmiştir.

86 77 F.50 Ç.50 TABAK Katalog No: 50 Bizans 12. / 13. Yüzyıl Müze Envanter No: 82 / 6 Hibe 1982 Ölçüler ve Teknik: h: 5.1 cm. Ağız R: 25.3 cm. Dip R: 10.5 cm. Champleve Tanımı: Basit ağız kenarlı, yayvan gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler champleve tekniğinde yapılmıştır. Kiremit kırmızısı hamurlu, astarlı, sarı sırlıdır. Tabağın yüzeyinde kuyruğu yukarıya doğru kıvrılmış aslan figürü bulunmaktadır. Başı geriye doğru dönük hayvanın ağzı açıktır. İri gövdesinin altında arka ayakları zemine basar konumda, öndeki ayaklar ise havada gösterilmiştir. Figürün etrafını biri kalın dördü ince, beş adet bordür çevrelemektedir. Tabağın ağız kenarında ise kalın stilize örgü şeklinde bir bordür bulunur. Eser büyük oranda noksan olup, alçı ile tümlenmiştir. Karşılaştırma: Benzer bir kompozisyon bugün Atina, 1st Ephorate of Byzantine Antiquities koleksiyonunda bulunan 8191 envanter numaralı eserde görülmektedir (Bkz. F. 116). Bu örnekte de bir aslan figürü yine hareket eder biçimde ve kafası geriye dönük olarak gösterilmiştir. Aslan figürünün etrafını dört adet ince bordür çevrelemektedir Demetre Papanikola Bakırtzı (Ed.), Byzantine Glazed Ceramics, The Art of Sgraffito, Edited: Athens, 1999, s.64, Plate: 58.

87 78 F. 51 Ç.51 TABAK Katalog No: 51 Bizans? 13 / 14. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1661 Hibe (Cemil Atılgan dan) Ölçüler ve Teknik: h: 8.5 cm. Ağız R: 27.8 cm. Dip R: 8.6 cm. Sgrafitto Tanımı: Basit ağız kenarlı, yayvan gövdeli, yüksek kaideli, çukur ve tam simetrik olmayan bir tabaktır. Sgrafitto tekniğinde, kırmızı hamurlu, şeffaf sır altına, yeşil dekorludur. Tabağın ortasında, hangi hayvan olduğu anlaşılamayan, vahşi ve hareket halinde bir hayvan figürü bulunmaktadır. Başını geriye doğru çevirmiş durumdaki hayvanın, başının üzerinde uzun ve sivri kulakları belirgindir. İri göz ve ağız içerisinde görülen dişler ile figür kızgın bir ifade biçimi kazanmıştır. Vücudu leopar postunu andıran çentiklerle gösterilmiştir. Hayvanın ince kuyruğu, yukarıya, baş hizasına doğru dönük olup, ucu helozonik kıvrımlıdır. Üç ayağı yere basar durumdayken, ayaklardan biri havadadır ve bu ayağın tam önünde stilize çiçekli ve yapraklı, uzun bir dal motifi bulunmaktadır. Tabağın ağız kenarı ise, araları çizgi dekorlu, iri damla bezeklerlerle çevrilidir. Dış yüzeyde hafif kabartma benekler görülmektedir. Ağız kenarında iki derin çatlağı olan tabağın, kaide kısmında kırık ve noksanlıklar görülür.

88 79 F.52 Ç.52 DİP PARÇASI Katalog No: 52 Memlûk 13. / 14. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 961 Nakil Ölçüler ve Teknik: h: 6.9 cm. Gen.:12.9 cm. Dip r: 5.7 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir kâsenin dip parçası olup, sgrafitto tekniklidir. Kırmızı hamurlu, sıratlına, sarı ve koyu kahverengi dekorludur. Parçanın yüzeyinde çift madalyonun sınırladığı alan içinde kanatları açık ve başını sola çevirmiş durumda bir kartal figürü bulunmaktadır. Gövdesinin alt kısmı noksandır. Parçanın diğer yüzeyi bezemesiz olup, kahverengi sırlıdır. Parçanın gövde ve ağız kısımları kırık ve noksandır.

89 80 F.53 Ç.53 DİP PARÇASI Katalog No: 53 Memlûk 13. / 14. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1488 Ölçüler ve Teknik : h: 2.8 cm. Gen.: 12 cm. Sgrafitto Tanımı: Bir kâseye ait dip parçası olup, yüksek kaidelidir. Desenler sgrafitto tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu, kahverengi ve koyu sarı sırlıdır. Parçanın yüzeyinde daire biçiminde bir madalyonun sınırladığı alan içinde, alt kısımda yüksek kaideli ve geniş ağızlı bir kadeh, üstte ise, kanatları açık, başı sağa doğru dönük, göğsünde bir damla bezek bulunan kartal figürü bulunmaktadır. Kaynaklar: REYHANLI, Tülây., Türk ve İslam Eserleri Müzesinde Bulunan Memlûk Keramikleri Sanat Tarihi Yıllığı III, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Res. 1, s

90 81 F.54 Ç.54 DİP PARÇASI Katalog No: 54 Osmanlı /İznik 14. / 15. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1567 İznik Çini Fırınları Kazısı ( ) Ölçüler ve Teknik h: 2.5 cm. Gen.: 8.8 cm. Dip R: 8.1 cm. Milet İşi Tanımı: Bir tabağa ait dip parçası olup, Milet İşi olarak bilinen tekniktedir. Kırmızı hamurlu, beyaz zemine lacivert dekorludur. Parçanın yüzeyinde baş kısımları noksan olan iki kuş figürü bulunmaktadır. Kuşlar arasında simetriyi sağlayan bitkisel bir motif görülmektedir. Kaynaklar: ASLANAPA, Oktay., Anadolu da Türk Çini Ve Keramik Sanatı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları: 10, Seri: V, Sayı: 1, Ankara, 1965, Res. 27, s. 50. / TURAN, Emel., Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, s.40.

91 82 F.55 Ç.55 DİP PARÇASI Katalog No: 55 Osmanlı / İznik 14. / 15. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1563 İznik Çini Fırınları Kazısı ( ) Ölçüler ve Teknik: h: 3.6 cm. Gen.: 15.3 cm. Dip R: 9.6 cm. Milet İşi Tanımı: Bir tabağa ait dip parçası olup, Milet İşi olarak bilinen tekniktedir. Kırmızı hamurlu, beyaz zemine lacivert dekorludur. Çift dairenin sınırladığı alan içerisinde, merkezde, sivri gagalı, iri gövdeli ince ve uzun ayaklı bir kuş figürü bulunmaktadır. Kuş figürünün etrafını bitkisel motifler, yapraklar çevrelemektedir. Eser iki parça halinde kırık olup, yapıştırılmıştır. Karşılaştırma: Bu parçanın benzer bir örneği, İznik Çini Fırınları Kazısında bulunmuş, yine aynı teknikteki dip parçasıdır. Eserin yüzeyinde baş ve gövdesi görülen, gagası hafif aralık duran bir kuş figürü görülmektedir. Kuşun kanat kısmı ince çizgilerle gösterilmiştir. 82 Kaynaklar: ASLANAPA, Oktay., Anadolu da Türk Çini Ve Keramik Sanatı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları: 10, Seri: V, Sayı: 1, Ankara, 1965, Res.27, s.50. / TURAN, Emel., Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini Fırınları Kazısında Bulunan Figürlü Seramiklerin Değerlendirilmesi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1996, s. 65, Res. 43.

92 83 F.56 Ç.56 DİP PARÇASI Katalog No: 56 Osmanlı / İznik 14. / 15. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1568 İznik Çini Fırınları Kazısı ( ) Ölçüler ve Teknik: h: 5.6 Gen.: 8.8 cm. Dip R: 9.6 cm. Milet İşi Tanımı: Bir tabağa ait dip parçası olup, Milet İşi olarak bilinen tekniktedir. Kırmızı hamurlu, beyaz zemine lacivert dekorludur. Parçanın merkezinde, kanatları açık, konar durumda bir kuş figürü bulunmaktadır. Sivri gagalı kuşun kanat ve kuyruk kısımları ince çizgilerle dolgulandırılarak gösterilmiştir. Figürün etrafını kıvrım dallar ve yapraklardan oluşan bitkisel bezekler çevrelemektedir. Parçanın yüzeyinde üç ayak izi bulunmaktadır. Karşılaştırma: İznik Çini Fırınları Kazısı 1984 yılı buluntularından bir tabak kenarına ait parçanın yüzeyinde benzer şekilde bir kuş figürü görülmektedir. Uçar durumda ve gagası açık şekilde gösterilen kuşun, kanatları katalogdaki örnekte ince çizgilerle gösterilirken, diğer örnekte daha kalın çizgilere gösterilmiştir yılı buluntusu olan örnekte kuşun kanatları diğer örneğe oranla daha kapalıdır Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s. 64, Res.42.

93 84 Kaynaklar: ASLANAPA, Oktay., Anadolu da Türk Çini Ve Keramik Sanatı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları: 10, Seri: V, Sayı: 1, Ankara, 1965, Res.27, s.50. / TURAN, Emel., Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, s. 41.

94 85 F.57 Ç.57 TABAK Katalog No: 57 Osmanlı / İznik 16. Yüzyıl ın 2. Yarısı Müze Envanter No: 41 / 1420 Satın Alma Ölçüler ve Teknik: h. 5.5 cm. Ağız R: 26.5 cm. Sıratlı / Çok Renkli Tanımı: Dışa dönük ağız kenarlı, geniş, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Beyaz hamurlu, şeffaf sır altına çok renkli; kobalt mavisi, yeşil ve kırmızı renkte sırlıdır. Tabağın ortasında başı geriye doğru dönük bir kuş figürü bulunmaktadır. Gövdesi yeşil, başı mavi renkte gösterilen kuşun kanadında bir çiçek bulunmaktadır. Kuş oldukça zarif çizgilerle gösterilmiştir. Figürün etrafını kobalt mavisi renklerden oluşan stilize çizgiler çevreler. Bu çizgiler ile karikatürize edilmiş kuş başları oluşturulmuştur. En dışta ise bulutu andıran yeşil renkte bir bezeme bulunur. Tabağın ağız kenarı dalga motifi ile bezelidir. Arka yüzey benek ve bulutu andıran bir bezemeğe sahiptir. Çok parçalı kırık olup, yapıştırılan tabağın ağız kenarında ve gövdesi üzerinde bulunan noksanlıklar alçı ile tamamlanmıştır. Karşılaştırma: Tabak üzerinde görülen kuş figürünün bir benzeri bugün, Staaliche Museen Preussischer Kulturbesitz, Museum für Islamische Kunst Koleksiyonunda bulunan envanter numarası ile kayıtlı kâse üzerinde görülmektedir (Bkz. F. 117). Kâsenin dış yüzeyini

95 86 benzer kuş figürlerinin değişik duruşlardaki diziliminden oluşan bir kompozisyon çevrelemektedir. Katalogdaki örnekte olduğu gibi oldukça zarif hareketler içinde gösterilmiş kuş figürleri, yeşil ve mavi renktedirler. Kuşların bir kısmı başları dik şekilde dururken, bazısı başlarını gövdeleri üzerine eğmiş durumdadır. Başlarının tepesinde ve gövdelerinin iki yerinde kırmızı nokta bezekler bulunmaktadır. 84 Kaynaklar: PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.92. / Anonim., Anadolu Medeniyetleri III, (Selçuklu / Osmanlı), İstanbul, 1983, s.205. / TURAN, Emel., Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, s. 44. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1966, Res. 61, s. 35. / ATASOY, N. RABY, Julian., İznik Seramikleri, TEB. Yayınları, İstanbul, 1989, Örnek: Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, Örnek: 760.

96 87 F.58 Ç.58 TABAK Katalog No: 58 Osmanlı / İznik 16. / 17. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1427 Ölçüler ve Teknik: h: 5.3 cm. Ağız R: 5.3 cm. Sıraltı / Çok Renkli Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Beyaz hamurlu, şeffaf sıraltına çok renkli; kobalt mavisi, yeşil, siyah ve kırmızı renkte sırlıdır. Desenler siyah konturlara sahiptir. Tabağın ortasında, başını geriye doğru çevirmiş bir tavuskuşu figürü bulunur. Başı ve kuyruk kısmı yeşil, gövdesi mavi ve ayakları kırmızı renkte gösterilen kuşun kuyruğu balık pulu şeklinde ince çizgilerle bezelidir. Uzun gövdesinin altında, ince bacak ve ayakları görülen tavuskuşu, oldukça zarif çizgilerle gösterilmiştir.. Figür tek daldan çıkan iri yapraklardan birinin üzerinde durmaktadır. Figürün etrafını bahar dalları ve karanfilden oluşan bitkisel bezekler çevrelemektedir. Tavuskuşunun kuyruğu üzerinde kanca ile tutturulmuş çiçek demetleri bulunur. Tabağın ağız kenarı dalga motifleriyle çevrilidir. Parçanın dış yüzeyinde çiçekler ve bulut motifleri sıralanır. Kırık olup, yapıştırılan tabağın gövdesi ve ağız kenarında çatlaklar, sır yüzeyinde ise dökülmeler mevcuttur.

97 88 Kaynaklar: PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.102,104. / TURAN, Emel., Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, Res. 104, s. 44.

98 89 F.59 Ç.59 SERAMİK ASKI Katalog No: 59 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 125 Madrid den Getirilmiştir 1910 Ölçüleri ve Teknik: h: 8.4 cm. R: 7.3 cm. Sıraltı Tanımı: Yumurta biçiminde, iki ucu delik bir askı süsüdür. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı ve mavi sırlıdır. Desenlerin konturları siyah renk ile çizilmiştir. Eserin yüzeyini altı kanatlı mavi ve sarı renkteki seraphin motifleri çevrelemektedir. Seraphinlerin yüzleri son derece stilize edilmiş insan yüzlerini anımsatır. Figürlerin arasında ise yine stilize edilmiş haçlar bulunur. Askının alt ve üst açıklıkları metal aplikle kapatılmış olup, deliklerin içinden metal bir tel geçmektedir. Karşılaştırma: Benzer bir örnek, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonunda bulunan P.237 envanter numaralı, seramik askıdır. Bu eserin yüzeyinde de benzer bir altı kanatlı seraphin figürü görülmektedir. Seraphinlerin aralarında ise, Ortodoks haçları bulunur. Seraphinlerin yüz çizgileri katalogdakine göre daha gerçekçidir Ara Altun, Öney Gönül, John Carswell,, Sadberk Hanım Müzesi Türk Çini ve Seramikleri, İstanbul, 1992, K.75, s.81.

99 90 Kaynaklar: KARTEKİN, Alpay., Çinili Köşk Beşinci Odadaki Kütahya Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, Res. 47, s. 18.

100 91 F.60 Ç.60 SERAMİK ASKI Katalog No: 60 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 630 Satın Alma 1946 Ölçüleri ve Teknik: h: 10.7 cm. R: 9.8 cm. Sıraltı Tanımı: Yumurta biçiminde, iki ucu delik bir askı süsüdür. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı, mor ve yeşil sırlı, siyah konturludur. Eserin yüzeyini kanatları yeşil ve sarı renkteki seraphin motifleri çevrelemektedir. Seraphinlerin ağız, burun, göz ve kaş kısımları çizgiler halinde gösterilmiştir. Figürlerin arasında ise yine mor renkte stilize edilmiş haçlar bulunur. Sırda özellikle haç motifinin bulunduğu yerlerde bozulma mevcut olup, sır akmış durumdadır. Karşılaştırma: Benzer bir seramik askı, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonunda 253 envanter numarası ile kayıtlıdır (Bkz. F. 118). Eser üzerinde sarı ve yeşil renkte seraphin figürleri ve aralarda ise, ikişer haç motifi görülmektedir. Eser katalogdaki örnekle birebir aynı özellikleri taşımaktadır Hülya Bilgi, Suna ve İnan, Örnek, 53, s.59.

101 92 F.61a Ç.61a SERAMİK ASKI Katalog No: 61 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1652 Hibe (Mishab Muhayeş den) 1974 Ölçüleri ve Teknik: h: 9.9 cm. R: 9.5 cm. Sıraltı Tanımı: Yumurta biçiminde, iki ucu delik bir askı süsüdür. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı, mor ve firuze sırlı, siyah konturludur. Eserin yüzeyinde kaş, ağız, göz ve burun gibi yüz bölümleri çizgilerle gösterilmiş olan üç büyük seraphin bulunmaktadır. Aralarda ise yine üç adet, daha küçük boyda seraphin ve stilize edilmiş haçlar bulunur. Sırda bozulma ve akma mevcuttur. Karşılaştırma: Katalogdaki 59 numaralı örnek ile benzer özellikler taşıyan eserin yüzeyinde farklı olarak büyük seraphin figürlerinin arasında, daha küçük gösterilmiş seraphin figürleri görülmektedir.

102 93 F.61b Ç.61b

103 94 F.62a Ç.62a SERAMİK ASKI Katalog No: 62 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 122 Nakil 1918 Ölçüleri ve Teknik: h: 8.7 cm. R: 7.7 cm. Sıraltı Tanımı: Yumurta biçiminde, iki ucu delik bir askı süsüdür. Deliklerin içinden geçen metal kancası mevcuttur. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı, mor, mavi ve yeşil sırlı, siyah konturludur. Eserin yüzeyinde üç seraphin figürü bulunur. Surat çizgileri belirgin olan figürler, yeşil ve sarı renkte sırlıdırlar. Seraphinlerin kanatları birbirlerine bağlı durumdadır. Figürlerin alt ve üstlerinde stilize edilmiş çiçekler bulunur. Karşılaştırma: 59, 60 ve 61 katalog numaralı örneklerle benzerlik gösteren eserin yüzeyinde, diğerlerinden farklı olarak seraphinlerin birbirlerine kanatları ile bağlandığı ve diğer örneklerde bulunan haç motiflerinin yerine burada stilize çiçekler bulunduğu görülmektedir. Kaynaklar: PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.113. / KARTEKİN, Alpay., Çinili Köşk Beşinci Odadaki Kütahya

104 95 Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, Res. 45, s. 17. F.62b Ç.62b

105 96 F.63 Ç.63 SERAMİK ASKI Katalog No: 63 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 629 Satın Alma 1946 Ölçüleri ve Teknik: h: 14 cm. R: 11.2 cm. Sıraltı Tanımı: Yumurta biçiminde, iki ucu delik bir askı süsüdür. Deliklerin içinden geçen metal kancası mevcuttur. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı, yeşil ve kobalt mavisi sırlıdır. Figürleri belirleyen çizgiler siyah renkte konturludur. Eserin yüzeyinde üç adet seraphin figürü bulunmaktadır. Altı kanatlı figürlerin, kanatları yeşil renkte sırlıdır. Seraphinlerin yüzü gerçek insana, özelliklede kadın yüzüne benzer şekilde verilmiştir ve başları halelidir. Figürlerin arasında alt ve üst kısımlarda birer haç motifi bulunur. Haçlar karşılıklı dörder lotusun birleşmesinden oluşmuştur. Karşılaştırma: 59, 60, 61 ve 62 katalog numaralı örneklerdeki askı süsleri ile form ve motif anlayışı olarak benzer özellikler taşıyan eserin yüzeyinde bulunan seraphinlerin yüzü diğerlerinden farklı olarak, gerçeğe daha yakın gösterilmiştir. Diğer örneklerde basit çizgilerle gösterilen yüz hatları bu örnekte gerçek insana daha çok benzemektedir ve figürlerin başları

106 97 halelidir. Aralarda bulunan haç motifleri de diğerlerinden farklı olarak karşılıklı lotusların birleşmesinden oluşmuştur. Kaynaklar: KARTEKİN, Alpay., Çinili Köşk Beşinci Odadaki Kütahya Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, Res. 47, s. 18. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1966, Res. 106, s.79.

107 98 F.64 Ç.64 FİNCAN Katalog No: 64 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyılın 2. Yarısı Müze Envanter No: 41 / 399 Satın Alma 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 4.6 cm. Ağız R. 8.1 cm. Dip R: 3.8 cm. Sıraltı Tanımı: Basit ağız kenarlı, aşağıya doğru daralan çukur gövdeli, hafif yüksek kaideli bir fincandır. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, sarı, firuze, kırmızı sırlı olup, desenler siyah konturludur. Fincanın ağız kenarına yakın kısmı ajurdan oluşan üçgenlerle süslü bir bordüre sahiptir. İç kısmında ortada bir kerubin ve etrafında üç adet daha kerubin bulunur. Başlarında sarı renkte nokta bezekler olan kerubinlerin arasında ise üç tane stilize balık figürü görülür. Balıklar iri gözlü, vücutlarının her iki yönünde bulunan, çizgiler ile gösterilmiş solungaçlara sahiptirler. Fincanın ağız kenarında kırık ve noksanlıklar mevcut olup, ağızdan başlayan ince bir çatlak dibe kadar devam emektedir. Kaynaklar: KÜRKMAN, Garo., Toprak, Ateş, Sur Tarihsel Gelişimi, Atölyeleri ve Ustalarıyla Kütahya Çini ve Seramikleri, Suna ve İnan Kıraç Vakfı, İstanbul, 2005, Res , s / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.117. / KARTEKİN, Alpay., Çinili Köşk Beşinci Odadaki Kütahya

108 99 Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, Res. 60, s. 20.

109 100 F.65 Ç.65 TABAK Katalog No: 65 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyılın 2. Yarısı Müze Envanter No: 41 / 1428 Ölçüleri ve Teknik: h: 3.5 cm. Ağız R: 14.7 cm. Sıraltı Tanımı: Basit ağız kenarlı, hafif çukur, ince halka kaideli bir tabaktır. Beyaz hamurlu, beyaz astarlı olup, şeffaf renksiz sır altında, kırmızı, yeşil, mavi, sarı, mangan moru ile konturlarda siyah kullanılarak bezenmiştir. Ortada yöresel kıyafetler içinde, sağ elinde çiçekli bir dalı yukarı kaldırmış, sol elinde ise tek bir çiçeği tutmuş vaziyette görülen bir kadın figürü bulunmaktadır. Mavi süslemeli başlığının altından beline kadar inen saçları ince siyah çizgilerle belirtilmiştir. Serbest kıvrımlı, yeşil ve mor renkli bir kaftan, kırmızı kemer ve mavi çizgili şalvar giymiş olan figürün her iki yanında iri çiçekli dallar bulunmaktadır. Tabağın ağız kenarlarında kırık ve noksanlıklar mevcut olup, sırda çatlamalar görülmektedir. Kaynaklar: PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.115. / KARTEKİN, Alpay., Çinili Köşk Beşinci Odadaki Kütahya Keramikleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk ve İslam Sanatı Kürsüsü, (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1982, Res. 2, s.11. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1966, Res. 87, s. 36.

110 101 F.66 Ç.66 TABAK Katalog No: 66 Osmanlı / Kütahya 18. Yüzyılın 2. Yarısı Müze Envanter No: 90.3 cm. Satın Alma 1990 Ölçüleri ve Teknik: h: 3.7 cm. Ağız R: 15.7 cm. Sıraltı Tanımı: Basit ağız kenarlı, hafif çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Beyaz hamurlu, şeffaf sıraltına; sarı, yeşil, kırmızı, mangan moru sırlıdır. Desenler siyah renkte konturlara sahiptir. Tabağın ağız kenarı çift kalın çizgi ile çevrili olup, merkezde yöresel kıyafetler içinde, bir elinde iri bir çiçek tutan kadın figürü bulunmaktadır. Figürün başında mavi ve beyaz renklerden oluşan verev çizgili yüksekçe bir başlık bulunmaktadır. Başlığından çıkan saçları omuz hizasındadır ve ince çizgilerle verilmiştir. Başlığın kenarında elindeki çiçeğin aynısı olan çiçek takılıdır. Figürün yüz hatları ince çizgilerle verilmiştir. Yeşil kaftan, sarı entari, mavi, beyaz çizgili bir şalvarı olan figürün her iki yanında iri çiçekli dallar bulunur. Karşılaştırma: Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonunda kayıtlı 317 envanter numaralı tabak, katalogda bulunan örnek ile aynı özelliklerdedir (Bkz. F. 119). Her iki parçanın yüzeyinde bir elinde çiçek tutan, kaftan, entari ve şalvar giymiş ve başlarında yüksekçe bir

111 102 başlık ile başlığın bir kenarında çiçek bulunan figür bulunmaktadır. Kompozisyondaki renklerin farklı yerlerde kullanımından başka oluşmuş bir değişiklik bulunmamaktadır. 87 Kaynaklar: PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s Hülya Bilgi, Suna ve İnan, Örnek: 88, s.87.

112 103 F.67 Ç.67 TABAK Katalog No: 67 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 175 Satın Alma 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 6.5 cm. R: 29.5 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa taşkın, basit ağız kenarlı, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabak krem renk astarlı, mor, koyu ve açık kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde iki selvi ağacının ortasında zürafa figürü bulunmaktadır. Figürün etrafında çiçekli dallar yer alır. Zürafa boynundan iplerle, iki taraftan ağaçlara bağlanmış durumdadır. Ön bacakları arkadakileri göre daha uzun gösterilmiş zürafanın vücudu açık ve koyu kahverengi renklerden oluşan nokta bezeklerle kaplıdır. Tabağın ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri bulunur. Dış yüzeyi yarıya kadar krem renkli astarlı olan parçanın ağız kenarında ufak kırıkları mevcut olup, yüzeyinde üçayak izleri görülür. Karşılaştırma: Eser, 68 katalog numaralı tabak ile benzer özellikler taşımaktadır. Her iki tabağın merkezinde zürafa figürü görülmekte olup, 68 numaralı örnekte görülen zürafa figürünün boyun kısmı daha dik durmaktadır. İki figürde önlerinde ve arkalarında bulunan

113 104 ağaçlara bağlanmış durumdadır. 68 numaralı örnekte görülen zürafa, ağzından ağaca bağlanmışken, 67 numaralı eserdeki zürafa figürü boynundan ağaca bağlanmış durumdadır. Her iki tabağında ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri bulunmaktadır. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res.53, s. 29. / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.126. / KOLSUK, Asuman., Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri Seksiyonu Rehberi, İstanbul, 1871, s.26. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.98, s.78.

114 105 F.68 Ç.68 TABAK Katalog No: 68 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 176 Satın Alma 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 7.8 cm. Ağız R: 30.6 cm. Sıraltı Tanımı: Dış bükey ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, mor, koyu ve açık kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde iki yanında selvi ağacı ve yaprakları belirgin bir ağacın oluşturduğu kompozisyonun ortasında yer alan zürafa figürü bulunmaktadır. Zürafa ağzından, iki uçtan ağaca bağlanmış durumdadır. Başını yukarıya doğru kaldırmış figürün, vücudu açık kahverengi sırla yapılmış nokta bezekler ile kaplıdır. Kuyruğu kısa verilmiş figürün ön ayakları arkadakilere göre daha uzun gösterilmiştir. Tabağın ağız kenarlarında kafes motifleri görülmektedir. Ağız kenarındaki ufak kırıkları dışında eser tümdür. Karşılaştırma: 67 katalog numaralı eser ile form ve figür açısından benzer özellikler taşımaktadır. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 48, s. 28. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi),

115 106 İstanbul, 1966, Res. 138, s. 93. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.97, s.78.

116 107 F.69 Ç.69 TABAK Katalog No: 69 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 177 Nakil 1918 Ölçüleri ve Teknik: h: 5.5 cm. R: 23.5 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, mor ve koyu kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde simetrik durumda, iki kuş figürü bulunmaktadır. Kuşlar cepheden gösterilmişlerdir ve stilize yapraklı bir ağaç üzerinde konar durumdadırlar. İki ayrı cinsten olan kuşlar, üzerinde durdukları ağaçlara oranda daha büyük gösterilmişlerdir. Uzun kuyruklu verilmiş kuşlardan sağ taraftaki, uzun boyunludur ve daha zarif hatlara sahiptir. Tabağın ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri mevcut olup, ağız kenarında ufak kırıklar görülür. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 47, s.28. / KOLSUK, Asuman., Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri Seksiyonu Rehberi, İstanbul, 1871, s.26. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale

117 108 Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.96, s.77.

118 109 F.70 Ç.70 TABAK Katalog No: 70 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 218 Satın Alma 1898 Ölçüleri ve Teknik: h: 5.9 cm. R: 3.9 cm. Dip R: 10.6 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, mavi ve turuncuya yakın kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde üzerleri kubbe örtülü, üçer tepeliği bulunan cami olması muhtemel iki yapı bulunur. Camilerin arasında ve her iki yanında daha alçakta bulunan yapılar yer alır. Yapıların cepheleri kafes ve iri damla motifleri ile dolguludur. Sağ tarafta bulunan tepeliklerden birinde iri bir kuş figürü bulunmaktadır. Konar durumdaki kuşun baş, gövde ve ayak kısımları belirgindir. Yapının önünde mavi ve turuncuya yakın kahverengi sır ile belirtilmiş deniz görüntüsü bulunur. Bunun önünde ise kürekleri olan küçük bir kayık mevcuttur. Tabağın ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri mevcut olup, ağız kenarında ufak kırıklar görülür. Karşılaştırma: 72 katalog numaralı tabak ile benzer figürlerin görüldüğü her iki parçanın da yüzeyinde, bir mimari bulunmakta olup, bu mimari yapıların üzerinde kuş figürleri görülmektedir. 70 numaralı örnekte tek bir kuş figürü görülürken, 72 numaralı benzer örnekte,

119 110 iki kuş figürü görülmektedir. Konar durumda gösterilmiş kuşlardan 70 katalog numaralı örnektekinin baş kısmı dik durumayken, diğer örnektekilerin baş kısımları öne doğru eğik durumdadır. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 43, s.27.

120 111 F.71 Ç.71 TABAK Katalog No: 71 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 229 Satın Alma 1898 Ölçüleri ve Teknik: h: 8.8 cm. R: 29.8 cm. Dip R: 8.1 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, turuncuya yakın kahverengi ve kahverengi sırlıdır. Tabağın orta kısmında büyük bir ibrik bulunmaktadır. Kapağı açık durumdaki ibriğin, gövdesi bitkisel desenli olup, boyun kısmında kafes motifleri görülmektedir. İbriğin her iki yanında boşlukta duran dallar üzerine konmuş durumda birer kuş figürü bulunmaktadır. Basit çizgilerle gösterilmiş kuşların baş ve gövde kısımları farklı renklerde gösterilerek belirginleştirilmiştir. Uzun ve ince bacaklı, uzun kuyruklu kuşların kanatları ise iki basit çizgi ile gösterilmiştir. Tabağın ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri mevcut olup, kenarlarda ufak kırıklar görülür. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 50, s.28. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, s.79, Res.100.

121 112 F.72 Ç.72 TABAK Katalog No: 72 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 219 Satın Alma 1898 Ölçüleri ve Teknik: h: 8 cm. R: 33 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, turuncu ve lacivert sırlıdır. Tabağın merkezinde birinin yanında cumbası bulunan üç ev bulunmaktadır. Cumbalı olan ev en yüksek olanıdır ve diğer ikisi kademeli olarak alçalmaktadır. Cumbalı evin yanında iki selvi ağacı, diğer köşedeki evin yanında ise yapraklı iki ağaç bulunmaktadır. Yapraklı ağaçlardan daha geride bulunanının üzerinde ve ortadaki evin bacasının üzerinde birer kuş figürü bulunmaktadır. Sivri gagalı kuşların, başları öne eğik durumdadır. Tabağın ağız kenarında aralıklı yerleştirilmiş kafes motifleri mevcut olup, ağız kenarında ufak kırıklar görülür. Karşılaştırma: 70 katalog numaralı eser ile benzer form ve figür özelliklerine sahiptir. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res., 46, s.28. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989,Res.95, s.77.

122 113 F.73 Ç.73 TABAK Katalog No: 73 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 215 Satın Alma 1898 Ölçüleri ve Teknik: h: 6.6 cm. R: 27.5 cm. Dip R: 7.7 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın her iki yüzeyi de krem renk astarlı olup, açık ve koyu kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde içinden stilize çiçekli dallar çıkan çift kulplu bir vazo bulunmaktadır. Dallardan birinin tepesinde kuş figürü bulunmaktadır. Stilize çizgilerle gösterilmiş olan kuşun baş kısmı gövdesine oranla oldukça küçüktür. Sivri gagalı, kanatları açık ve uzun kuyruklu bir kuştur. Tabağın ağız kenarını çiçekli dallardan oluşan bir bordür ile çevrelemektedir. Ağız kenarında ufak kırıklar mevcuttur. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 15, s.22. / PASİNLİ, Alpay- BALAMAN, Saliha., Türk Çini ve Keramikleri Çinili Köşk, İstanbul, 1992, s.125. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.79, s.69.

123 114 F.74 Ç.74 TABAK Katalog No: 74 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 174 Satın Alma 1898 Ölçüleri ve Teknik: h: 7.5 cm. Ağız R: 25.5 cm. Dip R: 6.6 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın yüzeyi krem renk astarlı olup, mor ve koyu kahverengi sırlıdır. Parçanın yüzeyinde, alttan ve üstten stilize iri dallar ile çevrili büyük bir balık figürü bulunmaktadır. Figürün gözü nokta şekilde belirtilmiş olup, iri gövdesi küçük çizgilerle dolguludur. Kuyruk kısmı mor renkte boyanarak, gövdeden ayrı olarak belirtilmiştir. Tabağın ağız kenarını aralıklı yerleştirilmiş damla bezeklerden oluşan bir bordür çevrelemektedir. Sırda dökülmeler mevcut olup, ağız kenarında küçük kırıklar bulunur. Karşılaştırma: 75 numaralı örnekte görülen tabak ile benzer bir kompozisyondaki eserin, yüzeyinde, etrafı dallar ile çevrili iri bir balık figürü görülürken, diğer örnekte bu dallar bulunmamaktadır. Ağız kısmı açık ve gövdesi iri çizgilerle gösterilmiş 75 numaralı örneğin tersine, figürün gövdesi ufak çizgilerle belirginleştirilmiştir. Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 52, s.29. / KOLSUK, Asuman., Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri

124 115 Seksiyonu Rehberi, İstanbul, 1871, Res. 21, s.26. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.102, s.80.

125 116 F.75 Ç.75 TABAK Katalog No: 75 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 178 Ölçüleri ve Teknik: h: 5 cm. R: 21 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ve kıvrımlı ağız kenarlı, yayvan, çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltı tekniğinde yapılmıştır. Kırmızı hamurlu tabağın yüzeyi krem renk astarlı olup, mor, açık ve koyu kahverengi sırlıdır. Tabağın merkezinde büyük bir balık figürü bulunmaktadır. Balığın ağız kısmı açık durumda gösterilmiştir. Gövdesindeki pullar yatay ve dikey çizgilerin kesişmesinden oluşan kafes şeklindeki bezeklerle belirtilmiştir. Aralarda ise açık kahverengi ile yapılmış nokta bezekler bulunmaktadır. Figürün alt kısmında ve tabağın ağız kenarında dalgaları andıran kıvrımlı bezemeler bulunur. Tabağın ağız kenarında ufak kırıklar bulunmaktadır. Karşılaştırma: 74 katalog numaralı eser ile benzer form ve figür özellikleri taşımaktadır. Ayrıca benzer bir yayvan tabak üzerinde de bir balık figürü bulunmaktadır (Bkz. F. 120). Baş

126 117 kısmı katalogdaki örneğe göre diğer yöne dönük balığın gövdesinde, olasılıkla pullarını belirten kalın çizgiler bulunmaktadır. 88 Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res.51, s.29. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1966, Res.142, s.93. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.101, s ANONİM., 206. Müzayede, Osmanlı Eserleri, Değerli Antika ve Tablolar, Antik A.Ş. Müzayede Organizasyon, Yöneten: Turgay Artman, İstanbul, 2000, s.28.

127 118 F.76 Ç.76 AT BAŞLI TESTİ Katalog No: 76 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Sonu Müze Envanter No: 41 / 735 Sıraltı Ölçüleri ve Teknik: h: 39.2 cm. Gen.: 20.5 cm. Dip R: 10 cm. Tanımı: Kanatlı at başı şeklinde ağızlı, uzun boyunlu, şişkin gövdeli, tek kulplu, yüksek kaideli bir testidir. Kırmızı hamurlu, kahverengi, yeşil ve bej rengi sırlıdır. Atın kanatları boyundan çıkmaktadır. Boynun altında içinde rozet şeklinde iki çiçek kabartması bulunan çelenk bulunur. Gövdenin ön yüzünde kanatları açık, başı yana dönük bir kartal figürü görülmektedir. Kartal figürünün iki yanında silindirik gövdeli ve ağız kenarı bükümlü, muhtemelen mum koymaya yarayan birer bölüm mevcuttur. Kartal figürünün altında ise yine, rozet şeklinde çiçek kabartması bulunur. Atın kanatlarından birinin tamamı, diğerinin üst kısmı kırık ve noksandır.

128 119 Karşılaştırma: 77 numaralı örnekteki eserle birebir aynı özellikteki parçanın bir diğer benzer örneği, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonunda bulunan 407 envanter numaralı testidir (Bkz. F. 121). Sarı, yeşil, mavi renkler ile yaldızın kullanıldığı eser, form ve bezeme olarak aynı özellikleri taşımaktadır. Bu eserinde atın kanatlarını oluşturan kısmı kırıktır Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, Örnek: 153, s.197.

129 120 F.77 Ç.77 AT BAŞLI TESTİ Katalog No: 77 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Sonu Müze Envanter No: 41 / 734 Sıraltı Ölçüleri ve Teknik: h:38.2 cm. Gen.: 20.5 cm. Dip R: 10 cm. Tanımı: Kanatlı at başı şeklinde ağızlı, uzun boyunlu, şişkin gövdeli, tek kulplu, yüksek kaideli bir testidir. Kırmızı hamurlu, kahverengi, yeşil ve bej sırlıdır. Atın kanatları boyundan çıkmaktadır. Boynun altında içinde rozet şeklinde iki çiçek kabartması bulunan çelenk bulunur. Gövdenin ön yüzünde kanatları açık bir kartal figürü görülmektedir. Kartal figürünün iki yanında silindirik gövdeli ve ağız kenarı bükümlü ve muhtemelen mum koymaya yarayan birer bölüm mevcuttur. Kartal figürünün altında ise yine, rozet şeklinde çiçek kabartması bulunur. Atın kanatlarından birinin üst kısmı kırık ve noksandır. Karşılaştırma: 76 katalog numaralı eser ile benzer form ve figür özellikleri taşımaktadır.

130 121 F.78 Ç.78 AT BAŞLI TESTİ Katalog No: 78 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Sonu Müze Envanter No: 41 / 1660 Satın Alma (Yaşar Çiğdem den) 1976 Ölçüleri ve Teknik: h: 43 cm. Gen.: 20.8 cm. Sıraltı Tanımı: Kanatlı at başı şeklinde ağızlı, uzun boyunlu, şişkin gövdeli, tek kulplu, yüksek kaideli bir testidir. Kırmızı hamurlu, kahverengi, sarı ve yeşil sırlıdır. Atın kanatları boyundan çıkmaktadır. Boynun altında içinde rozet şeklinde iki çiçek kabartması bulunan çelenk bulunur. Gövdenin ön yüzünde bir haç motifi görülmektedir. Haçın etrafını bitkisel bir çelenk çevrelemektedir. Gövdenin iki yanında silindirik formlu ve ağız kenarı bükümlü, muhtemelen mum koymaya yarayan birer bölüm mevcuttur. Kaidesinin bir bölümü ve atın kanatlarından birinin uç kısmı ile atın ağız kısmı kırık ve noksandır. Karşılaştırma: 77 ve 76 numaralı örneklerle benzerlik gösteren eser, farklı olarak, kahverengi, sarı ve yeşil renkte sırlıdır. Bu eserde diğer iki örnekte görülen gövdenin ön

131 122 bölümündeki kanatları açık kartal figürü bulunmamaktadır. Kartal figürünün bulunduğu yerde bir madalyonun içerisinde haç motifi görülmektedir.

132 123 F.79a Ç.79a TAVUK BİÇİMLİ TESTİ Katalog No: 79 Osmanlı / Çanakkale 19. Yüzyıl Sonu Müze Envanter No: 41 / 637 Ölçüleri ve Teknik: h: 32 cm. Sıraltı Tanımı: Kırmızı hamurlu, üst yarısı kahverengi alt yarısı ise yeşil sırlı olup, desenler sır altına çalışılmıştır. Parçanın üst yarısı tavuk formunda olup, tavuğun sırtında bulunan kulbun üzerinde önde ve arkada birer adet olmak üzere toplam iki adet ağız kısmı bulunur. Kulp kısmının yüzeyi kıvrımlı bir bezemeye sahiptir. Tavuk figürünün altında beş adet civciv sıralanmıştır. Civcivlerin arasında üç adet stilize insan başı görülür. Bu bölümün altında parçanın kaidesi ve ayakları bulunur. Kaide üzerinde çiçekli rozetler görülmektedir. Tavuğun gövdesi ve civcivlerin baş kısımları kahverengi gösterilerek diğer bölümlerden ayrılmıştır. Kaidenin ayakları ve civcivlerin gagalarının bir bölümü kırık ve noksandır.

133 124 Kaynaklar: ÖNEY, Gönül., Türk Devri Çanakkale Seramikleri, Ankara, 1971, Res. 101, s.38. / HAMİYET, İnceoğlu., Topkapı Sarayı Türk Çinileri Seksiyonundaki Eserler, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1966, Res.121, s.96. / KOLSUK, Asuman., Topkapı Sarayı Müzesi Çinili Köşk Türk Çini ve Keramikleri Seksiyonu Rehberi, İstanbul, 1871, Res. 22, s.27. / SANAY, Filiz., Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, Res.116, s.88. F.79b Ç.79b

134 125 F.80a Ç.80a TABAK Katalog No: 80 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1212 Satın Alma (Mezat tan) 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 7.8 cm. R: 35 cm. Dip R: 10.8 cm. Sıraltı Tanımı: Çukur gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sır altına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, mavi sırlıdır. Tabağın yüzeyinde daire biçiminde bir madalyonun sınırladığı alanın içersinde uçar durumda bir kuş figürü bulunmaktadır. Uzun gagalı ve boyunlu kuşun kanatları iki yana açık durumdadır. Kanat ve kuyruk kısımları ince çizgilerle belirtilmiştir. Figür gaga ve boyun kısımlarının şekli nedeniyle bir ördeği andırmaktadır. Figürün etrafını iri yapraklı dallar, madalyonun dış tarafını ise, ince çiçek ve yapraklardan oluşan bir bordür çevrelemektedir. Tabağın ağız kenarında geometrik bezeme mevcut olup, dış yüzeyinde yazı taklidi bir bordür dolanmaktadır. Çok parçalı kırık olan tabağın gövdesinin büyük bir bölümü kırık ve noksandır.

135 126 F.80b Ç.80b

136 127 F.81 Ç.81 TABAK Katalog No: 81 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1213 Satın Alma 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 5 cm. Ağız R: 37 cm. Dip R: 13.1 cm. Sıraltı Tanımı: Yayvan gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, mavi sırlıdır. Tabağın yüzeyinde bulunan kompozisyonda bir doğa görünümü hâkimdir. Beyaz zemin üzerine mavi renkte birbirinden uzak köşelerde bitkisel motifler bulunmaktadır. Tabağın tam ortasında ise, biri tavşan, diğeri kurbağa olan iki figür görülür. Birbirlerine yakın durumdaki her iki figüründe bastıkları zemin belirgindir. Her ikisi de sıçrar durumda gösterilmişlerdir. Tabağın yüzeyinde dağınık halde yerleştirilmiş, kelebekler, arılar görülmektedir. Beş parça halinde kırık olup yapıştırılan tabağın kaidesinde olasılıkla asma amaçlı kullanılan bir deliği mevcuttur.

137 128 F.82 Ç.82 FİL BİÇİMLİ KAP Katalog No: 82 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1200 Ölçüleri ve Teknik: h: 24.7 cm. Gen.: 19.9 cm. Ağız R: 7.7 cm. Sıraltı Tanımı: Uzun bacaklı, şişkin gövdeli fil formunda bir objedir. Beyaz hamurlu, şeffaf sıraltına, mor, mavi, yeşil, kahverengi dekorludur. Tüm bezemenin konturları siyah renkle belirginleştirilmiştir. Figürinin sırtında muhtemelen akıtacak kısmını oluşturan, geniş ağızlı silindirik bir bölüm uzanmaktadır. Baş kısmında göz, kulak gibi ayrıntılar belirtilmiştir. Filin üzerinde çiçeklerle bezeli bir örtü bulunmaktadır. Ayaklardan biri kırıktır. Kulakları ve kuyruk kısmı ise kırık ve noksandır.

138 129 F.83 Ç.83 KUŞ BİÇİMLİ KAP Katalog No: 83 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 983 Nakil Ölçüleri ve Teknik: h: 9.9 cm. Gen.: 13.7 cm. Sıraltı Tanımı: Kuş formunda olan eserin desenleri sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, mavi ve siyah desenlidir. Yüzeyinde, siyah çizgilerle kuşun kanat ve kuyruk bölümlerinin tüyleri belirtilmiştir. Göğüs ve boyun altı ise, siyah renkte küçük spiraller ile gösterilmiştir. Aralarda mavi renk görülmektedir. Kuş figürünün boyun, baş, ayak, kuyruk kısımları kırık ve noksandır.

139 130 F.84a Ç.84a MATARA Katalog No: 84 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1361 Nakil 1972 Ölçüleri ve Teknik: h: 17.8 cm. Ağız R: 4.7 cm. Gövde R: 15.5 cm. Kal.: 7.5 cm. Sıraltı Tanımı: Basık, oval gövdeli, dışa dönük, dört yöne çıkıntı yapan ağızlı, kısa boyunlu bir matara olup, gövdesi üzerinde muhtemelen kulbuna ait olan izler bulunur. Beyaz hamurlu, mavi ve kahverengi sırlıdır. Mataranın bir yüzünde üniformalı, asker olması muhtemelen erkek figürü bulunmaktadır. Yüksekçe bir başlığı olan figür, ince, uzun kaşlı, iri göz ve burunlu, küçük ağızlıdır. Omzundan aşağıya bir kuşak inmektedir. Figürün etrafı, içleri nokta bezek dolgulu küçük kareler ve bitkisel süslemeler ile dolguludur. Daha dışta ise figürün etrafını saran kitabeli bir bordür bulunur. Bu bordürde Besmele ile başlayan Ayet el Kürsi nin başından başlayıp, belli bir yere kadar devam eden kısmı bulunmaktadır. Diğer yüzde ise, saçları omuz hizasında, açık yakalı bir kıyafet giymiş kadın figürü bulunmaktadır. Ancak sır büyük oranda bozulduğu için detaylar görülememektedir. Bu figürün etrafı da diğeri gibi benzer bir bezeme ve en dışta benzer bir yazılı bordüre sahiptir. Bu bordürde ise diğer yüzde

140 131 bulunan metin kaldığı yerden devam etmekte ve tamamlanmaktadır. 90 Mataranın dip kısmında bir parçası ile kulpları kırık ve noksan olup, sır yüzeyi bozuktur. F.84b Ç.84b 90 Metni okuyan; Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Fuat Günel.

141 132 F.85 Ç.85 TABAK Katalog No: 85 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1215 Satın Alma (Mezat tan) 1943 Ölçüleri ve Teknik: h: 6 cm. R: 40 cm. Dip R: 13.8 cm. Sıraltı Tanımı: Dilimli ağız kenarlı, sekizgen gövdeli, halka kaideli bir tabaktır. Desenler sıraltına yapılmış olup, parça beyaz hamurlu, mavi sırlıdır. Tabağın ortasında, çeşitli yapılar, bitkiler ve su birikintisinin ortasında duran iki figür görülmektedir. Figürlerden daha uzun boylu gösterilmiş olanının üzerinde V yakalı, kolları şeritli, önden ilik yeri görülen uzun, kaftan benzeri bir kıyafet bulunur. Başında kasket tarzında başlığı bulunan figürün göz ve burun kısımları basit nokta halindeki çizgilerle belirtilmiştir. Figürün elleri vücuduna oranla oldukça büyüktür ve ellerini öne doğru uzatmış durumdadır. Yanında duran figür diğerine arkasını dönmüş durumdadır ve hafif eğilmiştir. Yandan görülen bu figürün çenesi uzun yapılıdır ve diğer figür gibi benzer bir başlığı vardır. Üzerinde bol kesimli bir pantolon ve yine bol kesimli gömlek benzeri kıyafeti bulunmaktadır. Tabağın sekiz dilimli ağız kenarlarının dördünde kıvrımlı dallardan oluşan, bitkisel bezeme bulunur. Aralarda ise, tabağın ortasındakine benzer bir kompozisyonda, doğa görüntüsü ve yana dönük duran figürün aynısı görülmektedir. Figür, ağız kenarındaki dilimlerde, tabağın ortasındakine benzer şekildeki duruşta ve bir doğa

142 133 görünümünün içinde durmaktadır. Muhtemelen tabağın ağız kenarındaki dört adet yapılmış olan manzara resimleri dört mevsimi göstermektedir. Ancak doğa görünümlerinde mevsimsel farklılıkları belirten ayrıntılar bulunmamaktadır. Tabak kırık olup, yapıştırılmıştır.

143 134 F.86a Ç.86a SÜRAHİ Katalog No: 86 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1192 Ölçüleri ve Teknik: h: 22.5 cm. Gövde R: 12.3 cm. Ağız R: 6.6 cm. Dip R: 7.7 cm. Sıraltı Tanımı: Dar ağızlı, uzun, silindirik boyunlu, şişkin gövdeli, halka kaideli bir sürahidir. Desenleri sıraltına yapılan parça, beyaz hamurlu, açık ve koyu mavi sırlıdır. Boyun kısmı açık ve koyu mavinin sıralanışından oluşan, şerit halindeki bir bezemeye sahiptir. Gövde üzerinde bitkiler arasında iki hayvan figürü görülmektedir. Koşar durumdaki hayvanlardan biri muhtemelen keçi olup, uzun ve sivri uçlu boynuzları, başı geriye dönük diğer hayvanın, kısa kuyruğu ve dik kulakları bulunmaktadır. Ağız kenarında küçük kırık ve noksanlıklar mevcuttur.

144 135 F.86b Ç.86b

145 136 F.87 Ç. 87 DİP PARÇASI Katalog No: 87 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 943 Nakil Ölçüleri ve Teknik: h: 3.8 cm. Gen.:10.1 cm. Dip R: 4.8 cm. Sıraltı Tanımı: Bir kâse ya da tabağa ait dip parçasıdır. Beyaz hamurlu parçanın desenleri sıraltına yapılmış olup, desenler, mavi sırlı, siyah renkte konturludur. Parçanın yüzeyinde iri bir balık figürü bulunmaktadır. Gözü iç içe daire şeklindeki çizgilerle gösterilmiş balığın, gövdesi dikey çizgilerle dolguludur. Balık figürünün etrafını yaprak benzeri motifler çevrelemektedir.

146 137 F.88a Ç.88a VAZO Katalog No: 88 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1178 Ölçüleri ve Teknik: h: 27 cm. Ağız R: 10.8 cm. Gövde R: 24 cm. Dip R: 10.2 cm. Sıraltı Tanımı: Düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu eser, sıraltına açık ve koyu mavi sırlıdır. Omuz kısmı açık ve koyu mavi renklerden oluşan uçları yuvarlak kesitli, dilimli bir bezemeye sahiptir. Gövde üzerinde geri planda iki mimarinin ve iri yapraklı bitkilerin yer aldığı bir kır manzarası kompozisyonu bulunmaktadır. Bu kompozisyonun aralarında ise, iki genç erkek figürü ve üç hayvan figürü bulunmaktadır. Erkeklerden biri dizleri üzerinde yere eğilmiş durumdadır. Siperli ve yana çevrilmiş başlığının altında, ince çizgilerle gösterilmiş saçları, kulak hizasına kadar inmektedir. İri gözlü, düzgün hatlı burunlu, ince dudaklı figür, yakası V şeklide açık, uzun kollu, önden düğmeli, beli kemerli, dizleri hizasında bir gömlek giymiştir. Altında ise koyu mavi ile gösterilmiş bir pantolon ve açık mavi uzun çizmeleri bulunur. Zarif çizgilerle gösterilmiş ellerinden birini, bir şeyi işaret eder şekilde uzatmıştır. Diğer erkek figürü de yine benzer yüz hatlarına sahiptir ve benzer tarzda bir kıyafet giymiştir ancak, diğer figüre göre kıyafeti daha dökümlüdür. Bu figürde bir dizi üzerinde yere çökmüş, kolları iki yana açık ve başı yukarı doğru dik

147 138 durmaktadır. Figürlerin duruşları ve özellikle birinci olarak anlatılan figürün kıyafetinin etek kısmının hareketliliği, bir raks sahnesini yada av sahnesini hatırlatmaktadır. İkinci figürün bir elinin ucunda uçar durumda iri gövdeli ve sivri gagalı bir kuş bulunmaktadır. Sanki figür bu kuşu tutmak üzereyken gösterilmiştir. Bu kompozisyonun altında hareket halinde bir tavşanı andıran hayvan figürü daha bulunmaktadır. Bir diğer figür ise, yapraklı dallar arasında duran tavuskuşu figürüdür. Parçanın dip kısmında ve ağız kenarında ufak kırık ve noksanlıklar mevcuttur. F.88b F.88c F.88d Ç.88b Ç.88c Ç.88d

148 139 F.89a Ç.89a VAZO Katalog No: 89 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1416 Ölçüleri ve Teknik: h: 31 cm. Ağız R: 12 cm. Gövde R: 25.5 cm. Dip R: 14.8 cm. Sıraltı Tanımı: Düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu vazo, sıraltına, koyu bej zemine mavi ve yeşil sırlıdır. Eserin omuz kısmında ve kaide üstünde birbirinden kalın çizgilerle ayrılmış damla bezekler bulunur. Gövde üzerinde çiçekli ve yapraklı iri dallar ve geri planda bulunan merdivenli, tek katlı binalar ve aralarındaki insan figürleri görülür. Tüm figürler hareket halinde gösterilmiştir. Koşar durumdaki bir atın üzerinde görülen figürün yüksekçe başlığı bulunmaktadır. İnce yüz hatlarına sahip figür, önü V şeklinde açık, beli kemerli, uzun bir gömlek ve çizme giymiştir. Bir diğer figür yeşil renkte benzer bir kıyafet giymiş, başında üç dilimli bir başlık bulunan figürdür. Bu figür yüz hatları itibariyle kadın figürüne daha fazla benzemektedir. Hareket halindeki figürün kolları iki yana açık durumdadır. Diğer figür tek dizi üzerine eğilmiş, başında sivri uçlu, üç dilimli başlığı bulunan figürdür. Diğerleri gibi benzer kıyafetler içindeki figürün bir eli baş hizasında,

149 140 diğeri ise, önündeki çiçeklere uzanmış durumdadır. Eser üzerindeki dördüncü figür ise, gövdesini geriye doğru eğmiş ve sanki raks eder şekilde gösterilmiştir. Etek uçları dilimli bir gömlek giymiştir ve kolları havadadır. Vazo üzerindeki figürlerin anatomik yapıları çok fazla gerçek dışı değildir. Ancak yinede üç boyutluluk tam olarak önemsenmemiş ve bitkiler ile geri plandaki evlerin boyutları figürlere oranla doğru gösterilmemiştir. Ağız kenarında ve kaidede küçük kırıklar mevcuttur. Karşılaştırma: Kap formu olarak aynı biçimde olan 103 katalog numaralı örnek üzerinde görülen figürler ile bu eser üzerindeki figürler arasında benzer özelikler görülmektedir. 103 numaralı eser üzerinde üç ayrı figür görülürken, bu örnekte dört insan ve bir hayvan figürü bulunmaktadır. Parçaların üzerindeki insan figürlerinden ikisi birbirleriyle benzer nitelikler göstermektedir. Her iki eserde de figürler bir doğa görünümü içinde gösterilmişlerdir. 89c ve 103b numaralı fotoğraflarda görülen kadın figürlerinin her ikisi de benzer bir başlığa, yakası V şeklinde açık ve beli kemerli bir giysiye, uzun bir çizmeye sahiptirler. Kadın figürleri hareket halinde, kolları iki yana doğru açık ve ayaklarından biri zemine basar durumdayken gösterilmişlerdir. 89b ve 103c numaralı fotoğraflarda görülen genç erkek figürlerinin başlarında ise, benzer şekilde dilimli başlık görülürken, iki figürde hareket halinde, benzer bir duruşta gösterilmiştir. Figürlerin yüz biçimlerinin benzer oluşu bir diğer ayrıntıdır. F.89b Ç.89b

150 141 F.89c Ç.89c F.89d Ç.89d

151 142 F.90a Ç.90a VAZO Katalog No: 90 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1179 Ölçüleri ve Teknik: h: 32 cm. Ağız R: 11.8 cm. Gövde R: 25 cm. Dip R: 10.5 cm. Sıraltı Tanımı: Düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu, sıraltına, yeşil sırlıdır. Omuz kısmı ve kaide üstünde beyaz renkte, uçları yuvarlak kesitli, dilimli bir bezeme bulunur. Gövde üzerinde, stilize yapraklı ve çiçekli dallar arasında hayvan ve insan figürleri bulunmaktadır. Üç insan figürü de oturur şekilde gösterilmiştir. Başında, beyaz renkte burgulu bir başlık bulunan figür bir dizi üzerinde oturmaktadır. Uzun bıyıkları bulunan figürün yakası önden açıktır, dar kesimli, kısa kollu bir üst ve bol kesimli bir pantolon giymiştir. Kısa kollu üstünün altında uzun kollu bir içliği bulunmaktadır. Bir elini karşısındaki kadın figürüne doğru uzatmış olan figür, iki dizi üzerine oturmuş durumdadır. Diğer figüre benzer bir kıyafeti ve başlığı bulunmaktadır. Belindeki kemer dikkat çekicidir. Zarif vücut hareketlerine sahip figürün eli karşısındaki erkek figürüne uzanmış durumdadır. Bu iki figürün arasında ise, karaca benzeri dik kulaklı, ince bacaklı, başı geriye dönük bir

152 143 hayvan bulunmaktadır. Bir diğer figür, bir kolu bel hizasında, diğeri yana doğru açık duran, dizleri üzerinde yere çökmüş, sakallı ve bıyıklı erkektir. Bu figür diğerlerine göre daha yaşlıdır ve diğerlerine benzer başlığı ile kıyafeti bulunmaktadır. Başı gerideki diğer iki figüre doğru dönüktür. Bu yaşlı erkek figürünün yanında keçi benzeri, uzun ve sivri boynuzları bulunan, başı geriye dönük bir hayvan bulunmaktadır. Dip ile ağız kenarında ufak kırık ve noksanlıklar mevcuttur. F.90b Ç.90b F.90c Ç.90c

153 144 F.91a Ç.91a VAZO Katalog No: 91 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1415 Ölçüleri ve Teknik: h: 28.8 cm. Ağız R: 11 cm. Gövde R: 24 cm. Dip R: 11.5 cm. Sıraltı Tanımı: Düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu, şeffaf sıraltına altına, yeşil, kahverengi ve beyaz sırlıdır. Vazonun ağız kenarını beyaz zemin üzerine yeşil renkte nokta bezekler çevreler. Omuz kısmında bitkisel, kaide üstünde ise dilimli bir bordür bulunur. Gövde üzerinde stilize çiçekler arasında çeşitli insan ve hayvan figürleri görülmektedir. Figürlerden biri dizleri üzerinde yere oturmuş ve bir elini öne doğru uzatmış olanıdır. Başında dilimli bir başlığı bulunan figürün, saçları omuz hizasındadır. İri gözlü figürün yüz hatları oldukça düzgün verilmiştir. Üzerinde yakası V şeklinde açık, dizleri hizasına gelen, önden spiral biçiminde dört adet düğmesi bulunan, beli kemerli bir kıyafeti bulunmaktadır. Bu erkek figürünün dışında diğer bir insan figürü yine benzer oturuş biçimi içindeki kadın figürüdür. Başında geriye doğru sarkan başlığı ve üzerinde diğer figürünkine

154 145 benzer ancak, daha uzun bir giysi bulunan figür asa benzeri bir nesne tutmaktadır. Figürün gözleri iri, kaşları kalın gösterilmiştir. İri dalları olan bir ağacın gövdesine sarılmış yılan ve tepesine konmuş kuş figürleri kompozisyondaki diğer figürlerdir. Bunların dışında ağacın yanında, iri gövdeli ve sivri gagalı kartal benzeri bir kuş, zarif çizgilerle gösterilmiş, uzun, sivri gagalı ve kuyruğu daire şeklinde bezeklerle dolgulu bir tavuskuşu figürü bulunmaktadır. Dip ile ağız kenarında ufak kırık ve noksanlıklar mevcuttur. F.91b F.91c F.91d Ç.91b Ç.91c Ç.91d

155 146 F.92a Ç.92a SÜRAHİ Katalog No: 92 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1194 Ölçüleri ve Teknik: h: 24.4 cm. Ağız R: 4.9 cm. Gövde R: 12.6 cm. Dip R: 8.8 cm. Sıraltı Tanımı: Uzun, silindirik boyunlu, şişkin gövdeli, düz dipli bir sürahidir. Desenler şeffaf sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, siyah, açık ve koyu mavi sırlıdır. Boyun kısmında açık ve koyu mavi renklerin sıralanmasından oluşan şeritler bulunmaktadır. Gövde üzerinde iri çiçekli dalların arasında iki erkek figürü bulunmaktadır. Her iki figüründe gövdelerinin alt kısmı gösterilmemiştir. Figürden birinin uzun ve aşağıya doğru sarkmış bıyıkları vardır. Başında uzun, geriye doğru uzanan bir başlık olan figürün fazla uzun olmayan saçları başlığının altından iki yanda görülmektedir. Uzun burunlu ve iri gözlü gösterilen figürün

156 147 kolları hareket halindedir. Açık ve koyu mavi ile gösterilmiş kıyafeti, aşağıya doğru genişlemektedir ve yakası V şeklinde açık, beli kemerli, uzun kolludur. Karşısında bulunan diğer figür ise bıyıklıdır ve uzunca bir sakalı vardır. Başında başlığı bulunan figür kalın kaşlı, iri gözlüdür. İki eliyle uzun, ince bir nesneyi tutmaktadır. Diğer figürünkine benzer, daha koyu renkli bir kıyafeti bulunmaktadır. Ağız kenarında küçük kırık ve noksanlıklar bulunur. Karşılaştırma: 94 katalog numaralı örnekteki eser ile aynı formda olan her iki eserinde yüzeyinde, bir doğa görünümünün içindeki iki erkek figürü bulunmaktadır. Bu örnekte diğerinden farklı olarak sakallı bir erkek figürü bulunurken, diğer örnekte bunun yerini genç bir erkek figürü almıştır. Ancak 92a ve 94a numaralı fotoğraflarda görülen iki figür birbirine oldukça benzemektedir. Her iki figürde bir ellerini karınları hizasında tutmuş, diğerini karşıya doğru uzatmıştır. Benzer giyim ve başlığa sahip olan figürlerin yüz hatları ve saç biçimleri de oldukça benzerdir. Bıyıklı olarak gösterilmiş figürlerden 92a da görülenin bıyıkları iki yandan aşağıya doğru sarkmış durumdayken, diğer figürün bıyıkları daha uzundur ve iki yana doğru dik bir şekilde durmaktadır. F.92b Ç.92b

157 148 F.93a Ç.93a SÜRAHİ Katalog No: 93 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1195 Ölçüleri ve Teknik: h: 15.5 cm. Ağız R: 6.7 cm. Gövde R: 11.3 cm. Dip R: 7 cm. Sıraltı Tanımı: Dışa çekik ağız kenarlı, kısa, silindirik boyunlu, şişkin gövdeli, halka kaidelidir. Desenler şeffaf sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, siyah, açık ve koyu mavi sırlıdır. Boyun kısmında açık ve koyu mavi renklerin sıralanmasından oluşan uzun, şeritler görülmektedir. Gövde üzerinde iri çiçekli dalların arasında iki erkek figürü bulunmaktadır. Her iki figürde dizleri üzerinde oturmuştur ve kollarının hareketlerinden karşılıklı diyalog halinde oldukları anlaşılmaktadır. Figürlerden biri ince ve uzun bıyıklıdır. Başlığının altında ince çizgilerle gösterilmiş kısa saçları görülmektedir. Üzerinde açık mavi, uzun kollu bir iç giysi ile onun üzerinde koyu mavi renkte, kısa kollu, önü V şeklinde açık, beli kemerli, dökümlü bir kıyafet bulunmaktadır. Diğer figürde benzer bir kıyafete sahiptir. Başında yuvarlak formlu başlığı olan figürün saçları başlığı altından görülmektedir. İri gözlü, uzun burunlu ve ince

158 149 dudaklı figür diğer figüre oranla daha genç görünümlüdür. Eserin ağız kısmının bir bölümü kırık ve noksandır. Karşılaştırma: 94 katalog numaralı örnek ile form ve bezeme açısından benzer özelliklerdeki eserin yüzeyinde 94 numaralı örnekteki gibi biri bıyıklı ve diğeri genç görünümlü iki figür bulunmaktadır. Benzer renk ve modelde kıyafetleri olan bıyıklı figürlerden 93a numaralı fotoğrafta görüleninin bıyıkları daha incedir. Ancak her iki örnekteki genç erkek figürleri birbirlerine tamamen benzemektedirler. Her ikisi de kollarından birini ileriye doğru uzatmıştır. Yüz biçimi, saç şekli ve kıyafetleri aynı olan iki figürü birbirinden ayıran 94b de görüleninin elinde ne olduğu anlaşılamayan bir nesneyi tutuyor olmasıdır. F.93b Ç.93b

159 150 F. 94a Ç.94a SÜRAHİ Katalog No: 94 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1191 Ölçüleri ve Teknik: h: 22.3 cm. Ağız R: 9.3 cm. Gövde R: 12.9 cm. Dip R: 8.7 cm. Sıraltı Tanımı: Dar, kısa boyunlu, şişkin gövdeli, düz diplidir. Desenler şeffaf sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, siyah, açık ve koyu mavi sırlıdır. Boyun kısmında koyu mavi ile dikey kuşaklar sıralanır. Boyun gövde geçişinde ise, dilimli bir bordür bulunmaktadır. Gövde üzerinde iri çiçekli dalların arasında iki erkek figürü bulunmaktadır. Her iki figürde dizleri üzerinde oturmaktadır ve ellerinde ne olduğu anlaşılamayan nesneler tutmaktadırlar. Karşılıklı bu iki figürden biri, ince ve uzun bıyıklıdır. Başlığının altında ince çizgilerle gösterilmiş kısa saçları görülmektedir. Üzerinde açık mavi, uzun kollu onun üzerinde ise koyu mavi renkte, kısa kollu, önü V şeklinde açık, beli kemerli bir kıyafet bulunmaktadır. Diğer figürde

160 151 benzer bir kıyafete sahiptir. Başında yuvarlak formlu başlığı olan figürün saçları başlığı altından görülmektedir. İri gözlü, uzun burunlu ve ince dudaklı figür diğer figüre oranla daha genç görünümlüdür. Ağız kısmında ufak kırık ve noksanlıklar bulunur. Karşılaştırma: 92 ve 93 katalog numaralı örneklerdeki parçalar ile form ve bezeme özellikleri açısından benzer nitelikler taşıyan sürahinin yüzeyinde, diğer örneklerde olduğu gibi bir doğa görünümünün içinde bulunan iki erkek figürü görülmektedir. Figürlerden biri 92a ve 93a da görülen figürler gibi bıyıklıdır. Diğer figür ise 93b de görülen ile birebir benzeyen bir genç erkek figürüdür. Ayrıca 88 katalog numaralı eser üzerinde görülen 88b fotoğraf numaralı sahnedeki erkek figürünün yüzü bu örnekteki genç erkek figürü ile oldukça benzeşmektedir. F.94b Ç.94b

161 152 F.95a Ç.95a VAZO Katalog No: 95 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1417 Ölçüleri ve Teknik: h: 29 cm. Ağız R:12.7 cm. Gövde R: 25.5 cm. Dip R:12.6 cm. Kabartma Tanımı: Düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu olup desenler kabartmalı olarak yapılmıştır. Koyu mavi sırlıdır. Ağız kenarını kabartma halinde nokta bezekler çevrelemektedir. Gövde üzerinde kabartmalı olarak yapılmış yaprak motifleri ve bir insan figürü bulunmaktadır. Başında başlığı bulunan figürün yüz detayları bulunmamaktadır. Bir eliyle uzun bir nesneyi tutmaktadır ve hareket halinde gösterilmiştir. Vücut hatları basit çizgilerle belirtilmiştir. Eser üzerinde daha az belirgin durumda ve hareket halinde olan bir insan figürüne daha rastlanmaktadır. Ağız kenarında ufak kırıklar ve sırda dökülmeler bulunmaktadır.

162 F. 95b Ç.95b 153

163 154 F.96a Ç.96a SÜRAHİ Katalog No: 96 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1193 Ölçüleri ve Teknik: h: 27.6 cm. Ağız R: 13.5 cm. Gövde R: 18.6 cm. Dip R: 10.6 cm. Sıraltı Tanımı: Uzun, geniş boyunlu, şişkin gövdeli, ağızdan gövdeye bağlanan tek kulplu, halka kaidelidir. Gövde üzerinde emziğine ait bir bölüm bulunmaktadır. Desenler şeffaf sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, yeşil ve açık mor desenlidir. Boyun kısmını iri dallı ve çiçekli dört adet buket çevrelemektedir. Boyun gövde geçişinde ise damla bezekler bulunur. Gövde üzerinde çiçeklerle dolu bir zemin üzerinde iki kadın figürü ve çeşitli hayvanlardan oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır. Her iki figürde zarif bir şekilde gösterilmiştir. Kadınlardan biri yere oturmuştur ve uzun sap kısmı olan, yuvarlak gövdeli bir müzik aletini çalmaktadır. İri gövdeli figürün üzerinde dökümlü bir kıyafet ve sırtında pelerini bulunmaktadır. Başında dilimli bir başlık bulunan figürün kaşları ince ve uzundur. Bir diğer figür ise, saz çalan figürünkine benzer giyim ve başlığı olan ve bir eliyle sivri gagalı bir kuşu gagasından tutmuş olan kadın figürüdür. Bu kadın figürünün yanında yine bir başka kuş uçar durumdayken görülmektedir. Kompozisyondaki bir diğer hayvan ise başı geriye doğru dönük durumdaki,

164 155 ayakları zemine basmayan keçi benzeri bir hayvandır. Parçanın ağız kısmının ve emziğinin bir bölümü kırık ve noksandır. F.96b Ç.96b

165 156 F.97 Ç.97 VAZO Katalog No: 97 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1223 Ölçüleri ve Teknik: h: 22.7 cm. Ağız R: 9.5 cm. Gövde R: 16.8 cm. Dip R: 12.7 cm. Sıraltı Tanımı: Kısa boyunlu düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Desenler şeffaf sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, lacivert, mor ve açık mavi sırlıdır. Omuz kısmında birbirine alttan ve üstten ince çizgilerle bağlanmış, yapraklı çiçekler bulunmaktadır. Gövde üzerinde ise lacivert zemin üzerinde iri yapraklı çiçekler ve aralarında iki kuş figürü bulunmaktadır. Üst üste görülen figürlerden alttaki daha büyüktür ve uzun bir gagası bulunmaktadır. Üstte bulunan kuş figürü uçar durumda gösterilmiştir. Sır büyük oranda bozulduğu için figürlerle ilgili detaylar görülememektedir. Ağız kısmı kırık ve noksandır.

166 157 F.98a Ç.98a SÜRAHİ Katalog No: 98 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1185 Ölçüleri ve Teknik: h: 19.4 cm. Ağız R: 7.6 cm. Gövde R: 11.8 cm. Dip R: 9.1 cm. Sıraltı Tanımı: Uzun boyunlu, boyundan gövdeye bağlanan tek kulplu, şişkin gövdeli, düz diplidir. Şeffaf sıraltına, lacivert dekorlu, beyaz hamurlu bir sürahidir. Kulp kısmı nokta bezeklerle süslenmiştir. Boyun ve gövde üzerinde çeşitli bitkiler ve iki insan figürünün bulunduğu bir doğa manzarası görülmektedir. Figürlerden biri yere oturmuş ve elinde defter yada bir kitap olan nesneyi tutmaktadır. Yüz hatları küçük çizgilerle gösterilmiştir. Figürün baş kısmı gövdesine oranla oldukça küçüktür. Elleri ise anatomik yapıya uygun olmayıp, oldukça büyük gösterilmiştir. Diğer figür ise başında geniş başlığı bulunan ancak arkası dönük bir figürdür. Ağız ve boyunun bir bölümü kırık ve noksandır.

167 158 F.98b Ç.98b

168 159 F.99a Ç.99a VAZO Katalog No: 99 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1177 Ölçüleri ve Teknik: h: 30.2 cm. Ağız R: 11.8 cm. Gövde R: 27.2 cm. Dip R: 13.3 cm. Sıraltı Tanımı: Kısa boyunlu, düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu parça, şeffaf sıraltına altına, mavi ve gri dekorludur. Ağız kısmını daire bezekler çevrelemektedir ve bunlar birbirinden şeritler ile ayrılmışlardır. Omuz kısmını kenarları dilimli bir çerçevenin içinde yapraklı iri çiçeklerden oluşan bezeme dolanmaktadır. Gövde üzerinde bir av sahnesi ve iki insan figürü ile iki hayvan figürü görülmektedir. Kompozisyonun zemini çeşitli bitkiler, çiçekler ve geri plandaki yapı oluşturmaktadır. Figürden biri elinde kılıç benzeri bir nesneyi yukarı kaldırmış olanıdır. Bir hayvanı ensesinden yakalamış olan ve koşar durumda gösterilen figür uzun kollu, beli kemerli, dizi hizasında bir kıyafet ve uzun çizme giymiştir. Başında yüksek başlığı bulunan figürün saçları çene hizasındadır. İri gözlü figürün, kaşları uzun ve bitişiktir. Yakalamış olduğu hayvan oldukça vahşi görünümlü, iri başlı, uzun kuyruklu, aslan benzeri bir hayvandır. Bu hayvanın hemen arkasında bir başka insan figürü daha görülmektedir ki, olasılıkla diğer insan figürüne

169 160 yardım etmek amacıyla elindeki yayı hayvanın üzerine doğru yönetmiştir. Başında iki ucu yana doğru açılmış, dilimli ve yüksekçe bir başlık bulunan figür diğer figürünkine benzer şekilde giyinmiştir. Bu ikinci figür diğerine göre yaşça daha büyük gözükmektedir ve bıyıklıdır. Eser üzerindeki diğer hayvan figürü ise, kollarını iki yana açmış, iri gövdeli, uzun kuyruklu ve ayakta duran ayı olması muhtemel bir figürdür. Boynunda tasma ve ucunda madalyonu bulunmaktadır. Figürün vücut şekli ve duruşu bir hayvandan çok, insanı anımsatmasından dolayı ilginçtir. Dip ile ağız kısmında küçük kırk ve noksanlıklar bulunmaktadır. F.99b Ç.99b F.99c Ç.99c

170 161 F.100a Ç.100a KEŞKÜL KABI Katalog No: 100 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1360 Nakil 1952 Ölçüleri ve Teknik: h: 12.6 cm. Gen.: 22.8 cm. Sıraltı Tanımı: Yarı kürevi formlu bir kap olup, üst kısmı kapalıdır. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, kobalt mavisi, kahverengi ve siyah dekorludur. Eserin bir yüzünde boynuzlu büyük bir hayvan, bir kuş ve keçi benzeri küçük bir hayvan ile insan figüründen oluşan kompozisyon bulunmaktadır. Olasılıkla bir av sahnesi olup, elindeki ipi boynuzlu hayvana doğru yönelten figür görülmektedir. Kompozisyonun zemininde bulunan bitkisel motifler doğa ortamını canlandırmayı sağlamıştır. Figür kobalt mavisi renkte, yakası önden açık bir kıyafet giymiştir. Parçanın diğer yüzünde, karşılıklı oturmuş iki kadın ve erkek figürü görülür. Figürlerin arasında bir kap içerisine yerleştirilmiş üç ayrı şişe bulunur. Kadınlardan biri elindeki kadehi diğerlerine uzatmaktadır. Erkeklerin başlarındaki kare formlu başlıkları dikkat çekicidir. Figürler eğlenir şekilde, beklide içki içerken gösterilmişlerdir. Parçanın her iki yüzünün de ağız kenarını Arapça ve Farsça karışık olarak yazılmış bir yazı dolanmaktadır. Her iki yüzde de aynı yazı okunmaktadır. Ancak yazının baş ve son kısımları okunabilmiş, aradaki kelimeler okunamamıştır. Buna göre yazının başında Sorulursa Denilir ki şeklinde bir ifade okunurken, sonda ise Kalenderi Meydarem şeklinde bir ifade yer almaktadır ki,

171 162 buda Kalenderiye tarikatına meyilli, mensup insanlar manasını taşımaktadır. 91 Eserin üst kısmında bulunan kapak bölümünde ise, sakallı ve bıyıklı bir erkek figürü, bağdaş kurarak oturmuştur ve ağzında müzik aletine benzer nesneyi ya da tütün benzeri bir maddeyi içmeye yarayan nesneyi tutmaktadır. Figürün başında yuvarlak formlu, üst kısmı külah şeklinde sonlanan bir başlık vardır. Yazı kuşağının dolandığı kısmın her iki ucunda kabartma olarak yapılmış iki insan yüzü görülmektedir. Bunlar, bitişik kaşlı, iri gözlü, küçük ağızlı yüzlerdir. Esere ait kopmuş bir parça daha mevcut olup, kapak kısmı kırık ve noksandır. F.100b Ç.100b F.100c Ç.100c 91 Metni okuyanlar; Trakya Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Görevlisi Fuat Günel ve İslam Ansiklopedisi Araştırma Uzmanı Rıza Kurtuluş.

172 163 F.100d Ç.100d

173 164 F.101a Ç.101a VAZO Katalog No: 101 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1189 Ölçüleri ve Teknik: h: 21.5 cm. Gövde R: 10.4 cm. Dip R: 8.3 cm. Sıraltı Tanımı: Dar boyunlu, silindirik gövdeli, düz diplidir. Desenler sıraltına yapılmıştır. Beyaz hamurlu, mor, yeşil, sarı, siyah ve mavi dekorludur. Boyun kısmında iri yapraklı dalların bir bölümü görülmektedir. Gövde üzerinde iki insan figürü ile aralarında iri yapraklı ve çiçekli iki dal bulunmaktadır. Her iki figüründe başında üç dilimli, kral tacını andıran başlık görülür.. Figürlerin ikisi de erkektir ve benzer kıyafetler giymişlerdir. Açık mor kıyafetlerinin yakası V şeklinde açık olup yaka kısmı sarı ve kahverengi tonuyla belirginleştirilmiştir. Her ikisinin de belinde yine sarı ve kahverengi tonlarında olan ucu aşağıya doğru sarkmış bir kemer bulunmaktadır. Uzun kollu kıyafetlerinin omuza yakın kısımlarında süsleme yer alır. Figürlerin saçları çeneye yakın bir hizadadır. Uzun belirgin kaşlı, iri gözlü, büyük burunlu ve küçük dudaklıdırlar. Her iki figürde bir elini göğüs hizasında tutmaktadır. Ağız kısmının tamamı ile boynun bir bölümü kırık ve noksandır.

174 165 Karşılaştırma: Victoria and Albert Museum da bulunan ve 19. yüzyıla tarihlendirilen çok renkli bir kâsenin yüzeyinde üstte, geri planında çeşitli yapılar ve doğa görüntüsünün bulunduğu alanda tek başına veya iki kişilik gruplar halinde duran insan figürleri bulunmaktadır. Alt sırada ise, portre niteliğindeki insan figürleri yer alır. Tüm bu figürlerin giyimleri, kaş, göz, ağız, burun gibi yüz detayları katalogdaki örnekte görülen figürler ile benzerlik göstermektedir 92 (Bkz. F. 122). F.101b Ç.101b F.101c Ç.101c 92 Arthur Lane, Later Islamic, Resim: 62 b.

175 166 F.102a Ç.102a BARDAK Katalog No: 102 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1184 Ölçüleri ve Teknik: h: 15 cm. Ağız R: 12.5 cm. Gövde R: 11.3 cm. Dip R: 8.8 cm. Sıraltı Tanımı: Dibe doğru daralan, silindirik gövdeli, düz dipli bir bardaktır. Gövde üzerinde kulba ait izler bulunmaktadır. Desenleri şeffaf sıraltına yapılmış parça, beyaz hamurlu, mor, açık ve koyu mavi dekorludur. Desenlerin konturları siyah renktedir. Eserin yüzeyinde stilize çiçekli dallar arasında insan figürlerinden oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır. Elindeki vurmalı bir müzik aletini çalarken görülen erkek figürü dizleri üzerinde yere oturmuş durumdadır. Üzerinde koyu mavi renkte dökümlü bir kıyafet, başında bir başlık bulunmaktadır. Bu figürün hemen arkasında, başı beyaz bir örtü ile örtülü, açık mavi giysili, iri yapılı bir kadın bulunmaktadır ki, olasılıkla bu figürde elinde tuttuğu küçük müzik aletini çalmaktadır. Bir diğer figür üzerinde açık mavi renkte, yakası V şeklinde açık, etekleri bol ve kıvrımlı bir kıyafet olan kadın figürüdür. Kolları iki yana doğru açık, dans eder durumda gösterilen figürün saçları omuz hizasında ve dağınık durumdadır. Kalın kaşlı ve iri burunludur. Diğer bir figür dizleri üzerinde oturmuş, koyu mavi renkte kıyafeti olan kadın figürüdür. Figür bir kolunu dizi üzerinde tutarken, diğerini yana doğru uzatmıştır. Bu kadın figürünün de saçları

176 167 omuz hizasında ve dağınık bırakılmıştır. Diğer figürünkine benzer bir burun ve kaş yapısına sahiptir. Bu kadın figürünün yanında ise yine dizleri üzerinde oturmuş olan bir erkek figürü bulunmaktadır. Beli kemerli, açık mavi renkte kıyafetli figürün başında uzun bir başlık bulunmaktadır. Bir elini yana doğru uzatmış, diğeriyle ise, bacağını tutmaktadır. Başlığının altında saçları görülen figürün, uzun kaşları, iri burun ve gözleri bulunmaktadır. Dip kısmında küçük kırık ve noksanlıklar mevcut olup, kulbu noksandır. Karşılaştırma: Victoria and Albert Museum da bulunan ve 19. yüzyıla tarihlendirilen, mavibeyaz bir kabın yüzeyinde vurmalı bir çalgıyı çalan erkek figürü ve dans eden bir kadın figürü görülmektedir (Bkz. F. 123). Dans eden kadın figürünün beli kemerli kıyafeti ile vücudunun duruş şekli katalogdaki örneğin 102b numaralı sahnesinde görülen figür ile benzerlik göstermektedir. 93 F.102b F.102c F.102d Ç.102b Ç.102c Ç.102d 93 Arthur Lane, Later Islamic, Resim: 72 a.

177 168 F.103a Ç.103a VAZO Katalog No: 103 İran 17. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 1418 Ölçüleri ve Teknik: h: 31.7 cm. Ağız R: 13.6 cm. Gövde R: 26.6 cm. Dip R: 11.9 cm. Sıraltı Tanımı: Kısa boyunlu, düşük omuzlu, dibe doğru daralan şişkin gövdeli, düz diplidir. Beyaz hamurlu, şeffaf sıraltına mavi ve siyah dekorludur. Desenler mavi zemin üzerine siyah renk ile yapılmıştır. Eserin yüzeyinde stilize bitkiler arasında insan figürleri bulunmaktadır. Figürlerden biri başında dilimli bir taç şeklinde başlığı bulunan genç erkek figürüdür. Bir eliyle yakalamış olduğu hayvanı tutmaktadır ve diğer elinde bir bıçak bulunmaktadır. Ayağıyla da hayvanın vücudu üzerine basan figür olasılıkla hayvanı avlamaktadır ya da kurban etmek üzeredir. Bir diğer figür, başında yüksekçe başlığı, üzerinde beli kemerli kıyafeti ve ayağında yüksek topuklu çizmesi olan kadın figürüdür. Kollarını iki yana açmış, bir ayağı yere basar konumdadır ve bir elinde muhtemelen müzik aleti olan nesneyi tutmaktadır. Bu figürden hemen sonra ise kollarını kadın figürüne doğru yöneltmiş bir erkek

178 169 figürü görülmektedir. Hareket halindeki figürün dilimli tacı ve uzun çizmeleri bulunmaktadır. Dip kısmında küçük kırık ve noksanlıklar bulunur. Karşılaştırma: Eser üzerindeki, bazı figürler 89 katalog numaralı eser ile benzer özellikler taşımaktadır. F.103b Ç.103b F.103c Ç.103c

179 170 F.104 Ç.104 TESTİ Katalog No: 104 İran? 20. Yüzyıl Müze Envanter No: 93.1 Satın Alma 1993 Ölçüleri ve Teknik: h: 22.8 cm. Ağız R: 4 cm. Gövde R: 13.3 cm. Dip R: 5.9 cm. Baskı Tanımı: Ağız etrafı iki sıra yivli, kısa, geniş boyunlu, şişkin gövdeli, boyundan gövdeye bağlanan tek kulplu, halka kaidelidir. Desenler baskı tekniğinde yapılmıştır. Devetüyü hamurlu, kahverengi sırlıdır. Boyun kısmında sakallı bir erkek yüzü bulunmaktadır. Göz, burun, ağız gibi detaylar basit çizgilerle verilmiştir. Gövde üzerinde ise, tam anlaşılamayan geometrik bir bezeme bulunur.

180 171 F.105 Ç.105 KÂSE Katalog No: 105 Uzakdoğu 18. / 19. Yüzyıl Müze Envanter No: 41 / 977 Nakil Ölçüleri ve Teknik: h: 9.2 cm. Ağız R: 18 cm. Dip R: 6.9 cm. Sıraltı Tanımı: Yayvan gövdeli, halka kaideli bir kâsedir. Desenler sıraltına çalışılmıştır. Krem renkte hamurlu, kırmızı, yeşil, sarı, siyah, beyaz ve pembe dekorludur. Dış yüzeyinde, içi kırmızı renkte dolgulu dört adet madalyon bulunmaktadır. Madalyonların içinde ise, oturur durumda insan figürleri görülmektedir. Orta kısmı sivri bir külah şeklinde başlıkları olan figürlerin, gözleri küçük gösterilmiştir. Yakası süslü bir kıyafet giymişlerdir ve iki kollarını göğüsleri hizasında birleştirmişlerdir. Aralarda ise madalyon içindeki figürlere benzer tipte, ancak vücutlarının alt yarısı uzun kuyruklu bir hayvan biçiminde olan yarı insan görünümlü figürler yer alır. Kâsenin iç yüzeyi yeşil renkte sırlı olup, ortada çiçekli bir madalyon bulunmaktadır. Kâsenin iç ve dış ağız kenarlarını iki sıra halinde çiçekli bordür dolanmaktadır. Ağız kenarı ile dipte kırık ve noksanlıklar, gövde üzerinde ince çatlaklar olup, kâsenin bir bölümü alçı ile tümlenmiştir.

181 FİGÜRLÜ KONULAR 3.1. İnsan Figürleri Bizans Dönemi Bizans sanatında insan figürünün kullanımı seramik dışında, çeşitli küçük sanat dallarında, mimari plastikte ve resim sanatında da görülmektedir. Bizans sanatının ilk dönemlerinde birçok imparator, imparatoriçe ve devlet adamının Roma döneminin portre niteliğini taşıyan heykelleri yapılmıştır. Kabartma ikonalarda; dinsel konulu ve imparatorlukla ilgili sahneler olarak, lahitlerin yan yüzlerinde ölü büstü şeklinde, bazı sütun başlıklarında aziz figürleri biçiminde, mozaik ve fresko örneklerinde dağınık yerleştirilmiş, günlük yaşamı içeren sahneler halinde, karşımıza çıkan insan figürüne ayrıca, fildişi levha, kitap kapaklarında, tepsi, kandil gibi objeler üzerinde çoğunluğu dini konuları içeren sahnelerde de rastlanmaktadır. Seramik eserlerde ise genellikle, asker görünümünde ya da bir canavarla mücadele eder durumda 94 tek figürlere yer verilmiştir. 95 İnsan figürlerinin kullanıldığı sırlı seramik buluntuların sayıları az olmakla birlikte, bu buluntular 10. yüzyıl ortası ve 15. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen sürece ait olup, hemen her teknikten örnekler mevcuttur. İnsan figürleri; düz sırlı seramikler, boya bezekli seramikler, sgrafitto, geniş oyma, rölyefli sgrafitto teknikli seramikler üzerinde görülmektedirler. Bezemeler genellikle iç yüzeyde bulunurken, bazı örneklerde dış yüzeyde de görülmektedir. Genellikle tabak, çanak, kâse, küçük boyutlu kaplar ile fincanların iç yüzeylerinde, merkezde; profilden veya cepheden portre niteliğinde gösterilmiş figürler, ayakta veya bağdaş kurarak oturmuş durumdadırlar. Günlük kıyafetler içerisindeki kadın, erkek figürlerinin yanı sıra savaş kıyafetleriyle gösterilmiş tek savaşçı figürleri veya en fazla üç kişiden oluşan savaş sahneleri görülen figürlü kompozisyonlar arasındadır. Bunların dışında; barış zamanında, top oynayıp, müzik aleti çalan, avlanıp, ticaret yapan savaşçılar ile müzisyenler, süvariler, akrobatlar, ejder ya da yılanla mücadele eden Georgios veya Demetrios ile az olarak Hıristiyan ikonografisinden sahneler görülmektedir. 94 Asker figürü için Bkz. Demetre Papanikola Bakırtzı, (Ed.); Byzantine Glazed Ceramics, The Art of Sgraffito, Athens, 1999, Örnek: 34, s.48, Ejderle mücadele eden figür için Bkz. Örnek: 50, s ANONİM, Anadolu Medeniyetleri II, s , ,150.

182 173 Düz sırlı seramiklerden, kahverengi sırlı pişirme kapları üzerinde, sakallı ve göz kısımları kazıma tekniği ile belirginleştirilmiş, basık burunlu, geniş ağızlı, başlarında ucu sivri külah biçiminde başlıkları bulunan erkek figürleri bulunmaktadır. Bu figürler cin ya da cüceye benzer görünümdedirler. Kabın dış yüzeyinde ya da kulplarda kabartma olarak görülen bu figürlerin dışında bazen davul ve düdük benzeri bir müzik aleti çalan figürler 96 ile akrobatlar, ejder ile mücadele eden savaşçılar görülmektedir. Baskı tekniği ile yapılmış kapların iç yüzeylerinde görülen insan figürleri ise, alçak kabartma tekniği ile yapılmıştır. Bu örneklerde cepheden gösterilmiş, uzun etekli ya da çıplak bir kadın figürü, av yapan erkek figürü, mızraklarıyla gösterilmiş savaşçı ve binici figürleri görülmektedir. 97 Bu buluntular yüzyıllar arasına tarihlendirilmektedirler. İnsan figürlerinin görüldüğü diğer bir grup Bizans seramiği yüzyıllara tarihlenen pişirme kapları üzerinde görülen, sakallı, düğme gözlü, düz burunlu, ince kollu, sivri uçlu, konik külahlı figürlerdir. Bu örneklerde gözler iç içe daireler şeklinde gösterilmiştir. Polikrom teknikli örneklerde ise çeşitli aziz figürleri bulunmaktadır. Bu örneklerde insan figürlerine az rastlanmaktadır. 12. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen bazı fincan ve tabakların iç yüzeyinde karikatür formunda olmakla birlikte bireysel özellikler içeren sgrafitto tekniğinde yapılmış insan figürlü örnekler görülmektedir. Cepheden gösterilmiş figürlerin kaşları burunla birleşmektedir. 12. yüzyılın ortalarında görülen sgrafitto teknikli örneklerdeki figürlerde İran etkisi görülmezken, aynı dönemin bitki ve hayvanlı örneklerinde bu etki görülmektedir. 12.yüzyılın ortalarına gelindiğinde insan figürlerinde yeni bir kıyafet anlayışı ortaya çıkmıştır. Korinthos ta bulunan bir grup örnekte erkek figürlerinin uzun lüleli saçlı, pliseli tunikli, örme zırhlı elbiseli, miğferli savaşçı görünümünde oldukları gözlemlenmiştir. Kılıç sallayan bu figürlerin ellerinde oval kalkanlar bulunmaktadır. Kazıma-sgrafitto teknikli seramik örneklerde görülen, savaşçı figürleri cepheden gösterilmişlerdir. Dalgalı saçları omuzlarına düşmektedir ve konik başlığa sahip figürler dar ceketlidir ve kollarının üstü şişkin, dirsekten aşağısı ise dardır. Bazı örneklerde merkezde bulunan büyük figürün etrafında küçük figürler yerleştirilmiştir ve bu 96 Müzisyen figürü için Bkz. Demetre Papanikola Bakırtzı, (Ed.); Byzantine Glazed, Örnek: 9, s Bu teknikte yapılmış insan figürlü parça için Bkz. J. W. Hayes, Excavations at Saraçhane in İstanbul, The Pottery, Volume 2, Oxford, 1992, Plate 4 / a, s. 118, 226.

183 174 figürler savaşır halde gösterilmişlerdir. 13. yüzyıla gelindiğinde 12. yüzyıl ortalarında görülen savaşçı kıyafetleri ortadan kalkmıştır ve yerini erken dönemlerdeki, dar tunikler almıştır. Geniş oyma teknikli seramiklerde ise, aşk temalı konular görülmektedir. 98 Bizans figürlerinde İslam sanatı etkileri görülmekle birlikte özellikle bu etki, Anadolu Selçuklu ve İran Selçuklularına bağlanmaktadır. Bağdaş kurarak oturmuş, yollu desenli kaftan ve şalvar giymiş, kolu tirazlı, başı türbanlı, ellinde kadeh tutan, atlı ve kolunda şahin ile görülen avcı figürleri çeşitli Bizans seramik örnekleri üzerinde rastlanan kompozisyonlardır. Bu insan figürlerinin ve kompozisyonlarının görüldüğü örnekler Selçuklu sanatı etkisinde kalmış örneklerdir. Çünkü tüm bu sahnelerin benzerleri Selçuklu dönemi örneklerinde de görülmektedir. Leningrad Hermitage müzesinde bulunan champleve ve slip teknikli bir Bizans tabağında, Türk tipi oturuşta ve yollu desenli kaftanlı, elinde kadeh ya da bitki olan bir nesneyi tutan figürün görüldüğü örnek, yüzyıla tarihlendirilmiştir. 99 Kubadabad örneklerinde bu oturuş tarzına sahip ve yollu kıyafetli örneklere rastlanmaktadır. Selçuklu etkisinin görüldüğü başka örnekler arasında, Victoria Albert müzesinde bulunan 13. yüzyıla tarihlenen sgrafitto teknikli, Symeon da bulunmuş, yüzeyinde bağdaş kurarak oturan figürün bulunduğu tabak 100 ve Chersonese de bulunmuş yüzyıla tarihlenen champleve ve slip teknikli atlı bir figürün, şahinle avlandığı sahnenin bulunduğu örnekler yer almaktadır. 101 Bu benzerliklerin görüldüğü Bizans örneklerinin Kıbrıs buluntulu olanlarında insan figürlerinde yüz, saç ve giyim biçimleri Doğu figürlerine benzememektedir. Bağdaş kurarak oturma şekli Kıbrıs örneklerinde görülmezken, figürler ayakta, tek veya ikili olarak gösterilmişlerdir. Batı stilindeki kıyafetleri olan figürlerden kadın olanları ince gövdeli, uzun etekli, kıvırcık saçlı gösterilmişlerdir. 102 Bizans kadın figürlerinde genel özellik olarak kadınların yüz ve saçları ile kollarının bir bölümünün açık olduğu görülmektedir Lale Doğer, İnsan Figürlü Bizans Sırlı Seramik Repertuvarına Yeni Bir Örnek, Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: X, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir, 2000, s.59 62, 64 65, 67 68, Örnek için Bkz. Gönül Öney, Bizans Figürlerinde Anadolu Selçuk Etkisi, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, Malazgirt Zaferi Özel Sayısı, Sayı: 3, Ankara, 1971, Resim: Örnek için Bkz. Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, Resim: Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s.91, , Örnek için Bkz., Resim: Sema Bilici, Alanya Tersanesi Seramik Buluntuları, V. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu Bildiriler, Hacettepe Üniversitesi Bölümü, Ankara, 2001, s Sabahattin Türkoğlu, Anadolu da Kadın Giyimi, Antik Dekor, Sayı: 24, İstanbul, 1994, s. 37.

184 175 Korinthos, İstanbul Saraçhane, Büyük Saray ve Yeni Postane kazıları, İznik tiyatrosu kazıları, Daskyleion, Bergama, Selçuk-Ayasuluk, Atina Agora kazıları, Selanik Hipodrom, Filistin Atlit ve Kıbrıs kazıları günümüze ulaşan insan figürlü Bizans seramik buluntularının tespit edildiği çeşitli kazılardır Anadolu Selçuklu Dönemi Bugünkü İran dan, Mezopotamya ya, Suriye ve Anadolu ya kadar olan bölgede gelişen, yüzyıllar arasında görülen Selçuklu hâkimiyeti sırasında mimari süsleme ve el sanatlarında kendini gösteren figürlü örnekler, Avrasya figür üslubu olarak adlandırılan üsluptan etkilenmiştir. İlk olarak Abbasiler ile İslam sanatına giren Orta Asya ve Türk üslubu, daha sonraları Batı Türkistan dan Anadolu ya ulaşan Selçuklular ile güçlenmiştir. Selçuklu figür dünyasını etkileyen bu üslup gelişerek kendini, sivil mimaride; saray, kervansaray, köprü, kalelerde, dini yapılarda; cami, mescit, medrese, türbe ve mezar taşlarında, çini, alçı, örneklerde ve çeşitli yapılarda taş işçiliğinde, ayrıca kandil, şamdan, buhurdan, kapı tokmağı gibi madeni eserler ile kumaş ve cam eserlerde göstermiştir. 105 Anadolu Selçuklu sanatında yaklaşık olarak iki yüz yıl, görülen insan figürleri, farklı sanat dallarında kullanılmasına karşın, belirgin özelliklerini korumuştur. Yüz çizgilerinde, figürlerin duruş biçimlerinde, kıyafetlerinde, saç biçimlerinde genel bir tipoloji ortaya konulmuştur. 106 Selçuklu dönemine ait çeşitli sanat dallarında görülen insan figürlerinin benzerlerine madeni eserler üzerinde de rastlanmıştır. Selçuklu maden sanatında görülen insan figürleri, tek ya da çift olarak madalyonlarda veya frizlerde yan yana dizilerek, bazen ise kalabalık sahnelerin içinde, yuvarlak yüzlü, çekik badem gözlü, örgülü saçlı olarak gösterilmişlerdir. Taht sahneleri, polo oyunları sahneleri, müzisyenler, rakkaseler, hizmetkârlar, avlanan 104 Lale Doğer, İnsan Figürlü, s Gönül Öney, Selçuklu Figür Dünyası, Selçuklu Çağında Anadolu Sanatı, Haz.: Doğan Kuban, YKM, İstanbul, 2002, s. 401, Selçuk Mülayim, Selçuklu Sanatında İnsan Figürünün İkonografik Kaynağı, Antalya 3. Selçuklu Semineri Bildirileri (10 11 Eylül), Antalya Valiliği Yayınları, İstanbul, 1989, s. 92.

185 176 şehzadeler ile ilgili sahneler insan figürlerinin görüldüğü kompozisyonlar arasındadır. 107 Bunlara örnek olarak bazı pirinç şamdanlar üzerinde görülen insan figürlü örnekler verilebilir. Saray yaşamından sahnelerin bulunduğu bu örneklerde, atlı avcı figürleri ve polo oynayan figürler, kolları tirazlı, uzun tunikler giymişlerdir. Bu figürlerin başlarında sarıkları ve haleleri 108 bulunmaktadır. Kollarını çapraz şekilde tutup, yanındaki figürler ile el ele tutuşur durumda gösterilmiş figür grupları bulunmaktadır. 109 Seramik sanatında görülen figürler ile benzer duruş ve yüz biçimlerine sahip insan figürlerine sikkeler üzerinde de rastlanmaktadır. Tahtta oturan ya da bağdaş kurarak oturan figürler, atlı figürler, at ile av yapan ya da atlı avcıejder mücadeleleri sahnelerinde ve portre niteliğinde görülen figürler, konu ve üslup açısından Anadolu Selçuklu figürlerinin genel özelliklerini yansıtmaktadır yüzyıl sonlarında Türkler tarafından yapılmaya başlanan ve 13. yüzyıl ortalarına kadar devam eden kabartma eserler, Selçukluların gündelik hayatlarını ve kıyafetlerini göstermeleri nedeniyle önemlidir. 111 Büyük Selçuklu dönemine ait ştuko kabartmaların da spor, av, mücadele, saray, eğlence, müzik ile ilgili sahneler, süvariler, bağdaş kurarak oturan ve ayakta duran insan figürleri bulunmaktadır. Bu sahneler Anadolu Selçukluları dönemine gelindiğinde yerini taş süslemeye bırakmıştır. Rey de bulunan Büyük Selçuklulara ait bir ştuko kabartmada bağdaş kurarak oturmuş bir hükümdar ve etrafında çeşitli hizmetkârlar bulunmaktadır. Figürlerin yüz tipleri Selçuklu sanatının karakteristik özeliklerini taşımaktadır Ülker Erginsoy, Türk Maden Sanatı, Başlangıcından Bugüne Türk Sanatı, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1993, s Hâle hakkında detaylı bilgi için Bkz. Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatı nda Hâle, 9. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi Bildiriler, Cilt: 1, Kültür Bakanlığı Yayınları / 1703, Ankara, 1995, s Elif Gökçiğdem, Selçuklu Figürlü Süslemelerine Konu Yönünden Bir Yaklaşım: Bir Grup Pirinç Şamdan Üzerinde Görülen Dans Eden Figürler, Sanat Tarihi Defterleri, Sayı: 2, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi Yayın No: 5, İstanbul, 1998, s Adil Özme, Anadolu Selçuklu Sikkelerinde Figür Programı, V. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazı ve Araştırmaları Sempozyumu Bildiriler, Hacettepe Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü, Ankara, 2001, s , Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, s Aydın Taşçı, Selçuklu Mimari Süslemesindeki Alçı ve Taş Kabartma İnsan Figürlerinin Köken ve Gelişimi, Vakıflar Dergisi, Sayı: XXVII, Ankara, 1998, s

186 177 Taş kabartma örnekleri üzerinde görülen insan figürlerinde yine diğer sanat gruplarındakine benzer özellikler görülmektedir. Sakalsız, başları haleli, üç dilimli başlıklı, ellerinde haşhaş dalı, nar tutan figürlerin yanında bazen bir çalgı aleti, bir şahin ya da yaptığı işle ilgili bir nesneyi tutan figürler bulunmaktadır. Konya Kalesine ait iki ayrı kabartmada bağdaş kurarak oturan sarayla ilgili figürler, Akşehir Taş Medrese Müzesi nde sergilenen bir grup mezar taşında ise, bağdaş kurarak oturmuş ve ellerinde haşhaş dalları tutan figürler bulunmaktadır. Cizre köprüsünde ise büst şeklinde görülen insan figürü ay ve güneşi sembolize eden farklı kabartma figürlü örneklerdendir. 113 Köprünün kabartmalarında bağdaş kurarak oturan gezegen simgesi figürler, balık, akrep, yengeç gibi burç sembolleri ile birlikte görülmektedir. 114 Minyatür sanatında da görülen, saray ileri gelenleri, kadınlar, bahçede bağdaş kurarak oturan figürler, elinde kadeh tutan hükümdarlar, yine Selçuklunun diğer sanatlarında rastlanan stilde olup, özellikle minai seramiklerinde görülen şekilde gösterilmişlerdir. Kitab Al- Tiryak, Kitab El-Aghani gibi eserlerde saray hayatını ve av sahnelerini gösteren minyatürlü örnekler bulunmaktadır. 13. yüzyıl başına tarihlenen Varka ve Gülşah Mesnevisine ait minyatürlerde yine, yuvarlak yüzlü, badem gözlü, ufak ağızlı, örgülü saçlı figürler görülmektedir. Yine dönemin minyatürlü örneklerinden olan El Cezeri nin Otomata olarak adlandırılan çalışmasındaki insan figürlerinde de Selçuklu figür geleneğinin devam ettiği görülür. 115 Selçuklu dönemi insan figürlerinin yoğun olarak görüldüğü çinilerde, insan figürleri tek ve gruplar halinde tahtta otururken, at üstünde giderken veya yürürken gösterilmişlerdir. Cepheden gösterilen figürlerin vücutlarının üst kısmında boyun ve kollarında bir burkulma görülmektedir. Baş kısımları tam cepheden, yarım ve tam profil olarak verilen figürler Türk Oturuşu denilen şekilde bağdaş kurarak 116 oturmaktadırlar. 117 Bu örneklerin bazıları 113 Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Figürlü Taş Kabartma ve Heykel, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1978, s.32 33, Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Devri Minyatürleri, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1978, s.140, , , Türklerde bağdaş kurma geleneği ile ilgili detaylı bilgi için Bkz. Emel Esin, Bağdaş ve Çökmek Türk Töresinde İki Oturuş Şeklinin Kadim İkonografisi, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: III, İstanbul, , s Şerare Yetkin, Anadolu da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları No: 1631, İstanbul, 1986, s.166.

187 178 Selçuklular döneminde saray olarak kullanılan Aspendos Tiyatrosu buluntuları arasındaki canlı ve kıvrak insan betimli fragmanlarda görülür. 118 Diğer bir grup örnek ise, Konya Beyşehir Gölü batı sahillerinde yer alan, Selçuklu sultanı Alâeddin Keykubad I. in yaptırdığı saraydır. Saray halkının, şehzade ve cariyelerin, bağdaş kurmuş vaziyette ve ellerinde saltanatı temsil eden bereket sembolü nar ile görüldüğü bu çinilerde bulunan figürlerin sarayın haremine giren ve sultanın en sevdiği yakınları olduğu düşünülmektedir. 119 Kubadabad Sarayı çinilerinde değişik başlıkları bulunan figürler, uzun kaftan veya etekli cepken ile şalvar giymişlerdir. Figürlerin kollarında asalet sembolü olan tiraz şeritleri bulunur. Bereket sembolü nar fidanı ve çifte balık dışında, kudret sembolü kadeh, ellerinde bulunan nesneler arasındadır. 120 Balık tutan figürler balık burcu ile Jüpiter ikilisini yansıtmaktadır. 121 Kadın figürlerinde dövme şeklinde benler görülürken, erkek figürleri sakalsız ve bıyıksız gösterilmişlerdir. Aynı kişinin bir tip olarak birden fazla portresinin yapılmış olduğu örneklerinde bulunduğu bu çinilerdeki figürlerin gözleri kiminde uzun, yatay badem biçiminde, kiminde ise açık ve yuvarlaktır. 122 Saray çinileri arasında tespit edilen iki örnek üzerinde görülen birbirine benzeyen iki figüründe Sultan Alâeddin Keykubad I. ye ait olduğu tespit edilmiştir. Parçalardan birinde sağ elinde nar tutan figürün başında üç dilimli bir külah ve sağ omzunda saltanat alameti tiraz bulunmaktadır. 123 Bu örnekler bugün Karatay Medresesi çini eserler müzesinde sergilenmektedir. 124 Selçuklu dönemine ait insan figürlü örnekler önemli bir saray eğlencesi olan avlanma sahnelerinde de görülmektedir.(bkz. F.20) İran Selçuklularına ait av sahnelerine 118 İsmail Ünal, Antalya Bölgesindeki Çinili Eserler, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: XIV, Ankara, 1974, s. 19, Mehmet Önder, Kubadâbâd Çinilerinde Sultan Alâeddin Keykubâd I. İn İki Portresi, Sanat Tarihi Yıllığı. III, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, , s Alev Pirinççi, Selçukluların Çini Sergeni Kubadabad Sarayı, Kültür ve Sanat, İş Bankası Kültür Yayınları, Sayı: 14, Ankara, 1992, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Turan Erol, Anadolu Selçukluları Çağında Figür Kubâdâbad Çini Figürleri, Kültür ve Sanat, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, Mart 1993, Sayı: 17, s Mehmet Önder, Kubadâbâd Çinilerinde, s Mehmet Önder, Konya Müzesi Çini Eserler Koleksiyonu (Karatay Medresesi) Rehberi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1961., Yaşar Erdemir, Karatay Medresesi Çini Eserleri Müzesi, Konya Valiliği İl Kültür Müdürlüğü Yayın No: 33, Konya, 2001.

188 179 oranla daha sade olan bu kompozisyonlarda avcı figürü bazen tek başına avlanırken görülmektedir. Konya Alâeddin Sarayında bulunmuş olan, beyaz atlı, eldivenli elinde şahin tutan, kaftanı ve başlığı tirazlı avcı figürünün görüldüğü çini parçası bu şekilde avlanan figürlere bir örnektir. Tek avlanan figürlerin dışında grup halinde avlanan, avcı ve yanında av hayvanlarının bulunduğu sahnelerde bulunmaktadır. 125 Bazı örneklerde ayakta duran ve elinde keçi, tavşan gibi av hayvanlarını taşıyan figürler görülmektedir. Bunlar büyük olasılıkla av partilerini tamamlayıp, şölenler için hazırlık yapan hizmetlilerdir. 126 Selçuklu döneminde seramik sanatına gelindiğinde çiniye oranla daha kısıtlı örneğin olduğu görülmektedir. Tespit edilen örnekler üzerinde görülen insan figürlerini özellikle sgrafitto teknikli olanlarını diğer ortaçağ seramiklerinden ayırmak oldukça güçtür. 127 Ancak Anadolu ya özgü yüzler, değişik başlık tipleri ve bordürler sayesinde diğer örneklerden ayrılabilmektedirler. 128 Çeşitli kazılar neticesinde tespit edilen buluntular arasında hemen hemen her bölgede sgrafitto ve champleve tekniğinde buluntular yoğunluktadır. Adıyaman Samsat ve Eski Kahta, Alacahöyük yakınında Kalehisar, Mersin, Yümüktepe, Elazığ yakınında Korucutepe ve İçme Höyük, Antakya, Tarsus, Al-Mina, Beyşehir Kubadabad sarayı ve Ahlât kazılarında bu tekniklerde yapılmış pek çok buluntu tespit edilmiştir. Sgrafitto ve champleve tekniğinde yapılmış insan figürlü örneklerden biri günümüzde İstanbul da özel bir koleksiyonda bulunan, Tarsus tan gelme bir tabağın yüzeyindeki bağdaş kurarak oturan bir saraylı ya da hükümdar figürüdür. Figürün bir elinde kadeh, diğer elinde ise, nar bulunmaktadır. Başında üç dilimli tacı bulunan figür, şalvar giymiştir ve kolları tiraz bantlıdır. Figürün sağ tarafında bir sürahi bulunmaktadır. 129 Şu anda Adana müzesinde bulunan ve Mersin Yümüktepe buluntusu, üzerinde başı sarıklı, kolu tirazlı kadın olması muhtemel figür bulunan yüzyıla tarihlendirilen parça ile yine aynı müzede bulunan Misis ten gelme 12. yüzyıla tarihlendirilen bir tabak üzerinde görülen Selçuklu tipi taçlı bir baş ise diğer figürlü örnekler arasındadır. Ayrıca Adana müzesinde bulunan sgrafitto ve akıtma teknikli, 125 Gönül Öney, İran Selçukluları ile Mukayeseli Olarak Anadolu Selçuklularında Atlı Av Sahneleri, Anadolu, Sayı: 2, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 1969, s.121,129,132, Rüçhan Arık, Masalsı Gerçekleriyle Kubad Abad Çinileri, Skylife, Sayı: 2, İstanbul, 2002, s ANONİM, Türk Dünyası Kültür Atlası Selçuklu Döne mi, Cilt: 2, İstanbul, 1998, s.244, Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Çini, s Örnek için Bkz. Gönül Öney, Bir Grup Selçuklu Seramiğinde İnsan Tasviri, Arkeoloji Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: II, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları İzmir, 1983, Levha: XXXIII, Res.1.

189 180 Misis ten gelme iki çukur tabaktan birinde bağdaş kurarak oturan ve bir elinde kadeh diğer elinde ise, muhtemelen mendil olan nesneleri tutan figürler bulunmaktadır. 130 Diğer tabak ise, rakkase figürlüdür. 131 Kalehisar kazılarında tespit edilen ve günümüzde İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Koleksiyonunda bulunan parçalardan birinde gövdesinin sadece üst kısmı ve baş kısmının yarısı görülen figürün, omuz hizasında kanat olduğu düşünülen yay şeklinde yükselen yuvarlak bir hat bulunmaktadır. 132 Bu nedenle figürün bir melek olduğu ya da bu bölümün bir palmetli dal olduğu düşünülmektedir. Figür yollu bir kaftan giymiştir. Sağ kolunda bulunan tirazda Allah yazısı bulunmaktadır. Aynı kazıda insan başlarının görüldüğü parçalara da rastlanmıştır. 133 Karikatür tarzında işlenen bu başlardan birinde ön kısmı kabarık, etrafı kürklü bir başlık bulunmaktadır. Kalehisar buluntuları arasında tespit edilen champleve teknikli bir fragmanda ise, yüksek başlıklı bir insan figürü görülür. Adıyaman, Eski Kâhta da yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunan bir kâsede bağdaş kurarak oturan iki figürden, soldakinin başı sarıklıdır ve saz çalar şekilde gösterilmiştir. Diğer figür ise, flüt ya da mendil tutmaktadır. Bu ikinci figür diğerine elini uzatmış durumdadır. İki figür arasında ise meyve sepeti bulunmaktadır. Bu örneklerin dışında Keban, Korucutepe de insan başlarının görüldüğü fragmanlar tespit edilmiştir. Ahlât- Adilcevaz da bulunan bir fragman üzerinde görülen insan başı, uzun çekik gözlü, şişman yanaklı olup, başı sarıklıdır. Konya Kalesi civarında bulunan bir tabak fragmanının yüzeyinde bağdaş kurarak oturan figür, iri yeşil noktalı kaftan giymiştir. Kolunda tiraz bant ve sağ tarafında bir kuş figürünün göğüs ve pençeleri bulunur. Erken İslam sanatlarında bu şekilde bağdaş kurarak oturan sultan ve sarayı sembolize eden iki kuş figürü, genellikle de tavuskuşu figürü kullanılmaktadır. 13. yüzyıla tarihlendirilen Samsat kazısı buluntulu ve günümüzde Adıyaman kazısında bulunan bir başka fragman üzerinde yine bağdaş kurarak oturan, kaftanlı, kolu tirazlı bir figür bulunmaktadır. Sol elinde kadeh tutan figürün diğer eli beline dayanmış şekildedir. Bir başka figürlü örnek olan, Amasya müzesinin deposunda bulunan champleve teknikli bir tabağın ortasında ise, yine bağdaş kurarak oturduğu düşünülen, kolları tirazlı, yassı tepeli, iki tarafı sarkık bir başlık bulunan figür yer 130 Gönül Öney, Bir Grup Selçuklu, s.86, Örnek için Bkz. ANONİM; Alâeddin in Lambası, Anadolu da Selçuklu Çağı Sanatı ve Alâeddin Keykubâd, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayınları, İstanbul, 2001, s Örnek için Bkz. Gönül Öney, Bir Grup, Levha: XXXIV, Res Örnek için Bkz. Gönül Öney, Bir Grup, Levha: XXXIII, Res.2.

190 181 almaktadır. 134 Ankara Etnografya Müzesi nde kayıtlı bir kâseye ait insan figürlü, sgrafitto teknikli parçanın yüzeyinde iki figür bulunmaktadır. 135 Figürlerden biri iri badem gözlü, düz burunlu, kalın kaşlı, ince dudaklı, sağ yanağında beni olan, saçları lüleler halinde omzuna dökülen, börkü iki dilimli ve beneklerle süslü, ön planda duran, yuvarlak yakalı, önden açık, uzun kollu giysili, parmakları arasında bir nesne tutan ve kıyafeti beneklerle bezeli bir figürdür. Diğer figür ise, çember bir sakalı olan, iri badem gözlü, kalın kaşlı, düz burunlu, küçük ağızlıdır. Börkünün tepesinde mücevhere benzer bir süs bulunan figürün uzun saçları omzuna dökülmektedir. Kaftanı pars beneği desenli olup, uzun kollu, bele kadar düğmeli ve yuvarlak yakalıdır. Sol elinde polo sopası, sağ elinde ise diğer figüre doğru uzattığı, içinde üç tane nar dalı olan kadehi tutmaktadır. Samsat kazısında bulunan bir diğer sgrafitto teknikli fragmanda elinde kadeh tutan ve bağdaş kurarak oturmuş, kaftanlı, kolu tirazlı, sağ tarafında meyve kâsesi ve ebedi hayatı temsil eden nar olan bir figür bulunmaktadır. Tokat müzesinde bulunan bir başka fragmanda ise, cepheden iki figür, stilize dal etrafında görülmektedir. Biri kadın diğeri erkek olan figürlerden erkek solda yer almaktadır. İri palmet desenli kaftanlı figürün kolları tirazlıdır ve elindeki meyveyi kadına sunmaktadır. Figürün yüksekçe bir başlığı bulunmaktadır. Yuvarlak yüzlü, iri gözlü, ufak ağızlı yüzlerde ve detaylarda karikatür etkisi görülür. Ankara Etnografya müzesinde bulunan bir kâseye ait fragmanda ise, bir yapıya ait yuvarlak kemerli pencereli dekor bulunur. Bu pencerelerin içinde iri rozetli kaftan giymiş, uzun saçlı, iki tarafı kabarık, ortası çukur başlıklara sahip figürler yer alır. 136 Samsat kazılarında ise, altı adet sgrafitto teknikli fragman tespit edilmiştir. Bunlardan ikisinde taht ile ilgili sahneler bulunmaktadır. Cepheden, bağdaş kurarak oturmuş, tiraz bordürlü kaftan giymiş sultanların tasvir edildiği bu kompozisyonlardan birinde, sultana meyve uzatan bir başka figür daha bulunmaktadır. Bir diğer parçada ise sadece eli görülen figürün, elinde diğer iki fragmanda olduğu gibi içki bardakları bulunmaktadır. Aynı kazıya ait iki fragmanda ise, kol ve bedenlerinin bir bölümü görülen, tirazlı bordürlü kaftanlar giymiş figürler 134 Gönül Öney, Bir Grup Selçuklu, s.91 94, Örnek İçin Bkz. Yıldız Meriçboyu, Figürlü Bir Selçuklu Kâsesi, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: IX-X, İstanbul Üni. Ede. Fak. Sanat Tarihi Enstitüsü, İstanbul, 1981, s.208, Resim: Gönül Öney, Bir Grup Selçuklu, s

191 182 bulunmaktadır. Bir diğer parçada üzerinde ise, karikatürize edilerek gösterilmiş erkek figürü bulunmaktadır. Figürün gözlüklü, kısa saçlı, sarığa benzeyen başlığı bulunmaktadır. 137 Anadolu Selçuklu sanatında insan figürlerine maske şeklinde baş tasvirleri arasında da rastlanmaktadır. Mimari süslemede, taş, alçı, çini, maden sanatı gibi çeşitli sanatlarda görülen bu figürlerin seramik sanatında görüldüğü çeşitli örnekler bulunmaktadır. Bu örneklerden, Ahlât kazılarında tespit edilen sgrafitto teknikli bir kâseye ait fragmanda, maske şeklinde insan yüzlü bir güneş tasviri bulunmaktadır. Figürün yay şeklindeki kaşları, burun hattıyla birleşmektedir. Badem gözlü, kıvrımlı çeneli ve yanağı benli olan figür oldukça şematize edilmiştir. Aynı kazıya ait buluntulardan olan bir testiye ait kulplar arasında iki tarafta maske şeklinde iri birer insan başı tasviri bulunmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesine ait çeşitli sırsız ve barbutin teknikli küplerde de maske şeklinde insan başı kabartmalarına rastlanmaktadır. Bu küplerin boyun kısımlarında kulplarının üst kısmında gövdeleri üzerindeki diğer figürlerden farklı ve büyük olarak yapılmış insan başı kabartmaları bulunmaktadır. Cepheden görünen bu baş tasvirleri dolgun yanaklı, iri badem gözlü, yay gibi kavisli kaşlı, ince, uzun burunlu ve ufak ağızlıdırlar. Başlarında üçgen biçimli taçlar boyunlarında inci dizileri şeklinde sarkıntılı gerdanlıklar ve saçlarında broşlar bulunan bu figürlerin arslan, kuş, siren gibi çeşitli hayvanlar, fantastik yaratıklarla ve diğer insan tasvirleriyle birlikte verilmelerinin sebebi, kötü ruhlara karşı koruyucu nitelik taşımalarıdır. Bazı örneklerde taht saray görevlileriyle birlikte ya da taht sahnelerinde yanındaki figürlerden daha büyük gösterilen bu maskeler hükümdarı koruyucu bir nitelik taşımaktadır. Anadolu Selçuklu sanatında insan başı betimli tasvirlere genellikle sırsız örneklerde rastlanmıştır. Ancak Anadolu dışı İslami örneklerde sırlı seramikler üzerinde de insan başı tasvirleri bulunmaktadır. Çinili Köşk koleksiyonunda bulunan 12. yüzyıl sonu 13. yüzyıl başına tarihlendirilen sırsız ve barbutin teknikli bir küp fragmanında, hükümdar, saraylı ve hayvan figürlerinin arasında bulunan bir madalyonun içinde palmet yaprağı biçiminde bir maske şeklinde insan başı bulunur. Türk ve İslam Eserleri müzesinde bulunan yüzyıllara tarihlendirilen ve Diyarbakır yöresine ait bir küp fragmanı üzerinde de, birbirine bitişik üç insan başı görülür. Ayrıca Selçuk Jean Kilisesi ve çevresinde yapılan kazı çalışmaları sırasında, Konya Alâeddin 137 Lale Bulut, Samsat Ortaçağ, s

192 183 tepesinde bulunan maske şeklindeki başlar ile günümüzde Konya Karatay Medresesi Müzesinde bulunan uzun saçlı bir insan başı diğer örnekler arasındadır. Tüm bu tasvirler belli bir şahsın betimlenmesinden çok fantastik dünyanın sanata yansıması olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumda Şamanist düşünce ve Gök Tanrı inancının etkileri bulunmaktadır. 138 Tüm bu örnekler doğrultusunda Anadolu Selçuklu dönemi insan figürlerinin betimlenmesi ve giyim kuşam anlayışları ile ilgili bazı genellemelere varılabilir. Buna göre, figürlerde, dolgun yanaklı, yuvarlak yüzlü, iri çekik gözlü, ufak burunlu ve ufak ağızlı, Moğol tipi görülür. 139 Bu tip Bezelikteki kazılarda tespit edilen kadın ve erkek figürlerini gösteren Uygur fresklerinde 140 görülen figürlere benzemektedir. 141 Burun ile ağzın çizgi ve noktalar halinde gösterildiği bu yüzlerin üst kısımlarında, uçları birbirine yaklaşmış şekilde duran iki yatay çizgi figürlerin kaşlarını oluşturmaktadır. Kaşlar arasından başlayan burunlar, tek ya da çift düşey çizgi halindedir. Figürlerin dolgun çeneleri bazen, küçük bir çıkıntı halinde bazen ise baş kütlesinden ayrılmamış durumda belirsiz olarak gösterilmiştir. Figürler genellikle cepheden, bazı örneklerde ise, üç çeyrek dönüşümlü olarak gösterilmişlerdir. Farklı insan tasvirlerinde ve hatta çeşitli fantastik figürlerin görünüşlerinde genel yüz şeması, küçük farklılıklarla uygulanmıştır. 142 Sarayla ilgili av, çalgı, raks, polo, cirit oyunları, içki âlemleri, tahtta oturan sultanlar ve gözdeleri, ayakta dizili duran muhafızlar, hizmetkârlar insan figürlerinin kullanıldığı sahnelerdir. Bağdaş kurarak oturur durumda gösterilen sultan veya saray soyluları ellerinde, bereketi ve ebedi hayatı simgeleyen kadeh (Bkz. F. 9 17), nar, haşhaş dalı, çiçek tutarken 138 Lale Bulut, Anadolu Selçuklu Sanatında Maske Şeklindeki İnsan Başı Tasvirleri ve İkonografik Kaynağı Üzerinde Düşünceler, Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: X, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir, 2000, s.22,28 33, Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Fresklere görülen Türk tipi hakkında detaylı bilgi için Bkz. Baybars Gülensoy, Kaya-Duvar Resimleri, Fresk ve Balballarda Eski Türk Tipi Figürleri, Erdem, Aydın Sayılı Özel Sayısı: III, Sayı: 27, Ankara, 1997, s Nurcan Özcan, Anadolu da Türk Çini Ve Keramik Sanatında İnsan Figürü, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1971, s Selçuk Mülayim, Selçuklu Sanatında, s.92.

193 184 gösterilmişlerdir. Bazen kişinin yaptığı işi belirten çalgı aleti, polo sopası, gergef, şahin ile birlikte gösterildikleri sahnelerde olmuştur. 143 Ebedi hayatı simgeleyen kadeh aynı zamanda ölümsüzlük içkisi fikrini vurgulayan bir hâkimiyet sembolüdür. Bereket simgesi olan nar ise aynı zamanda bir cennet sembolü, polo sopası da, bir çeşit iktidar atribüsüdür. 144 Selçuklu giyim anlayışının genel çerçevesini başta taşınan börk, vücuda giyilen kaftan, kaftan altında hırkalar, ceketler ve gömlek oluşturmaktadır. Alta giyilen şalvar ve ayağa giyilen çizme veya ayakkabı kıyafeti tamamlamaktadır. 145 Bazen önü kabartmalı börkler yerine üç dilimli taç kullanılmaktadır. Figürler Hıristiyan sanatının etkisi olan ve soyluluğu gösteren hậlelere sahiptirler. 146 Erkek ve kadın figürlerinin çoğu birbirlerine benzemektedir. Erkek figürleri eğer genç ise, ancak yalnızca erkeklerin kullandığı börk denilen başlıklarından ayırt edilirler. 147 Börkler beyaz ya da kırmızı çuha veya keçeden yapılmışlardır ve 14. yüzyıllarda kırmızı renkte kullanılan börklerin ön tarafları yüksek ve kürklüdür. 149 Bu yüksek ve kürklü börklere çeşitli malzemeler üzerinde rastlanmaktadır. Kitab-el Aghani el yazmasında Bedreddin Lülu nun başında, Kitap-el Tiryak ta saray sahnesinde hükümdarın başında, Kalehisar buluntusu, sgrafitto teknikli bir parçada ve Kubadabad Sarayı buluntusu olan bir melek figürünün başında görülmektedir. 150 Kadın figürlerin başlarında diadem bulunmaktadır ve kadınlar erkeklere oranla daha fazla mücevher takmaktadırlar. Erkek ve kadın figürlerinin saçları uzundur. Bazı örneklerde dövme geleneğinden gelen yapma benler, kötülükten korunma 143 Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Yıldız Meriçboyu, Figürlü Bir Selçuklu, s Mehmet Alpay Köymen, Alp Arslan Zamanı Türk Giyim Kuşamı, Selçuklu Araştırmaları Dergisi, Üçüncü Sayısından Ayrı Basım, Ankara, 1971, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Yıldız Meriçboyu, Figürlü Bir Selçuklu, s Zeki Oral, Selçukilerde Giyim Eşyası, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: 5, Cilt: 5 6, Ankara, , s Nurhan Atasoy, Selçuklu Kıyafetleri, s Özden Süslü, Tasvirlere Göre, s. 156.

194 185 amacıyla erkek ve kadın figürlerin yüzlerinde görülmektedir. 151 Siyah bir boya ile tek bir nokta halinde yapılan bu benli örneklere, Kubadậbậd Sarayı çinilerinde rastlanmaktadır. Selçuklu döneminde kadınların saçlarını örerek omuzlarına sarkıttıkları bilinmektedir. Alậaddin Keykubad I. in Konya dış Kalesi kabartmaları arasında bulunan kadın yüzlü kanatlı bir melek figürünün taç biçimli üç dilimli başlığının altından beline kadar sarkan örgülü saçları olduğu görülmektedir. 152 Çini ve seramikler üzerinde bu örgülü saçlar; kulak hizasında, omuza kadar inen düz, dışa kıvrık saçlar, örgülü saçın kulak arkasında bağlanması ve değerli taşlarla süslenmesi, tek örgülü olarak önden ve arkadan omuza, bele kadar inen örgüler şekillerinde görülmektedirler. 153 Selçuklu döneminde yalnızca kadınların değil, erkeklerinde uzun saçlı oldukları bilinmektedir. 154 Varka ve Gülşah minyatürlerinde her iki figüründe uzun örgülü saçlarının dizlerine kadar uzandığı görülmektedir. 155 Selçuklu kadınları Kubadậbậd Sarayı figürlerinde görülen başlarına üç dilimli, kenarları değerleri taşlar ile süslü başlıklar ya da uçları arkaya doğru sarkan külah biçiminde başlıklar kullanmışlardır. Kubadậbậd Sarayı figürlü çini örnekleri arasında sivri tepelikli, saç topuzuna benzeyen başlılar ve Konya Selçuk Köşkü çinilerinde ise, tepesi yuvarlak, püsküllü başlıklara sahip figürlere rastlanmıştır. görülmektedir. Kadın figürleri arasında Kubadậbậd Sarayı çini örneklerinden birinde görülen başında meyve sepeti taşıyan, çarşaflı bir kadın figürü ilginç bir örnektir. 156 Ayrıca yine aynı saraya ait bir başka çini örnekte görülen başına ek saç takmış kadın figürü de oldukça farklı bir örnektir Yıldız Meriçboyu, Figürlü Bir Selçuklu, s Mehmet Önder, Selçuklu Devri, s Özden Süslü, Tasvirlere Göre, s Selçuk Mülâyim, Selçuklu İkonografisinde Saç, Editör: Emine Gürsoy Naskali, Saç Kitabı, İstanbul, 2004, s Oktay Aslanapa, Türk Tarihinde Saç Biçimleri, Editör: Emine Gürsoy Naskali, Saç Kitabı, İstanbul, 2004, s Örnek için Bkz. Mehmet Önder, Selçuklu Devri, Res Örnek için Bkz. Mehmet Önder, Selçuklu Devri, s. 2 3., Res. 16.

195 186 Selçuklu devri figürlerinde kıyafeti oluşturan önemli kısım kaftanlardır. Selçuklu sultanlarına hâkimiyet sembolleri arasında hediye olarak verilen hil atların en önemlisi bu elbise ve kaftanlar olmuştur. 158 Kaftanlar genellikle önden açık, sağdan sola kapanan şekildedirler. Önden açık, iki ön parçası bel hizasında kemerle tutturulan kıyafet örneklerine ise, Varka-Gülşah minyatürlerindeki kadın figürlerinde rastlanmaktadır. Bir diğer Selçuklu kıyafet tipide, yuvarlak yakalı, önden açık elbiselerdir. Bu tip elbiselere Anadolu Selçuklu dönemi çinileri üzerinde rastlanmaktadır. Dönemin tüm kaftan ve elbiselerinde ortak özellik kıyafetlerdeki tiraz şeritler ile yaka, kol ve etek kenarlarında bulunan süslemeli bordürlerdir. 159 Tiraz mevki ve unvan simgesi olarak kullanılmıştır (Bkz. F ). İnce ve kalın olarak kullanılan bu tirazlar, kişinin toplumdaki mevkiini göstermektedir. Bazı örneklerde üstü yazılı tirazlara da rastlanmaktadır. 160 Boydan görülen örneklerde figürlerin etek uçlarının dizin altında olduğu, kıyafetin altında dizlere kadar uzanan çizme ya da ayak bileklerine kadar gelen geniş paçalı şalvarlar giydikleri görülmektedir. Bazı Selçuklu hükümdarlarını gösteren sahnelerde hükümdarların ellerinde mendil tuttukları, bazı sahnelerde de, ellerini korumak amacıyla eldiven giydikleri görülmektedir. Bazı örneklerde erkek figürleri küpe, kolye, bilezik takmış halde görülmektedir. 161 Selçuklu döneminde savaşçıların ise, örme zırhlar giydiği, savunma silahı olarak en fazla kalkanı kullandıkları çeşitli tasvirlerden anlaşılmaktadır. 162 Selçuklu sanatında tasvir edilen figürler sembolik anlamlar taşımaktadırlar. Bu sembollerin atribüler ile birleştirilmesi Selçuklu dönemi süsleme anlayışını zenginleştirmektedir Selçuklu hükümdarlarına verilen hükümdarlık sembolleri hakkında detaylı bilgi için Bkz. Salih Koca, Türkiye Selçuklu Devleti Hükümdarlarının Aldıkları ve Kullandıkları Hâkimiyet ve Hükümdarlık Sembolleri III. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Mayıs 1993, Selçuklu Üniversitesi Yayınları No: 121, Selçuklu Araştırma Merkezi Yayınları No: 11, Konya, 1994, s Nurhan Atasoy, Selçuklu Kıyafetleri, s , Özden Süslü, Tasvirlere Göre, s Nurhan Atasoy, Selçuklu Kıyafetleri, s. 141,143, Tülin Çoruhlu, Tasvirlere Göre Selçuklu Silahları ve Bu Silahların Osmanlılardaki Devamı", VI. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi, Konya, 1996, s Yıldız Meriçboyu, Figürlü Bir Selçuklu, s. 207.

196 Beylikler ve Erken Osmanlı Dönemi Erken Osmanlı dönemi madeni eserleri figürlü örneklerin görüldüğü malzemelerdendir. Çeşitli tunç şamdanların gövdelerinde yer alan madalyonların içlerinde eğlence, içki, av ve taht ile ilgili sahnelerde, çeşitli insan figürlerine, rakkaselere rastlanılmaktadır. 164 Niğde de Hüdavend Hatun Türbesi nin kapısındaki yan nişin üst kısmındaki süslemede biri bacaklarını iki tarafa açmış dik duran ve elinde büyük olasılıkla bıçak olan nesneyi tutan figür ile diğeri yerde uzanmış ve ölü durumda bir figür daha görülmektedir. 165 Bu çeşitli sanat dallarında görülen bazı insan figürlerine aynı dönemin seramik malzemesi üzerinde sadece tek bir örnekte rastlanmaktadır. Bu örnek, 1984 yılı İznik Çini Fırınları Kazısında bulunan Milet işi olarak adlandırılan bir kap parçasının üzerinde bulunan figürdür. 15. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen kırmızı hamurlu parça, beyaz zemin üzerine mavi ve lacivert renkler ile bezelidir. Dilimli bir alanın içinde insan figürüne ait yüzün bir bölümü bulunmaktadır. Badem gözlü figür 166 yüz şekli itibariyle Anadolu Selçuklu figürlerine benzemektedir Osmanlı Dönemi 17. yüzyılda seramik kaplardaki çizimlerde bozulmalar ortaya çıkmıştır ve aynı dönemde insan figürlü örneklere bir eğilim başlamıştır. İznik seramiklerinde ilk insan figürü 16. yüzyıla tarihlendirilen bir maşrapa üzerinde görülür. Bu örnek dışında yine aynı döneme ait bir tabak üzerinde bulunan büst dışında, yüzyılın sonuna kadar figürlü hiçbir örnek görülmemektedir. 164 Gönül Öney, Beylikler Devri Sanatı XIV. XV. Yüzyıl ( ), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1989, s Şerare Yetkin, Bazı Selçuklu ve Beylikler Devri Taş Süslemelerindeki Figürlü Plastikle İlgili İkonografik Yorumlar, Sanat Tarihinde İkonografik Yorumlar Güner İnal a Armağan, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dizisi: 4, Ankara, 1993, s Oktay Aslanapa- Şerare Yetkin,-Ara Altun, İznik Çini Fırınları Kazısı, II. Dönem, , İstanbul Art Merkezi, 1989, s. 141.

197 yüzyılda İstanbul-İznik üretimi olarak yapılan insan figürlü tabaklarda 16. yüzyıl İznik örneklerinin kalitesi bulunmamaktadır. Bu örneklerde görülen figürlerdeki çizgi kalitesi ve desenler yine 17. yüzyıla ait minyatürler ile benzerlikler göstermektedir. Ender örnekler dışında kompozisyonlar tek figürden ve figürlerin bir hareket anını gösteren görüntülerden oluşmaktadır. 17. yüzyıla tarihlendirilen tabaklarda görülen tek kadın figürlerinden oluşan kompozisyonlarda kadınların ellerinde çiçekler mevcut olup, kadınlar çiçekleri koklamaktadırlar. Raks eden kadın figürleri uzun saçlıdır. Erkek figürleri ise, şiir okuyan, esir taşıyan, çiçek koklayan, ip cambazlığı yapan kompozisyonlarda görülmektedir. Ayrıca bazı insan figürleri elinde kadeh ile tahta oturmuş durumda ve yüzlerinde maskeler ile gösterilmişlerdir. 167 İnsan figürlü İznik seramik örneklerinden birisi, 16. yüzyıla tarihlendirilen tabaktır. Tabak üzerinde Cenovalı bir insan figürü görülmektedir. 168 Olasılıkla Cenovalı tüccarların İznik ile yaptıkları ticaret sonucu özel bir sipariş olarak verilen tabağın ortasında bir madalyonun içinde, cepheden, büst şeklinde gösterilmiş, başında başlığı bulunan, bir figür bulunmaktadır. Figürün bulunduğu alanın gerisi bir doğa görünümüne sahiptir. Madalyonun etrafını iri çiçek rozetleri çevrelemektedir. Diğer bir insan figürlü İznik örneğinde 17. yüzyıla tarihlendirilen Rumca kitabeli bir tabakta sağ omzunda tüfeği bulunan yeniçeri suçlu bir Balkanlı erkeği getirirken görülmektedir. Figürlerin yüzleri portre niteliği taşımamaktadır ve yaptıkları işle gösterilmiş olmaları tabakların anı tabakları olarak yapıldıklarını göstermektedir. İznik yapımı figürlü tabaklarda figürlerin başlarında bulunan başlıklar, Osmanlı İmparatorluğunda o dönemde kullanılan başlıklar olup, farklı başlıkların bulunduğu örneklerde yabancı uyruklu kişilerin tasvir edildiği anlaşılabilmektedir. Kadın figürleri uzun kaftanlı, şalvarlı, uzun gömlekli, bürümcük etekli olup, yukarıya doğru genişleyen konik başlıklara sahiptirler. Kadınların örgülü saçları saç bağı ile son bulmaktadır. Tek kadın figürlü kompozisyonlarda ellerden biri kuşakta dururken, diğeri çiçek ya da tütün çubuğu tutar durumdadır. Kadın figürlerinin kemerlerinde ve kuşaklarında mendil ya da hançer bulunmaktadır. 167 Faruk Şahin, İnsan Figürlü Çini Tabaklar, Antik Dekor, Sayı 45, İstanbul, 1998, s. 87, Faik Kırımlı, İznik Çinileri ve Cenovalı Çini Tüccarlar, Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s. 51.

198 yüzyıla tarihlendirilen insan figürlü İznik örneklerinde tabakların merkezindeki kompozisyonun etrafını bitkisel bir bordür çevrelemektedir. Genellikle yeşil, kobalt mavisi, turkuaz, mercan kırmızısı gibi renkler kullanılmıştır. Bu örneklerde görülen figürler minyatür, kıyafet albümlerindeki figürler ile benzer özellikler taşımaktadır. Çiçek koklayan figürler ise Osmanlı padişahları için hazırlanan Ş name lerden etkiler taşımaktadır. Hatta bir tabakta görülen ip cambazlarından oluşan kompozisyon Surname minyatürlerinden etkilenerek yapılmıştır yüzyıla ait birçok tabakta I. Ahmed için hazırlanan albümdeki figürlere benzeyen tek figür örneklerine rastlanmaktadır. Bunlar kaba görünümde olmayan, oldukça zarif figürlerdir yüzyıla tarihlendirilen Kütahya insan figürlü tabaklarında merkezi kompozisyonda kadın ve genç kız tasvirleri bulunmaktadır (Bkz. F ) ve figürlerde İznik örneklerinde görülen Osmanlı minyatür üslubunun izleri görülmemektedir. Uzun kaftanlı, bol pantolonlu, başlarında sağ omuzlarına yatık başlıkları olan tek kadın figürleri görülmektedir. Bu kadın figürleri bazı örneklerde ellerinde çiçek tutarken ya da bu çiçekleri koklarken gösterilmişlerdir. Uzun saçlarını iki omuzu üzerinden geriye veya sol omzundan geriye doğru sarkıtan figürlerde saç bağı bulunmaktadır. Figürlerin başlıkları ile şalvarları aynı kumaştandır. Tüm bu kadın betimlemelerinde kulak hizasında figürlerin saçları arasına sıkıştırılmış çiçekler bulunmaktadır. Tabaklar içindeki bu kadın figürlerinden oluşan kompozisyonlarda figürlerin iki yanında iri yapraklı çiçek buketleri bulunmaktadır. Figürlerin yüz çizgilerinde genellikle hep aynı şema işlenmiş olup, bazı örneklerde çizgi oyunları ile yüzler farklılaştırılmıştır. Bazı örneklerde ise kadın vücutları uzatılmıştır. Çubuk içen kadın figürleri 171, satıcılar, kalkanlı erkek figürleri Kütahya örneklerinde görülen diğer sahnelerdir. Kütahya örneklerinde tabaklarının yanı sıra vazo, şekerlik gibi objeler üzerinde de figürlü kompozisyonlara rastlanmaktadır. Siyah, kobalt mavisi, yeşil, turkuvaz, sarı, mangan moru, aşı kırmızısı gibi renkler bu dönem figürlü örneklerinde kullanılan renkler arasındadır. Bu tabaklar İznik figürlü 169 Faruk Şahin, İnsan Figürlü, s Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, s Çubuk içen kadın figürü için Bkz. Hülya Bilgi, Suna ve İnan, Örnek: , s

199 190 tabaklarına oranla daha küçüktürler. Kütahya örneklerinde görülen insan figürleri çocuksu çizgilerde ve karikatürize edilerek çizilmişlerdir. 172 Suna ve İnan Kıraç Vakfı koleksiyonunda 290 envanter numarası ile kayıtlı, bir şişenin üzerinde el ele tutuşmuş ve ellerinde gül ile lale demetleri tutan dört kadın figürü bulunan örnek ile yine aynı koleksiyonda 453 envanter numarası ile kayıtlı tabağın yüzeyinde elinde çiçek tutan bir kadın figürü ve yanında erkek çocuğu bulunan örnekler diğer Kütahya grubu figürlü örnekleri arasında daha farklıdırlar. 173 Aynı koleksiyonda yer alan 236 envanter numaralı bir diğer insan figürlü örnek ise, 18. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen şekerliktir. Şekerliğin yüzeyinde ellerinde çiçek bulunan iki kadın, biri çubuk içen iki erkek figürü ve aralarında da iki adet uçan kuş, at ve tavuskuşu figürü bulunmaktadır. Koleksiyondaki 332 envanter numarası ile kayıtlı tabakta da ağız ve burnu çizilmemiş, belinde aletleri asıl olan ciğer satıcısı, iki yana doğru uzatarak astığı sopalara asılı ciğerler ile gösterilmiştir. 174 Kütahya seramik örneklerinde yerel kıyafetler içinde bulunan insan figürlerinin dışında İncil ve Tevrat tan alınma sahnelerde bulunan figürler ile aziz tasvirleri insan konulu diğer kompozisyonları oluşturmaktadır. 175 Suna ve İnan Kıraç koleksiyonunda 322 envanter numarası ile kayıtlı bir tabak üzerinde bulunan sarı renkte cüppeli, mor renkte şalvarlı, sağ elinde çiçek tutan papaz figürü ile aynı koleksiyonda 326 numara ile kayıtlı bir başka tabak üzerinde de sağ elinde mızrağıyla ilerleyen, yeşil gömlekli, mor şalvarlı, Aziz Georgıos figürü bu tipteki seramik örneklerindendir. 176 Benzer bir sahne Kahire Müzesinde bulunan dikdörtgen biçimindeki matara üzerinde görülmektedir. Atlı ve mızraklı bir figür dragonla mücadele etmektedir Faruk Şahin, İnsan Figürlü, s.87, Hülya Bilgi, Suna ve İnan, s. 86, Şebnem Akalın Hülya Yılmaz Bilgi, Yadigâr-ı Kütahya, Suna ve İnan Kıraç Koleksiyonunda Kütahya Seramikleri, Vehbi Koç Vakfı, Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Yayını: 2, İstanbul, 1997, s Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri Keramik Sanatı, Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, s John Carswell, A Mınor Group Of Late Turkısh Pottery, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı : I, ( ), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Enstitüsü Yayını, İstanbul, 1965, s. 6.

200 yüzyıla gelindiğinde ise, Kütahya seramiklerinde Atatürk, Kazım Karabekir, İsmet İnönü gibi Cumhuriyet kurucuları ile Atilla, Cengiz Han gibi Türk büyüklerinin portreleri yapılmaya başlanmıştır li yıllardan sonra fotoğraftan büyütülerek yapılan portre fotoğrafları, 1960 sonrası ise, Osmanlı minyatür sanatının örnekleri Kütahya seramiklerde görülmektedir İran Grubu Büyük Selçuklular ile gelişme göstermeye başlayan çini sanatı örneklerine Moğol istilası nedeniyle İran daki mimari eserler üzerinde pek fazla rastlanılmamaktadır. Bu yüzden Büyük Selçuklularda çini ve seramik alanındaki gelişim daha çok seramik malzeme üzerinde ortaya çıkarılan farklı tekniklerle kendini göstermiştir. 179 Büyük Selçuklular İran dan Anadolu ya kadar uzanan bir coğrafyada hüküm sürmelerine karşın, seramik sanatında en yoğun ve iyi üretimlerini İran bölgesinde ortaya koymuşlardır. Lüster, minai, sgrafitto, tek renk ve sıraltı gibi tekniklerde yapılan seramiklerde görülen figürler; Orta Asya göçebe sanatının da etkisiyle bağdaş kurarak oturan, kaftanlı, kolları tirazlı, börk tipi başlıkları olan hükümdarlar ve saray soylularından oluşmaktadır. Selçuklu seramiklerinin ana konusunu oluşturan bu sahnelerde, ellerinde ebedi hayat suyunu ve gücü temsil eden kadehi tutan sultan figürleri genellikle ayakta ikili ya da daha kalabalık bir gruptan oluşan kompozisyonlarda gösterilmişlerdir. Çoğu sahnede tahtın alt ve üst kısımlarında sarayı ve cenneti sembolize eden tavus çifti figürleri bulunmaktadır. Kompozisyonlarda genellikle taht sahnesi av sahnesi ile birlikte canlandırılmaktadır. Av sahnelerinde ikili avcı figürlerinin yanı sıra, grup halindeki figürler ve avcı kuşlar ile birlikte avlanan avcı figürlerine de rastlanmaktadır. Av sonrası yapılan içkili ziyafet sahneleri, müzikli eğlenceler ve elinde ucu kıvrık polo sopası ile polo oyunu oynayan atlı figürler, minai teknikli seramiklerde sıklıkla kullanılan sahneler arasındadır. 180 Bazı İran Selçuklularına ait seramik tabaklarda figürler yollu kaftan giymişlerdir. Kaftanları yakasız, düğmesiz ve kemersizdir Faruk Şahin, İnsan Figürlü, s Şerare Yetkin, Türk Çini Sanatından Bazı Önemli Örnekler ve Teknikleri, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: I, ( ), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Enstitüsü Yayını, İstanbul, 1965, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu Seramik Sanatında Resim Programı Ve Gelişen Figür Üslûbu Sanat Tarihi Dergisi, Aydoğan Demir e Armağan, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, Sayı: XIII / 1, İzmir, Nisan 2004, s , Gönül Öney, Bir Grup, s

201 yüzyıllara tarihlendirilen, Esin Atıl ın Selçuklular ve ardılları olarak değerlendirdiği dönemde görülen maden sanatı örneklerinde de çeşitli yazılı süslemelerde figür kullanıldığı görülmektedir. Canlı varlıların kol, bacak, gövde gibi kısımlarından oluşan harfler veya harflerin tepelerine insan başlarının yerleştirildiği örnekler bulunmaktadır. Bazı örneklerde ise, aralardaki boşluklarda bulunan bitkiler insan veya çeşitli fantastik figürlerin başlarıyla son bulmaktadır. 182 İran grubuna ait seramiklerde görülen atlı avcı figürüne bronz bir eser üzerinde de rastlanmaktadır. 14. yüzyıla tarihlendirilen objenin yüzeyinde başı haleli atlı bir figür bulunmaktadır. Figür sol eliyle atını dizginlerken, sağ eliyle de bir şahini tutmaktadır. 183 Yine Büyük Selçuklular dönemine ait, 13. yüzyıla tarihlendirilen bir alçı pano üzerinde de insan figürüne rastlanmaktadır. Olasılıkla II. Tuğrul un tahta çıkışını gösteren sahnede tahtında bağdaş kurarak oturmuş, bir elinde kadeh tutan ve çevresinde hizmetkârları bulunan figür yer almaktadır. Yine Büyük Selçuklular dönemine ait kazıma madeni bir plağın yüzeyinde tahtında oturan sultan betimlemesine rastlanmaktadır. Figür seramik örneklerde görülen ay yüzlü, badem gözlü figürler ile benzerlik göstermektedir. Bir diğer insan figürlü örnek ise, 13. yüzyıla tarihlendirilen üzerinde iki atlı süvari figürünün bulunduğu taş panodur. 184 Tüm bu örnekler doğrultusunda devrin çeşitli sanatlarında insan figürlerinin kullanıldığı anlaşılmaktadır. Rey, Keşan, Save, Gurgan gibi şehirlerde zengin kişiler ve saray için üretilen tabak, kâse, çanak, sürahi, vazo, kadeh gibi minai ve lüster teknikli dönemin seramiklerinde insan ve hayvan figürlerine sıklıkla rastlanmaktadır. Tüm bu figürlü sahneler minyatür tarzında canlandırılmıştır. Dönemin lüster teknikli seramiklerinden Rey üretimi olanları iri desenli ve sade örneklerken, Keşan üretimi seramiklerde figürler zengin ve girift bir işçilikle, seramik yüzeyinde boş bir alan bırakılmadan gösterilmişlerdir. 185 Genellikle Rey üretimi olan örnekler 182 Esin Atıl, Minai Seramiklerdeki Öyküler, P Dergisi (Sanat Kültür Antika), Sayı: 1, İstanbul, 1996, s. 11, Geza Fehervari, Islamic Metalwork of the Eighth to the Fifteenth Century in the Keir Collection, London, 1976, s Seval Usta, Selçuklu Çini ve Keramik Sanatında İnsan Figürüne İkonografik Açıdan Bir Bakış, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Anabilim Dalı Türk İslam Sanatları Programı (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 2005, s , Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatında Çıplak Sevgili, P Dergisi (Sanat Kültür Antika), Sayı: 18, İstanbul, 2000, s. 72.

202 193 tek figürlerden oluşmaktadır. Bağdaş kurarak oturan sultan, saz çalan figürler, avlanan avcı figürleri beyaz bir zemin üzerinde altın tonları ile siluet şeklinde gösterilmişlerdir. 186 Figürler tamamen lüster kaplı zeminde, beyaz bırakılan alanlarda bulunmaktadır. 187 Bazı örneklerde figürlerin etrafında bulunan boş bir çerçeve onları zeminden ayırmaktadır. İnsan figürleri soyut bir şekilde gösterilmiştir ve figürlerin kıyafetlerinde benekler, çintemani motifleri bulunmaktadır. Moğol tipinde dolgun yanaklı, çekik gözlü yüzlere sahip figürlerin başlarında haleler bulunmaktadır. 188 Keşan üretimli en erken tarihli bir örnek Londra, British Museum da bulunan 1179 tarihli sürahidir. Ancak 1220 yılında Moğol akınları nedeniyle Rey ve Keşan dan seramik üreticilerinin kaçması nedeniyle lüster seramik üretimi hemen hemen son bulmuştur. Lüster teknikli bir diğer örnek ise, Washington D.C. Freer Gallery of Ard da bulunan Keşan üretimi bir tabaktır. Tabağın üzerinde olasılıkla Nizami nin eserinde yer alan Hüsrev ile Şirin i gösteren figürler bulunmaktadır. Gölde yıkanan Şirin ve onu görüp, seyreden Hüsrev ile atının arkasına dizilmiş Hüsrev in mahiyetinin görüldüğü eserde, Hüsrev yere diz çökmüş durumdadır. Figürlerin başlarında haleleri ve hotozları bulunmaktadır. Yuvarlak yüzlü, çekik gözlü, dolgun yanaklı, ufak ağızlı figürler Moğol tipindedirler. Figürlerin kaftanları ince kıvrımlı beneklerle bezenmiştir ve kollarında tiraz bandları bulunmaktadır. Şirin i temsil eden figür oldukça gerçekçi bir şekilde gösterilmiştir. Figürün kollarında bilezikler bulunur ve göğsünü belirleyen meme uçları görülmektedir. 189 Dönemin aşk temalı sahnelerinde birbirlerine içki sunan sevgililer, çeşitli müzik aletleri çalarak eğlenmektedirler. Bu tipteki sahnelerde figürler zengin ve süslü giysilere sahiptirler. Aşk temalı kompozisyonlara sahip seramiklerinde bulunan Farsça aşk mısraları da, olasılıkla figürlerin birbirlerine sundukları sözler olmalıdır. Washington D.C. Freer of Gallery Art da bulunan minai teknikli bir seramikte sakallı ve bıyıklı, başı haleli, zengin, süslü bir kaftana ve başlığa sahip erkek figür ile elleri, dövmeli, ayakları kınalı, yaldız desenli kaftanlı, küpe, kolye, yüzük, halhal gibi takıları ve kurdeleli, mücevherli bir başlılığı olan kadın figürü 186 Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatında, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatında, s. 72.

203 194 bulunmaktadır. Erkek lir çalarken, kadın figürü sevgilisine kadehte içki sunmaktadır. İki sevgilide Moğol tipinde yüze sahiptir. 190 Bu dönemde yapılan minai teknikli seramiklerde bazen perdahta kullanılmıştır ve bu altın perdahlı minai seramikler oldukça ince işçilikli eserlerdir. Bu şekildeki iki eser bugün Washington Freer Gallery de ve Berlin Müzesinde bulunan savaş sahneli ve kompozisyon olarak minyatür sanatı ile yakınlık gösteren tabak örnekleridir. 191 Washington örneğinde adları yazılı olan savaşçıların tümü uzun saçlıdır. New York Metropolitan müzesinde bulunan ve 12. yüzyıla tarihlendirilen Rey yapımı perdahlı çukur tabakta ise, bir çift görülmektedir. Uzun örgülü saçlı kadın figürünün başında inci dizisi ile çevrili, ortası taşlı yuvarlak bir diyadem bulunmaktadır. Kadının üç halka halinde sarkan küpeleri mevcuttur. Bu görünüş Turfan Uygur resimlerindeki kadın figürlerini hatırlatmaktadır. Bu dönemde kadın ve erkek kıyafetleri arasında fazla fark bulunmadığı çeşitli örneklerden anlaşılmaktadır yüzyıl İran Selçuklu dönemi eserlerinde görülen insan figürlü kompozisyonlardan bir diğeri de, av sahneleridir. Tek başına avlanan atlı ve bir elinde kuş bulunan avcı figürlerinin dışında grup halindeki avcı figürlerine de tabak ve kâselerin kenarlarında, vazoların karın kısımlarında rastlanmaktadır (Bkz. F.5a-5b-5c). Bu türdeki kompozisyonlarda ender olarak avcıların ellerinde ok, yay, kılıç mızrak gibi aletler bulunur yüzyıl İran Selçuklularına ait bazı av sahnelerinde atla avlanan figürlerin etrafında, bağdaş kurarak oturmuş, çalgı çalan, içki içen, sohbet eden, zengin desenli kaftanları olan figürler bulunmaktadır. Bazı seramik kâselerde dinlenme veya eğlenme sahneleri kabın dışındaki bordürde devam etmektedir. Kopenhang David koleksiyonunda bulunan bir kâsenin iç kısmında görülen avcılar grubu yer alırken, kabın dış yüzeyindeki bordürde yan yana sıralanmış bağdaş kurarak oturan figürler bulunmaktadır yüzyıl İran Selçuklu dönemi el sanatlarında ender olarak da av ve taht sahnelerinin bir arada işlendiği görülmektedir Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Oktay Aslanapa, Anadolu da Türk Keramik Sanatı, Erdem, Cilt: 5, Sayı: 15, Ankara, 1991, s Oktay Aslanapa, Türk Tarihinde, s Gönül Öney, İran Selçukluları, s ,

204 195 Bağdaş kurarak oturan ve ellerinde çeşitli semboller bulunan figürler ise ay, gezegen, güneş, burçlar ile ilgili kompozisyonlarda görülmektedirler. Bu tipteki bir örnek Kopenhag da David koleksiyonunda bulunan sekizinci gezegeni temsil eden maske şeklindeki insan yüzlü güneş figürüdür. 194 İran Büyük Selçukluları dönemine ait benzer bir diğer insan figürlü örnek ise, sıraltı teknikli kâsedir. Kâsenin merkezinde, insan yüzlü bir güneş tasviri görülür ye tarihlendirilen eser, Oxford Ashmolean müzesinde bulunmaktadır. 195 Figürün göz, kaş, ağız, burun kısımları basit çizgilerle gösterilmiştir. Minai tekniğinde yapılan seramiklere ilk olarak 12. yüzyıl sonu 13. yüzyıl başında İran da Rey, Save ve Curcan da rastlanmaktadır. 196 Dönemin birçok seramik tekniğinde figürlü örneklere rastlanılmasına karşın, bunlar arasında minai seramiklerinde görülen çeşitli öyküleri içeren sahnelerde figürlere oldukça fazla yer verilmiştir. Üretimi oldukça zahmetli olan bu seramiklerde çeşitli renkler bir arada kullanılabildiği için seramik ustaları kompozisyonlarını ayrıntılı bir şekilde yapabilme imkânı bulmuşlardır. Çoğunluğu içki ve yemek sunmak için kullanılan bu kâse ve kapların yüzeylerinde görülen figür tipleri aynı dönemin yazmalarında görülen figürler ile benzerlikler göstermekte fakat aynı zamanda konuları farklı kaynaklara dayanmaktadır. Seramiklerde bulunan öyküler İran edebiyatında rastlanan öyküler ile bağlantılıdırlar. Bunlar arasında en önemli olanı Şehname olmuştur. Büyük hükümdarların hayatlarını ve kahramanlıklarının anlatan bir eser olan Şehname dışında Behram-ı Gûr, İskendernâme ve Hüsrev ile Şirin in hikâyelerini anlatan eserlerde hükümdarların saray ve köşklerinin duvarlarını bezeyen öyküler arasındadır. Çeşitli sivil yapılar ve hükümdarlara ait binaları süsleyen duvar resimleri, seramik formlara da esin kaynağı olmuştur. Bu tipteki bir örnek minai teknikli küçük bir kadehtir. Kadeh üzerinde İran şahı Keyhusrev in hizmetinde bulunan Bihzan isimli genç bir savaşçı ile Turan hükümdarı Efrasiyad ın kızı Manizha nın arasında gelişen aşk hikâyesini gösteren on iki ayrı sahne bulunmaktadır. Kadehin yüzeyinde yatay biçimli üç sıraya ayrılmış sahnelerde, her bir bölüm eşit olmayan genişlikteki dört ayrı panoya, mimari elemanlar ile ayrılmıştır. Her sıra bir üstteki ilk panonun altındaki sahne ile başlamaktadır. İlk sahnede Keyhusrev Bizhan dan topraklarını yaban domuzlarından korumasını istemektedir ve ardından gelen panolarda Bizhan domuzları öldürmektedir. Sonraki sahnede ise Manizha ile karşılaşmaktadır. İkinci 194 Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Lale Bulut, Anadolu Selçuklu, Levha XVII, Res.:21, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s.64.

205 196 bölümde, bu ilişki ve bir İranlının kızıyla evlenmek istemesi karşısında sinirlenen Efrasiyab ın Bizhan ı tutsak aldığı sahne bulunmaktadır. Son sırada ise, İran hükümdarı Rüsdem den Bizhan ı kurtarması için yardım istenmesi ve Rüsdem in tüccar kılığına girdiği, Turan ülkesine gittiği, Manizha nın Rüsdem e yalvarması, ağzına kaya kapatılan çukurdan Manizha nın kurtarılması ve sevgililerin kavuşması sahneleri bulunmaktadır. Çeşitli minai teknikli seramiklerde cinsler arasındaki zekâ savaşını gösteren sahnelerde bulunmaktadır. Bunlar arasında, İran ı yönetmiş Sasani hükümdarı Behram-ı Gûr ve ud çalmasıyla ünlü cariyesi Azade nin öyküsü bulunmaktadır. Öyküde iki cinsiyet arasındaki mücadele ve kadın ile erkek arasındaki irade çatışması anlatılmaktadır. Bir kâsenin yüzeyinde deve sırtında bulunan hükümdar Azade nin isteği olan ceylanın arka bacağını başına mıhlamaktadır. Ön planında bir göl, yukarısında ise, iki seyirci bulunan kompozisyon ağaçlardan oluşan bir zemindedir. Deve figürünün boynunun üzerinde Behram-ı Gûr yazılıdır. Bir başka minai seramikte ise, hükümdar Feridun un ile zalim Dahhak arasındaki öykü anlatılmaktadır. Parçanın yüzeyinde ineğe binmiş bir adamın elinde öküz başlı bir topuz bulunmaktadır. İnek ve topuz Feridun un özellikleri arasındadır. Hükümdarın gerisinde ellerini arkasında birleştirmiş şekilde duran ve omuzlarında yılan bulunan şalvarlı figür ise, Dahhak tır. Minai seramiklerinde bulunan yazılar eserin nerede ve hangi tarihlerde yapıldıklarını pek fazla açıklamamaktadır. Ancak bu tipteki örneklerin İran daki Rey, Keşan, Sava ya da Anadolu da Konya gibi çeşitli merkezlerde yapıldıkları düşünülmektedir. Figürlü kompozisyonlara sahip bu minai seramikler arasında yıllarına tarihlendirilen örneklerden bir diğer kâsede ise, İran ile Turan arasındaki savaşı ya da insanlar arasındaki mücadeleyi gösteren, savaşan iki süvari figürü bulunmaktadır. Bir başka kâse örneğinde, elinde kadeh tutup, tahta oturan ve yanında mahiyetinden dört kişi bulunan figür bulunmaktadır. Bu figürün yukarısında ayakta duran ve oturan figürün önemini vurgulayan bir başka figür daha yer alır. Ayrıca kompozisyonda on bir atlı figüre de rastlanmaktadır. Bir diğer kâse örneğinde ise, fil sırtında bir kadın figürü, sarıklı bir sürücü ve yarı çıplak zenci bir hizmetkâr figürü bulunmaktadır. Bu figürlerin çevresinde ise, oturan figürler yer alır. Bu dönemde uzak ülkelerden gelen güzel kadın figürlerinin bulunduğu seramikler diğer bir figürlü seramik gurubunu oluşturmaktadır. Kirmanşahlar ın komutanı olan Ebu

206 197 Nasr ın böyle yabancı bir kadın ile evlenip, bu evlilik anısına bir kâse yaptırdığı bilinir. Bu kâsede Ebu Nasr kendisini geçmişin kahramanı Behram-ı Gur ile özdeşleştirerek, şöhretli olmaya çalışmıştır. Bir diğer tarihi olayı anlatan ve Şehname destanı ile ilişkisi kurulan kâse üzerinde bir tarihi olayı yüceltme çabası ile kaleye düzenlenen saldırı anı ile savaş sahnesi canlandırılmıştır. Kompozisyonda kolları, bacakları kopmuş, giysileri çıkarılmış ölüler görülmektedir. Ayrıca erzak taşıyan fil figürleri ile düşmanın dikkatini dağıtmak için atlar üzerinde dans eden çıplak kızlardan oluşan figürler bulunmaktadır. Kâsenin dışında ise, birbirinden ağaçlarla ayrılmış beş adet kahramanlık sahnesi yer alır. Bunların dördünde çeşitli gerçek ve fantastik figürleri öldürmek için duran birer savaşçı, beşinci sahnede ise, karşılıklı oturan iki figür bulunmaktadır. Bu kâse üzerindeki sahneler Şehname öykülerinden esinlenilerek yapılmıştır. İran da üretilen resimli seramiklerde Şehname de bulunan öykülerden esinlenilerek yapılmış sahneler oldukça fazladır. Bu durum daha sonra Osmanlı dönemine de taşınmış ve Osmanlı saraylarında, öykülerdeki figürlere dönemin kıyafetleri giydirilerek, olaylar yerel mekânlara taşınmıştır. 197 Minai teknikli seramiklerde işlenen konuların daha sade kompozisyonlu örneklerine Keşan üretimi sıraltı seramiklerde rastlanmaktadır. Bu örneklerde minai teknikteki, figür ve desen üslubu aynen görülür. İran Selçuklu dönemi seramiklerinde Anadolu ya kadar uzanan figürlü örnekler konu programı açısından bazı farklılıklar göstermesine rağmen özde benzer anlatımlara sahiptirler. İran bölgesinde 12. yüzyıl sonu ile 13. yüzyılda yapılan lüster ve sıraltı Selçuklu seramiklerinin uzantısı olarak üretilen Suriye ve Rakka daki örnekler daha düşük kalitelidir. Bu örneklerde figür repertuarı azalmakta av hayvanları ile bağdaş kuran insan figürlerine ender olarak rastlanmaktadır. Bunlarda konu grupları yerine tek figürlere yer verilmiştir. İnsan figürlü, çeşitli müze ve koleksiyonlarda yer alan seramik örneklerden bahsetmek gerekirse bunlar arasında bağdaş kurarak oturan figürlerin yer aldığı kompozisyonlar arasında; İngiltere, Oxford Ashmolean müzesinde bulunan yüzyıla tarihlendirilen çukur 197 Esin Atıl, Minai Seramiklerdeki, s. 10, 13 14, 17 19, 23.

207 198 bir tabaktaki, taclı sultan figürlü örnek, Londra, Victoria and Albert müzesindeki Rey yapımı 13. yüzyıla tarihlendirilen vazo üzerinde görülen kaftanlı, börk tipinde başlıkları bulunan, başları haleli figürlerin bulunduğu örnek, yine aynı müzede yer alan, yüzyıla tarihlendirilen, Rey yapımı lüster tabakta, ebedi hayat meyvesi olan nar ile betimlenen figürlü örnek bulunmaktadır. Atlı av sahnesinin bulunduğu bir örnek ise, Londra, Victoria and Albert müzesindeki Rey yapımı, lüster teknikli yüzyıla tarihlendirilen bir tabaktır. Av şöleninde eğlenen saray soyluları ve avcı kuşları gösteren bir örnek ise, yine aynı müzede bulunan ve aynı dönemi kapsayan, Curcan kentinde bulunmuş sürahidir. İnsan figürlü seramik örneklerinden bir diğeri de, Oxford, Ashmolean müzesinde bulunan Keşan kenti yapımı, lüster tabaktır. 13. yüzyılın başına tarihlendirilen tabağın üzerinde bulunan figürler balıklı bir göl kenarında sohbet etmektedirler. Londra Victoria and Albert müzesinde bulunan Keşan kentinden, lüster teknikli bir diğer tabağın yüzeyinde ise, polo oyuncusu bulunmaktadır. Kopenhag David koleksiyonunda yer alan firuze sırlı bir sürahi ise diğer insan figürlü İran dönemi seramiğidir. Sürahinin yüzeyinde el ele tutuşmuş ve dans eden figürler bulunmaktadır. Bunlar dışında, Washington, D.C. Freer Gallery of Art ta bulunan minai teknikli, yüzyıla tarihlendirilen bir tabakta saraylı âşıklar, aynı müzedeki 13. yüzyılın başına tarihlendirilen, firuze sıraltına siyah ile desenlendirilmiş tabakta ise, tahtında bağdaş kurarak oturan sultan ve yanını kuşatan saraylılar görülmektedir. Aynı müzeye ait, 13. yüzyıla tarihlendirilen bir diğer örnekte ise, olasılıkla Hüsrev ile Şirin i gösteren bir sahne bulunmaktadır. 198 Taraq Rajab Museum da bulunan, 10. yüzyıla tarihlendirilen, çok renkli slip bir kâse üzerinde de atlı ve savaşçı olması muhtemel bir figür bulunmaktadır. Lüster teknikli insan figürlü iki örneğe de Taraq Rajab Museum da rastlanmaktadır. 10. yüzyıla tarihlendirilen, çok renkli her iki örnekte de, figüründe yüz ifadeleri karikatür havasındadır. 199 İran Selçuklu seramiklerinde kadın figürleri aşk temalı sahnelerde, hükümdar eşleri ve önlerinde bir müzik aleti ile birlikte gösterilmişlerdir. 200 Metropoliten Museum of Art da 198 Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic, s.35, Nurcan Özcan, Anadolu da Türk, s. 51.

208 199 bulunan yüzyıla tarihlenen perdah teknikli bir tabağın yüzeyinde biri kadın, diğeri erkek iki figür bulunmaktadır. Uzun, örgülü saçlı kadının başında bir diadem bulunmaktadır. Kulağında üç halkalı küpe, üzerinde önden açık bir elbise yer alır. Erkek figürünün başı sarıklıdır. Saçları ise, omuzlarına dökülmektedir. Sava yapımı sır üstü teknikli bir tabak ise, değişik başlıkların varlığını göstermesi bakımından önemli bir örnektir. 12. yüzyıla tarihlendirilen tabakta, hükümdar ve çevresinde saray mensupları bulunmaktadır. Tüm figürlerin başında yukarıya doğru daralan başlıklar görülür. Hükümdar ise ön kısmı kalkık bir başlık takmıştır. 201 Erken dönemi hakkında pek çok bilgi bulunan İran seramiklerinin geç dönemi örnekleri için yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bu yüzden tez kapsamına alınan, büyük bir çoğunluğunun müzeye geliş yerleri ve şekilleri belli olmayan örneklerin ilk başta İran dönemine ait eserler olup olmadıklarından emin olunamamıştır. Ancak çeşitli yayınlarda bulunan benzer örnekler ile tarihinde Prof. Dr. Oktay Aslanapa ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Zeki Sönmez ile yapılan görüşmeler sonucunda eserlerin geç dönem İran örnekleri oldukları daha çok belirginleşmiştir. İran da 16. yüzyıla gelindiğinde özellikle büyük Şah Abbas döneminde orta çağın seramik anlayışından çok farklı karakterde seramikler üretilmeye başlanmıştır. Kaliteli bu örnekler, özellikle mavi-beyaz ithal Çin porselenlerinden etkilenilerek oldukça fazla üretilmişlerdir yüzyılın ikinci yarısında İslam sanatında, Çin porselenlerinin etkisi ile mavi-beyaz seramiklerin üretilmeye başlanmış olması, İran da kendini 16. yüzyılda göstermiştir. Mavi-beyaz seramiklerin yapıldığı önemli merkezler arasında Yezd, Kirman ve Meshed bulunmaktadır. 203 Çin de bazı zamanlarda misyonerlik faaliyeti amacıyla yaşayan Budist rahipler çoğu zaman Çin porselenlerinde tasvir edilmişlerdir. Olasılıkla zaten Çin mavi-beyazlarından etkilenilerek üretilen İran seramik örneklerinde bu tipteki sahneler görülmektedir. Bunlara örnek olarak Tareq Rajab Museum da bulunan mavi-beyaz bir küçük 201 Nurhan Atasoy, Selçuklu Kıyafetleri, s. 111, Bernard Rackham, Islamic Pottery and Italian Maıolıca, Faber and Faber, London, 1959, s Venetia Porter, Islamic Tıles, New York, 1995, s. 77.

209 200 tabak verilebilir. Tabak üzerinde ayakta duran, yüz detayları gösterilmemiş, başı haleli ve arkasında korkuluk bulunan bir figür bulunmaktadır (Bkz. F. 124). Benzer bir örnek ise, Victoria and Albert Museum da bulunan iki kap üzerinde görülmektedir. Kaplar üzerinde olasılıkla Çin de yaşamış misyoner St. Francis Xavier i gösteren figürler bulunmaktadır katalog numaralı örneklerde bulunan figürlerde benzer özelliklerde olmaları nedeniyle Budist misyoner figürleri olabilirler. Geç dönem İran örnekleri arasında birde çok renkli sırlı örneklerde bulunmaktadır. Bunlardan Tareq Rajab Museum da bulunan büyük bir vazonun yüzeyinde biri kadın, diğeri erkekden oluşan genç bir çift görülmektedir. Kompozisyonun bulunduğu zemin bitkisel bezeme ile dolguludur. Mavi renkteki desenler, siyah konturludur. Kadın figürü oturmakta, erkek ise çömelmiş durumdadır. Erkek figürünün sağ elinde bir tespih, önünde ise, bir sayfa ya da kitap bulunmaktadır. Erkek figürü bıyıklıdır. Bu erkek figürü olasılıkla büyük yağlı boya tablolarda sıklıkla görülen prens Feth Ali Şah dır. Bu yüzden de eser 18. yüzyıla tarihlendirilmektedir (Bkz. F. 125). Katalogda 90c-93a-94a numaralı fotoğraflarda görülen figürlerde bu eserde bulunan figür ile benzer oturuş biçimine sahiptirler. Yüz detayları birbirine benzememekle birlikte, tüm örneklerde figürlerin, Tareq Rajab Museum da bulunan örnekteki figür gibi bıyıklı oluşu dikkat çekicidir. Bir başka Tareq Rajab Museum da bulunan geç İran seramiği olan çok renkli vazo ise, 19. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Eser üzerinde bir kır manzarası ve bir müzik aleti çalan erkek figürü bulunmaktadır. Ayrıca eser üzerinde görülen bir diğer figür olan kadının sol elinde şişe, sağ elinde de bir çanta bulunmaktadır. Aynı müzeye ait bir diğer, çok renkli örnekte ise, çiçekli bir kır manzarasının içinde etrafında kuşlar uçan kadın figürü bulunmaktadır. 204 İran tarihinde en başarılı dönem olarak bilinin Safavi dönemine ait seramik örnekler üzerinde görülen figürler Avrupalı kıyafetleri içindendirler. Victoria and Albert Museum da bulunan 17. yüzyıla tarihlendirilen polychrome teknikli örnekteki kadın figürlerinde bu durum görülmektedir. Biçimsiz formlara sahip bu kaplar harem malzemeleri olarak tasarlanmıştır Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic, s , , Arthur Lane, Later Islamic Pottery Persia, Syrıa, Egypt, Turkey, London, 1971, s. 68,71.

210 201 Sanatçılar geleneksel İslam motifleri ile Çin motiflerini birbirine katmış ve böylece ortaya güç anlaşılır bir bezeme karakteri çıkmıştır. Seramikler dışında geç dönem figürlü örneklerine kralın sarayını ve yazlık evinin duvarlarını boyayan, tarihi ve mitolojik konulu pek çok cuerda seca teknikli çini örnekte de rastlanmaktadır. Bunlardan birinde geniş siperli başlıkları olan, olasılıkla Avrupalı olan figürler ile atlı İranlı figürler ve çeşitli hayvanlar bulunmaktadır. Bir diğer örnek ise, 17. yüzyıla tarihlendirilen, taşa yapılmış, okçu figürüdür. Sıraltı teknikli çiniler üzerinde de çeşitli figürlere rastlanmaktadır. Bunlardan Kubachi üretimi bir örnek 16. yüzyıla tarihlendirilmektedir. Kompozisyonda görülen bebek taşıyan kadın figürü dikkat çekicidir. Safavi döneminde inşa edilen saraylar için yapılan bu çinilerden kare taşa yapıştırma, 19. yüzyılın üçüncü yarısına tarihlendirilen bir örnek üzerinde hükümdar ve mahiyeti, benzer bir örnekte, kopuz çalan, yanında bir erkek figürü bulunan kadın ile atlı bir figür bulunmaktadır. Atlı figürün başının üstünde sadece prenslerin üzerine gölge etmek için duran Hüma kuşu bulunmaktadır. Bir diğer çini, taşa yapıştırma örnekte polo oyunu sahnesi bulunmaktadır. 206 Yine yüzyıla tarihlendirilen çok renkli bir başka İran örneğinde kadın ve erkek figürlerinden oluşan bir kompozisyon bulunmaktadır. 207 Figürler uzun kaftanlı ve başları sarıklıdır. Ayakta duran kadın figürlerinin ellerinde çeşitli müzik aletleri bulunmaktadır. Erkek figürleri oturmaktadır ve yanlarında meyveler görülmektedir. 206 Venetia Porter, Islamic Tıles, s. 64,79,82,84, ANONİM, Islamic Art From Michigan Collections, Editör: Carol Garrett Fisher Alan Washburn Fisher, 1982, America, s.70.

211 Hayvan Figürleri Bizans Dönemi Bizans sanatında görülen hayvan figürleri sadece seramik sanatıyla kısıtlı kalmamış, kendini farklı sanat alanlarında da göstermiştir. Çeşitli anlamlar yüklenen bu figürlerden tavuskuşunun görüldüğü eserlerden biri korkuluk levhalarıdır. Doğu etkili olarak görülen bu figür, ruhun ölümsüzlüğünü temsil ederek, Bizans sanatının dinsel sembolizmini yansıtmaktadır. Çeşitli Bizans yapılarında, kubbeye geçişi sağlayan öğeler üzerinde görülen boğa, kartal ve aslan figürleri de yine sembolik manalar taşımakta olup, ölümlüler ile ölümsüzler arasındaki bağlantıyı sağlayan İncil yazarlarını temsil etmektedirler. Fresko teknikli resimlerde görülen balık, kuş, güvercin, tavuskuşu gibi hayvan figürleri ise, Hıristiyan sanatında ölümsüzlük, kutsal ruh, cennet gibi sembolik anlamları taşımaktadır. Seramik sanatına gelindiğinde hayvan figürleri arasında genellikle, çeşitli kuşlar, av hayvanları, hayvan mücadele 208 sahneleri görülmektedir. 209 Kuş figürleri arasında, güvercin, tavuskuşu, sülün, kartal, av hayvanları arsında ise, ördek, balık, at, tavşan, karaca, aslan görülmektedir. 210 Karikatür niteliği taşıyan ve birbirine benzer görünen ancak, birbirlerinden farklı görünümlerdeki kuş figürleri Bizans seramiklerinde karakteristik nitelik taşımaktadır. 211 Kuş figürlerinin erken örnekleri, baskı teknikli kaplarda, 9. yüzyıldan itibaren görülmektedir. Bu örneklerde genellikle kanadını iki yana açmış ve cepheden görülen kartal 212, profilden görülen tavuskuşu, karşılıklı duran iki kuştan oluşan figürler kapların merkezinde bulunmaktadır. Çeşitli tekniklerde yapılmış seramikler üzerinde de görülen kuş figürleri, İslam sanatının etkisiyle, etrafları palmet ve rumilerle doldurulmuştur ve doğal görünümlerine yakın gösterilmişlerdir. Bu şekildeki örnekler 12. yüzyıl ortalarına tarihlendirilmektedir. 208 Av Hayvanı İçin Bkz. Charles H., Morgan II, Corinth, The Byzantine Pottery, Volume XI, Harvard Unıversity Press, 1942, Plate XXXIII, No. 789, Hayvan Mücadele Sahnesi İçin Bkz. Figür 223, No. 1705, s ANONİM, Anadolu Medeniyetleri II, s. 141,143,144, Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s ANONİM, Anadolu Medeniyetleri II, s Kartal Figürü İçin Bkz. Charles H., Morgan II, Corinth, The Byzantine, Plate IV, b, No. 87.

212 203 Yırtıcı niteliğe sahip oluşu nedeniyle en çok önem verilen kuş cinsi kartal olmuştur. 213 Bizans sanatında genellikle tek başlı olarak kumaş, fildişi, taş kabartma gibi çeşitli eserlerde görülen kartal figürü yine Selçuklu etkisi altında kalarak özellikle 13. yüzyıldan itibaren çift başlı olarak tasvir edilmiştir. 12. yüzyılda görülen erken örneklerde ise, kuşların ağzından sarkan mücevherler ile gösterilmesi Sasani etkilidir. Selçuklu sanatında arma, hâkimiyet, kudret, aydınlık sembolü olan çift başlı kartal figürü, Bizans sanatında da benzer anlamları taşımaktadır. 214 Daima profilden verilen kuşların vücut unsurları bir stil birliği göstermekle birlikte, her bir figür kendine özgü nitelik taşımaktadır. Yine 12. yüzyıl ortalarına tarihlenen bazı kuş figürlü örneklerde figürler profilden işlenmişlerdir ancak, farklı olarak diğer örneklere göre daha fazla stilize edilmişlerdir. Boşlukta durur gibi görülen kuşların bacakları detaysız çizilmiştir. 215 Bu örneklerde paça ve pençe gibi detaylar bulunmamaktadır. 216 Bu tarz stilize kuş figürlü örneklere çeşitli müzelerde sualtı buluntusu olarak rastlanılmaktadır. 217 Stilize edilerek verilmiş bu kuş figürlü örneklerin çok benzerlerine, yüzyıllarda, Afrasyad, Nişapur, Irak ta bulunmuş erken İslam sanatı örneklerinde rastlanmaktadır yüzyıllarda daha gelişmiş ve detaylı stile sahip örneklerde bulunmaktadır. 219 Desenleri itina ile işlenmiş bu örnekler, yüzyıl İran Selçuklu ve Suriye bölgesi tabaklarında ve Anadolu Selçuklu örneklerinde görülen kuş figürleriyle benzer niteliktedir. 220 Kuvvet ve siyasi otorite sembolü olan kuş figürlerinin yüzyıllarda İznik buluntulu olan örneklerinde yırtıcı kuşlar, gagalarında su damlaları, güvercinler ise, sürüngen türünden hayvanlar ile betimlenmişlerdir. 221 Yuvarlak bir çerçevenin içinde, hareketsiz, profilden ve karikatür havasında çizilen bu kuşların arasında bazen daha gerçekçi çizgilerle verilen uzun 213 Lale Doğer, İslam Sanatı, s Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s.94 95, Örnek İçin Bkz. Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, Resim: Lale Doğer, İslam Sanatı Etkisinde Kuş Figürlü Bizans Seramikleri, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Yıl: 19, Sayı: 77, İstanbul, 1997, s Detaylı Bilgi İçin Bkz. Sema Bilici, Anadolu dan Ege Tipinde Sualtı Buluntusu Bir Grup Bizans Seramiği, Adalya, Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, No: IV, 2000, İstanbul, s Örnek İçin Bkz. Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, Resim: Örnek İçin Bkz. Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, Resim: 4, 5, 6, 7, Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s , Örnek İçin Bkz. Resim: 10,11, Faruk Şahin, İznik Kuşlu Keramikleri, Arkeoloji ve Sanat, Sayı: 78, İstanbul, 1997, s

213 204 ince bacaklı su kuşları ve güvercinler dikkat çekicidir. 222 Su kuşu figürünün görüldüğü bir örnek slip teknikli, İzmir Arkeoloji Müzesi ndeki bir çanağın yüzeyinde yer almaktadır. Bitkisel motiflerle birlikte görülen figür, profilden sağa doğru resmedilmiştir. 223 İzmir Arkeoloji Müzesinde bulunan, sualtı buluntusu 27 adet kabın iç yüzeyinde de çeşitli şekillerde kuş figürleri bulunmaktadır. Bitkisel bezeme elemanları ile görülen bu kuş figürleri, olasılıkla Ege bölgesindeki birkaç farklı atölyenin ürünleri olarak üretilmişlerdir. 224 Yine İslam veya Anadolu Selçuklu sanatı etkisinde gelişen çeşitli hayvan mücadele sahneleri, av hayvanları, Bizans sanatında kudret ve kuvvet sembolü olan aslan figüründen oluşan sahnelerin görüldüğü örnekler bulunmaktadır. Aslan figürünün hâkim durumda gösterildiği sahnelerde Selçuklu etkisi görülmektedir. 225 Aslanın karaca, oğlak ve tavşan gibi hayvanlarla birlikte gösterildiği sahnelerde, sarkık yanaklı ve kaş hatlarıyla birleşen iri burnunun oluşu figürün Anadolu taş işçiliğinde görülen aslan-boğa mücadele sahneleriyle benzer olduğunu göstermektedir. 12. yüzyıl Bizans örneklerinde tek başına ve merkezi bir madalyonun içerisinde, çevresinde Kufi yazı taklidi bir bordür bulunan aslan figürlü seramik örnekleri de bulunmaktadır. Daha erken tarihli baskı, sıraltı polikrom teknikli örnekler üzerindeki tek aslan figürleri ise, yine merkezi bir madalyonun içinde ve bacak hareketleriyle sağa, sola doğru hareket eder durumda gösterilmişlerdir. Yine 12. yüzyıla tarihlenen Korinthos buluntulu kazıma-sgrafitto teknikli örneklerdeki aslan figürleri, profilden gösterilmiştir ve başları sağa veya geriye doğru dönüktür. Geniş oyma teknikli örneklerde ise sade ve bitkisel bezemelerin içinde profilden görülen aslan figürleri bulunmaktadır. Özellikle 12. yüzyılın ortalarında görülmeye başlayan aslan ve başı geriye dönük aslan figürlü seramiklerde belli bir stil birliğinin oluşu, örneklerin farklı yerlerden tespit edilmesine rağmen aynı atölye veya yakın atölyeler tarafından yapılan bir üretim olduğu fikrini akla getirmektedir. 226 Ege Kapları olarak bilinen champleve teknikli bir grup seramik üzerinde de 222 Belgin Demirsar, İznik Çini, s Lale Doğer, İzmir Arkeoloji Müzesi Kolleksiyonları ndaki Sualtı Buluntusu Slip Teknikli Bizans Seramikleri, Adalya, Suna-İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, No: III, 1999, İstanbul, s Lale Doğer, İzmir Arkeoloji Müzesi ndeki Kuş Figürlü Bizans Seramiklerine Üslupsal Açıdan Bir Yaklaşım, Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: XI, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir, 2001, s.57 58, Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s Lale Doğer, Bizans Seramiklerinde Bezeme Elemanı Olarak Aslan Figürleri Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: X, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir, 2000, s.77 78, 88.

214 205 benzer şekilde betimlenmiş figürlere rastlanmıştır. Bu grup içerisine giren örneklerden biri olan Antalya Müzesinde bulunan kâsenin yüzeyinde vücudu S şeklinde kıvrılan, başı geriye dönük aslan benzeri bir hayvan görülmektedir. Figür altında bulunan geyiğe saldırırken, üstte ise bir tavşan figürü bulunmaktadır. Benzer başka örneklerinde bulunduğu müze ve Bodrum Müzesindeki örneklerin ortak özelliği, merkezde bulunan madalyon içerisinde esas motifin bulunması ve madalyonun etrafının dairesel şeritlerle kuşatılmasıdır. Örneklerde güçlü olan hayvan büyük gösterilmiş olup, kuyruğu bir yaprak motifini andırmaktadır. 227 (Bkz. F.50). Bu örneklerin dışında Bizans seramiklerinde sayıları az olmakla birlikte insan, aslan, griffon ve leopar figürlerinin boyundan yukarı kısımlarının gösterildiği eserlerde bulunmaktadır. 228 Birçok hayvan figürünün betimlenmesinde görülen Selçuklu sanatı etkisi av hayvanları arasında yer alan tavşan, tilki, aslan, oğlak gibi hayvanların görüldüğü Bizans seramiklerine örnek oluşturan bir Korinthos buluntusu tabakta da görülür. Kuş, tavşan, karaca gibi hayvanlar yine, İran Selçuklu seramikleri, Anadolu Alâeddin sarayı alçı süslemeleri ve Kubadabad sarayı çinileri ile benzer özelliklerdedir. 229 Tüm bu hayvan figürlerinin dışında stilize edilerek verilmiş çeşitli deniz yaratıkları, balık, stilize edilmiş ahtapotu andıran figürler, balık larvalarını anımsatan bir ucu düğümlü eğrisel çizgilerden oluşan bezeklerde görülmektedir Anadolu Selçuklu Dönemi Çeşitli hayvanların kutsal sayılması ve vahşi hayvanlara duyulan korku, onlardan korunma ihtiyacını ve insanların hayvanlar gibi kuvvetli olabilme isteğini ortaya çıkartmıştır. Bu yüzden çeşitli hayvan tasvirleri ve hayvan mücadele sahneleri birçok sanat dalında tercih edilen konular olmuştur Sema Bilici, Antalya ve Bodrum Müzelerindeki Champleve Dekorlu Bizans Seramikleri, Adalya, Suna- İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, No: II, 1998, İstanbul, s Lale Doğer, Bizans Seramiklerinde, s Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s Sema Bilici, Antalya ve Bodrum, s Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin Anahatları, Kabalcı Yayınevi, İstanbul, 2000, s

215 206 Genel olarak İran-Sasani çevresi, Anadolu nun yerli kültürleri ve Orta Asya etkisiyle 232 gelen ve Selçuklu sanatında oldukça fazla kullanılan hayvan figürleri ilk başlarda geniş çerçeveli olarak tasvir edilirken, daha sonraları ise kişisel özelliklerini kaybetmiş şekilde, desenin diğer öğeleri ile benzer bir görünüm göstermişlerdir. 233 Avrasya hayvan tasvir geleneğinde görülen, figürlerde aşırı stilizasyon, uzuvları geometrikleştirme, S şeklindeki kıvrımlar, gerçeklikten uzaklaşan ve dekoratif hale dönüşen hayvanlar, bir hayvan figürünün başka bir hayvan ile birleşmesi, figürlerin üzerinde stilize şekillerin bulunması gibi ana özellikler birçok Anadolu Selçuklu figürlü örneğinde görülmektedir. 234 Tavus kuşu (Bkz. F ), kartal, arslan gibi çeşitli hayvanlar tahtla ilgili semboller olarak, seramik, fildişi, maden, cam, kumaş, halı gibi sanat dallarında ve mimaride ahşap, çini, taş süslemelerinde görülmektedir. 235 Ayrıca av köpekleri, avcı kuşlar (Bkz. F ), ördekler, tilkiler, antiloplar, dağ keçileri, oğlaklar, ayılar, yaban domuzu gibi pek çok hayvan stilize ve hareketli kompozisyonlarda kullanılmışlardır. 236 Anadolu Selçuklu döneminde çeşitli sanat dallarında kullanılan hayvan figürleri maden sanatındaki eserlerin üzerinde genellikle, frizlerin ya da madalyonların içinde bazı örneklerde natüralist, bazı örneklerde ise stilize şekilde tasvirlenmişlerdir. Frizlerde birbirlerini kovalayan arslan, tavşan, tilki, tazı, boğa, deve, fil gibi hayvanların arasında harpi, grifon, ejder gibi fantastik hayvanlar görülmektedir. Tüm bu hayvan betimlerinde Orta Asya göçebe sanatının etkileri görülmektedir. Madalyonların içinde ise, fantastik hayvanlar, tavuskuşu, arslan, kartal gibi hayvanlardan biri görülmektedir. Arma şeklinde iki hayvanın simetrik şekilde sırt sırta, yüz yüze tasvirlendiği örneklerde bulunmaktadır. Madeni örneklerde kuyruk ve kanat uçları ejder başları ile sonlanan kartal, arslan, sfenks figürleri, 232 Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları Ortaçağ Türk Sanatında Süsleme ve İkonografi, Kaknüs Yayınları, İstanbul, 1999, s Can Kerametli, Asya dan Anadolu ya Türk Çini ve Seramik Sanatı, Türk Çini Sanatından Örnekler, Ak Yayınları, Türk Süsleme Sanatları Serisi: 11, Ankara, 1986, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklularında Heykel, Figürlü Kabartma ve Kaynakları Hakkında Notlar, Selçuklu Araştırmaları Dergisi I, Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1970, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Saray, Kervansaray ve Kalelerinde Figür Dünyası ve Semboller, P Dergisi (Sanat Kültür Antika), Sayı: 5, İstanbul, 1997, s

216 207 boyunlarından birbirine bağlanmış kuşlar, gövdeleri helezon çizen ve bazı örneklerde kuyruklarının uçlarında çift baş bulunan, kuyruklarından birbirine bağlanan birkaç hayvanın birleşmesinden oluşan sahneler, çift başlı ya da gövdeli, arslan, kartal, harpi gibi çeşitli hayvanlar ilk kez Selçuklu döneminde görülen kompozisyonlardandır. Bazı hayvanlar, kullanıldıkları yere göre farklı anlamlar taşıyarak, hükümdarlık, ölüm sonrası yaşam, cennet gibi sembolleri karşılamaktadır. Bunlardan balık figürü bereketi sembolize etmektedir ve genellikle şehir, kale, saray sembolü olarak kullanılmıştır. Hayvan figürleri bazı örneklerde ise, astrolojik işaretleri simgelemektedir. Örnek olarak arslan figürü, güneşin ve arslan burcunun, boğa hayvanı ay ve Venüs ün, balık, balık burcunun ve Jüpiter gezegeninin, koç, koç burcunun, oğlak ise oğlak burcunun simgesi olarak kullanılmıştır. Maden sanatında görülen hayvan figürleri av ve taht konulu kompozisyonlarda da bulunmaktadır. Av ile ilgili sahnelerde avcının yardımcısı durumunda tazı, şahin, pars ve avı simgeleyen, arslan, geyik, tavşan, yaban ördeği gibi hayvanlar ile ava uğur getirdiği düşünülen fantastik yaratıklar görülmektedir. Taht sahnelerinde ise, hükümdarlığın koruyucusu, tahtın bekçisi ve ebediyetin temsili olan arslan ve çeşitli fantastik hayvanlar tahtın önünde ve yanında durmaktadırlar. Bazı örneklerde hayvan figürleri bitkilerin ve yazıların arasına karışmış halde görünürler. Innsbruk Ferdinandeum da bulunan bakır üzerine mine tekniği ile süslenmiş bir tasın yüzeyinde ışık ve hükümdarlık sembolü olan tavuskuşu ve kartal figürleri ile güneş ve ay ikilemini temsil eden, arslan-boğa, grifon-geyik figürleri bulunmaktadır. Ottingen Wallerstein Koleksiyonunda bulunan aynanın ortasında ise, arma karakterinde bir kartal figürü ve kartalın etrafındaki frizde, yedi gezegeni simgeleyen togalı büstler bulunmaktadır. 237 Maden sanatındaki örneklerde görülen boğa figürleri hiçbir zaman tek başına gösterilmemiştir. İnsan, arslan, kartal, ejder, gergedan figürlerden biriyle birlikte gösterilen boğa figürlerinin sembolik anlamları, yanında tasvir edilen figüre göre değişmektedir. Eğer insan figürleriyle birlikte tasvir edilirse, ay, Venüs gezegenini, boğa burcunu, kartal ve arslan gibi ışık ve kudreti temsil eden hayvanlarla birlikte görüldüğü sahnelerde ise, karanlığı temsil etmektedir. Eğer boğa figürü ejder ile birlikte görülürse yeraltı ve karanlığı hâkimi olan bir 237 Ülker Erginsoy, Türk Maden, s ,352.

217 208 hayvan niteliği taşımaktadır. 238 Diyarbakır da Ulu camide görülen kabartma aslan, boğa mücadelesi sahnesinde boğa figürü mağlup durumdadır ve ayın, karanlığın, kötülüğün sembolüdür. Galip durumdaki arslan ise, güneşin, aydınlığın, iyiliğin temsilcisi durumdadır. 239 İstanbul Türk İslam Eserleri Müzesi nde 102 envanter numarası ile kayıtlı bir ibrik üzerinde görülen aslan ile boğa mücadelesi sahnesi ise, bu mücadelenin seramik eserler arasındaki örneklerdendir. 240 Anadolu Selçuklu dönemine ait sikkeler üzerinde de çeşitli hayvan betimlemeleri bulunmaktadır. Sıklıkla kullanılan binici tasvirlerinde görülen at figürleri bazı örneklerde sağa veya sola doğru koşar durumda ve profilden gösterilmişlerdir. Gerçekçi bir şekilde gösterilen atların yeleleri, kuyrukları ve koşum takımları detaylı olarak verilmiştir. İlk olarak II. Keyhüsrev döneminde görülen sikkelerde, aslan figürleri profilden gösterilmiş ve sağa veya sola doğru yürür durumdadırlar. Her kalıpta farklı yüz tiplerinde olan aslanların sırtında, insan yüzlü ve etrafına ışık saçar durumda bir güneş bulunmaktadır. Bazı örneklerde ise, iki aslan figürü sırt sırta dönmüş durumdadır ve aralarında güneş bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu sikkelerinde birde tek başına görülen arslan figürlerine rastlanmaktadır. Profilden, yürür şekilde görülen bu aslanların baş kısımları iri ve dilleri dışarı doğru sarkık durumdadır. 241 Kabartmalarda da en yaygın figür olarak kullanılan arslanlar genellikle çift ve simetrik olarak yapılmışlardır. Yüksek kabartma olarak yapılan arslan figürlerinin bazen kuyruk uçları ejder başıyla son bulunur. Genellikle karşılıklı çift işlenen aslanların başları gövdelerine göre daha büyüktür ve iri badem gözlü, yassı burunlu, şişman yanaklı, iri ve açık ağızlıdırlar. Genellikle ön bacakları yürür şekilde göğüs hizasına çekilmiş durumdadır. Diyarbakır Dış Kalede, Silvan Kalesinde, Sivas Kaykavus Darüşşifasında, Niğde Hüdavent Hatun Türbesinde ve daha pek çok yapıda bu tipte arslan figürlerine rastlanmaktadır. Ayrıca daha üstün bir kuvvete sahip olduğuna inanılan kanatlı arslan kabartmalarına da rastlanmaktadır. Bu tipteki arslan figürlerine Diyarbakır dış kalede Yedi Kardeş burcunda, 238 Ülker Erginsoy, Anadolu Selçuklu Maden Sanatı, Anadolu Selçuklu Mimarisinde Süsleme ve El Sanatları, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara, 1978, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Ahmet Çaycı, Anadolu Selçuklu Sanatı nda Gezegen ve Burç Tasvirleri, Kültür Bakanlığı Yayınları: 2911, Sanat Eserleri Dizisi: 420, Ankara, 2002, s Adil Özme, Anadolu Selçuklu, s.440, 442, 444.

218 209 Konya dan İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesine getirilen kabartmalarda rastlanılmaktadır. Kuvvet ve kudret sembolü olan aslanların şehri, sarayları, kaleleri kötülüklerden koruduklarına inanılır. 242 Kurganlardan çıkan eserler üzerinde de hayvan mücadele sahnelerinde arslan figürüne rastlanılmış olması zafer kazanan durumdaki bu hayvanın Türk sanatında daha erken dönemlerden beri kullanıldığını göstermektedir. 243 Çini sanatında görülen hayvan figürlü örneklerin en yoğun olarak bulunduğu Kubadabad Sarayı çinilerinde görülen hayvan figürlerinde iki hayvanın mücadelesini gösteren sahneler dışında, hayvanlar bir levha üzerinde tek bir figür olarak gösterilmişlerdir. 244 Kubadabad Sarayı çini süslemelerinde görülen figürlerin, her biri ayrı anlamlar taşımaktadır. 245 Kazılarında bulunan üzerinde Alâeddin Keykubad ın tasviri olduğu düşünülen sekiz köşeli bir çini örneğinde, figürün kuyruklarından yakaladığı balıkları tuttuğu görülmektedir. 246 Başları yukarıya doğru duran balıkların gövdeleri, kıvrılarak yükselmektedir. Ortaları siyah renkte olan balıklardan, baş ve kuyruk kısımları solda duran balıkta koyu mavi, diğer balıkta ise, patlıcan morudur. 247 Anadolu Selçuklu sanatında balık figürleri genellikle çift ve simetrik olarak görülmektedir (Bkz. F. 34). Bazı örneklerde rozet şekilleri, insan figürü, masal hayvanları veya burç hayvanları ile birlikte kullanıldığı durumlarda olmaktadır. Balık figürü ile birlikte görülen hayvanlarda burç hayvanı olarak kullanılmaktadır. Kalehisar kazısında bulunan sgrafitto teknikli bir seramik fragmanda da baş kısmı kırık olan ve gövdesi üzerinde ters olarak soldan sağa doğru üstte, el abd, altta ise, Allah, yazılı bir balık figürü bulunmaktadır. 248 Bir diğer balık figürlü örnek ise, Kubadabad Kazısı buluntusu olan dışa dönük kenarlı, ortasında stilize bitkiler arasında yer alan dört balık 242 Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimarisinde, s Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatı nda Görülen Hayvan Figürlerine Gök ve Yer Sembolizmi Açısından Bir Bakış, Üçüncü Uluslararası Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Cilt: 1, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Eylül 1993, Ankara, s Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da Selçuklu 13. Yüzyıl Doğa ve Masal Yaratıkları Aslandan Sfenkse, P Dergisi (Sanat Kültür Antika), Sayı: 23, İstanbul, 2001, s Mehmet Önder, Selçuklu Devri Kubad-âbâd Sarayı Çini Süslemeleri, Türkiyemiz, Sayı: 6, İstanbul, 1972, s Şerare Yetkin, Anadolu da Türk, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Sanatında Balık Figürü İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: 2, İstanbul, , s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Sanatında, s ,147.

219 210 figürünün bulunduğu tabaktır. Tabağın merkezine doğru dizilmiş olan balık figürlerinin baş kısımları noksandır. 249 Bereket sembolü olan balık figürü burada Selçuklu sanatında sevilen bir zodiak sembolü olarak kullanılmış olabilir (Bkz. F ). Kubadabad Sarayı kazılarında çini örneklerde görülen balık figürleri dışında, tek ve çift başlı kartal figürleri de bulunmaktadır. Hükümdarlık sembolü olarak kullanılan bu örneklerden, birinde çift başlı kartalın göğsünde Es-Sultani yazısının bulunması bu figürlerin hükümdarlık sembolü olarak kullanılması durumunu daha da kuvvetlendirmektedir. Bu tipteki çift başlı kartallara Artuklu sarayında ve Aspendos ta bulunan çini parçaları üzerinde de rastlanmaktadır. 250 El Cezeri nin Otomata adlı kitabında bulunan bazı minyatürlerde de görülen kartal figürlerinin arma şeklinde oldukları ve basit çizgilerle yalın olarak çizildikleri görülmektedir. 251 Selçukluların inanışına göre, kartal sultanı koruyup, ona kudret, aydınlık veren bir hayvan olmuştur. Kartal figürleri ikili mücadele sahnelerinde tek başlı, arma veya totem unsuru olarak kullanıldığı sahnelerde ise, çift başlı veya çift gövdeli olarak görülmektedir. 252 Selçuklu sanatında kullanılan bir diğer hayvan ise, tavuskuşu olup, sonsuz hayat ve cennet sembolüdür. Bu kuş figürleri ebedi hayat sembolü olan nar dalları ile çevrili olarak gösterilmişlerdir. Bazı örneklerde çift tavuskuşları ve çift kuşlar (Bkz. F. 48) nar, haşhaş, palmiye dalları gibi soyut şekillerde görülen hayat ağaçlarının etrafını kuşatmış olarak görülürler. Bu örneklerde hayat ağaçları ve kuşlar diğer dünya ile bağlantılı simgeler olarak kullanılmışlardır. 253 Bu tipte görülen bir örnek, Yozgat Müzesinde bulunan Selçuklu dönemine ait slip teknikli bir kâsenin iç kısmında ortada bir hayat ağacının iki yanında duran kuş figürleridir. Kuşların kanat, boyun ve göz kısımları çizgi halinde ve stilize durumda verilmiştir. 254 Şahin, 249 Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Şerare Yetkin, Anadolu da Türk, s Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatında Hayvan Sembolizmi, Seyran Yayınları, İstanbul, 1995, s Ahmet Çaycı, Anadolu Selçuklu, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Çini, s Hakkı Acun, Yozgat Müzesi ndeki, s.4.

220 211 doğan, atmaca gibi kuşlar ise, genellikle av ile ilgili sahnelerde, görülmektedir. Atlı avcı figürlerinin ileriye doğru uzattıkları eldivenli ellerinde şahin veya doğan türünden avcı kuşlar bulunmaktadır. 255 Bu tipteki kompozisyonlarda at koşar durumdadır. 256 Kubadabad Sarayı çinilerinde görülen tavşanın başını gagalayan avcı kuş bu figürler için ilginç bir örnektir. 257 Samsat kazılarında bulunan fragmanlarda çeşitli kuş figürleri ile kartal, doğan, şahine benzeyen, uzun sivri gagalı, yırtıcı bir kuş figürü tespit edilirken bir kâsede ise, tavuskuşu figürü bulunmuştur. Profilden gösterilen tüm figürler, stilize işlenişleri nedeniyle aynı dönemin Anadolu Selçuklu seramikleri ile benzerlik göstermektedirler. 258 Seramik buluntular üzerinde görülen bir diğer figürde tavşan figürü olmuştur. İznik Çini Fırınları Kazısı buluntusu olan sıraltı boyama teknikli bir fincan parçasının üzerinde bulunan tavşan figürü ile Kalehisar kazısında bulunmuş, günümüzde İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Sanatı Anabilim Dalı arşivinde bulunan gövde parçasının yüzeyinde baskı tekniği ile yapılmış iki büyük kulağı görülen koşar durumda tavşan figürü bulunmaktadır. Kalehisar örneğinde ayrıca koşar durumda iki tavşan figürü daha görülmektedir. Ortada bir üçgen oluşturan tavşanların kulakları ortaktır. İznik kazısı buluntulu tavşanın gövdesi beneklerle hareketlendirilmiştir. Boş bir zeminde tek başına gösterilen bu tavşan figürü yine aynı kazı buluntusu bir kâsenin ortasında bulunan kuyruğunu havaya kaldırmış boğa figürü ile benzer özellikler taşımaktadır. 259 Türk kültüründe önemli bir yeri olan at figürleri ise, gerek İslamiyet ten önceki dönemde, gerekse İslamiyet ten sonraki dönemde önemini korumuştur. Bu yüzden de çeşitli sanat dallarında bu tasvirlere rastlanılmaktadır (Bkz. F. 35). İslamiyet ten önceki dönemlerde atların yas alameti, savaş ve yiğitlik sembolü olarak kuyruklarının kesildiği, örüldüğü veya bağlandığı bilinmektedir. Atların ölümden sonraki yaşamda sahibinin yanında olacağına inanmışlardır. 260 Bu durum Selçuklular döneminde de devam etmiş olup, Selçuklu sanatında 255 Bu tipteki çini örnek için Bkz. Gönül Öney, İran Selçukluları, Levha XXXI, Res Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatında Hayvan, s Rüçhan Arık, Masalsı Gerçekleriyle, s Lale Bulut, Samsat Ortaçağ, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatın nda At Figürlerinin Sembolizmi, Türk Dünyası Araştırmaları, Sayı: 98, İstanbul, 1995, s

221 212 görülen at tasvirlerinde atların kuyruklarının örüldüğü, düğümlendiği veya kesilmiş olduğu görülmektedir. Atların kuyruklarının örülmesi ya da bağlanması, ölüme hazırlanma ve ölüm anlamlarını taşımaktadır. Bu tarz durumdaki sahneler, aşk, savaş, av, seyahat, fantastik varlıklarla mücadele gibi konularla ilgili olabilir. 261 Anadolu Selçukluları döneminde yapılmış olan Varka ve Gülşah Mesnevisine ait minyatürlerde de tavuk, horoz, ejder, tavşan (Bkz. F ), tilki, at, kedi ve fare gibi hayvan figürlerine rastlanmaktadır. İnsan figürlerinin iki boyutlu oluşuna rağmen, hayvan figürlerinin daha gerçekçi ve hareketli canlandırıldıkları görülür. Minyatürleri çerçeveleyici durumdaki bu hayvanlar olasılıkla alegorik olarak kullanılmışlardır. 262 Varka ve Gülşah ın bulunduğu çadırının içini ve dışını gösteren minyatürlerden birinde görülen şahin figürleri dikkat çekicidir. 263 Minyatür örneklerinde köpek figürleri av ile ilgili sahnelerde, atlı avcının atının ayakları arasında görülmektedir. 264 Avcılara yardımcı olan köpekler Kubadabad örneklerinde, çini levhalar üzerinde tek başına, başı arkaya dönük, ön ayaklarından birini göğsüne doğru kaldırmış, arka ayaklarından birini ise, öne doğru adım atar şekilde atmış, kuyruğunu ayakları arasında öne doğru kıvrılmış durumdadır. Aynı sarayda bulunan tilki figürlü örnekler, uzun ya da normal kulaklı, ince gövdeli ve köpek figürlerine benzer şekilde gösterilmişlerdir. Keskin dişleri ve sivri kulaklarıyla koşmağa hazır bir durumda gösterilen kurt figürleri ile gerçekçi bir üslupta hareket eden keçide figürleri çeşitli figürlü örnekler arasındadır Yaşar Çoruhlu, Selçuklu Sanatı nda Görülen Kuyruğu Düğümlü At Tasvirlerinin İkonografik ve İkonolojik Mahiyeti, VI. Milli Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Semineri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Selçuklu Araştırmaları Merkezi, Konya, 1996, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Devri, s Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatında Hayvan, s Yaşar Çoruhlu, Türk Sanatın nda Köpek Figürlerinin Sembolizmi, Toplumsal Tarih, Sayı: 14, İstanbul, 1995, s Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da, s

222 Memluk Dönemi Memluk örneklerinde görülen hayvan figürleri arma olarak kullanılmış kartal, pars, arslan gibi hayvanlardır. Üzerlerinde genellikle sarı sır ile yapılmış motifler bulunan örnekler canlı ve kaliteli figür çizimlerinden oluşmaktadırlar ve 14. yüzyıllarda Mısır da Memluklular zamanında çok kullanılan bu armalar emir arması ya da memuriyeti gösteren armalar olmuşlardır. Armalı Memluk seramikleri madde ve yapım tekniği olarak 13. yüzyılda Anadolu da yapılmış Selçuklu kırmızı hamurlu, sgrafitto teknikli örneklerine benzemektedir. 14. yüzyılda İznik te üretilen slip teknikli seramiklerle de benzerlik gösteren Memluk örneklerinde dekor olarak arma veya yazı kullanılmaktadır. Kabın tabanında yuvarlak bir madalyon içinde yer alan armalarda kartal figürlerine rastlanmaktadır. (Bkz. F.52 53) Bazı örneklerde kartal figürleri çift başlı olarak gösterilmişken bazı örneklerde başlar sola ya da sağa doğru dönük vaziyette gösterilmiştir. Alt kısımda duran bir kâse ve onun üzerinde görülen kartal figürünün bulunduğu kompozisyonlar Tokuztemür arması olarak bilinir. Benzer bir kompozisyon 53 katalog numaralı örnekte görülmektedir. Bir bohça üzerinde sola doğru bakan kartal figürleri Bahadur al-hamavi, çift başlı kartal, Baysarı nın, kanatlarını açmış, kuyruğu zambak şeklinde olan kartal figürü ise Nâsır ad-din Muhammed arması olarak kullanılmıştır. 52 katalog numaralı örnekte görülen kanatlarını iki yana açmış kartal figürü Nâsır ad-din Muhammed armasındaki özellikleri taşımaktadır. Ancak figürün kuyruk kısmı görülmediği için kesin bir yargıda bulunmak yanlış olabilir. Kartal figürlü armalar dışında sola doğru yürür durumda, sağ pençesi kalkmış ve kıvrık kuyruklu arslan figürlü armalarda bulunmaktadır. Yürüyen aslan figürlü armalar El- Melik el-muzaffer ebu-s-sa âdet b. el-melik el Müeyyed Abi an-nasr Şeyh ve Berke Han, düz bir zeminde sola doğru büyük adımlarla yürüyen aslan figürlü armalar ise, Aydemür armaları olmuştur. 267 Arslan figürlü bir örnek Tareq Rajab Museum da bulunan ve Selma Kölemenoğlu, Memluk (Kölemen), s Tülây Reyhanlı, Türk ve İslâm Eserleri Müzesinde Bulunan Memluk Keramikleri, Sanat Tarihi Yıllığı III, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, , s

223 214 yüzyıla tarihlendirilen, sgrafitto teknikli dip parçasında görülmektedir. Figür yürür vaziyette ve kuyruğu gövdesi üzerine kıvrılmış durumda gösterilmiştir Beylikler ve Erken Osmanlı Dönemi Çini, metal, ahşap, taş gibi pek çok farklı sanat ürünü üzerinde görülen figürlü örnekler Selçuklu dönemi sanatında sıklıkla kullanılırken, Erken Osmanlı döneminde giderek azalmış ve özellikle mimari süslemede büsbütün kaybolmuştur. Tüm bu farklılığın sebebi toplumun inanç sisteminde olan değişiklikten kaynaklanmaktadır. 269 Anadolu Selçukluları nın figürlü taş plastiğine gösterdiği önem Beylikler devrinde de devam etmiş olup, çeşitli hayvan figürlü örneklere rastlanılmıştır. Menteşe Beyliği dönemine ait, Peçin de bulunan Ahmet Gazi Medresesi nin eyvanlarından birinin avluya bakan kemerinin köşelerine, arka ayakları üzerine oturmuş, ön ayaklarında bayrak taşıyan birer arslan figürü bulunmaktadır. Selçuklu devrinde rastlanan arslan figürlerinde bu şekilde elinde bayrak tutan bir figürün bulunmaması dikkat çekicidir. Yine Karamanoğulları Beyliği devrine ait Alanya yakınında bulunan Obaköy Medresesi nin kapısındaki bir sövede birbirine dolanmış iki ejder figürü bulunmaktadır. Gövdelerinin düğüm yapan boşluklarında balık figürleri yerleştirilen ejderlerin kulakları ve dişleri sivridir. 270 Beylikler devrine ait halı örnekleri de soyut hayvan figürleri ile bezenmiştir. Bu bezeme anlayışı daha sonraki dönemlerde Osmanlı devri halılarında devam edecektir. Halıların yüzeyinde bulunan rozetlerin içerisinde kartal, çift başlı kartal, horoz, geyik, ejder, zümrüdü anka ve çift kuş figürleri görülmektedir. 271 Aynı devrin seramik örneklerinde ise çeşitli hayvan figürlerine özelliklede balık ve kuş figürlerine rastlanılmıştır. İlk devir Osmanlı seramiği olarak kabul edilen Milet işi 268 Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s Şerare Yetkin, Bazı Selçuklu, s Gönül Öney, Beylikler Devri, s. 52.

224 215 seramik örneklerinde figürlü süslemenin kullanılmış olması, Selçuklu dönemi seramik sanatı ile olan bağlantıyı göstermektedir. 272 Bu dönemde görülen balık, kuş ve insan figürlerinde Anadolu Selçuklu dönemine ait çini örneklerindeki figürler ile benzerlikler görülür. Bu benzeşim daha ilerdeki dönemlerde ortaya çıkan mavi-beyaz gruptaki seramiklerde görülen balık, kuş gibi figürlerin tasvirleri için bir geçiş evresini oluşturur. 273 Balık figürü Türk sanatında bereket ve bolluk sembolü gibi manalar taşıması nedeniyle sıklıkla kullanılmış bir figürdür. İznik te yapılan kazı çalışmaları neticesinde çeşitli tekniklerde yapılmış seramik malzemeler üzerinde balık figürlerine rastlanmıştır. Bu balık figürlerine sıklıkla rastlanmasının nedeni İznik in bir göl kenti olması ile ilgili olabilir. Bunlardan erken Osmanlı seramiğini oluşturan bazı örnekler arasında, 1982 yılında İznik Roma Tiyatrosu Kazısında bulunan sgrafitto teknikli bir kâse dibi parçası bulunmaktadır. Parçanın yüzeyinde zıt yöne yönelmiş dönüş hareketi içinde stilize iki balık figürü bulunmaktadır. 14. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilen dip parçasının yüzeyindeki balıkların vücutları, baş ve göz kısımları ince çizgilerle gösterilmiştir. Bir diğer balık figürlü erken Osmanlı örneği ise, 1988 yılında İznik Çini Fırınları Kazısında bulunan Milet işi teknikli bir tabak ya da kâseye ait kenar parçasıdır. Parçanın yüzeyinde stilize edilmiş bir balık figürü bulunmaktadır. Parça 14. yüzyıl sonu ile 15. yüzyıl başına tarihlendirilmektedir. 274 Gövdesi pullu balık figürünün konturları siyah ya da koyu yeşil ve kobalt mavisidir. 275 Bursa müzesinde bulunan Milet işi teknikli bir tabağın orta kısmında da başı aşağıya doğru incelen, kıvrık gövdeli ve geniş kuyruklu büyük bir balık figürü bulunmaktadır. Gövdesinin üst kısmı pul şeklinde, alt kısmı ise dikey çizgilerle gösterilen balığın gövdesinin iki yanında yüzgeçleri bulunmaktadır. Yine aynı müzede bulunan aynı teknikteki bir başka tabağın ortasında gövde kenarları kalın konturlarla gösterilmiş bir balık figürü yer almaktadır. Gövdesi pullar ile kaplı balığın, iki yanında yüzgeçleri bulunmaktadır ve balığın kuyruk kısmı kıvrıktır. Bir diğer balık figürlü Milet işi örnek ise, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk-İslam Sanatı Kürsüsü arşivinde bulunan gövdesi pullarla kaplı, yüzgeçleri olan, kıvrık kuyruğu dikey 272 Oktay Aslanapa- Şerare Yetkin,-Ara Altun, İznik Çini, s Faruk Şahin, İlk Devir Osmanlı Keramikleri Teknolojisi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, s Şerare Yetkin, İznikli Balıklar, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 6, İstanbul, 1989, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s.69.

225 216 çizgilerle kaplı figürdür. 276 Yine İznik Çini Fırınları Kazısı, 1988 yılı buluntusu Milet işi bir parça üzerinde de pullu gövdeli, bir balık figürü bulunmaktadır. 277 İznik Roma Tiyatrosu kazılarında da balık figürlü bir dip parçasına rastlanmıştır yılı buluntusu olan Milet işi parçanın yüzeyinde üç balık figürünün merkezde bulunan bir baş çevresinde birleştiği görülmektedir. 278 Genellikle tek figür olarak görülen bu balık figürleri gerçekçi görünümdedirler ve pullu, kıvrık gövdeleriyle tatlı su balıklarından esinlenilerek çizilmiş oldukları anlaşılmaktadır. 279 Milet işi olarak bilinen seramiklerde görülen kuş figürleri ise, uçar durumda (Bkz. F.56), bir dala konmuş durumda (Bkz. F.55) ya da karşılıklı iki figür olarak (Bkz. F.54) gösterilmişlerdir. Bu kuş figürleri Selçuklu dönemine ait özellikle Kubadabad Sarayı çinilerinde görülen figürlere benzemektedirler. Farklı olarak Milet işi örneklerde kuş figürleri daha dekoratiftir. İznik Çini fırınları kazısında bulunan katalog numaralı örnekler dışında yine aynı kazı buluntusu dip parçasının yüzeyinde selvi ağacının arkasında bir kuş figürü bulunmaktadır. 280 Bu kuş figürlü Milet işi seramiklerden biri diğeri de, 1993 yılında İznik Roma tiyatrosu kazısında bulunan dip parçasıdır. Uzun gagasında yakalamış olduğu balığı tutan balıkçıl bir kuş ile dallar arasında duran iki kuş figürü kompozisyonda bulunan diğer figürlerdir. 281 Bir diğer kuş figürlü Milet işi seramik eser ise, 1984 yılı İznik Çini Fırınları Kazısı buluntusu tabak kenarıdır. Beyaz zemin üzerine kobalt mavisi renkte yapılmış kuş figürü uçar durumdadır. 282 Yine İznik Roma Tiyatrosu Kazısında bulunan Milet işi teknikli bir dip parçasının yüzeyinde kuyruğu açık durumda, boynu ve başının bir kısmı gözüken bir 276 Bengi Çorum, Balık Figürlü Milet İşi Keramikler, Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı XII, İstanbul Üni. Ede. Fak. Sanat Tarihi Araştırma Merkezi, İstanbul, 1983, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Nurşen Özkul Fındık, İznik Roma Tiyatrosu Kazı Buluntuları ( ) Arasındaki Osmanlı Seramikleri, TC. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 2001, s.40, Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Oktay Aslanapa, Anadolu da Türk, s. 17,18, Nurşen Özkul Fındık, İznik Roma, s. 40, Oktay Aslanapa- Şerare Yetkin,-Ara Altun, İznik Çini, s. 145.

226 217 tavuskuşu figürü bulunmaktadır. 283 İznik Çini Fırınları kazı buluntusu bir kâse dibinde çevresi stilize bitkilerle çevrili başını yukarıya doğru kaldırmış, gagası hafif aralık bir tavuskuşu figürü bulunur. Uzun kuyruklu ve ince bacaklı figür Şam İşi ve Rodos İşi olarak bilenen seramiklerde görülen tavuskuşu figürlerine benzemektedir. 284 İznik Çini Fırınları Kazısı buluntulu diğer kuş figürlü Milet işi buluntular ise şunlardır; yüksek bir kaide parçası üzerindeki bitkisel motiflerin ortasında duran bir leylek yavrusu, bir kâsenin ortasında profilden gözüken, iri ve detaylı çizilmiş, kanat ve ayak kısımları taranmış, üst kısmında uçar durumda küçük bir kuş ve alt tarafında ince, uzun burunlu bir kuş figürü bulunan örnek, bir gövde parçası üzerinde kanadı dekoratif çizgilerle gösterilmiş, profilden bir kuş figürünün bulunduğu parça ve ortasında büyük bir mimari yapının bulunduğu tabaktaki iki ağaca konmuş kuş figürlerinden oluşan örnektir. Son örnekte bulunan mimari bir yapı ve etrafındaki ağaçlar üzerine konmuş kuş figürlerinin bulunduğu benzer bir kompozisyona daha geç dönem örneği olan katalog numaralı Çanakkale dönemine ait iki tabak üzerinde rastlanmaktadır Osmanlı Dönemi Osmanlı dönemi hayvan figürlü seramik örneklerini sırası ile İznik, Kütahya, Çanakkale grubu örnekleri üzerinde inceleyecek olursak, hayvan figürlü ilk örnekler İznik seramiklerinde 1520 ve 1530 larda görülmeye başlanmıştır. 285 İznik seramiklerinde hayvan figürleri genellikle uzun boyunlu şişeler, maşrapalar, tabaklar üzerine yapılmışlardır. 286 Geç devir hayvan figürlü seramiklerinin iki önemli akımını temsil eden eserlerden birisi Louvre müzesindeki tavuskuşlu tabak ve aynı müzede bulunan üzerinde av hayvanlarının görüldüğü iki kulplu mataradır. Tavuskuşlu tabaklar 1580 ve 1590 lara tarihlendirilmektedir. Bazı örneklerde tavuskuşları çiçek açmış bir bahar ağacına konmuş durumdadır. Büyük çiçeklerle çevrilmiş durumdaki stilize görünümlü bu tavuskuşu figürleri birçok tabakta görülmektedir (Bkz. F. 58). Ağaca tünemiş durumdaki tavuskuşları Yuan ve 15. yüzyıl sonu Çin mavi-beyaz 283 Bedri Yalman, İznik Tiyatro Kazısı Erken Osmanlı Seramik Buluntuları Pof.Dr. Şerare Yetkin Anısına Çini Yazıları, Sanat Tarihi Derneği Yayınları: 1, İstanbul, 1996, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s. 43,61 62,66 67, Atanur Meriç, Hayvan Figürlü Ve Gemi Tasvirli İznik Seramikleri, Kültür ve Sanat, Sayı: 26, 1995, s Zeynep Kınık, İznik ve Seramik, s.15.

227 218 örneklerinde de görülmektedir. 287 Diğer örnek ise av-orman temalı yıllarına tarihlenen mavi-beyaz bir mataradır. Mataranın yüzeyinde av hayvanlarından tavşan, ceylan figürleri ve avcı hayvanlardan tasmalı köpekler tek bir yöne doğru koşar durumda gösterilmişlerdir. Tavşan ve ceylan figürlerinin başları geriye doğru dönük durumdadır. 288 Beyaz hamurlu örnekler üzerinde sıklıkla görülen balık figürleri genellikle gruplar halinde, belli bir düzen içinde veya dağınık olarak dizilmişlerdir. Daha erken örnekleri oluşturan Milet işi olarak tanınan örneklerde görülen balık figürleri beyaz hamurlu örneklerdekilere oranla daha gerçekçi görünümdedir. Bunun nedeni Milet işi olarak bilinen örneklerde balık figürlerinin tek ve büyük boyutlu figürler olarak gösterilmiş olmasıdır yılı İznik Çini Fırınları Kazısı buluntusu beyaz hamurlu, kobalt mavisi renkte boyanmış küçük bir dip parçasının yüzeyinde baş kısmı noksan bir balık figürü bulunmaktadır. Yüzgeçleri, üç parçalı kuyruğu ve vücudunu örten pulları ince hatlarla belirtilmiş balığın kuyruğu yukarıya doğru kıvrılmış durumdadır. Balık yüzer durumda gösterilmiştir. 15. yüzyıl sonuna tarihlendirilen bu parçanın üzerindeki, balık figürü Ming devri Çin porselenlerinde bulunan balık figürlerini anımsatmaktadır. Yine aynı kazının 1983 yılı buluntulu bir başka beyaz hamurlu, dip parçasının yüzeyinde, birbirine dolanmış durumda üç balık figürü bulunmaktadır. Firuze ve kobalt mavisi renkteki balıkların gövdeleri koyu renkte gösterilmiştir. Baş, göz ve yüzgeç kısımları konturlanan balıkların etrafında da daha küçük balık figürleri bulunmaktadır. Mavi-beyaz teknikli bu parça firuze renginde katılımıyla 16. yüzyılın başlarına tarihlendirilmektedir yılında yapılan İznik Çini Fırınları Kazısı buluntusu küçük bir fragman ise, 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen, beyaz hamurlu, mercan kırmızısı dekorlu bir başka balık figürlü örnektir. Parçanın iç yüzeyinde, gövdesi, kuyruğu ve yüzgeçleri kobalt mavisi ile boyanmış, sivri baş kısmı ise, mercan kırmızısı renkte bir balık figürü bulunur. Parçanın yüzeyinde bir başka balığa ait kuyruk kısmı daha görülmektedir. 287 Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, s Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan Figürlü Seramikleri, Seramik Türkiye, No: 4, İstanbul, Nisan- Haziran 2004, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s

228 219 Slip tekniğinin 16. yüzyıldaki bir uygulaması olan, 1981 yılı İznik Ayasofya Kilisesinin arkasında yapılan kazıda bulunan bir fragman üzerinde de küçük balık figürleri bulunmaktadır. Beyaz hamurlu parçanın iç kısmı kırmızı astarla kaplanmış olup, üzerinde bulunan balık figürleri mavi renkte dekorludur. Bir diğer balık figürlü seramik örneği yine İznik Çini Fırınları Kazısında 1982 yılında bulunan bir fincan parçasıdır. Parçanın iç yüzeyinde, kenarları koyu yeşil konturlu, gövdeleri açık yeşil, baş, göz, yüzgeç ve kuyruk kısımları şematik olarak gösterilmiş küçük balık figürleri bulunmaktadır. Aşağıya bakar şekilde gösterilen balık figürlerinin bulunduğu bu fincan parçası, 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başına tarihlendirilmektedir. 290 İznik kazılarında mavi-beyaz seramiklerin üzerlerinde tavşan, balık gibi çeşitli hayvanlar ile birbirlerine saldırır durumda olan hayvanların bulunduğu fragmanlar ele geçirilmiştir. Mavi-beyaz teknikte, hayvan figürlerinin bir kaçını bir arada gösteren örnek, İstanbul da Ekrem Hakkı Ayverdi özel koleksiyonunda bulunan sürahidir. Birbirini kovalar durumda ya da yan yana sıralanmış şekilde duran tavşan, köpek, tilki, karaca, kuş figürleri sürahinin yüzeyine gelişi güzel serpiştirilmiş şekildedir. 291 Mavi-beyaz teknikteki hayvan figürlü bir başka örnek ise, 1983 yılında İznik te Ayasofya nın arkasında yapılan çalışma sırasında bulunan küçük bir kapak üzerinde görülmektedir. Kapağın yuvarlak kısmında sıralanmış olan, mavi renkte gösterilmiş hayvanlar arasında koşar durumda tavşanlar ve kuş figürleri bulunmaktadır. 292 Tavşan figürlü bir diğer örnekte I. dönem İznik kazılarında bulunan bir kabın gövde kısmına ait olan parçadır. Koşar durumdaki tavşan figürü ve kaya motifleri ile tavşanın alt ve üst tarafında oldukça küçük iki hayvan daha bulunmaktadır. Benzer bir örnek de Sadberk Hanım Müzesinde Hüseyin Kocabaş koleksiyonundaki etütlük eserler arasında bulunan bir kapak parçasının yüzeyinde görülen mercan kırmızısı ve kobalt mavisi renkteki motiflerin arasında koşan bir ceylan figürü ve kaya motiflerinin görüldüğü parçadır. 293 İznik Çini Fırınları kazısında 1963 yılında bulunmuş olan, başını geriye çevirmiş bir karaca figürlü parça ile vücudunda iri benekler olan, kuyruğu yukarıya kalkık, hilal şeklinde boynuzlu dört ayaklı bir hayvanın bulunduğu bir diğer parçada figürlü mavi-beyaz 290 Şerare Yetkin, İznikli Balıklar, s Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri, s Oktay Aslanapa- Şerare Yetkin,-Ara Altun, İznik Çini, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s

229 220 seramik örneklerindendir. 294 Mavi-beyaz grubuna giren bir diğer hayvan figürlü örnekte başını geriye doğru çevirmiş aslan figürünün bulunduğu tabaktır. Londra da Victoria and Albert Müzesinde bulunan aynı teknikli bir tabakta da hayat ağacının üzerinde bulunan bir yılan kuşa doğru uzanırken görülmektedir. 16. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde sade ve stilize görünümde, tüylerini temizleyen, koşmaya hazırlanan hareketli kuş, sülün, güvercin figürleri görülmeye başlanmış ve (Bkz. F. 57), 17. yüzyılda da kalabalık desenlerin arasında yer alan durgun kuş, sülün figürleri ortaya çıkmıştır yüzyıla tarihlendirilen mavi-beyaz teknikli saz üslubunda yapılmış tabak üzerindeki balıkçıl bir kuş figürü detaylı yapraklar arasına yerleştirilmiştir. Kuş figürünün üzerinden geçen yaprağın üzerinde bir yılan figürü bulunmaktadır. Osmanlı dönemi seramiklerinde bulunan kuş figürleri genellikle doğal ortamlarında ve bitkiler arasında gösterilmişlerdir. Hareket halinde, uçar durumda ve başka hayvanlar ile birlikte yer almışlardır. 16. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen, İznik Çini Fırınları kazı buluntusu Şam İşi olarak adlandırılan bir parça üzerinde de iri bir kuş figürü bulunmaktadır. Gövdesi açık mavi ve firuze ile renklendirilen kuşun üzeri beneklerle hareketlendirilmiştir. Figür doğa ortamı içinde gösterilmiştir. 296 Louvre Müzesi Koleksiyonunda bulunan Şam İşi bir tabakta da enginar, gül, hatayi çiçekleri ve yapraklar arasında tavuskuşu figürü bulunmaktadır. 297 Bu kuş figürlerine aynı dönemin çini örnekleri üzerinde de rastlanmaktadır. Bağdat Köşkü ve Sünnet Odası duvarlarında sıraltı tekniği ile yapılmış çinilerde kuş figürleri hançer şeklindeki yapraklar arasında uçar durumda veya bir yaprak üzerine konmuş durumda gösterilmişlerdir. Nebati dekorlar arasında kaybolan bu kuş figürlerinin en ilginç örneği Sünnet Odası cephesindeki panolarda bulunan hançer yaprakları arasındaki kuş figürleri ve bunların altında bulunan vücudundan alev fışkıran efsanevi geyik figürlerinin bulunduğu örnektir yüzyılın sonu ile 17. yüzyılın başına tarihlendirilen örneklerde çeşitli arslan figürleri, boğa figürleri ya da güneş temasıyla birlikte bordürleri kaya-dalga motifli tabaklar 294 Emel Turan, Anadolu da Türk Çini ve Keramiklerinde Hayvan Figürleri, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Lisans Tezi), İstanbul, 1970, s Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, s Emel Turan, Anadolu da Türk, s.46, 57.

230 221 üzerinde görülmektedir. Tek hayvan figürlü örneklerin bir diğeri ise, Ashmolean Müzesinde bulunan tabak üzerinde görülen hareket halindeki at figürüdür yüzyıldaki bazı örneklerde ise minyatür resimleriyle ilişkili olmayan, hareketli ve hiçbir sembolizm izi taşımayan figürler ortaya çıkmıştır. Bunlardan birisi ön pençesini havaya kaldırmış, sağa doğru yürüyen aslan figürlü tabaklardır. Bu döneme ait bir diğer aslan figürlü kompozisyon ise, zincirli aslan tasvirleridir. Bu betimlemelere 17. yüzyıl başı Osmanlı minyatürlerinde de rastlanmaktadır. Olasılıkla saray nakkaşhanesinin yanında bulunan Aslanhâne den etkilenilerek yapılmışlardır. İznik seramiklerinde görülen hayvan figürlerinden bir diğeri de taçlı olarak gösterilmiş maymun figürleri olmuştur. 300 Osmanlı dönemi seramiklerinde görülen bir diğer hayvan figürü de doğa içinde, koşar durumda gösterilen ceylanlardır. İznik Çini Fırınları kazısında tespit edilen mavi-beyaz seramikler üzerinde bulunan ceylan figürleri gerçek görünümlerine oldukça uygun şekilde yapılmışlardır yüzyılın ikinci yarısından itibaren yaygınlaşan hayvan üslubunda, hayvan figürleri yoğun ve sarmaşık ağlar içerisine yerleştirilmiş olarak gösterilmişlerdir. Düşsel ve gerçek hayvanların bir arada gösterildiği kompozisyonlar bu dönemde bulunmaktadır. 17. yüzyıla tarihlenen ve İsviçre Ariana Müzesinde bulunan bir tabağın yüzeyinde üstte karşılıklı duran kaplan benzeri iki hayvan altta ise, başı insan, gövdesi hayvan biçiminde kanatlı ve uzun kuyruklu bir hayvanın görüldüğü tabak bu tipteki kompozisyona örnek oluşturmaktadır. 302 Kırmızı sıraltı teknikli seramikler üzerinde bulunan hayvan figürleri orman temalı av sahneleri ve bitkisel motiflerle birlikte görünen hayvan figürleri olarak iki gruba ayrılmaktadır. 303 Mercan kırmızılı örneklerde hayvan figürleri uzun bacaklıdır ve gövdelerinde çizgili, tüylü gölgelemeler bulunmaktadır. 304 Bu grubun güzel bir örneği Lizbon 299 Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, s Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Atanur Meriç, Hayvan Figürlü, s Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, s Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, s. 258.

231 222 Gülbenkyan Müzesinde bulunan, 16. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen bir tabaktır. Tabağın üzerinde biri yetişkin diğeri ise yavru iki tavuskuşu figürü bulunmaktadır. 57 katalog numaralı tabakta bulunan kuş figürü ile benzer durumdaki Berlin İslam Sanatları Müzesinde bulunan kâsede bu gruba giren diğer bir örnek olup, kâsenin yüzeyindeki kuşlar bitkilerin bulunmadığı bir ortamda iki farklı duruşta gösterilmişlerdir. Kuşlardan birisi yerde dururken, diğeri bir dal parçasının üzerinde kendisini temizlemektedir yüzyıl ortalarından, 17. yüzyıl sonuna kadar olan bir süreçte görülen kırmızı mercanlı seramikler üzerinde, aslan, kaplan, geyik, kuş gibi çeşitli hayvan figürlerine rastlanılmaktadır. 306 Üzüm salkımları ve asma yaprakları ile dekorlanan tabaklarda bazen, çiçekler arasına tavuskuşları ve çeşitli kuş figürleri yerleştirilmiştir. Bazı örneklerde hayvan figürlerinin nebat şekilleri halinde üsluplaştırıldığı örnekler görülmektedir. Erken dönemlerde Türklerin tunç ve altından yapmış oldukları maden işlerinde bulunan hayvan mücadele sahnelerini anımsatan tarzda hayvan mücadelelerini gösteren figürlü tabaklarda bulunmaktadır. 307 Tavuskuşu figürleri İznik seramiklerinde, Çin seramiklerindeki anlamı ile kötülüğü uzaklaştıran varlıklar olarak ya da cennetle ilgili kavramlar olarak kullanılmıştır. 308 İznik Çini Fırınları kazı buluntusu Rodos İşi teknikli bir tabağa ait kenar parçasının üzerinde iki adet stilize kuş figürü görülmektedir. Stilize görünümlü kuşların gagaları ve bacakları siyah konturlu, kanatları ise, yeşil renktedir. Yine aynı kazı buluntusu Rodos İşi bir tabağın dip kısmına ait parça üzerinde de başı ve gövdesinin ön kısmı görülen, kırmızı gagalı, bitkiler arasında bir kuş figürü bulunmaktadır. 309 Osmanlı dönemi Kütahya örneklerinde de kuş ve balık gibi figürlere rastlanılmaktadır yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen Suna ve İnan Kıraç koleksiyonunda bulunan mataranın bir yüzünde leylek figürü ve altında çiçekli dallar bulunurken, diğer yüzünde elinde çiçek tutan bir kadın figürü bulunmaktadır. Matara hem insan hem de hayvan figürünün bir arada bulunduğu ilginç bir örnektir. Suna ve İnan Kıraç 305 Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, Faruk Şahin, Türk Çini Sanatı Süslemeciliği, Anadolu Üniversitesi Yayınları No: 325, Kütahya Meslek Yüksekokulu Yayınları No: 1, 1989, s Oktay Aslanapa, Anadolu da Türk, s. 22, Oktay Aslanapa, Türk San atı, Türk Dünyası El Kitabı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları:45, Seri:I, Sayı:A5, Ankara, 1976, s Atanur Meriç, Hayvan Figürlü, s Belgin Demirsar Arlı, İznik Çini, s Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri, s.8.

232 223 Koleksiyonunda bulunan 309 envanter numaralı 18. yüzyılın ikinci yarısına tarihlendirilen tabakta da yılan tutan bir leylek figürü bulunurken yine aynı koleksiyona ait 311 envanter numaralı başka bir tabakta da karşılıklı duran iki kartal figürü ve aralarında çiçekli bir dal bulunmaktadır. Gövde ve kanatları stilize kırmızı çiçek motifi ile bezeli kuşların konturları sarı renk ile gösterilmiştir. 311 Aynı koleksiyona ait 402 numaralı bir tabakta at, 295 envanter numaralı tabakta, gagasında yaprak tutan bir kuş, 312 envanter numaralı bir diğer tabakta da, tüyleri yeşil, göğsü mavi ve mor bir kuş figürü bulunmaktadır. 312 Çanakkale hayvan figürlü örneklerine bakıldığında Milet İşi seramiklerin kırmızı hamurlu yüzyıl Çanakkale seramiklerinin öncüsü niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumun bir ispatı da balık figürlü örneklerin her iki dönemde de süren varlığıdır. 313 Kubadabad çini örneklerinde bulunan karikatürleştirilmiş hayvan figürlerinin Çanakkale örneklerinde görülen karikatür havasındaki havyan figürlerinin öncüsü olduğu düşünülmektedir. 314 Çanakkale dönemine ait çeşitli tabaklar üzerinde kuş (Bkz. F ), balık (Bkz. F ) ve zürafa (Bkz. F ) figürleri görülmektedir. O bölgede yaşayan bir hayvan olmamasına rağmen zürafa figürlerinin oldukça başarılı bir biçimde yapılmış olması ilginçtir. 315 Bu döneme ait cami ve köşk betimli tabaklarda stilize edilerek verilmiş kuş figürleri (Bkz. F ) ve çiçekler, selviler bir stil birliğine rağmen değişiklikler göstermektedir. Tek veya çift kuş figürlerinin bulunduğu tabaklarda kuşlar tamamen mor, kahverengi ya da lacivert renkte siluet halinde gösterilmişlerdir. Uzun kuyruklu oluşları siluet halindeki kuş figürlerine bir karakter kazandırmaktadır. Kuşlu tabaklarda tabakların kenarları kafes motifi ile doldurulmuştur. 18. yüzyılın ikinci yarısı ve 19. yüzyılın ilk yarısında görülmeye başlanan balık figürlü tabaklardaki çok stilize ve fırça vuruşları ile gösterilen balık figürlerinin yanı sıra kuş figürlü örneklerde bulunmaktadır. Kenarları kafes motifli tabakların ortasında bulunan zürafa figürleri de siluet halinde, gövdeleri benekli hayvan figürleri olarak Çanakkale seramikleri 311 Şebnem Akalın Hülya Yılmaz Bilgi, Yadigâr-ı Kütahya, s.85, Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, s. 96, Şerare Yetkin, İznikli Balıklar, s Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da, s Filiz Sanay, Türk Dönemi Çanakkale Seramiklerinin Dünü ve Bugünü, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat Tarihi Bölümü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul, 1989, s

233 224 üzerinde yer almışlardır. Victoria and Albert Müzesi nde bulunan bir çukur tabağın içini profilden sola dönük bir tavuskuşu ve önünde bulunan iki büyük çiçek kaplamaktadır. Tavuskuşunun gövdesi çizgili ve pul desenlidir. 316 Figürlü bu örnekler dışında geç dönem Çanakkale seramiklerinde burmalı kulplu sürahiler, çoğu örnekte kuş başlı olurlar. Ağız kısımları kuş gagası gibi kıvrık olanları kız çocuklarının doğumundan sonra şerbet dağıtımında kullanılmaktadır. At başlı testiler veya (Bkz ), ağızları at başlı, ayaklı şişman gövdeli testiler barok tarzı örneklerdir. Bu at başlı sürahilerin boyun kısımları kanatlıdır. Atın kuyruk kısımları bu testilerin kulp kısımlarını oluşturur. Kapağı kuluçka tavuk şeklinde şekerlik, üstünde kurbağa, kertenkele, tırtıl bulunan vazolar, saksılar, at, deve, aslan biçiminde sıvı kapları çeşitli hayvan biçimlerindeki seramik örneklerdir. Orantısız baş, gövde ve bacaklara sahip bu örnekler karikatür havası taşımaktadır. 317 Havyan formlarının stilize edilmesiyle oluşturulan örnekler dışında hayvan biçimli kaplara da rastlanmaktadır. Genellikle aslan, at ve kümes hayvanları (Bkz. F. 79) canlandırılmaktadır. Bu örneklerde çoğu zaman stilize edilmiş vücut öğeleri süs unsuru haline dönüşmektedir. 318 Göz, ağız, burun gibi detaylar barbutin tekniği ile yapılmış kabartmalar şeklindedir. Hayvanların çoğunda boynun altında, göğüste büyük bir rozet bulunmaktadır. Bacakları hantal bir şekilde gösterilen figürlerin kuyrukları genellikle sırt üstüne doğru uzanmaktadır ve uçları halka şeklinde geriye dönmektedir İran Grubu İran Selçukluları döneminde hayvan figürü biçiminde kaplar, kuş, arslan şeklinde eserler ve ufak hayvan heykelciklerinden oluşan çeşitli madeni eserler yapılmıştır. Bu eserler Selçuklu ustalarının hayvanlara olan sevgisini gösteren örneklerdir. Çeşitli madeni eserlerin yüzeyinde birbirini kovalayan hayvan figürleri ile madalyon içlerinde ejder, harpi, grifon, sfenks gibi fantastik yaratıklar bulunmaktadır. Kakma tekniği ile yapılmış Horasan madeni 316 Gönül Öney, Türk Devri, s.7 8, Gönül Öney, Çanakkale Seramiklerinin Osmanlı Seramik Sanatındaki Yeri, Osmanlı da Çini Seramik Öyküsü, Editör: Ara Altun, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, 1998, s Filiz Sanay, Türk Dönemi, s Gönül Öney, Türk Devri, s.15.

234 225 eserlerinde kalabalık figürlü kompozisyonlar, üçlü ya da dörtlü hayvan figürlerinden oluşan fırıldak motifleri, uçları hayvan başlarıyla sonlanan kıvrım dallar, av sahneleri gibi sahneler bulunmaktadır yüzyıl İran Selçuklularına ait çeşitli av sahnelerinde hayvan figürlerine rastlanılmaktadır. Atlı olarak gösterilen avcı kompozisyonlarının dışında çeşitli av hayvanları da dönemin birçok sanat örnekleri üzerinde görülmektedir. Atlı avcı kompozisyonlarında at süvariye oranla daha küçük gösterilmiştir. Her iki figüründe belden aşağısı profilden, avcının başı ve gövdesi cepheden gösterilmiştir. Bu sahnelerde avcının elinde büyük olarak gösterilmiş şahin, doğan, kartal, sungur cinslerinden bir hayvan bulunmaktadır. Bazı av sahnelerinde avcı köpeklere de rastlanılmaktadır. Keşan örneklerinde atların üzerlerinde uğur getirici benekler bulunmaktadır. Bu at figürleri süvariye göre daha gerçekçi işlenmişlerdir. 9. yüzyıla tarihlenen bir Nişapur tabağı, şahin ile avlanan tek avcı figürlü en erken tarihli seramik örneğidir. 321 Slip teknikli yüzyıllara tarihlendirilen İran tabak ve kâselerinin merkezinde stilize, yürüyen tek kuş (Bkz. F. 1) figürleri veya kuş şeklinde kelimeler bulunmaktadır. Kuş figürlerinin etrafını bitkisel bir bezeme ya da yazı çevrelemektedir. Bu teknikteki seramikler arasında, Paris te özel bir koleksiyonda bulunan 28 cm. çapındaki, 10. yüzyıla tarihlenen tabak, Keir koleksiyonundaki yüzyıla tarihlenen 29,8 cm. çapındaki örnek ile yine yüzyıla tarihlenen Nasır Halili koleksiyonundaki, 16,5 cm. çapındaki örnekte çeşitli kuş ve hayvan figürleri bulunmaktadır. Bu teknikte yapılan seramik örneklerinde bezemeler patlıcan moru, kırmızı, sarı, turuncu, kahverengi, yeşil gibi renklerle bezenmiştir. 322 Kuş figürlü bir diğer örnekte, 2 katalog numaralı kâsede bulunan geyik figürünün üzerindeki kuş figürüdür. (Bkz. F.2). Sgrafitto teknikli seramiklerin en kaliteli örnekleri İran da Tebriz yakınında Aghand bölgesinden gelmiştir. Özellikle kuzey batı İran da sgrafitto teknikli seramikler tipik özellik haline gelmiştir. Aghand bölgesinde üretilen seramik örneklerinde genellikle arabesk zemin 320 Ülker Erginsoy, Türk Maden, s Gönül Öney, İran Selçukluları, s Sitare Turan Bakır, Slip Tekniğinde Seramikler, Antik & Dekor, Sayı: 13, İstanbul, 1991, s , 113.

235 226 üzerinde tek hayvan figürleri işlenmiştir. Bu örneklerde renkli sırlar figürün dışına taşmamaktadır. Buna karşılık Anadolu da ve Suriye de bulunan örneklerde renkli sırlı satıhlar genellikle konturların dışına taşmaktadır. 323 İran dönemi lüster teknikli seramiklerinde kaçışan av hayvanları, kuşlar ve cennet sembolü olan tavus kuşları görülen hayvan figürleri arasındadır. Bu teknikteki Washington D.C. Freer Gallery of Ard da bulunan Hüsrev ve Şirin le ilgili sahnenin yer aldığı tabakta at figürünün koşumu ve eğeri oldukça detaylı verilmiştir ve atın gövdesindeki iri süs benekleri, Orta Asya göçebe sanatı etkisini göstermektedir. 324 Freer Gallery of Art da bulunan minai teknikli bir tabakta İran Sasani hükümdarı Behram Gru u ve Hinli sevgilisi Sapinad ı ile Arap köleleri ve sekiz hizmetkârını gösteren sahnede yürür durumda, iri bir fil figürü bulunmaktadır. Filin üstünde sahnedeki figürlerden Sapinad oturmaktadır. İran dönemi süslemelerinde arslanla mücadele eden kral figürlerine de rastlanmaktadır. 325 Çeşitli el sanatlarında tahtı koruyan arslan figürleri oldukça yaygındır. 326 Bazen at figürleri, ay, güneş, gezegenler, burçlar ile ilgili kompozisyonlarda kullanılmışlardır. Burçları temsil eden arka arkaya dizili atlı figürlere rastlanmaktadır. 327 Birbirini kovalayan, kaçışan tavşan, keçi, gazel gibi hayvanlar İran Selçuklu el sanatlarında tasvir edilmişlerdir. Hayvan figürleri genellikle bir bordür halinde ve tabiatı sembolize eden sarmaşıklar veya dallar arasında bulunmaktadır. Bu tipteki bir örnek 13. yüzyıla tarihlendirilen Keşan yapımı, lüster teknikli bir sürahidir. Freer Gallery of Art ta bulunan eserin gövdesinde birbirini kovalayan vahşi hayvanlar hareket halinde gösterilmişlerdir Gönül Öney, Bir Grup, s Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatında, s İlhan Özkeçeci, Zamanı Aşanlar ( IX. Yüzyıla Kadar Türk Sanatı), HMS Grup Sanat Dizisi: 001, İstanbul, 2004, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimarisinde, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Gönül Öney, İran Selçukluları, s.129.

236 227 Hayvan figürlü bir başka örnek yüzyıla tarihlendirilen, Tareq Rajab Museum da bulunan, lüster teknikli, tek renk ile dekorlu tabaktır. Tabağın yüzeyinde iri bir kuş figürü bulunmaktadır. Bu örnek dışında aynı müzede bulunan, slip teknikli ve 10. yüzyıla tarihlendirilen çok renkli büyük bir kâsede gövdeleri daire şeklinde beneklerle dolgulu biri diğerine oranla oldukça büyük gösterilmiş at benzeri hayvan ile onun hemen üzerinde bulunan arslan benzeri bir hayvandan oluşan örnek, yine slip teknikli, Nişapur yapımı, 10. yüzyıla tarihlendirilen çok renkli büyük bir kâsenin yüzeyinde görülen deve figürü ve tek renkli, slip teknikli yine 10. yüzyıla tarihlendirilen kartal figürlü bir kâse bulunmaktadır. 329 Geç dönem İran seramiklerinde de çeşitli hayvan figürlerine rastlanmaktadır. Bunlar arasında 14. yüzyıla ait bir kavanoz üzerinde bulunan iri bir kuş figürü 330, 17. yüzyıla tarihlendirilen bir tabak üzerinde görülen geyik figürü 331, yine 17. yüzyıla tarihlendirilen bir tabak üzerinde görülen geyik benzeri hayvan çiftlerinin bulunduğu örnek 332 gibi çeşitli örnekler yer almaktadır. Tareq Rajab Museum da bulunan, yüzyıla tarihlendirilen, Safavi dönemi, mavi-beyaz bir kâse üzerinde de hareket halinde gösterilmiş geyik figürleri bir diğer geç dönem İran seramik örneğidir. 333 Katalogda bulunan geç dönem İran örnekleri üzerinde görülen hayvan figürleri de genellikle hareket halinde gösterilmişlerdir. Örneklerde görülen hayvan figürleri arasında en fazla kullanılmış olanı çeşitli kuş (Bkz. F.80-88a-91a- 96b ) ve tavuskuşu (Bkz. F.88a-91d) figürleridir. Hayvanlar tek başlarına gösterilmiş (Bkz. F ) olmalarının yanı sıra insan figürlerinden oluşan kompozisyonlar içinde de gözükmetedirler (Bkz. F ). Örneklerde görülen diğer hayvan figürleri arasında tavşan (Bkz. F.81 88), balık(bkz. F.87), at (Bkz. F.89), yılan (Bkz. F.91b), ayı (Bkz. F.99) ve keçi (Bkz. F.86 90) benzeri hayvanlar bulunmaktadır. 103 katalog numaralı örnekte görülen insanın elindeki bıçak, buradaki hayvanın olasılıkla bir kurban ya da av hayvanı olduğunu göstermesi nedeniyle dikkat çekici bir örnektir. 329 Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic, s.47,51, Örnek İçin Bkz. Arthur Lane, Later Islamic, Resim: Örnek İçin Bkz. Arthur Lane, Later Islamic, Resim: 54 b. 332 Örnek İçin Bkz. Arthur Lane, Later Islamic, Resim: 81 b. 333 Geza Fehervari, Ceramics of the Islamic, s.283.

237 Fantastik Figürler Bizans Dönemi Düşsel bir âlemde yaşadığına inanılan ve gerçek dünyada yaşayanlara bereket, bolluk getiren bazı durumlarda iyilik veya kötülük getirici olduğuna inanılan çeşitli varlıkların sanat eserleri üzerinde görülen biçimleri fantastik figür olarak geçmektedir. Bu düşsel varlıklar bazı örneklerde, farklı canlıların birleşmesinden oluşurken, bazı örneklerde ise, doğada bulunan esas şekillerinden uzaklaşılması ya da canlıların vücut uzuvlarının aşırı şekilde abartılması sonucu oluşturulmuşlardır. 334 Bizans sanatında görülen insan başlı, kuş gövdeli fantastik figürler Selçuklu sanatındaki örnekleri ile benzer şekildedir. Chersonese den Leningrad Hermitage Müzesi nde bulunan bir kulplu sürahinin üzerinde yer alan çift harpiler ve Rice nin koleksiyonunda bulunan parça üzerinde bulunan harpi figürleri bunlara örnek olarak verilebilir. 335 Hermitage Müzesi nde bulunan ve 13. yüzyıla tarihlendirilen sürahi üzerinde, sgrafitto tekniğinde yapılmış, stilize edilmiş arka arkaya iki harpi figürü bulunmaktadır. Figürlerin gövdelerinde stilize çizgiler, kanatlarında uçlarında volutla son bulan kıvrımlar bulunur. Çekik badem gözlü, yanaklarında ben benzeri dövmeler bulunan harpiler, üç dilimli taca sahiptirler. Bu görünüşleri ile harpi figürleri Kubadabad Sarayı çinilerinde görülen örneklere benzemektedirler. Kubadabad da lüster ve sıraltı tekniklerinde görülen bu figürler Bizans örneğinde sgrafitto tekniğinde yapılmışlardır. Ancak Anadolu Selçuklu örneklerinden olan ve özel bir koleksiyonda bulunan, Tarsus tan gelme tabak üzerinde görülen harpi figürü de sgrafitto tekniğinde yapılmış benzer bir parçadır yüzyıl sonu ile 13. yüzyıl başına tarihlenen sgrafitto teknikli bir kâsenin yüzeyinde görülen sfenks ise Bizans fantastik figürlü örneklerinden bir diğeridir. Kabın ortasını kaplayan 334 Candan Ülkü, XIII. Yüzyıl Türk Sanatında Bazı Fantastik Figürler, Halk Kültürü, İstanbul, 1984 / 2, s Örnek İçin Bkz., Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, Resim: Gönül Öney, Bizans Figürlerinde, s

238 229 bu sfenksin yüzü arkaik tiplidir. Kanatlarını iki yana açmış olan sfenksin boyun kısmı balık pulu, gövdesinin arka kısmı ise gözyaşı damlası şeklinde bezeklidir Anadolu Selçuklu Dönemi Gerçek dünyada bulunmayan, insanların Tanrı ile ilişki kurmada kendilerini güçsüz hissettikleri noktalarda, zorlukların üstesinden gelip Tanrı ile ilişkiler kurabileceklerine inandıkları, kendi düşsel yaratıları olan ve genellikle farklı varlıkların vücut bölümlerinin birleşmesinden oluşan fantastik figürlere Anadolu Selçukluları döneminde sıklıkla rastlanmaktadır. Bu dönemde kullanılan sfenks, grifon ve harpi figürleri Ön Asya, Ege- Akdeniz etkili olarak, ejderler ise, Uzak Doğu etkili olarak Selçuklu sanatında görülmektedir. 338 Selçuklular, doğaüstü güçlerine inandıkları fantastik figürleri, kale, kervansaray gibi yapılarda, koruyucu olarak da türbelerde kullanmışlardır. Örnek olarak Diyarbakır kalesi taş kabartmalarında görülen çift başlı kartal ve kanatlı aslanlar şehri kötülüklerden korurken, Kayseri Karatay Han ın taç kapısında bulunan siren çifti, yolcuları koruyucu ve onlara uğur getirici figürler olarak kullanılmışlardır. 339 Anadolu Selçukluları çeşitli fantastik figürleri tasvir ederken yüz hatlarında insan figürlerinde kullanılan şemayı uygulamışlardır. 340 Anadolu Selçuklu dönemine ait, sadece Malatya Meliki Kayser Şah ın sikkelerinde görülen, bazı örneklerde atlı avcı kompozisyonlarında fantastik bir figür olan, başı gövdesine oranla daha büyük ve gövdesi ortadan düğümlü ejder figürleri görülmektedir. 341 Sikkeler dışında kale, han, saray, darüşşifa yapılarında da görülen ejder figürleri genellikle çift olarak 337 Demetre Papanikola Bakırtzı, (Ed.), Byzantine Glazed, Örnek: 54, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s , Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s Adil Özme, Anadolu Selçuklu, s.440.

239 230 ya da arslan ve sfenkslerin kuyruk, çift başlı kartalların ise kanat uçlarında baş kısımları ile görünürler. Kabartmalarda görülen ejderlerin gövdeleri düğümler oluşturarak uzanır ve her iki uçta birer başla son bulur. Başlar profildendir ve sivri kulaklı, iri gözlü, açık ağızlı, sivri dişli, çatal dilli, dışa doğru helezoni kıvrımlı çenelidir. Başlardan biri gövdeyi ısırır durumdadır. Esas baş kısmında çift ayak ve düğümlerle biten kanat bulunur. Konya Kalesine ait üç taş kabartmada, Kayseri Karatay Han ın eyvan cephesinde, Ahlat mezar taşlarında, Konya Alaeddin Sarayı alçılarında, Burdur Susuz han cephesinde, Kubadabad Sarayı çinilerinde bu tipte ejder figürlerine rastlanmaktadır. Gök kubbenin idaresi ve ahengi, yıldızların dönüşümü bu ejder figürlerine bağlıdır. 342 Cizre Ulu Camii nin bronz kapı tokmaklarında bulunan kuyruk kısımları kartal başı şeklinde sonlanan ve üst kısmında ise yırtıcı memeli bir hayvan başı bulunan, başları dışa dönük ejder ikilisi ejderli kompozisyonlar arasında önemli bir örnektir. 343 Uzun vücutlu ejder figürlerinin genellikle, iki başları, kanatları, pullu vücutları, vücutlarının ortasında da düğümleri bulunmaktadır. Düğümlenen vücutları S biçiminde kıvrılarak kendini ısıran bir baş ile son bulmaktadır. 344 Orta Asya Şaman inançlarının etkisiyle kullanılan bu figürler ahenk, hareket, kâinat, gökyüzü, burç, iyilik, karanlık, kötülük kavramlarını karşılamaktadırlar. 345 Anadolu Selçuklu yapılarında ve mezar taşlarında görülen ejder figürleri şifa, bolluk, bereket, kötü ruhlardan korunma gibi inançları sembolize etmektedir. Adana Arkeoloji Müzesi nde bulunan bir taş üzerinde de ejderle mücadele eden süvari figürü bulunmaktadır. Küçük ve büyük olmak üzere iki düğümlü olan ejder açık ağızlı, dili sarkmış şekilde, iri gözlü ve iki ayaklıdır. Bu tipteki ejder ile mücadele sahnelerinden bazıları; Türk İslam Eserleri Müzesi nde bulunan 2902 envanter numaralı stuk kabartma, İstanbul Arkeoloji Müzesi nde İslâmi sikkeler seksiyonunda bulunan 1068 envanter numarası ile kayıtlı ve üzerinde süvarinin bir ejderi öldürme anını gösteren sikke, Topkapı Sarayı Müzesi nde 2/1792 envanter numarası ile kayıtlı ve ava uğur getireceğine inanılan çelik ayna üzerinde bulunan ejder figüründen oluşmaktadır. 346 Ejder figürleri bazı örneklerde gövdesindeki dört ayak ile timsah, 342 Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s Candan Ülkü, XIII. Yüzyıl, s Şerare Yetkin, Bazı Selçuklu s Özden Süslü, Figürlü Bir Taş Üzerine Düşünceler, Arkeoloji Sanat Tarihi Dergisi, Sayı: III, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları İzmir, 1984, s

240 231 bazı örneklerde kanat ile kartal, bazı örneklerde de ayaklı veya ayaksız yılan gibi gösterilmiştir. Boğa, kartal, aslan gibi hayvanlar ile birleşen ejder figürleri çift oldukları durumlarda gökyüzü ve evrenin simgesi, düzen vericisi durumunda olurlar. 347 Kubadabad Sarayı kazılarında bulunan sekiz köşeli yıldız biçimindeki bir çini üzerinde de, çift başlı, ağızları açık, sivri dişli, ejderler bulunmaktadır. Selçuklu sanatında görülen ejder figürleri Doğu geleneğinin üsluplaşmış bir devamı niteliğindedir. Orta Asya da bulunan yılan ve ejder kültü İslâmi inançlar doğrultusunda Selçuklu sanatında varlığını sürdürmüştür. 348 Selçuklu dönemine ait çiniler üzerinde de sfenks 349, grifon, siren, ejder gibi fantastik figürler bulunmaktadır. Bu örneklerden özellikle, sirenlerin başlarında Selçuklu sultanlarının başlarındakilere benzeyen taclar yer alır. Bu efsanevi hayvanların vücut ve kanat kısımlarında bulunan benekler Orta Asya etkisini göstermektedir. 350 Ölünün ruhunu koruyan ve hayat ağacını bekleyen bu fantastik yaratıklar, Şaman kültürü ile ilgili inanışları yansıtmaktadırlar. 351 Sirenlerin ölen kişinin ruhunu diğer dünyaya taşıdıklarına inanılmaktadır. Kubadabad Sarayı çinilerinde tek ya da balık figürleriyle birlikte görülmektedirler. 352 Siren, kuş başlı, kadın gövdeli koruyucu bir varlıktır. Harpi (Bkz. F ) ise, kadın göğsü ve başına, akbaba pençelerine sahip ölüm ile ilgili bir figürdür. 353 Anadolu Selçuklu sanatında taş, alçı, ahşap, madeni eserler üzerinde harpi figürleri sıklıkla görülmektedir. Örnek olarak, Konya da Kılıç Arslan Sarayı alçı kabartmaları, İstanbul Türk ve Eserleri Müzesinde bulunan bir çekmecenin madalyonları etrafında bulunanları verilebilir. Bunlar dışında yüzyıla tarihlendirilen sırlı tabaklar üzerinde de harpi figürleri görülmektedir. Günümüzde Batı Berlin Staatliche Museum un İslâm Eserleri bölümünde 347 Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da, s Mehmet Önder, Yeni Bulunan Selçuklu Devri Ejder Figürleri, Kültür ve Sanat, Yıl : 2, Sayı: 4, Ankara, 1976, s. 14, Çiniler üzerinde görülen sfenks figürlerine örnek için Bkz. Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Saray, s Şerare Yetkin, Anadolu da Türk, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Ahmet Çaycı, Anadolu Selçuklu, s Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin, 2000, s. 132.

241 232 bulunan tabağın göbek kısmında, Londra British Museum un İslâm Eserleri bölümünde bulunan yayvan bir tabağın merkezinde de harpi figürü bulunmaktadır. Kubadabad Sarayında bulunan çini örnekler üzerinde de görülen harpi figürlerinin baş kısımları genellikle kadın başına benzemektedir. Başlarında taç bulunan figürlerin, taclarının altından omuzlara kadar saçları dökülmektedir. Gövdeleri dolgun bir güvercin gövdesi şeklinde olan figürlerin kanatları kısadır. Bu kısa kanatlar bazen gövdeye bitişik bazen, açılmış veya gövdeden yükselmiş durumdadır. 354 Kubadabad sarayına ait çini örneklerde görülen insan başlı, kuş gövdeli harpi, adalet ve himayeyi, dragon figürü ise uzun ömür, sağlık ve bereketi sembolize etmektedir. 355 Harpi ve sfenks figürlerinin ikisi de, zayıflara yardımı ve adaleti temsil ederler. 356 Gövdesi aslan, başı insan şeklinde olan, kanatlı sfenkslerin yüzleri dolgun, badem gözlü ve küçük ağızlıdır. Bazı örneklerde yanaklarında benler görülen sfenksler uzun ya da kısa saçlı olabilirler. Çeşitli başlıklara sahip olan bu fantastik figürler ön ayaklarından birini göğüs hizasına çekip kaldırmış, arka ayaklarından birini ise, ileri bir adım atmış durumda, kuyruk kısımlarını ayaklar arasında öne doğru kıvrılmış durumda görünürler. Kubadabad Sarayında bulunan yıldız biçimindeki bir çininin üzerinde görülen sfenksin kuyruk kısmı ise, ejder ile sonlanmaktadır. 357 Metropolıtan Sanat Müzesinde bulunan, Kubadabad sarayına ait olduğu düşünülen ve 13. yüzyıla tarihlendirilen minai teknikli altıgenin içinde bulunan yıldız biçimli çininin ortasında görünle sfenks figür de bir başka örneği oluşturmaktadır. 358 Aslan vücutlu, kartalınkini andıran kulaklı başlı, kanatlı bir fantastik figür olan grifon ise, güçlü bir hayvandır. Kubadabad buluntuları arasındaki yıldız biçimindeki bir çininin yüzeyinde kıvrık dallar ve yapraklar arasında başını geriye çevirmiş, küçük kanatlarını gövdesinin üzerinden çıkartmış, büyük kanatlarını ise yay şeklinde kıvırarak gövdeden yukarıya kaldırmış, kuyruğunu arka ayakları arasına uzatmış bir grifon figürü bulunmaktadır. 354 Mehmet Önder, Kubâd Âbâd Sarayı Harpi ve Simurg ları, Türk Etnografya Dergisi, Sayı: X, (1967), Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1968, s Mehmet Önder, Selçuklu Devri Kubad-âbâd, s Mehmet Önder, Selçuklu Çini Sanatının Zengin Repertuarı Kubad-Abad, Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da, s Mine Timur, Metropolıtan Sanat Müzesi ndeki Türk Çini ve Seramikleri, Antika, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 28, İstanbul, 1987, s. 24.

242 233 Aynı kazı buluntusu kare formlu bir çininin yüzeyinde ise, yuvarlak madalyonlar oluşturan şeritler içerisinde Farsça yazılar bulunmaktadır. Bu yazılı şeritler küçük daire ilmekler yaparak madalyonlar oluşturmaktadır ve bunların içinde sfenks, grifon gibi fantastik figürler bulunmaktadır. 359 Grifonlar göğü, tan ağarışını, ilim, kuvvet gibi anlamları taşımaktadır. 360 Selçuklu sanatında az olarak kullanılan bir diğer gerçek dışı varlık melek figürleridir. Hıristiyan dünyasından esinlenerek ortaya konan bu melek figürlerinden biri, Konya Kale Kapısı nı çevreleyen ve günümüzde İnceminareli Medrese Müzesinde sergilenen şehri koruyucu melek çiftidir. Üç dilimli taclı, kaftanlı, uzun örgülü saçlıdırlar. 361 Kanatlı iki figür koşmaktadır. Belden yukarıları cepheden, kol ve bacakları yandan gösterilen figürlerin vücut yapıları erkek şeklindedir, ancak örgülü saçlarının oluşu cinsiyetsiz varlıklar olduklarını göstermektedir. İçten uzun kollu tirazlı gömleği olan figürlerin bel kısmında bir kuşak bulunmaktadır. Uzun kollu cepkenleri, dışa doğru kıvrılan yaka ve etekleri bulunan figürlerin belden aşağısını şalvar örtmektedir. 362 Çift başlı olarak kullanılan kartal 363 figürleri de fantastik varlıklardır. Anadolu Selçuklu armaları, güç sembolü ve hayat ağacını taçlandıran bu çift başlı kartal figürleri, sivri kulaklı, kıvrık gagalı, iri pençeli, yelpaze kanatlı, yelpaze ya da balık kuyruğu şeklinde kuyrukludurlar. Bazı örneklerde kuyruk kısımları ve kanatları ejder başları veya hilal motifleri ile birleşmektedir. Beyşehir Kubadabad Sarayı çinilerinde ve Konya Alaeddin Sarayı alçılarında görülen çift başlı kartallar nazar, tılsım gibi durumlardan sarayı, şehri ve sultanı koruyan yaratıklardır. 364 Bu çift başlı kartallar I. Alaeddin Keykubad döneminde Selçuklu devletinin ve hanedanlığın simgesi olmuşlardır. 365 Kartal figürleri bazı örneklerde karın karına bazılarında ise, sırt sırta verilmişlerdir. 366 Çift başlı kartal figürlerinin sağa ve sola 359 Rüçhan Arık, Kubad Âbâd da, s. 38, Yaşar Çoruhlu, Türk Mitolojisinin, 2000, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s Çiniler üzerinde görülen çift başlı kartal figürlerine örnek için Bkz. Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Saray, s Gönül Öney, Selçuklu Figür, s ANONİM, Alâeddin in Lambası, s Gönül Öney, Anadolu Selçuklu Mimarisinde, s.41.

243 234 dönük her iki başında sivri kulakları, yuvarlak gözleri, kıvrık gagaları bulunmaktadır. Kanatları ve bacakları iki yana doğru açık duran bu figürlerin bacak adaleleri belirgindir. Kuyruk kısımları gövdeye hilal biçiminde bir bağla bağlanmaktadır. 367 Bu örnekler dışında farklı malzeme grupları üzerinde görülen bazı fantastik figürler ise şunlardır; Elazığ Müzesi nde bulunan 12. yüzyıl sonuna tarihlendirilen, sırsız bir küpün gövdesi üzerinde ince, uzun ağızlı, uzun boyunlu ve kuyruklu, dar gövdeli, koşar vaziyette bir mitolojik hayvan figürü bulunmaktadır. Bu figür Orta Asya figürlerindeki koşar durumdaki hayvanlara benzemektedir. 368 Konya Taş Eserler Müzesi nde bulunan bir taş kabartmanın üzerinde görülen kanatlı at figürü hâkimiyet sembolüdür yüzyıla tarihlendirilen, Topkapı Sarayı Müzesinde bulunan madeni aynanın arka yüzeyinde bulunan fantastik figürlerden sfenks rumi kanatlıdır. Figürün saçları iki yana ayrılmıştır. Damla ya da ok ucu şeklindeki tepelikli bu saç biçimi Selçuklu insan figürlerinde fazla rastlanmayan bir görüntüdür. 370 Günümüzde Konya Karatay Müzesinde bulunan ve 1254 envanter numarası ile kayıtlı sgrafitto teknikli bir tabak parçasının üzerinde ise insan başlı ve başında üç dilimli tac bulunan bir siren figürü görülmektedir Osmanlı Dönemi Selçuklu sanatında görülen fantastik figürler, geniş bir inanç sisteminin etkisi ile ortaya çıkarken, Osmanlı döneminde giderek azalan bu figürler yerine geometrik formlar ve bitkisel bezemelere bırakmış ve onlara gelişme imkânı sunmuştur. Bu durumda efsanevi yaratıkların yeri farklı süsleme konuları tarafından doldurulmuştur. 372 Yinede az olmakla birlikte Osmanlı dönemi seramik objeleri üzerinde bazı fantastik figürlere rastlanmaktadır. 367 Candan Ülkü, XIII. Yüzyıl, s İsmail Aytaç, Türkiye Müzelerindeki Selçuklu-Artuklu Dönemi ( Y.Y) Süslemeli Sırsız, Seramikleri, Dr. Mehmet Önder e Armağan Milli Kültür Araştırmaları, Kültür Bakanlığı Yayınları / 1888, Kültür Eserleri Dizisi / 186, Ankara, 1996, s Şerare Yetkin, Bazı Selçuklu, s Selçuk Mülâyim, Selçuklu İkonografisinde, s Seval Usta, Selçuklu Çini, s Selçuk Mülayim, Değişimin Tanıkları, s.163.

244 235 Osmanlı sanatında klasik çağı biçimlendiren Şah Kulu ekolündeki örneklerde arslan, kaplan, fil, geyik, tavşan, gibi hayvanlar, sülün, turna gibi kuşların yanı sıra ejderha, zümrüdü anka kuşu gibi fantastik figürlerde sevilerek işlenen figürler arasında olmuştur. Ana motif olarak kullanılan ejder figürü suyun, bolluğun, güçlülüğün, erdemliliğin, koruma ve güvencelerin simgesi olarak kullanılmıştır. 373 Mavi-beyaz seramik örneklerinden İznik buluntulu bir parça üzerinde ejder figürü görülürken, yine İznik buluntulu bu kez kırmızı mercan renkli bir örneğin üzerinde ejder figürünün yanında küçük bir kuş figürü bulunur yüzyılda görülen yeşil zeminli kapların yüzeyinde mitolojik hayvanlar ile birlikte mitolojik olmayan hayvan figürlerine rastlanmaktadır. Koşan köpekler, geyikler, tavşanlar, ördekler arasında kaşınan maymunlar, arslanlar ve boynuzlu yılanlar, simurg ve harpi figürleri bulunmaktadır. Bu tipteki örnekler arasında 16. yüzyılın sonlarına tarihlendirilen, Hamburg da Kunst und Gewerbe Müzesinde bulanan maşrapa yer almaktadır. Maşrapanın yüzeyinde maymun, aslan gibi figürlerin arasında harpi figürü görülmektedir. Yine 16. yüzyılın sonuna tarihlendirilen biri British Museum da bulunan kâse, diğeri Calouste Gulbenkian Foundation Museum da bulunan tabak üzerinde benzer şekilde karşılıklı iki siren figürü bulunmaktadır. 375 Kâsede bulunan siren figürlerinin etrafında çeşitli hayvanlar bulunurken, bu hayvanları tabak örneğinde ağız kenarının etrafında görürüz. İznik seramiklerinde hayvan figürlerinin fantastik figürler ile birlikte gösterilmiş olması Balkan maden işlerinde görülen doğaüstü üsluba bağlanmıştır ve İznikli seramik ustalarının maden işlerindeki sahnelerden etkilendiği düşünülmektedir. Bazı fantastik figürlerin Osmanlı seramiklerinde görülmesinin sebebi ise bunların uğurlu sayılması ve bir bezeme alışkanlığından dolayı yapılmasından kaynaklanmaktadır. 376 Kütahya seramik örneklerinde görülen melek figürleri ve kerubinler fantastik figürler arasındadırlar. 377 Özellikle askı süslerinin üzerinde görülen seraphin figürleri ayrıca fincan, 373 Atanur Meriç, Hayvan Figürlü, s Emel Turan, Anadolu da Türk, s Nurhan Atasoy- Julian Raby, İznik Seramikleri, s Sitare Turan Bakır, Osmanlı Hayvan, s Oktay Aslanapa, Osmanlı Devri, s.8.

245 236 testi gibi çeşitli objeler üzerinde de görülmektedir (Bkz. F ). Hıristiyan kiliselerinde kullanılan bu askı süslerinin üzerleri seraphin denilen altı kanatlı meleklerle süslenmektedirler. Seraphinler sıcaklık, derinlik, yakıcılık, arınma ve karanlıkların dağılması gibi güçlere sahiptirler İran Grubu İran dönemine ait lüster teknikli seramiklerde saray ile ilgili sahnelerde koruyucu ve güç verici olduklarına inanılan sfenks, siren, kanatlı arslan gibi doğaüstü yaratıklar betimlenmiştir. 379 Minai teknikli örnekler üzerinde de tahta güç veren, sultana, saraya, av partilerine tılsımlı ve koruyucu etkisi olan sfenks ile siren figürlerine rastlanmaktadır. 380 Sfenks figürlerine yüzyıl İran sanatında avla ilgili sahnelerde, avcıların etrafında bir bordür oluşturur şekilde, taht sahnelerinde ise, tahtı bekleyen bekçiler olarak çok sık rastlanmaktadır. 381 Lizbon Gülbenkian Koleksiyonunda bulunan, Rey kenti yapımı, minai teknikli 13. yüzyılın başına tarihlendirilen bir kâsede tahta oturan sultan, mahiyeti ve tavuskuşlarının bulunduğu ortadaki kompozisyonun etrafını sfenks figürleri çevrelemektedir. Londra, British Museum da bulunan, Rey yapımı, minai tekniğinde ve 13. yüzyılın başına tarihlendirilen avlanan avcıları, av şöleninde eğlenen saray soylularını gösteren tabakta, kompozisyonun altında ava uğur getirdiğine inanılan iki sfenks figürü bulunmaktadır. Sfenks figürünün görüldüğü bir diğer örnekte, Washington D.C. Freer Gallery of Art ta bulunan minai teknikli 13. yüzyıl tabağıdır. Çalgı çalarak eğlenen saraylı figürlerinin altında ve üstünde sarayı koruyan sfenks figürleri bulunmaktadır yüzyıla tarihlendirilen bir Büyük Selçuklu tabak parçasının üzerinde de birbirinden ağaçlar ile ayrılmış iki sfenks figürü bulunmaktadır. Moskova da Eastern People s Art Müzesi ndeki bir eser üzerinde bulunan sfenkslerin başlıkları ve haleleri dikkat çekicidir. Bir diğer Büyük Selçuklu dönemi fantastik figürlü örnek ise, Metropolitan of Art ta bulunan 13. yüzyıl, sıraltı boyama teknikli kulplu 378 Laure Soustiel, Osmanlı Seramiklerinin, s Gönül Öney, Selçuklu Seramik Sanatında, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s Gönül Öney, İran Selçukluları, s Gönül Öney, Büyük Selçuklu, s

246 237 sürahi üzerindeki figürlerdir. Sürahinin gövdesinde simetrik olarak yerleştirilmiş iki sfenks figürüne rastlanmaktadır. Ayrıca sfenksler dışında bitkisel bezeme dolgulu zeminde siren ve tazı figürleri bulunmaktadır Seval Usta, Selçuklu Çini, s

247 DEĞERLENDİRME 4.1. İnsan Figürlerinin Tipolojisi Katalog No:3 Katalog No: 22 Katalog No: 14 Katalog No: 5 Katalog No: 6 Katalog No: 29

248 239 Katalog No: 7 Katalog No: 8 Katalog No: 9 Katalog No: 17 Katalog No: 18 Katalog No: 10

249 240 Katalog No: 20 Katalog No: 4 Katalog No: 16 Katalog No: 19 Katalog No: 23 Katalog No: 15

250 241 Katalog No: 11 Katalog No: 11 Katalog No: 21 Katalog No: 12 Katalog No: 13 Katalog No: 65

251 242 Katalog No: 66 Katalog No: 79 Katalog No: 89 Katalog No: 89 Katalog No: 89 Katalog No: 89

252 243 Katalog No: 102 Katalog No: 102 Katalog No: 102 Katalog No: 102 Katalog No: 99 Katalog No: 99

253 244 Katalog No: 88 Katalog No: 88 Katalog No: 90 Katalog No: 90 Katalog No: 90 Katalog No: 101

254 245 Katalog No: 101 Katalog No: 94 Katalog No: 94 Katalog No: 98 Katalog No: 98 Katalog No: 85

255 246 Katalog No: 96 Katalog No: 96 Katalog No: 92 Katalog No: 91 Katalog No: 93 Katalog No: 91

256 247 Katalog No: 100 Katalog No: 100 Katalog No: 100 Katalog No: 100 Katalog No: 95 Katalog No: 95

257 248 Katalog No: 84 Katalog No: 84 Katalog No: 104 Katalog No: 103 Katalog No: 103 Katalog No: 103

258 249 Katalog No: 105 Bizans dönemine ait olabileceği düşünülen üç örnek üzerinde rastlanan insan figürlerinden biri mızraklı süvari figürüdür. Diğer insan figürü muhtemelen avla ilgili olan bir sahnede yer almaktadır. Bizans dönemine ait olabilecek bir başka eserde ise, profilden gösterilmiş erkek figürünün boyun ve baş kısmı görülmektedir. Büyük Selçuklu dönemine ait insan figürlü bir örnekte de süvari figürleri bulunmaktadır. Bizans dönemine ait olabileceği düşünülen örnekteki tek figürlü kompozisyon anlayışı yerine, dört atlı figürden oluşan bir kompozisyon tercih edilmiştir. Her iki örnekte de figürlerin başlarının haleli oluşu ortak noktadır. Büyük Selçuklu örneğinde yüz çizgileri daha detaylı verilmiştir ve figürler yuvarlak yüzlüdür. Anadolu Selçukluları dönemine tarihlendirilen örneklerde 11 katalog numaralı örnek dışında, figürler tek olarak ya da yanlarında bulunan hayvanlar ile gösterilmişlerdir. Figürler, yuvarlak yüzlü ve badem gözlüdürler. Kıyafet detaylarında kollarda bulunan tirazlar ortak özellikleri arasındadır. Elinde kadeh, bitki veya bir av hayvanını tutan, ayakta duran ya da bağdaş kurarak oturmuş figürlere rastlanmaktadır. Olasılıkla savaşçı olan ve ellerinde zırh, kalkan tutan ya da kıyafetleri savaşçı kıyafetlerini andıran figürler de eserler üzerinde yer almaktadır. Birden fazla insanın bulunduğu tek Anadolu Selçuklu örneği olan 11 katalog numaralı eserde ise, biri erkek diğeri kadın iki figür ile baş kısmı noksan olan üçüncü bir figüre rastlanmaktadır.

259 250 Katalogda bulunan örnekler arasında İznik ve Çanakkale grubunu oluşturan eserlerde insan figürüne rastlanmaz ancak sadece, tavuk formlu bir Çanakkale örneğinde insan başı kabartmasına rastlanmaktadır. Kütahya örneklerinden ikisinde insan figürü bulunmaktadır. Her iki örnekte de ayakta duran, günlük hayatın içinden, tek kadın figürleri bulunurken, figürler stilize yüz çizgilerine sahiptirler. Geç döneme tarihlendirilen İran örneklerinde diğer dönemlerden farklı olarak birden fazla figürün bulunduğu kalabalık ve hareketli kompozisyonlar bulunmaktadır. Figürler genellikle çeşitli bitkiler ile belirginleştirilmiş bir doğa içerisinde görülmektedirler. Bazen yanlarında çeşitli hayvan figürleri bulunan figürler ayakta gösterildikleri gibi, dizlerinin üzerinde yere oturmuş vaziyette de gösterilmişlerdir. Figürler çeşitli başlıklara sahiptirler. Erkek figürleri arasında bıyıklı ve sakallı olanlarına rastlanmaktadır. İnsan figürlerinin, hayvan figürleri ile beraber görüldüğü kompozisyonlar ise olasılıkla av ile ilgili sahnelerdir. İnsan figürleri bazı örneklerde dans ederken, bazı örneklerde ise bir müzik aletini çalarken veya karşısında duran kişi ile sohbet ederken, oldukça gerçeğe uygun bir şekilde gösterilmişlerdir. Figürlerin vücut yapılarının ve yüz ifadelerinin diğer dönemlere ait örneklere göre gerçekçi olarak verilmiş olması bu örneklerin geç döneme ait örnekler olduğunu göstermektedir. Bir diğer geç döneme ait insan figürlü eser, Uzakdoğu örneği olan üzerinde gözleri oldukça küçük olarak verilmiş, elleri göğüs hizasında birleştirilmiş figürler bulunan 105 katalog numaralı kâsedir.

260 Hayvan Figürlerinin Tipolojisi Katalog No: 51 Katalog No: 50 Katalog No: 3 Katalog No: 5 Katalog No: 7 Katalog No: 7

261 252 Katalog No: 1 Katalog No: 2 Katalog No: 52 Katalog No: 53 Katalog No: 27 Katalog No: 28

262 253 Katalog No: 32 Katalog No: 46 Katalog No: 40 Katalog No: 36 Katalog No: 45 Katalog No: 35

263 254 Katalog No: 25 Katalog No: 26 Katalog No: 34 Katalog No: 48 Katalog No: 48

264 255 Katalog No: 43 Katalog No: 10 Katalog No: 22 Katalog No: 31 Katalog No: 42 Katalog No: 30

265 256 Katalog No: 41 Katalog No: 44 Katalog No: 37 Katalog No: 38 Katalog No: 39 Katalog No: 49

266 257 Katalog No: 49 Katalog No: 49 Katalog No: 20 Katalog No: 24 Katalog No: 55 Katalog No: 54

267 258 Katalog No: 56 Katalog No: 57 Katalog No: 58 Katalog No: 64 Katalog No: 75 Katalog No: 74

268 259 Katalog No: 67 Katalog No: 68 Katalog No: 69 Katalog No: 73 Katalog No: 70 Katalog No: 72

269 260 Katalog No: 71 Katalog No: 78 Katalog No: 76 Katalog No: 77

270 261 Katalog No: 79 Katalog No: 88 Katalog No: 96 Katalog No: 97 Katalog No: 96 Katalog No: 96

271 262 Katalog No: 80 Katalog No: 88 Katalog No: 83 Katalog No: 91 Katalog No: 100 Katalog No: 91

272 263 Katalog No: 91 Katalog No: 81 Katalog No: 81 Katalog No: 91 Katalog No: 91 Katalog No: 91

273 264 Katalog No: 88 Katalog No: 87 Katalog No: 81 Katalog No: 81 Katalog No: 90 Katalog No: 96

274 265 Katalog No: 86 Katalog No: 100 Katalog No: 100 Katalog No: 103 Katalog No: 99 Katalog No: 99

275 266 Katalog No: 89 Katalog No: 82 Katalogda bulunan örnekler içersinde yer alan hayvan figürleri arasında en çok görülen çeşitli kuş figürleri olmuştur. Bizans dönemi ve Kütahya örnekleri arasında rastlanmayan kuş figürlerine diğer dönemlere ait pek çok örnek üzerinde rastlanmaktadır. Tavuskuşu ve kartal en çok görülen kuş türleri arasındadır. Kuş figürleri genellikle tek olarak görülmektedir. Bazı örneklerde insanların yanında bulunan bu kuşların karşılıklı olarak görüldüğü örnek Anadolu Selçuklu dönemine tarihlenen 48 katalog numaralı eserdir. Bir diğer benzer kompozisyon ise, 54 katalog numaralı örnekte görülmektedir. Erken İran örneklerinde görülen kuşlar iri gövdeli ve profilden gösterilmişlerdir. Kuş figürlerinin en yoğun görüldüğü dönemi oluşturan Anadolu Selçukluları dönemine ait örneklerde kuşlar gerçekçi görünümlü, çok fazla hareketlilik belirtisi sunmayan figürlerdir. Milet işi teknikli kuş figürlü üç örnekte de kuşlar hareketli bir biçimde, uçar durumda veya bir yere konmuş şekilde gösterilmişlerdir. İznik örneklerinin geç dönemini oluşturan kırmızı mercanlı iki örnekte bulunan kuş figürleri ise oldukça zarif bir şekilde gösterilmişlerdir. Başları geriye doğru dönük durumdaki kuş figürleri bulundukları tabağın orta zeminini doldurmaktadır. Çanakkale dönemine ait örneklerde görülen kuş figürleri ise, oldukça stilize bir görünüme sahiptirler. Tek başına görülen kuşların yanı sıra çift olarak duran kuş figürlü örneklere de rastlanmaktadır. Bu kuşlar bazen bir mimariye bazen de bir ağacın dalına konmuş durumda gösterilmişlerdir. Geç İran örneklerinde görülen kuş figürleri ise, oldukça hareketli ve gerçekçi bir üslupta betimlenmişlerdir. Kuşlar genellikle uzun ve sivri gagalıdırlar. Katalogda bulunan örnekler üzerinde görülen bir diğer hayvan figürü ise, balıktır. Toplam 7 adet balık figürlü örnek bulunmaktadır. Bunlardan ikisi kesin olmakla, birlikte 3 adedi Anadolu Selçukluları dönemine tarihlendirilen sgrafitto teknikli örneklerdir.

276 267 Örneklerden birinde tek, diğer ikisinde ise iki balık figürü bulunmaktadır. Üç örnekte de balıkların vücutlarını pul pul gösteren bezemeler görülmektedir. Kütahya örneklerinden birinde seraphin figürlerinin arasında oldukça stilize balık figürleri bulunmaktadır. Bunlar dışında balık figürlü iki eser Çanakkale grubu örnekleri arasında yer alırken, diğer bir balık figürü geç İran dönemine ait bir dip parçası üzerinde görülmektedir. Çeşitli dönemlere ait balık figürlü örnekler arasında en gerçekçi görünüme sahip olan örnekler Anadolu Selçukluları dönemi örnekleridir. Bizans dönemine tarihlenen bir örnek ile Anadolu Selçukluları dönemine ait bir diğer örnek üzerinde aslan figürüne rastlanmaktadır. Ayrıca pek çok fragman üzerinde hareket halinde gösterilmiş aslan benzeri hayvanlara ait ancak sadece ayak kısımları görülebilen figürler bulunmaktadır. Anadolu Selçuklu örneklerinde tavşan gibi av hayvanı olabilecek hayvan figürlerine de rastlanmaktadır. At figürüne 4 tane örnek üzerinde rastlanmaktadır. Bunlardan üçünde atın binicileri de üzerindedir. Ancak Anadolu Selçukluları periyoduna dâhil edilen bir örnekte atın sadece ayakları görülebilmektedir ve atın hareket halinde olduğu anlaşılmaktadır. Diğer eserler sırasıyla Bizans olduğu düşünülen bir örnek ile Büyük Selçuklu ve geç İran örnekleridir. Tüm örneklerde atların hareket halinde olduğu hatta geç İran örneğinde şaha kalkmış durumda olduğu görülmektedir. Çanakkale dönemi örnekleri arasında iki eser üzerinde gerçekçi görünüme sahip zürafa figürlerine rastlanmaktadır. Ayrıca Çanakkale dönemi örnekleri arasında at başlı ve tavuk biçimli figür formunda örneklerde yer almaktadır. Figür formundaki iki örneğe geç dönem İran örnekleri arasında da rastlanmaktadır. Bunlar fil ve kuş figürleridir. Geç İran örnekleri arasında keçi, tavşan, ayı, arı gibi çeşitli hayvanlara da rastlanmaktadır. Bunlar oldukça hareketli ve gerçekçi gösterilmiş figürlerdir.

277 Fantastik Figürlerin Tipolojisi Katalog No: 33 Katalog No: 47 Katalog No: 61 Katalog No: 61 Katalog No: 63 Katalog No: 62

278 269 Katalog No: 59 Katalog No: 60 Katalog No: 64 Katalog No: 105 Anadolu Selçukluları dönemine tarihlenen biri dip parçası, diğeri tabak olan iki eser üzerinde fantastik figüre rastlanmıştır. Her iki eser üzerinde de insan yüzlü, kuş gövdeli harpi figürü bulunmaktadır. Fantastik figürlü diğer örnekler Kütahya dönemine ait dört ayrı seramik askı ve bir fincan üzerinde görülmektedir. Seramik askılar üzerinde stilize insan yüzlü ve altı kanatlı, seraphin figürleri bulunmaktadır. Fincan üzerinde de bu kez kanatları bulunmayan seraphin figürleri yer almaktadır. Her iki döneminde fantastik figürlerinin yüzleri insan figürü şeklinde yapılmıştır. Ancak Anadolu Selçukluları dönemine tarihlenen örneklerdeki fantastik figürlerin yüzleri gerçeğe daha uygunken, Kütahya örneklerinde yüzler 63 katalog numaralı örnek dışında oldukça stilizedir. 105 katalog numaralı örnek üzerinde de insan figürlerinin yanında, belden yukarısı yanlarındaki insanlar ile benzer yüz çizgilerine ve kıyafetlere sahip,

279 270 ancak gövdelerinin alt kısmı uzun kuyruklu bir hayvan şeklinde olan fantastik figürler bulunmaktadır.

280 271 SONUÇ İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çinili Köşk Koleksiyon unda bulunan figürlü seramikleri konu olarak alan bu çalışmada, müze envanterine kayıtlı çeşitli dönemlere ait toplam 105 adet eser incelenmiştir. Büyük bir çoğunluğunun müzeye geliş yeri belli olmayan örnekler üzerinde çeşitli insan ve hayvan figürleri ile fantastik figürler görülmektedir. İncelenen Bizans, Selçuklu ve Osmanlı örneklerinde insan figürlerinde yaş ayrımı pek fazla belirgin olmazken geç dönem İran örneklerinde bu fark daha belirgin durumdadır. Diğer dönemlere ait örneklerde insan figürlerinin duygularını belirten yüz ifadeleri görülmezken, geç İran örneklerinde insan figürlerinin yüzlerinde ifadeler belirgin durumdadır. İran örneklerinde figürlerin diğer dönemlere göre gerçeğe daha uygun verilmiş olması geç dönem örnekleri olduklarını kanıtlayan bir durum olmuştur. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi örneklerinde insan figürlerinin bulundukları zemin detaylı olarak gösterilmemiştir. Ancak geç İran örneklerinde figürlerin bulundukları ortam genellikle bir doğa ortamı olup, geri planda bulunan mimari öğeleri ile birlikte detaylı olarak verilmiştir. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait örneklerde figürler genellikle tek olarak gösterilmişken, İran örneklerinde kalabalık kompozisyonlara yer verilmiştir. Hayvan figürleri hemen hemen her dönemde hareketli bir şekilde gösterilirken, genellikle tek başına duran hayvan figürlerinin dışında, özellikle geç İran örneklerinde birden fazla hayvanın görüldüğü kompozisyonlara da rastlanmaktadır. Genel olarak gerçekçi çizgilerle verilen hayvan figürleri, Çanakkale örneklerine bakıldığında oldukça stilize bir üslup kazanmıştır. Koleksiyonda en sık görülen hayvan figürü kuşlar olmuştur. Çalışma kapsamına alınan müze koleksiyonu bünyesinde İznik grubu figürlü örnekleri arasında toplam beş adet eser yer alırken, örneklerin tümünde kuş figürlerine rastlanmaktadır. Aslında çeşitli hayvan ve insan figürlerinin de betimlendiği bu dönem örnekleri İznik te yapılan kazılar sunucunda tespit edilmiştir. Ancak eserlerin farklı müze ve koleksiyonlarda bulunmaları nedeniyle çalışma kapsamında bulunan eserler üzerinde farklı figürlere rastlanılmamıştır. Fantastik figürlere ancak üç döneme ait örneklerde rastlanmıştır. Anadolu Selçukluları, Kütahya ve bir tanesi Uzakdoğu örneği olan eserlerde görülen fantastik figürlerin hepsinde ortak bir özellik olarak yüz çizgileri insan şeklinde verilmiştir.

281 272 Katalogda kalabalık bir grubu oluşturan Anadolu Selçuklu dönemine ait örnekler ile Kubadabad Sarayı buluntusu çeşitli seramik eser ve çini örneği üzerinde yer alan insan figürlerinin yüz ve duruş biçimleri arasında benzerlikler bulunmaktadır. Ay yüzlü, badem gözlü figürler, Kubadabad örneklerinde olduğu gibi kimi zaman bağdaş kurarak oturmakta, kimi zamanda elinde bir bitki, kadeh ya da av hayvanı tutmaktadırlar. Katalogda yer alan tavşan, balık, aslan, tavuskuşu ve çeşitli kuş figürleri de Kubadabad örneklerinde sıklıkla kullanılan hayvan figürleri olmuşlardır. Çalışmanın kapsamını oluşturan tüm bu örneklerden yola çıkarak farklı dönemler ve coğrafyalarda, üretilmiş olan seramik eserler üzerinde yer alan insan ve hayvan figürleri ile fantastik figürlerin bezeme amaçlı kullanılan unsurların başlıcaları arasında yer aldığı sonucuna ulaşabiliriz. Birçok sanat alanında olduğu gibi seramik eserler üzerinde de görülen figürler, bizlere tarihsel süreçlerdeki, insanların giyim kuşam zevkleri, yaşam biçimleri, toplumsal statüleri, yaşadıkları coğrafyayı ve bu coğrafyada yaşayan hayvanları tanıtması açısından önem taşımaktadır. Bazı örneklerde görülen fantastik figürler sayesinde de insanların iç dünyalarını, inançlarını ve beklide korkularını keşfetmiş olabiliriz. Çünkü bu fantastik figürler insanların kendilerini güçsüz hissettikleri durumlarda, iç dünyalarında oluşturup, güçlerine inandıkları düşsel varlıklardır. Özetle birçok teknikten örneğin bir arada bulunduğu koleksiyon, çok geniş coğrafyalardan toplanarak bir araya gelmiş ve farklı zamanlarda müze kayıtlarına alınmış eserlerden oluştuğu için en göze çarpan özelliği çeşitliliği olmuştur.

282 273 FOTOĞRAF VE ÇİZİM LİSTESİ 1. Kâse, Katalog No: 1, Fotoğraf No: 1, Çizim No: 1, s Kâse, Katalog No: 2, Fotoğraf No: 2, Çizim No: 2, s Kapak, Katalog No: 3, Fotoğraf No: 3, Çizim No: 3, s Tabak, Katalog No: 4, Fotoğraf No: 4, Çizim No: 4, s Kap, Katalog No: 5, Fotoğraf No: 5a-5b, Çizim No: 5a-5b, s Testi / Sürahi, Katalog No: 6, Fotoğraf No: 6, Çizim No: 6, s Küp Parçası, Katalog No: 7, Fotoğraf No: 7, Çizim No:, s Küp Ağzı Parçası, Katalog No: 8, Fotoğraf No: 8, Çizim No: 8, s Tabak Parçası, Katalog No: 9, Fotoğraf No: 9, Çizim No: 9, s Kâse, Katalog No: 10, Fotoğraf No: 10, Çizim No: 10, s Tabak, Katalog No: 11, Fotoğraf No: 11, Çizim No: 11, s İnsan Yüzlü Kulp, Katalog No: 12, Fotoğraf No: 12, Çizim No: 12, s Kadın Heykelciği, Katalog No: 13, Fotoğraf No: 13, Çizim No: 13, s Kâse, Katalog No: 14, Fotoğraf No: 14, Çizim No: 14, s Dip Parçası, Katalog No: 15, Fotoğraf No: 15, Çizim No: 15, s Dip Parçası, Katalog No: 16, Fotoğraf No: 16, Çizim No: 16, s Dip Parçası, Katalog No: 17, Fotoğraf No: 17, Çizim No: 17, s Kap Parçası, Katalog No: 18, Fotoğraf No: 18, Çizim No:18, s Kap Parçası, Katalog No: 19, Fotoğraf No: 19, Çizim No: 19, s Kâse, Katalog No: 20, Fotoğraf No: 20, Çizim No: 20, s Kapak, Katalog No: 21, Fotoğraf No: 21, Çizim No: 21, s Kâse, Katalog No: 22, Fotoğraf No: 22, Çizim No: 22, s Kâse, Katalog No: 23, Fotoğraf No: 23, Çizim No: 23, s Süzgeç, Katalog No: 24, Fotoğraf No: 24, Çizim No: 24, s Kâse, Katalog No: 25, Fotoğraf No: 25, Çizim No:25, s Kâse, Katalog No: 26, Fotoğraf No: 26, Çizim No: 26, s Dip Parçası, Katalog No: 27, Fotoğraf No: 27, Çizim No: 27, s Sehpa Parçası, Katalog No: 28, Fotoğraf No: 28, Çizim No: 28, s Küp, Katalog No: 29, Fotoğraf No: 29a-29b, Çizim No: 29, s Kap Parçası, Katalog No: 30, Fotoğraf No: 30, Çizim No: 30, s Kâse, Katalog No: 31, Fotoğraf No: 31, Çizim No: 31, s Dip Parçası, Katalog No: 32, Fotoğraf No: 32, Çizim No: 32, s.55.

283 Dip Parçası, Katalog No: 33, Fotoğraf No: 33, Çizim No: 33, s Dip Parçası, Katalog No: 34, Fotoğraf No: 34, Çizim No: 34, s Kap Parçası, Katalog No: 35, Fotoğraf No: 35, Çizim No: 35, s Kap Parçası, Katalog No: 36, Fotoğraf No: 36, Çizim No: 36, s Dip Parçası, Katalog No: 37, Fotoğraf No: 37, Çizim No: 37, s Dip Parçası, Katalog No: 38, Fotoğraf No: 38, Çizim No: 38, s Kap Parçası, Katalog No: 39, Fotoğraf No: 39, Çizim No: 39, s Kap Parçası, Katalog No: 40, Fotoğraf No: 40, Çizim No: 40, s Dip Parçası, Katalog No: 41, Fotoğraf No: 41, Çizim No: 41, s Hayvan Figürini, Katalog No: 42, Fotoğraf No: 42a-42b, Çizim No: 42a-42b, s Kâse, Katalog No: 43, Fotoğraf No: 43, Çizim No: 43, s Dip Parçası, Katalog No: 44, Fotoğraf No: 44, Çizim No: 44, s Kap Parçası, Katalog No: 45, Fotoğraf No: 45, Çizim No: 45, s Tabak, Katalog No: 46, Fotoğraf No: 46, Çizim No: 46, s Tabak, Katalog No: 47, Fotoğraf No: 47, Çizim No: 47, s Kâse, Katalog No: 48, Fotoğraf No: 48, Çizim No: 48, s Testi, Katalog No: 49, Fotoğraf No: 49, Çizim No: 49, s Tabak, Katalog No: 50, Fotoğraf No: 50, Çizim No: 50, s Tabak, Katalog No: 51, Fotoğraf No: 51, Çizim No: 51, s Dip Parçası, Katalog No: 52, Fotoğraf No: 52, Çizim No: 52, s Dip Parçası, Katalog No: 53, Fotoğraf No: 53, Çizim No: 53, s Dip Parçası, Katalog No: 54, Fotoğraf No: 54, Çizim No: 54, s Dip Parçası, Katalog No: 55, Fotoğraf No: 55, Çizim No: 55, s Dip Parçası, Katalog No: 56, Fotoğraf No: 56, Çizim No: 56, s Tabak, Katalog No: 57, Fotoğraf No: 57, Çizim No: 57, s Tabak, Katalog No: 58, Fotoğraf No: 58, Çizim No: 58, s Seramik Askı, Katalog No: 59, Fotoğraf No: 59, Çizim No: 59, s Seramik Askı, Katalog No: 60, Fotoğraf No: 60, Çizim No: 60, s Seramik Askı, Katalog No: 61, Fotoğraf No: 61a-61b, Çizim No: 61a-61b, s Seramik Askı, Katalog No: 62, Fotoğraf No: 62a-62b, Çizim No: 62a-62b, s Seramik Askı, Katalog No: 63, Fotoğraf No: 63, Çizim No: 63, s Fincan, Katalog No: 64, Fotoğraf No: 64, Çizim No: 64, s Tabak, Katalog No: 65, Fotoğraf No: 65, Çizim No: 65, s Tabak, Katalog No: 66, Fotoğraf No: 66, Çizim No: 66, s.101.

284 Tabak, Katalog No: 67, Fotoğraf No: 67, Çizim No: 67, s Tabak, Katalog No: 68, Fotoğraf No: 68, Çizim No: 68, s Tabak, Katalog No: 69, Fotoğraf No: 69, Çizim No: 69, s Tabak, Katalog No: 70, Fotoğraf No: 70, Çizim No: 70, s Tabak, Katalog No: 71, Fotoğraf No: 71, Çizim No: 71, s Tabak, Katalog No: 72, Fotoğraf No: 72, Çizim No: 72, s Tabak, Katalog No: 73, Fotoğraf No: 73, Çizim No: 73, s Tabak, Katalog No: 74, Fotoğraf No: 74, Çizim No: 74, s Tabak, Katalog No: 75, Fotoğraf No: 75, Çizim No: 75, s At Başlı Testi, Katalog No: 76, Fotoğraf No: 76, Çizim No: 76, s At Başlı Testi, Katalog No: 77, Fotoğraf No: 77, Çizim No: 77, s At Başlı Testi, Katalog No: 78, Fotoğraf No: 78, Çizim No: 78, s Tavuk Biçimli Testi, Katalog No: 79, Fotoğraf No: 79a-79b, Çizim No:79a-79b, s Tabak, Katalog No: 80, Fotoğraf No: 80a-80b, Çizim No:80a-80b, s Tabak, Katalog No: 81, Fotoğraf No: 81, Çizim No: 81, s Fil Biçimli Kap, Katalog No: 82, Fotoğraf No: 82, Çizim No: 82, s Kuş Biçimli Kap, Katalog No: 83, Fotoğraf No: 83, Çizim No: 83, s Matara, Katalog No: 84, Fotoğraf No: 84a-84b, Çizim No: 84a-84b, s Tabak, Katalog No: 85, Fotoğraf No: 85, Çizim No: 85, s Sürahi, Katalog No: 86, Fotoğraf No: 86a-86b, Çizim No: 86a-86b, s Dip Parçası, Katalog No: 87, Fotoğraf No: 87, Çizim No: 87, s Vazo, Katalog No: 88, Fotoğraf No: 88a-88b-88c-88d, Çizim No: 88a-88b-88c-88d, s Vazo, Katalog No: 89, Fotoğraf No: 89a-89b-89c-89d, Çizim No: 89a-89b-89c-89d, s Vazo, Katalog No: 90, Fotoğraf No: 90a-90b-90c, Çizim No: 90a-90b-90c, s Vazo, Katalog No: 91, Fotoğraf No: 91a-91b-91c-91d, Çizim No: 91a-91b-91c-91d, s Sürahi, Katalog No: 92, Fotoğraf No: 92a-92b, Çizim No:, 92a-92b s Sürahi, Katalog No: 93, Fotoğraf No: 93a-93b, Çizim No: 93a-93b, s Sürahi, Katalog No: 94, Fotoğraf No: 94a-94b, Çizim No: 94a-94b, s Vazo, Katalog No: 95, Fotoğraf No: 95a-95b, Çizim No: 95a-95b, s Sürahi, Katalog No: 96, Fotoğraf No: 96a-96b, Çizim No: 96a-96b, s

285 Vazo, Katalog No: 97, Fotoğraf No: 97, Çizim No: 97, s Sürahi, Katalog No: 98, Fotoğraf No: 98a-98b, Çizim No: 98a-98b, s Vazo, Katalog No: 99, Fotoğraf No: 99a-99b-99c, Çizim No: 99a-99b-99c,s Keşkül Kabı, Katalog No: 100, Fotoğraf No:100a-100b-100c-100d, Çizim No: 100a- 100b-100c-100d, s Vazo, Katalog No: 101, Fotoğraf No: 101a-101b-103c, Çizim No: 101a-101b-, s Bardak, Katalog No: 102, Fotoğraf No:102a-102b-102c-102d, Çizim No: 102a-102b- 102c-102d, s Vazo, Katalog No: 103, Fotoğraf No:103a-103b-103c, Çizim No: 103a-103b-103c, s Testi, Katalog No: 104, Fotoğraf No: 104, Çizim No: 104, s Kâse, Katalog No: 105, Fotoğraf No: 105, Çizim No: 105, s Kâse, (GRUBE, Ernest. J.,Islamic Pottery AD, Oxford, 1976, Resim: 42), s Kâse, (GRUBE, Ernest. J., Islamic Pottery AD, Oxford, 1976, Resim: 43), s Sürahi, (FEHERVARİ, Geza., Ceramics of the Islamic World in the Tareq Rajab Museum, I. B. Tauris, London, 2000), s Küp Parçası, (ATASOY, Nurhan., Selçuklu Kıyafetleri Üzerine Bir Deneme, İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Yıllığı, Sayı: IV, Malazgirt Zaferinin 900. Yıldönümü Özel Sayısı, , s , Resim: 4), s Küp Parçası, (FEHERVARİ, Geza., Islamic Pottery A Comprehensive Study Based On The Barlow Collection, London, 1973, Levha: 62a), s Kâse, (Anonim, Anadolu Medeniyetleri III Selçuklu / Osmanlı, Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 1983), s Vazo, (Anonim, Anadolu Medeniyetleri III Selçuklu / Osmanlı, Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 1983), s Kap Parçası, (ÖNEY, Gönül., Samsat Kazılarında Yüzyıl Seramiği (Özet), 2. Ulusal El Sanatları Sempozyumu Bildirileri Kasım, İzmir, 1982, s , Resim: 4), s Tabak Parçası, (BULUT, Lale., Samsat Ortaçağ Sgraffito ve Champlevė Seramikleri, Pof. Dr. Şerare Yetkin Anısına Çini Yazıları, Sanat Tarihi Derneği Yayınları: 1, İstanbul, 1996, s , Şekil: 4 / d), s.282.

286 Tabak, (ÖNEY, Gönül., Erken Dönem Anadolu Türk-İslam Seramiği ( Yüzyıllar), Antika, Haziran Çini Özel Sayısı, Mısırlı Yayınları, Cilt: 3, Yıl: 3, Sayı: 27, İstanbul, 1987, s ), s Tabak, (BAKIRTZI PAPANİKOLA, Demetra (Ed.).,Byzantine Glazed Ceramisc, The Art of Sgraffito, Edited: Athens, 1999, Levha: 58), s Kâse, (ATASOY, Nurhan - RABY, Julian., İznik Seramikleri, TEB.Yayınları, İstanbul, 1989, Örnek: 760), s Seramik Askı, (BİLGİ, Hülya., Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu Kütahya Çini ve Seramikleri, Pera Müzesi, İstanbul, 2005, Örnek, 53), s Tabak, (BİLGİ, Hülya., Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonu Kütahya Çini ve Seramikleri, Pera Müzesi, İstanbul, 2005.Örnek: 88), Tabak, (ANONİM., 206. Müzayede, Osmanlı Eserleri, Değerli Antika ve Tablolar, Antik A.Ş. Müzayede Organizasyon, Yöneten: Turgay Artman, İstanbul, 2000), s At Başlı Testi, (SOUSTİEL, Laure., Osmanlı Seramiklerinin Görkemi XVI. XIX. Yüzyıl, Suna - İnan Kıraç ve Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonlarından, Vehbi Koç Vakfı, Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Yayını: 7, İstanbul, 2000, Örnek: 153), s Kâse, (LANE, Arthur., Later Islamic Pottery Persia, Syrıa, Egypt, Turkey, London, 1971, Resim: 62 b), s Kap, (LANE, Arthur., Later Islamic Pottery Persia, Syrıa, Egypt, Turkey, London, 1971, Resim: 72 a), s Tabak, (FEHERVARİ, Geza., Ceramics of the Islamic World in the Tareq Rajab Museum, I. B. Tauris, London, 2000, Örnek: 347), s Vazo, (FEHERVARİ, Geza., Ceramics of the Islamic World in the Tareq Rajab Museum, I. B. Tauris, London, 2000, Örnek: 298), s.287.

287 278 EKLER F. 106, Victoria and Albert Museum Koleksiyonu ndan Kuş Figürlü Kâse. F. 107 Victoria and Albert Museum Koleksiyonu ndan Geyik Figürlü Kâse.

288 279 F.108, Tareq Rajam Museum da Bulunan Süvari Figürlü Sürahi. F.109, Türk İslam Eserleri Müzesi nde Bulunan İnsan Figürlü Sırsız Küp.

289 280 F.110, Victoria and Albert Museum da Bulunan İnsan Figürlü Küp. F.111, Konya Ereğli Müzesi nde Bulunan İnsan Figürlü Kâse.

290 281 F.112, Türk ve İslam Eserleri Müzesi nde Bulunan Hayvan Figürlü Vazo F.113, Samsat Kazısı Buluntusu Kuş Figürlü Seramik Parçası.

291 282 F.114, Yozgat Müzesi nde Bulunan Kuş Figürlü Tabak Parçası. F.115, İstanbul da Özel Bir Koleksiyonda Bulunan Harpi Figürlü Tabak.

292 283 F.116, Atina, 1st Ephorate of Byzantine Antiquities Koleksiyonunda Bulunan Aslan Figürlü Tabak. F.117, Staaliche Museen Preussischer Kulturbesitz, Museum für Islamische Kunst Koleksiyonunda Bulunan Kuş Figürlü Kâse.

293 284 F.118, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonunda Bulunan Seraphin Figürlü Seramik Askı. F.119, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Koleksiyonunda Bulunan İnsan Figürlü Tabak.

294 285 F.120, Balık Figürlü Yayvan Çanakkale Tabak. F.121, Sadberk Hanım Müzesi Koleksiyonunda Bulunan At Başlı Testi.

295 286 F.122, Victoria and Albert Museum da Bulunan İnsan Figürlü Kâse. F.123, Victoria and Albert Museum da Bulunan İnsan Figürlü Kap.

296 287 F.124, Tareq Rajab Museum da Bulunan İnsan Figürlü Tabak. F.125, Tareq Rajab Museum da Bulunan İnsan Figürlü Vazo.

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ İçindekiler 1 İçindekiler ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ 1.1. Seramiğin Tanımı... 1.2. Çininin Tanımı... 1.3.

Detaylı

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

Ç N L KÖ K KOLEKS YONU NDA F GÜRLÜ SERAM KLER

Ç N L KÖ K KOLEKS YONU NDA F GÜRLÜ SERAM KLER T.C. MARMARA ÜN VERS TES TÜRK YAT ARA TIRMALARI ENST TÜSÜ TÜRK SANATI ANAB L M DALI Ç N L KÖ K KOLEKS YONU NDA F GÜRLÜ SERAM KLER (Yüksek Lisans Tezi) Özlem DURAN STANBUL 2007 T.C. MARMARA ÜN VERS TES

Detaylı

ÇANAKKALE SERAMİKLERİ Suna ve İnan KIRAÇ KOLEKSİYONU Antalya Kaleiçi Müzesi

ÇANAKKALE SERAMİKLERİ Suna ve İnan KIRAÇ KOLEKSİYONU Antalya Kaleiçi Müzesi ÇANAKKALE SERAMİKLERİ Suna ve İnan KIRAÇ KOLEKSİYONU Antalya Kaleiçi Müzesi Ece Güneş ERTEN e-posta: ece.g.erten@gmail.com 1. SEPET TABAK 19.yy. sonu - 20.yy. başı h.: 9.4 cm. kenar: 27 cm. dip: 11 cm.

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi

Çinileri. Topkapı Sarayı. Harem Dairesi Topkapı Sarayı Harem Dairesi Çinileri Topkapı Sarayının inşaatına 1465 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından başlanmış ve 1478 yılında tamamlanmıştır. Saray 18. yüzyıl dek pek çok onarımlar ve ek yapılara

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number:XIII/1 Nisan/April2004, 169-180 İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER Kadriye Figen VARDAR Osmanlı Devleti XVIII. yüzyıldan

Detaylı

ESKİ VAN ŞEHRİ KAZI ALANINDA BULUNAN KERAMİKLER VE ÇİNİLER CERAMICS AND TILES FOUND IN THE EXCAVATIONS OF THE OLD CITY IN VAN

ESKİ VAN ŞEHRİ KAZI ALANINDA BULUNAN KERAMİKLER VE ÇİNİLER CERAMICS AND TILES FOUND IN THE EXCAVATIONS OF THE OLD CITY IN VAN ESKİ VAN ŞEHRİ KAZI ALANINDA BULUNAN KERAMİKLER VE ÇİNİLER Özet Ayşe DENKNALBANT ÇOBANOĞLU H. Banu KONYAR ** Ahmet Vefa ÇOBANOĞLU *** Doç.Dr. Erkan Konyar başkanlığında yürütülmekte olan Eski Van Şehri,

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA] Orta Asya'daki ağaç direkli ahşap camilerin Anadolu'daki örnekleri Selçuklu'nun ahşap ustalıkları ile 13.yy dan günümüze ulaşmıştır. Ayakta kalan örnekleri Afyon ve Sivrihisar Ulu Camileri, Ankara Arslanhane

Detaylı

Marmaray Projesi Kapsamında Yenikapı Kazılarında Ortaya Çıkarılan Osmanlı Keramikleri ( Yüzyıl)

Marmaray Projesi Kapsamında Yenikapı Kazılarında Ortaya Çıkarılan Osmanlı Keramikleri ( Yüzyıl) Medeniyet Sanat, İMÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dergisi, Sayı:1, 2015, s.115-154 ISSN 2148-8355 Marmaray Projesi Kapsamında Yenikapı Kazılarında Ortaya Çıkarılan Osmanlı Keramikleri (15-17. Yüzyıl) Ottoman

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları 54 MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN SARAYLARI FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Eski Saray (Beyazıt Sarayı) MİMARİ I FATİH SULTAN MEHMET İN

Detaylı

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) 3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI) İstanbul da Bâb-ı Hümâyun ile Ayasofya arasında XVIII. yüzyıla ait büyük meydan çeşmesi ve sebil. Osmanlı dönemi Türk sanatının çeşme mimarisinde meydana

Detaylı

MİLET İŞİ SERAMİKLERDE FORM TİPOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DENEME

MİLET İŞİ SERAMİKLERDE FORM TİPOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DENEME STD, XXV / 2, Ekim October 2016, 213-247. Araştırma Research Özet MİLET İŞİ SERAMİKLERDE FORM TİPOLOJİSİ ÜZERİNE BİR DENEME Turgay POLAT* Anadolu Beylikleri ve erken Osmanlı devirlerinin ürünleri olan

Detaylı

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' -==~~= -~~..,_. BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ Vakfı İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi Dem. No: Tas. No: 81)_5J;f ' ' "-==~~="" -~~..,_.J 3 BURSA KÜLTÜR SANAT VE TURİZM V AKFI YA YINLARI BURSA KİTAPLIGI:

Detaylı

Topkapı Sarayı Müzesi 'ndeki çok renkli Çini kandiller

Topkapı Sarayı Müzesi 'ndeki çok renkli Çini kandiller Milliyet '[iiiı*lyi3)lnııı,$u «a l KÜLTÜR VE SANAT EKİ FASİKÜL: 15 Topkapı Sarayı Müzesi 'ndeki çok renkli Çini kandiller Bir Osmanlı kandili, bilezik şeklinde kaide, şişkin bir karm, konik bir boyun bölümlerinden

Detaylı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Üç Şerefeli Camii Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Üç Şerefeli Cami......................... 4 0.1.1 Osmanlı Mimarisinde Çığır Açan İlklerin Buluştuğu Cami............................

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

YOLLARBAŞI GREAT MOSQUE MIHRAB TILES

YOLLARBAŞI GREAT MOSQUE MIHRAB TILES idil, 2018, cilt / volume 7, sayı / issue 44 YOLLARBAŞI ULU CAMİİ MİHRABINDAKİ FİGÜRLÜ ÇİNİLER Mine ERDEM Arş. Gör. Dr., Selçuk Üniversitesi, mina_rdm(at)hotmail.com ÖZ Anahtar kelimeler: Karamanoğlu,

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

Anadolu Türk-İslam mimarisi bezemesinde önemli yeri olan çini yalnız Selçuklu ve Osmanlı

Anadolu Türk-İslam mimarisi bezemesinde önemli yeri olan çini yalnız Selçuklu ve Osmanlı İZMİT TE ÇİNİLİ YAPILAR Şennur KAYA* Giriş Anadolu Türk-İslam mimarisi bezemesinde önemli yeri olan çini yalnız Selçuklu ve Osmanlı mimarlığı değil, Cumhuriyet dönemi mimarisinin belli evrelerinde de önem

Detaylı

OSMANLI DÖNEMİ CAMİLERİNDE ÇİNİ KANDİLLER

OSMANLI DÖNEMİ CAMİLERİNDE ÇİNİ KANDİLLER OSMANLI DÖNEMİ CAMİLERİNDE ÇİNİ KANDİLLER Zeynep AROL Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü, ÇANAKKALE / TÜRKİYE, E-mail: zeyneparol@hotmail.com

Detaylı

TÜRK KÜLTÜRÜNDE İZNİK ÇİNİLERİNİN ÖNEMİ VE GÜNCEL DEĞERLENDİRİLMESİ

TÜRK KÜLTÜRÜNDE İZNİK ÇİNİLERİNİN ÖNEMİ VE GÜNCEL DEĞERLENDİRİLMESİ 1129 TÜRK KÜLTÜRÜNDE İZNİK ÇİNİLERİNİN ÖNEMİ VE GÜNCEL DEĞERLENDİRİLMESİ SATIR, Seçil TÜRKİYE/ТУРЦИЯ ÖZET Osmanlı dönemi çini ve seramik sanatı, köklerini Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçukluları ndan

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI 1. ÇİZGİ ve NOKTA... 3 a-çizgilerle Yapılan Tasarım Çalışmaları... 3 b- Nokta ile Yapılan Tasarım Çalışmaları... 5 c-çizgi ve Noktalarla Oluşturulan Özgün Tasarımlar...

Detaylı

MANİSA MURADİYE CAMİİ NİN KAYIP ÇİNİLERİ

MANİSA MURADİYE CAMİİ NİN KAYIP ÇİNİLERİ Sanat Tarihi Dergisi Cilt/Volume: XXI, Sayı/Number:1 Nisan/ April 2012, 87-96 MANİSA MURADİYE CAMİİ NİN KAYIP ÇİNİLERİ Sevinç Gök ÖZET Manisa Muradiye Camii, gerek mimari kuruluşu, gerekse süslemeleriyle

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü 15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU 24-26 NİSAN 2006 ALANYA T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayın No : 3082

Detaylı

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI GAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI EĞİTİMİ BİLİM DALI SADBERK HANIM MÜZESİ TEŞHİRİNDEKİ SINIRLI SAYIDA KÜTAHYA ÇİNİ KOLEKSİYONUNUN

Detaylı

KLASİK OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLMİŞ BARDAK BİÇİMLERİ VE BU BİÇİMLERİN KÖKENLERİNİN ARAŞTIRILMASI

KLASİK OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLMİŞ BARDAK BİÇİMLERİ VE BU BİÇİMLERİN KÖKENLERİNİN ARAŞTIRILMASI DOI: 10.7816/kalemisi-05-10-02 kalemisi, 2017, Cilt 5, Sayı 10, Volume 5, Issue 10 KLASİK OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLMİŞ BARDAK BİÇİMLERİ VE BU BİÇİMLERİN KÖKENLERİNİN ARAŞTIRILMASI Azize Melek ÖNDER 1 Osmanlı

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz

ERKEN OSMANLI SANATI. (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz ERKEN OSMANLI SANATI (Başlangıcından Fatih Dönemi Sonuna Kadar) Yıldız Demiriz Osmanlı mimarisinin erken döneminden günümüze gelen yapıların çoğu dini mimariye bağlıdır. Dönem üsluplarını ve plan gelişmesini

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 15.10.2018 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 22.10.2018 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 05.11.2018 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 12 Ekim 2015 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 19 Ekim 2015 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 26 Ekim 2015 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 10.10.2016 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 17.10.2016 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 24.10.2016 Yaprak çizimleri,

Detaylı

TEZHİP I. SINIF GÜZ DÖNEMİ 09.10.2017 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 16.10.2017 Hatai çizimleri, kurşun kalem çalışması 23.10.2017 Yaprak çizimleri,

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ TEZHİP I. SINIF (A) GÜZ DÖNEMİ 13 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Açılış Toplantısı ve Tezhip Sanatı Hakkında Bilgi; (motifler, hatailer, yapraklar) 20 Ekim 2014 9.30-12.30 13.30-16.00 Hatai çizimleri,

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

DİYARBAKIR DAKİ BAZI OSMANLI DÖNEMİ ÇİNİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME AN ASSESMENT ON SOME TILES FROM OTTOMAN PERIOD IN DİYARBAKIR

DİYARBAKIR DAKİ BAZI OSMANLI DÖNEMİ ÇİNİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME AN ASSESMENT ON SOME TILES FROM OTTOMAN PERIOD IN DİYARBAKIR ISSN: 2147 3390 DOI: Year: 2014 Fall Issue:8 DİYARBAKIR DAKİ BAZI OSMANLI DÖNEMİ ÇİNİLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ÖZET Araş. Gör. Cemal ÇIĞ 1 Osmanlı döneminde çini üretim merkezlerinden biri olarak

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ YÖRESEL FORM TASARLAMA

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ YÖRESEL FORM TASARLAMA T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ YÖRESEL FORM TASARLAMA ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ORTA ÇAĞ TAŞ İŞÇİLİĞİNDE PALMET MOTİFİ: KAYSERİ ÖRNEĞİ

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ORTA ÇAĞ TAŞ İŞÇİLİĞİNDE PALMET MOTİFİ: KAYSERİ ÖRNEĞİ ZfWT Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks ORTA ÇAĞ TAŞ İŞÇİLİĞİNDE PALMET MOTİFİ: KAYSERİ ÖRNEĞİ THE PALMETTE MOTIF IN MEDIEVAL STONE ORNAMENTATION: KAYSERİ REFERENCE Lokman TAY

Detaylı

OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLEN SERAMİK ŞİŞE. BİÇİMLER (İznik, Kütahya, Çanakkale Örnekleri)

OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLEN SERAMİK ŞİŞE. BİÇİMLER (İznik, Kütahya, Çanakkale Örnekleri) DOI: 10.7816/kalemisi-06-11-04 kalemisi, 2018, Cilt 6, Sayı 11, Volume 6, Issue 11 OSMANLI DÖNEMİNDE ÜRETİLEN SERAMİK ŞİŞE BİÇİMLER (İznik, Kütahya, Çanakkale Örnekleri) Mine Ülkü ÖZTÜRK 1, Azize Melek

Detaylı

Selçuklu Dönemi Figüratif Dekorlu Seramik ve Çini Örneklerinin Cumhuriyet Dönemi Kütahya Figüratif Çinileriyle Karşılaştırılması

Selçuklu Dönemi Figüratif Dekorlu Seramik ve Çini Örneklerinin Cumhuriyet Dönemi Kütahya Figüratif Çinileriyle Karşılaştırılması Selçuklu Dönemi Figüratif Dekorlu Seramik ve Çini Örneklerinin Cumhuriyet Dönemi Kütahya Figüratif Çinileriyle Karşılaştırılması Selçuklu Dönemi Figüratif Dekorlu Seramik ve Çini Örneklerinin Cumhuriyet

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

ULU CAMİ BATTALGAZİ - MALATYA

ULU CAMİ BATTALGAZİ - MALATYA ULU CAMİ BATTALGAZİ - MALATYA Ulu Cami / Malatya - Battalgazi YAPIM TARİHİ: İlk yapı muhtemelen I. Alaaddin Keykubat döneminde (1224 civarı ) yapılmıştır. Daha sonraları

Detaylı

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti Takvimi Minber: Yükseklik manasına gelmektedir. İlk defa Hz. Peygamber in ayakta yorulmaması ve dayanması için Mescid i Saadet te hurma ağacından bir direk konmuş

Detaylı

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Grafik Tasarımı Ana sanat Dalı Programı GELENEKSEL TÜRK SÜSLEME SANATLARINDA ÇİNİCİLİK

T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Grafik Tasarımı Ana sanat Dalı Programı GELENEKSEL TÜRK SÜSLEME SANATLARINDA ÇİNİCİLİK T.C. İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Grafik Tasarımı Ana sanat Dalı Programı GELENEKSEL TÜRK SÜSLEME SANATLARINDA ÇİNİCİLİK YÜKSEK LİSANS TEZİ Mehtap Şahin 125110112 Danışman: Yard.Doç.

Detaylı

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ MERKEZDEKİ MÜZELER ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ Şanlıurfa'da müze kurma girişimleri 1948 yılında, müzelik eserlerin toplanması ve Atatürk İlkokulu'nda depolanmasıyla başlar ve daha sonra bu eserler Şehit

Detaylı

2» Sergi. SELÇUKLU SANATI9ndaıı. örnekler. YAPI ve KREDİ BANKASI. MALAZGİRT ZAFERİ'nin. yıldönümünde. Kültür ve Sanat Hizmetlerinden : 900.

2» Sergi. SELÇUKLU SANATI9ndaıı. örnekler. YAPI ve KREDİ BANKASI. MALAZGİRT ZAFERİ'nin. yıldönümünde. Kültür ve Sanat Hizmetlerinden : 900. YAPI ve KREDİ BANKASI Kültür ve Sanat Hizmetlerinden : 2» Sergi MALAZGİRT ZAFERİ'nin 900. yıldönümünde SELÇUKLU SANATI9ndaıı örnekler 26 Ağustos Perşembe 2 Ekim Cumartesi 1971 26 Ağustos 1071 Malazgirt

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008.

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008. -- \ ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ROMANYA-KÖSTENCE 03-07 EYLÜL 2008 HAZlRLAYAN İRFAN ÜNVER NASRATTINOGLU ANKARA. 2009 TÜRK CİLT SANATININ

Detaylı

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ Y Ü Z LE ŞM E LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ 17 26 MAYIS 2013 / CEMAL REŞİT REY SERGİ SALONU Başkan dan tanbul daki tarihi güzelliklerin değerine değer

Detaylı

Erzurum Çifte Minareli Medrese nin Çinileri ve Özellikleri

Erzurum Çifte Minareli Medrese nin Çinileri ve Özellikleri Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 2013 17 (2): 59-76 Erzurum Çifte Minareli Medrese nin Çinileri ve Özellikleri Nevin Ayduslu (*) Öz: Erzurum Çifte Minareli Medrese tamamlanamadığı

Detaylı

MAKİNA ve KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU SİLAH FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜ KIRIKKALE İŞ TAKİP ÇALIŞMA OFİSİ VE TABANCA AMBARI TADİLATI TEKNİK ŞARTNAMESİ

MAKİNA ve KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU SİLAH FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜ KIRIKKALE İŞ TAKİP ÇALIŞMA OFİSİ VE TABANCA AMBARI TADİLATI TEKNİK ŞARTNAMESİ 1. KONU Fabrikamız Üretim Müdürlüğü İş Takip Çalışma Ofisi ve Tabanca Ambarı tadilatı işi. 2. TEKNİK ÖZELLİKLER A. YIKIM, SÖKÜM VE ÖRÜM İŞLERİ 1) Planda kesik çizgilerle belirtilen duvar yıkılacaktır.

Detaylı

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Eylül 2017 Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci Aziz Ogan, 30 Aralık 1888 tarihinde Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey'in oğlu olarak İstanbul'da dünyaya geldi. Kataloglama

Detaylı

KUBAD-ABAD SARAY ÇİNİLERİNDEKİ HAYVAN MOTİFLERİNİN İKONOGRAFİSİ, SİMGESEL ANLAMI VE GÜNÜMÜZ SERAMİĞİNDE YORUMLARI

KUBAD-ABAD SARAY ÇİNİLERİNDEKİ HAYVAN MOTİFLERİNİN İKONOGRAFİSİ, SİMGESEL ANLAMI VE GÜNÜMÜZ SERAMİĞİNDE YORUMLARI T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SERAMİK ANA SANAT DALI KUBAD-ABAD SARAY ÇİNİLERİNDEKİ HAYVAN MOTİFLERİNİN İKONOGRAFİSİ, SİMGESEL ANLAMI VE GÜNÜMÜZ SERAMİĞİNDE YORUMLARI Mine ERDEM YÜKSEK

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

Cumhuriyet Dönemi nde ;

Cumhuriyet Dönemi nde ; O Orta Asya Türklerinin bahçe düzenlemeleri hakkındaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Bunun en büyük nedeni belki de Türklerin mekan olusturmada toprak, kerpic gibi cabuk dağılan malzeme kullanmalarının

Detaylı

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ İstanbul, Süleymaniye de, Süleymaniye Külliyesi içinde, güney yönünde, caminin mihrap duvarı arkasındaki hazire alanı içinde yer alan Kanunî Sultan Süleyman Türbesi, Mimar

Detaylı

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu Ders 11: Philia Kültürü ve Anadolu Bağlantıları Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi

Detaylı

Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik

Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik Prof. Dr. Şerare Yetkin 18. yüzyıl sonu -19. yüzyıl başına tarihlenen bir Yörük halisidir... Düğümler her sırada bir atlamalı olarak değişen argaçlara bağlanmıştır.

Detaylı

KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW. Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I ), Ankara 200 ı.

KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW. Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I ), Ankara 200 ı. KİTAP TANITIMI / BOOK REVIEW Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taçkapılar (I 300-1500), Ankara 200 ı. Savaş YILDIRIM. Son yıllardaki Anadolu Türk Mimarisine yönelik araştırmalara bakıldığında

Detaylı

İznik Çini Fırınları Kazı Buluntularından Çini Örneklerin Değerlendirilmesi

İznik Çini Fırınları Kazı Buluntularından Çini Örneklerin Değerlendirilmesi Journal of History Culture and Art Research (ISSN: 2147-0626) Tarih Kültür ve Sanat Araştırmaları Dergisi Vol. 7, No. 1, March 2018 Revue des Recherches en Histoire Culture et Art Copyright Karabuk University

Detaylı

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU Kutsal alanlardaki Onur Anıtları, kente ya da kentin kutsal alanlarına maddi ve

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı Selçuklu Dönemi (1071-1308) Oğuzların devamı olan XI. yüzyılın yarısında kurulan, merkezi Konya olan Selçuklular

Detaylı

Hadım İbrahim Paşa Camii

Hadım İbrahim Paşa Camii t- SîrOîâO Hadım İbrahim Paşa Camii Çinileri Prof. Dr. Şerare YETKİN Son cemaat yerinden genel görünüş. Son cemaat yerindeki büyük çini alınlık 22 Son cemaat yeri minare kapısındaki çini alınlık ve daire

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ RUMİ MOTİFLERİ -1

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ RUMİ MOTİFLERİ -1 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) SERAMİK VE CAM TEKNOLOJİSİ RUMİ MOTİFLERİ -1 ANKARA 2008 Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen

Detaylı

BİR SELÇUKLU ÇİNİ TEKNİĞİ; SIR KAZIMA. Nevin AYDUSLU. Yrd.Doç.Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. Seramik Bölümü

BİR SELÇUKLU ÇİNİ TEKNİĞİ; SIR KAZIMA. Nevin AYDUSLU. Yrd.Doç.Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi. Seramik Bölümü BİR SELÇUKLU ÇİNİ TEKNİĞİ; SIR KAZIMA Nevin AYDUSLU Yrd.Doç.Dr., Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü nayduslu@atauni.edu.tr Öz Sır kazıma tekniği, Selçuklu çini tekniklerinden

Detaylı

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015,

Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015, Atatürk Üniveristesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Dergisi Journal of the Fine Arts Institute (GSED), Sayı/Number 34, ERZURUM 2015, 182-195 NAHCIVAN DEVLET HALI MÜZESİ NDE SERGİLENEN KİLİM, CİCİM VE SUMAK TEKNİĞİ

Detaylı

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

TİLLO İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları TİLLO İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 43 3.2. TİLLO İLÇESİ 3.2.1. İBRAHİM HAKKI (İSMAİL FAKİRULLAH) TÜRBESİ Tillo merkezde İsmail Fakirullah mezarlığının içerisindedir. Üzerinde kim tarafından ve ne

Detaylı

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur. 1 2 MİLAS MÜZE MÜDÜRÜ HALUK YALÇINKAYA TARAFINDAN YAZILMIŞ RAPOR Muğla, Yatağan

Detaylı

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE) YRD.DOÇ.DR.IŞIL KAYMAZ, 2017, ANKARA ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BU SUNUMU KAYNAK GÖSTERMEDEN KULLANMAYINIZ YA DA ÇOĞALTMAYINIZ! Türk Bahçesi Günümüze kadar gelen bazı

Detaylı

Osmanlı Mutfak Kültürü nde Yemek Kapları: İznik Çok Renkli Seramik Örnekleri

Osmanlı Mutfak Kültürü nde Yemek Kapları: İznik Çok Renkli Seramik Örnekleri İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: 5, Sayı: 8, 2016 Sayfa: 2373-2389 Osmanlı Mutfak Kültürü nde Yemek Kapları: İznik Çok Renkli Seramik Örnekleri Öz Sevil BÜLBÜL Yrd. Doç. Dr., Gazi

Detaylı

DÜN KÂŞÎ-EVÂNÎ, BUGÜN ÇİNİ SERGİSİ

DÜN KÂŞÎ-EVÂNÎ, BUGÜN ÇİNİ SERGİSİ DÜN KÂŞÎ-EVÂNÎ, BUGÜN ÇİNİ SERGİSİ 13-31 Ekim 2018 Açılış: 13 Ekim 2018 / Cumartesi Saat: 17.00 Yer: Mehmet Akif Ersoy Sanat Merkezi Sanatçılar/ Adil Can GÜVEN Alev DEMIRKESEN Ayşe KAYA Başak ÇORAKLI Emel

Detaylı

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU Dersin Adı Geleneksel Konut Mimarisi Sözlüğü Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi

Detaylı

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS TANITIM FORMU Dersin Adı Bizans Sanatı I Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi AKTS ARK433 Güz S - 3 Ön

Detaylı

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU Dersin Adı Genel Restorasyon Teknikleri Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi AKTS

Detaylı

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 68, Nisan 2018, s. 100-110 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 19.02.2018 10.04.2018 Yrd. Doç. Atilla

Detaylı

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR GÜLEN KESOVA ve ÖĞRENCİLERİ ÇİNİ SERGİSİ 7-30 NİSAN 2016 / İBB TAKSİM CUMHURİYET SANAT GALERİSİ / MAKSEM Başkan dan Sanatın bir ilham kaynağı olduğunu hatırlatacak ve sanatla insanları buluşturacak imkânlar,

Detaylı

İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER

İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI ANASANAT DALI DEKORATİF ÜRÜNLER VE ÇİÇEK EĞİTİMİ SANAT DALI İSTANBUL MÜZELERİNDE BULUNAN BEZEMELİ DEKORATİF CAM ESERLER YÜKSEK LİSANS TEZİ

Detaylı

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez) CAMÝÝ VE MESCÝTLER Ekleyen kapadokya Pazartesi, 12 Mayýs 2008 Son Güncelleme Pazar, 24 Aðustos 2008 Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez) Nevþehir il merkezinde bulunan Damat Ýbrahim

Detaylı

Çikolata Butik Koleksiyonu

Çikolata Butik Koleksiyonu Çikolata Butik Koleksiyonu Mutluluk İksiri; Çikolata Butik... Mutluluğa giden en leziz yol çikolatadan geçer. Gerçek bir çikolata tutkununun en mutlu olabileceği yerlerden biri de kuşkusuz çikolata butikleridir.

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com.

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com. www.endustriyelyapi.com.tr İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 500.000 m² yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve

Detaylı

Figür 1. Euromos Ion Kymationu. Figür 6-7. Klazomenai lahitlerinde Ion kymationu. Figür 8. Klazomenai lahtinde Ion kymationu

Figür 1. Euromos Ion Kymationu. Figür 6-7. Klazomenai lahitlerinde Ion kymationu. Figür 8. Klazomenai lahtinde Ion kymationu 762 LEVHA 90 Figür 1. Euromos Ion Kymationu Figür 2. Koranza çift çerçeveli Ion kymationu Figür 4. Kebren Ion kymationu Figür 3. Koranza Ion kymationu Figür 5. Klazomenai lahtinde Ion kymationu Figür 6-7.

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ Konya Alâeddin Camii - 1155-1219 Niğde Alâeddin Camii 1223 Malatya Ulu Camii 1224

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi

The Byzantine-Era Daily Use Pottery Found in the Thermal Spring in Allianoi ALLIANOI ANTİK ILICASI NDA ÜRETİLEN ERKEN BİZANS DÖNEMİ GÜNLÜK KULLANIM KAPLARI* **Hande YEŞİLOVA Öz Allianoi antik ılıcası içersinde, Geç Roma Erken Bizans Dönemi yerleşiminde bulunan, seramik fırınlarında

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

Diyarbakır Sahabeler Türbesi Çini Süslemeleri

Diyarbakır Sahabeler Türbesi Çini Süslemeleri / Iğdır University / Journal of Social Sciences Sayı / No. 5, Nisan / April 2014: 23-35 Diyarbakır Sahabeler Türbesi Çini Süslemeleri SAVAŞ YILDIRIM Doç. Dr. Mersin Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi,

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ HATİPOĞLU, Oktay, Ankara Milli Kütüphane de Bulunan 19. Yüzyıla Ait Kur an-ı Kerimlerde Serlevha Bezeme Örnekleri ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

Detaylı

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER G.Ü. SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER 1 Yrd.Doç.Nursel BAYKASOĞLU **Yrd.Doç.Dr. Tomris YALÇINKAYA Türk kültüründe temizliğe verilen önem, temizlik

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul Dolmabahçe

Detaylı

Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number XVI/1 Nisan/April 2007, 1-9

Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number XVI/1 Nisan/April 2007, 1-9 Sanat Tarihi Dergisi Sayı/Number XVI/1 Nisan/April 2007, 1-9 BALIKESİR ZAĞANOS MEHMED PAŞA CAMİSİ MİNBER KAPISI NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ Sedat BAYRAKAL* ÖZET 1461 tarihli vakfiye kitabesi olan cami, 1577 ve

Detaylı

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1

KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1 AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı, 11 KÜTAHYA GEDİZ İLÇESİ İĞNE OYALARI 1 Fatma Seçil KARAYEL* Müzeyyen AYGÜN** Özet Süslenme ve süsleme arzusu insanoğlunun yaradılışı ile başlar. İnsanda var olan

Detaylı