ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ METİYONİN VE SİSTİNİN FOSFORİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ETKİLERİNİN İNCELENMESİ KİMYA ANABİLİM DALI ADANA, 2010

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ METİYONİN VE SİSTİNİN FOSFORİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ETKİLERİNİN İNCELENMESİ YÜKSEK LİSANS KİMYA ANABİLİM DALI Bu tez 07/05/2010 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği /Oyçokluğu İle Kabul Edilmiştir... Prof.Dr. İlyas DEHRİ Prof. Dr. Mehmet ERBİL Doç. Dr. Muzaffer ÖZCAN Danışman Üye Üye Bu tez Enstitümüz Kimya Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami YEĞİNGİL Enstitü Müdürü Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ METİYONİN VE SİSTİNİN FOSFORİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ETKİLERİNİN İNCELENMESİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI Danışman: Prof.Dr. İlyas DEHRİ Yılı : 2010, Sayfa:69 Jüri: Prof.Dr. İlyas DEHRİ Prof.Dr. Mehmet ERBİL Doç.Dr. Muzaffer ÖZCAN Bu çalışmada, Metiyonin ve Sistinin 1 M H 3 PO 4 çözeltisi içindeki yumuşak çeliğin yüzeyine adsorpsiyon etkileri derişime ve sıcaklığa bağlı olarak incelenmiştir. Çalışılan moleküllerin inhibitör etkinlikleri elektrokimyasal yöntemler kullanılarak belirlenmiştir. Metiyoninin sistine göre daha etkin bir inhibitör olduğu bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Korozyon, EIS, metiyonin, sistin, yumuşak çelik. I

4 ABSTRACT MSc THESIS INVESTIGATION OF INHIBITION EFFECTS OF METHIONIN AND CYSTIN ON THE CORROSION OF MILD STEEL IN PHOSPHORİC ACİD MEDİA. DEPARTMENT OF CHEMISTRY INSTUTE OF NATUREL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisior: Prof.Dr. İlyas DEHRİ Year: 2010, Pages: 69 Jury: Prof.Dr. İlyas DEHRİ Prof.Dr. Mehmet ERBİL Asos.Prof.Dr. Muzaffer ÖZCAN The adsorption effects of Methionin and Cystin on the surface of mild steel (MS) in 1 M H 3 PO 4 solution have been investigated in relation to the concentration and temperatures. The inhibition effects of studied molecules have been determined by using electrochemical methods. Methionin has been found more effective than cystin. Key Words: Corrosion, EIS, methionin, cystin, mild steel. II

5 TEŞEKKÜR Yüksek Lisans eğitimim boyunca bana yol gösteren, araştırmamın gerçekleştirilmesi ve değerlendirilmesi sırasında yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof.Dr. İlyas DEHRİ ye sonsuz teşekkür ederim. Çalışmalarım sırasında yakın ilgi ve desteğini gördüğüm ve bütün çalışmam süresince bilgilerinden istifade ettiğim hocalarım, Sayın Prof Dr. Mehmet ERBİL ve Sayın Prof. Dr. Birgül YAZICI ya Doç. Dr. Muzaffer ÖZCAN a teşekkür ederim. Her konuda desteklerini gördüğüm laboratuar arkadaşım Arş Gör. Başak MERT e çalışmamda yardımlarından dolayı teşekkür ederim. Her konuda desteğini esirgemeyen sevgili eşime teşekkür ederim III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ...I ABSTRACT...II TEŞEKKÜR...III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ...VI ŞEKİLLER DİZİNİ...VII SİMGE VE KISALTMALAR...IX 1. GİRİŞ Metallerin Korozyonu ve Önemi Korozyonu Önleme Yöntemleri İnhibitörlerle Koruma ve İnhibitörlerin Etkileri İnhibitör Etkinliklerinin Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler İnorganik ve Organik Yapılarına Göre İnhibitörler Adsorpsiyon ve Türleri Adsorpsiyon İzotermleri ve Uygulamaları Çalışmanın Amacı ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR MATERYAL VE METOD Materyaler Kimyasal Maddeler Kullanılan Elektrotlar Kullanılan Cihazlar Metod Çalışma Elektrotunun Hazırlanması Elektrolit Ortamının Hazırlanması Elektrokimyasal Ölçümler BULGULAR VE TARTIŞMA Bulgular IV

7 M H 3 PO 4 ve Metiyonin İçeren 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Davranışı M Metiyoninin, 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Farklı Sıcaklıklaradaki Nyquist Eğrileri M H 3 PO 4 ve Sistin İçeren 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliği Davranışı M Sistinin, 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Farklı Sıcaklıklardaki Nyquist Eğrileri Tartışma AC İmpedans ve Akım Potansiyel Eğrilerinin Değerlendirilmesi o C de Metiyoninin Farklı Derişimdeki Sonuçlarının Değerlendirilmesi M Metiyonin İçeren 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Farklı Sıcaklıklardaki Nyquist Eğrileri o C de Sistinin Farklı Derişimdeki Sonuçlarının Değerlendirilmesi M Sistin İçeren 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Farklı Sıcaklıklardaki Nyquist Eğrileri Aktivasyon Enerjilerinin Belirlenmesi Adsorpsiyon İzotermleri ve Değerlendirilmesi 60 5 SONUÇLAR ve ÖNERİLER..63 KAYNAKLAR...65 ÖZGEÇMİŞ V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 4.1. Metiyoninin 1M H 3 PO 4 içinde yumuşak çelik için açık devre potansiyelinde Nyquist eğrilerinden belirlenen polarizasyon dirençleri...52 Çizelge 4.2. Farklı derişimlerde metiyonin içeren ve içermeyen 1M H 3 PO 4 çözeltisi içinde yumuşak çelik elektrot ile elde edilen akım potansiyel eğrilerinden -0,300 V ve -0,400 V potansiyelde belirlenen akım değerleri..53 Çizelge M Metiyonin içeren 1M H 3 P O 4 içinde yumuşak çelik için farklı sıcaklıklarda elde edilen Nyquist diyagramlarından belirlenen polarizasyon dirençleri ve yüzde inhibisyon değerleri..54 Çizelge 4.4. Sistinin 1M H 3 PO 4 içinde yumuşak çelik için açık devre potansiyelinde Nyquist diyagramlarından belirlenen polarizasyon dirençleri.. 56 Çizelge 4.5. Farklı derişimlerde sistin içeren ve içermeyen 1M H 3 PO 4 çözeltisi içinde yumuşak çelik elektrot ile elde edilen akım potansiyel eğrilerinden -0,300 V ve -0,400 V potansiyelde belirlenen akım yoğunlukları Çizelge M Sistin içeren 1M H 3 P O 4 içinde yumuşak çelik için farklı sıcaklıklarda elde edilen Nyquist diyagramlarından belirlenen polarizasyon dirençleri ve yüzde inhibisyon değerleri...57 Çizelge M H 3 PO 4 çözeltisi ve M metiyonin ve sistin içeren 1 M H 3 PO 4 çözeltilerinde lineer polarizasyon yöntemiyle elde edilen verilerden belirlenen aktivasyon enerjileri...59 Çizelge 4.8. Langmuir adsorpsiyon izotermi kullanılarak metiyonin ve sisitin için belirlenen adsorpsiyon sebest enerjisi (ΔG ads ) değerleri..62 VI

9 ŞEK İLLER DİZİNİ SAYFA Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı..25 Şekil M H 3 PO 4 ortamı M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi..26 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı..27 Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi..28 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı...29 Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi...30 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı..31 Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi..32 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı...33 Şekil M Metiyonin içeren, 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için farklı sıcaklıklarda elde edilen Nyquist diyagramları...34 Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi 37 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı.38 Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi VII

10 Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı Şekil M H 3 PO 4 ortamı ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ve M Sistin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için Nyquist v e Bode diyagramı...46 Şekil M Sistin içeren, 1 M H 3 PO 4 ortamında yumuşak çelik için farklı sıcaklıklarda elde edilen Nyquist diyagramları Şekil Metal çözelti arayüzeyi...50 Şekil Metiyonin ve sistin içeren 1 M H 3 PO 4 çözeltilerinde metal-çözelti ara yüzeyinin eşdeğeri olarak kabul edilen elektronik eşdeğer devre...51 Şekil Metiyonin ve sistin moleküllerine ait adsorpsiyon izotermleri ve regresyon denklemleri (Langmuir izotermi)..61 VIII

11 SİMGELER VE KISALTMALAR E : Elektrot Potansiyeli(V) E kor : Korozyon potansiyeli (V) Rp imp :Nyquist Diyagramından Elde Edilen Polarizasyon direnci (Ω) Rp LP Rp o : Lineer polarizasyon direnci (Ω) :Sadece H 3 PO 4 içeren çözeltinin polarizasyon direnci İ kor : Akım Yoğunluğu (ma/cm 2 ) Rs :Çözelti Direnci (Ω) C dl :Çift Tabaka Kapasitansı Z : Gerçek İmpedans (Ω) Z : Sanal İmpedans (Ω) µf :Mikro Farad IX

12 1.GİRİŞ 1. GİRİŞ 1.1. Metallerin Korozyonu ve Önemi Metallerin hemen hemen hepsi doğada bileşikleri halinde bulunurlar. Bu bileşikler işlenerek metaller ve bu metallerden oluşan çeşitli alaşımlar elde edilir. Metal ve alaşım eldesi zorlama bir olaydır. Bu metallerin ve alaşımların doğasında yeniden bileşikleri haline geçme eğilimleri olduğu için zamanla, ortamdaki maddeler ve şartlara göre kimyasal reaksiyona uğrarlar. Metalin yapısının bozunması bizim istemediğimiz bir olaydır. Bu bozunma tepkimesine korozyon denir. Korozyon, en genel anlamda malzemelerin çevre etkisiyle bozularak kullanılamaz hale gelmesidir. Ancak, bu terim daha çok metal veya alaşımlarının bulundukları ortam ile kimyasal reaksiyonlara girerek metalik özelliklerini kaybetmesi için kullanılır. Pek çok metal ve alaşımın çeşitli nedenlerle zaman içinde korozyona uğraması endüstride önemli kayıplara ve kazalara yol açmaktadır Korozyonu Önleme Yöntemleri Korozyonun önlenmesi çalışmalarında, koruma için hangi tekniğin nasıl uygulanacağı belirlenirken korozyonun doğası, sistemin özellikleri ve çevre koşulları dikkate alınır. Uygulanan teknikler, ortam koşullarının değiştirilmesi, birtakım yüzey işlemleri ile metalik malzemenin korozif ortamla temasının önlenmesi, malzemeyi kendinden daha aktif bir metal ile galvanik olarak eşleme ya da dışarıdan bir güç kaynağı yardımıyla potansiyel uygulayarak malzemenin daha soy hale getirilmesi işlemlerinden biri veya bir kaçının aynı anda uygulanmasıdır(erbil,1984; Üneri,1998). Elektrokimyasal olan yöntemler Katodik koruma uygulamaları I. Dışarıdan potansiyel uygulayarak II. Kurban anot tekniği ile Dışarıdan potansiyel uygulayarak yüzeyde kararlı bir oksit tabakası 1

13 1.GİRİŞ oluşturulması Elektrokimyasal olmayan yöntemler Yüzey işlemleri ile ( boyama, polimer filmi ile kaplanması v.b ) İnhibitör uygulamaları Sistemin tasarımı sırasında alınacak tedbirler Ortam koşullarının değiştirilmesi 1.3. İnhibitörlerle Koruma ve İnhibitörlerin Etkileri Metal ve alaşımları korozyona karşı koruma yöntemlerinden biri de inhibitör kullanımıdır. İnhibitörler, korozif etkiyi azaltmak veya önlemek için korozyon ortamına katılan maddelerdir. Korozyon inhibitörleri birçok sistemlere eklenirler: Temizleme banyoları, soğutma sistemleri, çeşitli rafineri birimleri, kimyasal işlemler, buhar jenaratörleri v.b. (Üneri,1998) Korozif ortama az miktarda eklendiği zaman korozyonu yavaşlatan ya da durduran maddelere inhibitör denir. İnhibitör olarak etkiyen maddelerin birçoğu metal yüzeyinde adsorplanarak etkin olurlar fakat metal yüzeyinde adsorplanan her madde inhibitör değildir. Metal yüzeyindeki etkilerine göre inhibitör veya katalizör olabilirler. İnhibitörlerin etkileri üç şekilde olabilir: 1.Yüzeyde kapatma etkisi yapabilirler Adsorplanan madde yüzeyi kapatarak korozyon tepkimelerinin gerçekleştiği aktif yüzeyi küçültür. Kapatma iki şekilde olabilir a) Adsorplanan madde yüzeyin tamamına yakın kısmını kapatarak kapatma kesri (Q 1) yüzeydeki reaksiyonların hızı yavaşlar. b) Yüzeyin küçük bir kısmının kapatılmasıyla da (Q << 1) yüzeydeki reaksiyon hızı yavaşlar. Bunun sebebi yüzeydeki aktif noktaların kapatılmasından kaynaklanmaktadır. Böylelikle korozyon hızı yavaşlar. 2. Adsorplanan madde yüzeyi aktif hale getirebilir veya kendisi aktif olabilir: Bazı olasılıklar mevcuttur. a) Kapatılmamış yüzeyde elektrot tepkimeleri sürebilir 2

14 1.GİRİŞ b) Kapatılmış yüzeyde adsorplanan maddenin anodik yükseltgenmesi veya katodik indirgenmesi olabilir. c) Kapatılmış yüzeyde normal elektrot tepkimeleri sürebilir. Bu durumlarda adsorplanan maddenin korozyon hızını yavaşlatıp yavaşlatmadığını anlayamayız çünkü meydana gelen akım yan tepkimelerden ve elektrot tepkimelerinden meydana gelmiştir ve inhibitör olabileceği gibi katalizörde olabilir(erbil,1984) İnhibitör Etkinliklerinin Belirlenmesinde Dikkat Edilmesi Gereken İlkeler Bir metalin korozyona uğramasında, ortamın ph ı, ortamın sıcaklığı, açık havada mı kapalı ortamda mı olduğu, metalin türü v.b. gibi birçok faktör vardır. Bu yüzden inhibitör uygulamalarında bu faktörlerin göz önüne alınması gerekir. Her metal farklı elektronik yapıda olduğu için inhibitörlerle etkileşimleri de farklı olacaktır. Bundan dolayı bir inhibitör aynı şartlar altında bir metalde aşındırıcı etki yapabildiği gibi başka bir metalde inhibitör etkisi gösterebilir. İnhibitörlerin bu özelliklerinden dolayı özellikle alaşımlarla yapılan çalışmalarda dikkat edilmesi gerekir. Ortamın ph ı değiştikçe inhibitörün etkinliği değişir. Asidik ortamda iyi bir etkinliğe sahip olan bir inhibitörün, nötr ya da bazik ortamda etkinliği çok az hatta hiç olmayabilir. Asidik ortamda çalışılan bir deneyde, 3,6-bis(2-metoksifenil)-1,2- dihidro-1,2,4-tetrazin (2-MDHT) in inhibitör etkinliğinin ortamın ph ına bağlı olarak bileşiğin protonlanması ve moleküldeki elektronların yeniden düzenlenmsei sonucu arttığı ifade edilmiştir (Elkadi ve ark.,2000). Bir inhibitörün etkinliği genellikle derişiminin artmasıyla artar. Fakat bir inhibitörün birbirine yakın etkinliğe sahip olduğu farklı derişimlerde ise en düşük derişimde kullanılması ekonomik açıdan tercih edilir. Bazen bir inhibitörün etkin olduğu derişim küçük olabilmektedir. Sitrik asidin NaCl lü ortamda alüminyumun korozyonuna karşı kullanıldığı bir çalışmada, M kritik derişim olarak belirtilmiştir. Bu derişimin altında ve üstünde sitrik asidin alüminyumun korozyonunu artırdığı belirtilmiştir(solmaz ve ark.,2008). 3

15 1.GİRİŞ Önceki yıllarda kullanılan anorganik inhibitörlerin özellikle sülfit ve nitrit içerenleri bırakıldıkları ortamları zehirlemekte ve ekolojik yapıyı bozmaktaydılar. Bunun için arıtma işlemi uygulanmadan bırakılmamaları gerekmektedir. Ya da alternatif olarak doğal şartlarda bozunabilecek inhibitörler tercih edilebilir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda inhibitörün etkinliğinin yanında ekolojiye zarar vermeyen maddeler araştırılmakta ve kullanılmaktadır. Bunun için genellikle organik inhibitörler tercih edilmektedir. Sülfürik asitli ortamda bakırın korozyonuna karşı toksik olmayan inhibitörlerin araştırıldığı bir çalışmada imidazol ve bileşikleri kullanılmıştır (Stupnisek ve ark.,2002). Yumuşak çeliğin sülfirik asitli ortamda hidrodinamik koşullarda çevreci bir inhibitör olarak L-metiyonin araştırılmıştır (Ashassi ve ark.,2008). Yine yumuşak çeliğin hidroklorik asitli ortamda korozyonuna karşı inhibitör olarak bitki ekstraktının kullanıldığı bir başka çalışmada ise, 80 o C de dahi bitki ekstraktının %70 e yakın koruma sağladığı belirtilmiştir (Chauhan ve ark.,2007) İnorganik ve Organik Yapılarına Göre İnhibitörler Metallerin korozyonunu kontrol altına almak için kullanılan inhibitörler temelde anorganik ve organik inhibitörler diye sınıflandırılabilir. Bunlar farklı inhibisyon etki mekanizmasına sahiptirler. İnorganik inhibitörler çoğunlukla nötr elektrolitler için kullanılır ve anodik tepkimeye etki ederek metalin pasifleşmesini sağlarlar. NaCl li bir ortamda, Sodyum silikatın, Seryum(III) le çinkonun korozyonuna karşı kullanıldığı bir çalışmada çinkonun anodik ve katodik reaksiyonlarını Zn(OH) 2 ve silikatlardan oluşan koruyucu bir örtüyle koruduğu ve çok düşük CeCl 3 derişimlerinde dahi inhibisyonun %95,9 olduğu bildirilmiştir. Klorür iyonlarının varlığında, çinkonun çözünmesiyle oluşan Zn +2 -Cl - -OH kompleksinin görülmediği ve çinkonun anodik reaksiyonunu çinko ve sezyum silikatın metal yüzeyine çökmesiyle önlediği ileri sürülmüştür (Aramaki,2002). Anodik reaksiyonu yavaşlatan klasik pasifleştiricilerden biri de kromatlardır. Kromatlar (CrO -2 4 ) ve dikromatlar (Cr 2 O -2 7 ) oksitleyici maddeler olduğu halde nötr 4

16 1.GİRİŞ çözeltiler içinde katodik reaksiyon hızını fazla değiştirmemekte ve daha çok anodik reaksiyonu yavaşlatarak etkin olmaktadırlar. Organik inhibitörler adsorpsiyon inhibitörü olarakta sınıflandırılabilirler ve genellikle asidik çözeltiler içinde kullanılırlar. Metal yüzeyinde oluşturdukları adsorpsiyon tabakası fazla kararlı olmaz ve etki mekanizmaları moleküler yapıları nedeniyle çok farklıdır. Adsorpsiyon inhibitörleri genellikle N,S ve O içeren polar fonksiyonel grupları olan konjuge sistemlerdir. Deneysel sonuçlar organik molekülün yapısında bulunan fonksiyonel grupların, inhibitör etkinliğini artırdığını göstermektedir. Organik molekülde OH, -CHO, -CN -, -SN, CO, - NH 3, -SO 3 gibi gruplar, ya da çift bağ üçlü bağ, ortaklanmamış elektronlar varsa, madde ile metalin kolayca etkileşeceği sıfır yük potansiyelini değiştirerek etkinliği artırdığı bilinmektedir (Erbil, 1984). Organik moleküllerde bulunan fonksiyonel grupların etkisi, elektron yoğunluğunun bu gruplar üzerinde daha büyük olmasından kaynaklanmaktadır. Birçok organik molekül N, S, O, Se, P gibi atomları içeren fonksiyonel grupları yapılarında bulundurmaktadırlar. Bu atomlar oldukça elektro negatiftirler bu nedenle polarlaşmayı sağlamaktadırlar. Sülfür içeren moleküllerin inhibisyon etkinliğinin araştırıldığı bir çalışmada, Özcan ve ark.(2004) tiyoüre, metiltiyoüre ve feniltiyoüre moleküllerini sülfürik asitli ortamda yumuşak çeliğin korozyonunu önlemede kullanmışlar ve en etkin molekülün azot atomuna en çok elektron sağlayan fenil grubuna sahip feniltiyoüre olduğunu belirtmişlerdir. Organik molekül içeren metal-çözelti arayüzeyinde, dört çeşit adsorpsiyon meydana gelebilir: 1) Yüklü metal ile yüklü moleküller arasında elektrostatik etkileşimler, 2) Moleküldeki ortaklanmamış elektron çiftleriyle metal arasındaki etkileşimler, 3) π-elektronlarının metal ile etkileşimi, 4) Tüm etkileşim türlerinin kombinasyonu(bentiss ve ark., 2001). Organik inhibitörler genel olarak metal yüzeyine adsorplanmış bir veya birkaç su molekülüyle yerdeğiştirerek tutunur. 5

17 1.GİRİŞ İnh (çözelti) + nh 2 O (ads) İnh (ads) + nh 2 O (çözelti) (1.1) İnhibitör molekülü yeni oluşmuş Fe +2 iyonu ile birleşerek metal yüzeyinde metal inhibitör kompleksi oluşturabilir. Fe Fe e - (1.2) Fe +2 + İnh (ads) [Fe-İnh] +2 (ads) (1.3) Oluşan kompleksin metalin çözünmesini inhibe etmesi ya da katalizlemesi kompleksin bağıl çözünürlüğüne bağlı olduğu, metiyoninin yumuşak çelik üzerine inhibisyon etkisinin sülfürik asitli ortamda araştırıldığı bir çalışmada bildirilmiştir (Oguzie ve ark., 2007) Adsorpsiyon Ve Türleri Adsorpsiyon, bir katının ya da bir sıvının sınır yüzeyindeki derişim değişmesi olarak tarif edilebilir. Derişim artışı halinde buna pozitif adsorpsiyon, azalması halinde de negatif adsorpsiyon denir. Adsorpsiyon olayı maddenin sınır yüzeyinde moleküller arası kuvvetlerin denkleşmemiş olmasından ileri gelmektedir. Adsorpsiyon, atom, iyon ya da moleküllerin bir katı üzerine tutunması şeklinde de tanımlanır. Tutunan taneciklerin yüzeyden ayrılmasına desorpsiyon, katıya adsorplayıcı, katı yüzeyinde tutunan maddeye adsorplanan adı verilir(bayol,2005). Adsorpsiyon sabit sıcaklık ve basınçta kendiliğinden olduğundan dolayı serbest enerji değişimi yani adsorpsiyon serbest enerjisi G daima eksi işaretlidir. Diğer taraftan, gaz ya da sıvı ortamda daha düzensiz olan tanecikler katı yüzeyinde tutunarak daha düzenli hale geldiğinden dolayı adsorpsiyon sırasındaki entopi değişimi yani adsorpsiyon entropisi S de daima eksi işaretlidir. Adsorpsiyon serbest entalpisi ve adsorpsiyon entropisinin daima eksi işaretli olması 6

18 1.GİRİŞ H= G + T S (1.4) eşitliği uyarınca adsorpsiyon sırasındaki entalpi değişiminin yani adsorpsiyon entalpisi H nin daima eksi işaretli olmasını gerektirmektedir(sarıkaya,1993). Metal-çözelti arayüzünde meydana gelen adsorpsiyon kimyasal ya da fiziksel olabilir. Genellikle G o ads değerinin -20 kj/mol veya daha düşük olduğu durumlarda yüklü metal ile yüklü organik moleküller arasında elektrostatik etkileşimler olduğu ve adsorpsiyonun fiziksel olduğu kabul edilir. G o ads değerinin -40 kj/mol ve daha yüksek olduğu durumlarda, organik molekülden metal yüzeyine koordine tip bağ yapmak için yük transferini gerektiren etkileşimler (kemisorpsiyon) olur (Cheng ve ark.,2007). Fiziksel adsorpsiyon sırasında atom, molekül ya da iyon şeklinde olabilen adsorplanan tanecikler ile katı yüzeyi arasında uzun mesafeli fakat zayıf olan Van der Waals kuvveti etkindir. Kimyasal adsorpsiyon sırasındaysa taneciklerle yüzey arasında bir kimyasal bağ (genellikle de kovalent bağ) oluşmaktadır (Sarıkaya,1993). Bentiss ve arkadaşlarının (2001) yaptığı bir çalışmada, kimyasal adsorpsiyonun, inhibitör molekülünün koordine bağ oluşturmak üzere metal yüzeyine elektron ortaklanması veya transferini gerektirdiği ve elektron transferinin zayıf bağlı elektronlara sahip bileşiklerde beklendiği belirtilmiştir. Çoğu organik inhibitörlerin N, S, veya O içeren ve her biri kimyasal adorpsiyonun merkezi olabilecek, en az bir polar gruba sahip olduğu ve bu tür moleküllerde inhibisyon özelliklerinin kimyasal adsorpsiyon merkezi çevresinde elektron yoğunluğuna bağlı olduğu vurgulanmıştır. Kimyasal adsorpsiyon yalnızca bir tabakalı yani monomoleküler olabildiği halde, fiziksel adsorpsiyon bir tabakalı ya da çok tabakalı yani multimoleküler olabilir. Diğer taraftan çoğu fiziksel adsorpsiyon tersinir olarak yürütülebildiği halde kimyasal adsorpsiyonlar tersinmezdir (Sarıkaya,1993). 7

19 1.GİRİŞ 1.7. Adsorpsiyon İzotermleri ve Uygulamaları İnhibitör derişimi ile yüzeyin kaplanma kesri arasındaki ilişikiler çeşitli bilim adamları tarafından, adsorpsiyon izotermleri olarak matematiksel bağıntılar halinde verilmiştir. Kaplanma kesrinin inhibitör derişimi ile değişimini belirten bu izotermler, bazı katsayılar ve düzeltme terimleriyle birbirlerinden ayrılmaktadır. Kaplanma kesri inhibitörün koruma yüzdesine eşit alınarak, inhibitörün adsorplandığı metal yüzeyinde korozyon tepkimelerinin durduğu kabul edilmektedir. Bu kabul her zaman doğru olmadığı halde düşünme kolaylığı sağlamak için böyle bir varsayım zorunludur. Buna göre kaplama kesri (θ) için; θ =1 İ ö ü ş ı ı İ ö ü ş ı ı (1.5) bağıntısı yazılmalıdır. Varsayıma göre yüzeyin kaplama kesri büyüdükçe korozyon tepkimelerinin hızı küçülecektir. İnhibitörlü ve inhibitörsüz koşullarda yapılan deneylerin sonuçlarından kaplama kesri hesaplanıp adsorpsiyonun hangi izoterme uyduğu grafikler çizilerek saptanabilir (Erbil, 1980). Adsorpsiyon izotermlerinden en yaygın olarak kullanılanı Langmuir adsorpsiyon izotermidir ve bu izoterm homojen adsorpsiyon için kullanılmaktadır bu izotermde kaplanma kesri ile inhibitör derişimi arasındaki bağıntı, θ/(1-θ)=kc (1.6) şeklinde verilmiştir. (İleri ve ark., 2006). Burada yüzey kaplama kesri C çözeltideki inhibitör derişimi ve K adsorpsiyon denge sabitidir. [θ/(1-θ)]-c değişimi doğrusaldır ve deneysel sonuçların bu değişimi doğrulaması adsorpsiyonun Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğunu gösterir. Langmuirin teorik yaklaşımı aşağıdaki kabullere dayandırılmıştır (Bayol,2005); 8

20 1.GİRİŞ Katı yüzeylerinin belli sayıda adsorpsiyon merkezi içerir. Herhangi bir sıcaklık ve basınçta dengede bu adsorpsiyon bölgelerinin θ gibi bir kesri adsorplanan moleküller tarafından işgal edilmiştir, 1-θ kadarı ise işgal edilmemiş durumdadır. Buradan yüzeyin örtülü kesri θ ve örtülü olmayan kesri ise 1-θ olarak gösterilebilir. Her bir adsorpsiyon merkezine bir molekül tutunabilir. Adsorpsiyon ısısı bütün adsorpsiyon merkezleri için aynıdır ve yüzeyin örtülü kesrine bağlı değildir. Farklı merkezler üzerine bağlanmış moleküller arasında hiçbir etkileşme yoktur. Bir molekülün işgal edilmemiş bir merkeze bağlanması veya işgal ettiği bir noktayı terk etme ihtimali komşu adsorpsiyon merkezlerinin dolu olup olmamasına bağlı değildir Katı yüzeyinde heterojen bölgeler bulunmaz (Bard, 2001; Inglezakis, 2006). Diğer birçok izotermler, Langmuir adsorpsiyon izotermine benzer biçimde olup, deneysel sonuçlara uymasını sağlamak için bazı yeni terimler ve katsayılar eklenerek türetilmiştir. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir. Freunlich adsorpsiyon izoterminde, Langmuir izoterminden farklı olarak adsorbanın (metal yüzeyinin) değişik adsorpsiyon potansiyellerinde heterojen bir yüzeye sahip olduğu kabul edilmiştir (Inglezakis, 2006). θ=kc n (1.7) θ yüzey kaplanma kesri, C çözeltideki inhibitör derişimi ve K adsorpsiyon denge sabitidir. Burada n heterojenlik faktörüdür ve 1/n değeri 0 ile 1 arasında değer alır. Bu değer sıfıra yaklaştıkça yüzeyin heterojenlik seviyesi artmaktadır (İleri ve ark., 2006). Frumkin adsorpsiyon izotermi langmuir izoterminin bir uzantısıdır. Adsorplanan moleküllerin birbirleriyle etkileştiği ve yeni moleküllerin adsorpsiyonunu itme ve çekme kuvvetleriyle etkilediği söyler. θ/(1-θ)=kc -2aθ (1.8) 9

21 1.GİRİŞ şeklinde gösterilen Frumkin izoterminde, θ yüzey kaplama kesrini, a yüzeyin heterojenliğini ve adsorpsiyon tabakasındaki moleküler etkileşimleri tanımlayan bir terimdir. C çözeltideki inhibitör derişimi, K ise adsorpsiyon denge sabitidir. a>0 ise çekim kuvvetlerinin hakim olduğu a<0 ise itme kuvvetlerinin hakim olduğu ve a=0 durumunda ise etkileşimin olmadığı kabul edilmiştir. a=0 durumunda izoterm Langmuir e uyar(popova ve ark., 2007). Temkin izotermi yüksüz moleküllerin heterojen yüzeye kimyasal adsorpsiyonunu karakterize eder (Oguzie ve ark.,2007) ve matematiksel gösterimi, exp(f.θ) = ( KC) (1.9) şeklindedir. C inhibitör derişimi K adsorpsiyon denge sabitini, f ise yüzeyin pürüzlülük faktörünü göstermektedir (Bouklah ve ark., 2006). Flory Huggins adsorpsiyon izotermine göre kaplanma kesri ile inhibitör derişimi arasındaki bağıntı şöyledir (Li ve ark., 2005). Log =Log xk+xlog (1 θ) (1.10) Burada θ yüzey kaplama kesri, x bir inhibitör molekülü ile yer değiştiren adsorbe su molekülü sayısıdır, C inhibitörü derişimi ve K adsorpsiyon denge sabitidir. Log xlog(1-θ) değişimi, eğimi x ve kayması xk olan bir doğrudur. Bir inhibitör doğası ve uygulama koşulları ne olursa olsun etkinliği korozyon hızını azaltma miktarı ile belirlenir. Bir inhibitörün etkinliği herhangi bir ortamda söz konusu inhibitörün bulunduğu ve bulunmadığı iki ayrı koşulda ölçülecek korozyon hızlarının karşılaştırılmasıyla elde edilir. İE = ( ) (1.11) İE: İnhibitörün etkinliği Ro: İnhibitörün bulunmadığı koşullardaki korozyon hızı, Ri: İnhibitörün bulunduğu koşullardaki korozyon hızı. 10

22 1.GİRİŞ 1.8. Çalışmanın Amacı Bu çalışmada fosforik asit ortamında yumuşak çelik yüzeyine metiyonin ve sistinin adsorpsiyon karekteristikleri incelenmiştir. Bu sayede metiyoninin ve sistinin yumuşak çeliğin yüzeyine adsorpsiyonuyla, molekül yapısı ve fonksiyonel grupların konumu arasındaki ilişki belirlenmiştir. 11

23 1.GİRİŞ 12

24 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR A.Popova ve ark, (2003), Sekiz tane diazolün gravimetrik ve polarizasyon tekniklerinden faydalanılarak 1 M HCl içerisindeki yumuşak çeliğe korozyon inhibitörü olarak etkisi incelenmiştir. Organik substratın konsantrasyonu arttıkça inhibisyon etkisinin arttığı bulunmuştur. Adsorpsiyonun Frumkin izotermine uyduğu görülmüştür. Hem diazol moleküllerinin kimyasal yapısı hem de onların inhibisyon özelliklerinden beklenen elektronik parametreler arasında bir korelasyon olduğu saptanmıştır. E.A.Noor, (2004), H 3 PO 4 çözeltisi içerisindeki yumuşak çeliğin korozyonuna bazı N-heterosiklik bileşiklerin etkisi değişik korozyon tekniklerinden faydalanılarak uygun sıcaklıkta asidin konsantrasyonuyla inhibitörün konsantrasyonu arasındaki ilişkileri incelemiştir. Yüzey yapısı elektron tarama mikroskobuyla çalışmıştır. Elde edilen sonuçlar bu bileşiklerin korozyon prosesinin mekanizmasını değiştirmeyen iyi olan karma inhibitörlerden olduğunu göstermiştir. Genellikle asit derişimi sabitken inhibitörün etkisi derişimiyle artmıştır. Diğer yandan inhibitör derişimi sabitken, inhibitörün etkinliğinin, asit derişiminin kritik konsantrasyona kadar azaldığını saptamıştır. M. Zerfaoui ve ark.,(2004), Bu çalışmada, ph sı 5 olan sitrik asit çözeltisinde demirin korozyonuna gilisin, lizin, D-L aspartik asit, arginin ve metiyonin amino asitlerinin inhibitör etkileri, kütle kaybı, polarizasyon ve elektrokimyasal impedans spektroskopisi (EIS) ölçümleriyle araştırılmıştır. Polarizasyon eğerileri metiyoninin katodik bir inhibitor olduğunu göstermiştir. Sonuçlar metiyonin için en etkin derişimin 2x10-2 M olduğunu ve bu derişimde etkiliğinin %96 olduğu saptanmıştır. Demir yüzeyine metiyonin adsorpsiyonun Temkin adsorpsiyon izotermine uyduğu bulunmuştur. G.Gunasekaran ve ark., (2004), Zenthoxylum alatum bitkisinden elde edilen ekstraktın hacimce %20, %50 ve %88 lik ortofosforik asit çözeltisi içinde, yumuşak çeliğin korozyonuna karşı inhibisyon etkisi kütle kaybı ve elektrokimyasal impedans spektroskopisi (EIS) teknikleri kullanılarak araştırılmıştır. Metanol kullanılarak elde edilen bitki ekstraktının her 1 ml. sinde 80 mg bileşik olduğu ve sıvının bileşiminin 13

25 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR %48,24 C, %5,56 H, %16,5 N, %1,58 S, %8,5 metal ve geri kalanının oksijen olduğu belirlenmiştir. Bitki ekstraktının %88 lik H 3 PO 4 içinde %20 den daha fazla çeliğin korozyonunu önlediği bulunmuştur. Sıcaklığın yumuşak çeliğin korozyonuna etkisi yine %20, %50 ve %88 lik H 3 PO 4 çözeltilerinde ppm bitki ekstraktı kullanılarak o C sıcaklık aralığında araştırılmıştır. Sonuçlar ekstraktın %88 lik H 3 PO 4 içinde 70 o C de en yüksek rtkinliğe ulaştığını göstermektedir. Korozyon mekanizmasının aydınlatılması için XPS ve FT-IR yöntemleri kullanılarak yüzey analizi yapılmış ve yüzeyde demir fosfat, demir-ekstraktı kopleksi ve demir oksit bulunduğu belirlenmiştir.yüzeyde oluşan demir fosfat oluşumunun organo metalik kompleks (Fe-PE) oluşumuyla katalizlendiği bildirilmiştir. A.B. Silva ve ark.,(2006), Bu çalışmada, H 2 SO 4 çözeltisi içinde paslanmaz çeliğin korozyonuna sisteinin inhibitör etkisi, açık devre potansiyeli takibi, anodik polarizasyon eğrileri, elektrokimyasal impedans spektroskopisi (EIS) ve taramalı elektron mikroskobu ölçümleriyle araştırılmıştır. Tüm elektrokimyasal ölçümler sisteinin düşük konsantrasyonlarda ( mol/l) inhibitör etkisi göstermediğini ortaya koymuştur. Daha yüksek konsantrasyonlarda ( mol/l) ise korozyon potansiyelinin daha negatif değerlere kaydığı ve sistinin etkin bir inhibitör gibi davrandığı belirlenmiştir. İ. Dehri ve ark., (2006), Metiltiyoüre (MTU), feniltiyoüre (PTU) ve tiyobenzamit (TBA) in 0,1 M H 2 SO 4 çözeltisinde yumuşak çeliğin korozyonuna karşı etkisi 30 o C, 40 o C ve 50 o C sıcaklıklarda çalışılmıştır. Deneysel veriler EIS, polarizasyon direnci ve polarizasyon eğrileri ölçümleriyle elde edilmiştir. Nyquist eğrilerinden elde edilen bulgularda her sıcaklıkta MTU en düşük inhibisyon etkinliği göstermiştir. MTU nun sıcaklık artışıyla yüzde etkinliğinin azalması ve inhibitör varlığında daha büyük aktivasyon enerjisine sahip olması fiziksel adsorpsiyonla metale tutunduğu şeklinde yorumlanmıştır. K.Tebbji ve ark., (2007), 308 K de 1M HCl de kütle kaybı ölçümleri, potansiyodinamik polarizasyon ve impedans spektroskopisi (EIS) metodlarından faydalanılarak 308 K de, 1 M HCl içinde farklı konsantrasyonlardakin3 tane laktonun (dihidrofuran-2(3h)-bir (L1), tetrahidro-2h-piran-2-bir(l2) ve oksapan-2- bir (L3), yumuşak çeliğin korozyonuna inhibitör olarak etkisi araştırılımıştır. 14

26 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Sonuçlar karşılaştırıldığında L-3 ün en iyi inhibitör olduğu ve konsantrasyonundaki artışla inhibisyon etkisinin arttığı ve 10-2 M da %85 lik bir inhibisyon değerine ulaştığı görülmüştür. Potansiyodinamik polarizasyon çalışmaları, bu laktonların temelde katodik tipteki inhibitörler olarak davrandığını göstermiştir. Farklı metodlardan elde edilen %E değerlerinin biribirine uygun olduğu görülmüştür. 1 M HCl de L3 ün yumuşak çelik yüzeyindeki adsorpsiyonunun Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğu görülmüştür. E.E. Oguzie ve ark., (2007), Bu çalışmada, H 2 SO 4 çözeltisi içinde yumuşak çeliğin korozyonuna metiyoninin inhibitör etkisi ve inhibitör etkinliği üzerine KI ün etkisi, elektrokimyasal tekniklerle araştırılmıştır. Metiyonin metal-çözelti ara yüzeyine adsorpsiyonu ile korozyonun engellendiği bulunmuştur. KI ve metiyonin konsantrasyonlarının arttırılmasıyla inhibitör etkinliğinin arttığı görülmüştür. Yumuşak çelik yüzeyine metiyoninin KI varlığındaki adsorpsiyonu Temkin ve Langmuir izotermlerine uyduğu belirlenmiştir. İnhibisyon mekanizması metiyonin molekülündeki kükürt ve azot atomlarının varlığı dikkate alınarak tartışılmıştır. M. Özcan, İ. Dehri, (2008), 25±1 o C de elektrokimyasal AC (alternatif akım) ve DC (doğrusal akım) teknikleri kullanılarak yumuşak çelik ve sülfürik asit arasında korozyon inhibitörü olarak sistinin yüzey davranışları araştırılmıştır. AC impedans sonuçları deneysel verilerin frekans dağılımlarını göstermek için sabit faz elementini (CPE) çift arayüz kapasitansıyla yerdeğiştirerek eşdeğer devreler yardımıyla değerlendirildi. Ac impedans sonuçları sistinin Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğunu ve adsorpsiyon gibs standart serbet enerjisinin -35,1 kjmol -1 olduğunu göstermektedir. H.Ashassi-sorkhabi, E. Asghari,(2008), Yumuşak çelikten hazırlanan döner disk elektrot kullanılarak, bir organik inhibitör olan L-metiyonin hidrodinamik şartların davranışına etkisi çalışılmıştır. İnhibitör konsantrasyonunun bütün testlerde 5x10-3 M olarak alındığı 1 M H 2 SO 4 çözeltisinde aynı şartlar altında ve farklı dönme hızlarında inhibitörün kullanıldığı ve kullanılmadığı EIS ve polarizasyon ölçümleri alınmıştır. Çalışılan bütün dönme hızlarında zamana karşı OCP (açık devre potansiyeli) ölçülmüştür. Dönme hızı arttıkça OCP nin daha pozitif potansiyeller doğru kaydığı bulunmuştur. Düşük dönme hızlarında ve durgun elektrot için 15

27 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR inhibisyon etkisinin dikkate değer bir değişikliğe yol açmadığı bulunmuştur. Fakat daha yüksek dönme hızlarında bu etkinin arttığı gözlemlenmiştir. Bu davranış yüksek dönme hızlarında, inhibitör moleküllerinden metal yüzeyine doğru kütle transferini artırdığı şeklinde yorumlanmıştır. M. Özcan, ve ark., (2008), 25±1 o C de AC impedans spektroskopisi, lineer polarizasyon direnci (LPR) ölçümü ve polarizayon eğrileri ölçüm tekniklerinden faydalanılarak 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde barbütürik asit (BA), 5,5-dietilbarbütürik asit sodyum tuzu (DEBA) ve tiyobarbütürik asitin (TBA) yumuşak çeliğe korozyon inhibitörü olarak araştırılmıştır. Deney sonuçları bu maddelerin korozyonu yavaşlattığını, TBA nın en etkin ve BA nında en az etkili olduğunu göstermiştir. TBA molekülünün yumuşak çelik yüzeyine adsorpsiyonunun Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğu görülmüştür. M.A. Kiani ve ark.,(2008), Bu çalışmada, H 2 SO 4 çözeltisi içinde Pb-Ca-Sn alaşımının korozyonuna metiyonin, sistein, alanin amino asitlerinin inhibitör etkisi, potansiyodinamik polarizasyon, elektrokimyasal impedans spektroskopisi (EIS), kütle kaybı ölçümü ve taramalı elektron mikroskobu (SEM) metotlarıyla araştırılmıştır. Amino asitlerin inhibitör davranışına amino asit konsantrasyonu, sıcaklık ve zamanın etkisi araştırılmıştır. Korozyon akımı (i kor ), korozyon potansiyeli (E kor ) ve yük transfer direnci (R ct ) gibi parametreler belirlenmiştir. SEM fotoğrafları aşınan yüzey alanın amino asitlerin varlığında azaldığını gösteriştir. İnhibitör veriminin amino asit türüne ve konsantrasyonuna bağlı olduğu bulunmuştur. 0.5M H 2 SO 4 çözeltisinde 0.1M sisteinin yüzde inhibitör etkinliğinin 96 dan büyük olduğu bulunmuştur. Alaşım yüzeyine incelenen amino asitlerin adsorpsiyonun Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğu görülmüştür. Da-Q. Zhang ve ark., (2008), Bu çalışmada metiyoninin doğa dostu bir inhibitör olup olmadığı 0,5 M HCl içeren ortamda bakır elektrot üzerinde siklik voltametri, EIS ve potansiyodinamik polarizasyon metodları kullanılarak çalışılmıştır. Metiyonin 0,5 M HCl de bakır için sınırlı bir inhibisyon özelliği göstermiştir. Zn +2 iyonlarının varlığında ise inhibisyon etkisi %92 ye çıkmıştır. Potansiyodinamik polarizasyon ve impedans ölçümleri birbiriyle uyuşmuştur. 16

28 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Metiyoninin bakır yüzeyine adsorpsiyonunun Langmuir izotermine uyduğu görülmüştür. Ortamlarda sıfır yük potansiyelleri (SYP) de belirlenmiştir. G.Gece, S. Bilgiç,(2008), Korozyon inhibitörleri olarak 3-amino-1,2,4- triazol(3- ATA), 2-amino-1,3,4-tiyadizol (2-ATDA), 5-(p-tolil)-1,3,4-triazol (TTA), 3-amino-5-metil merkapto-1,2,4-triazol (3-AMTA) ile 2-aminobenzimidazol (2- ABA) bileşiklerinin NaCl li ortamda çeliğin korozyonuna inhibisyon etkileri hem deneysel Tafel ekstrpolasyon yöntemi hmde yarı deneysel PM3 ve yoğunluk fonksiyonel teorisi (DFT) yöntemleri kullanılarak incelenmiştir. İncelenen tüm inhibitörler için bileşiğin derişiminin artmasıyla yüzey kaplanma ve inhibisyon etkinliği değerlerinin arttığı gösterilmiştir. Yarı deneysel PM^ve STO-3G, 6-31G(d) DFT yöntemleri kullanılarak bu bileşikler için en yüksek dolu molekül orbital enerjisi, en düşük boş molekül orbital enerjisi, enerji farkı ( E) ve dipol moment (µ) gibi kuantum kimyasal parametreler hesaplanmıştır. Teorik sonuçların deneysel sonuçları desteklediği bulunmuştur. L. Pongsak ve ark., (2009), 30 0 C de 0,5 M HCl de yumuşak çeliğin korozyonuna triptaminin inhibitör olarak etkisi lineer polarizasyon, potansiyodinamik polarizasyon ve EIS tekniklerinden yararlanılarak araştırılmıştır. Triptaminin konsantrasyonu arttıkça triptaminin inhibisyon veriminin arttığı görülmüştür. 500 ppm de triptaminin inhibisyon verimi bu teknikler kullanılarak %97 civarında bulunmuştur C de farklı derişimlerde triptamin içeren yumuşak çeliğin katodik ve anodik polarizasyon eğrileri, triptaminin bir karma inhibitör olduğunu gözler önüne sermiştir. Triptaminin Langmuir adsorpsiyon izotermine uyduğu ve serbest enerjisinin -35,07 kj/mol olduğu bulunmuştur. P.C. Okafor ve ark., (2009), %3 lük NaCl içeren doymuş CO 2 çözeltisinde N-80 yumuşak çeliğine 2-andekil-1-etilamino imidazolin (2UEI) nin inhibisyon ve adsorpsiyon davranışları potansiyodinamik polarizasyon, EIS tekniği,ve SEM gözleminden faydalanılarak araştırlımıştır. İnhibitörün etkinliğinin UEI nin derişiminin artmasıyla arttığı görülmüştür. 2UEI nin metal yüzeyine adsorpsiyonunun kimyasal olduğu bir mekanizmayla önerilmiştir. İnhibitörün adsorpsiyon tipinin yaklaşık olarak Temkin adsorpsiyon izotermine uymuştur. 2UEI nin inhibisyon veriminin iyodür iyonlarının varlığıyla arttığı görülmüştür. 17

29 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR P.C. Okafor ve ark., (2009), 25 0 C de, elektrokimyasal metodlar kullanarak 1 M H 2 SO 4 çözeltisindeki yumuşak çeliğe KI ve 2-andekill-1-etilamino-1-metilbenzil imidazolin (2UMQI) nın inhibisyon olarak etkisi araştırlımıştır. Sonuçlar 2UMQI nın yumuşak çeliğin korozyonunu inhibite ettiğini ve 2UMQI nın derişiminin artırılmasıyla inhibisyon etkisinin arttığını göstermiştir. 2UMQI nın davranışının fiziksel adsorpsiyona uygun olduğu ve bir karma inhibitör olarak hareket ettiği belirtilmiştir. Ayrıca iyodür iyonlarının ilavesinin inhibisyon etkinliğini artırdığı belirtilmiştir. 18

30 3.MATERYAL ve METOD 3.MATERYAL VE METOD 3.1.Materyal Metiyonin ve sistinin asidik ortamda yumuşak çeliğin korozyonuna etkilerinin incelenmesi deneylerinde kullanılan materyaller: Kimyasal Maddeler İnhibitör olarak kullanılan maddelerin adları ve molekül yapıları: Metiyonin Sistin Metiyonin Sistin H 3 PO 4 : Merck marka olup, deney ortamlarının hazırlanmasında kullanılmıştır Destile Su: Çözeltilerin hazırlanmasında kullanılmıştır. 19

31 3.MATERYAL ve METOD Kullanılan Elektrotlar Çalışma elektrotu: Yumuşak çelik eletrodun bir tabanı açık kalacak şekilde dışı polyesterle kaplandı. Elektroda tutturulan bakır bir tel ile elektriksel iletkenlik sağlandı. Platin elektrot: 1 cm 2 yüzey alanına sahip platin elektrot karşı elektrot olarak kullanılmıştır. Referans Elektrot: Gümüş-gümüş klorür (Ag/AgCl) elektrodu referans elektrot elektrot olarak kullanılmıştır Kullanılan Cihazlar Metal parlatıcı: Çalışma elektrodunun yüzeyi parlatılmak için kullanılmıştır. Elektrot yüzeyinin parlatılmasında 800 ve 1200 gritlik zımpara kâğıtları kullanılmıştır. Termostatlı ısıtıcı: Çalışma sıcaklığının ayarlanmasında kullanılmıştır. Elektrokimyasal Analizör: CHI 604A (6A721A) model elektrokimyasal analizör, bütün elektrokimyasal ölçümlerin elde edilmesinde kullanılmıştır Metod Çalışma Elektrotunun Hazırlanması: Silindirik şekildeki yumuşak çelik, bakır tel ile metalik bağlantı yapılarak sadece yüzeyi açıkta kalacak şekilde dışı polyester ile kapatılmıştır. Elektrotun açıkta kalan yüzeyi, her ölçümden sonra önce mekanik parlatıcıda 800 ve 1200 gritlik zımpara kâğıtları kullanılarak parlatılmış ve çözelti ortamına konmadan önce destile su ile temizlenmiştir. 20

32 3.MATERYAL ve METOD Elektrolit Ortamının Hazırlanması. 25ºC sıcaklıkta çalışma ortamı olarak 1 M H 3 PO 4 çözeltisi ve M, M, M, M ve M derişimlerde metiyonin ve sistin içeren çözeltiler kullanılmıştır. 25ºC, 35ºC, 45ºC ve 55ºC sıcaklıklarda yapılan deneylerde çalışma ortamı olarak M sabit derişimde metiyonin ve sistin içeren 1 M H 3 PO 4 çözeltileri kullanılmıştır Elektrokimyasal Ölçümler: Alternatif akım impedansı(eis), polarizasyon direnci belirlenmesi ve akım potansiyel eğrilerinin elde edilmesi yöntemleri kullanılarak deneysel çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Ölçümler üç elektrot tekniği ile yapılmıştır. Deneyler M, M, M, M ve M adsorpsiyon karakteristikleri incelenen maddelerden içeren ve içermeyen ortamlarda 25 ºC sıcaklıkta ve M adsorpsiyon karakteristikleri incelenen maddelerden içeren ve içermeyen ortamlarda 35ºC, 45ºC ve 55ºC sıcaklıklarda gerçekleştirilmiştir. Alternatif Akım İmpedansı Yöntemi (EIS): Yöntem, metal çözelti ara yüzeyinde oluşan çift tabakanın uygulanan alternatif akım impedansının ölçülmesine dayanmaktadır. Yöntemin uygulanmasında, çift tabaka kapasitesi ve metal yüzeyi ile çözeltinin iç kısmı arasındaki dirençlerden oluşan bir eşdeğer devre tasarlanarak yük transfer direnci belirlenmeye çalışılmıştır. Alternatif akım impedansı tekniğinde, deneyler korozyon potansiyelinde, Hz frekans aralığında 5 mv genlik kullanılarak yapılmıştır. Elde edilen veriler Nyquist ve Bode diyagramları şeklinde gösterilmiştir. Polarizasyon Direnci Yöntemi: Korozyon potansiyelinden 10 mv daha negatif değerden başlayarak, 10 mv daha pozitif potansiyele kadar olan aralık 1 mv tarama hızıyla taranarak elde edilmiştir. Polarizasyon direnç değerleri, elde edilen eğrilerin eğiminden hesaplanmıştır. 21

33 3.MATERYAL ve METOD Akım-Potansiyel Eğrilerinin Elde Edilmesi: Gümüş-gümüş klorür çalışma elektroduna uygulanan potansiyele karşılık meydana gelen akım değişimleri ölçülerek akım potansiyel eğrileri elde edilmiştir. Çalışılan ortamlarda korozyon potansiyelinden itibaren 250 mv katodik yönden başlanarak, korozyon potansiyelinden 250 mv anodik yöne gidilerek bu potansiyel aralığında akım potansiyel eğrileri elde edilmiştir. 22

34 3.MATERYAL ve METOD 23

35 4.BULGULAR ve TARTIŞMA 4. BULGULAR VE TARTIŞMA Metiyonin ve sistinin 1 M H 3 PO 4 içeren ortamda yumuşak çeliğin korozyonuna inhibitif etkileri farklı derişimlerde araştırılmıştır. Elektrokimyasal ölçümler M, M, M, M ve M metiyonin ve sistin derişimlerinde ve ortam sıcaklığı 25 0 C de sabit tutularak yapılmıştır. Sıcaklığın inhibisyona etkisini incelemek amacıyla da ölçümler M metiyonin ve sistin derişiminde, 25, 35, 45 ve 55 0 C de dört farklı sıcaklıkta yapılmıştır. Elde edilen bulgular aşağıda detaylı olarak verilmiştir Bulgular M H 3 PO 4 ve Metiyonin İçeren 1 M H 3 PO 4 İçinde Yumuşak Çeliğin Davranışı 1 M H 3 PO 4 ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin akım potansiyel eğrisi Şekil 4.1 de verilmiştir. Yumuşak çelik elektrotun 1 M H 3 PO 4 çözeltisindeki korozyon potansiyeli -0,488 V ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamındaki korozyon potansiyeli ise -0,486 V tur. 1 M H 3 PO 4 ortamında, korozyon potansiyelinden itibaren anodik yöne gidildiğinde -0,400 V potansiyelde akım değeri 0,879 ma ve -0,300 V potansiyeldeki akım değeri ise 4,777 ma dir M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, korozyon potansiyelinden itibaren anodik yöne doğru gidildiğinde -0,400 V potansiyelde 0,713 ma lik ve -0,300 V potansiyelde ise 4,058 ma lik bir akım düşüşü gözlemlenmektedir M Metiyonin varlığında -0,400 V potansiyelde akım miktarında 1,659 ma lik ve -0,300 V potansiyelde akım miktarında 0,719 ma lik bir akım düşüşü gözlemlenmektedir. 23

36 4.BULGULAR ve TARTIŞMA Şekil M H 3 PO 4 ortamı ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi. Şekil 4.2 de 1 M H 3 PO 4 ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin açık devre potansiyelinde elde edilen Nyquist diyagramı ve bu diyagrama ait Bode diyagramı verilmektedir. Yumuşak çeliğin 1 M H 3 PO 4 çözeltisindeki açık devre potansiyeli -0,486 V ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamındaki açık devre potansiyeli ise -0,500 V olarak ölçülmüştür. Açık devre potansiyelinden elde edilen diyagramlara bakıldığında, yüksek frekans bölgesinden başlayan ve düşük frekans bölgesinde kapanan eliptik eğrilerin oluştuğu görülmektedir. Diyagramdan elde edilen direnç değerleri, 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde 173 Ω ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ise 259 Ω dur. 24

37 4.BULGULAR ve TARTIŞMA Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin akım potansiyel eğrisi Şekil 4.3 de verilmektedir. Yumuşak çeliğin M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında korozyon potansiyeli -0,470 V tur. Korozyon 25

38 4.BULGULAR ve TARTIŞMA potansiyelinden itibaren anodik yöne gidildiğinde -0,400 V potansiyelde akım değeri 0,423 ma, -0,300 V potansiyelde ise 2,943 ma dir M Metiyonin varlığında -0,400 V potansiyelde 0,455 ma lik ve -0,300 V potansiyelde ise 1,834 ma lik bir akım düşüşü gözlemlenmektedir. Şekil M H 3 PO 4 ortamı ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil 4.4 te 5x10-4 M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 içinde, yumuşak çeliğin açık devre potansiyelinde elde edilen Nyquist diyagramı ve bu diyagrama ait Bode diyagramı verilmektedir. Yumuşak çeliğin açık devre potansiyeli -0,470 V olarak ölçülmüştür. Elde edilen direnç değeri 489 Ω dur. Bu değer 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde elde edilen değerden 316 Ω daha fazladır. 26

39 4.BULGULAR ve TARTIŞMA Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı 27

40 4.BULGULAR ve TARTIŞMA M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin akım potansiyel eğrisi Şekil 4.5 de verilmektedir. Yumuşak çeliğin M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında korozyon potansiyeli -0,478 V tur. Korozyon potansiyelinden itibaren anodik yöne gidildiğinde -0,400 V potansiyelde akım değeri 0,278 ma ve -0,300 V potansiyelde ise 4,483 ma dir. 1 M H 3 PO 4 çözeltisindeki değerlerle kıyaslandığında -0,400 V potansiyelde 0,600 ma ve -0,300 V potansiyelde ise 0,290 ma lik bir akım düşüşü gözlemlenmektedir. Şekil M H 3 PO 4 ortamı ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi Şekil 4,6 da 1x10-3 M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin açık devre potansiyelinde elde edilen Nyquist diyagramı ve bu diyagrama ait Bode diyagramı verilmektedir. Bu ortamda yumuşak çeliğin açık devre potansiyeli -0,475 V olarak ölçülmüştür. Diyagramdan elde edilen direnç değeri 547 Ω dur. Bu değer, 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde elde edilen değerden 374 Ω daha fazladır. 28

41 4.BULGULAR ve TARTIŞMA Şekil M H 3 PO 4 çözeltisinde ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik için Nyquist ve Bode diyagramı 29

42 4.BULGULAR ve TARTIŞMA M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin akım potansiyel eğrisi Şekil 4.7 de verilmektedir. Yumuşak çeliğin M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında korozyon potansiyeli -0,463 V tur. Korozyon potansiyelinden itibaren anodik yöne gidildiğinde -0,400 V potansiyelde akım değeri 0,062 ma ve -0,300 V potansiyelde ise 3,155 ma dir. 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde elde edilen değerle kıyaslandığında -0,400 V potansiyelde 0,816 ma ve -0,300 V potansiyelde ise 1,622 ma lik bir akım düşüşü gözlemlenmektedir. Şekil M H 3 PO 4 ortamı ( ) ve M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında ( ) yumuşak çelik elektrotun akım potansiyel eğrisi. Şekil 4.8 de 5x10-3 M Metiyonin içeren 1 M H 3 PO 4 ortamında, yumuşak çeliğin açık devre potansiyelinde elde edilen Nyquist diyagramı ve bu diyagrama ait Bode diyagramı verilmektedir. Yumuşak çeliğin açık devre potansiyeli -0,470 V olarak ölçülmüştür. Diyagramdan elde edilen direnç değeri 852 Ω dur. Bu değer 1 M H 3 PO 4 çözeltisinde elde edilen değerden 679 Ω daha fazladır. 30

SÜLFÜRİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA GLİKOLİK ASİT ETOKSİLAT 4-NONİLFENİL ETER İN İNHİBİTÖR DAVRANIŞINA HALOJENÜR İYONLARININ ETKİSİ

SÜLFÜRİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA GLİKOLİK ASİT ETOKSİLAT 4-NONİLFENİL ETER İN İNHİBİTÖR DAVRANIŞINA HALOJENÜR İYONLARININ ETKİSİ SÜLFÜRİK ASİT ORTAMINDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA GLİKOLİK ASİT ETOKSİLAT 4-NONİLFENİL ETER İN İNHİBİTÖR DAVRANIŞINA HALOJENÜR İYONLARININ ETKİSİ E. BAYOL, Y. SÜRME, A. A. GÜRTEN Niğde Üniversitesi,

Detaylı

Özet. Anahtar Kelimeler: Yumuşak çelik, Korozyon, İnhibitör, 1-(2-Hidroksietil)-2-İmidazolidion. Abstract

Özet. Anahtar Kelimeler: Yumuşak çelik, Korozyon, İnhibitör, 1-(2-Hidroksietil)-2-İmidazolidion. Abstract 1-(2-HİDROKSİETİL)-2-İMİDAZOLİDİON (2-HEI) in,5 M HCl ÇÖZELTİSİ İÇİNDE YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ETKİSİ Ayşen Sarı, Reşit Yıldız, Fatma Sevim Akgül ve İlyas Dehri Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat

Detaylı

BİSFENOL A NIN BAKIRIN LEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA ETKİSİ 1. The Effects of Bisphenol A on Electrochemical Behaviour of Copper*

BİSFENOL A NIN BAKIRIN LEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA ETKİSİ 1. The Effects of Bisphenol A on Electrochemical Behaviour of Copper* BİSFENOL A NIN BAKIRIN LEKTROKİMYASAL DAVRANIŞLARINA ETKİSİ 1 The Effects of Bisphenol A on Electrochemical Behaviour of Copper* Turgut DOĞAN Kimya Anabilim Dalı Güray KILINÇÇEKER Kimya Anabilim Dalı ÖZET

Detaylı

2-AMİNOFENOL ÜN ASİTLİ ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİK ÜZERİNE ETKİLERİ VE ADSORPSİYON DAVRANIŞI

2-AMİNOFENOL ÜN ASİTLİ ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİK ÜZERİNE ETKİLERİ VE ADSORPSİYON DAVRANIŞI 2-AMİNOFENOL ÜN ASİTLİ ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİK ÜZERİNE ETKİLERİ VE ADSORPSİYON DAVRANIŞI Hülya KELEŞ a, İlyas DEHRİ b a Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü, 01330 Adana, Türkiye b Osmaniye

Detaylı

ASİDİK ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİĞİN ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞINA BENZİDİN İN ETKİLERİ

ASİDİK ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİĞİN ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞINA BENZİDİN İN ETKİLERİ ASİDİK ORTAMDA YUMUŞAK ÇELİĞİN ELEKTROKİMYASAL DAVRANIŞINA BENZİDİN İN ETKİLERİ D. ÖZKIR ve E. BAYOL Niğde Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 51200 Niğde, Türkiye ÖZET: Bu çalışmada, yumuşak

Detaylı

B. D. MERT, S. GÜNDÜZ, B. YAZICI. Çukurova University, Science and Letters Faculty, Chemistry Department, Balcalı, Adana/ Turkey

B. D. MERT, S. GÜNDÜZ, B. YAZICI. Çukurova University, Science and Letters Faculty, Chemistry Department, Balcalı, Adana/ Turkey 5-AMİNO-1H-[1,2,4]-TRİAZOL-3-KARBOKSİLİK ASİT METİL ESTER İN YUMUŞAK ÇELİĞİN HİDROKLORİK ASİTTEKİ KOROZYONUNA KARŞI İNHİBİSYON ETKİSİ VE KUANTUM HESAPLAMALARI B. D. MERT, S. GÜNDÜZ, B. YAZICI Çukurova

Detaylı

ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ*

ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* ALUMİNYUMUN YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ SÜLFÜRİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* The Development of Alumina Formed on Aluminium Using Sulphuric Acid Anodizing Technique Suzan KONUKLU Kimya

Detaylı

An Investıgatıon Of Inhibition Effect Of Herba Hyperıcı And Folium Juglandis On The Corrosion Of Mild Steel

An Investıgatıon Of Inhibition Effect Of Herba Hyperıcı And Folium Juglandis On The Corrosion Of Mild Steel HERBA HYPERICI (SARI KANTARON) VE FOLIUM JUGLANDIS (CEVİZ YAPRAĞI) BİTKİLERİNİN YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONU ÜZERİNE İNHİBİTÖR ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI * An Investıgatıon Of Inhibition Effect Of Herba Hyperıcı

Detaylı

KOROZYON. Teorik Bilgi

KOROZYON. Teorik Bilgi KOROZYON Korozyon, metalik malzemelerin içinde bulundukları ortamla reaksiyona girmeleri sonucu, dışardan enerji vermeye gerek olmadan, doğal olarak meydan gelen olaydır. Metallerin büyük bir kısmı su

Detaylı

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler

Adsorpsiyon. Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Kimyasal Temel İşlemler Adsorpsiyon Adsorbsiyon, malzeme(lerin) derişiminin ara yüzeyde (katı yüzeyinde) yığın derişimine göre artışı şeklinde tanımlanabilir. Adsorpsiyon yüzeyde tutunma olarak

Detaylı

6-AMİNO-m-KRESOL POLİMERİNİN PASLANMAZ ÇELİK ÜZERİNE SENTEZİ VE KOROZYON PERFORMANSININ İNCELENMESİ *

6-AMİNO-m-KRESOL POLİMERİNİN PASLANMAZ ÇELİK ÜZERİNE SENTEZİ VE KOROZYON PERFORMANSININ İNCELENMESİ * 6-AMİNO-m-KRESOL POLİMERİNİN PASLANMAZ ÇELİK ÜZERİNE SENTEZİ VE KOROZYON PERFORMANSININ İNCELENMESİ * Synthesis and Investigation of Corrosion Performance of 6-Amino-m-Cresol on Stainless Steel Esra PALMANAK

Detaylı

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ

KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ KOROZYONDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Belli bir ortam içinde bulunan metalik yapının korozyonunu önlemek veya korozyon hızını azaltmak üzere alınacak önlemleri üç ana grup altında toplanabilir. Korozyondan Korunma

Detaylı

Korozyon Hızı Ölçüm Metotları. Abdurrahman Asan

Korozyon Hızı Ölçüm Metotları. Abdurrahman Asan Korozyon Hızı Ölçüm Metotları Abdurrahman Asan 1 Giriş Son zamanlara değin, korozyon hızının ölçülmesi, başlıca ağırlık azalması yöntemine dayanıyordu. Bu yöntemle, korozyon hızının duyarlı olarak belirlenmesi

Detaylı

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu

Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre bulundukları için bu 4.Kimyasal Bağlar Kimyasal Bağlar Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir. İyonik bağ

Detaylı

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez

Elektrot Potansiyeli. (k) (k) (k) Tepkime vermez Elektrot Potansiyeli Uzun metal parçası, M, elektrokimyasal çalışmalarda kullanıldığında elektrot adını alır. M n+ metal iyonları içeren bir çözeltiye daldırılan bir elektrot bir yarı-hücre oluşturur.

Detaylı

YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ASİDİK ORTAMDA SCHİFF BAZLARI VARLIĞINDA SICAKLIĞIN ETKİSİ

YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ASİDİK ORTAMDA SCHİFF BAZLARI VARLIĞINDA SICAKLIĞIN ETKİSİ YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONUNA ASİDİK ORTAMDA SCHİFF BAZLARI VARLIĞINDA SICAKLIĞIN ETKİSİ Emel BAYOL, a Tijen GÜRTEN, b A. Ali GÜRTEN a ve Mehmet ERBİL b a Niğde Üniversitesi Fen-Ed. Fakültesi Kimya Bölümü

Detaylı

Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü, Ar-Ge Merkezi, Atatürk Anadolu Lisesi 1. Giriş Kapısı, 06500, Beşevler/Ankara, Türkiye , Kırşehir, Türkiye

Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü, Ar-Ge Merkezi, Atatürk Anadolu Lisesi 1. Giriş Kapısı, 06500, Beşevler/Ankara, Türkiye , Kırşehir, Türkiye 1,3-DĐAMĐNOPROPANSALĐSĐLALDĐMĐN (SALPN) SHĐFF BAZININ YUMUŞAK ÇELĐK KOROZYONUNA KARŞI ĐNHĐBĐTÖR ETKĐNLĐĞĐNĐN ELEKTROKĐMYASAL POLARĐZASYON TEKNĐKLERĐYLE ĐNELENMESĐ Serhat MAMAŞ a, Bekir Sıtkı ÇEVRĐMLĐ b,

Detaylı

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6

PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 PERİYODİK SİSTEM VE ELEKTRON DİZİLİMLERİ#6 Periyodik sistemde yatay sıralara Düşey sütunlara.. adı verilir. 1.periyotta element, 2 ve 3. periyotlarda..element, 4 ve 5.periyotlarda.element 6 ve 7. periyotlarda

Detaylı

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi

MAKRO-MEZO-MİKRO. Deney Yöntemleri. MİKRO Deneyler Zeta Potansiyel Partikül Boyutu. MEZO Deneyler Reolojik Ölçümler Reometre (dinamik) Roww Hücresi Kolloidler Bir maddenin kendisi için çözücü olmayan bir ortamda 10-5 -10-7 cm boyutlarında dağılmasıyla oluşan çözeltiye kolloidal çözelti denir. Çimento, su, agrega ve bu sistemin dispersiyonuna etki

Detaylı

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri :

Örnek : 3- Bileşiklerin Özellikleri : Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani

Detaylı

ASİDİK ORTAMLARDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYON DAVRANIŞINA POLİETİLENGLİKOL TERSİYER OKTİLFENİL ETER İN ETKİSİ

ASİDİK ORTAMLARDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYON DAVRANIŞINA POLİETİLENGLİKOL TERSİYER OKTİLFENİL ETER İN ETKİSİ ASİDİK ORTAMLARDA YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYON DAVRANIŞINA POLİETİLENGLİKOL TERSİYER OKTİLFENİL ETER İN ETKİSİ Yavuz SÜRME A. Ali GÜRTEN Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 51200, Niğde

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15

Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15 Çeşitli ortamlarda değişik etkilerle ve mekanizmalarla oluşan korozyon olayları birbirinden farklıdır. Pratik olarak birbirinden ayırt edilebilen 15 ayrı korozyon çeşidi bilinmektedir. Bu korozyon çeşitlerinin

Detaylı

Korozyon tanımını hatırlayalım

Korozyon tanımını hatırlayalım 8..20 Korozyonun kimyasal ve elektrokimyasal oluşum mekanizması Korozyon tanımını hatırlayalım Korozyon tepkimeleri, çoğu metallerin termodinamik kararsızlığı sonucu (Au, Pt, Ir ve Pd gibi soy metaller

Detaylı

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar

GENEL KİMYA. 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar GENEL KİMYA 4. Konu: Kimyasal türler, Kimyasal türler arasındaki etkileşimler, Kimyasal Bağlar Kimyasal Türler Doğada bulunan bütün maddeler tanecikli yapıdadır. Maddenin özelliğini gösteren küçük yapı

Detaylı

0,9 0,8. y = 0,1429x + 2,0898 R 2 = 0,9746 0,7 0,6. 0,5 θ 0,4. y = 0,1033x + 1,5157 R 2 = 0,835 0,3 0,2 0, ln c

0,9 0,8. y = 0,1429x + 2,0898 R 2 = 0,9746 0,7 0,6. 0,5 θ 0,4. y = 0,1033x + 1,5157 R 2 = 0,835 0,3 0,2 0, ln c ALÜMİNYUMUN KOROZYONUNA DİFENOLİK SCHİFF BAZININ ETKİSİ B. DURAN, M. GÜR, A. YURT, S. URGUN Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 26480 Eskişehir, Türkiye ÖZET: 0,1 M

Detaylı

ALUMİNYUM YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ FOSFORİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ*

ALUMİNYUM YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ FOSFORİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* ALUMİNYUM YÜZEYİNDEKİ OKSİT TABAKASININ FOSFORİK ASİT ANODIZING YÖNTEMİYLE GELİŞTİRİLMESİ* Development Of Anodic Coating On Aluminum By H 3 PO 4 Anodizing Serap ÇATAL Kimya Anabilim Dalı Mehmet ERBİL Kimya

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Hülya KELEŞ YUMUŞAK ÇELİĞİN ASİDİK ORTAMDAKİ KOROZYONUNA BAZI ORGANİK MADDELERİN İNHİBİTÖR ETKİLERİNİN İNCELENMESİ KİMYA ANABİLİM DALI ADANA,

Detaylı

y = 0,1788x + 2,4881 R 2 = 0,9406 0,8 0,6 y = 0,1778x + 2,4629 R 2 = 0,9586 0, ln c

y = 0,1788x + 2,4881 R 2 = 0,9406 0,8 0,6 y = 0,1778x + 2,4629 R 2 = 0,9586 0, ln c ASİDİK ORTAMDA ÇELİĞİN KOROZYONUNUN ELEKTROKİMYASAL VE TEORİK YÖNTEMLERLE İNCELENMESİ A. YURT, S. URGUN, B. DURAN, M. GÜR Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kimya Bölümü, 26480 Eskişehir,

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA MOLEKÜLLER ARASI KUVVETLER Moleküller Arası Kuvvetler Yüksek basınç ve düşük sıcaklıklarda moleküller arası kuvvetler gazları ideallikten saptırır. Moleküller arası kuvvetler molekülde kalıcı

Detaylı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı

MEMM4043 metallerin yeniden kazanımı metallerin yeniden kazanımı 2016-2017 güz yy. Prof. Dr. Gökhan Orhan MF212 katot - + Cu + H 2+ SO 2-4 OH- Anot Reaksiyonu Cu - 2e - Cu 2+ E 0 = + 0,334 Anot Reaksiyonu 2H 2 O O 2 + 4H + + 4e - E 0 = 1,229-0,0591pH

Detaylı

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ

BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ BÖLÜM I YÜZEY TEKNİKLERİ Yüzey Teknikleri Hakkında Genel Bilgiler Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek malzemelerden istenen ve beklenen özellikler de her geçen gün artmaktadır.

Detaylı

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş

FZM 220. Malzeme Bilimine Giriş FZM 220 Yapı Karakterizasyon Özellikler İşleme Performans Prof. Dr. İlker DİNÇER Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü 1 Atomsal Yapı ve Atomlararası Bağ1 Ders Hakkında FZM 220 Dersinin Amacı Bu dersin

Detaylı

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir.

Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen. olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. 3. ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI Çözelti: Homojen karışımlardır. Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen olarak dağılmasından oluşan sistemlere denir. Çözelti derişimi

Detaylı

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir.

Şekilde görüldüğü gibi Gerilim/akım yoğunluğu karakteristik eğrisi dört nedenden dolayi meydana gelir. Bir fuel cell in teorik açık devre gerilimi: Formülüne göre 100 oc altinda yaklaşık 1.2 V dur. Fakat gerçekte bu değere hiçbir zaman ulaşılamaz. Şekil 3.1 de normal hava basıncında ve yaklaşık 70 oc da

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 Elektron Kütlesi 9,11x10-31 kg Proton Kütlesi Nötron Kütlesi 1,67x10-27 kg Bir kimyasal elementin atom numarası (Z) çekirdeğindeki

Detaylı

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur.

KOROZYONUN ÖNEMİ. Korozyon, özellikle metallerde büyük ekonomik kayıplara sebep olur. KOROZYON KOROZYON VE KORUNMA KOROZYON NEDİR? Metallerin bulundukları ortam ile yaptıkları kimyasal veya elektrokimyasal reaksiyonları sonucu meydana gelen malzeme bozunumuna veya hasarına korozyon adı

Detaylı

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ

BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ BİLEŞİKLER VE FORMÜLLERİ Bileşikler : Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur). Bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere

Detaylı

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz.

Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı. olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel. Üniversitesi Kimyası Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR Aşağıda verilen özet bilginin ayrıntısını, ders kitabı olarak önerilen, Erdik ve Sarıkaya nın Temel Üniversitesi Kimyası" Kitabı ndan okuyunuz. KİMYASAL BAĞLAR İki atom veya atom grubu

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ ALTERNATİF AKIM İMPEDANS TEKNİĞİNDE UYGULANAN FARKLI GENLİKLERİN İMPEDANS PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ KİMYA ANABİLİM DALI ADANA, 2011 ÇUKUROVA

Detaylı

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER»

FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» FARMASÖTİK TEKNOLOJİ I «ÇÖZELTİLER» Uygun bir çözücü içerisinde bir ya da birden fazla maddenin çözündüğü veya moleküler düzeyde disperse olduğu tektür (homojen: her tarafta aynı oranda çözünmüş veya dağılmış

Detaylı

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0 ATOMİK YAPI Atom, birkaç türü birleştiğinde çeşitli molekülleri, bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacıktır. Atom, elementlerin özelliklerini taşıyan en küçük yapı birimi olup çekirdekteki

Detaylı

POLİPİROLLE KOROZYONDAN KORUNMA CORROSION PROTECTION BY POLYPYRROLE

POLİPİROLLE KOROZYONDAN KORUNMA CORROSION PROTECTION BY POLYPYRROLE POLİPİROLLE KOROZYONDAN KORUNMA Abdurrahman ASAN *, Burhan ASLAN, Özgür KORKMAZ * Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü, ÇORUM ÖZET: Polipirol (PPy) film, korozyona karşı koruma

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

ETİLEN GLİKOL+SÜLFÜRİK ASİT İÇERİSİNDE 7075 ALUMİNYUM ALAŞIMI ÜZERİNDE ALUMİNYUM OKSİT TABAKASININ GELİŞTİRİLMESİ

ETİLEN GLİKOL+SÜLFÜRİK ASİT İÇERİSİNDE 7075 ALUMİNYUM ALAŞIMI ÜZERİNDE ALUMİNYUM OKSİT TABAKASININ GELİŞTİRİLMESİ ETİLEN GLİKOL+SÜLFÜRİK ASİT İÇERİSİNDE 7075 ALUMİNYUM ALAŞIMI ÜZERİNDE ALUMİNYUM OKSİT TABAKASININ GELİŞTİRİLMESİ Sevgi ATEŞ, Rasiha Nefise MUTLU, Başak DOĞRU MERT, Birgül YAZICI Çukurova Üniversitesi,

Detaylı

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları

1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları 1. Giriş 2. Yayınma Mekanizmaları 3. Kararlı Karasız Yayınma 4. Yayınmayı etkileyen faktörler 5. Yarı iletkenlerde yayınma 6. Diğer yayınma yolları Sol üstte yüzey seftleştirme işlemi uygulanmış bir çelik

Detaylı

POLİ(PİROL-KO-O-ANİSİDİN) KAPLI PASLANMAZ ÇELİĞİN KLORÜRLÜ ORTAMDAKİ KOROZYON DAVRANIŞLARI

POLİ(PİROL-KO-O-ANİSİDİN) KAPLI PASLANMAZ ÇELİĞİN KLORÜRLÜ ORTAMDAKİ KOROZYON DAVRANIŞLARI POLİ(PİROL-KO-O-ANİSİDİN) KAPLI PASLANMAZ ÇELİĞİN KLORÜRLÜ ORTAMDAKİ KOROZYON DAVRANIŞLARI Süleyman YALÇINKAYA, Tunç TÜKEN, Birgül YAZICI, Mehmet ERBİL Özet: Çukurova Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi,

Detaylı

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi/ Journal of The Institute of Natural & Applied Sciences 17 (1):6-12, 2012 Araştırma Makalesi/Research Article BaCl 2 -Ba(H 2 PO 2 ) 2 -H 2 O Üçlü

Detaylı

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR

PERİYODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR PERİODİK CETVEL-ÖSS DE ÇIKMIŞ SORULAR 1. Bir elementin periyodik cetveldeki yeri aşağıdakilerden hangisi ile belirlenir? A) Atom ağırlığı B) Değerliği C) Atom numarası D) Kimyasal özellikleri E) Fiziksel

Detaylı

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015

KOROZYON DERS NOTU. Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015 KOROZYON DERS NOTU Doç. Dr. A. Fatih YETİM 2015 v Korozyon nedir? v Korozyon nasıl oluşur? v Korozyon çeşitleri nelerdir? v Korozyona sebep olan etkenler nelerdir? v Korozyon nasıl önlenebilir? Korozyon

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com

Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU. hasanyolcu.wordpress.com Yrd. Doç. Dr. H. Hasan YOLCU hasanyolcu.wordpress.com En az iki atomun belli bir düzenlemeyle kimyasal bağ oluşturmak suretiyle bir araya gelmesidir. Aynı atomda olabilir farklı atomlarda olabilir. H 2,

Detaylı

Klorürlü Ortamda Yumuşak Çeliğin Elektrokimyasal Davranışlarına Çakşır (Ferula Elaeochytris K.) Özütünün İnhibisyon Etkisinin Belirlenmesi

Klorürlü Ortamda Yumuşak Çeliğin Elektrokimyasal Davranışlarına Çakşır (Ferula Elaeochytris K.) Özütünün İnhibisyon Etkisinin Belirlenmesi Çukurova Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, 33(1), ss. 27-34, Mart 2018 Çukurova University Journal of the Faculty of Engineering and Architecture, 33(1), pp. 27-34, March 2018 Klorürlü

Detaylı

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır.

Soygazların bileşik oluşturamamasının sebebi bütün orbitallerinin dolu olmasındandır. KİMYASAL BAĞLAR Kimyasal bağ, moleküllerde atomları birarada tutan kuvvettir. Bir bağın oluşabilmesi için atomlar tek başına bulundukları zamankinden daha kararlı (az enerjiye sahip) olmalıdırlar. Genelleme

Detaylı

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları

1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları 1. ÜNİTE: MODERN ATOM TEORİSİ 1.7. İyon Yükleri ve Yükseltgenme Basamakları Yüksüz bir atomun yapısındaki pozitif (+) yüklü protonlarla negatif () yüklü elektronların sayıları birbirine eşittir. Yüksüz

Detaylı

KOROZIF ORTAMLARDA 42CRMO4 ÇELIĞIN İLETKEN POLIMERLERLE KOROZYONDAN KORUNMASI

KOROZIF ORTAMLARDA 42CRMO4 ÇELIĞIN İLETKEN POLIMERLERLE KOROZYONDAN KORUNMASI KOROZIF ORTAMLARDA 42CRMO4 ÇELIĞIN İLETKEN POLIMERLERLE KOROZYONDAN KORUNMASI Can BOLAT a, Merve DEMIR a, Hande ERKUŞ a, Esin ARDAHANLI a ve Abdurrahman ASAN a* * Hitit Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi,

Detaylı

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla

ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla ATOM ve YAPISI Maddelerin gözle görülmeyen (bölünmeyen) en parçasına atom denir. Atom kendinden başka hiçbir fiziksel ya da kimyasal metotlarla kendinden farklı atomlara dönüşemezler. Atomda (+) yüklü

Detaylı

AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz

AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz 1 AKTİVİTE KATSAYILARI Enstrümantal Analiz Bir taneciğin, aktivitesi, a M ile molar konsantrasyonu [M] arasındaki bağıntı, a M = f M [M] (1) ifadesiyle verilir. f M aktivite katsayısıdır ve birimsizdir.

Detaylı

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi LİSANS YERLEŞTİRME SINAVI-2 KİMYA TESTİ 25 HAZİRAN 2016 CUMARTESİ Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının

Detaylı

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11

Moleküllerarası Etkileşimler, Sıvılar ve Katılar - 11 Moleküllerarası Etkileşimler, Chemistry, The Central Science, 10th edition Theodore L. Brown; H. Eugene LeMay, Jr.; and Bruce E. Bursten Sıvılar ve Katılar - 11 Maddenin Halleri Maddenin halleri arasındaki

Detaylı

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri

ATOM BİLGİSİ Atom Modelleri 1. Atom Modelleri BÖLÜM2 Maddenin atom adı verilen bir takım taneciklerden oluştuğu fikri çok eskiye dayanmaktadır. Ancak, bilimsel bir (deneye dayalı) atom modeli ilk defa Dalton tarafından ileri sürülmüştür.

Detaylı

Her madde atomlardan oluşur

Her madde atomlardan oluşur 2 Yaşamın kimyası Figure 2.1 Helyum Atomu Çekirdek Her madde atomlardan oluşur 2.1 Atom yapısı - madde özelliği Elektron göz ardı edilebilir kütle; eksi yük Çekirdek: Protonlar kütlesi var; artı yük Nötronlar

Detaylı

BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU

BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU BETONARME DEMİRLERİNİN KOROZYONU Birçok yapıda temel yapı malzemesi olarak kullanılmakta olan beton, dış etkilere karşı oldukça dayanıklı bir malzemedir. Betonun çekme dayanımını artırmak amacıyla, halk

Detaylı

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi

Hidroklorik asit ve sodyum hidroksitin reaksiyonundan yemek tuzu ve su meydana gelir. Bu kimyasal olayın denklemi KİMYASAL DENKLEMLER İki ya da daha fazla maddenin birbirleri ile etkileşerek kendi özelliklerini kaybedip yeni özelliklerde bir takım ürünler meydana getirmesine kimyasal olay, bunların formüllerle gösterilmesine

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir.

3) Oksijenin pek çok bileşiğindeki yükseltgenme sayısı -2 dir. Ancak, H 2. gibi peroksit bileşiklerinde oksijenin yükseltgenme sayısı -1 dir. 5.111 Ders Özeti #25 Yükseltgenme/İndirgenme Ders 2 Konular: Elektrokimyasal Piller, Faraday Yasaları, Gibbs Serbest Enerjisi ile Pil-Potansiyelleri Arasındaki İlişkiler Bölüm 12 YÜKSELTGENME/İNDİRGENME

Detaylı

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ

HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN. Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği. DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ HAZIRLAYAN Mutlu ŞAHİN Hacettepe Fen Bilgisi Öğretmenliği DENEY NO: 6 DENEYİN ADI: DOYMUŞ NaCl ÇÖZELTİSİNİN ELEKTROLİZİ DENEYİN AMACI: Doymuş NaCl çözeltisinin elektroliz sonucu elementlerine ayrışmasının

Detaylı

ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI 3.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar

ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI 3.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar 1.10.2015. ÇÖZELTİLER VE ÇÖZELTİ KONSANTRASYONLARI.1. Çözeltiler için kullanılan temel kavramlar Homojen karışımlardır. Çözelti iki veya daha fazla maddenin birbiri içerisinde homojen olarak dağılmasından

Detaylı

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AY EKİM 06-07 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. SINIF VE MEZUN GRUP KİMYA HAFTA DERS SAATİ. Kimya nedir?. Kimya ne işe yarar?. Kimyanın sembolik dili Element-sembol Bileşik-formül. Güvenliğimiz ve Kimya KONU ADI

Detaylı

Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır.

Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır. 7. ASİTLER VE BAZLAR Arrhenius AsitBaz Tanımı (1884) (Svante Arrhenius) Suda çözündüğünde hidrojen iyonu verebilen maddeler asit, hidroksil iyonu verebilenler baz olarak tanımlanmıştır. HCl H + + Cl NaOH

Detaylı

Polianilin (PANi) ve PANi Metal (Cu, Ni) Kompozitlerinin Bakır Üzerine Elektrokimyasal Sentezi ve Antikorozif Özelliklerinin İncelenmesi

Polianilin (PANi) ve PANi Metal (Cu, Ni) Kompozitlerinin Bakır Üzerine Elektrokimyasal Sentezi ve Antikorozif Özelliklerinin İncelenmesi BAÜ Fen Bil. Enst. Dergisi Cilt 14(2) 59-66 (212 Polianilin (PANi) ve PANi Metal (Cu, Ni) Kompozitlerinin Bakır Üzerine Elektrokimyasal Sentezi ve Antikorozif Özelliklerinin İncelenmesi Sibel ZOR *, Hatice

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ KÜKÜRT İÇEREN AMİNO ASİTLERİN BAKIR YÜZEYİNE ADSORPSİYON KARAKTERİSTİKLERİNİN ELEKTROKİMYASAL VE KUANTUM KİMYASAL OLARAK İNCELENMESİ KİMYA

Detaylı

Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp

Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp DOÇ.DR. SALİM ŞAHİN Korozyonun Sebep Olduğu Ekonomik Kayıp Türkiye Korozyon Derneğinin araştırmalarına göre Türk Ekonomisindeki korozyon kayıplarının maliyetinin gayrisafi milli hasılanın %3,5-5 i arasında

Detaylı

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır.

KİMYASAL DENGE. AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. KİMYASAL DENGE AMAÇ Bu deneyin amacı öğrencilerin reaksiyon denge sabitini,k, deneysel olarak bulmalarıdır. TEORİ Bir kimyasal tepkimenin yönü bazı reaksiyonlar için tek bazıları için ise çift yönlüdür.

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ORGANİK KİMYA LABORATUVARI DENEY 8 : YÜZEY GERİLİMİNİN BELİRLENMESİ DENEYİN AMACI Gazlarda söz konusu olmayan yüzey gerilimi sıvı

Detaylı

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM

GENEL KİMYA. Yrd.Doç.Dr. Tuba YETİM GENEL KİMYA ÇÖZELTİLER Homojen karışımlara çözelti denir. Çözelti bileşiminin ve özelliklerinin çözeltinin her yerinde aynı olması sebebiyle çözelti, «homojen» olarak nitelendirilir. Çözeltinin değişen

Detaylı

POTANSİYEL - ph diyagramları

POTANSİYEL - ph diyagramları POTANSİYEL - ph diyagramları Metallerin çoğu su ve hava gibi çevresel şartlar altında korozyon eğilimi gösterirler. Çevreleri ile beraber bu metaller enerji vererek, oksit veya hidroksitler şeklinde kimyasal

Detaylı

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ

BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ BARTIN ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ MALZEME LABORATUARI II DERSİ AKIMLI VE AKIMSIZ KAPLAMALAR DENEY FÖYÜ Gelişen teknoloji ile beraber birçok endüstri alanında kullanılabilecek

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ HERBA HYPERICI (SARI KANTARON) VE FOLIUM JUGLANDIS (CEVİZ YAPRAĞI) BİTKİLERİNİN YUMUŞAK ÇELİĞİN KOROZYONU ÜZERİNE İNHİBİTÖR ETKİLERİNİN

Detaylı

Klorürlü Çözeltilerde Sülfatiyazolün Alüminyum Korozyonuna Etkisi

Klorürlü Çözeltilerde Sülfatiyazolün Alüminyum Korozyonuna Etkisi BAÜ Fen Bil. Enst. Dergisi Cilt 14(2) 93-101 (2012) Klorürlü Çözeltilerde Sülfatiyazolün Alüminyum Korozyonuna Etkisi Sibel ZOR, Elif YILDIZ Kocaeli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Özet

Detaylı

Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması.

Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması. ADSORPSİYON İZOTERMLERİ DENEYİN AMACI Atıksulardan istenmeyen maddelerin adsorpsiyonla gideriminin incelenmesi ve sistem tasarımı için gerekli parametrelerin saptanması. TEORİK BİLGİLER Adsorpsiyon: Adsorpsiyon

Detaylı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı

Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı Kimya Mühendisliği Bölümü, 2014/2015 Öğretim Yılı, Bahar Yarıyılı 0102-Genel Kimya-II Dersi, Dönem Sonu Sınavı 20.05.2015 Soru (puan) 1 (20 ) 2 (20 ) 3 (20 ) 4 (25) 5 (20 ) 6 (20 ) Toplam Alınan Puan Not:

Detaylı

KONYA ve SELÇUK ÜNÜVERSİTESİ KİMYA-1 (Çalıştay 2010) 03-1 1 Temmuz 201 0 (Çanakkale)

KONYA ve SELÇUK ÜNÜVERSİTESİ KİMYA-1 (Çalıştay 2010) 03-1 1 Temmuz 201 0 (Çanakkale) KONYA ve SELÇUK ÜNÜVERSİTESİ KİMYA-1 (Çalıştay 2010) 03-1 1 Temmuz 201 0 (Çanakkale) TABİİ ADSORBANLAR İLE AĞIR METALLERİN SULU ÇÖZELTİLERDEN SORPSİYONU Prof. Dr. Erol PEHLİVAN KİMYA-1 (Çalıştay 2010)

Detaylı

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar

5.111 Ders Özeti #12. Konular: I. Oktet kuralından sapmalar 5.111 Ders Özeti #12 Bugün için okuma: Bölüm 2.9 (3. Baskıda 2.10), Bölüm 2.10 (3. Baskıda 2.11), Bölüm 2.11 (3. Baskıda 2.12), Bölüm 2.3 (3. Baskıda 2.1), Bölüm 2.12 (3. Baskıda 2.13). Ders #13 için okuma:

Detaylı

6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN

6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN DENEY NO KOROZYON 6 Prof. Dr. Şaduman ŞEN & Yrd. Doç. Dr. A.Şükran DEMİRKIRAN Arş. Gör. Mustafa DURMAZ Deney aşamaları Tahmini süre (dak) 1) Ön bilgi kısa sınavı 2) Korozyon, korozyonun elektrokimyasal

Detaylı

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME

HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ EĞĐTĐM FAKÜLTESĐ KĐMYA ÖĞRETMENLĐĞĐ ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞTĐRME 8. SINIF FEN VE TEKNOLOJĐ DERSĐ 3. ÜNĐTE: MADDENĐN YAPISI VE ÖZELLĐKLERĐ KONU: BAZLAR ÇALIŞMA YAPRAĞI

Detaylı

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları

Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Nanolif Üretimi ve Uygulamaları Doç. Dr. Atilla Evcin Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü Çözelti Özellikleri Elektro-eğirme sırasında kullanılacak çözeltinin özellikleri elde edilecek fiber yapısını

Detaylı

Enerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar.

Enerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar. Kinetik ve Potansiyel Enerji Enerji iş yapabilme kapasitesidir. Kimyacı işi bir süreçten kaynaklanan enerji deyişimi olarak tanımlar. Işıma veya Güneş Enerjisi Isı Enerjisi Kimyasal Enerji Nükleer Enerji

Detaylı

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ

ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ ATOMLAR ARASI BAĞLAR Doç. Dr. Ramazan YILMAZ Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Esentepe Kampüsü, 54187, SAKARYA Atomlar Arası Bağlar 1 İyonik Bağ 2 Kovalent

Detaylı

5.111 Ders Özeti #23 23.1

5.111 Ders Özeti #23 23.1 5.111 Ders Özeti #23 23.1 Asit/Baz Dengeleri (Devam) Konu: Titrasyon Cuma günü ders notlarından Asidik tampon etkisi: Zayıf asit, HA, protonlarını ortamdaki kuvvetli bazın OH iyonlarına aktarır. Zayıf

Detaylı

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

Genel Kimya. Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü Genel Kimya Bölüm 7: ÇÖZELTİLER VE ÇÖZÜNÜRLÜK Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü ÇÖZELTİ VE TÜRLERİ Eğer bir madde diğer bir madde içinde molekül, atom veya iyonları

Detaylı

Serüveni PERİYODİK ÖZELLİKLER DEĞİŞİMİ

Serüveni PERİYODİK ÖZELLİKLER DEĞİŞİMİ Serüveni PERİYODİK ÖZELLİKLER DEĞİŞİMİ PERİYODİK ÖZELLİKLERİN DEĞİŞİMİ ATOM YARIÇAPI Çekirdeğin merkezi ile en dış kabukta bulunan elektronlar arasındaki uzaklık olarak tanımlanır. Periyodik tabloda aynı

Detaylı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı kimyasal özelliklere sahip milyonlarca yani madde yani bileşik

Detaylı

KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır

KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır KOROZYON Hazırlayanlar: Gözde Çörekçi Merve Baykan Osman Çakır Tanımı: Korozyon; malzeme yüzeyinden başlayan ve malzeme derinliklerine doğru kimyasal ve elektrokimyasal bir reaksiyonla tesir oluşturarak

Detaylı

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi ELEKTROLİTİK PARLATMA VE DAĞLAMA DENEYİN ADI: Elektrolitik Parlatma ve Dağlama DENEYİN AMACI: Elektrolit banyosu içinde bir metalde anodik çözünme yolu ile düzgün ve parlatılmış bir yüzey oluşturmak ve

Detaylı

Element ve Bileşikler

Element ve Bileşikler Element ve Bileşikler Aynı cins atomlardan oluşan, fiziksel ya da kimyasal yollarla kendinden daha basit ve farklı maddelere ayrılamayan saf maddelere element denir. Bir elementi oluşturan bütün atomların

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜİVERSİTESİ FE BİLİMLERİ ESTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ TİYOÜRE VE TÜREVLERİİ YUMUŞAK ÇELİĞİ ASİDİK ORTAMDA KOROZYOUA SİSTEMATİK ETKİLERİİ ELEKTROKİMYASAL OLARAK İCELEMESİ KİMYA AABİLİM DALI ADAA, 2005

Detaylı

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3

GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3 TOBB EKONOMİ VE TEKNOLOJİ ÜNİVERSİTESİ-27 Kasım 2013 Bütün Şubeler GENEL KİMYA 101 ÖDEV 3 ÖNEMLİ! Ödev Teslim Tarihi: 6 Aralık 2013 Soru 1-5 arasında 2 soru Soru 6-10 arasında 2 soru Soru 11-15 arasında

Detaylı

Şekil 1. Metal-sulu ortam ara yüzeyinde metalin kimyasal şekil değiştirmesi

Şekil 1. Metal-sulu ortam ara yüzeyinde metalin kimyasal şekil değiştirmesi 3. KOROZYONUN ELEKTROKİMYASAL TEMELLERİ 3.1. Korozyon Hücresi ve Korozyonun Oluşumu Bir malzemenin kimyasal bileşimi ve fiziksel bütünlüğü korozif bir ortamda değişir. Kimyasal korozyonda, malzeme korozif

Detaylı

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ

BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ BİYOLOJİK MOLEKÜLLERDEKİ KİMYASALBAĞLAR BAĞLAR KİMYASAL VE HÜCRESEL REAKSİYONLAR Yrd. Doç.Dr. Funda BULMUŞ Atomun Yapısı Maddenin en küçük yapı taşı olan atom elektron, proton ve nötrondan oluşmuştur.

Detaylı