ŞUBAT 10 ARKA KAPAK ÖN KAPAK. kucukcekmece.bel.tr halkalikultursanat.com cennetkultursanat.com sefakoykultursanat.com. www. 39 BASAMAK // TİYATRO

Transkript

1 ARKA KAPAK ÖN KAPAK www. kucukcekmece.bel.tr halkalikultursanat.com cennetkultursanat.com sefakoykultursanat.com ŞUBAT 10 Cennet Mah. Yahya Kemal Beyatlı Cad. Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212) (0212) BASAMAK Tevfikbey Mah. Maslak Çeşme Cad. Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212) (0212) DÜNYADA ZAMAN // SERGİ YAŞAYAN ÇINARLAR // RASİM ÖZDENÖREN E SAYGI GECESİ Atakent Mah. Halkalı Toplu Konutları 2. Etap Girişi Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212)

2 ÖN KAPAK İCİ ARKA KAPAK İCİ Tiyatro, sinema ve sergi salonlarıyla Küçük İstanbul da Dolu dolu bir hayat! TİYATROLARIMIZLA İLGİLİ... Tüm Yetişkin Tiyatrolarımız 3 TL, Öğrenci indirimli 1 TL dir. Çocuk Tiyatrosu 1 TL dir. Diğer bütün etkinliklerimiz ücretsizdir. Devlet Tiyatroları oyunları Yetişkin 6 TL dir. Öğrenci 4 TL dir. Çocuk Tiyatrosu 2 TL dir. Devlet Tiyatroları Cennet Kültür Sanat Merkezi sahnesi için iletişim numarası Biletinizi etkinliğin yapılacağı gün içerisinde gişeden temin edilebilirsiniz. Etkinlik başlamadan 10 dk. önce tüm misafirlerimizin salondaki yerlerini almaları gerekmektedir. Etkinlik başladıktan sonra salona izleyici alınmaz, geç kalan seyirciler 2. yarıyı izleyebilirler. Çocuk etkinliklerine yetişkinler (18 yaş ve üstü), yetişkin etkinliklerine (13 yaş ve altı) çocuklar alınmayacaktır. Bilet kontrolü yapıldıktan sonra koltuk numarasına göre oturulması gerekmektedir. Tiyatro salonuna yiyecek ve içecekle girilmesi yasaktır. Etkinlik süresince çağrı cihazları ve cep telefonları kapalı tutulmalıdır. Acil durumlar dışında etkinlik sonuna kadar salondan çıkılmaması önemle rica olunur. Hepimizin güvenliği ve seyir kalitesi açısından önemli olan bu kurallara uyduğunuz için teşekkür ederiz.

3 1 2 3 TİYATRO 13 + DRAM 2 PERDE DRAM 1 PERDE TİYATRO 13+ Değerli Küçük İstanbullular, Ne mutlu bize ki bu yıl; İstanbulumuzun 'Avrupa Kültür Başkenti' olmasının sevincini yaşıyoruz yılı boyunca sürecek olan bu onurlu yolculuk için Küçükçekmecemiz dünden hazır. 'Avrupa'nın Kültür İlçesi' olarak tanımladığımız ilçemiz, birçok alanda gerçekten de bu sıfatı fazlasıyla hak edecek gelişmelere sahne oldu. Medeniyetlerin Başkenti olmuş, yaşam kültürünün has ve incelikli nakışlarıyla, çağlar boyunca adeta bir sanat eseri hüviyetine bürünmüş İstanbulumuza kazandırdığımız 3 Kültür Merkezi ile; kültür ve sanatın her alanında, 7'den 70'e tüm saygıdeğer Küçükçekmeceli hemşehrilerimize kalıcı güzellikler sunuyoruz yılı Kasım ayında Cennet Kültür Sanat Merkezi'nde perdelerini Küçük İstanbullular için açan Devlet Tiyatroları, Atıf Yılmaz'ın anısına kurulan Sinema Okulu, donanımlı amfitiyatrolarımız, rengarenk şenliklerimiz, gezilerimiz, her alanda faal kurslarımız gibi nice üretken etkinliklerle, 2010 yılına yaraşır bir performans sürdürmeyi hedefledik. Bu hedeflerimizin sizlerin samimi katkı ve teveccühleri ile başarıya ulaştığını görmek bizi mutlu ediyor. LOZAN İSTANBUL DEVLET TİYATROSU Müzik LOZAN Memet BAYDUR Mahmut GÖKGÖZ Nurettin ÖZŞUCA Ozan UÇAR, Nışan ŞİRİNYAN, Ali İPİN, Mutlu GÜNEY, Umut DEMİRDELEN, Burak ŞENTÜRK, Şahin ÇELİK, Hakan VANLI, Cenk SÖZERİ, Sinem SEZER, Gülhan Gökçe CENAR, Şeyda PEKTOK, Rezzak AKLAR, Vasıf KOÇAK, Evren TAŞTİMUR Kimi zaman barışı korumak ve tesis etmek, savaşmaktan daha meşakatlidir. Kurtuluş Savaşı' nın ardından Lozan' da barış görüşmeleri için masaya oturan İsmet Paşa' yı savaştan daha güç bir süreç beklemektedir. Önemli olan savaşı kazanmak değil, diğer milletlere bunu kabul ettirebilmektir. TÖRE Turgut ÖZAKMAN Şakir GÜRZUMAR Nurşim DEMİR, Macit SONKAN, Zeliha GÜNEY, Güneş HAYAT Yasemin ATASU, Serkan ALTINTAŞ, Selin TEKMAN, Gözde OKUR, Özlem TAŞ, Ezgi COŞKUN, Burak ALTAY Kan davasının kararttığı iki aile, düşman eve sığınan bir genç, sevdalanan yürekler Törenin gölgesinde bir umut yeşerebilir mi? TÖRE İSTANBUL DEVLET TİYATROSU Diğer aylarda olduğu gibi bu ay da; dolu dolu bir etkinlik kitapçığıyla karşınızdayız. Büyük usta Müşfik Kenter, Bir Garip Orhan Veli adlı oyunuyla ilçemizin misafiri. Geleneksel tiyatromuzun en önemli simalarından Nasreddin Hoca'nın konu edildiği eser HKSM'de izleyicisiyle buluşacak. Söyleşi programlarımızda; edebiyat, kişisel gelişim, sağlık, tarih gibi başlıklar altında yer alan etkinliklerimizden Fazlı Karaman'la 'Şiirden Şuura' söyleşisini, 'Cemal Süreyya Şiir Akşamı'nı, Mustafa Armağan'la 'Tarihin İzinde' programını ve adını sayamadığım birçok güzide etkinliği zevkle izleyebilirsiniz. Kültür ve sanat dolu bir 2010 dileğiyle hepinize iyi seyirler diliyorum. 4 Perşembe 5 Cuma 6 11 Perşembe 12 Cuma Pazar Pazar

4 4 5 TİYATRO 14+ PANDOMİM 1 PERDE KOMEDİ 2 PERDE TİYATRO 13+ KRAL DAİRESİ İSTANBUL DEVLET TİYATROSU Çeviren KRAL DAİRESİ Toby WILSHER Selen Korad BİRKİYE Toby WILSHER Fikret URUCU, Elif ERDAL, Yaşar BÜKER, Figen SÜMELİ, Alayça ÖZTÜRK, Celal ÖRNEK, Serkan ÇETİNKAYA, Emrah BOZKURT, Sibel AKDENİZ Hülya ÇELİK, Mahmut GÖKGÖZ, Ali İPİN, Atsız KARADUMAN, Burak ŞENTÜRK, Ozan UÇAR, Aylin UZUNLAR, Hakan VANLI Piyano NE DERSİN AZİZİM Aziz NESİN Yücel ERTEN NE DERSİN AZİZİM İSTANBUL DEVLET TİYATROSU İstanbul da bir otelin kral dairesindeyiz.. Her şey otelin bilgisayarının bozulmasıyla başlar. Kral dairesi bir tanedir, ama aynı güne üç ayrı rezervasyon yaptırılmıştır. Üç ayrı çift, balayını geçirmek üzere otele gelir ve beklenen kargaşa başlar. Otel personeli durumu idare edip kurtulmak için çırpınırken, gelen çiftler odada kendi dünyalarını kurmaya başlamışlardır bile İngiltere de vücut ve mask tiyatrosu projeleri üreterek dünya çapında şöhretli oyunlar tasarlayan rejisör Toby Wilsher, yeni bir İstanbul macerası kurguladı. Sersemler Evi nden sonra Kral Dairesi ile bizi şaşırtmaya ve güldürmeye devam ediyor.. Tiyatronun sadece ses ve söz sanatı olduğunu düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz Ayça DAŞTAN, Alper Rumelioğlu Bugünden düne, günlük yaşamımıza, Aziz Nesin in buruk mizahı ve eleştirisiyle bir bakış atan oyunu Yücel Erten sahneye koyuyor. Nesin in kütüphaneler dolduran geniş külliyatından, hiç eskimeyen taşlamalar ve öyküler, müzik ve dansla bir arada sunuluyor. 18 Perşembe 19 Cuma Perşembe 26 Cuma Pazar Pazar

5 6 7 ÇOCUK TİYATROSU 2 PERDE MÜZİKLİ 1 PERDE MÜZİKLİ ÇOCUK TİYATROSU YAĞMUR AĞACI İSTANBUL DEVLET TİYATROSU YAĞMUR AĞACI Serpilhan KANIBOL Elif ERDAL Gülnur BADAKAL, Demet BOCİ, Ali Okumuş, Timuçin Can ŞIKYILDIZ, Özge ARSLAN, Yeliz ATEŞ, Ayşegül ÖZÜNAL, Ozan ÖNEL BEN BİR KURBAĞAYIM Brigitte SANNER Saydam YENİAY Şirin KILAVUZ, Zeynep YALÇIN, Göker ERSİVRİ, Melisa İclal YAMANARDA BEN BİR KURBAĞAYIM İSTANBUL DEVLET TİYATROSU Su kaynaklarının tükenmesi üzerine Yağmur Ağacı' nı aramaya çıkan kahramanlarımızın yolculuğunu anlatan müzikli bir oyundur. Prens Popova kendine bir eş aramaktadır ve onun şarkıları ile dans etmeyi seven Aliya' ya aşık olur. Birbirlerini seven iki gencin birlikte olmasına engel olmak isteyen cadı, prensi bir kurbağaya çevirir. 2 Salı Saat 11:00 3 Çarşamba Saat 13:00 16 Salı Saat 11:00 9 Salı Saat 11:00 10 Çarşamba Saat 13:00 23 Salı Saat 11:00 17 Çarşamba Saat 13: Çarşamba Saat 13:00

6 8 9 TİYATRO 13+ DRAM 2 PERDE KOMEDİ 2 PERDE TİYATRO 13+ VAN GOGH SEMAVER ve KUMPANYA VAN GOGH TİYATRO GERÇEK Çeviren Oynayan Hakan GERÇEK W. Gordon SMİTH Hakan GERÇEK Ülkü TAMER Yaratılan renkler, çizgiler. İnsan doğasının neler yaratabileceğinin kanıtı.. Hissettiklerini kağıda aktarma yeteneği.. Bu yeteneğin çok çalışarak geliştirilmesi Hiçbir karşılık beklemeden çalışmak. Sadece sevmek, merak etmek. Bu yolculukta çekilen acılar, hüzünler, çatışmalar. Yaratılan yüzlerce eserin karşılığını görememek ve acılı yaşamın ardından acılı bir son Ama tüm bunlardan duyulan o rengarenk haz Van Gogh Sevmek ve çalışmak üzerine kurulu bir hayat hikayesi.. Bir portre Van Gogh Postacı Roulin'in portresini yaptıktan sonra onun hakkında ne düşündüğümü aktarmak istedim diyor Uyarlayan Sait Faik ABASIYANIK Yavuz PEKMAN Işıl KASAPOĞLU Asil BÜYÜKÖZÇELİK, Aylin ÇALAP, Burcu DOĞAN, Nadir SARIBACAK, Nilüfer ALPTEKİN, Sarp AYDINOĞLU, Serkan KESKİN, Sibel ALTAN, Tansu BİÇER 1940'lı yılların son demleri Savaş sonrası yılgın ve yoksul yıllar 'Her şeye rağmen tiyatro' diyen gezici bir kumpanyanın hayat dolu öyküsü Jean Tardieu'dan, Anton Çehov'a, Moliere'den Haldun Taner'e çeşitli yazarlarla şenlenmiş, şamatası bol bir 'oyun içinde oyun' Semaver Kumpanya bu defa yakın tarihimizin uzakta kalmış sayfalarından birini aralıyor. Sait Faik Abasıyanık'ın topluluğa ismini de veren Semaver ve Kumpanya öykülerinin bir arada uyarlanmasıyla oluşturulan oyun, bir yandan tiyatro tarihimizin çileli yolcuları için bir saygı duruşu, bir yandan da bu yıl beşinci yaşını kutlayan Semaver Kumpanya'nın dolu dolu yaşanmış kendi serüveni için bir kutlama Tarihin neresinde dururlarsa dursunlar, hayatta istedikleriyle uğraşan, istedikleri için savaşan insanlara dair küçük bir öykü İyi ki doğdun Semaver Kumpanya! SEMAVER ve KUMPANYA SEMAVER KUMPANYA 5 Cuma 6 5 Cuma 20: Cuma 20: Cuma 20

7 10 11 TİYATRO 13+ KOMEDİ 2 PERDE KOMEDİ 2 PERDE TİYATRO BASAMAK KENT OYUNCULARI Çeviren 39 BASAMAK Mehmet BİRKİYE Mehmet ERGEN Hakan GERÇEK, Okan YALABIK, Demet EVGAR, Bülent ŞAKRAK Korku, gerilim ve komediyi büyülü bir formülle buluşturan, sinemanın dahi yönetmeni Alfred Hitchcock'un 1953'de perdeye taşıdığı 39 Basamak, Kent ı'nın deneyimli kadrosu ile tiyatro severlerle buluşuyor Ağustosunda, Richard Hannay (Hakan Gerçek), can sıkıntısını dağıtmak üzere bir tiyatro oyununa gitmeye karar verir. Hannay, o gece tiyatroda gizemli güzel Annabella'yla tanışır (Demet Evgar) ve kendini Londra'dan İskoçya'ya uzanan çok komik, heyecanlı, hareketli, çılgın bir casusluk serüveninin ortasında bulur. Her dakikası heyecan ve sürprizlerle dolu bu harika komedinin yönetmeni ise, tiyatro dünyasının ödüllü ismi Mehmet Birkiye. Çeviren KAÇ BABA KAÇ Ray COONEY Haldun DORMEN Çetin AKCAN Cengiz KÜÇÜKAYVAZ, Levent ÜSAL, Züleyha KARYAĞDI, İrfan KAYGI, Fulya ALBAYRAK, Birgül ULUSOY, Cüneyt SARIHAN, Tolga ÖZ, Serap ÜSTÜN, Atilla PAKDEMİR, Gazanfer ÜNDÜZ ve Nurcan ELVER. Yıllardır beklediğiniz, üniversitede Rektör olma şansı kapınızı çaldığı an, hiç tanımadığınız 18 yaşında bir oğlan çocuk baba diyerek karşınıza çıkarsa, üstelik o çocuk ehliyetsiz araba kullandığı için tutuklandığında, polis nezaretinde sizi aramaya gelirse, bunu herkesten özellikle de karınızdan saklamaya çalışırsanız, doktorları, hemşireleri ve hastaları işin içine sokmadan idare edemeyip tam tersi onları da bu arapsaçına dönüşmüş durumun ortasına atarsanız, eski meslektaşınız ve arkadaşınızdan yardım isteyip onu da içinden çıkılmayacak durumlarla baş başa bırakırsanız başınıza neler gelebilir hiç düşündünüz mü? KAÇ BABA KAÇ CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU 12 Cuma 20: :00 12 Cuma Cuma 20: :

8 12 13 TİYATRO 13 + GÖSTERİ 1 PERDE 1 PERDE MÜZİKLİ ÇOCUK TİYATROSU BİR GARİP ORHAN VELİ KAŞAĞI BİR GARİP ORHAN VELİ MÜŞFİK KENTER KENT OYUNCULARI Orhan VELİ Oyunlaştıran Murathan MUNGAN Oğuz ARAL Oynayan Müşfik KENTER Eser Ömer SEYFETTİN Orhan Veli KANIK Kenan KORKMAZ Yücel KORKMAZ, Hakan KORKMAZ, Turgut ÜSTÜNDAĞ, Kenan KORKMAZ KAŞAĞI EKOL ÇOCUK TİYATROSU Tek kişilik oyunların en keyiflisi Orhan Veli nin dizeleri ile Müşfik Kenter in oyunculuk ziyafeti. Orhan Veli Kanık için şiir, halkın her kesimine hitap eden her konunun ifade edilebileceği bir edebiyat şekliydi. Bu düşünce de şiirlerinde hep gündelik yaşamı, sokaktaki insanı ön plana çıkardı. Dünyada en çok nasırından çeken Süleyman Efendi nin gökyüzünü maviye boyayan Mahmut un, bir elinde cımbız, bir elinde ayna dünyayı umursamayanların şiirini yazdı. Yergi ve espri dolu şiirlerinde, alışılagelmiş kalıplaşmış kişilerden eser yoktu. Ağlarsam sesimi duyar mısınız mısralarımda, dokunabilir misiniz göz yaşlarıma ellerinizle? diye seslenen Orhan Veli ne yazık ki çok erken yaşta, 36 sında beyin kanaması sonucu ayrıldı aramızdan. Öğrencilik yıllarında belki Galata Köprüsü, belki İstanbul u Dinliyorum, belki Anlatamıyorum şiirleriyle tanıştık onunla ve çok sevdik. Bundan 23 yıl önce, Bir Garip Orhan Veli oyununda Müşfik Kenter in yorumu ile yeniden keşfettik, bir kez daha gülümsedik, bir kez daha hüzünlendik, bir kez daha özledik. Sanatçının tek kişilik oyunlarının en popüleri, en uzun sahneleneni, en çok seyirci toplayanı, en klasiği her zaman Bir Garip Orhan Veli oldu. Bir çiftlikte yaşayan Hasan ve Ramazan birbirini çok seven iki kardeştir. En büyük eğlenceleri çiftlik işleri ile uğraşmaktır. Büyük kardeş olan Ramazan ın ise atları tımar etmek en büyük hayalidir. Bir gün evde yalnız kalan Ramazan, atları tımar etmek için bundan uygun zaman olmadığını düşünür ve ahıra koşar. Fakat kaşağının dişlerini biraz köreltmek gerekmektedir. Köreltmek isterken kaşağıyı kırar. Babasından çok korkan Ramazan, bir yol arar. Bulduğu yol ise, kardeşine iftira atmaktır. Çünkü kardeşi küçük olduğu için, babasının ona kızmayacağını düşünür. Masumca görünen bu karar, kardeşinin ölümüne sebep olacaktır. Minik dünyaların yüreğinde çizilen, yalanın çirkin yüzü. 26 Cuma Pazar

9 14 15 ÇOCUK TİYATROSU 1 PERDE MÜZİKLİ 1 PERDE MÜZİKLİ ÇOCUK TİYATROSU KÜÇÜK KAHRAMAN ALEKO EKOL ÇOCUK TİYATROSU Eser KÜÇÜK KAHRAMAN ALEKO Ömer SEYFETTİN Kenan KORKMAZ Kenan KORKMAZ Nihat KÜÇÜK, Şenol KARA, Ramazan KORKMAZ, Remzi SARIDAĞ TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA Oktay ŞENOL Oktay ŞENOL Tan GÜNEŞ, Fuat METE, Halil BİLGİLİ, Başak İLERİ, Selin ZEYLİ, Burcu SARAÇOĞLU, Okay ŞENOL, Bülent AKSU, Fahri ÖZTEZCAN TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA TİYATRO ALKIŞ Yedi yaşında iken bir savaşta ailesini kaybeden Aleko, kötü kalpli bir adam tarafından kaçırılır ve fırında çalıştırılmaya başlanır. Kötü adamın amacı, Aleko'yu kullanarak, Türk askerine zarar vermektir. Fakat Aleko her şeyin farkındadır ve zekice hareket etmektedir. Bir gün kötü adam, Aleko'ya bir mektup verir ve bunu Çanakkale'de savaşan İngiliz kumandana ulaştırmasını ister.aleko bu hainliğin farkındadır. Mektubu alır ve yola koyulur, minik yüreğinde şaha kalkan vatan sevgisi ve vatana hizmet aşkı onu bir maceranın içine sürükler. Her yaştan çocuğun rahatlıkla anlayabileceği ve heyecanla izleyeceği muhteşem bir oyun. Tarzan, bir uçak kazası sonucu yağmur ormanlarına düşüp Maymun Kuki, Aslan Kral ve Badem Koala tarafından büyütülmüş ve onlarla yaşamakta olan bir insandır fakat insan olduğunu bilmemektedir. Bir gün Aslan Kral'ın yukarıdan geçen bir uçaktan ormana bırakılan çöpler için İnsanların işi bu! demesi ile Tarzan, 'insan'ın ne demek olduğunu merak edip sürekli sormaya başlar. Bu sırada ormana, soyu tükenmekte olan koalaları araştırmak için gelen Ceyn ve onun yardımcısı Sasi çeşitli ayak izleri bulup fikir yürütmektedirler. Ormana gelen başka iki kişi de Yoket ve Tester'dir. Bunlar, tatil köyü ve golf sahası projeleri için uygun yerler aramakta, ağaçları kesmektedirler. Ormanda bir şeyler yavaş yavaş kötüye gitmeye başlar. Ağaçları dinleyen Kuki, onların, arkadaşları kesildiği için üzgün olduğunu söyler, ormandaki son iki koaladan biri hastalanır, yağmur zamanı olmasına rağmen yağmur yağmaz ve Tarzan insan olduğunu anlayıp bundan ötürü mutsuz olur Pazar 6 12:00 7 Pazar :00 21 Pazar

10 16 17 ÇOCUK TİYATROSU 1 PERDE MÜZİKLİ 1 PERDE MÜZİKLİ ÇOCUK TİYATROSU PARMAKLARIM KONUŞUYOR TİYATRO YENİDEN PARMAKLARIM KONUŞUYOR D. Yavuz ALTUN D. Yavuz ALTUN Öze SOLAK, Çağlar TÜFEKÇİ, Neylan ÖZGÜLE, Özgür ÖKSÜZ, Erdem ÜSTÜN Mucit Macit 'in en yakın arkadaşı Özi, Mikro- Mak adlı makine ile küçülerek mikropların dünyasına gider. Amacı onları yakından tanıyıp, çocukları hastalıklardan koruyacak bilgileri toplamaktır. Sabun Tanecikleri Ak ve Pak 'ın yardımıyla bu zorlu görevi yerine getirmeye çalışır.bu elin parmak aralarına ev yapmaya çalışan, uygun bir zaman bulduklarında yiyeceklere tutunup, Mucit Macit'ın kanına karışmayı düşünen iki mikrobun (Sinir, Çalçene) en büyük şansı Mucit Macit'in el temizliğine yeterince önem vermemesidir. Mikropların Mucit Macit'i hasta yapma planlarını öğrenen Özi, O'na ulaşmak ister ama Makro-Dünya ile bağlantı kesilmiştir. Geriye bir tek yol kalır ; kendi parmaklarının yardımıyla, Mucit Macit'i uyarmak... Çocuk seyircilerin de aktif katılımıyla özel bir dil yaratılır ve parmaklar Mucit Macit'e durumun acil olduğunu, bir an önce ellerini sabunla yıkaması gerektiğini bildirir. Mucit Macit'in elini yıkamasıyla "Sağlık İçin Savaşı" sabun zerrecikleri kazanır ama bu savaştan sürekli galip çıkmanın tek yolu vardır; sabunla düzenli temizlik... Finalde; sabun zerreciklerinin marşı olan "Temizlik Sağlıktır" şarkısı bütün çocukların katılımıyla söylenir... NASREDDİN HOCA Işıl KASAPOĞLU Işıl KASAPOĞLU Tansu BİÇER, Serkan KESKİN, Sibel ALTAN, Zinnure TÜRE Nasreddin Hoca, ülkemizde yaşayan insanlarımızın pratik zekasını, espri anlayışını, hazır cevaplığını kısaca aklının işleyiş yollarını temsil eden keyifli bir halk kahramanı. Tiyatronun, edebiyatın, mizahın mutfağında çalışanlar için ise tükenmez bir esin kaynağı. Buna rağmen Nasreddin Hoca, varolan geleneksel söylemden modern söyleme taşınamadı. Hoca, günümüz sanatının penceresinden yalnızca bir siluet olarak görünüyor. Hoca'mızı aynamıza yansıtıp bilmeliyiz ki bilmeyenlere anlatabilelim hikayelerini... Işıl Kasapoğlu, cebinde aynası ile işe koyulduğunda seksenli yılların ortasıydı. Oyun, Karina Cheres'in yarattığı kuklalar ve sahne tasarımıyla bütün dünyada yankı buldu. Nasreddin Hoca oyunu başta Fransa olmak üzere Avrupa'da çeşitli kentlerde ve uluslararası festivallerde yaklaşık beş yüz kez oynandı. NASREDDİN HOCA SEMAVER KUMPANYA 13 12:00 14 Pazar Pazar Pazar

11 18 19 ÇOCUK TİYATROSU 1 PERDE MÜZİKLİ ROMANTİK KOMEDİ SİNEMA BİR PRENSES MASALI BEŞTAŞ ÇOCUK TİYATROSU Uyarlayan BİR PRENSES MASALI Ercüment DOĞAN Ercüment DOĞAN Oğuz OKUL, Barış AZİZİ, Zeynep YILMAZ, Bugay AKMAN, Özkan AYALP, Yasemin TUNCA, Gözde VATANSEVER, Şilan DÜZDABAN Çok uzak bir ülkedeki Kral ve Kraliçenin bir ilkbahar sabahı dünya güzeli bir kız çocukları olur. Doğduğu gün ülkede büyük bir şölen düzenlenir. Ülkedeki herkes ve Krallığa hizmet eden melekler de gelir. Fakat o gün davet edilmeyen en yaşlı melek kötü bir dilekte bulunur. Dileğe göre güzel prenses ve tüm krallık yüz yıllık derin bir uykuya yatacaktır... Bu Yasak İğne Ülkesinde uyuyanları, karşı ülkenin genç prensi, prensesi öperek uyandıracaktır. Masalsı bir atmosferle hazırlanan oyundaki özgün müziklerde bu oyuna muhteşem bir renk katıyor. Film Adı Senaryo Yönetmen Müzik Müzik AŞK GELİYORUM DEMEZ Murat ŞEKER, Selami GENLİ Murat ŞEKER Aytekin G. ATAŞ Aytekin G. ATAŞ Tolgahan SAYIŞMAN, Bergüzar KOREL, Zeki ALASYA, Altan ERKEKLİ, Altan GÖRDÜM, Ömür ARPACI, Yosi MİZRAHİ, Hakan BİLGİN, Yılmaz GRUDA, Kemal İNCİ, Onur BULDU, Müfit AYTEKİN. Aşk Geliyorum Demez filmi, Mahmutpaşa'da bir han esnafının hikâyesini anlatır. Tolgahan Sayışman (Ali) handaki esnaflardan birinin oğludur. Ali, oldukça yakışıklı ve çapkın bir delikanlıdır. Bergüzar Korel (Gözde) ise esnafın çalıştığı hanı satın alan zengin müteahhidin, yardımsever, doğaya ve hayvanlara düşkün kızıdır. AŞK GELİYORUM DEMEZ Müteahhit, esnafın çalıştığı hanı satın alır ve orayı yıkıp alışveriş merkezi yapmaya karar verir. Han esnafının bir an önce hanı boşaltmasını isteyince esnaf birleşerek bir plan yapar ve Ali'den Gözde'yi etkileyerek hanı kurtarmasını ister. Bir yardım gecesinde tanışan Ali ve Gözde birbirlerinden çok etkilenirler. Esnafında yardımıyla yapılan planlarla komik ve romantik bir hikâye başlar. 6 7 Pazar 27 12:00 28 Pazar Pazar

12 20 21 SİNEMA KOMEDİ ANİMASYON KÖFTE YAĞMURU Film Adı Senaryo Yönetmen Müzik KÖFTE YAĞMURU Chris MİLLER, Phil LORD Chris MİLLER, Phil LORD Mark MOTHERSBAUGH Seslendirenler Sezai AYDIN, Arda AYDIN, Ali Ekber DİRİBAŞ, Aysun TOPAR, Nuvit CANDANER İnsanların size ne yiyip ne yiyemeyeceğinizi söylemelerinden bıktınız mı? Her gün aynı sıkıcı yiyecekleri midenize doldurmak zorunda olmak sizi hayal kırıklığına mı uğrattı? İstediğiniz yemeği istediğiniz zaman sipariş edebileceğiniz günü mü bekliyorsunuz? Eh, bekleyişiniz sona erdi yılında, Köfte Yağmuru'yla doymaya hazır olun. Sevilen çocuk kitabından uyarlanan destansı boyutlardaki bu komik macera, yiyeceğin gökten yağmur gibi yağdığı bir kasabayı anlatıyor! İcat ettiği pek çok tuhaf makinelerle kendisinin ve yaşadığı kasabanın başına dertler açan mucit Flint Lockwood, insanları mutlu edecek bir şey yaratmakta kararlıdır. Suyu yiyeceğe dönüştürmek için tasarladığı yeni makinesini kasaba meydanında denediğinde, gökten hamburger yağmaya başlar. Büyük emek verdiği makinesi çalışmış, Flint başarmıştır Ancak, insanlar büyük bir açgözlülükle daha çok yemek istediklerinde, makine garip davranmaya başlar, makarna kasırgaları ve dev köfteler üretir. Şekerleme dağlarının ve kavun dalgalarının altında gömülmek üzere olan kasabanın kaderi, Flint Lockwood ve hava durumu sunucusu Sam Sparks'in uzmanlık alanlarını birleştirerek makineyi durdurup her şeyi yoluna koymalarına bağlıdır Pazar Pazar 20 21

13 SERGİ DÜNYA DA ZAMAN İBRAHİM ZAMAN DÜNYA DA ZAMAN FOTOĞRAF SERGİSİ İbrahim ZAMAN İbrahim ZAMAN, 1937'de Adapazarı'nda doğdu, 1959'da sanatsal nitelikli fotoğrafa ilgi duydu. Adapazarı'nda Grup 5 ve AFAK fotoğraf kulübü kurucu üyeliğini yaptı. Adapazarı ve İstanbul da portre stüdyolar açıp yöneten İbrahim ZAMAN, GÜVERCİNLER adıyla ilk kişisel sergisini 1967'de İstanbul'da açtı. Ulusal ve uluslararası, sayısız sergi, saydam gösterisi ve yarışmalara katıldı. Çok sayıda ödül kazandı. Zamanla 40yıl, Türkiye'de Zaman, Türk Fotoğrafçılar Kütüphanesi, Tarlalar, Yansımalar ve Işığın Peşinde 50 Yıl isimli fotoğraf albümleri yayınlandı. Yarışma jürilerinde bulundu ve halen bu görevlerini sürdürmektedir. Oniki yılı aşkın zamandır fotoğraf dergisinde eğitim yazıları yazmaktadır.ibrahim ZAMAN'ın İSTANBUL MODERN SANAT MÜZESİ kolleksiyonunda eserleri bulunmaktadır. Adapazarı merkez belediyesi tarafından yürütülen BENİM SOKAĞIMDA BİR DEĞER YETİŞTİ projesi kapsamında doğduğu sokağa adını veren bir layiha dikildi. Bir süre Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümünde portre dersleri de veren İbrahim ZAMAN, İFSAK ve GEFSAK onur üyesidir. DÜNYA DA ZAMAN Yaşamım boyunca birçok ülkeyi gezme şansım oldu. Ülkelerin insan manzaralarını seyrettim. Sonuçta hepsi insan. Fakat gerek renk, ırk gerek coğrafya gerek iklim nedeniyle ve kültürel nedenlerle davranış biçimlerinde ve beden dili olarak farklılıklar olduğunu, bu güzel insan mozaiğini görmenin ve farkına varıp tat almanın herkese nasip olmasını diledim. Fakat imkân olanda var olmayan da Ben bu konuda ne yapabilirim diye kendime sorduğumda bu imkâna kavuşmuş biri olarak onların görsel hikâyelerini sizlere sunmayı uygun buldum. Elbette sizlere bütün bu olgunun sadece bir buketini sunma olanağım var. İnsanların tasaları, sevinçleri, uğraşları, inanışları ile geleneklerinden bazı örnekleri ve beden dilinden aldığım mesajları sizlerle paylaşıyorum. İnsanların bazı ülkelerde klakson seslerine aldırmadıklarını, bazı toplumlarda arabaların arkasında lütfen korna çalın yazılı uyarıların, bazı ülkelerde ise korna sesinden çılgına döndüklerini gördüm. Bunun gibi bazı ülkelerde sofrada burun temizlemenin doğal olduğunu, bazılarında gaz çıkarmanın ayıplanmadığını bazı ülkelerde ise başındaki bitleri sokak ortasında temizletmenin sıradan davranışlar olduğuna şahit oldum. Baz ülke insanlarının fotoğrafa aşırı tepkili, bazılarının hoşgörülü, baz toplumlarda ise beni de çek, beni de çek diyecek kadar açık çek verdiklerini gördüm. Bazı toplumlarda ölenlerinin yakıldığını bazılarında tabutlarının süslü taht gibi son yolculuğuna götürüldüğüne şahit oldum. Bazı mabetlerde yüzlerce metre yalın ayak yürümek zorunda olunduğunu gördüm. Bazı toplumların hanımlarında melon şapka, bazı toplumlarda erkek başlarında çeşitli sargılar ve giysilerle bağlama şekilleri ve renkleri ile statü belirleme mesajları verildiğine tanık oldum. Vs. vs. Son söz olarak sizlere de bunların bir bölümünü sunmaktan onur duyuyorum ŞUBAT 22 23

14 www. kucukcekmece.bel.tr halkalikultursanat.com cennetkultursanat.com sefakoykultursanat.com ŞUBAT 10 Cennet Mah. Yahya Kemal Beyatlı Cad. Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212) (0212) BASAMAK ay... Küçük İstanbul da bu ay... Küçük İstanbul Tevfikbey Mah. Maslak Çeşme Cad. Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212) (0212) DÜNYADA ZAMAN // SERGİ Küçük İstanbul da bu ay... Küçük İstanbul da bu YAŞAYAN ÇINARLAR // RASİM ÖZDENÖREN E SAYGI GECESİ Atakent Mah. Halkalı Toplu Konutları 2. Etap Girişi Küçükçekmece / İSTANBUL BİLGİ İÇİN TEL: (0212)

15 ŞUBAT Çarşamba Çarşamba Perşembe Cuma Cuma Pazar Pazar Pazar Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cuma // SERGİ DÜNYA DA ZAMAN FOTOĞRAF SERGİSİ // SERGİ KIZIL ÖTESİ FOTOĞRAF SERGİSİ // SERGİ 100 YIL ÖNCE- 100 YIL SONRA İSTANBUL FOTOĞRAF SERGİSİ // SÖYLEŞİ AİLEDE ŞİDDET VE BOŞANMA Psikolog Dr. Davut İBRAHİMOĞLU // SÖYLEŞİ HAYATI BİLGECE YAŞAMAK Yusuf Özkan ÖZBURUN // SÖYLEŞİ ZAMAN TÜNELİNDE ŞUBAT YOLCULUĞU Mehmet GÜNTEKİN VAN GOGH TİYATRO GERÇEK SEMAVER ve KUMPANYA SEMAVER KUMPANYA KÜÇÜK KAHRAMAN ALEKO EKOL ÇOCUK TİYATROSU KAŞAĞI EKOL ÇOCUK TİYATROSU // SİNEMA AŞK GELİYORUM DEMEZ VAN GOGH TİYATRO GERÇEK SEMAVER ve KUMPANYA SEMAVER KUMPANYA KAŞAĞI EKOL ÇOCUK TİYATROSU // SİNEMA AŞK GELİYORUM DEMEZ KÜÇÜK KAHRAMAN ALEKO EKOL ÇOCUK TİYATROSU // DİNLETİ - SÖYLEŞİ AŞIKLAR GECESİ // MÜZİK - SÖYLEŞİ ŞARKILARLA İSTANBUL AVAZE TÜRK MÜZİĞİ KADINLAR TOPLULUĞU // SÖYLEŞİ KÜLTÜR ve MEDENİYET Prof. Dr. İskender PALA 39 BASAMAK KENT OYUNCULARI KAÇ BABA KAÇ CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU PARMAKLARIM KONUŞUYOR TİYATRO YENİDEN TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA TİYATRO ALKIŞ // SİNEMA AŞK GELİYORUM DEMEZ Pazar Pazar Pazar Salı Salı Çarşamba Perşembe Cuma Cuma Pazar Pazar Pazar Salı Çarşamba Saat 13:30 Çarşamba Perşembe Cuma 39 BASAMAK KENT OYUNCULARI KAÇ BABA KAÇ CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA TİYATRO ALKIŞ // SİNEMA AŞK GELİYORUM DEMEZ PARMAKLARIM KONUŞUYOR TİYATRO YENİDEN // SÖYLEŞİ ÇOCUK EĞİTİMİNDE İDEAL ANNE - BABA Mehmet TEBER // SÖYLEŞİ TARİHİN İZİNDE ABDÜLHAMİD SİZ YÜZYIL- 2 Mustafa ARMAĞAN // SÖYLEŞİ CEMAL SÜREYYA ŞİİR AKŞAMI Zeyno ERACAR, Necip FAZILKURT, M. Yalç n YILMAZ // SÖYLEŞİ PSİKİYATRİDE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Sefa SAYGILI 39 BASAMAK KENT OYUNCULARI SEMAVER ve KUMPANYA SEMAVER KUMPANYA TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA TİYATRO ALKIŞ PARMAKLARIM KONUŞUYOR TİYATRO YENİDEN // SİNEMA KÖFTE YAĞMURU 39 BASAMAK KENT OYUNCULARI SEMAVER ve KUMPANYA SEMAVER KUMPANYA PARMAKLARIM KONUŞUYOR TİYATRO YENİDEN // SİNEMA KÖFTE YAĞMURU TARZAN YAĞMUR ORMANLARINDA TİYATRO ALKIŞ // SÖYLEŞİ YAŞAYAN ÇINARLAR RASİM ÖZDENÖREN E SAYGI GECESİ // SÖYLEŞİ EDEBİYAT İKLİMİ ÖMER SEYFETTİN İ ANMA PROGRAMI Öğr. Grv. Necip Fazıl KURT // SÖYLEŞİ OĞUZ ABADAN İLE MÜZİK ÜZERİNE Konuk: Fatih KISAPARMAK // SÖYLEŞİ FAZLI KARAMAN İLE ŞİİRDEN ŞUUARA Konuk: Bestami YAZGAN VAN GOGH TİYATRO GERÇEK Cuma Pazar Pazar Pazar YAĞMUR AĞACI BİR GARİP ORHAN VELİ MÜŞFİK KENTER KENT OYUNCULARI BİR PRENSES MASALI BEKTAŞ ÇOCUK TİYATROSU NASREDDİN HOCA SEMAVER KUMPANYA // SİNEMA KÖFTE YAĞMURU KAÇ BABA KAÇ CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ TİYATROSU BİR GARİP ORHAN VELİ MÜŞFİK KENTER KENT OYUNCULARI NASREDDİN HOCA SEMAVER KUMPANYA BİR PRENSES MASALI BEKTAŞ ÇOCUK TİYATROSU // SİNEMA KÖFTE YAĞMURU CKSM DE YAPILAN ETKİNLİKLERDİR. SKSM DE YAPILAN ETKİNLİKLERDİR. HKSM DE YAPILAN ETKİNLİKLERDİR. DEVLET TİYATROLARI SAHNESİ PROGRAMI BEN BİR KURBAĞAYIM 2 Salı Saat 11:00 16 Salı Saat 11:00 9 Salı Saat 11:00 23 Salı Saat 11:00 3 Çarşamba Saat 13:00 17 Çarşamba Saat 13:00 10 Çarşamba Saat 13:00 24 Çarşamba Saat 13:00 DEVLET TİYATROLARI SAHNESİ PROGRAMI LOZAN TÖRE KRAL DAİRESİ NE DERSİN AZİZİM? 4 Perşembe 6 7 Pazar 11 Perşembe Pazar 18 Perşembe Pazar 25 Perşembe 27 5 Cuma 6 12 Cuma Cuma Cuma 28 Pazar

16 SERGİ SERGİ SÖYLEŞİ KIZIL ÖTESİ FOTOĞRAF SERGİSİ Kadir Uğur VARLI yılları arasında çalışılmış fotoğraflardan oluşan sergi 35mm siyah beyaz IR film ile çekilmiştir. Yapısal olarak normal siyah beyaz filme göre daha ince bir yapıda olan bu filmde netleme noktasında farklılık göstermekte, manuel bir netleme ile fotoğraflar çekilmektedir. Banyo işlemi tamamen karanlık bir ortamda Uğur Varlı tarafından D76 banyo ile yapılmıştır. Çekim esnasında kullanılan Kırmızı filtre mavi gökyüzü tonlarını koyultup siyaha yaklaştırmakta yeşil yaprakları da pamuksu beyaz tonlara dönüştürmektedir. Filmin diğer bir özelliği ise gren yapısının oldukça büyük oluşudur. Bu filmde asa değeri olmadığından tüm kareler 3 er ayrı asa değerinde çekilmiştir. ( ) Sanatçı, 1969 Yılında Tokat'ta doğdu. Sultanahmet Matbaa Meslek lisesi fotoğraf bölümünü bitirdi. A.Ü. İktisat Fakültesi'nden mezun oldu. Ulusal ve uluslararası birçok fotoğraf yarışmasında ödüller aldı. İnfrared ve SB İstanbul konulu iki kişisel fotoğraf sergisi açmıştır. Halen Sirkeci'deki kendi adını taşıyan fotoğraf baskı atölyesinde iş hayatına devam etmektedir. KIZIL ÖTESİ KADİR UĞUR VARLI 100 YIL ÖNCE 100 YIL SONRA İSTANBUL NADİR EDE 100 YIL ÖNCE 100 YIL SONRA İSTANBUL FOTOĞRAF SERGİSİ Nadir EDE Sanatçı, İstanbul'un yüz yıl önce ve yüz yıl sonra çekilmiş fotoğraflarını bir arada sunuyor. Günlük hayatın yoğun temposu içinde geriye dönüp bakma fırsatı bulamasak da, her biri birer belgesel niteliğindeki fotoğraflardan yaşadığımız şehrin değişimini izleyebiliyoruz. Sergide yüz yıl önce dönemin fotoğrafçıları tarafından kartlara, kartpostallara aktarılan İstanbul, günümüzdeki görüntüleri ile birlikte sizlerle buluşuyor. İlk derlendiğinde 36 farklı kompozisyondan oluşan koleksiyon, şimdi zenginleştirilmiş haliyle Küçükçekmeceli sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Nadir EDE, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında Kandilli Rasathanesi'nde çalıştı. Üniversiteyi bitirince Güzel Sanatlar Akademisi Film Arşivi'ne geçti. Lise yıllarında başlayan fotoğraf merakı, 1971'de İFSAK üyeliğine uzandı yılında arkadaşlar ile Grup F yi kurdu. 1980'ler onun fotoğrafı profesyonel olarak çekmeye başladığı yıllardı. Kendi stüdyosunu kurarak reklam ve endüstriyel fotoğraf çekimleri yaptı. 1996'dan 2008 yılına kadar Fotoğraf Dergisi yayın yönetmeliği yaptı yılından bu yana Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fotoğraf Bölümü ile İ.Ü. Antropoloji Bölümü'nde fotoğraf dersleri veriyor. HAYATI BİLGECE YAŞAMAK Yusuf Özkan ÖZBURUN Günlük koşuşturmaların içerisinde neleri kaçırıyoruz farkındamıyız? Küçük ama önemsiz gördüğümüz fırsatlar acaba bizim mutluluğumuz ve başarımızın anahtarımı? Kendi kendimizi ne kadar tanıyoruz ki? Yalnız kaldığımız zaman bunlar ve bunlara benzer onlarca soru hücum eder zihnimize ve hatta uyutmaz bazı geceler bizleri. Sosyolog Yusuf Özkan ÖZBURUN, psikodrama ile renklendirdiği Hayatı Bilgece Yaşamak Semineri ile bu sorularımıza bilgece cevaplar sunacak yılında Nevşehir'de doğan Yusuf Özkan Özburun, ilkokulu Nevşehir'de ortaokul ve liseyi Ankara'da tamamladı. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünü bitirdi (1993). Yüksek lisans programına aynı fakültede devam etti. Felsefe öğretmenliği, editörlük, genel yayın yönetmenliği, sunuculuk, psikolojik danışmanlık gibi birçok iş yaptı. Halen bir eğitim kurumunda yöneticidir. İlk şiirlerini lise yıllarında yayımlamaya başladı. Şiir ve yazılar Dergâh, Kırklar, Yansıma, Kelime gibi dergilerde yer aldı. HAYATI BİLGECE YAŞAMAK YUSUF ÖZKAN ÖZBURUN ŞUBAT 1-28 ŞUBAT Çarşamba

17 28 29 SÖYLEŞİ MÜZİK/ SÖYLEŞİ AİLEDE ŞİDDET ve BOŞANMA PSİKOLOG DR. DAVUT İBRAHİMOĞLU AİLEDE ŞİDDET ve BOŞANMA Psikolog Dr. Davut İBRAHİMOĞLU ZAMAN TÜNELİNDE ŞUBAT YOLCULUĞU Mehmet GÜNTEKİN ZAMAN TÜNELİNDE ŞUBAT YOLCULUĞU MEHMET GÜNTEKİN 'Aile içi şiddetin sebep ve sonuçları' başlıklı araştırma Türkiye'de her 100 kadından 34'ünün kocasından dayak yediğini ortaya çıkarmıştır. Şiddetin %57,7 oranında evliliğin ilk günlerinde başlaması dehşet vericidir. Aile üyelerinin birbirleri ile etkileşimi, her biri üzerinde önemli bir etki bırakır. Pozitif psikolojinin ana hedeflerinden biri, birçok ruhsal rahatsızlığın aile içinde şekillendiğini savunur. Dr. Davut İBRAHİMOĞLU, 1974 ' de Tebriz Üniversitesinde Psikoloji bölümünü bitirdi 'de Hindistan ' da Bioenerji ve Hipnoz eğitimi aldı. İ.Ü. Evlilik Kurumu ve Aileye yönelik Psiko - Sosyal hizmetler konulu tezini verip Doktor ünvanını aldı. 2003'de International NLP Center by. Dr. Richard Bandler 'dan NLP Practitioner, Livcon Research Internatıonal The Instıtute Of Traıning, Consultıng And Coachıng Professıonals Certıfıed Coach - eğitimini aldı. Müziğimize hayat veren birçok bestekârın dünyaya geldiği ay olan, aynı zamanda birçok bestekârımızı kaybettiğimiz ay olarak, bir yaprak dökümü mevsiminin kısa adı sayılabilir. Mehmet Güntekin, "Zaman Tünelinde Yolculuğu" programında, müziğimizin çeşitli dönemlerine damgasını vurmuş müzik adamlarının hayatlarından ilgi çekici kesitler sunacak ve en güzel eserlerinden örnekler dinletecek. Mehmet Güntekin, 1963'te Bafra'da doğdu. Üniversite Korosu'nda, Süheylâ Altmışdört ile Fatih Salgar'ın öğrencisi oldu ve şef yardımcılığı görevinde bulundu. 150 bölüm süren Yine Bir Gülnihâl adlı TV programıyla TYB 1998 TV-Müzik Ödülü'nü kazandı. 2006'da, 1986'dan beri görev yaptığı İstanbul Devlet KTM Korosu'nun müdürlüğüne ve sanat kurulu üyeliğine; 2009'da ise asli görevine ek olarak İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı müzik yönetmenliğine atandı. 3 Çarşamba Perşembe

18 30 31 DİNLETİ/ SÖYLEŞİ MÜZİK/ SÖYLEŞİ ÂŞIKLAR GECESİ YRD. DOÇ. DR. FERHAT ASLAN AHMET POYRAZOĞLU ORHAN ÜSTÜNDAĞ FİKRET ÜNAL ÂŞIKLAR GECESİ Konuşmacı: Yard. Doç. Dr. Ferhat ASLAN Âşıklar: Ahmet POYRAZOĞLU, Orhan ÜSTÜNDAĞ, Fikret ÜNAL Türklüğün en eski devrelerine kadar uzanan ozan-baksı geleneğinin bir devamı olan âşıklık geleneği; Türklerin İslâmiyet'i kabul etmelerinden sonra tasavvufun da etkisiyle XVI. asırdan sonra yeni bir şekle bürünerek günümüze kadar ulaşmıştır. Âşıklık geleneği; Türk toplumunun değer yargılarından kaynaklanmış aynı zamanda da insanımızın değerler dünyasını şekillendirmiştir. Gerek Anadolu'nun gerekse İstanbul'un önemli bir kültürel öğesi olan âşıklık geleneği; geçmişte olduğu gibi günümüzde de Anadolu'dan İstanbul'a gelen âşıklarca yaşatılmıştır. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Halk Edebiyatı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ferhat Aslan tarafından hazırlanıp sunulan programda âşıklık geleneğinin kültürümüzdeki yeri ve önemi hakkında bilgi verildikten sonra; güzelleme, koçaklama, dudakdeğmez, atışma vb. âşıklık geleneğinin önemli unsurları usta âşıklar; Ahmet Poyrazoğlu, Orhan Üstündağ ve Fikret Ünal tarafından icra edilecektir. ÂVÂZE TÜRK MÜZİĞİ KADINLAR TOPLULUĞU ŞARKILARLA İSTANBUL Hazırlayan ve Sunan : Şerife GÜVENÇOĞLU Solist : Oya İŞBOĞA Sazlar : Nermin KAYGUSUZ (Kemençe), Serap ÇAĞLAYAN (Kanun), Rüya KOCAMEMİŞ (Viyolonsel), Melike ERCAN (Tanbur), Gözde ÇOLAK (Ritim) Âvâze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu" 2005 yılında İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı öğretim üyeleri, mezunları ve öğrencileri tarafından kuruldu. Topluluğun önemli özelliği üyelerinin tamamının hanım olmasıdır. Böylece, çok ince bir müzik olan Klâsik Türk Müziği ile temel niteliği incelik olan hanımlar bu tür bir çalışma ile bir bütünlük oluşturdular. Topluluk seçtiği repertuarla, iyi ve doğru bir icra ile aslında övüncümüz olan bu müziği sevdireceği inancıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Grup, projelerinde popüler bir anlayış ve icradan uzak durarak, sığlığı reddeden, düzgün ve temiz bir icra ile eserlerin özgünlüğünü ön plâna çıkaran bir perspektifi esas almaktadır. Âvâze Türk Müziği Kadınlar Topluluğu"; bu konserinde, şarkılarımızı 2010 Avrupa Kültür Başkenti İSTANBUL a ithaf ederek, İstanbul üzerine yapılan bestelerle ve besteleri yaratan hikayelerinin açıklamaları ile seyircisiyle buluşmanın sevincini taşımaktadır. ÂVÂZE TÜRK MÜZİĞİ KADINLAR TOPLULUĞU ŞARKILARLA İSTANBUL 9 Salı Çarşamba

19 32 33 SÖYLEŞİ SÖYLEŞİ KÜLTÜR ve MEDENİYET PROF. DR. İSKENDER PALA KÜLTÜR ve MEDENİYET Prof. Dr. İskender PALA ÇOCUK EĞİTİMİNDE İDEAL ANNE - BABA Mehmet TEBER ÇOCUK EĞİTİMİNDE İDEAL ANNE - BABA MEHMET TEBER Medeniyet her çağda insanlığın asla kaçamayacağı bir tür kaderdir. İnsanoğlu mutlu bir ömür için o kaderi yaşamaya mahkûmdur. Medeniyetin dışında bir hayat, yalnızca haksızlık, vahşet ve kabalık getirir. Bu bakımdan medeniyet yüzlerdeki gülümsemenin adıdır ve onun toplumsal ahlaktaki yansıması, hakikatin egemen olması manasına gelir. Gücün ve kuvvetin egemen olması ise hakikati ve hakkaniyeti örttüğü için medeniyeti bozar. En ideal medeniyet ise güç ve kuvvetin hakikat adına hükmettiği noktada ortaya çıkar. Bir ülkede medeniyetin oluşabilmesi için sağlam kültürel zeminlere ihtiyaç duyulur. Kültür, onu yaratmış olan milletin malıdır ve bunun damıtılarak hayata bir güzellik halinde yansıması medeniyete kapı aralar. Şimdi sorma zamanı: Biz neler kaybettik!... Bir yerlerde unutup bıraktığımız o medeniyetimiz nerede şimdi? O zevk-i selim nerede? Bunca kaba hayatlar ve yontulmamış düşünceler içinde nasıl mutlu olabileceğiz? Lütfen bu soruları aklınızda çoğaltın. Her anne-baba çocuğunu güzel bir şekilde yetiştirmek ister. Peki, çocuk eğitimine nerden başlanmalı? İlk olarak nelere dikkat edilmelidir? Yıllardır çocuk üzerine araştırma yapan Psikolojik Danışman Mehmet Teber, çocuk eğitiminde dikkat edilmesi ve bilinmesi gereken en temel meseleleri bu söyleşide anlatıyor. Yaşanmış örneklere yer veren ve çocukların dilinden sorunları ele alan Mehmet Teber, çocuğunu doğru bir şekilde eğitmek isteyen anne-babalara zevkli bir söyleşi sunuyor. Mehmet Teber, 1980 yılında İzmit te dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini burada tamamladı yılında Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun oldu. Yüksek lisansını aynı üniversitede Eğitim Bilimleri alanında yaptı. Çocuk Eğitiminde İdeal Anne-Baba, Sınav Terapileri, Profesyonel Öğrenci adıyla üç kitabı bulanan Teber, evli ve iki çocuk babasıdır. 11 Perşembe Salı

20 34 35 SÖYLEŞİ SÖYLEŞİ TARİHİN İZİNDE ABDÜLHAMİD SİZ YÜZYIL-2 MUSTAFA ARMAĞAN TARİHİN İZİNDE ABDÜLHAMİD SİZ YÜZYIL - 2 Mustafa ARMAĞAN Türkiye ilk kez bundan 134 yıl önce Meşrutiyet le tanıştı, ancak sağlıklı bir anayasal ve demokratik düzene bir türlü geçemedi. Bugünden geçmişe dönülüp bakıldığında bazı şeylerin neden istenildiği gibi yürümediğini anlamak için 1,5 yüzyıla yaklaşan bir tecrübenin köşe taşlarını belirtmek büyük önem taşıyor. Tarihçi Mustafa Armağan bu ayki sohbetini Abdülhamid in tahttan indirildiği 1909 dan bugüne yaşadıklarımıza ayırıyor, yakın tarihin bir muhasebesini yapıyor. Aslen Urfalı olan Mustafa Armağan, yılında Cizre de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Bursa da tamamladı, İstanbul Üniverversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Ebedibiyatı bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli yayın evlerinde editör olarak çalıştı yılları arasında İzlenim Dergisinin, arasında da Da ( Diyalog Avrasya ) dergisinin yayın yönetmenliklerini yürüttü. Halen serbest yazar olarak çalışmaktadır. Sosyal Bilimler Ansiklopedisi ve Osmanlı Ansiklopedisi adlı çok ciltli çalışmaların yayın koordinatörlerinde bulundu. M. M. Şerif in dört ciltlik A. History of Islamic Philosophy adlı edisyonunu, İslam Düşüncesi Tarihi adıyla yayına hazırladı. Türkiye Yazarlar Birliği tarafından 3 defa ödüle layık görüldü. CEMAL SÜREYYA ŞİİR AKŞAMI Zeyno ERACAR Necip Fazıl KURT M. Yalçın YILMAZ Şurada senin gözlerindeki bakımsız mavi, Güzel laflı İstanbullular... Şurada da etin çoğalıyordu Dokundukça lafların dünyaların, Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi ki sevmek... Karaköy köprüsüne yağmur yağarken, Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti. Çünkü iki kişiydik... '1931 yılında Erzincan'da doğdum. Bir doğum günüm yoktur benim' diyen şairimize doğum günü kutlaması tadında bir geceyle bir araya geliyoruz. Türk şiirinin yapı taşlarından biri olan Cemal Süreyya için hazırlanan bu programı M. Yalçın Yılmaz sunuyor. Akademisyen Necip Fazıl Kurt'un şairle ilgili değerlendirmeleri ve tiyatro sanatçısı Zeyno Eracar'ın eşsiz yorumuyla birlikte şairin dünyasında kısa bir yolculuk yapacaksınız. Cemal Süreyya, 1931 yılında doğdu. Asıl adı Cemalettin Seber olan şair, İkinci Yeni nin kuramcılarındandır. Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. Bir süre Maliye Bakanlığı ve Darphane Müdürlüğü'nde çalıştı. İlk şiiri Mülkiye dergisinde (1953) çıkan şair, buluşları ve söyleyiş biçimiyle İkinci Yeni şiirinin karanlığını giderdi, gelenekten yenilik yarattı, zarif, parıltılı şiirler yazdı. Aylık Papirüs dergisini çıkardı. 9 Ocak 1990 İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. CEMAL SÜREYYA ŞİİR AKŞAMI ZEYNO ERACAR NECİP FAZIL KURT M. YALÇIN YILMAZ 16 Salı Çarşamba

21 36 37 SÖYLEŞİ ÖZEL ETKİNLİK PSİKİYATRİDE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI DOÇ. DR. SEFA SAYGILI PSİKİYATRİDE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Doç. Dr. Sefa SAYGILI Kişinin yıllar boyunca oluşturduğu davranış modeli kişiliğidir. Kişilik bozuklukları ise psikiyatrik hastalıklar ve sağlıklılık arasında yer alan, genellikle tedaviye cevap vermeyen bir kümedir. Kişilik bozukluklarını tanımak, karşı tarafın davranışları konusunda bize önemli ipucları verecektir. Anti-sosyal ve narsistik kişilik bozukluğu olan şahıslar, toplum içinde çeşitli tehlikeleri barındırdığından üzerlerinde daha çok durulacaktır. Doç. Dr. Sefa Saygılı, 1956 yılında İskenderun'da doğdu. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi'ne girdi ve 1980 yılında mezun oldu. Aynı yıl aynı fakültenin psikiyatri kliniğinde göreve başladı. 1989'da şef yardımcısı, 1991'de psikiyatri doçenti ve 1992'de Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi'nde psikiyatri klinik şefi olan Dr. Saygılı, 2009'a kadar aynı görevine devam etmiş ve sağlık kurulu başkanlığı yapmıştır. 2009'da Kırklareli Üniversitesi'ne Psikiyatri Profesörü olarak atanmıştır. Dr. Saygılı 1988'den beri Yeşilay Genel Başkan Yardımcılığını, 2007'den beri Kızılay Merkez Yönetim Kurulu Üyeliğini, 2008'den bu yana Sıcak Yuva Vakfı başkanlığını sürdürmektedir. Doç. Dr. Saygılı 1996'dan bugüne Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nde ek görevlidir. Alanıyla ilgili radyo ve televizyon programları, popüler kitapları olan Saygılı'nın çok sayıda bilimsel makalesi bulunmaktadır. YAŞAYAN ÇINARLAR Rasim ÖZDENÖREN e Saygı Gecesi Edebiyatımızın 'Yedi Güzel Adam'ından biri Biraz Maraşlı, biraz Eyüplü, Malatyalı, Ankaralı Belki çocukluğunda Anadolu'nun birçok yerini gezip görme şansına sahip olduğu için, insanımızın temel meselelerini sahici bir kavrayışla tespit etmiş, sahici bir anlatımla kaleme almıştır. Edebiyat dünyasına adımını attığı ilk günden itibaren, sanatın son derece ciddi ve emek isteyen bir uğraş olduğunu kavramış; hayatı, sanatın açtığı kanallardan akan bir ırmak gibi görmüş ve nihayet aka aka durgun, derin ve engin bir denize dönüşmüştür. Asıl amacı 'Denize Açılan Kapı'ya ulaşmak ve oradan belki de içindeki derinliğin, Kuyu'nun seyrine dalmaktır. O bu kuyuya, bu sakin ve derin denize tek başına bakmak niyetinde değildi. Yazılarıyla bizi de derinlikli bir temaşa ve tefekküre davet eden yazar, Türk hikâyeciliğinin en yerli seslerinden biridir. Bugün yetmiş yaşın ifade ettiği bütün yüce anlamları hem kimliği ve kişiliğiyle, hem de eserleriyle dolduran biri. İçimizden, bizden biri Rasim Özdenören 1940 yılında Kahramanmaraş'ta doğdu. İ.Ü. Hukuk Fakültesi ve Gazetecilik Enstitüsü'nü bitirdi. DPT'de uzman olarak çalıştı. Araştırma amacıyla Amerika'da kaldı. Kültür Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulundu. 1978'de devlet memurluğundan istifa etti ancak bir süre sonra memuriyete döndü. Otuzdan fazla eseri yayınlanmış olan yazar halen köşe yazarlığını sürdürmektedir. Geçtiğimiz yıl TBMM Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülen yazar, hikâye, deneme ve roman dallarında birçok ödülün de sahibidir YAŞAYAN ÇINARLAR RASİM ÖZDENÖREN E SAYGI GECESİ 18 Perşembe Salı

22 38 39 SÖYLEŞİ MÜZİK/ SÖYLEŞİ EDEBİYAT İKLİMİ ÖMER SEYFETTİN İ ANMA PROGRAMI NECİP FAZIL KURT EDEBİYAT İKLİMİ ÖMER SEYFETTİN İ ANMA PROGRAMI Konuşmacı: Öğr. Gör. Necip Fazıl KURT İstanbul Ünv. Edebiyat Fak. Ömer Seyfettin 1884 yılında Gönen'de doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'le Fatma Hanım'ın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanî'ye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesi'ne kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsi'ne devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. Piyade Asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan 3. Ordu'nun İzmir Redif Tümeni'ne bağlı Kuşadası Redif Taburu'na tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okulu'na öğretmen olarak atandı. Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Ordu'da görevlendirildi. Burada görevliyken 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Bu yazı Milli Edebiyat akımının başlangıç bildirgesidir. Yazılarında yalın halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçenin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi. Hikâyelerinde ağırlıklı olarak Türk tarihinden beslenen Ömer Seyfettin, kuşaktan kuşağa zevkle okunan eserleriyle edebiyatımızın yüz akı olmuştur. OĞUZ ABADAN İLE MÜZİK ÜZERİNE Konuk: Fatih KISAPARMAK Oğuz Abadan : Kendi hayatını, türkülerin hayatına adayan usta sanatçı Fatih Kısaparmak, nam-ı diğer Türkü Baba, Oğuz Abadan la Müzik Üzerine nin konuğu. Türkülerimizin papüler gündemdeki yeri, popülizmden gördüğü zararlar, kentleşme sürecinde yaşadığı başkalaşımlar, bunların Türk kültürü üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, beton yığınlarının altında yeniden varolabilmesinin / varlığını sürdürebilmesinin koşulları gündemin ana temasını oluşturucak... Bununla bitmeyecek tabi Oğuz Abadan ve Fatih Kısaparmak, birlikte konuklarına saz ve sözle de örnekler sunacaklar. Müzik hayatın aynasıdır... Fatih Kısaparmak : 1961 yılında doğdu. Eğitimci bir anne-babanın çocuğu olan Fatih Kısaparmak, temel eğitim döneminden itibaren, Ankara Devlet Konservatuvarı ve TRT Ankara Radyosu'nda müzik; Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde ise resim çalışmalarında bulundu. Ankara Deneme Lisesi'ndeki öğrencilik yıllarında, Tasvir Gazetesi adına TBMM foto muhabirliği yaptı. Üniversite döneminde ise, başta Varlık olmak üzere çeşitli edebiyat-sanat dergilerinde şiirleri, röportajları ve araştırmaları yayımlandı. Yukarı Fırat Havzası'ndaki inceleme ve derlemelerini topladığı Dil Folkloru Açısından Harput Ağzı isimli bilimsel çalışma, basılı ilk eseridir. Ayrıca Ve Ağır Sevdam adını taşıyan bir şiir kitabı da bulunmaktadır. OĞUZ ABADAN İLE MÜZİK ÜZERİNE FATİH KISAPARMAK 24 Çarşamba Saat 13: Çarşamba

23 40 41 SÖYLEŞİ FAZLI KARAMAN İLE ŞİİRDEN ŞUURA FAZLI KARAMAN İLE ŞİİRDEN ŞUURA Konuk Şair: Bestami YAZGAN Şiirin ikliminde kısa bir yolculuk yapacağınız programda, Fazlı Karaman ın konuğu Şair Bestami Yazgan ile şiirin manası ve maverası üzerinde durulacak. Türk Müziği nameleri ile şiirin buluşacağı etkinlik yediden yetmişe herkese şiirle merhaba diyecek. Fazlı KARAMAN 1952 yılında Kayseri'de doğdu yılında A.Ü. Dil ve Tarih Coğrafya fakültesinden mezun oldu. Yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli bürokratik görevler aldı. Hilal TV'de 'Vahyin Penceresinden Haftaya Bakış' adlı 35 bölümlük programı hazırladı. Daha sonra Şiirden Şuura başlığıyla otuz bir bölümlük program yaptı. Halen TV 5'te aynı başlıktaki şiir programını sürdürmektedir. Bestami YAZGAN 1957 yılında Osmaniye'nin Toprakkale ilçesinde doğdu. Osmaniye'de on yedi yıl yayınlanan Güneysu Kültür Sanat ve Edebiyat dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Halen özel bir kolejde edebiyat öğretmeni olarak görev yapmaktadır. On dördü şiir, otuz altısı masal ve bir tanesi hikâye kitabı olmak üzere, toplam elli bir basılmış eseri bulunan yazar; 1994 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından Çocuk Edebiyatı dalında Yılın Yazarı, 2003 yılında Çocuk Edebiyatçıları ve Yayıncıları Birliği tarafından Yılın Şairi seçildi. Bestami Yazgan, medeni denilen; ama gerçekte madeni özellikler taşıyan çağımızda, gönül ve ömür toprağımızı saf şiir sularıyla sulayan, kuşluk vakitlerinin kuşlu saatlerinde; bazen ağlayarak bazen de haykırarak yazdığı şiirlerle gönül güvercinlerimizi besleyen, bulanık ve bunalmış düşüncelerimizi demleyen bir gönül insanı, bir yürek kahramanıdır. ATÖLYE ve SEMİNER EĞİTİMLERİ 25 Perşembe 40

24 42 43 ATÖLYE ATÖLYE YAZARLIK ATÖLYESİ A. ALİ URAL YAZARLIK ATÖLYESİ A. Ali URAL Yazarlığın kapısını ısrarla çalanlara, yazmak kadar yırtmayı göze alanlara söyleyeceklerimiz var. Seçkin bir edebiyat atmosferinde ağırlamak istiyoruz sizi. Sözcüklerdeki saklı manaları bir şairle keşfetmeye hazır mısınız? Yazarlık eğilimlerinin belirlenmesi ve desteklenmesinden yola çıkılarak oluşturulan program, okuma bilinci ve birikimini kazandırmayı da hedefliyor. A. Ali Ural, 1959'da Samsun Lâdik'te doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Ankara'da tamamladı. İlk şiiri Mavera Dergisi'nde çıktı (1982). Yükseköğreniminin ardından bir süre editörlük yaptıktan sonra Şule Yayınları'nı kurdu. 1989'da Merdiven Sanat isimli aylık bir sanat dergisi çıkardı. Kitap haber isimli iki aylık bir kitap - kültür dergisi yayınladı. Ural'ın yayınladığı dergiler arasında bir şiir ve poetika dergisi olan Merdiven şiir de bulunuyor. TYB İstanbul Şube Başkanlığı'nı yürüten A.Ali Ural, 2010 İstanbul AKB Ajansınca desteklenen İstanbul Edebiyat Festivali'nin genel koordinatörlüğünü yaptı. Frankfurt ve Paris Kitap Fuarları'nın Türkiye Ulusal Yürütme Komitesi'nde, Enver Ercan'la beraber edebiyat moderatörlüğünü yapmaktadır. FOTOĞRAF ATÖLYESİ Program Danışmanı: İbrahim ZAMAN (Fotoğraf Sanatçısı) Eğitimciler: Adnan SOKOL (Fotoğraf Sanatçısı) Serap ŞAHAN SOKOL (Haliç Ünv. Öğr. Gör.) Günümüz dijital çağının vazgeçilmezlerinden biri de fotoğraf makinesi olmuştur. Diğer sanat dalları ile kıyaslandığında kısa bir geçmişi bulunan fotoğraf, günümüzde kabuk değiştiriyor. Cep telefonlarına hem fotoğraf hem de video çekme özelliği konuldu, ayrıca güncel fotoğraf makineleri de fotoğraf ve video çeker özelliğe kavuşturuldu. Bizler temel fotoğraf seminerlerinde her gün gördüğünüz objeleri fotografik olarak değerlendirmenizin yanı sıra elinizdeki fotoğraf makinesini en etkili biçimde nasıl kullanabileceğinizi anlatmaya çalışacağız. Görsel öğelerle desteklediğimiz teorik derslerimizin ardından pratik çekim gezileri düzenleyerek, elde edilen fotoğrafları değerlendirmek suretiyle sizlere fotoğrafı sevdirmeye ve çevrenize farklı bir gözle bakmanızı sağlamaya çalışacağız. FOTOĞRAF ATÖLYESİ İBRAHİM ZAMAN ADNAN SOKOL SERAP ŞAHAN SOKOL Atölye çalışmasına 30 kişilik kontenjan ayrılmıştır Haftada 2 saat X 16 hafta: 32 saat Bilgi ve kayıt için Kültür Merkezi danışmalarına başvurabilirsiniz. Atölye çalışmasına 30 kişilik kontenjan ayrılmıştır Haftada 3 saat X 8 hafta: 24 saat Bilgi ve kayıt için Kültür Merkezi danışmalarına başvurabilirsiniz