YOLLAMA KOLLAMA MUTLULUK KARAKTERDİR. Listelerdeki hassasiyet! İşte Milli Gözetleme Radarımız. MHP NİN aday profili 20 PARTİ LİSTE VERDİ

Transkript

1 9 Nisan 2015 Perşembe Fiyatı 25 Kr 20 PARTİ LİSTE VERDİ Yüksek Seçim Kuruluna (YSK), 7 Haziran'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi için 20 siyasi parti aday listesi sundu. HABERİ 12. SAYFADA Listelerdeki hassasiyet! Atalay: Başkanlık sistemi tezimiz olacak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, "Seçim beyannamemizde bütün demokratik şartları sağlayan başkanlık sistemi partimizin tezi olacak" dedi. HABERİ 12. SAYFADA YOLLAMA KOLLAMA Refik Eryılmaz CHP den istifa etti; bağımsız yarış kararı aldı CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, CHP'de milletvekili aday listelerinin açıklanmasının ardından partiden istifa etti. Hatay'dan bağımsız milletvekili adayı olarak seçimlere katılacağı ifade edilen Refik Eryılmaz'ın CHP'den istifası şok etkisi oluşturdu. Olayı duyuran CHP'li Hüseyin Aygün, Twitter'de "Sevgili dostum Refik Eryılmaz az evvel partiden istifa etti. Hatay listesine alınmaması çok yanlıştı. Sanırım bağımsız girecek. Yazık oldu" mesajını paylaştı. CHP Ardahan Merkez İlçe Yönetimi de, Ensar Öğüt'ün Ardahan'dan yeniden aday gösterilmesine tepki göstererek görevlerinden istifa etti. Keçiören sağlıklı ve yaş dostu kent olacak Dünya Yaşlanma Konseyi Derneği (DUNYAK) ile Keçiören Belediyesi arasında Sağlıklı ve Yaş Dostu Kent Protokolü imzalandı. HABER - FOTOĞRAF KENAN ERGEN Fehmi Koru Listelere bakınca: Türkiye için yeni dönem 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada 7 Haziran Milletvekili seçimleri için önemli eşiklerden biri daha aşıldı. Siyasi partiler seçimde aday gösterecekleri isimlerden oluşan listeleri Yüksek Seçim Kuruluna teslim etti. MHP NİN aday profili MHP'nin milletvekili adaylarının 322'si üniversite, 76'sı yüksek lisans ve 22'si doktora mezunu. Adayların 70'i işadamı/işkadını, 52'si mühendis, 51'i avukat, 39'u doktor ve 27'si ise öğretim üyesi. MHP'nin milletvekili adaylarının 40'ı kadın. HABERİ 12. SAYFADA Prof. İnam a göre mutluluk, mutsuzluk, bilgelik MUTLULUK KARAKTERDİR Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Schopenhauer Derneği ile Michael Polanyi Derneği, Türkiye Felsefe Kurumu üyesi ve Türk Felsefe Derneği Başkanı Prof. İnam, kendisiyle dalga geçtiği yanıtlarıyla güldürüyor, düşündürüyor. Mutsuzluk, ahlaksızlıktır önermesinin sahibi İnam, Akıllılar mutlu, salaklar mutsuz mu olur sorusunu yanıtlarken, Maalesef biz, günlük hayatta, mutluluğu, işlerin yolunda gitmesi olarak anlıyoruz diyerek neler neler anlattı. Örnek: Yani mutlu insan karakteri vardır. Prof. İnam, Bilge dediğin, hem fırlama, hem puşt olur sözünü daha da açtı. Şöyle: Muhallebi çocuklarından bilge olmaz. Hayat içerisinde kendini hiç kirletmemiş, tertemiz kaldığını sanan budalalardan bilge filan çıkmaz. Efsane GÜZELDERELİ nin röportajı 13. SAYFADA www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi 20 siyasi partinin sunduğu aday listelerindeki dikkat çekici hususlar var. Öncelikle, partilerin kendi tabanlarını, oy potansiyellerini koruma hassasiyeti içinde oldukları görülüyor. Ayrıca, partilerin yollamak istediği isimler de listelerde yer bulamadı. Bu çerçevede her parti rakibini kollarken, iktidar partisi bakanları ve ağır topları yine değişik illerin liste başına aldı. CHP, HDP nin göz diktiği Alevi oylarını korumak ve arttırmak için ön seçimden gelen ya da kontenjan adayı isimlerle bir önlem aldı denilebilir. AK Parti ise Kürt oylarının ağırlıklı olduğu illerde HDP nin karşısına bölgede ağırlığı olan isimlerle çıktı. MHP, Ekmelettin İhsanoğlu ve Durmuş Yılmaz gibi isimlerle güçlendirdiği listesiyle her partiden oy çekme niyetini gösterdi. Adaylar arasında dikkat çeken başka isimler de var. 28 Şubat ın simge isimlerinden Merve Kavakçı'nın kız kardeşi Ravza Kavakçı; 28 Şubat'ın bir diğer simge ismi olan ve yasağı ilk kez AİHM'ye taşıyan Leyla Şahin ve Dombra şarkısını Recep Tayyip Erdoğan adına yeniden uyarlayan Uğur Işılak Ak Partiden milletvekili adayı... Osman Gökçek ise soyadı kurbanı oldu. Özellikle AK Parti, CHP, MHP, HDP nin iddialı olduğu seçim yarışına katılan diğer partiler şunlar: Hak ve Adalet Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Komünist Parti, DSP, Doğru Yol Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Millet Partisi, Demokrat Parti, Liberal Demokrat Parti, Vatan Partisi, Anadolu Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Merkez Parti, Saadet Partisi, Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi, Yurt Partisi. İşte Milli Gözetleme Radarımız Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Gebze'deki Milli Gözetleme Radarı'nı (MGR) yerinde inceledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, TÜBİTAK BİLGEM ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) arasında imzalanan Kuş-Uçak Çarpışması Önleme Radarı (KUŞRAD) Projesi kapsamında, "Hava Trafik Kontrol Birincil Gözetleme Radar (PSR) Sistemi" ile Milli Gözetleme Radarı'nın (MGR) hayata geçirildiği bildirildi. HABERİ 12. SAYFADA

2 2 SINEMA TV / MAGAZIN 9 Nisan 2015 Perşembe Robbie Williams, İsrail konseri nedeniyle protesto edildi Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu'nun (UNICEF) iyi niyet elçisi olan dünyaca ünlü İngiliz pop yıldızı Robbie Williams, gelecek ay Tel Aviv'de vereceği konser nedeniyle İngiltere'nin başkenti Londra'da protesto edildi. LONDRA - "London Palestine Action" isimli Filistin yanlışı kuruluş tarafından UNICEF'in Londra'daki bürosunun önünde düzenlenen gösteride katılımcılar ünlü şarkıcının İsrail konserini iptal etmesini isterken, UNICEF'e de Williams'ı konser planlarını değiştirmesi için ikna etmesi tavsiyesinde bulundu "İsrail'de konser vermek, apartheidi desteklemek anlamına geliyor" sloganı atan katılımcılar Robbie Williams maskesi takarak, ünlü şarkıcının bazı parçalarının sözlerini değiştirerek söylediler. Protestoya katılanlardan İskoç mühendis Rob Langlands AA muhabirine yaptığı açıklamada, Williams'ın UNICEF tarafından yürütülen çocukları şiddet, hastalık, açlık ve savaş halinden korumayı amaçlayan "Tehlikedeki Çocuklar" kampanyasına destek verdiğini belirterek, "Ya Robbie Williams İsrail gösterisini iptal etmeli, ya da UNICEF Williams'ın elçiliğini çekmeli. UNICEF'e bu durumun çelişkili olduğunu belirtmek istiyoruz. Robbie Williams, UNICEF elçisi seçildikten bir hafta sonra İsrail konserini planladı. Bu çok garip bir durum. Bu durum UNICEF'i zehirleyecektir. Bu konuda Robbie ikna edilmelidir" diye konuştu. Williams'a yapılan çağrı kapsamında ayrıca ünlü şarkıcının konserini iptal etmesi için başlatılan imza kampanyasına yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Filistin merkezli "İsrail'in akademik ve kültürel boykotu için Filistin kampanyası (PACBI)" adlı örgütün destek verdiği protestoda Williams'a, "Filistinliler, gelecek ay Tel Aviv'de vereceğin konseri iptal etmen için sana çağrıda bulunuyor. İsrail'in, uluslararası hukuku ve Filistin halkının insan haklarını korkunç şekilde ihlallerinin üzerini senin adını kullanarak örtmesine izin verme. Eğer özgürlük, adalet ve eşitlik mücadelemize destek veremiyorsan, o zaman en azından baltalama" mesajı verildi. "Robbie Williams: Let Me Entertain You" isimli konser ve sahne şovuyla dünya turnesine çıkan 41 yaşındaki İngiliz şarkıcı Williams, 2 Mayıs'ta Tel Aviv'de hayranlarına seslenmeyi planlıyor. Fahriye Evcen: Profesyonelim hatır gönül dinlemem İSTANBUL - Ünlü oyuncu Fahriye Evcen, Burak Özçivit ile birlikte rol aldığı Aşk Sana Benzer adlı sinema filminin oldukça başarılı olduğunu belirterek, Bu kadar gişeyi biz de beklemiyorduk. Bize de sürpriz oldu dedi. Filmde yer almasının tek sebebinin erkek arkadaşı Burak Özçivit olmadığını söyleyen Evcen, Bu işler hatır gönülle olmaz. Ben profesyonel bir oyuncuyum. Ücretim neyse aldım şeklinde konuştu. Vizyona yeni girecek filmler "Hızlı ve Öfkeli 7" Hız üzerine kurulmuş ve fenomen haline gelen film serisinin son halkası "Hızlı ve Öfkeli 7"de Vin Diesel, Paul Walker ve Dwayne Johnson yeniden bir araya geliyor. Michelle Rodriguez, Jordana Brewster, Tyrese Gibson, Chris Bridges, Elsa Pataky ve Lucas Black'in de yeniden rol aldığı başarılı serinin bu bölümünü James Wan yönetiyor. Filmin oyuncu kadrosuna Jason Statham, Djimon Hounsou, Tony Jaa, Ronda Rousey, Nathalie Emmanuel ve Kurt Russell gibi uluslararası aksiyon yıldızları da katılıyor. Şans Ayağıma Geldi" Adam Sandler, Dustin Hoffman, Steve Buscemi ile Method Man'in oynadığı "Şans Ayağıma Geldi", komedi ve dramı bir arada sinema izleyicisine sunmayı amaçlıyor. Yönetmen koltuğunda Thomas McCarthy'nin oturduğu filmde, Adam Sandler'ın canlandırdığı "Max"in, keşfettiği sihirli makineyle hayatını değiştirme fırsatını yakalama süreci anlatılıyor. Sandler'a başrolde Dustin Hoffman ve Steve Buscemi eşlik ediyor. "Teksas Katliamı" Sinema tarihine geçmiş bir klasik olan "Teksas Katliamı", 40. yıl dönümü anısına restore edilen yeni kopyasıyla vizyona girecek. Tobe Hooper'ın yönettiği filmde Marilyn Burns, Allen Danziger, Paula A. Partain, William Vail, Teri Mcminn, Edwin Neal, Jim Siedow, Gunnar Hansen ile John Dugan oynamıştı. Teksas Katliamı'nın 1974'te çekilen orijinal versiyonu, kan donduran sahneleriyle izleyenleri şoke etmiş ve büyük bir başarı yakalamıştı. Gerçek olaylara dayanan bu korku hikayesi, türünde birçok filme öncülük etti. 05:58 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 06:00 Yamak Ahmet 06:40 1'de Sabah 09:00 1'de Bugün 09:15 Avrupa Avrupa 11:10 İyi Fikir 13:15 Ana Ocağı 14:55 Dizi Klip 15:00 Elde Var Hayat 16:15 1'de Bugün 16:30 Seksenler 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Seksenler 23:00 Yerli Dizi 01:15 Ana Ocağı 02:30 Avrupa Avrupa 04:05 İyi Fikir 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 18:45 Atv Ana Haber 20:00 Jurassic Park 23:10 Nihat Hatipoğlu ile Dosta Doğru 01:10 Hayat Devam Ediyor 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:40 DİLARA KOÇAK İLE İYİ YAŞAM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE 12:50 DERYA'NIN DÜNYASI 15:00 DUDAKTAN KALBE 16:45 İKİNCİ BAHAR 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:45 YABANCI SİNEMA 21:50 YABANCI SİNEMA KARANLIKLAR ÜLKESİ: UYANIŞ 00:50 THE UNIT (EKİP) TEKRAR 01:50 YABANCI SİNEMA TEKRAR 03:20 YABANCI SİNEMA TEKRAR 04:50 DÜNYAYI GEZİYORUM TEKRAR 06:00 HAFTANIN ANNESİ 06:00 Benim Hala Umudum Var 06:45 Aşkın Bedeli 07:30 Bugün 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 11:45 Hayat Sevince Güzel 13:15 Aşkın Bedeli 14:45 Benim Kuaförüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 19:15 Deniz Yıldızı 20:00 Serçe Sarayı 00:30 Yabancı Dizi 06:15 Oynat Bakalım 07:15 Disney Çocuk Kuşağı 08:15 Magazin 8 08:45 Aramızda Kalmasın 12:00 Para Bende 13:30 Oynat Bakalım 15:15 Ver Fırına (Yeni Bölüm) 17:00 Çok Güzel Hareketler 18:30 Ütopya (Yeni Bölüm) 20:00 Kaçak Gelinler 23:15 Ütopya 00:30 Ver Fırına 01:45 Aramızda Kalmasın 04:00 Arda nın Mutfağı 05:00 Para Bende 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Aşk-ı Memnu 12:30 Gün Arası 13:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 15:45 Evim Şahane 17:15 Arka Sokaklar 18:40 Baba Haber Bülteni 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Kurtlar Vadisi Pusu 23: Acil Yaşam mücadelesi, sürpriz olaylar ve aşkın içiçe geçtiği Serçe Sarayı, STAR TV ekranlarında izleyici ile buluştu. 30'lu yaşlarının başında olan Serçe, İstanbul'da, iki oğlu ve kız kardeşiyle birlikte sakin bir hayat yaşamaktadır. Eşi Ramazan'ı trafik kazasında kaybettikten sonra çıkan taliplerin hiçbirini kabul etmeyip kendisini çocuklarına ve kız kardeşine adamıştır. Ancak bir gün hiç beklenmedik bir şey... 20:00 SERÇE SARAYI 21:50 KARANLIKLAR ÜLKESİ: UYANIŞ Orjinal İsmi:Underworld: Awakening Yönetmen:Mans Marlind Oyuncular:Kate Beckinsale, Michael Ealy, India Eisley Yapım Yılı:2012 Tür:Aksiyon/Fantastik Hapisten kurtulmayı başaran Selene, kendisini vampirlerin ve lycanların varlığını keşfeden insanların yaşadığı yeni bir dünyada bulur ve iki ölümsüz türün arasındaki savaş kaldığı yerden alevlenerek büyür... 20:00 KURTLAR VADİSİ KGT'nin ŞEDİD ile girdiği amansız mücadelenin bedeli ağır oluyor. Dizide bu hafta Siyah Sancak ve KGT ekibi ağır kayıplar veriyor. ŞEDİD örgütünün hüküm sürdüğü topraklarda yaptığı operasyonda kötü sürprizlerle karşılaşan Akif ve adamları ağır kayıplar veriyor. ŞEDİD terör örgütünün eline düşen Akif ve adamlarını zulüm dolu günler beklemektedir. Dizinin yeni bölümünde çok kan dükülüyor. Siyah Sancak'ın verdiği ağır kayıplardan sonra Pusat Çakır'da sağ kolu Miran'ın vurulmasıyla en yakın arkadaşını kaybediyor. Tilki, uzun namlulu silahla Pusat Çakır'ın en yakın adamını öldürüyor.

3 bölge haberleri 9 Nisan 2015 Perşembe 3 Taksilerde güvenlik kameralı dönem 4'ÜNCÜ KORKLIĞI 1960-SİH-ÇEL-432 ALBÜM NOLU SU İSALE HATTININ BAKIM ONARIMI 4. KOR. K.LIĞI MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI GENEL KURMAY BAŞKANLIĞI BAĞLILARI VE MÜSTEŞARLIK 4'ÜNCÜ KORKLIĞI 1923-MAH-KAR-013 ALBÜM NOLU MAHKEME BİNASI (EK BİNA) KALORİ- FER KAZANI YENİLENMESİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : SAMSUN YOLU ORGENERAL EŞREF AKINCI KIŞLASI MAMAK/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : 4korihkombsk@kkk.tsk.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 42 KALEM 4'ÜNCÜ KOR.K.LIĞI 1923-MAH-KAR-013 ALBÜM NO.LU MAHKEME BİNASI (EK BİNA) KALORİFER KAZANI YENİLENMESİ İŞİ Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Gen. Eşref AKINCI Kışlası Mamak/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (ALTMIŞ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : 4'üncü Kolordu İhale Komisyon Başkanlığı Mamak/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliği nde yer alan C/II Grubu İşler Benzer İş olarak kabul edilecektir. İhale konusu iş veya işe denk sayılacak mühendislik bölümleri; Makine Mühendisi olduklarını belirleyen diplomalarının aslını veya noter tasdikli suretini vereceklerdir.bu kişiler ihaleyi yapacak idareye mezuniyet belgeleri ile birlikte icra ettiklerini tesvik eden ilgili meslek odası kayıt belgesini ve/veya bu konuda mesleklerini icra ettiklerini tesvik eden meslek belgesini vereceklerdir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İş Deneyim Belgesi yerine diplomalarını sunmak suretiyle ihaleye girecek olanlar için ; Makine Mühendisliği bölümü ihale konusu iş veya benzer işlere denk sayılacaktır. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı 4'üncü Kolordu İhale Komisyon Başkanlığı Mamak/ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar 4'üncü Kolordu İhale Komisyon Başkanlığı Mamak/ANKA- RA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın ( Resmi İlanlar İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) tarafından gerçekleştirilen "Güvenli Taksi" projesi kapsamında, kentteki taksilere güvenlik kamerası ve panik butonu takılmasına başlandı. İSTANBUL - İstanbul Taksiciler Esnaf Odası (İTEO) tarafından gerçekleştirilen "Güvenli Taksi" projesi kapsamında, kentteki taksilere güvenlik kamerası ve panik butonu takılmasına başlandı. Projenin başlaması dolayısıyla Şişli Kent Kültür Merkezi'nde düzenlenen etkinlikte konuşan İTEO Başkanı Yahya Uğur, sistemin iki kameradan oluştuğunu belirterek, bir kameranın taksinin içini, diğerinin ise dışını görüntülediğini söyledi. Takılacak panik butonuna basıldığında da görüntünün anında alarm merkezinden izlenebildiğini dile getiren Uğur, "Kendisinin görüntülendiğini bilen taksicimiz de müşterimiz de daha derli toplu olacaktır. Konuşmalarına dikkat edecek. Şoföre yönelik bir tehdit kafasından geçiriyorsa, aklına bile getirmeyecek. Şu anda sistemi taksilerimize takmaya başladık. Önümüzdeki aylarda bin taksiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu sistemin meslektaşlarıma çok faydalı olacağını düşünüyorum" diye konuştu. Yahya Uğur, taksicilerin zaman zaman iftiraya uğrayabildiğini söyleyerek, "Taksicinin hiç gitmediği yerlerden şikayet geliyor bize. Bazıları da gerçek olabiliyor. Bunları sistem sayesinde artık net olarak tespit edebileceğiz. Yanlış yapmayan iftiradan kurtulacak, yanlış yapan da derhal cezalandırılacak, en önemli şey bu" değerlendirmesinde bulundu. Uğur, sistem sayesinde taksicilerin işlerini daha huzurlu yapacağını vurgulayarak, bu durumun müşterilere hizmet kalitesi olarak yansıyacağını dile getirdi. Sistemin her yönüyle taksiciye ve müşterilerine kolaylıklar sağlayacağının altını çizen Uğur, "Örneğin taksilerdeki kayıp eşya sorununa son vereceğiz. Müşteri unuttuğu eşyasına, aracın plakasını almamış olsa da kolaylıkla ulaşabilecek. Taksicinin gün içinde hangi güzergahı kullandığı ve nerelere gittiğini, sistem tümüyle rapor haline getirecek. Sistemle birçok şikayetin azalacağını, hatta sıfırlanıp ortadan kalkacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Sistemle sigorta şirketlerinin taksicilerden aldıkları yüksek ücretlerin düşmesini beklediğini bildiren Uğur, Rusya'da kamera sistemi uygulandıktan sonra kazalarda büyük oranda düşüş yaşandığını kaydetti. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Metin Alper de taksiciliğin riskli meslek gruplarının başında geldiğini belirterek, taksicilerin yaşadığı zorlukların bilincinde olduklarını söyledi. Alper, ikametleri olan taksilerin kapılarını ayrım yapmadan herkese açan taksicilerin büyük bir risk altında olduğuna dikkati çekti. Taksilerdeki güvenlik sisteminin çok faydalı olacağını vurgulayan Alper, şöyle devam etti: "Aslında çok geç kalınmış bir sistem. Taksicilerin öldürülmesini ya da gasbedilmesini bırakın, burnunun bile kanamasını istemeyiz. Taksicilere aynı zamanda ceza konusunda da faydalı olacak. Örneğin bazı taksiciler bize ulaşıyor. Aldığı cezadan dolayı mağdur edilmiş ama bu kamera sayesinde hata yapıp yapmadığını da kanıtlayabilir. Biz de emniyet olarak her zaman taksicinin yanındayız." Fehmi KORU fkoru@gmail.com fkoru@htgazete.com.tr Listelere bakınca: Türkiye için yeni dönem ASLINDA yeni dönemi Hamdi Topçu nun 10 yıldan daha uzun bir süre yürüttüğü Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanlığı ndan istifasıyla başlatabiliriz. Bir havayolu şirketi için başarı kabul edilen hangi ölçü varsa, THY, Topçu nun yönetimde bulunduğu yıllar boyunca, onların hepsinde ilk sıralara tırmandı. THY, Türkiye yi dünyanın her tarafından başka taraflarına seyahat eden insanlar için bir ulaşım merkezi (hub) haline getirdi; o sayede de kendi hat ve yolcu sayısını hayal edilemeyecek noktalara taşıdı; hizmetin kalitesini de artırarak... Bunu büyük çapta Hamdi Topçu nun liderliğine borçlu THY... Partilerde aday listelerine son rötuşlarının yapıldığı bir güne rastladığı için Hamdi Topçu nun istifası, başarısını siyasete taşıma niyetiyle irtibatlı sanıldı. Öyle değilmiş. Bıraktığı boşluk herhalde doldurulur, ama yine de THY nin Hamdi Topçu lu dönemi takdiri hak ediyor. Bir THY yolcusu olarak, kendi hesabıma, milli havayolumuzla göğsümüzü kabartarak seyahat edebilmeyi sağladığı için Hamdi Topçu ya tebriklerimi sunarım. *** Yüksek Seçim Kurulu na teslim edilen listelere şöylesine bir göz atınca bile, önümüzdeki dönemin siyaset açısından farklı geçeceğinin işaretleri alınabiliyor. Her parti, diğerlerinden geriye kalmama heyecanıyla, milletvekili adaylarının yaşını aşağıya çekmiş, kadınların da siyasette önünü açmış görünüyor. Elbette, her partide isimleri ezbere bilinen isimlerin bazısı hâlâ listelerdeki yerlerini koruyor; ama öyle olanların sayısı her zamankinden bayağı az. AK Parti nin daha kuruluşunda kurala bağladığı her konumu üç dönemle sınırlama ilkesi, o kadar keskin olmasa bile, diğer partiler tarafından da göz önünde tutulmuş gibi... Adaylarının büyük bölümünü önseçim sistemiyle belirleyen CHP de, yerlerini hiç terk etmeyecek gözüyle bakılan isimler, genel merkezin kontenjanları yeni yüzler için kullanması yüzünden listelere giremedi. MHP genel hatlarıyla eskileri yerinde tutsa da, yeni yüzleri de listelerine aldı. HDP ise Selahattin Demirtaş ve Pervin Buldan dışında, iki dönem milletvekilliği yapmışları liste dışı tuttu. AK Parti de en fazla merak edilen, liderin Cumhurbaşkanlığı na çıkması ve Ahmet Davutoğlu nun Başbakanlığı üstlenmesi sonrasında dengelerin ne olacağıydı. Görünen şu: Dengeler korunmuş durumda. Kimin tercihleri daha önemli olacak? sorusuna tek bir isim vermek zor. Temayül yoklaması, teşkilatın nabzını tutmaya yarayan anketler, genel merkezde oluşturulan komisyonların yürüttüğü yüz yüze mülakatlar ile çerçevesi oluşturulan kalabalık listelere, parti karargâhında silgiyi elinde tutan dar bir grup tarafından müdahale edildi. Bazı illerde son elemeyi Başbakan Ahmet Davutoğlu nun yaptığı anlaşılıyor. Genel merkez kaynakları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ın liste verdiği ya da listelere müdahale ettiği yolundaki yakıştırmaları kabul etmiyor; ancak listelere bakınca Cumhurbaşkanı Erdoğan ın hassasiyetlerine dikkat edildiği anlaşılıyor. 7 Haziran seçiminden hangi parti önde çıkarsa çıksın, yeni Meclis te kadınların sayısı artmış, ortalama yaş da bayağı düşmüş olacak... Nüfusunun 2/3 ü 30 yaşın altındaki gençlerden oluşan, kadınların sosyal hayatta daha görünür olduğu bir ülkeye yakışan bir Meclis... Seçimlere gidilen ortamlar, siyasetin doğası gereği umutların arttığı, ülkenin dört bir köşesinin bayram havasına girdiği ortamlardır. Umarım bu seçim de, eski seçimlerde olduğu gibi, umutlu ve sevinçli geçer. 8 Nisan 2015/ HABER TÜRK Eski ÖSYM Başkanı Demir'in yurt dışına çıkışı yasaklandı ANKARA - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010'daki KPSS'de usulsüzlük iddialarına ilişkin soruşturmasının şüphelilerinden eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'in yurt dışına çıkışı yasaklandı, karakola imza vermesi kararlaştırıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın, "şüpheli" sıfatıyla ifadesini aldıktan sonra, hakkında adli kontrol uygulanmasını talep ettiği Demir'in, nöbetçi Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliğindeki sorgusu tamamlandı. Nöbetçi hakimlik, adli kontrol kapsamında Demir'in yurt dışına çıkışını yasakladı, ayrıca haftada 2 gün karakola imza vermesi şartı getirdi. Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamada bulunan eski ÖSYM Başkanı Ali Demir, "Görevi devrettiğimiz 29 Mart 2015'e kadar ÖSYM yönetimi olarak birinci önceliğimiz sınav güvenliği olmuştur" dedi. Göreve başladıkları ilk günden son güne kadar sınav adaleti için çalıştıklarını ifade eden Demir, şunları kaydetti: "Bunun için gayret ettik ve yaptığımız sayısız uygulamalarla, her adaya farklı soru kitapçığı, soru havuzlarının oluşturulması, salonlara kamera uygulanması, tüm araçların ve salonların takip edilmesi de dahil olmak üzere bütün çalışmaları sınav adaletinin tesis etmek için yaptık. Bütün bunları yaptıktan sonra bizden önce vaka olmuş. Bizim hiçbir dahilimiz olmayan bir konuyla suçlanmak bize ağır gelmiştir. Tüm kamuoyuna bildiriyorum, bütün çalışmamız sınav adaletini, sınav güvenliğini sağlamak içindir. Böyle bir ifadeye çağrılmayı dahi hak etmediğimizi düşünüyorum."

4 49 Nisan 2015 Perşembe Keçiören Belediyesi ve DUNYAK, Sağlıklı ve Yaş Dostu Kent Protokolü imzaladı. HABER FOTOĞRAF KENAN ERGEN Dünya Sağlık Günü etkinlikleri kapsamında Dünya Yaşlanma Konseyi Derneği (DUNYAK) ile Keçiören Belediyesi arasında protokol imzalandı. İmza töreni kapsamında Estergon Kalesi Ören Köşk te bir akşam yemeği verildi. Törene Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Belediye Başkan Yardımcısı Ferhat Erdoğan, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Türk Parlamenterler Birliği Başkanı Nevzat Pakdil, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri ile Sivil Toplum Örgütlerinin yöneticileri de katıldı. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, 40 a yakın esnaf ile bir araya geldi. Pursaklar Çınar Et Lokantası nda Pursaklar Sanayici ve İşadamları Derneği (PUSİAD) ile Vaha Demir Çelik in düzenlediği 5. Esnaf Toplantısı na Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, AK Parti Pursaklar İlçe Başkanı Mehmet Kabasakaloğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Ercan Doğan, PUSİAD Başkanı Evser Aydemir in de aralarında bulunduğu 40 a yakın esnaf katıldı. Belediye çalışmalarından ilçedeki asayişe kadar birçok konunun konuşulduğu toplantıda Başkan Çetin, ilçede yapılan çalışmaları anlattı, esnafın taleplerini dinledi. İlçe esnafı ile düzenli olarak bilgilendirme toplantıları yapan Çetin, Pursaklar da yaptığımız hizmetleri istişare ile yürütüyoruz. Esnaf kardeşlerimizle bir araya gelip ilçemizi daha ileri taşımak için fikir alışverişi yapıyoruz. Pursaklar ı geleceğe hep birlikte taşıyacağız dedi. Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Pursaklar daki değişim sürecini ve yapılacak olan projeleri anlatarak esnaf buluşmalarına devam edeceklerini kaydetti. İNSAN MERKEZLİ HİZMET Törende konuşan Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Yaş denilince aklımıza hayat geliyor. Hayatın başlangıcından hayatın sonuna kadar devam eden her süreci içine alacak şekilde yaşanılabilir bir şehri oluşturmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla hangi yaşta olursa olsun insan bizim için önemli ve insan merkezli bir hizmeti yerine getirmeye çalışıyoruz. Yaşlı kelimesini kullanmamaya gayret gösteriyoruz. Emeklilerimiz için Güngörmüşler Konağı açtık. dedi. Başkan Ak, Dünya Yaşlanma Konseyi nin yaptığı bu teklifi kabul ettik. Böyle bir protokolün yararlı olacağına inanıyorum. İnşallah bundan sonraki süreçte bizim de ders alacağımız, başkalarının da bizden ders alacağı projelere imza atmış oluruz diye konuştu. YAŞ DOSTU ŞEHİR Törende konuşan DUNYAK Başkanı Dr. Kemal Aydın, STK temsilcileri küresel sağlık elçileri olarak Keçiören deki güzel projeleri Türkiye nin yedi bölgesine aktaracak. Yaş Dostu Şehir Dünya Sağlık Örgütü nün bir kavramı. Sağlıklı ve Yaş Dostu Şehir ise bizim ilk defa gündeme getirdiğimiz bir kavram. Bir şehir hem sağlıklı hem de her yaş grubu için yaşanabilir olmalı. Bunun temellerini de bu akşam örnek bir şehir olarak Keçiören de atıyoruz dedi. Daha sonra, Başkan Ak ve Dr. Aydın protokolü imzaladı. Belediye personeline yeni kıyafetler Pursaklar Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü işçileri yeni kıyafetlerini giyerek çalışmalarına başladı. ları işçilerle yaptığı sohbette şu mesajları Pursaklar Belediyesi Fen İşler verdi: Park ve yeşil alan çalışması en çok Şantiyesinde toplanan işçiler, müdürlük önem verdiğimiz hizmetlerimizden biridir. tarafından dağıtılan yeni kıyafetlerini ve İlçemizde kişi başına düşen yeşil alan ayakkabılarını teslim aldı. Personele kıyafetlerini oranını 8,2 metrekareye çıkarttık. Bunu teslim eden Pursaklar Belediye sizlerle birlikte yaptık. İnşallah ilçemize daha Başkanı Selçuk Çetin, işçilerin taleplerini de güzel hizmetleri hep birlikte yapacağız. dinledi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü personeli Hemşerilerimiz bu parklarımızdan, oyun ile bir süre sohbet eden Başkan alanlarından, yürüyüş yollarından, spor alet- Çetin, Parklarımızı ve ağaçlarımızı en iyi lerinden daha çok faydalansın istiyoruz. şekilde korumamız gerekir diyerek işçilere Bunun için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. talimat verdi. Sizler bugüne kadar büyük bir Temiz ve yeşil bir Pursaklar için gece özveri ile çalıştınız. Teşekkür ediyorum. Yeni gündüz hizmet ettiklerini belirten Çetin şun- kıyafetleriniz hayırlı olsun dedi. Başkan Çetin, esnaf toplantısında Medya Takip Merkezi, tarafından yapılan analizlere göre Mart ayındaki siyaset gündeminde ağırlıklı olarak seçimi konuştuk. Siyasal partilerin adaylık başvuruları ve adayları belirleme çalışmaları sürerken, hem ulusal hem de yerel basında genel seçim ve adaylık süreçlerine ilişkin tartışmalar ilk sıralarda yer aldı. CHP tarafından yapılan önseçim ile ilgili haberler üçüncü sıraya yerleşirken, Abdullah Öcalan'ın Nevruz açıklaması, çözüm süreci, Arınç-Gökçek tartışması gibi konular, yoğun gündem oluşturan başlıklar oldular. TV Haberlerinde en çok habere konu olan CHP, yazılı basın ve online medyadaki haber sayısında geride kalınca, üç mecranın toplamında 284 bin 378 adet habere konu olan AK Parti, ilk sırada yer aldı. 164 bin 921 haberle CHP ikinci, 90 bin 676 haberle MHP üçüncü sırada yer tuttu. 77 bin 418 habere konu edilen HDP dördüncü, 9 bin 567 habere konu edilen SP ise beşinci sırada yer aldılar. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 169 bin 130 haber ile en çok habere konu olan isim oldu. Listenin ikinci sırasında 85 bin 59 habere konu edilen Başbakan Ahmet Dünya Yaşlanma Konseyi Derneği (DUNYAK) ile Keçiören Belediyesi arasında Sağlıklı ve Yaş Dostu Kent Protokolü imzalandı. Keçiören sağlıklı ve yaş dostu kent olacak Martta siyasetin gündemi seçim ve önseçim oldu Davutoğlu yer alırken, üçüncü sırada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 42 bin 515 haberle yer aldı. Melih Gökçek ile girdiği tartışma nedeniyle gündeme gelen hükümet sözcüsü Bülent Arınç 33 bin 381, HDP lideri Selahattin Demirtaş da 16 bin 176 habere konu oldular. GENEL SEÇİM MTM Medya Takip Merkezi tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre gündemin ilk sırasında Genel seçim var. Seçim tartışmalarının kapsamlı şekilde yer aldığı medyada gündemin ikinci maddesi ise milletvekili adaylığı oldu. Aday adaylığını açıklayanlar, adaylığı kesinleşenler ve CHP'deki ön seçim, Mart ayı gündeminin ana başlıkları oldu. CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ikinci sıraya düştüğü, eski Genel Sekreter Önder Sav, Adnan Keskin, Hakkı Süha Okay, Mustafa Sarıgül gibi isimlerin kendilerine arka sıralarda yer bulduğu ön seçim, Mart ayı siyaset gündeminin en hararetli konularının başında geldi. 17 bin 158 habere konu edilen genel seçimi, 8 bin 745 habere konu olan milletvekili adaylığı izledi. Medyada en çok habere konu olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başkanlık çıkışı 3 bin 414 habere konu yapılırken; Eşme Ruhu 2 bin 887; koalisyon ihtimalleri de 2 bin 869 haberde yer aldı. ANKARA Kur an kursu öğrencilerinden Başkan Çetin e ziyaret Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Pursaklar Müftülüğü Hidayet Okul Öncesi Kur an Kursu öğrencilerini ağırladı. Pursaklar Müftülüğü ne bağlı olan Hidayet Okul Öncesi Kur an Kursu Hocası Nazım Gür ve beraberindeki çocuklar, Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin i makamında ziyaret etti. Ziyarete ellerinde güllerle gelen minikler, Başkan Çetin in elini öpüp gül hediye etti. Çocuklarla yakından ilgilenen Çetin, Hem belediyemizin Nezaket Okulları hem de müftülüğümüzün okul öncesi kurslarda verdikleri eğitimler çocuklarımızı toplum içinde fark edilir hale getirdi. Burada alınan eğitimlerle bu güzel yavrularımız saygıyı, sevgiyi, iyiliği, yardımlaşmayı, ziyaret adabını, temizliği öğreniyor. Bugünkü ziyaretlerinde bunun en güzel örneğini gösterdiler dedi. Ziyarette çocuklara ikramlarda bulunan Başkan Çetin, miniklerle sohbet edip, eğitimler hakkında Nazım Gür den bilgi de aldı. Nezaket Okulu öğrencilerine uygulamalı trafik dersi Pursaklar Belediyesi Nezaket Okulu öğrencileri günlük yaşamda en çok dikkat etmemiz gerekenlerden biri olan trafik kurallarını uygulamalı olarak öğrendi. Pursaklar Belediyesi Nezaket Hanımevi ndeki sınıflarda eğitim gören çocuklar, kolları sıvayıp önce trafik işaretlerini yaptı, ardından okul bahçesine çıkıp uygulama koyuldu. Adab-ı muaşeret eğitimi alan çocuklar el becerileriyle de dikkat çekti. Öğretmenlerinin yardımıyla trafik lambalarını ve otomobilleri tasarlayan minikler, okul bahçesinde uygulama yaparak trafik kurallarını öğrendi. Kartonlarla yaptıkları otomobillerin içine giren öğrenciler, trafik ışıklarına uyma, karşıdan karşıya geçme, kavşakta bekleme, yayaya yol verme gibi bir dizi kuralı uygulamalı olarak gerçekleştirdi. Öğrenciler gösterdikleri üstün performansla hem öğretmenlerinden hem de velilerinden geçer not aldı. Çocukları birer Nezaket Elçisi olarak geleceğe hazırlayan Nezaket Okulları, vermiş olduğu eğitimlerle ilçe halkının takdirini kazandı. Pursaklar da Kutlu Doğum coşkusu AK Parti Pursaklar İlçe Gençlik Kolları tarafından Hicret Camii önünde düzenlenen Kutlu Doğum programına Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin de katıldı. ŞENOL GÜNÜÇ- AK Parti Pursaklar İlçe Gençlik Kolları, Pursaklar Belediyesi nin katkılarıyla Kutlu Doğum Haftası kapsamında bir program düzenledi. Pursaklar Hicret Camii önünde düzenlenen programa Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, AK Parti Pursaklar İlçe Başkanı Mehmet Kabasakaloğlu, belediye meclis üyeleri, milletvekili aday adayları, belediye başkan yardımcıları ve çok sayıda kişi katıldı. Programa katılan herkese gül ve çikolata verildi. Pursaklar Merkez Camii İmam Hatibi Hasan Akdemir in okuduğu Kur an tilaveti ile başlayan program, protokol konuşmaları, Hz. Peygamber (s.a.v) in hayatı, naatlar ve ilahilerle devam etti. AK Parti Pursaklar Gençlik Kolları Başkanı Enver Şener yaptığı açış konuşmasında Kutlu Doğum, yüreklerimizin merhametle onarılmasına vesile olsun dedi. Açış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Pursaklar Belediye Başkanı Selçuk Çetin, Hz. Peygamber in örnek kişiliğine vurgu yaparak Hz. Muhammed (S. A.V) in yolundan giderek kaliteli bir Müslüman olma şerefine nail olmalıyız. Peygamberimizin hayat tarzı ne ise onu tatbik etmek, insanlığa hizmet etmek, bu değerlere sahip çıkmak gerekir. Dünyaya sesimizi bununla duyurmak zorundayız. Rabbim, hepimize vatana, millete, dine, devlete güzel hizmetler etmeyi nasip etsin. Bizleri Tebessüm Şehrimizin güzel insanlarıyla buluşturan kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Kutlu Doğum Haftanızı tebrik ediyorum dedi.

5 ANKARA 9 Nisan 2015 Perşembe5 Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, altı yıldır aralıksız sürdürdüğü halk günlerine önem gösteriyor. Paşaköy den Yenimahalle ye Keçiören de 6 yıldır kesintisiz sürüyor Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, altı yıldır aralıksız sürdürdüğü halk günlerine önem gösteriyor. Her Çarşamba makamının kapılarını Keçiörenlilere açan Başkan Ak, karar mekanizmasına vatandaşları da dahil ederek hizmet ürettiklerinin altını çiziyor. Bugüne kadar halk günleri aracılığıyla binlerce Keçiörenli ile yüz yüze görüşme imkanını bulan Mustafa Ak, sorunlara anında müdahale ederek çözüm için yetkili belediye birimlerini harekete geçiriyor. Keçiörenliler de halk günleri sayesinde hem Başkan Ak a taleplerini hem de görüş ve önerilerini iletme şansını yakalıyorlar. Katılımcı yerel yönetim ve sosyal belediyecilik anlayışını ilke edindiklerini belirten Başkan Mustafa Ak, Keçiörenlilerin Halk Günü uygulamasından son derece memnun olduklarını söyledi. Şeffaf belediyecilik anlayışı gereği belediyenin kapılarını vatandaşlara her zaman açık tuttuklarını vurgulayan Başkan Ak, Halkımızla beraber olmanın, onların sorunlarına çözüm üretmenin ve Keçiören i birlikte yönetmenin mutluluğunu yaşıyoruz dedi. Karar mekanizmasına vatandaşları da dahil ederek onlar için hizmet ürettiklerini vurgulayan Mustafa Ak, Elimizden geldiğince tüm vatandaşlarımızın sorunlarına yardımcı oluyoruz. Keçiörenlilerden gelen taleplere göre bir yandan sorunlara çözüm üretirken, diğer taraftan vatandaşlarımızın bizimle paylaşmak istedikleri proje ve çalışmaları da değerlendirme imkanı buluyoruz. Çünkü vatandaşımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Her zaman bu anlayışla hizmet ettik, etmeye de devam edeceğiz mesajını verdi. Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Kıbrıs Paşaköy Belediye Başkanı Habil Tülücü'yü konuk etti. Yenimahalle ye yapılan yatırımların konuşulduğu ziyarette konuk Belediye Başkanı Tülücü, Yenimahalle Belediyesi ile Kardeş Belediye olmaktan mutluluk duyacaklarını ifade etti. Konuklarına Yenimahalle hakkında bilgiler veren Yaşar, Geçtiğimiz hizmet döneminde altyapı ve üstyapı alanında hizmetleri tamamlayarak gözümüzü büyük projelere diktik. Kadın, erkek, genç, yaşlı herkesi kucaklayacak, hedeflediğimiz bütün projeleri birer birer hayata geçirdik. Bu dönemde de önümüzde devasa projeler var dedi. Paşaköy hakkında da mevkidaşından bilgiler alan Yaşar, Kardeş Belediye tekliflerine de açık olduklarını ifade etti. Sohbet havasında geçen ziyarette Kıbrıs ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve 7 Haziran da gerçekleşecek genel seçimler de konuşuldu. Ziyarettin sonunda Yaşar, günün anısına konuk Başkana YENİMEK kursiyerlerince yapılan seramik tabak armağan ederken, Tülücü de Yaşar a bir tablo hediye etti. Engel'siz spora tam destek Yenimahalle de kahkaha tufanı Alevli Günler adlı tiyatro oyunu, Ankara Komedi Festivali kapsamında Yenimahalle Belediyesi Nazım Hikmet Kongre ve Sanat Merkezi nde Yenimahalleli tiyatroseverlerle buluştu. Salonun hınca hınç dolduğu oyunda, kahkahalar havada uçuştu. Yenimahalle Belediyesi nin katkılarıyla Ankara Kültür ve Sanat Etkinlikleri tarafından düzenlenen 1. Ankara Uluslararası Komedi Festivali nin 2 inci gününde, çocukluğundan beri ayrılmamış üç arkadaşın hikayesinin traji komik bir dille anlatıldığı Alevli Günler, Nazım da muhteşem bir komedi gecesine imza attı. Irmak Bahçeci nin yazıp Yıldıray Şahinler in yönettiği oyunda, Cem Davran, Bahtiyar Engin, Yıldıray Şahinler, Selin Yeninci ve Erkan Can rol aldı. Yılın komedisi olmaya aday oyunda, biri mahallenin kasabı, biri muhasebeci, biri de Türk kültürü profesörü olmuş üç kafadar salonu çok eğlendirdi. Başkentli tiyatroseverlere unutulmaz bir gece yaşatan oyunda, kanser olduğunu ve yakın zamanda öleceğini öğrenen bir adamın, öldükten sonra inancı gereği yakılmak istemesi ve bunun sonucunda devlet kurumlarıyla çatışmaya girmesi komik bir dille seyirciye aktarıldı. 12 Nisan a kadar Yenimahallelileri eğlendirmeye devam edecek olan Komedi Festivali nde tiyatro oyunlarının yanı sıra birbirinden usta isimlerin tek kişilik oyunları da sanatseverler için sahnelenecek. Elmadağ Belediyesi tarafından açılan ve Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı olarak görev yapan step-aerobik egzersiz kursu, ilk aşamada fiziksel direncin uygunluğunun sağlanması amacıyla haftada üç gün ve günde bir saat olarak düzenlendi. Halkın yoğun talebi doğrultusunda ve kas sistemlerinin günlük spora uygunluğunun oluşmasıyla birlikte, haftada 5 gün (hafta içi her gün) e çıkarıldığı ve plates kursunun da ilave edildiği bildirildi. Ayrıca Salı günleri saatleri arasında Hasanoğlan da Ankara Büyükşehir Elmadağlı hanımlar sporda Elmadağ Belediyesi Kültür Merkezi'nde ev hanımlarına yönelik step-aerobik kurslarıa ilgi her geçen gün artıyor. Belediyesi hanımlar lokalinde verilen plates kursu ile birlikte toplamda 40 kursiyere hizmet vermekte olduğu bildirildi. Spor eğitmeni açıklamasında; Step-Aerobikplates kurslarında amaç sadece kalori yakmak değildir. Kalbi -Akciğeri güçlendirmek, stresi gidermek, uzun süreli çalışmalarda kas kitlesini arttırmak, vücut yağı oranını dengelemek, harcanan enerji düzeyini de arttırmak gibi bir çok faydasının da olduğunu belirtti. Sporun insan sağlığındaki önemine dikkat çeken Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin; "Halkımızın günlük yaşantısının yoğunluğundan, bir nebze de olsa uzaklaştırabilmek ve günlük yaşam stresine karşı fiziksel ve ruhsal hazırlıklarının sağlamasına destek olabilmek için bu kursu açtık. Uzun yıllardan bu yana tüm dünyada kullanılan bu sporlar, insanların hayatlarını kolaylaştırmasını sağlıyor. Duruş bozukluklarından, ağrılara, unutulmuş kaslara kadar tüm vücudun çalışmasını sağlıyor. Ev hanımlarımızı önemsiyor, sağlıklı yaşamaları için elimizden gelen aktiviteleri onlar için sunuyoruz dedi. Yenimahalle Belediyesi, Batıkent e dev bir tesis kazandırdı. İnönü Mahallesi nde yapımı tamamlanan Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Tesisi, törenle hizmete açıldı. Tesisin açılışına Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Başkan Vekili Mehmet Kartal, Başkan Yardımcıları Erhan Aras, Yaşar Neslihanoğlu, Başar Bal, Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Erol Sayyıdan, Türkiye Körler Vakfı ndan temsilciler, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve görme engelli sporcular katıldı. Yenimahalle Belediyesi nin engellilere yönelik hizmetlerinden söz eden Yenimahalle Belediye Başkanı Yaşar, Belediye olarak hayatın her kesimine el uzatıyoruz. Sen-ben kavgası çıkaranlara, insanları ayrıştıranlara karşı, bu milleti birleştirmek, bütünleştirmek için mücadele ediyoruz. Herkese hizmet eden bir yerel yönetim örneği sergiliyoruz dedi. Türkiye de ilk defa Ampute Stadı nı yaparak engellilerin hizmetine sunduklarını hatırlatan Yaşar, Şimdi de görme engelli sporculara bu tesisi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yine bu dönemde bu bölgeye bütün engelli gruplarının yararlanacağı, sosyal, kültürel faaliyette ve üretimde bulunacakları Umut Evi ni inşa edeceğiz. Bütün bu hizmetler, sosyal bir belediyenin borcudur ifadelerini kullandı. Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin, engellilerin tesis konusunda yaşadığı sıkıntılara Yenimahalle Belediyesi nin çözüm bulduğunu kaydederek Yenimahalle Belediyesi nin ampute alanında yaptıklarını zaten biliyoruz. Şimdi de görme engelli sporculara büyük katkı sağlayacak çok önemli bir tesisi açıyoruz. Yenimahalle Belediyesi nin engelliler adına başlattığı bu tesis umarım diğer belediyelere de örnek olur dedi. Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Başkanı Erol Sayyıdan ise Yenimahalle Belediyesi ne kendilerine verdiği desteklerden dolayı teşekkürlerini sundu. Yenimahalle Belediyesi nin engelliler için çok ciddi hizmetlerinin olduğunun altını çizen Sayyıdan, bu hizmetlerin Türkiye ye örnek olacak nitelikte olduğunu sözlerine ekledi.

6 6 ANKARA 9 Nisan 2015 Perşembe Cebeci ye Çankaya Belediyesi, dördüncü Çankaya Evi ni açmak için Cebeci de çalışmalara başladı. Çayyolu, Ümitköy ve Türkkonut tan sonra Cebeci nin en merkezi noktası olan Kutlugün Sokak ta çalışmalarına başlanan yeni Çankaya Evi çok amaçlı hizmet merkezi olarak faaliyet gösterecek. Tamamlandıktan sonra Cebeci ve civarında yaşayan vatandaşların belediyeyle ilgili birçok işi Çankaya Evi nde yapılabilecek. Evlilik işlemlerinden emlak vergisi yatırmaya kadar birçok hizmetin semtten çıkmadan yapılmasına olanak sağlayacak yeni merkezde, vatandaşların belediye hizmetleri için istekte bulunabilecekleri yetkili birimler de hazır bulunacak. Çankaya Belediyesi Toplumsal Dayanışma Türkiye Halk Oyunları Federasyonu nun düzenlediği Bölgesel Karşılama Yarışması na katılan Çankaya Belediyesi Hoy- Tur Halk Dansları Topluluğu, 11 ekibi geride bırakarak bölge şampiyonluğunu elde etti. Kırklareli nde düzenlenen yarışma öncesi Ankara elemelerini başarıyla geçen Hoy-Tur dansçıları, Trakya yöresine ait bölgesel karşılama yarışmasında birinciliği Üsküp yöresi oyunlarıyla kazandı. Altındağ Belediyesi, Altındağlı gençlere, gazetecilik mesleğini yakından tanıttı. Gazete Altındağ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Gözde Aloğlu Baytürk, Altındağlı çocuklarla buluştu. Çocuklar tarafından ilgiyle dinlenen Baytürk, mesleğinin inceliklerini ve mesleğe başlama hikayesini öğrencilerle paylaştı. Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür Merkezi nde Altındağlı öğrencilerle bir araya gelen Baytürk, öğrencilere gazetecilik mesleğinden, gazeteci olmak için neler yapılması gerektiğinden ve mesleğin zor yönlerinden bahsetti. Gazetecilerin günümüzdeki çalışma koşullarından da bahseden Baytürk Günümüzde gazete ve televizyonlarda çalışmak hiç bitmek bilmeyen bir maraton gibi Türkiye, gündemin çok hızlı değiştiği ve çok yoğun olduğu bir ülke Hem sürekli gündemi takip etmek, hem etkili ve doğru haber yapabilmek, hem sürekli koşu halinde olmak ve bütün bunları yaparken insan olmayı da başarabilmek büyük güç ve sabır gerektiriyor. dedi. Gazeteci olmak için neler yapmak gerekir, ne gibi özelliklere sahip olmak gerekir? gibi sorulara da yanıt veren Baytürk, öğrencilerin merak ettiği tüm sorulara da yanıt verdi. Baytürk Bugün burada gazetecilik mesleğini tanıdıktan sonra içinizden gazeteci olan çıkabilir, çıkmaya da bilir Ama hayatta mutlaka bir hedefiniz ve hayalleriniz olsun. dedi. Merkezi (TODAM) bünyesinde bulunan tüm kurslar diğer Çankaya Evlerinde olduğu gibi Cebeci de de olacak. Nakış, tel kırma, mefruşat, resim, ahşap boyama, çini, ebru, takı, temel bilgisayar, işletmenlik, İngilizce, Fransızca, İspanyolca, satranç, ud, Türk Sanat Müziği, Türk Halk Müziği, rölyef, bağlama ve gitar gibi değişik birçok branşta düzenlenecek kurslardan tüm bölge halkı yararlanabilecek. Cebeci Çankaya Evi, diğer hizmetlerin yanı sıra üç önemli hizmet birimini de içinde barındıracak. Binanın giriş katında bölgede yaşayan yaşlıların sosyalleşme ve güzel vakit geçirmelerine olanak sağlayacak olan yeni bir Bahar Evi ile gençler için yeni bir Gençlik Merkezi kurulacak. HOY-TUR, Bölge Şampiyonu oldu Altındağ da gazetecilik semineri Büyükler kategorisinde 32 dansçıyla katıldıkları yarışmada büyük bir başarıya imza atan Hoy-Tur Halk Dansları Topluluğu Türkiye ve Dünya çapında kazandıkları kupalara bir yenisini eklemenin mutluluğunu yaşadılar. İstanbul da düzenlenecek olan Türkiye finallerine katılmaya hak kazanan Hoy-Tur Halk Dans Topluluğu yeni başarılar kazanmak için Sanat Yönetmeni Kadri Ergen ve Genel Direktör Ersan Emre yönetiminde çalışmalarına aralıksız devam ediyorlar. Birlik Vakfı tarafından düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, akademisyen ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu geniş bir kalabalığa Altındağ ı anlattı. Yerel yönetimlerde değişim modeli ve Altındağ örneği başlıklı sunumuyla yerel yöneticilik deneyimlerini paylaşan Başkan Tiryaki, katılımcıların büyük beğenisini topladı. Konferansta Altındağ ın 2004 yılından beri geçirdiği değişim hakkında bir sunum gerçekleştiren Başkan Tiryaki, Altındağ da Binada ayrıca küçük çocuğu olan anneler için önemli bir birim de olacak. Cebeci Çankaya Evi, gün içinde fatura yatırmak, pazara çıkmak, kuaföre gitmek gibi bir kaç saatlik işlerini yapabilmek ya da kendilerine biraz zaman ayırabilmek için çocuklarını bırakabilecekleri güvenli bir mekân arayan annelerin imdadına Soluklanma Merkezi yetişecek. Çocuklarını birkaç saatliğine Çankaya Belediyesi nin uzman çocuk eğitmenlerinin hizmet verdiği bakım evine teslim eden anneler gönül rahatlığıyla işlerini halledebilecekler. Çankaya Belediyesi, Cebeci Çankaya Evi nin çalışmalarını yaz başına kadar yetiştirerek bölge halkının hizmetine sunmayı hedefliyor. Tiryaki, Altındağ ı anlattı yaşanan gelişimi fotoğraflarla gözler önüne serdi yılından bu yana yapılanlar, kentsel dönüşümde kat edilen yol, kültürel ve sosyal yatırımları slaytlar eşliğinde anlatan Başkan Tiryaki, daha sonra 2014 yerel seçimlerinden sonra geçirilen bir yıl hakkında bilgi verdi. Başkan Tiryaki nin gözler önüne serdiği değişim ve gelişim, salondaki tüm katılımcılar tarafından büyük alkış aldı. Başkan Tiryaki, Altındağ da bir yıl içinde açılışı yapılan, yapımına başlanan ve yapımı devam eden yatırımları fotoğraflarla Çankaya Belediyesi, dördüncü Çankaya Evi ni açmak için Cebeci de çalışmalara başladı. Çayyolu, Ümitköy ve Türkkonut tan sonra Cebeci nin en merkezi noktası olan Kutlugün Sokak ta çalışmalarına başlanan yeni Çankaya Evi çok amaçlı hizmet merkezi olarak faaliyet gösterecek. açılacak katılımcılara sundu. Özellikle Altındağ Belediyesi nin dev yatırımı Altın Köy Açık Hava Müzesi, katılımcıların büyük beğenisini topladı. Konferansın sonunda Başkan Tiryaki ye katılımlarından dolayı bir de plaket takdim edildi. Birlik Vakfı Ankara Şubesi Başkanı Muhittin Bal Başkan Veysel Tiryaki gönlünü Altındağlıların önüne sermiş bir başkan Altındağ ın gönlü çok güzel bir başkanı var. Çok değerli hizmetleri var. Kendisini tebrik ediyoruz. dedi. Bal Başkan Tiryaki ye katılımlarından dolayı da teşekkür etti. Çankaya da ilaçlama çalışmaları sürüyor Çankaya Belediyesi ilaçlama çalışmalarını sürdürüyor. İlçedeki tüm mahallelerde cadde, sokak, çöp konteyneri, boş alan ve parklarda ilaçlama çalışması yürüten ekipler, okul ve camilerde haşereyle mücadele; JIT olarak bilinen ve akış hızı 40 cm/sn yi geçmeyen büyük, küçük her çeşit durgun su ortamında da ilaçlama yapıyor. Hava sıcaklığının mevsim normallerine dönüşüyle üreme dönemine giren sinek, böcek ve diğer zararlılara karşı yürütülen çalışmalar kent merkezinin birçok noktasında devam ediyor. Toplam 25 kişiden oluşan ve üç vardiya halinde çalışan ilaçlama ekipleri çalışmalarını parklar, boş alanlar, kent merkezi çevresi, çöp konteynerleri, cadde ve sokaklar gibi sağlık için tehdit unsuru oluşturabilecek noktalarda yoğunlaştırıyor. Özellikle ilçede bulunan 24 farklı pazar yerinde larvasit, sinek, uçkun, fare ilaçlaması ve bakteri dezenfektasyonu işlemleri yapan ekipler çalışmalarını vatandaşların istek ve önerilerini de dikkate alarak yürütüyor. Çankaya Belediyesi ekipleri oluşturdukları çalışma takviminin yanı sıra özellikle cami ve okullardan gelen ilaçlama isteklerini de geri çevirmiyor. Şubat ve Mart aylarında aralarında Cumhuriyet Fen Lisesi, Sokullu Mehmet Paşa İlkokulu, Seyranbağları 50. Yıl Anadolu Lisesi, Timur İlköğretim Okulu, Ankara Lions Kulübü Özel Eğitim Uygulama Merkezi, Bilgi İlköğretim Okulu, Bahçelievler Anadolu Lisesi, İncesu Anadolu Lisesi ve Ayhan Sümer Anadolu Lisesi nin de bulunduğu pek çok okulda ilaçlama çalışması yürüten ekipler, çalışmalarında insan sağlığı için hiçbir tehdit oluşturmayan; haşerelere karşı uzun süre etkili ve Sağlık Bakanlığı onaylı ilaçlar kullanıyor. Çankaya Halk Sağlığı Merkezi nde yoğunluk Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen in açılışını yaptığı Çankaya Halk Sağlığı Merkezi açıldığı ilk günden itibaren yoğun ilgi gördü. Resmi açılışından önce Irak Telafer den gelen 900 Türkmen aileye hizmet veren Merkez, Çankayalılara 1. basamak sağlık hizmeti sunuyor. HABER MERKEZİ- Mithatpaşa Caddesi numara 52 de bulunan ek hizmet binasında hizmet veren Çankaya Halk Sağlığı Merkezi yoğun çalışıyor. Merkez in zemin katı seminer ve konferans salonu, 1. katı cenaze hizmetleri ve hemşire eğitim odası, 2. kat diş kliniği, 3. kat Evde Sağlık, Evde Temizlik ve Aile Danışmanlığı ile eğitim odaları ve 4. kat ise proje ve idare katı olarak hizmet veriyor. Vatandaşların numaralı telefondan başvurabileceği merkezde tüm hizmetler ücretsiz veriliyor. Engelli, yaşlı veya herhangi bir sağlık kuruluşuna gidemeyecek durumda olan vatandaşlara birinci basamak sağlık hizmetleri veren Evde Sağlık Birimi, günde yaklaşık 40 hastaya ziyarette bulunuyor. Ekipler, tansiyon ölçme, kan tetkiki için kan örneği alma, pansuman, enjeksiyon gibi ön sağlık hizmetlerinin yanı sıra danışan hastalara ön değerlendirmede bulunup sağlık kuruluşlarının hangi bölümlerine gidebilecekleri konusunda bilgilendirme yapıyor. TURGUT ÖZAL HAMLE VE DÜŞÜNCE DERNEĞİ 1.OLAĞANÜsTÜ GENEL kurul İLANı 25 Nisan 2015 tarihinde Cuma günü saat: 17:00 de dernek merkezinde (Ayvalı Mah. Yulgun Sok. No.7/12 Keçiören-Ankara) adresinde aşağıda belirtilen gündemle Turgut Özal Düşün ve Hamle Derneği, 1. OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamadığı takdirde 02 Mayıs 2015 tarihinde Cumartesi günü saat:11.00 de dernek merkezinde tekrarlanacaktır. Yönetİm Kurulu GÜnDem 1- Açılış 2- Saygı duruşu ve İstiklal Marşı Okunması 3- Divan Kurulu Seçilmesi 4- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunun Okunması ve İbrası, 5- Denetleme Kurulu Raporunun Okunması ve Kabulü, 6- Yönetim ve Denetim Kurulların Seçilmesi, 7- Dernek Tüzük Değişikliği, 8- Dilek ve Temenniler, Kapanış. YediGün- 19

7 9 Nisan 2015 Perşembe7 Gençlere yönelik Türkiye deki en kapsamlı müzik etkinliği olan Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması nda ikinci şehir elemeleri 4-5 Nisan tarihlerinde Ankara tamamlandı. 100 e yakın okuldan katılımın olduğu elemelerde heyecan doruktaydı. Vodafone FreeZone 18. Liselerarası Müzik Yarışması nın Ankara elemeleri bir ilke de sahne oldu. Eleme performansları Twitter ın yeni video yayını uygulaması Periscope ile mobilden we webden canlı yayımlandı. Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması nın Ankara elemeleri yapıldı arasında ekonomik ilişkileri geliştirilecek YEnİ delhi - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Hindistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu (FICCI) ve Çalışma Komitesi, Hindistan Sanayi Konfederasyonu (CII) ile iş birliği anlaşması imzaladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve beraberindeki heyetin Hindistan ziyareti sırasında imza altına alınan anlaşmalarla iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi amaçlanıyor. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, FICCI ile yapılan Çalışma Komitesi anlaşmasının imza töreninde yaptığı konuşmada, kurumlar arası güçlü iş birliğini artırmak için önemli fırsatlar bulunduğunu ifade etti. Türkiye-Hindistan Çalışma Komitesi'nin kurulmasının iyi bir başlangıç olacağını belirten Hisarcıklıoğlu, "Üç ay içinde eylem planımızı hazırlamalıyız. Anlaşma doğrultusunda size ekonominin her alanında işbirliğini sunuyoruz. Özellikle kadın girişimcilik konusunda işbirliği gerektiğine inanıyoruz. Biz 7 bin üyeli en büyük iş kadınları konseyine sahibiz. Burada büyük bir potansiyel görüyorum. Hem Hindistan ve Türkiye önemli avantajlara sahip" dedi. AnKARA- 7 Nisan 2015, İstanbul Vodafone Türkiye nin gençlik markası Vodafone FreeZone un sponsorluğunda, Serhat Hacıpaşalıoğlu önderliğinde End Productions tarafından düzenlenen Vodafone FreeZone Liselerarası Müzik Yarışması, 18 inci kez gençleri müzik sahnesine taşımaya hazırlanıyor. İstanbul un ardından Vodafone Freezone Liselerarası Müzik Yarışması nın ikinci şehir elemeleri 4-5 Nisan tarihlerinde Ankara Prof.Dr. Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu nda yapıldı. Liseli müzisyenler ve onları destekleyen gençlerin geniş katılımına sahne olan elemelerde heyecan doruktaydı. İki günlük elemelerde 100 e yakın okul yarıştı. Ankara elemelerinde ayrıca Türkiye de bir ilk de gerçekleşti. Sosyal medya platformlarından Twitter ın yeni canlı yayın uygulaması Periscope dan canlı olarak mobil ve web den Afyonkarahisar dünyayı tatlandırıyor AFYonKARAHİsAR - canan TüKElAY - Kaymaklısı ve cevizlisi başta olmak üzere lokum çeşitlerinin üretimiyle bilinen Afyonkarahisar'dan yılın 3 ayında şekerleme ürünü ihracatı 2 milyon doları aştı. Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Dış Ticaret Uzmanı Hüsnü Selim Şenbabaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şekerleme ihracatı bakımından 2015 yılına hızlı başlandığını söyledi. İlin bu alandaki dış satımının 2013 yılında 7 milyon 950 bin dolar, geçen sene ise bu döneme göre yüzde 3,6 artışla 8 milyon 240 bin dolar olduğunu anlatan Şenbabaoğlu, şöyle konuştu: "2015 yılının ilk 3 ayındaki şekerleme ürünleri ihracatımız 2 milyon doları geçmiştir. En çok ihracat edilen şekerleme ürünleri ise tahin helva, lokum çeşitleri, tahin, pekmez ve reçeldir. Şekerleme ürünleri ihracatının en çok olduğu ülkeler Danimarka, Belçika, Libya, Bulgaristan, Irak, Cezayir, Kosova, ABD, Fransa ve Hollanda'dır. Firmalarımız doğrudan ihracatın yanı sıra ihraç kayıtlı olarak da şekerleme ürünü vermektedir. Afyonkarahisar dışındaki firmalara ürün satışı gerçekleştiren firmalarımızın ürünleri, farklı bir ildeki firmalarca yine yurt dışına satılmaktadır." 4 sene önceki YıllıK İHRAcATın FAZlAsını 3 AYdA EldE ETTİlER Şenbabaoğlu, şekerleme ihracatının yıldan yıla artığının altını çizerek, 4 yıl önce 1 milyon 720 bin dolar olan ihracatı, 2015'te sadece 3 ayda geçmeyi başardıklarını dile getirdi. Afyonkarahisar'dan kaliteli üretim ve eşsiz lezzetiyle dış satımın artarak süreceğine inandıklarını vurgulayan Şenbabaoğlu, "Afyonkarahisar, yılların verdiği tecrübe ile lokumuyla anılan bir il oldu. Yolu Afyonkarahisar'a düşüp de lokum almadan giden insan sayısı yok denilecek kadar azdır" ifadesini kullandı. yayınlanan Vodafone FreeZone 18. Liselerarası Müzik Yarışması Ankara Elemeleri ni binlerce genç telefonlarından izledi. Ankara elemelerinde bulunamayan gençler, Vodafone FreeZone sosyal medya hesaplarından eleme heyecanını canlı canlı yaşama fırsatı buldu. Böylece Vodafone FreeZone Türkiye de bir ilki gerçekleştirerek etkinliği anlık olarak Periscope ta yayınlayan ilk marka oldu. Yarışmada finaller öncesinde son şehir elemeleri Nisan tarihlerinde İzmir de yapılacak. Büyük final ise 9 Mayıs ta İstanbul da düzenlenecek. Finaller için geri sayım sürerken, Vodafone FreeZone 18. Liselerarası Müzik Yarışması nın ödülleri de açıklandı. Hayallerini gerçekleştirmek isteyen liseliler, para ödülünün yanı sıra tam teçhizatlı bir müzik stüdyosunu okullarına kazandırmak için de yarışacak. İcra dalında birinci olan Çiftçinin İZMİR - AHMET BAYRAM - Yurdun büyük bölümünde geçen yıl 30 Mart'ta etkili olan zirai don nedeniyle kayısı, kiraz, erik, fındık ve üzüm gibi pek çok ürünü zarar gören çiftçiler, ağaçların çiçek açtığı bu dönemde de zirai don tedirginliği yaşıyor. Yeşilyurt Ziraat Odası Başkanı Doğan Solmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cumartesi gecesi yaşanan don nedeniyle Malatya genelinde kayısıların zarar gördüğünü belirterek, "Bazı kesimlerde kesin olmamakla birlikte yüzde zarar görünüyor gün sonra donun zararları kesin olarak ortaya çıkar. Malatya geneli dondan etkilendi diyebiliriz. Örneğin, Yazıhan ilçemizde şu anda yüzde 70 civarında görünüyor" dedi. Bu yıl ağaçların üzerindeki çiçeklere göre iyi ölçüde rekolte tahmin ettiklerini anlatan Solmaz, "Gerçekleşen dondan sonra su an ne olur tam kestiremiyoruz. Geçen yıl kayısıda yüzde 95 civarında bir zarar vardı. Üretici, geçen yılki zarardan sonra bu yıl da aynı endişeyi taşıyor. Üretici malını satıp parasını cebine koymadığı müddetçe tedirgindir" diye konuştu. Solmaz, don zararının kayısı fiyatlarını çok etkilemeyeceğini savunarak, "Şu anda Malatya'da sarı kuru kayısının kilogramı 15 liraya kadar düştü, gün kurusunun kilogramı ise lira arasında değişiyor, aynı seviyede devam eder" ifadesini kullandı. KİRAZ RİsK AlTındA Türkiye'nin kiraz üretiminin önemli bölümünün karşılandığı İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki meyve ağaçlarının da don tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtildi. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, ilçede son günlerde birkaç kez zirai don yaşandığını söyledi. Sigortalı olan alanlarda TARSİM eksperlerinin hasar tespit çalışması yaptığını anlatan Oray, "Özellikle alçak kesimlerde erken çiçek okula Vodafone desteğiyle bir müzik stüdyosu kurulacak. Bu yıl ilk olarak verilen para ödüllerinde İcra kategorisinde birinci gruba TL, ikinci gruba 7500 TL ve üçüncü gruba 5000 TL para ödülü verilecek. Orkestra ve sahne performansı dallarında birinci grup 6000 TL ödül alırken ikinci 4000 ve üçüncü 2000 TL ödüle hak kazanacak. Bireysel kategoriler olan kız solist, erkek solist, enstrüman ve beste dallarında birinci olan liseliye 3000 TL, ikinciye 2000 TL ve üçüncüye 1000 TL para ödülü dağıtılacak. Yarışma ayrıca başarılı liseli gençler için eğitim fırsatları da yaratmaya odaklanıyor. Bu yıl ilk kez yarışmada üstün başarı gösteren iki öğrenci Bilgi Üniversitesi nden karşılıksız eğitim bursu kazanacak. Başvuruların devam ettiği yarışma için ayrıntılı bilgiye adresinden ulaşmak mümkün. endişesi açan kiraz, erik ve şeftalide zarar var. Şu an daha meyve görünmediği için zararın büyüklüğünü tahmin etmek zor. Zarar tam olarak hasat zamanı tespit edilebilecek. Ne olacağı daha belli değil, mart ayındaki zirai dondan sonra üreticilerimiz yeniden korkulu rüya görmeye başladı" dedi. FındıK üreticisi 15 nisan'ı BEKlİYoR Geçen yılki dondan etkilenen bir başka ürün olan fındıkta, bu yıl donma yaşanmadığı ancak riskin devam ettiği bildirildi. Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurettin Karan, geçen yıl neredeyse tamamının dondan etkilendiğine işaret ederek, "Şu ana kadar bizim bölgemizde zirai don olmadı. Hafta sonu yüksek kesimlere kar yağdı ama don gerçekleşmedi, teğet geçti diyebiliriz. Bu yıl, geçen yılın iki kadar tarımsal sigorta poliçesi yapılmış, 180 bin civarında poliçe kesilmiş. Bundan sonra büyük sıkıntı beklemiyoruz ama üreticide tedirginlik var. Üretici, bu tedirginliği 15 nisana kadar yaşar" değerlendirmesini yaptı. ERKEncİ üzümde don TEHlİKEsİ Türkiye'nin sofralık üzüm üretiminin önemli bölümünü karşılayan ve çekirdeksiz Sultaniye üzümü ile meşhur Manisa'daki üzüm bağları da dondan etkilendi. Saruhanlı Ziraat Odası Başkanı Aydoğan Okur, ilçede yaşanan don olayları nedeniyle bağlardaki üzümde yüzde arasında zarar olduğunu savunarak "Diğer ilçelerdeki ziraat odası başkanlarıyla görüştüm. Alaşehir, Salihli, Sarıgöl'de de lokal olarak dondan etkilenen bağlar var. özellikle bizim 'superior' dediğimiz, erkenci üzüm çeşidinde zarar büyük. Dondan en fazla etkilenen ilçe Saruhanlı diyebiliriz, sıkıntı büyük. Bu şartlarda rekoltenin düşeceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. Hindistan'ın dünyanın en önemli gelişmekte olan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin de Avrupa ve Orta Doğu'da en hızlı büyüyen ekonomi olduğuna dikkati çekti. Hisarcıklıoğlu, genç nüfusu, artan gelir düzeyi, demokratik sistemi, güçlü serbest piyasa ekonomisi ve büyüme potansiyeline sahip Türkiye'nin birçok sektörde pek çok olanak sunduğunu dile getirdi. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Orta Asya hinterlandında Hintli ortaklarla iş birlikleri yapabileceklerini anlatan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin İtalya'dan Hindistan'a kadar olan bölgenin en büyük üretim üssü haline geldiğini söyledi. Hindistan ve Türkiye arasındaki ticaret rakamlarının gerçek potansiyelini yansıtmadığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti: "Hindistan'ın yaklaşık 470 milyar dolarlık ithalatı dikkate alındığında, Türk ihracatçılar Hindistan'a sadece 586 milyon dolar düzeyinde ihracat yapıyor. Bu, Türkiye ve Hindistan iş çevreleri arasındaki ilgi ve bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Ancak, bu sorunun üstesinden kolayca gelebiliriz. Çözüm sürekli ve etkin iletişimdir. Türkiye ve Hindistan Asya'nın yükselen ekonomileri olarak aynı noktada bulunuyor. Her ikisi de enerji bağımlı ve dünyanın çeşitli bölgelerinde özellikle de Orta Asya'da aynı ilgi alanlarını paylaşıyorlar. Ekonomik iş birliği alanlarımızı derinleştirmemiz bunun için gereklidir. Biz FICCI ve TOBB arasındaki Türk-Hint Çalışma Komitesi'yle de bunu istiyoruz." İki ülkenin de G20'nin önemli ülkeleri olmasınında da bir başka iş birliği alanı oluşturduğuna değinen Hisarcıklıoğlu, mevcut birçok küresel sorunun küresel işbirliğiyle çözülebileceğini ifade etti. G20'nin küreselleşmenin geleceği için önemli olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu platformalarda daha güçlü olmalıyız. Buraya da bunun için geldim. B20'de daha güçlü iş toplulukları oluşturmak için birbirimize daha fazla bağlı olmak zorundayız. B20 Başkanı olarak, biz B20 konularında FICCI ile çalışmaya hazırız" ifadelerini kullandı. "İş BİRlİğİnİ KüREsEl platformlarda da ARTıRMAlıYıZ" Hisarcıklıoğlu, Hindistan Sanayi Konfederasyonu'nun (CII ) ile CII Genel Kurulu'nda imzaladığı iş birliği anlaşması ise Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın refakatinde gerçekleştirildi. Bu anlaşmalarla amaçlarının ikili ekonomik ilişkileri canlandırmak olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, "470 milyar dolar ithalat yapan, 1,2 milyar insanın yaşadığı Hindistan'a sadece 500 milyon dolar civarında ihracat yapıyoruz. Kısa vadede hedefimiz bunu 10 katına çıkarmak olmalı. Bunun için Hindistan'ın en güçlü iki iş örgütü ile anlaşma imzaladık. Heyetler arası ziyaretlerle iki ülkenin potansiyelini hayata geçireceğiz" dedi. Türkiye ve Hindistan arasındaki iş birliğinin sadece ikili ilişkilerde değil küresel platformlarda da artırılması gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, küresel ekonominin mevcut sorunlarını G20 gibi platformlarda çözmek ve daha kapsayıcı bir çerçeve oluşturmanın önemine değindi. Türkiye'nin G20 ve B20 başkanlıklarında da bunu hedeflediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, bunun yükselmekte ve gelişmekte olan pazarların bir mirası olmasını umduklarını dile getirdi. Gelişmekte olan piyasaların dünyanın ekonomik üretiminin ve büyümenin ana kaynağı haline geldiğine değinen Hisarcıklıoğlu, ancak politika geliştirme konusunda gelişmekte olan ülkelerin iş çevrelerinin sesinin çok zayıf olduğunu, bu nedenle B20 olarak bu yıl gelişmekte olan ekonomilerde bölgesel danışma forumları başladıklarını ifade etti. Hisarcıklıoğlu, bu forumların amacının, gelişmekte olan G20 ekonomilerini B20 süreçlerine daha fazla dahil etmek ve G20 üyesi olmayan ülkelerin görüşlerini almak olduğunu söyledi.

8 89 Nisan 2015 Perşembe ANKARA - Bilgin, Karayolları Genel Müdürlüğünde düzenlenen 65. Karayolları Bölge Müdürleri Toplantısında yaptığı konuşmada, medeniyetlerin gelişmesi açısından ulaşım kanallarının önemli olduğunu söyledi. Dünyanın her tarafında olduğu gibi Türkiye'de de ulaşımın can damarlarının karayolları olduğunu ifade eden Bilgin, "İşte bu noktada, kelimenin tam anlamıyla, ülkemizin yollarını, karayolları ailesi olarak sizler, bizler açıyoruz" diye konuştu. Büyük işlerin ancak takım ruhuyla gerçekleştirilebildiğine işaret eden Bilgin, ulaşım hamlesinin başlatıldığı 2003 sonrasında karayollarında tam olarak devrim yaşandığını kaydetti. Bu dönemde bölünmüş yol uzunluğunun 6 bin 101 kilometreden 23 bin 716 kilometreye ulaştığını anlatan Bilgin, geçen yıl 666 kilometre bölünmüş yol, toplam uzunluğu 25,7 kilometre olan 9 tünel, 122 köprü yapımı, 18 tarihi köprü restorasyonu projelerini tamamladıklarını dile getirdi. Bunların yanı sıra dünyanın en büyük projelerini de hayata geçirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Bilgin, "Bu projelerde yapım çalışmalarının iş programına uygun olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum" dedi. Bakanlık olarak, Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi konumu iyi değerlendirerek ülkeyi ulaşım kavşağı haline getirme azmiyle yatırımları sürdürmeye devam edeceklerini belirten Bilgin, şu ifadeleri kullandı: "Bu azimle Türkiye'nin dört bir yanında şantiyelerimiz harıl harıl çalışmaya devam ediyor. Önümüzdeki 8 ayda, bu yıl için belirlenen kilometre bölünmüş yol hedefimize ulaşacağımıza hatta aşacağımıza inanıyorum. Bunun yanı sıra yıl içerisinde 5 bin 200 kilometre yeni asfalt ve bin 250 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplama yaparak yol ağımızın standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Ayrıca yine bu yıl içerisinde 70 yeni köprü yapacağız ve 30'unun da yenilemesini gerçekleştireceğiz. Tarihi köprülerimizin de restorasyonlarını da yaparak tarihe ve kültüre katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu yıl içerisinde 15 tarihi köprünün restorasyonunu tamamlamış olacağız." Bilgin, 2023 yılına kadar 7 bin 169 kilometre bölünmüş yol ile yap-işlet-devret kapsamında gerçekleştirilecek olan 5 bin 615 kilometre otoyolun hizmete girmesiyle toplam bölünmüş yol ağını 36 bin 500 kilometreye çıkaracaklarına inandıklarını söyledi. Karayollarında yapılanların herkes için birer gurur kaynağı olduğunu anlatan Bilgin, projelerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunanlara teşekkür etti. ANKARA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNDEN İLAN 2015/33 E 2015/105 K Davacı Melissa ÇİDEM TUFAN tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açmış olduğu İsim Tashihi davası sonunda; Ankara İli, Çankaya İlçesi Oran Mahallesi, Cilt: 63, Hane: 74, BSN: 3'de nüfusa kayıtlı, Temel ve Shaunaann'dan olma doğumlu ve T.C.kimlik numaralı davacının nüfustaki "Melissa Çidem" olarak yazılı olan isminin "Melissa Çiğdem" olarak düzeltilmesine, karar verilmiş olup ilanen duyurulur. Basın ( Resmi İlanlar T.C. ANKARA 26. İCRA DAİRESİ 2015/16 TLMT. TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 02/04/ İhale Tarihi : 13/05/2015 günü, saat 15:50-15:55 arası. 2. İhale Tarihi : 03/06/2015 günü, saat 15:50-15:55 arası. İhale Yeri : Ankara Adliyesi, 3 nolu mezat salonu No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) TL. 1 % 1 34 AD 8436 plakalı, 2011 model, Mercedes C 180K 1.6 Fascinati, motor, WDD A şasi nolu, benzinli, sedan, rengi gri, anahtar ve ruhsaı mevcut olup, muhtelif yerlerinde çizikler vardır. Basın ( Resmi İlanlar T.C. ANKARA 32. İCRA DAİRESİ 2014/13675 ESAS TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 03/04/ İhale Tarihi : 29/04/2015 günü, saat 09:40-09:45 arası. 2. İhale Tarihi : 15/05/2015 günü, saat 09:40-09:45 arası. İhale Yeri : ANKARA ADLİYESİ YANI 3 NOLU BELEDİYE MEZAT SALONU No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 %1 06AB6455 Plakalı, 2003 Model, PEUGEOT Marka, PARTNER 170 C 2.0 HDİ Tipli, Üst kaporta sağ üst kısımda boyası kalkmış aracın arka kapısında muhtelif çizik, çukur bulunduğu, ön camda 1 karış boyunda çatlak mevcut. Anahtar ve ruhsatı yok. Basın ( Resmi İlanlar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, "Önümüzdeki 8 ayda, bu yıl için belirlenen kilometre bölünmüş yol hedefimize ulaşacağımıza hatta aşacağımıza inanıyorum" dedi. Bu yıl kilometre bölünmüş yol yapılacak Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan da ulusal ve uluslararası trafiğin artması, ticaret, turizm ve sanayi sektörlerindeki hareketliliğin, karayollarının yükünü ve önemini daha da artırdığını dile getirdi. Bugün itibarıyla Genel Müdürlüğün sorumluluğu altında 2 bin 282 kilometresi otoyol, 31 bin 280 kilometresi devlet yolu ve 32 bin 474 kilometresi il yolu olmak üzere toplam 66 bin 36 kilometrelik yol ağı bulunduğunu ifade eden Turhan, bölünmüş yol çalışmalarında da 23 bin 716 kilometreye ulaştıklarını kaydetti. Geçen yıl 14 bin kilometre asfalt yapım ve onarım çalışması gerçekleştirdiklerini belirten Turhan, toplam uzunluğu 26 kilometre olan 9 tüneli da hizmete açtıklarını söyledi. Bu yıl için yapmayı düşündeki çalışmalar hakkında da bilgi veren Turhan, "Yol yapım çalışmaları kapsamında toplam kilometre bölünmüş yol ve 850 kilometre tek platformlu yolun yapımı ile bin 250 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplama ve 13 bin 200 kilometre asfalt kaplama yapım ve onarımı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Turhan, bunların yanı sıra bu yıl içinde Ankara-Niğde, Kınalı-Odayeri, Kurtköy-Akyazı, İzmir-Çandarlı, Ankara-Delice otoyolları ile Çanakkale Köprüsü gibi büyük projelerin ihalesine çıkmayı planladıklarını bildirdi. EKONOMİ Otomobilde nı kaçırmayın BURSA - HALUK YÜKSEL - Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, yılın ilk çeyreğinde, geçen senenin aynı dönemine göre, yüzde 50,29 artarken, bu hareketlilik firmaların nisan kampanyalarına da "bahar havası" taşıdı. Avantajlı ve bol seçenekli ödeme imkanlarıyla tüketicilerin yüzünü güldüren nisan kampanyalarında, "5 bin liraya varan indirim", "2 yıla varan sıfır faiz", "Şimdi al, yarısını şimdi, kalanı bir yıl sonra öde", "Bin 500 liraya varan nakit alım indirimi", "Kasko bizden", "3 bin liraya varan takas indirimi", "Şimdi al taksitlere Kasım 2015'te başla" ve "sabit kur" fırsatları öne çıktı. AA muhabirinin Türk otomobil pazarında faaliyet gösteren bazı yerli ve yabancı firmaların kampanyalarından derlediği bilgilere göre, iç pazarda ocak-mart dönemindeki rekor büyüme, satış paylarını artırmaya çalışan firmaların kampanyalarını da hareketlendirdi. Tüketiciler için son ayların en cazip ve bol seçenekli fırsatlarının sunulduğu nisan kampanyalarında, "5 bin liraya varan indirim", "2 yıla varan sıfır faiz", "Şimdi al, yarısını şimdi, kalanı bir yıl sonra öde", "Bin 500 liraya varan nakit alım indirimi", "Kasko bizden", "3 bin liraya varan takas indirimi", "Şimdi al taksitlere Kasım 2015'te başla" ve "sabit kur" avantajları getiriliyor. Fiat, otomobilde nisan ayına özel "20 bin TL 20 ay sıfır faiz" fırsatı sunarken, daha düşük peşinat ve daha uzun vade ile kredi kullanma imkanının tercih edilmesi halinde, 60 bin TL 36 ay yüzde 0,79 sabit faizli kredi avantajından yararlandırıyor. Nakit alımlarda bin TL indirim uygulayan, buna ilaveten 500 ailesi, Panda ve Freemont araçlar için yüzde 0,99 faiz fırsatı sunan Fiat, Panda'yı 36 bin 400, Linea'yı da 38 bin 550 TL'den başlayan fiyatlarla satıyor. Fiat, ticari araçları Doblo ve Pratico'da 20 bin TL 20 ay sıfır faiz; Ducato ve Fiorino'da ise 24 bin TL 24 ay sıfır faizli kredi avantajı sağlarken, daha uzun vade ve daha az peşinat ile ödemek isteyen müşterilerine 60 bin TL 36 aya kadar yüzde 0,79 sabit faizli kredi seçeneği sunuyor. Nakit alımı tercih eden müşterilere ise Doblo ve Pratico'da bin, Fiorino ve Ducato'da bin 500 lira ilave indirim uygulayan Fiat, Fiorino'yu 34 bin 240, Yeni Doblo'yu ise 40 bin 450 TL'den başlayan fiyatlarla müşteriyle buluşturuyor. Fiat ayrıca, "10 Numara Fiat" kapsamında, aracını Fiat ticari araç modellerinden biriyle yenileyen veya yeni bir ticari araç alan müşterilerine "10 Numara Fiat Kasko Bizden" kampanyası uyguluyor. Peugeot, 208 ve 301'i 20 bin TL 20 ay yüzde 0,79 kredi avantajıyla satışa sunarken, 301 modeli için 2 yıl veya 40 bin kilometre için tüm periyodik bakım ve aşınan parçaların değişimini hediye olarak veriyor. Ticari araçları Partner Tepee ve Bipper Tepee'de 20 bin TL 20 ay sıfır faiz imkanı tanıyan Peugeot, sıfır faiz avantajını 30 Nisan'da sonlandırıyor. Rusya, 29 ülkede nükleer enerji projesi yürütüyor can damarlarının karayolları olduğunu ifade eden Bilgin, "İşte bu noktada, kelimenin tam anlamıyla, ülkemizin yollarını, karayolları ailesi olarak sizler, bizler açıyoruz" diye konuştu. Büyük işlerin ancak takım ruhuyla gerçekleştirilebildiğine işaret eden Bilgin, ulaşım hamlesinin başlatıldığı 2003 sonrasında karayollarında tam olarak devrim yaşandığını kaydetti. Bu dönemde bölünmüş yol uzunluğunun 6 bin 101 kilometreden 23 bin 716 kilometreye ulaştığını anlatan Bilgin, geçen yıl 666 kilometre bölünmüş yol, toplam uzunluğu 25,7 kilometre olan 9 tünel, 122 köprü yapımı, 18 tarihi köprü restorasyonu projelerini tamamladıklarını dile getirdi. Bunların yanı sıra dünyanın en büyük projelerini de hayata geçirmeye devam ettiklerine dikkati çeken Bilgin, "Bu projelerde yapım çalışmalarının iş programına uygun olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum" dedi. Bakanlık olarak, Türkiye'nin sahip olduğu coğrafi konumu iyi değerlendirerek ülkeyi ulaşım kavşağı haline getirme azmiyle yatırımları sürdürmeye devam edeceklerini belirten Bilgin, şu ifadeleri kullandı: "Bu azimle Türkiye'nin dört bir yanında şantiyelerimiz harıl harıl çalışmaya devam ediyor. Önümüzdeki 8 ayda, bu yıl için belirlenen kilometre bölünmüş yol hedefimize ulaşacağımıza hatta aşacağımıza inanıyorum. Bunun yanı sıra yıl içerisinde 5 bin 200 kilometre yeni asfalt ve bin 250 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplama yaparak yol ağımızın standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz. Ayrıca yine bu yıl içerisinde 70 yeni köprü yapacağız ve 30'unun da yenilemesini gerçekleştireceğiz. Tarihi köprülerimizin de restorasyonlarını da yaparak tarihe ve kültüre katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bu yıl içerisinde 15 tarihi köprünün restorasyonunu tamamlamış olacağız." Bilgin, 2023 yılına kadar 7 bin 169 kilometre bölünmüş yol ile yap-işlet-devret kapsamında gerçekleştirilecek olan 5 bin 615 kilometre otoyolun hizmete girmesiyle toplam bölünmüş yol ağını 36 bin 500 kilometreye çıkaracaklarına inandıklarını söyledi. Karayollarında yapılanların herkes için birer gurur kaynağı olduğunu anlatan Bilgin, projelerin gerçekleştirilmesine katkıda bulunanlara teşekkür etti. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan da ulusal ve uluslararası trafiğin artması, ticaret, turizm ve sanayi sektörlerindeki hareketliliğin, karayollarının yükünü ve önemini daha da artırdığını dile getirdi. Bugün itibarıyla Genel Müdürlüğün sorumluluğu altında 2 bin 282 kilometresi otoyol, 31 bin 280 kilometresi devlet yolu ve 32 bin 474 kilometresi il yolu olmak üzere toplam 66 bin 36 kilometrelik yol ağı bulunduğunu ifade eden Turhan, bölünmüş yol çalışmalarında da 23 bin 716 kilometreye ulaştıklarını kaydetti. Geçen yıl 14 bin kilometre asfalt yapım ve onarım çalışması gerçekleştirdiklerini belirten Turhan, toplam uzunluğu 26 kilometre olan 9 tüneli da hizmete açtıklarını söyledi. Bu yıl için yapmayı düşündeki çalışmalar hakkında da bilgi veren Turhan, "Yol yapım çalışmaları kapsamında toplam kilometre bölünmüş yol ve 850 kilometre tek platformlu yolun yapımı ile bin 250 kilometre bitümlü sıcak karışım kaplama ve 13 bin 200 kilometre asfalt kaplama yapım ve onarımı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Turhan, bunların yanı sıra bu yıl içinde Ankara-Niğde, Kınalı- Odayeri, Kurtköy-Akyazı, İzmir- Çandarlı, Ankara-Delice otoyolları ile Çanakkale Köprüsü gibi büyük projelerin ihalesine çıkmayı planladıklarını bildirdi.

9 KÜLTÜR-SANAT 9 Nisan 2015 Perşembe 9 KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN hayrettinivgin@gmail.com ŞANLIURFA KISAS KÖYÜNDE BAZI HALK KÜLTÜRÜ DEĞERLERİ Şanlıurfa ilinin 12 km güney doğusunda Tektek Dağlarına giden yolun üzerinde bulunan Kısas, dili, geleneği- göreneği ve yaşam biçimi bakımından çevresindeki köylere benzemeyen fakat şehir merkezi ile benzerlik gösteren bir köydür. Bu köyde 1979 yılında yapmış olduğumuz halk kültürü ile ilgili bazı derlemeler şunlardır: I. ATASÖZLERİ : - Gök gürlemese kul Allah Allah demez. - İşleyen eşeğin çulu yırtılır. - Kuştan korkan darı ekmez, ektiyse de hayrını görmez. - Güzel güzeldir aba da geyse, çirkin çirkindir liba da giyse. - Bire nola, biziği nola, dana nola, kazığı nola. - Arsız neden arlanır, çul da giyse sallanır. - Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al. - Dost yüzünden düşman gözünden bellidir. - Gezen tilki yatan aslandan iyidir. - Kâmil kâmildir yedi yaşında; cahil cahildir yetmiş yaşında. - Körpe kuzu közdeken bellidir. - Delinin değirmeni yeldendir. - Yahşi yiğit yareninden belli olur. - Acıyan eşşek, attan yügürük olur. - Hiç ölmeyecek gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi ibadet edesen. - Kaynayan kazan kapak tutmaz. - Akıl baştadır yaşta değil. - Ölümü görmeyen bayılmaya razı olmaz. - Yetimi kayıran çok olur, köyneği giydiren yok olur. - Huylu huyunu terk etse; ya ar olur, ya ibret. - Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. - İtirme para, düşersen dara. - Eşeği çamura düşenin sahibinden kuvvetlisi olmaz. - Dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur. - Kimse bilmez kim kazanır kim yiyer. - Ürümesini bilmez it, sürüsüne getirir kurt. - Eşşek zahferandan ne anlar. - Karınca, kaderince. - Deliye her gün bayram, akıllıya bir gün. - Öğünme çortük, seni de gerdük. - Her havlayana taş atsan, yerde taş kalmaz. - Kargayı besle gözün oya. - Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düzlükte yolunu şaşırır. - Mal canın yongasıdır. II. BİLMECELER: - Dört lap bir kurp, eyiri hıttı, demir top. (Deve) - Dağda taklar suda çırplar (Tüfek) (Balık) - Arşın ayaklı, burma bıyıklı. (Tavşan, Tilki) - Yatar kalkmaz taş gördüm, tuzsuz pişen aş gördüm, köpük kusan taş gördüm, gider, gelmez kuş gördüm. (Ocak Taşı, Süt, Sabun, Duman) - Küçük katır yük götür. (Haphap = Takunya) - Küçük mezar dünya gezer. (Postal, ayakkabı) - Ektim nohut, bitti söğüt, yaprağı dut, kendisi armut. (Pamuk) - Yer altında demir sikke. (Havuç) - Karnı tok gölgesi yok. (Tahıl kuyusu) - Babası büklüm koca, annesi vay vay hatip, oğlu alem delisi, kızı dünya güzeli. (Bağ) - Dağdan gelir dağ gibi, kolları budak gibi, eğilir su içmeye, bağırır oğlak gibi. (Gök gürlemesi) - Bir kuşum var, kahverengi çardakta çalar, çengine okusun, derdinden ne diyelim ne dengi. (Ev saati) - Bırnı bırnıyaz kırnı kırnıyaz, ahtetmiş yayan yerimez. (İbrik) - Findil fit, bunu bimiyen it. (Teşi) - Allah yapar yapısını pıçak açar kapusunu. (Karpuz) - Kat katıdır katkatı, budur Allah'ın hikmeti, yapıcılar yapamaz, dökmeciler dökemez. (Soğan) III. HAYIR DUALARI: - Allah'ım zalimin zulmünden, muhannet insanların şerrinden, belasından emin eylesin. Bizim elimizin, dilimizin, belimizin hırs ve nefsimizin ve cümle azazımızın şerri belasından emin eyleyesen Yarabbi. - Bizim geçilmez günahlarımızdan geçesen, bin günahlarımızı bir gerçeğe bağışlayasan. Kusur ve günahlarımızı aff-ı mağrifet kılasan, elimizin karasını yüzümüze vurmayasan. Biz mücrim kullar kapıya geldik, naumut eylemiyesen bizi, yargılamış olasan Yarabbi. - Allah işiyi gücüyü rast getire. - Ben ettim sen etme Yarabbi. - Allah mırazıyı vere. - Allah birinizi bin ede. - Allah nefesi, duası, üstide ola. - Sağ salim gidip gelesen. - Allah'ım muradımızı ihsan eyleyesen. - Eksiklerimizi tamama yazasan Yarabbi. IV. BEDDUALAR: - Gidişin ola, dönüşün olmaya. - Sağ gide, ölü gelesen. - Allah belayı vere. - Seni bir soluk dert tuta. - Yılan, akrep doğasan. - Allah sillesine çarpılasan. - Yaşıy yerlerde sayıla. - Yere batasan. - Ölmiyesen, el âleme örnek olasan. - Karayere ceheneme gidesen. ERZURUM - Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden bir grup öğrenci, sokakta tiyatro sahneleyerek dedikodunun toplama verdiği zararlara dikkati çekti. Üniversite bünyesinde hizmet veren Kahkaha Kabare Tiyatro Topluluğundan bir grup öğrenci, sanat yönetmeni Ümit Kılınç öncülüğünde dedikodunun zararlarına dikkati çekmek için "Lakırdı" isimli tiyatro oyununu 9 bin kilometreden iğne oyası öğrenmek için Antalya ya geldi Bir televizyon programında gördüğü iğne oyasını öğrenmeye karar veren ve Japonya'dan Antalya'ya gelen Savako Nishimura, Büyükşehir Belediyesince düzenlenen kurslara katılıyor. ANTALYA - Antalya Sanat ve Meslek Eğitim Kurslarının (ASMEK) sıra dışı öğrencisi 39 yaşındaki Japon Savako Nishimura. Osaka Ongaku Üniversitesi Müzik Bölümü'nü tamamlayan Nishimura, yaklaşık 9 bin kilometre uzaklıktaki ülkesinde bir televizyon programında iğne oyasını görünce bunu öğrenmeye karar verdi. Japonya'da bir süre kendi çabalarıyla iğne oyasını öğrenmeyi deneyen Nishimura, tam olarak başarılı olamayınca Türkiye'ye gelmeyi kararlaştırdı. Yaklaşık 1,5 ay önce Antalya'ya gelen Nishimura, haftanın üç günü ASMEK'e bağlı kurs merkezinde iğne oyası kurslarında Türk kadınlarla eğitim görüyor. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Nishimura, iğne oyası öğrenmek için Japonya'da yeterli kaynaklara sahip olamadığını söyledi. İğne oyasının merkezinde bu eğitimi almaya karar vererek Antalya'ya geldiğini bildiren Nishimura, "ASMEK'te kurs olduğunu öğrendim. İğne oyayı öğrenmek isteyenlerin bir araya geldiğini öğrenince burada bu eğitimi almaya karar verdim" dedi. Türklere özgü iğne oyasının giderek kaybolan bir el sanatı olduğunu gördüğünü dile getiren Nishimura, "İğne oyası gerçekten çok zor bir sanat ama büyük azimle bunu öğreneceğim. Daha sonra Japonya'ya dönerek bunu orada kadınlara öğretmek istiyorum. İğne oyasının yaşatılması için çaba sarf edeceğim" diye konuştu. Nishimura, kurslardaki arkadaşlarının kendisine ilgisinden memnun olduğunu vurgulayarak, diğer kursiyerlerin kendisine yardım ettiklerini anlattı. İğne oyasını kendisine göstererek anlattıklarını kaydeden Nishimura, öğrenmede çok sıkıntı çekmediğini söyledi. Japonya'da çok sayıda kadının iğne oyası öğrenmek için Türkiye'ye gelmek istediğine işaret eden Nishimura, "Düzenli eğitim ortamı hazırlanırsa eminim bu sayı artacaktır. Çok sayıda Japon kadın Türk el sanatını öğrenebilmek için çaba harcıyor" ifadesini kullandı. Kursun iğne oyası ve nakış öğreticisi Ümran Yılmaz da Japon öğrencisinin öğrenme isteğinin kendisini şaşırttığını dile getirdi. Nishimura'nın gayet başarılı bir öğrenci olduğuna dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu: "Temel eğitimini kitapları okuyarak almış. Pekiştirmek adına bir şeyler yapıyor. Türkçe'yi çok az biliyor. Çevirilerle ve kitap yardımıyla iletişim kuruyoruz. Anlaşmada sorun yok. Tekniklerin her aşamasını gösteriyorum. Bilmediği çok şey var. Pozitif yaklaşımı olan biri. Tüm kursiyerlerin ismini yazıp, herkesle arkadaşlık kuruyor." Savako Nishimura'nın kurs arkadaşı 55 yaşındaki Yeter Taylas da kendileriyle yabancı bir kadının iğne oyası öğrenmesine ilk önce şaşırdıklarını ancak daha sonra onu kendileri gibi gördüklerini anlattı. Nishimura'nın iğne oyası yapmaya oldukça hevesli olduğunun altını çizen Taylas, teknik olarak Japon arkadaşının iyi olduğunu söyledi. Sınıftaki diğer kursiyerlerin de bildiklerini Nishimura ile paylaşmaya çalıştığını belirten Taylas, "İsmi bizde biraz farklı anlam çağrıştırsa da biz çok iyi anlaşıyoruz. Sınıfın neşe kaynağı oldu. Yavaş yavaş konuşursa ben anlayabiliyorum. İşlerimizi nasıl yaptığımızı soruyor. İsmini söyleyemesem de anlaşıyoruz. İğne oyalarındaki çiçeklerin nasıl yapıldığını soruyor. Biz de ülkesiyle ilgili konuşuyoruz" diye konuştu. Antalya Büyükşehir Belediyesi ASMEK Koordinatörü Nalan Şenli, eğitim almak için kendilerine başvuran Nishimura'nın isteğini misafir öğrenci statüsüyle kabul ettiklerini bildirdi. Japon kadının öğrenme gayretinin kendilerini çok mutlu ettiğini dile getiren Şenli, şöyle devam etti: "Öğrencimizin binlerce kilometre öteden gelerek sadece iğne oyası öğrenmek istemesi bizi çok etkiledi. Yok olma tehlikesiyle karşı karşı olan bir el sanatına ülkemizden binlerce kilometre uzaklıktaki bir ülkede öğrenme talebi kursiyerlerimizi de etkilemiş olmalı ki ders aralarında sürekli ne için iğne oyasını öğrenmek istediğini soruyorlar." Şenli, ASMEK olarak ev hanımlarına ve meslek sahibi olmak olmak isteyenlere yönelik kurslar düzenlediklerini de ifade etti dönemi için 122 branşta 15 bin 975 kişinin eğitim aldığını belirten Şenli, bunlardan 11 bin 374'ünün kadınlardan oluştuğunu anlattı. CSO,Köroğlu türkülerini seslendirdi BOLU - Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Abant İzzet Baysal Üniversitesinde (AİBÜ) Köroğlu türkülerini seslendirdi. Türk Dünyası Müzik Eğitimi Birliği öncülüğünde valilik, belediye ve AİBÜ iş birliğiyle kongre merkezinde düzenlenen konserde Şef Rengim Gökmen yönetimindeki orkestra, Köroğlu türküleri başta olmak üzere 10 eseri icra etti. Franz von Suppe'nin Hafif Süvari Uvertürü ile başlayan konserde, soprano Feryal Türkoğlu, Charles Francois Gounod'un Romeo-Juliet Operası'ndan Juliet'in Aryası ile Turgay Erdener'in Aygız eserini seslendirdi. Bariton Oğulcan Yılmaz da Ahmed Adnan Saygun'un Köroğlu ve Bozlak eserlerini yorumladı, tenor Erdem Erdoğan da Gaetano Donizetti'nin Alayın Kızı Operası'ndan arya ile Tofik Guliyev'in Sene de Galmaz eserini icra etti. Dedikodu nun zararlarını tiyatroyla anlattılar hazırladı. Başlarından geçen bir hikayeden esinlenerek hazırlanan ve sokakta sahnelenen oyun, büyük ilgi gördü. Öğrenciler, boş lafın, dedikodunun topluma ve kişiye verdiği zararları müzikal şekilde anlatmaya çalıştı. Oyunun sanat yönetmeni ve Güzel Sanatlar Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Ümit Kılınç, gazetecilere yaptığı açıklamada, insan hayatında dedikodu, lakırdı gibi birtakım gerçekler olduğunu ve bunların insanlara büyük zararı olduğunu söyledi. "Gerçekten dedikodu, boş laf aramızda birtakım sorunlar çıkmasına neden oluyor. Biz de bunun vermiş olduğu zararları seyircimize mizahi yolla sunmayı hedefledik" diyen Kılınç, 6 ay önce yaşadığı bir olaydan yola çıkarak tiyatroyu kurguladığını ifade etti. Kılınç, yaşadığı bazı hikayeleri mizahi bir dille ele aldığını bildirerek, 6'sı müzisyen 25 kişilik bir oyun ekibi olduğunu ve müzikal komedi yapmayı amaçladıklarını dile getirdi. Tiyatroyu salonda sahneleyeceklerini ancak bir bölümünü sokakta oynadıklarını anlatan Kılınç, cuma, pazar ve pazartesi günü Kültür ve Gösteri Merkezinde seyirciyle buluşacaklarını kaydetti. Kılınç, "Biz dedikodunun zararlarını sokakta tiyatroyla anlatmaya çalıştık çünkü tiyatro çok etkili bir iletişim aracı" ifadesini kullandı. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER AFFETMEK Hangimiz hata yapmadı ki? Hangimizin kalbi kırılmadı bir söze, hangimiz yıkılmadı bir bakışla ve hangimiz kendini suçlamadı mahcubiyetin penceresinden bakan bir gözle? Her cezanın bir süresi vardır; cezasını çekeni değil yaptığı yanlışın farkına varanı affetmek gerek. Hem hangimiz günahsız ki? Biz ellerimizi açıp Mevlâ dan bizi affetmesini dilerken bir başka kulun bizden af dileyişini nasıl görmezden gelebiliriz ki? Alexander Pope, yanılmak insanca, bağışlamak kutsalca bir iştir derken, affetmenin büyüklüğünü ve erdemini hatırlatıyor bize. Affetmek öyle bir büyüklük ki, affedeni daha da büyüten, gönlü yüceler mertebesine çıkaran bir hâl bu. Af dileyen, kendi suçunun farkına varmış; affeden güçlü olduğunu kabul etmiş olur. Mahatma Gandi, Zayıflar hiçbir zaman affedemez, affedebilmek güçlülere özgüdür derken tam da bu yüzden haklıdır. Affedebilmek güçlü olan kişiliklerde oluşan bir duygu. Bazen affetmek yerine affetmeyerek intikam alır insan. İntikam kirli ve yıkıcı bir histir. Lakin çoğumuz bazen yeniliriz bu duyguya. Ağzımızdan çıkan bir cümle ve yaptığımız bir atakla karşı taraftan öcümüzü aldığımıza inanırız, sonrasında pişmanlık kapısının ardında bulmayız mı kendimizi? İntikam alan küçülür, affedilmeyi bekleyenin seviyesine iner. Oysa şunu düşünmeyiz, bir anlamda affetmek de intikam almaktır. Ömer Bin Abdülaziz, affın en güzeli hasmını ezmeye muktedirken yapılandır diyor. İşte tam da burası bir dönüm noktası insan için çünkü erdemin zirvesi, düşmanı veya hata yapanı ezmektense onu affetmek lakin onun düşman, onun bize karşı hata yaptığını ve yine yanlışa düşebileceğini unutmadan affetmek gerek. Affetmek, seven için kolaydır. İnsan değer verdiğini affeder ama kalp kırıklığının geçmesi olaya, zamana ve duruma bağlı bir olgudur. Affetmek bir anlamda karşımızdaki insana verdiğimiz değerin de göstergesidir. Herkes bir defa affedilmeyi hak eder, aynı yanlışı bir daha yaparsa eğer affedilme hakkını da kullanmış olur. Başkalarını affetmeli ama kişi yaptığı hatalar konusunda kendisini hiç affetmemeli ki bir daha aynı yanlışı yapmasın. İşte bu yüzden başkalarına karşı hoşgörülü, kendimize karşı daha da acımasız olmalıyız. Guy de Maupassant, affedilmenin verdiği acı kadar kötü bir şey olamaz derken çok hassas bir noktaya temas ediyor. Bir insanı affederken onu alaya almamak ve küçümsememek de önemli bir davranıştır. Kişi zaten karşımızda af dilerken zor durumdadır, tarifi imkânsız bir acı içindedir. Bir de hareket ve tavırlarımızla onu daha da çok ezmemeliyiz. İntikama gücümüz yeterken karşı tarafı bağışlamak ne büyük bir erdemdir. Bu davranış insanı daha çok erdemli kılar ve affetmek konusunda tecrübe ettiğim şudur: Sükûtta nefes almayı başarabilenler ve sükût etmeyi öğrenebilenler daha çabuk affeder. M.T. Cicero erdem bir kötülüğü yapmamak değil, yapılmış kötülüğü bağışlamaktır derken hem erdemi doğru tarif etmekle kalmaz, hem de bağışlayabilmenin insana verdiği huzuru ifade eder. Elbette affı zor hatalar olduğu da muhakkak, lakin hatasız insan olmadığı da bir gerçek. Hatanın büyüklüğüne ve hatanın özüne bağlı değil mi biraz da affedebilmek? Affedenin verdiği karar kendisini ilgilendirir. Başkalarını affeden insana nasıl onu affedersin, o sana bunları şunları yapmadı mı? diye başkalarının konuşması bizi etkilememeli. Affetmek içimizde yanan bir ateşken o kişiyi affetmeli zaman geçirmeden, yoksa o ateş zaman içinde sönebilir ve o ateş söndükten, soğuduktan sonra kişinin karşısındakini affetmesi pek de mümkün olmayabilir. Affetmek affedeni ilgilendirir, affa uğrayan affedilmenin bedelini karşı tarafa kendini borçlu hissederek öderken, sadece o kişiyi değil başka kimseyi kırmamak için çaba sarf etmeye başlamışsa alması gereken dersi almış demektir. Zaten, hayatın kendisi bir çaba değil mi? GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Benim gönlümde herkes mahşere dek yasaklı, Mahşerimi verdiğim güzel içimde saklı. Aklım gönlüm hep onun; benliğime sindi o, Uzun zamandır hâkim bana Mecnûn un aklı.

10 10 9 Nisan 2015 Perşembe SAĞLIK Yabani ot tüketimine dikkat!.. Doğadaki yabani otların bilinçsiz tüketilmesi sonucu ölümle sonuçlanan zehirlenme vakaları yaşanabileceği, vatandaşların bu konuda daha dikkatli olması gerektiği bildirildi. ADANA - Doğadaki yabani otların bilinçsiz tüketilmesi sonucu ölümle sonuçlanan zehirlenme vakaları yaşanabileceği, vatandaşların bu konuda daha dikkatli olması gerektiği bildirildi. Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Çakan, AA muhabirine, doğanın uyanmasıyla genellikle dağlık ve akarsu kenarlarında yetişen yabani otların, vatandaşlar tarafından toplanması ve bilinçsiz tüketilmesi sonucu son günlerde zehirlenme olaylarının arttığını söyledi. Çakan, geçen ay Adana'nın Pozantı ilçesinde araziden topladıkları yabani otları yiyen Sabiha Bulut (83) ile kızı Meryem Bulut'un (44) hayatını kaybettiğini anımsatarak, ölüme, baldıran otunun (Conium maculatum) sebep olduğunu ifade etti. Baldıran otunun maydanozgiller familyasına ait bitki olduğunu aktaran Çakan, bu familyadan bitkilerin büyük çoğunluğunun tüketildiğini ancak bazı türlerinin zehirlediğini kaydetti. Zehirli türün genellikle dağlık, tarla ve su kenarlarında yetiştiğini anlatan Çakan, "Baldıran otu, özellikle bu aylarda gelişmesi ve dip yapraklarının ortaya çıkması ile maydanoza benzetilebiliyor ve yenilmesi durumunda zehirlenmelere neden olabiliyor. Araziden toplanan bu tip bitkilerin riski çok büyük" dedi. Çakan, yabani otlar arasında en tehlikesinin baldıran otu olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Ülkemizde, bu bitkinin neden olduğu çok sayıda zehirlenme vakası görülüyor. Genellikle maydanoz ile karıştırıldığı için yenilmesi sonucu ölüm gerçekleşiyor. Bu bitkinin 1-2 gramı bile yetişkin bir insanın ölümüne neden olabilir. Tarihin en önemli filozoflarından Sokrates'in zehirlenmesinde de bu bitki kullanılmış. 'Şeytan elması', 'adam otu' gibi bitkiler de zehirli ancak bu dönemde en tehlikelisi baldıran otu." Özellikle doğadan toplanıp pazarda satılan faydalı bitkiler arasına bazen yanlışlıkla aynı alanda gelişen zehirli bitkilerin karışma olasılığı bulunduğunu anlatan Çakan, yemek pişiren kadınlara bu konuda daha dikkatli davranmalarını tavsiye etti. Halkın, doğal bitkileri kullanma ve bilgi açısından dağarcığının zengin olmasına rağmen günümüzde bu kültürün kuşaktan kuşağa aktarılmasında sorun yaşandığına işaret eden Çakan, "Bu konu ile ilgili halkımızın sahip olduğu kültürel birikimin ortaya konulması, bunun bilimsel çalışmalarla desteklenmesi, halkın kullandığı bitkilerin bir envanterinin çıkarılması gerekiyor. Ayrıca kulaktan dolma bilgi ve tavsiyelerle yabani bitkiler kesinlikle tüketilmemeli" diye konuştu. Çakan, halkın bitkileri tanıması ve bu konuda bilinçlenmesi için çok sayıda bitki türünün yer aldığı ve sergilendiği botanik bahçelerinin de önemli işlev üstlendiğini hatırlatarak, bu kapsamda ÇÜ Ali Nihat Gökyiğit Botanik Bahçesi'nin, Akdeniz Bölgesi'nde bu eksikliği gidereceğini kaydetti. Prof. Dr. Çakan, özellikle kırsal kesimdeki vatandaşların yabani otlar konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini anlatarak, bu kapsamda yetkili birimlerin çalışma yapmasını önerdi. Özellikle jandarmanın, doğanın uyanmaya başladığı bu dönemde kırsal kesimdeki vatandaşları BOR ŞEKER FABRİKASI 31,5/6,3 KV ŞEHİR TRAFOSU ELEKTRİK TESİSİ İYİLEŞTİRME İŞİ YAPTIRILACAKTIR TÜRKİYE ŞEKER FABRİKALARI A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Bor Şeker Fabrikası 31,5/6,3 kv Şehir Trafosu Elektrik Tesisi İyileştirme yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : MİTHATPAŞA CADDESİ NO: Yenişehir ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : (312) /74 - (0312) c) Elektronik Posta Adresi : hinan@turkseker.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : Bor Şeker Fabrikası 31,5/6,3 kv Şehir Trafosu Elektrik Tesisi İyileştirme Yapım İşi (malzeme ve montaj dahil komple) Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Bor Şeker Fabrikası. (Bor Cad. Bahçeli Kasabası Bor/Niğde) c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : T. Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü Mithatpaşa Cad. No: Yenişehir/Ankara b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliği'ndeki (D) Elektrik İşleri başlığı altında yer alan III.Grup:Elektrik Şebeke ve Tesis İşleri alt başlığı altında sayılan; 1) Şalt tesisleri, 2) Trafo merkezleri, 3) Kompanzasyon tesisleri, işleri benzer iş olarak edilecektir Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Elektrik Mühendisliği veya Elektrik-Elektronik Mühendisliği mezuniyet belgeleri. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı T. Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü Satınalma Dairesi Başkanlığı Satınalma Müdürlüğü (Harici) Mithatpaşa Cad. No: Yenişehir/Ankara adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar T. Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğü İdari İşler Dairesi Başkanlığı Haberleşme ve Arşiv Müdürlüğü (Giriş Katı) Mithatpaşa Cad. No: Yenişehir/Ankara adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1,00 İhale, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin ekonomik açıdan en avantajlı teklif üzerinde bırakılacaktır. Basın ( Resmi İlanlar bilgilendirmesinin yararlı olacağını aktaran Çakan, "Kırsal kesimdeki vatandaşlar, broşür ve çeşitli faaliyetlerle zehirli bitkiler konusunda bilinçlendirilmeli. Uyarıların yer aldığı broşürler, köylerdeki kıraathane ve muhtarlıklara gönderilebilir" diye konuştu. Çakan, ayrıca kırsal kesimde görev yapan doktorların da bu tip zehirlenmeler konusunda eğitilmesi gerektiğini kaydetti. Zehirli bitkilerin birçoğunun tıbbi olarak insan sağlığının korunmasında da kullanıldığını bildiren Çakan, "İlaçlar, sağlığımızı korusa da fazla alındığında ölüme neden olabiliyor. Bitkiler de böyle. Bitkilerin hepsi masum aslında ama aşırı ve bilinçsiz kullanımı ölüme sebep olabilir. Özellikle baldıran otu, zehirli olduğu bilinmesine rağmen antik çağlarda bu bitkinin bazı hastalıkların tedavisinde kullanıldığı biliniyor" şeklinde konuştu. 58 KALEM TIBBİ SARF MALZEME AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ-TOPRAKLIK SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU 58 KALEM TIBBİ SARF MAZLEME alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : KIBRIS CAD. ORHUN SOK. NO: TOPRAKLIK ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ankara_topraklik_dis@hotmail.com ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 58 KALEM TIBBİ SARF MALZEME ALIMI Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Ankara Topraklık Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi c) Teslim tarihi : İşe başlama tarihinden itibaren yüklenici, uhdesinde kalan malları Hastane Yöneticisi/Başhekimliği tarafından aksi belirtilmedikçe sipariş tarihinden itibaren en geç 10 (on) iş günü içerisinde belirtilen teslimat programı doğrultusunda depolarına teslim edecektir. Teslimatlar tarihini geçmeyecektir. İdare tarafından belirlenen mal teslim tarihlerinin ve miktarlarının yine idare tarafından değiştirilmesi gerektiğinde idare yükleniciye yazılı olarak bildirimde bulunacaktır. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Topraklık Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Toplantı Salonu-- Kıbrıs Caddesi Orhun Sokak No:3 Topraklık ÇANKAYA/ANKARA b) Tarihi ve saati : :00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: a) Sağlık Bakanlığının 2010/11 sayılı genelgesi gereği, Aday veya istekliler ile teklif ettikleri Tıbbi Cihaz Yönetmelikleri kapsamındaki ürünlerin veya cihazların T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına (TİTUBB) kayıtlı olduğunu gösteren belgeleri teklif mektupları ile birlikte vermek zorundadırlar. b) Sağlık Bakanlığının 2010/11 sayılı genelgesi gereği, Aday veya istekliler, teklif dosyalarında T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankasına üretici ve/veya ithalatçı firmaların ve bu firmaların adı altında bayiliklerinin kayıtlı olduğunu belgelendireceklerdir. Söz konusu belge veya belgelerin teklif dosyalarında sunulması zorunludur Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Kamu veya özel sektörde gerçekleştirilmiş her türlü tıbbi sarf malzeme ve tıbbi cihaz, satış işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 75 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Topraklık Ağız Ve Diş Sağlığı Merkezi Satın Alma Birimi adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Topraklık Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi-- Kıbrıs Caddesi Orhun Sokak No:3 Topraklık ÇANKAYA/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın ( Resmi İlanlar

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Havayı kalitesiz kömür kirletiyor İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, ilkbaharın gelişiyle ısınma kaynaklı hava kirliliğinin ortadan kalkacağını, yaz aylarında da trafik yoğunluğunun azalacağını belirterek, "Dolayısıyla bu, havamızı değiştirebilmemiz için önemli fırsat. En azından bundan sonraki senelerde daha temiz atmosferde yaşamamız için kalıcı tedbirler alınmasına ihtiyacımız var" dedi. ANKARA - Türkiye'de yemek pişirme konusunda bilgili olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 40 oldu. Bu oranla Türkiye tüm ülkeler içinde 3'üncü sırada yer alırken, bir haftada yemek pişirmeye ayrılan vakitte ise 4,9 saat ile son sıralarda kaldı. Araştırma kuruluşu GFK tarafından, 22 ülkede 27 binden fazla tüketiciyle yapılan görüşmelerde, yiyecek ve yemek pişirme konularında ne kadar bilgi sahibi oldukları ve yemek yapmak için bir haftada kaç saat harcadıkları incelendi. Tüketicilerin Yiyecek ve Yemek Pişirme Bilgisi Araştırması sonuçlarına göre, dünya genelinde tüketicilerin yüzde 29'unun, yiyecekler ve yemek pişirme konusunda tecrübeli oldukları ortaya çıktı. Türkiye'de yemek pişirme konusunda bilgili olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 40 olarak belirlendi. Bu oranla Türkiye tüm ülkeler içinde 3'üncü, yemek pişirmeye düşkünlükte yüzde 37'yle 7. sırada yer aldı. Bir haftada yemek pişirmeye ayrılan vakitte ise 4,9 saat ile son sıralarda kaldı. Söz konusu araştırmaya göre, dünya genelinde kadınlar yiyecekler ve yemek pişirme konusunda erkeklerden daha tecrübeli olduklarını ifade etti. Erkeklerin yüzde 25'i, kadınların yüzde 34'ü deneyimli olduklarını belirtti. Güney Afrikalı tüketicilerin yüzde 50'si, Hindistanlı tüketicilerin yüzde 48'i yemek pişirme konusunda tecrübeli olduklarını BUL- MACA Soldan sağa: 1. Hint domuzu. Bir maçın sayısal sonucu. 2. Kalın ve kaba kumaş. Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik. 3. Ziyan. Güney Amerika da bir başkent. 4. Japon çiçek düzenleme sanatı. 5. Binek hayvanı. Gemi işleten ya da gemide çalışan kimse. 6. Tutu, rehin. Engel. 7. Çaresiz. Bir nota. 8. Yabancı. Baş, kafa. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. 9. Soyut, tinsel. 10. Bayındırlık. Tarama aracı. 11. Gerekli. Tatlı bir çörek türü. 12. Fikir, düşünce. Sık çalılıkların dibinde yaşayan küçük bir balık. 13. İstavrit balığının boyu 10 santimetre kadar olan yavrusuna verilen ad. O yer anlamında kullanılan sözcük. 14. Çelik çomak oyunu. Parlak kırmızı renkte değerli bir taş. 15. İki dağ yamacının kesişmesi ile oluşmuş dere yatağı. Tin. 16. İlave. Hint irmiği. Utanma, utanç duyma. 17. Akdeniz anemisi. 18. Akdeniz de hapishaneleriyle ünlü küçük bir ada. Tarla faresi. 19. Amme. İlkel silah. Bir nota. 20. Yasa. Yasaklama, yasak etme. Yukarıdan aşağıya: 1.İlçe. Hıristiyanlık, Nasranilik. Pulat. 2. Göçebelerin konak yeri. Bir haber ajansının kısaltması. İlkbaharda kırlarda yetişen, ufak yeşil yapraklı, ıspanak gibi yenilen bir bitki. Tuzak, kapan. 3. Erkek sesinde bir perde. Özür. Arapçada su. 4. Bir renk. Proje. Eski Türklerde kutsal hekim. 5. Havuç. Spor karşılaşması. Satrançta bir taş. 6. Kız oğlan kız olma durumu. Kimileri uğur sayar. Çoğunlukla akaryakıt gibi maddeleri taşımakta kullanılan, silindir biçiminde, metalden büyük kap. 7. Esenleme. Hadise, olay. Bezekçilikte kullanılan yeşil ve pembe dalgalı sedef. 8. Hasta bakılan yer. Giresun ilinin bir ilçesi. Genişlik. 9. Serüven. Kiraya verilerek gelir getiren mülk. Gebe. 10. Ribonükleikasidin kısaltması. Piston. Çölde esen rüzgâr. Endonezya nın plaka işareti. İki tarla arasındaki sınır. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu KASTAMONU - İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, ilkbaharın gelişiyle ısınma kaynaklı hava kirliliğinin ortadan kalkacağını, yaz aylarında da trafik yoğunluğunun azalacağını belirterek, "Dolayısıyla bu, havamızı değiştirebilmemiz için önemli fırsat. En azından bundan sonraki senelerde daha temiz atmosferde yaşamamız için kalıcı tedbirler alınmasına ihtiyacımız var" dedi. Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hava kirliliğinin kalitesiz kömürlerin yakıldığı bölgelerde, trafiğin yoğun olduğu şehirlerde ve sanayileşmenin geliştiği kentlerde görüldüğünü söyledi. Havadaki zararlı kimyasalların solunum yoluyla vücuda girerek kansere yol açabildiğine dikkati çeken Şen, şöyle konuştu: "Bugün birçok büyük şehirde ve yerleşim yerinde düşük kalorili kömür kullanılıyor. Bunun en büyük sebebi ise maliyetinin daha düşük olması. Kalitesiz kömürün yakıt olarak kullanılması sonucu kükürtdioksit ve birtakım zararlı madde havaya ulaşıyor, dolayısıyla kirlilik artıyor. Bu maddeler, akciğerdeki hücrelerin üzerini kapatarak, kanser oluşumuna neden oluyor. Araç trafiğinin yoğun olduğu kentlerde de ulaşımdan kaynaklı hava kirliliğinden söz etmek mümkün. Motorlu taşıtlar, rölanti halinde trafikte beklediği anda yani trafiğin sıkışık olduğu durumlarda çok daha fazla karbonmonoksit, azot oksit, hidrokarbon gibi kirleticiler havaya karışır." "Sabah saatlerinde trafiğin yoğun olduğu büyük şehirlerde güneşin doğuşuyla 'fotokimyasal sis' adı verilen kirlilik meydana gelir" diyen Şen, "Bu kirlilik sonunda insan sağlığını tehlikeye sokan zehirli bileşikler, soluduğumuz havada oluşabiliyor, dolayısıyla insanlar yoğunluğun olduğu yerde dolaşmaktan kaçınmalıdır. Ayrıca, trafiğin rahatlatılması için birtakım tedbirler alınmalı ki hava kirliliği en aza indirgensin" değerlendirmesinde bulundu. Şen, ısınma ve enerji amaçlı kullanılan yakıtların kontrol altına alınması gerektiğine dikkati çekerek, standart harici kömürler yanıcı maddelerle birleştiğinde havadaki kirliliğin artış gösterdiğini dile getirdi. "Kömürle kullanılan yanıcı maddelerin hepsi birer hava kirliliği nedeni" ifadesini kullanan Şen, şunları kaydetti: "Kentlerde yakıt olarak ithal kömür kullanılacaksa 6 bin 500, yerli üretimde ise 5 bin 500 kaloriden az olanlara izin verilmemesi gerekiyor. Genellikle bu şartlar büyük şehirlerde var ve bazı kentlerde il mahalli çevre kurullarınca zorunlu kılınıyor fakat her yerde bu standartlara uyulması lazım. Şimdi ilkbahar geldi, ısınma kaynaklı hava kirliliği ortadan kalacak, yaz sezonunda da trafik yoğunluğunda azalma yaşanacak. Dolayısıyla bu, havamızı değiştirebilmemiz için önemli fırsat. En azından bundan sonraki senelerde daha temiz atmosferde yaşamamız, hava kirliliğinin azaltılması için kalıcı tedbir alınmasına ihtiyacımız var." Şen, temiz hava sahası için doğalgaz kullanımının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye'de yemek pişirme konusunda bilgili olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 40 kaydetti. Global düzeyde listenin en altlarında ise İspanya, Fransa, Rusya ve Avustralya yer aldı. Söz konusu ülkelerde her 5 kişiden 1'i yiyecekler ve yemek pişirme konusunda deneyimli olduğuna inanıyor. Araştırmanın yapıldığı 22 ülke arasında kadınların ortalama yüzde 37'si ve erkeklerin yüzde 27'si yiyecek ve yemek pişirme konularına çok düşkün olduklarını belirtti. İtalyanlar ve Güney Afrikalılar yemek pişirmeye olan düşkünlük konusunda ilk sıralarda yer aldı. İtalya'da araştırmaya katılanların yüzde 43'ü yiyecek ve yemek pişirmeye çok düşkün olduğunu dile getirdi. İtalya'yı yüzde 42'yle Güney Afrika takip etti. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA 11 9 Nisan 2015 Perşembe TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com MEHMET RAUF UN BİR HİKÂYESİNİN TAHLİLİ YA DA MANKURTÇA TESLİMİYET YERİNE ŞEREFLİCE ÖLMENİN ASALETİ Servet-i Fünun topluluğu yazarlarından Mehmet Rauf un Birinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı ama içeriği, motifleri, tipleri, fikirleri, yaklaşımları bakımından hem Mütareke ve Millî Mücadele döneminde hem de günümüzde güncelliğini koruyan çok güzel bir hikâyesi var. Bu hikâye, konusu bakımından tamamen gerçektir. İyi tahlil edilirse günümüz Türk toplumunun temel sorunlarına ışık tutacaktır. Bu hikâye, bizi toplumsal, siyasi ve kültürel anlamdaki gafletimizden uyandıracak çok önemli bir edebî metin olarak karşımızda duruyor. Biz, bu yazımızda önce hikâyeyi kısaltarak ve sadeleştirerek vereceğiz, sonra da bu hikâyenin günümüz sorunlarına ışık tutan taraflarını karşılaştırmalarla tahlil edeceğiz. Hikâye şu: HALİL HOCA Kahvede en yakın köye ikindi üstü Rus askeri girdiğini ha-ber aldıkları vakit herkeste büyük bir hayret peyda oldu. Demek ki harp ilan edilmiş olacaktı. Oradan kaçan birkaç köylü gece geç vakti kahveye gelerek otuz kırk Rus askerinin akşamüstü köye girdiklerini, imamı, müdürü, çağırıp emirler verdiklerini söylediler. O hâlde, eğer gece olmazsa, yarın sabah erkenden bu köye de gelmeleri muhakkaktı. O zaman orada otu ranlardan birisi: "E(y) şimdi ne yapacağız?" diye sordu. İmam 'Üç Göbek' lakabıyla tanınmış şişman, patlak gözlü, çiçek hastalığından harap olmuş gayet kırmızı yüzlü bir adam: - Canım elimizden ne gelir ki ne yapabiliriz? Koca Mos kof ordusuna karşı çıkacak değiliz ya! Elbette: "Hoş geldiniz, sefa geldiniz!" diyecek de değiliz, fakat başka çare var mı? He rifler hemen bize dokunmasınlar da... O zaman, her akşam aynı köşede söze karışmadan sessizce saatlerce nargilesiyle meşgul olan Halil Hoca'nın, keskin sesi işitildi. Bu adam altmışlık zayıf bir ihtiyar, bağımsızlık fikirlerinden do layı İstanbul'da oturması uygun görülemeyerek istibdat (II. Abdülhamit) devrinde memleketine gönderilmiş yiğit, haşin, güçlü, ağır bir adamdı. - Allah Allah, dedi, otuz kırk Moskof askerinden mi kor-kacağız? - İmam, hayret ile onun yüzüne bakarak: E(y) ne yapabi-liriz? diye sordu. - Ne yapacağız canım, dedi, herifleri köye sokmayız vesselam. Bu o kadar güç bir şey mi? Köyde bu kadar adamız, elbette hepimizin evimizde silah da var, cephane de. Koca, bir köy halkına karşı, otuz, elli, hatta yüz Moskof'un ne tesiri olur? Üç Göbek, bu fikri pek çocukça bulduğunu gösterir bir alaylı gülümseme ile kar şılık verdi: - İlâhi Halil Hoca... Seni makul bir adamsın zannederdim. Bu otuz askerin arkasında otuz bin, elli bin asker daha olduğu nu unutursun. Bunlar karakol gibi ehemmiyetsiz köyleri işgal için gönderilen askerlerdir. Biz şimdi bunlara karşı durursak, zararla başımıza belayı davet etmiş oluruz. Heriflerin fe na maksatları yokken lüzumsuz direnişle azdır makta ne mana var? Halil Hoca şiddetle cevap verdi: - Memlekete tecavüz eden düşmanın fena maksadı olma-dığını düşünmek pek tuhaf şey! Şimdi tabii her sefer olduğu gi bi evvela malın, canın, namusun muhafaza edileceğine dair vaatler verilecek. Fakat bir iki gün sonra, gasp edilmedik mal, te cavüz edilmedik can, mahvedilmedik namus kalmayacağını sen benden daha iyi bilirsin... Hiçbir şey için olmasa bile, beş on düşman askeri öldürmek de bir kâr değil mi? Bütün köyler eli bağlı bir koyun gibi teslim oldukları hâlde, bizim köy, ecda-dımıza layık bir şekilde şan ve şerefle kendini müdafaa etse daha iyi olmaz mı? Ama aramızda beş on kişi telef olacak, belki köy yakıp yıkılacakmış... Zaten nasıl olsa herifler çoğumuzu gebertip köyü de yıkacak olduktan sonra, mü dafaa edilerek yıkılsa daha iyi değil mi? Üç köylü, bu kargaşa esnasında belki köpeklerinin birinden veya ikisinden mahrum kalmak korkusuyla olacak tı ki, hiç bu fikirde değildi. Köy bir kale, köylüler devletin düzenli bir askeri olmadığı için böyle müdafaaya o hiç lüzum ve mana bulmuyordu. O vakit Halil Hoca, büyük bir kızgın lıkla yerinden fırlarcasına silkinerek: -Zaten biz bütün bu olanlara layık herifleriz... diye haykır dı. Başka memleketlerde savaş başlayınca papazla ra, kadınlara varıncaya kadar bütün millet ayağa kalkıp, silahla nır. Sınıra koşar... Herkes memleketini karış karış müdafaa için insan asker olmak lazım değildir ki! Benim bildiğim şey, bir memleket düşman tarafından te cavüze uğrayınca eli silah tutan herkes ayağa kalkmalıdır. Şim di oturmak, uyumak zamanında değiliz; bakınız bütün dünya birbiriyle gırtlaklaşıyor... Harp zamanında herkes vatanını mü dafaa etmelidir... Biz böyle bu kadar bencil olduktan sonra, herifler sarıklarımızı boynumuza geçirip karımızı, kızı mızı, anamızı, evladımızı berbat ederlerse çok bir şey değildir ki... Ecdadımız böyle mi yaparlardı? Bizi bütün bü-tün mahvetmediklerine bin şükür etmeli... Dini, şerefi olan bir adam, geberir, bu rezalete tahammül etmez... Ben bunu bilirim... - Halil Hoca, nargilesinin marpucunu bir tarafa fırlatarak, fırlayıp kalktı, kahveden çıktı. İmam efendi göbeğinin üçü de sarsıla sarsıla kahkaha ile gülerek: - Halil Hoca çıldırdı... dedi. * * * (DEVAM EDECEK) Dünya rekortmeninin korku dolu hikayesi İZMİR - Değişken ağırlıklı paletsiz dalışta 90 metreye inerek kendine ait dünya rekorunu kıran milli sporcu Derya Can Göçen, başarısının sırrını "deniz korkusunun üstüne gitmek" olarak açıkladı. İzmir'in Çeşme ilçesinde Sahil Güvenlik Timi'nde görev yapan askeri personel eşi ile dalış çalışmaları yapan Derya Can Göçen, dalış sporuna başlama hikayesini ve art arda gelen başarılarını AA muhabirine anlattı. Serbest ve tüplü dalış yapan aile üyelerinin olduğunu söyleyen milli sporcu, denize dalmaya başlamasının asıl nedeninin "korku" olduğunu belirtti. Çocukluğunda deniz korkusu yaşadığını dile getiren Derya Can Göçen, "korkunun üstüne giden" bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle 15 yaşında tüplü dalışa, 22 yaşında da serbest dalışa başladığını ifade etti. Korkunun üstüne gittikçe başarıların gelmeye başladığını vurgulayan dünya rekortmeni, şöyle konuştu: "Kuzenlerim, dayılarım dalgıç. Benim başlama hikayem ilginç. Deniz korkumu yenmek istedim. Böyle olunca da başarılar arka arkaya geldi. Şimdi bir dünya rekortmeniyim. Aslında korkmuyor değilim, korkuyorum. Güvenlik dalgıçlarım suya girmeden suya giremiyorum. Bu benim karakterimle ilgili. Korktuğum şeylerin üstüne gitmeyi çok seviyorum. Derin mavi suyun bilinmezliği beni çekiyor. Birçok insan suyun 90 metre altında ne olduğunu bilmiyor ama ben biliyorum. Bu sayede korkumun üstesinden gelebiliyorum." Denizin 90 metre altında insan vücudunun doğa ile bir savaş verdiğini, bazı fizyolojik tepkiler gösterdiğini söyleyen Derya Can Göçen, "90 metrede olanlar anlatılmaz yaşanır. Gerçekten öyle. Fizyolojik tepkilerin üstesinden gelmek için mental antrenmanlar yapıyoruz. Birçok defa o derinliklere yakın derinliklere iniyoruz. O acıya karşı koyduktan sonra o derinliğe varmak benim için büyük mutluluk, benim için dünyada bunun üzerinde bir mutluluk yok" diye konuştu. Hayatta zor olanı başarmayı hedeflediğini, ilk dünya rekorunun 71 metre olduğunu hatırlatan Derya Can Göçmen, "72 metreye dalış yapsam mutlu olmayacaktım. 90 metreye rahat daldığımı gördüm yani basit olanı seçmedim" diye konuştu. Motivasyonla insanların her şeyi başarabileceğini savunan rekortmen sporcu, başarmak isteyen kişilerin öncelikle kötü duygularından arınıp hedeflerine ulaşması gerektiğini anlattı. GENEL KURUL İLANI Kod Nolu Osman Gazi Mah. Keçiören Elmalı Fatih Doğan Cami Kuran Kursu Yapt. ve Yaşatma Derneği Olağanüstü Genel Kurulu tarihinde Osman Gazi Mahallesi Bizans Sokak No: 33 Keçiören / Ankara adresinde saat da yapılacaktır. Çoğunluk sağlanamazsa 2. toplantı tarihinde aynı yer ve saatte yapılacaktır. İlanen duyurulur. GÜNDEM 1- Açılış ve Yoklama, 2- Saygı duruşu ve İstiklal Marşı 3- Divan Seçimi 3- Yönetim ve Denetim Kurulu raporlarının okunması müzakere ve ibrası 4- Yönetim ve Denetim Kurulu Seçimleri 5- Dilek temenniler ve kapanış Yedigün-18

12 12 haber 9 Nisan 2015 Perşembe Erdoğan dan İran a gaz parası sitemi Türkiye elektrikli otomobil üretecek İSTANBUL- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Davut Kavranoğlu, Türkiye'nin kendi otomobili olmasına büyük önem verdiklerini belirterek, "Bunun da içten yanmalı, konvansiyonel araçlarla olamayacağını görüyoruz. Çünkü orada oturmuş, çok büyük oyuncuların olduğu bir pazar var. Onun için biz Türkiye olarak bunun menzili artırılmış elektrikli otomobil (range-extended) modelinde olmasını öngörüyoruz. Sayın Bakanımızın da, hükümetimizin de yaklaşımı bu yönde ve yakın zamanda açıklayacağımız gelişmeler de bu yönde olacak" dedi. Kavranoğlu, bu yıl "Otomotiv Perakendeciliğinin Geleceği" ana temasıyla düzenlenen Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Otomotiv Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2023 hedeflerini anımsatarak, "İşte bu vizyonu, bu hedefleri yakalayacak Türkiye'ye Yeni Türkiye diyoruz" dedi. Hükümet olarak Ar-Ge'ye ayırdıkları kaynak 2002'de 1 milyar dolar iken, bugün bunu 8 milyar dolara çıkardıklarını aktaran Kavranoğlu, projesi olanlara bol bol ve çeşitli yöntemlerle kaynak aktardıklarını, ancak arzu ettikleri sıçramanın sağlanamadığını, bekledikleri yeni ekonominin dinamosu olacak teknolojilerin ortaya çıkmadığını söyledi. TAHRAN- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile baş başa görüştü. Görüşmenin ardından iki lider Türkiye- İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi'nin ikinci toplantısına başkanlık etti. Bugün çok anlamlı bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, Yüksek Stratejik Konsey Toplantısının ikincisinin Tahran'da gerçekleştirmenin mutluluğu içerisinde olduklarını dile getirdi. Bu toplantıda 8 anlaşma ve bir mutabakat metninin de imzalanmasıyla önemli bir adım atıldığını aktaran Erdoğan, "Gerek siyasi alanda, ekonomik, ticari, kültürel bütün bu alanlarda neler yapabileceğimizi en geniş anlamda değerlendirme fırsatı bulduk" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu arada bölge adeta bir ateşten çember. Bunları aramızda konuşma imkanımız oldu. ANKARA- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, AK Parti Genel Merkezi'nde, milletvekili aday listelerinin Yüksek Seçim Kuruluna sunulmasının ardından basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in oğlu Osman Gökçek'in aday gösterilmemesiyle ilgili soru üzerine, bunun sebebinin, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Melih Gökçek arasında yaşanan tartışma olmadığını söyledi. Atalay, "Öyle bir şey yok. Bülent Bey'in bir şey söylediğine dair basında bir haber de vardı. Ben kendisiyle de görüştüm. Zaten kendisi de sosyal medya ortamında yalanladı. Bülent Bey'in bu konuda söylenmiş bir sözü yoktur" diye konuştu. Seçim beyannamesinin son durumu ve başkanlık sistemiyle ilgili soru üzerine Atalay, yeni anayasanın, seçim kampanyalarının önde gelen konularından olacağını söyledi ve şöyle Terörle mücadele konusu değerlendirme fırsatımız oldu. Tabi siyasi noktada uluslararası alanda ne gibi adımları müşterek atabiliriz, bunları aramızda konuştuk. Ekonomik alanda ise belli bir hızı ne yazık ki kaybettik. Çok çok iyi giderken, son 2013, 2014'te bir düşüş söz konusu. Bir hedef belirlemiştik, 30 milyar dolar gibi. Maalesef bu hedefte şu anda geriyiz. 4 milyar dolar yaklaşık bizim ihracatımız. 10 milyar dolar İran'ın Türkiye'ye ihracatı söz konusu. Aramızdaki tabi ticaret açığı da İran lehine çok çok fazla. Tabi burada yaptırımlar oldu vesaire. Bütün bunlar maalesef bu tabloyu ortaya çıkardı ve tahrik etti." Şimdi yeni dönemde çok daha farklı adımları dayanışma içerisinde birlikte atmak istediklerini belirten Erdoğan, "Aslında bu adımı atmak için her iki tarafta irade var. Ama biraz burada gecikmeler oluyor. Bu gecikmeleri Milli Gözetleme Radarı ANKARA- Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Gebze'deki Milli Gözetleme Radarı'nı (MGR) yerinde inceledi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, TÜBİTAK BİLGEM ile Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü (DHMİ) arasında imzalanan Kuş-Uçak Çarpışması Önleme Radarı (KUŞRAD) Projesi kapsamında, "Hava Trafik Kontrol Birincil Gözetleme Radar (PSR) Sistemi" ile Milli Gözetleme Radarı'nın (MGR) hayata geçirildiği bildirildi. PSR'nin Ocak 2015 tarihlerinde gerçekleştirilen kabul testlerinden başarı ile geçtiği belirtilen açıklamada, bu sistem sayesinde sivil veya askeri havalimanlarında yerli donanım ve yazılım kullanılarak hava trafik kontrolünün sağlanabileceği ifade edildi. MGR'nin kabulünün ise 16 Ocak 2015'te tamamlandığı kaydedilen açıklamada, Bakan Işık'ın da söz konusu projeleri yerinde incelediği ve yetkililerden bilgi aldığı belirtildi. Açıklamaya göre Işık, TÜBİTAK'ın Gebze yerleşkesindeki Milli Gözetleme Radarı'nın, yurtdışı eşdeğerleri ile benzer özellik ve kabiliyetlere sahip olduğunu vurgulayarak, yedekli MGR sistem maliyetinin 1,9 milyon dolar civarında olacağını bildirdi. Türkiye'nin her alanda milli kaynaklarını seferber ettiğini anlatan Işık, "Milli tankımız, helikopterimiz, füzemiz gibi bir çok projenin ardından Milli Gözetleme Radarı'nı da faaliyete geçirdik. Projede emeği geçen arkadaşlarımızı kutluyorum" ifadelerini kullandı. Atalay: Başkanlık sistemi tezimiz olacak devam etti: "Bu anayasa içinde diğer konular gündeme gelecektir. Burada bizim için önemli olan tam demokratik bir anayasa, insanlığı odağa alan, güçler ayrılığını koruyan, denetim mekanizmalarının çok iyi olduğu bir yönetim sistemi. Dünyada parlamenter sistemin de başkanlık sisteminin de tam demokrasiyi işleten örnekleri var. Bunlar bu süreçte tartışılacak. Ama bizim kendi seçim beyannamemizde bütün bu demokratik şartları sağlayan başkanlık sistemi partimizin tezi olacak. aşmamız lazım" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu noktada ısrarla üzerinde durduğumuz konu, örneğin enerjide şu anda biz İran'ın doğalgaz ihracatının çok ciddi bir kısmını, yüzde gibi, biz alıyoruz. Bu tabi önemli bir oran. Fakat fiyatlara gelince, fiyatlar noktasında şu anda en pahalı doğalgazı İran'dan ithal ediyoruz. Aslında bu fiyat şu anda aşağıya çekilmiş olsa biz tabii ki İran'dan alacağımız doğalgazı çok daha artırırız. Çünkü Türkiye, doğalgaz tüketiminde ilerleyen, özellikle sanayisinde ve bir de artık illerin dışında ilçelere dağılan şebekesiyle ihtiyacı var. Onun için de tabi bir taraftan çeşitlendirmeyi yapıyoruz. Ama bir taraftan da bu doğalgaz ihtiyacımızı uygun fiyatlarla karşılayacağız ki vatandaşımıza da ucuz doğalgaz verebilelim ve vatandaşımız da bu noktada mağdur olmasın." Biz bunu yıllardır savunuyoruz biliyorsunuz. Beyannamede de bu şekilde yer alacak. Bunun üzerinde de çalışıldı. Başbakanımız kendisi de çalıştı, cumhurbaşkanımızla da bunu değerlendirmiş oldular. O şekilde de beyannamemizde inşallah yer alacak." Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan adaylar belirlenirken görüş alınıp alınmadığına ilişkin soruya, "Biraz önce söyledim. Bu aday tespiti çalışması nasıl oldu, hangi ilkelerle gerçekleşti, bunları anlattım. Bunlar aslında bizim partimiz kurulalı beri edindiğimiz birikimdir. Bu birikimle biz hemen hemen geçen seçimlerde uyguladığımız yöntemleri uyguladık. Sadece STK sandığını ilk defa koyduk. Üst Kurulumuz bu çalışmaları yürütmüştür. Ama tabii, Sayın Cumhurbaşkanımız bizim kurucu liderimizdir. Bu hareketteki yerini hepimiz biliyoruz. Onu söylememe gerek yok" şeklinde yanıt verdi. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ parti liste verdi ANKARA- Yüksek Seçim Kuruluna (YSK), 7 Haziran'da yapılacak Milletvekili Genel Seçimi için 20 siyasi parti aday listesi sundu. Seçime katılacak siyasi partilerin aday listelerini verme süresi saat 17.00'de sona erdi. YSK'ya bu süreye kadar aday listesi sunan partiler şunlar: " AK Parti, CHP, MHP, HDP, Hak ve Adalet Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Komünist Parti, DSP, Doğru Yol Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Millet Partisi, Demokrat Parti, Liberal Demokrat Parti, Vatan Partisi, Anadolu Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Merkez Parti, Saadet Partisi, Toplumsal Uzlaşma Reform ve Kalkınma Partisi, Yurt Partisi." Büyük Birlik Partisi, Saadet Partisi çatısı altında seçime gireceğinden, oy pusulasında yer almayacak. Seçime katılma yeterliliği bulunan 10 partiden, yasal süre olan saat 17.00'ye kadar YSK'ya temsilci gelmedi. 10 siyasi parti arasında bulunan İlk Parti, aday listesi başvurusunu saat 17.00'den sonra getirdi. Parti temsilcileri, yolda kaza yaptıkları için geç kaldıklarını belirtti. YSK yetkilileri, partinin başvurusunun saat 17.00'den sonra yapıldığını tutanak altına aldı. YSK, seçime katılma yeterliliği bulunan 31 partiyi tespit ederek, bu partilerin oy pusulasındaki yerlerini belirlemişti. Listelerini getirmeyen siyasi partiler nedeniyle 31 parti arasında çekilen kura sonucu belirlenen oy pusulası da değişecek. Bu partilerin çıkarılması nedeniyle siyasi partilerin oy pusulasındaki yerlerinde başa doğru kaydırma yapılacak. YSK, siyasi partilerin verdikleri aday listelerini ve bağımsız adayları incelemeye başladı. Kurul, 9 Nisan'da, tespit edilen eksiklikleri, siyasi partilerin genel merkez yetkili organlarından ve bağımsız adaylardan tamamlamasını isteyecek. Siyasi partiler ve bağımsız adaylar, başvuru evrakındaki eksiklikleri 11 Nisan'a kadar tamamlayacak MHP nin aday profili ANKARA - MHP'nin milletvekili adaylarının 320'si üniversite, 76'sı yüksek lisans ve 22'si doktora mezunu. AA muhabirinin MHP'nin Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) verdiği listeye göre, parti tarafından milletvekili adayı gösterilenlerden 322'si üniversite, 76'sı yüksek lisans ve 22'si doktora mezunu. Adayların 12'si yüksekokul, 76'sı lise mezunu iken 12 aday ilkokul, 12 aday ortaokul, 3 aday ilköğretim ve 2 aday da Kara Harp Okulu'ndan mezun olmuş. Genel seçimleri için alanlara çıkacak ve vatandaştan oy isteyecek MHP milletvekili adaylarının 70'i işadamı/işkadını, 52'si mühendis, 51'i avukat, 39'u doktor ve 27'si ise öğretim üyesi. MHP'nin adaylarından bazılarının mesleklere göre dağılımı şöyle: -Emekli: 29 -Serbest meslek: 24 -Müteahhit: 16 -Mali müşavir: 13 -Esnaf-Tüccar: 12 -Turizimci: 9 -Gazeteci: 9 -Kamu görevlisi: 7 -Dişhekimi: 6 -Üst düzey bürokrat: 6 -Eczacı: 5 -Öğretmen: 5 -Bürokrat: 4 -Mülki idare amiri: 4 -Veteriner hekim: 4 -Öğretim görevlisi: 4 -Sendikacı: 4 -İşçi: 2 -Çiftçi: 2 MHP'nin YSK'ya verdiği listeye göre, milletvekili adaylarının 40'ı kadın

13 9 Nisan 2015 Perşembe13 EFSANE RÖPORTAJLAR Prof. Ahmet İnam anlatıyor: Akıllılar mutlu, Efsane GÜZELDERELİ akılsızlar mutsuz mu olur? -2- Efsane Güzeldereli nin sorularını yanıtlayan Uluslararası Schopenhauer Derneği ile Michael Polanyi Derneği, Türkiye Felsefe Kurumu üyesi ve Türk Felsefe Derneği Başkanı prof. Dr. Ahmet İnam, kendisiyle dalga geçtiği yanıtlarıyla güldürüyor, düşündürüyor. Okuyalım E.G: Subay olmak için eğitiminize başladınız. Tıp fakültesini kazanıp psikiyatr olacakken, mühendis oldunuz. 8 yıl fizik ve matematik öğretmenliği yaptınız. Neticede felsefe profesörü oldunuz. Çok sayıda da ödülleriniz var. Alanınızda çok başarılı birisiniz. Felsefe profesörlüğüne giden yolunuz niye bu kadar uzun ve gel-gitli oldu? A.İ: Çünkü felsefe benim çevremde bilinmiyordu. Dar bir çevrede yaşıyordum ortaokula kadar. Ortaokuldan sonra askeri okula gittim. Felsefeyi hiç duymadım. Felsefe sözünü, ortaokul 3. sınıfta, bir akrabam sınava girecekmiş. O sınava hazırlanırken, felsefe diye bir kitap yanında getirmiş. Liseler için yazılan. Orada, ''Allah Allah, bu felsefe de nedir?'' diye merak edip öğrenmeye çalışmıştım. Dolayısı ile çevrem felsefe diye bir uğraşı bilmediği, tanımadığı ve daha çok doktorluk ve mühendislik ön planda olduğu için, onların gözünde, onların istediği gibi bir insan olmayı seçtim. Ama felsefeyi tanıdıkça yanlış yerde olduğumu düşündüm. Onun için iş uzadı. Fakat iyi ki de uzamış. Çünkü mühendislik okumuş olmam, bana çok şey katmıştır. E.G: ''Aşkı yaşayamayan insan, aşk hakkında çok konuşur. Belki ben de yaşayamadığım için aşk hakkında çok konuşuyorum'' demişsiniz bir yerde. A.İ:(Kahkaha atıyor) Evet. Düşünmüşümdür. Çünkü benim kafamda yaşamak ile düşünmek arasında çok fark yok. Çünkü çok yoğun bir biçimde düşünürseniz yaşamış kadar oluyorsunuz. Ama gençlikten itibaren insanlar aşk diye adlandırdıkları bir şeyler yaşıyorlar. Hiç yaşamadığımı da söyleyemem herhalde. E.G: Ama söylemişsiniz bir yerde. A.İ: Evet. Kendimle dalga geçmek için söylemişimdir veya yaşadıklarımın aşk olmadığını düşünmüşümdür. Çünkü aşk benim için çok farklı bir anlama geliyor. Günlük hayattaki bir kadın ile bir erkek arasındaki cinsel cazibe sonucu ortaya çıkan bir şey değildir. Aşk bir hayat yaratmadır. İnsan yaratma çabasıdır. Bir hayat tarzıdır. Onun için günlük dildeki aşkın dışında bir şey anlatmak için söylemiş olabilirim. E.G: ''Gençlik yıllarımda, ODTÜ'de, bir kıza deli gibi âşık oldum. O kız ile de evlendim'' diyen de sizsiniz. Bir seferinde hiç aşık olmadım, bir diğer seferde de deli gibi aşık oldum diyen bir siz görüyorum. Yaşadıklarınız aynıyken, siz aynı insan olmuyor musunuz bazen? A.İ: Hımmm. Evet. Elbette. Zaman zaman.(sessizlik) Çok farklı duygular insan yaşayabiliyor. Ben tabi çoklu benlik düşüncesine yakınımdır. Yani insanın içinde birçok ben var. Ama elbette eşim ile olan ilişkim derin bir aşk ilişkisi olarak başlamıştır. Hala da öyle sürer. Orada çok fazla değişen bir şey olduğunu sanmıyorum. E.G: Aşka dair bir tanımlamanız var. '' Aşk, Leyla'yı sevip, geri kalan dünyanın anasını bellemek değildir'' diyorsunuz. Bunu biraz açar mısınız? A.İ: (Kahkaha atıyor) Leyla'da bütün dünyayı sevmektir. Çünkü sevgililerimiz bizim için çok büyük bir şanstır. Nimettir. Onların kadrini bilmemiz lazım. Onların kadrini bilmiyorsak, dünyayı kavrayışımızda hep sorun çıkar. E.G: ''Mutsuzluk, ahlaksızlıktır'' önermesinin sahibisiniz. Akıllılar mutlu, salaklar mutsuz mu olur? Ne anlamalıyız bundan? A.İ: Tabi burada bir mutluluk anlayışı getirmeye çalıştım. Maalesef biz, günlük hayatta, mutluluğu, işlerin yolunda gitmesi olarak anlıyoruz. Keyifli haller olarak anlıyoruz. Oysa mutluluk bir karakterdir. Yani mutlu insan karakteri vardır. Mutlu insanın başına ne gelirse gelsin, direnebilen insandır. Dolayısı ile mutsuz insan olmak, zayıf insan olmak demektir. Zayıf insanlar da, ahlakça iyi insanlar olamazlar. Güçlü insan olmaktan, kas gücünü kastetmiyorum. İradeyi kastediyorum. Eğer irade zayıflığınız varsa, ahlaki anlamda sağlam ve tutarlı bir yanınız olamaz. E.G. ''Mutluluk, tesadüfen gelmez'' diye bunun için mi diyorsunuz? A.İ: Elbette. Mutluluk inşa edilir. Biz mutluluğu oluştururuz kendimiz. Çabalarız ve tıpkı bir bina yapar gibi kendimizden mutlu bir insan meydana getirmeye çalışırız. E.G: Mutlu olmak elimizde diyorsunuz. Düşünün ki; çocuğunu kaybeden bir anne ya da yıllarca aşık olduğu eşi tarafından aldatılıp, terkedilen biri. Bu durumda da insanlara iradesi zayıf diyebilir miyiz? Hayatta çok büyük acılar da var. Siz de yaşadınız. Hepimiz yaşadık. A.İ: Bu tabi mutluluk, tek tek durumlarda acı çekmemek anlamına gelmiyor. Mutluluk, bu acılar ile beraber, bu acıları sonuna kadar yaşayıp, yaşama sevincini yitirmeme anlamına geliyor. Yıkılmama anlamına geliyor. Yoksa acı çekmeme anlamına gelmiyor. E.G: Hüzünlerimiz mi bizi yaratır, yoksa biz mi hüzünlerimizi yaratırız? A.İ: İkisi de doğrudur. Hüzün, daha çok bizim topraklara mahsus bir ruh halidir. E.G: Acı kutsanmış mıdır, bu topraklarda? Acı daha mı kıymetlidir? A.İ: Yok. Hüzün acı demek değildir. Hüzün eşittir, acı, keder değil. Hüzün çok ayrı bir duygu halidir. Mesela batı kültüründe bu duygunun tam bir karşılığı olduğunu sanmıyorum. Hüzün bir Hristiyan anlamda melankoli değildir. Ahmet Haşim'in dediği gibi bir melal de değildir. Hüzün biraz önce mutlu insanı anlatırken, anlatmaya çalıştığım, maruz kaldığımız sıkıntıların, belaların, acıların yaşama sevincini yitirmeksizin yaşanması anlamına geliyor. Mesela bunu anlatabilmek için, Divan şiirindeki bir mısrayı tersine çevirmek lazım. ''Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz'' diye bir mısra çok iyi bilinir. Ama ben onu tersine okuyorum. Ağlarım değil, Gülerim hatıra geldikçe ağlamalarımız, diyebiliriz. Vezni kaybettik ama. E.G. Gerçekten de mazide üzüldüğümüz bazı şeyler aklımıza geldiğinde, buna da üzülünür müymüş diyoruz. A.İ: Hüzün, bir acı çekme ustalığıdır. Çok usta insanlar hüzünlenirler. Usta olmayanlar kahrolurlar. Göçerler. Batarlar. Ama hüzün, müthiş bir yaşama ustalığıdır. E.G: O ateşte pişmek var. Yanmak var. Pişmek ayrı şey, yanmak ayrı şey mi yani? A.İ: Tabi. Her yanan pişmiyor ki. Yanıp ham olan çok insan var. E.G: Biz neden bu kadar çok anti-depresan kullanan bir toplum olduk sizce? A.İ: Çünkü mutlu değiliz de onun için. Mutlu insan, acılar karşısında direnen insan demektir. Direnemiyoruz ve işi ilaca vuruyorsunuz veya paranız varsa psikoloğa ya da psikiyatristlere gidiyorsunuz. Mutlu insanın dostu vardır. Dostları onun terapistleridir zaten. E.G: Eskiden bu kadar yaygın değildi. A.İ: Değildi maalesef. Hem insan ilişkileri değişti, hem tıp hayatımıza daha fazla girdi. Çünkü ilaç şirketleri bir yandan da para kazanmak durumunda. Dolayısı ile ilaçlar insanların çok kolayına gidiyor. Ama farmakolojik, yan, ilaçlar ile kendimizi toparlama çok tehlikeli bir şey. E.G. Neden? Yan etkilerinden dolayı mı? A.İ: Yan etkiler açısından değil. İrademiz ile olan ilişkimizi bozar ve bizi yalancı bir dünyaya iter. E.G: Bir nevi uyuşturucu kullanmak gibi bir şey mi? A.İ: Biraz öyledir. Kimi ağır depresyonlarda gerekebilir. Ama çok fazla kullanmamaya çalışmak lazım ilaçları. E.G: Öğrencilerinizin anlattığına göre hayır kelimesini hiç kullanmayan bir hocaymışsınız. Neden? A.İ: Ama hayata kafa tutabilmek evet demekle mümkündür. Nietzsche'den öğrendiğim bir şeydir. Nietzsche, kendisi, evet diyerek, nasıl hayata isyan edilebileceğini bana öğretmiştir. E.G: En çok etkilendiğiniz düşünür Nietzsche'midir? A.İ: Yooo. Değişik düşünürler var. Tam bir düşünürün peşinden gitmedim. Tamamen Nietzsche'yi izleyen biri değilim. Ama çok etkilenmişimdir elbette. E.G: ODTÜ'nün deyim yerindeyse, yerli malı, yani yurtdışında eğitim görmemiş nadir öğretim görevlilerinden birisiniz. A.İ: Evet. E.G: Size de teklifler gelmiştir. İmkânlar doğmuştur. Niye tercih etmediniz? A.İ: Çünkü ben yurtdışına kısa dönemli olarak epey gittim ve birçok ülkeyi gördüm. Oradaki felsefeciler ile konuştum ve anladım ki, oralardan ben çok fazla bir şey devşiremem. Ben yerliyim ve hatta Türkiye'li değil, kendimi Sandıklı'lı olarak da gördüğüm için felsefeyi Sandıklı'dan çıkarak yapmaya çalışan biriyim. E.G: ''Bilge dediğin, hem fırlama, hem puşt olur'' demişsiniz. Ne demek istediniz? A.İ: Evet. Tabi biraz hayatı kavramış biri olması lazım. Yani muhallebi çocuklarından bilge olmaz. (gülüyor) Mutluluk karakterdir Hayat içerisinde kendini hiç kirletmemiş, tertemiz kaldığını sanan budalalardan bilge filan çıkmaz. Riyakar insan çıkar diye düşünüyorum. Onun için gerçek bilgeler, hayatın içinde pişerek bilge olanlardır. Yoksa inzivaya çekilerek bilge olmak ne kadar kolay. Hayattan kaçarsın. Bir mağarada veya bir evin dışına çıkmazsın, başına da bir iş gelmez. Bilgeyim dersin. Ama sıkıysa, çık bakalım, hayatın içinde dolaş, değil mi? Kavga et. Kuyruğa gir. Vergi ver. Başkasının arabasına çarp. Kaza yap. Yani bütün bunları yaşamadığın sürece insanın pişebileceğini düşünmüyorum. E.G: Haklısınız. Memleket olarak ne âlemdeyiz? A.İ: Ülke olarak demek istiyorsunuz. Bir geçiş dönemi yaşadığımızı düşünüyorum. Elbet acı çekecek bir süre benim gibi insanlar. Yani benim gibi insan dediğimde, çok sesliliği, farklılığı yaşamak isteyen. E.G. Demokratik insanlar mı demek istiyorsunuz? A.İ: Pek o demokratik sözünü kullanmak istemiyorum. Çünkü o artık çok sakız olduğu için. Şunu söylemek istiyorum; Farklılıklara saygı duyan bir hayatın güvencesini veren bir yönetim. Yani ne bileyim. Cinsel tercihi farklıdır. Giyimi, kuşamı farklıdır. Dini inançları farklıdır. O farklılık çok güzel bir şey. Etnik farklılıklar vardı. Çünkü ben Çengelköy'de, çocukken, Rum çocukları ile beraber büyüdüm ve ben onların Rum olduğunu hiç bilmezdim. Rum oluşları, başka dil konuşuşları, kiliseye gidişleri filan beni çok etkilemiştir ve bir zenginliktir. Farklılık değil diye düşünüyorum. E.G: Ülkemizde siyasetin felsefesinde din nerede duruyor? A.İ: Din tabi bu topraklarda çok yoğun biçimde hayat tarzını belirliyor. Galiba dünyada da böyle. Bakmayın siz, hani Rönesans tan geçmiş Hristiyanlık filan deniyor. Onlar seküler olduklarını söylüyorlar filan. Ama değil. Çünkü bilinç dışlarında hep bir dini taraf vardır. Dini bir etki diyelim. Dini bir baskı. Kendine ne kadar ateist, laik derlerse desinler. Öyle bir geçmişten gelen, fark edemedikleri, budur batılı insanın. Dini bir etki altında olduklarını düşünürüm. Biz Müslümanların durumu daha vahimdir. Çünkü biz inceliklerimizi yaratamadık. Bu dinden devşirebileceğimiz güzellikleri devşiremedik maalesef. Hala kabalık, vahşet ve şiddetin hâkim olduğu bir kültürün içinde acı çekmekteyiz. E.G: Bizim ülkemizde herkes kendini demokrat olarak tanımlıyor. A.İ: Sahtekarlık. Öyle bir şey yok. Elbette o niyeti olan insanları görmüşümdür de. Ama bizim insanımız hayatı güvence ile yaşamak istediği için, kim güçlü ise onun eteğine yapışmayı çoğunlukla seven insandır. E.G. Peki bu Müslümanlığın doğasına aykırı değil mi? A.İ: Elbette. Ama bizim problemimiz, İslam ı, o içindeki inceliği ve güzelliği fark edenlerimiz çok az. İslam adına yaşananlar maalesef çok kaba ve çirkin çoğunlukla. Onun için ben İslam ın, insan gibi insan olmada bizi ileri götürücü gücünü yeterince duymadığımızı düşünüyorum. Dinin, o yaratıcı hamlesini yaşayamıyoruz maalesef. E.G: Yobaz diye kime denir? A.İ: Yobaz diye herhangi bir düşüncenin bağımlısı olan insana denir. Bilimin bağımlısı, bilimden başka araştırma yolu yoktur diyenler, bilim yobazı olurlar. Kendi dinlerinden başka hakikati bulma yolu yoktur diyenler, din yobazı olurlar. Sanat yobazları vardır. Her hayat tarzının ve dünya görüşünün yobazı vardır. E.G: Yürek yumuşaklığı, yobazda neye tekabül eder? A.İ: Yürek yumuşaklığı, yobazda olmaz zaten. Dolayısı ile karşı tarafı anlayabilen ve karşı tarafın dili ile konuşabilen bir insan, yobazlık giysisini atmıştır üzerinden. Atmaya başlamıştır diyebiliriz. YARIN: Atatürk'ü Kemalist bir KAFESİN içine sokmaya çalıştılar!

14 14 9 Nisan 2015 Perşembe TURİZM Manisa Mesir Macunu Festivali'nde bu yıl 6 ton mesir macunu saçılacak ISSN Mardin'in hedefi 500 bin turist MARDİN- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin turizmde yıldızı parlayan şehri Mardin, çözüm süreciyle sağlanan huzur ortamında bu yıl 500 bin turisti ağırlamak istiyor. Camileri, medreseleri, kiliseleri ve taşın oya gibi işlendiği evleriyle, bölgede son yılların en önemli cazibe merkezlerinden biri olan Mardin'e gelen turist sayısı her yıl artıyor. Çözüm süreci ve silah bırakma çağrısıyla değişim rüzgarlarının estiği bölgede turistler huzur içerisinde tarihi mekanları rahatça gezmenin keyfini çıkarıyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Alaaddin Aydın AA muhabirine, Mardin'de geçen yıl konaklayan turist sayısının 400 bin olduğunu, günü birlik gelen turistlerle bu sayının 1 milyona ulaştığını söyledi. Her yıl önceki yıla göre turist sayısında dikkat çekici artış görüldüğünü ancak geçen yıl yaşanan 6-8 Ekim olayları nedeniyle ilginin azaldığını ifade eden Aydın, şöyle dedi: "Yeni yapılan otellerle yatak kapasitesi her sene artıyor. Hedefimiz geçen yıl ki rekorumuzun daha üstüne çıkmak. Bu sene 500 bin turisti hedefledik. Huzur ortamıyla bunu yakalayacağımıza inanıyorum." Mardin Turizm ve Otelciler Derneği Başkanı Özgür Azat Güngör ise bölgeye turistik gezi düzenleyen firmaların kente yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. İl genelindeki otellerin yatak kapasitesinin 5 bin 500 olduğunu dile getiren Güngör, bu nedenle turizm sezonunu 5 ay yerine 12 aya yaymak istediklerini söyledi. Silah bırakma çağrısıyla turist sayısında artış beklediklerini vurgulayan Güngör, "5 bin 500 yatak kapasitemiz var. Bu topraklarda huzur olduktan sonra 15 bin yatak bile talebi karşılamaz. Bölgede huzur, barış ve kardeşlik çatısı kurulduğu takdirde yılın 12 ayı bile oteller dolar" ifadelerini kullandı. Güngör, Mardin'e gelen Türkiye'nin ve dünyanın birçok yerinden inanç ve tarih meraklısı misafirlerin, farklı etnik yapıların bir aradaki yaşama kültürüne hayran kaldığını vurguladı. Mardin'in inanç ve kültür şehri olduğu ifade eden Güngör, "Mardin'e gelenler dini, dili, ırkı ne olursa olsun buraya geldiğinde kendinden bir parça bulacaktır" dedi. Turizm Acente Temsilcisi İsmail Sincar da turizm sektöründe barış ve huzurun devam etmesiyle turist sayısında artış beklediklerini dile getirdi. Deyrulzafaran Manastırı'nda görevli İshak Baygit ise manastırın haftada yaklaşık 3 bin kişi tarafından ziyaret edildiğini söyledi. GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Matbaacılık Yayıncılık Bil. Med. Sanayi ve Ticaret A.Ş. adına Ahmet Serkan Küçük Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Tülay Canpolat, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Yeni Batı Mah Sok. No: 12 Batıkent - Yenimahalle / ANKARA Tel: Fax: Yıl: 45 Sayı: Nisan 2015 Perşembe Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Manisa'da bu yıl Nisan tarihleri arasında 475'ncisi yapılacak Uluslararası Mesir Macunu Festivali'nde bu yıl 6 ton mesir macunun saçılacağı açıklandı. MANİSA - Manisa Valisi Erdoğan Bektaş başkanlığındaki festival komitesi, bu yıl 475'ncisi düzenlenecek Manisa Mesir Macunu Festivali'yle ilgili Saruhan Otel'de basın toplantısı yaptı. Vali Bektaş, festivalin Manisa Büyükşehir ile iki merkez ilçe belediyesinin ve Mesir Derneği'nin aktif çalışmaları, destekleriyle organize edildiğini ifade etti. 475 yıldır devam eden etkinliğe sahip kentin yöneticisi, vatandaşı olmanın bir ayrıcalık olduğunu dile getiren Bektaş, "Festivale kaynaklık eden Merkez Efendi ve Hafsa Sultan, diğer zevata da rahmetler diliyoruz. Bizim Manisa'yı, Manisa'nın geleneklerini, kültürünü, maddi manevi varlığını borçlu olduğumuz insanlar bunlar" dedi. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ergün, onur konuğu ülkenin Kazakistan Göcek Koyları kurtuldu... MUĞLA - Muğla Büyükşehir Belediyesinin Göcek koylarından Göbün koyunda yapılacak tesisler için yürütülen ihalenin iptali amacıyla açtığı davada mahkeme, yürütmenin durdurulmasına hükmetti. Muğla Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamada, Dalaman ilçesi Kapıkargın Mahallesi Göbün mevkisindeki koyda yapılacak tesisler için Dalaman Orman İşletme Müdürlüğünün ihale açtığı belirtildi. Bunun üzerine Büyükşehir Belediyesinin ihalenin iptali amacıyla Muğla 2. İdare Mahkemesine başvurduğu bildirilen açıklamada, mahkemenin "Yürütmeyi durdurma" kararı olacağı festivale bu yıl 12 ülke ile 7 kardeş şehrin temsilcilerinin katılacağını, 521 kişiden oluşan halk dansları ekiplerinin gösteriler sunacağını kaydetti. Festivalin Manisa'nın tanıtımı açısından önemini vurgulayan Ergün, "Tek amacımız Manisa'nın daha yaşanabilir bir şehir olması" diye konuştu. Festival programı hakkında bilgi veren Manisa İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak ise, etkinliklerin 26 Nisan Pazar günü Geleneksel Mesir Festivali Kortej yürüyüşü ile başlayacağını, ardından Sultan Cami'de temsili olarak Hafsa Sultan'ın Merkez Efendi'ye berat vermesi ve Mesir Macunu saçım törenlerinin yapılacağını söyledi. Sudak, Nisan tarihleri arasında Demet Akalın, Model, Sıla ve Mustafa Ceceli konserinin düzenleneceğini bildirdi. Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm verdiği kaydedildi. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi: "Geçtiğimiz günlerde Muğla Büyükşehir Belediyesinin yaptığı başvuru ile Taşyaka mevkisinde yapılacak tesislerin ihalesinin yürütmesi durdurulmuştu. İl Özel İdaresine tanınan hakların Muğla Büyükşehir Belediyesine geçtiği, Orman İşletme Müdürlüğünce ihaleye çıkılamayacağı gerekçesiyle iptal ve yürütmenin durdurulmasını istemiştik. Gündemde olan diğer koylar için de iptal başvurusu yaptık. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Sarsala ve Akbük koyları için de iptal başvurusu yapıldı, karar beklenmektedir." Derneği Başkanı Ufuk Tanık da festivalde daha önce 3 ton mesir macunu saçıldığını, miktarın 2013'te 4, 2014'de 5 tona çıkarıldığını hatırlatarak "İnsanlar o saçımdan bir tane mesir macunu aldığı zaman dileklerinin olacağına inanırlardı. Saçım töreni, bu geleneğin sürmesinin en önemli nedenlerindendir. Bu yıl 6 ton mesir macunu saçım yapacağız" ifadesini kullandı. Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik ile Yunusemre Belediye Başkan vekili Gürkan Koyuncu mesirin Manisa için önemine değindi. Etkinliklerde, daha önce düzenlenen Hafsa Sultan güzellik yarışmasının bu yıl yapılmayacağı açıklandı. 475'nci Manisa Mesir Macunu Festivali, 21 Mart'ta Geleneksel Mesir macunu Karma Töreni ve Nevruz kutlamalarıyla başlamıştı. Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 9 Nisan 2015 Perşembe Barfikste dünyanın 1 numara sı oldu ANKARA- Türk cimnastiğinin yetiştirdiği önemli sporculardan Ümit Şamiloğlu, yükselişinin tadını çıkarıyor. Dünya Kupası şampiyonluğu ve Avrupa üçüncülüğünün ardından uzun süre sakatlıklarla boğuşan milli barfiksçi, 2013 Akdeniz Oyunları ile geri dönüş yaptığı kariyerine emin adımlarla devam ediyor. Yaşının ilerlemesine ve 4 yıllık araya rağmen Akdeniz Oyunları'nda Türkiye'ye barfiksteki ilk altın madalyasını kazandıran 35 yaşındaki Şamiloğlu, kendi kategorisinde dünya sıralamasının zirvesine çıktı. Almanya'da geçen ay yapılan Artistik Cimnastik Dünya Kupası'nda altın madalya alarak dünyanın 1 numarasına yükselen milli sporcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her şeyin istediği gibi gittiğini söyledi. Yiğidolar "nefes" aldı Cardozo, deplasmanlarda suskun kaldı SİVAS- Spor Toto Süper Lig'de son iki maçını kazanan Medicana Sivasspor'da küme düşme hattından uzaklaşmanın sevinci yaşanıyor. Kırmızı-beyazlı ekibin kalecisi Korcan Çelikay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ligde son iki haftada sahalarında Bursaspor'u 4-1 ve deplasmanda Eskişehirspor'u 3-1 mağlup ederek tehlikeli bölgeden uzaklaştıklarını söyledi. Eskişehirspor'a karşı zorlu bir sınav verdiklerini ve 3 puanı 3 golle kazandıklarını anımsatan Çelikay, "Deplasmanda Eskişehirspor'u yenerek nefes aldık. Ligin alt sıralarından uzaklaşma adına iyi bir hamle oldu" dedi. Sezona iyi başlamadıklarını ancak teknik direktör değişikliğiyle farklı bir hava yakaladıklarını belirten Çelikay, şunları kaydetti: "Zor bir dönem geçirdik, o dönemde biraz puan kaybımız oldu ama bu bizi bozmadı. Kendimizden emindik ve kendimizi biliyorduk. Zorlu maçlarda kaybettiğimiz puanları diğer maçlarda telafi ettik, bundan sonra da böyle olacak. Küme düşme korkusu yaşamadık. Hep düzelmeyi bekledik, bir sonraki maça baktık ve her şeyin düzeleceğini düşündük. Nitekim sabrımızla, çalışmamızla bunu yendiğimizi düşünüyorum. Bulunduğumuz yer itibarıyla doğru şeyi yapmışız ve bunu başarmışız. Umarım daha sonraki senelerde bu sezonun ilk yarısında olduğu gibi yaşadığımız olayı yaşamayız ve hep yukarılara oynarız. Sıkıntısız, dertsiz, stressiz maçlara çıkarız." Çelikay, ligin 27. haftasında Balıkesirspor ve 28. haftasında Mersin İdmanyurdu ile iç sahada karşılaşacaklarını hatırlatarak, "Bu, bizim için bir avantaj. Bu iki karşılaşmadan 6 puan alıp üst sıralara tırmanmak istiyoruz. İnşallah bu maçlardan 6 puan alırsak ligde puan cetvelinde üstlere doğru tırmanacağız" diye konuştu. Son haftalarda iç saha veya deplasman fark etmeden güzel bir oyun sergilediklerini dile getiren Çelikay, bunu seri galibiyetle süslemek istediklerini sözlerine ekledi. Ligde bu sezon Sivasspor'un kalesini 12 maçta koruyan Korcan Çelikay, bu maçlarda kalesinde 14 gole engel olamadı. TRABZON - Trabzonspor'un sezon başında Portekiz'in Benfica takımından kadrosuna kattığı Oscar Cardozo, iç saha maçlarındaki başarılı grafiğini deplasmanlarda gösteremedi. Spor Toto Süper Lig'de Torku Konyaspor'a deplasmanda 1-0 mağlup olan bordo-mavili takımda Paraguaylı golcü Cardozo, dış saha maçlarında takıma pek fazla katkı sağlayamadı. Ligde 15 gol kaydeden yıldız oyuncu, deplasman maçlarında sadece 3 gol atabildi. Trabzon'da oynanan Gençlerbirliği maçında 3, Torku Konyaspor ve Medicana Sivasspor karşılaşmalarında ikişer, Gaziantepspor, Mersin İdmanyurdu, Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor, Kardemir Karabükspor ve Akhisar Belediyespor maçlarında birer gol atan Cardozo, deplasmanda ise İstanbul Başakşehir, Balıkesirspor ve Mersin İdmanyurdu maçlarında birer gol kaydetti. Trabzonspor, Oscar Cardozo'nun gol attığı iç saha maçlarında 7 galibiyet elde edip, 1 beraberlik aldı. Karadeniz ekibi, yıldız oyuncunun gol attığı Gaziantepspor maçından beraberlikle, Mersin İdmanyurdu, Torku Konyaspor, Gençlerbirliği, Medicana Sivasspor, Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor, Kardemir Karabükspor ve Akhisar Belediyespor karşılaşmalarından galibiyetle ayrılarak 22 puan elde etti. Trabzon un Kocaman kabusu... KONYA - Spor Toto Süper Lig ekiplerinden Torku Konyaspor'un teknik direktörü Aykut Kocaman, Trabzonspor'un "korkulu rüyası" olmaya devam ediyor. Kocaman, futbolculuk kariyerinde olduğu gibi teknik direktörlüğünde de Trabzonspor'a zorlu maçlar yaşatıyor. Futbolculuğunda Trabzonspor filelerini 18 kez havalandıran Kocaman, en önemli golünü ise sezonunda Fenerbahçe formasıyla Karadeniz ekibine karşı çıktığı maçta atmış ve sarı lacivertlileri şampiyonluğa taşımıştı. Teknik direktörlük kariyerinde de farklı takımların başında 28 kez karşılaştığı bordo-mavililere 12 kez üstünlük sağlayan Kocaman, 4 kez berabere kaldı, 12 kez de yenildi. Torku Konyaspor en son sezonunda Trabzonspor'u sahasında 1-0'lık skorla mağlup ederken, deplasmanda rakibine 1-0 yenilmişti sezonunda Trabzon'da 2-0 yenilen Konya ekibi, sahasında 0-0 beraber kaldı. Bu sezon ligin ilk yarısında Trabzon'da oynanan maçta Konya temsilcisi rakibine 3-2 yenildi. Spor Toto Süper Lig'in 26. haftasında sahasında Trabzonspor'u ağırlayan yeşil-beyazlılar, rakibini 1-0 yenmeyi bildi. Puanını 34'e çıkaran Torku Konyaspor, 9. sıraya yükseldi. "UEFA" hayaline bir kez daha yaklaşan Konya ekibi, kalan maçlarında da çıkışını sürdürerek, Avrupa'ya gitmeyi hedefliyor. Torku Konyaspor Basın Sözcüsü Ahmet Baydar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, takım olarak Fenerbahçe maçından sonra çıkışa geçtiklerini söyledi. Trabzonspor maçında da yükselişlerinin devam ettiğini vurgulayan Baydar, şöyle devam etti: "Trabzonspor gibi üst sıralarda kendine yer edinmiş bir takıma karşı güzel oyun ortaya koyarak, 3 puan aldık. Bu güzel futbolumuzu bundan sonraki maçlarda da sürdürerek, daha üst sıralara çıkmak istiyoruz. Aykut Kocaman gibi bu ligi çok iyi bilen bir teknik direktöre sahibiz. Başarının gelmesi tesadüf değil. Takımımızda bu başarıyı getirecek, çok kaliteli oyuncular var. Takımdaki birlik, beraberlik ve arkadaşlık ruhunun başarıdaki etkisinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Yakaladığımız güzel hava ile çıkışımızı sürdürerek, UEFA'ya katılmayı hedefliyoruz." Baydar, taraftarların önceki maçlarda olduğu gibi Karadeniz ekibi karşısında da desteğini esirgemediğine işaret ederek, "Büyük takımların bile gıpta ile baktığı bir taraftar kitlesine sahibiz. Her maç neredeyse dolu stadyuma karşı oynuyoruz. Bize destek veren tüm seyircimize teşekkür ediyoruz. İnşallah onlarla daha çok başarılara imza atacağız" diye konuştu. Atletico Madrid zirve takibini sürdürüyor MADRİD - İspanya Birinci Futbol Ligi'nin (La Liga) 30. haftasında Atletico Madrid, sahasında Real Sociedad'ı 2-0 yendi. Karşılaşmaya hızlı başlayan Atletico Madrid'de 2. dakikada Arda Turan'ın şutu direkten döndü. Bu pozisyonun hemen ardından Atletico Madrid'in kullandığı köşe vuruşunda Real Sociedadlı futbolcu Mikel Gonzalez ters bir kafa vuruşuyla topu kendi ağlarına gönderdi: 1-0. Öne geçtikten sonra ataklarını devam ettiren Atletico Madrid, 10. dakikada Koke'nin rakip ceza sahası dışından sert vuruşunda kaleci Rulli'den seken topu tamamlayan Antoine Griezmann'ın golüyle farkı 2'ye çıkardı. Fransız futbolcu, eski takımı Real Sociedad'a karşı attığı golden sonra sevinmedi. Atletico Madrid erken bulduğu iki golle rahatladıktan sonra oyunu kontrolü altında tutmaya çalışırken, Real Sociedad ise kontra ataklarla gol aramayı denese de etkili olamadı. İlk yarı Atletico Madrid'in 2-0'lık üstünlüğüyle sona erdi.

16 9 Nisan 2015 Perşembe Saklı cennet olarak nitelendirilen Halfeti ilçesinde yetişen, dizilere ve kitaplara konu olan karagül, kurulacak gül birliği sayesinde dünya pazarına sunulacak. Karagül dünyaya açılacak ŞANLIURFA - EŞBER AYAYDIN - Birecik Barajı nedeniyle bir bölümü sular altında kalan, sakin ve huzur veren özelliğiyle Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi'nin "Sakin Şehir" ağına dahil ettiği Halfeti, çok sayıda turiste ev sahipliği yapıyor. Bünyesinde barındırdığı tarihi ve turistlik güzelliklerinin yanı sıra, endemik tür olarak Halfeti'de yetişen karagül, son dönemde bölgeye yönelen film yapımcılarına da ilham kaynağı oluyor. Halfeti Kent Konseyi Başkanı Nihat Özdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karagülün dünyada sadece Halfeti'de yetiştiğini, siyah rengini bölgedeki mikroklima ve toprak yapısından aldığını söyledi. Karagülün en siyah açtığı dönemin mart ve nisan ile ekim ve kasım ayları olduğunu belirten Özdal, diğer aylarda tonların biraz daha açıldığını ifade etti. Hollanda'dan ithal edilen çiçeklerin orijinal karagül olmadığını dile getiren Özdal, bu bitkilerin genetiğiyle oynandığını savunarak, "Hollanda'dan getirilen ya da başka yerlerde yetiştirilenler tamamen genetiği değiştirilmiş ve seralarda üretilen bir güldür. Orijinal Karagül sadece Halfeti'de doğal ortamında yetiştiriliyor. Burada herhangi bir genetiğiyle oynama söz konusu değil" dedi. "KARAgüLüN güzellikleri sinirlarimizi AŞAcAK" Özdal, bölgede yetişen karagülün tanıtımı amacıyla Halfeti'nin öncülüğünde Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi ağı bünyesinde gül birliği oluşturulacağını söyledi. Dünyada seçkin gül üreticileri bulunduğunu dile getiren Özdal, şöyle konuştu: "Biz de buna dahil oluyoruz. Dolayısıyla karagülün güzellikleri sınırlarımızı aşacak. Sosyal medyada da çok popüler olan karagülü, yabancı ülkelerdeki insanlar hesaplarında paylaşıyor. Zaman zaman 'Trend Topic' listesine giriyor. Gül birliğinin kurulmasıyla uluslararası pazara açılmamız kolaylaşacak." Karagülün kesme gül formuna getirilmesinin planlandığını aktaran Özdal, özel günlerde satışının yapılmasının hedeflendiğini kaydetti. Türkiye'de karagülün pazarlanması konusunda sıkıntı yaşandığını vurgulayan Özdal, oluşturulacak birlikle bu sorunun aşılacağına inandığını sözlerine ekledi. ARUNA 295 liraya 500 kilometre gidebiliyor İSTANBUL - HALİL İBRAHİM BAŞER - Üniversite öğrencilerinden oluşan ve 9 yılda yaptığı 7 arabayla 18 kupa kazanan İTÜ Güneş Arabası Ekibi, yeni bir yeniliğe imza atmaya hazırlanıyor. Bundan önce yarışlara yönelik otomobil üreten ekip, şimdi vatandaşların da kullanabileceği, Türkiye'nin güneş enerjisi ile çalışan ilk yerli arabasını üretiyor. Mitolojide güneşin doğuşunu temsil eden kızıllık ve 7 atın çektiği araç anlamına gelen "Aruna" ismi verilen 4 kişilik araç, yerli otomobil üretimine destek vermek ve alternatif enerjinin günlük hayata uygulanabilir olduğunu göstermek amacıyla tasarlandı. Aracın tasarımını tamamlayarak, yüklenici firmaya teslim eden 25 kişilik ekip, üniversitedeki atölyelerinde aracın üretimini ara vermeden devam ediyor. Otomobilin kaba üretiminin bu ay sonunda, montajının haziranda tamamlanması, temmuzda da yollarda olması planlanıyor. "YERLİ BABAYİğİT" ARANıYoR Ekip lideri Burak Oklar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok heyecanlı olduklarını ve tamamına yakını "yerli' alan bir otomobil üretmenin gururunu yaşadıklarını söyledi. Seri üretime sokulabilecek bir araç tasarladıklarını aktaran Oklar, "Diğer araçlarımızdan farklı olarak, bunu piyasaya sürülebilecek şekilde tasarladık. Zaten aile aracı. Eğer babayiğidin biri çıkıp, bunu üretmek isterse, tam anlamıyla buna uygun bir şekilde tasarımını yaptık. Tüm çalışmaları sponsor desteği ile yapıyoruz. Bu kadar önemli bir projede sponsorlardan gelecek yardımları da bekliyoruz" dedi. 2 SAATTE ŞARj oluyor Oklar, araçta dokunmatik orta ekran, park sensörü, head-up display ve cruise kontrol gibi donanımlar bulunduğunu belirterek, "Aracımız, güneş enerjisini depolayan aküyle çalışacak. Bu aküyü, atölyemizde kuracağımız 7,5 kilovatlık şarj ünitesi ile 2 saatte şarj edebileceğiz. Bir depo ile güneşten enerji almadan, ortalama 70 kilometren hızla 5 liraya 500 kilometre yol yapılabilecek. Bu hızla giderken evde kullanılan bir su ısıtıcısı kadar güç harcıyoruz" diye konuştu. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Güneş Arabası Ekibi tarafından üretimine başlanan, Türkiye'nin güneş enerjisiyle çalışan ilk yerli aile arabası "Aruna" ile ortalama 70 kilometre hızla 5 liraya 500 kilometre yol gidilebilecek. KİLoMETREdE 1 KURUŞLUK ENERjİ TÜKETEcEK Aruna'nın, kilometrede 1 kuruşluk bir elektrik tüketeceğini dile getiren Oklar, "Bu hesaba, güneşten alınan ve geri kazanımlı fren sistemi de eklendiğinde bu miktar 0,8 kuruşa kadar düşüyor. Araç, maksimum 140 kilometre hız yapabiliyor. Aracımızın özgün bir tasarıma sahip. Bu süreçte birçok aracı inceledik. Aerodinamik ve fonksiyonelliğin ön planda olduğu, özgün bir otomobil üretiyoruz" dedi. Oklar, ağustosta 26 şehri kapsayan, yaklaşık 6 bin kilometrelik Türkiye turu yapacaklarına işaret ederek, şöyle devam etti: "Bunların 18 tanesinde duracağız, tanıtımlar yapacağız. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir'de büyük tanıtımlar yapacağız. Bu turun son etabında, Edirne'den İstanbul'a uzanan mesafeyi güneş battıktan sonra kat ederek, güneş arabasının, güneş olmadan da yol alabildiğini göstermeyi hedefliyoruz. Ekimde de Avustralya'da düzenlenecek, "World Solar Challenge" yarışına katılacağız." Ürettiği her bıçak farklı model Kütahya'nın Gediz ilçesine bağlı Eskigediz beldesinde yaşayan bıçak ustası Mehmet Dinç'in boynuz, kemik, odun ve hurda malzemeleri kullanarak birbirinden farklı modellerde bıçaklar yapıyor. KÜTAHYA - HADİ ŞENGÜL - Yaklaşık 10 yıldır bıçak üreten Dinç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bıçak yapma işine başlamadan önce 15 yıl madende yer altında kaynakçı olarak çalıştığını söyledi. Merak üzerine bıçak yapımına başladığını ifade eden Dinç, şöyle konuştu: "Hobi olarak başladığım bu mesleği, sağdan soldan topladığım atıl olan hayvan boynuzu, odun, plastik ve başka malzemelerden yapıyorum. Yaptıkça da estetik görünümleri daha hoş olmaya başladı ve sipariş almaya başladım. Yaptığım bıçakların her biri farklı. Hepsini ayrı hayal ederek yapıyorum. Bıçakları bir yerden kopya almadan üretiyorum." Dinç, işinin titizlik istediğini ve bir bıçağı yaklaşık 2 saatte ürettiğini vurguladı. Bıçaklarının yurt dışından da talep edildiğini anlatan "Almanya'ya bıçak gönderdim. İsviçreli bir turist benden bıçak satın aldım. Toptan bir satışım yok" dedi. Dinç, bıçaklarının tamamen el ürünü olduğunu ve üretimde sadece el aletlerini kullandığını bildirdi. Bunun yanı sıra çakı da yaptığını belirten Dinç, "Fazla yapamıyorum. Çünkü yardım edenim yok, kendi başıma olduğum için. Bunlardan ayrı, milletin baltasını, testeresini ve bıçaklarını biliyorum. Ayrıca kepçe ve kaşık da yapıyorum. İşte böyle ömrümüzü geçiriyoruz" diye konuştu.