Dünyanın En Tuhaf Oyunu

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Dünyanın En Tuhaf Oyunu"

Transkript

1 Dünyanın En Tuhaf Oyunu 1

2 DÜNYANIN EN TUHAF OYUNU Orijinal Adı: The Westing Game Yazarı: Ellen Raskin Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Yasemin Balkancı Editör: Elif Dinçer Düzenleme: Nurhan Seyrekbasan Kapak Uygulama: Berna Özbek Keleş Kapak Fotoğrafı: istockphoto 1. Baskı: Haziran 2014 ISBN: YAYINEVİ SERTİFİKA NO: Türkçe Yayım Hakkı: Dilek Kayı Ajans aracılığı ile Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti. Baskı ve Cilt: Kitap Matbaacılık Davutpaşa Cad. No: 123 Kat: 1 Topkapı / İstanbul Tel: (0212) (pbx) Fax: (0212) Sertifika No: Yayımlayan: Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti. Osmanlı Sk. Osmanlı İş Merkezi 18/4-5 Taksim / İstanbul Tel: (0212) (pbx) Faks: (0212) İnternet adresi: epsilon@epsilonyayinevi.com 2

3 Dünyanın En Tuhaf Oyunu Ellen Raskin Çeviri: Yasemin Balkancı 3

4 4

5 1 Günbatımı Kuleleri Güneş batıdan batar (herkesin bildiği üzere), ama Günbatımı Kuleleri nin yüzü doğuya dönüktü. Acayip! Günbatımı Kuleleri nin yüzü doğuya dönüktü ve aslında kulesi de yoktu. Bu pırıltılı, camdan yapılma, beşi de bomboş, beş katlı mesken bina Michigan gölünün kıyısındaydı. Sonra bir gün (Temmuz un dördüydü), teslimatçı demeye bin şahit lâzım gelen bir teslimatçı çocuk kasabayı dolaşarak, binanın seçilmiş, müstakbel kiracılarının kapılarının altından mektuplar attı. Mektupların üzerinde Barney Northrup imzası bulunuyordu. Teslimatçı çocuk altmış iki yaşındaydı ve Barney Northrup diye bir insan dünya üzerinde yaşamıyordu. 5

6 Sevgili talihli: İşte, hep hayal ettiğiniz ama bir türlü kiralamaya gücünüzün yetmediği, en yeni, en lüks, Michigan Gölüne bakan eviniz: GÜNBATIMI KULELERİ - Her odada büyük pencereler - Üniformalı kapıcı, temizlik servisi - Merkezi havalandırma, yüksek hızlı asansör - Seçkin muhit, harika okullara yakınlık - Vesaire, vesaire. İnanmak için kendi gözlerinizle görmeniz lâzım. Ama bu inanılmaz seçkinlikteki evleri görmek ancak randevuyla mümkün. Öyleyse acele edin, yalnızca birkaç tane kaldı! Bizi hemen numaralı telefondan arayın! Bu teklifi kabul ettiniz ettiniz, bir daha gelmez! Hizmetkârınız, Barney Northrup Not: ayrıca kiraya çıkardığımız dükkânlarımız: - Lobili hekim ofisi - Park alanına açılan kahve dükkânı - En üst katın tamamına yayılan birinci sınıf restoran Altı mektup teslim edilmişti, yalnızca altı. Altı görüşme yapılmış, her bir aileyle saatlerce konuşulmuş, Barney Northrup tarafından Günbatımı Kuleleri turu düzenlenmişti. Camlara bir göz atın. Tek taraflı ayna camdır, dedi Barney Northrup. Kimse sizi göremez ama siz her şeyi görebilirsiniz. Yukarı bakan Wexler lar (günün ilk görüşülen ailesiydi) binanın cam kaplamasından yansıyan güneşle kör oldular. 6

7 Şamdanları görüyor musunuz? Kristaldir! dedi Barney Northrup lobinin duvardan duvara aynalarında bıyıklarına ve el yapımı kravatına çekidüzen verirken. Ya halılara ne demeli? Üç santim kalınlığında! Harika, diye cevap verdi Bayan Wexler. Topukları halının peluş dokusuna takılınca yalpalayıp kocasının koluna yapıştı. Gerçekten çok şanslısınız, dedi Barney Northrup. Yalnızca bir daire kaldı ve bu daireye bayılacaksınız. Sizin için yapılmış adeta. Kapıyı ani bir hareketle açtı. Şimdi söyleyin, bu nefes kesici mi yoksa nefes kesici mi? Bayan Wexler nefesini tuttu. Bu gerçekten nefes kesiciydi. Oturma odasının iki duvarı tavandan tabana kadar ayna kaplıydı. Barney Northrup un yönlendirmesine uyarak bütün daireyi şaşkınlık ve hayranlık nidalarıyla gezdi. Arkasından gelen kocası o kadar da heyecanlanmamıştı. Bu nedir? Yatak odası mı, dolap mı? dedi Jake Wexler girdikleri son odaya bakarken. Elbette yatak odası, diye cevap verdi karısı. Dolap gibi duruyor. Ah Jake! Bu daire tam bizlik! Mükemmel! diye kumru gibi sesler çıkararak sızlandı Grace Wexler. Bu üçüncü yatak odası ancak bir kaplumbağanın rahat edeceği kadar büyüktü. Jake bir de ofisini lobiye taşıdığını düşünsene. Evle iş arasında saatlerce araba kullanmaya paydos. Kar küremeye paydos. Müsaadenizle hatırlatayım, dedi Barney Northrup. Buranın kirası eski evinize yapacağınız tamirat masraflarından çok daha az. Jake adamın bunu nasıl bildiğini merak etti. 7

8 Grace, gerisinde ağaçların, yolun uzandığı ve Michigan gölünün sakince uyuduğu pencerenin önünde durdu. Göl manzarası! O son derece havalı evleriyle sözüm ona arkadaşları şu evi görsün diye can atıyordu. Mobilyanın kaplamaları değiştirilebilirdi. Hayır, bej kadifeden yeni mobilyalar alacaktı. Ayrıca kenarı mavi çizgili, adının ve havalı adresinin kıvrak harflerle üstüne işlendiği büro malzemeleri edinecekti: Grace Windsor Wexler, Günbatımı Kuleleri, Göl Kıyısı. Müstakbel kiracıların hepsi Grace Windsor Wexler kadar heyecanlı değildi. Öğleden sonra binaya gelen Sydelle Pulaski başını kaldırıp Günbatımı Kuleleri ne baktığında, yalnızca ağaç tepelerinin ve bulutların arasından başını bezgince uzatmış güneşin yansımasını gördü. Gerçekten çok şanslısınız, dedi Barney Northrup. Yalnızca bir daire kaldı ve bu daireye bayılacaksınız. Sizin için yapılmış adeta. Kapıyı ani bir hareketle açtı. Şimdi söyleyin, bu nefes kesici mi yoksa nefes kesici mi? Bir özelliğini göremedim, diye cevap verdi Sydelle Pulaski. Gözlerini park alanının ardında batmakta olan güneşin yaydığı son ışıklara dikmişti. Bunca yıl kendine ait bir yeri olsun diye beklemişti ve işte, içinde zenginlerin yaşadığı seçkin bir bina çıkmıştı karşısına. Ama onun istediği göl manzarasıydı. Ön taraftaki daireler tutuldu, dedi Barney Northrup. Ayrıca, kiralar sekreter maaşı için fazla yüksek. Bana güvenin, burada size temin edeceğimiz lüksü üçte bir fiyatına elde ediyorsunuz. En azından yandaki pencerelerin manzarası hoştu. Kimsenin içeriyi göremeyeceğinden emin misiniz? diye sordu Sydelle Pulaski. 8

9 Kesinlikle, dedi Barney Northrup bir yandan kadının kuzeydeki kayalıkların tepesindeki eve yönelmiş şüpheci bakışlarını takip ederek. O da yalnızca eski bir ev. On beş yıldır boş duruyor. Pekâlâ. Bu işi bir düşünmem lazım. Bu daire için yalvaran en az yirmi kişi var, diye kuyruklu bir yalan attı Barney Northrup. Teklifi kabul ediyor musunuz etmiyor musunuz? Ediyorum. Her kim olursa olsun, ne derse desin, Barney Northrup iyi bir satıcıydı. Günbatımı Kuleleri ndeki bütün daireleri yalnızca bir günde kiralamış, kiracıların isimlerini vakit geçirmeden posta kutularına iliştirmişti: Ofis Dr. Wexler Lobi Theodorakis Kahve Dükkânı 2C F. Baumbach 2D Theodorakis 3C S. Pulaski 3D Wexler 4C Hoo 4D J. J. Ford 5 Shin Hoo Çin Lokantası Kimdi bu kiracılar, özellikle seçilmiş bu insanlar? Anneler, babalar ve çocuklardı. Bir stilist, bir sekreter, bir mucit, bir doktor, bir de hâkim. Ah, yalnızca bunlar yoktu. Aralarında başkaları da vardı: bir bahisçi, bir hırsız, bir bombacı ve bir de hata. Barney Northrup bu dairelerden birini yanlış kişiye kiralamıştı. 9

10 2 Hayalet mi Yoksa Beteri mi? Eylül ün birinde, seçilmiş kişilerden biri (hani, hata olan) evine taşındı. Binanın kuzey kısmı boyunca bir tel örgü çekilmişti. Üzerinde de bir uyarı levhası bulunuyordu: GEÇMEK YASAK Westing Emlak ın mülkü. Taze asfaltlı yol keskin bir dönüşle kıvrılıyor ve ardından şehre doğru uzanmaktansa tekrar geriye dönüyordu. Günbatımı Kuleleri şehrin en uç noktasına konuşlanmıştı. Eylül ün ikisinde, otantik Çin mutfağından yemekler sunan Shin Hoo Lokantası şaşaalı bir açılış yaptı. Yalnızca üç kişi katıldı bu açılışa. Bu muhit hakikaten çok seçkindi, hatta Bay Hoo ya sorarsanız fazla seçkin. Fakat otoparka açılan ve fiyatları daha makul olan kahve dükkânı, kiracılara ve Westingtown civarında çalışan işçilere sunduğu 10

11 kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servisi sayesinde iş yapıyor gibi görünüyordu. Günbatımı Kuleleri hayli sessiz, iyi işletilen bir yerdi ve (sürekli bir şeylerden şikâyet eden Bay Hoo yu saymazsak) binanın sakinleri hâllerinden memnun görünüyorlardı. Kiracılar birbirlerine günaydın, iyi akşamlar ya da sadece dostça bir tebessümü çok görmüyor, küçük sorunlarını ise kapalı kapılar ardında saklıyorlardı. Büyük sorunlar henüz ortaya çıkmamıştı. Ekim ayının son günleriydi artık. Soğuk, kuru bir rüzgâr, Günbatımı Kuleleri nin önündeki araba yolunda toplanmış dört kişilik grubun etrafındaki ölü yaprakları uçuşturdu. Ama kimse ürpermedi. En azından o anlığına. Kapıcı üniformasının içindeki bodur, geniş omuzlu adam yumrukları belinde, bacaklarını açmış, ayakta duruyordu. Adamın adı Sandy McSouthers tı. Bu ürpertici rüzgâr yüzünden gözleri irileşmiş, zayıf ve kambur iki lise son sınıf öğrencisi de Theo Theodorakis ve Doug Hoo ydu. Tepedeki evi işaret eden ufak tefek, çakı gibi adam ise Otis Amber di; altmış iki yaşındaki teslimatçı çocuk. Bir keşfin şaşkınlık anında donup kalmış heykelleri andıran yüzlerini kuzeye dönmüş, ağızları açık bakıyorlardı ki Turtle 1 Wexler bisikletiyle, saç örgüsünü arkasında bir uçurtmanın kuyruğu gibi savura savura araba yolundan gelip bağırıverdi: Bakın! Bakın! Duman! Westing malikânesinin bacasından duman çıkıyor! Diğerleri de bunu görmüştü elbette. Yani bu kız herkesin neye baktığını düşünmüştü ki zaten? 1 Turtle İngilizce kaplumbağa anlamına geliyor. (e.n.) 11

12 Turtle soluk soluğa gidonunun üstüne uzandı. (Günbatımı Kuleleri tıpkı Barney Northrup un söz verdiği gibi en iyi okullara yakındı fakat lise en az beş kilometre mesafedeydi.) Sence ihtiyar Westing orada mıdır? Yok canım, diye cevap verdi ihtiyar teslimatçı Otis Amber. Onu yıllardır kimse görmedi. Güya kuzey denizinde kendi adası varmış, orada yaşıyormuş. Ama çoğunluk öldü diyor. Uzun zaman önce ölmüş. Hatta diyorlar ki, cesedi hâlâ o eski evdeymiş. Öyle diyorlar. Vücudu İran halısının üstüne yayılmışmış. Eti o pis kemiklerinin üzerinde çürüyormuş. Kurtlar göz yuvalarından, burun deliklerinden girip çıkıyormuş. Teslimatçı, bu iğrenç detaylara tizleşmiş bir he-he-he de ekledi. İşte şimdi biri ürpermişti. Turtle dı bu. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste, dedi Sandy her zamankinin aksine neşeli bir edayla. Kapıcı Sandy, sık sık Westing kâğıt fabrikasındaki işinden yirmi yılın ardından kovulmasından yakınırdı. Ama orada biri var bence. Canlı biri elbette. Sırma işli şapkasını parmağıyla geriye itip metal çerçeveli gözlüklerinin ardından gözlerini kısarak eve baktı. Belki yine çocuklar girmiştir. Ama yok, olamaz. Hangi çocuklar? diye sordu üç çocuk birden. Westingtown dan iki talihsiz ahbap. Ne talihsiz ahbabıymış o? Başların üçü birden kapıcıdan teslimatçıya dönmüştü. Doug Hoo, Turtle ın titreyen atkuyruğuna eğildi. Normalde o saça bir dokunan, anında kaval kemiğine tekmeyi yerdi. Doug sakatlık riskini göze alamazdı, hele de büyük 12

13 gün yaklaşırken. Yarış pistlerinin yıldızı şimdiden koşu bandında çalışmaya başlamıştı. Korkunçtu, korkunç, dedi Otis Amber titreyerek. Bu titreyiş, kafasındaki pilot şapkasının uçlarının uzun ince suratının etrafında savrulmasına sebep oldu. Gel de düşünme. Her şey, tam bir yıl önce bu gece olmuştu. Cadılar Bayramında. Ne oldu ki? dedi Theo Theodorakis sabırsızlıkla. Kahve dükkânındaki işine çoktan geç kalmıştı. Anlat onlara Otis, dedi Sandy. Teslimatçı, sivri çenesini saran kirli sakalını sıvazladı. Sanırım her şey bir bahisle başlamıştı. Birisi onlara demiş ki, Bir dolarına bahse girerim, o metruk evde beş dakika kalamazsınız. Bir bitli metelik için! Zavallı çocuklar güç bela Westing malikânesinin çift kanatlı camlı kapılarından geçip kendilerini bu tarafa attılar. Sebebi de korkunç bir şey, bir hayalet tarafından izlenmeleriydi. Ya da daha beteri. Daha beteri mi? Turtle zonklayan dişini unutuverdi. Theo Theodorakis ve Doug Hoo ondan daha büyüktüler, dolayısıyla daha kurnaz. Birbirlerine göz kırpıp hikâyenin devamını dinlemeye koyuldular. Elemanın biri deli gibi bağırarak dışarı koşuyordu. Kafası patlayacaktı bağırmaktan. En sonunda kafasını kayalıklara çarptı da susabildi. Öteki çocuğun ağzından ise bugüne kadar yalnızca iki kelime çıktı. İçinde mor geçen bir şeyler söylemişti. Sandy bu noktada yardım etti. Mor dalgalar. Otis Amber üzüntüyle başını salladı. Evet. O zavallı çocuk şimdi akıl hastanesinde oturmuş, deli deli bakan 13

14 gözlerini ellerine dikmiş, hâlâ, Mor dalgalar, mor dalgalar, deyip duruyor. Ha bir de şu var. Westing malikânesinden çılgınlar gibi koşarak kaçarken ellerinden de ılık, kırmızı kanlar damlıyordu. Şimdi hepsi birden ürpermişti işte. Zavallı çocuk, dedi kapıcı. O kadar acı çekti ama ne için? Bir dolarlık bir iddia için. Şu bahsi iki dolar yap. İçeride kalacağım her dakika için. Ben varım, dedi Turtle. Tam olarak aynı dakikalarda birisi, uzaktan araba yolundaki grubu izliyordu. 2D bloğunun ön taraftaki daireden on beş yaşındaki Chris Theodorakis, erkek kardeşi Theo nun çelimsiz, atkuyruklu bir kızla tokalaşmasını (bir iddiaya tutuşmuş olmalıydılar) ve aceleyle lobiye gitmesini izledi. Ailesinin işlettiği kahve dükkânı şu saatlerde epey meşgul olurdu. Kardeşi bir buçuk saat önce tezgâhın arkasına geçmiş ve çalışmaya başlamış olmalıydı. Chris duvardaki saati kontrol etti. Theo nun kendisine akşam yemeğini getirmesine daha iki saat vardı. Geldiği zaman ona topaldan bahsedecekti. O ikindi vakti, erken saatlerde Chris bir mor kırlangıcın (Progne subis) böğürtlenleri aşırtıp meşeliğin içinden geçerek tepenin üstündeki kızıl akçaağaca kadar tarla boyunca devam eden uçuşunu takip etmişti. Kuş üçüncü kez kanat çırparak havalanmıştı ama bu kez birisi ilişmişti Chris in gözüne. Biri (bu kişinin kadın mı erkek mi olduğunu seçememişti) gölgelerin ardından çimenliğe çıkmış, çift kanatlı camlı kapının kilidini açarak Westing malikânesinin içine girmiş 14

15 ve gözden kaybolmuştu. Bacağı aksıyordu bu kişinin. Ve dakikalar sonra bacadan duman çıkmaya başlamıştı. Chris bir kez daha yüzünü pencereye çevirip uçurumun tepesindeki evi gözleriyle taramaya başladı. Çift kanatlı kapı kapalıydı. Evin defalarca saydığı on yedi penceresi, ağır perdelerle sıkı sıkı örtülmüştü. Günbatımı Kuleleri nde ise binada özel bir cam kullanıldığı için perdeye gerek duyulmamıştı. Camların özelliği sebebiyle içeriden dışarısı rahatlıkla görünüyor ama dışarıdan içerisi görünmüyordu. Peki, madem öyle, neden bazen birinin onu izlediği hissine kapılıyordu? Kim izliyor olabilirdi ki? Tanrı mı? Eğer izleyen Tanrıysa niye Chris kendini böyle hissediyordu? Dürbün oğlanın kucağına düştü. Kafası seğirdi, bedeni keskin bir spazmla kasılarak sarsıldı. Sakin ol, Theo yakında gelir. Sakin ol, yakında Kanada Kazı (Branta canadensis) cinsinden bir sürü güneye doğru uçuyor olacak. Sakin ol. Sakin ol ve dumanı tel tel ayırarak Westingtown a doğru süren rüzgârı izle. 15

16 3 Giren Çıkan Kiracılar Üst katta, 3D de, Angela Wexler bir pufun üstüne çıkmış, bir vitrin mankenini andıran ifadesiz bir yüzle, kıpırtısız duruyordu. Solgun mavi gözleri doğruca göle dikilmişti. Dön canım, dedi terzi Flora Baumbach. İkinci kattaki daha küçük dairelerden birinde oturuyor, aynı zamanda işini de oradan yapıyordu. Angela yavaş bir hareketle dönüşünün çeyreğini tamamlamıştı ki, Ah! deyiverdi. Bu küçük çığlıktan irkilen Flora Baumbach tombul parmaklarının arasındaki iğneyi düşürdü. Ağzına sıkıştırdığı üç iğneyi de az kalsın yutuyordu. Lütfen dikkatli olsun Bayan Baumbach. Angelacığımın çok narin bir cildi vardır. Grace Windsor Wexler 16

17 oturduğu bej kadife koltuktan, kızı Angela nın düğün kıyafetinin dikilme aşamasını yönlendiriyordu. Üstün ve seçkin zevkiyle düzenlediği çiçek düzenlemelerine ait iki düzine fotoğraf arkasındaki duvara asılmıştı. Bir iç mimar olabilirdi. İyi bir iç mimar hem de. Yapacak bin tane işi olmasaydı. Bayan Baumbach iğne batırmadı anne, dedi Angela aynı anda. Westing malikânesinden duman çıktığını görünce şaşırdım sadece. Dizlerinin üzerinde dikkatlice orayı burayı tarayan Flora Baumbach, ağarmış kâküllerinin arasından yere düşen iğneler için yürüttüğü arayışına son verdi. Bayan Wexler kahve fincanını eskitme sehpaya iliştirirken daha iyi görebilmek için boynunu uzattı. Yeni komşularımız var galiba. Bir hoş geldin ziyareti yapmak gerekecek. Belki dekorasyon için tavsiyeye de ihtiyaçları vardır. Hey bakın! Westing malikânesinden duman geliyor! Turtle yine bayat haberler getirmişti. Ah sen miydin? Bayan Wexler altın saçlı, melek yüzlü kızı Angela nın aksine, diğer kızını her gördüğünde şaşırmış gibi görünüyordu. Flora Baumbach iğneleri toplamayı bitirmiş kalkıyordu ki bu kez incittiği kaval kemiğini halının sert dokusundan korumak için tekrar çöktü. Geçen gün lobide Turtle ın saç örgüsüne dokunmuştu. Otis Amber dedi ki, ihtiyarın cesedi Westing malikânesinde eski İran halısının üstünde çürüyormuş. Ah, aman Tanrım! diye haykırdı Flora Baumbach. Bayan Wexler, Cık cık, dedi. 17

18 Turtle korkunç hikâyesine devam etmekten vazgeçti. Bir yerde ölse, başına bir işler gelse de aklını kaçırsa annesinin umursayacağı yoktu. Bayan Baumbach cadı kostümümün eteklerini bastırabilir misiniz? Bu akşam ihtiyacım olacak. Bayan Wexler söze girdi. Görmüyor musun, Angela nın gelinliğiyle uğraşıyor! Zaten niye öyle aptal bir kostüm giyiyorsun ki? Hakikaten Turtle, neden kendini çirkinleştirmeye uğraştığını anlamıyorum. Gelinlik kadar aptal bir kostüm değil en azından, diye patladı Turtle. Ayrıca artık kimse evlenmiyor ki. Hadi diyelim evlendiler, gelinlik giymiyorlar. Zıvanadan çıkmak üzereydi. Ayrıca o kendini beğenmiş pörtlek suratlı Doktor Denton la kim evlenir ki! Bu kadar yeter seni ukala, diyerek tokat atacakmış gibi yerinden fırladı Bayan Wexler ama bunun yerine duvardaki çiçek resimlerinden birini düzelterek yerine oturdu. O güne dek Turtle a hiç el kaldırmamıştı. Ama şu son günlerde kızı sabrını iyice zorluyordu. Üstelik şimdi yanlarında bir yabancı da vardı. Doktor Deere harika bir genç adam, diye yaptığı açıklama dolaylı olarak Flora Baumbach içindi. Terzi kibarca gülümsedi. Angela yakında Angela Deere olacak. Ne kadar kıymetli bir isim değil mi? Terzi kadın başıyla onayladı. Hem ailemizdeki doktorların sayısı ikiye çıkacak. Dur bakalım, nereye gittiğini sanıyorsun sen? Turtle ön kapıya ulaşmıştı. Alt kata inip babama Westing malikânesinden duman geldiğini söyleyeceğim. Çabuk buraya gel. Biliyorsun babanın bu ikindi ameliyatı var. Sen odana gidip bir şeylerle uğraşsana. Borsa ra- 18

19 porlarına filan bak. Ya da odanda ne halt ediyorsan onu yap. Amma da oda. Oda değil elbise dolabı. Cadı kostümünü ben halledeceğim Turtle, dedi Angela. Bayan Wexler, yüzü aydınlanarak, beyazlar içindeki mükemmel evlâdına baktı. Tam bir melek. Crove un teni ölü gibi bembeyaz, kıyafetleri ise kapkaraydı. Haşin, dik kafalı bir görüntüsü vardı. Dik kafalı ve haklı olarak haşin. O inatçı ifadenin altında Doktor Wexler in ayağından kesip çıkardığı nasırlarla hop hop hoplayan bir mide olduğuna kimse ihtimal vermezdi. Doktorun seyrelmiş saçları arasından görünen pembe kafa derisine bakmak da içindeki bulantıyı hafifletiyor sayılmazdı. O esnada, gözleri kuzeydeki pencereye odaklanmış halde, adeta bir ilahi mırıldanır gibi konuştu: Duman! Dikkat! dedi Jake Wexler. Az kalsın nasırla birlikte kadının ayak parmağını da kesiyordu. Bir ampütasyon işlemine ne kadar yakın durduğundan habersiz olan temizlikçi kadın, gözlerini Westing malikânesine dikmişti. Eğer arkanıza yaslanırsanız diye söze başladı Jake ama hastası onu duymuyordu. Bir zamanlar hoş bir kadın olmalıydı fakat hayat ona biraz hoyrat davranmıştı. Cılız boynunun arkasında sıkıca topuz yapılmış, ağarmış saçlarının arasında altın rengi, kızıl ışıltılar görünüyordu. Profilden normaldi. Yalnızca çenesinin çıkıklığı hafifçe bozuyordu görüntüyü. Eh biz işimize bakalım. Cuma, doktorun en yoğun olduğu günlerden biriydi. Birkaç yere 19

20 telefon etmesi gerekecekti. Lütfen geriye yaslanın Bayan Crove. İşimiz neredeyse bitti. Ne? Jake kadının ayağını pedala nazikçe oturttu. Kaval kemiğinize darbe almışsınız. Ne? Bir an için gözleri buluştu, sonra kadın bakışlarını başka yere çevirdi. Mahcup yaratılışı sebebiyle (belki de suçluluktandı) Crove konuşurken daima uzaklara bakardı. Kızınız Turtle tekmeledi beni, diye mırıldandı, bir yandan da yine bakışlarını Westing malikânesine sabitleyerek. Evde dinin esamisi okunmazsa böyle olur. Sandy, Westing in cesedinin evde, doğu işi bir halı üzerinde çürümekte olduğunu söylüyor ama ben buna pek inanmıyorum. Adam gerçekten öldüyse cehennemde cayır cayır yanacak zaten. Hepimiz günahkârız. Hepimiz. Yani diyorsun ki adamın cesedi bir Doğu halısının üzerinde çürüyor. Belki de bir İran ya da Çin halısı. Bay Hoo beşinci kattaki restoranın camekânının dibindeki oğlunun yanına geldi. Peki sen neden çalışmak dururken kıymetli zamanını yaşını fazlasıyla almış bir teslimatçının aşırı gelişmiş hayal gücünden çıkardığı hikayeleri dinleyerek harcıyorsun bakalım? Bu bir soru değildi. Doug ın babası hiç soru sormazdı ki. Omuz silkme bana. Git çalış. Tamam baba. Doug mutfağa doğru bir koşu ritmi tutturdu. İtiraz etmenin anlamı yoktu çünkü yarın okul yoktu. Yalnızca düz koşu antrenmanı yapacaktı. Alt kata koşturdu. Ne mazeret sunarsa sunsun babası, Git çalış, dediğinde bunun yalnızca bir anlamı oluyordu: Git ça- 20

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Orijinal Adı: My Weird School / Miss Suki is Kooky! Yazarı: Dan Gutman Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Andaç Oral Düzenleme: Gülen Işık

Orijinal Adı: My Weird School / Miss Suki is Kooky! Yazarı: Dan Gutman Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Andaç Oral Düzenleme: Gülen Işık BAYAN SUKI / ÇOK ÖFKELİ Orijinal Adı: My Weird School / Miss Suki is Kooky! Yazarı: Dan Gutman Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Andaç Oral Düzenleme: Gülen Işık Resimleyen: Jim Paillot Kapak

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

SAFTİRİK Greg in Günlüğü HEY GİDİ GÜNLER!

SAFTİRİK Greg in Günlüğü HEY GİDİ GÜNLER! Jeff Kinney SAFTİRİK Greg in Günlüğü HEY GİDİ GÜNLER! Orijinal Adı: Diary Of a Wimpy Kid: Old School Yazarı: Jeff Kinney Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Kenan Özgür Düzenleme: Gülen Işık Kapak

Detaylı

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır.

ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. ÖN OYUN Yer, ağustos böceklerinin yuvası. Cici ve Mimi aynanın karşısında son hazırlıklarını yapmaktadır. (Şapkasını takar.) Nasıl oldu Mimiciğim? Ay çok hoş! (Saçlarına taktığı çiçekleri gösterir.) Ne

Detaylı

Türkçe Yayım Hakkı: Akcalı Ajans aracılığıyla Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti.

Türkçe Yayım Hakkı: Akcalı Ajans aracılığıyla Epsilon Yayıncılık Hizmetleri Tic. San. Ltd. Şti. Dr. CARBLES ÇOK ACIMASIZ Orijinal Adı: My Weird School / Dr. Carbles is Marbles Yazarı: Dan Gutman Genel Yayın Yönetmeni: Meltem Erkmen Çeviri: Andaç Oral Düzenleme: Gülen Işık Resimleyen: Jim Paillot

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır 1. Bölüm Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır Savaşı nın hikâyesidir. Diğer adıyla ona Akşam Yemeği Savaşları da diyebiliriz. Aslında Hayalet Avcıları III de diyebiliriz, ama açıkçası

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI

SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI SARIGÖZLER ORMAN DEDEKTİFLİK AJANSI DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY (Artık Perili Malikâne değil, Bay Postacı he he) İçinde büyük masa olan ofis Anneciğim ve Babacığım, Lütfen lütfen LÜTFEEEN Kasvetköy e gelip

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf

Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf Yrd. Doç. Dr. Özgül Polat Şimdi Okullu Olduk İlkokul 1. Sınıf 11 Adım ve Soyadım Eşleştirme yapalım. A Cümlelerin ilk harflerinin her zaman büyük olması gerektiğini biliyor muydunuz? e T t E l e E L L

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N.

* Balede, ayak parmakları ucunda dans etmek. [Ç.N.] ** Balede, ayaklarını birbirine vurarak zıplamak; antrşa şeklinde okunur. [Ç.N. New York ta bugün kar yağıyor. 59. Cadde deki evimin penceresinden, yönetmekte olduğum dans okuluna bakıyorum. Bale kıyafetlerinin içindeki öğrenciler, camlı kapının ardında, puante * ve entrechats **

Detaylı

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN .com Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Adı-Soyadı:... Önce kelimeleri tek

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Yayınevi Sertifika No: 14452. Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen ve Kapak: Cemile Kocaer ISBN: 978-605-9723-51-0 1. Baskı:

Detaylı

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım,

MACERA AKADEMİSİ. Anneciğim ve Babacığım, BARBAR YARATIKLAR İÇİN KURNAZLIK OKULU ZOR İŞÇİLER İÇİN BAŞKANLAR: SAYIN BAŞKÖTÜ KURT SAYIN KÜÇÜK KURT VE SAYIN BAĞIRTKAN KURT Lütfen lütfen lütfeeeen gelip buraya taşının, taşınacağınızı söylemiştiniz.

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama

Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama Okula sadece dört dakikalık yürüme mesafesinde oturmama rağmen sık sık geç kalırım... okul BIZIM (Meşelik) yol.. BIZIM ev Üç Kuruş Sokağı Kale Yolu Dükkan iki dak Meşelik ika Percy Sokağı Okula iki dakika

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

MATBAACILIK OYUNCAĞI

MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Roman 1. basım Yiğit Bener MATBAACILIK OYUNCAĞI Resimleyen: Özlem Isıyel cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü:

Detaylı

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya

AYLA ÇINAROĞLU. Mavi Boya AYLA ÇINAROĞLU Mavi Boya MAVİ BOYA 1995, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A.Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR YAZAR: Ayla Çınaroğlu RESİMLEYEN: Ayşe Çınaroğlu KAPAK TASARIMI: Cemil Denizer

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI Göknil Genç BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI 1 Çeviren: Saadet Özen ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 5. basım Resimleyen: Mustafa Delioğlu Göknil Genç BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI 1 Resimleyen: Mustafa

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK Geçen gün amcam bize koca bir kutu çikolata getirmişti. Kutudaki çikolataların her biri, değişik renklerde parlak çikolata kâğıtlarına sarılıydı. Mmmh, sarı kâğıtlılar muzluydu,

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 169 VEFA VE CÖMERTLİK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 15 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

Uncle Grandpa kamyonetin direksiyonundadır. Direksiyonu çılgınca çevirmektedir. Uncle Grandpa

Uncle Grandpa kamyonetin direksiyonundadır. Direksiyonu çılgınca çevirmektedir. Uncle Grandpa kamyonetin direksiyonundadır. Direksiyonu çılgınca çevirmektedir. Geldik! DIŞ - BOVLİNG SALONU - GÜNDÜZ Kamyonet direkt bovling kulvarlarına DALAR. Tabela GICIRDAR ve ÇATIRTIYLA kamyonetin üstüne düşer.

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

KEREM ASLAN Her Şey Dahil

KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN Her Şey Dahil KEREM ASLAN 1987 de Ankara da doğdu. TED Ankara Koleji ve Yahya Kemal Beyatlı Lisesi ni bitirdi, Uludağ Üniversitesi Felsefe Bölümü nden mezun oldu. Eğitimine devam etmek için

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ, ΙΑ ΒΙΟΥ ΜΑΘΗΣΗΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Eğitim, Hayatboyu Öğrenme ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Şiir Resimleyen: Burcu Yılmaz 2. basım Refik Durbaş BEZ BEBEKLE KUKLASI Resimleyen: Burcu Yılmaz Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör: Ebru Akkaş

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş KURABİYE EV ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü Refik Durbaş KURABİYE EV Resimleyen: Burcu Yılmaz www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör:

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor?

UYGULAMA 1 1. Aşama Şimdi bir öykü okuyacağım, bakalım bu öykü neler anlatıyor? ALAY ETME Amaç : Başkalarına saygı duymayı öğrenme.alay etme ile baş edebilme becerisini kazandırma Düzey : 1. sınıf ve üstü Materyal: Uygulama 1 için:yazı tahtası, kağıt, kalem, Uygulama 2 : Kuklalar,oyuncak

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba;

20 Mart Vızıltı. Mercanlar Sınıfından Merhaba; Mercanlar Sınıfından Merhaba; 20 Mart Vızıltı Bu hafta konumuz ormanlar idi. Orman nedir? Ormanların önemi ve faydaları nelerdir? Ormanları koruma konusunda üzerimize düşen görevler nelerdir? gibi sorular

Detaylı

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap Delal Arya Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ SIRLAR OTELİ HEYECANLI KİTAPLAR Serüven 5 Basım 2. Kitap Delal Arya Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ SIRLAR OTELİ 2. Kitap Yayın Koordinatörü:

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen trenler, kaçırılan bağlantı noktaları, ne zaman yeneceği

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Gelin şimdi bu harflerle ilgili örnekler verelim.

Gelin şimdi bu harflerle ilgili örnekler verelim. Merhaba çocuklar, www.ingilizcemiyi.com sitemize hoş geldiniz.. İngilizceyi öğrenmeye ilk başladığınızda önce alfabesinin farklılığını görürsünüz. Sonrada içinizden şunları sessizce mırıldanırsınız. Türkçede

Detaylı

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK YARATICI OKUMA DİZİSİ Şiir Resimleyen: Yasemin Ezberci Yaratıcı Okuma Dosyası: Nilser Utku 2 BASIM Betül Tarıman UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK Resimleyen: Yasemin Ezberci

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA Zehra İpşiroğlu ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA Resimleyen: Gözde Bitir Bu kitabın ilk baskısı ÇYDD için Toroslu Kitaplığı tarafından yapılmıştır. Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Düzelti: Leyla Nebioğlu Kapak

Detaylı

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BELİRTEN KELİMELER yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam şu otobüs birkaç portakal Yuvarlak masa : Yuvarlak sözcüğü varlığın biçimini bildiriyor. Yeşil erik : Yeşil sözcüğü

Detaylı

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi daha çok sevdiğimiz bir dağ köyünde doğup büyüdüm. Uzak

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Resimleyen: Burcu Yılmaz Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Düzelti: Leyla Nebioğlu Son

Detaylı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak)

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR. Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak) ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI OCAK AYI BÜLTENİ BELİRLİ GÜNLER VE HAFTALAR Yeni yıl (31 Aralık-1 Ocak) Enerji Tasarrufu Haftası (Ocak ayının ikinci haftası) GÜNE BAŞLAMA ETKİNLİKLERİ Oyun

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

İLK OK UMA KİT APLARI

İLK OK UMA KİT APLARI İLK OKUMA KİTAPLARI Bu kitabın sahibi:... Altı yaşındaki Ugo bir sabah uyanmış ve bir de bakmış ki karnının üzerinde yeşil bir aslan oturuyor! Aslan şişman değilmiş ama pek ufak tefek de sayılmazmış.

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez DESTANLAR VE MASALLAR Masal samed Behrengi Küçük Kara Balık Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez Yayın

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

Q-BREAKS SİZE TÜRKİYE DE FANTASTİK TATIL SEÇENEKLERI SUNUYOR!

Q-BREAKS SİZE TÜRKİYE DE FANTASTİK TATIL SEÇENEKLERI SUNUYOR! Q-BREAKS SİZE TÜRKİYE DE FANTASTİK TATIL SEÇENEKLERI SUNUYOR! Q-breaks in sunduğu bu fantastik tatil fırsatlarıyla yolunuz plajlara düs ecek! Tatilinizi Q-breaks ayrıcalığı ve enfes deniz kenarı konaklaması

Detaylı

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık ŞEBNEM İŞİGÜZEL Sarmaşık ŞEBNEM İŞİGÜZEL 1973 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi nde antropoloji okudu. İlk kitabı Hanene Ay Doğacak 1993 yılında yayımlandı. Aynı yıl Yunus Nadi Öykü Ödülü ne değer bulundu.

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý. Aðaçlar gördüm yeryüzü yaþýnda; Gölgesinde yaz uyur, kýþ uðuldar baþýnda.

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun Resimleyen: Uğur Altun Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü 2. basım Betül Tarıman GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ Resimleyen: Uğur Altun Yayın Koordinatörü: İpek Şoran

Detaylı

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY Dan Gutman Resimleyen Jim Paillot Emma ya Öğle Yemeği Balık Pizza Browni Süt 6 7 8 İçindekiler 1. Ben Bir Dahiydim!... 11 2. Bayan Cooney Şahane Biri... 18 3. Büyük Kararım...

Detaylı

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi 2018 ARALIK AYI EĞİTİM BÜLTENİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi 2018 ARALIK AYI EĞİTİM BÜLTENİ Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi 2018 ARALIK AYI EĞİTİM BÜLTENİ YERLİ MALI Yerli malı yiyelim, yerli malı loy loy. Yerli malı giyelim, haydi arkadaş. Yerli malı alalım, yerli malı loy

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan;

Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla. Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen. insanların kullandığı yoldan; Pırıl pırıl güneşli bir günde, içini sımsıcak saran bir mutlulukla Cadde de yürüyordu. Yüzü gülümseyen insanların kullandığı yoldan; yemyeşil ağaçların rüzgar ile savrulan dallarından çıkan sesin dalga

Detaylı

BEYAZ YALI Yalı dekorasyonu deyince, genellikle nostaljik çizgiler, eski ve yeniyi içiçe yaşatan dizaynlar, klasik, y a da y an klasik döşenmiş m ekanlar akla geliyor. Oysa, First için görüntüleûiğimiz

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı Resimleyen: Ferit Avcı Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Bilmece DEYİM VE ATASÖZLERİ 2. basım Süleyman Bulut ŞİPŞAK BİLMECELER 2 DEYİM VE ATASÖZLERİ Resimleyen: Ferit Avcı www.cancocuk.com

Detaylı

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 238. HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 238 HALİM SELİM İLE 40 ESMA Mehmet Yaşar Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen: Nurullah Bilekli Kapak Tasarımı: Cemile Kocaer

Detaylı

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL

helikopter degil Şebnem Güler Karacan Resimleyen: Ahmet Demirtaş Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL helikopter degil ALI KOPTER Yayınevi Sertifika No: 14452 Yayın No: 266 Ali Kopter-5 TATİLDE HAYAT NE GÜZEL Şebnem Güler Karacan Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu İç Düzen

Detaylı