T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S"

Transkript

1 T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S Yazarlar Prof.Dr. Arif KURTDEDE (Ünite 1, 2, 6, 7) Doç.Dr. Aziz Arda SANCAK (Ünite 5) Dr. rem GÜL SANCAK (Ünite 2, 3, 4, 8) Editör Doç.Dr. Aziz Arda SANCAK ANADOLU ÜN VERS TES

2 Bu kitab n bas m, yay m ve sat fl haklar Anadolu Üniversitesine aittir. Uzaktan Ö retim tekni ine uygun olarak haz rlanan bu kitab n bütün haklar sakl d r. lgili kurulufltan izin almadan kitab n tümü ya da bölümleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kay t veya baflka flekillerde ço alt lamaz, bas lamaz ve da t lamaz. Copyright 2011 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University. UZAKTAN Ö RET M TASARIM B R M Genel Koordinatör Prof.Dr. Levend K l ç Genel Koordinatör Yard mc s Doç.Dr. Müjgan Bozkaya Ö retim Tasar mc lar Doç.Dr. Murat Ataizi Yrd.Doç.Dr. Figen Ünal Çolak Grafik Tasar m Yönetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uçar Ö r.gör. Cemalettin Y ld z Ö r.gör. Nilgün Salur Ölçme De erlendirme Sorumlusu Ö r.gör. Hülya Özgür Kitap Koordinasyon Birimi Doç.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin Özgür Kapak Düzeni Prof. Tevfik Fikret Uçar Dizgi Aç kö retim Fakültesi Dizgi Ekibi Temel Klinik Bilgisi ISBN Bask Bu kitap ANADOLU ÜN VERS TES Web-Ofset Tesislerinde adet bas lm flt r. ESK fieh R, Ocak 2013

3 çindekiler iii çindekiler Önsöz... ix Temel Kavramlar... 2 TEMEL KAVRAMLAR... 3 Hastal k... 3 Hasta... 3 Semptom ve Sendrom... 4 Tan, Ay r c Tan... 4 Sa alt m... 4 Prognoz... 4 Koruma... 5 Klinik Çal flmalar... 5 Hasta ve Hasta Sahiplerini Karfl lama... 5 Zoonoz Hastal klar... 6 Hayvanlar n Sa l k Durumunu De erlendirme... 6 Hastal k Belirtileri... 7 Özet Kendimizi S nayal m Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar Klinik Çal flmalar S STEMAT K MUAYENE Anamnez Fiziksel muayene Hastan n Bireysel Özellikleri Hastada Durufl, Yürüyüfl ve Bilincin De erlendirilmesi Hastada Kondisyonun, Vücudun Tutuluflu le Görünüflün De erlendirilmesi Gözün D fl Bak le De erlendirilmesi Mukozalar n Muayenesi Lenf Yumrular n n Muayenesi Vücut S cakl n n Ölçülmesi Derinin ve K l Örtüsünün Muayenesi Organ Muayene Yöntemleri Sindirim Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Solunum Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Dolafl m Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Üriner Sistem Organlar n n Muayene Yöntemi Sinir Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Kan, Kemik li i ve Dala n Muayene Yöntemi Muayenede Kullan lan Cihazlar Labaratuvar Analizleri Kan örne inin Al nmas ve Analizi drar Örne inin Al nmas ve Analizi D flk Örne inin Al nmas ve Analizi ÜN TE 2. ÜN TE

4 iv çindekiler Deri, K l Örne inin Al nmas ve Analizi Biyopsi Örne i Al nmas ve Analizi Görüntüleme SA ALTIM METOTLARI Pansuman Dikifl Dikifl Materyallerinin Özellikleri Bandaj Bandaj Yap m nda Alt n Kurallar Bandaj n Bileflenleri Bandaj Tipleri Operasyon Operasyon Odas n n Haz rlanmas Steril Ameliyat Gömle inin Giyilmesi Steril Ameliyat Eldiveninin Giyilmesi Alet Masas n n Haz rlanmas Hastan n Operasyona Haz rlanmas Operasyon Sonras Bak m Gebelik ve Do um Özet Kendimizi S nayal m Okuma Parças Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar ÜN TE 4. ÜN TE Laboratuvar Hayvanlar LABORATUVAR HAYVANLARI FARE RAT (SIÇAN) HAMSTER GERB L KOBAY TAVfiAN Özet Kendimizi S nayal m Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar Kedi ve Köpek Klini i KED VE KÖPEK KL N Hastan n Geçmifli Kay t Alma Fiziksel Muayene Genel De erlendirme Fiziksel Muayene Derinin Muayenesi Gözler ve Kulaklar n Muayenesi... 64

5 çindekiler v Kas ve skelet Sistemi Muayenesi Solunum Sistemi Muayenesi Dolafl m Sistemi Muayenesi Gastrointestinal Sistem Muayenesi Üreme ve Üriner Sistem Muayenesi Lenf Nodülleri Muayenesi Sinir Sistemi Muayenesi Hastalar n Tutulmas ve Sabitlenmesi Köpekler Kediler Hastan n Hospitalizasyonu Gözlem Yem ve Su Al m Temizlik Vücut Is s n n Kontrolü Yatalak Hastalar Hastan n Kendi Kendine Zarar Vermesinin Engellenmesi Hastan n Taburcu Edilmesi zolasyon Medikal Hesaplamalar Ölçüm Sistemleri Metrik Sistem Avoirdupois Sistemi Apothecary Sistem Sistemler Aras nda Birimleri Birbirine Çevirme Özet Kendimizi S nayal m Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar At Klini i AT KL N N N TEMEL KAVRAMLARI ATA YAKLAfiIM TEMEL MUAYENE VE MUAYENEYE HAZIRLIK Ayak ve T rnak A z n Aç lmas ve Padan Uygulamalar F Z KSEL YÖNTEMLERLE ZAPT ETMEK ATLARA LAÇ UYGULAMA YOLLARI Özet Kendimizi S nayal m Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar S r ve Koyun - Keçi Klini i SI IR VE KOYUN - KEÇ KL N S r ve Koyun-Keçi Hastal klar nda Bar nak (Ah r ve A l) fiartlar n n Önemi ÜN TE 6. ÜN TE

6 vi çindekiler S r ve Koyun-Keçi Hastal klar nda Verim ve Beslenmenin Önemi S r ve Koyun-Keçileri Hastal klardan Koruman n Önemi Hastal k Ç kan S r flletmelerinin ncelenmesi ve Hastalar n Muayenesi Hastal k Ç kan Koyun-Keçi Sürülerinin ncelenmesi ve Hastalar n Muayenesi S r ve Koyun-Keçilerde Görülen Bafll ca Hastal klar ve Uygulamalar Özet Kendimizi S nayal m Okuma Parças Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar ÜN TE 8. ÜN TE Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i KAFES KUfiLARI VE EGZOT K HAYVAN KL N KAFES KUfiLARI Kafes Kufllar Hakk nda Genel Bilgiler Kafes Kufllar n n Bak m Kafes Kufllar n n Beslenmesi Kafes Kufllar n n Tutulmas Kafes Kufllar n n Muayenesi Kafes Kufllar nda Hastal k Belirtileri REPT LLER Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler Kaplumba alar Kaplumba alar Hakk nda Genel Bilgiler Kaplumba alar n Bak m Kaplumba alar n Beslenmesi Kaplumba alar n Tutulmas Kaplumba alar n Muayenesi ve Bafll ca Hastal k Belirtileri Kaplumba alarda Görülen Bafll ca Bozukluklar Y lanlar Y lanlar Hakk nda Genel Bilgiler Y lanlar n Bar nmas Y lanlar n Beslenmesi Y lanlar n Tutulmas Y lanlarda Bafll ca Hastal k Belirtileri guana Kertenkele ve Bukalemun Özet Kendimizi S nayal m Okuma Parças Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar lk Yard m LK YARDIM

7 çindekiler vii YARALI HAYVANIN TAfiINMASI lk Muayene LK YARDIMDA KULLANILAN MALZEME VE EK PMANLAR fiok fiokun Sebepleri Patofizyoloji Klinik Belirtiler lk Yard m KALB N DURMASI (KARD YAK ARREST) Klinik Belirtiler Kardiyopulmoner Resusitasyon (CPR) KANAMA Nedenleri lk Yard m AÇIK YARA Sebepler lk Yard m KIRIK Klinik Bulgular lk Yard m ÇIKIK Klinik Bulgular lk Yard m KAFA TRAVMASI Klinik Bulgular lk Yard m SP NAL TRAVMALAR Sebepler Klinik Bulgular lk Yard m YANIK Sebepler Klinik Bulgular lk yard m DONMA Sebepler Klinik Bulgular lk Yard m ISI ÇARPMASI Sebepler Klinik Bulgular lk Yard m H POTERM Sebepler Klinik Bulgular lk Yard m SOLUNUM YOLLARININ TIKANIKLI I Sebepler Klinik Bulgular

8 viii çindekiler lk Yard m Özet Kendimizi S nayal m Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar S ra Sizde Yan t Anahtar Yararlan lan Kaynaklar

9 Önsöz ix Önsöz Bu kitab n haz rlanmas na kadar geçen sürede veteriner hekimli in klinik alandaki geliflmeleri bafl döndürücüdür. Bu geliflmelere paralel olarak klinik yap lanmada ve ihtiyaçlar nda da büyük de ifliklik olmufltur ve devam etmektedir. Eskiden sadece hekimin tedavi etti i hayvan n tutulmas nda birinin yard mc olmas gerekti i düflüncesi var iken mevcut geliflmeler ve ilerlemelerin devam sonucunda kliniklerde yard mc personele özellikle veteriner teknisyen, tekniker ve laborantlara fliddetle ihtiyaç duyulmaktad r. Geliflmifl ülkelerde bu personel veteriner kliniklerinin vazgeçilemez unsurlar durumundad rlar. Bu yard mc personelin e itimleri her geçen gün daha fazla alan kapsamakta hatta veteriner fakültesi ö rencilerinin ald birçok dersi de almaktad rlar. Geçmiflte pratikte sadece hekimler taraf ndan gerçeklefltirilen birçok yöntemi art k teknisyenler ve teknikerler uygulamaktad rlar Bu kitap teknisyen ve teknikerlerin hayvanlara uygulayabilece i baz konu ve yöntemleri anlatmaktad r. Bu kitab n haz rlanmas nda katk s olan yazarlar n bilgi ve tecrübelerinin veteriner kliniklerinde görev yapan yard mc personele faydas olaca na inan yorum. Editör Doç. Dr. Aziz Arda Sancak

10 1TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Hayvanlar n sa l k durumlar yla ilgili temel kavramlar tan mlayabilecek, Klini e baflvuran hastaya verilen veterinerlik hizmetini aç klayabilecek, Hayvanlar n sa l k durumunun de erlendirilmesinde kullan lan muayene yöntemlerini listeleyebilecek, Hayvanlarda görülebilecek hastal k belirtilerini tan mlayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Hasta Hastal k Semptom, sendrom Sa alt m Prognoz Koruma Muayene yöntemleri Hastal k belirtileri çindekiler Temel Klinik Bilgisi Temel Kavramlar TEMEL KAVRAMLAR

11 Temel Kavramlar TEMEL KAVRAMLAR Hastal k Hastal k, organ fonksiyonlar n n normal d fl na ç kmas d r. Organ, doku ve hücrelerde oluflan bozukluklar fiziksel muayene, görüntüleme cihazlar ve laboratuvar analizleriyle saptanabilir. Vücut fonksiyonlar nda de iflikli e yol açan nedenler fizyolojik ve patolojik olarak iki bafll kta de erlendirilebilir. Fizyolojik nedenler organ, doku veya hücrelerin fonksiyonlar nda art fl veya azalmaya, morfolojilerinde de iflikli e yol açar. Mevsimsel k l dökülmeleri, yeme sonras mide genifllemesi, koflma sonras nab z say s n n artmas ve kalp kas n n geçici kal nlaflmas, yüksek çevre s cakl na ba l a z aç k soluma ve salya ak fl nda art fl örnek olarak verilebilir. Patolojik nedenler organ, doku veya hücrelerde k zar kl k, fliflme, gibi reaksiyonlara veya flekil bozukluklar na yol açan nedenlerdir. Kan ifleme, burundan irin veya kan gelmesi, deride doku kayb, kafl nt, k zar kl k, flifllik ve a r gibi de ifliklikler örnek olarak gösterilebilir. Hastal k denildi inde patolojik nedenlerin yol açt bozukluk düflünülmelidir. Genetik nedenler, fiziksel ve kimyasal maddeler, bakteri, virus, mantar ve parazit gibi mikroorganizmalar, toksik maddeler, tümörler, immunolojik ve alerjik reaksiyonlar hastal klara neden olan bafll ca etkenlerdir. Vücut fonksiyonlar nda ortaya ç kan de iflikliklerin baz s geçicidir ve nedenin ortadan kalkmas veya organ n uyum göstermesi ile bir süre sonra kendili inden düzelir. Baz fonksiyon de ifliklikleri ise kal c özelliktedir ve neden ortadan kalkmad kça ve/veya sa alt m uygulanmad kça düzelmez. Hasta Vücudun tutuluflu, yürüyüfl, yeme iste i, yemi a z na alma, çi neme ve yutma, nefes al p verme, ifleme, d flk lama, terleme, k l dökülmesi, nabz n say s, ritmi ve fliddetinde de iflikliklerden bir veya birkaç n gösteren hayvanlar hasta olarak de erlendirilir. Bu de iflikliklerden baz s hayvan sahibinden sorularak ö renilirken bir k sm ancak muayene sonuçlar n n de erlendirilmesiyle ortaya konulabilir.

12 4 Temel Klinik Bilgisi Cushing s sendromu: Kanda kortizol hormonu düzeyinin yüksek olmas na ba l olarak ortaya ç kan, kar n sarkmas, deri incelmesi, k l dökülmesi, fazla ifleme belirtilerinin tamam na verilen isimdir. Semptom ve Sendrom Semptom hastalarda gözlenen veya saptanan hastal k belirtilerinden her birine denir. fltahs zl k, halsizlik, burun akmas, öksürük, kusma, ishal, kafl nt, s k ifleme, nabz n h zlanmas gibi. Birden fazla organ bozuklu unda ortaya ç kabilecek genel belirtilerilere genel semptom denir. Örne in halsizlik, ifltahs zl k, yüksek beden s - cakl gibi. Sendrom, birden fazla semptomun bir arada görüldü ü ve bir hastal a iflaret eden bulgular toplulu udur. Cushing s sendromu buna örnek olarak verilebilir. Tan, Ay r c Tan Hasta sahibinden al nan bilgi, fiziksel muayene, görüntüleme ve laboratuvar analiz bulgular na bak larak hastal n hangi organa yerleflti ini ak l yürütme yöntemi kullan larak belirlemeye hastal n tan s n koyma denir. Klinik muayene bulgular n n yan s ra organ veya doku biyopsi örneklerinin sitolojik, histopatolojik veya kan serumunun serolojik yöntemlerle ayr nt l olarak incelenmesi sonucu konulan tan ya kesin tan denir. Örne in mikotik pnömoni, helikobakteriyel gastritis, bakteriyel kolanjiohepatitis gibi. Hastal kta sadece muayene bulgular belirlenebilmifl etken ortaya konulamam flsa buna semptomatik tan denir. Örne in kusma, ishal, öksürük, anemi ve dermatitis gibi. Hastalarda anamnezi, fiziksel, laboratuvar ve görüntüleme muayenelerini de- erlendirip benzer bulgulara yol açan hastal klar eleyerek tan koymaya ay r c tan denir. Sa alt m Hastal k nedenlerini ortadan kald rmak ve bozukluklar düzeltilmek için yap lan uygulamalara sa alt m denir. Sa alt m bir etkenin ortadan kald r lmas için yap l - yorsa buna küratif sa alt m, belirtinin giderilmesi için yap l yorsa buna semptomatik sa alt m denir. Örne in bakteriyel sistitiste antibiyotik kullan lmas na küratif sa- alt m, a r l ifleme belirtisini gidermek için sakinlefltrici ilaç vermeye semptomatik sa alt m denir. Sa alt mda kullan lan baz kimyasal maddeler antibiyotikler, antiviral ajanlar, antimikotikler, antiparaziterler, antiprotozoerler, toksin antidotlar, steroidal veya steroid olmayan antiinflamatuarlar, kusma kesiciler, antidiarheik ajanlar, antiprüritikler, anestezikler, sedatifler, antineoplazik ajanlar, ifltah aç c lar ve çeflitli parenteral s v lard r. Nefes alma güçlü ü, sürekli kusma ve ishal, fluur kayb, ayakta duramayacak derecede halsizlik, kalp vurumlar nda düzensizlik ve zay fl k, her türlü travma, kas lma ve bay lma durumlar acil durumlar olarak de erlendirilir. Bu durumlarda bozuklu un nedeni ne olursa olsun hastan n yaflam n devam ettirebilmesi için solunumun rahatlat lmas, nabz n düzenlenmesi, oksijen gereksiniminin karfl lanmas, iflemenin sa lanmas, kan elektrolit dengesizli inin ve kan ph n n düzeltilmesi, kandaki bakteriyeminin ortadan kald r lmas, kas lmalar n önlenmesi, zehirlerin eliminasyonu için gerekli önlemlerin al nmas, parenteral s v lar verilmesi bafll ca acil uygulamalard r. Prognoz Klinik muayene, görüntüleme ve laboratuvar analiz bulgular ile sa alt ma yan t dikkate al narak hastan n sa l k durumu hakk nda verilecek karara prognoz denir.

13 1. Ünite - Temel Kavramlar 5 Örne in hastan n prognozu iyi denilince iyileflme flans yüksek, kötü denilince iyileflme flans az ve flüpheli denilince hastan n iyileflme flans n n iyi mi kötü mü oldu una karar vermek flu anda olas de il anlam na gelir. Koruma Bölgede daha önce belirlenmifl hastal klar dikkate alarak, ayn ortamda bulunan hayvanlar n hastalanmamas için al nan önlemlere koruma (profilaksi) denir. Sa l kl hayvanlar hastalardan ve çeflitli g dalardan uzak tutmak, çeflitli enfeksiyonlara karfl afl lamak, baflka hayvanlarla temas etmesine izin vermemek, bulundu u ortam dezenfekte etmek bafll ca koruma uygulamalard r. Klinik Çal flmalar Hasta ve Hasta Sahiplerini Karfl lama Veteriner klini i hayvanlar n muayenesi, sa alt m ve afl uygulamalar n n yap ld - bir ifl yeridir. Kliniklerin yap lanmas ve iflletilmesi Bakanl n 6343 say l kanun ve 18 Haziran 2001 tarih, say l Veteriner Hekim Muayenehane ve Poliklinik Yönetmeli i nde, Veteriner hekimlerin çal flmas s ras nda dikkat etmeleri gereken tutum ve davran fllar ise 9 Temmuz 1994 tarih ve say l Veteriner Hekimli i Deontoloji Yönetmeli inde belirtilmifltir. Deontoloji yönetmeli inin konuyla ilgili maddeleri örneklendirilecek olursa; Madde 5 de Veteriner hekimler... nsan ve Hayvan Haklar Bildirgesini de göz önünde bulundururlar. Madde 6 da: Veteriner hekimlerin baflta gelen görevleri...hayvan sa l n korumak...zoonozlarla savaflarak insan sa l na hizmet etmek, müflterisi olsun veya olmas n hayvan sahiplerinin duygu ve düflüncelerine sayg göstermektir. Madde 9 da Veteriner hekim görevi ve uzmanl ne olursa olsun acil durumlarda hayvanlar üzerinde ilk yard m yapabilir. Madde 26 da: Veteriner hekim hasta sahibinin üzüntü ve duygusall n anlay flla karfl lamak, hasta hayvana gerekli özeni göstermek, onu tedavi etmek, ve hayat n kurtarma olana bulunmad durumlarda bile ac s n azaltma veya dindirmeye çal flmak zorundad r Madde 28 de: Veteriner hekim müflterisine karfl yasalar n ve mesle inin kendisinden istedi i tüm görevleri yapmakla yükümlüdür. Madde 30 da Veteriner hekim hasta sahibinin konsültasyon dile ini sayg ile karfl lamal d r. Madde 54 de Veteriner hekim iflyerinde hekimlik görev ve onuru ile ba daflmayan davran fllarda bulunamaz. Yukar daki yönetmelik maddelerinden anlafl laca üzere veteriner hekim klini- e getirilen hayvanlara acil müdahaleyi yaparak hastan n yaflam n devam ettirmeye çal flmal d r. Daha sonra hayvan sahibine güven verecek tarzda bilinçli ve kararl bir flekilde hastan n anamnezini almal ve hayvan sahibine hastan n durumu ve uygulayaca muayene yöntemleri hakk nda k saca bilgi vererek bilgilendirilmifl onam almal d r. Hasta sahibinin sözlü veya gerekirse yaz l oluru al nd ktan sonra hastal n zoonoz olma ihtimaline karfl önlemler almal ve gerekli muayene prosedürünü uygulamal d r. Muayeneye bafllamadan önce hayvan n çevresindeki kiflilere zarar vermemesi için hayvan sahibinden yard m isteyerek tutma ve ba lama ifllemi yap lmal d r. Bu esnada hayvan n h rç nlaflmas ve çevresine zarar vermesi durumlar nda sakin kalmaya dikkat edilmeli ve gerekirse hayvanlara sakinlefltirici

14 6 Temel Klinik Bilgisi ilaç uygulamalar yap lmal d r. Muayene esnas nda hayvan sahibinin bilgi istemleri anlay flla karfl lanmal gerekirse ilave bilgiler verilmelidir. Hastan n sa alt m her ne olursa olsun yar m b rak lmamal d r. Zoonoz Hastal klar Hayvanlarda görülen ve insanlara da bulaflabilen hastal klara zoonoz hastal klar denir. Hastan n klini e getirildi inde ilk düflünülmesi gereken zoonoz hastal klar kuduz, kedi t rmalama hastal, tüberküloz, ve ruam olmal d r. Bunlardan kuduz hastal hayvan n s rmas veya derideki çiziklerin salyayla temas sonucu bulaflt - ndan ve sa alt m olanaks z olan beyin hastal na yol açt ndan zoonoz hastal klar n en önemlisi olarak bilinir. Veteriner hekim klini ine getirilen hayvanlar n neden olaca zararlar ve insanlara bulaflt raca hastal klardan sorumludur. Bu nedenle klinik çal flmalar nda her türlü koruyucu önlemi almak ve dezenfeksiyon flartlar n yerine getirmek zorundad r. Is r lma durumunda hastan n kuduz afl s n n olup olmad n kontrol etmeli ve afl l olsalar bile gerekli karantina uygulamas n n yap lmas için veteriner müdürlüklerini haberdar etmelidir. Is r lan kifliyi sa l k kurulufluna yönlendirerek sa alt mlar n yapt rmalar ve kuduza karfl afl lanma durumunu sa l k kurulufluna dan flmalar sa lanmal d r. Resim 1.1 Hayvanlar n Sa l k Durumunu De erlendirme Görerek de erlendirme: Hayvanlar n bafl, boyun, gö üs ve kar n bölgeleri ile ayaklar na ç plak gözle bak lmas d r. Bu muayenede hayvan n duruflu, çevreye ilgisi, bafl ve boynunu tutuflu, nefes al flverifli, kar n, bel ve s rt bölgelerinin pozisyonu de erlendirilir. Mercekli ve fl kl aletler kullan larak yap lan muayenede; burun bofllu u, göz ve kulak kanal, bo az bölgesi, yemek borusu, mide ve kal n ba- rsaklar, idrar kesesi, nefes borusu ve bronfllar n iç yüzeyleri de erlendirilir. El ve parmaklar kullanarak de erlendirme: Muayenede el ayas, elin üst yüzü ve parmaklar kullan l r. Elle muayenede organ n veya lezyonun k vam, boyutlar, s cakl, duyarl, hareket edebilme özellikleri de erlendirilir. Derinin ve kar n içi organlar n n d flar dan muayenesi ve ba rsak içi yolla (rektal muayene) ulafl labilecek kar n içi organlar n n muayenesi bu yöntem kullan larak yap l r. Muayene s ras nda kullan lan muayene çekici (a) ve plesimetre (b)

15 1. Ünite - Temel Kavramlar 7 Vurarak de erlendirme: Bu muayenede çekiç ve plesimetre (Resim 1.1) kullan l r. Genellikle at ve s rlarda kullan lan bir yöntemdir. Muayenenin amac çekiçle vurulan bölgenin alt ndaki dokunun titreflmesi sonucu alg lanan sesin de erlendirilmesidir. Vurma muayenesinde; çi gaz dolu organdan (örne in s r n iflkembesi) davul sesi alg lan r. çinde bofllu u olmayan dokulardan (örne in karaci er) veya lezyonlardan (örne in içi s v dolu kistik lezyonlar) alg lanacak ses mat sestir. çinde hem hava hem doku bulunan organlardan (örne in akci erler) davul-mat ses aras bir ses alg lan r. Ölçerek de erlendirme: Hayvanlar n canl a rl n n tart lmas, vücut s cakl n n ölçülmesi ve lezyon boyutlar n n ölçülendirilmesi uygulanan bafll ca ölçme de erlendirmeleridir. Delme uygulamas ile de erlendirme: Deri flifllikleri ve vücut boflluklar ndan içerik örne i almak ve içeri i boflaltmak için i ne veya kanül uygulamas yap l r. Al nan örne in hücre ve mikroorganizma içeri i ve protein miktar incelenir, içerikte mikroorganizma üreme incelemesi yap l r. Biyopsi alarak de erlendirme: Organ ve lezyonlardan biyopsi i nesi kullanarak veya operasyon uygulanarak doku örne i al nmas d r. Al nan örnek boyan r ve histopatolojik olarak incelenir. Biyolojik testlerle de erlendirme: Çeflitli serolojik testler uygulanarak hastalar n kan serumunda antikor, kan nda ve vücut s v lar nda antijen aran r. Baz alerjik testler uygulanarak vücudun duyarl hale geldi i etkenler belirlenir. Laboratuvar analizleri ile de erlendirme: Kanda hematolojik de erler, kan serumunda çeflitli biyokimyasal parametreler, kanda parazitlerin eriflkini veya larvalar, d flk da kan, parazitin eriflkini, larvas veya yumurtas, lenf yumrusu s v s nda parazit, kar n, gö üs ve perikart içi s v lar n hücre içeri i, mikroorganizma içeri i, omurilik s v s n n hücre içeri i ve protein konsantrasyonu incelenen bafll ca laboratuvar parametreleridir. Görüntüleme aletleri ile de erlendirme: Röntgen, ultrason, magnetik resonans ve kompüterli tomografi kullan lan bafll ca görüntüleme cihazlar d r. Görüntülenen organlar n homojenitesi, lezyonlar n varl, damarlaflmas de erlendirilebilir. Kar n, gö üs ve perikard içi s v toplanmalar anlafl l r. Hastal k kavram n tan mlayacak veriler nas l elde edilir? Hastal k Belirtileri Kusma: Kusma genellikle patolojik bir olayd r ve mide içeri inin a zdan d flar ya ç kar lmas d r. Kediler ve köpekler bir defada fazla miktarda yemek yediklerinde g day ç kar r ve tekrar yerler. Yine kediler mide mukozas n yenilemek için ince çimlerden yerler ve bunu kusarlar. S r, koyun ve keçiler gevifl için g day a za getirirler. Atlar ve tavflanlar kusamazlar. Köpek kediler mide-ba rsak, karaci- er, kar n zar, beyin, böbrek ve uterus hastal klar nda kusarlar. S rlar ön mide hastal klar nda bazen kusarlar. Kusma vücut s v s nda eksilmeye, aç kalmaya ba l çoklu organ yetmezliklerine yol açar. Hastalarda kusman n nedeni bulunup ortadan kald r lmal, kusma durdurucu ilaçlar kullan lmal, hastan n s v ve g da gereksinimi damar yoluyla s v uygulamas yap larak karfl lanmal d r. shal: D flk n n sulu ç kar lmas d r. Ba rsaklarda sindirilemeyen, emilemeyen her türlü madde ve ba rsaklarda hastal a neden olan etkenler ishale yol açar. Ba- rsaktaki bozuklu un yerleflti i yer ve lezyonun fliddetine göre d flk sulu, mukuslu veya kanl olur. Neden ortadan kald r l r ve semptomatik sa alt m yap l r. 1 SIRA S ZDE

16 8 Temel Klinik Bilgisi Kanl d flk lama: Kan ba rsaklar n ön k sm ndan geliyorsa d flk katran rengindedir. Kan ba rsaklar n arka k sm ndan geliyorsa d flk k rm z renkte ç kar. shal durumunda kana mikroorganizma veya toksin kar flmas, s v ve elektrolit kayb na ba l çoklu organ yetmezli i geliflir. shalli hastalarda neden ortadan kald - r l r, damar içi s v uygulamas yap l r ve ba rsak fonksiyonlar n düzeltici sa alt m uygulan r. Kar n genifllemesi: Atlarda mide genifllemesi, ba rsak dönmesi, kör ba rsak genifllemesi ve kar n zar yang s ve gebelik; s r, koyun ve keçilerde ön midede gaz ve s v içerik toplanmas, kar n zar yang s ve gebelik; köpek ve kedilerde kar n içinde s v toplanmas, mide ba rsak dönmesi ve gebelik durumunda; kufllarda kar n içi s v toplanmas, kar n içi kitlesi, kar n zar yang s, egzotik hayvanlarda kab zl k, kar n zar ve organ yang s, tavflanlarda ba rsak durgunlu u kar n genifllemesine neden olur. Kar nda s v toplanmas ve kar n zar yang s nda s v elektrolit kayb, toksikasyon ve çoklu organ yetmezli i geliflir. Hastalarda s v, elektrolit, antibiyotik sa alt m yap l r ve erken dönemde periton y kan r. Burun ak nt s : Tüm hayvanlarda solunum yolu enfeksiyonlar nda görülür. Kanl ak nt derin doku yang s n gösterir ve önemlidir. rinli ak nt lar da ciddi hastal k bulgusudur. Neden ortadan kald r l r ve genel durumu düzeltici sa alt m yap l r. Solunum güçlü ü: Burun, bo az, nefes borusu ve akci erler bozukluklar nda ortaya ç kar. Nedene yönelik sa alt m uygulan r. Öksürük: Bo az, nefes borusu ve akci erlerdeki bozukluklarda ortaya ç kar. laç uygulamalar yla sa alt l r. S k ve a r l ifleme: Sidik kesesi ve idrar yollar n n hastal klar nda ortaya ç kar. Neden ortadan kald r l r ve semptomatik sa alt m yap l r. Kanl ifleme: Böbrek, idrar kesesi ve idrar yollar ndaki kanamal hastal klarda idrarda kan görülür. Neden bulunur ve gerekli sa alt m uygulamalar yap l r. Fazla miktarda idrar ç karma: Böbrek bozukluklar, karaci er ve uterus hastal klar, fleker hastal ve hormonel hastal klar sonucu ortaya ç kar. Neden saptanarak hastal a özel sa alt m uygulan r. drar kaç rma: drar kesesini kontrol eden sinirler ve kaslar n çal flma yetersizli i veya uyumsuzlu una ba l geliflir. laçla sa alt l r. Deride kafl nt : Deride sinir uçlar na kadar ulaflan hastal klarda ortaya ç kar. Neden bulunur ve gerekli ilaçlar uygulan r. Deride kepeklenme: Deride hücre yenilenmesini etkileyen hastal klarda ortaya ç kar. Deri yenilenmesinde yararl vitaminler ve iz elementler verilir. Deride Ya lanma: Deride ya bezlerini uyaran hastal klarda ortaya ç kar. Deri sa l için önemli olan vitamin, ya asitler, aminoasitler ve iz elementleri içeren ilaçlar verilir. Bay lma: Beyine yeterince kan gidememesine neden olan durumlar, ani a r lar ve travmalar bay lmaya neden olur. Neden araflt r l r ve gerekli sa alt m uygulan r. Ayakta duramama: Halsizlik, kas ve iskelet a r lar, vücut içi organ a r lar ve beyin hastal klar nda ortaya ç kar. Neden araflt r l r ve sa alt m yap l r. Yürüyüfl bozuklu u: Kas iskelet sistemi, beyin, omurilik ve sinir kollar n n hastal klar nda ortaya ç kar. Neden araflt r l r ve sa alt l r. Kas lmalar: Omurilik hastal klar nda ortaya ç kar. Kas lmalar ilaç uygulamas yla önlenir. Felç: Beyin ve omurilik hastal klar nda, sinir-kas ileti aksakl klar nda ortaya ç - kar. Neden ortadan kald r l r. Fiziksel tedavi yöntemleri uygulan r.

17 1. Ünite - Temel Kavramlar 9 Yang : Dokularda kan s v s, hücreler ve di er flekilli elemanlar n toplanmas yla oluflan k zar kl k, a r, flifllik ile karakterize bozukluktur. Neden ortadan kald r - l r. Yang giderici ilaçlar verilir. Ödem: Dokularda hücreler aras bölgeye kan n s v k sm n n toplanmas d r. Neden ortadan kald r l r, vücuttan s v at l m n sa layan sa alt m yap l r. Apse: Dokularda içi irin dolu fliflliklerin oluflmas d r. rin s v halde iken flifllik operatif olarak boflalt l r. fiifllik sertleflmiflse doku operasyonla bir bütün olarak kesilip al n r. Hematom: Dokulara kan n toplanmas d r. P ht laflma oluflsun diye bir hafta beklenip ameliyatla flifllik boflalt l r veya bir bütün olarak al n r. Flegmon: Dokularda yang ya ba l olarak oluflan sertleflmedir. Flegmonlu bölgedeki kan dolafl m n n h zland r lmas na yönelik sa alt m uygulan r. Anfizem: Dokulara gaz veya hava toplanmas d r. Gaz veya havan n geldi i odak kapat l r. K r k, ç k k: Kemiklerin bütünlü ünün bozulmas na k r k denir. Bandajla veya operasyonla k r k uçlar bir araya getirilir. Kemiklerin eklem yapt yerden ç kmas na ç k k denir. Eklemden ç kan kemik yerine yerlefltirilip eklem bandajla sar l r. Yara: Dokulardaki yüzlek veya derin doku kay plar d r. Pansuman yap l r. Yara iyileflmesinde yararl ilaçlar verilir. Yabanc cisim: Dokulara yabanc cisim batmas d r. Operasyonla ç kar l r. Meme flifllikleri: Meme yang ve tümörlerinde ortaya ç kar. laç ve operasyon uygulan r. D fl genital organ ak nt lar : ç ve d fl genital organlardaki yang, lezyon ve tümörlerde ortaya ç kar. Ak nt fleffaf, irinli veya kanl olabilir. Nedene yönelik ilaç verilir. Hastal k belirtileri sadece belirtinin görüldü ü organa iliflkin hastal klar ndan m ileri gelir? 2 SIRA S ZDE

18 10 Temel Klinik Bilgisi Özet A MAÇ 1 A MAÇ 2 Hayvanlar n sa l k durumlar yla ilgili temel kavramlar tan mlamak. Hastal k, organ fonksiyonlar n n normal d fl na ç kmas d r. Organ, doku ve hücrelerde oluflan bozukluklar fiziksel muayene, görüntüleme cihazlar ve laboratuvar analizleriyle saptanabilir. Hastal k denildi inde patolojik nedenlerin yol açt bozukluk düflünülmelidir. Genetik nedenler, fiziksel ve kimyasal maddeler, bakteri, virus, mantar ve parazit gibi mikroorganizmalar, toksik maddeler, tümörler, immunolojik ve alerjik reaksiyonlar hastal klara neden olan bafll ca etkenlerdir. Vücudun tutuluflu, yürüyüfl, yeme iste i, yemi a z na alma, çi neme ve yutma, nefes al p verme, ifleme, d flk lama, terleme, k l dökülmesi, nabz n say s, ritmi ve fliddetinde de iflikliklerden bir veya birkaç n gösteren hayvanlar hasta olarak de erlendirilir. Semptom hastalarda ifltahs zl k, halsizlik, burun akmas, öksürük, kusma, ishal, kafl nt, s k ifleme, nabz n h zlanmas gibi gözlenen veya saptanan hastal k belirtilerinden her birine denir. Hasta sahibinden al nan bilgi, fiziksel muayene, görüntüleme ve laboratuar analiz bulgular na bak larak hastal n hangi organa yerleflti ini ak l yürütme yöntemi kullan larak belirlemeye hastal n tan s n koyma denir. Hastalarda anamnezi, fiziksel, laboratuvar ve görüntüleme muayenelerini de erlendirip benzer bulgulara yol açan hastal klar eleyerek tan koymaya ay r c tan denir. Hastal k nedenlerini ortadan kald rmak ve bozukluklar düzeltilmek için yap lan uygulamalara sa alt m denir. Klinik muayene, görüntüleme ve laboratuar analiz bulgular ile sa alt ma yan t dikkate al narak hastan n sa l k durumu hakk nda verilecek karara prognoz denir. Yörede veya ortamda daha önce belirlenmifl hastal klar dikkate al narak, ayn yöre veya ortamda bulunan hayvanlar n hastalanmamas için al nan önlemlere koruma (profilaksi) denir. A MAÇ 3 Klini e baflvuran hastaya verilen veterinerlik hizmetini aç klamak. Veteriner hekim ve hekim sorumlulu unda olmak üzere di er klinik çal flanlar n n hasta ve hasta sahibine karfl davran fllar n n nas l olmas gerekti ini belirten yönetmelikler bulunmaktad r. Veteriner hekim veteriner odalar n n denetiminde iflyeri açarak görevlerini ilgili kanun ve yönetmelikler çerçevesinde yaparlar. Hasta hayvanlar n muayenesi, acil müdahale, sa alt m uygulamalar, operasyonlar, gebelik ve do um ile meme hastal klar, hastal klardan koruyucu uygulamalar bafll ca veterinerlik hizmetleridir. Veteriner hekim görme, iflitme, koku alma, el ve parmaklarla muayene sonucu elde etti i veriler ile görüntüleme ve laboratuar analiz bulgular n de erlendirerek hayvanlar n sa l k durumunu ortaya koyar. Hayvan sahibini bilgilendirerek bilgilendirilmifl onam al r. Gerekli ilaçlar uygular ve sa alt m n devam evlerde yap lacaksa uygulaman n nas l olaca n aç klar. Operasyon gerekiyorsa hayvan sahibinin yaz l iznini al r ve operasyonu uygular. Operasyon sonras bak m yapar ve devam edecek sa alt m uygulamas n hasta sahibine aç klar. Gebeli in geliflmesi, gebeli- in devam ve do umun sa l kl olmas için her türlü uygulamalar yapar, yeni do an yavru ve meme sa l n gözetir ve koruyucu önlemleri al r. Hastal k durumunda erken ve etkili bir sa- alt m uygular. Do um yapan hayvanlarda do- um sonras hastal klar n geliflmemesi için gerekli önlemleri al r. Hayvanlar n sa l k durumunun de erlendirilmesinde kullan lan muayene yöntemlerini listelemek. Görerek de erlendirme, hayvanlar n bafl, boyun, gö üs ve kar n bölgeleri ile ayaklar na ç plak gözle bak lmas d r. El ve parmaklar kullanarak de erlendirme, muayenede el ayas, elin üst yüzü ve parmaklar kullan l r. Elle muayenede organ n veya lezyonun k vam, boyutlar, s cakl, duyarl, hareket edebilme özellikleri de erlendirilir. Vurarak de erlendirme, bu muayenede çekiç ve plesimetre kullan l r. Genellikle at ve s rlarda kullan lan bir yöntemdir. Muayenenin amac çekiçle vurulan bölgenin alt ndaki dokunun titreflmesi sonucu alg lanan sesin de erlendirilmesidir. Ölçerek de erlendirme, hayvanlar n canl a rl - n n tart lmas, vücut s cakl n n ölçülmesi ve lezyon boyutlar n n ölçülendirilmesi uygulanan bafll ca ölçme de erlendirmeleridir. Delme uygulamas ile de erlendirme, deri flifllikleri ve vücut boflluklar ndan içerik örne i almak

19 1. Ünite - Temel Kavramlar 11 A MAÇ 4 ve içeri i boflaltmak için i ne veya kanül uygulamas yap lmas d r. Biyopsi alarak de erlendirme, organ ve lezyonlardan biyopsi i nesi kullanarak veya operasyon uygulanarak doku örne i al nmas d r. Al nan örnek boyan r ve histopatolojik olarak incelenir. Biyolojik testlerle de erlendirme: Çeflitli serolojik testler uygulanarak hastalar n kan serumunda antikor, kan nda ve vücut s v lar nda antijen aran r. Baz alerjik testler uygulanarak vücudun duyarl hale geldi i etkenler belirlenir. Laboratuvar analizleri ile de erlendirme: Kanda hematolojik de erler, kan serumunda çeflitli biyokimyasal parametreler, kanda parazitlerin eriflkini veya larvalar, d flk da kan, parazitin eriflkini, larvas veya yumurtas, lenf yumrusu s v s nda parazit, kar n, gö üs ve perikart içi s v lar n hücre içeri i, mikroorganizma içeri i, omurilik s v - s n n hücre içeri i ve protein konsantrasyonu incelenen bafll ca laboratuvar parametreleridir. Görüntüleme aletleri ile de erlendirme: Röntgen, ultrason, magnetik resonans ve kompüterli tomografi kullan lan bafll ca görüntüleme cihazlar - d r. Görüntülenen organlar n homojenitesi, lezyonlar n varl, damarlaflmas de erlendirilebilir. Kar n, gö üs ve perikard içi s v toplanmalar anlafl l r. Hayvanlarda görülebilecek hastal k belirtilerini tan mlamak. Hastalar n gösterdi i belirtiler hayvan sahiplerince ifade edilebilece i gibi, fiziksel muayene ile veya görüntüleme ve laboratuar analiz bulgular yla belirlenir. Bu belirtiler hastal n yerleflti i organ belirleme f rsat n verir. Yaln z belirti sadece o organa ait bozukluktan dolay ortaya ç kmayabilir. Baflka organ hastal klar nda da benzer belirtiler gözlenebilir. Kusma, mide içeri inin a zdan d flar ya ç kar lmas d r. shal, d flk n n sulu ç kar lmas d r. Kanl d flk lama, k rm z veya katran renkli d flk - n n ç kar lmas d r. Kar n genifllemesi, kar n içinde yang veya kan dolafl m bozuklu una ba l olarak gaz veya s v içerik birikmesi veya ba rsak hareketlerinin yavafllamas, kar n kaslar n n sarkmas gibi nedenlerle ortaya ç kar. Burun ak nt s, solunum yolu enfeksiyonlar nda görülür. Solunum güçlü ü, burun, bo az, nefes borusu ve akci er bozukluklar nda ortaya ç kar. Öksürük: Bo az, nefes borusu ve akci er bozukluklar nda ortaya ç kar. S k ve a r l ifleme, sidik kesesi ve idrar yollar - n n hastal klar nda ortaya ç kar. Kanl ifleme, böbrek, idrar kesesi ve idrar yollar ndaki kanamal hastal klarda görülür. Fazla miktarda idrar ç karma, böbrek bozukluklar, karaci er ve uterus hastal klar, fleker hastal ve hormonel hastal klar sonucu ortaya ç kar. drar kaç rma, idrar kesesini kontrol eden sinirler ve kaslar n çal flma yetersizli i veya uyumsuzlu- una ba l geliflir. Deride kafl nt, deride sinir uçlar na kadar ulaflan hastal klarda ortaya ç kar. Deride kepeklenme, deride hücre yenilenmesini etkileyen hastal klarda ortaya ç kar. Deride Ya lanma, deride ya bezlerini uyaran hastal klarda ortaya ç kar. Bay lma, beyine yeterince kan gidememesine neden olan durumlarda ortaya ç kar. Ayakta duramama, halsizlik, kas ve iskelet a r - lar, vücut içi organ a r lar ve beyin hastal klar nda ortaya ç kar. Yürüyüfl bozuklu u, kas iskelet sistemi, beyin, omurilik ve sinir kollar n n hastal klar nda ortaya ç kar. Kas lmalar, omurilik hastal klar nda ortaya ç kar. Felç, beyin ve omurilik hastal klar nda, sinir-kas ileti aksakl klar nda ortaya ç kar. Yang, dokularda kan s v s, hücreleri ve di er flekilli elemanlar n toplanmas yla oluflan k zar kl k, a r, flifllik ile karakterize bozukluktur. Ödem, dokularda hücreler aras bölgeye kan n s v k sm n n toplanmas d r. Apse, dokularda içi irin dolu fliflliklerin oluflmas d r. Hematom, dokulara kan n toplanmas d r. Flegmon, dokularda yang ya ba l olarak oluflan sertleflmedir. Anfizem, dokulara gaz veya hava toplanmas d r. K r k, ç k k, kemiklerin bütünlü ünün bozulmas na k r k, kemiklerin eklem yapt yerden ç kmas na ç k k denir. Yara, dokulardaki yüzlek veya derin doku kay plar d r. Meme flifllikleri, memenin yang ve tümörlerinde ortaya ç kar. D fl genital organ ak nt lar : ç ve d fl genital organlardaki yang, lezyon ve tümörlerde ortaya ç kar.

20 12 Temel Klinik Bilgisi Kendimizi S nayal m 1. Afla daki cümlelerden hangisi hastal k tarifine bir örnektir? a. Heyecan tansiyonu yükseltir. b. Hayvan n atefli var. c. Hava s cak hayvan çok terlemifl. d. Koflturursan nefes nefese kal rsin. e. lkbaharda k l dökülmesi artar. 2. Semptom ve sendrom ile ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Semptom bir organda fonksiyon bozuklu una iflaret eden belirtidir. b. Hastal n tan s n n konulmas nda sendrom semptomdan daha yararl d r. c. Semptomu sadece veteriner hekimler belirleyebilir. d. Sendrom bir hastal n neden oldu u belirtiler toplulu udur. e. Semptom hastal n nedenini ortaya koymaz. 3. Afla dakilerden hangisi acil sa alt ma bir örnektir? a. Karn fliflmifl ve bu nedenle nefes alma güçlü ü olan hastaya mide sondas uygulamak b. Apseyi operatif olarak boflaltmak c. fltahs z hastaya serum vermek d. Ayak fliflli i olan hastan n aya n ilaçl suyla sarmak e. Topallayan hastaya röntgen çekmek 4. Afla dakilerden hangisi prognozu ifade eder? a. Hastaya serum uyguland. b. Röntgen çekilirse k r k belli olur. c. Kemik k r nda bandaj uygulan r. d. Vitamin destekleyici bir sa alt md r. e. Koma durumundaki hastalar her zaman ölüme yak n hastalar d r. 5. Afla dakilerden hangisi hasta ve hasta sahibine karfl yap lmas gereken davran fllardan biridir? a. Hastan n flikayetini sorup muayene odas na almak b. Hasta kanl d flk ç kard için baflka veterinere yönlendirmek c. Hasta sahibinin hastas yla ilgili duygular na ilgisiz kalmak d. Hastay sa alt m tamamlanmadan klinik d fl na ç karmak e. Hasta sahibine hastas n n durumu hakk nda bilgi vermeyi reddetmek 6. Hastan n bel ve s rt bölgesinin kamburlu unu fark etmek afla daki de erlendirme türlerinden hangisine girer? a. El ve parmaklarla de erlendirme b. Görerek de erlendirme c. Ölçerek de erlendirme d. Biyolojik testlerle de erlendirme e. Vurarak de erlendirme 7. Hastalarda derinin yüzey s cakl n ve terlemeyi belirlemede afla daki de erlendirmeden hangisi kullan - l r? a. Ölçerek de erlendirme b. Görerek de erlendirme c. Delme uygulamas yla de erlendirme d. El ve parmaklarla de erlendirme e. Görüntüleme ile de erlendirme 8. Atlarda kusma ile ilgili afla daki ifadelerden hangisi do rudur? a. Atlar kusamaz, kusmak zorunda kal rsa midesi y rt l r b. Atlarda kusma belirtisi mide hastal klar nda s k ortaya ç kar. c. Kusan ata damar içi serum verilmelidir. d. Kusan ata kusma kesici ilaç uygulan r. e. Kusma at rahatlat r ve at iyileflir. 9. Siyah renkli d flk ç karma afla dakilerden hangisine iflaret eder? a. Hayvan kömür yemifltir. b. Hayvan koyu yeflil yaprakl g da yemifltir. c. Hayvanda üst sindirm yolu organlar nda kanama vard r. d. Hayvanda rektum kanamas vard r. e. Hayvanda kab zl k vard r. 10. Deride ödeme ba l geliflen flifllikte en belirgin bulgu afla dakilerden hangisidir? a. fiiflli in hamur k vam nda olmas b. fiiflli in sert olmas c. fiiflli in so uk hissedilmesi d. fiiflli in k zar k olmas e. fiiflli in a r l olmas

21 1. Ünite - Temel Kavramlar 13 Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. b Yan t n z yanl flsa hastal k konusunu yeniden gözden geçiriniz. 2. c Yan t n z yanl flsa semptom ve sendrom konusunu yeniden gözden geçiriniz. 3. a Yan t n z yanl flsa sa alt m konusunu yeniden gözden geçiriniz. 4. e Yan t n z yanl flsa prognoz konusunu yeniden gözden geçiriniz. 5. a Yan t n z yanl flsa hasta ve hasta sahiplerini karfl lama konusunu yeniden gözden geçiriniz. 6. b Yan t n z yanl flsa hayvanlar n sa l k durumunu de erlendirme konusunu yeniden gözden geçiriniz. 7. d Yan t n z yanl flsa hayvanlar n sa l k durumunu de erlendirme konusunu yeniden gözden geçiriniz. 8. a Yan t n z yanl flsa hastal k belirtileri konusunu yeniden gözden geçiriniz. 9. c Yan t n z yanl flsa hastal k belirtileri konusunu yeniden gözden geçiriniz. 10. a Yan t n z yanl flsa hastal k belirtileri konusunu yeniden gözden geçiriniz. S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Bir hayvan n hasta oldu unu tan mlayabilmek için veteriner hekim uzaktan gözlem, dokunma, iflitme ve yak n bak gibi de erlendirme yöntemleriyle saptad bulgular çeflitli cihaz ve laboratuvar analiz metotlar n kullanarak sa lad verilerle karfl laflt rarak normal bulgulardan veya de erlerden sapma olup olmad n ve bu sapmalar n hastal k kavram na girip girmedi ine karar verir. S ra Sizde 2 Organ hastal klar n n nedenlerinden bir k sm o organa ait bozukluklardan kaynaklan rken bir k sm baflka organ hastal klar n n sonucunda ortaya ç kar. Örne in safra kesesi kanal n n t kanmas safra yollar nda tafl veya yang oluflmas n n sonucudur. Bu hastal k baflka organlardaki bir hastal n sonucu de ildir. Kalp hastal nedeniyle kan dolafl m n n aksamas na ba l olarak karaci erin boyutlar n n büyümesi kalp hastal n n karaci erde yol açt bir hastal kt r durumudur. Sonuç olarak organlarda hastal klar n ortaya ç kmas na o organa ait hastal klar veya baflka organlara ait hastal klar neden olabilir. Yararlan lan Kaynaklar Kelly, WR. (1984), Veterinary Clinical Diagnosis, Third ed. Bailliere Tindal, London. Rosenberger,G. (1979), Clinical Examination of Cattle, Verlag Paul Parey, Hamburg.

22 2TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Hastalar n sistematik muayenesinde nelere bak ld n listeleyebilecek, anamnez bilgisinin tan koymadaki önemini örneklendirebilecek, Fiziksel muayene parametrelerini listeleyebilecek, muayene edilen organlarda nelere dikkat edildi ini tan mlayabilecek, Laboratuvar analizlerini tan mlayabilecek, muayenede kullan lacak cihazlar listeleyebilecek, Pansuman, dikifl, bandaj ve operasyon haz rl klar n tan mlayabilecek, Sa alt m metotlar n n neler oldu unu aç klayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Anamnez Fiziksel muayene Organ muayene yöntemleri Muayenede kullan lan cihazlar Laboratuvar analizleri Görüntüleme Sa alt m metotlar Pansuman Dikifl Bandaj Operasyon Gebelik ve do um çindekiler Temel Klinik Bilgisi Klinik Çal flmalar S STEMAT K MUAYENE SA ALTIM METODLARI

23 Klinik Çal flmalar S STEMAT K MUAYENE Anamnez Anamnez, hastan n bak m besleme flartlar ve hastan n flikâyeti hakk nda hasta sahibinden bilgi almakt r. Hastan n muayenesi anamnez ile bafllar. Daha sonra fiziksel muayene yap l r. lk de erlendirmelerden sonra bozuklu un bulundu undan flüphelenilen organ röntgen, ultrason, manyetik rezonans ve bilgisayarl tomografi cihazlar kullan larak görüntülenir. Ayr ca hasta organ hakk nda bilgi verebilecek kan, idrar ve d flk analizleri ile sürme preparat incelemesi ve biyopsi örne i analizleri yap l r. Anamnezde sorulan sorular ve amaçlar ; Hayvan n z n hasta oldu unu nas l anlad n z sorusuna al nan yan t ile hastada fark edilen ilk belirtinin ne oldu u anlafl l r. Hayvan n z ne zamandan beri hastad r sorusuna al nan yan t ile bozuklu a yol açan neden hakk nda ak l yürütme f rsat elde edilir. Örne in vitamin ve mineral eksikli inin neden oldu u bozukluklar n seyri genellikle uzun iken ba rsak dönmesinde seyir h zl d r. Son günlerde hastan z n bak m veya besleme flartlar nda de ifliklik yapt n z m sorusuna al nan yan t ile hastal n oluflmas nda g da de ifliklikleri ve çevresel faktörlerin rolü araflt r l r. Etraf m zda benzer belirtileri gösteren hastalar var m sorusuna al nan yan t ile hastal n bulafl c olup olmad de erlendirilir. Hastan z baflka bir kimse muayene etti mi, ilaç uygulad m sorusunun yan t evet ise hastay muayene edip sa alt m uygulayan veteriner hekim ile görüflmeden yeni bir uygulamaya geçilmemelidir. Fiziksel muayene Hastan n Bireysel Özellikleri Hastan n rk, yafl ve cinsiyetinin dikkate al nmas ; rka özgü hastal klar, gençlerde, eriflkinlerde ve yafll larda s k rastlanan bozukluklar, difli ve erkek üreme organlar nda gözlenen bozukluklar, diflilerde gebelik durumunun hastal k ile iliflkisi hakk nda ak l yürütme olana n verir.

24 16 Temel Klinik Bilgisi Koma: hasta hayvan n görme, iflitme ve dokunma uyar lar na cevap vermemesidir. Kafleksi: afl r zay flama nedeniyle kaburgalar n ve kalça kemiklerinin dikkati çekecek derecede görünür halde olmas ve karn n bele do ru çekilmifl olmas halidir. Görmenin normal oluflu hayvan yürütüldü ünde önüne konulan bir engele çarpmamas veya göze do ru bir yabanc cisim yaklaflt r ld nda hayvan n huzursuz olmas ve göz kapa n kapatmas reaksiyonundan anlafl l r. Konjuktiva: göz kapa iç yüzündeki aç k pembe renkli dokudur. Sklera: göz yuvarla n n beyaz renkteki k sm na verilen isimdir. Lezyon: organlar n doku bütünlü ünü kaybetmesi sonucu ortaya ç kan bozuk yap ya lezyon denir. Hastada Durufl, Yürüyüfl ve Bilincin De erlendirilmesi Bu muayenede öncelikle hastan n ayakta durup duramad de erlendirilir. Ayakta duramama; halsizlik veya felç, beyin, omurga, omurilik, kas veya kemik yap da yaralanmalar veya ciddi hastal k durumunu gösterir. Hastan n yürütülmesi ile beyin, omurilik ve çevre sinirlerin görevinde aksama olup olmad anlafl l r. Sinirlerin fonksiyonlar nda bozukluklara yol açan durumlarda hayvanlarda k smi felç veya felç durumu ortaya ç kar. Beyin ve omurili in uyar mlar nda bozuklu un bir döneminde sinirlilik, sald rganl k, uyar mlara afl r cevap verme, kaslarda kas lma ve titreme gözlenebilir. Hastan n görüp görmedi i, sesleri iflitip iflitmedi i, çevreden gelen uyar mlara cevap verip vermedi ine bak - larak bilinç de erlendirilir. Bilincin bulan k olmas beyni etkileyen bozukluklarda ortaya ç kar. Hastal n seyri; bilinç kayb, durgunluk, depresyon ve koma s ras - n izler. Hastal n bafllang c çok fliddetli olursa koma ilk anda da ortaya ç kabilir. Hastada Kondisyonun, Vücudun Tutuluflu ile Görünüflün De erlendirilmesi Bu muayenede hastan n besi durumunun ve kilosunun normal olup olmad de- erlendirilir. De erlendirmede baskül veya kantarla tartma yan nda hayvan n rk - na özgü özellikler, elle muayene bulgular da dikkate al n r. Buna göre hastalar n kondisyonlar normal, fliflman, ya l, zay f ve kaflektik olarak de erlendirilir. Vücudun tutuluflu ile ilgili olarak bafl ve boynun tutulufl pozisyonu, s rt ve bel bölgesinin tutuluflu, kar n bölgesinin geniflli i ve çekikli i ile ayaklar n bas fl pozisyonu de erlendirilir. Bafl ve boynun normalden afla da tutulmas, ciddi hastal k durumunu, normalden yukar da tutulmas boyun kas ile ilgili hastal klar veya nefes alma güçlü ünü, s rt n kambur tutulmas gö üs bölgesi, bel bölgesinin kambur tutulmas ise kar n içi organlar ile ilgili a r y gösterir. Karn n genifllemesi; kar n bofllu unda s v toplanmas (asites), kitle bulunmas ve kar n kaslar n n sarkmas, Karn n bele do ru çekilmesi; kafleksi veya kar n içi dokular n n a r l bozukluklar na iflaret eder. Kar n içi sanc lar nda; hastalar kar n bölgelerine bakarlar, a r yan yerlerini s rmaya çal fl rlar, ayaklar n a r yan bölgeye do u sallarlar. A r y hafifletmek için bas fl, durufl ve yatma pozisyonlar n de ifltirirler. Gözün D fl Bak ile De erlendirilmesi Bu muayenede; bak fl tarz ve gözün parlakl de erlendirilir. Sa l kl hayvanlarda bak fl canl d r. Göz yuvarla parlak, göz kapa hareketleri normal, görme normaldir. Göz yuvarla n n göz çukurundaki durumu de erlendirilir. Sa l kl hayvanlarda göz yuvarla göz çukurunun içine çökmemifltir veya göz yuvarla ndan daha d flar da de ildir. Örne in ishale ba l vücut s v kayb nda göz yuvarla göz çukuruna çöker. Göz çukurundaki kitlelerde göz yuvarla d flar ya do ru ç kar. Göz bebe i refleksinin muayenesi yap l r. Sa l kl hayvanlarda göz bebe i fl kl ortamda daral r, karanl kta genifller. Göz ve etraf ndaki dokular n sa l de erlendirilir. Sa l kl hayvanlarda göz parlakt r, konjuktiva, aç k pembe renkli, skleradaki damarlar normal dolgunluktad r. Göz kapaklar normal olarak aç l p kapanabilir durumdad r. Göz ve göz etraf dokularda görülen bir lezyon olmamal d r. Gözü hasta olan hayvanlarda gözyafl d flar ya akar.

25 2. Ünite - Klinik Çal flmalar Mukozalar n Muayenesi A z, d fl genital organlar n iç yüzünü kaplayan müköz doku incelenir. Mukoza aç k pembe renkli, nemli ve dokusunda belirgin olmayan damarlaflma vard r. Mukozalar n k rm z ms görünüflü yang ya, soluk görünüflü anemiye, mavimsi renk oksijen yetersizli ine, sar renk kanda sar l k maddesinin düzeyinin yükselmesine, kuruluk vücut s v kayb na, damarlaflman n artmas kan dolafl m ile ilgili hastal klara iflaret eder. Mukoza: A z, burun ve d fl üreme organlar n n iç yüzünü kaplayan dokudur. 17 Lenf Yumrular n n Muayenesi Çene alt, boyun, ön ve arka ayaklarda bulunan lenf bezleri d flar dan elle kontrol edilebilir. Parmaklar kullan larak bezin büyüklü ü, s cakl, a r durumu ve hareketlili i anlafl l r. Muayenede lenf bezlerinin normalden büyük olmas lenf sistemini etkileyen hastal klara veya lenf bezine yak n bir organ etkileyen hastal a iflaret eder. Vücut S cakl n n Ölçülmesi Vücut s cakl ölçümü cival termometreler veya dijital s cakl k ölçen aletlerle yap l r (Resim 2.1). Ölçme rektumdan yap l r. Cival termometrenin derece göstergesi derece aras olacak flekilde bölümlendirilmifltir. Ölçüm yapmadan önce termometre civas z k sm ndan tutularak silkelenir ve gösterge 36 civar na düflürülür. Sonra cival k s m nemlendirilerek anüsün orta k sm na de irilir. Termometre sa a sola do ru çevrilirken hafifçe ilerletilir ve rektum içine ulafl l r. Termometrenin rektum içindeki ucu mukozaya de ecek flekilde yana do ru e ilir. S cakl k ölçümü için üç dakika beklenir. Sonra termometre d flar ya ç kar l r, d fl temizlenir ve derece üzerindeki bölümlemeden beden s cakl n n kaç derece oldu u okunur. Dijital s cakl k ölçen aletler de ayn flekilde rektuma yerlefltirilir ve uyar sesi gelinceye kadar beklenir ve alet göstergesinde yaz l olan derece vücut s cakl olarak okunur. Hayvan türlerinde rektal vücut s cakl aral genel olarak santigrad derece ( C) aral ndad r. stisna olarak koyun ve keçilerde normal üst s n r 40-40,5 C, kanatl larda 41 C dir. Anüs: Ba rsaklar n d flar ya aç lan k sm d r. Rektum: Kal n ba rsaklar n son k sm d r. Santigrat derece ( C): Anders Celsius adl bir sveçli fizikçi taraf ndan ortaya konulan Celsius derecelendirme sistemidir. Fahrenheit ve Kelvin inkilerle birlikte bugün yayg n olarak kullan lan üç s cakl k ölçüm sisteminden biridir. Resim 2.1 Cival ve dijital termometreler Vücut s cakl ndaki de iflikliklerin fizyolojik ve patolojik nedenleri vard r. Fizyolojik nedenlere örnek olarak yavru veya gençlerde beden s cakl n n eriflkinlerdekinden hafif yüksek olmas, egzersiz sonras ve s cak havalarda kapal ortamlarda bulunanlarda beden s cakl n n yükselmesi gösterilebilir. Patolojik

26 18 Temel Klinik Bilgisi nedenlere örnek olarak enfeksiyonlar, toksemiler, tümöral oluflumlarda beden s cakl nda art fl ve hastal klar n ileri dönemlerinde veya ölüme yak n dönemlerde beden s cakl nda düflüfl gösterilebilir. Atefl organizman n savunma mekanizmalar ndan biridir. Organizma için yabanc nitelikte olan etkene karfl oluflan reaksiyonlar toplulu udur. Vücut s cakl ndaki art flla birlikte halsizlik, ifltahs zl k, mukozalar n kurumas, mukoza ve konjunktivan n k rm z renkte görünmesi, buradaki damarlar n dolgunlaflmas, solunum ve nab z say s n n artmas, ifleme ve d flk laman n durmas gibi klinik belirtilerin birlikte ortaya ç kt klinik tabloya atefl denir. Ateflin ortaya ç kmas - na mikroorganizmalar, yabanc proteinler, nekrotik dokular, doku ve hücre y - k nt lar neden olabilir. Ateflin seyri vücudun yabanc nitelikli maddelere karfl olan savafl n kazanmas ile ilgilidir. Savafl kazan ld nda atefl belirtileri ortadan kalkar. Hasta rahatlar, beden s cakl normal s n rlar aras na geriler ve di er vücut fonksiyonlar normal hale gelir. Savafl kaybedildi inde beden s cakl düfler ve di er vücut fonksiyonlar daha kötü hale gelir ve en son dönemde hastada bilinç kayb ve ölüm ortaya ç kar. Derinin ve K l Örtüsünün Muayenesi Deri ve k l örtüsü, iç organ fonksiyonlar n, bak m-beslenme flartlar n ve kendi dokusunun sa l k durumunu gözle görülebilecek derecede yans tabilen bir organd r. Deri kaz nt s, k l örnekleri, sürme preparat, yüzeysel lezyonlardan svap al nmas, biyopsi aleti ile derin doku örneklerinin al nmas veya deri içine baz alerjen madde uygulamalar ve di er organlara yönelik rutin sistematik muayene, deride görülen hastal klar n nedenlerinin ve tan s n n ortaya konulmas n veya tan n n kesinlefltirilmesini sa lar. K l veya tüyün klinik de erlendirmesi: Sa l kl hayvanlarda k l örtüsü parlak, s k ve düzgündür. Afl r k l dökülmesi kal tsal nedenler, hormonal dengesizlikler, enfeksiyöz hastal klar, beslenme bozukluklar sonucu ortaya ç kar. Kal tsal nedenli afl r k llanmalar görülebilir. K lda renk kayb ; bak r ve çinko yetersizli i, molibden zehirlenmesi ve sürekli irkiltiye ba l olarak ortaya ç kar. K l kal tsal olarak renksiz olabilir. Deri renginin de erlendirilmesi: Bu de erlendirme derinin k ls z bölgelerinde yap l r. Deride k rm z ms renk, kanama odaklar, mavimsi renk, solgunluk ve sar renk hastal k belirtileridir. Deri neminin de erlendirilmesi: Derinin nemlili i ter ve ya bezlerinin fonksiyonu ile sa lan r. Köpek ve kedilerde ter bezleri sadece ayak taban ve burun ucu derisinde bulunur. S r ve koyunlarda terleme kulak dibi, burun önü, boyun, omuz ve kas k bölgelerinde ortaya ç kar. Atlarda ise insanlarda oldu u gibi tüm vücutta terleme olabilir. Genel terleme s cak havalarda, a r çal flmalarda, a r l organ hastal klar nda, s k nt l solunumda; vücudun belirli bir bölgesindeki terleme ve sinir ucu yang lar nda gözlenir. So uk terleme hastal n kötüye gitti i durumlarda ve zehirlenmelerde gözlenir. Terlemenin olmad durumlara fleker hastal, ishal ve kronik beslenme bozuklu u örnek olarak gösterilebilir. Deride ya salg s beslenme bozukluklar ve paraziter deri hastal klar nda azal rken, ya l deri yang lar nda ya salg s artar. Deri s cakl n n de erlendirilmesi: Derideki s cakl k art fllar elin ayas veya d fl yüzü kullan larak muayene edilir. Bölgesel s cakl k art fllar o bölge derin dokular ndaki yang n n sonucudur. Kulak ve boynuz dibi, a z içi, kar n alt, koltuk ve kas k bölgelerindeki s cakl k art fllar vücut s cakl ndaki yükselmenin belirtisidir.

27 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 19 Deri elastikiyetinin de erlendirilmesi: Sa l kl hayvanlarda deri elastiktir. Deri iki parmakla tutularak çekilip b rak ld nda oluflan deri k vr m 2 saniye içinde geri düzelir. Derinin sa l n bozan hastal klarda ve vücuttan s v kayb oldu- unda deri elastikiyeti kaybolur. Deriye yap lan k vr m n geri düzelme süresi 2 saniyeden daha uzun sürer. Deri kafl nt s : Hayvanlar derinin kafl nan bölgelerini ayaklar yla kafl r, s rmaya çal fl r veya sert cisimlere sürerler. Bu nedenle kafl nt n n oldu u k s mlarda k l veya tüy örtüsü kar fl k ve seyrek görünümdedir. Bu bölgeler tahta spatül ile kafl nd nda hayvanlar davran fllar ile kafl nmaktan hoflland klar n gösterir. Deri fliflliklerinin de erlendirilmesi: Deri üzerindeki fliflliklerin özellikleri parmaklarla muayene edilerek belirlenir. ne ile al nan içerik örne inin rengi de erlendirilir, Sürme preparat yap larak içerikteki hücreler belirlenir. çerikte bakteri veya mantar n varl mikroorganizma üretme yöntemleri kullan larak araflt r labilir. Ödem: Deri alt nda hücreler aras ba dokuda kan n s v k sm n n toplanmas - d r. Ödemli bölgeye parmakla bast r ld nda fliflli in hamur k vam nda oldu u görülür ve parmak izi uzun bir süre düzelmeden kal r. Apse: Deri alt nda içinde irinle dolu fliflli in bulunmas d r. Yeni oluflan apselerde bölge k zar kt r, parmakla muayenede flifllik k smen esnektir, s cakl k ve a r vard r. Eski apselerde parmakla muayenede flifllik sert, so uk ve çevre dokulara yap fl kt r. Hematom: Deri alt nda kan toplanmas d r. Bafllang çta a r l ve k smen esnek bir flifllik gözlenirken flifllik daha sonra sert ve a r s z hal al r. Amfizem: Deri alt na gaz veya hava toplanmas d r. Parmakla muayenede ç t rt sesi alg lan r. Gaz mikroorganizmalar n üretti i gazdan ileri gelebilece i gibi solunum, sindirim veya ortam havas n n deri alt na s zmas yla da ortaya ç kabilir. Derideki sert flifllikler: Derideki baz mantar veya tümörlerin oluflturdu u sert deri yüzeyinden yüksek lezyonlard r. Lezyon beyaz-k zar k, kahve-siyah renklidir. Deride doku kay plar n n de erlendirilmesi: S yr k, travma nedeniyle deride oluflan yüzlek doku kayb d r. Ülser, derideki derin doku kayb sonucu ortaya ç kan kanamal aç k lezyondur. Çatlak, deride derin yar lmad r. A r ve k zar kl k vard r. Deride kanama, leke ve dökmelerin de erlendirilmesi: Kan n damar d fl - na ç kmas na neden olan durumlarda derinin renksiz k s mlar nda nokta, çizgi veya parça halinde kanama odaklar na rastlan r. Hormonal de ifliklikler ve uzun süren hastal k durumlar nda deride kahve-siyah renkli beneklenmelere rastlan r. Mantar ve virüslerin neden oldu u baz hastal klarda alerji ve di er reaksiyonlarda deride içi s v veya irin olan veya içinde s v olmayan kabarc klar belirlenir. Deride kepeklenmenin de erlendirilmesi: Beslenme bozukluklar ve deride sürekli irkiltiye neden olan hastal klarda deri üzerinde belirlenen beyaz pulcuklara kepek denir. Fiziksel muayenede hayvanlar n bireysel özelliklerini tan mlanmas n n yarar nedir? Organ Muayene Yöntemleri Sindirim Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Sindirim sistemi a z, yutak, yemek borusu, mide, ince ba rsaklar, kal n ba rsaklar ve anüsten oluflan bir sistemdir. Karaci er safra salg layarak, pankreas baz enzimler salg layarak sindirime yard mc olur. 1 SIRA S ZDE

28 20 Temel Klinik Bilgisi A z n muayenesi: Dudak, difller, difl eti, dil, a z mukozas, yutak lenf bezleri ve tükürük bezleri muayene edilir. Muayenenin bafllang c nda bu dokulara iliflkin fonksiyon bozukluklar düflünülmelidir. G da veya yemi alma, çi neme ve yutma fonksiyonlar nda aksama, salya ak fl nda art fl ve a zda pis koku ortaya ç kan bafll ca klinik belirtilerdir. A z n ön k s mlar ayd nl k bir ortamda, a z n geri k sm ayd nlatma cihazlar kullan larak muayene edilir. Yuta n muayenesi: Yumuflak damak, yutak duvar, yutak lenf bezleri sindirim borusu girifli ve solunum borusu girifli muayene edilir. Bu dokulara iliflkin hastal klarda yutkunma güçlü ü, solunum havas n n girifl ve ç k fl nda güçlük ve öksürük belirlenir. Muayene ayd nlatma cihaz veya mercekli ve fl kl cihazlar kullan larak gözle yap l r. Yemek borusunun muayenesi: Yemek borusu yutulan g da veya yemin mideye geçmesinde görevli bir organd r. Yutma güçlü ü bafll ca klinik belirtidir. Yutma fonksiyonu d flar dan gözle izlenir. Yemek borusunun iç yüzü (mukoza) mercekli ve fl kl cihazla (endoskop) muayene edilir. Yutma güçlü ü olan hastalarda seri baryumlu röntgen çekimleri gerçeklefltirilir. Midenin muayenesi: At, köpek ve kedide tek gözlü mide vard r. Bu türlerde mide g da veya yemin ince ba rsaklara geçmeden önce bir süre bekletildi i, k smen sindirildi i bir organd r. Mide hastal klar nda kusma, kar n fliflli i ve kar n a r s bafll ca klinik belirtilerdir. Atlar kusamaz. Kusmak istedi inde mide y rt l r. Mide mukozas endoskopla kontrol edilir. çeri inin ph na bak l r. çeri in ince ba- rsaklara geçiflini de erlendirmek için seri baryumlu röntgen çekimleri gerçeklefltirilir. Atlarda mide genifllemesi, içeri in ba rsa a geçememesi ve mide lezyonlar bafll ca hastal klard r. Sanc önemli klinik bulgudur. Mide sondalama ve endoskopi ile muayene edilir. Mide içeri inin laboratuvar analizi yap l r. S r, koyun ve keçilerde mide dört gözlüdür. Ön mideler denilen ilk üç bölümde al nan yemin kar flt r lmas ve sindirimi gerçekleflir, içeri in ph 6,5 civar ndad r. Ön midelerin ilk gözünde yabanc cisim batmas na iliflkili olarak kar n a r s, s rt kamburlu u, ikinci mide gözünde sindirim bozuklu u sonucu gaz toplanmas, üçüncü mide gözünde içerik t kanmas sonucu kar n a r s ve d flk lama güçlü ü bafll ca klinik bulgulard r. lk mide gözü d flar dan fiziksel olarak, röntgen ve ultrasonla muayene edilir. kinci mide gözü d flar dan fiziksel olarak muayene edilir. Üçüncü mide gözünün muayenesi güçtür. S r, koyun ve keçilerde bezli midenin içeri inin ph kuvvetli asittir. Ön midelerde sindirilen içeri in ince ba rsaklara geçiflini sa lar. Buza larda kar n fliflli i, eriflkin s rlarda bu organ n yer de ifltirmesine ba l bezli midede fliflme ve içeri in ince ba rsaklara geçmesinde güçlük bafll ca klinik belirtilerdir. Bezli mide d flar dan veya rektumdan elle ya da ultrason cihaz kullan larak muayene edilir. nce ba rsaklar n muayenesi: Mideden geçen içeri in safra ve pankreatik enzimlerle kar flarak sindirildi i ve birçok maddenin emildi i bir organd r. Yang - lanma, bükülme ve t kanmalar bafll ca bozukluklard r. Kar n a r s, flifllik, sulu d flk lama, kuru d flk lama, d flk layamama ve sindirilmemifl d flk ç karma bafll ca klinik bulgulard r. Midesi tek odac kl ince ba ars klar n muayenesi olan türlerde ince ba rsaklar n ilk k s mlar endoskop cihaz ile muayene edilir. çeri in geçifli seri baryumlu röntgen çekimleriyle de erlendirilir. Atlarda kar n bölgesinin sol üst k sm ndan stetoskopla muayene edilir. S r, koyun ve keçilerde muayenesi güçtür, s rlarda ba rsaklar rektal muayene ile de erlendirilir. Kör ba rsa n muayenesi: Kal n ba rsa n ilk k sm d r. Atlarda oldukça geliflmifltir ve g dan n bakteriyel sindiriminde önemli rol oynar. Kör ba rsak fliflli i ve

29 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 21 t kanmas bafll ca bozukluklard r. Karn n sa üst k sm ndaki flifllik, sanc ve d flk lama güçlü ü bafll ca klinik bulgulard r. Kör ba rsak at n kar n bölgesinin sa üst k sm ndan stetoskopla muayene edilir. Di er hayvanlarda baz mikroorganizmalar n kör ba rsa a yerleflerek yang oluflturmas önemli bir hastal kt r. S rlarda kör ba rsak dönmesi hastal nda kör ba rsak rektumdan elle muayene edilir. Kal n ba rsaklar n muayenesi: Sindirilen g dan n d flk olarak flekillendi i yerdir. D flk n n sertleflmesi, t kanma ve yang bafll ca bozukluklard r. D flk lama güçlü ü, a r l d flk lama, kanl ve mukuslu d flk lama bafll ca klinik bulgulard r. Küçük hayvanlarda muayene karn n d flar dan parmaklarla kontrolü, röntgen ve ultrason cihazlar yla yap l r. Atlarda kar n bölgesinin sol orta ve alt k sm ndan stetoskopla muayene edilir. S rlarda rektal yolla muayene edilir Anüs ve civar n n muayenesi: Ba rsaklar n d flar aç ld k s md r. Anüs yang s ve ya bezlerinin apsesi ve paraziter hastal klar bafll ca bozukluklard r. Bölgede a r, flifllik, k zar kl k, kafl nt ve d flk lama güçlü ü bafll ca klinik bulgulard r. Göz ve elle muayene edilir. D flk laman n de erlendirilmesi ve d flk n n muayenesi: D flk lama her hayvan türüne göre de iflik s kl ktad r. D flk miktar ve k vam da hayvandan hayvana de iflir. shal, kab zl k, kanl d flk ç karma bafll ca sorunlard r. Anüs civar n n d flk yla kirlenmesi, d flk da pis koku, sulu, mukuslu veya kanl d flk ç karma ve k nma bafll ca klinik bulgulard r. Karn n parmaklarla muayenesi ve ba rsaklar n röntgen ve endoskopla muayenesi yap labilir. D flk da kan n varl, d flk n n hücre içeri i, parazitin eriflkini, larva veya yumurtas ve mikroorganizmalar aran r. Karaci er, safra kesesi ve pankreas n muayenesi ve de erlendirilmesi: Anamnez ve rutin sistematik muayeneyi takiben karaci er, safra kesesine ve pankreasa özgü laboratuvar analizi ve görüntüleme cihazlar yla yap lan muayene sonuçlar n de erlendirerek karaci er, safra kesesi ve pankreas ile ilgili bir sorunun var olup olmad ortaya konur. Ayr ca d flk da pankreas enzim miktar analiz edilir. Solunum Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Burun muayenesi: Burun solunum havas n n girifl ç k fl n sa layan hava yoludur. Muayenede burundan yuta a kadar olan k s m de erlendirilir. Burun ak nt s, fliflli i, kanamalar, solunum havas n n girifl ç k fl nda güçlük, bafll ca klinik belirtilerdir. Burnun muayenesi; gözle, endoskop, röntgen, ma netik rezonans ve kompüterli tomografi cihazlar yla yap l r. Larinks ve Trakea muayenesi: Larinks yutak ile trakea aras nda bulunan ve g dan n trakeaya kaçmas n önleyen, havan n girifl-ç k fl n ayarlayan bir organd r. Ses telleri de bu organda bulunur. Trakea yutak ç k fl ndan bronfllara kadar uzanan k k rdak halkalar ndan oluflmufl bir organd r. Solunum havas n n akci- erlere iletilmesinde görevlidir. Yang ve felç bafll ca sorunlard r. Ses bozuklu u, solunum esnas nda anormal ses ç karma ve öksürük bafll ca klinik belirtilerdir. Muayenesi elle, röntgen, endoskop, ma netik rezonans ve kompüterli tomografi cihazlar yla yap l r. Bronfl ve akci erlerin muayenesi: Bronfllar havan n alveollere ulaflt r lmas - n sa layan borucuklard r. Öksürük, akci er kanamas, solunum havas n n akci erlere girifl ç k fl nda güçlük bafll ca klinik belirtilerdir. Muayenesinde akci erler stetoskopla dinlenir, röntgen, endoskop, manyetik rezonans ve kompüterli tomografi cihazlar yla al nan görüntüleri de erlendirilir. Kan gaz ölçüm cihazlar kullan larak kan gazlar (oksijen, karbondioksit gibi) ve kan ph de erlendirilir. Alveol: Akci erlerde kandaki karbondioksit ile havadaki oksijenin de ifliminin sa land yap lard r.

30 22 Temel Klinik Bilgisi Dolafl m Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Kalp ve damarlar n muayenesi yap l r. Kan n vücutta yeterli miktar ve bas nçta dolaflmas için kalbin vurum gücünün kuvvetli ve ritmik olmas gerekir. Bunun için kalp dokular nda ve kalpten ç kan damarlar n yap s nda bozukluk bulunmamal - d r. Tansiyon normal s n rlarda olmal d r. Kalp yetmezli i daima ortaya ç kan son klinik tablodur. Halsizlik, nöbet fleklinde gece öksürü ü, egzersiz intolerans, kar n içinde s v toplanmas, nab z h zlanmas bafll ca klinik bulgulard r. Stetoskopla dinleme, elektrokardiyografi, röntgen, ekokardiyografi ve kan serumunda kalp dokusu bozuklu una iflaret eden enzimlerin de erlendirilmesi bafll ca muayene yöntemleridir. Üriner Sistem Organlar n n Muayene Yöntemi Böbrek, üreter, idrar kesesi, üretra ve prostat bezinin muayenesi yap l r. Böbrekte akut ve kronik yetmezlik, böbrek yang s, böbrek tafl, böbrek kisti, üretrada t kan kl k ve anomali, idrar kesesinde yang, idrar tafl, kese tümörü, üretrada t kan kl k bafll ca bozukluklard r. Zay flama, a z mukozas nda yang, kusma, ishal, kans zl k, depresyon bafll ca klinik bulgulard r. Kedi, s r ve atlarda böbrekler, kedi ve köpeklerde idrar kesesi elle muayene edilebilir, röntgen, endoskop, manyetik rezonans ve kompüterli tomografi cihazlar yla görüntüleri de erlendirilebilir. drar analizi ve kan hücreleri say m yap l r, kan serumunda böbrekle iliflkili parametrelere bak l r. Sinir Sistemi Organlar n n Muayene Yöntemi Muayenede beyin, omurilik ve vücuda yay lm fl sinir ve sinir uçlar n n fonksiyonlar de erlendirilir. Beyin kanamas ve ödemi, kafa ve omurga travmas, sinirlerin k smi veya tam felci bafll ca bozukluklard r. Vücut tutuluflunda bozukluk, çevreye ilginin azalmas veya olmamas, d fl uyar lara yan t verememe, yürüyüfl bozukluklar, k smi veya tam felce ba l fonksiyon bozukluklar bafll ca klinik bulgulard r. Rutin sistematik muayene, kan ve idrar analizleri, elektroansefalografi, röntgen, manyetik rezonans ve kompüterli tomografi ile görüntüleme ve omurilik s v s analizi yap l r. Kan Serumu: çine p ht laflmay önleyici madde kat lmam fl tüplere al nan kan n santrifüj edilmesiyle elde edilen aç k sar renkli s v. SIRA S ZDE 2 Kan, Kemik li i ve Dala n Muayene Yöntemi Hastalarda mukozalar n rengine bak larak kanla ilgili k smi de erlendirme yap labilir. Kan, kemik ili i ve dalakla ilgili olarak ortaya ç kabilecek bafll ca klinik bulgular kans zl k, tüm organlarda kanamaya e ilim, ödem ve sar l kt r. Muayene için kan örne i köpek ve kedilerde ön ve arka ayaktaki venalardan, at ve s rlarda ise boyun venas ndan al n r. Kan n otomatik kan hücre say m makinelerinde analizi ile hematolojik de erler belirlenir. Kan serumu veya plazmas nda biyokimyasal parametreler otomatik analiz makineleri kullan larak belirlenir. Kandan sürme preparat yap larak kan hücrelerinin yap s ve içinde bulunabilecek de iflik etkenler saptan r. Kanda mikroorganizma varl mikrobiyolojik olarak incelenir. Kemik ili- i biyopsisi al narak kemik ili inin fonksiyonu hakk nda bilgi edinilir. Dala n ultrason, ma netik rezonans ve kompüterli tomografi cihazlar yla muayenesi yap l r. Hastal n hangi organda fonksiyon bozuklu una yol açt n fiziksel muayenede nas l tahmin edebilirsiniz?

31 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 23 Muayenede Kullan lan Cihazlar Hastalar n rutin muayenesinde stetoskop, perküsyon çekici, termometre, otoskop, spekulum, mastitis muayene kab, do uma yard m aletleri, preparat boyama malzemeleri, mikroskop, lam ve lamel, kullan lmaktad r. Organlar n görüntülemesi için röntgen cihaz, ultrason cihaz, dopler ekokardiyografi cihaz, manyetik rezonans görüntüleme cihaz, kompüterli tomografi cihaz kullan lmaktad r. Bu cihazlarla organlar n boyutlar, dokular n n yo unlu u ve homojenitesi, doku içindeki kitleler ve damarlar de erlendirilir. Endoskopi ucunda lamba ve büyüteç olan ve d flar dan görülemeyen içi boflluklu organlar n iç yüzeylerinin ç plak gözle görülebilmesini sa layan cihazd r. Bu cihazla burun içi dokular, bo az, nefes borusunu, bronfllar, mideyi, onikiparmak ba rsa n, kal n ba rsaklar n bir k sm n görmek olas d r. Kar n içi organlar n kar ndan aç lan bir delikten gözlemeye yarayan cihazlara laporoskopi cihazlar denir. Ayr ca kalbin elektriksel durumunu de erlendirmek için elektrokardiyografi, beynin elektriksel durumunu de erlendirmek için elektroansefalografi ve kaslar n bütünlü ünü de erlendirmek için elektromyelografi cihazlar ndan yararlan l r. Labaratuvar Analizleri Hastalardan kan, idrar, d flk, deri kaz nt s, k l veya tüy örnekleri, doku aspirasyonu, beyin-omurilik s v s, kar n, gö üs ve kalp kesesi içi s v lar ve doku biyopsi örnekleri uygun tekniklerle muayene edilir. Muayenede kan, idrar ve s v örneklerindeki hücreler incelenir. Kan serumu, idrar ve s v larda çeflitli organik ve anorganik maddelerin ve elektrolitlerin düzeyi ölçülür. Kan ph ve kan gazlar de erleri belirlenir. Deri kaz nt s ve k l/tüy örne inde mikroskobik muayene ve hücre incelemesi gerçeklefltirilir. Biyopsi örneklerinde histopatolojik, kan, s v ve dokulardan yap lan sürme preparatlarda hücre incelemeler yap l r. Kan serumunda mikroorganizma varl na iflaret eden antikor aran r. Kan, idrar, d flk, deri, k l ve dokulardan al nan örneklerde bakteri, virüs ve mantar üretme araflt rmas yap l r. drarda fiziksel, kimyasal ve mikroskobik muayeneler, d flk da kan, parazitin eriflkini, larvas ve yumurtas aran r. Ayr ca enfeksiyonlara ve de iflik maddelere karfl vücutta oluflan duyarl ortaya koymak için alerji testleri yap l r. Kan örne inin Al nmas ve Analizi Kan örne i cam veya polikarbonattan yap lm fl tüplere al n r. Kan hücrelerini de- erlendirmek veya kan n plazmas n elde etmek için kan, içinde p ht laflmay önleyen madde bulunan tüplere al n r. Kan serumu elde etmek için kan içinde p ht - laflmay önleyen bir madde bulunmayan tüpe al n r. (Resim 2.2) Kan tüplerinin kapak renklerine göre kullan m amaçlar Tablo 2.1 de gösterilmifltir. Kapak Rengi Tüp çeri i Uygulanan Testler K rm z Jel Biyokimya ve Hematoloji Mavi Sitrat P ht laflma testleri Mor EDTA Biyokimya ve Hematoloji Yeflil Lityum Heparin Kromozom çal flmalar Gri NaF/EDTA Glukoz, alkol, laktat Siyah Sitrat ESR Pembe EDTA Kan grubu, antikor / titre testleri Koyu mavi Sodyum Heparin Çinko, iz elementler Beyaz Bofl drar, ACR, osmolarite testleri Tablo 2.1 Kan tüplerinin kapak renklerine göre kullan m amaçlar

32 24 Temel Klinik Bilgisi Resim 2.2 Kan tüpleri ve kapak renkleri Yular: At n bafl n n üstünü, burun üstünü saran ve çene alt ndan saran bafll kt r. Muflet: S rlar n burnu içine tak lan ucu küt s k flt rma aleti. Kan örne i almak için genlikle toplardamarlar kullan l r. Toplardamar n kalp yönüne do ru olan k sm na elle veya bir bandajla bas nç uygulan r. Damar dolgunlafl r ve gözle fark edilir hale gelir. Kan al nacak bölge alkol veya antiseptik maddeyle temizlenir. ne damar n üst yan k sm ndan bat r l r ve kan n kanülden geldi i gözle görülünce bandaj veya bas nç kald r l r. Arterlerden kan örne i alma kan gazlar n n de erlendirilmesi amac yla yap l r. Bunun için boyun arteri tercih edilir. Atlarda kan örne inin al nmas : Atlar ön ayaklar yla tekmeleme veya flaha kalkarak vurma, arka ayaklar ile çifte atma ve s rma ile zarar verir. Bu nedenle kan al n rken at travaya al n r. Uysal ve sahibini dinleyen atlar sadece yulardan tutularak kan al n r. Atlarda kan boyun venas ndan al n r. Kan alacak veteriner hekim bir eli ile venay kan al nacak bölgenin kalbe do ru olan alt k sm ndan bas nç uygular ve damar n dolgunlaflmas n sa larken di er eli ile kan örne ini al r. S rlardan kan örne inin al nmas : S rlar boynuz vurarak, ön ayaklar n kald r p indirerek veya bafl-boyun sallayarak yan ndakilere zarar verdi inden kan almadan önce hayvan n bafl ve boynu ile boynuzu tutulur veya burnuna muflet tak l r. S rlarda kan örne i genellikle boyun venas ndan al n r. Zorunlu durumlarda kar n alt venas ndan da kan al nabilir. S rlardan kan paraziti arama amac yla kan sürme preparat yap lacaksa kan örne i kula n üst ucundan veya kuyru un ucundan bir damla al n r. Koyun ve keçilerden kan örne i al nmas : Koyun ve keçiler hareketli hayvanlard r. Hastal k hali d fl nda tutulmalar güçtür. Z playarak etraf ndakilere zarar verebilir. Koyun ve keçilerde kan boyun venas ndan al n r. Köpeklerden kan örne i al nmas : Köpeklerde en önemli zarar verici davran fl s rmad r. Bu nedenle kan al nmadan önce a z n kontrolü önemlidir. Köpeklerde kan öncelikle ön ayaklardan veya arka ayaktaki yüzlek toplardamarlardan al n r. Köpe in a z a z kafesi tak larak veya a z ba yla ba lanarak kontrol alt - na al n r. Sonra bir yard mc kan al nacak ayak taraf nda durur. Bir eliyle köpe in bafl n kontrol alt na al rken bir elle damar n üst k sm na bas nç uygular. Belirginleflen damardan kan al n r.

33 2. Ünite - Klinik Çal flmalar Kedilerden kan örne i al nmas : Kedilerde en önemli zarar verici davran fl ön ve arka ayaklar yla t rmalamas d r. Bu nedenle kan almadan önce ön ve arka ayaklar n kontrol alt na al nmas gerekir. Bu amaçla yard mc iki arka aya bir eli ile tutarken di er eli ile kan al nacak aya a bas nç uygular ve kolu ile kedinin bafl n kontrol alt na al r. H rç n kedilerde t rmalamaya engel olmak için ikinci bir yard mc ya gerek olabilir. Kedinin arka ayaklar n n muayene masas na sabitlenmesi veya arka k sm n n ayakla birlikte havlu ile örtülmesi kedinin verece i zarar önlemede yararlan labilecek di er uygulamalard r. Kan al n rken kedinin afl r reaksiyon göstermesi baz kan parametrelerinde de iflikliklere neden olabilece i göz önüne al n rsa kan al nmas s ras nda kedinin strese girmesinin önlenmesinin önemli oldu u görülür. Kedilerde kan genellikle ön ayaktan al n r. Kan örne i arka ayak veya boyun damar ndan da al nabilir. labaratuvar hayvanlar ndan kan al nmas : labaratuvar hayvanlar ndan fare, s çan, kobaylar s rarak, tavflanlar s rarak ve arka ayaklar n silkeleyerek zarar verirler. Bu nedenle küçük boyutlu olan fare ve s çanlar kuyruklar n n ortas ndan, kobaylar ense- s rt derisinden ve tavflanlar bir el ense-s rttan di er el bel-kalça k sm ndan olmak üzere tutulurlar. Fare ve s çanlardan kan bir damla al nacaksa kuyruk ucundan, daha fazla al nacaksa kalpten, kobaylarda kalpten, tavflanlarda kulak venas ndan al n r. Kafes kufllar ndan kan al nmas : Kafes kufllar ndan muhabbet kufllar tutulmaya duyarl d rlar ve sahiplerinin d fl ndaki insanlar taraf ndan tutulduklar nda ani ölüm meydana gelebilir. Bu nedenle sahiplerine tutturulur. Di er kafes kufllar n boyutlar na göre de iflik büyüklükteki havlular kullanarak tutulur. Kafes kufllar nda bir damla kan t rnak ucundan, daha fazlas boyun venas veya kanat alt venas ndan al n r. Kanat alt venas nda kan al nmas ndan sonra hematom geliflir. Bu nedenle kan al nd ktan sonra bir süre üzerine oksijenli su ile slat lm fl pamukla bas nç uygulan r. Egzotik hayvanlardan kan al nmas : guana, timsah ve bukalemunlardan kuyru un bafllang ç yerinden yere bakan yüzeyin tam orta k sm ndan kan al n r. Bu hayvanlar n üzerine havlu örtülerek tutulur. Kaplumba alardan büyük boyutlu olanlar nda bafl d flar da tutulduktan sonra bafl n üst yan k sm ndaki venadan veya daha küçük boyutlu olanlarda boyun ile vücut aras ndaki vena havuzundan kan örne i al n r. Kan örne inin analizi: Hücre say m, içinde kan n p ht laflmas n önleyen madde bulunan tüpe al nm fl, kan örne inden otomatik kan hücre say m yapan makinelerde yap l r. Ayr ca al nan bir damla kan lam üzerine lamelle sürülerek kan sürme preparat haz rlan r. Serum veya plazma ç karmak için içine kan konulmufl tüpler santrifüj cihaz nda 3000 devirde 5 dakika çevrilir. Daha sonra plazma veya serum tüpün üst k sm nda fleffaf flekilde birikir. Serum veya plazma otomatik s v çekme aleti kullan larak polikarbonattan yap lm fl küçük godelere veya 5 ml hacimli küçük cam fliflelere al n r. Hücre say m kan al nd ktan sonra 1-2 saat içinde yap l r. Kan sürme preparat boyan r ve zaman k s tlamas olmaks z n mikroskopta incelenir. Preparat uzun süre saklanacaksa özel yap flt rma yöntemi ile üzerine lamel yap flt r l r. Kan plazma veya serumu hemen ifllenecekse oda s cakl nda bekletilip otomatik analiz cihazlar nda istenen parametrelere bak l r. Plazma veya serum örne i + 4 dercede bir gün, -70 derecede dondurularak bak lacak parametre çeflidine göre 6 ay veya daha uzun süre bekletilir. 25 Hematom: Kan n deri alt na toplanmas. Lam: Dikdörtgen fleklinde 2x5 cm boyutunda cam plaka Kan sürme preparat : Muayeneye haz rlanm fl lam Gode: kapal ucu koni fleklinde olan 2 cm boyunda a z kapakla s k geçme fleklinde kapanan saklama kab Lamel: 1x1 cm veya 2x2 cm boyutlar nda ince cam plaka

34 26 Temel Klinik Bilgisi Nötrofil: Kanda mikroorganizmalarla mücadele eden lökosit grubu hücrelerdendir. Prepusiyum: Erkek hayvanlarda d fl genital organ kaplayan kese Kan örne inin kan al m s ras nda ve sonras nda yap labilecek de erlendirmeler: Kan al n rken kan n p ht laflma süresinin uzamas dikkati çekebilir. Al nan kan n renginin aç k veya koyu olmas dikkati çekebilir. Al nan kan n daha ak flkan oldu u dikkati çekebilir. fieffaf cam tüpe al nd nda baz kan hastal nda kan n tüp yüzeyinde çökelti yapt gözlenir. Kandan bir damla al narak lam üzerine lamelle sürülür. Bu sürme preparat üzerine bir damla sedir ya konulup mikroskobun (x 100) lük büyüten objektifi kullan larak incelenir. ncelemede eritrositlerin büyüklük, renk ve yap lar, nötrofillerin çekirde inin loblaflma durumu ve trombositlerin preparattaki da l m durumuna bak larak yo unlu u hakk nda kabaca de erlendirme yap l r. Sürme preparatta eritrosit ve lökositlerin olgunlaflmadan kan damar na ç km fl genç dönem hücreleri, sa l kl hayvanlarda kanda bulunmams gereken baz hücreler, kanda hücreler aras nda veya hücreler içinde de- iflik geliflme safhas nda olan veya eriflkin hale gelmifl kan parazitlerini görmek olas d r. Ayn preparatta lökosit olarak adland r lan nötrofil, lenfosit, monosit, eozinofil ve bazofil hücrelerinin 100 hücre say m nda kaçar adet bulundu unu gösteren hücre say m (formül lökosit) yap l r. Kan serumu veya plazmas nda protein, glikoz, üre, kreatinin, safra asitleri, amonyak, sodyum, klor, potasyum, kalsiyum, fosfor, çeflitli enzimler, hormonlar, vitamin ve mineraller, vücuttaki metabolizma sonucu ortaya ç kan çeflitli ara ve son maddelerin miktarlar na bak l r. Kan örne i steril tafl y c lara al narak mikroorganizma üretme incelemesi yap l r. drar Örne inin Al nmas ve Analizi drar örnekleri gönüllü ifleme s ras nda, elle idrar kesesine bas nç uygulayarak, idrar yoluna katater uygulayarak veya kar n bölgesi d fl ndan i ne ile keseye girilerek (sistosentez) al n r. drar örnekleri fiziksel, kimyasal ve mikroskobik muayene yapmak için al nacaksa temiz kaplara konur. drar mikroorganizma üretme için al - nacaksa steril kaplara al nmal d r. Steril idrar örne i al nmas nda idrar n sistosentezle al nmas en uygun yöntemdir. Bu yap lam yorsa idrar örne i ifleme sürecinin ortas nda al nmal d r. Atlarda idrar örne inin al nmas : Atlar tavlada dinlenme halindeyken idrar yaparlar. drar yapma esnas nda bak c s taraf ndan idrar örne i al nabilir. S rlarda idrar örne inin al nmas : nekler ah rda günün de iflik saatlerinde gönüllü idrar yapabilir, bak c lar bu esnada kan örne i alabilir. Ayr ca idrar kesesinde idrar varsa anüs ile d fl genital organ aras bölgeye el ayas ile yap lan temas esnas nda hayvan idrar yapma pozisyonu al r ve idrar n yapar. Bo a ve tosunlarda prepusiyum. masaj ile idrar al n r. Koyun ve keçilerde idrar örne inin al nmas : Koyun ve keçiler ah rda günün de iflik saatlerinde gönüllü idrar yapabilir, bu esnada idrar almak istendi inde kaçarlar. Bu nedenle difli hayvanlarda idrar alabilmek için hayvan n burun ve a z birlikte kapat larak bir dakika kadar nefes almas engellenir ve bu esnada kesede idrar varsa hayvan ifler. Koç ve tekelerde prepusiyum masaj ile idrar al n r. Köpeklerde idrar örne inin al nmas : Köpekler ev d fl na dolaflt r lmaya ç - kar ld klar nda birkaç kez a aç dibi, duvar kenarlar na idrar yaparlar. Gönüllü idrar yaparken idrar al nmak istendi inde hayvan idrar yapmay durdurur. Bu nedenle idrar örne i idrar yoluna katater uygulayarak veya sistosentezle al n r. Kedilerde idrar örne inin al nmas : Kediler evde kumlar na idrar yaparlar, gönüllü idrar yaparken örnek almak istendi inde hayvan idrar yapmay durdurur.

35 2. Ünite - Klinik Çal flmalar Bu nedenle idrar örne i kar n bölgesine parmaklarla bas nç uygulayarak veya idrar yoluna katater uygulayarak al n r. labaratuvar hayvanlar nda idrar örne inin al nmas : Taban delikli metalden yap lm fl kafeste taban alt na konulan toplama kab nda biriken idrar al n r. Kafes kufllar nda idrar örne inin al nmas : drar d flk ile birlikte ç kar ld - ndan toplanmas güçtür Fazla miktarda idrar yapanlarda kafes alt na konulan e imli bir plastik tabelayla idrar toplanabilir veya d flk etraf ndaki sulu k s mdan idrar muayenesi yap labilir. Egzotik hayvanlarda idrar örne inin al nmas : drar toplamak güçtür. Kloakan n yumuflak bir materyalle uyar lmas esnas nda idrarla kar fl k jeloz bir içerik al nabilir ve bu içerikten muayene yap l r. drar örne inin ifllenmesi: drar örne inin muayenesi labaratuvar çubuklar kullan larak h zl flekilde analiz edilebilir. Burada idrarda protein, glikoz, kan, bilirubin, keton cismi, nitrit, ph renk tablosu kullan larak de erlendirilir. drar örne i yeterli miktarda ise ayr nt l labaratuvar muayenesi yap labilir. Bunun için idrar n fiziksel (renk, koku, fleffafl k, tortu, özgül a rl ve ph), kimyasal (protein, glikoz, kan, bilirubin, keton cismi) ve mikroskobik (hücreler, kristaller, silindirler, bakteriler) muayenesi yap l r. Labaratuvar çubuklar yla yap lan idrar analizinin duyarl azd r fakat de erlerin sadece normal veya anormal olarak de erlendirilmesinin yeterli görülece i durumlarda bu yöntemin çabuk sonuç vermesi veteriner hekime önemli zaman kazand r r. Ayr nt l labaratuvar muayenesinde her parametrenin analizi ayr bir kimyasal metotla yap l r. Mikroskobik muayene için idrar santrifuje edilir, tüpün dibinde toplanan tortudan bir miktar al n p lam üzerine damlat l r. Üzerine bir damla lügol solüsyonu damlat l p kar flt r l r ve üzerine lamel kapat l p mikroskobun (x40) l k büyütmeli objektifi ile de erlendirme yap l r. Koloaka: Egzotik hayvanlarda idrar d flk ve üreme organ salg lar n n ortak olarak ç kt bölge 27 D flk Örne inin Al nmas ve Analizi D flk mikroorganizma üretme analizi için kullan lmayacaksa hayvanlar n bar nd - r ld yerden toplan r. D flk örneklerinin muayene esnas nda rektumdan al nmas taze olmas ve d flk içindeki canl materyalin zarar görmemifl olmas bak m ndan tercih edilir. Bunun için rektumun ucu yuvarlak bir probla uyar lmas veya büyük hayvanlarda el veya parmakla rektal olarak toplan r. D flk da fiziksel olarak renk, koku, içerik, k vam muayenesi yap l r. Sonra al nan küçük bir parça suyla homojen hale getirilip mikroskopta hücre ve parazit ile g da sindirimi yönünden de erlendirilir. Parazit varl n n araflt r lmas çöktürme, yüzdürme veya yo unlaflt rma gibi metotlar kullan larak daha duyarl bir flekilde araflt r l r. D flk da mikrobiyolojik inceleme yapabilmek için rektumdan d flk örne inin steril flartlarda al nmas ve d fl ortamdan herhangi bir bulaflmaya f rsat verilmemesi gerekir. D flk da bakteri, mantar ve virüsün varl labaratuvarda aran r. Deri, K l Örne inin Al nmas ve Analizi Deriden k l örne i, küt uçlu bisturi kullan larak kaz nt veya i ne ile çok küçük miktarda doku örne i veya biyopsi aleti ile daha büyük parça veya operasyonla büyük parça veya kitleler al n p incelenir. K l ve deri kaz nt s örnekleri üzerine potasyum hidroksit damlat l r ve mikroskopta parazit içeri i incelenir. K l n yap s mikroskobik olarak de erlendirilir. Deri biyopsi örneklerinin sitolojik ve histopatolojik de erlendirmeleri yap l r.

36 28 Temel Klinik Bilgisi Biyopsi Örne i Al nmas ve Analizi Biyopsi al m deri delinerek d flar dan, endoskop cihazlar kullan larak organ iç yüzünden veya kar n veya gö üs içine operatif olarak ulafl p organlar n d fl ndan örnekler al n r. Al nan doku örnekleri histopatolojik olarak de erlendirilir. Görüntüleme Organlar n fiziksel ve labaratuvar muayenelerinden sonra dokular n boyutlar, homojenitesi, damarlardaki kan ak m ve patolojik de ifliklikleri de erlendirmek için baz cihazlar kullanarak elde edilen görüntü de erlendirilir. Endoskop, röntgen, ultrason, dopler ekokardiyografi, elektrokardiyografi, elektroansefalografi, ma netik rezonans, sintigrafik tomografi gibi araçlar kullan l r. SIRA S ZDE 3 Rutin labaratuvar analizi cümlesi ile ne kastedilmektedir? SA ALTIM METOTLARI Hastal klar n sa alt m nda çeflitli aletler, ilaçlar ve do al maddeler kullan lmaktad r. Bu uygulama yöntemlerinde farkl l klar vard r. laç uygulamalar için çeflitli kal nl kta enjektör i neleri, de iflik miktarda s v alan enjektörler, fazla miktarda s v vermeye yarayan serum uygulama setleri, a zdan besleme hortumlar, mide boflaltma hortumlar seti, lavman seti, idrar yolu sondas, uterus katateri, büyük ve küçük hayvanlar için güç do um müdahale setleri, meme sondalar, kursak sondas kullan l r. Sa alt mda antibiyotikler, antiparaziterler, a r kesiciler, yang gidericiler, antihistaminikler, vitaminler, mineral maddeler, steroidler, anti kanser ilaçlar, immun sistem bask lay c lar ilaç olarak kullan lmaktad r. Sa alt mda glikoz, dengeli elektrolitik solüsyonlar, ya solüsyonlar, amino asit solüsyonlar, elektrolitik solüsyonlar serum genel ad alt nda kullan lmaktad r. laç uygulamalar hastal n yerleflti i organa, kullan lan ilac n etki özelli ine göre de iflik yollardan kullan lmaktad r. A z, rektum, damarlar, deri alt, kemik içi, idrar kesesi içi, kar n ve gö üs içi ilaçlar n bafll ca uygulanma yollar d r. Pansuman Yaray her çeflit d fl etkenlerden ve mikropla bulaflma sonucu iltihaplanmadan koruyan, yaradan gelen kan ve irin gibi s v lar emen, gerekti inde yara üzerine ve etraf na bas nç uygulanmas n sa layan ve baz ilâçlar n yara üzerine uygulanmas - n kolaylaflt ran çeflitli mikropsuz (steril) materyallere pansuman materyali ve yap - lan bu yara bak m na da pansuman denir. Pansumanlar özelliklerine göre üç çeflittir. 1. Koruyucu Pansuman: Yaray d fl ortamdan korumak için yap l r. Genellikle yarada ak nt veya kanama yoktur. D flar dan yara içine mikroplar n girmesi önlenir. 2. Emici Pansuman: Yaradan gelen ak nt n n emilmesini sa layan pansumand r. 3. Bas nçl Pansuman: Yaradan gelen kanamay durdurmak, yaradaki ve etraf ndaki fliflli i azaltmak, yara tabakalar n n birbiri üzerine iyice oturmas n sa layarak iyileflmeyi h zland rmak amac yla uygulanan pansumand r. Pansumanlar nemlilik derecesine göre iki çeflittir. 1. Kuru Pansuman: Pansuman materyali yara üzerine kuru olarak uygulan r. Ço u kez koruyucu pansuman olarak adland r l r.

37 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 2. Yafl Pansuman: ltihapl yaralarda kullan lan bir pansumand r. Yafl pansuman ile yaradan ak nt n n emilmesi daha kolay olur. Ayr ca yafl pansuman yara üzerinin kabuk tutmas n önleyerek nemli ortamda yara kenarlar ndaki ve yara üzerindeki hücrelerin ço alarak yara yüzeyini örtmesini sa lar. Pansumanlar yara yüzeyinin pansuman ile örtülüp örtülmedi ine göre ikiye çeflittir. 1. Aç k Pansumanda yara yüzeyi aç kta b rak l r. Pansumanla örtülmez. Bu yöntemle yara üzerinde yara kabu u oluflur. Yaran n iyileflmesi yaran n pansumanla örtülmesine göre yavafl olur. 2. Kapal Pansumanda yara bir pansumanla örtülür. deal pansuman malzemelerinin özellikleri Yaray bakteri ve yabanc maddelerden korumal d r, Yarada oluflan ak nt y emmelidir, Yaradan s ve s v kayb n önlemelidir, Ödemi ve ölü bofllu u azaltmak amac yla bas nç sa lamal d r, yileflen k s mlar n y k m n önlemek için yaraya yap flmamal d r, Hücre yenilenmesini en yüksek düzeyde, a r y ise en düflük düzeyde tutmak amac yla s cak ve nemli bir ortam oluflturmal d r. Pansuman malzemeleri flöyle s ralanabilir: Yaraya pamu un yap flmas n önleyen ve kolayca yaradan kalkabilen 4-5 katl gazl bez, Pansuman n emici k sm n teflkil eden hidrofil pamuk, Yaraya d flar dan gelecek etkileri önleyici pamuk, Steril eldiven pensler, makas, kâ t ve bez paketleri, Serum fizyolojik ve y kama enjektörü, Cerrahi pansumanlarda steril hale getirilmifl diflli ve diflsiz pensetler, dikifl almaya yarayan ince uçlu makas, oluklu sondalar, direnler, gaz bezler ve kilitli i neler, Cerrahi i ne ve iplik paketleri, De iflik ölçülerde bez veya plastik sarg lar, Steril vazelin, Flaster ve tespit malzemeleri, Küvet ve pamuk bulundurulur. Pansuman koyma tekni i: Pansuman yap lacak hasta bir yard mc taraf ndan masa üzerinde en rahat pozisyonda tutulur. Pansuman yap lacak bölgede kanama durdurulur. Yara içindeki toz toprak gibi yabanc cisimler ç kar l r ve bölge serum fizyolojikle y kanarak temizlenir. Daha sonra yara kenarlar steril pensetle birbirine yaklaflt r l r ve üzerine yine steril gazl bez kapat l r. Gazl bez üzerine pamuk onun üstüne tekrar gazl bez konulur ve üzeri sarg bezi ile sar l r. Organizmadaki yara geniflse bölgeye hareketi s n rlay c atel konulur. Hastalara enfeksiyona karfl antibiyotikler verilir. Enfekte ak nt l yaralar n pansuman nda yara üzerine antibiyotikli pomatlar sürülür. Yaralardaki ölü dokular ç - kar larak enfeksiyon olas l ortadan kald r l r. Atel: Lezyon bölgesinin hareketsizli ini sa lamak için konulan sert materyal. 29 Dikifl yileflmeyi h zland rmak için Cerrahi nedenli kesiklerde veya kendili inden oluflan vücut yaralar n n kapat lmas nda en s k kullan lan yöntem dikifl uygulamas d r ve yara kenarlar n n i ne ve iplik kullan larak yan yana getirilmesi esas na dayan r.

38 30 Temel Klinik Bilgisi Dikiflte ameliyat ipli i kullan m n n amac derinin veya dokunun yara kenarlar n n do al doku gerilimine karfl kendili inden karfl koyacak kadar iyileflmesi sa lan ncaya kadar yara kenarlar n n karfl l kl tutturmakt r. deal bir cerrahi dikifl malzemesinde aranan özellikler; fllenmesi kolay ve üretimi ucuz olmal. Düzgün bir yüzeye ve kolay dü üm at labilmesini sa layacak bir yap ya sahip olmal, Elastik olmal, Yeterli gerilim mukavemeti ve dü üm güvenilirli i olmal, yileflme süresince kopmamal, Yara iyileflmeden emilmemeli, yileflme tamamland ktan sonra en k sa sürede emilmeli, Kolayca steril edilebilmeli, Dokuda minimum reaksiyon oluflturmal, Elektrolitik, alerjik ve kanserojen olmamal Kromitizasyon: pliklerin krom tuzlar ile muamele edilmesi ifllemidir. NTERNET Dikifl Materyallerinin Özellikleri Emilebilir dikifl materyalleri: Ameliyat iplikleri, vücut içindeki biyolojik erimesine göre s n fland r l r. Gerilme mukavemetlerini 60 gün içinde kaybeden ve vücut içinde eriyerek yok olan ipliklere emilebilen iplikler denir. Bu malzemeler vücut hücreleri içindeki doku enzimleri taraf ndan sindirilir veya doku s v lar nca hidrolize edilir. Emilebilen ipliklerin yar ömürleri ve dayan kl farkl l k gösterir. En çok kullan lan emilebilen iplikler olarak katgüt, dexon, vicryl, PDS ve monocryl say labilir. Kollajen ve katgüt iplikler düz veya kromik olabilir. Kromik iplikler kromitizasyon ifllemi görmüfltür ve ipli in ömrü daha uzam flt r. Emilebilen ameliyat iplikleri genelde vücut içinde h zla iyileflen ve uzun süre iplik mukavemetine gerek olmayan yerlerde (a z ve yutak yap lar, mide, ince ba- rsak, kar n zar, deri alt tabakas, idrar ve safra yollar nda) kullan l r. Emilmeyen dikifl materyalleri: Dikifl bölgesinde emilmeden 60 günden daha fazla kalabilen malzemelere verilen isimdir. Canl dokudaki enzimler taraf ndan sindirilmeye etkili bir flekilde karfl koyarlar. Lif, sindirilmek yerine doku taraf ndan kapsül içine al n r. Deri dikifllerinde kullan ld nda yara kenarlar kapand ktan sonra kesilerek uzaklaflt r l r. Bu gruptaki iplikler sadece ipek polifilaman yap s ndad r. Bu nedenle deride uzun süre kald nda mikro apseler oluflturma riski fazlad r. Bu durumda ipli in geçti i alanlarda küçük apseler ve hiperemi oluflur. Bu dikifl reaksiyonudur. Enfeksiyonla kar flt r lmamal d r. plik al n nca bu reaksiyon da düzelir. En çok kullan lan emilemeyen dikifl materyalleri ipek, nylon, prolene, mersilene ve paslanmaz çelik tellerdir. Ameliyat iplikleri kal nl klar 0 ve katlar fleklinde ifade edilir. plikler kal nl klar na göre 1-0 dan 11-0 a kadar numaraland r lm flt r. Tek 0 en kal n ipliktir ve 0 say s artt kça iplik incelir. Kal nl k 1-0, 2-0 gibi yaz labilece i gibi 0, 00, 000 fleklinde de yaz labilir. pliklerin kal nl artt kça gücü artarken at lan dü ümün aç lma riski artar. Göz kapa gibi ince dokularda 5-0 dan ince kal nl - ndaki iplik kullan l r. Deri alt dokularda 3-0, 4-0 ve 5-0 kal nl kta emilebilen iplik materyaller kullan l r. Bu bölgedeki dikifllerde kal n ipliklerin kullan lmas iz b - rakabilir ve reaksiyon yapabilir.

39 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 31 Bandaj Genellikle pamuk, sarg bezi ve flasterin üst üste uygulanmas ile oluflturulmaktad r. Bandaj uygulanmas n n nedenleri; Basit k r klar n komplike k r klar haline gelmesini engellemek, Hastan n bölgeyi yalamas n, kafl mas n ve s rmas n engellemek, Yaray enfeksiyon ya da kontaminasyondan korumak, Yara üzerine uygulanacak maddelerin bölgede kalmas n sa lamak, Yara bölgesinin hareketini k s tlamak, A r y ve fliflli i azaltmak, Postoperatif dönemde kanamaya ba l fliflmeyi önlemektir. Bandaj Yap m nda Alt n Kurallar Bandaj uygulamas öncesi eller sabunla y kanmal ve antiseptikli sudan geçirilmelidir. Ellerin ve yaran n k lla temas ndan kaç n lmal d r, Baca n alt k s mlar na bandaj uygulanacak ise aya n tamam bandaj içinde b rak lmal d r. Bu uygulama aya n uç k s mlar nda dolafl m bozulmas na ba l fliflme ve nekroz oluflmas n önler. Bandaj alt nda kalan bas nç noktalar na ve ayak parmaklar pamukla desteklenmelidir. Bacaklar n bandaj na alt uçtan bafllanmal ve kan n burada göllenmesine izin verilmemelidir. Her seferinde az bir parça sarg bezi bandaj yap lacak bölge üzerinde çevrilmelidir. Bu sayede hem uygulanacak bas nç her bölgede eflit olmaktad r hem de bandaj malzemesinin kontrolü kolay olmaktad r. Bandaj n çok s k olmamas na dikkat edilmelidir (özellikle elastik bandajlarda). Bandaj n çok gevflek olmamas na dikkat edilmelidir. Hasta aya a kalkt nda bandaj ile uygulanan bölge aras na uygulayan kiflinin parma girecek kadar mesafe olmal d r. Bandaj n hastan n tüylerine tutturulmamas na özen gösterilmelidir. Bu kural kuyruk gibi kolayca bandaj yap lamayacak bölgeler için geçerli de ildir. K r k bir kemi in bandaja al naca durumda k r n alt ndaki ve üstündeki eklemlerin de bandaja dahil edilmesine dikkat edilmelidir. Bandaj n serbest ucunun flaster ile tutturulmas na dikkat edilmelidir. Asla elastik bandaj ile sabitleme yap lmamal d r. Elastik bandaj bu bölgede garo etkisi yaratarak dolafl m olumsuz etkiler. Bandaj n Bileflenleri ç katman: ç katman olarak genellikle steril gazl bezler kullan lmaktad r. Bunun yan nda özel olarak üretilmifl gazl bezler de kullan ma girmifltir. Bu katman steril ve yaray irkiltmemesi için yumuflak, yaradan gelecek ak nt lar ve suda çözünen antiseptikler gibi maddeler için geçirgen olmal d r. Ara katman: Ara katman olarak genellikle pamuk kullan l r. Yaradan akan s - v lar birinci katman geçerek ikinci katmanda toplan r. Bu nedenle ikinci katman n emici özelli inin yüksek olmas gerekir. Yaran n ilk günlerinde ak nt fazla olaca- ndan bandaj n de ifltirilme s kl bandaj n emici özelli ine göre de iflir. Yara iyilefltikçe de iflim s kl azalt l r. Bandaj n ikinci tabakas n n ak nt ile fazla miktarda dolmas na izin verilmemelidir. Bölgede bandaj n emebilece inden daha fazla s v bulunursa bir süre sonra ak nt ters yönde ilerler ve enfekte içerik yaray tekrar kontamine eder.

40 32 Temel Klinik Bilgisi D fl Katman Bu katmanda sarg bezi ve flaster kullan l r. Bu katman bandaja daha fazla dayan kl l k kazand rmak için uygulan r. Bandaj Tipleri Basit bandaj: Temiz cerrahi yaralarda ya da temiz s yr klarda bandaj üç ana katmandan oluflur ve yaray koruma amac ile uygulan r. Bu katmanlar gazl bez, pamuk ve sarg bezi ile üzerine uygulanan flasterdir. Kuru-kuru bandaj: Yara ak nt ile kontamine olmufl ise kuru-kuru bandaj uygulamas gereklidir. Bu tür bandajlarda ilk tabaka olarak kaba bir gazl bez uygulan r. Bu katman n amac ak nt y maksimum emmesidir. kinci ve üçüncü katmanlar ilk katman n üzerine uygulan r. Bandaj n de ifltirilmesi s ras nda ilk katman dikkatlice incelenmelidir. lk katman yaraya yap flmam flsa dikkatlice ç kar lmal d r. Yap flm flsa y kama solüsyonu kullanarak yap fl kl k aç lmal sonra yara üzerinden çekilmelidir. Bu tür bandajlar n kontamine yaralar n erken dönemlerinde uygulanmas uygundur. yileflme bafllad nda granülasyon dokusu gazl beze yap flaca ve bandaj n de ifltirilmesi s ras nda kanamaya yol açaca için iyileflmeye bafllayan yaralarda bu tür bandaj uygulamas tavsiye edilmemektedir. Islak-kuru bandaj: Yarada çok fazla nekrotik doku yok fakat enfeksiyon varsa bu tür bandaj uygulan r. Bu tür bandajda yine kaba bir tabaka halinde gazl bez antiseptik solüsyon ile slat larak yara üzerine konur. kinci ve üçüncü tabakalar bunun üzerine uygulan r. Operasyon Operasyon Odas n n Haz rlanmas Ameliyata giriflte baz temel kurallar vard r. Cerrahi teknik kurallar; basit olarak y - kanma, giyinme, giydirme ve set açma, alet masas n haz rlama aflamalar nda sterilizasyona azami derecede dikkat etmektir. Ameliyat öncesi ellerin y kanmas : Ellerin temizli i sadece ameliyatlar de il tüm ifllemlerde önem tafl maktad r. Eller, dirseklere kadar slat larak bir miktar y kama solüsyonu ile eller y kan r. Steril bir f rça al n r ve üzerine bir miktar y kama solüsyonu al n r. Elin t rnaklar bir araya getirilerek t rnaklar f rçalan r. Parmak aralar yukar dan afla ya, afla dan yukar ya do ru f rçalan r. Avuç içleri ve elin s rt dairevi hareketlerle f rçalan r. Kollar ve parmaklar ise düz hareketlerle ileri geri f rçalan r. Bu ifllem en az iki kez tekrarlan r. Durulanma s ras nda parmaklar birlefltirilerek, su önce parmak ucuna de ecek flekilde uçtan dirseklere do ru durulamaya dikkat edilmelidir.

41 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 33 Steril Ameliyat Gömle inin Giyilmesi Y kanma ifllemi bittikten sonra, ameliyat malzemelerinin içinde bulunan steril havlu ile eller kurulan r. Kurulama s ras nda, havlunun bir yüzü ile sa el, di er yüzü ile sol el kurulanmal, bir elin de di i yüzeyin di er ele temas etmemesine dikkat etmelidir. Daha sonra steril ameliyat gömle i al n r (Resim 2.3) ve omuz k sm n n iç yüzünden tutarak giyilir ve s rt k sm n n ba lanmas için steril olmayan bir personelin yard m gerekir. Eldiven giyildikten sonra, gömle in yan nda bulunan ba lardan uzun olan steril giyinmifl olan bir personel taraf ndan tutulur ve kendi etraf nda dönmek sureti ile k sa olana ba lan r. Bu flekilde s rt bölgesinin sterilizasyonu sa lanm fl olur. Resim 2.3 Steril ameliyat önlü ünün giyilmesi Steril Ameliyat Eldiveninin Giyilmesi Y kanma ve giyinme ifllemini takiben yap lacak ifllem eldiven giyilmesidir. Eldivenler paketlerinden, bilek k s mlar n n iç yüzü d fla dönük olacak flekilde k vr lm fl olarak ç karlar. Sol el ile sa eldivenin bilek k sm iç yüzden tutulur, sa el eldivenin d fl na de meyecek flekilde giyilir. (Resim 2.4) Daha sonra sa el, sol eldivenin bile indeki katl k sma geçirilerek al n r, sol elin sa el ve eldivenin d fl ile temas etmemesine dikkat ederek giyilir. Resim 2.4 Steril eldivenin giyilmesi Alet Masas n n Haz rlanmas Alet masas en az iki kat olacak flekilde, tercihen dört kat olarak örtülür. Örtme ifllemi için steril ameliyat örtüsü kullan l r ve örtme s ras nda sterlizasyonun bozulmamas na ve örtünün alet masas n n yanlar ndan sarkacak flekilde örtülmesine dikkat etmek gerekir. Alet masas n n sol üst köflesinde bisturi, onun alt nda çamafl r pensleri, dezenfeksiyon pensi, f nd k tampon olacak flekilde s ralan r. Penslerin masadaki diziliflinde temel kural soldan sa a do ru ve uçlar operatörü gösterecek flekilde küçükten büyü e, düzden e riye, diflsizden diflliye do rudur. Masna n sa kenar na ekartörler, alt kenar na makas ve pensetler dizilir. Hastan n Operasyona Haz rlanmas Ameliyat bölgesinin dezenfeksiyonu: Ameliyat bölgesinin dezenfeksiyonu, post operatif enfeksiyonlar n önlenmesi için dikkat edilmesi gereken önemli bir durumdur. Bu ifllem için ameliyat bölgesinin dezenfektan madde ile silinmesinden önce

42 34 Temel Klinik Bilgisi trafl edilmesi, kirli ve enfekte bölgelerin ise cerrahi sabun ile y kanmas gerekir. Ancak trafl ifllemi kontaminasyona engel olmak için operasyon salonunda yap lmamal d r. Ameliyat bölgesinin dezenfeksiyonu yap l rken dikkat edilmesi gereken noktalar vard r. Dezenfeksiyon ifllemi ensizyon hatt ndan bafllamak üzere d fla do ru yap lmal, bu ifllem en az üç kez tekrarlanmal ve her uygulamada ayr tampon kullan lmal d r. Bacak aras, göbek ve anal bölge gibi kirli kabul edilen yerlerde yap lacak dezenfeksiyona çevreden bafllanmal, insizyon hatt n n dezenfeksiyonu ayr ca baflka tampon kullan larak yap lmal d r. Operasyon Sonras Bak m Tekni ine uygun olarak gerçeklefltirilen operatif müdahaleyi takiben hastan n yine tekni ine uygun olarak bak m n n gerçeklefltirilmesi önem tafl maktad r. Bu yaklafl m operasyonun da baflar s n artt rmakta, operasyon sonras geliflebilecek enfeksiyonlar azaltmaktad r. Tüm hastalar için operasyon sonras dönem kritik olarak kabul edilmelidir. Her türlü operasyon sonras nda hastalar devaml olarak takip alt nda tutulmal d r. Vücut s s : Her cerrahi müdahale sonras nda hastan n günde en az bir kere tercihen 2 ya da 3 kere rektal beden s cakl n n ölçülmesi gereklidir. Operasyon sonras dönemde rektal s cakl kta görülecek 1 ya da 2 derecelik art fllar operasyon sonras dönemde vücudun travmaya ya da cerrahi giriflime verdi i normal fizyolojik bir cevap olarak de erlendirilmelidir. Bu dereceden yüksek olarak gözlenen yâda uzayan s cakl k art fllar enfeksiyon belirtisi olarak de erlendirilmelidir. Vücut A rl : Operasyon sonras dönemde günlük olarak hastan n a rl - n n ölçülmesi hastan n beslenmesi ve genel vücut kondisyonu hakk nda önemli veriler elde edilmesine olanak sa lar. Postoperatif dönemde hastan n iyileflme için besin maddesi gereksiniminde art fl olaca göz önünde bulundurulmal özellikle protein al m na dikkat edilmelidir. Bu ihtiyaçlar n karfl lanmas için özel diyetler uygulanmal bu sayede hastan n iyileflme sürecinin k salaca ak ldan ç kar lmamal d r. Davran fl: Hastan n post operatif dönemdeki davran fllar hastan n a r durumu hakk nda önemli ipuçlar vermektedir. Afl r a r duyulan durumlarda operasyona iliflkin ters giden bir durumun olufltu u ve enfeksiyonun geliflebilece i ak ldan ç kar lmamal d r. E er hasta çok deprese ise yine alt nda enfektif bir durumun olabilece i ve operasyona iliflkin bir komplikasyonun geliflmifl olabilece i düflünülmelidir. fltah ve su al m : Cerrahi hastalar n n yeterli besin ve s v al m n n sa lanmas gerekmektedir. Hastalar n yap lan operasyonun türüne göre en k sa zamanda g - da ve su al m na bafllamas gerekmektedir. G da ve su al m n n olmamas durumunda hastan n genel durumu de erlendirilmeli ve alt nda yatan neden mutlaka ortaya konulmal d r. drar ve d flk yap m : drar n ve d flk n n ç k fl zaman böbrek ve gastrointestinal sistemin durumu hakk nda önemli bilgiler vermektedir yeterli yem ve s v alan hastalarda idrar ve d flk ç k fl n n da normal olaca ak ldan ç kar lmamal d r. Cerrahi yaran n görünümü: Cerrahi ensizyon bölgesi mutlaka her gün kontrol edilmelidir. Gözle ve elle dokunularak bölgenin muayenesi yap lmal d r. Bölgeden s v ak nt s ya da aç kl k görülmesi yara dudaklar kenar nda afl r k zar kl k afl r fliflkinlik yara bölgesinde bir enfeksiyonun geliflti ini göstermesi aç s ndan önemlidir. Yaraya iliflkin komplikasyonlar ne kadar erken dönemde tespit edilir ise hastaya verece i zarar n da o kadar az olaca unutulmamal d r.

43 2. Ünite - Klinik Çal flmalar Gebelik ve Do um Gebeli in oluflmas için diflilerde yumurtal ktan yumurtan n oluflarak yumurta kanal na gönderilmesi ve erkek hayvan n spermi ile yumurtan n birleflmesi sonucu oluflan bu yap n n uterusa yerleflmesi ve do um oluncaya kadar burada beslenip büyümesi için vücudun bir seri hormonal ifllevi bir arada uyumlu olarak idare etmesi gerekir. Ayr ca gebeli in ilk haftalar baflta olmak üzere tüm gebelik dönemi süresince annenin bak m-beslenmesi ve sa l k durumu gebeli in sa l kl devam ve sa l kl yavru do umu için çok önemlidir. Hayvanlarda gebeli in süresi türler ars nda farkl l k gösterir. Bu süreler yaklafl k olarak atlarda 336 gün, s rlarda 283 gün, koyun ve keçilerde 150 gün, köpek ve kedilerde 2 ay, kufllarda gün, labaratuvar hayvanlar nda ortalama gündür. Do um genellikle do an n da uykuda oldu u gece veya sabah n ilk saatlerinde gerçekleflir ve sa l kl anne ve yavrunun olmas durumunda kendili inden gerçekleflir. Güç do um olgular nda veteriner hekim müdahalesi gerekir. Acil bir durumdur. Müdahaleli normal do um veya sezaryenle sonuçlan r. 35 Sezaryen: Gebe annede kar n bölgesi operasyonu ile uterustaki yavrunun kar ndan d flar al nmas operasyonudur.

44 36 Temel Klinik Bilgisi Özet A MAÇ 1 Hastalar n sistematik muayenesinde nelere bak ld n listelemek ve anamnez bilgisinin tan koymadaki önemini örneklendirmek. Sistematik muayene hasta sahibinden hastan n anamnez bilgisinin al nmas yla bafllar. Daha sonra bir yandan anamnez bilgisi de erlendirilirken di er yandan fiziksel muayene bafllat l r. Fiziksel muayenede hastan n bireysel özellikleri, durufl ve bilincin, kondisyon ve vücudun tutuluflunun, göz, mukoza ve konjuktivan n, lenf bezelerinin, vücut s cakl n n, deri ve k l örtüsünün d flar - dan gözle ve elle muayenesi yap larak de erlendirilir. Daha sonra a zdan anüse kadar sindirim sistemi, burundan akci erlere kadar solunum sistemi, böbreklerden üretran n d flar aç l fl na kadar üriner sistem, kan, kan yapan organlar, kalp ve kan damarlar, beyin, omurilik ve sinir kollar n n muayenesi yap l r. Anamnez ve fiziksel muayenelerden elde edilen veriler fl nda hangi labaratuvar analizi ve görüntüleme yap laca na karar verilir ve uygulan r. Hastan n tüm verileri de erlendirilerek hastal n tan s konulur. Hastal klar tan mlayabilmek için anamnezde al - nan bilgileri kullanmak hastal klar s n fland rmak bak m ndan önemlidir. Bu flekilde tan ya giden yolda uygulanacak görüntüleme muayeneleri ve yap lacak labaratuvar analiz parametrelerinde seçici davranma f rsat yakalanm fl olur. Hastal a yol açan etkenin bozukluk oluflturucu etkisi kuvvetli ise hastal k belirtisi herhangi bir ön bulgu göstermeden aniden ortaya ç kar ve durum kliniklerde akut seyir olarak ifade edilir. Akut seyreden hastal klarda h zl tan koymak ve sa alt ma çabuk bafllamak hayat kurtar c d r. Enfeksiyonlar, zehirlenmeler, alerjik reaksiyonlar n ve organ yetmezliklerinin akut seyirleri ölümle sonuçlan r. Ar sokmas, akut kalp yetmezli i, yüksek dozda al nan zehirler ve kana kar flarak etkileyen mikroorganizmalar n yol açt enfeksiyonlar bu çeflit hastal klard r. Hastan n bak m veya besleme flartlar nda son günlerde yap lan de ifliklikler hastal n nedeni olabilece i gibi var olan bir hastal n alevlenmesine de yol açabilir. A MAÇ 2 Ah r n zda, köyünüzde veya çevre köylerde veya hayvan pazarlar nda benzer belirtileri gösteren hastalar var m sorusu ile hastal n bulafl c olup olmad de erlendirilir. Hastaya daha önce verilen ilaçlar n etkinli i göz önünde tutularak ilaç seçiminde daha bilinçli davranma f rsat elde edilmifl olur. Fiziksel muayene parametrelerini listeleyebilmek ve muayene edilen organlarda nelere dikkat edildi ini tan mlamak. Fiziksel muayeneye hastan n rk, yafl ve cinsiyeti dikkate al narak bafllan r ve hastan n durufl, yürüyüfl ve bilinç durumu de erlendirilir. Hastan n kondisyonu akut ve kronik bozukluklar n ay rt edilmesini sa lar. Göz dokusunun ve görmenin kontrolü gözdeki bozukluklar n tan s n n konulmas ve sa alt m n planlanmas bak m ndan önemlidir. Mukozalar n muayenesi sar l k, oksijen yetersizli i veya kans zl k gibi kandaki baz de ifliklikleri yans t r. Lenf yumrular n n muayenesi ile hastal n lenf sistemine etkisi de erlendirilir. Vücut s cakl n n ölçümü hastal n seyrini de- erlendirme ve izlenecek sa alt m yöntemini yönlendirmede yararl bir veridir. Deri ve k l örtüsünün muayenesi hastal n nedeni hakk nda önemli bilgi sa lar. Fiziksel muayene organ sistemlerinin önce rutin muayenesiyle bafllar, sonra ciddi olarak etkilendi inden flüphelenilen organlar n ayr nt l olarak incelenmesiyle devam eder. Klinikçiler her hayvan türünde muayene edecekleri organlar n fonksiyonlar n bilmek zorundad rlar. Bu fonksiyonlar n d flar dan gözlenebilecek bulgular, fiziksel muayene, labaratuvar analizleri ve görüntüleme muayeneleriyle ortaya konulabilecek özellikler bilinmekte ve halen araflt rmac lar taraf ndan gelifltirilmeye çal fl lmaktad r. Hastal k durumunda öncelikle d flar dan gözlenebilen bulgular aran r, sonra fiziksel muayene bulgular belirlenir, daha sonra labaratuvar analizleri ve görüntüleme yöntemi ile organ n ne derecede etkilendi i ortaya konulur. Örne in sar l k belirtisi görülen hayvanlarda öncelikle sklera, mukoza

45 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 37 A MAÇ 3 ve k ls z deri bölgelerinde idrar ve d flk da safra ile ilgili renk de iflimi bulgular de erlendirilir, sonra safrakesesi ve safra yollar ile karaci er dokusu bozukluklar ve k rm z kan hücresi y k mlar araflt r l r ve daha sonra karaci erin ultrasonografik veya tomografik incelemesi yap l r. Labaratuvar analizlerini tan mlayabilmek, muayenede kullan lacak cihazlar listelemek. Hayvan hastal klar n n tan s n koymaya yard mc olmas için kan, idrar, d flk, deri kaz nt s, k l veya tüy örnekleri, doku aspirasyonu, beyinomurilik s v s, kar n, gö üs ve kalp kesesi içi s - v lar ve doku biyopsi örnekleri uygun tekniklerle muayene edilir. Muayenede kan, idrar ve s v örneklerindeki hücreler incelenir. Kan serumu, idrar ve s v larda çeflitli organik ve anorganik maddelerin ve elektrolitlerin düzeyi ölçülür. Kan ph ve kan gazlar de erleri belirlenir. Deri kaz nt s ve k l/tüy örne inde mikroskobik muayene ve hücre incelemesi gerçeklefltirilir. Biyopsi örneklerinde histopatolojik, kan, s v ve dokulardan yap lan sürme preparatlarda hücre incelemeleri yap l r. Kan serumunda mikroorganizma varl na iflaret eden antikor aran r. Kan, idrar, d flk, deri, k l ve dokulardan al nan örneklerde bakteri, virüs ve mantar üretme araflt rmas yap l r. drarda fiziksel, kimyasal ve mikroskobik muayeneler, d flk da kan, parazitin eriflkini, larvas ve yumurtas aran r. Ayr ca enfeksiyonlara ve de- iflik maddelere karfl vücutta oluflan duyarl ortaya koymak için alerji testleri yap l r. Hasta hayvanlarda dokular n boyutlar, homojenitesi, damarlardaki kan ak m ve patolojik de ifliklikleri de erlendirmek için baz cihazlar kullanarak elde edilen görüntü de erlendirilir. Bu amaçla içi boflluklu organlarda mukozan n muayenesi ve biyopsi almak için endoskop, vücut d fl ndan gönderilen röntgen fl nlar kullan larak (röntgen), ses dalgalar kullan larak (ultrason ve dopler ekokardiyografi) doku görüntülemeleri, elektrotlar kullan larak kalpteki elektriksel aktivite, elektrokardiyografi) ve beyindeki elektriksel aktiviteyi (elektroansefalografi) kâ t üzerine çizdirme, oluflturulan yüksek m knat s alan nda radyo dalgalar ile görüntü oluflturma (ma netik rezonans) ve verilen radyoaktif maddelerin sald klar fl nlar n say lmas yla oluflan görüntüleme (sintigrafik tomografi) sa layan cihazlar kullan lmaktad r. A MAÇ 4 Pansuman, dikifl, bandaj ve operasyon haz rl klar n tan mlamak. Yaray her çeflit d fl etkenlerden ve mikropla bulaflma sonucu iltihaplanmadan koruyan, yaradan gelen kan ve irin gibi s v lar emen, gerekti inde yara üzerine ve etraf na bas nç uygulanmas n sa layan ve baz ilâçlar n yara üzerine uygulanmas n kolaylaflt ran çeflitli mikropsuz materyallerle yap lan yara bak m na pansuman denir. Pansuman ço u kez kanamalar n durdurulmas, yara üzerine kuru bir pansuman n konulup elle bas nç yap lmas ya da sarg bezi ile s k ca sar l p bas nç uygulamas ile sa lan r. deal pansuman malzemelerinin özellikleri; Yaray bakteri ve yabanc maddelerden korumal d r, Yarada oluflan ak nt y emmelidir, Yaradan s ve s v kayb n önlemelidir, Ödemi ve ölü bofllu u azaltmak amac yla bas nç sa lamal d r, yileflen k s mlar n y k m n önlemek için yaraya yap flmamal d r, Hücre yenilenmesini en yüksek düzeyde, a r y ise en düflük düzeyde tutmak amac yla s cak ve nemli bir ortam oluflturmal d r. Dikifl, iyileflmeyi h zland rmak için cerrahi nedenli kesiklerde veya kendili inden oluflan vücut yaralar n n kapat lmas nda kullan lan yöntemlerden biri dikifl uygulamas d r ve yara kenarlar n n i ne ve iplik kullan larak yan yana getirilmesi esas na dayan r. Günümüzde do al ve sentetik materyalden imal edilen pek çok ameliyat ipli i vard r. deal bir cerrahi dikifl malzemesinde aranan özellikler; fllenmesi kolay ve üretimi ucuz olmal. Düzgün bir yüzeye ve kolay dü üm at labilecek bir yap ya sahip olmal, Elastik olmal, Yeterli gerilim mukavemeti ve dü üm güvenilirli i olmal, yileflme süresince kopmamal, Yara iyileflmeden emilmemeli, yileflme tamamland ktan sonra en k sa sürede emilmeli, Kolayca sterilize edilebilmeli, Dokuda minimum reaksiyon oluflturmal, Elektrolitik, alerjik ve kanserojen olmamal d r.

46 38 Temel Klinik Bilgisi Bandaj uygulanma nedenleri; Basit k r klar n komplike k r klar haline gelmesini engellemek, Hastan n bölgeyi yalamas n, kafl mas n ve s rmas n engellemek, Yaray enfeksiyon ya da kontaminasyondan korumak, Yara üzerine uygulanacak iyileflmeyi olumlu yönde destekleyen maddelerin bölgede kalmas n sa lamak, Hastan n yara bölgesinin hareketini k s tlamak, A r y ve fliflli i azaltmak, Postoperatif dönemde kanamaya ba l fliflmeyi önlemektir. Ameliyata giriflteki baz temel kurallar; basit olarak y kanma, giyinme, giydirme ve set açma, alet masas n haz rlama aflamalar nda sterilizasyona azami derecede dikkat etmektir. Ameliyat öncesi ellerin y kanmas, steril ameliyat gömle inin ve eldiveninin giyilmesi, alet masas n n haz rlanmas, ameliyat bölgesinin haz rlanmas ; ameliyat bölgesinin trafl edilmesi, kirli ve enfekte bölgelerin cerrahi sabun ile y kanmas, bölgenin antiseptiklerle silinmesi operasyon öncesi uygulamalard r. Seri vücut s cakl ölçümü, günlük canl a rl k ölçümü, afl r a r veya depresyon durumunu, ifltah ve su al m n, idrar ve d flk yap m n ve cerrahi yaran n görünümünü izlemek operasyon sonras yap lmas gereken bafll ca uygulamalard r. laç uygulamalar hastal n yerleflti i organa, kullan lan ilac n etki özelli ine göre de iflik yollardan kullan lmaktad r. A z, rektum, damarlar, deri alt, kemik içi, idrar kesesi içi, kar n ve gö üs içi ilaçlar n bafll ca uygulanma yollar d r. A MAÇ 5 Sa alt m metotlar n n neler oldu unu aç klamak. Hastal klar n sa alt m nda çeflitli aletler, ilaçlar ve do al maddeler kullan lmaktad r. Bu uygulamalar n yöntemlerinde farkl l klar vard r. Sa alt mda antibiyotikler, antiparaziterler, a r kesiciler, yang gidericiler, antihistaminikler, vitaminler, mineral maddeler, steroidler, anti kanser ilaçlar, immun sistem bask lay c lar ilaç olarak kullan lmaktad r. Sa alt mda glikoz, dengeli elektrolitik solüsyonlar, ya solüsyonlar, amino asit solüsyonlar, elektrolitik solüsyonlar serum genel ad alt nda kullan lmaktad r. Hastaya kan nakli yapmak, kandan haz rlanm fl plazma veya serum vermek, tam kan deri alt veya doku içi enjekte etmek ve suyu masaj ve s cak so uk kompres amac yla kullanmak bafll ca do al uygulamalard r.

47 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 39 Kendimizi S nayal m 1. Anamnez bilgisi veteriner hekime afla dakilerden hangisini sa lamaz? a. Hastal n olas nedeni hakk nda fikir verir b. Hastal n ne zamandan beri var oldu u bilgisini sa lar c. Hastan n vücut s cakl hakk nda bilgi verir d. Hastan n beslenmesi hakk nda bilgi, verir e. Hastan n en son nerede dolaflt r ld hakk nda bilgi verir 2. Hastada durufl, yürüyüfl ve bilincin de erlendirilmesi afla dakilerden hangisi hakk nda fikir vermez? a. Hasta durgundur b. Hasta öksürüyordur c. Hastada kar n a r s vard r d. Hastada felç vard r e. Hastada ayak k r vard r 3. Mukoza ve konjuktiva muayenesi afla dakilerden hangisi hakk nda fikir vermez? a. Beslenme bozuklu u b. Kan oksijen düzeyi c. Anemi d. Sar l k e. Vücut s v s kayb 4. Derinin fiziksel muayenesi ile ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Deri s cakl elin ayas veya elin tersi ile muayene edilir. b. Deri hormonal de iflikliklerden etkilenen bir organd r. c. Deri elastikiyetinin kayb vücut s v s kayb na iflarettir. d. Deride renk de iflikli i k ls z bölgelerde fark edilir. e. Derideki yüzlek lezyona ülser denir. 5. Köpeklerde mide muayenesinde afla dakilerden hangisi kullan lmaz? a. Elektorensefalografi b. Endoskopi c. Röntgen d. Kauçuk sonda e. Elle muayene 6. D flk lama ve d flk n n muayenesinde afla dakilerden hangisi anlafl lmaz? a. Rektum yang s b. Mide genifllemesi c. Ba rsak t kanmas d. Ba rsak kanamas e. D flk da parazit 7. Afla dakilerden hangisi h r lt l solunuma neden olmaz? a. Akci er amfizemi b. Burun yang s c. Yutak yang s d. Yumuflak damak sarkmas e. Ses telleri felci 8. Dikifl ipli ine ba l yang geliflti inde ne yap l r? a. Antibiyotik kullan l r b. plik al n r c. plik bölgesine antibiyotikli pomat sürülür d. Bölge antiseptikli suyla slat l r e. Islak-kuru bandaj uygulan r 9. Yarada enfeksiyon varsa hangi bandaj uygulan r a. Sarg bezli bandaj b. Bol pamuklu bandaj c. Kuru-kuru bandaj d. Islak-kuru bandaj e. Basit bandaj 10. Operasyona haz rlan rken elleri y kand ktan ve steril önlük giyildikten sonra afla dakilerden hangisi yap - l r? a. Ameliyat odas na girilir b. Alet kutusu aç l r c. Hayvana anestezi yap l r d. Steril eldiven giyilir e. Hastaya serum ba lan r

48 40 Temel Klinik Bilgisi Okuma Parças Sinir Sisteminin Muayenesine Genel Bak fl Klinik muayeneye anamnez al nmas yla bafllan r. Hastal k belirtisinin bafllamas, fliddeti, süresi ve seyri hakk nda bilgiler toplan r. Sinir sistemi ile ilgili bozukluklar hayvan n d fl uyar mlara yan t n n azalmas veya artmas fleklinde ortaya ç kar. Sinir hücrelerinin normal fonksiyonunu yapabilmesi için gerekli olan oksijen ve di er maddelerin eksikli inde hastalarda d fl uyar mlara yan t azal r. Sinir dokusu y k mlanmas sonucu motor sinirler etkilenirse kaslarda k smi felç veya tam felç; duyu sinirleri etkilenirse his azalmas veya kayb ortaya ç kar. Sinir sistemi yang lar, oksijen yetersizli inin bafllang c, kan flekerinin normal alt s n r n alt na düflmesi, kafatas içi bas nc n n artmas ve stimülan ilaç kullan lmas durumlar nda hayvan n d fl uyar mlara yan t nda art fl olur. Titreme, kas kramplar, derinin afl r duyarl hale gelmesi bafll ca belirtilerdir. Travma ve yaralanma anamnezi önemlidir. Fiziksel muayenede hastalar n vücutlar n tutuflu, bafl, boyun, ve di er vücut k s mlar d flar dan izlenir ve elle muayene edilir. Ayr ca hastalar n yürüyüflü, gözler, görme, deri duyarl ve refleksler kontrol edilir. Bilincin etkilenip etkilenmedi inin incelenmesi çok önemlidir. Varsa kas kramplar, beden s cakl art fl ve a r de- erlendirilir. Kafatas ve omurgan n radiografisi, komputerli tomografisi, ma netik resonansl görüntülemeleri elektroensefalografi çizimleri muayenede kullan lan bafll ca cihazlard r. Kan ve kan serumu ile beyin-omurilik s v - s n n labaratuvar analizleri hastal n tan s n koymada önemli veriler sa lar. Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. c Yan t n z yanl flsa Anamnez konusunu yeniden de erlendiriniz. 2. b Yan t n z yanl flsa Hastada durufl, yürüyüfl ve bilincin de erlendirilmesi konusunu yeniden de erlendiriniz. 3. a Yan t n z yanl flsa Mukozalar n muayenesi ve gözün d fl bak ile de erlendirilmesi konular n yeniden de erlendiriniz. 4. e Yan t n z yanl flsa Derinin ve k l örtüsünün muayenesi konusunu yeniden de erlendiriniz. 5. a Yan t n z yanl flsa Midenin muayenesi konusunu yeniden de erlendiriniz. 6. b Yan t n z yanl flsa D flk laman n de erlendirilmesi ve d flk n n muayenesi konusunu yeniden de erlendiriniz. 7. a Yan t n z yanl flsa Solunum sistemi organlar n n muayenesi konusunu yeniden de erlendiriniz. 8. b Yan t n z yanl flsa Dikifl konusunu yeniden de- erlendiriniz. 9. d Yan t n z yanl flsa Bandaj konular n yeniden de erlendiriniz. 10. d Yan t n z yanl flsa Operasyon odas n n haz rlanmas konusunu yeniden de erlendiriniz. Kaynak: Prof. Dr. Arif Kurtdede

49 2. Ünite - Klinik Çal flmalar 41 S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Veteriner hekimler hastal klar n tan s n koyarken her türlü veriden yararlanmak zorundad rlar. Hasta klini e getirildi i anda ilk düflünülmesi gereken özellik hastan n hangi yaflta oldu u olmal d r. Çünkü, hastal klar n görülme s kl hayvan yavrular nda, genç eriflkinlerde ve yafll larda de ifliklik gösterir. Örne in halk aras nda ba rsak solucan olarak bilinen askaridiozis ve kanl ishal olarak bilinen parvoviral enteritis hastal na yavru köpeklerde çok s k rastlanmaktad r. Yafll köpeklerde tümörler, kronik böbrek ve kalp yetmezlikleri s k rastlanan hastal klardand r. Erkek ve difli üreme organlar ndaki bozukluklar n görülme oran ve görüldü ü yafl aral de ifliklik gösterir. Hastal klar n ortaya ç kmas nda genetik faktörlerin etkisinin oldu u da düflünülerek yavru ve genç eriflkinlerde kal tsal hastal klar da göz önünde tutmak gerekir. Hasta muayenesinde rka özgü hastal k listesini el alt nda bulundurmak ve tan koyarken bu veriden de yararlanmak gerekir. Örne in Dalmaçyan rk köpeklerde idrar yollar nda ürik asit tafl oluflmas, Beagle rk köpeklerde böbrek fonksiyon bozuklu u, Coli rk köpeklerde ivermektin etken maddeli ilaca duyarl k birer rk özelli idir. Gebeli e ba l metabolik de ifliklikler eriflkin hayvanlarda dikkate al nmas gereken bir durumdur. Örne in s rlarda glikoz metabolizmas bozuklu unun sonucu ketozis denilen hastal k, koyunlarda gebelik toksemisi, köpeklerde do- um sonras kalsiyum eksikli ine ba l kas lmalar n do- um ile iliflkili olarak ortaya ç kma olas l yüksektir. Adliyeye intikal eden hayvanlarla ilgili olaylarda hayvan n tan mlanmas nda yafl, rk, k l/tüy renkleri, cinsiyet ve vücut üzerinde dikkati çeken çeflitli görünüm farkl - l klar ndan yararlan l r. S ra Sizde 3 Hastal klar n tan s konulurken ilk muayene bulgular herhangi bir hastal a iflaret etmiyorsa hastal n tan s - n koymak veya en az ndan hastal n hangi organlarda fonksiyon bozuklu una yol açt n tan mlayabilmek için ilk yap lmas gereken ve vücudun tamam n ilgilendirebilecek labaratuvar analizlerine rutin labaratuvar analizi denir. Örne in kan hücrelerinin say m ve idrar analizi rutin labaratuvar analizleridir. Bu analizde kanda eritrosit say s, hemoglobin miktar, kanda hematokrit de er, lökosit hücrelerinin say lar, idrarda kan, protein, özgül a rl k gibi parametreler rutin labaratuvar analiz parametrelerine verilebilecek örneklerdendir. Yararlan lan Kaynaklar Kelly, WR. (1984), Veterinary Clinical Diagnosis, Third ed. Bailliere Tindal, London. Rosenberger,G. (1979), Clinical Examination of Cattle, Verlag Paul Parey, Hamburg. S ra Sizde 2 Hastal n hangi organda fonksiyon bozuklu una yol açt n gözlenen semptomlar de erlendirilerek tahmin edilir. Örne in kusma semptomu gösteren hayvanlarda hayvanda öncelikle mide ve ince ba rsaklardaki hastal klar düflünülür. Kusman n bafllamas, s kl -, fliddeti, hayvan n beslenmesi, yaflam tarz ve di er hastal k bulgular dikkate al narak kusmaya neden olabilecek tüm olas l klar de erlendirilir. Öksüren hayvanlarda bo az, trakea ve akci er dokusundaki bozukluklar, topallayan hayvanlarda kas-iskelet sistemi ile bölgesel damar ve sinir doku y k mlar rol oynayabilir diye düflünmek gerekir.

50 3TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Laboratuvar hayvanlar n n tutulmas n ve genel yaklafl m tan mlayabilecek, Laboratuvar hayvanlar n n temel gereksinimlerini aç klayabilecek, Yetifltirme ve bak m koflullar n belirleyebilecek, Anahtar Kavramlar Laboratuvar Deney S çan Fare Tavflan Hamster çindekiler Temel Klinik Bilgisi Laboratuvar Hayvanlar FARE SIÇAN HAMSTER GERB L KOBAY TAVfiAN

51 Laboratuvar Hayvanlar LABORATUVAR HAYVANLARI Araflt rmalarda hayvan kullanmak; hayvan türlerinin biyolojik özellikleri, bak m ve bar nd rma flartlar, kullan lmas ve patolojilerinin iyi bilinmesiyle iliflkilidir. Laboratuvar hayvan seçilirken türünün özelliklerine bar nd rma, beslenme, bak m ve tafl ma flartlar na dikkat edilmelidir. Bu bölümde, en s k kullan lan omurgal hayvanlar n baz biyolojik özellikleri ve hastal klar ile ilgili konular tart fl lacakt r. FARE Fare, araflt rma amaçl en fazla kullan lan türdür. Fareler bafll ca kanser, antikor, ilaç ve afl araflt rmalar nda kullan lmaktad r. Küçük boyutlar nedeniyle, farelerin fizyolojik parametreleri oldukça h zl d r. Birçok kemirgen gibi, fareler gece daha aktiftir. Farelerin cinsiyeti anüs ve genital bölge aras ndaki mesafe karfl laflt r larak tayin edilir (Resim 3.1). Anüs ile vajina aras ndaki mesafe erkekte, difliye k yasla iki kat daha fazlad r. Resim 3.1 Anüs ve genital aç kl k aras ndaki mesafe erkek farelerde diflilerden daha uzundur (Baflkent Üniversitesi, Deney Hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ).

52 44 Temel Klinik Bilgisi Kaprofaji: Hayvanlar n kendi d flk s n yemesi. Ad libitum: Hayvana yiyebildi i kadar yem verilmesi. Poliöstrüs: Üretim dönemi boyunca birden fazla k zg nl k evresinin görülmesi. Fareler saydam, sert plastik kafeslerde bar nd r l rlar. Kafes boyutlar çeflitli tiplerdedir. Tip 1 kafesler, 200 cm 2 olup, en fazla yavrular yla beraber bir difli veya bir çift fare bar nd rmak için kullan l r. Fazla say da fareyi bar nd rmak için 450 cm 2 tip 2 ve 900 cm 2 tip 3 kafesler kullan l r. Erkek fareler bir arada bar nd r ld klar nda sald rgan davran fllar gösterebilirler. Grup bar nd rmas nda bir kafes içerisine 30 dan fazla fare konulmamas gerekir. Fazla say da farenin bir arada bar nd r lmas, vücut s s n n afl r yükselmesi ve oksijen yetersizli i sonucu farelerin ölümüne sebep olabilir. Kafeslerde altl k materyali olarak genellikle talafl bunun yan nda ka t parçalar veya pamuk da kullan labilir. Kafesin iç flartlar : kafesin yap ld madde, kafesin odadaki konumu, havaland rma sistemi, kafesteki hayvan say s, filtre kullan m ve kafeslerin temizlenme s kl ile de iflim gösterir. Düzenli bir gündüz/gece fl k döngüsü; hayvanlar n normal davran fl için gereklidir. Farelere yem genellikle pelet fleklinde ad libitum olarak verilir. Her fare günde ortalama 3-4 g yem tüketir. Fareler, mikrobiyel sindirim ve kaprofaji yoluyla besin maddelerinden faydalan rlar. Farelerin suluklar s k olarak de ifltirilmelidir günlük tüketti i su miktar besinlerdeki su miktar na ve çevresel flartlara göre de- iflmektedir. Fareler cinsel olgunlu a çok erken ulafl r. Difliler poliöstrus gösterirler. Erkek bulunmayan ortamlarda, difli fareler anöstrus gösterme e ilimine girer. Böyle bir koloniye erkek bir farenin girmesi östrus döngülerini düzenler (Whitten etkisi). E er difli bir fare baflar l bir çiftleflmeyi takip eden 24 saat içerisinde ikinci bir erkekle ayn kafese konulursa, daha önce döllenmifl olan yumurta uterus duvar na tutunamaz ve bu yüzden de gebelik flekillenmez (Bruce etkisi). Difli farelerde gözlenen Bruce ve Whitten etkileri, erkek farelerin idrar nda bulunan feromonlar nedeniyle ortaya ç kar. Çiftleflmenin gerçekleflip gerçekleflmedi inin anlafl lmas nda çiftleflmeden saat sonra vajinal t kaç oluflumuna bak l r. Farelerde gebelik süresi gündür ve yavrular tüysüz olarak do arlar. SIRA S ZDE Bruce ve whitten etkisi nedir? Fare yetifltiricili inde, monogami (bir erkek ve bir difli) ve trios (bir erkek ile iki difli) yoluyla yetifltirme yap labilir. Poligami yetifltiricili i (harem sistemi) yap ld durumlarda bir erkek ile 3-6 difli bir arada bar nd r l r. Bir fareyi tutman n en kolay yolu kuyru unun kökünden s k ca tutup kald rmakt r. Fareyi zapt etmek için, fare s k ca tutunabilece i düz olmayan bir yüzey üzerine konur. Daha sonrada farenin ense derisi, bafl ve iflaret parma aras na al - n r. Fare daha sonra kald r l r ve avuç içine s k flt r larak tutulur (Resim 3.2.a). Cinsiyet tayini için, farenin arka k sm kuyru undan tutularak hafifçe yukar ya do ru kald r l r ve genital bölgesi kontrol edilir (Resim 3.2.b).

53 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 45 Resim 3.2a Resim 3.2b Farenin tutuluflu ve zapt edilmesi (Baflkent Üniversitesi, Deney Hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). Cinsiyetini belirlemek için tutulmas (Baflkent Üniversitesi, Deney Hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). RAT (SIÇAN) Araflt rmalarda kullan lan ilk s çan soyu Philadelphia da Wistar Enstitüsü nde gelifltirilmifltir. S çan, fareden sonra araflt rmalarda en çok kullan lan hayvand r ve en çok temel t p, ilaç, g da, davran fl ve toksisite çal flmalar nda kullan l rlar. S çanlar n göz yuvas içerisinde, porfirin içeren kahverengi-k rm z renkli bir salg üreten Harder bezleri vard r. Bu salg s çan kendisini temizlerken vücuttan salg lan r. Bu salg dan dolay göz ve burun çevresinde k rm z ms rengin bulunmas, s çan n kendisine temizleyemedi ini hasta veya yorgun oldu unu veya üst solunum yollar nda enfeksiyon varl n n belirtisidir. Farelerin aksine, s çanlarda safra kesesi bulunmaz. Eriflkin bir s çan n vücut a rl, eriflkin bir farenin a rl n n yaklafl k kat d r. Fare ve s çanlar n yaflam koflullar benzerlik gösterir. S çanlar, genellikle sert plastik veya paslanmaz çelikten yap lm fl üstü zgaral kafeslerde bar nd r l r. S çanlar, farelere k yasla daha az sald rgand r. Fazla kalabal k bar nd r lan gruplarda vücut s s afl r yükselebilir ve buna ba l ölümler gözlenir. Farelerde oldu u gibi, s çanlar ayak tabanlar boyunca yer alan ter bezleri ve kuyruklar ndaki kan damarlar n n genifllemesiyle vücut s lar n dengede tutarlar. Ayr ca, vücut s s n düflürmek için vücutlar n tükürükle kaplad klar bilinmektedir. Nem oran n n % 45 in alt nda seyretti i durumlarda, genç ratlarda halka kuyruk (ringtail) diye bilinen, kuyrukta bölgesel bo umlar n oluflmas yla karakterize bir durum geliflir. Ratlar, solunum sistemi hastal klar na son derece duyarl d r. Bu nedenle, bar nd r ld klar odan n havaland rma sistemi çok iyi kontrol edilmelidir. Ratlar n hava cerayan na maruz kalmamas na ve kafeslerindeki amonyak seviyesinin yükselmemesine dikkat edilmelidir. S çanlar n yiyecek ve su ihtiyaçlar n n karfl lanmas tamamen farelerde oldu u gibidir. Farelerin aksine; ratlarda, ad libitum koflullarda besin al m ço unlukla günün karanl k periyodunda olur.

54 46 Temel Klinik Bilgisi Resim 3.3 Bir s çan n tutulmas ve hareketsizlefltirilmesi (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). S çanlar n üretilmesi büyük oranda farelerinkine benzer. Bununla birlikte, difli ratlarda Bruce etkisine rastlanmaz. Günlük saatlik bir fl k periyodunun s çan yetifltiricili inde uygulanmas yeterlidir. Sürekli fl a maruz b rak lan (üç gün gibi k sa bir süre olsa bile) s çanlar n üreme fonksiyonlar nda problemler oluflur. S çan üretim sistemleri farelerinkine benzer. Ratlarda fareler gibi çiftleflmeyi takip eden saat içerisinde, vaginada bir t kaç meydana gelir. S çan daha kolay tutulabilir. S çanlar, ön bacaklar n arkas ndan bir elle tutup, ayn elin baflparma n çene alt na ve iflaret parma da boynunun üstünden kavrayacak flekilde yerlefltirilmesi ile kald rabilir. Bu sayede, hayvan n bafl s k ca zapt edilerek tutan kifliye zarar vermesi engellenmifl olur. Di er bir yol ise, omuzlar ndan kavramak ve vücudunu ayn zamanda avuç içiyle destekleyecek flekilde kald rmakt r (Resim 3.3.). Resim 3.4 Bir s çanaintraperitone al ilaç verilmesi (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ).

55 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 47 Resim 3.5 Bir s çana gavaj uygulamas (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). Resim 3.6 Kuyruk venas ndan ilaç uygulamas (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). S çanlara ilaç uygulamalar periton içine (Resim 3.4.) veya gavaj yoluyla direk mide içine verilmektedir (Resim 3.5.). Kan al nmas s ras nda veya damar içine ilaç verilirken kuyruk venas kullan l r (Resim 3.6.).

56 48 Temel Klinik Bilgisi Resim 3.7 HAMSTER Araflt rmalarda hamsterler, üreme ve fötüsün fiziksel bozukluklar, tümör ve kan dolafl m ile ilgili çal flmalarda kullan l r. K fl uykusuna yatmalar nedeniyle, hamsterler ayn zamanda hipotermi çal flmalar nda da kullan lmaktad r. Hamsterler genel enfeksiyonlara karfl dayan kl d r. Leptospiroz, influenza ve köpek gençlik hastal gibi hastal klara ise duyarl d rlar. Ortam s s n n 5-6 C nin alt na düflmesi ve günlerin k salmas, sonucu hamsterler k fl uykusuna yatar. K fl uykusundaki hamsterlerde, tüm fonksiyonlar düfler (vücut s s, kalp ve solunum say s ). Hamsterler k fl uykusundan, dokunarak uyand - r labilir. Hamsterler yaklafl k olarak 2-3 gün uyuyup 12 saat veya daha k sa bir süre uyan k kal rlar. Bu uyan k dönem de fizyolojik parametreleri normal düzeye ulafl r. Hamsterlerin her iki taraf nda, kabar k tüylü ya bezleri içeren koyu renkli noktasal bölgeler bulunmaktad r. Feromonlar salg layarak diflileri uyaran bu bezler cinsel olgunlu a ulafl ld n n göstergesidir. Hamsterlerin yanaklar ndan omuzlar na kadar uzanan yanak keseleri vard r ve bu keseleri besin maddelerini bazen de yavrular n tafl mak için kullan r. Ço unlukla bulan k ve süt renginde olan hamster idrar n n ph s 8 dir. Fare ve s çanlar gibi, hamsterler de kaprofaji davran fl gösterirler. S çanlar için kullan lan hamsterler için de uygun olan bireysel kafesler (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). Hamsterler tek bafllar na ve geceleri aktif olarak yaflarlar ve genellikle tek olarak bar nd r l rlar. Difliler erkeklere göre daha sald rgand r. Ergenlik ça na ulaflt klar nda (do umdan yaklafl k ortalama 40 gün sonra), difliler ayr l p tek olarak bar nd r l r. Hamsterler sert zeminli, altl k materyalli (tercihen talafl) ve s k ca kapat - labilen kapakl kafeslerde bar nd r l r. S çan ve fareler için kullan lan kafes tipleri hamsterler için de uygundur (Resim 3.7). Hamsterler 7-10 günlükken kat g da maddelerine al flt r l r. Yavrular n kolayca ulaflabilmesi için, pelet yemler yuvalar n n yan na konulur. Yavrular kat yiyecekleri yeme e bafllad klar nda su da içiyor olmalar gerekir.

57 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 49 Hamsterlerin östrus döngüsü çok düzenlidir ve tam olarak 4 gün sürer. Ovulasyondan sonra, süt manzaras nda vajinal bir ak nt olur. Bu ak nt n n gözlenmesini takip eden 3. günün akflam nda olan çiftleflmenin baflar flans yüksektir. Çiftleflmeden 5 ila 9 gün sonra, vajinal bir ak nt n n gözlenmesi diflinin gebe kalamad n n göstergesidir. Gebelik süresi hamsterlerde gündür. Hamsterlerin üretimi için, hem tek eflli hem de çok eflli çiftlefltirme sistemleri kullan labilir. Harem sistemi uygulan yorsa, 1-4 erkek 5-15 difli ile beraber bar nd - r l r fakat hamster yetifltiricili inde çok eflli sistemler pek tavsiye edilmez. Hamsterler uyan k olduklar ndan emin olunana kadar yerlerinden kald r lmazlar. Bir hamsteri tutman n en kolay yolu, hamsteri bafl ve gö üs kafesi etraf ndan kavramakt r. Baflparmak kafas na yak n bir yerde olacak flekilde, boyun ve s rt bölgesindeki gevflek deri s k ca kavranarak da hamsterler kald r labilir. Ayr ca, baflparmakla bald r n iç yüzünden, iflaret ve orta parmakla arka k sm ndan ve geri kalan parmaklarla da ön bacaklar ve kafas s k ca tutularak da hamsterler hareketsiz hale getirilebilir. Hamsterlerde altl k malzemelerine karfl alerji, antibiyotiklere ba l ishaller, mantar hastal klar, böbrek enfeksiyonu, tümörler, yamyaml k, katarakt, solunum yolu hastal klar, kab zl k, uyuz (demodicosis), difl çürümesi, k s rl k, pirelenme gibi klinik durumlar ortaya ç kabilir. GERB L Gerbiller, kolay üremeleri ve hastal klara karfl dirençli olmalar nedeniyle araflt rmalarda tercih edilirler. Gerbiller genetik olarak epilepsi gelifltirirler. Bu nedenle, insanlar n idiopatik epilepsisi hastal çal flmalar nda hayvan modeli olarak kullan l rlar. Gerbiller kolesterol metabolizmas ve damar sertli i çal flmalar nda kullan - l r. Obezite, filaria ve beyin infarktüsleri gerbillerin kullan ld di er bilimsel çal flma alanlar d r. Gerbiller, do al yaflamlar nda kendi yapt klar tünellerde tek eflli çiftler halinde yaflarlar. Aktif olduklar zaman dilimi gecedir. Gerbiller, haftalarca susuzlu a dayan r ve çevre s s ndaki de iflikliklere son derece iyi uyum sa larlar. Nem oran % 50 yi aflarsa, kürkleri kaba ve ya l bir görünüm alabilir. Gerbillerin bar nd r lmas için sert zeminli kafesler tercih edilir. Kafesin yüksekli i, gerbilin arka ayaklar üzerine kalkmas na izin verecek flekilde en az 15 cm olmal d r. Altl n onbefl günde bir kez de ifltirilmesi uygundur. Gerbiller s çant ve fare beslenmesinde kullan lan pelet yemlerle ad libitum olarak beslenir. Gerbiller, pelet yem ile beslendikleri zaman 100 g vücut a rl için günde 4-5 ml su tüketir. Gerbillerde tek eflli üreme esast r. Difliler poliöstrus gösterirler. Günün ayd nl k peryodu 12 saat olarak sabitlenecek olursa, gerbiller bir y l boyunca üreyebilir. Çiftleflmeden sonra oluflan vaginal t kaç, çok küçüktür ve genellikle fark edilmez. Çok eflli yetifltirme sisteminde (üçlü sistem); gerbiller, erginlik dönemlerinden önce bir arada bar nd r lmaya bafllan r. Gerbillerin yavrular n yemesi çok nadirdir. Bir gerbili ele alman n en iyi yolu; bir el ile tutup kald rmakt r. En az tercih edilen yol ise, kuyru unun taban ndan tutup kald rmakt r. Gerbillerin kuyruk derisi kolayca s yr laca ndan, kuyruklar n n uç k sm ndan tutarak kald r lmazlar. Bir gerbili hareketsizlefltirmek için de, bir elle kuyru un kökünden tutulur. Di er el ile de ensesi veya s rt derisi kavran r. Gerbillerin s rtüstü döndürülmesi önerilmez.

58 50 Temel Klinik Bilgisi KOBAY Laboratuvar hayvan olarak kullan lan kobay, tüm laboratuvar hayvanlar n n sadece % 2-3 nü oluflturur. Kobaylar ço unlukla serum, afl ve di er biyolojik maddelerin üretimde duyarl l k çal flmalar nda kullan l r. Kobaylar n tüberküloz, difteri, leptospiroz ve brusella gibi enfeksiyon hastal klar na karfl afl r duyarl l nedeniyle, bu hastal klar n tan s nda ve bu hastal klarla ilgili yeni yöntemlerin gelifltirilmesinde ve immünolojik araflt rmalarda kullan lmaktad rlar. Kobaylar n orta kulaklar n n anatomik yap s, otoloji çal flmalar için elverifllidir. Ayr ca, folik asit, C vitamini, tiyamin, arjinin ve kalsiyum içeren diyetlerle ilgili çal flmalar için oldukça kullan fll bir hayvan modelidir. Kobay, tam bir herbivordur. Kobaylar günün yaklafl k 20 saati aktiftirler. Her 24 saatte tekrarlan belirli bir biyolojik ritimleri yoktur. Aktif olduklar zaman, yaklafl k olarak 10 dakika süren k sa bir uyku dönemi izler. D flk lar n uzanarak direkt olarak anüslerinden yerler. Yeni do an kobaylar annelerinin d flk s n yer; dolay - s yla, yavrular n barsak floras annelerininkine benzer. Anüs etraf ndaki deri, tüysüz ve anüs içerisine k vr m yapm flt r ve ya bezleri bulunur. Hem difli hem de erkeklerin inguinal bölgesinde bir çift meme bulunur. Cinsiyet tayini için genital aç kl n hemen önünden kar n bölgelerine hafif bir bas nç uygulan r. Bu hafif bas nçla, erkekler penislerini ç kar r. Kobaylar gruplar halinde bar nd r l r ve birbirlerine karfl sald rgan de ildirler. Sert zeminli kafesler, tel altl kl kafeslerden daha uygundur. Altl k materyali olarak kullan lan talafl, erkeklerin prepisyumunda birikip penisin ereksiyonunu engelleyebilir. Diflilerde ise vajina yang s na neden olabilir. Kobaylar, nem oran n yükselmesini (%70 in üzeri) ve çevre s s n n artmas n (28 C nin üstü) tolere edemezler. Kobaylar çok endifleli ve korkak hayvanlard r. Aniden gürültü ses veya benzer durumlara maruz kald klar nda, kolayca pani e kap labilirler. Kobaylar ifltahl hayvanlard r. Bütün gün, hatta gece bile düzenli olarak yerler. Yem ve su k s tlanmas kobaylar için zararl d r. Dolay s yla, yem ve su k s tlanmas n gerektiren çal flmalarda bu durum göz önünde bulundurulmal d r. Kobaylar C vitamini sentezleyemezler. Kobaylar n sular na C vitamini ilave edilebilir (220 mg/l), suyun klor içermemesine dikkat edilir çünkü klor C vitamininin etkisini azalt r. Eklemlerde fliflkinlik, bol tükürük ve uyuflukluk, kobaylarda C vitamini eksikli inin belirtileridir. Kobaylar, su içerken a z dolusu su al p üflerler. Bu esnada, besin parçac klar suyla kar fl r. Bu yüzden, kobaylar n içme sular çok çabuk bir flekilde kirlenir bu yüzden s k olarak de ifltirilmelidir. Kobaylar poliöstrik hayvanlard r. Östrus dönemi esnas nda vajinay kapatan zar aç k oldu u için östrustaki kobaylar ay rt edilebilir. Ortalama 68 gün süren kobaylar n gebelik süresi di er kemirgenlere k yasla çok uzundur. Kobay yavrular tam geliflmifl olarak do arlar: yavrular n vücutlar tümü tüylerle kapl, gözleri, kulaklar aç k ve do umdan hemen sonrada yürüyebilirler. Do- umdan birkaç saat sonra, yavru kobaylar kat besinler yiyebilir. Kobaylar n yetifltirilmesinde hem tek hem de çok eflli yetifltirme sistemleri uygulanabilir. Her difli kobaydan y lda ortalama befl yavru al nabilir. Çok eflli gruplarda 1 erkek 8-10 difli ile bir arada bar nd r l r. Bu durumda, gebe difliler do umdan sonra birkaç hafta kadar ayr olarak bar nd r l r. Kobaylar, omuzlar n n ve gö üs kafeslerinin etraf ndan canlar ac mayacak bir flekilde s k ca kavranarak ve ayn zamanda arkas ndan ve arka bacaklardan da di- er elle desteklenerek kald r l r (Resim 3.8). Kar n ve gövdesinden çok s k bir fle-

59 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 51 kilde kavranmas, kobay n floka girmesine veya karaci er ve akci er yaralanmalar na neden olabilir. Resim 3.8 Kobay n tutulmas (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). TAVfiAN Laboratuvar hayvan olarak vücut a rl 2 kg dan az olan Alman soyu ve vücut a rl 2-5 kg aras nda olan Beyaz Yeni Zelanda soyu tavflanlar tercih edilmektedir. Araflt rmalarda kullan lan tavflan say s fare ve s çanlara k yasla oldukça düflüktür. Tavflanlar, toksisite testleri (özellikle fötüsün anormal geliflimine sebep olabilecek teratojenlerin testi), antiserum üretimi, biyolojik etkinli i olan maddelerin ölçümlendirilmesi (kalibrasyonu), göz ve deri irritasyon testleri ve damar sertli i ile ilgili çal flmalarda kullan l r. Tavflanlar otoburdur (herbivor). Tavflanlar, yumuflak olan gece d flk s ve sert olan gündüz d flk s olmak üzere iki tip d flk üretirler yumuflak d flk y anüslerin ç karken yerler. Tavflanlar n idrar rengi, yemin içeri ine ba l olarak bulan k sar dan k rm z ms kahverengiye kadar de iflebilir. Çene alt ndaki ve anüs etraf ndaki deri alt bezlerinden salg lanan ya l bir salg sayesinde, tavflanlar bulunduklar bölgeyi iflaretlerler. Tavflanlar plastik kafeslerde veya büyük yer kafeslerinde gruplar halinde bar nd r lmaktad r (Resim 3.9).

60 52 Temel Klinik Bilgisi Resim 3.9 Tavflan n bar nd r lmas (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ) Tavflanlar n idrarlar nda fazla miktarda kristal bulur. Bu kristallerin, kafeslerin zeminine yap flmas nedeniyle kafeslerin temizli i oldukça zordur. Dolay s yla, bu kristalleri ç karabilecek temizleyici maddelerle kafesler s k olarak temizlenmelidir. Tavflanlar için en uygun çevre s s C dir. Daha düflük veya yüksek s lara ve hava cerayan na karfl duyarl d rlar. Tavflanlar, çap ortalama 3 mm olan pelet yemlerle beslenir. Genç ve yeni do- an tavflanlar ad libitum olarak beslenir. Di er tavflanlar n diyetleri, obesite riski göz önünde bulundurularak, belirli bir rasyon dahilinde haz rlan r. Yemin içeri inde yap lacak bir de ifliklik (yavrular n sütten kesilmesi gibi), intestinal mikrofloran n yeni flartlara uyum sa lamas na f rsat vermek için en az 4-5 günlük bir süre içinde al flt r larak yap l r. çme suyu s k olarak de ifltirilmeli ve mutlaka ad libitum olarak sa lanmal d r. Tavflanlarda kendili inden oluflan ve ovulasyonu beraberinde getiren gerçek bir östrus döngüsü yoktur. Difliler belirli dönemlerde erkek kabul etmezler. Günün ayd nl k periyodunun k sa sürdü ü sonbahar ve k fl aylar nda, ovaryumun faaliyetleri azal r. Do um yapacak bir tavflan, do umdan birkaç gün önce abdominal bölgesindeki k llar toplar. Bu sayede, hem meme uçlar ortaya ç kar hem de yavrular na yapaca yuva için gerekli malzemeyi oluflturur. Yavrular, tüysüz olarak do ar ve yaklafl k 3 hafta yuvada kal rlar. Difli tavflanlar sütten kesildikten sonra (do umdan 4-5 hafta sonra) tekrar çiftlefltirilebilir. Fakat do umdan hemen sonra da çiftlefltirilmesi mümkündür. Tavflanlar, kafeslerinden al n rken; bir el ile tavflan n ense ve s rt derisi s k ca kavran r, di er el ile de bel ve arka bacaklar desteklenerek kald r l r (Resim 3.10). Bir tavflan tafl mak için; tafl yacak kifli, tavflan bir koluna yat r r ve tavflan n kafas n, tafl yan kolu ile vücudu aras na al p tavflan s k ca tutar. Tavflan n ç rp nmas ve bu s rada tafl y c n n tavflan tutmaya çal flmas, arka bacaklar n n k r lmas na neden olabilir. Böyle bir durumda, çok acil bir flekilde ötanazi uygulan r. Genel ve omurga travmalar na olarak bilindi inin aksine tavflanlar kesinlikle kulaklar ndan tutulup kald r lmazlar. Uzun süre hareketsiz b rakmak istenirse; tavflanlar, hareketlerini engelleyen özel kutulara konur. S rt bölgesinin yaralanmas gibi bir durumla

61 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 53 karfl laflmamak için burada da çok dikkatli davran lmas gerekir. Tavflanlar kimliklendirmek için mikroçipler kulak dövmeleri veya boyalar kullan labilir. Resim 3.10 Tavflan n tutulmas (Baflkent Üniversitesi, Deney hayvanlar Üretim ve Araflt rma Merkezi, Dr. Bacanl ). Tavflanlarda hastal klar n otaya ç kmas ndaki en önemli sebep stresdir. Tavflanlar insanlara da geçebilen tüberküloz, tularemi, toksoplazmozis, listeriyozis, tripanozomiyazis, pseudotüberküloz gibi hastal klar da tafl rlar. Bunun d fl nda s k s k ishal geliflir. shal ya enfeksiyona ba l ya da beslenme hatalar sonucu ortaya ç - kar. Difl problemleri ve uyuz da di er s k görülen promlerdendir. Özellikle uyuz (Resim 3.11) erken dönemde fark edilmez ise h zla yay l r. Resim 3.11 Tavflanda kulak uyuzu. (Dr. A.E. Haydardedeo lu).

62 54 Temel Klinik Bilgisi Özet A MAÇ 1 Laboratuvar hayvanlar n n tutulmas n ve genel yaklafl m tan mlamak. Laboratuvar hayvanlar biyomedikal araflt rmalarda kullan lmaktad r. Araflt rmalar n güvenli i aç s ndan hayvanlara yaklaflacak personelin e itimi önem tafl maktad r. Uygulama öncesinde sizlerin zarar görmemesi, uygulaman n da baflar l olabilmesi için hayvanlar n do ru tutulmalar önemlidir. Yetifltirilen deney hayvanlar usulüne uygun oloarak tutulur ve verilmesi istenen ilaçlar intraperitoneal ya da direk mide içi olarak uygulan r. Bunlar n d fl nda ratlarda kuyruk venas tavflanlarda ise kulak venas ndan ilaç uygulanabilmektedir. Laboratuvar hayvan olarak kullan lan hayvanlar n her birinin bireysel özlliklerine göre kullan labilece i alanlar mevcuttur. K saca farelerde kanser, antikor, ilaç ve afl araflt rmalar nda, ratlar temel t p, ilaç, g da, davran fl ve toksisite çal flmalar nda, hamsterler üreme ve fötüsün fiziksel bozukluklar, tümör ve kan dolafl m ile ilgili çal flmalarda ve hipotermi çal flmalar nda, gerbiller insanlar n idiopatik epilepsisi hastal çal flmalar nda, kolesterol metabolizmas ve damar sertli i çal flmalar nda, obezite, filaria ve beyin infarktüsleri çal flmalar nda, kobaylar; ço unlukla serum, afl ve di er biyolojik maddelerin üretimde duyarl l k çal flmalar nda, immünolojik araflt rmalarda, otoloji çal flmalar nda, folik asit, C vitamini, tiyamin, arjinin ve kalsiyum içeren diyetlerle ilgili çal flmalarda, tavflanlar ise toksisite testleri, antiserum üretimi, biyolojik etkinli i olan maddelerin ölçümlendirilmesi, göz ve deri irritasyon testleri ve damar sertli i ile ilgili çal flmalarda kullan lmaktad r. A MAÇ 2 A MAÇ 3 Laboratuvar hayvanlar n n temel gereksinimlerini aç klamak. Her laboratuar hayvan n n kendine özgü temel gereksinimleri vard r. Deneyde kullan lacak hayvanlar n bak m ve beslemesinin önemi büyüktür Laboratuvar hayvanlar n n yemek ve su d fl ndaki bafll ca ihtiyaçlar sosyal ihtiyaçlar d r. Bu hayvanlar n kendi türleri ile stresli olmayan bir ortam da tutulmalar ve sosyallefltirilmeleri önemlidir. Üreme dönemlerindeki temel gereksinimleri di er dönemlerden farkl d r. Fazla besleyerek ya land rmaktan kaç n lmal d r. Yetifltirme ve bak m koflullar n belirlemek. Her laboratuar hayvan n n yetifltirme ve bak m flartlar birbirinden farkl d r. Laboratuvar hayvanlar n n sa l kl bir ortamda yaflayabilmeleri için optimum flartlar n sa lanabilmesi gerekir. Kaliteli beslenme ve temiz su ihtiyaçlar n n karfl lanmas, kafeslerin sürekli temiz ve kuru tutulmas, ortam havas n n devaml de ifltirilmesi laboratuar hayvanlar n n yetifltirilmesinde önemli unsurlar ndand r. Laboratuvar hayvanlar na insanlardan nezle geçebilir bu nedenle nezlesi olan bak c lar n bak m ünitesinden uzak durmas gerekir. Deney hayvanlar n n farkl mevsimlerde yetifltirme ve bak mlar da farkl l k gösterir. Sa l kl bir laboratuar hayvan n n vücude yuvarlak, gözleri parlak, ak nt s z bir burnu, parlak ve düzgün tüyleri, hareketli ve çevresi ile ilgili olmas gerekir.

63 3. Ünite - Laboratuvar Hayvanlar 55 Kendimizi S nayal m 1. Fare yetifltiricili inde kullan lan monogami afla dakilerden hangisidir? a. Koloniye bir erke in sokulmas b. Bir erkek ve bir diflinin bir arada tutulmas c. Birden çok erke in bir kolonide tutulmas d. Bir erke e 5 ya da 6 difli düflecek flekilde koloni oluflturulmas e. Erkeklerin bir arada tutulmas 2. Afla dakilerin hangisi ratlar n kullan ld araflt rma grubu de ildir? a. Toksisite b. laç c. G da d. Davran fl e. Diyabet 3. Ratlarda göz içerisinde yer alan harder bezinden üretilen maddeye ne ad verilir? a. Müsin b. Göz yafl c. Porfirin d. Hardeolum e. Göz yafl serumu 4. K fl uykusunda hamsterlerin hangi fonksiyonu azal r? a. Vücut s s b. Kalp at m say s c. Solunum say s d. Hepsi e. Beslenme say s 5. Hamsterlerin her iki taraf nda bulunan ya bezlerinin görevi nedir? a. K fl uykusu s ras nda d fl ortam s s ndan etkilenmelerini engellemek b. K fl için vücutta kullan lmak üzere ya depolamak c. Feromonlar salg layarak diflileri uyarmak d. Patolojik kitlelerdir e. Eriflkinli e ulafl ld n n göstergesidir 6. Hamster idrar n n ph s kaçt r? a. 5 b. 6 c. 7 d. 8 e Hamsterler ergenlik ça na ne zaman ulafl rlar? a. Do umdan hemen 1 hafta sonra b. Do umdan yaklafl k 40 gün sonra c. Do umdan1 y l sonra d. Do umdan 3 ay sonra e. Do umdan 6 ay sonra 8. Gerbiller hangi çal flmalarda hayvan modeli olarak kullan l rlar?. a. Diyabet çal flmalar nda b. Osteoporoz çal flmalar nda c. Anjiyogenez çal flmalar nda d. nsanlar n idiopatik epilepsisi hastal çal flmalar nda e. Sindirim sistemini ilgilendiren çal flmalarda 9. Kobaylar hangi vitaminin sentezini yapamazlar? a. C b. D c. B d. A e. A ve B 10. Tavflanlar hangi çal flmalarda kullan lmamaktad rlar? a. Toksisite testleri (özellikle fötüsün anormal geliflimine sebep olabilecek teratojenlerin testi) b. Tip I diyabet c. Antiserum üretimi d. Biyolojik etkinli i olan maddelerin ölçümlendirilmesi (kalibrasyonu) e. Göz ve deri irritasyon testleri

64 56 Temel Klinik Bilgisi Kendimizi S nayal m 1.. b Yan t n z yanl fl ise Fare yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 2. e Yan t n z yanl fl ise Rat yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 3. c Yan t n z yanl fl ise Rat yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 4. d Yan t n z yanl fl ise Hamster yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 5. c Yan t n z yanl fl ise Hamster yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 6. d Yan t n z yanl fl ise Hamster yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 7. b Yan t n z yanl fl ise Hamster yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 8. d Yan t n z yanl fl ise Gerbil yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 9. a Yan t n z yanl fl ise Kobay yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz 10. b Yan t n z yanl fl ise Tavflan yetifltiricili i bölümünü tekrar gözden geçiriniz S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Erkek bulunmayan ortamlarda, difli fareler anöstrus gösterme e ilimine girer ve böyle bir koloniye erkek bir farenin girmesi östrus döngülerini düzenler buna Whitten etkisi denir. E er difli bir fare baflar l bir çiftleflmeyi takip eden 24 saat içerisinde ikinci bir erkekle ayn kafese konulursa, daha önce döllenmifl olan yumurta uterus duvar na tutunamaz ve bu yüzden de gebelik flekillenmez buna ise Bruce etkisi denir. Yararlan lan Kaynaklar Baker HJ, Lindsey RJ, Weisbroth SH, eds. (1979). The laboratory rat. Vol. 1-2, New York: Academic Press Inc. Cook MJ. (1965). The anatomy of the laboratory mouse. New York: Academic Press Inc. Cooper G, Schiller A. (1975). Anatomy of the guinea pig. Cambridge, Mass.: Harvard University Press. Harkness JE, Wagner JE. (1989). The biology and medicine of rabbits and rodents. Philadelphia: Lea & Febiger. Van Hoosier GL., Mcpherson CW. (1987). Laboratory hamsters. New York: Academic press. Van Zutphen LFM., BaumansV., Beynen AC. (2001). Laboratuvar hayvanlar biliminin temel ilkeleri. Çev. T de, Malatya, Medipres yay nlar

65

66 4TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Kedi ve Köpeklerde temel fiziksel muayene yap lacak sistemleri aç klayabilecek, Kedi ve Köpeklere ait vücut s s, solunum say s gibi temel bilgileri tan mlayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Kedi Köpek Fiziksel muayene Vital bulgular çindekiler Temel Klinik Bilgisi Kedi ve Köpek Klini i KED VE KÖPEK KL N

67 Kedi ve Köpek Klini i KED VE KÖPEK KL N Hastaya genel yaklafl mda hastan n klini e ilk baflvurusu, ilk fiziksel muayenesi, hastan n muayenenin do ru yap lmas için tutulmas ve hastane içinde uygulanan bak m konular önem tafl maktad r. Hastan n klini e ilk baflvurdu u dönemde veteriner teknisyen ile hasta aras nda pozitif bir diyalo un geliflebilmesi için veteriner teknisyenin hastaya genel yaklafl mla ilgili temel bilgileri tafl yor olmas önem arz etmektedir. Gerek telefonla olsun gerekse yüz yüze görüflmelerde her zaman ilk temas veteriner hekimle olmayabilir. Bu durumda gerekli bilgiler ile donat lm fl bir veteriner teknisyenin hasta sahibini yönlendirilebilmesi ve veteriner hekimin muayenesi için randevular ayarlayabilmesi gerekmektedir. Hasta sahibi ile ilk temas s ras nda öncelikli olarak hasta ile ilgili temel bilgilerin al nmas ve bu bilgilerin bir hasta kay t formuna kaydedilmesi gerekmektedir. Hasta sahibinden al nacak temel bilgiler olarak hasta sahibinin ad, hastan n ad ve rk, klini e baflvuru nedeni, hasta sahibine gün içerisinde ulafl labilecek telefon numaralar, hastan n daha önce klini e baflvurup baflvurmad d r. Veteriner teknisyen taraf ndan al nan bu bilgiler fl nda resepsiyon bölümünde bulunan kifli hastaya ait medikal kay tlar veteriner hekimin incelemesi için haz rlayabilmektedir. Bu sayede hasta sahibine ve hastaya ismi ile hitap etme olana sa lanmakta bu da hasta sahibi ile klinik çal flanlar aras nda iyi iliflkiler kurulmas na olanak sa lamaktad r. Hastan n Geçmifli Do ru tan için hasta sahibinden hastaya ait eksiksiz bir geçmifl al nmas önem tafl maktad r. Hasta sahibi için önemli gözükmeyen detaylar hastal n tan s n n yap lmas nda önem tafl maktad r. Veteriner teknisyen taraf ndan al nacak iyi bir geçmifl bilgisi veteriner hekimin hem tan koymas n kolaylaflt racak hem de veteriner hekime zaman kazand racakt r. Sorulmas gereken sorular hasta sahibi taraf ndan evet ve hay r fleklinde cevaplanacak sorular olmamal hastal kla ilgili detayl bilgi içermelidir. Bu yüzden veteriner teknisyenin do ru sorular sormaya yönelik bir e itiminin olmas gerekmektedir. Örnek olarak Kediniz bu zamana kadar çok su içiyormuydu? fleklinde sorulacak bir soruya hasta sahibinin cevab evet ya da hay r olmaktad r. Soru Hastan z n su al m azald m, artt m yoksa ayn m kald tan mlarm s n z? fleklinde de ifltirilir ise hasta sahibi oluflan de iflikli i anlatmaya yönelik bir cevap verecektir.

68 60 Temel Klinik Bilgisi Diyare: Hastal a ba l olarak geliflen ve hastan n d flk lama s kl nda ve d flk n n kompozisyonunda oluflan yumuflama Hastan n geçmifli ile ilgili bilgi almaya bafllar iken temel sorundan bafllanmal - d r. Hasta sahibinin profesyonel bir yard m almas n gerektiren durum nedir? Problem ne zamand r mevcuttur? Bulgular hangi s rayla ortaya ç km flt r? (Hangisi önce bafllam flt r diyare mi yoksa kusma m?). Hasta sahibi hastay tedavi etmek amac yla herhangi bir ilaç ya da tedavi uygulanm flm d r? Hasta daha önce bu tür bir problem yaflam flm d r? E er yaflam fl ise ne zaman? Yaflad dönemde ne tür bir tedavi alm flt r? Ald bu tedavi hastaya iyi gelmifl midir? Hastan n daha önce geçirdi i hastal klar ve travmalar var m d r? Bu sorular hasta sahibi için s k c ya da gereksiz gelebilir fakat eksik bilgilerin tamamlanmas aç s ndan hem veteriner teknisyen hem de veteriner hekim için çok önemlidir. As l sebep ortaya konulduktan sonra daha genel sorulara geçilmelidir. Hastan n nerede yaflad sorulmal d r ev içinde mi d flar da m yoksa hem içeride hem d flar da m? Hastan n ülkenin neresinden oldu u ya da geldi i belirlenmelidir. Ayr ca ülke d fl na ç k p ç kmad belirlenmelidir. Ülkenin farkl bölgelerinde farkl hastal klarla karfl lafl labilece i unutulmamal d r. Ülke d fl na ç kar lan hastalar n ise gitti i ülkede var olan bir hastal a yakalanm fl olabilece i ak lda tutulmal d r. Hastan n nas l bir diyetle beslendi i ö renilmelidir (kuru mama, yafl mama, ev yeme i). E er kuru mama yiyor ise hangi markalar n kullan ld sorulmal d r. Hastan n yem al m n n n normal olup olmad ve barsak hareketlerinin normal olup olmad sorulmal d r. D flk n n rengi ve kompozisyonu not edilmelidir. Kusma flikâyetinin olup olmad ö renilmelidir. drara ç kma al flkanl nda de iflim varm d r? Son afl lamalar ne zaman yap lm flt r ve hangi afl lar yap lm flt r? Hasta sahipleri genellikle afl lar n n tam oldu unu söylemelerine ra men hangi afl lar n yap ld na dair bilgileri eksik olmaktad r. Mümkün ise afl karnesinin incelenmesi gerekmektedir. Evde baflka hayvan olup olmad ö renilmelidir. Hastan n herhangi bir bak m yerine trafl banyo ya da pansiyon için son 30 gün içinde b rak l p b rak lmad ö renilmelidir. Baflka hayvanlar ile hastan n konta n n oldu unun belirlenmesi hastal k teflhisi aç s ndan büyük önem tafl maktad r. Hastan n herhangi bir toksik madde ile temas n n olup olmad ö renilmelidir. Bahçe ya da aç k mekanlarda bulundurulan hayvanlar n bahçeye at lan zehirli maddelerden ya da basit olarak bahçeye yap lan ilaçlamadan etkilenebilece i ak lda tutulmal d r. Yine aç k mekanlarda bulundurulan hayvanlar n bahçeye at lan bozuk g dalar ya da yabanc cisimler ile temas edece i ve oyun amac ile bu maddeleri a z na al p yiyebilece i unutulmamal d r. Tüm bu al nan bilgiler olas tan n n konulabilmesi ya da bir liste oluflturulabilmesi için gereklidir. Gerçek bir acil durum ile karfl lafl ld nda öncelikle hayati fonksiyonlar n sa lanmas öncelik tafl maktad r. Baz temel bilgilere ihtiyaç duyulsa da ayr nt l bir geçmifl al nmas hastan n durumu stabil hale getirilene kadar ertelenmelidir. Bunun d fl nda tutulmas gerekli olan bir durum vard r ki bu zehirlenmedir. Zehirlenme flüphesi ile getirilen hastalarda hasta sahibinden acil bilgi al nmas gerekmektedir. Hasta sahibinin hasta maddeyi yerken ya da içerken görüp görmedi i ö renilmelidir. Hasta sahibinin hastan n temas edebilece i zehirli bir madde kullan p kullanmad e er kulland ise bofl kutusunu yan nda getirip getirmedi i ö renilmelidir. lk yard m için gerekli bilgiler genellikle kutular n üzerinde yaz l d r ve e er hasta sahibi kutuyu yan nda getirmifl ise bilgiler buradan al nabilir. Bu bilgi ile lokal zehir merkezi ile irtibat kurularak zehiri nötralize edecek maddenin özellikleri al nmal d r.

69 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 61 Kay t Alma Hastanelerde ve kliniklerde kullan lan de iflik kay t alma yöntemleri bulunmaktad r (Tablo 4.1). Baz hastanelerde kart indeks sistemleri kullan l r. Küçük bir kart fleklinde olan bu kay tlarda hastan n tüm medikal geçmifli klini e ilk geldi i günden itibaren afl lama tarihleri geçirdi i hastal klar muayene tarihleri ve gerekli kontak numaralar not edilmektedir. Kay t edilen yer çok k s tl oldu u için baz k saltmalar kullan lmakta bu k saltmalar da baflka bir kifli taraf ndan zorlukla de erlendirilmektedir. Ek olarak yap lan analizlere ait kay tlar da farkl ka tlarda farkl bölümlerde tutulmaktad r. Bu sistemin avantaj kay tlar n tutulmas n n ucuz olmas ve çok yer kaplamamas d r fakat art k günümüzde çok kullan lmamaktad r. Di er bir kay t tutma flekli ise her muayene için ayr aç lan muayene ka tlar - na bilgilerin not edilmesidir. Bu kay tlar n bir tanesinin bile dosyadan al nd durumda hastan n kay tlar nda eksiklik olaca için her bir sayfan n arkas na tüm medikal uygulamalar ve cerrahi giriflimleri not edebilecek kolonlar yap larak kay tlarda eksiklik olmamas sa lanmaktad r. Bu sistem kartl sisteme göre daha fazla yer bulunmas aç s nan daha avantajl görünsede yine laboratuvar analizi gibi ek analizleri kay t alt na alacak yer bulmakta zorlan lmaktad r. En iyi sistem ise dosyalama sistemidir. Bu sistemde dosya içinde farkl renklerde ka tlar bulunmakta her renk baflka bir analizi ya da yap lan müdahaleyi göstermektedir. Medikal kay tlar n nas l tutuldu u önem tafl sa da as l önemli olan kay tlarda bulunan bilgilerin standart olmas d r. Bu yüzden ideal bir kay t dosyas nda olmas gerekenler: Hasta sahibinin ad ev adresi ve telefon numaras fl adresi ve telefon numaras Hastan n ad ve eflkali (tür, rk, cinsiyet, k s rlaflt r l p k s rlaflt rl lmad, do- um tarihi, rengi, ay rtedici iflaretleri, mikroçipi varsa numaras ) Medikal bilgi Hastaneyi ziyaret edifl tarihleri ve bir sonraki ziyareti Hastan n geçmifli ve ziyaret sebebi Fiziksel muayene bulgular ve tan Tedavi ve kullan lan ilaçlar Laboratuvar test sonuçlar, radyografileri Hastan n iyileflme durumu

70 62 Temel Klinik Bilgisi Tablo 4.1 Hasta muayene formu örne i skelet

71 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 63 Hospitalize edilen hastalar için de baz temel bilgilerin kay t edilebilmesi için ayr bir bölüm olmas gerekmektedir. Bu bilgiler hastan n rektal s s, nab z say s ve solunum say s n içermelidir. Vücut s s santigrat derece olarak kay t edilmeli, nab z ve solunum say s ise dakikada at m ve solunum olarak kay t edilmelidir. Ayr ca ifltah durumu, idrara ç kma durumu, barsak hareketleri ve kusma olup olmad not edilmelidir. deal bir kay t dosyas nda bulunmas gerekenler nelerdir? Fiziksel Muayene Hastan n veteriner hekim taraf ndan muayene edilmesinden önce teknisyen taraf ndan hastaya iliflkin tam bir geçmifl bilgisinin al nmas ve hayati bulgular n kontrol edilmesi ve bu kay tlar n kullan lan medikal kay t sistemine girilmesi gerekmektedir. Birçok problem bu basit basamaklar n tam olarak uygulanmas ile çözümlenmektedir. Kedi ve köpeklere ait normal rektal s, nab z say s Tablo 4.2 de listelenmifltir. 1 SIRA S ZDE Kedi Yavru köpek Eriflkin köpek Minyatür rklar Rektal s Nab z say s (\dakika) Tablo 4.2 Kedi ve köpeklere ait normal rektal s ve nab z say s Rektal s almadan önce termometrenin derecesinin düflürüldü ünden emin olunmal sonra termometre yerlefltirilmelidir. Termometrenin uç k sm yaklafl k 1 cm kadar ilerletilmeli ve içeride 3 dakika kadar tutulmal d r. Termometrenin ucu kullan mdan sonra temizlenmeli ve hastalar aras nda hastal n geçmemesi için mutlaka antiseptik solüsyon içinde muhafaza edilmelidir. Nab z femoral arterden al nmal d r. Solunum say s ise hastaya d flar dan bak larak say lmal d r. Bir el gö- üs kafesini kavrayarak ta solunum say s al nabilmektedir. Nab z ve solunum say lar bir dakikada say lan say olarak ifade edilmelidir. Genel De erlendirme Hastaya klini e baflvurdu u s rada uzaktan bak lmal genel durumu vücut kondisyonu ve davran fllar not edilmelidir. Hasta kilo olarak normal, zay f ya da obez olabilir. Hastan n yaklafl m uysal, sinirli ya da alert durumda olabilir. Teknisyenin olas tehlike durumunda kendini hastadan korumas için hastan n genel duruflunu iyi tahlil etmesi gerekmektedir. Fiziksel Muayene Hastalar birçok flekilde muayene edilebilirler. Burada önden arkaya do ru muayene flekli üzerinde durulacakt r. Burundan bafllayarak muayene flekli ele al nacakt r. Hastalar anatomik olarak muayene edilmelidir ve arka bacaklarda muayene bitirilmelidir. Öncelikle hastan n hayati bulgular ele al nmal d r. Öncelikle hastalar n a rl klar ölçülmelidir. A rl k kilogram (kg) cinsinden ifade edilmelidir. Hastan n kilosunun ölçülmesi medikal kay tlar al n r iken ilk yap lacak muayene olmal d r. Bu sayede hastan n ileriki dönemlerde hastal a ba l olarak kilo kayb ya da kilo al m olup olmad kay t alt na al nm fl olacakt r ve karfl laflt rma imkan do acakt r. Rutin fiziksel muayenede organ sistemlerine ulaflmak ve bu sistemlerin fonksiyonlar n de erlendirmek için 9 bölüm önem tafl maktad r. Bunlar deri, göz ve ku-

72 64 Temel Klinik Bilgisi laklar, kas ve iskelet sistemi, solunum sistemi, dolafl m sistemi, gastrointestinal sistem, üreme ve üriner sistem, lenf nodülleri ve sinir sistemidir. Derinin Muayenesi Deri örtüsünün parlak kepeklenmifl ya da kuru olup olmad, k llarda incelme ve kay p olup olmad, hastan n kafl nt s n n ve kafl nt ya ba l olarak kendini s r p s rmad, kafl nt ya ba l olarak k zar kl k olup olmad, deride k rm z yang l bölgelerin olup olmad, hastan n d fl parazitlerinin olup olmad (pire, kene), deride herhangi bir kokunun olup olmad muayenede göz önünde bulundurulmal d r. Hasta e er kendine dokunulmas na izin veriyor ise uzun yüy örtüsünün hastal a iliflkin bulgular saklama olas l n ortadan kald rmak için tüylerin aralar na bak larak muayene tamamlanmal d r. Gözler ve Kulaklar n Muayenesi Hastan n görüp görmedi i ve duyup duymad belirlenmelidir. Hasta sahipleri bazen hastan n görmesinde ve duymas nda problem oldu unu belirtebilmektedir. Ama ço unlukla birçok hasta sahibi hastas n n görme ve duymaya iliflkin bir problemi oldu undan habersizdir. Hastan n görüflünün muayenesi için görebilece i bir mesafeden bir objeyi hareket ettirerek gözleri ile takip edip etmedi ini gözlemlemek yap labilecek en basit görme testidir. Bu uygulama s ras nda fazla miktarda hava ak m oluflturmamaya dikkat edilmelidir. E er hava hareketi fazla oluflur ise hasta yanl fl reaksiyon verecek ve görme testi do ru de erlendirilemeyecektir. Hastan n bafl hizas n n biraz üzerinden yere b rak lacak bir pamuk parças n takip edip etmedi inin gözlemlenmesi genellikle en kolay uygulanabilen ve en az yanl fl de erlendirmeye yol açan testtir. Gözlerin nas l göründü üne bak lmal d r. Gözlerin aç kl (gözlerde kirpik, kapak anormalli i ya da gözde a r ya sebep olan bir durumda gözlerin aç kl de iflmektedir), Gözde herhangi bir ak nt mevcutmu (bakteriyel ya da fungal kontaminasyonda ya da gözyafl na iliflkin bozukluklarda her iki gözde ya da bir tanesinde sar dan kahverengine de iflen gözyafl ak nt s gözlenebilmektedir), Skleran n rengi (normalde beyaz olmas gereken sklera travma ya da irritasyon sonucu k rm z renkte sistemik hastal klar sonucu ise sar renkte gözlenmektedir), Gözün etraf n saran müköz membranlar n rengi (normalde pembe olmas gereken membranlar n kan kayb nda ya da kan hastal klar nda soluk renkli zehirlenme durumlar nda ise k rm z renk ald gözlenmektedir), Kornean n durumu (saydam ve parlak olmas gereken kornean n afl r s v kayb nda soluk ve donuk ya da travma sonras nda içine s v girerek mat bir renk ald izlenmektedir), Her iki göz bebe inin durumu (normalde eflit büyüklükte olmas gereken göz bebeklerinin kafa bölgesine al nan travmalarda eflit olmad gözlenmektedir), Göz bebeklerinin fl a cevab (normalde fl k tutuldu unda küçülmesi karanl kta büyümesi gereken göz bebeklerinin kafa travmas durumunda fl a cevap vermedi i gözlenmektedir), Göz bebe i rengi (normalde siyah olmas gerekirken lenste bir bozukluk sonucu gri-mavi bulut rengi oldu u durumlarda katarakt olas l göz önünde bulundurulmal d r),

73 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 65 Üçüncü göz kapa n n durumu (normalde göz aç k iken gözlenmemesi gereken 3. göz kapa n n bir göz ya da her ikisinin üzerine düflmüfl olarak gözlenmesi sinirsel hastal klarda ya da afl r s v kayb nda geliflmektedir), Kulaklar muayene edilmelidir Kulaklarda koku olup olmad, Kulak yolunda ak nt olup olmad ( slak, kuru, koyu renkli, krema benzeri ya da kanl ak nt varl na bak lmal d r), Hastan n kafas n sa a sola sallay p sallamad (kulakta ak nt sebebiyle hasta ak nt y d flar atmak için kafas n sallamaktad r), Kulaklara el ile temas edildi inde a r duyup duymad, Kulak kepçesinde renk de iflikli i ya da fliflkinlik olup olmad muayene edilmelidir. Kulaklar n muayenesinde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir? Kas ve skelet Sistemi Muayenesi Hasta yürüme halinde iken herhangi bir topall n olup olmad na bak lmal d r. Hastan n önünde durularak bir el yard m ile omuzdan bafllay p dirsek ve parmaklara kadar kemiklerin muayenesi yap lmal d r. Ayn muayene arka bacaklarda kalçadan bafllayarak diz ve parmaklara kadar uygulanmal d r. Hastan n duruflunda bir asimetri olup olmad na bak lmal d r. Gö üs kafesi elle muayene edilmelidir herhangi bir flikinlik ya da a r olup olmad na bak lmal d r. Her dört bacaktaki her eklem nazikçe öne ve arkaya hareket ettirilerek fliflkinlik, a r, kaslarda güçsüzlük ve eklem hareketinde zorlanma yönünden muayene edilmelidir. Solunum Sistemi Muayenesi Burun ak nt s mevcut mu, Hapfl rma ya da öksürük mevcut mu, Trakean n muayenesinde öksürük art yor mu, Solunumun karakteri (gözle görülür bir fark yaratacak flekilde derin solunum yapmas ya da a r dan dolay gö üs kafesini fazla hareket ettirmemek için yüzeysel solunum yapmas ), Solunum sesleri (normal hastalarda solunum sesleri hasta nefes al rken ve çok az da nefes verirken duyulmal d r), Dolafl m Sistemi Muayenesi A z aç larak a z mukozas n n rengine bak lmal d r. Baz hayvanlarda a z mukozas nda koyu renkli pigment birikimleri bulunabilece i ve bunlar n normal oldu u unutulmamal d r. Parlak sa l kl pembe bir renk olmas beklenmektedir ve bu renk dolafl m n normal oldu unun göstergesidir. Köpek difli hizas ndan mukozaya yap - lacak bas nç ile kapilar dolum zaman n n ölçümü gerçeklefltirilmektedir. Parmak bu bölge üzerinden kald r ld ktan sonra bölgede oluflan beyazlaflman n kan ile tekrar dolmas ve pembe renge ulaflmas 1-2 saniye içinde gerçekleflmelidir. 1-2 saniyeyi geçen durumlarda ve mukozan n soluk gözlendi i durumlarda anemi ve dolafl ma iliflkin bir sorun oldu u düflünülmelidir. Femoral bölgeden (arka baca n iç orta k sm ndan) al nacak nab z n karakteri güçlü olmal d r. E er zay f ya da düzensiz bir nab z al n yor ise veteriner hekim bu yönde uyar lmal ve muayene ileri tetkikler ile geniflletilmelidir. 2 SIRA S ZDE

74 66 Temel Klinik Bilgisi Kalbin muayenesinden önce akci erlerin bulundu u bölge sol tarafta 3. nterkostal aral ktan muayeneye bafllanmal d r. 4. nterkostal aral ktan gö üs kafesinin alt k sm na do ru olan bölge kalbin bulundu u bölgedir. Normalde kalbin muayenesi s ras nda duyulmas beklenen ses LUB DUB LUB DUB tur. Bu seslere ek olarak duyulacak sesler ya da bu seslerde oluflacak azalma kalpte bir sorun oldu unun göstergesidir. Kalbi kontrol ederken kalp seslerinin dinlenmesinin yan nda kalpten al nan seslerin femoral arterden al nan nab z ile karfl laflt rmal olarak de- erlendirilmesi gerekti i unutulmamal d r. Nab z baz özel durumlarda kalp seslerinden daha yüzeysel al nmaktad r bu gibi durumlar hastan n muayene formuna not edilmeli ve veteriner hekime bildirilmelidir. Gastrointestinal Sistem Muayenesi Gastrointestinal sistemin muayenesine a zdan difllerin muayenesi ile bafllanmal - d r. Difllerde kahverengi renk de iflimleri difltafl olarak bilinir ve orta yafll ya da yafll hayvanlarda gözlenmektedir. Bu tür de iflimler difl etlerinde çekilmeye yol açarak difllerin erken dönemde kayb na yol açabilmektedir. Difl etlerinde enfeksiyon bulundu u durumlarda da normalde pembe renkli olmas beklenen difl etleri difl birleflme hatt nda k zar klara yol açmaktad r. Dilin durumunda muayene edilmelidir. Dilin simetrik olup olmad hastan n normal çi neme hareketini yap p yapmad ve afl r salya üretimi olup olmad na bak lmal d r. Kar n bölgesinin muayenesi elle yap lmal d r ve burada mide, barsaklar karaci- er ve dalak muaye edilmelidir. Afl r gergin bir mide ya da barsaklar n k vr mlar nda a r durumunda hastadan al nan cevaba göre veteriner hekim bilgilendirilmelidir. Baz hastalarda bu organlar normal olmas na ra men tepki al nmaktad r fakat afl r tepkili ve a r l hastalarda bu durum veteriner hekimin görüflüne sunulmal d r. Gaz, s v ya da normal d flk barsaklar n muayenesi s ras nda biraz deneyim elde ettikten sonra kolayl kla belirlenebilmektedir. Karaci erin kenar k sm kaburgalar n hemen alt ndaki bölgeden orta boy köpeklerde ve kedilerde elle muayene edilebilmektedir. Büyük rk köpeklerde ya da aflr kilolu olanlarda karaci erin hissedilmesi mümkün olmamaktad r. Dalak yass ve dil fleklinde bir organd r ve kar n bölgesinin orta k sm nda yer almaktad r. Genellikle elle muayenesi mümkün olmamaktad r. Elle muayene edilebildi i durumlarda mutlaka ya bir geniflleme ya da ilaç kullan m na ba l bir rahats zl k olufltu u akla getirilmelidir. Elle muayene s ras nda fark edilebilen kitlesel oluflumlar not edilmelidir. Dala n, karaci erin ya da barsaklarda oluflan kitlesel yap lar n dikkatli bir muayenede belirlenmesi mümkündür. Kar n bölgesinin muayenesi s ras nda gebelik flüphesi var ise nazik davran lmal d r. Anüs bölgesi gastrointestinal sistemin en son bölümüdür ve d flar dan önce gözle sonra bir eldiven giyilerek elle muayene edilmelidir. Anal bölgede sa l sollu olarak simetrik iki kese bulunmaktad r. Bu keselerden kötü kokulu bir salg gelmektedir. Bu salg normaldir ve d flk yap m s ras nda d flk n n kolay ç kmas n sa lamaktad r. Bu keselerin normalde d flar dan fark edilmemesi gerekmektedir. E er bir asimetri ya da her ikisinde birden bir geniflleme bulunuyor ise mutlaka not edilmelidir. Eldiven yard m ile anüsten bir parmak içeriye sokularak prostat muayenesi yap lmal d r. Bu tür muayene sayesinde hem geniflleyen bir prostata olup olmad hem d flk n n karakteri hem de anal keselerde iltihabi bir durum olup olmad belirlenmektedir. Üreme ve Üriner Sistem Muayenesi Üreme sisteminin muayenesi erkek köpeklerde penisten bafllamal d r. Köpeklerde nazikçe penis d flar ya do ru çekilmeli üzerindeki deri k l ftan s yr lmal ve penis yü-

75 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 67 zeyinde bir irritasyona ba l k zar kl k olup olmad muayene edilmelidir. Normal erkek köpeklerde penisten yeflilimsi ak flkan damla damla s v gelmesi normal olarak kabul edilmelidir. Penisten sonra skrotumun muayenesi yap lmal d r. D fl deride k zar kl k ya da yara olup olmad na bak lmal d r. Her bir testis ayr ayr elle muayene edilmelidir. Elle muayene s ras nda tek testisi bulundu u belirlenen hayvanlar not edilmelidir. Testislerin flekli simetrik olup olmad belirlenmelidir. Muayene s ras nda hastan n a r duyup duymad belirlenmelidir. Testislerde gözlenen asimetri testis tümörüne, atrofisine ve önceden geçirilmifl bir hastal a iflaret etmektedir. Difli hayvanlarda ise üreme sisteminin muayenesine vulvadan bafllanmal d r. Vulvada ak nt olup olmad belirlenmelidir. Ak nt n n karakteri ve miktar tarif edilmeli ve not edilmelidir. Kar n bölgesindeki meme bezlerinin elle muayenesi de önem tafl maktad r. Her bir meme ayr ayr elle muayene edilmelidir herhangi bir flifllik ya da kistik genifllemeler not edilmelidir. Kar n bölgesinin arka bacaklara do ru olan bölümü muayene edilir iken idrar kesesinin bir k sm ya da tamam doluluk derecesine göre yumurta fleklinde yumuflak bir kese fleklinde ele gelebilmektedir. E er idrar henüz yap lm fl ise ya da çok az idrar kesede mevcut ise kese elle muayene edilememektedir. drar kesesinin elle muayenesi s ras nda özellikle erkek kedilerde a r duyulmas idrar kesesinde enfeksiyon ya da t kn kl n bir belirtisi olabilmektedir. drar kesesinde mevcut olan tafllar n elle muayenesi s ras nda hissedilebilmesi için muayene yapan kiflinin tecrübeli olmas gerekmektedir. Kedilerde her iki böbrekte omurgan n hemen alt nda kaburgalar n gerisinde muayene edilebilmektedir. Köpeklerde ise sedece sol böbre in muayenesi yap labilmektedir. Kedilerin daha çok izin vermesine ve daha yumuflak bir kar na sahip olmas na ba l olarak kar n bölgesinin muayenesi daha kolay yap labilmektedir. Lenf Nodülleri Muayenesi Mandibular lenf nodülleri çenenin alt nda oval kitleler fleklinde elle muayene edilebilektedir. Preskapular lenf nodülleri kürek kemi inin ön bölümünde hissedilebilmektedir. Afl r kilolu hayvanlarda lenf nodüllerinin muayenesi mümkün olmamaktad r. Aksillar lenf nödülleri kol alt bölgede yer almaktad r. nguinal lenf nodülleri ise kar n bölgesinin gerisinde yer almaktad r ve patolojik bir geniflleme olmamas durumunda elle muayene edilememektedir. Popliteal lenf nodülleri ise dizin gerisinden muayene edilebilmektedir. Her bir lenf nodülünün simetri i ile birlikte muayene edilmesi ve asimetri olmas durumunda not edilmesi gerekmektedir. Tüm lenf nodüllerinde geniflleme olmas durumunda baz enfeksiyöz hastal klar n ya da lenfosarkomun geliflmifl olabilece i ak ldan ç kar lmamal d r. Sinir Sistemi Muayenesi Hasta ilk muayene edilir iken duruflun normal olup olmad ve mental durumunun normal olup olmad not edilmelidir. Topall k olup olmad na bak lmal d r. Hastan n sinirli olup olmad vücudun herhangi bir bölgesinde sinirsel ataklar gözlenip gözlenmedi i not edilmelidir. Kafa travmalar nda kafa sallama hareketlerinin ve nistagmusun olaca ak ldan ç kar lmamal d r. Amaçs z bir flekilde daire çizmek ya da kafas n çevredeki objelere yürüme s ras nda çarpmak kafa travmas n n bir göstergesidir. Arka ve ön bacaklarda a r ve paraliz durumu omurgada oluflmufl bir hasar n göstergesidir. Bu tür hastalar muayene s ras nda nazikçe muayene edilmeli ve muayene ile hastaya ek bir hasar vermekten kaç n lmal d r. Her bir aya n a r duyu- Nistagmus: Kafa travmalar nda istem d fl olarak gözde gözlenen anormal yukar afla ya da sa a sola hareket.

76 68 Temel Klinik Bilgisi mu parmaklara elle ya da hemostatik yard m ile yap lacak s k flt rma hareketleri ile ayr ayr muayene edilmelidir. Bu muayeneye al nacak normal cevap hastan n hafifçe aya n çekmesi ve hafifçe bafl n n a r duydu u yöne do ru çevirmesidir. Bu tepkinin al nmamas durumunda muayene formuna not edilmeli ve veteriner hekim bilgilendirilmelidir. Anüs bölgesi normal aç l p kapan yormu kontrol edilmelidir. Bir hemostatik yard m ile bölgeye yap lacak uyar mda anüsün s k lmas anal refleksin kay p olmad - n n göstergesidir. Anal refleksin yoklu u kaudal spinal bölgeye al nm fl bir travman n göstergesidir. drar kesesinin çok dolu olmas ve istemsiz olarak idar yapmas yine spinal hasar n ve buna ba l nörolojik idrar kesesi hasar n n göstergesidir. Periferal sinirler hasarland nda bir baca n elle s k flt r larak ya da hemostatik yard m ile uyar lmas s ras nda uyar ya cevap al namamaktad r. Dizin hemen alt nda bulunan diz kapa n n bir perküsyon çekici ile uyar lmas nda alt baca n yukar do ru hareket etmesi beklenmektedir. Bu reflekste oluflan azalma da periferal sinirlerin hasar n göstermektedir. Bu refleksin muayenesi sinirli hayvanlarda etkin bir flekilde yap lamamaktad r. Patellar refleksin muayenesinde izlenen refleks kayb her zaman bir spinal travmay iflaret etmemektedir. Tam bir sinirsel muayenenin veteriner hekim taraf ndan yap lmas gerekmektedir fakat veteriner teknisyen taraf ndan uygulanacak basit muayenelerinde hem zaman kazand r c hem de büyük nörolojik rahats zl klara ilflikin olarak veteriner hekimi uyarmas aç s ndan gerekli görülmektedir. Hastalar n Tutulmas ve Sabitlenmesi Resim 4.1 Köpeklerin tutulmas. Köpekler Tüm hastalar n veteriner klini ine hastalar n bir tasma ile getirmeleri ve kontrol alt nda tutmalar sa lanmal d r. Bu küçük önlem hastanede oluflabilecek istenmeyen olaylar n önlenmesi aç s ndan önemlidir. Baz köpekler evde sinirli davran fllar göstermezken hastaneye baflvurduklar nda oldukça sald rgan ve sinirli olabilmektedirler. Hasta sahibine ve hastaya hiçbir zaman tam anlam ile güvenilmemeli gerekli önlemler hastaya yaklaflmadan önce mutlaka al nmal d r. Küçük bir köpek kolayl kla bir el boyun bölgesinde bir elde kalça bölgesinden gö üse bast r larak kald r l p muayene masas na konulabilmektedir (Resim 4.1.). Daha büyük rk köpekler için bir kifli önden bir kiflide arkadan tutarak kald r lmas gerekmektedir. Masa üzerine ç kar lan hastan n bir taraf nda veteriner hekim karfl taraf ndada veteriner teknisyen olacak flekilde yerleflilmesi gerekmektedir. Bu sayede hastan n kontrolü kolaylaflmaktad r. Köpekler ayakta durur pozisyonda ya da yan yatar pozisyonda olsun mutlaka bafl n n bir kifliye tutturulmas gerekmektedir. Sinirli hastalarda bir el boyun çevresinden geçirilerek di er el kalça üzerinden kavranarak tutulmas hem hastan n kendini güvende hissetmesine hem de muayenenin kolayl kla yap labilmesine olanak sa lamaktad r. Hasta sahibinin hastan n önünde durmas n n sa lanmas genellikle avantaj sa lamaktad r bu sayede hasta kendini güvende hissetmektedir. Sinirli olmayan sakin hastalar fazla rahats zl k hissetmediklerinden dolay fazla kifliye ve sabitlemeye gerek duyulmadan kolayl kla muayene edilmektedirler.

77 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i Hastan n bir taraf na yat r lmas gerekli olan durumlarda arka bacaklar bir elle ve orta parmak her iki baca n aras ndan geçirilerek tutulmal d r. Di er el ise yine orta parmak her iki baca n aras ndan geçecek flekilde ön ayaklar tutmal d r. Ön ve arka ayaklar vücuda dik olacak flekilde ve masa üzerinde serbest hareket etmeyecek flekilde masaya bast r larak tutulmal d r. Ön bacaklar tutan elin dirsek k sm ile boyun k sm na bas nç yap lmal arka ayaklar tutan elin dirsek k sm ile de kalça üzerine bas nç yap larak hastan n hareketi engellenmelidir. Kulaklar n muayenesi için bir el a z bölgesini kavramal di er el ise bafl n arka taraf ndan bu ele destek vermelidir. Kol ve gö üs kafesi aras na da hastan n gö- üs kafesi s k flt r larak hastan n aya a kalkmas engellenmelidir. Bu pozisyonda hastan n kulak muayenesi yap l rken kafan n hareketinin minimum olmas sa lanmaktad r. Fazla a r s olan hastalarda ya da daha a r verece i düflünülen muayenelerde hastan n sedasyona al nmas gerekmektedir. Enjeksiyon yap lmas gereken durumlarda hastan n bir elle bafl bölgesinin bir elle de ön kolunun tutulmas gerekmektedir. Damar içi s v verilmesi için katater tak lmas gereken durumlarda da bu pozisyon kullan lmaktad r. Afl r hasas ve sinirli hastalarda a za bir a zl k tak lmas ile hastan n hem kendine hem de muayene eden kifliye zarar vermesi engellenebilmektedir (Bölüm 8 Resim 8.1.). Hasta sahibine hastan n a z ba l iken rahatl kla nefes alabilece i anlat lmal d r. Hasta sahibine hasta için bu uygulaman n a r veren ya da rahats zl k içeren bir uygulama olmad anlat lmal d r. Hastan n hiçbir flekilde tutulamad ve yaklaflman n olanaks z oldu u durumlarda hasta sahibinden hastas n tutma kay fl ile sa lam bir yere ba lamas istenmeli ve hastan n arka baca geriye do ru çekilerek sedasyon amaçl ilaç enjeksiyonu uygun dozda kas içine uygulanmal d r. Hasta sedasyona girdikten sonra gerekli muayeneler gerçeklefltirilmelidir. Katater: Damar içi s v verilmesi ya da uygulama yap lmas gerekli durumlarda silikon bazl olarak damara uygulanan melzemelere verilen isim. 69 Kediler Kedilerin bir kutu içinde ya da özel bir tafl ma kafesinde hastaneye getirilmesi sa lanmal d r. Bu sayede hastalar aras nda bekleme s ras nda oluflabilecek gerginlikler ve yaralanmalar n önüne kolayl kla geçilmektedir. Kedileri muayene ederken minimal sabitleme kullan lmas önemlidir. Çünkü kediler kolayl kla ürkebilmekte ve en sakin olanlar bile hastaneye gelip masa üzerine al nd klar nda sinirli davran fllar gösterebilmektedirler. Kulaklar n muayenesinde bir el çene alt ndan tutarken di er elin ön ayaklar tutmas sa lanmal d r. Çok sinirli kedilerin bir havlu yard m ile sadece bafl k s mlar d flar da kalacak flekilde tutulmas gerekmektedir. Kedilerin çeflitli tutulma yöntemleri Resim 4.2, a,b ve c de gösterilmifltir. Resim 4.2 Kedinin tutulmas a b c

78 70 Temel Klinik Bilgisi Resim 4.3 Kedinin a z n n muayenesi ya da bafl bölgesine bir uygulama yap laca s rada tutulmas Kal n bir havlu yard m ile tutulmas zor olan kediler üzerleri örtülerek kolayl kla masa üzerine al nabilmektedirler. Ayr ca kal n deri eldivenlerde sinirli kedilerin tutulmalar s ras nda etkili olarak kullan labilmektedir. (Resim 4.3) Kedileri tafl man n en kolay yolu kol alt na alarak tutmakt r. Bir el boyun alt ndan tutulurken di er el ön ayaklar n sabitenmesi için kullan lmal d r. Ön ayaklar tutan elin orta parma bacaklar n aras ndan geçirilmelidir. Deria alt enjeksiyon uygulanmas gereken durumlar hasta için a r l durumlar de ildir bu yüzden hasta fazla rahats z edilmeden tutulmal d r. Masa üzerine al nan hasta basit bir flekilde kalça bölgesinden bir el boyun bölgesinden de di er elin yard m ile tutulmal d r. Kas içi enjeksiyon yap lmas gereken durumlarda hasta daha fazla a r duyaca için hasta yan yatar pozisyonda tutulmal d r. Bafl ve bacaklar her iki elde kullan larak tam kontrol alt nda olmal d r. Enjeksiyon yap ld ktan sonra hasta hemen masadan kald r lmal d r. Hastan n Hospitalizasyonu Gözlem Veteriner hekim hastanede yatan tüm hastalar günde en az bir kere tedavinin kontrolü için muayene etmektedir. Veteriner teknisyenin görevi ise hastalar n temizli i, yem ve su al m n n kontrolü ve en önemlisi durumunda oluflacak bir de iflim durunumda veteriner hekimi bilgilendirmesi aç s ndan takibidir. yi bir gözlem sayesinde hastan n idrar ve d flk lama durumu yem ve su al m ndaki de iflimler kusma ve öksürük varl ve en önemlisi davran fllar ndaki de iflimler not edilmeli ve veteriner hekim en k sa zamanda bilgilendirilmelidir. Bu izlem kay tlar hastan n bulunduruldu u kafese as lacak bir karta ya da dosyas na günlük olarak not edilmelidir. Yem ve Su Al m Hastan n yem ve su al m n n sa lanmas bak c personel ya da veteriner teknisyen taraf ndan günlük olarak izlenmesi ve yerine getirilmesi gerekli görevlerdir. deal olan her bir kafese sabitlenecek, su ve yem konulabilecek ve hasta taraf ndan da kafes içine dökülmeyecek metal kaplar n kullan lmas d r. Bu kaplar n metal olmas sayesinde de temizlikleri de kolaylaflmaktad r. Günlük olarak temizliklerinin yap lmas gerekmektedir. Temiz su veteriner hekim taraf ndan aksi söylenmedikçe her hasta için kafeslerde her an bulundurulmal d r. Hospitalize edilen hastalarda yem al m zamanlar de iflik hastal klara göre de- iflim göstermektedir. Normal yavru köpek ve kediler her 6-8 saatte bir beslenmelidir. Eriflkin hastalar n ise günde bir ya da iki kez beslenmeleri yeterli olmaktad r. Yem almas na izin verilen hastalar n sabah erken saatte yemlerinin verilmesi genellikle tercih edilmektedir. Bu sayede sabah veteriner hekim hastay görmeden önce ifltah n n durumu hakk nda bilgi sahibi olunmaktad r. Ayn gün içinde cerrahi müdahale geçirecek ya da kan testi yap lacak hastalara yem verilmemesine dikkat edilmelidir. Genel anestezi alacak hastalar n anestezi s ras nda kusabilecekleri ve bu içeri in hastada anestezi s ras nda tehlikeye yol açabilece i ak ldan ç kar l-

79 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i mamal bu hastalara o gün için yem verilmemelidir. Aspirasyon pneumonisi böyle hastalarda olas bir postoperatif komplikasyondur. Kan al nacak ve test yap lacak hastalara yem verilmesi durumunda test sonuçlar n n de iflebilece i unutulmamal d r. Kusan hastalara da veteriner hekim taraf ndan muayene edilmeden önce yem verilememesi gerekti i unutulmamal d r. 71 Aspirasyon pnevmonisi: Hastan n genel anestezi s ras nda mide içeri ini soluk borusuna kaç rmas sonucu akci erlerde geliflen bir rahats zl k. Temizlik Hastay hareket ettirmeden önce ve temizli e bafllamadan önce kafes muayene edilmelidir. D flk, idrar ya da kusmuk varm kontrol edilmelidir. E er bu maddelerden örnek al nmas gerekiyor ise uygun kaplara örnekler al narak muayene için buzdolab na konulmal d r. Kafeslerde bulunan kartlar d flk lama, idrar yapma ve ifltah durumu hakk nda al nan bilgiler yönünden iflaretlenmeli daha sonra temizlik yap lmal d r. En iyi kafesler paslanmaz çelik ve fiberglas kafeslerdir. Bu kafeslerde yuvarlak kenarlar n olmas temizli in etkin bir flekilde yap labilmesi aç s ndan önemlidir. Tavan da içine alacak flekilde tüm kafes iç yüzeyi standart dezenfektan solüsyonlar (Nolvasan: Fort Dodge) kullan larak spreylenmeli ve uygun tek kullan ml k temizlik bezleri ile silinmelidir. Kafes içinden su kab ç kar larak yenisi ile de ifltirilmelidir. Kafes önündeki barlar n aralar idrar, d flk ve salya bulafl kl olabilece inden temizlenmelidir. Hastan n alt na tercihen tek kullan ml k temiz bir örtü konulmal d r. Vücut Is s n n Kontrolü Cerrahi müdahaleden ç kan hastalar hipotermiye girebilece inden ek s tma ile takviye edilmelidir. Il k su dolafl m olan ve örtü alt na konulabilen malzemeler hem her alanda eflit s cakl k yaymas hem de fazla s nmamas aç s ndan avantajl olmaktad r. Bu malzemelerin tek dezavantaj ise pahal olmalar ve difl ya da t rnak ile hasta taraf ndan delinebilmeleridir. Standart elektrikli s t c lar bir havlu ile sar - larak kullan lmal ve fazla s tmamalar için s kl kla kontrol edilmelidir. Kedi ve köpekler için en ideali bir inkubatör kullan m d r. nsanlarda kullan - lan pediatrik inkubatörler yavru kedi ve köpeklerde baflar yla kullan lmaktad r. Bu inkubatörlere oksijen kayna ve nem cihaz tak larak hastalar n konforu daha da artt r labilmekte ve bir yo un bak m ünitesine dönüfltürülebilmektedir. S cak su flifleleri de hastalar s tmak için kullan labilmektedir fakat bir havluya sar larak dikkatlice kullan lmas önerilmektedir aksi takdirde yan klara sebep olmaktad r. Yatalak Hastalar Dekübit ülserleri kedi ve köpeklerde çok s k gözlenmemektedir çünkü hastalar insanlarda oldu u kadar uzun süre yatalak kalmamaktad r. Yeterli derecede iyileflme göstermeyen hastalar ya da iyileflmeyece ine inan lan hastalar hasta sahiplerinin onay ile ötenazi yap lmaktad r. Hastalar yatt kafeslerin uygun altl k ile desteklenmesi yatalak hastalar n konforu aç s ndan önem tafl maktad r. Cerrahi müdahaleden sonra ya da k r k olufltu u için bandaja al nd için aya- a kalkamayan ve yan pozisyonda yatan hastalar en az bir saatte bir di er taraf na döndürülmelidir. Bu sayede dolafl ma iliflkin problemlerin önüne geçilebilmektedir. Uzun süre ayn tarf üzerinde yatan hastalarda kan n bu taraftaki organlarda ve bacaklarda göllenece i ak ldan ç kar lmamal d r. Akci erlerdeki hava keseleri ilgili akci erde oluflan yerçekimine ba l olarak hava tafl ma kapasitesini kaybederek sönecektir. Bunun sonucunda da altta kalan akci erde fazla miktarda kan az miktarda hava bulunacakt r. Üstte kalan akci erde ise daha az kan daha fazla hava bulunacakt r. Bu durum dolafl m n ve akci erlerin hava ile dolmas n n uyumsuzlu u Hipotermi: Normal vücut s s nda gözlenen düflüfl Dekübit ülserleri: Hastan n sürekli yatmas na ba l olarak yatt taraftaki eklemlerin sert yüzey ile temas eden bölgelerinde dolafl m n bozulmas ile geliflen aç k yaralara verilen isim

80 72 Temel Klinik Bilgisi drar kateteri: drar ç k fl n n kontrolü ya da idrar yollar n n t kan kl durumunda idrar yoluna uygulanan plastik malzemeden yap lm fl boru sistemine verilen isim. Elizabet yakal k: Hastan n kendi kendine zarar vermesini engellemek amac ile boyun k sm na uygulanan plastikten yap lm fl koruyucu bafll k. olarak bilinmektedir. Hastan n belli aral klarla çevirilmesinin ve derin nefes almas n n sa lanmas postoperatif dönemde bu durumun oluflmas n n önlenmesi aç - s ndan önem tafl d unutulmamal d r. Yan yatar pozsiyonda olan hastalarda idrar ç k fl n n konrtolü için tak lacak idrar kateterinin ucuna bir serum setinin ba lanmas ve bunun uçununda bofl bir flifle içine konulmas ile hastan n idrar ç k fl n n bu flifle içine dolan idrar ile ölçülmesi gerekmektedir. Bu sayede hastaya postopertatif dönemde verilen s v n n ç - k fl n nda kontrolü yap lm fl olacakt r. Ayn zamanda konulan bu idrar kateteri ile hastan n alt n nda kuru kalmas sa lanacakt r. Hastan n Kendi Kendine Zarar Vermesinin Engellenmesi drar kateterleri ya da damar yoluna yerlefltirilen kateterler, ateller, bandajlar ya da dikifllerin hastan n kendisinden korunmas gerekmektedir. Hasta yatt dönemde çi neme ya da koparma ile bu uygulanan malzemelere zarar vermektedir. Bunun önlenmesi için hastaya Elizabet yakal k gibi bölgeye ulaflmas n engelleyecek koruyucu önlemlerin al nmas gerekmektedir. Elizabet yakal k bulunamayan durumlarda sert bir kartondan ya da küçük hayvanlarda röntgen filminden yap lacak ve kenar flaster ile zarar vermeyecek hale getirilen yakal klarda tak labilir. Yaln z bu yakal klar n daha dayan ks z oldu u ve slanma ya da y rt lma durumunda de ifltirilmesi gerekti i unutulmamal d r. Yakal klara alternatif olarak baz spreyler ya da dikifl bölgesine uygulanacak özel bandajlar sayesinde de hastan n kendi kendine zarar vermesi engellenmektedir. Damar içine yerlefltirilen kateterlerin e er uygun bir flekilde yerlefltirildiler ve hastaya a r vermiyorlar ise hasta taraf ndan iyi tolere edildikleri gözlenmifltir. Bu malzemelerin belli aral klar ile kontrol edilmeleri ve dokuda fliflkinlik ya da enfeksiyon var ise yerlerinden ç kar lmalar gerekmektedir. Damar içine yerlefltirilen kateterlerin en fazla 3 gün yerlerinde b rak lmas 3 günden fazla kalmamalar na dikkat edilmeleri gerekmektedir. Hastan n Taburcu Edilmesi Hastane ortam nda tutulan hastalar n hastanede tutulmalar n n birincil nedeni hastal kla iliflkili olarak durumunu düzeltmek olmas na ra men hastaneden taburcu edilirlerken e er imkanlar el veriyor ise yara bölgelerinin temizlenmesi hastada yatt döneme ait olarak koku bulunuyor ise ve hastan n durumu izin veriyor ise y kanmalar kurutulmalar ve tüylerinin taranmalar gerekmekte ve hastan n tamam ile temiz göründü ünden emin olunmas gerekmektedir. Gözlerde herhangi bir ak nt var ise temizlenmeli, t rnaklar uzam fl ise kesilmeli ve üzerlerinde bandaj ya da flaster var ise temizlenmesi gerekmektedir. zolasyon Veteriner hastanelerinde bulafl c hastal klar ile getirilen hayvanlar n tutulmalar için izolasyon ünitelerinin bulunmas gerekmektedir. Olas bir bulafl c hastal bulundu u düflünülen hastalar n di er hastalardan ayr bir üniteye götürülmesi ve aksi kan tlanana kadar burada bulundurulmas gerekmektedir. Medikal kay tlarda da hastan n geldi i bölgenin mutlaka belirtilmesi gerekmektedir. Tablo 4.3 te bulafl c hastal klar listelenmifltir. zolasyon ünitesinde kafeslerin bir lavabonun, tedavi masas n n ve medikal malzemelerin bulunmas gerekmektedir. Ayr bir havaland rma sisteminin bulunmas tercih edilmektedir. Hastalar yaklaflacak personelin temiz bir giysi giymesi ve

81 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 73 bu giysinin izolasyon ünitesi d fl nda giyilmemesi gerekmektedir. Hastalar aras nda ellerin mutlaka y kanmas bir hastadan di erine enfeksiyonun geçirilmesinin önlenmesi aç s ndan önemlidir. Tek kullan ml k eldivenlerin özellikle mantar hastal - ve uyuzu bulunan hastalarda giyilmesi gerekmektedir. Maske kuduz gibi hastal klardan flüphelenildi i durumlarda kullan lmal d r. Köpekler Distemper Enfeksiyöz Hepatitis Leptospirozis Parainfluenza Parvoviral enterit ve di er enteritler Sarkoptes Dermatomikozis Kediler Panlökopeni Toksoplazmozis Lösemi Üst solunum yolu enfeksiyonlar Enfeksiyöz Peritonitis Noteedres Cati Dermatomikozis Tablo 4.3 Kedi ve köpeklerde gözlenen ve izolasyon gerektiren en yayg n bulafl c hastal klar. Medikal Hesaplamalar Ölçüm Sistemleri Ölçüm yap lmas nda üç birim kullan lmaktad r bunlar: uzunluk, a rl k ve hacimdir. Çeflitli sistemler bu ölçülerin standart üniteler olarak ifade edilmesinde kullan lmaktad r. Bu sistemler metrik sistem, eczac lar n kulland ölçüm sistemi (apothecary), ngilizlerin ve Amerikal lar n kulland tart sistemi (Avoirdupois), de erli tafllar ve madenler için kullan lan ngiliz a rl k sistemi (Troy) ve imparatorluk ölçüm sistemi ( mperial) dir. Bizim kulland m z sistem ise metrik sistemdir fakat dünya çap nda genifl kullan m alan bulan 2. ve 3. sistemler iliflkin bilgi de burada verilecektir. Metrik Sistem Metrik sistemde kullan lan ölçü birimleri metre (uzunluk), gram (a rl k) ve litre (hacim) dir. Bu basit birimler yeni birimleri oluflturmak üzere alt birimlere ayr lm flt r ve her biri bir di erinin 10 kat olarak ifade edilmektedir. Tablo 4.4 de metrik sistemde kullan lan ön ekler verilmifltir. Metrik sistemde bir ölçüm yap ld nda bu ölçümün eklerinin belirtilmesi gerekmektedir. Örne in 10 olarak ölçülen bier birimin sonuna santimetremi yoksa litremi ya da kilogram m oldu u belirtilmez ise ölçümün neye ait oldu u bilinemeketedir. Metrik sistemin kullan m n bir örnek ile aç klamak gerekir ise e er bir köpe in a rl 12,400 gram bulunmufl ise bu 12.4 kilogramd r. Çünkü 12,400 x 1kg\1000g = 12.4 kg d r. Genel kural ise fazla rakam kullan m n önlemek için ölçü birimini en yüksek birim ile ifade etmektir. Özetleyecek olur isek metrik sistemde kullan lan temel birimler metre, litre ve kilogramd r. Bu birimlere eklenecek önekler de ya bu ririmin bir bölümünü ya da katlar n ifade etmektedir. 1 gram=10 desigram, 100 santigram, 1000 miligram ya da 1,000,000 mikrogramd r. Bu önekleri ve onlar n basamaklar n kullanarak gram kilograma 1000 e bölerek çevirmek mümkündür (1000g=1 kg). ayn flekilde metreyi santimetreye 100 ile çarparak çevirmek (1m=100cm) ya da litreyi mililitreye 1000 ile çarparak çevirmek mümkündür (1000ml=1 L).

82 74 Temel Klinik Bilgisi Tablo 4.4 Metrik ön ekler ve say sal eflitlikleri Ön ek Say sal eflitli i Kilo ya da 1x103 Desi- 0.1 ya da 10-1 Santi ya da 10-2 Mili ya da 10-3 Mikro ya da 10-6 Avoirdupois Sistemi Bu sistem en yayg n olarak Amerika Birleflik Devletlerinde kullan lmaktad r. Uzunlu un ölçülmesi için inç, foot, yard ve mile kullan lmaktad r. A rl n ölçülmesi için grain, ounce ve pound kullan lmaktad r. Hacimin ölçülmesi için se fluid ounce, pint, quart ve gallon kullan lmaktad r. Tablo 4.5 de bu sistemin kendi aras nda nas l çevirilece ine iliflkin bilgi verilmektedir. Tablo 4.5 Avoirdupois sistemde kullan lan birimler Uzunluk: A rl k: Hacim 12 inches (in) = 1 foot (ft) 3 ft =1 yard (yd) =36 in 5280ft =1 mile (mi) =1760 yd grains (gr) = 1 ounce (oz) 16 oz =1 pound (lb) = 7000 gr 16 oz = 1 pint (pt) 2 pt = 1 quart (qt) = 32 s v ounce (fl oz) 4 qt= 1 gallon (gal) = 8 pt Apothecary Sistem Bu sistemin günümüzde kullan m alan olmamas na ra men birçok ilac n dozlar bu sistemle ifade edilmektedir. Bu ilaçlara örnek olarak da morfin, aspirin, atropin, fenobarbital ve nitrogliserin verilebilir. Bu sistemde kullan lan a rl k ölçüleri grain, scruple, dram, once ve pound dur (Tablo 4.6). Hacim avoirdupois sistemde kullan lan ile ayn d r. Bu iki sistem aras ndaki temel fark Apothecary sistem de a rl kta ek birimlerin kullan lmas d r. Tablo 4.6 Apothecary sistemde kullan lan a rl klar A rl k 20 grain (gr) =1 scruple 3 scruple = 1 dram = 60 gr 8 dram = 1 oz = 24 scruple Sistemler Aras nda Birimleri Birbirine Çevirme Birimlerin sistemler aras nda birbirine çevirilmesi baz durumlarda gerekli olmaktad r. Bu yüzden bu birimlerin nas l birbirine çevirilece ine iliflikin bilgi bu bölümde tan mlanacakt r. Örnek olarak grain a rl n efliti, inch uzunlu un, fluid once ise hem apothecary ham de avoirdupois sistemde hacimin eflitidir. Sadece bir çevirme birimi verilecektir: 15.4 gr = 1 g; 1 in = 2.54 cm; 1 fl oz = 29.6 ml dir. Bunlara iliflkin bir örnek verecek olur isek 10 mg\kg mg \lb (avoir) cinsine çevirmemiz gerekir ise; çevirme birimi gramd r, dozaj önce mg\kg cinsinden mg\g a çevirilmelidir. 1000g = 1kg 10 mg\kg x 1kg\ 1000g = 10mg\1000g = 1mg\100g Dozaj 1 mg\100g d r.

83 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 75 Daha sonra ise mg\g dan mg\gr çevirilmelidir gr = 1 g 1 mg\100g x 1g\15.4 gr = 1 mg\1540 gr Dozaj 1 mg\1540 gr d r En son olarak mg\gr mg\lb ye çevirilmelidir. 700gr = 1 lb 1 mg\1540 gr x 7000 gr\lb = 7000 mg\1540 lb = 4.55 mg\lb Dozaj ise 4.55 mg\lb dir Bu uzun prosedür yerine 2.2 lb = 1 kg eflitli i kullan larak ayn örnek çok daha k sa zamanda çözümlenebilir. 2.2 lb =1 kg 10 mg\kg x 1 kg\ 2.2. lb = 4.55 mg\lb Dozaj 4.55 mg\lb dir. Baz maddelerin dozlar da çaykafl ya da yemek kafl gibi ölçüler kullan larak ifade edilmektedir. Bu ifadelerin tam karfl l klar afla da verilmifltir. 1 çay kafl = 5 ml 1 yemek kafl = 15 ml = 1\2 fl oz 1 bardak dolusu = 240 ml = 8 fl oz dur. Tablo 4.7 de metrik, apthecary ve avoirdupois ölçümlerinin birbirine çevirilmesi için gerekli bilgiler özetlenmifltir. A rl k: Uzunluk: Hacim: 1 mg=1\60 gr 15 mg= 1\4 gr 30 mg= 1\2 gr 60 mg= 1gr 1000mg= 1gr 2.2 lb= 1kg 1 oz= 28 gr 8 oz=1\2 lb= 227 g 16 oz= 1 lb= 454 gr 1 mm in 10 mm = 1 cm= 0.4 in 1in= 2.54 cm 1 ml=1 kübik santimetre 100 ml= 1 desilitre (dl) 1000 ml= 10 dl= 1 litre 1 çay kafl = 5 ml 1 yemek kafl = 15 ml 1 fl oz= 30 ml 8 fl oz= 250 ml= 1 kap 16 fl oz= 500 ml= 2 kap= 1pt 32 fl oz= 1000ml 4 kap= 1 qt 1 gal =4000ml= 4 qt=8 pt Tablo 4.7 Metrik apothecary ve avirdupois sistemler aras ndaki eflitlikler

84 76 Temel Klinik Bilgisi Özet A MAÇ 1 Kedi ve Köpeklerde temel fiziksel muayene yap lacak sistemleri aç klamak ve muayeneyi yapmak. Hastaya genel yaklafl mda hastan n klini e ilk baflvurusu, ilk fiziksel muayenesi, hastan n muayenenin do ru yap lmas için tutulmas ve hastane içinde uygulanan bak m konular önem tafl maktad r. Hastan n klini e ilk baflvurdu u dönemde veteriner teknisyen ile hasta aras nda pozitif bir diyalo un geliflebilmesi için veteriner teknisyenin hastaya genel yaklafl mla ilgili temel bilgileri tafl - yor olmas önem arz etmektedir. Bu durumda gerekli bilgiler ile donat lm fl bir veteriner teknisyenin hasta sahibini yönlendirilebilmesi gerekmektedir. Hasta sahibi ile ilk temas s ras nda öncelikli olarak hasta ile ilgili temel bilgilerin al nmas ve bu bilgilerin bir hasta kay t formuna kaydedilmesi gerekmektedir. A MAÇ 2 Kedi ve Köpeklere ait vücut s s, solunum say s gibi temel bilgileri tan mlamak. Rutin fiziksel muayenede organ sistemlerine ulaflmak ve bu sistemlerin fonksiyonlar n de erlendirmek için 9 bölüm önem tafl maktad r. Bunlar deri, göz ve kulaklar, kas ve iskelet sistemi, solunum sistemi, dolafl m sistemi, gastrointestinal sistem, üreme ve üriner sistem, lenf nodülleri ve sinir sistemidir. Bu bölümde bu sistemlerin muayenesine iliflkin bilgiler ele al nm flt r. Bu bilgiler ile donat lan veteriner teknisyeni veteriner hekime hastay sunmadan önce ilk muayenesini gerçeklefltirebilecek, hastan n ileri muayene gerektiren organ sistemini belirleyebilecek veteriner hekimle birlikte koordineli çal flarak hastan n en kaliteli tedaviyi almas n sa lamada önemli rol üstlenecektir ayr ca gereksiz zaman kayb n n da önüne geçilmifl olacakt r.

85 4. Ünite - Kedi ve Köpek Klini i 77 Kendimizi S nayal m 1. Afla dakilerden hangisi ideal bir kay t dosyas nda olmas gereken bilgilerden biri de ildir? a. Hasta sahibinin ad, ev adresi ve telefon numaras b. Hastan n ad ve eflkali c. Medikal bilgileri d. Test sonuçlar e. Hastaneye iliflkin kay t bilgileri 2. Kedi ve köpeklerde beden s s nereden al n r? a. Rektal bölgeden b. Kol alt ndan c. Dil alt ndan d. Kulaktan e. Femoral bölgeden 3. Kedi ve Köpeklerde normal beden s s kaç derecedir? a b ,5 c. 36,5-37 d. 37,5-38 e ,1 4. Klini e baflvuran bir hastan n kafas n sa a ve sola salad n ve bir tarafa do ru e ikolarak tuttu unun görülmesi durumunda ilk muayene edilmesi gereken bölge afla dakilerden hangisidir? a. Derinin muayenesi b. Sinirsel muayene c. Kulaklar d. Solunum sistemi e. Lenf nodülleri 5. Kapilar dolum zaman n n ölçümünde mukozan n normal yeniden kanlanma zaman kaç saniyedir? a. 1-2 b. 3-4 saniye c. 4-5 d. 6-7 saniye e Kedi ve köpeklerde nab z nereden al n r? a. Kulaktan b. Bafl bölgesinden c. Ön koldan d. Parmak aras ndan e. Femoral bölgeden 7. Kedi ve köpeklerde kalbin muayenesi nereden yap lmaktad r? a. Kol alt ndan kürek kemi inin ön k sm ndan b. 3. nterkostal aral ktan c. 4. nterkostal aral ktan gö üs kafesinin alt k sm - na do ru olan bölge d. 5. nterkostal aral kktan e. Gö üs kafesinin önünden 8. Damar içine yerlefltirilen kateterlerin en fazla ne kadar yerlerinde b rak lmalar gerekmektedir? a. 5 gün b. 4 gün c. 3 gün d. 1 saat e. 12 saat 9. Rutin olarak kullan lan ölçüm sistemi afla dakilerden hangisidir? a. Apothecary b. Avoirdupois c. Troy d. Metrik e. mperial 10. Metrik sistemde kullan lan temel birimler nelerdir? a. Inç, foot, yard b. nç, grain, fluid ounce c. Yard, pound, gallon d. Metre, litre ve gram e. Foot, gallon, metre

86 78 Temel Klinik Bilgisi Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. e Yan t n z yanl fl ise kay t alma bölümünü tekrar gözden geçiriniz 2. a Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 3. e Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 4. c Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 5. a Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 6. e Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 7. c Yan t n z yanl fl ise fiziksel muayene bölümünü tekrar gözden geçiriniz 8. c Yan t n z yanl fl ise hospitalizasyon bölümünü tekrar gözden geçiriniz 9. d Yan t n z yanl fl ise medikal hesaplamalar bölümünü tekrar gözden geçiriniz 10. d Yan t n z yanl fl ise hospitalizasyon bölümünü tekrar gözden geçiriniz Yararlan lan Kaynaklar (1994). Pratt P.W. Medical, surgical and anesthetic nursing for veterinary technicians. American veterinary publications, Inc. S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Hasta sahibinin ad ev adresi ve telefon numaras, ifl adresi ve telefon numaras, hastan n ad ve eflkali (tür, rk, cinsiyet, k s rlaflt r l p k s rlaflt rl lmad, do um tarihi, rengi, ay rtedici iflaretleri, mikroçipi varsa numaras ) ve medikal bilgi (hastaneyi ziyaret edifl tarihleri ve bir sonraki ziyareti, hastan n geçmifli ve ziyaret sebebi, fiziksel muayene bulgular ve tan, tedavi ve kullan lan ilaçlar, laboratuvar test sonuçlar, radyografileri, hastan n iyileflme durumu) dur. S ra Sizde 2 Kulaklarda koku olup olmad, Kulak yolunda ak nt olup olmad ( slak, kuru, koyu renkli, krema benzeri ya da kanl ak nt varl na bak lmal d r), hastan n kafas n sa a sola sallay p sallamad (kulakta ak nt sebebiyle hasta ak nt y d flar atmak için kafas n sallamaktad r), Kulaklara el ile temas edildi inde a r duyup duymad, kulak kepçesinde renk de iflikli i ya da fliflkinlik olup olmad muayene edilmelidir.

87

88 5TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Ata yaklafl m fleklini tan mlayabilecek, At klini inin çal flmas n aç klayabilecek, At klini inin temel ö elerini belirleyebileceksiniz. Anahtar Kavramlar At Klinik Zapt etmek çindekiler Temel Klinik Bilgisi At Klini i AT KL N N N TEMEL KAVRAMLARI ATA YAKLAfiIM TEMEL MUAYENE VE MUAYENEYE HAZIRLIK F Z KSEL YÖNTEMLERLE ZAPT ETMEK ATLARA LAÇ UYGULAMA YOLLARI

89 At Klini i AT KL N N N TEMEL KAVRAMLARI At, yük çekme, binme, tafl ma gibi hizmetleri de verebilen tek t rnakl lar familyas ndan (Equidae) olan hayvanlard r. Yük tafl yan ya da araba çeken ata beygir, diflisine k srak, erke ine de ayg r ve at n bar nd r ld yere tavla ad verilir ve tavlalara kolay eriflilebilir olmas gerekir. Bir tavlan n ortalama ölçüsü 4m x 4m ve taban kolay drene edilebilir flekilde olmal d r. Her tavlada en az iki su kovas ve bir yemlik bulunmal d r. Kovalar n temizli i günlük olarak yap lmal d r. Birçok yerde otomatik suluklar olmal, klinik yönünden at n içti i su miktar n takip edebilmek için gerekti inde bu suluklar kapat lmal ve su kovas konulmal d r. Tavlalarda ot sepeti veya ot raflar n n olmas at n sürekli yemesine ve ortamdaki toz miktar n n artmas na sebep olaca ndan klinik uygulama yap lan ortamlarda tercih edilmemesine karfl n boyun problemi olan atlar yerden yiyemeyece i için bu durumlarda kullan lmal d r. Di er dikkat edilmesi gerekli olan bir konuda yemlerin, özellikle tah llar n bulunduruldu u yerin kilitli tutulmas d r. At bir flekilde fazla miktarda tah l yer ise bu endotoksemi ve sonras nda ölüme neden olur. Yemlerin kemirgenlerden ve küflenmekten korunmas gerekir. Küflü yem yenilmesi ölümle sonlanabilen nörolojik bozukluklara yol açabilir. Otlar ve samanlar oluflturduklar afl r toz yüzünden solunum sistemi rahats zl klar na yol açabildikleri gibi yang na da neden olabilirler. Bu nedenle ayr depolanmal d rlar. Tavlada genellikle altl k malzemesi olarak sap, odun talafl nadiren de ka t k rp nt s kullan l r. Siyah ceviz a ac talafl laminitise yol açaca ndan kullan lmamal d r. Ka t k rp nt s ortamdaki toz miktar n art rmayaca ndan klinikte solunum yolu rahats zl için gelen atlar n tavlas n n altl nda kullan labilir. Tavlalar d flk ve idrar uzaklaflt r larak günlük olarak temizlenir. Ortamda amonyak miktar artarsa solunum sistemi rahats zl klar daha s k ve kolay flekillenir. Tavlalarda hijyene dikkat edilerek hastal klar n yay lmas en az düzeye indirilece i gibi barsak parazitlerinin ve pirenin de yay lmas engellenmifl olur. Kliniklerde bulunan tavlalarda yeterli fl k kayna, oksijen sistemi ve duvarlar nda yast klar bulundurulmal d r. Ayr ca 2 tonluk bir vinç de gerekti inde at tafl yabilmek için yer almal d r. Farkl atlar tavlaya al nmadan önce tavlan n dezenfeksiyonu yap lmal d r. S v sa alt m uygulanan tavlalarda tavandan hareketli, en az litre s v tafl yabilecek ask sistemleri bulunmal d r. At kliniklerinde rektal muayene yapabilmek ve teflhis amac yla kullanmak üzere travay bulunmal d r (Resim 5. 1). Endotoksemi: Bakterilerin parçalanmas ile kana endotoksinlerin geçmesi durumudur, bu septik flok a yola açabilir. Laminitis: Arpalama ya da furbür. Yem dengesi bozuklu u ile ortaya ç kan topall k ile kendini gösteren bir problemdir.

90 82 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.1 Bulafl c hastal klarda izole edilmek istenen atlar n kürek f rça gibi temizlik malzemelerinin yan nda yem ve su kovalar n n da dezenfeksiyonuna dikkat edilmelidir. Bir at klini inde hekimin d fl ndaki personelinde enfeksiyöz hastal klar ile bulafl c hastal klar birbirinden ay rt etmeyi bilmesi çok önemlidir. Bulafl c hastal klar atlar aras nda temas ile yay l rken, enfeksiyöz hastal klara bir bakteri, virüs veya parazit neden olur. Atlarda s k görülen bulafl c hastal klar Tablo 5.1 de gösterilmifltir. Travay kaygan olmayan ve dezenfeksiyonu kolay olan bir zeminde kurulmal d r. Travay n kenarlar gerekti inde yükseltilebilir ve aç labilir olmal d r. SIRA S ZDE 1 Bulafl c hastal k ile enfeksiyöz hastal k aras ndaki fark nedir? Bulafl c hastal klar atlar aras nda, d flk yla temas, solunum yolu veya ortak kullan lan malzemelere (örne in yem, su kovas vb.) temas etmek suretiyle bulafl r. Klinikte bulafl c hastal k tafl yan bir at n hastal di er atlara da geçebilir. Bu nedenle hasta at n izolasyon tavlas na al nmas gerekir. Kan, burun ve d flk örneklerinden yap lan incelemeler ile hastal k etkenlerinin varl ortaya konur. Özellikle aniden nörolojik belirtiler gösteren bir at hemen izolasyon tavlas na konulmal ve al nan örneklerin sonucuna kadar da bekletilmelidir. Çamafl r suyu en kolay bulunan dezenfektan malzemesidir. Bir litre suya bir fincan çamafl r suyu eklenerek (%5 lik) haz rlanabilir. Hastanelerde kullan lan fenol bileflikleri hem rotavirus hem de salmonella organizmalar na karfl etkilidirler. El dezenfeksiyonu amac yla da genelde iyot ve alkol içeren ürünler kullan lmaktad r. Tablo 5.1 Atlarda s k görülen bulafl c hastal klar Gastrointestinal sistem: Mide barsak sistemine verilen ad. Gastrointestinal Solunum yolu Nörolojik Repredüksiyon/Abort Dermatoloji Kan Salmonellozis Rotavirus Cryptosporidia Streptococcus equi Equine influenza Equine herpesvirus (EHV-1 ve EHV-4) Equine viral arteritis Equine herpesvirus (EHV-1) Equine herpesvirus Equine viral arteritis Leptospirozis Contagious equine metritis Dermatophytosis (ringworm) Dermatophilus Equine infectious anemia

91 5. Ünite - At Klini i 83 ATA YAKLAfiIM Ata yaklaflacak olan kifli ilk önce yaklaflaca at n karakteri hakk nda yeteri kadar bilgi almal d r. Genelde uysal bir hayvan olan ata yaklafl rken önden ve hayvan n görebilece i flekilde yaklafl lmal d r. Yaklafl rken at n sahibinin at na her gün hitap etti i kelimeleri at n duyabilece i flekilde söylemelidir. Yaklafl ld ktan sonra mutlaka ata elle temas etmeli ve yumuflak bir ses tonu ile konuflurken de at mutlaka hafifçe okflamal d r. Yan nda kal nd sürede okflamaya devam etmesi, sonra yine okflayarak uzaklaflmas uygun olur. Atlar n baz lar afl r derecede huysuzdur, bak - c lar dahi yaklaflmakta zorlan r. Yaklaflana s rma, tekme atma, flaha kalkma gibi savunma reaksiyonlar sergilerler. Böyle hayvanlara yaklafl rken dikkatli olunmal ve önlem al nmal d r. Tan mad m z bir ata yaklafl rken nelere dikkat etmeliyiz. TEMEL MUAYENE VE MUAYENEYE HAZIRLIK Ayr nt l bir fiziksel muayene, at klini inin temel uygulamas d r. Hekim fiziksel muayeneye gelmeden önce hem ortam hem de at tekniker taraf ndan muayeneye haz rlanmal d r. Muayene ortam sessiz ve sakin olmal d r. Muayene s ras nda ani geliflen afl r hareketlenmeler sonucu hayvan kendisini ve etraf ndakileri yaralayabilir, zarar verebilir. nsanlar n sürekli hareket halinde oldu u, at n di er hayvanlarla göz temas n n oldu u bir ortam muayene için uygun bir ortam de ildir. Ancak, baz atlar örne in, yeni do mufl tay olan k sraklar taylar ile birlikte, sadece sahibinin dokunmas na izin veren atlar sahipleri ile birlikte ayn ortamda tutulmalar na izin verilerek muayene edilirler. Hekim muayeneye bafllamadan önce tekniker at n yafl, cinsiyeti, rk (signalment) ve kullan m amac hakk nda bilgi sahibi olmal d r. Bununla birlikte k sa bir genel durum (kalp at m, solunum say s, rektal s, nabz n durumu, müköz membranlar n rengi ve kapillar dolum zaman ) bilgisi edinmelidir. lk önce at sahibinin ad ve iletiflim bilgileri olmak üzere edindi i di- er bütün bilgileri hekimin kullanaca muayene formuna kay t etmelidir. Klini e gelen bir at ilk önce, attan 2-3 m uzakl ktaki bir mesafeden, etraf nda dolafl larak gözlemlenir. Özellikle önemli olan nokta at n davran fl d r. Ço u zaman at n sa l k durumu davran fllar na yans r. Örne in sanc davran fllar gözlendi inde hekim hemen bilgilendirilmelidir. Genel bak flta önemli olan nokta, at n sinirsel durumuyla birlikte vücudunda bir asimetri, fliflkinlik veya baflka bir anormallik olup olmad n n belirlenmesidir. Uyar mlara karfl haz r ve tepkilimi oldu u gözlemlenmelidir. Klini e gelen atlar hem klini e ilk geldiklerinde hem de klinikte tutulduklar sürece tekniker taraf ndan gözlenmeli, davran fllar n n yan nda yerel k l dökülmeleri, sürtünmeye ba l tahrifl, yara izleri gibi bulgular kay t edilmeli ve hekim bilgilendirilmelidir. At n bafl na bak ld nda ilk önce burun delikleri gözlenir. Burun delikleri aras nda asimetri, ak nt olup olmad na dikkat edilmelidir. Ayr ca burundan gelen hava koklanarak anormal bir koku olup olmad kontrol edilir. Daha sonra kesici ön difllere bak larak bir pozisyon bozuklu u olup olmad belirlenir (Resim 5.2). Difllerde afl nma, alt çene difllerinin dil taraf nda ve üst çene difllerinin de dudak taraf ndaki çi neme yüzeylerinde ilerlemifl bir keskinleflme durumunun olup olmad - na dikkat etmelidir. Keskin kenarl difller birçok soruna yol açar. Çünkü bunlar at yemini s r rken a z mukozas nda y rt lmalara yol açabilir. 2 SIRA S ZDE Sanc belirtileri: Normalden fazla yere yat p kalkmak, s k s k idrar yapma pozisyonu almak, karn na do ru bakmak, üst duda n k v rmak, eflelenmek, ayag ile karn na vurmak ve yuvarlanmak.

92 84 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.2 Kesici difllerin pozisyonunun yerlefliminin incelenmesi. Bu s rada at n yafl da belirlenebilir At serbest veya travayda iken veya ata burun sondas uygularken, ata önden yaklafl rken ve önünde dururken dikkat edilmesi gerekir. Bu at n ön diflleri ile s rmas için çok uygun bir pozisyondur. Difllere bakmak için dudak kald r ld nda kapillar dolum zaman n belirlemek için parmakla köfledeki kesici diflin üstündeki mukozaya bast r l r (Resim 5.2). Normal bir atta, bast r lan bölgedeki beyaz renkli parmak izi 2-3 saniyede normal pembe rengini al r. Kapillar dolum zaman n n süresinde bir uzama varsa hekim bilgilendirilir.

93 5. Ünite - At Klini i 85 Resim 5.3 Kapillar dolum zaman n n belirlenmesi için, köfledeki kesici diflin üst k sm ndaki difl etine parmakla bas nç uygulanmas. Gözlere bak ld nda bir ak nt bulunup bulunmad na dikkat edilmelidir. Hayvan n tehditkâr uyar lara olan reaksiyonu (Resim 5.4) ve bilinç durumu belirlenmelidir. At n reaksiyonunu ve sinirsel durumunu belirlemek için avuç içini gözün önünde hareket ettirmek yeterlidir. Resim 5.4 At n reaksiyonunun tespiti. Bir el göz önünde hareket ettirilir. At n boynunun duruflu ve görünümü önemlidir. Yanlara yap lan hareketin s n - r, boynun fleksiyon derecesi ve bu s rada herhangi bir a r olup olmad na dikkat edilmelidir. Boynun her iki taraf ndaki venalarda de bir geniflleme, bir büyüme olup olmad incelenmelidir. Venalar da fliflkinlik çok say da damar içi enjeksiyon yap lan yar fl atlar nda s k görülen bir durumdur. At belirli bir mesafeden izlenirken gö üs ve kar n (abdomen) hareketleri de gözlenmelidir. Solunum yolu hastal bulunmayan at dinlenme halinde s n rl gö-

94 86 Temel Klinik Bilgisi üs duvar hareketiyle yavafl bir solunum (8-16 solunum/dakika) sergiler. Nefes alma (inspirasyon) ve nefes verme (ekspirasyon) sürelerinde uzamalar n olup olmad gözlenmeli, varsa hekim bilgilendirilmelidir. Kar n bölgesinde bir gerginlik gözlenir veya elle hissedilir ise yine hekimin bilgilendirilmesi gereklidir. Ayg r, beygir ve k sraklar n genital bölgeleri, herhangi bir ak nt olup olmad yönünden gözlenmelidir. Ak nt bir hastal n belirtisi olabilir. E er vulvadan gelen bir ak nt veya arka ayaklar n etraf nda bir k zar kl k varsa, d flk s nda ve idrar nda kan n görülmesi durumunda hekime haber verilir. Koroner bant: T rnakla derinin birleflti i bölge Lonj yapmak: At küçük bir daire içinde bir ip ve kamç yard m yla döndürmek. Ayak ve T rnak Sa l kl bir ayak için t rna n günlük olarak temizlenmesi ve bak m n n yap lmas gereklidir. Ayak usulüne uygun bir flekilde kald r ld ktan sonra t rnak reneti ve f rça ile günlük olarak temizlenmelidir. Ayn zamanda t rnakta ve çatalda bir anormallik olup olmad temizleme s ras nda gözlenmelidir. T rnak uzad kça nal gevfleyebilir hatta düflebilir t rnak duvar zarar görebilir. Bu durum topall a yol açar. T rnak her ay bir tayda 16 mm, bir y ll k atta 13 mm, ve yetiflkin bir atta 6 ila 9 mm aras nda uzar. T rnak her 6 ila 9 haftada bir kesilip düzeltilmelidir. At n t rna nda nal var ise bu nal her 6 haftada bir de ifltirilmelidir. Nal bir ata aya n sert yüzeyden korumak için, t rnak bozukluklar n gidermek için, yürüyüflü düzeltmek için ve kaymay engellemek için kullan l r. T rna n radyolojik incelemesinin yap labilmesi için veya hekimin aya muayene edebilmesi için nal n ç kar lmas gerekir. Bu ç kartma ifllemi bir kerpeten ile m hlar n dikkatlice ç kar lmas ile yap l r. T rna- n fazla nemli veya kuru olup olmad na bak lmal d r. Fazla nem t rna n çürümesine, fazla kuru olmas da t rnakta çatlamaya neden olur. Ayaklar özellikle herhangi bir fliflkinlik olup olmad yönünden incelenmelidir. Bir baca a bakarken di er bacak ile karfl laflt rmak önemlidir. Ayaklarda dikkat edilmesi gereken bir nokta da t rnak duvar nda ve koroner band n etraf nda bir s art fl n n ve herhangi bir a r n n olup olmad n n muayene edilmesidir. At dairesel alanda lonj yap l rken, sert bir zemin üzerinde yürürken ve t r sta koflarken, eyerli iken veya manej etraf ndaki pistte koflum tak m üstünde iken herhangi bir topall k gösterip göstermedi ine dikkat edilmelidir. A z n Aç lmas ve Padan Uygulamalar At n a z baflparmak ön ve yan difllerin aras ndan sokulur ve sert dama a bast r - larak, at n a z n açmas sa lan r. (Resim 5.5 ). Dil a z n di er taraf na difllerin aras ndaki alandan sokulan elin arka k sm ile geriye itilir. Bu flekilde at sizin elinizi çi nemeden önce kendi dilini s rmak zorunda b rak l r. Resim 5.5 A z n aç lmas ve difllerin yoklanmas için, elin difller aras bofllu a sokulup dilin d flar çekilmesi.

95 5. Ünite - At Klini i 87 Atlar n a zlar n aç k tutabilmek için gelifltirilmifl, sabit, vidal yada yayl aletlere padan ad verilir. Çeflitli padanlar mevcut olmakla birlikte, günümüzde uygulamas kolay olan ve birçok at taraf ndan sorunsuz kabul edilebilen Swale s padan tercih edilmektedir. Bunun d fl nda, Hausmann, Schulze s, Berlin, Günter s adl padanlar da mevcuttur. Resim 5.6 ve 5.7 de a z padanlar gösterilmifltir. Padan nedir ne amaçla kullan l r. 3 SIRA S ZDE Resim 5.6 A za Berlin padan n n difller aras alandan yerlefltirilmesi Resim 5.7 A za Hausmann, padan n n yerlefltirilmesi

96 88 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.8 Sol taraftaki boyun derisinin kavran p k vr lmas ile at n zapt edilmesi. Enjeksiyon s ras nda at bu flekilde sabitlemek genelde yeterlidir. F Z KSEL YÖNTEMLERLE ZAPT ETMEK At kliniklerinde at n zapt edilmesi için kullan lan birçok yöntem vard r. Atlar ilaçlarla veya fiziksel yöntemlerle zapt edilebilir. Ancak ilk önce ata yaklaflan kiflinin kendine olan güveni tam olmal d r, çünkü atlar yaklaflan n gerginli ini ve ruh halini hisseder. Bir olumsuzluk hissettikleri anda da zapt edilmeleri çok güçleflir. E itimli atlara yaklafl rken sol taraf tercih edilmelidir. Bir atla çal fl l rken mutlaka bafll k ve yular kullan lmal d r. At tutan kifli ata ba l olan ipi, kay fl hiçbir zaman bile ine, koluna sarmamal d r. Baz atlar ba lanmaya al fl k de ildir ve bu nedenle reaksiyon gösterirler. Bu nedenle at ba lamak isteyen kifli at n ba lanmaya al fl k olup olmad n ö renmelidir. At aniden çözmek gerekebilece i için her zaman pamuktan yap lma bir urganla ba lanmal kesinlikle zincir ile ba lanmamal d r. Klinik ifllemler s ras nda at ba lamak tercih edilmemeli, at tutulmal d r. Hekim enjeksiyon yaparken at n dönmesini engelleyip i neyi rahat bat rabilmek için uygulanan en basit zapt etme flekli, boyun derisinin kavran p bükülmesi (Resim 5.8) ve bir kula n k vr lmas d r (Resim 5.9). Resim 5.9 Resim 5-9. Bir at n zapt edilebilmesi için kula n k vr lmas.

97 5. Ünite - At Klini i Afl r derece huysuz olan hayvanlara yavafla uygulan r. Yavafla, bir a aç sap n ucuna geçirilmifl halka fleklinde kal nca bir ipten ibarettir (Resim 5.10). Halkan n daralt l p gevfletilmesi ile hayvan çok veya az a r duyar ve a r dan dolay hareket etmek istemez ve uysal davran r. Resim 5.10 p yavaflan n üst duda a uygulan fl. 89 Bununla birlikte birçok at sahibi yavaflan n at na uygulanmas ndan hofllanmaz, onun için zorunlu olmad kça kullan lmamal d r. Yavafla uyguland ktan sonra, yavaflan n ipi birkaç kez k vr l r. Yavafla uygulayan kifli at n yan taraf nda omuz hizas nda durmal d r, hiçbir zaman at n ön taraf nda durmamal d r. Yavafla genelde rektal muayene, burun sondas uygulanmas s ras nda veya bir yaraya dikifl at l rken uygulanmal d r. Bütün bu ifllemler s ras nda at zapt eden kifli at n yan taraf nda ve omuz seviyesine yak n durmal d r.. Baz durumlarda, örne in yavafla veya burun sondas uygularken at vurmaya çal fl r. Böyle atlara boyun çevresine sar lm fl mendil gibi afla do ru sarkan at battaniyesi uygulanmal d r. Bu, ayn zamanda at sakinlefltirmekle kalmaz, hem at n kendisine hem de at tutan kifliye zarar vermesini engeller. Di er bir kullan fll teknik ise tek taraftan ba lama tekni idir (Resim 5.11 ve 5.12). Bu tekni i uygulayan n barina dü ümü (barço ba ) n bilmesi gerekir. Bu tip dü ümde ip s yr l p kurtulmaz. Bu flekilde travay n olmad yerde hekimin ata rektal muayene yapabilmesi veya ayakta kastrasyon gerçeklefltirmesi mümkün olur. Muayene eden hekimin korunmas için rektal muayene s ras nda at n arkas na bir kaç s ra balya konur. Resim 5.11 Tek taraftan ba lama tekni inin bafl nda barina dü ümü (barço ba ) yap l rken pin serbest ucunun içinden geçti i bir halka yap l r. Dü üm tamamlan rken ipin serbest ucu halkan n içinden geçer ve ipin etraf ndan dolafl p tekrar halkan n içinden geçirilir

98 90 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.12 At n zapt edilmesinde tek taraftan ba lama tekni inin uygulanmas. Resim 5.13 Ön aya n kald r labilmesi için, sol elle aya n afla s na do ru buka l a kadar uzan l r. Buka l k elle kavran r ve sol omzu ile at iterek sol ayaküstündeki yük kald r l r. Zapt etmek için kullan lan di er basit yöntemler, i neye reaksiyon gösteren at n gözünün kapanmas ve ayg r zincirinin burnun üstüne uygulanmas d r Bu son teknikte fazla kuvvet uygulanmamas na dikkat edilmelidir, bunun yerine ani sert çekifller uygulanmal d r. Yavaflaya reaksiyon gösteren atlara alternatif olarak kullan lan ayg r zinciri üst duda n alt na yerlefltirilir Zincir alt duda n alt ndan geçtikten sonra bafll k koflum tak m ndaki D halkas n n içinden geçirilir ve bafltaki koflum tak m n n sa taraf na ba lan r. Bu yöntem genellikle genç yar fl atlar n n ve ayg rlar n zapt edilmesinde uygulan r. Atlar n hareketlerini k s tlamak ve bas fl alan n azaltmak için ön ya da arka bacaklardan biri kald r l r. Ön ayaklardan veya arka ayaklardan birinin kald r lmas da, ayaklar n muayenesi s ras nda zapt etmek için yard mc olur. Ön veya arka ayaklar n do ru bir teknikle kald r lmalar Resim 5.13 den 5.16 ya kadar gösterilmifltir.

99 5. Ünite - At Klini i 91 Resim 5.14 Ayak dizlerin aras nda s k flt r larak tutulur. Bu flekilde t rnak temizli i ve bak m rahat yap l r Resim 5.15 Sol el kalça kemi i üstüne yerleflir, sa el aya t rna n üst bölgesinden kavrar. Sol el kullan larak a rl k at n sa baca üzerine verilir ve sol arka ayak öne do ru çekilir.

100 92 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.16 Arka ayak, bacaklar aras na al n p s k flt r l r. Bu flekilde t rnak temizli i ve bak m rahat yap l r At n hareketini k s tlamak için; fleytan köste i uygulanabilir, ön veya arka bacaklardan biri platlonj ya da urgan ipi ile kald r labilir veya at travaya çekilebilir. At travaya sokulurken geri geri itilerek sokulur. At bir operasyon için yat rmak gerekti inde de; Ankara yöntemi veya Berlin yöntemi ile at yat r labildi i gibi bu amaçla yat rma tak mlar da kullan labilir. Operasyon için anesteziye al nacak at n bafl - na yular tak l r ve anestezi yap l rken bafll k ç kar lmaz ve yard mc personel bafl ndan ayr lmaz. K T A P Samsar E., Ak n F. (2000). D fl Hastal klar nda Klinik Tan Yöntemleri, Malatya: Medipres Yay nlar. Kaynakta at n yat r lmas yla ve yerde tutulmas konusunda daha fazla bilgi edinilebilir. ATLARA LAÇ UYGULAMA YOLLARI Atlara farkl yap daki ilaçlar farkl yollarla uygulan r. Uygulama yollar ; a z yolu ile (oral), kas veya damar içi (parenteral) ve yüzeye (topikal) uygulama fleklinde s ralan r. A z yolu ile ilaçuygulanmas en kolay ve ac s z yöntemdir. Bu yolla verilen ilaçlar n tat yüzünden at taraf ndan al ndi ndan emin olmak gerekir. Bir çok at suyuna ve yemine kat lan maddelerden dolay yemini yemek ve suyunu içmek istemez. Oral yolla anihelmentikler, antienflamatuar, elektrolitler, vitaminler, antibiyotikler gibi birçok ilaç verilebilir. Fakat bunlar n hepsi mide ve barsaklarda tam olarak emilmeyebilir bu durumda parenteral yoll tercih edilmelidir. Günümüzde atlara macun formundaki ilaçlar difller aras ndan tek kullan ml k plastik enjektörler ile verilmektedir. Bu enjektörlerin üzerinde at n kilosuna göre ata verilecek miktar iflaretlenmifltir. A z yolu ile ilaç verilirken ilac n ag zda akmamas, düflmemesi için biraz yukar da tutulmas gerekir. Yaln z ilac n at n soluk borusundan akciyerlerine

101 5. Ünite - At Klini i 93 kaçmamas için at n kafas n n çok yukar da olmamas na dikkat etmek gerekir. Macun fleklinde haz rlanm fl olan ilaçlar n uygulanmas ile bu durumun geliflmesi engellenmifl olur. S v lar n veya besin maddelerinin ata verilmesinde a z yolundan daha etkili olan yöntem direkt mideye sonda ile verilmesidir. Atlarda sonda olarak 1 cm. çap nda, m boyunda plastikten yap lm fl burun-meri sondas kullan l r. Sondalama eylemine bafllamadan önce hayvan n burun ucuna yavafla tak larak hayvan zapt edilir. Bu yeterli gelmez ise at n sakinlefltirici ilaçlar n kullan lmas yla sakinlefltirilmesi gerekir. Sonra sondan n ucu slat l r veya suda eriyen jeller ile kayganlaflt r l r. Sol elin bafl ve iflaret parmaklar yla burun deliklerinden biri aç - l r, di er elle sondan n kayganlaflt r lm fl ucu aç lm fl burun deli inden hafifçe aflag ya do ru bast r larak içeri sokulur ve ileri itilir (Resim 5.17). Sonda cm sonra yutak bölgesine ulafl r. Bu bölgeyi geçerken hayvan n yuttunmas izlenir, yutkunmadan sonra yemek borusuna geçilmifl olur. Hayvan yutkunmazsa sonda ileri geri ileri hareketle veya bo az na masajla yutkunmas sa lan r aksi taktirde sonda yemek borusu yerine soluk borusu içine girebilir. Soluk borusuna girildi inde hayvan öksürmeye bafllar. Soluk borusu içinde sonda yemek borusu içinden daha rahat ve h zl hareket eder. Yemek borusu içindeyken biraz daha zor ilerler ve at n boynunun yan taraf ndan bak ld nda sondan n ilerleyifli görülebilir veya elle hissedilebilir. Tekrar emin olmak için sondan n d flar daki ucuna içi su dolu bir huni tak l r. Huni içinde ritmik hava kabarc klar var ise sonda ci erlerde dir. Sondan n ç kar l p at n tekrar sondalanmas gerekir. Sondalama n n en s k karfl lafl lan komplikasyonu burun kanamas d r. Bu durumda panik olunmadan bir kag t havlu buruna kapat larak dakika beklemek yeterli olacakt r. Resim 5.17 Ata burun sondas n n uygulan fl. Elin avuç k sm burun üzerinde iken baflparmak burun deli ini aç yor, di er elle bafl parma n alt ndan sonda ileri do ru itiliyor. Parenteral ilaç uygulam yöntemleri ise deri içi, deri alt, kas içi ve damar içi enjeksiyon uygulamalard r. Bu uygulamalar yapmadan önce derinin %70 lik bir alkol ile silinmesi ve alkolün kurumas n n beklenmesi gerekir. Damar içi uygulamalar genellikle boynun iki taraf nda uzanan venalar n içine yap l r. Kas içi uygulamalar ise gluteal kaslara, semimembranous kaslara, boyun kaslar na, gögüs ve pektoral kaslara uygulan r (Resim 5.18).

102 94 Temel Klinik Bilgisi Resim 5.18 Kas içienjeksiyon bölgeleri. A.yan boyun kaslar, B. gluteal kas, C. Semitendinosus kas, D. Triceps kas, E. Pectoral (gö üs) kas Kas içi enjeksiyon uygulamalar s ras nda güvenlikönlemi almak çok önemlidir. At enjeksiyon uygulayan kifliyi yaralayabilir. Deriye i ne bat r lmadan önce igne enjektörden ayr lmal d r. Bu flekilde i ne bat r ld nda at ilk anda reaksiyon gösterirse igne at n üzerinde kal r sonra fl r nga batm fli neye tak larak enjeksiyon gerçeklefltirilir. Kas içi uygulamalar s ras nda bir noktaya ml den fazla miktarda verilmemelidir. Verilmesi gereken miktar fazla ise bölünmeli ve enjeksiyon farkl bölgelerden uygulanmal d r. Her uygulama yeni bir enjektör ile yap lmal d r. Her zaman kullan lan enjektörlerin i neleri fl r nga k sm ndan ayr lmal ve ayr olarak at k ünitelerine at lmal d r.

103 5. Ünite - At Klini i 95 Özet A MAÇ 1 Ata yaklafl m fleklini tan mlayabilecek Genelde uysal bir hayvan olan ata yaklafl rken önden ve hayvan n görebilece i flekilde yaklafl lmal d r. Atlar n baz lar afl r derecede huysuzdur, bak c lar dahi yaklaflmakta zorlan r. Yaklaflana s rma, tekme atma, flaha kalkma gibi savunma reaksiyonlar sergilerler. Böyle hayvanlara yaklafl rken dikkatli olunmal ve önlem al nmal d r. At n hemkendisine hemde etraf n na verebilece i zarar ve hasar çok büyük hatta geri dönüflümsüz olabilir. At kendini sakatlayabilece- i gibi yaklaflan da sakatlayabilir hatta ölüme bile sebebiyet verebilir. Bu nedenle at klini inin temel unsurlar ndan biri ata yaklaflmay bilmektir. Yaklaflamad n z, tutamad n z bir hayvan üzerinde bir ifllem yap lam yaca ndan bu konuya önem vermek gerekir. Yaklafl rken at n sahibinin at na her gün hitap etti i kelimeleri at n duyabilece i flekilde söylemelidir. Yaklafl ld ktan sonra mutlaka ata elle temas etmeli ve yumuflak bir ses tonu ile konuflurken de at mutlaka hafifçe okflamal d r. A MAÇ 2 A MAÇ 3 At klini inin çal flmas n aç klayabilecek Atlar büyük ve cüsseli hayvanlard r. Bu nedenle bar nd r lmalar, beslenmeleri, temizlikleri belirli birdisiplin ve dikkat gerektirir. Atlar n tutulaca yerin, yemin ve altl klar n depoland yerin özelli i ve tavlaya olan mesafesi birklinikte rutin yap lan ifllerin h zl birflekilde birbirini takip edebilmesi için önemlidir. stendi i anda her türlü malzemeye en k sa zamanda ulafl labilecek flekilde olmal d r. At klini inin temel ö elerini belirleyebilecek Ayr nt l bir fiziksel muayene yapabilecek bir ortama sahip olmak, at klini inin temel unsurudur. Muayene ortam sessiz ve sakin olmal d r. Ortamda mutlaka bir travay bulunmal d r. Klini e bir çoksebeple birbirinden farkl hastal klar a sahip at gelebilir. Bulafl c birhastal olan bir at n mevcut atlara veya daha sonragelecek olan atlara hastal n bulaflt ramamas için gereken önlemlerin al nmas titizlikle dikkat edilmesi gereken bir husustur.

104 96 Temel Klinik Bilgisi Kendimizi S nayal m 1. Bir klinikte atlar muayene edebilmek için kurulu olan ünitenin ad nedir? a. Travay b. Oksijen ünitesi c. Yast k d. zolasyon ünitesi e. Altl k 2. At n sinirsel durumu, reaksiyonu nas l tespit edilir? a. Difllerine bakarak b. Kapillar dolum zaman n belirleyerek c. Burun deliklerine bakarak d. Gözlerinin önünde el hareket ettirerek e. A z n açarak 3. Bir at zapt etmek için afla dakilerden hangisi kullan l r? a. Padan b. Yavafla c. Altl k d. Sonda e. Enjektör 4. Atlar n mide içine s v hangi yöntemle verilir? a. Hausmann padan b. Burun merisondas c. Swale s padan d. Kas içienjeksiyon e. Gunter s padan 5. Kas içi enjeksiyonlarda en fazla kaç ml ilaç verilebilir? a ml b ml c. 1-2 ml d ml e ml 6. Yem ve altl klardaki ot ve saman tozu hangi sistem rahats zl na yol açar? a. Üreme sistemi b. Dolafl m sistemi c. Solunum sistemi d. Sindirim sistemi e. skelet ve kas sistemi 7. Tavlalarda neye dikkat edilerek hastal klar en alt düzeye iner? a. Hijyen b. Binifl say s n n azalt lmas c. Saman altl k kullan lmas d. At n üstünün örtülmesi e. Ata daha fazla tane yem verilmesi 8. Klini e gelen bir at n ilk muayenesinde ne yap lmal d r? a. Yem ve su verilir b. Kan al n r c. Beden s s al n r d. 2-3 m uzakl ktan etraf nda dolafl larak gözlenir. e. Koflturulur 9. At n bafl na bak ld nda ilk önce ne gözlenir? a. Gözleri b. Burun delikleri c. Diflleri d. Yanaklar e. Kulaklar 10. At n a z n açarken hangi alet uygulan r? a. Yavafla b. Padan c. Sonda d. Travay e. Barço ba

105 5. Ünite - At Klini i 97 Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. a Yan t n z yanl fl ise At klini inin temel kavramlar konusunu yeniden gözden geçiriniz 2. d Yan t n z yanl fl ise Temel muayene ve muayeneye haz rl k konusunu yeniden gözden geçiriniz 3. b Yan t n z yanl fl ise Fizikselyöntemlerle zapt etmek konusunu yeniden gözden geçiriniz 4. b Yan t n z yanl fl ise Atlara ilaç uygulama yollar konusunu yeniden gözden geçiriniz 5. a Yan t n z yanl fl ise Atlara ilaç uygulama yollar konusunu yeniden gözden geçiriniz 6. c Yan t n z yanl fl ise At klini inin temek kavramlar konusunu yeniden gözden geçiriniz 7. a Yan t n z yanl fl ise At klini inin temek kavramlar konusunu yeniden gözden geçiriniz 8. d Yan t n z yanl fl ise Temel muayene ve muayeneye haz rl k konusunu yeniden gözden geçiriniz 9. b Yan t n z yanl fl ise Temel muayene ve muayeneye haz rl k konusunu yeniden gözden geçiriniz 10. b Yan t n z yanl fl ise A z n aç lmas ve padan uygulamas konusunu yeniden gözden geçiriniz S ra Sizde 3 Atlar n a zlar n aç k tutabilmek için gelifltirilmifl, sabit, vidal yada yayl aletlere padan ad verilir. Çeflitli padanlar mevcut olmakla birlikte, günümüzde uygulamas kolay olan ve birçok at taraf ndan sorunsuz kabul edilebilen Swale s padan tercih edilmektedir. Bunun d fl nda, Hausmann, Schulze s, Berlin, Günter s adl padanlar da mevcuttur. Yararlan lan Kaynaklar Reeder D., Miller S., Wilfong D. A., Leitch M., Zimmel D. (2009) AAEVT S Equine Manual for Veterinary Technicans. Iowa, USA, Wiley-Blackwell. Rose, J.R., Hodgson D. R.(2004). Klinik Pratikte At Hekimli i, Çev. Sancak, A. A, Sa lam M.. Malatya: Medipres Yay nlar Samsar E., Ak n F. (2000). D fl Hastal klar nda Klinik Tan Yöntemleri, Malatya: Medipres Yay nlar Samsar E., Ak n F. (2000). D fl Hastal klar nda Klinik Tan Yöntemleri, Malatya: Medipres S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Bulafl c hastal klar atlar aras nda temas ile yay l rken, enfeksiyöz hastal klara bir bakteri, virüs veya parazit neden olur. S ra Sizde 2 Ata yaklaflacak olan kifli ilk önce yaklaflaca at n karakteri hakk nda bilgi almal d r. Ata yaklafl rken önden ve hayvan n görebilece i flekilde yaklafl lmal d r. Yaklafl rken at n sahibinin at na her gün hitap etti i kelimeleri at n duyabilece i flekilde söylenmelidir. Yaklafl ld ktan sonra mutlaka ata elle temas edilmeli ve yumuflak bir ses tonu ile konuflurken de at mutlaka hafifçe okflamal d r. Yan nda kal nd sürede okflamaya devam etmeli, sonra yine okflayarak uzaklafl lmas uygun olur.

106 6TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; S r ve koyun-keçilerin hastal klar nda bak m ve besleme flartlar n n önemini aç klayabilecek, Hastal k ç kan iflletmelerde iflletmenin incelenmesi ve hasta s rlar n muayene aflamalar n aç klayabilecek, Hasta koyun-keçilerin muayene aflamalar n aç klayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar S r Koyun Keçi Klinik çindekiler Temel Klinik Bilgiler S r ve Koyun - Keçi Klini i SI IR VE KOYUN - KEÇ KL N

107 S r ve Koyun-Keçi Klini i SI IR VE KOYUN - KEÇ KL N S r, koyun ve keçiler baflta insan olmak üzere birçok canl n n beslenmesi için vazgeçilmez g da kaynaklar d r. Ayr ca yaflam m zda kulland m z birçok ürünün yap m nda bu hayvanlar n organlar ndan yararlan lmaktad r. Bu nedenle s r ile koyun-keçilerin hastal klar hem hayvansal g da kaynaklar n n azalmas, hem de hastal klar n insanlara bulaflmas bak m ndan çok önemlidir. Ayn flekilde k rsal yörelerde yaflayan ailelerde s r ve koyun-keçilerde görülen hastal klar hem insan sa l hem de öncelikle aile bütçesi yönünden önem kazanmaktad r. Hastal k ç kan s r ile koyun-keçi yetifltiriciliklerindeki sorunlar n çözümünde görev almak oldukça önemli ve sorumluluk isteyen bir ifltir. flletmelerde, hastalar n muayenesi ve hastal klar n analizi, hastal n yay lmas n önlemek, sa alt m uygulamalar n yapmak ve koruyucu önlemleri almak yap lmas gerekenlerdir. K rsal yaflamda ise ailelerin günlük gereksinimlerine katk amac yla besledikleri s r ve koyun-keçilerde ç kan hastal klar n muayene ve sa alt m masraf n aileler karfl layamamaktad r. Bu durumda veteriner hekim kontrolü d fl nda ilaç kullan m na ve/veya kesime rastlan r. S r veya koyun-keçi hastal klar n n ç k fl nda bölgeler aras hayvan hareketlerinin, hayvan pazarlar n n ve s n rlarda yap lan hayvan kaçakç l n n veya kontrolsüz hayvan ürünlerinin giriflinin önemi büyüktür. Hayvanlarda hastal k görülmesi durumunda öncelikle hayvanlar n bar naklar - n n fiziksel flartlar incelenir. Daha sonra beslenme flartlar ile bar na a yeni hayvan girifli ve bar na a son zamanlarda giren insanlar n hastal n ç k fl nda rol oynay p oynamad konusunda araflt rma yap l r. Ayr ca mevsimsel hastal klar ile çevre köy veya hayvan pazarlar nda görülmüfl hastal klar ve hayvanlara uygulanan koruyucu afl lar, antiparaziter ilaçlar ve vitamin-mineral uygulamalar dikkate al narak de erlendirmeler yap l r. Daha sonra hasta hayvanlar n muayenesi gerçeklefltirilir. S r ve Koyun-Keçi Hastal klar nda Bar nak (Ah r ve A l) fiartlar n n Önemi Tüm canl larda oldu u gibi s r ile koyun-keçilerde de bar naklar n fiziksel flartlar, havaland rma, temizlik ve hijyen ile bar naktaki hayvan yo unlu unun optimum düzeyde olmas sa l kl yaflam sürdürebilmek için çok önemli bir flartt r. Hastal k ç kan bar naklarda yukar da söz konusu edilen durumlar n yeterli inin kontrol edilmesi yap lacak ilk uygulamad r.

108 100 Temel Klinik Bilgisi Hastal k ç kan iflletmelerde veya ailelerin infla ettikleri bar naklarda hayvan say s, bar nak havas n n ve zemininin durumu, yemlik ve suluklar n hijyeni ve bar - nak duvar ve çat s n n fiziksel kontrolü yap larak ortaya ç kan hastal kla iliflkisinin olup olmad araflt r l r. Bar na a girildi inde insan n genzini ve gözlerini yakan hava solunum yolu hastal klar na yatk nl a neden olur. Yemlik ve suluklar n iyi temizlenmemesi küf üremesi veya yosun üremesine ba l hastal klar ile zemin, duvar ve çat n n kötü fiziksel durumu ve kirlili i mikroorganizmalar n neden olaca hastal klar için risk oluflturur. Bar na n taban nda idrar ve d flk n n birikmesinin ayak ve meme hastal klar na sebep olaca unutulmamal d r. infertilizasyon: düve veya neklerin gebe kalamamas, güç do um, ölü veya zay f yavru do umu Düve: Do um yapmam fl eriflkin difli s r. S r ve Koyun-Keçi Hastal klar nda Verim ve Beslenmenin Önemi Yaflayan canl lar n besin gereksinimleri hayvan türüne göre temel de ifliklik gösterir. Ayr ca yafl, verim yönü ile gebelik ve do um dönemlerinde g da maddeleri gereksiniminde farkl l k ortaya ç kar. Bu gereksinimlerin karfl lanamamas baz hastal klar n ortaya ç kmas na neden olur. Örne in buza larda geliflme gerili i, raflitizm, ineklerde karaci er ya lanmas, kan serumunda kalsiyum eksikli i, enerji yetersizli ine ba l metabolik bozukluklar, koyunlarda gebelik zehirlenmesi bu hastal klardand r. S r ve koyun-keçilere karbonhidrattan zengin (tane yemler, niflasta veya meyve) g dalar n ani olarak fazla miktarda verilmesi midede asit oluflumuna ve ölüme kadar götüren kan asidozisine yol açar. Yine kötü kaliteli yemle besleme midede sindirim bozukluklar n n oluflmas na neden olur. Süt ve yavru verimi için ineklerin, buza ve danalar n bulundu u yetifltiriciliklere sütçü s r iflletmesi, et verimi için sadece tosun ve bo alar n bulundu u yetifltiriciliklere etçi s r iflletmesi denir. Sütçü s r iflletmecili inde s r klinikçili i aç s ndan ilk önemli durum mevcut ineklerin sa l k durumu ve yeni do an buza lar n eriflkin hale gelinceye kadar geçirecekleri döneme iliflkin hastal klar d r. Yavru hayvanlar n bu dönemi sa l kl bir flekilde geçirmesi ileri y llardaki verim ve yaflam süresini önemli düzeyde etkileyecektir. Sütçü s r iflletmelerinde ineklerde ortaya ç kan bafll ca hastal klar infertilizasyon, ineklerde do um sonras görülen hastal klar, meme ve uterus hastal klar, enfeksiyöz hastal klar, zehirlenmelerdir. Buza larda do um sonras enfeksiyonlar ve geliflme döneminde ortaya ç kan kemik geliflim bozukluklar, akci er hastal klar ve enfeksiyöz hastal klard r. Eriflkinlik dönemine ulaflan düvelerin süt ve yavru vermeye bafllamas n ve yüksek verim düzeyine ulafl lmas n etkileyen hastal klar bu iflletmeler için ikinci önemli durumdur. nfertilizasyon ve enfeksiyöz hastal klar bu dönemde gözlenen bafll ca hastal klard r. Etçi s r iflletmelerinde çeflitli yörelerden toplanan erkek buza lar n tafl nmas ile ilgili hastal klar, yeni çevre ve beslenme flartlar na uyumsuzluk etçi s r klinikçili i aç s ndan ilk önemli durumdur. Buza lar n h zl kilo almalar için yap - lan beslemeye yan tlar ve bu dönemde ortaya ç kabilecek hastal klar n sa alt lmas ikinci önemli durumdur. Etçi iflletmelerde görülen en önemli hastal klar hayvanlar n nakli sonras ortaya ç kan hastal klar, solunum yolu hastal klar, üriner sistem hastal klar, paraziter hastal klar, geliflme bozukluklar ve sindirim sistemi hastal klar d r.

109 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 101 Koyun ve keçi iflletmelerinde eriflkin hayvanlarda enfeksiyöz hastal klar, infertilizasyon, yavru at m, zay f veya ölü yavru do umu, meme hastal klar görülen bafll ca hastal klard r. Kilo almas için yo un beslenme yap lan koçlarda idrar yolu tafllar s k rastlanan bir sorundur. S r ve Koyun-Keçileri Hastal klardan Koruman n Önemi flletmelerdeki inek, buza, tosun, düve, koyun-keçi ve koç-teke ile kuzu ve o lak sa l n n korunmas için hatas z bak m-besleme flartlar n n uygulanmas ve bunun devaml n n sa lanmas, yeni hasta hayvanlar n bar na a giriflinin önlenmesi, bulafl c hastal olan hayvanlar n tam sa alt lmas veya bar naktan uzaklaflt r lmas, enfeksiyöz hastal klara karfl afl uygulamalar n n aksat lmadan yap lmas, hijyen kurallar na uyum, iflletmeye yeni hayvan giriflinin yap lmamas veya karantina tedbirlerinin uygulanmas, iflletmeye girifl ç k fllarda gerekli dezenfeksiyon tedbirlerinin al nmas önemlidir. neklerde meme sa l n n korunmas için kuru dönemde ve do um sonras sütün muayenesi yap larak gerekli önlemlerin al nmas gerekir. neklerde do um sonras uterus sa l n n izlenmesi ve hastal n ortaya ç kmamas için önlemlerin al nmas önemlidir. Et s rc l nda de iflik bölgelerden toplanan erkek hayvanlar n araçlarla tafl nmas ve yeni bar na na adaptasyon süresi ile ilgili sorunlar n en az düzeyde ortaya ç kmas için bak m-besleme, afl, antiparaziter ve vitamin-mineral içeren ilaçlar n uygulanmas sa l kl bir et s rc l n n yap labilmesi aç s ndan önemlidir. Koyun ve keçi yetifltiricili inde bak m-besleme flartlar n n mevsime ve verim yönüne uygun olmas n n sa lanmas, afl ve antiparaziter ve vitamin-mineral içeren ilaç uygulamalar bafll ca koruyucu uygulamalard r. Kuru dönem: ineklerde gebeli in son iki ay nda süt sa m yap lmayan döneme verilen isimdir. S r ve koyun-keçilerde verim yönü ile hastal klar nas l iliflkilendiririsiniz? Hastal k Ç kan S r flletmelerinin ncelenmesi ve Hastalar n Muayenesi Hastal k ç kan s r iflletmelerini incelemeye gidecek olan veteriner hekime hastal k belirtileri rapor edilir. Ayr ca mevsim ve hava flartlar, yörede önceki y llarda görülen enfeksiyöz hastal klar, çevre köylerde son zamanlarda görülen hastal klar, iflletmeye son ay içerisinde yeni hayvan veya insanlar n giriflinin olup olmad hususunda bilgi toplanmal ve hekim bilgilendirilmelidir. flletmenin yak n çevresindeki malzemeler, kullan lan çeflitli maddeler ve hastal klar n ortaya ç kmas na arac olabilecek köpek, kedi, fare ile haflerelerin varl na dikkat edilmelidir. Bar na a girildi inde ilk önce bar na n havas de erlendirilir. Daha sonra bar na n zemini, duvarlar ve tavan n n fiziksel durumu, temizli i ve hijyeni de erlendirilir. Hayvanlara verilen g da ve son zamanda kullan lan ilaçlar yerinde görülür ve saklanma süreleri ö renilir. Yemlikler ve suluklar n hijyenik olup olmad gözden geçirilir. Bar naktaki tüm hayvanlara d flar dan bak larak besi durumlar, bak mlar ve sa l k durumlar hakk nda bir ön fikir edinilir. Hayvanlar n önce önlerinden geçilerek ayakta durufllar, bafl, vücut ve kuyruklar n n fiziksel görünümü ve yem tüketimi izlenir. Muayene an nda yem yiyen, idrar yapan ve d flk layan hayvanlar gözlenir. Yerdeki idrar ve d flk lar n özellikleri saptan r. lk inceleme sonuçlar n n de erlendirilmesinin ard ndan hasta hayvan n muayenesine geçilir. Muayene için hasta hayvanlar n bak m-beslemesini yapan kiflilerden hastan n yafl, gebelik durumu, süt verimi ö renilir. Hastal k belirtisinin ortaya ç k - fl, seyri ve di er hayvanlarda benzer belirtilerin görülüp görülmedi i sorgulan r. 1 SIRA S ZDE

110 102 Temel Klinik Bilgisi Hastan n muayenesine d flar dan gözlemle bafllan r. D fl bak da hastan n vücudunu tutuflu, çevreden gelen uyar lara yan t ve yapt hareketler ile ç kard sesler izlenir. Örne in bafl ve boyunun normalden afla tutulmas, ses ve dokunma fleklinde yap lan uyar lara yan t vermeme, gözlerin yar kapal tutulmas, ayakta duramama ve yürürken sendeleme hastal n ciddi oldu unun göstergeleridir. Hastalar n bafl, boyun, gö üs, kar n, s rt, bel ve ayaklar, kuyruk, meme (diflilerde) ve d fl genital organlar d flar dan incelenir. Baflta a z, burun, göz, kulak, boynuz ve bafl derisindeki lezyon ve ak nt lar n varl araflt r l r. Boyunda deri ve boyun damar (vena jugularis); gö üs bölgesinde solunum hareketleri ve deri; kar n, s rt, bel bölgelerinin derisi ve fiziksel görünümü; kuyruk ve d fl genital organlarda lezyon ve ak nt ile meme derisinde lezyonun varl tespit edilir (Resim 6.1, 6.10 aras ), hekim bilgilendirilir. Resim 6.1 Göz mukozas na bak fl flekli Resim 6.2 Çene alt lenf yumrusunun palpe edilmesi Resim 6.3 Parotis lenf yumrusunun palpe edilmesi Resim 6.4 Omuz önü lenf yumrusunun palpe edilmesi

111 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 103 Resim 6.5 Kavram bölgesi lenf yumrusunun palpe edilmesi Resim 6.6 Meme lenf yumrusunun palpe edilmesi Daha sonra termometre kullan larak rektumdan beden s cakl ölçülür. A z ve d fl genital organ mukozalar ile konjuktiva muayene edilir. D flar dan elle muayene edilebilen lenf yumrular n n fiziksel özellikleri incelenir. Hastada derinin ve k llar n görünümü, k l dökülmeleri, deri lezyonlar de erlendirilir. Resim 6.7 Beden s cakl n n ölçülmesi Resim 6.8 A z mukozas n n incelenmesi Resim 6.9 D fl genital organ mukozas n n incelenmesi Resin 6.10 Derinin elastikiyetinin gözlenmesi

112 104 Temel Klinik Bilgisi Primer: hastal k etkenin ilk etkiledi i organ. Sekonder: organlara ait patolojik de iflikliklerin di er organlarda neden oldu u ikincil etkiler. Resim 6.11 ne in boynuzdan ve burun içinden tutulmas. Resim 6.12 Hastal n ortaya ç kt organ sistemi ayr nt l olarak muayene edilmek üzere tüm organ sistemlerinin sistematik muayenesi yap l r. Örne in kar n fliflli i ve ishalde sindirim sistemi, idrar yapma güçlü ünde üriner sistem, burun ak nt s nda solunum sistemi, mukozalarda solgunluk oldu unda al nan kan örnekleri ve kan yapan organlar ayr nt l olarak de erlendirilir. Fakat hastal klar n birden fazla organ primer veya sekonder olarak etkileyebilece i dikkate al narak tüm organ sistemleri sistematik olarak muayene edilmelidir. Örne in solunum güçlü ü olan hastalarda burun, yutak, larinks ve trakea, bronfl ve akci erler ayr nt l olarak de erlendirilirken; solunum sistemi organlar nda gözlenen belirtilerin ortaya ç kmas na baz kalp, mide ve böbrek gibi organ hastal klar n n neden olabilece i düflünülerek bu sistemlerde muayene edilir. Organ sistemlerinin sistematik muayenesine geçmeden önce hastan n kendisine, muayene eden veteriner hekim ile çevredeki insan ve hayvanlara zarar vermemesi için etik yöntemler kullan larak hastalar n hareketleri kontrol alt na al n r. Muayene edilecek s r ah rda ba l oldu u yerden al narak gürültüsüz ve ayd nl k bir ortama çekilir ve bafl bölgesine yular tak larak ba lan r. S rlar bafl, boyun ve boynuzlar n sallayarak, vücutlar ile yana do ru s k flt rarak, ön ayaklar n kald - r p indirerek ve arka ayaklar na kar n alt ndan öne do ru bir yay fleklinde sallayarak tutulmaya ve muayeneye karfl koymaya çal fl rlar. S rlar n bafl, boynuz, ön ve arka bacaklar, yana do ru hareketi ve kuyruk sallamas kontrol alt na al n r. Bu amaç için en az iki yard mc elemana gereksinim vard r. Bafl, boyun ve boynuz kontrolü için hayvan n boynunun yan nda durarak boynuz uçlar ndan tutma, burun deliklerinden parmaklarla veya mufletle s kma yöntemleri uygulan r (Resim 6.11). Arka ayaklar n kontrolü için kuyru u bacak aras ndan geçirerek tutma, kavram bölgesini elle s k flt rma (Resim 6.12), kuyru u dik pozisyonda tutup ileri do ru itekleme, iki aya birbirine sekiz tarz nda ba layarak sabit bir cisme ba lama yöntemleri uygulan r. Kuyruk sallama kuyru un arka bacaklara iple ba lanmas yla önlenir (Resim 6.13). Resim 6.13 ne in kavramdan tutulmas. ne in kuyru unun tutulmas (arka aya zapt etmek için).

113 Sindirim sisteminin muayenesinde dudaklar incelendikten sonra a z aç larak difller, difletleri, dil ve mukoza gözlenir (Resim 6.14). Ayd nlatma cihaz kullan larak a z gerisine bak l r. Hastan n yemi al fl, çi nemesi ve yutmas de erlendirilir. Mide sondas uygulanarak yemek borusunun aç kl incelenir. Ön mideler el ve stetoskop kullan larak (Resim 6.16, 6.17), a r deneyleri yap larak, sondayla al - nan mide içeri i analiz edilerek de erlendirilir (Resim 6.18). Ba rsaklar rektal olarak muayene edilirken (Resim 6.15) d flk n n kan, parazit yumurtas ve mikroorganizma yönünden analizi yap l r. Resim 6.14 A z n muayenesi. 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 105 A r deneyleri: S rlarda ön midelerdeki a r l durumlar ortaya koyabilmek için yap lan muayenelerin tamam na verilen isim. Resim 6.15 Rektal muayene. Resim 6.16 Resim 6.17 Ön midelerin stetoskopla muayenesi (iflkembe). flkembe içeri inin muayenesi. Solunum sisteminin muayenesinde burun bölgesi d flar dan gözlenir. Burun ak nt s n n varl araflt r l rken solunum havas n n girifl ç k fl izlenir. Bafl ve boynun tutuluflu ile nefes alma ve verme durumu iliflkilendirilerek varsa solunum güçlükleri ortaya konur. Nefes alma güçlü ünde bafl yukar ve ileride tutulurken nefes verme güçlü ünde bafl afla ve ileride tutulur. Trakea el kullan larak, bronfl ve akci erler ise stetoskopla dinlenir (Resim 6.19), ayr ca perküsyon çekici ve plesimetre kullan larak muayene edilir. Bafl, boyun ve gö üs bölgesi röntgeni çekilerek görüntüler incelenir.

114 106 Temel Klinik Bilgisi Resim 6.18 Sol tarafa yer de ifltirmifl bezli midenin muayenesi, (börkenek). Resim 6.19 Akci erlerin stetoskopla muayenesi. Kalp ön ayak dirse i gerisinden stetoskopla, vena jugularis boyun bölgesinde d flar dan bak larak ve el kullan larak, k lcal damarlar gözün beyaz renkli bölgesindeki görünümleri, mukozalardaki renk de iflimi incelenerek de erlendirilir (Resim 6.20, 6.21). fiekil 6.20 Kalbin muayenesi. Resim 6.21 Vena jugularis in (boyun damar ) muayenesi. Resim 6.22 Masaj ile idrar al nmas ve kuyru un tutulmas Kan örneklerinde kan hücreleri ve çeflitli parametrelere bak larak baflta kan ve kan yapan organlar olmak üzere birçok organa ait fonksiyonel bilgiler sa lan r. drar yollar böbrekler, idrar kesesi ve idrar yollar n n d fla aç l fl de erlendirilirken (Resim 6.22) muayene idrar analizi ile tamamlan r. Röntgen ve ultrasonografi ve sistoskopi idrar yolu organlar n n muayenesinde kullan lan cihazlardand r.

115 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 107 nek ve düvelerde uterus ve memenin; erkek tosunlarda d fl genital organ n muayenesi el kullan larak yap l r. Erkek dana ve tosunlarda idrar yolu tafllar n n s k görüldü ü unutulmamal ve araflt r lmal d r. Gebe kalma ve do umun normal ve düzenli gerçekleflmesi için uterus ve yumurtal klar n muayenesi, süt veriminin devaml l ve sa l kl süt üretiminin sa lanmas için meme muayenelerinin devaml kontrolü önemlidir. Yeni do an yavrunun sa l n n kontrolü ve gerekli bak mbesleme uygulamalar yla yaflam n devaml n sa lamak önemlidir. Hastal k Ç kan Koyun-Keçi Sürülerinin ncelenmesi ve Hastalar n Muayenesi Veteriner hekimler sürü sahiplerinden koyun-keçilere ait hastal k flikâyetini ald ktan sonra sürünün bak m ve besleme flartlar, bu flartlarda son aylarda meydana gelen de ifliklikler ve kullan lan ilaçlar, mevsim ve hava flartlar, yörede önceki y llarda görülen enfeksiyöz ve enfeksiyöz olmayan hastal klar dikkate al narak a lda veya yaylada bulunan sürünün muayenesine gidilir. Sürü muayenesinde koyun a lda veya yaylada sürü halinde iken gözlenir. Sa l kl koyunlar sürü halinde birbirlerine sokulmufl flekilde ve bafllar n birbirlerinin yan ve alt k s mlar na saklayarak dururlar. Yanlar na yaklafl ld nda bafllar n kald r r ve yakalanmamak için üzerine gelen kiflilerin aksi yönünde kaçma e ilimine girerler. Daha fazla yaklafl ld nda grup halinde h zla kaçarlar. Hasta koyunlar bu reaksiyonu h zl veremezler, bafllar n kald rmakta güçlük çekerler ve yavafl hareket ederler. Sürü yürütüldü ünde hasta olan koyunlar sürünün arkas nda kal r. Keçiler de koyunlar gibi sürü halindeyken gözlenirler. Yaln z keçiler koyunlardan daha aktiftirler ve birbirlerine fazla sokulmazlar ve üzerlerine do ru gidildi inde bir arada kaçmaktan çok ba ms z olarak kaçma ve da lma e ilimindedirler. Keçiler yürütüldü ünde koyunlara göre daha h zl yol kat ederler, hasta olan keçiler koyunlar kadar hastal n d flar ya yans tmaz. Ancak ciddi derecede hasta olan keçiler yerinden kalkamaz. Sürünün beslenme rejimi ve kullan lan g da maddeleri veteriner taraf ndan incelenir. Sürüdeki hayvanlar n kondisyonu, sürü içinden öksürük sesinin gelip gelmedi i ve sürüdeki hayvanlarda burun ak nt s n n olup olmad gözlenir. Kuzu ve o laklar n hareketleri ve annelerini emme yönündeki ifltahlar izlenir. Hasta koyun ve keçiler yakalanarak sistematik muayeneleri yap l r. Hasta koyun ve keçilerin muayenesi için koyun veya keçi bir yard mc taraf ndan bafl, boyun ve s rt ndan tutulur (Resim 6.23). Arka k sm sabit bir cisme veya duvara dayanarak geriye do ru kaçmas önlenir. Daha sonra rektumdan beden s cakl ölçülür. Hastalar n a z, göz (Resim 6.24, 6.25) ve burun bölgesi muayenesinde; nefes al fl verifl, burun, göz ak nt s, a zda difl etleri ve a z mukozas n n rengi de- erlendirilir. Yapa ve derinin fiziksel görünümü çeflitli hastal klar yönünden de- erlendirilir. Gerekirse deri kaz nt s al narak mikroskobik inceleme yap l r. Akci- erler ve kalp bölgesi stetoskopla dinlenir (Resim 6.26), ön mide hareketleri stetoskopla belirlenir, t rnak lezyonlar n n varl araflt r l r. Muayenede erkek hayvanlarda d fl cinsiyet organ ve idrar tafl, diflilerde ise d fl genital organ, meme ve uterus hastal klar düflünülür. Al nan mide içeri inin ve idrar örne inin analizleri yap l r. D flk parazit eriflkini ve yumurtas yönünden incelenir. Al nan kan örne inde kan hücrelerinin say s belirlenir ve kan parazitlerinin varl araflt r l r. Hasta kuzu ve o laklar deneyimlere ve yörede görülen hastal klar dikkate al narak muayene edilir.

116 108 Temel Klinik Bilgisi Resim 6.23 Koyunun tutulmas. Resim 6.24 Koyunda göz muayenesi. Resim 6.25 Koyunda a z muayenesi. fiekil 6.26 Koyunda akci erin steteskop ile muayenesi. S r ve Koyun-Keçilerde Görülen Bafll ca Hastal klar ve Uygulamalar S r klinikçili inde sütçü ve etçi iflletmelerde birden fazla s rda görülen hastal kta bak m-besleme bozuklu u hastal klar, bulafl c enfeksiyonlar, zehirlenmeler dikkate al nmal d r. Hastal n tan s konulup gerekli sa alt m uygulamalar yap lmal ve nedene yönelik koruyucu önlemler al nmal d r. neklerde flap, koriza, aktinobasillozis, aktinomikozis, yemek borusu t kanmas, ön midelerde yabanc cisim, rumen asidozisi, omazum konstipasyonu, bezli midenin yer de ifltirmesi, ishal, akci er yang s, mide-ba rsak, akci er ve kan parazitlerinin yol açt hastal klar ve çeflitli enfeksiyonlara s k rastlan r (Resim 6.27). Buza larda ishal, askaridiozis, koksidiyozis, raflitizm, akci er hastal klar ve septisemiye s k rastlan r. Erkek danalarda ayr ca idrar yolu tafl t kanmas ortaya ç kar. Besi da-

117 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 109 nalar nda akci er yang s, sindirim bozuklu u hastal klar ve idrar yolu tafllar na s k rastlan r. Bir s rda görülen hastal kta öncelikle sürünün geri kalan na bulaflacak bir durum olup olmad dikkate al narak hasta hayvan sa l kl hayvanlardan ayr lmal ve karantinaya al nmal d r. Daha sonra hayvandaki hastal n tan - s n n konulup sa alt m uygulanmal d r. Hastan n sa alt ma yan t de erlendirilerek sürünün sa l n tehdit edecek duruma karfl afl, ilaç, vitamin, mineral uygulamalar yap lmal d r (Resim 6.28). Aile yetifltiricili inin yap ld s r ah rlar nda genellikle bak m-besleme bozukluklar na iliflkin hastal klar ve yörede ortaya ç kan enfeksiyöz hastal klar, zehirlenmeler, infertilizasyon, güç do um, ineklerde do um sonras hastal klar, uterus ve meme hastal klar, yavrularda do um sonras ve geliflme dönemi hastal klar rastlanacak bafll ca hastal klard r. Koruyucu olarak bak m-beslemenin düzeltilmesi, bulafl c hastal klar n ah ra girmesinin önlenmesi için ah ra hayvan ve de iflik insanlar n giriflinin önlenmesi ve gerekli afl lar n uygulanmas gerekir. Hayvanlara yavru ve süt verimi dönemlerinde gerekli vitamin ve mineraller verilir. Sütçü s rlarda a z ve mide sondalamas, meme sondalamas, güç do um müdahalesi, uterus kataterizasyonu, idrar yolu kataterizasyonu t rnak operasyonlar, apse aç lmas yap lan bafll ca sa alt m uygulamalar d r. Etçi s rlarda mide sondalamas, solunum ve idrar yolu hastal klar na müdahale bafll ca sa alt m uygulamalar d r. Sa l kl yavru do umu ve sa l kl süt verimi için gebelik dönemi boyunca hayvanlar n bak m ve beslemelerini takip etme ve do um sonras memenin sa l ve sütün mikroorganizma içeri inin kontrolü, yeni do an yavrular n sa l n n devaml kontrolü ve gerekli bak m-besleme ve vitamin, mineral uygulamalar yla sa lanmaya çal fl lmas yap lan bafll ca uygulamalard r. Koyun ve keçi yetifltiricili inde sürü hastal daha ön plandad r. Bak m-besleme bozuklu u hastal klar, enfeksiyöz hastal klar, yavru atma, zay f veya ölü yavru do umu, yavrularda do um sonras ve geliflme döneminde görülen hastal klar, güç do um, meme hastal klar, do um öncesi metabolik hastal klar, paraziter hastal klar gözlenecek bafll ca hastal klard r. Hastal klardan koruma önlemi alma koyun ve keçi yetifltiricili inde önemli bir uygulamad r. Koyun keçilerde ayak hastal klar na karfl uygun bak m flartlar n n sa lanmas, metabolik hastal klar n önlenmesi için çeflitli vitamin ve minerallerin verilmesi, enfeksiyonlara karfl afl lamalar bafll ca koruma uygulamalar d r. Resim 6.27 Gevflek k vaml d flk.

118 110 Temel Klinik Bilgisi Resim 6.28 Boyun (A), kalça (B) ve bacak (C) kas ndan enjeksiyon. A B C SIRA S ZDE 2 Tan ve uygulamalar aç s ndan s r ve koyun-keçi hastal klar n n farkl l klar nelerdir?

119 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 111 Özet A MAÇ 1 Klinikçi gözüyle s r ve koyun-keçi hastal klar nda bak m ve besleme flartlar n n önemini aç klamak. S r ve koyun-keçilerde görülen hastal klar n bir k sm nda primer neden bak m besleme flartlar ndaki bozukluktur. Örnek olarak süt s rc l nda solunum yolu hastal klar nda ah r n havaland rma flartlar n n kötü oluflunun, sindirim sistemi hastal klar nda verilen yemin bozulmufl veya kalitesinin düflük olmas n n, meme hastal klar nda ah r taban n n hijyenik olmamas ve sa m hatalar n n önemi büyüktür. Besi s rlar nda yo un besleme flartlar na uyumsuzluk önemli bir hastal k nedenidir. Koyun ve keçilerde gebelik dönemi dikkate al narak yap lmas gereken bak m besleme flartlar na uyulmamas önemli metabolik hastal klar n ortaya ç kmas n tetikler. Bu nedenle klinikçiler s r ile koyun ve keçilerde hastal k flikâyeti ald klar nda iflletmelerdeki veya ah rlardaki bak m beslenme bozukluklar n olas hastal k nedenleri aras nda ilk baflta düflünerek sorgulamal d rlar. A MAÇ 3 Hasta koyun-keçilerin muayene aflamalar n aç klamak. Koyun ve keçiler sürü halinde yaflayan hayvanlard r ve a llarda genellikle bir arada durur ve hep birlikte yürürler. Beslenme ve su içmede yine birbirlerini taklit ederler. Bu özellikleri nedeniyle koyun ve keçi hastal klar genellikle sürü hastal fleklinde ortaya ç kar. Hastal k sürü içinde birden fazla hayvan etkiler fakat klinik bulgular n fliddeti farkl l k gösterebilir. Hasta koyun ve keçilerin muayenesinde sürü uzaktan incelenir. Sürünün durufl ve davran fl, hayvanlar n kondisyonu ve hastalardaki klinik bulgular gözlenir. Daha sonra sürü yürütülür. Sürünün gerisinde kalan ve bafl n yere do ru e mifl hayvanlar n hasta olabilece i dikkate al narak yakalan r ve sistematik organ muayenesi gerçeklefltirilir. Kan, idrar ve d flk örnekleri al narak gerekli analizler yap l r. A MAÇ 2 Hastal k ç kan iflletmelerinin incelenmesi ve hasta s rlar n muayene aflamalar n aç klamak. Hasta s rlar muayene etmeye giden veteriner hekimler ilk önce iflletmenin yak n çevresindeki malzemeler, kullan lan çeflitli maddeler ve hastal klar n ortaya ç kmas na arac olabilecek köpek, kedi, fare ile böceklerin varl n inceler. Daha sonra iflletme binalar n n fiziksel durumu ile kullan lan yemlik ve suluklar n hijyenik durumunu de erlendirerek belirledi i aksakl klarla ç kan hastal k aras nda iliflki olup olmad n araflt r r. Daha sonra hayvan bak c s ndan bak m ve besleme flartlar n ö renir, hastal n ç k fl ve ilerleyifli hakk nda bilgi al r ve hasta s r n tüm organlar n sistematik olarak muayene ettikten sonra gerekli gördü ü laboratuvar analizleri için kan, idrar, d flk, deri kaz nt s ve biyopsi örneklerini al r. Endoskopik, radyografik ve ultrasonografik de erlendirmeler yapar. flletmenin fiziki flartlar ile hasta muayenesinden el edilen veriler, enfeksiyöz, toksik ve metabolik hastal klar düflünülerek de erlendirilir.

120 112 Temel Klinik Bilgisi Kendimizi S nayal m 1. Afla daki cümlelerden hangisi sütçü s r iflletmesini hat rlatmaz? a. Ah r havas gözleri yak yor, b. Do an yavrular n bak m önemlidir, c. Hayvanlar h zl kilo art fl sa lad, d. Hayvanlar n ayak hastal klar var, e. Öksürük hastal k belirtisidir. 2. Afla dakilerden hangisi sütçü s r iflletmesindeki hayvanlarda görülen rahats zl klardan biridir? a. Mide fliflmesi b. nfertilizasyon c. fltahs zl k d. drar yolu enfeksiyonu e. Solunum yolu hastal klar 3. Afla dakilerden hangisi hayvanlar bulafl c hastal klardan korumak için al nan önlemlerden biri de ildir? a. G day gebelik durumuna göre ayarlamak b. Hastalar bar naktan uzaklaflt rmak c. Bar na a yeni hayvan giriflini önlemek d. Afl uygulamak e. Bar na a d flar dan insanlar n giriflini önlemek 4. Afla dakilerden hangisi hasta s rlar n d flar dan izlenmesinde anlafl lmaz? a. Kalp vurumunun say s b. Solunum hareketleri c. Boyun damar n n fliflli i d. Vücudu tutufl e. Kafl nt 5. Karn gazla fliflmifl bir inekte hangi hastal k akla gelmez? a. Yemek borusu t kanmas, b. Yeflil yem fliflli i c. Yabanc cisim batmas, d. Böbrek sanc s e. Niflastal g da verilmesi. 6. Afla dakilerden hangisi yem verilerek yap lan muayenede de erlendirilemez? a. Yeme karfl ifltah b. Seçici ifltah c. Solunum güçlü ü d. Çi neme güçlü ü e. Yutma güçlü ü 7. Kalbin stetoskopla dinlenmesinde afla dakilerden hangisi anlafl lmaz? a. Kalp vurum say s b. Kalpten ç kan kan n miktar c. Kalbin vurum ritmi d. Kalbin vurum fliddeti e. Kalp sesleri 8. Koyun ve keçilerin muayenesinde hangi yöntem izlenir? a. Koyun klini e getirtilir b. Koyun hemen patolojik incelemeye gönderilir c. Koyun a lda ayr bir odada muayene edilir d. Koyun sürü içinde izlenir sonra ayr muayene edilir e. Koyun sadece sürü içinde izlenerek de erlendirilir 9. Afla dakilerden hangisi buza larda s k görülen rahats zl klardan biri de ildir? a. Enfeksiyöz nedenli ishal b. Kemik geliflim bozuklu u c. Akci er hastal klar d. Septisemi e. drar yolu enfeksiyonlar 10. Afla dakilerden hangisi bir s r hastaland nda ilk yap lmas gerekenlerden biri de ildir? a. S r hemen kesilmelidir b. Hasta inek sa l kl lardan ayr lmal d r c. Hastal n tan s konulup sa alt lmal d r d. Sürüye afl uygulanmal d r e. Sürüye ilaç uygulanmal d r

121 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 113 Okuma Parças Ürolithiazis: Özellikle besi s r ve koyunlar nda gözlenen üriner sistemde travmaya ve idrar yollar nda t - kanmaya yol açan metabolik bir hastal kt r. Ürolitler ço- unlukla üretrada t kanmaya neden olursa da bazen idrar kesesi, üreter ve böbrekte de görülür. Hastalarda idrar yapma iste ine karfl n idrar ç karamama, idrar kesesinin genifllemesi meydana gelir. drar yolu t kanmalar n n sonuçlar üretral delinmesi ve y rt lmas, üretral daralma, idrar kesesi y rt lmas, üreteral y rt lma, böbrek fliflmesidir. Hastal k ço unlukla bir hayvanda, bazen de yayg n flekilde ortaya ç kar. Etiyoloji: Ço unlukla inorganik k smen de organik maddelerin idrarda çökmesi ile ortaya ç kar. Çöküntüler inorganik madde a rl kl ise kristaller, organik madde a rl kl ise flekilsiz birikintiler olarak isimlendirilir. Urolit oluflumunu etkileyen bafll ca faktörler: 1. Urolit oluflumunda birçok faktör rol oynarsa da en önemlisi idrarda çözünebilen iyonize materyal ve organik asitlerin konsantrasyonundaki art fl ve bunlar n flartlar uygun oldu unda çözünemeyen kristaller halinde çökmesidir. Diyette fazla okzalat, fosfor, magnezyum ve silika bulunmas ve D vitamini fazlal ürolitiyazis görülme s kl n art r r. Hayvanlar n uzun süre yo un beslenmesi, s - v kay plar ve su içememe idrardaki inorganik ve organik maddelerin konsantrasyonunu art r r. Silikadan zengin otlarla ve bu day, arpa gibi silikon miktar yüksek besinlerle beslenen s rlarda silikat tafllar n n insidensi artar. Günlük rasyonun 1-2 defada verilmesi her beslenmeden sonra antidiüretik hormonun sal narak ç kar lan idrar miktar n n azalmas na ve idrar konsantrasyonunun artmas na yol açar. Pamuk çekirde i küspesi veya pelet yemle besleme ürolitiyazis insidensini art r r. Suyun fazla mineral içermesi ruminant ürolitiyazisinde önemli bir faktördür. 2. drardaki mukopolisakkaritler ürolit oluflumunda rol oynayan minerallerin eriyik halinde kalmas - n sa lar. Kristalloidlerin idrardaki miktar kristal oluflumunu durduran sitrat ve kolloid gibi maddelerin konsantrasyonlar n n kapasitesini aflt nda ürolit oluflur. Kristalloidler çözünemez hale gelir ve idrar durgunlu u, idrar miktar n n azalmas ve idrar ph n n yükselmesi gibi uygun durumlarda çöker. Daha sonra ilave mineral çökmeleriyle ürolit büyür 3. A vitamini yetersizli ine ba l epitel döküntüleri ürolit oluflumunda çekirdek görevi yapmas nadirdir. Ayr ca vücutta östrojen düzeyinin yükselmesi durumunda ürolitin çekirde ini oluflturacak organik maddeler meydana gelir. 4. Mukoproteinler yap flt r c madde olarak ve baz kristalloidlerin çözünmesini azaltarak ürolit oluflumunda rol oynarlar. Diyette fazla tane yem ve östrojenik madde içeren bitkilerin bulunmas ve vücut a rl n n h zl art fl na ba l olarak idrardaki konsantrasyonlar yükselir. 5. Baz kalkulojenik kristalloidlerin eriyebilirlikleri idrar ph na göre de iflir. Sutrivit, kalsiyum fosfat ve kalsiyum karbonat alkali idrarda daha az çözünürken kalsiyum okzalat fizyolojik s n rlardaki ph de iflimlerinden etkilenmez. Asit idrarda silika tafllar n n oluflumunun azald bilinmektedir. 6. Üretra t kanmas : Erken kastrasyon, aksesuar seks bezlerinin fliflmesi ve diyette yüksek östrojen bulunmas üretran n çap n daraltarak idrar ak fl n yavafllat r ve idrardaki solutlar n tafl n merkezini oluflturan çekirde in üzerinde çökmesine yol açar. 7. Primer üriner sistem enfeksiyonlar ruminantlarda ürolit oluflumunun seyrek rastlanan nedenlerindendir. Purulent art klar kristal oluflumu için çekirdek görevi yaparlar. Bakterilerin salg lad klar üreaz enzimi idrar ph n yükseltir ve baz kristalloidlerin eriyebilirli i azal r. S rlarda piyelonefritis sonras tafl olufltu u bildirilmifltir. Urolit oluflumunun mekanizmas : 1. Ürolitin çekirde inin oluflmas : Epitel hücre döküntüleri ve nekrotik dokular ürolitin çekirde ini oluflturur. Çekirdek üriner sisteme yerleflen lokal enfeksiyon odaklar ndan kaynaklanabilece i gibi A vitamini yetersizli i veya vücuttaki östrojen düzeyinin artmas na ba l olarak da meydana gelir. 2. Solutlar n çökmesi: drarda bol miktarda solut bulundu u halde kolloidler sayesinde çökmez jel halinde bulunurlar. drar ph üriner kolloidlerin oldu u gibi kalmas aç s ndan önemlidir. drar ph alkali oldu unda fosfat ve karbonat kar fl m tafllar oluflur. Sitrat idrarda kalsiyumun eriyik halde tutulmas n sa lar, eksikli inde kalsiyum tuzlar çöker. drar konsantrasyonundaki art fl da solutlar n çökmesini h zland r r. Hayvanlara yeterince su verilmemesi, s cak havalarda

122 114 Temel Klinik Bilgisi afl r terleme, su ve diyette afl r mineral bulunmas idrar konsantrasyonunu art r r. 1. drarda çöken maddelerin birbirine yap flmas : drardaki mukoproteinler kristalleri yap flt ran maddelerdir. Diyette konsantre maddenin yüksek, otun düflük miktarda olmas, pelet g da ile beslenme, hayvanlara diethylstilbesterol un implante edilmesi idrarda mukoprotein konsantrasyonunu art r r. Mukoproteinler h zl kilo alan hayvanlarda doku metabolizmas sonucu ortaya ç kar. Epidemiyoloji: ürolitiyazis genellikle eti için beslenen s r ve koyunlarda ve bu sorunun s k olarak görüldü- ü meralarda beslenen hayvanlarda gözlenir. ürolitiyazis ço unlukla erkeklerde ve kastre olmufl erkeklerde s k görülür. Hastal n sonbaharda ve k fl mevsiminde görülmesi bu mevsimde suyun az tüketilmesine, merada silika içeren otlar n bu mevsimde bol bulunmas na ve bu dönemde genç ve büyüme dönemindeki erkeklerin çoklu una ba lanabilir. Yo un beside minerali yüksek diyetle besleme ve idrarda mukoprotein düzeyinin yüksek oluflu ile birlikte h zl kilo alma ürolitiyazisin oluflumunda önemli faktörlerdir Böyle meralarda okzalat, östrojen ve silika miktar n n fazla oldu u saptanm flt r. Yay l mdaki hayvanlarda yüksek düzeyde mineral içeren suyun içilmesi, okzalat ve silika içeren bitkilerin yenilmesi ürolitiyazisin insidensini art r r. Meradaki s r ve koyunlarda kalsiyum, amonyum ve magnezyum karbonat en s k rastlanan tafllard r. Entansif beside diyette ma nezyumun yüksek oluflu kuzularda ma nezyum amonyum fosfat tafllar n n, buza larda kalsiyum apatit tafllar n n daha fazla görülmesine yol açar. Otu bol meralarda beslenenlerde silikat tafllar, okzalattan zengin g da tüketenlerde ve bol yonca yiyenlerde kalsiyum karbonat, entansif besideki s rlarda okzalat tafllar görülür. A vitamini yetersizli i ve vücudun susuz kalmas yay l mdaki hayvanlarda ürolitiyazis oluflumuna kat lan di er faktörlerdir. Fosfatik ürolitiyazis: Fosfor yönünden zengin tane yem a rl kl rasyonla beslenenlerde sutrivit üroliti oluflumu artar. Diyette ma nezyumun fazla bulunmas kalsiyum fosfat ürolitinin s k görülmesine neden olur. Rasyonun pelet fleklinde verilmesi fosfatik ürolitiyazis insidensini art r r. Silika ürolitiyazis: silika içeren otlar n bol bulundu u meralarda yay lan hayvanlarda ortaya ç kar. Merada beslenenlerde su gereksinimi de az oldu u için ürolitiyazis insidensi daha yüksektir. Diyette çinko ve bak r n yetersiz düzeyde olmas silika ürolitiyazise predispozisyona yol açar. Koyunlar n Ca:P oran 2.8:1 olan rasyonla beslenmesi silika ürolitiyazis insidensini art r r. Kalsiyum karbonat ürolitiyazis: Yafl yonca yiyen koyunlarda görülür. Bu beslenmede kalsiyum ve okzalat yüksek, fosfor ve ma nezyum düflük düzeydedir. Kalsiyum okzalat ürolitiyazis: Kalsiyum okzalat kristalleri normal idrarda bulunur ve di er ürolitlerin oluflumuyla birlikte görülebilir. Obstruktif ürolitiyazisli hastalarda üretran n t kanmas nda tafl n büyüklü ü veya t kanmaya yol açan materyalin kütlesi önemlidir. T kanma genellikle sigmoid bölgesinde oluflur. Üretran n daralmas hayvanlar t kanmaya predispoze hale getirir. Hastal n geliflimi: drar tafllar na genellikle kesimhanelerde idrar kesesinde rastlanmaktad r. Bu tafllar n birço u zarars zd r. Baz hayvanlarda piyelonefritis, sistitis ve üretral obstruksiyon da görülür. Ürolitin t kand Üretra k sm nda bas nç nekrozu oluflur ve küçük perforasyondan büyük y rt lmaya kadar de iflen lezyon meydana gelir. drar perineum, prepusiyum ve kar n n ventralinde deri alt na s zar. S rlarda ço unlukla üretra rupturu oluflur. Üretra rupturunun komplikasyonlar septik selulitis, üretran n prepusiyuma yap flmas ve üretral daralmad r. üreter t kanmas, kese veya üretra y rt lmas, böbrekte idrar birikmesi, üremi veya sekonder bakteriyel enfeksiyonlar ölüme yol açar. Klinik bulgular: Ürolitiyazisin erken bulgular anoreksi, depresyon ve rumende hafif gaz toplanmas gibi direk üriner sistem hastal n düflündürmeyen belirtilerdir. Klinikçiler iyi ve yo un besleme flartlar nda ortaya ç kan bu bulgular n ürolitiyazise ba l olabilece ini düflünmelidirler. Kar n a r s, kesik kesik ifleme ve k nma anamnezi üriner sistem t kanmas n düflündürecek bulgulard r. Akut üreteral t kanmada, sanc bulgular, karn n germe, s rt n kamburlaflt rma, ayaklar n kald r p indirme, ayaklar n karn na do ru savurma, kuyruk sallama, difllerini g c rdatma, s rlarda bö ürme, keçilerde ba rma, iflkembede hafif gaz toplanmas ve kollaps gözlenir. Sol üreter t kanm flsa sol böbrek büyümüfl olarak hissedilir. ki tarafl t kanmada kanda üre yükselir. Üretra t kanmas nda kar n a r s, inleme, difllerini g c rdatma, aya n karn na do ru savurma, kuyru unu sallama ve ayaklar n sürekli kald r p indirme bulgular gözlenir. Hastalarda idrar yapma iste i vard r. Bu çaba esnas nda birkaç damla kanl idrar ç kar veya hiç idrar ç kmaz ve bu esnada rektal prolapsusun meydana geldi i, taflikardi ve taflipnenin olufltu u belirlenir. Rektal veya vajinal muayenede t kanma bölgesinin üst k sm ndaki üretrada ve idrar kesesinde geniflleme ve üretra üzerinde nab z hareketi hissedilir. Prepusiyum ucunda-

123 6. Ünite - S r ve Koyun - Keçi Klini i 115 ki k llar üzerinde kristal parçac klar bulunur. drar yapamaz ve k llar kurudur. Koyun-keçilerde parmakla yap lan rektal muayenede üretra k sm nda nab z hareketi belirlenir. S rlarda tam t kanma varsa ve idrar kesesi y rt lmam flsa kese dolgun olarak hissedilir. Tam olmayan t kanmalarda üretradan az miktarda kan izli idrar ç kar l r. T kan kl k 48 saat kadar sürerse üretra delinmesi veya kese y rt lmas flekillenebilir. Üretra y rt lmas nda idrar kar n duvar n n ve prepusiyumun ba dokusu içine s zarak d flar dan fark edilebilecek fliflli e neden olur. Bölge önce l k ve hafif a r l d r, sonra so uk ve a r s z hal al r. Kar n alt ndaki dokularda gangren geliflir ve fistül meydana gelir. Buradan idrar s zmaya bafllar. Kese y rt ld nda hasta rahatlar fakat anoreksi ve depresyon geliflir. Hastalar 2-3 gün içinde komaya girer. Baz olgularda kese y rt lmas ndan sonra fliddetli iç kanamaya ba l ani ölüm meydana gelir. Önleme: Diyet, çevre ve bak m flartlar gibi tafl oluflumuna yatk nl k sa layacak flartlar gözden geçirilmelidir. Gerekirse rasyonun ve ürolitin analizi yap lmal d r. Hastalara idrar asitlefltirici ajanlar verilebilir ve diyetin mineral içeri i optimal düzeye getirilir. drar n kalkulojenik kristalloid konsantrasyonun düflürülmesi gerekir. Bunun için tafl oluflumunda rol oynayan minerallerin idrardaki konsantrasyonunu azaltmak için diyet ayarlamas yap l r ve hayvanlar n su içmesi sa lan r ve diyetindeki tuz miktar art r l r. Kaynak: Gül,Y. (2006), Gevifl Getiren Hayvanlar n ç Hastal klar, Medipres Matbaac l k Ltd. fiti., Malatya. Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. c Yan t n z yanl fl ise Klinikçi gözüyle s r ve koyun-keçi hastal klar nda bar nak (ah r ve a l) flartlar n n önemi konusunu gözden geçiriniz. 2. b Yan t n z yanl fl ise Klinikçi gözüyle s r ve koyun-keçi hastal klar nda verim yönünün önemi konusunu gözden geçiriniz. 3. a Yan t n z yanl fl ise Klinikçi gözüyle s r ve koyun-keçileri hastal klardan koruman n önemi. konusunu gözden geçiriniz. 4. a Yan t n z yanl fl ise Hastal k ç kan s r iflletmelerinin incelenmesi ve hastalar n muayenesi konusunu gözden geçiriniz. 5. d Yan t n z yanl fl ise Hastal k ç kan s r iflletmelerinin incelenmesi ve hastalar n muayenesi konusunu gözden geçiriniz. 6. c Yan t n z yanl fl ise Hastal k ç kan s r iflletmelerinin incelenmesi ve hastalar n muayenesi konusunu gözden geçiriniz. 7. b Yan t n z yanl fl ise Hastal k ç kan s r iflletmelerinin incelenmesi ve hastalar n muayenesi konusunu gözden geçiriniz. 8. d Yan t n z yanl fl ise Hastal k ç kan koyun-keçi sürülerinin incelenmesi ve hastalar n muayenesi konusunu gözden geçiriniz. 9. e Yan t n z yanl fl ise S r ve koyun-keçilerde görülen bafll ca hastal klar ve uygulamalar. konusunu gözden geçiriniz. 10. a Yan t n z yanl fl ise S r ve koyun-keçilerde görülen bafll ca hastal klar ve uygulamalar. konusunu gözden geçiriniz.

124 116 Temel Klinik Bilgisi S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 S r iflletmecili i süt veya et üretimi amaçl olarak yap lmaktad r. Koyun ve keçiler ise eti ve sütü için beslenirler. Her iki türde yavru verimi yetifltiricilerin ve iflletmelerin kârl l aç s ndan çok önemlidir. Süt; gebeli in son 1-2 ay olan kuruya ç karma dönem hariç y l boyu toplanan bir üründür. Süt memelerin eller veya ço unlukla da makineler kullan larak sa lmas yla elde edilmektedir. Günde iki kez yap lan süt sa m ile hayvan n vücudundan önemli miktarda protein, karbonhidrat, ya ve çeflitli vitamin ve minerallerin kaybedilmesine yol açar. Ayr ca sa m n memede neden oldu u travma göz ard edilemez. Süt verimi için beslenen hayvanlar n temel g da maddeleri optimum düzeyde sa lanamazsa önce sa lan süt miktar azal r, sonra metabolik hastal klar denilen hastal k tablosu ortaya ç - kar. Sa m hatalar n n neden oldu u meme travmas meme yang s n n en önemli nedenidir. Et üretimi ülkemizin de iflik yörelerinden toplanan erkek buza lar n bir bölgede toplayarak yüksek enerjili g dayla besleme ve h zl kilo ald rma uygulamas yla yetifltirilmektedir. Bu iflletmelerde hayvanlar n de iflik yörelerden toplanarak bölgeye getirilmenin yol açt strese ba l hastal klar, yeni g da rejimine uyum döneminde ç kan hastal klar ve de iflik yörelerden hayvanlar n toplanmas na ba l enfeksiyon etkenlerinin tafl nmas - n n yol açt hastal klar ve üriner sistem ile solunum sistemine iliflkin bozukluklar s k ortaya ç kar. Yavru do umlar süt s rc l ve koyun-keçi yetifltiriciliklerinde her y l bir kez tekrarlanan bir verimdir. Bu verimin al nmas iflletmenin finansman aç s ndan çok önemlidir. Yavru veriminin her y l elde edilebilmesi için annelerin sa l kl olmas, gebelik dönemini sa l kl olarak geçirmesi, do umun hijyenik olarak ve uygun flekilde gerçeklefltirilmesi gerekir. Do um sonras anne bak m sonraki yavru verimini elde edebilmek aç s ndan çok önemlidir. Do an yavrular n hastalanmadan ve ölmeden eriflkinli e ulaflmas için gerekli bak m-besleme ve hastal klardan koruyucu önlemlerin al nmas gerekir. Yukar da sözü edilen uygulamalar n tam olarak gerçeklefltirilememesi veya elde olmayan enfeksiyöz hastal klar önemli sorunlar olarak ortaya ç kar. S ra Sizde 2 S r yetifltiricilikleri süt veya et iflletmecilikleri veya aile yetifltiricili i olarak görülür. Büyük iflletmelerde süt s - rlar tek tek ba lan rlarken, et iflletmelerinde ba l veya serbest olarak bulundurulurlar. Ev yetifltiriciliklerinde s rlar genellikle ba l olarak tutulurlar. Koyun-keçi iflletmelerinde hayvanlar serbest olarak bak lmaktad r. Yukar da aç klanan tarzda yap lan yetifltiriciliklerde s - r hastal klar nda tüm iflletme gözden geçirildikten sonra elde edilen veriler fl nda hastal n ortaya ç kt s - r ayr nt l olarak muayene edilir ve laboratuvar analizleri için kan, idrar, d flk ve doku örneklerinin al nmas ve sa alt m uygulamalar yap l r. Fiziksel ve laboratuvara muayene sonuçlar na göre ak l yürütme yöntemi ile tan ve ay r c tan konur. S rlarda yap lan bu tan koyma ve uygulama yöntemi iflletmedeki, yöredeki ve ülkemizin tamam nda gözlenen hastal klar dikkate alarak ayr nt l bireysel muayene kar fl m ndan oluflmaktad r. Koyun ve keçi hastal klar nda sürü hastal klar daha fazla ön plana ç kmaktad r. Hastalar n ayr nt l muayenesi koyun ve keçileri sa altman n yan nda sürüdeki di er hayvanlar n sa l n koruma önlemlerini ortaya koyabilme amaçl d r. Bu nedenle hastalanan koyun ve keçinin sürü içerisindeki davran fl, benzer klinik bulgular n sürüdeki yayg nl incelenir. Daha sonra hasta hayvanlardan kan, idrar, d flk ve doku örnekleri al narak laboratuvara analizleri yap l r. Gerekli durumlarda hastalar n nekropsisi de yap lmaktad r. Yararlan lan Kaynaklar Gül,Y. (2006), Gevifl Getiren Hayvanlar n ç Hastal klar, Medipres Matbaac l k Ltd. fiti., Malatya. Rosenberger,G.(1979), Clinical Examination of Cattle, Verlag Paul Parey, Berlin and Hamburg. Radostits, O.M., Gay, C.,C., Constable P.D. (2007). Veterinary Medicine. A Textbook of the Diseases of Cattle, Sheep, Pigs, Goats, and Horses, Bailliere Tindall, London, Phialdelphia. Philadelphia. Saunders.

125

126 7TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; Kafes kufllar n n genel özellikleri ile bak m ve beslenmeleriyle ilgili temel ö eleri tan mlayabilecek, Kafes kufllar n tutma ve klinik muayenede dikkat edilmesi gereken durumlar aç klayabilecek, Baz egzotik hayvanlar n genel özellikleri ile bak m ve beslenmeleriyle ilgili temel ö eleri tan mlayabilecek, Baz egzotik hayvanlar n tutma ve klinik muayenede dikkat edilmesi gereken durumlar aç klayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Kafes kufllar Reptil Kaplumba a Y lan guana Kertenkele ve bukalemun çindekiler Temel Klinik Bilgisi Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i KAFES KUfiLARI VE EGZOT K HAYVAN KL N KAFES KUfiLARI REPT LLER KAPLUMBA ALAR YILANLAR GUANALAR KERTENKELELER VE BUKALEMUN

127 Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i KAFES KUfiLARI VE EGZOT K HAYVAN KL N Veteriner klinikleri ve pet-shop ma azas iflletenlerden al nan bilgiler ve Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi ç Hastal klar Klini i kay tlar na göre evlerde kafes kuflu besleme al flkanl nda son y llarda önemli art fl oldu u saptanmaktad r. Kafes kufllar d fl ndaki egzotik hayvanlardan iguana ve kaplumba a besleyenlere s k, y lan, bukalemun, timsah ve kertenkele gibi di er reptilleri besleyenlere seyrek olarak rastlanmaktad r. Evlerde kafes kuflu ve egzotik hayvan besleyen insanlar n bilmesi gereken en önemli konulardan ilki bu hayvanlar n bak m, beslemeleri ve normal yaflam flekillerini tan makt r. Hastal klar n büyük ço unlu u söz konusu yaflam koflullar n n sa lanmas ndaki aksakl klardan kaynaklanmaktad r. Hayvanlar n bar naklar n n boyutu, havaland rma, ayd nlatma, s tma, ultraviyole fl sistemleri, dinlenme ve t rmanma alanlar, su ve yem kaplar n n sa lanmas ve günlük fl k alma süresi, mevsimlik seksüel faaliyetlerin takibi, günlük temizlik ve ilgi, haftal k veya ayl k dezenfeksiyon, türüne özgü besleme ve vitamin mineral gereksiniminin sa lanmas bafll ca bak m-besleme kriterleridir. KAFES KUfiLARI Kafes Kufllar Hakk nda Genel Bilgiler Kafes kufllar fiziksel ve biyolojik özelliklerine göre papa anlar (Psittaciformes), ötücü kufllar (Passeriformes) ve a açkakanlar (Piciformes) ad alt nda grupland r l rlar. Papa anlar grubundaki kufllar n üst gagalar afla do ru e ridir ve üst gaga düz, genifl bir yap da olan alt gagan n üzerini örter. Ötücü ve a açkakan grubu olarak isimlendirilen kufllarda üst ve alt gagalar n uçlar sivri olarak bir noktada birleflir. Bu gaga yap lar nedeniyle tercih ettikleri besin maddelerinde baz farkl l klar ortaya ç kar. Kufllar n vücut yap lar nda yaflad klar yöre ve beslenme alanlar - n n özelliklerine uyum gösterecek flekilde farkl l klar geliflmifltir. Beslenme farkl - l klar na ba l olarak kufllar n yaflam yeri ve besin paylafl m ile kufllar aras sosyal uyum do an n dengesinin korunmas bak m ndan önemlidir. Papa an grubu kufllara örnek olarak Muhabbet kuflu, Cennet kuflu, Sultan papa an, Paraketler, Loriler, Konur, Amazon papa an, Afrika Gri papa an, Makavlar, Kokadular gösterilebilir (Resim 7.1a, 7.1f aras ). Ötücü kufllara örnek olarak ka-

128 120 Temel Klinik Bilgisi naryalar, sakalar ve Mynah gösterilebilir (Resim 7.2a, 7.2c aras ). A açkakan grubu kufllara örnek olarak A açkakanlar ve Tukan gösterilebilir. Resim 7.1a Papa anlara örnek, muhabbet kuflu. Resim 7.1b Papa anlara örnek. cennet papa an. Resim 7.1c Papa anlara örnek, sultan papa an. Resim 7.1d Papa anlara örnek. afrika grisi. Resim 7.1e Papa anlara örnek, kokadu. Resim 7.1f Papa anlara örnek, makav.

129 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 121 Resim 7.2a Ötücü kufllara örnek, kanarya. Resim 7.2b Ötücü kufllara örnek. saka kuflu Resim 7.2c Kafes kufllar n n boyutlar A açkakanlara örnek, tukan. de ifliktir. Papa an grubu kufllarda en küçük boyutlu olan muhabbet kuflu, en büyük boyutlu olan makavd r. Papa an grubu kufllar küçük boyuttan büyü e do ru flöyle s ralan r. Muhabbet kuflu, Love bird, Sultan papa an, Pareketler, Lori, Konur, Amazon papa an, Afrika Gri papa an, Kokadular ve Makavlar. Ötücü kufllar n vücut ölçüleri birbirine yak nd r. Yaln z Mynah bunlardan ayr olarak daha büyük vücut yap s na sahiptir. A açkakan kufllar n n vücut ölçüsü Tukanlardan daha küçüktür. Kafes kufllar n n yafl y l olarak papa an grubunda olanlardan iri Makav da 50 ve üzeri, küçük Makav da 30, Kokadu da 40-60, Afrika grisi nde 40-60, Amazon da 60, Konur da 15-40, Sultan papa an nda 25-20, Pareket de 15-30, Lori de 10-15, Cennet kuflu nda 10-15, Muhabbet kuflu nda ortalama 8, Saka da 5-10, kanarya da 10-15, Tukan da 10-20, A açkakan da dir. Kafes kufllar evlerde kafeslerde hayvanat bahçelerinde yar aç k alanlarda bar nd r l rlar. Evde bak lan kufllar kuflun yaflam tarz ve hayvan sahibinin iznine tabi olarak ev içinde serbest dolaflabilirler. Özellikle muhabbet kufllar ve Afrika Gri papa an gibi baz büyük boyutlu papa anlar evde serbest dolaflmay tercih ederler. Kufllar n evde serbest dolaflmas onlar n psikolojisi için iyi bir durum iken ev kazalar na u rama risklerini art raca bilinmelidir. Kafes kufllar n n özellikleri farkl l k gösterir. Tüm canl larda oldu u gibi onlar n da insanlarla uzak veya yak n iliflkiler kurdu u bilinmektedir. Özellikle papa an grubu kufllarda insanlarla iliflki daha yo un olmaktad r. Bu nedenle de psikolojik sorunlar bu grup kufllarda a rl kl olarak ortaya ç kmaktad r. Ötücü kufllar kafes odakl yaflamay daha tercih ederler ve adland r ld klar gibi görünüflleri ve ötüflleri bak m ndan ön plana ç karlar.

130 122 Temel Klinik Bilgisi Kafes Kufllar n n Bak m Kafes kufllar n n kafesleri kuflun cinsi, vücut ölçüleri ve günlük hareket tarz na göre de ifliklik gösterir. Kafes kufllar kafes tellerini kemirdiklerinden kafesin yap ld - malzemenin özelli i önem kazan r. Boyanm fl veya nikelajlanm fl telleri kemiren kufllar n vücuduna giren bu sentetik materyaller sonuçta al nan o maddelerin vücutta birikmesine ve uzun sürede zehirlenmelere neden olabilir. Bu nedenle kafes telleri boyanmam fl ve nikelajlanmam fl kromajl tellerden yap lmal d r. Kafesin boyutu kuflun beden ölçüsüne göre de iflmeli ve sürekli hareket eden kufllarda bu ölçü biraz daha büyük tutulmal d r (Resim 7.2d). En, derinlik ve yükseklik santimetre olarak muhabbet kuflu kafeslerinde 45x45x60 iken papa an grubu kufllarda vücut büyüklükleri artt kça kafes boyutlar nda da art fl olur. Örne in bu de erler sultan papa an nda 50x50x60; cennet kuflunda 60x60x60; Pareketlerde 60x60x90; Konurlarda 60x60x60; küçük Makav, Afrika grisinde 60x90x120; iri Makav ve Kokadularda 60x90x120 boyutlar ndad r. Kanarya ve saka kuflu kafes demirleri dikine yerlefltirilmifltir ve boyut olarak muhabbet kufllar ndakine yak nd r. Yaln z yaflamlar kafes içinde geçti inden derinli i biraz daha fazla olur. En, derinlik ve yükseklik ölçüleri kanaryalarda 45x60x45 iken sakalarda 45x75x45 dir. Kafeslerde kufllara özgü ç kar l p geri tak labilen suluk ve yemlikler ve de iflik kal nl k ve flekillerde tünekler bulunur. Yavruluk kufllar n dinlenme ihtiyac ve üreme dönemlerinde önemli bir iflleve sahiptir ve kafeslerde bulundurulmas yararl olur. Kafeslerin taban üzerine natürel (a art lmam fl) havlu kâ tlar örtülmelidir. Kafes taban nda ç kar p geri tak labilir sehpa kullan labilir. Papa an grubu kufllarda suluk ve yemlik haricinde kalsiyum almas için kalsiyum tafllar veya mürekkep bal gö üs kemi i ve iyot almas için iyot blo u, as lmal d r. Ayr ca bu grup kufllara oyalanma ve hareket sa lama amac yla de iflik oyuncaklar kullan lmal d r. Ötücü kufllarda tünek çeflit ve say s n n fazla olmas hareket gereksinimini sa lama aç s ndan önemlidir. Evlerde kafeslerin koyulaca yer k smen ayd nl k bir yer olmal d r. Bunun için pencere kenarlar uygun de ildir. Görüntüden ürkerler. Ortam s cakl olabildi- ince sabit tutulmal ve 20 C nin alt nda olmamal d r. Kuflun günlük 10 saat civar ndaki uyku ve karanl k gereksinimi sa lanmal d r. Kufl kafesleri mutfakta piflirme sonucu oluflan duman, sigara duman, banyo havas, temizlik ve dezenfektan maddelerin neden oldu u kokulardan uzak tutulmal d r. Muhabbet kuflu, Sultan papa an, Cennet kuflu ve Afrika grisi papa an gibi baz kufllar insan ilgisini ister ve bir anlamda bu iliflkiye az veya çok ba ml hale gelirken ötücü kufllar n bu anlamda fazla bir ilgi talebi olmaz. Bu nedenle papa an grubu kufllarda insan ilgisinin devaml ve dengeli olmas n n yan s ra radyo sesi dinleterek veya çeflitli oyuncaklarla oynamas sa lanarak kufllar n ilgisinin de iflik objelere yönlendirilmesi psikolojik bozukluklar n ortaya ç kmamas için önemlidir. Kafes temizli i için dikkat edilmesi gereken hususlar flunlard r: Günlük kafes temizli i kafes alt n n günlük olarak de ifltirilmesidir. Haftal k veya ayl k kapsaml temizli e kafesteki kufl say s, kuflun türü, kafesin boyutu, kuflun kafeste geçirdi i süre ile ilgili olarak karar verilir. Kapsaml temizlik büyük kufllar, lori ve loriketlerde haftal k, daha küçük boyutlu kufllarda ise ayl k yap l r. Kafes temizli inde kullan lacak dezenfektan bakteri, virüs ve mantarlar öldürebilecek kadar etkili fakat ayn zamanda kufla zarar vermeyecek özellikte olmal d r. Birçok dezenfektan n buhar kuflu etkileyece inden temizlik esnas nda kufl baflka bir odaya konulmal d r.

131 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 123 Piyasada dezenfeksiyon için phenol, quarterner ammonium, glutaraldehit, ve formaldehit içeren solüsyonlar vard r. Dezenfektanlar n en kolay bulunur ve uygulanabilir ve etkili olanlar ndan biri çamafl r suyudur. Bunu uygulamadan önce kafesteki kirlilikler s cak suyla ovularak giderilmelidir. Dezenfeksiyon solüsyonunu haz rlamak için 5 litre suya 150 ml çamafl r suyu konulur. Kafes ve di er malzemeler 5-10 dakika bu s v içinde tutulur. Daha sonra malzemeler duru suyla ovularak y kan r ve kurutulur. Dezenfeksiyon iflleminin havaland r lm fl bir ortamda ve lastik eldiven kullan larak yap lmas uygun olur. Kafesin taban na kâ t havlu serilmeli ve günlük olarak de ifltirilmelidir G da ve su kaplar ile varsa banyoluklar s cak sabunlu suyla y kan p duruland ktan ve iyi kurutulduktan sonra yerine konulmal d r. Y kama ifllemi evde mutfakta yap lmamal d r. Kufllar için iki ayr kap seti kullan l rsa birini temizler kuruturken di erleri kullan l r. Kaplar n paslanmaz çelik veya sa lam plastikten olmas onlar n iyi temizlenebilmesine olanak sa lar. Tüp fleklinde suluk kullan ld nda tüpün içi f rça ile temizlenmelidir. Tünek ve oyuncaklar üzerindeki damla kirlilikleri temizlenmelidir. Kafes etraf na temizlenmesi kolay malzemeden yap lm fl örtü serilmeli ve yem damla veya tüyle oluflan kirlilik temizlenip dezenfeksiyon uygulanmal d r. Resim 7.2d Kafes örne i. Kafes Kufllar n n Beslenmesi Kufllar n rk ve aktivitelerine ve üreme durumuna göre ayarlanm fl çeflitli ticari g dalar vard r (Resim 7.3 ve 7.4). Ticari g da verilirse temiz su d fl nda tohum, vitamin, mineral ve iri kum verilmesine gerek yoktur. Kufllara diyetin % 20 sinden fazla olmamak koflulu ile meyve ve sebze verilebilir. Ticari g da verilmeyenlere vitamin ilave etmek gerekir. Baz iri papa anlar n g dalar nda yüksek ya ve lif de bulunmal - d r. Sebze, meyve ve koyu yeflil veya koyu sar renkli sebzeler (çay r, havuç, tatl patates, spanak, pancar, kay s, kurutulmufl biber, brokoli ve m s r) verilebilir. Eriflkin kafes kufllar nda kullan labilecek besin maddeleri Tablo 7.1 de verilmifltir. Eriflkin kufllar ö ünlerini sabah ve akflam yerken genç kufllar günde 4 kez beslenir. Kafes kufllar n n önünde devaml g da ve su bulundurulmas ndan çok sabah

132 124 Temel Klinik Bilgisi Tablo 7.1 Eriflkin kafes kufllar için örnek diyet. Kufl cinsleri Kanarya Muhabbet Sultan papa an G da çeflidi/verilifl Tam tah l içeren ekmek veya maymun bisküvisi Taze koyu yeflil veya sar sebze Konur Amazon/ Afrika Grisi Günlük verilecekler (Yemek kafl :YK, Çay kafl : ÇK, Yiyebildi i kadar: QS) Makav/ Kokadu 1/4 YK 1/2 YK 1 YK 1 1/2 YK 2 YK 4 YK 1/2 YK 1 YK 2 YK 3 YK 4 YK 1/2 Kap Peynir, piflmifl yumurta, et, olgun baklagil 1/4 bezelye 1/2 bezelye 1 bezelye 1/4 ÇK 1/2 ÇK 1 ÇK Ayçiçe i YK 2 YK 2 YK 4 YK Küçük tohum (kolza, haflafl, dar, kendir, kenevir, ay çiçe i) (15 dakika süreyle) QS QS QS QS QS QS Haftada 2-3 kez verilecek (Çay kafl : ÇK) Meyve (Kay s, elma) 1/8 ÇK 1/8 ÇK 1 ÇK 1/12 elma 1/12 elma 1/6 elma Turunçgiller /12 portakal 1/12 portakal 1/6 portakal Koçanl taze m s r 3-4 difl 1/8 parças 1/4 parças 1/2 parças 1/2 parças 1 bütün Yer f st tane 2 tane 4 tane A vitamini ( IU/ kapsül) 1 damla/ hafta Yeni kufllara ara s ra ilave edilecek 2 damla/ hafta 3 damla/ hafta 1 damla/gün 1-2damla/ gün 4 damla/gün Yo urt 1 damla 1-2 damla 1/4 ÇK 1/4 ÇK 1/2 ÇK 1 ÇK Daima verilecekler Kalsiyum/mineral deste i (mürekkep bal kemi i, istiridye kabu u veya kalsiyum, mineral tabletler) akflam beslenmesinin birçok bak mdan yararl olaca düflünülmektedir. Bu uygulama kufla yemin toplanma ve sunulma zamanlar oldu unu ö reterek onun ifltah n uyaracakt r. Yeni g daya al flmas n kolaylaflt racak, yem veren ile kufl aras nda pozitif bir iliflki sa layacakt r. Beslenme can s k nt s n giderme arac olmaktan ç kacak ve obesite ile di er beslenme sorunlar n n ortaya ç kma oran azalacakt r. Kufl sahibi kuflun ifltah ve beslenme davran fllar ndaki de ifliklikleri daha kolay izleyebilecektir. Kufllara toksik olmayan ve temiz olan taslarda su verilir. Su tas tünek hizas n n üstüne konulur. G da suya düflünce bakteriyel kontaminasyon olas l artaca ndan su ve g da kaplar yan yana konmaz ve suluklar günlük olarak y kan r. Ticari g da yiyen papa an grubu ve ötücü kufllar n iri kuma ihtiyaçlar yoktur. Do al g da yiyenlerde bu gereksinim ancak ayda 1-2 parçad r. Fazla kum al nmas ba rsak hastal klar na yol açar.

133 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 125 Ço u vitamin suda kolay y k mlan r ve suda bakteri üremesine neden olur. Bu nedenle vitamin kat lm fl suyun s k de ifltirilmesi gerekir veya vitamin direk olarak a zdan verilmelidir. Resim 7.3 Muhabbet temel g dalar ndan, ak dar. Resim 7.4 Papa an temel g dalar ndan, ayçiçe i çekirde i. Kafes Kufllar n n Tutulmas Kufllar n tutulmas kufl tipine göre de iflmektedir (Resim 7.5). Hiç bir kufl sahibinin üzerine konmufl iken tutulmamal d r. Küçük kufllar hafif lofl veya karanl k ortamda, kalem fleklindeki bir fl k kayna kullan larak daha kolay yakalan rlar. Orta büyüklükte olanlar için el havlular, büyük kufllar için banyo havlular kullan labilir. Solunum güçlü ü bulunanlar ve fliflman olanlar tutulmaya çal fl lmamal d r. Kuflu yakalamak için bir kez kullan lan veya dezenfekte edilmifl olan eldiven, havlu veya a kullan lmal d r. A kaçan kufllar ve kufl evindeki kufllar n yakalanmas için kullan l r. Kuflu yakalamak için pencereler, havaland rmalar ve baca kap s kapal olmal d r. Kufl yakaland nda s k tutulmal fakat nefes alabilmesi için sternum ha-

134 126 Temel Klinik Bilgisi Resim 7.5 Muhabbet kuflunun tutulmas. reketine izin verilmelidir. Yakalama esnas nda kufllar n gözlerinde geçici yer de ifltirme meydana gelebilir fakat birkaç dakikada düzelir. Kafes Kufllar n n Muayenesi Kufl muayeneye kafesi ile birlikte getirilmeli, kafes muayene öncesi temizlenmemelidir. Hemen veterinere getirme imkân yoksa kafes içine yeni bir gazete kâ d serilmeli ve saatlik d flk toplanarak kuflla birlikte getirilmelidir (Resim 7.6 ve 7.7). Muayeneye getirilirken kafes içerisindeki suluk, oyuncak, sal ncak ve tabana serilen kâ t ç kar lmal d r. Tafl n rken l k ve stressiz bir ortam sa lanmas için kafesin üzeri örtülmeli ve o güne kadar kullan lan ilaçlar da getirilmelidir. Kafes Kufllar n n Muayenesinde flu yol izlenir; Hayvan sahibinden bak m-besleme ve kuflun günlük yaflam hakk nda bilgi al nmas, Kafes ve kafes içeri inin kontrolü, Damlalar n kontrolü, Kuflun kafeste gözlenmesi, Muayenede kufl sahiplerinden flu bilgiler al n r; Kuflun ne zamandan beri kendilerinde bulundu u, Kuflu nereden sat n ald klar, Evde baflka bir pet hayvan n n bulunup bulunmad, Evde baflka kafes kuflu varsa onlar n sa l k durumlar, Kafesin boyut ve tipi ve kafes taban ndaki malzemenin ne oldu u, tüne in tipi ve kafes aksesuarlar, Kuflun kafes d fl na ç k p ç kmad, ç k yorsa ne s kl kta ç kt, kuflun aç k havayla temas n n olup olmad, Kafesin temizli inin ne s kl kta yap ld ve temizlikte hangi malzemelerin kullan ld, Kuflun bulundu u ortam n s cakl, Kuflun bulundu u odan n fl k kaynaklar ve bu fl k kaynaklar nda yap lan de ifliklikler, Kafesin bulundu u yerdeki nem, su ve nemin kayna,

135 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 127 Verilen g dan n ticari markas, g dan n sat n al nd yer, g dan n ne s kl kta ve ne miktarda verildi i, kuflun ne s kl kta ve ne kadar yem tüketti i, Kuflun ç kard damlalar n rengi, miktar ve yo unlu u, Kullan lan ilaçlar n markas ve dozu, Verilen vitamin ve mineraller, Kullan lan d fl parazit öldürücüler ve bak m ürünleri, Kuflun temas etti i di er evcil hayvanlar, Kuflun temas edebilece i olas toksinler (temizlik maddeleri, sigara izmariti, a r metaller ve d fl parazit öldürürcüler), Kuflun cinsiyeti ve üreme durumu, Davran fl de ifliklikleri, Çiftleflme hikâyesi, Kuflta görülen ak nt lar, damlas ndaki de ifliklikler, a z na ald yabanc cisimler, yaralanmalar, flifllikler. Veteriner hekimler hasta kufllar n muayenesinde flunlara dikkat eder; Kuflun vücut a rl, Kuflun duruflu ve hareketleri, Kuflun damlalar n n fiziksel görünümü, Kuflun tüy, deri, gözler, burun delikleri, a z bofllu u, kulaklar, ayaklar, kanatlar, kemikleri ve kuyru unun fiziksel görünümü, Kuflun gö üs kaslar, kar n ve kloakas n n fiziksel görünümü, Kuflun solunum hareketleri. Veteriner hekimlerin kufllara radiyografi çekerek görüntüyü de erlendirirler. (Resim 7.8 ve 7.9) Resim 7.6 Muhabbet kuflu normal damlalar. Resim 7.7 Muhabbet kuflunda sulu damla ç karma.

136 128 Temel Klinik Bilgisi Resim 7.8 Muhabbet kuflunun yandan radyografisi (Kursak problemli hasta). Resim 7.9 Kuflun kar n bölgesinden s rta do ru radyografisi (Tafll kta a r metal izi). Kafes Kufllar nda Hastal k Belirtileri Kufllar yaflad klar do al ortamda etraflar na hasta görünmek istemezler. Bunun hayatlar n n sonu olaca bilincindedirler. Bu nedenle hastal k belirtisi gösteren kufllar n ciddi derecede hasta oldu u söylenebilir. Kufllarda metabolizman n h z di er canl lardan h zl oldu undan hastal k tablosu da daha h zl ilerler. Bir haftal k bir gecikme ölüme neden olabilir. Kufllar n görünümünde ve hareketlili inde fark edilen de ifliklikler hastal n ilk belirtisi olabilir. Bu de iflikliklerden baz lar flunlard r; A rl k kayb : Sa l k aç s ndan dikkati çeken belirtilerden biri kilo kayb d r. Kufllarda bir süredir saptanan vücut a rl nda ortaya ç kan %10 luk zay flama sa l k problemine ba l olabilir ve derhal bir veteriner muayenehanesine baflvurulmal d r. Damla anormallikleri: Kuflunuzda diyet de iflikli i yapmad n z halde damlalar n k vam, rengi, damladaki beyaz ve sulu k s mlar normalden farkl ise (Resim 7.6 ve 7.7) bu durumun birkaç gün izlenmesi önerilir. De ifliklik fliddetleniyor veya ayn düzeyde bir süre devam ediyorsa damlalar normal flekil k vam ve içeri ine dönmüyorsa stres veya hastal k durumlar n n kontrolü yap l r. Göz ak nt s, göz etraf ndaki deride lezyonlar ve göz etraf ndaki flifllikler ve bak fl anormallikleri hastal k belirtisi olabilir. Burun deliklerinde daralma, t kan kl k ve flifllikler ile flekil de ifliklikleri ve burun ak nt s hastal k belirtileri olabilir. Tüyleri kar flm fl halde olan bir kuflun hareketsiz olarak durmas kuflun ciddi derecede hasta oldu unu gösterir. Kufllarda hareketsiz dururken ortaya ç kan t ks rma A vitamini yetersizli i ile sinüs enfeksiyonlar nda ortaya ç kar. fltahs zl k genellikle bir hastal k belirtisidir. Yaln z kufllar n duygusal stres durumlar nda da yeme içmeyi kesebilece i unutulmamal d r. Aktif olan bir kuflun aktivitesinin azalmas veya tamamen ortadan kalkmas hastal k belirtisi veya duygusal bir çöküntü olabilir. Kanatlar n yanlara do ru düflürmesi ve o halde kalmas hastal k belirtisidir. Kafeste veya kuflun üzerinde kan damlalar n n görülmesi yaralanma veya

137 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 129 a z, burun ya da kloakadan kan veya kanl s v gelmesi, k l köklerinin kanamas ndan ileri gelebilir. A z aç k soluma ve solurken kuyru unu afla yukar hareket ettirme önemli bir kar n veya gö üs içi hastal n n ya da ciddi bir enfeksiyonun iflareti olabilir. Vücut üzerindeki flifllikler kar n içi tümörleri, kar n f t klar, deri ve deri alt tümörleri ve çeflitli kistik yap lar akla getirir. Ayak ve eklemlerdeki flifllikler gut kristalleri ve tümörleri akla getirir. Kendi tüyünü düzeltme ve gagas n ayaklar n temizleme hareketlerinin gözlenmemesi stres veya hastal k belirtisi olabilir. Konuflma, ba rma ve melodik ses ç karman n ortadan kalkmas hastal k veya stres belirtisi olabilir. Kafesin taban nda hareketsiz oturma ciddi hastal k belirtisidir. Tünekten düflme, topallama veya sürekli tek ayak üzerinde tüneme ayak kemik ve dokular ndaki a r l bozukluklar ve böbreklerdeki a r l lezyonlar n bir sonucu olabilir. Hastal klara iliflkin görseller Resim 7.10 ve 7.20 aras nda görülebilir. Resim 7.10 Kafeste hasta muhabbet kuflu (kafa travmas ). Resim 7.11 Muhabbet kufluna kursak sondas ile ilaç içirme. Resim 7.12 Hasta kanarya. Resim 7.13 Kafeste hasta muhabbet kuflu (kursak fliflli i).

138 130 Temel Klinik Bilgisi Resim 7.14 Hasta kanarya. Resim 7.15 Hasta Makav. Resim 7.16 Hasta Makav. Resim 7.17 Muhabbet kuflunda tüy bozuklu u. Resim 7.18 Muhabbet kuflunda kar n f tk. Resim 7.19 Muhabbet kuflunda t rnak-parmak nekrozu.

139 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 131 Resim 7.20 Afrika grisinde tüy yolma. Kafes kufllar n n beslenmesinde A vitamini, kalsiyum ve mineral deste i neden önemlidir? REPT LLER 1 SIRA S ZDE Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler Reptiller boynuzumsu ve kabu umsu derileriyle tan n rlar. Kaplumba a, y lan, iguana, kertenkele ve bukalemun bu gruptaki hayvanlardand r (Resim 7.21 ve 7.26 aras ). Reptillerin derisi kurudur ve ço u reptilde deri üzeri pullarla kapl d r. Epidermisin yüzeyi kal nd r ve keratinleflmifltir. Baz reptillerde (büyük kaplumba alar ve baz kertenkeleler gibi) pullar daha fazla keratinize olmufltur. Kaplumba alarda deri yap s kabuk fleklinde geliflmifltir. Deride müköz bezler ve zehir bezleri bulunmaz. Resim 7.21 Su kaplumba as. Resim 7.22 Kara kaplumba as.

140 132 Temel Klinik Bilgisi Resim 7.23 Boa y lan. Resim 7.24 Boa y lan. Resim 7.25 Yeflil iguana. Resim 7.26 Bukalemun. Reptillerin ço unda vücut s cakl çevre s s na göre de iflti inden çevre s s - na ba ml d rlar. Metabolik aktivitelerinden kaynaklanan s cakl k s n rl d r. Ürettikleri s cakl n tamam n koruyamazlar. Vücutlar ndaki günlük s cakl k dalgalanmalar n kontrol edebilmek için bazen serin bazen l k ortam ararlar. Mikroorganizmalarla enfekte olduklar nda l k yerlere giderler. Bu nedenle y lan n beslendi i yerde onun s nma veya serinleme iste ini karfl layabilecek düzeneklerin kurulmufl olmas gerekir. Reptillerin vücut s cakl ndaki düflüfl ve yükselmeler sindirim, antikor üretimi ve antibiyotiklerin vücutta da l m ve at l m n ayarlamada gereklidir. Çevre s s tropikal tür reptiller için C, l man bölge türleri için C dir. Ömrünün yar s n suda yar s n karada geçiren kaplumba a türleri daha düflük s aral n tercih ederler. Reptillerin ço u günefllenerek s nmak isterler. Bu nedenle direk günefl fl bulunamad nda infrared lambalar kullan l r. Is kaynaklar s t - lacak canl dan 45 cm uzakta bulundurulmal d r. Afl r s nma problem yaratt ndan reptillerin bar naklar nda termometre ve termostatl s kaynaklar bulundurulmal - d r. Ayr ca havaland rman n da bulunmas yararl olur. Bar na n tabandan s t lmas özellikle y lanlarda tercih edilir. Bu sistem taban alan n n % 30 unu s tacak flekilde yerlefltirilmelidir ve termostatl olmal d r. Is kayna n n yan klara yol açma-

141 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 133 yacak flekilde yerlefltirilmesi gerekir. Reptiller düflük çevre s s flartlar nda hareketsizleflirler. Bu durum l man bölge reptilleri için normaldir ve optimal üreme faaliyetleri için gereklidir. Bar nakta afl r s cakl k dalgalanmalar n n meydana gelmesinden kaç nmak gerekir. Il man bölge türleri foto periyodu reprodüktif siklusu düzenlemede kullan rlar. Tropik türlerde bu siklus üzerine çevre nemi, ya mur, al nan g da, popülâsyon yo- unlu u ve hava cereyan gibi faktörlerin etkisi foto periyottan daha fazlad r. Bar nakta tutulan reptillerde reproduktif aktiviteyi uyaran en önemli faktör çevre s - cakl ndaki de iflikliktir. Ömrünün yar s n suda geçiren türlerin bulundu u yerde içine gömülebilecekleri suya ihtiyaçlar vard r. Bu türlerin ço unda beslenme, üreme ve sosyal iliflkiler su içinde olur. Kullan lan suyun filtrasyonu ve havaland r lmas yap larak toksik organik art klar n ve patojenik organizmalar n birikmesi önlenmifl olur. Suyun özelli ini ayarlarken reptilin do al flartlar nda yaflad suyun tuz oran ve ph düflünülmelidir. Üre atma e iliminde olduklar için tamamen suda yaflayan veya yar ömrünü suda geçiren türlerde su kayb fazlad r. Do al flartlar nda kurak ortamda yaflayan türler ise ürik asit atma e ilimindedirler ve suyu depolarlar. Ço u reptil türleri susuz kald klar nda deri ile su kaybederler. Timsahlarda bu yolla su kayb vücut a rl n n %20 sine ulafl r. Reptil türlerinin ço u sular n havuz ya da tastan içerlerken bir k s m küçük kertenkeleler ve bukalemunlar su ihtiyaçlar n üzerlerindeki su damlalar ndan karfl larlar. Bu nedenle bu tür reptillerin yaflad klar ortam n havas n nemli tutmak veya ortama su püskürtme sistemi kurmak gerekir. Reptillerin yaflad klar ortam n nemi %35 den az olursa deride kuruma ve soyulma, nem %75 den fazla olursa mantar ve bakteriyel hastal klar meydana gelir. Reptillerin ço u bar nakta sinirli ve güvenilmezdir. Bu nedenle reptilin saklanabilmesi ve kendini güvende hissedebilmesi için kafese baz malzemelerin konulmas gerekir. A aca t rmanma özelli i olan türler için baz cisimlerin dikine konulmas yararl olur. Yerde yaflayan reptiller için ise bu cisimler bar na a yatay konulur. Karada yaflayan ve kazma özelli ine sahip türler için bar nakta kutu, a aç gövdesi ve kaya parçalar gibi saklanabilecekleri cisimler bulunmal d r. Baz reptil türleri için bar naklar n n cam duvar n n yerden 20 cm lik k sm n n siyaha boyanmas hayvan n kendisini güvende hissetmesi bak m ndan önemlidir. Gündüzleri aktif olan ve gruplar halinde bar nd r lan baz reptillerin günefllenmek ve beslenmek için ayr ayr bölümlere gereksinimleri vard r. Bar na n kalabal k olmas strese, beslenme, su içme ve günefllenme bölgesinin paylafl m ve çiftleflme yar fl nedeniyle kavgalara neden olur. Agresif türler beslenme s ras nda birbirinden ayr lmal, uyumlu türler birlikte bar nd r lmal d r. Su kaplumba alar sürekli su varl nda yaflayabilirler fakat zaman zaman su d fl nda t rman p dinlenebilecekleri, gezerek egzersiz yapabilecekleri yerlere gereksinimleri vard r. Böyle alanlar n bulunmad - bar naklarda yorgunluktan ölen kaplumba alara rastlanm flt r. Bar naktaki malzemeler afl nmayan, toksik olmayan ve dezenfekte edilebilir özellikte olmal d r. Y lanlarda altl k olarak natürel kâ t, kum, talafl ve naylon kullan labilir. Boyu 45 cm den küçük olan y lanlarda altl n gevflek malzemeden olmas beslenme esnas nda bu malzemenin g dayla birlikte yutulmas na ve ba rsak t kanmas na neden olur. Bu nedenle beslenmenin ayr bir bölmede kâ t üzerinde yap lmas gerekir. Hasta reptillerde bar na n alt na kâ t serilmesi uygun olur. Altl k olarak kullan lan talafl n uçucu kokusu mukoza irritasyonuna yol açar. Altl k olarak kullan labilecek di er malzemeler kertenkeleler ve kaplumba alar n birço-

142 134 Temel Klinik Bilgisi u için kum veya a aç yapraklar, kaplumba alar için tavflan yemi olarak haz rlanm fl olan yonca peleti dir. Timsah ve su kaplumba alar için bar naklar nda çimentodan yap lm fl beslenme ve günefllenme alanlar bulunmal d r. Su kaplumba alar n n küçük tafl parçalar n yutabilece i unutulmamal d r. Reptillerin uzun süre yaflamlar n sürdürebilmeleri için hijyenik flartlara uyulmas çok önemlidir. Bar naklarda hayvanlar n ç kard klar at klar ve g da art klar günlük olarak temizlenmelidir. ç parazitlerin hayat sikluslar genellikle direk oldu undan d flk lar n s k de ifltirilmesi çok önemlidir. Su kaplumba alar n n ayr beslenme tank nda beslenmesi yaflad ortam n g da art klar yla kirlenmemesini sa lar. Beslenme sonras konuldu u tank suyunun iyi filtre edilmesi ve havaland r lmas önemlidir. Bulaflmay önlemek için kafes temizli inde kullan lan malzemeler quarterner ammonium (dezenfektan madde) solüsyonu ile dezenfekte edilmelidir. Bar naktaki tüm malzemeler 3 ayda bir yenilenmelidir. Reptilin yaflad su veya çevre 3 ayda bir dezenfekte edilmelidir. Dezenfektan olarak çamafl r suyu, fenol bileflikleri, formaldehit, quarterner amonyum, glutaraldehit her seferinde de ifltirilerek kullan lmas uygun olur. Su kaplar en az haftada bir kez temizlenmelidir. Kaplumba alar klorlanm fl suyu tolere edebilirler yaln z geçici göz irkiltisi meydana gelebilir. Egzotik hayvanlar n g das n belirleyebilmek için onun do al yaflam flartlar ndaki beslenme al flkanl na, a z ve mide-ba rsak morfolojisine bakmak gerekir. Verilen g dan n yeterli olup olmad büyüme, reproduktif verim ve yaflam uzunlu una bak larak de erlendirilir. Reptillerin metabolizmalar çevre s s na göre de- ifliklik gösterdi inden besin gereksinimlerinin ayarlanmas daha güçtür. Verilecek g dan n iyi kalitede olmas ve bozulmufl olmamas gerekir. Paketlenme tarihinden sonra bir y l, dondurulduktan sonra 6-12 ay geçen g dalar verilmemelidir. Kaplardaki art k g dalar bekletilmemeli, yeni g da konulmadan önce su ve g da kaplar temizlenmelidir. Dengeli g da verilen hayvanlara ayr ca destekleyici maddeler vermeye gerek yoktur. Su normal hidrasyon için gereklidir. Yüksek çevre s s, düflük nem ve yetersiz havaland rma flartlar nda bak lan kertenkeleler gibi gut oluflumuna yatk n hayvanlara devaml su verilmelidir. Suyun tuz miktar türe göre ayarlanmal d r. Kuru g da yiyen hayvanlar n su gereksinimi daha fazlad r. Do ada yaflayan hayvanlar n ço unun yedikleri g dadan ald klar sudan baflka suya gereksinimleri vard r. Kertenkeleler ilave su gereksinimlerini ya mur sonras biriken sulardan karfl larlar. Özellikle tropikal tür kertenkeleler için günlük nem miktar önemlidir. G dadaki protein oran karnivor reptillerde %18-20, herbirvor reptillerde %11-12 olmal d r. Amino asit ihtiyac memelilerdeki gibidir. Reptillerde ayr ca g daya histidin de kat lmaktad r. Karnivor türü reptiller için karbonhidrat gerekli de ildir. Kalori ihtiyac ço u olguda diyete eklenen karbonhidrattan veya proteinden sa lan r. Timsahlar baz polisakkaritleri sindiremezler. Kan flekeri g da al n m ndan sonra bir hafta süreyle yüksek kal r. Kapal alanda beslenen reptillerin g das na vitamin-mineral karmas ilave edilmelidir. Y lanlar canl g da yediklerinden dengeli g da almaktad rlar. Et ve insekt yiyenlerin g das na kalsiyum ilavesi yap lmal d r. Reptil g das na lahana, bamya ve bitki filizleri eklendi inde kalsiyum ve A vitamini ilavesi yap lm fl olur. Günefl fl - n direk görenlerde ve canl g da yiyenlerde vücuttaki D 3 vitamini düzeyi yeterli olur. Uzun süre yeflil ot yenilmesi guatrojenik etki yapar. Akuatik kaplumba alar

143 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 135 A vitaminini oluflmaya haz r flekilde diyetlerindeki canl materyalden sa larlar. Herbirvor kaplumba alar bol karoten al rlar ve karoteni vücutlar nda A vitaminine çevirirler. C vitamini reptil böbre inde sentezlenir. Kaplumba a ve baz kertenkeleler k rm z ve sar renkli g dalar tercih ederler. Reptillerin beslenme al flkanl na çevrenin s cakl ve nemi, fl k kayna, bar - naktaki hayvan yo unlu u ve verilen g da etkilidir. Reptillere un kurdu, k rm z bal k, küçük çekirge, tavflan, rat ve fare gibi g dalar verilir. Bu besleme tarz nda canl g da ile birlikte gerekli tüm besin gereksinimi reptilin vücuduna girmifl olur. Tavflan, fare ve rat gibi g dalar canl veya öldürülmüfl olarak verilebilir. G da olarak canl veya öldürülmüfl tüm hayvan ile beslemede verilen g dan n kalitesi önemlidir. Canl g dalardan reptile parazit bulaflabilir. Canl g dan n dondurulmas parazit yükünü azalt r. Öldürülmüfl canl g dalar kal n plastik torbalar içinde dondurulmal ve bekleme süresi 6 ay geçmemelidir. G da plastik torba içinde dondurulursa suyunu kaybetmez ve reptil için önemli bir su kayna olur. Canl g da verilerek beslenenlere farkl türden canl g da sunulmas reptilin g da ihtiyac n n daha dengeli flekilde sa lanabilmesi aç s ndan önemlidir. Y lanlara genellikle tek tür canl g da verilmektedir. Sebzelerin ço unda kalori, protein ve kalsiyum yetersiz düzeydedir. Böcek ve t rt llarda kalsiyum ve di er baz vitamin ve mineraller yetersiz miktarda bulunur bunlarla beslenen reptillerin g das na vitamin-mineral karmas ve kalsiyum fosfor dengesini sa lamak için kalsiyum ilave edilmelidir. Reptile g da olarak verilecek insektler bitki ve tane g da kar fl m yla beslenmelidirler. T rt llar reptillere verilmeden önce bir kutu içinde vitamin-mineral tozu ile çalkalanmal d r. Reptiller için haz rlanm fl dondurulmufl, kurutulmufl, konserve veya pelet fleklinde üretilmifl haz r g dalar bulunmaktad r. Yaln z bu haz r g dalar n içeriklerinin iyi incelenmesi gerekir. Kaplumba alar Kaplumba alar Hakk nda Genel Bilgiler Kaplumba alar omurgal hayvanlard r. Hayvanlar âleminde sürüngenler s n f nda yer al rlar. Kaplumba alar n bafl, ön ve arka ayaklar, kuyruklar ile arka bölümleri deri ile kapl d r. Vücutlar üstten ve alttan derinin keratinize olmas yla meydana gelmifl sert kabukla örtülüdür. Suda yaflayan baz yumuflak kabuklu kaplumba alar da vard r. Kabuklar s rt omurlar, kaburgalar ve kalça kemi i ile kaynaflm flt r. Boyun ve kuyruk omurlar hareketlidir. Kabuk, tabakalar halinde alttan yukar ya do ru büyüme göstermekte ve tabakalar halinde zaman zaman at lmaktad r. Kaplumba- alar bafllar n, ayaklar n ve kuyruklar n çevreden gelen tehlikelere karfl ya da dinlenme an nda kabu un içine çekilebilirler. Kabuk tatl su kaplumba alar nda kara kaplumba alar na benzerken, deniz kaplumba alar nda, üst kabuk küçülmüfl ve yüzmeye daha uygun bir flekle dönüfltü ünden deniz kaplumba alar bafl ve ön ayaklar n kabuklar n n içine sokamazlar. Kaplumba alar n a z kufllar gibi gaga yap s ndad r. Dillerini fazla d flar ç karamazlar. Gözler parlak ve göz kapaklar geliflmifltir. ki burun deli ine sahiptir. Kaplumba alar istedikleri zaman bafllar n vücutlar n n içine do ru çekerler. Kaplumba alar akci er solunumu yaparlar. Kloaka ve a z mukozas ndan da oksijen de iflimi olur. Yemek borular S fleklinde k vr m-

144 136 Temel Klinik Bilgisi l d r. D flk ve idrar kloaka denilen tek bir delikten birlikte d flar at l r. D flk zeytin çekirde i fleklindedir. Yaflad klar ortama göre kara kaplumba as, tatl su kaplumba as ve deniz kaplumba as olarak 3 ayr grupta toplan rlar. Ülkemizde yaflayan kaplumba alardan Trakya Kaplumba as kara kaplumba- as na, F rat kaplumba as tatl su kaplumba as na ve Carreta carreta deniz kaplumba as na örnek olarak verilebilir. Kara Kaplumba alar na dünyan n de iflik bölgelerinde da l k, ormanl k bölgeler ve çöllerde rastlan r. Ayaklar nda befl parmak bulunur. Parmaklar yürümeye uygun iken, t rmanmaya uygun de ildir. Tatl su kaplumba alar günlük yaflamalar n hem karada hem de sularda geçirirler. Tropikal ve suptropikal iklim bölgelerinde yaflarlar. Bu hayvanlar n yüzebilmeleri için parmaklar aras nda yar m perde flekillenmifltir. Genel olarak evlerde tatl su kaplumba alar beslenmektedir. Deniz kaplumba alar yaflamlar n denizlerde geçirir. Yaln zca yumurtlamak için deniz k y lar na ç karlar. Ayaklar yüzmeye uygun palet benzeri flekil de iflikli ine u ram flt r. T rnaklardan bir veya iki tanesi kalm flt r. Kabuklar kay k benzeri uzun bir flekil alm fl, kabuk bafl ve ön ayaklar n bulundu u yerden daha geriye çekilmifltir. Deniz kaplumba alar dünyan n orta ve tropikal bölgelerine yaflarlar. Ülkemizde yumurtlama zaman Akdeniz ve Ege K y lar nda görülürler. Kaplumba alar do al flartlar nda 150 y la kadar yaflarlar. Vücudun büyüklü ü ve kabuk üzerindeki halkalar dikkate al narak tahmini yafl tayini yap lmaktad r. Kaplumba alarda kuyruk diflilere göre daha uzun ve kal nd r. Kloaka içindeki kör kese erkeklerde diflilerden daha uzundur ve kloaka tuzlu suyla uyar ld nda çiçek fleklinde bir cinsiyet organ n n d flar ç kmas erkek cinsiyeti gösterir. Erkeklerde kar n alt kabu u içe do ru çöküktür ve ön bacak t rnaklar ndan biri daha uzundur. Genelde kaplumba alar nisan ay n n bafl ndan, may s ay n n sonuna kadar çiftleflirler. Kaplumba alar n tüm çeflitleri yumurtalar n topra a b rak rlar. Kara ve Tatl Su kaplumba alar yaflad klar do al çevrede uygun bir ortam seçerek efltikleri çukurlara yumurtlarlar ve üzerini toprakla örterler. Deniz kaplumba alar hayatlar - n n ço unu denizde geçirdikleri için Dünyan n belirli kumsallar nda k y ya ç karak; kumsalda efltikleri çukurlara yumurtlarlar. Genelde bu ifllemi geceleri yaparlar. Kara kaplumba alar 2-3 cm boyunda 6-12 tatl su kaplumba alar 3-12 uzun flekilli beyaz yumurta yaparlar. Yavrular 2-3 ay sonra yumurtadan ç kar. Kaplumba alar n yaflamlar nda s cakl nda çok önemli etkisi vard r. Hayvanlar n vücut s cakl klar çevre s cakl n n 0,1 C- 0,2 C alt ndad r. Vücut s cakl n n 20 C nin alt na düflmesi durumunda sindirim enzim aktiviteleri azal r. Kaplumba alar n koku alma organlar iyi geliflmifltir. Yiyeceklerin kokusunu iyi al rlar, su kaplumba alar su içinde yiyeceklerinin kokular n al rlar ve yiyecekleri çok kolay bulurlar, ayr ca erkekler diflilerini koku ile tan rlar. Kaplumba alar n gözleri çok keskindir. Göz kapaklar hareketlidir. Üçüncü göz kapa mevcuttur. Uzaktaki g dalar iyi görürler. Normal do a koflullar nda kaplumba alar Ekim-Mart aylar aras nda k fl uykusuna yatarlar. Kalp at fllar nda ve solunumlar nda yavafllama olur. K fl uykusu içgüdüsel bir davran flt r. Evde beslenilen kaplumba alarda k fl uykusuna yat rmaya 6-7 yafl nda bafllanmal d r. K fl uykusu öncesi hayvanlar bar naklar n n köflelerine girmeye çal fl rlar, hareketsiz ve ifltahs z olurlar. Bu döneme giren hayvanlar n canl

145 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 137 a rl tart l r, verilen günlük yem miktar yavafl yavafl azalt l r. Bu dönemde filtre ve havaland rma çal fl r durumda olmal d r. Akvaryum suyu s cakl 4-12 C olmal d r. Su s cakl art r ld nda k fl uykusundan uyan rlar. Bu dönemde de canl a rl n tart lmas nda yarar vard r. Kaplumba alar n Bak m Evlerde tatl su kaplumba alar na cam veya plastik kaplar veya akvaryumlarda bak lmaktad r. Büyük boy tatl su kaplumba alar için ideal bir akvaryum s tmal, hava ve su temizleme filtreli, ultraviyole lambal ve ayr ca ayd nlatma lambas olacak flekilde haz rlanmal d r. Kara kaplumba alar için su havuzu, kuru dinlenme alan, ultraviyole ve s tma için fl k kaynaklar n içeren bak m yerleri gerekir. Kaplumba a bar na n n boyutu kaplumba an n türü, say s ve boyutlar na ba l d r. Evde bak lan su kaplumba alar nda akvaryumlarda filtrasyon sistemi ve havuz suyunun de ifltirilebilir olmas önemlidir. Sular n n haftada en az bir kere de ifltirilmesi gereklidir. Bar naklarda yeterli yüzme alan ve dinlenme ile günefllenme için kuru alan bulunmas önemlidir. Bar naktaki su düzeyi en az kaplumba- an n içine batabilece i derinlikte olmal d r. Çeflme suyu 48 saat dinlendirildikten sonra akvaryuma doldurulabilir. Bulunulan yöredeki sularda yüksek demir veya flor bulunuyorsa flifle suyu kullanmak daha güvenli olur. Akvaryum veya göletlerdeki g da art klar ve d flk yla kirlenme kaplumba alar için potansiyel tehlikedir. Çünkü mikroorganizmalar böyle ortamda çabuk ço al r. Kaplumba alarda besleme ayr bir yerde yap lmal d r. Bunun için küçük bir akvaryum veya sert plastik havuz yeterli olur. Kaplumba alar n yoruldu undan t rmanabilecekleri bir alan n bulunmas çok önemlidir. Yavru kaplumba alar küçük tahta veya mantar parçalar n t rmanma veya alt na gizlenme amac yla kullan rlar. Büyük kaplumba alar t rmanma için tafl, tu la, beton tümsek gibi hareketsiz ve sert malzemeye gerek duyarlar. Akvaryumun üçte birlik k sm günefllenme, üçte ikilik k sm yüzme alan olabilir. Yeflillik istenilen alana konulabilir. Sudan günefllenme bölgesine geçebilmek için e imli bir t rmanma alan yararl olur. Bu alan kaplumba an n yumurtlamas için de önemlidir. Akvaryumun taban na toksik ve yaralay c olmayan malzeme konulmal d r. Çak l konulmas uygun olmaz. Çak l yutulursa ba rsak t kanmas na neden olur. Su ve ortam s cakl C aras nda olmal d r. S cakl k su s t c lar ve lambalar ile sa lan r. Ultraviyole lambas kullan lmas kaplumba an n sa l aç s ndan önemlidir. Bu sa lanamazsa bar nak direk günefl fl na maruz b rak lmal d r. Günefl fl na maruz b rak lan akvaryumlarda su s s n n afl r s nmas önlenmelidir. Ultraviyole lambalar gündüz çal flt r l r, gece kapat l r. Kaplumba alara günlük saat fl k uygulamas, saat karanl k sa lanmal d r. lkbaharda fl k görme saatinde kademeli art fl, sonbahar ve k fl n fl k görme saatinde kademeli azalma sa lanmal d r. Kaplumba alar n Beslenmesi Kaplumba alar genel olarak etçil ve otçuldurlar. Do ada böcek, solucan ve çeflitli bitkileri yiyerek beslenirler. Kaplumba alar vücut geliflimlerini tamamlamalar için 1-3 yafl aral nda protein a rl kl besin maddeleri almal d rlar. Bu nedenle 6-7 yafl na kadar k fl uykusuna yat r lmamal d r. Su kaplumba alar yafl ve vücut büyüklüklerine göre günde 1 kez veya haftada 2-3 kez beslenebilir. H zl büyüyen gençler günlük olarak beslenirken, eriflkinler haftada 2-3 kez beslenirler. Kaplum-

146 138 Temel Klinik Bilgisi ba alar afl r besleme kilo art fl na neden olur. Kaplumba alar n yemlerine kalsiyum ve vitamin ilave edilmelidir. Kaplumba alar suda beslendiklerinden su çabuk kirlenir. Bu nedenle beslenme ve yaflam n sürdürdü ü bölmelerin ayr olmas yararl olur. Tatl su kaplumba alar esas olarak hayvansal g da tüketirler. Bazen bitkisel g - da da yerler. Eriflkin kaplumba alar karnivorken, genç kaplumba alar bitkisel ve hayvansal g dayla kar fl k beslenirler. Genç su kaplumba alar n n g dalar n n yaklafl k % 25 i yeflillik olmal d r (yosun, spanak, brokoli, hardal yapraklar, havuç, kereviz yapraklar ). Kaplumba alar için üretilmifl haz r g dalar da vard r. Ticari haz r g dalar %30-50 protein içerirler. Ticari g dalardan kaplumba a yemi, bal k esasl kedi mamas veya tropikal bal k yemi kullan labilir. Böyle beslenenler vitamin ve mineral de alm fl olur ve sular daha az kirlenir. Bal n beslenmede afl r kullan lmas thiamin veya E vitamini eksikli ine yol açar. Canl g dalar baz hastal klar tafl y p kaplumba aya bulaflt rabilir. Kaplumba alara sadece et veya hamburger verilmesi kabuk yumuflamas na neden olur Kara kaplumba alar bitkisel g da tüketirler. Büyük kaplumba alar pelet yem ve yonca yerler. Bunlar n g dalar na brokoli, yeflil fasulye, lahana ve havuç eklenebilir. G dalar na meyve ve sebze eklenenlere ayr ca vitamin/mineral verilmesine gerek yoktur. Bar naklar nda kalsiyum ve mineral içeren tafllar n bulundurulmas yararl olur. Kaplumba alar n Tutulmas Kaplumba alar alt ve üst kabuklar n birleflti i kenardan iki elle tutulur. Çok küçük olanlar tek elle tutulabilir. Birçok kaplumba a türü agresiftir s rabilir. Kaplumba- alar n bafl mandibula gerisinden boyun ileri do ru uzat larak tutulur. Bu flekilde bafl ve boyun muayenesi, besleme, ilaç ve s v uygulamalar yap labilir. Muayene edilebilmeleri ve gerekli uygulamalar n yap labilmesi için büyük kaplumba alarda sakinlefltirici ilaçlar kullan lmal d r, daha küçük kaplumba alar n önce üzerine a sonra bafl na örtü örtülür, a zlar na bant yap flt r l r. Büyük kaplumba alar tutmak için birden fazla insana ihtiyaç vard r. Kaplumba alar n Muayenesi ve Bafll ca Hastal k Belirtileri Muayeneye anamnezin al nmas yla bafllan r. Bar na n flartlar ve beslenme flekli ö renilir. Suda yaflayan türler için suyun tuzluluk oran ve ph n n uygun olup olmad araflt r l r. Kaplumba a ele al n p a rl kontrol edilir, daha sonra tart l r. A rl azalm fl kaplumba an n prognozu iyi de ildir ve hastal n kronik oldu u düflünülür. Daha sonra bafl, göz ve deri renk, parlakl k, lezyon ve flifllik aç s ndan incelenir. Çok genç olan veya normalde yumuflak kabuklu olanlar hariç kaplumba alar n kabu- u sert olmal d r. Kar n bölgesi flifllik ve a r yönünden elle muayene edilmelidir. Radyografide idrar yolu tafl, ba rsak t kanmas, kemikte yap sal bozukluk, yumurta ve yabanc cisim tak lmas ve akci erlerin durumu hakk nda bilgi edinilir. Kaplumba alarda t rna n kesilmesi ile iki preparat yapabilecek kadar kan sa lanabilir. Mikro tüpler kullan larak kan hücreleri say m, baz serum enzim aktiviteleri ve glikoz düzeyi belirlenir. A zdan veya yaralardan svap al n p bakteriyolojik veya mikolojik kontroller yap l r. D flk da, a zdan ç kar lan içerikten ve a zdan al nan materyallerde ba rsak ve akci erlere yerleflik parazitlerin yumurta veya larvalar na rastlan labilir. Kandan yap lan sürme preparatlarda kan parazitleri veya larvalar aran r.

147 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 139 Hastalar öncelikle daha l k ortama al n r (türe özgü normal s aral n n orta veya biraz üst de erinin sa land ortama). Bu uygulama hayvan n metabolizmas n hastal klarla mücadele edebilecek duruma getirir ve etkenlerin vücuda yerleflmesi güçleflir. Halsizlik, düflkünlük ve ifltahs zl k en s k rastlanan belirtilerdir. Halsizlikte hasta suya girmeyi istemez. Burun ak nt s, gözlerde flifllik, öksürük, a z aç k soluma, solunum sistemi hastal klar n n en belirgin semptomlar d r. Vitamin A eksikli inde gözlerde fliflme meydana gelir. Bir tarafa do ru e ilen kaplumba alarda pnömoni veya hava kesesi hastal ndan flüphelenilmelidir. Kabuk yumuflamas mineral madde eksikli inden, kabuk defekti kabuk çürü ünden, afl r gerilme ba rsak t - kanmas veya yumurta tak lmas ndan, derinin k zarmas ve kanama iç parazitlerden ileri gelir. Tür olarak yavafl hareket eden ve korkanlar hariç normalde su kaplumba alar sa l kl iken suda h zla yüzerler, sudan ç kar ld nda gözleri parlak ve aç kt r, burun kuru ve temizdir, deri ve kabukta anormallik yoktur. Kaplumba alarda Görülen Bafll ca Bozukluklar Septisemi: Sivri cisim (bal k kemi i, olta i nesi) ve kavga yaralanmalar, kontamine su, hastal kl canl yiyecekler veya parazitler yoluyla vücuda giren mikroorganizmalar immun sistemi zay flam fl olan hayvanlarda septisemik belirtilerin ortaya ç kmas na neden olur. Mikroorganizmalar bafll ca karaci er olmak üzere tüm iç organlara yay l p lezyonlara yol açar. Septisemiler ölümlerin en s k nedenidir. Septisemik ülseratif deri hastal klar : Derilerinde s yr k olan kaplumba alar kontamine suya girdiklerinde hastalan rlar. Kaslarda hareketsizlik, bacaklarda k smi felç, deri damarlar nda geniflleme, kabuk ve deride kan oturmalar, kabukta nekroz ve ülser, kabuk alt nda eksudat ve kabuk soyulmas görülür. Enfeksiyöz stomatitis: Hastal n bafllang c nda a zda kan oturmas, difl etlerinde beyaz renkli birikintiler görülür. fiiddetli hastalarda enfeksiyon kemi e ve iç organlara s çrar. Göz yang lar : A z yang s olanlarda ve A vitamini eksikli inde reptillerde bakteriler gözde çeflitli derecelerde yang ya neden olurlar (Resim 7.28). Beyin ve beyin zar yang s : Vücudun herhangi bir yerindeki apseden kan yoluyla yay lan enfeksiyon etkeni neden olabilir. Klinik olarak durgunluk, anormal bas fl, ilerleme güçlü ü gibi nörolojik bulgular görülür. Resim 7.27 Kaplumba ada kulak bölgesinde flifllik.

148 140 Temel Klinik Bilgisi Mikroorganizmalar n (Bakteri, parazit, mantar ve virus) çeflitli organlarda yol açt hastal klar gözlenir. Kulak bölgesinde flifllik (Resim 7.27), kloaka yang s ve kloakada f t k, kloaka tafl, yumurta tak lmas, gut, diabetes mellitus, tiroid bezi bozuklu u, neoplazmalar, gaga uzamas, sald rganl k, k r k, yan k, çarpma yaralanmas, rodent s rmas, kabuk de ifltirme sorunlar, kabuk flekil bozukluklar, kabuk k r lma ve çatlamalar gözlenebilecek di er hastal klard r (Resim 7.29, 7.32 aras ). Resim 7.28 Kaplumba ada gözde flifllik ve enfeksiyon. Resim 7.29 Kaplumba ada kabuk çatlamas. Resim 7.30 Kaplumba ada kabukta enfeksiyon. Resim 7.31 Kaplumba ada ayakta üreme.

149 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 141 Resim 7.32 Kaplumba a röntgeni. Kaplumba alarda kabuk sorunlar neden s k ortaya ç kar? Y lanlar Y lanlar Hakk nda Genel Bilgiler Y lanlar dünyan n her yerinde bulunur. Vücutlar silindir fleklindedir, pullarla kapl d r, pullar n diziliflleri vücudun de iflik yerlerinde farkl l k gösterir. Pullar y lan yaralanma ve su kayb ndan korur. Kuyru un bafllang ç bölgesindeki iki salg bezi d fl nda deride salg bezi bulunmaz. Y lanlar n deri rengi hemen daima çevreye uygundur. Çölde yaflayanlar nda kum rengi hâkimdir, a açlar n üzerinde yaflayanlarda yeflil renk, su y lanlar nda koyu yeflil, sar, siyah ve mavi renk a rl kl d r. Y lanlar deri de ifltirerek büyürler. Bu dönemde deride baz k s mlar matlafl r, göz bulan k renk al r ve hayvan bu dönemde sinirli ve sald rgand r. Y lanlarda deri de ifltirme bafl bölgesinden bafllar, di er deri k sm iki parça halinde ç kar. Y lanlar deri de ifltirirken s yr lmak için çal lara dikenlere ve tafllara sürtünürler. Y lanlarda üç odac kl kalp bulunur. ki akci erden sa daki geliflmifltir. Y lanlar n burun delikleri, a z kapal yken alt çenedeki hava borusunun üzerine geldi inden a zlar n açmadan solunum yaparlar. Avlar n yutarken a z aç k oldu undan burun deliklerinin hava borusuyla ilgisi kesilir. Böyle zamanlarda, vücutlar nda bulunan hava torbalar ndaki yedek havadan faydalan rlar. Y lanlar n alt çenelerinin iki yar s sadece esnek bir ba la birleflmifltir. Av n yutarken alt çene ile üst çene ba lant s maksimum genifller. Alt çenede birer s ra, üst çenede ikifler s ra olmak üzere alt s ra difl vard r. Zehirli y lanlarda üst çenede iki tarafta birer zehir difli bulunur. Av n a z na al rken kapal konumda olan difller dikleflir ve av n s r r. Alt üst göz kapaklar birleflerek saat cam gibi fleffaf saydam bir lens meydana getirir ve gözün önünde koruyucu bir yap oluflturur. Bafl n iki yan nda s y alg layan duyu organlar vard r. Koku alma organ olarak dil kullan l r. Y lanlar n ayaklar yoktur. Yaln z boa ve piton y lanlar nda vücudun arka k s mda ç k nt lar vard r. Kaburga ve omurgalar vard r. 2 SIRA S ZDE

150 142 Temel Klinik Bilgisi Erkek y lanlarda kuyru un bafllang c nda cinsiyet organ n n bulundu u pofl vard r. Poflun derinli i erkeklerde diflilere göre daha fazlad r. Kuyru un bafllang c erkeklerde diflilere göre daha genifltir. Baz y lanlar yumurtlarken baz s canl do- ururlar. Yumurtalar ço unlukla elips biçimindedir ve kabuklar derimsidir. Anne y lan yumurtalar toprakta buldu u bir deli e b rak r. Yumurtalardan yavru ç k fl iki ay sürer. Y lanlar karada, a açlar n üzerinde, yeralt nda veya tatl ve tuzlu sularda yaflayabilirler. Güneflin alt nda yatarak ve vücutlar n s cak kayalara temas ettirerek, vücut s lar n yükseltirler. Sonbaharda, kuytu yerlere çekilerek k fl hareketsiz ve uyufluk olarak geçirirler. lkbaharda, k fl uykusundan uyan rlar. Canl hayvan avlayarak beslenirler. Böcek, kar nca, kufl, yumurta, fare, kurba a, tavflan ve büyük omurgal lar avlar ve parçalamadan bütün olarak yutarlar. Çeneleri 180 ye kadar aç ld ndan iri avlar n yutmakta zorluk çekmezler. Küçük bir bahçe y lan, iri bir kurba ay rahatça yutabilir. Y lanlar n Bar nmas Kafes boyutlar y lan n büyüklü üne göre de iflir. Akvaryum veya plastik ya da tahtadan yap lm fl kutular bu amaçla kullan labilir. Bar na n geniflli i y lan n geniflli inin 2 kat, uzunlu u y lan n uzunlu unun 2 kat olmal d r. Y lanlar bar naktan kaçmaya yatk n hayvanlard r. O nedenle bar na n kapa s k ca kapat lmal hatta kilitlenmelidir. Havaland rman n bulunmas gerekir. A aç yapra, kâ t havlu veya gazete kâ d iyi altl k malzemesidir. Altl k olarak talafl kullan lmamal d r. Bar nak temizlenirken kullan lmak üzere 1-2 ayr k s m bulundurulmal d r. Kafeste saklanabilmeleri için bir kutu bulunmal d r. Delikli bir kütük bu ifl için uygun olur. Piflmifl topraktan yap lm fl bir çiçek saks s saklanma için uygun bir malzemedir. Saks akvaryuma drenaj deli i yan cepheye bakacak flekilde yerlefltirilmelidir. Y - lan gündüz yaflam n bu saklanma kab nda geçirir. Bar na n çevre s cakl gündüz C, günefllenme alan nda 32 0 C, gece bar na n s cakl C olmal d r. Bu s derecesi bar nak alt s t c lar veya üst s t c larla sa lanmal d r. Gün boyunca 75 vatl k ayd nlat c lambalarla s tma sa lan r. Lamba bar na n bir ucuna tavana as lmal d r. A aç dallar y lan n lambaya çok yaklaflamayaca flekilde konulmal d r. A aç dallar t rmanmadan baflka y lana gölgelik olarak ta yararl olur. Is tma için s t c kayalar kullan lmamal d r. Bar na n üzerinde ultraviyole lambalar kullan lmal d r. Çevre s cakl bar na n birden fazla k sm nda ölçülmelidir. Y lan ihtiyaç duydu unda s cak, ihtiyaç duydu unda serin bölgeye gidebilmelidir. Is düzeyini ayarlamada termostat kullan lmal d r. Cam bar naklar direk günefl fl görmemelidir. Gün fl veya genifl spektrumlu floresan fl k gün boyunca iyi ayd nl k sa lar. Y lan 12 saat ayd nl k, 12 saat karanl k ortamda kalmak ister. Yaz n fl k görme saati 2 saat art r lmal, k fl n 2 saat azalt lmal d r. Bunun lamba üzerindeki bir zamanlama saati ile sa lanabilir. Bar nakta taze su bulundurulmal, suluk y lan n deviremeyece i kadar a r olmal d r. Suyun s s C olmal d r. Y lan genellikle suda d flk lar. Bu nedenle suluk kontrol edilerek kirlendi inde derhal de ifltirilmelidir. Bar nakta nemlendirmeye genellikle gerek duyulmaz. Fakat bazen nem çok düflerse günlük nemlendirme yap labilir. Bu derinin kolay de ifltirilmesine de yard mc olur. Fazla nemli ortam deride enfeksiyöz hastal klarda art fla neden olur. Yaflam süreleri y l aras nda de iflir.

151 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 143 Y lanlar n Beslenmesi Y lanlar ço unlukla omurgas z veya omurgal canl g da yerler. Yumurtayla beslenirler. Y lanlara fare yavrusu, civciv, hamster, rat, tavuk, ördek ve tavflan verilir. G - dalar yar öldürülmüfl veya dondurulmufl flekilde de verilir. Canl g da verildi inde y lan n yaralanma riski vard r. Hayvanat bahçelerinde dondurulmufl g da kullan l r. G da verilmeden önce eritilir. Verilecek canl g dan n büyüklü ü y lan n yutabilece i kadar olmal d r. Y lan g day yedikten sonra üç gün ele al nmamal d r. Beslenmeden sonra ortam n s s uygun s n rlarda olmal d r. Y lan n beslenme s kl yafla, çevre s s na, üreme durumuna ve canl av n büyüklü üne ve y lan n aktivitesine göre de iflir. Genç y lanlar haftada 1-2, eriflkinler 1-2 haftada 1 kez beslenir. Büyük ve daha az aktif y lan türleri 4 haftada bir beslenebilir. K fl mevsiminde veya çevre s s düflük oldu unda y lan daha az yer. Yumurtlayacak difli yumurtay ç kar ncaya kadar bir fley yemez. Deri de ifltirecek y lanlarda bir fley yemez. Y lanlar çok beslendi inde kilo alma e ilimindedirler. Bu nedenle çok beslenmezler. Beslenme akflam veya hafif karanl kta olur. fltah azalm fl y lanlara g da yumurta ak ile s van p yutturulabilir veya g da ezilip sondayla verilebilir. Y lanlar n Tutulmas Y lanlar genellikle iyi huyludur ve kolayl kla tutulurlar. Büyük y lanlar bir el y lan n 1/3 ünü di er el 2/3 ünü kavrayacak flekilde tutulur. Y lan n vücudu kollar veya vücut k s mlar ile desteklenir. Küçük zehirsiz y lanlar bir elle bafl n gerisinden di er elle vücudundan tutularak kontrol edilir. Sald rgan y lanlar bafllar n n gerisinden bir çengelle s k flt r l r. Daha büyük y lanlar n bafllar na örtü ve yast k, vücutlar na kilim örtülür ve istenen bölge aç larak gerekli uygulamalar yap l r. Zehirli y lanlar daha dikkatli tutulmal d r ve antivenin haz r bulundurulmal d r. Zehirli y lan n bafl plastik tüpler içinde tutulmal d r. Bu amaçla y lan n içinde dönemeyece i kal nl kta tüp bir araç yard m yla y lana do ru yaklaflt r l r. Y lan tüpe girince yakalan r. Y lanlarda Bafll ca Hastal k Belirtileri A z çürü ü (Resim7.33), yedi i g day a zdan geri ç karma, kab zl k, ishal, kloaka tafl ve prolapsusu sindirim sisteminde görülen bafll ca bozukluklard r. Deri yan klar, deri de ifltirme güçlükleri, deri alt apseleri, deride mikroorganizmalar n yol açt - lezyonlar, gözde deri de iflme sorunu ve enfeksiyonlara ba l lezyonlar, burun derisinde travmaya ba l ezilme d flar dan gözlenebilecek sorunlard r. Solunum yolu hastal klarda a z ve burundan yap flkan özellikte Resim 7.33 Y landa a z çürü ü.

152 144 Temel Klinik Bilgisi ak nt gözlenir (Resim 7.34 ve 7.35). Bakteri veya toksinlerin kana veya di er organlara ulaflt durumda septisemi veya toksemi geliflir. Di er canl larda oldu u gibi y lanlarda deri ve iç organlarda tümör ortaya ç kar. Resim 7.34 Y landa burun travmas Resim 7.35 Y landa gözlerde bulan klaflma. SIRA S ZDE 3 Y lanlarda saklanma yerinin sa lanmas neden önemlidir? guana guanalar n do al yaflam alanlar hava s cakl ve neminin yüksek oldu u Meksika n n kuzeyi ile Brezilya n n güneyindeki ya mur ormanlar d r. Çöllerde yaflayan türleri de bulunur. guanalar genellikle a aç dallar üzerinde yaflar ve günefllenmekten hofllan rlar. Yiyecekleri çeflitli yaprak, çiçek ve meyvelerdir. Yumurtalar n toprak alt na gömerler. Yumurta içinde geliflen yavrular yumurtay k rarak d flar ya ç karlar. Yeflil guanalar büyüyen canl lard r. Boylar 180 cm, canl a rl klar kg a ulaflabilir. yi bak m flartlar sa land nda ve yaralanmazlarsa 15 y l ya da daha uzun süre yaflayabilirler. Tüm so ukkanl hayvanlar n ortak özelli i olarak iguanalarda da sindirim sisteminin sa l kl çal flabilmesi ve savunma sisteminin aktif olabilmesi için çevre s s n n gündüz C, gece C derece olmas gerekir. Özellikle erkek iguanalar oldukça sinirli ve sald rgand r. Ergenlik boyutlar na geldi inde sald rganl k artar. Is rarak kesik yaralar na yol açarlar. guanalar n sa l kl yaflam sürmesi ve uzun süre yaflamas, iyi bak m, besleme ve çevre flartlar yla yak ndan ilgilidir. guanalar evlerde akvaryum veya tel kafes tarz nda bar naklarda bak lmaktad r. Havaland rma aç s ndan tel kafesler daha uygundur. Fakat dezenfeksiyon, çevre s cakl n n sabit tutulmas bak m ndan akvaryum tercih edilir. Kafesin uzunlu u iguanan n uzunlu undan fazla, eni ise uzunlu unun üçte ikisi kadar olmal d r. Kafes veya akvaryum için iguanan n büyüyerek ulaflabilece i uzunluk dikkate al narak en az 2 m 2 lik bir alana gereksinim olacakt r. Yetiflkin iguanalar için tavsiye edilebilir minimum kafesin eni 2 m, derinli i 1 m ve yüksekli i 1,5 m olmal d r. Kafesin yap ld malzemelerin kolay temizlenebilecek, ayak, kuyruk ya da burunda yaralanmaya neden olmayacak nitelikte olmas na dikkat edilmesi gerekir. Kafes içinde s kayna olarak gündüz vatl k lambadan, gece kafesin alt na ya da içine konulabilecek çeflitli s t c pet ya da panellerden yararlan -

153 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 145 labilir. guana, genifl bir odada yafl yorsa oda s cakl n n termostatl s t c larla ayarlanmas gerekir. Kafesin tamam n n s t lmas uygun olmaz. Hayvan n gerekti- inde serinleyebilece i bölgeye de gereksinimi olabilir. Bu nedenle kafeslerin sadece dörtte birinin ya da üçte birinin s t lmas uygun olur. Is tma lamba ile yap l - yorsa, iguanada temas sonucu yan k oluflma riskine karfl lamban n etraf n n tel muhafaza ile çevrilmesi uygun olur. Lamba alt ndaki bölgenin s s C olmal d r. guana kafeslerinin devaml günefl alt nda kalmas afl r s nma ve ölüme neden olabilir. Günefl fl iguanalar n D vitamini sentezi için gerekli olan en iyi ultraviyole B (UVB) kayna d r. Cam UV fl nlar n geçirmedi inden günefllenmenin cam arkas ndan yap lmas n n s nmadan baflka bir yarar olmaz. Direkt günefl fl görmeyen iguanalar için sunî UVB fl veren lambalar kullan l r. UVB lambalar 6 ayda bir yenilenmelidir. guanalar genellikle zeminden yüksekte durdu undan UVB lambalar zeminden 45 cm yükseklikte olmal d r. guanalar n her gün bir süre UVB fl n veren lamba alt nda, bir süre de s t c lamba alt nda durmas sa lanmal d r. Her canl n n oldu u gibi iguanalar n da psikolojik ve fiziksel rahatl k için geceleri 10 saat kadar bir süre karanl k bir ortamda kalmalar gerekir. Bu nedenle gece s t c olarak lamba kullan lmamal s tma baflka sistemlerle sa lanmal d r. Kafeslerde havaland rma yeterli düzeyde olmal d r. guanalar n kafes içerisinde kendilerini do al ortamlar nda oldu u gibi rahat ve güvende hissetmeleri çok önemlidir. Bunun için kafesin içi yapay bitkiler ve t rmanabilecekleri a aç dallar ile dekore edilmeli, hal kaplanm fl tahtalar, düzgün yüzeyli taban yass kaya parçalar bulundurulmal d r. Do adan toplanan dekor malzemelerin dezenfekte edilmesi veya kaynat lmas uygun olur. guanalarda bar nak altl olarak gazete kâ d, ambalaj kâ d, sunî çim, paspas ve yonca peleti kullan labilir. Talafl, çak l, kedi kumu, toprak kullan lmamal d r. Karton kutu, karton silindir ya da çiçek saks s gibi saklan labilecek yerlerin, konulabilir. Bar - nak havas n n su püskürtülerek nemlendirilmesi s t c kullan m n n artt k fl aylar nda gerekebilir. guana bar na nda daima taze içme suyu ve ayr ca iguanan n istedi i zaman içine girebilece i genifl su kaplar n n bulundurulmas uygun olur. guanalar n su içine girdiklerinde idrar yap m ve d flk lama uyar ld için kaplar s k temizlenmelidir. Kafesin, su ve g da kaplar n n rutin olarak yüzde 3 oran nda suland r lm fl çamafl r suyu ile y kan p durulanmas dezenfeksiyon aç s ndan önemlidir. guanalar Salmonella denilen bakteriyi tafl d ndan temizlik yapan kiflilerin eldiven kullanmalar ve temizlik sonras ellerin iyice y kanmas gerekir. Afl r gürültülü ortamlarda iguana strese girebilir ve agresifleflir. Stres alt ndaki iguanalarda özellikle bafl bölgesi derisi olmak üzere vücudun de iflik yörelerindeki deri renginde kararma ortaya ç kar. Erkek iguanalarda k zg nl k dönemlerinde bir aydan az olmamak üzere sald rganl k ve sinirlilik ve deri renginde turunculaflma ortaya ç kar. guanalar do ufltan otçuldurlar. guanalar do ada çok çeflitli sebze ve meyvelerle beslenirler. Ev koflullar nda bu beslenme çeflitli inin sa lanmas iguanalar n sa l aç s ndan çok önemlidir. Bu nedenle koyu yeflil yaprakl ve lif oran yüksek olanlar baflta olmak üzere birçok bitkiden beslenme amac yla faydalanabilirler. guanalar n z n diyetinin %80 i sebze %20 si meyve a rl kl olmal d r. guanalar n yemek taba nda en az 6-8 çeflit sebze ve meyve bulunmal d r Onlara verece iniz sebze ve meyveleri iyice y kay p küçük parçalar halinde do rayarak haz rlayabilirsiniz. Sebze ve meyvelerin yan s ra günlük bir miktar kalsiyumu iguanalar n beslenmesine ilave edilmelidir. guanalar n za verebilece iniz besinlerden baz lar ro-

154 146 Temel Klinik Bilgisi ka, marul, tere, dereotu, radika, hindiba, ebegümeci, yonca, pancar yapra, turp otu, kereviz yapra, nane, fesle en, dut yapra, Japon gülü, gül yapra ve çiçe- i, kay s, incir, erik, kivi, muz, papaya, çilek, kiraz, armut, kabak, fleftali, yeni dünya, yeflil biberdir. Salatal k, domates, havuç ve patates besin de erleri düflük oldu- undan az miktarda verilir. guanalar kafese konulduktan sonra hemen yakalanmamal öncelikle kafesine al flmas beklenmelidir. Daha sonra her gün yakalamadan sadece g da sunulmal ve bu defalarca tekrarlanmal d r. guanalar elden g da almaya al flt ktan sonra tutulmaya bafllanmal d r. guanaya yaklafl m n en iyi yolu eli iguanaya yaklaflt rmak ve iguanan n kifliye tutunmas na izin vermektir. Daha sonra iguana iki el birlikte kullan larak gö üs bölgesi ve kalça bölgesi desteklenerek tutulur. Kertenkelelerde oldu u gibi iguanalarda da kuyruktan çekildi inde kuyruk kopabilir. guanalar kuyruk sallama ve s rma ile insan ve ayn kafesi paylaflan di er iguanalara zarar verirler. Böyle hayvanlar n tutulmas nda havlu örtüler kullan l r. guanalar n muayenesine hayvan sahibinden hastan n flikâyeti ö renilerek bafllan r. Daha sonra bak m-besleme bilgisi al n r. Fiziksel muayenede hastan n duruflu, d fl ortama ilgisi, uyar mlara verdi i yan t, bafl n tutuflu ve kuyruk hareketleri de erlendirilir. Fiziksel muayene sonras röntgen çekimi yap larak kemiklerde ve iç organlardaki görüntü de erlendirilir. Gerekli görülürse kuyruk kaidesine yak n kuyruk alt bölgeden kan al narak kan hücreleri incelenir ve kan serum de erleri belirlenir. D flk örne i parazit yönünden araflt r l r. guanalarda a z içinde apseleflme, burun ucunda ezilme, çene alt nda flifllik, kloaka fliflli i ve f t klaflmas, deride parazit, lezyon, flifllik, renk de iflikli i ve kal nlaflma, parmaklar ve kuyrukta renk de iflikli i, flifllik, gangren, parmaklar kullanamama, kuyrukta renk de iflikli i ve gangren, ve kar n içinde yumurtan n varl ile idrar kesesinde tafl araflt r larak de erlendirilir (Resim 7.36, 7.43 aras ). Resim 7.36 guanada a z çürü ü. Resim 7.37 guanada çene arkas nda flifllik.

155 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 147 Resim 7.38 guanada çenede partroid fliflli i. Resim 7.39 guanada kopup yeniden ç kan kuyruk. Resim 7.40 guanada kopup yeniden ç kan kuyru un röntgeni. Resim 7.41 guanada parmak e ilmesi. Resim 7.42 guanada parmak nekrozu. Resim 7.43 guanada parmak kopmas.

156 148 Temel Klinik Bilgisi SIRA S ZDE 4 guanalarda ultraviyole fl neden önemlidir? Kertenkele ve Bukalemun Dünyan n s cak veya l man iklime sahip çöllük ve az ya fll tropikal bölgelerinde yer alt nda ve a açlar üzerinde yaflarlar. K fl mevsiminde yerdeki deliklerin içinde ilkbahara kadar k fl uykusuna yatarlar. So ukkanl olduklar ndan tafllar üzerinde günefllenmeyi severler. Renkleri yaflad klar ortamlara uyum gösterir. Vücutlar yuvarlak, baz cinsler hariç dört bacakl hayvanlard r. Ayaklar nda befl parmak ve iyi geliflmifl t rnaklar vard r. Bukalemunlar n t rmanmaya yarayan uzun kuyruklar ve dallar kavramaya yarayan güçlü ayaklar vard r. Kertenkeleler sald - r alg lad klar nda kuyruklar n b rakma özellikleri vard r. Yeni ç kan kuyruk orijinal renkte ve uzunlukta olmaz ve omurga da yoktur. Kulak iflitme ve denge organ olarak görev yapar. Bafl n yan nda ince bir deriyle kapal iflitmeyle alakal çökme vard r. Baz kertenkelelerde buras sert bir doku ile örtülüdür. Ço u cinste göz kapaklar ve hareketli gözler vard r. Bukalemunlar n gözleri birbirinden ba ms z olarak döner. Gözlerden biri yukar ve sa a odaklan rken di eri afla ve sola bakabilir ve 360 derecelik görüfl alan vard r. Bu özelli ini av n n uzakl n hesaplamada kullan r. Alt göz kapa üste do ru kapan r. Baz cinslerde alt göz kapa fleffaft r ve kapal oldu unda da görme devam eder. Baz boynuzlu kertenkeleler sald r alg lad klar nda gözlerinden kan f flk rt rlar. Bafl n üst orta k sm nda dejenere olmufl göz bulunur. Bu yap n n üreme hormonu üretimi ve s cakl k ayarlamas yla iliflkisi vard r, görme ifllevi yoktur. Kertenkelelerde kan plazmas ndaki ozmotik bas nç artt nda burun deliklerinden tuz içeren s - v at l r. Bu ak nt d flar dan beyaz renkte leke fleklinde fark edilir. Difller baz cins kertenkelelerde çene kemi inin yüzeyine yap flm flt r ve dökülerek yenilenme özelli indedir. Baz cinslerde ise difller çene kemi inin çi neme yüzeyine yap flm flt r ve yenilenme özelli i yoktur. Zehirli kertenkele cinslerinde dil alt nda zehir keseleri vard r ve s rma an nda zehiri difl oluklar na salg lar. Kokuyu dillerini d flar ç kararak alg larlar. Kertenkelelerde deri epitelin ve alt ndaki dermisin d fl katman n n kal nlaflmas ile oluflur. Deri düz ve parlak olabilece i gibi yüzeyi pürüzlü olanlar da vard r. Geko cinsi kertenkelelerde deri yumuflakt r. Baz cinslerin erkeklerinde boyun alt nda, bafl üzerinde deri uzant lar, s rtta ve baflta dikenimsi ç k nt lar gözlenebilir. Bukalemunlar n derisinde h zl renk de iflimini sa layan renk maddeleri vard r. Bu maddeler hormonal ve nörolojik uyar mlarla çal fl r, fl k ve s de iflimlerine yan t verir. Bunlarda deri rengi sar, yeflilin çeflitli tonlar, kiremit k rm z s, kestane rengi ve siyaha dönebilir, deri üzerinde benekler ve çizgiler oluflabilir. Deri de iflimi parça parça olur ve sa l n belirtisidir. Deri de ifliminde s cakl k, nem, beslenme ve büyüme h z etkilidir. Gençlerde 2 haftada bir deri de iflir. Baz cinsler de ifltirdi i deriyi yer. Kertenkeleler türlerine göre insektivor, karnivor, omnivor veya herbirvordur. nsektivorlar un kurdu veya çekirge yerler. nsektlerin g das na kertenkeleye sunulmadan önce % 8 kalsiyum karbonat eklenir. Büyük insektivor kertenkeleler fare yavrusu yiyebilir. Karnivor kertenkeleler fare ve rat yavrusu, eriflkin rat, civciv ve yumurta yerler. Omnivor kertenkeleler insekt, vertebral canl g da ve sebze yerler. Herbirvor kertenkeleler bitki temelli diyetle beslenirler.

157 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i Üreme mevsimi fotoperiyod, çevre s cakl, mevsim de iflimleri, ya mur ya fl ve g dan n bulunuflu ile iliflkilidir. Erkekler üreme sezonunda sinirli ve sald rgan olurlar. Kertenkeleler yumurtalar n toprakta var olan veya kazd klar deliklere b rak rlar. Baz lar yavru ç k ncaya kadar yumurtay içinde saklarken baz s nda yavru zarlar n n bulundu u gebelik geliflir. Baz kertenkeleler ise parthenogenetiktir. Kertenkeleler hareketli canl lard r. Bar naklar cam veya çeflitli sert plastik malzemelerden oluflur. Bar naklar bukalemunlar için metre olarak 1x0.5x0.6 boyutlar nda, daha büyük kertenkeleler için 1.3x0.6x1.3 boyutlar nda olmal d r. Bar naklar temizli in kolay yap labilece i, havaland rman n yap ld ve hayvan n kaçmas na engel olacak tarzda düzenlenmelidir. Bar na a t rman labilecek a aç dallar konulmal d r. Altl k olarak kolay de ifltirilebilen kâ t ve suni çim kullan labilir. Kum altl n de ifltirilmesi güçtür ve a za al nd nda t kanmaya yol açabilir. Bar - nak içinde kertenkelenin saklanmas ve dolaflmas için de iflik boyutlarda setler bulundurulmal d r. Sinirli türlerin kafese al flabilmesi için saklanma yerleri çok önemlidir. Yüzlek su kaplar hayvan n banyo yapabilece i genifllikte olmal d r. Bu kaplar ayn zamanda ortam n nemlili ini de sa lar. Kertenkeleler ekzotermiktir ve bar nakta s cakl k ayarlamas yap lmal d r. Sindirim, büyüme, iyileflme, üreme ve immun sistem fonksiyonu için optimal s cakl n sa lanmas gerekir. Ortam s cakl yerden s t c larla veya lamba ile yap l r. Lamba ile s tma gündüz saatlerinde yap lmal, gece alttan s tma yap lmal d r. Gündüz çevre s cakl tropikal cinslerde C, daha l man bölge cinslerinde C olmal d r. Hasta olanlar için bu s cakl klar n üst s n r de erleri esas al nmal d r. Bu s cakl kta savunma sistemi de maksimum düzeyde çal fl r. Bar naklarda kullan lacak fl k kaynaklar n n yan k oluflturmams için lamba etraf na önlem al nmal d r. Baz cinsler hariç kemik geliflimi ve sa l için direk günefl fl UV-B kayna olan ultraviyole fl kullan lmal d r. Bu fl k kaynaklar yavrular ve üreme dönemindeki difliler için 6 ayda bir di er eriflkinler için y lda bir de ifltirilmelidir. Kertenkelelerin fl k görme aral saat gece, saat gündüz olacak flekilde ayarlanmal d r. Su kaplar günlük olarak y kanmal ve dezenfekte edilmelidir. %3 lük çamafl r suyu iyi bir dezenfektand r. Bukalemun, geko gibi a açlara t rmanan türlere günlük damlamal nemlendirme sistemi yap lmal d r. Damlatma sisteminde damlalar n a açlar n yapraklar na rast gelmesi sa lanmal d r. Bar na a konulacak su çeflme suyu veya damacana suyu olabilir. Suyun dinlendirilmesi veya klorundan ar nd r lmas gerekmez. Ortam n nemlili i do al ortam ndaki nem oran na yak n olmal d r. Nem gereksinimi yedi i g dan n sindirilmesinde ve deri de ifltirmede önemlidir. Bar nakta düzenli olarak püskürtme yapan sistemler kurulmal d r. Ortam nemi %50-70 olmal ve fazla nemlilik iyi havaland rma ile önlenmelidir. K fl n kaloriferli ortamlarda nemlilik %10 civar na düfltü ünde deri de iflim sorunlar bafllar. Bu durumda bar na a slak süngerler konularak veya nem püskürtme sistemleri yap larak nemlilik art r l r. Bar nakta birden fazla say da kertenkele ve bukalemunun bir arada tutulmas güçtür. Özellikle erkekler bar naklar n sahiplenir, g day ve s nma alan n paylaflmazlar ve sald rgan olurlar. Sald rganl k üreme sezonunda artar. Tüm kertenkeleler s rabilir. Kertenkeleler fazla ele al nmamaya çal fl lmal d r. Tutulmak gerekirse omuzlar n n yak n ndan bir elin bafl ve iflaret parmaklar yla tutulurken, di er parmaklarla vücudun geri kalan k sm nazikçe çevrelenir, bafl na örtü örtülür. Kertenkeleler kuyru unu b rakabilme özelli inde oldu undan kuyru- Parthenogenetik: Erkek cinsiyete gerek olmadan yumurtan n döllenme durumudur. 149

158 150 Temel Klinik Bilgisi undan tutulmamal d r. Geko cinsi kertenkelelerin derisi tutma an nda y rt labilece inden tutulmas gerekiyorsa plastik tüpler içine al n p genel anestezi ile uyuflturulmas gerekir. Küçük yap l kertenkeleler daha nazik tutulmal, mümkünse ele al nmadan gözlem yap lmal d r. Büyük kertenkelelerin çeneleri çok kuvvetli oldu- undan bafl gerisi ve s rt bölgesinden birlikte tutulmal d r. Üzerine havlu örtülerek s rma, t rnaklar yla zarara verme ve kuyruk vurmas önlenmifl olur. Kuyruk savurmas n önlemek için kuyruk koltuk alt na s k flt rmal d r. Tutma esnas nda gö üs hareketlerinin s n rlanmas na ve bacaklarda k r k oluflmas na meydan verilmemelidir. Kertenkeleler tafl n rken l k ortamda ve havlu içinde tafl mak uygun olur. Yaflam süreleri de ifliktir. Cinslere göre 4-25 y l ömürleri vard r. Resim 7.44 Bukalemunda strese ba l renk de ifltirme Resim 7.45 Bukalemunda dilin d flar da kalmas Resim 7.46 Bukalemunda cinsiyet organ. Do al yaflamda d fl tehlikelere karfl yan t vermeye haz r olan kertenkeleler bar nakta do mufl ve yetifltirilmiflse daha yumuflak huylu olurlar. Korkutulduklar nda hava yutarak iri görünmeye çal fl lar. Kuyruklar n sallarlar ve a zlar n aç p kapayarak s racaklar n ima ederler. Sald rganl k erkeklerde aral k mart aylar aras ndaki üreme mevsiminde daha fliddetli olarak ortaya ç kar. Kafesine girmeye çal flanlara karfl bafl n havaya kald r r ve bafl sallar ve s r r. D flk lad yere kâ t konulursa daha sonra ayn yere d flk lamay ö renebilir. Kertenkelelerde görülen bafll ca hastal klar veya hastal k belirtileri a z çürü ü, ishal, kab zl k, yumurta tak lmas, kloaka bölgesinde flifllik veya kloaka f tk, deri de ifltirme sorunlar, kemiklerde e ilme ve k r lma, ayakta flifllik, k smi felç ve nekroz, kaslarda kas lma, gözde flifllik, burun, göz ak nt s ve öksürük, mikroorganizmalar n neden oldu u hastal klard r (Resim 7.44, 7.46 aras ).

159 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 151 Kertenkeleler sadece böcek yediklerinde sa l k sorunu ç kar m? Sadece böcek yiyen kertenkelelerde vücutlar na yeterince kalsiyum alamam fl olurlar. Bu nedenle böceklerin beslenme öncesi kalsiyumla kar flt r larak verilmesi gerekir. Kalsiyum öncelikle kemik sa l olmak üzere kas ve iskelet sisteminin sinirsel iletim ve metabolizman n de iflik noktalar nda etkili bir mineraldir. 5 SIRA S ZDE NTERNET

160 152 Temel Klinik Bilgisi Özet A MAÇ 1 Kafes kufllar n n genel özellikleri ile bak m ve beslenmeleriyle ilgili temel ö eleri tan mlamak. Kafes kufllar fiziksel ve biyolojik özelliklerine göre papa anlar, ötücü kufllar ve a açkakanlar ad alt nda grupland r l rlar. Papa anlar grubundaki kufllar n üst gagalar afla- do ru e ridir ve üst gaga düz, genifl bir yap da olan alt gagan n üzerini örter. Ötücü ve a açkakan grubu olarak isimlendirilen kufllarda üst ve alt gagalar n uçlar sivri olarak bir noktada birleflir. Bu gaga yap lar nedeniyle tercih ettikleri besin maddelerinde baz farkl l klar ortaya ç kar. Kafes kufllar n n boyutlar de ifliktir. Papa an grubu kufllarda en küçük boyutlu olan muhabbet kuflu, en büyük boyutlu olan makavd r. Ötücü kufllar n vücut ölçüleri birbirine yak nd r. Yaln z Mynah bunlardan ayr olarak daha büyük vücut yap s na sahiptir. A açkakan kufllar n n vücut ölçüsü Tukanlardan daha küçüktür. Kafes kufllar n n yafl y l olarak papa an grubunda olanlarda y l, ötücü kufllarda 5-10 y l, Tukan da y l ve A açkakan da y ld r. Kafes kufllar evlerde kafeslerde hayvanat bahçelerinde yar aç k alanlarda bar nd r l rlar. Kafes kufllar n n kafesleri kuflun cinsi, vücut ölçüleri ve günlük hareket tarz na göre de ifliklik gösterir. Kafes kufllar kafes tellerini kemirdiklerinden kafesin yap ld malzemenin özelli i önem kazan r. Kafesin boyutu kuflun beden ölçüsüne göre de iflmeli ve sürekli hareket eden kufllarda bu ölçü biraz daha büyük tutulmal d r. Kafeslerde temel olarak kufllara özgü ç kar l p geri tak labilen suluk ve yemlikler ve de iflik kal nl k ve flekillerde tünekler bulunur. Evlerde kafeslerin konulaca yer k smen ayd nl k bir yer olmal d r. Bunun için pencere kenarlar uygun de ildir. Görüntüden ürkerler. Ortam s cakl olabildi ince sabit tutulmal ve 20 C nin alt nda olmamal d r. Kuflun günlük 10 saat civar ndaki uyku ve karanl k gereksinimi sa lanmal - d r. Kufl kafesleri mutfakta piflirme sonucu oluflan duman, sigara duman, banyo havas, temizlik ve dezenfektan maddelerinin neden oldu u kokulardan uzak tutulmal d r. Günlük kafes temizli i kafes alt n n günlük olarak de ifltirilmesi, yemlik ve suluklar n boflalt l p temizlenmesidir. Kapsaml temizlik büyük kufllar, lori ve loriketlerde haftal k, daha küçük boyutlu kufllarda ise ayl k yap l r. Kafes temizli inde kullan lacak dezenfektan bakteri, virüs ve mantarlar öldürebilecek kadar etkili fakat ayn zamanda kufla zarar vermeyecek özellikte olmal d r. Birçok dezenfektan n buhar kuflu etkileyece inden temizlik esnas nda kufl baflka bir odaya konulmal d r. Kufllar n rk ve aktivitelerine ve üreme durumuna göre ayarlanm fl çeflitli ticari g dalar vard r. Ticari g da verilirse temiz su d fl nda tohum, vitamin, mineral ve iri kum verilmesine gerek yoktur. Kufllara diyetin % 20 sinden fazla olmamak koflulu ile meyve ve sebze verilebilir. Ticari g da verilmeyenlere vitamin ilave etmek gerekmez. Baz iri papa anlar n g dalar nda yüksek ya ve lif de bulunmal d r. Sebze, meyve ve koyu yeflil veya koyu sar renkli sebzeler (çay r, havuç, tatl patates, spanak, pancar, kay s, kurutulmufl biber, brokoli ve m s r) verilebilir. Eriflkin kufllar ö ünlerini sabah ve akflam yerken genç kufllar günde 4 kez beslenir. Kafes kufllar n tutma ve klinik muayenede dikkat edilmesi gereken durumlar aç klamak. 2 Kufllar n tutulmas kufl tipine göre de iflmektedir. Hiç bir kufl sahibinin üzerine konmufl iken tutulmamal d r. Küçük kufllar hafif lofl veya karanl k ortamda, kalem fleklindeki bir fl k kayna- kullan larak daha kolay yakalan rlar. Orta büyüklükte olanlar için el havlular, büyük kufllar için banyo havlular kullan labilir. A kaçan kufllar ve kufl evindeki kufllar n yakalanmas için kullan l r. Kufl muayeneye kafesi ile birlikte getirilmeli, kafes muayene öncesi temizlenmemelidir. Muayeneye getirilirken kafes içerisindeki suluk, oyuncak, sal ncak ve tabana serilen kâ t ç kar lmal d r. Kafes Kufllar n n Muayenesinde flu yol izlenir; Hayvan sahibinden bak m-besleme ve kuflun günlük yaflam hakk nda bilgi al nmas, Kafes ve kafes içeri inin kontrolü, Damlalar n kontrolü, Kuflun kafeste gözlenmesi, A MAÇ

161 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 153 A MAÇ 3 Baz egzotik hayvanlar n genel özellikleri ile bak m ve beslenmeleriyle ilgili temel ö eleri tan mlamak. Reptiller boynuzumsu ve kabu umsu derileriyle tan n rlar. Kaplumba a, y lan, iguana, kertenkele ve bukalemun bu gruptaki hayvanlard r. Reptillerin derisi kurudur ve ço u reptilde deri üzeri pullarla kapl d r. Epidermisin yüzeyi kal nd r ve keratinleflmifltir. Kaplumba alarda deri yap s kabuk fleklinde geliflmifltir. Reptillerin ço unda vücut s cakl çevre s cakl - na göre de iflti inden çevre s cakl na ba ml d rlar. Ürettikleri s cakl n tamam n koruyamazlar. Vücutlar ndaki günlük s cakl k dalgalanmalar n kontrol edebilmek için bazen serin bazen l k ortam ararlar. Bu nedenle y lan n beslendi i yerde onun s nma veya serinleme iste ini karfl layabilecek düzeneklerin kurulmufl olmas gerekir. Çevre s s tropikal tür reptiller için C, l man bölge türleri için C dir. Ömrünün yar s n suda yar s n karada geçiren kaplumba a türleri daha düflük s aral n tercih ederler. Reptillerin ço u günefllenerek s nmak isterler. Bu nedenle direk günefl fl bulunamad nda infrared lambalar kullan l r. Il man bölge türleri foto periyodu reproduktif siklusu düzenlemede kullan rlar. Tropik türlerde bu siklus üzerine çevre nemi, ya mur, al nan g - da, popülasyon yo unlu u ve hava cereyan gibi faktörlerin etkisi foto periyottan daha fazlad r. Bar nakta tutulan reptillerde reproduktif aktiviteyi uyaran en önemli faktör çevre s cakl ndaki de iflikliktir. Ömrünün yar s n suda geçiren türlerin bulundu- u yerde içine gömülebilecekleri suya ihtiyaçlar vard r. Bu türlerin ço unda beslenme, üreme ve sosyal iliflkiler su içinde olur. Kullan lan suyun filtrasyonu ve havaland r lmas yap larak toksik organik art klar n ve patojenik organizmalar n birikmesi önlenmifl olur. Reptillerin ço u bar nakta sinirli ve güvenilmezdir. Bu nedenle reptilin saklanabilmesi ve kendini güvende hissedebilmesi için kafese baz malzemelerin konulmas gerekir. A aca t rmanma özelli i olan türler için baz cisimlerin dikine konulmas yararl olur. Yerde yaflayan reptiller için A MAÇ 4 ise bu cisimler bar na a yatay konulur. Karada yaflayan ve kazma özelli ine sahip türler için bar nakta kutu, a aç gövdesi ve kaya parçalar gibi saklanabilecekleri cisimler bulunmal d r. Baz reptil türleri için bar naklar n n cam duvar n n yerden 20 cm lik k sm n n siyaha boyanmas hayvan n kendisini güvende hissetmesi bak m ndan önemlidir. Altl k olarak y lanlarda natürel ka t, kum, talafl ve naylon, kertenkeleler ve kaplumba alar n birço u için kum veya a aç yapraklar, kaplumba- alar için tavflan yemi olarak haz rlanm fl olan yonca peleti dir. Timsah ve su kaplumba alar için bar naklar nda çimentodan yap lm fl beslenme ve günefllenme alanlar bulunmal d r. Reptillerin uzun süre yaflamlar n sürdürebilmeleri için hijyenik flartlara uyulmas çok önemlidir. Egzotik hayvanlar n g das n belirleyebilmek için onun do al yaflam flartlar ndaki beslenme al flkanl na, a z ve mide-ba rsak morfolojisine bakmak gerekir. Verilen g dan n yeterli olup olmad büyüme, reproduktif verim ve yaflam uzunlu una bak larak de erlendirilir. Baz egzotik hayvanlar tutma ve klinik muayenede dikkat edilmesi gereken durumlar aç klamak. Kaplumba alar alt ve üst kabuklar n birleflti i kenardan iki elle tutulur. Çok küçük olanlar tek elle tutulabilir. Birçok kaplumba a türü agresiftir s rabilir. Kaplumba alar n bafl mandibula gerisinden boyun ileri do ru uzat larak tutulur. Bu flekilde bafl ve boyun muayenesi, besleme, ilaç ve s v uygulamalar yap labilir. Muayene edilebilmeleri ve gerekli uygulamalar n yap labilmesi için büyük kaplumba alarda sakinlefltirici ilaçlar kullan lmal d r, daha küçük kaplumba alar n önce üzerine a sonra bafl na örtü örtülür, a zlar - na bant yap flt r l r. Büyük kaplumba alar tutmak için birden fazla insana ihtiyaç vard r. Muayenede bar na n flartlar ve beslenme flekli ö renilir. Kaplumba a ele al n p a rl kontrol edilir, daha sonra tart l r. Daha sonra bafl, göz ve deri renk, parlakl k, lezyon ve flifllik aç s ndan incelenir. Radyografide idrar yolu tafl, ba rsak t - kanmas, kemikte yap sal bozukluk, yumurta ve

162 154 Temel Klinik Bilgisi yabanc cisim tak lmas ve akci erlerin durumu hakk nda bilgi edinilir. A zdan veya yaralardan svap al n p bakteriyolojik veya mikolojik kontroller yap l r. D flk da, a zdan ç kar lan içerikten ve a zdan al nan materyallerde ba rsak ve akci erlere yerleflik parazitlerin yumurta veya larvalar na rastlan labilir. Kandan yap lan sürme preparatlarda kan parazitleri veya larvalar aran r. Y lanlar genellikle iyi huyludur ve kolayl kla tutulurlar. Büyük y lanlar bir el y lan n 1/3 ünü di- er el 2/3 ünü kavrayacak flekilde tutulur. Y lan n vücudu kollar veya vücut k s mlar ile desteklenir. Küçük zehirsiz y lanlar bir elle bafl n gerisinden di er elle vücudundan tutularak kontrol edilir. Sald rgan y lanlar bafllar n n gerisinden bir çengelle s k flt r l r. Daha büyük y lanlar n bafllar na örtü ve yast k, vücutlar na kilim örtülür ve istenen bölge aç larak gerekli uygulamalar yap - l r. Zehirli y lanlar daha dikkatli tutulmal d r ve antivenin haz r bulundurulmal d r. Zehirli y lan n bafl plastik tüpler içinde tutulmal d r. Bu amaçla y lan n içinde dönemeyece i kal nl kta tüp bir araç yard m yla y lana do ru yaklaflt r l r. Y lan tüpe girince yakalan r. A z çürü ü, yedi i g day a zdan geri ç karma, kab zl k, ishal, kloaka tafl ve prolapsusu sindirim sisteminde görülen bafll ca bozukluklard r. Deri yan klar, deri de ifltirme güçlükleri, deri alt apseleri, deride mikroorganizmalar n yol açt lezyonlar, gözde deri de iflme sorunu ve enfeksiyonlara ba l lezyonlar, burun derisinde travmaya ba l ezilme d flar dan gözlenebilecek sorunlard r. Solunum yolu hastal klarda a z ve burundan yap flkan özellikte ak nt gözlenir. Bakteri veya toksinlerin kana veya di er organlara ulaflt durumda septisemi veya toksemi geliflir. Di- er canl larda oldu u gibi y lanlarda deri ve iç organlarda tümör ortaya ç kar. guanalar elden g da almaya al flt ktan sonra tutulmaya bafllanmal d r. guanaya yaklafl m n en iyi yolu eli iguanaya yaklaflt rmak ve iguanan n kifliye tutunmas na izin vermektir. Daha sonra iguana iki el birlikte kullan larak gö üs bölgesi ve kalça bölgesi desteklenerek tutulur. Kertenkelelerde oldu u gibi iguanalarda da kuyruktan çekildi inde kuyruk kopabilir. guanalar n muayenesine hayvan sahibinden hastan n flikayeti ö renilerek bafllan r. Daha sonra bak m-besleme bilgisi al n r. Fiziksel muayenede hastan n duruflu, d fl ortama ilgisi, uyar mlara verdi i yan t, bafl n tutuflu ve kuyruk hareketleri de erlendirilir. Fiziksel muayene sonras röntgen çekimi yap larak kemiklerde ve iç organlardaki görüntü de erlendirilir. Gerekli görülürse kuyruk kaidesine yak n kuyruk alt bölgeden kan al narak kan hücreleri incelenir ve kan serum de- erleri belirlenir. D flk örne i parazit yönünden araflt r l r. Kertenkeleler fazla ele al nmamaya çal fl lmal d r. Tutulmak gerekirse omuzlar n n yak n ndan bir elin bafl ve iflaret parmaklar yla tutulurken, di er parmaklarla vücudun geri kalan k sm nazikçe çevrelenir, bafl na örtü örtülür. Kertenkeleler kuyru unu b rakabilme özelli inde oldu undan kuyru undan tutulmamal d r. Geko cinsi kertenkelelerin derisi tutma an nda y rt labilece inden tutulmas gerekiyorsa plastik tüpler içine al n p genel anestezi ile uyuflturulmas gerekir. Küçük yap l kertenkeleler daha nazik tutulmal, mümkünse ele al nmadan gözlem yap lmal d r. Büyük kertenkelelerin çeneleri çok kuvvetli oldu undan bafl gerisi ve s rt bölgesinden birlikte tutulmal - d r. Üzerine havlu örtülerek s rma, t rnaklar yla zarara verme ve kuyruk vurmas önlenmifl olur. Kuyruk savurmas n önlemek için kuyruk koltuk alt na s k flt rmal d r. Tutma esnas nda gö üs hareketlerinin s n rlanmas na ve bacaklarda k r k oluflmas na meydan verilmemelidir. Kertenkelelerde görülen bafll ca hastal klar veya hastal k belirtileri a z çürü ü, ishal, kab zl k, yumurta tak lmas, kloaka bölgesinde flifllik veya kloaka f tk, deri de ifltirme sorunlar, kemiklerde e ilme ve k r lma, ayakta flifllik, k smi felç ve nekroz, kaslarda kas lma, gözde flifllik, burun, göz ak nt s ve öksürük, mikroorganizmalar n neden oldu u hastal klard r.

163 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 155 Kendimizi S nayal m 1. Afla dakilerden hangisi papa an grubu kufllardan biri de ildir? a. Cennet kuflu b. Paraketler c. Konur d. Makav e. Mynah 2. Kafes kufllar ndan evde serbest dolaflmay tercih eden ve seven kufl afla dakilerden hangisidir? a. Muhabbet b. Kanarya c. Saka d. Tukan e. Kokadu 3. nsanla deri temas ndan hofllanan kufl afla dakilerden hangisidir? a. Kanarya b. Afrika grisi c. Saka d. Tukan e. Mynah 4. Kafes kufllar n n beslenmesiyle ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Kufllar için haz rlanm fl çeflitli ticari g dalar vard r b. Ticari g da verilirse vitamin, mineral verilmesine gerek yoktur c. Kufllara diyetin % 20 sinden fazla olmamak koflulu ile meyve ve sebze verilebilir d. Baz iri papa anlar n g dalar nda yüksek ya ve lif de bulunmal d r e. Muhabbet kufllar n n önünde devaml iri kum bulunmal d r 5. Hasta kafes kufllar yla ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Kufllar yabanc ortamda hasta oldu unu göstermek isterler b. Hastal k belirtisi gösteren kufllar ciddi derecede hastad r c. Kufllarda hastal k daha h zl ilerler d. Kufllar n görünümünde fark edilen de ifliklik hastal n ilk belirtisi olabilir e. Kufllar n hareketlili inde fark edilen de ifliklik hastal n ilk belirtisi olabilir 6. Reptillerin derisiyle ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Reptil derisi kurudur b. Ço u reptilde deri üzeri pullarla kapl d r c. Epidermisin yüzeyi kal nd r d. Baz reptillerde pullar daha fazla keratinize olmufltur e. Deride müköz bezler vard r. 7. Reptillerde vücut s cakl n n düzenlemesiyle ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Reptillerin ço unda vücut s cakl çevre s s na göre de iflir b. Reptillerde metabolik aktiviteden kaynaklanan s cakl k s n rl d r c. Reptiller ürettikleri s cakl n tamam n koruyamaz d. Reptiller her zaman s cak ortam ararlar. e. Reptiller mikroorganizmalarla enfekte olduklar nda l k yerlere giderler. 8. Ömrünün yar s n suda geçiren türler için afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Bulundu u yerde içine gömülebilecekleri suya ihtiyac vard r b. Kuru alana ç kan reptilin derisinde kuruma meydana gelir c. Ço unda beslenme su içinde olur d. Üreme su içinde olur e. Sosyal iliflkiler su içinde olur. 9. Reptillerde suyla ilgili afla daki ifadelerden hangisi yanl flt r? a. Akvaryum suyunun tuz oran reptilin do al flartlar na uymal d r. b. Suda yaflayan reptiller üre atma e ilimindedir c. Suda yaflayan türlerde böbrekle su kayb azd r. d. Kurak ortamda yaflayan türler ürik asit atma e ilimindedir e. Kurak ortamda yaflayan türler vücuttan su tutma e ilimindedir. 10. Reptillerin uzun süre yaflamalar yla ilgili afla daki bak m uygulamalar ndan hangisi yanl flt r? a. D flk lar n s k temizlenmesi çok önemlidir b. Su kaplumba alar n n beslenmesi yaflad su tank nda yap lmal d r c. Bar naktaki tüm malzemeler 3 ayda bir yenilenmelidir. d. Reptilin yaflad su veya çevre 3 ayda bir dezenfekte edilmelidir e. Su kaplar en az haftada bir kez temizlenmelidir.

164 156 Temel Klinik Bilgisi Okuma Parças Kafes kufllar nda davran fl problemleri zaman zaman ortaya ç kan ve çözümü zaman ve u rafl isteyen bir psikolojik bozukluktur. Sald rganl k: Kufllarda sald rganl k bir genetik özelliktir. Bu nedenle kufllardaki sald rganl n giderilmesi güçtür anlay fl hakimdir. Fakat ço u kuflta bak c s n n negatif davran fllar na pozitif yan t verdi i görülmüfltür. Kufllar birlikte yaflad klar insanlar n bafl düzeyinde veya daha yükse inde tünerse do as n n gere i itaatsiz ve sald rgan olur. Tüne i bel bölgesinden afla da ise kufl sinirli ve sald rgan olur. Bu nedenle kuflun tüne i insanlar n bel bölgesinde olmal ve kuflun seviyesi bak - c s n n gö üs hizas n n ortas nda bulunmal d r. Is rma ve ç l k atma: Kufllar için do al davran fllard r. Bazen sald rganl k anlam nda s rma görülebilmektedir. Ç l k do a sesinin taklidi olarak yap l r. Bazen de dikkat çekme veya k skançl k olarak yap labilir. Bu durumlarda kuflun daha alçak seviyede tüne i olan bir yere konulmas ve ilginin azalt lmas ve her yanl fl hareketinde kuflun kafese konulup üzerinin 10 dakika örtülü tutulmas iyi netice vermektedir. Tüy yolma: Mikroorganizmalara ba l enfeksiyonlar, beslenme bozukluklar, alerjiler ve a r tüy yolmaya neden olan bafll ca psikolojik olmayan nedenlerdir. Psikolojik tüy yolma s kça Afrika grisi, kokadu, difli eklektus ve skarlet makav da görülmüfltür. Çevresel ve hormonal de- ifliklikler, can s k nt s, ilgi çekme ve sinirlilik bafll ca psikolojik tüy yolma nedenleridir. Tüy yolman n nedeni ne olursa olsun kuflun önüne oyuncaklar tek tek ve her defas nda de ifltirilerek konur. Yeni difl f rças, kal n mukavva, tahta çubuklar, plastik kapaklar ve ticari oyuncaklar konur. Kufllar n do as nda olan y rtma, parçalama duygular n tatmin edebilmeleri için kafese bitkisel ürünler konulur. Hormonal tüy yolma genellikle üreme sezonunda havas z, karanl k yerlerde ilgisiz b rak lan kufllarda görülür. Böyle kufllar havadar, ayd nl k bir yere al n r. Gün içinde k sa periyotlarla ele al n r. Can s k nt s ndan tüy yolmas semptomu gösteren kufllara de ifltirilerek oyuncak sunulur. Görsel olarak k sa aral klarla televizyon seyrettirilir veya radyo dinlettirilir. Kuflun kendi kendini s r p koparmas en s k kokadularda daha sonra Afrika grisi ve amazon papa anlar nda görülür. Sinir y k m ile sonuçlanan durumlarda ve rahats zl k verici yara izi olanlarda ortaya ç kar. Hafif dereceli hastalarda yakal kla önlem al nabilir. Kufllardaki bafll ca antisosyal davran fllar regurgitasyon, kronik yumurtlama ve sinirsel davran fllard r. Kaynak: Harrison,GJ.,Harrisons,LR., (1986), Clinical Avian Medicine and Surgery, including aviculture, WB Saunders Company, Philadelphia, London. Kendimizi S nayal m Yan t Anahtar 1. e. Yan t n z yanl fl ise Kafes Kufllar Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 2. a. Yan t n z yanl fl ise Kafes Kufllar Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 3. b Yan t n z yanl fl ise Kafes Kufllar Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 4. e Yan t n z yanl fl ise Kafes Kufllar n n Beslenmesi konusunu gözden geçiriniz. 5. a Yan t n z yanl fl ise Kafes Kufllar nda Hastal k Belirtileri konusunu gözden geçiriniz. 6. e Yan t n z yanl fl ise Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 7. d Yan t n z yanl fl ise Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 8. b Yan t n z yanl fl ise Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 9. c Yan t n z yanl fl ise Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. 10. b Yan t n z yanl fl ise Reptiller Hakk nda Genel Bilgiler konusunu gözden geçiriniz. S ra Sizde Yan t Anahtar S ra Sizde 1 Kufllar do al yaflamlar nda a aç, tafl, toprak alanlarla iç içe yaflam sürerler. Bu nedenle yeflil bitkiler, çiçekler, tohumlar, böcekler ve de iflik maddeleri yemek durumunda kal rlar. Bu beslenme tarz onlara yeterli ve dengeli protein, ya, vitamin, mineral sa lar. Bu kufllar kafeslerde bak lmaya baflland nda genellikle ya l tohum a rl kl olmak üzere tek yönlü olarak uzun süre beslenirler. Bu beslenme tarz baz maddelerin vücutta fazla miktarda birikmesine neden olurken baz maddelerin eksik al nmas na yol açar. Maddelerin fazlal ve eksikli i vücut organlar n n afl r çal flmas na yol açar. Organlarda yap sal ve fonksiyonel yönde y pranmalar meydana gelir ve normal görevlerini yapamaz duruma gelirler. Kafes kufllar kendine sunulan g da d fl nda ulaflabilece- i bir g da kayna na sahip de ildir ve hareketleri de hayvan sahibinin izin verdi i ölçüde ve kapal bir alanda olmaktad r. Suni bir beslenme ve bak m tarz içinde kufllarda do alar gere i almalar gereken A vitamini, kalsiyum ve de iflik mineral maddelerden mahrum kal rlar. Bu nedenle kafes kufllar na bu maddelerin g da katk maddesi olarak kat lmas n n sa l kl yaflam sürdürmeleri bak m ndan önemlidir.

165 7. Ünite - Kafes Kufllar ve Egzotik Hayvan Klini i 157 S ra Sizde 2 Kaplu mba alar n vücutlar bafl, ayaklar ve kuyruk hariç kabukla çevrilidir. Kabuk alt ndaki kemik yap yla kaynaflm flt r. Tehlike an nda ço u kaplumba alar bafl, ayaklar ve kuyru unu kabu a do ru çeker. Vurma, çarpma, düflme, ezilme gibi travmalarda kaplumba an n ilk zarar gören k sm kabu u olur. Kaplumba alarda kar n içi organlar ndaki yang lar kabu a yay lma e ilimindedir. Ayr ca d fl ortam n nemi ve mikroorganizma faunas enfeksiyöz kabuk hastal klar geliflmesi bak - m ndan önemlidir. Kaplumba alar n yeterli direk günefl fl veya ultraviyole fl n alamamas kabuk yumuflamalar na yol açar. Bu durum kabu un yaralanma ve enfekte olma riskini art r r. S ra Sizde 3 Tüm canl larda dinlenme ve fizyolojik bir gereksinimdir. Beyin ve vücut organlar için fl k, ses, görüntü, gibi uyar c lar n olmad bir zaman dilimine gereksinim duyarlar. Bedensel olarak yorulan insan n dinlenmesi veya zihinsel olarak yorulan insan n çal flt ortamdan bir süre uzaklaflmas ve gece uykusu sonraki çal flma günlerine haz rl k anlam tafl r. Dinlenme olmad nda vücut fiziksel ve ruhsal çöküntüye u rar yaflam düzeni bozulur ve buna ba l olarak organik bozukluklar ortaya ç kar. Do ada yaflayan hayvanlar beslenme için f rsatç, yaflam n sürdürebilmek için dikkatli ve dinlenebilmek için güvenli yerler bulmak zorundad rlar. Do al ortamlar nda do masal olarak bu özelliklere sahiptirler. fiartlar n elverdi i ölçülerde bu davran fl sergilerler. Söz konusu hayvanlar kafes ortam na ald m zda hele de do al ortamdan toplanarak getirilmifllerse kendilerini güvende hissettirilmeleri ve dinlendirilmeleri gerekir. Hayvan n arkas na gizlenerek veya içine girerek saklanabilece i çeflitli malzemeler bulundurulmal d r. Kafesin yere yak n k sm nda 20 cm geniflli inde bir alan n siyah renkte bir maddeyle kaplanmas ve günün saat kadar k sm nda fl ks z, sessiz ve görüntüsüz dinlenme flart n n sa lanmas önemlidir. Aksi taktirde hayvanda stres, sindirim bozuklu una ba l hastal klar ortaya ç kar. karfl larlar. A zdan ald klar kalsiyumdan en iyi flekilde yararlanabilmesi için günefl fl na gereksinimi vard r. Ev içinde kafeste bak lan iguanalarda en önemli sorunlardan biri yeterli ultraviyole fl n alamamas ve g dalar na her gün ilave edilmesi gereken kalsiyumun ihmal edilmesidir. Bu durumda kemiklerde yang, deformasyon, k r k, parmak nekrozu, ayaklarda fliflme, k smi felç ve yürüyememe belirtileri görülür. Bu nedenle ev içinde bak lan iguanalara günlük olarak özellikle ultraviyole B fl n veya genifl spektrumlu ultraviyole fl n uygulanmal, g dalar na her ö ünde kalsiyum kat lmal d r. Yararlan lan Kaynaklar Harrison,Gj., Lightfoot, TL.,(2006), Clinical Avian Medicine, Spix Publishing, Inc., Palm Beach, Florida. Harrison,GJ.,Harrisons,LR., (1986), Clinical Avian Medicine and Surgery, including aviculture, WB Saunders Company, Philadelphia, London. Mader,DR.,(1996), Reptile Medicine and Surgery, WB Saunders Company, Philadelphia, London. S ra Sizde 4 guanalar do al ortamlar nda a aç, toprak veya kayalar üzerinde direk günefl fl alarak yaflayan hayvanlard r. Günefl fl ndaki ultraviyole fl nlar ndan yararlanarak kemik sa l için çok önemli olan D vitamini ihtiyac n

166 8TEMEL KL N K B LG S Amaçlar m z Bu üniteyi tamamlad ktan sonra; lk yard m gerektiren hastalara genel yaklafl m aç kyabilecek, lk yard m gerektiren durumlar ve bu durumlar ile karfl lafl ld nda davran fl fleklini ortaya koyabilecek, lk yard m giriflimi s ras nda uygulanmas gereken temel yöntemleri tan mlayabileceksiniz. Anahtar Kavramlar Kaza Acil Yaralanma çindekiler Temel Klinik Bilgisi lk Yard m LK YARDIM YARALI HAYVANIN TAfiINMASI LK YARDIMDA KULLANILAN MALZEME VE EK PMANLAR fiok KALB N DURMASI KANAMA AÇIK YARA KIRIK ÇIKIK KAFA TRAVMASI SP NAL TRAVMALAR YANIK DONMA ISI ÇARPMASI H POTERM SOLUNUM YOLLARININ TIKANIKLI I

167 lk Yard m LK YARDIM lk yard m bir hastal k veya travma sonras nda medikal ve cerrahi yaklafl m uygulanmadan önce hastaya uygulanacak acil bak m ve tedaviyi tan mlamaktad r. lk yard m n öncelikli amac hastay bir klinisyen veya uzman görene kadar canl tutmak ve al nacak önlemler ile a r duymas n ve ac çekmesini engellemektir. YARALI HAYVANIN TAfiINMASI Yaral hayvan n tafl nmas s ras nda amaç hastan n en yak n tedavi merkezine en k sa sürede ulaflt r lmas ve bu s rada durumunda tafl maya ba l oluflabilecek negatif bir etkinin oluflmamas d r. Yaral ve hasta hayvanlar n duyduklar a r nedeniyle daha sald rgan davranabilecekleri ak ldan ç kar lmamal d r. Bu sebeple hastan n yard m eden kifliye zarar vermesi al nacak basit tedbirler ile önlenmelidir. Bu önlemler hastan n basit bir sarg bezi ile a z n n ba lanmas, e er bulunabiliyor ise hastan n büyüklü üne uygun bir a zl k tak lmas, hasta kedi ya da küçük bir köpek ise bir havlu ya da örtü kullan lmas gerekmektedir (Resim 8.1.). Hastan n tafl nmas ndan önce durumunun kontrol alt na al nmas n gerektiren durumlar bulunmaktad r. Hasta veteriner hekime ulaflt r lmadan önce baz önlemler al nmal d r. Bunlara; kanaman n kontrolü, k r k bölgesine geçici bir atel uygulanmas ya da s çarpmas na maruz kalm fl bir hastan n vücut s s n n düflürülmesi örnek verilebilir. Büyük hayvanlar n tafl nmas nda yük tafl y c ya da kamyonet kullan labilmektedir. Yap lacak bir planlama ile hastan n en az zarar ile veteriner hekime ulaflt r lmas gerçeklefltirilebilir. Bu duruma örnek olarak, hasta yan yatar pozisyonda ise alt na altl k serilmesi, kal n ip kullan larak hastan n yat fl pozisyonunda kalmas n n sa lanmas veya panel gibi ay r c lar kullanarak tafl nma s ras nda hastan n kendi kendine zarar vermesinin önlenmesi say labilir. Küçük hayvanlar kucakta veya kendilerine ait kutularda tafl nabilir. Spinal hasar flüpheli hastalar, fliddetli travma geçirmifl olanlar ya da bilinci kapal olanlar bir battaniye yard m ile ya da sert bir platform üzerinde tafl nabilmektedirler. Travma: D flar dan mekanik bir etki sonunda ortaya ç kan lokal lezyon Atel: K r k kemi i sabitlemek amac yla kullan lan sert cisimlerdir. lk Muayene Detayl sorgulama ve fiziksel muayene yapmak için genelde çok az zaman kal r. Çünkü ilk yard m gerektiren durumlar genellikle hayati tehlike içermektedir. H zl bir muayene yap larak h zl karar verilmesi gerekmektedir. Bunun için temel ilk yard m bilgilerinin uygulanmas gerekmektedir.

168 160 Temel Klinik Bilgisi 1. So ukkanl yaklafl m: Acil durumda genellikle afl r heyecanlanma ve her fleyi bir anda yapma e ilimi gözlenmektedir. Bu durumda panik artar ve uyulmas gereken kurallar unutulur. lk yard m gerektiren bir hastaya müdahale edenin so ukkanl davranmas mant kl düflünmesi ve duruma göre planl davranmas gerekmektedir. 2. Veteriner hekimin en k sa sürede bilgilendirilmesi: Hastan n h zl ve etkili bir tedavi alabilmesi için ilgili veteriner hekimin en k sa sürede bilgilendirilmesi gerekmektedir. 3. Yard mc personelin korunmas : Kendi sa l n z ve korunman z için hastan n tam olarak tespit edildi ine emin olunmal d r. Bu durum hem nakli gerçeklefltiren kiflilerin sa l hem de hastan n kendi kendine zarar vermesinin engellenmesi için gereklidir. 4. Hastan n de erlendirilmesi: Sistematik yolla hastan n ilk muayenesi yap lmal d r. Bu sayede veteriner hekime hasta hakk nda detayl bilgi verilmifl olur. E er çok disiplinli bir ilk muayene uygulan r ise tekrar tekrar hastay muayene etmek gerekmez ve zaman kayb minimuma iner. Bu incelemenin 1 dakikada ya da daha az bir sürede yap lmas gerekmektedir. Hasta belli bir mesafeden bilincinin aç k olup olmad, nefes al fl flekli, anormal vücut ve bacak duruflu varl, vücudun herhangi bir bölgesinde ya da hastan n yak n nda kan olup olmad n kontrol etmek için incelenmelidir. Hastan n hareket etmesini engellemek için hastaya arkadan yaklafl lmal d r. 5. Solunumun kontrolü: Müköz membranlar n rengi kontrol edilmelidir. Solunum sesleri dinlenmeli, e er gerekli ise solunum yolundaki birikinti ve s - v y rahat nefes alabilmesi için temizlenmelidir. Genellikle bu durumda dilin d flar al nmas gerekir. E er yak nda kullan labilecek bir aspiratör var ise aspiratör yard m ile temizlenebilir. E er gerekli ise trakea ya entübasyon uygulanmal d r. Burunda ve a zda kanama olup olmad ve kapillar dolum zaman kontrol edilmelidir. 6. Kanaman n durdurulmas : Küçük kanamalar geçici olarak göz ard edilebilir fakat büyük kanamalar turnike veya bas nç ile acilen durdurulmal d r. Baz büyük kanamalarda damar n hemostatik pens kullan larak tutulmas kanaman n durdurulmas n n tek yoludur. E er gerekli ise flok tedavisine bafllanmal d r. SIRA S ZDE 1 Temel ilk yard mda yap lmas gerekenler nelerdir? Resim 8.1 lk yard m giriflimi gerektiren hastaya sarg bezinden yap lan a zl n uygulanmas. lk önce dü üm bir halka haline getirilerek a z n alt na yerlefltirilir daha sonra bafl n gerisinden ba lan r.

169 8. Ünite - lk Yard m 161 LK YARDIMDA KULLANILAN MALZEME VE EK PMANLAR lk yard m için gerekli malzeme ve ekipmanlar klinikten klini e farkl l k gösterir. Afla da verilecek olan listede temel gereksinimler özetlenmifltir. Bu malzemelerin acil müdahale için haz r olarak bir arada bulundurulmas gerekmektedir. Bu malzemelerin belli aral klar ile kontrollerinin yap lmas ve özellikle de kullan mdan sonra eksilenlerin tamamlanmas gerekmektedir. Baz kliniklerde malzemeler her gün kontrol edilmektedir. Sodyum bikarbonat Bandaj materyalleri (gazl bezler, rulo pamuk, sarg bezi, flaster) Örtüler ve havlular %10 dextroz solüsyonu Endotraheal tüpler (çeflitli büyüklüklerde) Steril ve steril olmayan eldiven Yabanc cisimleri ç kartmak için forseps Hemostatikler Hidrojen peroksit Buz Limon suyu ya da sirke Oksijen tüpü Steril izotonik NaCl Steteskop Mide sondas, çeflitli büyüklüklerde Sofra tuzu Termometre Turnike Serviyet ve serviyet tutucular Suda çözünebilen kayganlaflt r c (K-Y jeli) fiok fiok terimi karmafl k ve çok tehlikeli bir hastal k tablosunu tan mlamak için kullan lmaktad r. Genellikle kardiyovasküler sistemden dokulara kan n yetersiz perfüzyon ile karakterizedir. Hücrelerde hipoksi ile sonuçlan r. E er tedavi edilmez ise hipoksi hücre ölümüne yol açmakta ve canl için ölümcül olabilmektedir. fiokun belirtileri Güçsüzlük ve bilinç kayb Müköz membranlarda solgunluk Deri ve bacaklarda so uma H zl kalp at m Düflük nab z H zl ve yüzeysel solunum Düflük kapillar dolum zaman

170 162 Temel Klinik Bilgisi fiok ta ilk yard m Solunumun devam n sa lay n Kanamay kontrol alt na al n Il k tutun Bafl aflfla da tutun Nab z kontrol edin ve e er gerekli ise kardiyopulmoner resusitasyon (CPR) uygulay n fiokun Sebepleri fiokun bilinen birçok sebebi vard r. Bunlar n aras nda kan hacminin düflmesi, afl - r stress, enfeksiyon, anormal kardiyak fonksiyon yer almaktad r. 1. Kan hacminin düflmesi: Genellikle kan n ya da plazman n fliddetli kayb sonucu oluflur. fiiddetli kanamalarda gözlenir. Kan hacminin düflmesi d fl kanama var ise aç k bir flekilde gözlenebilir fakat iç kanama durumunda gözden kaçabilmektedir. fiiddetli yan klarda da plazman n fliddetli kayb sonucu kan hacminde düflme gözlenir. 2. Afl r stress: Fizyolojik ya da fiziksel stres kan hacminde düflmeye yol açar. fiiddetli travmatik yaralanmalar ya da fliddetli a r da flokun sebepleri aras nda yer al r. 3. Enfeksiyon: Enfeksiyona çeflitli bakteriler yol açmaktad r. Bu bakteriler toksin salg larlar ve kan damarlar n etkileyerek kan n vücut içinde toplanmas na sebep olmaktad rlar. Bu durum kan hacminde azalmaya sebep olur. 4. Anormal kardiyak fonksiyon: Kalbin normal at m n etkileyen fliddetli kalp yetmezli i, miyokardit, kardiyopati ya da ciddi aritmiler flokun nedenlerindendir. Patofizyoloji Kan bas nc nda belirgin bir düflme oldu unda vücut bunu düzenlemeye ve dolafl m sa lamaya çal fl r. Kalp h z ve kas lma miktar artar. Perifer arterler ve venalar kas l r. Kan, beyin ve kalp gibi vital organlara gönderilmek üzere periferal dolafl mdan çekilir. Deri, kaslar, barsaklar ve böbrekler de kan ak m azal r ve buna ba l olarak bu organlarda hipoksi geliflir. Anaerob metabolizma ve hipoksi sonucu laktik asit miktar nda art fl oluflarak vücutta asit baz dengesi bozulur, asidoz flekillenir. Böbrekler ve barsaklar gibi organlarda hasar fliddetli olabilmektedir. E er beyine giden kan miktar nda azalma gözlenir ise bilinç durumunda de iflimler gözlenebilir. Bu de iflimler huzursuzluktan bilinç kayb na kadar de iflir. Klinik Belirtiler fiokun bu bulgular vücudun kardiyovasküler fonksiyonunu sa lamas amac ile kardiyak fonksiyon ve vital organlara kan n geri dönüflünü sa lamaya çal flmas ile iliflkili ortaya ç kmaktad r. fiokun Belirtileri: 1. Mükoz membranlarda solgunluk: En iyi difl etleri, konjunktiva ve vulva ile prepusyumun iç k sm nda gözlenir. 2. Deri ve bacaklarda so ukluk 3. Kalp h z nda art fl 4. Düflük nab z 5. H zl ve yüzeysel solunum

171 8. Ünite - lk Yard m Düflük kapillar dolum zaman : Kapillar dolum zaman n belirlemek için difl etinin pigmentsiz k sm na parmak ile belirli bir bas nç uygulan r ve bölgenin rengi beyaza dönmesi beklenir. Bas nç ortadan kald r l r kald r lmaz normal pembe renge dönüfl için geçen zaman n 1-2 saniye olmas beklenmektedir. ki saniyeden daha uzun dolum perifer dolafl mdaki zay fl ifade etmektedir. 7. Güçsüzlük ve bilinç kayb lk Yard m 1. Solunumun devam sa lanmal d r: Solunum yolu aç k tutularak solunumun devam sa lanmal d r. Solunumun olmamas hipoksik düzeye gelen hastan n vital fonksiyonlar n n daha da kötüleflmesi demektir. E er gerekli ise oksijen verilmeli ve yapay solunum yapt r lmal d r. 2. Kanama kontrol alt na al nmal d r: Dolafl mda bulunan kan miktar nda ve oksijen tafl ma kapasitesinde daha fazla düflüfle sebep olmamak için kanama kontrol alt na al nmal d r. 3. Hasta l k tutulmal d r: Örtüler ve havlular ile hasta l k tutulur. Su devir daimi olan battaniyeler ya da s cak su dolu flifleler (hastada yan a sebep olmamak için havlu ile sar lmal d r) kullan l r. 4. Periferal dolafl m kontrol edilmelidir: Parmak aras s cakl ile rektal s - cakl karfl laflt r l r. Termometre ucu iki arka aya n parmaklar aras na konulur ve buraya flaster yard m ile sabitlenir. Ayak parma aras s cakl ve rektal s cakl k karfl l kl belli aral klarla kontrol edilmeli. Ayak parmak aras s cakl rektal s cakl ktan -14 C daha düflük olmal d r. E er aradaki fark -12 C den büyük ise hasta floktad r. Fark -6 C den daha büyük ise derin flok durumu bulunmaktad r. 5. Bafl aflfla da tutulur: Beyine giden kan miktar n art rmak için hastan n bafl vücuduna oranla daha afla da tutulur. 6. Nab z kontrol edilir: E er kardiyak arrest oluflur ise kardiyopulmoner resusitasyon (CPR) uygulanmal d r. Kaynak: Pratt P.W. Medical, surgical and anesthetic nursing for veterinary technicians. American veterinary publications, Inc KALB N DURMASI (KARD YAK ARREST) Kardiyak arrest kalp fonksiyonlar n n durmas n ifade eder. Kardiyak arrest geliflti- inde kalp kas lmas ya ventriküler fibrilasyon fleklinde ya da asistol fleklinde gözlenir. Ventriküler fibrilasyonda kalp titreme fleklinde at m gösterirken asistolde tüm aktivitesini durdurur. Her iki durumda da kan n dolafl m durur. Özellikle de beyine oksijen gidifli durdu u için bu hipoksik dönem 3-4 dakika içinde geriye döndürülür ise beyin hasar tersine çevrilebilir. Bu dönemden sonras nda geri dönüflümsüz beyin hasar geliflmektedir. Belirtiler Bilinç kayb Solunum durmas Nab z yoklu u Kalp at mlar n n yoklu u lk yard m Yapay solunum (15-20\dakika) Kalp masaj (60\dakika)

172 164 Temel Klinik Bilgisi Klinik Belirtiler Kardiyak arrestin klinik belirtileri bilinç kayb, solunum, nab z ve kalp at mlar n n kaybolmas d r. E er dolafl mdaki kan yeteri kadar oksijen tafl m yor ise dolafl m n sa lanmas n n fayda yerine zarar getirece i unutulmamal d r. Resim 8.2 Burun deliklerine ellerin yard m ile yapt r lan yapay solunum. Kardiyopulmoner Resusitasyon (CPR) Özel ekipmanlar olmadan at ve s r gibi büyük hayvanlarda kardiyopulmoner resusitasyon (CPR) etkili olmamaktad r. CPR yapay solunum ile kalp masaj n içermektedir. Kardiyak arrest nedeniyle geri dönüflümsüz beyin hasar n n en temel sebebi serebral hipoksidir. Yeterli miktarda yapay solunum yapt r lmas etkili bir CPR için gereklidir. Yeteri kadar ventilasyon yapt r lmad nda kandaki karbondioksit seviyeleri yükselir ve hasta ciddi bir flekilde asidoza girer durumu daha da a rlaflacakt r. 1. Yapay solunum: Yapay solunum yapabilmek için hastan n entübe edilmesi gerekmektedir. E er var ise tüpün kaf fliflirilmelidir. Hastaya dakikada nefes alacak flekilde tüpün ucuna ba lanacak ambu ya da anestezi makinesi yard m ile yapay solunum yapt r lmal d r. Anestezi makinesinin vaporizötörünün ve pupoff valfinin kapal oldu undan emin olunmal d r. E er endotrakeal entübasyon imkâns z ise eller burun ucu etraf nda s k ca kapat l p dakikada nefes olacak flekilde buruna do ru nefes vererek solunum yapt r lmal d r. Hangi yapay solunum metodu seçilir ise seçilsin akci erlerin fliflmesini takiben her nefesten sonra akci- erlerin kendi kendine sönmesi beklenmeli içeriye verilen havan n d flar ya ç kmas esnas nda d flar dan herhangi bir bas nç uygulanmamal d r. Bu bas nc n d flar at lmas s ras nda geçen zaman önemlidir çünkü solunum gazlar n n de iflimi için bu süreye ihtiyaç vard r (Resim 8.2). 2.Kalp masaj : Kalp kapaklar kan n tek yönlü olarak dolaflmas n sa lamak üzere düzenlenmifltir. E er ritmik olarak toraks üzerine buradan da kalp üzerine belirli bir bas nç uygulanabilir ise kalp kapaklar aç larak kan istenen yönde dolafl ma gönderilir. Kalp masaj n n uygulama prensibi bu flekilde çal fl r. Kalp masaj n n etkin bir flekilde uygulanabilmesi için seçilmesi gereken bölge toraks n en dar oldu u aland r. Hasta yan yatar pozisyonda ve ön ayak ayakta durur pozisyonda iken kompresyon yap lacak bölge tam olarak dirse in alt na gelen bölgedir. Çok küçük hayvanlarda gö üs kafesine parmaklar n yard m ile ya da tek elin parmaklar ile kompresyon yap l r. Orta boy hayvanlarda kompresyon iki elle yap l r. Bir el gö üs kafesi al-

173 8. Ünite - lk Yard m 165 t na di eri üstüne konularak kalp masaj uygulan r (Resim 8.3.). Büyük hayvanlarda ise iki el de üstte birbiri üzerine çapraz yap l r. Gö üs kafesi bu eller ile masa aras nda kalmas sa lanarak kalp masaj uygulanmaktad r (Resim 8.4.). Kompresyon yaparken 2, b rak rken 1 e kadar say p dakikada 60 kompresyon olacak flekilde kalp masaj yap lmal d r. Kalp masaj n n etkili olup olmad bir yard mc n n kalp at mlar n ve solunum seslerini dinlemesiyle kontrol edilmelidir. E er kalp at m ve solunum geri döndürülemez ise CPR a veteriner hekimin hastan n muayenesini tamamlayana kadar devam edilmelidir. Resim 8.3 Orta boy hayvanlarda iki el ile yap lan kompresyon. Bir el gö üs kafesi alt na di eri üstüne konularak uygulanan kalp masaj Resim 8.4 Büyük hayvanlarda iki el üst üste birbiri üzerine çapraz yaparak gö üs kafesi üzerine kompresyon yap lmas. Gö üs kafesinin eller ile masa aras nda kalmas sa lanarak kalp masaj uygulamas. KANAMA Belirtiler Arteriel kan (parlak, k rm z ve ritmik olarak at m yapar) Venöz kan (koyu k rm z, serbestçe akar ve at m yapmaz) Kapillar kan (yaradan bir bas nç olmadan s zar) lk yard m Bas nç uygulay n E er gerekli ise turnike uygulay n E er gerekli ise floku tedavi edin Nedenleri Hasarl damarlardan akan kan kanamaya sebep olarak ciddi problemlere yol açar. Devaml kan kayb flokun geliflmesine sebep olabilir. fiok oluflturmayacak miktar-

174 166 Temel Klinik Bilgisi da ki oluflan kanamalar floka sebep olmasa da dokularda hipoksiye yol açmaktad r. Orta düzeyde gözlenen kanamalar yara iyileflmesini geciktirir ve enfeksiyonlar n geliflimine yol açar. Kan n bakterilerin büyümesi için iyi bir ortam oldu u ak ldan ç kar lmamal d r. Kanaman n bir damardan (arter, ven ya da kapillar) ya da damar grubundan oluflabilece i unutulmamal d r. Arteriyel kanama en ciddi hasar oluflturur çünkü k sa sürede kaybedilen kan miktar çok fazlad r. Arteriyel kanama parlak k rm z renkte, nab z ile uyumlu olarak f flk r r tarzda akan kan ile karakterizedir. Venalardan akan kan koyu renklidir ve serbestçe akar. Kapiller kanama ise fazla bas nç uygulanmadan s zma tarz nda akan kan ifade eder. Kanama arteriyel ise üstüne, venöz ise alt na turnike uygulan r. Resim 8.5 Sarg bezinin kanama bölgesine uygulanmas ile gerçeklefltirirlen bas nçl bandaj uygulamas lk Yard m 1. Hemostaz: Kanaman n durdurulmas anlam na gelmektedir. lk yard mda kanama gözlenen alan n üzerine damarlardan kan ak m n yavafllatmak amac yla direkt bas nç ya da turnike uygulanmal d r. Turnikeler yaran n alt na veya üstüne uygulanabilmektedir. Bas nç direkt olarak bir bez ya da havlu yard m ile bölgeye uygulanabilir ya da bas nç bir bandaj ile gerçeklefltirilebilir. 2. Bas nçl bandaj: Yara üstüne dikkatle uygulanan temiz örtülerden oluflur. Zaten azalan dolafl m etkilememek için bandaj çok s k uygulanmamal d r. Rulo haline getirilmifl gazl bez ya da bu flekilde haz rlanm fl temiz bir örtü direkt kanama gözlenen bölge üzerine uygulanmal d r (Resim 8.5). 3. Turnike: Haz r olarak sat lan turnikelerden al nabilece i gibi, sarg bezinden ya da kemer gibi bir malzemeden de turnike oluflturulabilmektedir. Bacaklarda arteriyel kanamay kontrol alt na almak için yaran n proksimaline uygulanmal d r ya da venöz kanamay kontrol alt na almak için yaran n distaline uygulanmal d r. Turnike e er do ru bir flekile kullan l r ise kanaman n durdurulmas nda etkili yöntemlerden biridir. Bunun tersi olarak da e er uygun flekilde uygulanmaz ise ciddi hasara yol açabilir. Kanamay durdurmak ve yavafllatmak için yeterince s k, fakat bir parma n kolayca geçebilece i orandada gevflek olmal d r. Turnike her 1 dakikada bir gevfletilerek 10 dakika içinde çözülmelidir ve gerekli olmadan tekrar uygulanmamal d r. AÇIK YARA Belirtiler Abrazyon (yüzeyde oluflan s yr k) Ensizyon (düzgün kesik) Laserasyon (dokularda y rt lma) Delik (yüzeyde oluflan küçük aç kl klar)

GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU GENEL VETERİNER KLİNİĞİ PRENSİPLERİ VE EKİPMAN BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU Hasta Hastalık Semptom, sendrom Sağaltım Prognoz Koruma Muayene yöntemleri Hastalık belirtileri Temel Kavramlar HASTA Vücudun tutuluşu,

Detaylı

T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S

T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2371 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1368 TEMEL KL N K B LG S Yazarlar Prof.Dr. Arif KURTDEDE (Ünite 1, 2, 6, 7) Doç.Dr. Aziz Arda SANCAK (Ünite 5) Dr. rem GÜL SANCAK

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62

Detaylı

İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI ZEH RLENMELER

İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI ZEH RLENMELER İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI ZEH RLENMELER Zehirlenme Nedir? Vücuda toksik bir maddenin girmesi ile normal fonksiyonlar n n bozulmas d r. Vücudun ya amsal fonksiyonlar na zarar verebilece inden vücuda

Detaylı

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,

Detaylı

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1

Fen ve Teknoloji VÜCUDUMUZDAK S STEMLER Ünite 1 BOfiALTIM S STEM Besinlerin hücrelerimizde kullan lmas sonucu karbondioksit, amonyak, üre, ürik asit, madensel tuz gibi vücut için zararl maddeler oluflur. Bu zararl maddelerin vücuttan uzaklaflt r lmas

Detaylı

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle

Detaylı

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.

4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır. SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. çindekiler

Detaylı

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-4

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-4 İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-4 1) İlkyardımla ilgili yazılanlardan doğru olan hangisidir? a) İlkyardım esnasında ilaç kullanılır. b) İlkyardım eldeki mevcut araç gereçlerle yapılır. c)

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN BESLEME VE YEM BİLGİSİ TEKNOLOJİSİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN BESLEME VE YEM BİLGİSİ TEKNOLOJİSİ DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN BESLEME VE YEM BİLGİSİ TEKNOLOJİSİ LVS22 IV 2 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Ön Lisans Seçmeli

Detaylı

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri

Detaylı

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR GUATR NED R? Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Tiroid bezi Guatr Tiroid

Detaylı

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3

İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3 İLKYARDIM TEMEL EĞİTİMİ TEORİ SINAV SORULARI-3 1) Dış kalp masajı hangi bölgeye uygulanır? a) Göğüs kemiğinin 1/3 üst kısmına b) Göğüs kemiğinin 1/3 alt kısmına c) Göğüs kemiğinin 2 parmak üst kısmına

Detaylı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman GÖRÜfiLER Uzm. Dr. Özlem Erman Son y llarda dünyadaki h zl teknolojik geliflmeye paralel olarak t p alan nda da h zl bir de iflim yaflanmakta, neredeyse her gün yeni tan, tedavi yöntemleri, yeni ilaçlar

Detaylı

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu G R fi Girifl Bu kitapç k Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) taraf ndan, befleri t bbi ürünlerin güvenlili inin izlenmesi ve de erlendirilmesi hakk

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB)

ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) ÖĞRENME ALANI : CANLILAR VE HAYAT ÜNĐTE 1 : VÜCUDUMUZDA SĐSTEMLER (MEB) B- BOŞALTIM SĐSTEMĐ (6 SAAT) BOŞALTIM SĐSTEMĐMĐZ VÜCUDUMUZDAN ATIKLARI UZAKLAŞTIRIR 1- Boşaltım Sistemi 2- Boşaltım Sistemi Organları

Detaylı

Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi

Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi Et tipi hayvanların özel muayenesi ve seçimi akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Et ırklarında vücut yapısı Et ırklarında iri, dolgun, uzunluk ve genişlik ölçüleri yönünden iyi gelişmiş vücut

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

BALIK YAĞI MI BALIK MI? BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma

Detaylı

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM D YABETLE YAfiAMAK Bu kitapç n içeri i Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derne i nin web sitesinden faydalan larak haz rlanm flt r. www.cocukendokrindiyabet.org Diyabet,

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ Rev. No : 01 Rev.Tarihi : 13 Haziran 2012 1/ 1. Amaç: UÜ-SK da organ ve doku nakli hizmetlerinden yararlanacak hastaların ve/veya canlı vericilerinin başvuru kriterlerinin ve organ bekleme listelerine

Detaylı

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. Horlama ve Uyku Apne Sendromu BEZMİÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Uyku Polikliniği rtibat : 0212 453 17 00 GH-02 V;01/2010 Horlama ve Uyku Apne Sendromu

Detaylı

Erdil veteriner at polikliniği 2010 yılından bu yana profesyonel ekip ve ekipmanlarıyla Dahiliye, Ortopedi, Cerrahi,Reprodüksiyon, Pediatri, Koruyucu

Erdil veteriner at polikliniği 2010 yılından bu yana profesyonel ekip ve ekipmanlarıyla Dahiliye, Ortopedi, Cerrahi,Reprodüksiyon, Pediatri, Koruyucu Erdil veteriner at polikliniği 2010 yılından bu yana profesyonel ekip ve ekipmanlarıyla Dahiliye, Ortopedi, Cerrahi,Reprodüksiyon, Pediatri, Koruyucu Hekimlik, Diagnostik görüntüleme, Laboratuar,Ağız Diş

Detaylı

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. Hepatit B HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r. HBV nas l yay l r? Hepatit B, hepatit B li kiflilerin kan veya vücut s v lar yoluyla

Detaylı

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari 4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari Mustafa CER T* I. G R fi Bu yaz da 1479 say l yasaya göre yafll l l k, malullük ve ölüm

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210

Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 KONU İLGİ Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Besleme TERCÜME VE DERLEME Ürün Müdürü Esra ÇINAR

Detaylı

ÇANAKKALE BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÇANAKKALE BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ÇANAKKALE BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Bu Yönergenin amacı; Veteriner İşleri Müdürlüğü

Detaylı

6 MADDE VE ÖZELL KLER

6 MADDE VE ÖZELL KLER 6 MADDE VE ÖZELL KLER TERMOD NAM K MODEL SORU 1 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER MODEL SORU 2 DEK SORULARIN ÇÖZÜMLER 1. Birbirine temasdaki iki cisimden s cakl büyük olan s verir, küçük olan s al r. ki cisim bir

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas 1 Prof. Dr. Yunus Kishal Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi Tekdüzen Hesap Sistemi ve Çözümlü Muhasebe Problemleri 4. Bas Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Tebli leri

Detaylı

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Genel Esaslar Amaç Madde 1- (1)Bu

Detaylı

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 142

Detaylı

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç Madde 1- Bu yönergenin amacı, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) ne ait tarla arazisi,

Detaylı

T.C. AMASYA BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, İlkeler ve Tanımlar

T.C. AMASYA BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, İlkeler ve Tanımlar Amaç: T.C. AMASYA BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, İlkeler ve Tanımlar Madde 1- Bu yönetmeliğin amacı; Amasya Belediyesi Veteriner

Detaylı

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı

Detaylı

ULAfiTIRMA S STEMLER

ULAfiTIRMA S STEMLER T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2505 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1476 ULAfiTIRMA S STEMLER Yazarlar Yrd.Doç.Dr. Ergün KAYA (Ünite 1) Ö r.gör. Erkin KARADAYI (Ünite 2) Yrd.Doç.Dr. Meserret NALÇAKAN

Detaylı

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Hasta Rehberi Say 7 GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber Genç Yetiflkinlerde Büyüme Hormonu Eksikli i - Say 7 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading

Detaylı

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI*

İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI* İKİNCİ BASAMAK SAĞLIK KURUMLARININ (HASTANELERİN) ACİL SERVİSLERİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK PERSONELİNİN GÖREV TANIMLARI* Derleyen: Dr. Cem Oktay Türkiye Acil Tıp Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Görev tanımları:

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 11. SINIF KNU ANLATIMLI 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KNU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ 2 2. Ünite 4. Konu 3. A rl k Merkezi - Kütle Merkezi A nn Çözümleri su 1. BM fiekil I fiekil

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları I Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları II Yay n No : 2056 Hukuk Dizisi : 289 1. Bas Kas m 2008 - STANBUL ISBN 978-975 - 295-953 - 8

Detaylı

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI 01.11.2008. 25-D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her VİTAMİN BİYOKİMYASI D VİTAMİNİ BU BÖLÜMDE ANLATILACAK KONULAR: Tarihsel Bakış D vitamininin kimyasal ve biyolojik fonksiyonları Besin kaynakları Hazırlayan: V. Murat BOSTANCI Toksisite 1 2 TARİHSEL BAKI

Detaylı

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 14 NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber ntraüterin Büyüme Gerili i - Say 14 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 2015-2016 5. SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 1 FEN BİLİMLERİ Adı ve Soyadı :... Sınıfı :... Öğrenci Numarası :... SORU SAYISI : 20 SINAV

Detaylı

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ Sayfa No: / 5. AMAÇ: Bu Prosedürün amacı Sakarya Yenikent Devlet Hastanesinde yapılan faaliyetlerde "Hasta ve Çalışan Güvenliği" açısından oluşabilecek tehlikeleri tanımlayarak, bu tanımlamalar neticesinde

Detaylı

Pnömokokal hastal klar

Pnömokokal hastal klar Pnömokokal hastal klar HASTALIK Pnömokokal hastal klar n etkeni nedir? Pnömokokal hastal klara Streptococcus pneumoniae ad verilen bir bakteri neden olur. Bu bakterinin 80 den fazla tipi vard r. Bunlar

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞABİLECEĞİ STRES KAYNAKLARI Olaya bağlı stres kaynakları Mesleki stres kaynakları Çevresel stres kaynakları OLAYA BAĞLI STRES KAYNAKLARI-1

Detaylı

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ

T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YAYINI NO: 3275 AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ YAYINI NO: 2138 HAVACILIK EMNİYETİ Yazarlar Doç.Dr. Ender GEREDE (Ünite 1, 5, 7, 8) Yrd.Doç.Dr. Uğur TURHAN (Ünite 2) Dr. Eyüp Bayram ŞEKERLİ

Detaylı

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64

Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64 Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Genelgesi 2004 / 64 Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838 SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ANKARA 03/05/2004 Sayı : B100ACS0140000-9216/1853

Detaylı

DERMATOZLU KÖPEKLERDE MALASSEZİA ETKENLERİNİN PREVALANSI

DERMATOZLU KÖPEKLERDE MALASSEZİA ETKENLERİNİN PREVALANSI T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI VİH-YL 2010 0001 DERMATOZLU KÖPEKLERDE MALASSEZİA ETKENLERİNİN PREVALANSI Veteriner Hekim Fırat SEVEN DANIŞMAN

Detaylı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES Ahmet AKIN / TÜRMOB Yönetim Kurulu Üyesi 387 388 Genel Oturum III - Meslek Mensuplar Aç s ndan Türkiye Denetim Standartlar n

Detaylı

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON 1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K 243 VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ 244 VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI MADDE 20. - Gelirlerinin en az üçte ikisini nev i itibar yla genel,

Detaylı

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi

Detaylı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir?    Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir? İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların

Detaylı

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. OYUNCA IN ADI Akl nda Tut YAfi GRUBU 4-6 yafl OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir. GENEL KURALLAR Çocuklar n görsel belle inin

Detaylı

Solunum Sistemi. Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk. Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler?

Solunum Sistemi. Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk. Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler? Solunum Sistemi Anahtar Kavramlar alveol diyafram bronş bronşçuk Soluk al p verme olay s ras nda hava vücudumuzda nas l bir yol izler? Mert, televizyonda deniz altı dünyasını tanıtan bir belgesel izliyordu.

Detaylı

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d Matematik ve Sonsuz G erek konuflma vermeye gitti im okullarda, gerek bana gelen okur mektuplar nda, ö renci ve ö retmenlerin matematikteki sonsuzluk kavram n pek iyi bilmediklerini gözlemledim. Örne in,

Detaylı

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir. ARISTO 88 ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE 1. KONU 213 say l Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 142, 143,

Detaylı

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar. Cerebral palsi gibi hareket ve postüral kontrol bozukluklar na yol açan hastal klar olan çocuklar, hastal klar n n derecesine ba l olarak yürüme güçlü ü çekmekte veya hiç yürüyememektedir. Hart Walker,

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. KULLANMA TALİMATI KONTİL çiğneme tableti Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum siklamat, povidon K-30, sukroz,

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ

SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ SÜTÇÜ İNEKLERDE SAĞIM HİJYENİ Sütçü inek işletmelerinde Yasal düzenlemeler ve standartlara uygun üretim Hayvan sağlığı ve refahı Çalışanların bilgi-becerisi ve memnuniyeti MASTİTİSLERDE AZALMA - SÜT KALİTESİNDE

Detaylı

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları

Detaylı

Deomed Medikal Yay nc l k

Deomed Medikal Yay nc l k Deomed Medikal Yay nc l k Schiltenwolf / Henningsen Muskuloskeletal A r lar Biyopsikososyal Yaklafl mla Tan ve Tedavi Türkçe Editörü / M. Sar do an Çeviri / A. Kasabal gil 16.5 x 24 cm, XVI + 320 Sayfa

Detaylı

Çocuk ve Tüberküloz (Verem)

Çocuk ve Tüberküloz (Verem) TÜRK TORAKS DERNEĞİ EĞİTİM KİTAPLARI SERİSİ Çocuk ve Tüberküloz (Verem) Pediyatrik Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu TÜRK TORAKS DERNE E T M K TAPLARI SER S Türk Toraks Derne i yay n d r Türk Toraks Derne

Detaylı

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:

D- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler: Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler

Detaylı

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim

Detaylı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri Enstitüsü,

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU. Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TIPTA UZMANLIK KURULU Endodonti Uzmanlık Eğitimi Müfredat Oluşturma ve Standart Belirleme Komisyonu Endodonti Uzmanlık Eğitimi Çekirdek Eğitim Müfredatı 2011 Ankara 1 TUK Endodonti

Detaylı

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl

OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl OHSAS 18001 fl Sa l ve Güvenli i Yönetim Sisteminde Yap lan De iflikliklere Ayr nt l Bak fl Altan ÇET NKAL MESS fl Sa l ve Güvenli i Uzman Geliflen yeni yönetim anlay fllar, hiyerarflik yap - lanmadan

Detaylı

Cerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı

Cerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı 1. AMAÇ Cerrahi alan enfeksiyonlarının (CAE) önlenmesidir. 2. KAPSAM Ameliyat sürecinde hastaya sağlık hizmeti sunan tüm birimleri ve bireyleri kapsar. 3. GENEL ESASLAR Cerrahi alan enfeksiyonları; cerrahi

Detaylı

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ University Grants Committee (UGC) Çeviren : Doç. Dr. M. ÂDEM UGC, üniversitenin parasal gereksinmeleri konusunda Hükümete danışman olarak Temmuz 1919'da

Detaylı

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can Kanserde Erken Tan Prof.Dr. Adnan Ayd ner Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can KANSERDE ERKEN TANI Ço u insan kanseri düflünmek bile istemez. Ancak unutmay n ki, kanser ne kadar erken saptan rsa onu yenme flans n

Detaylı

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,

Detaylı

T.C. GIDA MÜHEND SL BÖLÜMÜ DENEY RAPORU YAZIM KILAVUZU

T.C. GIDA MÜHEND SL BÖLÜMÜ DENEY RAPORU YAZIM KILAVUZU T.C. S 7 ARALIK ÜN VERS TES MÜHEND SL K-M MARLIK FAKÜLTES GIDA MÜHEND SL BÖLÜMÜ DENEY RAPORU YAZIM KILAVUZU Deney raporu nedir ve neden haz rlan r? Laboratuvar dersleri, test ve ölçüm düzenekleri konusunda

Detaylı

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar www.mercedes-benz.com.tr Mercedes-Benz Orijinal Ya lar Kazand ran Güç Mercedes-Benz orijinal ya lar arac n z üreten uzmanlar taraf ndan, gelifltirilmifltir. Mercedes-Benz in dilinden en iyi Mercedes-Benz

Detaylı

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl 220 ÇEfi TL ADLARLA ÖDENEN C RO PR MLER N N VERG SEL BOYUTLARI Fatih GÜNDÜZ* I-G R fi G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl Primi,Has lat Primi, Y l Sonu skontosu)

Detaylı

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g) Sürtünmesiz piston H (g) He Yukar daki üç özdefl elastik balon ayn koflullarda bulunmaktad r. Balonlar n hacimleri eflit oldu una göre;. Gazlar n özkütleleri. Gazlar

Detaylı

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Hasta Rehberi Say 6 KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Orta kolayl kta okunabilir rehber Konjenital Adrenal Hiperplazi - Say 6 (A ustos 2006 da güncellenmifltir) Bu rehber Reading Üniversitesi, Sa l k Bilimleri

Detaylı

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU

TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form,

Detaylı

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...i BİRİNCİ BÖLÜM...1 Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar...1 Amaç...1 Kapsam...1 Dayanak...1 Tanımlar...1 İKİNCİ BÖLÜM...2

Detaylı

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Yönergenin Amacı, Ağrı İbrahim Çeçen

Detaylı

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir. KULLANMA TALİMATI CASODEX 150 mg film tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde: 150 mg bikalutamid Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat, magnezyum stearat, polividon, sodyum nişasta glikolat, hipromelloz,

Detaylı

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ

HASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.11.2012 Acil Servis Hemşire İzlem Formu ifadesi kaldırıldı. 01 Yerine Acil Servis hasta Değerlendirme ve Gözlem Formu ndaki hemşire izlem notları

Detaylı

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ Yrd.Doç.Dr. Soner METE Ders Hakkında Çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehdit eden etmenleri, bu etmenlerin önlenmesine ilişkin yürütülen politikalar, işverenlerin

Detaylı

Ö RETMENL K UYGULAMASI-I

Ö RETMENL K UYGULAMASI-I T.C. ANADOLU ÜN VERS TES YAYINI NO: 2213 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES YAYINI NO: 1215 AÇIKÖ RET M FAKÜLTES OKULÖNCES Ö RETMENL L SANS PROGRAMI Ö RETMENL K UYGULAMASI-I Yazarlar Doç.Dr. Mehmet GÜLTEK N (Ünite 1)

Detaylı

İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI LKYARDIMDA TEMEL UYGULAMALAR AC L SA LIK H ZMETLER UBES E T M B R M

İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI LKYARDIMDA TEMEL UYGULAMALAR AC L SA LIK H ZMETLER UBES E T M B R M İLK YARDIM KURSUNUN KONULARI LKYARDIMDA TEMEL UYGULAMALAR 1 LKYARDIM NED R? Herhangi bir hastal k veya kaza sonucu ya am tehlikeye girmi olan ki iye, Olay yerinde, sa l k görevlilerinin yard m sa lan ncaya

Detaylı

Seramik nedir? alfabesi 6

Seramik nedir? alfabesi 6 Seramik in alfabesi 6 Seramik nedir? Seramik, en basit tarifiyle, çok yüksek s cakl kta piflirilmifl toprak demektir. Serami in tarihi, uygarl k tarihi kadar eskidir. lk serami in Milattan Önce 6000 y

Detaylı

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT

MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT I MADEN HUKUKU İLE İLGİLİ İDARİ YARGI KARARLARI VE MEVZUAT HARUN HAKAN BAŞ Ankara 2009 II Yay n No : 2195 Hukuk Dizisi : 1031 1. Bas Eylül 2009 - STANBUL ISBN 978-605 - 377-113 - 5 Copyright Bu kitab n

Detaylı

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER Şekil-1: BREADBOARD Yukarıda, deneylerde kullandığımız breadboard un şekli görünmektedir. Bu board üzerinde harflerle isimlendirilen satırlar ve numaralarla

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama

Detaylı