Rize. Anadolu Sohbetleri. Sivil Toplum Diyalogunun Güçlendirilmesi için AB hibe veriyor Sayfa 12'de

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Rize. Anadolu Sohbetleri. Sivil Toplum Diyalogunun Güçlendirilmesi için AB hibe veriyor Sayfa 12'de"

Transkript

1 Anadolu Sohbetleri Rize 26 May s 2006 AB nin Türkiye ye Kat l m Öncesi Mali Yard mlar Sayfa 6 ve 7'de Sivil Toplum Diyalogunun Güçlendirilmesi için AB hibe veriyor Sayfa 12'de AB ve Türk çiftçisinin gelirleri Sayfa 17'de Türkiye dünyan n en büyük ikinci çay pazar Sayfa 20'de Tar m kadar bafl m z a r tacak çevre konusunda AB Müktesebat Sayfa 24'te Üniversite Rize'yi birlefltirdi Sayfa 25'te Tarama Sürecimiz ve AB Haziran Zirvesi Sayfa 26 ve 27'de

2 2 Garanti ve Rize Anadolu Sohbetleri Yeni Bir Dönüm Noktas : Avrupa Birli i le Müzakere Süreci KOB lerin Bankas GARANT KOB 'ler art k, bankalar n ürün ve hizmet sunduklar ana müflteri gruplar ndan biri olman n yan s ra, çeflitli kurulufllar n ve Avrupa Birli i (AB) organlar n n hibe, kredi ve bilgi katk lar yla daha yo un destekledikleri birimler haline geldi. Ülke ekonomisinde istihdam aç s ndan da ço unlu u oluflturan KOB 'ler, kalk nma programlar nda desteklenmesi gereken bafll ca aktör konumunda bulunuyor. Özellikle AB'yle müzakere sürecinde KOB 'lere karfl artan ilgi, 10 y l öncesine dayanan öngörülerimizin ne kadar do ru oldu unu göstermesi aç s ndan bizi çok heyecanland r yor. On y l önce, KOB 'lerin sadece Türkiye için de il, genel anlamda ekonomiler için tafl d önemi görerek, ülkemizde sürdürülebilir büyüme ve ekonomik istikrar n ancak KOB 'lere odaklanan yaklafl mlarla mümkün olabilece i tespitini yapt k. 1999'da flletme Bankac l birimini kuran ilk Türk bankas olduk. Geçti imiz y l, yeni bir yap lanma gerçeklefltirerek, verdi imiz hizmetleri "KOB Bankac l " iflkolu çat s alt nda toplad k. Bu alanda uzmanlaflm fl kiflilik kadromuzla, KOB 'leri dinliyor, anl yor ve destekliyoruz. Yaln zca flirketlere özel de il, faaliyet gösterdikleri sektörlerin iflleyifline de uygun finansman çözümleri sunuyoruz. Kredilerin geri ödemesini sektördeki nakit ak fl na göre düzenleyerek, KOB 'lerin finansman olanaklar n gelifltiriyoruz. fiu ana kadar, aralar nda turizm ve tar m n da bulundu u 10 sektöre yönelik özel paketlerimizi, profesyonellerin hizmetine sunduk. Yeni sektörler için de çal flmalar m z sürüyor. Bugün, Garanti Bankas 'n n bilançosu içerisinde, KOB 'lere sa lanan kredilerin toplam kredilere oran %22'ye, KOB 'lerle toplam çal flma büyüklü ü ise 4,2 milyar dolara ulaflt. Sahip oldu umuz teknolojik güç ve yetkinlik, önümüzdeki dönemde, KOB 'lere yönelik ürün ve hizmetlerde en önemli itici gücümüz olacak y l ndan itibaren KOB 'lere yönelik çal flmalar m zda, üstün oldu umuz teknolojiye daha fazla odaklanaca z. Bu kapsamda, nakit ak fl yönetimi program m z GAN 'nin, güncel ikinci versiyonu GAN 2 'yi iflletmelerin ihtiyaçlar na uygun olarak gelifltiriyoruz. flletmelerin her an bankac l k bilgilerine ve kesintisiz deste e ulaflmalar n sa layacak 444 KOB (5624) telefon hatt n hayata geçirece iz. Güncel ve sektörel bilgiye ulaflabilecekleri ve on-line destek alabilecekleri KOB Portal 'n iflletmelerin hizmetine sunaca z. Garanti'nin KOB vizyonu, iflletmelerin geliflmesini sa layacak düflünsel vizyonun oluflturulmas na katk da bulunmay da içeriyor. Bir yandan iflletmelerin finansal planlama yapmalar n sa layacak ürünler gelifltirerek dan flmanl k hizmeti veriyor, di er yandan nab zlar n tutabilmek için onlarla bir araya gelme ortamlar yarat yoruz. Bu kapsamda, 2002'den bu yana düzenledi imiz Garanti Anadolu Sohbetleri toplant lar yla, 'i aflk n giriflimciyle yüz yüze iletiflim kurma f rsat n elde ettik. Garanti Anadolu Sohbetleri'nin 5. y l nda, 32. buluflma için Rize deyiz. Toplant da, AB sürecinde Türkiye ekonomisinin durumunu ve AB ile Müzakere sürecinin KOB ler için ne ifade etti ini tart flmay, sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantaj aç s ndan çay-kivi, s n rötesi iflbirli i ve yayla turizmi alanlar nda Rize nin gelece ini almay hedefledik. Garanti Bankas olarak, kalk nman n itici gücü KOB 'lerin istikrar n güvencesi haline gelmesine katk da bulunmak için çal fl yoruz. KOB 'lerin bankas olarak KOB 'lere deste imiz artarak devam edecek. K rk üç y ldan beri ülkemizin gündemini, günün koflullar na göre de iflen a rl klarla belirlemifl bulunan Türkiye-AB iliflkilerinde, 3 Ekim 2005 tarihi, bir dönüm noktas olmufl ve Türkiye art k müzakere eden ülke statüsünü elde etmifltir. Müzakerelerin aç ld 3 Ekim tarihinin, Türkiye'nin AB üyeli i yolunda bir son de il, yeni bir iliflki a içinde sadece yeni bir bafllang ç oldu u unutulmamal d r. Müktesebat m z n AB ile uyumlaflt r lmas anlam na gelen ve 35 fas lda devam edecek olan kat l m müzakereleri, uzun soluklu ve oldukça da zorlu bir yoldur. Müzakereler, Türkiye'nin AB üyeli inin her iki taraf için de stratejik bir tercih ba lam nda, yegane hedefin tam üyelik oldu u ve AB'yle aram zdaki iliflkinin özüne uymayan seçeneklerin kabul edilemez bulundu u anlay fl ndan hareketle sürdürülmektedir. AB'ye kat l m sürecimiz 3 temel unsur çerçevesinde flekillendirilmifltir. - AB müktesebat n n üstlenilmesi ve uygulanmas ; - Kopenhag Siyasi Kriterlerinin tam olarak uygulanmas ; - Sivil toplum diyalogunun güçlendirilmesi. AB müktesebat n n üstlenilmesi ve uygulanmas kat l m müzakerelerinin ana unsurunu teflkil etmektedir. Kat l m müzakerelerinin ilk aflamas n oluflturan ve yaklafl k bir y l sürecek olan tarama süreci de, 20 Ekim 2005 tarihinde Bilim ve Araflt rma fasl n n tan t c tarama toplant s yla bafllam fl, Nisan bafl itibar yla 14 fasl n taramalar tamamlanm flt r. Bilim ve Araflt rma fasl nda, Komisyonun tarama sonu raporu yay nlanm fl ve ülkemiz müzakere pozisyon belgesini Komisyona iletmifltir. Avrupa Birli i Komisyonu nun AB ortak pozisyon belgesini haz rlamas n müteakip, May s ay nda düzenlenecek Hükümetleraras Konferans'ta bu fasla iliflkin fiili müzakereler bafllayacakt r. Keza, E itim ve Kültür fasl na iliflkin müzakerelere de Avusturya Dönem Baflkanl s ras nda bafllan lmas hedeflenmektedir. Türkiye, di er birçok üye ve aday ülkenin aksine büyük bir nüfusa, ayn oranda bir bürokrasiye ve genifl bir co rafyaya sahiptir. Dolay s yla, müzakere sürecinin, bürokrasinin tüm katmanlar n kapsayacak pragmatik ve esnek bir yap yla sürdürülmesi gere i do mufltur. Bu itibarla, süreç, 35 fasl n tümünü takip eden 5 kuruluflumuzun yer ald zleme ve Yönlendirme Komitesi taraf ndan yürütülmektedir. Bu kurulufllar; Baflbakanl k, D fliflleri Bakanl, DPT, ABGS ve AB nezdindeki Daimi Temsilcili imizdir. Di er kurum ve kurulufllar m z da ilgili olduklar fas llara iliflkin çal flmalara ve toplant lara en üst düzeyde kat lmaktad r. Öte yandan, siyasi reformlar n devam etmesi ve uygulaman n sorunsuz flekilde ifllemesi için reformlar n pekifltirilmesi gerekmektedir. Siyasi reformlar n uygulanmas ve sürdürülmesi süreci yak ndan takip edilmekte, muhtemel aksakl klar n çözümü için gerekli önlemler al nmaktad r. Sivil toplumla diyalogun güçlendirilmesi ise üçüncü temel unsuru oluflturmaktad r. Gerçeklefltirilen reformlar n, ülkemizin gerçek potansiyelinin, kat l m sürecindeki zorluklar n ve kazan mlar n ve son olarak Türkiye'nin AB üyeli inin AB'nin küresel güç olma, medeniyetler çat flmas fikrinin baflar s zl a u rat larak medeniyetler ittifak na do ru yol alma hedefleri için tafl d stratejik önemin halk m za ve AB halklar na en iyi flekilde anlat lmas gerekmektedir. Bunun için toplumun tüm kesimlerinin çaba göstermesi flartt r. Öte yandan, kat l m müzakereleri hakk nda kamuoyumuzun bilgilendirilmesi, ilgili sivil toplum kurulufllar m z n bu süreçte yer almalar amac yla çeflitli tedbirler de al nmaktad r. Tarama toplant lar tamamlanan fas llar hakk nda bilgilendirme toplant lar düzenlenmektedir. Bu çerçevede, Bilim ve Araflt rma ile E itim ve Kültür fas llar için bilgilendirme toplant s 19 Kas m 2005 tarihinde, Kamu Al mlar ile Rekabet Politikas fas llar bilgilendirme toplant s 17 Aral k 2005 tarihinde, fl Kurma Hakk ve Hizmetlerin Serbest Dolafl m ile Sermayenin Serbest Dolafl m fas llar bilgilendirme toplant s 21 Ocak 2006 tarihinde gerçeklefltirilmifltir. Bu tür toplant lar di er fas llar için de yap lacakt r. Ayr ca, tarama toplant lar n n gündemi, toplant larda Komisyon ve ülkemiz taraf ndan yap lan sunufllar ve ilgili fas la iliflkin mevzuat listesi Avrupa Birli i Genel Sekreterli i nin internet sitesinde yer almaktad r. AB'ye kat l m sürecimiz zorluklarla dolu, ancak ülkemizi ça dafl uygarl k düzeyine ç karacak bir yolculuktur. Bu yolculu un her aflamas nda halk m z n kazan mlar m z ve sorumluluklar m z hakk nda bilgilendirilmesi, AB ülkeleri kamuoylar n n ülkemizin gerçekleri hakk nda ayd nlat lmas ve karfl l kl yanl fl alg lamalar n bertaraf edilmesi büyük önem tafl maktad r. O uz Demiralp Büyükelçi, Avrupa Birli i Genel Sekreteri Ergun Özen Garanti Bankas Genel Müdür

3 Lizbon Stratejisi 3 AB, Lizbon da Strateji Belirlemiflti 2000 Y l nda AB Baflkanlar Lizbon'da kendilerine, AB'nin 2010 y l na kadar dünyan n bilgi teknolojisine dayal en ileri, rekabetçi, dinamik, çevreyi koruyan ve istihdam aç s ndan en geliflmifl ekonomisi haline getirilmesi hedefini koydu. Lizbon Stratejisi nedir? K saca Lizbon Stratejisi dedi imiz belgenin as l ad, "Büyüme ve stihdam için Lizbon Stratejisi". sim, belgenin amac n da içeriyor. Lizbon Stratejisi'nin oluflturulmas n n alt nda yatan temel neden, uluslararas rekabet ortam nda, nüfusu giderek yafllanmakta olan ve büyüme oran giderek azalmakta olan Avrupa Birli i'nin (AB) bu soruna bir ç k fl yolu aramas. Bu ba lamda, Mart 2000'de düzenlenen Lizbon Zirvesi'nde, AB'nin 2010 y l na kadar dünyan n bilgi teknolojisine dayal, en ileri, rekabetçi, dinamik, çevreyi koruyan ve istihdam aç s ndan en geliflmifl ekonomisi haline getirilmesini hedefleyen ve "Lizbon Stratejisi" ad verilen bir plan oluflturuldu. Lizbon Stratejisi nin hedefleri nelerdir? Avrupal liderler, Lizbon Zirvesi s ras nda, y ll k ortalama büyüme hedefini %3 olarak belirledi. Ayr ca, Strateji sayesinde 2010 y l na kadar 20 milyon kifliye istihdam olana yaratmay amaçl yor. Kapsaml hedefler içeren stratejinin ana hatlar n afla daki flekilde s ralayabiliriz: * AR-GE politikalar n n gelifltirilmesi, rekabet ve iç pazar n tamamlanmas na yönelik yap sal reformlar n h zland r lmas suretiyle, bilgiye dayal ekonomi ve topluma geçifl sürecinin haz rlanmas, * Avrupa sosyal modelinin modernizasyonu, insan kaynaklar na yat r m, sosyal d fllanmayla mücadele, * Sa l kl bir ekonomi ve kalk nma için uygun makro-ekonomik politikalar n uygulanmas. Strateji nas l uygulan yor? Strateji, Komisyon ve üye ülkeler aras nda eflgüdümlü bir çal flma öngörüyor. Avrupa Parlamentosu gibi di er topluluk kurumlar na da önemli sorumluluklar düflüyor. Bir taraftan, üye ülkeler, Parlamento ve Konsey taraf ndan onaylanan Komisyon önerileriyle belirlenmifl topluluk seviyesinde bir reform program (Lizbon Topluluk Program ) uyguluyor. Di er taraftan, yine üye ülkeler taraf ndan, Konsey'in onaylam fl oldu u ana temelleri gözeten ulusal ölçekli reformlar uygulan yor. Komisyonun görevi nedir? * Avrupa Komisyonu, büyüme ve istihdam destekleyen Stratejinin uygulayabilmesi için, Lizbon Topluluk Program 'na uygun olarak Avrupa mevzuat n haz rl yor. Haz rlanan mevzuat, di er tüm mevzuatlar gibi, Parlamento ve Konsey taraf ndan onaylan yor. * Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi, Bölgeler Komitesi ve Avrupa Yat r m Bankas gibi AB kurumlar n n ilgili konulardaki uzmanl ndan faydalan yor. * Komisyon, ulusal düzeyde mali destek, sosyal diyalo un teflviki ve en iyi uygulamalar n belirlenmesi hususunda üye ülkelerin ulusal reform programlar n belirlemelerinde kolaylaflt r c rol oynuyor. * Ayr ca, Stratejinin uygulanmas ve kaydedilmifl ilerlemelerin de erlendirilmesi hususlar nda üye ülkelerle iflbirli i ve koordinasyon içerisinde çal fl yor. Yeniden canland r lmas na neden ihtiyaç duyuldu? Lizbon Stratejisi kapsam nda bugüne kadar kaydedilen geliflmeleri flöyle s ralamak mümkün: - AB bünyesinde 6 milyonu aflk n yeni ifl imkan yarat ld - Telekomünikasyon, demiryolu tafl mac l, posta hizmetleri, elektrik ve gaz piyasalar n n daha fazla rekabete aç lmas yönünde ad mlar at ld. - Lizbon hedeflerine yönelik 100'ü aflk n direktif ve program hayata geçirildi. Lizbon Stratejisi'nin üzerinden 5 y l geçmesine ra men, AB'nin 2000 y l nda Lizbon Zirvesi'nde belirledi i hedeflere ulaflmak için yeterince ilerleme kaydedemedi i düflünülüyor. Özellikle, en büyük rakibi Amerika Birleflik Devletleri (ABD) ile karfl laflt r l nca, sonuçlar AB için son derece hayal k r c. Avrupa, 1996'dan bu yana her geçen y l ABD'nin gerisinde kal yor: * ABD, iflgücü verimlili i konusunda Avrupa'n n 2 kat daha h zl ilerliyor. * Avrupa yeterince yat r m yapm yor; yat r mda büyüme Avrupa'da ortalama %1,7 iken, Amerika'da bu rakam y lda % 5,4. * AB, AR-GE'ye yeterince para harcam yor: ABD, bu konuda Avrupa'dan 100 milyar Euro daha fazla harc yor. * ABD nüfusunun %32'si üniversite veya dengi bir okuldan mezunken, Avrupa'da bu oran %19'larda kal yor. Ayr ca ABD, Avrupa ülkelerinin pek ço unun ö renci bafl na yapt yat r m n 2 kat n gerçeklefltiriyor. * 2004 y l nda Euro alan n n ortalama büyümesi %2,2'de kal rken ABD ekonomisi %4,3, Japonya %4,4, Hindistan %6,4 ve Çin %9 büyüdü. Giderek yafllanmakta olan nüfus ve yukar da belirtilen rekabetçi büyüme sorunlar na karfl, AB liderlerinin art k harekete geçme zaman n n geldi ini anlad klar belirtiliyor. Baflar s zl n alt nda yatan nedenler nelerdir? Lizbon Stratejisi'nde belirlenen hedeflere istenilen h zda ulafl lmamas n n alt nda yatan nedenleri flöyle s ralayabiliriz: AB'nin yo un gündemi, AB içinde bu konudaki eflgüdümün zay fl, üye ülkelerin birbiriyle çat flan öncelikleri, üye devletlerin zor ve kamuoyuna pazarlanmas güç ekonomik reformlar uygulamadaki isteksizlikleri. Bunun yan s ra Lizbon Stratejisi, üye ülkelerdeki eksikliklerin daha yal n bir biçimde ortaya ç kmas na neden oldu ve Almanya, Fransa gibi köklü gelenekleri olan ülkelerin stratejinin öngördü ü parametrelere uyum sa lamalar için yap sal reformlarda bulunmalar gerekti ini ortaya koydu. Yeniden yap lanmalar n maliyetinin de yüksek olmas, stratejinin gelifltirilmesinin önünde bir engel olarak belirdi. AB, gerekli uygun araçlara sahipse ve temel öncelikler üzerinde yo unlafl rsa misyonunu yerine getirir. Basitlefltirilmifl ve somutlaflt r lm fl eflgüdümlü çal flmay temel alan yeni yaklafl m, istenilen sonuçlar n elde edilmesini kolaylaflt racakt r. Avrupa Komisyonu ne tür yenilikler önerdi? Komisyon, belirlenen hedeflere ulaflmadaki engelleri 2 farkl yolla çözmeyi öneriyor. Önerilen çözümlerden birincisi, hedef say s n azalt p, istihdam ve büyüme odakl bir eylem plan oluflturmak... Komisyonun önerdi i yeni eylem plan n n ana hatlar flu flekilde: * Tek Pazar n daha iyi ifllemesini sa layarak, AB'yi istihdam ve yat r m için daha cazip hale getirmek: Bunun için, KOB 'lere özel önem verecek flekilde mevcut direktiflerin daha etkin uygulanmas önem tafl yacak. Rekabet politikas yla kamu ihale kurallar na etkin biçimde uyulmas ve hizmetler alan nda tek pazar n tamamlanmas da zorunlu. Üye Ülkeler ve Komisyon taraf ndan hizmet pazar n n aç lmas n n etkilerine iliflkin olarak yap lan de erlendirmelerin tamam olumlu. 1992'den bu yana AB içindeki hizmet ticareti hiç geliflmedi. Hizmet sektörünün AB ekonomisinde %70 oran nda pay sahibi oldu u düflünülürse, bu alanda henüz faydalan lmam fl büyük bir potansiyel yat yor. * Bilgi teknolojilerini ve yenilikçili i (inovasyon) büyüme için kullanmak: Komisyon bunun için, bölgesel ve yerel düzeyde yüksek teknolojiyi, KOB 'leri ve ifl çevrelerini biraraya toplayacak "yenilikçilik noktalar " oluflturmay ve bir "Avrupa Teknoloji Enstitüsü" kurmay önerdi. Teknoloji ve yenilikçilik ile büyüme aras ndaki ba lant y kurabilmek için, sanayi taraf ndan finanse edilen ve ticari kazanca yönelik sonuç do uracak AR-GE çal flmalar na a rl k verilmeli. 2010'a kadar AR-GE yat r m oran n n GSMH'n n %3'üne ç kar lmas hedefleniyor. * Daha fazla ve daha iyi istihdam imkanlar yaratmak: stihdam oran n n 2010 y l na kadar %70'e ulaflmas hedefleniyor. Bu amaçla, iflgücünün hareketlili i ve uyum kabiliyetinin gelifltirilmesi gerekiyor. Bu noktada esas sorumluluk, üye ülkelere ait olacak. Baz önlemler al nmakla birlikte, henüz istenilen sonuçlara ulafl lamad. Ayn zamanda, gelifltirilen AB Gençlik Giriflimi ile gençlerin iflsizlik sorunuyla daha etkin bir biçimde mücadele etmek amaçlan yor. kinci çözüm ise Komisyon ve Üye Ülkeler aras ndaki iflbirli i ve koordinasyonu güçlendirerek stratejinin uygulanmas n kolaylaflt rmak. Bu ba lamda, Üye Ülkelerin daha iyi uyum sa layabilmesi için yeni aktar m mekanizmas gelifltirmek son derece önemli. Buna göre, * Üye Ülkelerin parlamentolar yla görüfltükten sonra kendi hükümetlerince kabul edecekleri istihdam ve büyüme için "Tek Ulusal Eylem Program "n n oluflturulmas, * Üye Ülkelerin hükümetleri düzeyinde stratejinin farkl ö elerini koordine etmekten ve Lizbon Program n sunmaktan sorumlu olacak bir Lizbon elçisi atanmas, * Büyüme ve istihdam için Ulusal Lizbon Programlar n n ekonomi ve istihdama yönelik bafll ca raporlama arac olarak kullan lmas öngörülüyor. Çözülmesi gereken en acil sorunlar neler? Acilen çözülmesi hedeflenen 4 temel sorun bulunuyor: (1) Yüksek ihtisasa, araflt rma ve yenilikçili e yap lan yat r mlar önemli ölçüde artt rmak. (2) dari formaliteleri en düflük seviyeye indirgemek, iflletmelerin kurulmas n ve büyümesini teflvik eden ekonomik bir çevre oluflturmak. (3) Her yafltan kiflilere istihdam bulabilmeleri yolundaki engelleri kald rmak ve yard mc olmak. (4) Sürdürülebilir ve güvenilir enerji kaynaklar sa lamak. Kaynak: erence=memo/06/23&format=html&aged=0&langu age=fr&guilanguage=fr p:// 0cevaplarla%20yeni%20Lizbon%20stratejisi.doc

4 4 Lizbon Stratejisi Anadolu Sohbetleri AB Bahar Zirvesi Sonuçlar Mart tarihlerinde Brüksel'de gerçekleflen AB Konseyi'nin Bahar Zirvesi ndeki bafll ca gündem bafll klar, Lizbon Stratejisi ve Avrupa için Enerji Politikas oldu. Bahar Zirvesi sonuç bildirgesinde bu iki konuyla ilgili al nan kararlar afla da özetlemeye çal flt k: 1- Lizbon Stratejisi Bahar Zirvesi nin ana gündem maddesi, 2010 y l na kadar AB'yi dünyan n istihdam ve rekabet gücü en yüksek ekonomisi yapmay hedefleyen Lizbon Stratejisi'ydi. Konsey, Lizbon Topluluk Program öncelikleri üzerinde bir uzlaflmaya vard. Zirvede temel eylem alan belirlendi: - E itime, araflt rmaya ve yenlikçili e (inovasyon) yat r m yapmak, - KOB 'lerin sorunlar na çözüm üretmek, - stihdam politikalar n gelifltirmek, - Sürdürebilir ve güvenli enerji kaynaklar sa lamak. Ayr ca her alan için al nan önlemlerin 2007 için uygulamaya konulmas gerekiyor. Bu ba lamda her üye ülkeden, 2006 y l sonuna kadar, ulusal reform programlar n, Komisyonun onay na sunmufl olmalar bekleniyor. Araflt rma ve yenilikçili e (inovasyon) yap lan yat r m n art r lmas : - AR-GE harcamalar n n 2010 y l na kadar Gayri Safi Yurtiçi Has la'n n %3'üne ç kar lmas ; - 7. Çerçeve Program n n uygulamaya konulmas ; - Yüksekö retime yap lan yat r m oran n n 2010 y l na kadar, Gayri Safi Milli Has la'n n %2'sine ç kar lmas ; y l nda Avrupa Teknoloji Enstitüsü'nün kurulmas. KOB 'lerin önündeki engellerin kald r lmas ve iflletmelerdeki potansiyelin aç a ç kar lmas : - En geç 2007 sonunda, her üye ülkede "tek gifle" (one-stop-shop) sisteminin uygulamaya geçmesi; - Bir iflletmenin kurulmas için olan sürenin, 2007'ye kadar yar ya, daha sonraki dönemlerde ise 1 hafta veya 1 aya indirilmesi; - fllemlerin elektronik ortama kayd r lmas ; - fl kurma maliyetinin düflürülmesi; - fle al mlar için gerekli ifllemlerin tek idari kurumda yap lmas. stihdam olanaklar n n art r lmas : - Üye ülkeler, istihdam oran n yükseltmek, emeklili i ve yafllanan toplumun sa l k giderlerini finanse etmek amac yla vatandafllar n n ihtiyac olan deste i her yaflta sunabilmek için "yaflam döngüsü" kavram n temel olarak alan istihdam sunmal d r; sonuna kadar 6 ay içinde ve 2010'a kadar 100 gün içinde, okul veya üniversiteyi bitirmifl her gence ifl bulma, ç rakl k ve ek e itim ve ö retim olana sa lanmas ; y l na kadar her y l, AB çap nda 2 milyon ifl yarat lmas ; - fl de ifltirmenin kolaylaflt r lmas ; - "Aktif yafllanma" stratejilerinin uygulanmas. Bu ba lamda, 45 yafl üzeri kiflilere ö renim olana n n, ifl hayat n n uzat lmas için mali olanaklar n ve yar zamanl ifllerin teflvik edilmesi; - Aktif ve önleyici politikalar güdülerek halk n ücretli ifl bulmas na destek verilmesi ve yard m edilmesi; - Ekonomide çal fl lan toplam saatin artt r lmas ; - Kad n -erkek eflitli i, özel hayat ve ifl hayat aras nda denge sa lanmas. Bu ba lamda Cinsiyet Eflitli i için AB Pakt 'n n onaylanmas ; - fl güvencesi, ifle alma ve iflten ç karma gibi konular belirleyen çal flma yasalar n n esnekli i (flexicurity) konusunda üye ülkelerin görüfllerinin birbirine yaklaflmas n n sa lanmas. 2- Avrupa için Enerji Politikas AB liderleri, Enerji Politikas n benimseyerek, etkin, güvenilir ve sürdürülebilir enerji kaynaklar için iflbirli inin güçlendirilmesine yönelik Komisyon önerilerini destekliyor. Komisyon, önerilerinde üye ülkeleri, artan petrol-gaz fiyatlar na ve kirlili e karfl önlemler almak için dayan flma içinde çal flmaya davet ediyor. Zirvede liderler, AB'nin enerji tedarikinin güvenli ini sa lamaya yönelik stratejiyi onaylad. Bu strateji kapsam nda: - Avrupa gaz ve elektrik a lar aras nda daha etkin bir koordinasyon sa lanmas ve enerji pazarlar n n daha iyi yönetilmesi; - Yeterli, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklar bulunmas, yap lan araflt rmalarla teflvik edilmesi; - Enerji kaynaklar n n farkl laflt r lmas ; - AB içinde bölgesel enerji pazarlar n n kurulmas ; y l na kadar toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerji pay n n %15'e, biyo-yak t pay n n ise %8'e ç kar lmas. AB Geçmiflten Ders Ç karacak Mart tarihlerinde Brüksel'de yap lan AB Zirvesi'nin ana gündem maddesi, 2010 y l na kadar AB'yi dünyan n istihdam ve rekabet gücü en yüksek ekonomisi yapmay hedefleyen "Lizbon Stratejisi"ydi. Zirve boyunca 2010 y l na kadar yeni istihdam olanaklar yaratman n yollar n arayan 25 ülkenin devlet ve hükümet baflkanlar, kendi ülkeleri için reform önerileri sundu. AB Dönem Baflkan Avusturya'n n Baflbakan Wolfgang Schüssel, istihdam ve büyüme alanlar nda somut çözüm önerilerinin gündeme getirildi ini, AB'nin bir günde infla edilemeyece inin bilindi ini, strateji aray fllar n n devam etti ini anlatt. Sosyal diyaloga verilen önem üzerinde duran Schüssel, 2010 y l na kadar her y l, 2 milyon kifliye yeni ifl alan açma çaba ve hedeflerinden söz etti. AB Komisyonu Baflkan Jose Manuel Barroso ise Birli in araflt rma ve gelifltirmeye ay rd kayna n art r lmas gerekti ini belirtti. Zirve sonundaki sonuç bildirgesinde, AB genelinde y llar aras nda 6 milyon yeni ifl sahas n n aç lmas gibi bir hedef bulundu u hat rlat larak, AB aç s ndan en önemli hedefin iflsizli in azalt lmas ve büyüme potansiyelinin artt r lmas oldu u hat rlat ld. Avrupa toplumunun yafllanmas na karfl tedbirlerin gelifltirilmesinin, küreselleflmede AB'de de yerini almas yla mümkün oldu unun vurguland sonuç bildirgesinde, küreselleflmenin yap lanma reformlar n n temeli olaca belirtildi. Avrupa'da rekabetçili in gelifltirilmesi için reformlar yap lmas gerekti inin alt çizilerek, mikroekonomik politikan n gelifltirilmesinin, büyüme ve istihdam için gereklili ine de inildi. AB Konseyi sonuç bildirgesinde üye ülkelerin 2007 y l na kadar flirketlerin kurulmas için, sistemlerini tektiplefltirmeleri gerekti i belirtildi. Böylece hangi ülkede kurulursa kurulsun flirketlerin oluflturulmas için harcanan zaman, iflleyifl ve kurulufl prosedürü aç s ndan tek siteme geçilmesi gerekiyor. fiirket kurmak için yap lan masraflar n en aza indirgenmesi gerekti inin belirtildi i sonuç bildirgesinde, flirketlerin daha h zl, daha az masrafl olarak kurulabilmesi için imkan yaratman n hedeflendi i kaydedildi. Avrupa pazar nda rekabetçili in desteklenmesi gerekti ine dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, flirketler için uygun ortam n haz rlanmas n n AB'nin rekabetçilik politikas na hizmet aç s ndan önemli oldu u savunuldu. Bildirgede; gençler, kad nlar ve yafll iflçilere daha fazla istihdam yarat lmas n n önemi vurguland y l na kadar mezun olan ve ifl bulamayan her gence, 6 ay içinde ifl sa lanmas veya ö renim e itimi almas hedefi yenilendi. Ancak tüm bu hedeflerin tamamen gerçeklefltirilebilmesi için sosyal ortaklarla do rudan ba lant n n sa lanmas gerekti inin alt çizildi. Bu çerçevede AB Konseyi, üye ülkelerin hayat boyu ele al nacak ve hayat boyu ifl olarak da de erlendirilebilecek bir yaklafl m benimsemeleri gerekti ini vurgulad. Bu amaçla KOB 'lerin çal flmas için gerekl kaynaklar n sa lanmas n n gereklili ine iflaret edildi.

5 Lizbon Stratejisi 5 Türkiye: Limonlar ve Dinozorlar fl Kurmaya Yard m Avrupal lar n yeni ifl kurmas n engelleyen nedenler: Risk, maliyet, zaman... AB Bahar Zirvesi'nde, devlet ve hükümet baflkanlar n n ele ald konulardan biri de, KOB 'lerin istihdam ve büyümeye yapt klar katk ve Avrupa'da yeni flirket kurulmas na ait son y llarda ortaya ç kan kötü tablo oldu. AB'de yeni bir ifl kurmak ortalama 24 gün al rken; bu süre baz ülkelerde 35 güne kadar ç kabiliyor. AB Konseyi, sonuç bildirgesinde, üye ülkelerin 2007 y l na kadar flirketlerin kurulmas için sistemlerini tektiplefltirmeleri gerekti i belirtildi. Hangi ülkede kurulursa kurulsun flirketlerin kurulmas için harcanan zaman; iflleyifl ve kurulufl prosedürleriyle ilgili al nan karar n hedefi, flirketlerin daha h zl, daha az masrafl olarak kurulabilmesi için imkan yaratmak... Vatandafllar n yeni ifl kurmalar n kolaylaflt racak önlemler flöyle s ralanabilir: - Üye ülkeler, 2007 y l na kadar, flirket kurmayla ilgili bütün ifllemlerin yürütülece i tek bir merkez (one-stop-shop) kuracak. - fiirketlerin, ilk çal flanlar n ifle al rken, birden fazla kamu idaresine baflvurmak zorunda olmas önlenecek y l n n sonuna kadar AB'nin her yerinde yeni bir flirket kurmak için gereken ortalama süre en fazla 1 haftaya düflürülecek. dex/guncelindex.htm Komisyon mülkiyet transferinin kolaylaflt r lmas n istedi AB Komisyonu, KOB 'leri destekleyerek, istihdam ve büyüme stratejisi çerçevesinde, ço unlukla aile flirketleri olan KOB 'ler düzeyinde mülkiyet transferlerinin kolaylaflt r lmas n önerdi. AB'de ifladamlar n n da yaflland n ve ço u zaman flirketlerini devredebilecek kimseleri olmad na dikkat çeken AB Komisyonu, bu flekilde ilerlenmesi halinde, AB'deki giriflimcilerin üçte birinin 10 y l içinde faaliyetlerine son verece ini öngörüyor. Bu konudaki sorunlar n afl labilmesi için, AB Komisyonu, üye ülkeleri KOB ve aile flirketlerinin varl n sürdürmesini sa layacak baz önlemler almaya ça r yor. Bu önlemler flöyle s ralanabilir: 1. fiirket transferlerine veya yeni flirket kurulumlar na olanak verecek uygun mali koflullar n sa lanmas ; 2. fiirket transferlerinin önceden planlanmas ve bu konuda uzman yard m al nmas konusunda flirket sahiplerinin bilinçlendirilmesi, ticaret odalar n n, sektör derneklerinin yönlendirme sa lamas ; 3. Potansiyel al c ve sat c lar n bir araya gelece i saydam pazarlar oluflturulmas ; 4. fiirket transferlerine olanak veren vergi sistemleri uygulanmas. TÜS AD Bülteni Avrupa Birli i, AR-GE bütçesini art rd 7. Çerçeve Program 'n n bütçesinin %40 artarak, Avrupa Birli i'nin (AB) AR-GE bütçesinde toplam 48 milyar Euro'ya ulaflmas bekleniyor. AB'nin AR-GE bütçesi üzerine uzlaflma sa lad. Uzlaflma sonras nda Aral k 2005'te Avrupa Konseyi'nin üzerinde anlaflt 7. Çerçeve Program bütçesine 300 milyon Euro daha eklenebilecek ve bütçe 48 milyar Euro'nun üzerine ç kacak. Böylece, yeni bütçenin, 6. Çerçeve Program 'n n ( ) bütçesine göre 2004 fiyatlar yla (enflasyon dikkate al nmad nda) %40, enflasyon dikkate al nd nda %60 fazla oldu u anlam na geliyor. Rekabet Gücü ve Yenilikçilik Program (CIP) için Komisyonun orijinal bütçe teklifi, aras dönem için 4 milyar Euro'ydu. Aral k 2005 Avrupa Konseyi Zirvesi'nde bu teklif 2,9 milyar Euro'ya düflürüldü. Avrupal Parlamenterler, bu rakama ek olarak 400 milyon Euro daha ayr lmas n sa layabildi. Hesaplara göre CIP'in bütçesi toplam 3,3 milyar Euro oldu. ncelindex.htm Makroekonomik faktörler, Türkiye ekonomisinin üretim düzenini etkiliyor Türkiye'nin cari ifllemler aç n n Gayri Safi Yurtiçi Has la'ya oran (GSYH) y l nda %1,1 iken, 2004 y l nda %5,2'ye, geçen y l da %6,2'ye ç kt. Acaba bu art fl n en önemli nedeni döviz kurunun afl r de erlenmesi mi? Veya daha önemlisi, ekonomik istikrar üzerinde ciddi bir tehdit oluflturmas m? Burada, dönemsel ve kurumsal etkenlerin d fl dengesizlikleri tetikledi i bir gerçek. lk olarak, geçen seneki cari ifllemler aç nda meydana gelen art fl n %90'l k bölümü, yükselen fosil yak t fiyatlar ndan kaynaklanmaktad r. kinci olarak, makroekonomik normalleflme sayesinde, üretimin ve yat r m n artmas ara mallara ve sermaye mallar na olan talebi yükseltmifltir. Bu ak mlar flu anda tehlikeli olarak nitelendirilmese de, ülkenin üretim sürecini ve makroekonomik performans n etkileyen yap lar ve de iflimleri anlamak için, makroekonomik verilerin ötesine bakmak gerekmektedir. Türkiye ekonomisi iflgücü yo un üretim sektörlerinden uzaklafl yor Ara mallar ve sermaye mallar n n ithalat ndaki art fl, hem üretimdeki büyümeyi hem de sanayi üretiminin niteli indeki yap sal de iflimi gösteriyor. Tedarik zincirinin küreselleflmesiyle, iflgücünün marjinal maliyetini sermaye maliyetinin üzerine ç karan etkenler, iflgücü yo un üretimden sermaye yo un üretime geçifli h zland rd. Tabii ki düflük ihracat içerikli geleneksel sektörlerden, yüksek ithalat içeri i gerektiren yeni ticaret ak mlar na geçifl, üretim büyümesine oranla ithalat talebinde esneklik art fl anlam na gelmektedir. Di er bir deyiflle, t-shirt üretmek için ithalat girdisine çok fazla ihtiyaç duymazs n z, ancak araba veya elektronik eflya üretmek için yüksek ithalat girdisine gereksinimiz vard r; özellikle de yerel tedarikçileriniz günümüzün küreselleflen dünyas nda yeterli rekabetçi güce sahip de ilse. flgücü yo un sektörler rekabet bask s yla mücadele ediyor flgücü yo un mallardan sermaye yo un mallara geçifl ve geleneksel sektörlerde gözlenen düflüfl yarat c y k ma uygun bir süreçtir. Fakat, bu süreç ayn zamanda mikro düzeydeki yap sal zay fl klar ve yüksek sermaye/iflgücü oran na yol açan iflgücü pazar n n de iflmezli ini gözler önüne serer. Bu temel de ifliklikleri en iyi belirleyecek ölçek üretkenliktir. Üretkenli in canlanmas na ra men, çal flma saati bafl na üretimden %36,6'l k bir art fl ve birim bafl na iflgücü maliyetinde %40,5'lik bir düflüfl, GSYH'nin son 4 y lda %32 artmas n n arkas nda yatan temel etkendir. Kesinlikle çok önemli sapmalar meydana gelmifltir. Örne in, firmalar n sadece %21,9'nun yeni teknolojilere yat r m yapt giyim sektöründe iflgücü üretkenli inde %1,8'lik bir düflüfl olmufltur. Ancak, %80,6's yeni teknolojilere yat r m yapan elektronik flirketlerinde ise kriz öncesi dönemde %60,4'lük üretim art fl görülmüfltür. Türkiye'nin flirketler kesimi esas günahkar Siyasi gerilimlerin ve ekonomik floklar n ortas nda, kimse Türkiye'nin flirketler kesiminin yap s n umursamad. Fakat flimdi siyasi ve makroekonomik durumun normalleflmesi, flirketler kesiminin kurumsal zorluklar n ve mikro düzeydeki eksikliklerini h zla gözler önüne seriyor. Sorunlu yap n n ilk katman nda, büyük aile flirketlerini ön plana ç karan kapal ekonomi gelifltirme stratejisi yer al yor. Bu holdingler, fazla say da farkl üretim sahalar yla Türkiye ekonomisine hakim oluyor ve sonuçta sanayide dengesiz bir bileflime yol aç yor. kinci katman ise, aile flirketlerinin bir yan ürünü olarak, geleneksel sektörlerde çal flan küçük flirketleri içeriyor. Maalesef, sermayesi olmayan bu küçük flirketler, operasyonel ve finansal darbo azlarla mücadele ediyor. Bu darbo azlar teknolojik aç dan gerilemelerine ve üretimlerini düflürmelerine neden oluyor. Türkiye'nin esas mücadele edece i alan, yüksek kaliteli, yenilikçili i (inovasyon) temel alan flirketler kurmak olacakt r 2001'deki gerileme, flirketlerin bilançolar n düzeltme gereklili i do urdu. Fakat, aile taraf ndan yönetilen flirketlerin ço u, bu ayarlamay basit bir maliyet düflüflünün ötesine götüremedi. Ayr ca, Avrupa pazar nda %23'lük paya sahip Vestel gibi baflar l flirketler bile, "orijinal ekipman üreticisi" modelinin kârl l zay flad kça, güçlüklerle karfl karfl ya kal yor. Yeni giriflimcilerin ortaya ç kmas yla beraber, gelecek o kadar da ac mas z görünmüyor. Örne in, uçak simülatörleri üreten Havelsan veya nanoteknoloji mikroskoplar üreten NanoSis flirketlerini ele alal m. Türkiye'nin esas mücadelesi, kapal ekonominin "limon ve dinozorlar n " korumak için "ihracat art rmak için giriflilen bir devalüasyonun" mühendisli ini yapmak de ildir. Esas mücadele, yüksek kalitede, yenilikçilik (inovasyon) temelli flirketler oluflturma alan nda verilecektir. Bu flirketler, katma de er zincirinde tüm ekonomiyi yukar ya çekecektir. M O R G A N S T A N L E Y E Q U I T Y R E S E A R C H E U R O P E Morgan Stanley & Co. International Limited Serhan Cevik Serhan.Cevik@morganstanley.com

6 6 AB Mali Yard mlar Anadolu Sohbetleri Avrupa Birli i Kat l m Öncesi Mali Yard m Dr. nci Ataç-Rösch* Avrupa Birli i'nin (AB) Türkiye'ye sa lad mali yard mlara iliflkin olarak toplumun çeflitli kesimlerinde bu mali yard mlar n, daha do rusu hibelerin, miktarlar na, kullan l fl prosedürlerine ve uygulan fllar na yönelik önemli bir bilgi ihtiyac oldu u gözlenmektedir. Yayg n bir kan, bu hibelerin Türkiye taraf ndan kullan lamad ndan AB bütçesine geri döndü ü fleklindedir. Ayr ca bazen, Topluluk Programlar veya Avrupa Yat r m Bankas kredileri gibi imkanlar n mali yard mlarla kar flt r ld görüldü ünden, bu hususu da öncelikle ayd nl a kavuflturmak uygun olacakt r: AB Mali Yard mlar Avrupa Komisyonu taraf ndan, di er aday ülkeler için oldu u gibi, her y l Türkiye'ye de tahsis edilen hibe nitelikli yard mlard r. Öte yandan, söz konusu yard mlar do rudan nakdi bir yard m niteli inde olmay p, Avrupa Komisyonu ve Türkiye'nin birlikte seçtikleri proje ve programlara mali destek sa lamak için kullan lmaktad r. Hukuki ve dari Yap Ülkemizin AB üyeli ine adayl n n Aral k 1999'daki Helsinki Zirvesi'nde kabulüyle birlikte, di er pek çok alanda oldu u gibi AB ile yürütülen mali iflbirli inde de önemli de ifliklikler meydana gelmifltir. Daha önce AB'nin di er Akdeniz ülkeleriyle yürüttü ü MEDA iflbirli i program kapsam nda yard m olmakta olan ülkemiz, adayl k statüsü çerçevesinde flekillenen Kat l m Öncesi Mali Yard m adl yeni bir mekanizmadan faydalanma sürecine girmifltir. Bu süreçte Türkiye ile AB aras ndaki mali iflbirli i mekanizmas n n da di er aday ülkelerde oldu u gibi yeniden yap land r lmas gerekmifltir. Yap lan düzenlemeleri 3 bafll k alt nda toplamak mümkündür: 1.Daha önce çeflitli kaynaklar vas tas yla sa lanan yard mlar tek bütçe alt nda toplanm flt r. AB taraf ndan, Türkiye'nin di er adaylarla ayn yasal ve teknik zeminde de erlendirilmesi ve ayn prosedürlere tabi olmas n teminen Türkiye'ye yap lacak hibe nitelikli yard mlar tek bütçe alt nda toplayan "Türkiye için Kat l m Öncesi Mali Yard ma Dair Çerçeve Tüzük" Aral k 2001 tarihi itibar yla kabul edilmifl olup Ocak 2002 tarihinde yürürlü e girmifltir. 2.Mali Yard mlar n AB'ye uyum çal flmalar için kullan lmalar gerekmektedir. Yeni dönemde, Türkiye'ye adayl k perspektifi ile tahsis edilen AB kaynaklar n n Kat l m Ortakl Belgesinde, lerleme Raporunda, Ulusal Programda ve Ön Ulusal Kalk nma Plan nda yer alan hukuki, idari, ekonomik ve sosyal önceliklere uygun olarak de erlendirilmesi zorunludur. Bu nedenle, AB hibeleri kullan larak yürütülecek olan projelerin kesinlikle bu stratejik belgelerdeki önceliklere uygun olmalar gerekmektedir. Ayr ca ülkemize adayl k statüsü tan nmas ndan önce taahhüt edilmifl olan MEDA projelerinin de uygulamalar esnas nda mümkün oldu u ölçüde söz konusu önceliklerle uyumlu hale getirilmesi, Türkiye'nin AB'ye uyum çal flmalar na olumlu katk sa layacakt r. 3.Di er aday ülkelerde de oldu u gibi AB mali yard mlar, "Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi" (Decentralized Implementation System - DIS) çerçevesinde kullan lacakt r. Sistemin temel amac, projelerin seçimi için gerekli önceliklerin tespitinden, projelere iliflkin ihale ve ödemelerden ve AB taraf ndan sa lanan fonlar n yönetilmesinden sorumlu makam ve kurumlar n birbirinden ayr lmas ve bunlar aras ndaki koordinasyon mekanizmas n n somut bir flekilde ortaya koyulmas yoluyla etkinli in art r lmas d r. Merkezî olmayan uygulama sistemine iliflkin düzenlemeleri yapmak üzere, 18 Temmuz 2001 tarih ve 2001/41 say l Baflbakanl k Genelgesi yay mlanm flt r. Mali iflbirli inin de iflik evrelerinin farkl birimler ve kiflilerce uygulanmas n ve denetlenmesini öngören genelge hükümleri uyar nca sistem, Ulusal Mali Yard m Koordinatörü, Mali flbirli i Komitesi, Ulusal Fon ve Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Ortak zleme Komitesi ve Merkezi Finans ve hale Birimi gibi unsurlardan oluflmaktad r. AB ile mali iflbirli inin koordinasyonunu, projelerin öncelikler do rultusunda seçilmesini, haz rl k çal flmalar n n yap lmas n ve izlenmesini sa layacak ve AB Komisyonu ile Finansman Zapt n imzalayacak olan "Ulusal Mali Yard m Koordinatörlü ü" görevi, AB ile iliflkilerden sorumlu Devlet Bakan ve Baflbakan Yard mc s na verilmifltir. Baflbakanl k Genelgesi gere i Avrupa Birli i Genel Sekreterli i Ulusal Mali Yard m Koordinatörü'nün sekreteryas n yürütmektedir. Dolay s yla söz konusu mali yard mlar programlama ve izleme çal flmalar fiilen Genel Sekreterli imizce koordine edilmektedir. Mali yard mlar Hazine Müsteflarl taraf ndan aç lacak ve yönetilecek bir "Ulusal Fon"da toplanacakt r. Fonu yönetmek ve bu kayna n projelerin uygulanmas nda kullan lmas n sa lamak üzere Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakan "Ulusal Yetkilendirme Görevlisi" olarak tan mlanm flt r. Mali iflbirli i çerçevesinde yürütülen çal flmalar aras nda gerekli uyumu sa lamak üzere D fliflleri Bakanl, Maliye Bakanl, Devlet Planlama Teflkilat Müsteflarl, Hazine Müsteflarl ve Avrupa Birli i Genel Sekreterli i temsilcilerinden oluflan "Mali flbirli i Komitesi" kurulmufltur. Ulusal Mali Yard m Koordinatörü, Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Mali flbirli i Komitesi ve Avrupa Komisyonu temsilcilerinden oluflan ve y lda en az bir kez toplanan "Ortak zleme Komitesi" programlar n yürütülüflünü gözden geçirecektir. "Merkezi Finans ve hale Birimi", ihalelere iliflkin AB kural, düzenleme ve usullerine ba l kal nmas n ve uygun bir raporlama sisteminin ifllemesini sa layacakt r. AB ile Türkiye aras nda mali iflbirli ine yönelik bu yeni yap lanmaya iliflkin hukuki altyap y oluflturan ve Merkezi Finans ve hale Birimi ile Ulusal Fonu kuran Mutabakat Zab tlar, 14 fiubat 2002 tarihinde imzalanm flt r. Söz konusu belgeler, 30 Ocak 2003 tarihinde TBMM taraf ndan onaylanm fl ve 4 fiubat 2003 tarihli Resmi Gazete'de yay mlanarak yürürlü e girmifltir. Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi AB mali yard mlar n n kullan m nda Türkiye'ye çok önemli sorumluluklar yükledi i için, sistemin tam anlam yla ifller hale gelmesi konuyla ilgili tüm kurum ve kurulufllar m z n yo un mesai harcad nispeten uzun bir süreci gerektirmifltir. Sonuç olarak, Avrupa Komisyonu yürüttü ü detayl incelemeler fl nda, oluflturulan mekanizman n gerekli flartlar haiz oldu una iliflkin karar n, 8 Ekim 2003 tarihinde vermifl ve bu tarihten itibaren mali yard mlar kapsam ndaki projelerin fiili uygulamas bafllam flt r. Yürütülen Projeler Halihaz rda uygulamas devam eden AB destekli projeler, Türkiye ile AB aras ndaki mali iflbirli i mekanizmas n n tarihsel olarak iki farkl döneminde finansman karar al nm fl olan inisiyatiflerdir. Tüm bu projelerin toplam bütçe büyüklü ü 1 milyar Euro'nun üzerindedir. Birinci dönem, y llar n kapsayan "MEDA Çerçeve Anlaflmas " dönemidir. Haz rl k çal flmalar bu dönemde yap lm fl fakat uygulamalar halen sürdürülen 33 proje, ilgili kurum ve kurulufllar m z taraf ndan baflar ile yürütülmektedir. Çeflitli alanlardaki bu projeler, AB'ye uyum çerçevesinde amaç, hedef ve proje beklentilerine uygun olarak zaman nda tamamlanmalar için periyodik olan izlenip de erlendirilmektedir y l mali yard m program yla bafllayan ikinci dönemde ise adayl k statüsünün yans mas olarak ülkemiz Meda kapsam ndan ç kart lm fl ve "Kat l m Öncesi Mali Yard m" bafll kl bütçe kaleminden destek almaya bafllam flt r. Bu do rultuda 2002, 2003 ve 2004 programlar kapsam nda, do rudan ve sadece AB'ye uyum perspektifi ile Merkezi Olmayan Uygulama Sistemi içinde oluflturulan 84 proje, Avrupa Komisyonu taraf ndan onaylanarak Finansman Anlaflmalar imzalanm fl ve fiili uygulamalar ivedilikle bafllat lm flt r y l program için yürütülen programlama çal flmalar tamamlanm fl olup, bu kapsamda yaklafl k 280 milyon Euro AB hibesi sa lanacak 36 proje için, Finansman Anlaflmas n n önümüzdeki birkaç ay içerisinde imzalanmas öngörülmektedir. Hizmet Sunumu Serbestisi Enerji 1% 2% Ulast rma 2% Mallar n Serbest Dolafl m 5% Sosyal Politika 5% Siyasi Kriterler 6% Gümrük Birli i 6% Tar m ve Bal kç l k 7% Vergilendirme 1% Mali Kontrol 1% Çevre 6% Adalet ve çiflleri 7% Proje Tespit ve Uygulama Süreci Yukar da bahsedilen yap lanma çerçevesinde iflleyen mali iflbirli i mekanizmas, AB'nin 17 Aral k 2001 tarihinde kabul etti i "Türkiye için Kat l m Öncesi Mali Yard ma Dair Çerçeve Tüzük" do rultusunda, öncelikle Kat l m Ortakl Belgesi, lerleme Raporlar ve Ulusal Program m zda ifade olunan ve ülkemizin adayl k yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için gerekli kurumsal kapasite gelifltirme faaliyetlerini hedeflemektedir. Bu kapsamda, müktesebat uyumunun sa lanmas ve uygulaman n güçlendirilmesi gereken alanlarda dan flmanl k hizmetleri ve yine bu amaca yönelik olmak üzere altyap yat r m deste i sa lanmaktad r. Kuflkusuz bu tip projelerde temel faydalan c lar, müktesebat uyum yükümlülü ü tafl yan kamu kurum ve kurulufllar olmaktad r. Ancak, gerek ülkemizdeki bölgeleraras geliflmifllik farklar n n gerekse ülkemizle AB aras ndaki geliflmifllik fark n n azalt labilmesi için, AB senelik mali yard m tahsisat n n yaklafl k 1/3'ü bölgesel kalk nma, KOB 'lere destek, s n rötesi iflbirli i gibi ekonomik ve sosyal uyum öncelikli projelere kulland r lmaktad r. Ekonomik ve sosyal uyum kapsam ndaki projelerin, Yüksek Planlama Kurulu'nun 22 Aral k 2003 tarih ve 2003/61 say l karar yla kabul edilmifl olan "Ön Ulusal Kalk nma Plan "ndaki stratejik çerçeveye oturmas flartt r. Öncelik alan ne olursa olsun tüm proje önerileri, Avrupa Birli i Genel Sekreterli i taraf ndan koordine edilen ve ilgili kurum ve kurulufllar n kat l m n n sa land programlama ad verilen bir süreç içerisinde de erlendirilmektedir. Bu sürecin bir çeflit müzakere niteli i tafl d n düflünmek de mümkündür. Kat l m Ortakl Belgesi, lerleme Raporlar, Ulusal Program ve Ön Ulusal Kalk nma Plan çerçevesinde de erlendirilen bu önerilerden uygun ve öncelikli olanlar standart AB proje format çerçevesinde gelifltirilmekte ve bu flekilde oluflturulan senelik proje paketleri Ulusal Yard m Koordinatörü taraf ndan Avrupa Komisyonu'na iletilmektedir. Bu flekilde özetlenebilecek programlama süreci her sene A ustos-eylül aylar nda bafllat lmakta ve Mart- Nisan gibi tamamlanmaktad r. Komisyonun de erlendirme mekanizmalar ndan Topluluk Programlar 18% Döneminde AB Hibelerinin Da t m EkonomikveSosyalUyum 31%

7 AB Mali Yard mlar 7 geçip onay alan paket, Ulusal Yard m Koordinatörü ve Avrupa Komisyonu yetkilileri taraf ndan imzalanan Finansman Anlaflmas 'yla fiilen uygulanmaya bafllamaktad r. Projeler çeflitli uygulama yöntemleriyle hayata geçirilmektedir. Müktesebata uyum amaçl projelerde genellikle teknik dan flmanl k hizmet ihaleleri; bunun yan nda müktesebat uygulamalar n n belirli araç, gereç veya istisnai olmakla birlikte özel standartlarda tesis gerektirmesi durumunda tedarik ve inflaat ihaleleri yürütülmektedir. Di er taraftan, önemli miktarda müktesebat uyum projesinde dan flmanl k hizmeti efllefltirme (twinning) mekanizmas kullan larak, AB üyesi ülkelerin ayn alanda faaliyet gösteren ilgili kamu kurumlar ndan al nmaktad r. Bu yöntem, bizim kamu kurulufllar m zla AB üyesi ülkelerin kamu kurulufllar n biraraya getirerek birlikte çal flmalar na imkan veren, hatta daha uzun vadeli iflbirli i olanaklar yaratan, Türkiye'nin tan t m amac na yönelik olarak önemli katk lar sa lama potansiyeline sahip bir araçt r. Müktesebat uyum projelerinde çok kullan lmayan bir di er yöntem ise özellikle belli bir konuda tekel niteli inde bilgi birikimine sahip uluslararas kurulufllarla do rudan sözleflmeler yap lmas d r. Ekonomik ve sosyal uyuma yönelik projeler ise daha çok sivil toplum kurulufllar, belediyeler, organize sanayi bölgeleri, üniversiteler, ticaret ve sanayi odalar gibi toplumun her kesiminin çeflitli öncelikli alanlarda gelifltirecekleri proje tekliflerine aç k olan ve yay mlanan teklif ça r lar vas tas yla duyurulan "do rudan kulland r lan hibeler" içermektedirler. Bu amaçl bir ekonomik ve sosyal uyum projesini çok say da küçük ölçekli inisiyatifi destekleyecek bir çerçeve proje fleklinde tan mlayabiliriz. Bununla birlikte çevre, ulafl m gibi sektörlerde ülkemizin altyap ihtiyaçlar na yönelik büyük ölçekli inflaat ihalelerinin yer alaca ekonomik ve sosyal uyum projeleri de önümüzdeki dönemde giderek artan miktarlarda finanse edilecektir. Giriflimciler çin mkanlar Gelifltirilecek Projeler Çerçevesinde Do rudan Faydalanma Ön Ulusal Kalk nma Plan çerçevesinde desteklenen ekonomik ve sosyal uyum öncelikli projeler, giriflimcilerimiz için önemli mali imkanlar sa layabilir. Bu kapsamdaki bölgesel kalk nma projelerinin hemen hepsinde, bölgedeki KOB 'lere proje baz nda destek sa lanmas n öngören "bileflenler" bulunmaktad r. Van, Hakkari, Bitlis ve Mufl'ta yürütülen Do u Anadolu Bölgesel Geliflim Program, Diyarbak r, Mardin, fianl urfa, Ad yaman, Batman, Kilis, fi rnak ve Gaziantep'te yürütülen GAP Bölgesel Geliflim Program ve Amasya, Çorum, Samsun, Tokat, Kastamonu, Çank r, Sinop, Erzurum, Erzincan, Bayburt, A r, Ardahan, I d r, Kars, Kayseri, Sivas, Yozgat, Karaman, Konya, Bingöl, Elaz, Malatya ve Tunceli illerinde yürütülecek olan NUTS-II Bölgesel Geliflim Programlar, KOB 'lere yönelik dan flmanl k, e itim ve finans hizmetleri çerçevesinde destek sistemlerinin gelifltirilmesine ve sunulacak projeler baz nda KOB 'lere hibe deste i sa lanmas na imkan tan maktad r. Bu yöndeki bir baflka bölgesel geliflim projesi 2005 program kapsam nda Artvin, Giresun, Gümüflhane, Ordu, Rize ve Trabzon illerini kapsayacak flekilde Avrupa Komisyonu'na önerilmifltir. S n rötesi iflbirli i kapsam nda ise Bulgaristan ve Yunanistan ile s n rdafl olan Edirne, K rklareli, Çanakkale, Bal kesir, zmir, Ayd n, Mu la illerindeki KOB faaliyetlerinin desteklenmesi söz konusu olacakt r. Do rudan KOB 'lere yönelik bu faaliyetlerin yan nda yerel idareler, hizmet birlikleri, mesleki e itim okullar, üniversiteler ve araflt rma enstitüleri, ticaret odalar, ifl gelifltirme merkezleri, bilgi merkezleri, tar m birlikleri gibi kâr amac gütmeyen kurum ve kurulufllara da flu alanlarda sa lanmas öngörülen finansman destekleriyle bölgesel geliflime katk da bulunulacakt r: Mesleki e itim veren kurulufllar n tesis ve ekipmanlar n n gelifltirilmesi; müfredat n piyasa ihtiyaçlar çerçevesinde oluflturulmas ; e iticilerin ve idarecilerin e itimi; meslek sahipleriyle ba lar n n güçlendirilmesi; KOB 'lere özellikle kurulufl aflamalar nda, e itim ve dan flmanl k hizmeti veren yerel kurumlar n kurulmas ve gelifltirilmesi; bölgenin tarihi ve do al zenginlikleri, spor olanaklar gibi de erlerine vurgu yap larak turizm sektörünün gelifltirilmesi; tar msal tekniklerin gelifltirilmesi ve gelir yarat c aktivitelerin çeflitlendirilmesi gibi k rsal geliflim projeleri; yerel ürünler için tan t m faaliyetleri. Ekonomik ve sosyal uyum önceli i alt nda bölgesel s n rlamalar olmayan istihdam art rmaya yönelik projeler de finanse edilmektedir. Türkiye fl Kurumu'nca 2002 program kapsam nda yürütülen ve ülke çap nda çok say da istihdam yarat c küçük ölçekli projenin hayata geçirilmesine imkan tan yan Aktif flgücü Programlar Projesi bu tarz inisiyatiflere bir örnektir. TESK taraf ndan yürütülen "Kad n Giriflimcilerin Desteklenmesi" program da benzer amaçl bir proje olup, baflar s nedeniyle 2005 program nda da gelifltirilerek sürdürülmesi öngörülmektedir. Ayr ca, KOB 'lerin finansman ihtiyaçlar na destek sa layacak nitelikte AB'den sa lanan hibelerin ana sermayesini teflkil etti i kredi programlar da oluflturulmufltur. Geçti imiz dönemde yürütülen ve önerilen 2005 program yla da sürdürülmesi sa lanacak olan "Küçük flletmeler Kredi Program " bunlardan en önemlisidir. Finansman zorlu u çeken KOB 'lerin arac bankalar vas tas yla uygun koflullarda kredi kullanmalar na olanak sa lanacakt r. Projelerin Yürütülmesinde Müteahhitlik mkanlar Türk giriflimcileri yukar da tan mlanan çerçevede do rudan faydalan c olarak kendi projeleri için destek sa layabilecekleri gibi, özellikle dan flmanl k firmalar ve tedarikçilerimiz, di er kurum ve kurulufllar n projeleri kapsam nda ç k lacak ihalelere teklif vererek, bu projelerin dan flmanl k veya yat r m bileflenlerinin yürütülmesinde müteahhit / alt yüklenici rolünü de üstlenebilirler y l nda 300 milyon, 2006 y l nda ise 500 milyon Euro'luk büyüklüklere ulaflacak olan kat l m öncesi mali yard m mekanizmas bu yönüyle de Türk müteflebbisleri için önemli bir mali imkan olarak de erlendirilmelidir. Bunun La Tribune yan s ra Türk firmalar AB taraf ndan Akdeniz ülkeleriyle iflbirli i çerçevesinde finanse edilen MEDA; Balkan ülkelerine yönelik CARDS ve Komisyonun izni dahilinde Do u Avrupa ve Orta Asya ülkeleri için yürütülen yard m programlar kapsam ndaki ihalelere de teklif verebilmektedirler. Türkiye-AB mali iflbirli i kapsam ndaki tüm projelere iliflkin hibe ve ihale duyurular Merkezi Finans ve hale Biriminin Avrupa Komisyonu'nun e12.p ve Avrupa Komisyonu Delegasyonu'nun adresli web sayfalar ndan takip edilebilir. Müzakere Sürecinde Mali Yard mlar 2006 y l ndan sonraki dönemde, Türkiye'nin 3 Ekim 2005 tarihinde müzakere sürecine girmesiyle birlikte mali yard mlar n miktarlar nda önemli art fllar olaca, bu yard mlar n nitelik olarak müzakere sürecindeki öncelikli alanlarla birlikte baz sektörlerdeki büyük yat r m projelerinin finansman nda da kullan labilece i beklenmektedir. AB'nin bütçesi Birlik içindeki baz politik çekiflmeler nedeniyle kesinleflememifl olmakla birlikte, bu süreçte ülkemizin y ll k milyar Euro baz nda mali yard mlarla desteklenece i öngörülmektedir. Ayr ca bu dönemde Komisyon taraf ndan mali yard mlar n kullan lmas na yönelik kapsaml bir yaklafl m içeren yeni bir mekanizma tasarlanmaktad r. Yard mlar "Kat l m Öncesi Araç" ad alt nda 5 ana bafll k çerçevesinde kullan lacakt r: 1-Kurumsal Kapasite Gelifltirme: Yararlan c ülkenin çeflitli müktesebat bafll klar alt nda müktesebat uygulamaya yönelik kurumsal kapasitesini gelifltirmeyi hedeflemektedir. 2-Bölgesel ve S n r Ötesi flbirli i: Yararlan c ülkenin di er yararlan c lar ile veya üye devletlerle bölgesel, bölgeleraras ve s n rötesi iflbirli i konular n desteklemeyi hedeflemektedir. 3-Bölgesel Kalk nma: Halihaz rda kullan lan anlam ndan farkl, yeni bir yaklafl m içermektedir. Bu bafll k, aday ülkeyi üye olduktan sonra faydalanaca "yap sal fonlar n" kullan m na haz rlama etkisi aç s ndan önemlidir. Öncelik alanlar flunlard r: Ulaflt rma, çevre (su, at k su ve hava kalitesi konular ), enerji (yenilenebilir ve enerji verimlili i konular ), e itim, sa l k altyap lar ve biliflim teknolojileri dahil KOB 'lere destek. 4- nsan Kaynaklar : Bu bafll k da mekanizma ile getirilen yeni bir yaklafl md r. Aday ülkeyi Avrupa stihdam Stratejisi çerçevesinde Avrupa Sosyal Fonu'nun kullan m na haz rlamay hedeflemektedir. stihdama eriflim, sosyal içerme, insan sermayesine yat r m (e itim-sa l k) gibi alanlarda faaliyetleri destekleyecektir. 5-K rsal Kalk nma: Tar m iflletmelerine yat r mlar, tar m ürünlerinin ifllenmesi ve pazarlanmas, k rsal ekonominin çeflitlendirilmesi gibi tedbirler, desteklenebilir faaliyetler olarak de erlendirilebilir. Sonuç Di er aday ülkelerle ve yeni üye olan ülkelerle karfl laflt r ld nda, AB'nin Türkiye için tahsis etti i mali yard mlar n yeterli oldu unu söyleyebilmek mümkün de ildir. Ancak, buna yönelik flikayetimizi geçerli k lman n bir yolu da, Türkiye için her y l ayr lan mali yard mlar n, Türkiye'nin AB'ye uyum çal flmalar ve h z karfl s nda yetersiz kald n göstermek ve bunu kan tlayabilmektir. Türkiye, özellikle 2002 y l ndan bu yana ayr lan mali kaynaklar n tümünü harcayabilecek projeler oluflturarak bu ihtiyac n ve kapasitesini ispatlam fl bulunmaktad r. Hatta son iki y ld r, ülkemize ayr lan y ll k yard m tutarlar n n çok üzerine ç kan bütçelerden oluflan proje paketleri oluflturmaktay z. Bu durumda haz rlanan baz projelerin kaynak yetersizli inden dolay bir sonraki y l program na devredilmesi de söz konusu olabilmektedir. Di er taraftan, son 4 y ld r Türkiye üzerine düflen çal flmalar, haz rl klar ve düzenlemeleri AB standartlar nda yapabildi i ölçüde mali yard mlar n sürekli olarak art r lm fl oldu unu da söyleyebiliriz. Sonuç olarak gerek kurumsal gerekse hukuki çerçevesi itibar yla tamam yla adayl k statümüzün yans t lm fl oldu u kat l m öncesi mali yard mlar n programlamas ve uygulanmas mekanizmas, Genel Sekreterli imiz koordinasyonunda, AB prosedürleri çerçevesinde ifllemeye devam etmekte olup, sa lanan mali yard mlar n tamam, projeler arac l ile etkin bir biçimde kullan lmakta ve toplumun çeflitli kesimlerine de kulland r lmaktad r. Ülkemizin son 3 y l içerisinde giderek gelifltirdi i proje oluflturma ve uygulama kapasitesi AB yetkililerince de olumlu bir ilerleme olarak çeflitli vesilelerle vurgulanmaktad r. * AB Genel Sekreterli i Ekonomik ve Mali Konular Dairesi Baflkan

8 8 AB Mali Yard mlar Anadolu Sohbetleri Bölgesel Politika ve Kalk nma için Ayr lan AB Yard mlar Dr. nci Ataç-Rösch* Son y llarda Türkiye ekonomisinde geliflmeler kaydedilmifl olmakla birlikte, bölgeleraras geliflmifllik farklar n n istendi i ölçüde azalt lamam fl olmas, ekonomik geliflmelerin ve büyümenin karfl s nda hâlâ önemini sürdüren bir sorun olarak kalmaktad r. Türkiye'de gelir da l m n n yan s ra, fiziki ve sosyal altyap, istihdam ve insan kaynaklar, e itim ve sa l k hizmetlerine eriflim, çevre kalitesi, giriflimcilik gibi konularda bölgeleraras farkl l klar mevcuttur. Bölgeleraras ekonomik ve sosyal geliflmifllik sorunlar ndan baz lar n flu flekilde özetlemek mümkündür. 1. stihdam olanaklar n n s n rl olmas 2. nsan kaynaklar n n yetersizli i 3. Kentsel alanlarda altyap yetersizli i 4. Sosyal hizmetlere (e itim ve sa l k) eriflimin yetersizli i 5. Da n k yerleflim düzeni Devlet Planlama Teflkilat taraf ndan y llar n kapsayacak flekilde haz rlanan orta vadeli program n temel hedefleri aras nda bölgesel geliflmifllik farklar n n azalt lmas bulunmaktad r. Bu çerçevede yap lmas öngörülen çal flmalar aras nda yerel kurumlar n güçlendirilmesi ve bölgesel kalk nma ajanslar n n kurulmas da yer almaktad r. Ayr ca, KOB politikalar yla tutarl olarak giriflimcili i gelifltirici uygulamalar n da desteklenmesi söz konusu olacakt r. Avrupa Birli i'ne kat l m sürecinde Türkiye'deki bölgeleraras farkl l klar n azalt lmas, hem bölgesel politikalara iliflkin direktiflere uyum çal flmalar n ve hem de ekonomik kriterler çerçevesinde Türkiye'nin Avrupa'n n makro ekonomik göstergelerine yaklafl m n ilgilendiren ve etkileyen bir konudur. Hem AB ülkeleri ve Türkiye aras nda hem de Türkiye'nin 26 statistik Bölgesi (NUTS-II) aras nda ekonomik ve sosyal geliflmifllik farklar bulunmaktad r**. Bu nedenle, bölgelerin iç potansiyellerini harekete geçirmeye yönelik olarak; yerel kalk nma giriflimleri desteklenecek ve kurumsal kapasiteler gelifltirilecek, belediyelerin küçük çapl altyap ihtiyaçlar na fon sa lanacak ve k rsal kalk nma teflvik edilecektir. Bu flekilde, öncelikle ekonomik ve sosyal geliflme sorunlar yaflayan bölgelerin istihdam düzeyi ve rekabet güçlerinin artt r lmas sa lanacak ve dolay s yla da bölgeleraras ekonomik ve sosyal geliflmifllik farklar azalt lacakt r. Bu yaklafl mla haz rlanan bölgesel geliflme stratejisinin öncelik alanlar flunlard r: - nsan kaynaklar n n güçlendirilmesi ve özellikle kendi hesab na çal flma potansiyellerinin artt r lmas, - Mevcut ve yeni kurulacak KOB 'lerin desteklenmesi ve flebeke tarz etkileflim örgütlenmeleri biçiminde iflbirli i-ortakl k potansiyellerinin yükseltilerek, kollektif düzeyde rekabet etme güçlerinin artt r lmas, - Yeni yat r mlar n gerçekleflmesi ve kentsel yaflam kalitesinin yükseltilmesi aç s ndan önem tafl yan fiziki ve sosyal altyap yat r mlar n n desteklenmesi, - K rsal alanda ekonomik faaliyet çeflitlili inin sa lanmas, - Yerel kat l m artt racak ortak giriflim alanlar n gelifltirecek ve yerel ekonomik geliflmeye yerel aktörlerin kollektif müdahalesini düzenleyecek yeni yerel yönetiflim modelleri ile kurumsal yap n n güçlendirilmesi Bu ulusal öncelikler ve AB'ye uyum politikalar do rultusunda, bölgeleraras farkl l klar azaltmak, bölgelerin potansiyellerini de erlendirmek ve iç dinamiklerini harekete geçirmek, rekabet güçlerini artt rmak amac yla, büyük ölçüde AB kaynaklar ndan da yararlan larak projeler oluflturulmaktad r. Bölgesel düzeyde gelifltirilecek kurumsal mekanizmalar n arac l yla (Bölgesel Kalk nma Ajanslar ), sivil toplum kurulufllar n n, yerel idarelerin, kamu kurulufllar n n ve KOB 'lerin küçük ölçekli projelerinin uygulanmas sa lanacakt r. Bu çerçevede AB kaynaklar ndan finanse edilecek bölgesel kalk nma projeleri arac l yla, 1. KOB 'lerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, 2. Küçük çapl altyap ve inflaat ihtiyaçlar n n desteklenmesi, 3. Bölgesel kalk nma amaçl yerel insiyatiflerin ve sivil toplum kurulufllar n n desteklenmesi, 4. Bölgesel bazda kurumsal kapasitenin oluflturulmas ve desteklenmesi söz konusu olacakt r. Bu öncelikli alanlar n hangi konular kapsad ise flu flekilde aç klanabilir: KOB 'lerin desteklenmesi ve güçlendirilmesi: KOB 'ler için ifl ortam n n iyilefltirilmesi ve KOB desteklerinin dan flmanl k, e itim, ö retim ve finansal hizmetleri kapsayacak flekilde gelifltirilmesi gerekmektedir. Bu önceli in gerçekleflmesini sa lamak amac yla öngörülen tedbirler ise flunlard r; - Yat r m projelerinin tasar m nda kaynak temin edilmesi - Pazarlara ulaflma, ihracat faaliyetlerinin gelifltirilmesi vb konularda destek sa lanmas - Üretim kapasitesinin, kalite ve verimlili in vb gelifltirilmesi için modern teknoloji yat r mlar na destek sa lanmas, - Giriflimci bilincinin oluflmas için destek sa lanmas Küçük çapl altyap ve inflaat ihtiyaçlar n n desteklenmesi: Hedef bölgelerdeki il idareleri, yerel yönetimler ve sivil toplum kurulufllar taraf ndan yürütülecek olan küçük ölçekli projelerle, özelikle bölgelerdeki yaflam koflullar n n iyilefltirilmesi için destek sa lanmas gerekmektedir. Bu önceli in gerçekleflmesini sa lamak amac yla öngörülen tedbirler ise flunlard r: - Ticaret fuarlar ve bu alanlara girifl yollar n n iyilefltirilmesi için destek sa lanmas, - Üretim tesislerinin yo unlaflt alanlar mevcut ulafl m a na ba layacak yollar n n yap lmas n n ve/veya iyilefltirilmesinin desteklenmesi, - Mevcut at k su tesisleri ve kanalizasyon altyap s n n gelifltirilmesi ve/veya iyilefltirilmesinin desteklenmesi, - Turizmle ilgili özel/kamu binalar n n iyilefltirilmesinin desteklenmesi. Bölgesel kalk nma amaçl yerel insiyatiflerin ve sivil toplum kurulufllar n n desteklenmesi: Hedef al nan bölgelerde kâr amac gütmeyen sivil toplum kurulufllar n n bölgesel kalk nmaya katk da bulunabilecek projelerinin desteklenmesi gerekmektedir. Bu önceli in gerçekleflmesini sa lamak amac yla öngörülen tedbirler ise flunlard r: - Yerel insiyatiflerin, yeni ifl kurma ve mevcut iflleri gelifltirme konusunda KOB 'lere dan flmanl k ve e itim sa layan faaliyetlerinin desteklenmesi, - Tar msal teknikleri iyilefltirici ve gelir getirici faaliyetleri amaçlayan k rsal kalk nma projelerinin desteklenmesi, - Sürdürülebilir turizmin desteklenmesi, - K rsal alanda örgütlenme e itim düzeyini gelifltirici faaliyetlerin desteklenmesi, - K rsal alanda turizm, tekstil, dokumac l k ve el sanatlar gibi tar m d fl faaliyetlerin desteklenmesi, Bölgesel bazda kurumsal kapasitenin oluflturulmas ve desteklenmesi: AB standartlar na uygun olarak, bölgesel geliflme program ve projelerinin oluflturulmas için bölgesel bazda kurumsal kapasitelerin oluflturulmas gerekmektedir. AB MAL YARDIMLARI Bütün bu haz rl klara kaynak oluflturmak amac yla y llar aras nda Avrupa Birli i'nden Türkiye'ye sa lanan hibe nitelikli mali yard mlar n önemli bir bölümü, bölgesel kalk nma projelerinin finansman için ayr lm fl bulunmaktad r (fiekil 1). Ekonomik ve Sosyal Uyum bafll alt nda öncelikle bölgeleraras farl l klar n azalt lmas amac yla oluflturulan bölgesel kalk nma projeleri ve bunlara ek olarak AB'nin iç s n rlar ndaki üye ve aday ülkelerin ortak çal flmalar n desteklenmesi amac yla bafllat lan S n r Ötesi flbirli i projeleri ile Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan küçük ve orta büyüklükteki iflletmelerin desteklenmesi amac yla bafllat lan KOB projelerinin uygulamalar bafllat lm fl bulunmaktad r. Ekonomik ve sosyal uyum çal flmalar için tüm AB mali yard mlar n n üçte biri ayr lm flt r. Özellikle bölgesel kalk nma projeleri için ise bu dönemde AB mali yard mlar n n %20'si kullan ma haz r bulunmaktad r y llar aras nda yani AB ile müzakereler sürecinde ise bölgesel kalk nma için ayr lan kaynaklar n daha da artmas söz konusu olacakt r. AB mali yard mlar arac l yla finanse edilen bölgesel kalk nma projeleri, Türkiye'nin bölgesel kalk nma aç s ndan öncelikli tüm bölgelerinde bafllat lm flt r. Bölgesel politikalar n AB'ye uyumu ve istatistik veri taban oluflturmak amac yla Devlet Planlama Teflkilat ve Türkiye statistik Kurumu'nun ortaklafla çal flmalar sonucu belirlenen 26 statistik Bölgesi (NUTS-II) aras nda önemi ekonomik ve sosyal geliflmifllik farklar bulunmaktad r. Bu nedenle ekonomik ve sosyal göstergeler kullan larak yap lan çal flmalar sonunda, Türkiye genelinde 26 bölgeden 12'sinin AB kaynaklar ndan öncelikli olarak yararlanmas sa lanarak, bölgeleraras farkl l klar n azalt lmas yönünde çal flmalar bafllat lm flt r. Uygulamalar bafllam fl veya bafllamak üzere olan bu projeler flunlard r: I- Güneydo u Anadolu Kalk nma Projesi Projenin tasarland y l: 2000 Kapsam : Ad yaman, Batman, Gaziantep, Diyarbak r, Kilis, Mardin, Siirt, fi rnak, fianl urfa Bütçesi: 47 milyon Euro Son durum: Uygulamalar sürüyor, hibe program uygulan yor, proje tamamlanmak üzere. II- Do u Anadolu Kalk nma Projesi Projenin tasarland y l: 2001 Kapsam : Van, Hakkari, Bitlis, Mufl Bütçesi: 45 milyon Euro Son durum: Uygulamalar sürüyor, proje teklifleri de erlendiriliyor. III- Erzurum-Samsun-Kastamonu Bölgesel Kalk nma Projesi Projenin tasarland y l: 2003 Kapsam : Erzurum (Erzurum, Erzincan, Bayburt), Samsun (Samsun, Amasya, Çorum,Tokat) Kastamonu (Kastamonu, Çank r, Sinop) Bütçesi: 53 milyon Euro Son durum: Uygulamalar sürüyor, proje teklifleri de erlendiriliyor. IV- A r -Konya-Kayseri-Malatya Bölgesel Kalk nma Projesi Projenin tasarland y l: 2004 Kapsam : A r (A r, Kars, Ardahan, I d r); Konya (Konya, Karaman); Kayseri (Kayseri, Yozgat, Sivas); Malatya (Malatya, Elaz, Bingöl, Tunceli) Bütçesi: 90 milyon Euro Son durum: Uygulamalar bafllad, hibe programlar için teklif ça r s yap ld. V- Trabzon Bölgesel Kalk nma Projesi Projenin tasarland y l: 2005 Kapsam : Trabzon, Ordu, Giresun, Gümüflhane, Rize, Artvin Bütçesi: 30 milyon Euro Son durum: Uygulamalar 2006 y l içerisinde bafllayacak Bu projelerin hibe programlar yla ilgili olarak Devlet Planlama Teflkilat 'n n ( Merkezi Finans ve hale Birimi'nin ( ve Avrupa Komisyonu Delegasyonu'nun ( ) internet sayfalar nda teklif ça r lar yap lmaktad r. fiu anda teklif ça r s aç k olan A r -Konya-Kayseri-Malatya Bölgesel Kalk nma Projesi'ne iliflkin olarak haz rlanan "proje teklifi haz rlama k lavuzu", di er bölgelerin de ön haz rl klar n yapabilmeleri için yararl olabilecek bilgiler içermektedir. Ayr ca, Avrupa Birli i Genel Sekreterli i'nin internet sayfas da AB mali yard mlar konusunda genel bilgiler sunmakta, ve yap lan tüm teklif ça r lar için ba lant lar vermektedir. AB mali yard mlar yla gerçeklefltirilen ve gerçeklefltirilecek olan bu bölgesel kalk nma programlar, ilgili bölgelerdeki yerel yönetimlerin, sivil toplum kurulufllar n n ve küçük ve orta büyüklükteki iflletmelerin haz rlayacaklar projeler vas tas yla yararlanabilecekleri hibe programlar d r. Bölgesel iç dinamikleri harekete geçirerek bölgesel kalk nmaya katk da bulunmalar beklenmektedir. Bu nedenle, bölgesel farkl l klar azalmas na katk da bulunmakla birlikte, bu bölgelerimizin tüm sorunlar na çözüm bulmak gibi bir amaca yönelik olarak tasarland klar n söylemek mümkün de ildir. Ancak, bilinmesi gereken bir husus, bölgesel hibelerin amaçlar ndan birinin de, Türkiye'nin önümüzdeki y llarda kullanaca daha büyük mali yard m paketlerinden etkin olarak yararlan labilmesi için sadece kamu kurulufllar nda de il, Türkiye'nin her yerinde ve toplumun her kesiminde proje fikri üretme, proje haz rlama, uygulama ve yönetme kapasitesinin artt r lmas olmas d r. (*) Avrupa Birli i Genel Sekreterli i Ekonomik ve Mali Konular Daire Baflkan (**) Türkiye'nin 26 statistik Bölgesi (NUTS-II) hakk nda bilgi Devlet Planlama Teflkilat 'n n internet sayfas nda bulunabilir. Ayr ca, sosyo-ekonomik göstergeler ve bölgesel farkl l klara iliflkin araflt rma ve verilere de bu internet sayfas ndan ulaflmak mümkündür.

9 AB Mali Yard mlar 9 Bölgesel Kalk nma Müktesebat Avrupa Birli i'ne üye ülkeler aras nda sosyoekonomik farkl l klar oldu u gibi, ülkelerin bölgeleri aras nda da önemli farkl l klar söz konusudur. Bu farkl l klar ço ulcu yap y desteklemeleri bak m ndan yararl olmakla birlikte, bölgelerin "refah düzeyleri" aç s ndan eflitsizliklere yol açt klar takdirde AB içindeki uyumu tehdit etmektedir. Bölgesel Politika bu farkl l klar giderme amac yla oluflturulmufltur. Dezavantajl bölgelere istihdam ve ekonomik kalk nma için yard m eden AB Yap sal Fonlar, ayn zamanda AB vatandafllar aras ndaki dayan flman n sa lanmas için de basl ca araç olarak görülmektedir. Avrupa Birli i, Bölgesel Politika kapsam nda 3 ana hedef belirlemifltir: -Kalk nmakta geri kalm fl olan bölgelerdeki yap sal uyumu ve geliflmeyi teflvik etmek; -Ekonomik ve sosyal dönüflüm içerisinde olan bölgelerin desteklenerek yap sal güçlüklerin giderilmesi; -Ö renim, e itim ve istihdam politikalar ile sistemlerinin modernizasyonu ve uyumlaflt r lmas n desteklemek. AB Bölgesel Politikas 'n n bu hedeflere ulaflmak için kulland mali araçlar ise 4 yap sal fondan oluflmaktad r: Avrupa Bölgesel Kalk nma Fonu (ERDF); Avrupa Sosyal Fonu (ESF); Bal kç l k Yönlendirme Mali Arac (FIFG); ve Yönlendirme Fonu (EAGGF). Söz konusu dört fonun yan s ra, Uyum Fonu ile çevre ve ulafl m alanlar nda altyap projelerinin finansman sa lanmaktad r. AB bölgesel destek programlar da yürütmektedir. Programlar n takibi ve uygulanmas ulusal ve bölgesel kurumlar n sorumlulu undad r. Bunlar n yan s ra, Topluluk çap ndaki sorunlara ortak çözümler bulmay hedefleyen Topluluk giriflimleri bulunmaktad r döneminde dört Topluluk giriflimi uygulanmaktad r: Interreg III (s n r bölgelerine yönelik); Leader+ (k rsal alanlara yönelik); Equal (istihdamda ayr mc l kla mücadeleye yönelik); Urban II (kentsel alanlara yönelik). Bunlar n d fl nda, aday ülkelerin uyumunu sa lamak ve kat l m haz rl klar n h zland rmak amac yla kat l m öncesi araçlar oluflturulabilmektedir. Aday ülkelerin fonlardan yararlanmak için, kat l mla birlikte; gerekli kurumsal yap lanmay oluflturmalar, bakanl klar aras etkili koordinasyonu sa lamalar ve sürece kat lan tüm kurum ve kurulufllar n n görev ve sorumluluklar n tan mlamalar, uygun hukuki çerçeveye sahip olmalar, geçici bir NUTS s n fland rmas oluflturmalar, bir kalk nma plan n n yan s ra, bütçe harcamalar na iliflkin uygun prosedürlerin oluflturulmas ve ortakl k prensibinin uygulanmas n sa lamalar, özel izleme ve de erlendirme yükümlülüklerini yerine getirmeleri, harcamalar n miktar konusunda gerekli bilgiyi sa lamalar gerekmektedir. KARADEN Z EKONOM K fib RL Karadeniz Ekonomik flbirli i fikri, 1980'li y llar n sonunda Do u Avrupa Ülkeleri ve Sovyetler Birli i'ndeki de iflim sürecinin h zland bir dönemde do mufltur. Türkiye ile Karadeniz'e k y s olan ülkeler aras nda ekonomik iflbirli i ve bölgesel bütünleflme giriflimi olan KE, dünyada küreselleflme ve bölgesel düzeyde uluslararas bütünleflme yönünde, siyasal ve ekonomik alanda yeniden yap lanma sürecinin bir ürünüdür. Do u Avrupa'da, ekonomik boyutta serbest piyasa ekonomisine ve siyasal boyutta ço ulcu demokrasiye geçifl sürecinin yaratt ortamda, konumunu ve zamanlamas n bulan KE fikri, öncülü ünü Türkiye'nin yapt bir bölgesel ekonomik iflbirli i giriflimidir. Bafllang çta KE 'nin amac n n Karadeniz'e k y s olan ülkeler aras nda aflamal olarak bir "serbest ticaret bölgesi" kurulmas oldu u belirtilmifl, ancak daha sonra yap lan toplant larda bu giriflimin "ekonomik iflbirli i" çerçevesinde de erlendirilmesi gereken bir giriflim olarak nitelendirilmifltir. KE 'nin ilk kurucu üyeleri Karadeniz'e k y s olan Türkiye, eski Sovyetler Birli i, Romanya ve Bulgaristan'd r. Sovyetler Birli i'nin da lmas üzerine, Ba ms z Devletler Toplulu u olarak Rusya Federasyonu, Ukrayna, Azerbaycan, Moldova, Gürcistan ve Ermenistan kurucu üye s fat yla kat lm fllard r. Daha sonra Karadeniz'de k y s olmayan Yunanistan ve Arnavutluk kurucu üye olarak kat lm flt r. Bilgi için : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Gelifltirme ve Destekleme daresi Baflkanl Avrupa Birli i ne üye olmaya yönelik hedef ve çabalar, Birli in bölgesel düzeyde uygulad müktesebata uyumu gerektirmektedir. Bu ba lamda Avrupa Birli i, ulusal kalk nma düzeylerinin yan nda, üye ülkelerdeki bölgesel kalk nma politikalar na da büyük önem vermektedir. Avrupa Birli i bölgesel politikas göz önüne al nd nda, bölgesel sorunlara çözüm arand aç kt r. Bu nedenle, söz konusu sorunlara yönelik çözümler üretilirken kaç n lmazd r ki, bölgesel istatistiklere ve analizlere ihtiyaç duyulmaktad r. Bu kapsamda, Ülkemizde DPT Müsteflarl koordinatörlü ünde ve D E Baflkanl 'n n da katk lar yla, Ulusal Program m zda da yer alan statistiki Bölge Birimleri S n fland rmas ( BBS- NUTS) çal flmas tamamlanm flt r. Bölgesel istatistiklerin toplanmas, gelifltirilmesi, bölgelerin sosyo-ekonomik analizlerinin yap lmas, bölgesel politikalar n çerçevesinin yap lmas, bölgesel politikalar n çerçevesinin belirlenmesi ve Avrupa Birli i Bölgesel statistik Sistemi ne uygun karfl laflt r labilir istatistiki veri taban oluflturulmas amac yla ülke çap nda statistiki Bölge Birimleri S n fland rmas n n tan mlanmas na iliflkin Bakanlar Kurulu Karar 22 Eylül 2002 tarihli ve say l Resmi Gazete'de yay mlanarak yürürlü e girmifltir. statistiki Bölge Birimleri S n fland rmas nda iller "Düzey 3" olarak tan mlanm fl; ekonomik, sosyal ve co rafi yönden benzerlik gösteren komflu iller ise bölgesel kalk nma planlar ve nüfus büyüklükleri de dikkate al narak "Düzey 1" ve "Düzey 2" olarak grupland r lmak suretiyle hiyerarflik statistiki Bölge Birimleri S n fland rmas yap lm flt r. DPT Bölgesel Geliflme ve Yap sal Uyum Genel Müdürlü ü, Do u Karadeniz Bölgesel Geliflme Plan (DOKAP) TR 90 TRABZON ALT BÖLGES Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüflhane Euro-Med: Avrupa-Akdeniz Ortakl deolojik ayr mlar n sembolü haline gelen Berlin Duvar 'n n 1989 y l nda y k lmas na ve iki Almanya'n n birleflmesine yol açan politik de iflimler, Avrupa Birli i'ni (AB) stratejik ve jeopolitik önceliklerini yeniden gözden geçirmeye zorlad. AB'nin d fl politika penceresinde güneye do ru derinleflme seçene ini açan bu geliflme, Akdeniz bölgesiyle ticari ve iktisadi iliflkilerde yaflanan karfl l kl ba ml l klar ve bölge ülkeleri ile AB ülkeleri aras ndaki yüksek gelir farkl l klar gözönüne al nd nda, bölgenin bar fl, güvenli i, evrenselleflen ekonomiye eklemlenerek artan refahtan pay almas aç s ndan, AB ve Akdeniz ülkeleri aras nda daha yak n ve güçlü iliflkilerin kurulmas n zorunlu k ld. Bu ortakl k fikri, Avrupa Konseyi'nin s ras yla, 1992 Lizbon, 1994 Korfu ve Essen zirvelerinde geliflerek, 1995 Cannes zirvesinde, Komisyonun sundu u "Avrupa- Akdeniz Ortakl " önergesinin benimsenmesiyle son halini ald. O zamanki 15 AB ve 12 Akdeniz ülkesinin (Cezayir, K br s, M s r, srail, Ürdün, Lübnan, Malta, Fas, Suriye, Tunus, Türkiye, Filistin Yönetimi) d fliflleri bakanlar, Kas m 1995'te Barselona'da bir araya gelerek, bölgenin refah, bar fl, güvenli i gibi ana amaçlar n yan s ra, bu amaçlara hizmet edecek bir çal flma program n da içeren Barselona Bildirgesi'ni imzalad. Geçtigimiz y l Barselona Süreci'nin 10. y ldönümünü kutlayan Avrupa-Akdeniz Zirvesi'nde, hem ortakl daha da gelifltirmek için 5 Y ll k Çal flma Program, hem de 'Terörizme Karfl Prensipler' konusunda anlaflmaya var ld. Çal flma Program, Avrupa yi Komfluluk Politikas alt nda oluflturulmufl ikili Eylem Planlar n tamamlay c ve onlarla tamamen sinerji içinde Euro-Med çerçevesinde bölgesel çal flmalara yer veriyor. Söz konusu prensipler, Avrupal lar, Araplar ve sraillileri bir gündem etraf nda bir araya getirerek herkesin tüm boyutlar yla terörizmle savafl konusundaki kararl l n vurgulama amac tafl yor. Euro-Med Sonuç Bildirgesi, " yi Komfluluk ve Ortak Savunma Politikalar "n n yan s ra AB ve Akdeniz'de sürdürülebilir kalk nmay sa lamak üzere de bir dizi iflbirli i ve önlem plan içeriyor. /external_relations/euromed/publication.htm

10 10 AB Mali Yard mlar Anadolu Sohbetleri Rize ve Civar illerde Uygulanan AB Projeleri Avrupa Birli i mali yard mlar, Türkiye'nin Avrupa Birli i'ne uyumunu h zland rmak amac yla çeflitli sektörlerde oluflturulacak çerçeve projelere ve hibe programlar na destek sa lamak üzere kullan lan araçlard r. "Uyum çal flmalar " ifadesiyle kastedilen ise, Türkiye'nin çeflitli konulardaki hukuki düzenlemelerinin, yani mevzuat n n Avrupa Birli i müktesebat ile uyumlu hale getirilmesidir. Ayr ca, mevzuat uyumunun tamamland alanlarda, idari kapasitemizin de Avrupa Birli i ile uyumlu hale getirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, adayl k sürecinde Türkiye'ye ayr lan kaynaklar n üçte ikisi bu amaçlara yönelik olarak kullan lmaktad r. Mali yard mlar n geri kalan üçte birlik k sm ise, ekonomik ve sosyal uyumu amaçlayan projeler için kullan lmaktad r. Bu çerçevede, Türkiye'de uygulamalar sürmekte olan 152 proje mevcuttur. Bu projelerden baz lar n n içerisinde ise, toplumun çeflitli kesimlerinin kullan m na aç k olan "hibe programlar " vard r. Hibe programlar, KOB 'lerin, STK'lar n ve belediyelerin ana projenin amaçlar na uygun olarak haz rlad klar küçük ölçekli proje tekliflerine mali kaynak sa lamaktad r. Hibe programlar ndan, Rize ve civar ndaki iller de yararlanabilmektedir. Ancak, bu amaçla oluflturulan ilk hibe program olan "Aktif flgücü Piyasas Stratejisi" projesi kapsam nda Türkiye genelinden 1500 baflvuru teklifi gelmifl olmas na ra men, Rize ve civar ndaki illerden çok fazla teklif baflvurusu yap lamam fl ve bu nedenle de Türkiye genelinde toplam 250 adet alt proje, hibe kaynaklar ndan yararlanma f rsat bulurken; Rize'den hiçbir alt proje finanse edilememifltir. Rize civar ndaki illerden ise AB'den finansman kayna bulan alt proje örnekleri flunlard r, 1. Türkiye Yard m Sevenler Derne i'nin, "Ardahan- Ç ld r Kad n ve Genç Giriflimcilerin Desteklenmesi" projesi 2. Kars Belediye Baflkanl 'n n "Turizmde stihdam Yaratmaya Odakl E itim" projesi 3. Türkiye Erozyonla Mücadele, A açland rma ve Do al Varl klar Koruma Vakf 'n n (TEMA), "Artvin'de flsizlere Ar c l k Ö reterek stihdam Yaratma" projesi 4. Uluslararas Mavi Hilal nsani Yard m ve Kalk nma Vakf 'n n, "Ar c l k E itimleri" Projesi 5. Kelkit Kaymakaml Sosyal Yard mlaflma ve Dayan flma Vakf 'n n "Kad n stihdam n Gelifltirme" projesi 6. Erzurum Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birli i Baflkanl 'n n "Erzurum Oltu Tafl -Gümüfl Tasar m Becerisi Gelifltirme, Pazarlama ve Sat fl Mesleki E itimi" projesi Sa l k Bakanl 'n n "Üreme Sa l Program " kapsam nda STK'lara yönelik olarak haz rlad iki teklif ça r s na yap lan baflvurulardan, Rize civar ndaki illerde projenin amaçlar na uygun bulunarak finansman deste i sa lanan STK'la ise flunlard r: 1. Uluslararas Mavi Hilal nsani Yard m ve Kalk nma Vakf (Rize, Sinop, Samsun, Trabzon, Ordu, Giresun ve Hopa) 2. K l çkaya Kültür, Yard mlaflma ve Dayan flma Derne i (Artvin K l çkaya beldesi) 3. Anne Çocuk E itim Vakf (Erzurum, Van ve Adana) 4. Ça dafl E itim Vakf (Erzurum, Bingöl, Mufl, Tunceli, Kars ve A r ) 5. T bbi Araflt rmalar Derne i (Van) Ana projenin üreme sa l konusundaki amaçlar na uygun olarak, yaflam boyu cinsel sa l k ve üreme sa l yaklafl m nda ve güvenli annelik, aile planlamas, A DS ve gençlerin sa l, servikal kanserin erken tan s ve toplumsal cinsiyet gibi konularda alt projeler oluflturularak AB kaynaklar ndan finansman sa lanm flt r. Di er taraftan, Rize ve civar ndaki iller baz büyük, çerçeve projeler kapsam nda oluflturulan pilot uygulamalardan da yararlanmaktad r. Buna ilk örnek Milli E itim Bakanl taraf ndan yürütülen "Temel E itime Destek" projesidir. Rize civar ndaki baz iller, projenin k rsal kesim a rl kl ikinci alt bafll n n pilot uygulamalar için seçilen di er 12 il ile birlikte (Ad yaman, Ardahan, Kars, fianl urfa, Bayburt, Diyarbak r, Siirt, Erzurum, Mufl, A r, Sakarya, Bingöl) bu projeden yararlanmaktad r. Rize ve civar ndaki illerin, halen uygulanmakta olan bu hibe programlar ndan etkin olarak yararland söylenemez. Türkiye'ye yönelik mali yard mlar n her y l artt göz önünde bulunduruldu unda, Rize'de proje fikri oluflturma ve proje teklif haz rlama kapasitesinin artt r lmas gerekti i aflikard r. Türkiye genelinde ve çeflitli bafll klar alt nda yap lacak olan teklif ça r lar na ek olarak, özellikle Do u Karadeniz Bölgesi'ndeki illerimizin yararlanabilece i "Trabzon Bölgesel Kalk nma Projesi" için teklif ça r s muhtemelen 2006 y l içerisinde yap lacak oldu undan, alt proje haz rl klar na flimdiden bafllanmas gerekmektedir. Bunlara ek olarak belediyelerin kat at k ya da at k su gibi çevreye yönelik altyap projelerinin finansman için de AB hibelerinden kaynak sa lanmaya bafllanm flt r. Türkiye genelinde ilgili kamu kurulufllar n n belirleyece i öncelikler çerçevesinde, Rize ve civar ndaki illerdeki belediyeler de önümüzdeki y llarda altyap yat r mlar için bu hibe kaynaklar ndan yararlanacaklard r. Mali Yard mlar n Proje Duyurular Projelere iliflkin ihale duyurular : AB ile kat l m öncesi mali iflbirli i kapsam nda finanse edilecek projelerin duyurular Avrupa Birli i nin web sayfas nda "Europeaid" adl bölümden takip edilebilir. Söz konusu bölümde üye ülkeler, aday ülkeler (Türkiye dahil) ve AB'nin mali yard m sa lad di er ülkelerdeki ihale duyurular yer almaktad r. Sadece Türkiye'deki duyurularla ilgili; yukar daki web sayfas na ek olarak: - Avrupa Birli i Genel Sekreterli i ( - Avrupa Komisyonu Delegasyonu ( - Merkezi Finans ve hale Birimi ( - Devlet Planlama Teflkilat ( - AB - GAP Bölge Kalk nma Program K rsal Kalk nma Projesi ( Yerel Yönetimlere Hibe Ça r s Avrupa Komisyonu taraf ndan MED-PACT "Akdeniz'de Yerel Yönetimler flbirli i Program " kapsam nda yerel yönetimlere hibe imkan sa lan yor. MED-PACT Avrupa Komisyonu taraf ndan yerel iflbirli ini teflvik amac yla 2005 y l nda MEDA Program kapsam nda aç lm fl bir hibe program. Barselona ortakl k sürecinin üçüncü aya yla ilgili olan MED-PACT Program, Akdeniz Havzas 'n n iki taraf aras nda iflbirli i ve kültürleraras diyalo u art rmay hedefliyor. MED-PACT program için tahsis edilen toplam bütçe 5 milyon Euro. Söz konusu rakam n 4,8 milyonu hibe program arac l yla, 200 bini ise program n etkin yürütülmesi için kullan lacak. Hibe Program çerçevesinde: 1. Belediyelerin iflbirli i a lar n n güçlendirilmesi ve yayg nlaflt r lmas ; uygun teknolojik ve yöntemsel bilgi ve araçlara ulafl mlar n n gelifltirmesi 2. Akdeniz Belediyeleri'nin planlama ve yönetim kapasitelerinin gelifltirmesi 3. AB flehirlerinin oluflturduklar iflbirliklerinde, uzmanl k gelifltirdikleri ve ortakl klara katma de er ekleyebilecekleri konulara a rl k vermeleri için desteklenmesi hedefleniyor. Hibe program için yap lacak baflvurular için son tarih 2 Haziran Komisyon taraf ndan haz rlanan baflvuru rehberinin resmi olmayan tercümesine, ABGS Internet sitesinden ulafl labilir. EDE93F62-AA AAF98CE634AB} ABGS, europa, AKTD AB'den Kufl Gribi Yard m Virüsle mücadelede Türkiye'ye destek olmak üzere AB Komisyonu acil Komisyon Karar ç kararak "Kufl Gribine Haz rl kl Olma ve Müdahale Projesi"ne bafllang ç onay verdi. AB Komisyonu, kufl gribi virüsünün yay lmas n engellenmek amac yla Türkiye'ye 8,35 milyon Euro tutar nda yard m veriyor. Komisyon'dan yap lan aç klamada söz konusu acil yard m paketinin 2006'n n geniflletilmifl kaynaklar ndan sa land ve Türkiye taraf ndan yürütülecek 2,05 milyon Euro tutar ndaki bir program için kullan laca belirtildi. Proje kapsam nda, kufl gribi salg n ile di er enfeksiyonlara karfl haz rl kl olma ve müdahale gücünün art r lmas amaçlan yor. Kufl gribinin kontrol alt na al nmas ve yok edilmesine yönelik çal flmalar n etkinli ini artt rmak suretiyle Türkiye'de Veterinerlik hizmetleri altyap s n n güçlendirilmesine katk sa layacak. Ayr ca diagnostik test ve erken müdahale kapasitesinin iyilefltirilmesi yoluyla da ulusal halk sa l sürveyans ve müdahale sistemlerinin gelifltirilmesine yard mc olacak. Programda ayr ca Türk veterinerlik hizmetlerince hastal n kökünün kurutulmas için ortaya konan çabalar n desteklenmesi amac yla e itim ve tatbikatlar yap lacak.

11 AB Mali Yard mlar 11 STK lar fl Bafl na Sivil Toplum Kurulufllar na Mali Destek 1999 Helsinki Zirvesi'nde ülkemizin adayl k statüsünün Avrupa Birli i (AB) taraf ndan kabul edilmifl olmas, siyasi iliflkilerde oldu u kadar ekonomik iliflkilerde de yeni bir sürecin bafllamas na neden olmufltur. Bu yeni süreçte, geçmifl dönemlerden farkl olarak ülkemiz çok daha kapsaml ve yüksek miktarda mali yard m, AB'ye kat l m sürecinde kullanmaya bafllam flt r. Çal flman n bundan sonraki bölümlerinde Kat l m Öncesi Mali Yard m olarak adland r lacak olan söz konusu yard mlar, hibe niteli inde olup geri ödenmesi söz konusu de ildir. Bunun yan nda Avrupa Yat r m Bankas 'nca sa lanan çeflitli kredi imkanlar da farkl programlar kapsam nda ayr ca yer almaktad r. Ancak bu çal flmada Avrupa Yat r m Bankas 'nca sunulan kredi imkanlar na de inilmeyecektir. Kurumsal Çerçeve Nedir AB taraf ndan ülkemize sa lanan Kat l m Öncesi Mali Yard mlar n uygulanmas na iliflkin kurumsal çerçeve olan Merkezi Olmayan Yap lanma, 18 Temmuz 2001 tarih ve 2001/41 say l Baflbakanl k Genelgesi ile oluflturulmufltur. Bu genelgeye göre, Avrupa Birli i Kat l m Öncesi Mali Yard mlar n n kat l m öncelikleri do rultusunda kullan lmas na iliflkin koordinasyonu yerine getirmekten Ulusal Mali Yard m Koordinatörü sorumludur. Ulusal Mali Yard m Koordinatörlü ü görevini ise flu anda Avrupa Birli i Genel Sekreteri yürütmektedir. Bunun yan nda Ulusal Yetkilendirme Görevlisi, Ulusal Fon, Merkezi Finans ve hale Birimi, Mali flbirli i Komitesi, Ortak zleme Komitesi de sistemin temel unsurlar aras nda bulunmaktad r =863&VisitID={7F67F8C9-3E20-4E9C-8F4A- C247FCADB265}&Time=5146 Süreç Nas l flliyor 2 ayl k bir süre verilmektedir. Bu sürenin sonunda, alt projeler, Merkezi Finans ve hale Birimine sunulmaktad r. Sonras nda sunulan proje baflvurular ba ms z d fl de erlendiriciler taraf ndan de erlendirilmekte ve hangi alt projelerin finanse edilece i tespit edilmektedir. Örnek Bir Hibe Program Halihaz rda devam etmekte olan hibe programlar ndan bir tanesi, Avrupa Birli i Genel Sekreterli i'nin yararlan c s oldu u "Sivil Toplum Kurulufllar (STK) ile Kamu Kurulufllar Aras ndaki flbirli inin Gelifltirilmesi ve STK'lar n Demokratik Kat l mc l k Seviyelerinin Artt r lmas " Projesi kapsam nda gerçeklefltirilmektedir. Bu çerçevede yaklafl k Euro tutar ndaki toplam 11 alt proje finanse edilmektedir. Bu alt projeler flunlard r: 1) K rsal Kesimlerden Göç Alan Bölgelerde Kad n-çocuk Destek Program 2) Gençlik STK'lar ve Kamu Eflgüdüm Projesi 3) Kad köy'de STK-Kamu flbirli ini ve Demokratik Kat l m Artt rmak 4) Yeflil Kentler ve Sa l kl Çevreye Katk çin Sincan'da Daha Yeflil ve Sa l kl Bir Çevre 5) Otizm Tarama Projesi 6) Toplumsal Cinsiyet Temelli Yerel Bütçe Analizi çin Pilot Uygulama 7) Bursaspor Karfl laflmalar nda fiiddetin Önlenmesi 8) Esentepe Do al Park n n Korunmas 9) Devlet ve Sivil Toplum Ortakl nda Türkiye'de NATURA 2000 A n n Kurulmas na Do ru 10) Çocuk Dostu Belediye Projesi 11) Engelli Aileleri E itim ve Bilgilendirme Projesi Yeni Hibe Programlar 1) Sivil Toplumun Kat l m Öncesi Dönemde Güçlendirilmesi: STK Hibe Program " Avrupa Birli i Genel Sekreterli i ve Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nca yürütülecek olan 12 milyon'luk bu proje kapsam nda yaklafl k 100 alt projenin desteklenece i çeflitli hibe programlar yer almaktad r. Bu hibe programlar : 2) "Sivil Toplum Diyalo u" Projesi Bilindi i üzere son dönemde Avrupa Komisyonu taraf ndan haz rlanan belgelerde de iliflkilerdeki üçüncü önemli unsur olarak gösterilen SivilToplum Diyalo u konsepti giderek önem kazanmaktad r. Sivil Toplum Diyalo u çerçevesinde gerek ülkemizde AB meselelerinin daha iyi bir flekilde anlafl lmas gerekse AB'ye üye olan ülkelerde Türkiye' nin tan t lmas konusunda, ülkemizde faaliyette bulunan sivil toplum kurulufllar ile AB üyesi ülkelerdeki sivil toplum kurulufllar n n alt proje baz nda ortak projeler gerçeklefltirmeleri hedeflenmektedir. Avrupa Birli i Genel Sekreterli i taraf ndan yürütülecek projenin toplam büyüklü ü 21 milyon Euro seviyesindedir. Projenin çeflitli hibe program alt bileflenleri bulunmaktad r. Bu alt bileflenler flunlard r: 1- lçe ve belediyelerin AB'den ilçe ve belediyelerle eflleflmesine iliflkin hibe program (6 milyon Euro - 20 alt proje) 2- Profesyonel örgütlerin ve meslek kurulufllar n n AB'den profesyonel örgüt ve meslek kurulufllar ile eflleflmesine iliflkin hibe program (3 milyon Euro - 10 alt proje) 3- Türkiye ile AB üyesi ülkeler aras nda üniversiteleraras iflbirli ine iliflkin hibe program (10 milyon Euro - 20 alt proje) 4- Türkiye ve AB'deki gençli e yönelik faaliyetler gerçeklefltiren sivil toplum kurulufllar aras nda iflbirli i gelifltirilmesine iliflkin hibe program (2 milyon Euro - 20 alt proje) Bu proje kapsam nda yaklafl k olarak toplam 70 alt projenin desteklenmesi öngörülmektedir. STK lar n Kurumsal Kapasitesi Sivil toplum kurulufllar n n yapacaklar proje baflvurular nda, hibe program n n niteli ine göre, mevcut kurumsal kapasiteleri oldukça önem kazanabilecektir. Sivil toplum kurulufllar na yönelik bir hibe program nda kurumsal kapasitesi daha s n rl STK lar öncelik kazan rken, yine STK lara yönelik bir baflka hibe program nda, alt projelerin Avrupal muhtemel proje ortaklar yla iflbirli i içerisinde gerçeklefltirilmesi söz konusu olaca için kurumsal kapasite ba lam nda belli bir efli in afl lm fl olmas beklenebilecektir. Ne var ki hangi hibe program için baflvuruda bulunulursa bulunulsun, gerek alt proje teklifinin haz rlanmas nda gerekse teklifin kabul edilmesi durumunda alt projenin hayata geçirilmesi aflamas nda, Avrupa Birli i Proje Çevrimi Yönetimi konseptine hakim kiflilerin sürece kat lmalar büyük önem arz etmektedir. ki ayl k k sa bir süre içerisinde çok say da ve oldukça teknik ayr nt lar n bilinmesini gerektiren dokümanlar n AB standartlar na uygun bir flekilde haz rlanmas n n gereklili i dikkate al nd nda bu hususun önemi bir kez daha ortaya ç kmaktad r. Sonuç AB müzakere sürecinde gerçeklefltirilecek olan AB'ye uyum projelerinin içerisinde, sivil toplum kurulufllar n n alt proje teklifi sunabilecekleri çok say da ve kapsaml hibe programlar bulunmaktad r. Bu hibe programlar n n uygulanmas na iliflkin esaslar her hibe program özelinde belirlendikten sonra kamuoyuna duyurulacak ve ilgili olabilecek kurulufllar bu programlara baflvuruda bulunabileceklerdir. Sivil toplum kurulufllar nca hayata geçirilecek olan alt projelerin, ülkemizin sivilleflmesi, AB üyesi ülkelerin vatandafllar nca daha iyi tan nmas, AB meselelerinin ülkemizde daha iyi bir flekilde anlafl lmas, STK'lar aras a lar n geliflmesi ve nihayetinde sivil toplum kurulufllar n n geliflmesi ile birlikte daha ça dafl, daha demokratik, daha kat l mc bir anlay fl n ülkemizde egemen olmas na ciddi katk lar olaca düflünülmektedir. Bunun yan nda yap lacak olan alt proje baflvurular n n finanse edilebilirli ini belirleyecek olan en temel etken baflvuru dokümanlar n n niteli i olup buna iliflkin referanslar, Avrupa Birli i Proje Çevrimi Yönetimi çerçevesinde ortaya konulmufltur. Bu anlamda, alt projelerin gerek haz rlanmas gerekse uygulanmas ve izlenmesi ve de erlendirilmesi süreçlerinde Avrupa Birli i Proje Çevrimi Yönetimi konseptine hakim olunmas yap lacak olan çal flmalar n niteli ini belirleyecektir. AB standartlar na uyum amac yla genellikle kamu kurulufllar nca uygulanmakta olan projeler çeflitli alt bileflenlerden oluflabilmektedir. Bu alt bileflenlerden bir tanesi de hibe programlar d r. Bu çerçevede, çeflitli politika alanlar nda(sivil toplum kurulufllar, çevre, sa l k v.b.) AB standartlar na yaklaflma sürecini desteklemek üzere hibe programlar yürütülmektedir. Hibe programlar kapsam nda yap lan teknik çal flma sonucunda bir teklif ça r s ilan yay nlanmaktad r. Söz konusu teklif ça r lar na iliflkin duyurular, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ( ile Merkezi Finans ve hale Birimi ( nin web sitelerinden yap lmaktad r. Hibe programlar kapsam nda proje tekliflerinin haz rlanmas için genellikle a)kad n haklar n n korunmas ve güçlendirilmesi hibe program (2,4 milyon Euro - 15 alt proje) b)özürlülerin sosyal hayata kat l m n n sa lanmas hibe program (1 milyon Euro - 10 alt proje) c)tüketicilerin korunmas hibe program ( Euro - 10 alt proje) d)çocuk iflçili inin önlenmesi hibe program (1 milyon Euro - 10 alt proje) e)çevrenin korunmas hibe program (1,05 milyon Euro - 15 alt proje) f) nsan haklar ve demokrasinin konsolidasyonu ve gelifltirilmesi hibe program (2,25 milyon Euro - 15 alt proje) g)kad na karfl fliddetle mücadele hibe program (2,25 milyon Euro - 15 alt proje) h)avrupa Ufuklar ve Mozaik Programlar (1,45 milyon Euro - 10 alt proje) La Tribune

12 12 AB Mali Yard mlar Anadolu Sohbetleri Sivil Toplum Diyalogunun Güçlendirilmesi Hibe Duyurusu Avrupa Birli i'nde STK etkinliklerine kat l m amac yla yeni bir hibe duyurusu yap lm flt r. Avrupa Birli i Kat l m Öncesi Mali Yard m Program kapsam nda sivil toplum çal flmalar n n desteklenmesi amac yla gelifltirilen hibe program için proje teklif ça r lar, Merkezi Finans ve hale Birimi taraf ndan duyurulmufltur. Program, Sivil Toplum Diyalogu'nun geliflimini ve Türkiye'deki sivil inisiyatiflerin/stk'lar n kapasitelerinin güçlendirilmeleri yoluyla, kat l mc demokrasinin gelifltirilmesini teflvik etmeyi amaçlamaktad r. Program, Türkiye'deki STK'lar n AB'deki ve aday ülkelerdeki ayn konumda bulunan kurulufllarla kad n, çocuk, gençlik, engelliler, çevre, insan haklar ve kültür konu alanlar nda diyalog ve iflbirli ini teflvik etmeyi amaçlayan, STK temsilcilerinin çal flma ziyaretlerine, de iflim programlar na ve AB düzeyinde gerçeklefltirilen platform, toplant ve konferanslara kat lmalar için mali destek sa layacakt r: Baflvuru rehberi ve eklerinin Türkçe versiyonu yay nlanmakla birlikte, herhangi bir itilaf olmas halinde, ngilizce versiyonun hükümleri geçerli olacakt r. Baflvurular sürekli aç k olarak, mevcut bütçe s n rlar dahilinde, etkinli in bafllama tarihinden en az 60 gün önce ve en geç 30 Eylül 2006 saat 16.00'ya kadar kabul edilir. lgili dosyalar : =8684&VisitID={0B033CCD-F5F DD- 2412DEDB23EF}&Time=1730 AB Deste i çin Proje Teklifi Bekleniyor Avrupa Birli i'nin dönemini kapsayacak yeni bütçe döneminde Türkiye'ye yap lacak mali yard m kapsam nda karayolu, demiryolu ve liman gibi büyük altyap projelerinin de desteklenmesi mümkün olacak. Ancak bu tür büyük projeler, bölgesel programlarda oldu undan sadece hibe fleklinde de il, öz kaynak, kredi ve hibe fleklinde de destek sa lanacak. Kat l m Öncesi Mali Yard m Çerçevesi (IPA) kapsam nda özellikle e itim, sa l k, k rsal kalk nma, enerji (yenilenebilir enerji ve enerji verimlili i) çevre gibi sektörlerin gelifltirilmesi hedefleniyor. AB ayr ca, enerji ve ulaflt rma stratejileri gibi di er sektörlerde de strateji oluflturulmas n da istiyor. Bu stratejilerle uyumlu proje fikirleri ve bunlardan oluflacak proje paketlerinin ortaya konmas n talep ediyor. Projelerin fizibilite etüdünün AB standartlar nda olmas flart aran rken, gerek DPT gerekse Avrupa Birli i Genel Sekreterli i bünyesinde, proje haz rlayacak kurulufllara fizibilite ve etüd için verilebilecek kaynak bulundu u belirtiliyor. Yat r m program haz rlama rehberinde de kurulufllara bu yönde ça r yap l rken, kurulufllardan gelecek proje tekliflerinden ciddi bulunanlar n fizibilitelerinin haz rlanmas ve bunun ard ndan yap lacak de erlendirmeyle proje havuzuna dahil edilmesi gündeme gelecek. Proje teklifi bilgileri için: Demiralp : AB yard m nda sorun yok Avrupa Birli i (AB) Genel Sekreteri Büyükelçi O uz Demiralp, Merkezi Finansman ve hale Birimi'nde personel say s n n artt r lmas koflulunun çözülmesiyle Avrupa Birli i'nin mali yard mlar n n önünde hiçbir engel kalmad n belirtti. Avrupa Birli i (AB) Genel Sekreteri Büyükelçi O uz Demiralp, Avrupa Birli i'nden gelecek mali yard mlar konusunda hiçbir sorun kalmad n söyledi. Büyükelçi O uz Demiralp, AB'den gelecek yaklafl k 1 milyar euro'luk hibe yard m baflta olmak üzere, AB'nin mali yard mlar önünde önemli bir engel oluflturan Merkezi Finansman ve hale Birimi'nin personel say s na iliflkin sorunun çözüldü ünü vurgulayarak flunlar söyledi: "Projelerin ihalesi için kurulmufl olan Merkezi Finansman ve hale Birimi'nin, projelerin say s artt için personel say s n n da artmas gerekir. Personel say s n n 80'e kadar artt r lmas konusunda önümüze bir flart konulmufltur. Bu flart karfl lanmasayd, hibelerin temininde baz gecikmeler ve sorunlar yaflanabilirdi; ancak bu sorun flimdi tamam yla çözülmüfltür. Dolay s yla projelerin haz rlanmas nda herhangi bir sorun bulunmamakta." Demiralp, AB Komisyonu'un bu y l için Türkiye'ye 500 milyon euro verilmesini önerdi ini, bu çerçevede projelerin AB'ye gönderildi ini ve bu konuda da bir sorun olmad n belirtti. Demiralp, hibe yard m rakam n n her y l giderek art fl gösterece ini vurgulad. AB'nin bütçesi görüflmelerinin devam etti ini ve hibe yard mlar n n art k geniflleme bütçesinden karfl lanaca n belirten Demiralp, Türkiye'nin üyeli inin bütçesinde öngörülece ini ve 2014'e kadar önemli bir ilerleme kaydedilmesi gerekti ini kaydetti. Gül: Gümrük Birli i Bizi Korudu D fliflleri Bakan Abdullah Gül, Avrupa Birli i Komisyonu'nun, Türkiye'ye 2006'da hibe olarak 500 milyon Euro verilmesini önermesiyle ilgili olarak, Gümrük Birli i Anlaflmas 'n n, Türkiye-AB ticaret hacminin geliflmesine ve toplumsal refaha katk da bulundu unu ifade etti. Gül, bu dinami in, 1997'de Uzakdo u'da, 1998'de Rusya'daki krizlerle 1999 depremleri ve ekonomik krizlerinden az hasarl ç k lmas na yard mc oldu unu savundu. Gül, uyum çal flmalar n n AB fonlar ndan desteklenmesi amac yla sa lanan kat l m öncesi mali yard m için çal flmalar n sürdü ünü belirtti. Hem milliyetçi hem AB'ci Tempo dergisi; Bilgi Üniversitesi ve Infakto Research Workshop'un katk lar yla 15 ilin kentsel ve k rsal yerleflim birimlerinde 18 yafl ve üstü nüfusu temsil eden 800 kifliyi kapsayan Türkiye çap nda bir milliyetçilik araflt rmas gerçeklefltirdi. Araflt rmaya göre ankete kat lanlar n yüzde 80'i aflan büyük bir kesimi Türk olmaktan gurur duyuyor. Avrupa Birli i'ne tam üyelik sürecindeki Türk halk n n AB hakk ndaki görüfl ve duygular oldukça karmafl k. Bir yandan AB'nin ülkeyi bölmek istedi ini düflünüyor (yüzde 50) ve talep edilen reformlar n Sevr Anlaflmas 'ndan farks z oldu una inan yor. Tüm bu olumsuz görüfllere karfl n di er taraftan da büyük ço unluk (yüzde 63) AB üyeli ini destekliyor. Kendisini türk milliyetçisi olarak tan mlayanlar n oran yüzde 68. Yükselen Türk milliyetçili i bölücü terörle besleniyor. AB üyeli i için vazgeçilmezlerin bafl nda yüzde 37 ile din geliyor. Kat l mc lara göre Baflbakan Tayyip Erdo an en milliyetçi siyasi lider. Erdo an' MHP lideri Devlet Bahçeli, DYP lideri Mehmet A ar ve CHP lideri Deniz Baykal izliyor.

13 AB ve KOB ler 13 KOB lerin AB Müktesebat Türkiye'nin AB KOB Politikas 'na Uyumu Bu bafll k alt ndaki müktesebat, Giriflimcilik Politikas ve Topluluk Politikalar ya da Komisyon önerilerinden oluflmaktad r. Bu politikalar n ço unlu u aday ülkelerin yasal düzenlemelerinde kapsaml bir de iflim veya uygulamada yapt r m gerektirmez. Kobi'lerin finansman kaynaklar na eriflimi ve yat r m konular nda bürokratik engellerin azalt lmas bu bafll k alt ndaki öncelikli konulard r. AB'nin Küçük ve Orta Ölçekli isletmeler Politikas, Toplulu un Çok Y ll Giriflim ve Giriflimcilik Program ile de desteklenmekte, aday ülkelerin bu Program'a kat l m teflvik edilmektedir. Bu bafll k alt ndaki konular ekonomik geliflme ve rekabet bask s yla bafla ç kma aç s ndan da önem tafl maktad r. Bu nedenle 3 alan ön plana ç kmaktad r: KOBI politikas oluflturulmas ve uygulanmas, Ülkedeki genel ifl ortam, KOBI tan m n n kabul edilerek uygulanmas. Bu politika alanlar yla ilgili öncelikli konular, Haziran 2000'de kabul edilen Avrupa KOB Sözleflmesi'nde ortaya koyulmufltur. Bu müktesebat bafll ba lay c hükümler yerine büyük ölçüde yol gösterici unsurlardan ve Topluluk programlar ndan oluflmaktad r. Türkiye'nin bu alandaki uyum çal flmalar 2003 y l ndan itibaren ele almakta yarar vard r. Avrupa Komisyonunun Kas m 2003 Türkiye lerleme Raporu, KOB Politikas alan nda durum tespiti yap yordu:. Türkiye AB KOB politikas n izlemede bir miktar ilerleme sa lad. fiirket kurmak ve tescil etmek için öngörülen usullerin basitlefltirilmesi olumlu bir geliflmedir.. Teknoloji gelifltirme bölgeleri ve merkezleri aç s ndan da Türkiye gayet iyi durumdad r. gibi olumlu notlar n yan s ra, KOB stratejisi ve eylem plan n n resmen kabul edilip uygulamaya koyulmas ; KOB 'ler için ifl ortam ve finans olanaklar na eriflimin iyilefltirilmesi amac yla ek çabalar gösterilmesi; KOB tan m n n AB'ninkiyle uyumlu hale getirilmesi gibi gerekliliklerin alt çiziliyordu. Türkiye, eksiklerinin giderilmesi için, Temmuz 2003 Ulusal Program 'nda verilen k sa ve orta vadeli öncelikler çerçevesinde çal flmalar n yürüttü. 10 Kas m 2003 tarihinde Yüksek Planlama Kurulunda AB ile uyum sürecinde KOB 'ler için yürütülecek politikalar n çerçevesini belirleyen "KOB Stratejisi ve Eylem Plan " kabul edildi. (bkz. Kobi Tan m AB le Uyumlaflt r ld Türkiye'de, birden çok kurum taraf ndan oluflturulmas nedeniyle, birbirinden farkl KOB tan mlar bulunmas n n özellikle destekler ve AB ile iflbirli i gibi konularda yaratt s k nt lar ortadan kald rmas amac yla, Türk KOB tan m AB ile uyumlaflt r ld. Bakanlar Kurulu'nun 2005/9617 say l karar ile kabul edilen "Küçük ve Orta Büyüklükteki flletmelerin Tan m, Nitelikleri ve S n fland r lmas Hakk nda Yönetmelik", 18 Kas m 2005 tarihinde Resmi Gazete'de yay mland. Yönetmelik, yay m tarihinden alt ay sonra yürürlü e girecek. Türkiye'nin KOB tan m n uyumlaflt rmas sonucunda; iflletmelerin ba ms zl na iliflkin olarak AB limitleri benimsenecek. Avrupa Birli inde KOB 'ler, çal flan kifli say s ile y ll k cirolar veya bilançolar na göre tan mlan r. Bu say iflletmedeki tüm çal flan say s n kapsar. Eurostat 2002 verilerine göre, AB'deki iflletmelerin %89.1'ini mikro iflletmeler, %11.3'ünü ise küçük ve orta ölçekli firmalar oluflturmaktad r. Çal flan say s na göre da l mda ise büyük flirketlerin pay %33.1, mikro ölçeklilerin %27.8, küçük ve orta ölçeklilerin ise %38.9'dur. Yarat lan katma de erde en büyük pay %40.3 ile 250'den fazla çal flan olan büyük iflletmelere ait iken, fazla çal flan olan büyük iflletmelere ait iken, mikro iflletmelerin pay %20.8, küçük ve orta ölçekli firmalar n pay ise %38.9'dur. Kaynaklar : -ABGS ( -Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu ( eji.pdf ) Komisyon'un 2004 y l ndaki lerleme Raporu'na göre, Türkiye'nin KOB politikas büyük ölçüde AB giriflimcilik politikas n n prensip ve amaçlar yla uyumlu hale getirilmiflti. Kamunun çabalar ve iyileflmifl makroekonomik ortam sonucunda küçük iflletmelerin finansmana erifliminin iyileflmesi olumlu bir geliflmedir. fl ortam n n ve finansmana eriflimin iyilefltirilmesi için daha fazla çabaya ihtiyaç vard r. Ticari mahkeme davalar nda ifllemlerdeki gecikmeler KOB 'lerin geliflmesinde bir baflka önemli engeldir. KOB Stratejisi ve Eylem Plan n n kabul edilmesi Türk KOB 'leri için önemli bir ad m olmakla beraber, Türkiye'nin, özel sektörün tam kat l m yla bir izleme ve de erlendirme mekanizmas oluflturmas gerekiyor. Türkiye'nin hala KOB tan m n Komisyonun ilgili tavsiyelerine uyumlu hale getirmesi gerekiyordu. Türkiye Kas m 2005'te Bakanlar Kurulu karar yla KOB tan m n AB'ninkiyle uyumlaflt rarak büyük bir farkl l a son verdi. Kobi Politikam zdaki Son Geliflmeler Müzakere sürecine yön vermesi amac yla AB müktesebat bafll klar n n tümünü kapsayan Ulusal Plan haz rl klar na bafllanm flt r. flletmeler ve Sanayi Politikas bafll alt nda AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'nin orta vadeli öncelikleri belirlenerek Avrupa Komisyonuna sunulacakt r Mart 2006 tarihlerinde AB müktesebat n n flletmeler ve Sanayi Politikas bafll için tan t c tarama toplant s Brüksel'de gerçeklefltirilmifltir. Avrupa Komisyonunun flletmeler ve Sanayi Politikas alan ndaki mevzuat konusunda Komisyon yetkililerince sunum yap lm flt r. Tan t c tarama toplant s Brüksel'de yap lmakta ve Türk yetkililer AB mevzuat ile Türk mevzuat n n uyumlu ve uyumsuz oldu u bafll klar konusunda Komisyon yetkililerine bilgi vermekteler. (Tarama süreci ile ilgili daha fazla bilgi için bkz. a.htm) Ülkemizin 2003 y l nda kabul etti i KOB Stratejisi ve Eylem Plan n n 2005 y l lerleme Raporu ve Tarama sürecinde yap lan de erlendirmeler fl nda güncelleme çal flmalar na bafllanm flt r. Kobi ler için Bilgi Kaynaklar Avrupa Bilgi Merkezleri ABM (EICs) /networks/eic/eic.html Ankara ABM (KOSGEB) stanbul ABM (Avrupa Yakas )- SO- stanbul Sanayi Odas Yenilik Aktar m Merkezleri (IRCs) Ana Sayfa Trabzon Bilgi Bürosu Koordinatörlü ü Yücel ODABAfiI / D fl liflkiler Sorumlusu Tel (462) Faks ( 462) Kobi ler çin Önemli Linkler /index_en.htm uments/kobiler%20icin%20.doc spx?sayfano= r1208-last.pdf gement/charter/report_2003/turkey_tr pdf b.aspx?tabid=291&aid=290&grpid= l_gos.php?nt= _ _1_70843_119666_1_1,00.html Kobi'lere AB Yard mlar tm#f); preneurship/financing/index.htm m#cri devpmi@aprodi.com KOSGEB küçük ve orta ölçekli sanayi iflletmelerine verilen hizmet ve desteklerin en etkin flekilde sunulabilmesi için, desteklerden faydalanacak olan iflletmelerimizin mevcut durumlar n n tespit edilmesi amac yla Saha Araflt rma Çal flmas yap yor. Rize'de faaliyet gösteren 155 küçük ve orta ölçekli iflletmeyle yap lan anket çal flmas, Rize ilindeki Kobi'lere yönelik ayr nt l verileri içermektedir. KOSGEB Saha Araflt rma Çal flmas Rize li De erlendirme raporu Ekonomik ve Stratejik Araflt rmalar Merkez Müdürlü ü Ocak 2006, Yay n No: ESAM

14 14 AB ve KOB ler Anadolu Sohbetleri KOB lerin Finansman Sorunlar na Bir Çözüm Önerisi: Risk Sermayesi Finansman Modeli Beytullah Y lmaz* Bütün ekonomilerin vazgeçilmez temel bir bilefleni olan KOB 'ler, istihdam ettikleri iflgücünden, gerçeklefltirdikleri yat r mlara, yaratt klar katma de ere ve ödedikleri vergilere kadar pek çok yönleriyle her ekonomide önemli bir yere sahiptir. Çünkü KOB 'ler ba ms z ekonomik birimler olarak sadece mal ve hizmet üreten iflletmeler olmay p, ayn zamanda büyük iflletmelerin kulland klar mamul ya da yar mamul girdileri de üreterek büyük iflletmelerin geliflimini de tamamlamaktad rlar. Böylece büyük iflletmeler için ekonomide bir "yan sanayi" oluflturarak büyük iflletmelerle ortak bir yaflam kurarlar. KOB 'ler, bir yandan büyük iflletmelerle rekabet içinde olarak kendi bafllar na nihai ürün ya da hizmet üreterek ekonomiye katk da bulunurlarken, di er yandan da büyük iflletmeleri yan sanayi biçiminde tamamlayarak, onlar n daha fazla üretken olmalar na ve ekonomiye olan katk lar n n daha da artmas na yard mc olurlar. KOB 'ler, büyük iflletmeler gibi yüksek maliyetli yat r mlara ba l kalmad klar için, daha esnek üretim imkânlar na sahiptirler. Bunu talep de iflikliklerine k sa sürede uyum sa lama, tam rekabet flartlar na çabuk adapte olma fleklinde yerine getirirken, bunun sonucunda KOB 'ler milli gelire, istihdama, verimlili e, müteflebbis yetifltirmeye katk sa layarak ekonomi için çok önemli ifllevleri yerine getirmektedirler. Ekonomide ortaya ç kan konjonktürel dalgalanmalara, büyük iflletmelere göre daha az duyarl olan KOB 'ler, bu dalgalanmalardaki olumsuz etkilenmeleri elimine edebilmekte ve geçici talep art fllar n karfl layarak ani fiyat art fllar n engellemektedir. Ayn zamanda KOB 'ler makro ekonomik düzeyde de bölgeleraras dengesizli in de bir düzenleyicisidir. Tüm ülkeye da lm fl olmalar ndan dolay bölgeleraras dengeli geliflmeye ve büyümeye önemli katk da bulunmaktad r. AB'de KOB 'lere Yönelik Risk Sermayesi Uygulamalar AB ülkelerinde risk sermayesi kaynaklar n n büyük bir bölümü bankalar taraf ndan yarat lmaktad r. Genel olarak AB ülkelerinde risk sermayesi yat r m iflletmelerin hisse senetlerini alarak de il, borç karfl l kredi verilerek yap lmaktad r. Çünkü bankalar risk almaktan kaç nmaktad rlar. Avrupa'da bu konuda en geliflmifl ve köklü uygulamalara sahip ülke ngiltere'dir. ngiltere'de holdingler, bankalar ve bölgesel kurulufllar risk sermayesi kayna n oluflturmaktad rlar. Bankalar geliflme potansiyeli tafl yan KOB 'lerin hisse senetlerini sat n alarak bu flirketlere ortak olmakta ve gerekli sermeye deste ini sa lamaktad rlar. Fransa'da bankalar risk sermaye sektöründe a rl kl paya sahiptirler. Almanya'da ise risk sermayesi kamu flemsiyesi alt nda geliflmifltir y l nda 28 Alman bankas n n kat l m yla büyük çapta bir risk sermayesi flirketi kurulmufl, devlet bu flirketin zararlar n n %75'ini karfl lamay taahhüt etmifl, fakat bu uygulama baflar l sonuçlar vermemifl ve kurulan flirket uzun zaman zarar etmifltir. fiirketin zarar etme nedenleri aras nda bu flirketin yönetiminin oldukça bürokratik yap da olmas ve çok say da temsilciden (bankalar, sanayiciler, bürokratlar) oluflmas ve kamunun proje de erlendirici durumunda olmas yer almaktad r ( AB'de risk sermayesi uygulamalar Risk Sermayesi (Venture Consort), Bafllang ç Sermayesi (Seed Capital) ve Avrupa Teknoloji Sermayesi (Euro-tech Capital) ifllemleri olarak 3 ana mekanizmaya ayr lm flt r. Türkiye'de toplam iflletmelerin %99,7 sini KOB 'ler oluflturmaktad r. Ülkemizde KOB 'lerin istihdamdaki pay % 61,1, yat r mlardaki pay %56,5, yarat lan katma de erdeki pay %37,7'dir. Ancak ülkemizdeki KOB 'lerin toplam ihracat içindeki pay ile toplam kredilerden alm fl olduklar pay di er ülkelere göre çok düflüktür. Türkiye'de Risk Sermayesi Ülkemizde risk sermayesi alan nda çal flmalar özellikle 1980 y l ndan sonra h zlanarak sürdürülse de, genelde istenilen sonuçlara ulafl lamam flt r y l nda SPK Kanunu'na dayand r larak ç kar lan, 21 say l "Risk Sermayesi Yat r m Ortakl klar na liflkin Esaslar Tebli i" ile konu yasal düzenlemeye kavuflmufltur. Ancak, tebli in yürürlü e girmesinden itibaren 3 y l aflk n süre geçmesine ra men sadece bir banka ifltiraki fleklinde risk sermayesi yat r m ortakl kurulabilmifltir y l nda söz konusu tebli de de iflikli e gidilerek, kurulacak flirketlerin kurulufl sermayesi 500 milyar TL'ye ç kar lm fl ve yat r m alanlar nda esneklik getirilmifltir. Tebli in ana ilkeleri flöyledir: - Tebli 'de risk sermayesi yat r m n n tan m ; giriflimci flirketlerinin birinci el piyasalarda ihraç etti i, sermaye piyasas araçlar na yap lan uzun vadeli yat r mlar fleklinde tan m yap lm flt r. Ayr ca risk sermayesi yat r m, giriflimci flirketlere ortak olmak suretiyle yap labilece i gibi, bu flirketlerin ihraç etti i borçlanma senetlerinin sat n al nmas suretiyle de yap labilece i fleklinde aç klanm flt r. - Giriflimci flirketlerinin, s naî, zirai uygulama ve ticari pazar potansiyeli olan araç, gereç, Risk Sermayesinin flleyifli Risk sermayesi yüksek kazanç arayan yat r mc lar ile sermaye ihtiyac olan, en son teknolojiye dayal yat r m tasarlayan kifliler aras nda bir köprü kurmakta, ortakl k yaratmaktad r. Ço unlukla bilim adam olan bu kifliler genellikle giriflimci olmad klar ndan, yeni fikirlerini gelifltirip ticarilefltirmek için sermayeye ihtiyaç duyarlar. Risk sermayesi giriflimciye teknik ve yönetsel destek de sa lad için KOB 'lerin finansman sorunlar n n yan s ra, yönetim sorunlar n n çözümünde de destek olabilece i düflünülmektedir. Risk sermayedarlar n n gözetimi alt ndaki KOB 'lerin baflar flanslar artmaktad r (Viala, 1998: 129) Risk sermayesinde temel amaç, yüksek geliflme potansiyeline sahip ve rekabet üstünlü ü olan iflletmelere uzun vadeli yat r m yapmakt r (Zaimo lu, 1995: 3). Risk sermayesi; malzeme, hizmet veya yeni ürün, yöntem, sistem ve üretim tekniklerinin meydanagetirilmesini veya gelifltirilmesini amaçlamalar ya da yönetim, teknik veya sermaye deste i ile bu amaçlar gelifltirebilecek durumda olmalar gereklidir. - Risk sermayesi yat r m ortakl klar n n, kay tl sermayeli anonim flirket fleklinde kurulmas, ç kar lm fl sermayesinin asgari % 49'u oran ndaki hisse senetlerini, bu tebli 'de belirlenen süre ve esaslar dâhilinde halka arz etmek üzere kurulmufl olmas, bafllang ç sermayesinin 500 milyar TL'den az olmamas ve hisse senetlerinin nakit karfl l ç kar lmas gerekti i söz konusu tebli de aç kça belirtilmifltir. Sonuç ve De erlendirme Risk Sermayesi iyi bir ifl kurma fikrine, gerekli giriflimcilik yetene ine ve bilgisine sahip olan ancak ifl kurmak için sermayesi olmayan giriflimcilere, fikirlerini gerçe e dönüfltürmek için gerekli finansman sa layan bir alternatif finansman yöntemidir. Di er yandan risk sermayesi, risk sermayedar taraf ndan yeni fikirler ya da teknolojiler üreten geliflme potansiyeli yüksek KOB 'lere, edinecekleri pay karfl l nda yapt klar öz kaynak benzeri bir yat r m arac d r. Teknolojik yenili e aç k, baflar i. Finanse edilen iflletmeye d fl kaynak yoluyla ve risk tafl yan olarak kat lmak, ii.geliflme ve büyüme potansiyeli bulunan genç, yenilikçi ve menkul de er ç karamayan iflletmeler taraf ndan kullan lmas, iii.riski azaltmak için arac olarak risk sermayesi ortakl n n bulunmas, iv.orta ve uzun vadede iflletmelerin büyümesini gerçeklefltirmek ve finanse edilen iflletmeden elde edilen paylar n gelir getirecek bir flekilde borsada sat fla sunmakt r (Kökçam, 1999: 29). K saca risk sermayesi, yeni fikir, bulufl ve teknolojik yenilikleri, ticari bir ürün elde etmek için çok yönlü olarak desteklemektir ve bunun temel ölçütü ise teknolojik yeniliktir (Ekinci, 2003: 96). Uzun vadeli bir yat r m oldu u için yüksek getiriyi amaçlayan bir yat r md r. Buradaki yüksek kazanç f rsatç l ktan do an, spekülatif bir kazanç de ildir. Yüksek kazanç, teknolojik yenilik sonucu verimlilik art fl ndan elde edilecek kazançt r (Paras z, 1997: 602) La Tribune ihtimali yüksek potansiyel giriflimcilerin desteklenerek hayata geçirildi i bir model olan Risk Sermayesi, Türk finans sisteminde etkin bir yere gelememifltir. Çünkü ülkemizde finansal sistem tamamen bankac l k sektörüne dayanmaktad r. Bundan dolay özellikle de KOB 'ler, geleneksel finansman sistemi olan bankac l k sektöründen yeterli ölçüde yararlanamamaktad r. Ayn zamanda, ülkemizdeki bankac l k sektörü yaflanan makro ekonomik ortamdan kaynaklanan yüksek enflasyon, istikrars z kur, yüksek faiz politikalar, reel ekonomi faaliyetlerinin aleyhine çal flan ranta dayal spekülatif kazançlara yol açan para politikalar nedeniyle, bankalara alternatif olarak çal flan baz kurumlar n geliflmesini de engellemifltir. Bunun sonucunda özellikle ABD ve AB'de yayg n flekilde kullan lan Risk Sermayesi Finansman Modeli Türkiye'de istenilen seviyeye ulaflamam flt r. Bu model yeni teknolojilerin faaliyete geçmesini sa layarak ülkeye olan katma de er katk s bak m ndan çok önemlidir. Çünkü yeni teknolojileri biran önce devreye sokabilen ülkeler, di er ülkelere göre rekabette önemli avantajlar elde etmektedirler. Türkiye'deki risk sermayesi uygulamalar n n dünyadaki uygulamalara göre yetersiz kald, Vak f Risk Sermaye fiirketi ve fl Risk Sermayesi Yat r m Ortakl A.fi. d fl ndaki giriflimlerin baflar s zl kla sonuçland görülmüfltür. Fakat 10 Kas m 2003 tarihinde kurulan KOB A.fi. adl risk sermayesi flirketi ise hemen hemen bütün sanayi odalar n, bankalar ve KOB 'lerle ilgili kurulufllar kapsayan ve aralar nda konsensüs sa lanarak kurulan yeni bir risk sermayesi giriflimi olarak çok önemli bir at l md r. Risk sermayesinin baflar s uyguland ülkenin toplumsal ve ekonomik durumuna, ayn zamanda o ülke ekonomisinin ulaflt pazar ekonomisi seviyesine de ba l d r. E er ulafl lan seviye gereken ölçüde sermaye (kaynak) hareketlili ine ulaflmam flsa tatmin edici uygulama sonuçlar n n elde edilmesi mümkün olmayacakt r. Etkin bir sermaye piyasas ile risk sermayesi uygulamas baflar ya ulaflacakt r. Çünkü risk sermayesi flirketi yat r mlar n ya ana firmaya geri satacak, ya da borsada halka arz edecektir. Buna göre sermaye piyasas n n derinli i ve hacmi artacakt r. Dünya'daki risk sermayesi yat r mlar n n hemen hemen yar s bilgi teknolojileri sektörüne aktar lm flt r. Türkiye'de ise risk sermayesi, kurulu olan KOB 'ler için finansman modeli alternatifleri aras nda gösterilmektedir. Fakat Türkiye'de KOB kapsam na giren kurulufllar n toplam ifl sektöründeki oran %99,7'leri bulmaktad r. Bunun sonucunda Türkiye'de risk sermayesi dünya ülkelerinde oldu u gibi sermaye hareketlili inin olmamas, KOB 'lere finansman alternatifi olarak düflünülmesi nedeniyle verimli olmamaktad r. Ancak Türkiye'de etkin bir risk sermayesi uygulamas n n bilgi teknolojileri sektörüyle bafllamas ise, k sa ve uzun vadede verimli olaca dünyadaki uygulamalardan görülmektedir. K saca Risk Sermayesi Modeli ile KOB 'lerin yeni ve yarat c fikirleri gün fl na ç kar larak, bu fikirlerin gerçekleflmesi sa lanacak; ayn zamanda ekonomide at l duran fonlara ifllerlik kazand r larak, hem mali piyasalara ifllerlik kazand r lm fl olacak, hem de toplumun biliflim ça ndaki teknolojik geliflme düzeyine ulaflt r lmas sa lanabilecektir. * O.D.T.Ü kt. ve d. Bil. Fak. ktisat Bölümü Araflt rma Görevlisi

15 AB ve KOB ler 15 Tüketicinin ve Tüketici Sa l n n Korunmas na liflkin AB Müktesebat Tüketicinin ve tüketicinin sa l n n korunmas, Birli in, vatandafllar n n yaflam kalitesini art rmak için kulland en etkili araçlardan birisidir. Avrupa Birli i, Tüketici Politikas 'n tüm tüketicilerin sa l n n ve ekonomik ç karlar n n korunmas ve güvenli inin sa lanmas esaslar na dayand rmaktad r. Amsterdam Antlaflmas 'n n 153. maddesi, Toplulu a tüketici ç karlar n destekleme ve yüksek seviyeli bir koruma temin etme yükümlülü ü getirmifltir. Birlik söz konusu amaç do rultusunda; tüketicilerin bilgi edinme ve e itim haklar n, ç karlar n korumak için örgütlenme haklar n, bunlar n yan s ra, sa l k, güvenlik ve ekonomiye iliflkin ç karlar n n korunmas n temin etmekle yükümlüdür. Üye ülkeler, Birli in yürürlü e koydu u düzenlemelere uyum sa lamak zorundad r, ancak bunun yan s ra, ç Pazar' n iflleyifline zarar vermemek kayd yla kendi ulusal politikalar n izleyebilmektedir. Tüketicinin korunmas di er Topluluk politikalar üzerinde de etkili olmaktad r. Tüketici Politikas 'n n do rudan etkiledi i Birlik politikalar n n bafl nda Ortak Ticaret Politikas, Sanayi Politikas ve Rekabet Politikas gelmektedir. AB Komisyonu, tüketicinin korunmas na iliflkin müktesebat n üye ülkeler aras ndaki pazar engellerinin ortadan kald r lmas ve ekonomik bütünleflmenin sa lanmas aç s ndan vazgeçilmez oldu u kan s ndad r. Bunun sebebi, tüketicilerin korunmas alan nda farkl mevzuat ve uygulamalar n ticaretin önünde do al bir engel oluflturmas d r. AB'nin Tüketici Politikas ayr ca, fiyatlar n düflmesini, ürün ve hizmet çeflitlili inin artmas n, ürünlerin asgari sa l k ve güvenlik standartlar na kavuflmas n sa lam flt r. Bu flekilde, ç Pazar' n geliflimine önemli katk da bulunmufltur. Tüketicinin ve tüketicinin sa l n n korunmas alan ndaki Topluluk müktesebat yan lt c - karfl laflt rmal reklamlar, ürün sorumlulu u, kap dan sat fllar, tüketici kredileri, tehlikeli taklitler, paket turlar, tüketici sözleflmelerinde haks z hükümler, ürün fiyatlar, garanti belgesi ve kullan m k lavuzlar, tamir ve sat fl sonras hizmetler, tüketicilerin e itilmesi gibi konular içermektedir. Birlik içinde tüketici güvenli inin sa lanmas amac yla, AB Komisyonu'nun haz rlad çok ayr nt l düzenlemelerle, oyuncaktan kozmetik ürünlere, ilaçlardan zehirli maddelere kadar pek çok ürün grubuna standart ve kurallar getirilmifltir. AB Tüketici Politikas 'n n esaslar ndan bir di eri de tüketicinin ekonomik ç karlar n n korunmas d r. Bu çerçevede tüketici; üretim hatalar ndan, yan lt c reklamlardan, dürüst olmayan ticari uygulamalardan korunmaktad r. Birlik s n rlar içerisindeki tüm tüketiciler sat n ald klar mallar n bozuk, hizmetlerin yetersiz olmas durumunda de ifltirme, yasal yollara baflvurma ve zarar n tazmin edilmesini talep etme hakk na sahiptir. Ayr ca tüketicilerin piyasadaki mal ve hizmetler hakk nda bilgi sahibi olmalar da tüketicilerin temel haklar aras ndad r. AB'nin Rekabet Müktesebat Avrupa Birli i'nin temel ekonomik hedefi, üye ülkeler aras nda tüm engellerden ar nd r lm fl bir ç Pazar oluflturmakt r. Bu hedefe ulaflmak için Toplulu un kulland en temel ve etkili araç rekabet kurallar olmufltur. Toplulu un Rekabet Politikas, rekabeti bozdu u kabul edilen faaliyetleri engelleyerek, piyasa güçlerinin hakim oldu u bir ekonomik ortam yaratmay ve bunu sürdürmeyi hedeflemektedir. Toplulu un Rekabet Politikas 4 ana bafll k alt nda incelenebilir: Teflebbüslere uygulanan rekabet kurallar, birleflme ve devralmalar n denetlenmesi, kamu tekelleri ve imtiyazl haklara sahip teflebbüsler, devlet yard mlar n n izlenmesi ve denetlenmesi. Toplulu un en eski politikalar ndan biri olan rekabet alan ndaki müktesebat Amsterdam Antlaflmas 'n n 31. maddesi (ticari nitelikli devlet tekelleri, Amsterdam Antlaflmas ile tadil edilen Roma Antlaflmas 'n n 37. maddesi), maddeleri (teflebbüslere uygulanan kurallar, eski maddeler), 86. (kamu teflebbüsleri ve imtiyazl ya da münhas r haklara sahip teflebbüsler, eski 90. madde) ve maddeleri (devlet yard mlar na uygulanan kurallar, eski maddeler) temelinde flekillenmektedir. Birleflme ve devralmalar n kontrolü ise 802/2004 say l Tüzük ile gerçeklefltirilmektedir. Rekabet alan ndaki di er Topluluk düzenlemeleri aras ndan; 1/2003 say l "Antlaflman n 81 ve 82. maddelerinde Belirtilen Rekabet Kurallar n n Uygulanmas na liflkin Konsey Tüzü ü", 2790/1999 say l Dikey Anlaflmalar ve Uyumlu Eylemlere liflkin Komisyon Tüzü ü", "773/2004 say l Komisyon Taraf ndan Soruflturma Yürütülmesine liflkin Komisyon", Komisyon'un yay mlad k lavuzlar, tebli ler, aç klay c notlar, sektörler için hayati önem tafl yan blok muafiyet tüzükleri (otomotiv, yatay iflbirli i anlaflmalar, teknoloji transferi anlaflmalar, sigortac l k) ve kritik sektörlere (ulaflt rma, tar m, çelik) yönelik düzenlemeleri sayabiliriz. Devlet yard mlar konusundaki müktesebat n bir bölümü (özellikle ulaflt rma, tar m ve bal kç l k) di er müzakere basl klar alt nda yer almaktad r. AB Komisyonu'nun enerji, ulaflt rma, telekomünikasyon ve bilgi teknolojileri sektörlerinin serbestlefltirilmesine yönelik tüzükleri de bu bölüm kapsam nda ele al nmaktad r. Komisyon, aday ülkelerin rekabet alan ndaki müktesebata uyum sa lay p sa layamayacaklar n ve üyelik sonras ç Pazar' n rekabet bask s na dayan p dayanamayacaklar n de erlendirirken, aday ülkelerde yer alan teflebbüslerin ç Pazar'a benzer bir ortamda faaliyet göstermeye al flk n olup olmad klar n dikkate almaktad r. HABER... HABER... HABER bin 780 g da firmas n n ancak 2 bini AB'ye haz r Akademisyen, bürokrat ve sektör temsilcilerinin kat l m yla oluflturulan Özel htisas Komisyonu raporunda, AB sürecinde g da sektöründe yaflanabilecek geliflmeler de erlendirildi. 9. Kalk nma Plan çerçevesinde g da sektörü için haz rlanan rapor, firmalar n büyük bölümünün yat r m ve kendini yenilemeye ihtiyac oldu unu belirtiyor. G da sektöründe bulunan 16 bin 780 firman n sadece 2 bininin yeterli oldu unun alt önemle çiziliyor. AB sürecinin milyar dolarl k bir pazar imkân do uraca belirtilen raporda, ayçiçe i, m s r, tavuk eti, yumurta ve süt sektörlerini AB'yle birlikte rekabette zor günlerin bekledi i vurgulan yor. Raporda ana hatlar yla flu saptama ve önerilere yer verildi: * G da alan nda üretim yapan bin firma oldu u tahmin ediliyor, sektörde ise yaklafl k 260 bin kifli çal fl yor. Kay td fl l k oran %40. * döneminde talep art fl beklentisi y ll k ortalama %2.8. Üretimde ise %3.1 art fl bekleniyor. Bunlar n yan s ra ihracat rakamlar ndaki yükseliflin %3.8 olmas, ithalatt n %3.5 artmas öngörülüyor. Sektörün yaflamas AB'ye uyuma ba l * G da sanayii iflletmelerinin %95'ini KOB 'ler oluflturuyor. Bu KOB 'lerin yeni koflullara uyum sa layarak uluslararas pazarda varl n koruyabilmesi, Avrupa standartlar nda üretim, ambalajlama, depolama, da t m ve kalite kontrolü yapmas na ba l. Ayr ca dünyadaki geliflmelere paralel olarak Türkiye'nin "organik tar m ürünleri" üretim ve ihracat na yönelmesi de gerekiyor. * TOBB kay tlar na göre tütün ve alkollü içkiler hariç olmak üzere toplam 16 bin 780 g da üretim kuruluflu bulunuyor. Bu kurulufllar n ancak 2 bini modern teknoloji kullanan büyük ölçekli firma niteli inde. Geriye kalan 14 bin 780 kuruluflun g da güvenli i konusundaki yap lanmalar n, eksikliklerini tamamlay c yat r mlar gerçeklefltirmeleri gerekiyor. * AB tar msal ürünler pazar Türkiye aç s ndan y ll k ortalama milyar dolarl k bir de er ifade ediyor. * M s r, arpa, ayçiçe i, tavuk eti, yumurta ve süt ürünlerinde AB ile rekabet zor olacak. * fieker üretimindeki düflüfl, kaçak fleker girifli ve alternatif ürünlerin kullan lmas nedeniyle olufltu. * Niflasta ve niflasta bazl fleker alan nda faaliyet gösteren firmalar n AB süreciyle birlikte çevre yat r mlar yapmalar gerekiyor. Bu firmalar n yapaca ar tma tesislerinin maliyetleri, kapasitelerine ba l olarak 500 bin dolarla 2 milyon dolar aras nda de ifliyor. ncelindex.htm Hizmet sektöründen sanayiye Avrupal flirketler Avrupa Topluluklar statistik Ofisi Eurostat, AB flirketleri, yap sal geliflmeleri ve tüm faaliyetleri hakk nda bir istatistik yay nlad. Kaynaklar n genifl bir bilgi yelpazesinden alan araflt rmada; her faaliyet için üretim ve istihdam, ulusal uzmanl klar ve bölgesel da t mlar, KOB 'lerin önemi, iflgücünün özellikleri, d fl ticaret vb gibi çok çeflitli konularda detayl istatistikler veriliyor. AB flirketlerini yak ndan tan mak isteyenler için: 090, ,1090_ &_dad=portal&_sche ma=portal

16 16 AB ve KOB ler Anadolu Sohbetleri Garanti Bankas ile Avrupa Yat r m Bankas n n kredi anlaflmas Garanti Bankas, KOB 'lerin finansman nda kullanmak üzere, Avrupa Yat r m Bankas 'ndan (AYB) 100 milyon Euro tutar nda kredi kullanmas na olanak veren çerçeve anlaflmas n imzalad. Garanti, krediyi, AYB'nin ilk defa yapt bir uygulamayla, "Yeni Türk Liras " olarak da kullanabilecek. Krediyle ilgili bilgi veren Garanti Bankas Genel Müdürü Ergun Özen, "Garanti Bankas olarak, Avrupa Birli i'ne tam üyelik yoluna giren Türkiye'de, KOB 'lerin rekabet gücünü yükseltecek yeni finansman olanaklar yaratmaya devam ediyoruz. Avrupa Yat r m Bankas 'ndan ald m z kredi de bu anlay fl m z n bir parças." dedi. Garanti'nin yaklafl k 10 y ld r KOB Bankac l 'na yo unlaflt n hat rlatan Özen, "KOB Bankac l 'n n bilançomuzdaki pay %22'ye ulaflt. Türkiye çap nda KOB 'ye hizmet veriyoruz verilerine göre müflteri say s nda %50'lik art fl sa layarak, KOB alan nda Aral k 2005 sonu itibar yla 4.2 milyar dolar çal flma büyüklü üne ulaflt k. KOB 'lere toplam 1.7 milyar YTL kredi kulland rd k. Avrupa Yat r m Bankas 'ndan ald m z krediyi de en h zl ve etkin flekilde KOB 'lerimizin hizmetine sunaca z." dedi. Avrupa Yat r m Bankas Avrupa Yat r m Bankas, Avrupa Birli i'nin (AB) finansman kurumu olarak görev yap yor. Kurulufl amac, üye ülkelerin entegrasyonuna, dengeli kalk nmas na, ekonomik ve sosyal uyumuna katk da bulunmak olan banka, yüksek miktarlarda fon yarat yor. Bu fonlar n, AB'nin amaçlar do rultusunda büyük projelerinin finansman na yönlendirilmesini sa l yor. AB d fl nda ise Avrupa kalk nma yard m ve iflbirli i politikalar kapsam nda gerçeklefltirilen anlaflmalar n finansla ilgili k s mlar n uyguluyor. AB'den Bankalara KOB Kredisi E itimi Avrupa Birli i (AB) Komisyonu Türkiye Temsilcili i yetkilisi Güray Vural, kredi politikalar n büyük firmalar baz alarak oluflturan bankalar n, AB süreciyle birlikte, küçük iflletmeleri de göz önünde bulunduracak politikalar oluflturmas gerekti ini söyledi. Vural, bankalara "Kredi de erlendirmesinde küçük iflletmelerden neler istenir?" bafll kl e itimler verdiklerini söyledi. Türkiye'de küçük iflletmelere ve giriflimciye bankalar taraf ndan verilen kredi deste inin, halen istenilen düzeyde olmad n belirten Vural, "AB sürecinde bankalar n daha çok reel sektöre ve küçük flirketlere yönelmesi flart." diye konufltu. Vural, flimdiye kadar devlete ve büyük flirketlere kredi vermeyi tercih eden bankalar n, de iflen ekonomik koflullar nedeniyle, zamanla küçük iflletmelere yöneleceklerini söyledi. Bankalar n kredi verme politikalar n n ve kredi de erlendirmelerinin büyük firmalara göre oluflturuldu unu dile getiren Vural, küçük flirketlerden ve yeni ifl kuran kiflilerden bilanço istemenin zor olaca n belirtti. Vural, bu noktada baflka de erlendirme ve yöntemlere ihtiyaç oldu unu söyledi. Sürecin Dezavantajl Aktörleri Güray Vural, AB sürecinde, esnaf ve sanatkârlar n, Türkiye'deki en dezavantajl ekonomik aktörler aras nda yer ald n söyledi. Maddi gücü az olan bu grubun, desteklerden en etkin flekilde yararland r lmas gerekti ine iflaret eden Vural, "Dünya de iflirken ticaretin flekli de de ifliyor. Baz geleneksel sektörler önemini kaybediyor ve insanlar n baflka sektörlere yönlendirilmeye ve deste e ihtiyaçlar oluyor." dedi. AB'ye son kat lan ülkelerde tar m sektöründeki istihdamda düflüfl yafland n hat rlatan Vural, Türkiye'de de tekstil, giyim ve deri sektörlerinde benzer de iflimler gözlendi ini ifade etti. Vural, aktif istihdam politikalar n n önemine de dikkat çekti. Kredi Çeflitleri ve Kullan m Artmal Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birli i'nin (TESKOMB) düzenledi i Avrupa Kredi Garanti Kurulufllar Aras nda Karfl l kl flbirli i ve Ortak Anlay fl Gelifltirme konulu seminerde konuflan TESKOMB Yeniden Yap lanma Projesi Ekip Lideri Claudio Della Vella ise toplam banka kredilerinden KOB 'lerin ald pay n Türkiye'de %5 iken, AB ülkelerinde %40'lar buldu unu belirtti. TESKOMB'un esnafa sadece tek çeflit kredi sundu unu, ancak geliflen piyasa koflullar nda kredilerin çeflitlendirilmesi gerekti ini söyleyen Vella, "Tek tip ürün gelifltirerek ve satarak hayatta kalmak mümkün de il" diye konufltu. Vella, risk içermesine karfl n, borcun zamana yay lmas anlam na gelen uzun vadeli kredilerin, iflletmeler için önemli olaca n belirtti. Devlet Yard mlar n n Kural Yok AB'ye kat l m sürecinde müktesebata uyumda en önemli konulardan birinin, AB ülkelerinde geçerlili ini kaybeden devlet yard mlar oldu unu söyleyen Vella, Halkbank ile çal flan TESKOMB'un devlet yard m na ba ml yap dan kurtulmas n n önemine iflaret etti. Vella, 1,5 milyon esnaf ve sanatkâr temsil eden birli in, ek olanaklar ve mali kaynaklar bulmas gerekti ini de sözlerine ekledi. fiubat ay nda bafllat lan AB destekli TESKOMB Yeniden Yap lanma Projesi'nin Haziran'a kadar sürecek haz rl k aflamas Euro tutar nda bütçeye sahip. Projeyle, ilk aflamada yeniden yap lanmay gerçeklefltirmek için birli in personel, e itim, bilgi sistemleri ve yasal düzenleme ihtiyaçlar tespit edilecek. TESKOMB, haz rl klar n ard ndan 18,7 milyon Euro'luk AB deste iyle esnaf ve sanatkâr n ihtiyac na uygun finans araçlar n n oluflturulaca büyük bir projeye bafllayacak ABHaber Tar m Sektöründeki KOB ve Kurulufllara Hibe Tar m Bakanl, kalk nma plan ve programlar ile Ulusal Tar m Stratejisi çerçevesinde, K rsal Kalk nman n Desteklenmesi adl bir program uyguluyor. Program, tar m üreticilerinin k rsal alanlarda bireysel veya bir arada yapacaklar öz sermayeye dayal proje yat r mlar için k rsal alanda ekonomik ve sosyal geliflmeyi sa lamak için, gerçek ve tüzel kiflilerin tar m ürünlerinin ifllenmesi, de erlendirilmesi, ve pazarlamas na yönelik ekonomik faaliyet yat r mlar ile kurulufllar n mevcut altyap tesislerinin rehabilitasyonuna yönelik yat r mlar n teflvik etmeyi ve desteklemeyi amaçl yor. Bu programlar n en önemli sacayaklar aras nda, Tar m Bakanl 'n n, 2005 y l nda pilot uygulamas n yapt ve Nisan 2006 itibar yla 65 ilde proje ça r lar na bafllad "K rsal Kalk nman n Desteklenmesi Program " yer al yor. Program kapsam nda: Adana, Afyon, A r, Aksaray, Amasya, Ankara, Antalya, Ayd n, Bal kesir, Bart n, Bayburt, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bursa, Çank r, Çorum, Diyarbak r, Düzce, Edirne, Elaz, Erzincan, Erzurum, Eskiflehir, Gaziantep, Giresun, Hakkari, I d r, Isparta, çel, stanbul, zmir, K.Marafl, Karabük, Kars, Kastamonu, Kayseri, K r kkale, K rklareli, K rflehir, Kilis, Kocaeli, Kütahya, Manisa, Mardin, Mu la, Mufl, Nevflehir, Ordu, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, fianl urfa, fi rnak, Tekirda, Trabzon, Tunceli, Uflak, Van, Yalova, Yozgat, Zonguldak olmak üzere 65 ilde, "Ekonomik Faaliyetlere Yönelik Yat r mlar" ve "Altyap Rehabilitasyonuna Yönelik Yat r mlar" ana bafll klar alt nda hibe ça r lar yap ld. Ekonomik Faaliyetlere Yönelik Yat r mlar bafll alt nda, 65 ilde tar m alan nda faaliyet gösteren KOB ve kurulufllara (kooperatifler, üretici birlikleri vb) hibe deste i sa lanacak. Hibe deste inden yararlanmak isteyenlerin, proje haz rlayarak Tar m l Müdürlüklerine baflvuru yapmas yeterli. Toplam bütçesi 250 milyon YTL olan program için son baflvuru tarihi 3 Haziran Altyap Rehabilitasyonuna Yönelik Yat r mlar bafll alt nda, kaymakaml klar, köylere hizmet götürme birlikleri ve tar msal sulama kooperatifleri proje sunabilecek. Toplam hibe miktar proje bedelinin %75'i kadar olabilecek, ancak hiçbir flekilde YTL'yi geçmeyecek y l nda K rsal Kalk nma Program kapsam nda yürütülebilecek yat r m projelerinin konusu "Köy Bazl Sulama Tesisleri" olacak. Bilgi için :

17 AB ve Tar m 17 Rag p Göker* Rize'de Renkler Dans Eder Ebru sanat na bay l r m.sanatç n n özenli flekillendirdi i eserindeki oluflturdu u renk armonisine bakmak bana tarifi imkâns z zevk ve huzur verir. Hikmetinden sual olunmaz Yaradan da bir ebruli tablo gibi bezerken,yeflil ve mavinin a rl kl oldu u tabloda renklerin dans n izleyebilmemiz için Rize'yi biz kullar na ba fllam fl. Hamdolsun... Rize'de yeflilin hakim oldu u renk cümbüflünü oluflturan en büyük etken hiç kuflkusuz "çay"d r. Çok de il birkaç ay sonra çay filizi toplamaya ç kacak k zlar da Rize bezinden yap lm fl keflanlar yla bu muhteflem görüntüyü zenginlefltirecek unsurlar aras na kat lacak. Çay Rize'nin her fleyi, ekme i, suyu, afl... Çay yoksa Rize 'de yaflam da duracak gibidir. Çay tar m Rize için bir kazan md r hiç kuflkusuz. Ama, bir o kadar da olumsuzluktur. Yaflam ve dolay s yla ekonomik yap da bütünüyle çay tar m na endekslenince, ekonomide farkl l k göstermeyi ve dolay s yla geliflmeyi de engelleyen tek unsur da bu oluyor. Biraz kivi var ama tarlalar, hatta evlerin bahçeleri çay ekilidir Rize 'de. Tar mdaki istihdam da böylelikle çay karfl l yor. Tar m d fl istihdam da çay n egemenli indedir bu topraklarda. Çay - Kur, Rize'nin gözbebe i... Kuruma ba l onlarca çay fabrikas binlerce Rizeli'nin umut kap s d r. yi ki Çay Kurumu var. Ancak halk Çay - Kur var diye baflka istihdam alan da düflünmemifl hiçbir zaman. Bundan böyle de düflünece ini zannetmem. Bu model Zonguldak 'ta da böyle. Orada da TTK, flehrin hem her fleyi, hem de flehrin geliflmesinin önündeki en büyük engel gibi duruyor. Çay- Kur da böyle, hem olmazsa olmaz, hem de geliflmenin önündeki en büyük engel. Rize'de bir ekonomik kalk nma modeli gelifltirilecekse e er, planlamac lar bu unsuru göz önünde bulundurmal d r mutlaka. Her fleye ra men ama, Rize seyrine doyum olmayan muhteflem bir flehir. fiu Da maran'a ç k p muhlama yemenin keyfi, söyleyin bana nerede var? (*)Dünya Gazetesi Karadeniz Temsilcisi Avrupa Birli i'nin Tar m Müktesebat Avrupa Birli i'nin (AB) Ortak Tar m Politikas 'n n (OTP) oluflturulmas n n alt nda yatan ana nedenleri flöyle s ralayabiliriz: - G da yetersizliklerinin önüne geçmek, - Tar mda çal flan kesimin gelir düzeyini art rmak, - Piyasa mekanizmalar aras ndaki farkl l klar gidermek ve istikrar sa lamak, - Üretim standartlar yla tar m teknolojisini gelifltirmek ve dolay s yla verimlili i art rmak, - Tar msal üretim araçlar n n etkili kullan m n ve ürün arz güvenli ini sa lamak, - Tar mdaki en önemli faktörlerden biri olan iflgücünün optimum kullan m n temin etmek, - Tüketicilere daha gerçekçi ve uygun fiyatlar sunmak ve fiyatlar n üye ülkeler aras nda haks z rekabete yol açmas n n önüne geçmek. Bu hedeflere ulaflabilmek amac yla Avrupa'daki tar m sektörü için ortak bir politika belirlenmesi kararlaflt r lm fl, 1 Ocak 1958 y l nda yürürlü e giren Avrupa Ekonomik Toplulu u Antlaflmas ile OTP'nin yasal temeli oluflturularak ilkeleri belirlenmifltir. Tek pazar ilkesiyle, tar m ürünleri, OTP kapsam nda üye ülkelerde serbestçe dolaflabilmekte, üye ülkelerin aras ndaki ticaretinin önüne gümrük vergileri, kotalar ve benzeri engeller koyulmamaktad r. Topluluk tercihi ilkesiyle, Topluluk içi piyasalarda üye ülkeler taraf ndan üretilen tar m ürünlerine öncelikli bir rejim uygulanmaktad r. Böylelikle üçüncü ülkelerde üretilen ürünlere kars Topluluk üyesi ülke ürünleri tercih edilerek, Topluluk tar m sektörü korunmaktad r. Mali dayan flma ilkesiyle de, di er iki ilke çerçevesinde uygulanan ortak politika do rultusunda yap lan harcamalar, ortaklafla oluflturulan bir bütçeden ve AB üyesi ülkelerin tamam n n katk s yla karfl lanmaktad r. Topluluk bütçesi içinde 1962 y l nda oluflturulan özel bir fonla mali sorumlulu un ortak paylafl m sa lanm flt r. Tar msal Yönlendirme ve Garanti Fonu (FEOGA) ile OTP giderleri karfl lanmaktad r. FEOGA Garanti Bölümü, fiyat ve pazar politikas n n iflleyebilmesi için gerekli olan harcamalar finanse etmekte ve Birlik bütçesinin %45'ini oluflturmaktad r. Yönlendirme Bölümü ise tar msal yap lar n iyilefltirilmesine yönelik yap land rma çal flmalar ya k rsal bölgelerin kalk nmas nda kullan lmakta ve AB bütçesinin %3'ünü oluflturmaktad r. Tar m politikas, AB'ye kat l m için tamamlanmas gereken müzakere basl klar n n en genifl olan d r. Hayvan ve bitki sa l alanlar ndaki mevzuat d fl nda, bu bafll k üyelik tarihinden itibaren yürürlü e girecek düzenlemelerden oluflmaktad r. Kat l m aflamas nda önemli olan nokta, aday ülkenin Topluluk müktesebat n uygulayabilecek durumda olup olmad d r. Bu do rultuda müktesebat n bütünüyle ulusal mevzuata aktar lmas aday ülkeler için önemli bir görevdir. Tar m konu bafll basl ca afla daki alt bafll klar halinde müzakere edilmektedir: Yatay konular: Tar msal Garanti ve Yönlendirme Fonu, ticaret mekanizmalar, kalite politikas,organik tar m, çiftlik say m veri a, devlet yard mlar Ortak piyasa düzenleri: Ekilebilir ürünler, tah llar, ya l tohumlar, proteinli ürünler, ifllenmifl tah llar, patates niflastas, bakliyat, pirinç, seker, lifli ürünler, meyve ve sebzeler, flarap ve alkol, muz, zeytin ya, tütün Hayvansal ürünler: Süt ve süt ürünleri, s r ve dana eti, koyun ve keçi eti, domuz eti, kümes hayvanlar Yap sal politika, k rsal kalk nma ve ormanc l k Veterinerlik mevzuat : ç Pazar kontrol sistemi, hayvan kimli i ve kayd, d fl s n rlarda kontrol, hayvan hastal klar kontrol önlemleri, hayvan sa l - canl hayvan ve hayvansal ürün ticareti, kamu sa l n n korunmas, hayvan refah, zootekni mevzuat Bitki sa l mevzuat : Zararl organizmalar, tohum kalitesi ve gübreler, bitki çeflitlili i haklar, bitki koruma ürünleri - ilaçlar, hayvan beslenmesi AB ve Türk çiftçisinin gelirleri Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) göre, Türkiye'de bu day çiftçisi, ton bafl na, AB çiftçisinden daha çok destek al yor. Ancak AB'de verim yüksek oldu u için, AB bu day üreticisi, Türk bu day üreticisinden daha fazla kazan yor. TMO, haz rlad 2005 Y l Hububat Raporu'nda, bu day üreten AB ve Türk çiftçisinin gelirlerini karfl laflt rd. Karfl laflt rmada, Türkiye için ortalama iflletme büyüklü ü 61 dekar, dekar bafl na verim 250 kg, iflletme bafl na üretim de 15 ton 250 kg olarak kabul edildi. AB'de ise iflletme büyüklü ü 174 dekar, dekar bafl na verim 600 kg, iflletme bafl na üretim ise 104 ton 400 kg olarak al nd. Rapora göre AB'de bu dayda müdahale kuruluflunun al m fiyat, 101,31 Euro... Yani AB çiftçisi, ürününü serbest piyasada satamazsa, müdahale kurumuna götürüp 101,31 Euro'dan satabiliyor. Bu çiftçi, üretti i bu day için FEOGA'dan ayr ca ton bafl na 63 Euro destek al yor. Sonuçta, AB'deki bu day üretcisinin eline ton bafl na 164,31 Euro geçiyor. Ancak dekar bafl na verim 600 kg oldu u için, ortalama 174 dekarda 104,4 ton bu day üreten AB çiftçinin eline geçen para, Euro'ya ulafl yor. Türkiye'de ise çiftçi, 16,5 YTL tutar nda do rudan gelir deste i (DGD), 3 YTL sertifikal tohumluk, 2,4 YTL mazot deste i olmak üzere, dekar bafl na 21,9 YTL destek al yor. Ortalama 61 dekar iflletme büyüklü ü sahip Türk bu day üreticisi, dekar bafl na 250 kg verimle elde etti i kg bu day, 35 YKr'dan TMO'ya satarak, 5.337,5 YTL ürün bedeli elde ediyor. Ayr ca kg bafl na 3 YKr destekleme primi, DGD, mazot, gübre ve tohum deste iyle birlikte, çiftçi, üretti i kg bu day için 7.130,9 YTL gelir elde ediyor. Bu day üretimi nedeniyle eline Euro geçen söz konusu çiftçinin ton bafl na ald para ise 283 Euro'ya denk geliyor. Yani masraflar hariç, ortalama bir AB bu day üreticisinin geliri Euro, Türk üreticisinin geliri ise Euro. Ancak, destekler dahil, AB üreticisinin eline ton bafl na 164,31 Euro, Türk üreticisinin eline 283 Euro geçiyor. E er Türkiye'de ortalama bu day verimi 400 kg olsayd, ayn topraktan 24,4 ton ürün elde edilecek ve çiftçi geliri Euro'ya, 600 kg verimde ise 36,6 ton üretim nedeniyle çiftçi geliri Euro'ya yükselecekti. Türkiye'de, ne kadar çok destek verilse ve mümkün oldu unca yüksek al m fiyat aç klansa bile, iflletme büyüklü ünün küçük, verimin de düflük olmas nedeniyle çiftçiye tatmin edecek bir gelir sa lanmad n ifade eden yetkililer, sorunun ancak, iflletme büyüklükleri ve verim art r larak çözülebilece ini vurgulad. Ayr ca, Türkiye'de üretim maliyetlerinin yüksekli i önemli bir sorunu oluflturuyor. Türkiye'de gübre ve mazot fiyatlar, AB'den yüksek. flletmeler küçük oldu u için teknoloji kullan m yetersiz. Sertifikal tohumluk kullan m da az. DGD, mazot ve gübre destekleri de zaman nda ödenmiyor y l na iliflkin DGD destekleri halen ödenmedi i gibi dekar bafl na yap lacak ödeme miktar da belli de il. Gübre ve mazot destekleri de bir süreklilik arzetmiyor, her y l düzenli olarak ödenmiyor. ABHaber

18 18 AB ve Tar m Anadolu Sohbetleri ÇAY ve ÇAYCILIK Çay m z Nas l Kurtulur Çaykur un Gelece i Çay sektöründeki yap sal sorunlara bakarken, sektör ve Çaykur'u ayr ayr ele almal y z. Öncelikle, çay m z n kurtulmas gereken bir konumda olup olmad n tart flmak faydal olacakt r. Temel bir yaklafl m olarak, yafl çaya tatminkâr bir fiyat verilir ve yafl çay bedeli bir sonraki y la sarkmadan ödenebilirse; Türk çayc l üretici bak m ndan o y l iyi geçirmifl demektir. Çay de erlendirirken, sektörün en yayg n ekonomik ve sosyal taban n oluflturan üretici aç s ndan yaklaflman n do ru oldu unu kaydetmek gerekir. Üreticiye yüksek yafl çay bedeli ve erken ödeme imkânlar n n, istikrarl bir biçimde ve Çaykur kaynaklar ndan sa lanamamas, sorunun temelini oluflturmaktad r. Her y l Çaykur giderlerinin takriben 1/4'ünü oluflturan trilyon lira gibi bir mebla, Hazine taraf ndan karfl lanmazsa, Çaykur ödeme güçlü ü içine düflmektedir. Çünkü Çaykur'un gelirleri, giderlerinin yaklafl k 3/4'ünü karfl lamaktad r. Türk çayc l %145 gibi yüksek bir gümrük oran ile korundu u halde, iç piyasan n tamam na hakim olamamakta, yabanc çaylarla yar flacak kalitede siyah çay üretememekte ve üretti i çay n maliyeti çok yüksek olmaktad r. Verimsiz bir iflletmecilikle birlikte, Çaykur'un sürekli bir destekle yaflat lmas anlam na gelen bu durumu bir sorun olarak kabul edersek, çay için çare aray fl m z bafllayacakt r. Sektörde, sat n al nan yafl çay bak m ndan % 65 civar nda pay olan Çaykur gibi, % 35 pay olan özel sektör de baflar l de ildir. Ülkemiz çay sektörünün, Hindistan, Sri Lanka ve Kenya gibi büyük çay üreticisi ülkelerde var olan iki temel müesseseden yoksun oldu u görülmektedir. Bunlardan biri, çay sektörü ile ilgili bütün yetkileri elinde tutan üst yönetim organ olarak Çay Kurulu, di eri ise sektörü kalite ve verimlilikte yar fl r hale getirecek Çay Borsas 'd r. Ülkemizde sektörün bütününü yöneten, sorunlar na e ilen ve düzenleme yetkisi kullanan bir kamu otoritesi olmamas, yaflanan sorunlara çözüm bulunmas n engellemektedir. Hem kamu hem özel sektör alan nda yetkili, hem yafl çay hem kuru çay piyasalar n denetleyen bir kamu otoritesi olarak Çay Kurulu gerekli görülmektedir. Di er çay üreticisi ülkelerdeki yafl çay iflleme tesis ve fabrikalar, Çay Borsas 'nda yüksek fiyat bulacak kaliteli siyah çay üretmeye odaklan rlar. Çaylar n borsada satt klar ndan, profesyonel bir çaba gerektiren paketleme, marka oluflturma, reklâm ve pazarlama faaliyetlerine giriflmelerine gerek kalmaz. Asl nda paketleme ve pazarlama faaliyeti, ülke çap nda bir kampanya gerektirdi inden, küçük fabrika ve tesislerin ifli de de ildir. Halbuki ülkemizdeki irili ufakl ve sermaye yap s zay f fabrikalar, bu faaliyetlere giriflmek zorunda kalm fllar ve bir ço u da bu faaliyetlerle bafla ç kamayarak batm flt r. Çay Borsas kurularak, yafl çay iflleme tesislerinin kaliteli kuru çay üretmeye odakland r lmas sa lanmal, sektör kalitede yar fl r hale getirilmelidir. Çaykur'un üzerindeki afl r istihdam yükünün 4-5 y lda kald r larak giderlerini karfl layacak duruma gelmesi mümkün ise de, mevcut yap ile K T anlay fl ndan kaynaklanan atalet ve verimsizli in tamamen önüne geçmek kabil de ildir. flini kaybetme riski olmayan, çal flmakla takdir - çal flmamakla tekdir edilmeyen bir kamu çal flan zihniyeti ile bir yere varmak mümkün görülmemektedir. Çaykur, 200 bin üreticinin bir milyona varan toplam nüfusuna geçim sa layan çay sektöründe kabaca %65 paya sahiptir. Sektörde böylesine önemli bir paya sahip olan bir kuruluflla ilgili kararlar, bütün riskler göz önünde bulundurularak ve dikkatle al nmal d r. Dikili oldu u araziden baflka bir ürün al nmas na izin vermeyen, %80'lere kadar meyilli olan ve baflka ürün ekilmesine elveriflli olmayan arazilerde ekildi i için, bu araziler bak m ndan alternatifsiz olan çay, Do u Karadeniz bölgemizde feda edilemeyecek bir önem ve özelli e sahiptir. Bu yüzden, çay ve Çaykur ile ilgili de erlendirmelerimizde, çay n bölgeye hizmetinin en iyi flartlarda nas l devam edebilece i temel yaklafl m göz önünde bulundurulmaktad r. Çaykur'un gelece iyle ilgili alternatif yaklafl mlar k saca ele al p incelemek uygun olacakt r. Birinci yaklafl m; Çaykur'un mevcut yap s n n devam ettirilmesidir. Bunu yapabilmek için, her y l trilyon liral k Hazine deste inin sa lanmas, halen %145 olan gümrük korumas n n devam etmesi, atalet ve verimsizli e yol açt elefltirileri yo un olan K T statüsünün savunularak korunabilmesi gerekir. Bu statünün korunmas, gümrük duvarlar n n kald r lmas yönünde geliflen AB ve sair yaklafl mlara karfl en üst düzeyde bir siyasi ve ekonomik kararl l k gerektirir. Bize göre, Çaykur'u (ve çay sektörünü) verimli çal flacak bir yap ya kavuflturmak için kontrollü bir yap de iflimi daha uygun olacakt r. Bu yap de iflimi tart flmalar nda ilk akla gelen seçenek flüphesiz özellefltirme dir. Ancak, çay sektörünün 1984'te özel kesime aç lmas yla kurulan 310'den fazla özel sektör iflletmesinin büyük k sm n n (1993'e kadar 168'inin) kapanmas, faaliyete devam edenlerin de üreticiye Çaykur'dan daha iyi imkânlar sunamamas, bu seçene i zay flatmaktad r. Çaykur'un fabrikalara bölünerek özellefltirilmesiyle, Çaykur fabrikalar n n da bugünkü özel sektör noktas na getirilmesi halinde, bugün Çaykur'a satt yafl çay n bedeline güvenerek çayc l k yapan üretici çok zor durumda kalacakt r. Çay n n tamam için özel sektörün uzun vadede ödeme veya yafl çaya karfl l k kuru çay teklifleri ile karfl karfl ya kal rsa, üreticinin, çayc l ktan vazgeçerek göç etmeyi tercih edebilece i düflünülmelidir. Çaykur'un bütün olarak özel sektöre sat lmas ise, yüksek kârlara al flm fl özel sektörün, y lda sadece dört ay çal flan ve düflük kârl l k oran na sahip bir sektörden yüksek kâr elde etmek için üreticiye yüklenmesine yol açabilecektir. Bu seçene in de çay sektörünü bölgede kal c yapacak ve sorunlar çözecek bir sonuca varmayaca düflünülmektedir. Çaykur fabrikalar n n, hiç bir kâr gayesi olmaks z n, sadece üreticiye yeterli bir yafl çay geliri sa lamay amaçlamak üzere üreticiye devredilmeleri, zor durumdaki en makul çözüm olarak görülmektedir. Bu çözümün de, Çaykur'un görünüflte de il gerçekten üreticinin kontrolünde olmas, yöneticilerinin de il üreticinin menfaatine faaliyet göstermesi ve hizmetini sürekli devam ettirecek kadar verimli ve kârl bir faaliyet yürütmesi flartlar n yerine getirmesi gerekir. Ülkemiz fleker sektöründe üç fabrikas bulunan Pankobirlik'in, bir üretici birli i olarak fleker iflletmecili i yapt model seçeneklerden biri olabilir. Kenya'da bulunan ve Avrupa Birli i'ndeki modellerden esinlenerek kurulmufl olan Kenya Çay Gelifltirme Ajans (Kenya Tea Development Agency - KTDA), 45 yafl çay iflleme fabrikas na sahip bir üretici kuruluflu olarak bize önemli bir örnek oluflturmaktad r. Çay sektöründe giriflilecek bir yap de iflimi, haz rlanacak detayl bir proje ile Çaykur'u yeniden yap land rmay da kapsamal ve AB, Dünya Bankas gibi kurulufllar n fon destekleri sa lanarak sosyal riskleri elimine edilerek uygulanmal d r. Sorunlar 1- Çay' n getirisi önemli oranda azalm flt r 2- Yafl çay bedelleri zaman nda ödenememektedir 3- Stoklar gere inden fazlad r 4- Tan t m ve ihracat yetersizdir 5- Sanayici önünü göremiyor, karamsard r ve moralsizdir 6- Müstahsil büyük ma duriyet yaflamaktad r 7- Tüketiciye sunulan ürün, arz fazlas nedeniyle ülkemiz ekonomik koflullar na göre gere inden ucuzdur. Öneriler K sa Vadede; a- Öncelikle Çay Üst Kurulu kurulmal d r. Üst kurul çay üretimindeki taraflar (kamu-özel) temsilcileri, ilgili meslek örgütlerinin temsilcileri ve sahas nda uzman bilim adamlar ndan oluflturulmal. Bu kurul çay sektöründe yaflanan ihtilaflar çözüme kavuflturmal, çay sektörünün verimlili i için gerekli çal flmalar belirlemeli, takip ve denetlemelidir. b-üreticiye do rudan gelir deste i sa lanmal d r. Avrupa Birli i içinde sadece Türkiye Çay üretmektedir. Kalitemizi yükseltip maliyetlerimizi düflürebilirsek AB ülkelerine sadece bizim Gümrüksüz çay satma hakk m z do ar. c- Kuru çayda K.D.V oranlar % 4'e indirilmelidir. Genelde tar msal sanayi ürünlerinde K.D.V oranlar düflüktür. Örne in Bu day, Bu day Unu, F nd k, F st k v.b. gibi ürünlerde K.D.V % 1'dir. Çay Temel G da maddesi olarak halk m z n ihtiyaçlar için % 1 K.D.V 'ye tabi bu ürünlerden önceliklidir. Tar msal sanayide % 1 düflük bir orand r. Çünkü iflletmelerin üretimde kulland klar yard mc maddeler için ödedikleri K.D.V'lerden do an mahsuplar vard r. Bu nedenle biz çay için % 4 K.D.V'yi makul olarak görmekteyiz. d-hasatta yafl yaprak kalitesi mutlaka sa lanmal d r. Orta Vadede; a- Gençlefltirme budamas projesi bahçe ve bitki yenilemesine dönüfltürülmelidir. b- Do al Çay üretimi için proje gelifltirilmelidir. Geliflmifl ülke toplumlar nda do al ürünlere büyük bir yönelifl vard r. Do al g da üretimi için özel projeler gelifltirilmekte ve do al ortamda üretilen organik ürünler di er ürünlere göre çok daha yüksek fiyatlarla sat lmaktad r. Do al çay sadece Türkiye üretebilir. (Japonya'daki kendileri için ürettiklerini saymazsak) Dünyada Çay hraç eden bafll ca ülkelerde çok s cak ve nemli olan iklim koflullar nedeniyle yafl çay yapra nda bakterileflme oluflmakta haflere ile mücadele için yaflçay yapraklar bahçede kimyasal ilaçlarla ilaçlanmaktad r. Biz Türk çayc l olarak sadece kulland m z gübrenin yap s n de ifltirmek suretiyle bunu baflarabiliriz. Bizim ülkemizde çay bölgesinde k fl n 0 veya 0' n alt na düflen hava s cakl klar sayesinde iklim koflullar bahçeyi sürekli temizlemekte ve kesinlikle hiçbir zaman bakterileflme olmamaktad r. Yurtiçinde ve yurtd fl nda tan t m yap lmal d r. a-ülkemizde Do u ve Güneydo u bölgemizde geçmiflten gelen al flkanl klarda yabanc menfleli çaylar ço unlukla tüketilmektedir. Bu bölgelerimiz için özel tan t m çal flmalar gelifltirilmelidir. b-özellikle geliflmifl ülkelerde, do al ortamda üretilen çaylar çok iyi tan t lmal d r. Çay sektöründe üretim ve pazarlama baz ndaki firmalar n karmafl kl yüzünden (kamu-özel) tan t m organizasyonlar için bütün firmalar n kat l m yla ortak bir organizasyon gerçeklefltirilmelidir. Taraflar olumlu bakarsa bu organizasyonu Çay Borsas yapabilir. c- Tan t m ve Pazarlama organizasyonlar yetersizdir. hracat Türkiye çay ihracat nda baflar l olamam flt r. Nedenleri; a- Ülkemizdeki çay üretim tipi damak tad na çok uygun olmas na ra men Dünyada genel olarak al fl lm fl damak tad ndan biraz farkl d r. b-ülkemizdeki hayat standard di er çay üreten ülkelere göre yüksektir. Buna ba l olarak ve di er baz teknik nedenlerle maliyetlerimiz di er ihraç ülkelerinin maliyetlerine göre çok yüksektir. c-devletimiz çay ihracat için zaman zaman sadece Çaykur'u desteklemifltir. Çaykur ise

19 AB ve Tar m 19 Dünya pazarlar na girmek bak m ndan K..T yap s ndan kaynaklanan baz zorluklar vard r. d-y llar itibariyle üretim kalitesinden verdi imiz tavizler Dünya Pazarlar nda aleyhimize ifllemifltir. e-özel sektörün ihracat yapabilmesi için teflvik program düflünülmelidir. Organik Çay (Bio Çay) Dünyada çaya ayr lan alan 2,3 milyon hektara, bu alanlardan elde edilen ürün 3,2 milyon tona ulafl rken, organik çaya ancak hektar ayr labilmifl ve üretimde ancak 4-5 bin tonluk bir seviyede gerçekleflmektedir. nternet'te "Organic Tea" yaz n flöyle bir dolafl n, perakende fiyatlar n kilogram baz nda $ aras nda dolaflt n göreceksiniz. Sahi çay üretici ülkeler normal çay fiyatlar n n 5-10 misli üzerinde olan piyasada yok satan bu çay üretimini tercih etmemelerinin bir nedeni mi var? lk organik çay üretme fikri 1980'li y llar n bafl nda ortaya ç kt. lk üretim 1986 y l nda Sri Lanka'da gerçekleflti. Dünya piyasas na 1990'l y llar nda ç kan, ne kadar üretildiyse o kadarda sat lan, di er normal siyah çay üretimi stoklar n n artmas ve fiyatlar n n düflmesine karfl n yükselen bir trend çizen bio çay olarak da adland r lan çay üretimi niçin böyle %1'in bile alt nda kalmaktad r? Üretici ülkeler aras nda, baflta Sri Lanka'n n d fl nda Çin, Japonya, fiili, Tanzanya, Kenya, Malawi ve Arjantin de yer almaktad r. Bütün bu sorular n cevab organik çay n ad nda cevab n zaten bulmaktad r. Sorunun cevab gayet basit. Pestisit, inorganik gübre kullan m, izole edilmemifl alanlar ve mevcut teknolojiden vazgeçildi i anda organik- bio çay üretiminin artmamas için herhangi bir neden yok. Hele do al n yan s ra birde insan sa l göz önüne al n rsa... AB'de geleneksel tar mdan ekolojik tar ma do ru bir yönelme var. Organik tar m için EEC Nr.2092/91 standartlar oluflturulmufl olup, politika ve desteklemeler bu yöndedir. Pestisit : Türkiye için büyük f rsat Bilindi i üzere çay üretimi çok büyük oranda ekvatoral ve ekvatora yak n bölgelerde yap lmaktad r. Çay da bakteriyel ve mantari hastal klar n yan s ra 160 farkl böce in tespit edildi i bu hinterland'da k fl mevsiminin olmamas, hastal k ve böceklerle kimyasal bir mücadeleyi zorunlu k lmaktad r. Bu da ister istemez bir bardak çay ile birlikte tar msal mücadele de kullan lan kimyasal kal nt larla -pestisit- birlikte bin bir hastal a davetiye ç karmam za neden olmaktad r. Hiç bir zevkin insan sa l n tehdit etmesine göz yumulmas gereklili i düflünülürse. Dünya çaylar nda rastlanan pestisitlerle ilgili örnek vermek gerekirse; y l nda Çin, Hindistan, Japonya ve Vietnam çaylar nda an lan numunelerde yap lan, MRL - Maximum Residue Level - Kabul Edilebilinir Maksimum Pestisit analizlerinde, 1 Temmuz 2001'de kabul edilen EU - Avrupa Norm'lar (Ek:1) baz al narak limit üstünde tespit edilen MRL'yi aflan numune yüzdeleri ektedir. (Ek:2) Dünyada pestisit gereksinimi olmayan üretici ülkeler yok mu? Vard r. Bunlar Türkiye ve Gürcistan'd r. Ancak bu iki ülkede de henüz bu konuda ciddi bir giriflim yoktur. Gürcistan' n bu avantaj na ra men çay üretimini devam ettireyim ettirmeyeyim ikileminde kalmas da bir yana. (Gürcistan siyah çay üretimi 1990'l y llar n ortas nda 10 bin tonun alt na düflmüflken 2003 y l nda ton seviyesine ulaflm flt r.) Ekolojik fiartlar Dünyan n en büyük çay üreticileri aras nda yer alanlarda kimyasal mücadele yap lmayan alan çok k s tl d r. Öncelikle, bu tar m için ayr lan sahalardaki arazilerin rak m n n deniz seviyesinden en az 700 metre yüksekte olmas tercih edilmektedir. Di er ekolojik flartlar flöyle s ralayabiliriz: * Y ll k s cakl k ortalama o C * Ortalama günlük günefl fl 4 saat * Y l boyu minimum 1600 mm 3 ya fl * %70-90 aras nda nispi nem * Toprak PH's 4,5-5,5 Organik Gübre Organik çay için elbette organik gübre kullan lmas gerekecek bu bafllang çta, organik gübre sat fl yapan belgeli firmalardan karfl lanacak, zaman içinde organik oldu u belgelenmifl hayvan gübreleriyle, çay budama ve üretim art klar (çöp, lif v.s.) ile de desteklenecektir. De il yaln z çayda, di er tar msal üretimlerde de inorganik gübre kullan m ndan kaynaklanan kirlenmenin getirdi i maliyet; insan ve çevre unsurunun söz konusu oldu u noktada organik gübre maliyeti ile k yaslanamayacak kadar yüksek oldu u asla unutulmamal d r. Yaln z dekar bafl na Avrupa'da inorganik olarak 9 kg azota müsaade edilmektedir. Bunun bir nedeni, Avrupa tar m nda sadece sanayi kirlili i sonucu havadan dekara en az 6kg azot yüklemesi, belki de bunun bu flekilde kabullenme ile göz ard edilmesi fleklinde düflünülebilir. Gübre kullan m nda organikli in de ispatlanmas gerekmektedir. Organik diye öyle her organik gübrenin kullan lamamas iflin ayr bir boyutu. Gübre seçimini de kendi bafl n za yapamaman z belirlenen standartlara uyma zorunlulu unuz da ayr bir boyutu. zole Edilmifl Alanlar Organik çay üretimi, tamamen izole edilmifl alanlarda yap lmal, bunun için; çay bahçelerinin çevreleri tamamen herhangi bir vas tan n girmeyecek flekilde a açlarla kapl olmal d r. Çay tar m n n yap ld alan gerek endüstri sahalar nda gerek yerleflim merkezlerinden kilometrelerle ifade edilebilecek uzakl kta bulunmal, tafl mada kati surette motorlu araç kullan lmamal d r. Topra n ve bitkinin istenilen hale gelmesi için en az 3 y ll k bir süre gerekti i, üretime bafllamadan önce belirlenen tüm toprak analizlerinin yap lmas gerekti i unutulmamal d r. Üretim Teknolojisi ve Hasat Ekolojik tar m, sadece kimyasal mücadele yapmamak, suni gübreleme yapmamak de il, bu iflin bafllang c ama en önemli noktas. Ekolojik tar m yap ld tarladaki üreticiden, tüketiciye ulaflana kadar her safhada kay t alt na al nmal, kontrol edilmeli, kontrol edildi i dekontrol edilmeli, belirleme ve izlenebilirlik sa lanmal d r. Organik çay üretiminin IFOAM (Uluslararas Organik Tar m Federasyonu) veya ba l lar taraf ndan akredite edilip sertifikaland r lmas gerekmektedir. IFOAM 1982'de Fransa'da kurulmufl olup halen 120 ülkede 600 organizasyon halinde teflkilatlanm flt r. Dünyan n en büyük çay üretici ülkelerinden biri olan Hindistan 1996'dan beri bu yap lanma içersinde yer alan ülkelerden biridir. Organik çay (bio çay) üretiminde baz farkl l klar görülmektedir: Soldurma, toplanan yapraklar 20 saate kadar uzanabilecek bir süreç için gayet ince serilmifl olarak, havadar bir yerde do al soldurulabilece i gibi, 20 cm'lik bir kal nl kta (23kg/m3) serilip, düflük derecede s cak hava verilerek de soldurulabilinir Süre yeteri solman n sa lanmas ile belirlenir. Fermantasyon, Fermantasyon, ayr odalarda gerçeklefltirilir, çaylar fermente olmak üzere 3,5-7,5cm kal nl nda alüminyum tavalara konulur. Bu kal nl k oda s cakl na göre ayarlan r. Oda s cakl o C aras nda olur. Fermantasyon, 3,5-4 saatlik bir süreyi al r, CTC tipi üretimlerde 1-2 saat de bu süre tamamlan r. Kurutma, f r n girifl s cakl o C aras nda olmal, süre 20 dakika olmal, f r n ç k fl ndaki kuruçay %3-5 rutubet ihtiva etmelidir. Organik çay üretimini sertifikaland ran, Tar m ve Köyiflleri Bakanl 'nca da yetkilendirilen kontrol ve sertifikasyon kurulufllar ve ba l oldu u ülkeler: BCS- Almanya, IMO- sviçre ve SKAL- Hollanda'd r. Organik çay üretimi iflçilik maliyeti normal üretim maliyetlerine göre en az %25'lik bir fazlal k göstermektedir. Paket malzemesinin önemli bir yer tuttu u bu üretimde, kullan lan malzemenin kimyasal bir kirlenmeye neden olmayacak türden olmas, kati surette yap flt r c kullan lmamas, a z kapamada iplik kullan lmas, bunun da do al olmas gerekmektedir. Paketin çevreyi kirletmeden geri dönüflümlü olmas da özellikle istenmektedir. Olay malzeme ile de bitmiyor. Paket de kullan lan renklerin bile uygunlu u aran yor. Hepsi bir yana organik çay üretebilmek için yönetimde sistem içinde yer almal, bu da belgelenmeli yani bir baflka deyiflle organizasyon ISO 9001 KYS içinde yer almal. Bu ilk basamak, ekolojik tar m yapaca m, organik çay üretece im deniliyorsa HACCP flartlar yerine getirilmeden,belgelenmeden ve sisteme uyarlanmadan bu ifle hiç bafllamamak gerekir. Tabi bugün Türkiye için uyma zorunlulu u olmayan ancak AB'ye girildi inde olmazsa olmaz olan bu sisteme flimdiden girmek iflin bir baflka yönü. Yafl çay, yaln zca sertifikal çiftçilerden al nmakta ve yüksek fiyat garanti edilmektedir. Hasat elle olmakta ve iki buçuk yaprak toplan lmaktad r. Gerek hammadde gerek iflçilik yüzünden yüksek bir maliyet sergileyen organik (bio) çay n ona göre de çay piyasas nda yüksek bir fiyat vard r. Organik çaylar n n dökme torba sat fl fiyatlar bulunduklar ülkelere göre 15-30$/Kg.dan al c bulabilmekte, tüketiciye ise paketli olarak farkl ambalajlarda 100$/kg.a kadar bir sat fl fiyat na ulaflabilmektedir. Organik çay olarak piyasaya sürülen baz çaylar n düflük fiyatlarda olmas n n nedeni, yapt klar üretimin sertifikal olmamas ndan kaynaklanmaktad r. Özellikle Avrupal çay ithalatç lar bu sertifikay aramaktalar ve sertifikas z çay girifline izin vermemekteler ve bu yönde de birbirlerini desteklemektedirler. Bundan dolay da sertifikas z organik çaylar ki, ço unlukla Çin menfleli çaylar olup ancak ABD ve Kanada da al c bulabilmektedir.

20 20 AB ve Tar m Anadolu Sohbetleri Organik Tar m Zihni Derin Türkiye'ye Çay Kazand ran nsan 1880 y l nda Mu la'da do du Selanik Ziraat Ameliyat Mektebinden ve Halkal Ziraat Mekteb- Ali'sinden mezun oldu Ayd n, Rodos, Gediz ve Simav ilçelerinde Orman Müfettiflli i, Selanik'ten Bursa'ya, stanbul'dan Ankara'ya çeflitli okullarda ö retmenlik yapt Milli Mücadele Hükümetinin kurdu u ktisat Bakanl nda ilk Tar m Genel Müdürü oldu Ö retmen arkadafllar n n an lar na göre; her k r gezisinden cepler dolusu bitki örnekleriyle döner ve laboratuarda incelemeler yapar, pancardan fleker ç kar r, çeflitli ya lardan sabun üretirdi. 1937'de Tar m Bakanl Bafl Müflavirli ine, ard ndan Rize ve çevresinde kurulacak Zirai Teflkilat' n koordinatörlü üne atand. 1946'da Zihni Hoca yafl haddi nedeniyle emekli edilir ama emeklilik onun çay ekti i bölgelerde bulunmas için engel de ildi. Tar m bakanl kendisine anlaflmal bir kadro tahsis ederek Bakanl k Koordinatörü görevini verir. Zihni Hoca Ankara'dan y lda birkaç defa Rize'ye gelerek çal flmalar na devam etti. Zihni Hoca art k herkes taraf ndan çay tar m n n önderi olarak kabul edildi. Karadeniz Bölgesi'nde çayc l n yerlefltirilmesi amac yla sarf etti i 40 y ll k çaban n karfl l nda, 1964 y l A ustos ay nda da Rize'de yap lan Çay' n 40.Y l törenlerine onur konu u olarak ça r ld. Derin, 25 A ustos 1965'te Ankara'da vefat etti y l nda TÜB TAK bu de erli mücadele adam na bir Hizmet Ödülü vererek ad n ölümsüzlefltirdi. Bir ilimiz var ad Rize Durup dururken bir bardak çay sundu bize Rize'de çay kim yetiflirdi Rize'de Missisipi'ye kar flan çaylar ö rettiler bize Rize'de çay kim buldu Rize'de Kimdi o sessiz sedas z kumral kumral demlenen mübarek adam Ad n ö retmediler bize flte o güzel adamdan bre flahin aman bir tane daha Bedri Rahmi Eyübo lu Organik tar m; tar msal üretimde kullan lan kimyasal gübreler ve ilaçlar n insan sa l üzerindeki olumsuz etkilerinin ortadan kald r lmas amac yla kimyasal maddelerin hiç ya da mümkün oldu unca az kullan lmas, bunlar n yerine ayn görevi yapan hayvan gübresi, yeflil gübre ve kompost gibi organik gübreler ve zararl lara karfl kimyasal veya sentetik olmayan savafl yöntemlerinin kullan lmas temeline dayanan bir tar m sistemidir. Organik tar m do adaki dengeyi koruyan, toprak verimlili inde devaml l sa layan, hastal k ve zararl lar kontrol alt na alarak do adaki canl lar n süreklili ini oluflturan, do al kaynaklar n ve enerjinin optimum kullan m ile optimum miktarda sa l kl ürün al nmas n hedefleyen bir tar m sistemidir. Organik çay üretimi art yor Organik çay üreticilerinin say s ve organik çay n dünya çap ndaki ticaret hacmi son y llarda çok önemli ölçülerde art fl gösterdi. Art fl n nedeni birçok farkl faktörlere dayan yor. lk olarak, çay çiftçileri, çevresel sorunlar n (erozyon, çay üretimindeki böcek ilac kal nt lar ) ve yo un çay üretim sistemine ba l ciddi sa l k problemlerinin bilincine vard. Çay n bafll ca üreticileri aras nda Hindistan, Çin ve Sri Lanka yer al yor. Organik çay üretimi yapan di er geliflmekte olan ülkeler aras nda ise Tanzanya, Vietnam, Bolivya, Arjantin ve Endonezya var. Organik çay n ata a geçmesinin arkas nda yatan ikinci bir nedense, tüketicinin, geleneksel çaylarda bulunan böcek ilac kal nt lar n n ve a r metallerin bilincine var p, organik çay tüketmeyi tercih etmesi y l nda, Avrupa Birli i'ne (AB) üye 25 ülkenin toplam çay ihracat, milyon Euro. AB'de organik çayda pazar liderleri, Birleflik Krall k ve Almanya. Bu iki ülkenin sadece 2001 y l içerisindeki tüketimi s ras yla ton ve ton. Di er Avrupa ülkelerinin y ll k maksimum yeflil çay ve siyah çay tüketimi 100 ton civarlar nda. Birleflik Krall k, Bat Avrupa'daki en büyük çay pazar na sahip olsa da, bu ülkedeki çay tüketimi giderek düflüyor. Geleneksel çay n fiyat arz ve talep aras ndaki denge yüzünden sabit kalsa da, küçük olan organik çay pazar inan lmaz dalgalanmalara sahne oluyor. Çay pazar nda özellikle siyah poflet çaylarda bir düflüfl ve yeflil, organik ve fair-trade çaylarda ise bir art fl gözlemleniyor. Ayr ca, meyve ve bitki çaylar na ra bet de art yor. Dünya nüfusu art kça, beslenme ihtiyac n n karfl lanabilmesi için tar mda birim alandan daha fazla ürün almaya yönelinmifl ve bu amaca yönelik teknoloji ve yöntemlerle gelifltirilen sentetik kimyasal gübreler ve zirai ilaçlar bilinçsizce kullan larak verim art fl yoluna gidilmifltir. Sonuçta, çevre kirlili i, do al dengenin bozulmas yla birlikte, al nan g dalar n do al aromalar de iflmifl, kullan lan sentetik maddeler baflta insan olmak üzere canl lar üzerinde çeflitli olumsuzluklara neden olmufltur. Buna bir de tar m d fl kaynaklardan yay lan zararl maddelerin su, toprak ve havay kirletmesi hem tar m ürünlerini hem de insan sa l n olumsuz etkilemesi de eklenmifltir. Zarar n neresinden dönersek kârd r anlay fl yla son zamanlarda insano lu, do ay tahrip etmeyen yöntemlerle üretilen, insanlarda toksik etki yapmayan tar msal ürünleri üretmeyi ve tüketmeyi tercih etmeye bafllam fl, bu do rultuda modern tar msal tekniklerin d fl nda yeni bir tar m tekni i ortaya ç km flt r. Bu yeni üretim tarz organik (biyolojik, ekolojik ) tar m isimleriyle an lm flt r. Referans: Organik Tar m n Esaslar ve Uygulanmas na liflkin Yönetmelik Özeti (R.G.: / 24812) Akl n zda bulunsun * 1-2 bardak çay içenlerde damar sertli i riski yüzde 46 oran nda, 4 bardak içenlerde ise yüzde 69 oran nda azal yor. * Çay, antiseptik olarak göz banyolar için de kullan l r. * fiekeri mümkün oldu unca az kullan n. * Hazm kolaylaflt r r. * Çay, yemekle birlikte veya hemen arkas nda içildi inde demir emilimini engelleyerek kans zl a yol açar Türkiye Dünyan n En Büyük kinci Çay Pazar Euromonitor'a göre, 2004'teki toplam tonluk hacmiyle, Türkiye dünyadaki en büyük ikinci çay pazar na sahip. Standart siyah çay Türkiye, dönemlerindeki ekonomik durgunlu a ra men, çay n perakende sat fl hacmi sabit bir yükselifl gösterdi. Euromonitor International'a göre, çay n perakende sat fl hacmi %5 art flla, 2004 y l nda tona ulaflt. Bu oran özellikle, ayn dönem için, %1 olan Bat Avrupa'n n oran yla karfl laflt rmak ilginç olacak. Ürün kategorisiyle ilgili olarak ise, 2004'teki perakende sat fl hacminin %89'una sahip olan siyah çay, halen pazar n en büyük deste i konumunda. Özel siyah çay Özel siyah çay (black specialty the), özellikle iyileflen ekonomik durumdan faydaland ve y llar aras nda, hacim olarak çift haneli büyüme gösterdi. Özel siyah çay pazar na Unilever ve Lotte gbi yabanc flirketler de dahil oldu. Unilever, özel çay piyasas ndaki %70'lik perakende sat fl de eriyle pazarda lider konumda. Unilever'in Lipton markas n n pazarda marka de eri mevcut ve bu de er genifl da t m a lar yla da destekleniyor. Euromonitor International' n gözlemlerine göre, Lipton, süpermarket ve hipermarketlerde rakiplerine göre çok iyi bir konumda. Yeflil çay ve bitki çaylar : Sa l n önemli rolü Meyve/bitki çaylar en dinamik kategoriyi olufltururken, perakende sat fl hacimleri, aras nda %38'e ulaflt. fiu anda piyasada 20 farkl çeflit meyve/bitki çay mevcut. Yerel bir flirket olan Do adan G da Ürünleri, pazarda lider konumda. Do adan', Unilever ve Twinings gibi uluslararas flirketler izliyor. Büyüme f rsatlar göz önünde bulunduruldu unda, Euromonitor International'e göre meyve/bitki çaylar nda önümüzde y llarda iyi bir potansiyel büyüme bekleniyor. Olas büyümenin en önemli nedeni ise bu tür çaylar n sa l k nedenleri yüzünden daha fazla tüketilece i. Kaynak: rkey_second_biggest_tea_market_in_the_world&indu stryfolder=articles Lider AB çay ithalatç lar (geleneksel ve organik)(2004 de er olarak toplam AB ihracat ndaki paylar ): Birleflik Krall k (%33), Almanya (%13), Fransa (%11), Hollanda (%8) AB'nin lider çay tedarikçileri (geleneksel ve organik), (2004 de er olarak toplam AB ihracat ndaki paylar ): Kenya (%17), Birleflik Krall k (%13), Hindistan (%12), Almanya (%9), Sri Lanka (%8) Kaynak: EUROSTAT2005 Daha Fazla Bilgi çin: Uluslararas Çay Komitesi - International Tea Committee - Kaynak:

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Yönetmelik, Türkiye Bilimsel

Detaylı

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s Elektrik Da t m Sektörü Özellefltirmesi 125 Elektrik Da t m Sektörü Özellefltirmesi Dr. Osman DEM RC * 03.03.2001 tarihinde yay mlanan 4628 say l Elektrik Piyasas Kanunu ile elektri in yeterli, kaliteli,

Detaylı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i 3. Ödemeler Dengesi 2003 y l nda 8.037 milyon dolar olan cari ifllemler aç, 2004 y l nda % 91,7 artarak 15.410 milyon dolara yükselmifltir. Cari ifllemler aç ndaki bu

Detaylı

3 9 12 13 14 29 2 5 Tablo-2: Kat l m Öncesi Mali Yard m Kapsam nda Uygulanan Hibe Programlar (devam ) Tablo-2: Kat l m Öncesi Mali Yard m Kapsam nda Uygulanan Hibe Programlar (devam ) Tablo-4:

Detaylı

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM ÜN TE V SOSYAL TUR ZM Bu ünitede turizmin çeflitlerinden biri olan sosyal turizmi daha ayr nt l bir flekilde ö renip, ülkemizdeki sosyal turizmin geliflimi hakk nda bilgiler edinece iz. Ç NDEK LER A. S

Detaylı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu 30 > 35 nsan Kaynaklar > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu > nsan Kaynaklar Personele Göre fl De il, fle Göre Personel. stanbul Büyükflehir Belediyesi, Personele Göre

Detaylı

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI 33 34 1 Projenin Tan t m ve Proje Kat l mc Baflvurusu SMMMO Yönetim Kurulu nca onaylanan SMMMO Meslek Mensubu Kurumsallaflma Projesi Fizibilitesi Ve Yol Haritas

Detaylı

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler 2008 1. Çeyrek Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler Rakamlarla Halkbank 70 y l Kooperatif ve KOB kredilerinde 70 y ll k tecrübe ve genifl müflteri taban Halkbank n rekabette kuvvetli yönleridir.

Detaylı

Y at r mlar n ve istihdam n teflviki amac yla haz rlanan 5084 say l Yat r mlar n

Y at r mlar n ve istihdam n teflviki amac yla haz rlanan 5084 say l Yat r mlar n 5084 SAYILI YASA GERE SOSYAL S GORTA PR M fiveren H SSES NE HAZ NE KATKISI Ali TERZ O LU Sigorta Müfettifli I. G R fi Y at r mlar n ve istihdam n teflviki amac yla haz rlanan 5084 say l Yat r mlar n ve

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina

.. 95. Çeviren: Dr. Almagül sina .. 95 Türkiye ile Kazakistan: Karfl l kl Kazan mlara Dayal Bir flbirli i Bektas Mukhamejanov * Çeviren: Dr. Almagül sina Kazakistan ba ms zl n kazand ndan itibaren, d fl politika stratejisinde çok yönlü

Detaylı

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı 24.10.2008 Rekabet Politikası Teşebbüslere uygulanan anti-tröst kurallar Devlet yardımlarının kontrolüne ilişkin

Detaylı

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ 12 NİSAN 2013-KKTC DR. VAHDETTIN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın

Detaylı

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir 2002 May s ay nda yap lan Birleflmifl Milletler Çocuk Özel Oturumu öncesinde tüm dünyada gerçeklefltirilen Çocuklar çin Evet Deyin kampanyas na Türkiye

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme 1.0. Girifl 1.1. Bu K lavuz Notunun amac ; Uluslararas De erleme Standartlar Komitesine (UDSK) üye tüm ülkelerde,

Detaylı

PORTFÖY ÜRETİM ŞİRKETLERİNİN OLUŞTURULMASI VE ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI. Sefer BÜTÜN. EÜAŞ Genel Müdürü ÖZET:

PORTFÖY ÜRETİM ŞİRKETLERİNİN OLUŞTURULMASI VE ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI. Sefer BÜTÜN. EÜAŞ Genel Müdürü ÖZET: PORTFÖY ÜRETİM ŞİRKETLERİNİN OLUŞTURULMASI VE ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI Sefer BÜTÜN EÜAŞ Genel Müdürü ÖZET: Mülkiyeti kamuya ait işletme hakları özel sektöre devredilmemiş

Detaylı

DOKAP EYLEM PLANI (2014-2018) YEREL DÜZEYDE KURUMSAL KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ

DOKAP EYLEM PLANI (2014-2018) YEREL DÜZEYDE KURUMSAL KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ DOKAP EYLEM PLANI (2014-2018) YEREL DÜZEYDE KURUMSAL KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ Eylem TAŞRA TEŞKİLATI KK 1.1 İl müdürlüklerinin eğitim ihtiyaç duyulan alanlarda eğitim Aile ve Sosyal Politikalar Gıda Tarım

Detaylı

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ? Yahya ARIKAN* Günümüzde; finansal anlamda ülkeleraras s n r n ortadan kalkmas, teknolojinin geliflimi ve bilgi toplumunun s n rs z imkânlar ile zaman ve mekân

Detaylı

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*) Amaç Madde 1. Bu Esaslar, kurulufllar n teknolojik AR-GE yapma yetene inin TÜB TAK taraf ndan de erlendirilmesine iliflkin usul ve esaslar belirlemektedir. Kapsam

Detaylı

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uygulama Önerileri 59 Uygulama Önerisi 1110-2: ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler Uluslararas ç Denetim Meslekî Uygulama Standartlar ndan Standart 1110 un Yorumu lgili Standart 1110 Kurum çi Ba

Detaylı

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler 1. AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar Eğitimi (Ankara, 8-9 Haziran 2010) EIPA tarafından çeşitli kamu

Detaylı

ORTA VADELİ MALİ PLAN (2012-2014)

ORTA VADELİ MALİ PLAN (2012-2014) GİRİŞ ORTA VADELİ MALİ PLAN (2012-2014) 2012-2014 dönemi Orta Vadeli Mali Planı, Orta Vadeli Programla uyumlu olmak üzere gelecek üç yıla ilişkin merkezi yönetim bütçesi toplam gelir ve gider tahminleriyle

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ 120 kinci Bölüm - Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi 1. ARAfiTIRMANIN AMACI ve YÖNTEM Ekonomiye Güven ve Beklentiler Anketi, tüketici enflasyonu, iflsizlik

Detaylı

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI 4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI Resul KURT* I. G R fi Ülkemizde 4447 say l Kanunla, emeklilikte köklü reformlar yap lm fl, ancak 4447 say l yasan n emeklilikte kademeli

Detaylı

ek: eğitim izleme göstergeleri

ek: eğitim izleme göstergeleri ek: eğitim izleme göstergeleri, eğitim izleme raporu 2011, sfa 157-202 ek: eğitim izleme göstergeleri Eğitim İzleme Raporu nun eki olarak üçüncü kez kamuoyuna sunduğumuz Eğitim İzleme Göstergeleri nin

Detaylı

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz? CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.

Detaylı

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL "Sivil Toplum, Yerel Yönetimler ve Gençlik AB Üyeli i Yolunda Sivil

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ATILIM ÜNİVERSİTESİ KALİTE GÜVENCESİ YÖNERGESİ Amaç BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Madde 1 Bu Yönergenin amacı Atılım Üniversitesinin eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idarî

Detaylı

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif Dr. Yeflim Toduk Akifl Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif flirket birleflmeleri ve sat nalmalar, türkiye deki küçük iflletmelerden, dev flirketlere kadar her birinin gündeminde olmaya devam

Detaylı

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri 2 DENET M TÜRLER 2.DENET M TÜRLER Denetim türleri de iflik ölçütler alt nda s n fland r labilmektedir. En yayg n s n fland rma, denetimi kimin yapt na ve denetim sonunda elde edilmek istenen faydaya (denetim

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme 2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme Proje bütçesi haz rlarken dikkat edilmesi gereken üç aflama vard r. Bu aflamalar flunlard r: Kaynak belirleme ve bütçe tasla n n haz rlanmas Piyasa araflt

Detaylı

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Muş Alparslan Üniversitesi Uzaktan

Detaylı

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi Amaç Madde 1- Bu Yönergenin amacı; Giresun Üniversitesi'nin akademik değerlendirme ve kalite geliştirme ile stratejik

Detaylı

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form Bu formu, müflterilerinizden birinin yaflam boyu de erini hesaplamak için kullan n. Müflterinin ad : Temel formül: Yaflam boyunca müflterinin öngörülen

Detaylı

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN S Ö Y L E Ș İ Avrupa Birliği Yatırımları Daire Bașkanı Okuyucularımız için Avrupa Birliği Yatırımları Dairesi Bașkanlığı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Detaylı

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI 17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI GENEL SEKRETERLER TOPLANTI TUTANAĞI 1-Bilginin elektronik ortamda paylaşımı

Detaylı

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas Uzman Zeynep Akdo an Ankara Üniversitesi, Türkiye, zsen@ankara.edu.tr, Prof. Dr. Fahrettin Özdemirci

Detaylı

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI STRATEJİ GELİŞTİRME MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu yönetmeliğin

Detaylı

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü Nükleer Santrallerde Enerji Üretimi ve Personel E itimi Mehmet TOMBAKO LU* Girifl Sürdürülebilir kalk nman n temel bileflenlerinden en önemlisinin enerji oldu unu söylemek abart l olmaz kan s nday m. Küreselleflen

Detaylı

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur. Mevcut Kaynaklar Kullan lmas na Ra men 2020 li Y llarda Türkiye de Elektrik Enerjisi Aç Olabilir mi? H. Atilla ÖZGENER* I. Türkiye nin Elektrik Enerjisi Durumunun Saptanmas Türkiye nin elektrik enerjisi

Detaylı

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Siirt Üniversitesi Uzaktan Eğitim Uygulama

Detaylı

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşinci İzmir İktisat Kongresi Finansal Sektörün Sürdürülebilir Büyümedeki Rolü ve Türkiye nin Bölgesel Merkez Olma Potansiyeli 1 Kasım

Detaylı

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor

(ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor (ÇEKAP) Çevresel Kapasitemiz Gelişiyor Eğitimlerin 2. Ayağı 6-7 Mayıs ta Erzurum da Bölgesel Çevre Merkezi (REC) Türkiye tarafından yürütülen ve temel yararlanıcısı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olan Türkiye

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Sinan MESUTER Eylül 2012 SUNUM PLANI I. PROJE TEKLİF ÇAĞRISI YÖNTEMİYLE SAĞLANAN DOĞRUDAN FİNANSMAN DESTEĞİ II. DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi 1.0 Girifl 1.1 Bir de erlemenin gözden geçirilmesi, tarafs z bir hüküm ile bir De erleme Uzman n n çal flmas n

Detaylı

STRATEJ K V ZYON BELGES

STRATEJ K V ZYON BELGES STRATEJ K V ZYON BELGES BEYAZ K TAP S UNUfi Sivil toplum; demokrasi, insan haklar ve hukuk devleti kavramlar n n yerleflmesiyle ilgili taleplerden ekonomiyle ilgili endiflelere kadar sosyal yaflama dair

Detaylı

Girişimcileri destekleyen

Girişimcileri destekleyen Girişimcileri destekleyen kurum ve kuruluşlar KONUYA BAŞLARKEN 1. 2. Girişimci adayları kuracakları işlerle ilgili ne gibi desteklere ihtiyaç duyarlar? Kredi, hibe, teşvik kavramları size ne ifade etmektedir?

Detaylı

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016 Ocak 2016 Tüketici Fiyat Endeksi ne(tüfe) ilişkin veriler Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Şubat 2016 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık

Detaylı

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar Hmfl. Sevgili GÜREL Emekli, Ac badem Sa l k Grubu Ac badem Hastanesi, Merkezi Sterilizasyon Ünitesi, STANBUL e-posta: sgurkan@asg.com.tr H

Detaylı

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KÜMELENME DESTEKLERİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KÜMELENME DESTEKLERİ BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI KÜMELENME DESTEKLERİ Esra ALAGÖZ KAYA Şubat 2015 SUNUM PLANI I. KÜMELENME ANA DESTEK ALANLARI II. KÜMELENME DESTEKLERİNDE TEMEL

Detaylı

YÖNET M KURULU RAPORU

YÖNET M KURULU RAPORU YÖNET M KURULU RAPORU De erli Ortaklar m z, fiirketimizin 37. Ortaklar Genel Kurulu na hofl geldiniz. Hepinizi sayg ve sevgi ile selaml yorum. Yaflad m z geliflmeler ile, ülkemiz 2004 y l nda s k s k dünyan

Detaylı

Anadolu Sohbetleri Uflak

Anadolu Sohbetleri Uflak Anadolu Sohbetleri Uflak 9 Haziran 2006 Üyelik Sürecinde KOB leri neler bekliyor Sayfa 9 da AB den yeni hibe Programlar Sayfa 13 ve 19'da KOB ler için yararl adresler Sayfa 17'de Tar m ticaretinde AB yle

Detaylı

Eylül 2008 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

Eylül 2008 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler Mevcut Piyasa Koflullar nda yi Konumlanm fl Basit, Güçlü, Örnek Likidite & Risk Profili > Yüksek Likidite > Daha Fazla Büyüme çin Yüksek Potansiyel > Düflük

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖNERGE 10 BÜTÇE YÖNERGESİ T E T A Ş TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT ANONİM ŞİRKETİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BÜTÇE YÖNERGESİ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET

Detaylı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1 Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık

Detaylı

II. AMAÇ ve HEDEFLER 6-STRATEJ K ALAN: B L fi M TEKNOLOJ LER 6.1.STRATEJ K AMAÇ: Hizmetlerin kaliteli, güvenli, verimli, h zl ve düflük maliyetle sunulmas d r. STRATEJ K HEDEF 6.1.a) Birimler aras tam

Detaylı

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor! Dursun YILDIZ topraksuenerji 21 Ocak 2013 ABD Petrol İhracatçısı Olacak. Taşlar Yerinden Oynar mı? 1973 deki petrol krizi alternatif enerji arayışlarını arttırdı.

Detaylı

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z Nisan 2010 ISBN 978-9944-60-631-8 1. Bask, 1000 Adet Nisan 2010 stanbul stanbul Sanayi Odas Yay nlar No: 2010/5 Araflt rma fiubesi Meflrutiyet

Detaylı

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU 36 nsan Kaynaklar SMMMO Kurumsallaflma çal flmalar çerçevesinde; 2008 y l nda nsan Kaynaklar Birimi oluflturulmufltur. nsan Kaynaklar Biriminin

Detaylı

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI Sayfa : 1/7 1. AMAÇ Bu politikanın amacı Doğan Grubu nun tedarikçileri ile ilişkilerinde gözettiği standartları ve temel ilkeleri açıklamaktır. Doğan Grubu,

Detaylı

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER Erol LENGERL / Akis Ba ms z Denetim ve SMMM A.fi. 473 474 2. Salon - Paralel Oturum VIII - Sistem ve Süreç Denetiminde Karfl lafl lan

Detaylı

T.C. BAfiBAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL AVRUPA B RL TÜRK YE. MAL fib RL

T.C. BAfiBAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL AVRUPA B RL TÜRK YE. MAL fib RL T.C. BAfiBAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL AVRUPA B RL TÜRK YE MAL fib RL Ankara 2007 T.C. BAfiBAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL Mustafa Kemal Mahallesi 6. Cadde No:4 06800 Bilkent / ANKARA Tel:

Detaylı

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I KOMİSYON BAŞKANI: OSMAN FEYZİ BOYNER Amaç: Küresel ekonomik trendler çerçevesinde gelişen dış ticaret ve yatırım olanaklarını takip ve analiz etmek, Doğrudan yabancı

Detaylı

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac Ders 3: SORUN ANAL Z Sorun analizi nedir? Sorun analizi, toplumda varolan bir sorunu temel sorun olarak ele al r ve bu sorun çevresinde yer alan tüm olumsuzluklar ortaya ç karmaya çal fl r. Temel sorunun

Detaylı

1 Kasım 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 27393 (Mükerrer) 2010 YILI PROGRAMI

1 Kasım 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 27393 (Mükerrer) 2010 YILI PROGRAMI 1 Kasım 2009 PAZAR Resmî Gazete Sayı : 27393 (Mükerrer) 2010 YILI PROGRAMI 17 Ekim 2009 Gün ve 27379 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan 12 Ekim 2009 Gün ve 2009/15513 Sayılı 2010 Yılı Programının Uygulanması,

Detaylı

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Otomasyon Sistemleri E itiminde Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi Murat Ayaz Kocaeli Üniversitesi Teknik E itim Fakültesi, Elektrik E itimi Koray Erhan Kocaeli Üniversitesi, Teknoloji Fakültesi,

Detaylı

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011

Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011 Karar No : 405 Karar Tarihi : 18/04/2011 Yurt Partisi Genel Başkanlığınca Kurulumuza verilen aday listeleri 11/4/2011 tarihi itibariyle incelemeye alınmış olup, yapılan inceleme sonucu ilgili siyasi partinin

Detaylı

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI Do rulama kaynaklar nedir? Do rulama kaynaklar, göstergelerde belirtilen bilginin bulunabilece i kayna a iflaret eder. Bu bilgi kaynaklar ayn zamanda projenin belgelenmesinin bir parças n oluflturur. Göstergede

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m 1.0 Girifl 1.1 Bu K lavuz Notu nun (KN) amac finansal raporlama için De erleme Raporu nu kullananlar ve haz rlayanlar Uluslararas

Detaylı

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK)

2007 Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) 2007 Finansal Sonuçlar Konsolide Olmayan Veriler (BDDK) Halkbank Genel Bak fl > 1938 y l nda kuruldu. > Türkiye'nin ilk KOB bankas > Toplam aktiflerde %7,2 (a) pazar pay ile Türkiye'nin 7. (a) büyük bankas

Detaylı

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL 2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL NOT: Düzeltmeler bold (koyu renk) olarak yaz lm flt r. YANLIfi DO RU 1. Ünite 1, Sayfa 3 3. DÜNYA HAYVAN POPULASYONU

Detaylı

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45) SMMMO MEVZUAT SER S 5 Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45) Dr. A. Bumin DO RUSÖZ Marmara Üniversitesi Mali Hukuk Ö retim Üyesi stanbul, Nisan 2006 1

Detaylı

Çev. Ayfle Merve KAMACI

Çev. Ayfle Merve KAMACI 329 MAKEDONYA CUMHUR YET NDE YABANCI DO RUDAN YATIRIMLAR VE fi ORTAMI P rof. Dr. Angelova BILJANA St. Cyril and Methodius Üniversitesi, Makedonya Çev. Ayfle Merve KAMACI Küreselleflme süreci, geliflmekte

Detaylı

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Türkiye-Afrika Siyasi liflkileri Can Altan Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m. Daha sonra

Detaylı

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014 REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014 Reform Eylem Grubu nun (REG) ilk toplantısı, Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Sayın Volkan

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi K lavuz Notlar Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9 Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi 1.0 Girifl 1.1 ndirgenmifl nakit ak fl ( NA)

Detaylı

Termalciler hijyen eksikli inden flikayetci Sayfa 5'te Afyonkarahisar Aç k ve aç lacak olan AB hibe programlar Sayfa 10 ve12'de KOB ler AB yard mlar ndan nas l yararlan rlar Sayfa 13'de Avrupa Birli i

Detaylı

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel

Detaylı

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve ÖZEL MATRAH fiekl NE TAB ALKOLLÜ ÇK SATIfiLARINDA SON DURUM H.Hakan KIVANÇ Serbest Muhasebeci Mali Müflavir I. G R fi K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve modern

Detaylı

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL D ü n y a Ü n i v e r s i t e l e r S e r v i s i Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL BAfiLANGIÇ nsan Haklar Evrensel Beyannamesinin 40. y ldönümünde 6-10 Eylül tarihleri

Detaylı

G ümrük Müsteflarl Gümrükler Genel Müdürlü ünün yay mlam fl oldu-

G ümrük Müsteflarl Gümrükler Genel Müdürlü ünün yay mlam fl oldu- mali ÇÖZÜM 147 SERBEST BÖLGELERE SERBEST BÖLGE filem FORMU DÜZENLENMEK SURET YLE TÜKET M VE KULLANIM AMAÇLI OLARAK GÖNDER LEN MALLARLA LG L HRACAT ST SNASI UYGULAMASI Burak Ali Han TEC M* G R fi G ümrük

Detaylı

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Enerji ve Kalkınma Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007 Kırılma Noktası Dünyanın gerçeklerini kırılma noktalarında daha iyi kavrıyoruz. Peşpeşe gelen, birbirine benzer damlaların bir tanesi bardağın

Detaylı

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler Kurul, komisyon ve ekiplerin oluşturulması MADDE 107- (1) Okullarda, eğitim, öğretim ve yönetim etkinliklerinin verimliliğinin sağlanması, okul ve çevre işbirliğinin

Detaylı

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi Genel DEA Eğitimi 6 8 Temmuz 2009 EuropeAid/125317/D/SER/TR Oturum 10-B AB ye Uyum Sürecinde DEA nin Önemi AB ye Uyum Sürecinde DEA nın Avantajları Mevcut mevzuatın revize edilmesine yönelik opsiyonlar

Detaylı

Destekli Proje Başvuru Prosedürü

Destekli Proje Başvuru Prosedürü Destekli Proje Başvuru Prosedürü Teknoloji Transfer Ofisi 2014 Yazan(lar) : Tarih : İlker KÖSE TTO Direktörü Onaylayan(lar) : Tarih : Prof. Dr. Ömer Ceran Genel Sekreter V. Prof. Dr. Sabahattin Aydın Rektör

Detaylı

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol mali ÇÖZÜM 115 5520 SAYILI YEN KURUMLAR VERG S KANUNU LE GET R LEN KONTROL ED LEN YABANCI KURUM KAZANCI NE DEMEKT R? Mesut KOYUNCU Maliye Bakanl Eski Hesap Uzman A-Genel Bilgi: Y eni 5520 say l Kurumlar

Detaylı

AB hibelerinin Belediye Seviyesinde Daha İyi Absorbe Edilmesi Önündeki Kısıtların Anlaşılması ve Aşılması. Polonya Deneyimi

AB hibelerinin Belediye Seviyesinde Daha İyi Absorbe Edilmesi Önündeki Kısıtların Anlaşılması ve Aşılması. Polonya Deneyimi AB hibelerinin Belediye Seviyesinde Daha İyi Absorbe Edilmesi Önündeki Kısıtların Anlaşılması ve Aşılması. Polonya Deneyimi Mr. Tomasz J. Kayser Belediye Birinci Başkan Yardımcısı Poznań, Polonya Ankara,

Detaylı

8.1 Kümeler, Sanayi A lar ve novasyon (KÜSA ) Projesi ve Kümelenme ye Yönelik Di er Çal flmalar

8.1 Kümeler, Sanayi A lar ve novasyon (KÜSA ) Projesi ve Kümelenme ye Yönelik Di er Çal flmalar 44. Y l Ankara Sanayi Odas 2008 Y l Çal flma Program 8 Projeler 8.1 Kümeler, Sanayi A lar ve novasyon (KÜSA ) Projesi ve Kümelenme ye Yönelik Di er Çal flmalar Kümeler, Sanayi A lar ve novasyon (KÜSA );

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM Enerjinin Önemi Enerji, Dünyamızın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Türkiye nin son otuz yılda enerji talebi yıllık ortalama %8 artış göstermiştir.ülkemiz elektrik enerjisinin

Detaylı

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir. TÜB TAK BAfiKANLIK, MERKEZ VE ENST TÜLERDE ÇALIfiIRKEN YÜKSEK L SANS VE DOKTORA Ö REN M YAPANLARA UYGULANACAK ESASLAR (*) Amaç ve Kapsam Madde 1- Bu Esaslar n amac ; Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt

Detaylı

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar Amaç ve kapsam Madde 1- (1) Bu yönerge, Amasya Üniversitesine

Detaylı

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: A N A L Z Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2: Sektör Mücahit ÖZDEM R May s 2015 Giri Geçen haftaki çal mam zda son aç klanan reel ekonomiye ili kin göstergeleri incelemi tik. Bu hafta ülkemiz

Detaylı

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2 Atütürk ün Dünyas Cengiz Önal Ekonomik kalk nma, Türkiye'nin özgür, ba ms z ve daima daha kuvvetli olmas n n ve müreffeh bir Türkiye idealinin bel kemi idir. Tam ba ms zl k ancak ekonomik ba ms zl kla

Detaylı

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü 07.03.2012 06:18 http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2012/03/201203... 1 of 5 6 Mart 2012 SALI Resmî Gazete Sayı : 28225 Atatürk Üniversitesinden: YÖNETMELİK ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ASTROFİZİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Detaylı

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN Yahya ARIKAN* Meslek yasam z n 20. y l n geride b rak rken,yeniliklerle dolu bir süreci yaflamaktay z. Toplumsal yaflamda ve meslek yaflam m zda sosyal

Detaylı

T ürkiye Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler ve Yeminli Mali Müflavirler

T ürkiye Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler ve Yeminli Mali Müflavirler mali ÇÖZÜM 17 TURMOB 19.OLA AN GENEL KURULUNA G DERKEN TÜRK MUHASEBE MESLE N N DÜNYADAK VE ÜLKEM ZDEK YER I. G R fi Yahya ARIKAN* T ürkiye Serbest Muhasebeci Mali Müflavirler ve Yeminli Mali Müflavirler

Detaylı

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015 Sunum Planı Giriş I)Literatür Uluslararası Literatür Ulusal Literatür II)Karşılaştırmalı Analiz III)

Detaylı