ÂYETLERLE SAPIKLIK. Zinâ: Nikâhsız olan kadınla erkeğin çitleşmesi, ilişki kurması.

Transkript

1 ÂYETLERLE SAPIKLIK Sapıklıkla ilgili hadisler 1 : Kadının kadına yaklaşması (ilişki kurması)zinâdır. Erkeğin erkeğe, kadının kadına yaklaşması zinâdır Âhir zamanda eşcinsel 3 kısım olur: Bir kısmı konuşmak ve yüze bakmakla, diğeri, kucaklaşmakla yetinir. Bir kısmı da bu işi bilfiil yapar. Allah ın lâneti bunların üzerine olsun! Eğer ki tevbe ederlerse, tevbe edenin tevbesini Allâhü Teâlâ kabul eder. Lut kavminin amelini işleyen melundur Kendi rızâsı ile üç defâ livata 2 yapan alışır, her zaman bu işi ister. Erkek erkekle, kadın kadınla yetinmedikçe, Kıyâmet kopmaz. Erkek erkekle, kadın kadınla yetinirse, ümmetim helâk olur. Erkek erkeğin, kadın kadının avret yerine bakamaz, helâl değildir. Erkeğin kadına, Kadının da ekeğe (şehvetle)bakması haramdır. Zinâ edenler, avret yerleri kokarak, içki içenler, ağızları kokarak dirilirler. Giriş Her bir kelimenin bir zıt anlamı, bir de sözlük anlamı, ayrıca bir de, kullanıldıkları alanlara-eskiden, istılxxx131hta anlamı- denilen alan anlamı vardır. Sapıklık kelimesinin zıt anlamı hidâyet 3 kelimesidir. 1 Sapık İlişkiler: Zinâ: Nikâhsız olan kadınla erkeğin çitleşmesi, ilişki kurması. Homoseksüellik: Aynı cinsler arasındaki sapık ilişkiye denir. İki türlü eş cinsellik vardır. Livâta (Lûtilik): Erkekler arasındaki sapık cinsel ilişki. Safizm-Lezbiyencilik (Sevicilik): Kadınlar arasındaki sapık cinsel ilişki. 2 Sapık İlişkiler: Zinâ: Nikâhsız olan kadınla erkeğin çitleşmesi, ilişki kurması. Homoseksüellik: Aynı cinsler arasındaki sapık ilişkiye denir. İki türlü eş cinsellik vardır. Livâta (Lûtilik): Erkekler arasındaki sapık cinsel ilişki. Safizm-Lezbiyencilik (Sevicilik): Kadınlar arasındaki sapık cinsel ilişki. 3 Dinimiz İslâm, Hidâyet nedir?,alındığı İnternet Elektronik Adresi, En Son Erişim Târihi:

2 Sapıklık, Güncel Türkçe Sözlük te, Sapık olma durumu ya da sapıkça davranış demektir. Sözlük te bir de sapık kelimesine bakalım: Sapık kelimesinin Güncel Türkçe Sözlük teki anlamı şunlardır: Tavır ve davranışları normal olmayan veyâ geleneklerden, törelerden ayrılan, anormal (kimse), gayritabiî, anormal Delice davranışları olan, meczup Bâzen kelimeler zıtları yardımıyla daha kolay öğrenilebilmektedir. Dolayısıyla, sapıklık kelimesinin zıt anlamı hidâyet kelimesine de bir bakalım: Hidâyet: Osmanlıca-Türkçe Lügat: Doğruluk... İslâmlık. Hakkı hak, bâtılı da bâtıl olarak görüp doğru yola girmek... Dalâletten ve bâtıl yoldan uzaklaşmak Türk Dil Kurumu-Güncel Türkçe Sözlük: Doğru yol, hak olan Müslümanlık yolu Osmanlıca-Türkçe Lügat ta dalâlet kelimesine de bakalım: Dalâlet: Îman ve İslâmiyet ten ayrılmak. Azmak. Hak ve hakîkatten, İslâmiyet yolundan sapmak. Allah a isyankâr olmak. Sizin anlayacağınız, sapıklık kelimesinden, kısaca ve kabaca dalâlet, yâni: Îman ve İslâmiyet ten ayrılmak ya da azmak veyâ Hak (hak) ve hakîkatten, İslâmiyet yolundan sapmak veyâhut Allah a (CC) isyankâr olmak anlaşılmaktadır. Sapıklık kelimesinin buraya kadarki bu anlamlarına sözlük anlamı olarak bakmak mümkündür. Kelimelerin bir de kullanıldıkları ilmin alanına uygun alan anlamları da var demiştikya Aşağıda bu konu işlenecektir. Sapıklık kelimesinin çok kullanıldığı alan özellikle İslâm ve Müslümanlıktır. Bu nedenle şimdi aşağıda kelimenin alan (istılahta) anlamları ele alınacaktır. Belli Başlı Sapıklıklar - Hidâyet dışı bir yol benimsemek; - Bağışlanmaya karşılık azâbı tercih etmek (satın almak) doğruluktan ayrılmak; 2

3 - Îmandan sonra inkâr etmek; - Arınmayı ve hikmeti öğrenmeyi reddetmek; - Başkalarının doğru yoldan ayrılmalarını istemek; - Allah tan değil de başkalarından medet beklemek; - Allah a şirk koşmak; - Allah a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba îman etmemek, Allah ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve Âhiret gününü inkâr etmek; - Başkalarını Allah yolundan alıkoymak; - Putları ilâhlar kabul etmek; - Şeytanın kardeşlerini µ dinlemek; - Sihirle uğraşmak; - Allah tan değil de başkalarından yardım beklemek; - Dünyâ hayâtını Âhiret e tercih etmek; - Doğruyu, doğru yolu gösterenleri reddetmek; - Allah a kulluk yapmayı reddetmek; - İlim öğrenip gerçek kurtuluşu bulmayı düşünmemek; - Zâlimlik yapmak; - Allah tan başkasından medet beklemek; - Peygamberimizle alay etmek; - Peygamberimizi küçümsemek, O na saygısızlık yapmak; - Putlara, ilâhlara bağlılıkta ısrarlı olmak; - Gerçekleri araştırmamak, nankörlük yapmak; - Allah ın âyetlerine îman etmemek; - Kendi hevâ (istek ve tutku)larına uymak; - Zulmetmek; - Peygambere îtaatsizlik etmek; - Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü min bir erkek ve mü min bir kadın i- çin o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı olmadığı hâlde, Allah a ve Resûlüne isyan etmek; - Allah ın zikrine karşı tavır almak; - Kur an a değer vermemek; - Kıyâmet saati konusunda tartışmak; - Allah a dâvet edene icâbet etmemek; - Yalancılık yapmak; Âyetlere Göre Sapıklık Sapıklık: Hidâyet dışı bir yol benimsemek Bakara Sûresi, âyet 16: İşte bunlar öyle kimselerdir ki hidâyet karşılığında sapıklığı satın almışlardır da ticâretleri kâr etmemiştir. Kâr yolunu tutmuş da değillerdir. Sapıklık: Hidâyete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azâbı tercih etmek (satın almak) Bakara Sûresi, âyet 175: µ. Şeytanın kardeşlerinin kim olduğu İsrâ Sûresi nin 27. âyetinde şöyle tanımlanmıştır: Çünkü (mallarını) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rab bine karşı çok nankördür. 3

4 Onlar, hidâyete karşılık sapıklığı, bağışlanmaya karşılık azâbı satın almışlardır. Ateşe karşı ne kadar dayanıklıdırlar! Sapıklık: Doğruluktan ayrılmak Bakara Sûresi, âyet 256: Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd) sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah a inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur. Allah, işitendir, bilendir. Sapıklık: Îmandan sonra inkâr etmek Âli İmran Sûresi, âyet 90: Doğrusu, îmanlarından sonra inkâr edenler, sonra inkârlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez. İşte bunlar, sapıkların tâ kendileridir. Sapıklık: Arınmayı ve hikmeti öğrenmeyi reddetmek Âli İmran Sûresi, âyet 164: Andolsun ki Allah, mü minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara âyetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler. Sapıklık: Başkalarının doğru yoldan ayrılmalarını istemek Nisâ Sûresi, âyet 44: Kendilerine kitaptan bir pay verilenlerin sapıklığı, satın aldıklarını ve sizin de yolu sapıtmanızı istediklerini görmedin mi? Sapıklık: Allah tan değil de başkalarından medet beklemek Nisâ Sûresi, âyet 60: Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. Sapıklık: Allah a şirk koşmak Nisâ Sûresi, âyet 116: Hiç şüphesiz, Allah, Kendisi ne şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır. Sapıklık: Allah a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba îman etmemek, Allah ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve Âhiret gününü inkâr etmek Nisâ Sûresi, âyet 136: Ey îman edenler, Allah a, elçisine, elçisine indirdiği kitaba ve bundan önce indirdiği kitaba îman edin. Kim Allah ı, meleklerini, kitaplarını, elçilerini ve Âhiret gününü inkâr ederse, şüphesiz uzak bir sapıklıkla sapıtmıştır 4

5 Sapıklık: Başkalarını Allah yolundan alıkoymak Nisâ Sûresi, âyet 167: Şüphesiz, inkâr edenler ve Allah yolundan alıkoyanlar gerçekten uzak bir sapıklıkla sapmışlardır. Sapıklık: Putları ilâh kabul etmek En am Sûresi, âyet 74: Hani İbrâhim, babası Azer e (şöyle) demişti: Sen putları ilâhlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık bir sapıklık içinde görüyorum. Sapıklık: Şeytanları velî kabul etmek Âraf Sûresi, âyet 30: Kimine hidâyet verdi, kimi de sapıklığı hak etti. Çünkü bunlar, Allah ı bırakıp şeytanları velî edinmişlerdi. Ve gerçekten onları doğru yolda saymaktadırlar. Sapıklık: Şeytanın kardeşlerini µ dinlemek Âraf Sûresi, âyet 202: (Şeytan ın) Kardeşleri ise, onları sapıklığa sürüklerler, sonra peşlerini bırakmazlar. Tevbe Sûresi, âyet 115: Bir topluluğa Allah, hidâyet verdikten sonra, korkup sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar, onları sapıklığa sürükleyecek değildir. Şüphesiz Allah, herşeyi bilendir. Yunus Sûresi, âyet 32: İşte bu, sizin gerçek Rab biniz olan Allah tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hâlâ çevriliyorsunuz? Sapıklık: Sihirle uğraşmak Yusuf Sûresi, âyet 30: Şehirde (birtakım) kadınlar: Aziz (Vezir) in karısı kendi uşağının nefsinden muradalmak istiyormuş. Öyle ki, sevgi onun bağrına sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık i- çinde görüyoruz. dedi. Sapıklık: Allah tan değil de başkalarından yardım beklemek Ra d Sûresi, âyet 14: Hak olan çağrı (duâ, ibâdet) yalnızca O na (olan)dır. Onların Allah tan başka çağırdıkları ise, onlara hiçbir şeyle cevap veremezler. (Onların durumu) yalnızca, ağzinâ gelsin diye, iki avucunu suya uzatan(ın boşuna beklemesi) gibidir. Oysa ona gelmez. İnkâr edenlerin duâsı, sapıklık içinde olmaktan başkası değildir. Sapıklık: Dünyâ hayâtını Âhiret e tercih etmek İbrâhim Sûresi, âyet 3: µ. Şeytanın kardeşlerinin kim olduğu İsrâ Sûresi nin 27. âyetinde şöyle tanımlanmıştır: Çünkü (mallarını) saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rab bine karşı çok nankördür. 5

6 Onlar, dünyâ hayâtını Âhiret e tercih ederler. Allah ın yolundan alıkoyarlar ve onu çarpıtmak isterler (veyâ onda çarpıklık ararlar). İşte onlar, uzak bir sapıklık içindedirler. Sapıklık: Allah ı inkâr etmek İbrâhim Sûresi, âyet 18: Rab lerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların yaptıkları, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu bir kül gibidir. Kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremezler. İşte uzak bir sapıklık (içinde olmak) budur. Sapıklık: Allah a kulluk yapmayı reddetmek Nahl Sûresi, âyet 36: Andolsun, Biz her ümmete: Allah a kulluk edin ve tağuttan kaçının (diye tebliğ etmesi için) bir elçi gönderdik. Böylelikle, onlardan kimine Allah hidâyet verdi, onlardan kiminin üzerine sapıklık hak oldu. Artık, Yeryüzü nde dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonucu görün. Sapıklık: İlim öğrenip gerçek kurtuluşu bulmayı düşünmemek İsrâ Sûresi, âyet 72: Kim bunda (Dünyâ da) kör ise, O, Âhiret te de kördür ve yol bakımından daha şaşkın bir sapıktır. Sapıklık: Zâlimlik yapmak Meryem Sûresi, âyet 38: Bize gelecekleri gün, neler işitecekler, neler görecekler. Ama bugün o zâlimler apaçık bir sapıklık içindedirler. Meryem Sûresi, âyet 75: De ki, Kim sapıklık içindeyse, Rahman (olan Allah), ona süre tanıdıkça tanır; kendilerine va dedileni-ya azâbı veyâ Kıyâmet saatini-gördükleri zaman artık kimin yeri (makam, mevki) daha kötü, kimin askeri- gücü daha zayıfmış, öğreneceklerdir. Sapıklık: Allah tan başkasından medet beklemek Hac Sûresi, âyet 12: Allah tan başka, kendisine ne zararı dokunan, ne yararı olan şeylere yakarır. İşte bu, en uzak bir sapıklıktır. Sapıklık: Peygamberimizle alay etmek, Peygamberimizi küçümsemek, O na saygısızlık yapmak Furkan Sûresi, âyet 41: Seni gördükleri zaman, seni yalnızca alay konusu edinmektedirler: Allah ın, elçi olarak gönderdiği bu mu? Sapıklık: Putlara, ilâhlara bağlılıkta ısrarlı olmak Furkan Sûresi, âyet 42: Eğer onlara karşı kararlılık göstermeseydik, neredeyse bizi ilâhlarımızdan saptıracaktı. Azabı görecekleri zaman, kim yol bakımından daha sapıkmış, öğreneceklerdir. 6

7 Şuara Sûresi, âyet 97: Andolsun Allah a, biz gerçekten apaçık bir sapıklık içindeymişiz. Sapıklık: Gerçekleri araştırmamak, nankörlük yapmak Neml Sûresi, âyet 60: (Onlar mı) Yoksa gökleri ve Yeri yaratan ve size gökten su indiren mi? Ki onunla (o suyla) gönül alıcı bahçeler bitirdik, sizin içinse bir ağacını bitirmek (bile) mümkün değildir. Allah ile berâber başka bir İlâh mı? Hayır, onlar sapıklıkta devam eden bir kavimdir. Sapıklık: Allah ın âyetlerine îman etmemek Neml Sûresi, âyet 81: Ve sen körleri düştükleri sapıklıktan çekip hidâyete erdirici değilsin; sen ancak, âyetlerimize îman edenlere (söz) dinletebilirsin, işte Müslüman olanlar bunlardır. Sapıklık: Kendi hevâ (istek ve tutku)larına uymak. Kasas Sûresi, âyet 50: Buna rağmen sana icâbet etmeyecek olurlarsa, artık bil ki, onlar, gerçekten kendi hevâ (istek ve tutku)larına uymaktadırlar. Oysa Allah tan bir kılavuz (doğru yol gösterici) olmaksızın, kendi istek ve tutkularına (hevâsına) uyandan daha sapık kimdir? Şüphesiz Allah, zulmeden bir kavme hidâyet vermez. Kasas Sûresi, âyet 50: Şüphesiz, sana Kur an ı farz kılan, seni dönülecek yere elbette döndürecektir. De ki, Rabbim, hidâyetle geleni de, açıkça bir sapıklık içinde olanı da daha iyi bilmektedir. Rum Sûresi, âyet 53: Ve sen kendi sapıklıkları içinde kör olanları da doğruya iletici değilsin. Sen yalnızca, Bizim âyetlerimize îman edenlere duyurabilirsin ki onlar Müslümanlardır. Sapıklık: Zulmetmek Lokman Sûresi, âyet 11: Bu, Allah ın yaratmasıdır. Şu hâlde, O nun dışında olanların yarattıklarını Bana gösterin. Hayır, zulmedenler, açıkça bir sapıklık içindedirler. Sapıklık: Peygambere îtaatsizlik etmek Ahzab Sûresi, âyet 56: Allah ve Resûlü, bir işe hükmettiği zaman, mü min bir erkek ve mü min bir kadın için o işte kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah a ve Resûlüne isyan ederse, artık gerçekten o, apaçık bir sapıklıkla sapmıştır. Sebe Sûresi, âyet 24: De ki, Sizi göklerden ve Yer den rızıklandıran kim? De ki, Allah, gerçekten ya biz, ya da siz herhâlde bir hidâyet üzerindeyiz veyâ apaçık bir sapıklıkta Yâsin Sûresi, âyet 24: O durumda ise, gerçekten ben apaçık bir sapıklık içinde olmuş olurum. 7

8 Sapıklık: Allah ın zikrine karşı tavır almak Zümer Sûresi, âyet 22: Allah, kimin göğsünü İslâm a açmışsa, artık o, Rab binden bir nur üzerinedir, (öyle) değil mi? Fakat Allah ın zikrinden (yana) kalpleri katılaşmış olanların vay hâllerine! İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. Saffat Sûresi, âyet 69: Çünkü onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı Sapıklık: Kur an a değer vermemek Fussilet Sûresi, âyet 52: De ki, Gördünüz mü haber verin; eğer o (Kur an) Allah Katı ndan ise, sonra siz onu inkâr etmişseniz (bu durumda) uzak bir ayrılık içinde olandan daha sapık kimdir? Sapıklık: Kıyâmet saati konusunda tartışmak Şûra Sûresi, âyet 52: Onda acele edenler, (gerçekte) ona inanmayanlardır. Îman edenler ise, ona karşı bir korku içindedirler ve onun gerçekten hak olduğunu bilirler. Haberiniz olsun; Kıyâmet saati konusunda tartışanlar, gerçekte uzak bir sapıklık içindedirler. Zuhruf Sûresi, âyet 52: Öyleyse sağır olanlara sen mi dinleteceksin veyâ kör olan ve açıkça bir sapıklık içinde bulunanı hidâyete erdireceksin? Sapıklık: Allah a dâvet edene icâbet etmemek Ahkaf Sûresi, âyet 32: Kim Allah a dâvet edene icâbet etmezse, artık o, Yeryüzü nde (Allah ı âciz bırakacak değildir ve onun O ndan başka) velîleri yoktur. İşte onlar, apaçık bir sapıklık içindedirler. Kaf Sûresi, âyet 32: Onun yakın dostu (saptırıcı) dedi ki, Rab bimiz, ben onu kışkırtıp azdırdım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi. Kamer Sûresi, âyet 24: Dediler ki, Bizden biri olan bir beşere mi uyacağız? Bu durumda gerçekten biz bir sapıklık (delâlet) ve çılgınlık içinde kalmış oluruz. Sapıklık: Yalancılık yapmak Vâkıa Sûresi, âyet 51: Sonra gerçekten siz, ey sapık olan yalanlayıcılar! Vâkıa Sûresi, âyet 92: Ve eğer o, yalanlayan sapıklardan ise Vâkıa Sûresi, âyet 93: Artık (onun için) alabildiğine kaynar sudan bir şölen vardır. 8

9 Cum a Sûresi, âyet 2: O, ümmîler içinde, kendilerinden olan ve onlara âyetlerini okuyan, onları arındırıp temizleyen ve onlara kitap ve hikmeti öğreten bir elçi gönderendir. Oysa onlar, bundan önce gerçekten açıkça bir sapıklık içinde idiler. Nuh Sûresi, âyet 24: Böylece birçoğunu saptırdılar; Rab bim! Sen bu zâlimlerin saâdece şaşkınlığını artır. 9