A. MUHİBBE DARGA. Anadolu' da Kadın. On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe. Yayına hazırlayan: Emine Çaykara Yapı Kredi Yayınları

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "A. MUHİBBE DARGA. Anadolu' da Kadın. On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe. Yayına hazırlayan: Emine Çaykara Yapı Kredi Yayınları"

Transkript

1

2 A. MUHİBBE DARGA Anadolu' da Kadın On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe Yayına hazırlayan: Emine Çaykara 0130 Yapı Kredi Yayınları

3 Yapı Kredi Yayınları Sanat Anadolu'da Kadın - On Bin Yıldır Eş, Anne, Tüccar, Kraliçe / A. Muhibbe Darga Yayına hazırlayan: Emine Çaykara Kitap editörü: Begüm Kovulmaz Düzelti: Filiz Özkan Kapak tasarımı: Nahide Dikel Grafik uygulama: Hasan Fırat Baskı: Pasifik Ofset Cihangir Mah. Güvercin Cad. No: 3/1 Baha İş Merkezi A Blok Haramidere - Avcılar / İstanbul Sertifika No: Tel: baskı: İÜ Edebiyat Fakültesi Yayınları, No. 2033, baskı: tu Edebiyat Fakültesi Yayınları, No. 2033, 1984 YKY'de 1. baskı: İstanbul, Ocak 2013 ISBN Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş Sertifika No: Bütün yayın hakları saklıdır. Kaynak gösterilerek tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş. Yapı Kredi Kültür Merkezi İstiklal Caddesi No. 161 Beyoğlu İstanbul Telefon: (O 212) (pbx) Faks: (O 212) e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr İnternet satış adresi:

4 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Erkan Konyar Anadolu Demir çağı kronolojisi hakkında bölgesel olarak farklı öneriler vardır ama genel hatlarıyla MÖ arası İlk Demir çağı, MÖ arası Orta Demir çağı ve MÖ arası Son Demir çağı olarak tanımlanır. Batı ve Orta Anadolu için Trak topluluklarının Anadolu'ya gelişi, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılışı, siyasal ve kültürel birçok değişikliği de beraberinde getirir. Orta Demir Çağı'nda, Frig ve Lidya gibi krallıklar, Ege kıyılarındaysa İyon Kent Devletleri oluşur. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya baktığımızdaysa Demir Çağı ile birlikte yeni siyasaloluşumlar ortaya çıkar. Van Gölü Havzası merkez olmak üzere Urartu Krallığı katı merkeziyetçi devlet yapısıyla bölgede Yeni Asur'a karşı önemli bir siyasi güçtür. Doğu Akdeniz Havzası ve Doğu ve Güneydoğu'nun diğer bölgelerindeyse daha çok bölgesel krallıklar olarak Geç Hitit ve Arami krallıkları tarih sahnesine çıkarlar. Kimmer, İskit, sonunda Pers istilası ve hakimiyetine kadar da Anadolu Demir Çağı krallıkları ve toplulukları siyasi varlıklarını korurlar. Demir Çağı'nın Yakındoğu coğrafyasına gelen bu kalabalık halk grupları, merkezi devlet yapılanmaları ve demir silahlarla donatılmış büyük ordularıyla kaçınılmaz olarak toplumsal çatışmaları da beraberinde getirir. Geniş kitlelerin silahlanabildiği bu dönemde, Yakındoğu' da Asur gibi emperyal yapıların siyasi ve kültürel baskısı da önemli ölçüde kendini hissettirir. Deyim yerindeyse daha küreselleşmiş bir Yakındoğu, Akdeniz ve Ege dünyasıyla karşı karşıya kalırız. Yine söz konusu dünyanın özellikle elit tabakalarının, aynı üretim noktalarından gelen kozmetik, takı vb. objelerini statü unsuru olarak kullandığını görürüz. Bu, aynı zamanda söz konusu coğrafyada, göreli bir zenginleşme yaşayan grupların belli moda anlayışlarını da takip ettiklerini gösterir. Kadınların kullandığı süs eşyalarında ve dinsel ikonografide, hatta giyim kuşamda bu etkileşimi iz- 241

5 Anadolu'da Kadın MÖ 2. binyılın başlarına ait, Babil Dönemi'ne ait kabartma pano; boynuzlu başlığı, kutsal hayvanları olan aslanlar ve baykuşlarla birlikte Aşk ve Savaş Tanrıçası İStar (British Museum). leyebilmek mümkündür; örneğin fibula olarak adlandırdığımız işlevsel takılar, aynı dönemde bütün Akdeniz dünyası, Kafkasya ve kuzeybatı İran' da yaygındır. Kimi ayrıntılar dışında bu takılar özgün karakteriyle geniş bir coğrafyada ve aynı zamanda toplumun büyük kesimi tarafından yaygın olarak kullanılır. Örneğin İvriz Kaya Kabartması'nda Tuvana Kralı Varpalavas, elbisesine iliştirilen fibula ile tasvir edilirken, Doğu Anadolu'nun yüksek coğrafyasında, toplumun sosyoekonomik açıdan daha aşağı sınıfına ait bireylerin mezarına armağan olarak da bırakılırlar. Burada temel soru kanımızca şudur: Peki bu yeni devlet düzeninde ve toplumsal yapıda kadına dair değişen ne olmuştur? Hemen başta söylememiz gerekir ki konuyla ilgili elimizde yeterince yazılı belge yoktur. Aslında sadece kadına özgü değil, insanların sosyal yaşamlarına dair yazılı belge sayısı da oldukça sınırlıdır. Bu noktada arkeolojik bulgular daha yararlı kaynaklar olarak karşımıza çıkarlar; Urartu tasvir sanatının en iyi örneklerini yansıtan, kemerler ve tunç 242

6 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya K. Suriye-Ugarit'te bulunmuş altın madalyon ve aslan üzerinde ayakta duran çıplak tanrıça; her iki elinde birer dağ keçisi tutuyor (Schaeffer 1949: fıg.10). levhalar üzerindeki betimler, Geç Hitit soylu veya tüccarlarının mezar stelleri ve ziyafet sahnelerindeki kadın figürleri, Friglerin ana tanrıça heykelcikleri ve Lidya mezarlarındaki duvar resimlerindeki kadın betimleri gibi... Bu eserler, az miktarda yazılı belge ve tarihsel sürecin getirdiği mitoloji, ikonografi ve kültlerle birlikte değerlendirildiğinde kadına dair kimi öngörülerde bulunmak mümkündür. Bununla birlikte dönemin yazılı belgeleri ve tasvir sanatları çoğunlukla ideal yaşam biçimlerini ve kişileri temsil eder. Söz konusu yaşam biçimlerindeyse ne yazık ki kadının yeri pek belirgin değildir ya da mitolojiktir. Özellikle MÖ 1. binyılda toplumsal cinsiyeti erkek temsil eder. Ancak söz konusu erkek modeli de kamusal hayattandır ve ziyadesiyle idealize haldedir. Bilindiği gibi, Neolitik öncesi dönemlerde kadının topluluk içerisindeki ayrıcalıklı yeri, tarım toplumlarının ortaya çıkmasıyla başlayan yerleşik yaşam biçimleriyle birlikte farklılaşmaya ve değer kaybetmeye başlar. Neolitik Dönem'le başlayan süreçte kadının toplumsal konumunun, tarımsal aletlerin ve yöntemlerin gelişmesi ve nüfusun kalabalıklaşmasıyla saygınlığını giderek yitirdiği genelde kabul edilen bir olgudur. MÖ 1. binyılda bu sürecin teknolojik ve endüstriyel gelişmeye paralelolarak daha da hızlandığı anlaşılır. Savaşların, çatışmaların büyük bir hızla arttığı bu dönemle birlikte daha da pekişen erkek egemen toplum yapısı, hayatın birçok noktasında kadının işlevini ve söz hakkını kısıtlar. Ancak kadın, tarihsel süreçten gelen annelik statüsünü ve annelikten kaynaklanan kutsallığını korumaya devam eder. Burada merkezi devlet yapılarındaki dinsel inanışla devlet panteonunu biraz açalım... Özellikle Asur, Babil ve Urartu gibi MÖ 1. binyılın oldukça katı ve merkeziyetçi gözüken devlet yapılarında, yazılı belge ve krali yapılardaki kab artma ve diğer unsurlarda vurgulanan tanrı simgesi erildir. Yani baştannlar ve ilk 243

7 Anadolu'da Kadın sırada gelenler, eril kökenli tanrılardır. Öte yandan bu noktada özellikle Frig ve Lidya gibi MÖ ı. binyıl kültürlerinde baskın görünen bir kültürel farklılık vardır; bu toplumların inanışlarında dişil unsur başroldedir. Kaya anıtları, kabartmalar bize bu inanışın arkasında egemen bir gücün ve ekonominin olduğunu işaret etse de, merkeziyetçi bir devlet dininin olmadığını da gösterir. Bu bağlamda söz konusu toplumların devlet teşkilatını oluşturan kriterleri de sorgulamak yerinde olur. Bu açıdan baktığımızda neolitikten beri süregelen kurumsallaştırılmamış bir din ve inanç biçiminin varlığı akla gelir. "Ziyafet sahnesi", Maraş. İstanbul Eski Şark Eserleri Yaşam biçimi olarak daha Müzesi. muhafazakar bir yaklaşım içinde olan Urartularda kadına dair veri görece daha fazladır. Bununla birlikte Batı kültürüyle doğrudan bir etkileşim içinde olan Frig ve Lidya toplumlarında, en azından tasvir sanatlarında, kadına dair daha az arkeolojik bulgu vardır. Ancak bu, elbette arkeolojinin bugün bilinenleriyle sınırlıdır. Urartu'da Frig ve Lidya'da olduğu gibi bir "Ana Tanrıça" veya kadının kutsallığıyla bir tutulan "Kibele" kültü kapsamında bir yaklaşım ve inancın olmadığı görülür. Söz konusu kült, prehistorik çağlardan gelen bir gelenektir sonuçta ve Urartu coğrafyasında bu kültün erken sürecine dair bir bulgu karşımıza çıkmaz. Birinci binyılda Doğu ile Batı dünyasının etkileşimini, özellikle Asur ve Kuzey Suriye kaynaklı fildişi ve pişmiş toprak buluntularda görmek mümkündür. Örneğin MÖ 2. ve ı. binyılda Mezopotamya coğrafyasında pişmiş toprak heykelcik, kabartma ve kil levhalarla fildişi plakalara işlenen İStar figürünün paralelini Friglerin başkenti Gordion'da ortaya çıkarılmış at koşum takımına ait bir alınlığa işlenmiş halde izleyebiliriz (Devres 2006: 43). Mezar stelleri, kemerler üzerinde görülen ve bazı bilim insanlarınca "ölü ziyafeti sahnesi" ya da hangi amaçla yapıldığı anlaşılamayan "ziyafet sahneleri" 244

8 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya olarak tanımlanan kompozisyonlar, geniş bir coğrafyada, özellikle kadınların plastik sanatlarda gösterildiği örnekler olarak karşımıza çıkar. Urartu, Kuzey Suriye, Asur ve Geç Hitit krallıklarında izlenen bu betim tarzında farklı uygulama alanları olmakla birlikte kompozisyon bütünlüğü bulunmaktadır. Mezar stellerinde tekli, ikili veya üçlü figürlerden oluşan kompozisyonlar kabartma olarak betimlenir (Darga1992). İkili kompozisyonlarda genellikle kadın-erkek (karı-koca?) veya kadın-çocuk, üçlü kompozisyonlarda ise kadın-erkek ve olasılıkla çocuk figürleri işlenir. Geç Hitit stellerine baktığımızda konular daha çok ziyafet sahnesi ve aile bireylerinin gündelik yaşamlarıyla ilgilidir. Ziyafet sahnelerinde çoğunlukla arkalıklı sandalyelerde karşılıklı oturmuş karı-koca figürleri ve aralarında bir yemek masası/sehpa bulunur. Kompozisyonların, üzerinde yiyecek.-içecek bulunan çapraz ayaklı masa ve ellerinde kupa veya yiyecek tutan figürlerden oluşması "ölü yemeği" sahnesi Gordion'da bulunmuş fildişi levha; at koşum takımından fildişi alınlık üzerinde olasılıkla Tanrıça İstar betimlenmiştir. Gordion Müzesi olarak adlandırılmalarına neden olmuştur. Bu sahnelerde gövdeler cepheden, baş ve ayaklarsa profilden betimlenmiştir. Kadınlar genellikle yün eğirir. Kenarları püsküllü, bazen başı da örten uzun bir entari giymişlerdir. Bazı örneklerdeyse elinde çiçek demeti ve kadeh tutan daha ayrıntılı işlenmiş kadın modelleri karşımıza çıkar. Daha ayrıcalıklı bir konuma işaret eden bu kompozisyonlarda kadınlar bilezik, halhal, fibula (çengelli iğne) ve kemer gibi dekoratif unsurlar taşırlar. Bu steller kompozisyon ve plastik açıdan Geç Hitit, Arami ve Asur uslupları adı altında da değerlendirilirler (Darga 1992, fıg. 279). Çocuklu sahneler de stelleri özel kılan bir başka unsurdur. Çocuklar kadının kucağında betimlenmiş, böylelikle daha dünyevi sahneler oluşturulmuştur. Ziyafet sahnelerinde bazen kadınların elinde iğ, ayna gibi nesneler tutar durumda gösterilmeleri aynı anlayışın ürünüdür. Kadınlar yün eğirme ve süslenmeyle ilişkilendirilmiş, erkeklerse meslekleriyle ilgili simgelerle betimlenmişlerdir. Söz konusu stellerin varsıl ail.elere ait oldukları genellikle kabul edilir. Bu açıdan özellikle bölge için kadının konumu sorgulandığında daha çok ev ve çocukla ilişkilendirilen bir kadın karşımıza çıkar. Stellere bakıldığında iki kadın profili dikkati çeker. Biri, hizmetkar oldukları anlaşılan kadınlar, diğeri de daha çok anne profilinin ön plana çıkarıldığı kadın tiplemesi... Ailenin, yani özel ala- 245

9 Anadolu'da Kadın nın içinde ama daha düşük bir konumda bulunan kadınla, yine özel alanın içinde ve çocuklarıyla birlikte betimlenen anne... Annenin kirman gibi yün eğirme aletleriyle gösterilmesi ve kimi zaman yün eğirmesi, eş ve annelik kavramı etrafında kadının sosyal statüsünün belidendiği çerçeveyi gözler önüne serer. Birinci binyıl kadınına ait buluntular bütün olarak değerlendirildiğinde, kadına dönük bir endüstrinin de oluştuğu anlaşılır. Dönemin elit tabakasının lüks tüketimine, kadının statü/prestij kaygısına dönük ürünlerin üretimi ve bunlara yöneliş, siyasi-ekonomik tarihimiz açısından da önemlidir. Kadın daima bakımlı olmalı, iyi giyinmeli ve hoş kokmalıdır. Dinsel çerçevede, tanrıçalardan hareketle kadının pozisyonuna baktığımızdaysa sosyal yaşamdaki kadının rolünün pek de farklı olmadığı görülür. Çok tanrılı sistemlerde baştanrı erkektir. Yazıtlarda, yapı kitabelerinde erkek tanrının adı sıklıkla anılır. Tanrıçalarsa listenin sonlarında karşımıza çıkarlar ve oldukça pasif görevler üstlenmişlerdir. Urartu Kadını Doğu Anadolu, İran ve Kafkasya coğrafyasında MÖ 9. yüzyıldan başlayarak merkezi bir devlet olarak tarih sahnesine çıkan Urartu Krallığı, bölge açısından düşünüldüğünde, siyasi yapısı, mimarisi ve yerleşme anlayışıyla sıra dışı gelişmelere neden olmuştur. Demir teknolojisini kullanmadaki ustalıkları gündelik yaşam ve devletleşme süreçlerindeki itici güçleri son derece dikkat çekicidir. Kayaya biçim vermek ve bunu mimarinin önemli bir unsuru olarak kullanmadaki becerilerinden, maden işleme sanatlarına uzanan geniş yelpazede sadece Urartu'ya özgü ve bölgede onunla başlayan yenilikler şaşırtıcı bir şekilde yine Urartu'nun yıkılışıyla süreç içinde ortadan kalkmıştır. Urartu kadınına ilişkin bilgileri yazılı belgeler ve arkeolojik bulgulardan öğreniriz. Aslında Urartu' da sosyal yaşam veya kişilerin yaşamlarına ait bilgi veren yazıt yoktur. Yazıt ve kitabeler, kralın faaliyet ve politikalarını anlatan, güçlü bir iktidar diline sahip metinlerden oluşur. Devletin; krallığın ve tabii ki kralın resmi dilini yansıtan bu yazıtların birkaçındaysa ayrıntılar içinden kadının konumunu veya kadına ilişkin birkaç noktayı aydınlatmak mümkündür. Örnek verirsek, Menua Kanalı olarak adlandırılan Urartu sulama kanalının çeşitli noktalarında kanala dair inşa yazıtları vardır. Kanalın Kadembastı mevkiinde kanal destek duvarının önünde bağımsız bir kaya üzerinde bir yazıt yer almaktadır. 4 satır olan yazıt iki kez tekrar edilmiştir. 246

10 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Bu bağ Minua'nın kızı (karısı) Tariria'nın(dır)' Adı Taririahinili(dir) (Payne 2006: 81). Diğer ı. binyıl Yakındoğu toplumlarında olduğu gibi, Urartu' da da bağcılık veya botanik bahçeleri gibi özel olarak düzenlenmiş krali bahçeler bulunmaktaydı. Bugün yazıtın bulunduğu yer, Van Gölü'ne doğru açılan yarım daire biçimli, yine bağlarıyla ünlü bir yerdir. Ve Menua karısı veya kızı Tariria için bir bağ yapmıştır. II. Rusa döneminin görkemli kentlerinden biri olan Ayanis'te bulunmuş ve bir yelpaze sapı olduğu düşünülen objenin üzerindeyse, Kraliçe Kakuli adına rastlarız (Çilingiroğlu 2011: ). Urartu'nun Ermenistan'daki krali kenti Karmir-Blur'da Erimena'ya ait bir kil tablet üzerinde şu ifadeler yer almıştır. "Tekkızım Muidai'yi, ekmekçiye sarayda eş olsun diye uermiştim. Şimdi kral, onu ekmekçi Aluani'ye geri verdi"... (Payne 2006: 307) Bunların yanında gerek Asur gerekse Urartu sefer yazıtlarında, esir olarak veya ganimet olarak çok sayıda kadın verildiği anlaşılmaktadır (payne 2006). Anlaşılan o ki bazen ele geçirilen kadın tutsaklar, başarılarının ödülü olarak savaşçılara verilmiştir. Yakındoğu'nun diğer çağdaş toplumlarında olduğu gibi Urartu saraylarında da haremin bulunduğu anlaşılmaktadır (Çavuşoğlu, et al. 2010). Menua dönemine ait bir yazıtta Menua, Başkent Tuşpa'nın haremine en çok kadın kazandıran kralolarak kendini övmektedir. Tanrı Haldi'nin kudretiyle Işpuini oğlu Minua der ki: Tuşpa Şehri'nin haremine (?) bu kadar çok kadın götürebilen bir kral varsa, gerçekten (o kral) Işpuini oğlu Minua' dır... (Payne 2006: 65) Ayrıca II. Rusa dönemine ait Toprakkale' de bulunmuş olan ve sarayda görevli kişilerin unvanlarıyla sayılarının yazılmış olduğu bir kil tabletin ön yüzünde, haremağası ibaresi geçer. Arka yüzündeyse aynı unvanın karşılığı olarak 108 kişi belirtilir. Ancak söz konusu sayının oldukça abartılı olması, doğru okunup okunmadığı noktasında şüphe uyandırmaktadır (Payne 2006: 299; Çavuşoğlu, et al. 2010). Urartularda ince ve üzerlerinde daha çok ziyafet sahneleri bulunan kemerlerin, işlenen konularda kadının öne çıkması ve zarafetlerinden ötürü kadınlara ait oldukları akla geliyor. Kemerler üzerinde ana sahnede arkalıklı bir tahtta oturan kadın figürü karşısında olasılıkla ona sunu yapan ayakta bir kadın figürü 247

11 Anadolu'da Kadın Fig. 1. Kemer üzerinde iki şerit halinde düzenlenmiş kompozisyonda olasılıkla bir düğünlziyafet sahnesi resmedilmiştir (Kellner 1991b: Taf.70-71/282). vardır. Kadınlar bileklere kadar uzanan bezemeli bir tunik giyerler ve başları üzerinden bellerinin altına kadar bir başörtüsü uzanır. Gerek tek parça elbise, gerekse başörtüsü geometrik desenlerle bezelidir. Tahtta oturan olasılıkla tanrıçayı temsil etmektedir ve elinde bir dal tutmaktadır. Karşısında ayakta duran ve "dua eder pozisyonda" bir kadın bulunur. Bu sahne özellikle kadının betimlendiği kompozisyonlarda standart olarak uygulanmıştır. Özellikle kemerler üzerinde birden çok tekrarlanan söz konusu ana sahnenin öncesinde ve sonrasındaysa hediye, yiyecek-içecek taşıyan olasılıkla hizmetli kadın figürleri yer alır. Aynı figürler bazı sahnelerde dans eder veya çalgı çalarlar veya akrabatik hareketler yaparlar. Buluntu yeri bilinmemekle birlikte, boyut, sahne ve üslup açısından Urartu kemeri olduğu çok açık olan bir örnek, belki de bize Urartu kadını hakkında en çok bilgiyi vermektedir (Fig. 1) (Kellner 1991a). Uzunluğu 79,2 cm, genişliğiyse yaklaşık 7 cm olan kemer üzerinde tanımlanabilen figürlerin neredeyse tamamı kadınlardan, kadınların oluşturduğu kompozisyonlardan oluşur. Kemer yatay olarak bölünmüş iki panelden ibarettir. Bazen birbirini tekrar eden sahneler, "naratif", yani öyküleyici bir üslupta ele alınır ve de olasılıkla bir düğün merasimi anlatılır: Sol alt sıranın başında iki kadın figürü ne olduğu anlaşilmayan ama olasılıkla toz silkeler gibi bir iş, belki de bir temizlik işiyle uğraşmaktadırlar. Devam eden sahnede dokuz kadın ellerinde olasılıkla gelinin çeyizini veya hediye edilecek eşyaları taşımaktadırlar. Daha sonra iki kadın muhtemelen bir yatak örtüsünü örtmekte, yani yatağı hazırlamaktadırlar. İzleyen sahnede yine sunu taşıyan iki kadın ve sonra dokuma yapan iki kadın gösterilir. Buraya kadar tasvir edilen ve başları açık figürlere karşın burada dokuma işiyle uğraşan kadınların başı kapalıdır. Aslında Yakındoğu'nun diğer toplumlarında da uygulanan bir standart söz konusudur. Sarayda veya aristokrat ve soyluların hanelerinde hizmet eden kadınlar başı açık biçimde betimlenir. Tanrıça, Kral eşleri veya aristokrat eşleriyse genellikle başlarından bazen bel altına kadar inen, bazen önde 248

12 i i Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya kemer kısmında birleştirilen bir başörtüsü kullanırlar. Burada söz konusu sunu taşıyan veya dans eden veya çalgı çalan kadın olarak tanımladığımız figürlerin sarayda çalışan hadım ve hadımağalarını da temsil ettiğini öne süren görüşler mevcuttur. Kemerdeki sahneye geri dönersek, dokuma işini yapan kadınlardan sonra yine sunu taşıyan iki kadın vardır, onu izleyen sahnede olasılıkla bir tepelik veya gölgelik taşıyan iki kadın ve tepeliğin altındaysa başörtülü olasılıkla gelini tasvir eden bir figür yer alır. Burada da bir ritüel betimlenmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Devam eden sahnede sunu taşıyan, çalgı çalan, akrobasi yapan, dans eden figürlerden oluşan bir sahne yer alır. Sonraki sahne yine yaygın olarak görülen bir kompozisyondur: Arkalıklı bir tahtta oturmuş başörtülü bir kadın önünde üçayaklı bir sehpa ve üzerinde yarım ay şeklinde ekmek... Bundan sonra özellikle 7. yüzyıl Urartu merkezlerinde tapınak avlularında ve depolarda sıklıkla karşılaşılan açıkağızlı, yüksek boyunlu, şişkin karınlı iri bir kabın iki yanında birer kadın resmedilmiştir. Bira veya şarap kullanılarak bir sunu işlemi gerçekleştirilmektedir. Bundan sonraki sahneler, önceki sahneleri tekrarlar niteliktedir. Dans eden kadınlar, yine yatak sahnesi, sunu getiren kadınlar en sonda yedi kuleli bir Urartu kenti tasviriyle kompozisyon son bulur. Kemerin üst bölümünde de hemen hemen aynı sahneler kimi ufak değişikliklerle tekrarlanır. Kemer üzerindeki sahnelerin konusu büyük olasılıkla bir düğün betimidir. Sahnenin başında ve sonunda çok burçlu krali bir yapının betimlenmesi, bu eyi ~~~. Fig. 2. Öküzlerin çektiği iki tekerlekli araba, sunu yapan kadınlar ile değişik müzik aletleri çalan kadınların betimlendiği bu kemer parçasında olasılıkla yine bir düğün merasimilziyafet sahnesi betimlenmiştir (Anlağan 1998: çiz.l-z). 249

13 Anadolu'da Kadın Fig. 3. Kanatlı karışık yaratıkların da betimlendiği bu kemer parçası üzerinde ana sahneyi yine arkalıklı tahta oturmuş bir tanrıça veya kadın fıgürü ve sunu yapan kadınlar oluşturur (Kellner ı991b: Taf.66-67/256). lemin krali bir kentte veya iki krali kent arasında yapılmış olduğunu gösterir. Bu noktada tasvir edilen gelinin ve bunun yanında kemer sahibinin saraya veya kraliyet ailesine mensup olma olasılığı yüksektir. Gelin çeyizini taşıyan süslü at arabaları, ziyafet sahneleri, çalgıcı ve oyuncular, konu edilen olayın ihtişamını sergilerler (Fig. 2). Bu açıdan Urartu'da elit tabakanın veya kraliyet düğünlerinin oldukça hareketli geçtiği anlaşılmaktadır. Söz konusu sahnelerde erkeklere veya tanrıçalara özgü betimlerin olmamasıysa ilginçtir. Başka bir kemer parçası üzerindeyse sahneler tek bir panelde işlenmiştir (Kellner 1991a; Merhav 1991a; Kellner 1991b). Kompozisyonlar dikey hatlarla birbirinden ayrılmıştır. Panolar içinde birbirine karşı duran/yürüyen karışık, kanatlı yaratıklar yer alır. Diğer sahneler yine sunu yapan, armağan taşıyan kadınlardan oluşur. Arkalıklı bir tahtta oturmuş "tanrıça" veya kraliçe, yine geometrik desenli elbisesini giymiştir (Fig. 4). İki elinde birer kadeh tutmaktadır. Önündeki hayvan ayaklı masa üzerinde, ziyafet sahnesi betimlerinde sıklıkla karşılaştığımız yiyecek ve içecekler bulunur. Masanın karşısında, sunuda bulunan kadın veya hadım görevliler, tahtın arkasında elinde yelpaze tutan başka bir görevli yer alır. Önceki kemer örneğindekinin aksine -düğün törenini çağrıştıran betimlerden çokbelli ki içinde mitolojik öğelerin de bulunduğu bir kült uygulaması ifade edilmiştir. Fig. 4. Toprakkale'den Altın Madalyon (Kellner ı991b: ı64, fıg. ı) 250

14 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya i ~, l i Özellikle tahtta oturan tanrıça veya kadınla karşısında ayakta durur pozisyonda betimlenen kadının kimliğini belirleyecek -tanrı ikonografisi göz önüne alındığında- herhangi bir standart yoktur (Çevik 2012) (Merhav 1991a; Merhav 1991b). Urartu'nun ikinci başkenti olarak kabul edilen ancak bu konuda herhangi bir arkeolojik kanıtın olmadığı II. Rusa dönemi kenti Toprakkale' de bulunmuş gümüş madalyonlarda da aynı sahne işlenmiştir (Fig. 4-5) (Merhav 1991a; Kellner 1991b). Burada oldukça görkemli görünen bir tahtta bir kadın/tanrıça oturur; bazı yorumlara göre bu tanrıça, baştanrı Haldi'nin eşi tanrıça Arubani' dir. Kolye ucu olarak tanımlanan bir diğer örnekteyse yine bir taht üzerinde oturan kadın/tanrıça, her iki yanında dua eder pozisyonda birer kadınla betimlenmiştir (Fig. 6). Figürler arasında güneş sembolü yer alır. Urartu coğrafyasında sıklıkla rastlanan ve olasılıkla kemer parçalarının yeniden işlenerek oluşturulduğu anlaşılan "Tunç Adak Levhaları" üzerinde çoğunlukla tanrı tasvirleri yer alır (Kellner 1991c) (Fig. 7). Söz konusu tasvirlerde tanrı betimi genellikle standarttır. Bir hayvan üzerinde ayakta durur pozisyonda yer alan tanrı, elinde genellikle bir silah tutar, ayrıca bir yayı vardır. Diğer elini dirsekten kırarak hafifçe öne doğru uzatmıştır. Kısa bir etek üzerinde bileklere kadar uzanan bir tunik giyer. Elbise kenarları püsküllü veya işlemelidir, yine elbisenin desenli bir kumaştan yapıldığı görülür. Tanrının daima boynuzlu bir başlığı vardır. Bir örnek Fig. 5. Toprakkale'den Gümüş Pektoral (Göğüslük) (Keliner 1991b: 164, fıg. 1) Fig. 6. Gümüş Kolye Ucu (Merhav 1991a: 175, fıg. 1) 251

15 Anadolu'da Kadın Fig. 7. Giyimli definesi olarak adlandırılan buluntu grubu tunç "adak levhaları"ndan oluşur. Urartu kemerlerinin parçalar halinde kesilmesi ve yeniden işlenmesiyle oluşturulan bu levhalar üzerinde daha çok figüratif sahneler yer alır. Bu örnekte aslan üzerinde betimlenmiş tanrının karşısında, dua eder pozisyonda bir kadın betirnlenmiştir (Merhav 199Ia: fig.i7). işlediğimiz konu bakımından dikkat çekicidir: Adak levhası üzerindeki tanrı betiminin karşısında ellerini yukarı kaldırmiş "dua eder pozisyonda" bir kadın figürü yer alır. Benzer örneklerde olduğu gibi uzunca geometrik desenli bir tunik giymiş kadının başı, ayrı, yatay desenli, bel altına kadar inen bir örtüyle kapatılmıştır. Kadının önünde yer alan keçi olasılıkla kurban edilen hayvanı betimlemektedir. Bu sahnelerin paralelleri Yeni Asur ve Yeni Babil Dönemi silindir mühürlerde de görülür. Yine İslahiye-Zincirli' de bulunan aynı döneme ait bir bronz madalyonda aslan üzerinde betimlenen tanrıça İstar'ın (?) karşısında dua eder pozisyonda bir kadın (?) betimi yer alır (Fig. 8). Bu örnekler geniş bir coğrafyada kullanılan geleneksel bir betim anlayışını yansıtır (Merhav 1991a). Urartu örneklerinde dua edilenin tanrı olarak tanımlandığını belirtmek gerekir. Arubani'ye atfedilen bir tunç heykelcikse Urartu'nun nadir örneklerindendir (Fig. 9). Van-Derebey'de bulunduğu rapor edilen ve bugün Erivan Müzesi'nde bulunan tunç heykelcikte yine elit tabakadan olduğu anlaşılan bir kadın veya tanrıça betimlerımiştir. Burada da ayak bileklerine kadar uzanan bezemeli bir elbise giymiştir. Başörtülü olarak gösterilmiş figürün boynunda üç sıra halinde düzenlenmiş boncuk kolye ve başı hayvan biçimli bir elbise iğnesi dikkat çekicidir (Zahlhaas 1991). 252

16 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Fig. 8. Zincirli'de bulunmuş olan bronz bir madalyon üzerindeki sahne, Urartu'da sıklıkla karşılaştığımız örneklerle dikkat çekici bir benzerlik gösterir. Burada aslan üzerinde ayakta duran figür, tanrıça İstar olarak tanımlanmıştır. Urartu örneklerinin aksine dua eder pozisyondaki kadının başı açıktır (Merhav 1991a: 175, fig. 12). Urartu panteonu hakkında önemli bilgi edindiğimiz Meherkapı Yazıtı'nda baştanrı Haldi olarak belirtilir. Tanrı Teişeba ve Tanrı Şivini onu izler. Urartu' da tanrı tasvirleri genellikle bir hayvan ve karışık bir yaratık üzerinde, boynuzlu başlıklarıyla ayrıt edilirler. Haldi genellikle aslan üzerinde betimlenmiştir, bazı örneklerde alev saçan silahlar kullanır. Teişeba genellikle boğa üzerinde gösterilir, Yakındoğu' daki diğer örneklerinde olduğu gibi elinde şimşek demetlerini tutar. Şivini ise geleneksel olarak güneş kursuyla betimlenir. Urartu' da ilk üç tanrı dışında tanrıların kimliklerini belirleyen "atribüleri," simgeleri yoktur. Ancak tanrıçalarda durum daha karışıktır. Erkek tanrıların sahip olduğu genel kimlik belirtilerinin hiçbiri bulunmaz (Çevik 2012). Urartu tanrı ve tanrıçalarının listesi ve bunlara kurban edilecek hayvan sayılarının belirtildiği Meherkapı Yazıtı'nda Urartu tanrıçalarının adları da kayıtlıdır. İlk üç tanrının (Haldi, Teişeba, Şivini) eşleri olarak yorumlanan ilk üç tanrıça; Arubaini, Huba ve Tuşpu olarak sıralanır. Tanrıça Arubaini'ye 1inek ve bir koyun, tanrıça Huba'ya 1inek 1koyun; tanrıça Tuşpu'ya 1 inek ve 1 koyun... (Payne 2006: 45) 253

17 Anadolu'da Kadın Fig. 9. Van/Derebey'de bulunmuş olan tunç heykelcik çizimi, Erivan Tarih Müzesi. Devam eden listede yer alan tanrıçalara kurban edilecek hayvanların sayısı ve niteliği giderek azalır. Geç Hitit merkezlerinde özellikle Maraş stellerinde ziyafet sahnelerinin kabartma olarak taş levhalara işlendiğini daha önce belirtmiştik. İlginçtir, Geç Hititlerde yontu olarak işlenen konular, Urartu' da bronz kemer ve madalyonlarda karşımıza çıkar (Fig. 10). Aslında benzer sahneler Yeni Asur Dönemi'nin kimi kentlerindeki saraylarda yine taş kabartma levhalar olarak bulunmuştur. Gerek Asur gerekse Geç Hitit örneklerinde konu edilen, yönetici/elit tabakayla ilişkili şahıslardır. Urartu' da da ziyafet sahnelerinin işlendiği örnekler bu kapsamda değerlendirilebilir. Ancak dua pozisyonunda betimlenmiş kadın figürlerinin karşısında tahta oturmuş kadın figürlerin tanrıçayı betimlemesi daha olası görülmektedir. Kemerler ve madalyonlarla tunç levhalar üzerindeki tasvirlerden hareketle Urartu kadınının giyim kuşamına, gündelik yaşamına ve sosyal statüsüne değin çeşitli çıkarırnlar yapılabilir. Öncelikle Urartu' da kamusal yaşamda kadının olmadığı söylenebilir. Betimlenen kadınlar ya tanrıçadır ya da aristokrasidendir. Söz konusu betimler ve kompozisyonlar ya dini içerikli ya mitolojik ya da kiıltsel uygulamalardır. Urartu saraylı kadını ve tanrıçasının da dişil noktada Asur ve Kuzey Suriye veya Frig örnekleriyle kıyaslandığında oldukça pasif durumda kaldığını görürüz. Yakındoğu'nun çağdaş diğer toplumlarında izleyebildiğimiz tanrıçalara özgü tasvir ve kültler, en azından kamusal alanda Urartu' da bulunmaz. Ana tanrıça betimleri, Mezopotamya/Doğu Akdeniz coğrafyasında oldukça yaygın olan İstar kültü ve bununla ilişkili kabartma ve figürinler de yoktur. Yine Urartu' da kadının cinsel kimliğini belirten tasvirlerden uzak durulduğu önemli bir ayrıntı olarak karşımıza çıkar. 254

18 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Fig. 10. Kadınlara ait olduğu düşünülen bronz kemerlerde ana temayı, tahtta oturan tanrıça veya kadın fıgürü oluşturur (Keliner 1991a: taf. 70, 279). Frigler Frig kadını üzerine maddi kültür kalıntılarının en çarpıcı örneklerini Kaya Anıtları, Ana Tanrıça yontuları oluşturur (Berndt 2006a). İnsan biçimli olarak tasvir edilen tek tanrı/tanrıça adı, Frigce anne anlamına gelen "matar" yine" dağ" anlamına gelen Kibele ismidir (Işık 2006; 2007; Roller 2007). Kabartma, yontu ve figürinlerde tanrıça yüksek, birkaç kattan oluşan başlığıyla dikkat çeker. Birkaç bölümden oluşan başlık "pholos" biçimlidir. Çoğunlukla ayak bileklerine kadar uzanan entari, dikey ve yatay uygulanan desenlerle bezelidir. Başlıktan çıkan örtü arkadan bileklere kadar indirilmiştir. Bazı uygulamalarda söz konusu örtünün belden aşağıya uzanan kısmı, uçlardan yukarı kaldırılarak önde kemer veya kuşak içine yerleştirilmiştir. Elinde yine tanrısallığının sembolü olan bazı nesneler tutar. Bunlar içki kabı veya kase, kuş veya nar olması muhtemel küresel biçimli nesnelerden oluşur. Boğazköy örneğinde tanrıça her iki yanında birer erkek çocuk figürü ile temsil edilir. Çocuklardan biri çifte flüt, diğeriyse lir çalmaktadır (Roller 2007; Genz 2006) (Fig. 11). Kibele, dağların hakimi, dağların anası imajını da taşır. Yüksek kayalara oyulan anıtsal cephelerde, olasılıkla Frig dönemi evlerini temsil eden bir cephede, kapı olma olasılığı yüksek bir niş içinde resmedilir. Kimi zaman aslan gibi koruyucu hayvanları, kimi zamansa her iki yanında çalgıcı çocuklarla tasvir edilmiştir. Kibele anıtları kuşkusuz Frig dönemi kadınının bir yansımasıdır. Yaşadıkları coğrafya gereği geçim kaynakları daha çok tarımsal üretime bağlı olduğundan ana tanrıça kültü ve bunun 1. binyıla yansıması olan Kibele kültünün varlığını koruması çok şaşırtıcı değildir. Tarım toplumlarında kadının toplumsal statüsü 255

19 Anadolu'da Kadın Fıg. ıı. Boğazköy- Büyükkale'de bulunmuş olan Ana Tanrıça Kibele heykeli. Anadolu Medeniyetleri Müzesi. Fig. 12. Ankara/Bahçelievler Kibele Kabartması. Anadolu Medeniyetleri Müzesi. belki beklenen düzeyde değildir ancak, üretim sürecinde önemli görevler üstlendiği kuşkusuzdur. Frig kadınının üretim zincirindeki önemli bir halka olduğu ama sosyal statü noktasında hak ettiği yerde olmadığı anlaşılır. Bunun yanında doğurganlığından dolayı, kutsallığı ve toplumsal önemini korumaya devam eder. Diğer yandan Kibele figürlerini Ana Tanrıça inanışının bir devamı olarak algıladığımızda karşımıza oldukça farklı bir Ana Tanrıça imajı çıkar. Daha önceleri pişmiş toprak figürünler, taştan oldukça stilize idoller ve alçak kabart- 256

20 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya ma biçiminde gördüğümüz Ana Tanrıça betimleri Frig dünyasında daha anıtsal bir görünüme kavuşur. Görkemli kaya anıtlarındaki, nişlerdeki Kibele kabartmalarıyla Kibele heykelleri bu yeni imaj ın ürünüdür. Böylelikle Ana Tanrıça inancının daha kamusal/resmi bir unvan kazandığı anlaşılır. Aynı durum Lidya ve çağdaş İyon kent devletlerinde farklı isimler almakla birlikte devam eder (Fig ). Ana Tanrıça inancının tarihsel seyrine baktığımızda Friglerin alışılmışın dışında bir sürece tanıklık ettikleri anlaşılır. Daha önce belirttiğimiz gibi Ana Tanrıça inancıyla, kadının toplumsal rolü üzerinde doğrudan bir bağlantının olduğu kimi karşı görüşlere rağmen genellikle kabul edi- Fig. 13. Aslantaş Kaya Anıtı, Göynüş Vadisi. Ayakuçları üzerinde yükselmiş iki aslanın arasında, kaya adasının girişi ve üzerinde olasılıkla Kibele kabartması yer alır. Kibele'nin koruyucu aslanlarının ayakuçlarında iki küçük aslan kabartması daha bulunmaktadır. lir. Mezopotamya, özellikle 4. ve 3. binde, erkeğin denetimindeki ticaretin ve tarıma dayalı üretimin artmasıyla toplumsal cinsiyet ve doğalolarak toplumsal iktidarda eril tanrıların iktidarlarının daha açık bir şekilde kabul gördüğü bir sürece girer (Berktay 1996). Tanrısal hiyerarşinin değişimiyle, toplumsal mülkiyet ve üretim biçimi arasında doğrudan bir bağlantının varlığı kuşkusuzdur. Toprak Ana inancında, kadının doğurganlığı kutsallaştırılırken artık göksel kökenli eril tanrılar daima baştanrı olarak kabul görmeye başlar. Bu süreçte kadının, doğurganlığından çok, erkeğin döllemesinin, tohum bırakmasının, yaşamsal faktör olarak ön plana çıkarıldığı anlaşılır (Berktay 1996). Kadının gelişen süreçte yaratıcı statüsü elinden alınır, çünkü o artık taşıyıcıdır. Kadın tanrılar, tanrı listelerinden silinmeye başlar veya son sıralarda yer alırlar. Peki acaba MÖ ı. binyılda keskinleşen bu toplumsal ve dinsel dönüşümde aynı kültür çevresinden beslenen Friglerde neden farklı bir inanç biçimi oluşmuştur? Kibele yontularının anıtsallığı ve bu süreçte oluşan kamusallığı ve de Kibelekadın koşutluğu göz önüne alındığında, Frig dünyasında kadının çağdaş diğer Anadolu toplumlarına nazaran daha aktif bir toplumsal roloynadığını söyleye- 257

21 Anadolu'da Kadın Fig. 14. Bayındır-Elmalı (D) Tümülüsü'nde bulunmuş olan fildişi heykelcik Kibele tasvirlerinin bir diğer örneği. Çocuklarından birini elinden tutan "Ana" bir diğerini de omzunda taşıyor. Antalya Müzesi biliriz. Geçmişten Friglerin oluşumuna kadar ve hatta daha sonrasında bile Yakındoğu toplumlarında, en azından kadın özellikleri taşıyan bir simgenin mimari öğe, kabartma vb. noktasında bu denli anıtsal betimlenmediği bir gerçektir. Asur, Urartu,Geç Hitit ve K. Suriye krallıklarında, kabartma kil levhalar, tunç ve pişmiş toprak figürinler ve bazen ortostlarda alçak kabartma olarak, bazen de kemer, tunç madalyon vb. kişisel takılarda tanrıça betimlenir evet ama Frig dünyasındaki Kibele/Ana Tanrıça betimleri oldukça görkemli kaya anıtlarında, kabartmalarda kendini gösterir. Bu da daha önce belirttiğimiz üzere söz konusu kültün bir "devlet" ideolojisi çerçevesinde korunduğunun ve topluma sunulduğunun işaretidir (Fig. 14). Peki söz konusu Kibele inancı, kaya anıtları ve yontuları toplumsal yaşamdaki kadının rolünü ne kadar yansıtmaktadır? Plastik sanatlarda anlatılan öyküler, mitoloji, toplum hayatının doğrudan yansımaları değildir elbette ama onların dünyanın oluşumu, tanrıları, ataları ve doğal çevreleriyle aralarındaki ilişkiyi tanımlamamızı sağlar. Elbette ve hiç şüphesiz bu ilişkinin yorumlanması -yanlış noktalara yönlendirme olasılığı olmakla birlikte- eski insana dair temel bilgi kaynaklarından biridir. Burada Kibele'nin köken sorununa da değinmekte yarar vardır (Roller 1994). Bilindiği üzere, Neolitik Dönem' de Anadolu' da yaygın olarak 258

22 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya kabul gören Ana Tanrıça inanışı, geleneksel Anadolu kültürünün bir devamı olarak görülür. Bu aşamada özellikle Hitit dönemi Kubaba'sı ile de sürekliliği vurgulanır. Buna karşın özellikle Hitit dönemi Ana Tanrıça kültünü temsil ettiği düşünülen Kubaba'nın gerek dilbilimsel gerekse tasvir sanatlarındaki tanımının, Kibele tanımı veya imajından belirgin biçimde ayrıştığı da üzerinde önemle durulması gereken bir unsurdur. Lidya'nın Kadınları Coğrafi konumları nedeniyle Lidyalılar, hem Doğulu hem de daha çok Batılı bir karakter taşırlar. Bunun yanında özellikle İyon uygarlıklarına Anadolulu birçok öğeyi taşımışlardır. Lidya kadınıyla ilgili, özellikle antik kaynaklar konusunda daha şanslıyız, Herodotos, Aristophanes gibi yazarların eserlerinde, satır aralarında Lidya kadınının sosyal yaşamına dair ayrı n- Gordion'da bulunmuş Kibele kabartması. tıları bulmak mümkündür. Gordion Müzesi Lidya ve başkent Sardes, Yakındoğu'nun önemli metropolleri arasında ön plana çıkar. Antik kaynaklar, arkeolojik veriler, ticaretin ve ekonomik potansiyelin oldukça güçlü olduğunu gösterir. Kozmetik endüstrisi, altın, çanak çömlek ve dokuma üretimi kentte işbölümü ve meslek gruplarının oluşmasına da neden olmuştur. Baktığımızda bu konuda Lidya kadınının sosyal hayatın, üretim ilişkilerinin içinde etkin olarak yer aldığını görürüz. En azından çağdaşlarina göre durum bunu gösterir. Örneğin Herodotos, Alyattes'in tümülüs biçimli mezarının üzerinde yer alan yazıtta, tümülüs yapımına katkı sağlayanlar arasında hayat kadınlarının birinci sırada yer aldığını belirtir. 259

23 Anadolu'daKadın... küçük esnafın, el işçilerinin ve aşk satıcısı küçük kızların topladıkları paralarla yükseltilmiş bu anıt... (Herodotos 1/93).... beş tane taş blok vardı, üzerlerine kazılı olan yazıtlarda, buna katılan her meslek dalının ne kadar verdiği yazılıydı, bu rakamlara göre en çoğunu bu küçük kızcağızlar vermiş oluyorlardı (Herodotos 1193). Herodotos'un devam eden cümlelerde söyledikleriyse oldukça ilginç ve bir o kadar da sıra dışıdır: Şunu da belirteyim, Lidyalı halk kızlarının hepsi de, kocaya varıncaya kadar kendilerini satarlar, çeyizlerini bu zanaatla yaparlar, zaten kocaları bile bu kızları ancak kızın kendi isteğiyleyanlarında tutabilirler... (Herodotos 1/94). Herodotos'un betimlediği Lidyalı kadın profilinin gerçekliğine, Herodotos'un zaman zaman kullandığı abartılı üslubun bir yansıması olarak bakılması yerinde bir yaklaşımdır kanımızca. Zira aynı Herodotos, Lidya Krallığı'nda yönetimin Kandaules'ten Gyges'e geçme olayını, Kandaules'in karısının, Gyges'e çıplak görünmüş olmanın utancından kaynaklanan öfkenin sonucuna bağlar. Kandaules karısının ölçüsüz güzelliğini görmesi için askerleri arasında en çok beğendiği Gyges'i seçer. Çünkü karısının dünyanın en güzel kadını olduğunu iddia eder ve bunu bir şekilde kanıtlamak ister. Gyges bu teklifi başlangıçta kabul etmez ve nedenini de şöyle öne sürer.... Bir kadın üstünü çıkardı mı utancından da soyunmuş olur. İnsanoğlunun namus kurallarını bulmasından bu yana çok zaman geçmiştir, bunlardan öğrenilmesi gereken bir tanesi de, "yalnız senin olana bak"tı. Bütün kadınlar arasında en güzel olanın seninkisi olduğuna inanıyorum ve yalvarırım benden bu kadar ağır suç işlememi isteme (Herodotos 118). Ancak hikayenin devamında Kandaules'in Gyges'i ikna ettiği ve Gyges'in gizlice Kandaules'in karısını çıplak olarak gördüğü anlatılır. Ama bunun bedelini Kandaules'in oldukça ağır ödediği anlaşılmaktadır.... Bu işin kocasının başının altından çıktığını sezinlediği için hiç ses etmedi, utancından açılan yaranın farkına uarmamış göründü, ama bunu Kandaules'e ödetmeyi koydu aklına. Zira Lidyalılar da, hemen bütün Barbarlarda olduğu gibi, çıplak görünmek büyük ayıp sayılır, hatta erkekler için bile (Herodotos 1/10). Sonunda kraliçe harekete geçer ve Gyges'i çağırtıp ona iki seçenek sunar. 260

24 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya... Senin için iki yol var Gyges... Ya Kandaules'i öldür, beni de Lidya Krallığı'nı da al, ya da Kandaules'e hoş görüneyim diye, görmemen gereken şeylere bir daha gözlerini kaldırmaman için, hemen şimdi ölmeye hazır ol. Evet, ikinizden biriniz geberecek, ya seni bu suçu işlemeye zorlamış olan o, ya da beni çıplak görmekle edep dışına çıkmış olan sen... (Herodoros 1/11) Hikayenin sonunda Gyges kaçınılmaz olarak birinci yolu seçer ve Kandaules'i öldürüp, karısına ve tabii Lidya Krallığı'na sahip olur. Lidyalıların arkeolojik verilerini yorumlamak için, duvar resimleri, figürin ve takılara bakmamız gerekir. Burada dikkat çekilmesi gereken noktalardan biri özelikle sus eşyası yapımı ve kozmetik üretimindeki başarılarıdır (Meriçboy 2010). Kadınla ilintili üretimlerindeki ileri düzey, kadının sosyal statüsü ve ekonomideki yeri hakkında da önemli bir noktaya işaret eder. Ege Dünyası'nda kadının toplumsal konumu ekseninde düşünüldüğünde, sahip oldukları statü çeşitliliği dikkat çeker. Aristokrat sınıftaki kadınların konumları daha belirgindir. Diğer taraftan bu toplumların ekonomik yaşamlarında ticaretin önemli bir yer tutması, nispeten daha canlı bir gündelik yaşamın olmasını sağlamıştır. Farklı bölgelerden gelen tüccar, zanaatkar, paralı asker vb. mesleklerden insanlara hizmet sunan çeşitli sektörlerde kadınların çalışıyor olması, kadının toplum içerisindeki statülerinin çeşitlilik kazanmasına neden olmuştur. Çoktanrılı bir inanç sisteminin benimsendiği Lidya toplumunda komşuları Friglerde olduğu gibi Kibele kültü kabul görmüştür, hatta adına bir tapınak veya kutsal alan yapılmıştır. Kibele Friglerde olduğu gibi kadın biçiminde ve çoğunlukla aslanlarıyla betimlerımiştir (Greenwalt 2010). Sardes'te bir Kibele tapınağının bulunduğunu ve Perslere karşı ayaklanan Yunanlılar tarafından bu tapınak veya kutsal alanın yakıldığını Herodotos anlatmaktadır.... Sardes yanmıştı ve bu arada ülkenin tanrıçalarından Kybeba'nın tapınağı da yanmıştı, sonradan Persler bunu bütün Yunan tapınakfarını yakmak için bahane olarak kullanmışlardır... (Herodotos V:102) Sardes'in kent surları dışında yer alan bazı arkeolojik veriler bu tapınağın varlığının işareti sayılabilir (Greenwalt 2010; Cahili20l0). MÖ 6. yüzyılın ortalarında Pers egemenliğine giren Lidya'da kendine özgü sanatsal karakteri görülse de, Pers-İran, Kuzey Suriye, Yunan ve yerel Anadolu üsluplarının bir arada uygulandığı daha eklektik bir yaklaşım ortaya çıkar. Bu noktada özellikle Lidyalıların anıtsal mezar yapılarından tümülüsler önemli ör- 261

25 Anadolu'da Kadın nekler olarak karşımıza çıkar (Özgen 2010). Karun Hazinesi olarak adlandırılan buluntu gruplarının ortaya çıkarıldığı Uşak-Güre'de yer alan Aktepe, Toptepe. Basmacı, İkiztepe, ve Kırkağaçta Harta Tümülüsleri Lidya kültürünün tanımlanmasında önemli veriler sağlamışlardır. Örneğin Toptepe Tümülüsü'nde ortaya çıkarılan takıların zenginliği mezar sahibinin, yönetici aileye mensup bir kadın olabileceğini akla getirir (Özgen 2006: 135). Aktepe Tümülüsü'ndeki duvar resimlerinde elinde zeytin veya ılgın ağacı tutmuş bir kadın figürü dönemin kadın giyim kuşamı hakkında bize bilgi verir. Lidya'nın coğrafi konumu da özellikle kadının sosyal statüsündeki farklılığın kaynağı olmalı, baktığımızda diğer ı. binyıl Anadolu toplumlarına göre kadının sosyal statüsünü n daha yüksek olduğunu görürüz. Özellikle Doğu Akdeniz Havzası'ndaki kıyı veya liman yerleşmelerinde ve bunların çevresindeki yakın veya ilişkili alanlarda daha açık toplumların geliştiği bir gerçektir. İnsan "sirkülasyonunun" yoğun olduğu yerleşmelerde, kadın, işgücü ve bireyolarak toplumun içinde daha çok görülür. Bu etki giyim kuşamda, kullanılan takılarda, kadına ait mesleklerin çeşitliliğinde de göze çarpar. Sonuç olarak Demir çağ Anadolusu'nda kadının sosyal konumunun, doğal olarak yaşadığı bölgenin toplumsal, siyasal ve kültürelolgularının gerçeklikleri çerçevesinde oluştuğu anlaşılmaktadır. Örneğin Urartu gibi dışa kapalı toplumlarda kadının sosyal konumu, özellikle Lidya gibi dışa açık coğrafyalarda yaşayan toplumlarla kıyaslandığında oldukça geriydi. Bugünkü arkeolojik bilgilerimize göre Urartu'da çıplak bir tanrıça betimi veya bununla ilgili bir külte özgü buluntu ele geçmemiştir. Buna karşın Kuzey Suriye/Doğu Akdeniz toplumlarındaki İstar betimleri, Urartu kadını veya tanrıça betimlerinden oldukça radikal biçimde ayrılır. Yine Friglerdeki Kibele kültü çerçevesinde üretilen heykel, kabartma ve kaya anıtları Kibele'nin kadınsallığı da göz önüne alındığında Yakındoğu için oldukça sıra dışıdır. Anıtsal cepheler içindeki nişlerde betimlenmiş Ana Tanrıça kabartmaları, heykelleri bir daha göze çarpmaz. Frig tanrıçası Kibele, Lidya kültüründe ve daha sonra da farklı isimlerle İyon kent devletlerinde ve Yunan/ Roma uygarlıklarında varlığını korur. Tarihsel süreçte gerek Frigya' da gerekse Batı kültürlerinde "Ana" teması işlenir. Demir Çağı'nda, merkezi devlet yapıları Yakındoğu siyasetinde, toplumun hemen hemen bütünü üzerinde denetim kurma surecini neredeyse tamamlamıştır. Her ne kadar bazı alanlarda bölgesel bağımsız siyasi küçük birimler oluşsa da, bağımsızlıklarını uzun sure devam ettirememişler veya merkezi devlet yapılarının denetiminde uydu yerel siyasi sistemler olarak varlıklarını korumuşlardır. Asur ve Urartu yazıtlarında sıklıkla karşımıza çıkan tehcir olayları dikkat çekicidir. Bu süreçte merkezi devlet yapıları fethettikleri bölgelerde veya prob- 262

26 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya lemli topluluklarda, işgücüne ihtiyaç duydukları noktada, gerçekleştirdikleri askeri seferler sonucu yüz binlerce insanı göçe zorlamışlardır. Söz konusu toplu nüfus aktarımlarına kadınların da dahil edildiğini bilmekteyiz. Merkezi krallık bu yöntemle sorunlu bölgelere, sorun yaratmayacak toplulukları yerleştiriyordu. Ciddi bir asimilasyon programı yürütülmüş, bazen sadece bu insanlar için kurulmuş kentler oluşturulmuştur. Aslında 1. binyıl, MÖ 4. binyılda oluşmaya başlayan ve kadının toplumsal konumunu oldukça pasifize eden sürecin doruk noktasını oluşturur. Kadının. toplumsal rolü artık daha çok "ana" olarak sınırlandırılır. Kadının aile içindeki konumu, olasılıkla ev içi hizmet, çocuk bakımı ve bu çerçevede gelişen olaylarla: ilişkiliydi. Yine bağ/bahçe tarımının yapıldığı bölgelerde üretim işleyişine katılabilmekteydi. Dokumacılık ve bazen çömlekçilik kadınlara özgü belirgin mesleklerdendi. Kamusal alanda gördüğümüz kadınsa ya tanrıça, ya kısmen aristokrat olmak üzere yönetici eşleri ya da zengin tüccar eşleridir. Kimi kemerler, kabartma ve figürinlerdeki kadın betimleri olasılıkla bu kadınlara aittir. Geleneksel aile yapılarına bakıldığında, geniş aile gruplarının varlığı olası görünür. Anne, baba ve erkek çocuklarla bunların eş ve çocuklarının ortak bir mekanı paylaştıkları söylenebilir. Bugün Anadolu'nun birçok bölgesinde hala varlığını koruyan bu aile tiplerinde baş kadının, evdeki statüsü, ailedeki diğer kadınlardan yüksektir. Yine ailenin diğer erkeklerine karşı da görece bir üstünlüğü bulunur. Aile içi organizasyondan/işbölümünden hatta aile ekonomisinden sorumludur. Baş kadın, anne bu vasfını ölünceye kadar sürdürmekle beraber evin erkek reisinin kararıyla söz konusu yetkiler tamamen elinden alınabilir. Yani aile reisi erkeğin belirlediği bir toplumsal konum ve ekonomik bir güç söz konusudur. 263

27 Anadolu'da Kadın TRAKYA lidya ~ 5myrna Sardes K,Menderes amenderes Dorylalon e 5alwrya G~ıon MldasKenti - ~~ffigya 4 ~ " \.A N A D O L U Ai ahöyük..\.~~~ -<<' Maşathöyük _Hattuşa/B~.Alişar ~ Kızılılmak lobaı),! s:.~ c - Gurgu. -Scmol ~ Kargamiş / o 50' -= 264

28 D emır. çagın v, da Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Karmir Blur: Erebunl Bit-Zamani Dlde iran Harita: Rıza Gürler AKGÜN /

29 Anadolu'da Kadın Bibliyografya Berktay (F.) Tek Tanrılı Dinler Karıısında Kadın, Metis Yayınları, İstanbul, Berndt (S.-E.) Phrygian Rock-Cut Sbrines, Boston: Leiden, 2006a. Berndt (S.-E.) "Kaya Anıtları Matar'ın Tapınakları" Karul, N. (ed.), ArkeoAtlas, sayı: 5, s , 2006b. Cahhill (N.) "Sardeis Şehri/The City of Sardis", Cahill, N. (ed) Lidyalılar ve Dünyaları/The Lydians and Their World, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s , Çilingiroğlu (A.) "Ayanis: an Iron Age Site in the East", The Oxford Handbook of Ancient Anatolia, (ed) S.R. Steadman ve G. Mcmahon, Oxford, s , Darg~ (M.) Hitit Sanatı, Akbank Kültür ve Sanat Kitapları, İstanbul, Devries (K.) "Phryg Krallığı-Midas'ın Ülkesi", Karul, N. (ed.), ArkeoAtlas, sayı: 5, 43-52,2006. Çavuşoğlu (R.)- Gökce (B.)-Işık (K.) "Urartu Krallığı'nda Harem", Colloquium Anatolicum IX, Çevik (Ö.) "Urartu'da Kadınlar", İsmail Fazlıoğtu Armağanı, baskıda, Genz (H.) "Boğazköy: Terk Edilmeyen Kent", Karul, N. (ed.), ArkeoAtlas, sayı: 5, s , Greenewalt (C.H.) "Lidya Tanrıları/The Gods oflydia", Cahill, N. (ed.) Lidyalılarve Dünyaları/The Lydians and Their World, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s , Işık (F.) "Phryg Dini: Tektanrıça Matar Kubeleya", Karul, N. (ed.), ArkeoAtlas, sayı: 5, s. 47,2006. Işık (F.) "Karanlık Dönem'in Aydınlığı ve Frig Anadoluluğu Üzerine", Sivas, H - Sivas, T. (ed) Friglerin Gizemli Uygarlığı/The Mysterious Civilization of the Phrygians, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s ,2007. Kellner (H. J.) "Gurtelbleche aus Urartu", Prabistoriscbe Bronzefunde XII/3, Munih, 1991a. Kellner (H. J.) "Medallions and Pectorals", R. Merhav (ed), Urartu: A Metalworking Center in the First Millenium B. C.E, Jerusalem: Israel Museum, s , 1991b. Kellner (H. J.) "Votive Plaques", R. Merhav (ed), Urartu: A Metalworking Center in the First Millenium B. C.E, Jerusalem: Israel Museum, s , 1991c. Loraux (N.) "Tanrıça Nedir", Duby, G. - Perrot, M. (ed.), Pantel, P.S (Cilt ed.) Kadınların Tarihi, G.I, Ana Tanrıçalardan Hıristiyan Azizfere, İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul:, s~33-64, 1991c. Merhav (R.) "Sorne Observations Pectorals and Medallions", R. Merhav (ed.), Urartu: A Metalworking Center in the First Millenium B.C.E, Jerusalem: Israel Museum, s , 1991a. Merhav (R.) "Secular and Cultic Fumiture", R. Merhav (ed), Urartu: A Metalworking Center in the First Millenium B. C.E, Jerusalem: Israel Museum, s , 1991b., i! 266

30 Demir Çağı'nda Anadolu Kadını: Urartu, Frig ve Lidya Meriçboy (Y. A.) Özgen (İ.) Özgen (İ.) Payne (M. R.) Reade (J.) : Roller (L.E.) Roller (L.E.) Schaeffer (C.F.A.) Türkoğlu (S.) Zahlhaas (G.) "Lidya Dönemi Takıları/Lydian Jewelry" Cahill, N. (ed.) Lidyalılar ve Dünyaları/The Lydians and Their World, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s ,2010. "Lydia'nın Kutsal Emanetleri", Karul, N. (ed.), ArkeoAtlas, sayı: 5, s ,2006. "Lidya Hazinesi/Lydian Treasure", Cahill, N. (ed.) Lidyalılar ve Dünyaları/The Lydians and Their World, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s ,2010. Urartu Çiviyazılı Belgeler Katalogu, İstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, Assyrian Sculpture, Harvard University Press, Cambridge, Massachusetts, The Phrygian Charaeter of Kibele: The Formation of an Ieonography and Cult Ethos in the Iron Age, Anatolian Iron Ages 3 (ed. Çilingiroğlu, A. - French, D.H.), Ankara, "Frig Dini ve Kült Uygulamaları/Phrygian Religion and Cult Practice", (ad. Sivas, H - Sivas, T.) Friglerin Gizemli Uygarlığı/The Mysterious Civilization of the Phrygians, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, s ,2007. "La Patare Et La Coupe En Or De Ras Shamra", Ugaritica II, Nouvelles Etudes Relatives Aux Decouuertes De Ras Sbamra, Paris, s. 2-48, Tarih Boyunca Anadolu' da Giyim Kuşam, İstanbul, "Personal Adorrıments: Clothing Accessories and Jewellery; Fibulae", R. Merhav (ed.), Urartu: A Metalworking Center in the First Millennium BCE, Jerusalem, Israel Museum, s , p ,

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ Burcu Aslı ÖZKAN İlk Çağda Anadolu da kurulan bazı uygarlıklar Hitit, Frig,Urartu, Lidya. HİTİTLER MÖ(1700) Başkenti Hattuşa (Boğazköy) Malatya Orta Anadolu

Detaylı

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM URARTU UYGARLIĞI Gülsevilcansel YILDIRIM 120213060 Urartular MÖ birinci yüzyılın başında, Van Gölü ve çevresinde önemli bir devlet Kuran ve günümüze kadar buradaki uygarlıkları etkilemiş bir kavimdir.

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir. Frig tarihini Frigler in yeterli sayıda yazılı belge bırakmamış

Detaylı

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Bilim Tarihi I Ders Notları ESKİÇAĞ DA BİLİM ANADOLU MEDENİYETLERİ Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur. Hititler Anadolu da kurulan

Detaylı

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti. E T KİNLİK 5 URARTULAR U Y G A R L I K L A R T A R İ H İ - I A Y D A N D E M İ R K U Ş K AY N A K 1 : 178 (Lloyd, Seton, Türkiye nin Tarihi, Tübitak Yayınları, 2007, s. 106) K AY N A K 2 Hitit İmparatorluğu

Detaylı

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI YUNAN ANADOLU MEZAPOTAMYA İRAN MISIR HİNT ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI GENEL ÖZELLİKLERİ: 1- Genellikle iklim

Detaylı

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

İktisat Tarihi II. IV. Hafta İktisat Tarihi II IV. Hafta İnsan Bilgisinde Devrim - devam Çağdaş yabanlarda olduğu gibi eski çağlarda tıp kuramının özü büyüydü. II. Devrimden sonra Babil de doktorlar aynı zamanda rahipti. Mısır da

Detaylı

000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU. ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ /28

000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU. ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ /28 000579F.KULAKOĞLU 11/28 URARTU ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI ve MEZAR MİMARLIĞI F.KULAKOĞLU000579AÜ00057911/28 ÖLÜ GÖMME GELENEKLERI 000580F.KULAKOĞLU 11/28 İki tarzda ölü gömme geleneği: 1.Yakmadan ve 2. yakarak.

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI Kelime anlamı İki nehrin arası olan Mezopotamya,

Detaylı

MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir?

MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir? MUHSİN ERTUĞRUL MESLEKİ EĞİTİM MERKEZİ TAKI TARİHİ SORULARI 1) Yapılan kazılarda takılarla ilgili ilk bulgular hangi döneme aittir? 2) Paleolitik çağda doğal malzemeleri hangi yöntemleri kullanıp şekillendirerek

Detaylı

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda

Üstte, Lagaş Kralı Ur-Nanşe yaptırdığı tapınağa küfe taşıyor, karşısında karısı Kraliçe Abda E T KİNLİK 4 MEZOPOTAMYA DA YÖNETİM K a yn a k 1 : Kay n a k 2 : Yayınları, 2. Baskı, 2006, s. 80) Kay n a k 3 : Babil Kralı Hammurabi, kanunlarının yazılı olduğu bazalt anıt üzerinde resmedilmiş. Karşısında,

Detaylı

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

İktisat Tarihi II. 2. Hafta İktisat Tarihi II 2. Hafta İKİNCİ DEVRİMİN BAŞLANGICI İkinci bir devrim kendine yeterli küçücük köyleri kalabalık kentler durumuna getirmiştir. Bu dönemde halk yerleşiktir. Köyün kendisi toprak elverdikçe

Detaylı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı SANAT TARİHİ I Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı Mısır Uygarlığı: Prehistorik Dönem Tinit Dönemi (M.Ö. y. 3200 2780 / 1. 2. Sülaleler) Eski Krallık/Memphis Krallığı (M.Ö. 2700 2280 / 3.

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU 23.9.2017 Arkeoloji Bölümü Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARK101 - Arkeolojiye Giriş I L 2 0 0 4 Arkeoloji bilimine alt yapı

Detaylı

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir.

Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Akadlar,Babiller,Asurlular ve Elamlılar Video Ders Anlatımı AKADLAR M.Ö. 2350 2150 Arap Yarımadasından Mezopotamya'ya gelen Sami kökenli bir kavimdir. Samiler tarafından Orta Mezopotamya da Kral Sargon

Detaylı

Rönesans Heykel Sanatı

Rönesans Heykel Sanatı Rönesans Heykel Sanatı Ortaçağda heykel mimariye bağımlıdır. Fakat Rönesans döneminde, heykel mimariden bağımsız eserler olarak karşımıza çıkar. Heykeller meydanlarda, saraylarda ve köşklerde sergilenmeye

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU 27.2.2017 Arkeoloji Bölümü Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARK101 - Arkeolojiye Giriş I L 2 0 0 4 Arkeoloji bilimine alt yapı

Detaylı

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER

SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II. Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER SANAT TARİHİ TERMİNOLOJİSİ II Yrd.Doç.Dr. SERAP YÜZGÜLLER Batı Sanatında Resim Teknikleri MOZAİK (mosaic) Küçük boyutlu renkli parçacıkların bir düzlem üzerinde birbirlerine bitişik olarak yerleştirilmesiyle

Detaylı

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations SAYI IV (2018) T. AKÇAY, Yunan ve Roma da Ölü Kültü. Ankara 2017. Bilgin Kültür Sanat Yayınları,

Detaylı

BASIN METNİ 16.01.2012 BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ. Thema Anadolica!

BASIN METNİ 16.01.2012 BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ. Thema Anadolica! BASIN METNİ 16.01.2012 BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ Thema Anadolica! ECE TÜRKİYE - BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ NDE UNUTULMAZ BİR KÜLTÜR-SANAT SERÜVENİ Thema

Detaylı

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ F E N E D E B İ Y A T F A K Ü L T E Sİ A R K E O L O J İ B Ö L Ü M Ü T A N I T I M K İ T A P Ç I Ğ I 2018-2019 İ Ç E R İ K B ö l ü m ü m ü z M i s y o n & V i z

Detaylı

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran Ay tanrıçası Selene, Yunan mitolojisinde, Güneş tanrısı Helios un kız kardeşidir. Ay ı simgeler. Selene de Helios gibi bir arabayla dolaşırdı. Selene nin arabasını iki at, katır ya da boğa çekerdi. Zeus

Detaylı

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. MISIR BAHÇELERİ En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir. pramitler Mısırlıların kralarına yaptıkları

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI İÇİNDEKİLER Yunan Uygarlığı Hakkında Genel Bilgi Yunan Dönemi Kentleri Yunan Dönemi Şehir Yapısı Yunan Dönemi

Detaylı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI Timothy P. Harrison PATİNA KRALLIĞI NIN BAŞKENTİ TELL TAYINAT Kazı çalışmaları, bit hilani olarak adlandırılan birkaç büyük saray kompleksini ve zarif bir şekilde

Detaylı

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL II. YARIYIL Adı Adı TAR 501 Eski Anadolu Kültür 3 0 3 TAR 502 Eskiçağda Türkler 3 0 3 TAR 503 Eskiçağ Kavimlerinde

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 12. Babil Arkeolojisine giriş. Nabupolazar ve Nabukadnezar Dönemi Babil, İştar Kapısı Babil Kenti Kentin Geç Babil Dönemi plan şeması, 1.8 km. uzunluğunda şehrin

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri)

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 2. II. Assurnasirpal dönemi. ( siyasi tarih, mimari, ortostatlar ve diğer sanat eserleri) II. Assurnasirpal Heykeli, Nimrud, İştar Sharrat-niphi mabedi. Reade,J.

Detaylı

Lidyalılar Batı Anadolu'da hala etkin olan Kimmerleri Kızılırmak'ın ötesine sürerek bu tehlikeye kalıcı olarak son vermişlerdir.

Lidyalılar Batı Anadolu'da hala etkin olan Kimmerleri Kızılırmak'ın ötesine sürerek bu tehlikeye kalıcı olarak son vermişlerdir. Lidyalılar Lidya nın Ege kıyılarından doğuda Göller Bölgesi'ne, kuzeyde Gediz Irmağı havzasından güneyde Muğla bölgesine kadar olan alanı kapladığı kabul edilir. Hitit Krallığı'nın yıkılıncaya kadar ilgi

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APHRODİTE Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yunan tanrılar

Detaylı

ANADOLU DA ANA TANRIÇA KÜLTÜ

ANADOLU DA ANA TANRIÇA KÜLTÜ Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 8, Aralık 2014, s. 154-164 ANADOLU DA ANA TANRIÇA KÜLTÜ Özet Ebru ORAL 1 Ana Tanrıça Kültü tarihin en eski dönemlerinden itibaren farklı coğrafyalarda

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar). Sanherib, Sennaherib, Sin-ahhe-riba ( 704-681) II. Sargon un 705 te ölümünde sonra, tahta oğlu Sanherib

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ APOLLON Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yunan tanrılar topluluğunun

Detaylı

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK

TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA ve HAREKETLİLİK TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Ü s t S ı n ı f Orta Sınıf Alt Sınıf TOPLUMSAL TABAKALAŞMA Toplumsal tabakalaşma dünya yüzeyindeki jeolojik katmanlara benzetilebilir. Toplumların,

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 23.02.2018 İkincil özeklerde yalnızca ekonomik yapı benimsenmekle kalmamıştır. - Biblos - Kapadokya uygarlıkları birincil özeklerin yapısı ile zorlanmıştır. İkinci devrimin yaygınlaşmasında

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

URARTU BRONZ KEMERLERİ VE ADAK LEVHALARI ÜZERİNE BETİMLENEN ÖLÜ ZİYAFETİ SAHNELERİ

URARTU BRONZ KEMERLERİ VE ADAK LEVHALARI ÜZERİNE BETİMLENEN ÖLÜ ZİYAFETİ SAHNELERİ T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI ESKİÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ URARTU BRONZ KEMERLERİ VE ADAK LEVHALARI ÜZERİNE BETİMLENEN ÖLÜ ZİYAFETİ SAHNELERİ

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler) TARİH Miras ilişkileri T O P L U M MİRAS K Ü L T Ü R DOĞA ÇEVRE MİRASIN KAPSAMI MİRAS ÇEKİCİLİKLERİ ÇEVRE MEKAN YER İNSAN PEYZAJLAR YAPISAL UNSURLAR ÇALIŞMA ALANLARI

Detaylı

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi

Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi ESKİ ELAM ÇAĞI Awan/Shimashki ve Sukkalmah (Epartid) Dönemi Susa daki E. Babil kral listesi: 12 Awan kralı: ca. 2400-2100 B.C.E.=Sargon of Akkad (2334-2279 B.C.E.) Son kralı: Puzur Inshushinak =çagdası=ur-nammu

Detaylı

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ). MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: 850-500). Ö n e m l i M e d merkezleri: Nush-i Jan, Godin II Safha, ve Baba Jan

Detaylı

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.

Th. Bossert, B. Alkım ve H. Çambel tarafından yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir. KARATEPE Çambel, H., 1948, Karatepe. An Archaeological Introduction, Oriens I. pp.147-162 Çambel, H., 1949, Karatepe., Belleten XIII/49. s.21-34. Bossert, Th., Alkım, U.B., Çambel, H., 1950, Karatepe Kazıları

Detaylı

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI Kültür varlıkları ; tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan veya tarih öncesi

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : İLKÇAĞ TARİHİ Ders No : 0020100003 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 4 LYDİALILAR 2

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 4 LYDİALILAR 2 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 4 LYDİALILAR 2 LYDİA ÖLÜ GÖMME GELENEKLERİ Sardeis'in kuzeyinde ve Gediz'in öteki yakasında Bintepeler yer alır. Bintepe Nekropolü ndeki yüzlerce tümülüsden

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar

Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö. 8.- 5. yüzyıllar İtalya, Akdeniz de gelişen uygarlıklar bağlamında göreceli olarak sonradan ortaya çıktı, fakat kolonizasyon açısından göçmenlere oldukça

Detaylı

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ V. Bilgi Kitapçığı (Program Katalogu Bilgileri) Program Tanıtımı Programı farklı yönlerden ( misyon, amaçlar, hedefler, programın gücü, mezunlar için fırsatlar vb. açılarından), akademik bir bakış açısıyla

Detaylı

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Murat, L. (2008). "Hitit Tarihi-Cografyasında Hakmiš ve İštahara Ülkelerinin Konumu". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları

Detaylı

ARKEOLOJİ IŞIĞINDA ÖZGÜN BİR SİNEMA DENEYİMİ: İDRİMİ; UNUTULMUŞ KRALLIĞI ARARKEN

ARKEOLOJİ IŞIĞINDA ÖZGÜN BİR SİNEMA DENEYİMİ: İDRİMİ; UNUTULMUŞ KRALLIĞI ARARKEN D O S YA : S İ N E M A v e A R K E O L O J İ ARKEOLOJİ IŞIĞINDA ÖZGÜN BİR SİNEMA DENEYİMİ: İDRİMİ; UNUTULMUŞ KRALLIĞI ARARKEN Sezen Kayhan Ben İdrimi, İlim-ilimma nın oğlu, Fırtına Tanrısı nın, Hepat ın

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ Prof. Dr. Mahmut TEZCAN Ankara Üniversitesi E. Öğretim Üyesi Genişletilmiş 3. Baskı Ankara 2018 SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ Prof. Dr. Mahmut TEZCAN Tüm Hakları Saklıdır. Bu kitabın

Detaylı

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

İktisat Tarihi II. 1. Hafta İktisat Tarihi II 1. Hafta İktisat tarihinin görevi ekonomilerin performanslarında ve yapılarında zaman içinde meydana gelen değişiklikleri açıklamaktır. Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 9. Esarhadon ve Assurbanipal Dönemi. (Siyasi tarih, kabartma sanatı ve diğer sanat eserleri) Assurbanipal, J.Reade, 2001, şek.91 ESARHADDON / Aššur-aha-iddin ( 680-669)

Detaylı

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU 20.9.2017 Arkeoloji Programı Düzey Teori Uyg. Lab. AKTS ARKE501 - Antik Çağ Yontu Sanatı I YL 3 0 0 5 Understanding

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ I. SINIF (I. ve II. Yarıyıl) ARK 101-102 Arkeolojiye Giriş I-II (2) AKTS (3) Arkeolojinin tanımı, amacı, sınırları ve

Detaylı

Urla / Klazomenai Kazıları

Urla / Klazomenai Kazıları Urla / Klazomenai Kazıları Oniki İon kenti arasında anılan Klazomenai, Urla-Çeşme yarımadasının kuzey kıyısında, İzmir Körfezi'nin ortalarında yer almaktadır. Klazomenai arazisinin (khora) doğuda Smyrna

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

KENT TUŞPA AŞAĞI. 82 Actual Archaeology

KENT TUŞPA AŞAĞI. 82 Actual Archaeology TUŞPA AŞAĞI KENT Van Kalesi görkemli mezar yapıları, anıtsal savunma sistemi, kaya işçiliği ve yazıtları ile Urartu Krallığı nın özgün ve görkemli karakterini yansıtan en önemli yerleşmedir. Yaklaşık 200

Detaylı

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya

ARK433 Güz S - 3. Doç. Dr. Haluk Çetinkaya T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ LİSANS DERS TANITIM FORMU Dersin Adı Bizans Sanatı I Kodu Dönemi Zorunlu/Seçmeli MSGSÜ Kredi AKTS ARK433 Güz S - 3 Ön

Detaylı

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2 DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 ŞAMANİZM Şamanizmin tanımında bilim adamlarının farklı görüşlere sahip olduğu görülmektedir. Kimi bilim adamı şamanizmi bir din olarak kabul etse de, kimisi bir kült olarak kabul

Detaylı

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası

Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Anadolu Medeniyetleri Kaynakçası Murat, L. (2008). "Hitit Tarihi-Cografyasında Hakmiš ve İštahara Ülkelerinin Konumu". Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 1 632-1258 HALİFELER DÖNEMİ (632-661) Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Ali, her biri İslam ın yayılması için çalışmıştır. Hz. Muhammed in 632 deki vefatından sonra Arap

Detaylı

İktisat Tarihi II. I. Hafta

İktisat Tarihi II. I. Hafta İktisat Tarihi II I. Hafta Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır Çağı Tunç veya Bronz Çağı Tarihsel gelişim türün sürdürülmesi ve çoğalmasına katkıda bulunma ölçütüne göre de yargılanabilir.

Detaylı

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır Tarihi Kaynakları Eski Mısır tarihinin araştırılmasında hem yazılı hem de yazısız kaynaklar kullanılmış ve kullanılmaktadır. Eski Mısır medeniyetinden günümüze dek ulaşmış olan tüm kalıntılar

Detaylı

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız Disiplinlerüstü Temalar Kim Olduğumuz Bulunduğumuz mekan ve zaman Kendimizi ifade etme Kendimizi Gezegeni paylaşmak Bireyin kendi doğasını sorgulaması, inançlar ve değerler, kişisel, fiziksel, zihinsel,

Detaylı

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES

KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES KLA 311 YUNAN ve ROMA İKONOGRAFİSİ HADES Doç. Dr. Erhan Öztepe Sunum içerisinde kullanılan görseller telif hakkına sahip olup yalnızca eğitim amaçlıdır. Başka amaçlarla kullanılamaz Yeraltındaki ölüler

Detaylı

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI 2015-2016 LİSANS EĞİTİM PROGRAMI

PROTOHİSTORYA VE ÖNASYA ARKEOLOJİSİ ANABİLİM DALI 2015-2016 LİSANS EĞİTİM PROGRAMI ANADAL EĞİTİM PROGRAMI ZORUNLU DERSLERİ 1. SINIF 1. YARIYIL 1 2 YDİ 101 YDA 101 YDF 101 GUS 101 GUS 103 HYK 101 BED 101 3 ATA 101 Temel Yabancı Dil İngilizce/ Basic English Temel Yabancı Dil Almanca/ Basic

Detaylı

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Editör Doç.Dr.Asım Çoban TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ Yazarlar Doç.Dr.Asım Çoban Doç.Dr.İbrahim Aydın Doç.Dr.Yüksel Güçlü Yrd.Doç.Dr.Esin Özcan Yrd.Doç.Dr.İsmail Taşlı Editör Doç.Dr.Asım Çoban Türkiye

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

TARİH BOYUNCA EKMEK. Dr. Ahmet UHRİ Ege Üniversitesi Arkeolog, Gıda Mühendisi, Öğretim Üyesi

TARİH BOYUNCA EKMEK. Dr. Ahmet UHRİ Ege Üniversitesi Arkeolog, Gıda Mühendisi, Öğretim Üyesi TARİH BOYUNCA EKMEK Dr. Ahmet UHRİ Ege Üniversitesi Arkeolog, Gıda Mühendisi, Öğretim Üyesi DIŞARIDA BİR DİLİM EKMEK GİBİYDİ GÖK İlhan Berk (Bir kıyı kahvesinde) LEŞ YİYİCİLİKTEN TAHIL DEVRİMİNE GİDEN

Detaylı

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi 7. II.Sargon Dönemi ( siyasi tarih, Anadolu-Assur ilişkileri, kabartmalar ve diğer sanat eserleri) II.Sargon, Strommenger,E., 1962, no.224 II. SARGON / II. Şarru-kin

Detaylı

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Makedonyalı İskender in tahta çıkışı = Per İmp. Aile kavgaları+yunan sitelerinin iflası Yunan Siteleri= Artan nüfus+işsizlik ve besin eksikliği+çiftçilerin sürekli

Detaylı

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki 14.11.2013 tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki Tablo 1 Sosyal BilimlerEnstitüsü İletişim Bilimleri Doktora Programı * 1. YARIYIL 2. YARIYIL İLT 771 SİNEMA ARAŞTIRMALARI SEMİNERİ 2 2 3 10 1

Detaylı

HACIBAYRAMLAR 1 NO.LU YAPI ASLANLI YANAL SİMA PLAKALARI

HACIBAYRAMLAR 1 NO.LU YAPI ASLANLI YANAL SİMA PLAKALARI 702 LEVHA 30 Figür 1. Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi ndeki 3368.VII numaralı plaka Katalog 1 Figür 2. Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi ndeki 3368.XI numaralı plaka Katalog 2 Figür 3. Ny Carlsberg Glyptotek

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus T KİNİK 1 ANCAK ÖÜMÜN DURDURABİDİĞİ, DOĞUNUN V BATNN GNÇ İMPARATORU İSKNDR İN KİŞİİĞİ V SRİ K a yn a k 1 : H N U Y G A Amenhotep Tapınağı nda Amon-Ra ve firavun İskender rölyefi R Kay n a k 2 : Ğ Sikkeler:

Detaylı

SAGALASSOS TA BİR GÜN

SAGALASSOS TA BİR GÜN SAGALASSOS TA BİR GÜN Çoğu zaman hepimizin bir düşüncesi vardır tarihi kentlerle ilgili. Baktığımız zaman taş yığını der geçeriz. Fakat ben kente girdiğim andan itibaren orayı yaşamaya, o atmosferi solumaya

Detaylı

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN:

İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul Cinius Yayınları, 131 sayfa (27 resim ile birlikte). ISBN: www.libridergi.org Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations Volume III (2017) İ. ÇEŞMELİ, İskitler, Hunlar ve Göktürkler de Din ve Sanat. İstanbul 2016.

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR Dünyanın en eski flütü 40 bin yıl önceye uzanıyor. Hititler in flüt, gitar, lir, arp, tef, çalpara, davul ve gayda kullandığını gösteren taş kabartmalar var.

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. 1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur. a) Tutsaklık düzeni b) Üretim artığının sağlanması c) Uzmanlaşmış zanaatçı sınıfı

Detaylı

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler

Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. 9.sınıf YGS Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 2010 YGS SOS.BİL. TESTİNDEKİ / COĞRAFYA SORULARININ MÜFREDAT AÇISINDAN ANALİZİ Soru Sınıf ve Nu: Müfredat 18. Harita Bilgisi-Arazi Rehberimiz: İzohipsler 19. Hayali Rehberler: Paraleller ve Meridyenler

Detaylı

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE G ANADOLU UYGARLIKLARI M.Ö.. II. binin sonlarında, nda, boğazlar üzerinden Anadolu'ya olan Deniz Kavimleri GöçG öçleri köklk klü değişikliklere ikliklere neden olur. Anadolu'nun

Detaylı

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır.

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır. FİGÜRİNLER ÇAĞI Myken Uygarlığı na son veren Dorlar ın erken dönemlerine ait en yoğun biçimde günümüze ulaşan eserleri, geometrik motiflerle süslü olan vazolarıdır. Bununla birlikte heykel sanatında büyük

Detaylı

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz.

Dünyanın İşleyişi. Ana Fikir. Oyun aracılığıyla duygu ve düşüncelerimizi ifade eder, yeni anlayışlar ediniriz. fırsatlara erişmek, barış ve Aile ilişkileri kimliğimizin oluşmasına katkıda bulunur. Binaların içindeki ve çevresindeki alanlar ve tesisler, insanlarin bu binaları nasıl kullanacağını belirler. Oyun aracılığıyla

Detaylı