TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KOYUNLARDA REKTAL VE EKSTRA-ABDOMİNAL ULTRASONOGRAFİK BULGULARA DAYANARAK FÖTAL GELİŞİMİN İZLENMESİ Hande ULUSOY DOĞUM VE JİNEKOLOJİ ANABİLİM DALI DOKTORA TEZİ DANIŞMAN Prof. Dr. Mustafa KAYMAZ 2006-ANKARA

2 ii Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Doktora Programı çerçevesinde yürütülmüş olan bu çalışma, aşağıdaki jüri tarafından Doktora Tezi olarak kabul edilmiştir. Tez Savunma Tarihi : 19 / 10 / 2006 Prof.Dr.Hakkı İZGÜR AnkaraÜniversitesi Başkan Prof. Dr. Mustafa KAYMAZ Ankara Üniversitesi Raportör Prof.Dr.Tayfur BEKYÜREK Erciyes Üniversitesi Prof. Dr. Şükrü KÜPLÜLÜ Ankara Üniversitesi Doç. Dr. Ali BUMİN Ankara Üniversitesi

3 iii İÇİNDEKİLER Sayfa Kabul ve Onay ii İçindekiler iii Önsöz v Simgeler ve Kısaltmalar vi Şekiller viii Çizelgeler ix 1. GİRİŞ Türkiye de Koyun Irkları Koyunlarda Üreme Özellikleri Koyunlarda Gebelik Tanısında Kullanılan Yöntemler Radyografi Rektal Abdominal Palpasyon Hormon Seviyesinin Belirlenmesi Progesteron Ölçümleri Östron Sülfat Tayini Korionik Somatotropin veya Plasental Laktojenin Belirlenmesi Gebelik Proteinlerinin Ölçülmesi Gebelik Spesifik Protein B (PSPB) Koyun Gebelik Glikoproteinleri Servikal Mukus Kaynatma Testi Ultrasonografi Koyunlarda Ultrasonografinin Gebelikte Kullanımı Gebelik Tanısı Fötus Sayısının Belirlenmesi Gebelik Yaşının Belirlenmesi Embriyonik Kese Fötus Uzunluğu Fötal Baş Çapları Göğüs Çapı Fötal Kalp Atımı 19

4 iv Plasentom Çapı Diğer Fötal Yapılar Fötal Cinsiyetin Belirlenmesi Transrektal ve Transabdominal Muayene Sınırı Muayene Kolaylığı ve Süresi GEREÇ VE YÖNTEM Gereç Hayvan Materyali Kullanılan Alet ve Malzemeler Yöntem İstatistik Hesapları BULGULAR Embriyonik Kese Çapı ( EKÇ ) Ölçümleri Ense-Kuyruk Sokumu Uzunluğu ( EKSU ) Ölçümleri Longitudinal Baş Çapı ( LBÇ ) Ölçümleri Transversal Baş Çapı ( TBÇ ) Ölçümleri Orbita Çapı ( OÇ ) Ölçümleri Göğüs Çapı ( GÇ ) Ölçümleri Plasentom Çapı ( PÇ ) Ölçümleri Transversal Kalp Çapı ( TKÇ ) Ölçümleri Mide Çapı ( MÇ ) Ölçümleri Böbrek Çapı ( BÇ ) Ölçümleri TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER 40 ÖZET 43 SUMMARY 44 KAYNAKLAR 45 ÖZGEÇMİŞ 50

5 v ÖNSÖZ Türkiye de hayvan yetiştiriciliği büyük öneme sahiptir. Hayvancılık faaliyetleri içerisinde birinci sırada yer alan koyun yetiştiriciliğinin hayvansal üretimde, dolayısıyla ülkemiz ekonomisinde vazgeçilmez bir yeri vardır. Türkiye de birçok koyun ırkı olmakla birlikte Tüm Orta Anadolu'ya yayılmış olan Akkaraman sayı bakımından en fazla olan koyun ırkıdır. Dünyada ve Türkiye de koyunculuk işletmelerinde kayıt sistemi genellikle yetersiz düzeydedir. Bu durum yetiştiriciliğin esas amacı olan ekonomik getiride düşüşe neden olmaktadır. Koyunlarda gebelik ve gebelik yaşının belirlenmesi, gebe olmayanların belirlenerek tekrar sıfata alınmaları, gebe kesiminin önlenmesi, gebelik süresinde uygun gıda rejimi uygulanması gibi sürü yönetim planının gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır. Bu çalışmada, ultrasonografi ile ölçülebilen fötusa ait parametreler kullanılarak, gebelik yaşı formülü oluşturulması ve bu formülün koyunculuk işletmelerinde rutin olarak kullanılabilecek hale getirilmesi amaçlandı. Çalışmalarım sırasında değerli öneri ve yardımlarıyla her zaman destek olan başta danışman hocam Prof. Dr. Mustafa KAYMAZ olmak üzere tüm Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyelerine, doktora arkadaşlarıma, Vet. Hek. Reha AĞAOĞLU na, Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü çalışanlarına, istatistiki değerlendirmelerimde yardımını esirgemeyen Araş. Gör. Aytaç AKÇAY her zaman desteklerini esirgemeyen ailem ve Yrd.Doç.Dr. Ali Tümay GÜRLER e teşekkürlerimi sunarım.

6 vi SİMGELER VE KISALTMALAR % Yüzde Derece > Büyüktür < Küçüktür X Fötal uzunluk Y Gebelik yaşı ark. Arkadaşları B Böbrek BÇ Börek çapı bpm Kalp atım sayısı cm Santimetre E Embriyo EIA Enzim immuno assay EK Embriyonik kese EKÇ Embriyonik kese çapı EKSU Ense-kuyruk sokumu uzunluğu GY Gebelik yaşı GÇ Göğüs çapı İK İdrar kesesi ipdg İmmunoreaktif pregmandiol - 3 glukuronid kda Kilo dalton Kg Kilogram KHz Kilohertz LBÇ Longitudinal baş çapı LBK Longitudinal baş kesiti LH Lüteinleştirici hormon ln Logaritma naturel (e tabanına göre logaritma) MÇ Mide çapı ml Mililitre mm Milimetre

7 vii ng MHz OÇ opspb ORB P PÇ pg PGF 2α PL PSPB r RIA sn TBÇ TBK TKÇ USG v.b. Nanogram Megahertz Orbita çapı Koyun gebelik spesifik protein B Orbita Plasentom Plasentom çapı Pikogram Prostaglandin F 2-alfa Plasental laktojen Gebelik spesifik protein B Korelasyon katsayısı Radio immuno assay Saniye Transversal baş çapı Transversal baş kesiti Transversal kalp çapı Ultrasonografi Ve benzeri

8 viii ŞEKİLLER Sayfa Şekil 3.1. Embriyonik kese çapının USG görüntüsü ve şeması 26 Şekil 3.2. Ense-kuyruk sokumu çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü 27 Şekil 3.3. Longitudinal baş çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.4. Transversal baş çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.5. Orbita çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.6. Göğüs çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.7. Plasentom çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.8. Transversal kalp çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil 3.9. Mide çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Şekil Böbrek çapının USG görüntüsü ve şeması 36

9 ix ÇİZELGELER Sayfa 1.1. Koyunların reprodüktif parametreler Parametrelere göre gebelik aralığı ve görüntü özellikleri Parametrelere göre regresyon analizi Parametrelere göre korelasyon katsayısı ve modeli Parametrelere göre gebelik yaşı formülleri ve önem düzeyi 41

10 1 1.GİRİŞ Koyun verim çeşitliliği ile insanların ilgisini çekmekte ve dünyanın her yerinde yaygın olarak yetiştirilmektedir. Bazı ülkelerde ise önde gelen bir hayvancılık faaliyeti olarak kendini göstermektedir. Türkiye de iklim şartları ve arazi yapısı, meraların geniş ve koyunculuğa elverişli oluşu, tarımın entansif hale getirilemeyişi, sanayinin henüz gelişme aşamasında oluşu, komşu ülkelere çok miktarda koyun ve koyun eti ihracatı imkanı bulunuşu gibi faktörler Türkiye hayvancılığı içinde koyunun önemini daha da artırmaktadır (Akçapınar, 2000) Türkiye de Koyun Irkları Günümüzde verimlilik açısından ırklar arası farklar çoğalmış, bir ırk et verimi yönünden geliştirilirken, bir başka ırk süt verimi, döl verimi ya da yapağı verimi yönünden geliştirilmiştir. Ancak yine de daha önce de değindiğimiz gibi koyunlarda en az iki verim özelliğinin bir arada olması arzu edilir. Yurdumuzda koyunların belirli yönde verim özellikleri gelişmediğinden sınıflandırmayı kuyruk yapılarına göre yapmak daha uygundur. Koyunlarımız kuyruk yapılarına göre 2 grupta toplanabilir. Yağlı kuyruklu olanlar; Akkaraman, Morkaraman, Dağlıç ve İvesi, ince ve uzun kuyruklu olanlar; Kıvırcık, Sakız, Karayaka ve Türk Merinosu ırklarıdır. Akkaraman ırkı Tüm Orta Anadolu'ya yayılmış ve sayı bakımından en fazla olan koyun ırkımızdır başlık mevcudu ile koyun varlığımızın % 44'ünü teşkil eder. Bölge şartlarına adapte olmuş, açlığa, kuraklığa ve kötü hava şartlarına dayanıklı bir ırktır. Et verimi az ve et kalitesi düşüktür. Ancak bakım ve besleme şartları düzeltilerek et verimi artırılabilir. Yıllık süt verimi kg olup, ikiz yavrulama oranı % kadardır. Akkaramanlarda baş, boyun, karın altı ve bacaklar çıplaktır. Baş ve ayaklarda siyah lekeler görülebilir. Yapağıları kaba ve karışık olup, beyaz renktedir. Yapağıları halı sanayinde, kilim, keçe ve yatak yapımında kullanılır (Öztürk, 2000).

11 Koyunlarda Üreme Özellikleri Yurdumuzda bazı koyun ırkları bazı bölgelerde yılın bütün mevsimlerinde östrus göstermelerine rağmen genel olarak ilkbaharda ve sonbaharda olmak üzere yılda 2 defa kızgınlık gösterirler. Ancak sonbaharda gözlenen östruslar ilkbaharda gözlenen östruslardan daha etkindir. Zaten iklim, bakım ve besleme şartları da dikkate alınarak koç katımı genellikle sonbaharda yapılarak kuzuların ilkbaharda doğmaları tercih edilmektedir. Koyunlar ilk aşıma 1.5 yaşında verilirler. Aşım mevsimi bölgesel farklılıklara göre değişmekle beraber genellikle Ekim-Kasım aylarıdır. Aşım doğal veya suni tohumlama yolu ile olur. Tabii aşımda koçlar serbest aşım yapıyorlarsa sürüde baş koyun için 1 baş koç bulundurulur. Elde aşım yaptırılıyorsa baş koyun için 1 baş koç yeterlidir. Suni tohumlama yapılıyorsa günlük alınan 1 doz sperma 4-5 baş koyun için yeterlidir ki buna göre sürüdeki baş koyun için bir baş koç yeterli olur. Elde aşım veya suni tohumlama yaptırılıyorsa östrus gösteren koyunlar iyi seçilmeli ve aşım tarihi kaydedilmelidir. Koçlara günde 2'den fazla koyuna aşım yaptırılmamalıdır (Öztürk, 2000). Küçük ruminantlar mevsimsel poliöstrik hayvanlar olup, seksüel aktiviteleri gün ışığında azalmanın olduğu, ısının düşmeye başladığı sonbahar aylarında başlar. Seksüel sezonun uzunluğu ırk, beslenme ve gün uzunluğu faktörlerine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Aşım sezonu adı verilen bu dönem fotoperiyot ile düzenlenmektedir. Aşım sezonu ülkemizin bazı bölgelerinde Ağustos-Aralık, bazı bölgelerinde de Haziran-Ocak aylarını kapsar. Genellikle Eylül-Kasım ayları çiftleşme ve tohumlama için en uygun zamanlardır (Alaçam,1990, Hafez ve Jainudden, 1993). Sezonun süresi de ırklar arasında farklıdır. Yerli ırklarda kısa sürmesine karşılık kültür ırklarında oldukça uzundur. Ekvator çevresindeki bölgelerde bulunan bazı ırkların bütün yıl çiftleşip gebe kalabildikleri bildirilmektedir. Aşım sezonuna giren koyunlar ortalama 15 gün arayla ve 36 saat kadar östrus gösterirler. Normalde gün süren seksüel siklus, sezon başında ve sonunda uzayabilir. Koyunlarda östrus siklusu proöstrus, östrus, metöstrus, diöstrus ve anöstrus evrelerinde oluşmaktadır. Luteal evre olan metöstrus ve diöstrus gün sürmektedir, Proöstrus ise daha kısa sürmekte 2-3 gün devam etmektdir (Pineda,

12 3 2003). Koyunlarda östrus süresi saattir (Alaçam,1990; Hafez ve Jainudden, 1993; Pineda, 2003). Bu süreyi yaş, ırk, mevsim ve koçun varlığı etkilemektedir. Koyunlar östrusta kuyruk sallama gibi huzursuz davranışlar sergilerler, bunun yanı sıra vulva ödemlidir, servikste açıklık meydana gelir ve vaginada müköz bir akıntı buna eşlik eder. Koyun, koçu aramaktadır ancak oldukça pasif hareket etmektedir. Östrusun en önemli belirtisi koyunun koçun önünde durup skrotumunu koklamasıdır. Ovulasyon östrusun başlangıcından itibaren saat civarında ve spontan bir şekilde gerçekleşir. Koyunlarda ikiz veya daha fazla ovulasyonlar görülmektedir. Bu oranı çevresel faktörler, mevsim ve besleme (flushing) oldukça etkilemektedir. Özellikle flushing adı da verilen çiftleşme öncesi proteinden ve enerjiden zengin rasyonla beslenme ikizlik oranında artışa sebep olur. Bunların dışında vücut büyüklüğü, ağırlığı, kondüsyonu ve genotip de ovulasyon oranını etkileyen faktörlerdendir. Östrustan 24 saat kadar önce ovaryumlarda bir veya daha fazla sayıda follikül çabuk gelişme gösterir. Çoğunlukla sağ ovaryum daha aktiftir. Kandaki 17β-östradiol düzeyi ortalama 10 pg/ml den 20 pg/ml ye kadar artar. Bu yükselme östrus belirtilerini şekillendirir. Ayrıca servikal mukusun miktarı artar, vulva hafif ödemli bir hal alır, vagina epitelinde değişmeler başlar. En önemli belirti ise östrusu yakınlaşan koyunları koça yaklaşmalarıdır (Alaçam,1990; Hafez ve Jainudden, 1993). Siklustaki koyunlarda progesteronun ana kaynağı korpus luteumdur. Östrus sırasında progesteron düzeyi 1.0 ng/ml den daha azdır ve diöstrusun 3. gününe kadar da düşük düzeyde kalır. Diöstrusun 3. gününden itibaren bu oran hızla artar, maksimum düzeye 8. günde ulaşır ve güne kadar bu düzeyde kalır. Eğer uterusta embriyo bulunmuyorsa diöstrusun 13. gününden itibaren progesteron düzeyi endometriyal PGF 2α etkisiyle gerçekleşen luteal regresyon sonucunda hızla düşmektedir. Ovaryum ve posterior hipofiz bezi kaynaklı oksitosin, prostoglandinlerin endometriyumdan sekresyonunu ve salınımını stimüle eder. Periferal kandaki progesteron düzeyi diöstrusun son iki gününde 1.0 ng/ml den daha az bir düzeye ulaşır. Salınan progesteronun gonadotropinler ve östrojenin salınımı üzerine bloke edici etkisi sonucunda siklusun luteal evresi süresince kandaki östrojen miktarı düşük düzeyde kalmaktadır. Koyunlarda diostrus sırasında iki foliküler dalga görülmektedir. Bu da diöstrusun 2. ve 8. günlerinde kan-östrojen düzeylerindeki artış ile birlikte şekillenmektedir. Diöstrusun sonunda

13 4 progesteron seviyesi azalmaya başlar, proöstral büyüme ve sekresyonun şekillenmesi ile birlikte kan-östrojen seviyesi de artmaktadır. Siklusun 16. gününde östrojen seviyesi zirve düzeyine ulaşır ve progesteron düzeyi de 0.2 ng/ml ile en düşük yoğunluktadır (Pineda, 2003). Koyunlarda korpus luteumun gelişimi ve sekretorik aktivitesi LH nın gonadotropik stimulasyonuna bağlı olarak şekillenmektedir. Prolaktinin de bu stimulasyona katkısı olduğu düşünülmektedir. Luteinleştirici hormon hipofiz bezinden salınmaktadır ve bu salınım diöstrus boyunca yaklaşık olarak 3.2 saat aralıklarla episodik dalgalanmalar şeklinde gerçekleşmektedir. Bu dalgalanmalar, östrus başlangıcından yaklaşık 10 saat sonra şekillenen preovülatorik LH salınımına kadar bazal düzeyde kalmaktadır. Östrusun başlamasından 10 saat kadar önce LH düzeyi 80 ng/ml ye çıkar. Ovulasyonu takiben şekillenen korpus luteum, östrustan 3 gün sonra progesteron salgılamaya başlar. Progesteron düzeyi siklusun günlerinde 4 ng/ml ile maksimum yüksekliktedir. Eğer hayvan gebe değilse 12. günden sonra korpus luteum gerilemeye ve kandaki PGF 2α miktarı artmaya başlar ve 14. günde zirveye ulaşır. Siklusun 16. gününde progesteronun bu düşüşü gelişen folliküllerdeki estrodiol sekresyonunu uyarır. Östrus sırasında çiftleşip veya tohumlanıp gebe kalan koyunlarda yavrunun varlığı PGF 2α nın salgısının ve korpus luteumun regresyonunu engeller (Alaçam,1990; Pineda, 2003). Koyunlarda gebeliğin süresi, ırklara göre gün arasında değişir. Aynı ırktan koyunlar arasında bile, bireysel ve çevresel faktörlere bağlı olarak, bu sürede 2-3 günlük değişmeler görülebilir (Alaçam,1990; Hafez ve Jainudden, 1993). Ancak bu farklılıklar gebelik tanısı amacıyla uygulanacak yöntemleri ve aranan bulguları etkilemez (Alaçam ve ark., 1988). Koyunlarda kuzulamayı takiben ortalama 60 gün (20-70 gün) seksüel aktivite görülmez. Emziren koyunlarda bu süre daha da uzar. Yerli koyun ırklarımızın çoğunluğu kuzuladıktan sonra 3-8 ay süren ve aşım sezonuna kadar uzayan mevsimsel anöstrus dönemine girerler (Alaçam ve ark., 1988; Alaçam,1990).

14 5 Çizelge 1.1. Koyunlarda reprodiktif parametreler (Hafez ve Jainudden, 1993) Parametre Süre Seksüel sezon Sonbahar Pubertasa ulaşma süresi (ay) 6-9 Östrus siklusu uzunluğu (gün) 17 (14-19) Östrus süresi (saat) Ovulasyon tipi Spontan Ovulasyon başlama zamanı (saat) Siklustaki ovulasyon sayısı 1-3 Korpus luteumun kalış süresi (gün) 14 Ovumun döllenebilme süresi (saat) Ovulasyon sonrası ovumun uterusa giriş süresi (saat) 72 Gebelik süresi (gün) 149 Postpartum uterus involüsyon süresi (gün) 27 Postpartum ilk ovulasyon (gün) < 20 Koyunlarda gebeliğin erken ve kesin olarak teşhis edilmesi; yetiştiricilikte olduğu kadar gebe hayvanların kesiminin önlenmesi ve gebelik süresince uygun gıda rasyonları uygulanarak yavru doğum ağırlığının normal olmasını sağlanması yönünden önemlidir. Ayrıca gebe olmayan hayvanların belirlenerek sezon içinde yeniden çiftleştirilmesi veya yalnızca yapağı verimi yönünden beslenmesi ya da tamamen elden çıkarılması gibi sürü yönetim planlarının yapılması da ekonomik açıdan yarar sağlamaktadır (Dinç ve ark., 1989; Aiumlamai ve ark., 1992; Küplülü ve ark., 1993a; Taşal ve ark., 1995; Küplülü ve ark., 2002; Karen ve ark., 2004) Koyunlarda Gebelik Tanısında Kullanılan Yöntemler Koyunların gebelik tanısında pek çok yöntem kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin çoğu ekonomik, pratik ve saha şartlarında uygulanabilir olmaması, gebeliğin erken döneminde sonuç vermemesi, doğruluk oranlarının düşük olması, anne ya da yavruya zararlı etkilerinin olması, deneyim ya da laboratuvar ortamına gereksinim göstermesi gibi çeşitli nedenlerden biri veya birkaçı sebebiyle sınırlı kullanım alanı bulmaktadır (Dinç ve ark., 1989; İzgür ve ark., 1992; Alan, 1993; Garcia ve ark.,1993).

15 6 Bu amaçla gebelik tanısında kullanılan bu yöntemlerden; sürü yönetimi, abdominal palpasyon, kaudal uterus arterinin palpasyonu, laparatomi, peritoneoskopi, rozet inhibisyon testi pratik olmayan yöntemler olarak değerlendirilirken, aşağıda daha ayrıntılı olarak bahsedilecek olan radyografi, rektoabdominal palpasyon, hormon testleri, gebelik protein testleri, servikal mukus kaynatma testi ve ultrasonografi pratik yöntemler olarak değerlendirilmektedir (Bearden ve Fuquay, 2000; Karen ve ark., 2001) Radyografi Radyografi kullanılarak, özellikle gebeliğin 70. gününden sonra gebelik tanısında % 100, fötus sayısının belirlenmesinde ise % 90 oranında başarı elde edildiği bildirilmektedir (Karen ve ark., 2001). Kesin olmasının yanısıra, bu teknik aynı zamanda çabuk uygulanan bir yöntemdir. Ekipman maaliyeti ve operatöre verdiği zarar kullanım alanını kısıtlamaktadır (West, 1986) Rektal Abdominal Palpasyon Bu yöntemle gebelik tanısı, yağlanmış olan cam çubuğun (1.5 cm çaplı, 50 cm uzunlukta) sırtüstü yatan koyunun rektumuna yerleştirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Çubuk bir elle tutulurken boşta olan diğer el posterior abdomene yerleştirilir (Hulet, 1972; Karen ve ark., 2001). Gebeliğin erken dönemlerinde bu yöntemin gebelik tanısındaki hassasiyeti düşüktür (Tyrrell ve Plant, 1979). Ancak, gebeliğin ilerlemesiyle özellikle çiftleşmeden sonraki günlerde %100 e varan doğruluğa ulaşılmaktadır. Bu tekniğin basit, ucuz ve çabuk olması gibi avantajlarının yanında rektuma zarar vermesi ve aborta neden olması gibi dezavantajları bulunmaktadır (Karen ve ark., 2001). Küçük ruminantlarda Bimanual Palpasyon yöntem de uygulanmaktadır. Bu yöntem abdominal palpasyon ile rektumun digital palpasyonunun birlikte yapılmasıyla uygulanır (Kutty, 1999).

16 Hormon Seviyesinin Belirlenmesi Progesteron Ölçümleri Kan progesteron konsantrasyonu ölçümleri fonksiyonel korpus luteumun belirleyicisidir. Plazma progesteron konsantrasyonları gebeliğin 18. gününde EIA, RIA yöntemleri kullanılarak belirlenebilmektedir. Gebe olan koyunların belirlenmesinde her iki yöntemin de başarısı yüksektir (Amezcua-Moreno,1998; Gvozdic ve Ivkov, 1994; Zarkawi, 1997). Ancak gebe olmayanların belirlenmesinde düşük sonuç alınmaktadır. Diğer yandan gebeliğin 16. gününde EIA ile, günlerinde RIA ile % 100 doğrulukla gebelik tanısı yapıldığı bildirilmiştir. Erken embriyonik ölümler, uterusa veya ovaryuma ait patolojiler yanlış tanıya neden olabilmektedir. Çiftleşmeden 100±9 gün sonrasında, progesteron tespitinin doğruluğu mature olmayan koyunlarda %98 iken, mature koyunlarda %99 oranındadır (Karen ve ark., 2001). Bir progesteron metaboliti olan tekal immunoreaktif Pregmendiol-3- Glukuronid (İPdG) ölçümleri için EIA kullanımı ile gebeliğin 60. gününden doğumdan birkaç gün öncesine kadar %100 doğrulukla tanı konulabilmektedir (Karen ve ark., 2001). Fötus sayısını belirlerken ikiz ve üçüz gebeliklerde progesteron miktarının tek fötuslu gebeliklere göre önemli ölçüde fazla olduğu göz önünde bulundurulur (sırasıyla 19.2 ng/ml, 29.9 ng/ml ve 9 ng/ml). Gebeliğin ikinci yarısından sonra plazma progesteron konsantrasyonuyla fötus sayısı arasında pozitif korelasyon vardır (Karen ve ark., 2001) Östron Sülfat Tayini Koyunlarda canlı fötoplasental yapının varlığına bağlı olarak periferal plazmada östron sülfat konsantrasyonunda artış gözlenmektedir. Östron sülfat gebeliğin 70. gününde ng/ml değerleri arasında belirlenebilmekte ve bu değer doğumdan 2 gün öncesindeki zirve değerine (15-50 ng /ml) kadar sürekli artış bulunmaktadır. Gebeliğin 85. gününde östron sülfat seviyesinde gebe olan ve olmayan koyunlarda önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. Ancak hormon seviyeleri bakımından bireysel faklılıkların bulunması nedeniyle 0.1 ng/ml değeri

17 8 kriter olarak alındığında gebe olanların kesin tanısı % 87.9 iken, gebe olmayan koyunlarda bu değer sadece % 44 olarak belirlenmiştir. Fötus sayısının belirlenmesinde ise, gebeliğin günleri arasında tekil gebeliklere göre çoğul gebeliklerde östron sülfat miktarı önemli ölçüde yüksek olmasından yararlanılır. Ancak koyun kanındaki östron sülfat miktarının belirlenmesi bireysel farklılıkların bulunması nedeniyle fötus sayısının tespitinde güvenilir sonuç vermemektedir (Karen ve ark., 2001) Korionik Somatotropin veya Plasental Laktojenin Belirlenmesi Gebeliğin 64. gününde gebe olan ve olmayan koyunlarda plasental laktojenin (PL) RIA yöntemiyle ölçülmesiyle sırasıyla %97 ve %100 başarıyla tanı konulabilmektedir (Karen ve ark., 2001) Gebelik Proteinlerinin Ölçülmesi Gebelik Spesifik Protein B (PSPB) Gebelik spesifik protein B ilk olarak inek plasentasında bulunmuştur. Bu protein fötal trofoektodermin binükleat hücrelerinden salınmaktadır. Gebelikteki fizyolojik rolünün PGE 2 üretiminin uyarılmasıyla korpus luteumun korunması olduğu sanılmaktadır. İnek PSPB ölçümlerinde kullanılan RIA yöntemi koyunların gebelik tanısında da kullanılabilmektedir. Koyunlarda gebeliğinin günleri arasında uygulanabilen bu yöntemle, gebe olan ve olmayanlarda sırasıyla % 100 ve % 83 kesin tanı yapılabilmektedir. Ancak koyun antijeni ile bpspb antikoru arasında tam olmayan kros reaksiyon oluşması nedeniyle koyun PSPB konsantrasyonunun sayısal ölçümü mümkün olmamaktadır (Karen ve ark., 2001). Koyun spesifik protein B (opspb) ölçümleri için RIA testi geliştirilmiştir. opspb gebeliğin 30. gününe kadar sürekli olarak artış gösterir ve 10.8±0.4 ng/ml düzeyine ulaşır. Gebeliğin son 20 gününde bu konsantrasyon sabit kalır. Doğumdan sonra belirlenebildiği 12.8±2.3 gün ve 3±0.1. haftalara kadar konsantrasyonda hızla düşme görülür (Karen ve ark., 2001). opspb ölçümü için kullanılan RIA testi ile tekil ve ikiz gebelikler gebeliğin günleri arasında sırasıyla % 71 ve % 81 doğrulukla belirlenebilmektedir (Willard ve ark., 1995). Ayrıca fötusun cinsiyeti opspb konsantrasyonunu etkilememektedir. PSPB

18 9 plasentanın gelişimi ve fonksiyonunun yanı sıra fötal distres ve gebeliğin sonlanması durumunun da güvenilir belirleyicisidir. Gebeliğin günleri arasında PSPB konsantrasyonu ile plasental ağırlık arasında pozitif korelasyon bulunmaktadır (Szenci, 1998 ve ark.; Karen ve ark., 2001) Koyun Gebelik Glikoproteinleri Koyun gebelik glikoproteinleri trofoblastın binükleat hücrelerinden sentezlenmektedir. Aspartik proteinaz ailesine ait olan bu proteinlerin birçoğu enzim aktivitelerine sahip değildir. Moleküler ağırlıkları kda dır (Karen ve ark., 2001). Koyun gebelik glikoproteinlerinin konsantrasyonları gebeliğin 3. haftasından 9. haftasına kadar yavaşça artmaktadır. Dokuzuncu haftadan 17. haftaya kadar çalışılan çoğu koyun türünde plazma profilleri farklılık göstermektedir. Ancak, opag konsantrasyonları 17. haftadan doğuma kadar olan sürede bütün koyun türlerinde artış göstermiştir. Doğumdan sonra, koyun gebelik glikoproteinleri seviyesi bazal seviyede olduğu 4. haftaya kadar hızla düşmektedir (Ranilla ve ark., 1994; Ranilla ve ark., 1997). Koyun gebelik glikoproteinleri konsantrasyonu fötus sayısından ve cinsiyetinden etkilenebilmektedir. Gebeliğin 12. haftasından doğuma kadar çoğul gebeliklerdeki konsantrasyonları tekil gebeliklerden daha yüksektedir. Bu farklılık gebeliğin 21. haftasında daha belirgin düzeyde olmaktadır (Ranilla ve ark., 1997). Ayrıca gebeliğin 19, 20 ve 21. haftalarında fötusun erkek olduğu gebeliklerde Koyun gebelik glikoproteinleri konsantrasyonu fötusun dişi olduğu gebeliklere göre daha yüksek bulunmuştur (Ranilla ve ark., 1994). Gebelik glikoproteinleri inek ve keçide gebeliklerin tanısının yapılmasında başarıyla kullanılmaktadır (Szenci ve ark.,1998; Gonzalez ve ark.,1999). Ancak koyunlarda rutin olarak kullanımına ilişkin böyle bir veri bulunmamaktadır (Karen ve ark., 2001).

19 Servikal Mukus Kaynatma Testi Servikal akıntıda bulunan proteinin yapısında gebelik veya siklusta meydana gelen değişikliklerin belirlenmesi temeline dayanarak yapılmaktadır (Kaçar ve ark., 2004). Kaçar ve ark. (2004), yaptıkları çalışmada aldıkları mukus örneklerini cam beher içinde kaynayan 5-10 ml suya koyarak 2-3 dakika bekletip mukusun dağılıp dağılmamasına göre değerlendirme yapmışlardır. Servikal mukusu dağılmayanlar gebelik (+), küçük parçalar halinde dağılanlar ise gebelik (-) olarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmada sensitivite % 73.3, spesivite oranı % 82.9 olarak belirlenmiştir. Saha koşullarında rahatlıkla uygulanabilir olması yöntemin gebelik teşhisinde pratik bir yöntem olmasını sağlamaktadır Ultrasonografi Koyunlarda gebelik tanısı amacıyla kullanılan yöntemlerden biri de ultrasonografidir. Bu yöntem 20 yıldan beri kullanılmasına rağmen zaman içinde geliştirilerek daha pratik, ekonomik ve güvenilir bir teşhis yöntemi haline getirilmeye çalışılmaktadır (Yardımcı ve Özbeyaz, 1999). Ultrason, insan kulağının algılayabileceğinden daha yüksek ses dalgalarıdır. İnsanın işitme sınırı Khz olup ultrasonografi frekansı 50 Khz üzerinde bulunmaktadır. Bir dalga bir maddeden geçerken dalga boyu azalır. Bunun nedeni enerjisinin ısıya dönüşümü ve yayılmadır. Bir madde içerisinde şekillenen bu azalma dalganın frekansına da bağlıdır. Yüksek frekanslı dalgalarda düşüklerden daha fazla azalma görülür. Benzer bir değerlendirme işitilebilir ses için de yapılabilir. Herhangi bir kimse yüksek perdeden sesleri duyamaz. Yüksek perdeden sesler fazla derecede azalma gösterirler. Biyolojik bir ortamda ultrasonografinin hızı o ortamın sıcaklığı ve fiziksel durumuna bağlıdır. Kemiğe göre havada daha düşük olan ultrasonografinin hızı, yumuşak dokular ile suda benzerlik gösterir. Bir ultrasonografi dalgası, iki farklı dokunun birleşim noktası ile karşılaştığında yansıma şekillenir. Yansıyan dalga karakteristik hız ve şekillenen yansıma açısına göre hareket eder. Yayılan ve yansıyan dalgaların şiddeti Snell kanunlarında olduğu gibi başlangıç şiddetine ve başlangıç dokunun direncine (impedansına) dayanır (Yardımcı ve Özbeyaz, 1999).

20 11 Eğer iki dokunun akustik impedansları eşit ise birleşim noktasına 90 derece ile gelen bir ultrasonografi dalgası hemen hemen tamamen geçer. Havanın akustik impedansı katı ve sıvı maddelerinkinden daha düşüktür. Bu nedenle cihazdan hayvanın dokularına ultrasonografi dalgalarının geçişinin sağlanması için sıvı parafin, akustik jel gibi bağlayıcı ajanlara ihtiyaç duyulur (Yardımcı ve Özbeyaz, 1999). Ultrasonografinin kullanımı kolay ve pratiktir. Bu dalgaların kanserojen etkisi yoktur. Bu gibi avantajları ile ultrasonografi aşağıda maddeler halinde yazıldığı şekilde bir çok alanda kullanım imkanı bulmuştur. Bunlar: Bir maddeden emülsiyon yapma, Yağmur bulutlarından yağmur yağdırma, Kumaşlardan lekeleri çıkartma, Kimyasal değişikliklerin incelenmesi, Bakterilerin öldürülmesi, Metallerin sıcaklığının kontrolü, Fermentasyonun hızlandırılması, Bilgisayarda elektrik sinyalleri değişimi, Tıbbi tanı ve girişimsel ultrasonografi ile sağaltım, Canlı hayvanlarda karkas değerlendirme Ultrasonik dalgalar piezoelektrikle ilgilidir. Bazı maddelerin kristallerinin (piezo elektrik kristalleri) sıkıştırılmasıyla bir titreşim meydana gelir. Bu titreşim dokular üzerine gönderilerek onlar hakkında bilgi sağlanabilir. Aynı dalgaların geri gelmesine göre sahip olunan bilgiler görüntü olarak bir kağıtta doğrusal çizgiden sapmalar şeklinde gösterilebilir. Ultrasonik dalgalar sıvı ortamları kolay bir şekilde geçtikleri halde, katı ortamları kolay geçemezler. Bu özellik görüntü elde edilmesinin temel prensibini teşkil eder. Ultrasonografinin temel prensibi ses dalgalarının dokulardan geri yansımasının ölçümüdür. Çeviricinin muayene yapılacak bölgeye yerleştirilmesinden sonra ultrasonografi elektrik akımlarını yüksek frekansta ses dalgalarına çevirir. Bu ses dalgaları vücut içine yayılır ve farklı yoğunluktaki dokular arası bağlantılardan geri yansır (Yardımcı ve Özbeyaz, 1999). Tanı amacıyla 1-20 MHz frekanslardaki ses dalgaları kullanılmaktadır. Ultrasonografik ses dalgaları bir transdüser içine yerleştirilmiş kristallerin

21 12 elektriksel stimülasyonu ile şekillendirilirler. Transdüser deri veya muayene edilecek organ üzerine uygulandığında vücudun yumuşak dokuları boyunca yayılan ses dalgaları üretir. Bu dalgalar farklı ses direncine sahip doku yüzeyleri ile karşılaştıklarında dalga boyları değişerek bir kısmı geriye yansır. Aynı zamanda bir alıcı görevi gören transdüser tarafından geri alınarak elektrik impulslarına dönüştürülür. Bu impulslar, kullanılan ultrasonografinin tipine göre, bir çevirici yardımıyla, ya insan kulağının duyabileceği sese dönüştürülür, ya da bir yazıcı tarafından özel bir kağıda kaydedilir veya bir monitörde tek ya da iki boyutlu olarak izlenir (Dinç ve ark., 1989) Tanı amacıyla kullanılan ultrasonografinin 3 değişik modeli bulunmaktadır. Bunlar: A-mod (amplitude mode), B-mod (brightness mode) ve T-M mod (time motion veya motion mode) dir. Başlangıçta etçi hayvanlarda vücudun değişik bölgelerindeki yağ oranlarını değerlendirebilmek için kullanılan A-model ultrasonografi daha sonra 1966 da Lindalh tarafından koyunlarda gebelik teşhisi amacıyla kullanılmıştır. Bu modelin, biri Doppler sistemi esasına dayanan ve fötal sirkülasyonu saptayan diğeri de Sonar ya da Echo diye adlandırılan ve maternalfötal dokular arasındaki ilişkiyi/değişimi saptayan iki tipi bulunmaktadır. Her iki tip de gebelik teşhisi amacıyla hala yaygın olarak kullanılmaktadır (Lindahl, 1971; Dinç ve ark., 1989; Chavez ve ark., 1996; Taşal ve ark., 1995). B-mod real-time ultrasonografide yumuşak dokuların transversal kesitinin görünümü, tıpkı bir dokunun histolojik kesiti gibi iki boyutlu olarak izlenebilmektedir. Görüntü hareketlidir ve ekran üzerine grinin değişik tondaki gölgesi şeklinde yansır. Ekrandaki açık (ekojen) ve koyu renk (anekojen) görüntü muayene edilen organın doku yoğunluğuna bağlı olarak, geriye yansıyan ses dalgaları miktarı ile doğru orantılıdır. Sıvılar ultrason dalgalarının çok az yansıtırlar. Bu yüzden sıvı içeren yapıların görüntüsü ekranda siyah olarak görülür. Yoğun dokular ultrason dalgalarını daha çok yansıtırlar ve ekran üzerinde daha açık renkte görülürler (Dinç ve ark., 1989). Yapılan çalışmalarda tanı amacı ise kullanılan ultrasonografinin güvenilir olduğu, fötus, ana ile operatör üzerinde zararlı etkisinin bulunmadığı ve saha şartlarında kolaylıkla uygulandığı bildirilmektedir (Taşal ve ark., 1995; Dinç ve ark., 1989; İzgür ve ark., 1992).

22 13 Ultrasonografi veteriner reprodüksiyon alanında değişik hayvan türlerinde gebelik tanısı, yavru sayısı (Hulet, 1973; Salmanoğlu ve ark., 1993; Kılıçoğlu ve ark., 1992; Kılıçarslan ve ark., 1996; Kırşan ve ark., 1997; Wani ve ark., 1998) ve yavrunun canlılığının belirlenmesi, uterus ve ovaryumlarda şekillenen fizyolojik değişimlerin izlenmesinin yanı sıra ovaryum patolojileri, pyometra, hidrometra, v.b. birçok genital organ bozukluklarının tanısında yaygın olarak kullanılmaktadır (Taşal ve ark., 1995) Koyunlarda Ultrasonografinin Gebelikte Kullanımı Gebelik Tanısı B-mod ultrasonografi koyunlarda gebeliğin tanısı amacıyla kolaylıkla kullanılmış ve gebeliğin ikinci yarısındaki hayvanlarda %100 doğrulukta tanı yapılabildiği bildirilmiştir (Taşal ve ark., 1995). Koyunlarda USG ile gebelik muayenesi transabdominal ve transrektal olmak üzere iki yöntemle yapılabilmektedir. Her iki tekniğin de teşhiste yararlı olduğu bilinmekle birlikte hangisinin kullanılacağı mevcut transdüser, çalışma koşulları, hayvan sayısı ve gebelik dönemine göre değişiklik göstermektedir. Transabdominal muayene yönteminin gebeliğin son dönemlerinde daha uygun olduğu bildirilmektedir (Kahn ve ark., 1992; Kahn ve ark.,1993; Schrick ve Inskeep.,1993; Doizé ve ark.,1997; Arsoy Başaran, 1999). Transrektal muayene, ayakta tespit edilen koyunların kuyruğu yukarı kaldırılarak, rektum boşaltılmadan ve jel kullanılmaksızın, prop rektuma yerleştirilerek uygulanmaktadır. Prop rektuma yerleştirildikten sonra 90º saat yönünde döndürüldükten sonra 180º tersi yönde döndürülerek tüm reprodüktif kanalın taranması mümkündür (Watt ve ark., 1984; Scheerboom ve Taverne, 1985; Küplülü ve ark., 2002). Transrektal ultrasonografi ile 15. günde gebeliğin saptanabileceği bildirilmekle birlikte, doğruluk oranının 27. güne kadar düşük olacağı belirtilmektedir (Gearhart ve ark., 1988; Kahn ve ark., 1992; Kahn ve ark.,1993; Schrick ve Inskeep.,1993; Doizé ve ark.,1997; Küplülü ve ark., 2002). Transrektal ultrasonografide ve 7.5 MHz lik proplar kullanılabilmekle birlikte, çok erken dönemde 7.5 ve daha sonra 5 MHz ve 3 MHz lik proplar tercih

23 14 edilmektedir. Transrektal ultrasonografi tekniği ovaryum dinamiğinin ve korpus luteum sürecinin incelenmesi, ovulasyon oranının ortaya konulması, prenatal ölümlerin veya anomalilerin tespiti ve fötus yaşı ile gelişiminin izlenmesi gibi birçok alanda doğru tanı olanağı yaratmaktadır (Arsoy Başaran, 1999). Transabdominal muayene ise, sırtüstü yatırılan koyunlara ultrason jeli (karboksimetilselüloz) kullanılarak, açlık çukurluğunun ventralindeki kılsız bölgeden, memenin 20 cm önünden kaudale doğru tüm bölgenin özenle taranmasıyla yapılmaktadır (Watt ve ark., 1984; Scheerboom ve Taverne, 1985; Dinç ve ark., 1989; Taşal ve ark., 1995; Küplülü ve ark., 2002; Karen ve ark., 2004). Küçük ruminantlarda gebelik tanısı amacıyla abdominal transdüserler MHz lik olarak kullanılmaktadır (Aiumlamai ve ark., 1992; Küplülü ve ark., 1993b). Gebeliğin erken ve orta dönemlerinde 5 MHz, son dönemlerinde ise 3 MHz gücünde olması önerilmektedir (Küplülü ve ark., 1993b). Söz konusu yöntemin özel bir kontrast maddeye ihtiyaç göstermemesi, kullanıcı için özel koruyucu gerektirmemesi, sonuçların anında alınması, erken dönemde gebelik teşhisi yapılabilmesi, güvenilir sonuçlar vermesi, fötus canlılığının saptanması, üreme organları patolojilerinin teşhisinde kullanılabilmesi ve ovaryum faaliyetlerinin izlenebilmesi gibi avantajları bulunmaktadır (Taşal ve ark., 1995; Dinç ve ark. 1989; Kılıçoğlu ve ark., 1996). Östrusu takip eden 20 gün boyunca gebe olan ve olmayan koyunların hepsinde uterus pelvik kavitede, rektumdan 9-15 cm içeride transrektal muayenede transdüsere bitişik şekilde yerleşmektedir. Korpus uteri idrar kesesi üzerinde ve her iki kornu kendi alanında ventrolateral kavis yaparak yerleşmiştir. Ancak, gebe olmayan koyunlarda uterusun yerleşim yeri muayene yapıldığı sırada idrar kesesinin içindeki idrar miktarına bağlı olarak farklı olabilir. İdrar kesesi boş olduğunda, uterus kornuları idrar kesesinin hemen anteriorunda görülmektedir. Fakat idrar kesesi dolu olduğunda dorsale doğru çekilir (Garcia ve ark.,1993). Gebeliğin günlerinde 5 MHz lik prop kullanılarak transrektal muayene sonucunda gebelik ilk, idrar kesesinin kranialindeki uterusta lokalize olmuş, sirküler veya oval anekoik görüntü ile belirlenmektedir (Garcia ve ark., 1993; Küplülü ve ark., 1993a; Doize ve ark., 1997). Ancak transrektal uygulama ile gebeliğin en doğru teşhisi ilk olarak çiftleşmeden 25 veya 30 gün sonra

24 15 yapılabilmektedir (Karen ve ark.,2001; Küplülü ve ark., 2002). Embriyo ise çiftleşmeden 25 gün sonra belirlenebilmektedir (Buckrell ve ark.,1986). Yanlış pozitif değerlendirme, erken embriyonik ölümler, gözlenemeyen abortuslar ve uygulayıcının deneyimsizliği nedeniyle yapılmaktadır (Logue ve ark., 1987; Gearhart ve ark., 1988; Taşal ve ark., 1995). 25 günlük gebelikten daha erken sürede 5 MHz lik transrektal USG ile gebeliğin belirlenebilmesi oldukça düşük oranda (%12) yapılabilmektedir (Gearhart ve ark., 1988). Gonzalez ve ark., (1998) Manchega sütçü koyunlarında yaptıkları çalışmada transrektal muayeneyi 7.5 MHz lik transdüser ile gerçekleştirmişlerdir. Bu çalışmada çiftleşmeden 12.8 gün sonra ilk olarak embriyonik kesenin, 19 gün sonra da embriyonun görülmesiyle gebelik tanısı koyulmuştur. Transrektal muayene yöntemi ile gebelik tanısının sensitivite ve spesivitesi 29. günde oldukça yüksek bulunmuştur (Taverne ve ark., 1985). Gebeliğin günleri arasında gebelikleri belirleyebilme oranı %65-87 oranları arasında olduğu bildirilmiştir. Bu oran koyunların ırkına, yaşına ve tekniğin uygulanış şekline bağlı olarak şekillenmektedir (Buckrell ve ark., 1986; Gearhart ve ark., 1988; Garcia ve ark., 1993). Gebeliğin günlerinde bu oran % 100 e yükselmiştir (White ve ark., 1984; Davey, 1986; Gearhart ve ark., 1988). Muayene edilen koyunlarda gebeliğin dönemine göre ultrasonografik görüntüler değişiklik arz etmektedir. Gebeliğin erken döneminde tanı uterus sıvılarının, amnion kesesinin ve embriyonun görüntülenmesi ile yapılmaktadır. İleri gebeliklerde ise fötusun karakteristik yapısı ve plasentomların kolaylıkla saptanabilmesi tanıyı kolaylaştırmaktadır (Küplülü ve ark., 2002). Gebeliğin günlerinde kornu ve korpus uteri de bulunan az miktardaki 4-5 mm çapında daire şeklinde anekoik sıvı ile birlikte flamentöz yapıdaki embriyo belirlenmektedir (Garcia ve ark.,1993, Küplülü ve ark., 2002). Embriyo taslağı, 21. günde anekojenik alan içinde 8 mm uzunluğunda uterus duvarına oturmuş C harfi benzeri hipoekojenik görüntü özelliğindedir (Küplülü ve ark., 2002). Genişlemiş trofoblastlar ile intrauterin serbest luminal sıvıyı birbirinden ayırt etmek güçtür günlük gebeliklerde görüntü idrar kesesinin kranioventralinde yer alan, çıkıntı şeklinde tespit edilen sirküler kıvrımlar ve hipoekojen adacıklar tarzındadır. Bu sirküler görüntü içinde ekojenik yapılar şeklinde korioallantoik kese

25 16 içinde bir veya daha fazla embriyo görülebilmekle birlikte, gebeliğin 25. gününden önce özelikle saha şartlarında büyük ve mature koyunların 5 MHz lik transdüserle yapılan muayenelerinde konseptusun tanınması oldukça zordur (Küplülü ve ark., 2002). Koyun ve keçilerde gebeliğin 25. gününden itibaren gebelikler kolaylıkla tespit edilebilmekte ve doğruluk oranları %100 olarak bildirilmektedir (Küplülü ve ark., 1993a). Gebeliğin günlerinde ise embriyo ve plasentomların görülmesiyle gebelik belirlenebilmektedir (Taşal ve ark., 1995, Karen ve ark., 2004). Ayrıca fötusun canlılık kriterlerinden en önemlisi olan kalp atımının en erken gebeliğin 22. gününde belirlenebildiği bildirilmiştir. İskelet kemikleri, ossifikasyona bağlı olarak 40. günden itibaren ekojenite özelliği göstermektedir (Küplülü ve ark., 2002). Gebeliğin günlerinde sıvı dolu uterus, plasentomlar, baş, kalp atımı, toraks, kostalar ve arka ekstremiteler açıkça görülmektedir (Aiumlamai ve ark., 1992). Koyunlarda gebeliğin 35. günden sonra % 100 e yakın oranlarda doğrulukla gebelik tanısı yapılabildiği ve gebeliğin günleri arasında da oldukça yüksek oranda gebelik teşhisi yapılabildiği bildirilmiştir (Garcia ve ark.,1993, Arsoy Başaran, 1999). Çoğul gebeliklerin kesin tanısı tek fötusun tanısından daha güçtür (Karen ve ark., 2001). Gebeliğin günleri arasında kesin teşhiste büyük görüş faklılığı bulunmaktadır (Garcia ve ark.,1993; Taşal ve ark., 1995; Karen ve ark., 2004). Koyunun yaşı, ırkı ve muayeneyi yapan kişinin tecrübesi bu farklılığın oluşmasında etkili olan faktörlerdir (Karen ve ark., 2004). Ayrıca B- model ultrasonografi uygulamasında yanlış pozitif tanının en önemli nedeni olarak erken embriyonik ölümler, gözlenmeyen abortuslar da gösterilmektedir (Taşal ve ark., 1995). Gebeliğin 90. günü civarında orbita çapı cm, kotsalar arası uzaklık cm, trunkus 3-6 cm, plasentomların 2-3 cm arasında değiştiği ve bu dönemde en yüksek boyuta ulaştığı açıklanmıştır (Sergeev ve ark., 1990; Aiumlamai ve ark., 1992; Kahn ve ark., 1992). Gebeliğin günleri arasında kalp, böbrek, mide, ve idrar kesesi gibi organların belirlenebildiği bildirilmektedir (Taşal ve ark., 1995). Ancak gebeliğin günleri arasında transdüserin alabildiği alana göre görüntü daha büyük

26 17 olacağından bu dönemde ölçümler sınırlı olmakta ve gebelik yaşı hesaplanamamaktadır (Kelly ve Newnham, 1987; Kelly ve ark., 1989) Fötus Sayısının Belirlenmesi Koyunlarda erken dönemde gebeliğin ne durumda olduğunun bilinmesi gebe olmayan koyunların sürüden ayrılması, gebe hayvanların kesiminin önlenmesinin yanı sıra tek veya daha fazla yavrulu koyunların ayrılarak ayrı beslenme, barınma ve bakım koşullarının oluşturulması bakımından önemlidir. Bu koşulların sağlanmasıyla canlı yavru oranı ve doğum ağırlığında artışa ek olarak ikizlerin yaşama şansı ile birlikte süt verimi de artırılmaktadır (White ve ark., 1984; Alaçam ve ark., 1988; Dinç ve ark., 1989; Grace ve ark., 1989; Sergeev ve ark., 1990). Transrektal olarak uygulanan USG ile (7.5 MHz) yapılan muayenede tekil ve çoğul gebelikler gebeliğin 25. gününde (17 koyunun 15 inde) kesin olarak belirlenebilmiştir (Schrick ve Inskeep, 1993). Transabdominal USG ile tekil veya çoğul gebelik belirlenmesinde, gebeliğin günleri arasında tecrübeli bir operatör ile %99 oranında başarı elde edilebilmektedir (White ve ark., 1984). Tek fötuslu gebelik için benzer sonuçlar, Davey (1986) ve Gearhart ve ark., (1988) tarafından da bulunmuştur. Ancak çoğul gebelikler için bu oranın daha düşük olduğunu bildirmişlerdir Gebelik Yaşının Belirlenmesi Çiftleşme tarihinin bilinmediği durumlarda, fötal gelişimin görüntülenmesi gebelik yaşının belirlenmesine olanak verir (Alan, 1995; Karen ve ark., 2001). Günümüzde yapılan çalışmalarla, internal organların büyüme ve gelişiminin takibi ile fötusun yaşı saptanabilmektedir. Gebelik yaşının hesaplanması sürü idaresinde üreme ile ilgili verilerin kayıt edilmediği durumlarda büyük ölçüde pratik ve ekonomik olmaktadır (Aiumlamai ve ark., 1992). Koyunlarda fötal yaşın belirlenmesinde kafatası, trunkus, orbita ve plasentom v.b. boyutlarının alınabileceği ileri sürülmüştür (Aiumlamai ve ark., 1992; Arsoy Başaran, 1999).

27 Embriyonik Kese Çapı (EKÇ) Embriyonik kese ultrasonografi ile gebelik takibinde ilk belirlenen yapıdır. Bu konuda yapılan çalışmalarda (Garcia, 1993; Kaulfuss ve ark., 1996; Gonzales ve ark., 1998; Küplülü ve ark., 2002) embriyonik kesenin ilk olarak gebeliğin günleri arasında görüldüğü, net olarak ölçümlerinin ise gebeliğin günleri arasında yapılabildiği bildirilmiştir (Garcia 1993). Gonzalez ve ark., (1998), embriyonik keseyi gebeliğin günleri arasında 7.5 MHz transdüser ile transrektal olarak ölçmüş ve gebelik yaşı ile embriyonik kese çapı arasında düşük korelasyon (r=0.76) bulmuştur Ense-Kuyruk Sokumu Uzunluğu (EKSU) Kahn ve ark. (1992) gebeliğin 26. günü, Schrick ve Inskeep (1993) ile Doize (1997), gebeliğin günleri, Gonzales ve ark. (1998) gebeliğin günleri, Kaulfuss ve ark. (1999) gebeliğin günleri arasında EKSU ölçümünün yapılabildiğini bildirmişlerdir. Koyunlarda gebelik yaşı ölçümleri 7.5 MHz transdüser ile transrektal olarak yapılmış, fötal uzunluk (X) ve gebelik yaşı (Y) arasında Y= X-0.012X 2 denklemi bulunduğu bildirilmiştir (Schrick ve Inskeep, 1993). Aynı yaklaşımla Gonzalez ve ark. (1998), fötal uzunluk ile gebelik yaşı arasında yüksek korelasyon (r=0.94) bulduklarının bildirmişlerdir. İlerleyen gebelikte fötusun uterustaki bazı pozisyonları bu muayeneyi imkansız kılmaktadır (Kelly ve Newnham, 1989; Doizé ve ark.,1997; Zipper ve ark., 1997) Fötal Baş Çapları Transversal baş çapı (TBÇ), longitudinal baş çapı (LBÇ) ve orbita çapını (OÇ) içeren fötal baş çapları gebelik yaşını belirlemede kullanılmaktadır (Haibel ve Perkins, 1989; Karen ve ark., 2001). Transversal baş çapı ölçümleri ile özellikle gebeliğin ikinci 1/3 lük kısmında 5 MHz lik transdüserle gebelik yaşı hesaplamaları başarıyla yapılabilmektedir (Sergeev ve ark. 1990; Alan, 1995). Alan (1995), yaptığı çalışmada TBÇ ölçümlerini verimli şekilde gebeliğin 94. gününe kadar yapabildiğini, bundan sonraki periyodik ölçüm günü olan 101. günde TBÇ yi doğru bir şekilde belirleyemediğini bildirmiş ve gebelik yaşı ile TBÇ arasında GY= xTBÇ formülünü bulmuştur. Gonzalez ve ark., (1998), koyunlarda transrekal muayenede gebeliğin günlerinde TBÇ ölçümleri yapmışlar ve

28 19 gebelik yaşı ile bu ölçümler arasında yüksek korelasyon (r=0.96) bulmuşlardır. Haibel ve Perkins (1989) ise yaptıkları çalışmada aynı korelasyonu transabdominal muayene ile bulmuşlardır. Kelly ve Newnham (1989), LBÇ nın TBÇ ye göre daha doğru tanıya götürdüğünü ve gebeliğin 80. gününe kadar linear artış gösterdiğini bildirmişlerdir. LBÇ ölçümleri gebelik yaşı arasında gebeliğin günleri arasında yüksek korelasyon (r=0.95) olduğu bildirilmiştir (Gonzalez ve ark., 1998). Orbita çapı ölçümleri ile ilgili Gonzalez ve ark. (1998), gebeliğin 36. gününde 2 mm olan orbitanın gebeliğin 90. gününde 17 mm ye ulaştığını ve gebelik yaşı hesaplamalarında yüksek korelasyona (r=0.92) sahip olduğunu belirtmişlerdir Göğüs Çapı (GÇ) Koyunlarda fötal göğüs çapının USG ile ölçülmesi ile elde edilen değerlerin, gebeliğin günlerinde (Gonzalez ve ark., 1998) ve günlerinde (Sergeev ve ark. 1990) fötal yaş ile büyük oranda ilişkisinin bulunduğu bildirilmiştir Fötal Kalp Atımı Transrektal USG (7.5 MHz) ile embriyonik kesedeki ritmik pulzasyonların ilk olarak gebeliğin 18. ve 19. günlerinde belirlendiği bildirilmiştir (Schrick ve Inskeep, 1993). 5 MHz lik Transrektal USG ile bu pulzasyonlar çiftleşmeden gün sonra belirlenir (Garcia ve ark., 1993). Aumlamai ve ark. (1992), transrektal USG ile gebeliğin ikinci yarısında fötal kalp atım sayısını ölçebilmişlerdir. Buna göre doğumdan 7 hafta önce ulaşılan sayı 167±1.5 bpm iken bu sayı doğumdan 3 hafta öncesine kadar azalmış ve 139±15.7 bpm ve doğumda 117.0±9.2 bpm olduğunu tespit etmişlerdir. Buna ek olarak, gebelik yaşı ile fötal kalp atımı arasında önemli ölçüde korelasyon bulmuşlardır Plasentom Çapı (PÇ) Pasentomlar gebeliğin 30. gününde (Buckrell ve ark., 1986) ve 32. gününde (Doize ve ark., 1997) 5 MHz lik transrektal USG ile ilk olarak belirlenmektedir. Bu süreler içinde plasentomlar endometrium yüzeyinde ekojenik alanlar şeklinde

29 20 görülmektedir. Gebeliğin 42. gününde kase görünümünde olan plasentomlar 74. günde maksimum boyuta ulaşırlar (Doize ve ark., 1997). Aynı muayene sırasında plasentomların büyüklüklerindeki farklılıklar nedeniyle plasentom büyüklüğü ile gebelik yaşı arasında zayıf bir ilişki bulunduğu belirtilmiştir. (Doize ve ark., 1997; Gonzalez ve ark., 1998). Buna karşın Kelly ve ark. (1987) kotiledon çapı ile gebeliğin günü arasında pozitif korelasyon olduğunu belirtmiştir Diğer Fötal Yapılar Fötusun 3 kuyruk omurunun uzunluğu ile gebelik yaşı arasında korelasyon (r=0.95) yüksektir. Göbek kordonu ve fötal femur uzunluğu ile gebelik yaşı arasında ise bu oran (r=0.78) nispeten düşüktür (Gonzalez ve ark., 1998) Fötal Cinsiyetin Belirlenmesi Fötusun cinsiyetini belirlemek amacıyla fötusun genital tüberkülüne bakılmaktadır. 5 MHz lik transrektal USG ile gebeliğin günlerinde erkek ve dişi fötus sırasıyla %100 ve %76 oranında belirlenebilmektedir (Coubrough ve Castell, 1998) Transrektal ve Transabdominal Muayene Sınırı Transrektal veya transabdominal gebelik tanısının yapılabilmesinin gebelik dönemi ile ilişkili olduğu görüşmüştür. Transrektal yöntem ile gebelikler tohumlamayı izleyen gün arasında kolaylıkla belirlenebilirken (%94.7) gebeliğin ilerlemesine ve uterusun pelvik çatıdan sarkmasına bağlı olarak gebeliğin 32. gününden itibaren gebelikler transabdominal yöntem ile (%89.4) izlenebilmektedir. Gebeliğin günlerinde muayene yapılan koyunlarda dikkatli muayene ile gebelik hem transrektal hem de transabdominal yöntemle belirlenebilmektedir. Ancak bunun transrektal yöntemde probun karın boşluğuna doğru uzatılması, transabdominal muayenede ise probun inguinal kanaldan pubise doğru yönlendirilmesi ile mümkün olabileceği bildirilmiştir (Küplülü ve ark., 2002).

30 Muayene Kolaylığı ve Süresi Transrektal muayenede koyunu tek kişinin tespit edilebilmesi, uygulamanın sn gibi kısa sürede gerçekleştirilebilmesi, bunun aksine transabdominal muayenede koyunun iki kişi tarafından yatırılması ve traşı, muayene için ise 40 sn- 2 dakikalık süre harcandığı belirlenmiş (Taşal ve ark., 1995; Küplülü ve ark., 2002) ve bu esnada oluşan strese bağlı olarak gebeliğin devamı ile ilişkili herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadığı bildirilmiştir (Taşal ve ark., 1995). Muayene süresi koyunun gebe olup olmamasına bağlıdır. Gebe olmayan koyunlarda teşhis için gereken süre sn iken gebe koyunlarda bu süre tekil gebeliklerde 10 sn, ikiz gebeliklerde ise yine sn sürmektedir (Davey, 1986). Yapılan bu çalışmada, rektal ve ekstra-abdominal ultrasonografi yöntemi ile incelenen fötal parametrelerde gebelik süresindeki artışa paralel olarak meydana gelen gelişimin izlenerek, bu paralelliğin bir formülle açıklanabilmesi amaçlanmaktadır.

31 22 2. GEREÇ ve YÖNTEM 2.1. Gereç Hayvan Materyali Bu çalışma T.C. Tarım Bakanlığı Lalahan Hayvancılık Merkez Araştırma Enstitüsü ne bağlı, kayıtlı 10 baş Akkaraman ırkı koyun üzerinde yürütüldü. Ağırlıkları kg arasında değişen koyunların kayıtları kulak küpelerinde belirtilen numaralara göre yapıldı. Koç katımları ve tarihlerinde ve kontrollü bir şekilde gerçekleştirildi. Ayrı bir bölmeye alınarak Enstitü koşullarında bakımları sağlandı. Rasyonlar yine Enstitü tarafından belirlenen aylık programa göre uygulandı. Bu programa göre; gebeliğin birinci ayında koyunlara 100 g kesif yem, 2. ayda 200 g fiğ, yulaf samanı ve 300 g kesif yem verildi. Gebeliğin 3. ayında 800 g kaba yem ve 400 g kesif yem, 4. ayda 900 g kaba yem ve 600 g kesif yem, beşinci ayda ise 2600 kcal enerji içerecek şekilde 1000 g kaba yem ve 800 g kesif yem ve buna ek olarak % 15 ham protein verilmiştir. 15. Aralık tarihine kadar hava koşulları uygun olduğu sürece yukarıdaki rasyona ek olarak koyunlar meraya çıkarılmış ve ad libitum olarak su verilmiştir Kullanılan Alet ve Malzemeler Çalışmada gebelik muayeneleri için B-Mod Real Tıme (Shimadsu SDL32, Japonya) 5 MHz linear rektal prob ve yazıcı (Sony 890 CE) donanımlı ultrasonograf kullanıldı. Muayenede görüntü kalitesini artırmak amacıyla metilkarboksiselüloz içeren ultrasonografi jeli ve sarf malzemesi olarak da tek kullanımlık muayene eldiveni kullanıldı Yöntem Ultrasonografi ile gebelik muayenesine gebeliğin 12. gününde tarihinde başlandı. Muayeneler 74. güne kadar 2 gün aralıklarla gerçekleştirilirken bu günden sonra 5 gün aralıklarla gerçekleştirildi. Transabdominal yöntem ile görüntünün transdüsere sığmadığı ve ölçümlerin yapılamadığı gün muayene

32 23 sonlandırıldı. Görüntüler dondurularak ölçümler yapıldı ve yazıcı aracılığıyla kağıda döküldü. Gebeliklerin belirlenmesi ve fötometri yapmak amacıyla tohumlama tarihleri bilinen 10 adet koyuna gebeliklerinin 32. gününe kadar transrektal yöntem ile muayene gerçekleştirilirken bu tarihten itibaren transabdominal yöntem kullanılmaya başlandı. Transrektal muayeneler, Schrick ve Inskeep ( 1993 ), tarafından tanımlanan yönteme göre ayakta tespit edilen koyunların kuyruğu yukarı kaldırılarak ve jel kullanılmaksızın gerçekleştirildi. Ancak çalışmada muayeneyi kolaylaştırıp, alınan görüntülerin kalitesini artırdığı düşünülerek Schrick ve Inskeep in ( 1993 ) aksine rektum boşaltılarak transrektal muayene gerçekleştirildi. Muayenede prob rektuma yerleştirildikten sonra 90º saat yönünde döndürülüp ardından 180º tersi yönde döndürülerek tüm reprodüktif kanal tarandı. Çalışmada fötometri yöntemi kullanılarak gebelik yaşını hesaplayabileceğimiz bir formül elde etmek amacıyla Embriyonik Kese Çapı (EKÇ), Ense-Kuyruk Sokumu Uzunluğu (EKSU), Longitüdinal Baş Çapı (LBÇ), Transversal Baş Çapı (TBÇ), Orbita Çapı (OÇ), Göğüs Çapı (GÇ), Mide Çapı (MÇ), Böbrek Çapı (BÇ), Plasentom Çapı (PÇ), Transversal Kalp Çapı (TKÇ), parametreleri olmak üzere toplam 10 parametrenin ölçümleri alındı. Transabdominal muayene ise, sırtüstü yatırılan koyunlara ultrason jeli kullanılarak, memenin kranio-lateralindeki inguinal bölgelerden İzgür ve ark. ın ( 1992 ) tarif ettiği gibi gerçekleştirildi. Transabdominal muayene ile görüntünün transdüsere sığmadığı ve parametrelerin birinin dahi ölçümünün sağlıklı yapılamadığı 120. günde çalışma sonlandırıldı.

33 İstatistik Hesapları Koyunlarda USG ile fötusta belli parametrelerin ölçümleri yapılarak gebelik yaşına ilişkin formüller oluşturmak amacıyla bu parametrelerin gebelik yaşı ile ilişkisi regresyon analizi istatistik yönteminden yararlanarak açıklanmıştır (Daniel, 1991).

34 25 3. BULGULAR Sunulan çalışmada, koyunlarda gebelik yaşı saptanması amacıyla fötometri sonucu elde edilen bulgular embriyonik kese çapı (EKÇ), ense-kuyruk sokumu uzunluğu (EKSU), longitüdinal baş çapı (LBÇ), transversal baş çapı (LBÇ), orbita çapı (OÇ), göğüs çapı (GÇ), plasentom çapı (PÇ), transversal kalp çapı (TKÇ), mide çapı (MÇ) ve böbrek çapı (BÇ) parametreleri olmak üzere 10 ana başlık altında değerlendirildi ve bu parametreler gebelik yaşı ile ilişkilendirildi. Bu ilişki regresyon analizi ile hesaplandı ve her parametreye ait bir gebelik yaşı formülü oluşturulmaya çalışıldı. Elde edilen bulgular çizelge, grafik ve resimlerle desteklendi. Ultrasonografi ile muayene edilen koyunlarda gebelik dönemine göre elde edilen görüntüler değişiklik göstermektedir. Gebeliğin erken döneminde tanı ve gebelik yaşı hesaplamalarında uterus sıvıları, amnion kesesi ve embriyo görüntülerinden yararlanılırken, İleri gebeliklerde fötusun karakteristik yapıları ve plasentomlar görüntülendi ve ölçümleri yapıldı. Çalışmamızda koyunlarda gebelik parametrelerinin USG ile görüldüğü gebelik aralığı ve görüntü özellikleri çizelge 3.1 de verildi. Çizelge 3.1. Parametrelere göre gebelik aralığı ve görüntü özellikleri Parametre Gebelik Aralığı Görüntü Özellikleri Embriyonik İdrar kesesinin ventralinde bulunan anekojenik dairesel alanlar Kese Çapı şeklinde görülür. Ense-Kuyruk Sokumu Uzunluğu Embriyo taslağı, hipoekojenik görüntü veren uterus duvarına paralel olarak bulunan anekojenik lumen sıvısı içerisinde, hipoekojenik c harfi şeklinde görülür. Longitüdinal Baş Çapı Transversal Baş Çapı Orbita Çapı Göğüs Çapı Placentom Çapı Tranasversal Kalp Çapı Mide Çapı Böbrek Çapı Ultrasonografik görüntü karakteri en net olan parametreler baş parametreleridir. Çünkü ekojeniteleri oldukça yüksektir. Ossifikasyonun yoğun olmaya başladığı 40. günden itibaren ekojenik alanlar şeklinde görülür günlerde uterus lumenune doğru hipoekojenik alanlar şeklinde, 42. günde kadeh şeklinde görülmekte, maksimum boyuta 90. günde ulaşmaktadır. 30. günde yanıp sönen yıldız şeklinde, 52. günden itibaren sınırları belirgin, kulakçık ve karıncıkları anekojenik olarak görülen, hipoekojenik alanlar şeklinde görülür. Anotomik yapısına uygun hipoekojenik sınırlı, lumeni anekojenik olarak görülür. Anotomik yapısına uygun hipoekojenik sınırlı, lumeninde pelvisi anekojenik olarak görülür.

35 26 Gebelik muayenesi yapılan 10 koyundan 4 ünde ikizlik görüldü. Ultrasonografi ile ikizliğe ilk olarak gebeliğin 25. gününde rastlandı Embriyonik Kese Çapı (EKÇ) Ölçümleri İlk olarak gebeliğin 18. gününde görülmeye başlanan embriyonik kese çapının yapılabilen net ölçümleri gebeliğin günleri arasında gerçekleştirildi. Uterus içinde anekoik karakterli sıvı dolu dairesel alan şeklinde görülmekte olan embriyonik keselerin iç çapı ölçülerek değerlendirmeye alındı (Şekil 3.1). EKÇ ile gün arasındaki korelasyon katsayısı r=0.350 olarak tespit edilirken, bu katsayının istatistiksel olarak önemsiz olduğu bulundu (p > 0,5). Şekil günlük gebelikte embriyonik kese çapının USG görüntüsü ve şeması Embriyonik kese USG görüntüsünün Gebeliğin 26. gününde ebriyonik kese şeması İK: İdrar Kesesi EK: Emriyonik Kese 3.2. Ense-Kuyruk Sokumu Uzunluğu (EKSU) Ölçümleri İlk net ölçümleri gebeliğin 26. gününde yapılan embriyo taslağı, hipoekojenik görüntü veren uterusun duvarına paralel olacak şekilde, anekojenik lumen sıvısı içerisinde hipoekojenik alanlar tarzında görüldü ve bu dönemde yaklaşık 10 mm çapında izlendi. İlk olarak embriyo uzunluğu, baş ve gövde ayrımı tam olarak yapılmaya başlandıktan sonra da ense-kuyruk sokumu arasındaki uzunluğun ölçümü gebeliğin günleri arasında yapıldı. Ense-kuyruk sokumu uzunluğu ile gün

36 27 arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde r=0.971 olarak bulundu ve bu katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi (p < 0,001). Ense-kuyruk sokumu çapı ve gün arasındaki korelasyon katsayısı kullanılarak regresyon denklemi, GY = x EKSU şeklinde oluşturuldu (Şekil 3.2). Şekil günlük gebelikte ense-kuyruk sokumu çapının USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü EKSU nun USG görüntüsünün Gebeliğin 26. gününde EKSU şematize edilmiş hali EKSU nun gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 70 ENSE-KUYRUK SOKUMU UZUNLUGU (mm) (EKSU = 2.61 mm) GY = x EKSU GY = x2.61 GY = 26.1 (Gebeliğin 26. gününde alınan görüntü) GUN İK: İdrar Kesesi EK: Emriyonik Kese E: Embriyo 3.3. Longitudinal Baş Çapı (LBÇ) Ölçümleri İlk olarak gebeliğin 38. gününde başlanan longitudinal baş çapı ölçümleri, gebeliğin 90. gününe kadar net olarak yapılabildi. Longitudinal baş çapı, anatomik yapıya uyum sağlayan ve ekojenitesi oldukça yüksek bir şekilde görüldü. Longitudinal baş çapı ile gebelik yaşı arasında yüksek korelasyon olduğu bulundu

37 28 (r=0.999) ve regresyon analizinin linear modeline uygun olduğu görüldü (Şekil 3.3). İstatistiksel olarak önemli olduğu (p < 0,001) belirtilen bu korelasyona göre gebelik yaşı formülü oluşturuldu (GY= x LBÇ). Şekil günlük gebelikte longitudinal baş çapının (LBÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 56. günüde LBÇ görüntüsü LBÇ nin USG görüntüsünün şematize edilmiş hali LBÇ nın gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 80 LONGITUDINAL BAS CAPI (mm) (LBÇ = 35 mm) GY= x LBÇ GY = x35 GY = (Gebeliğin 56. gününde alınan görüntü) GUN LBK: Longitudinal Baş Kesiti 3.4. Transversal Baş Çapı (TBÇ) Ölçümleri Gebeliğin 36. gününden itibaren yapılmaya başlanan transversal baş çapı ölçümleri, gebeliğin 95. gününe kadar net olarak alındı. TBÇ, ossifikasyonun oluşmaya başladığı 36. günde, anatomik yapıya uyum sağlayan ve ekojenitesi oldukça yüksek bir şekilde görüldü. Transversal baş çapı ile gün arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde r=0.999 olarak bulundu ve bu

38 29 katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi (p < 0,001). Belirtilen bu korelasyona göre gebelik yaşı (formülü (GY = x TBÇ) şeklinde oluşturuldu. Transversal baş çapına ait ultrasonografik görüntü, tablo ve regresyon denklemi Şekil 3.4 de gösterildi. Şekil 3.4. Transversal baş çapının (TBÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 54. günüde TBÇ nin USG görüntüsünün TBÇ görüntüsü şematize edilmiş hali TBÇ nın gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 50 TRANSVERSAL BAS CAPI (mm) (TBÇ =19 mm) GY = x TBÇ GY = x 19 GY = (Gebeliğin 54. gününde alınan görüntü) GUN P: Plasentom TBÇ: Transversal Baş Çapı

39 Orbita Çapı (OÇ) Ölçümleri İlk olarak gebeliğin 36. gününde ölçülmeye başlanan OÇ ölçümleri, gebeliğin 90. gününe kadar net olarak yapılabildi. Orbita çapı, ossifikasyonun oluşmaya başladığı 36. günde, anatomik yapıya uyum sağlayan ve sınırları oldukça belirgin bir şekilde görüldü. Orbita çapı ile gün arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde r=0.976 olarak bulunmuş ve bu katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi (p < 0,001). Orbita çapı ve gün arasındaki korelasyon katsayısı kullanılarak gebelik yaşı formülü (GY = x OÇ) şeklinde oluşturuldu. (Şekil 3.5). Şekil günlük gebelikte orbita çapının (OÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 72. günüde OÇ nin USG görüntüsünün OÇ görüntüsü şematize edilmiş hali OÇ nın gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 20 (OÇ = 13 mm) ORBITA CAPI (mm) 10 GY = x OÇ GY = x 13 GY = (Gebeliğin 72. gününde alınan görüntü) GUN ORB: Orbita

40 Göğüs Çapı (GÇ) Ölçümleri Göğüs çapı ölçümleri net olarak gebeliğin günleri arasında ve son kosta hizasından kalp baz alınarak yapıldı. Görüntünün ekojenitesi oldukça yüksektir. Göğüs çapı ile gün arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde r=0.984 olarak bulundu ve bu katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi (p < 0,001). Göğüs çapı ve gün arasındaki korelasyona göre gebelik yaşı formülü ise (GY = x GÇ) şeklinde oluşturuldu (Şekil 3.6). Şekil günlük gebelikte göğüs çapı (GÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 60 günüde GÇ nin USG görüntüsünün GÇ görüntüsü şematize edilmiş hali GÇ nın gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması (GÇ = 27 mm) GÖGÜS CAPI (mm) GY = x GÇ GY = x 27 GY = (Gebeliğin 60. gününde alınan görüntü) GUN GÇ: Göğüs Çapı

41 Plasentom Çapı (PÇ) Ölçümleri Plasentomlar 5 MHz lik transdüser ile kolaylıkla belirlenebilen yapılardır. Çap ölçümleri, net olarak gebeliğin günleri arasında yapıldı. İlk olarak 30. günde endometrium yüzeyinde hipoekojenik alanlar tarzında görüntülendi. Plasentomların gebeliğin 44. gününde kadeh şeklini aldığı tespit edildi ve maksimum boyutlara 90. günde ulaştığı görüldü. Plasentom çapı ile gün arasındaki korelasyon ekspotansiyal regresyon modeline uygun (r=0.935) olarak bulundu ve bu katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi (p < 0,001). Plasentom çapı ve gün arasındaki korelasyon katsayısı kullanılarak regresyon denklemi (ln(gy)= ln(25.987) x PÇ) şeklinde oluşturuldu (Şekil 3.7).

42 33 Şekil günlük gebelikte Plasentom çapının (PÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 50. günüde PÇ nin USG görüntüsünün PÇ görüntüsü şematize edilmiş hali PÇ nin gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 40 PLASENTOM CAPI (mm) (GÇ = 20 mm) ln(gy)= ln(25,987)+0.032pç GY = (Gebeliğin 50. gününde alınan görüntü) GUN P: Plasentom 3.8. Transversal Kalp Çapı (TKÇ) Ölçümleri Kalp atımı ilk olarak gebeliğin 20. gününde yıldız şeklinde yanıp sönme hareketiyle belirlendi. Ancak kalp çapı ölçümleri, anotomik sınırlarının net olarak görüldüğü gebeliğin günleri arasında yapıldı. Transversal kalp çapı ile gün arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde r=0.989 olarak bulundu ve bu katsayının istatistiksel olarak önemli olduğu belirtildi(p < 0,001). Transversal kalp çapı ve gün arasındaki korelasyon katsayısı kullanılarak regresyon denklemi, GY = x TKÇ şeklinde oluşturuldu (Şekil 3. ).

43 34 Şekil günlük gebelikte transversal kalp çapının (TKÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 54. günüde TKÇ nin USG görüntüsünün TKÇ görüntüsü şematize edilmiş hali TKÇ nin gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 30 TRANSVERSAL KALP CAPI (mm) ( TKÇ = 8 mm) GY = x TKÇ GY = x 8 GY = (Gebeliğin 54. gününde alınan görüntü) GUN K: Kalp 3.9. Mide Çapı (MÇ) Ölçümleri Mide çapı ölçümleri net olarak gebeliğin günleri arasında yapıldı. Anatomik yapısına uygun olarak hipoekojenik görüntü vermektedir. Mide çapı ile gün arasındaki korelasyon katsayısı linear regresyon modelinde göre r=0.954, kuadratik regresyon modelinde göre de r=0,979 olarak bulundu. Bu katsayıların istatistiksel olarak önemli olduğu belirtilmiştir (sırasıyla p < 0,05, p < 0,01). Mide çapı ve gün arasında, linear korelasyona göre GY = x KÇ ilişkisi kurulurken kuadratik korelasyona göre GY = x MÇ x MÇ 2 ilişkisi kuruldu (Şekil 3.9).

44 35 Şekil günlük gebelikte mide çapının (MÇ) USG görüntüsü, şeması, regresyon analizi grafiği ve gebelik yaşı formülü Gebeliğin 80. günüde MÇ nin USG görüntüsünün MÇ görüntüsü şematize edilmiş hali MÇ nin gebelik yaşı ile olan ilişkisini gösteren çizelge Değerlerin regresyon denklemine uygulanması 38 MIDE CAPI (mm) (MÇ = 32 mm) GY = x KÇ GY = x 32 GY = (Gebeliğin 80. gününde alınan görüntü) GUN Böbrek Çapı ( BÇ ) Ölçümleri Böbrek çapı ölçümleri net olarak gebeliğin günleri arasında yapıldı. Böbrek çapı ölçümlerinde veri sayısı yetersiz olduğundan BÇ ve gün arasında korelasyon kurulamadı.

45 36 Şekil günlük gebelikte böbrek çapının (BÇ) USG görüntüsü ve şeması Gebeliğin 100. günüde BÇ nin USG görüntüsünün BÇ görüntüsü şematize edilmiş hali Koyunlarda USG ile gebelik yaş tayini için ölçülen parametreler, bu ölçümlerin günler ile arasındaki korelasyon katsayısı, kullanılan regresyon modelleri, oluşturulan denklemler ve önem düzeyleri çizelge 3.2. de toplu olarak verilmiştir. Çizelge 3.2. Parametrelere göre regresyon analizi Parametreler r Regresyon Denklem Önem Modeli Düzeyi EKÇ GY = (1.709 x EKÇ) p > 0.05 EKSU Linear GY = (0.375 x EKSU) p < LBÇ Linear GY = (0.993 x LBÇ) p < TBÇ Linear GY = (1.715 x TBÇ) p < OÇ Linear GY = (3.895 x OÇ) p < GÇ Linear GY = (1.259 x GÇ) p < PÇ Expotansiyel ln(gy) = ln(25.987) + (0.032 x PÇ) p < TKÇ Linear GY = (3 x TKÇ) p < MÇ Linear GY = (1.645 x MÇ) p < Kuadratik GY = (5.916 x MÇ) + (0.123 x MÇ 2 ) p < 0.01

GİRİŞ. GEREÇ ve YÖNTEM. ! canlı ağırlık artışı, karkas kalitesi ve süt verimi! Fötometri

GİRİŞ. GEREÇ ve YÖNTEM. ! canlı ağırlık artışı, karkas kalitesi ve süt verimi! Fötometri GİRİŞ TÜRK SAANEN KEÇİLERİNDE ULTRASONOGRAFİK FÖTOMETRİ VE GEBELİKTE MATERNAL SERUM PROGESTERON DÜZEYLERİ Türk Saanen Keçi Irkı * İsviçre Saanen Vadisi * 199, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi * Saanen

Detaylı

Seksüel Siklus ve Suni Tohumlama

Seksüel Siklus ve Suni Tohumlama Seksüel Siklus ve Suni Tohumlama Siklus: Belli aralıklarla aynı biçimde yinelenen olayları kapsayan dönem; hormonların etkisiyle üreme organlarının belirli dönemlerde gösterdigi degişim, döngü. Siklik

Detaylı

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu

GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu GENİTAL SİKLUS Östrus Siklusu Tanım Purbertiye ulaşan bir dişide hormonların kontrolü (hipotalamus, hipofiz ve ovaryum dan salınan) altında ovaryum ve uterusta meydana gelen değişiklikler Genital siklus

Detaylı

Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri. Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri. Prof. Dr. Fatin CEDDEN Çiftlik Hayvanlarında Türlere Göre Üreme Özellikleri Prof. Dr. Fatin CEDDEN Koyunlarda Seksüel Döngü Ilıman iklim kuşağından köken alan koyunlar mevsime bağlı kızgınlık gösterirler. Günlerin kısalmaya

Detaylı

Gebeliğin Erken Teşhisi

Gebeliğin Erken Teşhisi Gebeliğin Erken Teşhisi Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Dersi Prof. Dr. Fatin Cedden Gebelik teşhisinde isabet Gebe olmayanların mümkün olan en kısa zamanda isabetle teşhis edilebilmesinin ekonomik

Detaylı

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com Akın Pala, akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com 1 Küçükbaş Hayvan Yetiştirme 2 3 Kaç tür koyun var, verimlerine göre Etçi ırklar, Sütçü ırklar, Yapağıcı ırklar 4 Kaç tür koyun var, anatomi Yurdumuzda

Detaylı

Akkaraman ırkı koyunlarda transrektal ve transabdominal muayene tekniği kullanılarak embriyonik ve fötal yaşın belirlenmesi *

Akkaraman ırkı koyunlarda transrektal ve transabdominal muayene tekniği kullanılarak embriyonik ve fötal yaşın belirlenmesi * Ankara Üniv Vet Fak Derg, 58, 99-104, 2011 Akkaraman ırkı koyunlarda transrektal ve transabdominal muayene tekniği kullanılarak embriyonik ve fötal yaşın belirlenmesi * Hande GÜRLER 1, Mustafa KAYMAZ 2

Detaylı

ÜREMENİN KONTROLÜ. PROF. DR. Nafiz YURDAYDIN

ÜREMENİN KONTROLÜ. PROF. DR. Nafiz YURDAYDIN ÜREMENİN KONTROLÜ PROF. DR. Nafiz YURDAYDIN Çiftlik hayvanlarında üremenin denetlenmesi çerçevesinde: Çiftleşme-tohumlamalar istenen zamana göre planlanıp, toplulaştırılabilir, Mevsimsel poliöstrik hayvanlarda

Detaylı

Hande ULUSOY*, Mustafa KAYMAZ**

Hande ULUSOY*, Mustafa KAYMAZ** Koyunlarda gebelik tanısı Hande ULUSOY*, Mustafa KAYMAZ** Öz: Koyun yetiştiriciliğinde gebelik tanısının erken dönemde yapılması ekonomik açıdan büyük öneme sahiptir. Gebelik tanısı amacıyla koyunlarda

Detaylı

Genital siklus Pubertaya ulaşan bir dişide, hipotalamus ve hipofiz bezinin kontrolü altında ovaryum ve uterusta bazı değişiklikler meydana gelir.

Genital siklus Pubertaya ulaşan bir dişide, hipotalamus ve hipofiz bezinin kontrolü altında ovaryum ve uterusta bazı değişiklikler meydana gelir. Genital siklus Pubertaya ulaşan bir dişide, hipotalamus ve hipofiz bezinin kontrolü altında ovaryum ve uterusta bazı değişiklikler meydana gelir. Ovaryumda meydana gelen değişiklikler ovogenezis ve ovulasyon

Detaylı

DİŞİ ÜREME ORGANLARI

DİŞİ ÜREME ORGANLARI DİŞİ ÜREME ORGANLARI Dişi üreme organları dişi gamet hücresi ovumu (yumurtayı) üreten ovaryumlar ile ovumun döllendiği, döllenme sonrasında gebeliğin şekillendiği ve gelişen yavrunun dışarı çıkarıldığı

Detaylı

Östrus Belirtleri VEYSEL TAHİROĞLU

Östrus Belirtleri VEYSEL TAHİROĞLU Östrus Belirtleri VEYSEL TAHİROĞLU Östrus endokrinolojik, fizyolojik ve psikolojik etkimeler altında, dişilerin aşım için erkeği kabul etmeleri seklinde tanımlanır. genel saglık, bakım, beslenme, iklim

Detaylı

T.C. ADNAN MENDERES ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE AYDIN

T.C. ADNAN MENDERES ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE AYDIN T.C. ADNAN MENDERES ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE AYDIN Veteriner Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı Yüksek Lisans Programı öğrencisi Vet. Hek. Ziver ÜSTÜN tarafından hazırlanan Sıcak

Detaylı

TÜRK SAANEN KEÇİLERİNDE EMBRİYONİK VE FÖTAL GELİŞİMİN TRANSREKTAL VE TRANSABDOMİNAL ULTRASONOGRAFİ YÖNTEMLERİ İLE İZLENMESİ

TÜRK SAANEN KEÇİLERİNDE EMBRİYONİK VE FÖTAL GELİŞİMİN TRANSREKTAL VE TRANSABDOMİNAL ULTRASONOGRAFİ YÖNTEMLERİ İLE İZLENMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRK SAANEN KEÇİLERİNDE EMBRİYONİK VE FÖTAL GELİŞİMİN TRANSREKTAL VE TRANSABDOMİNAL ULTRASONOGRAFİ YÖNTEMLERİ İLE İZLENMESİ Ebubekir

Detaylı

P U B E R TA S, SUNİ T O H U M L A M A, G E B E L İ K V E T E R İ N E R HEKİ M : A H M E T K E S K İ N

P U B E R TA S, SUNİ T O H U M L A M A, G E B E L İ K V E T E R İ N E R HEKİ M : A H M E T K E S K İ N S I Ğ I R L A R D A P U B E R TA S, SUNİ T O H U M L A M A, G E B E L İ K V E D O Ğ U M V E T E R İ N E R HEKİ M : A H M E T K E S K İ N PUBERTAS Üreme yeteneğinin elde edilme olgusudur. Pubertas İlk kızgınlık

Detaylı

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ

FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ FETAL SAĞLIĞIN DEĞERLENDİRİLMESİ Antenatal fetal izlenim amacı: Erken dönemde asfiksi tanısı koyarak fetal ve erken neonatal ölümü engellemek. Fetal ve perinetal morbiditeyi azaltmak. Kalıcı hasar başlamadan

Detaylı

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim?

Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Erken gebelik (4-10 hf) USG: Neler görmem gerekir ve neler görmeliyim? Doç.Dr.Miğraci TOSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ad. 1/54 4-10 hft USG de Tespit Edilmesi

Detaylı

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN

Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi. Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Spermatozoanın Dişi Genital Kanalındaki Hareketi Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Prof. Dr. Fatin CEDDEN Döllenme Sperm hücresinin ovuma girip kaynaşması olayına (fekondasyon) Döllenme denir. Bu olgu

Detaylı

ET VERİMİ. Et verimi kavramı. Karkas kalitesi. Karkas bileşimini etkileyen faktörler. Karkas derecelendirme. Karkas parçalama tekniği.

ET VERİMİ. Et verimi kavramı. Karkas kalitesi. Karkas bileşimini etkileyen faktörler. Karkas derecelendirme. Karkas parçalama tekniği. ET VERİMİ Et verimi kavramı Karkas kalitesi Karkas bileşimini etkileyen faktörler Karkas derecelendirme Karkas parçalama tekniği Et kalitesi 1 Et Verimi Kavramı Et verimi denilince: Genel anlamda; hayvanların

Detaylı

Doppler Ultrasonografisi

Doppler Ultrasonografisi Doppler Ultrasonografisi DOPPLERİN FİZİKSEL PRENSİPLERİ D O P P L E R E T K I D O P P L E R F R E K A N S ı D O P P L E R D E N K L E M I D O P P L E R A Ç ı S ı Ultrasonografi nin Tanımı Doppler Çeşitleri

Detaylı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Ektopik Gebelik Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK - 2012 Sunum Planı Tanım Epidemiyoloji Patofizyoloji Klinik Tanı Ayırıcı tanı Tedavi Tanım Fertilize ovumun endometriyal kavite dışında

Detaylı

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG KOYUN IRKLARI Koyunları verimlerine göre 3 grupta toplayabiliriz. Etçi ırklar, Sütçü ırklar, Yapağıcı ırklar, Bir işletmede yetiştirilecek koyun ırkı seçilirken şu hususları dikkate

Detaylı

Araştırmacılar. Araştırma İNEKLERDE ÜREME VERİMİ KLİNİK ENDOMETRİTİS

Araştırmacılar. Araştırma İNEKLERDE ÜREME VERİMİ KLİNİK ENDOMETRİTİS Araştırmacılar Klinik Endometritis Tanısı Konmuş Laktasyondaki Sütçü İneklerde, İntrauterin Dekstroz Uygulamalarının İyileştirme Oranı Üzerine Etkisi (Araştırma Ön Sonuçları) Araştırma Erciyes Üniversitesi

Detaylı

ULTRASON GÖRÜNTÜLEME

ULTRASON GÖRÜNTÜLEME ULTRASON GÖRÜNTÜLEME Ultrason görüntüleme 50 yıldan uzun zamandır kullanılmaktadır. Tahribastsız, görceli olarak ucuz, mobil ve mükemmel bir çözünürlüğe sahip bir tekniktir. Sadece tıpta değil, tahribatsız

Detaylı

Senkronizasyon. Prostaglandin ile senkronizasyon Kontrolü yöntem Pazartesi yöntemi 2+2 yöntemi ½ yöntemi

Senkronizasyon. Prostaglandin ile senkronizasyon Kontrolü yöntem Pazartesi yöntemi 2+2 yöntemi ½ yöntemi Prostaglandin gibi luteolitik ajanlar kullanarak luteolizisi premature olarak oluşturmak, Progesteron veya sentetik derivelerini kullanarak CL'un fonksiyonuna benzer etkiyi oluşturmak. Prostaglandin ile

Detaylı

Kuzu üretim teknikleri:

Kuzu üretim teknikleri: Kuzu üretim teknikleri: akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Koç katımında yoğun-ek yemleme:flushing Erken yaşta damızlıkta kullanma Kuzulama aralığının kısaltılması Hormon uygulama, embriyo transferi

Detaylı

Irkların Sınıflandırılması

Irkların Sınıflandırılması Irkların Sınıflandırılması Gelişmişlik düzeyine göre İlkel yerli ırk Islah edilmiş yerli (geçit) ırk Kültür ırkları Verim yönlerine göre Tek verim yönlü ırklar Kombine verimli ırklar İlkel yerli ırk; Genellikle

Detaylı

Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır

Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır Fetal NT nin ölçümü için en uygun gebelik 11 +0-13 +6 haftadır. Baş-popo mesafesi (BPM) en az 45 mm ve en fazla 84 mm olmalıdır CRL 45 84mm arasında olmalı Görüntünün büyüklüğü fetal baş ve gögüs kafesinin

Detaylı

Bölüm 7 Tahribatsız Malzeme Muayenesi

Bölüm 7 Tahribatsız Malzeme Muayenesi Bölüm 7 Tahribatsız Malzeme Muayenesi Tahribatsız muayene; malzemelerin fiziki yapısını ve kullanılabilirliğini bozmadan içyapısında ve yüzeyinde bulunan süreksizliklerin tespit edilmesidir. Bu işlemlerde,

Detaylı

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ Kadın ve erkek üreme sistemi dölün üretilmesi amacı ile özelleşmiş özel organlardan oluşmaktadır. Bazı üreme organları cinsiyet hücrelerini üretir, diğerleri

Detaylı

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ ALİBEY YEM HAYVAN BESLEME YAYINLARI KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Çağdaş KARA Zir. Müh. Selahattin YİĞİT İ İLE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNERLİK FAKÜLTESİ İŞBİRLİĞ EKTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ ENDÜSTRİ

Detaylı

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.

Detaylı

Gebelikte Karşılaşılan Anormal Olgular. Prof Dr Fatin Cedden Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama

Gebelikte Karşılaşılan Anormal Olgular. Prof Dr Fatin Cedden Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Gebelikte Karşılaşılan Anormal Olgular Prof Dr Fatin Cedden Üreme Biyolojisi ve Yapay Tohumlama Anomaliler üç ana başlıkta toplanabilir Yavru zarları ve suları Yavrudaki gelişme bozuklukları Anada ortaya

Detaylı

USG görüntüleme nedir?

USG görüntüleme nedir? USG CİHAZI BİLEŞENLERİ ve ÇALIŞMA PRENSİBİ Prof.Dr.Murat Kocaoğlu Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı USG görüntüleme nedir? Vücudu yüksek frekanslı ses (ultrason-ultrases) dalgalarına

Detaylı

SÜT İNEKLERİNDE ÜREME HORMONLARI

SÜT İNEKLERİNDE ÜREME HORMONLARI SÜT İNEKLERİNDE ÜREME HORMONLARI Üreme ile ilgili herhangi bir sorun olduğunda, reprodüktif sistemi bütünüyle düşünmek zorundayız. Cinsiyet ve türler arasında reprudiksiyon farklılıklarının mevcudiyeti

Detaylı

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ

LAKTASYON VE SÜT VERİMİ LAKTASYON VE SÜT VERİMİ Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım Laktasyon, buzağılama ile başlayan ve kuruya çıkma ile sona eren süt verme dönemidir.

Detaylı

KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ

KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ KARKAS GÖRÜNTÜLEME SİSTEMLERİ KARKAS DEĞERLENDİRME IN-VIVO EX-VIVO ULTRASON TOMOGRAFİ SUBJEKTİF LINEAR DEXA MRI VIA TOBEC BIA Ultrason (Ultrasound) Teknolojisi Dual Enerji X-Ray Absorptiyometri (DEXA)

Detaylı

Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi

Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi Çiftlik Hayvanlarında Cinsiyetin Denetimi Cinsiyetin belirlenmesi Demokritus (MÖ: 470-402) Sağ testisten erkek, sol testisten dişi yavruların dünyaya geldiğini ileri sürmüştür. Fötal yaşamda cinsiyetin

Detaylı

Sperma DNA İçeriği. Cinsiyeti Belirlenmiş Sperma Gebelik Oranları?

Sperma DNA İçeriği. Cinsiyeti Belirlenmiş Sperma Gebelik Oranları? Sütçü Düvelerde Cinsiyeti Belirlenmiş Sperma ile Farklı Saatlerde Yapılan Tohumlamanın Gebelik Oranı Üzerine Etkisi X-Y SPERM DNA FARKI Sperma DNA İçeriği Barış GÜNER1, Melih ERTÜRK2, Melih YENİTAVŞANLI3,

Detaylı

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN Sakız Koyunu Prof.Dr.. Orhan KARACA Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN SAKIZ Türkiye ve Yunanistan ın ortak ırkıdır Adını, İzmir in Çeşme ilçesine komşu olan Yunanistan

Detaylı

Meme şekli-büyüklüğü ineğin kalıtsal yapısı, yaşı, süt verim düzeyi, laktasyon dönemi ve laktasyon sayısına bağlı olarak faklılık gösterir.

Meme şekli-büyüklüğü ineğin kalıtsal yapısı, yaşı, süt verim düzeyi, laktasyon dönemi ve laktasyon sayısına bağlı olarak faklılık gösterir. Meme şekli-büyüklüğü ineğin kalıtsal yapısı, yaşı, süt verim düzeyi, laktasyon dönemi ve laktasyon sayısına bağlı olarak faklılık gösterir. a b c Sağım başlangıcında, o sağımda inekten elde edilecek sütün

Detaylı

BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir

BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir Reprodüktif Biyoteknolojinin Amacı Canlılarda in vivo ve in vitro koşullarda gen kaynaklarının uzun süreli korunması ve daha fazla

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI

EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI EGE ÜNİVERSİTESİ EGE MYO MEKATRONİK PROGRAMI SENSÖRLER VE DÖNÜŞTÜRÜCÜLER SEVİYENİN ÖLÇÜLMESİ Seviye Algılayıcılar Şamandıra Seviye Anahtarları Şamandıralar sıvı seviyesi ile yukarı ve aşağı doğru hareket

Detaylı

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları

Ünite. Dalgalar. 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları 7 Ünite Dalgalar 1. Ses Dalgaları 2. Yay Dalgaları 3. Su Dalgaları SES DALGALARI 3 Test 1 Çözümleri 3. 1. Verilen üç özellik ses dalgalarına aittir. Ay'da hava, yani maddesel bir ortam olmadığından sesi

Detaylı

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğumdan ergin çağa kadar olan büyümedir. Neonatal (yeni doğan) dönemi Infancy (yavru) dönemi Puberty (ergenlik) dönemi Adölesan (gençlik) dönemi Adult (erginlik) dönemi

Detaylı

SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI. Araş. Gör. Koray KIRIKÇI

SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI. Araş. Gör. Koray KIRIKÇI SIĞIRLARDA KIZGINLIĞIN BELİRLENMESİ VE ÜREME KUSURLARI Araş. Gör. Koray KIRIKÇI Ahi Evran Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, KIRŞEHİR koray.kirikci@ahievran.edu.tr (Yazıların bilimsel ve

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır. Intrauterine administration of hcg immediately after oocyte retrieval and the outcome of ICSI: a randomized controlled trial Oosit Retrivalden hemen sonra intrauterin hcg uygulamasının ICSI sonuçları üzerine

Detaylı

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ OTO4003 OTOMOTİV MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY FÖYÜ LAB. NO:.. DENEY ADI : SES İLETİM KAYBI DENEYİ 2017 BURSA 1) AMAÇ Bir malzemenin

Detaylı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com

Detaylı

Tahribatsız Muayene Yöntemleri

Tahribatsız Muayene Yöntemleri Tahribatsız Muayene Yöntemleri Tahribatsız muayene; malzemelerin fiziki yapısını ve kullanılabilirliğini bozmadan içyapısında ve yüzeyinde bulunan süreksizliklerin tespit edilmesidir. Tahribatsız muayene

Detaylı

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi

Detaylı

PLASENTANIN OLUŞMASI. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

PLASENTANIN OLUŞMASI. Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU PLASENTANIN OLUŞMASI Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Plasentanın tanımı Chorion ile uterus mukozasının birbirine kaynaşmasından meydana gelmiş, yavru ile anne arasında metabolik ve hormonal ilişkiyi

Detaylı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı

07.11.2014. fetal dönem denir. Fetal dönemde, embriyonal dönemde oluşan organ sistemleri gelişir. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı 9.Hafta ( 10-14 / 11 / 2014 ) 1.) Göbek Kordonu 2.) Fetus ve Fetal Dolaşım Fizyolojisi 3.) Fetusun Aylara Göre Gelişimi Slayt No: 10 2 7.) FETUS Üçüncü gebelik

Detaylı

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL TÜRKİYE DE HAYVANSAL LİF ÜRETİMİ Türkiye de ticari olarak yapağı, tiftik, keçi üst kaba kılı ve ipek lifinin üretimi yapılmaktadır. Bununla

Detaylı

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ 5. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL TÜRKİYE DE HAYVANSAL LİF ÜRETİMİ Türkiye-Tiftik Tiftik Üretimi Türkiye de Yıllara Göre Kırkılan Ankara Keçisi Sayısı ve Tiftik Üretimi

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 ADIM ADIM YGS LYS 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1 EMBRİYONUN DIŞINDA YER ALAN ZARLAR Zigotun gelişmesi ardından oluşan embriyo; sürüngen, kuş ve memelilerde

Detaylı

laboratuar muayeneleri esastır.

laboratuar muayeneleri esastır. Brucella ların neden olduğu Brucellosis; sığır, koyun, keçi, domuz, koç vs. gibi hayvanlarda, özellikle, testis, meme, uterus gibi genital organlara yerleşerek yavru atmalara ve infertiliteye yol açan

Detaylı

Ultrasonografi Giriş Dr. Funda Karbek AKARCA

Ultrasonografi Giriş Dr. Funda Karbek AKARCA Ultrasonografi Giriş Dr. Funda Karbek AKARCA Ege Üniversitesi Acil Tıp AD ATOK 2011 - İZMİR Öğrenim Hedefleri Pratik ultrason fiziği Ultrasesin Yayılımı ve Dokularla Etkileşimi Ultrason Cihazlarının kullanımı

Detaylı

DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI. Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU

DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI. Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU DİŞİ EŞEY HÜCRELERİNİN GELİŞMESİ OLGUNLAŞMASI Doç. Dr. A. Gürol BAYRAKTAROĞLU OVOGENEZİS Dişi eşey hücresinin gelişip olgunlaşmasına ovogenezis denir. Spermatogenezisteki gibi çoğalma, büyüme ve olgunlaşma

Detaylı

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

T. C. DİCLE ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU BİRİM: BESİN/GIDA HİJYENİ VE TEKNOLOJİSİ ANABİLİM DALI T. C. 1 Gıda analizleri mikrobiyolojik- 2 Gıda analizleri serolojik ve toksikolojik- 3 Danışmanlık hizmeti 1. Yapılacak analizleri ve ilgili mevzuatı

Detaylı

Sığrlarda Embryo Transferi. Prof.Dr.Serhat Pabuccuoğlu

Sığrlarda Embryo Transferi. Prof.Dr.Serhat Pabuccuoğlu Sığrlarda Embryo Transferi Prof.Dr.Serhat Pabuccuoğlu BİYOTEKNOLOJİ NEDİR? Canlılar aracılığı ile ürün ve hizmet üretmektir Reprodüktif Biyoteknolojinin Amacı Canlılarda in vivo ve in vitro koşullarda

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. SINIF KONU ANLATIMLI 3. ÜNİTE: DALGALAR 3. Konu SES DALGALARI ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 3 Dalgalar 3. Ünite 3. Konu (Ses Dalgaları) A nın Çözümleri 1. Sesin yüksekliği, sesin frekansına bağlıdır.

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

İneklerde Sütçülük özellikleri. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

İneklerde Sütçülük özellikleri. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ İneklerde Sütçülük özellikleri Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Herhangi bir sığırın verimliliğini belirleyen ekonomik ömür süresini etkileyebilme yeteneğine sahip ve kalıtım yolu ile generasyonlara belirli ölçülerde

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı korunması gerekir.

Detaylı

UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ

UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ UZM.FZT.NAZMİ ŞEKERCİ Ses maddesel ortamdan oluşan periyodik dalgalanmalardır. Sıkışma ve genleşme periyodları vardır. Bu nedenle ses enerjisinin iletilmesi için madde ortamına gereksinim vardır. Havada

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler MEME KANSERİ Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler KANSER NEDİR? Hücrelerin kontrolsüz olarak sürekli çoğalmaları sonucu yakındaki ve uzaktaki başka organlara yayılarak kötü klinik

Detaylı

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN

Reprodüktif Endokrinoloji. Prof. Dr. Mithat EVECEN Reprodüktif Endokrinoloji Prof. Dr. Mithat EVECEN TANIMLAR: Hormon: Yunanca = uyarma, canlandırma, harekete geçirme. Tanım: Bir hücre ya da dokuda sentezlenen ve buralardan kan, lenf ve sinir yoluyla vücudun

Detaylı

Armağan ÇOLAK 1, Bülent POLAT 2, Ömer UÇAR 3

Armağan ÇOLAK 1, Bülent POLAT 2, Ömer UÇAR 3 İnek ve düvelerde gebeliğin erken tanısı için KISA hızlı progesteron SUNUM (Short testinin Report) kullanımı İNEK VE DÜVELERDE GEBELİGİN ERKEN TANISI İÇİN HIZLI PROGESTERON TESTİNİN KULLANIMI The Use of

Detaylı

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ Genital Organlar Dış Genital Organlar İç Genital Organlar Kemik Kısımları (Pelvis ) Siklus Oluşumu ve Hormonlar Oval ve Menstrual Siklus Halkası

Detaylı

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK

BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK BİYOLOLOJİK MALZEMENİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ PROF. DR. AHMET ÇOLAK SÜRTÜNME Sürtünme katsayısının bilinmesi mühendislikte makina tasarımı ile ilgili çalışmalarda büyük önem taşımaktadır. Herhangi bir otun

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

Plasenta Amniyon Çoğul Gebelikler

Plasenta Amniyon Çoğul Gebelikler Dönem 1- Sunum 5/ 2012 Plasenta Amniyon Çoğul Gebelikler Prof.Dr. Alp Can Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji- Embriyoloji ABD hgp://histemb.medicine.ankara.edu.tr koryon boşluğu Plasenta = Desidua

Detaylı

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ Protein Değerlendirilmesi Enerji Kullanımı Süt Kalitesi Karaciğer Fonksiyonları Döl Verimi Karlılık BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI

Detaylı

MENSTURASYON VE HORMONLAR

MENSTURASYON VE HORMONLAR MENSTURASYON VE HORMONLAR İLK ADET KANAMASI" Çocukluk çağından ergenlik çağına geçiş döneminde, ortalama olarak 12.5 yaşında kız çocuğu ilk adet kanamasını görür. Bu "ilk kanama" henüz yumurtlama süreci

Detaylı

GEBELİK VE LOHUSALIK

GEBELİK VE LOHUSALIK GEBELİK VE LOHUSALIK ANA SAĞLIĞI Sağlık hizmetleri açısından doğurganlık çağındaki (15-49 yaş arası) tüm kadınlara ana denir. 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadınlar nüfusumuzun % 27 sini oluşturmaktadır.

Detaylı

önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ

önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ Selçuk Üniversitesi Vet. Fak. Dergisi özel Sayı (51.- 59), 19.84 ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ Doç. Dr. Halil AKÇAPINAR* Koyun yetiştiriciliği dünyanın bütün ülkelerinde, hayvancılık

Detaylı

FERTİLİZASYON-Döllenme

FERTİLİZASYON-Döllenme FERTİLİZASYON-Döllenme Tanım Spermatozoon ile Oosit II nin birleşerek yeni bir canlı olan ZİGOT u şekillendirmesi Ovulasyonla yumurta yoluna atılan Oosit korona radiata hücreleri ile sarılıdır. - Oosit

Detaylı

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi.

İnfertil Dişiler. Çiftleşme zorlukları. Deneyimsiz erkek. Normal çiftleşmeden sonra başarısız gebelik. Seyrek östrus. Deneyimsiz dişi. İnfertil Dişiler Çiftleşme zorlukları Deneyimsiz erkek Deneyimsiz dişi Erkekte fizyolojik problemler Dişide Dişinin hazır olmaması Vulval stenosis Vestibuler konstrüksiyon Vaginal Vaginal hiperplazi ya

Detaylı

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ Doğuma Hazırlık Doğum Öncesi Eğitim Fetal Aktivitenin İzlenmesi Göğüs Bakımı Emzirmeye

Detaylı

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU

Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU Doç. Dr. Alev Gürol BAYRAKTAROĞLU EXTRAEMBRİYONAL KESELERİN MEYDANA GELİŞİ VE GÖBEK KORDONU Zigottan sonraki gelişmelerle uterusa ulaşmış olan blastosist in intrauterin tesirlere ve dış basınçlara karşı

Detaylı

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık ÖZEL FORMÜLASYON DAHA İYİ Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALİYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA İÇİN AGRALYX

Detaylı

FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI

FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI 2.1.3. FİZYOLOJİ ANABİLİM DALI : Bursa Bölgesindeki Holstein İneklerde Kuru Dönem ve Laktasyonun Çeşitli Evrelerinin Bazı Kan Parametrelerine Etkisi : - İşbirliği Yapan Kuruluş(lar) : - : Nurten GALİP*,

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ SIĞIRLARDA ÜREME-BESLEME İLİŞKİLERİ Prof.Dr. Murat GÖRGÜLÜ Damızlık Dişi Buzağılar ve Düvelerin Beslenmesi Düveler belli bir yaştan ziyade belirli

Detaylı

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE

Ek-1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ DEKANLIĞI HİZMET ENVANTERİ DİĞER(ÖZEL SEKTÖR İSTENEN BELGELER TAŞRA BİRİMLERİ MAHALLİ İDARE Ek1 MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ HİZMET ENVANTERİ SIRA NO 1 2 KURUM KODU. STANDART DOSYA PLANI KODU HİZMETİN ADI Klinik Muayene Klinik Bilimler nün Hasta muayenesini Radyografik Muayene Röntgen çekimini

Detaylı

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti

Minavit Enjeksiyonluk Çözelti Prospektüs ; berrak sarı renkli çözelti olup her ml'si 500.000 IU Vitamin A, 75.000 IU Vitamin D 3 ve 50 mg Vitamin E içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ uygun farmasötik şekli, içerdiği A, D 3 ve E vitamin

Detaylı

Prof. Dr. Mehmet UÇAR. Publications. A. Publications (SCI, SCI-Expanded)

Prof. Dr. Mehmet UÇAR. Publications. A. Publications (SCI, SCI-Expanded) Prof. Dr. Mehmet UÇAR Publications A. Publications (SCI, SCI-Expanded) A1. Uçar, M., Küçükkebapçı, M., Çelebi, M. ve H.N. Akalın. Murrah mandalarında postpartum anöstrus sorununun rektal muayene ve süt

Detaylı

TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU ULTRASONOGRAFİ

TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU ULTRASONOGRAFİ MALİ HİZMETLER KURUM BAŞKAN YARDIMCILIĞI STOK TAKİP VE ANALİZ DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL TIBBİ CİHAZ KILAVUZU ULTRASONOGRAFİ BMM. Zehra YAMAN Ağustos 2015 Ultrasonografiye Genel Bakış Yetki Grubu Yaygın Adlar

Detaylı

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ

ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ ERKEN GEBELİK ULTRASONOGRAFİSİ NORMAL BULGULAR, EKTOPİK VE SKAR GEBELİĞİ Dr. Aytül Çorbacıoğlu Esmer Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatoloji Bölümü Amaç Gebeliğin yerleşimi Gestasyonel

Detaylı

Keçi sütünün Beslenmede Yeri

Keçi sütünün Beslenmede Yeri Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com

Detaylı

İneklerde postpartum problemler. Prof.Dr.Mehmet GÜLER Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı KONYA

İneklerde postpartum problemler. Prof.Dr.Mehmet GÜLER Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı KONYA İneklerde postpartum problemler Prof.Dr.Mehmet GÜLER Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı KONYA İneklerde Buzağılama Aralığının Dönemleri Buzağılama aralığı Buzağılama

Detaylı

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) 4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3) Amaç: Kadın yaşamının evreleri ve bu evrelerde karşılaşılabilecek sağlık sorunları hakkında öğrenciyi bilgilendirmek, bu sorunlara pratisyen

Detaylı

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron un düşük ve preterm doğumları önlemedeki yeri (Lehine) Prof.Dr.S.Cansun Demir Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Progesteron Kolesterol Pregnenolon 17-α- Hidroksi pregnenolon Dehidro-epi androsteron

Detaylı