Spor Bilimlerinin Geleceği Değerli Öğrenciler,

Transkript

1 BİLDİRİ LERİ a

2 Spor Bilimlerinin Geleceği Değerli Öğrenciler, Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu olarak, 4. Uluslararası Spor Bilimleri Öğrenci Kongresi ne ev sahibi olmanın heyecanını yaşıyoruz. Kıtaları birleştiren şehir 2012 Avrupa Spor Başkenti İstanbul da gerçekleştirdiğimiz bu değerli kongrede sizlere birlikte olmanın sevincini paylaşıyoruz. Spor Bilimleri: Geleceğim temasıyla gerçekleşen kongremizin, yakın geleceğimizde ülkemiz sporunu şekillendirecek, aydınlık geleceğimiz olarak kabul ettiğimiz siz genç akademisyenlere son derece büyük katkı sağlayacağına bütün kalbimizle inanıyoruz. Sadece bilimsel değil aynı zamanda sosyal ve kültürel etkinliklerin de yer aldığı kongremizde genç ve daha genç spor bilimcileri ağırlamaktan onur duyduğumuzu belirterek, değerli katılımınız için hepinize teşekkürlerimizi sunarız. Kongrede tüm emeği geçenler adına, Sevgi ve saygılarımla Prof. Dr. H. Birol ÇOTUK MÜ BESYO Müdürü Kongre Başkanı b

3 DÜZENLEME KURULLARI Onursal Başkan Prof. Dr. Zafer GÜL Marmara Üniversitesi Rektörü Kongre Başkanı Prof. Dr. H. Birol ÇOTUK Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Müdürü Organizasyon Komitesi Dr. KASAP, Hasan (Başkan) Dr. PINAR, Salih Dr. ERDİL, Güven Dr. KESİM, Ümit KARABULUT, Taner (Mezunlar Derneği) Kongre Genel Sekreterliği Dr. KARAGÖZOĞLU, Cengiz Dr. GÜLMEZ, İrfan Kongre Sekreterliği DERVENT, Fatih ÖZBAR, Nurper ORHAN, Ümit YETGİN, Meral Küçük ŞAŞMAZ ATAÇOCUĞU, Muazzez KIZILET, Tuğba AKYÜZ, Oktay DOĞAN, Erkoç KAR, Sinem i

4 KOORDİNATÖRLER Genel Koordinatörler Dr. BİÇER, Turgay Dr. BAKIR, Müslim Dr. PEHLİVAN, Aysel Dr. İKİZLER, Can Dr. KIZILET, Ali Beden Eğitimi Ve Spor Öğretimi Dr. ALPKAYA, Ufuk (Koordinatör) Dr. SOYKAN, Aytekin Dr. BOZKURT, Sinan TÜLÜBAŞ, Murat BULUT, Mustafa Sporda Psiko Sosyal Alanlar Dr. KÜÇÜK, Veysel (Koordinatör) Dr. ÖZTÜRK, Mehmet Ata ATEŞ, Ömer COŞKUN, Arda Spor Yönetimi ve Rekreasyon Dr. SERARSLAN, Zahit (Koordinatör) UĞURLU, Alkan Hareket ve Antrenman Bilimleri Dr. RAMAZANOĞLU, Nusret (Koordinatör) Dr. ÇAMLIGÜNEY, Filiz DEMİR, Nezahat Spor ve Sağlık Bilimleri Dr. AYÇA, Banu İnci (Koordinatör) PELVAN, Orkun ABDULLAHOĞLU, Bilgesu AKBAŞ, Savaş Spor Kültürü ve Olimpik Eğitim Dr. YILMAZ, Semih (Koordinatör) Dr. YORUÇ ÇOTUK, Müfide Dr. GÜNDOĞAN, Neşe ii

5 İçindekiler SPOR KÜLTÜRÜ VE OLİMPİK EĞİTİM SÖZEL SUNUMLAR... 1 İLKÖĞRETİM OKULU 2. KADEME ÖĞRENCİLERİNİN SPOR BRANŞLARINA YÖNELİMİ VE YÖNELİME ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI... 2 ÜNİVERSİTEYE YETENEK SINAVI İLE YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN RAKET SPORLARI HAKKINDAKİ GENEL KÜLTÜR VE OYUN KURALI BİLGİ DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASI... 3 SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ... 4 İSTANBUL KÖYLERİNDE REKREATİF FALİYETLERİNİN ANALİZİ... 4 SPOR KÜLTÜRÜ VE OLİMPİK EĞİTİM POSTER SUNUMLAR... 5 P33. OLİMPİK OKÇULUK... 6 P34. TÜRKİYE DE BÜYÜKLER KATEGORİSİNDEKİ KARATE MÜSABIKLARININ OYUN KURALLARI HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYİ... 7 P35. SPORDA HOŞGÖRÜ... 8 P36. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SOKAK OYUNLARI... 9 SPOR SAĞLIK BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR ÜNİVERSİTELİ VOLEYBOLCULARIN ANAEROBİK GÜÇ SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ BAROPODOMETRİC AND PLANTAR FLEXOR MUSCLE STRENGTH CHARACTERISTICS IN SOCCER PLAYERS, POWER- AND ENDURANCE-TRAINED MEN EFFECT OF STRENGTH TRAINING ON ARTERIAL STIFFNESS AND BLOOD PRESSURE IN POWERLIFTING ATHLETES HAMZA YERLİKAYA SPOR KOMPLEKSİNDE YÜZME SPORU YAPAN ENGELLİ BİREYLERİN YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SPORCU PERFORMANSINA ACTN3 VE ACE GEN POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ SPOR SAĞLIK BİLİMLERİ POSTER SUNUMLAR P 01. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASI P 02 DEVLET VE ÖZEL BİR İLKÖĞRETRİM OKULU YAŞ ÖĞRENCİLERİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARININ VE BEDEN KİTLE İNDEKSLERİNİN DEĞERLENDİRİLEREK KARŞILAŞTIRILMASI P03. ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN KOMPOZİSYONU VE KARDİYOVASKÜLER RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ P 04 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ VE SAĞLIK AÇISINDAN RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ P 05AMATÖR FUTBOLCULARIN BESLENME ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ P 06 EDİRNE DE SPOR ve FİZİKSEL AKTİVİTE YAPAN BİREYLERİN PROFİLİ P 07 EDİRNE İLİNDE ÇEŞİTLİ YAŞ GRUPLARINA AİT BİREYLERİN SPOR VE FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ iii

6 P 08 KANSERLE SAVAŞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNDE SPOR VE FİZİKSEL AKTİVİTE NİN YERİ SPORDA PSİKOSOSYAL ALANLAR SÖZEL SUNUMLAR TAKIM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARLARI ÖRNEĞİ AMATÖR VE PROFESYONEL FUTBOLCULARDA HEDEF YÖNELİMİ VE ALGILANAN MOTİVASYONEL İKLİM ARASINDAKİ İLİŞKİ YOGA VE MEDİTASYON YAPAN BİREYLERİN RUHSAL DENEYİMLERİ ÜZERİNE YAPILAN BİR ARAŞTIRMA ÜNİVERSİTELERİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNDE OKUYAN KADIN VE ERKEK ÖĞRENCİLERİN CİNSEL TACİZ VE İSTİSMAR FARKINDALIKLARI HASTANE DIŞINDA TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİ HASTALARINA YAPTIRILAN REKREASYON ETKİNLİKLERİNİN BENLİK SAYGILARI ÜZERİNE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINA UYGULANAN REKREATİF ETKİNLİKLERİN SOSYAL İŞLEVSELLİK ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ EXPLORING THE PSYCHOLOGİCAL AND BEHAVIOURAL RESPONSES TO ATHLETİC İNJURY: A CASE STUDY SPORCULARIN SALDIRGANLIK DÜZEYLERİNİN BAZI SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERE GÖRE İNCELENMESİ KOCAELİ T TİPİ CEZA VE TUTUK EVİ NDEKİ MAHKUMLARA REKREASYON AKTİVİTELERİ İLE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK PROJESİ SPORDA PSİKOSOSYAL ALANLAR POSTER SUNUMLAR P 09 FARKLI BRANŞLARDA SPOR YAPAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ P10. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SPOR KARİYERLERİNİN VE BRANŞ DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ P11. ORTAÖĞRETİMDE SPOR YAPAN ÖĞRENCİLER İLE SPOR YAPMAYAN ÖĞRENCİLERİN P12. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRETMEN ADAYLARI İLE TÜRKÇE ÖĞRETİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P13. ERGENLİĞE GİRMEYEN VE GİREN GENÇ BİREYLERDE KİLOFOBİ DÜZEYLERİNİN CİNSİYET AÇISINDAN BELİRLENMESİ P14. ORTA ÖĞRETİMDE EĞİTİM GÖREN 9. SINIF ÖĞRENCİLERİN SPORTİF FAALİYETLERİN SOSYALLEŞMEYE ETKİSİ GÖRÜŞLERİNİN CİNSİYET DEĞİŞKENİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI P15. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU 1. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN SOSYO- KÜLTÜREL YAPISI VE MESLEK SEÇİMİ P YAŞ GRUBU MİNİK YÜZÜCÜLERİN YÜZME SPORUNA BAŞLAMALARINDA AİLE FAKTÖRÜNÜN ARAŞTIRILMASI P18. EBEVEYNLERİN ENGELLİ ÇOCUKLARIN SPORTİF FAALİYETLERE KATILIMLARI iv

7 P19. İKİ FARKLI İLDEKİ FUTBOL HAKEMLERİNİN MÜSABAKA ÖNCESİ KAYGI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P20. PROFESYONEL MASA TENİSİ OYUNCULARININ ESENLİK ALGILARI SPOR YÖNETİM BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR FİTNESS SALONLARINA ÜCRETSİZ GELEN BAYAN MÜŞTERİLERİN MEMNUNİYET DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAHAR ŞENLİKLERİNE KATILMA NEDENLERİ: FESTİVAL MOTİVASYONU ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA SPOR KURUMLARININ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YAKLAŞIMIYLA ANALİZİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİ TOPLULUKLARINA ÜYE OLAN VE ÜYE OLMAYAN ÖĞRENCİLERİN GİRİŞİMCİLİK DÜZEYLERİ SPOR YÖNETİM BİLİMLERİ VE REKREASYON POSTER SUNUMLAR P21. ORYANTİRİNG SPORUNUN YAYGINLAŞTIRILMASINDA ÜNİVERSİTELERİN ROLÜ (ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ) P22. GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM: BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMA P23. USAGE OF IT COMMUNICATION TECHNOLOGIES AS A CRITERIA FOR DEVELOPMENT OF SPORTS TOURISM IN OHRID AND STRUGA REGION (REPUBLIC OF MACEDONİA) P24. MENAJERLİK NEDİR? SPOR MENAJERLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA P25. DOĞA SPORU OLARAK YÜRÜYÜŞ ETKİNLİĞİNE KATILAN BAYANLARIN ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ: P26. HİSTORİCAL AND CONTEMPORARY DEVELOPMENT OF MARKETİNG P27. REKREASYONEL AMAÇLI DOĞA SPORLARININ TURİZM DE KULLANILMASI TÜRKİYE DE BİREYSEL TENİS SPONSORLUĞU NUN ÖZEL KURUMLAR AÇISINDAN YAPISAL DURUMU P29. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE UYGULANAN REKREATİF UYGULAMALAR VE BU UYGULAMALARA KATILAN BİREYLERİN PROFİLLERİNİN BELİRLENMESİ (DENİZLİ İLİ ÖRNEĞİ) P30. REKREASYON LİSANS EĞİTİMİ PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI P31. AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR YÜKSEKOKULU NDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİN ÇOKLU ZEKÂ ALANLARI İLE LİDERLİK DAVRANIŞLARININ ARAŞTIRILMASI P32. YÜZME HAVUZLARINDA ALGILANAN HİZMET KALİTESİ: ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YÜZME HAVUZU ÖRNEĞİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETİMİ SÖZEL SUNUMLAR YAŞ ARASI ERKEK TENİSÇİLERDE TEMEL TENİS EĞİTİMİ VE EĞİTSEL OYUNLARIN PERFORMANS TESTLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ İLKÖĞRETİM OKULLARINDA GÖREV YAPAN BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN KULLANDIKLARI ÖĞRETİM ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ( BOLU İLİ ÖRNEĞİ) v

8 STEP AEROBİK ÇALIŞMASININ KAYNAŞTIRMA EĞİTİMLİ ÖĞRENCİLERİN MOTORSAL ÖZELLİKLERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ BASKETBOLDA PAS VE ŞUT BECERİLERİ GELİŞİMİNDE SPOR EĞİTİM MODELİNİN ETKİSİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BAKIŞ AÇISINDAN ENGELLİLER İÇİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİ UYGULAMALARI KAYNAŞTIRMA PROGRAMI DRAMA ÇALIŞMALARININ EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINA ETKİSİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE OYUN VE DRAMA ETKİNLİKLERİNİN ÇOCUK GELİŞİMİNE ETKİLERİ BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ALANINDAKİ KAVRAM YANILGILARININ BELİRLENMESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETİMİ POSTER SUNUMLAR P37. UYARLANMIŞ FİZİKSEL AKTİVİTE ALANINDA ÇAĞDAŞ MESLEKİ EĞİTİM P38. EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE YAPTIRILAN EĞLENCELİ ATLETİZM ÇALIŞMALARININ MOTORSAL GELİŞİMLERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİDİR P39. COMPARATIVE ANALYSIS OF THE PHYSICAL DEVELOPMENT AND PHYSICAL CAPACITY INCOMING FOR BULGARIAN AND FOREIGN STUDENTS P40. ÜNİVERSİTESİDE SPOR ALANINDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİN SPORA BAŞLAMA VE BU ALANI SEÇME NEDENLERİ İLE BEKLENTİLERİ (ISPARTA İL ÖRNEĞİ) P41. İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİ DEĞERLENDİRME SÜRECİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ P42. İLK ÖĞRETİM 2. KADEME ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ P43. STATE AND EVALUATION OF TABLE TENNIS IN HIGHER EDUCATION INSTITUTIONS IN BULGARIA P45. BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN İŞ DOYUMLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ P46. BEDEN EĞITIMI VE SPOR ÖĞRETMENLIĞI SON SINIF ÖĞRENCILERININ MESLEKI ÖZ YETERLILIĞI P47. YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARININ ÖĞRETMENLİK BÖLÜMLERİNDEKİ SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KPSS SINAVI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ HAREKET VE ANTRENMAN BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR ARTİSTİK CİMNASTİKTE HANDSPRING HAREKETİNİN KİNEMATİK ANALİZİ YAŞ ERKEKLERDE 8 HAFTALIK FİTNESS PROGRAMININ VÜCUT KOMPOZİSYONUNA ETKİSİ GENÇ VE ORTA YAŞ SEDANTER BİREYLERDE 6 HAFTALIK DÜZENLİ AEROBİK EGZERSİZİN BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERE ETKİSİ KIRIKKALE İLİNDEKİ 3-6 YAŞ ANAOKULU ÖĞRENCİLERİNİN UZUV UZUNLUKLARININ ESNEKLİK ÜZERİNE ETKİSİ vi

9 12-14 YAŞ GRUBU ERKEK YÜZÜCÜLERDE ÖZEL HAZIRLIK DÖNEMİNDE UYGULANAN ABDOMİNAL EGZERSİZLERİN 50M. DERECELERİNE ETKİSİ TWITCH CONTRACTILE PROPERTIES OF PLANTARFLEXOR MUSCLES IN MALE ATHLETES AND UNTRAINED SUBJECTS YÜZME METRE KOŞUSU SONRASINDA SPORCULARDA KAN LAKTAT DÜZEYLERİ KIRIKKALESPOR U-15 FUTBOL TAKIMINA UYGULANAN 4 HAFTALIK PLİOMETRİK ANTRENMANLARIN BAZI FİZİKSEL PARAMETRELERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ GELİŞİM ÇAĞINDAKİ SPORCULARIN SEÇİLMİŞ MOTORİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ TEKRARLI SPRİNTLER SONRASINDA FARKLI DİNLENME SÜRELERİNİN TOPARLANMAYA ETKİSİ HALK OYUNLARI DANSÇILARINA DÜZEYLERİNE AKUT UYGULANAN FARKLI STATİK GERME PROTOKOLLERİNİN BAZI PERFORMANS ETKİLERİ GENÇ FUTBOLCULARDA KISA SÜRELİ ELASTİK BANT VE DENGE ANTRENMANLARININ TEK BACAK HOP TEST, BACAK KUVVETİ VE DENGE PERFORMANSI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ RİTİM EĞİTİM ÇALIŞMASININ MOTORİK ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ RİTİMLİ KOORDİNASYON ÇALIŞMALARININ ÇABUKLUK YETİLERİNE ETKİSİ İNSAN SPASTİK GRASİLİS KASI İZOMETRİK KUVVETLERİNİN DİZ AÇISININ FONKSİYONU OLARAK İNTRAOPERATİF ÖLÇÜMÜ FARKLI STRETCHİNG SÜRELERİNİN ESNEKLİK PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ (SOFTBALL MİLLİ TAKIM ÖRNEĞİ) CORE ANTRENMANLARININ VÜCUT YAĞ YÜZDESİ ÜZERİNE ETKİSİ ERGENLİK ÖNCESİ ERKEK ÇOCUKLARDA 12 HAFTALIK CİMNASTİK VE KARATE-DO EĞİTİMİ SONRASINDA DENGE VE KUVVET PARAMETRELERİNİ KARŞILAŞTIRILMASI VOLEYBOLCULARIN ESNEKLİK VE VÜCUT YAĞ YÜZDESİ DEĞERLERİNİN DİKEY SIÇRAMA PERFORMANSINA ETKİSİ SEDANTER VE SPORCU ERKEKLERDE GASTROCNEMIUS VE QUADRICEPS FEMORIS ÇAPI İLE ANAEROBIK İLİŞKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI HAREKET VE ANTRENMAN BİLİMLERİ POSTER SUNUMLAR P48. KÜÇÜK KIZ VE YILDIZ KIZ KATEGORİSİNDEKİ VOLEYBOLCULARIN BAZI ANTROPOMETRİK VE MOTORİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P49. KOCAELİ GÖLCÜK POYRAZ SPOR YÜZME KULÜBÜ YAŞ GRUBU SPORCULARINA SUYUN İÇİNDE VE DIŞINDA YAPTIRILAN İSTASYON ÇALIŞMALARININ 50 M YÜZMEYE VE PERFORMANSA ETKİSİ P50. BAYAN FUTSAL SPORCULARI ILE BAYAN SOFTBOL SPORCULARININ KUVVET, SÜRAT VE FARKLI ÇEVIKLIK ÖZELLIKLERININ KARŞILAŞTIRILMASI P YAŞ BAYANLARDA 10 HAFTALIK STEP-AEROBİK PROGRAMININ DAYANIKLILIĞA, KALP ATIM HIZINA, ESNEKLİKLERİNE, VÜCUT KOMPOZİSYONLARINA VE TANSİYONLARINA ETKİSİ vii

10 P52. TEKRARLI SPRİNTLER SONRASINDA FARKLI DİNLENMESÜRELERİNİN TOPARLANMAYA ETKİSİ P53. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNE FARKLI SINAV SİSTEMLERİYLE YERLEŞEN BAYAN ÖĞRENCİLERİN KISA SPRİNT VE ÇEVİKLİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P54. BAYANLARDA FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK PERFORMANSIN DEĞERLENDİRİLMESİ P55. SPOR TIRMANIŞI KARADENİZ BÖLGE BİRİNCİLİĞİ NE KATILAN DAĞCILARIN VÜCUT KOMPOZİSYONU VE PENÇE KAVRAMA KUVVETİ ARASINDAKİ İLİŞKİ P56. BASKETBOL VE DANS SPORU İLE UĞRAŞAN İLKÖĞRETİM DÖNEM ÇOCUKLARININ FİZİKSEL,MOTORİK VE DENGE PERFORMANSI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI P57. BAYAN FUTBOLCULARDA 8 HAFTALIK ÇABUK KUVVET ANTRENMANLARI SONRASINDA FİZİKSEL VE MOTORİK ÖZELLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİMİN İNCELENMESİ P58. BİR FUTBOL TAKIMININ SÜPER LİG MÜSABAKALARINDAKİ TEKNİK VE TAKTİK HAREKETLERİNİN E-SPOR ANALİZ PROGRAMI İLE İNCELENMESİ P59. PLİOMETRİK ANTRENMANIN YAS GRUBU ERKEK HENTBOLCULARIN DİKEY SIÇRAMA,DURARAK SIÇRAMA,UZUN ATLAMA VE ANAEROBİK GÜÇ ÜZERİNDE ETKİSİ P60. DÜZENLİ FUTBOL AKTİVİTESİ YAPAN VE YAPMAYAN ÇOCUKLARDA BAZI FİZİKSEL PERFORMANS ÖZELLİKLERİNİN 6 AY SÜRE İLE DEĞERLENDİRİLMESİ P61. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMÜNDE OKUYAN ERKEK ÖĞRENCİLERİN FARKLI ÇEVİKLİK SÜRAT VE GÜÇ TESTLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER P62. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNE FARKLI SINAV SİSTEMLERİYLE YERLEŞEN ERKEK ÖĞRENCİLERİN ÇEVİKLİK VE SÜRAT ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P63. SAKARYA İLİNDE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ HİKİNGYAPAN BİREYLERİN BAZI FİZİKSEL VE İNCELENMESİ PARAMETRELERİNİN FİZYOLOJİK P64. SAYILARINA GÖRE 30 CM YÜKSEKLİKTEKİ PLİOMETRİK SIÇRAMA ÇALIŞMALARININ ANAEROBİK PARAMETRELER ÜZERİNDEKİ AKUT ETKİLERİ P65. SAYILARINA GÖRE 40 CM YÜKSEKLİKTEKİ PLİOMETRİK SIÇRAMA ÇALIŞMALARININ ANAEROBİK PARAMETRELER ÜZERİNDEKİ AKUT ETKİLERİ P66. AMERİKAN FUTBOL OYUNCULARINDA SIÇRAMA ANTRENMANININ SÜRAT PARAMETRESİNE ETKİSİ P67. KREATİN ALIMININ PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ P HAFTA KARATE DO VE CİMNASTİK YAPAN 9 11 YAŞ ERKEK ÇOCUKLARIN SEÇMELİ REAKSİYON SÜRESİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P69. KISA SÜRELİ PİLATES EGZERSİZLERİNİN BEDEN YÜZDE YAĞ, BEL-KALÇA ORANI VE ESNEKLİĞE ETKİSİ P70. RITIM DANS EĞITIMI ALAN KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARIN FIZIKSEL ÖZELLIKLERI VE DENGE PERFORMANSLARI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI viii

11 P71. TÜRK GENÇ ERKEK KÜREKÇİLERİN ANTROPOMETRİK ÖZELLİKLERİ, SOMATOTİPLERİ VE KÜREK ERGOMETRESİ PERFORMANSIYLA İLİŞKİSİ P72. FARKLI BRANŞLARDA SPORCULARIN SEÇİLMİŞ FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI P YAŞ GRUBU ERKEK YÜZÜCÜ VE FUTBOLCULARIN BAZI FİZİKSEL UYGUNLUK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ix

12 SPOR KÜLTÜRÜ VE OLİMPİK EĞİTİM SÖZEL SUNUMLAR 1

13 İLKÖĞRETİM OKULU 2. KADEME ÖĞRENCİLERİNİN SPOR BRANŞLARINA YÖNELİMİ VE YÖNELİME ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI Emine ÖZDEMİRa, Fatma Çelik KAYAPINARa, amehmet Akif Ersoy Üniversitesi THE INVESTIGATION OF PRIMARY SCHOOL SECOND GRADE PUPILS ORIANTATION TO THE SPORT BRANCHES AND FACTORS WHICH AFFECTİNG THE ORIENTATION OF PRIMARY SCHOOL PUPILS TO THE SPORT BRANCHES This research was both made for the aim of primary school 2. grade students tendency to the branches of sport and determining the factors that effect their tendency.scanning method was used for collecting data and was obtained with the method of questionnaire. After ensurin g content validity, the intelligibility of questionnaire which is developed for the aim is applied to the 202 students, 94 of them are female, 108 of them are male who are choosen as casual The research cosmos was generated by the primary schools that are in the city center of Burdur. The samples are generated from 202 pupils who have education at 2nd grade. The data that was obtained via questionnaire was commented in a statistics procedure after being coded in SPSS program by looking the rate and frequency dissociation. According to the findings that was obtained from the data, 41.4% of the participants are interested in football and 21.8% of them are interested in volleyball and the others branches were 3% chess, 4% athletism, and it was stated that tea cher of physical education and the medya effects their tender to sport branches. Suggestion; Visual and Audial medya needs to be more interested in other sport branches as they are in basketball, volleyball and football. Key words; Second grade students of primary school, the aptitude to sport, affecting of the factors. Araştırma; İlköğretim Okulu 2. Kademe öğrencilerinin spor branşlarına yönelimi ve yönelime etki eden faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Verileri toplamak için tarama yönte mi kullanılmış ve anket yöntemi ile elde edilmiştir. Amaca yönelik geliştirilen anketin anlaşılabilirliği kapsam geçerliliği sağlandıktan sonra örneklem grubundan 94 ü kız, 108 i erkek olmak üzere toplam 202 öğrenciye tesadüfî örneklem yöntemiyle uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini Burdur il merkezindeki ilköğretim okulları oluşturmuştur. Örneklemini ise ilköğretim ikinci kademe okuyan 202 öğrenci oluşturmuştur. Anket yolu ile elde edilen veriler SPSS programında kodlandıktan sonra istatistik işlem olarak frekans ve yüzde dağılımlarına bakılarak yorumlar yapılmıştır. Verilerden elde edilen bulgulara göre katılımcıların genelini % 41,4 futbol, %21.8 voleybol branşlarıyla ilgilendikleri diğerlerinin ise % 3 satranç %4 atletizm spor branşlarını yaptıklarını, s por branşlarına yöneliminde ise çoğunlukla beden eğitimi ve spor öğretmeninin, aile ile medyanın etkili olduğu saptanmıştır. Öneri; ülkemizde görsel ve sesli medyanın futbol, basketbol ve voleybol spor dallarına göstermiş olduğu ilgiyi diğer spor dallarına da ağırlık vermeleri gerekmektedir. Anahtar kelimeler; ilköğretim 2. Kademe öğrencileri, spora yönelim, etki eden faktörler. 2

14 ÜNİVERSİTEYE YETENEK SINAVI İLE YERLEŞEN ÖĞRENCİLERİN RAKET SPORLARI HAKKINDAKİ GENEL KÜLTÜR VE OYUN KURALI BİLGİ DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASI Ece ERGENa, Fatma ÇELİK KAYAPINARa amehmet AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ THE INVESTIGATION OF THE GENERAL KNOWLEDGE LEVELS AND The purpose of the study measure of racket sports rules and general knowledge levels of the stude nts who settled with the ability exam (physical education and sports teacher, music teacher,and art teacher department) in universities. The universe of the research was composed of the physical education and sports teacher, music teacher,and art teacher d epartments in Mehmet Akif Ersoy Üniversity. 63 students from Physical education and sports teacher deparment, 93 students from music teacher and, 45 students from art teacher department in Mehmet Akif Ersoy Üniversity. The questionary that was used to gath ering data was composed of 30 questions. The data obtained through the survey was interpreted by looking at the frequency and percentage distributions by SPSS. According to finding obtaining from data; the question from the general culture section that \"What is a rally\" were given at the highest rate (46.2%) right answer by art teacher. The knowledge section of the rule was given (51%) at the highest rate the right answer to the question \"How many sets consists of squash \" by music teacher department students. The section of the rule knowledge was determined given at the highest rate (51%) the right answer to the question \"How many set consists of the squash \" by music teacher department students. while music section students gave the right answer at t he highest rate (51%) about the question that \"how many sets consists of the squash game\" In the section of the rule, The question that how many sets consist of the badminton was given of the highest the correct response rate (52.4%) by the physical ed ucation and sport teaching students. As a result of; while all the questions were expected higher rates of the right answer in physical education and sports teaching students in general, they gave the correct answers similar rates with the other department students. This results were concidered, the physical education department students should informed about general culture, material information and the rules of the game is related to racket sports. Levels of general knowledge need to increase through federation and the media. Key Words: Racquet sports, talent sections, the general culture, knowledge of materials and ruleskey Words: Sports, Tolerance Üniversiteye yetenek sınavı ile yerleşen öğrencilerin (Beden eğitimi ve spor öğretmenliği, Müzik öğretmenliği, Resim öğretmenliği bölümlerindeki) raket sporları ile ilgili kural bilgileri ve oyun kurallarını belirlemektir. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Beden eğitimi ve spor öğretmenliği, Müzik öğretmenliği, Resim öğretmenliği bölümlerindeki tüm öğrencile r araştırma evrenini oluşturmuştur. Örneklemi ise Beden eğitimi ve spor öğretmenliğinden 63, Müzik öğretmenliğinden 93, Resim öğretmenliğinden 45 öğrenciden oluşturulmuştur. Çalışmada verileri toplamak için kullanılan anket toplam 30 sorudan oluşturulmuştu r.anket yolu ile elde edilen veriler SPSS programında frekans ve yüzde dağılımlarına bakılarak yorumlanmıştır. Verilerden elde edilen bulgulara göre; genel kültür bölümünden ralli nedir sorusuna en yüksek oranda doğru cevabı ( %46.2) resim öğretmenliği öğrencilerinin verdiği saptanmıştır. Kural bilgisi bölümünden squash oyunun kaç setten oluştuğu sorusuna en yüksek oranda doğru cevabı (%51) müzik öğretmenliği bölümü öğrencilerinin vermiş olduğu belirlenirken badmintonda bir setin kaç sayıdan oluştuğu sorusuna en yüksek oranda doğru cevabı (%52.4) beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencileri vermişlerdir. Sonuç olarak beden eğitimi ve spor öğretmenliği bölümü öğrencilerinin genel olarak tüm sorulara daha yüksek oranda doğru cevap vermeleri bek lenirken diğer bölüm öğrencilerine yakın oranlarda doğru cevap vermişlerdir. Bu sonuç beden eğitimi bölüm öğrencilerinin raket sporları ile ilgili genel kültür, malzeme bilgisi ve oyun kuralları hakkında bilgilendirilmelerinin gerekli olduğunu düşündürmüştür. Gerek federasyonlar gerekse medya yolu ile genel bilgi düzeyleri artırılmalıdır. Anahtar Kelimler: raket sporları, yetenek bölümleri, Toplumsal yaşamda olduğu gibi sporda da olumsuz birçok davranışın sebebi, yeterince hoşgörülü olamamaktır. Hoşgörünün olmadığı ortamlarda, bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, şiddet vb. olumsuz davranışları görmek mümkündür. Bu nedenle hoşgörü kavramının doğru algılanması ve davranış boyutunda sergilenmesi spor adına son derece önemlidir. 3

15 SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ahmet SİPAHİ, Harun KOYUNCU, Mesut HAMZAOĞLU, Nevzat MİRZEOĞLU Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bu araştırmanın amacı, beden eğitimi dersini almış olan sınıf öğretmenliği bölümü öğrencilerinin beden eğitimi dersine yönelik düşüncelerini, ders uygulamalarına ilişkin görüşlerini saptamak ve bu görüşlerinin cinsiyet ve sınıf değişkenlerine göre farklılaşıp, farklılaşmadığını belirlemektir. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışmanın evrenini, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Programında okuyan ve Beden Eğitimi Dersini almış olan 3. ve 4. sınıf öğrencilerinden toplam 120 kişi oluşturmuştur. Örneklemi ise 28 erkek (%33,3) ve 56 ba yan (%66,6) olmak üzere toplam 84 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Doğan (2000) tarafından geliştirilen anket kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde t- test tekniğinden yararlanılmıştır. Sınıf Öğretmenliği Bölümü Öğrencile rinin Beden Eğitimi Dersine ilişkin görüşlerinin incelendiği bu çalışma sonucunda, Sınıf Öğretmenliği Bölümü 3. ve 4. Sınıf Öğrencilerinin beden eğitimi dersine ilişkin görüşleri arasında cinsiyet değişkenine göre anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Ayrıca Sınıf Öğretmenliği Bölümü 3. ve 4. Sınıf Öğrencilerinin beden eğitimi dersine ilişkin görüşleri arasında sınıf değişkenine göre anlamlı bir fark bulunmamıştır(p>0,05). Bu sonuçlara göre, sınıf öğretmeni adaylarının cinsiyet ve sınıf değişkenlerinin beden eğitimi dersine ilişkin görüşlerini etkilemediği söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Beden Eğitimi, Sınıf Öğretmenliği THE EVALUATION OF PRIMARY SCHOOL TEACHING STUDENTS VIEWS OF PHYSICAL EDUCATION COURSE IN BOLU/TURKEY İngilizce Uzun Özet Alanı : The aim of this study is to determine the views of primary school teaching students on physical education and ascertain whether their views differ with respect to gender and class varieties. General scanning model was used in this study. The targ et population of the study consists of 120 students at 3rd and 4th year who have already studied physical education course in Primary School Teaching programme in Faculty of Education in Abant Izzet Baysal University. The sample consists of 28 male (33,3 % ) and 56 female (66,6 %) students. The questionnaire developed by Dogan (2000) was used as the data collecting tool. T-test technique was applied in interpreting the data. At the end of the study, there was no significant difference regarding the views of primary school teaching students on physical education course at 3rd and 4th year in Primary School Teaching department (p>0,05). In addition, there was no remarkable difference in terms of class varieties (p>0,05). In view of these results, it can be sai d that the varieties of gender and class of prospective primary school teachers do not influence their views on physical education course. Key Words: Physical Education, Primary School Teaching İSTANBUL KÖYLERİNDE REKREATİF FALİYETLERİNİN ANALİZİ Çiğdem KILIÇa, Abdurrahman Kepoğlua, Fatih DERVENTa a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Çalışmanın amacı; köylerdeki rekreasyonel faaliyetlerin var olup olmadığının ortaya konması. Köy muhtarlarının rekreasyonel faaliyetler hakkı ndaki bilgi düzeylerinin ortaya konması, Köylerde potansiyel rekreasyonel alanı ve faaliyetlerinin belirlenmesi alır. Çalışmamızda nitel araştırma yönteminin bir türü olan durum çalışması (A.Yıldırım, Y.Şimşek sosyal bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, S.baskı, seçkin yayınevi, Ankara,2006) kullanılmıştır. Her iki yakada bulunan köylerimizde rekreatif etkinliklerin var olduğunu, ve köyde yaşam sürdüren vatandaşlarımızın bu etkinliklere ilgi gösterdiğini ve bu etkinliklere katıldığını görüyoruz. Ayrıca kendilerine sunulan ve yeni olan etkinliklere de kapalı durmadıklarını eklemek istiyorum. 4

16 SPOR KÜLTÜRÜ VE OLİMPİK EĞİTİM POSTER SUNUMLAR 5

17 P33. OLİMPİK OKÇULUK FATİH ÖZÇİL, AYSEL BABAGÜR Marmara Üniversitesi Kökeni insanoğlunun avcılık günlerine dayanan, oku bir yay aracılığıyla hedefe göndermeyi amaçlayan bir spor dalıdır. Okçuluk, savaş sahnesinden tamamen çekildikten sonra Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de bir spor olarak yaşadı Okçuluk ilk kez 1904 Yaz Olimpiyatları'nda olimpik programa alınmış, 1972'den beri aralıksız olarak programlarda yer almaktadır.bu branşta ilk dönemlerde Fransa,Belçika ve Büyük Britanya söz sahibiyken, daha sonraki dönemlerde ABD,Rusya,İskandinav ülkeleri,italya ve Kore bu ülkel eri izlemiştir.1931'de kurulan ve halen 140 ülkenin üye olduğu Uluslararası Okçuluk Federasyonu okçuluk dalında en büyük otoritedir. Ülkemizdeki federe olma sürecinde ;Avcılık Atıcılık Federasyonu na bağlı olarak başlamış olup 1961 yılıda bağımsızlığını ilan etmiştir. Açık alan,ve kapalı alan okçuluğu en çok tercih edilen disiplinler içindedir.açık alan okçuluğunda erkekler m bayanlar m. den atış yapmaktadırlar.kapalı alan okçuluğunda ise 18 m. den atışlar yapılmaktadır. Fiziksel ve zihinsel dayanıklılığı bir arada bulunduran önemli spor branşlarından biri olan okçulukta amaç orta noktayı vurmaktır. Bunu sağlayabilmek için aynı hareketin tekrarı önemlidir. Aynı tekniği tekrar edebilme becerisi atış başarısı arttırmaktadır.. Yaş sınırı olmayan ender spor branşlarından biri olan okçuluk sporu bedensel engellilerin rehabilitasyonunda, ve rekreasyonel amaçlı olarakta birçok kişi tarafından trcih edilen bir spor branşı haline gelmiştir.. Ata sporumuz olan okçuluk branşının oli mpik spor olarak ta gelişmesi ve daha iyi başarılar sağlanabilmesi için uzun süreli yatırımlar yapılması,çalışma şartlarının iyileştirilmesi, okullara yayılması böylece daha geniş kitlelere ulaşması gerekmektedir. 6

18 P34. TÜRKİYE DE BÜYÜKLER KATEGORİSİNDEKİ KARATE MÜSABIKLARININ OYUN KURALLARI HAKKINDAKİ BİLGİ DÜZEYİ aoğuzhan ERDEMİRa amarmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü THE KNOWLEDGE LEVELS OF SENIOR CATEGORY KARATE FIGHTERS IN TURKEY ABOUT KARATE GAME RULES. In this research; the knowledge levels of kata and kumite competitors who competes in turkish senior championship were tried to define via survey. In our study we gave some general information about karate do. The charecteristics and game rules of karate-do were explained. 20 questions about game rules seperately asked to kata and kumite competitors. Questions categorized to truefalse and test. It is cared about that every question related with different issues. After all these explanations the survey result of competitor swho competed 2009 men-women Turkish individual championship, 2009 üniversity karate championship, and 22th international Bosphorus karate championship were deduced. Key words: karate, play rules Bu araştırmada Türkiye deki büyükler kategorisinde yarışan kata ve kumite sporcularının müsabaka kuralları hakkındaki bilgi düzeyleri anket yoluyla ölçülmeye çalışılmıştır. Çalışmamızda Karate-DO hakkında genel bilgiler verilmiştir. Karate nin genel özellikleri ve Karate oyun kuralları açıklanmıştır. Müsabıklara oyun kurallarından kata ve kumitede ayrı ayrı olmak üzere 20 soru sorulmuştur. Sorular doğru yanlış ve çoktan seçmeli olarak kategorize edilmiştir. Her bir sorunun farklı konularla ilgili olmasına dikkat edilmiştir. Bu açıklamalardan sonra Bay-Bayan Türkiye Ferdi Karate Şampiyonası, 2009 Üniversiteler Arası Türkiye Karate Şampiyonası ve 22. Uluslararası Boğaziçi Karate Şampiyonası na giren sporculara uygulanan anketlerin sonuçları çıkarılmıştır. Anahtar kelimeler: Karate, Oyun kuralları 7

19 P35. SPORDA HOŞGÖRÜ Sevde MAVİ a,ayşe AYDINa, Semiyha DOLAŞIR TUNCELa aankara Üniversitesi Tolerance in Sports The aim of this study was to describe the opinions of athletes toward tolerance. Study group consisted of 127 athletes volunteers to describe the term of tolerance. Qualitative research method was used in analyzing the data. The explanations of athletes idea s was analyzed by content analysis technique. The theme of tolerance was taken as analyze category. As a result of the study the concept of tolerance was emphasized as fair play/gentlemanliness (%35,43), respect to rival (%34.64), taking mistakes lying down (%14.96), love (%14.17 the behaviors of understanding (%11.02), being moral (%7.87) and having optimistic approach ( % 4,72). However, during analyzes, it was understood that minority of athletes were stressed the tolerance as dicsipline, hospitality similing and not being agressive. Key Words: Sports, Tolerance Key Words: Sports, Tolerance Son zamanlarda sporda yaşanan şi ddet olayları, sporda hoşgörü kavramının varlığının ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Bu nedenle sporcular açısından hoşgörünün nasıl algılandığı önem taşımaktadır. Bu noktadan hareketle bu çalışma sporda hoşgörü kavramına ilişkin görüşleri orta ya koymak amacıyla yürütülmüştür. Yöntem: Araştırmanın çalışma grubunu, Ankara ilinde bireysel n=38 ( jimnastik, atletizm ), ikili n=48 ( taekwondo, boks, güreş) ve takım n=41 sporlarında ( hentbol, futbol, voleybol, basketbol ) mücadele eden hoşgörü kavramını tanımlamaya istekli 127 sporcu oluşturmuştur. 127 sporcudan açık uçlu bir soru ile hoşgörü kavramını yazılı olarak tanımlamaları istenmiştir. Sporcuların hoşgörü kavramının tanımına ilişkin görüşleri yazılı olarak alındığı için, verilerin analizinde n itel araştırma yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizi ile sporcuların yaptıkları tanımlar analiz edilmiştir. Çalışmada, analiz konusu olarak Hoşgörü kavramı alınmıştır. Bulgular: Sporcuların yaptıkları tanımların çoğunluğunda hoşgörü kavramı fair play/ce ntilmenlik (%35,43), rakibe saygı (%34.64), hataları alttan almak (%14.96), sevgi (%14.17), anlayışlı olma (%11.02), ahlaklı olmak (%7.87) ve iyi niyetli yaklaşma ( % 4,72) olarak vurgulandığı görülmüştür. Ayrıca, analiz sırasında sporcuların küçük oranlar da hoşgörü kavramını; disiplin, misafirperverlik, güleryüz ve sinirlenmeme olarak algıladıkları görülmüştür. Sonuç: Toplumsal yaşamda olduğu gibi sporda da olumsuz birçok davranışın sebebi, yeterince hoşgörülü olamamaktır. Hoşgörünün olmadığı ortamlarda, b encillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, şiddet vb. olumsuz davranışları görmek mümkündür. Bu nedenle hoşgörü kavramının doğru algılanması ve davranış boyutunda sergilenmesi spor adına son derece önemlidir. 8

20 P36. GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE SOKAK OYUNLARI Ayşe AYDINa, Sevde MAVİa, Semiyha DOLAŞIR TUNCELa a Ankara Üniversitesi BESYO Spor Eğitim Bilimleri, Ankara STREET GAMES FROM PAST TO PRESENT The most important work of a children is game, the most important tool of them is their toys. But, nowadays,as a result of tecnologic progreses in terms of the shape, the form, the person number to play, and the necessary tools and equipments, game and toys very important in the children s life are started to change. With this study, it s aimed that to take attention of benefits and necesseries of the street games our cultural inheritance from past to Key Words: Game; Street Games; child Çocukların en önemli işi oyun, en önemli aracı ise oyuncaklarıdır. Ancak, çocukların yaşamında son derece önemli olan oyun ve oyuncaklar; günümüzde teknolojik gelişmeler sonucunda şekil, biçim, oynanan ortam, oynanılacak kişi sayısı ve gerekli araç ve gere çler bakımından değişmeye başlamıştır. Bu çalışma ile geçmişten günümüzde aktarılan kültür mirasımız olan sokak oyunlarının yararlarına ve gerekliliğine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Oyun; Sokak Oyunları; Çocuk 9

21 SPOR SAĞLIK BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR 10

22 ÜNİVERSİTELİ VOLEYBOLCULARIN ANAEROBİK GÜÇ SEVİYELERİNİN BELİRLENMESİ Alptuğ Derya GÜNAYa,Gamze YILDIRIM a,umut CANLI a,kemal İŞSEVER a,serap SALİALİa a Trakya Üniversitesi COMPARE OF THE ANAEROBİC STRENGTH LEVEL OF THE MALE AND FEMALE VOLLEYBALL PLAYERS OF UNİVERSİTY The purpose on our study is to specify and compare the anaerobik strength level of the male and female volleyball players of the university. On this study there are 9 male and 9 female player who are the member of the university volleyball team joined the study.ın order to specify the anaerobik power wingate test and monark 824 bycycle ergometry are used. Statistical analysies are made in SPSS 17.0 program by using Mann whitney U test. EVİDENCE Maximal anaerobik strength datums are;for female volleyball pl ayers 564,8±88,7w/kg for male volleyball players 1049,4±87,8w/kg On this study significant diffrence is determinal between the male and female volleyball players RESULTS Depending on our study for all anaerobik performance criterias,male voleyball players has significantly higher degrees than the female volleyball players. Amaç: Bu çalışmanın amacı üniversiteli bayan ve erkek voleybolcuların anaerobik güç seviyelerinin belirlenmesi ve karşılaştırılmasıdır. Materyal ve Metot: Çalışmaya üniversite vol eybol takımı oyuncusu olan 9 bayan (21,2+1,2) ve 9 erkek (21,7+1,0) olmak üzere toplam 18 sporcu katıldı. Anaerobik gücün belirlenmesinde Wingate testi ve Monark 824 model bisiklet ergometresi kullanıldı. İstatistiksel analizler SPSS 17.0 programında Mann-Whitney U testi kullanılarak yapıldı. Bulgular: Maksimal anaerobik güç verileri (Peak 1) bayan voleybolcularda 564,8±88,7w/kg, erkek voleybolcularda 1049,4±87,8w/kg olarak belirlendi. Ortalama anaerobik güç verileri bayan voleybolcularda 409,8±38,2w/kg, er kek voleybolcularda 701,8±38,2w/kg olarak belirlendi. Bayan ve erkek voleybolcular arasında maksimal güç verileri bakımından anlamlı farklılık belirlendi. 11

23 BAROPODOMETRİC AND PLANTAR FLEXOR MUSCLE STRENGTH CHARACTERISTICS IN SOCCER PLAYERS, POWER- AND ENDURANCE-TRAINED MEN Herje AİBAST a,h. GAPEYEVAa, T. KUMSa, J. ERELİNEa, M. PÄÄSUKEa auniversity of Tartu, Estonia Aim. This study investigated postural control characteristics during gait, active range of motion (arom) in ankle joint and maximal voluntary isometric contraction (MVC) force of the plantar flexor muscle in male soccer players (SOC; n=15), endurance (END; n=10) and power (POW; n=11) athletes and untrained control group (CON; n=11), aged yrs. Methods. Body weight distribution during gait between forefoot and rearfoot, the total surface, the total load and the mean load pressure in right and left foot with gait velocity were measured with Digital Biometry Images Scanning System (Italy). The isometric MVC force of plantar flexor muscles was measured by costume-made dynamometer. The ankle active plantar - and dorsiflextion were recorded by mechanical Biplane Goniometer (USA). Results. The total surface of the right foot was larger in CON compared to END group (p 0.05) and smaller (p 0.001) in SOC group compared with other three groups. The total surface of the left foot was smaller (p 0.001) in SOC group compared to CON and POW groups. A higher (p 0.04) rearfoot weight ratio (%) was noted in left foot in POW compare to END group and in SOC group compared with all the other groups. The MVC force of the dominant plantar muscles was greater in POW compare to END group (1002.7±109.5 vs 1117±82 N, p 0.03). Conclusion. Total foot surface during gait is influenced by body weight and plantar flexor strength: subjects with higher body weight had larger foot surface, whereas subjects with greater plantar flexor strength had less foot surface during gait. KEYWORD: Baropodometry, athletes, plantar flexor muscle 12

24 EFFECT OF STRENGTH TRAINING ON ARTERIAL STIFFNESS AND BLOOD PRESSURE IN POWERLIFTING ATHLETES Jürgenson JANNOa,g, Priit KAMPUSb,c, Maksim ZAGURAb,c, Vahur ÖÖPİKa,g, Kalle KARELSONa,g, Mehis VİRUf, Eve UNTa,d,e,g ainstitute of Exercise Biology and Physiotherapy, University of Tartu; bdepartment of Cardiology, University of Tartu; c Institute of Biochemistry, University of Tartu; ddepartment of Sports Medicine and Rehabilitation, University of Tartu; esports Medicine and Rehabilitation Clinic, Tartu University Hospital; finstitute of Sport Pedagogy and Coaching Science, University of Tartu gestonian Centre of Behavioural and Health Sciences, University of Tartu The aim of this study was to evaluate the effect of 12 -week supervised strength training on arterial stiffness, peripheral and central blood pressure in powerlifting athletes. 19 male athletes (28.2±6.1 yrs) participated in the study. They exercised for 12 weeks (four days per week with intensity 60 to 100 % assessed from 1 repetition maximum, min per session). Arterial stiffness was measured by applanation tonometry using the Sphygmocor device. There were no statistically significant differences in carotid -femoral pulse wave velocity (PWV), carotid-radial PWV or augmentation index. Peripheral and central systolic bl ood pressure decreased significantly after the training period (132.3±8.8 vs 124.3±8.7 mmhg, p=0.002 and 110.1±7.7 vs 104.5±8.7 mmhg, p=0.008, respectively). Strength training decreased central pulse pressure (39.0±3.7 vs 35.6±5.0 mmhg, p=0.004) but did not affect significantly peripheral pulse pressure. In conclusion, 12 -week strength training period in powerlifting athletes significantly improved resting peripheral and central systolic blood pressure, but the changes in arterial stiffness parameters remai ned nonsignificant. 13

25 HAMZA YERLİKAYA SPOR KOMPLEKSİNDE YÜZME SPORU YAPAN ENGELLİ BİREYLERİN YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ A. Utku SARIGÜLa, Figen ALTAYa ahacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu THE EFFECT OF SPORT EDUCATION MODEL ON DEVELOPMENT OF BASKETBALL SKILLS SEM is configured with the aim of the producing solıtions to some problems which are abserved in the applications of traditional school physical education. The main goal of SEM is to provide spor t experience thought attendance of the whole class whıch is appropriate for the student s development level.acocordingly the model is based on six main dimension which are seasons,team player,formal matches, record keeping, festival and result activity.the eagerness and excitement level of the students attending to the activities being high,teaching team strategies in the activities with the skills which are unique to sport, getting ready usually for a competiton or a show, having a performance programme ai med at the goals of the group or the team, perception of being a member of the team and the experiences being unique; all these reasons are the main sources of the eagerness and the excitement of the participants ( student, sportsman) ( Graves, Townsend, 2 000). This study were done with the intention of determining skills and knowledge of the basketball pass, shot and the attitudes towards the physical education of the group on whom SEM in basketball skills teaching were applied. Bu çalışma, basketbol becerileri öğretiminde spor eğitim modeli uygulanan grubun pas, şut becerileri, bilgileri ve beden eğitimi dersine karşı tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 9. Sınıfta okuyan 15 erkek, 15 kız olmak üzere toplam gönüllü 30 öğrenci kat ılmıştır.basketboldaki hareketli şut atma özelliklerini, pas atma özelliklerini değerlendirilmesinde AAHPERD (1984) pas ve şut testleri kullanılmıştır. ve Mc Gee ve Farrow, (1987) tarafından geliştirilen Bilgi testinde bilişsel alana ilişkin pas ve şut il e ilgili teknik bilgiler ve teknik kurallara ilişkin sorular içermiştir. Verilerin analizinde, Ölçüm yapan kişiler arası güvenirlik (ANOVA) sınıfiçi korelasyon tekniği ile hesaplanmıştır. Elde edilen verilerin aritmetik ortalamaları, standart sapmaları hesaplanarak bilgi testi,beden eğitimi dersi tutum puanları,pas ve şut beceri ön test -son test verileri bağımlı iki örnek T-testi kullanılarak analiz edilmiştir. İstatistiksel hesaplamalarda güven aralığı 0.05 olarak kabul edilmiştir. Elde edilen bulgularda Spor Eğitim Modeli (SEM) uygulanan grubun pas ve şut becerileri devinişsel alan ön test son test sonuçları arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır. 14

26 SPORCU PERFORMANSINA ACTN3 VE ACE GEN POLİMORFİZMLERİNİN ETKİSİ Korkut ULUCANa amarmara Üniversitesi Giriş: Performans genetiği bireylerin genetik profilleri ile bu kişilerin performansları arasındaki ilişkiyi inceleyen yeni bir bilim koludur. Alfa - aktinin (ACTN3) ve anjiyotensin çevirici enzimi (ACE) jaodlayan genler bu konuda en çok araştırılan gen lerin başında gelmektedir. Çalışmamızda elit futbolcularda ACTN3 ve ACE polimorfizmlerinin dağılımını araştırdık. Metod: Çalışmamıza 53 profosyonel futbolcu ile 100 kontrol katılmıştır. DNA izolasyonları ticari kit kullanılarak (Roche, Germany) gerçekleşti rilmiştir. ACTN3 genotiplemesi, PCR - RFLP metodu ile, ACE genotiplemesi ise PCR ile elde edilmiştir. Bulgular: Yapılan polimorfizm analizlerinde futbolcuların ACTN3 RR ve RX analizleri. 15

27 SPOR SAĞLIK BİLİMLERİ POSTER SUNUMLAR 16

28 P 01. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİNİN ARAŞTIRILMASI Abdurrahman BOYACIa, Hazal UZARa, Cuma BUDAKa, İbrahim Halil POLATa amuğla Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekoklu THE INVESTIGATION OF FIRST-AID KNOWLEDGE LEVELS OF THE SCHOOL OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT STUDENTS The aim of this study was to investigate the level of first aid knowledge of school of Physical Education and sports students. Participants were selected from the School of Physical Educati on and Sports (Physical Education and Sports department, Sports management, Training education and Recreation departments) aged between students who were members of team and individual sports (N=120). The questionnaire for determining the level of first aid knowledge of participants was composed of questions which were developed and used from the Turkish Red Crescent s first -aid certificate exam questions by Tuzun and et al.(2009). As a result of this study, it was found that the levels of First -aid knowledge of participants were inadequate. Moreover, there were no significant differences between departments (Physical Education and Sports department, Sports management, Training education and Recreation departments. Key words: The level of first aid knowledge, Sportsmen Bu çalışmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencilerinin ilk yardım bilgi düzeylerinin araştırılmasıdır. Bu çalışmaya yaş arası takım ve bireysel sporlarla uğraşan Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu öğrencileri ( N= 120) (Antrenörlük Eğit. Beden Eğitimi Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği ve Rekreasyon bölümleri gönüllü olarak katılmışlardır. Sporcularda ilk yardım bilgi düzeyini tespit etmek için kullanılan anket, Tüzün ve arkadaşları (2009) tarafından geliştirilen T ürk Kızılay ının İlk Yardım Eğitimi sonunda katılımcılara uyguladığı sınav sorularından derlenen anket sorularından oluşmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, genel olarak katılımcıların ilk yardım bilgi düzeyi yetersiz bulunmuştur. Bununla birlikte bölümle r arasında bir fark bulunmamıştır. Anahtar kelimeler: ilk yardım bilgi düzeyi, sporcular 17

29 P 02 DEVLET VE ÖZEL BİR İLKÖĞRETRİM OKULU YAŞ ÖĞRENCİLERİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARININ VE BEDEN KİTLE İNDEKSLERİNİN DEĞERLENDİRİLEREK KARŞILAŞTIRILMASI Ayşe PAKDİLa agaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı AGE OF STATE AND SPECIAL SCHOOL STUDENTS EVALUATED EATING HABITS AND BODY MASS INDICES COMPARISON The aim of this research state and a private prim ary school students was conducted to evaluate dietary habits and body mass indices. Materials and Methods: This descriptive research Pakize Kemal Erdem College Primary School and Special Öğücü total 104 (52 +52) students was conducted in January Stud ents anthropometric measurements (body weight, height) by age and gender specific body mass index (BMI) were determined. Results: 104 students 50% (n = 52) female, 50% (n = 52) were men and the age group, the mean age idiler.öğrencilerin (min = 10, max = 12) dır.devlet to school students 30.7% (n = 16), 82.6% of the students going to private school (n = 43) each time to the students \' regular school breakfast yapmaktadır.devlet 28% (n = 15), i, 86% of students going to private school (n = 45) ac counted for lunch regularly engaged. State school students to 61.6% (n = 32) percent, exclusive of students who attend school 57% (n = 30) have been regular dinner. State school pupils to 17% (n = 9) percent, going to private school, 46% (n = 23) accounted for an average BMI values etmemektedir.toplamda distinguish the difference in food nutrition and healthy living habits edilmedi.okuldaki determine the adequacy of the information about 51% of public schools, 92 were found to be 69.23% in private schools. Conclusion: This study compared the eating habits of children studying in government and private schools are evaluated BMI, no significant differences between the two schools in two school curricula bulunmuştur.her nutrition and healthy living habits, an d bring attention to the organization is required. Key Words: Nutrition habits, body mass index, student Amaç: Bu araştırma devlet ve özel bir ilköğretim okulu öğrencilerinde beslenme alışkanlıklarının ve beden kitle indekslerinin değerlendirilmesi amacı ile yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu araştırma Pakize Kemal Öğücü ve Özel Erdem Koleji İlköğretim Okulu \'nun toplamda 104 (52+52) öğrencisinde Ocak 2011 gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin antropometrik ölçümleri (vücut ağırlığı, b oy) yapılarak, yaşa ve cinse özgü beden kitle indeksleri (BKİ) belirlendi. Bulgular:104 öğrencinin %50(n=52) si kız, %50(n=52) si erkek ve yaş grubunda idiler.öğrencilerin yaş ortalaması 11.26(min=10, max=12)dır.devlet okuluna giden öğrencilerin %30,7(n=16), özel okula giden öğrencilerin %82,6(n=43) her zaman düzenli olarak kahvaltı yapmaktadır.devlet okuluna giden öğrencilerin %28 (n=15)ı, özel okula giden öğrencilerin %86(n=45)sı öğle yemeğini düzenli olarak yapmaktadır. Devlet okuluna giden öğrenci lerin %61,6(n=32)si, özel okula giden öğrencilerin %57(n=30)si akşam yemeğini düzenli olarak yapmaktadır. Devlet okuluna giden öğrencilerin %17(n=9)si, özel okula gidenlerin %46(n=23)sı yemek ayırt etmemektedir.toplamda BKI ortalama değerlerinde fark tespit edilmedi.okuldaki beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla ilgili bilgilerin yeterliliği devlet okulunda %51,92 özel okulda ise %69,23 olarak bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışmada devlet ve özel okullarında okuyan çocukların beslenme alışkanlıkları karşıl aştırılarak BKI değerlendirilmiş, iki okul arasında anlamlı farklılıklar bulunmuştur.her iki okulun ders programlarında beslenme ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesine ve kazandırılmasına önem verilmesi gerekmektedir. Kaynak:Sagun P. Farklı Sos yokültürel Çevrelerdeki Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Beslenme Bilgi ve Alıskanlıklarının Ölçülmesi, Uzmanlık Tezi, Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 1987,Turan T, Ceylan SS, Çetinkaya B, Altundağ S. Meslek lisesi öğrencilerinin ob esite durumlarının ve beslenme alıskanlıklarının incelenmesi ,Tezcan S, Aslan D, Esin A, ve ark. Ankara \'da Bir İlköğretim Okulunda ve 8. Sınıf Öğrencilerinin Beslenme Alıskanlıklarının ve Durumunun Saptanmas ı Arastırması. KUTLU, Selma ÇİVİ,Özel Bir İlköğretim Okulu Öğrencilerinde Beslenme Alıskanlıklarının Ve Beden Kitle İndekslerinin Değerlendirilmesi Fırat Tıp Dergisi 2009;14(1): Anahtar Kelimeler: Beslenme alışkanlıkl arı, beden kitle indeksi, öğrenci, Nutrition habits, body mass index, student 18

30 P03. ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN KOMPOZİSYONU VE KARDİYOVASKÜLER RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Duygu Alana,İlayda Doğanera, Filiz Kösea atrakya Üniversitesi THE DETERMINING OF BODY COMPOSITION AND CARDIOVASCULAR RISK LEVELS OF UNIVERSITY STUDENTS In our study, it was intended to determine body composition and cardiovascular risk levels beloging to the universiy students. Meterial Metod: 60 university students at tended to the survey that their ages change between 18 and 24 (30 females, 30 males). Body mass index was evaluated as weight (kg) / height2 (m). Quenn s College Grade test was used in determining VO2 max for the cardiorespirator fitness condition. The pr ogram of SPSS 17.0 was used in statistical evaluations. Findings: The rates of body mass index were determined 20,6+2.4 for females and 22,4+2,8. VO2 max results were calculated 34,2+3,3 for females and 37,4+5,8 for males. It was determined a signifigent difference between females and males in terms of height, weight body mass index and VO2 max. Results: It was determined that %17 of females, %20 of males are not in normal levels in terms of body mass index and %16 of females, %23 of males are not in suffic ient health level in terms of cardiorespirator fitness grade according to VO2 max data. Key words: VO2 max, Quenss College Grade Test, Body Mass Index, Cardiorespirator Convenience. Amaç: Çalışmamızda, üniversite öğrencilerine ait beden kompozisyonu ve kardiyovasküler risk düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. Materyal metot: Araştırmaya yaşları 18 ile 24 arasında değişen toplam 60 üniversite öğrencisi katıldı (30 bayan, 30 erkek). Beden kitle indeksi ağırlık (kg) / boy² (m) olarak değerlendirildi. Kardiyorespiratör fitness durumu için Max VO² belirlenmesinde Quenn s College Basamak testi kullanıldı. İstatistiksel değerlendirmelerde SPSS 17.0 programı kullanıldı. Bulgular: Beden kitle indeksi oranları bayanlar için 20,6±2,4 erkekler için 22,4±2,8 olara k belirlendi. Max VO² sonuçları ise bayanlar için 34,2±3,3 erkekler için 37,4±5,8 olarak hesaplandı. Bayan ve erkekler arasında boy uzunluğu, vücut ağırlığı, beden kitle indeksi ve Max VO² bakımından anlamlı bir farklılık belirlendi. 19

31 P 04 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ VE SAĞLIK AÇISINDAN RİSK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Elif ÇOBANa, Hayriye GÜMÜŞa, Hakan ALKINa, Onur ÖZENa, Sibel ÖZTÜRKa atrakya Üniversitesi Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu THE DETERMINATION OF RISK LEVEL THAT THE UNIVERSITY STUDENTS HAVING BY THE ASPECT OF PHYSICAL FEATURES AND HEALTH Goal:In this study,ıt is aimed to determine the risk level that the university students having in the aspect of the physical features and health. Material Method:This stu dy is conducted to totally 200 students 100 females(age ,height , weight )and 100 males(age ,height ,weight ) who are educated in Trakya Unıversity.The height,weight,body mass index,the thickness of body bend,the percent of body fat,physical and waist -hip rate were measured.the statistically analyzes were done by wing SPSS 17.0 programme,the level of p0,05).there were differences by the aspect of height,weight,the thickness of body bend,the percent of body fat and hip measurements and waist -hip rates(p0,05).furthermore,ıt is determined by the aspect of the clossifiying the risk level of waist measurement,41% of females,but 6% of males and by the aspect of waist -hip rates,31% of fameles,2% of males are in the high risk level. Amaç: Bu çalışmada üniversite öğrencilerine ait bazı fiziksel özelliklerin ve sağlık açısından risk düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. Materyal Metot: Araştırmaya Trakya Üniversitesinde öğrenim gören 100 bayan (yaş 20.4±1.3, boy 161.8±6.2 kilo 55.4±7.8) ve 100 erkek (yaş 21.1±1.7, boy 176.5±6.9, kilo 68.4±10.3) olmak üzere toplam 200 öğrenci katıldı. Araştırmaya katılan bireylerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı, beden kitle indeksi, deri kıvrım kalınlıkları, vücut yağ yüzd esi, çevre ölçümleri ve bel -kalça oranı ölçümleri yapıldı. İstatistiksel Analizler, SPSS 17.0 programında kullanılarak yapıldı, p0,05). Boy uzunluğu, vücut ağırlığı, deri kıvrım kalınlıkları, vücut yağ yüzdesi ve kalça çevresi ve bel -kalça oranları bakımından ise anlamlı bir farklılık bulundu (p0,05). Bel çevresi risk düzeyi sınıflandırması bakımından bayanların %41, erkeklerin ise % 6 sının, Bel-Kalça çevresi oranları bakımından bayanların %31, erkeklerin ise % 2 sinin yüksek risk düzeyi içinde yer aldığı belirlendi. 20

32 P 05AMATÖR FUTBOLCULARIN BESLENME ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ Hamza KÜÇÜKa Fürgan ELMASa, Sezgin ŞAHBAZa, Bade TEKBAŞa aondokuz Mayıs Üniversitesi INTRAOPERATIVE MEASUREMENT OF HUMAN SPASTIC GRACILIS MUSCLE ISOMETRIC FORCES AS A FUNCTION OF KNEE ANGLE The aim of our study was to measure previously unstudied isometric forces of human spastic Gracilis (G) muscle as a function of knee joint angle. Intraoperative experiments were performed during muscle lengthening surgery by implementing our recently developed techniques. Mean peak spastic G muscle force and mean optimal knee angle equals ± N and ± 31.62, respectively. Sizable variability shown for muscle forces with no significant correlations to typical patien t anthropometrics indicate that patient specific planning of remedial surgery may be necessary and typical anthropometric parameters are not reliable predictors of spastic muscle mechanics. A major conclusion is that knee angle -spastic G muscle force characteristics are not representative of the pathological condition occurring at the joint indicating no abnormal muscular mechanics: (1) G muscle operates within a fairly wide length range of active force exertion (at least as wide as from full knee extension to 120 of knee flexion). (2) 80% of the entire set of data points collected represents muscle forces exerted at muscle lengths corresponding to optimum knee angle or lower. Therefore, higher muscle forces are exerted only at higher muscle lengths corresp onding to a more extended knee. Possible implications of epimuscular myofascial force transmission are discussed to explain such normal mechanics of spastic G muscle. Keywords: Spasticity, Gracilis muscle, Muscle knee angle -force characteristics, Intraoperative measurements in human 21

33 P 06 EDİRNE DE SPOR ve FİZİKSEL AKTİVİTE YAPAN BİREYLERİN PROFİLİ İbrahim GÜLERa,İlkay ÇALIŞICIa, Hamza Hakan ERSOYa, Sema BERKTAŞa atrakya Üniversitesi Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu EDİRNE PROFILE SPORTS and PHYSICAL ACTIVITY BY INDIVIDUALS The aim of our study, piping in with a daily walk in the fields of sports and recreational areas to determine the profile of individuals engaged in sports activities. STUDY METHODS: The study group between th e ages of 18 and 56 of the 130 men and 120 women participated in a total of 250 people. The population of the study, sports and recreation areas within the province of Edirne, individuals are areas with a daily walk. The sample was selected randomly from i ndividuals in this universe. Data collection of individuals making time sports, time, goals, health status, and controls used to determine the 18 question survey. Chi -square test to analyze the data with SPSS 17.0 program was used. RESULTS: Individuals oft en their health with the purpose of sports (70.4%), usually morning and evening 9-10 from 20:00 of the sport, making sport of between 60 min to 30 times, more activity in the style of walking ( 35.6%), sports persons who usually do not need a trainer or fi tness specialist (58.4%) and persons engaged in sport (58.4%) unlicensed individuals were seen. CONCLUSION: The sport and physical activity in the province of Edirne, the individuals who formed the majority of individuals under the age of 30, while sports do not need a coach or a sports analyst, sports and the gym before starting any health problem and does not need the gym partners were heard. AMAÇ Çalışmamızın amacı, EDİRNE de bulunan spor ve rekreasyon alanları ile günlük yürüyüş alanlarında spor aktiviteleri yapan bireylerin profilini belirlemektir. MATERYAL METOT Çalışmamıza yaşları 18 ile 56 arasında olan 130 erkek ve 120 bayan olmak üzere toplam 250 kişi katılmıştır. Çalışmanın evrenini Edirne ili içerisinde yer alan spor ve rekreasyon alanlar ı, ile günlük yürüyüş alanlarındaki bireyler oluşturmaktadır. Örneklem grubu bu evren içerisindeki bireylerden tesadüfi olarak seçilmiştir. Veri toplamada bireylerin spor yapma süresi, zamanı, amaçları, sağlık durumu ve kontrollerinin belirlenmesine yöneli k 18 sorudan oluşan anket kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 17.0 programı ile ki -kare testi kullanılmıştır. BULGULAR Araştırmaya katılan bireylerin genellikle sağlık amacı ile spor yaptıkları (%70,4), genellikle sabah 9-10 ve akşam 20:00 den sonra spor yapıldığı, spor yapma sürelerinin 30 ile 60 dk arasında olduğu, daha çok yürüyüş tarzı aktivitenin yapıldığı (%35,6), spor yapan kişilerin genellikle bir antrenör yada spor uzmanına ihtiyaç duymadıkları (%58,4) ve spor yapan kişilerin (%58.4) lisanssı z bireylerden oluştuğu görülmektedir. SONUÇ Edirne ilinde spor ve fiziksel aktivite yapan bireylerin büyük çoğunluğunun 30 yaş ve altındaki bireylerden oluştuğu, spor yaparken bir antrenör yada spor uzmanına ihtiyaç duymadıkları, spora başlamadan önce ve s por yaparken herhangi bir sağlık probleminin olmadığı ve spor yaparken partner ihtiyacı duymadığı belirlendi. 22

34 P 07 EDİRNE İLİNDE ÇEŞİTLİ YAŞ GRUPLARINA AİT BİREYLERİN SPOR VE FİZİKSEL AKTİVİTE DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Tuğba BAYSALa, Ceren DURMUŞa, Serkan DEMİRDÖKENa, Hakan KAYAOĞLUa atrakya Üniversitesi Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu INDIVIDUALS OF VARIOUS AGE GROUPS IN EDIRNE SPORT AND PHYSICAL Purpose In this study, in the province of Edirne, individuals belonging to various age groups was to determine the level of sport and physical activity. Material and methods A total of 183 people between the ages of 17 and 63 participated in the survey. Study to collect data used in research and public opinion by the European Commission, Directorate General of 27 European Union member countries that have been applied before and 9 questions of sport and physical activity by Special Eurobarometer (No. 334) survey was used. Statistical analysis was performed using the SPSS 17.0 program. Fin dings 12% of individuals participating in our research that regular exercise or sports, 15% regularly participated in physical activities other than sports, more sports or physical activities in nature or in the park (28%) were done, 19% to improve the hea lth of sport or participated in physical activity, 51% of the time were unable to because of lack of sport on a regular basis. Results The vast majority of individuals surveyed regularly participate in sports or physical activities, sports or any member of the club not offering physical activity, sports activities, supporting the work of volunteers wanted to join but were not adequate support from the local authority in relation to physical activities. AMAÇ Bu çalışmada, Edirne ilindeki çeşitli yaş g ruplarına ait bireylerin spor ve fiziksel aktivite düzeylerinin belirlenmesi amaçlandı. MATERYAL VE METOT Araştırmaya 17 ile 63 yaşları arasında toplam 183 kişi katıldı. Çalışmamızda veri toplamak amacıyla Avrupa Komisyonu Genel Müdürlüğü tarafından kamuoy u araştırmalarında kullanılan ve daha önce 27 Avrupa Birliği Üyesi ülkelerde uygulanmış olan ve 9 sorudan oluşan Spor ve Fiziksel aktivite isimli Special Eurobarometre (No:334) anketi kullanıldı. İstatistiksel analizler SPSS 17.0 programı kullanılarak yapıldı. BULGULAR Araştırmamıza katılan bireylerin %12 sinin düzenli olarak egzersiz yada spor yaptığı, %15 inin düzenli olarak spor dışında bir fiziksel aktiviteye katıldığı, spor yada fiziksel aktivitelerin daha çok doğada yada parkta (%28) yapıldığı, %19 un un sağlığını geliştirmek için spor yada fiziksel aktiviteye katıldığı, %51 inin ise zamanının olmaması nedeniyle düzenli olarak spor yapamadığı belirlendi. SONUÇ Araştırmaya katılan bireylerin büyük bir çoğunluğunun düzenli olarak bir spor yada fiziksel ak tiviteye katılmadığı, herhangi bir spor yada fiziksel aktivite hizmeti sunan kulübe üye olmadığı, spor aktivitelerini destekleyen gönüllü yapılan işlere katılmak istediği fakat yerel otoritenin fiziksel aktivitelerle ilgili olarak yeterli destek vermediği belirlendi. 23

35 P 08 KANSERLE SAVAŞIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNDE SPOR VE FİZİKSEL AKTİVİTE NİN YERİ ayalçın DOĞRUER aabant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor ve fiziksel aktivite, eğlenceli bir alternatif olabilir mi? Gİ RİŞ Çağın, en önemli sağlık sorunları arasında bulunan kanser, vücuttaki hücrelerin genetik veya çevresel etkilerle kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunda başlayan bir hastalıktır. Hastalığın, uzun bir süredir varoluşu, kanseri sosyal bir problem halin e gelmiştir. Ayrıca, toplum içinde çok sık görülmesi ve bu hastalıktan ötürü ölüm oranlarının bir hayli yüksek olması, kanserin önemini daha da arttırmaktadır. Günümüzde kanser, her üç kişiden birinin ömrü boyunca yakalanabileceği yaygın bir hastalık halin e gelmiştir. AMAÇ Acaba, kansere karşı sporun ve fiziksel aktivitenin gücünü kullanabilir miyiz? Kanserle savaş ve sağlıklı bir yaşam kapsamında uygulamak istediğimiz yöntem, toplumun her kesiminden ve her yaştan insana sağlık bilincini yerleştirmek, k anserden ve diğer hastalıklardan korunmalarını sağlamaktır. Bu noktada spor ve fiziksel aktivitenin gücünün kullanılabilmesi çok önemlidir. Çünkü birçok hastalık gibi kanserin de en önemli faktörü hareketsizliktir. YÖNTEM Kanserle savaş ve sağlıklı bir yaş am kapsamında, bireylere sağlık için spor ve fiziksel aktivite yapmaları tavsiye edilmektedir. Sağlık için ve dolayısıyla kanserle savaş amacıyla yapılan KAH aralığındaki egzersizlerin etkililiği bilimsel olarak kabul edilmiştir. Bireylerin bu nabı z aralığında yaptıkları aktivitelerin sağlık için önemli olduğu belirtilmektedir. Kanserle Savaşta Uygulama Süreci Aşama 1: UYANIŞ Kişinin yaptığı yanlışları fark etme aşamasıdır. Birey geç kalmadan, henüz yolun başındayken yaptığı yanlışları fark edeb ilmelidir. Aşama 2: DURUMUN KİŞİ TARAFINDAN TEYİD EDİLMESİ ve TEHLİKE FAKTÖRLERİNİN BELİRLENMESİ Kişi, ikinci aşamada yaptığı hatalardan oluşan bir liste çıkartmalıdır. Bu listeye, sağlık sorunlarına ve özellikle de Önlenebilir bir Hastalık olan kansere davetiye çıkaran kötü alışkanlıklarını ve hatalarını yazmalıdır. Aşama 3: SÖZ VERME Tüm bu uygulama süreci aşamalarını derecelendirmek gerekirse, söz verme aşaması önem açısından, bütün maddeler arasında 2. sırada yer almaktadır. Kendini çözen, h atalarını, olumsuz davranışlarını ve kötü alışkanlıklarını objektif bir şekilde görebilen kimseler, sadık kalabildikleri birilerine, en önemlisi kendilerine söz vermelidirler. Aşama bu yönüyle, kişinin kendine ne kadar değer verdiğinin de bir göstergesidir. Kişi bu aşamada kendine Sağlıklı ve Kansersiz bir Yaşam gibi önemli hedef koyabilmeli ve bu hedefe layık bir plan / program oluşturabilmelidir. Kişinin verdiği söz dâhilinde alacağı kararlar, sağlığını ve dolayısıyla da hayatını yakından ilgilendirecektir. Aşama 4: HAYATA GEÇİRME Kişinin yapmış olduğu plan ve programları hayata geçirebilmesiyle ilgili olan önemli bir aşamadır. Kişi aldığı kararları bu aşamada uygulamaya koyar. Her yönüyle çok sancılı gibi görünebilir. Çünkü daha önce geçilen aşama lar, teoride kalmış ve uygulamaya geçememiştir. İlk etapta yılgınlık ve pes etme duyguları hakim olabilir. Fakat kişi bu gibi durumlarda asla ama asla verdiği sözü unutmamalı, kendini ve etrafındakileri hayal kırıklığına uğratmamalıdır. Pozitif düşünebilme yi elden bırakmamalıdır. En önemlisi, Sağlıklı ve Kansersiz bir Yaşam fikrini gerçeğe dönüştürebilme arzusunu asla aklından çıkarmamalıdır. Hayata geçirme aşamasında, bireyin hayatına giren sağlık için spor ve fiziksel aktivasyon kapsamında, kişinin ya pabileceği bir çok aktivite bulunmaktadır. Bunlar; *Tempolu Yürüyüş, *Koşu, *Bisiklet, *Yüzme, *Tenis, *Step -Aerobik vb. Birey değişim süreci içerisinde tüm bu sporların yanında bir çok fiziksel aktivite de gerçekleştirebilmektedir. Bunlar; *Markete yürüye rek gitmek, *Aracınızı evinizden uzağa park etmek, *Öğle aralarında yürüyüş yapmak, *Sabahları pencere önünde temiz hava almak, *Araba yıkamak vb. Aşama 5: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Aşamaların en sonuncusu olmakla birlikte, en önemlisi ve en zor olanıdır. Çünkü bütün bu değişimin meyveleri bir anda alınamaz. Bu nedenle, yapılan ve uygulanan her şeyin sürekli olabilmesi gereklidir. Kanserden korunabilmek, ona dur diyebilmek ve genel olarak sağlıklı bir yaşam sürebilmek ancak bu şekilde mümkündür. Bu noktada yeni nesillerin de spora yönlendirilmesi konuyla ilgili hayati önem taşımaktadır. Çünkü, ağaç yaşken eğilir. ve bireyin çocukken kazanacağı olumlu davranışlar onu ileriki yaşantısında sağlıklı bir birey olma yolunda emin adımlarla yürütecektir. Bu sayede bir ey kendi çocuklarına da aynı yöntemi uygulayarak sirkülasyon sağlanacaktır böylece sağlıklı nesillerin yetiştirilebilecektir. Sağlığın değerini, onu kaybetmeden önce anlayın. Sağlıklı ve kansersiz bir yaşam istiyorsanız, hareket edin, spor yapın 24

36 SPORDA PSİKOSOSYAL ALANLAR SÖZEL SUNUMLAR 25

37 TAKIM KALİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ESKİŞEHİRSPOR TARAFTARLARI ÖRNEĞİ Ahmet ÇOLAKa a Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Purpose of this study was to investigate the loyalty of Eskisehir Eskişehirspor'a people. In the study of the service definition, characteristics, quality and dimensions, service quality and characteristics of sport, advocacy and advocacy types, quality issues, the team was searching the literature. Supporters of the research participants are Eskisehirspor. The data were collected as the fans are prepared to be submitted on the questionnaire. The survey of demographic characteristics of the fans, supporting their commitment to the team, is against th e interests of the matches, matches the frequency of participation, advocacy properties, consists of statements to determine aspects of sport. The data obtained (Statistical Packages of Social Sciences) were analyzed using SPSS program. Analysis of the results of the study to determine the frequency and percentage analysis were used. According to the results of the research team Eskisehirspor loyalties of fans turned out to be high. According to the results, especially the young audience is a spectator Pol ls Eskisehirspor young people to a higher level of commitment to the team. Match the stadium and the stadium to increase the monitoring of the quality of the match proved to be a different experience to watch. In addition, teams of fans and the league is f ull of confidence in the success of the show appeared to believe. Bu çalışmanın amacı, Eskişehir halkının Eskişehirspor a bağlılıklarını araştırmaktır. Çalışmada hizmetin tanımı, özellikleri, kalitesi ve boyutları, sporda hizmet kalitesi ve özellikler i taraftarlık ve taraftarlık çeşitleri, takım kalitesi konularıyla ilgili literatür taraması yapılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını Eskişehirspor taraftarları oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak taraftarlar üzerine yapılmak üzere haz ırlanmış olan anket kullanılmıştır. Anket taraftarların demografik özellikleri, desteklemekte oldukları takıma bağlılıkları, maçlara karşı olan ilgileri, maçlara katılma sıklıkları, taraftarlık özellikleri, spora bakış açılarını belirlemeye yönelik ifadelerden oluşmaktadır. Elde edilen veriler (Statistical Packages of Social Sciences) SPSS paket programından yararlanılarak çözümlenmiştir. Araştırmanın sonuçlarını ortaya koymak için frekans analizi ve yüzde analizi kullanılmıştır. Araştırmanın sonuçlarına göre Eskişehirspor taraftarların takıma bağlılıklarının yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Anketler sonucuna göre Eskişehirspor taraftar kitlesini özellikle gençlerden oluşturmaktadır, gençlerin takıma bağlılık oranı daha yüksek bir seviyededir. Maçların stady um da izlenmesinin kaliteyi arttırdığı ve stadyum da maç izlemenin farklı bir deneyim olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca taraftarların takımlarına olan güvenin tam olduğu ve lig de başarı göstereceğine inandıkları ortaya çıkmıştır. 26

38 AMATÖR VE PROFESYONEL FUTBOLCULARDA HEDEF YÖNELİMİ VE ALGILANAN MOTİVASYONEL İKLİM ARASINDAKİ İLİŞKİ Gamze ÜNGÜR Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü THE RELATIONSHIP BETWEEN GOAL ORIENTATION AND PERCEIVED MOTIVATIONAL CLIMATE IN AMATEUR AND PROFESSIONAL FOOTBALLERS The purpose of this study is to examine the relationship between goal orientation and perceived motivational climate in amateur and professional footballers. The research samples are consisted of 143 amateur footballer whose average of age is 22, 82 and 140 professional footballer whose average of age is 24,15 and all aged between In this study "Task and Ego Orientation in Sport Questionnaire - TEOSQ" was used to evaluate the goal of the sportsmen, whereas "Perceived Motivational Climate in Sport Questionnaire - PMCSQ" was applied in order to appraise the motivational climate perception of the sportsmen. In the analysis of the data set, descriptive statistics, exploratory factor analysis, Pearson Correlation Coefficient, one -way ANOVA and T Test have been used. The results have shown that the amateur footballers have gained significantly more ego orientation, task orientation, performance climate and mastery climate scores than professional footballers. When we look at the relationship between goal orientation and the perceived motivational climate, it has been observed that both in amateurs and professionals, the strongest correlation has been between the ego orientation performance climate and goal orientation mastery climate. Age, experi ence, education and the playing position have been observed to have no effect on the variables. Key Words: ego orientation, task orientation, performance climate, mastery climate, amateur footballers, professional footballers Bu çalışmanın amacı, amat ör ve profesyonel futbolcularda hedef yönelimi ve algılanan motivasyonel iklim arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırma örneklemini yaşları arasında bulunan, yaş ortalaması 22,82 olan 143 amatör futbolcu ve yaş ortalaması 24,15 olan 140 profesyone l futbolcu oluşturmaktadır. Bu çalışmada, sporcuların hedef yönelimlerini belirlemek için "Sporda Görev ve Ego Yönelim Ölçeği" (SGEYÖ), güdüsel iklimlerini belirlemek için "Sporda Algılanan Güdüsel İklim Ölçeği"(SAMİÖ) kullanılmıştır. Veri setinin analizinde betimsel istatistikler, açıklayıcı faktör analizi, Pearson Korelasyon Katsayısı, tek yönlü varyans analizi ve T Testi kullanılmıştır. Sonuçlar, amatör futbolcuların profesyonel futbolculardan anlamlı derecede daha yüksek ego yönelimi, görev yönelimi, performans iklimi ve ustalık iklimi skorları elde ettiğini göstermiştir. Hedef yönelimi ve algılanan motivasyonel iklim arasındaki ilişkiye bakıldığında, hem amatörlerde hem de profesyonellerde en güçlü korelasyon ego yönelimi - performans iklimi ve görev yönelimi ustalık iklimi arasında gözlenmiştir. Yaş, deneyim, eğitim durumu ve oynanılan pozisyonun değişkenler üzerinde bir etkisi gözlenmemiştir. Anahtar Sözcükler: ego yönelimi, görev yönelimi, performans iklimi, ustalık iklimi, amatör futbolcular, profesyonel futbolcular 27

39 YOGA VE MEDİTASYON YAPAN BİREYLERİN RUHSAL DENEYİMLERİ ÜZERİNE YAPILAN BİR ARAŞTIRMA Ayşe GEZMİŞa a Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu STUDY OF SATISFACTION LEVEL FOR WOMEN CUSTOMERS WHO ATTEND THE FITNESS CENTERS FOR FREE Bireyin boş zaman etkinliğine katılarak fiziksel, zihinsel ve sosyal yönden elde ettikleri deneyimleri yanı sıra ruhsal deneyimleri de önem kazanmaktadır. Ruhsal deneyimler, bireylerin yüksek güç farkındalığı kazanması, mistik ve gizemli ruh haline kavuşması ile ruhunun yenilenmesi ve elde ettiği ruhsal durumu ifade etmektedir. Boş zaman deneyimi olarak ruhsal deneyimler, boş zaman etkinliğine katılan bireylerin ruhunu tazelemesi ve iyi bir ruh haline kavuşması anlamına gelmektedir. Bu ça lışma da yoga ve meditasyon etkinliğine katılan bireylerin ruhsal deneyimlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusundan çalışmada veri toplamak üzerine derinlemesine görüşmeler yapılmış ve ayrıca araştırmacı tarafından yoga ve meditasyon seansla rına gidilmiş, gözlem notları tutulmuştur. Görüşmeler yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak yoga ve meditasyon etkinliğine katılan 20 kişi ile yüz yüze görüşmeler şeklinde gerçekleştirilmiştir. Görüşme formu ruhsal deneyimler ve boş zaman deneyimi ile ilgili literatür taranarak ve ortaya çıkan temalar incelenerek oluşturulmuştur. Araştırmacı tarafından katılımcılar ile yapılan görüşmeler 45 ve 75 dakika arasından tamamlanarak ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Görüşme kayıtları araştırmacı tarafın dan düz yazı haline getirilerek ruhsal deneyimler kapsamında ortaya çıkan temalar belirlenmiştir. Araştırma sonucuna göre yoga ve meditasyona ilişkin ruhsal deneyimler kapsamında ortaya çıkan temalar; beden ve zihin arasında bağ kurarak ruhu keşfetme, fizi ksel benliğini rahatsız edici etkilerinden kurtulma ve ruhi benliğini yeniden tanıma olmak üzere 3 tema ortaya çıkmıştır. Yoga ve meditasyonun kendine has ve doğal ve sakin ortamı sayesinde yoğun ve hatırlanabilir deneyimler ve farklı bir çevre etkileşimi oluşturmasıyla ruhsal deneyim fırsatı sağladığı ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimler: Yoga, Meditasyon, Boş Zaman Deneyimi, Ruhsal Deneyim 28

40 ÜNİVERSİTELERİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNDE OKUYAN KADIN VE ERKEK ÖĞRENCİLERİN CİNSEL TACİZ VE İSTİSMAR FARKINDALIKLARI Kevser KARTALa, ahacettepe Üniversitesi AWARENESS OF SEXUAL HARRASSMENT AND ABUSE OF FEMALE AND MALE UNIVERSITY STUDENTS FROM PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS DEPARTMENTS The purpose of this study was to determine sexual harrassment and abuse awareness of female and male university students from physical education and sport departments. Quantitative and qualitative research methods were used in this study. For the quantitative part, 361 women and 422 men were participed and a questionnaire which was developed by the researchers was used to determine sexual harrassment and abuse of the participants. In the qualitative part of the study, individual interviews were conducted wi th 9 female and 9 male students. Chi - square test was conducted to analyse quantitative data and content analysis was used to analyse quantitative data. The quantitative findings indicated that there are singificant differences in the awareness of sexual ha rrassment and abuse behaviours between female and male university students. In addition there are significant differences between female and male students with regard to their sexual harrassment and abuse experiences. The quantitative findings demonstrated that female students had more knowledge and awareness about sexual harrassment and abuse;had more experience of sexual harrassment and abuse in their schools than male students. In conclusion, the findings of this study showed that female and male student s from physical education and sport departments had different awareness and experiences about sexual harrassment and abuse. Key words: Sexual harrassment and abuse, university students, physical education and sport. 29

41 HASTANE DIŞINDA TEDAVİ GÖREN ŞİZOFRENİ HASTALARINA YAPTIRILAN REKREASYON ETKİNLİKLERİNİN BENLİK SAYGILARI ÜZERİNE ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ Egemen ÖZa, Mensure Aydına, Bergün Meriç Bingüla, Nalan SUNAa, Mustafa YILDIZa akocaeli Üniversitesi Şizofreni hastalığı şiddetli ve yaşam boyu sü ren bir beyin hastalığıdır ve özellikle sinir aralığındaki ileticilerinden olan dopamin ve serotonin etkinliklerinin bozulmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu hastalıkta bir yanda taşkınlık belirtilerinin yol açtığı sorunlar, diğer yanda düşünce faki rleşmesi ve irade bozulması gibi yoksunluk belirtileri hastaların işlevselliklerini bozmakta ve kendileri ile birlikte yaşayan yakın çevrelerindeki insanların da yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir (Yıldız,2005). Şizofreni yaşam boyu süren kronik bir hastalık olup dönem dönem hastane içi tedavi ve hastane dışında da sürekli takip gerektirmektedir. ilaç kullanımı olarak değerlendirilen Hastalığın tedavisinde ilaç kullanımı yanında iş uğraş terapileri, müzik, resim,dans folklor gibi sanat alanları ve bazı spor branşlarının olduğu rehabilitasyon programlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Şizofreni tedavisinde yapılan fiziksel aktiviteler ruhsal sağlığı bozuk olan kişilerin fiziksel, psiko - sosyal yönden geliştirerek kişilerin öz güvenlerini geliştirmektedir.bu çal ışmada da amaç; hastane dışında şizofren hastalarına yaptırılan rekreatif etkinliklerin benlik saygılarına etkilerinin araştırılmasıdır. Araştırma grubunu, Kocaeli Bizimbahçe Şizofreni ve Yakınları Dayanışma Derneğinde tedavi gören yaş ortalamaları 36.5 ol an 2 bayan 8 erkek toplam 10 şizofreni hastası oluşturmuştur. Deney grubu oluşturulurken hastaların alevlenme döneminde olmaması, ilaç tedavisine devam ediyor olması, daha önce sportif etkinliklere katılmamış olması kriterleri dikkate alınmıştır. Aktiviteler başlamadan önce hastaların fizyolojik ve psikolojik özelliklerini öğrenmek ve hastalara uygulanacak aktiviteleri değerlendirmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri kliniğinden doktor hemşire ve psikologlar eşliğinde yapılmıştır. Hastalara rekreasyon aktivitelerinden doğa yürüyüşleri, piknik (hafta sonları) hafta içi 4 gün futbol, eğitsel oyunlar, drama çalışmaları yaptırılmıştır. Çalışmaya başlamadan ön test, 8 haftalık programın sonun son test olarak 73 sorudan oluşa n sosyal işlevsellik ölçeği kullanılmıştır. Anketlerin doldurulmasında denekler ve yakınlarıyla birlikte özenli bir şekilde doldurulmasına özen gösterilmiştir. Çalışma başlangıç ve bitiminde benlik saygısı anketi uygulanmıştır.anket sonucunda elde edilen değerler SPSS paket programlarında değerlendirilerek gelişim farklılığının belirlenmesinde Wilcoxon Signed Ranks Testi uygulanmıştır. Tablo1. Araştırmaya katılan deneklerin Wilcoxon test sonuçları Benlik saygısı Z -1,989a p 0,047 *p 30

42 ŞİZOFRENİ HASTALARINA UYGULANAN REKREATİF ETKİNLİKLERİN SOSYAL İŞLEVSELLİK ÜZERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Serap Gültekina, M. Gökkayaa, T. K. Bahadıra, D. Yılıdıza a Kocaeli Üniversitesi THE EVALUATION FROM POINT OF VIEW SOCIODEMOGRAPHIC VARIABLES OF THE LEVELS OF AGGRESSION IN ATHLETES Şizofrenideki işlev bozukluklarını açıklamada, bilgiyi işleme sürecindeki yetersizlikler ön plana çıkmaktadır. Rahatsızlık sözel bellek, işler bellek (working memory), dikkat, işlem hızı soyut düşünme, motor duyusal entegrasyon gibi çeşitli alanlarda nöropsikolojik bozukluklarla dikkati çeker. Bu bozukluklar toplum içindeki sosyal işlevsellik ve rol performansı gibi beceri eğitimi programlarındaki performansla da yakından ilişkilidir (Eryıldız, 2008). Şizofreni yaşam boyu süren kronik bir hastalık olup dönem dönem hastane içi tedavi ve hastane dışında da sürekli takip gerektirmektedir. Hastalığın tedavisinde ilaç kullanımı yanında iş uğraş terapileri, müzik, resim,dans folklor gibi sanat alanları ve bazı spor branşlarının olduğu rehabil itasyon programlarına ihtiyaç bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı şizofreni hastalarına uygulanan rekreatif etkinliklerin sosyal işlevsellik üzerine etkisini gözlemlemek amacıyla yapılmıştır. Yapılan araştırmanın sonucunda şizofreni hastalarında uygulanan rekreatif etkinlikler sosyal işlevselliği arttırmıştır. Konuyla ilgili olarak uzman doktorlarıyla görüşülüp gerekli çalışmalar başlatılmıştır. Araştırma grubunu, Kocaeli Bizimbahçe Şizofreni ve Yakınları Dayanışma Derneğinde tedavi gören yaş ortalamaları 36.5 olan 2 bayan 8 erkek toplam 10 şizofreni hastası oluşturmuştur. Deney grubu oluşturulurken hastaların alevlenme döneminde olmaması, ilaç tedavisine devam ediyor olması, daha önce sportif etkinliklere katılmamış olması kriterleri dikkate alınmıştır. Ak tiviteler başlamadan önce hastaların fizyolojik ve psikolojik özelliklerini öğrenmek ve hastalara uygulanacak aktiviteleri değerlendirmek amacıyla Kocaeli Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri kliniğinden doktor hemşire ve psikologlar eşliğinde yapılmıştır. Hastalara rekreasyon aktivitelerinden doğa yürüyüşleri, piknik (hafta sonları) hafta içi 4 gün futbol, eğitsel oyunlar, drama çalışmaları yaptırılmıştır. Çalışmaya başlamadan ön test, 8 haftalık programın sonun son test olarak 73 sorudan oluşan sosyal işlevsellik ölçeği kullanılmıştır. Anketlerin doldurulmasında denekler ve yakınlarıyla birlikte özenli bir şekilde doldurulmasına özen gösterilmiştir. Çalışma öncesi ve sonrasındaki ölçümler SPSS 18.0 paket programında Wilcoxon ve Descripti ve (tanımlayıcı istatistik) testleriyle analiz edilmiştir. EXPLORING THE PSYCHOLOGİCAL AND BEHAVIOURAL RESPONSES TO ATHLETİC İNJURY: A CASE STUDY Ave Amora a University of Tartu Objectives: For athletes, any injury that prohibits active involv ement in their sport, can be emotionally and behaviorally challenging. The purpose of this single -case study was to describe the athletic injury experience, focusing on athlete s injury-related cognitive, affective and behavioural processes. Method: The pa rticipant was a 23-year-old male high jumper who had sustained patellar tendinopathy. Two interviews were conducted 10 and 11 months after the surgery. Due to the setbacks during the rehabilitation process, he has not been able to participate in his sport specific training and competitions by the time the interviews were conducted. The interviews were audio- taped, transcribed, and inductively analysed using qualitative analyses procedures. Results: Five response categories emerged from the data: Social rel ationships, Feelings associated with injury, Attributions for the injury, Coping with the injury, and Athletic future. Conclusion: Participant s cognitive, affective and behavioural responses fit into the integrated model of psychological response to the s port injury (Wiese- Bjornstal, Smith, Shaffer, & Morrey, 1998). In addition, results suggests the necessity to further explore the impact of the individual meaning of the injury for the athlete on their psychological and behavioural responses to the injury. 31

43 SPORCULARIN SALDIRGANLIK DÜZEYLERİNİN BAZI SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERE GÖRE İNCELENMESİ Onur Akyüza, Gözde Ersöza asüleyman Demirel Üniversitesi THE EVALUATION FROM POINT OF VIEW SOCIODEMOGRAPHIC VARİABLES OF THE LEVELS OF AGGRESSION IN ATHLETES This study was carried out to put forward university students aggression level differences involved in spots based on socio-demographic characteristics. 151 university students aged who are studying at undergraduate level (nmale = 93, Mage = 21.79, SD = 2.64 and nfemale = 58, Mage =20.60, SD = 1.84) participated in the study. 151 university student aged who are studying at undergraduate level (nmale = 93, Mage = 21.79, SD = 2.64 and nfemale = 58, Mage = 20.60, SD = 1.84). Buss -Durkee Aggression scale derived from the averages by sex, physical assault, indirect assault, and assault subscales of the total difference was statistically significant (p <0.05) and other sub -scales of the scale is a statistically significant difference (p <0.05). Observing whether average income levels differ from the scale obtained from the subscale or no verbal assault is a statistically significant difference (p <0.05); other subscales and the total size of the attack is statistically significant difference (p <0.05). In addition, the average scale scores and subject age differences were not statistically significant(p <0.05). In this study while aggression level of athletes are affected by the socio - demographic variables like gender and income levels; it is revealed that it is not affected by age and spots branches. Key Words: Aggressiveness, Sport, University Students This study was carried out to put forward university students aggression level differences involved in spots based on socio-demographic characteristics. 151 university students aged who are studying at undergraduate level (nmale = 93, Mage = 21.79, SD = 2.64 and nfemale = 58, Mage =20.60, SD = 1.84) participated in the study. 151 university student aged who are studying at undergraduate level (nmale = 93, Mage = 21.79, SD = 2.64 and nfemale = 58, Mage = 20.60, SD = 1.84). Buss-Durkee Aggression scale derived from the averages by sex, physical assault, indirect assault, and assault subscales of the total difference was statistically significant (p <0.05) and other sub-scales of the scale is a statistically significant difference (p <0.05). Observing whether average income levels differ from the scale obtained from the subscale or no verbal assault is a statistically significant difference (p <0.05); other subscales and the total size of the attack is statistically significant difference (p <0.05). In addition, the average scale scores and subject age differences were not statistically significant(p <0.05). In this study while aggression level of athletes are affected by the socio-demographic variables like gender and income levels; it is revealed that it is not affected by age and spots branches. Anahtar Kelimeler: Saldırganlık, Spor, Üniversite Öğrencileri 32

44 KOCAELİ T TİPİ CEZA VE TUTUK EVİ NDEKİ MAHKUMLARA REKREASYON AKTİVİTELERİ İLE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK PROJESİ Mehmet Can İpek, Menşure Aydın, İnci Kul, Neslihan Süleyman, Ramazan Köse, H. Bayram Yılmaz Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Kocaeli T Tipi Ceza ve Tutuk Evi nde kalan çocuk, yetişkin erkek ve bayan mahkumlara yaptırılacak rekreasyon aktiviteleri ile mahkumların moral ve motivasyonlarını güçlendirmek, tutukluluk süresi bitiminde topluma adaptasyonunda kolaylık sağla mak ve yaşam kalitelerini arttırmaktır. HEDEF: Yapılan aktivitelerin mahkumların topluma uyum becerilerini ve yaşam kalitelerini arttırma etkilerini bilimsel verilerle destekleyerek, tüm mahkumlara verilen destek protokollerinde uygulanmasını sağlamaktır. PROJENİN DAYANAĞI: Proje aşağıdaki tüzük ve yönetmelikler doğrultusunda ceza ve tutukevlerindeki mahkumlara rekreatif faaliyetlerle destek olmaktır. Uygulanabilir tüzük ve yönetmelikler: 1. Eğitim programları 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 75 ve tüzük ün 105 inci maddesine göre; Hükümlü ve tutukluya, kurumda bulunduğu süre içinde, kişiliğini geliştirecek, eğitimini güçlendirecek, yeni beceriler elde etmesini, suç işleme eğilimini yok etmeyi sağlayacak ve salıverilme sonra sına hazırlayacak eğitim programları uygulanır. Eğitim programları; temel eğitim, orta ve yüksek öğretim, meslek eğitimi, din eğitimi, beden eğitimi, kütüphane ve psiko -sosyal hizmet konularını kapsar. Eğitim programları, hükümlü ve tutuklunun, yaş, cinsiy et, öğrenim durumu, ceza süresi, yetenekleri ve kültür durumuna uygun olarak hazırlanır. 2. Spor çalışmaları 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 87, tüzük ün 131, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün tarih ve 46/1 nolu genelgesinin 6 Bölüm C maddesine göre; Hükümlü ve tutuklunun toplumsal, ruhsal ve bedensel gelişmelerini sağlamak amacıyla fizik ve ruhsal sağlık durumlarının elverdiği ölçüde spor, beden eğitimi ve eğlendirici etkinliklere katılmasına müsaade olun ur ve olanaklar ölçüsünde yer ve araç sağlanır. UYGULAMA: 1.Erkek mahkumlara ayak tenisi, futsal, bocce. Çocuk mahkumlara ayak tenisi, futsal. Bayan mahkumlara step - aerobik, plates çalışmaları yaptırılacaktır. 2. Çalışma başlangıcında WHOGL ölçeği, yaşam d oyum ölçeği, fiziksel ve motorsal yetenek testleri yapılmış olup bitiminde aynı ölçümler yapılarak gelişimler değerlendirilecektir. BEKLENEN SONUÇLAR 1. Cezaevinde kalan mahkumların moral motivasyonunu güçlendirerek yaşam kalitesini arttırmak 2. Yeteneklerini ortaya koymak 3. Hareketsizliğe bağlı gelişecek (şişmanlık, yüksek tansiyon, diyabet vb.) sağlık sorunlarını azaltmak. 4. Hapishaneden çıktıktan sonra topluma adapte olmalarını desteklemek. 33

45 SPORDA PSİKOSOSYAL ALANLAR POSTER SUNUMLAR 34

46 P 09 FARKLI BRANŞLARDA SPOR YAPAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İLETİŞİM BECERİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Müjde ATICIa, Selahattin KOÇa, Nahit ÖZDAYIa, Hüseyin ÖZTÜRKa agaziantep Üniversitesi ANALYSIS OF UNIVERSITY STUDENTS BY DIFFERENT SPORTS LEVEL OF COMMUNICATION SKILLS SUMMARY Communication is really important between sportsmen. Their communication with their team friends, opponents, trainers,supporters,managers and media can affect their performance. Study aims to show the communication ability level of university students who do sports and if communication ability chances according to the sports branches. Descriptive statistical methods were used while study data were evaluating. ( frequency, percent, average, Standard deviation) group aspe ct was used while comparing quantitive data and independent samples test was used in inter group comparison. One way Anova test was used when there were more than two groups and tukey test was used to determinate the group that causes the difference. Cronb ach s Alpha coefficient was calculated for general reliability and subdivision. Results are eliminated in two ways; % 95 confidence interval, signifance is < 0,05 level. 127 university students who do sports in 18 different sports branches joined to the study. 71,7 percent of them are male (91 people), 28,3 percent of them are female (36 people). 50 of them are ametour (%39,4) 50 of them are Professional (39,4), 11 of them are national ametour (%8,7),16 of them are national Professional (%12,6). Their comm unication level is in a good level with average 4,161. Meaningful difference wasn t able to find in communication ability point average statistically according to age variant. (F=0,524; p=0,593>0,05). Meaningful difference was found statistically according to place they live in variant. (F=5,621; p=0,001 Sporcular içinde iletişim büyük önem taşımaktadır. Sporcuların takım arkadaşları, rakipleri, antrenörleri, taraftarları, yöneticileri ve medya ile olan iletişimleri performanslarını etkileyebilmektedir. Çalışmada spor yapan üniversite öğrencilerinin iletişim beceri düzeyleri ve iletişim becerilerinin spor branşlarına göre değişim gösterip göstermediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.. Çalışma verileri değerlendirilirken tanımlayıcı istatistiksel metotları (Frekans, Yüzde, Ortalama, Standart sapma) kullanılmıştır. Niceliksel verilerin karşılaştırılmasında iki grup durumunda, gruplar arası karşılaştırmalarında Bağımsız örnekler (İndependent samples) t testi kullanılmıştır. İkiden fazla grup durumunda param etrelerin gruplar arası karşılaştırmalarında Tek yönlü (One way) Anova testi ve farklılığa neden olan grubun tespitinde Tukey testi kullanılmıştır. Genel güvenilirlik ve alt boyutların güvenilirliği için Cronbach s Alpha katsayısı hesaplanmıştır. Sonuçlar % 95 güven aralığında, anlamlılık p0,05). Araştırmaya katılanların iletişim becerisi puanları ortalamalarının sporcu öğrencilerin ikamet ettikleri yer değişkenine göre istatistiksel açıdan anlamlı fark bulunmuştur(f=5,621; p=0,001 35

47 P10. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SPOR KARİYERLERİNİN VE BRANŞ DAĞILIMLARININ İNCELENMESİ Dilek UZUNÇAYIRa, Sevda ERSOYa a Trakya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü TRAKYA UNIVERSITY SCHOOL OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT EXAMINATION OF STUDENTS SPORTS CAREERS OF BUSINESS DISTRIBUTIONS The Purpose Of The Survey The main goal is obtaining about careers of students who study Trakya University Kirkpinar School of Physical Education an d Sport and their branch s distribution. Material Methods For a total of 340 students participated to the research of which 154 were female, 186 were male. In terms of students in research, data collection method; demographic features, sports, sports indus try and sports career to the determination of age for the closed -ended survey and information form was used. Sample group is from school of physical education and Sports at the University of Trakya Kırkpınar and Sports Teaching in physical education, Sports Management, coach training and recreation in 1., 2., 3. and 4. students of the class. The data was evaluated using statistical analysis program SPSS The Findings Of The Survey The research involved that; 8% of the students of the Kirkpinar physical education sports haven t worked before any individual discipline, 77% of the students are with team sports, 35% of the students are with football, 7% of the students have a sport experience in a national level, the national athletes of the 96% is from ind ividual sports. The Result In the light of the findings and followed the methods, sports experience and branch s distribution s students of school of physical education and sports Kirkpinar was discussed. At the end of this review, we observe that the phys ical education sport school athletes have high participants in the team sports, but obtaining rate of national degree is low; in individual sports, both national level and sport experience are higher than team sports. Araştırmanın Amacı Trakya Ünivers itesi Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu nda okuyan öğrencilerin spor kariyerleri ve spor branş dağılımları hakkında bilgi edinmektir. Materyal Metot Araştırmaya 154 ü bayan, 186 sı erkek olmak üzere toplam 340 öğrenci katılmıştır. Araştırmada ver i toplama yöntemi bakımından öğrencilerin; demografik özellikleri, spor yaşı, spor branşı ve spor kariyerinin belirlenmesine yönelik kapalı uçlu anket ve bilgi formu kullanıldı. Örneklem grubunu Trakya Üniversitesi Kırkpınar Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ndaki Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük Eğitimi ve Rekreasyon bölümlerindeki 1., 2., 3. ve 4. sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Veriler, SPSS 17.0 istatistiksel analiz programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular Araştırmaya katılan Kırkpınar beden eğitimi spor yüksekokulu öğrencilerinin %8 inin daha önce herhangi bir branşa yönelik hiç bir sporculuk deneyiminin olmadığı, %77 sinin takım sporları ile, % 35 inin futbol branşı ile ilgilendiği, %7 sinin milli seviyed e sporculuk deneyiminin olduğu, milli sporcuların %96 sının bireysel sporlardan olduğu belirlenmiştir. Sonuç Takip edilen metotlar ve elde edilen bulgular ışığında bu çalışma ile Kırkpınar Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu öğrencilerinin sporculuk deneyimi v e branş dağılımı incelenip ele alınmıştır. Bu inceleme sonunda Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu öğrencilerinin takım sporlarında katılımcı sporcu sayılarının yüksek, fakat milli derece elde etme oranının düşük olduğu; bireysel sporlarda ise hem millilik sevi yesi hem de sporculuk deneyiminin takım sporlarına oranla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. 36

48 P11. ORTAÖĞRETİMDE SPOR YAPAN ÖĞRENCİLER İLE SPOR YAPMAYAN ÖĞRENCİLERİN Elif BAHADIRa, Emre YANIKa, İsmail DÜKKANCIa, Tolga Kaan BAHADIRa, Serdar GERİa, İlhan ADİLOĞULLARIa amarmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Bu araştırmanın amacı spor yapan ve yapmayan ortaöğretim öğrencilerinin sürekli kaygı durumları, umutsuzluk düzeyleri ve atılganlık durumlarının incelenmesi. Araştırma Kocaeli ilinin İzmit ilçesine bağlı Muammer Dereli Anadolu Öğretmen Lisesi ve Cahit Elginkan Anadolu Lisesinde öğrenim gören yaşları 16,80 ±2,25 arasında değişen 100 kız, 17,30±2, erkek toplamda 200 öğrenciye uygulanmıştır. Bu araştırmada sürekli kaygı envante ri, beck umutsuzluk ölçeği ve rathus atılganlık envanteri kullanılmıştır. Elde edilen verilere tanımlayıcı istatistiklerden ortalama ve standart sapma kullanılırken, verilerin karşılaştırılmasında ise mann whitney -u testi ve korelasyon(r -istatistiği) testlerinden faydalanılmıştır. Araştırma sonucunda spor yapan ve yapmayan öğrencilerin sürekli kaygı, umutsuzluk ve atılganlık durumları arasında P<,005 düzeyinde anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca korelasyon testi sonucunda spor yapan bayan ve erkek öğrencilerin atılganlık puanlarının arttıkça sürekli kaygı ve umutsuzluk puanlarının azaldığı P<,005 düzeyinde tespit edilmiştir. Anahtar Kelime: Umutsuzluk, Kaygı, Atılganlık, Öğrenci. 37

49 P12. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRETMEN ADAYLARI İLE TÜRKÇE ÖĞRETİMİ BÖLÜMÜ ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Gamze BEYZAOĞLUa, açanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi THE COMPARISON OF PHYSICAL EDUCATION TEACHER CANDIDATES AND TURKISH TEACHER CANDIDATES PROBLEM SOLVİNG SKİLLS The aim of this research; is to state the problem -solving skill and the level of perception differences between the physical education teacher candidates and the Department of the Turkish Education. The sample group of the Research: is consisted of 66 Physical Education teachers candidates and 124 teacher candidates of Turkish Department, the total number is 190 students. The data, in 1982 developed by Heppner and C. H. Petersen and its original name called as Solving Inventory, Form -A (PSI-A) and the help of scale, composed of six sub -scales, were collected. T- test was used to analyze the data. The gender variable in terms of the total scores of the scale with regarding to differences between the groups were not found to be significant. (p>0.05). The differences between groups with regarding to planned approach, comes from sub -scale, were found to be important. Bu araştırmann amacı; beden eğitimi öğretmen adayları ile Türkçe eğitimi bölümü öğretmen adaylarının problem çözme becerileri ve algı düzeyleri arasındaki farkı belirlemektir. Araştırmanın örneklem grubunu; 66 Beden Eğitimi öğretmen adayı ile 124 Türkçe bölümü öğretmen adayı olmak üzere toplam 190 öğrenci oluşturmaktadır. Veriler, 1982 yılında Heppner ve Petersen(Heppner,Peterson, ) tarafından geliştirilen ve özgün adı Problem Solving Inventory, Form -A (PSI-A) olarak adlandırılan ve altı alt ölçekten oluşan ölçek yardımıyla toplanmıştır. Verilerin analizinde t testi kullanılmıştır. Ölçekten alınan toplam puanlar bakımından cinsiyet değişkeni açısından gruplar arasındaki faklılık önemli bulunmamıştır (p>0.05). Alt ölçeklerden planlı yaklaşım açısından gruplar arasındaki farklılık önemli bulunmuştur (p<0.05), düşünen yaklaşım, aceleci yaklaşım, kaçıngan yaklaşım, değerlen dirici yaklaşım ve kendine güvenli yaklaşım alt ölçekleri açısından ise gruplar arası farklılık önemli bulunmamıştır (p>0.05). Sorun çözme becerisi konusunda genel olarak gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Toplam puan ü zerinden elde edilen sonuçların Türkçe öğretmen adaylarının aleyhine daha düşük bir düzeyde bulunmuş olmasının nedeni(tablo2) beden eğitimi öğretmen adaylarının son yıllarda okullara seçilirken hem sözel sayısal zekâlarının hem de bedensel kinestetik zekâl arının göz önüne alınması olabilir. Grupların ölçeğin alt boyutlarından aldıkları puanlar incelendiğinde( toblo3 ) planlı yaklaşım boyutunda Türkçe öğretmenlerinin aleyhine bir sonuç çıktığı istatistikî olarak da önemli bulunduğu görülmektedir. Bu sonuç Türkçe öğretmen adaylarının karşılaştıkları bir sorunu çözmede belirli bir strateji uygulamadıkları, sabırlı ve soğukkanlı davranışlar sergilemedikleri biçiminde yorumlanabilir. Sonuç olarak, bu araştırmada, Türkçe bölümü öğretmen adaylarının; sosyalleşmeler i ve aldıkları eğitimin sonucunda, sosyal bir yaşam biçimiyle iç içe olduklarından dolayı, diğer öğretmen adayı gruba göre karşılaşılan sorunları çözme beceri düzeylerinin olumlu yönde farklı olduğu öngörüsünü destekler nitelikte bulgular toplam puan üzeri nden elde edilememiş olması; Türkçe bölümü öğretmen adaylarının bir olay karşısında algılama, analiz yapma ve bir senteze ulaşıp değerlendirme yapabilme becerisi açısından tamamen yetersiz olduklarının söylenmesi bu aşamada olası değildir. Ancak ölçekten alınan puanların düşük çıkmasına karşın aşağıdaki önlemlerin alınması önerilebilir; Türkçe öğretmeni yetiştiren kurumlar öğretim stratejilerinde araştırma -inceleme ve problem çözme yöntemlerine daha fazla yer vermelidirler. - 38

50 P13. ERGENLİĞE GİRMEYEN VE GİREN GENÇ BİREYLERDE KİLOFOBİ DÜZEYLERİNİN CİNSİYET AÇISINDAN BELİRLENMESİ İdis, S., Elmas, M., Şirin, H., Honca, H., Çoknaz Ha aabant İzzet Baysal Üniversitesi DETERMINING WEIGHT PHOBIA LEVELS IN YOUNG INDIVIDUALS THAT HAVE AND HAVE NOT ENTERED PUBERY IN TERMS OF GENDER Turkey This study has been conducted in order to determine the views on weight phobia levels regarding gender among young individuals which have and have not entered puberty. A total of 129 students have participated in this study: 32 males and 30 females that have not entered puberty and 35 and 32 females that have entered puberty. The 5-degree likert type data collection tool comprised of 14 articles, developed by Bacon and Robinson, was used in this study (1,2). The opinions of young individuals that have and have not entered puberty have been presented, according to genders, as frequency (f) and percentage (%) by using the SPSS For Windows statistics package and the groups have been compared by using the Independent Sa mples t-test. The level of significance has been determined as p0.05), views on weight phobia of female students that have and have not entered puberty (p>0.05), views on weight phobia of male and female students that have not entered puberty (p>0.05), views on weight phobia of male and female students that have entered puberty (p>0.05) are compared no statistical difference was found. Consequently, while no statistical difference between the weight phobia levels of students has been found, the weight phobi a levels of students were high. The reason why the weight phobia level is high could be because they want to have a healthy body image. Key Words: Puberty, gender, weight phobia Türkiye Bu çalışma, ergenliğe girmeyen ve giren genç bireyler arasında cinsiyet açısından kilofobi düzeylerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya ergenliğe girmeyen 32 erkek, 30 kız; ergenliğe giren 35 erkek, 32 kız; olmak üzere toplam 129 öğrenci katılmıştır. Bu araştırmada 14 maddeden oluşan Bacon ve Robinson tarafından geliştirilen beş dereceli likert tipi veri toplama aracı kullanılmıştır (1, 2). Araştırmada cinsiyetlere göre ergenliğe girmeyen ve giren genç bireylerin kilofobi ile ilgili görüşleri SPSS For Windows istatistik paket programında frekans (f), yüzde (%) olarak ortaya konmuş ve gruplar Indipendent Sampeles t-testi kullanılarak karşılaştırılmıştır. Anlamlılık düzeyi p0.05), ergenliğe girmeyen -giren kız öğrencilerin kilofobi düzeylerine ilişkin(p>0.05), ergenliğe girmeyen erkek ve kız öğrencilerin kilofobi düzeylerine ilişkin(p>0.05), ergenliğe giren erkek ve kız öğrencilerin kilofobi düzeylerine ilişkin görüşleri karşılaştırıldığında(p>0.05) istatistiksel farka rastlanmamıştır. Sonuç olarak, öğrencilerin kilofobi düzeyleri arasında istatistiksel bir farka rastlanmazken öğrencilerin kilofobi düzeyleri yüksek çıkmıştır. Kilofobi düzeyinin yüksek çıkmasının nedeni öğrencilerin sağlıklı bir beden imajına sahip olmak istemeleri olabilir. Anahtar Kelimeler: Ergenlik, cinsiyet, kilofo bi 39

51 P14. ORTA ÖĞRETİMDE EĞİTİM GÖREN 9. SINIF ÖĞRENCİLERİN SPORTİF FAALİYETLERİN SOSYALLEŞMEYE ETKİSİ GÖRÜŞLERİNİN CİNSİYET DEĞİŞKENİ AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Nakip Ca., Maviş Ea., Üçtaş Ga., Çoknaz Ha aabant İzzet Baysal Üniversitesi Bu araştırma, orta öğretimde eğitim gören 9. sınıf öğrencilerin sportif faaliyetlerin sosyalleşmeye etkisi görüşlerinin cinsiyet değişkeni açısından fark olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmaya 132 kız, 88 erkek olmak üzere 220 öğrenci k atılmıştır. Bu araştırmada Kudu ve Ard.(2006)tarafından geliştirilen beşli dereceli likert tipi veri toplama aracı kullanılmıştır. Veri toplama aracı 22 sorudan oluşmaktadır. Araştırmada verilerin analizi ve yorumu için SPSS 18,0 for windos istatistik prog ramı kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlemesinde frekans (f), yüzde (%), aritmetik ortalama ( ) ve standart sapma (ss) değerlerinden yararlanılmıştır. Verilerin dağılımı normal olduğundan, parametrik testlerden Independent -Samples T-Test testi grupların karşılaştırılmasında uygulanmış ve anlamlılık düzeyi p0.05) rastlanmamıştır. Ancak her iki cinste de, sportif faaliyetlerin sosyalleşmeye olumlu etki ettiği görüşü hakimdir. Sonuçlar incelendiğinde, orta öğretinde eğitim gören 9. sınıf öğrencilerin sportif faaliyetlerin sosyalleşmeye etkisi görüşlerinde cinsiyetin bazı görüşleri açısından etkili olduğunu, bazı görüşleri açısında etkili olmadığını bizlere göstermektedir. Bu görüş farklılıklarının nereden kaynaklandığı araştırılmalıdır. Anahtar Kelimeler: Cinsiyet, Orta Öğretim, Sportif Faaliyetler, Sosyalleşme THE VIEWS ON THE EFFECT OF SPORTS ACTIVITIES ON SOCIALIZATION OF THE 9TH GRADE SECONDARY SCHOOL STUDENTS IN TERMS OF GENDER VARIABLE This research studies whether there is a difference in the effect of sports activities on socialization of the secondary school 9th grade students in regards of gender variable. 132 female, 88 male, in total 220 students participated in this research. In this research, four -level Likert-type data collection tool that has been developed by Kudu and Ard(2006) was used. Data collection tool consists of 22 questions. Analysis and interpretation of data collected through the survey was done via SPSS 18,0 data program for Windows. Arithmetic averages and the standart deviations of the questions of the survey that were used in the exercise is determined. Analysis of the data obtained frequency (f), percentage (%), the arithmetic mean ( ) and standard deviation (sd) values were used. Since the distribution of the da ta is normal, Independent-Samples T-Test of parametric tests were applied to compare the groups, and the signifance level is considered to be p0.05) was found at other questions. However, in both sexes, had a positive impact on sporting activities, social and economic life is dominated by the opinion. When the results are analyzed, some views on the effect of sports activities on socialization of the 9th grade secondary school students in terms of gender variable are valid, though, some are not. It originat ed from differences of opinion should be investigated. Key Words: Gender, Secondary School, Sports Activities, Socialization 40

52 P15. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU 1. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN SOSYO-KÜLTÜREL YAPISI VE MESLEK SEÇİMİ acaner Ö.S., aokyay M., aduğan İ, açoknaz H. * a Abant İzzet Baysal Üniversitesi SOCIO-CULTURAL STRUCTURE AND CHOICE OF PROFESSION OF PHYSICAL TRAINING AND SPORTS COLLEGE 1.ST YEAR STUDENTS The objective of this study is to evaluate Socio -Cultural Structure and Choice of Profession of Physical Training and Sports College 1st Year Students. The survey conducted by Alparslan and Kilcigil (2005) in another study has been applied to the students in this study. 90 1st year students studying at Abant Izzet Baysal University, Physical Training and Sports College, Department of Physical Training Teaching, Department of Coaching and Department of Sports Management participated. The aim of the study was explained prior to application and the students were warned to fil l in the data collecting tool correctly. The SSPS 16.0 for Windows statistics program was used for the analysis and interpretation of the data collected via the survey in the study. The socio-cultural structure and choice of profession of the students have been described by using frequency (f) and percentage (%). As a result of the test it has been determined that generally the students live in provinces (61%); that their fathers (51.1%) and mothers (61%) are elementary school graduates; their home income i s more that 655 TL (85.6%); they prefer physical activities (30.3%) as free activities; that they sustain their lives with the allowances their parents give them (48.9%) and their scholarships (44.4%); that they spend money on physiological needs as a priority (30.1%); lead modest lives (50%); live in a leased house with friends (36.7%) and family (34.4%); they graduated from a regular high school (73.3% ); that 79% percent of them preferred the Department of Physical Training Teaching; 50% of them wanted t o be a teacher after graduating from high school; 55.6% of them want to work as a governmental officer and 37.6% want to have a special profession by using their diploma after they have graduated. Applying this study to Physical Training and Sports College s in other provinces will be beneficial to present the profile of students studying in Physical Training and Sports Colleges. Keywords: Physical Training, Socio -Cultural Structure, Choice of Profession. Bu çalışmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Yük sekokulu 1.sınıf öğrencilerinin sosyo -kültürel yapısı - meslek seçimlerini değerlendirmektir. Bu araştırmada Alparslan ve Kılcıgil(2005) in başka bir çalışmada kullandığı anket öğrenciler üzerinde uygulanmıştır. Çalışmaya Abant İzzet Baysal Üniversitesi Be den Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü nde, Antrenörlük Eğitimi Bölümü nde ve Spor Yöneticiliği Bölümü nde 1.sınıf okuyan 90 öğrenci katılmıştır. Çalışmanın amacı, uygulama öncesi açıklanmış, öğrencilerin veri toplama aracını doğru biçimde doldurmaları için uyarılmıştır. Araştırmada anket yoluyla toplanan verilerin analizi ve yorumu için SSPS 16.0 for Windows istatistik programı kullanılmıştır. Öğrencilerin sosyo kültürel yapı - mesleki seçim görüşleri frekans (f) ve yüzde (%) kulla nılarak betimlenmiştir. Çalışma sonucunda öğrencilerin genellikle illerde yaşadıkları(%61); babalarının(%51.1) ve annelerinin(%70) ilkokul mezunu oldukları; evlerine giren gelirin 655TL den(%85.6) fazla olduğu; serbest aktivite olarak fiziksel aktiviteleri (%30.3) tercih ettikleri; ailelerinin verdikleri harçlık(%48.9) ve burslarla(%44.4) yaşamlarını sürdürdükleri; fizyolojik ihtiyaçlarına 1. sırada para harcadıkları(%30.1); mütevazi yasadıkları(%50); kiralık evde arkadaşlarıyla(%36.7) ve aileleriyle (%34.4) yaşadıkları; düz liseden mezun oldukları(73.3); %79 unun Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümünü tercih ettiklerini; liseyi bitirdikten sonra %50 sinin öğretmen olmayı istedikleri; mezun olduktan sonra %55.6 sının devlet memuru olarak, %37.6 sının diplomasını kullanarak özel meslek sahibi olmak istedikleri belirlenmiştir. Yapılan bu çalışma diğer illerdeki Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında da uygulanması, Beden Eğitimi ve spor Yüksekokullarında okuyan öğrenci profilinin ortaya konulması açısından yararlı olacaktır. Anahtar Kelimler: Beden Eğitimi, Sosyo Kültürel Yapı, Meslek Seçimi 41

53 P YAŞ GRUBU MİNİK YÜZÜCÜLERİN YÜZME SPORUNA BAŞLAMALARINDA AİLE FAKTÖRÜNÜN ARAŞTIRILMASI Hilal Kılınça, a Muğla Üniversitesi INVESTIGATION OF FAMILY FACTOR ON THE SWIMMERS WHO WAS GROUPED BETWEEN THE AGE OF 4-10 THE SWIMMİNG BRANCH Abstract This study was conducted to find out the effect of family factor on the swimmers who was grouped between the age of 4 and 10 in the swimming branch of Marmaris Municip ality Sports Club in Muğla, Marmaris. The study was carried out among the families of the swimmers aged between 4 and 10 in the swimming branch of Marmaris Municipality Sports Club in Muğla, Marmaris. The families of 30 sportsmen participated in the study which was based on volunteerism. The data required for the study was obtained by the questionnaire form which was developed and practised by ÖZMEN and et al (2006). According to the findings of the study, the families participating in the study (%76,6) str ongly agreed that their children should be guided on sports activities and they should enjoy the sports activity which they joined. Moreover, they (%100) strongly agreed on the duties shared for the families about the children s joining sports activities, the child s making mistakes and being always supportive of the child. Furthermore, they responded the question which asked what qualities of the children are developed by being interested in sports as strongly agree (%80) on emotional, cognitive and physic al terms. As a result of the study, it was observed that the family factor played an important role for the guidance of children to swimming. 42

54 P18. EBEVEYNLERİN ENGELLİ ÇOCUKLARIN SPORTİF FAALİYETLERE KATILIMLARI Özge Göbela, Müge Göbela a Pamukkale Üniversitesi Özel gereksinimi olan her bireyin spor yapma alışkanlığı kazanması için ailelerin çocukları hakkında olumlu düşünebilmesi ve motivasyonel destek sağlaması gerekmektedir. Engelli bireylere gereken hassasiyetin gösterilmesinde ve topluma kazandırılmasında aile bireylerinin etkisi çok büyüktür. Bu araştırmanın amacı ebeveynlerin özel gereksinimli olan çocuklarının spora katılımları hakkındaki görüşlerinin belirlenmesidir. Engelli çocukların spor eğitiminde; çocukların eğitimlerinin yanı sıra ailelerin de eğitilmesi sağlanır. Yeni yaklaşımlarda ailenin; sadece verilen eğitimi uygulayan değil işbirlikçi, çocuğun sorunlarına çözümler üretebilen nitelikte olması gerektiği savunulur. Yine kaynaklar aile öğretmen işbirliğini hem çocuğun g elişimine hem de aile öğretmen ilişkisine olumlu katkılar sağlayacağını savunur. Öğretmeni çocukla ilgili bilmediği bir özellik işbirliği ile paylaşılırsa çocuk öğretmen arasında olası problemlerin önüne geçer. Çalışmalar ailelerin çocuklarının gelişimler üzerinde çok önemli etkiye sahip olduğunu gösterir. Çocuğu ile konuşan anne babanın, ona sebepler anlatan anne babanın çocukların dil gelişimleri mutlaka iyi olacaktır. Eğitimin kim tarafından ve nasıl verileceği önem taşımaktadır. Araştırmaya Güzel yurt e ğitim uygulama okulu ve iş eğitim merkezinde spor faaliyetine katılan 2 erkek ve 16sı kadın olmak üzere toplam 18 (Xyaş= ) özel gereksinimli çocuğun ebeveyni dahil edilmiştir. Bu araştırmada ebeveynlerin engelli çocuklarının katıldığı sportif faal iyete ebeveyn görüşlerini elde edebilmek için araştırmacılar tarafından hazırlanan Bilgi Formu kullanılmıştır. Sportif faaliyete katılan engelli grubun 13ü zihinsel engelli 4 ü down sendromu 1i de otizmden oluşmaktadır. Zihinsel engelli çocuklar yüzme branşı ile ilgilenirken, down sendromu ve otizmin olan çocuklar yüzme ve dans branşları ile ilgilendikleri tespit edilmiştir. Özel eğitime muhtaç bireyin yetersizliği, özrü, engeli ne olursa olsun her yaşta ve cinsiyette temel hak olan eğitim hizmeti mutlak yapılmalıdır. Ülkeler özel eğitime ihtiyacı olan birey eğitimi için uygun eğitim programları hazırlamalıdırlar. Temel eğitim hizmetinde uygun eğitimi gerçekleştirirken; eğitimde bireysellik, kendi yaş grupları ile birlikte eğitim alma özrün erken fark edilmesi özel hizmetin bireye ulaştırılması, eğitimde süreklilik, eğitimde işbirliği ve tek elden planlama ve yürütme ilkeleri esas alınmalıdır. Ebeveyn görüşlerine göre örneklem grubunda bulunan çocuklardan %38.9 u öz bakım becerilerini kendileri yapabil irken, fiziksel aktiviteye başladıktan sonra bu sayı %55.6 ya çıktığı ebeveynler tarafından iletilmiştir. Ebeveynlerin %88.9 u sportif faaliyetlere katılmanın çocukları için faydalı olduğunu düşünmektedir. Ebeveynlere göre sportif etkinliklere katıldıktan sonra çocukları daha huzurlu (%94.4), bedensel hareketlerinde daha kontrollü (%88.9) ve diğer bireyler ile iletişimlerinin daha iyi (%88.9) olduğunu düşündüklerini ifade etmişlerdir. Yaptığımız çalışma pilot bir çalışma olup, velilerin eğitim ve bilgi düze yleri düşük olduğu için çocuklarının eğitimlerini gözlemleyemedikleri, gözle görülmesine karşın velilerin farkına varamadığı, eğitimcilerin ise çocukların gelişimleri hakkında daha doğru bilgilere sahip olduğu tespit edilmiştir. 43

55 P19. İKİ FARKLI İLDEKİ FUTBOL HAKEMLERİNİN MÜSABAKA ÖNCESİ KAYGI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Fikret Alıncaka, Akif AFYONa, Nahit ÖZDAYIa agaziantep Üniversitesi COMPARING ANXIETY LEVEL OF FOOTBALL ARBITRATORS IN TWO CITIES BEFORE COMPETITION This study aims to compar e anxiety level of football arbitrator in different ages before competition. Totally 80 working football arbitrator (40 from Balıkesir, 40 from Muğla) joined eagerly to research. Arbitrators state trait levels were measured with Spilberg 20 question state troit inventory (STAI). It was done face of before competition 45 minutes ago. Arbitrators state strait points gathered low,medium and high state strait in 3 groups by doing arithmatic mean and Standard deviation. Arithmatic mean got in datas with SPP S 15,0 for Windows Evaluation Version programme and relation in changeful was examined 0,05 level with Ki Kare test. At result medium anxiety level is the same in both cities. High anxiety level of working arbitrators in Balıkesir is more than high anxiety level of working arbitrators in Muğla.(p0.05) It was found a meaningful relation between working football arbitrator s working time, diffuculty level of competition and anxiety level. As a result anxiety level of working football arbitrators in Balıkesir is higher than anxiety level of working football arbitrators in Muğla. Key Words: Anxiety. Football arbitrator. Sporda kaygı önemsenmesi gereken bir ruh halidir. Kaygı, bireyin bir durumu kendisini tehdit eder nitelikte algılamasıdır. Ancak sporcu ken di değerini sportif başarısına bağlayıp, başarısız olduğunda değersiz olacağına inanıyor ise, başarısızlık karşısında çok yüksek düzeyde kaygı gösterecektir Yarışma öncesi uygun düzeyde kaygılanma olması gerektiği yapılan araştırmalar sonucu ortaya konmuşt ur. Sporcunun istenen performansa ulaşabilmesi için ideal düzeyde kaygı gereklidir. Sürekli artan bir endişe sporcuya fayda değil zarar verir. Gerçekten artan kaygı kötü performans ve düşük özgüvenle birleşirse, artan uyarı ile birlikte kalp atışlarında hızlanma, kan basıncı, terleme gibi fiziksel belirtiler ortaya çıkacak ve bunlar sporcunun performansını olumsuz yönde etkileyecektir (Tavacıoğlu 1999). Spielberg (1966), kaygıyı durumluk kaygı ve sürekli kaygı olmak üzere iki şekilde ele almıştır. Durumluk kaygı bireyin içinde bulunduğu baskılı durumdan dolayı hissettiği subjektif korkudur. Durumluk kaygı, normal sayılan koşullarda değil de belirli durumlarda bireyin benliğinin ya da çıkarlarının tehdit edildiği zaman duyulan, fakat tehdit durumu kaybolur kaybolmaz yok olan bir tedirginlik, duyarlılık, korku ya da mutsuzluk halidir. Sürekli kaygı ise, bir kişilik boyutu olarak bireyin bütün koşullarda diğerlerinden daha duyarlı ve daha tedirgin olma halidir (Spielberg 1966). Futbolda hakem unsuru geçmişten günümüze artık çok önemli bir hal almış durumdadır. Hakemlerin çok kısa zaman içerisinde vermiş oldukları olumlu ya da olumsuz kararların bazen günlerce haftalarca konuşulabildiğini, gündemin en önemli kısmını oluşturabildiği görülmektedir. Hakemlerde diğe r futbolcular ve antrenörler kadar müsabaka öncesinde, müsabaka sırasında ve müsabaka sonrasında kaygı yaşamaktadırlar. Antrenörlerde ve sporcularda görülmekte olan yüksek stres ve kaygı düzeyi aynı şekilde hakemlerimizde de görülmektedir. Hakemlerin stres ve kaygı düzeylerinin ortaya çıkarılması stres ve kaygıyla başa çıkma stratejilerinin düzenlenmesinde önemli ipuçları ortaya koymaktadır. Futbol oyununda kazanma ve kaybetme arasındaki maddi kazançların mesafesi arttıkça hakemler de her zaman konuşulacaktır (Müniroğlu 2009) Çalışma futbol oyununda çok önemli bir yer tutan ve karar verici olarak görev yapan hakemlerin durumluk ve sürekli kaygı düzeylerini belirlemek, farklı illerdeki hakemler ile farklılıkları ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırmanın evr enini Muğla ve Balıkesir ili faal futbol hakemleri, örneklemini ise futbol sezonunda Muğla ve Balıkesir de faal olarak görev yapan 80 futbol hakemi oluşturmuştur. Bu çalışmada verilerin toplanması için toplam 80 faal futbol hakemlerine müsabakada n önce, Spielberg in 20 soruluk durumluk kaygı envanteri ile 6 soruluk kişisel bilgi formu verilmiştir. Hakemlere uygulanan ölçekler her iki ilde İl Hakem Kurulları ndan izin alınarak hafta sonlarında görevli oldukları maçlardan 45 dakika önce soyunma od asında uygulanmıştır. Uygulama öncesinde hakemlere, orta eğitim seviyesindeki bireylerin anlayabileceği kısa bir açıklama yapılmış, bu anketin kişisel bir değerlendirme olmadığı, envanteri doldurmanın 5 dakika süreceği, yalnızca bilimsel çalışmada kullanıl acağı isim yazmalarına gerek olmadığı, sadece maça çıkmadan neler hissettiklerine göre sorulara cevap vermeleri ve uygun seçeneği işaretlemeleri istendi. Envanterde cevaplanmamış sorular değerlendirmeye alınmamıştır. Verilerin değerlendirilmesinde envanter ler incelenerek 20 ile 80 arasında kalan değerler tespit edilmiştir. Veriler SPSS 15.0 for kullanılmıştır. Yüzde, frekans dağılımları yapılmıştır. Kaygı düzeyleri ile bazı demografik değişkenler arasındaki ilişki için Ki kare (chi -square) testi kullanılarak aralarında ilişki olup olmadığı (p0,05) Tablo 3 e göre Her iki ilde de evli olan hakem sayısı daha fazla olup, bekâr ile dul veya boşanmış hakem sayısının az olduğu görülmektedir. Hakemlerin medeni halleri ile kaygı düzeyleri karşılaştırılmış bunun netic esinde ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir.(p>0.05) Tablo 4 e göre Her iki ilde de 10 yıl ve üzeri çalışan hakemlerin kaygı düzeylerinin düşük olması gözümüze çarpmaktadır. Hakemlerin meslekte çalışma süresi ile kaygı düzeyi karşılaştırıldığında yapılan araştırmadan elde edilen veriler gözlemlenmiş bunun neticesinde ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. 44

56 P20. PROFESYONEL MASA TENİSİ OYUNCULARININ ESENLİK ALGILARI Bilgesu ABDULHAYOĞLU a, Burçak KAYA b a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Spor Sağlık Bölümü, b İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, STUDY OF SATISFACTION LEVEL FOR WOMEN CUSTOMERS WHO ATTEND THE FITNESS CENTERS FOR FREE This study of Perceived Wellness Scale was developed by Troy, Bezner, and S teinhardt in 1997, and tested for admissibility and reliability by Memnun in 2005, as Study of Admissibility and Reliability of Percieved Wellness Scale. Our goal is to test this scale on professional table tenis players and to display the perception of wellness they have. 172 players were selected for the survey, but 153 of them filled the survey correctly and their Percieved Wellness Scale was tested. 153 players from Super League, 1. League, and 2. League were tested in this application. Standart alfa value for this application was found as p<0,05 and accepted during the process. All necessary articles for test and six subdimentions like emotional, physical, spiritual, social, intellectual, and psychological correlations were shown. For all article co mparisons the signifance level was found as p<0,05. As age of table tenis players was rising spiritual wellness was higher. Physical wellnes was high in both groups. For female players answers like: physical health has had limited me in past are quite probable. Psychological wellness is at the same distribution for male and female players, and it is at a high average. While looking at the averages of male and female players for social wellness the probability of support of friends in difficult times i s higher for female players. While looking at the average of spiritual wellness for male and female players the probability of answers about the meaning of life in future is higher for male players. For emotional wellness the level of considering themselve s as unnecessary individuals was higher for female players, while emotional wellness was higher in male players. The level of intellectual wellness was high in activities that require concentration. The possibility of approaching to the activities that req uire concentration was higher for male players. Key Words: Table Tenis, Perceived Wellness, wellness Bu araştırma Troy, Bezner ve Steinhardt tarafından geliştirilen (1997) "Algılanan Esenlik Ölçeği" (Perceived Wellness Scale)'nin, geçerlilik ve güve nilirlik çalışması da Memnun tarafından, Algılanan Esenlik Ölçeğinin (Perceived Wellness Scale) Geçerlilik ve Güvenirlilik Çalışması 2005 yılında yapılmıştır.bizim amacımız ise; bu ölçeğin Masa Tenisi branşındaki profesyonel sporculara uygulayarak sporcula rın sahip oldukları esenlik düzeylerine ilişkin algılarının ortaya konulmasıdır.uygulama için seçilen Masa Tenisi branşından 172 sporcuya anket uygulanmış fakat anketi doğru dolduran 153 sporcunun algılanan esenlik ölçeği test düzeninde uygulanmıştır. Analizleri için Süper lig, 1. lig ve 2. ligde yer alan 153 sporcuya test uygulama yapılmıştır. Uygulamada standartlaştırılmış alfa değeri p<0,05; bulunmuştur ve genel olarak geçerlilik olumlu yorumlanmaktadır. Test için bütün maddeler ve altı alt boyutu teşki l eden duygusal, fiziksel, spiritüel, sosyal, entelektüel ve psikolojik alt boyutlar için yüksek korelasyon göstermektedir. Bütün madde eşleştirmeleri için anlamlılık derecesi p<0,05 olarak bulunmuştur. Masa Tenisi oyuncularında yaş yükseldikçe spiritüel e senlikte yükselmiştir. Fiziksel esenlik her iki grupta yüksektir. Bayanlarda fiziksel sağlığımın beni geçmişte sınırladığı olmuştur sorusuna verdikleri cevapların olasılığı yüksektir. Psikolojik esenlikte bayan ve erkek olarak bakıldığında her iki grupta da aynı dağılımda ve ortalaması yüksektir. Sosyal esenlikte anket sorularındaki bayan ve erkek ortalamalarına bakıldığında arkadaşlarının onların zor durumunda yanında olacaklarının olasılığı bayanlarda yüksektir. Spiritüel esenlikte sorulardaki bayan ve erkek ortalamalarına bakıldığında gelecekle ilgili hayatın anlamıyla ilgili sorulara verilen cevapların olasılığı erkeklerde yüksektir. Duygusal esenlikte bayanlarda bazen değersiz bir birey olduğunu düşünme yüksek çıkarken, Duygusal esenliğin erkeklerde yüksek çıkmıştır. Entelektüel esenlikte konsantre gerektiren aktivitelerde sporcuların esenlik boyutu yüksektir. Konsantre gerektiren aktivitelere yaklaşım olasılıkları erkeklerde daha yüksektir. Anahtar kelimeler: Masa tenisi, algılanan esenlik, wellness (esenlik) 45

57 SPOR YÖNETİM BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR 46

58 FİTNESS SALONLARINA ÜCRETSİZ GELEN BAYAN MÜŞTERİLERİN MEMNUNİYET DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ Hasret ALTINDEREa, Nurper ÖZBARa a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü STUDY OF SATISFACTION LEVEL FOR WOMEN CUSTOMERS WHO ATTEND THE FITNESS CENTERS FOR FREE The goal of the project is, to evaluate the satisfaction of the customers who are the free members of fitness centers which are belong to Istanbul Municipality Company Project and to make suggestions according to the results of the surveys. Literature scan had been made and survey includes 29 questions, consist of 8 demographic and 21 likert. The universe of the survey is the customers who are using sports facilities, which are the Haldun Alagas Sports Complex, Umraniye Cakmak Indoor Swiming Pool, Kartal Hasan Dogan Sports Complex, Tuzla Kafkale Sports Complex, Cemal Kamaci Sports Complex, Fatih Sports Complex and Metin Oktay Sports Complex, belong to Istanbul Municipality Company Project 350 women participated as a volunteer. All data, optained from the survey, analyzed via SPSS (Statistical Programming for Social Sciences) and issued as tables in the findings section. According to the results, customers are mostly housewives, between the age of 21-50, mostly married and mostly first and secondary school graduated. Most of them are pleased with the transportation, ambiance and the trainings of the facilities and satisfied with the quality of the trainers. They are not satisfied with only one thing that there is no warning signs that informs about the possible injuries. Key Words: Municipality, Fitness, Service Quality, Customer Satisfaction, Sports Facility Bu çalışmanın amacı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ deki spor tesislerinin fitness salonlarının müşteri memnuniyetini ölçmek ve buna dayanarak önerilerde bulunmaktır. Araştırmada literatür taraması yapılmış ve 8 i demografik bilgileri, 21 i likert tipi soruları içeren toplam 29 sorudan oluşan anket uygulanmıştır. Araştırmanın evrenini İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor AŞ ye bağlı Haldun Alagaş Spor Kompleksi, Ümraniye Çakmak Kapalı Yüzme Havuzu, Kartal Hasan Doğan Spor Kompleksi, Tuzla Kafkale Spor Kompleksi, Cemal Kamacı Spor Kompleksi, Fatih Spor Kompleksi ve Metin Oktay Spor Kompleksi nden faydalanan müşteriler oluşturmuştur. Araştırmaya 350 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS paket programında analiz edilmiş olup bulgular bölümünde tablolar halinde verilmiştir. Çalışmamızdan elde edilen sonuçlara bakıldığında müşterilerin genellikle ev hanımı olduğu, yaşlarının 21-50yaş arasında olduğu, çoğunluğunun evli, ilköğretim ve lise mezunlarının ağırlıkta olduğu belirlenmiştir. Müşterilerin büyük bir çoğunluğunun genel olarak tesise ulaşımdan, tesis ortamından ve yapılan çalışmalardan son derece memnun olduğu, eğitimcilerin kalitesini beğendiği belirlenmiştir. Ancak memnun olmadıkları tek olgunun, tesis içersinde yaralanmalara ve sakatlanmalara yol açabilecek olayların önceden müşterilere bildirilecek şekilde yazılı ve sözlü olarak duyurulmadığıdır. 47

59 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAHAR ŞENLİKLERİNE KATILMA NEDENLERİ: FESTİVAL MOTİVASYONU ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İpek ÇANGA a a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü REASONS FOR PARTICIPATION OF UNIVERSITY STUDENTS \'SPRING FESTIVALS A RESEARCH ON MOTIVATION FESTIVAL Spring festival, traditionally in the spring of each year, organized by the university management, institutional quality is a festival. Spring Starparty fairs, concerts, various activities such as hiking are spring festival. Determining the causes of university students participating in the spring festival is the purpose of this study. The research has a scanning model. By scanning the literature on the subject, the research results has been previously investigated, according to the information obtained from the \"University students\' reasons for joining the spring festival\" was used to determine the questionnaire. The research questionnaire was administered on 250 people. Statistical analysis of the data was done by using SPSS for Windows (10.0) statistical package program. The obtained numerical and percentage distributions were given in tables.in addition, the study aimed to investigate the effects of spring festival on students and what affects the motiv ation of the students joining to the spring festival. As a result of the study which had been made,it is determined that the spring feasts left a positive effect on students. It is observed that students get a little away from the course atmosphere when th ey are bored, and they get rid of the stress and are motivated for the upcoming final exams in a better way. As a result, It was determined that they were more successful in exams. In addition, the spring festival where students socialize and contribute to the development of bilateral relations, communication skills were determined. Keywords: Event, Festival, Spring Festival, Motivation Bahar şenliği, her yıl bahar aylarında geleneksel olarak üniversite yönetimi tarafından organize edilen, kurumsal nitelikli bir festivaldir. Bahar Şenliklerinde panayırlar, konserler, bahar şenliği yürüyüşleri gibi çeşitli etkinlikler yapılmaktadır. Üniversite öğrencilerinin bahar şenliklerine katılma nedenlerinin belirlenmesi, bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Ayrıca bahar şenliklerinin öğrenciler üzerinde ne gibi etkiler bıraktığı, şenliğe katılan öğrencilerin motivasyonlarını ne yönde etkilediğini saptamayı amaçlamıştır. Araştırma tarama modellidir. Konu ile ilgili literatür taranarak, daha önce yapılmış olan ar aştırma sonuçları incelenmiş, elde edilen bilgiler doğrultusunda Üniversite öğrencilerinin bahar şenliklerine katılma nedenlerini belirlemek için hazırlanan bir anket formu kullanılmıştır. Araştırmada 250 kişiye anket uygulanmıştır. Verilerin istatistiks el analizi SPSS for Windows (10.0) istatistik paket programında yapılmıştır. Elde edilen sayısal ve yüzdelik dağılımlar tablolar halinde verilmiştir. Yapılmış olan anketler sonucunda; bahar şenlikleri öğrenciler üzerinde pozitif etkiler bıraktığı belirlenm iştir. Öğrencilerin bunaldıkları ders ortamından biraz olsun uzaklaşıp, stres attıkları ve yaklaşan final sınavlarına daha iyi bir şekilde motive oldukları gözlenmiştir. Bunun sonucunda sınavlarında daha başarılı oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca, bahar şenliklerinin öğrencilerin sosyalleşmesine ve ikili ilişkilerde iletişim becerilerinin gelişimine katkıda bulunduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Etkinlik, Festival (Şenlik), Bahar Şenlikleri, Motivasyon 48

60 SPOR KURUMLARININ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YAKLAŞIMIYLA ANALİZİ Merve Karaman, Canan Kocaa Hacettepe Üniversitesi This study has two purposes: 1.to determine the views of the GSGM and Sport Federations s staff about gender equality in their organizations, 2. to compare the attitudes towa rd women managers of the GSGM and Sport Federations s stuff in respect of different variables. 244 women and 492 men were participed. A questionnaire was developed to determine the views of participants about gender equality in their organizations. Attitu des toward Women as Managers Scale was conducted to determine participants attitudes toward women mangers. Chi -square test and One-Way Analysis of Variance (ANOVA) were conducted for data analysis. ANOVA findings demonstrated that the Gender Role Stereot ypes subscale of the WAMS scores became different in respect of gender (F(2,728) = 9,22; p Türkiye de son yıllarda kadınların toplumsal konumunu güçlendirmeye yönelik yasal düzenlemeler ve sivil girişimler bulunmakla beraber, veriler Türkiye de kadın ve erkek arasında büyük bir uçurum olduğunu göstermektedir [1]. Çalışma yaşamında kadının konumu nu araştıran çalışmalarda kadınların özellikle yöneticilik pozisyonlarında yer alabilmek için çok çeşitli engellerle karşılaştıkları ileri sürülmektedir. Kadınların ev ve çalışma yaşamını uyumlaştırabilmelerine yardımcı kurumsal düzenlemelerin sınırlılığı, aile içinde ataerkil iş bölümü ve kadından beklenen görevler, kocanın yaklaşımı ve bunun yanında erkeklere tanınan ayrıcalık, işin yarattığı baskı, kadınların kendilerini geliştirme fırsatlarından (hizmet içi eğitimler, seminerler gibi) daha az yararlanabilmeleri, kamu kuruluşlarındaki yükselmelerde liyakatdan ziyade siyasi yandaşlığın ve kayırmacılığın bir ölçüt olarak kullanılması ve erkeklere öncelik verilmesini onaylayan erkek taraflı bakış açısı yöneticilik kademelerinde görev yapan kadın sayısının az lığının nedenlerinden bazılarıdır [2], [3], [4], [5], [6] lerin başında spor kurumlarının toplumsal yapısı toplumsal cinsiyet yaklaşımı ile incelenmeye başlanmış ve bu kurumlarda kadın ve erkeğin konumlarının çok farklı olduğu gözlenmiştir. Araştırma lar spor kurumlarında üst düzey yöneticilik konumlarında erkeklerden çok daha az kadın olduğunu göstermektedir [7], [8], [9],[10]. Dünyanın çeşitli ülkelerinde kadınların spor kurumlarının karar alma mekanizmalarında yeterince temsil edilmelerini sağlayacak destek politikaları oluşturulmakta; toplumsal cinsiyet eşitliği ve pozitif ayrımcılık kavramları hem yasal düzlemde hem de kurumsal düzlemde uygulamaya geçirilmektedir. Fakat Türkiye de spor kurumlarında egemen kültürün toplumsal cinsiyet eşitliği ya klaşımıyla bir analizi yapılmamış olmakla birlikte kadın personel ve kadın yönetici sayısının azlığı bu tür bir analizin yapılması ihtiyacını doğurmaktadır. Bu projenin öncelikli hedeflerinden birisi de Türkiye deki bu boşluğu doldurmaktır. Bu doğrultuda ç alışmanın iki temel amacı bulunmaktadır: 1. GSGM ve Spor Federasyonlarında görev yapan kadın ve erkek personelin kurumlarındaki toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik görüşlerinin belirlenmesi. 2. GSGM ve Spor Federasyonlarında görev yapan kadın ve erkek pe rsonelin kadın yöneticilere yönelik tutumlarının çeşitli değişkenlere göre karşılaştırılması. 2. Yöntem Bu araştırma Türkiye de spor kurumlarının toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla inceleyen geniş kapsamlı bir projenin parçasıdır. Katılımcılar GSGM m erkez ve taşra teşkilatlarında ve Spor Federasyonlarında görev yapan 244 kadın (Myaş=35.13, SS=8.11) ve 492 erkek (Myaş=39.51, SS=10,18) toplam 736 kişi araştırmaya gönüllü olarak katılmıştır. Bütün katılımcılar çalışmanın gerçekleştirildiği dönemde kurumlarda tam zamanlı olarak görev yapmaktadırlar. Veri toplama teknikleri GSGM ve Spor Federasyonlarında çalışan kadın ve erkek personelin kurumlarında toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik görüşlerini belirlemeye yönelik araştırmacılar tarafından geliştirilen bir anket kullanılmıştır. 49

61 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİ TOPLULUKLARINA ÜYE OLAN VE ÜYE OLMAYAN ÖĞRENCİLERİN GİRİŞİMCİLİK DÜZEYLERİ Ahmet Öztürk,a S. Sinem Karb, Özden Tepeköylüa amarmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bpamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Y.O Bu araştırmanın amacı; üniversite öğrencilerinin üniversite öğrenci topluluklarına üye olup olmama durumlarına, cinsiyetlerine, sınıf düzeylerine ve kardeş sayılarına göre girişimcilik düzeylerinin belirlenmesidir. Üniversite öğrenci topluluklarına üye olan 150 (Nyaş= 21.7) öğrenci ile öğrenci topluluklarına üye olmayan 150 (Nyaş= 21.5) öğrenci olmak üzere toplam 300 (Nyaş= 21.6) öğrenci araştırmanın örneklemini oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tara fından hazırlanan Genel Bilgi Formu ve Yılmaz ve Sünbül (2009) tarafından geliştirilen Girişimcilik Düzeyi Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde; tanımlayıcı istatistikler, T testi ve ANOVA analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre üniversite öğrenci topluluklarına üye olan ve üye olmayan öğrencilerin girişimcilik düzeyleri istatistiksel olarak karşılaştırıldığında, üniversite öğrenci topluluklarına üye olan öğrencilerin girişimcilik düzeylerinin üye olmayanlara göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir [T=6.21, P<0.019]. Cinsiyet, sınıf düzeyi ve kardeş sayısı değişkenlerine göre ise üniversite öğrencilerinin girişimcilik düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Anahtar Kelimeler: Girişimcilik, Öğrenci Topluluğu, Üniversite Öğrencisi ENTREPRENEURSHIP LEVEL OF STUDENTS IN THE UNIVERSITIES WHO ARE MEMBERS IN STUDENT SOCIETIES AND WHO ARE NOT The main purpose of this investigation is to determine the entrepreneurship level of university stude nts according to their status whether they are members in university student societies or not, their gender, class level and number of brothers/sisters. 150 students who were members in university students societies (Nage= 21.7) and 150 students who were not members in university students societies (Nage= 21.5), total 300 students (Nage= 21.6) consisted the sample of the investigation. General Information Form prepared by the investigator himself and Entreneurship Level Scale developed by Yilmaz and Sum bul (2009) was used to collect data. Definitive statistics, T test and ANOVA analysis techniques were used to perform the analysis of the data. As a result of the investigation, as statistically significant difference was found in the entrepreurship level of students who were members in university student societies and between the entrepreurship level of students who were not members in university student societies. Accordingly, the entrepreneurship level of the students who were members in university student societies was found higher in comparson to that of students who were not members in university student societies [T=6.21, P<0.019]. There was not any statistically significant difference in the entrepreneurship level of the students according to the gen der, class level and number of brothers/sisters (p>0.05). Keywords: Entrepreneurship, Student Society, University Student 50

62 SPOR YÖNETİM BİLİMLERİ VE REKREASYON POSTER SUNUMLAR 51

63 P21. ORYANTİRİNG SPORUNUN YAYGINLAŞTIRILMASINDA ÜNİVERSİTELERİN ROLÜ (ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ) Hamza KÜÇÜK a, Levent BAYRAM a, G. Hilal GÜNAYDIN a a Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rol of Univercities on to Met Orienteering Sport (Model of Ondokuz Mayıs Univercity) Goal of the this working is, to observing that does 19 mys univercity have got the suitable proparties for the oryatiring sport and to observing the importance of the univercities Show this sport to people. This work is a fieldwork. The datas which are the picked up by the lite rature combing, have compared after first observing. Eventual, have fixed the Ondokuz Mayis Univercity is suitable for the oryantiring sport.and the actions of the univercity met to people this sport in Samsun. 52

64 P22. GÖSTERİŞÇİ TÜKETİM: BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMA İsmail DİNÇa Anadolu Üniversitesi Pretentious consumption is described that people purchases with the aim to show the status or prestige. Therefore, in these purchases, luxury, expensive products are preferred. In another aspect directing consumption is the environment giving reaction to product. If Physical Education and Sports High School students assess the product as a prestige product, the student \'s satisfaction level is on the upgrade. Therefor e, personality traits and the environment affect and router the level of consumption on the pretentious consumption. In this study, the pretentious personality characteristics of consumption and people affected by the environment were to examine the role of interpersonal interaction. In addition to this, it is tried to determine whether the current consumption pattern on pretentious consumption which is not only featured product group but also on every product having the image of prestige brands. According to the results of a questionnaire is applied on university students choosing a brand of jeans has trend as pretentious consumption to consume, and this trend has the effect of interpersonal interaction with the self -representation. Measuring the perception of pretentious consumption in Anatolia University School of Physical Education and Sport prepared questionnaires administered to 250 people. The prepared questionnaire consists of two parts. In the first part of the survey, consumption, consumption of lux ury brands and a general assessment was made. In the second part, the researches of their demographic structure (age, gender, education level, occupation, and the average monthly income) were examined. Research results in the light of theoretical knowledge and interpreted as a collective, it is emerged that a luxury product consumers use them with the desires, which is proved, for a certain extent self -expression, self-confidence. The expectation that luxury brands having a well-known is the natural results of the pattern based on pretentious consumption. So, that is an unknown luxury product are not preferred by the people if there hasn t a feature that is really different. As a result, Brand image emerges as a very important factor at this point. Keywords: Consumption, pretentious consumption, consumer behavior, and self -impression Gösterişçi tüketim, kişinin çevresine statü veya prestijini göstermek amacı ile yaptığı alışverişler, seklinde tanımlanmaktadır. Bu nedenle bu alışverişlerde lüks, pahalı ür ünler tercih edilmektedir. Gösterişçi tüketimi yönlendiren bir başka boyut ise çevrenin ürüne verdiği tepkidir. Beden Eğitimi Spor Yüksek okulu öğrencilerinin çevresi ürünü prestij ürün olarak değerlendiriyor ise yine öğrencinin tatmin düzeyi artmaktadır. Bu nedenle gösterişçi tüketimde kişilik özellikleri ve çevreden etkilenme düzeyi oldukça yönlendirici olmaktadır. Bu çalışmada da gösterişçi tüketimde kişilik özelliklerinden kendini gösterim ve çevreden etkilenme düzeyi olan kişilerarası etkileşimin rolü incelenmek amaçlanmıştır. Ayrıca gösterişçi tüketimin sadece özellikli ürün grubunda değil her ürün grubunun prestij imajına sahip markalarında geçerli tüketim kalıbı olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan anket ç alışması sonucuna göre jean markası tercihinde gösterişçi tüketim eğilimi bulunmaktadır ve bu eğilimde kişilerarası etkileşim ile kendini gösterimin etkisi bulunmaktadır. Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda gösterişçi tüketim algısını ölçmek için Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda hazırlanan anket formları 250 kişiye uygulanmıştır. Hazırlanan anket iki bölümden oluşmaktadır. Anketin birinci bölümü, tüketim, lüks marka ve gösterişçi tüketim hakkında genel bir değe rlendirme yapılmıştır. İkinci bölümde ise araştırmaya katılan öğrencilerin demografik yapısı (yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek ve aylık ortalama gelir) incelenmiştir. Araştırma sonuçları teorik bilginin de ışığında, toplu olarak yorumlandığında, lüks ü rün tüketicilerinin belli bir oranda kendini ifade etmek, özgüvenini tanımlayıcı bir unsur olarak bu ürünleri kullanmak gibi arzularının olduğu ortaya çıkmıştır. Lüks markanın tanınmış bir marka olması beklentisi ise gösterişe dayalı tüketim kalıbının doğa l bir sonucudur. Yani insanların tanımadığı bir lüks ürün, gerçekten farklı bir özelliği olmadığı sürece tercih edilmemektedir. Marka imajı bu noktada çok önemli bir değişken olarak ortaya çıkmıştır. Anahtar Sözcükler: Tüketim, Gösterişçi tüketim, Tüketici Davranışı, Kendini Gösterim 53

65 P23. USAGE OF IT COMMUNICATION TECHNOLOGIES AS A CRITERIA FOR DEVELOPMENT OF SPORTS TOURISM IN OHRID AND STRUGA REGION (REPUBLIC OF MACEDONİA) Liza Chakareska University Sv. Kliment Ohridski - Bitola ( Makedonija ) The development of the inovative technologies do not leave the tourism behind. In contrast, the placement on the market for competitivnees is absolutely inconceivable without IKT support. E tourism has developed a new dimension in regards to toursm work while the registered global touristic turnover which is booked online has increased for 1/3 of the total amount. Today, consumers have high experiance and therefore the web position that offers traditional multimedia content that do not contain any multime dial additions and do not have any functionality is less attractive compared to the newest acchivements in web technology eventually offered by web other applications of different, more popular domains. The mobile techology in tourism marketing is already well known. Nowdays, mobile touristic guides are used and statistical data shows there is more than 3 bilions users of mobile phones worldwide. This number is 2.3 times greather than the number of people who use personal computers i.e. around 1.bilions. Th e ICT sector in Macedonia is a field that requires intensive work and determination. The attempt to link the positions that offer sport to a relevant touristic website such as exploringmacedonia.com, the Agency for promotion and support of tourism and henc e the link to Ohrid and Struga have shown disapointing results. The informations available are negligible, the relationships are inadequate and therefore completing the offer from one place is practically impossible. Thus, the desired transformation visitor/byer would terminate Examples of mobile technology use for the purpose of sport tourism are not yet registered. Hence, the general assumption is intensify the presence of all forms of sport tourism on web portals on time, considering it as a criteria for progressive development of this form of tourism as well as placement of a competitive toruistic product. Key words: IT technology, sport tourism, web sites, mobile phones P24. MENAJERLİK NEDİR? SPOR MENAJERLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Mahmut DOĞANa Anadolu Üniversitesi Son yıllarda spor endüstrisinde takımların ve sporcuların gelirleri arttıkça menajerlik mesleği daha cazip hale gelmiştir. Literatürde genel menajerlik, takım menajerliği (antrenörlük) ve sporcu menajerliği olmak üzere üç tür menajerlik sistemi bulunmaktadır. Bu çalışmada sadece sporcu menajerliği kavramı üzerinde durulmuş ve sporcu menajerliğinin tanımı, sporcu menajerinin görevleri, menajerlik çeşitleri, menajerden kaynaklanan problemler, sporcu birlikleri - sporcu menajerleri arasın daki ilişkiler ve FIFA ile TFF nin yasal süreci ve TBF nin oyuncu temsilciliği ele alınmıştır. Son olarak da takımların ve oyuncuların performanslarını ve öğrenme becerilerini arttırmak amacıyla spor koçluğu üzerine durulmuştur. Bu çalışmanın amacı, spor ekonomisi içerisinde çok ciddi paralar kazanan; hemen h er gün gerek yazılı gerekse görsel medyada görüp duyduğumuz fakat hakkın da pek bir şey bilmediğimiz menajerler ve menajerlik kavramı üzerine bir çalışma yaparak bu kişi ve kavramın gölgede kalmış yönlerini aydınlatmaktır. Araştırma tarama modelinde yapılm ıştır. Konu ile ilgili literatür taranarak, daha önce yapılmış olan araştırma sonuçları incelenmiş, elde edilen bilgiler ışığında sporcuların menajerlik ve spor menajerliği hakkında bilgilerine ulaşmak için hazırlanan bir anket formu kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizi SPSS for Windows (10.0) istatistik paket programında yapılmıştır. Elde edilen sayısal ve yüzdelik dağılımları tablolar halinde verilmiştir. Yapılan anket sonucunda, sporcular menajerliğin profesyonelleşmeye yönelik olması açısın dan olumlu bakış açısına sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca sporcular günümüzdeki menajerlik anlayışına karşı olumsuz bir bakış açısına sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Kulüpler, yasadışı menajerlik yapan menajerlerden mağdur olmuşlardır. Yasa dışı menajerl ik yapan antrenörler, futbolcularvb. iddia ve bahis skandalı gibi basında çıkan olumsuzluklardan dolayı spor camiası ciddi zarar görmüştür. Anahtar Kelimeler : Menajerlik, Spor Menajerliği, Spor Koçluğu 54

66 P25. DOĞA SPORU OLARAK YÜRÜYÜŞ ETKİNLİĞİNE KATILAN BAYANLARIN ALIŞKANLIKLARININ İNCELENMESİ: Sebiha yeniçelen Anadolu Üniversitesi İnsanlar boş zamanlarında, uzaklaşmak, dinlenmek, gezmek ve görmek, sportif etkinliklerde bulunmak istemesi gibi pek çok amaçlarla yürüyüşler yapmaktadırlar. Bu çalış mada bir boş zaman etkinliği olarak yürüyüş etkinliğine katılan bayanların alışkanlıkları, tutum ve davranışlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda çalışma da veri toplamak üzere derinlemesine görüşmeler yapılmış ve ayrıca araştırmacı tara fından yürüyüş alanlarına gidilerek gözlem notları tutulmuştur. Görüşmeler yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak yürüyüş etkinliğine katılan 20 bayan ile yüz yüze görüşmeler şeklinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmacı tarafından katılımcılar ile yapılan görüşmeler 45 ve 60 dakika arasında tamamlanarak ses kayıt cihazına kaydedilmiştir. Görüşme kayıtları araştırmacı tarafından düz yazı haline getirilerek yürüyüş etkinliğine katılan bayanların alışkanlıkları, tutum ve davranışları incelenmiştir. Araş tırma sonuçlarına göre bir boş zaman etkinliği olarak doğa yürüyüşlerine katılan bayanlar, doğayla iç içe olma fırsatı elde ederek rahatladıklarını, yürüyüş sonrası tutum ve davranışlarının farklılaştığını, duygusal durumlarının değiştiğini ifade etmişlerd ir. Davranış ve tutumlarında meydana gelen değişimlerin yanı sıra yürüyüş etkinliği sayesinde olumlu alışkanlıklar kazanarak bunları yaşam şekline dönüştürdükleri ortaya çıkmıştır. Anahtar kelimeler: Yürüyüş, Doğa sporu, boş zaman. P26. HİSTORİCAL AND CONTEMPORARY DEVELOPMENT OF MARKETİNG. Tanja Kitanovska NSA - Sofia ( Bulgaria ) Historical and contemporary development of the marketing The idea for this elaboration is connected with my doctorate theme: Marketing management strategics of sport for students in Republic of Macedonia. We appreciate that the knowlegde of up to now and further marketing development in many cases will be use ful for our further research. Basic aim of this research is chronologically forwarding marketing development as well as development of contemporary marketing. Research methods which we incorporate are: analyses of literature and documentary sources, conver sations, training as well as enclosure of systematic access. The research has completely theoretical character, therefore our reflections will be limited. We keep the right in the next publications to be focused on the marketing but completely on the base of sport marketing. Key words: marketing, sport marketing, strategics. 55

67 P27. REKREASYONEL AMAÇLI DOĞA SPORLARININ TURİZM DE KULLANILMASI Tekmil Sezen GÖKSU, Muazzez ŞAŞMAZ ATAÇOCUĞU, Alkan UĞURLU ANTALYA KÖPRÜLÜ KANYON RAFTİNG UYGULAMASI Participation fact to sportive activities, which has been one of the indispensables of our today s life, has found application areas within or out of the city and has started to attract attention with its positive effect to the lives of individuals. Also, the s portive activities with recreational purpose to increasingly become a tourism variety and tourism to be within the recreational activities provide positive contributions for varying the tourism. In this study, a sample application has been examined regard ing to time, the leisure time that the individuals use for themselves within the life time, recreation, sports and outdoor sports as the usage of their leisure time in a way they want and most efficiently, what kind of a role these concepts have in recreat ion and tourism, the relations between tourism and recreation and how the outdoor sports with recreational purpose are used within tourism event today. The information received as a result of the survey been carried out in the interviews with the managers of companies offering rafting service has been analyzed. It s been found that the companies displaying activity in Köprülü Kanyon National Park, which has been determined as the application area, are generally offering rafting services, that all companies bring approximately tourists in average in the season and that they insure these tourists during their activities, that they generally have Turkish tour guides, that the materials given to the tourists are in accordance with European safety standards and that their operation season is 7-8 months in average. Also, the problem and worries, recommendations and expectations of the companies displaying activity in this field have been investigated and recommendations on how this rafting, an outdoor spo rts application with recreational purpose, and Köprülü Kanyon National Park would be organized in a way they will be better, more productive and for the benefit of the country are made. Günümüz yaşantısının vazgeçilmezlerinden biri haline gelen sport if faaliyetlere katılım olgusu şehirde ve şehir dışında uygulama alanları bulmuş ve kişilerin yaşamlarına olan olumlu etkisi ile dikkat çekmeye başlamıştır. Ayrıca rekreasyonel amaçlı sportif aktivitelerin günümüzde giderek birer turizm çeşidi haline gelme leri ve turizmin de rekreasyonel faaliyetler içinde yer alması turizmin çeşitlendirilmesi anlamında olumlu katkılar sağlamaktadır. Bu çalışmada, zaman, yaşam zamanı içerisinde bireylerin kendileri için kullanabildikleri boş zaman, boş zamanlarını kendi istedikleri ve en verimli şekilde kullanımı olarak rekreasyon, spor ve doğa sporları, bu kavramların rekreasyon ve turizm içerisinde nasıl bir rol üstlendiği, turizm ile rekreasyon arasındaki ilişkiler ve günümüzde rekreasyonel amaçlı doğa sporlarının turizm olayı içerisinde nasıl kullanıldığına dair bir örnek uygulama incelenmiştir. Rafting faaliyeti hizmeti sunan işletme yöneticileri ile yapılan görüşmelerde uygulanan anket neticesinde alınan bilgiler analiz edilmiştir. Uygulama alanı olarak belirlenen Köp rülü Kanyon Milli Parkı nda faaliyette bulunan işletmelerin ağırlıklı olarak rafting hizmeti sundukları, tüm işletmelerin sezonda ortalama olarak civarında turist getirdikleri ve bu turistleri faaliyet sırasında sigortaladıkları, ağırlıklı olarak T ürk rehber bulundurdukları, turistlere verilen malzemelerin Avrupa güvenlik standartlarına uygun olduğu ve çalışma sezonlarının ortalama olarak 7-8 aylık bir çalışma sezonları olduğu belirlenmiştir. Ayrıca alanda faaliyette bulunan işletmelerin sorun ve s ıkıntıları, önerileri ve beklentileri araştırılmış ve bu rekreasyonel amaçlı doğa sporları uygulaması olan rafting faaliyetinin ve Köprülü Kanyon Milli Park ının nasıl daha iyi, daha verimli ve ülke yararına olabilecek şekilde organize edilebileceği ile il gili öneriler de bulunulmuştur. 56

68 28. TÜRKİYE DE BİREYSEL TENİS SPONSORLUĞU NUN ÖZEL KURUMLAR AÇISINDAN YAPISAL DURUMU Cem TINAZ, 1Aytekin ALPULLU, * Marmara Üniversitesi, BESYO, Spor Yöneticiliği Sponsorship has been providing vital supports to sport organizations in order to continue their presence, to professional athletes in order to develop themselves in terms of sport and participate at sport competitions and to sport sanctioning bodies in ord er to organize sport activities. The sponsorship for the commercial companies who are providing sponsorship support, has been giving opportunities to realize their image transfer, awareness and triteness among the target public to which they are planning t o sell their products or services through the sport activities, the sport organizations, the sanctioning bodies and the athletes. In Turkey, tennis is a sport branch, which has high financial needs, but except some rare examples cannot have yet the attent ion of commercial companies in terms of sport sponsorship. In this research, the structural situation of athlete sponsorship for tennis branch in terms of corporate firms is to be examined. The target to be reached with this research is to analyze the curr ent structure of tennis sponsorship in Turkey and to produce some solution proposals regarding tennis. The focal point of this research is to find out the level of success of the sponsorship partnerships to reach its targets and the professionalism of thes e partnerships. Key Words: Tennis, Sponsorship, Turkey, Structural Situation Sponsorluk, spor örgütlerinin hayatlarını sürdürmelerine, profesyonel sporcuların sportif anlamda gelişmelerine ve müsabakalara katılmalarına, sportif yönetim birimlerinin sp or etkinliklerini düzenlemelerine hayati katkılar sağlamaktadır. Sponsorluk desteği sağlayan ticari kurumlar için ise sponsorluk, spor etkinlikleri, spor örgütleri, sportif yönetim birimleri veya sporcular üzerinden, ürünlerini veya hizmetlerini satmayı planladıkları halk kitlesi çapında bilinirlik ve farkındalık kazanmalarına, imaj transferi gerçekleştirmelerine olanak sağlamaktadır. Türkiye de tenis, maddi anlamda büyük gereksinimleri olan, buna rağmen birkaç istisna dışında sponsorluk uygulamaları bazınd a ticari firmaların ilgisini tam olarak kazanamamış bir spor dalıdır. Bu araştırmada, Türkiye de bireysel tenis sponsorluğunun özel kurumlar açısından yapısal durumu incelenmiştir. Bu çalışma ile ulaşılmak istenen hedef, tenis sponsorluğunun yapısal durumu nu analiz etmek ve tenis dalına yönelik çözüm önerileri üretebilmektir. Tenis dalında var olan sponsorluk ortaklıklarının hangi hedeflerle gerçekleştirildiği, bu hedeflere tam olarak ulaşılıp ulaşılamadığı, sponsorluk ortaklıklarının profesyonellik düzeyi araştırmanın odak noktasıdır. Anahtar Kelimeler: Bireysel Sponsorluk, Tenis, 57

69 P29. ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE UYGULANAN REKREATİF UYGULAMALAR VE BU UYGULAMALARA KATILAN BİREYLERİN PROFİLLERİNİN BELİRLENMESİ (DENİZLİ İLİ ÖRNEĞİ) S.Sinem KARa, *Kayhan Turanb amarmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu bpamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Y.O Özet Araştırmanın Amacı, Denizlideki Alışveriş Merkezlerinde Uygulanan Rekreatif Uygulamalar ve bu Uygulamalara Katılan Bireylerin Profillerin in Belirlenmesidir. Kimlerin alışveriş merkezlerine gittiğini, ne için alışveriş merkezlerini tercih ettiklerini, alışveriş merkezlerinde rekreatif etkinliklerin düzenlenip düzenlenmediğini, düzenleniyor ise ne sıklıkla düzenlendiğini araştırmaya yönelikti r. Araştırmanın evreni, Denizli Forum Çamlık Alışveriş Merkezinde bulunan bireyler oluşturmaktadır. Örneklemini ise araştırmaya gönüllü olarak katılan 50 birey oluşturmaktadır.araştırmanın amacına ulaşmak için,veri toplama aracı olarak bireylerin kişisel b ilgilerini,serbest zaman değerlendirme biçimlerini belirlemeye yönelik 13 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır.verilerin istatistiksel analizi SPSS 15.0 istatistik paket programında yapılmıştır.elde edilen sayısal ve yüzdelik dağılımları tablolar halinde verilmiştir. Araştırma bulgularına göre, araştırmaya katılan katılımcıların %26 sı bayan %74 ü erkek bireylerden oluşmaktadır.katılımcıların %33 ü serbest zamanlarını arkadaşlarıyla geçirirken %28 i alışveriş yaparak %18 lik kısım ise Ailesiyle vakit geçirerek değerlendirmektedir. Sonuç olarak, bireylerin serbest zamanlarını genellikle arkadaşlarıyla vakit geçirerek değerlendirdiklerini ve haftanın 1-2 günü alışveriş merkezlerine geldiklerini görmekteyiz.alışveriş merkezlerini tercih etme sebeplerinin en çok alışveriş yapmak daha sonra yemek yemek ve sinemaya gitmek olduğunu,forum Çamlıkta düzenlenen aktivitelerin kişilerin serbest zamanlarını değerlendirmede kişileri orta derecede etkilediğini,çoğunluğun bu aktivitelere katılmadığını,bireylerin daha çok tiyatro, show, sergi gibi etkinliklerin düzenlenmesi gerektiğini,aktivitelerin ise hafta sonları düzenlenmesi gerektiğini görüyoruz. 58

70 P30. REKREASYON LİSANS EĞİTİMİ PROGRAMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Fatma YILDIZ a Ömür SERTKAYA a a Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu A COMPARİSON OF RECREATION GRADUATE EDUCATION PROGRAMS : SAMPLE FROM TURKEY & USA Recreation is an activity of leisure, leisurebeing discretionary time. The \"need to do something for recreation\" seemsto be an essential element of human biology and psychology. Recreationalactivities are often done for enjoyment, amusement, or pleasure and are considered to be \"fun\". The term recreation implies participation to be healthy refreshing mind and body. The aim of this study was to make a general assessment of differences between two undergraduate education programs in two different countries. For this purpose, Pamukkale University Recreation Education Program, Turkey and Indiana University Recreational Sports Management Program, USA were determined as the sample groups. The curriculums, course names and contents of courses in two programs were examined, differences found were disscussed in findings. Some of the notible findings are; the over load of credits i n Pamukkale University program, none active sport lessons in Indiana University, None Bachelor Programme named "Recreatin Education" in USA as in Turkey all are named. When students are graduated in the program of recreation education they get the title of "Recreation Specialist". This title cannot exactly be defined. To define this title and specialize students who study in Recreation Education departments, there are needs of programs to be opened in Turkey such as Outdoor Recreation, Outdoor Recreation and Resource Management, Recreation Management, Recreational Sport Management, Therapeutic Recreation, Tourism and Sports Management. Rekreasyon, yenilenme, yeniden yaratma veya yeniden yapılanma anlamına gelen Latince Recreation kelimesinden gelmektedir. Türkçe karşılığı yaygın bir şekilde serbest zamanları değerlendirme olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada Türkiye deki lisans eğitim programlarından Pamukkale Üniversitesi Rekreasyon Eğitimi programı ile ABD deki Indiana Üniversitesi Rekreasyonel Spor Yönetimi lisans programlarının incelenmesi, farklılıkların tespit edilerek genel bir değerlendirme yapılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Pamukkale Üniversitesi Rekreasyon Eğitimi programı ile Indiana Üniversitesi Rekreasyonel Spor Yönetimi programı örneklem grubu olarak belirlenmiştir. İki üniversitenin eğitim programları ders isimleri, kredileri ve içerikleri bakımından incele nmiş ve farklılıklar tespit edilerek bulgular ile ilgili tartışma yapılmıştır. PAÜ de ders yükünün fazla olduğu, Indiana da spor uygulama derslerinin olmadığı, Amerikada rekreasyon eğitimi diye bir program olmadığı ve her uzmanlık alanına göre ayrı bir re kreasyon lisans programı olduğu araştırmanın bulguları arasındadır. Türkiye de bulunan Rekreasyon bölümleri, bu bölümden mezun olunduktan sonra sadece Rekreasyon Uzmanı ünvanı vermektedir. Bu ünvanın tam olarak tanımı yapılamamaktadır. Bu tanımın özelleştirilmesi için ABD deki gibi Açık alan Rekreasyonu, Açık Alan Rekreasyonu ve Kaynak Yönetimi, Rekreasyon Yönetimi, Rekreasyonel Spor Yönetimi, Terapatik Rekreasyon, Turizm ve Spor Yönetimi lisans programlarının Türkiye de de açılması önerilmektedir. 59

71 P31. AYDIN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR YÜKSEKOKULU NDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİN ÇOKLU ZEKÂ ALANLARI İLE LİDERLİK DAVRANIŞLARININ ARAŞTIRILMASI Ali Gürel GÖKSELa a Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu AYDIN ADNAN MENDERES UNIVERSITY STUDENTS OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORT MULTIPLE INTELLIGENCE INVESTIGATION WİTH OF LEADERSHIP BEHAVIORS The purpose of this research is analysing the multiple intelligence areas and leadership behaviours of the students who continue to their education in the University of Adnan Menderes Academy of P.E and Sport. 121 students who continues to the University o f Adnan Menderes Academy of P.E and Sport had participated as volunteer to the research. In order to determine the multiple intelligence areas of these students multiple intelligence inventory which have been developed by Özden (2003) had been used and in order to determine their leadership behaviours (qualities) Determine the Scale of Leadership Behaviour which had been developed by Hemphill ve Coones (1950) had been used. general results of the research refers that the students of Academy of P.E and Sport who had participated as volunteers have the highest average in Bodily -kinesthetic intelligence from the multiple intelligence variables.when we d looked at the differences between multiple intelligence areas and the gender a significant difference had fou nd in the musical- rhythmic intelligence; girls have higher avarage than the boys. When we d looked at the relationship between leadership and gender, the boys have higher average than the girls, but this difference isn t at a significant level statistical ly. Key Words : Multiple İntelligence, Leadership, P.E 60

72 P32. YÜZME HAVUZLARINDA ALGILANAN HİZMET KALİTESİ: ANADOLU ÜNİVERSİTESİ YÜZME HAVUZU ÖRNEĞİ Baki Murat SARIa a Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu SERVICE QUALITY PERCEIVED IN SWIMMING POOLS; THE EXAMPLE OF ANATOLIAN UNIVERSİTY SWIMMING POOL The purpose of this study is measuring The Service Quality Perceived in Anatolian University Swimming Pool. Changes in social life, growing and changing constantly and rapidly technol ogy and also increasing the welfare of the people led to the creation of consumer awareness. The quality of service because of not physical concept and not easily explained and it is assessed in accordance with customer expectations so providing information about the service sector has great importance in terms of quality of services. The quality of the service sector in order to assess the quality of the service given to people; nowadays, it focuses on the man y dimensions of quality in the service sector. Many traditional service quality models, in the service sector, guide the sports field. In this case, to measure the quality of services Servqual, Servperf and Teamqual methods are developed and taken advantage of them. In this study, using Servqual scale, this scale is adapted to the swimming pool. To measure The Service Quality Perceived in Anatolian University Swimming Pool, Prepared -questionnaire is applied to 200 people using the convenience sampling method in the facility. The questionnaire consists o f two parts. In the first part of the questionnaire is including the statements, setting out the dimensions of quality, about the pool with five Likert-type scale (5 strongly agree, 1 strongly disagree), while the second part of the questionnaire is including revealing questions about the utilization behavior from the facility and demographic structure of these members (age, gender, education level, occupation and monthly average income). As a result of the study comes out generally positive results about t he quality of Anatolian University Swimming Pool. Some aspects of the quality of service in the pool have low arithmetic average in accordance with the others. Research results puts forward that the members are usually making use of the facility for a long time and interested in is regular swimming, and there aren t negative results about both the personnel and the environment of the facility. Key words: Service, quality, service quality, measurement methods of service quality Bu araştırmanın amacı, Anadolu Üniversitesi Yüzme Havuzunda Algılanan Hizmet Kalitesini ölçmektir. Toplumsal yaşamın değişmesi, sürekli ve hızlı bir şekilde gelişen, değişen teknolojiyle beraber insanların refah düzeyinin artması insanlarda tüketici bilincinin oluşmasını sağlamı ştır. Fiziksel bir kavram olmayan ve kolayca açıklanıp sunulmayan ve kalitesi müşteri beklentileriyle değerlendirilen hizmet sektörü hakkında geniş bilgi sunmak, verilen hizmetlerin kalitesi bakımından büyük önem taşımaktadır. Hizmet sektörünün kalitesi ya ni insanlara verilen hizmetin niteliğini değerlendirmek amacıyla; günümüzde pek çok hizmet sektöründe kalite boyutları üzerinde durulmaktadır. Pek çok hizmet sektöründe olduğu gibi geleneksel hizmet kalitesi modelleri spor alanına da ışık tutmaktadır. Bu a nlamda, sunulan hizmet kalitesini ölçmek için geliştirilmiş Servqual, Teamqual ve Serperf yöntemlerinden yararlanıldığı görülür. Bu çalışmada da Servqual ölçeğinden yararlanılarak, bu ölçek yüzme havuzuna uyarlanmıştır. Anadolu Üniversitesi Yüzme Havuzunda Algılanan Hizmet Kalitesini ölçmek için hizmetin verildiği tesiste, Anadolu Üniversitesi Yüzme Havuzu nda, hazırlanan anket formu 200 kişiye kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak uygulanmıştır. Anket iki bölümden oluşmaktadır. Anketin birinci bölümünde, havuzla ilgili kalite boyutlarını ortaya koyan ifadeler beşli likert tipi ölçek (5 kesinlikle katılıyorum, 1 Kesinlikle katılmıyorum) yer alırken, anketin ikinci bölümünde ise tesisten yararlanma davranışını ve kişilerin demografik yapısını (yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslek ve aylık ortalama gelir) ortaya koyan sorular bulunmaktadır. 61

73 BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETİMİ SÖZEL SUNUMLAR 62

74 8-10 YAŞ ARASI ERKEK TENİSÇİLERDE TEMEL TENİS EĞİTİMİ VE EĞİTSEL OYUNLARIN PERFORMANS TESTLERİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Hasan Toksoya, : Özge Altay a, G. Kemal Gül a a Kocaeli Üniversitesi Bu çalışmanın amacı: Enka Tenis Kulübü oyuncularının ön testler ve 8 haftalık temel tenis eğitimi sonrasında yapılan son testlerle bu antrenmanların oyuncuların performansları üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırma da Enka Tenis Kulübünde, 8-10 yaş arası n=20 kişilik erkek sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Bu sporcular 10 deney grubu,10 kontrol grubu olarak ikiye ayrılmıştır. Her iki gruptan da ilk hafta ısınma sonrasında ilk test ve ölçümler alınmıştır. Deney grubuna temel tenis antrenmanı kontrol grubuna ise eğitsel oyun antrenmanı yaptırılmıştır. 8 hafta sonunda son test ve ölçümler alınmıştır. Çıkan sonuçlar bilgisayar ortamına aktarılmış ve elde edilen veriler SPSS 15.0 İstatistik paket programı ile Willcoxon ve Mann - Withney u testleri kullanılarak analiz edilmiştir. Deney grubunun antrenman öncesi yaş ortalaması 8,80±0,78 yıl, boy ortalaması 129,50±8,04 cm, ağırlık ortalaması 28,50±3,74 kg, dyner pano testi ortalaması 14,90±1,44, kemp vincent ortalaması 27,20±2,69, hewıtts ortalaması 37,60±5,25 olarak tespit edilmiştir. Deney grubunun antrenman sonrası yaş ortalaması 8,80±0,78 yıl, boy ortalaması129,50±8,04 cm, ağırlık ortalaması 28,50±3,74 kg, dyner pano testi ortalaması 18,70±1,15 kemp vincent ortalaması 31,20±2,09, hewıtts ortalaması 49,90±5, 70 olarak tespit edilmiştir. Kontrol grubunun antrenman öncesi yaş ortalaması 9,20±0,91 yıl, boy ortalaması 133,10±8,26 cm, ağırlık ortalaması 28,50,±4,35 kg, dyner pano testi ortalaması 13,30±1,63, kemp vincent 25,80±3,15 ortalaması, hewıtts ortalaması 31,90±2,37 olarak tespit edilmiştir. Kontrol grubunun antrenman sonrası yaş ortalaması 9,20±0,91 yıl, boy ortalaması 133,10±8,26 cm, ağırlık ortalaması 28,50±4,35 kg, dyner pano testi ortalaması 14,90±1,66, kemp vincent ortalaması 27,40±3,06, hewıtts ortalam ası 36,10±2,88 olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak; Deney grubunun ön test ve son test yaş, boy ve ağırlıkta anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0,05), dyner pano, kemp vincent, hewitts testlerinde istatistiksel anlamda anlamlı fark bulunmuştur (p0.05). Anahtar Kelimeler: Tenis, Eğitsel Oyun, Performans Testleri 63

75 İLKÖĞRETİM OKULLARINDA GÖREV YAPAN BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN KULLANDIKLARI ÖĞRETİM ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ( BOLU İLİ ÖRNEĞİ) İsmail AL., Gülsen ÖZCAN, Müge AKDERELİ, Emin HAMZAÇEBİ Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bu araştırmanın amacı ilköğretim okullarında görev yapan beden eğitimi öğretmenlerinin kullandıkları öğretim yöntemlerini tespit etmektir.araştırma durum tespitine dayalı betimsel bir çalışmadır.araştırmada veri toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen anket tekniği kullanılmıştır. Bu araştırma hala devam etmekte olan bir araştırma olduğundan veriler üzerinde istatistik çözümleme ve yorumlamaları yapılmamıştır. Araştırma verileri SPSS 17 paket programında çözümlenere k bulgularına ilişkin tartışmaları ve önerileri yapılacaktır. TEACHING METHODS WHICH ARE USED BY PHYSICAL EDUCATION TEACHERS WORKING AT ELEMENTARY SCHOOLS (THE SAMPLE OF PROVINCE OF BOLU) The aim of this research is to determine teaching methods which are used by physical education teachers working at elementary schools. This research is a descriptive one based on assessment. In this research, the questionnaire technique developed by researchers has been used to collect data. Statistical analysis and data interpretation have not been made yet because the research has still being carried out. By being analysed the data of this research with SPSS 17 packaged software, suggestions and debates about research results will be made. 64

76 STEP AEROBİK ÇALIŞMASININ KAYNAŞTIRMA EĞİTİMLİ ÖĞRENCİLERİN MOTORSAL ÖZELLİKLERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Semra ESENa Menşure AYDINb amarmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Anabilimdalı b Kocaeli Üniversitesi CONDITIONAL FEAUTURES OF MENTAL İMPAİRED STUDENTS LOOK OVER WİTH STEP AEROBİC Purpose of this study, Kocaeli Mimar Sinan primary school s 16 student s (9-12 age) conditional feautures looked over with step aerobic. Fot his study, I prepared step aerobic training program me during 8 weeks include three times a week and two hours a day. For conditional feautures of students I used first and last test. I computed this results with SPSS PASW Statistics v18 programme. I compared firs and last test with Wilcoxon Signed test and 0,05 At the and of this study. I found touch the disks, flexibility, jump, leg strenght, vertical jump, handgrip right, 30 sn shuttle and reaction p0,005. Key Words: Conditional feauture,mental impaired students, step -aerobic. Bu çalışmada İzmit ili eğitim öğretim yılında Mimar Sinan İlköğretim Okulu nda okuyan kaynaştırma eğitimli 9-12 yaş arası 16 öğrencinin step aerobik çalışmasının motorsal özelliklerine etkisi incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma Kocaeli ili Mimar Sinan İlköğretim O kulu nda kaynaştırma eğitimi alan 9-12 yaş arasındaki 5 kız 11 erkekten oluşan 16 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilere haftada 3 gün 2 saat olmak üzere toplam 8 hafta step -aerobik çalışmaları yaptırılmıştır. Ayrıca b u öğrencilerle step aerobik gösteri grubu oluşturularak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nda gösteri yaptırılmıştır. Ölçümler Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu nda test odasında üç kişi ile gerçekleştirilmiştir. Ölçümlerin ön testi tarihinde saatleri arasında, son testi ise tarihinde saatleri arasında yapılmıştır yaş arası kaynaştırma eğitimli çocukların motorsal özellikleri ölçülmüş ve veriler değerlendirilmiştir. İzmit Mimar Sinan İlköğretim Okulu nda öğrenimini sürdürmekte olan 9-12 yaş arası 5 kız, 11 erkek toplam 16 öğrenciye tarihleri arasında uygulanan çalışma programı öncesi ve sonrasında yapılan testler sonucunda boylarında bir değişme gözlemlenmezke n bazı motorsal özelliklerinde değişme oluştur. Öğrenciler step-aerobik branşı ile daha önce karşılaşmadıkları için ilgilerini çekmiş fakat ilk çalışmalarda hareketleri yapmakta zorlandıkları görülmüştür. Hareketleri zamanla kavradıkları ve her çalışma son rası bir önceki çalışmaya göre hareketleri daha düzgün yaptıkları ve kendilerine güven duydukları görülmüştür. Öğrencilerde çalışma süresince bir şeyler başarmanın, kendini tanımanın sevinci ve mutluluğu gözlenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda, uygulanan antrenman programına bağlı olarak öğrencilerin disklere dokunma testi, otur eriş testi, durarak uzun atlama testi, bacak kuvveti testi, dikey sıçrama testi, el -pençe kuvveti (sağ el) testi, 30 saniye mekik testi, reaksiyon görsel ve işitsel testi ölçümlerin in arasında istatistiksel açıdan anlamlı (p0,05)bir fark bulunamamıştır. Uygulan step aerobik çalışması sonucunda öğrencilerin, özellikle kondisyon, kol ve bacak kuvvetlerinde önemli değişimler gözlenmiştir. 65

77 BASKETBOLDA PAS VE ŞUT BECERİLERİ GELİŞİMİNDE SPOR EĞİTİM MODELİNİN ETKİSİ Utku SARIGÜLa,Figen ALTAYa ahacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Özet Bu çalışma, basketbol becerileri öğretiminde spor eğitim modeli uygulanan grubun pas, şut becerileri, bilgileri ve beden eğitimi dersine karşı tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 9. Sınıfta okuyan 15 erkek, 15 kız olmak üzere toplam gönüllü 30 öğrenci katılmıştır.basketboldaki hareketli şut atma özelliklerini, pas atma özelliklerini değerlendir ilmesinde AAHPERD (1984) pas ve şut testleri kullanılmıştır. ve Mc Gee ve Farrow, (1987) tarafından geliştirilen Bilgi testinde bilişsel alana ilişkin pas ve şut ile ilgili teknik bilgiler ve teknik kurallara ilişkin sorular içermiştir. Verilerin analizin de, Ölçüm yapan kişiler arası güvenirlik (ANOVA) sınıfiçi korelasyon tekniği ile hesaplanmıştır. Elde edilen verilerin aritmetik ortalamaları, standart sapmaları hesaplanarak bilgi testi,beden eğitimi dersi tutum puanları,pas ve şut beceri ön test -son test verileri bağımlı iki örnek T-testi kullanılarak analiz edilmiştir. İstatistiksel hesaplamalarda güven aralığı 0.05 olarak kabul edilmiştir. Elde edilen bulgularda Spor Eğitim Modeli (SEM) uygulanan grubun pas ve şut becerileri devinişsel alan ön test son test sonuçları arasında anlamlı bir fark bulunmaktadır. THE EFFECT OF SPORT EDUCATION MODEL ON DEVELOPMENT OF BASKETBALL SKILLS SEM is configured with the aim of the producing solıtions to some problems which are abserved in the applications of traditional school physical education. The main goal of SEM is to provide sport experience thought attendance of the whole class whıch is appropriate for the student s development level.acocordingly the model is based on six main dimension which are seaso ns,team player,formal matches, record keeping, festival and result activity.the eagerness and excitement level of the students attending to the activities being high,teaching team strategies in the activities with the skills which are unique to sport, gett ing ready usually for a competiton or a show, having a performance programme aimed at the goals of the group or the team, perception of being a member of the team and the experiences being unique; all these reasons are the main sources of the eagerness and the excitement of the participants ( student, sportsman) ( Graves, Townsend, 2000). This study were done with the intention of determining skills and knowledge of the basketball pass, shot and the attitudes towards the physical education of the group on whom SEM in basketball skills teaching were applied. 66

78 BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ BAKIŞ AÇISINDAN ENGELLİLER İÇİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİ UYGULAMALARI Büşra SÜNGÜa, Dilara ÖZERa, S. Halil ADA a Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS FOR INDIVIDUALS WITH DISABILITIES\" A PRACTICAL COURSE FROM THE PERSPECTIVE OF UNDERGRADUATE STUDENTS The purpose of this study was to investigate undergraduate students perspectives about t he practical course, Physıcal Educatıon and Sports for Indıvıduals wıth Dısabılıties (PESID) and to improve the quality of the practical course by determining required changes in the future. This study is an action research. Participants taking the PESID practıcal course in fall semester 2009 and 2010 included 84 undergraduate students seeking teacher certification in the department of physical education and sports. Data was collected via an 8 statement open-ended questionnaire from participants. Data wa s analyzed using thematic analysis procedures (Giorgi, 1985) and percentage values. Six themes emerged that reflected the meaning of practicum experiences for these students. These themes were preparations and guidance, attitude and communication, teaching skills, personal development, teaching variables, and motivation. Findings suggest that these themes provide improvement of the teaching quality of the PESID practical course. Key Words: Adapted physical education, practical course, action research Bu araştırmanın amacı, engelliler için beden eğitimi ve spor dersi uygulamalarını öğretmen adaylarının bakış açısı ile incelemek, uygun değişiklikleri belirleyerek gelecekteki uygulamaların niteliği artırmaktır. Eylem araştırması niteliğindeki bu araştırm aya 2009 ve 2010 yılı güz yarı yılında EBES dersini alan toplam 84 öğrenci katılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından geliştirilen 8 açık uçlu sorudan oluşan anket formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde Tematik Analiz yönte mi ile birlikte yüzdelik değerler kullanılmıştır. Öğretmen adaylarının dersin olumlu ve olumsuz yönleri ile ilgili görüşlerinden ön hazırlık ve uygulamalar sırasında rehberlik, tutum ve iletişim, öğretme becerisi, kişisel gelişim, öğretim değişkenleri, motivasyon olmak üzere toplam altı tema belirlenmiştir. Bu temaların öğretimin kalitesinin artırılmasında öğretim elemanları için yararlı olacağı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Engelliler için beden eğitimi, Öğretmen adayları, Eylem araştırması 67

79 KAYNAŞTIRMA PROGRAMI DRAMA ÇALIŞMALARININ EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINA ETKİSİ Çiğdem BULGANa, Emsal ÖZTÜRKa, B. Meriç BİNGÜLa, Menşure AYDINa a Kocaeli Üniversitesi THE EFFECTS OF DRAMA EXERCISES IN UNIFIED SPORT PROGRAM ON CHILDREN S ACADEMİC ACHİEVEMENTS WHO HAS EDUCABLE MENTAL RETARDE The aim of this study was to examine of the effects of drama exercises in unified sport program on children s academic achievements who has educable mental retarde. 12 e ducable mental retarde children and 10 normal children as a experimental group and 10 educable mental retarde children as a control group (age between 8 and 12 years) who were in the same school were participated to the study. For experimental group were a pplied for 12 weeks which were two days a week for two hours. The control group was continued their own drama exercises without unified program. Academic marks of the children were taken from the first and second semester. All marks were analyzed in SPSS package program and Wilcoxen Tests were used for differences of two semesters. As a result of this study, there were significant differences between first and second semester s music, physical education, social harmony abilities, language and speaking lessons in unified drama exercises for educable mental retarde children. Araştırmanın amacı; eğitilebilir zihinsel engelli çocuklarda kaynaştırma eğitimi drama çalışmalarının akademik başarılarına etkilerinin incelenmesidir. Çalışmaya 8-12 yaş grubu 12 eğitilebilir zihinsel yetersizliği olan öğrencilerle aynı okulda devam eden 10 normal zihinsel yeterliliğe sahip çocuklar katılmışlardır. Her iki grupla oluşturulan kaynaştırma eğitim programı drama çalışmaları haftada iki gün, iki saat olmak üzere 12 h afta devam edilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin güz ve bahar dönemi akademik ders notları alınmış ve bu notlar SPSS paket programı ile analiz edilerek iki dönem arasında farklılığın belirlenmesinde wilcoxen testi uygulanmıştır. Test sonuçlarına göre; güz ve bahar dönemi akademik derslerden müzik, beden eğitimi, toplumsal uyum becerileri, dil ve konuşma derslerinde anlamlı fark bulunmuştur. OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE OYUN VE DRAMA ETKİNLİKLERİNİN ÇOCUK GELİŞİMİNE ETKİLERİ Çiğdem KORKUT a, Aytekin SOYKAN a a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu THE EFFECTS OF GAME AND DRAMA ACTİVİTİES ON DEVELOPMENT OF CHİLDREN İN PRE-SCHOOL EDUCATION The purpose of this study is to explain the effectiveness of the game and drama activities and benefits of this activities for children in Pre-School Education. The game have an active role this period.children naturally learn behaviours,knowledges and skills which is ought for their life in game. The personality of child consolidate in game. Moreover the ability of child appear in game.then this abilities could be improved. When the child game is supported, it is transformed into drama. The drama concept is frequently used in education. Key Words: Pre-school Education, Game, Drama, Teacher Bu çalışmanın amacı, okul öncesi gelişim dönemindeki çocukların eğitiminde oyun ve drama etkinliklerine yer verilmesinin önemini ve bu etkinliklerin çocuk gelişimine etkilerini açıklamaktır. Okul öncesi dönemde çocuğun eğitiminde oyunun önemli bir yeri var dır. Çocuk, yaşamı için gerekli davranışları, bilgi ve becerileri oyun içinde kendiliğinden öğrenir. Oyun içinde çocuğun kişiliği belirginleşir ve pekişir. Yetenekleri de oyun içinde ortaya çıkar ve gelişmesi yönlendirilebilir [1]. Çocuk oyunları desteklen diği zaman bir sanat şekli, sosyalleşme etkinliği ve öğrenme biçimi olan dramaya dönüşür. Drama kavramı bazen bir yöntem, bazen bir alan, bazen de bir disiplin olarak kabul edilmekte olup son yıllarda eğitim programlarında bir yöntem olarak yoğun bir şekilde kullanıldığı dikkati çekmektedir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi eğitim, Oyun, Drama, Öğretmen 68

80 BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ALANINDAKİ KAVRAM YANILGILARININ BELİRLENMESİ Yılmaz YÜKSELa, Figen ALTAYa a Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Determination Of Physical Education Teachers Misconceptions In Measurement And Evaluation Abstract: This research is a scanning type, performed to determine the misconceptions of physical education teachers in measurement and evaluation. Total of 90 physical education teachers (52 female, 38 male) who working in Ankara, Turkey, participated the study vo luntarily. The instrument used in the research was Measurement and Evaluation Concept Test (MECT) for teachers with 13 items which was improved by Arık (2006). To analyze data, descriptive statistics and Mann -Whitney U test were used. The results derived from the analysis have introduced that teachers mainly have misconceptions on the concepts used in MECT. Also a meaningful difference between those who took measurement and evalutaion course have been found out in respect of MECT scores (p<0.05). As a con suquence it can be said that, physical education teachers have misconceptions in the filed of measurement and evalutaion, there is a meaningful difference between those who took measurement and evalutaion course. Key Words: Measurement and evaluation, Mis conception, Physical education teacher Özet: Bu araştırma beden eğitimi öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme alanındaki kavram yanılgılarını belirlemek amacıyla tarama türünde yapılan bir araştırmadır. Araştırmaya Ankara da görev yapan 90 beden eğitimi öğretmeni (52 Kadın, 38 Erkek) gönüllü olarak katılmıştır. Verilerin toplanmasında Arık (2006) tarafından geliştirilen 13 maddelik öğretmenler için Ölçme ve Değerlendirme Kavram Testi (ÖDKT) kullanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı ve Mann Whitn ey U testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme alanında kavram yanılgılarının olduğunu ve ölçme ve değerlendirme dersi alanlar ile almayanlar arasında ÖDKT puanları bakımından anlamlı bir farklılık bulunduğunu göster mektedir (p<0.05). Sonuç olarak, Beden Eğitimi öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme alanında kavram yanılgılarının olduğu, ölçme ve değerlendirme dersi alanlar ile almayanlar arasında ÖDKT puanları bakımından anlamlı bir farklılık olduğu söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Ölçme ve Değerlendirme, Kavram Yanılgısı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği 69

81 BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETİMİ POSTER SUNUMLAR 70

82 P37. UYARLANMIŞ FİZİKSEL AKTİVİTE ALANINDA ÇAĞDAŞ MESLEKİ EĞİTİM Büşra SÜNGÜ, Dilara Özer, Lisa Silliman-French Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bu araştırmanın amacı Amerika Birleşik Devletlerindeki bir üniversitenin öğretim, burs ve hizmet sunacak şekilde düzenlenmiş Uyarlanmış Fiziksel Aktivite (UFA) progr amını incelemek ve Türkiye de var olan programlara uygulanabilirliğini tartışmaktır. Bu araştırma için UFA programının 40 yılın üzerinde uygulandığı uluslararası saygınlığa sahip bir üniversite olan Teksas Woman s Universitesi seçilmiştir. Bu üniversitede UFA alanında lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim verilmektedir. Lisans düzeyinde yaklaşık 22 öğrenci ana okulu ve lise dahil olmak üzere tüm düzeylerde beden eğitimi öğretmenliği sertifikası, Uyarlanmış beden eğitimi (UBE) öğretmenliği sertifikası ve tüm düzeylerde özel eğitim öğretmenliği sertifikası elde etmektedirler. Bununla birlikte öğrenciler Uyarlanmış Beden Eğitimi Öğretmenliği Ulusal Standartları (APENS) sınavına başvurabilmekte ve APENS sertifikası alabilmektedirler. Lisans üstü düze yde her yıl yaklaşık tüm düzeylerde beden eğitimi öğretmen sertifikasına sahip 10 öğrenci UBE de eğitim aldıklarını belirten Kinesioloji Yüksek Lisansı ile mezun olmakta, engelli öğrenciler için spor alanında sertifika almakta, APENS sınavını kazanma fırsatına sahip olmaktadır. Doktora düzeyinde, her yıl yaklaşık 11 doktora öğrencisi UFA alanında güçlü bir öğretim, araştırma ve hizmeti vurgusu ile mezun olmaktadır. Lisans, yüksek lisans ve doktora programındaki öğrenciler engelli bireylerle toplumdaki çeşit li kuruluşlarla ( okullar, kulüpler, dernekler) işbirliği içinde zorunlu dersler ve uygulamalar kapsamında uzun ya da kısa süreli staj programlarına katılırlar. Buna ilaveten yüksek lisans ve doktora öğrencileri UBE öğretmeni olarak bölge okullarında yükse k derecede nitelikli BE öğretmeni olarak yarı zamanlı işe yerleştirilirler. Bu inceleme sonucu, Türkiye de APA programlarının açılması ve üniversite ve toplum arasındaki işbirliğini güçlendirmek için uzun süreli stajlara ve daha fazla sayıda uygulama dersl erine yer verilmesi önerilmektedir. Bu işbirliğinin gelecekteki beden eğitimcilerin sadece bilgi beceri ve tutumlarını geliştirmede değil, aynı zamanda eğitim ve spor programı gibi topluma katkı verecek tüm hizmetlerin gelişmesini doğrudan etkileyeceği düşünülmektedir. Anahtar sözcükler: Uyarlanmış fiziksel aktivite, Öğretim, Mesleki eğitim Kaynaklar 1) Siedentop, D., & Tannehill, D. (2000). Developing teaching skills in physical education (4th ed.). Mountain View, CA: Mayfield. 2) Weber, R. C. (2008). Prof essional preparation: Service learning in adapted physical activity. Palaestra. 24 (1), ) Undergraduate Handbook (UH) ( ). Department of Kinesiology Texas Woman s University. 15 Nisan 2011 tarihinde Undergraduate_Handbook_ pdf sayfasından alınmıştır. TEACHING CONTEMPORARY ADAPTED PHYSICAL ACTIVITY AS A PROFESSION The purpose of this study was to evaluate one universities Adapted Physical Activity (APE) program in the United States designed to provide teaching, scholarship, and service. This information would then be applied to existing programs in Turkey. The university APA program selected was Texas Woman s University (TWU) based on it s International reputation over the last 40 years. At this university, students study APA at the undergraduate, masters, and doctoral levels. At the undergraduate level, approximately 22 students will earn an all-level teaching certification, a certificate in adapted physical education, and have the opportunity to earn an alllevel teaching certification in special education. Further, students will also be able to apply and take the Adapted Physical Education National Standards (APENS) Exam. At the graduate level, each year approximately 10 students with certifications in all-level physical education will graduate with their master s in Kinesiology with a strong emphasis in adapted physical education, certificates in sports related to students with disabilities, and have the opportunity to take the APENS exam. At the doctoral level, approximately 11 doctoral students will graduate with a strong emphasis in teaching, research, and service. Students in all 3 programs participate in an integral component of the program which is either a short - or long-term internships (i.e., required classes, practicum hours) within the community for individuals with disabilities. In addition, graduate students are employed as part - time highly qualified teachers in a local school district as adapted physical education teac hers. As a result of this evaluation, it is suggested to possibly implement APA programs in Turkey, and consider a more wider use of more practicum courses within courses and long -term internships to strengthen collaboration between community programs and the university. This collaboration will not only improve the knowledge, skills, and attitudes of our future physical educators, it also directly impacts all the service that can be provided to the community (i.e., education and sport programs). Key words: Uyarlanmış fiziksel eğitim, Teaching, Profession. 71

83 P38. EĞİTİLEBİLİR ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLERE YAPTIRILAN EĞLENCELİ ATLETİZM ÇALIŞMALARININ MOTORSAL GELİŞİMLERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİDİR Ceylan KUTLUa, Menşure AYDINa, B. Meriç BİNGÜLa, Zekiye DOYDUOĞLUa a Kocaeli Üniversitesi EDUCABLE MENTALLY FAILURE İNDİVİDUALS WİTH MOTORİC DEVELOPMENT BUİLT FUN ACTIVITIES ON EVALUATION OF EFFECTS OF ATHLETICS The aim of the research done in the special education students with intellectual dis abilities in training oklunda motoric features a fun athletic activities hand grip, leg strength, balance, flexibility to examine the development of skills. Special Education Research Special Peteğim mean age of ± in school studying a total of 13 students in 5 girls 7 weeks 8 weeks to 2 days of fun built in athletic training. With the beginning and the end of the hand dynamometer hand grip, leg strength and leg dynamometer, sit down with Access test flexibility, balance board, balance tests, was built on. The data obtained from statistical analysis of the pre -test and post test differences in mean standard deviations and Wilcox test was performed in the evaluation. As a result, the right-left hand grip strength, leg strength, elasticity was found to differ significantly. Araştırmanın amacı özel eğitim oklunda eğitim gören zihinsel yetersizliği olan öğrencilere yaptırılan eğlenceli atletizm çalışmalarının motorsal özelliklerden pençe kuvveti, bacak kuvveti, denge, esneklik yeteneklerinin gelişiminin incelenmesidir. Araştırma Özel Peteğim Özel Eğitim okulunda öğrenim gören yaş ortalamaları 22,00±3,266 olan 5 kız 7 toplam 13 öğrenciye hafta 2 gün olmak üzere 8 hafta eğlenceli atletizm çalışmaları yaptırılmıştır. Çalışmanın başlangıcında ve bitim inde el dinamometresi ile pençe kuvveti, bacak dinamometresi ile bacak kuvveti, otur eriş testi ile esneklik, denge tahtasında da denge testleri yaptırılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel olarak incelenmesinde aritmetik ortalama standart sapmalarına ve ön test son test farklılığının değerlendirilmesinde Wilcoxın testi yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda sağ -sol pençe kuvvetinde, bacak kuvvetinde, esnekliklerinde anlamlı farklılık bulunmuştur. 72

84 P39. COMPARATIVE ANALYSIS OF THE PHYSICAL DEVELOPMENT AND PHYSICAL CAPACITY INCOMING FOR BULGARIAN AND FOREIGN STUDENTS Kamelia ATANASOVA a, : V.STOYCHEVAa, At.ATANASOVAa,K.PETKOVa,K.MONOVa a Unıversity Of Archıtecture,Cıvıl Engıneerıng and Geodesy Introduction: In the recent years, our educationa l system has undergone major changes, some of which have reflected negatively on physical education and sports school youth in our country. Our studies show a tendency to decrease or stagnation of many parameters characterizing the physical abilities of st udents in newly high school. Purpose: Given this fact, we set the goal to establish the level of physical development and physical capacity for new international students from Republic of Turkey and to compare their results with those of newly Bulgarian students from University of Architecture,Civil Engineering and Geodesy Sofia and Medical University - Pleven in the school 2010/2011.Sampled were 211 students (109 men and 102 women) using a modified test battery for integrated assessment of physical abili ties. Results: The results indicate a higher integral evaluation, and also higher values in the different parameters in the Bulgarian students compared with their counterparts from the Republic of Turkey, expressed in terms of the index of obesity, speed a nd strength. Keywords: capacity, condition assessment. 73

85 P40. ÜNİVERSİTESİDE SPOR ALANINDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİN SPORA BAŞLAMA VE BU ALANI SEÇME NEDENLERİ İLE BEKLENTİLERİ (ISPARTA İL ÖRNEĞİ) Şeyma KURŞUNa, : GÖZDE ERSÖZ a, ERKAN ÇETİNKAYA a a Süleyman Demirel Üniversitesi IN ORDER TO REVEAL THE REASONS AND EXPECTATIONS OF STUDENTS WHO BEGIN SPORTS AND CHOICE THE SPORT FIELD IN UNIVERSITY SPORT SCIENCE STUDENT According to this research; what \'s the expectations and causes of choosing to study in the field of sports for students who study this major. is the facts that actively engaging in sports, failing in other courses or apart from these, other factors. in this research these facts had been carried out to show which one is effective for choseing this major. The Class 1 Education and 2 Education, 2nd 1 And 2 Education, 3th grade and 4th grade students who are studying sports science within the borders of Isparta create center of this research. İn this research survey method was used as a scanning model.spss program was used for the analysis of the data obtained.sports Area students are representing a variety of substances, the properties of their responses separately evaluated on the basis of substance.results were percent and by frequencies interp reted. They were utilized the (ANOVA) Tests to compare the relationships between responses from firt part of survey that includes personal questions and second part of survey that includes the reasons are starting,choseing to study this major and the expectations from this major. Bu araştırmada; üniversitede spor alanında okuyan örgencilerin spor alanını seçerken beklentilerinin ne olduğu ve seçme nedenlerinde aktif sporla uğraşmalarının mı, diğer derslerde başarısız olmalarının mı yoksa bunların dışında başka faktörlerin mi etkili olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırmanın örneklemini Isparta ili, Süleyman Demirel Üniversitesi nde okuyan spor bilimleri 1. Sınıf (1. Öğretim ve 2. Öğretim), 2.sınıf (1. ve 2. Öğretim), 3. sınıf ve 4. Sınıf sp or alanı örgencileri oluşturmaktadır. Araştırmada tarama modeli anket kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde SPSS 16 paket programı kullanılmıştır. Spor alanı öğrencilerinin çeşitli özelliklerini ifade eden maddelere verdikleri cevaplar madd e bazında ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Sonuçlar yüzde ve frekanslara göre yorumlanmıştır. 74

86 P41. İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ DERSİ DEĞERLENDİRME SÜRECİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN BELİRLENMESİ Tunay Dilicana, Belma Kurnaza, a Çanakkale On Sekiz Üniversitesi DETERMINATION OF THE OPINIONS OF SECOND CLASS ELEMENTARY EDUCATION STUDENTS RELATED TO EVALUATION PROCESS OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS COURSE The purpose of this study Primary 2 grade students \' perceptions about the process of evaluation is to determine the course of Physical Education. The study group in the province of Canakkale girls studying in primary schools are 136 male students. These students participated in the study were administered a questionnaire developed by researchers. As a result of the study participants 83.3% of the students \' course eşofmanla ü them to evaluate their physical education teachers, 79.0% \'u in class status, 70.7% do have the right sporting movements,% 64.9\' u consider the status of participation in sporting activities evaluate the result of taking emerged. 75

87 P42. İLK ÖĞRETİM 2. KADEME ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Tunay DİLİCAN, Rukiye AVCI Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi OPINIONS of SECOND CLASS ELEMENTARY STUDENTS ABOUT THE PHYSICAL EDUCATION and SPORTS COURSES The purpose of this study was to determine views of 2 grade students on physical educatio n and sports lessons. Descriptive method was used in this research. The study implemented on 5 elementary school in the city center of Canakkale. 398 (198 male and 200 female) students participated in this investigation. A opinion survey which was developed by the researchers applied to the students in order to obtain their perceptions of physical education and sports courses. As a result, students \' indicated that they like and found useful physical education classes, however, the course was not good enoug h to develop their skills and it was determined that the absence or less of equipment in schools. Given this conclusion about the schools, required material for physical education courses need to be a more regular and in a varied context. In addition to t his, the courses should be in a scope for developing the physical and intellectual skills of the students. Bu araştırmanın amacı, ilköğretim 2. kademe öğrencilerinin Beden Eğitimi ve Spor dersleri hakkındaki görüşlerini belirlemek. Bu amaçla bu araşt ırma iki grup altında toplanan alt problemleri yanıtlamaktadır. Bu araştırmada betimsel yöntem kullanılmıştır. Betimleme, olayları obje ve problemleri anlama ve anlatmada ilk aşamayı oluşturur. Bilimsel etkinlikler olayların betimlenmesiyle başlar. Bu saye de onları iyi anlayabilme, gruplayabilme olanağı sağlanır ve aralarındaki ilişkiler saptanmış olur. Araştırmada Çanakkale ilindeki İlköğretim ikinci kademe düzeyindeki öğrencilerin beden eğitimi ve spor dersleri hakkındaki görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma Çanakkale ili merkezindeki 5 ilköğretim okulunda yapılmıştır. Araştırmaya 198 i kız 200 ü erkek toplam 398 öğrenci katılmıştır. Araştırmaya katılan bu öğrencilere Araştırmacılar tarafından geliştirilen bir Görüş Anketi uygulanmıştır. Cevapla yıcılar her ifade için Evet, Hayır, kısmen biçiminde tepkide bulunmaktadır. Sonuçlar SPSS 16.0 programında analiz edilmiştir. Araştırma sonunda elde edilen sonuç öğrencilerin Beden eğitimi ve spor dersleri hakkındaki görüşlerinin okudukları okullara göre farklılık gösterdiğidir. Görüş farklılıklarının ortaya çıkma sebepleri her okulun eşit imkanlara sahip olmaması, her öğrencinin Beden eğitimi ve spor dersine olan ilgilerinin ve görüşlerinin farklı olması, öğrencilerin araç gereçlerden istedikleri gi bi yararlanamaması ve buna bağlı olarak derse karşı ilgisizleşme, her öğrenciye eşit fırsatların verilmemesi ve öğrencilere gösterilen davranışların her öğrenci tarafından öğrenilememesi gibi sebepler ortaya çıkmıştır. Beden eğitimi öğretmenleri, hem ders içi hem de ders dışı etkinliklerde öğrencilerin mümkün olduğunca araç gereçlerden fazla yararlanmalarını sağlamalı ve öğrencilere eşit fırsatlar vermelidirler. Tüm öğrencilerin derslere etkin katılımı için imkanlar sağlanmalıdır. 76

88 P43. STATE AND EVALUATION OF TABLE TENNIS IN HIGHER EDUCATION INSTITUTIONS IN BULGARIA Kamelia ATANASOVA a a University Of Architecture,Civil Engineering And Geodesy Table tennis is a very popular sport among young people, hence its significance in the physical educ ation process of students. Purpose: Taking this into consideration, the purpose of our research was to examine the state of table tennis in higher educational institutions as regards the form of education, competition sports activity, qualification of the academic staff, the syllabus and the existing sports facilities. Methods: We used the documentary method for the research, which covered 21 universities in Sofia and the country. Results: The result analysis showed that there predominates the specialized f orm of education in table tennis. Only in 7 of the higher schools the physical exercises are coached by qualified specialists, whereas in 9 there is training activity and participation with teams in National student championships. Conclusions: The research ascertained insufficient facilities and lack of unified educational programme. Key words: programmes, specialists, sports facilities 77

89 P45. BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENLERİNİN İŞ DOYUMLARI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Merve KARAGÖZ Bu çalışma, beden eğitimi öğretmenlerinin iş doyumları hakkındaki görüşlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya Ankara ilinin değişik ilçelerinde görev yapan beden eğitimi öğretmenleri katılmıştır. Çalışma nitel bir araştırma olup, araştırmada veri toplama aracı olarak yüz yüze görüşme tekniği kullanılmıştır. Görüşme verileri üzerinde gerçekleştirilen içerik analizi sonucunda beş tema elde edilmiştir. Bu temalar; mesleksel ve sosyal ilişkiler, (2) mesleğin çalışma koşullar, (3) mesleğin niteliği, (4) ekonomik etmenler, (5) yönetim ve denetimdir. Veri analizi sonucunda, beden eğitimi öğretmenlerinin mesleksel ve sosyal ilişkilere göre iş doyumlarında fark olduğu, bu işi yapan bireylerin daha sosyal yapıya sahip oldukları, kendi meslektaşları ile iletişim içerisinde olup yardımlaştıklarını ve birbirlerine yapıcı eleştirilerde bulunup yol gösterdikçe iş doyumlarının arttığı ve sağlıklı ve verimli ders yapılabilmesi için spor salonu ve araç -gerecin mutlaka olması gerektiği olumsuz koşullarda iş doyumu nunda düştüğü saptanmıştır. Mesleğin niteliğinin etkisinin iş doyumu üzerine etkisinin büyük olduğu ve beden eğitimi dersine gereken saygının toplum içinde bulunmadığı kurum içinde de kişiden kişiye göre değiştiği ve bunun kendi yeteneklerini kullanma imka nının kısıtlanmasıyla beraber olduğu zamanda mesleklerinde yükselme isteğinin sönmesine neden olması neticesinde iş doyum düzeyinin düşük olmasına neden olmaktadır. Beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin için ekonomik etmenler en çok etki yaratan tema olduğu bulunmuştur. Sosyal yardımların yeterli olmasına karşın aldıkları ücretin yetersiz olması özellikle ek işi olmayan öğretmenlerde iş doyumunu düşürdüğü saptanmıştır. Yönetim ve denetime göre iş doyumlarında fark olduğu saptanmıştır. Yönetim ve denetimin t arafsız, tutarlı ve kendilerini geliştirmeye yönelik olmadığı, denetimlerin yetersiz ve yanlış ölçütlemeye göre yapılması sonucunda iş doyumlarının düşük olduğu, ancak yönetimle iyi ilişkiler kurulduğunda denetimlerinde azaldığı ve öğretmenin lehine bir tu tum sergilendiği için iş doyumun arttığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Beden Eğitmi Öğretmeni, İş doyumu SUMMARY This study was conducted to determine the physical education teachers' views of job satisfaction. Physical education teachers, who are worki ng in different districts of Ankara province, are participated. The study is a qualitative research, and face-to-face interview technique was used to collect data. Five themes were obtained from the result of the content analysis, which was conducted on in terview data: (1) Physical Education Teachers' opinions according to the level of the job satisfaction on professional and social relationships, (2) Physical Education Teachers' views on working conditions in the profession at the level of job satisfaction, (3) Physical Education Teachers' views about the nature of the profession at the level of job satisfaction, (4) Physical Education Teachers' views on job satisfaction levels, economic factors, (5) Physical Education Teachers' views on job satisfaction levels of management and control. As a result of data analysis, physical education teachers have significantly different job satisfaction in professional and social relationships, who are more social, and have better communication skills with their colleague s and each other, also physical education teachers are helping each other and making positive criticism which increase their job satisfaction. This research determined that in order to have healthy and productive course, having a gym and gym -instruments are must, otherwise job satisfaction were decreased. The nature of the profession has a great effect on job satisfaction, and physical education classes do not have to be respected in the community and varies person to person in the institution. The restri ction of the possibility of using their talents causes to have no desire to make progress in their profession, which decreases the level of job satisfaction. This study found that economic factors create the greatest impact on physical education and sports teachers. This study also found that, although the social benefits that psychical education teachers received are sufficient, insufficient wage reduces the teachers job satisfaction, especially on the teachers who do not have additional salary. Job sati sfaction is significantly low when management and discipline are not objective, consistent, having inadequate and inaccurate controls, and not intent to improve themselves, on the other hand when physical education teachers have better relationships with s chool management and discipline the controls are tent to be less which increases the job satisfaction as a result of positive job environment. Key words: Physical education teacher, job satisfacation 78

90 P46. BEDEN EĞITIMI VE SPOR ÖĞRETMENLIĞI SON SINIF ÖĞRENCILERININ MESLEKI ÖZ YETERLILIĞI Mehtap ÖZDEMİR a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Çalışmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümünden mezun olacak öğretmen adaylarının öz yeterlik düzeylerine ilişkin özellikleri sınıflamaktır. Araştırma, Öğretmenlik Yetkinlik Beklenti Envanteri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Envanter 38 sorudan oluşmaktadır. Bu araştırmada verilerin toplanmasına ilişkin Marmara Ünive rsitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü son sınıf öğretmen adaylarının görüşlerine başvurulmuştur. Öğretmenlik Yetkinlik Beklenti Envanterine ilişkin anket çalışması 32 kişi üzerinde yapılmıştır. Elde edilen anket sonuçları, güvenilirlik analizi ve açıklayıcı faktör analizi tekniği ile analiz edilmiş ve 6 ayrı faktör yapısı elde edilmiştir. Faktör analizi, 32 soru kullanılarak gerçekleştirilmiş, gereksiz görülen sorular çalışmadan çıkarılmıştır. Yapılan çalışma sonucunda, 32 değişken 6 temel faktör ile % 82 düzeyinde açıklanmaktadır. Anahtar Kelimeler: Öz yeterlilik, yetkinlik P47. YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARININ ÖĞRETMENLİK BÖLÜMLERİNDEKİ SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN KPSS SINAVI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ Handan ÇAKIRa, : Gülsen ÖZCANa, Hakan Şevket Durmaza, Pınar KURANa a Abant İzzet Baysal Üniversitesi THE NOTIONS ABOUT THE KPSS* EXAM OF THE SENIORS WHO STUDY IN THE DEPARTMENTS OF TEACHING OF HIGHER EDUCATION INSTITUTIONS. This research was sent as an outline to your congress while the research was still ongoing and we have received a document which implied that you received the outline. Now, we are sending our research which has finished. Yours sincerely. The purpose of this research is to reveal the not ions about the KPSS exam of the seniors who study in the departments of teaching of higher education institutions. This research is a qualitative and figurative study which is based on assessment. In this research, half -configured questions are used which are formed by researchers. The study group of the research consists of 24 students; 8 students who are seniors in the department of Physical Education in Abant Izzet Baysal University, 8 students from the department of preceptorship of nursery school and 8 students from the department of preceptorship. The technics of figurative and content analysis are used for the analysis of datas. The students have stated that the reliability of the KPSS exam is low and that the questions are not about the special field s. They have also stated that they did not have any education for preparation for the KPSS exam throughout their undergraduate education and that the KPSS has a negative effect on their social life and their psychology. Bu araştırma, henüz araştırma safhasındayken özet halinde kongrenize gönderilmiş ve tarafınızdan alındığı şeklinde bir yazı bize ulaşmıştır. Araştırmamızın bitmiş halini gönderiyoruz. İyi çalışmalar dileriz. Bu araştırmanın amacı, yüksek öğrenim kurumlarının öğretmenlik bölümünde öğrenim gören öğretmenlik bölümü son sınıf öğrencilerinin KPSS sınavına ilişkin görüşlerini tespit etmektir. Araştırma durum tespitine dayalı betimsel ve nitel bir çalışmadır. Araştırmada veri toplamak amacıyla araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış sorular kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Abant izzet baysal üniversitesi beden eğitimi öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencilerinden sekiz kişi, ana sınıfı öğretmenliği dördüncü sınıf öğrencilerinden sekiz kişi ve sınıf öğretmenliği bölümü dördüncü sınıf öğrencilerinden sekiz kişi olmak üzere toplam 24 öğrenci oluşturmaktadır. Verilerin analizinde ise betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri kullanılmıştır. Bu araştırmanın sonunda ise öğrenciler genel olarak KPSS sınavının güveni rliğinin düşük olduğunu, KPSS sınavında alana yönelik soruların olmadığını, lisans eğitimleri süresince KPSS sınavına yönelik bir eğitim almadıklarını ve KPSS çalışmalarının sosyal hayatlarını ve psikolojilerini olumsuz etkilediklerini belirtmişlerdir. zmet kalitesi, hizmet kalitesini ölçme metotları 79

91 HAREKET VE ANTRENMAN BİLİMLERİ SÖZEL SUNUMLAR 80

92 ARTİSTİK CİMNASTİKTE HANDSPRING HAREKETİNİN KİNEMATİK ANALİZİ Anıl Güney ZENEZ, Engin ÖNER, Gurur ÜNÜKÜR a Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü THE KINEMATICS ANALYSIS OF HANDSPRING (TRANING AID AND ASSESMENT) The backward handspring is a key skill in gymnastics and is frequently performed in six of the International Gymnastics Federation d isciplines, namely: men s and women s artistic gymnastics, tumbling, acrobatic gymnastics, aerobics gymnastics and general gymnastics. A video analysis of the skill was used to determine characteristic dimensions of the skill, and these were used in the de sign of the training aid. METHOD The backward handspring involves the gymnast performing two connected flight phases, the first from the feet backwards onto the hands and the second from the hands onto the feet.the data were collected using a digital video camera recording at 50 fields per second, located 8.75 m from the gymnast with its axis perpendicular to the plane of movement.video recordings were made of calibration poles with markers in known locations placed in the plane of the performance and these were manually digitised to determine horizontal and vertical scale factors, which were used to obtain spatial measurements from the manual video digitisation of the backward handspring performances. RESULT AND DISCUSSION The performances of these gymnasts with the training aid (supported) and without the training aid (unsupported) were compared based on the four performance parameters obtained from the video data. These data showed the following general trends: the sit height values remained very similar f or the supported and unsupported performances for the majority of the gymnasts, the mean values lying within only 1.9% of each other; the sit length values showed a similar pattern, with the mean values lying within 2.4% of each other; skill length increas ed for all gymnasts but one, with an average increase of 25.6%; skill height increased for every gymnast, with an average increase of 22.9% (Figure 7). These trends suggest that the seat section of the training aid did not interfere physically with the gym nasts; the presence of the upright section, however, encouraged a longer and higher skill. All eight gymnasts were able to perform a backward handspring over the training aid which did not physically interfere with these performances. Cimnastiğin altı farklı disiplininde en çok kullanılan ve cimnastik branşı üzerinde çok önemli performans kriterleri ve etkiye sahip olan handspring(flik -flak) hareketi gelmektedir.bu nedenle, cimnastik branşında bu tekniğin uluslar arası standartlara ula şılabilmesi için handspring hareketinin kinematik yönden incelenip analiz edilmesi büyük önem taşımaktadır.buradan hareketle, bu çalışmanın amacı handspring hareketi üzerinde yapılan tüm çalışmaların literatür bilgisinin toplanarak sunumunun gerçekleştiri lmesidir. YÖNTEM Lisans eğitimi boyunca almış olduğumuz İnsan Anatomisi ve Kinesiyoloji, Biyomekaniğe Giriş, Spor Biyomekaniği, Temel Fizik 1 ve 2, Temel Matematik 1 ve 2 derslerimiz doğrultusunda çeşitli kaynaklardan, makalelerden, video analizlerinden ve uluslar arası kaynaklardan elde etmiş olduğumuz veriler ile handspring(flik -flak) hareketinin kinematik analizi için literatür bilgisi toplanarak sistemli şekilde derlenmiştir.hareket analizi için araştırmış olduğumuz bilgiler dışında hareketin daha anlaşılır ve uygun olarak analiz edilebilmesi açısından çeşitli video kayıtları ve parametreler kullanıldı.bu incelemeler ve analiz sonucunda hareketin 2 uçuş fazı olduğu ve 4 parametrik bilgi çerçevesinde tanımlanıldığı gözlemlenmiştir. İlk faz olar ak sporcunun vücudunda bulunan elastik kuvvetin maksimal ölçüde zemine aktarıldığı ve ellerin yere temasından hemen önceki faz incelenmiştir.ikinci faz olarak ise sporcunun almış olduğu ivmelenme ile ellerinden temasından sonra ayaklarının üstüne doğru old uğu uçuş fazı incelenmiştir.bu incelemeler sonunda hareketin iki fazda gerçekleştiği ve bu fazlarda agonist -antagonist kasların aktif biçimde belirlendiği gözlemlenmiştir.her iki fazda bulunan vücut açıları arasındaki değişimler karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir.birinci faz ve ikinci fazlarda bulunan eklem açıları arasında kas postür ilişkisi incelenmiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ Elde edilen bilimsel literatür ve yapılan analizlerden sonucunda uçuş fazları arasındaki eklem açıları aktif olarak belirlenmiş.ve bu açıların belirlenmesinde uluslar arası düzeyde standart bilimsel bilgi oluşturulacağı saptanmıştır..bu tekniğin kinematik olarak incelenmesi uygulamada ve dünya standartlarında yararlar sağlayacağı ve dolayısıyla sportif performansı büyük ölçüde art tıracağı düşünülmektedir. 81

93 30-50 YAŞ ERKEKLERDE 8 HAFTALIK FİTNESS PROGRAMININ VÜCUT KOMPOZİSYONUNA ETKİSİ Arzu ALTINTIĞ a Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü EFFECT OF 8 WEEKLY FITNESS PROGRAM IN AGED MEN ON BODY COMPOSITION The aim of this study was to detect the impact of an 8 -week-fitness programme on the body composition which was applied for an hour to the male participants aged years at least three times a week.13 healthy sedentary volunteers participated in the study.before they took part in the work out programme, a pretest had been applied to the sedentary participants on Tanita digital scales.during this application, they were bearfoot just wearing shorts and a T-shirt. After the first measurement, a post test was applied following each fitness exercise session for 8 weeks. For the statistical analysis, the data gathered from the pretest and posttest scores was evaluated by using nonparametric test in SPSS 16.0 package. Günümüzde, egzersiz sağlıklı bir yaşamın temel prensiplerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Egzersizle sağlıklı bir yaşam, ancak egzersiz programlarının amaca uygun bir şekilde yapılmasıyla mümkün olmaktadır. Bu nedenle, egzersiz protokolleri, değişi k yaş gruplarına ve cinsiyete özgü planlanmalıdır(2). İş hayatının ağırlaşması ile birlikte yaşam kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar hız kazanmıştır. Bu amaç doğrultusunda insan hayatının sağlıklı ve aktif geçmesi, fiziksel ve ruhsal kapasitenin artırılması, günlük görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi için uygun egzersiz reçeteleri gerektirmektedir (1). Sanayileşme ve modern yaşam tarzının sebep olduğu bedensel hareketsizlik, her yaş grubundaki bireyleri olumsuz etkilemektedir. Aslında çocuk yaşlardan itibaren yapılan kuvvet ve dayanıklılık egzersizlerinin kassal gelişmeyi sağlamanın yanı sıra, kemik sağlığı, genel esneklik ve motor becerilerin korunması ve geliştirilmesine de yardımcı olmaktadır(15). Sedanter, (hareketsiz) bir yaşam tarzı c iddi anlamda bir takım sağlık problemlerini de beraberinde getirmektedir. Özellikle orta yaş ve üzeri dönemlerde yüksek tansiyon, obezite, kassal zayıflık, postürel bozukluk, risk faktörlerinin artması gibi birçok sağlık problemleri daha yaygın olarak görü lmektedir (2,3). Tonusunu kaybetmiş kaslar, azalan dayanıklılık ve kaybolan dirilik yaşlanmanın doğal belirtilerinden değildir. Egzersizle bütünlenmiş bir yaşam tarzını benimseyen bireylerin yaşlılıklarının en ileri dönemlerinde dahi aktif ve dinç kalmalar ı mümkündür. Egzersiz bu tür problemlerin iyileştirilmesine yardımcı olarak kullanılır. Yapılan çalışma sırasında vücudun kullandığı enerji kaynakları karbonhidratlar, yağlar ve proteinlerdir. Fakat egzersiz de enerji kaynaklarının kullanımı egzersizin şid deti, süresi, tipi v.b. faktörlere bağımlı olarak istirahat düzeyindeki enerji kazanımından farklı boyutlarda gerçekleşmektedir(16). Orta ve ileri yaşlarda yapılan dayanıklılık antrenmanı ciğerlerdeki ve göğüs duvarındaki elastikiyet kaybını azaltır(17). V ücut geliştirme sporu ve bu sporun türevleri olarak bilinen aletli, aletsiz fitness ve ağırlık çalışmaları, ergenlik döneminden sonra her yaş gurubunda uygulanabilen ve sağlığı olumlu yönde etkileyen çağdaş ve popüler yönü ile de günümüzde çok revaçta olan çalışma aktiviteleridir. İnsanlar her dönemde sağlıklı, zinde ve formda kalmak, yaşamı daha güzel hale getirebilmek için spora yönelmekte ve onu yaşam biçimi haline getirmektedir (6). Her iki cinsinde yaşlarından yaşlarına kadar her yıl vücut yağ miktarları kg artarken, kaslar da bu oranda zayıflamaktadır. Böylece kilo aynı kalmasına rağmen yağ kütlesinin artması, vücut yoğunluğunun azalmasına ve vücut hacminin gelişmesine neden olmaktadır (4). İnsan vücudu, egzersizlere yapısal ve fonk siyonel olarak büyük bir adaptasyon göstermektedir. Bu adaptasyonun özel performans yeteneğini geliştirmeyi amaçlayan spesifik egzersizler sonucunda sağlanması antrenman bilimini ve önemini ortaya koymaktadır (5). Egzersiz çalışmalarının başlangıcında vücut ağırlığında önemli bir azalma meydana gelmez. Çünkü yağ dokusu azalırken başta kas kitlesi olmak üzere yağsız vücut kitlesi artar. Egzersiz programı 3 ayı geçince yağsız vücut kitlesi artışı azalır ve vücut ağırlığında ki azalma vücut yağında ki gerçek d eğişmeyi yansıtır(6). Bu çalışma yaş arası sedanter erkeklerde 8 hafta süresince haftada 3 gün 1 er saatlik fitness programının vücut kompozisyonuna etkisinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. 82

94 GENÇ VE ORTA YAŞ SEDANTER BİREYLERDE 6 HAFTALIK DÜZENLİ AEROBİK EGZERSİZİN BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERE ETKİSİ Atilla Orkun DİLBER a, Bahar LAĞAP b Yonca ÖZTÜRKB a Muğla Üniversitesi BESYO Rekreasyon Bölümü, Muğla b Muğla Üniversitesi BESYO Antrenörlük Eğitimi Bölümü, Muğla THE EFFECTS OF 6-WEEKS REGULAR AEROBIC EXERCISE ON SOME PHYSIOLOGICAL PARAMETERS OF SEDENTARY YOUNG AND MIDDLE-AGED INDIVIDUALS : This study was performed to determine the effects of six -week regular aerobic exercise (walking, jogging, instrument operation, stretching). Participant s were selected from healthy individuals who had no serious problem to do exercise. All individuals was performed a 30 -minute cardio and regional exercise and stretching exercises for cooling-down 4 days in week during six- weeks. Exercise intensity was determined by using KARVONEN method and weight, BMI, body fat percentage was measured with TANITA device, moreover, resting heart rate, blood pressure were measured before and after six -weeks exercise session.as a result, 6 -week regular aerobic exercises (walking, jogging, and isotonic working machines, stretching) had positive effects on some physiological parameters of sedentary young and middle -aged participants. Key words: Sedentary, Fitness, Cardio, Streching, BMI : Bu çalışma, sedanter genç v e orta yaşlı bireylerde 6 haftalık düzenli aerobik egzersizlerinin (yürüyüş, koşu, aletli çalışma, streching) bazı fizyolojik parametrelere etkisini belirlemek için yapılmıştır. Katılımcılar egzersiz yapmasına sağlık açısından bir engel olmayan sedanter bi reylerden oluşmuştur. Tüm bireylere 6 hafta süre ile haftada 4 gün 30 dakikalık cardio çalışması ve 30 dakikalık bölgesel çalışma ve streching egzersizleri uygulatılmıştır. Egzersiz şiddeti KARVONEN metoduna göre belirlenmiş, egzersiz öncesi ve sonrasında TANITA cihazı ile kilo, BMI, vücut yağ yüzdesi alınmış, istirahat kalp atım sayısı, tansiyon ölçümleri yapılmıştır. Sonuç olarak, sedanter genç ve orta yaşlı bireylerde 6 haftalık düzenli aerobik egzersizlerinin (yürüyüş, koşu, aletli çalışma, streching) bazı fizyolojik parametreler üzerine olumlu etkileri olduğu belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Sedanter, Fiziksel Uygunluk, Kardiyo, Gerdirme,VKİ 83

95 KIRIKKALE İLİNDEKİ 3-6 YAŞ ANAOKULU ÖĞRENCİLERİNİN UZUV UZUNLUKLARININ ESNEKLİK ÜZERİNE ETKİSİ Behiye TEKERLEK, Ayşegül YILMAZ, Hilal KAYA Bedriye İNCETEKİN, Meral ÖNER, Gökhan DELİCEOĞLU, *Kirikkale Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksek Okulu Araştırmanın amacı Kırıkkale ilindeki 3-6 yaş anaokulu öğrencilerinin uzuv uzunluklarının esnekl ik yetileri üzerine etkisinin incelenmesidir. Araştırma grubunu eğitim yılında Kırıkkale ilindeki 3-6 yaş kız 52 (Xyaş=5,23±1,11 yıl,xva=19,8346±3,1387,xboy=109,7115±9,52260) ve erkek 47 (Xyaş=5,42±0,87 yıl,xva=20,5085±3,06905xboy=113,2128±6,142 99) toplam 99 anaokulu öğrencisi oluşturmaktadır. Analizler için SPSS 15.0 paket programı kullanılmıştır. Anlamlılık değeri için 0,05 değeri alınmıştır. Alınan ölçümler sonucunda 3-6 yaş anaokulu öğrencilerinin uzuv uzunlukları esneklik değerlerini etkile diği görülmektedir.bu bağlamda, araştırma grubundan elde edilen sonuçlara göre 3-6 yaş anaokulu öğrencilerinin yaşları arttıkça spagat değerleri ile bacak uzunluk değerleri de artmaktadır. Araştırma grubunun ön kol uzunlukları, omuz uzunlukları, alt bacak uzunlukları, bacak fleksiyon değerleri kız ve erkek öğrenciler arasında farklılık olduğu görülmemektedir. Araştırma grubunun esneklik değerleri arasında benzer özellikler görülmektedir. Spagat, köprü, omuz ekstansiyon sonuçlarının bacak uzunluğunu etkiledi ği görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Esneklik, Antropometri, 84

96 12-14 YAŞ GRUBU ERKEK YÜZÜCÜLERDE ÖZEL HAZIRLIK DÖNEMİNDE UYGULANAN ABDOMİNAL EGZERSİZLERİN 50M. DERECELERİNE ETKİSİ Kübra Gül AKSOY, Gazanfer Kemal GÜL Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Çalışmanın amacı: yaş grubu erkek yüzücülerde özel hazırlık döneminde uygulanan abdominal egzersizlerin 50m. derecelerine etkisini incelemektir. Çalışmaya katılan sporcuların tamamı Maltepe Üniversitesi Marmara Eğitim Köyü Yüzme Kulübü erkek yüzücülerinden oluşturulmuş, sporcuların yaşları, vücut ağırlıkları, antrenman yaşları ilk ölçüm yapılarak tespit edilmiştir. Antrenman programına başlamadan önce sporcular 10 ar kişiden oluşan iki gruba ayrılmıştır. Grupların 50m. Kelebek sti l yüzme performansları kronometreyle ölçülüp kaydedilmiştir. Çalışmaya başlamadan önce özel hazırlık döneminde olan sporcuların ilk ölçümleri alınmıştır. 6 haftalık kara antrenman programında Kontrol grubu standart kara egzersizlerine devam ederken, Deney grubu ise frontal, sagital ve transvers düzlemde abdominal egzersizleriyle desteklenmiştir. Her iki grubun antrenman gün ve saatleri aynıdır. 6 haftalık periyot sonunda son ölçüm yapılmıştır. Elde edilen veriler kaydedilmiştir. İlk ve son ölçüm verileri SSPS 11,5 programında nanparametrik testlerden WILCOXON SIGNED RANK ve WANN - WHITNEY U ile karşılaştırılarak sonuç elde edilmiştir. Çalışmada Deney grubunun yaş ortalamaları 13,10 ± 0,876, boy ortalamaları 1.53 ± 2,601, ağırlık ortalamaları 47,40 ± 3,534, ant renman yaş ortalamaları ise 2,30 ± 0,483 olarak, Kontrol grubu yaş ortalaması 13,10 ± 0,876, boy ortalamaları 155,20 ± 2,394, ağırlık ortalamaları 48,30 ± 4,084, antrenman yaş ortalamaları 2,40 ± 0,516 olarak saptanmıştır. Çalışmanın sonunda Deney grubunun 50m. kelebek stil ilk ölçüm verilerinin ortalamaları 0:31:48 ± 0:00:50, son ölçüm verilerinin ortalamaları 0:32:48 ± 0:00:49 olarak saptanmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda iki grubun ilk ölçüm farklılık testinde P = 0,005 dir. P>0,05 düzeyinde old uğundan anlamlı faklılık bulunmuştur. Kontrol grubu 50m. kelebek stil ilk ölçüm verilerinin ortalamaları 0:31:55 ± 0:00:39, son ölçüm verilerinin ortalamaları 0:31:53 ± 0:00:45 olarak saptanmıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda iki grubun farklılık tes t verilerinde P = 0,646 dır. P>0,05 düzeyinde olduğundan anlamlı farklılık bulunamamıştır. Elde edilen veriler doğrultusunda yüzücülere özel hazırlık döneminde iki farklı gruba uygulanan abdominal egzersizlerin 50m. derecelerine etkisi incelenmiştir. Kontr ol grubunun antrenmanları sonucu, 6 hafta sonunda alınan 50m. derecelerinde olumlu yönde bir etki göstermediği, deney grubuna uygulanan abdominal egzersizlerin ise sporcuların 50m. derecelerine olumlu yönde bir etki gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışmada ilk ölçüm ve son ölçüm değerleri karşılaştırılmasında elde edilen veriler doğrultusunda yüzücülerde özel hazırlık döneminde uygulanan kara antrenmanlarının, Kontrol grubunda uygulandığı gibi değil, Deney grubunda uygulandığı gibi Abdominal kuvvet egzersizl eriyle desteklenmesi 50m. kelebek süratlerinde etkili olmuştur. Anahtar Kelimeler: Yüzme, abdominal, antrenman, sürat, kuvvet. 85

97 TWITCH CONTRACTILE PROPERTIES OF PLANTARFLEXOR MUSCLES IN MALE ATHLETES AND UNTRAINED SUBJECTS Jaan ERELİNE, Helena GAPEYEVA, Tatjana KUMS, Mati PÄÄSUKE, a Tartu Üniversitesi Electrically evoked twitch contractile properties of human skeletal muscles is used for study of neuromuscular adaptation to exercise training independent of influences from skill and motivation. Maximal voluntary strength may increase without a corresponding increase in electrically evoked twitch force characteristics [1, 2], suggesting that the increase in voluntary strength results from neural adaptation. It has been found a shortening of the t witch contraction time in the deltoideus and triceps brachii muscles after an 2 -month strength training period [3]. Alway et al. [4] found in the plantarflexor muscles twitch contraction time to be 20% longer in strength trained compared with endurance tra ined groups. Sale et al. [5] also recorded an increase in peak twitch force and prolongation contraction time of plantarflexor muscles in weight trainers compared with controls. Longitudinal strength training studies in young subjects have reported no chan ge [6], or shortening of contraction time in the plantarflexor and elbow flexor muscles [7, 8]. Brown et al. [9] reported a prolongation of twitch half-relaxation time in elderly subjects after 12 weeks of resistance training. The ability to contract the muscles forcefully (strength) and quickly (speed) is referred to as muscular power. Power -trained athletes demonstrate higher muscular power than endurance trained athletes and untrained subjects [10]. However, the extent to which neural or muscular factors explain these differences has been paid less attention. The purpose of this study was to compare twitch contractile characteristics of skeletal muscles in elite male athletes, who train predominantly power with athletes who train predominantly endurance a nd who train simultaneously power and endurance. These three groups of athletes were compared to sedentary subjects. Recordings were performed from the plantarflexor muscles which are involved in many working and sports activities. 86

98 YÜZME METRE KOŞUSU SONRASINDA SPORCULARDA KAN LAKTAT DÜZEYLERİ Savaş AKBAŞ Serdar Orkun PELVAN Marmara Üniversitesi BLOOD LACTATE LEVELS İN ATHLETES AFTER 100 M RUN The purpose of the research is to determine the lactate levels of male elite 100m athletes whose best times are under 11 seconds in Turkey, both before and after 100m dash. In a study in which 8 male athletes attended, 4 lactate measurements are carried ou t including rested lactate, before the 100m dash, 3 minutes after and 7 minutes after the 100m dash. After the measurements, the average rested lactate levels of the test subjects is ensued 2,43 ± 0,67 mmol, and the average lactate level of the test subje cts just before the 100m dash is ensued 6,36 ± 1,76 mmol. The test subjects average lactate levels 3 minutes after the 100m dash ensued 11,82 ± 1,77 mmol, and the average of their lactate levels at the 7th minute ensued 11,07 ± 1,22 mmol. Their average 10 0m ranks is 10,65 ± 0,22 seconds, average of their maximum heart rates is190,12 ± 6,59. An increase of 3,92 mmols is observed in the lactate levels of the test subjects, during their warm -ups. During the 100m dash, an increase of 5,46 mmols is observed in the lactate levels of the test subjects, The obtained data is evaluated in computer environment, in the packaged software of Windows spss The averages, standard deviations, correlations and proportion samplings of t -test values of the obtained data a re controlled. Keywords: 100m dash, Lactate, Short term exercise Araştırmanın amacı Türkiye de en iyi dereceleri 11 saniyenin altında olan erkek elit 100m sporcularının 100m koşusundan önceki ve sonraki laktat seviyelerinin belirlenmesidir. 8 erkek s porcunun katıldığı çalışmada sporculardan dinlenik laktat, 100m koşusundan önce, 100m koşusundan 3 dk sonra ve 100m koşusundan 7 dk sonra olmak üzere toplam 4 laktat ölçümü alınmıştır. Alınan ölçümler sonrasında, deneklerin dinlenik laktat seviyelerinin ortalaması 2,43 ± 0,67 mmol, 100m koşusundan hemen önceki laktat seviyelerinin ortalaması 6,36 ± 1,76 mmol çıkmıştır. Deneklerin 100m koşusundan sonra 3. dakikadaki laktat seviyelerinin ortalaması 11,82 ± 1,77 mmol, 7. dakikadaki laktat seviyelerinin ortala ması 11,07 ± 1,22 mmol'dur. Deneklerin 100m derecelerinin ortalaması 10,65 ± 0,22 saniye, Maksimum kalp atım sayılarının ortalaması 190,12 ± 6,59 kalp atımdır. Deneklerin ısınma esnasında laktat seviyelerinde 3,92 mmol luk bir artış gözlemlenmiştir. Denekl erin 100m koşusu esnasındaki laktat seviyelerinde 5,46 mmol luk bir artış gözlemlenmiştir.elde edilen bilgiler bilgisayar ortamında spss 14.0 Windows paket programında değerlendirilmiştir. Elde edilen bilgilerin ortalamalarına, standart sapmalarına, korelasyonlarına ve eş örneklem t -test değerlerine bakılmıştır. Anahtar Kelimeler: 100m koşusu, Laktat, Kısa süreli egzersiz 87

99 KIRIKKALESPOR U-15 FUTBOL TAKIMINA UYGULANAN 4 HAFTALIK PLİOMETRİK ANTRENMANLARIN BAZI FİZİKSEL PARAMETRELERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Serdar BULAT Gökhan DELİCEOĞLU*Cem ULUĞ*Nasip SİMLİK*Engin ERENSAYIN*Esra KUMAŞ* Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Kırıkkalespor U-15 futbol takımına yapılan 4 haftalık pliometrik antrenmanların bazı fiziksel parametrelere etkisi oluşturmaktadır. Araştırmaya Kırıkkalespor U -15 genç takım oyuncularından 18 sağlıklı futbolcu katılmıştır.katılan sporcuların yaş ortalaması 14.9± 2, Vücut Ağırlıkları ortalaması 54,86±3,4;Boy ortalaması 1,67±0,29 Antrenmana başlama yaşı 11,68 ±5 dır. Araştırmaya katılan Kırıkkalespor U -15 futbol takımına 4 hafta boyunca pliometrik çalışmalar yapılmıştır. Pliometrik çalışmalar Kırıkkalespor St adyumunda yapılmıştır. Pliometrik çalışmalar yapılmadan önce ön test yapılmıştır.4 haftalık pliometrik çalışmalardan sonra son test yapılarak ön test ve son test arasındaki farka bakılmıştır. Ön test ve son testlerde futbolcuların Sürat,Çabukluk,Dikey sıçrama,el pençe,bacak kuvveti,esneklik yetileri arasındaki fark olup olmadığını görmek için İlişkili örneklem için t-testi yapılmıştır.(p>0,05) Sonuç olarak yapılan 4 haftalık yapılan pliometrik çalışmalar sonucunda Sürat, El pençe baskın el, Dikey sıçrama ak tif, Durarak uzun atlama yetilerinin ön test ve son test değerleri arasında anlamlı bir farklılık görülürken Çabukluk, Dikey sıçrama squat, Esneklik ve Bacak kuvvetinde anlamlı bir farklılık görülmemektedir. Anahtar kelimeler: Pliometrik antrenman,squat, Aktif, 88

100 GELİŞİM ÇAĞINDAKİ SPORCULARIN SEÇİLMİŞ MOTORİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Büşra SÜNGÜ*, Barış BAYDEMİR*, Özhan BAVLI*, Zeynel DOHMAN*, Tunay DİLİCAN*, Ali ÇOŞKUN*, Ertan GÜNAL* *Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu- INVESTIGATION THE SELECTED MOTORICAL FEATURES OF ADOLESCENT ATHLETES The purpose of this study was to compare the characteristics of selected motorical feautres in the adolescent athletes. Totally 44 athletes (8 basketball, 13 swimmin g and 23 triathlon) who were 13.8 ± 2.3 years age and 3.8 ± 2.1 years sport age participated in the study voluntary. Athlete's speed, flexibility and vertical jump skills were tested. SPSS statistical program was evaluated with Kruskal -Wallis method and findings of p <0.05 was considered significant. Vertival jump and 30m sprint speed ability as a result of the analysis considering the performance of basketball players than other athletes differs in a statistically significant (p <0.05). As a result, adolescent basketball, swimming and triathlon athletes motorical features differ only in speed skill. In this case more research is needed for the state of adolescent athletes. KeyWords: Sport, motoricalfeatures, adolescent Bu çalışmanın amacı gelişim ça ğında farklı branşlardaki sporcuların bazı motorik özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya 13,8±2,3 yıl yaş ve 3,8±2,1 yıl spor yaşı ortalamalarına sahip 44 sporcu (8 basketbol, 13 yüzme ve 23 triatlon) gönüllü olarak katılmıştır. Sporcuların sürat, esneklik ve dikey sıçrama becerileri test edilmiştir. Veriler SPSS istatistik programında Kruskal Wallis yöntemi ile değerlendirilmiş ve bulgular p<0,05 düzeyinde anlamlı kabul edilmiştir. Analiz sonucunda sürat ve dikey sıçrama becerisi dikkate alındığında basketbolcuların diğer sporculara göre istatistiksel anlamda farklılaştığı belirlenmiştir (p<0,05). Sonuç olarak; gelişim çağındaki basketbol, yüzme ve triatlon sporcularının motorik özellikleri yalnızca sürat becerisi bakımından farklılaşmaktadır. Bu durumun ergenlik çağındaki sporculardaki durumu için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Spor, Motorik özellik, Adölesan. 89

101 TEKRARLI SPRİNTLER SONRASINDA FARKLI DİNLENME SÜRELERİNİN TOPARLANMAYA ETKİSİ Özgül GÜLEÇ Gökhan DELİCEOĞLU Harun ALTUNTAŞ Bayram AYAYDIN Cennet KILIÇ Erkan ALTUN Kırıkkale Üniversitesi Sporcunun en önemli motorik özelliklerinden birisi olan sürat değişik biçimlerde tanımlanabilir. Sürat, sporcunun kendisini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme yeteneği ya da hareketlerin mümkün olduğu kadar yüksek bir hızla uygulanm ası yeteneği olarak tanımlanabilir. Sürat, sadece vücudu bir yerden bir yere hareket ettirmekten oluşmaz. Diğer bir değişle tüm vücudun ya da vücut bölümlerini bir hareketi uygularken oluşturduğu hız olarak, kısaca vücudu ya da bir bölümünü yüksek hızda hareket ettirebilme şeklinde de tanımlanır (Sevim,2007). Sürat sporda başarıyı belirleyen önemli motorsal yetilerden biridir, fakat diğer yetilere oranla geliştirilmesi en sınırlı olan genellikle bireyin kalıtsal özellikleri ile belirlenen, %10 kadar sonr adan çalışmalar ile geliştirilebilen bir özelliktir.(spor bilimleri dokümanları, 11 Haziran, 2008) Sürat: İnsanın motorik aksiyonlarını en kısa zaman diliminde, en yoğun biçimde uygulamasıdır (Şahin, 2006). Sporcunun kendisini en yüksek hızda bir yerden bir yere hareket ettirebilme yeteneği ya da hareketlerin mümkün olduğu kadar yüksek bir hızla uygulanması yeteneğidir. Hareket uyaranı ile uyaranın kesilmesi arasındaki hızlı değişim sonucu kas sistemi amaca uygun yüksek bir hareket frekansı oluşturur. Ancak, bu hareketlere uygun kuvvet uygulamayla ulaşılır (Şahin,2006). Toparlanma, Sporcunun antrenman ya da yarışmanın yoğun yüklenmelerinden sonra ortaya çıkan yoğunluğun en iyi derecede giderilmesine olanak sağlar. Bu durum organizmanın yenilenmesidir( -ve-ozel-antrenman-bilgisi). Bu çalışmanın amacı, Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi bölümü ve diğer fakültelerde okuyan öğrencilerin tekrarlı sprint testi sonrası farklı dinlenme sürelerinde toparlanma düzeylerini belirlem ektir. YÖNTEM 2.1. Araştırma Grubu Araştırma, Kırıkkale üniversitesi Beden Eğitimi bölümü ve diğer fakültelerden 24 erkek öğrenci oluşturmaktadır. Beden Eğitimi bölümünden 19 diğer fakültelerden 5 öğrenci katılmıştır. Öğrencilere teste başlamadan önce, par ke zemin üzerinde 10 dakika pog ve ardından esnetme hareketleriyle ısınmayı tamamlamışlardır Verilerin Toplanması Öğrencilerin metrelik 1. koşuları kendilerini hazır hissettikleri anda (çıkış komutu verilmeden) dinlenik nabızları alınıp başlangıç fotoselinin bulunduğu sıfır noktasından çıkmak suretiyle maksimum süratte tamamlanmıştır. Koşu bitiminden 5 saniye sonra nabız alınmıştır. 10 tekrar sonunda öğrencilerin nabzın 120 atıma düşüş süreleri alınmıştır. 1 gün arayla toplam 3 protokol uygulanm ıştır. Her protokolde farklı dinlenme süreleri verilmiştir (3 dakika, 2,30 dakika ve 2 dakika) Veri Toplama Aracı Sürat ölçümü için uygulanan testte Tümer elektronik tarafından geliştirilen başlangıç ve bitiş fotoselleri kullanılmış, parkurun belirle nmesinde metre ve hunilerden yararlanılmıştır. Nabız belirlenmesi için koşu anında Telemetre (Polar Heart Rate Monitör), sprintler arası dinlenme jog koşusunda sürenin kontrolünde kronometre ve koşu sonrası dinlenme nabız ölçümlerinde elektronik nabız aleti (omron r3 bilek ekleminde nabız ölçü aleti) kullanılmıştır Verilerin Analizi Araştırmada elde edilen veriler SPSS 15,0 paket programında her bir değişkenin aritmetik ortalama, standart sapma, minimum ve maksimum değerleri hesaplanmıştır. Öğrencil erin 3 dakika, 2,30 dakika ve 2 dakika protokolleri için nabzın 120 atıma düşüşün etkisi ve sürat yetilerinin arasındaki fark ANOVA testi uygulanmıştır. Beden Eğitimi öğrencileri ile diğer fakültelerde okuyanlar 3 dakika, 2,30 dakika ve 2 dakika protokolle rinin sürat performansları ve nabzın 120 atıma düşüşleri arasındaki farklılık için ilişkisiz T -Testi kullanılmıştır. Öğrencilerin yaş, vücut ağırlığı ve antrenman yaşlarının nabız ortalaması, nabzın 120 atıma düşüş ve sürate yetisi arasındaki ilişki için korelasyon testi uygulanmıştır. SONUÇ Bu çalışmada amaçlanan tekrarlı sprint koşuları sırasında oluşabilecek yorgunluk ve toparlanma düzeylerinin analizini yapmaktır. Bu nedenle öğrenci grubu (Kırıkkale Üniversitesi Öğrencileri) tekrarlı sprint testindeki süratleri ve nabız değerleri incelenmiştir. Araştırma grubunu oluşturan öğrencilerin 2 dakika grubunun 3 dakika ve 2,30 dakika gruplarından sürat performansının daha düşük olduğu görülmektedir. Dinlenme süresi arttıkça sürat performansının olumlu yön de etkilendiği görülmüştür. Beden eğitimi okuyanların diğer fakültelere göre daha erken toparlandıkları görülmüştür. Dinlenme süresi düştükçe beden eğitimi okuyan öğrencilerin diğer fakültelere göre daha erken toparlandıkları görülmüştür. Nabzın 120 atıma düşüşünde ise 2 dakika protokolünün 3 dakika ve 2,30 dakika protokollerine göre nabzın 120 atıma düşüşünde daha erken olduğu görülmektedir. Beden eğitimi bölümünde okuyan öğrencilerin dinlenme süresi düştükçe nabzın 120 atıma düşüşü daha erken olduğu görülmüştür. 3 dakika protokolünde ağırlığın nabız ortalaması ve nabzın 120 atıma düşüşünde etkili olduğu görülmüştür. 2 dakika grubunda ise ağırlığın nabız ortalamasını etkilediği görülmüştür. 90

102 HALK OYUNLARI DANSÇILARINA DÜZEYLERİNE AKUT UYGULANAN FARKLI STATİK GERME PROTOKOLLERİNİN BAZI PERFORMANS ETKİLERİ Seray SOYDAŞ YARALI Sakarya Üniversitesi THE ACUTE EFFECT OF DIFFERENT STATIC STRECHING PROTOCOLS APPLIED TO FOLK DANCERS ON SOME PERFORMANS LEVELS This study was done so as to prove the acute effect of different static stretching protocols having different numbers of repeatition applied to folk dancers on some performance levels. 12 dancers took part in the study who had done dance performance for at least three times a week, attended provincial folk dance contest with an average age of 21.50, height of 169 cm and weight of The average body mass index of the dancers is All the dancers were instructed to do jogging for 5 minutes every second days prior to 5 repetitive sessions of 15-second-period and 10 repetitive sessions of 15 -second-period static stretching exercise. The case - control study was applied as 5 -minute-run so as not to cause individual difference in evaluating their performance.the performances of the dancers before the warm-up and after the warm-up were measured with the Sargent Jump test and their flexibility levelse were meaured with the sit and reach test. As a conclusion, it was found that there was neither positive nor negative acute effe ct of different static stretching protocols applied to folk dancers including the control group as well. Keywords: Folk dance, Stretching,Performance Dansçıların dans performanslarını uygulayabilmeleri için ihtiyaçları olan yegâne malzeme kendi vücutlarıdır. Dolayısıyla bu malzemenin bilgili ve dikkatli bir şekilde kullanılması ve korunabilmesi için, bir sistem veya mekanizma olarak nasıl çalıştığını anlamanın ve bilmenin çok büyük bir önemi vardır. Dans öğretim yöntemleri arasında ısınma programları yer almaktadır ki bu programların olmazsa olmazları; esneklik, teknik ve güç çalışmalarıdır(19). Halk danslarının öğrenme prosesin de ve eğitiminde dans hareketleri ile vücut esnekliğinin gerçekçi bir biçimde birleştirilmesi gerekmektedir hareketleri kont rol eden sinir sistemi üzerinde psikofizik çalışmalarda yapılmalıdır. Bu çalışmalar; dikkat toplama, konsantrasyon (28) ki bu faktörler esnekliği etkileyen faktörler arasında olduğu bilinmektedir. GEREÇ VE YÖNTEM Araştırmaya 3 ay boyunca yarışma odaklı haf tada en az 4 gün eğitime katılmış 12 halk dansçı katılmıştır. Performans zerindeki kişisel farklılıkları kaldırmak için kontrol grubu çalışmasını aynı n=12 dansçı oluşturmuştur. Çalışmada statik germe egzersizi yaptığımız gün alınan sonuçla, yapmadığımız gün arasındaki elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak kontrol edilmiştir. Çalışmaya dansçıların yarışmaya katılımlarından sonra ki 2. hafta da geçilmiştir. Çalışmaya başlamadan önce deneklere statik germenin nasıl yapıldığı, germe sırasında nelere dikkat et meleri gerektiği anlatılmıştır. Statik germe egzersizlerinin uygulaması aynı eğitimci tarafından yaptırılmıştır. Ard arda olmayan 3 günde yapılan çalışmalar günün aynı saatinde ve ısı şartları aynı ortamda yapılmıştır. Deneklere o hafta içi ekstra spor akt iviteleri yapmamaları konusunda ricada bulunulmuştur. Statik germe programı haftanın ilk günü ve son günü olmak üzere 2 ayrı günde, 2 ayrı germe uygulanmıştır. Esneklik testinde otur -uzan testi uygulanmıştır. Dansçılara uygulamalı olarak testin nasıl yapılacağı ve nelere dikkat etmeleri gerektiği anlatılmıştır. Dansçılar test bataryasına çıplak ayak, ayak bilekleri doksan derecelik açıda ve ayak tabanları tamamen platforma dayalı olarak oturtulmuştur. Dansçıların bataryada uygulamaları sırasında dizlerini b ükmemeleri için kontrol altında tutulmuş ayrıca ellerin aynı paralellikte hareket etmesine dikkat edilmiş ve geldikleri son noktada 1-2 saniye beklemeleri söylenmiştir. Bu uygulama iki kez tekrar ettirilmiş ve kurallara uygun en yüksek derece kayıt altına alınmıştır. Dikey sıçrama performansında ise Sargent Jump testi uygulanmıştır. Gerekli uyarılar yapıldı ardından dansçıların ellerine tebeşir tozu sürüldü. Yüzleri duvara dönük vaziyette yerde belirlenmiş kare içinde sabit durmaları ve sıçrayarak duvarda sabitlenen şerit metreye dokunmaları ve yere düşerken belirlenen kare içine düşmeleri istenmiştir. 1-2 dakikalık ara ile bu test iki kez uygulattırılmış ve en yüksek değer kayıt altına alınmıştır. Birinci gün ön test alındıktan sonra dansçılara 5 dk. tempolu koşu yapılmıştır, koşunun ardından tüm vücut da 10saniye süreli 5 tekrarlı statik germe egzersizi yaptırılmıştır. Ardından son test ölçümü yapılmıştır. Haftanın üçüncü gününde dansçılara ön testin ardından 5 dk. tempolu koşunun ardından 5 dk. pasif dinle nme yapılmış son test ölçümü yapılmıştır. Haftanın beşinci gününde ise yine ön test ardından 5 dk. tempolu koşu yapılmıştır, koşunun ardından tüm vücut da 15 saniye süreli 5 tekrarlı statik germe egzersizi yaptırılmış ve tüm veriler kayıt edilmiştir. 91

103 GENÇ FUTBOLCULARDA KISA SÜRELİ ELASTİK BANT VE DENGE ANTRENMANLARININ TEK BACAK HOP TEST, BACAK KUVVETİ VE DENGE PERFORMANSI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Serra Ayşe ÇAKAR YAGCIOGLU, Battal CINAR, Can OZGİDER, Ufuk ÖZBEY, Murat KAYTAZ Onsekiz Mart Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu The Effects of Short Term Elastic Band and Balance Exercises on Single Leg Hop Test, Leg Strength and Balance Performance in Young Soccer Players The aim of this research was to investigate the effects of short term elastic band and balance exercises on single leg hop test, leg strength and balance performance in young soccer players Methods: Participants of this study were composed of male soccer p layers from U-13 (control group) (height: 170, 1 ± 5, 32 cm; body weight: 58, 6 ± 7, 24 kg) and U-14 (research group) (height: 172, 4 ± 5, 98 cm; body weight: 62, 56 ± 6, 12 kg) soccer teams. Their mean experience in soccer was 2 years. All subjects did no t take part in this kind of training program before and prior to study all necessary permissions were taken from their clubs. Trainings were implemented 2 days per week about 25 minutes each day, throughout 6 weeks. Before and after the study height, body weight, single leg hop distance, balance performance and leg strength measurements were implemented. All data acquired from the study were analyzed with SPSS 15.0 statistical package program for Windows. Student t -test was used in order to see the differences between research and control group (pre and post exercise). Findings: Before and following the treatment, there were no statistically significant changes between the research and control group in terms of leg strength, left and right leg balance time, and left and right leg hop distance (p>0.05). There was a statistically significant difference in right leg hop distance between research and control group (p>0.05). Conclusion: Implemented short term training resulted improvements in investigated paramete rs in this study. However, only became effective in right leg hop distance. Increase in training duration might reveal this significance improvement. Genç futbolcularda kısa süreli elastik bant ve denge antrenmanlarının tek bacak hop test, bacak kuvv eti ve denge performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Yöntem: Araştırmaya antrenman yaşı ortalama 2 yıl, U -13 (kontrol gurubu)(boy:170,1 ± 5,32 cm; ağırlık: 58,6 ± 7,24 kg) ve U -14 (araştırma grubu) (boy:172,4 ± 5,98 cm; ağırlık: 62,56 ± 6,12 kg) fut bol takımlarında yer alan, daha önce böyle bir antrenman programına katılmayan erkek futbol oyuncuları katılmıştır. Sporcuların antrenman uygulamaları için spor Kübünden gerekli izinler alınmıştır. Araştırmaya katılma kriterleri; aktif futbol oyuncusu olma k, sakatlık nedeniyle başka bir tedavi programına devam etmemek, gönüllü olmak, başlangıç testlerinin hepsini tamamlamış olmak; çıkarılma kriterleri; başlangıç testlerinden herhangi birine katılmamış olmak, gönüllü olmamak, sakatlık nedeniyle başka bir te davi programını takip ediyor olmak ve üst üste üç antrenmana gelmemiş olmaktır. Antrenmanlar haftada 2 gün uygulanmış ve yaklaşık 25 dakika, toplam da ise 6 hafta uygulanmıştır. Antrenman öncesi ve sonrasında, boy, ağırlık, tek bacak sıçrama mesafesi, denge performansı, bacak kuvveti ölçümü uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler; araştırma ve kontrol grubu arasındaki farklar için (egzersiz öncesi ve sonrası) SPSS 15.0 programında Student t test ile analiz edilmiştir. Bulgular Antrenman grubunda ve k ontrol grubunda antrenman öncesi ve sonrasında bacak kuvveti, sağ bacak ve sol bacak denge süresi, sağ ve sol bacak sıçrama mesafesi arasındaki değişim anlamlı değildir (p>0.05). Kontrol grubu ile araştırma grubu arasında sağ bacak sıçrama mesafesi anlamlı fark göstermiştir(p 92

104 FARKLI ZEMİNLERİN YÜRÜYÜŞE ETKİSİ Özdemir,V., Karabıyık, E., Ramazanoğlu, N. * *Marmara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Anadolu Hisarı-Beykoz- İstanbul. Bu çalışma farklı zeminlerde yürümenin bazı yürüme parame treleri, ayak tabanı yük dağılımı gibi unsurlara etkisini araştırma amacıyla yapılmıştır. Çalışma 52 yaşında ve düzenli olarak spor yapan bir erkek denek üzerinde yapılmıştır. Çalışmada Tekscan firmasına ait F-Scan Mobile sistemi kullanılmıştır. Araştırma zemini olarak kum havuzu, tartan pist ve sentetik çim saha kullanılmıştır. Denek önce yüzeyi düzleştirilmiş kum havuzunda yürümüş, takip eden tartan piste geçmiş ve sentetik çimde yürüyerek işlemi sonlandırmıştır. Sonuçta, deneğin her üç zeminde yürüyüş sı rasında ayak tabanına yansıyan kuvvetlerin birbirinden farklı olduğu görülmüştür. Deneğin sağ ve sol alt ekstremitelerini kullanımında da farklılıklar olduğu, her iki alt ekstremite tabanından ölçülen kuvvetler arasındaki farkın kum havuzunda daha fazla ol duğu, diğer zeminlerde ise sağ-sol ayak tabanlarına yansıyan kuvvetler arasındaki farkın azalarak devam ettiği görülmüştür. Burada çalışmamız bir olgu sunumu niteliğini taşımakta, daha fazla sayıda denekle, sık kullanılan zeminlerin yürümeye etkisinin araş tırılması, farklı branşlarda zemin seçimine rehber olacağı gibi zemin - yaralanmalarla ilişkisinin ortaya çıkarılması açısından da elzemdir. 93

105 RİTİM EĞİTİM ÇALIŞMASININ MOTORİK ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN İNCELENMESİ Tuğrul AKSOY * Haydar Yunus ALGAN* Seyit Burhanettin ŞENCAN* Hüsne KATAR* *Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırmanın amacını üniversite öğrencilerine uygulanan ritim eğitim çalışması öncesi ve sonrasında bazı motorik yetilere etkisinin karşılaştırması oluşturmaktadır. Araştırma grubunu eğitim ve öğretim yılında Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi bölümünde 1. Sınıf okuyan 9 erkek (Xyaş=20,09±1,63 yıl)(xboy=1,74±1,5 cm), 13 bayan (Xyaş=20,09±1,63 yıl)(xboy=1,67±1,5 cm),toplam 22 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin ritim eğitim çalışması öncesi ve sonrasında deneklerde 10 metre, 30 metre, bacak kuvveti ve el -pençe baskın el değerlerinde farklılıklar görülmektedir. Ritim eğitim antrenmanlarında el -pençe, çabukluk ve esneklik gibi motorik yetilerde ise bir farklılık görülmemektedir. Cinsiyetler arasındaki farklılıklara bakıldığında 10 metre, 30 metre, çabukluk, el pençe baskın el ile baskın olmayan el kuvvet değerleri ve bacak kuvveti değerlerinde farklılık görülürken; esneklik değerlerinde benzerlik görülmektedir Sonuç olar ak yapılan ritim eğitim çalışmalarının öncesi ve sonrasında deneklerde sürat, çabukluk,el ve bacak kuvvet değerleri gibi bazı motorik yetilere etkisinin olduğu görülmektedir Anahtar kelimeler: Ritim, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Motorik özellik RİTİMLİ KOORDİNASYON ÇALIŞMALARININ ÇABUKLUK YETİLERİNE ETKİSİ Mevlüt KAYA, Levent GÜREL* Erkan KARAOĞLU* Döne YURTSEVER* Gökhan DELİCEOĞLU* Kırıkkale Üniversitesi Ritimli ve ritimsiz olarak yapılan koordinasyon çalışmalarının çabukluk yetisine etki sinin olup olmadığını belirlemek için Kırıkkale Üniversitesi Beden eğitimi ve Spor Yüksek okulunda okuyan 9 erkek öğrenci okul futbol takımından 4 erkek öğrenci okul voleybol takımından olmak üzere toplam 13 kişi deney grubu ve sporcu düzeyinde 10 erkek öğ renci olmak üzerede kontrol grubu oluşturulmuştur. Deney grubuna uygulanan ritimli ve ritimsiz koordinasyon çalışmasının ön test ve son test sonuçları kontrol grubunun test sonuçları ile karşılaştırılarak çabukluk becerilerinin gelişimine etkileri incelenm iştir. Çalışmada deneklere çabukluk testleri olan Koni drill ve Pro agility çabukluk testleri yapılmıştır. Deney grubuna farklı günlerde bir ritimli ve bir ritimsiz olarak her biri ortalama 25 dakika süren çember çalışmaları yaptırılarak ön test ve son test değerleri karşılaştırılıp, çabukluk yetilerinde istatistiksel olarak anlamlı bir farklılığın olup olmadığı belirlenmiştir. Anahtar kelimeler: Ritim, koordinasyon ve çabukluk. Araştırmanın Amacı: Araştırma, ritimli ve ritimsiz uygulanan koordinasyon çalışmalarının çabukluk yetisine etkileri arasındaki farklılığı tespit etmek amacıyla yapılmıştır.. YÖNTEM Araştırma Grubu Araştırmaya; Kırıkkale Üniversitesi Beden eğitimi ve Spor Yüksek okulunda okuyan 13 erkek öğrenciden oluşan deney grubu ve 10 erkek ö ğrenciden oluşan kontrol grubuna olmak üzere toplam 23 kişi katılmıştır. Veri Toplama Araçları: Bu çalışmada Koni Drill ve Pro Agility test dereceleri Tümer elektronik tarafından geliştirilen 0,01 hassasiyette elektronik fotosel kullanılmıştır. Sabine mark a metrotune 9000 metronom kullanılmıştır. Verilerin Toplanması: Araştırmada kullanılan veriler aşağıda verilen testler kullanılarak sağlanmıştır. Çalışma tamamen Kırıkkale Üniversitesi Beden eğitimi ve Spor Yüksekokulu spor salonunda yapılmıştır. 3 hafta i çerisinde uygulanmış olan çabukluk çalışmaları hazırlanmıştır. Çalışmaların ritimli yapılabilmesi için daha önceden metronomla her bir çalışmanın ritmi belirlenmiştir. Çalışmalar hafta içerisinde belirli olmayan günlerde uygulanmıştır. Bu çalışma 3 hafta i çerisinde deney grubuna ritimli, ritimsiz ve kontrol grubu çalışması olmak üzere farklı 6 gün içinde uygulanmıştır. Bu çalışmalar uygulanırken video kayıtları alınmıştır. -Her bir çalışma süresi ortalama 25 dakikadır. -Setler arası dinlenme 120 saniyedir. -Her bir istasyon 5 tekrar olmak üzere istasyonlar arası dinlenme 30 saniyedir. Verilerin analizi Araştırma grubuna ritimli koordinasyon çalışmasının çabukluk öntest ve sontest sonuçları arasında fark bulmak için veriler SPSS (versiyon:15.0) programına yük lenerek, verilerin değerlendirilmesinde ilişkili örneklemler için t testi, ilişkisiz örneklemler için t testi kullanılmıştır. İstatistiksel işlemlerin yorumlanmasında yanılma düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. Sonuç Araştırma üç hafta süresince farklı günlerd e yapılan koordinasyon çalışmaları sonucunda ritimsiz olarak yapılan çalışmanın deney ve kontrol grubunun Koni drill son test değerleri ve deney grubunun pro agility ön test ve son test değerleri ile ritimli yapılan koordinasyon çalışmasının deney ve kontr ol grubu pro agility son test değerleri arasında anlamlı bir farklılık görülürken, ritimli olarak yapılan çalışma sonrası deney ve kontrol grubunun Koni drill test değerleri ve deney grubunun Koni drill ön test son test değerleri ile deney grubunun pro agility ön test son test değerleri arasında, ritimsiz yapılan çalışma sonrası deney ve kontrol grubu pro agility ön test son test değerleri ve deney grubunun Koni drill ön test son test değerleri, arasında anlamlı bir faklılık görülmemektedir. Sonuç olarak test sonuçlarının tablolardaki ortalama ve standart sapma değerlerine bakıldığında ritimli yapılan koordinasyon çalışmalarının ritimsiz yapılan koordinasyon çalışmalarına göre daha az yorucu olduğu görülmüştür. 94

106 İNSAN SPASTİK GRASİLİS KASI İZOMETRİK KUVVETLERİNİN DİZ AÇISININ FONKSİYONU OLARAK İNTRAOPERATİF ÖLÇÜMÜ Filiz ATEŞa, Oya AYTÜRKa, Yener TEMELLİa, Can A. YÜCESOYa aboğaziçi Üniversitesi INTRAOPERATİVE MEASUREMENT OF HUMAN SPASTİC GRACİLİS MUSCLE İSOMETRİC FORCES AS A FUNCTİON OF KNEE ANGLE ABSRACT The aim of our study was to measure previously unstudied isometric forces of human spastic Gracilis (G) muscle as a function of knee joint angle. Intraoperative experiments were performed during muscle lengthening surgery by implementing our recently dev eloped techniques. Mean peak spastic G muscle force and mean optimal knee angle equals ± N and ± 31.62, respectively. Sizable variability shown for muscle forces with no significant correlations to typical patient anthropometrics indica te that patient specific planning of remedial surgery may be necessary and typical anthropometric parameters are not reliable predictors of spastic muscle mechanics. A major conclusion is that knee angle -spastic G muscle force characteristics are not representative of the pathological condition occurring at the joint indicating no abnormal muscular mechanics: (1) G muscle operates within a fairly wide length range of active force exertion (at least as wide as from full knee extension to 120 of knee flexion ). (2) 80% of the entire set of data points collected represents muscle forces exerted at muscle lengths corresponding to optimum knee angle or lower. Therefore, higher muscle forces are exerted only at higher muscle lengths corresponding to a more extende d knee. Possible implications of epimuscular myofascial force transmission are discussed to explain such normal mechanics of spastic G muscle. Keywords: Spasticity, Gracilis muscle, Muscle knee angle -force characteristics, Intraoperative measurements in human Bu çalışmanın amacı daha önce çalışılmamış insan spastik Grasilis (G) kası izometrik kuvvetlerini diz açısının fonksiyonu olarak ölçmektir. Intraoperatif deneyler, önceden geliştirdiğimiz yöntem uyarlanarak, kas uzatma operasyonları sırasında g erçekleştirilmiştir. Spastik G kası ortalama kuvvetleri ± N, ortalama optimal diz açısı ise ± bulunmuştur. Hastaların karakteristik antropometrisi ile kas kuvvetleri arasında anlamlı bir bağıntı bulunmaması ve izometrik kuvvetlerin denekler arasında oldukça büyük çeşitlilik göstermesi, tedavinin hastaya özel planlanması gerektiğine ve antropometrik parametrelerin spastik kas mekaniğini öngörmede güvenilir olmadığına işaret etmektedir. Çalışmamızın en önemli sonucu, diz açısı -spastik G kası kuvveti karakteristiğinin diz eklemindeki patolojik durumu temsil etmemesi ve anormal olmayan kas mekaniğine işaret etmesidir: (1) G kası oldukça geniş bir boy aktif kuvvet aralığında çalışmaktadır (en az tam diz ekstansiyonundan, 120 diz fleksiyonuna kadar olan aralıkta). (2) Toplanan tüm verilerin yüzde sekseni kasın, optimum diz açısında ya da daha kısa olduğu boylarda ürettiği kuvvetleri temsil etmektedir. Böylece yüksek kas kuvvetleri, uzun kas boylarında yani dizin ekstansiyonda olduğu duruml arda üretilmektedir. Spastik G kasında görülen bu normal mekaniği açıklamak için epimüsküler miyobağdokusal kuvvet iletimi implikasyonları tartışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Spastisite, Grasilis kası, Kas diz açısı -kuvvet karakteristiği, İnsanda intraoperatif ölçümler 95

107 FARKLI STRETCHİNG SÜRELERİNİN ESNEKLİK PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİSİ (SOFTBALL MİLLİ TAKIM ÖRNEĞİ) Deniz EREK, İnci BULUT, Gülsen PAÇAÇI, Mukaddes KALKAN, Merve TÜKEN a Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Bu çalışmanın amacı softbolcular da alt ekstremiteye uygulanan farklı stretching sürelerinin esneklik performansı üzerine etkisini belirlemek ve uygun stretching süresini ortaya koymaktır. Araştırma grubunu Türkiye Softball yıldız milli takım sporcularından Xyaş= 13,69±0,63 yıl ve Xboy=159,30±7,76 cm ve Xkilo=63.3±6,18 kg. 13 kız sporcudan oluşmaktadır. Sporculara (1x60, 2x30, 4x15, 5x12 ) dört farklı germe protokolü ile kalça fleksiyon, kalça ekstansiyon, kalça abduksiyon, diz fleksiyon, diz fleksiyonda dorsi fleksiyon bölgelerine ön test ve son test olarak 5 ölçüm uygulanmıştır. Tüm protokoller bittikten sonra sporcuların squat sıçrama, aktif sıçrama, bacak kuvveti, uzun atlama değerleri alınmıştır. Araştırma grubunu oluşturan deneklerin esneklik verilerinin protokoller arası karşılaştırılmasına bakmak için Tek Yönlü Varyans Analizi ANOVA istatistiği kullanılmıştır. Protokollerin ön test ortalamalarının squat sıçrama, aktif sıçrama, bacak kuvveti, uzun atlama testlerine etkisine bakmak için Regresyon analizi yapılmıştır. Protokollerin ön test ve son test arasında farklılığa bakmak için ilişkili örneklemler için T-testi kullanılmıştır. Verilerin analizi için SPSS 15.0 programı kullanılmıştır. 96

108 CORE ANTRENMANLARININ VÜCUT YAĞ YÜZDESİ ÜZERİNE ETKİSİ Derya UÇAK, Deniz DEMİRCİ,Menşure AYDIN,Gülşah SEKBAN a Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü THE EFFECT OF BODY FAT PERCENTAGE OF CORE WORKOUT The purpose of this research is to analyse the eff ect of core exercises on body fat percentage for male swimmers between ages 12 to 14 in a period of 8 weeks. The research group is selected from 20 swimmers between 12 and 14 years old who have been attending swimming at Fenerbahce Swimming Club for 3 year s at least. Groups are divided into 2 as experimental group of 10 swimmers and a control group from the rest. The control group practiced swimming exercises 6 days per week lasting for 8 weeks while experimental group exercised swimming on the same routine but an additional Core exercise has been applied to this group for 20 minutes on 3 days per week. For both group swimmers all member s age, height, weight, exercise age, biceps, triceps, subscapula, suprailiac values are recorded both before and after the exercises. At the end of 8 weeks swimmers have been checked again for their body fat percentages. The Mann Whitney U and Wilcoxon Signed Rank tests have been applied in order to evaluate the significance of results. The analyses have been computed by SPSS 16.0 At the end of this research it has been observed that biceps, triceps, subcapula, suprailiac, body fat values have presented a significant variation from original values for experimantal group however the result figures for control group presented no significant variations. KEY WORDS: Core exercises, male swimmers, body fat percentage Araştırmanın amacı; 8 haftalık core antrenmanlarının erkek yüzücülerdeki vücut yağ oranı üzerine etkisinin incelenmesidir. Araştırmaya Fenerbahçe Spor kulübü yüzm e takımında en az 3 yıl spor yapan yaşları yıl arasında değişen 20 erkek sporcu (10 kişi denek grubu 10 kişi kontrol grubu) denek katılmıştır. 8 haftalık antrenman öncesi sporcuların boy, ağırlık ölçümleri ve biceps, triceps, subscapula, suprailiac d eri kıvrım kalınlıkları alınarak vücut yağ oranları hesaplanmıştır. Deney grubuna 8 hafta boyunca haftada 6 gün yüzme antrenmanları dışında 3 gün antrenman öncesi core antrenmanı uygulanmıştır; kontrol grubuna ise 8 hafta boyunca sadece yüzme antrenmanı yaptırılmıştır. 8 hafta sonunda sporcuların biceps, triceps, subscapula, suprailiac deri kıvrım kalınlıkları alınarak vücut yağ oranlan tekrar hesaplanmıştır. Elde edilen veriler,spss for Windows 11.5 paket programına aktarılarak grupların ilk test ve son t est ölçüm değerleri için Wilcoxon testi kullanılmıştır.deney grubu ve kontrol grubu ilk ölçüm ve son ölçüm değerlendirmelerinde ise Mann Whitney U testi kullanılarak p0.005). Anahtar Kelime: Core antrenmanı, erkek yüzücü,vücut yağ oranı. 97

109 ERGENLİK ÖNCESİ ERKEK ÇOCUKLARDA 12 HAFTALIK CİMNASTİK VE KARATE-DO EĞİTİMİ SONRASINDA DENGE VE KUVVET PARAMETRELERİNİ KARŞILAŞTIRILMASI Emre AYDOĞAN, Taylan BALCIOĞLU, Çağla KARADAĞOĞLU, Cengiz SUNAR a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü THE COMPARİSON OF BEFORE-AFTER STATUSES OF PRE-PUBERTY BOYS AFTER 12 WEEKS OF KARATE-DO AND GYMNASTİCS TRAİNİNG The reason for this research is to compare static balance, dynamic balance and force parameters between two specific branches in a certain period of time, based on pre -puberty boys after a twelve-week-training program for Karate-Do and Gymnastics. 49 boys, who have been doing sports sedentary, have volunteered for this research. A gymnastics group (9.16 ± 0.91 years old, ± 6.29 cm height and ± 4.23 kg weight), a karate -do group (9.67 ± 1.50 years old, ± 8.08 cm height and ± kg weight), and a control group (8.99 ± 0.43 years old, ± 5.10 cm height and ± kg weight) were formed. The research group was formed by selecting people who have not been diagnosed with any neurologic disease, vestibular visual problem or any serious below-extremity injury. Height and weight calculations were done by using Seca stadiometer and electronic scale, static and dynamic balance calculations were done by using Prokin 5.0 Technobody. Jump -height calculations were done by using Newtest 200 Jumpmeter, leg -power calculations were done by using leg dynamometer. The research group was trained for twel ve weeks with a 3 hours/2 days/1 week schedule; 18 boys for gymnastics and 16 boys for karate-do. The status of the trainees was recalculated in the sixth and twelfth weeks. For the entire procedure, the signifance level was decided to be p 0.05 at the beg inning; and for statistical analysis, SPSS 14.0 computer package program was used. As a result; although it was witnessed that the number in the power and balance parameters of the boys who had participated in the research had increased after regular karate-do and gymnastic training, a significant difference couldn t be found between both branches. Sonuç olarak, düzenli karate-do ve cimnastik çalışmalarına katılan çocukların kuvvet ve denge parametlerinde genellikle gelişim gözlenmesine rağmen branşlar aras ında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Keywords: Gymnastics, Karate-Do, Balance, Strength, Bu araştırmanın amacı düzenli olarak spor yapmayan ergenlik öncesi erkek çocuklarının, 12 haftalık Karate - Do ve Cimnastik eğitimi sonrasında statik denge, dinamik denge ve kuvvet parametrelerinin zamansal süreçteki ve branşlar arasındaki farklılıkların karşılaştırılmasıdır. Araştırmamıza yaşamını sedanter olarak sürdüren ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden ergenlik öncesi 49 erkek çocuk katılmıştır. Cimnastik grubu; (9.16 ± 0.91 yıl yaş, ± 6.29 cm boy ve ± 4.23 kg vücut ağırlığı), Karate Do grubu; (9.67 ± 1.50 yıl yaş, ± 8.08 cm boy ve ± kg vücut ağırlığı), kontrol grubu (8.99 ± 0.43 yıl yaş, ± 5.10 cm boy ve ± kg vücut ağırlığı) oluşturmuştur. Araştırma grubu nörolojik hastalık, vestibüler vizüel rahatsızlık veya ciddi bir alt ekstremite yaralanması ya da sakatlığı geçirmemiş çocuklardan seçilmiştir. Boy, Vücut Ağırlığı Ölçümleri: Seca marka stadiometre ve elektronik baskül yardımı ile statik ve dinamik Denge Ölçümleri: Prokin 5.0 Technobody kullanılarak yapılmıştır. Sıçrama yüksekliği, Newtest 2000 Jumpmeter, Bacak kuvveti, bacak dinamometresi ile ölçülmüştür. Araştırma grubu, 18 i Cimnastik, 16 sı Karate Do branşlarında 3 saat/2gün/hafta olmak üzere 12 hafta süresince eğitime alınmıştır. Ölçümler 6 ve 12. Haftalarda tekrar edilmiştir. Tüm prosedür için anlamlılık seviyesi başlangıçta p 0.05 olarak belirlendi ve istatis tiksel analizler için SPSS 14.0 bilgisayar paket programı kullanıldı. Sonuç olarak, düzenli karate -do ve cimnastik çalışmalarına katılan çocukların kuvvet ve denge parametlerinde genellikle gelişim gözlenmesine rağmen branşlar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Anahtar Kelimeler: Cimnastik, Karate -Do, Denge, Kuvvet GİRİŞ Denge tüm hareketlerin temelidir ve çeşitli faktörlerden etkilenir. Denge yeteneği, özellikle vücudun ağırlık merkezinin değişmesi nedeniyle dengenin bozulması gibi, dar dayanma alanlarının olduğu ve dengenin kolaylıkla bozulabileceği koşullarda ortaya çıkan motorik sorunları çözmeye yarar ve statik denge ve dinamik denge olarak sınıflandırılır (4). Cimnastik ve Karate -do vücuttaki tüm kasların çalışmasını sağlayarak doğru postürü desteklemesi nedeniyle ülkemizde geniş kitlelere hitap etmekte olan spor dallarıdır. Uzun bir zaman periyodunda spor öğrenme ve antrenman yapmak, günlük yaşam aktivitelerinde dinamik ve statik postural kontrolün etkinliğini geliştirir (6). Çocuklarda denge görsel faktörlerden daha fazla etkilenir ve yaş ilerledikçe kinestetik duyuların da gelişmesiyle denge yeteneğinde bir artış gözlemlenir (1). Bir dirençle karşı karşıya kalan kasların kasılabilme yada direnç karşısında belirli bir ölçüd e dayanabilme yeteneğidir (7). İyi bir performans için genel kas kuvveti ve dayanıklılığı, denge, koordinasyon, sürat, çeviklik ve esneklik gibi motor özelliklerin tümünün geliştirilmesi gerekir (4). Araştırmamızda düzenli olarak spor yapmayan ergenlik önc esi erkek çocuklarının, 12 haftalık Karate - Do ve Cimnastik eğitimi sonrasında statik denge, dinamik denge ve kuvvet parametrelerinin zamansal süreçteki ve branşlar arasındaki farklılıkların karşılaştırılması amaçlanmıştır. 98

110 VOLEYBOLCULARIN ESNEKLİK VE VÜCUT YAĞ YÜZDESİ DEĞERLERİNİN DİKEY SIÇRAMA PERFORMANSINA ETKİSİ TURAL E, AKYOL P, ÇİLHOROZ, B.T, KALAYCI, M., TAŞMEKTEPLİGİL, M.Y a Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü THE EFFECT OF FLEXIBILITY AND BODY FAT PERCENTAGE ON VERTICAL JUMP PERFORMANCE WITH VOLLEYBALL PLAYERS The purpose of the study is to investigate the effect of flexibility and body fat percentage on vertical jump performance with 20 female and 20 male volleyball players from Ondok uz Mayis University Yaşar Doğu Physical Education and Sport High School. All participants flexibility, body fat percentage and vertical jump heights were measured. Female and male volleyball player s mean age 21.15±1.63, 21±1.5 years, flexibility 17.6±6.6 cm, 17.1±5.1 cm, percent body fat 12.6±1.1, 11.7±1.58, average height of static jump(sj) 24.8±5.7cm, 42.3±7.8 cm, average height of countermovement jump (CMJ) 26.9±8.5cm, 45.3±8 cm and average height of drop jump (DJ) 25.4±6.6 cm, 41.8±6.5 cm. Male athlete s with the SJ height values of flexibility, CMJ heights and DJ heights a statistically significant correlation (r =. 508, r =. 551 r =. 450) Voleybolda smaç, blok gibi sıçramaya yönelik hareketler bu spor dalının temel tekniğini oluşturmaktadır ve maç sırasında çok sayıda sıçrama yapılır. Blok ve smaç hareketlerinde çok fazla yükseğe sıçramak başarıda önemlidir. Bu çalışma, OMÜ Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunda öğrenci 20 erkek ve 20 bayan voleybolcunun esneklik ve vücut yağ yüzdesi değ erlerinin dikey sıçrama performansına etkisini araştırmak amacıyla yapılmıştır. YÖNTEM; Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenci 20 bayan ve 20 erkek toplam 40 sağlıklı voleybol oyuncusu gönüllü ola rak katılmıştır. Çalışmaya katılan bayan ve erkek voleybolcuların her birinin yaş, boy, kilo, esneklik (otur -uzan), vücut yağ yüzdesi (skinfold caliper) ile Statik (SS), Yaylanarak (YS) ve Düşerek (DS) dikey sıçrama yükseklikleri (Newtest Powertimer 2000) ölçülmüştür. Sonuçların değerlendirilmesinde SPSS 15.0 istatistik programı kullanılmıştır. BULGULAR; Bayan voleybolcuların yaş ortalaması 21.15±1.63 yıl, vücut kitle indeksi ortalaması 22.4±2.57 kg/cm2, esneklik değerleri ortalaması 17.6±6.6 cm, vücut yağ yüzde ortalaması %12.6±1.1, statik sıçrama (SS) yüksekliği ortalaması 24.8±5.7 cm, yaylanarak sıçrama (YS) yüksekliği ortalaması 26.9±8.5 cm, düşerek sıçrama(ds) yüksekliği ortalaması 25.4±6.6 cm dir. Erkek voleybolcuların yaş ortalaması 21±1.5 yıl, vücut kitle indeksi 23.4±2.1 kg/cm2, spor yılı ortalaması 8.7±2.8 yıl, vücut yağ yüzde ortalaması %11.7±1.58, esneklik ortalaması 17.1±5.1 cm, SS yüksekliği ortalaması 42.3±7.8 cm, YS yüksekliği ortalaması 45.3±8 cm, DS yüksekliği ortalaması 41.8±6.5 cm bulunmuş tur. Sporcuların dikey sıçrama performansları içinde en yüksek ortalamayı hem bayanlarda hem de erkeklerde YS ile elde etmişlerdir. Erkek sporcuların esneklik değerleri ile statik, yaylanarak ve düşerek sıçrama yükseklikleri arasındaki ilişki anlamlı bulun du (r=.508, r=.551 r=.450; p0.05). Hem erkeklerde (r=-.430; p0.05). Bunun da sebebinin bayan voleybolcuların sıçrama ile ilgili yeterli kas gücünün olmayışından kaynaklanabileceğini düşünüldü. Anahtar Kelimeler: voleybolcular, dikey sıçrama, vücut yağ yüz desi 99

111 SEDANTER VE SPORCU ERKEKLERDE GASTROCNEMIUS VE QUADRICEPS FEMORIS ÇAPI İLE ANAEROBIK İLİŞKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Gülden ATASOY a Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Günlük yaşantımıza makineleri n girmesi, evlerde kolaylaştıran aletlerin çoğalması, ulaşım kolaylıkları, televizyon, bilgisayar ve diğer bazı yeni teknolojik aletlerin yaygınlaşması, fiziksel aktiviteleri kısıtlamış ve enerji harcamasını en düşük seviyeye getirmiştir. Sanayileşme ve mo dern yaşam tarzının sebep olduğu bedensel hareketsizlik, her yaş grubundaki bireyleri önemli düzeyde olumsuz etkilemektedir. Sedanter bir yaşam tarzı ciddi anlamda sağlık problemlerine neden olmaktadır. Sedanter, hareketsiz bir yaşam tarzı enerji dengesini n bozulmasına dolayısıyla obezitenin oluşmasına neden olabilmektedir. Özellikle vücut ağırlığının normal sınırları aşması durumunda birçok ciddi sağlık probleminin yanı sıra fiziksel iş kapasitesinde de bir azalma görülebilmektedir. Günümüzde, egzersiz sağ lıklı bir yaşamın temel prensiplerinden biri olarak kabul edilmektedir. Egzersizle sağlıklı bir yaşam için, egzersiz programları, protokolleri ve değişik yaş grupları ve cinsiyetleri büyük önem taşımaktadır.(1) Doğanın kuralı olarak doğduğumuz andan itibar en ölüme doğru yaşlanırken, organizmamızdaki değişiklikler nedeniyle gücümüz, dayanıklılığımız ve yaşam kalitesi ile ilgili daha birçok özelliğimiz gerilemeye eğilim göstermektedir. Genç yaşlarda hastalıklara karşı dirençliyizdir, otobüse yetişmek için koşabiliriz, asansörü beklemek yerine merdivenlerden çıkmayı yeğleyebiliriz. Sonraları ise otobüsü ya da asansörü beklemek daha kolayımıza gelir. Değişik ülkelerde ayrı adlar alan fiziksel güç uyumu (kondisyon, fiziksel uygunluk) organizmanın tüm sistemleriyl e günlük yaşamamızdaki işlerimiz için hazırlıklı olması anlamına gelmektedir.(2) M. gastreknemus un caput mediale ve caput laterale olmak üzere iki başı vardır.her iki baş femur kondil lerin arka-üst parçalarından ve fascies poplitea dan başlar. Bu kas, ço ğunlukla FT liflerinden oluşur, öncelikle seri ve güçlü harekette kullanılır. Gastrocnemius kası belirgin bir şekilde, ayağın planter fleksiyonuna katılır, böylece koşma ve atlamada yardımcı olur.(3) M.quadriceps femoris in dört kasın birleşmesinden meydan a gelir. Bu kasların başlangıç yerleri ayrı ayrı olup sonradan birleşir ve ligamentum patella adını alan ortak bir kiriş ile tuberositas tibiae ya yapışırlar.(2) Araştırmanın Amacı Sporcu ve sedanter erkeklerde gastrocnemius ve quadriceps çapı ile anaerobik güç ( dikey sıçrama) ilişkisinin araştırılması yapılmıştır. Ana Problem Sporcu ve sedanter erkeklerde gastrocnemius ve quadriceps çapı ile anaerobik güç (dikey sıçrama ) ilişkisi var mıdır? Alt Problemler 1)Sporcu ve sedanter erkeklerde gastrocnemius ve qudriceps çapı arasında fark var mıdır? 2)Sporcu ve sedanter erkekler arasında anaerobik güç farkı var mıdır? 3)Sporcu ve sedanter erkekler arasında dikey sıçrama farkı var mıdır? Araştırmanın Denencesi (hipotezi) 1) Sporcu ve sedanter erkeklerde gastrocne mius ve quadriceps çapı ile anaerobik güç (dikey sıçrama ) ilişkisi vardır. 2) Sporcu ve sedanter erkeklerde gastrocnemius ve qudriceps çapı arasında fark vardır. 3) Sporcu ve sedanter erkekler arasında anaerobik güç farkı vardır. 4) Sporcu ve sedanter erk ekler arasında dikey sıçrama farkı vardır. Sınırlılıklar 1)Bu araştırma 2010 ve 2011 öğretim yılı güz dönemi ile sınırlıdır. 2)Bu araştırma 15 sedanter ve 15 spor yapan erkeklerle sınırlıdır. 100

112 HAREKET VE ANTRENMAN BİLİMLERİ POSTER SUNUMLAR 101

113 P48. KÜÇÜK KIZ VE YILDIZ KIZ KATEGORİSİNDEKİ VOLEYBOLCULARIN BAZI ANTROPOMETRİK VE MOTORİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Bürke KÖKSALANa, Nurper ÖZBARa a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü COMPARISON OF THE ANTROPOMETRIC AND MOTORIC PROPERTIES OF THE VOLLEYBALL PLAYERS IN THE MINOR GIRLS AND YOUTH GIRLS CATEGORIES The goal of the project is, to research the differences of the physical and motor performance properties between the minor girls and the youth girls volleyball players. 15 minor girls and 15 youth girls participated as a volunteer to the research. In the research, skinfold, circumferences and heights had been measured and horizontal jump, vertical jump, reaction and hand grip te sts had been executed. The aim was to determine the physical growth of the girls form minor to youth category. It s determined as, avg. weight of the minor girls is 57,55±6,76kg, avg. height is 172,74±4,74cm, avg. weight of the youth girls is 65,25±6,23kg, avg. height is 175,62±5,53cm. And also determined as, avg. BMI of the minor girls is 19,26±1,88kg/cm2, avg. cormic index is 50,91±1,60, avg. BMI of the youth girls is 21,20±2,31 kg/cm2, avg. cormic index is 51,90±1,02. It is determined as, avg. back stretch of the minor girls is 53.36±7.8cm, avg. sitand -reach 33,43±9,79cm, avg. horizontal jump is 187,76±21,94cm, avg. vertical jump is 52,80±16,71cm, avg. reaction time is 9,80±1,05sn, avg. right hand grip is 29,96±3,67kg, avg. left hand grip is 27,60±3,82kg, avg. back stretch of the youth girls is 59,33±3,41cm, avg. sitand-reach 32,14±3,75cm, avg. horizontal jump is 192,57±18,10cm, avg. vertical jump is 68,93±6,06cm, avg. reaction time is 8,34±0,66sn, avg. right hand grip is 31,37±2,01kg, avg. left hand grip is 30,42±3,02kg. Key Words: Volleyball, BMI, Vertical Jump, Horizontal Jump, Flexibility, Reaction, Hand Grip. Bu çalışmanın amacı küçük kız ve yıldız kız voleybolcuların bazı fiziksel özellikleri ve bazı motor performans özellikleri arasındaki farkı araştırmaktır. Çalışmaya, Küçük kızlar kategorisinde mücadele eden 15 sporcu ile Yıldız kızlar kategorisinde mücadele eden 15 sporcu olmak üzere toplam 30 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada sporculara, deri kıvrım kalınlığı, çevre ve uzun luk ölçümlerinin yanı sıra esneklik, uzun atlama, dikey sıçrama, reaksiyon ve pençe kuvveti testleri uygulanmıştır. Gelişim süreci içinde olan bayan voleybolcuların küçük kız kategorisinden yıldız kız kategorisine geçişte fiziksel olarak neler kazanacağı belirlenmeye çalışılmıştır. Küçük kızların kilo ortalaması 57,55±6,76kg, boy ortalaması 172,74±4,74cm, yıldız kızların kilo ortalaması 65,25±6,23kg, boy ortalaması 175,62±5,53cm olarak belirlenmiştir. Küçük kızların BKİ ortalaması 19,26±1,88kg/cm2, kormik i ndeks ortalaması 50,91±1,60, yıldız kızlarda BKİ ortalaması 21,20±2,31 kg/cm2, kormik indeks ortalaması 51,90±1,02 olarak tespit edilmiştir. Küçük kızların geriye esneme ortalaması 53.36±7.8cm, otur eriş ortalaması 33,43±9.79cm, uzun atlama ortalaması 187,76±21,94cm, dikey sıçrama ortalaması 52,80±16,71cm, reaksiyon zamanı ortalaması 9,80±1,05sn, sağ pençe kuvveti ortalaması 29,96±3,67kg, sol pençe kuvveti ortalaması 27,60±3,82kg, yıldız kızların geriye esneme ortalaması 59,33±3,41cm, otur eriş ortalaması 3 2,14±3,75cm, uzun atlama ortalaması 192,57±18,10cm, dikey sıçrama ortalaması 68,93±6,06cm, reaksiyon zamanı ortalaması 8,34±0,66sn, sağ pençe kuvveti ortalaması 31,37±2,01, sol pençe kuvveti ortalaması 30,42±3,02 olarak belirlenmiştir.anahtar kelimeler: Vo leybol, BKİ, Dikey Sıçrama, Uzun atlama, Esneklik, Reaksiyon, Pençe Kuvveti. 102

114 P49. KOCAELİ GÖLCÜK POYRAZ SPOR YÜZME KULÜBÜ YAŞ GRUBU SPORCULARINA SUYUN İÇİNDE VE DIŞINDA YAPTIRILAN İSTASYON ÇALIŞMALARININ 50 M YÜZMEYE VE PERFORMANSA ETKİSİ Seda AKBAŞ, Gazanfer Kemal GÜL, Mine GÜL Kocaeli üniversitesi Bu çalışmanın amacı; yaş grubu erkek yüzücülerine suyun içinde ve dışında yaptırılacak istasyon çalışmalarının 50 m serbest yüzme ve performans değerlerinin etkisinin incelenmesidir. Araş tırma Kocaeli Gölcük Ana Üst Komutanlığı Oramiral Fahri Korutürk Kapalı Havuzu ve Gölcük Öğretmen Albay M. Tevfik Böke Kapalı Spor Salonunda, yaş ortalaması 11,19±0,830, boy ortalaması 151,13±8,27 ve ağırlık ortalaması 43,34±8,10 olan 16 erkek sporcu, n=8 deney grubu ve n=8 kontrol grubu olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Deney grubu suyun içinde, kontrol grubu suyun dışında istasyon çalışmalarını uygulamıştır. Deneklere, özel hazırlık dönemi içerisinde haftada üç gün sekiz hafta süreyle istasyon çalışması uygulanmıştır. İki gruba ayrı ayrı 24 çalışma ve her çalışma üç setten ibaret olup, setler arasında üçer dakika aktif dinlenme ile çalışmalar giderek artan yüklenme prensibine uygun yapılmıştır. Sporcuların boy, ağırlık, dikey sıçrama, vücut yağ yüzdeleri, el pençe kuvveti, bacak kuvveti, sırt kuvveti ve 50 m yüzme değerleri ilk ve son ölçüm olarak alınmıştır.sonuç olarak, deneklerin bacak ve sırt kuvveti, dikey sıçrama, sağ ve sol el kavrama kuvveti, 50 m serbest yüzme değerleri istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Kontrol grubunun ağırlık ve vücut yağ yüzde değerleri istatistiksel açıdan anlamlı bulunamamıştır (p>0,05). Deney grubunun ağırlık ve vücut yağ yüzde değerleri istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (p<0,05). Sezon içinde yüzücüle re karada uygulanan istasyon çalışmaları sporcuların kuvvet ve sürat gibi motorik özelliklerinin devamlılığının sağlanmasında önemli rol oynar. Karada ve suda yapılan istasyon çalışmaları sonucu görülmüştür ki; her iki grubun aynı oranda geliştiği, bu nede nle su içinde 8 haftada üçer günlük istasyon çalışması yapılmasının gerekli olmadığını söyleyebiliriz. Anahtar Kelimeler: Yüzme, İstasyon, Havuz, Analiz. THE EFFECT OF 50 M SWIMMING AND PERFORMANCE CIRCUIT TRAINING WHICH PRACTICED IN AND OUT OF THE WATER TO KOCAELI GOLCUK POYRAZ SPORT CLUP AGED ATHLETS The purpose of this study was investigated that the effect of 50 m swimming and performance circuit training which practiced in and out of the water. The study was made in Kocaeli Gölcük Main Commander Admiral Fahri KORUTÜRK Closed Swimming Pool and Gölcük Teacher Commander M. Tevfik BÖKE Closed Sport Saloon. Athlet s age mean 11,19±0,83, heigh mean 151,13±8,27 and weight mean 43,34±8,10 have been found, and they divided into two groups, n=8 experiment group and n=8 control group. Experiment group practiced their training in the water, control group practiced their training out of the water. Circuit training to experiment group was practiced in special preparation period, 3 times per week and 8 weeks. Both groups practiced respectively 24 exercise and every exercise in 3 sets and 3 minutes active rest inter -sets with increasingly load. Athlets measured before and after heigh, weight, vertical jump, body fat percentage, hand grip force, leg force, back force and 50 m crawl swimming. As a result, measurement of experiment group s leg and back force, vertical jump, right and left hand grip force and 50 m swimming have been found significant (p<0,05), control group s weigth and body fat percentage have not been found significant as statistically (p>0,05). Measurements of experiment group s weight and body fat percentage have been found significant as statistically (p<0,05).circuit training which was practiced in and out of the water both groups improv ed at the same rate, for this reason circuit training was not necessary in the water, 8 weeks and 3 days. Keey Words: Swimming, Circuit, Pool, Analysis. 103

115 P50. BAYAN FUTSAL SPORCULARI ILE BAYAN SOFTBOL SPORCULARININ KUVVET, SÜRAT VE FARKLI ÇEVIKLIK ÖZELLIKLERININ KARŞILAŞTIRILMASI Görkem DURMUŞOĞLU, Hakan YAPICI, Nuri SOFİ, Alper Tunga SÖKMEN, Abdullah YILMAZ a Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü COMPARISON OF FEMALE FUTSAL PLAYERS AND FEMALE SOFTBALL PLAYERS IN TERMS OF STRENGTH, SPEED AND DIFFERENT AGILITY CHARACTERİSTICS All the activities that happen as a result of directing the muscles via the motor nerves in the brain are called as motor activity and to develop this activities for a certain sp ort branch is motor characteristic (Erdal, 2005). Strength, one of the basic motoric capabilities, is more important with the form that can be performed at a unit of time (Power) (Doğan, 2005). Football requires a different form of power within being one o f the most popular sport branches. In this study, we aimed to compare the strength, speed and agility of female futsal players and female softball players. Total 30 female students (female futsal players (N=15) and female softball players (N=15)) attended to the study voluntarily. Before the tests, samples were informed about the tests. Different agility, power and sprint tests were similarly applied to the both groups. The tests lasted for 2 days for both groups. Each test was repeated twice and the best r esults were recorded. The calibration and truth control of equipments were done before testing and the reliability was tested. Female futsal team has showed a better performance in power, speed and agility tests than female softball players. The superiorit y of female futsal team may be related to their well -preparation, the redundancy of training and sport ages. Key Words: anaerobic power, anaerobic capasity, speed, power, agility İnsanın hareketini sağlayan kasların beyindeki motor sinirler yoluyla yönlendirilmesi sonucunda, yapılan hareketlerin tümüne motor hareket, bu hareketleri belirli bir spor branşı için geliştirmeye de motor özellik denir(erdal,2005).temel motorik yetenekler den birisi olan kuvvet birim zamanda ortaya konabilen şekliyle güç daha da büyük önem taşımaktadır(doğan,2005). Günümüzde kuvvet ve güç, sporcularının vücut yapıları ile birlikte, kiloları başına ürettikleri performansları ile orantı kurularak değerlendiri lmektedir (KutluM.,1996;Winter ve Maughan,1991).Softbol, etkili takım oyunu ve son derece koordineli hareketler gerektiren bir spordur (Dougles,1996).Tüm sportif faaliyetler gerek uygulanması, gerekse öğrenilmesi sırasında değişik düzeylerde beceri gerektiren aktivitelerdir (Ölçücü,2011). Bu çalışmada, bayan futsal sporcuları ile bayan softbol sporcularının kuvvet sürat ve çevikliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yöntem Araştırmaya bayan futsal takımı oyuncuları (N = 15), bayan softbol sporcuları ( N = 15) olmak üzere toplam 30 bayan öğrenci gönüllü olarak katıldı. Deneklere testler başlamadan önce testler ile ilgi bilgi verildi. Farklı çeviklik testleri, güç ve sprint testleri aynı şekilde her iki gruba uygulanmıştır. Testler her grup için 2 gün sür müştür. Testler öncesinde ölçümde kullanılan aletlerin kalibrasyon ve doğrusallık kontrolü yapılmış, güvenirliği test edilmiştir, Ölçümler Kırıkkale Üniversitesi kapalı spor salonunda gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin İstatistiksel değerlendirme leri, SPSS 18 paket programında independent t testi ile gerçekleştirildi. Bulgular bilgi@ogrencikongresimarmara.com mail adresine gönderildi., Tartışma ve Sonuç Yapılan bu çalışmada bayan futsal takımı ile bayan softbol takımı sporcularının yaş, kilo, boy, BMI, body fat %, testlerinde istatistiksel bakımdan anlamlı düzeyde farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Bayan futsal takımı ile bayan softbol sporcularının spor yaşı, çeviklik testleri, sürat testleri ve güç testlerinde istatistiksel bakımdan anlamlı bir f arklılığa rastlanmıştır. 104

116 P YAŞ BAYANLARDA 10 HAFTALIK STEP-AEROBİK PROGRAMININ DAYANIKLILIĞA, KALP ATIM HIZINA, ESNEKLİKLERİNE, VÜCUT KOMPOZİSYONLARINA VE TANSİYONLARINA ETKİSİ Gülcan MACİT a Sakarya Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Bu çalışma yaş bayanlara 10 haftalık step -aerobik egzersiz programının kalp atım hızı, tansiyon, nabız, esneklik ve vücut kompozisyonuna olan etkisini incelemek amacı ile yapılmıştır. Deneklerin yaş ortalamaları 23±1,511 olan 14 gönüllü, Shuttle Run Testinin uygulanacağı dayanıklılık testi için de aynı deneklerden seçilen 7 gönüllü ve sağlıklı sporculardan oluşturuldu. Araştırma grubuna haftada 1 gün 2,2.5 saat süren step-aerobik egzersiz programı uygulandı. Araştırma grubunun egzersiz programı öncesi ve sonrası istirahat durumundaki nabızları, sistolik ve diastolik kan basınç değerleri alındı. Ayrıca 1.hafta öncesi 10.hafta sonrası dayanıklılık değeri ölçümünü almak için Shuttle Run Testi uygulandı. Esnekliklerini ölç mek için otur- uzan testi yapıldı. Vücut kompozisyonları için ise Derialtı Yağ Ölçüm Metodu (Holtain Skinfold Caliper) yöntemi kullanılarak belirlendi. Verilen istatistiksel analizleri Wilcoxon, Friedman ve T -Testi ile yapıldı. Çalışma sonunda araştırma grubunun ağırlık, boy ve kilo karşılaştırmaları, istirahat durumundaki nabızları, step -aerobik egzersizleri sonrası nabızları, istirahat sistolik ve diastolik kan basınçları, step -aerobik egzersizleri sonrası sistolik ve diastolik kan basınçları, egzersiz ön cesi ve sonrası vücut kitle indeksleri, % yağ oranları, esneklikleri ve 1.hafta öncesi ve 10.hafta sonrası uygulanan mekik koşusu ile dayanıklılık değerlerinin anlamlılıkları incelendi. Çalışma sonunda araştırma grubunun, antrenman öncesi nabız, antrenman sonrası nabız, 1.hafta öncesi b.tansiyon ve 10.hafta b.tansiyon, 1.hafta sonrası nabız ve 5 hafta sonrası nabız, 1.hafta sonrası nabız ve 10.hafta sonrası nabız, 1.hafta öncesi b.tansiyon ve 5.hafta öncesi b.tansiyon, 5.hafta sonrası b.tansiyon ve 10.hafta sonrası b.tansiyon, 1.hafta öncesi k.tansiyon ve 5.hafta öncesi k.tansiyon, 5.hafta öncesi k.tansiyon ve 10.hafta öncesi k.tansiyon, 5.hafta sonrası k.tansiyon ve 10.hafta sonrası k.tansiyon, 5.hafta sonrası ve 10.hafta sonrası nabız, 1.hafta öncesi nabız ve 10.hafta öncesi nabız, 1.hafta öncesi nabız ve 5.hafta öncesi nabız, 5.hafta ve 10.hafta öncesi nabız, 1.hafta sonrası k.tansiyon ve 10.hafta sonrası k.tansiyon değerlerinde, 1.hafta öncesi ve 10.hafta sonrası esneklik değerlerinde, 1. hafta öncesi ve 10. hafta sonrası ağırlık değerlerinde, 1. hafta öncesi ve 10. hafta sonrası vücut kitle indeksleri değerlerinde, P0,05 düzeyinde anlamlı bir fark olmadığı tespit edildi. Sonuç olarak düzenli ve uzun süreli yapılan step -aerobik egzersizin yaş sporcu bayanlarda nabız, tansiyon, vücut kitle indeksi, esneklik değerlerinde genellikle pozitif etkileri olduğu saptandı. Ayrıca uzun süreli yapılan step -aerobik egzersizin yaş sporcu bayanlarda dayanıklılık değerlerine pozitif etkileri olduğu saptandı. Bu nedenle bu tip step-aerobik antrenmanlarının kardiovasküler risk faktörlerinden koruma, fiziksel dayanıklılık düzeyinin ve esneklik seviyelerinin geliştirilmesi açısından etkili olduğu söylenebilir. 105

117 P52. TEKRARLI SPRİNTLER SONRASINDA FARKLI DİNLENMESÜRELERİNİN TOPARLANMAYA ETKİSİ Harun ALTUNTAŞ Gökhan DELİCEOĞLU Özgül GÜLEÇ Cennet KILIÇ Erkan ALTUN Bayram AYAYDIN Kırıkkale Üniverstesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü Bu çalışmanın amacı; beden eğitimi ve diğer fakültele rde okuyan Kırıkkale Üniversitesi öğrencilerinin tekrarlı sprintler (10 20) sonrasında farklı dinlenme sürelerinin toparlanmaya etkisi incelenmiştir. Öğrencilerin yaş, boy, vücut ağırlığı ve antrenman yaşlarının nabız ortalamasına, nabzın 120 atıma düşüş s ürelerine ve sürat performanslarına etkisi incelenmiştir.bu çalışmada araştırma grubunu Kırıkkale Üniversitesinde okuyan beden eğitimi bölümü ve diğer fakültelerde okuyan toplam 24 gönüllü öğrenci oluşturmuştur.öğrencilerin tekrarlı sprintler sonrasında farklı dinlenme sürelerinin toparlanmaya etkisi ölçmek için sürat testi uygulanmıştır. Elde edilen bulgulara göre dinlenme süresi düştükçe nabzın 120 ye düşüş süresi daha erken olduğu görülmüştür. Dinlenme süresi arttıkça sürat performansının olumlu yönde etkilendiği görülmüştür. Anahtar kelimeler: sürat, toparlanma, performans 106

118 P53. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNE FARKLI SINAV SİSTEMLERİYLE YERLEŞEN BAYAN ÖĞRENCİLERİN KISA SPRİNT VE ÇEVİKLİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Hülya ÖZDEMİR, Alper Tunga SÖKMEN,Hakan YAPICI,Döndü UĞURLU, Murat Can SARIKOÇ a Kırıkkal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü COMPARISON OF SHORT-SPRINT AND AGILITY PERFORMANCE OF FEMALE STUDENTS ADMITTED TO THE DEPARTMENT OF PHYSICAL EDUCATION AND SPORTS THROUGH VARIOUS EXAMINATION SYSTEMS Speed is one of the most important indicators of the physical power of the humans to prove their existence and to show themselves to nature. Muscle strength is essential to bring about the desired speed in all branches of sports, each of which has its own excitement (Yüksek C, 1997). Speed and agility skills can be enhanced by training to a certain extent. In total 35 female students from the Department of Physical Education and Sport Teaching (N = 20) and from the Department of Sport Management (N = 15) pa rticipated in these tests on a voluntary basis. Physical and personal characteristics are presented in Table 1. T -Drill, Zig Zag (Kutlu M, 2010) 505 and Illnois agility tests, as well as 10, 20, 30m sprint tests (Meckel, Y. et. Al., 2009) were applied to b oth groups. Each test was repeated 2 times and the best results were recorded. There was no statistically significant difference between body fat percentages, and agility and speed values Giris ve Amaç İnsanoğlunun var oluşunu gösterdiği ve doğaya ke ndini kabul ettirdiği fizik gücünün en önemli göstergelerinden birisi de sürat özelliğidir. Çeşitli branşlarda, kendine göre hepsi ayrı bir heyecan vermekle birlikte, tümünde istenilen hızın yaratılabilmesi için güçlü bir kas gücünün olması gereklidir (Yük sek C, 1997). Sürat ve çeviklik yeteneği, antrenmanla belirli ölçüde geliştirilebilen özelliklerdir. Sürat, kuvvet, dayanıklılık, esneklik, denge ve çeviklik gibi faktörlerin performansa etki ettiği bir gerçektir (Tamer K, 2000). Çalışmanın amacı ; YGS sınavının ardından özel yetenek sınavı sonucunda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümüne yerleşen ve özel yetenek sınavına tabi olmayıp YGS ve LYS sınavları ile Spor Yöneticiliği Bölümüne yerleşen bayan öğrencilerin vücut kompozisyon parametreleri, çevikl ik ve sürat özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Yöntem Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü bayan öğrencilerinden (N=20), Spor Yöneticiliği Bölümü bayan öğrencilerinden (N=15) olmak üzere toplam 35 öğrenci gönüllü olarak bu testlere katılmıştır. Bu öğrencilerin fiziksel ve kişisel özellikleri Tablo 1 de sunulmuştur. T - Dril, Zig zag (Kutlu M, 2010) 505 ve Illinois çeviklik testleri, m sürat testleri (Meckel, Y. et. Al., 2009) her iki grup için de uygulanmıştır. Testler 2 kez tekrarlanmış ve en iyi sonuçlar kaydedilmiştir. Testler öncesinde ölçümde kullanılan aletlerin kalibrasyonu yapılmış ve güvenirliği test edilmiştir, Ölçümler Kırıkkale Üniversitesi kapalı spor salonunda gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirm eleri, SPSS 18 paket programında independent t testi ile yapılmıştır. Bulgular bilgi@ogrencikongresimarmara.com adresine gönderilmiştir Tartışma ve Sonuç Yapılan bu çalışmada Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü bayan öğrencilerinden (N=20), Spor Yöneticiliği Bölümü bayan öğrencilerinden (N=15) öğrencinin kiloları, spor yaşları, boy ve yaşlarında istatistiksel bakımdan anlamlı düzeyde farklılık bulunmazken (p>0.05), vücut yağ yüzdeleri, çeviklik ve sürat değerleri arasında istatistiksel bakımdan anlam lı bir farklılık bulunmaktadır 107

119 P54. BAYANLARDA FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK PERFORMANSIN DEĞERLENDİRİLMESİ Hülya ÖZDEMİR, Alper Tunga SÖKMEN,Hakan YAPICI,Döndü UĞURLU, Murat Can SARIKOÇ a Kırıkkal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü EVALUATION OF PHYSICAL AND PHYSIOLOGICAL PERFORMANCES in WOMEN Knowledge of the physical and physiological characteristics of the athletes has brought versatile innovations to sports in terms training science. Speed and agility skills are qualities that can be developed by training to some extent. One purpose of this study is to determine the relationship between of Women \'s soccer team and their heart rates and body compositions. Another aim is to compare the performances of the me mbers of the soccer team with the performances of those who take soccer lessons at Kırıkkale University but do no performance sport regularly. In a total of 48 female students participated in the study: Women \'s soccer team players (N = 21), and those who take soccer courses (N = 27. Different agility tests, and 10, 20 and 30 m sprint tests (Meckel, Y. et. Al., 2009) were applied to the both groups in the same way. 3 pairs of photocell doors, developed by the Tümer Electronics, were used in the test. Physi cal and physiological characteristics of the subjects were measured at the beginning of academic year in a gym at Kirikkale University. The study revealed statistically significant differences weight in, body fat percetages, body fat weights, heart rates a nd speed values between the two groups.(p 0.05). Sporcuların fiziki ve fizyolojik özelliklerinin bilinmesi antrenman bilimi açısından spora çok yönlü yenilikler getirmiştir. ( Duyul M, 2008) Futbolda fiziksel uygunluğu meydana getiren faktörleri şöy le sıralayabiliriz; aerobik kapasite, anaerobik güç, kuvvet, sürat, esneklik, çeviklik, denge ve koordinasyon. Bu yüzden futbolcuların fiziksel özelliklerini geliştirmeyi hedefleyen çalışmalar yapılmakta ve zaman zaman yapılan testlerle performansları araştırılmaktadır. Çalıştırıcıların sporcuların yetenek ve seviyelerini sık sık test etmeleri zorunludur. Bir antrenman programı yapılırken antrenman esnasında sporculara uygulatılan çeşitli hareket, koşu vb. çalışmaların birbirlerini nasıl etkilediğinin bilin mesi de önemlidir. (Little T, 2007). Bu araştırmanın amacı; bayan futbol takımı öğrencileri ile futbol dersi alan bayan öğrencilerin sürat, çeviklik ve vücut kompozisyonlarının karşılaştırılması ve testler arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Yöntem Araşt ırmaya bayan futbol takımı öğrencileri (N = 21), futbol dersi alan bayan öğrenciler (N = 27) olmak üzere toplam 48 bayan öğrenci gönüllü olarak katıldı. Farklı çeviklik testleri ile 10, 20 ve 30 m sprint testi (Meckel, Y. et. Al., 2009) aynı şekilde her iki gruba uygulanmıştır. Bu testler her iki grup için farklı günlerde tekrarlanmıştır. Testler öncesinde ölçümde kullanılan test aletlerin kalibrasyon kontrolü yapılmış ve güvenirliği test edilmiştir. Bayan öğrencilerin, sürat ve çeviklik testlerinin ölçümü için Tümer elektronik tarafından geliştirilen fotosel kapı, egzersiz halindeki kalp hızı seviyesini ölçmek için ise Polar RS 400 kalp hızı monitörleri kullanılmıştır. Bu araştırmaya katılan bayan öğrencilerin, fiziksel ve fizyolojik değerleri Kırıkkale Üni versitesi kapalı spor salonunda ölçülmüştür. Bulgular bilgi@ogrencikongresimarmara.com mail adresine gönderilmiştir Tartışma ve Sonuç Yapılan bu çalışmada bayan futbol takımı öğrencileri ile futbol dersi alan bayan öğrencilerin kilo değerleri,kalp atım sayıları, sürat değerleri, vücut yağ yüzdeleri ve vücut yağ ağırlıkları arasında istatistiksel bakımdan anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur (p0.05). Araştırma grubunun sürat, çeviklik, vücut yağ yüzdeleri,bmi, kalp atım sayısı ve vücut ağırlık değerlerinin, bayan futbol takımı öğrencilerinin, futbol dersi alan öğrencilere göre daha iyi olmasını antrenman programlarına uymaları, disiplinli olarak çalışmaları ve futbola özgü yapılan dayanıklılık antrenmanlarının etkisi olduğu düşünülmektedir. Jason, D ve arka daşları (2009) nın yaptığı benzer çalışma da istatistiksel olarak çalışmamızı destekler niteliktedir. 108

120 P55. SPOR TIRMANIŞI KARADENİZ BÖLGE BİRİNCİLİĞİ NE KATILAN DAĞCILARIN VÜCUT KOMPOZİSYONU VE PENÇE KAVRAMA KUVVETİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Burak Talip ÇİLHOROZ, TURAL, E., AĞAOĞLU, S.A, ATAN, T. aondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü BETWEEN BODY COMPOSITION AND HAND GRIP STRENGTH IN CLIMBERS WHO PARTICIPATE THE BLACK SEA REGIONAL SPORT CLIMBING CHAMPIONSHIP The purpose of the current study was to investigate the relationship between body composition, body mass index and hand grip strength and compare the results obtained from the ranking in climbers who participate the Black Sea Regional Sport Climbing Championship in Samsun. 20 male (mean age19.65±4.3) and 15 female ( mean age 20.07±4.5) climbers, totaly 35 climbers volutarily participated this study. All participants were measured weight, height, sport age, skinfold thickneses and hand grip strength. F emale climber s mean body mass index 19.6±1.8kg/cm2, percent body fat 12.1±1.4% and hand grip strength 30.2±4.9 N detected. Male climber s mean body mass index 21.3±2.4 kg/cm2, percent body fat 11.4±1.2% and hand grip strength 44.7±5.9 detected. Female and male climbers with a mean percent body fat was a significant correlation between the hand grip strength (r =. 230, r =. 96) Bu çalışmanın amacı Spor Tırmanışı Karadeniz Bölge Birinciliği ne katılan 20 erkek ve 15 bayan dağcının vücut kompozisyonu ve pençe kavrama kuvveti arasındaki ilişkiyi araştırmak ve bulunan değerlerin katıldıkları müsabakada elde edilen sıralama sonuçları ile karşılaştırmaktır. Yöntem; Çalışmaya katılan 35 gönüllü dağcının her birinin boy, kilo, vücut kitle indeksi, sigara kullanma alışkanlığı, spor yılı, dominant tarafı öğrenildi ve vücut yağ yüzdesi (skinfold caliper) ve pençe kavrama kuvveti (dijital ha nd grip dynamometer) ölçüldü. Sonuçların analizinde SPSS 15.0 paket programı kullanılmış ve anlamlılık düzeyi 0.05 olarak alınmıştır. Bulgular; 15 bayan dağcının yaş ortalaması 20.07±4.5 yıl, boy ortalaması 164.8±4.7 cm, kilo ortalaması 53.4±6.4 kg, vücut kitle indeksi ortalaması 19.6±1.8 kg/cm2, spor yılı ortalaması 4.1±1.6 yıl, vücut yağ yüzdesi ortalaması %12.1±1.4, pençe kavrama kuvveti ortalaması 30.2±4.9 newton bulundu. 20 erkek dağcının yaş ortalaması 19.65±4.3 yıl, boy ortalaması 175.7±7.8 cm, kilo ortalaması 65.9±8.2 kg, vücut kitle indeksi ortalaması 21.3±2.4 kg/cm2, spor yılı ortalaması 5.8±1.25 yıl, vücut yağ yüzde ortalaması %11.4±1.2, pençe kavrama kuvveti ortalaması 44.7±5.9 newton olarak tespit edildi. Bayan ve erkek dağcılarda vücut yağ yüzd e ortalaması ile pençe kavrama kuvveti arasında anlamlı bir ilişki bulundu (r=.230, r=.96) 109

121 P56. BASKETBOL VE DANS SPORU İLE UĞRAŞAN İLKÖĞRETİM DÖNEM ÇOCUKLARININ FİZİKSEL,MOTORİK VE DENGE PERFORMANSI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI İrem ÖZ a Çanakkale 19 Mart Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü A COMPARISON OF PRIMARY SCHOOL CHILDREN WHO ARE PERFORMING BASKETBALL AND DANCE IN TERMS OF BALANCE PERFORMANCE AND MOTOR CHARACTERISTICS The purpose of this study was to compare the primary school children (aged 7-9) who are performing basketball and dance in terms of physical traits and balance performance. 19 children composed of 10 male who were attending basketball course with a mean age 7, 81 ±.91 and 9 male who w ere attending dance course with a mean age 6.60 ±.57 from Çanakkale GSİM (Provincial Directorate of Youth and Sports of Çanakkale) voluntarily participated in this study. All participants age, height, weight, body mass index (BMI) 30 meters sprint, stand ing long jump, flexibility(sit and reach box) and balance performances(flamingo balance test) were measured in accordance with standards. All data were analyzed by SPSS 16.0 statistical package program for Windows. Descriptive statistics was used to determ ine their characteristics in terms of sports branches. T - test was used in order to test the differences between the groups. Findings indicated that there were no statistically significant differences between two groups in terms of balance, 30 meters sprin t, and flexibility scores. On the other hand, there were statistically significant differences between two groups in terms of height, weight, BMI and standing long jump scores (p 0.05). Keywords : Basketball; dance; motor performance. Bu araştırmanın amacı, basketbol ve dans sporu ile ilgilenen ilköğretim dönem 7-9 yaş çocukların fiziksel ve motorik özellikleri ile denge performanslarının karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya Çanakkale GSİM de basketbol kursuna devam eden ve yaşları 7,81 ±,91 yaş olan 9 er kek ile dans kursuna devam eden ve yaşları 6,60 ±,57 yaş olan 10 erkek olmak üzere toplam 19 gönüllü öğrenci katılmıştır. Tüm katılımcıların yaş, boy, ağırlık, BKİ, 30 metre sprint, durarak çift ayak uzun atlama, esneklik (otur -eriş sehpası ) ve denge performansları (flamingo denge testi ) ölçülmüştür. Verilerin analizi için SPSS 16.0 paket programı kullanılarak, tüm verilerin branşlara göre betimleyici istatistikleri hesaplanmış olup, gruplar arasındaki farklılığın tespiti için t testi ile değerlendirilmi ştir. Sonuç olarak,iki grup arasında 30m sprint, esneklik ve denge değerleri açısından farklılık bulunmazken; boy,ağırlık,bki ve durarak uzun atlama performansları açısından anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir (P 0,05). Anahtar Kelimeler: Basketbol; dan s; motor performans. GİRİŞ Çocukların ve gençlerin sağlık ve fiziksel uygunlukları, birçok ülkenin temel ilgi odağı olmuştur. Çocuk sağlığı da yetişkin nüfusun geleceği ve sağlık durumu hakkında bir anahtar görevi görmektedir.yetişkinlerde görülen obeziten in ve kronik hastalıkların kökenlerinin, yaşamın ilk yıllarına dayandığı dikkate alınacak olursa çocukların fiziksel aktivite, sağlık ve fiziksel uygunluk durumları daha da büyük önem kazanmaktadır(pangrazi ve diğerleri 1996) Fiziksel uygunluk bir birey olarak çocuk için, bedene karşı olumlu bir tutum, fiziksel durum farkındalığı ve daha sonraki spor ve egzersiz yaşantısını sürdürme açısından çok önemli bir motivasyon kaynağıdır (Riddoch, C.J., Boreham, C.A.G. 1995). Fiziksel uygunluk hem sağlıkla, hem de b eceri ile ilişkili öğeleri kapsamaktadır. Sağlıkla ilgili fiziksel uygunluk bileşenleri kardiovasküler dayanıklılık, kassal kuvvet ve dayanıklılık, vücut kompozisyonu ve esneklik olarak kabul edilirken, performansla ilişkili fiziksel uygunluk bileşenleri b unlara ilaveten çeviklik, güç, hız ve denge bileşenlerini de içermektedir. (ACSM 2000, Bouchard ve Shephard 1994, Freedson ve diğerleri 2000, Gutin, ve diğerleri 1992, Güler 2003, Looney ve Plowman 1990, Özer 2001, Pate 1983, Tekelioğlu 1999). Denge, iyi b ir performans için temel oluşturmakta ve kas, sinir sistemi içinde iletici olarak tanımlanmaktadır. İnsanın denge sağlamadaki yeteneği, diğer motor sistemlerin gelişmesinde belirleyici bir faktör olarak tanımlanabilir. Cimnastik, basketbol gibi sporlarda, sporların gerektirdiği sabit bir postürde üstün yetenekli sporcuları seçme yöntemi olarak kullanılabileceği, ayrıca okçuluk gibi hedefleme sporlarında biyomekanik incelemelerde yararlanılabileceği belirtilmektedir. Ancak spor branşlarının gerektirdiği den ge özelliklerini inceleyen ve farklı branştan sporcuların denge performanslarını karşılaştıran yeterli sayıda araştırma bulunmamaktadır. Buradan hareketle bu araştırmanın amacı, ilköğretim dönem (7-9 yaş) basketbolcu ve dansçı çocukların fiziksel ve motori k özellikleri ile denge performansını karşılaştırmaktır. 110

122 P57. BAYAN FUTBOLCULARDA 8 HAFTALIK ÇABUK KUVVET ANTRENMANLARI SONRASINDA FİZİKSEL VE MOTORİK ÖZELLİKLERİNDEKİ DEĞİŞİMİN İNCELENMESİ İsmet ÇOBAN, Yakup Akif AFYON, Halil Evren ŞENTÜRK, Nihan KILINÇ a Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü 8 week strength -quick training program and the change of woman soccer player s physical and motoric properties The purpose of this study is examinig the 8 wee k strength -quick training program and the change of woman soccer player s physical and motoric properties. To the research, people studying at Mugla University School of Physical Education and Sports participating in futsal championship Turkey and 14 wo men playing in hall football team (age average ± 1.99, height average 1.68 ± 4.79 m, body weight average ± 8.63 kg) joined as a volunteer.in university fitness room strength -quick training 2 days per week for 8 weeks was performed by athletes. Measurements was applied in Mugla University School of Physical Education and Sports which were 8 weeks before events as a pre -test, then the final test after events, to measure the force to investigate the exchange of physical and motor characteristics,t o measure claw hand, leg and back strength tests, flexibility, to measure sit access test, anaerobic power, and vertical jump test, the measurement of body fat percentage test. Female soccer player s before and after 8 weeks of strength -quick training, and motoric features of the physical measurements taken pre-and post-test design which used SPSS for Windows 16.0 package program with arithmetic means (X) and standard deviations (ss) from the difference between pre -and post-test \'t test were examined with the 0.05 level. At the end of the study, as a result of the 8 week strength - quick training; women soccer player s anaerobic power, the right-hand grip strength, left hand grip strength, leg strength, back strength, vertical jump, and sit a bit access test values were increased, the amount of body fat percentage was decreased. But statistically 8-week strength -quick training was not established significant difference (p> 0.05) among women athletes. Key words : Futsal, women football, strength - quick training. Futbol aerobik ve anaerobik eforların dönüşümlü olarak kullanıldığı sürat, kuvvet, çeviklik, esneklik, denge, kassal ve kardiyovasküler dayanıklılık gibi faktörlerin performansa etki ettiği koordineli bir spordur(4). Futbol önceleri erkekler için uygun görülmüş bir spor dalı olmasına rağmen günümüzde bayan futbolunun da rağbete ve yükselişe geçtiği görülmektedir. Batı dünyasında artık kadınlarda erkekler kadar spor yapabilmektedir. Fizyolojik açıdan özellikle erkek ve bayanların futbol oyna yabilmeleri için bir farklılık söz konusu değildir. Ancak her iki cinste de uygulamalar cinsiyet özelliklerine uygun olmalıdır(1). Son yıllarda dünyada ve ülkemizde sayıları az olmayan genç kız ve bayanların anlamlı bir şekilde futbol aktivitelerine katılı mı, liglerin düzenlenmesi; Balkan, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarının yapılması bayanlar arasında futbola olan ilgiyi arttırmaktadır(6). Futbol antrenmanı, özel performans seviyesini yükseltmek, bazen yavaş yavaş düşürmek veya aynı performans seviyesini muhafaza etmeye yönelik, planlı ve programlı devamlı çalışmalardır(7). Bu çalışma Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu salon futbol takımında yer alan bayan sporcuların, 8 haftalık çabuk kuvvet antrenmanlarının, fiziksel ve motorik özellikleri ne etkisinin araştırılması amacıyla yapılmıştır.. 111

123 P58. BİR FUTBOL TAKIMININ SÜPER LİG MÜSABAKALARINDAKİ TEKNİK VE TAKTİK HAREKETLERİNİN E-SPOR ANALİZ PROGRAMI İLE İNCELENMESİ İsmet ÇOBAN, Yakup Akif AFYON, Halil Evren ŞENTÜRK, Musrafa KENESARI a Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü SURVEY OF THE TECHNIQUES AND STRATEGIES OF A FOOTBALL TEAM BY THE E- SPORTS ANALYSIS PROGRAM DURING THE SUPER LEAGUE COMPETITIONS With this study it is aimed to surve y the technical and strategic organizations of Muğla University Football Team, who competed at the super league during of Turkey Interuniversity Tournament in Eskişehir during the academic year of Five match displays of Muğla University Football Team form the sample of this study according to the league table of the 8 universities who competed at the Turkey Interuniversity Football Super League. The matches are recorded by a DVD video camera of SONY HANDYCAM brand. The actions are recorded by the e-sports analysis program and are rendered numeric data. The statistical data is rendered SPSS for Windows 14.0 statistics program, frequency (f), percentage (%), arithmetic average (X) and standard deviation (SD) are evaluated. In addition, the football players, with whom Muğla University Football Team competed throughout the tournament, are compared with age, height, weight, average, standard deviation and one -way ANOVA test. The age average of Muğla University Football Team is 22,52±2,19, height average is 179,87±6,52 cm, weight average is 75,54±6,81 kgs. 0,05 reliability level and significance are requested in the physical aspects of the football players but no statistical difference is found out (P>0,05). The defense actions of Muğla University Football Team while playing the 5 matches during the tournament are that the goalkeepers cleared the 5,00±1,58 balls successfully and conceded 4 goals one being a penalty kick. The defense players had 16,00±10,24 favorable interventions, 27,80±10,94 won the ball 27,80±10,94, 7,60±1,81 positive warding off, 11,20±3,96 negative warding off. As far as the attacks during the 5 matches are concerned, 10 out of 35 cross balls are successful and 25 are warded off by the defense. While having 13 goal positions with the 27 shoots at the ball, they had 7 goals. With one penalty goal they scored 8 goals totally. It is recorded that Muğla University football team made 426 unerring passes and lost 180 passes, used 87 throw-ins but 61 of them hit the mark. While fouling 32 times they have been subject to 37 fouls. It is recorded that Muğla University football team, who became 4th at the Interuniversity championship, had 106 unerring passes, on the defense line 31 positive interventions, won the ball 47 times, had 10 positive warding off, on the attack line had 4 corners, 12 throw -ins into the penalty area, 11 shots, 5 goal positions, 4 assists and 5 goals and displayed the best performance of the tournament against the Gazi team. Futboldaki teknik ve taktik elementlerin ana lizi; beceri kapsayan tekniklerin ve taktiklerin niceliği spor becerilerinin tanımlanması ve sınıflandırılması açısından önemlidir (Kinderman, 2006). Böylesine popüler bir spor dalı olan futbolda kitleleri bağlayıcı nokta ise gol dür. Tüm dünyada ve ülkem izde popüler olan futbol oyunun temeli gol atmak ve gol yememeye dayanmaktadır (Apaydın ve Akkurt, 1996). Gol, milyonlarca insanın futbola bağlanma noktasıdır. Ancak izleyenin, son vuruştaki estetiği ve topun ağlarla buluştuğu anın öncesini göz ardı etmesi, sadece sonuç bölümü ile ilgilenmesi büyük yanılgılara neden olmaktadır. Bu yanılgılar teknik direktörlerde bile görülmektedir. Bu yanılgıdan uzaklaşabilmenin yollarından birisi analiz yaparak objektif kriterlere ulaşmaktır (Apaydın, 1998). Futbolun he m ulusal hem de uluslararası alanda önemli bir potansiyele ulaşmasıyla beraber bilimsel alanda yapılan araştırmalar futbolu daha da ileri seviyeye götürmüştür Futbol oyunu genellikle sübjektif gözlemlerle değerlendirilmektedir. Gözlemler yoluyla bir takımı n iyi veya kötü yönleri belirlenip, elde edilen görüşler ışığında antrenmanlara yön verilmelidir. Sübjektif gözlemler; izleme şartları, insan limitleri, ön yargılar, şahsi düşünceler ve duyguların etkileri gibi nedenlerden dolayı yanıltıcı fikirler verebilmektedir (Müniroğlu ve Deliceoğlu, 2008, s.26). Maç sırasında oyunda meydana gelebilecek hareketlerin, objektif bir şekilde gözlenmesi ve hafızada tutulması oldukça zordur. Bu gibi sorunların çözümlenmesinde birçok gözlemci ve yöneticiler kendilerine uygun analiz yöntemleri geliştirmişlerdir. En basit yöntem olarak kâğıt kalem yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemle, frekans uzunlukları ve veri bilgileri kaydedilir (Yamana Hugnes Lott, 1991).Son yıllarda özellikle profesyonel kulüplerde çalışan antrenörlerimi z tarafından Türkçe versiyonu hazırlanan e-spor gibi yerli ve SIMI SCAUT, SAVAC, vs. yabancı analiz programları kullanılmaktadır 112

124 P59. PLİOMETRİK ANTRENMANIN YAS GRUBU ERKEK HENTBOLCULARIN DİKEY SIÇRAMA,DURARAK SIÇRAMA,UZUN ATLAMA VE ANAEROBİK GÜÇ ÜZERİNDE ETKİSİ Mehmet Behzat TURAN a Dumlupınar Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü THE EFFECT OF PLYOMETRIC TRAINING ON YEARS OLD MEN HANDBALL PLAYERS VERTİCAL JUMP,STANDING LONG JUMP AND ANAEROBIC POWER The purpose of this study is to focus on the effect of plyometrics training on male handball players plyometrics vertical jump, standing long jump and anaerobic power. Twenty nine people participated to this research and they are mainly fourteen an d fifteen years of age. Sixteen of the participants were the main group and thirteen of them.were the control group. The training took six weeks and it was done twice a week. Pre -tests and post-tests were done to this group. To understand the research grou p s vertical jump, standing long jump, and anaerobic power of the difference between pre -and post-test scores, the Wilcoxon signed -ranks test was used and for the experimental and control group, Mann -Whitney U-test was used. Plyometric exercises in the exp erimental group and the vertical jump findings before the study was15.87 ± 5.85 cm, after the study it was 23:31± 2.08 cm. While the horizontal jump findings before the study was 1:45 1:57 after the study it was 0.24 cm ± 0.18 m. The anaerobic power findings before the study was ± 3.89 km m/sec and after the study it was ± 3.52 km.m / sec. It was seen that these findings increased significantly. (P Hentbol bütün dünyada ve ülkemizde geniş taraftar ve uygulayıcı kitlesi bulunan ulusla r arası alanda durmadan yayılan ve büyük ilgi gören bir spor dalıdır. Hentbol hızlı, fiziksel güce dayanan bir spor olmakla birlikte doğru zamanlama,dikkat,çeviklik sporu olmaktan daha ötelere gitmiştir(y. Sevim, 2006). Pliometrik çalışma kısaca kasların mümkün olduğunca kısa zamanda maksimum güce ulaşmasına imkan tanıyan egzersizler olarak tanımlanabilir. Pliometrik antrenman, alt ekstremiteler için atlama antrenmanlarını ve üst ekstremiteler için sağlık topu egzersizlerini içeren bir çok şekil alabilir. P liometrik çalışmalarda önemli olan çok fazla tekrar değildir. Önemli olan yapılan hareketlerin kalitesidir. Pliometrik antrenman genç, ergen, yetişkin sporculara uygulanmaktadır(i. Bayraktar, 2006). Branşa özgü bir program oluşturmak, ihtiyaçlar analizi ya parak, beceri modellerini en temel parçalarına ayırarak branşın mekaniğini anlamayı gerektirir. Pliometrik antrenmanda toplam ayak temaslarının %80 i branşta başarı için ihtiyaç duyulan becerilere çok benzeyen aktivitelere uygulanmalıdır; kalan %20 genel yönde uygulanabilir(i. Bayraktar, 2006). Hentbol de teknik, taktik ve kondisyonel özellikler oyun içinde çok büyük önem taşımaktadır. Hentbol oyununda sıçrayarak pas, blok ve sıçrayarak kaleye atışlar sırasında hentbolcunun en çabuk şekilde en yükseğe sıçra ması gereklidir. Hentbolcuların dikey sıçrama ve durarak uzun atlama performansları sıçrayarak pas ve kale atışları tekniklerini etkilemektedir. Bu amaçla geliştirilen dikey sıçrama, durarak uzun atlama ve bacak kuvvetini geliştirici antrenman metotları gü nümüzde kullanılmaktadır.bu metotlardan da en yaygın olarak kullanılan Pliometrik antrenmanlar, hentbol oyuncularında dikey sıçrama ve durarak uzun atlama yetilerini geliştirmede etkilidir. Bu bilgiler ışığında çalışmanın amacı pliometrik antrenmanın erkek hentbolcuların dikey sıçrama, durarak uzun atlama ve anaerobik gücü üzerine etkisini incelemektir. Araştırmaya yaşlarında 16 deney,13 kontrol grubu olmak üzere toplam 29 hentbolcu katılmıştır. Deney ve kontrol grubu düzenli olarak hentbol antrenmanl arına devam ederken, deney grubuna ekstra 6 hafta, haftada iki gün pliometrik antrenman yaptırılmıştır. Antrenman öncesi(ön test) ve sonrası (son test) iki ölçüm alınmıştır. 113

125 P60. DÜZENLİ FUTBOL AKTİVİTESİ YAPAN VE YAPMAYAN ÇOCUKLARDA BAZI FİZİKSEL PERFORMANS ÖZELLİKLERİNİN 6 AY SÜRE İLE DEĞERLENDİRİLMESİ Murat BİLGİÇ Mesude SAĞLIK Havva TÜRK Recep YAYLA Gaziantep Üniversitesi Çocuklarda spor aktivitelerine katılımın büyüme ve gelişim üzerine etkileri geçmişten günümüze ilgi çeken bir konudur. Bu çalışmadaki amacımız, çocuk ve ergenlik döneminde farklı yaş gruplarında yapılan düzenli futbol aktivitesinin bazı fiziksel özellikler e ve performans parametrelerine etkisini, düzenli aktivite yapmayan aynı yaş grubu çocuklarla karşılaştırmak. Yöntem: Çalışmaya Galatasaray Spor kulübünün Gaziantep de açmış olduğu futbol okulunda düzenli olarak 6 ay, haftada 2 gün futbol antrenmanı yapan yaşlarında toplam 18 çocuk ile, düzenli spor yapmayan toplam 18 okul çocuğu gönüllü olarak katıldı. Katılımcıların, bazı fiziksel özellikleri ve performans düzeyleri fiziksel performans testleriyle ve futbola özgü testlerle belirlendi. Elde edilen değerler 6 ay önce yapılan testlerle karşılaştırıldı ve gruplar arası farklılıklar student s t -testiyle değerlendirildi. Sonuçlar: Artan yaşla birlikte değerlendirilen tüm parametrelerde anlamlı bir gelişim söz konusuydu. Her iki grupta boy, kilo ve BKI, bacak kuvvetinde anlamlı düzeyde artış, bel, kalça çevresi, dikey sıçrama, slalom, kafa ile top sektirme, sağ ayak ve sol ayak top sektirme düzenli futbol antrenmanı yapan grupta anlamlı düzeyde ilerlediği, düzenli antrenman yapmayan grupta ise anlamlı bir d eğişim olmadığı saptandı. Sağ ve sol el kavrama kuvvetlerinde futbol antrenmanı yapan grupta bir farklılık yok iken, futbol oynamayan grupta anlamlı bir değişim söz konusuydu. Sprint performansında her iki grup için anlamlı bir değişim yok idi. Bu çalışma sonuçlarına göre artan yaşla birlikte bazı fiziksel performans özelliklerinin her iki grupta da benzer şekilde geliştiği, fakat futbola özgü beceri gerektiren özelliklerde antrenmana bağlı olarak gelişiminin futbol oynayan çocuklarda daha anlamlı olduğunu vurgulayabiliriz. Faigenbaum AD, Westcott WL, Loud RL, Long C. The effects of different resistance Training protocols on muscular strength and endurance development in children. Pediatrics 1999, 104 e5. 8.Rowland TW,The physiological impact of intensive tr ainning on the prepubertal athlete.in: Cahill BR,Pearl AJ,editors,İntensive participation in childrens \'s sports.champaign,il:human Kinetics Publishers;1993.p Malina RM,Pena Reyes ME,Eisenmann JC,Horta L,Rodrigues j,miller R.Height,mass and skele tal maturity of elite Portuguese soccer players aged years.j Sports Sci 200;18: Avlonitou E.Somatometric variables for preadolescent swimmers.j Sports Med Phys Fitness 1994;34: Hansen L,Bangsbo J,Twisk J,Klausen K.Development of mu scle strength in relation to training level and testos -terone in young male soccer players,j Appl Physiol 1999;87: Cacciari E,Mazzanti L,Tassinari D,Bergamaschi R,Magnani C,Zappulla F,et al.effects of sports (football)on growth:auxological,anthropo metric and hormonal aspects Eur J Appl Physiol Occup Physiol 1990;61:

126 P61. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMÜNDE OKUYAN ERKEK ÖĞRENCİLERİN FARKLI ÇEVİKLİK SÜRAT VE GÜÇ TESTLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER Murat Can SARIKOÇ Hakan YAPICI Abdullah YILMAZ Rüstem ORHAN Hülya ÖZTEMİR Kırıkkale Üniversitesi The relationship between different agility, speed and power tests of the male students studying in the department of physical education and sport. In many sports, a high power output is required in a short period of time during a movement. Power is the functional execution of the speed of the movement and the force, that is an image of the explosive force. Power is the fundamental element for success in sports. The subjects were informed about the tes ts before the tests. Having applied to all the subjects the zig zag agility test(little T, 2007), Illinois agility test, 505 agility test, the classical T-drill test, and the speed and power tests, the relationship between the tests were investigated. All test measurements of the study group were made in the gym of Kırıkkale University. Pearson correlation coefficients of the statistical assessments of the data obtained were calculated in SPSS 18 program, and the significancy of these coefficients was studi ed. As each sport has its own special fast and sudden movements of it is thought that the application of this study to athletes of different sport branches will produce beneficial speed, power and agility results. Speed, strength and agility tests, althoug h there is a statistically significant correlation, it is not a high level one. This can be considered to be an indication that the tests have measured different qualities. Key Words: speed, power, agility Birçok spor dalında hareketin ortaya konmas ı sırasında kısa bir zaman diliminde yüksek bir güç çıkışı gerekmektedir. Güç, hareket hızının ve kuvvetin işlevsel uygulaması, diğer bir anlatımıyla kuvvetin patlayıcı görüntüsüdür. Güç, sporda başarı için temel öğedir (Ergen E, 2002). Esneklik ve çevikli k de ulusal ve uluslar arası yarışmalarda başarılı olabilmek için sporcunun yapması gereken ani duruş, kalkış ve dönüşlerde önemli anahtar faktörlerdir (Bangsbo ve Michalsic 2002), (Dupont ve ark. 2004), (Vanderford ve Stewart 2004). Bu araştırmanın amacı; Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde okuyan öğrencilerin bazı çeviklik, sürat ve güç testleri arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Yöntem Çalışmaya Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde okuyan 63 erkek öğrenci gönüllü olarak katıldı. Kır ıkkale Üniversitesi spor salonunda başlangıç ve bitiş kapıları olan fotosel kurularak, tüm öğrencilere Illinois testi, 505 testi, klasik T - Drill, zig zag çeviklik testi (Little T, 2007), sürat ve güç testleri yapılarak testler arası ilişkiye bakıldı. Yap ılan testler 2 gün sürmüştür. Öğrencilere İlk gün çeviklik testleri, ikinci gün güç ve sürat testleri yapıldı. Araştırma grubunun bütün test ölçüm değerleri Kırıkkale Üniversitesi spor salonunda yapılmıştır. Elde edilen verilerin İstatistiksel değerlendirm eleri, SPSS 18 paket programında Pearson korelasyon katsayısı hesaplanmış, bu katsayıların anlamlı olup olmadığına bakılmıştır. Bulgular Araştırmaya Toplam 63 öğrenci katılmıştır. Öğrencilerin yaş ortalamaları 20,6 ± 1.9 Yaş (yıl), Vücut Ağırlığı 67,03 ± 9,3 (kg), Boy 175,4 ± 5,4 (cm), Spor Yaşı 8,2 ± 2.9, BMI 22,06 (w/h2), Body Fat % 22,06 ± 1.9 Tespit Edilmiştir. Tüm gruba ait test ortalaması standart sapma max.ve min. değerleri Tablo 1 de sunulmuştur. bilgi@ogrencikongresimarmara.com mail adresine gönde rilmiştir Tartışma ve Sonuç Çalışmaya Kırıkkale Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerinde Okuyan 63 erkek öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Yapmış olduğumuz testlerde sürat, çeviklik ve güç değerleri arasında, istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunmuştur. Yapılan bu çalışma farklı spor branşlarındaki sporculara uygulanması sonucunda da sürat, güç ve çeviklik değerlerinin iyi sonuçlar vereceği düşünülmektedir.(kutlu M, 2010) Jason, D ve arkadaşlarının yapmış oldukları çalışma da bizim yapmış olduğumuz çalışmayı destekler niteliktedir. Sürat, güç ve çeviklik testleri arasındaki ilişki anlamlı bulunmakla birlikte yüksek düzeyde değildir. Bu durum testlerin farklı özellikleri ölçtüğünün bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Kaynaklar Kutlu M., Yapici H.,Yoncalik O. (2010) Development of a new test of T Drill agılıty with shooting to goal for soccer European Journal of Sport Science LittleT. Williams AG. J. (2007)Strength Cond. Res. 21(2): Ergen E ve ark. (2002) Egzersiz Fizyolojisi Ders Kitabı Nobel Yayın Dağıtım LTD ŞTİ 17-23s Ankara 115

127 P62. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR BÖLÜMLERİNE FARKLI SINAV SİSTEMLERİYLE YERLEŞEN ERKEK ÖĞRENCİLERİN ÇEVİKLİK VE SÜRAT ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Murat Can SARIKOÇ Hakan YAPICI Abdullah YILMAZ Rüstem ORHAN Hülya ÖZTEMİR Kırıkkale Üniversitesi Comparison of Speed and Agility Performance of Male Students Admitted to the Department of Physical Education and Sports through Various Examination Systems Speed and agility skills are qualities that can be developed by training to some extent. In team games as well as in individual sports, where the aerobic and anaerobic systems are used in succession, it is a fact that factors like stability, speed, power, flexibility, balance and agility influence the performance. 63 male students in total from the Department of Physical Education and Sport Teacher Training (N = 32) and the Department of Sport Management (N = 31) participated voluntarily in this study. IIlinois, 505 and zig zag agility tests (Little T, 2007), 10, 20 and 30 m sprint tests (Meckel, Y. et. Al., 2009) were performed in the same way for both groups. 3 pairs of photocell doors, developed by the Tümer Electronics, were used in the test. Before the tests, the calibration and the reliability of the devices were measured. Measurements were carried out in the gym of the University of Kırıkkale. Statistical analysis of the data obtained was performed in SPSS 18 program with independent t -test. The study showed significant statistical differences between the two groups in athletic age, BMI, body fat percentage, and speed and agility (p 0.05). Key Words: speed, agility Sürat ve çeviklik yeteneği, antrenmanla belirli ölçüde geliştirilebilen özelliklerdir. Gerek takım oyunlarında gerekse bireys el sporlarda aerobik ve anaerobik sistemlerin ard arda kullanıldığı sürat, kuvvet, dayanıklılık, esneklik, denge ve çeviklik gibi faktörlerin performansa etki ettiği bir gerçektir (Tamer K, 2000). Çalışmamızda YGS sınavının ardından özel yetenek sınavı son ucunda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümüne yerleşen ve özel yetenek sınavına tabi olmayıp YGS ve LYS sınavları ile Spor Yöneticiliği Bölümüne yerleşen erkek öğrencilerin bazı çeviklik ve sürat özelliklerinin karşılaştırılması amaçlandı. Yöntem Öğre tmenlik (N = 32), Spor Yöneticiliği (N = 31) olmak üzere toplam 63 erkek öğrenci bu çalışmaya gönüllü olarak katıldı. Illinois, 505 ve zig zag çeviklik testleri (Little T, 2007), 10, 20 ve 30 m sprint testi (Meckel, Y. et. Al., 2009) aynı şekilde her iki grup için yapıldı. Test için Tümer elektronik tarafından geliştirilen 3 çift fotosel kapı kullanıldı. Test ve ölçümler Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü erkek öğrencileri için 2 gün, Spor Yöneticiliği Bölümü erkek öğrencileri için 2 gün olmak üzere toplam 4 gün sürmüştür. Birinci gün sabah öğrencilerin boy, vücut ağrılığı ve vücut kompozisyon ölçümleri alınmıştır. Öğleden sonra ise öğrencilere sürat testi uygulanmıştır. İkinci gün Öğleden sonra öğrencilere üç farklı çeviklik testi yapılmıştır. Testle r öncesinde ölçümde kullanılan aletlerin kalibrasyon ve doğrusallık kontrolü yapılmış, güvenirliği test edilmiştir, Ölçümler Kırıkkale Üniversitesi kapalı spor salonunda gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin İstatistiksel değerlendirmeleri, SPSS 18 p aket programında independent t testi ile yapılmıştır. Bulgular bilgi@ogrencikongresimarmara.com mail adresine gönderilmiştir Tartışma ve Sonuç Yapılan bu çalışmada Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü erkek öğrencileri ile Spor Yöneticiliği Bölümü er kek öğrencilerinin spor yaşı, BMI, vücut yağ %, sürat ve çeviklik testlerinde istatistiksel bakımdan anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur (p0.05). Sporun her dalında başarılı olabilmek için değişik ölçülerde de olsa belirli bir sürat düzeyine ihtiyaç vardır. Sonuç olarak sürat ve çeviklik hemen hemen her spor dalı için temel ilke olmaktadır.yapmış olduğumuz testler sonucunda Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü erkek öğrencileri, Spor Yöneticiliği Bölümü erkek öğrencilerine göre sürat ve çeviklik tes tlerinde daha iyi performans sergilemişlerdir. Bu durum Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Bölümü erkek öğrencilerinin özel yetenek sınavına hazırlık aşaması, daha önce yapmış oldukları antrenmanların fazlalığı, vücut yağ yüzdesi ve spor yaşları ile ilişki lendirilebilir. Kaynaklar Meckel Y, Machnai O, and Eliakim A. (2009). J Strength Cond Res, 23(1), LittleT. Williams AG. J. (2007) Strength Cond. Res. 21(2): Tamer K, (2000) Sporda Fiziksel-Fizyolojik Performansın Ölçülmesi ve Değerlendirilmesi, Bağırgan Yayınevi Ankara, s 116

128 P63. SAKARYA İLİNDE DOĞA YÜRÜYÜŞÜ HİKİNGYAPAN BİREYLERİN BAZI FİZİKSEL VE İNCELENMESİ PARAMETRELERİNİN FİZYOLOJİK Murat ŞEN Sakarya Üniversitesi DETERMINATION OF SOME PHYSICAL AND PHYSIOLOGIC PARAMETERS OF THE HIKERS IN SAKARYA The aim of this study was to determine physical and physiological profiles of the Hikers that walk regular intervals in Sakarya. 23 male subjects (age; 30,87±7,24, Sport age; 4,13±3,95, Height 175,62±7,20, Weight 76,05±10,25) have been joined in this study. Sistolic and diastolic blood pleasure, Somatotypes, and VO2 Max has been investigated in this study. Datas that obtained from voluntarily joined subjects has be en evaluated in Microsoft Excell The hikers, whose sport sage were 4,13, Sistolic blood preassure ±8.62 mm Hg, Diastolic blood preassure 71.04±7.09 mm Hg, Somatotype values, Endomorphy 4.98±1.77, Mezomorphy 4.80±0.82, Ectomorphy 2.02±1.30, VO2 max. values 40.65±6.06 ml/kg/s has been founded. According to the results hikers blood preassure values was lower then their age group in the literature. Somatotype values was endo -mezo of the hikers so they were muscular and some fatty. Max VO2 values of the hi kers was higher than their age groups that in the literaute. As a result, regular hiking activities have positive effects on physiolojical parameters. Key Words: Hiking, Blood pressure, Somatotype, maxvo2 Bu çalışmanın amacı, Sakarya ilinde düzenli olarak doğa yürüyüşü yapan 23 erkek deneğin (yaş; 30,87±7,24, Spor yaşı; 4,13±3,95, Boy 175,62±7,20, Ağırlık 76,05±10,25) bazı fiziksel ve fizyolojik profillerinin belirlenmesidir.. Çalışmaya katılan deneklerin, Sistolik ve Diastolik kan basıncı, Somatoti p, VO2 max. değerleri incelenmiştir. Çalışmaya gönüllü olarak katılan deneklerden alınan ölçümler sonucunda elde edilen bulguların istatistiksel çalışması Microsoft exel programında değerlendirilmiş ve ortalama 4,13 yıl düzenli olarak doğa yürüyüşü yapan Sistolik kan basıncı ±8.62 mm Hg, Diastolik kan basıncı 71.04±7.09 mm Hg, Somatotip değerleri Endomorfi 4.98±1.77, Mezomorfi 4.80±0.82, Ektomorfi 2.02±1.30, VO2 max ±6.06 ml/kg/dk olarak bulunmuştur. Bu sonuçlara göre düzenli doğa yürüyüşü yapa n bireylerin kan basıncı değerleri aynı yaş grubundan daha düşük olduğu, Somatip değerlerinin endomorfi mezomorfiyi yansıttığını ve Max VO2 değerlerinin ise aynı yaş grubundaki bireylere göre daha yüksek olduğunu göstermiştir. Düzenli doğa yürüyüşlerinin f izyolojik parametrelere olumlu etkisinin olduğu gözlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Doğa yürüyüşü, kan basıncı, Somototip, 117

129 P64. SAYILARINA GÖRE 30 CM YÜKSEKLİKTEKİ PLİOMETRİK SIÇRAMA ÇALIŞMALARININ ANAEROBİK PARAMETRELER ÜZERİNDEKİ AKUT ETKİLERİ Gökben İNCİ (Lisans Öğrencisi) Mustafa ŞAHİN Özlem KIRANDI Adnan KAMAR Alay KESLER Cevat GÜLER İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ACUTE EFFECTS OF PLYOMETRIC JUMP STUDIES AT 30 CM OF HEIGHT ON ANAEROBIC PARAMETERS BY NUMBERS This study aims to analyze the acute effects of plyometric jumps at 30 centimeters (cm) of height on anaerobic parameters by numbers of jumps.our study covers 21 male sedentary volunteers at ages 23,46±1,98.Before the plyometric studies, the subjects underwent 30 meters (m) speed, standing long jump and vertical jump tests with complete resting intervals as preliminary test values, and in each of the studies with 30 cm hurdles, following every 20 and 30 plyometric jumps, the values for 30 m speed, standing long ju mp and vertical jump were re-identified.the statistical analysis was conducted in SPSS program using the t -test, and significance was studied at p<0.05 and p<0.01 levels.considering the preliminary test and final test values for 30 m speed, it was considered that the effects of plyometric jumps at 30 cm of height on the values for 30 m speed were not significant (p>0.05).considering the preliminary and final test values for vertical jump, there was a remarkable increase in the vertical jump values after 30 plyometrics (p<0.01); however, the increase was not significant after 20 jumps.considering the preliminary and final test results for long jump, it was observed that long jump values fell of p<0.05 level after 20 plyometric jumps, and the decrease was sign ificant at p<0.01 level following 30 jumps.in conclusion, we have reason to believe that 30 plyometric jumps at 30 cm of height before matches in sports such as basketball, high jump, football, figure skating, ski jumping, etc. that require explosive power would favorably increase the vertical jumping performance. Key words: phyliometric, speed, anaerobic parameters, acute effect Bu araştırmada, 30 santimetre (cm.) yükseklikteki pliometrik çalışmaların sıçrama sayılarına göre anaerobik parametreler üzerindeki akut etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.çalışmamıza yaş ortalamaları 23,46±1,98 olan 21 erkek sedanter gönüllü katılmıştır.gönüllülere pliometrik çalışmalar öncesi tam dinlenme aralıkları ile 30 metre (m) sürat, durarak uzun atlama ve dikey sıç rama testleri ön test değerleri olarak tespit edilmiş, 30 cm lik engellerle 20 ve 30 adet pliometrik sıçramalardan sonra 30m. sürat, durarak uzun atlama ve dikey sıçrama değerleri tekrar tespit edilmiştir. İstatistiksel analiz, SPSS programında t -testi kullanılarak p<0,05 ve p<0,01 düzeyinde anlamlılık araştırılmıştır.30 m. sürat ön test ve son test değerlerini incelediğimizde; 30 cm yüksekliğindeki pliometrik sıçramaların 30m. sürat değerlerindeki etkilerinin anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05). Dikey sıçrama ön test ve son test değerlerini incelediğimizde; 30 adet pliometrik sonrası dikey sıçrama değerlerinde ileri düzeyde artış gözlenirken (P<0,01), 20 adet sıçrama sonrası artışın anlamlı fark oluşturmadığı gözlenmiştir.uzun atlama ön test ve son test d eğerlerini incelediğimizde; 20 pliometrik sıçrama sonrası uzun atlama değerlerinin p<0,05 düzeyinde düştüğü gözlenirken, 30 sıçrama sonrası düşüşün p<0,01 düzeyinde önemli olduğu görülmüştür.sonuç olarak; patlayıcı güç gerektiren basketbol, voleybol, yükse k atlama, futbol, artistik patinaj, kayakla atlama vb. spor branşlarında müsabaka öncesi 30 adet 30 cm lik pliometrik sıçrama çalışmalarının dikey sıçrama performansını olumlu yönde artıracağını düşünmekteyiz. Anahtar kelimeler: Pliometrik, Sürat, Anaerobi k Parametre, Akut Etki 118

130 P65. SAYILARINA GÖRE 40 CM YÜKSEKLİKTEKİ PLİOMETRİK SIÇRAMA ÇALIŞMALARININ ANAEROBİK PARAMETRELER ÜZERİNDEKİ AKUT ETKİLERİ Gökben İNCİ (Lisans Öğrencisi) Mustafa ŞAHİN Özlem KIRANDI Adnan KAMAR Alay KESLER Cevat GÜLER İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ACUTE EFFECTS OF PLIOMETRIC JUMP STUDIES AT 40 CM OF HEIGHT ON ANAEROBIC PARAMETERS BY NUMBERS This study aims to analyze the acute effects of plyometric jumps at 40 centimeters (cm) of height on anaerobic parameters by numbers of jumps.our study covers 22 male sedentary volunteers at ages 23,55±3,58.Before the plyometric studies, the subjects underwent 30 meters (m) speed, standing long jump and vertical jump tests with complete resting intervals as preliminary test values, and in each of the studies with 40 cm hurdles, following every 20 and 30 plyometric jumps, the values for 30 m speed, standing long jump and vertical jump were re-identified.the statistical analysis was conducted in SPSS program u sing the t-test, and significance was studied at p<0.05 and p<0.01 levels.considering the preliminary test and final test values for 30 m speed, it was observed that 30 plyometric jumps at 40 cm of height remarkably decreased the speed values (p<0.01); however, the effect of 20 plyometric jumps on speed values were not significant (p>0.05).considering the preliminary and final test results for long jump, it was observed that plyometric jumps at 40 cm of height did not have any significant effects on long ju mp values (p>0.05).considering the preliminary and final test values for vertical jump, there was a remarkable increase in the vertical jump values after 40 plyometric jumps (p<0.01).in conclusion, the study has demonstrated that 20 and 30 plyometric jumps at 40 cm of height improves the jumping performance while decreasing the values for speed. Key words: phyliometric, speed, anaerobic parameters, acute effect Bu araştırmada, 40 santimetre (cm.) yükseklikteki pliometrik çalışmaların sıçrama sayılar ına göre anaerobik parametreler üzerindeki akut etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır.çalışmamıza yaş ortalamaları 23,55±3,58 olan 22 erkek sedanter gönüllü katılmıştır.gönüllülere pliometrik çalışmalar öncesi tam dinlenme aralıkları ile 30 metre (m) sürat, durarak uzun atlama ve dikey sıçrama testleri ön test değerleri olarak tespit edilmiş, 40 cm lik engellerle 20 ve 30 adet pliometrik sıçramalardan sonra 30m. sürat, durarak uzun atlama ve dikey sıçrama değerleri tekrar tespit edilmiştir. İstatistiksel an aliz, SPSS programında t-testi kullanılarak p<0,05 ve p<0,01 düzeyinde anlamlılık araştırılmıştır.30 m. sürat ön test ve son test değerlerini incelediğimizde; 40 cm yüksekliğindeki 30 adet pliometrik sıçramaların Sürat değerlerini ileri düzeyde düşürürken (p<0,01), 20 adet pliometrik sıçramaların sürat değerleri üzerindeki etkilerinin anlamsız olduğu (p>0,05) görülmüştür.uzun atlama ön test ve son test değerlerini incelediğimizde; 40 cm yüksekliğindeki pliometrik sıçramaların Uzun atlama değerlerindeki etkilerinin anlamlı olmadığı görülmüştür (p>0,05).dikey sıçrama ön test ve son test değerlerini incelediğimizde; 40 adet pliometrik sonrası dikey sıçrama değerlerinde ileri düzeyde artış gözlenmiştir (P<0,01)Sonuç olarak; bu çalışma bize 20 ve 30 adet 40 cm li k pliometrik sıçrama çalışmalarının sıçrama performansını artırırken sürat değerlerinin düştüğünü göstermiştir. Anahtar kelimeler: 40cm Pliometrik, Sürat, Anaerobik Parametre, Akut Etki 119

131 P66. AMERİKAN FUTBOL OYUNCULARINDA SIÇRAMA ANTRENMANININ SÜRAT PARAMETRESİNE ETKİSİ Nezahat DEMİR Marmara Üniversitesi OVER THE AGE OF 18 WHO DO JUMP TRAINING SOCCER PLAYERS ON THE EFFECT OF THE SPEED PARAMETERS The purpose of the practice was to investigate the effect of Plyometric Training on the strength parameters of upper and lower extremities soccer players. 24 subjects (12 of them as the practice group and 12 of them as the control group) participated in the study. The both groups regularly participated in soccer trainings and also the experimental group was trained by plyometric training method twice a week along 8 weeks. A pre -test and a post-test were applied before and after the whole training session. In statistical analysis, paired sample t -test for within group analysis and independent sample t -test for between group analysis were used in SPSS 10.0 for Windows. The significant level was accepted as p Amerikan futbolu oyuncusu bilindiği gibi bir oyun boyunca sürekli olarak süratli koşular yapmaktadır. Bu durumda süratini sıçramalarla geliştiren oyuncu oyunun temposunu yükseltir ve hızlı hücumlarla şaşırtıp hücumda ve savunma da eşit derecede başarılı olabilmek istemektedir. Sıçrama çalışmaları; kalp - dolaşım uyumu, kas kuvveti, dayanıklılık, hareketlilik, esneklik, denge, koordinasyon, dikey sıç rama, zamanlama, ritim ve hız, yağsız vücut kitlesi, kemik yoğunluğu ve beceri gelişimi üzerine olumlu etkilere sahiptir.sıçrama çalışmalarında kullanılan alıştırmalarda genellikle vücut ağırlığı ve yerçekimi gibi fonksiyonlar ön plandadır.sıçrama çalışmalarını içeren alıştırmalar ardışık olarak uygulanan sıçramaları(yerinde ve ayakta), atlamaları(kısa ve uzun süreli, sekmeleri (kısa ve uzun süreli) ve derinlik sıçramalarını içermektedir.(17) Bu yararlar göz önüne alındığında sıçrama çalışmaları, anaerobik özelliklerin ön planda olduğu Amerikan futbolunda, motorik özelliklerin geliştirilmesi ve korunması açısından antrenörlere bilimsel bir antrenman için ön bilgileri teşkil etmesinin yanında, aynı zamanda bu konu ile ilgili olarak yapılan ve yapılacak olan a raştırmalara katkısı bulunması amacıyla da önemlidir.bu çalışmanın amacı;sıçrama çalışmalarının sürate etkisinin araştırılmasıdır.yerçekimi gibi fonksiyonlar ön plandadır. GEREÇ VE YÖNTEM Bu çalışma, sıçrama antrenmanın Amerikan futbol oyuncuların da sürat üzerine etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 12 çalışma ve 12 kontrol grubu olmak üzere toplam 24 Amerikan futbol oyuncusu katılmıştır. Çalışma ve kontrol grubu düzenli olarak haftada üç gün Amerikan futbol antrenmanlarına devam ederken, ç alışma grubuna ekstra 8 hafta, haftada bir gün sıçrama antrenman yaptırılmıştır. Antrenman öncesi (ön test) ve sonrası (son test) 30m sürat testi ile ölçüm alınmıştır. 30mt sprint testi: Amaç;Bu test sürati ve anaerobik gücü değerlendirmek için uygundur. T est Gereçleri: 30 mt düz zemin, Kronometre,Bir yardımcı Metod : Deneğin yeterince ısınması sağlanır.denek 30 mt lik düz zeminde maksimal eforla koşar.araştırmacı 30 mt nin başlangıç ve bitiş arasındaki sprint süresini ölçer.tam dinlenme sonrası test tekrarlanır ve ikinci ölçüm alınır.ölçümlerden en iyi olan derece skor olarak kaydedilir.değerlendirme bir önceki test değerleriyle karşılaştırılarak yapılır. Denekler : Şort, tişört ve spor ayakkabısı ile Boğaziçi atletizm pistinde alındı. Protech marka kronom etre kullanılmıştır.zaman ölçeği deneğin çıkışı ile çalışmaya başladı ve 30 mt bitiş çizgisine bastığında zaman durdu. Böylece deneğin 30 mt süresi kayıt edilmiş oldu. Çalışma Grubuna Uygulanan Sıçrama Antrenmanı: Çalışma grubuna uygulanan sıçrama antrenma n programı literatürde verilen bilgiler esas alınarak hazırlanmıştır. Antrenmanlardaki her bir hareket sıçrama olarak kabul edilmiştir.. Kapsam: Haftada arasında değişen sıçrama yoğunluğuna göre, 8 haftalık yapılan program sonucunda 2040 adet sıçra ma yapılmıştır. Setler Arası Dinlenme: 45sn -2 dk. arasında dinlenme verilmiş ve bu süre uygulanan çalışmaya göre ayarlanmıştır. Sıklık: Haftada bir gün olarak uygulanan iki farklı antrenman programı sıra ile uygulanmıştır. Çalışmalardan önce dk. ısınma ve esnetme çalışmaları yapılmıştır. Çalışma Grubuna Uygulanan Sıçrama Antrenmanının Hareketlerin Alıştırma Numarası Ve Açıklaması: 1.Program Kumda Sıçrama Antrenmanı: Kumda istasyon antrenmanı yaptırıldı.oyuncular 1. sıçrama hareketinde 15 tekrar yaptık tan sonra 45sn dinlendirildi ve 2. sıçrama hareketine geçirildi.hareketler; Bilekten Çift Ayak Sıçrama: Sporcular kum havuzunda yerden dikey olarak sıçrama yaparlar.hareket bilekten yapılır,dizler bükülmez.kollar da,ayaklarla aynı doğrultuda yukarı doğru çekilir. Kumda Çift Ayak Sıçrama: Sporcular olduğu yerde çift ayak yukarı doğru dizi karına çekerek sıçrarlar.gövde düzdür,kollar dizlerin çekilmesiyle birlikte yukarı doğru çekilir. Yarım Squat Sıçrama: Sporcular olduğu yerde yarım squat pozisyonunda çift ayak yukarı doğru sıçrarlar.kollar bu harekette pasiftir. 22 Makas Sıçrama:Sporcular bu harekette çift ayak yan yana yerde,yukarı sıçramada havada makas pozisyonundadır.yere düşüldüğünde tekrar iki ayak yan yana gelir.kollar,hava da ters kol ters bacak ola cak şekildedir. Sağ Ayak Pire Sıçrama:Sporcuların vücut ağırlığı tamamen öndedir.sağ ayak üzerinde ellerin yere değecek şekilde kapanılır ve yukarı doğru sıçrandığında kollar ve sol bacak açılır,sağ bacak ise karına doğru çekilir. Sol Ayak Pire Sıçrama: Sp orcuların vücut ağırlığı tamamen öndedir.sol ayak üzerinde ellerin yere değecek şekilde kapanılır ve yukarı doğru sıçrandığında kollar ve sağ bacak açılır,sol bacak ise karına doğru çekilir. Sol Ayak Sıçrama:Sporcular bu hareketi yaparken vücutları düz olm alıdır.yerde tek ayak üzerinde dizler karına doğru çekilerek sıçrarlar.kollar ters kol ters bacak olacak şekildedir. Sağ Ayak Sıçrama:Sporcular bu hareketi yaparken vücutları düz olmalıdır.yerde tek ayak üzerinde dizler karına doğru çekilerek sıçrarlar.kol lar ters kol ters bacak olacak şekildedir. 2. Program Engel Sıçrama: Bir birim antrenman boyunca; 10 adet 107 cm lik engeller üzerinden arka arkaya durmadan sıçrayarak ve son engelden sonra 20 m sprint koşusu yapılır. Bu uygulama bir set olarak kabul edilmiş ve 15 set yapılmıştır. Setler arasında 2dk.lık aktif dinlenme verilmiştir. 120

132 P67. KREATİN ALIMININ PERFORMANS ÜZERİNE ETKİLERİ Özlem SARIOĞLU Güner ÇİÇEK Osman İMAMOĞLU Hitit Üniversitesi On Dokuz Mayıs Üniversitesi EFFECTS OF CREATINE SUPPLEMENTATION ON PERFORMANCE Purpose: In this review the available research that has examined the potential ergojenic value of creatin supplementation on exercise performance. Material and Method: Literature has been researc hed relating with creatin supplementation. Findings: Review of the literature indicates that over 500 research studies have evaluated the effects of creatine supplementation on muscle physiology and/or exercise capacity in healthy, trained, and various diseased populations. Barcelona Olympic Games, creatine (Cr) has become one of the most widely used nutritional supplements or ergogenic aids, with loading doses as high as g day-1 for 5-7 days typical among athletes. Short-term creatine supplementation (e.g. 20 g/day for 5 7 days) has typically been reported to increase total creatine content by 10 30% and phosphocreatine stores by 10 40%. Of the approximately 300 studies that have evaluated the potential ergogenic value of creatine supplementation, ab out 70% of these studies report statistically significant results while remaining studies generally report non -significant gains in performance. No study reports a statistically significant ergolytic effect. For example, short -term creatine supplementation has been reported to improve maximal power/strength (5 15%), work performed during sets of maximal effort muscle contractions (5 15%), single-effort sprint performance (1 5%), and work performed during repetitive sprint performance (5 15%). Moreover, creatine supplementation during training has been reported to promote significantly greater gains in strength, fat free mass, and performance primarily of high intensity exercise tasks. Conclusion: Although not all studies report significant results, the prepo nderance of scientific evidence indicates that creatine supplementation appears to be a generally effective nutritional ergogenic aid for a variety of exercise tasks in a number of athletic and clinical populations. Key words: Ergogenic aids, exercise, cre atine and phosphocreatine Egzersiz performansı üzerine kreatin alımının muhtemel ergojenik değerini incelemektir. Materyal ve metot: Kreatin kullanımı ile ilgili literatür taraması yapılmıştır. Bulgular: 500 ün üzerinde yapılan araştırmada kreatin alımının sağlıklı, antrenmanlı ve çeşitli hastalıklara sahip insanlarda egzersiz kapasitesi ve kas fizyolojisi üzerine etkileri incelenmiştir. Barselona Olimpiyat oyunlarında çeşitli sporcular arasında 5-7 gün boyunca günde en fazla g dozlarındaki yüklemeyle ergojenik yardım veya beslenme takviyesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Kısa süreli kreatin alımıyla (5-7 gün boyunca günde 20g/gün) kreatin fosfat depolarında %10-40 ve toplam kreatin içeriğinde %10-30 artma rapor edilmiştir. Yaklaşık olarak 300 çalışma kreatin alımının muhtemel ergojenik değeri olduğunu göstermiştir. Çalışmalar genel olarak performansta anlamlı olmayan kazançlar rapor ederken, çalışmaların yaklaşık %70 i istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar rapor etmişlerdir. Örneğin kısa süreli keratin alımı; tekli sprint performansında (%1-5), tekrarlı sprint performansında (%5-15), maximal eforlu kas kasılma setlerinde işte artma (% 5-15), maximal güç/kuvvette (%5-15 veya %12 ye kadar kuvvet artışı ) artmalar rapor etmişler dir. Ayrıca, antrenman esnasında kreatin alımı; öncelikle yüksek yoğunluk egzersiz faaliyetlerindeki performans, yağsız vücut ağırlığı ve kuvvette büyük kazançların anlamlı derecede yükselmesini sağlamıştır. Sonuç: Tüm çalışmalarda anlamlı sonuçlar rapor e dilmese de bilimsel kanıtların birçoğu kreatin alımının değişik egzersiz faaliyetleri için beslenmeyle ergojenik bir yardım sağlamada etkili olabileceğini açıkça göstermektedir. Anahtar kelimeler: Ergojenik yardım, egzersiz, kreatin ve kreatin fosfat 121

133 P HAFTA KARATE DO VE CİMNASTİK YAPAN 9 11 YAŞ ERKEK ÇOCUKLARIN SEÇMELİ REAKSİYON SÜRESİNİN KARŞILAŞTIRILMASI İrem ÖZCAN, Çağla KARADAĞOĞLU, Ufuk ALPKAYA, Oya ERKUT ATILGAN, Sinan BOZKURT a Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü COMPARISON ON 9 11 YEARS OLD CHILDREN IN REACTİON TIME AFTER 12 WEEKS OF GYMNASTİC AND KARATE DO TRAİNİNG In this study, the effects on visual choice reaction time of gymnastic training and karate do training investigated. For this purpose; total of 46 male children between 9 11 ages (9.90 year +1.05) were participated in to research. The groups; 12 children for control group, 17 children for gymnastics and 17 children for karate do group. SPSS package program was used for statistical analyzes, one way ANOVA was used for comparing the groups. After 12 weeks of gymnastic training and karate do training, there were no statistical differences between groups on reaction time (p>0.05). To sum up, the apcecence of difference in reaction time in gym and jkarete may be due to the fact that exercice for age group 9 11 in these two sports consist of similar skills. Bu çalışmada, 12 haftalık jimnastik ve karate do çalışmalarının görsel seçmeli reaksiyon süresine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla, 9 11 (9.90 yaş +1.05) yaş arası toplam 46 erkek çocuk araştırmaya katılmıştır. Kontrol grubunu 12 çocuk, jimnastik grubunu 17 çocuk ve karate do grubunu 17 çocuk oluşturmuştur. İstatistiksel analiz için SPSS paket programı kullanılm ış, grupların karşılaştırılmasında tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. 12 hafta sonra yapılan ölçümlerde kontrol grubu, jimnastik grubu ve karate do grubunda istatistiksel olarak bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Sonuç olarak 9 11 yaş grubunda yapılan jimnastik ve karate do çalışmalarında benzer hareketler olduğundan dolayı branşlara göre reaksiyon süresinde bir farklılık bulunamamış olabilir. 122

134 P69. KISA SÜRELİ PİLATES EGZERSİZLERİNİN BEDEN YÜZDE YAĞ, BEL-KALÇA ORANI VE ESNEKLİĞE ETKİSİ Esra ŞENTÜRKa,Duygu İŞCANa, Elif KEÇECİa, Serra Ayşe ÇAKARa, Gülşah ŞAHİNa açanakkale Onsekiz Mart Üniversitesitesi THE EFFECTS OF SHORT TERM PILATES EXERCISES ON BODY FAT, WAIST-HIP RATIO AND FLEXIBILITY Purpose: This study was aimed to investigate the effects of regular pilates activities on body fat percentage and waist-hip ratio. Methods: 16 female (age: ± years; body weight: ± kg; height: 163, 5±6, 68 cm) who were members of fitness centre in Çanakkale, were participated in this study. The research continued throughout 7 weeks and composed of pre -test, treatment implementation duration, and post -test which were including, height, waist area, hip area, flexibility, body fat percentage. Acquired data (pre and post - treatment) were analyzed by using SPSS 15.0 statistical package program for Windows with student t - test. Findings: Prior to and following exercise there were no statistically significant difference in body mass index (BMI), waist area, hip area, flexibility, body fat percentage (p>0.05). Conclusion: It was concluded that pilates exercises did not effect the selected parameters (BMI, flexibility, body fat percentage, and waist -hip ratio) of female participants who took part in this study. Amaç: Yetişkin bayanlarda düzenli pilates egzersizlerinin beden % yağ ve bel kalça oranına etkisinin incelenmesidir. Yöntem: Araştırmaya Fitness Merkezine üye toplam 16 (yaş:42.31 ± yıl; ağırlık: 69.60± 11.52kg; boy: 163,5±6,68cm) bayan katılmıştır. Katılımcılar hafta da 2 gün Pilates egzersizleri yapmışlardır. Egzersiz öncesi ölçümler, egzersiz uygulama süresi ve egzersiz sonrası ölçümler olmak üzere araştırma toplam 7 hafta devam etmiştir. Araştırmada egzersiz öncesi ve sonrasında boy, ağırlık, be l çevre, kalça çevre, esneklik, beden %yağ değeri ölçümler alınmıştır. Elde edilen veriler (egzersiz öncesi ve sonrası) SPSS 15.0 programında Student t test ile analiz edilmiştir. Bulgular: Egzersiz öncesi ve sonrasında ağırlık, beden kütle indeksi, bel çe vre, kalça çevre, esneklik, beden %yağ arasında anlamlı fark yoktur(p>0.05). Sonuç: Pilates egzersizleri araştırma grubuna katılan bayanların beden kütle indeksi, esneklik, %yağ ve bel kalça oranı üzerinde etkili olmamıştır. 123

135 P70. RITIM DANS EĞITIMI ALAN KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARIN FIZIKSEL ÖZELLIKLERI VE DENGE PERFORMANSLARI AÇISINDAN KARŞILAŞTIRILMASI Ferhat SAYGIN, Nurdan YEŞİLDUMAN a Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü RHYTHM OF THE DANCE EDUCATION OF GIRLS AND BOYS COMPARISON IN TERMS OF THE PHYSICAL CHARACTERSTICS AND PERFORMANCE OF BALANCE In this study was aimed thatthe rhythm of the dance training of male and female kids was to compare in terms of their physical properties and the balance performance. Continuing rhythm and dance training course in the study area in Çanakkale GSMK,the average age _ years,10 male and 13 female students participatedin atotal of 23 volunters. Participants were performed standing long jum p,one-foot (right-left) asstanding long jump tests with the 30m sprint, sit -access and flamingo balance tests. In additıon,bki was calculated bymeasuring the heights and body weights. Data analysis was performed with SPSS package program. All of the data by sex is calculated to the desciriptive statistics and t test is consulted for the detection of differences between the groups. As a result,the rhythm of the dance educatıon of girls and boys, in terms of their physical properties and balance perfo r mance,there isnt a significant relationship statistically. 124

136 P71. TÜRK GENÇ ERKEK KÜREKÇİLERİN ANTROPOMETRİK ÖZELLİKLERİ, SOMATOTİPLERİ VE KÜREK ERGOMETRESİ PERFORMANSIYLA İLİŞKİSİ Gizem ÖZKAYA ᵃ, Güllü TURAN ᵃ, Semra ESEN ᵃ, Bilgesu ABDULHAYOĞLU ᵇ Tuğçe ERDOĞMUŞ ᵇ, Arzu ÇEKEN ᵇ, Cem GÜNGÖR ᵃ ᵃ Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor ABD, Hareket ve Antrenman Bilimleri, İstanbul ᵇ Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor ABD, Spor Sağlık Bilimleri, İstanbul Anthropometric Characteristics, Somatotypes of Turkish Junior Male Rowers and Their Relationship to Rowing Ergometer Performance : The aim of this study was to assess the anthropometric characteristics, determine somatotype profil es and the effect of anthropometric characteristics to 6,000 m and 2,000 m rowing ergometer performance of Turkish male junior rowers. Eighteen male junior rowers participated this study ( mean ± SD: age 16,8 ± 1,2 years, training experience 5,6 ± 3,8 year s, stature 176,3 ± 3,7 cm, body mass 71,3 ± 3,8 kg). All anthropometric measurements are made according to Anthropometric Standardization Reference Manual. One week after the anthropometric measurement, the rowers completed a 6,000 m and 2, 000 m rowing er gometer time trial. The strongest correlates (r > 0.4, p < 0.05) with 2,000 m performance were training experience (r = -0,403), shoulderelbow length (r = 0,443), thigh mass (r = -0,419), waist circumference (r = -0,405).Any significant correlation found for 6,000 m rowing ergometer performance. In this study, rowers are taller and heavier than normal population. The average somatotype values of rowers was found as 3,2 5 2,5 (endomorphic mesomorph). The datas obtaining from this study would be preliminar y reference for future studies at some level. Key Words: Anthropometry, somatotype, rowing, ergometer Bu çalışmanın amacı, genç kürekçilerin, antropometrik özelliklerinin değerlendirilmesi, somatotiplerinin belirlenmesi ve antropometrik özelliklerinin 6,000 m ve 2,000 m performansına etkisini araştırmaktır. Bu çalışmaya 18 genç erkek kürekçi katılmıştır (ortalama ± SS: yaş 16,8 ± 1,2 yıl, antrenman yaşı 5,6 ± 3,8 yıl, boy uzunluğu 176,3 ± 3,7 cm, vücut ağırlığı 71,3 ± 3,8 kg). Anthropometric Standardi zation Reference Manual e göre 28 adet antropometrik ölçüm yapılmıştır. Kürekçiler, antropometrik ölçümlerden bir hafta sonra kürek ergometresinde 6,000 m ve 2,000 m zamana karşı test çekmişlerdir. 2,000 m performansıyla ilişkili en kuvvetli korelasyon (r>0.4, p<0.05), antrenman yaşı (r = -0,403), omuz-dirsek uzunluğu (r = 0,443), uyluk kütle (r = - 0,419)de görülmüştür. 6,000 m performansıyla ilgili herhangi bir korelasyon görülmemiştir. Kürekçilerin normal popülasyona oranla daha uzun boylu oldukları ve da ha ağır vücut ağırlığına sahip oldukları görülmüştür. Kürekçilerin ortalama somatotip değerleri 3,2 5 2,5 (endomorfik mezomorfi) bulunmuştur. Bu çalışmada elde edilen veriler daha sonra yapılacak çalışmalarda belli düzeyde ön referans olarak kullanılabilir. Anahtar Kelimeler:Antropometri; somatotip, kürek, ergometre 125

137 P72. FARKLI BRANŞLARDA SPORCULARIN SEÇİLMİŞ FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Hamza KÜÇÜK, Serkan KARAMAN, S. Tutku YAYLACI a Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü TO COMPARE THE SELECTED PHYSIOLOGICAL PROPARTIES OF PLAYERS ON DIFFERENT BRANCH The goal of this working have done for,to compare footballer s basketballers s and Swimmers s static jump, hand grip test, dorsal power, sit and reach test, body adipose percent, reactions times and twenty meters shuttle running capacity and to Show differents. 22 footballers 21 basketballers 21 swimmers have joined to the working. Have performed one way variance analysis to datas which are the to got from the working. At Analysis result, have fixed basketballers s dorsal power and jump power, footballers s elasticity proparties and swimmers s maxvo2 worths are high. We should form to training programe with a like tests s help on will do train programe Performans, sporcunun fiziksel, fizyolojik, biyomotorik ve psiko -sosyal özelliklerinin bileşkesinin sonucu olarak ortaya koyduğu verim düzeyidir. Buna bağlı olarak performansı tek bir kritere dayandırmak ol dukça güçtür. Çünkü performansı etkileyen birden çok iç ve dış faktörler bulunmaktadır [1]. Performans limitlerini belirlemek, yapılacak olan antrenman programlamasının temelini oluşturması açısından önemlidir [2] Bu sayede antrenörler ve sporcular istedik leri performans seviyesine ulaşabilecek, eksikliklerini görerek bu eksikliklerini giderme yolunda çalışabileceklerdir. Çünkü antrenman planlamasında, sporcunun performans limitlerinin belirlenmesi önemlidir [3]. Performansı etkileyen faktörlerden biri de b edensel yapı, başka bir deyişle fiziksel özelliklerdir. Çünkü bedensel yapı ya da fiziksel özellikler fizyolojik kapasitelerin ortaya konulmasını etkilemektedir. Sahip olunan fiziksel yapının özelliği yapılan spor dalına uygun olmadıkça istenilen performan s düzeyine ulaşmak pek mümkün değildir. Fiziksel yapı bir sporcunun yüksek düzeyde performans gösterebilmesinin göstergelerinden sadece bir tanesidir ve kuvvet, güç, esneklik, sürat, dayanıklılık ve çabukluk gibi diğer performans göstergeleriyle birleşerek sporcunun performansını olumlu yönde etkilemektedir[4]. Bilimsel sportif çalışmalarda, sporcunun antrenman durumunu ve gelişimini anlamak, sporcuya amaca uygun yüklenmeleri vermek ve antrenmanı ekonomik şekilde düzenleyebilmek için antrenöre güç kontrolü sağlayan test uygulamaları yararlı olur. Örneğin her bir spor dalı için normlaştırılmış çalışmalar yardımıyla o spora yeni başlayan birine nelerin uygun düşeceğini kesin olarak saptamak bugün henüz mümkün olmamaktadır. Ancak fiziksel ve fizyolojik test uygulamaları yoluyla bazı ipuçları elde edilebilmektedir [5]. Bu çalışma, futbol, basketbol ve yüzücülerin statik sıçrama, hand grip test, sırt kuvveti, otur uzan eriş testi (sit and reach), vücut yağ yüzdesi, reaksiyon zamanları ve 20 metre mekik koşu kapasitelerini karşılaştırmak, farklılıkları ortaya koymak için yapılmıştır. Gereç ve Yöntem Çalışmaya Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yaşar Doğu Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunda öğrenim gören 22 futbol, 21 basketbol ve 21 yüzücü gönüllü katılmışlardır. Test ön cesi sporcular 15 dakika ısınmışlardır. Statik Sıçrama Testi; Newtest Powertimer 300 modeli ile gerçekleştirilen bu testte, sporcular teste 90 derece diz açısında yarı çömelmiş olarak, elleri kalçasında ve vücut tamamen sabitken başlar. Sporcular, elleri kalçasındayken kalça ve dizlerinden güç alarak mümkün olduğunca yukarı sıçrar. Sporcu inişi topuklarının üzerinde ve dizlerini dümdüz yaparak gerçekleştirir. Hand Grip Test; Grip Strength Dynamometer Takei marka dinamometre ile yapılan testte sporculardan s ağ ve sol elleri ile kavrama dinamometresini tüm kuvvetleriyle sıkmaları istendi. Üç denemeden en iyi skor kaydedildi. Sırt Kuvveti Testi; Takei Physical Fitness Test - Leg Dynamometer ölçüm aleti kullanılarak test gerçekleştirildi. Denekler, dizlerden gerg in pozisyonda, dinamometre sehpasının üzerinde ayaklarını sabitledikten sonra, kollar gergin, sırt düz ve gövde hafifçe öne eğikken, elleriyle sıkıca tuttukları dinamometre barını dikey olarak maksimum oranda yukarı çekmeleri istendi. Test 2 defa tekrarlanarak en iyi değer kg cinsinden kaydedildi. Otur Uzan Eriş (sit and reach) Testi; Digital Takei Physical Test Marka ölçüm aleti ile yapılan testte sporcular ayaklarını uzunluğu 35 cm, genişlik 45 cm, yüksekliği 32 cm olan otur eriş sehpasına çıplak olarak y erleştirdiler. Dizlerini kırmadan uzanabildikleri son noktaya kadar uzandılar, son noktada 3 saniye beklediler, ölçüm iki defa tekrarlandı, en iyi sonuç kayıt edildi. ve en iyi derece alınır Vücut Yağ Yüzdesi Ölçümü; Holtain skinfold kaliper ile 1mm hassa siyetle 4 bölgeden (triseps,subskapularis, suprailiak, abdominal) ölçüm yapılıp Newtest Powertimer 300 marka cihaza bilgiler girilerek Durnin ve Womersley 4 - noktalı ölçüm seçilmiş, veriler hesaplanmıştır. Reaksiyon zamanı ölçümü; Lafayette firması tarafından üretilen Moart çoklu reaksiyon aleti kullanılmış, ölçüm panelinin üzerinde bulunan ışık yandığı sırasında işaret başparmaklarıyla dokunmaları istenmiştir. 5 ölçüm yapılmış, ölçümlerin en iyi sonucu kayıt edilmiştir. 20 metre mekik koşusu; Newtest Power timer 300 modeli kullanılarak yapılan testte sporcu 20 metrelik mesfeyi en hızlı şekilde koşar, sinyal sesinin verilmesini bekler ve 20 metreyi tekrar koşar. Sprintler, kişi sinyal sesiyle belirlenen hızı sürdüremeyinceye kadar devam ettirilir. Newtest top lam test süresini ve kişinin yapabildiği sprint sayısını hesaplar. Toplam mesafe sprint sayısından hesaplanır. Aerobik kapasite (maxvo2) bu ölçümlerden tahmin edilir. Elde edilen veriler SPSS 15.0 paket programında hesaplanmıştır. 126

138 P YAŞ GRUBU ERKEK YÜZÜCÜ VE FUTBOLCULARIN BAZI FİZİKSEL UYGUNLUK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Alper BAHÇE, Akan BAYRAKDAR, İrem TAŞKIRAN a Muğla Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Antrenörlük Eğitimi Bölümü COMPARISON OF THE SOME PHYSICAL FITNESS PROPERTIES MALE SWIMMERS AND SOCCER PLAYERS BETWEEN YEARS In this study, was conducted of the some physical fitness compare of male swimming and soccer players between years. Male athletes were compared with experimental methods years, height, weight, flexibility, back strenght, leg strenght and 30 -meter sprint by taking measurements. SPSS 16.0 package program were investigated the arithmetic mean, (x) the standard deviation (sd) and percentage (%) based with t -test 0.05 significance level differences in soccer players and swimmers. The study participated in Muğla sports club active football players and in that Marmaris swimming active floating 15 male swimmers and 15 male soccer players in that years. Subjects made age, height, weight, f lexibility, back, leg strength and 30 -meter sprint measurements in laboratory of physiology, school of physical education and sport Muğla university. According to this study, football players height mean 149,06±5,14 and swimmers height mean 145,06±4,64, fo otball players weight mean 45,13±2,87 and swimmers 44,66±3,17 respectively. It were found 30 meters sprint swimmers 4.85 ± 0.27 while the football players 4.93 ± 0.24, swimmers flexibility values 22,00 ± 4,97 while the football players ± 2.63, swimmers leg forces mean ± 7.54 while the football players ± 5.18, swimmers back strength average ± 4.80 while the football players ± Spor çağımızın bilgi toplumlarının gündemine giderek daha çok yerleşmektedir. Sporcular üzeri nde yapılan araştırmalar göstermiştir ki fiziksel aktivite organlarımızı fizyolojik yaşlanmasını anlamlı biçimde yavaşlatmaktadır. Egzersizler ve sağlığı korumanın mümkün olduğu bilimsel bir gerçektir. Yine düzenli fiziksel aktivite anksiyodepresif (ruhsal) hastalıkların sıklığını azaltmaktadır. Sportif egzersiz, günümüz bilgileri ışığında, vücudumuzun bütün doku ve organlarının sağlıklı çalışmasının garantisidir. (Akgün, 1992 ) Bir toplumda spora katılımın şekli, düzeyi yararı ve sorunları sadece kişilerin yetenekleri ve ilgilerine bağlı değildir. Toplumun spora bakış açısı dolayısıyla sporu yönetim ve organizasyonu büyük önem taşımaktadır. Günümüzde tüm dünya ülkeleri spora büyük önem vermekte ve uluslar arası spor organizasyonlarında ön sıralarda yer alma k için mücadele etmektedir. Bu sporcular ulusal saygınlığın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Ancak kaybedenler her zaman kazananlardan daha çok olmaktadır. Başarıları sürekli olan ülkelere bakıldığında ise sporun bu toplumların yaşam biçiminin bir parçası olduğu görülmektedir. (Açıkada, 1990) Futbolda bilim ve spor bilimi etkileşimiyle gerek futbolcuların çalışma şartlarını iyileştirmek ve gerekse de seyircilere daha iyi izleme, zevk ve haz duyma imkanı verebilecek gelişmeler sağlanmakta olup, futb olun gelişmesine ve daha geniş kitlelere yayılmasına hız kazandırılmaktadır. (İşleyen, 1988) Bu araştırma yaş arası aktif olarak spor yapan erkek futbolcu ve yüzücülerin esneklik, bacak ve sırt kuvveti, 30 metre sürat koşusu değerlerinin incelenmesi ve karşılaştırılması amacı ile yapılmıştır. 127

139 128