Giriş Santral sinir sistemi (SSS), bilateral olarak yerleşmiş olan beş anatomik bölgeye ayrılabilir.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Giriş Santral sinir sistemi (SSS), bilateral olarak yerleşmiş olan beş anatomik bölgeye ayrılabilir."

Transkript

1 Hülya Bilgin, Selcan Bayraktar 358 Giriş Santral sinir sistemi (SSS), bilateral olarak yerleşmiş olan beş anatomik bölgeye ayrılabilir. 1. Spinal kord 2. Serebral hemisferler 3. Diensefelon 4. Beyin sapı (medulla, pons, mezensefelon ) 5. Serebellum Pratikte intrakraniyal kompartman, supratentoriyal ve infratentoryal kompartmanlara ayrılabilir. Supratentoryal kompartman serebral hemisferler ve diensefelonu içerirken; infratentoriyal kompartman beyin sapı ve serebellumu kapsar. Santral sinir sistemi, beyin omurilik sıvısı (BOS) içinde yüzmektedir. Erişkinlerde BOS ventriküllerdeki koroid pleksus tarafından ml/st hızında üretilir ve ventriküler sistemden subaraknoid aralığa doğru dolaşır. Subaraknoid aralık, beyin ve spinal kord dokusuna yapışık olan pia mater ile örümcek ağı şeklinde ve hassas bir yapıda olan araknoid mater arasında yer alır [1]. SEREBRAL KAN AKIMI VE KONTROLÜ Beyin rölatif olarak küçük boyutuna (total vücut kitlesinin %2 si) rağmen metabolik aktivitesi nedeni ile güvenli ve esnek serebral kan akımına (SKA) ihtiyaç duyar. Beyin dinlenme halinde kalp debisinin (erişkinlerde 750 ml/dk) %15 ini alır ki bu da ortalama 50 ml/100 gr/dk SKA na eşittir. SKA, beyaz ve gri cevherdeki metabolik farklılıklara bağlı olarak ortalama ml/100 gr/dk arasında değişir [1]. SKA, ml/100 gr/dk nın altında ise bu durumda beyin fonksiyonlarında bozulma görülür ve genellikle elektroensefalogramda yavaşlama saptanır. SKA hızı ml/100 gr/dk arasında ise tipik olarak düz elektroensefalogram oluşurken 10 ml/100 gr/dk nın altındaki değerler genellikle geri dönüşümsüz beyin hasarına neden olur [2]. Serebral kan akımı metabolik aktivite ile paraleldir ve ml/100 gr/dk arasında değişkenlik gösterir [1]. Örneğin, bir ekstremitenin motor aktivitesi bu ekstremiteye uyan motor kortekste bölgesel SKA nın hızlı artışı ile ilişkilidir. Serebral kan akımını ölçmek için çeşitli yöntemler mevcuttur. Pozitron emisyon tomografi, xenon ile zenginleştirilmiş bilgisayarlı tomografi, tek foton emisyon bilgisayarlı tomografi ve bilgisayarlı tomografi perfüzyon taraması yöntemleri bunlar

2 arasında sayılabilir. Ancak hiçbiri yatak başı izlem için uygun değildir [2]. Serebral Kan Akımının Global Kontrolü Akım Metabolizma Bağlantısı Beyindeki elektriksel impulsların iletimi, enerji bağımlı nöronal membranik iyon gradienti ile gerçekleşmektedir. Nöronal aktivitedeki bölgesel artış, bölgesel serebral metabolik hız artışı ile birliktelik gösterir. SKA değişiklikleri de bu metabolik değişikliklere paraleldir. Bununla birlikte fonksiyonel aktivite sırasındaki bölgesel SKA artışı, serebral glukoz kullanım hızı ile de orantılıdır. Akım-metabolizma bağlantısındaki düzenleyici değişiklikler yaklaşık 1 sn gibi kısa latense sahiptir ve bölgesel metabolik veya nöronal yolaklar tarafından yönlendirilebilmektedir. Sağlıklı bir erişkinde, akım ve metabolizma yaklaşık olarak eşleşmiştir [1]. Otoregülasyon Normal fizyolojik şartlar altında SKA nı kafa tabanındaki serebral perfüzyon basıncı (SPB) ile serebrovasküler direnç (SVD) etkiler. SVD, kan viskozitesi ve damar çapından etkilenir. SKA=SPB/SVD Serebral perfüzyon basıncı, ortalama arteriyel kan basıncı (OAB) ve kafa içi basınç (KİB) arasındaki farka eşittir. SPB=OAB-KİB Serebral perfüzyon basıncı normalde mmhg düzeyindedir. Perfüzyon basıncının alt sınırı son yıllara dek 70 mmhg olarak kabul edilmekteyken, bireysel farklılıkların da göz önüne alınmasıyla günümüzde mmhg alt sınır olarak kabul edilmiştir. Perfüzyon basıncının 25 mmhg dan az olması geriye dönüşü olmayan beyin hasarı ile sonuçlanır. KİB normalde 10 mmhg den az olduğu için SPB primer olarak OAB na bağımlıdır. KİB de orta ya da şiddetli derecede artışlar (>30 mmhg), OAB normal olsa dahi, SPB ve SKA da belirgin bozulmaya yol açacaktır [3]. Otoregülasyon; SPB ndaki geniş dalgalanmalara rağmen SVD nin değişimi ile SKA nın sabit tutularak serebral dolaşımın sağlanması yeteneğidir. Otoregülasyonun alt ve üst limitleri vardır ve bu limitlerin altında ve üstünde SKA direkt olarak SBP ile ilişkilidir. Bireyler arasında önemli farklılıklar ve beynin değişik bölgeleri arasında varyasyonlar olmakla beraber otoregülasyon limitleri 150 ve 50 mmhg olarak belirtilmiştir. Otoregülasyon üst limitinin üstünde, yüksek SPB değerleri serebral arteriyolleri dilatasyona zorlar ve bunun sonucunda serebral kan hacmi ve intrakraniyal basınçta artma, kan-beyin bariyerinde bozulma, hidrostatik gradiyentlerde tersine dönme ve serebral ödem ve /veya hemoraji meydana gelir [1]. Kan basıncı değişikliklerine sekonder olarak ortaya çıkan damarsal yanıtların, hangi mekanizma ile oluştuğu kesinlik kazanmamasına karşın bazı hipotezler ileri sürülmüştür. Bunlar miyojenik, metabolik ve nörojenik hipotezler olarak başlıca üç grupta incelenir. Miyojenik hipoteze göre, OAB daki artışlar damar duvarında gerilmeye yol açar. Vasküler düz kaslar Laplace yasası uyarınca basınç artışına yanıt olarak kasılır ve vazokonstrüktif yanıt ortaya çıkar. Basınç düştüğünde ise yanıt olarak vazodilatasyon gelişir. Endotel kökenli vazoaktif ajanların miyojenik kontraksiyondan sorumlu olduğu ileri sürülmüştür. Metabolik hipoteze göre lokal arterioler düz kas tonusu, serebral metabolik gereksinim tarafından belirlenir. Metabolitlerin birikmesi vazodilatasyona, ekstraluminal K+ konsantrasyonunun yükselmesi vazokonsrüksiyona neden olur. 359

3 Nörojenik hipoteze göre ise, kraniyal vasküler yapılar sempatik, parasempatik ve nonkolinerjik nonadrenerjik lifler tarafından inerve edilir. Sempatik sistemin uyarılması ile arteriyel vazokonstrüksiyon oluşur. Otonomik innervasyonun beyin hasarı ve inmeyi takiben gelişen serebral vazospazmda etkili olduğu düşünülmektedir. Hipoksi ve hipotansiyon halinde ise sempatik innervasyon serebral kan akımı regülasyonuna katkıda bulunmaz [3]. Akım-metabolizma ilişkisinin aksine, otoregülasyon cevabı daha yavaştır (5-60 sn). Kronik hipertansiyon, sempatik aktivasyon ya da sempatik aktivitedeki depresyonun otoregülasyon eğrisini etkilediği gösterilmiştir [1]. Araştırmalar, uzun süreli antihipertansif tedavinin serebral otoregülasyon sınırlarını normale yaklaştırdığını göstermiştir [2]. 360 Arteriyel Karbondioksid Basıncı Serebral kan akımını etkileyen en önemli dış etken respiratuar gaz basınçlarıözellikle PaCO2 dir. SKA, mmhg arasındaki PaCO2 basınçları ile doğru orantılıdır. PaCO2 deki her mmhg değişiklikte kan akımı yaklaşık 1-2 ml/100 gr/dk değişir [2]. Düşük PaCO2, vazokonstrüksiyon ve sonuç olarak doku hipoksisi ile refleks vazodilatasyona, yüksek PaCO2 ise maksimum vazodilatasyona neden olmaktadır. Düşük intrakraniyal kompliyansı olan hastalarda, SKA daki ufak düşme bile intrakraniyal basınçta dramatik azalmaya neden olabilir. Serebral kan hacmini azaltmak için hipokapni oluşturulduğunda, düşük bölgesel kan akımı nedeni ile oluşabilecek serebral iskemiye dikkat edilmelidir [1]. Arteriyel Oksijen Basıncı ve İçeriği Hiperoksi SKA da sadece minimal azalmalara neden (%10) olurken, parsiyel arteriyel oksijen basıncının (PaO2) 50 mmhg nın altında olduğu şiddetli hipoksemi SKA nı belirgin olarak arttırır [3]. Hipoksemi tarafından indüklenen vazodilatasyon, zamanla küçük adaptasyonlar gösterse de büyük ölçüde PaCO2 seviyesi ile ayarlanabilmektedir. Kety ve Schmidt 15 kpa (112 mmhg) dan yüksek PaO2 değerlerinin SKA nı %13 azalttığını ve sağlıklı gönüllülerde serebral vazokonstrüksiyonun bir göstergesi olarak SVD i yükselttiğini göstermişlerdir. Ayrıca bu vazokonstrüksiyon yanıtı serebral iskemide bozulmuştur. Hiperoksik vazokonstrüksiyon cevabının fizyolojik yararı net değildir, fakat beynin kendisini yüksek PaO2 ve O2 radikallerinden korumak için geliştirdiği bir mekanizma olabileceği düşünülmektedir. Diğer Etkiler Serebral kan akımını etkileyen diğer faktörler; ısı, viskozite, sempatik tonus, β1 adrenerjik stimülasyonun neden olduğu vazodilatasyon, α2 adrenerjik stimülasyonun neden olduğu vazokonstrüksiyon, ve artmış santral venöz basınçtır [1]. Serebral kan akımı her 1 C de %5-7 değişir. Hipotermi hem bazal metabolizma hızını hem de SKA nı azaltırken vücut sıcaklığındaki artış ters etki yapar. Oksijen aktivitesi 42 C de düşmeye başlar ve hücre hasarını yansıtabilir [3]. Kan viskozitesinin en önemli belirleyicisi hematokrittir. Hematokritin azalması viskoziteyi azaltarak SKA nı arttırabilir ancak, ne yazık ki hematokritteki azalma O2 taşıma kapasitesini de azaltır ve O2 sunumunu bozabilir. Bazı çalışmalar optimum serebral oksijen sunumunun hematokrit değeri %30 iken oluşabildiğini düşündürmektedir [2].

4 Serebral Kan Akımının Bölgesel Kontrolü Metabolik Faktörler Vasküler tonusu etkileyen lokal metabolik faktörler, bölgesel SKA nın düzenlenmesinde primer önem taşır. Artmış metabolik aktivite de bu faktörlerin seviyesinin ve perfüzyonun artmasına sebep olur. Bölgesel kan akımını düzenleyen faktörler, tablo-1 de sunulmuştur. Tablo 1. Vazokonstriktör Vazodilatatör α2-adrenerjik stimülasyon β1-adrenerjik uyarı Serbest Ca+2 Nitrik oksit Tromboksan A2 Prostoglandinler Endotelin Perivasküler K+ Adenozin Nöronal Faktörler Sempatik nöronal kontrolün, diğer vasküler yataklara göre daha zayıf olmasına rağmen, nörojenik yolaklar özellikle de otoregülasyon SKA kontrolünde rol oynamaktadır. Asetilkolin, NO ve belki serotonin, dopamin, substance P, nöropeptid Y nin serebral damarlarda etkili olabilmesi için sinir lifleri aracılığı ile salındığı düşünülmektedir [1]. 361 KAN-BEYİN BARİYERİ Serebral kan damarları, vasküler endotel hücrelerinin arasının neredeyse tam olarak bitişik olması nedeni ile benzersiz bir özellik taşır. Kan-beyin bariyeri terimi porların sınırlandırıcılığını ifade eder [2]. Kan-beyin bariyeri, beyni diğer organlardan ayıran bir başka özellik olup, sıkı bağlantılara sahip beyin kapiller endotel hücreleri, bu hücreleri çevreleyen devamlı bir bazal lamina ve bu bazal laminaya sitoplazmik uzantılarıyla tutunmuş astrositlerden oluşan, özelleşmiş bir yapıdır. Sistemik kapiller endotel hücreleri arasında 65 A kadar bir açıklık varken, beyin kapiller endoteli arasındaki açıklık 8 A kadardır. Kan-beyin bariyerinden geçişlerde maddenin büyüklüğü, yağda çözünürlüğü, yükü ve kanda proteine bağlanma derecesi önemlidir. Polar moleküller, kandan ekstrasellüler alana kolaylaştırılmış transport ve aktif transport ile geçerler. Kolaylaştırılmış transport yoluyla glukoz ve aminoasit taşınırken, kan-beyin bariyeri özellikle toksik maddelerin ve nörotransmitter metabolizması ile ilgili moleküllerin beyine geçişini önlemede kritik role sahiptir. Na+, K+ ve Cl- gibi iyonlar ile mannitol gibi moleküllerin geçişi zayıftır. Su molekülleri difüzyon ve ozmoz ile hızlı geçiş yapar. Lipofilik ajanlar ve O2 ve CO2 kapiller duvardan kolaylıkla diffüze olurlar. Katekolaminler ve vasküler endotelyal büyüme faktörü gibi birçok endojen madde, kan-beyin bariyerinin geçirgenliğini etkiler [3]. Kan-beyin bariyeri; ciddi hipertansiyon, tümörler, inmeler, infeksiyon, belirgin hiperkapni, hipoksi ve uzamış nöbet aktivitesi varlığında bütünlüğünü kaybeder [2]. Parenkime kontrolsüz H2O ve elektrolit geçişi olması nedeni ile ödem meydana gelir [3]. SEREBRAL METABOLİZMA İnsan beyni toplam vücut ağırlığının sadece %2-3 ünü oluşturmasına rağmen kalp debisinin %15 ini (750 ml/dk) alır ve vücudun bazal oksijen ihtiyacının %20 si (150

5 μmol/100gr/dk) ile glukoz ihtiyacının %25 ini (30 μmol/100gr/dk) harcar. Bu yüksek enerji gereksinimi temel olarak transmembran elektrik ve iyonik gradientin sağlanmasından ( %60) kaynaklanır, ayrıca membran yapısı ve bütünlüğünün korunmasında ve nörotransmitterlerin sentezi ve salınmasında da ( %40) enerji kullanılır. Beynin enerji gereksinimi çok önemli olsa da beyin çok az bir metabolik substrat rezervine sahiptir. Bundan dolayı santral sinir sisteminin normal fonksiyonu, enerji substratlarının yeterli ve devamlı salınması ile ve metabolik yıkım ürünlerinin uzaklaştırılması ile yakından ilişkilidir. Hücresel Metabolizma Mekanizmaları İnsan beyni keton, laktat, yağ asitleri, gliserol ve çeşitli aminoasitleri metabolize etme yeteneğine sahip olsa da geleneksel görüş, glukoz oksidasyonunun enerji gereksiniminin büyük kısmını karşıladığı yönündedir [1]. Beyin metabolizmasının ana yakıtı olan glukoz kullanımı 100 gr beyin için dakikada mg arasındadır. 362 Glukoz Beynin günlük glukoz gereksinimi 125 gr kadardır [3]. Vücut, beyine yeterli glukoz transferini güvence altına almakta ve kan şekeri düzeylerinin düşüşünü önlemektedir [1]. Glukoz beyinde aerobik ve anaerobik yollarla metabolize olur. Aerobik metabolizma sırasında her bir glukoz molekülü 36 adenozin trifosfat (ATP) ortaya çıkarırken, anaerobik metabolizma sırasında laktik asitle birlikte 2 ATP molekülü oluşur. Serebral enerjinin %20 den fazlası Na+ ve K+ un hücresel aktif transportunda, %30 u aksonal transport metabolizması ve çeşitli biyosentezler için, kalan %50 si ise duysal, motor ve mental aktivitelere harcanır. Enerji eksikliğinde iyon pompalarının yetersiz çalışması nöronal disfonksiyona neden olur [3]. Enerjinin büyük bir kısmı oksidatif yollardan sağlandığı için, beynin yüksek düzeyde oksijen ihtiyacı (40-70 ml O2/dk) mevcuttur. Bu ihtiyaç kandan karşılanır ve kanın oksijen içeriği (her 100 ml kan için 20 ml) ile kan akımına (100 gr beyin dokusu için dakikada 50 ml) bağımlıdır [1]. Oksijen gereksinimi süreklidir ve depolanmaz, bu yüzden PaO2 30 mmhg altına hızla düşerse, beynin perfüzyonu kesintiye uğrayarak 10 sn içerisinde bilinç kaybı gelişir. Eğer kan akımı 3-8 dk. da yeniden başlamazsa, ATP depoları tükenmeye ve geri dönüşümsüz hasar oluşmaya başlar. Hipoksik hasara en duyarlı bölgeler hipokampus ve serebellumdur [3]. Sürekli akut hipoglisemi beyne zararlıdır. Paradoksal olarak, hiperglisemi ise serebral asidozu ve hücre hasarını hızlandırarak global ve fokal hipoksik beyin hasarını hızlandırır [2]. Keton Cisimleri, Organik Asitler ve Aminoasitler Hipoglisemiye azalmış yanıtın ve uzamış açlıktan sonra serebral fonksiyonun daha iyi korunduğunun kanıtları; beynin, özellikle bir süre adaptasyondan sonra alternatif metabolik substratları kullanabildiğini göstermektedir. Uzamış açlık durumlarında ve gelişmekte olan beyinde keton cisimleri, bazı organik asitler ve aminoasitler metabolik substratlar haline gelebilir. Laktat Beyin; laktatı özellikle hipoglisemi periyotları ve yüksek kan laktat seviyeleri olması durumunda substrat olarak kullanabilir. Aslında son çalışmalar göstermiştir ki laktat astrositler tarafından üretilmekte ve sonra aktif nöronlara taşınıp burada kulla-

6 nılmaktadır. Bu astrosit-nöron laktat mekik hipotezi (Astrosyte-Neuron Lactat Shuttle Hypothesis-ANLSH) Pellerin ve Magistretti tarafından 1994 yılında öne sürülmüş olup; beyin kökenli laktatın nöronal enerji metabolizmasında substrat olarak önemli metabolik bir role sahip olduğunu göstermektedir. Bu hipotez yakın zamanda tartışmaya açılmış ve gelecekteki çalışmaların asıl konusu haline gelmiştir. Akım Metabolizma Eşleşmesi Beyinde; kan akımının fonksiyonel aktiviteye uyabilmek için lokal olarak değişkenlik gösterdiği intrinsik bir mekanizma vardır. Akımın metabolizma ile yakın uyumu, SKA da ve oksijen metabolizmasında geniş bölgesel varyasyonlara neden olur [1]. Fonksiyonel nöronal aktivitenin arttığı yerlerde bölgesel serebral metabolizma ve SKA artar. Yakın zamana kadar SKA daki artışın ve O2 tüketiminin, oksijenin serebral metabolizma hızı ve glukozun serebral metabolizma hızı ile yakın ilişkili olduğu düşünülürken, artık bunun asıl glukoz kullanımıyla ilgili olduğu gösterilmiştir. Yeterli oksijen varlığında, glukozun yıkım ürünü olan asetil koenzim A nın Krebs (sitrik asit) siklusuna girmesi ile H+ iyonları ortaya çıkar. Hidrojen iyonu, ekstrasellüler alana ulaşınca, lokal etkisi ile kapillerlerde ve küçük arteriyollerde vazodilatasyona sebep olur ve bunun yansıması olarak da bölgesel SKA artar. Bunun yanı sıra, uyku/uyanıklık durumu, anestezik ajanlar ve vücut sıcaklığı beyin metabolizmasını etkileyen faktörlerdir [3]. İNTRAKRANİYAL KOMPARTMAN VE KAFA İÇİ BASINÇ Kafa içi basınç, intrakraniyal boşluktaki basıncın atmosferik basınçla olan ilişkisidir. KİB, kraniyospinal akstaki hacmin artış ve azalışları ile bu değişikliklere adaptasyon yeteneği arasındaki dinamik ilişkiyi yansıtmaktadır [1]. Sıvı ya da katılar sıkıştırılabilir olmadığından, total intrakraniyal hacimdeki herhangi bir artış, basınçta hızlı artışlara sebep olacaktır. Tümör gibi yeni hücresel yapıların oluştuğu, BOS emiliminin bozulduğu ya da üretiminin arttığı durumlar KİB de artışa yol açacaktır [4]. Kafa içi basınç konvansiyonel anlamda, lateral ventriküller içinde ya da serebral korteks içinde ya da serebral korteks üzerinde ölçülen supratentoriyel BOS basıncı anlamına gelir [2]. Normal KİB genelde 10 mmhg dan azdır; sabittir ve çok nadiren fizyolojik değişikliklere bağlıdır [1]. Nereden ölçüm yapıldığına bağlı çeşitli varyasyonlar olabilir, ancak normalde dekübit pozisyonunda lumbar BOS basıncı supratentoryal basınca yakın değerdedir [2] yılında Kety ve Schmidt KİB deki önemli artışların serebrospinal akımda azalmaya neden olabileceğini ispatlamışlardır ve bu bulgu serebral perfüzyon basıncının değerlendirilmesine olan ilgiyi tetiklemiştir. KİB monitorizasyonunun klinik uygulamalara girişinden sonra, artmış KİB (>20-25 mmhg) ve kötü sonuçlar arasındaki ilişkiyi gösteren kanıtlar birikmeye başlamıştır. 363 Basınç-Volüm İlişkisi İntrakraniyal yapıların hacmi yaklaşık olarak 1700 ml dir ve üç fizyolojik kompartmana ayrılabilir. 1) Beyin parankimi 1400 ml (%80; %10 solid material, %70 su) 2) Serebral kan hacmi 150 ml (%10) 3) Serebrospinal sıvı 150 ml (%10) İlk kez Monro ve Kellie, intakt erişkin kafatası ile içerisindeki yapılar arasındaki basınç-hacim ilişkisini tanımlamışlardır [1]. Bu hipoteze göre kapalı ve genişlemeyen

7 bir yapı olan kafatasının hacmi sabit olduğundan, kafa içinde yer alan beyin, kan ve serebrospinal sıvıdan birinin hacmindeki artış veya tümör, ödem, hematom vb gibi yeni bir hacim oluşması, diğer bileşenlerde kompansatuar bir değişiklikle dengelenir. Bu da kraniyoserebrospinal dokuların kompliyans denilen kranyumun artan basınca bağlı volüm değişikliği yeteneğinden kaynaklanır [3]. İntrakraniyal kompliyans, kraniyospinal kompansatuar rezervin ölçüsü olarak görev yapabilmektedir ve aşağıdaki eşitlikle tanımlanmıştır: Komplians= ΔV (hacim değişikliği) ΔP (basınç değişikliği) Kompliyans azalmışsa küçük bir volüm artışı bile KİB de önemli artışa neden olmaktadır. Kafa içi kompliyans sağlamken, KİB arttığında kompansasyon mekanizmaları devreye girer. Başlıca kompansasyon mekanizmaları; BOS salınımında azalma, BOS emiliminde artma ve venöz kanın intratorasik alana yönlendirilmesidir (1). Hacim artışı veya yeni oluşan hacim miktarı kompansasyonla dengelendiği sürece KİB artışı olmaz ancak kompansasyonun aşıldığı durumlarda KİB artışı kaçınılmazdır [3]. 364 Kafa İçi Basınç Artışının Patofizyolojik Mekanizmaları ve Nedenleri Serebral ödem, beyin parankiminde sıvı artışına neden olur ve birçok nedeni vardır. Sitotoksik ödem: Tipik olarak hipoksi ve iskemide ortaya çıkar, hipokside hücre içi ATP bağımlı Na+ pompasının yetersiz çalışması sonucu hücre içi Na+ artar, hidrostatik basınç neticesinde hücre içi sıvı artar, hücre şişer, ancak kan-beyin bariyeri sağlamdır. Vazojenik ödem: Kan-beyin bariyerinin bozulması sonucu serebral kapiller geçirgenlik artar, basınç gradienti ile vasküler bölgeden ekstrasellüler bölgeye serum proteinleri ve plazmanın ekstravazasyonu olur. Bu tip ödem beyaz cevherde daha belirgindir, çünkü beyaz cevher gri cevhere oranla daha az yoğundur. İnterstisyel ödem: Genellikle obstrüksiyona sekonder gelişir ventriküllerin aşırı distansiyonu ile serebrospinal sıvının ekstrasellüler alana yerleşmesi ile oluşur. Kanbeyin bariyeri ve enerji metabolizması sağlamdır [3]. Serebral kan hacmindeki artış, kan giriş ve çıkışı arasındaki fark nedeni ile oluşmaktadır. Venöz dönüşte azalma (intrakraniyal ve ekstrakraniyal venöz yapılardaki mekanik obstrüksiyon, baş aşağı pozisyonu, solunum yolundaki tıkanıklık, sıkı boyunluk ) Artmış serebral kan akımı (vasküler otoregülasyonun kaybı, hipoksi, asidoz, artmış metabolizma ile olan ilişki) Serebrospinal sıvı hacminin artışı Araknoid villiden azalmış serebrospinal sıvı emilimi (subaraknoid kanama, enfeksiyon durumlarında) Serebrospinal sıvı dolaşımında obstrüksiyon (neoplazm, travmatik) Serebrospinal sıvı üretiminde artış (menenjit, koroid pleksus tümörü) İntra ve ekstra-aksial kitle lezyonları, Neoplazm Hemorajik Travma (hematom, serebrospinal sıvı higromaları) Enfeksiyonlar (abse, subdural ampiyem) Kafa içi basıncı azaltmayı amaçlayan günümüzdeki çoğu klinik strateji, patofizyolojik mekanizmaların tanımları üzerine kurulmuştur. Hipoksi ve hipotansiyonu düzeltme (hücresel beyin ödemini önleme), ozmotik ajanlar (interstisyel beyin ödeminde azal-

8 ma), baş elevasyonu (venöz dönüşte artma), orta derecede hiperventilasyon (PaCO2 azalması yoluyla serebrospinal sıvıda azalma), sedasyon ve kas paralizisi, hipotermi (metabolizmada azalma ile birlikte serebrospinal sıvıda azalma), dekompresyon kraniyotomisi gibi. Artmış İntrakraniyal Basıncın Bulguları Baş ağrısı, bulantı-kusma, papil ödem, nörolojik defisitler, Cushing ülseri, serebral herniasyon semptomları, Cheyne-Stokes solunumu ve her zaman görülmemekle birlikte Cushing triadı (artmış kan basıncı, bradikardi, genişlemiş nabız basıncı) artmış intrakraniyal basıncın bulguları olarak karsımıza çıkar [1]. Kaynaklar 1. Aypar Ü, Uzun Ş. Nöroanestezi ve Nöro-Yoğun Bakımın Esasları. Ankara: Güneş Tıp Kitapevleri; Cuhruk H. Klinik Anesteziyoloji. Bölüm: 26. Ankara: Güneş Tıp Kitapevleri; Keçik Y, Alkış N, Yörükoğlu D, Alanoğlu Z. Temel Anestezi. Bölüm: 22. Ankara: Güneş Tıp Kitapevleri; Longnecker DE, Brown DL, Newman MF, Warren MZ. Anesthesiology. Chapter 50. China: Mc Graw Hill;

Beyin Kan Akımı B.O.S. ve Beyin Metabolizması. Dr Şebnem Gülen sebnem@baskent.edu.tr

Beyin Kan Akımı B.O.S. ve Beyin Metabolizması. Dr Şebnem Gülen sebnem@baskent.edu.tr Beyin Kan Akımı B.O.S. ve Beyin Metabolizması Dr Şebnem Gülen sebnem@baskent.edu.tr Beyin kan akımı Kalp debisinin %15 i 750-900 ml/dk Akımı regüle eden ve etkileyen üç temel faktör; Hipoksi Hiperkapni

Detaylı

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ

Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem. Prof.Dr.Mitat KOZ Doku kan akışının düzenlenmesi Mikrodolaşım ve lenfatik sistem Prof.Dr.Mitat KOZ Mikrodolaşım? Besin maddelerinin dokulara taşınması ve hücresel atıkların uzaklaştırılması. Küçük arteriyoller her bir doku

Detaylı

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ İçerik Dolaşım sisteminin kısa anatomi ve fizyolojisi Egzersizde periferal dolaşımın düzenlenmesi-etkili mekanizmalar Damar endotelinin ve Nitrik Oksitin (NO) periferal

Detaylı

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Dr.Canan Aykut Bingöl Yeditepe Üniversite Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Kardiak Arrest 200 000-375 000 kardiak arrest/yıl (ABD) %20 spontan dolaşım sağlanıyor

Detaylı

KAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV

KAN AKIMININ KONTROLÜ. 1- Otoregülasyon veya Miyojenik Regülasyon 2- Metabolik Regülasyon KAN AKIMININ LOKAL KONTROLÜ DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV KAN AKIMININ KONTROLÜ Nöronal Humoral Lokal Otonom Sinir Sistemi Plazma Epinefrin, Anjiyotensin II, Vazopressin, İyonlar Akut Kontrol DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ IV Uzun Süreli Kontrol Dr. Nevzat KAHVECİ

Detaylı

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü Prof.Dr.Mitat KOZ DOLAŞIMIN SİNİRSEL KONTROLÜ Doku kan akımının her dokuda ayrı ayrı ayarlanmasında lokal doku kan akımı kontrol mekanizmaları

Detaylı

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder. Çeşitli duyu organlarından milyonlarca

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS Aerobik Antrenmanlar Sonucu Kasta Oluşan Adaptasyonlar Miyoglobin Miktarında oluşan Değişiklikler Hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar dayanıklılık antrenmanları

Detaylı

SEREBRAL FİZYOLOJİ Doç. Dr. Necati GÖKMEN

SEREBRAL FİZYOLOJİ Doç. Dr. Necati GÖKMEN SEREBRAL FİZYOLOJİ Doç. Dr. Necati GÖKMEN DEÜTF Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD k İnsan beyni SEREBRAL FİZYOLOJİ Yaklaşık 1300-1400 g ağırlığında Total vücut ağırlığının %2 sini oluşturan Kardiyak outputun

Detaylı

Travmatik Beyin Yaralanması Doç Dr Özlem GÜNEYSEL Dr Lütfi Kırdar Kartal EAH Acil Tıp Kliniği

Travmatik Beyin Yaralanması Doç Dr Özlem GÜNEYSEL Dr Lütfi Kırdar Kartal EAH Acil Tıp Kliniği Travmatik Beyin Yaralanması Doç Dr Özlem GÜNEYSEL Dr Lütfi Kırdar Kartal EAH Acil Tıp Kliniği 2 3 4 5 6 7 8 9 Tanım Mekanik güçler sonucu beyin fonksiyonlarında bozulma. Geçici / Kalıcı Klinik Sersemlik

Detaylı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı. Fizyoloji Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri Dr. Deniz Balcı deniz.balci@neu.edu.tr Ders İçeriği 1 Vücut Sıvı Bölmeleri ve Hacimleri 2 Vücut Sıvı Bileşenleri 3 Sıvıların Bölmeler Arasındaki HarekeF Okuma

Detaylı

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ 03-11-2009 Doku hipoperfüzyonu ve organ hasarı oluşturan, intravasküler volüm kaybının ilk tedavisi

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

* Kemoreseptör *** KEMORESEPTÖR REFLEKS

* Kemoreseptör *** KEMORESEPTÖR REFLEKS KEMORESEPTÖR REFLEKS DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VI Dr. Nevzat KAHVECİ Kemoreseptörler, kimyasal duyarlılığı olan hücrelerdir. Kan basıncı 80 mmhg nin altına düştüğünde uyarılırlar. 1- Oksijen yokluğu

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Doç. Dr. Onur POLAT Hasar Kontrol Cerrahisi 1992 yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır. Hasar Kontrol Cerrahisi İlk aşama; Kanama ve kirlenmenin

Detaylı

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Kan Gazı Nedir? Kanın a s i t ve b a z d u r u m u n u b e l i r l e m e a m a c ı y l a kan gazı değerlerinin belirlenmesi gerekir. Ortaya çıkan

Detaylı

Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır

Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır Doç. Dr. Onur POLAT Bu Ünitede; Şokun Tanımı Fizyopatoloji Şokta sınıflandırma Klinik Özellikler Tedavi anlatılacaktır Öğrenim Hedefleri; Şokun genel tanımını Şoktaki genel fizyopatoloji ve kompanzasyon

Detaylı

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik

Detaylı

Kapiller Membrandan Diffüzyon

Kapiller Membrandan Diffüzyon MİKRODOLAŞIM DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ III Dr. Nevzat KAHVECİ Düz kas lifleri Endotel Arteriol Metarteriol Prekapiller sfinkter Kapiller Venül Kapiller yatak Düz kas lifleri Endotel Kapiller Membrandan

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 8 Sinir Sisteminin Organizasyonu Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi Beyin Omurilik Periferik Sinir Sistemi Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Oluşturan Hücreler Ara nöronlar ve motor

Detaylı

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım. Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D.

Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım. Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D. Kafa Travmalı Hastaya Yaklaşım Dr. İ. Özkan Akıncı İTF Anesteziyoloji A.D. KAPALI KAFA TRAVMASI Delici ve ateşli silahlara bağlı olmayan, künt travma sonucu meydana gelen beyin hasarına denilir. KAFA TRAVMASI

Detaylı

Santral (merkezi) sinir sistemi

Santral (merkezi) sinir sistemi Santral (merkezi) sinir sistemi 1 2 Beyin birçok dokunun kontrollerini üstlenmiştir. Çalışması hakkında hala yeterli veri edinemediğimiz beyin, hafıza ve karar verme organı olarak kabul edilir. Sadece

Detaylı

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir

Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması. Dr. Ahmet U. Demir Solunum Fizyolojisi ve PAP Uygulaması Dr. Ahmet U. Demir Solunum fizyolojisi Bronş Ağacı Bronş sistemi İleti havayolları: trakea (1) bronşlar (2-7) non respiratuar bronşioller (8-19) Gaz değişimi: respiratuar

Detaylı

Kan Akımı. 5000 ml/dk. Kalp Debisi DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VII. Dr. Nevzat KAHVECİ

Kan Akımı. 5000 ml/dk. Kalp Debisi DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VII. Dr. Nevzat KAHVECİ MERKEZİ SİNİR SİSTEMİNİN İSKEMİK YANITI DOLAŞIM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ VII Dr. Nevzat KAHVECİ Kan basıncı 60 mmhg nın altına düştüğünde uyarılırlar. En fazla kan basıncı 1520 mmhg ya düştüğünde uyarılır.

Detaylı

Solunum: Solunum sistemi" Eritrositler" Dolaşım sistemi"

Solunum: Solunum sistemi Eritrositler Dolaşım sistemi Solunum Fizyolojisi Solunum: O 2 'nin taşınarak hücrelere ulaştırılması, üretilen CO 2 'in uzaklaştırılması." Bu işlevin gerçekleştirilebilmesi için üç sistem koordinasyon içinde çalışır:" " Solunum sistemi"

Detaylı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Arter Kan Gazı Değerlendirmesi Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Asit-Baz Dengesine Farklı Yaklaşımlar Seifter JL: N Engl

Detaylı

Anestezi ve Termoregülasyon

Anestezi ve Termoregülasyon Anestezi ve Termoregülasyon Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O. Termoregülasyon Nedir? Isının düzenlenmesi, korunması, ideal aralığa getirilmesi amacıyla vücudun meydana getirdiği

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014

Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014 Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014 Neden kan gazı analizi? Oksijenizasyon ve ventilasyonun değerlendirilmesi Asit-baz dengesini değerlendirmek ph / P a CO

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. Erdal Balcan 1

Yrd.Doç.Dr. Erdal Balcan 1 VÜCUTTA ASİT-BAZ DENGESİ BOZUKLUKLARI ASİDOZ Kan ph ının ALKALOZ Kan ph ının ASİDOZLAR: Vücut ekstrasellüler sıvılarında H + artmasından ya da bazların azalmasından ileri gelir. Vücut normal ph ının (7.35-7.45)

Detaylı

Nöromonitorizasyon ve Serebral Koruma

Nöromonitorizasyon ve Serebral Koruma Nöromonitorizasyon ve Serebral Koruma Dr.Mustafa Berker Ph.D. HÜTF. Nöroşirürji AD 6. Ulusal Dahili v e Cerrahi Bilimler Yoğun Bakım Kongresi 23 Ekim 2009 Konya Đlk dönem mortalitesi Hipoksi Hipotansiyon

Detaylı

KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ

KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ KAS VE HAREKET FİZYOLOJİSİ KAS DOKUSU TİPLERİ İSKELET KASI İskelet Kasının Yapısı Kas Proteinleri Kas Kontraksiyonu KASILMA TİPLERİ KASIN ENERJİ METABOLİZMASI İskelet Kası Çizgili kastır. İstemli çalışır.

Detaylı

Solunum Sistemi Fizyolojisi

Solunum Sistemi Fizyolojisi Solunum Sistemi Fizyolojisi 1 2 3 4 5 6 7 Solunum Sistemini Oluşturan Yapılar Solunum sistemi burun, agız, farinks (yutak), larinks (gırtlak), trakea (soluk borusu), bronslar, bronsioller, ve alveollerden

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir KÜÇÜK DAMAR HASTALIĞINDA KLİNİK BULGULAR Yok Özel fokal nöroloik semptomlar Sinsi gelişen global nörolojik

Detaylı

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI Dr. Vedat Evren Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Vücut sıvıları değişik kompartmanlarda dağılmış Vücuttaki Sıvı Kompartmanları Bu kompartmanlarda iyonlar ve diğer çözünmüş

Detaylı

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER

YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER YÜKSEK İRTİFA VE AKCİĞERLER Yükseklik Seviyesi (m.) İrtifa Tanımı 8000 + Ölüm Bölgesi (Death Zone) 7500-5500 Ekstrem Yüksek İrtifa (Extreme High Altitude) 5000-3500 Çok Yüksek İrtifa (Very High Altitude)

Detaylı

FTR 205 Elektroterapi I. Temel Fizyolojik Cevaplar. ydr.doç.dr.emin ulaş erdem

FTR 205 Elektroterapi I. Temel Fizyolojik Cevaplar. ydr.doç.dr.emin ulaş erdem FTR 205 Elektroterapi I Temel Fizyolojik Cevaplar ydr.doç.dr.emin ulaş erdem GİRİŞ Klinikteki en büyük sorunlardan biri de elektrofizyolojik bilgileri pratikte organize etmek ve uygulamaktır. Günümüzdeki

Detaylı

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye

Hipoglisemi Tedavisi. Dr. Ömer Salt. Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi Tedavisi Dr. Ömer Salt Acil Tıp Uzmanı Yozgat/Türkiye Hipoglisemi sınıflaması Hafif hipoglisemi adrenerjik bulgular kan şekeri

Detaylı

Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Egzersize Giriş ve Egzersiz Fizyolojisi

Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Egzersize Giriş ve Egzersiz Fizyolojisi Uzm. Fzt. Kağan Yücel - Ufuk Üni. SHMYO Öğrt. Gör. Egzersize Giriş ve Egzersiz Fizyolojisi Hareket sisteminin temel yapı taşları iskelet ve kaslardır. Kaslar; çizgili kaslar ve düz kaslardan oluşur. Kalp

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Kafa Travmalarında Yönetim

Kafa Travmalarında Yönetim Kafa Travmalarında Yönetim Dr. Uğur YAZAR Karadeniz Teknik Üniversitesi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Genel Bilgiler Kafa travması basit bir baş ağrısından ölüme kadar değişik sonuçlara yol açan

Detaylı

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK

BMM307-H02. Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK BMM307-H02 Yrd.Doç.Dr. Ziynet PAMUK ziynetpamuk@gmail.com 1 BİYOELEKTRİK NEDİR? Biyoelektrik, canlıların üretmiş olduğu elektriktir. Ancak bu derste anlatılacak olan insan vücudundan elektrotlar vasıtasıyla

Detaylı

EGZERSİZ SONRASI TOPARLAMA

EGZERSİZ SONRASI TOPARLAMA EGZERSİZ SONRASI TOPARLAMA Normale dönüş-performans ilişkisi Ne kadar hızlı? Egzersiz sonu toparlanmanın amacı... Tüm vücudu ve kasları dinlendirmek, egzersiz öncesi şartları yeniden hazırlamaktır. Kısa

Detaylı

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT

EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT EGZERSİZE ENDOKRİN ve METABOLİK YANIT Prof.Dr.Fadıl Özyener Fizyoloji Anabilim Dalı Sempatik Sistem Adrenal Medulla Kas kan dolaşımı Kan basıncı Solunum sıklık ve derinliği Kalp kasılma gücü Kalp atım

Detaylı

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler

Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler Anestezide Sıvı Tedavisi, Hesaplamalar ve Temel İlkeler Anestezi yönetiminde hemodinamik anlamda stabilizasyonun en iyi şekilde sağlanmasının yolu, doğru sıvı tedavisinin uygulanmasından geçer. Hangi aşamada

Detaylı

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu Travma ve cerrahiye ilk yanıt Total vücut enerji harcaması artar Üriner nitrojen atılımı azalır Hastanın ilk resüsitasyonundan sonra Artmış

Detaylı

SİYANOZ. Doğal ışıkta en iyi görülür Siyanozun en iyi görüldüğü yerler; Tırnak dipleri Dudaklar Dil Müköz membranlar Konjuktiva

SİYANOZ. Doğal ışıkta en iyi görülür Siyanozun en iyi görüldüğü yerler; Tırnak dipleri Dudaklar Dil Müköz membranlar Konjuktiva SİYANOZ Siyanoz deri ve Müköz membranların mavi-mor renk değişikliği göstermesidir Siyanoz bir hastalık değildir!! Siyanoz bir fizik bulgudur Siyanoza yol açan birçok neden vardır SİYANOZ Doğal ışıkta

Detaylı

Negatif Geri Beslemeli Kontrol

Negatif Geri Beslemeli Kontrol Negatif Geri Beslemeli Kontrol Beyin Anatomisi ve EEG nin Biyofizik Temelleri Dr. Bülent Yılmaz 1 Giriş İnsan sinir sistemi (nervous system) Merkezi sinir sistemi (Central Nervous System (CNS)) Çevresel

Detaylı

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

KAS FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN KAS FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Uyarılabilen dokular herhangi bir uyarıya karşı hücre zarlarının elektriksel özelliğini değiştirerek aksiyon potansiyeli oluşturup, iletebilme özelliği göstermektedir.

Detaylı

Anestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR

Anestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR Anestezi Esnasında ve Kritik Hastalıklarda Ortaya Çıkan Hipoksinin Tedavisinde Normobarik/Hiperbarik Ek Oksijen Tedavisinin Kullanımı FAYDALIDIR Prof. Dr. A. Necati GÖKMEN DEÜ Tıp Fakültesi Anesteziyoloji

Detaylı

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Kan Gazı Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta Normal Değerler ph 7.35-7.45 (ort. 7.40) ph 7.35 ise Asidoz 7.45 ise Alkaloz ph

Detaylı

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102

İnmede Tedavisi BR.HLİ.102 BR.HLİ.102 Serebral Felç (İnme) ve Spastisitede Botoks Spastisite Nedir? Spastisite belirli kasların aşırı aktif hale gelerek, adale katılığına, sertliğine ya da spazmlarına neden olmasıyla ortaya çıkan

Detaylı

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar

Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalbin Kendi Damarları ve Kan kaynakları; Koroner Damarlar Kalp kası beyinden sonra en fazla kana gereksinim duyan organdır. Kalp kendini besleyen kanı aortadan ayrılan arterlerden alır. Bu arterlere koroner

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI 11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir

Detaylı

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ

ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ ÜRİNER SİSTEM ANATOMİ ve FİZYOLOJİSİ İdrar oluşturmak... Üriner sistemin ana görevi vücutta oluşan metabolik artıkları idrar yoluyla vücuttan uzaklaştırmak ve sıvı elektrolit dengesini korumaktır. Üriner

Detaylı

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD

ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ. Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANKSİYETE BOZUKLUKLARININ KARDİYOVASKÜLER SİSTEM ÜZERİNE ETKİLERİ Doç.Dr.Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Lilly Konuşmacı: Lundbeck Sunum

Detaylı

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ

(ANEVRİZMA) Dr. Dağıstan ALTUĞ ANEURYSM (ANEVRİZMA) Arteriyel sistemindeki lokalize bir bölgeye kan birikmesi sonucu şişmesine Anevrizma denir Gerçek Anevrizma : Anevrizma kesesinde Arteriyel duvarların üç katmanını kapsayan Anevrizma

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI NA GİRİŞ KOŞULLARI : Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Yüksekokullarının veya Yüksekokul ve Fakültelerin Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon

Detaylı

İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ

İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ İÇ HASTALIKLARINDA YOĞUN BAKIM Prof. Dr. Sabriye DEMİRCİ YOĞUN BAKIM UYGULAMALARININ ÖZGÜN SORUNLARI I- Solunum yetersizliği ve sepsis gibi medikal yoğun bakım ünitelerinde sık görülen olayların prognozunun

Detaylı

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016 Herhangi bir çözeltinin asitliği veya bazlığı içindeki hidrojen iyonunun (H + ) konsantrasyonuna bağlıdır. Beden sıvılarının asit-baz dengesi

Detaylı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati Prof. Dr. Ömer Şentürk Hepatik Ensefalopati : Terminoloji Tip A Akut karaciğer yetmezliği ile birlikte Tip B Porto-sistemik Bypass ile birlikte (intrensek hepatosellüler yetmezlik

Detaylı

NÖROLOJİK MONİTÖRİZASYON

NÖROLOJİK MONİTÖRİZASYON Sunum Planı NÖROLOJİK MONİTÖRİZASYON Amaç Mul>modal nöromonitörizasyon Nörolojik monitörizasyonun geleceği Dr. H. Kutluk PAMPAL Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon AD 1.80 1.60

Detaylı

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER

EGZERSİZ VE TERMAL STRES. Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER EGZERSİZ VE TERMAL STRES Prof.Dr.Fadıl ÖZYENER TERMAL DENGE ısı üretimi BMH Kas etkinliği Hormonlar Besinlerin termik etkisi Postur Çevre ısısı Vücut ısısı (37 o C±1) ısı kaybı konveksiyon, radyasyon,

Detaylı

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D.

Sinir Sistemi. Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. Sinir Sistemi Prof. Dr. Taner Dağcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ab. D. İnsan Vücudu Üro-genital sistem Sindirim sistemi Solunum sistemi Kardiyovasküler sistemi Endokrin sistem Sinir sistemi

Detaylı

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU ASİT-BAZ DENGESİ VE KAN GAZI ANALİZİ

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU ASİT-BAZ DENGESİ VE KAN GAZI ANALİZİ İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU ASİT-BAZ DENGESİ VE KAN GAZI ANALİZİ AMAÇ: Katılımcıların bu sunumun sonunda kan gazı ve asit baz dengesi ile ilgili bilgilerini artırmaları amaçlanmıştır. HEDEFLER:

Detaylı

Spinal, Epidural, Kombine, RİVA ve Komplikasyonları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI. Rejyonel Anestezi Nedir?

Spinal, Epidural, Kombine, RİVA ve Komplikasyonları. Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI. Rejyonel Anestezi Nedir? Ders 6 Spinal, Epidural, Kombine, RİVA ve Komplikasyonları Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI www.ahmetemreazakli.com Rejyonel Anestezi Nedir? Bilinç kaybı olmaksızın, operasyonun gerçekleşeceği bölgede ağrısızlık

Detaylı

ENERJİ KULLANIMI VE BESİN MADDELERİ

ENERJİ KULLANIMI VE BESİN MADDELERİ ENERJİ KULLANIMI VE BESİN MADDELERİ ENERJININ SÜREKLILIĞI Egzersizin özelliğine bağlıdır 100 m ATP-CP Maraton aerobik sistem 400-800 m laktik asit sistemi 1500 m ATP-CP, laktik asit sistem ve aerobik sistem

Detaylı

Dolaşım Sistemi Dicle Aras

Dolaşım Sistemi Dicle Aras Dolaşım Sistemi Dicle Aras Kalbin temel anatomisi, dolaşım sistemleri, kalbin uyarlaması, kardiyak döngü, debi, kalp atım hacmi ve hızı 3.9.2015 1 Kalbin Temel Anatomisi Kalp sağ ve sol olmak üzere ikiye

Detaylı

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ 3 farklı enerji sistemi Acil enerji sistemi Kısa süreli enerji sistemi Uzun süreli enerji sistemi Acil enerji ATP -------------> ADP Creatine + ADP ------------>

Detaylı

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ 3 farklı enerji sistemi Acil enerji sistemi Kısa süreli enerji sistemi Uzun süreli enerji sistemi Acil enerji ATP -------------> ADP Creatine + ADP ------------>

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN SOLUNUM SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 Solunumun amacı, dokulara oksijen sağlamak ve karbon dioksidi uzaklaştırmaktır. Bu amaç gerçekleştirilirken, solunum dört büyük fonksiyonel olaylar

Detaylı

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır

Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kasların enerji üretimi için daha fazla oksijene ihtiyaç duymaktadır Egzersiz sırasında kaslara daha çok oksijen sağlanması ve oksijen kullanımı sonucu oluşan atık maddelerin kaslardan

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 6 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 6 Sinir Sisteminin Hücreleri Astrosit Oligodendrosit (MSS) Sinir Sistemi Hücreleri Glia Nöron Schwan (PSS) Mikroglia Ependimal Glia Tutkal Bölünebilir Nöronlara fiziksel ve metabolik

Detaylı

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı

Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu. Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Şok hastasına yaklaşım, kan ve sıvı resüsitasyonu Dr. Murat ORAK Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Şok; kan dolaşımı ve doku perfüzyonunun azalması sonucu, Oksijen ve diğer hayati

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

27.09.2014. Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması

27.09.2014. Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme. Öğrenim Hedefleri. Sinonim. İnme tanımı. Beyin metabolizması Öğrenim Hedefleri RADYOLOJİ ANABİLİM DALI Hiperakut İskemik İnme de Görüntüleme Dr Alpay ALKAN Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji A.D İnme tanımı Beyin perfüzyon-otoregülasyon Difüzyon

Detaylı

I. YARIYIL (ZORUNLU) İLERİ NÖROFİZYOLOJİ (FTR

I. YARIYIL (ZORUNLU) İLERİ NÖROFİZYOLOJİ (FTR T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ FİZYOTERAPİ VE REHABİLİTASYON YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2015-2016 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL (ZORUNLU) İLERİ NÖROFİZYOLOJİ

Detaylı

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri

Detaylı

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin Hücre Zedelenmesi Dr. Yasemin Sezgin yasemin sezgin Hastalık bilimi anlamına gelen patoloji hastalıkların altında yatan hücre, doku ve organlarda meydana gelen yapısal ve fonksiyonel değişiklikleri inceler

Detaylı

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf

YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI. 11. Sınıf YAZILIYA HAZIRLIK TEST SORULARI 11. Sınıf 1) Oksijenli solunumda, oksijen molekülleri, I. Oksidatif fosforilasyon II. Glikoliz II. Krebs Evrelerinden hangilerinde kullanılır? A) Yalnız I B) Yalnız II C)

Detaylı

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite Düzenli fiziksel aktivite ile kazanılmak istenen yaşam kalitesi artışı özellikle yaşlı nüfusta önemli görülmektedir. Bu kısımda yaşlılar için egzersiz programı oluşturulurken nelere dikkat edilmesi gerektiği

Detaylı

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları Sunum planı Olgularla Kan Gazı Değerlendirilmesi Dr. Ayhan ÖZHASENEKLER Acil Tıp Uzmanı Diyarbakır Devlet Hastanesi Neden Arteryel Kan Gazı ( AKG)? Değerlendirilen Parametreler Neler? Asit-Baz Dengesi

Detaylı

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings

VÜCUT SIVILARI. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN. Copyright 2004 Pearson Education, Inc., publishing as Benjamin Cummings VÜCUT SIVILARI Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Su Dengesi Vücudumuzun önemli bir bölümü sudan oluşur ve su dengesi vücudun en önemli sorunlarından birisidir. Günlük olarak alınan ve vücuttan atılan su miktarı

Detaylı

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN FİZYOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN Fizyolojide Temel Kavramlar FİZYOLOJİ Fizyolojinin amacı; Yaşamın başlangıcı- gelişimi ve ilerlemesini sağlayan fiziksel ve kimyasal etkenleri açıklamaktır (tanımlamak)

Detaylı

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri.

Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Asid-baz dengesi ph Başlıca organizma sıvılarının ve salgılarının ortalama ph değerleri. Organizma sıvıları, salgıları Ortalama ph Kan 7.4 Süt 6.7 Safra 7.8 İdrar 6.0 Pankreas özsuyu 8.0 Bağırsak özsuyu

Detaylı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV Sunu planı NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON DOÇ. DR. HAKAN TOPAÇOĞLU İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Neden Endikasyonlar Kontrendikasyonlar Hasta seçilmesi Komplikasyonlar Solunum yetmezliği IMV

Detaylı

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ Prof.Dr.Oktay Demirkıran İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Yoğun Bakım Bilim Dalı Acil Yoğun Bakım Ünitesi Avrupa da yaklaşık 700,000/yıl

Detaylı

DOLAŞIM SİSTEMİ VASKÜLER SİSTEM PROF.DR.MİTAT KOZ

DOLAŞIM SİSTEMİ VASKÜLER SİSTEM PROF.DR.MİTAT KOZ DOLAŞIM SİSTEMİ VASKÜLER SİSTEM PROF.DR.MİTAT KOZ Dolaşım sisteminin görevleri Besinleri dokulara taşımak, Artık maddeleri dokulardan uzaklaştırmak, Hormonları ve diğer kimyasalları vücudun bir bölümünden

Detaylı

Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ

Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi. Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ Acil Serviste Kafa BT (Bilgisayarlı Tomografi) Değerlendirmesi Uzm. Dr. Alpay TUNCAR Acil Tıp Uzmanı KIZILTEPE DEVET HASTANESİ Kafa Travmasında Bt Hızlı ve etkin Kolay ulaşılabilir Acil Serviste Kafa Bt

Detaylı

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler EGZERSİZ VE KAN Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler Akciğerden dokulara O2 taşınımı, Dokudan akciğere CO2 taşınımı, Sindirim organlarından hücrelere besin maddeleri taşınımı, Hücreden atık maddelerin

Detaylı

Ölümcül Santral Sinir Sistemi Hastalıkları I epidural, subdural, intraparankimal kanamalar

Ölümcül Santral Sinir Sistemi Hastalıkları I epidural, subdural, intraparankimal kanamalar Ölümcül Santral Sinir Sistemi Hastalıkları I epidural, subdural, intraparankimal kanamalar Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Acil Tıp Anabilim Dalı Olgu 1 25 yaşında inşaat işçisi Yüksekten düşme E2M3V2

Detaylı

8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi

8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi ÜNİTE 8 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi Bu üniteyi çalıştıktan sonra, Amaçlar Nefronların yapısını ve idrar oluşumunu, Glomerul filtrasyon hızı ve klirens kavramını, Jukstaglomeruler aparatus ve renin-anjiotensin

Detaylı

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı Oksijen tedavisi Prof Dr Mert ŞENTÜRK İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı OKSİJEN TEDAVİSİ Kime uygulanmalı? Endikasyonlar? Kaç litre? Ne şekilde? Kime uygulanmalı? Gereksinimi

Detaylı

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a Fizyoloji PSİ 123 Hafta 9 Serebrum Bazal Çekirdekler Orta Beyin (Mezensefalon) Beyin sapının üzerinde, beyincik ve ara beyin arasında kalan bölüm Farklı duyu bilgilerini alarak bütünleştirir ve kortekse

Detaylı

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi)

PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi) Solunum yetmezliği Mustafa Bey (66y) Ayşe Hanım (34 y) ph= 7.24 PaO 2 = 66 mmhg PaCO 2 = 89 mmhg FiO 2 =.33 (Venturi) ph= 7.42 PaO 2 = 66 mmhg PaCO 2 = 31 mmhg FiO 2 =.70 (Venturi) Ayşe Hanım Sekreter,

Detaylı