TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU"

Transkript

1 TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU THE SCIENTIFIC AND TECHNICAL RESEARCH COUNCIL OF TURKEY MAKARNALIK BUĞDAY ÇEŞİTLERİ (Triticum durum) İLE ÇORAK ÇİMİ NDE (Puccinellia distans) BOR TOKSİSİTESİNİN TEMEL FİZYOLOJİK VE BİYOKİMYASAL ÖZELLİKLERE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ Tarım, Ormancılık ve Veterinerlik Araştırma Grubu (TOVAG) Farm, Forest and Sciences Research Grant Group

2 Makarnalık Buğday Çeşitleri (Triticum Durum) İle Çorak Çimi nde (Puccinellia Distans) Bor Toksisitesinin Temel Fizyolojik ve Biyokimyasal Özelliklere Etkisinin Belirlenmesi Proje No: 108O559 Yrd. Doç. Dr. Mehmet HAMURCU Prof. Dr. Sait GEZGİN Prof. Dr. İsmail TÜRKAN Doç. Dr. Erdoğan E. HAKKI Prof. Dr. Süleyman SOYLU Yrd. Doç. Dr. Mustafa YORGANCILAR ARALIK 2009 KONYA

3 ÖNSÖZ Bitkiler büyümeleri için dokularında farklı konsantrasyonlarda bulunmak üzere makro (N, K, Ca, Mg, P ve S) ve mikro (Fe, Zn, Mn, Cu, B, Cl, Mo ve Ni) elementlere ihtiyaç duyarlar. Karbon, oksijen ve hidrojenle birlikte bu 14 element tüm bitki dokularının ve generatif kısımlarının büyüme ve gelişmeleri için mutlak gereklidir. Yapılan araştırmalar mikro elementlere tepki bakımından bitkilerin çok geniş bir varyasyon gösterdiklerini ortaya koymaktadır. Mikroelementlerin hem fazlalığı hem de noksanlığı bitki gelişimini sınırlandırmaktadır. Bitkilerde stres faktörlerinin en önemlilerinden biri olan mikro element eksikliği veya toksisitesi; metabolizmanın işlevini engellemekte ve bitkide hasarlara neden olabilmektedir. Bitkiler diğer streslerde olduğu gibi fazla bor ile baş edebilmek için de biyokimyasal ve moleküler mekanizmalar gerçekleştirebilmektedirler. Bölge topraklarında (Konya, Afyon, Karaman, Aksaray, Niğde, Nevşehir ve Kayseri illerinde proje ekibinin 898 toprak örneği ile yapılan analiz sonucu) ortalama %18 oranında bor toksisitesinin bulunduğu, bu çalışma bünyesinde normal kültür bitkilerine oranla çok fazla miktarda bor biriktirebilen hiper akümülatör bitkiler ile ülkemiz tarımında en önemli bitki olan buğday bitkisinin bor toksik ortamlardaki gelişiminin fizyolojik esasını inceleyerek hiper akümülatör bitkilerin bünyelerinde nasıl bu kadar fazla bor elementi biriktirebildiği, hiçbir kültür bitkisinin yetişemediği yüksek miktarda bor içeren ortamlarda yetişebilmesinin nedenlerini tespit etmek, bunlarda tespit edilen fizyolojik mekanizmalardan bizler için hayati öneme sahip olan buğday bitkisinin bu tip problemli arazilerde yetiştirebilme imkânlarına yardımcı olacak bilgiler üretmek projenin temel hedefidir. Bu amaçla daha önce proje ekibi tarafından Eskişehir ili, Kırka ilçesi nde halen faaliyette bulunan bir bor (B) madeni alanında Gypsophila sphaerocephala Fenzl ex Tchihat. var. sphaerocephala, Gypsophila perfoliata L., Puccinellia distans (Jacq.) Parl. ve Elymus elongatus olmak üzere sadece 4 bitki türünün bulunduğu tespit edilmiş, bitkilerde yapılan analizlerde bor konsantrasyonunun çok yüksek olduğu ve Puccinellia distans ın Gypsophila dan sonra alanda yetişen en fazla bor biriktiren 3. bitki türü olduğu belirlenmiş, bu bitkinin tuza karşı da toleranslı olduğu da ifade edilmiştir. Puccinellia distans ın etkilenmeden yetişebildiği bor maden alanındaki topraklardaki elverişli bor konsantrasyonunun 277 mg.kg -1 olduğu ve buğdaygillerde >3 mg kg -1 da toksitenin ortaya çıktığı düşünüldüğünde bir buğdaygil olan Puccinellia distans ile ilgili yapılacak çalışmaların diğer kültür bitkileri için de önemli bilgiler içereceği düşünülmektedir. Kuraklık, tuzluluk ve bazı besin elementleriyle ilgili problemlerin arttığı, kültür bitkilerinde genetik tabanın daraldığı ve gen bankası niteliğindeki doğal floranın keşfedilemeden kaybedildiği i

4 günümüzde, yabani türlerin korunması ve bunların ıslah programlarında yer alması oldukça önem kazanmıştır. Bu maksatla projemizde yer alan iki türden biri Puccinellia olarak seçilmiştir. Diğer bitki türümüz ise ülkemiz için en büyük ekonomik öneme sahip olan buğday bitkisi olmuştur. Bu çalışma ile, Puccinellia ve makarnalık buğday çeşitleri farklı bor ortamlarında kontrollü olarak yetiştirilmiş ve bor uygulamasının Puccinellia ve makarnalık buğday çeşitlerinin büyüme ve gelişme parametreleri, membran geçirgenliği gibi bitkiler için hayati önemi olan konularda etkileşimleri ve toksik miktardaki bor un bitkilerin büyüme metabolizmasında meydana getirdiği değişimler belirlenmiştir. Bu bilgiler ışığında hazırlanarak Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Grubu na (TÜBİTAK) sunulan bu proje TOVAG-108O559 proje numarasıyla desteklenmiştir. Yrd. Doç. Dr. Mehmet HAMURCU ii

5 İÇİNDEKİLER Syf No 1- GİRİŞ GENEL BİLGİLER Bitkilerde Stres Faktörleri ve Savunma Sistemleri Bor un Bitkiler Üzerindeki Etkileri GEREÇ VE YÖNTEM Materyal Bitki Materyallerinin Temini Metot Deneme serilerinin hazırlanması Analiz yöntemleri Büyüme parametreleri Bağıl su içeriği Bitkilerde bor analizi Biyokimyasal parametrelerin ölçümü Enzim ekstraktlarının hazırlanması Antioksidan enzim aktivite analizleri Süperoksit dismutaz (SOD; EC ) izozim tayini Peroksidaz (POX; EC ) enzim aktivitesinin belirlenmesi Katalaz (CAT; EC ) enzim aktivitesinin belirlenmesi Glutasyon redüktaz (GR; EC ) enzim aktivite tayini Askorbat peroksidaz (APX; EC ) enzim aktivite tayini Prolin analizi Lipid peroksidasyonun belirlenmesi Veri analizleri BULGULAR Büyüme parametreleri Bulguları Gövde yaş ağırlığı Gövde kuru ağırlığı Kök yaş ağırlığı Kök kuru ağırlığı Gövde boyu Kök boyu Bağıl su içeriği Bor Konsantrasyonu Bulguları Gövde bor konsantrasyonu Kök bor konsantrasyonu Antioksidant enzim aktiviteleri Süperoksit dismutaz izozimlerinin aktiviteleri Askorbat peroksidaz enzim aktiviteleri (APX) Katalaz enzim aktiviteleri (CAT) Peroksidaz enzim aktiviteleri (POX) Glutasyon redüktaz enzim aktiviteleri (GR) Prolin bulguları Lipid peroksidasyon bulguları TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR. 58 PROJE ÖZET BİLGİ FORMU iii

6 TABLO LİSTESİ Tablo 4.1. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde yaş ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo 4.2. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde yaş ağırlık (g) değerleri. Tablo 4.3. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde kuru ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo 4.4. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde kuru ağırlık (g) değerleri. Tablo 4.5. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök yaş ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo 4.6. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök yaş ağırlık (g) değerleri Tablo 4.7. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök kuru ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo 4.8. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök kuru ağırlık (g) değerleri. Tablo 4.9. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde boyu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde boyu (cm) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök boyu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök boyu (cm) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen bağıl su içeriği değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen bağıl su içeriği (%) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde bor konsantrasyonu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök bor konsantrasyonu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Askorbat peroksidaz (APX) aktivite değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Askorbat peroksidaz (APX) aktivite (ünite mg -1 protein) değerleri. Syf No iv

7 Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Katalaz (CAT) aktivite değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Katalaz (CAT) aktivite (ünite mg -1 protein) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Peroksidaz (POX) aktivite değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile P. distans (Jacq.) bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Peroksidaz (POX) aktivite (ünite mg -1 protein) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Glutasyon redüktaz (GR) aktivite değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile P. distans (Jacq.) bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Glutasyon redüktaz (GR) aktivite (ünite mg -1 protein) değerleri. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen prolin değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinellia distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen prolin değerleri (µmol prolin g -1 ) Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Malondialdehit miktarı (MDA) değerlerine ait varyans analiz sonuçları. Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile P. distans (Jacq.) bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Malondialdehit miktarı (MDA) (nmol g -1 yaş ağırlık) değerleri v

8 ŞEKİL LİSTESİ Şekil 4.1. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde yaş ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.2. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde kuru ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.3. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök yaş ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.4. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök kuru ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.5. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde boyu (cm) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.6. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök boyu (cm) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.7. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında bağıl su içeriği (%) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.8. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil 4.9. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerlerinde gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında Askorbat peroksidaz (APX) aktivitesinde (ünite mg -1 protein) gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında Katalaz (CAT) aktivitesinde (ünite mg -1 protein) gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile P. distans (Jacq.) bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında Peroksidaz (POX) aktivitesinde (ünite mg -1 protein) gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında Glutasyon redüktaz (GR) aktivitesinde (ünite mg -1 protein) gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile P. distans (Jacq.) bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında prolin değerlerinde (µmol prolin g -1 ) gözlenen değişimler. Şekil Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında Malondialdehit miktarında (MDA) (nmol g -1 yaş ağırlık) gözlenen değişimler. Syf No vi

9 RESİM LİSTESİ Syf No Resim 1. Eskişehir Kırka Bor Maden Yatağı 11 Resim 2. Eskişehir Kırka Bor Maden Yatağında Yetişen Puccinellia distans 11 Bitkisi Resim 3. Proje Desteği ile Kurulan Bitki Fizyolojisi Laboratuvarı 12 Resim 4. Kontrollü Şartlarda Yetiştirilen Buğday ve Puccinellia distans Bitki Resimleri Resim 5. Araştırmada uygulanan bor dozlarının Kızıltan-91 (K), Çakmak-79 (Ç) ve Puccinellia distans (P) bitkileri üzerine etkisi Resim 6. Araştırmada uygulanan 500 mg B kg -1 dozunun Kızıltan-91 (K), Çakmak-79 (Ç) ve Puccinellia distans (P) bitkileri üzerine etkisi. Resim 7. Makarnalık buğday çeşitleri Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitleri ile Puccinellia distans bitkisinin gövde sürgünelrinde gözlenen SOD izozim aktiviteleri vii

10 ÖZET Bor elementi bitkiler için gerekli optimum miktarı ile toksisite sınırı çok yakın olan bir elementtir. Yeterli bora sahip olan topraklarda yetişen bitkilerin bor içerikleri mg kg -1 arasında değişmektedir. Gerek duyulan borun çok az da olsa fazlası bor noksanlığında olduğu gibi pek çok bitki tür veya varyetesinin gelişmesi üzerine olumsuz etki yapmakta ve gelişme çoğu kez durmaktadır. Bitki türleri arasında olduğu gibi aynı türün çeşitleri arasında da bora duyarlılıkta büyük farklılıkların olduğu ve bu farklılıkların nedeninin de bitkilerin bor toksisitesinden aynı derecede fizyolojik olarak etkilenmemesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemiz tarım arazilerinin %80 nini kaplayan tahıllar bora karşı duyarlı bitkilerdir. Buğday yetiştirme ortamında 3 mg kg -1 a kadar boru tolere etmekte ve bu dozun üzerindeki bordan ise olumsuz yönden etkilenmektedir. Bununla birlikte buğdaya göre bünyesinde kat daha fazla bor biriktirebilen ve buğdaygiller familyasında yer alıp bor toksisitesine aşırı tolerans gösteren Puccinellia distans bitkisi önemli bir model bitki olarak karşımızda durmaktadır. Araştırmada bor stresine karşı dayanıklılık dereceleri daha önce belirlenmiş olan iki makarnalık buğday çeşidi ile Puccinellia distans bitkisine toksik seviyede uygulanmış olan borun, büyüme parametreleri (kök ve gövde), bağıl su içeriği, bitkilerde biriken bor miktarları, prolin, malondialdehit miktarları ve süperoksit dismutaz izozimleri (SOD), askorbat peroksidaz (APX), katalaz (CAT), peroksidaz (POX) ve gulutasyon redüktaz (GR) gibi antioksidant enzim aktiviteleri bakımından karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Makarnalık buğday çeşitlerinde toksik seviyede bor uygulanasına bağlı olarak kök ve gövde gelişiminin olumsuz yönde etkilendiği ve bitki gelişiminin gerilediği görülmüştür. Araştırma bitkilerinden Puccinellia distans ta ise toksik seviyede bor uygulamasına bağlı olarak bitkide herhangi bir gelişme geriliği ve toksisite belirtisi olmaz iken, araştırmada uygulanan en yüksek doz olan 500 mg kg -1 B dozunda dahi makarnalık buğday çeşitlerinin etkilenme oranalarından çok daha az oranlarda azalmalar olduğu belirlenmiştir. Araştırmada kullanılan bitkilerin bor konsantrasyonaları bor uygulamasına bağlı olarak artış göstermiş, ancak Puccinellia distans bitkisindeki artış oranı makarnalık buğday çeşitlerindeki kadar yüksek olmamıştır. Makarnalık buğday çeşitlerinin askorbat peroksidaz (APX) ve katalaz (CAT) aktivite değerleri bor dozlarındaki artışla artarken, Puccinellia distans bitkisinde azalmıştır. Süperoksit dismutaz (SOD), peroksidaz (POX) ve glutasyon redüktaz (GR) aktivite değerleri araştırmada kullanılan bitkilerde bor uygulamasına bağlı olarak artış göstermiştir. Prolin miktarları makarnalık buğday çeşitlerinde artış gösterirken Puccinellia distans bitkisinde azalma göstermiştir. Araştırma sonucunda Puccinellia distans bitkisi makarnalık buğday çeşitleri ile mukayese edildiğinde, Puccinellia distans bitkisinin katalaz viii

11 (CAT) aktivite değerlerinin makarnalık buğday çeşitlerine oranla ortalama 28 kat, glutasyon redüktaz (GR) aktivite değerlerinin 5 kat fazla miktarda bulunduğu belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Makarnalık buğday, Puccinellia distans, bor toksisitesi, antioksidan enzimler, prolin, lipid peroksidasyon ix

12 ABSTRACT Boron content of plants grown in soil with adequate boron varies between 25 and 100 mg kg -1. Excessive boron, even a minute amount in excess of the required, just like in the case of the deficiency, has negative effects on growth of most plant species and or varieties and usually the plant development ceases. Extensive inter- and intraspecies differences exist between plants when boron sensitivity is concerned. These differences in plants are due to disparities in their physiological responses. Cereals that cover 80% of the agricultural land in Turkey are highly boron sensitive plants. While they tolerate up to 3 mg boron kg -1 soil, they are adversely affected above this level. Today, food acquisition has utmost importance, hence reducing yield losses in our staple crop, wheat, due to boron toxicity in our region requires special attention. This probably will be possible only when the physiological mechanisms of boron in plants will be determined. Our previous studies have revealed the potential of a model plant, namely Puccinella distans, that is capable of accumulating up to times more boron as compared with wheat. Concerning wheat, there is a need to develop superior genotypes that can tolerate boron or are boron-efficient. The aim of this study was to scrutinize the physiological mechanism of the B- accumulator P. distans and by comparing these findings with that of the wheat supply valuable information to the plant breeders that target variety development for the agricultural lands with B problems. In this study, boron was applied, in the form of boric acid, at a toxic level to Puccinellia distans and to two durum wheat varieties (Kiziltan-91 and Çakmak-79) of which durabilities against boron were previously determined. Growing parameters (root and shoot), relative water content, net photosynthetic efficiency, amounts of boron accumulated in plants, proline contents, amounts of malondialdehyde and antioxidant enzyme activities such as superoxide dismutase isozymes (SOD), ascorbate peroxidase (APX), catalase (CAT), peroxidase (POX) and glutation reductase (GR) were determined in order to acquire information on the physiological mechanism of B within plants. Roots and shoots of durum wheat varieties were negatively effected from boron toxicity while P. distans was only slightly effected even at highly toxic levels of boron (500 mg kg -1 B). Boron concentration of plants were increased based on the level of boron applied but the increase was lower at P. distans. While the the activites of the enzymes ascorbate peroxidase (APX) and catalse (CAT) were increased in durum wheat they were decreased in P. distans. On the other hand, all the plants used in the experiments increased their superoxide dismutase (SOD), Peroxidase (POX) and glutation reductase (GR) activities based on the x

13 level of boron applied. Proline accumulations were also contradictory between the durum wheat and the P. distans that presented a decrease in the amount of prolin. CAT activites of P. distans were found to be 28 times higher the GR activities were 5 times higher than the durum wheat. Results of the project are expected to have important contributions to the element acquisition and transfer as well as, development of superior plant genotypes and thus widen the agricultural land. Key Words: Durum wheat, Puccinella distans, boron toxicity, antioxidant enzyme, proline, lipid peroxidase xi

14 TEŞEKKÜR Araştırma süresince laboratuar çalışmalarındaki özverili yardımlarından dolayı sevgili arkadaşlarım Yrd. Doç Dr. A. Hediye SEKMEN, Yrd. Doç. Dr. Tijen DEMİRAL ve Arş. Gör. Evren YILDIZTUGAY a, araştırmada kullandığım tohumların sağlanmasında yardımcı olduğu için Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Kırka Bor İşletme Müdürlüğü ne ve projeyi destekleyerek fizyoloji laboratuarının kurulmasına ve çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürümesine olanak sağlayan, TÜBİTAK a en içten teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunarım. Yrd. Doç. Dr. Mehmet HAMURCU Proje Yürütücüsü xii

15 1-GİRİŞ Bitkilerde stres faktörlerinin en önemlilerinden biri olan mikro element eksikliği veya toksisitesi; metabolizmanın işlevini engellemekte ve bitkide hasarlara neden olabilmektedir. Bitkiler büyümeleri için dokularında farklı konsantrasyonlarda bulunmak üzere makro (N, K, Ca, Mg, P ve S) ve mikro (Fe, Zn, Mn, Cu, B, Cl, Mo ve Ni) elementlere ihtiyaç duyarlar. Mikro elementlerin sadece noksanlığı değil, aynı zamanda gereğinden fazla bulunması da bitki gelişimini sınırlandırmaktadır. Bunlar içerisinde yer alan borun kültür bitkileri için mutlak gerekli bir besin elementi olduğu yaklaşık yıldır bilinmesine rağmen bitki bünyesindeki fonksiyonları tam olarak anlaşılmış değildir. Yeterli bora sahip olan topraklarda yetişen bitkilerin bor içerikleri mg kg -1 arasında değişmektedir. Gerek duyulan borun çok az da olsa fazlası bor noksanlığında olduğu gibi pek çok bitki tür veya varyetesinin gelişmesi üzerine olumsuz etki yapmakta ve gelişme çoğu kez durmaktadır. Bitki türleri arasında olduğu gibi aynı türün çeşitleri arasında da bora duyarlılıkta büyük farklılıkların olduğu ve bu farklılıkların nedeninin de bitkilerin bor toksisitesinden aynı derecede fizyolojik olarak etkilenmemesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemiz tarım arazilerinin %80 nini kaplayan tahıllar bora karşı duyarlı bitkilerdir. Buğday yetiştirme ortamında 3 mg kg -1 a kadar boru tolere etmekte ve bu dozun üzerindeki bordan ise olumsuz yönden etkilenmektedir. Gıda temininin en büyük problem olduğu günümüzde en büyük gıda kaynağı olan buğdayda bor toksisitesinden kaynaklanan verim kayıplarını bölgemizde en aza indirmek için özel ilgiye ihtiyaç vardır. Bu da ancak borun bitki bünyesindeki fizyolojik etki mekanizmasını ortaya çıkarmakla mümkün olacaktır. Bu etki mekanizmasını ortaya çıkarmada fakültemiz araştırma grubu tarafından yapılan çalışmalarda tespit edilen ve buğdaya göre bünyesinde kat daha fazla bor biriktirebilen ve buğdaygiller familyasında yer alıp bor toksisitesine aşırı tolerans gösteren Puccinellia önemli bir model bitki olarak karşımızda durmaktadır. Ülkemizin en önemli bitkisi olan buğday için bor elementine toleranslılık veya etkinlik bakımından üstün genotiplerin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmanın esası da bünyesinde aşırı bor biriktirebilen Puccinellia bitkisindeki fizyolojik mekanizmayı irdeleyip bunu buğday bitkileri ile kıyaslayıp gelecekteki ıslah çalışmalarında bor yönünden problemli arazilerde yetiştirilebilecek çeşit ıslahı ve diğer bilim dallarında yapılacak çalışmalara fizyolojik açıdan bir ışık tutmak amaçlanmıştır. Çalışmada bor stresine karşı dayanıklılık dereceleri daha önce belirlenmiş olan iki makarnalık buğday çeşidi ile Puccinellia ya toksik seviyede uygulanacak borun, büyüme parametreleri (kök ve gövde), bağıl su içeriği, net fotosentetik verim, bitkilerde biriken bor miktarları, 1

16 prolin, malondialdehit miktarları ve süperoksit dismutaz izozimleri (SOD), askorbat peroksidaz (AP), katalaz (CAT), peroxsidaz (POX) ve gulutasyon reduktaz (GR) gibi antioksidant enzim aktiviteleri bakımından karşılaştırmalı olarak incelenerek borun bitki bünyesindeki fizyolojik mekanizması hakkında bilgiler elde edilmeye çalışılmıştır. Proje sonuçlarının, element alımı, taşınması ve dayanıklılık mekanizmasının anlaşılmasına olduğu gibi üzerinde çalışılan bitki türlerinin genetik olarak geliştirilmesine, mikro element problemli alanlarda ekim alanlarının ve besin değerinin artırılması yolunda önemli katkılarda bulunması beklenmektedir. 2

17 2-GENEL BİLGİLER 2.1. Bitkilerde Stres Faktörleri ve Savunma Sistemleri Topraktaki minerallerin oranları bölgeler arasında büyük değişiklikler göstermektedir. Bitkilerin gelişmeleri esnasında besin elementlerine ihtiyaçları birbirinden çok farklıdır. Mikroelementlerin eksikliğinde, türler arası ve tür içi geniş farklılıklar göstermekle birlikte, tüm bitkiler strese girer. Diğer taraftan, bu mikroelementlerin ortamda bitkinin ihtiyaçlarından fazla bulunması bitkileri yine strese sokar ve toksite belirtileri başlar. Bu genel kuralın dışında yer alan bitkiler de vardır. Belli bazı mikroelementlerin çok yüksek dozlarda bulunduğu ortamlarda rahatlıkla yaşamını sürdürebilen bu bitkiler, hiperakümülatör bitki olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca bu bitkiler bulundukları ortama adapte olmuştur ve toksik derecede yüksek konsantrasyondaki bor u bünyelerine almama veya daha da önemlisi, bol miktarda alarak çeşitli organlarında güvenli depolama yeteneği geliştirmişlerdir. Bu tarz bitkiler, hergün biraz daha fazla kirlenen toprakların ucuz bir şekilde temizlenmesi potansiyeline sahiptir ve geniş kullanım alanı bulabileceklerine inanılmaktadır. Bunun da ötesinde kültür bitkilerinden, mikroelement eksikliği görülen topraklarda etkin bir şekilde yetişen ve alım mekanizmasını daha fazla çalıştırarak ihtiyaç duyduğu mikroelementleri rizosferden alan çeşitler geliştirilmesi için bu alım, biriktirme mekanizmalarının anlaşılması gereklidir. Benzer şekilde mikroelement fazlalığı olan alanlarda da uygun kültür bitkilerinin yetiştirilmesi için, bu defa belki mekanizmanın yavaş çalışması ya da bitkinin topraktan aldığı elementleri zararsız bir yerde depolayabilmesi (örn. vakuolde) yönünde bitkinin tasarlanması veya geliştirilmesi gerekecektir. Doğal ortamlarında meydana gelen çevresel değişimlere karşı canlılar çeşitli içsel ve mekanik tepkiler gösterirler (EDREVA, 1998). Herhangi bir stres faktörü ile karşılaşan bitkilerde biyokimyasal ve fizyolojik olarak çeşitli tepkiler oluşmaktadır. Oluşan stres faktörleri; gen/genlerin fizyolojik etkileri ile hücresel metabolizma değişimlerinin, büyüme oranları ve ürün miktarlarının değişimine kadar çok çeşitli tepkilere neden olurlar (BRAY ve ark., 2000). Bitkilerde stres faktörlerinin en önemlilerinden biri olan besin elementlerinin eksikliği veya toksisitesi; metabolizmanın işlevini engellemekte ve bitkide hasarlara neden olabilmektedir. Bitkiler diğer streslerde olduğu gibi borla da baş edebilmek için biyokimyasal ve fizyolojik mekanizmalar geliştirmişlerdir. Biyokimyasal stratejiler; seçici iyon birikimi veya dışlanması, köklerle alınan iyonların kontrolü ve yapraklara taşınımı, tüm hücre düzeyinde veya hücresel boyutta iyonların dağılımı, uyumlu bileşiklerin sentezi, fotosentetik yolun değişmesi, membran yapısındaki değişimler, antioksidant enzimlerin ve bitki hormonlarının indüksiyonu olarak sıralanabilirler (SEÇKİN, 3

18 2005). Antioksidant savunma sistemi; aerobik canlılar için toksik olan oksijen ara ürünlerinin zararsız hale getirilmesinde enzimatik ve enzimatik olmayan savunma mekanizmaları sayesinde hücreleri oksidatif zararlara karşı korumaktadır. Enzimatik olmayan antioksidantlar mannitol, sistein, hidrokinin, C ve E vitaminleri, flavanoidler, bazı alkoloidler, karotinoidler ve ksantofiller olarak, enzimatik antioksidantlar ise süperoksit dismutaz (SOD), peroksidaz (POX), askorbat peroksidaz (APOX), katalaz (CAT) ve glutasyon redüktaz (GR) lar olarak sayılabilirler (HALLIWELL ve GUTTERIDGE, 1989; BOWLER ve ark., 1992; ÇAKMAK ve ark.,1993; RASCIO ve ark., 1994; LOPEZ ve ark.,1996; RENARD ve ark.,1997; ASADA, 1999). Strese karşı gösterilen tepki; stresin şiddetine, süresine, stresten etkilenmiş olan bitkilerin gelişim aşamasına, doku tipine ve birçok stresin etkileşimlerine bağlıdır (KOCA, 2002). Bitkilerde stresten korunma mekanizmaları, bitki dokularında stres faktörlerinin azaltılmasına veya önlenmesine yönelik olmaktadır. Strese tepki olarak bitkilerde; yaprak ayasının kalınlığı, stomaların büyüklüğü, sıklığı ve kütikulanın kalınlığı değişmektedir (ACAR, 1999). Bitkilerde strese tolerans mekanizması; doku ile organel düzeyinde moleküler seviyede gerçekleşir ve oluşan stres etkisinin azaltılmasını veya tolere edilmesini kapsamaktadır (EDREVA, 1998). Bitkiler için temel bileşenlerden olan oksijen; moleküler oksijenin (O 2 ) suya (H 2 O) indirgenmesi yoluyla bitkiler için enerji kaynağı oluşturmaktadır. Oksijenin indirgenmediği durumlarda ise biyolojik molekülleri okside edebilen aktif oksijen türleri (AOS) oluşmaktadır (SEÇKİN, 2005). Bu aktif oksijen türleri olan hidrojen peroksit (H 2 O 2 ), süperoksit (O - 2 ) radikalleri, hidroksil radikalleri ( - OH) ve tek değerlikli oksijen (O 2 ) türleri bitki hücrelerinde kloroplastlarda, mitokondrilerde ve peroksizomlarda meydana gelen oksidatif reaksiyonlarla üretilebilmektedirler. Moleküler oksijen (O 2 ) oldukça kararlı bir yapıya sahip olmasına karşın, yaşamsal reaksiyonların rastlanabilir bir sonucu olarak veya stresierin teşvikiyle oluşan bu aktif oksijen türleri, koruyucu mekanizmaların işlev görmediği durumlarda, sadece bitkilerin değil, herhangi bir aerobik organizmanın hücre yapı ve işlevlerine zarar verebilmektedirler (DEMİRAL, 2003). Stressiz koşullarda, bitkilerin antioksidant savunma sistemleri, aktif oksijen türlerine karşı gerekli korunmayı sağlamaktadırlar (ÇAKMAK ve ark., 1993). Ancak stres faktörleri ortaya çıktığında meydana gelen stresin; bitki dokularına zarar veren oksijen türlerinin, aktif oksijen türlerinin, üretimini arttırma potansiyeline sahip oldukları bildirilmiştir (SAIRAM ve SRIVASTAVA, 2002). Bitkiler kendilerine zarar veren bu oksijen türlerine karşı son derece gelişmiş ve 4

19 karmaşık bir antioksidant sistemine sahiptirler. Bu sistem sayesinde bitkilerde antioksidant enzimler ile düşük moleküler ağırlıktaki antioksidantlar meydana gelirler (ALLEN, 1995). Antioksidant savunma sistemi; aerobik canlılar için toksik olan oksijen ara ürünlerinin enzimatik ve enzimatik olmayan savunma mekanizmaları sayesinde zararsız hale getirilmesiyle, hücreleri oksidatif zararlara karşı korumaktadır. Süperoksit dismutaz; savunma mekanizmasının ilk basamağı olan süperoksitin oksijen ve H 2 O 2 'ye dönüşümünü gerçekleştirmektedir. Süperoksit radikali kimyasal bakımdan çok kararsız bir moleküldür. Bu radikal hücrede var olan Fe 3+ ve Cu 2+ metal iyonlarını indirger ve kararlı hale geçer (O 2 ). O Fe +3 (Cu) +2 O 2 + Fe +2 (Cu) + Süperoksit radikali bu aşamada etkisiz hale getirilmezse, metabolizmada herhangi bir yok edilme mekanizması bulunmayan hidroksil radikali ( - OH) oluşur. Tilakoid zarında bulunan bir metalloenzim olan süperoksit dismutaz, serbest oksijen radikallerinin, H ve 0 2 'ne dönüşümünü kataliz eden antioksidant savunma sisteminin en önemli enzimidir (BOWLER ve ark., 1992). SOD 2O H + H 2 O 2 +O 2 Katalaz, bitkilerde genellikle peroksizomlarda ve glioksizomlarda bulunmaktadır. Başlıca görevi; fotorespirasyon ya da glioksizomlarda yağ asitlerinin β oksidasyonu sırasında oluşan H 'i su ve oksijene ayrıştırarak zararsız hale getirmektir (LAZAROW ve FUJUKI, 1985). Peroksidaz, biyokimyasal ve fizyolojik süreçlerde etkili olduğu gibi çevresel stresiere cevapla da ilişkilidir (MATAMOROS ve ark., 2003). Bitkiler çevresel stres altında aktif oksijeni uzaklaştıran enzim aktivitelerini arttırırlar. Enzim aktivitilerinin artışına parelel olarak enzimlere ait proteinlerin ve mrna'ların miktarları da artar (SATOH ve MURATA, 1998). Bitkiler sahip oldukları yüksek antioksidant enzimler sayesinde farklı çevresel streslere karşı cevap ve tolerans sağlamaktadırlar (ÇAKMAK ve ark., 1993; ACAR ve ark., 2001; SATO ve ark., 2001; BOR ve ark., 2003; TÜRKAN ve DEMİRAL, 2004). 5

20 2.2. Bor un Bitkiler Üzerindeki Etkileri Bitkilerde stres faktörlerinin en önemlilerinden biri de besin elementlerinin eksikliği veya toksisitesidir. Bunlar metabolizmanın işlevini engellemekte ve bitkide çeşitli zararlara neden olabilmektedirler. Bitkiler tarafından eser miktarda gereksinim duyulan, eksikliği ve toksisite sınırı birbirine en yakın element bor'dur (BROWN ve ark., 2002). Yeryüzünün 51. yaygın elementi olan bor toprakta, kayalarda ve suda yaygın olarak bulunan bir elementtir. Toprağın bor içeriği genelde ortalama ppm, deniz suyunda 0,5-9,6 ppm, tatlı sularda ise 0,001-1,5 ppm sınırları içindedir. Yüksek konsantrasyonda ve ekonomik düzeydeki bor kaynakları, bor' un oksijenle bağlanmış bileşikleri olarak daha çok Türkiye (rezervelrin yaklaşık %70 i) ve Amerika'nın kurak volkanik ve hidrotermal aktivitelerinin yüksek olduğu bölgelerde bulunmaktadır (EDİZ ve ÖZDAY, 2001). Kurak ve yarı kurak iklim bölgeleri topraklarının fazla B içermesi, söz konusu bölgelerde yetiştirilen kültür bitkilerinde ve özellikle tahıllarda B toksisitesinin çok yaygın olan bir beslenme problemi olmasına yol açmaktadır. Örneğin, Güney Avustralya'da kurak ve yarı kurak bölgelerden alınan bitki ve toprak örneklerinde çok yüksek B konsantrasyonlarına rastlanmıştır (CARTWRIGHT ve ark., 1984; 1986). Güney Avustralya'da yaygın tahıl üretiminin yapıldığı alanlarda topraklarda doğal olarak bulunan B'un tahıllarda (özellikle arpada) B toksisitesine yol açtığı ve ayrıca söz konusu bölgelerde yetiştirilen buğday, yulaf, bezelye ve mera bitki türlerinde önemli verim düşüşlerine neden olduğu kaydedilmiştir (CARTWRIGTH ve ark., 1984; 1986). Aynı bölgede B toksisitesinin arpa yetiştiriciliğini önemli bir şekilde sınırlandırdığı (arpada bora hassasiyet yüksektir) ve B toksisitesinden kaynaklanan tane verim azalmasının %17'den fazla olduğu saptanmıştır (CARTWRIGHT ve ark., 1984). Gezgin ve ark. (2002), Orta Güney Anadolu tarım bölgesinden toplanan 898 toprak örneğinin analiz sonuçlarına göre, elverişli B miktarı toprakların % 26.6 sında 0.5 mg kg -1 B dan düşük, % 24.9 unda mg kg -1 B, % 30.5 inde 1-3 mg kg -1 B, % 8.1 inde 3-5 mg kg -1 B, % 6.3 ünde 5-10 mg kg -1 B, % 3.6 sında ise >10 mg kg -1 B şeklinde olduğunu tespit etmişlerdir. Bu oranlar dikkate alındığında, bölgedeki tarım arazilerinin yaklaşık %18 i tahıllar açısından yüksek B içeriğine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bu araştırmada toprakların elverişli B miktarı ile organik madde (r = 0.29**), elektriksel iletkenlik (r = 0.56**) ve kil miktarları (r = 0.23**) arasında pozitif, kireç (r = -0.24**), kum (r = -0.24**) ve Mn miktarları (r = -0.23**) arasında ise negatif ilişkiler belirlemişlerdir. 6

21 Bor toksitesi dünyada ve Türkiye de özellikle kurak ve yarı-kurak bölge topraklarında yaygın ve genelde lokal olarak görülen bir mineral beslenme problemidir (SILLANPAA, 1982; KALAYCI ve ark., 1998). Bor noksanlığının olduğu alanlarla karşılaştırıldığında B bakımından zengin topraklar daha az yaygın olmasına rağmen çoğu zaman dünyanın farklı bölgelerinde görülen verim düşüşlerinin başta gelen nedenleri arasında gösterilmektedir (CARTWRIGHT ve ark., 1986). Bor toksisitesinin bitkilerin kök ve yeşil aksam büyümesini engelleyen ve tane verimini ciddi bir şekilde sınırlayan bir mikro element problemi olduğu bildirilmiştir. Ayrıca B toksisitesinin buğdayda özellikle bitki boyunun uzamasını ve yeşil aksam gelişimini durduran (PAULL ve ark., 1990), büyümeyi geciktiren (PAULL ve ark., 1988) ve kök gelişimini azaltan (HUANG ve GRAHAM, 1990) bir problem olduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Torun ve ark. (1999), Konya koşullarında yetiştirilen 22 buğday çeşidinin B toksitesine duyarlılığını sera ve tarla koşullarında araştırmışlardır. Diğer bitki türleriyle karşılaştırıldığında B toksitesinden kaynaklanan verim kayıplarının tahıllarda daha büyük boyutlarda olduğu bildirilmiştir. Bordan kaynaklanan verim kayıplarının ekmeklik çeşitlerle karşılaştırıldığında makarnalık buğdaylarda oldukça fazla olduğu görülmüş, kuru madde veriminde azalmaların makarnalık buğday çeşitlerinde farklı olmamasına karşılık ekmeklik buğday çeşitleri arasında oldukça farklı olduğu saptanmıştır. Topraktaki B fazlalığına karşı bitkilerin farklı reaksiyon gösterme nedenlerinin çeşitten çeşide farklılık gösterdiği saptanmıştır. Bazı çeşitlerin dokularında daha az B biriktirebilme yeteneğine sahip olması ve bazı çeşitlerin ise doku düzeyinde alınan boru tolere edebilme yeteneğine sahip olması veya olmamasından dolayı bora farklı reaksiyon gösterebilmektedirler. Buğday çeşitlerinin bora farklı dayanım göstermelerinin yeşil aksamdaki B konsantrasyonu veya yeşil aksamdaki toplam B miktarı ile doğrudan ilişkili olmadığı görülmüştür. Deneme sonuçlarından ayrıca, B toksisitesine karşı çeşitlerin dayanıklılık sıralamasını sera ve tarla koşullarında hemen hemen benzer olduğu ortaya çıkmıştır. Bu da çok sayıda çeşidin bora karşı reaksiyonlarının tarla koşullarında test edilmeden önce sera koşullarında test edilebileceğini göstermektedir. Yüksek B uygulamaları altında veya B toksitesine sahip bir toprakta yetiştirilen genotiplerin B toksitesine duyarlılığı hakkında ön bilgi edinmede, B toksitesinin yaprakta neden olduğu belirtilerin derecesinin belirlenmesi oldukça güvenilir bir parametre olarak bulunmuştur. Furio, Riogrande, Sele, DK 743, Helix, Missouri, Betor ve Poker mısır çeşitlerinin B toksisitesine duyarlılıkları sera koşullarında araştırılmıştır. Toprağa B; 0, 10 ve 30 mg kg -1 7

22 düzeylerinde H 3 BO 3 formunda uygulanmıştır. Deneme sonunda bitkilerin yaş ve kuru ağırlıkları ile B konsantrasyonları belirlenmiştir. Yaş ve kuru bitki ağırlıkları ile bitkilerin B konsantrasyonları arasındaki ilişkilerden yararlanılarak mısır çeşitlerinin B toksitesine duyarlılıkları ortaya konulmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre yaş ve kuru ağırlık bakımından bitkilerin B toksisitesine duyarlılıkları yüksekten düşüğe doğru Helix, Riogrande, Furio, Poker, Sele, Missouri, DK 743, Betor şeklinde sıralanmıştır. Genel olarak yüksek bora duyarlılıkları düşük olan çeşitlerin yüksek olan çeşitlere göre daha fazla B içerdikleri belirlenmiştir (GÜNEŞ ve ark., 2000). Bergmann (1992), bitki bünyesinde kritik bor noksanlık seviyelerini buğdaygillerde (örneğin arpa, buğday vb.) 5-10 mg B kg -1, çift çenklilerde (örneğin üçgül v.b.) mg B kg -1 ve haşhaşta mg B kg -1 olarak bildirmiştir. Taban ve Erdal (2000), bor uygulamasının buğday çeşitlerinin gelişimi ve toprak üstü aksamda bor dağılımının belirlenmesi amacıyla yaptıkları çalışmada, killi tın tekstürlü, %12 kireç içeren, ph sı 7.91 ve bitkiye yarayışlı bor miktarı 1.52 mg kg -1 olan toprak örneğini materyal olarak kullanmışlar. Serada 4 ekmeklik (Triticum aestivum L. cv: Bobal-2973, Bezostaja, Kıraç, Gerek-79) ve makarnalık (Triticum durum L. cv: Çakmak-79 ve Kızıltan- 91) buğday çeşitleri ile yürüttükleri denemede, topraklara bor 0,1 ve 10 mg B kg -1 olacak şekilde borik asit olarak uygulamışlardır. Makarnalık çeşitlerin ekmeklik çeşitlere göre bordan daha fazla etkilenmiş olduğunu ve bor uygulamasının Bolal-2973 ve Gerek-79 çeşitlerinde kuru ağırlık artışına, Çakmak-79 ve Kızıltan-91 çeşitlerinde ise kuru ağırlık azalışına neden olduğunu belirlemişlerdir. Aynı araştırmada bor uygulandığında ve uygulanmadığında, buğday çeşitlerinin tümünde en fazla bor u yaprak ucunda belirlemişlerdir. Toprağa bor uygulanmadığında, çeşitlerin toprak üstü bitki genelinde, yaprak genelinde ve ucu alınan yaprağın kalan kısmında belirlenen bor konsantrasyonları arasında belirgin bir farklılık belirlememişlerdir. Toprağa bor uygulandığında, çeşitlerin bora tepkilerinin ayırımlı olmasından dolayı, toprak üstü bitki genelinde, yaprak genelinde ve ucu alınan yaprağın kalan kısmında belirlenen bor konsantrasyonları birbirlerinden farklı olduğunu bulmuşlardır. Soylu ve ark. (2004) ise, tahıllar için düşük B ihtiva eden (0.19 mg kg -1 ) topraklarda, tarla koşullarında yaptıkları çalışmada 6 makarnalık buğday çeşidine (Kızıltan-91, Ç-1252, Selçuklu-97, Kunduru-1149, Yılmaz-98 ve Çakmak-79) 4 farklı B dozu (0, 1, 3 ve 9 kg B ha - 1 ) uygulamışlardır. İki yıl süren araştırma sonucunda, makarnalık buğday çeşitlerinin B dozlarına önemli derecede genotipik farklılık gösterdiğini tespit etmişlerdir. Hektara 3 kg B 8

23 uygulaması ile Kızıltan-91 çeşidinde % 38 lik oranla en yüksek verim artışı sağlanırken, Çakmak-79 çeşidinde aynı dozda % 11 lik verim artışı kaydedilmiştir. Altı çeşidin ortalama tane verimi incelendiğinde verimde 1 kg ha -1 B uygulaması ile % 11, 3 kg ha -1 ile % 9 ve 9 kg ha -1 ile % 7 artış olduğu görülmüştür. Çeşitlerin bayrak yapraklarındaki B miktarları B dozlarının artışı ile ritmik bir artış göstermiş, kontrol parsellerinde 11.1 mg kg -1 olan B konsantrasyonu 1, 3, 9 kg ha -1 B uygulamalarında sırasıyla 14.67, ve mg kg -1 olmuştur. Sonuç olarak makarnalık buğdayların B eksikliğine karşı hassasiyet gösterdiği tespit edilmiştir. Bora tepki yönünden buğday çeşitleri arasında önemli genotipik farklılıkların ortaya çıkması B eksikliğine hassas veya toleranslı genotiplerin belirlenerek bölge topraklarına uygun çeşitlerin tespit edilmesi gerektiğini ifade etmişlerdir. Rerkasem ve Jamjod (2004), buğdayda B eksikliğinin 1960 yılından beri bilindiğini ve buğdayın B eksikliğine dikotiledon bitkilerden daha fazla eğilimli olduğunu belirtmişlerdir. B fazlalığının buğdayda büyüme ve gelişmeyi etkilediği bilinmekte, eksikliği ise ticari açıdan önemli derecede verim kayıplarına neden olmaktadır. Buğday genotiplerinin bora karşı tepkileri bakımından farklılık gösterdiği, bazı genotiplerin düşük borlu topraklarda yetiştirilirken verimlerinin değişmediği fakat bazı genotiplerin de bu topraklarda B eksikliğinden etkilenerek bu durumun verim kayıplarına neden olduğu belirtilmiştir. Araştırıcılar B eksikliğine tepkilerin belirlenmesinde, en ani tepkinin kök uzamasının durması olarak nitelendirmişler, fakat bu etkinin buğdayda nadir görüldüğünü ifade etmişlerdir. Hamurcuve ark. (2006a), kontrollü sera koşullarında farklı seviyelerde uygulanan bor ve demir dozlarının makarnalık buğdayın kuru madde miktarı, bor konsantrasyonu ve miktarı, demir konsantrasyonu ve miktarı, Zn, Cu, Mn konsantrasyonları üzerine etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada boru yedi (0, 0.5, 1, 2, 4, 8 ve 16 mg kg -1 ), Fe i ise dört (0, 6, 12, 24 mg kg -1 ) farklı seviyede uygulamışlardır. Makarnalık buğday bitkisinin kuru madde miktarı, bor konsantrasyonu ve miktarı, demir konsantrasyonu ve miktarı, Zn, Cu, Mn konsantrasyonları üzerine bor ve demir uygulamalarının ve interaksiyonların etkisini istatistiki olarak önemli (p<0.01) bulmuşlardır. Bitkide uygulanan bor miktarı arttıkça bor konsantrasyonunun arttığı, demir miktarı arttıkça demir konsantrasyonunun belli bir noktaya kadar artış gösterdiği, belli bir seviyeden sonra daha fazla artmadığını belirlemişlerdir. Uygulanan bor miktarının bitkinin demir alımı üzerine bir etkisinin olmadığı, ancak demir uygulamasının uygulanan demir miktarının artışına bağlı olarak bitkinin bor alımını azalttığını belirlemişlerdir. 9

24 Hamurcuve ark. (2006b), kontrollü sera koşullarında farklı seviyelerde uygulanan bor (B) ve demir (Fe) dozlarının bezelye hatlarında kuru madde miktarı, bitki boyu, B konsantrasyonu ve miktarı ile Fe konsantrasyonu ve miktarı üzerine etkisini belirlemek amacıyla yaptıkları çalışmada B (0, 1, 20 mg kg -1 ) ve Fe (0, 6, 60 mg kg -1 ) üç farklı seviyede uygulanmıştır. Bezelye hatlarının kuru madde miktarı, bitki boyu, B konsantrasyonu ve miktarı ile Fe konsantrasyonu ve miktarı üzerine B ve Fe uygulamalarının ve interaksiyonlarının etkisi istatistiki olarak önemli (p<0.01) bulunmuştur. B toksisitesinden kaynaklanan kuru madde azalmasının uygulanan B dozlarının ortalaması dikkate alındığında B uygulanmayan saksılara göre % 9.22 oranında azaldığı, en yüksek kuru madde miktarına ulaşılan 1 mg kg -1 B uygulamasında %5.86 lık oranda arttığı belirlenmiştir. Bezelye bitkisine uygulanan B miktarındaki artışla birlikte bitki boyunda da artışlar belirlemişlerdir. Bitkiye uygulanan B miktarı arttıkça B konsantrasyonunun arttığı, Fe miktarı arttıkça Fe konsantrasyonunun artış gösterdiği, uygulanan B miktarının bitkinin Fe alımını az da olsa azalttığı, Fe uygulamasının ise uygulanan Fe miktarının artışına bağlı olarak bitkinin B alımını azalttığı belirlemişlerdir. Torun ve ark. (2006), toprakta bor toksisitesine karşı genotipik farklılığın boyutunu araştırmak amacıyla 70 makarnalık buğday (Triticum durum) genotipi ile yaptıkları sera denemesinde, bitkiler ekstrakte edilebilir B un 12 mg kg -1 olduğu bir toprakta iki ayrı bor uygulamasına tabi tutulmuştur (+B: 25 mg kg -1 toprak;-b: 0 mg kg -1 ), 30 günlük büyüme evresinden sonra bitkilerin yalnızca yeşil aksamlarını hasat edilmiş ve genotipler kuru madde ağırlığı ve yeşil aksam B konsantrasyonu bakımından değerlendirilmiştir. Genotipler arasında topraktaki B toksisitesine karşı, toksisite belirtilerinin şiddeti ve büyümedeki azalma bakımından büyük bir genotipik varyasyonun olduğunu, test edilen genotiplerden Sabil-l, Stn "S", Aconhi-89 ve Wadelmez-2, B uygulamasından etkilenmeyen ve hatta bu genotiplerde B'dan dolayı büyümede bir artma eğiliminin ortaya çıktığını belirlemişlerdir. Buna karşılık, diğer genotiplerin tümünde B uygulaması sonucu kuru madde ağırlığında azalmaların olduğu, bu azalmaların özellikle Lagost-3, Dicle-74. Brachoual134xS-61 ve Gerbrach genotiplerinde olduğunu, genotiplerden Braehoual134xS-61 ve Gerbrach'da B'dan dolayı kuru madde oluşumundaki azalmanın 2 kattan daha fazla olduğunu ifade etmişlerdir. Genel olarak B toleransı yüksek genotipler yüksek miktarlarda B birikimi gösterirken, duyarlı genotiplerde düşük düzeylerde B birikimini belirlemişlerdir. Bu sonuçlar, 70 genotip arasında görülen farklı B toleransının, B'un köklere alınmayarak dışarıda tutulması (dışlama) mekanizması ile ilişkili olmadığını ortaya koymaktadır. 10

25 3-GEREÇ VE YÖNTEM 3.1. Materyal Bitki materyallerinin temini Projede öncelikle Eskişehir Kırka Bor Maden yatağında yetişmekte olan Puccinellia distans tohumları temin edilmiştir. Bu amaçla belirtilen bölgeye P. distans bitkisinin tohum bağlama evresinde gidilmiş ve tohumlar toplanmıştır (Resim 1,2). Resim 1. Eskişehir Kırka Bor Maden Yatağı Resim 2. Eskişehir Kırka Bor Maden Yatağında Yetişen Puccinellia distans Bitkisi Projede belirtilen makarnalık buğday çeşitlerinin tohumları (Kızıltan - 91 ve Çakmak 79) Bahri Dağdaş Milletler Arası Hububat Araştırma Enstitüsünden temin edilmiştir Metot Laboratuvar çalışmaları fakülte idaremizin gösterdiği yer ve sağladığı altyapı olanaklarına paralel olarak projeden temin edilen destekle faal hale getirilmiş olan Bitki Fizyolojisi laboratuarında yapılmıştır (Resim 3). 11

26 Resim 3. Proje Desteği ile Kurulan Bitki Fizyolojisi Laboratuvarı Deneme serilerinin hazırlanması Araştırmada kullanılan bitkiler iklim odasında kontrollü koşullarda yetiştirilmişlerdir (Resim 4). İklim odası; bitkilerin tohum çimlenmesi ve çimlenme sonrası genç fidecikleri, büyüme ve gelişme süresince % nem, 16 saat aydınlık ve 8 saat karanlık fotoperyod, 21±1 0 C sıcaklık ile Lüx/Gün ışık intensitesi olacak şekilde ayarlanmıştır. Denemede kullanılan tohumlar önce %5 lik sodyum hipoklorid ile 10 ar dakika muamele edildikten sonra de-iyonize su (di -H 2 O) ile 3 kez yıkanarak sterilize edilmişlerdir. Daha sonra her üç grup için de (Kızıltan-91, Çakmak-79, Puccinellia distans Parl.) ayrı ayrı saksılar hazırlanmıştır. Saksılar saf su ile yıkandıktan sonra içlerine süper iri perlit (0,0-5 mm) konulmuş ve her saksıya her uygulama için yeter miktarda tohum ekilmiştir. Tüm serilerde sulama iki günde bir ve eşit miktarda Half Hoagland besin çözeltisi ile yapılmıştır. Kontrol grubuna sadece Half Hoagland besin çözeltisi, diğer serilere ise 25, 250 ve 500 mg kg -1 bor içeren Half Hoagland çözeltisi uygulanmıştır. Bitkilerin ilk üç yapraklı evresinde denemenin ilk kronik dozu olan 25 mg kg -1 ve akut dozlar olan 250 ve 500 mg kg -1 bor içeren Half Hoagland çözeltileri ile sulama yapılmaya başlanmıştır. Buğday çeşitleri (Kızıltan-91 ve Çakmak 79) için 0. gün olarak çimlenmeden sonraki 7. gün kabul edilmiş ve bor uygulamasını takip eden günden itibaren ilk tepkilerin görülmeye başlandığı gün olan 7. günde ilk örneklemeler yapılmıştır. Denemede kullanılan P. distans tohumlarının ekimleri de buğday tohumları ile birlikte yapılmış ve bitki çıkışları da eşzamanlı olacak şekilde sağlanmış fakat bitkilerin yeterli büyüklüğe ulaşmaları, farklı bir tür olması nedeniyle, buğdaya göre daha geç olduğu için bor dozu uygulamalarına bitkiler yeterli büyüklüğe geldiği zaman (çimlenmeden 15 gün sonra) başlanmıştır. (Resim 4). Bitkiler bor uygulamasının sonrasında ilk tepkinin görüldüğü gün olan 0. gün (buğday bitkisi için B uygulamasına başlandıktan 7 gün sonra, Puccinellia bitkisi için ise 30 gün sonra) ve ölüm evresine (buğday bitkisi için B uygulamasına başlandıktan 14 gün sonra, Puccinellia bitkisi 12

27 için ise 60 gün sonra) yaklaşma günlerinde hasat edilmişler ve örnekler enzim analizlerinde kullanılmak üzere C de derin dondurucuda saklanmışlardır. Resim 4. Kontrollü Şartlarda Yetiştirilen Buğday ve Puccinelli Bitki Resimleri Analiz yöntemleri Bor elementinin bitki türlerindeki fizyolojik etkileşimini belirlemek ve amaçta belirtilen hedeflere ulaşabilmek için bitkilerde aşağıda belirtilen çalışmalar yapılmıştır; Büyüme parametrelerinin ölçülmesi, Bağıl su içeriğinin belirlenmesi, Bitkilerde bor analizi, Büyüme parametreleri Kontrol ve bor uygulanmış gruplardan; ilk tepkinin görüldüğü gün (buğday bitkisi için 7. gün, puccinellia bitkisi için 30. gün) ve ölüm evresinde (buğday bitkisi için 14. gün, puccinellia bitkisi için 60. gün) bitki örnekleri alınarak kökleri ve gövdeleri birbirinden 13

28 ayrılmıştır. Kök ve gövdenin uzunlukları ölçülmüş, yaş ve kuru ağırlıkları tartılmıştır. Örnekler 70 0 C de 72 saat etüvde kurutulduktan sonra kuru ağırlıkları belirlenmiştir Bağıl su içeriği Uygulamaya bağlı olarak bor toksisitesi belirtilerinin ilk görüldüğü gün (buğday bitkisi için 7. gün, Puccinellia distans bitkisi için 30. gün) ve ölümün başladığı (buğday bitkisi için 14. gün, Puccinellia distans bitkisi için 60. gün) gün her bir gruptaki bitkilerin en genç sürgünlerinden sonra gelen lateral yaprakların uç kısımlarından seçilen 6 adet yaprak örneği alınarak (6 ayrı bitki örneğinden) yaş ağırlıkları belirlenmiştir. Sonra 6 saat boyunca di-h 2 0 içinde petri kaplarında bekletilerek turgor haline gelmeleri sağlanarak, bu durumdaki ağırlıkları alınmıştır. Daha sonra bu yapraklar 70 0 C de 72 saat etüvde kurutulduktan sonra kuru ağırlıkları saptanmıştır. Bu veriler kullanılarak her bir gruba ait yaprak örneklerinin bağıl su içeriği aşağıdaki formüle göre % olarak hesaplanmıştır; Bağıl Su İçeriği (%) = [(YA KA) / (TA KA)]x100 YA=Yaş Ağırlık KA=Kuru Ağırlık TA=Turgorlu Ağırlık Bitkilerde bor analizi Hasat sonrası kese kağıtları içerisinde laboratuvara getirilen bitkilerin vejetatif aksamı ve kök aksamı tamamen temizleninceye kadar musluk suyu ile yıkandıktan sonra sırasıyla bir kez saf su, 0.2 N HCl çözeltisi, iki kez saf su ve bir kez de deiyonize su ile yıkanıp, kaba filtre kağıdı üzerinde fazla suları alınmıştır. Daha sonra kese kâğıdına ayrı ayrı konulan bitki kısımları hava sirkülasyonlu kurutma dolabında 70 o C de sabit ağırlığa gelinceye kadar kurutulmuşlardır. Kuruyan bitki örneklerinin ağırlıkları belirlendikten sonra tungsten kaplı bitki öğütme değirmeninde öğütülmüşlerdir. Polietilen kavanozlara konulan öğütülmüş bitki örnekleri analizde kullanılmadan önce 70 o C de sabit ağırlığa gelinceye kadar kurutma dolabında bırakılmış ve kavanozların kapakları sıkıca kapatılmıştır. Kurutulan ve öğütülen bitki örneklerinden 0.3 g tartılmış 5 ml HNO 3 +2 ml H 2 O 2 ile yüksek sıcaklık (210 o C) ve yüksek basınç (200 PSI) altında mikrodalga cihazında (CEM Mars 5) çözündürülmüştür. Daha sonra örnekler 25 ml lik balonjoje ye aktarılarak soğutulmuş, deiyonize su ile derecesine tamamlanmıştır. Bu süzükler hemen ince gözenekli (Whatman No:42 veya mavibant) filtre kağıdı ile süzülerek 25 ml lik polietilen şişelere aktarılmış ve süzükte bor içerikleri ICP-AES (Inductively Coupled Plasma Atomic Emission 14

29 Spectrometer) (Varian-Vista, axiel) cihazı ile belirlenmiştir (SOIL SURVEY LABORATORY METHODS MANUAL, 2004) Biyokimyasal parametrelerin ölçümü Bitkilerde aşağıda belirtilen fizyolojik çalışmalar yapılmıştır. Enzim ekstraktlarının hazırlanması, Antioksidan enzim aktivite analizleri; Süperoksit dismutaz (SOD, EC ) izozim tayini Peroksidaz enzim aktivitesinin belirlenmesi Katalaz enzim aktivitesinin belirlenmesi Glutasyon redüktaz enziminin aktivite tayini Askorbat peroksidaz enziminin aktivite tayini Lipit peroksidasyonun belirlenmesi Prolin analizi Enzim ekstraktlarının hazırlanması Antioksidan enzimlerin ekstraksiyonu için derin dondurucuda saklanmış olan yaprak örnekleri kullanılmıştır. Soğutulmuş havanda 1 gr yaprak örneği sıvı azotta %2 (w/v) polyvinylpolyprrolidone (PVPP) ve 1 mm EDTA içeren ph 7,8'de 50 mm Na-fosfat tamponuyla homojenize edilmiştir. Filtrasyon sonrası +4 C'de, rpm'de 30 dakika santrifüj edilmiştir. Elde edilen süpernatant, enzim aktivitesi analizlerinde kullanılmıştır. Ekstraksiyon prosedürünün tümü ±4 C'de gerçekleştirilmiştir Antioksidan enzim aktivite analizleri Süperoksit dismutaz (SOD, EC ) izozim tayini Eşit miktarda protein içeren (100 mg/well) yaprak ekstraktları Laemmli'ye (1970) göre native PAGE ile ayrılmıştır. SOD aktivitesi, Beauchamp ve Fridovich'e (1971) göre riboflavin ve nitrobluetetrazolium (NBT) boyası ile belirlenmiştir. Jeller 30 dakika kadar boya solüsyonunda bekletildikten sonra, SOD izozim bantlarının densiyometik analizi Bio- 1D software programında image analyzerda tayin edilmiştir. 15

30 Peroksidaz (POX; EC ) enzim aktivitesinin belirlenmesi: Peroksidaz (POX) enzim aktivitesi, Herzog ve Fahimi'nin (1973) tanımladığı metoda göre yapılmıştır. Köre karşı 465 nm'de H varlığında okside olan DAB (3'-3'- diaminobenzidin tetrahidroklorit) oluşum miktarına bağlı olarak 3 dakika boyunca absorbans değişimleri okunmuştur. Spesifik enzim aktivitesi dakikada tüketilen µmol/ml H olarak ifade edilmiştir Katalaz (CAT; EC ) enzim aktivitesinin belirlenmesi Katalaz (CAT) enzim aktivitesi, Bergmeyer'in (1970) tanımladığı metoda göre yapılmıştır. Analiz UV ışığı bölgesinde köre karşı 240 nm'de H 'nin azalma oranının belirlenmesi ile yapılmıştır. Bu enzim aktivitesi dakikada tüketilen µmol H olarak ifade edilmiştir. Reaksiyon boyunca absorbansta oluşan düşüş 180 sn boyunca takip edilmiştir. CAT aktivitesi dakikada harcanan µmol H olarak ifade edilmiştir Glutasyon redüktaz (GR; EC ) enziminin aktivite tayini Glutatyon redüktaz (GR) aktivitesi, 340 nm'deki absorbans azalmasından yola çıkılarak hesaplanmıştır (FOYER ve HALIWELL, 1976). NADPH varlığında, okside glutasyon miktarındaki azalma, kuvartz küvette köre karşı 180 sn boyunca takip edilmiştir. Hesaplamalar glutatyon redüktaz enziminin ekstinksiyon katsayısı kullanılarak yapılmıştır. Spesifik enzim aktivitesi, dakikada indirgenen 1 mmol/ml GSSG miktarı olarak ifade edilmiştir Askorbat peroksidaz (APX; EC ) enziminin aktivite tayini Askorbat peroksidaz (APX) aktivitesinin tayini Nakano ve Asada'ya (1981) göre yapılmıştır. Askorbat okside oldukça, spektrofotometreden 290 nm'deki absorbansta oluşan azalma okunmuş ve hesaplamalar askorbatın ekstinsiyon katsayısı kullanılarak yapılmıştır. Askorbatın oksidasyonu, enzim ekstraktının katılmasıyla başlanmış ve absorbanstaki azalma 180 sn boyunca takip edilmiştir. Bir birim AP aktivitesi dakikada okside olan 1 mmol/ml askorbat olarak ifade edilmiştir. 16

31 Prolin analizi Serbest prolin içeriğinin belirlenmesi Bates ve ark. 'na (1973) göre yapılmıştır. Sıvı fazdan aspire edilen toluen fraksiyonunun 520 nm'deki absorbansı spektrofotometreden okunmuştur. Prolin konsantrasyonu, kalibrasyon eğrisi kullanılarak hesaplanmış ve µmol prolin g -1 taze ağırlık olarak ifade edilmiştir Lipit peroksidasyonun belirlenmesi Lipit peroksidasyonunun belirlenmesi TBAR reaksiyonu sonucu oluşan malondialdehit (MDA) miktarının belirlendiği Madhava ve Sresty'nin (2000) tanımladığı yönteme göre yapılmıştır. Aktivite için nm aralığında absorbans değişimlerine bakılmıştır Veri Analizleri Bitki büyüme parametre değerleri ile antioksidan enzim aktivite değerleri MSTAT-C programı (MSTAT-C., 1980) ve Minitab (2000) paket programları kullanılarak analiz edilmiştir. 17

32 4. BULGULAR Araştırmada makarnalık buğday çeşitleri Kızıltan-91 ve Çakmak-79 ile puccinellia bitkilerine toksik seviyede uygulanan borun bitkilerde meydana getirdiği değişimlerle ilgili incelenen özellikler aşağıdaki alt başlıklar halinde verilmiştir Büyüme Parametreleri Bulguları Makarnalık buğday çeşitleri Kızıltan-91 ve Çakmak-79 ile Puccinellia distans bitkilerine toksik seviyede uygulanan borun bitkilerin yaş ve kuru ağırlık değerleri ile kök ve gövde uzunluğu değerlerine ait varyans analiz sonuçları Tablo 4.1, 4.3, 4.5, 4.7, 4.9 ve 4.11 de, denemelerden elde edilen ortalama yaş ve kuru ağırlık değerleri ile kök ve gövde uzunluğu değerleri Tablo 4.2, 4.4, 4.6, 4.8, 4.10 ve 4.13 te bu değerlere ait grafikler Şekil 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 da verilmiştir Gövde yaş ağırlığı Buğday fidelerine B uygulamasının 7. ve 14. gününde ölçülen gövde yaş ağırlıklarına ait ortalama değerler Tablo 4.2 de, varyans analiz sonuçları Tablo 4.1 de verilmiştir. Varyans analizine göre, gövde yaş ağırlığı bakımından kullanılan çeşitler ve uygulamalar arası farklılık uygulamanın 7. ve 14. gününde alınan örneklerde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur. Çeşit x B dozu etkileşimi ise sadece 14. günde yapılan örneklemelerde önemli (% 1) çıkmıştır (Tablo 4.1). Tablo 4.1. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde yaş ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. S.D. Kareler Ortalaması F Değeri Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Pucci. 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** ** B dozu ** ** ** * Çeşit*B dozu ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Tabloda görüldüğü gibi B dozunun artması ile gövde yaş ağırlıklarında hem 7. hem de 14. günde bir azalma meydana gelmiştir. Bor uygulamasıyla Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinin gövde yaş ağırlıklarında kontrole göre meydana gelen azalmalar sırasıyla 7. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , % ; 250 mg kg -1 B da %-33.33, % ; 18

33 500 mg kg -1 B da % , % olurken; 14. günde her iki çeşitte % ile % arasında olmuştur. Burada da görüldüğü gibi 14. gün de alınan örneklerde B uygulamalarının gövde yaş ağırlığı üzerine etkisi doğal olarak daha fazla olmuştur (Tablo 4.2, Şekil 4.1). Tablo 4.2. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde yaş ağırlık (g bitki -1 ) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % Kontrol 0,420 ±0,02 0,790 ±0,03 0,390 ±0,023 0,610 ±0,045 0,073 ±0,012 0,439 ±0, ,330 ±0,007-21,43 0,490 ±0,03-37,97 0,280 ±0,022-28,21 0,430 ±0,016-29,51 0,235 ±0, ,92 0,569 ±0,104 29, ,280 ±0,009-33,33 0,280 ±0,02-64,56 0,210 ±0,018-46,15 0,270 ±0,031-55,74 0,286 ±0, ,78 0,552 ±0,057 25, ,210 ±0,02-50,00 0,220 ±0,02-72,15 0,150 ±0,012-61,54 0,220 ±0,017-63,93 0,284 ±0, ,04 0,355 ±0,051-19,13 Ort. 0,310-34,92 0,450-58,23 0,260-45,30 0,380-49,73 0,220 0,480 Bitki gövde yaş ağırlıkları bakımından çeşitler arası farklılığa baktığımızda B uygulamalarının 7. gününde yapılan örneklemelerde Çakmak-79 çeşidi, Kızıltan-91 çeşidine göre bordan olumsuz yönde daha fazla etkilenmiştir. Bu etkilenmenin bitkilerde 14. gündeki örneklemelerde artarak devam ettiği görülmektedir (Tablo 4.2, Şekil 4.1). Bor dozu x çeşit etkileşimi incelendiğinde en yüksek gövde yaş ağırlığı her iki örnekleme zamınında da Kızıltan-91 çeşidinde (0.420 ve g bitki -1 ) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük gövde yaş ağırlığı 500 mg kg -1 B uygulamasında ve Çakmak-79 çeşidinden (0.150 ve g bitki -1 ) elde edilmiştir (Tablo 4.2, Şekil 4.1). 0,50 Göv de Yaş Ağırlığı 7. Gün Kızıltan Çakmak-79 Göv de Yaş Ağırlığı 14. Gün 0,80 Kızıltan Çakmak-79 Gövde Yaş Ağırlık 0, gün 60.gün Yaş Ağ ı rlı k (g ) 0,40 0,30 0,20 Yaş Ağ ı rlı k (g ) 0,60 0,40 Yaş A ğ ırlık (g) 0,600 0,400 0,10 0,20 0,200 0, Bor Kons.(mg k -1 ) 0, Bor Kons. (mg kg-1) 0, Bor Kons. (mg kg-1) a b c Şekil 4.1. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde yaş ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün gövde yaş ağırlık (g) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün gövde yaş ağırlık (g) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün gövde yaş ağırlık değerleri. 19

34 Puccinellia distans (Jacq.) fidelerine B uygulamalarının 30. ve 60. gününde ölçülen gövde yaş ağırlıklarına ait ortalama değerler Tablo 4.2 de verilmiştir. Varyans analizine göre, uygulamalar arası farklılık, gövde yaş ağırlığı bakımından uygulamanın 30. gününde alınan örneklerde % 1, ve 60. gününde alınan örneklerde % 5 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.1). Tabloda görüldüğü gibi B dozunun artması ile hem 30. hem de 60. günde gövde yaş ağırlıklarında artış meydana gelmiştir ve bu artış 500 mg kg -1 B uygulamasında ve 60. gün örneklemesinde azalma şeklinde olduğu belirlenmiştir. Gövde yaş ağırlığında meydana gelen bu artış ve azalmalar kontrole göre kıyaslandığında 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , 250 mg kg -1 B da % , 500 mg kg -1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % 29.61, % ve % oranında olmuştur (Tablo 4.2). Burada da görüldüğü gibi 30. gün de alınan örneklerde B uygulaması ile P. distans (Jacq.) bitkisinin gövde yaş ağırlığı artış göstermiş ve bu artış 60. gün örneklemesine göre daha fazla oranda meydana gelmiştir. Burada dikkat çekici olan nokta olan puccinella distans bitkisi 500 mg kg - 1 B uygulamasın da dahi gövde yaş ağırlığında artış göstererek toksik seviyede bor uygulamasına tolerans göstermiştir. Bu durum makarnalık buğday çeşitleri ile mukayese edildiğinde P. distans (Jacq.) bitkisinin toksik seviyede borlu koşullarda gelişme göstermeye devam ederken makranalık buğday çeşitlerinin araştırmada uygulanan bütün dozlarda azalmalar şeklinde olmuştur (Tablo 4.2, Şekil 4.1 ve Resim 5). Araştırmada kullanılan bitkilerden elde edilen değerlere göre puccinellia distans bitkisinin bor a olan toleransını ve önemini bir kat daha ortaya koymaktadır Gövde kuru ağırlığı Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinde B uygulamalarının 7. ve 14. günde ölçülen ortalama gövde kuru ağırlıkları (g) Tablo 4.4 te, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.3 te verilmiştir. Varyans analizinde çeşit, B dozu ve çeşit x B dozu etkileşimi 7. ve 14. günde istatiksel olarak % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.3). Tablo 4.3. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde kuru ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. S.D. Kareler Ortalaması F Değeri Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** ** B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu ** ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir 20

35 Bor uygulamalarının gövde kuru ağırlıkları etkisine bakıldığında B uygulaması ile gövde kuru ağırlıkları azalmış ve bu azalma en fazla en yüksek B dozu olan 500 mg kg -1 B uygulamasında maksimum düzeyde olmuştur (Tablo 4.4, Şekil 4.2). Kontrol uygulamasına göre çeşitler değerlendirilecek olursa en iyi gövde kuru ağırlığı 14. günde alınan örneklerden Kızıltan-91 çeşidinde (0.087 g bitki -1 ) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük gövde kuru ağırlığı 7. günde alınan örneklerden Çakmak-79 (0.019 g bitki -1 ) çeşidinde ve 500 mg kg -1 B uygulamasından elde edilmiştir (Tablo 4.4, Şekil 4.2). Tablo 4.4. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde kuru ağırlık (g) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % Kontrol 0,051 ±0,005 0,087 ±0,008 0,034 ±0,0013 0,060 ±0,006 0,016 ±0,002 0,106 ±0, ,034 ±0,002-33,33 0,063 ±0,004-27,59 0,028 ±0, ,65 0,047 ±0,003-21,67 0,044 ±0, ,00 0,154 ±0,02 45, ,028 ±0,002-45,10 0,045 ±0,004-48,28 0,022 ±0, ,29 0,035 ±0,003-41,67 0,040 ±0, ,00 0,212 ±0,04 100, ,021 ±0,002-58,82 0,029 ±0,005-66,67 0,019 ±0, ,12 0,024 ±0,003-60,00 0,037 ±0, ,25 0,120 ±0,02 13,21 Ortalama 0,034-45,75 0,056-47,51 0,026-32,35 0,042-41,11 0,034 0,148 Tabloda görüldüğü gibi B dozunun artması ile gövde kuru ağırlıklarında hem 7. hem de 14. günde azalma meydana gelmiştir. Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinin gövde kuru ağırlıklarında bor uygulamasıyla kontrole göre meydana gelen azalmalar sırasıyla 7. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , % , 250 mg kg -1 B da % , % , 500 mg kg -1 B da % , % olurken; her iki çeşitte 14. günde % , ile % %60.00 oranlarında olmuştur (Tablo 4.4). Burada da görüldüğü gibi 14. gün de alınan örneklerde B uygulamalarının gövde kuru ağırlığı üzerine etkisi doğal olarak daha fazla olmuştur. Araştırmada kullanılan makarnalık buğday çeşitlerini kuru ağırlık değerleri ile mukayese ettiğimizde kullanılan her iki çeşitte bor uygulamasına bağlı olarak birbirine yakın oranlarda azalmalar gösterdikleri ancak Kızıltan-91 çeşidinin kuru ağırlık değerlerinin uygulanan bütün dozlarda Çakmak-79 çeşidinden daha yüksek değerlerde olduğu belirlenmiştir. 21

36 0,07 Gövde Kuru Ağırlığı 7. Gün Kı zı ltan Çakmak-79 0,12 Gövde Kuru Ağırlığı 14. Gün Kızıltan Çakmak-79 Gövde Kuru Ağırlık 0, gün 60.gün 0,06 0,10 Kuru Ağ ı rlı k (g) 0,05 0,04 0,03 0,02 0,01 0, Bor Kons (mg kg -1 ) Kuru Ağ ırlı k (g) 0,08 0,06 0,04 0,02 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) Kuru Ağ ırlık (g) 0,200 0,100 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) a b c Şekil 4.2. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde kuru ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün gövde kuru ağırlık (g) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün gövde kuru ağırlık (g) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün gövde kuru ağırlık değerleri. Bor uygulamalarının Puccinellia distans ın 30 ve 60 günlük fidelerinde gövde kuru ağırlıklarına etkileri araştırılmış, gövde kuru ağırlıklarına ait ortalama değerler Tablo 4.4 de verilmiştir. Farklı bor dozlarının gövde kuru ağırlığı üzerine olan etkileri istatistiki olarak 30. ve 60. gün örneklemelerinde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.3). Bor dozlarının kuru ağırlığa etkisi bakımından en yüksek gövde ağırlığı 250 mg kg -1 dozunda ve 60. gün örneklemesinde (0.212 g), en düşük gövde ağırlığı ise kontrol uygulamalarından elde edilmiştir (Tablo 4.4, Şekil 4.2). Gövde kuru ağırlığında meydana gelen bu artış ve azalmalar kontrole göre kıyaslandığında değişim 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , 250 mg kg -1 B da % , 500 mg kg -1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % 45.28, % ve % oranında olmuştur. Burada görüldüğü gibi kontrol uygulamasına göre P. distans ın gövde kuru ağırlığı her iki örnekleme zamanında da artış göstermiş ve bu artış 500 mg kg -1 B uygulamasında diğer dozlara göre düşüşle sonuçlanmıştır. Makarnalık buğday çeşitleri ile Puccinellia distans bitkisini mukayese ettiğimizde gövde kuru ağırlığı değerleri puccinellia distansta gövde yaş ağırlığı değerlerinde olduğu gibi kontrole göre artış gösterirken makarnalık buğday çeşitlerinde azalma şeklinde olduğu belirlenmiştir Kök yaş ağırlığı Buğday fidelerinde B uygulamalarının 7. ve 14. gününde ölçülen kök yaş ağırlıklarına ait ortalama değerler Tablo 4.6 da, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.5 te verilmiştir. Yapılan varyans analizinde, 7. gün örneklemesinde kullanılan çeşitler ve uygulamalar arası farklılık %1, 14. gün örneklemesinde ise çeşit %5, bor dozu ve çeşit x bor dozu etkileşimi % 1 seviyesinde istatistiki olarak önemli bulunmuştur (Tablo 4.5). 22

37 Tablo 4.5. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök yaş ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** * B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Nitekim Tablo 4.6 dan görüldüğü gibi kök yaş ağırlıkları hem 7. hem de 14. günde bütün bor dozlarında ve ortalama olarak Kızıltan-91 çeşidinde Çakmak-79 çeşidine göre daha yüksek olmuştur. Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinin kök yaş ağılıkları en yüksek kontrol (0 mg B kg -1 ) uygulamasında olup uygulanan bor dozlarına paralel olarak azalmıştır. Kök yaş ağırlıklarında bor uygulamasıyla meydana gelen azalma Kızıltan-91 çeşidinde 14. günde (ort. %-48.66) 7. güne (ort. %-40.82) göre daha yüksek oranlarda olurken, Çakmak-79 çeşidinde (7. günde ort. %-46.86, 14. günde ort. %-35.38) tam tersi olmuştur (Tablo 4.6, Şekil 4.3). Tablo 4.6. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök yaş ağırlık (g) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % Kontrol Ortalama 0,147 ±0,008 0,224 ±0,02 0,138 ±0,005 0,179 ±0,012 0,025 ±0,004 0,215 ±0,007 0,121 ±0,009-17,69 0,177 ±0,02-20,98 0,106 ±0,010-23,19 0,164 ±0,01-8,38 0,110 ±0, ,00 0,221 ±0,03 2,79 0,082 ±0,004-44,22 0,104 ±0,01-53,57 0,073 ±0,011-47,10 0,127 ±0,005-29,05 0,118 ±0,02 372,00 0,204 ±0,02-5,12 0,058 ±0,003-60,54 0,064 ±0,01-71,43 0,041 ±0,005-70,29 0,056 ±0,009-68,72 0,090 ±0, ,00 0,159 ±0,008-26,05 0, , , , Yapılan 14. gün örneklemesindeki bor dozu x çeşit etkileşimi incelendiğinde ise en iyi kök yaş ağırlığı Kızıltan-91 çeşidinden (0.224 g bitki -1 ) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük kök yaş ağırlığı 500 mg kg -1 B uygulamasından ve Çakmak-79 çeşidinden (0.056 g) elde edilmiştir (Tablo 4.6). 23

38 Yaş Ağ ı rlı k (g ) 0,15 0,13 0,11 0,09 0,07 0,05 0,03 0,01-0,01 Kök Yaş Ağırlığı 7. Gün Bor Kons. (mg kg -1 ) Kızıltan Çakmak-79 Kök Yaş Ağırlığı 14. Gün Yaş Ağ ı rlı k (g ) 0,25 0,20 0,15 0,10 0,05 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) Kızıltan Çakmak-79 Kök Yaş Ağırlık 0,250 Yaş Ağ ırlık (g) 0,200 0,150 0,100 0,050 0, gün Bor Kons (m g kg-1) 60.gün a b c Şekil 4.3. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök yaş ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün kök yaş ağırlık (g) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün kök yaş ağırlık (g) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün kök yaş ağırlık değerleri. P. distans (Jacq.) fidelerine B uygulamalarının 30. ve 60. gününde ölçülen kök yaş ağırlıklarına ait ortalama değerler Tablo 4.6 da verilmiştir. Yapılan varyans analizinde B uygulamaları arasındaki farklılık, kök yaş ağırlığı bakımından uygulamanın 30. ve 60. gününde alınan örneklerde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.5). Tabloda görüldüğü gibi bor dozunun artması ile hem 30. hem de 60. günde kök yaş ağırlıklarında belli bir noktaya kadar artış meydana gelmiştir ve bu artış 250 mg kg -1 B uygulamasında ve 60. gün örneklemesinde azalma şeklinde olduğu belirlenmiştir. Kök yaş ağırlığında meydana gelen bu artış ve azalmalar kontrole göre kıyaslandığında 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , 250 mg kg -1 B da % , 500 mg kg -1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % 2.79, % 5.12 ve % oranında olmuştur (Tablo 4.6, Şekil 4.3). Burada da görüldüğü gibi 30. gün de alınan örneklerde B uygulaması ile Puccinellia distans bitkisinin kök yaş ağırlıkları kontrole göre belirgin bir artış göstermiş fakat bu artış 60. gün örneklemelerinde düşüş şeklinde meydana gelmiştir. P. distans (Jacq.) ın kök yaş ağırlıkları artan bor uygulamasından buğday çeşitleri gibi olumsuz yönde etkilenmemiştir. Bunun yanında P. distans (Jacq.) ın 60. gündeki kök yaş ağırlığı, bor toksisistesi nedeniyle buğdayların ölümünün başladığı 14 gündeki buğday çeşitleri ortalama kök yaş ağırlığından yaklaşık %46 daha fazla olmuştur (Tablo 4.6) Kök kuru ağırlığı Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinde B uygulamalarının 7. ve 14. günde ölçülen ortalama kök kuru ağırlıkları (g) Tablo 4.8 de, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.7 de verilmiştir. Varyans analizinde çeşit, B dozu 7. ve 14. günde istatistiksel olarak % 1 24

39 seviyesinde önemli bulunmuştur. Çeşit x B dozu etkileşimi ise sadece 14. günde istatistiksel olarak % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.7). Tablo 4.7. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök kuru ağırlık değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** ** B dozu ** ** ** Çeşit*B dozu ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Bor uygulamalarının kök kuru ağırlıklarına etkisine bakıldığında B uygulaması ile kök kuru ağırlıkları azalmış ve bu azalma en fazla en yüksek bor dozu olan 500 mg kg -1 B uygulamasında maksimum düzeyde olmuştur. Kontrol uygulamasına göre çeşitler değerlendirilecek olursa en iyi kök kuru ağırlığı 14. günde alınan örneklerden Kızıltan-91 çeşidinde (0.024 g bitki -1 ) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük kök kuru ağırlığı 7. günde alınan örneklerden Çakmak-79 (0.005 g bitki -1 ) çeşidinde ve 500 mg kg -1 B uygulamasından elde edilmiştir (Tablo 4.8, Şekil 4.4). Tablo 4.8. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök kuru ağırlık (g) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % g bitki -1 % Kontrol 0,015 ±0,002 0,024 ±0,002 0,015 ±0,002 0,015 ±0,002 0,003 ±0,003 0,023 ±0, ,011 ±0,001-26,67 0,015 ±0,003-37,50 0,009 ±0,002-40,00 0,012 ±0,002-20,00 0,011 ±0, ,67 0,019 ±0,001-17, ,008 ±0,001-46,67 0,010 ±0,003-58,33 0,008 ±0,001-46,67 0,009 ±0,002-40,00 0,032 ±0, ,67 0,018 ±0,002-21, ,006 ±0,001-60,00 0,008 ±0,001-66,67 0,005 ±0,002-66,67 0,006 ±0,001-60,00 0,010 ±0, ,33 0,017 ±0,002-26,09 Ortalama 0, , , , Kök kuru ağırlıkları hem 7. hem de 14. günde bütün bor dozlarında ve ortalama olarak Kızıltan-91 çeşidinde Çakmak-79 çeşidine göre daha yüksek olmuştur. Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinin kök kuru ağılıkları en yüksek kontrol (0 mg B kg -1 ) uygulamasında olup uygulanan bor dozlarına paralel olarak azalmıştır. Kök kuru ağırlıklarında bor uygulamasıyla meydana gelen azalma Kızıltan-91 çeşidinde 14. günde (ort. %-54.17) 7. güne (ort. %-44.45) göre daha yüksek olurken, Çakmak-79 çeşidinde (7. günde ort. %-51.11, 14. günde ort. %-40.00) tam tersi olmuştur (Tablo 4.8, Şekil 4.4). 25

40 0,02 Kök Kuru Ağırlığı 7. Gün Kızıltan Çakmak-79 Kök Kuru Ağırlığı 14. Gün 0,03 Kızıltan Çakmak-79 Kök Kuru Ağırlık 0, gün 60.gün Kuru Ağ ırlık (g) 0,01 Kuru Ağ ırlık (g) 0,02 0,01 Kuru Ağ ırlık (g) 0,030 0,020 0,010 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) 0, Bor Kons (mg kg -1 ) 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) a b c Şekil 4.4. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök kuru ağırlık (g) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün kök kuru ağırlık (g) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün kök kuru ağırlık (g) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün kök kuru ağırlık değerleri. Bor uygulamaları sonucunda 30 ve 60 günlük Puccinellia distans fidelerinden elde edilen kök kuru ağırlıklarına ait değerler Tablo 4.8 de verilmiştir. Elde edilen verilere göre varyans analizi yapılmış ve yapılan varyans analiz sonucunda B uygulamasının kök kuru ağırlığı üzerine etkisi sadece 60. gün örneklemesinde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.7). Bor dozlarının kuru ağırlığa etkisi bakımından en yüksek kök ağırlığı 30. gün örneklemesinde 250 mg kg -1 dozunda (0.032 g bitki -1 ) meydana gelirken, 60. gün örneklemesinde kontrol (0.023 g bitki -1 ) uygulamasında meydana gelmiştir. En düşük kök kuru ağırlığı ise 30. gün örneklemesinde kontrol uygulamasından (0.003 g bitki -1 ) elde edilirken, 60. gün örneklemesinde 500 mg kg -1 B uygulamasından (0.017 g bitki -1 ) elde edilmiştir. Kök kuru ağırlığında meydana gelen bu değişimler kontrole göre kıyaslandığında 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % , 250 mg kg -1 B da % , 500 mg kg - 1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % , % ve % oranında olmuştur (Tablo 4.8, Şekil 4.4). Burada görüldüğü gibi kontrol uygulamasına göre P. distans (Jacq.) ın kök kuru ağırlığı 30. gün örneklemesinde artış gösterirken 60. gün örneklemesinde azalma göstermiştir. P. distans (Jacq.) ın hem 30. hemde 60. gün kök kuru ağırlıkları buğday çeşitlerinin kök kuru ağırlıklarından daha yüksek olmuştur (Tablo 4.8, Şekil 4.4) Gövde Boyu Farklı B dozlarına bağlı olarak buğday fidelerine ait ortalama gövde uzunlukları Tablo 4.10 da, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.9 da verilmiştir. Varyans anlizine göre gövde uzunluğu bakımından çeşitler arası farklılık 7. günde %5 seviyesinde önemli ve 14. gün 26

41 örneklemesinde ise istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. Bor uygulamaları arası farklılık her iki zamanda yapılan örneklemelerde % 1 seviyesinde önemli bulunurken, çeşit x B dozu etkileşimleri ise önemsiz bulunmuştur (Tablo 4.9). Tablo 4.9. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde boyu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit * B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Bor uygulamalarının gövde uzunlukları üzerine etkisine bakıldığında B dozunun artırılması ile fide gövde uzunlukları azalmış ve bu azalma her iki örnekleme zamanında her iki makarnalık buğday çeşidinde birbirine yakın oranlarda olmuştur. Bu azalmalar kontrole göre kıyaslandığında Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinde 14. günde (sırasıyla ort. % , %-29.98) 7. güne (sırasıyla ort. %-15.11, %-20.15) göre daha yüksek oranlarda olmuştur. (Tablo 4.10, Şekil 4.5, Resim 5 ve Resim 6). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde boyu (cm) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün cm % cm % cm % cm % cm % cm % Kontrol 32,000 ±0,8 40,000 ±0,8 32,250 ±1.0 39,750 ±0,5 17,750 ±1.0 27,500 ±1, ,000 ±0,8-6,25 35,250 ±1,9-11,88 28,250 ±1,7-12,40 34,750 ±1,7-12,58 22,250 ±0,5 25,35 28,750 ±1.0 4, ,750 ±1.0-16,41 25,750 ±1,3-35,63 26,500 ±1,3-17,83 27,750 ±1,5-30,19 23,000 ±1,4 29,58 32,500 ±2.0 18, ,750 ±010-22,66 20,750 ±2,4-48,13 22,500 ±1,3-30,23 21,000 ±1,4-47,17 21,500 ±0,6 21,13 27,500 ±1,7 0,00 Ortalama 28, , , , ,125 29,063 Çeşitler kendi arasında mukayese edildiğinde Çakmak-79 çeşidinin toksik seviyede bor uygulamasından bitki gelişiminin ilk dönemlerinde Kızıltan-91 çeşidine göre daha fazla oranlarda etkilendiği, çeşitlerin bor toksisitesine maruz kalma sürelerinin uzamasına bağlı olarakta her iki çeşidinde etkilenme derecelerinin arttığı belirlenmiştir. 27

42 40,0 Gövde Boyu 7. Gün Kızıltan Çakmak-79 Gövde Boyu 14. Gün 45,00 Kı zı ltan Çakmak-79 Gövde Boyu 40,0 30.gün 60.gün Gövde Boy u ( cm ) 20,0 G ö vd e Bo yu (cm) 30,00 15,00 Gövde Boyu (cm) 30,0 20,0 10,0 0, Bor Kons. (mg kg-1) 0, Bor Kons. (mg kg-1) 0, Bor Kons (mg kg -1 ) a b c Şekil 4.5. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde boyu (cm) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün gövde boyu (cm) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün gövde boyu (cm) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün gövde boyu (cm) değerleri. P. distans (Jacq.) fidelerine B uygulamalarının 30. ve 60. gününde ölçülen gövde uzunluklarına ait ortalama değerler Tablo 4.10 da verilmiştir. Yapılan varyans analizinde, B uygulamaları arasındaki farklılık 30. ve 60. günde alınan örneklerde istatistiksel olarak % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.9). Tabloda görüldüğü gibi B dozunun artması ile hem 30. hem de 60. günde gövde uzunluklarında belli bir seviyede artış meydana gelmiştir ve bu artış 250 mg kg -1 B uygulamasında en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Gövde uzunluğunda meydana gelen bu değişimler kontrole göre kıyaslandığında 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % 25.35, 250 mg kg -1 B da % 29.58, 500 mg kg -1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % 4.55, % ve % 0.00 oranında olmuştur (Tablo 4.10, Şekil 4.5, Resim 5 ve Resim 6). Burada dikkat çekici olan nokta Puccinellia bitkisinin 500 mg kg -1 B uygulamasın da dahi kontrolle aynı gövde uzunluğuna sahip olmasıdır. Buda bu bitkinin direnç noktasını göstermektedir. Makarnalık buğday çeşitleri ile Puccinellia distans bitkisini mukayese ettiğimizde Resim 5 ve Resim 6 da görüldüğü gibi bor dozlarındaki artışa bağlı olarak her iki makarnalık çeşittede bitki boylarında azalma meydana gelirken Puccinellia bitkisinde uyuglamaya bağlı olarak bitki boylarının arttığı belirlenmiştir. 28

43 Kc K25 K250 K500 Çc Ç25 Ç250 Ç500 Pc P25 P250 P500 Resim 5. Araştırmada uygulanan bor dozlarının Kızıltan-91 (K), Çakmak-79 (Ç) ve Puccinellia distans (P) bitkileri üzerine etkisi K500 Ç500 K500 Ç500 P500 Resim 6. Araştırmada uygulanan 500 mg B kg -1 dozunun Kızıltan-91 (K), Çakmak-79 (Ç) ve Puccinellia distans (P) bitkileri üzerine etkisi Kök Boyu Farklı B dozlarına bağlı olarak buğday fidelerine ait ortalama kök uzunlukları Tablo 4.12 de, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.11 de verilmiştir. Yapılan varyans analizinde çeşitler arası farklılık 7. ve 14. günde yapılan örneklemelerde istatistiksel olarak önemsiz bulunurken B uygulamaları arası farklılık her iki zamanda yapılan örneklemelerde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur. Çeşit x B dozu etkileşimleri ise sadece 14. gün örneklemelerinde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.11). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök boyu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. S.D. Kareler Ortalaması F Değeri Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit B dozu ** ** Çeşit*B dozu ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Bor uygulamalarının kök uzunlukları üzerine etkisine bakıldığında B dozunun artırılması ile fide kök uzunlukları azalmış ve bu azalma her iki örnekleme zamanında da en 29

44 fazla 500 mg kg -1 B uygulamasından elde edilmiştir. Bu azalmalar 7. gün örneklemesinde Kızıltan-91 çeşidinde ortalama % oranında olurken, Çakmak-79 çeşidinde ortalama % oranında olmuştur. Kök boyu uzunluğundaki azalma 14. günde ise Kızıltan-91 çeşidinde (ort. %-39.43) dahada artarken Çakmak-79 çeşidinde (ort. %-34.65) biraz düşmüştür. Bu sonuçlara göre Çakmak-79 çeşidinin bor toksisitesinden ilk gelişme evresinde Kızıltan-91 çeşidine göre daha fazla etkilendiğini göstermektedir. (Tablo 4.12, Şekil 4.6) Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök boyu (cm) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Kontrol Ortalama 15,500 Kızıltan-91 Makarnalık Buğday Çeşitleri Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün cm % cm % cm % cm % cm Puccinellia distans 30. Gün 60. Gün ±1,92 20,500 ±1,29 16,750 ±2,06 19,000 ±1,41 6,250 ±0,96 6,750 ±0,50 11,500 ±1,29 0,00 16,500 ±1,00-19,51 12,000 ±1,41-28,36 14,750 ±0,96-22,37 7,000 ±0,82 12,00 7,000 ±0,82 3,70 10,250 ±0,50-10,87 12,250 ±0,96-40,24 8,500 ±1,29-49,25 11,500 ±1,29-39,47 6,750 ±0,50 8,00 7,500 ±1,29 11,11 8,250 ±0,50-28,26 8,500 ±1,73-58,54 6,000 ±0,82-64,18 11,000 ±0,82-42,11 7,000 ±0,82 12,00 6,750 ±0,96 0,00 11,375-13,04 14,438-39,43 10,813-47,26 14, ,750 7,000 Yapılan 14. gün örneklemesindeki bor dozu x çeşit etkileşimi incelendiğinde ise en iyi kök uzunluğu Kızıltan-91 çeşidinden (20.50 cm) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük kök uzunluğu 500 mg kg -1 B uygulamasından ve yine Kızıltan-91 çeşidinden (8.5 cm) elde edilmiştir. % cm % 25,00 Kök Boyu 7. Gün Kızıltan Çakmak-79 25,00 Kök Boyu 14. Gün Kızıltan Çakmak-79 9,00 Kök Boyu 30.gün 60.gün 20,00 20,00 7,50 Kök Boyu (cm) 15,00 10,00 Kök Boyu (cm) 15,00 10,00 Kök Boyu (cm) 6,00 4,50 3,00 5,00 5,00 1,50 0, Bor ons. (mg kg-1) 0, Bor Kons. (mg kg-1) 0, Bor Kons. (mg kg-1) a b c Şekil 4.6. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök boyu (cm) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün kök boyu (cm) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün kök boyu (cm) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün kök boyu (cm) değerleri. P. distans (Jacq.) fidelerine B uygulamalarının 30. ve 60. gününde ölçülen kök uzunluklarına ait ortalama değerler Tablo 4.12 de verilmiştir. Varyans analizinde, B 30

45 uygulamaları arasındaki farklılık 30. ve 60. günde alınan örneklerde istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur (Tablo 4.11). Tabloda görüldüğü gibi B dozunun artması ile hem 30. hem de 60. günde kök uzunluklarında belli bir seviyede artış meydana gelmiştir ve bu artış 25 mg kg -1 B uygulamasında en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Kök uzunluklarında meydana gelen bu değişimler kontrole göre kıyaslandığında 30. günde ve 25 mg kg -1 B uygulamasında % 12.00, 250 mg kg -1 B da % 8.00, 500 mg kg -1 B da % olurken; 60. günde sırasıyla % 3.70, % ve % 0.00 oranında olmuştur (Tablo 4.12, Şekil 4.6). Burada dikkat çekici olan nokta olan puccinellia bitkisinin 60. günde ve 500 mg kg -1 B uygulamasın da dahi kontrolle aynı kök uzunluğuna sahip olmasıdır Bağıl su içeriği Farklı dozlarda B uygulamasıyla Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitlerinde 7. ve 14. günde ölçülen ortalama bağıl su içeriği (%) değerleri Tablo 4.14 te, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.13 te verilmiştir. Varyans analizine göre söz konusu buğday çeşitlerinin 7. ve 14. gündeki bağıl su içeriği çeşit, B dozuna bağlı olarak değişimi istatistiksel olarak % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur. Çeşit x B dozu etkileşimi ise sadece 14. günde istatistiksel olarak % 5 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.13). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen bağıl su içeriği değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** B dozu ** ** ** Çeşit*B dozu * Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Artan dozlarda B uygulaması ile Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşidi buğdayların yaprak bağıl su içeriği azalmış ve bu azalma en fazla en yüksek B dozu olan 500 mg kg -1 B uygulamasında maksimum düzeyde olmuştur (Tablo 4.14, Şekil 4.7). 31

46 Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen bağıl su içeriği (%) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Kontrol Ortalama 86,955 Kızıltan-91 Makarnalık Buğday Çeşitleri Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün % % % % % % % % % Puccinellia distans 30. Gün 60. Gün ±2,23 83,070 ±1,81 79,940 ±1,77 85,830 ±2,41 75,970 ±3,36 89,800 ±4,77 85,710 ±1,14-1,43 80,630 ±2,03-2,94 74,160 ±1,55-7,23 80,270 ±1,37-6,48 76,930 ±0,82 1,26 84,848 ±3,16-5,51 82,440 ±1,39-5,19 80,110 ±2,76-3,56 74,100 ±1,39-7,31 76,340 ±1,95-11,06 77,905 ±1,86 2,55 84,830 ±4,40-5,53 79,930 ±1,32-8,08 74,630 ±2,14-10,16 73,360 ±2,94-8,23 73,350 ±2,99-14,54 85,610 ±5,415 12,69 80,892 ±6,52-9,92 83,620 79,610 75,970 78,950 Kontrol uygulamasına göre çeşitler değerlendirilecek olursa en iyi bağıl su içeriği 7. günde alınan örneklerden Kızıltan-91 çeşidinde (%86.955) ve kontrol uygulamasından elde edilirken en düşük bağıl su içeriği 14. günde alınan örneklerden Çakmak-79 (%73.350) çeşidinde ve 500 mg kg -1 B uygulamasından elde edilmiştir (Tablo 4.14). % % % Bağ ıl su içeriğ i (% ) 100,00 75,00 50,00 25,00 0,00 Bağıl Su İçeriği 7. gün Bor Kons. (mg kg-1) Kı zı ltan Çakmak-79 Bağıl Su İçeriği 14. gün Bağ ıl su içeriğ i (% ) 100,00 75,00 50,00 25,00 0, Bor Kons.(mg kg-1) Kı zı ltan Çakmak-79 Bağıl Su İçeriği 100,0 Bağ ı l s u iç eriğ i ( % ) 75,0 50,0 25,0 0,0 30.gün Bor Kons. (mg kg -1 ) 60.gün a b c Şekil 4.7. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında bağıl su içeriği (%) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün bağıl su içeriği (%) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün bağıl su içeriği (%) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün bağıl su içeriği (%) değerleri. P. distans bitkisinde B uygulamalarının 30. ve 60. gününde ölçülen bağıl su içerikleri Tablo 4.14 te verilmiştir. Varyans analizine göre, B uygulamaları arasındaki farklılık 30. günde % 1 seviyesinde önemli bulunurken 60. günde alınan örneklerde istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur (Tablo 4.13). Bor uygulamalarının 30. günündeki yaprak bağıl su içeriği etkisine bakıldığında B uygulaması ile bağıl su içeriği değerleri artmış ve artış 500 mg kg -1 B uygulamasında maksimum düzeyde olmuştur (Tablo 4.14, Şekil 4.7). 32

47 4.2. Bor Konsantrasyonu Bulguları Makarnalık buğday çeşitleri Kızıltan-91 ve Çakmak-79 ile Puccinellia distans bitkilerine toksik seviyede uygulanan borun bitkilerin gövde ve kök bor konsantrasyonu değerlerine ait varyans analiz sonuçları Tablo 4.15 ve 4.17 de, denemelerden elde edilen ortalama gövde ve kök bor konsantrasyonu değerleri Tablo 4.16 ve 4.18 de bu değerlere ait grafikler Şekil 4.8 ve 4.9 da verilmiştir Gövde bor konsantrasyonu Fidelerin gövde bor konsantrasyonuna ait ortalama değerler Tablo 4.16 da, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.15 te verilmiştir. Çeşit, B dozu, ve çeşit x B dozu interaksiyonu yapılan varyans analizi sonucunda 7. gün örneklerinde % 1 seviyesinde önemli bulunurken, 14. gün örneklerinde B dozu ve çeşit x B dozu interaksiyonu % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.15). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde bor konsantrasyonu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu ** ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Araştırmada makarnalık buğday çeşitlerinin bor konsantrasyonları bor dozundaki artışa bağlı olarak artış gösterdiği belirlenmiştir (Tablo 4.16, Şekil 4.8). Çeşitler değerlendirildiğinde 7. gün yapılan örneklemelerde Kızıltan-91 çeşidinin bor konsantrasyonu değerlerinin Çakmak-79 çeşidine göre daha fazla olduğu, 14. gün örneklemesinde ise en yüksek bor konsantrasyonu değerlerinin Çakmak-79 çeşidinde olduğu belirlenmiştir. Burada çeşitler arasında bor konsantrasyonu değerleri arasındaki farklılıklar bitki gelişimi ile paralellik göstermekte ve daha önce elde edilen yaş ve kuru ağırlık değerleride göz önünde bulundurulduğunda Çakmak-79 çeşidinin 14. gün yapılan örneklemelerde bor konsantrasyonu değerlerinin yüksek çıkması bitki gelişiminde meydana gelen gerileme ile ağırlık azalmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bu değerlendirmelere göre çeşitler kendi arasında mukayese edildiğinde Kızıltan-91 çeşidinin bor konsantrasyonu değerlerinin Çakmak-79 çeşidine göre daha yüksek değerlerde olduğunu söyleyebiliriz. 33

48 Çeşit x B dozu interaksiyonu incelendiğinde gövde B konsantrasyonu değerleri ile mg kg -1 arasında değişim göstermiştir ve en düşük B konsantrasyonu tüm çeşitlerde kontrol dozunda elde edilirken, en yüksek bor konsatrasyonu 500 mg kg -1 dozundan elde edilmiştir (Tablo 4.16, Şekil 4.8). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Kızıltan-91 Makarnalık Buğday Çeşitleri Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün Puccinellia distans 30. Gün 60. Gün mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % Kontrol 52,540 ±8,1 59,790 ±7,6 49,960 ±8,9 70,190 ±6,3 66,753 ±3,0 109,519 ±5, Ortalama 194,250 ±32,0 269,72 269,370 ±8,2 350,53 130,078 ±13,9 160,36 210,600 ±27,8 200,04 185,080 ±7,0 177,26 229,680 ±9,5 109, ,820 ±62,1 1806, ,650 ±219,4 2650,71 726,352 ±43,7 1353, ,360 ±256,6 2152,97 263,552 ±19,4 294,82 754,117 ±19,6 588, ,030 ±101,9 2836, ,750 ±268,7 4253, ,900 ±118,4 2924, ,180 ±196,4 4161,55 588,477 ±15,1 781,57 961,875 ±91,6 778,27 697, , , , ,0 Gövde Bor Kons. 7. Gün Kı zı ltan Çakmak-79 Gövde Bor Kons. 14. Gün 4000,0 Kızıltan Çakmak-79 Gövde Bor Kons. 1500,0 30.gün 60.gün Bor Kons. (mg kg -1 ) 1500,0 1000,0 500,0 Bor Kons. (mg kg -1 ) 3000,0 2000,0 1000,0 Gövde Bor Kons (mg kg -1 ) 1250,0 1000,0 750,0 500,0 250,0 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) 0, Bor Kons. (m g kg -1 ) 0, Bor Kons. (mg k g -1 ) a b c Şekil 4.8. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün gövde bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri. Puccinellia distans (Jacq.) Parl ın 30 ve 60 günlük fidelerinin gövde bor konsantrasyonu değerleri Tablo 4.16 da verilmiştir. Bor dozlarına göre bitki bor konsantrasyonu değerleri incelendiğinde dozlar % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.15). Bor dozu arttıkça bitki bor konsantrasyonu değerleri artış göstermiş ve 500 mg kg -1 B dozunda 60. gün örneklemesinde ( mg kg -1 ) bor konsantrasyonu en yüksek değere ulaşmıştır (Tablo 4.16, Şekil 4.8). 34

49 Kök bor konsantrasyonu Fidelerin kök bor konsantrasyonuna ait ortalama değerler Tablo 4.18 de, varyans analiz sonuçları ise Tablo 4.17 de verilmiştir. Çeşit, B dozu, ve çeşit x B dozu interaksiyonu yapılan varyans analizi sonucunda 7. ve 14. gün örneklemelerinde % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.17). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök bor konsantrasyonu değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. Kareler Ortalaması F Değeri S.D. Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** ** B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu ** ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir Bor dozu arttıkça köklerde B konsantrasyonu da artmış, 500 mg kg -1 dozunda ve 14. gün örneklerinde B konsantrasyonu en yüksek seviyeye ulaşmıştır (Tablo 4.18). Hem 7. gün hemde 14. gün örneklemelerinde kök B konsantrasyonu değerleri Kızıltan-91 çeşidinde Çakmak-79 çeşidine göre daha yüksek değerlerde olduğu belirlenmiştir.(tablo 4.18, Şekil 4.9). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinden bor toksisitesi koşullarında elde edilen kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri. Bor Dozu (mg kg -1 ) Makarnalık Buğday Çeşitleri Puccinellia distans Kızıltan-91 Çakmak Gün 14. Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60. Gün mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % mg kg -1 % Kontrol 36,110 ±4,95 66,680 ±6,84 28,810 ±4,27 63,200 ±6,25 80,853 ±6,50 96,455 ±6, ,480 ±11,13 128,41 107,500 ±6,30 61,22 47,790 ±5,90 65,88 90,650 ±14,67 43,43 166,725 ±4,80 106,21 183,542 ±6,65 90, ,310 ±37,31 969,81 470,430 ±23,41 605,50 135,610 ±17,02 370,70 372,090 ±57,02 488,75 265,265 ±8,27 228,08 346,855 ±18,60 259, ,900 ±62, ,71 801,930 ±38, ,65 409,533 ±17, ,50 678,640 ±68,70 973,80 649,078 ±21,33 702,79 768,312 ±24,93 696,55 Ortalama 313, , , ,140 Puccinellia distans (Jacq.) Parl ın 30 ve 60 günlük fidelerinin kök B konsantrasyonları Tablo 4.18 de verilmiştir. Bor dozlarına göre kök bor konsantrasyonu değerleri incelendiğinde bor dozları % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.17). Bor dozu arttıkça buğday çeşitlerinde olduğu gibi Puccinellia distans ın da kök bor konsantrasyonu değerleri artış göstermiş ve 500 mg kg -1 B dozunda 60. gün örneklemesinde ( mg kg -1 ) kök bor konsantrasyonu en yüksek değere ulaşmıştır (Tablo 4.18, Şekil 4.9). Kök B 35

50 konsantrasyonu bakımından denemede kullanılan bitkiler Kızıltan-91> Puccinellia distans> Çakmak-79 şeklinde sıralanmaktadır. 1000,0 Kök Bor Kons. 7. Gün Kızıltan Çakmak-79 Kök Bor Kons. 14. Gün 1200,0 Kızıltan Çakmak-79 Kök Bor Kons. 1000,0 30.gün 60.gün Bor Kons. (mg kg -1 ) 800,0 600,0 400,0 200,0 Bor Kons (mg kg-1) 900,0 600,0 300,0 Kök Bor Kons. (mg kg -1 ) 800,0 600,0 400,0 200,0 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) 0, Bor Kons. (mg kg-1) 0, Bor Kons. (mg kg -1 ) a b c Şekil 4.9. Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerlerinde gözlenen değişimler. (a: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 7. gün kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri, b: Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitlerinin bor toksisitesi koşullarında 14. gün kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri, c: Puccinella distans bitkisinin bor toksisitesi koşullarında 30. ve 60. gün kök bor konsantrasyonu (mg kg -1 ) değerleri Antioksidant Enzim Aktiviteleri Makarnalık buğday Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitleri ile Puccinellia bitkisine toksik seviyede bor uygulamalarının antioksidant enzim aktivitelerinin belirlenmesi için; süperoksit dismütaz izozimleri (SOD), askorbat peroksidaz (APX), katalaz (CAT), peroksidaz (POX), glutasyon redüktaz (GR), prolin ve malondealdehit miktarı ölçümleri yapılmış, bu değerlere ait varyans analiz sonuçları Tablo 4.19, 4.21, 4.23, 4.25, 4.27 ve 4.29 da, denemelerden elde edilen ortalama antioksidant enzim aktivite değerleri Tablo 4.20, 4.22, 4.24, 4.26, 4.28 ve 4.30 da bu değerlere ait grafikler Şekil 4.10, 4.12, 4.13, 4.14, 4.15 ve 4.16 da verilmiştir Süperoksit dismutaz izozimlerinin aktiviteleri Süperoksit dismutaz (SOD) izozim bantlarının densiyometrik analizi Scion image yazılım programı resim düzenleyicide belirlenmiştir. Bor uygulamalarına bağlı olarak Mn- SOD ve Cu/Zn SOD olmak üzere 2 farklı SOD izozimi belirlenmiştir. Elde edilen SOD izozimlerine göre Kızıltan-91 çeşidinde kontrol gruplarına göre 25 mg B kg -1 da uygulamasında bir değişim belirlenmemişken, 250 mg B kg -1 da uygulamasında %178, 500 mg B kg -1 da uygulamasında %396 oranında bir artış olduğu belirlenmiştir. Çakmak çeşidinde ise kontrole göre 25 mg B kg -1 da uygulamasında %25 oranında, 250 mg B kg -1 da uygulamasında %55 ve 500 mg B kg -1 da uygulamasında %79 oranında artış olduğu 36

51 belirlenmiştir. Puccinellia distans bitkisinde kontrole göre 25 mg B kg -1 da uygulamasında artma veya azalma olmaz iken 250 mg B kg -1 da uygulamasında %144 ve 500 mg B kg -1 da uygulamasında %312 oranında artış olduğu belirlenmiştir. Cu/Zn SOD izozimlerini ortalama olarak değerlendirdiğimizde Kızıltan-91 çeşidinde kontrole göre 25 mg B kg -1 da uygulamasında artma veya azalma yönünde değişme olmaz iken Çakmak-79 çeşidinde %27 oranında artış olduğu, 250 mg B kg -1 da uyglamasında kontrole göre Kızıltan-91 çeşidinde %150 oranında artış olurken, Çakmak-79 çeşidinde %54 oranında artış olduğu belirlenmiştir. 500 mg B kg -1 da uygulamasında kontrole göre Kızıltan-91 çeşidinde %320 oranında artış olurken, Çakmak-79 çeşidinde %76 oranında bir artış olduğu belirlenmiştir. Puccinella distans bitkisinde ise 25 mg B kg -1 da uygulamasında kontrole göre değişim olmaz iken 250 ve 500 mg B kg -1 da uygulamalarında dozlardaki artışa bağlı olarak artış gösterdiği belirlenmiştir (Şekil 4.1, Resim 5). Kızıltan-91 Çakmak - 79 Puccinellia distans Resim 7. Makarnalık buğday çeşitleri Kızıltan-91 ve Çakmak-79 çeşitleri ile Puccinellia distans bitkisinin gövde sürgünelrinde gözlenen SOD izozim aktiviteleri Askorbat peroksidaz enzim aktiviteleri (APX) Askorbat peroksidaz enzim aktiviteleri ile ilgili her iki kültür çeşidi ile Puccinellia distans bitkisine ait veriler Tablo 4.20 de ve Şekil 4.10 da verilmiştir. Varyans analizine göre çeşit, B dozu ve Çeşit x B dozu interaksiyonunun bitkilerin askorbat peroksidaz enzim aktiviteleri üzerine etkileri istatistiksel olarak % 1 seviyesinde önemli bulunmuştur (Tablo 4.19). Tablo Makarnalık buğday (Kızıltan-91 ve Çakmak-79) çeşitleri ile Puccinella distans bitkilerinin bor toksisitesi koşullarında elde edilen Askorbat peroksidaz (APX) aktivite değerlerine ait varyans analiz sonuçları. V.K. S.D. Kareler Ortalaması F Değeri Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia Buğday Puccinellia 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün 7. Gün 14. Gün 30. Gün 60 Gün Çeşit ** ** B dozu ** ** ** ** Çeşit*B dozu ** ** Hata Genel **%1, *%5 seviyesinde istatistiki olarak önemli olduğunu göstermektedir 37

FARKLI BOR DOZLARININ BEZELYE HATLARININ TEMEL FİZYOLOJİK, BİYOKİMYASAL VE ANATOMİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ

FARKLI BOR DOZLARININ BEZELYE HATLARININ TEMEL FİZYOLOJİK, BİYOKİMYASAL VE ANATOMİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİNİN BELİRLENMESİ TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU THE SCIENTIFIC AND TECHNICAL RESEARCH COUNCIL OF TURKEY FARKLI BOR DOZLARININ BEZELYE HATLARININ TEMEL FİZYOLOJİK, BİYOKİMYASAL VE ANATOMİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE

Detaylı

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır

Bitkide Fosfor. Aktif alım açısından bitki tür ve çeşitleri arasında farklılıklar vardır Fosfor alımı ve taşınımı Kök hücreleri ve > Bitkide Fosfor ksilem özsuyunun P kapsamı > toprak çözeltisinin P kapsamı (100-1000 kat) P alımı aktif alım şeklinde gerçekleşir Aktif alım açısından bitki tür

Detaylı

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü

Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü Sunan: Ahmet Börüban Makina Mühendisi, Şirket Müdürü KARE Mühendislik Çevre Teknolojileri Sanayi ve Tic. A.Ş. A.O.S.B. 23. Cadde no:28 ADANA /TURKEY Tel: +90 322 394 4464 E-mail: ahmet48@yahoo.com Web:www.kareeng.com

Detaylı

TÜBİTAK 1003 Buğday Tuzluluğu Projesinin Üçüncü Dönem Raporu Özeti

TÜBİTAK 1003 Buğday Tuzluluğu Projesinin Üçüncü Dönem Raporu Özeti TÜBİTAK 1003 Buğday Tuzluluğu Projesinin Üçüncü Dönem Raporu Özeti Toprak tuzluluğu, özellikle kurak ve yarı kurak bölgelerde buğday verimliliğini etkileyen başlıca tarımsal sorunlardan biridir. Ayrıca,

Detaylı

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ)

TOPRAK TOPRAK TEKSTÜRÜ (BÜNYESİ) TOPRAK Toprak esas itibarı ile uzun yılların ürünü olan, kayaların ve organik maddelerin türlü çaptaki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar âlemini barındırarak bitkilere durak

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir.

Kök Salgıları. Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Kök Salgıları Fotosentezde kullanılan karbonun ortalama % 30-60 ı köklere ulaşır ve bunun büyük bir kısmı kök salgıları şeklinde rizosfere verilir. Mekanik zararlanma, havasızlık, kuraklık ve besin maddesi

Detaylı

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ

DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ DÜŞÜK SICAKLIK STRESİ Düşük sıcaklık stresi iki kısımda incelenir. Üşüme Stresi Donma stresi Düşük sıcaklık bitkilerde nekrozis, solma, doku yıkımı, esmerleşme, büyüme azalışı ve çimlenme düşüşü gibi etkiler

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi Stres nedir? Olumsuz koşullara karşı canlıların vermiş oldukları tepkiye stres denir. Olumsuz çevre koşulları bitkilerde strese neden olur. «Biyolojik Stres»: Yetişme

Detaylı

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ

BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ/ÜYELERİ DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ BİTKİ BESLEME ve GÜBRELEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 AKTS: 4 DERSİN VERİLDİĞİ Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı:

Detaylı

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler.

O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. RİZOSFER-Besin maddeleri ve kök salgıları bakımından zengindir. Kökler, H+ ve HCO3- (ve CO2) salgılayarak ph yı, O2 tüketerek ya da salgılayarak ta redoks potansiyelini değiştirebilirler. Düşük molekül

Detaylı

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur

MANGAN. Toprakta Mangan. Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur MANGAN Toprakta Mangan Yer kabuğundaki miktarı 900 mg kg -1 dır Doğada; oksitler sülfitler halinde Fe ile birlikte bulunur Volkanik kayalarda Fe/Mn oranı 1/60 dır Buralardaki topraklarda % 5-17 Fe, % 0.5-8

Detaylı

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü

BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü DERSİN ADI DERSİN KODU DERSİN TÜRÜ DERSİN DÖNEMİ DERSİN KREDİSİ DERSİN VERİLDİĞİ BİTKİ BESLEME ZM 204 Zorunlu IV Ulusal Kredi: 3 Bölüm: Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Anabilim Dalı: AKTS: 4 DERSİ VEREN

Detaylı

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ FARKLI ŞEKİL VE DOZLARDA UYGULANAN TKİ HÜMAS IN EKMEKLİK BUĞDAYIN BAYRAK YAPRAK BESİN ELEMENTİ KONSANTRASYONU, VERİM VE TANE PROTEİN KAPSAMINA ETKİLERİ Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ Bu

Detaylı

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER,

BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, BACTOGEN ORGANİK GÜBRELER, mikrobiyal formülasyondan ve bitki menşeli doğal ürünlerden oluşur. Bu grupta yer alan gübreler organik tarım modelinde gübre girdisi olarak kullanılırlar. Bitkilerin ihtiyaç

Detaylı

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I

Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I Kimyasal Toprak Sorunları ve Toprak Bozunumu-I asitleşme-alkalileşme (tuzluluk-alkalilik) ve düşük toprak verimliliği Doç. Dr. Oğuz Can TURGAY ZTO321 Toprak İyileştirme Yöntemleri Toprak Kimyasal Özellikleri

Detaylı

FARKLI BİBER (Capsicum annuum L.) TİPLERİNDE ÇİNKO (Zn) ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ *

FARKLI BİBER (Capsicum annuum L.) TİPLERİNDE ÇİNKO (Zn) ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ * FARKLI BİBER (Capsicum annuum L.) TİPLERİNDE ÇİNKO (Zn) ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ * Determination of Performances for Zinc (Zn) Efficiency In Different Pepper (Capsicum annuum L.) Types Mirhan EKEN Toprak

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ)

PROJE SONUÇ RAPORU. Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ) TC MERSİN ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJELERİ BİRİMİ PROJE SONUÇ RAPORU Proje No: BAP -SÜF YB (AÖ) 2009-6 Belirli Oranlarda Nükleotid Katkılı Yemlerle Beslenen Alabalıklarda (Onchorynchus mykiss

Detaylı

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi

Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi Yetiştirme Ortamlarında Besin Maddesi Durumunun Değerlendirilmesi N, P, K ve Mg un 1:5 ekstraksiyon çözeltisindeki standard değerleri Çok az Az Yeterli Fazla Çok fazla Oldukça fazla N (meq/l)

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (46): (2008) ISSN:

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (46): (2008) ISSN: www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 22 (46): (2008) 43-47 ISSN:1300-5774 EKMEKLİK BUĞDAYDA BOR TOKSİTESİNE DİRENÇLİLİK KAZANDIRABİLECEK GENETİK KAYNAKLARIN BELİRLENMESİ

Detaylı

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI

BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI BİTKİ BESLEME DERS NOTLARI Dr. Metin AYDIN KONYA 2011 BİTKİ BESİN ELEMENTLERİNİN GÖREVLERİ, ALINIŞ FORMLARI ve KAYNAKLARI Besin Elementi Bitkideki Görevi Alınış Formu Kaynakları Karbon (C) Karbonhidratların

Detaylı

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE

BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE BESİN MADDELERİNİN KSİLEM VE FLOEMDE UZUN MESAFE TAŞINIMI Su, mineral elementler ve küçük molekül ağırlıklı organik bileşiklerin bitkilerde uzun mesafe taşınımları ksilem ve floemde gerçekleşir. Ksilemde

Detaylı

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından

MAGNEZYUM. Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından Toprakta Magnezyum MAGNEZYUM Biotit, serpantin, hornblend ve olivin gibi ferro-mg mineralleri kolay ayrıştıklarından killi topraklarda fazla (% 0.5) kumlu topraklarda az (% 0.05) bulunur Klorit, vermikulit,

Detaylı

Boron Nutrition Status of Durum and Bread Wheat Grown Under İrrigated Conditions

Boron Nutrition Status of Durum and Bread Wheat Grown Under İrrigated Conditions Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 9-3(2005), Sulanan Koşullarda Makarnalık ve Ekmeklik Buğdayın Borla Beslenme Durumunun Belirlenmesi İ. KIZILGÖZ 1, İ. ÖZBERK 2 1 Harran Üniversitesi,

Detaylı

PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA

PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA Zn Ve TOPLAM ANTİOKSİDAN KAPASİTESİ TAYİNİ DANIŞMANLAR. 29 Haziran-08 Temmuz MALATYA TÜBİTAK -BİDEB Kimya Lisans Öğrencileri Kimyagerlik, Kimya Öğretmenliği, Kimya Mühendisliği- Biyomühendislik Araştırma Projesi Eğitimi Çalıştayı KİMYA-3 (ÇALIŞTAY 2012) PEYNİR ALTI SUYU VE YOĞURT SUYUNDA

Detaylı

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ Yulafın Kökeni Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya

Detaylı

Yerfıstığında Gübreleme

Yerfıstığında Gübreleme Yerfıstığında Gübreleme Ülkemizin birçok yöresinde ve özellikle Çukurova Bölgesi nde geniş çapta yetiştiriciliği yapılan yerfıstığı, yapısında ortalama %50 yağ ve %25-30 oranında protein içeren, insan

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ TOPRAKTAN VE YAPRAKTAN UYGULANAN BORUN BAZI EKMEKLİK VE MAKARNALIK BUĞDAY GENOTİPLERİNDE VERİM VE KİMİ KALİTE ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ Yakup ÇIKILI

Detaylı

Aktif ve pasif iyon alımı

Aktif ve pasif iyon alımı Aktif ve pasif iyon alımı Moleküllerin membranı geçerek taşınmaları için aktif proses her zaman gerekli değildir. Moleküllerin bir kısmı dış ortamdan membran içine konsantrasyon farkına bağlı olarak çok

Detaylı

1. B HÜCRELER N YAPISI... 1 2. ENZ MLER VE LEVLER ... 19

1. B HÜCRELER N YAPISI... 1 2. ENZ MLER VE LEVLER ... 19 İÇİNDEKİLER 1. BİTKİ HÜCRELERİNİN YAPISI... 1 1.1. BİTKİ HÜCRELERİ VE YAPISI... 1 1.1.1. Meristematik Bitki Hücresi... 2 1.1.2. Olgun Bitki Hücresi... 3 1.1.3. Odunsu Bitki Hücresi... 4 1.1.4. Otsu Bitki

Detaylı

Atomlar ve Moleküller

Atomlar ve Moleküller Atomlar ve Moleküller Madde, uzayda yer işgal eden ve kütlesi olan herşeydir. Element, kimyasal tepkimelerle başka bileşiklere parçalanamayan maddedir. -Doğada 92 tane element bulunmaktadır. Bileşik, belli

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

Bitkideki fonksiyonu Bitkideki miktarı

Bitkideki fonksiyonu Bitkideki miktarı BOR (B) Bitkideki fonksiyonu Bor RNA sentezinde, bölünme, farklılaşma, olgunlaşma, respirasyon ve büyüme gibi pek çok hücre içi aktivitede görev yapmaktadır. Bunlara ilave olarak polenlerin çimlenmesi,

Detaylı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı

Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto Serisi Topraktan ve yapraktan uygulama preparatı Docto-Zinc 15 Çinkonun Bitkilerdeki Fonksiyonu Çinko bitkilerde bulunan çoğu enzim sisteminde katalist olarak rol alır. Çinko içeren enzimler nişasta

Detaylı

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ

8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ 8. BÖLÜM: MİNERAL TOPRAKLARDAKİ BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİ GELİŞMESİNİ KONTROL EDEN ETMENLER IŞIK TOPRAK (durak yeri) ISI HAVA SU BİTKİ BESİN MADDELERİ BİTKİLER İÇİN MUTLAK GEREKLİ ELEMENTLER MUTLAK GEREKLİ

Detaylı

Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri

Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri Bitkilerde C3, C4 ve CAM Mekanizmaları, Farkları ve Üstünlükleri Bitkilerde C3 Yolu Calvin döngüsünün ilk tanımlanabilir ürünü 3-C lu PGA molekülü olduğu için bu metabolik yol C 3 yolu olarak adlandırılır.

Detaylı

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler. Ekolojik Sistemler

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Ekolojik Etkileşimler.   Ekolojik Sistemler ÇEV 219 Biyoçeşitlilik Ekolojik Etkileşimler Öğr. Gör. Özgür ZEYDAN http://cevre.beun.edu.tr/zeydan/ Ekolojik Sistemler Ekosistemler doğal sistemler olup Açık sistem niteliğindedir. Net enerji girişi gereklidir.

Detaylı

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları

Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin etkileri ve oluşum mekanizmaları Serbest radikallerin yapısında, çoğunlukla oksijen yer almaktadır. (reaktif oksijen türleri=ros) ROS oksijen içeren, küçük ve oldukça reaktif moleküllerdir.

Detaylı

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.-

1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- 1-GİRİ 1.1- BİYOKİMYANIN TANIMI VE KONUSU.- Biyokimya sözcüğü biyolojik kimya (=yaşam kimyası) teriminin kısaltılmış şeklidir. Daha eskilerde, fizyolojik kimya terimi kullanılmıştır. Gerçekten de Biyokimya

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. METABOLİZMA ve ENZİMLER METABOLİZMA Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir. A. ÖZÜMLEME (ANABOLİZMA) Metabolizmanın yapım reaksiyonlarıdır. Bu tür olaylara

Detaylı

POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı

POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı POTASYUM Toprakta Potasyum Potasyum mineralleri ve potasyum salınımı Yer kabuğunda % 2.3 oranında bulunur Primer mineraller ve sekonder kil minerallerine bağlı olarak bulunur Kil miktarı toprakta K Kilin

Detaylı

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA

Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi. İçeriklerine Etkisi EMRE CAN KAYA Kabak Çekirdeği Kabuğu ve Pirolizinin Buğday ın Gelişimi ve Bitki Besin Elementi EMRE CAN KAYA NAZLI ZEYNEP ARIÖZ AYŞENUR ŞAHIN ABDULLAH BARAN İçeriklerine Etkisi 1. GİRİŞ Tarımda kimyasal girdilerin azaltılması

Detaylı

BOR MİKTARI YÜKSEK TOPRAKLARDA YETİŞTİRİLEN MAKARNALIK BUĞDAY (TRİTİCUM durum L.) ÇEŞİTLERİNE UYGULANAN BORUN VERİM VE BAZI VERİM ÖĞELERİNE ETKİSİ

BOR MİKTARI YÜKSEK TOPRAKLARDA YETİŞTİRİLEN MAKARNALIK BUĞDAY (TRİTİCUM durum L.) ÇEŞİTLERİNE UYGULANAN BORUN VERİM VE BAZI VERİM ÖĞELERİNE ETKİSİ Taner, Sade, Kaya, Çeri ve Gezgin BOR MİKTARI YÜKSEK TOPRAKLARDA YETİŞTİRİLEN MAKARNALIK BUĞDAY (TRİTİCUM durum L.) ÇEŞİTLERİNE UYGULANAN BORUN VERİM VE BAZI VERİM ÖĞELERİNE ETKİSİ Seyfi TANER 1 Bayram

Detaylı

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00

ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ. 1 ph 14,00. 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ/İSTASYONLARI MÜDÜRLÜKLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ 2014 YILI BİRİM FİYAT LİSTESİ Sıra No: SULAMA SUYU ANALİZLERİ: 2014 FİYATI 1 ph 14,00 2 Elektriksel İletkenlik 14,00 3 Sodyum (Na)

Detaylı

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM)

BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) BİTKİ BESİN MADDELERİ (BBM) Toprak Bilgisi Dersi Prof. Dr. Günay Erpul erpul@ankara.edu.tr Işık Enerjisinin Kimyasal Enerjiye Dönüştürülmesi Fotosentez, karbon (C), oksijen (O) ve hidrojen (H) atomlarını

Detaylı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı

İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı İçme Sularının Dezenfeksiyonunda Çinko Oksit Nanomateryalinin Kullanımı F. Elçin Erkurt, Behzat Balcı, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş Su, tüm canlılar için en önemli

Detaylı

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ TÜRKĠYE NĠN BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ NE ĠLĠġKĠN ĠKĠNCĠ ULUSAL BĠLDĠRĠMĠNĠN HAZIRLANMASI FAALĠYETLERĠNĠN DESTEKLENMESĠ PROJESĠ ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr KASIMPATI (KRZANTEM) YETİŞTİRİCİLİĞİ-1

Detaylı

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü

Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Erdoğan Eşref Hakkı Selçuk Üniversitesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü TÜBİTAK-1003 Projesi Serin İklim Tahıllarında Çeşit Islah Programlarının Oluşturulması Çağrısı 214O072 no lu Klasik ve Moleküler Islah Yöntemleri Kullanılarak Bazı Buğday Çeşitlerine Tuza Toleranslılık

Detaylı

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI

BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ BİTKİ BESİN ELEMENTLERİ, TANIMI VE SINIFLANDIRILMASI Bitkiler geliştikleri ortamdan toprak altı ve toprak üstü organlarıyla çok sayıda element (74) alır. Ancak bu elementlerin çok

Detaylı

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi 1. Termometre Çimlenen bezelye tohumlar Termos Çimlenen bezelye tohumları oksijenli solunum yaptığına göre yukarıdaki düzenekle ilgili, I. Termostaki oksijen miktarı azalır. II. Termometredeki sıcaklık

Detaylı

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale

selenyum durumu Nuray Mücellâ M Cafer TürkmenT rgızistan Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale Biga (Çanakkale)( ilçesi tarım m alanlarının selenyum durumu Nuray Mücellâ M Müftüoğlu Cafer TürkmenT ÇOMÜ,, Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme BölümüB Çanakkale 1-33 Ekim 2013 Bişkek KırgK

Detaylı

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR

Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR Elçin GÜNEŞ, Ezgi AYDOĞAR AMAÇ Çorlu katı atık depolama sahası sızıntı sularının ön arıtma alternatifi olarak koagülasyon-flokülasyon yöntemi ile arıtılabilirliğinin değerlendirilmesi Arıtma alternatifleri

Detaylı

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen

Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen Öğretim Üyeleri İçin Ön Söz Öğrenciler İçin Ön Söz Teşekkürler Yazar Hakkında Çevirenler Çeviri Editöründen ix xiii xv xvii xix xxi 1. Çevre Kimyasına Giriş 3 1.1. Çevre Kimyasına Genel Bakış ve Önemi

Detaylı

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur..

Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. Can boğazdan gelir.. Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur.. 1 BESLENME BİLİMİ 2 Yaşamımız süresince yaklaşık 60 ton besin tüketiyoruz. Besinler sağlığımız ve canlılığımızın devamını sağlar. Sağlıklı bir

Detaylı

Bitki besin maddeleri

Bitki besin maddeleri Bitki besin maddeleri Bitkiler için mutlak gerekli ve yarayışlı besin maddeleri Makroelementler N, P, S, K, Mg, Ca Mikroelementler Fe, Mn, Zn, Cu, B, Mo, Cl, Ni Mikroelementler ve yararlı elementler Na,

Detaylı

ELİT GÜREŞÇİLERDE BİR MAÇLIK MÜSABAKANIN ENOLAZ VE OKSİDAN/ANTİOKSİDAN DURUM ÜZERİNE ETKİLERİ

ELİT GÜREŞÇİLERDE BİR MAÇLIK MÜSABAKANIN ENOLAZ VE OKSİDAN/ANTİOKSİDAN DURUM ÜZERİNE ETKİLERİ THE EFFECTS OF ONE MATCH GAME ON ENOLASE AND OXIDANT/ANTIOXIDANT STATUS IN ELITE WRESTLERS ELİT GÜREŞÇİLERDE BİR MAÇLIK MÜSABAKANIN ENOLAZ VE OKSİDAN/ANTİOKSİDAN DURUM ÜZERİNE ETKİLERİ 1 Ökkeş Alpaslan

Detaylı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ 15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ İyonlaştırıcı radyasyonların biyomoleküllere örneğin nükleik asitler ve proteinlere olan etkisi hakkında yeterli bilgi yoktur. Ancak, nükleik asitlerden

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 KONYA YÖRESİNDE FARKLI EKİM ZAMANLARINDA YETİŞTİRİLEN BAZI HAVUÇLARDA KALİTE Tahsin SARI 1 Mustafa PAKSOY 2 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER

FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ. Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER FARKLI GÜBRE KOMPOZİSYONLARININ ÇAYIN VERİM VE KALİTESİNE ETKİSİ Dr. GÜLEN ÖZYAZICI Dr. OSMAN ÖZDEMİR Dr. MEHMET ARİF ÖZYAZICI PINAR ÖZER Dünya üzerinde çay bitkisi, Kuzey yarımkürede yaklaşık 42 0 enlem

Detaylı

POTASYUM Toprakta Potasyum

POTASYUM Toprakta Potasyum POTASYUM Toprakta Potasyum Yer kabuğunda % 2.3 oranında bulunur Primer mineraller ve sekonder kil minerallerine bağlı olarak bulunur Kil miktarı toprakta K Kilin tipi de önemlidir (> % 4) Toprak yaşı kil

Detaylı

BİTKİ KÖKLERİ VE KÖK GELİŞİMİ

BİTKİ KÖKLERİ VE KÖK GELİŞİMİ BİTKİ KÖKLERİ VE KÖK GELİŞİMİ Kökler bitkiyi yetiştiği ortama bağlamak, su ve besin maddelerini almak ve bunları bitkinin toprak üstü organlarına taşımak, birtakım hormonlar ve organik bileşikler salgılamak

Detaylı

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI

2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 2006 ÖSS BİYOLOJİ SORULARI VE CEVAPLARI 1. BÖLÜM 1. I. Adaptasyon II. Mutasyon III. Kalıtsal varyasyon Bir populasyondaki bireyler, yukarıdakilerden hangilerini "doğal seçilim ile kazanır? D) I veii E)

Detaylı

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir.

Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Hücreler, kimyasal yasaların geçerli olduğu kimyasal fabrikalar olarak da kabul edilmektedir. Yaşamın temelini oluşturan kimyasal tepkimelerin tümü Metabolizma olarak adlandırılmaktadır. Bitki hücrelerinde

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir.

Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir. GENERATİF BÜYÜME VE GELİŞME Uygun koşullar altında gelişen bir bitkinin ilk çiçek taslaklarının görüldüğü zamana kadar geçen dönemi gençlik (juvenile) olarak isimlendirilir. Çiçek tohum ve meyve gelişiminden

Detaylı

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME

BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME BİBER YETİŞTİRİCİLİĞİNDE GÜBRELEME Ülkemizin birçok yerinde acı-tatlı taze biber, dolmalık, kurutmalık ve sanayi tipi (salçalık) biber yetiştiriciliği yapılmaktadır. Çeşitlere göre değişmekle birlikte

Detaylı

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI SAĞLIK BİLİMLERİ ENSİTÜSÜ İ Yüksek Lisans Programı SZR 101 Bilimsel Araştırma Yöntemleri Ders (T+ U) 2+2 3 6 AD SZR 103 Akılcı İlaç Kullanımı 2+0

Detaylı

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR

DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR DOĞRU VE DENGELİ GÜBRE KULLANIMI BİTKİLERE HASTALIK VE ZARARLILARA KARŞI DAYANIKLILIK KAZANDIRIR Prof. Dr. Habil Çolakoğlu 1 Prof. Dr. Mehmet Yıldız 2 Bitkilerin yeterli ve dengeli beslenmesi ile ürün

Detaylı

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX! Özel Formülasyon DAHA İYİ Yumurta Verimi Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Detaylı

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş KİMYA-IV Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş Organik Kimyaya Giriş Kimyasal bileşikler, eski zamanlarda, elde edildikleri kaynaklara bağlı olarak Anorganik ve Organik olmak üzere, iki sınıf altında toplanmışlardır.

Detaylı

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ STRES KOŞULLARINA DAYANIKLILIK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ 25.02.2 TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ Yrd. Doç. Dr. YILMAZ BİTKİLERDE STRES Çevresel koşullardaki herhangi bir farklılık (stres)

Detaylı

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI 9.Çözünmüş İnorganik ve Organik Katıların Giderimi Yrd. Doç. Dr. Kadir GEDİK İnorganiklerin Giderimi Çözünmüş maddelerin çapları

Detaylı

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI:

TARLA BİTKİLERİ MERKEZ ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ TESCİL YILI: COLFIORITO Başakları orta uzunlukta, kılçıklı ve beyaz 1000 tane ağırlığı 19.1-36.5 gr arasındadır. Yatmaya dayanımı iyidir. Kahverengi pas ve sarı pasa orta hassastır. DEMİR 2000 Sağlam saplı ve uzun

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize

Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Prof. Dr. Nuray Mücellâ Müftüoğlu ÇOMÜ, Ziraat Fakültesi, Toprak Bölümü Çanakkale Ekrem Yüce Dr. Turgay Turna Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü Rize Ali Kabaoğlu Safiye Pınar Özer Gökhan Tanyel ÇAYKUR Atatürk

Detaylı

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri

Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Arpada Hastalıklara Bağlı Olmayan Yaprak Lekeleri Hastalığa bağlı olmayan bu yaprak lekeleri, genelde yaprağın sadece bir tarafında fark edilebilmektedir. Nadiren klorozlarla çevrili olurlar ve renk değişimleri

Detaylı

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012

SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME. Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi. Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 SERA TASARIMI ve İKLİMLENDİRME Cengiz TÜRKAY Ziraat Yüksek Mühendisi Alata Bahçe Kültürleri Araştırma İstasyonu Erdemli-Mersin 12 Ekim 2012 Sera nedir? Bitki büyüme ve gelişmesi için gerekli iklim etmenlerinin

Detaylı

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a)

Çizelge 2.6. Farklı ph ve su sıcaklığı değerlerinde amonyak düzeyi (toplam amonyağın yüzdesi olarak) (Boyd 2008a) - Azotlu bileşikler Su ürünleri yetiştiricilik sistemlerinde oksijen gereksinimi karşılandığı takdirde üretimi sınırlayan ikinci faktör azotlu bileşiklerin birikimidir. Ana azotlu bileşikler; azot gazı

Detaylı

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi

Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Flue Cured Tütün Çeşidinde Farklı Potasyum Formlarının Kaliteye Etkisi Mahmut Tepecik 1 M.Eşref İrget 2 ÖZET Düzce ili merkeze bağlı Otluoğlu köyünde çiftçi koşullarında yürütülen bu denemede K un farklı

Detaylı

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler

Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprağın Katı ve Sıvı Fazı Arasındaki Etkileşimler Toprakta bulunan katı (mineral ve organik madde), sıvı (toprak çözeltisi ve bileşenleri) ve gaz fazları sürekli olarak etkileşim içerisindedir. Bunlar

Detaylı

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME

ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME ŞEKER PANCARI BİTKİSİNDE GÜBRELEME Ülkemizin Ege - Akdeniz ve Batı Karadeniz sahil kesimleri ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç tüm diğer tarım alanlarında yetiştiriciliği yapılan şeker pancarında verim

Detaylı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı

Ato Serisi. Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR. Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu. Demirin Topraktaki Yarayışlılığı Ato Serisi Atofer TOPRAKTAN UYGULAMA PREPARATI ŞELATLI DEMİR Demirin Bitkilerdeki Fonksiyonu Demir çoğu bitki enziminin önemli bir parçasıdır. Kloroplastlarda bulunur ve fotosentez metabolizmasında önemli

Detaylı

Mineral Maddeler (1)

Mineral Maddeler (1) Mineral Maddeler Mineral Maddeler (1) Mineral maddeler topraktan kökler yoluyla su ile birlikte suda erimiş olarak ve çok azı da havadan alınan besin maddeleridir. C, O ve H; havadan CO 2 olarak ve sudan

Detaylı

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ

ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç.Dr. Soner KAZAZ ZBB306 KODLU SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç.Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr GERBERA YETİŞTİRİCİLİĞİ-1 Anavatanı

Detaylı

zeytinist

zeytinist 1 T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ EDREMİT MESLEK YÜKSEKOKULU Zeytincilik ve Zeytin İşleme Teknolojisi Programı Öğr. Gör. Mücahit KIVRAK 0 505 772 44 46 kivrak@gmail.com www.mucahitkivrak.com.tr 2 3 4 Potasyum:

Detaylı

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 BİTKİ KORUMA BÜLTENİ 2009, 49(4): 183-187 Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 Selin KALAFAT 2 Aziz KARAKAYA 2 Mehmet Demir KAYA 3 Suay BAYRAMİN 3 SUMMARY

Detaylı

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir.

Hava kirleticilerinin çoğu havaya küçük miktarlarda katılır. Kirleticilerin yoğunluğu değişik biçimlerde ifade edilir. HAVA KİRLETİCİLER Dünyayı saran atmosferin % 21 oksijen, % 78 azot, % 0.03 karbondioksit vardır. Bunlara ek olarak asal gazlar denen argon, neon, helyum gibi gazlar bulunur. Su buharı havada değişik oranlara

Detaylı

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı

Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı Kanatlılara Spesifik Performans Katkısı İÇERİĞİ Kanatlı hayvancılık sektörü genetik calışmalar, yem teknolojisi ve beslenme rejimlerindeki bilimsel ilerlemelerle sürekli gelişmektedir. Dünyada artan kaliteli

Detaylı

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI

İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI İÇME SULARININ DEZENFEKSİYONUNDA NANOMATEYALLERİN KULLANIMI Behzat Balcı, F. Elçin Erkurt, E. Su Turan Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Giriş İçme sularında dezenfeksiyon,

Detaylı

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ

KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ KIRAÇ ARAZİLERE UYGUN ALTERNATİF BİR TAHIL TRİTİKALE YETİŞTİRİCİLİĞİ 1. Tritikalenin Önemi : Dr. Sami SÜZER Yetiştirme Tekniği Bölüm Başkanı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü suzersami@yahoo.com Tritikale

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ Bitki Doku Kültürü Adnan Menderes Üniversitesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü TB101 Çiğdem Yamaner (Yrd. Doç. Dr.) 4. Hafta (08.10.2013) ADÜ Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi İhsan Ateş 1, Mustafa Altay 1, Nihal Özkayar 2, F. Meriç Yılmaz 3, Canan Topçuoğlu 3, Murat Alışık 4, Özcan Erel 4, Fatih Dede 2 1 Ankara Numune Eğitim

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı