24 Ekim 2014 Cuma. 67 yaşındaki Akbulut, EÜ'de tedavi gören torunu için 8 aydır arabasında yaşıyor

Transkript

1 SAYFA 1 Bir dönemin rüşvet merkezi olan tapu şimdi dürüstlük adası haline geldi Para sıkıştırma DEVRİNE SON Geçmişte adı rüşvet dedikodularıyla anılan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu, ''Türkiye'de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi Projesi''nde "dürüstlük adası" seçildi. Genel Müdür Yardımcısı Kanal, "Hizmet alan vatandaşların memnuniyet oranı yüzde 97,5'e ulaştı. Son 10 yıldır yapılan çalışmalar ve teşkilat mensuplarının özverili çalışmalarıyla bu tür söylentiler, dedikodular geçmişte kaldı, artık onlarla anılmıyoruz" dedi. devamı 16.sayfada Süper Lig de haftalar ilerliyor ve bizler Sondakika Gazetesi olarak takımları inceledik ve araştırdık SİVAS, CARLOS İLE YENİDEN Ligin en kaliteli ekiplerinden olan Sivasspor a ilişkin detaylı bir rapor hazırladık ve bunu haberleştirdik. İşte size, Ege Temsilcilerinin sıradan rakiplerinden biri olan Anadolu Temsilcisinin Süper Lig tablosu 15 te ÖZEL HABER 24 Ekim 2014 Cuma 67 yaşındaki Akbulut, EÜ'de tedavi gören torunu için 8 aydır arabasında yaşıyor KAMYONETTE PEKDAŞ'tan köy çıkarması ölüm kalım savaşı! Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde lösemi tedavisi gören torunu için Balıkesir'den İzmir'e gelen Akbulut, maddi durumu yetmediği için hasta yakınlarının kullandığı konukevi yerine kamyonetinde kalıyor İlçe belediyeleri arasında Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü nü ilk kuran belediye olan Konak Belediyesi, bir ilke daha imza attı. 30 ilçe belediyesinin kadınlarını buluşturan Başkan Pekdaş, köy kadınları ile toplantı yapma kararı aldı BİRLİKTE GÜÇLENELİM Özellikle köylerde yaşayan kadınlara yönelik çalışmalarda birlikte hareket etmenin faydalı olacağına vurgu yapan Pekdaş, Köyde yaşayan kadınlarımızın ürettiği çok güzel ürünler var. Biz ev sahipliği yapalım, her seferinde bir ilçemizi davet edelim. Köylü kadınlarımızı ilçemizde misafir edelim. Böylelikle hem onların köylerinden dışarı çıkmalarını ve şehri tanımalarını sağlarız hem de kermesler düzenleyerek ürettiklerini tanıtıp, satışına katkı koyabiliriz. Birlikte bir köy buluşması yapabiliriz diye konuştu. 16 da BABACAN da katılacak AK Parti İzmir 50. İl Danışma Meclisi Toplantısı 26 Ekim Pazar günü Balçova Termal Otel Kardelen Salonu nda yapılacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın da katılacağı toplantı saat da başlayacak. 16 da Engellilik oranı yüzde 85'ten 58'e düşürüldü Kütahya'da, özel halk otobüslerine engellilerin akülü araçlarıyla alınmadığı iddia edildi. Türkiye Sakatlar Derneği Kütahya Şube Başkanı Yakar, "Ücretini ödesek dahi bizi otobüslere almıyorlar. Halk otobüsleri, tekerlekli sandalyesi ve akülü aracıyla duraklarda bekleyen arkadaşlarımızı gördüklerinde transit geçiyorlar" dedi. devamı 8-9 da Aşık BABAYA Çin işkencesi Dokuz aylıkken geçirdiği havale sonucu sağ eli dışında vücudunu kullanamayan Esma Özkan'ın, sağlık raporunda yüzde 85 olan engellilik oranı yüzde 58'e düşürüldü, devletten aldığı bakım parası da iptal edildi ÇOCUĞUNU BİLE EMZİREMİYOR Esma Özkan'a, bir pazaryerinde görüp âşık o- larak evlenen eşi İlhami Erkan Özkan yardım ediyor. Sırtında taşıyıp her türlü hizmetini yapıyor. İnşaatlarda boya işinde çalışan 35 yaşındaki Özkan, sağ eli dışında vücudunu kullanamayan 28 yaşındaki Esma ile üç ayda bir aldıkları engelli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Yetkilileri u- yaran Özkan, "İşe gidip döndüğümde en çok zoruma giden, iki çocuğum ağlıyor, o da onlarla birlikte ağlıyor. O beni öldüren andır." dedi. sayfa 8-9 da Şok iddia: Engelli diye almıyorlar VATANDAŞ ŞİKAYET ETMİŞ Hasta yakınlarını günlük 45 liraya ağırlayan konukevine maddi gücünün yetmediğini, bunun için Çocuk Hastanesi'nin çevresine park ettiği kamyonetinde kaldığını ifade eden Akbulut, "Hastane otoparkına parketmenin aylık ücreti 130 lira. Bu fiyata gücüm yetmediği için Bornova'da hastaneye yakın bir yere aracımı park edip orada yatıyordum, ihtiyaçlarımı orada görüyordum. Aracımın başında başımı yıkıyordum. Bu durumdan insanlar rahatsız olmuş olmalı ki 3-4 kez polis geldi ve orada kalmamamı istedi. Hastane yönetimine durumumu anlattım. 130 lira olan otopark ücretini 40 liraya düşürdüler. Şimdi aracımı buraya park edip içinde yatıyorum" dedi. MANEVİ DESTEK İSTİYORUM Araçta yatıp kalkmanın kendisine zor gelmediğini, torununun sağlığına kavuşmasını dört gözle beklediklerini dile getiren Akbulut, "Ben köylü çocuğuyum, anızlarda yatmış adamım. O sorun değil, ben nerede olsun yatarım. Benim sıkıntım sadece torunumun hastalığı. Ben milletin yardımını isteyen biri olarak görünmek istemiyorum. Benim tek isteğim torunumun iyileşmesi. Emekli aylığımla geçiniyorum, köyde 3-5 ineğim ve birkaç dönüm de arazim var, onlar yetiyor çok şükür. Kimsenin maddi yönden yardımını istemiyorum. Manevi destek bekliyorum. Torunumun iyileşmesini, sağlığına kavuşmasını istiyorum" şeklinde konuştu. devamı 16 da Sıra geldi ilçe belediyelerine BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ Bundan sonra, oyun parklarında yapılacak yenileme çalışmalarında çocukların talep ve önerileri dikkate alınacak ve parklar bu doğrultuda modernize edilecek. Bu çalışmanın ilk örneği ise Bostanlı Gode Cengiz Parkı nda uygulanacak. Katılımcı demokrasi anlayışı çerçevesinde, çocuklar da dahil tüm bireylerin kent yönetiminde söz sahibi olmasını hedeflediklerini anlatan Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar Karşıyaka da çok yaratıcı çocuklarımız var. Onları dinledikçe inanılmaz güzel öneriler ve talepler alıyoruz. Yaşadıkları kentte k- endilerinin de söz sahibi olması ve aidiyet duygusu hissetmelerini amaçlıyoruz. Önerileri yerine gelecek dedi. 16 da Gelişen teknolojiye paralel proje ve altyapı yatırımları gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, oluşturduğu bilişim ağına 30 ilçe belediyesini dahil edecek. Cumartesi günü imzalanacak Bilgi Sistemi İşbirliği Protokolü ile Büyükşehir Belediyesi nin bilişim alt yapısı ve yazılımları, ilçe belediyelerinin de hizmetine sunulacak. Bilgiler ortak havuzda toplanarak veri tekrarı önlenecek. 16 da Çocuklara sorulmadan park planı yapılmayacak Karşıyaka'da bir devrim daha Yerel yönetim sürecine çocukları da dahil eden Karşıyaka Belediyesi, miniklere yönelik hizmetlerde, onların da görüşlerini almak ve hayal ettiklerini hayata geçirmek için çalışma başlattı Sabit İNCE yazdı DİNGİN DENEMELER VE SERKAN DOĞAN >> 8 de Serap YAŞAR BUZRUL yazdı yazdı HAMİLE LTD.ŞTİ ÇALIŞANLARIN ORTAKLARININ HAKLARI-3 ALACAKLARI >> 9 da>> 9 da Özcan PEHLİVANOĞLU yazdı ORHUN ANITLARI/ÜLKÜCÜ ŞEHİTLER ANITI >> 10 da

2 SAYFA 2 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 24 Ekim 2014 Cuma Çeşme'de 'düğün' gibi şenlik Çeşme Belediyesi'nin düzenlediği Germiyan Festivali'nde; bölgenin zengin kültürü, sergi, atölye ve gastronomi seminerleri eşliğinde ziyaretçilerle buluşacak; bölgede yaşayan bir çiftin de yöre geleneklerine uygun olarak evlendirileceği etkinlik, 'köy düğünü' havasında geçecek Turizm cenneti Çeşme; Alaçatı Ot Festivali ve Sakız Koyunu Şenliği'nin ardından yeni ve özgün bir etkinliğe daha ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Çeşme Belediyesi'nin sponsorluğunda Alaçatı Ot Festivali'ni de düzenleyen Alaçatı Sanat ve Kültür Derneği'nin yönetimi altında yapılacak şenlik; ilçenin geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan köklü bir tarihe ve kültüre sahip Germiyan Mahallesi'nde gerçekleşecek Ekim tarihinde "Germiyan Festivali" adıyla düzenlenecek şenliğin sloganı ise "Bereketli Toprakların Büyüsü" olacak. Sergi ve atölyeler ' Bütünşehir kanunu' kapsamında statüsü köyden mahalleye dönüştürülen Germiyan'da yapılacak festival, fırından köy kahvesine, bölge sakinlerinin evlerinden köy evine kadar tüm mahalleyi kapsayacak. Sınırları bölge dışına taşmış Germiyan Ekmeği'nin yanı sıra yörede yetişen ürünlerin de şenliğin önemli bir parçası olacağı festivalde; Germiyan halkının geleneksel ekmek yapımı ve mutfak gereçleri ile köy eski fotoğraf ve kıyafetleri de sergilerle ziyaretçileri ağırlayacak. Bölge halkı da kendi yetiştirdiği ürünleri sergileme fırsatı bulacak. Görücüye çıkıyor Ekmek, ev sabunu ve kopanisti (basma peynir) yapımı atölyelerinin de ücretsiz olarak ziyaretçileri ağırlayacağı Germiyan Festivali'nde; gastronomi söyleşileri, ekmek yarışması, sergi ve konserlerin yanı sıra bir çiftin köy geleneklerine uygun olarak kına gecesi, nikah ve düğün yemeği de gerçekleştirilecek. Bu yıl ilk kez gerçekleştirilecek festivalin, bölge insanın yaşayışını gelenek ve göreneklerini yansıtması açısından önemine değinen Çeşme Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, "Çeşme'nin bir zenginliği daha görücüye çıkıyor" diye konuştu. Kültür mirası Germiyanlıların mutfağında yıllardır yapılan, artık çok az kişinin bildiği yöresel yemeklerinin, bölge sakinlerinin geçmişte giydiği kıyafetlerin ve mutfakta kullandığı araç gereçlerin festival aracılığıyla günümüze taşınacağı ve festival ziyaretçileriyle tanıştırılmasının sağlanacağını vurgulayan Başkan Dalgıç, "Tamamen Germiyan'ın kendi öz değerlerinden oluşan bir festival. Turistik boyutu ve değerinin yanı sıra bir neslin kendi köklü gelenek ve bilgisini başka bir nesle aktarması, kültür mirasının yaşaması açısından da ayrı bir önem teşkil ediyor." dedi. Adnan Saygun da CAMİLO RÜZGARI İzmir de sanatın kalbi haline gelen İzmir Büyükşehir Belediyesi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM), sezonuna hem hızlı hem de sürpriz bir başlangıç yaptı. Sezonun açılış konserinde dünyaca ünlü, Grammy ödüllü piyanist Michel Camilo sahne aldı. Büyük salonda gerçekleştirilen Şef İbrahim Yazıcı nın yönetimindeki konserde, Camilo'ya Ege Sanat Senfoni Orkestrası eşlik etti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu nun da İzmirlilerle birlikte izlediği sezonun ilk konseri, sanat tutkunlarına unutulmaz bir gece yaşattı. (HABER MERKEZİ) Bulut oyuncaklı PARK DÖNEMİ Opera da muhteşem başlangıç Karşıyaka da sanatın merkezi haline gelen Opera ve Tiyatro Sahnesi, muhteşem bir konserle yeni sezona merhaba dedi. Dünyaca ünlü Türk sanatçılar keman virtüözü Cihat Aşkın ve piyanist Toros Can ın müzik ziyafeti Karşıyakalıların büyük ilgisi ile karşılaştı. Salonu dolduran bine yakın sanatsever, sanatçıları ayakta alkışladı. Türkiye nin ve dünyanın önde gelen sanatçı ve sanat topluluklarını ağırlayan Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatro Sahnesi, yeni konser sezonuna oldukça iddialı bir başlangıç yaptı. Uluslararası üne sahip başarılı Türk sanatçılar keman virtüözü Cihat Aşkın ve piyanist Toros Can ın müzikseverler ile buluştuğu açılış konseri Karşıyakalı sanatseverlerden büyük ilgi gördü. İkili konserde sanatçılar; Bach, Prokofiev, Dvorak tan, Kemani Serkis Efendi ye uzanan geniş bir repertuvarla seyirci karşısına çıktı. İzleyenlere tam anlamıyla müzik ziyafeti sunan Aşkın ve Can; geceyi alkışlarla tamamladı. Karşıyaka Belediyesi Opera ve Tiyatrosu, bu konser sezonunda da yurt içi ve yurt dışından birçok solist ve grubu müzikseverler ile buluşturmaya devam edecek. İzmir Üniversitesi Mimarlık Bölümü 3 üncü sınıf öğrencileri Berk Kırmızı ve Işıl Melisa Işık, çocukların özgürlük ve yaratıcılıklarını hayata geçirecek Bulut projesi ile Cemer Yeni Nesil Oyuncaklar Tasarım Yarışması Park Oyuncakları Kategorisinde birinci oldu. Genç tasarımcıların fikirlerini hayata geçirerek, insanların sokağa çıkmasını destekleyecek ve farklı kullanıcılara hitap edebilecek çeşitli kent oyuncakları tasarlanmasını teşvik etmek amacı ile CE- MER tarafından bu yıl ilk kez düzenlenen Yeni Nesil Oyuncaklar Tasarım Yarışması nın Park Oyuncakları Kategorisinde, İzmir Üniversitesi Mimarlık Bölümü 3 üncü sınıf öğrencileri Berk Kırmızı ve Işıl Melisa Işık birinci oldu. Bulut kelimesi ide özdeşleşen özgürlük ve değişkenlik anlamlardan yola çıkan öğrenciler, bulut formunu çocukların fiziksel gelişimlerini, hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını destekleyecek biçimde kullanmayı hedeflediklerini ifade etti. Ödüllerini Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ndan alan öğrenciler, 15 bin TL para ödülü ve yurtdışı fuarı gezisi ile ödüllendirildi. Çocuklar kendi dünyalarını yaratacaklar Bulut formunun bakış açısına göre şekillenip herkese farklı anlam ifade etmesinin tasarımın çıkış noktası olduğunu söyleyen Işıl Melisa Işık, Bu parklarda tek sınır çocukların hayal gücü olacak. Standart parklardaki ezberlenmiş aktiviteleri tekrarlamak yerine, çocuklara, herhangi bir parkta rastlayabilecekleri alan veya oyuncak tanımlamaksızın kendi dünyalarını yaratma fırsatı verildik. Tasarımda birçok aktivite barınıyor ama hiçbiri tanımlanamıyor. Bu da çocuklara sonsuz alternatifler ve özgürlük sunuyor dedi. Hem açık hem kapalı alanda kullanılabiliyor Bulut formlu üç modülün yatay ve dikey olarak birleştirilebilme özelliği ile her alan ve ihtiyaca cevap verebildiğini belirten Berk Kırmızı, 5 yaş ve üzeri çocukların kullanımı için tasarlanan modüller tırmanma, içinden geçme, kayma, saklanma veya sadece dinlenmek için kullanılabilir. Bununla birlikte açık alanda kullanılabilen bu modülleri kapalı alanda da kullanmak mümkün açıklamasında bulundu. Yıl: 4. Sayı: Ekim 2014 Cuma Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri Müdürü- Yayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilciliği Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: (Pbx) Mail: info@sondakikagazetesi.com Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir

3 SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >>3 ASAYiŞ Ekim Şubat Cuma Perşembe Öğrenim HAKKINI engelleyen Pekünlü bir kez daha hakim KARŞISINDA İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi nde görülen davanın ilk duruşmasına müşteki öğrenciler Neşra Gökdağ, Zuhal Özcan ile sanık Prof. Dr. Rennan Pekünlü, avukatlar ile Pekünlü ye destek veren Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) üyesi bazı akademisyenler de katıldı. 16 Mayıs 2012 tarihinde başörtülü öğrencilerin okula girmemesi için kapıda nöbet tutarken Cihan Haber Ajansı kameraları tarafından görüntülenen Prof. Dr. Pekünlü, savunmasında suçlamaları reddetti. Suç tarihi olarak belirtilen 16 Mayıs günü ve öncesinde öğrenim hakkını sürekli biçimde engellediği yönünde şikayetlerin bulunduğunu ancak bu suçlamayı kabul etmediğini belirterek beraatini talep eden Pekünlü, Ben olay tarihinde kesinlikle atılı suçu işleyecek davranışta bulunmadım. Türban konusunda Danıytay ın, Anayasa Mahkemesi nin vermiş olduğu kararları, şikayetçilerin de aralarında bulunduğu öğrencilere açıklamak suretiyle onların yasal o- larak türbanlı vaziyette derse girmelerinin mümkün olmadığını, bu konuda ısrarcı olurlarsa aksine bu şekilde eğitim ve öğretim haklarının engellenebileceğini, bundan dolayı mağdur olabileceklerini ifade etmeye çalıştım. dedi. Pekünlü, binanın kapı girişinde Danıştay 8. Dairesi nin türbanlı öğrencilerin binalara giremeyeceği duyurusunun asılı olduğunu da söyledi. Müşteki öğrenci Nuhal Özcan, Ege Üniversitesi (EÜ)'nde başörtülü öğrencilerin öğrenim hakkını engelleme suçlamasıyla yargılandığı davada aldığı 2 yıl 1 ay hapis cezası Yargıtay tarafından onanan Prof. Dr. Rennan Pekünlü, aynı suçlamayla 1 ile 3 yıl hapis talebiyle bir kez daha hakim karşısına çıktı yaşanan olay sebebiyle Prof. Dr. Rennan Pekünlü den şikayetçi olduğunu belirtti. Olay tarihinde Matematik Bölümü 2. sınıf öğrencisi olduğunu hatırlatan Özcan, Quiz tabir edilen sınava girmek için okula gitmiş, hattâ biraz geç kaldığım için acele etmekteydim. Fen Fakültesi C blokta bulunan okulumun arka kapısına gittiğimde sanık orada sözünü ettiği türden herhangi bir açıklama yapmaksızın kapı önünde dikilmek suretiyle benim binaya girişime engel oldu. Sınava yetişmem gerektiğini söylediğim halde buna izin vermedi. Daha sonra binanın ön kapısına gittim. Burada da aynı şekilde girişime engel oldu. Sözünü ettiği türden bir açıklaması olmadı, doğrudan binaya girişime engel oldu. dedi. Müşteki Neşra Gökdağ da, Sanık bizim bulunduğumuz dersliğe gelerek aynı şekilde bizi tahrik eder tarzda konuşmalarda bulunmuş, türbanla içeride bulunamayacağımızı ifade etmiş, biz çıkmayacağımızı söyleyince güvenlik görevlilerini çağırarak bizi dışarı çıkartmıştır. sözleriyle yaşadıklarını mahkemede anlattı. Sanık Pekünlü nün doğruyu söylemediğini belirten Gökdağ, "Sanık bu sırada türbanlı olduğumu kanıtlamak düşüncesi ile binanın her iki giriş kapısında fotoğraflarımı çekmiştir. Bu olayların ne şekilde yaşandığı video kaydı olarak televizyonlarda çıkmıştır. Hadiseye sebep sanıktır. diyerek davaya katılmak istedi. Müşteki vekili Av. Hasan Erdoğan da olay tarihinde fiziki olarak bir koruma gibi kapıda duran ve eğitim özgürlüğü hakkını engelleyen sanığı bugün itibari ile biraz çökmüş vaziyette gördüklerini söyledi. Müşteki vekili Av. Mehmet Gün de iki ayrı mahkemede eylemleri sabit kabul edilen sanık yönünden dosyaların getirilmesini talep edeceklerini, ayrıca davaya konu hadiseyi içeren görüntü kaydını temin edip mahkemeye sunacaklarını söyledi. Savunmaların tamamlanmasının ardından hakim, müştekiler Zuhal Özcan ve Neşra Gökdağ ın davaya katılmasına, öğrencilerin suç tarihini kapsayan öğretim dönemi itibariyle başarı durumları ve devamsızlıklarını gösterir belgenin onaylı örneğinin istenmesine, "quiz" tabir edilen sınavların suç tarihinde olup olmadığı, sınava girip girmedikleri hususunun araştırılarak mahkemeye bildirilmesine, duruşmanın 2015 Şubat ayına ertelenmesine karar verdi. Duruşmanın sonunda Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) üyeleri, basın açıklaması yaparak Pekünlü ye destek verdi. İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi, 13 Eylül 2012 tarihinde Prof Dr. Rennan Pekünlü yü, mağdur öğrenci Fatma Nur Gidal ın şikayeti ürecine açılan davada, hukuka aykırı bir şekilde öğrenim hakkını engellemekten 2 yıl 1 ay hapis cezasına çaptırmıştı. (CİHAN) İzmir'de iş kazası: 7 işçi yaralandı İzmir in Kemalpaşa ilçesinde bulunan bir fabrikanın onarımını yapan işçilerden yedisi, asma tavanın çökmesi sonucu düşerek yaralandı. Olay, saat sıralarında meydana geldi. Fabrikanın çatısını onarmaya çalışan yedi işçi, iddiaya göre tavanın çökmesi sonucu yaklaşık 4 metre yükseklikten düşerek yaralandı. Fabrika çalışanlarının durumu haber vermesi üzerine olay yerine çok sayıda cankurtaran sevk edildi. İlk müdahaleleri olay y- erinde yapılan işçilerden Yakup Yıldırım (28) ve Ömer Yakışıklı (30) Ege Üniversitesi, Mehmet Aydın (36) Bornova Türkan Özilhan Devlet, Yasin Yıldırım (25), İsmail Kaya (50), Serkan Cingöz (25) ve Seyithan Türk (38) ise Kemalpaşa Devlet ve Bornova Trafik hastanelerine kaldırılarak tedavi altına alındı. Yaralıların sağlık durumlarının iyi olduğu öğrenilirken jandarma, olayla ilgili soruşturma başlattı. (CİHAN) Avukat ile eşinin katil zanlısı iddiasıyla oğlu gözaltına ALINDI Adana'da ikamet ettikleri villada bıçaklanarak öldürülen avukat Yüksel Pişkin (50) ile eşi Nilay Pişkin'in (48) katil zanlısı olduğu iddiasıyla aynı villada kalan oğulları 30 yaşındaki Ali İhsan Pişkin gözaltına alındı. Olay merkez Çukurova ilçesi Kurttepe Mahallesindeki Gondol Sitesi'nde meydana Demirci'de acı kaza: 1 ölü Demirci İlçesinde özel bir inşaatta çalışan işçi inşaatın 3. Katıdan aşağı düşerek hayatını kaybetti. Alınan bilgilere göre Demircide Hacı Hamza Mahallesi Kahramanlar Caddesi üzerinde bulunan özel bir inşaatta çalışan 56 yaşındaki İsmail Sarıtaş saat sıralarında sıva yapar iken inşaatın 3. Katıdan aşağı düşerek olay yerinde hayatını kaybetti. İnşaatın 3. Katındaki balkonda çalıştığı sırada inşaat iskeletinin üzerinde dengesini kaybeden Akdere mahallesinden İsmail Sarıtaş 3. Kattaki balkondan düşerek öldü.on yıl öncede eşi Fadime sarıtaş dağda odun toplarken yıldırım çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. İnşaattaki diğer işçilerin durumu fark etmesi üzerine olay yerine giden sağlık ekipleri İsmail Sarıtaş ın hayatını kaybettiği belirtildi. geldi. İddiaya göre, sabah sıralarında ailenin aynı villada oturan oğlu Ali İhsan Pişkin anne ve babasının öldürüldüğünü ihbar edip yardım istedi. Olay yerine gelen polis, Yüksel Pişkin ile eşi Nilay Pişkin'i bıçaklanarak öldürülmüş halde buldu. Pişkin çiftinin cesetleri yapılan incelemenin ardından otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Polis, güvenlik kameralarından villaların olduğu siteye kimsenin girip çıkmadığını belirledi. Avukat ve eşinin katil zanlısı olduğu iddiasıyla ihbarı yapan oğulları Ali İhsan Pişkin, gözaltına alındı. Emniyet Asayiş Şubesi Cinayet Bürosu ekipleri, sağlık raporu için Ali İhsan Pişkin'i Adli Tıp Birimi'ne getirdi. Pişkin'in kan tahlilleri de alınarak inceleme yapılacağı belirtildi. Pişkin, gazetecilerin anne babasını kendisinin mi öldürdüğü yönündeki soruları cevapsız bıraktı. (CİHAN) ÇELİK VE SAC SATIN ALINACAKTIR İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRE BAŞKANLIĞI MAL ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ MUHTELİF ÇELİK VE SAC ALIMI alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/ İdarenin a) Adresi : CUMHURIYET BULVARI No:1 K: KONAK/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : satinalma@izmir.bel.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : internet adresi (varsa) 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : MUHTELİF ÇELİK VE SAC ALIMI ( 12 İŞ KALEMİ ) Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yerleri : MALZEMELER; BOSTANLI İSKELESİNDE YER ALAN ATÖLYE SAHA- SI YADA İDARE TARAFINDAN BELİRLENECEK İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SINIRLARI İÇERİSİNDE BİR NOKTAYA TESLİM EDİLE- CEKTİR. c) Teslim tarihi : MALZEMELER;YÜKLENİCİ İLE İDARE ARASINDA SÖZLEŞMENİN İM- ZALANMASINDAN SONRA TARİHİNE KADAR TESLİM EDİ- LECEKTİR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 429 Konak/İZMİR) b) Tarihi ve saati : :00 4.İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1.İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2.Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3.Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6.İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7.İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1.İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZ- MİR) adresinden satın alınabilir. 7.2.İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8.Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SATINALMA DAİRESİ BAŞKAN- LIĞI (Cumhuriyet Bulvarı No:1 Kat:4 Oda No: 425 Konak/İZMİR) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9.İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10.İstekliler teklif ettikleri bedelin %3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11.Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12.Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika: 24/10 Basın: Resmi İlanlar: de

4 24 Ekim 2014 Cuma Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik Kasım ayı itibari ile yürürlüğe girecek. Değişiklik sanayiciye pratiklik getiriyor, zaman kaybını minimuma indiriyor. Yönetmeliğe göre yatırımcılar gerekli çevresel tedbirleri almaz ve tesislerinde gerekli düzenlemeleri yapmazsa mevzuat çerçevesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekli adımları atacak Bakan İdris Güllüce konuyla ilgili yazılı değerlendirmesinde Bakanlığımız hem çevrenin korunması hem de ülkemizin kalkınması konusunda üzerine düşeni yapıyor, yatırımcıların da gerekli adımları atmasını bekliyoruz. i.fadelerini kullandı Çevre İzin ve Lisans işlemleri 2010 yılından itibaren bütüncül yaklaşım stratejisi çerçevesinde tek bir çevre izni uygulaması olarak hayata geçirilmiş ve bu kapsamda 1 Nisan 2010 tarihinde yürürlüğe giren Çevre Kanununca Alınması Gereken İzin ve Lisanslar Hakkında Yönetmelik oluşturulmuştu.bakanlık tarafından 2010 yılında yürürlüğe giren Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikler 1 Kasım 2014 tarihi itibari ile yürürlüğe girecek. Yönetmeliğe tabi olan tesislerin faaliyette bulunabilmeleri için öncelikli olarak Geçici Faaliyet Belgesi almaları gerekiyor.söz konusu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar ki süreç içerisinde uygulamalara açıklık ve kolaylık getirilmesi, etkinliğinin arttırılması, karşılaşılabilecek sorunların giderilmesi, yürürlüğe giren yeni mevzuatlara uyum sağlanması amacıyla yönetmelikte değişiklik yapılarak Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği adı altında 10 Eylül 2014 tarihli ve sayılı Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmeliğin tanımlar bölümüne ilave tanımlar eklenmiş mevcut tanımlar da gözden geçirilerek bazıları yeniden düzenlendi. Geçici Faaliyet Belgesi başvurularında herhangi bir eksiklik bulunması durumunda doğrudan reddedilmesi yerine eksiklik bildirim yapılması süreci eklendi. İşletmede yapılan değişikliklerin çevresel açıdan iyileştirme yönünde olması durumunda çevre izni veya çevre izin ve lisans alma sürecinin yeniden başlatılıp başlatılmayacağının izni veren yetkili merci tarafından değerlendirilmesi hükmü eklendi.çevre İzin veya Çevre İzin ve Lisans Belgelerinin yenilenmesi ile ilgili düzenleme yapılmış olup, Çevre İzni olan işletmeler ile mevcut lisans konuları ile ilgili herhangi bir değişiklik olmaması durumunda çevre izin ve lisansı olan işletmelerin tekrar Geçici Faaliyet Belgesi başvuru süreci çıkarıldı. Çevre İzin ve Lisansı Belgesi işletmelerin çevre lisansına tabi ilave tesisler veya üniteler eklemek istemesi durumunda yeniden GFB sürecine sokulmadan eklenecek tesisler veya üniteler için çevre izni ve lisansı başvurusu münferit o- larak yapılabilmesi sağlayacak yeni bir süreç tanımlandı. Çevre İzin ve Lisansı Belgesi işletmelerin mevcut prosesinde bir değişiklik yapmasını gerektirmeyecek nitelikte olan atıkları mevcut belgelerine eklemek istemesi durumunda yeniden GFB sürecine sokulmadan yeni bir süreç tanımlandı.yönetmelik kapsamında düzenlenen belge iptalleriyle ilgili hükümler mevcut yönetmeliğin değişik maddelerinde yer aldığından iptale ilişkin hükümler yeniden gözden geçirilerek tek bir maddede toplandı. Ayrıca, usulsüz ve gerçeğe aykırı bilgi ve belge düzenlendiği tespit edilen tesislerin çevre izin veya çevre izin ve lisans belgeleri iptali ile ilgili düzenleme yapıldı. Askeri tesisler ile ilgili çevre izin veya çevre izin ve lisans uygulamalarının, ilgili kurumun görüşü alınarak bakanlık tarafından belirlenmesine ilişkin hüküm eklendi.yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 listeleri, uygulamada yaşanılan sıkıntıları giderecek şekilde ve ÇED Yönetmeliği Ek listeleri mümkün olduğunca uyumlaştırılarak yeniden düzenlendi.geçici Faaliyet Belgesi ile çevre izin ve lisans başvuru sürecinin hızlandırılması amacıyla istenilen belgelerin sadeleştirildi.değişiklik yapılan Yönetmelik tarihinde yürürlüğe girecek olup, Yönetmeliğin Ek-1 ve Ek-2 Listelerinde yer alan tesis ve faaliyetlerin tabi oldukları çevre izin ve lisans konuları çerçevesinde öncelikli olarak Geçici Faaliyet Belgesi başvurularını yapmaları gerekiyor.geçici Faaliyet Belgesi veya Çevre İzin ve Lisans Belgesi bulunmadan faaliyet gösteren işletmelere 2872 sayılı Çevre Kanunu - nun ilgili maddeleri çerçevesinde işlem tesis edilecek.(cihan)

5 1Şubat 24 Ekim Cuma Perşembe IMF Türkiye Kıdemli Daimi Temsilcisi Seshadri: 2001 krizini izleyen yıllarda gösterdiği olağanüstü kazanımlarını yineleyerek Türkiye, bir kez daha beklentilerin üzerine çıkabilir. Şimdi Türkiye için yeni bir atılım yapma zamanı dedi.uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Kıdemli Daimi Temsilcisi Srikant Seshadri, 2001 krizini izleyen yıllarda gösterdiği olağanüstü kazanımlarını yineleyerek Türkiye, bir kez daha beklentilerin üzerine çıkabilir. Şimdi Türkiye için yeni bir atılım yapma zamanı şeklinde konuştu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, İstanbul un trafiğinin yoğunluğunun giderek arttığını belirterek, Burada hem Boğaziçi hem Fatih Sultan Mehmet Köprüsü hem de Marmaray ın kapasitesine baktığımızda gerçekten şu anda ihtiyacı karşılayabilecek bir düzeyde olmadığını görüyoruz. Avrasya Tünelimizi yapıyoruz. dedi İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, Ekim ayı toplantısını Türkiye nin Ulaştırma, D- enizcilik ve Haberleşme Vizyonu nun Ekonomimiz ile Sanayimizin Rekabet Gücü ve Geleceği Açısından Önemi ana gündemi ile gerçekleştirdi. Toplantıya Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan konuk oldu. Programda Lütfi Elvan, 2002 yılından bu yana taşımacılık sektörüne yapılan yatırımları anlattı. Türk Hava Yolları nın başarısını özel havayolu şirketlerinin de yakaladığını aktardı. Elvan, havayollarında yapılan özelleştirmenin aynısını demiryollarında da yapacaklarını açıkladı. Elvan, Demiryolu sektöründe de serbestleşmeye gideceğiz, özelleştirmeye açacağız. Nasıl Türk Hava Yolları gibi diğer havayolları gibi yüksek bir büyüme performansı yakalayan sahip olduğumuz sektörde, aynı yüksek büyüme performansını demiryolu sektöründe de göreceğiz. Bunu hep birlikte yaşayacağız. Önümüzdeki dönemde inşallah sizler de o sektörde hizmet vererek Türkiye nin gelişmesine ve kalkınmasına katkı sağlayacaksınız. diye konuştu. Karayolu sektöründe yaşanan sıkıntılara da değinen Elvan, Türkiye nin en fazla trafik yoğunluğu olan, ciddi sıkıntılar yaşanan ve zaman kaybı yaşanan ilinin İstanbul olduğunu söyleyerek konuşmasına şöyle devam etti: İstanbul un trafik problemini mutlaka çözmeliyiz ve çözeceğiz. Aşağı-yukarı günde 1,5 milyon kişi Asya-Avrupa kıtası arasında gidip gelmekte. Burada hem Boğaziçi hem Fatih Sultan Mehmet Köprüsü hem de Marmaray ın kapasitesine baktığımızda, gerçekten şu anda ihtiyacı karşılayabilecek bir düzeyde olmadığını görüyoruz. Avrasya Tünelimizi yapıyoruz. Lastik tekerlekli araçlarımızın da Asya dan Avrupa ya geçişi mümkün olacak. Hızla ilerliyor. Bin 220 li metrelere ulaştık ama o da yeterli değil. Programın açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise ilk olarak Türkiye nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sıcak gelişmeleri değerlendirdi. Bahçıvan, yangın yerini andıran Ortadoğu coğrafyasında insanlık trajedisine tanıklık edildiğini söyledi. Toplumsal barış ve bir arada yaşama arzusunu korumanın herkes için çok önemli olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, Bu topraklarda çok kültürlülük ve eşsiz toplumsal zenginlik; farklılıklarını geçmişten bugüne koruyarak yoluna devam ediyor. Ne mutlu bizlere ki, geçtiğimiz günlerde de tanık olduğumuz gibi her türlü provokasyona rağmen toplumsal çimentomuzun sağlamlığı sayesinde bin yıldır sahip olduğumuz birlik ve beraberliği korumayı başarıyoruz. Bunlar varsa, başta ekonomi olmak üzere diğer alanlarda kalkınmak ve gelişmek mümkündür. dedi. Bahçıvan, ekonomik katma değer oluşturmak için organize sanayi bölgeleri (OSB) ve üretim merkezlerine yönelik karadan denize kombine taşımacılık sistemini geliştirecek yasal ve idari düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini kaydetti. Program; meclis üyelerinin sorularının ardından sona erdi.(cihan) Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, son yıllarda üretimi hızla artsa da gıda sanayinde yaygın olarak kullanılan, yem sanayinin en önemli hammaddesi olan, yağlı tohum ithalatında birinci sırada yer alan soyada, ülke ihtiyacını karşılamak için çok daha fazla üretime ihtiyaç bulunduğunu belirtti

6 1Şubat 24 Ekim Perşembe Cuma Başbakan Ahmet Davutoğlu, emeğin insan bedeninin onuru, sanatın ise insan ruhunun onuru olduğunu söyledi Emek için örgütlenen bütün yapıları hürmetle, değerle ve saygıyla karşıladıklarını belirten Davutoğlu, Alın terimizle elde ettiğimiz bir lokma ekmeği alın teri olmadan başka yollarla elde edilmiş bir alem mala tercih ederiz. Helal yolla kazanılmış ve neslimize helal yolla ikram edilmiş bir lokma gıdayı bir lokma ekmeği o anlamda karşılığında ne servet konulursa konulsun bütün servetin terkedilmesi gerektiği bir gayret edilecek yol olarak görürüz." dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, HAK-İş Konfederasyonu nun 39. Kuruluş Yıl Dönümü Etkinlikleri kapsamında düzenlenen 3. Emek Kısa Film Yarışması Ödül Töreni ne katıldı. Rixos Otel de düzenlenen ödül törenine Davutoğlu nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, TBMM İdare Amiri Hak İş Onursal Başkanı Salim Uslu, Hak İş Genel Başkanı Mahmut Aslan ve pek çok davetli katıldı. Hak İş Genel Başkanı Mahmut Aslan, HAK-İŞ in 12 sendika, 81 il temsilciliği ve çeyrek milyona yaklaşan üyesi sayısıyla Türkiye nin en büyük işçi konfederasyonu olduğunu söyledi. Buradaki konuşmasında, emeğin insan bedeninin onuru, sanatın ise insan ruhunun onuru olduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, Birisi varoluşun bedensel onurunu temsil eder, diğeri ruhun estetik yansımasını temsil eder. İkisinin bir araya gelmesi HAK İŞ gibi bu yolda gayret sarf eden ince ve derin bir felsefi anlamı emek dünyasına katmaya çalışanların bir araya getirdiği bilinci yansıtmakta. Bizler emeği bu onurun parçası olarak görmek suretiyle aslında emek için örgütlenen bütün yapıları da aynı hürmetle değerle ve saygıyla karşılıyoruz. ifadelerini kullandı. İnsanoğlu nun bu ortak özelliği dışında bizim inancımızın aynı anda insanoğluna alın terinden daha hayırlı bir şey yok diyen bir inancın temsilcileriyiz diyen Davutoğlu, Alın terimizle elde ettiğimiz bir lokma ekmeği alın teri olmadan başka yollarla elde edilmiş bir alem mala tercih ederiz. Helal y- olla kazanılmış ve neslimize helal yolla ikram edilmiş bir lokma gıdayı bir lokma ekmeği o anlamda karşılığında ne servet konulursa konulsun bütün servetin terkedilmesi gerektiği bir gayret edilecek yol olarak görürüz. Buradan helal rızık için yola çıkmış olan şuanda biz bu güzel törende bir arada iken toprak altında veya maden ocaklarında inşaatlarda çok zor şartlarda çalışmakta olan emekçilerimize bir kez daha buradan hürmetle selamlıyorum. Allah onların emeğini her zaman değerli kılsın bütün kazalardan azade eylesin. Onların nesillerinin helal rızıkla yaşamayı nasip etsin. şeklinde konuştu. Geçtiğimiz Pazar günü Akil İnsanlar heyeti olarak sendika, iş dünyası ve aydınların katıldığı çözüm sürecini ile aldıkları bir toplantı düzenlediklerini kaydeden Davutoğlu, şunları söyledi; "11 saat süren bu toplantıda bir başka emeğe saygı için oradaydım. O e- mek 1071 den bu yana Türküyle Kürdüyle her aşiretiyle bu topraklarda kardeşliği inşa etmiş tohumunu atmış büyükmüş çınar yapıp devlet kurmuş bütün geçmişlerimizin emeğini vardı. Büyük emeklerin büyük fedakarlıkların şehadetlerin büyük acı ve ızdırapların üzerinde yükseldi. Ne o acı ve ızdıraplar nede büyük zaferler birbirine düşman kılınmış taraflarca gerçekleşmedi. Kardeşler ve omuz omuza veren hiçbir etnik ve mezhep farkı gözetmeden ortak bir i- dareyi temsil eden kardeşler arasında gerçekleşti. Aslında çözüm süreci bir emeğe saygı sürecidir. Nesillerin onlarca neslin sadece alın teriyle değil ter temiz kanlarıyla oluşturdukları bir kardeşlik emeğine saygı için bir araya geldik. Kim ne yaparsa yapsın kim hangi fitneyi bu topraklara dikmek isterse istesin kim hangi düşmanlık tohumunu kardeşler arasına atmak isterse istesin HAK-İş in varlığı HAK- İş gibi kuruluşların varlığı emeğe saygı duyanların varlığı en önemlisi de doğusuyla batısının kuzeyi ile güneyi ile kendilerini birbirleriyle kardeş azleden aziz vatandaşlarımızın varlığı bütün bu tuzakları bozmaya yetecektir. Özgürlüklerin korunması için ve huzur olsun diye iç güvenlik reformu yaptıklarını anlatan Davutoğlu, Şimdi ve bundan sonra bu kararlılığımız devam edecek. Sendikalarımızın emekçilerin haklarını koruyabilmesi için işverenlerin daha çok yatırım yapıp daha çok iş sağlayabilmeleri için üniversitelerimizin genç nesilleri iş piyasasına çıkarması için bütün bunların gerçekleşebilmesi için istikrarın huzurun ve barışın egemen olması lazım. Biz bu konuda kararlıyız. diye konuştu. (CİHAN) İçişleri Bakanı Efkan Ala, güvenlik paketiyle ilgili, "Pakette, kurallara uyan hiçbir vatandaşımızın özgürlüğüne ve hakkına yönelik en ufak bir kısıtlama ya da düzenleme yoktur. Burada tamamen kanun dışı, yasa dışı faaliyetler içinde olup vatandaşımızın can ve malına kasteden kişilerin, şiddetlerinin hem önlenmesi, hem de cezalandırılmasına yönelik düzenlemeler var" dedi

7 7 24 Şubat Ekim Perşembe Cuma Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kobani'ye (Ayn el-arap) Peşmergelerin geçişini değerlendirirken, terör örgütüyle Peşmerge'nin bir tutulamayacağını belirterek "Peşmerge, Kuzey Irak yönetiminin, meşru, tanınmış bir yönetimin ve Irak ordusunun bir parçası" dedi

8 SAYFA 8 MAVi KIRMIZI SARI SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI SONDAKiKA GAZETESİ >>8 GÜNCEL Ekim Şubat Cuma Perşembe SONDAKiKA GAZETESİ >>9 GÜNCEL Ekim Şubat Cuma Perşembe İNCE ZIMBALAR Sabit İNCE sabitince1@hotmail.com Bebeğini bile emziremiyor ZEYTİNAĞACI kavgası tam gaz Serap YAŞAR BUZRUL serapyasar77@yahoo.com.tr DİNGİN DENEMELER VE SERKAN DOĞAN Bugün sizlere Serkan Doğan'ın Dingin Denemeler adlı 64 sayfalık harika bir deneme kitabını duyurmaya çalışacağım. Çünkü İmla Kitap tarafından yayınlanan bu küçük ve çok değerli deneme kitabını sizlere duyurmazsam bir okur olarak vicdanım hep sızılayacak. Neden diyeceksiniz? Haklısınız. Türkiye de her gün sayısız kitap yayınlanıyor ve bunların bazıları yapılan reklam ve promosyonlarla haketmeden bile olsa çok satanlar listesinde yeralıyor, okuyanların ellerinde dolaşıyor. Elbette ülkemizin insanlarının okumasından yanayım. Az okuyan bir toplum olmaktan ülkemizin kurtulması için yıllardır kendi çapımda çalışıyorum, kitaplar yayınlıyor, okuyor ve okutmaya çalışıyorum. Bu değerli eseri La yayınları sahibi yazar, şair Leyla Akgül Kayseri 1. kitap fuarında hediye etti ve mutlaka okuyup görüş ve düşüncelerimi kendisine söylememi özellikle vurgulayarak istedi. Kitabın sayfalarını açıp okumaya başladığımda bu ısrarında ne kadar haklı olduğunu anladım. Bugüne kadar okuduğum en harika deneme eseri ile karşı karşıyaydım. O kadar derin ve anlamlı denemeler vardı ki kendimi alamadım ve sizlerle de paylaşmayı istedim. Önce Serkan Doğan'ın aynı zamanda bir şair olduğunu 2013 de Süzülen adlı ilk şiir kitabını yayınladığını da hatırlatarak kitabı İmla Kitap Yayınları Fatih Mah. Mevlana Sok. 4/5 sincan Ankara adresinden temin edebileceğinizi hatırlatarak Kabil Demirkıran'ın kitabın arka sayfasına yazdığı kısa bir metni de sizlerle paylaşarak kitabın ne kadar okunmaya değer olduğunu anlatmaya çalışacağım. Demirkıran bakın neler yazmış: "Serkan Doğan'ın bir şair olması ve Poeticite'nin ona sağladığı çağrımsal özgürlük, denemelerindeki anlatımı sığ ve kuru olmaktan kurtarmış. Doğan, santamantal değil akli bir şair olduğunu yıllardır yazdığı şiirleri ile göstermişti. Bu denemeleri okuyunca okurların,duygusallığın tuzağına düşmemiş ve kelimeyi bir yapı taşı olarak ustalıkla kullanan bir yazarla karşılaşacaklarını söyleyebiliriz..." Güz adlı denemesinde de Doğan " Tahammülün yoktu başka kayıplara. Yenilmiştin ve yenilgiyi tattırmak istiyordun, buydu niyetin. Kanımı donduruyor ellerimde yitip gidişin, kayboluşun. Başka geceye bakışın, başka güne uyanışın. Bugün dünden başlamıyor, bugünün yarını yok. Ama ne kadar soğuk soluğun" Aslında buraya birkaç denemesini daha almak isterdim ama maalesef gazetenin sütunları sadece benim değil ve başka haber ve yazıların da haklarını çignememek ve bu kitabı edinerek diğerlerini de sizin okumanızı sağlamak için bu kadarla yetinmek zorundayım. İzmir Büyükşehir Soma şehitlerinin köyü Köseler'in yolunu yapıyor! İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu nun, Soma'daki maden şehitlerinin bir kısmının köyü olan Köseler de için söz verdiği 6 km. lik yolun yapımına başlandı. Kocaoğlu Kınık, Bergama ve Dikili yi kapsayan yatırım turu kapsamında Köseler köyüne de uğrayarak, yol çalışmalarını yerinde inceledi. Geçen mayıs ayında Soma da meydana gelen maden faciasının en çok etkilediği yerlerden biri de İzmir in Kınık ilçesine bağlı Köseler köyüydü. Facianın ardından 14 madenciyi şehit veren köye taziye ziyaretinde bulunan Başkan Kocaoğlu, bozuk yolların yapımı ve mezarlığın bakımının yapılması yönünde taleplerle karşılaşmıştı. Kocaoğlu nun ziyaret sırasında gereken çalışmaların yapılması yönündeki talimatı üzerine köyü Kınık ilçe merkezine bağlayan 6 km. uzunluğundaki yolda çalışmalar başladı. Önce engebeli haldeki yolu düzelten Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kaplama çalışmalarını da büyük ölçüde tamamladı. Böylece Büyükşehir Belediyesi ne bağlandıktan altı ay sonra Köseler'in yol sıkıntısı sona erdi. Bu arada Başkan Kocaoğlu, kuzey turu sırasında ilçe belediye başkanlarıyla da biraraya geldi. Dikili de Mustafa Tosun, Kınık ta Sadık Doğruer, Bergama da Mehmet Gönenç'le görüşen Kocaoğlu, bu ilçelerde Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılacak yatırımlar konusunda fikir alışverişinde bulundu. (CİHAN) Eğitim İş:Eğitim Müdürü acilen görevinden ALINMALI İzmir de Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim İş) üyeleri, bir basın açıklaması yaparak İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı yı, Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi nde katıldığı bir toplantıda söylediği iddia edilen sözleri sebebiyle protesto etti. Bardakçı nın, bir an önce görevden alınmasını istediler. Eğitim İş Genel Sekreteri Mehmet Altıntop, İl Müdürü Bardakçı tarafından söylendiği iddia edilen, İzmir de kanaat önderi sorunu var. İzmirlilerin aklı uyuşmuş, dumura uğramış. İmam hatip liseleri ile ortaokulları, ahlâkın ve dinin simgesidir. Ateist ve komünistlere, 'Defol git buradan' deyin, defterlerini dürün. Okullarınızda böyle yapanlar varsa odanıza çekin, kollarınızı sıvayın. Baktınız olmadı önce siz, sonra ben ifadesini alacağım. Gerekirse bunların resen tayinlerini çıkartırım." sözlerinin, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu nun verdiği soru önergesiyle gündeme geldiğini hatırlattı. İktidarın, bütün idari kadrolarını tamamen yandaşlık esasına dayalı olarak doldurduğunu savunan Altıntop, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin değil, adeta AKP nin memuru olduğunu ispatlarcasına hareket eden, AKP yöneticilerinin genel zihniyetine uygun hareket eden müdür, farklı düşüncelere tahammülü olmadığını açıkça ilan etmiştir. dedi. Milli Eğitim Müdürü Bardakçı nın ayrımcı, faşizan, hukuku hiçe sayan sözleri tekzip etmediği gibi tersi açıklama da yapmadığını belirten Altıntop, parti görevlisi gibi hareket eden sözde yöneticilere Milli Eğitim'in hiçbir kurumunda görev verilmemesi gerektiğini söyledi. Altıntop, Eğitim İş olarak, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı nın acilen görevden alınmasını talep ediyor ve hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı na suç duyusunda bulunuyoruz. şeklinde konuştu. (CİHAN) FAKAT DEVLETE GÖRE ENGELLİ DEĞİL Dokuz aylıkken geçirdiği havale sonucu sağ eli dışında vücudunu kullanamayan Esma Özkan'ın, sağlık raporunda yüzde 85 olan engellilik oranı yüzde 58'e düşürüldü. Çocuğunu bile emziremeyen Özkan, şimdi devletten bakım parası bile alamıyor Esma Özkan'a, bir pazaryerinde görüp âşık olarak evlenen eşi İlhami Erkan Özkan yardım ediyor. Sırtında taşıyıp her türlü hizmetini yapıyor. İnşaatlarda boya işinde çalışan 35 yaşındaki Özkan, sağ eli dışında vücudunu kullanamayan 28 yaşındaki Esma ile üç ayda bir aldıkları engelli maaşıyla geçinmeye çalışıyor. Eşi işe gittiğinde çok zorlandığını ifade eden Esma Özkan, çocuklarına bakamadığını, yemeğini yiyip iş yapamadığını söyledi. İlhami Erkan Özkan da eşinin durumundan dolayı sabit bir işte çalışamadığını dile getirdi: "İşe gidip döndüğümde en çok zoruma giden, iki çocuğum ağlıyor, o da onlarla birlikte ağlıyor. O beni öldüren andır. Onu da bir başkasına bir türlü anlatamam. Çocuğumu emzirmesi için eline alması gerekiyor. Tek bir elle alınıp emzirilemiyor. Ben kucağına bir yastık bırakıyorum. Yastığın altına elimi koyuyorum. Ondan sonra da üstüne çocuğu bırakıyorum. Öyle tuttuğumda emzirebiliyor." "İyileşme" gerekçesiyle rapordaki özürlülük oranının düşürüldüğünü söyleyen Özkan, "Eşimin raporunun yüzde 85 üzeri olması gerekiyor. Tek elini kullanabilen bir insana, yüzde 58 rapor verildi. 'İyileşme' denilerek raporu düşürülmüş. Devletin bütün kurumundaki kişilere soruyorum, diyorlar ki Denizli Sosyal Hizmetler'e git. Oraya gidiyorsun devlet hastanesi, o kaymakamlığa, sürekli yönlendirme yapılıyor ama kimsenin yaptığı hiçbir şey yok. O oraya, o oraya gönderiyor, tekrar başa geliyoruz. Bizden çıkan, bize kalıyor. Üstüne raporu düşürüyorlar. Rapor düştüğünde tekrar gitsek elimize üç kuruş geliyor, onu da iptal edecekler diye gitmiyoruz." diye konuştu. Devletin ilgili kurumlarının, eşinin engellilik oranı yüzde 58 diye yardımcı olmadığını anlatan Özkan, muayene yapılarak rapor düzenlenmesini istiyor: "O yüzde 58 raporu ben vermedim ki. sizin kendi kurumlarınız verdi. Gidiyorsun, doktor kafasını kaldırmadan, 'İyi misin?' diye soruyor. 'Maşallah, iyisin.' deyip rapor yazıyor. Bir muayene et, bir bak, elini ayağını tutabiliyor mu, kullanabiliyor mu? Eski raporun yüzüne bile bakan yok. Heyete girmeden herkes, 'Vah kızım' diyor. Heyette, 'Ben sana yüzde 58 raporu uygun gördüm.' dedi." (CİHAN) Kütahya Belediye Başkanı Saraçoğlu: "Belediye olarak özellikle yaşlı ve engellilere daha iyi hizmet verilmesi için çaba sarf ediyoruz. Söz konusu iddiayı dile getiren sürücüler tespit edilerek gerekli işlemleri yapacağım" Engelliyi gören kaçıyor Manisa Valisi Bektaş'ı eleştiren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Cangı, "acele kamulaştırma" kararı ile ilgili yargı süreci kesinleşmeden şirketin alana girmemesi gerektiğini açıkladı Manisa nın Soma ilçesi Yırca köyünde, Kolin Şirketler Grubu tarafından kurulacak termik santral sebebiyle yaşanan tartışmalar devam ederken Vali Erdoğan Bektaş, Twitter üzerinden şirketi savundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Arif Ali Cangı, Twitter hesabında Kolin Şirketler Grubu nun, "acele kamulaştırma" kararı ile ilgili yargı süreci kesinleşmeden alana girmesinin önlenmesini istedi. Bektaş ise arazi sahibi inşaat şirketini engelleyemeyeceklerini ifade etti. Av. Cangı, Vali Bektaş tan inşaat şirketi yetkililerinin keyfi uygulamasına engel olmasını istedi. Şirketin aldırdığı acele kamulaştırma kararının yargı sürecinin devam ettiğini, tamamlanmadan inşaata başlanmasının ve ağaçların kesilmesinin doğru almadığını ifade etti. Cangı, Sayın Vali, ben hukukçuyum, bunu size kanıtlamak zorunda değilim. Acele kamulaştırmanın hukuksal denetimi henüz yapılmadı. Şirket Danıştay'- dan çıkacak olası yürütmeyi durdurma kararını etkisiz hale getirme telaşı içinde. Siz de buna engel olmuyorsunuz. Hukuka aykırı işlem ve eylemlerden doğan zararlardan idarenin doğrudan sorumlu olduğunu biliyorsunuz. Danıştay ın olası yürütmeyi durdurma ve iptal kararı sonrasında o zamana kadar verilen zararları idare karşılamak zorunda kalacak. Bir ay beklense ne olacak? Hukukun üstünlüğünden yana olan idare hukuksal denetimden kaçmaz ve hukukun üstünlüğünden yana olan idareci yargı kararını bekler. Henüz yürütmeyi durdurma konusunda ret ya da kabul kararı yok. dedi. Cangı, kararı uygulayan Bektaş ın yargılanması halinde avukat olarak savunma garantisi de verdi. Bu eleştirilere cevap veren Vali Bektaş ise Cangı yı siyaset yapmakla eleştirdi. Bektaş, Siz hukukçu olduğunuz söylüyorsunuz ama iletişim kuramıyoruz. Ortada mahkemenin santral kurması için şirkete teslim ettiği bir arazi var. Arazideki faaliyetler de savcılıkça hukuka aykırı. Siz kalkıyorsunuz şirketin kendi arazisindeki faaliyetine fiili tecavüzde bulunuyorsunuz, arbede çıkıyor. Sonra da haksızlıktan söz ediyorsunuz ve bunu bir hukukçu olarak yapıyorsunuz dedi. CİHAN) Yırca köylüleri zeytinlik nöbetine devam ediyor Manisa'nın Soma ilçesi Yırca köyünde termik santralin yapılacağı bölgede bulunan zeytin ağaçlarının kesilmemesi için nöbet tutan köylülerle şirketin güvenlik görevlileri arasında arbede çıkması sonucu 11 vatandaşa kelepçe takılmıştı. Dünkü olayla ilgili olarak Yırca Köyü Muhtarı Mustafa Akın, eşinin de darp aldığını söyledi. Muhtar Akın, olayı şöyle anlattı: "Dün, daha önce hiç yaşanmayan bir olay yaşandı burada. Şirketin kadar güvenlik görevlisi, burada nöbet tutan altı yedi kişi köylümüz vardı, kepçe seslerini duyunca tel örgülerin içerisine girmek istemişler. Engellemek için her bir köylünün başına 8-10 kişi çullanıp özel güvenlik görevlerince dayak atarak, coplayarak, tekmeleyerek ve kelepçeleyerek köylüleri etkisiz hallere getirmişler. Biz de haberi alıp geldiğimizde üç tane kepçe, 15 kadar motorlu testere ile kesim yapıyorlardı. Ben de gördüm, o arada köylüler de içeri girdiler. Her içeriye giren köylüyü darp ediyorlardı. Bir kısım köylü araçlara engel olmak istiyordu, bir kısmı da arkadaşlarının kelepçelermesini engellemekle uğraşıyordu. Güvenlik görevlileri, sağa sola koşuşturuyordu, insanları engellemek için. Ben de oraya girdim, eşimi aramak için fakat bulamadım o kargaşa içinde. Yüzlerce insan olmuştu orada. Bütün engellemelere rağmen 400'e yakın ağacı kestiler. Daha sonra köylüler bir şekilde durdurdular olayı, engellediler. Ondan sonra jandarma geldi, tutanaklar tutuldu." (CİHAN) HAMİLE ÇALIŞANLARIN HAKLARI - 3 Kadınlar en fazla 3 çocuk için borçlanma yapıp, emeklilik sürelerine ekletebiliyor. Aşağıdaki koşulları sağlayan kadınlar doğum borçlanması yapabilirler: - Kadın sigortalının doğumdan önce (5510 sayılı Yasanın 4/a, 4/b ve 4/cli olarak kanun kapsamında tescil edilmiş olması, - Kadın sigortalının adına kısa ya da uzun vadeli sigorta kolları yönünden prim ödenmiş olması, - Çocuğun yaşaması, Ne kadar süre için yapılır? Doğum borçlanması en fazla üç çocuk için yapılabiliyor. Her çocuk için en fazla iki yıl borçlanılabilir. Doğumdan sonraki iki yıl içinde çalışılmamış olması gerekiyor. İki yıllık sürenin bir kısmında çalışılıp prim ödenmişse kalan çalışılmayan süre için borçlanma yapılabilir. Borçlanma miktarı nedir, ne kadar sürede ödenir? Doğum borçlanması prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak kaydı ile belirlenir. Günlük kazancın % 32si üzerinden hesaplanır. Prime esas kazancın alt ve üst sınırı asgari ücret artışına göre değişmektedir. Doğum borçlanmasında borçlanacak kişinin kendisi tarafından belirlenen sigorta primine esas taban (1.134 TL) ve tavan (7.371 TL) aylık sınırları içerisinde kalmak koşulu ile aylık %32 oranında prim ödenir. Buna göre 2014 yılında en az ödenecek aylık borçlanma miktarı 362,88 TL en fazla ise aylık 2.358,72 TL olacak. Borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemesi gerekiyor. Bir ay içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Nereye, hangi evraklarla müracaat edilir? Hizmet borçlanmalarında 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine tabi(işçi, bağ-kurlu olan) sigortalıların borçlanma işlemleri sigortalının en son çalışmasının/hizmetinin geçtiği sosyal güvenlik il müdürlüğü/sosyal güvenlik merkezine yapılır. Doğum borçlanması talebinde bulunan kadınlardan herhangi bir belge istenmez. SGK kayıtlarına göre işlem yapılır. Menderes Belediyesi nden işsizliğe CV BANKlı çözüm! Menderes Belediyesi nde kurulan CV Bankası uygulaması ile işsizliğe çare olunuyor. Yapılan çalışma ile bugüne kadar 168 kişiye istihdam sağlandı.menderes Belediyesi tarafından ilçedeki işsizliğe çözüm olmak amacıyla başlatılan CV Bankası uygulaması amacına ulaşmaya başladı. Belediyeye iş başvurusunda bulunan vatandaşların öz geçmişlerinden oluşturulan CV Bankası, ilçede ve ilde faaliyette bulunan firmalara yönlendiriliyor. Firmalar gerekli olan pozisyona uygun kişiler ile Menderes Belediyesi tarafından düzenlenen görüşmede bir araya geliyor. Görüşmeler sonunda işe uygun görülen isimlere firmada iş imkanı sağlanıyor. Bugüne kadar 6 firma ile yapılan görüşmeler sonunda toplam 168 kişi istihdam edildi. İstihdama katkı Menderes Belediye Başkanı Bülent Soylu, ilçede iş bulmakta zorlanan vatandaşların sayısının bir hayli fazla olduğuna dikkat çekerek, İlçemizdeki vatandaşlarımızın iş bulma konusunda yaşadığı sıkıntılar ortada. Bize başvuruda bulunan vatandaşlarımız için CV Bankası uygulamasını başlatarak, iş dünyasının önemli kuruluşları ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyor ve işsizliğin önünü kesmeyi amaçlıyoruz. Uygulama kapsamında öz geçmişini bize ulaştıran vatandaşlarımız, firmanın istediği pozisyona uygun ise belediye olarak gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmelerde firma yetkilileri ile bir araya geliyor. Yapılan görüşme sonunda işe uygun görülürse istihdamı sağlanıyor dedi. Mutlu yüzler için çalışıyoruz Menderes te mutlu yüzler için yola çıktıklarını ifade eden başkan Soylu, Çıktığımız bu yolda amacımız Menderesli kardeşlerimizin yüzünü güldürmek. Onların bir tebessümü için gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Özellikle iş konusunda yaşanan sıkıntının farkındayız. Bu sıkıntıyı gidermek için CV Bankası uygulamasını başlattık. Uygulama ile bugüne kadar 6 büyük firma ile çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmalar kapsamında 168 Menderesli kardeşim işe başladı. Onların yüzünün güldüğünü görmek bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bu kapsamda Menderes te işsizliğin çözümü için çalışmalarımızı sürdüreceğiz diye konuştu. Türkiye Sakatlar Derneği Kütahya Şube Başkanı Yakar, "Ücretini ödesek dahi bizi otobüslere almıyorlar. Halk otobüsleri, tekerlekli sandalyesi ve akülü aracıyla duraklarda bekleyen arkadaşlarımızı gördüklerinde transit geçiyorlar" dedi Kütahya'da, özel halk otobüslerine engellilerin akülü araçlarıyla alınmadığı iddia edildi.engelli Mehmet Ali Ölmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akülü aracıyla Zafer Meydanı'nda bulunan duraktan, Yenidoğan Mahallesi'ndeki evine gitmek için 2 numaralı özel halk otobüsüne binmek istediğini ancak sürücünün kendisini almadığını öne sürdü.evinin uzak olduğu için akülü aracıyla gidip gelmesinin çok zor olduğunu belirten Ölmez, "Akülü aracımla otobüs duraklarına geliyorum. Otobüs şoförlerinin bizlere bakmadan çekip gittiklerine şahit oluyoruz. Kimi otobüsleri, engelli rampalarının açılmadığını, sürekli arızalı olduğunu ifade ederek bizi bindirmeden çekip gidiyorlar. Bunun yazı var, kışı var. Akülü aracımız bizi sürekli getirip götürmeye uygun olmadığı için halk otobüsünü kullanmak zorunda kalıyoruz. Otobüsçüler bizi bindirmiyorlar. Bunlardan şikayetçiyim" diye konuştu. Türkiye Sakatlar Derneği Kütahya Şube Başkanı Hatice Yakar da engellilerin, halk otobüslerine ücretsiz bindirilmesi yönünde 5-6 ay önce karar aldığını fakat kararın Kütahya'da uygulanmadığını ileri sürdü.engellilerin, akülü araçlarıyla otobüslere bindirilmediğini dile getiren Yakar, şöyle konuştu:"alınan karardan bu yana engelli arkadaşlarımız otobüslere alınmıyor. Ücretini ödesek dahi bizi otobüslere almıyorlar. Halk otobüsleri, tekerlekli sandalyesi ve akülü aracıyla duraklarda bekleyen arkadaşlarımızı gördüklerinde transit geçiyorlar. Önüne geçip arkadaşlarımızı bindirmek veya kendimiz binmek istediğimizde şoförler, 'belediye başkanının akülü araçları otobüslere bindirmeyin şeklinde talimatı var. Biz akülü arabalıları bindirmiyoruz. Onlar istedikleri yere akülü arabalarıyla gidebilirler. Nasıl çarşıya geliyorlarsa o şekilde de gitsinler' şeklinde hitapları var. Şoför beyler koltuklarından kalkıp da otobüsün arka kısmında yer alan engelli rampasını açmak zor geldiği için engellilerimize bu şekilde sürekli hakaret ve eziyet ediyorlar. Bize de aynı şekilde davranıyorlar. Şoförler, 'biz sizin kim olduğunuzu biliyoruz. Çarşıya nasıl geldiyseniz o şekilde de dönün' deyip rencide edip hakaret ediyorlar." Yakar, kendilerine hakaret edilmemesi koşuluyla halk otobüslerine gerekirse parasıyla binmek istediklerini aktardı.yapılan hakaret ve eziyetlerden dolayı davacı olduklarını ifade eden Yakar, "Bu işin sonu mahkemeye kadar dayanacak. Sivil Toplum Kuruluşu olarak da Türkiye Sakatlar Derneği olarak da hakkımızı mahkemede arayacağız ve sonuna kadar gideceğiz. Bize bir hak verildiyse biz bu hakkı onlardan söke söke alacağız. Yaptıklarının cezası neyse ödeyecekler" dedi. -Belediye Başkanı Saraçoğlu Kütahya Belediye Başkanı Kamil Saraçoğlu ise yaptığı açıklamada, halk otobüsü sürücülerinin iddia ettiği "belediye başkanının talimatı var, akülü araçlı engellileri almıyoruz" sözüne karşın, böyle bir talimatın kendisi tarafından verilmesinin söz konusu olmadığını aktardı.belediye olarak özellikle yaşlı ve engellilere daha iyi hizmet verilmesi için çaba sarf ettiklerini dile getiren Saraçoğlu, "Bu talimatın bizim tarafımızdan verildiğinin söylenmesi, bizi yıpratma amaçlıdır. Bunu kesinlikle kabul etmiyorum. Söz konusu iddiayı dile getiren sürücüler tespit edilerek, gerekli işlemleri yapacağım" diye konuştu. (AA) İSVİÇRE İÇİN TÜRKİYE VE İZMİR ÇOK ÖNEMLİ İsviçre İzmir Fahri Konsolosu Celal Hasan Umur, EBSO da düzenlenen İsviçre Ticaret Promosyon Forumu nda yaptığı konuşmada İsviçre nin Türkiye ve İzmir e ayrı bir önem verdiğini kaydederek, Ticaret hacmimizdeki büyüme potansiyeli giderek artıyor dedi. İsviçre İzmir Fahri Konsolosu Celal Hasan Umur, İsviçre Başkonsolosluğu, Swiss Business HUB Türkiye ve Ege Bölgesi Sanayi Odası işbirliğinde düzenlenen İsviçre Ticaret Promosyon Forumu nun iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi açısından oldukça önemli olduğunu dile getirdi. İsviçre İhracat Risk Sigortası (SERV), Zürcher Kantonal Bankası ile İş Bankası nın Türk sanayi şirketlerinin ithalat finansmanını kolaylaştıracak orta ve uzun vadeli seçenekleri tanıttığı forumda konuşan Umur, İsviçre için Türkiye, Rusya ve İngiltere nin ardından gelen üçüncü büyük pazar. Bu nedenle Türkiye ve İzmir e özel bir önem veriyorlar. İsviçre İhracat Risk Sigortası (SERV), ticaretteki ikili ilişkileri yoğunlaştırmayı ve bu konuda firmalara destek vermeyi amaçlıyor. Bu ülke ile ticaret hacmimiz istenen düzeyde olmasa da büyüme potansiyeli bulunduruyor. Bu potansiyeli yakalamak için önümüzdeki günlerde İsviçre den İzmir e gelecek heyetlerin de bu birlikteliği arttıracağına inanıyoruz dedi. Umur ayrıca, Haftanın belirli günlerinde İsviçre ye uçuşların olması ilişkilerimizin gelişmesine olumlu etki yapacaktır diyerek önümüzdeki yaz İsviçre ye direkt uçuşların başlayacağı müjdesini verdi. Türkiye nin itibarı iyi SERV İsviçre Başkanı Verena Utzinger de Türkiye ile risksiz ve zirvede yapacakları işlerin artacağını ifade ederken, destek vermeye hazır oldukları mesajını verdi. Demiryolu araçları üretimi ile enerji üretimi ve dağıtımının İsviçre de önemli sektörler olduğunu, kimyasallar ve ilaçlar gibi alanlarda da ülkesinin yoğun faaliyet içinde bulunduğunun altını çizen Utzinger, Türkiye bizim için çok önemli. Türkiye ile olan işlemlere baktığımızda ise yüzde 99 luk kısmının uzun vadeli finansmanlardan oluştuğunu görüyoruz. Bu da alıcıların Türkiye ye yönelik orta ve uzun vadeli derecelendirmesinin, yani itibarının iyi olduğunu gösteriyor şeklinde konuştu.

9 SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 GÜNCEL HABERLER 971Şubat 24 Ekim Cuma Perşembe Özcan PEHLİVANOĞLU ORHUN ANITLARI / ÜLKÜCÜ ŞEHİTLER ANITI! Orhun Anıtları, bilinen Türk tarihinin günümüze ulaşmış en önemli maddi delillerinden biridir. Türk Milletinin yaşadıkları ve başına gelenler; bu anıtlarda yazılarla anlatılmış ve Türklere öğütler verilmiştir. Bu anıtlar, Milat tan sonra 732 ve 735 yıllarında yazılmıştır. Günümüzün Moğalistan ın da Orhun Vadisi nde bulunmaktadırlar. Anıtlardan, 13. Yüzyılda Moğol tarihçisi Alaaddin Ata Melik Cuveyni ve keza Çin kaynaklarıda bahsetmektedir. Yine İsveçli subay Johan von Strahlanberg, 1730 yılında Stockholm de yayınladığı kitabında bu anıtlara dikkat çekmiştir. Ancak üzerinde nelerin yazdığı, 1893 yılında Danimarkalı dil bilimci Vilhelm Thomsen tarafından Rus Türkolog Vasili Radlof un yardımıyla çözülmüş ve aynı yıl bütün dünyaya açıklanmıştır. Bu anıtlarda, MS. 732 yılından önce Türk Milletinin başına gelenler anlatılır. Varın sizde bu tarihten 1893 e kadar geçen süre için, Türk Milletinin yaşadıklarını şöyle bir düşünün! Hatta bu düşünme işini, 2014 ün içinde yaşadığımız günlerine kadar bir uzatın. Neler gelmiş, neler geçmiş değilmi? Aradan geçen yaklaşık 1300 senede devletler yıkılmış, imparatorlar ölmüş, dünya değişmiş ama Türk Milleti ayakta kalmıştır! Biliyorsunuz Türk varmıydı yokmuydu gibi boş ve kasıtlı tartışmalara verilecek en iyi cevaplardan biri, bu Orhun Anıtları dır. Orhun Anıtları nın dikildiği günden bu yana, Türklerin üzerinden kaç defa silindirle geçildiği tarihi bir gerçektir. Buna karşılık Orhun Anıtları, Türkler adına dünyanın üzerine ekilmiş en büyük varlık tohumları ndan biri hatta birincisidir diyebiliriz. Bugün bir Türk olarak, Orhun Anıtları na dayanarak göğsümüzü gere gere konuşabiliyor ve ecdatın varlığı nedeni ile başımız dik ve gururla gezebiliyoruz. Ya uyduruk ve suni yaratılmış milletçiklere ne diyelim? Varmı Orhun Anıtları gibi millet varlığına işaret eden tarihi somut delilleri? Yok değilmi? Bir anıt ve üzerindeki yazıların; millet varlığı açısından ne kadar önem arz ettiğini Orhun Anıtları ile daha iyi anlıyoruz. Gelelim 2011 yılında Ankara nın Kızılcahamam ilçesinde yapılan Ülkücü Şehitler Anıtı na... Türk Milleti açısından bu anıtın önemini, Orhun Anıtları nın varlığına benzetiyorum. Bugün üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen, 1980 öncesinde yaşananları doğru düzgün hatırlayanımız kaldımı? Ya 500 sene sonra veya 1000 sene sonra bilen konuşan olacakmı? Yada bu topraklar üzerinde Türk devleti hükümran olarak bulunacak mı? Bu soruların cevaplarını ancak bilgili ve şuurlu insanlar verebilir. İşte bu anıt; bize tıpkı Orhun Anıtları gibi asıl olanın Türk Milleti olduğunu ve üzerinden yüzlerce sene geçecek olsa da Anadolu topraklarının Türk vatanı olarak kalacağını, binlerce yıl sonrada anlatacak olan bir anıttır. Ayrıca bu toprağa ekilmiş ve yıllar sonrada mahsül verecek güçlü bir varlık tohumu dur. Düşünün bir kere; yüzlerce yıl sonra, Türk Milletinin ve devletinin bekası için hiç çekinmeden ve adına Ülkücü denilen Türk çocuklarının nasıl toprağa düştüğünün konuşulması; rahmet ve dua ile anılmaları, sizlercede şöyle bir tasavvur edilsin. Nasıl ki Orhun Anıtları bize... Kağan oturup, aç fakir milleti toplattım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok kıldım. Yoksa bu sözümde yalan var mı? Türk beyleri, milleti bunu işitin!... diye bir şeyler anlatıyor ve bugün ile geleceğimize önemli mesajlar veriyorsa, Ülkücü Şehitler Anıtı da Türk Milleti açısından kanaatime göre aynı misyonu taşıyor. Bu anıtı düşünen, yaptırtan ve günümüz ile g- eleceğe anıtla mühür vuran MHP mizin Genel Başkanı ve Türk Milliyetçilerinin lideri Devlet Bahçeli dir. Diğer emeği geçenlerdende Allah razı olsun. Devlet Bahçeli nin, Ülkücü Şehitler Anıtı ile Türk Milletine ve Türk Dünyasına verdiği mesaj çok iyi okunmalıdır. Bu sebeble, anıttan Türk Milletinin ve Türk Dünyasının her ferdini haberdar etmeli ve bu anıt kendini Türk olarak gören herkes tarafından ziyaret edilmelidir. Yolu düşen ve anıt için yolunu Ankara nın Kızılcahamamı na düşürten her Türk, elinde çocukları ve torunları ile bu Ülkücü Şehitler Anıtı na uğramalı ve yazdıklarımız çerçevesinde bu anıtı Orhun Anıtları ile karşılaştırmamızı iyi düşünmelidir. Biz Türkler, Ülkücü Şehitler Anıtı nı, Türk Milletinin önüne getirmeli, onu tanıtmalı ve şehadet şerbetini içen kardeşlerimizin haklılığını günümüzün insanlarına tekrar tekrar anlatmalıyız. Ben Orhun Anıtları nın birebir örneğini MHP Genel Merkezi nin girişine sonra da Ülkücü Şehitler Anıtı nı Anadolu nun bağrı olan başkent Ankara ya diken Devlet Bahçeli nin vermek istediği mesajı böyle anlıyorum. Ya siz? Yurttaş Uyuşturucu ticareti yapanların TERÖRİSTLERDEN FARKI YOK! Son günlerde gündeme gelen Bonzai ve diğer uyuşturucularla ilgili olarak hükümet Ulusal Uyuşturucu Eylem Planı nı hazırladı ve uygulama için meclise sevk etti Denizli Devlet Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği ne su içememe, yemek yiyememe, kilo kaybı gibi şikayetlerle başvuran 20 yaşındaki Neslihan Argın a yapılan tahlil ve tetkikler sonucunda yemek borusu başlangıç kısmanda darlık olduğu ve bu darlığın hastanın boğazından herhangi bir şeyin geçmesini engellediği tespit edildi. Hasta boğazı genişletme yöntemi olan Buji Dilatasyon ile boğazındaki darlık açılarak sağlığına kavuşturuldu. Buji Dilatasyon yöntemini gerçekleştiren Denizli Devlet Hastanesi Gastroenteroloji Uz. Dr. Mehmet Alpua hastaya aynı seansta hem teşhis, hem tedavi uyguladıklarını hastada herhangi bir komplikasyon yaşanmadan sağlığına kavuştuğunu söyledi. Alpua : Uzun süredir yutma güçlüğü olan su bile içmekte güçlük çeken ve aşırı kilo kaybetmiş olan genç hastamıza yaptığımız endoskopik değerlendirmede yutak sonrasında yemek borusu başlangıç kısmında darlık tespit ettik. Burada endoskobun geçemeyeceği kadar belirgin darlığı mevcuttu. Aynı endoskopi seansında Başbakan Ahmet Davutoğlu İç Güvenlik Çalışmaları bünyesinde uyuşturucu ile mücadele eylem planından bahsetmesi hükümetin bu konudaki kararlılığını gösterdi. Konuyla ilgili olarak AK Parti Manisa Milletvekili, Sağlık Komisyonu Üyesi ve Meclis Çocuk Hakları Komitesi Üyesi Dr. Muzaffer Yurttaş bir açıklama yaparak, uyuşturucu ticareti yapanların teröristlerden farkı olmadığını belirtti. AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş Anayasamızın 58. maddesinde yer alan; " Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." hükmüne göre gençlerimizi ve insanlarımızı her türlü kötü alışkanlık ve bağımlılıklardan korumak devletin görevidir. Uyuşturucu kaçakçılığına yönelik suçları insanlık suçu olarak kabul ediyoruz. Uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadelede sıfır tolerans prensibini esas alıyoruz. Gençlerimizi zehirlemek isteyenlerin teröristlerden farkı yoktur ve asla müsaade etmeyeceğiz. Yeni çıkan bağımlılık yapan maddelere karşı hızlı ve etkin bir müdahale sistemi geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz dedi. Yurttaş açıklamasında Terör örgütlerinin ana finans kaynaklarından birisi uyuşturucu kaçakçılığıdır. Terör örgütlerinin uyuşturucu ticaretini bir finans kapısı olarak kullanmalarını engellemek de hedefimizdir. Uyuşturucu bağımlılığını bir hastalık, uyuşturucu bağımlısını bir hasta ve bu sorunu önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul etmeliyiz. Uyuşturucu kullanan kişi psikolojik olarak bir hastadır ve tedavi hastamıza kademeli olarak artan çaplarda buji dilatasyon tedavisi uyguladık. Hemen sonrasında da endoskopik kontrolünü yaptığımızda Endoskop ile darlığın ilerisine rahatlıkla geçebildiğimizi gördük. Hastada herhangi bir komplikasyon da görülmedi. Hasta aynı seansta hem tanı hem tedavisini olmuş oldu. Takibinde hastanın edilmelidir. Uyuşturucu ticaretini ve kullanımını önleme faaliyetlerinin, ilgili kurumlar ve bakanlıklar arasında işbirliği içerisinde yürütülecektir. Adalet Bakanlığı tarafından TCK'nın bazı maddeleriyle ilgili yeni düzenlemelerin yapılması ile uyuşturucu ile ilgili suçlara verilen cezalar artırılacaktır. Bu çukura düşenlere hem psikolojik hem de sosyal destek verilerek hayata tekrar tutunmaları sağlanacaktır. Sokaklarda yaşayan ve riskli grupların uyuşturucu bataklığına düşmesini önlemeye yönelik çalışmalar yapılacaktır. Okullarda bu konuda gençlerimizi ve çocuklarımızı bilgilendireceğiz. Müftülerimiz ve din görevlilerimiz vasıtası ile vaaz ve hutbelerde uyuşturucu hakkında duyarlılık verilecektir. Gençlik merkezlerinde gençlerimize bilgilendirme yapılacak. Emniyet güçlerimiz de kurye ve ticareti yapanlarla gerekli mücadelesine artarak devam edecektir. Sağlık Bakanlığımız uyuşturucu bağımlıları ile ilgili tedavi merkezlerinin sayısını artıracak ve bu tedavileri ücretsiz olarak yapacaktır. Ayrıca radyo, televizyonlar ve basın aracılığı ile tüm toplumun uyuşturucu konusunda bilinçlendirilmesi sağlanacaktır dedi. Yurttaş, uyuşturucu ile mücadelede devlete olduğu kadar anne ve babalara, basına, eğitimcilere de büyük görevler düştüğünü ve bu önemli sorunla mücadelede herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini belirtti. Yurttaş Sigara ile mücadelede çok büyük başarı elde eden ve dünyada bu konuda örnek gösterilen ülkemiz inşallah uyuşturucu konusunda da kararlılıkla yürütülen bu çalışmalardan başarı ile çıkacaktır dedi. Neslihan sağlığına kavuştu Denizli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ne bağlı Denizli Devlet Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği ne başvuran Neslihan Argın a Buji Dilatasyon (Genişletme) yöntemi uygulanarak sağlığına kavuşturuldu Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Niyazi Yar dan Başkan Subaşıoğlu na Ziyaret Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Niyazi Yar, Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu nu makamında ziyaret ederek görevinde başarılar diledi. Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğine geçtiğimiz aylarda atanan Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekili Niyazi Yar devletin bütün birimlerinin uyum içinde çalışması gerektiğini Denizli ye en iyi hizmeti verebilmek için çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, Başkan Muhammet Subaşıoğlu na görevinde başarılar dilediler. Niyazi Yar, Başkan Subaşıoğlu nun Merkezefendi İlçesi ne başarılı hizmetler kazandıracağına olan inancını dile getirerek teşekkür etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Muhammet Subaşıoğlu ise Başsavcı Vekilliğine ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Başkan Subaşıoğlu, daha verimli ve başarılı hizmetler yapabilmek için birlik ve beraberlik içinde olacaklarının altını çizerek, Merkezefendi İlçesini, Denizli nin merkezi yapmak için çalışmalara tüm hızlarıyla devam ettiklerini söyledi. bize kontrole geldiğinde yiyip içebildiğini kilo almaya başladığını gözlemledik dedi. Sindirim sistemi darlıklarında buji dilatasyon dışında, balon dilatasyon ve stent sistemini de uyguladıklarını aktaran Uz. Dr. Mehmet Alpua birçok girişimsel işlemin Gastro Kliniğinde başarıyla uygulanabildiğini anlattı ve şöyle devam etti: Buji Dilatasyon işlemiyle darlık bölgesinden geçirdiğimiz kılavuz tel üzerinden giderek artan çaplarda bujileri bu darlık bölgesinden geçirerek darlık bölgesini genişletiyoruz ve sonrasında hasta hem kısa süren bir işlem ile sağlığına kavuşmuş oluyor, hem de normal insanlar gibi yiyiş içmeye başlayabilir. Hastanemizde ayrıca yine bir süredir sindirim sistemi yani yemek borusu, mide, ince ve kalın barsak darlıklarına buji dilatasyon dışında, Balon dilatasyon tedavisi ve gerekli gördüğümüz vakalara Stent uygulamaları ile hastalarımızı sağlıklarına kavuşturmaktayız ve hastaları daha uzun süren ve daha riskli olabilecek ameliyatlardan kurtarmaktayız dedi. Buji Dilatasyon yöntemiyle sağlığına kavuşan 20 yaşındaki Neslihan Argın da 6 yıldır rahatsızlığının devam ettiğini katı gıdaları tüketemediği için sadece sıvı gıdalarla beslendiğini bununda sağlık sorunlarına yol açtığını söyledi. Argın işlemden sonra herhangi bir sağlık sorunun kalmadığını ekleyerek şöyle devam etti: Rahatsızlığımdan dolayı yaklaşık 6 yıldır et, tavuk, ekmek tarzı katı gıdaları yiyemiyordum. Sadece sıvı gıdalarla beslenmeye çalışıyordum. Doktora geldiğim zamanlar hap yutamadığım için iğne istiyordum. Sabahları kalkınca su bile içerken yutmada güçlük çekiyordum. İşlemden sonra ise sağlığıma kavuştum. Şuan gayet iyiyim ve istediğim şeyleri yiyip, içebiliyorum. Doktoruma çok teşekkür ederim dedi.

10 SAYFA 7 cemalettin35@yahoo.com Cemalettin Yazıcı TATLI ESİNTİLER hayırlı 24 Ekim 2014 Cuma SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 TATLI ESİNTİLER 17 Şubat 2013 Perşembe C UMALAR EBEDİ KURTULUŞUN VESİLESİ NAMAZ İbadet; Allah ın emirlerini hiçbir menfaat gözetmeksizin sırf O nun (cc) rızası için yapmaktır. Sayısız güzelliklerle donatılan, dünya ve her türlü nimetlerin içerisinde bulunan insan, başıboş değildir. Şu koca kâinatı yaratan Allah, insana verdiği bu güzelliklerin yanında bir kısım sorumluluklar da yüklemiştir. Hiçbir varlığa vermediği değeri insana vermiştir. Bundan dolayıdır ki Allah, insanı kendisine muhatap kabul etmiştir. Şu koca evreni insanlığın hizmetine direkt veya dolaylı olarak sunan yaratıcı, elbette bize bazı görevler yükleyecektir. Bu görevlerin karşılığı olarak ahirette sonu olmayan nimetlerle bizlere mükâfatta bulunacaktır. İbadetlerimizin hepsi çok önemlidir. Eğer bir şeyi Allah emrettiyse o çok kıymetlidir fakat bu emirler içerisinde imandan sonra bir sıralama söz konusu olacaksa o da ameldir. Amel; iş yapma manasında olup imanımızın gereklerini yerine getirmektir. Bütün ibadetlerimizin özü olan namazın manası şudur: Allah ı anmak, O nun (cc) vermiş olduğu nimetleri hatırlamaktır. Ayrıca O nun (cc) büyüklüğünü, kudretini, gücünü yaratmış olduğu varlıklarla anlamak ve Allah a saygıda kusur etmemektir. Bunları yaptıktan sonra da Rabbimizin vermiş olduğu nimetlere karşı teşekkür etmektir. Sübhanallah, Elhamdülillah ve Allah ü Ekber kelimeleri ise namazın çekirdeğidir. İbadetin manası şudur: İnsan, Allah ın huzurunda kendi kusurlarını, eksikliklerini görüp, yaratıcıya ellerini açmasıdır. Allah ın yaratmış olduğu sanat eserleri karşısında, hayretini gizleyemeden o büyük güce teslim olmasıdır. O na (cc) teslim olarak secde etmesidir. Bunun yanında kul, kendi acizliğini ve zayıflığını anlayarak Rabbimizin emirlerine itaat etmesidir. İnsan nasıl kâinatın küçültülmüş bir halidir. Aynen öylede fatiha suresi Kur an ın bir fihristi, namaz da bütün ibadetlerin bir araya gelmiş halidir. Namaz bütün ibadetleri içine alan bir çekirdek ve özdür. İbadet evrenin ve her şeyden önce insanın yaratılış gayesidir. Kâinatta bulunan bütün varlıklar, kendi dilleriyle yaratıcısını anmakta O nu (cc) tespih etmektedirler. Hangi varlığı ele alacak olursak olalım, her bir canlı veya cansız varlık, kendine verilen özelliklerle yaratıcısının emirlerini yerine getirmektedir. Mesela; toprak, hava ve su gibi maddeler, şuurlu olmamalarına rağmen Allah onlara öyle görevler yüklemiş ki bütün varlıkların her şeyden önemlisi insanlığın hizmetine sunmuştur. Kıyamet günü alınları ak, içleri aydın ve bakışları meleklerden daha keskin olanlar, namazla bütünleşmiş insanlar olacaktır. O gün, içlerindeki aydınlık dışarıya yansımış olanların namazla bütünleşmiş müminler olduğuna herkes şahit olacaktır. Orada bulunanlar niçin bu insanlar gibi olmadık diye hayıflanacaklardır. YAPILAN İBADETLER ACABA KARŞILIKSIZ MIDIR? Kendimize aşağıdaki soruları sorarak cevaplar bulmaya çalışalım. Acaba yapılan ibadetler karşılıksız mıdır? Yoksa nefsimiz mi bizi tembelliğe itiyor? Birincisi: Acaba ömrümüz ebedi midir? Hiç garantimiz var mı yarına çıkacağımıza? Sana usanç veren şey, ebedi yaşamayı hayal etmendir. Eğer anlasaydın ki ömrün azdır, hem faydasız gidiyor. Elbette günde bir saatini hakiki, sonsuz bir hayata lazım olacak işlere sarf edersin. İbadetlerimizi yerine getirirken usanmak şöyle dursun, belki ciddi ve iştiyak içinde yapmalıyız. İkincisi: Her gün bıkmadanusanmadan yaptığımız işlerden, su içmek, yemek-yemek, uyumak, usanç vermiyor da, namaz kılmak mı usanç veriyor? Yaşamak için lazım olan su ve yemek gibi şeyler zaruridir. Aynen öyle de bir Müslümanın ruhunun gıdası olan namazda, bizi usandırmamalı. Evet, fıtraten sonsuzluğu isteyen insan, ruhumuzu sıkan, dünya hayatı içinde nefes almaya ihtiyacı vardır. O da namaz ile olur. İnsan beş vakit namazla ruhunun ferahlamasına, rahatlamasına vesile olur. İbadetlerin ahirete bakan yönü olduğu gibi dünya hayatı adına da faydaları vardır. Kur an: Sana vahyedilen kitabı okuyup tebliğ et, namazı hakkıyla ifa et. Muhakkak ki namaz, insanı, ahlâk dışı davranışlardan, meşrû olmayan işlerden uzak tutar. Allah ı namazla anmak, elbette en büyük fazilettir. Allah bütün işlediklerinizi bilir. (Ankebut, 29/45) Üçüncüsü: Geçmişte yapmış olduğumuz ibadetleri ve önümüzde birçok sene DUA Hz. Ali nin (ra) Duası var diye düşünerek hareket etmek, akıllıca bir iş değildir. Çünkü geçen günler geçti Allah ım! Bela ve musibetlerden, düşmanların sevinmesinden, hapsedilmekten, bağlanmaktan, sopa ve kamçılarla dövülmekten Sana sığınırım. Allah ım! Benim günahlarım Sana zarar vermez, Senin bana merhamet eylemen de Sen den bir şey eksiltmez. Allah ım! Sen den bu ayda; iyilik, fetih, yardım, bereket, bol rızk, aydınlık, temizlik ve hidayet dilerim. Bu ayın şerrinden, bu ayda cereyan edecek olayların şerrinden ve bu aydan sonra cereyan edecek olayların şerrinden sana sığınırım (Âmin ) HAFTANIN AYETİ Şüphesiz münafıklar, Allah a oyun etmeye kalkışıyorlar; hâlbuki Allah onların oyunlarını başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah ı da pek az hatıra getirirler. (Nisa, 4/142) HAFTANIN HADİSİ Hz. Enes (ra) anlatıyor: Resulullah a (sas) miraca çıktığı gece elli vakit namaz farz kılındı. Sonra bu azaltılarak beşe indirildi. Aynı gece kendisine şöyle hitap edildi: Ey Muhammed! Artık, nezdimizde (hüküm kesinleşmiştir) bu söz değiştirilmez. Bu beş vakit, (Rabbinin bir lütfu olarak on misliyle kabul edilerek) senin için elli vakit sayılacaktır. (Tirmizi, salat, 213) yapmış olduğumuz ibadetlerin mükâfatını alacağız. Gelecek için garantimiz yok ve sorumlu değiliz. O halde içinde bulunduğumuz günü düşünüp kulluk noktasında en güzel şekilde değerlendirmeliyiz. Sabırla Rabbimize kulluk etmek için gayret etmeliyiz. İslam âlimleri sabrı ana hatlarıyla üçe ayırmışlardır: 1. Allah ın emirlerine uymak, emir ve yasaklarına uymada yılgınlık göstermemek. Yani ibadetlerin devamlılığı hususunda sabırlı davranmaktır. 2. Günah işlememek için sabredebilmek ve haramları terk etmede sabırlı olmaktır. 3. Musibetlere karşı sabırdır. Başa gelenler birer imtihan olduğu düşünülerek isyan etmemektir. Dördüncüsü: Acaba bu büyük vazifenin ücreti az mıdır? Rabbimiz yapmış olduğumuz iyiliklere karşı büyük bir mükâfat vereceğini yüce beyanlarında bildirmektedir. Bu dünyada yapılan ibadetler vesilesiyle ahiret hayatımızı kazanmış oluyoruz. Ahiret hayatında ibadet ve insanın meşakkat çekeceği bir durum yok eğer cenneti kazandı ise. Helal dairede ve şuurlu bir kullukla Rabbine teveccüh edenleri O (cc) mükâfatsız bırakmaz. Beşincisi: ibadetteki gevşekliğimiz, namazdaki kusurumuz acaba dünya işlerimizin çokluğundan mıdır? Burada yaratılış gayemizi hatırlamamızda fayda vardır. Rabbimiz: Ben cinleri ve insanları sırf beni tanıyıp yalnız Bana ibadet etsinler diye yarattım. (Zariyat, 51/56) demek ki aratılış gayemiz O na (cc) kulluk ve ibadettir. Şu soruyu kendimize sormamızda fayda var: Acaba sırf dünya için mi yaratılmışız ki bütün vaktimizi onun için harcıyoruz? Dünyanın işi hiçbir zaman bitmez. Yaşı ilerlemiş, iş sahibi, torunlarının torununu gören insanlara sorsanız: Dünyada yapacağın işlerin bitti mi? o size şöyle cevap verecektir: Hayır, evladım daha yapacak çok işlerim ve projelerim vardı diyecektir. Demek oluyor ki dünyanın işi bitmez, istekler ise sonsuzdur. Bu isteklere cevap veren Allah ın emirlerini yerine getirmeli hem dünyamızın cennete hem de ahiret hayatımızı cennete çevirmeliyiz. Çok büyük servetler yığarak haram helal demeden dünyadan göçen sayısını bilmediğimiz kadar insan vardır. Önemli olan kabirde, haşirde ve ebed memleketinde kendisine faydası olacak ibadet, hayır hasenatla ve iyiliklerle Rabbimizin huzuruna gidebilmektir. NAMAZIN FAYDALARINDAN BİRKAÇI 1- Namazda yapılan hareketler yavaş olduğundan kalbi yormaz ve günün muhtelif saatlerinde olduğu için insanı devamlı dinç tutar. Namazla daima Rabbini hatırlar, ruhen huzur bulur. 2- Her gün başını seksen defa secdeye koyan bir Müslümanın beynine ritmik olarak fazla kan ulaşır. Bu yüzden beyin hücreleri iyice beslendiğinden, hâfıza kaybına, namaz kılanlar da çok daha az rastlanır. Bu insanlar daha sağlıklı bir ömür geçirirler, bunama hastalığına yakalanmazlar. 3- Namazla bütünleşenlerin gözleri, muntazam olarak eğilip - doğrulmaktan ötürü daha kuvvetli kan deveranına malik olur. Bu sebeple göz içi tansiyonunda artma olmaz ve gözün ön kısmındaki sıvının devamlı değişmesi temin edilmiş olur. Böylelerinin gözleri katarakt veya karasu hastalığından korunmuş olur. 4- Namazda yapılan hareketler sayesinde devamlı çalışmayan kas ve adalelerin çalışmasına ve bunlardan kaynaklanan kireçlenme gibi hastalıkların önlenmesine yardımcı olur. 5- Namazdaki hareketler, midedeki gıdaların iyi karışmasına, safranın kolay akmasına yardımcı olur. Kabızlığın önlenmesine, böbrek ve idrar yollarının çalkalanmasından dolayı böbrek taşlarının oluşmasına engel olur. Ayrıca mesanenin boşalmasına da yardımcı olur. 6- Namaz kılan bir insan, günlük hayatını düzenler, planlı programlı yaşar. Günde beş vakit, Allah ın huzurunda bulunma zarureti, insanı belli bir düzen ve disiplin içinde yaşamaya sevk eder. 7- Namaz kılan kişiye, nefsini murakabe, muhasebe ve kontrol etme özelliği kazandırır. 8- Namazın dünya ve ahirete bakan en önemli faydalarından birisi de; namaz kılan kimsenin bütün dünyevî iş ve çalışmalarının güzel bir niyetle ibadet hükmüne geçmesidir. Çalışmak da ibadettir diyenlere hatırlatmakta fayda var; çalışmanın ibadet olması için insanın, Allah a karşı kulluğunu yerine getirmesi gerekir. Yolumuzu aydınlatanlar Yolda karşılaştığımızda, ezan okunuyordu. Gel seni camiye götüreyim, bugün cuma biliyorsun dedim. Daha önceki tekliflerimi de reddettiği için: Sen de benim camiye gitmediğimi biliyorsun dedi. Biliyorum ama sebebini de merak ediyorum. dedim. Ne bileyim olmuyor işte, diye karşılık verdi. Belki çevrenin de tesiri var. Hem pantolonumun ütüsü bozulup dizleri aşınır diye endişe ediyorum dedi. İster istemez gülerek: Herhalde şaka yapıyorsun, bunun için cami terk edilir mi hiç? dedim. Ciddi söylüyorum, giyimime ve özellikle Yeşil e çok düşkün olduğumu bilirsin. dedi. Gerçekten de öyleydi. Giydiği birbirinden güzel elbiseleri mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı. Peki, hayatında hiç camiye gitmedin mi? dedim. YEŞİL ELBİSE Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim, fakat bundan sonra gidebileceğimi zannetmiyorum. diye cevap verdi. Söyledikleri beni son derece şaşırtmış ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti. Daha sonra el sıkışıp ayrıldık. Onunla konuşmamızdan iki ay sonra, kendisinin camide olduğunu söylediler. Hemen gittim. Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve üzerinde yine yeşiller vardı. Yavaşça yanına yaklaştım ve kısık bir sesle: Hani, hiç camiye gelmeyecektin? dedim. Sesini hiç çıkartmadı çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu. (Cüneyt Suavi)

11 SAYFA 12 ACİL TELEFONLAR İtfaye 110 Dünya AKS Acil Yardım 112 Bankas Polis İmdat 155 Elektrik Arıza 186 Jandarma İmdat 156 İZSU Su Arıza 185 Doğalgaz Acil Müdahale 187 Cenaze Hizmetleri 188 Sahil Güvenlik 158 Orman Yangınları 177 Dünya Bankas Çok Tarafl Yat r m YANGIN TELEFONLARI Garanti Ajans MIGA n n cra Kurulu Ba kan İzmir 110 (CEO) Karşıyaka Keiko Honda, zmir Büyük ehir Kadifekale Belediye Ba kan Kocao lu nu Bornova ziyaret etti. 388 Honda, Sizinle Bostanlı birlikte çal t k 386 ve gelecekte Buca de çal aca z Bize 61 i birli i Karabağlar f rsat verdi iniz için te ekkür Çamdibi ederiz. dedi. Ziyarette MIGA Çiğli Risk Yönetimi Üst 376 Düzey Balçova Yetkilisi Franciscus Linden, K demli Evka Sigorta Uzman Christopher Evka Millword, Gaziemir Dünya Bankas Uluslararas Finans Hatay Kurulu u (IFC) Avrupa, Narlıdere Ortado u ve Kuzey 238 Afrika Yat r mlar Sorumlusu Güzelbahçe 234 Elif 25 Çevik 34 ile Büyük ehir Belediyesi bürokratlar da HASTANE TELEFONLARI haz r bulundu. -Devlet Hastaneleri- Büyük ehir Belediyesi nin çe itli projeleri Aliağa için IFC den kredi N.S. İşgören Alsancak ald n hat rlatan Honda, Alsancak Acil Servis Size nas l daha iyi hizmet veririz, Ağız ve Diş Sağlığı onun Alsancak için buraday z. Diş Hast. diye 464 konu tu Dünya Atatürk Bankas n n Devlet misyonu hakk nda Behçet Uz bilgi veren Honda, zmir e Bornava Dev. daha Hast. önce kredi 375 verdi imiz gemi, Bozyaka tramvay Eği. Hast. ve trafik sistemi gibi 50 projeler Buca S.D. var. Hastanesi Gelecekte de çal aca z. Çeşme A. Çizgenakat Bize i birli i f rsat verdi iniz Foça için 812 te ekkür ederiz. Göğüs dedi. Hastanesi Dünyada sadece üç33 Konak Diş Hastanesi belediyeyle çal t klar n Karşıyaka belirten CEO Honda, bunlar n Sao Çiğli Dev. Hastanesi Paulo, Menemen stanbul Dev. Hast. Büyük ehir ve59 zmir Nejat Hepkon Büyük ehir oldu unu aç. Seferihisar Hastanesi Selçuk Dev. Hast Ba kan Urla Dev. Kocao lu Hastanesi ise, 752 Finans yap s n belirli Tepecik Dev. Hast. bir noktaya getirmeden, kendi özkaynaklar n zla -Belediye Hastaneleriyat r m yapmadan Eşrefpaşa zaten Bel. Hast. dünya 293 kredi sahnesine ç ans n z yok. Bizim de bir -Özel Hastanelerhaz rl k evremiz oldu, bugünlere Anadolu Tıp Merkezi kolay gelmedik. Finans ve borç Agora Tıp Merkezi yap m za Atakalp Kalp özen Hastanesi gösterdik. 483 Kararl ve Atakent istikrarl çal malar m z Tıp Merkezi sonras nda Atagöz Göz art k Hastalıkları Hazine ye 435 vadesi geçmi borcumuz Atafizik, Fizik Ted. Mer. kalmad. 231 Bugün çok Batıgöz farkl bir Hastanesi noktaday z. 489 diye konu tu. Bornova Tıp Kocao lu, Merkezi tüketim 388 için Bornova Özel Tıp Mer kredi almad klar n, sadece Bornova Özel finansal geri dönü Sağlık Tıp Merkezi Buca Tıp Merkezi klar n ve daha dü Buca Sağlık Merkezi nda Central Hospital kredi almaya çal t klar n kaydetti. Can Tıp Merkezi Kocao lu, Caner Göz Dünya Merkezi Bankas heyetine Büyük ehir Çağdaş Tıp Merkezi Belediyesi nin 285 önemli projeleri Çankaya hakk nda Tıp Merkezi bilgi de 425 sundu Hastanesi Dal Merkezi Ekol K.B.B. Dal Mer Ekol K.B.B. Şube El ve Mikro Cerrahi Gazi Kent Tıp Merkezi Gaziemir Tıp Merkezi Hayat Hastanesi İzmir Hastanesi İrenbe Tüp Bebek Mer Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi SONDAKiKA GAZETESİ >>12 GÜNCEL 17 Şubat 2013 Perşembe Yılan hikayesi nihayet bitiyor Yapımı yıllardır yılan hikâyesine dönen iki ilçeyi birbirine bağlayan Demirci Sındırgı yolu ile ilgili gelişmeler Demirci'lileri heyecanlandırdı.yarım asra yaklaşan Demirci Sındırgı yolu hikâyesi İlçenin gündeminden hiç düşmezken kanayan yara haline gelen yol problemine Büyükşehir in eli değiyor. Özellikle kış aylarında rakımı yüksek olan bu yolda meydana gelen kar yağışı sebebi ile standartı düşük olan toprak yol vatandaşlara geçit vermiyordu. Demirci Sındırgı yolu ile ilgili Demirci ye müjde veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Demirci koordinatörü Kazım AYSAN, İki ilçeyi bağlayan yolun içler acısı hali Demirci de herkes tarafından bilinmesine rağmen hiçbir çözüm getirilememişti. Manisa İli, Büyükşehir olmadan önce bu yol İl Özel idaresinin kontrolünde olan yol ağındaydı. Fakat bu yol maalesef istenilen standartlara ulaştırılamadı. Yıllara sarkan beklentiler hep Demirci yi boş çıkardı. Sındırgı yolu yapımı hep hayalde ve vaatte kaldı. Hatta yolun Manisa il sınırlarında kalan yaklaşık 10 km bölümü hala toprak stabilize olarak çalışmakta, kış aylarında ise kar yağışı sebebi ile bataklık halini almaktadır dedi. İZMİR İSTANBUL OTOBANINA EN KISA YOL Aysan sözlerine şöyle devam etti, Uyandırma 135 Posta Kodu 119 Fono Tel 141 Borç Ögrenme 163 Çağrı 133 -Sinemalar- Agora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel Ekim 2014 Cuma Demirci Sındırgı yolu ile ilgili müjde veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Demirci Koordinatörü Kazım Aysan, İki ilçeyi bağlayan yolun içler acısı hali Demirci de herkes tarafından bilinmesine rağmen hiçbir çözüm getirilememişti. Bu işe de el attık" dedi Demirci en kısa yoldan İzmir-İstanbul yoluna bağlayacak bu yolun karayolları genel müdürlüğüne ait yol ağına alınabilmesi için birçok kez girişimde bulunulmasına rağmen maalesef Demirci nin bu talebi yıllardır ötelendi. Demirci nin önüne çeşitli mazeretler çıkartıldı. Karayolları yetkililerince yapılan açıklamalarda Demirci- Sındırgı ilçe bağlantısı için Simav dere yolu gösterilmektedir. Bu açıklamalar bile Demircilileri derinden yaralamıştır. Demirci yolun yapılmasını beklerken, İlçeye alternatif başka yollar önerilmiştir. Bu durum karşısında çaresiz kalan vatandaşın sesine Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün kulak verdi dedi. ERGÜN SINDIRGI YOLUNU YAPACAĞIZ Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde Demirci ziyaretinde Cumhuriyet meydanında halka yaptığı konuşmada Ben kolay kolay söz veren biri değilim, söz verdim mi de gereğini yerine getiririm. Demirci nin yıllardır yapılmayan Sındırgı yolunu Allah nasip ederse yapmayı sizlere söz ve tahaahüt ettiğini hatırlatan Kazım Aysan Büyükşehir Belediye Başkanımızın verdiği bu söz ile Demirci Sındırgı yolunda çalışmalarımıza hız verdik. Öncelikle Fen İşleri Daire Başkanlığından talep ettiğimiz teknik elemanlar vasıtası ile yerinde tespit yaptırdık yılı yatırım Cinemaximum (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center programına Demirci Sındırgı yolu ile Yarbasan Minnetler grup yolunu teklif ettik. Şu anda yetkili arkadaşlarımız bu yolların etüt ve fizibilitesini yapıyorlar. Belediye Başkanımız Cengiz Ergün den İlçemizde beklenen müjdeli habere odaklandık. Yıllardır çözülemeyen bu problemin son bulması için olağanca gücümüzle çalışacağız. Bu bağlantı yolunun Balıkesir il sınırında kalan yaklaşık 31 km kısmı Sındırgı kaymakamlığı köylere hizmet götürme birliği tarafından yapılmış olup şu anda Sındırgı dan yayla bayır istikametinde çalışmalar devam ettiğini görüyoruz dedi. ASFALT YOLDA TAMİRATLAR BAŞLADI Demirci Sındırgı yolunun önümüzdeki yıllarda daha da önem kazanacağını gördüklerini söyleyen AYSAN İzmir-İstanbul otobanına Demirci nin bağlantısını kolaylaşacaktır. Şu anda Balıkesir Sındırgı yolu tamamlandı. Eksik kalan bu hat ise tamamlanınca Demirci nin İstanbul-Bursa ulaşımı daha da kolaylaşacaktır. Şu an itibari ile asfalt bakım ekiplerimiz Bardakçı mahallesine kadar olan yolda çalışmalarına devam ediyorlar. Geçit vermez haldeki yola acil olarak yapılan bu müdahale bu yolu kullananları bir nebze olsun rahatlattı. Ekiplerimiz tüm mahalle yollarında hava şartları müsaade ettiği sürece çalışmalarına devam edeceklerini ifade etti. Hamile hastaya kalp ameliyatı -Tiyatro- Konak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn İzmir Devlet Tiyat Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi POLİKLİNİK TELEFONLARI Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik Çizgi Polik Deniz Sağlık Polik Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ Eşrefpaşa Zinde Polik Gaziemir Dr. Polik Gazi Kent Polik Halk Polik Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik Özel 9 Eylüllüler Polik Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik Özel Eylül Polik Özel Gülhan Polik Özel İrem Sağlık Polik Özel İzmir Polik Özel Pınarbaşı Polik Özel Sarnıç Polik Özel Seferihisar Polik Özel Serin Polik Özel Yedigöller Polik Özel Yenişehir Polik Park Sağlık Polik Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik Teos Polik Vefa Polik Yeşiltepe Polik Yıkık Cami Halk Askeri Hastaneler- Hava Hastanesi Kara Hastanesi ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi Dokuz Eylül Ünv Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik Ege Üniversitesi İlaç ve Zehir Dan Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi Doğum Evleri- Ege Üni. Tıp Fak Konak Doğum Evi Tepecik Doğum Hast Kan Merkezleri- Kızılay Çocuk Hastanesi Ege Üni Tepecik Kan Merkezi Denizli Pamukkale Üniversitesi Dr. Bilgin Emrecan, Yrd. Doç. (PAÜ) Hastanesi'nde, hamile Dr. Tevfik Güneş ve Dr. Gök- bir hastanın kalp kapakçığı han Tanrısever den oluşan kalp ameliyatla değiştirildi. Dört yıl ve damar cerrahisi ile Prof. Dr. önce kalp kapağında romatizmal Erkan Tomatır ve Dr. Akın Bilir den ULAŞIM TELEFONLARI bozulma teşhisiyle mitral oluşan anestezi ekiple- Denizyolları THY Rezervasyon rilmiş olan Ümmühan İnan Ameliyat esnasında kalbin durdurulması ve dolaşımın kalp Basm. Rezervasyon (28) PAÜ ye başvurdu. Yapılan kapağı protez kapak ile değiştirince acil ameliyata alındı. tetkiklerde, hastanın ömür akciğer makinesi desteğiyle Alsancak Gar boyu kan sulandırıcı ilaç kullanması gerektiğinden gebeli- Emrecan, ameliyat boyunca an- sağlanması gerektiğini belirten Santral Garaj Çesav Tıp Merkezi Körfez Ulaşım İskeleler- Dünyaca Çeşme Sissus ünlü uluslararas kredi Has le 7. ayında kan sulandırıcı ilacı kesilerek yerine iğne tedavibedilebileceği ancak başka türlü hem kenğu, iki saatlik ameliyatla bozu- normal sınırlara yakın tutuldu- Konak Çınarlı Hastanesi derecelendirme kurulu u Moody s, Karşıyaka Çiğli Özel Sağ sine başlandığı tespiti yapıldı. disinin hem de bebeğin yaşama şansı olmadığı doktorlarca belirtilen İnan, ameliğer kapağın da tamir edildiğini söyledi. lan kapağın değiştirildiğii, kaçak olan di- temmuz ay sonunda Bunun ikinci ameliyat olması sebebiyle zaten riskli olduğu ve bebeğin kay- Bostanlı Alsancak Diyabet Hastanesi yay mlad son raporunda yat olmayı kabul etti. Bunun üzerine Doç. (CİHAN) Diamed Dah. Dal Mer Bayraklı İskele zmir Doğa Tıp Büyük ehir Mer. Belediyesi nin Pasaport İskele ulusal Dr. Sıhhat ölçek Tıp kredi Merkezi notunu Aa3, küresel 47 ölçekte kredi notunu Baa3 olarak aç t. zmir, Moody s taraf ndan verilen söz konusu notlar iki Göztepe y ld r İskele korumay -Türk Telekom- Avşar Palmiye Sema Sineması ba ar yor. Efes K.B.B. Merkezi Raporda zmir 446 Büyük ehir in güçlü faaliyet marjlar, dengeli nakit ak n n ba ar l yönetim stratejisiyle birlikte kendi kendini Üçkuyular finanse İskele etme kapasitesi Arıza 121 Cinemaximum Konak Sineması sa lad ve Ege Sağlık Hastanesi bu durumun, geçen 00 be y l Bilinmeyen içinde Numara toplam gelirlerinin 11811yakla k Cinemaximum yüzde 4 üne denk 446 gelen finansman Desem fazlal ndan Sineması 422 da anla ld ifade edilmi ti. Moody s, belediyenin Ege Tüp Bebek bugüne Merkezi kadar bütün borçlar n n 45 Danışma anapara ve faiz geri 444 ödemelerini fazlas yla kar lamaya yeterli miktarda Karşıyaka nakit Sineması rezervi bulundurdu unu, bunun da -Elektrik istikrarl bir Arıza- nakit yönetimi Egeria Çocuk stratejisi Sağlık izlemesinden kaynakland n vurgulam t. İzmir Sİneması ğinin riskli olduğunu bilmesine rağmen gebe kalması sebebiynenin vücut sıcaklığı ve dolaşımının bebeği yaşatmak için Genel Kesinti Seb Buca Çiğli Karşıyaka Bornova Narlıdere Eşrefpasa Gaziemir Güzelbahçe Konak Çeşme

12 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK Ekim Şubat Cuma Perşembe Kolesterol düşürücü ilaçlar kalp hastalarına kalkan oluyor Kalp ve şeker hastalarının, hekim tarafından verilen kolestrol düşürücü ilaçları kullanmamaları halinde hayati riskle karşı karşıya kalabilecekleri belirtildi.ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadi Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslar arası alanda kardiyoloji ve diyabet uzmanlarının kolestrol düşürücü ilaçların kalp ve şeker hastaları için hayati önem taşıdığı konusunda fikir birliği içinde olduklarını öne sürdü. Güleç, "Ortak karar, kalp-damar hastalığı ya da diyabeti bulunanların, kolesterol düşürücü ilaçları kullanmaları durumunda kalp krizi risklerinin belirgin derecede azalacağı, yaşam sürelerinin de uzayacağı şeklindedir" dedi. Kolestrol düşürücü ilaçların kullanılmaması gerektiği konusunda, bazı gazete ve televizyonlarda haberler yer aldığını belirten Güleç, "Kolestrol düşürücü ilaçların hayati olmayan yan etkileri ön plana çıkartılarak, hayat kurtarıcı etkileri görmezden geliniyor ve bu ilaçların halkın gözünde değersizleştirilmesi sağlanıyor. Ekran ve gazetelerde sık karşılaştığımız bir grup hekimin inandırıcı üsluplarla verdiği bu tarz beyanatlar neticesinde maalesef birçok hastamız statin ilacını bırakmıştır" ifadelerini kullandı. Güleç, "Kalp krizi geçirmiş, by-pass olmuş, stent takılmış kişiler ya da şeker hastaları, hekim tarafından yazılan kolestrol düşürücü i- laçları kullanmamaları halinde hayati riskle karşılaşabilirler" diye konuştu. Kolestrol düşürücü ilaçların doktor kontrolünde kullanılmasının kalp krizi riskini azaltacağına ve hastaların yaşam süresinin uzamasına katkı sağlayacağına işaret eden Güleç, hastaların hekim tarafından verilen bu ilaçları kullanma konusunda titiz olmaları gerektiğinin altını çizdi. (AA) Obezite; birçok hastalığı içinde barındıran ciddi bir sağlık sorunu Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Obezite, Diyebet ve Tiroid Merkezi Sorumlusu Yrd. Doç. Dr. Halil Kutlu Erol, obezitenin vücutta aşırı yağ birikimi olarak tanımlandığını söyledi. Bu durumun kilolu olmak ile başlayıp, yağ fazlalığı haline dönüştüğünü söyleyen Erol, "Bu duruma sıklıkla insülin direnci, kan basıncı ve kolesterol yüksekliği, karaciğer yağlanması, kalp-damar hastalıkları eşlik ediyor. Yani obezite, sadece kozmetik bir sorun değil, birçok hastalığı içinde barındıran ciddi bir sağlık sorunları kompleksi." dedi. Kilolu olmanın fiziksel bir sorun olmaktan çıkarak ciddi bir sağlık problemi haline geldiğinden yakınan Yrd. Doç. Dr. Halil Kutlu Erol, hareketsizlik ve günlük yaşamın sonu gelmez koşuşturmasının da obeziteyi salgın hale getirdiğini vurguladı. Obezitenin, sadece çok yemekten kaynaklanmadığını, dolayısıyla basit bir şişmanlık veya kozmetik bir sorun o- larak görülemeyeceğini belirten Erol, "Genetik yatkınlık, durağan hayat tarzı, fiziksel aktivite azlığı ve yemek yeme alışkanlıklarındaki yanlışlıklar, obezitede önemli rol oynar. Obezite; tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları, damar sertliği, safra kesesi hastalıkları, eklem hastalıkları gibi hastalıkların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. En önemlisi bazı kanser türleri ile doğrudan ilişkilidir, zira obeziteye sebep olan beslenme alışkanlıkları, kansere yol açan sağlıksız alışkanlıklarla da birliktelik gösterir. Meme kanseri, bağırsak kanseri, mide kanseri gibi kanser türleri, daha çok obez insanlarda görülür." bilgisini verdi. Bütün hastalıkların kaynağının 'dolu mide' olduğuna dikkat çeken Erol, şu uyarılarda bulundu: "Mideyi çok fazla doldurmamak gerekir. En zengin öğün kahvaltı; en hafif öğün ise akşam yemeği olmalıdır. Özellikle gece geç saatlerde yemek yemekten kaçınmak gerekir. Yemekler en az dakikada, yalnız başına değil, sofrada, mümkünse ailece, çok iyi çiğneyerek yenilmelidir. Beyin doyma sinyalini yemeğe başladıktan ancak 20 dakika sonra alır. Bu nedenle, sofradan 20 dakikadan önce kalkmamak gerekir. dedi. (CİHAN) MS hastalarının yüzde ının idrarla ilgili ŞİKAYETLERİ var Dikkat! İdrar yolu enfeksiyonları hastanelik ediyor sinsi bir hastalıktır. uyarısında bulundu. Kronik böbrek yetmezliği ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Memorial Hizmet Hastanesi Nefroloji Bölümü nden Uz. Dr. Funda Yalçın, "Kronik böbrek hastalığında erken tanı, yaşam süresi ve kalitesi açısından son derece önemli" diye konuştu Kronik böbrek yetmezliğinin yavaş seyreden fakat ülkemizde de görülme sıklığı giderek artan bir hastalık olduğu belirtildi. Uzmanlar, böbreklerin işlevini tam olarak yerine getirememesinden kaynaklanan bu durumun, hastayı olumsuz etkilemesine karşın erken teşhis ve tedavinin yaşam kalitesini artırdığını vurguladı. Memorial Hizmet Hastanesi Nefroloji Bölümü nden Uz. Dr. Funda Yalçın, kronik böbrek yetmezliği ve tedavisi hakkında açıklamalarda bulundu. Hastalığın gerek dünyada gerekse Türkiye de artış gösterdiğine dikkat çeken Dr. Yalçın, "Böbrek rahatsızlığının hastaların yaşam kalitesini bozması ve tedavilerinin yüksek maliyeti nedeniyle toplumsal yükü büyük bir rahatsızlıktır. Bu nedenle kronik böbrek hastalığında erken tanı, yaşam süresi ve kalitesini artırmaktadır." dedi. Böbrek fonksiyonlarının bozulmasıyla vücuttaki neredeyse tüm sistemlerin etkilendiğini dile getiren Yalçın, Kronik böbrek hastalığı, böbrek fonksiyonlarının geri dönüşümsüz olarak aylar içinde bozulmasıdır. Böbrek yetmezliğinin erken dönemlerinde hastalarda herhangi bir şikayet ve belirti gözükmemektedir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte kişide şikayetler ve belirtiler de ortaya çıkmaktadır. ifadelerini kullandı. Kronik böbrek hastalığında hastaların en çok sık idrara çıkma ve anemiye bağlı halsizlik şikayeti olmaktadır diyen Uz. Dr. Funda Yalçın, "Hastalığın evresi ilerledikçe bulantı, kusma, iştahsızlık, kaşıntı, nefes darlığı, ağız kokusu, uyku bozukluğu, bacaklarda kasılma gibi sorunlar da ortaya çıkıyor. Fakat bu şikayetler ve belirtiler olmadan da son evre böbrek yetmezliği tanısı konularak diyaliz veya organ nakli gerekebilmektedir. Kronik böbrek yetmezliği hiçbir belirti ve bulgu vermeden de seyredebilen DİYABETVE HİPERTANSİYONA DİKKAT Kronik böbrek hastalığında diyabet ve hipertansiyona dikkat çeken Uz. Dr. Yalçın, Günümüzde böbrek yetmezliğine neden olan en önemli hastalıklar diyabet ve hipertansiyondur. Şayet bu iki hastalıktan biri varsa mutlaka belli aralıklarla kan ve idrar tetkiki yaptırmak gerekmektedir. Diyabet ve hipertansiyonu olan hastalarda, kronik yetmezliği destekleyen belirtilerin ortaya çıkması beklenirse tanıda çok geç kalınabilir. Ayrıca genetik özelliği olan bazı hastalıkların (polikistik böbrek hastalığı, ailesel Akdeniz ateşi vb.) aile içinde tespit edilmesi, ailenin diğer bireylerinin incelenmesiyle erken tanı konulması açısından önemlidir. dedi. 'İDRAR YOLLARI ENFEKSİYONU, HASTALIĞA DAVETİYE ÇIKARIYOR' Uz. Dr. Yalçın, kronik böbrek hastalığı yapan sebeplerden birisinin de böbrek taşları ve idrar yolu enfeksiyonları olduğunu söyledi. Yalçın, Böbrek taşı olan bir hasta genellikle böğür ağrısı ve idrardan kan gelme şikayeti ile başvurmaktadır. Bu dönemde yapılan kan, idrar ve görüntüleme yöntemleri ile taşın tespiti ve sonrasında taşın tedavisi ile böbrek yetmezliği gelişimi engellenebilmektedir. Sık idrar yapma, idrar yaparken yanma ve ateş, idrar yolu enfeksiyonlarını düşündürmektedir. Sık geçirilen idrar yolu enfeksiyonları da böbrek yetmezliğine neden olmaktadır. Bu nedenle idrar yolu enfeksiyonları basit bir enfeksiyon olarak değerlendirilmeyip, altta yatan nedene yönelik inceleme yapılması ileride gelişebilecek ciddi sorunları önleyebilmektedir. diye konuştu. Hastalık sürecinde erken tanın önemli olduğunu dile getiren Yalçın, Kesin tanı böbrek biyopsisi ile konulmaktadır. Tanı sonrası tedavinin başlanması ile kronik böbrek hastalığının gelişimi önlenebilmektedir. Günümüzde, bu hastalığın tanısını alan hasta sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu hastalıkla mücadelenin en önemli aşaması, erken tanıdır. i- fadelerini kullandı. (CİHAN) 50 yaşından sonra ostreoporoz riski artıyor Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Aydın Özsaran Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle yaptığı açıklamada kadınların 50 yaşından sonra halk arasında kemik erimesi olarak bilinen ostreoporoz riski taşıdığını belirterek,korunmak için kalsiyum ve D vitamini ağırlılklı beslenmenin önemini vurguladı. Kadınlarda daha çok menepoz sonrası artışı gözlenen osteoporoz erkeklerde daha az görülmekle birlikte 35 yaşından sonra kemik erimesinin başladığını belirten Prof.Dr. Özsaran korunmanın çocukluk yaşlarından itibaren başlaması gerektiğini belirterek çocukluk ve gençlik yıllarından itibaren genellikle kalsiyum bakımından zengin süt ve süt ürünleriyle beslenenlerin ve D vitamini alanların hastalığa yakalanma riskinin daha az olduğunu dile getirdi. Genetik yapısında osteoporoz riski taşıyanların hastalığa yakalanma olasılığının büyük olduğunu bu durumda olan bireylerin beslenmelerine çok dikkat etmeleri gerektiğini belirtti. Prof.Dr. Özsaran; Kemik erimesi hastalığı omurgaların daralması, omurgaların yüksekliğinde azalma ve ileriki yaşlarda boy kısalmasına sebep olmaktadır. Trabükel ağsı yapının kalsiyum eksikliği sonucu kemiğin basıklaşmasına bağlı olarak menopoz sonrası kadınlarda boy kısalığı, kamburlaşma ve felç riskleri görülebilir dedi. SİGARADAN KAÇININ Prof.Dr. Özsaran ; Sigara tüketiminin hastalığı olumsuz etkilediğini, bu hastalığa yakalanmamak için günde en az 10 dakika güneşli bir yerde yürüyüş Türkiye Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Derneği ne bağlı olarak çalışmalarını yürütmekte olan Nörojenik Mesane Çalışma Grubu nun Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon hekimlerine eğitim amaçlı olarak düzenlediği toplantılarından ikincisi 24 Ekim 2014 tarihinde 13:00-17:00 saatleri arasında E.Ü.T.F. Hastanesi 20 Mayıs anfisinde gerçekleştirilecek. Nörojenik Mesane Çalışma Grubu - nun başkanlığını yürüten E.Ü.T.F. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr.Yeşim AKKOÇ yapmış olduğu açıklamada, çalışma grubu üyelerinin konuşmacı olarak katılacağı bu ikinci toplantının konusunun Multiple Skleroz da Nörojenik Mesane olduğunu ifade etti. Prof.Akkoç toplantıda Multiple Skleroz lu (MS) hastalardaki idrar sorunlarının tanı ve tedavisine yönelik yaklaşımların ele alınacağını belirtti. Prof.Akkoç konuyla ilgili olarak MS li hastaların %50-90 ında idrar ile ilişkili şikayetler görülür. Bu şikayetler hastaların yarısında tanı konduktan sonraki 3-5 yıl içinde ortaya çıkmaktadır. Hastadaki fonksiyonel yetersizlik arttıkça, idrarla ilgili yakınmaların görülme sıklığı da artmaktadır. Yürüme güçlüğü çeken hastaların hemen hepsinde idrarla ilgili sorunlar bulunmaktadır. İdrar depolamayla ilgili olarak; sık sık idrara gitme, sıkışma hissi, sıkışarak idrar kaçırma şeklindeki sorunlar yanı sıra idrar boşaltmayla ilgili tutukluk hissi, idrarı başlatamama, kesik kesik idrar yapma, idrarı tam boşaltamama şeklindeki sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bazı hastalarda idrarı depolama ve boşaltmayla ilgili sorunlar birlikte de bulunabilmektedir. Bu sorunların tanınması ve tedavisi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanlarının, Nöroloji ve Üroloji uzmanlarıyla birlikte bir ekip olarak çalışmasıyla mümkün o- labilmektedir. şeklinde açıklamalarda bulundu. (EGE AJANS) ve günlük egzersizler yapılmalıdır.kortizon kullananlar sigara içenler, uzun süre mide koruyucu hapı kullananlar en önemli risk gruplarını oluşturmaktadırlar. Kadınların menopoza girdikten sonra kemik yoğunluğu ölçümü yaptırmaları onların hastalığa yakalanma riskini azaltacaktır diye konuştu. SEBEBİ TEK OLMAYABİLİR Osteoporozun tek başına bir hastalık olmadığını ve bir şeyin sonucu olduğunu dile getirdi. Prof.Dr. Özsaran; Kemik yapısal olarak trabükel denilen ağsı bir yapıya sahiptir. İnsanların kemik yapısı yassı ve uzun kemiklerden oluşur. Yassı kemikler daha çok kaburga, omurga ve kafa kemiklerinde bulunur. Uzun kemikler ise daha çok kollar ve bacaklar da görülür. Bu ağsı yapının bir mantığı vardır. Bu mantık ise ağsı yapı kemiklerin e- lastikiyetini sağlayarak kemiğin ani kırılmasını engeller. Kemikler ana iskeleti meydana getirdiğinden dolayı yük binmektedir. Zaman içerisinde ve çeşitli hastalıklara bağlı olarak bu ağsı yapıdaki kalsiyumda birikme ve ağsı yapının gevşemesi ve zayıflaması söz konusu olabilmektedir. Kadın hastalıkları ve doğum açısından baktığımızda özellikle menopoz sonrasında kemik kütlesinde ciddi bir kalsiyumun kemik dışına göçüyle birlikte osteopeni denilen kemik yoğunluğunda azalma ve buna bağlı olarak osteoporoz denilen kemik erimesi ortaya çıkar. Kemiklerdeki yoğunluk azalması kırılma risklerini artırır. Yaşlılardaki kalça kemiği kırılması buna verilebilecek güzel bir örnektir dedi. (Ege Ajans)

13 SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> 14 GÜNCEL7 24 1ubat Ekim Perşembe Cuma Çarpık kentleşmeye ORTOFOTO önlemi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nca gerçekleştirilen Ortofoto Projesi kapsamına alınan 40 bin kilometre alanda; kentlerin yerleşim ve gelişme alanlarını kapsayacak şekilde, kıyı bölgelerinde, sosyal, kültürel, sanayi ve turizm alanlarında, il, ilçe ve beldelerde yüksek çözünürlüklü ortofoto üretimi yapılıyor Türkiye de bir ilk olma özelliğinin yanında, dünyada da sayılı projelerden arasında yer alan Ortofoto Projesi ile ortaya çıkan haritadan her şeyi, Türkiye'nin bütün binalarını, hatta binalardaki çarpıklaşmayı da görme imkanı mümkün olacak. Ortofoto Projesi ile özellikle, kentsel alanların yüksek çözünürlüklü görüntüleri elde edilecek, i- htiyaç duyulan imar planları için temel altlıklar oluşturulacak, Afet Yönetiminin ihtiyaç duyduğu temel veriler hizmete sunulacak, ülkenin bina envanteri elde edilecek, kentlerin mahalle mahalle afet sigortalanma oranları görülebilecek, afet sonrasında hak sahipleri, DASK tarafından hızlı bir şekilde belirlenecek, kıyılardaki kaçak yapılaşmalar takip edilebilecek, kentlerde binalarda kaçak katlar o- tomatik olarak belirlenebilecek, oluşturulacak Bakanlık web sayfası (portal) üzerinden bu altlık verilerle birlikte Bakanlık mekânsal verileri de sunulacak, portal üzerinde parsel sorgulama, riskli yapı sorgulama, plan sorgulama vb. verilere vatandaş tarafından erişim sağlanabilecek. Ortofoto Projesi kapsamında Eylül Ekim aylarında Afyonkarahisar, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Kayseri, Nevşehir, Yozgat, Çorum ve Tokat illerinde havadan görüntü alımı tamamlandı. Gaziantep ve Kahramanmaraş illerinin de görüntü alımı tamamlanmak üzere. Eskişehir, Mersin, Osmaniye, Batman, Antalya, Adana illerinde bu hafta itibari ile hava şartlarının uygun olması durumunda görüntü alımı devam edecek. Proje kapsamında arazi çalışmaları tamamlanan bölgelerde de 2014 yılı sonuna kadar havadan görüntü alımı tamamlanması planlanıyor. GÜLLÜCE: BELEDİYELER İSTESELER DE KAÇAK YAPI, KIYI TALANI, GECEKONDU YAPTIRAMAYACAK Bu çalışmayla belediyelerin isteseler de kaçak yapı, kıyı talanı, gecekondu yaptıramayacağını vurgulayan Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, yazılı değerlendirmesinde, "İyi belediyeler de masraftan kaçınacaklar. Tekrar masrafları olmayacak. Her belediye ayrı ayrı ihale ediyor ve dünya kadar para gidiyordu. Bu bir elden yapılacak, isteyen belediye bu bilgileri alıp kullanarak büyük masraflardan, tekrar tekrar aynı şeyleri yapmaktan kurtulacak." dedi Bakan Güllüce, "Şu anda biz geç fark ediyoruz Muğla'daki, Bodrum'daki kıyı talanını. Oraya da operasyon yapmak üzere hazırlık yapıyoruz. Muğla ve Bodrum civarında canı isteyen, istediği kadar, kıyıda istediği oteli, binayı yapmış, istediği şekilde kıyı mıyı dinlememiş. Onlarla ilgili yargıda şu anda cebelleşiyoruz, eninde sonunda yıkacağız. Bodrum'daki kıyı tahribatını, kıyı talanını yanlarına bırakmayacağız. Ama keşke bu yapılırken fark edilebilseydi. Şu anda o- tel haline dönmüş veya meskun hale gelmiş. İşte bu çalışmayla Bodrum'daki, Muğla'daki kıyı talanı gibi talanlar daha yapılmaya başlanırken fark edilebilecek kamu tarafından. Buna çanak tutan belediyelerde de tabii İçişleri Bakanlığımız, devletin o güçlü elini uzatacak, diyecek ki 'Sen nasıl belediye başkanısın', yargıyla birlikte o soruşturmayı açacağız. 'Param yok, ihale yapamıyorum' numaralarını da biz yemeyiz. Paran yoksa da orayı yıkabilirsin. K- endi imar planları var, şu anda hala işgallere belediye tarafından göz yumuluyor." diye konuştu. (CİHAN) Zeytin ve zeytinyağı ihracatında mutlu son Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi (ZZTK) Başkan Vekili Ahmet Topçu, geçen sezon rekoltenin azlığı dolayısıyla zeytinyağı ihracatının yüzde 65 o- ranında düştüğünü söyledi. Bu sezon ise 190 bin tonluk rekolte sayesinde ihracatta ciddi bir büyüme bekledikleri kaydeden Topçu, Türk zeytin ve zeytinyağının katma değerli bir şekilde ihracatı için tanıtım çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı. Hasat şenlikleriyle yeni sezona hazırlanan zeytincilik sektörü, "var yılı" olarak tanımlanan sezonunda 190 bin ton zeytinyağı ve 438 bin ton sofralık zeytin rekoltesini katma değere dönüştürme çalışmalarını sürdürüyor. Aydın da Ekim 2014 tarihlerinde düzenlenen Zeytin Hasat Şenliği nde iç piyasaya yönelik çalışma yapan ZZTK, Paris te düzenlenen SIAL Gıda Fuarı nda ise Türkiye nin zeytin ve zeytinyağı ihracatını arttırmak için tanıtım yaptı. Fuarı değerlendiren ZZTK Başkan Vekili Ahmet Topçu, dünyanın en büyük gıda fuarlarından olan SIAL Gıda Fuarı nda ZZTK standına yoğun bir ilgi olduğunu söyledi. Irak, Senegal, Çin, Brezilya, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Avusturya, Avustralya, Benin, Venezuela, Mozambik gibi pek çok farklı ülkeden ziyaretçilerin, ZZTK standına gelerek Türk zeytin ve zeytinyağıyla ilgilendiğini kaydetti. ZZTK nin 12 metrekarelik bir stantla SIAL Gıda Fuarı na katıldığını aktaran Topçu, ZZTK o- larak oldukça başarılı bir fuar geçiriyoruz. S- tandımızı ziyaret eden firmalardan, ciddi mal alım talepleri geldi. Aynı zamanda ürün portföyündeki değişiklikleri gözlemleme fırsatı bulduk. Bu yıl içerisinde gerçekleştirecek olan Fas-Tunus teknik gezisi ile ilgili olarak firmalarla temaslarda bulunduk. Ayrıca toplamda ülkemizden yaklaşık 230 firmanın katıldığı bu fuara, yaklaşık 25 adet zeytin ve zeytinyağı sektöründe faaliyet gösteren firmanın katılmış olması nedeniyle önümüzdeki yıllarda komitemiz, farklı hedef ülkelerde fuarlara katılım kararı aldı. diye konuştu. Ege'deki ormanlara çeki düzen Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yurt genelindeki ormanların kadastro işlemlerinin tamamlanması için başlatılan çalışmada pilot bölge olarak seçilen İzmir, Manisa ve Aydın'da eğitim programı düzenlendi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen orman kadastrosu çalışmasının pilot bölgesi olan İzmir, Manisa ve Aydın bölgesi için eğitim programı başlatıldı.çeşme Sheraton Oteli'nde düzenlenen Orman Kadastrosu (ORKA) Eğitim Programı'na Tapu ve Kadastro 3. Bölge Müdürlüğü kadastro görevlileriyle özel şirket temsilcileri katıldı.programın açılışında bir konuşma yapan Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Kanal, 2005 yılına kadar 216 bin kilometrekarelik orman alanının ancak yüzde 25'inin kadastrosunun bitirilebildiğini, bu yıldan sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün de işe dahil olmasıyla orman alanlarının yüzde 75'inin kadastrosunun tamamlandığını belirterek kalan kısmın da kendileri tarafından bitirilmesi için Orman Genel Müdürlüğü ile protokol imzalandığını ifade etti. Kanal, şöyle konuştu:"amacımız seri biçimde, 2015 sonuna kadar Türkiye'nin orman kadastrosunu bitirmek. Bu önemli bir konu çünkü ormanlarla ilgili bir çalışma yapılacağı zaman nerede neyimiz var, ne kadarlık bir alan var bilinemiyor. Bir an önce bunları yönetilebilir hale getirmemiz lazım. Yapacağımız çalışmalarda İzmir, Manisa ve Aydın'ı pilot olarak belirledik. İlk ihale paketinde yer alan bölgeler buralar. Bu bölgede 2015 ortalarında bu bölgedeki orman ve kadastro problemini tamamen çözmüş olacağız. Diğer bölgelerin ihaleleri de hızlı biçimde yapılacak" Kadastro Dairesi Başkanı Güngör Güzel, teşkilat olarak 5 yılda ülke kadastrosunu bitirme hedefini yakaladıklarına dikkati çekti yılına kadar 38 bin 800 birimde kadastro yapıldığını, kalan 13 bin birimin zor coğrafi koşullara sahip olması nedeniyle 35 yılda bitirilebileceği öngörülürken özel sektörün dinamizminden istifade edilerek başarı sağlandığını anlatan Güzel, 2014 yılında güvenlik sorunu nedeniyle boşaltılan köyler dışında tüm kadastro işlemlerinin tamamlandığını söyledi.orman Genel Müdürlüğü Kadastro ve Mülkiyet Dairesi Başkanı Naci Yaman da ormanların kadastro işlemi sonrası 2 B uygulamalarının yapılacağını ifade etti.eğitim toplantısının 2 gün süreceği belirtildi. (AA) bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca bulmaca Soldan sağa: 1. Su korkusu. 2. Bir değiş tokuşta üste verilen şey. Ağızda çok zor eriyen bir şeker türü. 3. Ülkemizin plaka işareti. Afrika da bir başkent. 4. Miskete fiske vurarak oynanan zıpzıp oyunu. Hindistan da bir ağaç. 5. Piyasada etki ya da tepki. Yasaklama, yasak etme. 6. Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal. Kuzu sesi. 7. Yüksek, yüce. Belirti, işaret, iz, nişan. 8. Renyumun simgesi. Yaban incirinin döllenmesinde etkili olan bir tür sinek. 9. Çizgilerin, sert cisimlerim birbirlerine rastladıkları ve kesiştikleri yer. 10. Keman ve kemençe yayı. 11. En çok, maksimum. Bir siyasal partimizin kısaltması. 12. Cilve, işve. Kâtibiadil. 13. Perdeli bir üflemeli çalgı. İlgi çekici, değişik kimse Tavlada bir sayı. Armoni kurallarına göre üst üste bindirilmiş sesler. Sodyumun simgesi. 15. Beyaz, yeşil, mavimsi gri renkte billurlaşmış bir tür kalsiyum karbonat. 16. Adana ilinin bir ilçesi. 17. ABD de bir eyalet. Göğe çıkma. 18. Şener Şen in bir filmi. 19. Sarp geçit. Bir yüzey ölçüsü birimi. 20. Ağzı geniş tek kulplu su kabı. Çocuk sahibi olmuş kadın. Yukarıdan aşağıya: Dünkü bulmacanın cevapları 1. Ebegümecigillerden, bazı cinslerinin kök ve çiçekleri hekimlikte kullanılan bir süs bitkisi. Türk müziğinde bir makam. Hint irmiği. Yumurtanın bir bölümü. 2. Kutsal Kitapta tarihi anlatılan, Filistin de yaşamış Sami asıllı eski doğu halkı. Utku. Karadeniz yelkenlisi. 3. Bir akademik unvanın kısaltması. Sıkı dokunmuş bir tür pamuklu kumaş. Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl. Rus Kazaklarda başkan. 4. Yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki. İlkel silah. Oyuna neşe katan beklenmedik gülünçlük. Yok olma, boşa gitme. 5. Bir pamuk türü. Et oburların gelişmiş dönemlerinde bağırsaklarında yaşayan tenya türü. Kabul etmeyip geri çevirme. 6. Tuzak, kapan. Bir zaman birimi. Özerklik, muhtariyet. 7. Telli balıkçıl. Yönerge, direktif. Zarar uğrama tehlikesi. 8. Ünite. Metin olma, dayanıklılık. Bağ budamaya ya da ağaç kesmeye yarayan bir tür eğri bıçak. 9. Bayram. Ahırdaki gübreyi dışarı atmak için kullanılan kapaklı veya kapaksız delik. İnce yapılı. Acıdan, ıstıraptan inleyen. 10. İnam, vedia. Sipersiz şapka. Bir cin güvercin. Çam gibi reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü.

14 SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >>15 SPOR Ekim Şubat Cuma Perşembe ÖZEL HABER Süper Ligde haftalar ilerliyor ve bizler Sondakika Gazetesi olarak takımları inceledik ve araştırdık. SiVAS, CARLOS ile YENiDEN Ligin en kaliteli ekiplerinden olan Sivasspor a ilişkin detaylı bir rapor hazırladık ve bunu haberleştirdik. İşte size, Ege Temsilcilerinin sıradan rakiplerinden biri olan Anadolu Temsilcisinin Süper Lig tablosu TORAMAN S VASLI OLDU SİVASSPOR UN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI Her takımın, imkan ve stratejilerine göre ligde avantajları ve dezavantajları var. Acaba, Sivasspor un avantaj ve dezavantajları nelerdir? ARTILARI (+): Birçok teklif almasına karşın Carlos un takımın başında olmaya devam etmesi Geçen yılın başarılı iskeletindeki eksiklerin minimize edilmesi İbrahim Toraman gibi bir tecrübenin savunmaya önderlik edecek olması Burhan, Aatif ve Cicinho gibi yıldızların takımda kalması Chrisantus un Utaka nın yükünü hafifletmesi EKSİLERİ (-): Avrupa kupalarına UEFA kararı nedeniyle katılamamış olmaları Batuhan Karadeniz in potansiyel bir sorun teşkil etmesi Kaleci Korcan ın ve sağ açık Burhan ın yeterli alternatife sahip olmaması Taraftar ve camianın geçen sezonun üstünde bitirme isteğinin oluşturduğu stres Oyunu çift yönlü oynayacak bir orta sahanın bulunmaması Sondakika Gazetesi, okurları için Süper Lig takımlarına ilişkin detaylı bir rapor hazırladı. Gazetemiz spor servisi, her gün bir takıma ilişkin detaylı raporu okurlarına sunacak/sunuyor. Sivas Konya ekibi ile ile karşınızdayız Ege nin Süper Ligdeki iki temsilcisi; Akhisar Belediye Gençlikspor ve Balıkesirspor u ligde çok zorlu maçlar bekliyor. İşte size Sivasspor Teknik Direktör: Roberto Carlos Stadyum: Sivas 4 Eylül Stadı (15.000) Başkan: (Belirsiz) TAKIMIN YILDIZ FUTBOLCUSU: AATIF CHAHECHOUHE Bir önceki yılı gol kralı apoleti ile noktalayan Aatif için bu sezon da beklenti bundan farklı değil. Takımın hücum kumandanlığı görevini devam ettirecek olan kanat oyuncusuna bu sezon önlemler çok daha farklı o- lacak. Takım içerisinde alternatifi olmayan nadir isimlerden biri Aatif ve bu alternatifsizlik onun sorumluğunu artıracak bir etken. Altından kalkması zor olmayacaktır. SİVASSPOR UN SÜLEYMAN SEBA SEZONU KADROSU F.No Adı Soyadı Mevkii 1 Korcan Çelikay (Kaleci)? Deniz Öksüz (Kaleci) 22 Manuel da Costa (Defans) 80 Ümit Kurt (Defans)? İbrahim Toraman (Defans)* 46 Ahmet Şahbaz (Defans) 58 Ziya Erdal (Defans)? Berk Neziroğulları (Defans)* 2 Abdurrahman Dereli (Defans) 12 Cicinho (Defans) 8 Kadir Bekmezci (Orta Saha) 37 Hakan Arslan (Orta Saha) 66 Adem Koçak (Orta Saha)? Pekin Kösnek (Orta Saha)* 91 Mehdi Taouil (Orta Saha)? Musa Sinan (Orta Saha)* Yılmazer 21 Burhan Eşer (Orta Saha) 92 Aatif Chahechouhe (Orta Saha) 17 Cihan Özkara (Orta Saha)? Macauley Chrisantus (Forvet)* 99 John Utaka (Forvet)? Ahmet Aras (Forvet)? Batuhan Karadeniz (Forvet)*

15 SAYFA 16 Rüşvet dedikodusundan DÜRÜSTLÜK ADASINA Geçmişte adı rüşvet dedikodularıyla anılan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün en sağlam kurum haline geldiğini söyleyen Genel Müdür Yardımcısı Kanal, "Bu tür söylentiler, dedikodular geçmişte kaldı, artık onlarla anılmıyoruz" diye konuştu Yılda yaklaşık 20 milyon vatandaşın hizmet aldığı ve geçmişte adı rüşvet dedikodularıyla anılan Tapu ve Kadastro teşkilatı, son yıllarda yapılan çalışmalar sonucu, ''Türkiye'de Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi Projesi''nde "dürüstlük adası" seçildi. Kurumun Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Kanal, vatandaş memnuniyetinin yüzde 97,5'e ulaştığını belirterek, "Son 10 yıldır yapılan çalışmalar ve teşkilat mensuplarının özverili çalışmalarıyla bu tür söylentiler, dedikodular geçmişte kaldı, artık onlarla anılmıyoruz" dedi. AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kanal, Türkiye'nin en yaygın teşkilatlarından olan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün vatandaşla en fazla ilişki kuran kamu kurumlarından biri olduğunu kadetti. AB Projesi'nde örnek gösterildi Kanal, uyguladıkları programla sağladıkları gelişimin "Türkiye Kamu Sektöründe Etiğin Güçlendirilmesi" başlıklı AB projesine de yansıdığına dikkati çekti.projenin ilk fazında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün özel olarak ele alındığını, projede ele alınan bir takım tespitleri değerlendirerek tedbirler aldıklarını anlatan Kanal, elde edilen başarı sayesinde projenin ikinci fazında "Dürüstlük Adası" seçildiklerini ve diğer kamu AK Parti den İzmir zirvesi AK Parti İzmir 50. İl Danışma Meclisi Toplantısı 26 Ekim Pazar günü Balçova Termal Otel Kardelen Salonu nda yapılacak. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ın da katılacağı toplantı saat da başlayacak. AK Parti hareketinin katılım, istişare ve ortak akıl kültürüyle hareket eden bir siyasi hareket olduğunu belirten AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı, Tanıtım ve Medya Başkanı Emrun Sulayıcı, Parti içi istişare mekanizmalarımızın en kuvvetlilerinden birisi olan İl Danışma Meclisi Toplantımızı icra edeceğiz. Dünyada, katılım, istişare ve ortak akıl mekanizmalarını bizim kadar verimli, bizim kadar samimi çalıştıran bir başka siyasi hareket yoktur. " dedi. kurumlarına örnek gösterildiklerini söyledi. Kurumun geçmişte adının sıklıkla hoş olmayan iddia ve dedikodularla anıldığını, bu intibayı ortadan kaldırmak için gösterdikleri gayretin sonucunu görmenin kendilerini çok sevindirdiğini anlatan Kanal, "Son 10 yılda yapılan çalışmalar ve teşkilat mensuplarının da özverili ve gayretli çalışmalarıyla bu tür söylentiler, dedikodular artık geçmişte kaldı. Şimdi onlarla anılmıyoruz. AB Projesi kapsamında kurumumuzun kamuda "Dürüstlük Adası" olarak belirlenmesi bize gurur verdi. Şimdi etik alanında yaptığımız çalışmaları diğer kamu kurumu temsilcilerine anlatıyoruz" dedi. Hizmet takip masası Gayrimenkul sektörünün hızlı gelişimiyle tapu dairelerindeki yoğunlukların da arttığını, yılda 7 milyon civarında tapu ve kadastro işlemi yaptıklarını ve ortalama 20 milyon vatandaşa hizmet verdiklerini dile getiren Kanal, son dönemde teşkilatın verdiği hizmetin kalitesini artırmak amacıyla çok yönlü programlar uyguladıklarını belirtti. Ülke genelindeki tapu dairelerini fiziksel ve mekansal olarak iyileştirdiklerini, artık vatandaşın rahat edemeyeceği bir müdürlüğün bulunmadığını ifade eden Kanal, hizmet kalitesinin artırılması konusunda da Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi'ni oluşturduklarını, bin 300'e yakın işlemi bilgisayar üzerinden yapar hale geldiklerini, böylece ülke genelinde her işlemde bir standart oluşturduklarını söyledi. Tüm taşra teşkilatıyla birlikte ISO 9001 Kalite Belgesi alan ilk kamu kurumu olduklarını kaydeden Kanal, hizmet alan vatandaşın memnuniyeti ve tepkisini ölçebilmek amacıyla "hizmet takip masası" uygulaması başlattıklarını ifade etti. (AA) Karşıyaka nın parkları çocuklara emanet Kent yönetiminde çocuklara da söz hakkı veren Karşıyaka Belediyesi, yenilenerek modernize edilecek oyun parklarındaki karar ve yetkiyi çocuklara bıraktı. Bu kapsamda, pilot olarak seçilen Bostanlı daki Gode Cengiz Parkı nın oyun alanı, miniklerin hayallerine göre şekillenecek. Parka; yeni oyun grupları getirilecek, kauçuk zemin uygulanacak, bisiklet yolları yapılacak. Karşıyaka Belediye Başkanı Akpınar İlçemizi, çocuklarımızla birlikte yöneteceğiz dedi. Yerel yönetim sürecine çocukları da dahil eden Karşıyaka Belediyesi, miniklere yönelik hizmetlerde, onların da görüşlerini almak ve hayal ettiklerini hayata geçirmek için çalışma başlattı. Bundan sonra, oyun parklarında yapılacak yenileme çalışmalarında çocukların talep ve önerileri dikkate alınacak ve parklar bu doğrultuda modernize edilecek. 24 Ekim 2014 Cuma Lösemi hastası torunu için 8 aydır kamyonetinde yatıyor Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde lösemi tedavisi gören torunu için 8 ay önce Balıkesir'den İzmir'e gelen Halil Akbulut,"Ben köylü çocuğuyum, anızlarda yatmış adamım. Araçta yatmak sorun değil, ben nerede olsun yatarım. Sıkıntım sadece torunumun hastalığı, o sağlığına kavuşsun yeter" diye konuştu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi'nde lösemi tedavisi gören torunu için 8 ay önce Balıkesir'den İzmir'e gelen Halil Akbulut, maddi durumu hasta yakınlarının kullandığı konukevine yetmediği için, o günden bu yana kamyonetinde kalıyor. Emekli olan 67 yaşındaki Halil Akbulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şubat 2014'de lösemi teşhisi konulan torununun tedavisi için gelini Şule Akbulut ile İzmir'e geldiğini, gelininin torununa refakat ederken kendisinin de kan, trombosit ve diğer ihtiyaçları temin etmek için hastane dışında beklediğini anlattı. Hastane içerisinde bulunan ve hasta yakınlarını günlük 45 liraya ağırlayan konukevine maddi gücünün yetmediğini, bunun için Çocuk Hastanesi'nin çevresine park ettiği kamyonetinde kaldığını ifade eden Akbulut, şöyle konuştu: "Hastane o- toparkına parketmenin aylık ücreti 130 lira. Bu fiyata gücüm yetmediği için Bornova'da hastaneye yakın bir yere aracımı park edip orada yatıyordum, ihtiyaçlarımı orada görüyordum. Aracımın başında başımı yıkıyordum. Bu durumdan insanlar rahatsız olmuş olmalı ki 3-4 kez polis geldi ve orada kalmamamı istedi. Hastane yönetimine durumumu anlattım. 130 lira olan otopark ücretini 40 liraya düşürdüler. Şimdi aracımı buraya park edip içinde y- atıyorum." "Manevi destek istiyorum" Araçta yatıp kalkmanın kendisine zor gelmediğini, torununun sağlığına kavuşmasını dört gözle beklediklerini dile getiren Akbulut, şunları söyledi: "Ben köylü çocuğuyum, anızlarda yatmış adamım. O sorun değil, ben nerede olsun yatarım. Benim sıkıntım sadece torunumun hastalığı. Ben milletin yardımını isteyen biri olarak görünmek istemiyorum. Benim tek isteğim torunumun iyileşmesi. E- mekli aylığımla geçiniyorum, köyde 3-5 ineğim ve birkaç dönüm de arazim var, onlar yetiyor çok şükür. Kimsenin maddi yönden yardımını istemiyorum. Manevi destek bekliyorum. Torunumun iyileşmesini, sağlığına kavuşmasını istiyorum." (AA) İzmirli belediyelere ortak bilişim havuzu Gelişen teknolojiye paralel proje ve altyapı yatırımları gerçekleştiren İzmir Büyükşehir Belediyesi, oluşturduğu bilişim ağına 30 ilçe belediyesini dahil edecek. Cumartesi günü imzalanacak Bilgi Sistemi İşbirliği Protokolü ile Büyükşehir Belediyesi nin bilişim alt yapısı ve yazılımları, ilçe belediyelerinin de hizmetine sunulacak. Bilgiler ortak havuzda toplanarak veri tekrarı önlenecek.izmir Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan bilişim altyapısının ilçe belediyeler tarafından kullanılmasını sağlamak ve bilgi sistemleri verilerinden karşılıklı yararlanarak kaynak ve zaman israfını önlemek amacıyla, ilki 2004 yılında imzalanan Bilgi Sistemi İşbirliği Protokolü kapsamı, yeni bağlanan ilçeleri de içine alacak şekilde yenileniyor. Yeni protokolle ilçe belediyelerinin yüksek maliyetli bilişim teknolojileri yatırımlarının düşürülmesi hedeflenirken aynı zamanda bilgiler ortak havuzda toplanarak veri tekrarı önlenecek. 25 Ekim Cumartesi günü, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu ile 30 ilçe belediye başkanı arasında imzalanacak protokol kapsamında, ilçe belediyelerinin ihtiyacı olan otomasyon yazılımları ile kablolu ve kablosuz veri aktarım sistemleri Büyükşehir Belediyesi tarafından temin edilecek. KONAK öncü oldu 30 ilçe kadınlar için buluştu İlçe belediyeleri arasında Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü nü ilk kuran belediye olan Konak Belediyesi, bir ilke daha imza attı. İzmir in 30 ilçe belediyesinde kadın ve sosyal politikalar alanlarında çalışmalar yapan bürokrat ve personel Konak ta buluştu. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş ın daveti üzerine Basmane Semt Merkezi nde düzenlenen toplantıda kadın ve dezavantajlı gruplara yönelik projeler paylaşıldı, fikir alışverişinde bulunuldu. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, biraraya gelme fikrinin Büyükşehir Belediyesi Soysal Projeler Daire Başkanı Aytuğ Balcıoğlu nu ziyaretleri sırasında gündeme geldiğini belirterek, Madem İzmir de yaşıyoruz, İzmir deki projeleri biz götürüyoruz, o zaman bu çalışmalar içinde bir arada olabilir miyiz, bir birimizin derdine deva olabilir miyiz, birlikte proje üretebilir miyiz? dedik ve ilkini Konak Belediyesi olarak biz düzenledik dedi. PEKDAŞ: HER TÜRLÜ ÇABAYA VARIZ Kadın ve aile konularında diğer ilçelerle ortak projeler yapmak istediklerini de dile getiren Başkan Pekdaş, Kadın hareketinden gelen bir kadın olarak her türlü çalışmalarda yanınızdayım. Herkesin birbirinden öğreneceği çok şey var. O nedenle bu tür toplantılar çok önemli. Büyükşehir Belediyesi nin koordinasyonunda ilçe belediyeler olarak bizler dayanışmayı daha da artırabiliriz. Bunun için her türlü çabayı göstermeye varız dedi. KÖY BULUŞ- MALARI YAPILSIN Özellikle köylerde yaşayan kadınlara yönelik çalışmalarda birlikte hareket etmenin faydalı olacağına vurgu yapan Pekdaş, Köyde yaşayan kadınlarımızın ürettiği çok güzel ürünler var. Biz ev sahipliği yapalım, her seferinde bir ilçemizi davet edelim. Köylü kadınlarımızı ilçemizde misafir edelim. Böylelikle hem onların köylerinden dışarı çıkmalarını ve şehri tanımalarını sağlarız hem de kermesler düzenleyerek ürettiklerini tanıtıp, satışına katkı koyabiliriz. Birlikte bir köy buluşması yapabiliriz diye konuştu. KOMİSYON KURULDU İki saat süren toplantıda katılımcılar da tek tek söz alarak ilçelerinde kadın ve aile hizmetlerine yönelik yürütülen projeler hakkında bilgi verdi. Toplantı sonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi nin yanı sıra Konak, Seferihisar, Bayındır ve Karabağlar Belediyesi nden oluşan bir komisyon kuruldu. Bu komisyonun kadın danışma merkezlerinin sorunlarını ortaya koymak, çözüm önerileri getirmek ve ilçeler arasında işbirliğini artırmak üzere bir çalıştay düzenlemesine karar verildi.