Nile ın kafaya göze hitap eden yeni albümü Those. Paradise Lost da Faith Divides Us, Death Unites Us

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Nile ın kafaya göze hitap eden yeni albümü Those. Paradise Lost da Faith Divides Us, Death Unites Us"

Transkript

1

2

3 Mein Herz Brennt Selamlar, Kalabalık bir sayı ile yine sizlerleyiz. Dergimizin lokomotifi Emre nin üstüste patlattığı yazılarla bu ay Siyah Beyaz görsel ve yazınsal (ne?) bir şölene dönüştü. Son aylarda hazırladığımız en keyifli sayı oldu. Afiyetle okuyun. Son dönemde bir çok favori grubum artarda yeni albümlerini sıraladılar. Rammstein, Nile, W.A.S.P ve SLAYER bunlardan bazıları. SLAYER ın adını geçmiş yılların hürmetine halen büyük harflerle yazıyoruz ancak son albümlerinde bazı üzücü ve yorucu olaylar var ki bunların başında demirciler demir döver tandanslı davul tonu geliyor. Metallica nın da son albümü Death Magnetic te kullandığı bu tuhaf davul tonunu, söz konusu iki albümün de son şeklini veren Greg Fidelman adlı prodüktöre borçluyuz. Kendine başka bir iş bulacağı günleri, daha fazla albüm heba etmeden göreceğimizi umuyorum iyimserce. SLAYER ın 2000 sonrası çalışmalarını sevmeyen bir çok eski fanı mevcut. Ben her daim SLAYER ı sorgulamaktan kaçınıp yaptıkları her türlü atraksiyonu kabul ettim kendimce. Lakin son albümün prodüksiyonu beni bile isyan ettirdi. Parçalara diyecek sözüm her zamanki gibi yok ama bu böyle gitmez SLAYER. Albümü dinlerken, sevdiği takımın berbat oynaması nedeniyle maç esnasında hırsından sahaya dalan taraftar gibi hissetmedim değil. Önümüzdeki sayıda irdeleyeceğiz bu konuyu ama yine de iki çift laf etmeden geçmek istemedim. Gelelim Rammstein mevzusuna. Son albümleri Liebe Ist Für Alle Da ve albümden bir parçaya çektikleri klibi skandal olarak niteleyenler var. Evet biz de albüm kapağını dergiye basmadık ama müzik dünyası Marilyn Manson, Rockbitch, Red Hot Chili Peppers gibi grupları hiç görmemiş gibi, sanki Rammstein daha önceleri Beatles imajlı bir aile briç bezik rock grubuymuş gibi tepkiler verildiğini de görüyoruz. Yahu zaten Rammstein her daim her şeye müstehak grup imajı çizmedi mi? Evet yaş ilerledi başımıza vurdu formatı yok değil ama Rammstein de bütün büyük gruplar gibi ya kabul et ya da dinleme mantığıyla iş yapıyor. Albüm hiç fena değil bence. Öte yandan Rammstein dan hala yeni bir Mutter beklediğim için işte budur be dedirtmedi. W.A.S.P ın son albümü Babylon u da geçen hafta dinledim. Şu sıralar çıkacak veya çıkmış olmalı. Gerek besteler, gerekse prodüksiyon olarak bir önceki albüm D.O.M.I.N.A.T.O.R a göre daha iyi tınlıyor Babylon. W.A.S.P tan beklenen her şey, artı bir de muhteşem bir Deep Purple - Burn coverı yer alıyor albümde. Yıllara direnen seksenler adamı Blackie Lawless a şapka çıkarıyorum. Bu sayının yetilmeyen konularından biri de W.A.S.P tı. Yine editör yazısında değineyim istedim. Nile ın kafaya göze hitap eden yeni albümü Those Whom The Gods Detest ten geçtiğimiz sayıda kısaca söz etmiştim. Bu sayıda Emre derinlemesine inceledi konuyu. Albüm Nile ın artık daha anlaşılır bir atmosfere gireceğine dair sinyaller veriyor. Diğer albümlere dinlemesi kolay bir çalışma. Paradise Lost da Faith Divides Us, Death Unites Us ile arayı açmadan devam ediyor. In Requiem ile gecelerimizi gündüzlerimize karıştıran, içinde bulunduğumuz yıllarda altın çağını yaşadığına inandığım bu toplulukla ilgili bir özel sayı yapsak yine de derdimizi tam anlatamayız. O derece hastasıyız ailece. Bu ayki kapak konumuz Epica. Şahsen ilgilendiğim bir topluluk değilse de ülkemizde onlara ilginin büyük olmasını göz önünde bulundurarak sevenlerine jest yapmak istedik. Fransa da gerçekleştirilen ve çoktan efsane olan Hellfest in bu seneki organizasyonunun üzerinden biraz zaman geçti aslında ama ancak yetiştirebildi sevgili Çağlar Neçelik sizler için. Joey DeMaio nun en sevdiği Türkler arasında yer alan arkadaşımız ve ara sıra yazar ımız Çağlar ı önümüzdeki konserlere dair izlenimlerini aktarması için sıkıştırmaya devam edeceğim :) Pınar ın şık fotoğraflarıyla süslediği İstanbul Unirock Extreme Metal Festivali yazısını dergide bulabilirsiniz bu ay. Artarda gerçekleştirdiği başarılı organizasyonlarla ülkemiz organizasyonları arasında çığır açmaya doğru hızla ilerleyen Unirock a da yeri gelmişken selam edelim. Gelecek ay görüşmek üzere... John Voxville :: EDİTÖR // YAYIN VE SANAT YÖNETMENİ :: JOHN VOXVILLE :: YAZARLAR :: EMRE DEDEKARGINOĞLU, BAHA ÖZER, BEGÜM ÜRÜGEN, CAN ÇAKIR, ÇAĞLAR NEÇELİK, DURSUN ÇİFTKROSOĞLU GÜVENÇ ŞAHİN, MELİS BALCILAR, MELİS SARILAR, MÜŞFİK CAN MÜFTÜOĞLU, PINAR TUNCER, ZELİHA KARAKOCA :: İLETİŞİM :: info@siyahbeyazonline.com MySpace:

4

5

6

7

8 EMRE DEDEKARGINOĞLU

9 Wer wartet mit Besonnenheit (sabırla bekleyenler) Der wird belohnt zur rechten Zeit (doğru zaman geldiğinde ödüllendirilecekler) Nun, das Warten hat ein Ende (şimdi bu bekleyiş bitti) Leiht euer Ohr einer Legende (kulaklarınızı efsaneye verin)

10 Rosenrot tan beri dört sene geçti... Almanların günümüz itibariyle dünyaya saldığı en büyük müzik grubu Rammstein cephesinden ise pek bir ses seda çıkmadı de grubun vokalisti Till Lindemann ın ayrılacağı yönünde iddialar grubun hayranlarının yüreğini ağzına getirse de grup bu iddiayı hemen yalanladı. Zaten Lindemann sız bir Rammstein in düşünülmesi bile zordu. Grup aynı sene yeni albüm hazırlıklarına başladı. İlk başta 2008 yılında albümün çıkabileceğini belirtmişlerdi. Fakat albümden birkaç ay öncesine kadar haber gelmedi. Geçtiğimiz temmuz Liebe Ist Für Alle Da adlı şarkının tamamlanmamış hali nete sızdı, sonra albüm detayları yavaş yavaş gelmeye başladı. İlk single olarak açıklanan Pussy önce adıyla Noluyoz? dedirtti, ardından promo klip görüntüleri gelmeye başlayınca herkes şok oldu. Kariyerlerinin başından beri uçlarda gezen, şarkı sözlerinde sadomazoşizm, ensestlik, nekrofili, pedofili, yamyamlık gibi toplumlarda aşırı derece tabu olan konularda sözler yazan, kliplerinde aşırılığa kaçan, konser performanslarında bu aşırılığı piroteknik şovlarıyla (Live Aus Berlin deki Bück Dich performansını ayrı anıyorum.) destekleyen grubun bu sefer cidden kafayı sıyırdığını düşündü herkes... Mann Gegen

11 Mann dan daha aşırı nasıl bir klip çekilirdi? Cevabı yine aynı grup verdi. Pussy klibinde seks turizmini ele alarak, gerçek porno yıldızlarıyla resmen kısa bir porno film çekerek... Günümüzde seveni kadar nefret edeni de çok olan grubun bu fazla cesur hareketi geniş çaplı münakaşa yarattı, yurdumuzun bu tarz haberleri hiç kaçırmayan gazetesi Hürriyet te Skandal klip.. başlığıyla haberini verdi. Grubu sevmeyenler klibi..ktan diyerek geçerken, grubun hayranları da bölünmüştü, kimisi Rammstein dalgasını geçmiş. diyip takdir ederken, kimisi de şarkıyı fazla boş, klibi de fazla abartı bulmuştu. Rammstein ın Herzeleid den beri edindiği aykırı imaj, insanların içindeki o ilkel kalmış, evcilleşmemiş karanlık yönü birincil konuma taşıyordu. Toplumsal yaşayışımızda bu yönün yeri kabul görmüyor olabilir ama akşam evinize gelip haberleri izlediğinizde ya da gazetenizi okuduğunuzda görüyorsunuz ki bu yön bastırılmıyor. Dünya gittikçe garip bir yöne kayıyor. Rammstein ın da öne çıkartarak insanları rahatsız ettiği yön bu... Pussy nin klibi

12 eve bir video klibe göre fazla açık ama insanların eleştirdiği nokta bunu beş tane müzisyen adamın yapıyor olması... Klipte dokundurulan konu şu an kendi sektörünü, yıldızlarını ve hayatlarını yaratmış bir ekonomi haline geldi. Rammstein mizahi açıdan bu noktaya dokunuyor, evet, dikkat çekiyor, evet, bu bir reklam oluyor ve bir kuraldır ki reklamın iyisi kötüsü olmaz. Liebe Ist Für Alle Da bunca gürültü patırtının içinde geçtiğimiz ay içinde piyasaya sürüldü. Pussy ile birlikte albüm hakkında yapılan öngörüler karışıktı. Fakat bu yazının yazıldığı zamana kadar albüm satış bazında da, kritik olarakta iyi gidiyordu. Grubun Herzeleid de ilk ürünlerini verdiği, özellikle Laibach, Oomph! ve Ministry den etkilenmiş müzikal yapısı şu ana kadar çıkarttıkları tüm albümlerinde kendini göstermişti. Endüstriyel tınlayan sert gitar riffleri üzerine bu havayı destekleyen bas/bateri ritmleri, Flake in grubun müziğine çeşitlilik ekleyen geniş etkileşimli klavyeleri ve Lindemann ın kalın vokalleri grubun marka özellikleri olmuştu. Grup, Neue Deutsche Härte ve Industrial Metal olarak kategorize edilen müziği içinde birçok farklı tarzdan da etkileşim kullanıyordu. Albümden albüme müziğini daha geliştiren grup, Rock ve Metal arasında geçiş grubu görevi de üstlendiğinden, her geçiş grubunun başına geldiği şekilde kendisine karşıt bir kitleye de sahip oldu. Doğu Almanya gibi senelerce bir duvarın gölgesinde kapalı kutu kalmış bir yerden çıkıp, Almanca dilini kullanarak şarkılar yaparak, bu derece popüler olmaları ve milyonlarca albüm satmaları aslında takdir edilmesi gereken bir başarıdır. (Almanca nın Türk insanı üzerindeki Ay çok kaba dil! önyargısına rağmen, Türklerin en çok göç ettiği gavur ülkesi olması da ayrı ironidir. :D) Tabii ülkemizde hala Du Hast ile bilinseler de, Du Hast ın üstüne birçok iyi parça verdiler, Sehnsucht un başarısını (bence) kariyerlerinin en sağlam albümü olan Mutter ile perçinleyip, hit bombası Reise, Reise ile bunu korudular, Rosenrot ile şarkı yapılarında biraz hız kesip, atmosferik bir albüm yaptılar ve şu an Liebe Ist Für Alle Da ile karşımızdalar... Liebe Ist Für Alle Da, ironik kapağının arkasında, Rammstein ın klasik müzikal yapısını özümsemiş dinleyiciler için içine girilmesi kolay bir albüm olarak gözüküyor öncelikle... Önceki albümlerden farklı olan yan ise, şarkıların daha bir sertleşmiş olması ki özellikle Christoph Schneider ın baterilerinde bu durum çok daha net belli oluyor. Reise, Reise sonrası kesik kesik kullandığı çift pedal geçişleri bu albümde daha net ve şarkılarda sık sık kullanılmış. Grubun metal etkileri belli bir oranda arttırılmış, ilk dönemlerindeki düz ama vurucu gitar melodileri daha çeşitlendirilmiş, fakat bunun yanında önceki albümlerde olduğu gibi akustik gitar ve

13 ya atmosferik sesler de unutulmamış. Albümün müthiş giriş şarkısı, Herzeleid daki Rammstein ın yeniden düzenlenmiş versiyonu Rammlied, ağır bir atmosfere ve melodik yapıya sahip olan B********, albümden çıkacak olan ikinci single Ich Tu Dir Weh, gayet hızlı tempoda ilerleyen Waidmanns Heil ve oldukça gaz melodiler içeren Weiner Blut yoğunlaşan metal etkisini birebir gösteren şarkılar olmuşlar, Lindemann ın vokalleri de bu şarkılarda daha çatallı ve kirli bir hal alıyor. Frühling In Paris grubun her albüme koymayı gelenek haline getirdiği duygusal ballad görevini akustik gitar ve Lindemann ın başarılı vokalleriyle uygularken, Roter Sand albümün en sakin şarkısı olarak öne çıkıyor. Albüme adını veren şarkı Liebe Ist Für Alle Da da albümdeki sert şarkılardan biri ve özellikle Schneider ın baterileri, Flake in klavye solosu ve nakaratıyla dikkat çekiyor. Mehr ise Mutter dan çıkmış gibi duran, eski Rammstein şarkılarına selam gönderen bir eser olurken, Haifisch de sağladığı elektronik altyapı ile Flake göz dolduruyor. Pussy, albümün en tartışılan şarkısı olması bir yana, albümdeki en basit ve gerçekten single potansiyeli bulunduran şarkıda Flake oldukça öne çıkıyor ve gitarlar da klavyeleri destekliyor. Albümün sınırlı basım versiyonunda ise dört tane albüme giremeyen ekstra parça var ve bu parçalarda da boş yok. Führe Mich, bana Reise, Reise daki Dalai Lama yı andırdı. Donaukinder da yapı olarak Mutter ı andıran, ağır ve karanlık bir parça olarak öne çıkarken, Halt ta albümdeki sert şarkıları takip eden bir yapıda ilerliyor. Son bonuş şarkı Liese ise Till Lindemann ın vokalleri ile Flake in sağladığı sesleri buluşturuyor. Sonuç olarak, Rammstein, Pussy ile çıkardığı yaygaraya rağmen oldukça iyi bir albüm ile dört senelik arayı sona erdirmiş. Pussy, albüm hakkında çok az bir fikir veriyor, çünkü albümün geneli daha sert ve ağır bir atmosfer içeriyor. Grubun, işlediği formülü daha da ileri taşıdığı ve kesin bir metal dokusuyla şarkıları ördüğü belli oluyor, bu nedenle bunca senedir Rammstein e uzak duran metal müzik severlerin de bu albümü sevebilmesi gayet olası... Till Lindemann ın vokalleri ve Flake in grubun müziğine entegre ettiği değişik türlerden etkilenmiş partisyonlar kadar, Richard Z. Kruspe ve Paul Landers ın sıkı gitar melodileri ve Christoph Schneider ın da dinamik baterileri albümde oldukça öne çıkan noktalar oluyorlar. Sehnsucht un vuruculuğu, Mutter ın bütün olarak gücü ve Reise, Reise daki çeşitliliği bir potada eritmeyi başaran grup, oldukça güçlü bir Industrial Metal eseri çıkartmış. Albüm, genel olarak grubun en beğenilen albümü olan Mutter a karşı neler yapacak, zaman gösterecek.

14 EMRE DEDEKARGINOĞLU

15

16 90larda Death Metal sahnesiyle öne çıkan ve yine aynı dönemin sonlarına doğru Gothic Metal piyasası açısından önemli bir pazar olan Hollanda nın yükselen yıldızlarından Epica yeni albümüyle bizlerle... After Forever dan ayrılan Mark Jansen in 2003 senesinde hayat verdiği Epica yı genel olarak güzeller güzeli afet-i vokali Simone Simons ile tanıyor, biliyor ve seviyoruz. (Şu metal aleminin günümüzdeki belki de en taş bayanıdır gibisinden testosteron soslu bir yorum ekleyip, konuyu kapatıyorum. :D) 2003 tarihli ilk albümleri The Phantom Agony ile adını duyuran grup, senfonik bazlı Gothic Metal müziğiyle piyasaya yenilik getirmese de güzel bir albüm ortaya çıkartmış ve takdir toplamıştı. Tipik Symphonic/Gothic Metal formüllerini işlemelerine rağmen, başta grubun Nothing Else Matters ı ve ya Angelica sı konumuna geçen Cry For The Moon ve The Phantom Agony olmak üzere Seif Al Din ve Feint gibi parçalarda albümü iyi bir noktaya taşımıştı. Ardından gelen Consign To Oblivion ise, grubun Gothic Metal yönünden After Forever a benzer şekilde Power Metal ile etkileşim içine girdiği, senfoniye ve Simone nin vokallerine dayanılan, gitarların mikste fazla kısıldığı, şahsi görüşümce grubun ilk albümün devamını getiremediği, tadımlık bir geçiş albümü olarak kaldı. Tabii, Simone Simons gibi bir vokal gruptayken onun üstüne oynamaları normaldi fakat grubun müziğini geriye çekip, tamamen senfoni ve bayan vokale yüklenmesi kendilerini yüzlerce Gothic Metal grubunun arasında kaybetmelerine sebep olabilirdi. Consign To Oblivion dan sonra çıkan Score adlı enstrumental albümü geçersek, grup üçüncü albümleri The Divine Conspiracy de bu durumu tamamen düzeltti. Gruptan albüm öncesi ayrılan ve bence fazla düz çalan- Jeroen Simons yerine dahil olan God Dethroned bateristi Ariën van Weesenbeek kesinlikle gruba yaramış ki, The Divine Conspiracy, yayınladıkları üç albüm içerisinde en dinamik, olgun, sürükleyici ve başarılı albüm oldu. Consign To Oblivion dan ileriye atılmış fazlaca büyük bir adımdı albüm, grupça performanslarının çok iyi olması bir yana özellikle bateriler açısından çok iyiydi-,

17 şarkılar da gerçekten oldukça güçlüydü. Senfonik düzenlemelerde zaten yetenekli olduklarını çoktan göstermişlerdi ve albüm bu açından da hayalkırıklığı yaratmıyordu. İki gitariste sahip olmalarına rağmen kaçındıkları çift gitar partisyonları ve solo kullanımına da bu albümde yer vermişler, farklı tarzlardan etkileşimleri bir potada eriterek tam anlamıyla Symphonic Metal tarzına kaymışlardı. Bu albüm Consign To Oblivion da gösteremedikleri potansiyellerini de tam anlamıyla yansıtmıştı. Bu kadar tarih bilgisinden sonra yeni albüme gelelim. The Divine Conspiracy den beri geçen iki yılda grup geniş çaplı bir turne programını izledi, Simone Simons un talihsiz rahatsızlığı kendilerini biraz zor durumda bıraktı ve grubun hayranlarını da endişelendirdi. Simone Simons geçtiğimiz mayısta sonunda hastalığından tam anlamıyla kurtulunca grup albüm çalışmalarına hız verdi ve ekim ayı içerisinde Design Your Universe adlı dördüncü albümleri yayınlandı. Konsept olarak daha önce din ve antik uygarlıklardan ilham alan grup, bu sefer kuantum fiziğinden temel alınan felsefik yaklaşımlar üzerine sözler yazmış. Mark Jansen bu konuyla ilgili Albüm ismi, Design Your Universe, kuantum fiziğindeki yeni gelişmeler üzerinde duruyor. Bu bizlerin birbirimize atomaltı seviyede bağlı olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca, maddeyi yaratabileceğimizi ya da en azından düşüncelerimizle etkileyebileceğimizi gösteriyor... çok ilginç bir gerçek. Çünkü bizim için herşeyi değiştiriyor, bu gerçekleri kabul edip, hayatınıza entegre ettiğinizde bizlerin tüm dünya görüşü çöküyor. Dolayısıyla albümün adı bu olmalıydı. gibisinden felsefik açıklamalarda bulunmuş, tam anlamıyla anlayabilen beri gelsin diyorum. :)

18 Gelelim Design Your Universe ın içeriğine... Benim gibi The Divine Conspiracy i oldukça beğenenlerdenseniz, haberler iyi... Ama bir Consign To Oblivion ya da The Phantom Agony arıyorsanız, bu albüme alışmanız zaman alabilir. Çünkü temelde The Divine Conspiracy devam ettirilmiş ama sanılmasın ki bu albüm öncülünün kopyası... Değil. Epica nın temel aldığı formül modifiye edilerek işlenmiş, yoğun senfonik düzenlemeler ve korolar, Simone nin düz ve soprano vokalleri, Jansen in kontrast oluşturan brutalleri ve grubun gitarlarıyla birleştirilmiş. Grubun gitarist değişiminin getirisi ilk dinleyişte göze çarpıyor, God Dethroned de bir dönem çalmış olan Isaac Delahaye, gruba keskin bir Extreme Metal etkisi getirmiş, bu sayede grubun gitar bazında çeşitliliği oldukça artmış. Melodic Death Metal den Black Metal e, grubun daha önce denemediği tarzlardan da etkileşimler var. Ayrıca ilk defa bir Epica albümünde birçok şarkıda solo duyabiliyoruz ki bu da grup adına oldukça iyi bir gelişme olarak kaydedilebilir ve sololar da genel olarak gayet iyiler... Diğer bir dikkat çeken nokta ise Mark Jansen in oldukça güçlenmiş brutal vokalleri oluyor. Eski albümlerde bu kadar güçlü brutal vokalleri yoktu, hatta yer yer Black Metal shrieklerine kayıyordu. Simone nin vokallerine ise herhalde birşey dememe gerek yok, hem düz hem mezzo-soprano vokallerinde yine oldukça başarılı bir

19 iş çıkaran Simons, şarkılara duygu ve tutku veren birincil element olmaya devam ediyor. Albümdeki şarkıları şahsen ayıramıyorum. Kısaca demek istiyorum ki, bu albüm grubun şimdiye kadar çıkardığı en iyi albüm... Daha ilk dinleyişimde bana Abo! gibi kro bir tepkiyi verdirtmeyi başardı. Son iki albümleriyle çok büyük adımlar atan grup, bu albümde birçok füzyonu çok başarılı bir şekilde çalıştırabilmiş. Albümden çıkan ilk single Unleashed ve diğer ticari yönü olabilecek şarkı Deconstruct bile piyasaya salınmak için fazla zengin yapılar içeren şarkılar... Yine de albümün en güçlü şarkılarını sıralamak gerekirse, aksak ritmleriyle surata tokat gibi parçan ilk şarkı Resign To Surrender, Melodic Death Metal dokusuyla Martyr Of The Free Word, grubun yarattığı en başarılı epiklerden Kingdom Of Heaven, duygusal ballad Tides Of Time, Burn To A Cinder ve kapanış şarkısı Design Your Universe öne çıkıyorlar. Bu albüme, grubun ilk iki albümüne daha çok hayran olanlar biraz zor ısınabilir demiştim. Bunu deme sebebim, grubun özellikle bu albümle birlikte tam anlamıyla Symphonic

20 Metal tarzına geçmesi, yani senfonik etiketi altında birçok farklı tarzı bir potada eritmeye başlamasıdır. İlk albümdeki keskin gotik atmosferi ile ikinci albümdeki Power Metal yakınlığı net bir şekilde albümde yer almıyor, şarkılara yedirilmiş olarak karşımıza çıkıyor. Bir parçada gotik hava taşıyan bir partisyon girdikten sonra daha farklı bir yöne kayabiliyor. Hatta bu nedenle, albümün içerdiği düzenlemelerin gayet progresif olduğunu söylemekte fayda var. (ProgArchives e Epica yı Progressive Metal başlığı altında neden koyarlar diye düşünürdüm, artık cevabımı aldım. :D) Dolayısıyla bu albümü daha rahat dinleyebilmek için bir önceki albüme kulak aşinalığı gerekebilir. Grup olarak The Divine Conspiracy ile bu yöne kayacaklarını göstermişlerdi ama bu kadar çeşitliliğe sahip, zengin ve dolu bir albüm ile geleceklerini şahsen ben düşünmemiştim. Bir sonraki albümde Symphony X tarzı bir Progressive Metal yaklaşımıyla

21 gelirlerse şaşırmamak gerek... :) Bu kararlılıkla müzikalitelerini arttırmaya devam ederlerse, çok daha iyi yerlere geleceklerdir. Çünkü şu an hem kadro potansiyelleri hem de vizyonları buna çok müsait bir konuma geldi. Kısacası... Evanescence olma yolunda kendini kaybeden Within Temptation u, rahmetini almış After Forever ı, progresif etkileşimli Gothic Metal yolundan tipik Alternative Rock grubu olan Nemesea yı özlemle anmayı bırakabilirsiniz. Epica, Hollanda gruplarının içine girdiği bu tıkanıklığı çözecek kadar güçlenmiş bir şekilde karşımızda duruyor. Power Metal, Gothic Metal, Progressive Metal, Symphonic Metal tarzlarını seviyorsanız, mutlaka Design Your Universe ı tadın.

22 EMRE DEDEKARGINOĞLU

23 M etal müzikte hala çok tartışılan bir konudur bayan vokaller... 80lerde Doro Pesh ve Sabine Classen gibi isimler bu işi kuralına göre yaparak adlarından bahsettirmelerine rağmen, 90larda Paradise Lost un Gothic Metal e yol vermesiyle metal müzik içerisinde kendisine yer bulan meleksi bayan vokal kavramı, metalin agresif yönüne zıt olması sebebiyle hala sık sık fikir kapışmalarına sebep oluyor.

24 Liv Kristine in başını çektiği soprano/meleksi bayan vokal kavramını daha sonra Tarja Turunen gibi tamamen operaya yönelen bayan vokaller ile Cristina Scabbia gibi alternatif etkili bayan vokaller devam ettirdi. (Sabine Classen sınıfından gelen Angela Gossow gibi isimler de var, onlar konumuz dışında olduğundan pas geçiyorum.) Tabii bu durum şu an tamamen çorbaya döndü, etraf bayan vokalden geçilmiyor ve kaçınılmaz olarak bir kurtlar sofrası ortamı oluşuyor. Çünkü bayan vokalin sesi ve seksapelitesine dayanarak müziği ikinci plana atıp, piyasaya çıkan birçok karbon kopya grupta var. (Hele Avrupa da Nightwish sonrası çıkan senfonik bazlı bayan vokalli Power Metal sendromu başlı başına bir felaket neredeyse...) Aradan sıyrılmak için illaha ki müziği güçlü tutmak, sadece bayan vokali öne çıkarmamak farz oluyor. Power Metal ve Gothic Metal tarzları dışında bayan vokaller metal müzikte çok yaygın kullanılan bir enstruman olmadıklarından farklı gruplara rastlamakta çok kolay olmuyor. Amerika çıkışlı Echoes Of Eternity de bu noktada üzerinde durulabilecek bir grup... Günümüz bayan vokalli gruplarından ayrı durdukları nokta müziklerinde Extreme Metal tabanlı, ilk dönem Iced Earth ve Death in Symbolic/The Sound Of Perseverance dönemini bolca andıran kompleks Death/Thrash rifflerini melodik bir yaklaşım ile kullanmaları ve bunu müziğe kontrast oluşturan Liv Kristine tarzı meleksi bayan vokalle birleştirmeleri yılında kurulan grup henüz piyasa da çok yeni olmasına rağmen geçtiğimiz ay ikinci albümünü yayınladı. İlk albümlerini 2007 yılında The Forgotten Goddess adıyla yayınlayan grup, karışık eleştiriler almış, adını yer altı piyasa da duyursada büyük bir çıkış yakalamamıştı.

25 Vokalleri Francine Boucher in bayağı bir dikkat çeken fiziği de grubun popülaritesine Oh, the chick is hot! söylemininden fazlasını yapmamıştı. (Grupta Francine nin fiziğinin sürekli ne çıkartılmasından yana oldukça sıkıntılı olduğunu belirtmişti.) Şahsi düşüncem, The Forgotten Goddess ın genç bir grup debutuna göre gayet iyi olduğuydu, içinde Voices In A Dream, Expressions Of Flesh ve The Forgotten Goddess gibi güçlü şarkılar vardı ve grup elemanlarının enstruman hakimiyetleri de potansiyelleri de belli oluyordu. Francine Boucher in vokalleri fazlasıyla Liv Kristine ı andırması sebebiyle çok orijinal bir tat vermese de müzikle değişik bir kontrast yaratmıştı. Grubun tarzı net aleminde Progressive Metal ve Gothic Metal olarak anılsa da müzikal altyapı olarak Progressive Metal daha uygun kalıyordu, çünkü grubun vokaller ve az olarak kullanılan akustik sesler dışında Gothic Metal e uyan bir yapısı yoktu, zira müzik tamamen Extreme Metal tabanlıydı. Kısacası grupta farklı birşeyler vardı ama bayan önderliğinde giden metal gruplarını seven kitle tarafından da genel olarak ıskalandı. Grubun eylül sonunda çıkardığı yeni albümlerinin adı As Shadows Burn, Nuclear Blast etiketiyle yayınlandı. Grup için önemli bir detay ise çıkış haftasında albümün Billboard listesinde 134. sırayı almasıydı. Günümüzde Metallica, Iron Maiden, Megadeth, Slayer gibi büyük isimlerin dışında metal gruplarının adlarını Billboard gibi sonsuz ticari listeleri sokması zorken grubun bunu başarması kendilerini de doğal olarak oldukça şaşırtmış. Tabii günümüzde Facebook, MySpace, Twitter derken üç koldan internete reklam yayan gruplar adlarını daha kolay duyurma şansı yakalıyorlar, Echoes Of Eternity de bu siteleri kullanarak sıkça güncelleme yayınlamıştı.

26 Albüme gelirsek, As Shadows Burn, yapı olarak ilk albümü kaldığı yerden devam ettiriyor. Oldukça melodik bir yaklaşımla çalınmış, çift gitar tabanlı kompleks riffler üzerine Boucher in vokalleri yine grubun temel çıkış noktasını oluşturmuş. Güncel Thrash Metal, Melodic Death Metal ve Progressive Metal tarzlarından etkilenilen melodiler, yine baterist Kirk Carrison ın dinamik ve agresif baterileriyle desteklenmiş. Debuta göre farklı olan noktalar ise albümün atmosferik ve akustik seslerin Descent Of A Blackened Soul dışında neredeyse hiç yer bulmamış olmasından kaynaklanan daha direkt ve kızgın ruh hali, vokallerin ilk albümdeki meleksi prodüksiyona göre daha doğal ve temiz gelmesi ve grubun ilk albümde denenmemiş Extreme Metal numaraları da eklemesi olarak sıralanabilir. Albüm başından sonuna kadar yüksek tempoyla ilerliyor. Gitarist ve grubun beyni Brandon Patton un Death, Metallica, Megadeth, Morbid Angel, Cynic, Malmsteen, Suffocation, Fates Warning, Dissection ve Queensryche gibi grupları en önemli etkileşimleri olarak sayması bu albümün müzikal özeti hakkında genel bir fikir verebilir. İlk albümdeki duygusal yoğunluğun bu albümde seyreltilmiş olması sebebiyle ilk dinleyişlerde hemen yakalayan şarkılar göze batmasa da zamanla albüm kendini daha çok göstermeye başlıyor. Müzisyenlik olarak yine oldukça sağlam bir iş çıkartılmış, Machine Head ve Soulfly gitaristi Logan Mader tarafından yapılan prodüksiyon ise gayet başarılı olmuş. Albümde öne çıkan parçalar albümün açılışını yapan Ten Of Swords, atmosferik ve duygu yüklü partisyonlarıyla dikkat çeken Descent Of A Blackened Soul, taşıdıkları yoğun Extreme Metal etkileşimleriyle Buried Beneath A Thousand Dreams ve The Scarlet Embrace ve grubun müzisyenliğini öne çıkartan enstrumental şarkı Funeral In The Sky olarak sıralanabilir. Toparlamak gerekirse Echoes Of Eternity, ilk albümünü aratmayan bir ürün ile geri dönmüş. Bu albüm sahip oldukları potansiyeli daha net bir şekilde ortaya koyabilecekleri ortamı kazanmalarına yetecek mi, zaman gösterecek. Ama grubu daha fazla kişiye ulaştıracağı belli... Grupta bayan vokal olmasından dolayı birçok Extreme Metal sever esgeçmeyi düşünebilir ama en azından bir kez şans vermekte fayda var. Çünkü karşımızda sıradan bayan vokalli gruplara göre farklı birşeyler deneyen bir grup var.

27

28 EMRE DEDEKARGINOĞLU Bu okuyacağınız yazı, şimdiden söyleyeyim, objektif bir yazı değildir. Paradise Lost u çok seven, sayan, üstte tutan bir hayranın elinden çıkmıştır. Devrimci gruptur Paradise Lost. Aynı zamanda cesurdur. Tarz değiştirir, istediğini yapar. Doom/Death Metal den gelipte, Synth-Pop yapabilecek cesareti her grup gösteremez. Paradise Lost hayran kaybetme, plak şirketiyle bozuşma uğruna bile pes etmez. Bir yandan Doom/Death Metal in Winter, Disembowelment, My Dying Bride ve Anathema ile öncülüğünü etmiş, öbür yandan Celtic Frost un Into The Pandemonium albümünde ilk örneğini verdiği orkestral düzenlemeler/meleksi bayan vokaller üzerine ağır ve kasvetli melodiler formülünü işleyip Gothic Metal e yol vermiştir. Yayınladıkları her albümde belli bir kalitenin üstüne çıkmış, öncü olmuştur.

29

30 İlk keskin tarz değişimine gittikleri One Second bile birçok Gothic Metal grubunu etkilemiştir. Gothic Metal tarzında sololardan kaçmayan, cömertçe kullanan sayılı gruplardan birisidir. Seksenlerin sonlarında kurulan Paradise Lost, Celtic Frost un etkileyip, Candlemass ın derin düşüncelere gark ettiği jenerasyonun önde gelen temsilcilerinden birisi oldu. İlk albümleri Lost Paradise ile Death Metal formuna hızdan ve teknikten öte ağır kasvet ve duygusal yoğunluk getirmiş, ikinci albümleri Gothic ile Gothic Metal tarzını başlatmış, Shades Of God ile Doom/Death Metal adına önemli bir eser vermiş, Icon ile Black Album Metallica sı ile Doom Metal i buluşturmuş ve Draconian Times ile klasik müziklerine görkemli bir son vermişlerdi. One Second ise grubun Depeche Mode, Sisters Of Mercy gibi farklı tarz gruplardan etkileşimler taşıyarak müziklerine Gothic Rock dokusu ördükleri ilk eser olmuş, grubun kemik fan kitlesini böldüğü kadar yeni hayranlar da kazandırmıştı. Grubun kariyerindeki en kritik nokta ise Host olmuş, Synth Pop yapısıyla herkesi şaşırtmış, kimilerince basit bir Depeche Mode kopyası olarak hor görülmüş, kimilerince ise Load gibi değeri sonradan bilinerek melodik kalitesi takdir edilmiş ve kucaklanmıştı. Grubun tekrar gitar bazlı müziğe döndüğü Believe In Nothing ve tekrar metal müzik geçmişini canlandırdığı Symbol Of Life ile yeni bir gelişim süreci başlamış, 2005 tarihli Paradise Lost ile grubun eski ve yeni dönemi sentezlenmişti. En son çıkan albümleri In Requiem de ise grup, içine girdiği süreci One Second öncesi sert müzikal altyapıya yaklaşarak devam ettirmiş ve hem kritiklerden hem de hayranlarından tam not almıştı. (Bense bir hayran olarak hiçbir albümü ayıramam, hepsini sever sayarım ama Icon ve Draconian Times ın yeri kalplerimizde her zaman ayrıdır. :D)

31 In Requiem ile birlikte grubun ulaştığı noktanın, Host sonrası tekrar eski metal temelli yapıya doğru doğal bir süreç olduğu grup tarafından bizzat belirtiliyordu. Dolayısıyla, yeni albümleri hakkında In Requiem den daha sert olacak. açıklamasını yapmaları bizleri şaşırtmadı. Yeni albüm kayıtları öncesinde davulcuları Jeff Singer ı kaybeden grup, bu albüm için Peter Damin ile çalıştı. (Biliyorsunuz ki grupta şu an Adrian Erlandsson var.) Opeth ve Katatonia gibi ünlü gruplarla çalışmış Jens Bogren in prodüktörlüğünü yaptığı yeni Paradise Lost albümü Faith Divides Us/Death Unites Us geçtiğimiz ay içinde günyüzüne çıktı. Klasik olarak önce grubun açıklamalarını özet geçelim. Albümün adı, ki gayet protest bir söyleme sahip, grubun vokalisti Nick Holmes a göre oldukça kendini anlatan bir yapıda; Dünyada dini inançlardan dolayı kaynaklanan çok fazla bölünme var. Bizler hepimiz aynı et ve kemikten yapıldık. Bir dini diğerinden ne daha iyi yapabilir ya da gerçek bir tanrı kendi yaratısının yokolmasını ister mi? Dünya çapındaki sonsuz sayıda farklı sözde inançlar sadece benim herhangi bir tanrının varlığını reddetmemi güçlendiriyor ve beni dinin kişinin ölüme karşı olan doğal korkusunu kullanan insan yapımı, maddiyat öncelikli bir fabrikasyon birşey olduğuna inandırıyor. Grubun prodüktör değişimi ile ilgili ise Rhys Fulber in son albümde yaptıklarından gayet mutluyuz, ama üç albümdür birlikte çalıştıktan sonra farklı bir yaklaşıma gitmeye karar verdik. Canlı DVD miz The Anatomy Of Melancholy deki işini duyduktan sonra, Jens Bogren in bu iş için uygun adam olduğuna karar verdik. diyen Nick baba, albüm ile ilgili olarakta Bu sefer yaklaşımız daha sert bir yöne doğru oldu, son albümden de daha fazla... Yirmi yılı aşkın müzikal yolculuğumuzda önemli olan iletişimi koparmamak... Müziğimizin değişik yüzleri olmuş olabilir ama her zaman

32 karanlık bir havaya sahipti ve yeni albümde müzikal ve liriksel açıdan farklı olmayacak. Yeni bir albüm yazmak her zaman heyecan vericidir, asla müzik yapmaktan sıkılmadık ve bence bu bir grupta olmanın en güzel kısmıdır. Her yeni albüm kendimizi daha iyiye taşımamız ya da herkes için farklı birşey yapmamız adına bir mücadeledir. Tamamıyla modern bir Gothic Metal albümü yapmak için uğraşıyoruz. diye buyurmuş. In Requiem sonrası artan beklentilerin ışığında Faith Divides Us/Death Unites Us a gelirsek... Albüm, grubun dediği gibi In Requiem i devam ettiriyor ve öncülünden daha sert ve karamsar bir atmosfere ev sahipliği yapıyor. In Requiem de grubun Believe In Nothing/Paradise Lost dönemini andıran kısımlar da vardı. Bu albümde grubun orta döneminde elde ettiği Gothic Rock etkileşimi, süzgeçten geçirilerek albümün sert melodik tabanına entegre edilmiş. Grubun bu albümde işlediği müzikal yapı, Lost Paradise ve Gothic albümleriyle bazı partisyonlar dışında pek benzeşmiyor ama bu iki albümünün kirli havası yer yer hissediliyor. Shades Of God, Icon ve Draconian Times albümlerinin izleri ise daha net belli oluyor. Ama sanılmasın ki bu albüm tan anlamıyla köklere dönüyor, aksine eski ile moderni bir araya getirmeyi amaçlamışlar. Nick Holmes un vokalleri genel olarak In Requiem deki gibi Draconian Times ve One Second sonrası dönemi birleştiriyor, çatallı vokalleri ise asla saf brutal vokale kaymadan, tam olarak Icon ve Shades Of God albümlerinde yaptığı vokallerin tam ortası ayarda gidiyor ki kendisiyle yaptığımız röportajda brutal vokale pek yakın durmadığını bizzat açıklamıştı. Albüm müzikal olarak In Requiem e göre daha melodik ve sert, grubun daha önce pek denemediği tonlarda ve hızlarda melodi ve riff kullanımları mevcut, Aaron Aedy/ Gregor Mackintosh ikilisi yine oldukça iyi bir işe imza atmışlar. Bu albümde grup ilk defa yedi telli gitar kullanmış ve bu eklemenin getirisi de göze çarpıyor. Mackintosh un soloları hakkında herhalde bir yorum yapmama gerek yok, yeri geldi mi coşturan yeri geldi mi de duygu seline boğan sololarına bu albümde de devam etmiş. Grupta sadece bu albüm için baterinin başına geçen Peter Damin ise, Jeff Singer ın monoton tarzının aksine daha dinamik bateri partisyonları bestelemiş. Şarkılar hakkında özet geçmek gerekirse, As Horizons End, Aaron Aedy nin ritmleri

33 üstüne Gregor Mackintosh un artık marka olmuş solo gitar melodileri ile başlıyor, sert yapısı ve Holmes un çatallı vokalleri ve hüzün dolu solosu ile albümün açılışını yapıyor. I Remain, Shades Of God dönemi Paradise Lost ile son dönem melodik yaklaşımlarını buluşturuyor. First Light, albümdeki füzyonlara Paradise Lost/In Requiem albümleriyle Icon vokallerini birleştirerek katkıda bulunurken, Frailty grubun daha önce hiç denemediği kadar hızlı ve Black Metal etkileşimli giriş melodisi ile resmen süründürüyor. Faith Divides Us, sert ve katmanlı düzenlemelerinin üstüne One Second dönemi Holmes vokalleri ile hüzünlü ve epik bir şarkı olarak öne çıkıyor. The Rise Of Denial, Shades Of God amansızlığındaki sert melodileri eşliğinde modern Paradise Lost dokusunu içinde taşıyor. Living With Scars grubun daha önce fazla denemediği melodik açılımlara örnekler içeriyor, Last Regret ise içerdiği müzikal açıdan ağır ve hüzün dolu Doom Metal melodileriyle dikkat çekiyorken, Universal Dream, Gothic in kasvetini taşıyan giriş melodisi, Pity The Sadness e selam gönderen partisyonları ile tam anlamıyla nostaljik bir tat veriyor. Albümün kapanış şarkısı In Truth ise, kasvetli atmosferi ile albümün kapanışını yapıyor. Albümün sınırlı basım versiyonunda Cardinal Zero adlı hızlı ve sert bir şarkı ile Faith Divides Us ve Last Regret in Prag Orkestrası tarafından yorumlanmış orkestral versiyonları yer alıyor. Özetle, Paradise Lost yine kalitesini bozmadan ve beklentileri fazlasıyla karşılayan bir albüm ile geri dönmüş. Grubun geçmiş işlerinden sık sık referans alsa da, akıllıca yerleştirilen ve her şarkıda önceki albümlerden alınan etkileşimleri dengeleyen modern Paradise Lost yaklaşımı ve yeni denenen melodi/riffler albümün ömrünü daha da uzatıyor ve asla grubu tekrara düşürmüyor. Albüm, en son Symbol Of Life da hissettiğimiz o yoğun duygusal atmosferi hem melodi kalitesi, hem müthiş soloları hem de Nick Holmes un son yıllardaki en iyi vokal performansıyla birebir aktarıyor. Gittikçe klişeleşen, bayan vokal ve beauty and the beast konseptiyle tamamen tıkanma noktasına gelen Gothic Metal e gereken ilacı yine türün babaları veriyor. Paradise Lost işte bu yüzden büyük... Kendi kurallarını koydukları türde, kimseyi takmadan ve örnek almadan yeni sınırlar çizebiliyor oldukları için... İyi ki varsınız. Evet, demiştim, fazlasıyla hayranlarıyım. :)

34 İkibinlerin ilk on yılını geride bıraktık sayılır. Bulunduğumuz dönemde Death Metal açısından en öne çıkan gruplardan birisi ise şüphesiz ki Nile oldu. Güney Carolina çıkışlı grup, 93 senesinde kurulmasına rağmen doksanlar boyunca yer altı piyasada kalmış ama ikibinli yıllarda birbiri ardına çıkarttığı güçlü albümlerle adını fazlaca duyurmuş ve Death Metal tarzında söz sahibi bir grup haline gelmişti. Grup bilindiği gibi Eski Mısır uygarlığına olan yoğun ilgisi müziklerine taşınmış, Ortadoğu uygarlıklarının o mistik havasını karanlık atmosfer ve Death Metal müzikalitesiyle birleştirerek kendisine özgün bir müzikal yapı elde etmişti. Bu formülü başarılı bir şekilde işleterek günümüze kadar gelen grup, Annihilation Of The Wicked dışında bozmadığı iki senede bir albüm çıkartma geleneğinin sonucu olarak yeni albümü Those Whom The Gods Detest i bu ayın başında piyasaya sürecek. Bu yazıyı okuduğunuzda muhtemelen albüm resmi olarak çıkmış olacaktır. Kariyerine resmi olarak 98 de Amongst The Catacombs Of Nephren-Ka albümüyle başlayan Nile, dönemin türdaş gruplarından içerdiği yoğun Antik Mısır etkileri ve konseptiyle ayrılıyordu. Çiğ prodüksiyonlarla kaydettikleri ilk albümlerde Ambient/ Folk tadında partisyonlar yoğun olarak yer alıyordu ve bu Death Metal tarzı içinde oldukça farklı bir deneme olarak görülmüştü. Tabii o zamana kadar müziklerinde oryantal müzikler ile ilgili fikirler kullanan gruplar olmuştu ama hiç kimse Nile gibi bunu müzi-

35 EMRE DEDEKARGINOĞLU

36 ğin ana elementi haline getirmemişti. Bu formülle Black Seeds Of Vangeance ve In Their Darkened Shrines albümlerini çıkartan grup, takip eden Annihilation Of The Wicked ile müziğini bir nebze rafine etmiş, hızı ve sertliği daha çok öne çıkartmaya başlamıştı. Karl Sanders in albümden önce tamamen Antik Mısır etkili bir Ambient solo albüm yapıp, tüm fikirlerini albüme aktarması, bazı kesimlerce AOTW nin daha direkt ve agresif bir albüm olmasına neden olarak gösterilmişti. Benzer rafine yaklaşım grubun 2007 senesinde çıkan albümü Ithyphallic de de bulunuyordu, grup melodiler ve sololarda hala Antik Ortadoğu dan beslense de Ambient/Folk bölümleri azaltılmıştı. Genel anlamda grup, temel aldığı formüle her daim sadık kalıp, çok köklü bir değişikliğe kariyerleri boyunca gitmemişti. Ama son iki albüm grubun metal dışı elementleri daha ekonomik ve atmosferik amaçlı kullanmayı tercih ederek, direkt ve agresif Technical Death Metal yaklaşımına yaklaştığını gösteren eserler olmuşlardı. Çok değil, 6-7 ay önce tekrar solo albüm çıkartan Karl Sanders, aradan geçen birkaç ay içinde Kollias ve Toler-Wade yi tekrar toplayarak yeni Nile albümünü hazırlamış. Yine Mısır dan bir alıntı içeren güzel bir kapakla bizleri karşılayan Those Whom The Gods Detest üzerine Sanders en eklektik Nile albümü olacağını belirtmiş ve Hiç umulmadık yerlere gideceğiz. Bu aralar bazı udi müzikleri dinliyorum, İran ve Hindu müzikleri ve yeni şarkıları etkileyecek olan şeyler kesinlikle bunlar... açıklaması yapmıştı. Bir Nile albümünden bekleyeceğimiz şeyler genellikle bellidir. Yüksek teknikalite içeren bir müzisyenlik, sert ve hızlı aynı zaman da kompleks şarkılar, yoğun Antik çağ mistizmi ve karanlığı ve şarkılara farklı bir derinlik veren atmosferik kısımlar Nile in başından beri üstünde durduğu formül ve ilk bakışta Those Whom The Gods Detest bu formüle karşı gelmiyor. Albüm, Annihilation Of The Wicked ve Ithyphallic in doğal devam sürecini karşılayan bir yapıya sahip denilebilir. Giriş şarkısı Kafir! ile oldukça yüksek tempoda, nefret dolu sert melodiler ile başlayan albüm, yine aynı şarkıda yeralan melodik nakarat ve ezan sesleri ile uğursuz atmosferi başından sonuna kadar hissettiriyor. Hittite Dung Incantation, delişmen solosunun vuruculuğu üstüne tipik Nile agresifliğini gösterirken, Utterances Of The Crawling Dead de Annihilation Of The Wicked albümünü andıran oryantal etkileşimli melodileri ile öne çıkıyor. Those Whom The Gods Detest, yerel enstrumanlarla icra edilmiş girişi, yoğun melodileri, oryantal tınılı melodik nakaratı ve solosuyla dikkat çekerken, albümün en güçlü şarkısı olabilecek kapasi-

37 tedeki kompleks eser 4th Arra Of Dagon u, Doom Metal havası veren ağır riffler ve akustik tınılarla desteklenmiş melodiler ve özellikle kapanışındaki melodi ve nakarat uyumu oldukça öne taşıyor. Permitting The Noble Dead To Descend To The Underworld, grubun hız sınırlarını zorladığı, brutal bir Nile eseri olurken, Yezd Desert Ghul Ritual In The Abandoned Towers Of Silence, tamamen Ambient/Folk etkileri taşıyan, Sanders in solo albümlerindeki gibi bağlama çaldığı etkileyici bir enstrumental geçiş parçası rolü üstleniyor. Albümün son üç şarkısı Kem Khefa Kheshef, The Eye Of Ra ve Iskander D hul Karnon ise albümün kapanışına doğru metronomu daha da hızlandırıyor ve bir saatlik albümün sonunu amansız, acımasız ve oldukça sert bir şekilde noktalıyorlar. Nile den boş çıkmıyor. Her albümüyle beklentileri karşılayan ve albümlerini dinleyen çoğunlukta Yardırmışlar abi! hissiyatı yaratan grup, son albümüyle bu senenin en iyi Death Metal albümlerinden birisini bizlere bağışladı. Albümün birçok yerde aldığı notlar gayet iyi gözüküyor. Özellikle Kafir!, 4th Arra Of Dagon ve Those Whom The Gods Detest şarkılarının parladığı albüm, prodüksiyon açısından da en iyi Nile eseri olmuş. Ithyphallic deki o bulanık prodüksiyonun yerine herşeyin net ve temiz duyulduğu, şarkılara hakkını verecek netlikte bir prodüksiyon, grubun temiz performansı, nakış gibi işlenmiş bateriler ve oldukça iyi gitar sololarıyla da birleşince kulaklara bayram ettirecek bir Death Metal ziyafeti ortaya çıkmış. Nile sevenler zaten albüme mutlaka bakacaklardır, ama Death Metal ve ya Extreme Metal sevipte bu grubu ıskalayanlar varsa, zaman kaybetmeden bu albüm ile Nile i tanıyabilirler. Grup yoluna hiç durmadan devam ediyor. Umarım bu albüm turnesinde artık ülkemize de uğrarlar...

38 EMRE DEDEKARGINOĞLU Kendisini iyice çalışmaya, üretmeye ve yaratmaya kaptırmış bir adam, Steven Wilson. Geçen sene sonunda solo albümü Insurgentes i çıkartan Wilson, bu sene de No-Man ile yeni işler yayınladı, diğer yandan Orphaned Land ve Anathema albümleri için prodüktörlük koltuğunda zaman geçirdi (geçirmeye de devam ediyor) ve şubattan beri de asıl grubu Porcupine Tree nin yeni albümü üzerinde çalıştı. Artık bunca uğraş arasında nasıl zaman yarattı da albümü tamamladı, bilemiyoruz ama yeni Porcupine Tree albümü The Incident geçtiğimiz aylarda piyasaya sürüldü. Bizde bir ay rötarlı olarak albüme değineceğiz. 90ların başında tamamen mizahi bir şekilde The Porcupine Tree olarak başlayan Steven Wilson, projesini tek kişilik bir uğraş olarak devam ettirdiği ve Psychedelic/Progressive/Space Rock arasında gidip geldiği dönemlerin sonucu olarak çıkarttığı On The Sunday Of Life, Up The Downstair ve grup bazında kaydedilen The Sky Moves Sideways albümleriyle adını yer altı piyasada yeterince duyurmuştu. Aslında NWOBHM hayranı olan Wilson, zamanla ilgisini yetmişli yıllar

39 müzisyenlerine kaydırmış ve o uçsuz bucaksız dünyadan aldıklarını müziğine yerleştirmişti. Özellikle Pink Floyd un müziğini ve etkileşimlerini müziğinin ana direği olarak kullanan Wilson un, Porcupine Tree yi tek kişilik projeden bir gruba döndürmesi tam anlamıyla 96 tarihi Signify albümüyle oldu. Signify ile birlikte grubun Psychedelic Rock tan Progressive Rock a yakınlaşan yapısı, takip eden Stupid Dream ve Lightbulb Sun albümleriyle Brit-Pop tan Alternative Rock a kadar farklı tarzları da kapsamaya başladı. Ardından Extreme Metal e ilgi duymaya başlayan ve Opeth in beyini Mikael Akerfeldt ile tanışan Wilson, müziğine metal müzikten etkileşimler ekledi. Grubun bu ilerleme çerçevesinde çıkarttığı In Absentia, oldukça büyük bir başarı getirerek grubun daha büyük üne kavuşmasını sağladı. Deadwing ve son olarak 2007 de çıkan Fear Of A Blank Planet, grubun artık günümüz Progressive Rock sahnesinin en önemli ve büyük isimlerinden biri haline gelmesini garanti altına almıştı. Steven Wilson un sürekli değişen müzik zevklerinin de bir nevi yansıması olan Porcupine Tree, albümden albüme Wilson un farklı yönlerini bizlere göstermeye devam etti. Ki adamın

40 No-Man, Blackfield, Bass Communion, Incredible Expanding Mindfuck gibi ayrı projelerinde Pop- Rock tan deneysel müziğe kadar farklı tarzlarda işler yapması da müzik anlayışının ne kadar geniş olduğuna kanıttı. Kendisinin Krautrock ve elektronik müziğe de ilgi duyduğu ve Nine Inch Nails ın beyni Trent Reznor u takdir ettiğini de ayrıca belirtmek gerek... Her yeni Porcupine Tree albümü, farklı bir yöne gittiğinden, grubun bir önceki albümüne bakarak ne yapacağı pek kestirilemiyor. Fear Of A Blank Planet, grubun müziğine Progressive Metal e yaklaşan derecede açılımlar getirdiği, daha direkt ve kolay anlaşılan bir albümdü ve genel olarakta iyi eleştiriler görmüştü. The Incident ise, yapı olarak FOABP in tam zıttı neredeyse... Grubun müziğindeki o sert yaklaşımı unutun, The Incident ta bir-iki şarkı dışında pek yok. On dört parçaya bölünmüş tek bir şarkıdan oluşan konsept bir albüm ile karşı karşıyayız. Konsept açısından, birgün trafiğin çok sıkışık olduğu bir durumda bir kazayı gören ve oradaki POLICE-INCIDENT yazılı banttan esinlenen Wilson un açıklamaları, Incident (kaza), içinde yer alan insanlar için oldukça yıkıcı ve travmatik anlamlara sahip bağımsız bir

41 kelime... Sonrasında benim arabama girmiş, benim yanımda oturan ve kazada ölen birisinin ruhunu hissettim. Bu tarz sismikolayların taşıdığı o soğuk ifade ilgimi çekti ve medya ve haberlerde yer alan diğer kaza ları toplamaya başladım. Birkaç genç kızın Texas taki dini bir topluluktan kurtulması hakkında, komşularını katleden bir aile, balık avlayan bazı insanlar tarafından nehir üstünde bulunan bir ceset ve daha fazlası... Her şarkı birinci şahıs göz önüne alınarak yazıldı ve şarkılar bağımsız medya aktarımlarını insanileştirmeye çalışıyorlar. şeklinde... Karmaşık bir konsepte dayanan albümün müzikal yapısı da doğal olarak karmaşıklaşıyor ki The Incident, kesinlikle kolay bir albüm değil... Zaman isteyen, defalarca dinleme sonunda anlaşılan ve ilk dinlemede aklınızda neredeyse hiçbir şey bırakmayan bir albüm... İlk dinlememi hatırlıyorum, aklımda kalan melodi sıfırdı, hiçbir şey anlamamıştım ve Bu adamlar ne yapmış? moduna girmiştim. Devamında gelen dinlemeler ile albüm yavaşça kendisini göstermeye başladı. Genel bir özet yapmak gerekirse, albüm karmaşık yapısının yanında Porcupine Tree nin çeşitli dönemlerinden de izler taşıyor. Grubun daha sert müzik icra ettiği son albümlere oranla daha deneysel bir yapı izlenmiş. Albümün tek bir

42

43 parçadan on dörde bölünmüş olması ve aradaki geçişlerin net bağlantılarla birbirine birleştirilmiş olmaması nedeniyle dinleyiciyi zorluyor. Albümün genel atmosferi ise oldukça karanlık ve karamsar, zaten adında kaza gibi olumsuz bir kelimeyi taşıyan albümün pozitif bir tat vermesi doğal olarak beklenemez. Grubun metal etkileşimleri, Opeth in Blackwater Park albümünü andıran riffler taşıyan The Blind House, Tool a selam gönderen Octane Twisted ve oldukça aksak ritmler içeren (Meshuggah?) Circle Of Manias şarkılarında öne çıkıyor. The Incident, Nine Inch Nails-vari elektronik sesler ile başladıktan sonra daha sert gitar riflerine ev sahipliği yapıyor. Drawing The Line ise güçlü nakaratı ve karanlık klavyeleriyle dikkat çekiyor. The Yellow Windows Of The Evening Train, Richard Barbieri nin Sigur Ros tadında Ambient ses denemeleriyle grubun Post-Rock a uzattığı bir el gibi görülebilir. Grubun In Absentia/Lightbulb Sun dönemi akustik gitar kullanımı geçiş şarkılarında özellikle göze çarpıyor. Time Flies ise, albümdeki en uzun şarkı olarak, solosu ve yoğun Pink Floyd dokusu ki bazı yerlerde Dogs tadı alabiliyorsunuz- ile albümü taşıyan şarkı oluyor. I Drive The Hearse ise, Time Flies tan sonra en çok öne çıkan, yoğun ve duygusal bir şarkı ve kapanışı hakkıyla yapıyor. Ayrıca, ikinci CD den de bahsetmek gerek, konsepte bağlı olmayan ve daha bağımsız şarkılar ikinci CD de yer alıyor. Bonnie The Cat aralarındaki en sert şarkı, diğer üç şarkı Flicker, Black Dahlia ve Remember Me Lover nispeten daha ağır ve atmosferik şarkılar... Flicker ve Remember Me Lover a özellikle dikkat diyorum. Porcupine Tree, gerçekten zor bir albüm yapmış. Fear Of A Blank Planet, Deadwing ve In Absentia çarpıcılığı yok, sade ve minimalist, aynı zamanda fazlaca zaman isteyen değişik bir albüm The Incident... Grup bu albüm ile kendi hayran kitlesini de keskin şekilde bölebilir. Asla kötü bir albüm yok karşımızda ama zor ve ilginç yanlar taşıyor. Steven Wilson bir kez daha bizleri şaşırttı. Bizlerde verdiği bu bulmacayı çözmeye uğraşmaya devam ediyoruz.

44 MELİS SARILAR

45 İnsanoğlu doğar, acı çeker ve ölür. Kimilerinin başına gelmedik kalmaz. Yakınları ölür, savaşır, iflas eder, ağır hastalıklara kapılır. Yine de bu tür insanların yaşama çabası vardır. Bir türlü bezmezler hayattan... Herşeye rağmen gülebilmek buna denir. Sanırım böylece olgunlaşır ve bambaşka bir hale bürünürler. Ruh odalarında çeşitli maskeleri vardır. Toplum hangisini isterse onu takarlar. Hayata tutunurlar yani bir uçtan... Bazılarınınsa imitasyon acıları vardır. Buna rahat batması denir. Her halükarda üzülecek birşeyleri vardır, hayat çok acı vericidir onlar için. Bu düşünce sadece organları birbirine denk insanlara aittir. En çok da onlar maskelerden sözederler. Her gün bir maske takıyorum ama içten içe çığlıklar atan benim tarzı ayağa düşmüş, kolpadan söylemlerle dikkat çekmeye çalışırlar. Onların ruh odaları bomboştur. gereği bile yoktur aslında dolu olmasının. Çünkü, onlar saçmalıklarla yeterince doludur zaten. Yeni boyanmış ama içi ağır kokulu çöp dolu olan bir çöp kutularından farksızlardır. Kısaca insanoğlu dediğin maskeli ve maskesizler olarak ikiye ayrılır. Maskelilerin ardına sığınıp hayata tutunabileceği, topluluk içine karışabileceği maskeleri vardır. Maskesizlerse onların maskelerinin imitasyonunu yaptırırlar ama bir türlü oturamaz yüzlerine. Ama onlar denemeye devam ederler.

46 Şimdi size bir maskeli den sözedeceğim. Popüler kültürümüzün içinde ama aklı bir karış yukarıda: David Bowie AİLE BOYU DELİLİK Düzenli bir aile yaşamı olmayan çocuğun ileride büyük sorunları olur. Bu herkesin bildiği birşeydir. Eğer bir çocuğun ailesi yoksa ya da hepsi ruh hastasıysa o çocuğun normal olmasını bekleyemeyiz. Fakat Bowie neredeyse tümü delilerden oluşan bir aileye rağmen neredeyse normal bir birey olarak ayakta kalabilmeyi becerebilmiştir. Deliliğin kökleri Bowie nin büyükannesi Margaret da başlar. Margaret Birinci Dünya Savaşı nda yeralmış kocası James Edward Burns ve beş çocuğuyla mazbut bir hayat sürmekteyken, birden kendini kitaplara verir. Artık ne evden çıkıyor ne de ailesinin diğer üyeleriyle ilgileniyordur. Yaptığı bütün iş eve kapanıp kitap okumaktır. Karısından hayır bulamayan James ise kendini alkole verir. Ev, içindeki beş çocuğu tümüyle sorunlu bir hayata yazırlayan bir temel olmuştur. Nitekim Burns ailesinin çocuklarının üçü raporlu biri raporsuz olmak üzere dördü çeşitli akıl hastalıklarıyla uğraşmıştır. Bu ev değil tımarhane den ilk kaçan kişi raporsuz ruh hastası Margaret Mary Burns nam-ı diğer Peggy olmuştur. Bir süre faşist gruplarla takılır. O sırada bir barmenden hamile kalır. Barmen Peggy ye evlenme vaatlernde bulunmasına rağmen Peggy yi ve karnındaki minik Terry yi bırakıp çeker gider. Terry, gelecekte bir ruh hastası ve küçük kardeşinin bir numaralı kahramanı olacaktır. Bu oalydan altı yıl sonra Peggy birinden evlilik dışı bir çocuk daha dünyaya getirir. bu talihsiz çocuğun adı Myra dır. Myra ya bakamayacağı için bir ailenin yanına verir. Peggy bu zamanlarda bir yandan da şizofreniyle savaşmaktadır. Histerik halleriyle etrafındakilere illallah dedirten bu kadın bir süre sonra John isimli biriyle tanışır. John babasının parasını yiyen, gezici tiyatro grubuyla dolaşan serseri bir tiptir. Nereye elini atsa orayı batırır. Bu durumdan oldukça rahatsız karısı tarafından da terkedilmek üzeredir. Bu olaylar içinde nevrotik Peggy bile onun hayatına bir ışık gibi doğmuştur. Karısıyla ayrılınca Peggy ile evlenir. Bu arıza çiftin 8 ocak 1947 yılında bir oğulları olur. İsmini David Robert koyarlar. Daha önce yaşamış gibi bilge gözlere sahip olan bu çocuk David Bowie den başkası değildir. David, aile ilgisinden bol bol nasibini alarak büyümüştür. Fakat kardeşi Terry adeta üvey evlat muamelesi görmüş, hor görülmüş sonra da aksi biri olup çıkıvermiştir. Ailede tek sevdiği kişi küçük kardeşi David dir. David de Terry ile zaman geçirmekten büyük keyif almaktadır. Onların bu eğlenceli zamanları Terry nin askeri okul için evden ayrılması ile son bulmuştur. Çünkü Terry okuldan eve döndüğünde annesi tarafından kovulmuş ve teyzesinin yanında kalmaya başlamıştır. David ve Terry bu duruma rağmen sıksık görüşürler. David i müzik ve beat kuşağıyla tanıştıran isimdir aynı zamanda Terry. Ruh hastalığının aile içinde gerek kalıtsal olmasından, gerekse yaşadığı zorluklardan olsa gerek Terry de bir süre sonra akıl bağlarını dünyadan koparır. Kendini kitap-

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

CHILL-OUT FESTIVAL BODRUM 2018

CHILL-OUT FESTIVAL BODRUM 2018 CHILL-OUT FESTIVAL BODRUM 2018 Xuma Yalıkavak 20-21 Temmuz, 2018 12:00 00:00 Chill-Out Festival, 20-21 Temmuz da Xuma Yalıkavak ev sahipliğinde 4. kez Bodrum da! Lounge FM in muhteşem dünyasını gerçek

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti?

2016'nın ilk 5 ayını geride bırakıyoruz. Grup Göktürkler için bu dönem nasıl geçti? Türkülere yeniden hayat veren, kitlelerin özgün müziğe bakış açısını değiştirecek çalışmalara imza atan Grup Göktürkler, başarı basamaklarını tırmanmaya devam ediyor. Grup Göktürkler'in üyeleri Alperen

Detaylı

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3 Issue #: [Date] MAVİSEL YENER İLE RÖPOTAJ 1. Diş hekimliği fakültesinden mezunsunuz. Bu iş alanından sonra çocuk edebiyatına yönelmeye nasıl karar verdiniz?

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ Türk pop ve rock müziğinin sevilen ismi Aydilge,mini konseri ve imza günü etkinliği ile Kahramanmaraş Piazza Alışveriş ve Yaşam Merkezi nde hayranlarıyla buluştu.

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Herkese Bangkok tan merhabalar, Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak

Detaylı

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΕΘΝΙΚΗΣ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΘΡΗΣΚΕΥΜΑΤΩΝ ΚΡΑΤΙΚΟ ΠΙΣΤΟΠΟΙΗΤΙΚΟ ΓΛΩΣΣΟΜΑΘΕΙΑΣ Milli Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı Devlet Dil Sertifikası DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller Y jenerasyonunun internet bağımlılığı İK yöneticilerini endişelendiriyor. Duygusal ve sosyal becerilere sahip genç profesyonel bulmak zorlaştı. İnsan

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

TEST: Nasıl Daha Verimli Öğrendiğinizi Biliyor musunuz?

TEST: Nasıl Daha Verimli Öğrendiğinizi Biliyor musunuz? Nasıl öğrendiğinizi biliyor musunuz? Ve ne kadar verimli öğrendiğinizi İşte bu test ile ne kadar verimli bir öğrenmeye sahip olduğunuzu anlayacaksınız, eksikliklerinizi tespit edeceksiniz. Haydi iş başına.

Detaylı

Camel ve Progresif rock üzerine

Camel ve Progresif rock üzerine Camel ve Progresif rock üzerine Öncelikle şunu söylemeliyim ki tüm tavsiyelerin aksine bir müzik grubuyla ilgili blog yazısı yazma fikri bana çok çekici geliyor; özellikle bu müzik grubu gelmiş geçmiş

Detaylı

Röportaj: Mark Buxton

Röportaj: Mark Buxton Röportaj: Mark Buxton Gönderen Berkan Başoğlu 24 Eylül 2014 Çarşamba Mark Buxton, yirmi beş yılı aşkın süredir Givenchy, Versace, Van Cleef & Arpels, Paco Rabanne, Burberry, Cartier, Chopard ve Ferré gibi

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık?

Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık? Neden Sosyal Medyanın Geleceği Reklam Değil, Yayıncılık? Bu pazarlamacılar, sosyal medya 'uzmanları' ve PR uzmanlarının her gün konuştuğu konu; Sosyal medyanın geleceği nasıl gözüküyor? 1. Geleneksel medya,

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda

Mission Berlin. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Bölüm 02 Firarda Bölüm 02 Firarda Anna komiserin sorularını yanıtlar, ama sorgulama motosiklet gürültüsü ve silah sesleriyle bölünür. Anna kaçar ve müzik kutusunun üzerinde bir adres keşfeder. Bu ipucu ona yardımcı olacak

Detaylı

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ

Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? HASHTAG KULLANIM REHBERİ HASHTAG KULLANMA REHBERİ 1 Hashtag ile ilgili bilmeniz gereken herşey Ne zaman hashtag yapmalıyım, nasıl hashtag oluşturmalıyım? #HASHTAG Hangimiz günlük olarak kullandığımız sosyal medya platformlarında

Detaylı

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması Örnek Tarot Okuması Bir tarot okuması, bilinçaltına atılmış bir oltadır. Bizler yani tarot okuyucuları, sizin zihninize, bilinçaltınıza olta atarak, sebeplerini ve sonuçlarını zaten sizin biliyor olduğunuz

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011. 134 ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy. 2366 görüşme

ARAŞTIRMANIN KAPSAMI. Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011. 134 ilçe. 35 il. 200 mahalle/ köy. 2366 görüşme ARAŞTIRMANIN KAPSAMI Saha Tarihi: 9-10 Nisan 2011 35 il 134 ilçe 200 mahalle/ köy 2366 görüşme ARAġTIRMANIN KAPSAMI Türkiye nüfus 73,7 milyon 15-30 YaĢ nüfus 17,3 milyon Araştırma saha uygulama Araştırma

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

2KiloMavi de. Misafir Yazarlık. Eylül 2012. 2kilomavi.wordpress.com

2KiloMavi de. Misafir Yazarlık. Eylül 2012. 2kilomavi.wordpress.com de Misafir Yazarlık Eylül 2012 de Misafir Yazarlık Nedir? Misafir yazarlık, de yazar olmayan takipçilerimizin yazdıkları herhangi bir yazılarının de yayınlanması anlamına gelir. Kendi bloğunuz olsun ya

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Örnek bir kullanım ve bilgisayar ağlarını oluşturan bileşenlerin özeti

Örnek bir kullanım ve bilgisayar ağlarını oluşturan bileşenlerin özeti Bu sayfaları okuduğunuza göre bir şekilde bilgisayarlar ve bilgisayar ağlarıyla ilişkiniz olduğunu biliyorum. Ancak yine de en başta niçin bilgisayar ağı kullanıyoruz sorusunun cevabını vermekle işe başlayabiliriz.

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101 Ruhumdaki Müzigin Ezgileri Stj. Av. İrem TÜFEKCİ 2013/2 Hukuk Gündemi 101 Ruh halinize göre mi müzik dinlersiniz, müzik mi ruh halinizi değiştirir? Hangi tür olursa olsun o anki duygusal duruma eşlik etmekte

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri Eflref Ar kan Bildiğiniz gibi Almanya aile birleşiminin gerçekleşmesi konusunda göç yasasında bazı değişiklikler yapmıştır. Bu değişiklikleri eleştirenler ve olumlu görenler bulunmaktadır. Ben göç yasasının

Detaylı

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi 2019 yılında kendimize daha fazla zaman ayırmak istiyoruz. Fotoğrafla olan iletişimimizi artırmak istiyoruz. Fotoğrafın bir sanat

Detaylı

Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor.

Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor. 2015'e çok az kaldı. Peki 2015'te başımıza neler gelecek? Astrolog Neşe Erden'in yeni kitabından sizin için kısa kısa her burç için 2015 yılının özetini çıkardık. Koç Burcu Ön yargılar, eski yanlış bilgiler

Detaylı

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ DEKOMEKAN 78 İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ 79 Binanın yapılması kadar satılması da önemli bir aşama. Bu aşamada ağırladığınız konuklarınızı yaşayacakları ortamın kalitesi hakkında bilgilendirmeniz,

Detaylı

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz

Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um. Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun. O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş. Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz ÜNİTE 4 Şimdiki Zamanın Rivayeti Ben gid-iyor-muş-um git-mi-yor-muş-um Sen gid-iyor-muş-sun git-mi-yor-muş-sun O gid-iyor-muş git-mi-yor-muş Biz gid-iyor-muş-uz git-mi-yor-muş-uz Siz gid-iyor-muş-sunuz

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

Yaratıcılığın; uçsuz bucaksız, sınır tanımayan, sıra dışı fakat gerçekliği taçlandıran gücüne inanıyoruz

Yaratıcılığın; uçsuz bucaksız, sınır tanımayan, sıra dışı fakat gerçekliği taçlandıran gücüne inanıyoruz Çok az insan yaratıcı olarak kabul edilir: Birkaç ressam, birkaç şair; milyonda bir kişi. Bu saçmalıktır. Her insan doğuştan yaratıcıdır. Çocukları izlersen görürsün. Bütün çocuklar yaratıcıdır. OSHO 2001

Detaylı

03-05 Şubat 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar da düzenlenen Evlilik Hazırlıkları Fuarı, 15. yılında Modern Zaman Gelinleri konseptiyle

03-05 Şubat 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar da düzenlenen Evlilik Hazırlıkları Fuarı, 15. yılında Modern Zaman Gelinleri konseptiyle 2017 SONUÇ RAPORU 03-05 Şubat 2017 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar da düzenlenen Evlilik Hazırlıkları Fuarı, 15. yılında Modern Zaman Gelinleri konseptiyle evlenecek çiftlere rehberlik eden bir organizasyon

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU TARİH: / /2017 1. Öncelikle adınız nedir? Adınızın anlamı nedir? 2. Annenizden doğma, babanızdan olma, sizden başka evde yaşayan biri var mı? Varsa sizden büyük mü küçük mü?

Detaylı

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ

BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ BURAY DAN 2 İNCİ ALBÜM MÜJDESİ Türk pop müziğinin başarılı ismi Buray, Kahramanmaraş Piazza AVM de sevenleriyle buluştu. Düzenlenen mini konser ve imza günü etkinliğinin ardından gazetecilerin sorularını

Detaylı

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM DEKO TASARIM Senem ÖZTÜRK / senem.ozturk@alem.com.tr Biliyorum ki dekoratör sözcüğü bugün pek de popüler değil, hatta modası geçmiş bir ifade fakat yine de kendimi dekoratör olarak tanımlamak bana daha

Detaylı

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak.

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak. İÇİNDEKİLER Festival Hakkında... 3 Festival Programı... 4 Line Up (1.Gün)... 5 Line Up (2. Gün)... 6 Festival'in Tanıtımı... 7 Rakamlarla MagicalFest... 8 Festival Alanı... 9 Festivalin Mobil Uygulaması...

Detaylı

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. C i h a n D e m i r c i Damdaki Mizahçý 90 Yaþýnda Eskimeyen Bir Usta: Haldun Taner Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri. 1986'da yitirdiðimiz Haldun Taner

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Haziran 2010 SOSYAL MEDYA ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR? Proje Koordinatörleri: İndeks Araştırma Ekibi Simge Şahin, İstanbul Bilgi Üniversitesi Giriş:

Detaylı

SEDA ÜREN KURUMSAL

SEDA ÜREN KURUMSAL SEDA ÜREN 2 0 1 9 KURUMSAL ORGANIZASYON SEDA ÜREN KURUMSAL Kurumsal çalışmalar şüphesiz deneyim ve kalite ister... Yılların deneyimi, her daim güncellenen repertuvarı ve nefes kesen sahne performansıyla

Detaylı

İşte bu, kişileri birbirlerinden ayıran özelliklerin tümüne, kişinin Girişimcilik Profili diyoruz.

İşte bu, kişileri birbirlerinden ayıran özelliklerin tümüne, kişinin Girişimcilik Profili diyoruz. KİŞİNİN GİRİŞİMCİLİK PROFİLİ Her insanın vücut yapısı nasıl ki her spora uygun değilse, her insanın çeşitli özellikleri de onun her türlü girişim i yapmasına uygun değildir. Bir başka deyişle, kişinin

Detaylı

Beyin Cimnastikleri (I) Ali Nesin

Beyin Cimnastikleri (I) Ali Nesin Beyin Cimnastikleri (I) Ali Nesin S eks, yemek ve oyun doğal zevklerdendir. Her memeli hayvan hoşlanır bunlardan. İlk ikisi konumuz dışında. Üçüncüsünü konu edeceğiz. 1. İlk oyunumuz şöyle: Aşağıdaki dört

Detaylı

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? Www.EkitapKazanclari.coM. By Alia RİOR. Alia RİOR www.ekitapkazanclari.com

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? Www.EkitapKazanclari.coM. By Alia RİOR. Alia RİOR www.ekitapkazanclari.com E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? E-KİTAP KAZANÇLARI Www.EkitapKazanclari.coM By Alia RİOR Alia RİOR www.ekitapkazanclari.com Sorumluluk Sınırları ve Garanti Feragatnamesi ÖNEMLİ:

Detaylı

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı

Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı Bir Açık Kaynak Masalı Bölüm 1: Kasabanın Dışında Bir Meyve Ağacı Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak bir kasabada, bir meyve ağacı varmış. Bu ağaç çok lezzetli meyveler verirmiş. Meyveler o

Detaylı

sosyal & dijital pazarlama

sosyal & dijital pazarlama sosyal & dijital pazarlama en sağlıklı iletişim dijital dünya üzerinde gerçekleşir. gerçek kişilere eriştiğinizi görmek harika bir deneyim. bir müşterimiz diyor ki; İnternet ve Sosyal Medya benim için oldukça

Detaylı

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik

Detaylı

Başarıda İç Disiplin. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.

Başarıda İç Disiplin. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez. Başarıda İç Disiplin Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür. Ama kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez. İÇ DİSİPLİN NEDİR? Her zaman yaptığınız veya yapmak zorunda olduğunuz işleri iki şekilde yaparsınız:

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... BİYOGRAFİ 1 3 Bu kitabın sahibi:... İçindekiler Bu Kitabın Konusu Benim, 9 Ben, Marie Curie, 13 Uçan Üniversite, 18 İlk Aşk, 23 Paris, 27 Aşk Göz Kırpıyor!, 31 Maddenin İçinden Geçen Işınlar, 35 Aşk,

Detaylı

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım.

Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Nasuh Mitap ı Ankara dan tanırım. Kendisi hakkında bir şey yazmayacağım. Cenaze namazıyla yapılan cenaze törenine bir kere daha canım sıkıldı da diyemeyeceğim Devrimcilerin bu türlü davranışlarına alıştık

Detaylı

NEF Kandilli Projesi Tüm Detayları

NEF Kandilli Projesi Tüm Detayları NEF Kandilli Projesi Tüm Detayları Timur Gayrimenkul ün yine iddialı bir projesi olan NEF Kandilli projesi NEF in Luxury Living konseptiyle ön talep toplamaya başladı. 406 konutun olacağı bildirilen projede

Detaylı

OMURİLİK ZEDELENMESİ BİR KADER MESELESİ OLARAK KALMAMALI HEINZ KINIGADNER WINGS FOR LIFE'IN KURUCULARINDAN BİRİ VE İKİ KEZ MOTORKROS DÜNYA ŞAMPİYONU

OMURİLİK ZEDELENMESİ BİR KADER MESELESİ OLARAK KALMAMALI HEINZ KINIGADNER WINGS FOR LIFE'IN KURUCULARINDAN BİRİ VE İKİ KEZ MOTORKROS DÜNYA ŞAMPİYONU OMURİLİK ZEDELENMESİ BİR KADER MESELESİ OLARAK KALMAMALI HEINZ KINIGADNER WINGS FOR LIFE'IN KURUCULARINDAN BİRİ VE İKİ KEZ MOTORKROS DÜNYA ŞAMPİYONU HERKESİN BAŞINA GELEBİLİR Her yıl dünya çapında 250.000'den

Detaylı

Kurumsal Müzikal Projesi

Kurumsal Müzikal Projesi Kurumsal Başarı Hikayesi Kurumsal Müzikal Projesi >> PROJE ADI KURUMSAL MÜZİKAL >> PROJE TÜRÜ MÜZİKAL >> PROJENİN KISACA TANIMI Projemiz; şirketinizin değerlerini, misyon ve vizyonunu yansıtan (yaşayan),

Detaylı

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos 2014. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması 10 Ağustos Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması 18 Ağustos 2014 İÇİNDEKİLER 1. SUNUŞ... 3 2. ADAYLAR HAKKINDA ÇIKAN HABERLER NASIL SUNULDU?... 3-4 2.1 HABERLERİN ADAYLARA GÖRE DAĞILIMI...

Detaylı

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN Bodrum un beyaz perdedeki gülen yüzü İdil Dizdar, fotoğrafçılık ve oyunculuk kariyerine bir de yönetmenlik ekledi. Bodrum un yakından tanıdığı oyuncu, yönetmen ve fotoğraf

Detaylı

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen SEVGİ BAŞMAN: 1986 da Tokat ta doğdu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi ve ardından İngiltere ye yerleşip üç yıl öğretmenlik yaptı. 2012 yılında Keele Üniversitesi

Detaylı

Adım Adım Windows 2000 Server Kurulumu 11 Cuma, 08 Eylül 2006 14:32 - Son Güncelleme Cumartesi, 12 Eylül 2009 03:45

Adım Adım Windows 2000 Server Kurulumu 11 Cuma, 08 Eylül 2006 14:32 - Son Güncelleme Cumartesi, 12 Eylül 2009 03:45 Nasıl bayaa yol kat ettik değil mi? Aslında bu noktada sistemimiz ciddi ciddi çalışmaya başladı. Bir süre sonra bir de baktık ki, kullanıcılar masaüstüne bazı "uygunsuz" duvar kağıtları koymaya başlamışlar.

Detaylı

http://www.microsoft.com/visualstudio/eng/downloads

http://www.microsoft.com/visualstudio/eng/downloads Visual Studio 2012'nin kurulumunu, Visual Studio'nun kullanımını ve Windows Store'da basit bir proje hazırlanmasını anlatacağım. Hepsinden önce Visual Studio ortamından biraz bahsedelim. Visual Studio

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 20 geçiyor. iki canın ve 95 dakikan var. Mesaj ne anlama geliyor?

COMPUTER: Mission Berlin. 9 Kasım, sabah saat 10 u 20 geçiyor. iki canın ve 95 dakikan var. Mesaj ne anlama geliyor? Bölüm 05 Tanışıyor muyuz? Anna müzik kutusunu tamir etmesi için saatçiye götürür. Ama bu Paul Winkler için işin ötesinde bir anlam taşıyordur. Anna yi eskiden tanıdığını iddia eder. Ama nasıl olur? Anna

Detaylı

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ;

*2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ; *2012 Mart ayı sonunda çıkardıkları albümleri ile müzik piyasasına Zımba gibi giriş yapan grup ; *D&R Müzik Marketlerde Türkçe Pop / Rock Single Kategorisi ; Çok satanlar Listesi : 1.hafta 3 Numara!, 2.hafta

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

Sadece 2 İstekle MySQL Blind SQL Injection. Canberk BOLAT canberk.bolat[-at-]gmail[-dot-]com

Sadece 2 İstekle MySQL Blind SQL Injection. Canberk BOLAT canberk.bolat[-at-]gmail[-dot-]com Sadece 2 İstekle MySQL Blind SQL Injection Canberk BOLAT canberk.bolat[-at-]gmail[-dot-]com 0x01 Giriş Bu yazı blind sql injection saldırılarında tek bir karakter için minimum istek ile doğru sonuca varabilmek

Detaylı

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir

Detaylı

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM GELECEĞİM OLDU. Sayın Yurduseven öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Çankaya Üniversitesi Bilgi İşlem Departmanı nda çalışan ve 2007 Bilgisayar Mühendisliği Bölümümüzden mezun olan Hakan Yurduseven ile bilgilendirici bir söyleşi gerçekleştirdik. ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ BENİM

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek 1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek İngilizce öğrenilememesinin ilk ve en büyük sebeplerinden birisi, İngilizce öğrenmeyi ders çalışmak olarak görmek. Çoğu zaman İngilizce iş hayatında başarılı

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Şarkı Ritim raylar - Ritim şarkılarınız için Tracks

Şarkı Ritim raylar - Ritim şarkılarınız için Tracks Şarkı Ritim raylar - Ritim şarkılarınız için Tracks Şarkı Ritim Parçalar mobil Müzisyen App Apple ios App Store'dan alınabilir kaliteli ritmik destek Hayatta Davul Örgütü en uygun form içinde, dünyaya

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi : Yazan : Osman Batuhan Pekcan Ülke : FRANSA Şehir: Paris Kuruluş : Vir volt Başlama Tarihi : 4.7.2017 Bitiş Tarihi : 9.8.2017 E-posta : bat.pekcan@gmail.com Herkese Paris ten selamlar. Dün itibariyle 1

Detaylı

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 01 Köy ziyareti

Radio D Teil 1. Deutsch lernen und unterrichten Arbeitsmaterialien. Ders 01 Köy ziyareti Ders 01 Köy ziyareti adındaki genç adam arabasıyla annesinin yaşadığı köye gider. Bu ziyaret sırasında dinlenmek ister, ama kısa sürede doğanın tatsız yönleriyle de tanışır. biraz dinlenmek için annesinin

Detaylı

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

11 Eylül de Sinemalarda

11 Eylül de Sinemalarda İyi Performanslarla Dolu, Çekici Bir Hikaye Milton Moview Review Gece Bitmeden de Chris Evans ın Yakışıklılığından Fazlası Var Culled Culture Gece Doğmadan ve In Search Of A Midnight Kiss in İzinde Filmaluation

Detaylı

İsmail Aybars Tunçdoğan tuncday@earlham.edu

İsmail Aybars Tunçdoğan tuncday@earlham.edu Konunun uzmanları, beden dilinin iletişimdeki rolünün, birçok zaman konuşmanın içeriğinin bile önüne geçtiğini iddia ediyorlar. Bir şeyi nasıl söylediğimizin, ne söylediğimizden daha önemli olabildiği

Detaylı