KI ZIL HA YA LET ÝÇ SA VAÞ TIR

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KI ZIL HA YA LET ÝÇ SA VAÞ TIR"

Transkript

1 Yeni Evrede Baþyazý KI ZIL HA YA LET ÝÇ SA VAÞ TIR Kýzýl hayalet, iþçi sýnýfýnýn henüz kendisini kurtaracak kadar olgunlaþmadýðý; fakat, burjuva egemenliði tehdit edecek bir geliþme gösterdiði koþullarda, egemenlere karþý ilan edilmiþ iç savaþtýr. Avrupa burjuvazisi, kýzýl hayaleti 19. yüzyýlýn ortalarýnda açýkça hissetti. Artýk onun için bir ö- lüm-kalým savaþý baþlamýþtý. Burjuvazinin düþünce dünyasý, proletaryanýn toplumsal devrim tehdidiyle alt üst oldu. O zamandan bu güne kadar, egemenlerin attýðý her a- dýmda belirleyici olan, proletaryadan gelen tehdit oldu. Bu tehdidin burjuvalarda yarattýðý korkuyu anlamak için, bir baský aygýtý olan devletlerinin geliþimine bakmak yeterli. Ýþçi sýnýfýna karþý kullanýlacak tüm araçlar güçlendirildi. Devlet her yönden yetkinleþtirildi. Egemenlik sistemini korumak için baskýnýn her biçimine baþvuruldu. Uzlaþmaz sýnýf çeliþkilerinin ürünü olan devlet, bu çeliþkilerin keskinleþmesini de yapýsýnda yansýtýyor: Emekçi sýnýflara karþý þiddetli bir saldýrýyý en üst boyuta çýkartarak. Baþvurduðu tüm baský, saldýrý ve teröre raðmen, burjuvazi için yaþam hep o ince çizgide sürdü. Ýþçi sýnýfýnýn aþaðýlandýðý, katliama uðradýðý, ayaklanmalarýnýn demir ökçeyle ezildiði; karþý-devrimin zirvesinde bile burjuvazi egemenliðinden emin olamadý. Korkularý boþa deðildi. Ýþçi sýnýfý, zincirlerinden boþanan karþý-devrimin en aþaðýlýk saldýrýlarýyla karþý karþýya geldiði, kurþun yaðmuru altýnda bile; Toplumsal Devrim! haykýrýþlarýyla dünyayý alt üst ediyordu. 20. yüzyýla gelindiðinde, proletarya kendi kendini kurtaracak genel koþullara kavuþmuþtu. Teori, politika ve örgütlenme yönünden de daha ileri bir toplumu kuracak yeterliliðe sahip olmuþtu. Proleter devrimler çaðý, nesnel ve öznel geliþmenin ü- rünü olarak doðdu. Ýþçi sýnýfýnýn kurtuluþu, kendi eseri oldu. Yeni bir toplumsal sisteme, sosyalizme geçiþ engellenemedi. Bir kez daha, karþý devrimci zor, ekonominin evrimine yenik düþtü. Eðer daha yüksek bir toplumun maddi koþullarý eski toplumun baðrýnda ortaya çýkmýþsa, karþý-devrimci zorun yeni toplumun doðuþu karþýsýnda yapacaðý fazla bir þey yoktur. Artýk toplum, maddi þartlarý doðmuþ olan sorunlarýn çözümünü kendine amaç edinmiþtir. Bu a maç; ya ni da ha yük sek bir ha ya tý kur - ma, mutlaka gerçekleþecektir. Kýzýl hayalet, kapitalizmle yanyana, o- na karþýt bir toplumsal sistem olarak görev baþýndadýr. Kapitalizm, yalnýzca proleter devrim tehdidiyle karþý karþýya deðildir; ayný zamanda sosyalist sistemin de baskýsý altýndadýr. Emperyalist-kapitalist sistem her yönden komünist kuþatmaya alýnmýþtýr. Burjuvazi, dünyadaki komünist yükseliþi durdurmak için, ideolojik-politik bir çizgi olarak anti-komünizmi öne çýkardý. Dünyanýn tüm gerici güçlerini anti-komünist bayrak altýnda topladý. Bir yüzyýl boyunca u- luslararasý proletarya hareketine, komünistlere karþý yapýlan her saldýrý, yok etme ve aþaðýlama, bu bayrak altýnda gerçekleþtirildi. Dünya çapýnda sürdürülen güçlü antikomünist kampanyalara karþýn sosyalizme yöneliþ durdurulamadý Çað, sosyalizmin yükseliþ çaðýdýr. 80 li yýllardan sonra, karþý-devrimcilerin sosyalist ülkelerde geçici olarak iktidarý ele geçirmesi, uluslararasý kapitalist güçlerde bir umut yarattý. Sosyalizm tarihe gömülüyor, ilk defa komünizm hayaletinden kurtuluyordu. Bu inanýþla, iþçi sýnýfýna karþý yeni bir saldýrý baþlattý. Saldýrý, yüzyýl savaþýdýr. Amaç, iþçilerin uzun bir tarihi dönemden beri, uzun sýnýf savaþlarýyla elde ettiði tüm ekonomik ve politik kazanýmlarý yok etmektir. Böylece, iþçi sýnýfý her bakýmdan güçsüz düþürülecek ve belini doðrultamaz duruma getirilecek. Son iki yüzyýl içinde belki de kendisini ilk defa güven i- çinde hissedecekti. Ýþte tam da bu sýrada kýzýl hayalet yeniden ortaya çýktý. Evet tam da bu sýrada, Avrupa dan baþlayan, proletaryanýn yeni bir mücadele dalgasý, oradan dünyaya doðru yayýldý. 90 lardan itibaren baþlayan güçlü kitle gösterileri, çok kýsa süre sonra Atlantik in öteki kýyýsýna ulaþtý. Emperyalist-kapitalist sistemin saðlam kale si ABD, son 50 yý lýn en þid det li kit le a - yaklanmasýyla sarsýldý. Burjuvazi, bir kez daha, bu ayaklanmalarda geleceksizliðini gördü. Avrupa da uzun zamandýr görülen güçlü kitle eylemlerine, iþçi sýnýfýnýn tüm kýtayý etkileyen yeni eylemleri eklendi. Avrupa nýn bazý ülkelerinde onyýllardýr görülmeyen eylemler ortaya çýktý. Avrupa nýn ekonomik gidiþine bakýlýrsa, iþçi eylemleri süreklilik kazanacaktýr. Uzlaþmacý burjuva iþçi sendikalarýnýn ücretlerin düþürülmesini kabul etmesi, yeni yeni iþçi eylemlerini engelleyemez. Sermaye daha fazlasýný isteyecektir. Ýþçi sýnýfýnýn bunu kabul etmesi beklenmemeli. Bütün ekonomik ve politik göstergeler, emekçi hareketinin yaygýnlýk kazanacaðýný, þiddetleneceðini ve belli bir noktada ileriye doðru sýçrama yapacaðýný gösteriyor. Sýnýf savaþýmý tüm uzlaþma çabalarýna karþýn, kendi doðasýna uygun bir sonuca doðru gidiyor. Kapitalist dünyada iki sýnýf arasýndaki iliþkiyi belirleyen þey, iç savaþtýr. Bunun temelinde onyýllardýr biriken öfke var. E- mekçi sýnýfýn üst üste birikmiþ, çözülememiþ sorunlarý var. Bunun temelinde emeksermaye uzlaþmaz çeliþkisinin olgunlaþmasý var. Tüm bu olgular, kapitalist sistemin tümünde ortaya çýktý. Ayný temelde iç savaþ, küresel iç savaþtýr. Ýç savaþýn her ülkedeki görünüþü, tonu, biçimi ve þiddeti farklý farklý olmakla birlikte, sahnesi tüm dünyadýr. Ýþçi ayaklanmalarýnýn ilk görüldüðü Atlantik in iki yakasýnda ezmeye ve daha sonralarý ise ekonomik yolla etkisizleþtirmeye kalkan kapitalistler, þimdi tüm dünyada iþçi ayaklanmalarýyla karþý karþýyalar Kýzýl hayalet tüm dünyada! Sýnýflar savaþýnýn bu tartýþmasýz olgularýna, yaygýnlýðýna ve seyrine raðmen; e- konomik ve politik olgularýn derinliðine gidemeyenler, son derece yüzeysel sonuçlara ulaþýyor. Sýnýf mücadelesinin somut olgularýnýn görüntüleriyle düþünen, fakat özünü kavrayamayanlar bundan daha ileri þey söyleyemez Eðer nesnel þartlarý o- luþmamýþsa, dünyanýn tüm örgütçüleri bir araya gelse, dünyada bu kadar kitleyi, böylesine eþ zamanlý ve büyük kitleler halinde eyleme yöneltemezdi. Fakat, koþullarý o- luþmuþsa, kitleler, kendiliðinden bile harekete geçebilir. Türkiye nin ve dünyanýn ortalama sol gruplarý ise, dünya emek hareketinin büyük eylemini yalnýzca seyretmekle kalýr. Proletaryanýn sýnýf savaþýmý, tarihin dönüþtürücü gücüdür. Kapitalistlerin bu savaþýmý bitirdiðini sandýðý bir anda, yeniden onun karþýsýna çýkmýþtýr. Her seferinde savaþým yeteneðini pekiþtirerek. Ýþçilerin sýnýf savaþýmý sürekli proletarya tarafýndan besleniyor, bu nedenle bitirilemez. Bitirilemediði gibi her geçen gün insanlýðýn umudu haline geliyor. Ýnsanlýðýn yüreðinde ve bilincinde büyük bir yanký buluyor. Tarihsel geliþme öyle bir noktaya ulaþtý ki, bu noktada iþçilerin sýnýf savaþýmý tek kurtuluþ yoludur. C.DAÐLI 3

2 Emek-Sermaye Çeliþkisi SINIF FARKLILIÐI 4 VE TOPLUMSAL EÞÝTSÝZLÝK Yeni Evrede Bir avuç kapitalistin maddi zenginliði, milyarlarca insanýn gelirinden daha fazla. Bu so nuç, ken di ba þý na çok þey an la týr. Dünyanýn bugünkü toplumsal düzeni hakkýnda açýk fikir verir. Dünya, birkaç kapitalistin ve zengin ulusun maddi zenginliði, refahý ve mutluluðu için çalýþýyor. Üretilen ne varsa, en iyi þekilde dünyanýn efendileri yararlanýyor. Tüm bunlar, sermayeye dayalý bir düzende, sermayenin büyümesinin kaçýnýlmaz sonuçlarýdýr. Karþýlaþtýrma genellikle birkaç kapitalist grup ve zengin ulusla, yoksul ülkeler arasýnda yapýlýyor. Bu, belli bir anlamda doðrudur: Ezen ulus ve ezilen u- lus ayýrýmý kapitalist dünyanýn bir gerçeðidir. Fakat ayrým yalnýzca ezen-ezilen ulus çerçevesinde yapýlýrsa, tek yanlý o- lur. Ulus tek baþýna alýndýðýnda soyut bir kavramdýr; daha iyi incelendiðinde, çýkarlarý birbiriyle karþýt, farklý sýnýflardan oluþtuðunu ve bu sýnýflar arasýnda bir sýnýf savaþýmýnýn olduðunu görürüz. Bu nedenle çoðu kez, zengin uluslarla, yoksul uluslar arasýndaki karþýlaþtýrma, kapitalist sýnýf ile iþçi sýnýfý arasýndaki sýnýf ayrýmýný gizlemek için kullanýlýyor. Konu, somut olarak irdelenmelidir. Birkaç kapitalist ile milyarlarca yoksul (emekçi) insanýn gelirini karþýlaþtýrmak, kendi baþýna, sýnýf ayrýmýnýn hangi noktaya geldiðini en çarpýcý biçimde ifade ediyor. Sýnýflar arasýndaki u- çu rum çok bü yük ve de rin. U çu rum ar - týk öylesine açýk ve elle tutulur ki, burjuvazi bile, bunu istatistiklerle ortaya koyuyor. Bunu yapmasýnýn nedeni, toplumu havaya uçuracak tehlikenin büyüklüðünü ve ivediliðini anlatmaktýr. Daha çok üzerinde durduðu politik önlemlerdir. Ekonomik önlemler ikinci planda geliyor. Oysa ki politik alana yansýyan tehlike, ekonomik temeldeki çatýþmadan geliyor. Kapitalist sýnýfýn alacaðý ekonomik önlemler, sýnýflar arasýndaki uçurumu iyice derinleþtirdiðinden, düzene karþý, emekçi sýnýflardan gelen tehlike de büyüyor. Farklý sýnýf bireylerinin gelirleri arasýndaki farký anlatan rakamlarýn çarpýcýlýðý, esasýnda bu tehlikenin ne kadar yakýn bir tehlike olduðunu gösteriyor. Kapitalistlerle iþçiler arasýndaki e- konomik uçurum, yalnýzca dünya geneline yönelik deðildir. Her kapitalist ulusta, farklý sýnýf üyeleri arasýnda büyük e- konomik mesafe var. Bu mesafe kapanmayacaðý gibi, daha da büyür. Sermayenin kendisini geniþletmesi, iþçilerin sefaletinin derinleþmesiyle ilerler. Bugün birkaç tekelin zenginliðiyle, eðer dünya nüfusu kýyaslanýyorsa; ortaya korkunç rakamlar çýkýyorsa, bu, sermayenin kendi kendini geniþletmesinin kaçýnýlmaz sonucudur. Bundan hareketle, durumun nerelere varabileceðini bir eðilim olarak çýkarabiliriz. Ýþte dünya nüfusunun büyük bir çoðunluðunun yaþamdan atýlmasýna neden olan, sermayenin bu tarihsel eðilimi ve iþleyiþidir. Karþýlýðý ödenmemiþ emeðe el koyarak, kendi kendini geniþleten, büyüyen sermaye, bu nedenle tüm uzlaþmaz sýnýf karþýtlýklarýný da içerir. Bu temelde biriken ve merkezileþen sermaye, uzlaþmaz sýnýf karþýtlýklarýnýn daha bir keskinleþmesini de beraberinde getirir. Kapitalist birikim, sistemin uzlaþmaz çeliþkilerinin olgunlaþmasýný ve buna baðlý olarak eski sistemin çözülmesinin biricik yolunun da iyice belirginleþmesini getirdi. Ýnsanlar artýk çözebilecekleri sorunlarý önlerine koyabilirler. Çünkü, içinde bulunduklarý maddi koþullar, sorunun çözümünü de kendi içinde taþýyor. Artýk amaçlarýný gerçekleþtirebilirler. Farklý sýnýf bireylerinin arasýndaki büyük gelir farklýlýðý, bize, toplumdaki toplumsal ve politik eþitsizliðin boyutlarý hakkýnda kesin bir fikir verir. Toplumsal ve politik eþitsizlik öyle bir noktaya u- laþmýþ ki, düzen güçleri bile bundan söz etmek zorunda kalýyor. Toplumsal eþitsizlik herkesin gözü önünde derinleþerek ilerliyor. Feodal toplumda toplumsal statü (örnek olarak, hanedan üyesi olmak) ekonomik güç anlamýna geliyordu. Egemen toplumsal konumda olanlar, bu sayede, hazine desteði alýyor, toprak sahibi olabiliyor, ekonomik olarak bir güç sahibi olabiliyordu. Kapitalist toplumda ise, ekonomik gücü elinde bulunduran, politik güce de sahip oluyor, toplumsal nüfusa da. Demek ki, kapitalizmde, ekonomik eþitsizlik, toplumsal ve politik eþitsizliðin temelidir. Bu tarihsel ve ekonomik gerçeðe raðmen, ütopik, oportünist ve reformist küçük-burjuva literatür, toplumsal ve politik eþitsizliðin giderilmesini propagandasýnýn temeli ve hedefi yapar. Sosyal adaleti ve eþitliði göklere çýkarýr. O- na göre toplumsal eþitsizlik kalkýnca, sýnýf farklýlýklarý da kalkmýþ olur. Oysa ki, tersi doðrudur: sýnýf farklýlýklarý kalkýnca, bunun sonucu, her türlü toplumsal faklýlýk da kalkar. Çünkü, toplumsal eþitsizlik, sýnýf farklýlýklarýnýn yalnýzca sonucudur. Sýnýf farklýlýklarý da, ekonomik temeldeki farklýlýklardan kaynaklanýyor. O halde, ekonomik temeli kalkmadýkça, toplumsal ve politik eþitsizlik de kalkmayacaktýr. Toplumsal eþitsizliðin, sýnýf farklýlýklarýnýn sonucu olduðunun farkýna varanlar, bu farklýlýklarý gidermek için, sý-

3 Yeni Evrede Emek-Sermaye Çeliþkisi nýflarýn eþitliði düþüncesine varýyor. Öncelikle belirtmek gerekir, sýnýflarýn eþitliði, sýnýflý toplumu kabul etmektir. Sýnýflarýn eþitliði, sýnýflý toplumun doðasýna aykýrýdýr. Sýnýflarýn varlýðý, her tür toplumsal eþitliði dýþtalar. Çünkü sýnýflarýn varlýðý, eþitsizliðin varolmasý demektir. Sýnýflarýn kendisi kalkmadýkça, sýnýf farklýlýklarý da olacaktýr. Bu nedenle devrimci Marksizm-Leninizm, hedefini sorunun temeline yöneltir: Sýnýflarý kaldýrma. Birkaç kapitalist aile ile yüz milyonlarca emekçi ailesinin geçimleri karþýlaþtýrýlýrken ortaya çýkan o büyük fark; emekçi sýnýflarýn nasýl bir ekonomik baský altýnda olduklarýný anlatýr. Daha büyük bir ekonomik güce sahip olan tekeller, emekçi kitleleri daha derin bir yýkým ve sefalete sürüklüyor. Sermaye büyüdükçe, çalýþan sýnýflarýn sefaleti de derinleþiyor. Ýþte sermayenin güçlenmesinin bazý sonuçlarý: kitlesel iþten çýkarmalar, ücretlerin düþürülmesi, emekçilerin elde edilmiþ sosyal haklarýna zorla el konmasý, bunun sonucu yetersiz ve saðlýksýz beslenme, daha çok hastalanma ve daha erken ölüm. Önceleri belli kapitalist ülkelerde görülen bu sonuçlar, kapitalizmin dünya egemenliði koþullarýnda, tüm kapitalist sistemde ortaya çýktý. Emperyalist-kapitalist dünyada emekçi kitleler, aðýr bir saldýrý altýnda. Kapitalizmin halk kitlelerini getirdiði nokta, ölüm-kalým çizgisidir. Ölümcül koþullarý tersine çevirmenin yolu, dünyayý ele geçirmektir. Ýnsanlýk için yepyeni bir yaþam ancak, emek hareketinin dünyaya el koymasý ile baþlar. Bunun ilk büyük adýmý, iktidarýn devrim yoluyla ele geçirilmesidir. Bunun dýþýnda bir yol, bugünkü koþullarý hiçbir biçimde deðiþtirmeyecektir. Sýnýflar savaþýmýnda politik iktidarýn nasýl bir öneme sahip olduðunu çok iyi bilen burjuvazi, iktidarýný korumak için elinden gelen her þeyi yapýyor. Uzun bir tarihsel deneyime ve yüksek bir politik bilince sahip olan uluslararasý proletarya hareketi, tüm gücünü bu noktaya, iktidarýn ele geçirilmesine yöneltmelidir. Sýnýf farklýlýklarýnýn ve toplumsal eþitsizliklerin ortadan kalkmasýna varan süreç, iktidarýn ele geçirilmesiyle baþlar. C.DAÐLI ÝDEOLOJÝMÝZÝ VE POLÝTÝKALARIMIZI KÝTLELERE ULAÞTIRMAK ZORUNDAYIZ Merhaba yoldaþlar; Halk arasýndaki açlýk, iþsizlik, yoksulluk, sefalet gittikçe yaygýnlaþmaya baþlýyor. Bunun tek nedeni; burjuvalarýn lüks bir hayat yaþamalarýný saðlayan kapitalizmdir. Ýþçi sýnýfýnýn ve emekçi kitlelerin yaþamýný dayanýlmaz bir duruma getiren kapitalizme karþý daha þiddetli mücadele etmek gerekmektedir. Dünyanýn çeþitli ülkelerinde iþçiler, grevler ve eylemler yapmaktadýr. Onlar, haklarýný arayarak kapitalizmi elinde bulunduran tekellere karþý çýkmaktalar. Bizler de bu yüzden hýzla insanlarýn yani iþçilerin, köylülerin, öðrencilerin ve ezilen sömürülen bütün halklarýn yaþamýna nüfuz etmeliyiz. Kitlelerle kaynaþýp onlarý örgütlediðimiz zaman, onlarýn bizi mücadele için sahiplenmesi mümkün olacaktýr. Bu yüzden, ideolojimizi ve politikalarýmýzý kitlelere ulaþtýrmak gerekmektedir. Kitlelerle buluþan ideolojimiz ve politikalarýmýz, büyük bir güce dönüþecek ve mücadelemiz zafere ulaþacaktýr. Antep ten Okuru ÝÞ ÇÝ LE RE SES LE NÝÞ Merhaba Okurlarý, Ben 23 yaþýnda genç bir emekçiyim. Emekçiyim diyorum, çünkü ben de diðer iþçi arkadaþlar gibi emeðimi satarak ailemin geçimini saðlýyorum. Biliyoruz ki, her insanýn, her iþçinin ayrý ayrý derdi var. Ama her iþçinin, or tak bir so ru nu var; bu da ge çim der di. Bugün biz iþçilere ödenen asgari ücret; ev kirasý, elektrik, su, telefon faturasý, çocuðu okula giden bir iþçinin evladýna vereceði harçlýk ve daha sayamadýðým, sadece yaþamak için gerekli masraflarýn hangisini karþýlýyor? Hiçbirini! Bir yanýmýzý örterken, öte yanýmýz açýlýyor. Ýþçiler, içine girilen ekonomik krizden belini doðrultamýyor. Hükümet, her þeye %10, %15 zam yaparken, sýra asgari ücrete gelince zam oraný %3 e düþüyor. Peki iþçi buna ne zaman DUR diyecek. Hükümet halkýn zamlara alýþkýn olduðunu düþünerek, daha çok zam yapmakta. Artýk iþçi bu gidiþe bir DUR demeli. Artýk iþçi uyanmalý, iþçiler kendi aralarýnda örgütlenmeli ve bu gidiþata bir DUR demeli. Ve iþçiler olarak diyoruz ki: FABRÝKALAR, TARLALAR, SÝYASÝ ÝKTÝDAR HER ÞEY EMEÐÝN OLACAK Y.E.M.B. O ku ru Bir Ýþ çi/ Ýkitelli 5

4 Irak Yeni Evrede DEVELER EKTÝM, PÝRELER BÝÇTÝM 6 ABD iþgal ve terör ordusu, Felluce ye girebilmek için haftalar öncesinden hazýrlýklara baþladý. Kentin suyunu ve elektriðini kesti, giriþ-çýkýþlarý yasakladý ve yiyecek sokmadý. Açlýk ve susuzlukla terbiye etmeye çalýþtýðý kentte, bir tane bile yabancý gazeteci býrakmadý. Böylece, operasyon baþladýðýnda, yalnýzca, terör gücüne iliþtirilmiþ habercilerin çektikleri verilebilecekti tüm dünyaya. Öyle de oldu. Operasyonun birinci haftasýna dek, yalnýzca ABD terör kuvvetlerinin büyük zaferleri duyuruldu direniþçi öldürülmüþ, kendilerinden ise yalnýzca 38 asker vurulmuþ. Doðrusu, bu haberlere artýk burjuvalar ve onlarýn halk düþmaný yardakçýlarýndan baþka kimse inanmýyor. Emperyalizmin basýn tekeli, þimdi güvensizlik aþýlayan, öfke yaratan bir aygýta dönüþtü. Peki, Irak ta savaþanlarýn kendi haber aðlarý var mý? Henüz kendi içlerinde birlik saðlanamadýðý için, böyle bir merkezi karargah açýklamasý niteliðinde bir þeyler yok. Fakat, baðýmsýz haber ajanslarý var, sürekli Irak topraklarýndan dünyaya savaþ haberlerini geçiyorlar. Bunlardan bir tanesi, merkezi Mekke de bulunan Mafkarat-El Ýslam haber a- jansý. Bu ajansýn þu an savaþýn yoðun olduðu bölgelerde oldukça yoðun geniþ bir muhabir aðý bulunuyor. Günlük olarak savaþýn her çatýþmasý derleniyor. Yerel muhabirler, haberlerini, direniþ gruplarýnýn resmi açýklamalarýndan çok, görgü tanýklarýna, halka ve kendi gözlemlerine dayandýrýyorlar. Biz, bu ajansýn geçtiði haberlere dayana rak, 21 E kim-31 E kim 2004 a ra sý, ya - ni yalnýzca 11 günlük bir savaþ bilançosu çýkardýk. Eksik olduðu þüphe götürmez, ama savaþýn genel seyrine iliþkin bir fikir vermek için yeterli. Mafkarat El-Ýslam adlý haber sitesinin 21 Ekim-31 Ekim tarihleri arasýnda yer verdiði, direniþçilere ait pusu, bomba, hücum, çatýþma, suikast, top ateþi, büyük baskýlar, vb. biçimlerde gerçekleþen eylem sayýsý: 390. Günün ortalamasý: 35 saldýrý. Geçen se ne bu za man lar bu sa yý çok da ha az dý. Bu 390 saldýrý, çatýþma, vb. eylemlerde öldürülen iþgalci asker sayýsý tam Günlük ortalama, 90 ABD li ve diðer iþgalci güçlerden kayýplar oluyor. Yaralananlarýn sayýsý ise belirsiz. ABD, iþgal baþladýðýndan bu yana kayýplarýn gizlemeye özen gösteriyordu. Ama, her gün 90 askerin ölümünü daha ne kadar gizleyebilecek? Bü tün bu sü re i çin de, ya ni 11 gün i çin - de, savaþçý Iraklý gruplarýn kaybýnýn, yalnýzca 96 ol du ðu göz len miþ. Oy sa, çok ye ni bir araþtýrmaya göre, iþgal baþladýðýndan bu yana, ölen Iraklý larýn sayýsý Ýþgal baþladýðý günden bu yana, her gün ortalama ki þi öl dü rül dü. Oy sa, son 11 gü nün bilançosuna göre, direniþçiler günde en çok 10 kiþi kaybediyor. Öyleyse, ABD nin I- rak ta vurduðu insanlarýn %95 i silahsýz sivillerdi. ABD, direniþ karþýsýnda, orantýsýz büyüklükte verdiði kayýplarý, anlaþýlan silahsýz kitleleri katlederek telafi ediyor. ABD den baþka ne beklenirdi ki?! 11 günlük süre içerisinde, iþbirlikçi yöneticilere, kukla yönetim ordusuna ve iþbirlikçi Þiilerin Ý- ran destekli Bedir Tugaylarýna karþý yapýlan eylemlerde 183 ka yýp var. Ýþ bir - likçi kurumlar, I- rak taki halk savaþýnýn temel hedeflerinden biri olsa da, hedef önceliði iþgalcilerde. Savaþçýlar, iþbirlikçi kurumlara karþý saldýrýrken, seçici davranýyorlar. Bu sayede, ABD nin besleyip eðittiði 120 bin kiþilik polis gücünün önemli bir bölümü halkýn savaþýný destekliyor. Ýþgalci askerlere kayýp verdiren eylemlerin en büyük bölümünü; yola döþenen mayýnlar, uzaktan kumandalý bombalarýn patlatýlmasý oluþturuyor. Sanýldýðýnýn aksine, feda eylemleri, bir elin parmaklarýný geçmeyecek kadar az. Devriye gezen birlikler, lojistik güç ve malzeme taþýyan konvoylar, yani kara yoluna çýkan her birliðin, sadece birkaç kilometre bile olsa, yolculuðunu saðlam bitireceði þüpheli. Bradley tipi zýrhlý araçlar, Humvee ler de korunmaya yeterli olmuyor. Çok güçlü patlamalar karþýsýnda zýrhlar dayanmýyor. Son zamanlarda savaþçýlar, bu tür bombalama eylemiyle birlikte, konvoya daha bü yük za rar ver mek i çin, RPG7, SPG9 gibi roketlerle, BKC aðýr makinalýlarla, yýldýrým hücumlarý yapýyorlar. Ve ABD destek birliði gelmeden çoðu kez kayýpsýz geri çekiliyorlar. Irak lý savaþçýlarýn baþvurduklarý eylemlerde ikinci sýrayý, askeri üslere, komutanlýk ve yönetim binalarýna, karakol ve kontrol noktalarýna yönelik, havan ve füzelerle yapýlan saldýrýlar alýyor. Özellikle Baðdat ve çevresindeki yönetim binalarý, hava üsleri, 120 mm. havan toplarýyla, Katyuþa ve Grad gibi güçlü roketlerle, eski Irak ordusunun envanterinde bulunan Tarýk, Aadid, Road ve Ebabil gibi adlarla anýlan çok güçlü füzelerle sürekli taciz ediliyor. ABD üsleri, ba zý gün ler, beþ-al tý kez bu tür güç lü fü ze ve bombalarýn etkisiyle sarsýlýyor. Bu üslerde saldýrýlarýn sonuçlarýna iliþkin hiçbir bilgi bulunmuyor. Irak, çoðunluðu dümdüz arazi olan bir ülke. Nehirler dýþýnda doðal bir engelin bulunmadýðý alanlarda, tek katlý bir ev bile, havan, füze tipi savaþ araçlarý için doðal siper halini alýyor. Bu nedenle Irak taki iþgal karþýtý savaþ, bir havanlar savaþý biçiminde ilerliyor. Öyleyse, artýk þunu düzeltelim. Irak ta savaþçýlar, hemen her alanda tam bir gerilla saldýrýsý içinde. Düþman, bir halk denizi tarafýndan kuþatýlýyor; düþman ordusu üslerin-

5 Yeni Evrede Irak den çýktýðý anda, saldýrýya uðruyor. Öte yandan, onlar için üslerde kalmak da güvenlik anlamýna gelmiyor. Ýþgalci ordu bir an saldýrý tehdidinden kurtulamýyor. Ortada, direniþin ötesinde bir savaþ var. Sürekli saldýrýyla iþgalci ordunun morali bozuluyor, iþleyiþine darbe indiriliyor, hareketsiz býrakýlýyor. ABD, Felluce ye operasyon için 10 bin askeri bile ayýramamýþtý; eðer Ýngilizler 3 bin askerlerini Baðdat tarafýna kaydýrmasalardý, bu operasyonu ABD liler yapamayacaktý. Çün kü 140 bin ki þi lik ABD iþ gal or du su, tü - müyle savunma konumundadýr; üslerini, komutanlýklarýný, tüm resmi yönetim binalarýný, sürekli hale gelen saldýrýlardan korumak için, onbinlerce asker, olduklarý yerde çakýlý kalmaktadýr. Olduklarý yerde çakýlý kalmak, iþgal ordusunu hareketsiz, hantal bir hedefe dönüþtürüyor. Lojistik malzeme ve ihtiyaçlarýný karþýlamak için ihtiyaç duyduklarý ikmalleri, güçlerini belli yerde toparlama ve gerektiði anda daðýtma gibi operasyonlara istedikleri anda giremiyorlar. Bu durumda, daha büyük saldýrýlarýn hedefi haline geliyorlar. Ve bunun intikamýný, halk denizinden alýyorlar. Bu denizi kurutmak için saldýrýyorlar sadece. Bu saldýrýlar, savaþçýlara büyük dar be vur mak tan o ka dar u zak ki, TV ekranlarýnda iþgalcilerin attýklarý zafer çýðlýklarýna raðmen, her þey, develer ektim, pireler biçtim sözüyle açýklanabilir. Fel lu ce nin Ka de ri Ekim arasýnda yapýlan gerilla saldýrýlarýna baktýðýmýzda görüyoruz ki, eylemlerin ezici çoðunluðu Baðdat ve civarýndaki kasabalarda yoðunlaþýyor: Ebu Garip, Latifiye, Mahmudiye, Gazaliye ve Saddam Hava Limaný yolu Daha sonra Ramadi ve Bakuba geliyor. Son günlerde Musul daki saldýrýlarda belirgin bir güç birikmesi göze çarpýyor, Felluce bu listenin hiçte baþlarýnda deðil. Irak taki Halk Savaþýna %100 destek ve ren Fel lu ce de ne ya zýk ki tek po li tik ör - gütlü güç Müslüman kardeþlerle baðlantýsý olan Ýslam Partisi. Felluce de sayýlarý 150 yi aþan camiler, imamlar ve þeyhler yoluyla etkin oluyorlar. Bu yýlýn Nisan ayýnda ABD nin Felluce ye düzenlediði ilk saldýrýda, kukla hükümette temsilcileri olan bu iþbirlikçi Ýslam Partisi, çatýþmalarýn sonuna doðru, yani ABD nin kente giremeyeceði anlaþýldýðýnda, arabuluculuða soyunmuþ, kente kendi insanlarýndan oluþan bir yönetim atamaya giriþmiþlerdi. Kentin savaþçýlarý, bu partinin Felluce li yöneticilerini ihanetle suçlamaktan çekinmemiþti. Mayasýnda emperyalizmle iþbirliði olan bir partinin etkin olduðu Felluce, Nisan a- yýndan bu yana savunmaya çekilmiþ durumday dý. Bu ge çen sü re içinde ABD, uçaklarla kenti sürekli vururken, kentteki iþbirlikçiler, hedefleri uçaklara haber ve ren la zer yön - lendiricileriyle bu katliamlara ortak oldular. Bu sayede, öncelikle sanayinin yoðunlaþtýðý emekçi mahalleleri vurulan kentin halký, göçe zor lan dý. Bir za - manlar nüfusu 400 bin olan kent, son saldýrý öncesinde 50 bine kadar düþtü. Yani, iþbirlikçi bir partinin etkisinde, savunmaya çekilmiþ ve nüfusunun çoðunluðu göçe zorlanmýþ bir kent olarak Felluce, ABD nin yutacaðý bir lokma halini almýþtý. ABD, Felluce ye saldýrarak hem kendi Dýþiþleri Bakanlarýnýn bile itiraf etmek zorunda kaldýðý ( savaþý kaybediyoruz diyordu. Colin Powell) gerçeðe karþý, halen ayakta olduðunu gösterecek; hem de bugüne dek kendisine ayak baðý olan BM, AB gibi güçle re kar þý, 3. Dün ya Sa va þý nda ne den li ka - rarlý olduðunu, ne kadar ileri gidebilecek denli saðlýksýz bir ruh halinde bulunduðunu da gösterecekti. Nitekim, Felluce den gelen sivil katliamý görüntülerini yorumlayan çoðu burjuva yazar, týpký Eylül ayýnda çocuklarýn katliamýna imza atan gericilerin yarattýðý þokta olduðu gibi, dünyanýn artýk hýzla çýlgýnca bir savaþýn içine sürüklendiðini kabul ettiler. I rak ta Ge le ce ði Ka zan mak Ý çin Bu kez Felluce ye yapýlan saldýrý da, Þii nüfusun sessizliði dikkat çekti. Sadr ýn grubu Mehdi ordusu, çeþitli vaatlerle, Þia düzeninde garantilenen çeþitli konumlar ve ödünlemelerle sessizliðe sürüklenmiþti. Bu du rum, bir kez da ha, I rak ta Halk Sa va - þý nda, ulusal çapta bir önderliðin ne denli önemli olduðunu hatýrlattý. Þii nüfusa kim çaðrý yapabilirdi? Aradaki dini, etnik, aþiretsel duvarlar nasýl kaldýrýlabilirdi? Geçen yýl yayýmlanan bir araþtýrma raporuna göre, o güne dek eylemlerde, çeþitli bildirilerle adýný duyurmuþ olan savaþçý gruplarýn toplam sayýsý, tam 54. Bunlarýn çoðunluðunu karakterize eden, yerel örgütler olmalarý ve o yerin dini etnik kimliðini, kendi politik hedefleri haline getirmeleri. Yine de, bu örgütlerin çoðunluðu, ister sunni, þi i, is ter la ik ya da din dar, is ter A rap, Kürt veya Türkmen olsunlar, kiminde daha belirgin olmak üzere, ulusal bir eðilim var. Esasýnda, ulusal hedeflerini, hemen hepsi kendi yerel dillerine ve özelliklerine göre dillendiriyor ve yorumluyorlar, olan budur. Yerel düzeyde ve yerel örgütlenmede yoðunlaþan savaþ, tüm güneyden kuzeye, Irak topraklarýnýn bütününü kapsayan tek bir söylem içinde kaynaþamadý. Böylesi, etnik, dini, aþiretsel duvarlarýn ötesine geçebilecek maddi desteðe, örgütlenme araçlarýna, disipline ve birikime sahip, yalnýzca iki grup bulunuyor: Baas geleneðinden gelenler ve komünistler. Baasçýlar, büyük maddi desteðe raðmen, artýk tek parça deðiller. Çoðunluðu Saddam karþýtý. Azýnlýkta kalan bir grup, halen daha Saddam destekçiliði yapýyor. Bunun yanýnda, Baas ulusçuluðunu islami söyleme çevirenler tersine laik söylemi kuþananlar da var. Bu bölünmeler nedeniyle, eski Basçýlar, farklý gruplar arasýnda faaliyet yürüterek etkin olma yoluna gidiyorlar. Irak Komünist Partisi nin iþgali onaylayan tav rý, tam bir i ha net ol du. Geç miþ te en güçlü parti örgütüne sahip bu partiden, IKP- Alkadre ayrýldý. Alkadre, IKP içindeki kimi yöneticileri doðrudan CIA ajanlýðýyla suçluyor. Ýdeolojisindeki laik doðaya raðmen, savaþýmý dinsel, etnik, aþiretsel ayrýmlardan kurtarýp, sýnýfsal bir temele dayandýrmasýna raðmen, þu andaki savaþýn ulusal ve dinsel karakterine uygun bir taktik geliþtirerek, ülkenin tümünde etkin olmaya çalýþýyor. Alkadre dýþýnda, Ulusal Direniþ Tugaylarý, U- lusal Kurtuluþ Ordusu, Demokratik Irak ýn Kurtuluþu için Genel Sekreterlik, Devrimin Silahlý Tugaylarý gibi, ilerici-devrimci nitelikte olan solcu silahlý savaþ gruplarý da oldukça etkin. Savaþýmýn doðasý, iþbirlikçi burjuvalarla, iþgalci emperyalizme doðru yöneldikçe, onun devrimci ve halkçý doðasý çok daha berrak açýða çýkacaktýr. Ýþte o zaman Irak topraklarý, uzak olmayan bir gelecekte, ABD emperyalizminin mezarýný kazmak o- nuruna kavuþacak. Bu bir rüya deðil. 7

6 Özelleþtirme Yeni Evrede Beterin beteri vardýr, derler. SSK ve diðer sosyal güvenlik kurumlarý, hükümet tarafýndan ortadan kaldýrýlýyor. Yalnýz, en baþtan bilinmelidir ki, aslýnda bu, hükümetin inisiyatifinde deðildir. Emperyalizme baðýmlý olan Türkiye de ülkenin ekonomisini IMF yönlendirir; kararlarý IMF verir ve hangi hükümet olursa olsun, IMF nin programý itirazsýz uygulanýr. Sosyal Güvenlik Kurumlarýný ortadan kaldýran yeni IMF programýnda amaç, daha çok kaynaðýn dýþ borç ödemesine ayrýlmasýdýr. Kapitalist sistem, borç zinciriyle tüm dünya çapýnda öyle sýký bir þekilde birbirine baðlý ki, sistemin iþleyebilmesi için, borçlarýn ödenebilmesi zorunlu. Türkiye nin emperyalist sermayeye olan borcunu döndürebilmek için sýký mali disiplin çerçevesinde, SSK ve diðer sosyal güvenlik kurumlarý yok ediliyor. Bu kurumlar, bugüne kadarki varlýklarýyla kapitalist sistemin dayanýlmaz hale getirdiði sefalet içinde yaþayan emekçiler için -çoðu zaman süründürdüyse de-, onlarýn yoksulluðunu çekilir hale getiren bir konumdaydýlar. Bunun için TC, bu zamana kadar, bu kurumlarý iþletti, paralar harcadý. Özellikle iç-savaþ koþullarýnda, yoksul halkýn ayaklanmasýný frenleyen bir araç olarak ayakta tutmaya çalýþtý. Emeklilik düþü, sýnýfýn en deneyimli iþçilerinin bile ayaðýna pranga oldu. Karnýný zor doyuran yoksul ailelerin çocuklarýndan biri hastalansa, dar gelirlerinin çoðunu ilaca-tedaviye harcamalarý yüzünden karþýlaþacaklarý durumun yaratacaðý toplumsal patlama tehlikesi, sermayenin bu kurumlarý bugüne dek ayakta tutmasýna neden oldu. Bu iþin bir yönü. Öte yandan bu kurumlar ilaç tekellerince büyük kar kapýsý olarak kullanýldý. Ýlaç tekelleri yýllarca SSK lara fahiþ fiyatla ilaç satarak kendi borularýný öttürdüler. Ve devlet, bu çarký, emekçilerin ödediði vergi paralarýyla döndürdü. Bugün SSK larýn tasfiye edilmesi, kapitalist sistem için bir zorunluluktur. Çünkü, devasa dýþ borçlarýn ödenebilmesi için, e- konomik kaynaklarýn artýk %60 ýndan fazlasýnýn emperyalizme gitmesi gerekiyor. Sermayenin iktidarý bu kaynaðý, sosyal güvenlik kurumlarýna akan paralarýn yönünü çevirerek yaratýyor. Yoksullarýn saðlýðý, IMF nin ve Türk iþbirlikçi sermayesinin umurunda mý? Yaþamýþ ya da ölmüþ, etinden, yününden yararlanýldýðý müddetçe kullanýlan bir sürüye sosyal güvenlik ne gerek, diye düþünüyorlar. Tek endiþe, emekçi halklarýn gerçekten koyun olmamalarýdýr. Dünden daha çetin ekonomik çöküþ içine girecek olan; kapitalist ticaret sistemin diþlileri arasýnda çaresiz kalacak olan halkýn, ayaklanmaya bir adým daha yaklaþmasýna neden olacak bu geliþmeler, sermaye tarafýndan askeri önlemlerle desteklenmek zorundadýr. Zaten daha niyet mektubu aþamasýnda IMF politikalarý kanlý katliamlarla ilan edilmemiþ miydi? Hatýrlansýn; Ecevit 8 SSK larýn Yýkýmýna Karþý KAPÝTALÝST SÝSTEMÝ YIKMA MÜCADELESÝ 19 A ra lýk 2000 de Tür ki ye nin her yerinde siyasi tutsaklara yönelik yapýlan kanlý operasyon ardýndan yaptýðý ilk açýklamalarda, IMF programlarýný hayata geçirmek için cezaevlerinde a- sayiþi saðlamak zorundayýz. Cezaevlerinde asayiþ saðlanmadan, sokaklarda asayiþi saðlayamayýz dememiþ miydi? Ordu güçleri, sýk sýk yaptýklarý tatbikatlarda, kitle gösterilerine müdahale, uluslararasý terörizme karþý, bölgesel ayaklanmalara acil müdahale senaryolarýný iþlemiyor mu? Sermaye sýnýfý, atacaðý her ekonomik adýmýn nasýl sonuçlar doðuracaðýný böyle iyi tespit ederken, bu acýmasýz egemen sýnýfýn karþýsýnda yaþam kavgasý veren e- mekçileri mücadeleye çaðýran ne kadar kitle örgütü, siyasi hareket var sa, de rin dü þün ce nin i yi ol ma yan ya van ve kof bir ze mi - ninde hareket etmektedirler. SSK halkýndýr, satýlamaz diyerek harekete geçecek olan, bilinci yetersiz emekçi yýðýnlar anlaþýlabilir elbette. Ama bilinçsiz kitleleri gerçekten kazanýma götürecek bilinci ve yönü vermesi gereken örgütlerin de bu anlayýþa sarýlmalarý, farklý bir þeyi gösteriyor. Bu, yapýlarýn reformistçe akýlsýzlýklarýdýr. Kapitalizmi aþamamanýn basitliðiyle, eskiyi geri getirmeyi istemektir. IMF, emekçi halk için yýkým-ölüm anlamýna gelen programýna haklý olarak reform demektedir. Çünkü, emekçilerin iliðine kadar sömürülmesi ve yaþam hakkýndan yoksun býrakýlmasý, emperyalistlerle iþbirlikçi sermaye azýnlýk sýnýfýnýn palazlanýp zenginleþmesi demektir; emekçilerin yýkýmý, sermayenin reformudur. Vahþet üreten kapitalist öðütücü sistemin, týpký bir mengene gibi, emekçiyi daha iyi kýskaca almasý için vidasýný sýkmaktýr reform. Emekçi halklarýn yaþamýný kurtarmak ise, sermaye sahiplerinin yýkýmýdýr. Ama bu, SSK lar eskisi gibi korunarak yapýlamaz, eski durumu savunmak budalacadýr; çünkü, eski durumda da e- mekçiler sürünmekteydiler. Geçmiþte bu güvenlik kurumlarýna sermaye sýnýfý egemen deðil miydi? Eskiyi korumak isteyen akýl, kýsýr döngü ve çýkmaz içinde bocalayan bir çizgidir: Sermayenin hep bir adým gerisinde, kendini sermayenin atacaðý adýmlara direnmekle koþullandýrdýðý için, sonuçta bu adýmlarýn atýlmasýna da hiçbir zaman engel olamayan bir çizgidir. Çünkü, IMF programlarýný uygulamakta kesin kararlý burjuva sýnýf karþýsýnda, ancak kararlý ve gittiði yere kadar gidebilecek bir mücadeleyle zafer kazanabilir. Ve bugün, iþçi ve emekçilerin, genel grev de dahil, eylemlerini doruða çýkarmalarý, týpký Bolivya daki gibi mümkün o- labilir. Bu ise, burjuvazinin saldýrýlarý karþýsýna devrimi koymaktan baþka bir anlama gelmez. O zaman, geçmiþi koruma düþüncesi niye? Bu düþünce o kadar güçsüz ve anlamsýz ki, emekçilerin eylemlerinde sonuna kadar gideceði bir zemin olamaz. Büyük güç, geleceði kazanmak için harekete geçebilir. Kapitalizm kendi sýnýrlarý içinde yarattýðý, sosyalizme alternatif, sosyal devletini, kendisi artýk taþýyamayýnca, ayaklanmaya neden olacaðýný bile bile yýkýyorsa, bundan geri dönüþ yok demektir. Devrime yürümek için, tüm emekçileri ayný noktadan harekete geçirecek mücadelelerden birinin kaldýracý olarak, SSK larýn yýkýmýna karþý, kapitalist sistemi yýkmayý emekçilerin kafasýna sokmak, halkýn yaþamýnda köklü deðiþimlerin baþlangýcý olacaktýr. Emekçi halklarýn hayatýnda köklü iyileþtirmeler için de devrim gerekiyor.

7 Yeni Evrede Filistin AÐLAMA FÝLÝSTÝN Arafat ýn ölümü bir dönemin son perdesini indirdi. Kahire deki ruhsuz ve ikiyüzlü devlet töreninden sonra, Ramallah taki öfke, coþku ve kabaran insani duygular, yoksul giysiler içindeki tere bulanan acý, gerçekten görülmeye deðerdi. Fi lis tin hal ký, bel ki de son kez, tüm bir u lus o la rak dav ran - dý: Arafat ý uðruna ömrünü adadýðý topraklara gömdü. Üzerine toprak örtülen, sadece Arafat deðildi; O nunla birlikte, Filistin kurtuluþunun toplumun bütün sýnýflarýný birleþtireceðine iliþkin ulusal-birlik hayalleri de gömüldü. Aslýnda, 2. Ýntifada nýn baþlamasýndan bu yana, Arafat ýn öne çýkan ulusal önder kiþiliðiyle uzatmalarý oynayan bu hayal, yerini þimdiden, ulusa öncülük için farklý sýnýflarýn çatýþan çýkarlarýna özgü çabalara býraktý. 20. yüzyýlýn ilk yarýsýnda Filistinliler, tüm Arap dünyasý a- dýna, Kutsal Topraklarýn Savaþçýlarý olarak göründüler. Zaman ilerledikçe ve Siyonist Ýsrail devletinin arkasýndaki emperyalist çýkarlarýnýn gerçek yüzü açýða çýktýkça, Filistin halkýnýn mücadelesi de, emperyalizme karþý ulusal devrimci nitelikleriyle öne çýktý. Ýþbirlikçi Arap gerici devletleri, Filistin kurtuluþunun bu niteliðinden korktular. Ýþte o andan sonra Filistinliler, kendilerini bütün Arap dünyasýndan farklý görmeye baþladýlar. Bu u- lusal karakter ve ulusal mücadele, kendine özgü liderini yarattý: Arafat. Bir elinde zeytin dalý, bir elinde silahla BM kürsüsüne çýkan Arafat ýn bu tavrý, onun temsil ettiði Filistinli burjuva sýnýfýn politik çizgisini özetliyordu: Burjuva dünyaya zeytin dalý; Filistin halkýnýn egemen olabilmesi içinse, siyonizm karþýsýnda silah. Güçlü sosyalist blok ile emperyalist bloðun tüm dünyada karþýlýklý güç dengesi oluþturduklarý o dönemde, A- rafat gibi ezilen uluslarýn burjuvalarýnda, bir atýmlýk devrimci barut bulunuyordu. Yüzyýlýn sonunda durum deðiþti. Filistin burjuvalarý, hem emperyalizmle, hem de bizzat Siyonist Ýsrail sermayesiyle sýký baðýmlýlýk iliþkileri geliþtirdiler. Bu baðýmlýlýk iliþkilerinin bugün geldiði aþamayý size bir hafta önce olgularla göstermiþtik. Daðýlan sosyalist blok, emperyalizme geçici bir üstünlük imkaný verdiðinde, tüm ulusal burjuvalar gibi, Filistinli burjuvalarýn da son devrimci barutu tükendi. Sosyalizmin yarattýðý denge yok olunca, bu denge alanýnda o güne kadar yürütülen baðýmsýz politika olanaðý da yitirilmiþ oldu. Ya kapitalist dünyadan alacaklardý güçlerini, ya da kendi emekçi halklarýna dayanacaklardý. Filistin in burjuvalarý, kendi sýnýf varlýklarýný ve ayrýcalýklarýný koruyabilmek için birinci yolu seçtiler. Filistin halkýnýn özlemlerine, kurtuluþ istemlerine çok uzak olan Oslo Barýþý, bu politik ortamda imzalandý; bir emperyalist barýþ olarak. Oslo sürecinden, halk memnun deðildi elbet. Ama darmadaðýn, mülteci kamplarýna sýkýþtýrýlmýþ bir toplumu yok olmaktan kurtarýp, bir ulus haline getiren tarihsel bir savaþ döneminin simgesi olarak Arafat, Filistin Özerk Yönetimi baþkanlýðýna seçildi. Oslo süreci iþlediði müddetçe Arafat liderliðine emperyalizmin ve siyonizmin ihtiyacý vardý. Ama, bu süreci paramparça eden 2. Ýntifada patlak verince ve Araf liderliði biriken sýnýfsal çeliþkileri artýk denetim altýnda tutabilecek konumu kaybedince, Arafat ýn ipi çekildi. A ra fat Ze hir len di Tüm dünyanýn bildiði sýrrý tekrarlayalým: Arafat, emperyalizm ve siyonizm tarafýndan ortadan kaldýrýldý. Tartýþmalar aylar öncesinden baþlamýþtý. Önce Ýsrail, sonra ABD, açýktan açýða, Arafat ýn öldürülmesi gerektiðini dile getirdiler. Hatta Arafat sonrasý senaryolar bile hazýrlandý. Ölüm fetvasý çoktan çýkartýlmýþtý. Arafat ý zehirlediler. Bu operasyonda ona yakýn yöneticilerin rolü, elbette bir gün açýða çýkacaktýr. Ama Arafat, asýl, 2. Ýntifada nýn kurbaný oldu. Oslo Antlaþmasý Filistinlilere, kendi topraklarýnýn yalnýzca %22 sinde, oldukça sýnýrlý ve kuþatýlmýþ bir özerklik saðlýyordu. Bu kuþatýlmýþlýðýn bütün yükünü yoksul Filistinliler çekti. Ama halk, ezilmeye ve aþaðýlanmaya daha fazla katlanamayacaðýný 2. Ýntifada yý baþlatarak gösterince, emperya- 9

8 Filistin Yeni Evrede lizm ve si yo nizm, baþ ka bir çö zü me doð ru evrildiler. Bu çözüm, Filistin halkýnýn topraklarýndan tümüyle sökülüp atýlmasýný, tümüyle mülteci durumuna düþürülmelerini öngörüyordu. Bu çözümün birinci adýmý, Þaron un Gazze den çekilme planýdýr. Plan uyarýnca, önce Gazze deki küçük toprak parçasýna sýkýþtýrýlan Filistin halkýnýn, Batý Þeria ile tüm baðlarý koparýlacak, Batý Þeria ya binlerce yeni siyonist yerleþim alaný kurularak burasý tam anlamýyla iþgal edilecek ve planýn son adýmýnda Kudüs, Ýsrail devletinin baþkenti ilan edilecektir. Gazze den çekilme planýnýn arkasýndaki esas amacý, Þaron un baþdanýþmaný Dov Weissglas, þöyle özetliyor: Barýþ sürecini dondurmak, Filistin devletini gündemden çýkarmak. Baþdanýþman, bu planýn bizzat ABD yönetimince hazýrlanýp, kongre tarafýndan onaylandýðýný da belirtiyor. Siyonist devletin, kendi varlýðýný koruyabilmesi için, bu plan tek çýkýþ yolu. Ekonomisi çökmüþ durumda. Uluslararasý planda gittikçe yalnýzlaþýyor (ABD ve TC nin stratejik dostluðu hariç). Bu koþullar, onun iç çeliþkilerini derinleþtiriyor. Ýsrail in insanlýk dýþý uygulamalarý bir iþe yaramýyor ve bu baský, ordunun en seçkin kademelerinde bile çatlaklara yol açýyor. Siyonist devlet, Weissglas ýn deyimiyle: Teröristlerle savaþmayý reddeden pilotlarýn, komandolarýn ve yetkililerin mektuplarýyla bunalmýþtý. Gazze den çekilme planý, kaðýt üzerinde, yüzden fazla Yahudi yerleþiminin Batý Þeria ya taþýnmasýný öngörüyor. Fiiliyatta hayata geçmeyen bu plan bile, Ýsrail devletinde çatlamalara yol açýyor. Haaretz Gazetesi yazarlarýndan Uri A ery ye gö re bu du rum, Ýs ra il de çok cid di bir içsavaþ tehlikesini, kapýnýn eþiðine kadar getirdi. Filistin halký ve kurtuluþ mücadelesi varoldukça, siyonizm parçalanacak. Sý rat Köp rü sü Ýþgalin devamý ve darmadaðýn bir halk, Filistinli burjuvalarýn iþine geliyor. Bu sayede, taþeronluk yaptýklarý siyonist tekellere en ucuz e- mek-gücünü saðlýyorlar. Bu planýn yürümesi i- 10 Arafat Yüzbinlerle Uðurlandý çin, önce Filistin toplumunun bir ulus olarak çözülmesi gerekiyordu. Arafat ýn ölümü, Oslo sürecinin zaten ortadan kaldýrdýðý Filistin ulusal birliðine son darbeyi vurdu. Filistin halký, burjuvazinin yönettiði burjuva ulusa karþý son görevlerini yerine getirdi. Geçmiþin ölü elini, ulusun varolma tarihinde yerine getirdiði misyona uygun bir saygý i- çinde, topraða gömdü. Ama, sakýn aðlama Filistin halký! O, bir türlü kýrmaya kýyamadýðýn kabuðun altýnda toplanan irin, þimdi vücudundan tümüyle akýp gidecek. Sýrat köprüsü geçildi, geri dönmek mümkün deðil. Artýk, burjuvazinin öncülük ettiði bir ulus deðil, proletarya ve diðer emekçi sýnýflarýn öncülük edeceði bir ulusal birlik dönemi açýlýyor. Belki bu sayede, Hamas gibi, Filistinli burjuvalarýn diðer yüzü olan örgütlerin gerçek amaçlarý daha iyi açýða çýkacaktýr. Hamas, daha þimdiden, Arafat tan boþalan, ama artýk dönemi geçmiþ tarihsel misyona soyunmuþ görünmüyor. Hamas, Arafat ýn ölüm haberiyle birlikte, ilk defa seçimlere katýlma iþareti verdi. Bu koþullar altýnda seçim yapýlabilir mi, þimdiden belirsiz; ama önümüzdeki günler, Hamas gibi gerici öz taþýyan yapýlarýn burjuva niteliklerinin açýða çýkacaðý günler olacak. Önümüzdeki günler, Filistin halký için, daha zorlu olacak. Bu halk yenilmez, ama tek baþýna siyonist devlet aygýtýný parçalamasý oldukça zor. Bu halk, en baþta bölge halklarýnýn, sadece alkýþlarýný deðil, devrimci savaþ naralarýný

9 Yeni Evrede Latin Amerika LATÝN AMERÝKA NIN KESÝK DAMARLARLARI YENÝDEN BAÐLANIYOR Uruguay da 31 Ekim tarihinde yapýlan cumhurbaþkanlýðý seçimini ilk turda %50 yi aþan Tabare Vasquez kazandý. Sosyalist bir parti olarak tanýnan Geniþ Cephe Partisi nin adayý olan Vasquez, ilk konuþmasýnda aðaçlarý kökünden sallayacak bir deðiþim vaat etti. Vasquez in a- ðaçlarý kökünden sallayýp sallamayacaðýný bilmiyoruz ama, Uruguay da tam 174 yýl sonra, sosyalist bilinen bir partinin adayýnýn seçimleri kazanmýþ olmasý, Latin A- merika da bazý aðaçlarý kökünden söküp atacak bir fýrtýnanýn estiðini görebiliyoruz. Venezüella devlet baþkaný Hugo Chavez, bir konuþmasýnda, Latin Amerika da baþlayan bu fýrtýna için, artýk devrim baþladý; Latin Amerika nýn güzel insanlarý a- yaklanýyor diyor. Latin Amerika ülkelerinde ard arda sosyalist kabul edilen adaylarýn seçimlerden galibiyetle çýkmasý, ABD nin ve diðer emperyalist ülkelerin tüm karþý çabalarýna raðmen, Chavez in referandumu kazanarak Venezüella devlet baþkaný olarak kalmasý bir ayaklanma olarak deðerlendirilebilir mi? Doðrusu bunu söy le mek zor, a ma en a zýn dan þu nu öngörmek gerekiyor: Latin Amerika halký, güçlü bir biçimde sosyalizmin teori ve pratiðinden etkileniyor. Bolivarcý ulusal kurtuluþçuluk, yeni evrede kendisini sosyalizme yönelim olarak gösteriyor. Küba nýn varlýðý baþlý baþýna bir örnek yaratýyor. Yýllar yýlý sömürgeciliðe karþý direnmiþ olan Latin Amerika halklarý, Küba nýn baþarmýþ olduðunu kendilerinin de baþarmalarýnýn zor olmadýðýný görüyorlar. Kübalý devrimciler, onlarýn hemen yaný baþlarýnda kulaklarýna sürekli bir þeyler fýsýldýyorlar. Bizim dünya devrimcilerinin düþlerine yapacaðýmýz en büyük katký, bu kararlýlýðýmýz olacak diyen Kübalý komünistlerin örneði, Latin Amerika halklarý için ulaþýlmasý hayal edilen bir dünyayý gösteriyor. Latin Amerika nýn diðer halklarý da baðýmsýz olmak istiyorlar; dýþ borçlarýndan kurtulmak istiyorlar; her doðan çocuklarýnýn IMF ye, Dünya Bankasý na milyonlarca dolar borçla doðmasýný istemiyorlar. Kaynaklarýný kýsýtlý da olsa olabildiðine eþit kullanmak, çocuk ölüm o- ranlarýný en aza indirmek, týp alanýnda dünyanýn sayýlý ülkeleri arasýna girmek, insanlarýnýn yalan söylemeyi unuttuðu bir dünyayý yaratmak istiyorlar. Ýþçilerin sokaklarýndan göðüslerini gere gere geçtikleri, sosyalist devrim mimarlarýnýn kendilerine yaptýklarý ferah bir türküye benzeyen evlerde oturmak, bir daha aç kalmamak, bir daha gelecek kaygýsý duymamak, artýk bütün sevinçlere inanmak istiyorlar. Onlar da gerekirse tüm yoksunluklarý eþit olarak paylaþmak ama onurlarýndan asla ödün vermemek istiyorlar. Onlar da kendilerine ait satacak ürünlere sahip olmak, ama geleceklerini asla satmamak istiyorlar. Brezilya da iþçi kökenli Lula da Silva nýn 2002 de cumhurbaþkaný olmasýndan sonra, Latin Amerika da iþçi ve e- mekçilerin sosyalizme yöneliþleri hýzlandý. Neo-liberalizmin yarattýðý aðýr tahribattan en fazla etkilenen coðrafyalardan birisi o- lan Latin Amerika nýn üretici güçleri büyük bir yýkýmla karþý karþýya kalmýþtý. Artýk dýþ borçlarýný ödeyemeyecek duruma gelen Latin Amerika ülkelerinde ayaklanmalar birbirini izliyor. Ayaklanmalar yüzyýlý nýn ayak sesleri, Latin Amerika dan duyuluyordu. Arjantinli piqueteroslar (iþsizler) ýn eylemleri, tüm kýtayý etkisi altýna almýþ, borsalarý sarsmaya baþlamýþtý. Ýþçi ve emekçi halkýn emperyalizmin ekonomik ilhaký sonucu yaþadýklarý aðýr yýkým, onlarý ayaklanmaya itmiþti. Milyonlarca insanýn bir anda ayaklanmasý, ancak devlet baþkanlarýnýn birbiri ardýna istifasý ile durdurulabildi. Arjantin de en son halk tarafýndan sol görüþleriyle tanýnan Nestor Kirchner cumhurbaþkaný oldu ve ayaklanma dinmiþ oldu. Arjantin, þu anda Brezilya ile ittifak halinde Serbest Ticaret Anlaþmasý na karþý olan ülkeler a- rasýnda yer alýyor. Yine Þili de Allende den sonra ilk defa merkez sol dan bir cumhurbaþkaný seçildi. Ricardo Lagos, Þili nin sosyal politikalarý savunan cumhurbaþkaný. Ekvador da da ben zer bir sü reç ya þan dý ve sol bir iktidar baþa geldi. Meksika da sol aday 2006 yýlýnda yapýlacak baþkanlýk seçimlerinde önde gidiyor Bütün bu geliþmeler, Latin Amerika da yeni bir siyasal oluþumu gündeme getirebilir. Daha önce oldukça etkin olan OLAS (Latin Amerika Birliði) benzeri örgütlenmeler kurulabilir. Ve açýk ki, bu defa bu oluþumlarýn hepsinde, Küba nýn belirli bir aðýrlýðý olur. Fidel Castro önderliðindeki Küba Komünist Partisi nin bütün bu geliþmeleri dikkatle izlediðine þüphe yok. Küba nýn Latin Amerika nýn geleceði üzerinde söz sahibi olacaðýndan eminiz. Latin Amerika nýn iþçi ve emekçi halklarýnýn gönlünde yatanýn, Küba daki gibi bir sisteme sahip olmak olduðunu görmek i- çin, müneccim olmaya gerek yok. Arjantin de, Bolivya da, Peru da ayaklanan insanlara sosyalist Küba, onun devrimci önderleri ilham kaynaðý olmaya devam ediyor. Latin Amerika nýn kesik damarlarýný birleþtirecek olan da, Bolivar ýn düþlerini gerçekleþtirecek olan da buralardaki iþbirlikçi iktidarlarýn devrim yoluyla yýkýlýp, yerlerine devrimci iktidarlarýn kurulmasýdýr. Latin Amerika nýn tam anlamýyla özgürleþmesi, sosyalizmle mümkün olacaktýr. Þimdi Küba örneðinde görülen yalansýz hürriyetin eli, yakýnda tüm Latin A- merika yý baþtan aþaðý sarýp sarmalayacaktýr. Latin Amerika da yaþanan tüm geliþmeler, Latin Amerika halkýnýn yöneliminin sosyalizme doðru olduðunu gösteriyor. Onlar, bunun ancak bir devrim yoluyla o- lacaðýný, kendi deneyimleriyle öðreneceklerdir. 11

10 Gündem Yeni Evrede TA YÝN E DÝ CÝ MÜ CA DE LE L VE ZA FE 12 Dünya tarihi büyük bir hýz kazandý. Tarih artýk on yýllar öncesinde olduðu gibi, aðýr aðýr ilerlemiyor. Özellikle son on beþ yýldýr, yani sosyalizm yýkýldý çýðlýklarýnýn gökyüzünü kapladýðý doksanlý yýllarýn baþýndan bu yana tarih büyük bir hýzla ilerlemeye baþladý. Geçmiþ on yýllarda ya da durgunluk dönemlerinde diyelim yýllarla alýnan zaferler, þu son yýllarda aylarla hatta haftalarla alýnýyor. Em per ya list-ka pi ta list sis te min tü - münde, bütün burjuva dünyada, tarihin gördüðü bütün savaþlarýn yanýnda küçük birer muharebe olarak kalacaðý bir dünya savaþýnýn hazýrlýklarý harýl harýl yapýlýyor. Þu son bir kaç haftalýk geliþmeler herþeyi anlatmaya yetiyor. ABD emperyalizmi, bir dünya savaþý için kendisinden daha uygunu bulunmayacak bir aptal adamýn ikinci defa baþkan seçilmesinden sonra kendi evini yeniden düzenlemeye baþladý: Daha geniþ çaplý bir savaþa uygun olacak þekilde Düþmanlarýnda ve rakiplerinde yeterli korkuyu yaratmýyor olacak ki, papaz cüppeli cellat Powell yerine vampir kýlýklý baþka bir celladý Dýþiþlerine getirdi: Savaþma kararlýlýðýnýn ve vahþette sýnýr tanýmayacaðýnýn simgesi olarak CIA, Savunma Bakanlýðý gibi savaþta etkin olacak kurumlarýný yeniden düzenliyor. Her kurumun baþýna, diplomasiye deðil, askeri güce öncelik veren; savaþý kuralsýzca ve vahþi þekilde yürütebilecek kadrolarýný getiriyor. ABD emperyalizmi bir yandan bu düzenlemeleri yaparken bir yandan da Felluce örneklerini yaratýyor. Felluce Irak ýn bu ufak kentinin, tarihin tanýk olduðu en vahþi biçimlerle yok ediliþinde ABD emperyalizminin dünya emekçi halklarýna, emperyalist rakiplerine ve diðer ülkelere mesajýný okumak gerek. Bu mesajda, ABD emperyalizminin amaca giden yol üzerindeki engelleri her türlü vahþet yöntemleriyle ortadan kaldýrma kararlýlýðý yazýlý. ABD nin emperyalist tekelleri bütün dünyayý ele geçirmek isterlerken amaçlarýna giden yolu, taþ üstünde taþ býrakmamak ü- zere, hiçbir kural ve anlaþmaya baðlý kalmaksýzýn temizleyeceklerini Felluce örneðiyle dünyaya göstermek istediler. ABD se çim le rin den he men son ra, ABD-Ýsrail-iþbirlikci Filistin burjuvazisi ortak operasyonuyla Arafat ýn ortadan kaldýrýlmasý, ABD nin geniþ çaplý savaþ hazýrlýðýnýn bir baþka yönü oldu. Arafat, yaþamýnýn son saatlerinde Ahiren vasaluni (Sonunda bana ulaþtýlar) sözleriyle bu ortak operasyonu açýða çýkardý. ABD emperyalizmi, yolu üzerindeki engelleri hýzla, kural tanýmadan ortadan kaldýrmaya calýþýyor. Gerçekte, ABD emperyalizmi askeri güç politikasýný çok daha önceden devreye sokmuþ ve bir dünya savaþýný kendi cephesinden baþlatmýþtý. Þimdi bu savaþý daha da yaymak, kapsamlý hale getirmek; dünya proletaryasý, emekçi halklarý ve emperyalist rakipleri karþýsýnda zaman yitirmeden, hýzla bir zafer kazanmak istiyor. ABD nin acelesi var, çünkü zaman onun aleyhine iþliyor. Bir dünya savaþýnýn diplomasi yönünden hazýrlanmasý aþamasý önemli ölçüde a- þýlmýþtýr. Bu savaþýn þu veya bu þekilde kaçýnýlmaz tarafý olacak devletler, askeri hazýrlýklarýný hýzlandýrdýlar. Avrupalý emperyalistler, öteden beri bir Avrupa Ordusu kurmaya çalýþýyorlar. Fransa nýn Irak iþgalinden önce baþlayan ve özellikle son dönemlerde yaptýðý ABD karþýtý çýkýþlar, emperyalistler arasý iliþkilerin ne kadar gerildiðini gösteriyor. Son olarak geçtiðimiz gün ler de Fran sýz Cum hur baþ ka ný nýn ABD nin en sadik müttefiki Ýngiltere de söy le di ði Dün ya ya de mok ra si yay ma planlarý, Amerikan askeri gücüne dayanan bir tür modern sömürgeciliðe dönüþmemeli sözleriyle diplomatik nezaket kurallarý nýn dahi bir kenara býrakýldýðýný gösterdi. Savaþýn diplomasi yönünden hazýrlanmasý aþamasý tümüyle bitti denemez elbette. Halen belli baþlý emperyalist devletler, ittifaklarýný geniþletmek, karþý ittifaklarý bozmak ya da zayýflatmak için diplomatik çabalarýný sürdürüyorlar. Fakat aðýrlýðýn askeri yöne kaydýðý gözle görülür bir durumdur artik. Japonya, ordunun uluslararasý çatýþmalara müdahil olabilmesini saðlamak yani Türkçesi, savaþ çýkartmak ya da savaþa katýlmak için anayasasýný deðiþtirmek üzere hazýrlýklara giriþtiðini açýkladý. Fakat, anayasa deðiþikliðinin ne önemi var ki! Japon emperyalizminin çýkarlarý bir emperyalist savaþa katýlmayý gerektirdikten sonra anayasa artýk sadece çöpe a- týlacak bir paçavra olur. Sürekli silahlanan Ýsrail, atom bombasý peþindeki Ýran, savaþ kapasitesini sürekli geliþtirip güçlendiren Çin, savaþ hazýrlýklarýný hýzlandýran öteki ülkelerden birkaçýdýr. Fakat, bir dünya savaþýnýn hazýrlýklarýyla ilgili en önemli a- çýklama iki hafta önce Rusya dan geldi. ABD nin baþlýca hedef ülkelerinden biri o lan Rus ya, geç ti gi miz haf ta lar da, ABD nin savaþ hazýrlýklarýna meydan o- kurcasýna, baþka ülkelerin sahip olmadýðý ve olamayacaðý bir atom bombasý geliþtirdiklerini açýkladý. Rusya nýn bu açýklamasýnda, açýkça belirtilmiþ olmasa da, hedef ülkenin ABD olduðu tartýþma götürmez. A çýk la ma nýn za man la ma sý nýn ABD nin savaþ hazýrlýklarýný hýzlandýrdýðý bir döneme denk getirilmesi bir rastlantý de ðil dir. Bir baþ ka Rus yet ki li, ABD Hü - kümeti nin füze savunma kalkanýný iþlevsiz kýlacak yeni silah geliþtirildiðini daha önce açýklamýþtý. ABD emperyalizminin bir dünya savaþýný baþlatmasýnýn ve þimdi daha geniþ bir alana yaymaya çalýþmasýnýn iki temel nedeni var: Birincisi, dünya proletaryasý ve ezilen halklarýn geliþen devrim hareketlerini boðmak. Ýkincisi, dünya pazarlarýnýn yeniden paylaþýmýný gerçekleþtirmek. On da bu i ki a maç iç i çe geç miþ tir. Dünyanýn hangi bölgesinde bir devrim hareketi geliþse, dünya gericiliðinin kalesi o- larak, ABD nin oraya müdahale ettiði biliniyor. Öte yandan ABD emperyalizmi, eski güç dengelerine göre yapýlmýþ paylaþýmýn þimdi yeniden yapýlmasýný gündeme getirmiþtir. Bununla, emperyalist rakipleri karþýsýnda üstünlük kurmayý, onlarý sýkýþtýrmayý, onlara tam boyun eðdirmeyi a- maçlýyor.

11 Yeni Evrede Gündem ER R LER DÖ NE MÝ BAÞ LI YOR U lus la ra ra sý a lan da et ki li o lan he men he men bü tün dev let le rin ký lýç la rý ný bi le dik le ri sa va þýn pat lak ver me si mut lak gö rü nü yor. Böy le bir sa va þý an cak bir di zi ül ke de dev rim le rin or ta ya çýk ma sý ve bur ju va ik ti dar la rýn dev ril me si ön le ye bi lir. Em per ya list te kel le ri sa vaþ lar dan ah la ki öf ke ler yað dý ra rak u lus la ra ra sý an laþ ma la ra uy ma ve a da let çað rý la rý ya pa rak vaz ge çir mek müm kün de ðil dir. Týp ký so ka ða çý kan bir mil yon dan faz la ki þi nin Ýn gil te re Hü kü me ti ni sa va þa gir mek ten vaz ge çir me di ði gi bi. Ak si ne bu çað rý lar, e mek çi sý nýf lar da ya nýl sa ma lý bek len ti ler ya rat týk la rý i çin sa de ce sal dýr gan la rýn i þi ni ko lay laþ týr ma ya ya rý yor lar. Bur ju va pa si fist le ri ve on la ra sol dan ka tý lan la rýn yap týk la rý bu dur. Em per ya list te kel le ri ve dev let le ri yý ký cý bir sa vaþ tan sa de ce bir top lum sal dev rim ya da en a zýn dan top lum sal dev rim teh di di vaz ge çi re bi lir. Aslan payý kendine kalmak koþuluyla dünyanýn yeniden paylaþýmýný gündeme getirenin ABD olduðu tartýþma götürmüyor. Yeniden paylaþým ise güç iliþkilerine göre yapýlýr ve kapitalist devletlerin gücünü sýnamanýn savaþtan baþka yolu yoktur. Ancak, geçmiþ paylaþým savaþlarýndan fark lý o la rak ABD, güç le nen ve bu ne den - le payýný büyütmeye çalýþan bir konumda olduðu için deðil, günden güne çöken, zayýflayan, egemenliðini yitiren bir emperyalist güç konumunda olduðu için yeniden paylaþým savaþýný gündeme getirmiþtir. ABD, emperyalist rakiplerinin askeri zayýflýðýndan, kendisi daha zayýf konuma düþmeden, yararlanmak üzere bu adýmý a- celeyle atmýþtýr. Afganistan ve sonrasýnda Irak, bunun iki örneðidir. Þimdi, Ýran, Suriye ve daha baþka ülkelerin iþgal ve ilhaký için hazýrlýklar askeri, ekonomik, diplomatik yönlerden tüm hýzýyla sürdürülüyor. Çýban olgunlaþmýþtýr ve er-geç patlamasý kaçýnýlmazdýr. Uluslararasý alanda etkili olan hemen hemen bütün devletlerin kýlýçlarýný biledikleri savaþýn patlak vermesi mutlak görünüyor. Böyle bir savaþý ancak bir dizi ülkede devrimlerin ortaya çýkmasý ve burjuva iktidarlarýn devrilmesi önleyebilir. Emperyalist tekelleri savaþlardan ahlaki öfkeler yaðdýrarak uluslararasý anlaþmalara uyma ve adalet çaðrýlarý yaparak vazgeçirmek mümkün deðildir. Týpký sokaða çýkan bir milyondan fazla kiþinin Ýngiltere Hükümeti ni savaþa girmekten vazgeçirmediði gibi. Aksine bu çaðrýlar, emekçi sýnýflarda yanýlsamalý beklentiler yarattýklarý için sadece saldýrganlarýn iþini kolaylaþtýrmaya yarýyorlar. Burjuva pasifistleri ve onlara sol dan katýlanlarýn yaptýklarý budur. Emperyalist tekelleri ve devletleri yýkýcý bir savaþtan sadece bir top lum sal dev rim ya da en a zýn dan top - lumsal devrim tehdidi vazgeçirebilir. Ne var ki, ABD nin saldýrganlýðýndan, savaþýn yayýlmasýnýn kaçýnýlmazlýðýndan, bunun ancak bir dizi devrimle önlenebilirliðinden olumsuz bir tablo çýkarmamak lazým. Savaþ, bütün halklar için kan, gözyaþý, büyük acýlar ve yýkým, yaþamlarýn alt-üst oluþu demektir. Fakat, bir savaþta sadece acý, yýkým, kan ve gözyaþý görmek burjuva pasifistlere ve onlarýn etkisi altýndaki küçük burjuvalara özgü bir körlüktür. Çünkü birincisi, savaþ halklarýn yaþamýnda büyük acýlara ve yýkýma yol a- çarken, ayný zamanda devrimci durumu ve burjuva iktidarlarýn yýkýlmasýnýn koþullarýný olabilecek en ileri düzeyde olgunlaþtýrýr. Ýkincisi, her emperyalist iþgal, ezilen halklarda büyük öfkeye yol açarak onlarý politik yaþama çeker ve baþkaldýrý duygularýný, eðilimlerini güçlendirir. Irak ve Filistin, bunun yakýndan bildiðimiz örnekleridir. Felluce gibi küçük bir kentin halký, dünyanýn en büyük savaþ makinasý durumundaki emperyalist iþgal güçlerine karþý haftalarca direnebiliyor. ABD emperyalizminin Irak halkýna büyük acýlar çektiren her katliamý ya da katliam giriþimi, daha geniþ halk yýðýnlarýnýn direniþe geçmesine neden oluyor. Felluce de yapýlan katliamýn iþgale karþý direniþi bütün Irak kentlerinde güçlendirmesi örneðinde olduðu gibi. Emperyalist savaþlarýn bütün dünyada devrimci durumu olgunlaþtýrdýðý, teorik olarak olduðu kadar pratik olarak da doðrudur. I. Emperyalist Paylaþým Savaþý, Rusya da çarlýðýn yýkýlmasýna, ilk sosyalist iþçi devletinin kurulmasýna ve bütün Avrupa da bir devrimci durumun doðmasýna yol açtý. II. Emperyalist Paylaþým Savaþý ise, yeryüzü topraklarýnýn üçte biri ü- zerinde sosyalizmin kurulmasýyla sonuçlandý. Demek ki, dünya burjuvazisi ne yapsa, dünya proletaryasý ve emekçi halklarý için çalýþmýþ olacak. Bu, tarihte eþiben ze ri gö rül me miþ yý kým lar pa ha sý na böyle olacak. Devrimler savaþlarý önleyemezse, savaþlar devrimlere yol açacak. Dünyadaki bütün devrimci komünist partiler, hazýrlýklarýný bu gerçeðe göre yapmalýlar. Ýnsanlýk, tarihin bayramlarýna tanýk olmaya hazýr olsun! 13

12 Zindanlar Yeni Evrede 14 Zindanlarý Yýkacak, ZAFERÝ BÝZ KAZANACAÐIZ! Remzi Aydýn Ölüm Orucu Eyleminin 518. Gününde Ölüm Orucu Sürüyor! Büyük Ölüm Orucu eylemi, tüm dünyanýn büyük sýçramalar eþiðinde olduðu bir dönemde savaþçýlarýn büyük azmi ve kararlýlýðýyla sürüyor. Onlar, bugüne kadar devrimci irade hakkýnda bildiðimiz, duyduðumuz her þeyi bir kez daha doðrulayarak, bugüne kadar bilinen tüm örnekleri aþarak yürüyüþlerini devam ettiriyorlar. Ýnsanlýk bir gün sýnýfsýz ve sömürüsüz bir dünyaya ulaþtýðýnda içinde bulunduðumuz bu tarihsel kesitte, üzerinde yaþadýðýmýz topraklarda verilen bu büyük mücadeleyi minnetle hayranlýkla anacaktýr. Onlar, insanlýðýn binlerce yýllýk tarihinden bugüne taþýdýklarý en büyük deðerleri büyük bir onurla taþýmaya devam ediyorlar. Gelecek onlarýn bugünkü büyük savaþýmlarý üzerinde kurulacak. Zafer er ya da geç bu büyük mücadeleyi her türlü bedeli göze alarak sürdürenlerin olacak. ÖLÜM ORUCU SÜRÜYOR SÜRECEK ZAFERE KADAR! YAÞASIN ÖLÜM ORUCU EYLEMÝMÝZ! Ö LÜM O RU CU SÜ RÜ YOR! Remzi Aydýn, faþizme karþý zindanlarda sürmekte olan Ölüm Orucu eyleminde 500 lü günleri aþtý. Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük! þiarýyla Ölüm Orucuna baþlayan Remzi Yoldaþ, bizlere leninist bilincin nasýl tek baþýna bir silah olabileceðini gösterdi. Remzi Aydýn ve diðer Ölüm Orucu savaþçýlarý, her gün faþizmin beynine bir balyoz darbesi daha indiriyorlar. F tiplerinde devrimci tutsaklara yeni saldýrýlara giriþmeye hazýrlanan devlet, Ölüm Oruçlarýnýn etkisiyle her gün bir kez daha sarsýlýyor. Remzi yoldaþ ise bu zorlu devrim yolunda bir Leninistin neler baþarabileceðinin ve düþmana inat nasýl savaþmaya devam edileceðinin göstergesi olmakta. Bizler de Remzi Aydýn ýn Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük! diyerek baþladýðý Ölüm Orucu eylemini tüm iþçi ve emekçi halklara duyurmak için bugüne kadar elimizden gelen her þeyi yaptýk. Remzi Aydýn ýn Ölüm O- rucunun 500 lü günlerinde olduðunu iþçi ve emekçilere duyurmak için 11 Kasým 2004 tarihinde Çiðli Organize Sanayi Bölgesi ve belediye binasý yakýnýndaki bir üst geçide, üzerinde Ölüm Orucu Sürüyor! Remzi Aydýn Ö- lüm Orucunun 500 lü Günlerinde yazýlý Platformu imzalý pankartýmýzý iþçilerin yoðun olarak servis ve otobüs bekledikleri saat o- lan sabah 07:30 sularýnda astýk. Pankart asma eylemimizde çevrede bulunduklarýný bildiðimiz sivil polislerin bize müdahale etmeye cesaret edemedikleri dikkatimizden kaçmadý. Pankartýmýzý kýsa sürede asýp eylem alanýndan kayýpsýz bir þekilde ayrýldýk. Bizler Denizlerden, 13 Mart Savaþçýlarýndan Aysunlardan Sibellerden Muratlardan devraldýðýmýz bayraðý dalgalandýrmaya devam eden Remzi Aydýn ýn Ýzmir sokaklarýndaki sesi olmaya devam edeceðiz. Hiçbir baský bizleri baþ koyduðumuz devrim yolundan döndüremeyecek. Ýzmir den sevgi ve baðlýlýk dolu selamlar. Zafere Kadar Daima Ölüm Orucu Sürüyor! Zindanlar Yýkýlsýn Tutsaklara Özgürlük! Remzi Aydýn Yalnýz Deðildir! Ýzmir den Leninistler

13 Yeni Evrede Açýklamalar AÇIK GÖRÜÞE JANDARMA ENGELÝ A yýþýðý Sanat Merkezi Ýkitelli Þubesi nden Basýna ve Kamuoyuna Ýkitelli Ayýþýðý Sanat Merkezi nin JÝTEM, sivil polis ve Terörle Mücadele Þubesi polislerinin arama izni ile gelip, keyfi gerekçelerle þubemizi arayýp, ortalýðý daðýtmalarý ve misafirlerimizi huzursuz etmeleri üzerine; sanat merkezimizin 7 Kasým Pazar günü yapmýþ olduðu basýn açýklamasýna halkýn desteði ile baþlandý. Basýn açýklamasýnda; devletin keyfi gerekçelerle devrimci kurumlar, basýn ve yayýn organlarýna yaptýklarý arama ve baskýnlardan söz edildi. Devrimci Sanat Engellenemez, Devrimci Basýn Susturulamaz, Umudumuz Kavgada Kavgamýz Sanatýmýzla, Kapitalizm Öldürür Kapitalizmi Öldürün ve Baskýlar Bizi Yýldýramaz sloganlarý atýldý. Eyleme polis müdahalesi olmadý. Halkýn da desteði ile yapýlan basýn açýklamasýnýn artýndan, kitle, eylem yerinden ayrýldý. Ýkitelli Ayýþýðý Sanat Merkezi Çalýþanlarý Ftipi zindanlarda uygulamaya soktuðu her türlü katliam, baský ve sindirme politikalarýyla devrimci tutsaklarý teslim alamayan faþist devlet, yeni saldýrý planlarýný hayata geçirmek için fiili o- larak harekete geçmiþ durumda. Zindanlarý tam bir cehenneme çevirecek Yeni Ýnfaz Yasasý ný meclisten geçirmeye çalýþan dev let, bir yan dan da bu sal - dýrýlarýn zeminlerini oluþturmak için yeni keyfi uygulamalarý, yasaklarý ve baskýlarý gündeme getiriyor. 29 Ekim açýk görüþünde görüþ yerlerine jandarma yerleþtirme giriþimi, tutsaklar tarafýndan yapýlan suç duyurularýna raðmen, bayram açýk görüþünde de tekrarlanmýþtýr. Bu uygulamayý protesto eden tutsaklar ve aileler, görüþmeleri keserek ziyaret yerlerini terk etmiþlerdir. Jandarmanýn cezaevi içinde bulunmasýný yasaklayan tüzüklerine raðmen yerleþtirilmeye çalýþýlan bu uygulama, bundan sonraki sürecin de nasýl geliþeceðini göstermektedir. Bugüne kadar hiçbir yaptýrýmý ve uygulamalarý kabul etmeyen devrimci tutsaklar, bundan sonraki saldýrýlarý da boþa çýkaracak ve devrimci iradenin teslim a- lýnamayacaðýný bütün dünya halklarýna göstereceklerdir. Çöküþünü durduramayan sermaye sýnýfý, azgýnca saldýrýlarýný tüm topluma yayarak devam ettiriyor. Bu saldýrýlarý, zorbalýðý, ortadan kaldýracak gücü elinde bulunduran iþçi sýnýfý ve emekçi halklar, yüzünü kendi öncülerine çevirmeden; zindanlarý yýkýp tutsaklarý özgürleþtirmeden kendi geleceðini de özgürleþtiremez. ZÝNDANLAR YIKILSIN TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK! DEVRÝMCÝ TUTSAKLAR ÖZGÜRLEÞTÝRÝLMEDEN EMEKÇÝLER ÖZGÜRLEÞEMEZ! Adana dan Leninistlere Bin Selam Geçmiþten bu yana, gençliðin mücadelesi, reformistler tarafýndan akademik mücadeleyle sýnýrlý býrakýlmaya çalýþýlmýþtýr. Bizler Adana dan genç leninistler olarak, 6 Kasým ý Kürt emekçilerinin yoðun olarak yaþadýðý 19 Mayýs Mahallesi nde yaptýðýmýz korsan bir eylemle protesto ettik. Saat sýralarýnda baþlayan eylemimizde, Kürdistan da Tek Çözüm Ya Devrim Ya Ölüm, Ölüm Orucu Sürüyor Sürecek Za fe re Ka dar, An Þo reþ An Mý rýn, Di sa Di sa Ser hýl dan Biji Azadiya Kurdistan, Fabrikalar Tarlalar Siyasi Ýktidar Her Þey Emeðin Olacak sloganlarý atýldý. Atýlan sloganlara, balkonlara çýkan, evlerinden aþaðý inen halk tarafýndan yoðun destek gelmiþtir. Halkýn alkýþlarý arasýnda bitirdiðimiz eylem, yaklaþýk olarak yarým saat sürdü. Ayrýca arkadaþlarýmýzýn yaptýðý sesli ajitasyonlara ise Kürt analarýnýn verdiði destek görülmeye deðerdi. Eylem sonrasýnda çevrede yoðun bir þekilde Denizlerin Yolun da Le ni nist Saf la ra, An Þo reþ An Mý rýn, Ya Dev rim Ya Ölüm yazýlama yapýldýðýný gözlemledik. Adana dan Leninistler 15

14 Ayaklanma Yeni Evrede Gecekondu halkýndan sonra, sýrayý öðrenciler aldýlar. Yeniden, o eski güzel günlere döndük. Ama bununla bitmiyor. Kürdistan da gerilla eylemleri, altý yýl öncesinin yaygýnlýðýna kýsa sürede ulaþtý. Cenazeler kavgalara, serhýldanlara dönüþtü. Ýþçiler ve memurlar da sokaklarý hiç boþ býrakmýyorlar. Toplumun örgütlü kesimi, hemen her yerde eylemde. Bütün bu mayýnlarýn ardý ardýna patladýðý döneme bakýn!! Burjuvazinin kitleleri AB üyeliði ve refahý avuntusuyla pasifize etmek için var gücüyle uðraþtýðý, ekonomide tarihi rekor larýn ardý ardýna kýrýldýðý, enflasyonun tek haneli rakamlara düþürül dü ðü bir dö nem Ve bir kez da ha or ta ya çý ký yor ki, kit le ler, artýk burjuva demagojilerine itibar etmiyor. Onlar artýk geleceði deðil bugünü, boþ vaatleri deðil, ekmeði-özgürlüðü istiyorlar. Demagojideki bu baþarýsýzlýk, þimdiden burjuvaziyi keskin kamplara bölüyor. Bir bölümü, azýnlýk raporlarý hazýrlýyor, diðer bölümü bu raporu yýrtýyor. Emekçiler, burjuva denetiminden çýkýp, radikalleþtikçe, burjuva kamplar arasý çatýþmalar, sözlü tehditlerden birbirlerine karþý eylemlere doðru yol alýyor. Tepedeki bu büyük kriz, toplumu her konuda keskin, ideolojik kamplaþmalara zorluyor. Boþa giden çabalar, sadece burjuvaziye ait deðil. Ne yaptýlarsa, iç savaþý ve devrimi tasfiye edemeyen küçük-burjuva sosyal-reformistleri ve aydýnlarý, son bir çabayla AB üyeliði ve refahý umudunu canlý tutmaya çalýþtýlar. Burjuvazinin eline yüzüne bulaþtýrdýðýný, þimdi bu sosyal-reformistler sýrtlanýyorlar. Sistematik iþkence yok diyerek, adeta burjuvaziye kendilerini siper ediyorlar. Böylesi çabalar, halklarda ezilen ve her günü bir iþkence gibi geçiren geniþ emekçi yýðýnlarda, büyük hayal kýrýklýðý yaratýyor. Varsýn olsun. Böylesi hayal kýrýklýklarý, emekçilerin küçük-burjuva reformizminden kopuþunu hýzlandýrýyor. Mil yon la rýn Ý çin de Ge ri len Zem be rek Bu bir kopuþ anýdýr. Geniþ emekçi yýðýnlarýnýn, kararsýz, karaktersiz, yumuþak baþlý önderlerinden kopuþ anýdýr. Baþlayan, a- ma henüz bitmeyen ve eðer Leninistlerin çabalarý yeterli olursa, bitiþi bir zaferin müjdecisi olacak bir süreçtir bu. Nihayet en geniþ emekçi yýðýnlarýn, sonuna kadar gitmeye kararlý olanlarýn izleyebileceði, önlerine çýkan her engeli yýkma azmine kavuþabilecekleri bir dönemdir bu. Ýçine düþtükleri çukurun dibinden gökyüzünü görenler, hemen soracaklardýr, Nerede bu sözünü ettiðiniz emekçi yýðýnlar? Örgütlü kesim dýþýnda kalan ve sefaletin bütün insanlýk dýþý sonuçlarýný yaþayan esas büyük çoðunluðun 16 KI VIL CIM LAR YAN GI NA DÖ NÜ ÞÜ YOR ataletine, hareketsizliðine bakýp aldananlar, kendi yumuþak baþlý ve karaktersiz çevrelerinde elbette büyük dip akýntýlarýný göremezler. Býrakalým, her boydan reformistler ve onlarýn kan taþýmaktan býkýp usanmayan oportünistler, alanlara taþýdýklarý kitlelerin azlýðýna bakýp, sýkýntýlý iç geçiriþlere boðulsunlar; býrakalým, milyonlarýn henüz harekete geçmemiþ oluþunu, kendi reformculuklarýna bahane olarak kullansýnlar. Örgütlü kesimler dýþýnda kalanlarýn henüz harekete geçmemiþ olmasý, onlarýn suçu deðil. Çünkü yýðýnlar, ne denli eziliyor, hakarete uðrayýp aþaðýlanýyor; ne denli yaþamdan kovuluyor ve ekonomik yýkýmýn sonuçlarýný midelerinde, zihinlerinde ve sýrtlarýna inen coplarda hissediyorlarsa; onlar o denli devrimci iç güdülerini keskinleþtiriyorlar demektir. Bu devrimci içgüdü, ezilen, sefalet içinde boðuþan kitlelerde her zaman vardýr. Ýftar çadýrlarý önünde saatler öncesinden sýraya girenlerin sayýsýný, yardým daðýtýmlarýnda bir paket makarna için birbirlerini paralayanlarý görenler için; onlarýn devrimci içgüdülerini keskinleþtirdiðine inanmak saçma bir çeliþki gibi algýlanabilir. Diyalektiði anlamayan, devrimi de anlayamaz. Ve devrim, yaþamýn derin çeliþkileri içinde doðar. Evet, doðrudur; yalnýzca sefalet yýðýnlarý devrimci eylemlere ve örgütlere kendiliðinden sürükleyemez. Bunun ne derece doðru olduðunu dünyanýn birçok ülkesinde görüyoruz. Mýsýr, Bangladeþ, Somali gibi ülkelerde sefalet korkunç insanlýk trajedisi düzeyine ulaþtýðý halde, bu ülkelerde halen daha burjuva muhalefetin ötesinde bir yýðýnsal devrimci savaþým yok. Fakat bu durum, oralarda da, týpký bu topraklarda olduðu gibi, hareketsizlik içindeki yýðýnlarýn devrimci içgüdülerini keskinleþtirmedikleri anlamýna gelmez. Oralarda olmayan þey, devrimci ajitasyon, devrimci hedefler ve faaliyetler yoluyla, saklý bulunan devrimci içgüdüyü harekete geçirecek öznel güçtür. Bu topraklarýn reformistleri, öncelikle bu görevi reddediyorlar, sonra da kitleler nerede? diye feryat ediyorlar. Karaktersizlikleri, çapsýzlýklarýyla yarýþ halinde. Yýðýnlarýn içinde yeterince patlayýcý malzeme birikmeden, tek baþýna devrimci ajitasyonun kitleleri harekete geçirmeye yeteceðini iddia edecek kadar öznelci deðiliz. Marksizm geliþen toplumsal süreçleri baþka türlü ele alýr: partilerin devrimci enerjisinin, yaratýcý dehasýnýn, giriþkenliðinin önemini kesinkes tanýrken; bunu nesnel durumun nesnel seyrinin analiziyle; sýnýflarýn arasýnda doðan, geliþen nesnel iliþkilerin tespitiyle; sistem içi ve sistem karþýtý tüm hareketlerin yýðýnlara kazandýrdýðý tarihsel birikimle birleþtirir. Öznel gücün faaliyeti, nesnel geliþmeler tarafýndan belirlenen sýnýflararasý gerçek iliþkileri ve yýðýnlarýn toplumsal bilinç eðilimlerini hesaba katar. Dip ten Ge len Bü yük Dal ga Son derece örgütlü yürütülen burjuva demagojilerine ve deðiþim vaveylasýna raðmen, geniþ emekçi yýðýnlarda hiç bu denli burjuva saflardan kopuþ eðilimi güçlenmemiþti. Nasýl güçlenmesin ki? IMF nin ve emperyalist tekellerin yýkým programý hiçbir engel tanýmadan ilerlerken, onmilyonlarýn saðlýk güvencesi, e- meklilik hayalleri; memurlarýn tüm güvenceleri, tek tek deðil, bir bütün halinde ve ayný anda yýkýlýrken; küçük üretici köylülere ö-

15 Yeni Evrede Ayaklanma denen tüm sübvansiyonlar ortadan kaldýrýlýrken, gecekondulara karþý savaþ açýlýrken; vergilerin yükü bir yýlda iki katýna çýkarken; kitlelerin burjuvaziden kopma eðilimini göremeyenler, yalnýzca ahmaklar olabilir. 35 yýllýk sert mücadeleler içinde geniþ emekçi yýðýnlarý, geç miþ te þu ya da bu nedenle böylesine büyük bir kopuþu gerçekleþtirememiþlerdi. Kimi zaman mücadele, öylesine hýzlý bir dönüþümle sertleþip yaygýnlaþýr ki, iþçi sýnýfý ve emekçilerin bilincindeki geliþme, buna ayak uyduramaz. 70 li ve 90 lý yýl lar böy le si ne yýl lar dý. 70 li yýl lar da en ge niþ kitleselliðe sahip devrimci hareket, olaylarýn hýzlý geliþimi içinde anti-faþist bilinç temelinde yükseldi. Faþizmi bir devlet biçimi o- larak kavrayabilecek olgunluða ulaþamadý. Bu hareketin gerisinde kalan bilinç, 90 lý yýllarda da etkisini gösterdi. Gazi Mahallesi nde baþlayan halk ayaklanmasýnýn, bir tuðgeneralin asker sözü üzerine geri çekildiði hala hafýzalardadýr. Kürt halkýnýn silahlý ayaklanmasýna, Türkiye iþçi sýnýfýndan yeterli destek gelmeyiþinin nedenlerinden biri de, bu ortalama bilinçti. O güne dek kimsenin pek alýþýk olmadýðý þekilde Ulusal Kurtuluþ Hareketi(UKH), askere karþý diþe diþ mücadele yürüttü. Bir anda muazzam geniþlik ve olaðanüstü sertlik kazanan iç savaþ, iþçi sýnýfýnýn tarafýndan kolayca kavranamadý. Tarihsel önyargýlar, geleneksel olana baðlýlýk, iþçi sýnýfý ayaðýna pranga oldu. Geleneksel burjuva düþüncesinin emekçiler arasýndaki temel toplumsal taþýyýcýsý, küçük üretici köylülük oldu. Devletten aldýðý sübvansiyonlarla ayakta kalmayý baþarabilen Ýç Anadolu nun, E- ge nin ve Karadeniz in küçük üreticileri, uzun yýllar boyunca karþý-devrimin oy deposu olmuþtu. Bu geri kitleler, zaman zaman Kürt halkýna karþý yükseltilen þovenist kampanyalarda sokaklara döküldüler. Bu tepkiler, birçok siyasi çevrenin sosyal-þovenizme karþý tutarlý mücadele vermelerine engel oldu ya da bu konudaki tutarsýzlýklarýna gerekçe oldu. Emekçilerin burjuvaziyle iliþkilerinde, 90 lý yýllarýn sert sýnýf savaþýmlarý önemli dönüþümler yarattý. Burjuva partilere ve parlamentoya olan güven eridi. Ancak, burjuva parlamentodan kopuþ, burjuva sýnýftan tam bir kopuþ anlamýna gelmez. Emekçiler arasýnda burjuva dünyasýnýn dolaylý etkileri, sendikalar ve küçük burjuva reformistleri aracýlýðýyla sürdü. 15 yýllýk mücadele seyrinde, Leninistlerin her zaman devrimin doðrudan görevlerini ön plana çýkartmýþ olmasý, diðer devrimci çevrelerce anlaþýlamadý. Kimi kendini beðenmiþ ukalalar, bu çabalarýmýzla alay etmeyi ihmal etmediler. Son 15 yýla damgasýný vuran, devrimci gruplarýn bir türlü reformist, yumuþak baþlý, düzen içi unsurlardan kopuþ içine girmemesi oldu. Oportünist önderlik, kitlelerin önüne, dönüp dolaþýp, reform görevlerini getirip koydu. Oysa yapýlmasý gereken, reform görevlerinden ayrý olarak doðrudan görevlerinin aydýnlatýlmasýydý. Kýsaca, son 15 Emekçi Halkýn Ayaklanmalarý Olaðan Hal Aldý yýlda, süregiden sert iç savaþa raðmen, oportünizm ne cephe gerisindekilerin devrimci içgüdülerini harekete geçirecek bir iktidar programý ve faaliyeti yürüttü, ne de örgütlü-ileri kesimlerin bir anda geniþleyen hareketin gerisinde kalan bilincini ilerletebildi yýlýnda hýzla derinleþen ve etkilerini günümüze dek arttýrarak sürdüren þiddetli kriz, sýnýflararasý iliþkileri de alt-üst etti. Devrimci içgü dü, o gü ne dek a ta let içinde bulunan milyonlarý sokaklara döktü. Büyük toplumsal çalkantýlar, geleneksel olandan kopuþ eðilimini güçlendirir. Nihayet bu eðilim, 2004 yýlýndan itibaren kendini hareket biçiminde ifade etmeye baþladý. 1 Mayýs ta Ýstanbul un sýnýf bilinçli emekçileri, burjuva sendikacýlarla yollarýný ayýrarak, Taksim a- lanýný hedef göstermekle önemli bir ileri adým attý. Ýþçi sýnýfýnýn en ileri bölüntüleri, artýk, kararsýz, yumuþak baþlý, karaktersiz, politik öncülere daha fazla dayanmak istemiyordu. Bu dönüþümde Leninistlerin devrimci 1 Mayýs politikalarýnýn etkisi tartýþýlmaz. Haziran ayý ise NATO ya karþý geniþ kesimlerin harekete çekildiði bir dönem oldu. Kuþkusuz UKH nin yeniden baþlayan gerilla eylemleri, kendi çapýnda bu kopuþ eðilimini -kendi niyetlerinin tersine- güçlendiriyor. Ve sonunda, daha önce hiç bir eyleme katýlmamýþ Aydos emekçilerinin sermayenin saldýrýlarýna karþý en sert, sonuna kadar gitme kararlýlýðýný açýkça ifade eden öfkeleriyle görüyoruz ki, yeni ve hýzla yükselen devrimci dalga, toplumu sarsýyor. Bu dalga, reformcularý kendi kulvarlarýna ve burjuvazinin kucaðýna iterken; eylemde devrimci ama söylemde reformcu olanlarý da bir keskin tercih yapmaya zorluyor. E ði lim le ri Ger çe ðe Dö nüþ tür mek Gö re vi Yine de, sözünü ettiðimiz nesnel geliþmeler, bir eðilim ifade eder, fazlasýný deðil. Eðer devrimci sýnýf partisi, bu eðilimlerin sözcüsü ve temsilcisi olarak, iþçi sýnýfýyla ve onun özellikle en i- leri kesimleriyle saðlam iliþkiler kurmazsa, nesnel olgunluða varan devrim, zafer yüzü göremez. Nesnel eðilimler, yalnýzca, devrimci sýnýf partisinin çalýþma alaný temizler, yoksa kendiliðinden yýðýnlarla partinin buluþmasýný saðlayamaz. Devrimci azim, yaratýcý deha, tam da burada devreye girer. Yýðýnlarýn bize gelmesini bekleyemeyiz; onlarýn devrimci içgüdülerine güvenmek, hareketsiz durumdaki öfkeyi, kendi çabalarýmýzla, ajitasyonumuz ve propagandamýzla hareketin içine çekebileceðimiz anlamýna gelir, daha fazlasý deðil. Þimdi, kitlelerle bað konusunda, Lenin in þu öðütlerini hatýrlatmanýn zamaný: Yýðýnlarla baðlarý koru. Onlara yakýn yaþa Onlarýn ruh durumlarýný bil Her þeyi bil Onlara yaklaþmasýný bil Yýðýnlarý anla Onlarýn mutlak güvenini kazan Önderler yönlendirdikleri yýðýnlardan, öncü-güç ise tüm emek ordusundan yalýtlanmamalýdýr Yýðýnlara ne dalkavukluk edin, ne de onlardan kopun. 17

16 Eylem Yeni Evrede SSK larýn Satýlamayacaðýný SSK larýn Satýlmasýna Karþý Eylem haykýran emekçilerin buluþma yerlerinden biri de Vatan Caddesi ndeki Migros tu. Vakýf Guraba Hastanesi önünde eylem yapmak isteyen emekçiler, 11 Kasým gü nü sa at da Ýs tan bul Emek Platformu pankartý altýnda toplandýlar. SES baþta olmak üzere iþçi ve emekçi sendikalarý, sivil toplum örgütleri ve çeþitli dergi çevrelerinin katýldýðý eyleme bizler de pankartýmýzla katýldýk. Sloganlar eþliðinde Vakýf Guraba Hastanesi önüne gelen kitle, burada Filistin Lideri Yaser Arafat ýn ölümü üzerine 1 dakikalýk saygý duruþunda bulundu. Hastane ö- nünde sloganlar eþliðinde konuþma yapan DÝSK baþkaný Süleyman Çelebi bu ülkede sosyal bir programa ihtiyaç olduðunu, Köy Hizmetleri ve SSK nýn satýlmak istendiðini, eðitimin, saðlýðýn paralý hale getirilmek istendiðini dile getirdi. Emekçiler olarak bu mücadeleyi kazanmak zorunda olduðumuzu, kazanamazsak sermayenin tüm ülkeyi emekçiler için bir zindan haline getireceðini söyledi. Ýstanbul Tabipler Odasý baþkanýnýn 20 Kasým da Ankara da yapýlacak mitinge çaðrý yapmasýnýn ardýndan eylem sona er di. Eylem boyunca saðlýk hizmetlerinin durmasýndan dolayý hizmet alamayan hastalar arasýnda yaptýðýmýz sohbetlerde, onlara öncelikle hastanede saðlýk hizmetinin durmuþ olmasýný nasýl karþýladýklarýný sorduk. Saðlýk emekçilerinin her eyleminde, mikrofonu bekleyen hastalara yönelterek onlarýn tepkisini almaya çalýþan burjuva basýnýn aksine, hastalardan çok olumlu tepkiler alýyorduk. Hastalar da SSK lar satýlmasýn diyordu. Zaten bu haliyle hizmet alamýyoruz, hizmet yeterli deðil, özelleþirse hiç gelemeyiz diyen hastalar, çözüm önerileri de sunuyordu: Doktor sayýsýný, hastane sayýsýný artýrsýnlar. Bu telefonla randevu sistemini kaldýrsýnlar, haftalarca arýyoruz, düþüremiyoruz, bu yüzden hastaneye bile gidemiyoruz diyorlar ve iktidarlara olan öfkelerini dile getiriyorlardý. EMEKÇÝLER ÝKTÝDAR ÝÇÝN SAVAÞALIM! ÝKTÝDAR DIÞINDA HERÞEY HÝÇBÝR ÞEYDÝR! BÜTÜN ÝKTÝDAR EMEÐÝN OLACAK! Bayramtepe de Dergi Daðýtýmýndan Bayramtepe de dergimizin yeni sayýsýný daðýtýrken yaþadýklarýmýzý sizlerle paylaþmak istiyoruz: Dergi daðýtýmý sýrasýnda hiç Türkçe bilmeyen Kürt bir ana, dergi almayacaðýný söyledi, ama merak ettiði için oðlunu çaðýrdý. Oðlu 15 yaþlarýnda bir gençti ve dergiyi aldý. Annesinden 500 bin lira isterken bu bizim dergimiz anne dedi. Ben de dergimizin ulusal hareketin dergisi olmadýðýný belirttim. Genç arkadaþ, bizi gayet iyi tanýyormuþçasýna, biliyorum, dergisi dedi, kafa sallayarak. Dergiyi genç arkadaþa ücretsiz verdim. Oradan biraz uzaklaþtýðýmda annesiyle kavga ediyor ve ýsrarla dergiyi okuyacaðýný söylüyordu. Baþ ka bir gün, sa bah 07:00 su la rýn da elimizde kalan 22. sayýmýzdan kapýaltý 18 yapmaya gittik. Çok gariban görünen bir gecekonduya gittim ve kapýnýn önüne býraktým. Ev sahibi arkamdan seslendi, yanýna gittim. Niye bunu yere attýn? dedi. Ben yere atmadýðýmý ve devrimci bir dergi ol du ðu nu söy le dim. O da, za ten ben o yüzden kýzdým, orak-çekici kapýnýn önüne býraktýn, yerden alýp elbette okuyacaðým, dedi. Yine kapý altý yaparken yoldan geçen yaþlarýnda genç bir arkadaþ, bu komünistlerin dergisi deðil mi? Bana da ver iþçiyim, arkadaþlarýmla okuyalým dedi. Ben daha önce okuyup okumadýðýný sordum. Genç arkadaþ bir þey söylemedi ama gülümseyerek yoluna devam etti. Gecekonduda yaþayan bir aileye ikinci defa gidiyordum; belli ki dergiyi okumuþlardý, bana dergiyle ilgili birçok soru sordular. Bu aileyle iliþkilerimiz oldukça geliþti, bizleri kendi çocuklarý gibi gördüklerini söylüyorlar. Her gittiðimde mutlaka dergimizi soruyorlar, özellikle eylem haberlerini dikkatle okuyorlar. Dergi daðýtýmýnda ilk kez girdiðim bir ev de yaþ lý bir am cay la bi raz soh bet et - tik. Amcanýn büyük ihtimalle okuma-yazma sý yok, fa kat yi ne de der gi yi a lýp ba na beþ milyon lira verdi ve ni sahiplendiðini söyledi. Bu birkaç örnekte de görüldüðü gibi, eðer bizler bulunduðumuz her bölgede e- mekçi-yoksul halklarýmýzla baðlar kurup, iliþkilerimizi geliþtirirsek onlarýn devrimcileri nasýl sahiplendiklerini ve kucak açtýklarýný göreceðiz. Bir Y.E. Daðýtýmcýsý

17 Yeni Evrede Haber Antep te YÖK Protestosu 6 Kasým günü, Antep Adliyesi ö- nünde toplanan Antepli öðrenciler, YÖK e karþý bir basýn açýklamasý gerçekleþtirdiler. Saat 12:00 da baþlayan açýklamaya biz de Devrimci Öðrenci Birliði olarak; Yaþasýn Devrimci Öðrenci Birliði, Politik Özgürlük Kazanýlmadan Akademik Özgürlük Kazanýlamaz, Denizlerin Yolunda YÖK ü Daðýtmaya, Akademik Özgürlük Devrimle Gelecek yazýlý dövizlerimizle basýn açýklamasýna katýldýk. Açýklama okunan metin ve a- týlan sloganlarla sona erdi. Antep ten DÖB lü Öðrenciler Devrimci Basýn Susturulamaz! 10 Kasým 2004 tarihinde, Okmeydaný nda bulunan, Yeniden Özlem Yayýncýlýk, Ýstanbul Gençlik Derneði, Ülkemizde Gençlik Gelecektir Dergisi sabah saat: civarýnda polis tarafýndan basýlmýþ, 19 kiþi gözaltýna alýnmýþtýr. Öðlen saatlerinde konuyla ilgili bir basýn açýklamasý düzenleyen Ülkemizde Gençlik Gelecektir Dergisi nin yaptýðý açýklamada; Bu sabah saat sýralarýnda yoðun polis ablukasý altýnda; kapýlar kýrýlarak, içeriye biber gazlarý, gaz bombalarý atýlarak basýlmýþ, içeride bulunan 19 arkadaþýmýz yerlerde sürüklenerek, dövülerek gözaltýna alýnmýþtýr. Bizi baskýnlarla, gözaltýlarla, tutuklamalarla yýldýrabileceklerini sananlar yanýldýklarýný hala göremiyorlar. Biz bundan önce de defalarca basýldýk, gözaltýna alýndýk, tutuklandýk; ama mücadelemizden vazgeçmedik. Bundan sonra da vazgeçmeyeceðiz. denildi. Gözaltýna alýnanlar, üç gün boyunca TMÞ de tutuldular. Daha sonra çýkarýldýklarý mahkemede 2 kiþi tutuklanýrken, diðerleri tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýldýlar. Serbest býrakýlanlar, baskýn ve gözaltýnda yaþadýklarýyla ilgili 18 Kasým 04 tarihinde Beyoðlu Adliyesi ne giderek suç duyurusunda bulundular. Umudumuz Kavgada Kavgamýz Sanatýmýzla Ýþçilerin emekçilerin kültürünü yaþatýp üretmeyi önüne hedef olarak koyan Ayýþýðý Sanat Merkezi, sürekli çeþitli etkinlikler gerçekleþtiriyor ve bu etkinliklerle, emekçi halký birbiriyle buluþturuyor, burjuva kültüre karþý güçlü bir cephe oluþturuyor. Kasým ayý içinde çeþitli düzenlediðimiz etkinliklerden ilki, 14 Kasým günü gerçekleþtirildi. 14 Ka sým gü nü sa at 14:00 da, Bü yük A dam Kü çük Aþk adlý filmin sinevizyon gösterimini gerçekleþtirdik. Ýkitelli halký etkinliðimize büyük ilgi gösterdi. Gösterim sonrasý Kürtçe ve Türkçe türkülerle etkinlik coþkuyla sona erdirildi. 15 Ka sým gü nü sa at 14:00 da i se, Grup Mart A te þi nin müzik dinletisi gerçekleþti. Grubun dinletiden önce yaptýðý konuþma, etkinliðe katýlan insanlarý etkiledi. Hem son süreçte Ortadoðu nun yaþadýðý sýcak savaþ, emperyalizmin katliamcý yüzü ve halklarýn üzerindeki vahþetinden ve hem de, 5 yýla yakýn bir süredir devam eden, Ölüm Orucu eylemi anlatýldý. Ölüm Orucu eylemini sürdüren tutsaklarý selamladýklarýný söyleyen Mart Ateþi Grubu, coþkulu bir müzik dinletisi verdi. 16 Ka sým gü nü de, sa at 15:00 da ti yat ro ve þi ir din le ti si gerçekleþtirildi. Ýkitelli Ayýþýðý Þiir Grubu nun gerçekleþtirdiði dinleti Arapça, Kürtçe, Türkçe þiirlerden oluþuyordu. Etkinliðimize katýlanlarýn çoðunun, Kürt, Arap ve Türk olmalarýndan, kendi kültürlerinden motifler bulmalarýndan kaynaklý grubumuz çok beðenildi. Ardýndan tiyatro grubumuz sahne aldý, izleyiciler oyunumuzu çok beðendiler. Etkinlik bitimi misafirlerimizle neþeli sohbetlerimiz sürdü. Ayýþýðý Sanat Merkezi Ýkitelli Þubesi olarak yeni etkinlikler gerçekleþtireceðiz; insanýn insanca yaþayacaðý bir dünya kurmak için emekçilerin kültürünü yaygýnlaþtýracaðýz. Ayýþýðý Sanat Merkezi/Ýkitelli 19

18 Okur Yeni Evrede Devrim Mücadelesi Her Þeye Raðmen Sürecektir Deðerli Yoldaþlar, Proletaryanýn sýnýfsýz sömürüsüz iktidar mücadelesindeki sesi soluðu dergimiz Y.E. aracýlýðý ile, hepinizi en içten devrimci duygularýmla selamlarým. Emperyalist sistemin yoðun krizler içerisinde debelendiði, krizinin derinleþtiði oranda saldýrganlaþtýðý ortamda, anti-emperyalist, anti-kapitalist güçlerin daha yoðun daha atak mücadele biçimleri örgütlemeleri gerekmektedir. Komünist ideolojinin yaratýcýlarý büyük bilim insanlarý Karl Marx ve Friedrich Engels, kapitalist sömürü sistemini ve yasalarýný tahlil etmiþ ve bu sömürü sistemini ortadan kaldýrmak için de tarihsel sorumluluðun proletaryada olduðunu ortaya koymuþlardýr. Yaklaþýk 150 yýllýk mücadele süreci içerisinde dünya proletaryasý, ilk olarak þanlý Paris Komünü ile proletaryanýn iktidarý alabileceðini tüm dünyaya göstermiþtir. Faþist Hitler Almanyasý dünya pazarýný yeniden paylaþmak ve sosyalizmi yok etmek için iþçi sýnýfýnýn iktidarda olduðu Sovyetlere saldýrmýþ ve faþist devlet terörünü Avrupa halklarýna milyonlarca cana mal olma pahasýna uygulamýþtýr.sovyet Kýzýl Ordusu yiðitçe direniþ ve karþý konulmaz saldýrý ile zorun zoru sökeceðini dünya halklarýna göstermiþ ve Hitler faþizmini tarihin çöplüðüne atmýþtýr. 2. Paylaþým Savaþý ndan sonra açýk iþgal yöntemleri ile halklarý köleleþtirmenin mümkün olmadýðýný gören kapitalist sistem, 1990 lara kadar siyasi yöntemlerle sömürü sistemini devam ettirmiþtir. Sovyetler in çözülmesi sosyalist sistemin geçici olarak gerilemesi emperyalist sistemin dünya halklarýna savaþ gücünü göstermesi için bulunamaz tarihsel bir fýrsat doðurmuþtur. M.Ali Birand 32. Gün programýnda Putin e; Eðer Sovyetler Birliði varlýðýný sürdürseydi, Amerika, rahatlýkla Yugoslavya, Afganistan ve Irak a saldýrabilir miydi? diye sorduðunda Putin, kesinlikle hayýr, diye yanýtladý. Baþýný ABD nin çektiði dünya emperyalizmi, yaklaþýk 50 yýldýr özlediði silah gücünü göstermek fýrsatýný, içinde bulunduðu ekonomik krizini gizleme politikasý ile bütünleþtirerek Yugoslavya, Afganistan ve Irak halklarýnýn üzerine tonajý tespit e- dilemeyecek yoðunlukta kimyasal ve parça tesirli bombalar a- tarak buldu. Küçük bir hatýrlatma; 19 Aralýk 2000 katliamýnda faþist TC nin 20 zindana 20 binin üzerinde bomba attýðý düþünülürse, ismini belirttiðimiz ülkelere ne kadar bomba atýldýðý tahmin e- dilebilir. Günümüzde ABD emperyalizminin yandaþý devletlerle beraber, Irak halkýna saldýrýlarý, kendilerinin de deyimi ile ikinci bir Vietnam yaratmýþtýr. Ortadoðu da Filistin ve Irak halklarý emperyalist teröre, canýný diþine takarak karþý koymakta ve gerilla taktikleri ile iþgalci askerleri Irak taki üslerine hapsetmektedirler. Irak ta hareket 20 alaný daralan iþgalci güçler, yenilgiyi kamufle edebilmek için a- lelacele bir seçim ve yeni kukla hükümet oluþturarak Vietnam ý çaðrýþtýran kaçýþ yerine usulüne uygun bir geri çekilme planý peþindedirler. Üzerinde Yaþadýðýmýz Topraklara Gelince Kürt siyasal hareketinin varolan sistem içerisinde sosyal demokrat role soyunmasý ve bil cümle reformist düzen solunun bu politikaya balýklama atlamasý, geliþen devrimi bir süre oyalamayý baþarsa da durdurmaya yetmeyecektir. Sistem, dönem dönem sözcüleri aracýlýðý ile kendileri için en iyi Kürt ün ölü Kürt olduðunu devamlý vurgulamaktadýr. Nuriye Kespir þahsýnda, ölü Kürt isteyen AB emperyalizmi, Zanalarýn þahsýnda uysallaþmýþ Kürt isteyerek, tam anlamý ile havuç sopa politikasýný Kürtler üzerinde uyguluyorlar.... Ýlkel Kürt milliyetçiliðinin temsilcisi Kürt Pen baþkaný Haydar Iþýk, ABD emperyalizmi tarafýndan kabul edilmenin hayali ile yanýp tutuþmaktadýr. Yazýsýnda dað bize gelmiyorsa biz daða gidelim diye görüþ belirten H.Iþýk, ABD emperyalizminin Osman Öcalan ý tercih etmesine hayýflanmaktadýr. Kapitalizmin anayurdu Avrupa dýr, serpilip geliþtiði yer ABD dir herkesin de pratik yaþamda gördüðü gibi emperyalizm özgürlük deðil egemenlik ister. Þimdi üçüncüsü yaþanan tüm paylaþým savaþlarýnýn amacý dünyadaki yeraltý yerüstü zenginlik kaynaklarýnýn tek baþýna gasp edilmesi ve dünyadaki e- mekçi halklarýn yaratýðý zenginliklere el konulmasýdýr. Ulusal kurtuluþ mücadelesini yürütenlerin çözümü, emperyalist ülkelerde aramalarý, en hafif tabiriyle siyasal körlüktür. Bunlarýn yaný sýra siyasal iktidar mücadelesini bilinmez geleceðe erteleyen ortalama sol hareket, sýnýflar mücadelesini burjuvaziyi teþhir etmeye indirgeyerek düzen solculuðu görevini yerine getirmektedir. Zindanlardaki ölüm orucu eylemini suskunluk içerisinde boðma konusunda burjuvaziden geri kalýr yanlarý yoktur. Ama tüm karþý çabalara raðmen zafer savaþanlarýn olacaktýr. Türk ve Kürt reformistlerin mücadeleyi pasifize etme çabalarý, devletin karþý-devrimci terörü, geliþen sosyalizm mücadelesini durdurmaya yetmeyecektir. Çünkü bizler biliyoruz ki: Devrimciler ölür ama devrimler sürer YAÞASIN KÜRT TÜRK HALKLARININ MÜCADELE BÝRLÝÐÝ Y.E. Okuru/ Stuttgart NOT: Okurumuzdan e-posta yoluyla ulaþan mektubu, yerimizin azlýðýndan dolayý kýsaltarak yayýnlýyoruz.

19 Yeni Evrede Kadro dünya arayýþýnýn baþlamýþ olmasý, varolanýn ömrünü tükettiðini kanýtlýyor. Emperya- YI ÐIN LA RA list-kapitalist sistemin çeliþkileri o denli yoðunlaþtý ki, en iflah olmaz kötümserler bile yenilgiye yenilmemek ten, devrimin güncelliði nden bahseder oldular. Milyonlarca ÖN DER LÝK ET MEK insaný yeni bir dünyanýn kuruluþu için hareke te ge çi ren þey tüm dün ya da hýz la ol gun - laþmakta olan devrimci durumdan baþka bir þey deðildir. Bugüne kadar devrimden hep soyut bir þey olarak bahsedenlerin bir anda devrimi dokunabilecek kadar yakýnlarýnda hissetmelerinin nedeni, onlarý böyle düþünmeye iten nesnel zeminin yakýcýlýðýdýr. Þimdi artýk kapitalizme karþý zafer kazanmaktan bahsetmenin zamaný. Elbette bu tarihsel süreç içinde kaçýnýlmaz bir aþamay dý; a ma þim di ar týk bu çok da ha so mut el le tu tu lur bir hal aldý. Dünya üzerindeki tüm ekonomik, sosyal ve siyasal geliþmeler kapitalizmin yolun sonuna geldiðini gösteriyor. Ancak elbette kapitalizm kendiliðinden yýkýlýp tarih sahnesinden çekilecek deðildir. Kapitalizme karþý zafer kazanmak di yor Le - nin, öncü (komünist) parti, devrimci sýnýf (proletarya) ve kitleler, yani emekçilerin ve sömürülenlerin tümü arasýnda doðru i- liþkilerin kurulmasýyla gerçekleþebilir. Sadece Komünist Parti, eðer devrimci sýnýfýn gerçekten öncüsü ise, bu sýnýfýn seçkin temsilcilerinin tümünü içine alýyorsa, eðer sebatlý devrimci mücadelenin deneyimi ile eðitilmiþ ve çelikleþmiþ, tamamýyla bilinçli ve sadýk komünistlerden meydana geliyorsa ve eðer kendisini sýnýfýn bütün hayatýyla ve bu yoldan sömürülen kitlelerin tümüyle ayrýlmaz bir þekilde baðlamayý ve bu sýnýfýn ve bu kitlelerin güvenini tamamen kazanmayý baþarmýþsa(abç) ancak böyle bir parti, kapitalizmin bütün güçlerine karþý giriþilecek nihai,en amansýz ve tayin edici mücadelede proletaryaya liderlik etme yeteneðine sahiptir. (Kitle Ýçinde Parti Çalýþmasý; Ekim Yayýnlarý S.117) Elbette yýðýnlara önderlik etmek ve kapitalizme karþý zafer kazanmak hiç kimseye bahþedilmiþ bir misyon deðildir. Bu, an cak bü yük bir e mek, öz - veri sonucu kazanýlabilecektir. Hiç kimse doðru bir ideoloji ve politikanýn temsilcisi olmanýn tek baþýna devrime önderlik etmeye yeterli olacaðý iyimserliðine kapýlmamalýdýr. Doðru ideoloji ve politikalar yýðýnlara taþýnýp, yýðýnlar bu ideoloji ve politika etrafýnda örgütlenmezse soyut bir düþünce olarak kalýrlar. Yýðýnlarýn kendi siyasal deneyimleri onlarý belirli bir yöne doðru götürür ama onlara siya- Sýnýflar mücadelesinin geldiði aþamada, þimdi yapýlmasý gereken en önemli þey bir kadronun kendisini ve kolektifi devrime hazýrlamasýdýr. Kolektifin her bir kadrosu, hangi çalýþma alanýnda olursa olsun önüne çok somut hedefler koymalý ve her günkü rutin iþleyiþi aþarak kendini yenileyebilmelidir. Lenin, bir parti içinde örgütlendikten sonra ikinci aþama devrim için hazýrlanmayý öðrenmektir di yor. Bu gün, dev rim i - çin hazýrlanmak, asla tek boyutlu bir eylem olarak ele alýnmamalýdýr. Burada bahsi geçen bir kadronun teorik ve pratik anlamda kendisini devrim için yetiþtirmesidir. Yýðýnlara önderlik edecek bir parti ancak böylesi kadrolara sahip olursa baþarýya ulaþabilir. Yýðýnlara önderlik etmek salt bir iddia düzeyinde kalmamalýdýr. Bu adamakýllý pratik bir süreçtir. Devrimci dönemlerde hiçbir toplumsal olay baþlamak ve geliþmek için öncülerin hazýrlýk düzeyini gözetmez. Her kim ki ayaklanma ve devrim sürecini tek bir eyleme indirgiyor, o büyük bir yanýlgý i- çerisindedir. Elbette devrim bir anda baþlayacak ve giderek geliþme gösterecektir; ama devrime önderliði sadece onun geliþini öngörmüþ olanlar deðil, ayný zamanda kendini ona göre hazýrlamýþ olanlar yapacaklardýr. Bu dönemde yeterince hazýrlýklý olmayanlar tüm teorik ve pratik birikimlerini bir ayaklanma ve devrimin geliþimine göre ayarlamayanlar bocalayacak, yýðýnlara ne söyleyeceklerini, onlarý nasýl çekip çevireceklerini bilmeyeceklerdir. Bugün yaþamýn sonsuz yeþil aðacýný görüp ona göre bir ayaklanma ve devrime hazýrlanmaktansa, yenilgi nin teorisini yapýp gri bulutlar arasýnda dolaþmayý tercih edenler, bir devrim aný geldiðinde cephaneliklerinde hiçbir þey olmadýðýný göreceklerdir. Hal bu ki, ya þam dev ri me doðru akmaya devam etmektedir. Emperyalist-kapitalist sistemin tüm dünya üzerinde yaþadýðý bunalým, kendisini deðiþik þekillerde ortaya koymaktadýr. Artýk hiç kimse kapitalist sistemin gelecek on yýlý için iyimser tahminlerde bu lu na mý yor. Tam ter si ne herkes onlarca olayýn açýk bir þekilde gösterdiði sistemin iflasýnýn farkýnda. Yeni bir 21

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA

Sunu, MÜCADELE BÝRLÝÐÝ DAÐITIMCILARINA SÝLAHLI SALDIRI! BASINA VE KAMUOYUNA Sunu, Yeni bir dergide okurlarýmýzla buluþmanýn sevinciyle merhaba. Yeni Evrede Mücadele Birliði, bu yeni dönemde adýna uygun olarak sýçramalý bir geliþim gösterecektir. Ýlk sayýmýzý çýkarýrken okurlarýmýzdan

Detaylı

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI

BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI BU KEZ GERÇEKTEN FARKLI Kulaklarýndan döviz fýþkýran sermaye erbabýnýn korkuyla beklediði günler gelip çattý nihayet. Enflasyon ve faizler elele, omuz omuza yukarýlara doðru týrmanýyorlar. Sadece Türkiye

Detaylı

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ

ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ ULUSAL SORUNA LENİNİST BAKIŞ 1 Yeni Evre Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Ulusal Soruna Leninist Bakış Yayına Hazırlayan: Agit Cihan Birinci Basım: Kasım 2009 İSBN: 978-605-61008-0-2 Yayın Sertifika No:15814

Detaylı

Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor & Tekel Güncesi Tekel Güncesi 1

Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor & Tekel Güncesi Tekel Güncesi 1 Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor & Tekel Güncesi Tekel Güncesi 1 Emek Kitaplığı: 1 Kitabın Adı: Kavga Bitmedi Daha Yeni Başlıyor Yayına Hazırlayan: Rojin Bahar Birinci Basım: Mart 2010 İSBN:xxxx Yayın

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Proje Yönetimi ÝÇÝNDEKÝLER Konular 5 Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10 Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23 Araç 1: Araþtýrma sorularý Araç 2: Belirsiz talimatlar Araç 3: Robotlar 28 Örnek

Detaylı

Uður DAÐLI - C.DAÐLI YENÝ EVRE

Uður DAÐLI - C.DAÐLI YENÝ EVRE Uður DAÐLI - C.DAÐLI YENÝ EVRE Uður DAÐLI - C.DAÐLI YENÝ EVRE Geniþletilmiþ Yeni Baský Yeni Dönem Yayýncýlýk Bas. Dað. Eðt. Hiz. Tan. Org. Tic. Ltd. Þti. Sofular Mah. Sofular Cad. 52/3 Fatih/ÝSTANBUL

Detaylı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ çevresine. Bu adý ona bir kuyrukluyýldýz vermiþ. Nasýl mý

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

YARINA BAKMAK. C. Daðlý

YARINA BAKMAK. C. Daðlý Merhaba, Merhaba; Dergimizin 5. sayýsýnda sizlerle buluþmanýn sevinci içerisindeyiz. Olaylar zincirinin bu denli hýzlý ve içiçe aktýðý bu dönemde devrimci, sosyalist yayýn faaliyetlerinin önemi de kat

Detaylı

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di -gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di ne: Sen gü neş li so kak lar da do laşı yor sun, is

Detaylı

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU

KÜRESEL ÝÇ SAVAÞ GÜÇLERÝNÝN DURUMU Proletarya ile burjuvazi arasýnda, tüm yeryüzünü kaplayan, toplumu boydan boya bir çatýþma alanýna çeviren küresel iç savaþ, her geçen gün biraz daha þiddetleniyor, yoðunlaþýyor. Sýnýf savaþýmý, kendi

Detaylı

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI BASIN AÇIKLAMALARI Egemenler Arasý Dalaþýn Yapay Sonucu Zamlar EKONOMÝK KRÝZ VE ETKÝLERÝ 6 Aðustos 1945'te Hiroþima'ya ve 9 boyutu bulunmaktadýr. Daha temel nokta Aðustos 1945'te Nagasaki'ye

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 4. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Yeni sayýmýzda Newroz la merhaba diyoruz. Cejna Newroz Piroz Be! Newrozlarýn halklarýmýzýn özgür olduðu, zincirlerinden kurtulduðu, tüm Dehaq larýn dünya üzerinden temizlendiði günlerde kutlanmasý

Detaylı

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi

17. Devlet ve devrim. Marksist Devlet Teorisi'nin yenilenmesi 17. Devlet ve devrim Tüm devrimlerde merkezi sorun devlet iktidarýdýr. Temel sorun iktidarý hangi sýnýf alacaðýdýr. Lenin'in pek çok kez tekrarladýðý gibi, devrimci teori olmadan devrimci hareket olamaz;

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dergimizin 4. sayýsý yine dolu bir gündemle çýkýyor. Ýstanbul da 5 gün arayla meydana gelen patlamalar gündemin birinci sýrasýna yükseldi. Patlamalarýn ardýnda kimlerin olduðu ve bununla neyin

Detaylı

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi

Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Yeni bir dönem açılıyor: Mali çöküş, depresyon, sınıf mücadelesi Devrimci Marksizm Yayın Kurulu Uzun vadede bu felâket konusunda suçun nasýl daðýtýlacaðý çok þeyi belirleyecektir. Ýþte bu, önemli bir entelektüel

Detaylı

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10 'HEDEFÝMÝZ EN BÜYÜK 10 EKONOMÝ ARASINA GÝRMEK' Baþbakanýmýz, Ulusa Sesleniþ konuþmasýnda Türkiye'nin potansiyelinin de hedeflerinin de büyük

Detaylı

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim

Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim EMEÐÝN CUMHURÝYETÝNE DOÐRU Her þey gibi, iþçi sýnýfý da duraðan deðil, sürekli deðiþim ve hareket halindedir. Ýþçi sýnýfý, üretim a- raçlarýndaki geliþime baðlý olarak, deðiþikliðe uðruyor. Üretimde her

Detaylı

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR

SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR SINIF SAVAÞIMI SÝSTEMÝ HER NOKTASINDA SARSIYOR 48. Sayý / 17-31 Aðustos 2005 Emperyalizm, kapitalizmin tüm hareket yasalarýný, çeliþkilerini ve karþýtlýklarýný öne çýkartýr, olgunlaþtýrýr ve keskinleþtirir.

Detaylı

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52

Merhaba, ESKÝÞEHÝR: Ýstiklal Mahallesi Dilekli Sokak No:4/17 Kat:2 ÝZMÝR: 853. Sokak No: 27 Bilen Ýþhaný Kat 6/606 Konak 0 232 445 79 52 Merhaba, Dünyanýn her tarafýnda emperyalist-kapitalist sisteme karþý eylemlerin, direniþlerin yükseldiði bir dönemde, dergimizin 3. sayýsýyla sizlere merhaba demenin sevincini yaþýyoruz. Kapitalizm, insanlýða

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 10, Romalýlar Mektubu, Onuncu bölüm «Tanrý nýn Mesih e iman yoluyla insaný doðruluða eriþtirmesi» A. Romalýlar Mektubu nun onuncu bölümünü okuyun. Özellikle

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

17 ÞUBAT kontrol

17 ÞUBAT kontrol 17 ÞUBAT 2016 5. kontrol 3 puanlýk sorular 1. Ahmet, Beril, Can, Deniz ve Ergün bir çift zar atýyorlar. Ahmet Beril Can Deniz Ergün Attýklarý zarlarýn toplamýna bakýldýðýna göre, en büyük zarý kim atmýþtýr?

Detaylı

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ

KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ KAPÝTALÝZM SORUNLARINI ÇÖZEMEZ Kapitalizm yeni koþullara ayak uydurabilir mi? Yarattýðý sorunlarý çözümleyebilir mi? Burjuvazi kendisini yenileyebilir mi? Sýnýf mücadelesi açýsýndan önem kazanan bu sorularý

Detaylı

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal

Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal PROLETER ÝÇ SAVAÞ HALK KÝTLELERÝNÝ BÝRLEÞTÝRÝR Tarihsel olan toplumsaldýr. Toplumsal olan sürekli bir geliþim ve dönüþüm içindedir. Her toplumun geliþimini etkileyen, ona egemen olan yasalar farklýdýr.

Detaylı

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU

KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU KAPÝTALÝZM ÇAÐININ SONU Kapitalizm, bugüne deðin görülen toplumsal sistemlerin içinde, tarihte en kýsa dönemi kaplayan toplumsal bir biçimdir. Emeðe dayanan, bu yüzden dengesizlikler, uyumsuzluklar ve

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR

Merhaba, 8 MART A ÇAÐRI LENÝNÝSTLERÝN ÖZGÜRLÜÐÜ BURJUVAZÝYÝ KORKUTUYOR Merhaba, Yoðun Mart ayýna girerken, 10. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Devrimci eylemlerin yoðunlaþacaðý Mart ayýna heyecanla hazýrlanýrken, bu sayýmýzda yine yoðun bir gündemle çýkýyoruz.

Detaylı

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR

SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR SINIF MÜCADELESÝ KAÇINILMAZ SONUCUNA DOÐRU ÝLERLÝYOR Sýnýf mücadelesinin sert bir karakter kazandýðý devrim dönemlerinde, her sýnýf ve sýnýf partisi, devrimin dolaysýz etkisi altýnda kalýr. Her sýnýfýn

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar; Ye ni bir sa yý mýz la yi ne si zin le yiz. Sý nýf mü ca de le si nin yük se li þe geç ti ði, bur - ju va sý ný fýn ken di i

Merhaba Genç Yoldaþlar; Ye ni bir sa yý mýz la yi ne si zin le yiz. Sý nýf mü ca de le si nin yük se li þe geç ti ði, bur - ju va sý ný fýn ken di i Merhaba Genç Yoldaþlar; Ye ni bir sa yý mýz la yi ne si zin le yiz. Sý nýf mü ca de le si nin yük se li þe geç ti ði, bur - ju va sý ný fýn ken di i çin de ký ya sý ya ka pýþ tý ðý bir dö nem de yiz. Bu

Detaylı

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için

Dünya iþçi sýnýfý hareketi için ÝÞÇÝ SINIFININ KAPÝTALÝZM KARÞISINDAKÝ TAVRI NEGATÝFTÝR Dünya iþçi sýnýfý hareketi için en büyük tehlike, iþçi sýnýfýnýn tarihi görevlerinden u- zaklaþmasý, görevine ihanet etmesidir. O halde bu görevin

Detaylı

1 Sinmiþ analar, kavruk çocuklar Her sene bazý çevreler ve kiþiler "kadýnlar günü de ne demek, erkekler günü diye bir sey var mý ki'' "Aslýnda bir gün deðil, her gün kadýnlar günü

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006.

İslam da İhya ve Reform, çev: Fehrullah Terkan, Ankara Okulu Yayınları, Ankara 2006. Faz lur Rah man: 21 Ey lül 1919 da Pa kis tan n Ha za ra şeh rin de doğ du. İlk öğ re ni mi ni Pa kis tan da Ders-i Niza mî ola rak bi li nen ge le nek sel med re se eği ti mi şek lin de biz zat ken di

Detaylı

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI

ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI ÝÇ SAVAÞ VE TOPLUMUN SAFLAÞMASI Devrim varolan toplumsal sisteme, egemen olana karþý yapýlýr; iktidara gelen proletaryanýn, toplumu dönüþüme uðratmasýyla devam eder. Proletaryanýn sýnýf mücadelesi bu noktaya

Detaylı

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR

TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR TEKELLER TÜM YERYÜZÜNÜ ÝSTÝYOR ABD nin, uluslararasý hukuku ve BM yi (Birleþmiþ Milletler) yok sayarak I- rak ý iþgal etmesi, dünyada þok etkisi yarattý. Buna en çok þaþýranlar da hukuku her þeyin üstünde

Detaylı

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi Sunuþ Bu kitap Uluslararasý Çalýþma Örgütü nün Barefoot Research adlý yayýnýnýn Türkçe çevirisidir. Çýplak ayak kavramý Türkçe de sýk kullanýlmadýðý için okuyucuya yabancý gelebilir. Çýplak Ayaklý Araþtýrma

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i-

K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- KOMÜNÝST EÐÝLÝMLER K apitalistler, onun sonsuzluðunu i- lan etseler de, burjuva toplum geçici bir toplumdur. Tarihseldir; yani belli bir tarihsel dönemde ortaya çýkmýþtýr; bu dönem sona erdiðinde, biçimlendirdiði

Detaylı

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK

SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK SINIF ÝLÝÞKÝLERÝNÝ DOÐRU KAVRAMAK 74. Sayý / 16-30 Aðustos 2006 Sýnýflar iliþkisini doðru tanýmlamak, Marksizmin a- bece sidir. Sýnýflarýn karþýlýklý iliþkisi denilince, sýnýflar diyalektiðini, yani sýnýf

Detaylı

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir

Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir DEVRÝMCÝ ÝÞÇÝ HAREKETÝ VE BURJUVA EGEMENLÝK 67. Sayý / 10-24 Mayýs 2006 Burjuvazi, devrimci iþçi sýnýfý hareketinin olduðu bir yerde egemen deðildir. Egemenlik biçimini saðlamayý, devrimci hareketin ezilmesinde,

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Hangi þeklin tam olarak yarýsý karalanmýþtýr? A) B) C) D) 2 Þekilde görüldüðü gibi þemsiyemin üzerinde KANGAROO yazýyor. Aþaðýdakilerden hangisi benim þemsiyenin görüntüsü deðildir?

Detaylı

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin

Merhaba, 1 MAYIS TA 1 MAYIS ALANINA TAKSÝM E. Taksim Meydaný. artýk yalnýzca devrimci 1 Mayýs ta ýsrar etmenin deðil, devrimde ýsrar etmenin Merhaba, 13. sayýmýzda sizlerle buluþmanýn sevincini yaþýyoruz. Bu sayýmýzýn gündemini yine seçimler oluþturuyor; seçimlerde ortaya çýkan tablo oldukça öðretici. Her zaman olduðu gibi bardaðýn boþ olan

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Geride býraktýðýmýz 2012 yýlý, devrimin kendini iyiden iyiye hissettirdiði bir yýl oldu. Bahar her zaman bir isyan dönemi olmuþtu; bu yýl her gün bahar oldu. Ne iþçiler terketti

Detaylı

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR!

BURJUVAZÝ DEVRÝMÝ HIZLANDIRIYOR! BURJUVAZÝ Kapitalist üretimin iki yönü vardýr: Yýkýcý olan ve devrimci olan. Kapitalizm tarafýndan sürekli mahvedilen küçükmülk sahipleri, durumlarý gereði yalnýzca yýkýcý yaný görürler. Politik temsilcileri

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ

EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ EMEÐÝN YENÝDEN ÖRGÜTLENMESÝ Burjuvazi, kapitalizmden kaynaklý sorunlarýný ne kadar çözmeye kalksa da, ayný sorunlar daha büyük ölçekli olarak karþýsýna çýkar. Sorunlarý yalnýzca ertelemiþ olur, gerçekte

Detaylı

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ!

Merhaba, YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜMÜZ ÖZGEN ÝÞ TUTUKLANDI. DÜZELTME ve ÖZÜR BASKILAR BÝZÝ YILDIRAMAZ! DEVRÝMCÝ SOSYALÝST BASIN SUSTURULAMAZ! Merhaba, Dergimiz, üzerindeki tüm baskýlara, Yazý Ýþleri Müdürümüz ve okurlarýmýza yönelik tüm saldýrýlara raðmen yayýnýný sürdürüyor. 8. sayýmýzla size merhaba demenin mutluluðunu yaþýyoruz. Ýþçi ve emekçilerin

Detaylı

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar

Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar Gök ler. Uçak lar la gi di lir an cak ora la ra. İn san gök ler de do la şa bil se. Bir ak şa müs tü, ar ka daş la rıyla. Bel ki ora la ra uçak lar la da gi di le mez. Çün kü uçak lar çok ya kın dan geçi

Detaylı

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK

KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Yeni Evrede Baþyazý KOÞULLARI DEÐÝÞTÝRMEK Koþullar deðiþmeden insanýn kurtulacaðý yanýlsamasý, sosyalizmin teori-pratiðine raðmen, varlýðýný hala koruyor. Oysaki, gözlerimizin önünde sürüp giden sýnýf

Detaylı

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI

Merhaba, GENÇ YOLDAÞ IN 3. SAYISI ÇIKTI Merhaba, Mart ayýnýn coþkusuyla tüm okuyucularýmýzý selamlýyoruz. Mart ayý, adý ayaklanmalarla, büyük kavgalarla, tarihsel olaylarla anýlan bir aydýr. Ve daha þimdiden, ard arda gelen ölümsüzleþme haberleriyle

Detaylı

Merhaba Genç Yoldaþlar

Merhaba Genç Yoldaþlar Merhaba Genç Yoldaþlar Yeni bir sayýmýzla, ayaklanmalar ve devrimlerle, hükümet krizleriyle, ekonomik kriz ve savaþ çýðlýklarýyla anýlacak olan 2011 i geride býrakýp yeniden sizlerleyiz. Bu yýl gençlik

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3 ünite1 Sosyal Bilgiler Sosyal Bilgiler Öðreniyorum TEST 1 3. coðrafya tarih biyoloji fizik arkeoloji filoloji 1. Ali Bey yaþadýðý yerin sosyal yetersizlikleri nedeniyle, geliþmiþ bir kent olan Ýzmir e

Detaylı

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14)

7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ 1. I. ( 15) ( 1) 5. ( 125) : ( 25) 5 6. (+ 9) = (+ 14) 7. Sınıf MATEMATİK TAM SAYILARLA ÇARPMA VE BÖLME İŞLEMLERİ TEST 1 1. I. (15) (1) II. (1) (6) III. (+8) (1) IV. (10) (1) Yukarıda verilen işlemlerden kaç tanesinin sonucu pozitiftir? A) 4 B) 3 C) 2 D) 1

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ

10. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: ELEKTRİK VE MANYETİZMA 4. Konu MANYETİZMA ETKİNLİK ve TEST ÇÖZÜMLERİ 10. IIF KOU ALATIMLI 2. ÜİTE: ELEKTRİK VE MAYETİZMA 4. Konu MAYETİZMA ETKİLİK ve TET ÇÖZÜMLERİ 2 Ünite 2 Elektrik ve Manyetizma 2. Ünite 4. Konu (Manyetizma) A nın Çözümleri 3. 1. Man ye tik kuv vet ler,

Detaylı

T.C. MÝLLÎ EÐÝTÝM BAKANLIÐI EÐÝTÝMÝ ARAÞTIRMA VE GELÝÞTÝRME DAÝRESÝ BAÞKANLIÐI KENDÝNÝ TANIYOR MUSUN? ANKARA, 2011 MESLEK SEÇÝMÝNÝN NE KADAR ÖNEMLÝ BÝR KARAR OLDUÐUNUN FARKINDA MISINIZ? Meslek seçerken

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki seçeneklerden hangisinde bulunan parçayý, yukarýdaki iki parçanýn arasýna koyarsak, eþitlik saðlanýr? A) B) C) D) E) 2. Can pencereden dýþarý baktýðýnda, aþaðýdaki gibi parktaki

Detaylı

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor

Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ÝÞÇÝ SINIFININ KURTULUÞU ÝÞÇÝLERÝN KENDÝ ESERÝ OLACAKTIR Kapitalist toplum iþçi sýnýfýnýn emeðine dayanýyor ama, iþçilerin bu toplumda hiçbir güvenceleri yoktur. Bu toplumda ücretli-emekçileri bekleyen

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER OKU... OKUT... DAÐITIMINI YAP... ABONE OL... ABONE BUL... Yurtiçi Abonelik Koþullarý: Yurtdýþý Abonelik Koþullarý:

ÝÇÝNDEKÝLER OKU... OKUT... DAÐITIMINI YAP... ABONE OL... ABONE BUL... Yurtiçi Abonelik Koþullarý: Yurtdýþý Abonelik Koþullarý: ÝÇÝNDEKÝLER Komünist Toplumun Zorunluluðu Venezuella Emekçileri... Ýsrail Ve Türkiye nin Kader Ortaklýðý... Ortadoðu Devrimleri... Denizler in Açtýðý Yoldan Zafere Kadar... Yaþasýn 1 Mayýs... Filistin

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU. Sendikamýz Yönetim Kurulu Üyesi Erhan KAMIÞLI, 28 Mart 2001 tarihi itibariyle H.Ö. Sabancý Holding Çimento Grubu Baþkanlýðý'na atanmýþtýr.

Detaylı

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X.

TEST 1. Hareketlilerin yere göre hızları; V L. = 4 m/s olarak veriliyor. K koşucusunun X aracına göre hızı; = 6 m/s V X. TEST 1 ÇÖZÜER BAĞI HAREET 1 40m a =3m/s 4m/s 3 1m/s 6m/s 4m/s ere göre yüzücünün hızı: = 5 m/s olur I yargı doğrudur a =3m/s y =4m/s + Hareketlilerin yere göre hızları; = 1 m/s = 6 m/s = 4 m/s olarak veriliyor

Detaylı

Gelir Vergisi Kesintisi

Gelir Vergisi Kesintisi 2009-16 Gelir Vergisi Kesintisi Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/16 Gelir Vergisi Kesintisi 1. Gelir Vergisi Kanunu Uyarýnca Kesinti Yapmak Zorunda Olanlar: Gelir Vergisi

Detaylı

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ

BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Yeni Evrede Baþyazý BURJUVAZÝ NASIL AYAKTA KALABÝLDÝ Kapitalizmin temelindeki çeliþki ve karþýtlýklarýn kimi yerlerde tamamen olgunlaþmasý ve kimi yerlerde keskinleþmesine, emek-sermaye uzlaþmazlýðýnýn

Detaylı

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný;

Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; BURJUVAZÝ ÝKTÝDARINI GÜVENCEYE ALIYOR Burjuvazi kendi çýkarýna olaný; tüm toplumun çýkarý olarak gösterir. O bu görüþe, burjuva devrimleri sýrasýnda ulaþtý. Kendi amaçlarýný, tüm topluma maletmeden kitleleri

Detaylı

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*) İçinde Bulunduğumuz Evre Ve Gençliğin Durumu Türkiye gibi yarı sömürge ve az gelişmiş

Detaylı

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü? Hükümetler birinci basamak saðlýk hizmetleri konusundaki yasalarý açýkça çiðnemektedir. Türkiye saðlýk sisteminde, birinci basamaktaki kurumlar (saðlýk

Detaylı

sý ge re ken, sa de ce dev rim ü ze ri ne laf lar et mek de ðil, a sýl o la rak o nu ger çek yap mak týr. Dev -

sý ge re ken, sa de ce dev rim ü ze ri ne laf lar et mek de ðil, a sýl o la rak o nu ger çek yap mak týr. Dev - Yeni Evrede Başyazı ÝÞ ÇÝ LER, GER ÇEK DEV RÝM CÝ SAF LAR DA BÝR LE ÞÝN A ji tas yon a raç la rý nýn kul la ný mýn da, tak tik te, si ya si çiz gi de, dev rim ci mark sizm le kü çük bur ju va sos ya -

Detaylı

Kitlelerin kurulu sosyal

Kitlelerin kurulu sosyal Yeni Evrede Başyazı ÇE LÝÞ KÝ LER VE SI NIF SA VA ÞI TÜM KES KÝN LÝ ÐÝY LE GÖ RÜL ME LÝ Kitlelerin kurulu sosyal düzene karþý yükselen eylemleri, büyük bir zenginlik ve çeþitlilik gösteriyor. Çeliþkilerin

Detaylı

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor TD 161.qxp 28.02.2009 22:11 Page 1 C M Y K 1 Mart 2009 Sayý:161 Sayfa 6 da 2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor Saðlýkta Dönüþüm Programý nýn uygulanmaya baþladýðý 2003 yýlýndan bu yana çok

Detaylı

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý

DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý DEVRÝMÝN GELÝÞÝMÝ ve Küçük-Burjuva Hareketin Yalpalamasý 38. Sayý / 30 Mart-13 Nisan 2005 Devrimci dönemlerin kitle örgütlenme araçlarý genel olarak komitelerdir. Komiteler, komiteleþme üzerine düþünen

Detaylı

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða

Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða Jeopolitik Dengeler ve Tek Kutupluluktan Çok Kutupluluða DR. CÜNEYT ÜLSEVER YRD. DoÇ. DR. SAÝT YILMAZ Dünya ve Türkiye Nereye Gidiyor? Dr. Cüneyt Ülsever (*) Bu makalem ile geleceði okumaya çalýþacaðým.

Detaylı

sosyalist isci Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2

sosyalist isci Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2 sosyalist isci SAYI: 220 11 Haziran 2004 1.000.000 TL. Ýþgalci Bush u istemiyoruz Sayfa: 8-9 Bunu unutmadýk Sayfa: 3 Bütün dünya gelme Bush diyor Sayfa: 2 Siyonizm nedir? Sayfa: 6 Suudi Arabistan: Kriz

Detaylı

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83 ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... 2 Mart 2005 Hürriyet Gazetesi Oto Yaþam Eki'nin Editörü Ufuk SANDIK, "Dikiz Aynasý" köþesinde Oda Baþkaný Emin KORAMAZ'ýn LPG'li araçlardaki denetimsizliðe

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Doç. Dr. Ýlker BELEK Akdeniz Üniversitesi Týp Fakültesi Halk Saðlýðý Anabilim Dalý Öðretim Üyesi SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME Burjuva Sýnýf Saldýrýsýnýn Tepe Noktasý Yukarýda tanýmlanan saðlýk sistemi yapýsý

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Erdoğan Kâhyaoğlu. Öykü SUŞA İLE KİKİ YERLE GÖK ARASINDA. Çeviren: Aslı Özer. Resimleyen: Mengü Ertel

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Erdoğan Kâhyaoğlu. Öykü SUŞA İLE KİKİ YERLE GÖK ARASINDA. Çeviren: Aslı Özer. Resimleyen: Mengü Ertel Resimleyen: Mengü Ertel Erdoğan Kâhyaoğlu SUŞA İLE KİKİ YERLE GÖK ARASINDA ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü Çeviren: Aslı Özer Erdoğan Kâhyaoğlu SUŞA İLE KİKİ YERLE GÖK ARASINDA Resimleyen: Mengü Ertel Mengü

Detaylı

DENÝZ LÝSESÝ KOMUTANLIÐI Denizcilik tarihin en eski ve en köklü mesleðidir. Bu köklü ve þerefli mesleðin insanlarýnýn eðitimi için ilk adým atacaklarý Deniz Lisesi, bu güne kadar Türk ve dünya denizcilik

Detaylı

DEV RÝ MÝN OL GUN LAÞ MA SI

DEV RÝ MÝN OL GUN LAÞ MA SI Yeni Evrede Başyazı DEV RÝ MÝN OL GUN LAÞ MA SI Dev rim her gün mey da na ge len bir di zi top lum sal o lay ve nes nel ge liþ me le re bað lý o la rak sü rat le ol gun la þý yor. Dev ri mi ol gun laþ

Detaylı

E SAS O LAN DEV RÝ MÝN YÜK SE LÝ ÞÝ DÝR

E SAS O LAN DEV RÝ MÝN YÜK SE LÝ ÞÝ DÝR Yeni Evrede Baþyazý E SAS O LAN DEV RÝ MÝN YÜK SE LÝ ÞÝ DÝR Cum hur baþ kan lý ðý se çi mi, muh tý ra tar týþ ma la - rý ü ze rin den hü kü me tin er ken se çim ka ra rýy - la bir lik te Tür ki ye bir

Detaylı

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA 2 1 1 2 1. BÖLÜM 7. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? 2 1 1 2 A) B) C) D) 3 2 3

Detaylı

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak Ders 9, Romalýlar Mektubu, dokuzuncu bölüm: «Seçilmiþ Halkýn Ýmansýzlýðý» A. Romalýlar Mektubu nun dokuzuncu bölümünü okuyun. Özellikle þu konulara dikkat

Detaylı

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1 Düþen Faizler ÝMKB yi Yýlýn Zirvesine Çýkardý Merkez Bankasý ndan gelen faiz indirimine devam sinyali bono faizini %7.25 e ile yeni dip noktasýna çekti. Buna baðlý olarak

Detaylı

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR;

MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; MERHABA GENÇ YOLDAÞLAR; Yeni bir sayýmýzla yine sizlerle birlikteyiz. Bir önceki sayýmýzda duyurusunu yaptýðýmýz 2. Gençlik Buluþmasý - Gençlik Ne Yapmalý? - Emperyalist Savaþ Karþýtý Gençler Buluþuyor

Detaylı

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar

MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI. Mao Çe-tung Askeri Yazýlar MAO ÇE-TUNG ASKERÝ YAZILAR ERÝÞ YAYINLARI Mao Çe-tung 1 ASKERÝ YAZILAR MAO ÇE-TUNG Mao Çe-tung, Çin Devrimci Savaþýnda Strateji Sorunlarý, Aralýk 1936 [Bu metin, Mao Zedung un Selected Military Writing

Detaylı

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI

STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 406 A GRUBU STAJ ARA DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ AYRINTILI SINAV KONULARI 22 A GRU BU STAJ ARA DÖ NEM DE ER LEN D R ME S AY RIN TI LI SI NAV KO NU LA

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný

Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için. iþçi cephesi. iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný Devrimci Ýþçi Partisinin ve 4. Enternasyonalin inþasý için iþçi cephesi Yeni Dönem sayý:16 Mayýs 2005 http://iscicephesi.org iþçi sýnýfýnýn ve dünyadaki yoksullarýn temel düþmaný emperyalizm yenilgiye

Detaylı

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı?

Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci teori olmaksızın devrimci bir hareket olamaz. V. İ. Lenin, Ne Yapmalı? Devrimci Marksizm Sayı: 8 Kış 2008/2009 Üç aylık Teorik / Politik dergi (Yerel, süreli yayın) Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri

Detaylı

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY söyleþi - interview ÝKTÝSAT ÝÞLETME ve FÝNANS SÖYLEÞÝ DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY Bu söyleþi, Genel Yayýn Yönetmenimiz Ali Bilge tarafýndan 15

Detaylı

Mart 2010 Otel Piyasasý Antalya Ýstanbul Gayrimenkul Deðerleme ve Danýþmanlýk A.Þ. Büyükdere Cad. Kervan Geçmez Sok. No:5 K:2 Mecidiyeköy Ýstanbul - Türkiye Tel: +90.212.273.15.16 Faks: +90.212.355.07.28

Detaylı

Merhaba, AKYA A ÞUBEMÝZ AÇILDI!.. ANTAKY. ADRES: Hürriyet Cad. Ziverpaþa Ýþhaný Kat 2 Daire 10 ANTAKYA TELEFON:

Merhaba, AKYA A ÞUBEMÝZ AÇILDI!.. ANTAKY. ADRES: Hürriyet Cad. Ziverpaþa Ýþhaný Kat 2 Daire 10 ANTAKYA TELEFON: Merhaba, 18. sayýmýzýn gündemi yine oldukça yoðun. Gündemi bu kadar yoðun yapan þey, tarihin hýzlý ve yoðun yaþanýyor olmasýdýr. Dünya üzerindeki olaylar belki de bugüne kadar hiç olmadýðý kadar hýzla

Detaylı