ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni

Transkript

1 ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI E Bülteni 19 Aralık Ocak 2012 İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ... 2 DANİMARKA, AB DÖNEM BAŞKANLIĞI NI POLONYA DAN DEVRALDI... 3 FRANSA MECLİSİ SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMININ REDDİNİ SUÇ SAYAN YASA TEKLİFİNİ KABUL ETTİ... 4 AB DEN BATI BALKANLAR, TÜRKİYE VE İZLANDA YA TOPLAM BİR MİLYAR AVRO LUK FON KARARI... 5 GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ 1 OCAK 2012 TARİHİNDEN İTİBAREN AVRUPA GÜVENLİK VE SAVUNMA POLİTİKASI DÖNEM BAŞKANLIĞI NI ÜSTLENECEK... 5 HIRVATİSTAN, 22 OCAK TA AB YE KATILIMA İLİŞKİN REFERANDUMA GİDECEK... 6 HIRVATİSTAN DA YENİ KURULAN HÜKÜMET GÜVENOYU ALDI... 6 AB MALİYE BAKANLARI IMF FONUNA İLAVE KATKI YAPILMASI KONUSUNDA ANLAŞTILAR... 7 DÖRDÜNCÜ BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI ARALIK TARİHLERİ ARASINDA DÜZENLENDİ... 8 TÜRKİYE VE UKRAYNA ARASINDA VİZE MUAFİYETİ ANLAŞMASI İMZALANDI... 8 AB UKRAYNA İLE ORTAKLIK ANLAŞMASI İÇİN YARGI REFORMU YAPILMASINI ŞART KOŞTU... 9 HOLLANDALI AŞIRI SAĞCI PARTİ TÜRKİYE NİN NATO ÜYELİĞİNİ SORGULUYOR HAVAYOLLARINA EMİSYON VERGİSİ AB ÜLKELERİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRDİ YENİ KEMER SIKMA PAKETİ İTALYAN SENATOSU TARAFINDAN ONAYLANDI YUNANİSTAN DA ERKEN SEÇİMLER NİSAN 2012 TARİHİNE ERTELENDİ MACARİSTAN PARLAMENTOSU 2012 BÜTÇESİNİ VE MERKEZ BANKASI NA İLİŞKİN TARTIŞMALI YASAYI KABUL ETTİ LİHTENŞTAYN SCHENGEN ÜYESİ OLDU BOSNA HERSEK TE SİYASİ PARTİLER HÜKÜMETİ KURMA KONUSUNDA ANLAŞMAYA VARDI AVRUPA BİRLİĞİ NİN 2012 YILI İÇİN SEÇTİĞİ AKTİF YAŞLANMA VE KUŞAKLAR ARASI DAYANIŞMA YILI BAŞLIYOR... 14

2 İKV DEN HAFTAYA BAKIŞ 2011 yılının son haftasına girilirken, Fransız Meclisi nin sözde Ermeni soykırımı iddialarını reddetmeyi suç sayan yasa tasarısını kabul etmesi, Türkiye de büyük tepkiye yol açtı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu söz konusu tasarıyı Türk-Fransız ilişkileri için çok yanlış ve talihsiz bir adım olarak nitelendirirken, Fransız Dışişleri Bakanı Alain Juppé Türkiye ye tepkisini sağduyu sınırları içerisinde dile getirme çağrısında bulundu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzenlediği sınır ötesi operasyonda 35 vatandaşımızın kaza sonucu hayatlarını kaybetmesi de yurt genelinde derin üzüntü yarattı. Polonya nın Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı nın 31 Aralık 2011 tarihinde sona ermesiyle birlikte, Türkiye nin AB üyelik müzakerelerinde yeni bir başlık açılmadan geçen üçüncü dönem başkanlığı da sona ermiş oldu. Bilindiği üzere, son olarak İspanya Dönem Başkanlığı sırasında Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı faslı 30 Haziran 2010 tarihinde açılmıştı. 1 Ocak 2012 tarihinde AB Dönem Başkanlığı nı Polonya dan devralan Danimarka ise, başkanlık programında önceliklerini daha yeşil, dinamik, güvenli ve sorumlu bir Avrupa oluşturmak olarak açıkladı. Türkiye, Avrupa Birliği ile Türk vatandaşlarına uygulanan vize zorunluluğu konusundaki müzakerelerini sürdürürken, AB ile Ortaklık Anlaşması imzalama aşamasına gelen Ukrayna ile de vize muafiyeti anlaşması imzaladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç arasında imzalanan anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle Türk vatandaşlarının vizesiz seyahat edebileceği ülke sayısı da 2012 yılında 65 e yükselmiş olacak yılının son haftasında, Türk Dış Politikası na ilişkin öngörülerin yapıldığı Büyükelçiler Konferansları nın dördüncüsü İstanbul ve Edirne de gerçekleşti. Türkiye için bir diğer önemli gelişme de Azerbaycan ile 5 Milyar Dolar lık bir doğalgaz anlaşmasının imzalanması oldu ye girilirken, ekonomik krize karşı alınan önlemler gündemin önemli gelişmelerini oluşturdu. AB ülkeleri, IMF ye 150 Milyon Avro katkı sağlama kararı aldı. Macaristan ve İtalya da yeni kemer sıkma paketleri kabul edilirken, Yunanistan da teknokrat Papadimos hükümetinin ülkeyi krizden çıkarmakta ilerleme kaydettiği, dolayısıyla Şubat ayında yapılması planlanan seçimlerin Nisan 2012 tarihine ertelendiği duyuruldu. 1 Temmuz 2013 te AB nin 28 inci üye ülkesi olacak Hırvatistan da ise, hükümet parlamentodan güvenoyu alarak resmen göreve başladı ve ülkenin AB ye katılımına ilişkin referandumun 22 Ocak 2012 de yapılmasına karar verildi. Tüm okuyucularımıza iyi bir hafta ve iyi bir yeni yıl diliyoruz. 2

3 DANİMARKA, AB DÖNEM BAŞKANLIĞI NI POLONYA DAN DEVRALDI 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle Danimarka, AB Dönem Başkanlığını Polonya dan devraldı. Üyelik Anlaşması nın 1 Ocak 1973 de yürürlüğe girmesi ile, İrlanda ve İngiltere ile birlikte AB üyesi olan Danimarka nın 7 nci Dönem Başkanlığı, 2012 yılının ilk yarısı boyunca devam edecek. AB nin tarihindeki en ciddi krizler ve sorunlar ile karşı karşıya geldiği bir dönemde AB Dönem Başkanlığı gibi zor bir görevi üstlenen Danimarka, Dönem Başkanlığı programını somut çözüm önerileri aracılığıyla AB nin güçlendirilmesi ve bütünleştirilmesi üzerine kurmuş durumda. Dönem Başkanlığı sırasında Danimarka, öncelikli olarak Avrupa vatandaşlarının refahı için Avrupa çapında değerler ve gereksinimlerin bütünleştirilmesine çalışacak. Bu çerçevede Danimarka, Dönem Başkanlığı nın sloganını 4 temel hedefte özetliyor: Daha Sorumlu bir Avrupa Daha Dinamik bir Avrupa Daha Yeşil bir Avrupa Daha Güvenli bir Avrupa Danimarka nın Dönem Başkanlığı önceliklerinin yanı sıra gündemini meşgul edecek bir diğer konu da bütçe çalışmaları olacak. Avrupa Birliği nin ekonomik krizle, Avro alanının sorunları ile bu denli meşgul olduğu bir dönemde bütçe müzakerelerinin çok zorlu geçmesi bekleniyor. Avro Alanı nda yer almayan Danimarka, finansal hizmetler, kamu alımları gibi alanlarda da gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için şartları zorlayacak. Bütçe görüşmelerine ek olarak, Bulgaristan ve Romanya nın Schengen Alanı üyeliği de 2012 yılında gündemde olacak tartışma konuları arasında. Danimarka nın AB Dönem Başkanlığı na ilişkin ayrıntılı bilgiye Dönem Başkanlığı nın resmi internet sitesinden ulaşabilir: 3

4 FRANSA MECLİSİ SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMININ REDDİNİ SUÇ SAYAN YASA TEKLİFİNİ KABUL ETTİ Fransa Meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili sözde soykırım iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifini kabul etti. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy nin liderliğini yaptığı Halk Hareketi Birliği Partisi (Union pour un Mouvement Populaire-UMP) mensubu Valerie Boyer tarafından verilen sözde soykırım tasarısının 577 milletvekilin bulunduğu Fransız Meclisi ndeki oylamasına yalnızca 50 vekil katılırken, tasarı oy çokluğuyla onaylandı. Tasarının yasalaşması için Fransız Parlamentosu nun üst kanadı olan Senato tarafından da onaylanması gerekiyor. Söz konusu tasarı Senato da yasalaşırsa Fransa topraklarında sözde Ermeni soykırımı iddialarını reddetmek suç sayılacak ve cezası bir yıl hapis ve 45 bin Avro para cezası olacak. Fransa Meclisi nin sözde soykırım iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifini onaylamasına sert tepki gösteren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Fransa Ulusal Meclisi nin aldığı kararla Ortadoğu daki diktatörler arasında hiçbir fark olmadığını belirtti. Davutoğlu, Türkiye nin onurlu bir devlet olarak sesini yükselteceğini, Fransızların bu bağnaz tutumuna ve Ermeni lobisinin sürekli tahrik etmeye çalıştığı tarihe dayalı nefret duygularına karşı mücadele edeceğini de sözlerine ekledi. Tarihin siyasetçiler tarafından değil tarihçiler tarafından yazılması ve tartışılması gerektiğini belirten Davutoğlu, Ermeni lobisinin etkisinde kalan birkaç Fransız siyasetçisinin Fransa-Türkiye ilişkilerine zarar vermesine izin verilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Fransız Hükümeti nden tasarının kabulü hakkında resmi bir açıklama gelmezken oylamadan önce tasarıya karşı olduğunu belirten Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppé de Türk makamlarına soğukkanlılık ve itidal çağrısında bulundu. Juppé, tasarının kabulünden sonra Ankara'nın açıkladığı tedbirlerle ilgili yaptığı açıklamada dileğinin, Türk dostlarının Fransız Meclisinin bu kararına aşırı tepki göstermemeleri olduğunu ifade etti. Fransız bakan, Ankara'nın olası yeni tedbirleriyle ilgili soruya verdiği cevapta, tedbirleri görüp değerlendireceklerini, mümkünse daha ileri gidilmemesini dilediklerini belirtti. 4

5 AB DEN BATI BALKANLAR, TÜRKİYE VE İZLANDA YA TOPLAM BİR MİLYAR AVRO LUK FON KARARI Aralık 2011 sonu itibariyle Avrupa Komisyonu, Batı Balkanlar, Türkiye ve İzlanda nın içinde bulunduğu AB ye uyum sürecindeki ülkelerin reform sürecine destek olmak amacıyla toplamda 1 Milyar Avro luk bir fon bütçesi ayırdığını açıkladı. Bu kapsamda Komisyon, geçtiğimiz hafta reform sürecindeki ülkeler için reform yardım programı hazırlığını tamamladığını açıkladı. Bu çerçevede, AB Bütçesi nden 1 Milyar Avro ya yakın bir tutar, Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde Arnavutluk, Bosna Hersek, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Kosova, İzlanda ve Türkiye ye verilecek. Türkiye, ayrıca Komşuluk ve Ortaklık Fonu ndan alacağı 233 Milyon Avro tutarındaki destek ile Adalet, İçişleri ve Temel Haklar; Çevre ve İklim Değişikliği; Türkiye nin Birlik Programlarına Katılım Desteği, Karadeniz in Ekonomik ve Sosyal Kalkınması alanlarında reformlarını sürdürecek. Türkiye, ayrıca Çok Ortaklı ve diğer fonlara ayrılan yaklaşık 210 Milyon Avro dan da pay alacak. Konuya ilişkin yaptığı açıklamada Avrupa Komisyonu nun Genişlemeden ve Komşuluk Politikası ndan Sorumlu Üyesi Štefan Füle, benzer sorunlara sahip bu ülkelere yapılan yardımlarla reform süreçlerine destekte bulunduklarını belirtti. Konuya ilişkin detaylı bilgiye &aged=0&language=en&guilanguage=en web adresinden ulaşılabilir. GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ 1 OCAK 2012 TARİHİNDEN İTİBAREN AVRUPA GÜVENLİK VE SAVUNMA POLİTİKASI DÖNEM BAŞKANLIĞI NI ÜSTLENECEK Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), 1 Ocak 2012 tarihinde AB Dönem Başkanlığı nı devralan Danimarka nın Avrupa Birliği Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası na (OGSP) dâhil olmaması nedeniyle 1 Ocak-31 Aralık 2012 tarihlerinde Avrupa Konseyi'nin, güvenlik ve savunma alanlarındaki başkanlığını yürütecek. Böylelikle, GKRY Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı nı 1 Temmuz Aralık 2012 tarihleri arasındaki altı aylık dönem için üstlenecek olmasına rağmen, yalnızca OGSP alanında 1 Ocak Aralık 2012 tarihleri arasındaki bir yıllık süre boyunca AB Dönem Başkanı olacak. 5

6 Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan GKRY Savunma Bakanı Dimitri İliadis, Danimarka'nın 1 Ocak 2012 itibariyle AB Dönem Başkanlığını devralacağını, ancak bu ülkenin, AB'nin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası na katılmaması nedeniyle bu konudaki Avrupa Konseyi Başkanlığı nı GKRY nin üstleneceğini belirtti. İliadis, bu bağlamda bakanlığının güvenlik ve savunma konularında, Danimarka Dönem Başkanlığı nın çok sayıdaki sorumluluğunu üstlenmiş olduğunu ifade ederek, hedeflerinin, dönem başkanlığını ciddiyetle yerine getirmek olduğunu kaydetti. Türkiye'nin, GKRY nin AB Dönem Başkanlığına yönelik tepkileri ve AB ile ilişkilerini donduracağına dair açıklamalarıyla ilgili de yorumda bulunan İliadis, Türkiye nin bu davranışıyla Avrupa'nın meşruiyeti ve kurumlarıyla çatıştığını iddia etti. Dönem başkanlığını yürütecek bir ülke olarak, temsil edecekleri kurumlara karşı saygı ve tarafsızlıkla görev yapacakları iddiasını dile getiren İliadis, Türkiye'nin, Avrupa Konseyi Başkanlığı yla işbirliğinde bulunmayı reddetmesi halinde zor durumda kalacağını, bu durumda sadece GKRY ile değil, Avrupa kurumları ve AB ile de karşı karşıya kalacağını sözlerine ekledi. HIRVATİSTAN, 22 OCAK TA AB YE KATILIMA İLİŞKİN REFERANDUMA GİDECEK Hırvatistan Cumhurbaşkanı Ivo Josipović, 19 Aralık 2011 tarihinde yaptığı açıklamada Hırvatistan ın AB üyeliğine ilişkin referandumun 22 Ocak 2012 tarihinde yapılacağını açıkladı. Kasım ayında yayınlanan bir ankete göre halkın yüzde 60 ı AB üyeliğini destekliyor. Referandum tarihi, 23 Aralık 2011 tarihinde, parlamentoda yapılan oylama ile de onaylandı. Hırvatistan, 1 Temmuz 2013 te Avrupa Birliği nin 28 nci üyesi olmasını sağlayacak katılım anlaşmasını, 9 Aralık 2011 de imzalamıştı. Hırvatistan ın katılım anlaşmasının, AB üyesi 27 ülkede onaylanması gerekiyor. HIRVATİSTAN DA YENİ KURULAN HÜKÜMET GÜVENOYU ALDI Hırvatistan da 4 Aralık 2011 tarihinde yapılan seçimlerin galibi merkez sol görüşlü Kukuriku koalisyonu tarafından oluşturulan hükümet, Başbakan Zoran Milanović tarafından 23 Aralık 2011 tarihinde Parlamento ya sunuldu. 6

7 Parlamento da yapılan güven oylamasında, 129 milletvekilinden 89'u ''evet'', 28 milletvekili ''hayır'', 12 milletvekili ise çekimser oy kullandı. Yeni hükümeti, Hırvatistan ı ekonomik krizden çıkarmak ve ülkenin AB ye resmen üye olacağı 1 Temmuz 2013 tarihinden önce gereken reformları yerine getirmek gibi zorlu bir gündem bekliyor. Başbakan Milanović, ekonominin tehlikeli bir süreçten geçtiğini belirterek tasarruf önlemlerinin sinyalini verdi. Milanović, kamu harcamalarının kısıtlanması ve borçların tahkim edilmesi gerektiğini vurguladı. Hırvatistan, küresel ekonomik krizin başlamasından bu yana, iktisadi bir durgunluk dönemi geçirmekteydi. İhracat artışının yavaşlaması, zayıf seyreden kredi büyümesi, düşük yatırım ve devam eden işsizlik yavaş bir ekonomik toparlanmaya yol açmıştı. AB MALİYE BAKANLARI IMF FONUNA İLAVE KATKI YAPILMASI KONUSUNDA ANLAŞTILAR AB Maliye Bakanları 19 Aralık 2011 tarihinde IMF fonuna, ülke kredileri şeklinde ilave 150 Milyar Avro katkı yapacaklarını açıkladılar. Bu kapsamda, Avro Alanı üyesi ülkelerin IMF fonuna sağlayacakları katkı miktarları şu şekilde olacak: Almanya 41,5 Milyar Avro Fransa 31,4 Milyar Avro İtalya 23,48 Milyar Avro İspanya 14,86 Milyar Avro Hollanda 13,61 Milyar Avro Belçika 9,99 Milyar Avro Avusturya 6,13 Milyar Avro Finlandiya 3,76 Milyar Avro Lüksemburg 2,06 Milyar Avro Slovakya 1,56 Milyar Avro Slovenya 0,91 Milyar Avro GKRY 0,48 Milyar Avro Malta 0,26 Milyar Avro Avro Alanı dışında bulunan AB ülkelerinden, Polonya 6 Milyar Avro, İsveç 11 Milyar Avro, Danimarka da 5,4 Milyar Avro tutarındaki katkılarıyla IMF yardım mekanizmasını destekleyeceklerini açıkladılar. İngiltere ise daha önce IMF fonuna 30 Milyar Avro katkıda bulunacağını belirtmişken; bu katkıdan vazgeçti. İngiltere gibi büyük ülkeler fona katkı sağlamadığı takdirde hedef tutar olan 200 Milyar Avro nun tamamlanması zorlaşacak. Avro Alanı ülkelerinin katkılarıyla ilgili bir açıklama yapan Eurogroup başkanı Jean- Claude Juncker, küresel mali istikrarın sağlanması için Avrupa Birliği ve G20 ülkelerinin katkılarının memnuniyetle karşılandığını ifade etti. 7

8 DÖRDÜNCÜ BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI ARALIK TARİHLERİ ARASINDA DÜZENLENDİ Dördüncü Büyükelçiler Konferansı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu nun başkanlığında, yurtdışı ve yurt içinde görev yapan Büyükelçilerin katılımıyla 23 ve 30 Aralık 2011 tarihleri arasında düzenlendi. Bu sene, Türk Dış Politikasının Temel Dayanakları: Demokratik Değerler ve Ulusal Çıkarlar temasını taşıyan konferans, Ankara ve Edirne de gerçekleştirildi. Büyükelçiler konferanslarının, uluslararası gündemi meşgul eden çeşitli konuların ayrıntılı olarak değerlendirilmesi, geleceğe dönük projeksiyonlar üretilmesi ve bunlar temelinde dış politikamızda kısa ve uzun vadede izlenebilecek hareket tarzlarının belirlenmesi bakımından önem taşıdığı söylenebilir. Açılış konuşması 23 Aralık ta Ankara da Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından yapılan konferansın 28 Aralık taki oturumuna AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı. Bakan Bağış, AB üyeliği perspektifi olmadan Türk diplomasisinin hedefine ulaşamayacağını belirtirken, reform sürecine sahip çıkarak, AB perspektifini koruyarak, AB sürecinin Türkiye için milli bir mesele ve devlet politikası olduğunu unutmadan çalışmaların sürdürüleceğinin altını çizdi. TÜRKİYE VE UKRAYNA ARASINDA VİZE MUAFİYETİ ANLAŞMASI İMZALANDI 22 Aralık 2011 tarihinde Türkiye yi ziyaret eden ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile bir araya gelen Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye- Ukrayna Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi nin ilk toplantısına da başkanlık etti. Görüşmelerin gündemini, vize muafiyeti ve serbest ticaret anlaşması ile Kırım Tatarları nın durumu oluşturdu. Türkiye ile Ukrayna arasında vize muafiyeti anlaşmasının imzalanmasına ilişkin bir açıklama yapan Başbakan Erdoğan, söz konusu anlaşmayı iki ülke arasında kişilerin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımına yönelik önemli bir adım olarak nitelendirirken, Yanukoviç ile serbest ticaret anlaşması konusunda da mutabık kaldıklarını dile getirdi. Başbakan Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015 yılı sonuna kadar 20 Milyar Dolar a, 2020 yılı sonuna kadar ise 40 Milyar Dolar a ulaştırılmasını hedeflediklerini belirtti. 8

9 Toplantı sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Yanukoviç in ziyaretinin Türkiye ile Ukrayna arasında diplomatik ilişkilerin tesisinin 20 nci yıldönümüne yakın bir tarihte gerçekleştirilmesi açısından da önem taşıdığına dikkat çekti. Erdoğan, ayrıca, Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkilere yön veren siyasi diyaloğun en üst düzeyde ve yoğunlukta sürdürüleceğini; bunun yanı sıra ulaştırma, enerji ve savunma sanayi gibi potansiyel taşıyan alanlarda da işbirliği geliştirileceğini kaydetti. Görüşmelerde, Kırım Tatarları'nın durumuna ilişkin, Tatar toplumunun ekonomik, kültürel, siyasi ve sosyal sorunlarının giderilmesi için yapılabilecek katkılar da görüşüldü. AB UKRAYNA İLE ORTAKLIK ANLAŞMASI İÇİN YARGI REFORMU YAPILMASINI ŞART KOŞTU 15 inci AB-Ukrayna Zirvesi, Ukrayna yı temsilen Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç in, AB yi temsilen AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ile Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barosso nun katılımıyla 19 Aralık 2011 tarihinde Kiev de gerçekleşti. Zirve de AB ile Ukrayna arasında derin ve geniş kapsamlı bir serbest ticaret alanı (Deep and Comprehensive Free Trade Area- DCFTA) kurulmasını da öngören bir Ortaklık Anlaşması üzerinde mutabakata varılması beklenmekteydi. Ortaklık Anlaşması nın metni üzerinde anlaşmaya varılmasına rağmen, anlaşma; AB nin Timoşenko nun yargılanma sürecinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle imzalanmadı. AB Konseyi Başkanı Van Rompuy, Zirve den sonra yaptığı açıklamada Ukrayna da son zamanlarda yaşanan iç gelişmelerin, AB ile Ukrayna arasındaki ilişkileri zorlaştırdığını belirtti. Van Rompuy; muhalefet lideri ve eski Başbakan Yulya Timoşenko nun tutuklanmasına atıfta bulunarak, Ukrayna da yargının siyasi amaçlı kullanılmasını eleştirdi. Timoşenko nun tutuklanması, AB tarafından Ukrayna da demokrasi ve adalette bir gerilemenin belirtisi olarak görülmekle birlikte, AB ile Ukrayna arasında daha derin ticari ve siyasi ilişkiler geliştirilmesine başlıca engel durumunda bulunuyor. Van Rompuy, Ekim 2012 tarihinde gerçekleşecek parlamento seçimlerinin Ukrayna nın reform süreci için bir nihai sınav niteliğinde olacağını belirtti. Birçok gözlemci, Timoşenko ya verilen hapis cezasının onun seçimlere katılmasını engellemeye yönelik olduğu düşüncesinde. (Timoşenko nun, başbakanlığı döneminde 2009 yılında 9

10 Rus gaz şirketi Gazprom ile yapılan doğalgaz anlaşmasında yetki ihlalinde bulunduğu gerekçesiyle 7 yıl hapis cezası almasına karar verilmişti. Karar, 23 Aralık 2011 de Temyiz Mahkemesi tarafından da onaylanmıştır.) HOLLANDALI AŞIRI SAĞCI PARTİ TÜRKİYE NİN NATO ÜYELİĞİNİ SORGULUYOR Hollanda da aşırı sağcı Özgürlük Partisi (Partij voor de Vrijheid PVV) sözcüsü Marcial Hernandez, 26 Aralık tarihinde Hollanda Parlamentosu nda yaptığı konuşmada, Türkiye nin bir NATO üyesi olarak güvenirliğinin sorgulanır hale geldiğini ifade etti. Söz konusu yaklaşım, Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders ve Milletvekili Wim Kortenoeven tarafından dile getirilen; Türkiye nin İsrail i ve Fransa yı son dönemlerde yüzüstü bıraktığı iddialarına dayanıyor. Bilindiği üzere, 2004 yılında Geert Wilders öncülüğünde kurulan Özgürlük Partisi, 2010 yılında oluşturulan Rutte Hükümeti ne destek veriyor ve böylece Hollanda Parlamentosu nda önemli bir rol oynuyor. Daha önceden Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi nde yer alan Wilders, Türkiye nin AB üyeliğine ve İslam a karşı olan düşüncelerini daha etkin bir şekilde dile getirebilmek amacıyla aşırı sağcı Özgürlük Partisi ni kurmuştu. Parti son dönemde, Türkiye nin batı dünyasından ve kurumlarından uzaklaşması gerektiğine yönelik söylemini güçlendirdi. Avrupa da ve AB üye ülkelerinde özellikle küresel ekonomik krizin de etkisiyle aşırı sağın hızlı yükselişini gözlemek mümkün. Bu siyasi ortam, yabancı düşmanlığını artırarak hoşgörüyü azaltırken, Türkiye gibi bir ülkenin üyeliğine ilişkin tartışmaların da negatif kanada doğru kaymasına zemin hazırlıyor. HAVAYOLLARINA EMİSYON VERGİSİ AB ÜLKELERİNDE YÜRÜRLÜĞE GİRDİ Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD) tarafından alınan kararla, Emisyon Ticaret Sistemi nin (Emissions Trading Scheme -ETS) Avrupa menşeli olmayan havayollarını da kapsayacak şekilde, havacılık alanında da uygulanmasına onay verildi. 21 Aralık tarihinde alınan kararla, 2003/87/EC sayılı Direktif te değişiklik öngören Avrupa Parlamentosu nun ve Bakanlar Konseyi nin 19 Kasım 2008 tarihli ve 2008/101/EC sayılı Direktifi nin havacılıkta da geçerli olduğuna karar verildi. ABAD ın C-366/10 sayılı Kararı nın tüm metnine =0&doclang=EN&mode=doc&dir=&occ=first&part=1&cid= adresinden ulaşılabilir. 10

11 ETS nin ilk aşamada havacılık sektörünü kapsamamış olmasına rağmen 2008 yılında Direktif te yapılan değişiklikle bu konuda önemli bir adım atılmıştı. İlgili düzenleme ABD ve Kanada menşeli bazı havayolları tarafından mahkemeye taşınmıştı. Aralık ayında ABAD dan çıkan karar ETS sisteminin havayollarına uygulanmasının ne uluslararası hukuk ilkelerine ne de Açık Semalar Anlaşması na aykırı olmadığını karara bağladı. 1 Ocak 2012 tarihinde yürürlüğe giren uygulama gereğince AB ülkelerindeki havalimanlarına iniş yapan ya da bu havalimanlarından kalkış yapan uçaklar karbon vergisiyle yükümlü olacak. Havayolları ilk aşamada, yayacakları emisyonun yüzde 15 i kadar yapacakları ödemeyle emisyonun yüzde 85 i kadar hak kazanacaklar. YENİ KEMER SIKMA PAKETİ İTALYAN SENATOSU TARAFINDAN ONAYLANDI İtalya nın yeni teknokrat hükümetinin sunduğu kemer sıkma paketi 16 Aralık 2011 tarihinde Parlamento dan geçtikten sonra 22 Aralık 2011 tarihinde Senato dan da onay aldı. Bu önlemler, İtalya da Haziran ayından beri kabullenilen üçüncü kemer sıkma paketi oldu. Yeni kemer sıkma paketiyle, İtalyan hükümeti, 30 Milyar Avro tasarruf yapmayı öngörüyor ve böylelikle 2013 yılına kadar bütçeyi dengelemeyi hedefliyor. İtalyan hükümetinin onayladığı kemer sıkma paketinin kapsamında alınan önlemlerin arasında KDV oranının artırılması, vergi kaçakçılığı ile daha etkin mücadele edilmesi, emeklik yaşının ve sisteminin gözden geçirilmesi ile özellikle iş piyasasında yapısal reform sürecinin hızlandırılması yer alıyor. YUNANİSTAN DA ERKEN SEÇİMLER NİSAN 2012 TARİHİNE ERTELENDİ Ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan da başa geçen Lukas Papadimos başbakanlığındaki geçici hükümetin uyguladığı başarılı mali ve parasal politikalar ile önlemler, 19 Şubat 2012 de öngörülen seçimlerin Nisan 2012 ye ertelenmesine yol açtı. Bu şartlarda, erken seçimlerin 8 Nisan 2012 tarihinde yapılması öngörülüyor. Bu karara iki ana partinin liderleri olan Yorgos Papandreu ile Antonis Samaras ın da olumlu baktığı açıklandı. Yunanistan da Papadimos Hükümeti nin başarı ile devam etmesinde en büyük payın, Yunanistan ın borcuna ilişkin gönüllü tahvil değişimi (PSI) programını uygulamasında olduğu vurgulanırken hükümetin görevi ancak program tamamlandığı zaman bırakacağı belirtiliyor. Bu nedenle, daha önce 19 Şubat 2012 olarak öngörülen erken seçimlerin 8 Nisan 2012 den önce yapılmayacağı açıklandı. 11

12 Bu kapsamda, PSI programının ilk ayağıyla ilgili müzakerelerin ancak 15 Şubat ta tamamlanacağı belirtilirken özel sektörün gönüllü olarak katılımını öngören sürecin 15 Şubat tan sonra da devam edeceği ve önümüzdeki dönemde yatırımcılara çağrı yapılacağı açıklandı. Bu durum da pratikte, ilgili anlaşmaların onaylanması için Yunanistan Parlamentosu nun Şubat ve Mart aylarında açık kalması ve çalışması gerektiğini ortaya koyuyor. PSI programı kapsamında yapılacaklara ve erken seçim sürecine ilişkin Başbakan Papadimos un Ocak ayı içerisinde bir açıklama yapması bekleniyor. MACARİSTAN PARLAMENTOSU 2012 BÜTÇESİNİ VE MERKEZ BANKASI NA İLİŞKİN TARTIŞMALI YASAYI KABUL ETTİ 20 Aralık 2012 tarihinde Macaristan Parlamentosu nda tasarruf tedbirlerini içeren 2012 bütçesi kabul edildi. IMF ile kredi anlaşması için görüşmeler yapan Macaristan da, Parlamento nun büyük bir çoğunlukla onayladığı bütçenin 2012 yılı büyüme tahminini yüzde 1,5 tan yüzde 0,5 oranına çekeceği öngörülüyor. Ortalama enflasyonun ise yüzde 4,2 olması bekleniyor. Kamu açığını GSYİH nın yüzde 2,5 ine indirmeyi hedefleyen Orban, böylece Maastricht kriteri olan, en fazla yüzde 3 hedefini yakalamayı amaçlıyor. Büyüme tahminlerindeki ve Macar Forint indeki düşüş bütçe açığını artırarak ülkeyi yeni tasarruf önlemleri almaya yöneltti. Macaristan Parlamentosu, 30 Aralık 2011 tarihinde Merkez Bankası nın bağımsızlığını kısıtlayan tartışmalı yasayı, 293 evet e karşılık 4 hayır oyla onayladı. Yeni yasaya göre, Başbakan, Merkez Bankası nın üç başkan yardımcısını atama hakkını elde etti. Ayrıca, faizlerin belirlenmesine önemli rol oynayan ve önceden 7 üyesi bulunan Para Konseyi nin üye sayısı 9 a çıkartılarak, bunların parlamento tarafından seçilmesi koşulu getirildi. Yasa, Merkez Bankası nın bağımsızlığını kısıtlayarak, Başbakan Viktor Orban ın Merkez Bankası üzerindeki gücünü artırıyor. Avrupa Merkez Bankası, Macaristan Merkez Bankası nın bağımsızlığı ile ilgili endişelerini dile getirmiş; IMF ve AB yetkilileri de yasanın geçmesi halinde kurtarma paketi düzenlemenin zor olacağını belirtmişlerdi. 12

13 LİHTENŞTAYN SCHENGEN ÜYESİ OLDU 19 Aralık 2011 tarihi itibariyle Avrupa Birliği Konseyi, Lihtenştayn ın Schengen Alanı na katılımını onayladı. Söz konusu Konsey kararı ile bir yandan kara sınırlarındaki iç kontroller sonlandırılırken, diğer yandan Schengen Bilgi Sistemi nin (Schengen Information System) kullanımına ilişkin kısıtlamalar da kaldırılmış oldu. Böylelikle, Schengen Alanı nda yer alan üyelerin sayısı 26 ya çıkmış oldu. Değerlendirme sürecinin sonunda, Schengen müktesebatının uygulanmasına ilişkin koşulları yerine getirdiği tespit edilen Lihtenştayn ın üyeliği, Konsey tarafından teyit edilmiş oldu. Hâlihazırda, 22 AB üye ülkesinin yanı sıra (Bulgaristan, Romanya, İngiltere, İrlanda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi haricinde), İzlanda, Norveç ve İsviçre Schengen Alanı nda yer alıyor. Bilindiği gibi, mevcut durumda Schengen yönetişimini daha etkili kılmak adına Schengen kuralları gözden geçiriliyor. BOSNA HERSEK TE SİYASİ PARTİLER HÜKÜMETİ KURMA KONUSUNDA ANLAŞMAYA VARDI 3 Ekim 2010 tarihinde yapılan genel seçimlerden bu yana hükümetsiz olan Bosna Hersek te Boşnak, Hırvat ve Sırp etnik grupların temsilcileri 29 Aralık 2011 tarihinde Saraybosna da yaptıkları toplantıda yeni hükümeti oluşturma konusunda anlaşmaya vardı. Toplantıda, Boşnakları temsil eden Demokrat Hareket Partisi (SDA) Genel Başkanı Süleyman Tihiç, 2010 seçimlerde birinci olan Sosyal Demokrat Parti (SDP) Genel Başkanı Zlatko Lagumciya, Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik, Sırp Demokrat Partisi'nin (SDS) Genel Başkanı Mladen Bosiç ve Hırvat Demokratik Birlik Partisi (HDZ) Genel Başkanı Dragan Coviç arasında görüş birliğine varıldı. Bosna Hersek Parlamentosu binasında düzenlenen toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan SDA Genel Başkanı Süleyman Tihiç, liderlerin devlet düzeyinde hükümetin kurulması konusunda uzlaştığını ifade etti. Bosna Hersek Bakanlar Konseyi'nde bakanlıkların dağılımını ülkede yaşayan 3 milletin (Boşnak, Hırvat, Sırp) temsilcileri arasında paylaşıldığını ifade eden Tihiç, buna göre önümüzdeki dönemde Bosna Hersek Bakanlar Kurulu Başkanının Hırvat olacağını belirtti. 13

14 Bosna Sırp Cumhuriyeti Başkanı Milorad Dodik'in daha önceki toplantılarda Sırp olması için ısrar ettiği Dışişleri Bakanının ise Boşnak olacağını kaydeden Tihiç, Dış Dicaret ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Bakanı ile Maliye Bakanının da Sırp olacağını bildirdi. Güvenlik Bakanının Boşnak olacağını belirten Tihiç, Adalet Bakanının Hırvat, Sivil İşleri Bakanının Sırp, İnsan hakları ve Mülteciler Bakanının Hırvat, Ulaşım ve İletişim Bakanı ile Savunma Bakanının ise Boşnak olacağını ifade etti. Tihiç ayrıca, Boşnakları temsil eden partilere ait 4 bakanlığın birisinin, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nden gelen Boşnakların temsilcilerine ait olduğunu sözlerine ekledi. Hükümet krizi devam ettiği sürece Avrupa Birliği Bosnalı siyasi partilere hükümet krizine bir çözüm getirmeleri için yoğun baskı yapmış, Uluslararası Para Fonu nun (IMF) Bosna ya ayırdığı 100 milyon dolarlık kredi paketi AB nin girişimleri sonucu hükümet kurulana kadar dondurulmuştu. Bosna Hükümeti nin kurulması konusunda anlaşmaya varılmasından sonra Bosna Hersek in Avrupa Birliği ne adaylık statüsü için başvurmasının da önü açılmış oldu. AVRUPA BİRLİĞİ NİN 2012 YILI İÇİN SEÇTİĞİ AKTİF YAŞLANMA VE KUŞAKLAR ARASI DAYANIŞMA YILI BAŞLIYOR 2011 yılının Avrupa Gönüllük Yılı olmasının ardından, 1 Ocak 2012 itibariyle yaşlanan nüfusun dinamizmini korumak felsefesiyle Aktif Yaşlanma ve Kuşaklar Arası Dayanışma yılı başlıyor. Bu temayla birlikte, yaşlılığın aslında gençlere ve topluma yük değil, tecrübe ve becerilerin aktarılacağı bir fırsat olduğuna dikkat çekiliyor. Ayrıca, yaşlıların sağlığının her zamankinden iyi durumda olduğu ve aktif olarak daha uzun süre hayatta yer almanın yaşlılığın getirdiği problemlerle başa çıkmada kilit rol oynayacağına da değiniliyor. Aktif yaşlanmanın temel ilkeleri arasında yaşlıların topluma katılımı, onlara daha fazla iş olanağı sağlanması, aktif olarak gönüllüğe yönlendirilmeleri ve temel ihtiyaçlarını bağımsız olarak karşılayabilmeleri yer alıyor. Yıl boyunca yapılacak olan etkinliklerle konu hakkındaki farkındalığın artırılması ve iyi uygulama örneklerinin karşılıklı olarak paylaşılması amaçlanıyor. Aktif yaşlanmaya özellikle istihdam, yetişkin eğitimi, kamu sağlığı ve bilgi toplumu alanlarında gerçekleştirilecek girişimlerle destek verilirken, bu temayla aktif yaşlanmanın görünürlülüğünün de artırılması amaçlanıyor. Ayrıca, Avrupa daki tüm paydaşlar Hayat Boyu Öğrenme Programı, Avrupa Sosyal Fonu ve Yedinci Çerçeve Programı aracılığıyla bu tema hakkında projeler oluşturup fon alma imkânına sahip olacaklar. Tema hakkında detaylı bilgi, güncel gelişmeler ve etkinliklere şu adresten ulaşılabilir: 14