Bayramı götürdük. 20 Temmuz 2015 Pazartesi HABERİ 12. SAYFADA. siyaseti getirdik! İŞKUR masa da iş buluyor

Transkript

1 20 Temmuz 2015 Pazartesi Fiyatı 25 Kr HABERİ 12. SAYFADA Bayramı götürdük siyaseti getirdik! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dan hükümeti kurma görevini aldıktan sonra CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP lideri Devlet Bahçeli ve HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Üstündağ ile görüşen Başbakan Ahmet Davutoğlu, ilk tur görüşmelerden edindiği izlenime göre ikinci tur ziyaretlere başlayacak. İŞKUR masa da iş buluyor Ramazan bayramı nedeniyle ara verilen ve bazı partiler nasiplenemese de, bayram içinde yaşanan bayramlaşma trafiği ile partiler arasındaki soğukluğun en aza indiği bayram sonrasında siyaset yeniden hız kazanıyor. BAYRAM ÖNCESİ Cumhurbaşkanı Erdoğan dan hükümet kurma görevini alan Başbakan Ahmet Davutoğlu nun bayram öncesinde, koalisyon ortaklığı için nabız yoklamak amacıyla CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yi ziyareti; her iki parti de ben seninle koalisyon hükümeti kurmam demesine rağmen, HDP ye de uğraması, siyaseti bayram öncesi hareketlendiren gelişmelerdi. BAYRAMLAŞMA VE BAYRAM SONRASI Bayramda partiler arasındaki geleneksel bayramlaşma ziyaretlerine de damgasını vuran ilk tur görüşmelerde edinilen izlenim artık somut önerilerle masaya oturmayı gerektirebilir Gerektirebilir diyoruz, çünkü, böyle bir pazarlık masasına gerek kalmadan olası yeni bir seçime doğru yol alabilir Türkiye. GELİŞMELER ÖNEMLİ Bayram giderken gelen siyaset, içinde pek çok sürprizi barındırarak sahne alacak. Bakalım o sahnede kimler kendisine yer bulacak? Ya da siyasiler topluca yeniden sandığa mı başvuracak? Hepsi, bugünden itibaren yaşanacak siyasi gelişmelerle şekillenecek? İŞKUR, bu yılın ocak-haziran döneminde 341 bin 82'si erkek, 137 bin 688'i kadın olmak üzere toplam 478 bin 770 kişiyi işe yerleştirdi. İşe yerleştirmeler yoğunluklu olarak hizmet, sanayi ve imalat sektörlerinde gerçekleşti. İŞKUR'un 2015 ocak-haziran dönemine ait verilerine göre, 786 bin 235'i işsizlerden, 502 bin 722'si ise daha iyi şartlarda iş arayanlar ile emeklilerden olmak üzere kuruma yapılan başvuru sayısı 1 milyon 288 bin 957'yi buldu. HABERİ 12. SAYFADA Suriyelilerin yüzde 78 i dönmeyi düşünmüyor HABERİ 4. SAYFADA Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 11. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 9. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 9. Sayfada Astronot Mike ile bir sohbet uçuşu! www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ü dan takip edebilirsiniz STS-123 ve STS-129 Uzay görevlerini gerçekleştiren NASA Astronotu Mike Foreman, Son Dakika Gazetesi Haber Müdürü Yavuz Atalay a özel açıklamalarda bulundu Uzay meraklıları bu yıl NASA Astronotu Mike Foreman ile bir araya geldi. Uzay Kampı Türkiye nin davetlisi olarak Türkiye ye gelen ve tecrübelerini uzay meraklıları ile paylaşan Foreman, Umarım bu kez bir neden bulabilirsiniz cümlesiyle başlayan astronotluk hikâyesini anlattı. Yavuz ATALAY ın röportajı 13. sayfada Gazetemizi Gazetemizi /yedigun.gazetesi Bayram arası korkusu Kuyumcularda iki bayram arası olan 70 günlük dönemde düğün sayısı en alt seviyeye düşüyor Halk arasında yaygın olan inanışının kaynağı konusunda farklı iddialar öne sürülüyor. Bunlardan biri, İslamiyet öncesi Arap toplumlarında ramazan sonrası gelen şevval ayında nikah kıyılmadığı ve başka bir tarihe ertelendiği yönündeki inanış. Arap coğrafyasında İslamiyetten önce bu ayda ortaya çıkan ve birçok kişinin öldüğü veba salgını nedeniyle şevvalde düğün yapılmasının uğursuzluk getireceği inanışı uzun yıllar sürdürüldü. HABERİ 12. SAYFADA THK Üniversitesi yeniden yapılanıyor HABERİ 12. SAYFADA

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 20 Temmuz 2015 Pazartesi Lindsey Stirling den İstanbul'da konser İSTANBUL - Dünyanın en ünlü keman virtüözlerinden Lindsey Stirling, sahnedeki gösterisiyle hayranlarını büyüledi. Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi'nde sahne alan sanatçı hayranlarını, Türkçe olarak "Merhaba İstanbul" sözleriyle selamladı. İstanbul'a ilk kez geldiğini dile getiren genç ve başarılı sanatçı, "Burada olduğum için çok heyecanlıyım. Sanırım yanıtını biliyorum ama yine de soracağım. Peki sizin ilk Lindsey Stirling konseriniz mi? Hepinize geldiğiniz için çok teşekkür ediyorum" dedi. Stirling, Türkiye'ye daha önce gelmediğini vurguladığı konuşmasında, "Bu çok çılgınca. Hiçbir zaman, 'merhaba İstanbul' diyeceğimi düşünmemiştim. Benim için, burada olmak çok harika" ifadelerini kullandı. Konser sırasında dört farklı keman kullanan Amerikalı sanatçıya, bateride Sanderson Steen ile piyanoda Jason Andrew Gaviati eşlik etti. Sahnedeki sempatik ve enerjik tavırlarıyla dikkatleri çeken sanatçı, konser boyunca oldukça hareketli dans gösterileriyle keman çaldı. (AA) Tuba Büyüküstün'ün yeni imajı hayranlarını şaşırttı İSTANBUL - Ünlü oyuncu Tuba Büyüküstün'ün Instagram'da paylaştığı fotoğraf takipçilerini şaşırttı. Instagram hesabında son halini paylaşan Büyüküstün takipçilerini şaşırttı. Güzel oyuncu saçlarının bir bölümünü kazıtarak imaj değişikliği yaptı. Başarılı oyuncunun saçlarını kazıtmasına takipçileri tarafından birçok olumlu ve olumsuz yorum yapıldı. Bazı takipçileri ise yorumlarında ünlü oyuncunun saçlarının oldukça güzel olduğunu belirtti. Güzel oyuncu en son rol aldığı Kara Para Aşk dizinde başarılı oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çekiyor. Vizyona yeni girecek filmler Hicran ve Adnan çiftinin mutlu evlilikleri, iki yaşındaki çocuklarının kaza sonrasında hayatını yitirmesiyle yıkıma uğrar. İkili, artık aynı evde yaşayan iki yabancı gibidir. Tüm bunların üzerine Hicran kısa süre içerisinde esrarengiz olaylar yaşamaya başlayınca psikolojisi tümden bozulur. Hicran bir hocaya görünür ve burada birinin kendisine "41 dikiş" adı verilen bir büyü yaptırdığını öğrenir. Büyülerin en güçlüsü olarak bilinen bu büyü, 41 farklı niyetle yapılmaktadır. Genç kadının büyüden kurtulabilmesi için yapan kişiyi bulup 41 niyetten hangisini ettiğini öğrenmesi gerekmektedir 'ün sonbaharında vizyona giren ilk Siccin filmi yasak bir aşkın lanetinden yola çıkarak kurgulanan bir öyküye sahipti. Devam filminde yönetmenliği yine Alper Mestçi üstlenirken, senaryo Alper Mestçi ve Ersan Özer ikilisine ait. Filmin oyuncu kadrosunda Şeyda Terzioğlu, Bulut Akkale, Reyhan İlhan ve Ece Edibe Baykal yer alırken yapımcılığını ise Muhteşem Film üstleniyor. Kendi hayatını kuran Ted, artık sevgilisi Tammy- Lynn ile evli ve mutlu bir ayıcıktır. Harika bir seks hayatı olan Ted, baba olmak ister ve bunun için John'dan kendisi için sperm bağışçısı olmasını rica eder. Her şey yolunda gidiyor gibi görünürken, sperm bankasından gelen bir mektupla hayalleri yıkılır. Zira bu yöntemle bebek sahibi olması için öncelikle insan olduğunu kanıtlaması gerekmektedir! Ted şimdi ABD yasaları önünde diğer vatandaşlarla eşit haklara sahip olduğunu kanıtlamak için ruhu, duyguları olan bir insan olduğuna kanunları ikna etmelidir. 2012'de vizyona giren ve seyircileri gülmekten kırıp geçiren Ayı Teddy'nin devam filmi en az ilki kadar komik ve edepsiz. Yönetmenliğini ve Ayı Teddy seslendirmesini yine Seth MacFarlane'nin üstlendiği yapımın başrolü ilk filmde de olduğu gibi Mark Wahlberg. Canlı aksiyon ve CG-animasyonu birleştiren filmin senaryosunda MacFarlane'nin yanı sıra Alec Sulkin ve Wellesley Wild'ın imzası var. Nelly, toplama kampından kurtulmayı başarmış ama işkenceden yüzü tanınmayacak hale gelmiş bir şarkıcıdır. Zorunlu olarak geçirdiği estetik ameliyat sonrasında, kendisinin bir benzerine dönüşür. Görmek için can attığı tek kişi ise kocası Johnny dir. Karşılaştıklarında Johnny onu tanımayıp zihnini iyice bulandırır. Acaba kocası ona hâlâ âşık mıdır, yoksa sadece parasının peşinde midir? 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Sinema 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Sinema 23:15 HAWAII FIVE 12 00:15 Kaçak 02:45 Sınırların Ötesinde 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA HABER 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:50 YENİ NESİL AJAN 21:30 YABANCI SİNEMA 00:00 THE WALKING DEAD 00:50 YABANCI SİNEMA 02:40 YABANCI SİNEMA DARBE-TEKRAR 05:40 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Yerli Dizi 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 20:00 Çarkıfelek 23:30 Sihirbaz 01:20 Kim O! 06:45 Ütopya 08:00 Aramızda Kalmasın 10:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 11:45 Yerli Dizi 13:15 Ver Fırına 15:15 Yabancı Sinema 20:00 Yetenek Sizsiniz 23:15 Yabancı Sinema 00:30 Yabancı Dizi 03:30 Yabancı Sinema 05:15 Ver Fırına 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Yabancı Sinema 20:00 ÖLÜM AVI Jim, gözünü budaktan esirgemeyen bir polistir. Ortağının ölümüyle son bulan bir baskından sonra kanada sınırında görev alır. Birlikte yaşadığı kızı kleptoman olan Jim, sakin bir hayat sürmektedir. Ta ki, şehirde bir soygun oluncaya kadar. Soyguncuların reisi, parayı alıp kaçınca, diğerleri peşine düşerler. İhtiyar soyguncunun yolu Jim'in yaşadığı kasabanın yakınındaki ormana düşer. Peşindeki adamlar da kasabaya gelip, şerifi öldürüp, Jim'in kızını rehine alırlar. Şimdi Jim hem kızını kurtarmak hem de soyguncuları yakalamak için mücadele edecektir. 19:50 YENİ NESİL AJAN Orjinal İsmi:xXx Yönetmen:Rob Cohen Oyuncular:Vin Diesel, Samuel L. Jackson, Asia Argento, Marton Csokas, Michael Roof, Richy Muller, Petr Jaki Yapım Yılı:20020 Tür:Aksiyon / Macera Dövmesi, sıfıra vurulmuş saçları, aykırı imajı ile Xander Cage bir ajan için düşünülebilecek son kişidir. Hayatı sınırda yaşamayı adet edinmiş Xander, gerçekleştirdiğ aşırı tehlikeli spor aktivitelerini videoya çekip webde satarak para kazanmaktadır. Ulusal Güvenlik Teşkilatı'nda (NSA) çalışan Ajan Gibbons, çok tehlikeli bir iş için, bir kilometreden ben ajanım diye bağıran adamlarının yerine farklı ve sıradışı bir tipi göreve göndermeyi düşünmektedir. Bu yüzden Xander'i takibe alır ve onu tüm sicilinin silinmesi karşılığında NSA için çalışmaya zorlar. Marangoz bir ailenin oğlu olan Eisenheim (Edward Norton), aristokrat bir ailenin kızı Sophia'ya (Jessica Biel) aşık olur; ancak sosyal konumları nedeniyle ilişkilerinin yasaklanması sonucu Avusturya'yı terk ederek dünyayı keşfe çıkar. Eisenheim15 yıl sonra ünlü bir illüzyonist olarak isim yapmıştır; ülkesine döndüğünde eski sevgilisi Sophie Avusturya- Macaristan veliaht prensi Leopold (Rufus Sewell) ile nişanlanmak üzeredir. 23:30 SİHİRBAZ

3 bölge haberleri 20 Temmuz 2015 Pazartesi 3 Hayır yapayım derken darp edildi Eldivan'da kiraz dalında çürüdü ÇANKIRI - Çankırı'nın Eldivan ilçesinde mantar hastalığı dolayısıyla, üretilen kirazın yarısı dalında çürüdü. Eldivan Kiraz Üreticileri Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Karatatar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı yağışların bölgeyi olumsuz etkilediğini belirtti. İlçede yıllık yaklaşık bin ton kiraz üretildiğini belirten Karatatar, sofralık ve sanayilik olmak üzere birçok kiraz türünün bölgenin belirgin meyvesi olduğunu aktardı. Eldivan'da havaların bu yıl oldukça yağışlı gittiğini dile getiren Karatatar, "İlkbahar kirazlar için kötü geçti. İlk olarak ilkbahardaki don olayı kirazı vurdu. Sonra kirazımız toplanmaya başladı. Ardından başka olumsuzluklar karşımıza çıktı" dedi. Aşırı yağışlar ve nem dolayısıyla kirazda çok fazla mantar hastalığı görüldüğünü vurgulayan Karatatar, "Eldivan'da sofralık ve sanayi kirazı üretiliyor. Daha önce sanayi fabrikalarından gelip, sofralık olmayan kirazları alıyorlardı. Bu yıl hastalık dolayısıyla fabrikalar kirazı almadı. Kiraz dalında çürüdü" şeklinde konuştu. Karatatar, mantar hastalığına sahip bir kirazın sepete konduğunda diğer tüm kirazları kısa sürede çürütebileceğini dile getirerek, hastalığın bu şekilde hızla yayılması nedeniyle alıcıların bölgeye gelmediğini kaydetti. Çiftçilerin mağdur olduğunu belirten Karatatar, "Eldivan'da bin ton civarında kiraz üretiliyor. Bu sene bu kirazın yarısı çöpe gitti, ekonomiye kazandırılamadı. Çiftçi yaşananlar dolayısıyla çok mağdur" dedi. Eldivan kirazının bir bölümün İtalya'ya gönderildiğini söyleyen Karatatar, "Sanayide kullanılan kirazlar İtalya'ya gidiyordu. Bizden yaklaşık 300 ton kiraz İtalya'ya gönderiliyordu. Orada işlenip, diğer ülkelere tekrar ihraç ediliyordu. Bu yıl hiç satılmadı" diye konuştu. (AA) TSE den kadın bilişimcilere ücretsiz sızma testi semineri ANKARA - Türk Standartları Enstitüsü (TSE), kız öğrenciler ve profesyonel kadın bilişimciler için ücretsiz siber güvenlik ve sızma testi semineri verecek. TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz, Bu seminerler vasıtasıyla, Türkiye de bilişim alanında çalışan kadınlar ve bu alanda kariyer yapmayı düşünen kız öğrencilerin eğitimlerine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. dedi. Bilişim Teknolojileri Test ve Belgelendirme Daire Başkanlığı bünyesinde, bilişim teknolojileri sektörüne 2003 yılından bu yana belgelendirme ve test hizmetleri verene TSE, kapsamda bilişim sektöründe kadınların etkinliğini arttırmaya yönelik yeni bir seminer programı hazırladı. TSE Başkanı Sebahittin Korkmaz konuya ilişkin yazılı açıklamasında, Türkiye de bilişim sektöründe çalışan ve bu alanda kariyer yapmayı düşünen kadın sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar yapan sivil toplum örgütlerinden Kadın Bilişimci Topluluğu nun yaz eğitimleri kapsamında TSE Bilişim Teknolojileri Test ve Belgelendirme Dairesi Başkanlığı tarafından birer günlük ücretsiz seminer verilecektir. dedi. Eğitimlerin temel seviye olacağını ve katılım için herhangi bir önkoşul bulunmadığını belirten Korkmaz, ancak kontenjanlar sınırlı olduğu için kız öğrencilere ve profesyonel kadın bilişimcilere öncelik tanınacağını ifade etti. TSE Başkanı korkmaz, Uzmanlarımız seminerlerde, sızma testi süreçleri, ağ (network) yapısının tespit edilmesi, ağ (network) üzerinden yapılabilecek saldırılar, işlemci ve sunucularda zafiyetlerin tespit edilmesi, web uygulamaları hakkında bilgi toplanması, hackerlar, virüsler, zararlı yazılımlar ve mobil cihazlardaki tehlikeleri anlatacak. Siber güvenlik ve sızma testlerinin temellerinin ele alınacağı seminerin sonunda ilgilenen katılımcılar TSE tarafından açılan Beyaz Şapkalı Hacker eğitimlerini alarak Sızma Testi Uzmanı unvanıyla siber güvenlik alanında bir kariyere ilk adımı atabilirler. dedi. (CHA) Malatya da ihtiyaç sahiplerine et dağıtmak amacıyla canlı hayvan pazarına giden bir kişi, pazarın mezbaha bölümünde darp edildi. Vatandaşın, darp edilmesi kesimhanedeki güvenlik kameralarına da yansıdı. Uzun yolculuklarda son bir saat uyarısı 77 bin anne doğum yardımı aldı ANKARA - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca başlatılan program kapsamında, Ramazan Bayramı öncesinde 77 bin 254 anneye doğum yardımı yapıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam tarafından ilk mayısta uygulamaya konulan "Doğum Yardımı" programı kapsamında vatandaşlar, ödemelerini almaya devam ediyor. Mayısın 15'inden bu yana 77 bin 254 annenin ödeme almaya hak kazandığı uygulama kapsamında, öncelik annelerde olmak üzere canlı doğan birinci çocuk için 300, ikincisi için 400, üçüncü ve sonraki çocuklar içinse 600 lira doğum yardımı yapılıyor. Bu kapsamda 77 bin 254 çocuk için hazırlanan ödemelere ilişkin bilgiler, hak sahibi vatandaşlarla SMS yoluyla paylaşıldı. Vatandaşlar, T.C. kimlik numaralarını ibraz ederek ülke genelindeki tüm PTT şubelerinden ödemelerini alabiliyor. Başvurular ise aile ve sosyal politikalar il müdürlükleri ile sosyal hizmet merkezleri aracılığıyla MALATYA - İstanbul da yaşayan ve bayram için memleketine gelen Ahmet Turan Özdoğan, yaşadığı darp olayını anlattı. Her Ramazan Bayramı Malatya ya gelerek ihtiyaç sahipleri için birkaç hayvan alarak dağıttığını belirten Özdoğan, önceki gün aynı şekilde Malatya Büyükşehir Belediyesi ne ait hayvan pazarına gittiğini Özdoğan, aldığı 3 küçükbaş hayvanı burada görevli kasaplara kestirdiğini ifade etti. Kesilecek hayvanlardan ikisinin derisinin tulum şeklinde kendisine verilmesini rica ettiğini söyleyen Özdoğan, bu işlem için ayrıca istenen 100 TL yi de vermeyi kabul ettiğini dile getirdi. Kesim işlemi bittiğinde kasapların başında bulunan kişinin kendisinden 130 TL para talep ettiğini iddia eden Özdoğan, şöyle devam etti: Aldığım kurbanlığın kesim işlemi bittikten sonra deriyi poşete koydum. Zafer adında biri gelip kasaplara 130 TL almalarını Zafer adındaki şahıs 130 TL para ödemem konusunda diretince ben de parayı zaten vereceğimi söyledim. Bunun üzerine şahıs Boş boş konuşma diyerek tepki gösterdi. Esnaf adamsın, böyle sözler sana yakışıyor mu dememe rağmen şahıs tehdit ve hakaret etmeye başladı. Daha sonra Zafer denen şahıs ve yanındaki birkaç kişi bana saldırmaya başladı. Diğer kurban kesmeye gelen vatandaşlar aramıza girdiler. Başkalarının araya girmesine rağmen bıçağı kapan 2 kişi daha üstüme gelmeye başladı. Koluma vurdular, tekme attılar, yanağımı yumrukladılar. Özdoğan, yanına gelen bir başka şahsın kendinden hesap sorarak 'sen niye kaşınıyorsun' dediğini savundu. Olayın ardından 155 Polis İmdat aracılığıyla durumu Emniyet'e bildirdiğini anlatan Özdoğan, şu iddialarda bulundu: Bir süre bekledim polis gelmedi. Ben de bunun üzerine sanayi polis karakoluna geçtim. Karakolda, aradım 'niye gelmediniz' deyince, ellerinde 3 tane ekip olduğunu 2 sinin olay anında başka yerde olduğunu ve diğer ekibinde yeni hayvan pazarına vardığını söylediler. Yani benim orada can güvenliğim yoktu. Burası belediyenin tesisi. Zabıta yok, güvenlik yok. Vatandaştan başka resmi kıyafetli kimse yoktu. Yani yetkili bir kişi, sivil giyinsin gitsin baksın oraya. Oğlunuzla beraber kurban almaya gidip, sebep yokken darp ediliyorsunuz ve bıçaklı saldırıya uğruyorsunuz. Siz ne düşünürsünüz? Hastaneye gidip darp raporu aldığını anlatan Özdoğan, daha sonra belediye yetkilileriyle görüşerek durumu kendilerine aktardığını kaydetti. Özdoğan, Bu işlerle Ziya Kesriklioğlu nun ilgilendiğini öğrendim. Gittim belediyeye. Sekreterine durumu anlattım. Sekreteri Ziya Bey in şoförünü aradı. Şoförü 'bana anlatın' dedi ve ben de olayı bir de şoförüne anlattım. Şoförü, Ziya Bey gelince 'biz sizi ararız' dedi. Daha sonra aradıklarında ise 'gereğini yapacağız' dediler. Ayrıca bir belediye başkan yardımcısının yanına gittim. O da ilgililere kızdı. Ziya Bey ile görüştük. Böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini Mersin de öldürülen kızcağızı öldürenle, hayvan pazarındaki kişiler arasında hiç fark yok şeklinde konuştu. Özdoğan, kendisini darp edenler hakkında davacı olduğunu, sonuna kadar da takipçi olacağını sözlerine ekledi. Özdoğan ın darp edilmesi kesimhanenin güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde elinde bıçak da bulunan kişilerin Özdoğan a yumruklu ve tekmeli saldırıda bulunduğu görülüyor. (CHA) ORDU - Uzun yolculuklarda trafik kazalarının çoğunlukla, sürücülerin bir an önce evlerine kavuşmak için kuralları ihlal etmesi sonucu yaşandığı, bu nedenle son bir saatte daha dikkatli olunması gerektiği bildirildi. Ordu Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü İsmail Erol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke genelinde gerek Ramazan Bayramı gerekse yaz tatili nedeniyle yola çıkan sürücü sayısının yüksek oranda arttığını Gurbetteki vatandaşların memleketlerine gitmeye başladığını belirten Erol, "Yapılan denetimler ve istatistiklere göre sürücüler, yolculuklarının büyük bölümünde çok dikkatli araç kullanıyor ancak memleketlerine ya da evlerine yaklaşmaya başladıkça bundan vazgeçiyor. Yolculuğun son bir saatindeki kural ihlalleri ve hatalar, maddi hasarlı, yaralanmalı ve ölümlü trafik kazalarına sebebiyet veriyor" dedi. Erol, gurbetten gelen sürücülerin yolculuklarına bitmesine bir iki saat kala hızlarını artırdıklarına dikkati çekerek, "Yola çıkan vatandaşlarımız, memleket özlemi ve ailelerine kavuşma arzusuyla son kilometreleri çok hızlı seyrediyor. Her ne kadar hız kontrollerini radarla yapsak da her zaman, her yerde olamıyoruz. O zaman sürücülerimiz kendilerinin ve ailelerinin can güvenliğini düşünerek kurallara uyacak" diye konuştu. Trafikte her zaman son bir saatin önemli olduğunu vurgulayan Erol, "Özellikle sürücülerimizin son saatlerde sabırları azalır. Belki dinlenmesi gerekir ama 'nasılsa bir saatim kaldı, dinlenmesem de olur' gibi yanlış düşünceler içerisine giriyorlar. Uzun yolculukta dinlenmek son derece önemli. Lütfen bütün sürücülerimiz hem hız, hem dinlenme hususlarına dikkat etsin" ifadesini kullandı. Tatile çıkan sürücülere, başta emniyet kemerlerini takmalarını ve hız kurallarına uymalarını öğütleyen Erol, "2-3 saat araç kullanan sürücülerimizin, mümkünse araçlarını durdurup kan dolaşımını hızlandırmak için kısa süreli spor yapması ve elini yüzünü yıkaması gerek" dedi. Erol, uzun yolculuğa çıkacak vatandaşların, araçlarının bakımını yaptırmalarının da son derece önem arz ettiğini sözlerine ekledi. (AA) şahsen, iadeli taahhütlü posta veya kargo yoluyla gerçekleştirilebiliyor. Yurtdışında yaşayan vatandaşlar ve Mavi Kart sahipleri de bu uygulamadan aynı şartlarda faydalanabiliyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların başvuruları ise kurumlarına yapılıyor. Öte yandan, başvuruların e-devlet kapısı üzerinden alınabilmesine yönelik çalışmalar sürüyor. Ödemenin, sağ ve Türk vatandaşı olması durumunda anneye yapıldığı doğum yardımı, 15 Mayıs 2015 ve sonrasında gerçekleşen canlı doğumlar için veriliyor. Ancak ödemeye esas çocuk sırasının tespitinde, bu tarihten önce doğan çocuklar da dahil ediliyor. Kamu işçilerinden, kapsamında bulundukları bireysel iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, kendisi veya eşinin doğum yapması nedeniyle bir ödeme yapılması kararlaştırılmış olanlara, bu tutarın, yardım programı kapsamındaki ödeme tutarından daha az olması halinde, sadece aradaki fark ödeniyor. (AA) Urla villaları için yapılan sit değişikliğinin yürütmesi durduruldu İZMİR - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesiyle anılan kaçak ve ruhsatsız Urla villalarıyla ilgili olarak mahkeme karar verdi. Haklarında yıkım kararı bulunan villaları kurtarmak için 1. derece sit olan bölgeyi 3. derece site çeviren Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü kararının yürütmesi durduruldu Aralık sürecinde internette yayımlanan ses kayıtları sebebiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesiyle anılan, İzmir in Urla ilçesine bağlı Zeytineli köyü Hacılar Koyu ndaki, işadamı Latif Topbaş ve Boyacı ailelerine ait kaçak ve ruhsatsız villalarla ilgili bir mahkeme kararı çıktı. İl Özel İdaresi tarafından haklarında yıkım kararı bulunan villaları kurtarmak için Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, villaların bulunduğu yaklaşık 20 hektarlık araziyi 1. derece sit alanından çıkararak 3. derece sit alanı kapsamına almıştı. Değişiklik kararını İl Genel Meclisi eski Başkanı Serdar Değirmenci, eski ve yeni CHP li milletvekilleri Alaattin Yüksel, Rıza Türmen ve Musa Çam ile çevreci avukatlar yargıya taşımıştı. İzmir 2. İdare Mahkemesi nin verdiği kararı TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, Değirmenci ve çevreci avukatlar, bir basın toplantısıyla açıkladı. Mahkemenin, villaların bulunduğu bölgeyi 1. derece sit alanı kapsamından çıkararak 3. derece sit alanına çeviren düzenlemeyi iptal ettiği duyuruldu. Grup adına konuşan TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, kararın olumlu bir gelişme olduğunu Hacılar Koyu ve çevresindeki 1. derece doğal sit olarak tescilli arazilerin statüsünün değiştirilip, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak tescil edildiğini hatırlatan Kocaer, Haklarında yıkım kararı bulunan kaçak villalara yasal kılıf sağlamak amacıyla verilen, İzmir 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu'nun tarih ve 200 sayılı kararının iptali ile yürütmesinin durdurulması amacıyla İzmir 2. İdare Mahkemesi nde dava açmıştık. Bu davaya ilişkin sürecin olağanüstü baskı koşullarında yol aldığı, konuyla ilgili herkesin malumudur. Kapalı kapılar ardında yürüyen baskıları ise tahmin etmemek mümkün değildi. dedi. Yargı süreciyle ilgili bilgi veren Kocaer, Bugün İzmir 2.İdare Mahkemesi nin, dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verdiğini ilan etmek için karşınızdayız. İzmir 2. İdare Mahkemesi nin, tarih ve 2014/572 E. sayılı kararında, incelenen alanların tarım, insan yerleşimi, hayvancılık ve spor etkinlikleri faaliyetlerinden dolayı insan kaynaklı etkilere yoğun bir şekilde maruz kaldığı, bu alanlarda meydana gelen sistematik etkilerden dolayı floristik, faunistik ve ekolojik yönlerden geri döndürülmesi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıktığı gözlemlenerek, ekolojik yaşam dengesinin sağlanabilmesi amacıyla dava konusu parsellerle çevresinin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, uyuşmazlığa konu taşınmazların içinde yer aldığı alanın bir bütün olarak sahip olduğu coğrafi, jeolojik, jeomorfolojik, hidrojeolojik, topografik, biyolojik çeşitlilik ve peyzaj özellikleri ile toprak ve arazi yapısı ve doğal bitki örtüsü gibi özellikleri dikkate alındığında anılan taşınmazların 1. derece doğal sit özellikleri taşıdığı, bu sebeple dava konusu taşınmazların sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna vararak, sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı kararının yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir. diye konuştu. Kararın, adında "koruma amaçlı" ibaresi bulunan ancak koruma amacı adına herhangi bir kaygı ve karar taşımayan imar planlarına yönelik de verilmesini ve sonra iptal edilmesini beklediklerini ifade eden Kocaer, Bu kararı, yurdun dört bir yanında devam eden doğa talanına karşı mücadele yürüten herkese ve özellikle Rize de ismi yeşil, kendi kara yola, Akkuyu da Sinop ta nükleer santrallere, Karaburun köylerinde RES lere, Cudi de, Çanakkale de, Soma da termik santrallere, Bergama'dan Fatsa'ya ve Artvin Cerrattepe ye siyanürle altın işletme projelerine karşı onurları ile direnenlere, Ramazan Bayramı arifesinde bir bayram şekeri olarak armağan ediyoruz. dedi. Davaya müdahil olan çevre avukatlarından Şehrazat Mercan ise kararın emsal olabileceğini söyleyerek, "İyi ki hukuk var. İyi ki hala mahkemeler var. Bu karar, dokunulamaz denilen bir alan için alındı. Eğer karar iptal edilirse gerekçeli karardan da bunun iptal edilmesini bekliyoruz. Bu villaların yıkılması gerekecek. ifadelerini kullandı. Kapatılan İzmir İl Genel Meclisi nin eski Başkanı Değirmenci de yıkım kararlarını hatırlatarak, Kitabına uydurma projesi çökmüştür. dedi. (CHA)

4 420 Temmuz 2015 Pazartesi ANKARA ANKARA - Türk Kızılayı'nın Şanlıurfa'da yaşayan Suriyelilerle ilgili hazırladığı 'Türk Kızılayı Toplum Merkezi İhtiyaç Analizi Raporu'na göre Türkiye'de yaşayan 1,8 milyon Suriyeli nin en fazla kamp dışında yaşadığı şehir İstanbul. Ve mültecilerin yüzde 78'i, imkanları olsa bile Türkiye'den gitmeyi düşünmüyor. Şanlıurfa da yaşayan Suriyeli mültecilerin sorunları, ihtiyaçları ve sosyal tutumlarını ortaya koyan Türk Kızılayı Toplum Merkezi İhtiyaç Analiz Raporu sunumu TEPAV toplantı salonunda yapıldı. Değerlendirme toplantısına, Türk Kızılayı Genel Müdürü Dr. Mehmet Güllüoğlu, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Doç. Dr. Şaban Kardaş, TOBB-ETÜ Siyaset Bilimi Bölümü Öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Başak Yavçan ve Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Federasyonu (IFRC)Temsilcisi Javier Ormeno katıldı. Türk Kızılayı Genel Müdürü Dr. Mehmet Güllüoğlu, "Ülkemizde birçok Suriyeli var. Bunların sorunlarını, ihtiyaçlarını ve beklentilerini öğrenmek için böyle bir çalışma yaptık." dedi. Raporun sunumunu yapan TOBB-ETÜ Siyaset ANKARA -CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun da değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi verdi. TBMM Başkanlığı na sunduğu teklifinde Tanal, kanun teklifi ile 4857 sayılı İş Kanunu nun lehte hükümlerinin basın emekçileri için uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Tanal kanun gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: Söz konusu kanun basın emekçilerinin diğer işçilerden farklı olan çalışma koşullarına ve basın emekçilerinin ortaya koyduğu eserlere ilişkin olarak 4857 sayılı İş Kanunu ndan daha farklı hükümler ortaya koymaktadır. Bu hükümlerden bir kısmı basın emekçileri için, 4857 sayılı İş Kanunu nda belirlenen hükümlerden kimi zaman daha az avantaj sağlayabilmektedir. Ancak çalışma koşulları ve yapılan işin kamusal boyutu basın emekçilerinin işçi olduğu gerçeğini ortadan kaldırmamakla birlikte 4857 sayılı İş Kanunu nun basın emekçileri açısından lehte olan kanunlarının uygulanması gerekmektedir. Basın mensupları kamusal bir görevi ifa etmektedir. Kamusal bir görev yapan bu vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda, haklarının olması gerektiği gibi alabilecekleri ve kanunlar tarafından korundukları bir ortamda meslek hayatlarını sürdürmeleri önemlidir. Şöyle ki; kamusal görevini ifa eden kişi kendi geleceği için kaygı duymadığı noktada, ülkemizin geleceğine daha büyük ehemmiyet verebilecek, görevini daha iyi yapabilecektir. (CHA) Bilimi Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Başak Yavçan, 12 Ocak -12 Şubat tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmaya 323 Suriyeli nin katıldığını, yüz yüze yapılan görüşmelerde katılımcıları, kadınlar, erkekler ve çocuklar olmak üzere üç odak grubu halinde incelediklerini belirtti. Bölgedeki Suriyelilerin yüzde 40'ının son 6 ayda Türkiye sınırlarına girdiği belirten Yavçan, yüzde 30'luk kesiminin de bir yıldan fazla Şanlıurfa'da olduğunu Yavçan, "Mültecilerin yüzde 78'i imkanları olsa bile Türkiye'den gitmeyi düşünmediğini Sadece yüzde 16'sı başta Almanya olmak üzere İsveç gibi Avrupa ülkelerine gitmeyi istediğini aktardı. Yüzde 3'ü akrabaların bulunduğu Lübnan, kalan yüzde 3'lük dilimdekilerin ise dil sorunu yaşamayacağı bir yeri tercih ettiğini Raporda katılımcılar, yıllık peşin kira talebini karşılaşmadıklarını ifade ettiler. Suriyelilerin gelecek kaygısı, iş, dil sorunu ve çocukların eğitimi konusunda sıkıntı yaşadığı aktarıldı. Katılımcıların yüzde 32'si korku içinde yaşadığını ve psikolojik destek istediklerini belirtti. ANKARA - TZD Genel Başkanı Yetkin, sütteki kriz çözülmezse et fiyatlarının fırlayacağını Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, süt sektöründe yaşanan sıkıntı için tedbir alınmazsa süt fiyatlarının yanısıra et fiyatlarının da çok yükseleceği uyarısında bulundu. Yetkin, yaptığı açıklamada, Tedbirlerin bir an önce alınması lazım. Bugün kesilen süt inekleri nedeniyle belli sınırlar içinde tutulabilen et fiyatları, yarın bu akış kesildiğinde daha hızlı yükselecek. dedi. TZD Genel Başkanı Yetkin, düzenlediği basın toplantısında piyasada gereğinden fazla süt olmasından dolayı sanayici fiyatların aşağı çekilmesini isterken üreticilerinse artan yem fiyatları ve süt talebindeki azalma sebebiyle 1 lira 15 kuruş olan taban fiyatın arttırılmasını talep ettiğini aktardı. Çözümsüzlüğün en olumsuz sonuçlarından biri de süt üreterek yeterince kazanamayan üreticilerin, şu anda nispeten yüksek olan et fiyatlarından yararlanmak için hayvanlarını kesime göndermesidir. diyen Yetkin, süt üretiminde kullanılan ineklerin damızlık nitelikteki hayvanlar olduğunu ifade ederek, son aylarda bu şekilde kesime gönderilen inek sayısının 150 bine ulaştığını kaydetti. Bugün kesilen süt inekleri nedeniyle belli sınırlar içinde tutulabilen et fiyatları, yarın bu akış kesildiğinde daha Türk Kızılayı'nın Şanlıurfa'da yaşayan Suriyelilerle ilgili hazırladığı 'Türk Kızılayı Toplum Merkezi İhtiyaç Analizi Raporu'na göre Türkiye'de yaşayan 1,8 milyon Suriyeli nin en fazla kamp dışında yaşadığı şehir İstanbul. Ve mültecilerin yüzde 78'i, imkanları olsa bile Türkiye'den gitmeyi düşünmüyor. Suriyelilerin yüzde 78 i dönmeyi düşünmüyor CHP den basın mensupları için kanun teklifi Hanelerin günlük ortalama TL gelirleri olduğuna vurgu yapıldı. Bu kişilerin aylık ortalama olarak 200 ile 500 TL üzeri kira ödediği kaydedildi. Katılımcıların Türkiye'de en fazla memnun oldukları durumun başında güvenlik geldiği görüldü. Mülteciler "Türkiye'yi çok güvenli buluyorum" dedi. En az ise yardım hizmetlerinden memnun olduklarını aktarıldı. Kurumlara olan güvene bakıldığın da ise Suriyelilerin en fazla Türk Hükümetine cevabını verdiği dile getirildi. Bunu TBMM, Türk polisi, Türk askeri, Türk Kızılayı izledi. Mülteciler en az ise uluslararası yardım kuruluşlarına güvendiği tespit edildi. Katılımcıların istediği kursların başında Türkçe geldi. Bunu bilgisayar, Arapça ve terzilik takip etti. Sığınmacıların en az ingilizce kursunu istediği anlatıldı. Sığınmacıların sadece yüzde 11'inin kamplarda yaşadığı aktarıldı. Yüzde 89'ının kamp dışında olduğu belirtildi. Raporda Türkiye'de yaşayan 1,8 milyon Suriyelilerin en fazla kamp dışında yaşadığı şehrin İstanbul olduğu vurgulandı. Bunu Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay takip etti. Mültecilerin en az yaşadığı il ise Adıyaman olarak kayıtlara geçti. (CHA) TZD Genel Başkanı Yetkin: Sütteki kriz et fiyatlarını artırır hızlı yükselecek. ifadesini kullanan Yetkin, Türkiye de üretilen süt miktarının yüzde 41 inin Rusya ya ihraç edildiğini ancak oradaki ekonomik krizle birlikte bu pazarın kaybolmasından dolayı bir süt rekoltesi fazlalığının, ülkenin sıkıntısı haline geldiğini Pazarın önünü açacak çalışmaların bir an önce yapılması gerektiğini ifade eden İbrahim Yetkin, çözüm noktasında yapılması gerekenler arasında Et ve Süt Kurumu nun güçlendirilmesi, süt tozu fabrikaları kurulması, devletin süt meselesine daha derinlikli sahip çıkması olduğunu söyledi: Böyle olmadığı takdirde, söylemek istemiyorum ama üç dört ay içerisinde büyük bir ihtimalle bugün 150 bini bulan hayvan kesiminin daha fazla artacağı endişesini taşımaktayız. Bu konuda kriz yaşandığı zaman sadece süt fiyatlarıyla sınırlı kalmaz bu iş, eti de vurur. Damızlığı kesmek, altın yumurtlayan tavuğu kesmeye benzer. diye konuştu. Birkaç yıl önceki gibi et ihtiyacını karşılamak adına ithalat yoluna gidilmek zorunda kalınmasının ipuçlarını şimdiden gördüklerini ifade eden TZD Genel Başkanı Yetkin, Başlangıç süreci var. Bu iş oraya doğru gidiyor. Tedbirlerin bir an önce alınması lazım. Geç kalınmadan, hızlı hareket edilmesi lazım. Hızlı hareket edildiği takdirde bunu az bir zayiatla kapatabiliriz. dedi. (CHA) Eşitlik Çalışma Grubu ilk toplantısını yaptı HABER MERKEZİ- Çankaya Belediyesi Cinsiyet Eşitliği Çalışma Grubu, ilk paydaş toplantısı ve personele yönelik eğitimlerin ardından bir değerlendirme yemeği düzenledi. Başkan Yardımcısı Gülsün Bor Güner in davetiyle, Ana Kucağı Down Sendromlu -Eğitilebilir Zihinsel Engelliler ve Ailelerini Koruma Derneği'nde gerçekleştirilen yemeğe Çankaya Belediyesi nin diğer kadın başkan yardımcısı Yasemin Asil, Yerel Eşitlik Eylem Planı nı hazırlayan ekip ve Çankaya Belediyesi nin kadın meclis üyeleriyle, kadın müdür ve birim sorumluları katıldı. Yemekten önce Ana Kucağı Derneği ve burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Dernek Başkanı Aynur Kılıç, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden en çok etkilenen kesimin engelli bireyler ve onların aileleri olduğunu belirtti. Katılımcılara, Çankaya Belediyesi nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda attığı adımları ve planlanan çalışmaları aktaran Gülsün Bor Güner de, Konuyla ilgili her sivil toplum örgütünden temsilcilerin katıldığı bir paydaş toplantısı düzenledik. Bu toplantıda Kent Konseyi'nin aktif biçimde çalışmasının sağlanması, kadın el emeği pazarlarının kurulması ve hem personele hem de toplumun değişik kesimlerine toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik eğitimler verilmesi gibi başlıkları konuştuk. Belediye olarak bu konudaki ilk adımlarımızı atıyoruz. Daha önce kadın dostu belediye olarak yaptığımız tanımı bir adım öteye taşıyarak eşitlikçi belediye olmayı hedefliyoruz dedi. Başkan Yardımcısı Yasemin Asil ise, engelli ve yaşlılar için tek parselde büyük bir merkez yapma projeleri olduğunu belirterek Proje üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Hayata geçirdiğimizde, Çankaya Bölgesi'nde yaşayan birçok ailenin üzerindeki fiziksel ve psikolojik yükü azaltmış olacağız dedi. Yaklaşık iki saat süren yemekte, toplumsal cinsiyet eşitliğini daha geniş toplum kesimlerine tanıtma, konuyla ilgili farkındalık yaratma ve Çankaya genelinde, belediye eliyle kısa sürede yapılabilecek çalışmalar hakkında görüş alışverişi yapıldı. Çankaya parkları yoğun ilgi görüyor HABER MERKEZİ- Yazın sıcak günlerinde tatilini Ankara da geçiren vatandaşlar Çankaya parklarında serinliyor. Özellikle Kuğulu Park, Lozan Park, Çansera, Ahlatlıbel ve Alacaatlı Piknik Alanı çok amaçlı kullanıma yönelik tarzlarıyla Ankaralıları ağırlıyor. Hafta sonları ağaçların gölgesinde serinlemek, spor yapmak ve ailece dinlenmek isteyen vatandaşlarla dolup taşan Çankaya Parkları, şehir merkezinde şehir stresinden kurtulmak isteyenler için adeta bir kaçış mekanı durumunda. Yeşile hasret Ankara ya çok çeşitli bitkileri ve yeşil dokularıyla nefes alma olanağı veren parklar, değişik güzellikleri de sunuyor. Bol ağaçlı Ahlatlıbel, yeni yapılan ve göz kamaştıran biyolojik göletiyle birlikte orman havası solumak isteyenlere kucak açarken, şehrin tam ortasındaki Kuğulu Park ise kuşları, deresi, şelalesi ve çiçekleriyle geçerken bile uğranabilen konumunu avantaja çeviriyor. Başkentlilere de çocuk oyun alanları, futbol, basketbol, voleybol sahaları, tenis kortları, go-kart pisti, koşu ve yürüyüş parkurları, evcil hayvanları gezdirme alanları ve piknik gibi bir çok aktivite tercihi içinden isteklerine uygun olanı seçmek kalıyor.

5 ANKARA 20 Temmuz 2015 Pazartesi 5 TEKEV ve Yeni Çizgi protokol imzaladı HABER MERKEZİ- Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) ile Yeni Çizgi Eğitim Kurumları arasında, vakıf üyelerinin birinci derece yakınları ile referans oldukları öğrencilerin eğitim ücretlerinde indirim uygulamasına yönelik işbirliği protokolü imzalandı. TEKEV Genel Merkezi toplantı salonunda imzalanan protokol ile Yeni Çizgi Eğitim Kurumlarının Anaokulu, İlkokul ve Ortaokullarına devam etmek isteyen vakıf üyelerinin çocuklarına indirim uygulaması imza altına alındı. Protokolün imza törenine Teknik Eğitim Vakfı adına Genel Başkan Özkan Avcı, Denetleme Kurulu Başkanı Erdoğan Özen ile protokolün işleyişinden sorumlu Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Özoğlu ile Yeni Çizgi Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Öztürk ve Yeni Çizgi Koleji Halkla İlişkiler Müdürü Tuğba Baytur katıldı. Protokol imza töreninde bir konuşma yapan Teknik Eğitim Vakfı Genel Başkanı Özkan Avcı; Üyelerimizin kazanımlarına yönelik olarak yapmış olduğumuz faaliyetleri her geçen gün artırmaktayız. Bugün de bunun bir göstergesi olarak Yeni Çizgi Eğitim Kurumları ve Teknik Eğitim Vakfı (TEKEV) arasında işbirliği protokolü imzalandı. eğitimde kendini kanıtlamış Yeni Çizgi Eğitim Kurumları ile eğitim işbirliği protokolü imzalamaktan çok memnun olduğumu belirtiyor, protokolün her iki tarafa da hayırlar getirmesini ve uzun süreli olmasını temenni ediyorum. dedi. Yeni Çizgi Koleji Kurucu Temsilcisi Mehmet Öztürk de imza töreninde yaptığı konuşmada; Yeni Çizgi Eğitim Kurumları olarak, Teknik Eğitim Vakfı ile imzaladığımız bu protokolü, işbirliğimizin bir başlangıcı olarak görüyoruz. Geleceğimizin güvencesi çocuklarımızın, Yeni Çizgi Eğitim Kurumlarında en iyi şekilde yetiştirileceklerinden emin olabilirsiniz. İnsanımızı merkeze alan, gözbebeğimiz çocuklarımızın geleceğini önceleyen; kaliteli, çağdaş eğitim ve öğretimi hedefleyen eğitimdeki 35 yılın deneyimi ile Yeni Çizgi Eğitim Kurumlarında, TEKEV üyelerinin çocuklarına hizmet vermekten onur duyacağız. ifadelerini kullandı. Yağışlarda yüzde 83,7 artış oldu Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre Haziran ayında yağışlarda normaline göre yüzde 83,7; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre de yüzde 23,1 artış gözlendi. Mayıs ayında ise yağışlar genel olarak normalinden ve geçen yıl Mayıs ayı yağışından az oldu. Ankara da otoparklar için 200 kişilik ekip kuruldu ANKARA - Ankara Valiliği, Rüzgarlı Sokak ta bir kişinin öldüğü olaydan sonra Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi nin Yol boyu otoparkların bulunduğu cadde ve sokaklarda güvenliğin ve trafiğin sağlıklı ve emniyetli bir şekilde sağlanabilmesi için ücretsiz olarak Ankara halkı ile esnafının kullanımına bırakılmasına ilişkin kararının uygulanmasına destek verileceğini bildirdi. Valilik ten konu hakkında Bu amaçla; Emniyet Müdürlüğü nce oluşturulan 33 resmi ekip, 30 yunus timi, 13 motorsikletli trafik ekibi, 20 güven timi olmak üzere toplam 170 personel ile Büyükşehir Belediye zabıtasınca oluşturulan toplam 30 kişilik 10 ekip müşterek olarak çalışacak ve bu karara aykırı davranışlara kesinlikle izin verilmeyecektir. açıklaması yapıldı. Ancak, yol boyu araç parkının ücretsiz olmasının, herkesin her yere süresiz olarak aracını park edeceği anlamına gelmediğini hatırlatmakta yarar görüldüğüne işaret eden Ankara Valiliği, Ücretsiz parkın sadece Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından işaretle ayrılan yol kenarlarında ve belirtilen sürelerde olacağı hususuna dikkat edilmelidir. Belediye tarafından belirlenen yerler ve kurallar çerçevesinde yapılan parklar dışındaki, trafiğe aykırı araç parkına trafik ekipleri müdahale edeceklerdir. Sürücülerimizin mağdur olmaması için bu düzenlemelere uygun hareket etmeleri gerekmektedir." dedi. Halkın ve esnafın bu konuda alınan karar ve uygulamalara aykırı davranışlar için Polis İmdat 155, Alo Zabıta 153 nolu telefonlara ve Valiliğin internet sitesindeki iletişim bölümüne bildirmeleri halinde, konuya polis veya zabıta ekiplerinin derhal müdahale edeceğine dikkat çekilerek, 'yol boyu otoparklarının ücretsiz olarak Ankara halkının ve esnafının kullanımına sunulmasına ilişkin yeni düzenlemelere uyulmasında gerekli hassasiyetin gösterilmesi' dileği iletildi. (CHA) Sincan da 7/24 temizlik Çankaya Yardımlaşma ve Ekonomik Dayanışma Derneği (ÇAYED) Yarım Elma, Ramazan ayında yardımlarını artırarak sürdürüyor. HABER MERKEZİ- Sincan Belediyesi Daha Temiz Bir Sincan sloganıyla çalışmaya devam ediyor. Gündüzleri rutin temizlik işlerini yapan ekipler, geceleri cadde ve sokakları deterjanlı sularla yıkıyor. Özellikle çöp çıkarma noktalarını özenle yıkayan görevliler, vatandaşların yeni güne tertemiz uyanmasını sağlıyor. Sincan ın kocaman bir ev olduğunu belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna Sincan ımız hepimizin yaşadığı kocaman bir ev aslında, bu bilinçle biz belediye olarak ilçemizin en ücra köşesinde dahi temizlenmemiş bir tek yer bile bırakmamak için çalışıyoruz. dedi. Modern ve çağdaş şehircilik anlayışı ile her geçen gün daha da gelişen ve günden güne çehresi değişen Sincan; sokakları, mahalleleri ve köyleri ile Ankara nın batı koridorunda parlamaya devam ediyor. Yalnız kent merkezi değil Yenikent ve Temelli bölgeleri de bu değişimden payını alıyor. Sincan Belediyesi temizlik ekipleri Sincan ın dört bir yanında 24 saat en etkin hizmeti verebilmek için çalışıyor. ANKARA- Haziran ayı yağışlarında en fazla artış, İç Anadolu ve Ege bölgelerinde gerçekleşti. Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde geçen yıl Haziran ayı yağışına göre bu yıl Haziran ayındaki yağışlarda azalma oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün mayıs ve haziran aylarının yağış raporlarında dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı yılı Mayıs ayında yağışlar genel olarak normalinden ve geçen yıl Mayıs ayı yağışından az oldu. Mayıs ayı yağış ortalaması 42,3 milimetre (mm), normali 49,0 mm ve 2014 Mayıs ayı yağış ortalaması ise 54,9 mm olarak gerçekleşti. Yağışlarda normaline göre yüzde 13,8; geçen yıl Mayıs ayı yağışına göre ise yüzde 22,9 azalma gözlendi Yılı Haziran Ayı Yağış Raporu'na göre de yağışlar genel olarak normalinden ve geçen yıl Haziran ayı yağışından fazla oldu. Haziran ayı yağış ortalaması 56,7 mm, normali 30,8 mm ve 2014 Haziran ayı yağış ortalaması ise 46,0 mm olarak gerçekleşti. Yağışlarda normaline göre yüzde 83,7; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 23,1 artış gözlendi. Marmara: Bölge yağış ortalaması 66,0 mm, normali 34,5 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 84,0 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 91,0 artış; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 21,5 azalma gözlendi. Ege: Bölge yağış ortalaması 76,3 mm, normali 18,8 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 57,4 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 100 den fazla; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 33,0 artış gözlendi. Akdeniz: Bölge yağış ortalaması 37,3 mm, normali 20,2 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 40,0 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 84,3 artış; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 6,9 azalma gözlendi. İç Anadolu: Bölge yağış ortalaması 87,6 mm, normali 32,1 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 51,1 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 100 den fazla; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 71,6 artış gözlendi. Karadeniz: Bölge yağış ortalaması 84,9 mm, normali 54,7 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 64,3 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 55,3; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 31,1 artış gözlendi. Doğu Anadolu: Bölge yağış ortalaması 24,6 mm, normali 30,8 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 23,0 mm. Yağışlarda normaline göre yüzde 19,9 azalma; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre ise yüzde 7,1 artış gözlendi. Güneydoğu Anadolu: Bölge yağış ortalaması 4,8 mm, normali 9,5 mm, 2014 Haziran ayı yağışı ise 13,9 mm. Yağışlarda normaline yüzde 49,1; geçen yıl Haziran ayı yağışına göre yüzde 65,3 azalma gözlendi. (CHA) Boğulma vakaları Temmuz da yüzde 43 arttı ANKARA - Hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte boğulma ve kayıp olaylarında artış yaşanmaya başladı. AFAD Koordinasyonu'nda müdahale edilen boğulma vakaları, Temmuz ayının ilk haftasında Haziran ın ilk haftasına göre yüzde 43, kayıp vakaları ise yüzde 25 oranında artış gösterdi. AFAD, kendi koordinasyonunda müdahale edilen boğulma ve kayıp vakalarıyla ilgili açıklama yaptı. Boğulma olaylarının Nisan ayı haftalık ortalaması 11, Mayıs ayı ortalaması 15 iken Haziran ayı ortalaması 25 e yükseldi. Nisan ayı haftalık ortalaması 50 olan kayıp olaylarının Mayıs ayı ortalaması 70 e, Haziran ayı ortalaması ise 100 e yükseldi. AFAD koordinasyonunda yürütülen müdahale çalışmaları ile boğulma ve kayıp olaylarının üstesinden geliniyor. Vatandaşların boğulma tehlikesine karşı gereken önlemleri alması gerekiyor. AFAD koordinasyonunda müdahale edilen boğulma ve kayıp vakaları ciddi artışlar gösteriyor. Haziran ayının ilk haftasında 17 olarak gerçekleşen boğulma vakası sayısı, Temmuz ayının ilk haftasında 30 a yükseldi. Aynı şekilde geçen ayın ilk haftasında 88 olan kayıp vakası sayısı, Temmuz ayının ilk haftasında 116 ya çıktı. (CHA)

6 6 ANKARA 20 Temmuz 2015 Pazartesi Düzenledikleri kampanya ile topladıkları yeni ve 2. el giysileri, ihtiyaç sahibi insanlara ulaştıran Çubuk Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri yüzleri güldürüyor. Çubuk Kent Konseyi TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar: Kanatlı ihracatındaki düşüş üretime yansıdı Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, kanatlıda ihracatta yaşanan düşüşün üretime yansıdığını bildirerek, Mayıs ta, geçen yılın aynı ayına göre, tavuk etinde yüzde 0,01, tavuk yumurtasında yüzde 1,9 üretim geriledi. Hindi etinde ise yüzde 23,1 artış oldu. dedi. yüzleri güldürdü HABER MERKEZİ- Ramazan ayı boyunca yardıma muhtaç insanlara ulaşmak için çeşitli çalışmalar yapan Çubuk Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, Ramazan Bayramı nda da ilçedeki yardıma muhtaç ailelere giysi yardımında bulundu. İlçedeki duyarlı vatandaşların da katkılarıyla sıfır ve 2. el kıyafetleri ihtiyaç sahibi kimselere ücretsiz dağıtan Çubuk Kent Konseyi, dar gelirli aileleri ve çocukları bayram öncesi sevindirdi. Düzenledikleri kampanya için kadın meclisi üyelerine teşekkür eden Çubuk Kent Konseyi Başkanı Dr. İsmail Tekaüt, amaçlarının her ihtiyaç sahibi insana ulaşmak olduğunu anlattı. Duyarlı Çubuk halkını kampanyaya katkı Ayı Meyvan ın taşınma tartışması ANKARA - Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) İkinci Başkanı Aynur Altun, yıllardır kendilerine ait köpek barınağında kalan Meyvan adlı ayının başka yere nakledilmesi için açılan dava hakkında Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu nun verdiği ayının Ankara da kalması kararının henüz kendilerine tebliğ edilmediğini Aynur Altun, Danıştay kararının ellerine ulaşmadan herhangi bir açıklama yapamayacaklarını belirterek, barınaktan çekim yapılmasına da izin vermedi. Kürtçe öksüz kız çocuğu anlamına gelen Meyvan Çubuk ilçesinde HAYKOD himayesindeki barınakta 350 köpek, 20 kedi, bir at ile ayrı bir kafes içinde yaşıyor. Barınaktaki ayının bakımını ise 85 yaşındaki gönüllü Hayriye Erkök üstleniyor. Dava sürecinde ayı Meyvan'ın Ankara'dan Bursa Karacabey'deki Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi'ne götürülmemesi için de sosyal medya aracılığıyla çeşitli etkinlikler düzenlenmiş, gazete ve televizyon haberlerine de konu olmuştu. 26 yıl önce annesi vurulan, kendisini bulan er Mehmet in ise vermeye davet eden Tekaüt, şunları söyledi: Dar gelirli, ihtiyaç sahibi aileler için böyle bir projenin başlatılması, önemli bir ihtiyacı kent konseyimiz öncülük etmiş oldu. Arkadaşlarımız hem ikinci el hem de sıfır kıyafetleri vatandaşlarımıza, onları rencide etmeden, insani ve İslami ölçülerde ulaştırmaya çalışıyorlar. Bütün duyarlı vatandaşlarımızı, hemşehrilerimizi kent konseyimizin bu çalışmasına katkı vermeye davet ediyorum. Kampanyaya kısa süre önce başladıklarını ve mümkün olduğunca çok sayıda aileye ulaşmaya çalıştıklarını aktaran Çubuk Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Çiğdem Soba da, bu kampanyada kendilerine destek olan herkese teşekkür etti. terhis olduğu gün 8 arkadaşıyla bindiği otobüs pusuya düşürülünce Meyvan ikinci kez öksüz kaldı. Mehmet in cebinden çıkan, 'Canım anam, ölürsem sakın ağlama. Meyvan sana emanetimdir' mektubu dolayısıyla Ankara ya gönderilen Meyvan, aile tarafından terk edilince, sokaklarda oynatıldı. Meyvan ın doğal ortamına aykırı şartlarda tutulduğu iddiasıyla Bursa Karacabey deki Ayı Rehabilitasyon Merkezi ne götürülmesi için Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), Hayvanları Koruma Derneği (HAYKOD) aleyhinde 7 yıl önce dava açtı. İl Orman Müdürlüğü ve HAYKOD ise Meyvan a nakil sırasında yaşı gereği uygulanacak anestezi nedeniyle hayati risk bulunduğu raporu üzerine bunu reddetti. HAYTAP, Ankara 7. İdare Mahkemesi nde dava açarak, ret işleminin iptalini istedi. Mahkeme, Meyvan ın kış uykusundan uyandıktan sonra Karacabey e sevkine hükmetti. Kararın temyizi üzerine Danıştay esasa girmeden yürütmeyi durdurdu. Mahkeme, kararında direnince dosya, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu na taşınmıştı. (CHA) ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, çiftçilerin Ziraat Bankası, kamu bankaları, elektrik dağıtım şirketleri ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının faizinin silinmesini ve kalan borcun yapılandırılmasını öngören kanun teklifini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sundu. Teklif kabul edilirse borç faizinin tamamı silinecek olan çiftçiler kalan ana para borcunu 18 eşit taksitle ödeyebilecek. AK Parti iktidarı döneminde en fazla mağdur edilen kesimlerin başında çiftçilerin geldiğini ve üreticilerin borç batağına saplandığını savunan Ağbaba, kanun teklifinin gerekçesinde tarımsal girdi fiyatlarının her geçen gün artmasına karşın, ürün fiyatlarının ise yerinde saydığını kaydetti. Ürünlerini maliyetinin bile altında satmak zorunda bırakılan çiftçilerin Ziraat Bankası ve diğer bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine, tarımsal sulamadan dolayı elektrik dağıtım şirketlerine borçlarını ödeyemez duruma geldiğini dile getiren Ağbaba, teklifle birlikte çiftçinin rahat bir nefes alacağını vurguladı. Tarımsal üretimin, ülkelerin gelişiminde önemli bir rol aldığına dikkat çeken Ağbaba, gerekçe bölümünde şunları kaydetti: "Gelişmiş ülkeler tarımsal üretime büyük önem vermekte, bütçelerinde tarımın desteklenmesi için yeterli paylar ayırmaktadır. Avrupa Birliği ve ABD ile kıyaslandığında Türkiye nin tarımsal üretimin desteklenmesi için ayırdığı rakamlar çok gerilerdedir. AKP iktidarı döneminde en fazla mağdur edilen kesimlerin başında küçük üreticiler, çiftçiler gelmektedir. Resmi rakamlarla düşük gösterilmesine rağmen, gerçek yaşamda enflasyon rakamları TÜİK verilerinin Toplanan malzemelerle yaklaşık 50 aileye bayram öncesi kıyafet yardımı yaptıklarını ve çalışmalarının bayramdan sonra da devam edeceğini söyleyen Soba, Gerçekten ilçemizde çok ihtiyaç sahibi insan var. Yaptığımız bu çalışma ile onların bir nebze de olsa yaralarına merhem olabildiysek bizlere ne mutlu. Ulaşamadığımız daha yüzlerce aile var. Biz topladığımız yeni ve 2 inci el kıyafetleri kent konseyi odamıza getiriyoruz. Buradan da tespit ettiğimizi ihtiyaç sahibi insanları davet ederek veya buraya gelen dar gelirli insanlar, ayakkabı, kaban, kazak, pantolon, tişört, oyuncak gibi ihtiyaçlarını bir mağazadan alışveriş yaparmışçasına tedarik ediyorlar. Ben buradan tüm ilçe halkımıza seslenmek istiyorum. CHP, çiftçi borçlarının faizinin silinmesi için kanun teklifi verdi çok üzerindedir. Tarımsal girdi fiyatları her geçen gün artarken, üreticilerin ürünlerinin fiyatları ise yerinde saymaktadır.hem enflasyon karşısında tutunamayan hem de ürettikleri ürünleri maliyetinin bile altında satmak zorunda bırakılan çiftçiler Ziraat Bankası ve diğer bankalara, Tarım Kredi Kooperatiflerine, tarımsal sulamadan dolayı elektrik dağıtım şirketlerine borçlarını ödeyemez duruma gelmiştir. Üreticiler borç batağına saplanmıştır. TC Ziraat Bankası düşük faizli kredi kullandırılmasına limit koyduğu için, üreticiler ihtiyaçlarının altında kredi çekebilmektedir. İhtiyacını karşılayamayan üreticiler, farklı arayışlara girmekte, pek çoğu başka bankalardan kredi çekme yoluna gitmektedir yılında çiftçilerin bankalardan kullandığı tarımsal kredi miktarı 4 milyar TL iken 2013 yılında çiftçilerin kullandığı toplam nakdi kredi tutarı 36 milyar TL dir. Kendi ürettiği ürünlerden geçimini sağlayacak kadar gelir elde edemeyen çiftçiler çareyi kredi kullanmakta bulmaktadır. Üreticiler, tarımsal sulama için kullandıkları elektrik borçlarını ödemekte de büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Elektrik dağıtım işlerinin özelleştirilmesinin ardından üreticiler yüksek faturaları ödeyememekte, borçların faizleri ile boğuşmakta, icra dairelerinden çıkamamaktadır. Türkiye nin pek çok bölgesinde meydana gelen soğuk hava nedeniyle ürünler büyük zarar görmekte, her yıl mahsulleri yok olmakta ve çiftçilerin borç ve giderlerini ödeme ortamı ortadan kalkmaktadır. İş bu yasa teklifi ile bu durumun ortadan kaldırılarak çiftçilerin bir nebze de olsa rahat nefes almasını sağlamak amaçlanmaktdır." (CHA) ANKARA - TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, 2015 yılı Mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre, tavuk yumurtası üretiminin 1 milyar 394 milyon 656 bin adetten 1 milyar 367 milyon 464 bin adede, tavuk eti üretiminin 169 bin 907 tondan 169 bin 751 tona gerilediğini, hindi eti üretiminin 4 bin 61 tondan 5 bin tona çıktığını belirtti. Ocak-Mayıs döneminde tavuk yumurtası üretiminin yüzde 2,63, tavuk eti üretiminin yüzde 6,27, hinde eti üretiminin yüzde 21,45 arttığına dikkati çeken Bayraktar, ihracattaki tıkanmanın Mayıs ayında tavuk yumurtası ve tavuk eti üretimini gerilettiğini bildirdi. Mayıs ayı itibarıyla yıllık tavuk yumurtası üretiminin 17 milyar 332 milyon 743 bin adede, tavuk eti üretiminin 1 milyon 943 bin 68 tona, hindi eti üretiminin ise 52 bin 446 tona yükseldiğini belirten Bayraktar, sanayiye aktarılan inek sütü miktarının yüzde 4,3 artışla 828 bin 420 tondan 864 bin 74 tona çıktığını, 5 aylık dönemde ise yüzde 2,48 artışla 3 milyon 801 bin 569 tondan 3 milyon 895 bin 901 tona yükseldiği bilgisini verdi. Bayraktar, Mayıs ayı itibarıyla sanayiye aktarılan inek sütü miktarının 8 milyon 720 bin 75 tona ulaştığını belirtti. Bayraktar, ayrıca şunları kaydetti: 2014 yılında 651 milyon 175 bin 632 dolar olan kanatlı eti ve kanatlı ürünleri ihracatı, 2015 yılının ilk 5 ayında, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 19,6 azalarak 268 milyon 901 bin 777 dolardan 216 milyon 69 bin 371 dolara indi. Geçen yıl 402 milyon 28 bin 752 dolar olan yumurta ve ürünleri ihracatı, 2015 yılının ilk 5 ayında, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 12,2 azalarak 155 milyon 231 bin 788 dolardan 136 milyon 332 bin 253 dolara geriledi. Yine 2014 yılında 402 milyon 28 bin 752 dolar olan süt ve ürünleri ihracatı, 2015 yılının ilk beş ayında, 2014 yılının aynı dönemine göre yüzde 33,5 azalarak 168 milyon 113 bin 593 dolardan 111 milyon 713 bin 465 dolara kadar düştü. Mayıs ayında, kanatlı eti ve kanatlı ürünleri ihracatında yüzde 57,5 düşüş oldu Mayıs ayında 58 milyon 82 bin 66 dolar olan ihracat, bu yıl Mayıs ayında 24 milyon 703 bin 548 dolara geriledi. Aynı dönemde, yumurta ve ürünleri ihracatı yüzde 62,8 azalarak 21 milyon 263 bin 606 dolardan 7 milyon 904 bin 494 dolara indi. Mayıs ayları itibarıyla süt ve süt ürünleri ihracatı yüzde 30,5 düşüşle 37 milyon 222 bin 114 dolardan 25 milyon 857 bin 781 dolara geriledi. Görüldüğü gibi ihracatta büyük düşüş var. İhracat acilen artırılmalı. İhracattaki düşüş, üretime yansıyor. (CHA) "Siyasilerin koalisyon turları piyasayı olumlu etkiledi Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, koalisyon turlarının piyasaya yansımalarını değerlendirdi. HABER MERKEZİ- Koalisyon görüşmelerinin başlamasıyla sıkışık piyasalarda ibrenin pozitife döndüğünü belirten TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Siyasilerin diyaloğu havayı yumuşattı. Bayram öncesi ekonomiyi olumlu etkiledi. Hoşgörülü üslubun vatandaşta da pozitif etki yarattığını piyasadaki hareketlilikten anlıyoruz. Türkiye nin bir an önce gerçek gündemine dönüp ekonomik sorunların çözülerek ileriye gitmesi gerekiyor. Bunun içinde görüşmelerin devam etmesini ve olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz dedi.

7 7 EKONOMİ 20 Temmuz 2015 Pazartesi Hobi amaçlı başladığı arıcılıkta dünya ikincisi oldu ANKARA YENİMAHALLE BELEDİYE BAŞKANLIĞI NDAN KAHRAMANMARAŞ - KENAN ARAYICI - Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde çocukları için satın aldığı 4 kovanla hobi amacıyla arıcılığa başlayan ve geçen yıl katıldığı arıcılık yarışmasında dünya ikincisi olan Hasan Gümüş, yılda bir ton bal üretiyor. Bakış Mahallesi'nde yaşayan Gümüş, İstanbul'da 300 kişiye istihdam sağlayan iş yerini 2001 krizinde iflas edip kapatarak memleketi Kahramanmaraş'a döndü. Yaklaşık 10 yıl önce "hobi olsun" diye 4 çocuğuna birer kovan alan 1) İlçemiz sınırları içerisinde, aşağıda adresi, kira süresi, muhammen bedeli, geçici teminatı ile ihale tarihi ve saati belirtilen Elektronik Haberleşme Sistemi olarak kullanılacak olan 19 adet totem, kule, direk v.s. alanı 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 45. maddesi gereğince Açık Teklif Usulü ile toplu olarak kiraya verilecektir. 2) İhale Perşembe günü saat de Yenimahalle Belediye Başkanlığı hizmet binasında toplanan Encümen huzurunda yapılacaktır. 3) Elektronik Haberleşme Sistemi olarak kullanılacak olan totem, kule, direk v.s. alanlarla ilgili geniş ve teferruatlı bilgiyi içeren şartnameler her gün çalışma saatleri içerisinde Belediyemiz Emlak ve İstimlak Müdürlüğü nden görülüp 1.000,00-TL karşılığında temin edilebilir. 4) İhaleye katılabilmek için; İhalesine iştirak edilecek taşınmazın geçici teminat bedelini veya buna ilişkin yasada ön görülen teminat karşılıklarının en geç ihale günü saat a kadar Belediyemiz veznesine yatırılması gerekmektedir. İhaleden doğacak tüm masraflar (ilan bedeli, damga, harç, K.D.V. gibi vb giderler) kiracıya ait olacaktır. 5- İhaleye girmek için isteklilerden şu şartlar aranır: 5-1- İhaleye girmek isteyen; a)yasal yerleşim sahibi olmaları, b)tebligat için Türkiye de adres göstermeleri, c)gerçek kişilerin T.C. Kimlik numarasını, Tüzel kişilerin ise vergi kimlik numarasını bildirmeleri, d)geçici teminat bedelini yatırmış olmaları, e)özel Hukuk Tüzel kişilerinin, yukarıda belirtilen şartlardan ayrı olarak, idare merkezlerinin bulunduğu Ticaret veya Sanayi Odasından yahut benzeri mesleki kuruluştan İhalenin yapıldığı yıl içinde alınmış sicil kayıt belgesi ile Tüzel kişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin Tüzel kişiliği temsile tam yetkili olduklarını gösterir Noterlikçe tasdik edilmiş imza sirkülerini veya vekaletnameyi vermeleri; (ilgisine göre bu ilanın tüm maddelerinde belirtilen belgeleri vermek) Kamu Tüzel kişilerinin ise bu ilanın tüm maddelerinde belirtilen şartlardan ayrı olarak tüzel kişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin Tüzel kişiliği temsile yetkili olduğunu belirtir belgeyi vermeleri şarttır. f)3. madde de belirtilen ihale Şartnamesini almaları, İsteklinin: 5-2) Gerçek kişi olması halinde; Nüfus Cüzdanı Sureti, ikametgah belgesi, şartname, geçici teminat makbuzu,(ilgisine göre ticaret, sanayi odası ve sanatkarlar siciline kayıtlı olduğunu gösterir belge ve imza sirküsü noterden) 5-3) Tüzel kişi olması halinde; Tüzel kişiliğin İdare merkezinin bulunduğu yerin kayıtlı bulunduğu Ticaret veya sanayi odasından veya benzeri bir makamdan, ihalenin yapıldığı yıl içerisinde alınmış tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge ve tüzel kişiliğin noterden tasdikli imza sirküsü,(ilgisine göre bu ilanın tüm maddelerinde belirtilen belgeleri vermek) -Özel Hukuk Tüzel kişileri ihaleye katılmaları halinde Genel Merkezlerinin bulunduğu yerin Resmi Makamlarından iş bu ihalenin ilanından sonra alınmış olan faaliyette bulunduğuna dair belgenin ibrazı, Genel Kurullarından gayrimenkul kiralanması hususundaki Genel Kurul kararının noterden tasdikli suretini ibraz etmesi ve ihaleye girecek temsile yetkili kılınan şahsın noter tasdikli suretinin ibrazı ve yetkilinin noter tasdikli imza sirküsü,(ilgisine göre bu ilanın tüm maddelerinde belirtilen belgeleri vermek) 5-4) Ortak girişimci olması halinde; ortak girişimcinin ilgilisine göre ticaret ve sanayi odalarından veya esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı olduğunu gösterir belge ve imza sirküsü (noterden), Ortak girişimi oluşturan gerçek veya tüzel kişilerin her birinin bu ilanın tüm maddelerinde belirtilen şartlara göre temin edecekleri belge ve ortak girişim beyannamesi ile ortaklık sözleşmesi vermesi gerekmektedir. 5-5) İstekliler adına ihaleye vekil iştirak ediyor ise istekli adına teklifte bulunacak kimselerin noter onaylı veya noterden alınmış vekaletnamelerinin bulunması (Yurt dışında ikamet eden Türk vatandaşlarının ise bulunduğu ülkenin Konsolosluğunca onaylanmış olması gerekir). 5-6) Aşağıdaki listede belirtilen miktarda geçici teminat vermesi. 5-7) İhale şartnamesi alındığına dair makbuz ile geçici teminat makbuzunu ibraz etmesi gerekmektedir. KİRA MUHAMMEN % 3 TUTARINDAKİ İHALE İHALE ADRESİ SÜRESİ BEDELİ GEÇİCİ TEMİNATI TARİHİ SAATİ *)Elektronik haberleşme sistemi olarak kullanılacak olan ve toplu 3 yıl ,00-TL ,00-TL :20 olarak kiraya verilen 19 adet totem, kule, direk v.s. alanları; 1) Ergenekon Mahallesi ada 1 parsel üzerinde Kızılcahamam Cad.ile 477. Sokak arasında Abdurrahman Oğultürk Pazar Yeri 2) İlkyerleşim Mahallesi nolu adalar arası Kılıçarslan Caddesi ile Sokak kesişimindeki Halil Tunç Koşu Parkı içerisi 3) Çiğdemtepe Mah ada ile nolu ada arasındaki Selim Cad. ile Sokak arasındaki Şehit Er Esat Tarakçı Parkı içerisi 4) Özevler Mah ada ile ada arasında bulunan 362. Sokak ile 949. Sokak kesişimindeki Şehit Sadık Türkyılmaz Parkı içerisi 5) Yunus Emre Mahallesi 8442 ada 1 parsel altı Şarkı Sokağı ile 445. Sokak arasındaki Yunus Emre Çocuk Parkı içerisi 6) Turgut Özal Mahallesi ada 1 parsel yanı Cd. ile Sokak kesişimindeki Ali Özütemiz (Kıvırcık Ali) Parkı içerisi 7) İlkyerleşim Mahallesi ada 1 parsel altında bulunan Sokak ile Sokak arasında bulunan Erdem Parkı içerisi 8) Turgut Özal Mah ada ile adalar arası Sokak ile Sokak arasında bulunan Park Alanı içerisi 9) Kent Koop Mahallesi ada 1 parsel altı Sokak ile 1611.Cadde arasında kalan 9 Eylül Parkı içerisi 10) Susuz Mah ada ile nolu adalar arası Sk. ile Sk. arasında bulunan Park Alanı içerisi 11) Kent Koop Mahallesi nolu ada yanı Şehit Hüseyin Bahadır Sokağı ile Sokak kesişimi Hasan Ali Yücel Parkı içerisi 12) Mehmet Akif Ersoy Mahallesi ada 2 parsel üzerinde bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi 13) Ragıp Tüzün Mahallesi nolu adalar arası Cengiz Sokağı ile Anıl Sokağı arasında bulunan Ceren Çocuk Parkı içerisi 14) Burç Mahallesi ada ile ada arasında Değirmendere Caddesi ile Sorgun Sokağı arasında kalan Müslüm Gürses Parkı içerisi 15) Ergenekon Mah ada 8 parsel önü Beyazköy Sokağı ile Karabük Sok. kesişimindeki Park Alanı içerisi 16) Barıştepe Mahallesi nolu adalar arasında bulunan 758. Sokak ile 745. Sokak arasında kalan Barış Parkı içerisi 17) Uğur Mumcu Mah nolu adanın kuzeyi Sokak ile Sokak kesişimindeki Batıkent Andaç Pazar Yeri 18) Ergenekon Mahallesi ada Tepebaşı Sokağı ile Midyat Sokağı Şentepe Rekreasyon Alanı 19) Turgut Özal Mahallesi ada ile ada arası Cadde ile Sokak arasında kalan Park Alanı içerisi Resmi İlanlar Basın ( FRİGORİFİK KASA (MAL) ALIMI TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU DESTEK HİZMETLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI Frigorifik Kasa (Mal) Alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Sağlık Mahallesi Adnan SAYGUN Caddesi Sıhhiye ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : satinalma@thsk.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 7 Adet frigorifik kasa mal alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığı Aşı ve İlaç Deposu (Esenboğa Yolu 22. Km) Akyurt-ANKARA c) Teslim tarihi : Sözleşmeyi izleyen günden itibaren 1 (bir) gün içerisinde işe başlanacak olup, 60 takvim günü içerisinde teslim edilecektir. Sözleşme konusu işin denetim, muayene ve kabul işlemlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için yüklenici tarafından en az 24 saat önce kurumumuza yazılı olarak bildireceklerdir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı ( Refik Saydam Yerleşkesi Sağlık Mah. Adnan Saygun Cad.No: 55 A Blok Sıhhıye-Çankaya/ANKARA) b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Resmi İlanlar Gümüş, organik ürünlere ilgisinden dolayı arıcılığa başladı. Kovanları Nurhak Dağı'na taşıyan Gümüş, zamanla kovan sayısını artırarak, yılda 1 ton bal üretir konuma geldi. Ürettiği organik çiçek balıyla Muğla'da geçen yıl düzenlenen "4. Uluslararası Arıcılık ve Çam Balı Kongresi"ne katılan Gümüş, dünya ikinciliği elde etti. Gümüş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları için aldığı kovanların ardından arıcılık hakkında çeşitli araştırmalar yaptığını Organik ürünlere olan ilgisi dolayısıyla arıcılığa yöneldiğini belirten Gümüş, "Bunun üzerine kovan sayısını 350'ye çıkartarak doğal ve katkısız bal üretimi yapmaya başladım. Kovanları yazın yaylaya, kışın da evimin bahçesine taşıyorum. Bu işe başlamadan önce sağlık sorunlarım vardı. Karaciğer enzimlerinden rahatsızdım. Arılarla yaylada rakım aralığında zaman geçirmeye başlayınca sağlık sorunlarım da çözüldü. Şimdi çok rahatım" diye konuştu. Gümüş, arıcılıktan henüz istediği verimi almakta zorlandığını Yaklaşık 3 yıl önce kovan içerisindeki balının çalınmasıyla zarar ettiğini belirten Gümüş, halen ekonomik olarak sıkıntı çektiğini dile getirdi. Arılara çocukları gibi baktığını anlatan Gümüş, geçen yıl Muğla'daki yarışmada çiçek balı üretimi kategorisinde dünya ikinciliği elde ettiğini Artık karakovan balı üretmeye başladığını ifade eden Gümüş, "Ürettiğimiz balı yurtiçinin yanı sıra sipariş üzerine yurtdışındaki tanıdıklarımıza da satıyoruz. Bu işi severek yapıyorum ve çok mutluyum" dedi. İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a)aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi veya teknolojik ürün deneyim belgesi. İstekli imalatçı olduğunu yukarıdaki belgelerden birini sunarak tevsik edecektir Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: Tüm üst yapıya ait teknik belgeler, broşür, katalog, internet sitesi verileri ve resmi kurum ölçüm ve belgelendirmelerinden en az birini teklifle birlikte sunulacaktır. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 15 (on beş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Sağlık Bakanlığı Merkez Saymanlık Müdürlüğü Konur 2 Sok. No:37 Kızılay ANKARA adresine doküman bedeli yatırılması durumunda Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı İhale Birimi (Refik Saydam Yerleşkesi Sağlık Mahallesi Adnan Saygun Cad. No:55 A Blok Sıhhıye/ANKARA) adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı İhale Birimi (Refik Saydam Yerleşkesi Sağlık Mah. Adnan Saygun Cad.No: 55 A Blok Sıhhıye-Çankaya/ANKARA) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın ( (AA)

8 820 Temmuz 2015 Pazartesi EKONOMİ Altının gram fiyatı, dolardaki sert düşüş ve ons fiyatının gerilemesiyle 97,50 lira ile son 3,5 ayın en düşük seviyesine geriledi Altının gramı 3.5 ayın Avrupa ve Arabistan da Bolvadin yumurtası pişiyor AFYONKARAHİSAR - SAMET BİÇER - Afyonkarahisar'ın Bolvadin ilçesinde üretilen yumurta, ihraç edildiği Arap ve Avrupa ülkelerinde yoğun ilgi görüyor. Tavuk çiftliği sahibi Mehmet Ayar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaklaşık 8 yıldır organik yumurta üreticiliği yaptıklarını Avrupa ve Arap ülkelerinden de sipariş aldıklarını belirten Ayar, "Yunanistan'da bulunan birçok otele ve Arap ülkeleri olarak da genellikle Irak'a organik yumurta gönderiyoruz. Türkiye'de Akdeniz ve Ege bölgelerinde bulunan otellerin birçoğu organik yumurtaları tercih ediyor ve bu nedenle siparişlerimiz yaz aylarında yüzde 100 artıyor" diye konuştu. en düşüğüne geriledi İSTANBUL - Batılı ülkelerin İran ile nükleer müzakerelerde anlaşmaya varması ve Yunanistan'ın kreditörlerle yeni kurtarma paketi konusundaki mütabakatının ardından küresel piyasalarda artan risk iştahı ile altının ons fiyatı 1.153,08 dolara kadar indi. Küresel piyasalarda artan risk iştahı TL varlıklara ilgiyi de artırırken, aynı zamanda yurt içinde koalisyon kurulabileceğine ilişkin iyimserlikle dolar/tl son 1,5 ayın en düşüğü olan 2,6278'e geriledi. Hem ons fiyatındaki düşüş hem de dolardaki sert gerilemenin etkisiyle altının gram fiyatı 97,50 liraya düşerek 24 Mart 2015 tarihinden bu yana en düşük seviyeyi gördü. Analistler, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen'ın yarın ve perşembe günü Kongre'de yapacağı konuşmaların altının ons fiyatı açısından yakından takip edileceğini belirterek, konuşmaların içeriğinde faiz artırımına ilişkin sinyallerin aranacağını kaydediyor. Altının ons fiyatında düşüş eğiliminin devam etmesi durumunda doların destek seviyesi olarak takip edileceğini aktaran analistler, Yellen'ın konuşmalarının güvercin tonda olması durumunda ise altına bir miktar alım gelebileceğini ifade ediyor. Altının gram fiyatında ise dolar/tl'deki hareketin belirleyici olmaya devam edeceğini belirten analistler, teknik olarak 100 liranın direnç, 96,70 liranın ise destek olarak takip edileceğini kaydediyor. Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, global piyasalarda Yunanistan konusundaki tedirginliğin ortadan kalkmasıyla oluşan iyimserliğin altın fiyatını etkilediğini belirtti. "Güçlü dolar, düşen petrol fiyatları, Yunanistan konusunun tatlıya bağlanması gibi faktörler üst üste konulunca altın fiyatının gerilememesi için bir sebep yok" diyen Yıldırımtürk, Fed Başkanı Yellen'in yarın Senato'daki sununda faiz artırımına ilişkin bir ipucu gelmediği takdirde fiziki işlemlerin zayıf olduğu altın piyasasında, kaldıraçlı işlemlerdeki spekülatif hareketlerle altın fiyatının mevcut seviyesinde dar aralıkta sıkışık seyrini sürdürebileceğini dile getirdi. Yellen'ın söz konusu sunumlarında eylül ayında faiz artırımına ilişkin ipucu gelmesi halinde teknik olarak altın fiyatının kısa vadeli olarak dolar/ons aralığında kalabileceği öngörüsünü aktaran Yıldırımtürk, altının dolar/ons desteğinin aşağı sarkması halinde kademeli olarak ilk etapta dolar/ons ve daha sonrasında da dolar/ons desteklerinin test edilebileceğini ifade etti. (AA) Ayar, bir tavuğun günde bir kez yumurtladığını belirterek, günlük sayının mevsime göre değiştiğini ve yazları günde 4 bin 865 yumurta alabildiklerini aktardı. Yumurta üretiminin organikleştirilmesi ve tavukların doğal ortamını oluşturmak için yoğun bir çaba içine girdiklerini anlatan Ayar, "Aradan geçen zamanda hem bizim yem takviyemiz hem de doğada bulunan yemden beslenen tavuklardan elde edilen yumurtalara ilgiden memnunuz. Organik yumurtayı yurtdışına gönderiyoruz. Arap ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere birçok yerle güzel bir pazar oluşturduk. Yoğun ilgiden memnunuz. Satışlarındaki başarının, organik yumurtanın faydasının pek çok kişi tarafından bilinmesinden kaynaklandığını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. (AA) Avro Bölgesi nde sanayi üretimi geriledi FRANKFURT - Avro Bölgesi'nde sanayi üretimi bu yılın mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 0,4 azalırken, geçen yılın mayıs ayına oranla yüzde 1,6 arttı. Avrupa İstatistik Ofisi'nin (Eurostat) açıkladığı verilere göre, 19 üyeli Avro Bölgesi'nde mevsimsellikten arındırılmış sanayi üretimi mayıs ayında aylık bazda yüzde 0,4 azaldı, yıllık bazda ise yüzde 1,6 artış kaydetti. 28 üyeli Avrupa Birliği'nde (AB) sanayi üretimi aylık bazda yüzde 0,3 azaldı, yıllık bazda ise yüzde 2 yükseldi. Avro Bölgesi'nde sanayi üretiminin aylık yüzde 0,2, yıllık bazda da yüzde 2 artması bekleniyordu. Böylece sanayi üretimi verisi aylık ve yıllık beklentinin altında gerçekleşti. Bölgede, sanayi üretiminin bir önceki aya kıyasla gerilemesinde enerji üretiminin yüzde 3,2 ve dayanıksız tüketim malları üretiminin yüzde 1,4 gerilemesi etkili olurken, ara malı üretimi yüzde 0,1, dayanıklı tüketim malları üretimi yüzde 0,4 ve sermaye malı üretimi de yüzde 1 artış gösterdi. AB ülkeleri içinde sanayi üretiminde aylık bazda en fazla azalış yüzde 6,9'la İrlanda'da gerçekleşirken, en fazla artış yüzde 2,6 ile Hırvatistan'da belirlendi. Söz konusu dönemde Yunanistan'ın sanayi üretimi ise yüzde 5,1 geriledi. Yıllık bazda Avro Bölgesi'nde mayıs ayında sanayi üretiminin artışına en fazla olumlu etki yüzde 4,8 ile dayanıklı tüketim malları üretiminden geldi. Sermaye malı üretimi yüzde 4,1 ve ara malı üretimi yüzde 2,2 artarken, dayanıksız tüketim malları üretimi yüzde 0,5 ve enerji üretimi yüzde 4,2 azaldı. AB üyesi ülkeler içinde yıllık bazda sanayi üretiminin en fazla yükseldiği ülke yüzde 9,5'le Malta olurken, en fazla azalış yüzde 7,4'le Hollanda'da kaydedildi. (AA) HALI SAHA YAPILMASI (ÇEVRE TEL ÖRGÜSÜ, AYDINLATMA VE KALE DİREKLERİ DAHİL) YAPIM İŞİ JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI (GÜVERCİNLİK/ANKARA) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI HALI SAHA YAPILMASI (ÇEVRE TEL ÖRGÜSÜ, AYDINLATMA VE KALE DİREKLERİ DAHİL) YAPIM İŞİ yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : ORG.EŞREF BİTLİS KIŞLASI, JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTANLIĞI (ISTANBUL YOLU CARREFOURSA ALISVERIS MERKEZI KARSISI ) GÜVERCİNLİK ETİMESGUT/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 KALEM HALI SAHA YAPILMASI (ÇEVRE TEL ÖRGÜSÜ, AYDINLAT- MA VE KALE DİREKLERİ DAHİL) YAPIM İŞİ. Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : ŞEHİT ORG. EŞREF BİTLİS KIŞLASI, GÜVERCİNLİK / ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 7 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 30 (OTUZ) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : J. TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI -GÜVERCİNLİK /ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. Resmi İlanlar İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 80 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: B-III ÜST YAPI İŞLERİ YAPMIŞ OLMAK Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 1 TRY (Türk Lirası) karşılığı JANDARMA TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI -GÜVERCİNLİK /ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ANKARA JANDARMA TEDARİK MERKEZİ KOMUTAN- LIĞINDA GÖREVLİ 1.1.e İNCİ MADDESİNDE BELİRTİLEN İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLE- CEKTİR. adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YÜZELLİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın (

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN 20 Temmuz 2015 Pazartesi9 Karpuz kabuğu reçeli dünya lezzetleri arasında HALK ŞİİRİMİZDE KÖROĞLU GELENEĞİ VAR MI? Saz şairleri,halk şiirinin bu önemli dört şahsiyeti çerçevesinde şiirlerini yazmışlar veya söylemişlerdir. Ercişli Emrah, Teslim Abdal, Kazak Abdal, Kul Himmet, Âşık Garip, Öksüz Dede, Kayıkçı Kul Mustafa, Kuloğlu, Âşık Ömer, Gevheri, Dadaloğlu, Sefil Ali, Deli Boran, Ceyhunî, Şenlik, Zülâlî, Âşık Veysel, Kağızmanlı Hıfzı gibi aşıklarımız gerçekten çok güçlüdürler ve halk şiiri sahasında çok önemli yerleri vardır. Ama bunlar, kendinden sonraki âşıkları yeteri kadar etkileyebilmiş değillerdir. Gerçi bunlar kendi sanatlarını çıraklarına öğretmiş âşıklık geleneğinin yaşamasına katkıda bulunmuşlardır, iz de bırakmışlardır. Fakat sadece kendileri olabilmişlerdir. Güzelleme deyince Karacaoğlan, koçaklama deyince Köroğlu, ilâhi deyince Yunus Emre, deyiş deyince Pir Sultan Abdal akla gelir. Güzellemeyi, koçaklamayı, ilâhiyi, deyişi sadece bunlar mı söylemişlerdir? Hayır, ama bunlar kendileri bir gelenek olmuştur. Diğer âşıklar da bu geleneğin bir parçası. Gerek Yunus Emre nin şiirleri, gerekse Köroğlu adına anlatılarda düzenlenen şiirler; şekil bakımından 16. yüzyıl âşık edebiyatı ürünlerine nümune olmuştur. Artık âşık edebiyatındaki halk şiirimiz kendi yapısını kazanmaya başlamıştır. Bu oluşum âşıklık geleneği ni bütün yönleriyle ortaya koymuştur. Bu gelenek 400 yıl boyunca 20. yüzyılın başına kadar devam etmiştir. Doğal olarak 20. yüzyılın başında bu gelenek hızla değişmiştir. Günümüzde âşıklık geleneği orijinal haliyle değilse de bu geleneğin izleri halâ mevcuttur. Günümüzde bu geleneğin temsilcilerinin büyük bir bölümünün ürünlerinin okunmamasının, ilginin azalmasının birçok sebebi vardır. Ancak Yunus Emre, Köroğlu, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal adına tapşırılan şiirlerin daha çok sevilmesi ve benimsenmesi bu ürünlerde klasik sayılabilecek orijinal yapının bulunmasındandır. Bu dört gelenekteki ürünlerde; günümüz insanı halâ kendinden bir şeyler bulabilmektedir. Üstelik bu dört gelenek halâ günümüz âşıklarına ve âşık tarzı şiir yazan ve söyleyenlere ilham vermekte ve kaynaklık etmektedir. Ancak burada önemli olan, bu dört geleneğin birini tercih eden günümüz âşıklarının durumlarıdır. Karacaoğlan vari şiir yazmayı tercih edenler çoğunlukta olmakla birlikte, Köroğlu vari söyleyişler belki çağımızın gereği zayıf bir görüntü vermektedir. Hiçbir zaman arzu etmemekle beraber; savaşlar, düşmanla olan çatışmalar zuhur ettiğinde bu tür şiirlerin de çoğalacağı kuşkusuzdur. Köroğlu vari söyleyişlerin 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında ve hemen sonrasında nasıl gündeme geldiğini söylemeden geçemeyeceğim. Sonuç olarak şunları söyleyebilirim: Türk halkı Köroğlu nu o kadar benimsemiştir ki zaman içerisinde bir Köroğlu Geleneği oluşmuştur. Köroğlu; halkımızın gözünde mert bir insan, çetin ve zorlu bir kahramandır. Zalimlere karşı acımasızdır, mazlum ve yoksullara karşı koruyucudur. Türk halkı Köroğlu nu gerçekten yaşamış bir kişi olarak benimser. Bu sebeble âşık kimliğiyle saz şairleri üzerinde etkili olmuştur. Hattâ âşıklık mesleğinin büyükleri ve pirleri arasında Köroğlu nun da adı geçer. Yakın geçmişte âşık meclislerinde söyleşmeye başlamadan önce Köroğlu türküsüyle üstatnâme söylenmesine çok rastlanmıştır. Bu nedenle yiğitleme, koçaklama gibi kahramanlık türkülerine literatürlerde Köroğlu Türküleri denir. Bu türkülerin özel bir ezgiyle söyleniş tarzına da Köroğlu Ağzı dendiği bir gerçektir. Hiç şüphe yok ki Köroğlu nun, bizim sanat ve edebiyatımıza önemli etkileri olmuştur. Halk şiirimizde halâ bir Köroğlu Geleneği vardır ve sürdürülmektedir. Kaynaklar: 1. Prof. Dr. Pertev Naili BORATAV; 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı, Gerçek Yayınevi, 100 Soruda Dizisi: 13, 1. Basım, Font Matbaası, İstanbul (Eylül) s Prof. Dr. Pertev Naili BORATAV: Köroğlu Destanı, Adam Yayınları, İstanbul- 1996, s Dr. Müjgân CUNBUR; Köroğlu Destanında Lirik ve Epik Unsurlar, Köroğlu Semineri Bildirileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları: 47, Başbakanlık Basımevi, Ankara- 1983, s Hayrettin İVGİN; Köroğlu Destanının Türk Halk Şiirine Etkileri, Bolu da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu (Bolu/11-12 Ekim 1997), Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yayınları: 10, Bolu- 1998, s Metin TURAN; Ozanlık Gelenekleri Açısından Köroğlu Kul Destanları, Bolu da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu (Bolu/11-12 Ekim 1997), Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yayınları 10, Bolu-1998, s Yard. Doç. Dr. İsmet ÇETİN; Köroğlu Hikâyelerinde Âşık Tipi ve Fonksiyonları, Bolu da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu (Bolu/11-12 Ekim 1997), Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yayınları: 10, Bolu- 1998, s (BİTTİ) BURSA - Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 29.su düzenlenen Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması nda 1. olan Sırbistan, Altın Antalya'ya özgü karpuz kabuğu reçeli, İtalya'nın Milano kentinde düzenlenen EXPO 2015'e ait World Recipes (Dünya Yemek Tarifleri) internet sitesinin ana sayfasında yer aldı. İZMİR - Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden merhum Nejat Uygur'un prestij oyunlarından Markopaşa'yı, uzun yıllar sonra danslarla ve şarkılarla zenginleştirerek yeniden yorumlayan Süheyl ve Behzat Uygur Tiyatrosu, perdelerini bu kez İzmir'in Aliağa ilçesinde açtı. Aliağa Belediyesi'nin ramazan kültür sanat etkinlikleri çerçevesinde sahnelenen oyun, yoğun ilgiden dolayı kapalı gişe oynadı. Aliağa Belediyesi Açıkhava Tiyatrosu'ndaki oyunu Foça, Bergama, ANTALYA - "Milano EXPO 2015 World Recipes" sitesinde, 113 ülkeden 217 binin üzerinde yemek ve içecek tarifi bulunuyor. Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Nizamettin Şen, yaptığı yazılı açıklamada, Antalya'ya özgü 49 yemek, tatlı ve içecek tarifinin yer aldığı sitede, daha önce domatesli ekmek, katmer ve Türk kahvesinin ana sayfaya çıktığını bildirdi. Bu sitenin tüm dünyada gastronomi ve lezzet tutkunları için arşiv ve veritabanı olarak hizmet verdiğini belirten Şen, Türkiye'de kahvaltı sofralarını tatlandıran karpuz kabuğu reçelinin ana sayfada yer almasının, Türk mutfağı ve Antalya'nın tanıtımı için önemli fırsat olduğunu kaydetti. Sayfada, karpuz kabuğu reçelinin tarifi şöyle: "Karpuzu yıkayınız. Uzunlamasına 8 eşit parçaya bölünüz. İç kısımlarını alınız. Yeşil zar kabuklarını temizleyiniz. Kabukları kuşbaşı büyüklüğünde kare veya Dikili ve Menemen gibi çevre ilçelerden gelenler de seyretti. Şarkıların ve dansların oyuna renk kattığı gecede, duygulu anlar da yaşandı. Merhum eşi Uygur'un Türkçeye ve geleneksel Türk tiyatrosuna uyarladığı "Markopaşa" oyunu ile 15 yıl aradan sonra sahnelere yeniden merhaba diyerek, oğulları Süheyl ve Behzat Uygur ile birlikte rol alan Nejla Uygur, seyircilerin duygulanmasına sebep oldu. Performansıyla eski günlerini aratmayan ve SEUL - Asya'nın ilk internet dizisi festivalinin, Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenleneceği açıklandı. Fastivalin organizatörleri tarafından bugün yapılan açıklamada, KWeb Fest internet dizisi festivalinin, başkent Seul'de Temmuz tarihlerinde düzenleneceği bildirildi. Festival çerçevesinde, internet dizisi ile ilgili konferans ve seminer, ulusal Webdrama yarışması ve 70 kadar muhtelif internet dizisinin izleyicilerin dikkatine sunulacağı bildirildi. Festivale, Los Angeles İnternet Dizi Festivali tesiscisi Ajakwe Michael, ABD'nin ünlü Spider-Man TV animasyon dizisinin yazarı Wachtel Brooks ve YouTube yetkililerinin yanı sıra birçok yabancı dizi yapımcısı stüdyolarından temsilcilerinin katılacağı bildirildi. Her geçen gün dizilerin televizyondan ziyade akıllı telefonlarda izlenilmesinin artmasıyla bu alana yönelik faaliyetlerin de arttığı görülüyor. Bu kapsamda her yıl Webfest diye tanımlanan Los Angeles İnternet Dizisi Festivali yapılıyor. İnternet dizilerinin popülerliğinin hızla arttığı Güney Kore'de ise bu tür festivalin Asya ülkeleri arasında ilk kez düzenleneceği belirtildi. Güney Kore'de bu tür dizilerin en çok KBS, MBC, CJ E&M ve Sidus HQ tarafından çekildiği bildirildi. İnternet dizilerinin, genellikle 5-20 dakika gibi kısa süreli bölümlerden oluştuğu ve sadece internet üzerinden yayınlandığı biliniyor. (CHA) Karagöz ü kazandı, Bulgaristan 2., KKTC de 3.lük ödüllerinin sahibi oldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV) koordinasyonunda, 54. Uluslararası Bursa Festivali kapsamında gerçekleştirilen 29. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması nın finali, renkli görüntülere sahne oldu. Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu nda yapılan ve coşkulu kapanış töreniyle sona eren yarışmada, başarılı performansıyla dikkati çeken Sırbistan ekibi birinciliği alarak Altın Karagöz ödülünün sahibi oldu. Yarışmada sanatçı Sümer Ezgü sürpriz bir şekilde sahne alarak, Anadolu dan geldik isimli şarkısını seslendirdi. 18 farklı ülkeden gelen halk dansları ekiplerini aynı sahnede buluşturan 29. Uluslararası Altın Karagöz Halk Dansları Yarışması, tüm dünyaya Bursa dan dostluk, barış sevgi ve kardeşlik mesajları gönderdi. Finalde 5 er dakikalık gösterilerini sergileyen gruplardan Sırbistan birinci, Bulgaristan ikinci olurken, üçüncülüğü ise KKTC aldı. Yarışmada diğer yıllardan farklı olarak bu yıl ilk kez mansiyon ödülü de verildi. Mansiyon ödüllerini de Estonya ve Endonezya aldı. Birincilik ödülünü, Sırbistan a Bursa Kültür Sanat ve Turizm Vakfı (BKSTV)Başkanı Fatma Durmaz Yılbirlik takdim etti. Yarışmanın birincisi olan Sırbistan Altın Karagöz ile 5 bin Euro para ödülü, 2. Bulgaristan Gümüş Karagöz ile 3 bin Euro para ödülü ve KKTC de üçüncülük ödülü olan Bronz Karagöz ile 2 bin Euro para ödülünü aldı. Mansiyona hak kazanan Estonya ile Endonezya ya da 1000 er Euro para ödülü verildi. Yarışmanın ikincisi Bulgaristan a ödülünü BKSTV Yönetim Kurulu Üyesi Necip Naci Doğru, üçüncü olan KKTC ye de ödülünü BKSTV Genel Sekreteri Ahmet Erdönmez takdim etti. Mansiyon ödüllerini sanatçı Sümer Ezgü verdi. (CHA) baklava şeklinde doğrayınız. Kireç suyuna yatırıp, yaklaşık 3 saat bekletiniz. Kireçli sudan aldığınız kabukları, bol suda 3-5 kez iyice yıkayınız ve bol kaynar suda yumuşayıp, diri kalacak şekilde haşlayınız. Haşlanmış kabukların suyunu süzüp, kurulayınız. Bir başka tencereye koyunuz. Üzerine karanfilleri, toz şekeri katınız. Yaklaşık 8-10 saat bekletiniz. Bu süre zarfında kabuklar su salacaktır. Tencereyi orta ateş üstüne oturtup, karıştırarak kaynatınız. Kırmızı boyayı katınız. Reçel kıvamını bulunca limon suyunu katınız. Ocağın altını kapatınız. Soğuk yüzeye damlatılan, bir damla şurup dağılmıyor, top gibi kalıyorsa reçel kıvamını bulmuş demektir. Yaklaşık 5 dakika sonra reçeli sıcak sıcak kavanozlara koyunuz. Soğuduktan sonra da kavanozların kapaklarını kapatınız." (AA) Aliağa'dan Markopaşa geçti Güney Kore'de, Asya'nın ilk internet dizisi festivali düzenlenecek Altın Karagöz Halk Dansları'nı Sırbistan kazandı, KKTC üçüncü oldu sahnede eşini yâd eden Uygur, komedideki ustalığını bir kez daha kanıtladı. Yaklaşık iki buçuk saat sahnede kalan oyuncular, sonunda dakikalarca ayakta alkışlandı. Oyunu seyreden Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Mehmedali Özkurt, sahneye çıkarak oyuncuları tek tek tebrik etti. Belediye Başkanı Serkan Acar adına teşekkür eden Özkurt, Nejla Uygur'a da gecenin anısına Kyme antik kentine ait sikkelerin tuğrasıyla işlenmiş bir cam tabak hediye etti. (CHA) MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER AŞK DEFTERİM KAPANDI Öncemin öncesini, ruhumun nezaket tacını takan güzeli buldu kalbim. Aşkıyla lal olduğum, ruhumu ruhuyla doldurduğum yâr! Aşk ı üç harften ibaret zannederdim sana kadar. Şimdi sonsuzluğun sonsuzluğunda aşkı yudumluyor ruhum seninle. Anladım ki sana aşkım mahşeri de içine alacak kadar İçimin dağlarında konaklayan hasretin enginlerin enginini, renklerin rengini çıldırtacak kadar derin. Kalbimin mutlu ve huzurlu olduğu yer sevdiğim, bil ki sadece senin nefesin. Aşk defterim kapandı yârla, ruhum ruhunu, kalbim sahibini buldu artık Öncemin öncesini, ruhumun nezaket tacını takan güzeli buldu kalbim. Bir yârin pençesinde mutluluğu besteliyor ruhum şimdi, sadece ona çalmak, sadece ona akmak için. Yâr için serenatların serenadını saklıyorum yüreğimde bir cehver gibi Aşk sözlerimi bir inciyi cilalar gibi parlatıyorum ona her nefeste. Hayallerimin ve ümitlerimin kollarını açıp yarınlarımı kucaklıyorum yârla, anbean ufukların tüm sınırsızlığını fethediyor ve aşk ülkemin hudutsuzluğuna katıyor dualarım. Âşık oldukça coşuyor, coştukça daha çok âşık oluyorum maşuğun gözlerindeki diyara. İçimdeki bütün arzuların, kalbimdeki tüm yolların sahibi sadece yâr. Biliyorum onunla sınırsızlığı yaşıyorum aşkta ve onunla hep daha fazlası var. Tevekkül dağındaki ayrık otlarının hepsini temizledim bir bir Rabbime niyazda bulunan ellerimle. Dualarımın kabul olacağı inancıyla yaşadım çok şükür hep, Mevlâ ya ve aşka inancım buna sebep. Bir kalbi ancak bir yâr titretebilir, bir kalpte ancak bir aşk can bulur, canını cananına verebilenler için sonsuzluk yolu biliyorum mutluluk doludur. Bilmeyenler öğrensin, aşkın sonu onun kıyameti, sonsuzluk onun kıymetidir. Alnımdaki yazıya iman aşka teslimiyet, kaderin dualarla tecelli edişini beklemek ümidimdir benim. Aşkın güzergâhı yâr bende, bir sözüyle ebediyen âşık oldum ben o yâre. Onun beni kendine bağlamak için yok ki ihtiyacı kemende? Aşk defterimin, kalbimin ve de ruhumun ömrünün sahibi o. Allah ın izniyle sonsuzca yâr, sonsuzca aşk diyarı o bana. Özlediğim o benim, beklediğim o. Dünyamın ve ukbamın da sahibi o. Ruhumun ve nefesimin ait olduğu o benim. Sevgiye, aşka, saygıya, arzuya ve Mevlâ ya şükre onunla ulaştım ben. Kallbimde yaşadığım aşk, ellerimde hissettiğim heyecan ve canımı ait hissettiğim can o bana. Hüdâ nın lütfuyla sonsuzca âşığım, sonsuzca seviyorum ben onu. Herkes ama herkes bilmeli bunu. GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Gönlüm aşk dolu kalem, duygularımsa kâğıt. Saçının her telini mısralarıma dağıt. Yaradan ın lütfuyla hüznü yok sayacağım, Mahşere dek inşallah yazmayacağım ağıt.

10 10 20 Temmuz 2015 Pazartesi SAĞLIK Bayram ve tatil sonrası alınan kilolarla başetme yöntemleri Uzman Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, bayramda ve tatilde kilo almamak için yapılması gerekenleri anlattı. Ramazan ayında uzun saatler aç ve susuz kalındığı için metabolizmanın yavaşladığına ve kilo alındığına dikkat çeken Karslıoğlu, Bir ayda alınan altı-yedi kiloyu vermek altı-yedi ay sürüyor dedi. HABER MERKEZİ - 11 ayın sultanı Ramazan ayı çok çabuk geçti ve beklenen bayram tatili geldi. Ramazan ayı süresince dini vecibeler yerine getirilirken, bir yandan da şeker bayramında her ziyarette ikram edilen tatlılar, börekler, çikolatalar ile tatil mekanlarının sınırsız açık büfeleri hayal edildi. Ancak unutulmamalı ki Ramazan ayı boyunca vücut saat süren açlık ve susuzlukla mücadele ettiği için metabolizma hızı ortalama % 20 oranında yavaşladı ve kilo almaya eğilimi bu oranda arttı. Ramazan sonrasında kişilerin aşırı yemek yeme eğilimi gösterdiğine dikkat çeken Dengeli Beslen Harekete Geç Kampanyası na rehberlik eden Uzman Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, Bayramda gerek kendi ziyaretlerimizde gerekse konuklarımızı ağırlarken tatlılar ikram ediyor ve geleneksel misafirperverliğimizi gösteriyoruz. Buna bir de tatil köylerinde her an kolayca ulaşılan ve sınırsız ikram edilen yiyecekler eklenince, hızla kilo alınıyor dedi. Uzman Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, Kilo almak çok kolaydır ve bir ayda 6-7 kilo alınabilir. Ancak, bir ayda alınan kiloları vermek ortalama 6-7 ay sürer. Çünkü türü devam ettirme ve hayatta kalma içgüdüsü, vücudu kilo almaya göre programlamıştır. Çok hızlı kilo verirseniz, aynı hızla da geri alırsınız dedi. Kilo alan kişilerin verdiği ilk tepkinin moral bozukluğu olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, Bu durum kişileri, kilo almayı devam ettiren davranışlara yöneltiyor. Öncelikle moralinizi bozmayın ve tatilden döndükten sonra tartılmak için en az 2 gün bekleyin. Uzun yolculuklar sonrası vücutta 1-2 kg ye yakın ödem (su tutulması) oluşur. Fazladan 2 kilo aldığınız düşüncesi de moralinizi bozar dedi. Bayramda ve tatilde kilo almamanın mümkün olduğunu belirten Dengeli Beslen Harekete Geç Kampanyası na rehberlik eden Uzman Diyetisyen Hatice Karslıoğlu, Tatil dönemlerinde en zayıf kişiler bile birkaç kilo alabilirler. Çünkü, sosyal ortam değişikliği, renkler, görüntüler kişileri daha fazla Bayramda yaptığınız bu hatalar dişleri çürütüyor HABER MERKEZİ - Bayramda kontrolsüz tatlı ve asitli içecek tüketimi ağız ve diş sağlığında ani problemler yaşanmasına neden oluyor. Bu dönemi sorunsuz geçirmek ve diş ağrılarından korunmak için ağız ve diş bakımına büyük özen gösterilmesi gerekiyor. Memorial Suadiye Tıp Merkezi Ağız ve Diş Sağlığı Bölümü nden Dr. Dt. Aslı Tapan bayram tatilinde diş ağrılarından korunmak için bilgi verdi. Tatlı, şeker, çikolata tüketiminin arttığı bayram tatilinde, şekerli gıdalar kadar asitli içecekler de dişlere zarar vermektedir. Bu tarz gıdaların sıklıkla tüketimleri diş çürüklerini hızlandırmaktadır. Özellikle gelişme çağındaki çocukların asitli içeceklerden uzak tutulması hem ağız ve diş sağlığı hem de genel sağlığı için faydalı olacaktır. Her yemek ile bakteriler, yiyeceklerle etkileşime geçerek dişlerde çürük oluşumuna zemin hazırlayan asitleri üretmektedir. Şeker, asit üretiminin artmasını sağlayan en önemli etkendir. Özellikle öğün aralarında tüketilen abur-cubur çürük oluşumu hızını artırmaktadır. Bayram tatilini uzatarak yaz tatiline giden kişiler, tatile çıkmadan kesinlikle ağız ve diş sağlığı için doktor kontrollerini gerçekleştirmelidir. Gittikleri tatil beldesinde, otelde ağız ve diş sağlığı merkezi olmaması durumunda tedavi yaptıramayan kişilere tatilleri zehir olabilir. Bunun için tatile çıkmadan yapılacaklar listesinin başında ağız ve diş kontrolü olmalıdır. Dişlerde en küçük bir hassasiyet varsa bu tür tedaviler vakit kaybetmeden yapılmalıdır; Türkiye'de obez sayısı artıyor çünkü çürükler oluşumunda herhangi bir belirti vermeden sinsice ilerler ve çok hızlı yayılabilir. Ağız ve diş sağlığı konusunda yapılan en önemli hatalardan biri de yemekten hemen sonra dişleri fırçalamaktır. Asitli yiyecek ve içecek tüketimi sonrası hemen dişleri fırçalamak dişlerdeki aşınmayı daha da hızlandırmaktadır. Asitli yiyecek ve içeceğin dişle teması sonucu diş minesi geçici olarak yumuşamaktadır. Bu yumuşama zamanla önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla diş minesinin incelmesine ve beraberinde dişlerde duyarlılığa neden olmaktadır. Dişlerin yemekten bir saat sonra fırçalanması doğrudur. Şekerli gıdalar tüketildikten sonra mutlaka su içilmeli ya da ağız bol su ile çalkalanmalıdır. Şekersiz sakız çiğneme de ağızda oluşacak asidik ortamın önüne geçerek diş çürüklerini engelleyebilmektedir. Tatlı tüketimi sonrası ağıza atılan bir parça peynir, çürüklerin önlenmesinde fayda sağlar. İSTANBUL - Emsey Hospital Obezite Cerrahisi Merkezi Hekimi Prof. Dr. Umut Barbaros, Türkiye'de obezitenin hızla arttığını belirterek, "Türkiye'de obezite oranları yüzde 30'lara vardı. Sağlık Bakanlığı verileri yüzde 20'lerde çünkü bunlar kaydedilen veriler. 1,5 milyonun üzerinde insan ameliyat bekliyor" dedi. Obezite cerrahisi ve uygulamaları konusunda AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Barbaros, obezitenin sinsi bir rahatsızlık olduğunu belirterek, sadece kozmetik bir sorun olmadığını anlattı. Kalp, şeker ve damar hastalıklarının obeziteyle daha da görünür hale geldiğini ifade eden Barbaros, obez hastaların 80'li yaşları görememesinin sürpriz olmadığını, hastaların obeziteye yandaş hastalıklardan hayatını kaybettiğini dile getirdi. Özellikle obez erkeklerde kalın bağırsak kanserinin yaygın olduğunu, kadınlarda ise obezitenin meme kanserini tetiklediğini aktaran Barbaros, şunları kaydetti: "Obezite çocukluk çağında başlıyor. Genetik yönü de var. Altında organik bir hastalık da olabilir. Modernleşme ve kalkınma denilen şeyin aslında hep kötüye doğru gittiğini görüyoruz. Çok az yürüyen, az hareket eden, onun dışında sağlıksız beslenen toplumlar olduk. Türkiye'de obezite oranları yüzde 30'lara vardı. Sağlık Bakanlığı verileri yüzde 20'lerde çünkü bunlar kaydedilen veriler. 1,5 milyonun üzerinde insan ameliyat bekliyor. Bunlar çok ciddi rakamlar. Bu insanlar, tedavi edilmezse çok çok kilo alıyor ve evden çıkamaz hale geliyor. Genç yaşta iş göremez duruma geliyor." Barbaros, başta İstanbul olmak üzere metropollerde obezitenin daha yaygın olduğunu ifade ederek, yağlı gıdaların fazla tüketildiği doğu ve güneydoğu da Çok fazla şeker tüketiminin çocukların diş ve dişetleri üzerinde yaratacağı hasarı önlemek için tatlı tüketimi sonrası su içmeleri sağlanmalıdır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, florürlü suların çocukların süt dişlerinde görülen çürük sayısını azalttığı ortaya koymaktadır. Kahve tanelerinin içindeki trigonelline isimli maddenin, bakterilerin dişe yapışmasını engellediğine dair çalışmalar bulunmaktadır. Bayram ziyaretlerinde içecek olarak şekersiz kahveyi tercih etmek; karamel, lokum gibi dişe yapışan şekerli gıdalar yerine bitter çikolatayı tercih etmek daha doğru olacaktır. Ara öğünlerde, dişleri temizleyerek plak oluşumunu önleyebilecek elma, armut gibi sert meyveler de tercih edilebilir. Bayramda özellikle çocukların; yoğurt ve pekmez ikilisi, meyveler, doğal besinler içeren kekler, ev yapımı reçeller gibi daha faydalı gıdalar tüketilmesi sağlanmalıdır. obezite vakalarında artış olduğu bilgisini verdi. Obezitenin 30'lu yaşlarda zirve yaptığını, ergenlik dönemine giren çocuklarda da obezite oranının her geçen gün arttığını kaydeden Umut Babaros, şişmanlığın hastalık olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, şu tavsiyelerde bulundu: "Kilo vermeyi en başta başarabilirlerse, kırmızı çizgileri geçmeden ameliyatsız çözüm söz konusudur. Vücut kitle endeksi 30'larda bulunurken, diyetle ve sporla bunu engelleyebiliyorlar. İş kırmızı çizgileri aştığında, yani vücut kitle endeksi 40'ları geçtiğinde onun artık ameliyatsız çözümü yüzde 1-2 civarındadır. Bu hastalar diyet de yapsalar tekrar eski hallerine dönüyorlar. O kısır döngüyü kırmaları gerekiyor. Bu çizgileri geçmiş insanların ehil ellerde, büyük merkezlerde ve ciddi hazırlıklarda ameliyat edildiklerinde başarı oranı yüzde 99'lara ulaşıyor." (AA) yemek yemeğe teşvik eder. Karslıoğlu, sağlık sorunu olmayan kişilerin bayram ve tatilde kilo almamak için uygulayabilecekleri yöntemleri anlattı ve bu önerilerin 3 günden fazla uygulanmaması gerektiğini, uzun süreli durumlarda vücutta su ve kas kaybına neden olabileceği uyarısında bulundu. Sağlıklı kişilerin 3 gün süreyle uygulayabilecekleri kilo almayı önleyici ipuçları: Kahvaltıda evde ya da tatilde kolayca ulaşabileceğiniz haşlanmış yumurta, zeytin, peynir ve tam buğday ekmeği,domates, salatalık, maydanoz gibi besinler tüketin. B1 vitamini içeren ekmek vücut için en önemli besin kaynaklarından biridir. Şeker ve bitkisel protein kaynağıdır. Tok tutar, şeker ihtiyacını azaltır. Ekmek ihtiyacı kişiye göre değişir, metabolizması hızlı olan kişiler daha fazla ekmek tüketebilir. 1-3 dilim arası tam buğday, çavdar ekmeği tüketimi uygundur. Ekmek de dahil beyaz unla yapılan börek, kurabiye, pasta gibi ürünlerden uzak durulmalıdır. Günde 1.5 lt su tüketin. Böylelikle vücudunuzdaki ödem azalır ve tartıya çıktığınızda gerçek kilonuzu öğrenirsiniz. Bu da motivasyonunuzu artırır. Şekerli, gazlı ve alkollü içecek kilo almayı arttırır, bu nedenle uzak durulmalı, sınırlı miktarda tüketilmelidir. Mevsim sebzeleri bamya, semizotu, taze fasulye ile üzerine biraz sirke ve zeytinyağı ekleyeceğiniz çoban salatası gibi lezzetli salatalar yiyin. Bu yiyecekler posalı oldukları için bağırsaklarınızı çalıştırır, iştahınızı dizginler. Sofralarımızın baş tacı yoğurdu ister yiyecek ister içecek olarak tüketmeyi ihmal etmeyin. Ara öğün olarak tüketin, sebzenizin yanına ekleyin, sos, cacık ya da ayran yapın. Yoğurt içinde bulunan yararlı bakteriler sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirir, glisemik indeksi düşük olduğu için kana yavaş karışarak sizi uzun süre tok tutar. Barbunya, nohut, kurufasülye, börülce çok değerli protein kaynağı olduğu gibi kana yavaş karışarak sizi daha uzun süre tok tutar. Ancak baklagiller protein kaynağı olmalarına rağmen B12 vitamini içermez, bunun için hayvansal gıda tüketmek gerekir. Ara öğünlerde bağırsaklara iyi gelen kırmızı erik, armut gibi meyveler tüketin. Bu meyveleri tükettiğinizde gün içinde mutlaka posalı gıdalar da tüketin. Prof. Dr. Karatay: İki öğünlü beslenme en doğal yeme şekli İSTANBUL - İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, iki öğünlü beslenmenin en doğal yeme şekli olduğunu belirterek, "Hz. Muhammed de iki öğün yerdi. Ancak ne yazık ki son yüzyılda halka 'aç kalacağım' korkusu verildi. Ayrıca insanlar, yapılan uygulamalar, hazırlanan fabrikasyon yiyecekler nedeniyle doyamadı. Yani bugün hakiki yiyecek yemediğiniz için doyamıyorsunuz" dedi. Karatay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İki öğün zaten Karatay Diyeti'nin önerdiği beslenme biçimidir. Ben şunu öneriyorum, eğer ramazan sırasında iki öğüne alıştıysanız aynen devam edin diyorum" ifadelerini kullandı. Ramazanda saat süreyle herhangi bir şey yenilip içilmediğini hatırlatan Karatay, bu dönemde sıcak havanın da etkisiyle susuzluğun problem oluşturabildiğini Karatay, insan vücudunun aç kalmaya programlandığını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "En doğalı iki öğünlü beslenmedir. Hz. Muhammed de iki öğün yerdi. Ancak ne yazık ki son yüzyılda halka 'aç kalacağım' korkusu verildi. Ayrıca insanlar, yapılan uygulamalar, hazırlanan fabrikasyon yiyecekler nedeniyle doyamadı. Yani bugün hakiki yiyecek yemediğiniz için doyamıyorsunuz. Zaten ben bunu kırmaya çalışıyorum. Açlık önemli değil, insan vücudu açlığa dayanmaya programlanmıştır. Vücuttaki hormonal dengeler onu ayarlıyor. Ancak susuzluk problemdir." Prof. Dr. Karatay, ramazanın yanı sıra, günlük hayatta da bol su içilmesi gerektiğine işaret ederek, "Bunun yanında vücuda sağlıklı yağ girmesi lazım. Siz yine bazı yapay gıdalarla bunu vücudunuza soktuğunuz zaman 'doydum' sanıyorsunuz. Ancak vücut, esas istediği temel, doğal gıdayı almıyor. O yüzden devamlı acıkıyorsunuz" diye konuştu. Sık sık yedikçe doyulamayacağını vurgulayan Karatay, ramazanda vücudun hormonal dengesinin normale döndüğünü ve rahatladığını anlattı. "Onun için bu trendi devam ettirirseniz sağlığınıza kavuşursunuz" diyen Karatay, şunları kaydetti: "Bayram ziyaretlerine gidildiği zaman baklavaları da tıka basa yemeyin. Ancak bir dilim baklava yenebilir. Ama oturup kıtlıktan çıkmış gibi yemesinler. 'Doyamayacağım' korkusu beyinde var zaten. Şeker yediğimiz zaman acıkırız. Gazlı, şekerli içecekler içtiğimiz zaman, çikolata ve ekmek yediğimiz zaman acıkırız. Neden? Bu artık bilimsel olarak gösterildi. Vücudumuzun hormonal dengesi altüst oluyor. Kilo almak demek yağlanma demektir. Vücutta yağlanma yapan da insülin hormonudur. Bu hormon vücutta yağları, karaciğerden başlayarak depo eder." Karatay, Ramazan Bayramı'nda, bir ay aradan sonra yapılacak ilk kahvaltıda, köy tereyağında 2-3 yumurtayla, içine un konulmadan hazırlanan omlet veya menemenin tüketilebileceğini aktararak, şu önerilerde bulundu: "Onun yanında avuç içi büyüklüğünde peynirle, adet zeytin yenilebilir. Yanında Allah ne verdiyse, domates, biber, salatalık, yeşillik olabilir. Onun yanında da bir bardak taze kırılmış ceviz içi ama ekmek kesinlikle yok. İşte o zaman bütün günü tok ve dinç geçirebilirsiniz. Çay, şekersiz olmak şartıyla istenildiği kadar içilebilir. Şekersiz Türk kahvesi istediğiniz kadar içebilirsiniz. Bol bol su içilecek, şekerli içecekler, kolalar içilmeyecek. Onlar tehlikeli. Bir de esas dikkat edeceğimiz en önemli noktalardan biri de bu otellerdeki açık büfeler. Açık büfeler en sağlıksız yiyeceklerle doludur. Onun için 'bol' diye gidip 4-5 tabağı doldurmak olmaz. Yani seçici olunacak. İnsanlar otellerde gidip yumurtalarını kendileri kırdırtacaklar, hazır omlet yemeyecekler. Çünkü otelde doğal taze yumurta değil, pastörize yumurta kullanılıyor. İşte o tehlikeli." Karatay, meyve ve sebzelerin de mevsiminde tüketilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Hastalıkların sebebi mevsiminde yememek. Siz 12 ay vücudunuza aynı şeyleri gönderdiğiniz zaman, vücut onu kaldırmıyor. Biz mevsimsele programlanmışız. Oruçtaki gibi, iki öğün yediğiniz zaman çok iyi hazmedebiliyorsunuz. Bütün hormonlar yeterli ve etkili salgılanıyor. Dolayısıyla acıkmadıkça yemeyeceksiniz" dedi. Meyve, sebze ve yeşilliklerin de sirkeli suyla yıkanması gerektiğine dikkati çeken Karatay, konuşmasını şöyle tamamladı: "Meyve ve sebzelere sıkılanlar tarım ilacı değil, zehirdir. Neden zehir diyoruz? O ilacı, zehri sıkanların kıyafetleri nasıl? Maskeleri, gözlükleri ve çok korunaklı kıyafetleri var. Peki o halde, nasıl sıkabilirsin bunu o meyve ve sebzelerin üzerine? Limit diye bir şey yok. Zehrin limiti olmaz. Bu insan vücuduna girmeyecek. Onun için meyve ve sebzeler de ya kişinin kendisi tarafından doğal yetiştirilecek ya da güvenilir yerlerden alınacak." (AA)

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA 75 lik nine, MS hastası gelinine ve 6 torununa bakıyor Temmuz 2015 Pazartesi TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin ncetin64@hotmail.com Sivas'ta yaşayan 75 yaşındaki Dürdane Ülker, toplumdaki ''gelin-kayınvalide'' algısının aksine, derme çatma evde hem sobada yemek pişirip elinde çamaşır yıkıyor hem de MS hastası gelinine ve 6 torununa anne şefkatiyle bakıyor Bisikletle dünyayı dolaşıyor BARTIN - Dünya turu için Almanya'dan yaklaşık 2 ay önce bisikletle yola çıkan Alman mühendis Jacop Southof, Bartın'a geldi. Almanya'nın Berlin kentinde yaşayan 33 yaşındaki bilgisayar mühendisi Jacop Southof, bisikletiyle dünyayı dolaşmak için 2 ay önce yola çıktı. 14 Mayıs'da başlayan yolculuğunda Avusturya, Macaristan, Saraybosna, Karadağ, Arnavutluk, Makedonya, Yunanistan ve Bulgaristan'ı geçerek SİVAS - Dürdane Ülker, Yıldızeli ilçesine bağlı İğdecik köyünde 3 odalı banyosu olmayan derme çatma bir evde 20 yıldır oğlu ve geliniyle yaşıyor. Gelini Nilgün Ülker'e 3 yıl önce multiple skleroz (MS) teşhisi konulmasının ardından hem gelinine hem de yaşları 2 ila 17 arasında değişen 6 torununa bakan kayınvalide Ülker, zor şartlarda büyük fedakarlık örneği sergiliyor. Banyosu olmayan, ocak ve çamaşır makinesi bulunmayan evde sobada yemek pişiren, elde çamaşırları yıkayan Ülker, hareket güçlüğü çeken gelini ve 6 torununun bakımlarını ve yemeklerini de yapıyor. Nilgün Ülker için ödenen 780 lira evde bakım hizmeti ve Dürdane Ülker'in 3 ayda bir aldığı 450 lira yaşlılık maaşıyla geçinmeye çalışan aile, zor koşullarda yaşam mücadelesi veriyor. Dürdane Ülker, AA muhabirine yapığı açıklamada, gelini hasta olduktan sonra ev işlerinin ve çocukların bakımının kendisine kaldığını belirtti. Oğlu ve gelinine yardımcı olmaya çalıştığını anlatan Ülker, şunları söyledi: "Evi çevirmeye çalışıyorum. Bir sürü çocuk var, eksikleri hiç bitmiyor. Çamaşır yıka, evi süpür, yemek yap derken gün geçiyor. Gelin de rahatsız, onun yemeğini hazırlıyorum, üzerini değiştirip yıkıyorum. Ben de zorlanarak yapıyorum. Çamaşır yıkadığım zaman akşama kadar uğraşıyorum. Merdaneli makine var ama çok iyi değil, çamaşırları mecbur elimde duruluyorum. Zorlanıyorum ama başka çaremiz yok. Evde bir çamaşır makinesi ve ocak olsa işlerim daha kolaylaşır. Yemekleri sobada yapıyorum, bazen de yakınlarımızdan yiyecek yardımı geliyor." Bayramın yaklaştığını ancak bayramı da tam yaşayamadıklarını, torunlarına yeni kıyafetler alamadıklarını dile getiren Ülker, "Durumumuz iyi değil ama yapacak bir şey yok" dedi. MS hastası Nilgün Ülker ise kendisine kayınvalidesinin baktığını onun hep yanında olduğunu Kayınvalidesinin torunlarına bir anne Kapıkule Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapan genç bisikletçi, elverişsiz hava koşullarına aldırış etmeden Bartın'a ulaşmayı başardı. Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki Gürbulak Sınır Kapısı'ndan İran'a geçecek olan Southof, Asya kıtasını tamamlayıp Amerika'ya, oradan da Avrupa'ya dönmeyi hedefliyor. Bartın'da AA muhabirine açıklamalarda bulunan Southof, doğaya meraklı olduğunu ve dünyayı daha iyi ve daha yakından tanımak için yolculuğa başladığını İlk pedalı 14 Mayıs'ta çevirmeye başladığını ve bugüne kadar 3 bin 250 kilometre yol yaptığını ifade eden Southof, "Türkiye'den İran'a, oradan Çin'e ve ardından Amerika'ya yolculuğumu sürdüreceğim. Günde kilometre kat ettiğim bisiklet yolculuğumda yaklaşık 30 bin kilometre pedal çevirmiş olacağım" dedi. Bugüne kadar otelde konaklamadığını, aktivitesine uygun olarak, yanında taşıdığı çadırında konakladığını aktaran Southof, adlarından biri. Atatürk ün yatı. 10. Alıcı, fotoğraf makinesi. Bir konuda direnme, ayak direme. Yanıcı, az kokulu karbon ve hidrojen birleşimi. BUL- MACA Soldan sağa: 1. Orta tonajlı savaş gemisi. Danimarka nın plaka işareti. 2. Ayağı sekili at. 3. Gemilerde oda. Mikroskop camı. 4. Lahza. Dansöz. 5. Çağrı. Tutsak. 6. Eski bir devlet. Yabancı bir ağırlık ölçüsü. Uzaklık anlatır. 7. Bir sinir hastalığı, tutarak, yilbik. Arapçada su. 8. At yavrusu. Ege denizinde bir Yunan adası. 9. Hastalık, sakatlık gibi sebeplerden dolayı yataktan kalkamayan kimse. Genişlik. 10. Yüksek, yüce. İri, kart. 11. Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. Küçük ve değersiz bitki. Pokerde oyuncunun önündeki paranın tümü. 12. Eski dilde çalışma. El sıkışma. 13. Kulağın duyabildiği titreşim. Yahudi. 14. Argoda bit. Bir nota. 15. İlgi eki. Bir şeyin elden ele geçmesi. 16. Tembih sözü. Havada beşte dört oranında bulunan, tadı, kokusu olmayan element. 17. İçten bağlılık. Nikelin simgesi. 18. Harman kaldırıldıktan sonra kalan taş ve toprak döküntüsü. Bakı. 19. Bir nota. Gelenek. 20. Göğüs. Nispet. Yukarıdan aşağıya: 1. Kırılmış taş döşenip silindir geçirilerek yapılan yol. Matem. Adale. 2. İmkân. Akdeniz anemisi. Akla ve gerçeğe aykırı. 3. Ad, san, unvan. Ortalama. Baston. Tavır, davranış. 4. Bir düşünce anlatan bir veya birkaç cümlelik söz. Yaprakların düz ve parlak olan bölümü. Rey. Bir tür kısa ve düğmeli kadın yeleği. 5. Ekmek içi, ceviz, sarımsak, tuz ve sirke ile yapılan bir tür meze. İslamiyet ten önce Kâbe de bulunan üç puttan biri. Yurtluk. 6. Aylardan biri. Ağlayan, inleyen. Madeni paranın resimli tarafı. Fotoğraf duyarlılığını belirten sayısal değer. 7. Eski Mısır da bir tanrı. Jimnastik ayakkabısı. Yunan mitolojisine göre kanat takarak uçmayı başaran ilk insan. Saniyede bir jullük iş yapan bir motorun güç birimi. Japon lirik dramı. 8. Üstün nitelikli, üstün yetenekli. Bir uzunluk ölçüsünün kısaltması. Sincap. Gözde canlılık. 9. İstanbul un eski Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu gibi baktığını anlatan Ülker, bir çocuğunun evlenip ayrıldığını belirterek, evdeki 6 çocuğunun yanı sıra yemek, çamaşır, bulaşık ve temizlik işleriyle de kayınvalidesinin ilgilendiğini kaydetti. Bir anne gibi gördüğü kayınvalidesinin desteğiyle yaşama tutunduğunu ifade eden Ülker, en büyük hayalinin ise çocuklarının okuması olduğunu aktardı. Abdullah Ülker de (45) işsiz olduğunu, köyde bahçe işleriyle uğraştığını ve eşinin rahatsızlığı dolayısıyla şehir dışına çıkamadığını belirtti. (AA) Türkiye'de özellikle insanların sıcak ve samimi ilgisinden memnun kaldığını, yemekleri çok sevdiğini belirtti. Southof, ülkedeki yolculuğu süresince doğal güzelliklerin de kendisini etkilediğini dile getirerek, "Türkiye'de dikkatimi çeken en önemli şey, sürücülerin tehlikeli ve dikkatsiz araç kullanması. Geçtiğim birçok ülkede sürücüler son derece dikkatli araç kullanırken, buradaki sürücülerin çok hızlı ve tehlikeli araç kullandığını gördüm. Mesela diğer ülkelerde sürücüler beni gördüklerinde yavaşlıyor ama burada yanımdan hem hızlı hem de çok yakın geçiyorlar. Onun için burada daha dikkatli olmak zorundayım" diye konuştu. "Doğası çok güzel ülkeniz var. Burayı kirletmeyin ki bu güzellik hep kalsın" diyen Southof, zaman zaman çöp atan sürücüleri uyardığını da kaydetti. Southof, yanında çadır, harita, uyku tulumu, fotoğraf makinesi, telefon ve bisiklet tamir ekipmanı taşıyarak sürdürdüğü yolculuğunda Karadeniz'in sıcak ve nemli havasının kendisini zorladığını da aktardı. (AA) ÇÖZÜMÜ BUGÜN 12. SAYFADA PEYAMİ SAFA NIN FATİH-HARBİYE ROMANININ TAHLİLİ *Darülelhan: Burası Doğu sanatını temsil eden alaturka musiki ile Batı sanatını temsil eden alafranga musiki arasında medeniyet çatışmasına zemin oluşturan bir mekandır. Neriman ın yeni şekillere karşı eğilimi, yeni bir kültüre karşı eğilimi demektir. Ut ve keman şekillerinin temsil ettikleri iki ayrı kültür vardır. Bizim kadınlarımız şuursuz olarak beriki kültürü seviyorlar ve onlarda şuurlu bir hâle gelen bugünlük yalnız şeklin estetiğidir. Bundan dolayı Batılılaşma eğilimleri henüz pek yüzeyseldir. Bu mesele Doğu ve Batı kültürlerinin mücadelesinden başka bir şey değildir. (s. 108) Neriman alaturka musikinin simgesi olan uttan nefret eder. Udu elinden atıp kırmak ve Darülelhan dan alaturka musiki bölümünün kaldırılmasını ister. Aile etkisi ile ud çalmaya başlamış ama zamanla bundan nefret eder. Ya Darülelhan dan çıkmak ya da alafranga kısmına girmek ister. 2. Modern Batılı Değerlere ve Yeni Hayata Sahne Olan Mekânlar: *Faiz Efendi Konağı: Neriman ın çocukluk döneminin geçtiği evdir. Konak, eski Türk-İslâm aile ve ev hayatının oluştuğu bir mekânken zamanla batılılaşma ile birlikte alafrangalığın da sergilendiği ve yaşandığı bir mekâna dönüşmüştür. Bu romanda Faiz Efendi konağı hem geleneksel değerlerin hem de modern değerlerin birlikte, iç içe yaşandığı bir mekân durumundadır. Neriman ın babası Faiz Efendi geleneksel değerlere bağlıdır, annesi ise bir ölçüde alafranga hayat tarzına özenmektedir. Neriman hem geleneksel hem de batılı değerlerle büyür. *Buluşma ve Eğlenme Mekânları Mukayesesi: Romanda eski, geleneksel ve Doğulu olan ve yeni, modern, batılı olan arasındaki karşılaştırma buluşma ve eğlenme mekânları üzerinden de gerçekleştirilir. Beyoğlu ndaki modern mekânlar, Neriman ın gözünden pastacı, muhallebici gibi eski, geleneksel ve Doğulu mekânlara göre daha önemli, iyi ve güzel bulunur ve olumlu özellikler ve işlevler yüklenerek tercih edilir. Yeni, modern ve batılı olan mekânlar şunlardır: Perapalas, Maksim Salonu, Löbon pastanesi. *Perapalas: Burası baloların verildiği Beyoğlu na ait modern bir mekândır. Neriman ın burada verilecek balolara heyecanla katılmak istediği bir yerdir. Macit Neriman ı orada verilecek baloya davet eder. Neriman uzun süre bu balonun hayaliyle yaşar ve hazırlıklar yapar. *Maksim Gazinosu: Kuytu köşelerinde renkli abajurları olan, sarışın kadınların neşe ve mutluluk içinde şarkı söyledikleri, cazbant, zil, alkış çığlık sesleri altında eğlendikleri, fokstrot nağmelerinin inlediği, kokteyllerin içildiği, kırmızı elbiseli kadın ve erkeklerin dans ettikleri bir eğlence mekânıdır. *Löbon Pastanesi: Beyoğlu na ait olan bu mekân, Fatih semtinin geleneksel pastacı, muhallebici dükkânlarıyla karşılaştırılır ve Neriman ın gözünden tercih edilir. Burası da bir buluşma mekânıdır. Neriman orada Macit le buluşur. Neriman burayı sever ve beğenir. Burada her şeyi temiz ve güzel bulur. Zevkli bir kadın eliyle döşenmiş küçük bir ev odası gibi görür. Başbaşa konuşmaya müsait bir yerdir. Bu mahrem küçük salon yeni bir şeydir. *Neriman ın Dayısının Şişli deki Evi: Bu mekan hakkında ayrıntılı bilgi bulamasak da buranın da modern hayata sahne olan bir mekan olduğunu anlıyoruz. Kişiler Kadrosu Merkezî Kişi: Neriman dır. Diğer roman kişilerinin kendisine göre tavır aldığı, olayların ve sorunların etrafında yoğunlaştığı kişi odur. Roman aslında Neriman ın hayat akışı üzerine kurgulanmıştır. Peyami Safa, romanlarını genellikle yüzeyde batılılaşma heveslisi genç kızları merkeze alarak kurgular. Yapılarına Göre Tipler: *Yüceltilmiş Tip: Ferid. Şinasi ile Macit arasında yer alır ve bunların olumlu değerlerinin kendisinde senteze kavuştuğu bir tiptir. Yazarın sözcüsüdür, entellektüeldir. Peyami Safa nın savunduğu ideal anlamda Doğu-Batı medeniyeti sentezini temsil eder. Ona göre bizim kültürel, manevî, insanî medeniyet değerlerimizle Batının teknik medeniyet değerleri birleşmelidir. Biz Batıdan madde, teknik; Batı da bizden maneviyat, hayal ve metafizik almalıdır. O, şekilde, yüzeysel, eğlence ve tüketimde batılılaşmaya karşıdır. Ona göre bizde medeniyet fikri, bir kültür meselesi olarak anlaşılmaz. Hele kadınlar bunu bir fantezinin sınırları içinde görüyorlar. Kadınlar medeniyeti gözleriyle anlamaya mahkûmdur. Bunlar hakiki medeniyetçilerden daha bahtiyardırlar. Şekillerle yetinirler ve renklerin değişmesi onları eğlendirir. Ferid e göre gerçek gelişmeye inanan, kültür sahibi bir İngiliz kızın hayal kırklığı düşünmeye değer. O, her şeye ulaşmış fakat hiçbir şey bulamamıştır. İçlerinde intihar edenler vardır. Bu daha fenadır. Zira onlar için medeniyet, cazip bir renkler âleminden ibaret değildir. Onlar bütün ümitlerini insanlığın öz bakımından gelişimine bağlamışlardır ve büyük savaş örneğiyle de aldandıklarını anlamışlardır. Onlar ideal sahibidirler, bizimkiler fantezi düşkünü. Onların aldanışı daha korkunçtur. Ferid e göre medeniyet, kadının gözlerine hitap eder. Kadınların çoğu ellerinin zarif bir hareketi için piyano çalarlar ve musiki onlar için güzel bir pozisyon dan ibarettir. Ferit, Doğu-Batı sentezi konusunda şunları söyler: Bu, esasında Şark (Doğu) ve Garp (Batı) meselesidir. Avrupa da hâlâ şiddetle münakaşa ediliyor. Fakat ben her tasnifin tehlikelerini bilirim. İkiye, üçe, beşe ayırmak daima korkunçtur. Unsurları (ögeleri) tetkik ederken (incelerken) terkibin (sentezin) mahiyeti gözden kaçar. Kültürleri ve medeniyetleri tasnif ederken Şark ve Garp enmuzecleri (örnekleri) ararken beşerî mahiyetleri ihmal edebiliriz. Şark ve Garp âlemleri, güneşin doğduğu ve battığı cihetler (yönler) kadar birbirinden ayrı değildirler. Prototipik vasıflar ararken basitler üzerinde konuşmuş oluyoruz. (DEVAM EDECEK) Hükümlüler türkü söyleyerek cezalarını çekiyor ADANA - Adana'da, cezalarının son bir yılı denetimli serbestlik tedbirine çevrilenler ile haklarında tedavi kararı verilen hükümlülerin rehabilite edilmeleri için oluşturulan 'Hükümlüler Korosu' çalışmalarına başladı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından, kurum bünyesinde cezalarının infazı devam eden hükümlülerin kişisel becerileri kazanmaları, toplum içinde sorumluluklarını yerine getirebilmeleri ve bir gruba ait olma yetkisini kazanmaları amacıyla çeşitli etkinlik ve kurslar düzenleniyor. Bu eğitim ve kurslar kapsamında Adana'da hükümlülerden oluşan "Hükümlüler Korosu" ve halk oyunları ekibi oluşturuldu. Adana Büyükşehir Belediyesi Konservatuarı Halk Oyunları Bölüm Şefi Ferhat Yurt eşliğinde, 28 hükümlü bir yandan bağlama çalmayı öğrenirken diğer yandan koro ve halk oyunları alanında eğitim alıyor. Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, hükümlülerin Mimar Sinan Açık Hava Konferans Salonu'nda hafta sonları verilen eğitim çalışmalarını yerinde izledi. Başsavcı Yeldan, sevilen türkülerden oluşan mini bir konser verip halk oyunları gösterisi yapan hükümlülerin performansını beğendiğini ifade etti. Yeldan, verilen kurs ve eğitimlerin hükümlülerin cezalarının bir parçası olduğunu belirterek, bu kursa katılanları eğitim sonunda kendileriyle, toplumla, aileleriyle barışık, çevresine pozitif değerler sunan bireyler olarak görmek istediklerini belirtti. Hükümlülere çeşitli tavsiyelerde bulunan Yeldan, şunları kaydetti: ''Sorumluluklarımızın farkında olarak iyiye, doğruya ve güzele doğru adım atmalıyız. Denetimli Serbestlik bünyesindeki uzmanlarımızın hepsi bunu sağlamaya çalışıyor. Hükümlülerin yapacağı şey de buna dört elle sarılmak, bunların kıymetini bilmektir. Bundan sonraki aşamalarda da talepler doğrultusunda verilen kurslar devam edecek.'' Cezasını koroya katılıp şarkı söyleyerek çeken adı açıklanmayan hükümlülerden biri de verilen eğitim ve kurslar için teşekkür ederek, "Belki bu kurslar açılmasaydı, hepimiz yine aynı yerlerde, kahvede, park köşelerinde eski yaşantımıza, hatalarımıza devam edecektik. Bizler burada yeni arkadaşlar, dostluklar edindik, kötü alışkanlıklarımızı geride bıraktık. Bize bu imkanı sağlayan herkese çok teşekkür ediyorum'' ifadesini kullandı. (AA)

12 12 haber 20 Temmuz 2015 Pazartesi İŞKUR masa da İŞ BULUYOR! ANKARA -İŞKUR, bu yılın ocak-haziran döneminde 341 bin 82'si erkek, 137 bin 688'i kadın olmak üzere toplam 478 bin 770 kişiyi işe yerleştirdi. AA muhabirinin, İŞKUR'un 2015'in ocakhaziran dönemine ait verilerinden derlediği bilgilere göre, 786 bin 235'i işsizlerden, 502 bin 722'si ise daha iyi şartlarda iş arayanlar ile emeklilerden olmak üzere kuruma yapılan başvuru sayısı 1 milyon 288 bin 957'yi buldu. Aynı dönemde işverenlerce 1 milyon 20 bin 923'ü özel sektör, 8 bin 884'ü de kamu olmak üzere 1 milyon 29 bin 807 açık iş ilanı verildi. - İşe yerleştirmeler yüzde 41 arttı Kurum, bu yılın ilk yarısında 474 bin 168'i özel sektörde, 4 bin 602 ise kamuda olmak üzere 478 bin 770 kişiyi işe yerleştirdi. İş bulanların 341 bin 82'si erkek, 137 bin 688'i kadın çalışanlardan oluştu. Bu dönemde işe yerleştirmeler bir AFYONKARAHİSAR - Türkiye'nin önemli kiraz üretim merkezlerinden biri olan Afyonkarahisar'ın Sultandağı ilçesinde, mayıs ayında meydana gelen don nedeniyle ihracata giden Napolyon kirazında rekolte kaybının yüzde 25 olduğu, yerli kiraz cinslerinde ise bu oranın yüzde 90'ı bulduğu bildirildi. Türkiye'nin kiraz üretiminin yüzde 10'unu, kiraz ihracatının ise yüzde 30'unu karşılayan Sultandağı ilçesinde, üreticiler beklenenin altında rekolteyle karşı karşıya kaldı. İngiltere, Rusya, Arabistan, Belçika gibi birçok ülkeye gönderilen Afyon kirazına mayıs ayında don vurması, üretimi neredeyse bitirme noktasına getirdi. "Napolyon" olarak bilinen kirazda rekolte yüzde 25 düşerken, "Karabalı" olarak bilinen yerli kirazda ise rekolte önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41 artış gösterirken, en fazla işe yerleştirmeler İstanbul, İzmir, Ankara, Kocaeli, Bursa, Antalya, Aydın, Adana, Mersin ve Muğla'da gerçekleşti. Söz konusu dönemde, işe yerleştirmeler yoğunluklu olarak hizmet, sanayi ve Kirazda kayıp yüzde 90 oldu... yüzde 90'a kadar düştü. Sultandağı Belediye Başkanı ve Kiraz Kooperatifi Başkanı Osman Acar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kirazın ana diyarı Sultandağı ilçesinde bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Geçen sene yaptıkları çalışmalarla kirazı ilk kez tescillediklerini hatırlatan Acar, "Burada çıkardığımız marka üzerinden kirazımızı pazarlıyoruz. Şu anda bir dernek kurduk, bunun tescilini aldık. Markanın tescilini şu anda hiçbir kimseye vermedik. Çünkü bu isimle gönderilecek kirazın kaliteli olması gerekiyor. Ayrıca Türkiye'de Sultandağı kiraz üretiminin belki yüzde 10'unu karşılayabilir ancak ülkenin kiraz ihracatının yüzde 30'unu karşılayan bir Sultandağı bölgedir" diye konuştu. imalat sektörlerinde gerçekleşirken, en çok istihdim sağlayan meslekler, satış danışmanlığı, güvenlik görevlisi, turizm ve otelcilik elemanı, reyon görevlisi, garson ve kasiyerlik oldu. - 5 milyon 31 bin 789 kayıtlı iş gücü var Bu yılın ocak-haziran döneminde İŞKUR'a kayıtlı 3 milyon 146 bin 322 erkek, 1 milyon 885 bin 467 kadın olmak üzere toplam 5 milyon 31 bin 789 iş gücü bulunurken, kayıtlı işsiz sayısı kurumun kayıtlarında kalma süresine göre değişiklik gösterdi. Kurumun kayıtlarında 18 ay kalan işsiz sayısı 3 milyon 53 bin 833, 12 ay kalan işsiz sayısı 2 milyon 225 bin 915, 6 ay kalan işsiz sayısı ise 1 milyon 283 bin 524 oldu. Vatandaşlara yurt içinde olduğu gibi yurt dışında da istihdam sağlayan İŞKUR, bu yılın ilk yarısında 16 bin 841'i erkek, 86'sı kadın olmak üzere 16 bin 927 kişiyi yurt dışında işe yerleştirdi. THK Üniversitesi yeniden yapılanıyor ANKARA - Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Toprak, aktif olarak eğitimöğretim faaliyetlerini yürüttükleri Ankara ve İzmir yerleşkelerinin yanı sıra, yakın gelecekte Karaman, Eskişehir ve Konya'da da akademik faaliyetlere başlayacak yapılanma içerisinde olduklarını Toprak, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, üniversitenin dünyadaki sayılı havacılık ve uzay bilimleri üniversiteleri arasında olduğunu vurgulayarak, "Dünyanın her yerinden gelen öğrencilerimiz var. Şu an 90 ülkeden 380 yabancı öğrencimiz bulunuyor ve bu sayı her yıl artış kaydediyor" dedi. Üniversitenin mezunlarının istihdam edilebilirlik düzeylerinin yüksek olduğuna dikkati çeken Toprak, THK'nın meslek ve sektör yönelimli bir üniversite olduğuna işaret etti. Toprak, bu niteliğinin geliştirilmesi, paydaş işbirliklerinin güçlendirilmesi ve sektörel gereklilikler doğrultusunda eğitim müfredatını sürekli güncel tutma yönünde bir eylem planı hazırladıklarını bildirdi. Toprak, aktif olarak eğitim-öğretim faaliyetlerini yürüttükleri Ankara ve İzmir yerleşkeleri ile yakın gelecekte Karaman, Eskişehir ve Konya'da da akademik faaliyetlere başlayacak yapılanma içerisinde olduklarını Mevcut durumda 5 fakülte, 3 enstitü ve 2 meslek yüksekokul ile eğitime devam ettiklerini belirten Toprak, "Envanterimizde bulunan 77 adet uçak ile bölgemizdeki en geniş hava aracı filosunu barındırdığımız söyleyebilirim. Ayrıca diğer uçuş okullarıyla da yürüttüğümüz iş birliklerimiz var" diye konuştu. Toprak, üniversitede 90 farklı ülkeden öğrenci olduğunu aktararak, şöyle devam etti: "THK Üniversitesi Uçak Mühendisliği lisans, Havacılık İşletmeciliği ve Pilotaj yüksek lisans, Havacılıkta Yer Hizmetleri Yönetimi, Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri ve Uçak Teknolojisi önlisans programlarının Ankara'da tek adresi konumunda. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen ve sektörün önemli ihtiyaçlarından olan 'Havacılık Güvenliği Ticari Eğitim Kuruluşu' statüsü olan Türkiye'deki tek yükseköğretim kurumu ve 'Havaalanlarında Emniyet Yönetim Sistemi' eğitimi verebilen Ankara'daki tek eğitim kuruluşu unvanını da elinde bulunduruyor." Toprak, kontenjan doluluğu en yüksek vakıf üniversiteleri arasında bulunduklarına dikkati çekerek, artan yabancı uyruklu öğrenci sayıları ile uluslararasılaşma noktasında önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Havacılık sektöründeki gelişmelerin üniversiteye büyük bir alan açtığına değinen Toprak, "İstanbul'daki üçüncü havalimanının yanı sıra, yurt genelinde yaygınlaşan havalimanları, THK Üniversitesinin hızlı büyümesine büyük bir ivme kazandıracak" ifadesini kullandı. Toprak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Havayolu işletmeleriyle ikili ilişkiler ve iş birliklerimiz bulunuyor ama bunların daha da geliştirilmesine ihtiyaç var. Pilotaj yüksek lisans öğrencilerimiz için, Türk Hava Yolları ve Havacılıkta Yer Hizmetleri Yönetimi önlisans öğrencilerimiz için HAVAŞ ile iş birliği anlaşmalarımız var. Hem pilotaj hem de diğer teknik alanlardaki sektörel ihtiyaçlar doğrultusunda yetkinlik kazanmaları için paydaşlarımızla iç içe bir eğitim zorunlu. Bu nedenle, ulusal düzeydeki kamu ve özel sektör teknoloji şirketleri ile işbirliği protokolleri yapma ve mevcutları güncellemeyi bu yaz döneminde tamamlamayı hedefledik. Pilotaj bölümümüzde kapasitemizi artırma yönünde sadece Türkiye'deki uçuş okulları değil, başta ABD olmak üzere Avrupa'da halihazırda iş birliğimiz olan kuruluşlarla da ilişkilerimizi katlayarak büyütmeyi ve afiliasyon çalışmaları yapmayı planladık." Kuyumcularda "iki bayram arası" tedirginliği BULMACANIN ÇÖZÜMÜ ADANA - Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, "iki bayram arasında düğün yapılmaz" düşüncesinin işlerini olumsuz etkilediğini belirterek, Diyanet ve ilahiyatçılardan bu konuda halkı doğru yönlendirmelerini istedi. Halk arasında yaygın olan inanışının kaynağı konusunda farklı iddialar öne sürülüyor. Bunlardan biri, İslamiyet öncesi Arap toplumlarında ramazan sonrası gelen şevval ayında nikah kıyılmadığı ve başka bir tarihe ertelendiği yönündeki inanış. Arap coğrafyasında İslamiyetten önce bu ayda ortaya çıkan ve birçok kişinin öldüğü veba salgını nedeniyle şevvalde düğün yapılmasının uğursuzluk getireceği inanışı uzun yıllar sürdürüldü. Bu inanıştan en çok etkilenenler arasında altın sektörü yer alıyor. Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk arasında "iki bayram arası düğün yapılmaz" inanışının hala hakim olduğunu Bunun adeta gelenek haline geldiğini dile getiren Başman, şöyle konuştu: "İki bayram arası olan 70 günlük dönemde düğün sayısı en alt seviyeye düşüyor. Bu da bizim işlerimizi olumsuz etkiliyor ve satışlarımızı geriletiyor. Sadece çeyiz, takı satışında değil hediyelik takıda da alışveriş en alt seviyeye inmekte. Özellikle son birkaç yıldır iki bayram arasının yaz dönemine, yani en hareketli geçmesini beklediğimiz döneme rastlaması, hediyelik ve çeyiz altın ticaretini düşürüyor. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı, ilahiyat fakülteleri, bu inanışın gerçekte ne olduğunu açıklamaları ve insanları daha doğru yönlendirmelerini istiyoruz." Son birkaç yıldır bu dönemde işlerinin yüzde azaldığına dikkati çeken Başman, her ne kadar yeni jenerasyon bu inanışı benimsemese de büyüklerine itimat etmek zorunda kaldıklarını sözlerine ekledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının açıklamasında, bu geleneğin hiçbir dini dayanağı bulunmadığı aktarılıyor. Açıklamada, "Hz. Peygamber ile Hz. Aişe de Şevval ayında evlenmişlerdir. Şartlar ve imkanlar müsait olduğu zaman senenin bütün gün ve saatlerinde düğün yapılabilir, nikah kıyılabilir. Yani nikah için belli bir zaman ve vakit yoktur. Bu nedenle iki bayram arasında düğün yapmakta ve nikah kıydırmakta dinimiz açısından hiçbir sakınca bulunmamaktadır" ifadesine yer veriliyor

13 20 Temmuz 2015 Pazartesi13 Astronot Mike ile bir sohbet uçuşu! STS-123 ve STS-129 Uzay görevlerini gerçekleştiren NASA Astronotu Mike Foreman, Son Dakika Gazetesi Haber Müdürü Yavuz Atalay a özel açıklamalarda bulundu Uzay meraklıları bu yıl NASA Astronotu Mike Foreman ile bir araya geldi. Uzay Kampı Türkiye nin davetlisi olarak Türkiye ye gelen ve tecrübelerini uzay meraklıları ile paylaşan Foreman, Umarım bu kez bir neden bulabilirsiniz cümlesiyle başlayan astronotluk hikâyesini anlattı. Röportaj: Yavuz ATALAY Mike Foreman NASA Astronotu İzmir de Son Dakika Gazetesi ne özel açıklamalarda bulundu. Konuya ilişkin bize yardım eden isim ise Emre Aday oldu Emre Aday, Uzay Kampı Türkiye nin Basın Direktörü Buradan bir kez daha teşekkür etmiş olalım. Keyifli ama kısa bir röportaj gerçekleştirdik. İşte o keyifli röportaj; ASTRONOT OLMASAYDIM Astronot olmasaydınız ne olurdunuz? Deniz Kuvvetleri nde pilot olarak görev yapıyorum. Astronot olmasaydım da pilot olarak devam ediyor olurdum. 16 Yıldan daha uzun bir süre NASA ya başvuru yaptınız. İlk 6 başvurunuzda cevap alamadınız. 7.Başvurunuzda mülakata çağırıldınız ve orada elendiniz. Neler söylemek istersiniz? Kötü hissettim. Sonra kendime şunu sordum: Bunu yapmaya devam etmek istiyor muyum, yoksa burada bırakmalı mıyım, diye Her defasında gerçekten yapmak istediğimin farkına vardım. Ailemden ve arkadaşlarımdan da bu konuda çok büyük bir destek gördüm. Onun için, her defasında yeniden başvurmak benim için zor olmadı. BAŞARACAĞIMI BİLİYOR- DUM 8. Başvurunuzda NASA ya alındınız. Ancak şunu merak ediyorum, 8.başvurunuzda da elenseydiniz, ne kadar daha başvurabilirdiniz? Bunun bir sınırı var mıydı? 6., 7. ve 8. Başvurularımda geri dönüşler pozitif olmaya başladı. Bunu hissediyordum. Benimle birlikte başvuran, benimle aynı kariyere ve geçmişe, yeteneğe, kabiliyete sahip arkadaşlarımdan astronot olarak seçilenler oldu. Onun için inancımı hiç kaybetmedim. Devam etmeliyim, diye düşündüm. Yaklaştığımı hissettim. Sona doğru başarıya ulaşacağımı biliyordum. İlk mülakatınızda elenmiştiniz. 2 Yıl sonra bir daha başvurdunuz ve bir daha mülakata çağırıldınız. Size orada: Seni en son gerçekleştirdiğimiz mülakatta seçmedik. Şimdi neden seçelim? şeklinde bir soru sordular. Ne cevap verdiniz? Beni bu sefer seçmek için bir neden bulacağınızı ümit ediyorum (Gülüyor). UZAYDAN DÜNYA Uzaydan Dünya nasıl görünüyor? Tarifi zor Görüntü çok renkli Fotoğraf çekip gösterdiğinizde, orada gerçekte gördüğünüzden çok daha farklı şeyleri görüyorsunuz. Renk değişiklikleri fotoğraflardaki gibi değil. Tarif edilemez Gölgeler, renkler Kameranın yakalayamayacağı güzellikleri çıplak gözle görüyorsunuz. Muhteşem, çok güzel UZAYDA YAŞAMAK Eşinizle, ailenizle uzayda yaşamayı hayal ettiniz mi? Ailemle uzayda yaşamak benim gerçekleştirmek istediğim bir hayal Uzaya gittiğinde, uzaydan evini bulmaya çalıştın mı? İlk görevimde, uzaydan yaşadığım yeri gördüm. Ailenize uzaydan bir hediye getirdiniz mi hiç? Hayır. Dünya ya döneceğim günü beklemelerini sağlamaktı. Eşim biliyordu ama çocukları her defasında buna hazırlamam gerekiyordu TÜRK PİLOTLAR UFOLAR VARMI? Türk Pilotları hakkında ne düşünüyorsunuz? Türkiye de, çok iyi astronot olabilecek yetkinlikte pilotların olduğunu biliyorum. Uzaylıların varlığına inanıyor musunuz? Veya buna dair bir şeyer gördünüz mü, hissettiniz mi? Uzayda, tanımlayamayacağım hiçbir şey görmedim. Dolayısı ile UFO lar var mıdır, yok mudur şeklindeki bir soruya kendi tecrübelerime dayanarak bir cevap vermem mümkün değil Tanık olmadım ASTRONOT EĞİTİMİ Astronot olarak çok ciddi eğitimlerden geçiyorsunuz program çerçevesinde. Öyle ki; yaşayabileceğiniz problemlerin tümünü tahmin edip, uzaya gitmeden çözümlerini bile çalışıyorsunuz Ancak yine de sormak istiyorum, uzayda hiç o an çözmek zorunda olduğunuz ve beklemediğiniz bir problem yaşadınız mı? Çok iyi eğitim alıyoruz, doğrudur. Bununla birlikte, karşılaştığımız problemlere ilişkin de, yer kontrolde bize yardım etmeye hazır yüzlerce kişi vardı. Herhangi bir durumda onlar bize yardımcı oluyordu. Örneğin Uluslararası Uzay İstasyonu nda bir anten montajı sırasında, o anten sistemini ısıtacak sistem de kuruluyor. Çünkü uzay soğuk ve o soğuk o cihazları önlem almazsanız- iş göremez hale getiriyor. Onu ısıtacak sistemlerden bir tanesinin kablosunun takılı olduğunu bir tanesinin ise takılı olmadığını gördüm. Yer kontrole, burada bir kablo eksik gibi gözüküyor, dedim. Onlar da bana nerelere bakmam gerektiğini söylediler. Sonra, baktım ve gördüm. Kabloyu takmak için seri numarasını söyledim. Evet. Bu kablo, o kablo Takabilirsin dediler ve taktım. Dünya ile Uzayı kıyasladığınızda neler söylemek istersiniz? Uzayda Diyet Kola Cheesburger gibi şeyler yemiyorsunuz. Uyumayla ilgili problem olabiliyor. Benim uyku düzenim bozuldu mesela Bir de aileniz uzayda olmadığı için Dünya da olmayı istiyorsunuz TEKRAR GİTMEYECEĞİM Uzaya tekrar gidecek misiniz? Hayır. ÇOCUKLARIMI HAZIRLADIM Uzaya giderken, bir daha dönemeyebilirim, şeklinde bir korku yaşadınız mı? Ailenizle bunu konuştunuz mu? Eşim zaten biliyordu Uzaya yapacağım görevlerin beraberinde riskleri de içerdiğini Ama bunu her defasında çocuklara anlatmam gerekti. Ben babanız olarak bir göreve gidiyorum ama bu görev içerisinde riskleri de barındırıyor, diye önceden onlarla konuştum Onlara kartlar yazıp verdim ve onlara, bu kartları ben uzaya gidince açın, dedim. Kartlarda ne yazıyordu? Uzaya gidip tekrar Dünya ya gelince, sizinle sinemaya gideceğiz. Ortak bir şeyler yapacağız, gibi şeyler yazmıştım Amacım, onları motive etmek ve benim

14 14 20 Temmuz 2015 Pazartesi TURİZM Belçikalı profesörün Sagalassos tutkusu "Komşu"daki kriz Güney Ege'yi de etkiledi MUĞLA- Özellikle Simi Adası'ndan alışverişe gelen Yunanlıların, mali kriz nedeniyle yok denecek kadar azalması, Güney Ege'nin turizm merkezlerinden Datça'daki ticareti ve turizmi olumsuz etkiledi. Datça'da hafta sonları kurulan semt pazarlarına gelip sebzeden meyveye, giyimden ev eşyasına kadar tüm ihtiyaçlarını karşılayan Yunanların sayısının, ülkelerindeki ekonomik kriz nedeniyle oldukça düşmesi, ilçe ekonomisini vurdu. Datça Belediye Başkanı Gürsel Uçar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önceki senelerde Simi'den hemen her gün ilçeye belli sayıda Yunan turistin geldiğini, günlük alışverişlerini Datça'dan yaptıklarını Yunanistan'da yaşanan ekonomik krizin ilçe esnafını da etkilediğini dile getiren Uçar, "Simi Adası'ndan gelenler Datça esnafına çok büyük katkı sağlıyordu. Geçen yıl krizin hissedilmeye başlamasıyla gelen sayısı düşmeye başlamıştı. Bu yıl gelen ise sayı az değil, hiç yok" diye konuştu. Özellikle cumartesi günleri ilçe esnafının Simi Adası'ndan alışverişe gelenleri beklediğini belirten Uçar, kuyumcudan kasaba, manava, hatta beyaz eşya satanlar dahil tüm esnafa Yunanistan'daki misafirlerinin önemli katkı yaptığını anlattı. Özellikle pazar esnafının bu durumdan çok etkilendiğini vurgulayan Uçar, çoğu esnafın malının elinde kaldığına işaret etti. Datça Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Cemal Demirtaş da Yunanistan'daki ekonomik krizin Datça'daki ticaret hacmini de olumsuz etkilediğini belirtti. Yunanların Datça'daki alışverişlerinin yıldan yıla düştüğünü, bunun etkilerinin özellikle bu yıl ciddi ölçüde hissedildiğine işaret eden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Datça'ya önceki yıllarda Yunanistan'dan gelen misafirlerimiz, bu yıl maalesef kriz nedeniyle gelmedi. Geçen yıl her cumartesi en az 150 kişilik grup Yunanistan'dan buraya geliyordu ve alışveriş yapıyordu. Bu sene maalesef gelen olmadı. Bu yıl ise bizim vatandaşlarımız Yunanistan ve Simi Adası'na akın ediyor. Her gün en az 3-4 teknenin Simi Adası'na gittiğine şahit oluyorum." Datça Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Akif Fidan ise önceki yıllarda gümrüklü sahaya Yunan adalarından feribotlarla gelen turist sayısının sezonda 5 bin kişiyi bulduğunu Yunanistan'daki ekonomik kriz yüzünden komşu adalardan Datça'ya yapılan seferlerin bir anda "bıçak gibi kesildiği"ni ifade eden Fidan, bu durumun hem ilçe esnafını hem de kooperatif olarak kendilerini zor durumda bıraktığını anlattı. Bu yıl Datça'ya Yunan adalarından henüz kimsenin gelmediğini belirten Fidan, "Datça esnafı olarak da liman olarak da çok kötü durumdayız. Önceki yıllarda Simi ve Rodos'tan feribotlarla gelen turist sayısı sezonda 5 bini buluyordu. Geçen sene 500'e düştü, bu yıl ise gelen yok" dedi. ISSN Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Yıl: 45 Sayı: Temmuz 2015 Pazartesi Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir BURDUR - Belçikalı profesör Jeroen Poblome, 25 yıldır Burdur'un Ağlasun ilçesindeki Sagalassos Antik Kenti'nde yürütülen kazı çalışmalarında görev alıyor. Roma'nın 5 önemli seramik üretim merkezinden biri olma özelliğine sahip Sagalassos'ta kazı çalışmaları, 1989'da Prof. Dr. Marc Waelkens başkanlığında başladı. Belçikalı Waelkens'ın 2 yıl önce emekli olmasının ardından bu göreve, Leuven Katolik Üniversitesi'nde görev yapan vatandaşı Prof. Dr. Jeroen Poblome getirildi. Poblome, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1991'de Belçika'da askerlik yaptığı dönemde NATO'dan özel izin alarak Sagalassos'taki kazılara katıldığını Yaklaşık 25 yıldır Sagalossos'taki kazılarda görev aldığını ifade eden Poblome, doktorasını da Sagalassos'taki seramikler üzerine yaptığını anlattı. Poblome, Sagalassos'ta görev yaptığı süre içinde asistan, doçent ve profesör olduğunu belirterek, "Yıllarca Marc Waelkens ile çalıştım. O emekli olduktan sonra kazı kitapları çıkardı, biz ise burada yeni projeler başlattık" dedi. Türkiye'de olmaktan ve Sagalassos'ta çalışmaktan mutluluk duyduğunu dile getiren Poblome, şöyle konuştu: "Saçlarımızı burada bıraktık. Sagalassos, hayatımın bir parçası diyebilirim. Benim için en önemlisi arkeoloji. Buranın araştırma potansiyeli çok yüksek. O yüzden buradayım. Türküm diyemem çünkü Belçikalıyım ama Ağlasun'da biri ölüyorsa ben de ağlıyorum." Türkçe'nin zor bir dil olduğuna dikkati Aydın'da "6 milyon turist" hedefi AYDIN - Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, bu yılın sonuna kadar 6 milyon turistin kenti ziyaret etmesini beklediklerini bildirdi. Aktakka, gazetecilere yaptığı açıklamada, hem denizi hem de tarihi yerleriyle zengin turizm potansiyeline sahip kente, yılın ilk 6 ayında beklentileri karşılayan bir turist girişi olduğunu Aydın'a geçen yılın ilk yarısında 2 milyon 500 bin turistin geldiğini, bu senenin aynı döneminde sayının 2 milyon 750 bine ulaştığını anlatan Aktakka, çeken Poblome, "Bu nedenle Türkçem o kadar iyi değil. 'Ağlasunca' konuşuyorum. Burası için yeterli. Belçika'da bir yıl Türkçe kursuna gittim ama kurs iyi değildi. Sonra burada işçilerin arasında Türkçe'yi öğrendim" ifadelerini kullandı. Poblome, antik kentte 60'ı Türk, 55'i yabancı 115 kişinin görev aldığını, bu yılki kazıların 31 Ağustos'ta sona ereceğini kaydetti. Aydın'ın, İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir'den sonra en fazla turistin geldiği 5'inci şehir konumunda bulunduğunu bildirdi. Kenti geçen yıl yaklaşık 5 milyon 500 bin turistin ziyaret ettiğini kaydeden Aktakka, "Bu yılın sonuna kadar toplamda 6 milyon turistin kentimize gelmesini bekliyoruz" dedi. Aktakka, turizmin çeşitlendirilmesine yönelik çalışmalar tamamlandığında, gelecek yıllarda turist sayısının daha da artacağını vurguladı. (AA) Kazı çalışmalarına Belçika, ABD ve İtalya'daki bazı sivil toplum örgütleri ve akademisyenlerin de destek verdiğini belirten Poblome, "Buradaki çalışmalar için 'yabancı kazısı' cümlesini sevmiyorum. Bence bu bir arkeolojik kazıdır ve dünyaya aittir" dedi. Poblome, Sagalassos'taki kazılarda birkaç yıl daha görev almak istediğini sözlerine ekledi.

15 20 Temmuz 2015 Pazartesi Melo'dan transfer açıklaması... İSTANBUL - Galatasaray'ın Brezilyalı orta saha oyuncusu Felipe Melo, Avrupa'dan 3, ülkesinden 2 kulüpten transfer teklifi aldığını Melo, sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda, hakkında çıkan transfer iddialarına açıklık getirdi. Açıklamasına, Galatasaray ile bir yıl daha sözleşmesi olduğunu hatırlatarak giriş yapan Brezilyalı futbolcu, "Avrupa'da 10 yıl oynadıktan sonra ülkeme dönmek için büyük bir arzu duyuyorum. Babam, kariyerime başladığım, kupalar kazandığım, küme düşmekten kurtardığım Flamengo'nun yönetimiyle iki kez buluştu. İki tarafın da transferin gerçekleşmesi için ilgisi vardı. Flamengo'ya dönmek için Galatasaray'da kazandığım maaşımın yarısını bırakmaya ikna oldum ama rakamlar arasındaki fark büyük ve anlaşmamız imkansızdı" ifadelerini kullandı. (AA) Fenerbahçe'de son 12 yılın transfer rekoru Tolgay Arslan: "Beşiktaş'a 4 ay için gelmedim" İSTANBUL - Transferin hızlı takımı Fenerbahçe, şu ana kadar 8 futbolcuyu kadrosuna katarak, son 12 yılın en hareketli yaz transfer dönemini geçiriyor. Şu ana kadar sırasıyla Simon Kjaer, Şener Özbayraklı, Jose Fernandao, Abdoulaye Ba, Fabiano Ribeiro, Luis Nani, Josef de Souza ve Robin Van Persie'yi alan sarı-lacivertliler, sezonun ardından yaz aylarında ilk defa bu kadar fazla transfer gerçekleştirdi. Fenerbahçe, sezonunda Christoph Daum yönetiminde bir önceki sezon şampiyon olmasına rağmen kadrosunu 11 futbolcuyla güçlendirmişti. Daha sonraki sezonlarda , ve 'te 7'şer futbolcu alan sarı-lacivertliler, bu sezon daha transfer dönemi kapanmadan 8 futbolcuyu kadrosuna dahil etti. Son 12 yılın en hareketli transfer dönemini geçiren Fenerbahçe'nin, kadrosuna bir oyuncu daha katması bekleniyor. Her transfer döneminde aldığı oyuncularla dikkati çekmeyi başaran "Sarı Kanarya", sezonunda ise sadece bir futbolcu almayı tercih etti. Sarı-lacivertliler, şampiyon olarak girdiği sezonda, sadece Brezilyalı hücuma dönük orta saha oyuncusu Diego Ribas'ı aldı. Geçen sezon bonservis bedeli harcamadan Diego'yu transfer eden Fenerbahçe, bu sezon ise adeta transferde coştu. Sarı-lacivertli takımın son 12 sezonda birinci transfer döneminde kadrosuna kattığı oyuncular şöyle: (4): Burak Yılmaz (Manisaspor), Daniel Guiza (Mallorca), Emre Belözoğlu (Newcastle United), Josico (Villareal) (6): Mehmet Topuz (Kayserispor), Özer Hurmacı (Ankaraspor), Bekir İrtegün (Gaziantepspor), Fabio Bilica (Sivasspor), Cristian Baroni, Andre Santos (Corinthians) (7): Miroslav Stoch (Chelsea), İlhan Eker (Gençlerbirliği), Caner Erkin (CSKA Moskova), Issiar Dia (Nancy), Mamadou Niang (Marselle), Joseph Yobo (Everton), Serkan Kırıntılı (MKE Ankaragücü) (6): Emmanuel Emenike (Kardemir Karabükspor), Orhan Şam (Gençlerbirliği), Serdar Kesimal (Kayserispor), Sezer Öztürk (Eskişehirspor), Reto Ziegler (Juventus), Henri Bienvenu (Young Boys) (7): Dirk Kuyt (Liverpool), Salih Uçan (Bucaspor), Hasan Ali Kaldırım (Kayserispor), Mehmet Topal (Valencia), Egemen Korkmaz (Beşiktaş), Milos Krasic (Juventus), Raul Meireles (Chelsea) (5): Alper Potuk (Eskişehirspor), Brono Alves (Zenit), Michal Kadlec (Bayer Leverkusen), Samuel Holmen (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Emmanuel Emenike (Spartak Moskova) (1): Diego Ribas (Wolfsburg) (8): Simon Kjaer (Lille), Şener Özbayraklı (Bursaspor), Jose Fernandao (Atletico Paranaense), Abdoulaye Ba, Fabiano Ribeiro (Porto), Luis Nani, Robin Van Persie (Manchester United), Josef de Souza (Sao Paulo). (AA) MARIENFELD- Beşiktaşlı futbolcu Tolgay Arslan, siyah-beyazlı kulüple 4,5 yıllık sözleşme imzaladığını hatırlatarak, "Beşiktaş'a 4 ay için gelmedim" dedi. Tolgay Arslan, siyah-beyazlı ekibin Almanya'nın Harsewinkel kentindeki Marienfeld kasabasında yaptığı kampta, AA muhabirinin sorularını cevaplandırdı. Spor Toto Süper Lig'de geride kalan sezonun sonunda menajeriyle konuştuğunu ve kendisine transfer teklifinde bulunan hiçbir takımla görüşmek istemediğini söylediğini kaydeden siyah-beyazlı futbolcu, "Beşiktaş'a 4,5 yıllık imza attım ve sadece 4 aydır bu takımda oynuyorum. Buraya 4 ay için gelmedim. Benim Beşiktaş'taki yolum bitmedi" şeklinde konuştu. Genç futbolcu, Beşiktaş'ın çok büyük bir kulüp olduğunu dile getirerek, "Daha önce böyle güzel bir aile görmedim. Bu takımda olmak beni gururlandırıyor. Benim için şu anda önemli olan tek şey, Beşiktaş. Kulübümle büyük başarılara ulaşmak istiyorum. Bu kulüp, çok daha iyi yerleri hak ediyor" ifadelerini kullandı. Kariyerine Beşiktaş'ta devam etmek istediğini vurgulayan 25 yaşındaki futbolcu, "Beşiktaş'ta kalmak istiyorum. Başkanımız veya hocamız, gitmemi istemediği sürece bu yolda ilerlemek istiyorum. Bu kulüpte çok mutluyum" diye konuştu. Tolgay Arslan, babasının yaptığı ve basında yer alan "Tolgay yanlış yaptı. Tercihi iddialı bir Avrupa kulübü olmalıydı" şeklindeki açıklamasının hatırlatılması üzerine ise şunları söyledi: "Beşiktaş, Avrupa'daki birçok kulüpten daha büyük bir kulüp. Babam senelerdir Almanya'da yaşıyor ve Türkçesi çok iyi değil. Kendisiyle konuştum, onu demek istemediğini Trabzonsporlu taraftarın bordo-mavi aşkı Dos Santos, ABD'nin YOLUNU TUTTU TRABZON - Trabzonspor taraftarı Hacı Soylu, takımına olan sevgisinden dolayı otomobilinin içini ve dışını bordo-maviye boyadı. Amasya'da yaşayan ama aslen Trabzonlu olan iş adamı Hacı Soylu, takımına olan sevgisini otomobilinin içini ve dışını bordo-maviye boyayarak gösterdi. Soylu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, fanatik Trabzonsporlu olduğunu belirterek, takımına duyduğu sevgiyi böyle göstermek istediğini anlattı. Otomobilini yaklaşık 1,5 ayda boyatarak tamamladığını dile getiren Soylu, "Bunun üzerine çok araştırma yaptım. Türkiye'de böyle bir tasarımın olmadığını gördüm. Bir Trabzonspor taraftarı olarak böyle bir şey yapmayı uygun gördüm. Biz Trabzonspor aşığıyız, daha fazlası gerekirse onu da yaparız" ifadelerini kullandı. Soylu, otomobilinin ruhsatıyla ilgili de bir takım çalışmalar yaptığını anlatarak, "Aracımı bordo-maviye boyayabilmek için gerekli prosedürleri gerçekleştirdim. Daha sonra da otomobilim için izin aldım. Ruhsatımda otomobilimin rengi bordo-mavi diye geçiyor" diye konuştu. Otomobilinin tasarımının da kendisine ait olduğunu ifade eden Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Projesi de tasarımı da bana ait. Halısından paspasına, kaplamasından iç boyasına kadar tamamı benim fikrimdir. Otomobilimi görüp beğenenler arasından satın almak isteyenler oluyor. Kesinlikle otomobilimi satmak istemiyorum. Ben onu satmak için bu hale getirmedim. Otomobilim benim için çok değerli. Ben taraftarı olduğum Trabzonspor için böyle bir şey yaptım. Bu kapsamda daha farklı bir otomobil üzerinde farklı bir tasarım daha uygulamak istiyorum." Soylu, otomobilinin herkesin ilgisini çektiğini de vurgulayarak, bazı vatandaşların arabasının önünde durarak fotoğraf çektirdiğini (AA) İSTANBUL - Amerikan Birinci Futbol Ligi (MLS) takımlarından Los Angeles Galaxy, İspanyol ekibi Villarreal'den Meksikalı hücumcu Giovani dos Santos'u renklerine bağladı. Los Angeles Galaxy Kulübü'nden yapılan açıklamada, transferi için Villarreal ile anlaşma sağlanan 26 yaşındaki Dos Santos ile sözleşme imzalandığı belirtildi. Açıklamada transferin detaylarına yer verilmedi. ABD basınında Los Angeles Galaxy'nin Dos Santos'un transferi için Villarreal'e 7 milyon dolar ödediği ve futbolcunun sözleşmesinin 4,5 yıllık olduğu öne sürüldü. Kariyerine İspanya'nın Barcelona takımında başlayan Dos Santos, daha sonra İngiliz ekibi Tottenham'a imza atmıştı. İngiltere'de Ipswich Town, İspanya'da Racing Santander ve 2010'da Galatasaray'da kiralık olarak oynayan Meksikalı futbolcu, tekrar İspanya'ya dönerek Mallorca'da top koşturmuş ve sonrasında Villarreal'e transfer olmuştu. Forvette ve kanatlarda görev yapabilen Dos Santos, Meksika Milli Takımı'nda ise 87 kez forma giydi. (AA)

16 20 Temmuz 2015 Pazartesi Ceviziyle ünlü Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde üretilen ve halkın önemli bir geçim kaynağı olan ceviz reçeli, uzun uğraşlar sonucu, kahvaltı sofralarındaki yerini alıyor. Ceviz reçelinin meşakkatli yolculuğu BİTLİS - ŞENER TOKTAŞ - Ceviziyle ünlü Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde üretilen ve halkın önemli bir geçim kaynağı olan ceviz reçeli, uzun uğraşlar sonucu, kahvaltı sofralarındaki yerini alıyor. Meşakkatli bir çalışma sonucu üretilen ceviz reçeli, ilçe merkezi ve köylerdeki birçok ailenin en önemli geçim kaynağını oluşturuyor. Birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan ceviz reçeli, Türkiye'de İstanbul, Ankara ve İzmir ağırlıklı olmak üzere Rusya, Suudi Arabistan, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'a pazarlanıyor. Kentte faaliyet gösteren Elcevaz ceviz reçeli fabrikasının sahibi Barış Göl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ceviziyle meşhur olan Adilcevaz'daki bahçe sahiplerinden yılın belli ayında kilogram veya adet hesabıyla ceviz aldıklarını Kurdukları tesisin kapasitesinin yüksek olmasından dolayı, kendilerine ait ceviz ağaçlarının yeterli gelmediğini ifade eden Göl, şunları kaydetti: "Ceviz konusunda sıkıntı yaşamıyoruz. Çünkü Adilcevaz ceviz diyarıdır. Kurduğumuz tesisimizin kapasitesi 2-3 tondu ancak bu yıl Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın sunduğu makine ekipman desteğiyle kapasitemizi 20 tona çıkardık. Ortalama 500 bin kavanoz ceviz reçeli üretebiliyoruz. Vakumlama ve dolum ünitelerimiz var. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere, Rusya, Suudi Arabistan, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'a ceviz reçeli ihraç ettik. Ayrıca ülkemizde kahvaltı salonlarına, şarküteri ve büyük marketlere reçelimizi pazarlıyoruz." Doğal yollarla ürettikleri için ürünlerinde katkı Maddesi veya glikoz şurubu bulunmadığını bildiren Göl, ceviz reçelinin yapılışını şöyle anlattı: "Ceviz reçeli yılın sadece bir ayında yapılmaktadır. Öncelikle ağaçlardan tek tek elle topladığımız olgunlaşmamış yeşil cevizleri sepetlerle, bekletmeden tesisimize getiriyoruz. Yıkandıktan sonra ürünü ayıklıyoruz. Ardından makinede cevizlerin soyumunu yapıyoruz. Soyulan cevizler 15 ile 20 Gün temiz suda bekletiliyor. Günde iki defa suyu değiştirilmektedir. Bu sürenin tamamlanmasının ardından cevizlerimizi tek tek deliyoruz. Bu cevizleri 2 ile 3 Saat haşlıyoruz. Tekrar yıkadığımız cevizleri pancar şekeriyle 3 ile 4 saat kaynattıktan sonra, reçeli hazır hale getiriyoruz." Ceviz reçelinin başta guatr olmak üzere Astım ve bronşit hastalıklarına iyi geldiğini belirten Göl, reçelin kalp damarlarını besleyerek, sindirim sistemine yardımcı olduğunu ayrıca çocuklarda beyin hücresinin gelişimine de faydası bulunduğunu (AA) SoKmAYAn Arı yetiştirildi Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezinde suni tohumlama yöntemiyle sokmayan arı yetiştirildi. DÜZCE- DAGEm müdürü Yrd. Doç. Dr. meral Kekeçoğlu, çalışmaya iyi huylu arıların tespitiyle başladıklarını Yaptıkları deneyler kapsamında kovanlara siyah deri kaplı bir top sallandırdıklarını anlatan Kekeçoğlu, Çok fazla sokma davranışı olan hırçın arılar, saldırıp iğnesini topa bıraktı. Bir kovanda 10 iğne bırakıldıysa diğer kovanda 1-2 iğne bırakıldığını belirledik. En az iğne bırakan kolonilerden kraliçeleri ve erkekleri alıp suni tohumlama yaptık diye konuştu. Kekeçoğlu, kovanlardaki en uysal ana arıyla erkek arıların üremesini sağladıklarını anlatarak, Araştırma sırasındaki gözlem sürecimizde bazı arıların kendilerine zarar veren arı biti diye adlandırdığımız varroa yı kendi imkanlarıyla temizlediğini belirledik. Bu hijyenik davranış bizi şaşırttı ve suni tohumlamada bu davranışı gösteren arılara yöneldik. İkinci davranış özelliğimiz de günümüzde çok önemsenen konulardan birisi olan daha sakin arılardır. Çünkü arıcılar kolonilerle daha rahat çalışabilmek istiyor. Biz de bunun üzerinde durmaya çalıştık. Sonuçta suni tohumlama yöntemiyle sokmayan iyi huylu ve hijyenik arı elde ettik. Doğan yavrular, hem hijyenik davranış hem de hırçınlık davranışı bakımından en iyi bireyler oldu. açıklamasında bulundu. Projeye çok ciddi emek verdiklerini vurgulayan Kekeçoğlu, Bir nevi tüp bebek yöntemindeki gibi arı üretiyoruz. Uysal arılardan oluşan kovanlarımız artık gün yüzüne çıkmaya başladı. Daha sonraki işlemimiz ise patent almak. Ardından da sakin kolonileri aracılık sektörüne kazandıracağız dedi. Arı SoKmA KorKUSU SonA ErECEK DAGEm müdürü Yrd. Doç. Dr. meral Kekeçoğlu, aracılığa ilgi duyan birçok insanın çeşitli korkular nedeniyle bu işe yanaşamadıklarını ifade ederek, Örneğin İstanbul da çok sayıda kişi arıcılık yapmak istiyor ancak şehir merkezinde olduğundan çekiniyor. Artık bu sokmayan arı ırkından temin edip rahatlıkla evlerinin bahçesine kovanlarını koyabilecekler. Arıcılarımız iler ki zamanlarda suni tohumlamayla ürettiğimiz arıları bizden talep ederek gönül rahatlığıyla endişe duymadan bu işi yapabilecekler. Artık arı sokar mı korkusu kalmayacak. açıklamasını yaptı. (AA) Bu böceğin değeri 90 bin dolar VAN- YYÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gergedan böceğinin (Oryctes Nasicornis) Avrupa'nın en büyük böceği olduğunu ve Avrupa dışında Kuzey Afrika ile Türkiye, İran, Afganistan ve Pakistan'da da görüldüğünü Larvalarının doğada çürüyen bitkilerle beslendiğini, erginlerinin ise ilkbahardan sonbahara kadar gece saatlerinde uçtuğunu vurgulayan Koçak, şöyle konuştu: "Gergedan böcekleri ergin dönemde beslenmez. Gerek larva, gerekse ergin dönemde insanlara karşı hiçbir zararı yoktur. Erkek bireydeki başın ön tarafında gergedan boynuzu gibi çıkıntı vardır. Bu çıkıntı dişilerde bulunmaz." Günümüzde medyatik olan bu böcek türünün kaçak avcılar tarafından toplanarak ticaretinin yapıldığına dikkati çeken Koçak, "Diğer böcekler gibi doğal alanlarda yaşamını sürdüren gergedan böceği, Türkiye'nin her yerinde görülebilecek bir türdür. Şu anda gündemde olduğu için bu ve bunun gibi türlerin nesli her zaman tehdit altında. Varlıklarını sürdürebilmeleri için sadece toplanmalarının önlenmesi değil, aynı zamanda doğal yaşam alanlarının da korunması gerekir" ifadelerini kullandı. GerGedAN böceklerini VeterİNere GötürüyorlAr Gergedan böceğinin görüldüğü yerlerden biri olan Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde de bazı vatandaşlar evlerinin çevresinde yakaladıkları gergedan böceklerini belediye veteriner hekimi Hekim Kaçan'a teslim ediyor. Kaçan, ilçede, gergedan böceğinin özellikle ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılmak üzere yurtdışına satıldığına dair bilgiler dolaştığına işaret ederek, şöyle dedi: "Böceğin 90 bin dolara satıldığını duyan vatandaşlar gergedan böceği yakalamaya başladı. Bazıları evcil bir hayvan Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Ömer Koçak, son günlerde bazı illerde görülen ve değerli olduğu öne sürülen "gergedan böceği"nin, bitki ve insanlara bir zararının olmadığını ve Türkiye'nin her yerinde görülebileceğini belirtti. gibi evlerinde besliyor. Bu hayvanları bir şekilde satarak para kazanmak isteyenler var. Bizler her ne kadar bu hayvanın satılmasının yasak olduğunu ve gergedan böceğinin koruma altında olduğunu söylesek de önüne geçemiyoruz. Son birkaç gündür yüzlerce gergedan böceği yakalandı. Bunlardan bazıları bize getiriliyor biz de bunları tekrar doğal yaşam alanlarına bırakıyoruz. Bu hayvanlar evlerde beslenmez. Bu şekilde yakalanırsa nesli tükenecektir ama maalesef bazı vatandaşların bunu ticari amaçla kullanmaya başladığını görüyoruz. Vatandaşlardan bu konuda duyarlılık bekliyoruz." (AA)