Kapitalizmin Diinu ve Bugunii

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kapitalizmin Diinu ve Bugunii"

Transkript

1 Kapitalizmin Diinu ve Bugunii MAURICE DOBB ileti im Yayinlan

2 Kapitalizmin Dunu ve Bugunu Capitalism Yesterday and Today

3 iletifim Yayinlan Politika D izisi ISBN BASKI Sosyal Adalet Yayinlan, Ankara BASKI Iletifim Yaymahk, ist BASKI iletifim Yaymahk, 1st 1990 KAPAK Bora (^etinkaya KAPAK RESMI Meksikah ressam Diego Rivera'mn ( ) Ulusal Saray duvar resimlerinden ( ) aynnti. KAPAK BASKISI Ozdemir OJset ig BASKI $efik Matbaasi Iletifim Yaymlan Klodfarer Cad. ileti$im Han No. 7 Cagaloglu-iSTANBUL Tel:

4

5 MAURICE DOBB Kapitalizmin Diimi Bugunu CEViREN Feyza Kantur

6

7 Yazarin Notu Kapitalizm Nedir? Kapitalizm Nasil Olu tu? Rekabet ve Tekelcilik Azalan Kar Haddi ve Emegin P ayi iktisadi Krizler ikinci Dunya Sava i ndan Bu Y ana... 67

8

9 YAZARIN NOTU u kitap ilk giktigmda Marksist ve sol gevreler tica- Rri donlisiim (ya da iktisadi krizler) sorunu iizerinde duruyorlardi. Bu durum 2. Diinya Sava i sonrasi dononide degi?iklige ugrayacakmiydi, yoksa ba langigtaki gecikmeden sonra eski ve billnen?eklinde bir kere daha tekrarlanacakmiydi? Savas sonrasi donemde, lardaki biiyiik krize benzer bir durumun meydana gelecegini umut edenlerin sayisi oldukga kabarikti ve buna inamnlar krizin gok yakmda oldugunu sik sik vurguluyorlardi. Bu nedenle kitabin son boliimli, 1950'lerin sonlarmda endiistriyel iiretimdeki ini giki^lari aynntisiyla tammlamak igin ayrilmisti. Bu boliimiin konusu artik guniimlizde onemini yitirdiginden kitabin bu basimmdan gikartildi. Giiniimiizde tarti ma konulanmn degi?ik alanlara kaydigim soyleyebiliriz. Giiniimuz ko ullannda, kapitalizmin artik klasik fiyat du?ii u eklindeki krizleri kolayca atlatamayacagi herkesge kabul ediliyor. Aym?ekilde, 1930 larda olu an kriz tipinin yerini enflasyon?eklindeki krizlere biraktigi konusunda herkes gorii? birligi igindedir. Enflasyon krizleri kendileri de uluslararasi geli?ki ve gerilimlerin ifadesi olan para sistemindeki ciddi krizlerle daha da agirla ir. Bugiin lerde, tarti?ma gok degi?ik bir dizi soru iizerinde odakla$mi$tir. Yalmzca, onemli olgiiye varan i sizlikle birlik-

10 te bliyiiyen enflasyon somnu iizerinde degil, bunun yamnda oldukga ileri bir a amaya ula?an i lerin tekellerde yogunla?masi ve tekelciligin ozellikleri Iizerinde tarti iliyor. Tekelcilik kendini yonetimi ele gegirme, hileli para i lerini aile irketlerinin yuriitmesi, dev konsorsiyumlarm olu masi ve son on yilin ozelligini olu turan milli simrlari a an pek gogu uluslararasi irket h&line gelmi? firmalarm ortaya giki i $eklinde gosterir. Bu agidan biiyiik olgiide yeni bir durumla kar?i kar-?iyayiz. Bu olgu bir paragrafla agiklanacak bir?ey degildir. Aym zamanda, yeni geli melerin bu kitabm ilk 5 boliimtinde yazilmi? olanlan kokten degi tirmeyecegine, tam tersine onlan peki?tirecegine inamyorum. Buna bagli olarak da, kitabm 1961 basimimn 6. bollimlinlin son climlesini burada tekrarlayabilirim : «Tiim gizleme ve ortbas etme gabalanna kar m kapitalizmin 1. boliimde tammlanan temel ozelliklerinin varliklanni halen koruduklari sonucuna varmak igin her tiirlu nedenimiz var.» Mart 1973

11 1. KAPlTALiZM NEDiR? K apitalizm gliniimiizde sagci olsun, solcu olsun herkesin Iizerinde konu tugu bir konu h&line geldi. Ama haia konu?anlarm degi ik anlamlar ylikledigi ve sonugta anla tik zannedip gergekte anla amadiklari bir terim dummunda. Bu terime kesin ve agik bir anlam verilebilecegini reddedenler bile var. Reddedenler bir sistemi onu ele tirenlerden korumamn en iyi yolunun sistem olarak bile adlandirilamayacagim savunmak oldugunu sanan oldukga kiigiik bir azinliktan olu?uyor. Bazilari da kapitalizmden oldukga a irtici bir bigimde artik gegmi te kalmi? bir ey olarak bahsediyorlar: Artik varolmayan ya da ba ka bir eye donii?mekte olan bir olaylar dizisi olarak. Bu kitapgiga tammlann san sikici tarti masiyla ba?- lamak, okuyucuya daha ilk paragrafta kitabi elinden birak demek olur. B5yle bir tarti maya girmek istemiyorum. Ama yine de kitabm konusunu olu?turan kapitalizm terimiyle ne demek istedigimi mtimkiin oldugu kadar az kelimeyle anlatmaktan kendimi alamiyorum. Eger bunu yapmazsam, pek gok okurun, beni sorumlu tutacagmdan da eminim. Kapitalizm kelimesine verdigim anlam diinya gaprnda sosyalistlerin ve i gi hareketinin yakla ik yiiz yildir kullandigi anlamla ayni oldugundan agiklamam kolay olacak. Ayrica bu anlamin biiyiik gogunlugun terime yiikledigi anlamla aym olduguna ina-

12 rayorum. Kapitalizm benim igin; tiretimin yapildigi arag ve aletlerin, yapi ve hammaddelerin, ba?ka bir deyi le sermayenin, agirlikli olarak ozel ya da ki isel miilkiyette olmasi demektir. Bireylere her ortagin hissesinin ayri ayn bolundugii anonim irketler haline gelmi birle-?ik ortakliklar da bu tamma dahildir. Kapitalizm bazen daha gev ek olarak «6zel te ebbiis» sistemi olarak da tanimlamr. Biraz daha teknik bir dille soylemek gerekirse, Marks kapitalizmi iiretim araglarimn toplumda ayrx bir sinif olu turan kapitalistlerin elinde bulundugu bir Uretim tarzi olarak tanimlami tir. Dikkat edilirse bu son tanimm, bizim bireysel miilkiyet sistemi eklinde yaptigimiz genel tammin otesinde bir?eyler igerdigi goriillir. Her bir bireyin bireysel miilk sahibi oldugu bir toplum diizeni olanaksiz degildir. Buna benzer diizenler tarihte degi?ik yer ve zamanlarda ktigiik koylii-giftgi ve zanaatk&r-iiretici topluluklannda gortilmti tiir. Bu topluluklarda sermaye-emek aynm i yoktu. t aletlerinin (ve/veya topragm) sahibi olan ki?i aym zamanda iiretimde bulunmak igin kendi gali - tigindan sermaye-emek gati$masi da yoktu. Boyle bir toplum yaratmak birgok iitopyacmm gergekten amaci olmu?tur. Bazilari bunu iyiniyetle ve safga ozlemi ler, bazilan da, 'mlilkiyetli demokrasi diye siyasi aldatmaca yapan Tory ler1 gibi arag olarak kullanmi lardir. B5yle bir diizen yaratmak, kolayca anlajilacagi gibi ancak iiretim araglarimn kiigiik gapli ve ilkel oldugu bir toplumda mtimkundiir. Aynntili ve masrafli teknigiyle, iiretim siirecindeki karma?ik uzmanla ma ve makinala - mayla modern toplumda her bireyin kendi Uretim siirecini tek ba ma yiiriitmesi imkslnsizdir. Uretime gegmek igin yiiklii bir sermayesi olmayanlann kolay kolay 1) tn g ilte re de M uhafazakar P a rtilile r e verilen ad. (g.n.)

13 ba aramayacagi olgiide bir para gerekmektedir. Ya da en azrndan toplumsal ve iktisadi yonden, diger sermayedarlan ortakliga gagirabilecek durumda olmasi gerekir. Herkesin bildigi gibi bir eyi olmayan insana giiniimiizde hig kimse borg vermez. Bu ko ullann sonucu; modern toplumlarda iiretim araglarmin ozel miilkiyeti sistemi, boyle bir miilkiyetin goreceli olarak daha az sayidaki ellerde toplanmasi geregini ortaya gikarir. Miilkiyetin daha az sayidaki ellerde toplanmasi da, kendi kar itligim getirir; yani digerlerinin -toplumun gogunlugunun- miilkiyet hakkinm ortadan kalkmasini. Boylece bazilari iiretim araglarma sahip olurken, bazilan da iiretim araglan sahipleri igin gali irlar. Gergekten de gah maya zorunludurlar, giinkii higbir eyi olmayan, dolayisiyla iiretim araglanna sahip olmayanlarin, geginmek igin ba ka bir segenegi yoktur. Sermaye ile emek arasindaki gati manm temeli burada yatar. Bu, kapitalist toplumun boliindiigii iki smifm-kabaca miilk sahibi kapitalistlerle iicret kar iligi gali arak geginen i giler-arasmdaki gikar geki^mesi ya da kavgasidir. Sendikalan ve diger i gi simfi orgiitleriyle, i gi hareketinin tarihsel temelini olu turan bu simf miicadelesidir. Kapitalist bir toplumda zengin olmanm yolu (yiiksek bir gelir elde etmek anlaminda) onceden sermayenizin olmasidir. Ekonomik yonden ilerlemenin en kisa yolu, ba kalanm gali?tirabilecek sermayenizin olmasindan geger. Bu soyledigim genel ve tipik durumdur. Qok az rastlanan ozel becerisi ve yetenegi olanlarla, toplumsal gegmi i ya da niifuzu geregi yiiksek iicret elde edebilenler di?mda, bu durum gegerlidir. Bu durumun siirebilmesi igin bana g5re iki ko ul gereklidir. Ilk olarak, bir simf olu turan iiretim araglan sahibi ve gali mayan ki$ilerin (bu ki?ilerin hem gali ip hem miilkiyet sahibi olm alan burada onemli de-

14 gildir) para kazanabilmesi igin onlar hesabma gali?anlar iizerinde dolayli veya dolaysiz bir zorlayici etkileri olmasi gerekir. Qlinkii gali madan higbir ey tiretilemez. Daha once gordugumiiz gibi miilkiyetin bazi kimselerin elinde toplanmasimn sonucu (belki de buna tamamlayicisi ya da 6teki yuzu demeliyiz) ba?kalannm mulkiyetsiz kalmasidir. Durum boyle olunca, bu gergek, miilk sahibi olmayanlar iizerinde, kendilerini miilk sahiplerine kiralama, yani kapitalist igin Iicretli i gi olma yontinde, iktisadi bir zorlama yaratir. Ikinci olarak bazilannm miilk sahibi olarak hayatim siirdlirmesi (ve iyi bir hayat siirebilmesi) igin digerlerinin, Uretim etkinlikleriyle aldiklan Ucretten gok daha fazlasmi Uretmeleri gerekir. Bir ba ka deyi?le, toplumun i?ini gorenlerin Urettiklerinin toplammdan, toprak ve sermaye sahibine gelir olmak lizere bir pay dti mek zorundadir. Ekonomi politigin babasi diye adlandinlan Adam Smith in sorunu ortaya kojm u boyledir. Sorunu ba ka?ekilde koyacak olursak, toplumun i lerini yapanlar, kendi kazanglanndan fazlasmi -Marks buna artik-deger diyordu- Uretmek zorundadir ki bir kaynak, mulkiyete dayanan gelirin tek kaynagim saglayabilsinler (sermayenin kftr ve faizi ve toprak ranti). O halde mulkiyet geliri gergek tireticilerin Urettiklerinin bir kismina el koymakla saglanabilir. Yukanda anlattigim iki ko?uldan birincisi iktisatgilarca?imdiye kadar ciddi olarak ink&r edilmedi samnm. Bu konuyu ytiz yildan fazla bir sure 6nce klasik iktisatgilar admi verdigimiz iktisatgilar aynntili olarak ele almi lardi Ama buglin onlann modem mirasgilan, emegi oldugu yerde tutmak igin i sizlige ihtiyacimiz 2) 19. yuzyilin ilk y a n sm d a G ibbon W akefield in kolonyalist teorisin in tem el fik ri b u rad a n alinm igtir.

15 var gibi (dikkatsizce sarfedilmi? bir sbzle su yiizune vurdugu zamanlar di mda) bu durumu ya unuttular ya da gozardi ettiler. Ama ikinci ko ula kar i gikildi. Birgok iktisatgi bugiin hala yiireklilikle kar i gikiyor. Bu ko ulu, hem iicretleri artik-deger olarak tammlayip ters yiiz edebilecek anlamsiz bir ifade, hem de iiretkenligi yalnizca emege yiikleyip, bu arada sermayenin de emek kadar iiretime katildigini inkar eden bir durum olarak goriiyorlar. Giiniimiizde makinayla (kar?i gikari iktisatgilann sbziinii ettigi sermaye burada makina anlamindadir) gali an emegin makinasiz gali ana oranla daha iiretken oldugunu ya da emegin iiretkenliginin teknik diizeye bagimli oldugunu hig kimse inkar etmiyor. Ama makinalarm iiretkenligi arttirdigi, iiretim araglari kimin elinde olursa olsun degi?meyecek bir gergektir. Uretimin bir bolumiinii sermaye sahiplerine maletmek igin ortada bir sebep yoktur. Bazi iktisatgilarin yaptigi gibi; iiretkenlik tarti?masmda iiretimden sennaye sahiplerine pay verilmesinin yanli hgi buradadir. Bazi iktisatgilarin ise kar i gikmak igin ba ka nedenleri vardir. Bu artik-tiriiniin b it b51iimii sermaye sahiplerine maledilebilir (derler), giinkii sermayelerini kullanma izni vermeseler, soz konusu makinalar ve teknik ortaya gikamaz, ya da oncelikle yaratilmasi gereken sermayenin birikmesi igin fedak&rlik yapilmasa, sabirla i'bekleyi leri olmasa, yine iiretime olanak yoktur. Bu gali ma iktisat teorisi tistiine bir yapit olmadigmdan konuyu burada aynntisiyla tarti amayiz. Yalmz bu agiklamanin ilk bigiminin (gblde ender bulunan bir kuyu gibi) bir tiirden ihtiyag kar ilayan kaynak lizerindeki, ondan vergi alma ya da ayncalikli miilkiyetine sahip olma gibi her tiirden tekel hakki durumunda gegerli oldugunu bilmekle yetinelim. Agiklamamn ikinci bigimini (yani sermayenin insan gabasimn, «fedak&rligin» ya da

16 bekleyi in sonucu yaratildigini) ise, samrim herhangi bir iktisat ekoliiniin pek az teorisyeni, sermaye iizerinden edinilen kari «iridirim» ya da «artik-deger» ile agiklayan teoriye kar i ciddi bir cevap olarak one siirebilir. Tarihsel olarak dii iinecek olursak sermaye bu $ekilde yaratilmiyordu. Ayrica bugiin yatxrimlanndaki paylan yiiziinden aci geken ya da fedakarlikta bulunanlarm petrol krallari ve kodomanlan oldugunu kim soyleyebilir? insan faaliyetleri ve ili?kilerinden gergekgi olarak soz edildiginde yalmzca uretim siirecinde3 aktif olarak gali?anlar kelimenin tam anlamiyla Uretime katilmi? demektir. Dogal olarak her eyin burada kisaca sergilendigi gibi agik ve kesin olmadigi bilinmelidir. Miilkiyet sahibi olanlar da bazen uretimde aktif bir rol alabilirler (i in i letmesi ya da yonetiminde) ve gali anlar (tek geliri maa ya da aylik olanlar) da bazi eylere sahip olabilirler (hisse senedi, tahvil, bir ev gibi). Sosyal simflar, sosyal kastlardan ayn olarak, kesin ve sabit gizgilerle aynlmazlar, kenarlarda birinden digerine atlama egilimindedirler (151k tayfmdaki renk gizgilerinin birbirine gegi i gibi). tjcretliler simfmda pazarlik edebilme giigleri, geli-?en bir endiistri de avantajli bir konumda bulunmalan ya da gok seyrek rastlanan ozel bir hiinere (siirekli ya da siireksiz) sahip olmalan nedeniyle smifm diger iiyelerine oranla ayncalikli durumu olanlar bulunabilir. Diger yandan biiyiik kapitalistlerin yam sira kiigiik kapitalistler de olabilir ve bunlarm gikarlari bazi durumlar- 3) O retim olgusunu g ayet akilci b ir geni? gorugliiliikle, yalnizc ti nesnelerin yapim i o larak degil am a b u n la rm y e r degigtirm e igi, ^ erek tig in d e d ep o lan m a la n y a da diizenlenm e ve o rgiitlenm e diizeyi o larak da yoru m lam ak gerekir.

17 da, ve bir olgiide, a agida agiklayacagimiz nedenlerden ottirii buyiik kapitalistlerle gati?abilir. Ne kapitalist ne de iicretli-i gi simfina girebilen, degi?ken orta tabaka diye kotii ama yerinde bir isimle nitelenen bir grup da vardir.4 Daha once belirttigimiz i veren-i?gi tipi iginden bile hala ya?ayanlar vardir. tngiliz 'niifus sayimi verilirine gore «kendi hesabma gali an i$giler» adini alan bu grup niifusun % 5 ini olu turmaktadir. Avrupa nm diger kapitalist ulkelerinde ve Amerika da bu simfin yiizdesi daha da fazladir. Bir sistemin agirlikli olarak ki?isel miilkiyet ve ozel te?ebbiise dayandigini soylemek, burada miilkiyet haklarinm sinirsiz ve kisitlamasiz oldugu anlamma gelmez. Miilkiyet haklari degi$en oranlarda kanunlara ve mali politikanm taleplerine bagimhdir. Ozel te?ebbiis de degi?en oranlarda devlet kontroliindedir (sistemde biitiin olarak tutarlilik ve sabitlik saglanmasi anlammda). Biraz once soziinii ettigimiz genel ozelliklerinin di?inda degi?ik zamanlarda, geli mesinin degi?ik evrelerinde, ge-?itli iilkelerde kapitalizmin i?leyi?inin onemli degi?iklikler gosterdigi goriilur. Bu nedenle kapitalizmi devletin iktisadi hayat uzerinde higbir etkisinin olmadigi bir sistem olarak tanimlamak yanli? olur. Turn devletler, degi?ik yollardan ve degi?en oranlarda iktisadi hayat iizerinde denetim kurmaga gali ir. Kapitalizmde bu denetimlerin gok ileri dereceye vardigi durumlara pek rastlanmaz; ama modem sava?m ortaya gikardigi durumlarda ya da sistemin 30 lardakine benzer bunalim gegirdigi devrelerde siki denetim kurulmu?tur (toplumun tiimiinun gikarlanyla tek tek bireylerin ya da toplumun 4) A n d rew G rant y ak in lard a yaym ladigi «Sosyalizm ve O rta S im flar* k itab in d a b u n larin, n iifusun % ini olugturdugunu belirtm igtir.

18 degi ik kesimlerinin gikarlanmn Qati abilecegi durumlar unutulmamalidir). Daha sonra gorecegimiz gibi, kapitalist sistemde devlet elinde olan sektorler de bulunabilir (devletle?tirilmi$ endiistri alanlari gibi). Devletle?- tirilmi? endiistri alanlari sistemin Qali?masim bir dereceye kadar etkilese de, bunlann varhklan kapitalizmin asil karakterini degi tirmez. Bu ozellikleri gozoniine aldigimizda, kapitalizmin asil ozellikleri ile ilgili yaptigimiz tamm gegerliligini koruyacakmidir? Kapitalizmi, toplumu miilkiyet sahipleri ve mulksiizler eklinde 'kutupla maya' iten, sermaye mlilkiyetinin bazilannm elinde yogunla masi sistemi olarak tammladik. Kapitalistler goreceli olarak daha kii- Qiik bir simf olu$tururken, i giler (Ingiltere gibi bir iilkede) niifusun gogunlugunu olu$turur. Kapitalizni ile ilgili tammimizm gegerliligini korudugu, gelir ve miilkiyet dagilimmi gosteren istatistikler gozden gegirildiginde agikga anla?ilacaktir, samnm. Miilkiyet dagiliminin sayilanni vermek gelir dagilimmm sayilanm vermekten daha zordur. ingiltere de en fazla bilinen ve en 50k yararlanilan miilkiyet dagilimi istatistigi Daniel ve Campion tarafmdan 2. Diihya Sava$i oncesi yapilan ve 1936 da «Milli Sermayenin Dagilimi» adiyla yayimlanan istatistiktir. Bu kaynak iki sava? arasinda sermayenin yansindan fazlasinin niifusun (25 ya ve daha yukansi) % l inin elinde oldugunu gosterir. Sermayenin % 80 kadan ise, niifusun % 5-6 simn elinde toplanmi$ti. Gergekten de bu yogunla?manin ta kendisidir! Aym konuda sava? sonrasi donemi igin yapilan daha yeni bir ara?tirma a agida verilmi tir. Bu ara$tirma da yillannda sermayenin yarisimn hala 25 ve

19 yukarisi ya?taki niifusun % l'inin elinde oldugunu ve sermayenin % 80 inin niifusun % 10 una ait oldugunu gosterir. Diger tarafta ise miilkiyetleri olsa da 100 pound un altinda, ortalama 60 pound kazanan, niifusun iigte ikisini olu turan kitle vardir. Simfli toplumlanri varligim yadsiyanlar tarafmdan siirekli reklam edilen bu kiigiik miilk sahibi ya da - tasarrufgulardan olu an kitlede, miilkiyetlerinden gelebilecek bir gelirle geginenlerin sayisi gok azdir. Bu kitlenin tumiiniin sermayesi, ingiltere nin genelinde 1/ 12 den daha az bir oran tuiar de Ingiltere ve Galler deki sermaye gruplarinin ve sermaye miktarlarmm dagilim tablosu : S erm ay e buyiikliigu n e 25 ve ustii ya? G ru p igindeki sergore g r u p la r : niifus ifin d eki m a y ed a rla rin serm a- y iiz d e le ri: y elerin in toplam serm aye ifin d e k i yiizdesi pou nd ve a agisi p ta n p a k ad a r p ta n p a k ad a r p ta n p a k ad a r p ta n p a k ad a r p ta n p a k ad a r p u n iizerinde TO PLA M Gelir saglamamn tek yolu miilk sahibi olmak olmadigmdan gelir dagxlimindaki e itsizligin sermayeye oranla daha iyimser bir tablo gizecegi tahmin edilebilir. Bu 5) K athleen Langley, O xford "Oniversitesi Ista tistik Enstitusii B iilteni, A ralik 1950 sayisi, sayfa 353, iib at J sayisi, sayfa 44.

20 na ragmen, 50 li yillann ortalarindaki rakamlarin gosterdigi gibi gelir dagilimindaki e itsizlik oldukga belirgin. Rakamlar, tiim ki isel gelirin 1/5 inin gelir sahiplerinin 1/ 20 sine, 1 / 10 unun ise 1 / 100 tine du tiigunti gosteriyor. Ki isel Gelir Datjilimi, 1954*: Tiim gelirin yiiz- H er g ru b u n geli- Y illik gelir m ik ta r i: desine gore gelir rin in toplam gelir s a y is i: igindeki yiizdesi : 'ptan y u k a n s i ile p. arasi ile p. arasi ile 500 p. arasi p o u n d u n a agisi Gergekte bu tablo ki isel gelir tizerine kuruldugundan, irketlere (yani topluca kapitalistlere) tahakkuk eden ama pay olarak bireylere boliinmeyen karlari igermediginden degersiz sayilabilir. Ki isel gelirlere eger dagilimi yapilmadan karlari da eklersek daha degi ik bir tablo elde ederiz yilinm sayilanni gosteren tablo (bu konuda daha sonraki yillarda yapilan bir inceleme yoktur) gostermektedir ki toplam gelirin 1/5 i gelirlerin yalnizca % l'ine gitmektedir. Diger yandan gelir sahiplerinin du uk gelir elde eden yansi toplam gelirin yalnizca 1/4 Unti almaktadir. 6) G. D. H. Cole u n «tn g iltere n in S a v a ; S onrasi D urum u* k i- ta b in in 223. sayfasindaki ra k a m la ra d ay a n ila ra k verilm i tir.

21 1947 de dagilan ki?isel gelirin ve dagilmami? k&rlan n birle tirilmi yiizdeleri7: Yiiksek gelirlilerin % l'i vergisiz olarak toplam gelirin % 19'unu alm aktadir.» % 2,5'u»» % 5 i»» %10'11 i» % 25'i»» % 50 si Diifiik % 25 ini % 31 ini % 40'ini % 57 sini % 75 ini gelirlilerin % 50 si»»»» % 25 ini Hem sermaye hem de toplam gelir konusunda son yillarda a?iri e itsizlikleri hafifge azaltici yonde degi- iklikler olmu tur. Ama degi$ikliklere kar m, az elde toplanma ve kutupla mahin genel tablosu varligim koruyor. Zaten Mrs. Langley in yaptigi ara tirmadan aldigimiz rakamlara gore de Ingiltere ve Galler de 25 ve yukan ya taki mtilk sahiplerinin tistteki % l i toplam gelirin % 50 sine sahipti. Bu oran arasi yillar igin toplam gelirin % 60 i, 1. Dilnya Sava i oncesi donem igin % 70 idir. Mr. Dudley Seers m ki?isel gelire dagitilmami$ k&n ekleyerek yaptigi hesaplarda 2. DUnya Sava?i oncesi ve sonrasi durum degi?ikligi pek belirgin degil: 1947 de en list % l'in payi % 19, 1938 deki paylari % 20 imi?. Yine Ust % 5 in sava? sonrasi % 31 7) D udley Seers, O xford O niversitesi Istatistik E nstitusii B iilteni, Eyliil 1949 sayisi, sayfa 262. B u istatistik te, dogal olarak, dagitilm am ig k&rin, o rta k la r arasin d a dagitilm ig g elirlerle aym Sekilde boliigturulm iig oldugu v arsay ilm ak tad ir. D agilm am ig kftr in gelire eklenm esinde u ozelligi gozoniinde b u lu n d u rm a k gere k ir : E nflasyon d ev rin d e b u k&rin b ir k ism i y etersiz am o r- tism an p ay in a k a tk id a bulu n m asi igin rezerv o la ra k k u lla m la - b ilir A m ortism an p ay i girk etin k u rulug zam anindaki m a l h a r- c a m a la n iizerinden h esaplam r.

22 olan payi sava 5ncesinde % 35 imi. Bu konuya daha sonra yine donecegiz. Kapitalizmin temel ozellikleri iistline sozlerimizi bitirmeden 6nce, belirtilmesi gereken bir nokta daha var. Kapitalistler tek tek ya da firma olarak istediklerini yapmakta (belli smirlar iginde) serbesttirler. Istediklerini uretebilirler, sermayelerini istedikleri yerde ve istedikleri ekilde yatirabilirler. Bu 8zelligiyle kapitalizm plansiz bir sistemdir. «tfretim anar isi» dendiginde soylenmek istenen bu durumdur. Uretim anar isi terimi sistemin keyfince ve dlizensiz i ledigini belirtmekten gok, merkezi bir yonlendirme olmadan ilerledigi anlamina gelir. Uretimin giderek toplumsalla an ozelligi ile bireysel miilkiyet arasinda biiyiiyen geli kiden soz ederken Engels bu noktaya deginiyordu. Eger kapitalizm her irketin ya da her i verenin en Ust duzeyde k&r etmek amaciyla istedigini yapmasma izin veren «anar i» durumundaysa, sistem olarak i?levinin ne olduguna bir agiklama getirilmelidir. Bu durumun agiklamasi, boyle bir sistemin diizenleyici mekanizmasi olan piyasa ve piyasadaki fiyat hareketleridir. Her i veren neyi, ne kadar iiretecegine, nereye yatinm yapacagina, ne kadar i gi gali tiracagina, ne kadar hammadde stoku yapacagina kendini ilgilendiren alandaki piyasa fiyatlannm -maliyeti olu turan girdinin ge itli unsurlarimn ve uriiniin fiyati- i igmda karar verir (piyasadaki tahminler bile fiyatlann degi imine neden olur). Bu bireysel davram lann biitiinti fiyatlar iizerinde etkili olur ve boylece ortaya fiyat degi imleri gikar. Fiyat degi imleri sonucu her bir irket faaliyetlerini «yeniden dtizenlemeye» gider. Bu degi imler ayrx ayn ve «kiigiik birimler halinde» almmi jriizlerce karar, aralannda «dengeye» vanncaya (ya da buna yakla- mcaya) kadar stirer. Tabii boyle bir dengenin sagla-

23 namadigi ve fiyatlann siirekli dalgalanma gosterdigi durumlar da vardir. i te bu nedenle sonug, tek bir bireyin ya da bir grup insamn bilingli olarak istedigi gibi olmaz. Kapitalist piyasada olanlar pazar egilimine bagh olarak geli ir. Bu anlamda kapitalist sistem «insan iradesinden bagimsiz» olarak, «nesnel giigler»ce ya da «deger yasasi» ile yonetilir diyebiliriz. Bunu soylemek bazilarmin ileri stirdtigii gibi a irtmaca yapmak degildir. Kapitalizmin pazar sistemi ile gali an bir diizen olmasmdan, burada yalniz ikisini ele almakla yetinecegimiz, sonuglar gikar. tlk olarak pazar dtizeni oldukga geni ve a m fiyat dalgalanmalan gosterir. Bazi durumlarda daha once soyledigimiz gibi bir «denge» noktasmda birle meye egilim gosterir, ama bazi durumlarrt i da siirekli degi ken ve gittikge artan bir ozellik gc sterir. Bu fiyat dalgalanmalan ve bunun yamsira xirjedim ve istihdamdaki dalgalanmalar gerek insani, gerekse iktisadi agidan maliyet ve israf anlaminda agir bir kayiba yol agarlar. Boyle dalgalanmalar belli bazi mallar iizerinde, onlarin pazarlarmda olabilir. Belli bazi endiistrileri ve bolgeleri etkileyebilir. Ama aym zamanda kapitalizmin tarihinin belirgin ozelligini te kil eden, toplam tiretim, yatirim ve istihdamdaki siirekli tekrarlanan bunalimlar ya da periyodik dalgalanmalarla ornekleyebilecegimiz gibi, sistemin butiiniinti kapsayacak bir gapta da gergekle ebilir. Bu konuya 5. boliimde tekrar donecegiz. Birey olarak kapitaliste ya da irketlere en iist diizeyde k&r saglarken toplumun btiyiik bir kesiminin gikarlariyla geli kiye du en bu durumlarda, ki bu durumlann sayisi oldukga kabanktir, kapitalistler korunurken toplumun geri kalan kismi gozden kagar. Bunun sonucu ticret kar iligi sistemin turn i ini gsren yiginlann refahi bir kenara itilir. Kapitalizm pazar dtizeniyle gali an bir sistem oldugundan, onemli olan neyin

24 iiretilecegine karar veren ve biiyiik lokmayi kapan i - kin ciizdanlann guciidur. Biitiin bu soylediklerimizden, kapitalizmin bir piyasa-sistemi bigimi, ya da Marks m ifade ettigi gibi metaiiretimi sistemi oldugu ortaya gikar. Marks «meta» sozciigiiyle tireten tarafmdan dogrudan kullamlmayan pazarda degi?-toku? amaciyla tiretilen mallari belirtmektedir. Yukarda soylediklerimizden piyasa-sisteminin ya da meta-iiretimi sisteminin tek bigiminin kapitalizm oldugu samlmamalidir. Tarihte kapitalist olmadan da (hig degilse kismen) meta-iiretimine ve degi -toku?a dayali olan ilkel toplumlar vardi (buna ornek olarak tiretim araglarma tireticinin sahip oldugu «kiigiik meta iiretimi bigimi»ni gosterebiliriz). Sosyalist bir iktisat da piyasadan yararlanabilir, temelde planli bir ekonomi oldugundan onun tarafmdan yonetilmese bile, meta-iiretimi sisteminin yasalanndan etkilenebilir. Lenin, «kapitalizm emek:giiciinun kendisinin meta haline geldigi geli?mesinin en yiiksek diizeyindeki meta-tiretim sistemidir» dediginde aradaki ayrimi gayet kisa ve oz olarak koymu tur.

25 2. KAPITALIZM NASIL OLUSTU? K apitalizmin yam sira, bir yonetici simfm gali an ureticilerin artik-emegi ya da artik iiriintiyle gegindigi, ba ka simfli toplum bigimleri de v ard ir: Ozellikle kolelik ve serf sistemi. Profesyonel iktisatgilarin arasmdan, kole sahiplerinin kolelerinin asgari ihtiyaglarim kar iladiktan sonra geriye kalan artik-emege el koyduklarmi ya da ortagagdaki serf sahibinin, serflerin iirettiklerine ve emek-zamanlarina el koyarak, onlari somiirdugii ko ullara (ahlaki yargi di?mda) onemli bir iktisadi anlam verilebilecegini inkar edecek birinin gikacagim pek sanmiyorum. Aslinda boyle bir nitelendirmeye gitmeden, insan bu tiir sistemlerin iktisadi oziinti nasil tanimlar anliyamiyorum. Yine aym iktisatgilarin gogu, i - ginin artik-emegini patronuna vermek igin higbir yasal zorunluluk altmda olmadigmi, i gilerin iizerindeki zorunlulugun daha once gordiigumtiz gibi yalnizca iktisadi bir nedeni oldugunu ileri siiriip, yukardakine benzer bir degerlendirmenin kapitalizm igin yapilabilecegini de cesaretle inkar ederler. Kendinden onceki simfli toplum (ortagag feodalizmi) bigiminden kapitalizmin geli mesi siireci ye onceki iiretim tarzmdaki serf emeginin, ticretli emege donti - mesi siireci hem uzun hem de karma iktir. Donii umun kesin tarzi ve a^amalan, burada degerlendirmesine girmeyecegimiz ge itli tarti malara konu olmu tur. Donii-

26 Umun gizgisi kesin gizilmi degildir. Bu donemlerde sinif yapismda ve devlet politikasinda onemli siyasal degi?iklikler olmu?tur. Degi ik iilkelerde «yukaridan» (yani toprak sahibi aristokrasinin bir boliimiiyle i birligi yapan biiyiik tiiccarlarm) yapilan ekonomik ve politik devrim ile kiigiik tiretici saflanndan gelen kiigiik kapitalistlerin liderliginde (feodal somiiriiye kar i ayaklanarak) «a agidan» yapilan devrimin, feodalizmin gokii- iinde oynadiklan gorece roller uzun uzun tarti ilmi - tir (ornegin Prusya ve Japonya gibi iilkelerle Ingiltere - nin izledigi wklasik gegi bigimiw arasmdaki zitlik).1 Feodal toplumun erimesine neden olan ana giig ne olursa olsun, bu gegi$te iki temel a ama belirlenebilir. Bu a amalardan birincisinde kiigiik Uretici kendini feodal yukiimluliiklerden kismen ya da tamamiyle kurtardi. ikincisinde tiretim araglan iizerindeki miilkiyetinden ayrilmak zorunda kaldi (kiigiik arazi pargasmdan, hayvanlanndan, ziraat ya da zanaat aletlerinden) ve geginmek igin emegini iicret kar iligi satmak zorunda birakildi. Bu siireg, Marks m «ilk birikim» (ya da «ba - langig birikimi») diye adlandirdigi, proletaryanm olu - tugu siiregtir. Ister dogrudan el koyma bigiminde (ingiltere tarihindeki gibi arazinin ozel miilkiyete donu turiilmesi ve koylii rengberlerin i ledikleri topraklardan siirulmesi> ya da yoksulluk ve borglar yiiziinden borca kar i el koyma bigiminde olsun, isterse (bazi bolgelerde oldugu gibi) elveri li topraklar iizerinde yeterinden fazla niifus arti i bigiminde olsun, gegi in ozii degi mez. 1) B u tartigm a ile ilgili daha fazla bilgi istey enler P au l Sweezy, M. Dobb, H. T akahashi, R odney H ilton, C h risto p h er H ill in k a- tild ig i cf eodalizm den K apitali?m e Gegi» k o n u lu sem pozyom un Science an d S ociety isim li N ew Y ork dergisinde y ay in lan an kopyasina bag v u rabilirler (T iirkiye baskisi, M etis. Y ay. 1984).

27 Bu bigimlerin ilk ikisinde proletaryamn ortaya giki i, birinci bolumde konu tugumuz miilkiyetin azinligin elinde toplanmasi olgusunun oteki yuziidiir. Her iki grup da ortak bir siirecin pargalarmi olu turur. Bu geli?menin can alici noktasi kiigiik iireticiler toplulugunun sosyal ve iktisadi anlamda pargalanmasidir. Feodal otoritelere olan bagimliliklanndan kurtulu?lan, koy pazanndan daha geni? bir pazar igin iiretimin artmasi ve sonug olarak para ile ali veri?in geli?mesi pargalanmalanm kolayla tirmi?tir. Bu pargalanma hareketi, bir yandan zengin koyltilerin iist tabakasimn tarla iistiine tarla alarak, kiigiik bir. sermaye biriktirip bu parayi ticarette ve tefecilikte kullanmalarmi saglarken, diger yandan yoksulluk ve borglanma ytiziinden daha zengin bir kom usu igin gali^mak, arazilerini rehine vermek ve sonunda elinden gikarmak durumunda kalan daha da fakirle mi bir alt tabaka yaratmi?tir. Kapitalizmin yiikseli$inde doniim noktasi, mekanik giicii (once su, sonra buhar giicii) iiretime ko?an bir dizi teknik yeniligin, iiretim siirecini, ev ya da zanaat atolyesinden fabrikaya aktardigi, bir ya da bir grup insamn elle gali?tirilan alet ve makinalarla yaptigi iiretim yerine ilk once diizinelerce daha sonralan yiizlerce i?ginin ekip gali masma d6nii$tiirdugu, «endiistri devrimiw denilen a amadir. Gttntimiiz Amerikan yazarlanm n giincel benzetmeler bulup, devrim sozciigiinii hararetle reddederek endustrile menin «kalki» noktasi olarak nitelendirdikleri ve ardmdan sermaye birikimi ve iktisadi geli?menin kendi momeritlerine ula tiklan canalici degi?im, i$te bu doniim noktasma tekabiil eder. Bu doniim noktasi yalnizca teknik geli?menin sonucunda ortaya gikamazdi. Kapitalist onciilerin (bunlar ba langigta genellikle kiigiik sermayesi olan ki ilerdir),

28 bu yenilikleri benimsemeye, onlari iiretim ve piyasanin amaglarma gore uyarlamaya hazir olu lan digerlerinin de bunlan yaymakta tereddiit gostermemeleri 50k daha gerilere uzanan bir seri geli menin olgunla?masi sonucu olmu tur. On ko ullardan bir tanesi, sermayeleri 50k kiigiik olgekte de olsa, bunlan ticaret ve endiistride kullanan bir sinifin varligiydi. Ba ka bir tanesi de kredi verebilecek ve di a agilabilecek oldukga fazla miktarda tiiccar sermayesinin birikmesiydi. Ustelik ticaret yollan ve ileti im araglannin geli mesinin yarn sira olu - mu pazarlar da gerekiyordu. Hepsinin otesinde (oldukga ucuz demesek de )kullamma hazir, hareketli bir emek arzinin varligi zorunluydu. Kapitalist iiretim ili kileri -ucretli emegin sermaye ile olan ili kisini kastediyonim- gergekte endiistri devriminden iki yiizyildan fazla bir zaman once olgunla maya ba lami ti. Daha 16. yy'da bazi endiistri kollarinda fabrika olgiisiine yakla?an iiretim miktarina imk&n saglayan teknik geli meler olmu?tur. Geli tirilmi pompalar daha derinlerde maden kazilarina olanak sagliyor, boylece madencilik giri imlerine oldukga onemli miktarlarda sermayeyle yatirim yapiliyordu (yine de bugiinkii anlaminda buyiik miktarlarda degil). Tuz elde etmedfe, k&git yapiminda,?eker rafinesinde uygulanan yeni yontemler, barutun bulunu?u, ilkel fmnlarda demir ve bakm eritme, tel yapimi alanlannda yeni yontemler toplu iiretime yol agti ve binlerce pounda varan sermayelerle yapilan yatinm lann temelini hazirladi. Kralige 1. Elizabeth devrinin sonlannda su giiciine dayanan barut ve kagit fabrikalan, geni gapli bakir i leni-?i ve tel yapimi ortaya gikmi?ti. Tekstil endustrisinde gok daha onceleri ortaya gikan girpici dibekleri de bir yana. Yani daha kapitalizmin $afak vaktinde, onun heniiz temelde feodal olan, bir toplumun «kabugu iginde»

29 geli mekte oldugu donemde bile, iiretim giiglerinde onemli degi iklikler vardi. Ama yine de bu ornekler, genellikle emek yetersizligiyle sakatlanan (zaman zaman ozellikle madencilikte hukumliilerin kullamlmasmda oldugu gibi baski ya da zor altmda emege dayanan), toprak sahiplerince ya da biiyiik tiiccarlarca yuriitiilen ve bazen de hukumdarin (saraym istedigi etkiyi yaratmak igin verdigi) tekel haklarina dayanan istisna orneklerdir. Ozellikle tekstilde en gok kullamlan iiretim bigimi, temelde el zanaatlariydi. Bunun sonucu olarak iiretim, kiigiik i liklerde ya da h&- 1& tanm la geginip ek bir i olarak el zanaatim, segen kiigiik toprak sahibi aiilelerin evlerinde yiirutiiluyordu. Hammaddeyi saglayabilmek ve piyasayi (ve bazan da iirtinu) diizenlemek igin dogal olarak sermaye gerekliydi. Bu para tticcar (daha sonra tticcar-imalatgi ismini alacaktir) tarafmdan saglamrdi. Tiiccar, i i koylerde ya da ticaret merkezi kasabalarin civarinda ya?ayan zanaatk^rlara dagitir, iiretimin ge?itli evrelerindeki i boliimunii (egirme, dokuma, uruniirt son halini almasi gibi) ayarlar, tamamlanmi? iiriiniin sati?ini diizenlerdi. Kapitalizmin endiistri devrimi oncesi a amasindaki bu gok ozgiin iiretim bigimini betimlemek igin «aile ya da ev endiistrisi» veya «di?ariya i verme» (sipari iizerine iiretim) terimleri kullamlmi?tir. Marks bu devre igin, endiistri devriminin daha sonra getirdigi «machinofacture» terimiyle kar ila tirmak iizere «manufacture» terimini kullanmi tir.2 O zaman bu iiretim bigiminde niye kapitalizmin bir a?amasi olarak soz ediyoruz? Bu siralarda i?giler daha 2) M anufacture : L atince m anu : El, f a c tu r e : O retm ek an lam m dadir. Y ani m an u factu re elle y ap ilan iiretim, m achinofactu re ise m akinayla y ap ilan iiretim dem ektir. (c.n.)

30 proleterle?melerdi: Yani heniiz iiretim araglarmdarv hattfi birgok durumlarda sahip olduklari arazi pargalanndan bile kopanlmami lardi. Uretim merkezi degil dagimkti, belli bir yogunla^ma olmami ti. Sermaye sahipleri genellikle tiretimi dogrudan denetleyemeyen ve tek ba ina (ya da ailesiyle) emek veren ve (giderek azalmakta da olsa) onemli olgiide bagimsxzliga sahip imalatgi zanaatk&rlann uzerinde kendi disiplinini kabul ettirememi? tiiccarlardi. Bu ko?ullarda ya?anilan durumun gegi? ozelligi gosterdigi ve sermaye ile iicretli emek ili kilerinin heniiz olgunla mami? oldugu dogru olsa bile, iicretli emek niteleyici ozelligini almaya ba lami ti bile. Bu di?anya-i? verme (sipari? iizerine iiretim) sisteminde, i?gi-i?veren ili?kisi agikga goriilebilir. Evlerde i leri yapan zanaatk&rlarm iiriinlerinden aldiklan para da giderek, pargaba?i odenen iicrete benzeme egilimi gostermi tir. imalatgi zanaatk&rlarin bagimsizliklarmi ve iiretim aletlerini ellerinde bulundurmalah sadece lafta kalmaga ba?- ladi. Yukanda belirttigimiz kiigiik iiretim tarzi igindeki «goziilme» siireci, evlerinde gali an zanaatk&r tabakasim da etkiliyordu. Iktisadi giigliige dii?en gogu zanaatkar bagimsizligim yitirip yarx-proleter hale geldi. Daha zengin olanlari sermaye biriptirip yoksul kom ulanna i?- veren oldular; boylece giderek endiistriyi diizenleyen, finanse edenler (ve yeniliklere onciiliik edenler) temelde tiiccarlar degil, iiretici saflanndan kapitalistlige ytikselen bu ki iler olmaya ba ladi. Daha karma?ik bir orgii tezgahin icad edilmesini izleyerek 17. yy m ikinci yarisinda (siradan biri igin almamayacak bu tezgah evlerinde i? yapan zanaatksrlara kiralandi. Bu amagla b ir?irket bile kuruldu. 18. yy da tezgah kiralanndaki a?in arti?larla zanaatksrlarxn somiiriildiigu yakinmalan duyulmaga ba landi. Buna benzer bir durum kuma? do-

31 kuma alamnda da goriildu. Ya borg yiizlinden el konulmasi ya da zanaatkarlar kendilerine bir tane alamayacak kadar yoksul olduklarindan dokuma tezgahlari «i verenin» elinde idi. Ce itli metal kollannda (givi ve alet yapimi kollari dahil) bazi kapitalistler evlerinde uretmek iizere i verecekleri yer de, zanaatkarlan kendi gatilan altmda topladilar. 18. yy da demir tiretimi belirli yerlerde toplanmaga ba lami ti. Toprak mtilkiyeti ve giftgilikte tarim alamnda aym egilim goriildu yy'in sonunda ve 19. yy da daha gok yaygmla an teknik yeniliklerle, iki ytizyili gegen bir stiredir devam eden siireg hizlandi ve bir adim daha ileri goturuldii. Daha once olanlarla kar ila tinlinca geli melerin temposu oldukga hizliydi. Yine de uretimin yogunla masi ve dofrudan i veren-sermaye/ucretli-emek ili?kisinin ba lamasiyla fabrika endustrisine donu umlin hizini fazla abartmamak gerekiyor. D6nii um oldukga ini li giki liydi ve «manufacture» (elle iiretim) doneminin izleri 19. yy in ikinci yansma kadar goriildu. Ama 19. yy m ortalannda iiretim siirecinin bildigimiz modem kapitalist fabrika tipi tngiltere endiistrisine egemen olmaya ve genelle meye ba ladi. Hizla biiyiiyen proletarya sinifim kismen topragin ozel mialkiyete gegmesi ve koy zanatlanmn yok olmasi nedeniyle kirsal kesimden gelen ntifus, kismen de 18. yy m son geyreginde hizla artan, 19. yy in sonunda gerileyen ntifustaki dogal arti olu?turdu. Bu sinif geni - leyen endiistriye emek giicii, siirekli biriken sermayeye de bir yatm m alam sagladi. 3) Bu donem deki geli m elerin ay rin tisi igin, y azarin «K apitalizm in Geli mesi U zerine lncelem eler» k itabin in 1. ve 4. b o liim - lerin e bakilabilir.

32

33 3. REKABET VE TEKELCILtK * lk adimlar atildiktan sonra, endiistriden saglanan I karlann biriktirilip tekrar yatinm yapilmasiyla, kapital birikimi siireci hizla geli me imkam buldu. Kapital birikimi ve yatinm lara paralel olarak teknikte de siirekli geli meler oldu. Bu anlamda, iiretim yontemlerindeki siirekli degi imlerle, en hareketli devrinde kapitalizm tarihteki iiretim tarzlanndan 50k daha ile.ici bir nitelik ta?iyordu. Ama en geli tigi donemlerde bile kapitalizmin ula tigi biiyume orani son yillarda sosyalist sektordeki planli yapimn ula tigi oranla kar ila tinldiginda gok algakgoniillii kalir. 19. yy m biiyiik boliimii boyunca tek tek firmalar 50k kiigiik ve gok sayida oldugundan (gogunlukla aile irketi ya da ortaklik bigimindeydiler) kapitalizm tam bir rekabet sistemi goriiniimiirideydi. Bu firmalann higbirinin, kendi pazan iizerinde g5zle goriiliir bir etkinligi yoktu. Aralarmdaki fiyat anla malan, yerel pazarlarda hig bulunmamamn yanisira bugiinkii anlaminda yaygin degildi. Sloganlan serbest ticaret ve serbest rekabetti. Her i adami biliyordu ki siirekli iininiinii ucuzlatacak yollar bulmazsa rakipleri tarafmdan piyasamn di ina atilirdi. Ba armm anahtari yenilikler olmu tu. Sermaye, yeniliklere para saglamak amaciyla biriktiriliyordu. Aym zamanda teknikteki yenilikler de sermaye igin yeni alanlar ve yollar sagliyordu. Hem de iicretli emek arzi, kapitalin birikimine ayak uyduramazken bile.

34 Sermaye 19. yy da niifus arti oranindaki hizi geride birakacak kadar hizli birikmi se, o zaman emek arzi uzerindeki rekabet, kar getiren ve artik-deger yaratan bir sistem olan kapitalizmi zedeleyecek olglide iicret (emek guciinun fiyati).arti ma neden olmadi mi diye sorulabilir. Bu soru 19. yy. kapitalistlerinin ve onlarin iktisadi dani manlarimn kafasinda belirmi? bir soruydu ve onlari epey kaygilandirdl. Gergekle meyen bu egilimin kapitalizmin temel geli kisi oldugu soylenebilir. Marks bu durum iizerinde oldukga fazla durmu tur. Bu egilimin higbir zaman pratige gegmemesinin nedenini, i sizler ordusunun endiistri igin bir rezerv olu turmasina ve emegin payini azaltmaya dogru giden teknik geli melerin gali?anlari bile siirekli digerlerinin yerini doldurmaya itmesine baglami tir, Gergekte bu egilimin olu ma bigimi kendi kar itini iiretir : Sermaye birikimi emek giiciiniin, dogal arti ini gegerken, i giicli rezervini tiiketti ve ucretleri artik-deger pahasina yiikseltti. Buna kar ilik teknik geli meler aym miktarda uriinun ya da daha fazlasimn daha az emekle iiretilmesine olanak sagladi. Endiistriyel i giicii rezervi otomatik olarak tekrar i meye ba ladi. Boylece emek artik-arz durumundaki bir meta olma, ozelligini kazandi. t?sizlik ya da istedigi i te gali mama, sistemin miizmin hastaligi durumuna geldi. Kapitalizmin gegen boltimde bahsettigimiz ilk a?amasmda bir yedekler ordusu kapitalin ilk birikim siirecinde yaratilmi ti. Tam olgunla tigi devirde ise siirekli geli en teknik ilerlemelerle bu durum korundu. Sistemin ihtiyag duydugu bu durumun siirebilmesi igin teknik ilerlemelere ozellikle dikkat edildi.. Hizla artan sermaye birikimi ve buna paralel olarak geli en teknik degi imlerle, daha once defalarca tekrarladigimiz iiretimde yogunla ma siireci bir adim daha ile-. ri goturuldii. Bu, iki duzeyde olu an bir yogunla ma idi.

35 Ilk olarak uretim-birimi diizeyinde yogunla ma oldu. Gittikge karma ikla an makina teknigi ve beraberinde getirdigi karma ik i boliimii, fabrika iginde farkli iiretim sureglerinin ve a?amalarimn ayn masxyla, daha biiyiik iiretim birimleri ihtiyaci dogdu. llkel demir imalathaneleri yerine modern maden eritme finnlari ve komple maden eritme tezgahlari, k5miir ocaklari, gelik ve hadde fabrikalari; i aletleri yapan atolyeler yerine modern agir makinalar yapan fabrikalar olu tu. imdi iiretime ba lamak igin birkag bin yerine yuz binler hatta milyonluk sermayeler gerekiyordu. Ayrica kiigiik kapitalistlerin bagimsizhk alani daralma egilimi gosterdi. Ikinci olarak irket ve ortakhklar diizeyinde yogunla ma ve merkezile me goriildii.?ahsi mlilkiyetlerde sermaye daha fazla yogunla ma egilimi gosterdi, ayn ayn sermayeler (Amerika da kendilerine verilen isimle) modern anonim irketler ya da ticari ortakliklar olu?turmak tizere birle tirildi. Ama kapitalizmin bu rekabetgi a amasi yogunla ma olgusunu beklerken, rekabetin varligim yoketti. En azindan eski bigiminde kiigiik i letmelerin pazardan daha fazla pay koparmak igin mallarmi siirekli ucuzlattiklan rekabet ekli yok oldu (bu durum daha sonra fiyat rekabeti diye adlandinldi). Bu durumu sermayedeki yogunla ma, ge?itli bigimleriyle tekelin temelini hazirlayarak yaratti. Aslinda tekel sozciigu bir malm tek saticisi olma anlamina geliyorsa da, iktisadi baglamda tekel, bir metanm a m ve dolayisiyla fiyati iizerinde gozle goriiliir olgiide etkili olma giicii anlamma geliyor. Dogal olarak bu bir derece sorunudur ve iktisadi y5nden onemli olmasi igin mutlak olmasi gerekmez. Eger kapitalist bir irket iiretim politikasiyla pazar iizerinde ve dolayisiyla piyasa fiyatinda belirli bir etkisi olacak kadar biiyiikse, onunla rekabet eden fazla sayida kiigiik irketler olsa

36 da, belli olgiide tekel giicune sahiptir. Pazar tizerindeki hakimiyet tekel gtictiniin olgutii olurken, yine bu olgu tekellerin nihai amaglanna ula malannda bir arag, bir vesiledir. Ve kapitalizmin hareketlendirici ve itici giicii k&r oldugundan, tekellerin amaci tiretimi kisip fiyati ytikselterek k&rini artirm aktir. Gttniimttzde piyasada hakimiyet saglama yollanndan en gegerli olam yeni bir bigim ya da modelde, yeni bir etiket ya da markayla «ozellikli iirtin» yaratmaktir. Tekeller bunu pazarlamacilikla ve reklamla (ya da sati? temsilcilikleriyle ozel ve tercihli anla malar yaparak her ikisiyle birden), alicilan mallari almalari igin aldatarak ve zorlayarak boylece tirtinleri igin tercihli pazarlar yaratarak yaparlar. Piyasaya hakim olmanm bir ba ka yolu da, piyasayi belli saticilann elinde korunmu? «b61gelere» ayirmaktir. Bunu ya ilgili irketler arasmda ticari anla malar yaparak, ya da bir veya bir grup firma, bolgelerine giren digerlerini kaba yontemlerle di layarak saglarlar. Boylece kiigiik rekabetgiler bu pazarlardan kendi iyilikleri igin uzak dururlar. Buna benzer bir durum, btiytik bir firmanm (ya da bir grup firmamn) kiigiik firmalarla birlikte ya adigi piyasada «fiyat onciilugii» denen olguda kendini gosterir. Aralannda agikga yapilmi? bir anla ma yoktur, kiigiik firm alar bagimsiz rekabetgiler olarak kahrlar. Ama biiylik bir firma (ya da bir grup firma) m allanna kendilerine en k&rli geleh fiyati koyma imksnma sahiptir. Kiigiik firm alar da bu fiyati kirmaz, kuwetli rakipleriyle fiyat sava i yapacaklanna, piyasanm kendilerine biraktigi k&ra razidirlar. Gortiyoruz ki tekelcilik kelimenin tam anlamiyla rekabeti di lamaz. Her biri tekelci olan ve paylanm artirmak isteyen biiyiik firmalar, ya da biiyiik firmalarla kugiik firmalar arasmda rekabet ve miicadele vardir. Burada iistlinde durulmasi gereken nokta rekabetin bigi-

37 minin degi ik olmasidir. Tekelcilikte 19. yy fiyat rekabeti yerine reklam sava?lan ve sati? kampanyalari vardir (ilk anda aklima i deterjan firmalannm sava i geliyor). TUketiciler kadar rakip firm alar da dagitimi yapan firmalann boykotlan ve baglayici anla?ma yapma yontemleriyle i?in igine zorla girerler. Bu arada fiyat kiran satici firmalann piyasa di?i kalmasim saglayan anla malar oldugunu soylememize gerek yok. Son olarak da, anla?malarda tercihli bir durum saglanmasi igin siyasi niifuz kullamlmasi ya da tilkedeki pazara herhangi bir zarar gelmemesi igin mali koruma tedbirleri belirtilebilir. Bu, higbir zaman fiyat indiriminin olmayacagi anlamma gelmez.'fiyat sava?inda, tarihte omegini petrol tekellerinde gordiigiimiiz tiirde sapmalar olabilir. Ama bunlar genellikle anla?malar arasmdaki gegi$ donemlerinde meydana gelir. Tekelle menin en ileri a$amadaki bigimi, rakip firmalann tek firma haline gelmek igin birle?mesi ya da katilmasi, ya da en biiyiik firmamn digerlerini yutmasiyla olu ur. Bundan daha geri a$amada olan diger bir tekelle?me bigimi de firmalann ayn ayn kimliklerini koruyarak birle meleridir. Bu firmalar ya aralarinda hisse senedi degi$ toku? ederek, ya idare heyetleri genellikle aym uyelerden olu tugundan birlikte gali an firmalar halinde ya da «ortak kazang topluluguw anla?masi yaparak birbirlerine baglamrlar. Ya da holding firmanm diger uydu firmalar iginde onemli olgiide hissesi olabilir. Bazan da bu sonucu soyledigimiz tiir birle?meler, ana firmadan kiigiik bir sermaye aynlarak olu an bir ki i ya da bir grup i$adaminm ba?ma gegtigi firmamn, kendinden yiizlerce kat biiyiik sermayeye sahip firmalar iizerinde denetim kurmasim saglayan «piramitlesme» adi verilen bir yontemle birle?tirilerek kullanilir (1929 mali bunalimmda felakete ugrayan Amerikan ban-

38 keri Instill'm orneginde oldugu gibi). Piyasa anlasmalariran daha gev ek bigimleri de vardir. Bunlarda, firmalar mallarini liretirken bagimsizdirlar ama pazarlama a amasmda aralarinda belli olgiide bir koordinasyon vardir. Bu tlirlin en yaygm bigimi kartellerdir. Karteller (ticaret birlikleri) iiye firmalann tiriinlerinin pazarlamasmi denetlemek ya da idaresini elinde tutmak uzere olu^turulmu? sati birlikleridir, fiyati korumak igin her firmaya pay edilen bir tirtin kotasi vardir. Bu kota ile arzu edilen minimum fiyatla firma iiretim niiktarimn tutarli olmasi garanti edilir. Eger iiretim miktan sinniamrsa, iiretim donanimi (fabrika ya da makinalar) da simrlandinlmak zorundadir. Bu da o endlistride kurulan yeni firmalan engellemek suretiyle yapilir. Yeni kurulan firmalar sayica fazla olursa, tekelle mi olanlarm durumu gok gegmeden bozulur. Yani ortadan kaldirilmasi gereken sadece fiyat indirimi tehlikesi degildir, yeni gelenlerin yiiksek tekel karlarina ortak olma isteginden de gekinilir. Bazen bu durum gergekle ir. Ozellikle daha gev ek tekelle me anla malarmda ve kiigiik ya da orta olgiide bir sermaye ile i kurma ve pazara girmenin zor olmadigi endiistrilerde bu duruma rastlamr. Sonunda tekel fiyatmda onemli bir indirim olmasa bile uzun vadede sonug, endlistride higbiri tam kapasitede gali mayan fazla sayida firmanm ortaya gikmasi olur (yani hakim olan i?irilmi? fiyatlarla ve kar hadleriyle smirlanmi pazar hacmine uyamazlar). Pek gok endiistride ise biiyiik olgiide uretime giri memek iktisadi agidan miimkiin degildir (teknik yontemlerin niteligi ve kurulmasi gereken masrafli tesisler geregi). Bu ko?ullarda endiistriye giri?, zorunlu olarak gok fazla sermayesi olana nasip olabilir. Kurulu olan irketlerin, yeni olanlara kar?i bu iistiinliikleri vardir. Bu yiizden kendilerini yeni olanlara kar-

39 1 giivencede hissederler. Ama kurulu olan irketlerin yeni kurulan irketlere kar i caydirici etkisi yalnxzca kurulu a amasmdaki ba langig giderleri degildir, ayrica kurulu olanlarm arasmda yeniden kendilerine guvenceli bir yer saglaymcaya kadar ugrayacaklari maddi zarar riski de vardir. Tekeller yeni rakiplerinin meydan okumalarina kar- 1 kendilerini giivencede hissederlerken bile ciddi bir sorunla kar i kar iyaydilar. oyle ki; iiretim kapasitesi simrlandigmdan, tekeller karlarmi kendi endiistrilerinde tekrar yatirim olarak kullanamazlar. Oyleyse nereye yatirim yapacaklardir? Tekelci endiistrilerdeki tekelci karlar sermaye birikimini daha da fazlala tirmaya yararlar ve tekelciligin giiniimiizde eri tigi a amanm dikkat gekici ozelligi, biiyiik miktarlardaki karin firma rezervi?eklindeki birikimidir. Yatirimlarin biiyiik boliimii toplanan bu «ig birikim»den saglanir. Boylece tekelci firmanin kendi alanmda olmasa bile ba ka alanlarda yatirim yapma zorunlulugu ortaya gikar. Bu, kapitalizmin tekelci a amasindaki en biiyiik geli ki olarak goriiniiyor. Biiyiik kur.ulu lar arasmda rekabet siirdiigii, daha fazla biiyiime ve daha iistiin olma diirtiisii her eyden onemli sayildigi Siirece egilim, bu birikimin endiistri iginde ya da tekelci sektoriin kendi alamnda yatirim yapmasi $eklinde geli ir. Bunun gergekle me derecesine gore, fazla iiretim kapasitesi tamamiyle faydaci yonde kullamlmaz. Bu durum, yiiksek kar m arjm a1 ragmen yatirilan sermayenin her pound una 1) K ar m a rji b u rad a iiretilen ya da satilan h er b irim (ya da h e r p arca m al iizerindeki k a r m ik tari an lam in d a kullam lm i?- tir. K ar m a rji; a) Toplam k a r (iiretilen ya da satilan m al m ik - ta rm a b ag lid ir). b) K ar h ad d i (y atirilan serm ayeye o ran la elde edilen toplam k a rd ir) te rim lerin d e n ay rilir.

40 du en k&r haddini azaltir (giinkii sermaye miktan biiytirken, gergekle en toplam kar, piyasanm hakim olan tekel fiyatlanyla kabul edecegi emtia miktarjna bagli olarak simrlanir). Bu durum meydana geldiginde, endiistrideki tekelci sektoriin yatinm lan duraklama egilimi gosterir ve yerine ba ka yatinm alanlan bulma yontinde bir baski dogar. Ba ka yatirim alanlari nerede bulunacaktir? Yatinm ilk elde, giri imin engelsiz ve goreceli olarak daha kolay oldugu kiigiik olgekli endiistrilere yapilir. Bu da endiistrinin soz konusu sektoriinde rekabeti kizi tirir ve buna bagh olarak karlar dii mege ba lar. Karm dii?ii- ii de o alanin yeni yatirimlar igin gekiciligini kaybetmesine yol agar. Buna ragmen, tekelci firmalarm bu endiistrileri (ya da bunlarin bir kismini) kendi miilklerine ekleyip, kattiklan durumlar da vardir. tkinci olarak, ki bu sagladigi olanaklar agisindan daha yaygmdir, sermayenin dlinyanm iktisadi yonden geli?memi? iilkelerine ihrag edilmesi durumu vardir. Bu durumlarda kar kadlerinin daha yiiksek olmasi miimkiindiir, bol ve ucuz i? giicii vardir, hammadde kaynaklan geni?tir. Geli?memi iilkeler somiiriiye agik el degmemi? alanlar olarak tekelle?me ko?ullan igin oldukga uygundur. Hele politik baski ve denetim tekellerin iktisadi ayncaliklarim koruyacak yonde geli irse, iilkelerinde uyguladiklari yontemlerin aynismi yeni iilkelerde uygulamaya ba larlar. ileri kapitalist iilkelerde tekellerin geli?mesi ile bu iilkelerin geli memi? iilkeler iizerinde iktisadi ve siyasi niifuz kazanmalan (sonunda tam bagimliliga yol agan) arasmda baglanti kurmanm bir yolu da budur (tek yolu demiyorum). Bu olguya modern emperyalizm diyoruz. 19. yy m son donemi, «Afrika nm payla^ilmasiw ile onem kazamr. Bu donemde biiyiik giigler on yildan daha kisa bir siirede kitayi somiirgele tirerek aralarmda boliis-

41 mu lerdir. Aym donemde ozellikle ingiltere ve Almanya da, Qin de «imtiyazlar» ele gegirme arzusu, Almanya - mn Balkanlar i gegerek Ortadogu ya hakim olma istegi (Drang nach Oston - doguya atili?) yeniden canlandi. Yiizyil sona ererken (tdolar diplomasisi»ndeki ani ama gecikmi? yiikselme goruldli. Bu da Latin Amerika ve Pasifik te iktisadi ve siyasi niifuz kazanma istegine donii?- tii. 1. Dunya Sava i na gelindiginde, di tilkelerdeki ingiliz sermayesi, tlim ingiliz kapitalist smifmm elindeki sermayenin 1/4-1/3 kadanni olu?turuyordu. Buna gore ingiliz kapitalizmi - ozellikle ingiliz tekelci kapitalizmi igin Britanya Adalari.yayilmi? ve bagimli bir iktisadi ve siyasi imparatorlugun ba? ehrinden ba?ka bir ey degildi. ingiltere dogal olarak, daha onceki bir evreye (kapitalizmin «merkantilizm» adi verilen ilk a?amasi) ait somtirgesi Hindi stan dan vazgegmek niyetinde degildi. imdi yalmzca Hindistan a degil, Misir'a, Sudan'a, Dogu ve Bati Afrika ya ve Uzakdogu ya da ilgi duymaya ba - lami ti. Di ulkelere yapilan yatirimlar tabii ki yeni bir olay degildi. ingiltere de di ticaret konulari 19. yy m ba?larinda Londra sermaye piyasasi igin soz konusu olmaya ba?lami ti. Bu ttir i leri, ehrin bu konuda uzmanla?mi biiyiik «tliccar - banker»leri destekliyordu. Di? ticaret i - leri biiyiik olgtide hlikiimetin verdigi ya da kefil oldugu borglarla yiiriiyordu. Rothschilds gibi, alacaklilann borglulara bazi ko?ullar yiiklemelerine ragmen bu borg vermeler borglular iizerinde doijrudan bir somiirii ve denetim araci olmuyordu. ingiliz sermayesi 19. yy m ortalannda Avrupa ve Amerika da do?enen demiryollarma biiyiik olgiide finansman sagladi. Sonradan ortaya gikan emperyalizm doneminde, sermayenin di?a agilmasinda niteliksel bir fark vardir. Bu fark da emperyalizmin madencilik ve tanm da, kamu hizmetlerinde, daha sonrala-

42 n fabrikalarda dogrudan i yatirimlari yapmasmdan gelmektedir. Koloni bolgelerinde kurulan irketler, geldikleri iilkedekilerin karde irketi olmakta ve bulunduklan yerde tekelle menin getirdigi ayricaliklardan yararlanmaktaydilar. Bu yeni tiir emperyalizm iizerine yazilmi? pek 50k kitap vardir (J. A. Hobson, Leonard Wollf ve Rudolf Hilferding in gok bilinen eserleri dahil olmak iizere). Ama diinya genelinde en yaygin etkisi olan kitap, Lenin - in 1. Diinya Sava?i sirasinda yazdigi «Emperyalizm : Kat>italizmin En Yiiksek A amasi» adli eseridir. Bu kitapta Lenin in siraladigi emperyalizmin genel ozelliklerini ozetle burada aktarm ak yararh olacaktir : «1 ) tjretim ve sermayenin, iktisatta belirleyici rol oynayan tekellerin olu?masina neden olacak kadar fazla yogunla?masi. 2) Banka sermayesinin endiistri sermayesi ile birle?ip, bu «finans kapital sermayesi» temelinde finans oligar isinin yaratilmasi. 3) Emtianm ihracindan ayri olarak giderek onem kazanan sermayenin ihraci. 4) DUnyayi aralarinda bolu en uluslararasi kapitalist tekellerin olu?umu. 5) Biiyiik kapitalist giiglerin diinyayi aralarinda payla ma siireglerinin tamamlanmasi.» (7. Boliim) Somiirgelere sermaye ihraci oldugu, iilkenin biiyiik i? gevrelerinin ve mali kurulu larinin buralara dogrudan yatirimda bulundugu ifadesi yanli anla?ilmamalidir. Emperyalizmin, somiirgeleri geli?tirme konusunda ilerici bir rolii oldugu iddiasi sik sik yinelenir. Ama asil vurgulanmasi gereken nokta bu yatirunlann gok biiyiik bolumiiniin iiretilepleri ihrag etme amaciyla, gok az boliimiinlin ise ig pazar igin yapildigidir. tjretim oncelikle yatmm yapilan madencilik, tanm gibi alanlann di ina ta mi sa, emperyalist iilke somtirgesinin iginde somiirgenin ekonomisindeh gok, kendi ekonomisiyle baglanti-

43 si olan bir «ada» olu?turur (Veneziiella ve Ortadogu daki petrol iilkeleri bu durumun en goze garpan iilkeleridir). Yabanci sermayenin biiyiik boliimiiniin ihrag endiistrisine kaydigi gergegi kendini 19. yy da ingiltere nin yaptigi yatirimlarda da gostermi tir. Ama bu durum, en gergekgi bigiminde Amerika mn iginde bulundugumuz yiizyilda yaptigi yatirimlarda goriiliir (ornegin 1920 lerde ve 1945 den bu yana). Yapilan bir ara?tirma gostermektedir ki arasmda Amerikan di? yatirimimn 9/10 u dogrudan i? yatirimidir ve yakla ik 4/5 i somiirge ve yari-somiirge iilkelere yapilmi tir. Bu somlirge ya da yari-somiirge iilkelerdeki yatirimlarin 9/10 u da petrol alanmda yapilmi?tir lar sonunda di?a yatirim yapan tiim Amerikan sermayesinin yarisi geli?mi kapitalist iilkelere, diger yarisi da geli?mekte olan iilkelere yapilmi?tir. Geli mekte olan iilkelere yapilan yatirimm 2/3 ii ise dogal kaynaklari i leme endiistrisine yatinlm i?tir ki bunlarm temel amaci ihragtir. imparatorlugun merkezini olu turan esas iilkede tekelci kapitalizmin geli?im sorununa geri donersek; bu geli?melerin bir sistem olarak kapitalizm iizerindeki etkileri nasil agiklanir? Tekelci gruplarm piyasa iizerindeki egemenliklerini ve tekelci fiyat politikalanyla normal kazancm gok iistiinde toplam kar sagladiklanm gordiik. Tekelcilerin kazanci olan toplam kar, a?iri kapasite buyiimesi ile den- '2V Prof. R. N u rk se n in cazgeligmig tilk e le rd e K ap ital Olugum undaki S orunlar» ad h k ita b im n sa y fa la n n a bakim z. K i- ta p ta yazar goyle yazm aktadir. «Y abanci serm aye azgeli mi iil-' kelerin ig ekonom isini geli tirecegine, b u u lk e lerin ham m adde ve yiyecek m addeleri ihraci k o n usunda uzm anlagan sistem lerini k u v v etlen d irir ve pekigtirir.* S ayfa : 84. A yrica P au l B a ra n in «B uyiim enin Ekonom i Politigi* adh kilrtbinin arasi sa y fa larin a ba v uru lab ilir.

44 gelenmese, tekelci sektor sermayenin yatirilmi her pound undan «normal» ya da «ortalama» kardan daha yiiksek bir kar haddi elde edebilir. Burada u soru sorulabilir: Toplam artik-degerin bu biiyiik payi ne pahasma saglanmaktadir? Bu soruya hemen tekelle?mi metanm tiiketicilerinden cevabi verilebilir. Bu cevap bir anlamda dogrudur ama biraz derine indigimizde yetersiz kaldigmi goriirliz. Ciinkii tiiketici gruplarin reel gelirleriyle (yani satmalma giicii miktarlariyla) yetinebilme ko ullari, hayat pahaliligi kar?ismda ticretlerinde arti? olup olmamasma baglidir. Ornegin, i gi sinifi reel geliri indiren ve buna paralel olarak kendi karlarim yiikselten tekelci fiyat politikasmdan oncelikle etkilenebilir. Ama bu durumun gergekle mesi, i gilerin kaybmi dengeleyecek iicret arti im isteyecek sendikanin giiciine ve miicadele azmine baglidir (sendikalar iicret arti i istediklerinde ise «enflasyon»u koriiklemekle suglanirlar. Enflasyon da son yillarda sik sik goriildiigu gibi fiyatlarm siirekli tirmanmasi demektir. Ciinkii enflasyon iicretleri «otomatik olarak» a$agi geken mekanizmalardan biridir). Ama bu ko-?ullarda asil yiikii, orgiitlenmi i gi smifmin diijmda kalan sabit gelirli ya da orgiitsiiz ve kendilerini komyacak sosyal bir «dayanak»tan yoksun olan kesimin gekmesi miihtemeldir. Yani ortaya da az iicretle gali?anlar, meslek sahipleri ve «orta smif» dedigimiz diger kesimler. Gergekte tekelci kapitalizm a?amasmda bu kesimler arasindaki birle menin iktisddi temeli, hem bu kesimlerin, herri de orgtitlii i gi simfinm tekelci fiyat politikasindan aym?ekilde etkilenmeleridir (ama diger kesimlerin somiiriildiiguntin bilincine varmasi, orgtitlii i gi smifmin bilinglenmesinden daha yava? olu?ur). Ama bir ba?ka imkan daha v ard ir: Tekelciler, endiistri iginden hala rekabetgi (ya da daha rekabetgi) sek-

45 torlerdeki kapitalistler pahasma para kazanirlar. Bir ba ka deyi le, kapitalizm tarafindan yaratilan toplam artik-deger bir yeniden-dagilima ugrayabilir; kapitalist sinif iginde tekelciler yararma bir dagilim. Rekabetgi kapitalizmdeki sermaye iizerinde artik-degerin kabaca e it oranda dengelenme egilimi3, tekelci ve rekabetgi sektorde «de i$ik kar haddin hakimiyeti ile yer degi tirir. Bu arada rekabetgi sektoriin daha az pay aldigini da belirtmek gerekir. Burada gizdigimiz gok yalin bir tablo, giinkii gordiik ki rekabet ile tekelcilik arasmda gizilmi? kesin bir gizgi yok. Tekel giicti sistemde bir derece sorunudur. Ama yine de bu basit tablo bir durumu somutla?- tin y o r: Kar hadlerindeki degi iklikler, kapitalizmin bu a amasinda kapitalist sinif iginde onemli gatlaklara ve geli kilere neden olabilir. Son olarak tekelci sektoriin yiiksek k&r haddine neden olan (ve bir anlamda biitiin olarak emperyalist iilkenin yiiksek kar haddine) bir ba ka oge de somiirge bolgelerindeki iktisadi ili?kiler yoluyla elde edilen ek kar (ya da «siiper k&r») dir. Bu ge it ili kiler ge?itli bigimlerde goriinebilir: Sermayenin orada daha yiiksek bir k&r haddi elde etmek amaciyla ihraci; dogrudan somiirtt igin tekel haklan ve ayncalikli ko ullar bah?eden «imtiyazlar»m ele gegirilmesi (Ortadogu daki petrol 3) B u olgunun nedeni g u d u r : K ar h adleri arasm d a fa rk oldui gu siirece, serm aye k a r haddi az olandan k ar h ad d i yiiksek olan a dogru h a re k et edecektir. S erm ay en in bu liarek eti de b ir d e n - g e o lugturur (y an i serm ayenin b irak tig i k a r haddi az olan sekto rd e k a r h ad d in d e b ir yiikselm e goriiliirken, serm ayenin h a re k et ettigi k a r haddi yiiksek olan sektorde k a r haddi diigme egilim i g o ste rir). A m a serm ayenin b u h areketi, bazi en d iistrilere yeni serm aye giriginin engellenm esi bigim inde k isitlam ay a tabi tu tu lu rsa b u egilim iglevini kaybeder, y a da en azm dan iglevini ta m o larak y erin e getirem ez.

46 irketlerinde oldugu gibi); ticaretin avantajli bigimde yiiriitiilmesini saglayan elveri?li ticari ili kiler (ucuza satm ahp pahaliya satmak gibi)4 - somiirgelerden ihrag edilen iiriinleri alip, somiirgelere (ya da yan somiirge pazarlara) satan tekelci ticaret irketlerine ve/veya iilkedeki kapitalist firmalara yiiksek kar saglayan elveri - li ko ullar bigiminde. Bu sofradan emperyalist iilkenin i gi simfma da kinntilar dii?er, bazan oldukga degerli kirmtilar. Genel olarak tekelciligin etkisi kisitlayicidir. Tekelciligin, fiyatlari korumak igin iiretimi smirlamak, «piyasayi temizlemek» igin fiyat indirimini durdurarak fazla kapasite sorununu agirla tirmak, bu boliimun ba lannda tekelci rekabetin temel ta larmdan biri olarak gordufumiiz teknik yenilikler yoluyla iiriiniin siirekli daha ucuza malolma yolunu kapatmak gibi sinirlayiciligi vardir. Tekellerin teknik geli?meleri sabote ettikleri durumlar oldugu kolayca tahmin edilebilir (eskiyen yontemlere yatirilmi? sermayenin degerini korumak igin). Kullammini baltalamak igin tekelcilerin patent satin aldiklan ve kullamma sokmadiklan durumlar bile vardir. Ama ytizyilm geri kalan elli yilma genel olarak baktigimizda, kapitalist iilkelerde teknik yeniliklerin hizim kaybettigi donemlere rastlamak pek miimkiin degildir. iki diinya sava?i sirasmda ve sonrasinda teknik alanda gok onemli yenilikler olmu tur. Yeni endiistriler, Uriinler ve siiregler ortaya gikmi tir. Bazi iktisatgilar3, bu durumu tekelciligin rekabetten daha az degil, tersine daha gok yenilige agik oldugunun kaniti olarak kullamrlar. Qiinkii tekelcilik daha geni olgekli bir sermayeyi harekete- 4) E konom i P olitik adindaki Sovyet k ita b in in «e deger ol-- m ayan ticaret» diye ad lan d ird ig i budur. S ayfa ) O zellikle Joseph S chum peter.

47 gegirebilir, riskleri daha biiyiik bir cesaretle goze alabilir, biiyiik olgeidi oldugu igin ara?tirmalari ve sonuglann uygulanmasim daha etkin bigimde diizenleyebilir, defier. Teknikteki onemli koklii degi melerin sava?in; devlet kontrolu ve sava? iktisadi ihtiyaglari nedeniyle siradan kapitalist giidiilerin a ilmasmin bir yan-tirunii oldugu ileri siiriilebilir. Bu, bir dereceye kadar dogru olabilir. Acaba bilmecenin basit cevabi teknik gelismenin, tekelcilik sayesinde degil ona ragmen geldigi olmaz mi? Qiinkii tekelci kapitalizmin temelini olu?turan liretimdeki yogunla?ma olgusu (Engels in belirttigi «iiretimin gittikge artan sosyal niteligi») hizla degi?me egilimi gosterirken, kapitalist denetim ve giidiinun bir bigimi olan tekelcilik ba li ba ma ve sadece kisitlayici degil midir.6 Bu arada tekelciligin gok seyrek olarak butunliige (miikemmellige) eri tigini, durum geregi tekellerarasi rekabetin biitiin hiziyla devam ettigini de hatirlamaliyiz. Kapitalizm genelinde gliciin yogunla?masi demek olan tekelciligin, toplum ve hukiimet politikasi iizerinde giiglii ve siki bir siyasi denetim kurdugunu vurgulamadan gegemeyiz. Devletler yalmzca kapitalizmin ya da sinif olarak kapitalistlerin gikarlarmi gozetmekle kalmaz, kapitalizm igindeki hakim tekelci gruplarm gikarlarma daha fazla onem verirler. Dahasi, diger kapitalist gruplarm aleyhine olsa bile tekelci gruplara yardimi siirdiiriirler. Bu ozelligi, son bolumde ele alacagimiz devlet 6 ) T ekellegm enin sonuglari igin L enin in ciiretim in sosyalleg m esindeki (yani sosyal n itelig in d ek i) biiyiik gteligme* ve «tekn ik geligme ve y en ilik siireci sosyallegiyor» gekllndeki deg erlen - dirfnesi h a tirlan a b ilir. A ym gekilde em peryalizm agam asinda bu Ciiriime egilim inin kap italizm in geligme hizini aksatacagi ih tim alini diigunm ek yanlig o la caktir... «kapitalizm h e r zam ankin - den d ah a hizli biiyiiyor.* d egerlendirm esini de. (Em peryalizm,. 1. ve 10. B oliim ler).

48 kapitalizminin geli?imi konusunda hatirlamamiz gerekecek. II. Diinya Sava$i oncesinde Amerikan Senatosu, «iktisadi giiciin yogunla masi» konusunu ara tirmak tizere ozel bir komisyonu gorevlendirmi ti. iki iinlii Amerikali ara?tirmaci Berle ve Means, sava? sirasinda Amerikan $irketlerinin bankalar di indaki varliklarinin yansimn 200 dev irket tarafmdan denetim altmda tutuldugunu buldular. Ayrica bu dev irketler korporasyonunun diger korporasyonlara oranla iki veya iig kat daha hizli geli?tigini gozlediler.7 Ara?tirmacilar gah?malarim?u $ekilde sonuglandirdilar: «Modern irketler korporasyonunun yukseli i, dev-- letle ayni giice sahip olan bir iktisadi giig yogunla masma neden olmu tur... hatta gelecekte bu giiciin sosyal orgiitlenmenin hakim bigimi olarak onun yerine gegecegi bile du uniilebilir.» 7) 1947 de y ap ilan A m erik an F ed eral T icaret K om isyonu aragtirm a sm a gore, 135 im alatgi girketin ya da tiim irk etlerin % 1 in d en daha azihin, n et serm aye v arlig im n % 45 ini denetim a l- tin d a tu ttu g u goriilm ektedir (R eview of Econom ics an d S tatistics K asim 1951 sayisi).

49 4. AZALAN KAR HADDt VE EMEGtN PAYI K apitalizmin gelecegi ile ilgili tahminlerin gikmadigi ve buna bagli olarak da kapitalizmin iktisadi sistem olarak gokecegini ve yerini sosyalizmin alacagmi dii unmenin yanli? oldugu soylenir. Marks iicretlilerin hayat standardlarmdaki ve sermayedeki kar haddinin du?u?uniin aynx zamanda olacagmi tahmin etmi ti ki, iki olgu da gergekle medi. Yuzyil once ya ayan bir iktisatgimn, diinyanin giiniimlizdeki durumu igin tahmin ettiklerinin hepsinin dogru gikmasi zaten a?irtici olurdu. Hatta tahminlerinin onemli bolumuniin gikmasi bile a irtici ve anlamli goriinebilir. Marks m ya adigi devirde, diinyanm guniimuzdeki durumu ile ilgili tahmin edemedigi ku?kusuz pek gok ey vardir. Bunlardan bazilan higbir?ekilde tahmin edebilecegi iddiasmda olmadigi eylerdi. Digerleri de deneyimlerine dayanarak gizdigi tablodaki tahminlerinin, tarihin geli?imi iginde gikmadigi (ya da kismen gikmadigi) durumlardir. Ama daha once soziintt ettigimiz iktisadi yogunla?ma, sinif miicadelesi ve orgiitlu i gi smifi hareketinin biiytimesi, sosyalizmin tarih sahnesine iktisadi biiyiime konusunda kapitalizmden daha biiyiik bir potansiyelle gikmasi gibi temel egilimlerinde ne kadar hakhdir! Gelecegi 19. yy ekonomistlerinin hepsinden daha iyi gormii tiir. Azalan kar haddi konusuna gelince; 19. yy m ba?lari ve ortalarmda her ge?it akima mensup iktisatgilarin sabit fikri, «duragan durum»diye adlandirdiklan bir

50 donemin yakla makta olduguydu. «Duragan durum»da k&rlar, daha fazla sermaye birikimi istegini tiiketecek kadar dti ecekti. Bazi iktisatgilar da bu duruma gok yakinda ula ilacagini tasarliyordu.1 Iktisatgilann gogu, emek talebi emek arzindan daha hizli artmadigi zaman Ucretlerin gegim dlizeyinin altma inmesi egiliminin dogacagma olan inanglanndan dolayi karamsardilar (dogal olarak bu ki?iler sendikalann gok giigsiiz olduklan ya da hig varolmadiklan donemde ya iyorlardi). Marks o donemde gegerli olan gorii leri bazi yonlerden payla- arak, bu olgulann pek yakin bir gelecekte gergekle?ecegine inaniyordu. Ama Marks'm «kfir hadlerinin dti tt- u» etjiliminden soz ettiginde, bu egilimin «kar itmi olu?turan» ba ka egilimleri de agik ve aynntili olarak vurguladigi unutulmamalidir. Ozetleyecek olursak, Marks m bu egilimin dogmasi igin gordiigli neden, teknik geli melerin «depolanmi? emegin» (fabrika ve i letmelerin) oranim ttretimdeki «canli emege» oranla daha fazla yiikseltme egilimi gostermesidir. Buna kar?i olarak geli?eceginden ssz ettigi egilimlerinden ikisi de; teknik geli?melerin etkisiyle makina iiretiminin ucuzlamasi ve artan verim nedeniyle her bir i?ginin belli bir zaman igindeki iiretimiyle biflikte artacak olan artik-deger miktandir. Yaygm olarak, Marks'm kapitalizm geli?tikge reel iicretlerde stirekli dii?ii? olacagmi tahmin ettigi ve bu -tahmininde de yanildigi soylenir. Bu konuda bir yanli? anlama olduguna inaniyorum. Marks m yazilan iginde boyle olacagindan aynntili olarak Soz ettigi higbir bs- liime rastlamadim. Fazlaca alinti yapilan gittikge artan yoksulla$ma ve «artan sefalet» dyyimlerini kullandigi 1) B u n lard an biri de, o donem deki biiyiik dig y atirim la rin bu olgunun gergeklegm esini engelledigini diigiinen Jo h n S tu a rt M ill'di.

51 baglam iginde ise (Kapital I. cilt, XXV. boliimundeki,' «Birikimin Genel Yasasi» ba likli 3. ve 4. kisimlar. Tiirkiye baskisi Sol Yay. 1973) Marks m aklinda oncelikle endiistride rezerv olu turan i sizler ordusu ya da stirekli i i olmayanlann oldugu agiktir (du mii «acizler tabakasi»). Ayriea, Marks bu insanlarm geginmelerinin imkansizhgmin yanisira ya amlannda olabilecek, gtivensizlik, toplumdaki yerlerini ve meslek gururlarim kaybetme, «zeka yonlinden geride kalma» ve «cehalet» gibi ogeleri de katmi tir. Bu egilimin bile kar it faktorleri vardir, Marks Kapital in bu sozunti ettigimiz boliimiin'in 3. kisminda sendikalann «kapitalist iiretimin bu dogal yasasimn smiflanndaki yikici etkilerini yok etme ya da zayiflatma», yeteneginden ovgti ile soz eder. Ba ka bir yerde Marks «licretlerin devir yasasi»ni reddeder (bu deyimi yanli olarak Marks m buldugu soylenir, gergekte Lassalle ye aittir). Sendikalann yalnizca bir zaman igin emek giiciiniin piyasa fiyatim degerinin iistiine gikartabilmekle kalmayip, degi ik zaman ve yerlerde fark-. lila an «sosyal ve tarihsel bir ogewnin bu degeri (ya da normal dtizeyi) etkiledigini ve buna bagli olarak da degerin tarihsel degi iklige ugrayan bir oge olmasim da sagladigim vurgulami?tir. Herhalde, Marks igin onemli olan bu egilimlerin kesin olarak nasil i lediklerinden gok, bunlarin dogurdugu zitliklar ve sosyal gati malardj. Daha once soyledigimiz gibi bunlar, gegen yiizyildan beri bigimlerini degi tirmi? olsalar bile yumu amami lardir. Tersine pek gok yonden daha da keskinle mi lerdir. Gegen yiizyildan bu yana ulusal gelirin iicretlerls kar arasindaki bolii iimuniin getirdigi smif miicadelesi daha yaygin ve daha siirekli hale geldi. Giiglii ve azimli orgtitlerle desteklenmeye ba landi. Piyasa rekabetindeki geteci geki melere, biiyiik tekelci gruplarin daha sert ve daha oldliriicii sava?-

52 lari eklendi. Emperyalizm konusunda da, yiizyilin ba mda insanlar tarafmdan yazilan ya da konu ulan yeni «dolar diplomasisi)) gunlimiizde insafsiz «atom diplomasisi» ne donii tii. Iki sava arasx donem imdiye kadar kaydedilmi? en derin ve en yikici ekonomik kriz ve gokii e tamk oldu. Akademik iktisatgilar bu durum iizerine iktisadi durgunlugun etkin olacagi bir donemden soz etmeye ba ladilar. Gergekten sava? sonrasi 12 yillik buyiime doneminde, tarihsel bir merak olarak 30 lardaki bu durgunluk doneminden soz etmek moda oldu. Ama bunlan n konu uldugu devirdeki olaylar - Amerika'da «iktisadi durgunlugun» goriildugii, Amerika li sol kanat iktisatgisi Paul Sweezy in (Monthly Review, Haziran 1958 sayisinda) «yakla?an durgunluk» diye nitelendirdigi donemde - gegmi on yildan ne?eyle soz edilmesini en azindan?tipheye dii?iiruyordu. insanin aklma hemen, 20 lerdeki «Amerikan zenginligi donemi»nden soz edilmesinden sonra neler oldugu geliyjr. Ama bu tarti ilan egilimlerle ilgili gergekler oldukga agiktir. Ya da eh azindan elimizdeki istatistiklerin izin verdigi, olgiide agiktir. Marks m azalan kar haddi oram egiliminin dayanagi, daha once gordiigiimuz gibi «degi$mez sermaye» dedigi sabit sermaye ogelerinin (makinalar, vb.) emege oranla artmakta olmasidir. Bu gergekle?mi? bir durumdur. Ingiltere de 1870 ile 1938 yillari arasmda her bir i?giye dli?en reel sermayenin yakla$ik iki katma giktigi hesaplanmistir: «Eger tugla ve geligi birim olarak alirsak, ortalama bir i?ginin gali?tigi donanim 1870 dekine oranla 1938 de iki katma gikmi?tir.»5 2) Prof. E. H. P helps B row n ve B ern ard W eber, E conom ic J o u rn a l, H aziran 1953, sayfa 26fi. B urada b ir noktayi gozoniinde b u lu n d u rm ak g erek ir : H er b ir iggiye dii$en u retk enlik payi da ay m o ran d a a rttig i igin bu say inin i?gi ba?ina du en se rm a y en in d eg erce arttig i anlarm na gelm esi gerekm ez.

53 Amerika da 1870 den bu yana, 30 lu yillan di?xnda bxrakarak sermaye emekten stirekli daha fazla artmi tir, hatts bazi yxllarda iki katma ula mi tir.3 Marks xn belirttigi kar?i egilimler arasmda, emegin daha iiretken olmasina bagli olarak kendi deyimiyle «goreceli artik-deger arti?x» (yani toplam verimdeki artxk-deger payi) vardir.4 Emegin iiretkenligi hig ku kusuz teknik ilerlemelere paralel olarak artmx txr (arti yillan arasinda yakla xk iki katma gikmi?tir yillan arasmda ise imalattaki arti? % 40 olmu?tur). tjstelik bu arti? i giler tarafmdan tiiketilen e?yalara da biiytik olgiide yansimi tir. Aym zajnanda, reel ttcretler 1870 den itibaren yerinde saymami?, yiikselmi?tir; bunim ba?lica nedeni i gi sinifi 6rgiitlenmesinin gittikge gtiglenerek yayginla masidir (ama burada unlari da g6z6niinde bulimdurmak gerekir: a) Artan verimlilik ve onun «nisbi artik-deger»i artirma egilimi, kapitalizmin sennaye birikim stirecini geciktirmeksizin, arti?a emegin de katilimini saglamx tir. b) Bu tilkenin reel iicretlerindeki arti-?m onemli boliimti s6mtirge ve yari-somiirgelerle kurulan iyi ili kilere baglidir. Bu ili kiler de ozellikle 1870 lerde ve 1880 lerde ve iki sava? arasmdaki donemde, tanmsal ithal maddelerindeki goreceli ucuzlamaya neden olmu?tur). 19. yy m son donemlerinde Amerika da, kftr hadle- 3) W. F ellner, T re n d s and C ycles in E co n o m ic A c tiv ity (New York, ) Y iiksek verim kendi iginde, iiriiniin d eg erin i azaltir. B u ra da soz konusu olan etk in in olu m asi igin, iiriin degerinin ucuzlam asi ile b irlik te iggiler ta ra fm d a n tiik etilen egyalar ve dolayisiyla (reel iicretlerin sabit tu tu lm asi ya d a goreceli daha az tu tu lm asi ile) iicretlerin in dirilm esi g erek ir.

54 rinde istatistiklerle belirlenen bir dii ii g6riilmii tiir.5 Daha sonraki donemde ise ileri siirlilen gorii lerde bir geli ki goze garpar; konuyla ilgilenenlerden biri" 1. Dunya Sava i sonrasmdan itibaren bir arti? oldugunu ileri siirerken, digeri den beri az da olsa siirekli bir dii ii oldugunu ileri siirer. Ingiltere'de endiistri sektoriindeki k&r oram 1870 de % iken 1. Dunya Sava i oncesinde % 14 e dii mii, iki sava? arasi donemde de % 1 1 civannda dola?mi tir (bu donemin ozel ko ullari olan bir donem oldugu unutulmamalidir).* Mill! gelirde (yalmzca iilke igi iktisadm) iicretlerin pay yiizdesine gelince; istatistikgiler bu yiizdenin den beri gok az degi?tigini ortaya gikarmislardir: Bu yiizde tngiltere de 1870 de % 38.6 dolaymda; 1913 de % 36.6; 1939'da % 38.3; 1950 de % 41.9 dolaymda olmu - tur* Bowley in toplam mill! gelir iginde iicretlerin pa- 5) B u istatistik leri yapm ak, sanildigi k a d a r kolay degildir. A m aca u lagm alan agisindan, gegerli pay d egerlerini bulm ak igin yalm zca gegerli v erim m ik ta rim alm ak yetm ez. C iinkii pazar, v erim lilik tek i degigim leri pay d eg erlerin e u y arlam ak egilim ind edir. A m aca ulagm ak igin soz konusu k a rla r k ap italin o rijinal d eger y a da m aliyetine bagli o larak alinm alidir. B unu da y a p m ak kolay degildir. Y apilsa bile sonug yine de yaklagik olarak bulunur. 6 ) Jo sep h G ilm an, * T h e F alling R a te o/ P ro jil* sayfa Dr. G illm an «serm ayenin organik birlegim inin* biiyiim esinin d u - racagm i ve 1920 den sonra inige gegecegini b e lirtir (sayfa ve 78-81). 7) Fellner, T rends Cycles in Econom ic A ctivity sayfa ve 1900 arasm d a «m iilkiyet geliri»nin serm aye stokuna olan o ran in d aki du u u % 15, 1900'den giinum iize k a d a r olani d a y in e % 15 o larak hesaplanm igtir. 8 ) P helps B row n ve W eber, sayfa 272. u v a r ki, bu dii me egilim i biitiin serm ayeler, yani hem sanayi hem d ig er y ap i ve d on an im ekillerindeki serm ay eler igin goriilm em igtir. 9) P helps B row n ve P. E. H art, E co n o m ics J o u rn a l, H aziran, 1952, sayfa 267.

55 yi igin verdigi rakamlar biraz degi ik olsada aym durum korunmaktadir: Pay 1880 de % 37.5, yiizyilin sonunda '{ 35-36, 1913 te ise % 37,5tur. Pay yiizdesi ilk baki - ta bu rakamlarda goriildugii kadar kati olmayabilir. Ama ne olursa olsun bu rakamlar gostermektedir ki payda gozle goriiliir bir arti? olmami tir. Elveri li k'o- ullarda bile, artan verlm iginde emegin nisbeten btiyiimesine ragmen kapitalizmin oldukga gtiglii bir direng mekanizmasi vardir. Kapitalist sistemde artik-deger iizerinde Iicretlerin herhangi bir yiikseli ine kar i oldukga kati bir tavan vardir. Eger sermayenin emege olan oraru, verimliligi agisindan emegin tiretkenligine boliintirse imdilerdo gok sozti edilen sermaye-iiriin oram elde edilir. tstatj ;gilere gore yine bu sayi da gegtigimiz yiizyil iginde kararli bir egilim tablosu gizmez. Amerika da sermaye-iiriin 1. Dunya Sava i'na kadar artma egilimi gostermi?, ama lere dogru azalmaya ba?lami? ve 1870 lerdeki sayiyla yakla ik aym diizeye inmi^tir." ingiltere'de ise 1870 ile 1890 arasmda du?tiikten sonra, 1. Diinya Sava i oncesinde gok az jriikselmi?, 2. Diinya Sava i ndan sonra ise 1870 lerdekiyle aym diizeye dii?mii?tiir (ama yine de Amerika dakinden biraz daha yiiksektir).1* Bu istatistiki sayilar belli bir gosterge olu?tururlar. K&r egilimlerini gosteren kar it fikirdeki bir istatistik 1. Diinya Sava i sirasmdaki donemi kriz donemi olarak gosterebilir. Yani istatistiklerin bize gosterdigi sayilar kesin olarak dogru olmayabilir. 10) A. L. Bowley, C hanges in th e D istrib u tio n o f th e N a tio n a l In c o m e, , sayfa 25, 11) F ellner, ay m eser, sayfa ) P h elp s B row n ve W eber, aym eser, sayfa 266.

56

57 5. iktisadi KRIZLER I Boliimde, kapitalizmin en onde gelen ozelliklerin- den birinin iiretimdeki anar i (yani merkezi planlama ve yonetim eksikligi) oldugunu belirtmi tik. Bu da e?itsizlik iginde bir geli me imkam yaratiyor, sistemin bile enlerini olu?turan piyasa iliskilerinde periyodik gatlaklara yol agiyordu. Bazi iilkelerde; ozellikle geli - memi iilkelerde aralarmda koordinasyon olmasi gereken birtakim birbirine paralel ve e zamanli olgularm bir arada olu amamalarmm nedeni olarak «iiretim anar-?isi» gosterilir. tjretim anar isi iktisadi durgunluk, hatta dii u e yol agabilir. Geli mekte olan iilkelerde ise periyodik iktisadi krizlere neden olmaktadir. Tarihsel geli imi iginde kapitalizm endiistri devriminden, belki de daha oncesinden beri yalmzca degi ik sektor ve bolgelerin degi ik oranlarda geli mesi agismdan degil, ama biitiin olarak sistem iginde buytime periyodlan ile gecikme ve ktigiilme periyodlari arasmda dikkat gekici bir uyum iginde gidip-gelmi?tir. Bu ini li Qiki li degi imler o kadar periyodik hale gelmi tir ki insanlar 10 yilda bir olu an donemlerden soz etmeye ba - lami lardir. Qtinkii 19. yy da kabaca her 10 yilda bir (1-2 yil eksik ya da fazlasx vardir) sistemde kugulme ve biiyiimeler olmu tur. Bu donemlerin bir ozelligi de (birkag istisna di mda) hepsinin kapitalist diinya iginde hemen hemen her yerde birden goriilmeleridir.

58 Bu krizlerden yillarm arasmda Amerika da meydana geleni, pek gok yonden imdiye kadar kaydedilmi? en iddetli krizdir. Amerika da hizli ilerlemenin en ug noktasi olan 1929 yili ile 1932 yazi arasmda, endiistrideki iiretim yari yariya azalmi?, i siz sayisi 13 milyona yukselmi$tir. Bu sayi tiim i? giicia kaynagmm 1/4 Une e ittir. Kriz sirasinda endiistri sektoriindeki fabrikalar % 50 kapasite ile gali?iyorlardi. Bazi Avrupa iilkelerinin iktisadi durumlannda kismen yeniden silahlanma olgusunun yardimiyla, 30 lu yillarm ortasmda ve sonlannda az gok bir iyile me goriiliirken, Amerika da iiretimin kriz oncesi diizeyine ula masi 8 yil siirdii. Hemen ardindan yillarmdaki kotii gidi le, yeniden bir kriz ba?gosterdi deki kisa bir donem di?mda, i?siz sayisi 1940 a kadar 8 milyonun altma dii?medi. Kapitalizmin kronik durgunluk a amasi gelip dayandigmda, Marks m kapitalist miilkiyetin iiretici gliglerin geli mesi iizerindeki engelleyici i?levi Uzerine soyledigi gok bilinen sozlerinin fazlaca tarti?ilmasi hig de a irtici degildir. Kapitalizmin kar?ila tigi bu durumun nedenleri iizerine imdi burada incelemek istemedigim, gok ge itli teoriler iiretilmi tir. Buradaki amacimiza uygun olarak?u belirlemeyle yetinmek zorundayiz (bu belirleme iiretilen teorilerin hepsi tarafmdan olmasa bile birgogu tarafmdan gegerli kabul edilir): Periyodik hale gelen bu donemler, sermaye birikimi siirecinde bir devir olarak ele almmalidir, sermayenin birikimi ve yatinmi igin olu?an siirekli zorlamalar, biiyiiyen sermayenin k&r etmesini saglayan durumlan a?tigi igin periyodik olarak krizler olu?maktadir. Kapitalist iiretimin biiyiimesi ile artik-degerin gikarirm ve gergekle?mesinin ko?ullanyla gati?ma haline gelir dediginde Marks m kasdettigi ey buydu.

59 Uretim olgusunun, toplumun tumiiniin maddi ihtiyaglari igin yalmzca sosyal amagli olarak diizenlenip yiiriituldugtinu bir an igin varsayalim. Bu takdirde iiretimin gok yonlii buyiimesinin, toplum isteklerinin tiimuniin kar ilanmasi agisindan smin olamaz. Biiyiime ve (teknik anlamda) geli me igin kaynaklarin ve emegin yatirimi, iiretkenligin arti i ve daha fazla iirtine yer oldugu siirece devam edecektir. Bu noktaya ula?ilincaya kadar, ya sati fiyatlanm du iirerek ya da iicretleri arttirarak her zaman igin daha fazla iiretim yapilabilecek bir piyasa bulunabilir. Bu arada gozoniinde bulunduml-' masi gereken oravlar vardir. Biiylimenin saptigi ya da bazi yonlerde olaganiistii ilerlerken, bazi yonlerde hig ilerlemedigi durumlan degerlendirirken gtigliiklerle kar- ila abiliriz. Bu da biiyttmenin duz bir gizgiye ula masmda geride kalanlann onde olanlara yeti mesi igin zaman ihtiyaci duymalarina neden olur. Bu arada bliytime tamamiyle durmaz fakat yava lar. Ama kapitalizmde yeni bir xiretime gegmek igin yapilan sermaye yatinrm, belli bir kftr haddi du uniilerek diizenlenir. Biiyiimekte olan bir sektore yatirim yapildigmda du iiniilen ksr haddine ula ilmazsa yatirim butiiniiyle gokebilir. Biiytime durdugimda ise yeni makina, vs. gibi donanimlara duyulan ihtiyag durur. Makinalan ve sermaye mallarmi (iiretim araglan) Ureten endlistrilerde i sizlik ve kapasite altinda gali ma durumu ortaya gikar. Bu da diger endtistrilerdeki iiretim arzinin azalmasina neden olur ki; genel ve giderek buyiiyen bir dii ii demektir. Marks oyle d e r: «Kapitalist Uretim tarzi, Uretimin belli bir olgeginde engellerle kar ila ir... Sosyal ihtiyaglann kar ilanmasi ile degil, iiretim ve k&rin gergekle mesi ile belirlenen bir noktada dv:- rur.»

60 Siirecin nasil i ledigini gormek igin, siradan bir biiyiime sirasinda neler oldugunu yakindan inceleyelim. Bunu yaparken Marks m endiistri kollan iginde yaptigi boliimlemeye ba?vurmak yararli olacaktir. Marks endiistri kollarim, hem kendi hem de diger endiistrilerin kullammi igin sermaye mall iireten endiistri kolu ve sonunda tiiketicilerin almasi igin sunulan tuketim malt iireten endiistri kolu olniak tizere ikiye ayirmi tir. Bunlan sirasiyla Kol-1 ve Kol-2 diye adlandirmi tir (bunlar ku?kusuz alt kollara ayri tmlabilir. Ornegin, Kol-l i a) imalat makinalan yapmak igin imalat makinalan yapimi gibi Kol-1'in iginde kullanilan sermaye mallari iireten kol, b) Egirme ve orme makinalan gibi makinalan Kol- 2'de kullamlmak iizere sermaye mallan iireten kol gibi alt kollara ayirabiliriz. Aym ekilde Kol-2 de a) tjcretliler igin tiiketici mallan iireten kol, b) Kapitalistlere ve onlann asalaklanna tiiketmeleri igin liiks mallar tireten kol olmak iizere boliimlenebilir). Ama bizim konumuz alanina girdigi ekliyle, endiistri kollanni ikiye ayirmak amacimiza uygun dii mektedir. Yatmmlardaki arti?m biiyiimesi ile Kol-l den istenen iiriin talebi de biiyiir. Talebin fazlala?masi ile istihdam da geni?ler dogal olarak toplam iicretler ve toplam k&r da. Bunlann gergekle?mesi her iki endiistri kolunda da iiriin talebinin arti im destekler. Ama yeni fabrikalarda ve donanimda kullamlmak iizere Kol-1 tarafmdan iiretilen sermaye mallan arttikga, her iki endiistri kolundaki iiretim kapasitesi de artar. Arti? ne kadar fazla olursa, biiyiimenin yogunlugu o kadar fazla olur. Bu a?amada birtakim?eyler olu?maya ba?layabilir. Bunlardan biri de iiretim kapasitesindeki arti in talep arti- im a?masidir. Eger bu durum olu?ursa, k&r haddi (yani yatm lan sermayenin her pound'una dii en k&r) dii?-

61 meye ba lar. Yeni yatirimlarin k&r getirme durumu sona erince, yatirim gokmeye ba lar. Bu goku?le birlikte Kol-l'den saglanan iirline olan talep de geriler. Bu ekilde, gerileyen talep, istihdam ve uriinle birlikte geriye dogru gidi? ba lar. Bu duruma er-geg ula ilacaktir, giinku tliketicinin talebi sonsuza kadar artamaz; bir yerde?iddetini kaybetmek zorundadir. Burada soziinu ettigimiz talep biiyiimesi, istihdama (artan iicret ve kara) bagli oldugundan buyumenin sinirlan vardir. Bir a?amada tam kapasite ile gali ma ve tam istihdamin tavanma garpacaktir. Biiyiimeler genellikle tam istihdama ula ilmadan once sona erer.1 Ucretler artan emek talebine bagli olarak yiikselse bile, bu durum talep arti mi destekledigi kadar harcamalarm artmasma da yol agar. Bu da her?eyin ba?i olan karliligin yiikselmesini engeller. $imdiye kadar anlattiklarimiz buyumenin durmasini saglayan durumlardan biri, belki de en sik rastlanamdir; Kol-2 deki iiretim kapasitesinin bu koldaki iiriin talebini a?masi. Bu durum bazen iiretim gticii tiiketim gliciinu a tigi igin biiyiime durur diye tanimlamr. Ama buradaki «tiiketim giicu» eger (aileleriyle birlikte) birey olarak ucretlilerin, kapitalistlerin ve digerlerinin ki- isel tiiketimi anlaminda kullamliyorsa, durum tam olarak agiklanmiyor demektir. Biiyiime bu?ekilde sona erebilir, gogunlukla da boyle olur (Amerika daki 1929 bunalimimn boyle geli?tigini dii?iinenler vardir). Ama bu, ille de boyle olmasi gerekmez. Uretim guciinun tiiketim giicunii a?masi tammlamasi, «tiiketim guciinii» yukarida 1) M utlaka iiretim kapasitesindeki ya da belirli bazi y erlerd e- ki ar7.1arda gegitli tiirden «darbogazlar» goriinm eye baglam azdan once degilse do...

62 «talep»ten soz ettigimiz anlamda, yani her iki endiistri kolunda birden iiriin talebi anlaminda aldxgimxzda tam anlamina kavu ur.a Ba?ka bir deyi?le, Kol-2'de neler olduguna bakmanin yanisira Kol-1'de olanlarla da ilgilenmeliyiz. Kol-l in biiyiimesi, Kol-2 ile yakindan etkilense de onunla simrlanmak zorunda degildir. Sermaye mallan iireten Kol-1 ile ilgili iki soru sorulabilir: 1) Biiyiimeyi gergekleijtiren yatinmxn hepsinin ya da gok biiyiik boliimiiniin Kol-l e akxtxlip; Kol-2 - ye hig pay verilmeden ya da gok az bir pay verilerek, boylece Kol-2 deki iiretim guciiniin bireysel tuketim talebini a?madigx, Kol-2 de fazla iiretim olmadan biiyiimenin denetim altxnda tutuldiigu bir durum yaratxlamaz mi? 2) Bu durumda yatxnm; biiyiimeyi sermaye mallanna talebi ve boylece Kol-l deki istihdam ve faaliyeti arttirmak suretiyle koruyarak uzun siire diizgunce devam edemez mi? Eger Kol-l deki istihdam iistiinliigiinii korursa, burada gah anlann Kol-2 de iiretilen mallar igin tiiketim talebi bu kolun da iyi galx?masxnx saglar ve gerilemenin ba?lamasx igin bir neden kalmaz. buyumesi 2) iglerinde M arks m da yeraldigi b ir grup iktisatpi <iiretici' tiiketim * terim in i K o l- l deki talep i?in oldugu k ad ar, kigisel tiiketim (K ol-2 deki talep ) igin de kullanm iglardir. A m a «tiiketim gucii»nden soz ettiginde M arks m h er baglam da, kelim eye ikfc an lam i b irden yiikledigi ku kuludur.

63 Durum boyle konulabilir. Birinci soruda i lerin oyle yiiriiduguntt varsaydxk: Ama soztinii ettigimiz ikinci durumda oyle oldugunu du iindiik: Boyle bir siirecin sonsuza kadar surebilecegini dti- Unmek imkansiz gibi goriiniiyor, ama bu tiir durumlann bir siire devam edebilecegi ve biiyiime siiresinin uzamasxnda etkili olabilecegi bir gergek. Biiytimenin uzun slirmesi igin yatinmlann her yoniiyle Kol-l i desteklemesi konusunda somut bir neden olmahdir : Kapitalistlerin biiytimenin slirmesi igin, sermaye mallarma olan talebe bel baglamalan igin nedenleri olmasi gerekir. Nedenleri, Kol-l deki liretimin gok kxsa zaman siiresi iginde fabrikalarm donammini yenilikler ve teknolojik devrimle degi?tirme imkanmi vermesi, bu yenilikler devam ettigi siirece sermaye mallarma olan talebi kortiklemeieri olabilir. Ama Kol-l e olan bu talebin kortiklenmesi olgusunun uzun omiirltt olabilmesi igin bir tek yenilige degil, devamh (ve gittikge gogalan) yenilik dizilerine ihtiyag vardir. Sermaye mallarma bir defaya ozgli bir talep olmamah, talepte devamli bir arti olmahdir. Bu olmadigi takdirde bliyliyen Kol deki yatirim hemen bir sinira ula ir ve erimeye ba lar. Periyodik donemlerde-

64 Kol-l in kendini biiyiitmesinin kisa omiirlti bir etkisi olmasindan ote bir?ansi olmadigi agiktir. «Rusya da Kapitalizmin Geli?mesi» adli eserinin 1. bolumiinde Kol-l in buyiimesinin Kol-2 ye olan taleple simrli olmadigim, ama belli bir yere kadar Kol-2 den bagimsiz olarak ilerledigini, dahasi kapitalizmin teknik alanda siirekli devrim yapma egilimi yiiziinden Kol-l in Kol-2 den daha hizli biiyiimesinin «kapitalizmin genel yasasi» oldugunu ileri surdiigunde Lenin, bu ihtimalden soz etmi ti. 2. Dunya Sava i ni izleyen donemde olu$an biiyiime hareketinde, bu durumlarm etkisini gelecek boliimde gorecegiz. Geni$ silahlanma programlarinin, buyumenin geli - tigi donemlerde Kol-l deki iiriinler igin talep yarattigmi unutmamaliyiz. listelik, bu porgramlar ne Kol-l in ne de Kol-2 nin iiriin kapasitesini biiytitmeden, kiyim ve yikimin kapasitesini biiyiitiirler. Bu nedenledir ki silahlanma yari i ve sava? biiyiimenin siiresini uzatabilir, ticaretin normal donii iim modelini bozabilir. Kamu hizmetleri ile ilgili programlann da silahlanmaya benzer bir i$levi vardir. Ama bu programlann silahlanma programlarma oranla daha simrli bir etkinlik alam vardir. Hem de Kapitalist hiikumetlerin bu tiir programlan finanse etme istegi (eger olaganustii giiglti halk baskisi ya da devrim tehdidi yoksa) daha azdir. Yukanda anlattigimiz bigimde biiyiime siiresi uzatilabilirse de gok gegmeden ge?itli zorluklarla kar ila?ilacagi kesindir. tlk olarak yatirim yapilan sermayeden Kol-2 ye hig pay du iilmemesi akla uygun gelmiyor. Yatmm yapilma derecesine gore, buradaki iiretim kapasitesi yava$ da olsa artacak, bir a?amada da bireysel tiiketim talebini a$acaktir (bireysel tiiketim yeni iiriinlerin reklamini yapi-

65 larak, taksitli sati larla ve agikgbz saticilarla ne kadar desteklenirse desteklensin dunim degi mez). ikinci olarak, yatinm, Kol-l i biiyiitiirken kann elde edilecegi toplam sermaye stogu da biiyiir. Eger artik-deger buna bagli olarak artmazsa, k&r haddi bundan olumsuz yonde etkilenir ve yapilacak olan yatinmlar baltalanmi? olur. Niifus 50k hizli biiyilyorsa ve endiistrideki rezerv i?gi ordusu tiikenmez goriiniiyorsa, bu durumun olu?masi miimktindiir: Fabrikalara daha fazla emek gerektiren, daha fazla sayida makina yerle tirilir ve her yeni i gi digerleri kadar artik-deger iiretir (bu ko ullarda Kol-l in biiyiidiigii kadar Kol-2 nin de biiyiime ansi vardir. Qiinkii Kol-2 artan iicretler ve ylikselen toplam k&r sayesinde biiyiiyen tiiketici talebini ka^ilamak zorunda kalir). Ama bu, en azindan endiistrisi geli?mi? olan iilkelerde kolay kolay gergekle?meye jek bir durumdur, giinkii daha 6nce gordiigiimiiz gibi sermaye birikimi, emek arzini a?arak biiylime egilimindedir. Eger sermaye stogu yedek emek ordusunu a?arsa, bu takdirde dogacak olan emek rekabeti iicret arti?ina neden olur. Bu da sermayeden elde edilen artik-degerin bir boliimline el koymalan demektir. tjgiincu olarak, yukandaki ihtimali ortadan kaldirmak igin yeni sermayenin eskisinden daha gok emek tasarrufu yapan bir donanima yatinm yaptigim varsayalim. Bu durumda emek talebi sermaye donanim stoguna oranla gok daha az artacaktir. Her i?ginin «elinin altinda» gok daha fazla sermaye donammi olacaktir. Ama bu da yine, k&r haddinin degi$mezliginin yanisira her i?ginin tiretkenliginin yeteri Olgiide artmasmi gerektirir. Bu arada, bu iki olgunun yiiksek sermaye oranim emek oranma dengelemek igin, sermayeye giden degerin payim 3riikseltecek bigimde birle?mesi zorunludur. Tamnmi? iktisatgilardan Kaldor bir keresinde bii-

66 yiimeyi «atxn dort engelden birinde du?mek zorunda oldugu garip engelli bir yari»a benzetmi?ti. «Son engele kadar ya?amayi ba?arabilen ata pek rastlanmaz» diye belirtmi?ti. Iktisadi krizlere dogru baki? agismin, onlari kapitalizmin geli?en iiretim giigleri ile sermayenin karliligi arasmdaki temel geli?kisinin kagimlmaz bir sonucu olarak gormek degil; kendini ge itli bigimlerde gosteren bu temel gati manm bir ifadesi olarak gormek olduguna inaniyorum. iktisadi ge itli buyiimeler aym nedenle degil, degi ik nedenlerle olabilir. Nedenin ne oldugunu, soz konusu btiyiimenin somut ko?ullarmi ve olaylar dizisini inceleyerek meydana gikarabiliriz. Bu boliim boyunca sanki di ticaret yokmu?, soz konusu olan iilke ihracat igin. degil sadece tilkesindeki piyasa igin iiretiyormu? gibi konu tuk. Herhangi bir somut durumda, (hem Kol-1, hem Kol-2 igin) verimin bir boliimu di? talebi kar?ilamak igin tiretilir. Yani di ticaret biiyudiikge, talep de biiyiir. Ama unutulmamalidir ki soz konusu iilkelerden mal alan tilkeler, kar?iligmda daha fazlasim satmadan bu i?i fazla surduremezler. Diger iilkelere yapilan ihracat kredili ya da borg kar?iligi yapilmazsa, btiyiimenin siirmesi igin yapilan destekler gegici olmaktan oteye gitmez. Qiinkii siirekli ihracat-artik-degeri ancak tersi durumda mumkiindiir. Ne olursa olsun, gizdigimiz basitle^tirilmi? tablo, genel olarak kapitalist diinyadan soz ettigimizde yanli? degildir.

67 6. ik ln C i DLJNYA SAVA$I'NDAN BU YANA odern sava, her tiirlli kaynagin seferber edilmesi- Mni, emek ve iiretim donammmin yer degi?tirmesi igin yonlendirici kararlar verilmesini, normal piyasa mekanizmasmm altindan kalkamayacagi bir sava? endiistrisinin kurulmasim gerektiren bir olgudur. Bunun sonucu olarak finansmanm, emegin ve malzeme dagitimimn devlet kontrolunda olmasi bigiminde bir devlet kapitalizmine neden olur. Devlet piyasada tek alici durumuna gelir. Silahlanma ve sava? gerekleri igin, ordunun ve hatt& niifusun temel gida ihtijteglan igin anla malar yapar. Bu durum, 2. Diinya Sava?i nda 1. Diinya Sava i ndakinden gok daha ileri bir dereceye ula mi?tir. Sava durumundaki her yonlii iiretim diirtiisii endiistrideki rezerv ordusunu tiiketir, ban? zamanmdaki biiyiima devrinde bile kolay kolay eri?ilemeyen tam istihdama ula ilir. Bu ko ullann biiyiik iicret arti?lanna yol agmasim onlemek igin devlet, sendikalar ve i?giicii iizerinde grev hakkmi askiya alma, i?gi hareketini ve i? d0gi?tirmeyi onlemek gibi ge itli kisitlamalar uygular. Ama yine de bu ko?ullar altmda sinif ili kileri gerginle tigi igin i?gi simfina ban zamaninda higbir ekilde ho?goriilmeyecek onemli ayncaliklar verilir. Aym zamandan, biiyiik i gevreleri de endiistri iizerinde daha yakm bir denetim saglarlar (maddelerin dagitimi ve i yonetimi). Biiyiik tekeller normal ko ullarda yapamayacaklan ekilde kiigiik olgekli irketleri kendi denetimleri altina alirlar.

68 Bundan dolayi, i$gi smifmin pek gok iilkede 2. Diinya Sava i ndan oldukga kuwetlenmi? olarak gikmasi hig de?a irtici degildir (ama hemen sonra planli olarak yapilan politik ve endustriyel boliimleme ve gatlaklarla zayrflatilmi$lardir). Diinya genelinde sosyalist sektoriin gittikge biiyiiyen varligimn, kapitalist sektor iizerinde oldukga belirgin bir vurucu etkisi vardir. Bazi iilkelerde ozellikle Fransa ve Italya da) komiinistler, soguk sava in artan baskilan ve ge itli hilelerle uzakla tinhncaya kadar, bakanliklar da elde etmek suretiyle sava sonrasi hiikiimetlerde yeralmislardir. Ingiltere de sava sonrasi 1945 genel segimlerinde I gi Partisi hiikiimeti ba- a gegmi?; 1918 de 1. Diinya Sava i sonrasmda oldugu gibi sorunlan hasiralti etmemi?, sava? sonrasi yillanm iktisadi kontrolii yeniden kurmakla harcami tir. Bu yillarda, i gi smifi iizerinde 1305 sayih kararnameyle konulan grev yasagi gibi yaptinmlarla kontroller siirmiistiir (1305 sayili kararname 1951 de yiiriirliikten kaldirilmi?- tir). t?gi Partisi hiikiimeti komiirii, demiryollarmi, gazi, elektrigi, karayolu ta imaciligim ve geligi, bunlann yamsira Bank of England i (tngiltere Bankasi) devlet le tirerek devletin Ozellikle yatinm konusunda dogrudan kontrolde bulunabilecegi alani biiyiitmii tiir. Ama yine de bu kontroliin kapsami abartilmamalidir. Qiinkti iiretim olgusunda devletle tirilen sektbr, ekonomideki iiretimin ancak 1/5 i kadar pay almaktadir. Burada asil Onemli olan, devletin Ozellikle sermaye m allan konusunda satici olarak agirligim koymasidir (sermaye mallan agirliktadir, giinkii devletle tirilmi sektoriin sava? sonrasi on yil boyunca geni yatinm programlan ve tiim yatmmlar genelinde ezici bir payi vardir). Konut yapimim da katarsak devlet sektorii sava? sonrasi on yil boyunca toplam yatmmin yansma sahipti. Eger bunlara savunma giderlerini de katarsak, devletin yaptigi harca-

69 malar igin (bunlar genellikle yukarida sozunii ettigimiz Kol-1 metalarma yapilir) milli gelirin 5 te ya da 6 da birine ula?an bir rakam elde ederim. Amerika da bile silahlanma harcamalari, devletin genel iktisadi durum iginde onemli bir etkisi olmasma neden olur. Bu iilkede devletin mal alimlari ve resmi harcamalari toplami, gayri safi milli hasila'nm 1/5 ine, hatta bazi yillar 1/4 line p?ittir. Bazilan bunun sistemde daha dnce varolma yan bir denge durumu yaratan bir ozellik oldugunu ile ri siirmu?, devlet harcamalarmin ozel yatinmdaki dur gunlugu kar?ilayacak bir «degi$mez denge unsuru» o) dugu konusunu uzun uzun tarti?mi?lardir. Bu son nokta iizerine ne dii?iiniirsek dii unelim, devlet kapitalizminin geli?iminin 2. Dunya Sava$i ve sonrasi donemin ba?ta gelen ozelligi oldugu rahathkla soylenebilir. Bunu, bu geli meyi yeni bir?eymi? gibi sunmak igin soylemiyoruz: Aym durum 1. Dunya Sava- i sirasinda da soz konusuydu, krizin oldugu 30 lu yillarda da devlet kontrolu vardi. Ama bu konuda 2. Dunya Sava?i bir gegi? donemi olarak almabilir. Bu durumdan soz ettigimizde, 3. boliim sonunda devlet konusunda soylediklerimizi hatirlamaliyiz; yani iktisadi giiciin en yiiksek birikime ula tigi a?ama olan tekelci kapitalizm a$amasinda devlet, hakim tekelci gruplann oyuncagi haline gelir, demi?tik. Bu nedenle Marksist yazarlar sadece devlet kapitalizmi terimini kullanmaz. Tekelci devlet kapitalizmi terimini tercih ederler. Bu anlamda durumun oldukga onemli bir degi im gegirdigi zannedilm emelidir: Sava? aslinda, tekelci gruplar ile devlet arasmda daha biiyiik bir yakmlik kurulmasim saglami?tir. Downing Street'deki1 t?gi Partisi bakanliklari 1) D ow ning S tre et : In g ilte re de B a bakanlik ve b akanlik larin bulu n d u g u sokak.

70 ve hatta Avam Kamarasi ndaki i gi Partisi gogunlugu devlet mekanizmasmin, personelinin ve ona hakim olan sinif gikarlarmm karakterini degi?tirmeye yetmez. Ortada geli kili bir durum oldugu igin, burada yeni bir belirleme yapmakyerinde olacaktir. Devletin tekelcilerin oyuncagi oldugunu ve kapitalistler arasmda anla mazliklara yol agmasma ragmen onlarm gikarlarim korudugunu soylemek; devletin genel olarak sistemin i leyi ini destekleyen bir politikasi oldugunu di lamak anlamma gelmez (yani kapitalist iiretim tarzina denge iginde i lemesini saglayici bir politikasi oldugunu). Aslmda bu, sistemin en onde gelen geli kisidir. Bir yanda turn sistemi gokii e goturebilecek ekilde karlarini en list diizeye gikarmak isteyen grup gikarlari, bir yanda da sistemin surebilmesi igin gabalar vardir. Devletin aldigi onlemler sisteminin slirmesi amaciyla diizenlenir. Devlet zaman zaman tarafsiz bir «araci» rolline biiriiniir, grup gikarlari ile yonetici sinif arasmda arabulucu olur. Hatta gerginle?en smiflar arasi anla mazliklari yumu?atmak ve arabulucu olmak yine devlete dii er. Ama' bu iiretim tarzi ko ullarmda, bu gorevi yerine getirebilme olgiisii ve yapildigi takdirde ba?ari $ansi oldukga simrlidir. Kapitalizme diinya genelinde bakacak olursak sava sonrasi donemde ikinci bir ozellikle kar ila?inz. Bu ozellik daha once somiirge ya da yari-somiirge olan iilkelerin milli bagimsizlik bayragi altmda, kendilerini emperyalist baskidan kurtarip, siyasi ve iktisadi bagimsizliklarmi kazanmalaridir. Sosyalist Blok a katilan (Jin, bu durumun en onde gelen ornegidir. Geliijmemi? iilkeler olduklari halde kapitalist blokta kalan Hindistan, Burma ve Misir da bu duruma oraek olarak gosterilebilir. iktisadi agidan bu geli?me, iilkelerin (hangi ko?ullarda olursa olsun) di sermayeye, devlet yonetimi ve

71 kontroliindeki «geli me programlanna» kar i toplu bir harekete giri?tikleri anlamma gelir. Tahmin edilecegi gibi, bu duruma eskiden beri kapitalist olan iilkelerden sert tepkiler gelmi tir. Kapitalist iilkeler iginde, di yatinmdan ve endustriyel mallar ihrag ederek kar iligmda tanm iiriinleri ve hammadde alimmdan kar saglayan ingiltere bu durumdan ozellikle rahatsiz olmu?tur. Amerika ise (Cin ve Pasifik te olanlar di?inda) bu durumdan ingiltere den daha az etkilendi. Yatirimlarmi ye denetimini Amerika kitasmda Kanada, Orta ve Giiney Amerika iilkelerine; petrolii ve madenleri agisindan Ortadogu ve Afrika ya kaydirma egilimini gosterdi. Egilim gosterdikleri bolgeler daha once ingiltere tarafmdan payla?ilmi, hatta onceleri «Yeni Diinya» diye nitelendirilen kendileri tarafmdan daha zengin ve giiglii dolar emperyalizmi ile yikima ugratilmis bolgelerdi. Hindistan ve Arap Cumhuriyeti gibi 3. Diinya tilkeleri denilen iilkelerin ortaya giki?i baglaminda, kapitalizme kar?i geli?en Sosyalist Blok un etkisini, daha iyi gorebiliriz. Bu iilkeler igin sosyalist iilkelerin planli iktisatlan yalniz endustrile meye dogru ba?anli olmakta ve daha once ulasilmamis bir hiz saglamak konusunda ornek olu turmakla kalmaz, aym zamanda teknolojik ilerleme ve sermaye mallari konusunda gittikge geni leyen bir malzeme de olu turur. Bu agidan sosyalist iktisat, bu iilkeler igin hem siyasi hem de iktisadi yonden oldukga gekici ve etkileyici bir alternatiftir. Sava sonrasi donemin 3. ozelligi de, 1957 ye kadar 12 yil boyunca iktisadi biiyiimelerin beklenmedik ekilde varliklanni siirdiirmeleridir (bu arada da ve tekrar 1952 de ingiltere de, de Amerika daki kiigiik gapli krizler de vardir). ingiltere de 1. Diinya Sava- i nm hemen sonrasmda ba?layan biiyiime 1,5 yil sonra du-rdu; bunu 20 lerin ortasmda bir iyile me izledi. Ame-

72 rika daki biiyiime daha giigluydu ama sonunda 1929 krizine gelindi. Bu bakimdan etkinligi, i alanlari yaratmasi, yatirimlari ve ingiltere de i sizlik oraninm % 2 nin altmda seyretmesiyle (Amerika da i sizlik oram daha yiiksekti ama yine de 4 iin altmda seyrediyordu) arasi 12 yil 1. Diinya Sava x sonrasi 12 yila oranla biiyiik bir fark gosterir. Bu siirede endiistriyel iiretim ingiltere de 1/3, Amerika da ise 1/2 oranmda artmi?tir. Ekonomideki biiyiime a$amalarinm siirelerinin uzamasi iizerine krizlerin gegmi?te kaldigi ve kapitalizmin kar getiren durumlan kalici yapmayi ogrendigi konusunda tarti?malar agilmi tir. Sava? sonrasi donemin kendine ozgti karakterini belirlemek igin ge itli agiklamalar getirebiliriz. Sava?in hemen sonunda talep, sava$in e?i goriilmemi? yikimimn onarilmasi ihtiyaciyla, tiikenen mal stoklarmm yenilenmesi, fabrika ve makina donanimlarimn onarimi ve yenilerinin yapimi ile destekleniyordu. Amerika sava?tan dogrudan etkilenmedigi ve gergekte sermaye stogunu onemli olgiide arttirdigi halde endiistrisi, Avrupa da oldugu gibi ge$itli «yardim programlanw adi altmda onanm ihtiyaglanm kar?ilamakla me?guldii. Sava sonrasi birkag yil boyunca tiiketici mallan gibi sermaye mallari da ihtiyaci kar?ilayamiyordu da kaynaklarm talebi kar iladigi duruma ula?ildiginda Kore Sava i gikti. Amerika nm silahlanma harcamalannda ve stratejik onemi olan mallarm stoklamasmda arti? goriildii. iktisattaki biiyiimeyi yeni bir diizeye getirmesine ragmen sava? giderlerinin artmasi 1948 de Kore Sava$i ndan birkag ay once ortaya gikan «iktisadi durgunlukwtan kurtulmanm tek ba$ina sorumlusu olamaz. Ama Kore Sava?i nm sona ermesiyle, 1953 yilimn sonlanna dogru Amerika da biiyiime yine gikmaza girdi. O zaman pek gok ki?i bunun, hiikiimetin Kore Sava?r

73 harcamalariyla anormal bigimde uzattigi buyiimenin sonu oldugunu ve 1929 dakine benzer bir krizin yakla - makta oldugunu dii?iindii. Ama herkesi yanilgiya dii?iirerek, ozel sektor ve i? gevrelerince yapilan yatirimlar, hem de hiikiimetin gittikge azalan savunma harcamalanna ragmen, gabuk iyile me ozelligi gosterdi.12 Bir sonraki yilin sona ermesinden once iki ya da tig yil siiren yeni bir buytime ba?ladi. Bu bliylime temelde, sanayi irketleri tarafmdan yeniden diizenleme ve yeni kurulu yatm m larm a gidilmesinin, kamu hizmetlerinin yeniden yiiriirliige girmesinin ve buna benzer eylerin biiytimesiydi. Bu bliylime imalattaki iiretim kapasitesini yakla ik % 13 oranmda arttirdi. Bu arada ingiltere de de (yalnizca hiikiimetin para politikasiyla kisitlanabilen) oldukga fazla yatinm etkinligi vardi. Bu durum Bati Avrupa daki kapitalist iilkelerde, ozellikle Bati Almanya da da sliriiyordu. ingiliz imalat endlistrisindeki iiretim kapasitesi arti?i, 1958 de iig yil oncesine oranla % 10 artmi?ti. Bu biiyiimenin akilci bir agiklamasi, yazarm daha once ba ka bir eserinde3 belirttigi gibi 1950 lerin daha once soziinii ettigimiz teknolojik devrimlerden birine tanik olmasidir. Teknolojik devrimin modernle?meye etkisi olmu?, yatmmlara giiglii bir destek olmu tur. Bu a amada, aslinda, 5. boliimiin sonunda soziinii ettigimiz duruma dli?tligiimuz soylenebilir. Teknolojik yenilikler 2 ) (i siz)igi b ir sure igin % 6 ya tirm a n d ira n ) d u rak lam a sira - sm daki y atirim dugiiklugu, tem elde m al sto k la n n a yapilan y a tirim la rin diigm esidir. F ab rik alara ve donanim a y ap ilan y a tirim - la rin degil. Bu ara d a tiiketim deki bireysel h arc am a lar gagirtici b ir d u rak la m a gosterm igtir daki d u rg u n lu g u n aksine. b u seferk in in diger iilkeler iizerinde onem li b ir etkisi olm a- m igtir. 3) M a r x ism T o d a y. A ralik 1957.

74 donemi, iiretim guglerinin otomasyon olarak nitelendirdigimiz geli?meye ula tigi onemli a ama ile baglantih olarak ortaya gikrm?tir.4 Daha 1. Diinya Sava i sirasmda iiretim tekniginde toplu iiretim (mass production) adi verilen iiretim bigimine olanak saglayan bir seri degi im uygulanmaga ba lami ti. Bu degi imler Amerikan endiistrisinde 1920 lerde, sermaye mallari iiretimindeki hizli arti ile de yakindan baglantilidir. Sanirim bu durum, 1950 lerdeki otomasyon bigimine gegi? a amasi olarak almabilir. Bir onceki a amadan, otomasyon a?amasina gegi? oldukga onemlidir : QiinkU otomasyon elle yapilan i ten makinala maya gegmek ya da Iiretimin montajla gergekle mesi degil, iiretim i lerindeki aynntili kontroliin modern elektronik araglar ve feed-back (geri besleme) mekanizmalanyla yonetimine gegmek demektir. Otomasyon donemini, niteliksel bir «sigrama» ya da iiretim guglerinin degi im a?amasi olarak gorebiliriz. Otomasyonun iiretimde ve Iiretim ili kilerinde, o donemde algilandigmdan gok daha yikici bir etkisi olmu?tur. Savas Sonrasi kapitalizmi igin, l gi Partisi nde ve parti di?mda agilan tarti?malarda birgok ki?i, kapitalizmin gegirdigi degi imlerin onu bamba?ka bir ekle donii tiirdiigiinu ve bu yeni eklin kapitalizmin geleneksel tanimiyla bile uyu madigim tarti?tilar. Bir Amerikan ya- 4) 50 lerde Ingiltere, A m erika ve B ati A lm anya d a v erim in i n la n la n n d a n dahn hizli biiyudiigum i unutm am ah y iz. Caim an kisi bagina diigen u riin o ram arasi In g ilte re de % 12, A m e r ik a da % 16, B ati A lm anya d a % 35 artm igtir. (T. Balogh, ( O x fo r d E co n o m ic P a p ers, sayfa 220, 228) A yrica istih d am d a tam knpasiteye ulagilm asi n edeniyle tiik etim taleb in in de b u y iid u - gii u n u tu lm am alid ir. O rnegin, y illari arasm d a reel iicre t-g e lirle ri In g ilte re de %. 15, A m erik a da da 5 0 k daha fazla artm igtir.

75 zari «20. yy. Kapitalist Devrimn isimli bir kitap bile yazdi lerdeki biiyume sirasmda bazilarinm, smirsiz iktisadi geli?menin etkisiyle kendilerinden gegerek, hig dii- unmeden «Amerikan yiizyili»ndan soz etmeleri gibi 1950 lerde de kapitalizm ve onun «serbest giri im» sisteminden artik krizlerden kurtulmasini ogrenmi?, siirekli teknik yenilikler iireten bir makina diye soz edilmeye ba?lami?ti. Bu sozler, 50k algak perdeden de olsa ingiliz i?gi hareketinden bile yankilanmaya ba lami ti. Omegin, «Fabian ct Yeni Denemeler» adli kitabmda Mr. Crosland sorunu oyle koymu?tur: «Artik kapitalizmin biituniiyle degi?ik bir' sisteme donu?en bir ba?kala?im gegirdigi agiktir. Bu da geleneksel sosyalist gozumlemelerin yeniden gozden gegirilmesini gerektirecek.» (say. 35.) Mr. Strachey, «(?agda Kapitalizm» adli eserinde Mr. Crosland kadar ileri gitmemekle birlikte oyle demistir : «Endustrisi geli$mi? iilkelerde, giinumiizdeki sistemin, yani kapitalizmin yeni ve farkli bir a?amasi yasanmaktadir. Eski a amanm-geli me yasalan yeni a$amada artik butiini\yle uygulanamamaktadir.» (sayfa 25-26). Devlet kapitalizminin saydigimiz egilimlerinin di?inda (ne kadar onemli olursa olsun, «degi?im» ve «yeni a?ama» tarti$malarmda bunlar hayati bir onem ta?imazlar) bu tiir iddialari hakli gikarmak igin iki neden ileri suriilmu?tiir. Ilk olarak, son yillarda ortaya gikan «Yonetimsel Devrim» olgusu var. Tarti malar, Amerika li James Burnham in gok alinti yapilan «Yonetimsel Devrimn adli kitabindan kaynaklanmaktadir. Kitabin ana konusunu, giiciin, iki sava? arasmdaki donemde, kapitalistlerin elinden biiyiik endiistriyel ve mali ortakliklarin ba ma gegen iicretli yoneticilerin eline gegmesi olu$turmaktadir. Bu yoheticilerin, iiretim politikasini yonettikleri ir-

76 ketlerin sermayesinde paylari yoktur. Bu du?iince ile desteklenerek, Berle ve Means'in Amerika nin en biiyiik 200?irketinde yaptiklan gok bilinen ara tirmalarina ba vurulmu tur. Ara?tirmada,?irketlerdeki miilkiyet sahiplerinin gorevle ilgilerinin kesildigi, denetim ve hakimiyetin azinlik denetimi ne gegtigi goriilmektedir, (azinlik kontrolii,?irketleri sermayede payi yok denecek kadar az olanlann kontrol etmesi demektir). Kapitalistlerin i?le ilgilerinin kesilmesinin oldukga belirgin oldugu ve, en azmdan gegen yiizyila oranla gok daha fazla «gorev ba inda olmayan» kapitalist oldugu dogru olsa da, yine de bu olgu fazlaca abartilmi tir. Kapitalistlerin gorevle ilgilerinin kesilmesi durumu bir genel ozellik olmaktan heniiz gok uzaktir. «Azmlik kontrolu» olsa bile (her zaman vardir) bu, kontroliin kapitalist olmayanlarm elinde olmasi anlamina gelmez. Hele kontroliinde bulunduranlarin ayri bir sinif olu turdugu ya da onlarm politikasmm k&r giidiisii di?mda bir giidii tarafindan yonlendirildigi anlamina hig gelmez. Zaten Berle ve Means m materyali Uzerine yapilan ve Gegici Ulusal Ekonomi Komitesi nce yaymlanan bir raporda, kontroliin gok az ortaklik payi olanlann elinde oldugu durumlann sayisinin, tahmin edildiginden gok daha az oldugu gorulmu tur.5 Amerika daki en biiyiik?irketlerin % 85 i iizerinde yaptigi gali5masinin i iginda Prof. Sagrant Florence, «BiiyUk irketlerdeki bin hissedardan ortalama 20 si kararlarda 1/3 oraninda soz sahibidir.» der ve oyle siirdiirtir : «Yonetimsel devrimin, zaman zaman du unuldiigii (ya da dii Uncesizce soylenildigi) oranda 5) Gegici U lusal Ekonom i K om itesi tu ta n a k la n. No. 29, sayfa ve 104. P aul Sw eezy konuyu tiim iiyle * T a rih O la ra k G iin iim iiz» adli k ita b in d a tarti m igtir. A ym y a z a n n * lncelem eler> adli k ita b in a da bak ilab ilir. S ayfa

77 varolmadigi konusundaki inancimizi destekleyecek kamtlar vardir. Pek gok irket ya da ortakliklarda, irket politikasi tizerine son karar biiyiik hissedarlardadir.»fi ikinci olarak, gelirin i?giler yararma radikal bir biqimde dagildigim ileri sliren «gelir devrimi» denilen bir olgu vardir. 1. ve 4. boliimlerde gorduglimliz gibi iicretler 1930'lardan beri hem somut olarak hem de goreceli olarak artmi?tir. Ama arti?tan sozedilirken nedense sava sirasi ve sonrasmin ozel ko?ullari pek dikkate almmaz. Aslmda licretlerdeki arti?, «gelir devrimi» gibi abartilmi? deyimlerle betimlenecek kadar fazla degildir. Biiyiik degi?im diye sik sik ileri slirulen, ki isel gelirlerdeki iicretlerin payinm degi?imidir. Bu belirleme, daha once gordliglimliz dagilmayan kar i di?arda birakir. Simf olarak kapitalistlerin gelirinin bir pargasi olan dagilmayan k&r sava?tan bu yana onemli olglide artmi?tir. ttcretlilerin milli gelir iizerindeki payi, sava? oncesi donemden beri % 3 ii gegmemi?tir yillan arasmda gelir sahiplerinin list % l nin (yakla?ik 200 bin aile) toplam ki?isel gelir arti dagilmami? k&r oranmdaki payi, vergilendirilmemi? haliyle % 20 den % 19 a, vergilendirilmi? haliyle % 15 ten % l l e dii?mli?ttir, Yiiksek gelirlilerin % 25 inin payi vergilendirilmemi? haliyle % 60 - tan % 57 ye, vergilendirilmi haliyle % 55'ten % 49 a du?mu?ttir. Tlim dii?lik gelirlerin yansma gelince, onlan n payi vergilendirilmemi? durumda higbir geli?me gostermez, vergilendirilmi? durumda ise gelirlerinde sadece % 27 den % 30 a bir arti? vardir. ABD de ise tlim gelir sahiplerinden alt 3/10 unun toplam gelir igindeki paylan azalma gostermi?tir. Yiiksek gelirlilerin paylarindaki azalmayi gosteren 6 ) Ingiliz -ve A m erikan E n d iistrilerin d e tgleyig M antigi, sayfa 193.

78 rakamlar abartili olabilir, giinkii bu rakamlar ne sermaye karlarim ve onlarmdan yapilan harcamalan, ne de sava sonrasi donemde ali?kanlik haline gelmeye ba layan ahsi harcamalarin «gider» hanesine yazildigim dikkate almaktadir. Aym konuda Amerika daki rakamlari degerlendirirken, bu iilkede vergi kagirma ve her ttirlii harcamalarin gider hanesine yazilmasi ozelliklerinin gok onemli yer tuttugunu unutmamaliyiz. 7) D udley S eers, O x fo rd is ta tis tik E n stitiisii B u lte n i, Eyliil 1949, S ayfa ) G ab riel K olko, U n iv e rsite le r v e S o l D ergisi No: 2 78

79

80 Kapitalizmin Dtinti ve Bugtinu MAURICE DOBH Ingili/ ikt isiiltr'tsi Maurice Dobb un bu vok hi linen cl kiuibi ilk kc/ 19.*>8 yilindii yaymilandi yilinda ya/.ar tarafmdan yeniden go/den gegirildi yilmda yapilan II. baskismdan TOrkvclcgtirdigiini/ kilapla Maurice Dnbb, kapilali/.min 16. yd/yilda ba:>layan ve 19. yd/.yilda doruga v'ikan tarihsel gcli$imini tt/.etliyor. O gllnden bugune modern emperyali/- min geli$imini ve sorunlarini, Marx ve Sngels in v'u- /.Umienielerini a$arak, hem onlarin klasik <;ali$malariniii i$igmda, hem dc i;agda iklisat teorilerinin baki$ agilarim dikkate alarak degerlendiriyor. Jletifim Yaymlari P olitika Dizisi ISBN f

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün

GELECEĞİ DÜŞÜNEN ÇEVREYE SAYGILI % 70. tasarruf. Sokak, Park ve Bahçelerinizi Daha Az Ödeyerek Daha İyi Aydınlatmak Mümkün www.urlsolar.com S L D-S K -6 0 W ile 1 5 0 W St an d art S o kak L a m ba sı F iya t K arşılaşt ırm a sı kw h Ü c reti Yıllık Tü ke tim Ü cre ti Y ıllık T ü ketim Fa rkı kw Sa at G ü n A y Stan d art

Detaylı

KONFRUT GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

KONFRUT GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. KONFRUT GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 30 HAZİRAN 2010 TARİHİ İTİBARIYLE SERİ:XI, NO:29 SAYILI TEBLİĞE İSTİNADEN HAZIRLANMIŞ KONFRUT GIDA SANAYİ VE TİCARET A.Ş. YÖNETİM KURULU 2010 HAZİRAN ARA DÖNEM FAALİYET

Detaylı

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE

KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE II. Bölüm KÜRESEL EKONOMİK ÇEVRE Doç. Dr. Olgun Kitapcı Akdeniz Üniversitesi, Pazarlama Bölümü 1 Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) BAZI KAVRAMLAR Bir ülke vatandaşlarının bir yıl için ürettikleri toplam mal

Detaylı

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. )

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) (ESKİ UNVANI İLE VAKIF B TİPİ MENKUL KIYMETLER YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. ) 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN

Detaylı

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum

ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI. Kapitalist Toplum ZUBRÝTSKÝ, MÝTROPOLSKÝ, KEROV KAPÝTALÝST TOPLUM ERÝÞ YAYINLARI 1 2 SEKÝZÝNCÝ BASKI KAPÝTALÝST TOPLUM ZUBRITSKI, MITROPOLSKI, KEROV, KUZNETSOV, GRETSKI, LOZOVSKl, KOLOSSOV 3 Y. Kuznetsov [Birinci ve Üçüncü

Detaylı

2011/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL MUHASEBE. 4 Aralık 2011-Pazar 09:00-12:00 SORULAR

2011/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL MUHASEBE. 4 Aralık 2011-Pazar 09:00-12:00 SORULAR 2011/3.DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL MUHASEBE 4 Aralık 2011-Pazar 09:00-12:00 SORULAR SORU 1: Mali Tablolardan Bilanço yu tanımlayınız. SORU 2: Mali Tablolardan Gelir Tablosu

Detaylı

ASHOKA VAKFI 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU

ASHOKA VAKFI 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU 1 OCAK - 31 ARALIK 2014 HESAP DÖNEMİNE AİT FİNANSAL TABLOLAR VE BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİLANÇO Aktifler 31 Aralık 2014 Dönen varlıklar Hazır değerler 740.363 Bankalar

Detaylı

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu BIST-100, Haziran da %11,28 lik düşerek 76.295 den kapandı. Aynı dönemde Bankacılık endeksi %15,41, Sanayi endeksi

Detaylı

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI KARMA ALT FONU (3. ALT FON) 1 OCAK - 31 ARALIK 2013 HESAP DÖNEMİNE AİT PORTFÖY DAĞILIM RAPORU

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI KARMA ALT FONU (3. ALT FON) 1 OCAK - 31 ARALIK 2013 HESAP DÖNEMİNE AİT PORTFÖY DAĞILIM RAPORU T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI KARMA ALT 1 OCAK - 31 ARALIK 2013 HESAP DÖNEMİNE AİT PORTFÖY DAĞILIM RAPORU İÇİNDEKİLER Sayfa No I- FONU TANITICI BİLGİLER... 1 II- FONUN PERFORMANSINA

Detaylı

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ MAYIS, 2016 MESLEK SEÇİMİ VE KARİYER PLANLAMADA VELİNİN ROLÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE İÇİNDEKİLER: Meslek Seçiminin Önemi Meslek Nedir? Kariyer Meslek Seçiminde Dikkat Edilecekler

Detaylı

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014

ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 ENFLASYON ORANLARI 03.07.2014 TÜFE Mayıs ayında aylık %0,31 yükselişle ile ortalama piyasa beklentisinin (-%0,10) bir miktar üzerinde geldi. Yıllık olarak ise 12 aylık TÜFE %9,16 olarak gerçekleşti (Beklenti:

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu

Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi. Faaliyet Raporu 09 Banvit Bandırma Vitaminli Yem San. A.Ş. 01 Ocak - 30 Eylül 2009 Dönemi Faaliyet Raporu İçindekiler Yönetim ve Denetim Kurulu Temettü Politikası Risk Yönetim Politikaları Genel Kurul Tarihine Kadar Meydana

Detaylı

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI 1. Firma karını maksimize eden üretim düzeyini seçmiştir. Bu üretim düzeyinde ürünün fiyatı 20YTL ve ortalama toplam maliyet 25YTL dir. Firma: A)

Detaylı

İŞLETMENİN TANIMI 30.9.2015

İŞLETMENİN TANIMI 30.9.2015 Öğr.Gör.Mehmet KÖRPİ İŞLETMENİN TANIMI Sonsuz olarak ifade edilen insan ihtiyaçlarını karşılayacak malları ve hizmetleri üretmek üzere faaliyette bulunan iktisadi birimler işletme olarak adlandırılmaktadır.

Detaylı

İÇİNDEKİLER I. KISIM 1. İŞLETME SERMAYESİNİN TANIMI... 5 2. İŞLETME SERMAYESİNİN FİNANSAL YÖNETİMDEKİ YERİ... 6

İÇİNDEKİLER I. KISIM 1. İŞLETME SERMAYESİNİN TANIMI... 5 2. İŞLETME SERMAYESİNİN FİNANSAL YÖNETİMDEKİ YERİ... 6 İşletme Sermayesi Yönetimi v İÇİNDEKİLER I. KISIM I. İŞLETME SERMAYESİNİN TANITIMI... 3 1. İŞLETME SERMAYESİNİN TANIMI... 5 2. İŞLETME SERMAYESİNİN FİNANSAL YÖNETİMDEKİ YERİ... 6 3. İŞLETME SERMAYESİ YÖNETİMİNİN

Detaylı

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yanlış Anlaşılan Faizci Yanlış Anlaşılan Faizci Aslam Effendi Başka bir gün Tota 1, faizci Sherzad ile karşılaştım. Bu herif hasta olmalı. Düşünsene, para ödünç vererek faiz temin ediyor. Din bu işi yasaklıyor ama yine de aramızda

Detaylı

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1

Park Elektrik Üretim Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Sayfa No: 1 Sayfa No: 1 1. Raporun Dönemi 1.7.2010 30.9.2010 2. Şirketin Faaliyet Konusu Her türlü maden, maden cevheri ve bunların türevlerini aramak ve çıkarmak, işlemek, gerek kendi ürettiği ve gerekse temin ettiği

Detaylı

31 MART 2017 NOT 1 VE KONUSU. a) Genel Bilgi. aret. keti. - ale. isseler. b) Faaliyet konusu

31 MART 2017 NOT 1 VE KONUSU. a) Genel Bilgi. aret. keti. - ale. isseler. b) Faaliyet konusu NOT 1 VE KONUSU a) Genel Bilgi aret keti - - ale isseler 06.02.2017 b) Faaliyet konusu 8 NOT 1 VE KONUSU - c) 7.500.000 TL 31.03.2017 31.12.2016 Hissedarlar TL TL 0% 728 0% 728 29% 2.142.155 29% 2.142.155

Detaylı

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 3 AYLIK RAPOR Bu rapor Ankara Emeklilik A.Ş Gelir Amaçlı Uluslararası Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu

Detaylı

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers) Bölüm 11 Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ (Mergers) İki veya daha fazla sayıda bağımsız işletmenin, eski kimlik ve tüzel kişiliklerini sona erdirerek, sahip

Detaylı

Ereğli Demir Çelik 2Ç2014 Sonuçları Hedef Fiyat: 4,30TL

Ereğli Demir Çelik 2Ç2014 Sonuçları Hedef Fiyat: 4,30TL 02.01.12 02.04.12 02.07.12 02.10.12 02.01.13 02.04.13 02.07.13 02.10.13 02.01.14 02.04.14 02.07.14 ARAŞTIRMA BÖLÜMÜ 2 Eylül 2014 Ereğli Demir Çelik 2Ç2014 Sonuçları Öneri: TUT Hedef Fiyat: 4,30TL HARUN

Detaylı

SELÇUK EZCA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ. 1 Ocak- 30 Eylül 2014 FAALİYET RAPORU

SELÇUK EZCA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ. 1 Ocak- 30 Eylül 2014 FAALİYET RAPORU SELÇUK EZCA DEPOSU TİCARET VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ 1 Ocak- 30 Eylül 2014 FAALİYET RAPORU İÇİNDEKİLER FAALİYET RAPORU 01.01.2014-30.09.2014... 1 FAALİYET KONUSU... 1 BAĞLI ORTAKLIK... 1 FİNANSAL RAPORLAMA

Detaylı

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI

FONLAR GETİRİ KIYASLAMASI MART 15 FON BÜLTENİ Güncel Ekonomik Veriler Büyüme Oranı(Yıllık) 4,00% Cari Açık/GSYİH 5,90% İşsizlik oranı(yıllık) 10,10% Enflasyon(TÜFE/Yıllık) 7,55% GSMH(milyar USD) 819,9 Kişi Başı Milli Gelir (USD)

Detaylı

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 06 Haziran 2014

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 06 Haziran 2014 GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 06 Haziran 2014 05.06.2014 Açılış Kapanış % EUR 1,35983 1,36599 0,45 ALTIN 1243,80 1253,40 0,77 TRY 2,11513 2,09592 0,90 EURTRY 2,87559 2,86263 0,45 JPY 102,743 102,407 0,32 GBP

Detaylı

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ

İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ İSTANBUL EKONOMİK ARAŞTIRMALAR DERNEĞİ Hocaların Gözüyle 2013 Yılında Türkiye Ekonomisi Araştırması Kantitatif Araştırma Özeti 4 Ocak 2013 İstanbul ARAŞTIRMA EKİBİ Prof. Dr. Mehmet Hüseyin Bilgin İEAD

Detaylı

TÜRKĠYE ODALAR VE BORSALAR BĠRLĠĞĠ

TÜRKĠYE ODALAR VE BORSALAR BĠRLĠĞĠ 2015 Ağustos ayında kurulan Ģirket sayısında bir önceki aya göre %5,84 artıģ oldu. Kurulan şirket sayısında bir önceki aya göre %5,84 artış olurken, kooperatif sayısında %14,55 ve gerçek kişi ticari işletme

Detaylı

Araştırma Notu 15/177

Araştırma Notu 15/177 Araştırma Notu 15/177 02 Mart 2015 YOKSUL İLE ZENGİN ARASINDAKİ ENFLASYON FARKI REKOR SEVİYEDE Seyfettin Gürsel *, Ayşenur Acar ** Yönetici özeti Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan enflasyon

Detaylı

GROUPAMA EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

GROUPAMA EMEKLİLİK A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU 1 OCAK - 31 ARALIK 2012 DÖNEMİNE AİT VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM

Detaylı

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP

SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK. DANIġMAN: Faik GÖKALP SANAL DĠLĠN DĠLĠMĠZDE YOL AÇTIĞI YOZLAġMA HAZIRLAYAN: CoĢkun ZIRAPLI Ġsmail ÇEVĠK DANIġMAN: Faik GÖKALP SOSYOLOJĠ ALANI ORTAÖĞRETĠM ÖĞRENCĠLERĠ ARASI ARAġTIRMA PROJE YARIġMASI BURSA TÜRKĠYE BĠLĠMSEL VE

Detaylı

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR

DOLARLIK MAL VE HİZMET H ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN DOLARLIK KREDİ HACMİ SORUN YARATIYOR KÜRESEL KRİZİN N ANATOMİSİ MORTGAGE KRİZİ VE HEDGE FONLAR KRİZİ TÜREV ÜRÜNLER PİYASASINDA KIRILMA 64 TRİLYON DOLARLIK DÜNYA D EKONOMİSİNDE, NDE, 18 TRİLYON DOLARLIK MAL VE HİZMET H ONU ÜRETEN ÜLKE TARAFINDAN

Detaylı

1. BÖLÜM: SOSYAL MEDYA

1. BÖLÜM: SOSYAL MEDYA 1. BÖLÜM: SOSYAL MEDYA Bu bölümde sosyal medya kavramı, gelişimi, özellikleri ve sosyal medya araçları ele alınarak geleneksel medya ve sosyal medya arasındaki farklar incelenmiştir. Ayrıca bu bölümde,

Detaylı

www.aktifonline.net 2014/2 DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL MUHASEBE SINAV SORULARI 29 HAZİRAN 2014 PAZAR (09.00-12.

www.aktifonline.net 2014/2 DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL MUHASEBE SINAV SORULARI 29 HAZİRAN 2014 PAZAR (09.00-12. www.aktifonline.net 2014/2 DÖNEM SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVI FİNANSAL MUHASEBE SINAV SORULARI 29 HAZİRAN 2014 PAZAR (09.00-12.00) SORU - 1 : PARS Ticaret Aġ nin 31.12.2013 tarihli geçici

Detaylı

ING Portföy Yönetimi Anonim Şirketi. 1 Ocak- 30 Eylül 2009 ara hesap dönemine ait özet finansal tablolar

ING Portföy Yönetimi Anonim Şirketi. 1 Ocak- 30 Eylül 2009 ara hesap dönemine ait özet finansal tablolar ING Portföy Yönetimi Anonim Şirketi 1 Ocak- 2009 ara hesap dönemine ait özet finansal tablolar İçindekiler Sayfa Özet bilanço 1 Özet kapsamlı gelir tablosu 2 Özkaynak değişim tablosu 3 Nakit akım tablosu

Detaylı

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ Sayın BDDK Başkanım, İktisadi Araştırmalar Vakfı, Borsamız

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2012

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2012 EKONOMİK GELİŞMELER Eylül 2012 Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH) 2 İSTİHDAM - İŞSİZLİK

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL Sözlerime gayrimenkul ve finans sektörlerinin temsilcilerini bir araya

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

5651 Sayılı Kanun. 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı

5651 Sayılı Kanun. 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı 5651 Sayılı Kanun 5651 Sayılı Kanun Maddesinin Amacı Kanun maddesi internet erişiminin kontrol altına alınmasını amaçlamaktadır. Bu sayede internet üzerinden işlenen bilişim suçlarının önemli ölçüde önüne

Detaylı

ELEKTRİK ENERJİSİ VE AHMET OKTAY KAVAS ME 86

ELEKTRİK ENERJİSİ VE AHMET OKTAY KAVAS ME 86 ELEKTRİK ENERJİSİ VE VERGİLER AHMET OKTAY KAVAS ME 86 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (3 Mart 2001) Amaç, kapsam ve tanımlar MADDE 1 Bu Kanunun amacı; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN Finansal Sistem; fonun arz ve talebini dengeleyen ve fonları zaman, miktar, vade ve kişiler bazında kullanılabilir hale getiren bir sistemdir. Finansal Sistemin görevleri: Malların,

Detaylı

SEKTÖRDEKİ GELİŞMELER VE PETROL OFİSİ FAALİYETLERİ 2003-3

SEKTÖRDEKİ GELİŞMELER VE PETROL OFİSİ FAALİYETLERİ 2003-3 SEKTÖRDEKİ GELİŞMELER VE PETROL OFİSİ FAALİYETLERİ 2003-3 1 SUNUM KAPSAMI Petrol Ürünleri Dağıtım Sektörü Pazar Büyüklükleri Dağıtım Payları Akaryakıt Fiyatları Oluşumu Otomotiv Satışları Sektördeki Pazar

Detaylı

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. 22-11-2013 Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU İş bu rapor, Galata Yatırım A.Ş. tarafından, Sermaye Piyasası Kurulu nun 12/02/2013 tarihli ve 5/145 sayılı kararında yer alan; payları ilk kez halka

Detaylı

TOFA 31.03.2013 ANAL ST SUNUMU MAYIS 2013

TOFA 31.03.2013 ANAL ST SUNUMU MAYIS 2013 TOFA 31.03.2013 ANAL ST SUNUMU 1 MAYIS 2013 GÜNDEM 2013 Q1 Öne Ç kan Konular 31.03.2013 Performans Özeti Üretim ve Kapasite Kullan m Oranlar Yurtiçi Pazar & Tofa Yurtiçi Sat lar Yurtiçi Pazar Paylar hracat

Detaylı

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013 Ekim 2014 İÇİNDEKİLER Giriş... 2 Dünya da Uluslararası Doğrudan Yatırım Trendi... 3 Yıllar

Detaylı

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ A OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ ALES İlkbahar 007 SAY DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL- TESTİ Sınavın bu testinden alacağınız standart puan, Sayısal Ağırlıklı

Detaylı

Murahhas Aza. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetleme Kurulu Üyesi

Murahhas Aza. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetimden Sorumlu Komite Üyesi. Denetleme Kurulu Üyesi Sayfa No.1 1. Raporun Dönemi 01.01.2009 31.12.2009 2. Ortaklığın Ünvanı Makina Takım Endüstrisi A.Ş. 3. Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri Türk Ticaret Kanunu ve ilgili düzenlemeler gereğince Şirketimiz

Detaylı

I. Sabit Kaynaklar, bunlar ısınma ve üretim amaçlı faaliyetlerin yapıldı ı yerlerdir.

I. Sabit Kaynaklar, bunlar ısınma ve üretim amaçlı faaliyetlerin yapıldı ı yerlerdir. G R Havanın gerek insan sa lı ına, gerekse do aya zarar verici duruma gelmesi, kirletici denen unsurların fazlala masıyla olur. Kirleticiler, belirli bir kaynaktan atmosfere bırakılan birinci derecede

Detaylı

ISL303 FİNANSAL YÖNETİM I

ISL303 FİNANSAL YÖNETİM I 2. HAFTA ISL303 FİNANSAL YÖNETİM I Yrd. Doç. Dr. Muhammet Belen mbelen@karabuk.edu.tr BÖLÜM 2 FİNANSAL TABLOLAR ve NAKİT AKIMI 1-2 Sunu Planı 1. Bilanço 2. Gelir Tablosu 3. Net İşletme Sermayesi 4. Finansta

Detaylı

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ

YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ YERLİ ÜRETİCİLER TARAFINDAN ÇİN HALK CUMHURİYETİ MENŞELİ PVC İTHALATINA YÖNELİK YAPILAN KORUNMA ÖNLEMİ BAŞVURUSUNUN GİZLİ OLMAYAN ÖZETİ 1. GİRİŞ... 1 2. BAŞVURUYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER... 1 2.1. Başvurunun

Detaylı

Aşağıdaki bilgiler ışığında yevmiye ve defteri kebir kayıtlarını yapınız. ABC ĠġLETMESĠ 31.12.2007 TARĠHLĠ GENEL GEÇĠCĠ MĠZANIDIR.

Aşağıdaki bilgiler ışığında yevmiye ve defteri kebir kayıtlarını yapınız. ABC ĠġLETMESĠ 31.12.2007 TARĠHLĠ GENEL GEÇĠCĠ MĠZANIDIR. Aşağıdaki bilgiler ışığında yevmiye ve defteri kebir kayıtlarını yapınız. ABC ĠġLETMESĠ 31.12.2007 TARĠHLĠ GENEL GEÇĠCĠ MĠZANIDIR. TUTAR KALAN BORÇ ALACA K BORÇ ALACAK 100 KASA 50.000 39.000 103 VERĠLEN

Detaylı

DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ

DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ DERS SOSYOLOJİ KONU SOSYOLOJİNİN ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ YÖNTEM Yöntem gidilecek doğru yol demektir. Bir bilimsel araştırma da kullanılacak ana yol anlamına gelir. TEKNİ K Teknik ise bu yol üzerinde

Detaylı

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR 1 Aralık 2008 de hilal şeklini almış ay ile Venüs yıldızı birbirlerine o kadar yaklaştılar ki, tam bir Türk Bayrağı görüntüsü oluştu. Ay ve Venüs ün bu hali bana hemen Üsküp

Detaylı

GELİR TABLOSU A-BRÜT SATIŞLAR

GELİR TABLOSU A-BRÜT SATIŞLAR Gelir tablosu, iģletmenin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda iģletmenin elde ettiği dönem net kârı veya zararını gösteren

Detaylı

BOLU ÇĠMENTO SANAYĠĠ A.ġ. ESAS SÖZLEġME DEĞĠġĠKLĠK METNĠ

BOLU ÇĠMENTO SANAYĠĠ A.ġ. ESAS SÖZLEġME DEĞĠġĠKLĠK METNĠ Amaç ve Konusu: ESKĠ METĠN Amaç ve Konusu: YENĠ METĠN Madde 3 Şirketin amacı ve faaliyet konuları şunlardır: A- Türkiye de çimento ve hazır beton üretimi için gerekli tesis ve fabrikaları kurmak, B- Üretilen

Detaylı

Bin TL KAR ZARAR TABLOSU (MART 2013)

Bin TL KAR ZARAR TABLOSU (MART 2013) KAR ZARAR TABLOSU (MART 2013) Bin TL GELİR VE GİDERLER ÖNCEKİ DÖNEM MART 2012 CARİ DÖNEM MART 2013 1- GAYRİSAFİ SATIŞ HASILATI 103.169 103.492 MAL VE HİZMET SATIŞ HASILATI (KDV Hariç) 102.392 103.492 YURTİÇİ

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm PARANIN ZAMAN DEĞERİ VE İŞLETMELERDE FİNANS FONKSİYONU

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm PARANIN ZAMAN DEĞERİ VE İŞLETMELERDE FİNANS FONKSİYONU İÇİNDEKİLER Birinci Bölüm PARANIN ZAMAN DEĞERİ VE İŞLETMELERDE FİNANS FONKSİYONU I. PARANIN ZAMAN DEĞERİ... 1 A. FAİZ KAVRAMI... 2 1. Basit Faiz... 3 2. Bileşik Faiz... 4 3. Efektif Yıllık Faiz Oranı (EYFO)...

Detaylı

İKTİSADA GİRİŞ-I ÇALIŞMA SORULARI-7 HÜKÜMET MÜDAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI

İKTİSADA GİRİŞ-I ÇALIŞMA SORULARI-7 HÜKÜMET MÜDAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI İKTİAA GİRİŞ-I ÇALIŞMA ORULARI-7 HÜKÜMET MÜAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI 1. Hükümet tarafından uygulamaya konulmuş olan kira kontrolleri: A) kiraları serbest piyasa denge fiyatlarının altında tutacaktır

Detaylı

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER...

ÖZET ...DEĞERLENDİRMELER... ÖZET Ekim ayında tüketici fiyatları yüzde 3,7 oranında artmış ve yıllık enflasyon yüzde 7, ya yükselmiştir. Bu artışın 1,3 puanı yönetilen/yönlendirilen fiyat ayarlamalarından kaynaklanmıştır. Döviz kuru

Detaylı

SERMAYE PİYASASI KURULU

SERMAYE PİYASASI KURULU SERMAYE PİYASASI KURULU 2010/20 HAFTALIK BÜLTEN 10/05/2010 14/05/2010 A. 04.01.2010 14.05.2010 TARĠHLERĠ ARASINDA KAYDA ALMA KARARI VERĠLEN ĠHRAÇ TALEPLERĠ: Tablo: 1 Talep Edilen Kurul Kaydına Alınan ĠHRAÇ

Detaylı

VERGİ BARIŞI. Matrah Artırımı Stok Affı Kasa-OCH Düzeltmesi MURAT TOKMAKKAYA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR GÜRELİ BAKER TİLLY

VERGİ BARIŞI. Matrah Artırımı Stok Affı Kasa-OCH Düzeltmesi MURAT TOKMAKKAYA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR GÜRELİ BAKER TİLLY VERGİ BARIŞI Matrah Artırımı Stok Affı Kasa-OCH Düzeltmesi MURAT TOKMAKKAYA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR GÜRELİ BAKER TİLLY KONULAR Kanunun Amaçları Matrah Artırımı İncelemelerde Matrah Artırımı Stok Affı Kasa

Detaylı

VARLIKLAR 01 Ocak 2010 01 Ocak 2009 30 Eylül 2010 30 Eylül 2010

VARLIKLAR 01 Ocak 2010 01 Ocak 2009 30 Eylül 2010 30 Eylül 2010 CARDİF SİGORTA A.Ş. VARLIKLAR 01.01.2010-30.09.2010 DÖNEMİ BİLANÇOSU 30 Eylül 2010 30 Eylül 2010 I- Cari Varlıklar A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 18.743.519,30 8.951.613,03 1- Kasa - - 2- Alınan Çekler

Detaylı

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi

Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi 1 Av. Tuncay Songör 2 Av. Oğuzhan SONGÖR Emekli Hakim Rekabet Kurulu Eski İkinci Başkanı Başkent-Ufuk-Atılım Üniversiteleri Hukuk Fakültesi Öğretim Görevlisi I. YASAL DÜZENLEME ELEKTRİK PİYASASINDA KAYIP-KAÇAK

Detaylı

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85

ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85 TÜRKİYE YÜKSEKÖĞRETİM YETERLİLİKLER ÇERÇEVESİ () TEMEL ALAN YETERLİLİKLERİ ÇEVRE KORUMA TEMEL ALAN KODU: 85 ANKARA 13 OCAK 2011 İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: ÖĞRENİM ALANLARI VE ÇALIŞMA YÖNTEMİ...3 1.1.ISCED 97

Detaylı

TAT GIDA SANAYİ A.Ş. 01 OCAK 30 HAZİRAN 2015 ARA DÖNEM YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU. : www.tatgida.com

TAT GIDA SANAYİ A.Ş. 01 OCAK 30 HAZİRAN 2015 ARA DÖNEM YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU. : www.tatgida.com Raporun Dönemi : 01.01.2015 30.06.2015 Ortaklığın Ünvanı : Tat Gıda Sanayi A.Ş. Ticaret Sicil Müdürlüğü / No : İstanbul / 96638 İnternet Adresi : www.tatgida.com Yönetim Kurulu ve Komiteler : Türk Ticaret

Detaylı

GIDA MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER

GIDA MÜHENDİSİ TANIM A- GÖREVLER TANIM Gıda mühendisi gıda hammaddelerinin besin değerini kaybetmeden standartlara uygun olarak verimli bir şekilde işlenmesini, korunmasını ve depolanmasını planlayan, uygulamasını yürüten ve yeni sistemleri

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

SERMAYE ŞİRKETLERİNDE KÂR DAĞITIMI

SERMAYE ŞİRKETLERİNDE KÂR DAĞITIMI SİNCAN İMKB TİCARET MESLEK LİSESİ ŞİRKETLER MUHASEBESİ DERSİ SERMAYE ŞİRKETLERİNDE KÂR DAĞITIMI Mehmet Ali GÜLER 1 ANONİM ŞİRKETLERDE KAR DAĞITIMI 1. Kâr: İşletmenin faaliyet döneminde öz kaynaklarında

Detaylı

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO

AKSİGORTA ANONİM ŞİRKETİ AYRINTILI BİLANÇO AYRINTILI BİLANÇO VARLIKLAR I- CARİ VARLIKLAR Dipnot Bağımsız (31/03/2015) (31/12/2014) A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 793.766.217 819.757.469 1- Kasa 2- Alınan Çekler 3- Bankalar 14 617.053.844 623.405.482

Detaylı

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş 01.01.2015-31.12.2015 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU 1 EURO MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş NE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU A-TANITICI BİLGİLER: Euro Menkul

Detaylı

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ Belirli amaçları gerçekleştirmek üzere gerçek veya tüzel kişiler tarafından kurulan ve belirlenen hedefe ulaşmak için, ortak ya da yöneticilerin dikkat ve özen

Detaylı

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri

İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri 1. Yıl - Güz 1. Yarıyıl Ders Planı İktisat Anabilim Dalı-(Tezli) Yük.Lis. Ders İçerikleri Mikroekonomik Analiz I IKT701 1 3 + 0 6 Piyasa, Bütçe, Tercihler, Fayda, Tercih, Talep, Maliyet, Üretim, Kar, Arz.

Detaylı

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur. Fabrika Sistemi Üretimde işbölümünün ortaya çıkması sonucunda, üretim parçalara ayrılmış, üretim sürecinin farklı aşamalarında farklı zanaatkarların (işçilerin) yer almaları, üretimde aletlerin yerine

Detaylı

31 ARALIK 2011 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI KONSOLİDE BİLANÇO (Para birimi aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) olarak gösterilmiştir)

31 ARALIK 2011 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI KONSOLİDE BİLANÇO (Para birimi aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) olarak gösterilmiştir) 31 ARALIK 2011 TARİHİ İTİBARİYLE AYRINTILI KONSOLİDE BİLANÇO VARLIKLAR Dipnot 31 Aralık 2011 31 Aralık 2010 I- Cari Varlıklar A- Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar 2.12 ve 14 367.180.985 389.133.254 1- Kasa

Detaylı

TÜRK TİCARET KANUNU 6102 sayılı

TÜRK TİCARET KANUNU 6102 sayılı TÜRK TİCARET KANUNU 6102 sayılı MURAT TOKMAKKAYA YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR GÜRELİ - BAKER TILLY 25 Şubat 2011 1 KAPSAM YÜRÜRLÜK KONULAR ŞİRKET KURULUŞU ve ORTAKLIK YAPISI ŞİRKET YÖNETİMİ MUHASEBE SİSTEMİ ŞİRKET

Detaylı

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42

İÇİNDEKİLER KAPİTALİST ÜRETİM TARZI 41 I TEKEL-ÖNCESİ KAPİTALİZM 42 İÇİNDEKİLER 15 Ekonomi Politiğin Konusu 16 Toplum Yaşamının Temeli Olan Maddi Malların Üretimi 17 Üretici Güçler ve Üretim İlişkileri 23 Toplumun Gelişmesinin Ekonomik Yasaları 26 Ekonomi Politiğin Tanımı

Detaylı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü) Sayı : 90792880-155.15[2013/2901]-889 02/09/2015 Konu : TÜBİTAK tarafından desteklenen

Detaylı

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr. Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI Dosya Sayısı : 2014-1-132 (Önaraştırma) Karar Sayısı : 15-12/159-72 Karar Tarihi : 18.03.2015 A. TOPLANTIYA KATILAN ÜYELER Başkan Üyeler : Prof. Dr.

Detaylı

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Halkla İlişkiler ve Organizasyon Halkla İlişkiler ve Organizasyon A. ALANIN MEVCUT DURUMU VE GELECEĞİ Halkla İlişkiler ve Organizasyon Hizmetleri alanı, küreselleşen dünya içinde kurum ve kuruluşlar için bir ihtiyaç olarak varlığını hissettirmektedir.

Detaylı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 23 Mayıs 2016, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomi Bülteni, Sayı: 21 Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı Ekonomik Araştırma ve Strateji Dr. Saruhan Özel Ezgi Gülbaş Orhan Kaya İnci Şengül 1 DenizBank

Detaylı

Yapı Kredi Sigorta A.Ş.

Yapı Kredi Sigorta A.Ş. 1 Ocak - 30 Eylül 2012 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar 1 Ocak - 30 Eylül 2012 ara hesap dönemine ait konsolide finansal tablolar Varlıklar geçmiş Dipnot 30 Eylül 2012 31 Aralık 2011

Detaylı

05.02.2016. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10%

05.02.2016. Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,50% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya -0,10% Parite EURUSD GBPUSD USDJPY USDTRY Altın Brent Açılış 1,1103 1,4595 117,885 2,9130 1141,81 35,30 Yüksek 1,1239 1,4668 118,240 2,9264 1157,39 35,79 Düşük 1,1069 1,4529 116,527 2,8895 1139,43 34,15 Kapanış

Detaylı

MÜKEMMELLİK AYRINTILARDADIR

MÜKEMMELLİK AYRINTILARDADIR MÜKEMMELLİK AYRINTILARDADIR Vector, kesimde operasyonel mükemmelliğin özüne ulaşiyor. Lectra, otomatik kesim alanindaki 30 yillik DENEYİMİ ve süregelen YENİLİKÇİLİĞİ sayesinde, teknolojik uzmanliği ve

Detaylı

ALARKO CARRIER SANAY VE T CARET A..

ALARKO CARRIER SANAY VE T CARET A.. tarihinde Ayrıntılı Gelir Tablosu ( tarihindeki Türk Lirası'nın alım gücüne göre düzeltilmi ) (Milyon TL) A- BRÜT SATI LAR 171.484.232 1- Yurtiçi Satı lar 144.218.835 2- Yurtdı ı Satı lar 24.439.181 3-

Detaylı

LEONARDO DA VİNCİ 2008 TEKLİF DÖNEMİ PARTNERSHIP (ORTAKLIK) PROJESİ

LEONARDO DA VİNCİ 2008 TEKLİF DÖNEMİ PARTNERSHIP (ORTAKLIK) PROJESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI AB EĞİTİM VE GENÇLİK PROGRAMLARI MERKEZİ BAŞKANLIĞI (Türkiye Ulusal Ajansı) ANTALYA TEKNİK ve ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ LEONARDO DA VİNCİ 2008 TEKLİF DÖNEMİ PARTNERSHIP

Detaylı

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN Elektronik Pazarlama Pazarlama Karması Bakımından İnternet Özellikleri 1. Kişiye Özel Üretim: Müşterilerin kişisel istekleri

Detaylı

AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI SOLO BİLANÇO (Para Birimi -Yeni Türk Lirası (YTL)) Bağımsız denetimden geçmemiş VARLIKLAR Dip Cari Not

AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI SOLO BİLANÇO (Para Birimi -Yeni Türk Lirası (YTL)) Bağımsız denetimden geçmemiş VARLIKLAR Dip Cari Not AVIVASA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. AYRINTILI SOLO BİLANÇO (Para Birimi Yeni Türk Lirası (YTL)) Bağımsız denetimden geçmemiş VARLIKLAR Dip Cari Not Dönem I Cari Varlıklar (30/09/2008) A Nakit Ve Nakit Benzeri

Detaylı

Mali Bülten. No: 2009/18

Mali Bülten. No: 2009/18 11 Şubat 2009 Mali Bülten No: 2009/18 VERGİ Konu : KVK nun 15 nci ve 30 ncu Maddelerinde Yer Alan Tevkifat Uygulmasına Yönelik Düzenlemelerin Yapıldığı 2009/14593 ve 2009/14594 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararlarına

Detaylı

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012

Reel Sektörün Cari İşlemler. Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012 Reel Sektörün Cari İşlemler Açığı na Bakışı Araştırması Ekonomistler Platformu Ekonominin Nabzı Araştırmaları Şubat 2012 Giriş Ekonomistler Platformu tarafından Aksoy Pazar ve Kamuoyu Araştırma Şirketi

Detaylı

KONUTTA YENİ FİKİRLER

KONUTTA YENİ FİKİRLER KONUTTA YENİ FİKİRLER İSTANBUL TUZLA DA KONUT YERLEŞİMİ TASARIMI ULUSAL ÖĞRENCİ MİMARİ FİKİR PROJESİ YARIŞMASI JÜRİ DEĞERLENDİRME TUTANAĞI KONUTTA YENİ FİKİRLER: EMİNEVİM İstanbul, Tuzla da Konut Yerleşimi

Detaylı

İKTİSADA GİRİŞ ÇALIŞMA SORULARI-6 HÜKÜMET MÜDAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI

İKTİSADA GİRİŞ ÇALIŞMA SORULARI-6 HÜKÜMET MÜDAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI İKTİAA GİRİŞ ÇALIŞMA ORULARI-6 HÜKÜMET MÜAHALELERİ, TÜKETİCİ VE ÜRETİCİ ARTIĞI 1. Aşağıdakilerden hangisi kira kontrollerinin muhtemel sonuçlarından birisi değildir? A) kiralık ev piyasasında karaborsa

Detaylı

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI DEĞİŞKEN BAŞAK ALT FONU (2. ALT FON)

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI DEĞİŞKEN BAŞAK ALT FONU (2. ALT FON) T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. A TİPİ ŞEMSİYE FONU'NA BAĞLI DEĞİŞKEN 1 OCAK - 31 ARALIK 2013 HESAP DÖNEMİNE AİT PORTFÖY DAĞILIM RAPORU İÇİNDEKİLER Sayfa No I- FONU TANITICI BİLGİLER... 1 II- FONUN PERFORMANSINA

Detaylı

Nakit Sermaye Artırımı Uygulaması (Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9))

Nakit Sermaye Artırımı Uygulaması (Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9)) Sirküler 2016 / 019 Referansımız: 0259 / 2016/ YMM/ EK Telefon: +90 (212) 29157 10 Fax: +90 (212) 24146 04 E-Mail: info@kutlanpartners.com İstanbul, 08.03.2016 Nakit Sermaye Artırımı Uygulaması (Kurumlar

Detaylı

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015

2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015 2015 Ekim ENFLASYON RAKAMLARI 3 Kasım 2015 2015 Ekim Ayı Tüketici Fiyat Endeksi ne (TÜFE) ilişkin veriler İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Kasım 2015 tarihinde yayımlandı. TÜİK tarafından aylık yayımlanan

Detaylı

AYRINTILI GEL R TABLOLARI (Milyon TL)

AYRINTILI GEL R TABLOLARI (Milyon TL) 31.03.2003-31.03.2002 AYRINTILI GEL R TABLOLARI (Milyon TL) Ba ımsız Denetim'den Geçmemi Geçmemi AYRINTILI GEL R TABLOSU (Milyon TL) 31.03.2003 31.03.2002 A. Brüt Satı lar 31.833.637 19.540.382 1. Yurtiçi

Detaylı

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU I-GİRİŞ Grup şirketleri arasında gerçekleşen fiyatlandırma sistemi ekonominin kuralları doğrultusunda gerçekleşmektedir. Özellikle gelişmekte

Detaylı

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016 ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016 19 Ocak 2016 tarihli Alpha Altın raporumuzda paylaştığımız görüşümüz; Kısa dönemde 144 günlük ortalama $1110.82 trend değişimi için referans takip seviyesi olabilir.

Detaylı

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ TANIM Tarımsal üretimde toprak, su, bitki, gıda, yem ve gübre analizlerini laboratuar şartlarında yapan, ilgili mühendislerce belirlenen bitki koruma tekniklerini yöntemine uygun olarak yapan kişidir.

Detaylı