Perspektif. Gazze yardım gemisine yapılan saldırıyı kınıyoruz!

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Perspektif. Gazze yardım gemisine yapılan saldırıyı kınıyoruz!"

Transkript

1 Perspektif JUNI /HAZİRAN 2010 Jg./Yıl: 16, Nr./Sa yı: 186 İslam Toplumu Millî Görüş aylık yayın organı Gazze yardım gemisine yapılan saldırıyı kınıyoruz!

2

3 EDİ TÖR Ortadoğu ya barış gerekiyor! Gazze nin artık bir açık hava hapishanesi olduğunu dillendirmeyen kalmadı. İsrail politikalarını her şartta destekleyen Amerika Birleşik Devleteleri nin bile ablukanın kaldırılması yönündeki tavsiye kararı, İsrail in politikalarının dünya komuoyunda mahkum edildiğini bir kez daha gösterdi. Dünyanın bu gerçeği yeniden görebilmesi, belki de Türkiye den yola çıkan Mavi Maramara ve ona eşlik eden diğer yardım gemilerine yapılan kanlı İsrail saldırısı sonucunda gerçekleşti. Yardım gemileri yola çıkmadan önce İsrail, Gazze nin yardıma ihitiyacı olmadığını, yardımları zaten İsrail in yaptığını iddia ederek, dışarıdan gelecek olan yardımları engelleyeceğini duyurmuştu. Ancak İsrail in, yardımların ulaşmasını engelleme girişiminde bulunabileceği beklenirken, gemilere operasyon düzenleyip insanları katledebileceğine ihtimal verilmemişti. Fakat İsrail, yardım gemisine baskın düzenleyerek 9 kişiyi öldürünce, dünyada Filistin ve Gazze gerçeği de tartışmaya açıldı. Türkiye, hemen BM Güvenlik Konseyi ni toplayarak kınama ve soruşturma yapılması kararını çıkarttı ve İsrail ile olan ilişkileri asgarî düzeye indirdi. Biz de tepkimizi teşkilat olarak yaptığımız basın açıklaması, diğer kuruluşlarla birlikte yayınladığımız ortak bildiri ve protesto mitingi ile ortaya koyduk. Saldırı üzerine tüm dünyada protesto gösterileri ile karşılaşan İsrail bu saldırıyla, Ortadoğu barış çabalarını da baltalamış oldu. Bu olay, İsrail in uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler kararlarını yok saymasının artık daha da kabullenilemeyeceğini, Ortadoğu barış sürecinde yolun, yalnızca, Filistinliler tarafından kapatıldığı yönündeki inancı da yıktığını göstermiş oldu. Gelişmeler tüm insanlığı endişelendirse de, Ortadoğu ya barışın gelmesi öncelikli meselelerin başında geliyor. Teşkilat olarak 1 Mayıs tarihinde Uluslararası Kimlik Sempozyumu düzenlemiştik. Bu sayımızı, söz konusu sempozyuma katılan çok sayıda bilimadamıyla yaptığımız röportajlara ve katılımcıların ele aldığı konuların değerlendirmesine ayırdık. Bu arada mübarek üçaylarınızı tebrik ediyoruz. Gelecek sayımızda buluşmak üzere, Allah a emanet olun. Oğuz ÜÇÜN CÜ Perspektif IGMG AYLIK YAYIN ORGANI JUNI / HAZİRAN 2010 Yıl/Jg.: 16, Sayı/Nr.: 186 Boschstr , D Kerpen Tel.: 02237/ Fax: 02237/ dergi@igmg.de YA YIN CI HERAUSGEBER Islamische Gemeinschaft Millî Görüş IGMG e.v. Amtsgericht Bonn, VR 6621 Vertreten durch den Vorstand: Osman Döring, Vorsitzender; Oguz Ücüncü, Generalsekretär ; Ali Bozkurt, stellv. Vorsitzender GENEL YAYIN YÖNETMENİ CHEFREDAKTEUR: Oğuz Üçün cü (V.i.S.d.P) DİZGİ-LAYOUT: İlhan BİLGÜ BAS KI DRUCK: Yavuzsöhne-Duisburg Yayınlanan makale ve fikir yazılarının sorumlulukları yazarlarına aittir. Die in der Zeitschrift veröffentlichten Meinungen binden die Autoren, nicht die IGMG İLAN SER Vİ Sİ ANZEIGENSERVICE: Tel.: 02237/ Fax: 02237/ E-Ma il: ta nit ma@igmg.de ABONE SERVİSİ ABONNEMENT: Is la misc he Ge me ins chaft Mil lî Gö rüş Lasts chrif tab tei lung: Boschstr , D Ker pen Tel.: 02237/ Fax: 02237/ E-Ma il: mitg li ed@igmg.de Yıllık abone ücreti: 59,-EURO Jahresabonnement: 59,-EURO IGMG Genel Merkez Üyelerine Ücretsizdir Für Ve re ins mitg lie der der IGMG kos ten los Der Be zugs pre is ist im Mitg li eds be it rag ent hal ten HESAP NO BANKVERBINDUNG: DENIZ BANK AG Kon tonr.: BLZ:

4 İÇİNDEKİLER Yardım filosuna saldırı barış çabalarına yönelik sabotajdır İsrail in, Gazze yardım konvoyuna yaptığı kanlı baskına tepkiler devam ediyor IGMG Çocuk Kulübü Namaz Sûreleri Yarışması sonuçlandı Şehâdet Başörtüsü sorununda yeni perde: İspanya Sancak Avrupa da Tıp Uluslararası Kimlik Sempozyumu Wuppertal de Yapıldı Kimliğin kimliği Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç la Modern Müslüman ın kimlik bunalımı üzerine Avrupa da Müslüman için kimlik çok önemli Avrupa da çok kültürlülüğün fay hattı: Öteki olarak İslam Yeni, melez ve öteki kimliklerin oluşumu Almanya da kimlik politikaları ve Müslümanlara etkisi Die Formierung neuer, hybrider und anderer Identitäten Identitätspolitik in Deutschland und ihr Einfluss auf die Muslime Über Erfahrungen jüdischer und muslimischer Minderheiten Minderheitenrecht im osmanischen Staat 18 Islamische Gemeinschaft Milli Görüş und die Identität Yahudi ve Müslüman azınlıklar üzerine İnsanî-ahlakî değerlerde yarışmak gerekir Osmanlı da azınlık hukuku İslam Toplumu Millî Görüş ve kimlik 45

5 gündem Yardım filosuna saldırı barış çabalarına yönelik sabotajdır Almanya daki sivil toplum kuruluşları Gazze ye giden yardım filosuna yapılan saldırıyı barış çabalarına yönelik sabotaj olarak değerlendirdi İslamî cemaatler ve Türk sivil toplum kuruluşları, İsrail in Gazze ye yardım filosuna yaptığı kanlı saldırıyı şiddetle kınayarak barış çabalarının sabote edildiğini bildirdi. Saldırı, sivil toplum kuruluşları tarafından bugün düzenlenen ortak basın toplantısında Kanlı baskın, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı, en temel insani değerlerin çiğnendiği izahtan yoksun bir zorbalıktır cümlesiyle değerlendirildi. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere değişik uluslararası kurum ve kuruluşların gösterdiği tepkinin yerinde ve doğru bir adım olduğuna dikkat çeken sivil toplum kuruluşları basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Uluslararası topluluk bu sefer de sadece kınama kararıyla yetinmemeli, uluslararası hukuku tanımadığı sürece İsrail e karşı uluslararası hukukun gereği uygulanmalıdır.bilinmelidir ki, uluslararası hukuk her devlet için geçerlidir ve hiç bir devlet bu hukukun üstünde değildir. Biz, bu açıklamada imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, hiçbir şekilde din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin, her türlü şiddeti, radikalizmi ve ırkcılığı reddedip, insanlığın ortak vicdanı adına kamuoyuna sesleniyoruz. İsrail hükümeti, herşeyden önce kendi halkına saygısının gereği olarak kanlı eyleminden dolayı dünya kamuoyundan özür dilemelidir. Barış filosuna katılmış olan insan hakları savunucuları insanlığın ortak vicdanını temsil etmektedirler. Gemileriyle birlikte eksiksiz derhal serbest bırakılmalıdırlar. Şehid olanların ailelerine, yaralılara ve gemi sahiplerine hukukun gereği olarak tazminat ödenmelidir. İsrail, Filistin halkına gönderilen insani yardımların yerine ulaşmasına engel olmamalıdır. İsrail dünya kamuoyu önünde kendine biçtiği özel rolden vazgeçmeli, kanlı saldırı, Birleşmiş Milletlerin belirleyeceği bağımsız bir heyet tarafından incelenmeli ve suçlular tesbit edilip yargılanmalıdır. Dünya kamuoyu artık Filistin halkına yönelik zulme ve Gazze deki insanlık dramına seyirci kalmamalıdır. İsrail, Birleşmiş Milletlerin kararlarına riayet etmeli ve Gazze ye yönelik abluka bir an evvel kaldırılmalı, Filistin Devletine yönelik işgale son verilip, Filistin halkı özgürlüğüne kavuşmalıdır. Özellikle Alman kamuoyuna seslenmek istiyoruz: Almanya tarihi sorumluluğunu ve İsrail le özel ilişkisini de dikkate alarak, Gazze dramına son verilmesi için tüm diplomatik imkanlarını seferber etmelidir.'' İmzası bulunan kuruluşlar: ATİB Avrupa Türk İslam Birliği ADV Avrupa Demokrasi Vakfı ATB Avrupa Türk Birliği ATCB Avrupa Türk Caferiler Birliği DİTİB Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ABAF Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu AEKB Avrupa Ehli Beyt Kadınlar Birliği IGMG İslam Toplumu Milli Görüş IKMB İslam Kültür Merkezleri Birliği IRH - Hessen İslam Cemaati IHH Uluslararası İnsani Yardım Kurumu İslamrat Almanya İslam Konseyi MÜSİAD Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği TIDAF Türk-Alman İşadamları Dernekleri Almanya Federasyonu UETD Avrupa Türk Demokratları Birliği ZMD Almanya Müslümanları Merkez Konseyi JUNI / HAZİRAN 2010 / 5 /

6 gündem İsrail in, Gazze yardım konvoyuna yaptığı kanlı baskına tepkiler devam ediyor Tarihte eşine nadir rastlanan bir yöntemle gerçekleşen İsrail saldırısı sonucunda 9 kişi hayatını kaybederken, onlarca insan da yaralandı. Tutuklanan yüzlerce kişi, Türkiye nin sert tutumunun ardından serbest bırakıldı. Gazze ye yardım kampanyası çerçevesinde yola çıkan gemilere İsrail ordusu tarafından düzenlenen kanlı baskının etkileri devam ediyor. Tarihte eşine nadir rastlanan bir yöntemle gerçekleşen saldırı sonucunda 9 kişi hayatını kaybederken, onlarca insan yaralandı. Tutuklanan yüzlerce insan, Türkiye nin sert tutumunun ardından serbest bırakıldı. Uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayarak kendi karasularının onlarca mil ötesinde güvenlik bahanesiyle, insani yardım malzemesi taşıyan gemilere yapılan hunharca saldırının ardından pek çok uluslararası kuruluş, devlet ve sivil toplum kuruluşu İsrail i kınadı. Kanlı baskının ardından, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı nın çağrısıyla Birleşmiş Millletler Güvenlik Konseyi acil olarak toplantıya çağırıldı. Türkiye konseyden uluslararası bağımsız bir komisyon kurulmasını ve bu komisyonun ulaşacağı neticelere göre hayatlarını kaybedenlerin ailelerinin tazmin edilmeleri, ayrıca Birleşmiş Milletler in 1860 sayılı kararına aykırı olarak süren Gazze ambargosunun kaldırılması ve yardımların Gazze'ye ulaştırılmasını talep etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi barış gönüllülerine yönelik saldırının araştırılmasını talep ederken, İsrail tüm bu talepleri reddediyor. Cidde de toplanarak saldırıyı görüşen İslam Konferansı Teşkilatı Yürütme Kurulu, sorumluların bulunup cezalandırılmasını, tazminat ödenmesini ve ablukanın kaldırılmasını istedi. İKT bildirisinde ayrıca saldırı hakkında şimdiye kadar yapılan açıklamalara da değinilerek, BM Güvenlik Konseyi nin, Afrika Birliği nin, ASEAN-GCC nin ve Arap Ligi nin açıklamalarından memnuniyet duyulduğu kaydedildi. Bildiride ayrıca BM İnsan Hakları Konseyi nin 2 Haziran da sunduğu, İsrail in yardım gemisine saldırısıyla ilgili olarak uluslararası bağımsız bir misyonun oluşturulması teklifinden de duyulan memnuniyet ifade edildi. Saldırı Avrupa çapında yapılan basın açıklamaları, miting ve yürüyüşlerle de protesto edildi. Almanya da faaliyet gösteren İslami cemaatler ve Türk sivil toplum kuruluşları da ortak bir basın toplantısı yaptı ve sonrasında Duisburg da düzenledikleri mitingle İsrail i kınadı. Kuruluşlar, İsrail in Gazze ye yardım filosuna yaptığı kanlı saldırının barış çabalarına karşı girişilmiş bir sabotaj olduğunu bildirdi. Saldırı, ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında Kanlı baskın, uluslararası hukukun hiçe sayıldığı, en temel insani değerlerin çiğnendiği izahtan yoksun bir zorbalıktır cümlesiyle değerlendirildi. Avrupa Türk İslam Birliği, Avrupa Demokrasi Vakfı, Avrupa Türk Birliği, Avrupa Türk Caferiler Birliği, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği, Avrupa Ehli Beyt Alevi Federasyonu, Avrupa Ehli Beyt Kadınlar Birliği, İslam Toplumu Milli Görüş, İslam Kültür Merkezleri Birliği, Hessen İslam Cemaati, Uluslararası İnsani Yardım Kurumu (IHH e.v.), Almanya İslam / 6 / IGMG PERSPEKTİF

7 gündem Gazze yardım gemisi Mavi Marmara Konseyi, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği, Türk- Alman İşadamları Dernekleri Almanya Federasyonu, Avrupa Türk Demokratları Birliği ve Almanya Müslümanları Merkez Konseyi nin iştirak ettigi basın toplantısı sonucu yayınlana ortak bildirgede; başta Birleşmiş Milletler olmak üzere değişik uluslararası kurum ve kuruluşların gösterdiği tepkinin yerinde ve doğru bir adım olduğuna dikkat çekildi. Sözkonusu sivil toplum kuruluşları ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Uluslararası topluluk bu sefer de sadece kınama kararıyla yetinmemeli, uluslararası hukuku tanımadığı sürece İsrail e karşı uluslararası hukukun gereği uygulanmalıdır. Bilinmelidir ki, uluslararası hukuk her devlet için geçerlidir ve hiçbir devlet bu hukukun üstünde değildir. Biz, bu açıklamada imzası bulunan sivil toplum kuruluşları olarak, hiçbir şekilde din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin, her türlü şiddeti, radikalizmi ve ırkcılığı reddedip, insanlığın ortak vicdanı adına kamuoyuna sesleniyoruz. İsrail hükümeti, herşeyden önce kendi halkına saygısının gereği olarak kanlı eyleminden dolayı dünya kamuoyundan özür dilemelidir. Barış filosuna katılmış olan insan hakları savunucuları insanlığın ortak vicdanını temsil etmektedirler. Gemileriyle birlikte eksiksiz derhal serbest bırakılmalıdırlar. Şehid olanların ailelerine, yaralılara ve gemi sahiplerine hukukun gereği olarak tazminat ödenmelidir. İsrail, Filistin halkına gönderilen insani yardımların yerine ulaşmasına engel olmamalıdır. İsrail dünya kamuoyu önünde kendine biçtiği özel rolden vazgeçmeli, kanlı saldırı, Birleşmiş Milletler in belirleyeceği bağımsız bir heyet tarafından incelenmeli ve suçlular tesbit edilip yargılanmalıdır. Dünya kamuoyu artık Filistin halkına yönelik zulme ve Gazze deki insanlık dramına seyirci kalmamalıdır. İsrail, Birleşmiş Milletlerin kararlarına riayet etmeli ve Gazze ye yönelik abluka bir an evvel kaldırılmalı, Filistin Devletine yönelik işgale son verilip, Filistin halkı özgürlüğüne kavuşmalıdır. Almanya tarihi sorumluluğunu ve İsrail le özel ilişkisini de dikkate alarak, Gazze dramına son verilmesi için tüm diplomatik imkanlarını seferber etmelidir. Kanlı baskın ayrıca Brüksel de farklı sivil toplum kuruluşlarının desteğiyle düzenlenen mitingde de protesto edildi. Miting Başta Belçika İslam Federasyonu olmak üzere Belçika Diyanet Vakfı, EYAD Emirdağlılar Dayanıșma Derneği, UETD, Brüksel Camiler Birliği ve Arnavutlar Federasyonu tarafından desteklendi. Mavi Marmara gemisinde yolculuk ederek vahșetin canlı görgü șahitleri olan Belçikalı Griet Deknopper ile Inge Neefs de mitinge katılanlar arasındaydı. Inge Neefs mitingde yaptığı konuşmada, Bu insancıl amaçla yola çıkılan bir yolculuktu. Bu mücadeleyi, bu mitinglerin ve yürüyüșlerin ambargo kalkana kadar devam etmesini istiyoruz. Bugün yine yapılsa yine o gemilere bineceğiz. Gemilerimize silahlı saldırılar yapıldı ve elimizde bulunan bütün görüntüler elimizden alındı dedi. Saldırı ayrıca; Viyana, Bregenz, Hamburg, Bremen, ve Nürnberg gibi Avrupa nın değişik kentlerinde de miting ve yürüyüşlerle kınandı. Filistinlilerin de yaşama hakkı var İsrail in uluslararası yardım filosuna yaptığı kanlı saldırıyı kınamak üzere Bremen de düzenlenen ve yaklaşık 3500 kişinin katıldığı protesto gösterisini başta Bremen İslam Federasyonu olmak üzere çok sayıda Müslüman dernek ve Bremen Barış Forumu organize etti. Bremen Barış Forumu undan Arn Strohmeyer konuşmasında Gazze Şeridi ndeki ablukanın kaldırılması talebinde bulunarak, Bremen Barış Forumu undan Arn Strohmeyer konuşmasında Gazze Şeridi ndeki ablukanın kaldırılması talebinde bulunarak, Gazze de yaşayan insanlar, aynen İsrail de yaşayan insanlar gibi onurlu bir yaşam hakkına sahiptirler. Ablukanın kaldırılmasının ardından ikinci adım atılmalıdır. İsrail Batı Şeria yı boşaltmalı, yerleşimlerini ortadan kaldırmalı ve bölgede Filistin devletinin kurulması için terk etmelidir dedi. Gazze de yaşayan insanlar, aynen İsrail de yaşayan insanlar gibi onurlu bir yaşam hakkına sahiptirler dedi. JUNI / HAZİRAN 2010 / 7 /

8 teşkilat IGMG Çocuk Kulübü Namaz Sûreleri Yarışması sonuçlandı Kızlar grubunda birinciliği Württemberg Bölgesi nden Hayrunnisa Yaşar, 465 puanla kazanırken; erkek çocuklar arasında yapılan yarışmanın birinciliğini, 498 puanla Hamburg Bölgesi nden Emrullah Çuluk kazandı. İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Çocuk Kulübü tarafından tertiplenen Namaz Sûreleri ni Ezberleme Yarışması, Kerpen deki IGMG Genel Merkez Salonu nda yapıldı yaşları arasındaki kız ve erkek çocuklar arasında yapılan yarışmada, yarışmacılar Namaz Sûreleri ni manaları ile birlikte ezberden okudular. Tatlı bir heyecanın oluştuğu yarışma esnasında yarışmacıların anne ve babalarının da heyecanı görülmeye değerdi. Yarışmayı değerlendiren jüri heyeti, IGMG Kadınlar Teşkilatı Başkanı Zehra Dizman, Derya Ünalan, Emine Batın, Abdurrahman Dizman ve Eğitim Başkan Yardımcısı Ramazan Başlık tan oluştu. Yarışmayı, Kadınlar Teşkilatı Eğitim Başkanı Tünay Ermiş sundu. Programın ilk selamlama konuşmasını IGMG Çocuk Kulübü Başkanı Meryem Saral yaptı. Katılan çocukları, anne ve babaları tebrik ederek sözlerine başlayan Çocuk Kulübü Başkanı Meryem Saral, Böyle güzel bir faaliyete destek verdikleri için Bölge Çocuk Kulübü Başkanları nı tebrik ediyorum, yarışmacı yavrularımıza da başarılar diliyorum diyerek sözlerine tamamladı. Eğitim Başkan Yardımcısı Ramazan Başlık da yaptığı selamlama konuşmasında Böyle bir yarışma teşkilat tarihinde yeni bir ilk. Tebrik ediyor ve Çocuk Kulübü nün daha nice hayırlı hizmetlere vesile olmasını diliyorum dedi. Daha sonra kürsüye Kadınlar Teşkilatı Başkanı / 8 / IGMG PERSPEKTİF

9 teşkilat Zehra Dizman geldi ve özetle şunları söyledi: İçinde bulunduğumuz Genel Merkez imiz hepinizin evi, yuvasıdır. Evinize hoş geldiniz. Avrupa da yapıtığımız tüm faaliyetler bu binamızdan organize ediliyor. Bugün de bu binamızda bir ilke daha, yani yepyeni bir güzelliğe imza atıyoruz. Bu küçük yaşta yavrularımızdan dinleyeceğimiz namaz sûreleri ve manaları maneviyatımıza yeni bir güzellik katacak inşaallah.. Tüm yavrularımızı, ebeveynleri ve Çocuk Kulübü çalışanlarımızı gayretlerinden dolayı tebrik ediyor, bu yarışmanın çocuklarımıza hayatları boyunca daha hayırlı çalışmalara vesile olmasını, manevi dünyalarında kalıcı izler bırakmasını C. Allah dan niyaz ediyorum. Heyecanlı sahnelerin yaşandığı yarışmada kızlar grubunda birinciliği Württemberg Bölgesi nden Hayrunnisa Yaşar, 465 puanla kazanırken; ikinciliği, Bremen Bölgesi nden, 457 puanla Esin Gönlüaçık; üçüncülüğü ise, 456 puanla Hamburg Bölgesi nden Dilara Ünsal elde etti. Diğer yarışmacılardan Rhein Neckar Saar Bölgesi nden Ravza Çakmak, Köln Bölgesi nden Nursena Nisa Doğan ve Düsseldorf Bölgesi nden Fatma Yılmaz da dördüncü ilan edildiler. Erkek çocuklar arasında yapılan yarışmanın birinciliğini ise, 498 puanla Hamburg Bölgesi nden Yarışmanın birincileri, Württemberg Bölgesi nden Hayrunnisa Yaşar ve Hamburg Bölgesi nden Emrullah Çuluk Emrullah Çuluk kazanırken, Bremen Bölgesi nden M. Emin Özden, 455 puanla ikinci, Paris Bölgesi nden Arif Emre Ataş da, 431 puanla üçüncü oldular. Yarışmaya katılan Württemberg Bölgesi nden Muhammed Karnas, Rhein Neckar Saar Bölgesi nden Ahmed Çevik ve Köln Bölgesi nden Yakup Ünsal da dödüncü ilan edildiler. Yarışma katılımcı çocuklara verilen hediyeler ve yapılan dua ile sona erdi. JUNI / HAZİRAN 2010 / 9 /

10 islam ve hayat Şehâdet Kur ân-ı Kerîm Muhammed ümmetinin orta yolu tutan (vasat), her türlü aşırılıktan (ifrat-tefrit) uzak, fıtrat / yaratılış gerçekliğine bağlı, adaletli, sağduyulu, din-dünya, dünyaahiret dengesini kuran özelliğiyle bütün insanlığa model özellik taşıdığını; Hz. Peygamber in de bu ümmetin modeli olduğunu şehîd (ç. şühedâ ) kelimesiyle ifade eder ve bu özelliğiyle de ümmeti, insanlar içinden çıkmış en hayırlı topluluk olarak vasfeder. Prof. Dr. Saffet KÖSE saffetkose@hotmail.com Şehâdet, Kur ân ve Sünnette dini, ahlaki bir karakter arzeden, anlam farkına göre de fıkhî boyutları olan geniş çerçeveli bir kavramdır. Bu bağlamda şehâdetin model olma, bir olaya tanıklık etme, Allâh yolunda savaşırken ölme gibi anlamları öne çıkar. Şehîd de aynı kökten gelen bir kelime olarak her şeye tanık olan anlamında Allâh ın isimlerinden birisidir. 1 Kur ân-ı Kerîm Muhammed ümmetinin orta yolu tutan (vasat), her türlü aşırılıktan (ifrat-tefrit) uzak, fıtrat / yaratılış gerçekliğine bağlı, adaletli, sağduyulu, dindünya, dünya-ahiret dengesini kuran özelliğiyle bütün insanlığa model özellik taşıdığını; Hz. Peygamber in de bu ümmetin modeli olduğunu şehîd (ç. şühedâ ) kelimesiyle ifade eder 2 ve bu özelliğiyle de ümmeti, insanlar içinden çıkmış en hayırlı topluluk olarak vasfeder. 3 Bunun yanı sıra Kur ân-ı Kerîm, model olmanın (şehîd) ek bir yükümlülüğünden bahseder. Buna göre davranışları kendileriyle sınırlı olmayan ve öteki insanları etkileyen, diğerleri tarafından örnek konumda görülen model kişiliklerin davranışlarının Allâh katındaki karşılığının katlanarak verileceğine mesela günahının iki kat, sevaplarının da iki defa karşılık göreceğine vurguda bulunur. 4 Kur ân-ı Kerîm ve hadislerde şehâdet aynı zamanda bir olaya tanıklık etmek anlamına gelir ve üzerinde önemle durulan ispat vasıtalarından birisi olarak yer alır. Olayın tanığına da şâhid denir. Fıkıh kitaplarında genişçe yer alan şahitlik, Kur ân ve hadislerde dini ve ahlaki yönüne genişçe vurgu yapılan bir özelliğe sahiptir. Buna göre şahitlik dürüstlüğün en önemli simgesidir ve kişinin bildiği bir konuda şehadette bulunması onun vazifesidir. 5 Bir mü min bu görevi ifa ederken, sevmediği, içinden kin duyduğu bir topluluk söz konusu olduğunda bile şahitliği dürüstçe yapmalı adaletten ayrılmamalıdır. 6 Çünkü yalan yere şehâdet büyük günahlardandır. 7 Yalan yere yapılan şahitlikle eğer bir kul hakkı engellenmişse kul hakkının affı olmadığından mutlaka bu sebeple haksızlığa uğrayandan özür dilenmesi ve helallik alınması, zararının da telafi edilmesi gerekir. Şahitlik sırasında doğru söylediğine dair istenen yeminin yapılması halinde de şayet şahitlik yalan yere yapılıyorsa burada ikinci büyük günah işlenmiş demektir. Çünkü yemin Allâh Te âlâyı sözüne şahit tutmak anlamına gelir. Allâh ın yalana şahit tutulması büyük günahlardandır. Şu ayet bunu açık biçimde ortaya koyar: Allah a verdikleri sö zü ve yeminlerini az bir bedelle satanlara gelince, işte onların âhirette hiç na sipleri yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmaya cak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için elem veren bir azap vardır. 8 Yalan yere yapılan yeminin dünyada keffâreti yoktur. Bununla haksızlığa uğrayan kişinin hakkı ödendikten sonra bir daha aynı şekilde davranmamak üzere kesin biçimde tövbe edilmesi gerekir. Aksi halde Hz. Peygamber in yalan yere yemin edenlerin Allâh ın gazabını çekecekleri, cennetten mahrum kalacakları ve ateşe girecekleri şeklindeki uyarılarına maruz kalacaklardır. 9 Kur ân-ı Kerîm bir kadına zina isnadında bulunan (kazf ) ve bunu dört şahitle ispat edemeyenin cezasını çektikten sonra bir daha şahitliğinin kabul edilmemesi gerektiğini bildirir. 10 Bu oldukça ağır bir cezadır. Bu ayetin yorumunda Ebû Hanîfe (ö.150/767) cezasını çeken şahsın tövbe edip iyi hal kazanması durumunda da tanıklığa ehil olma vasfını kazanamayacağını yani şahitliğinin geçerli olamayacağı görüşünü savunurken diğer üç mezhep imamı bu durumda şahitlik ehliyetini kazanacağı görüşündedirler. Kur ân-ı Kerîm şehâdetin bir başka boyutuna dikkat çeker. O da elest bezminde Allâh ın insanlarla yaptığı sözleşmeye kendilerini şahit tutmalarıdır. Buna göre Rab-kul arasında şöyle bir antlaşma yapılmıştır: / 10 / IGMG PERSPEKTİF

11 islam ve hayat Rabbin Ademoğulları ndan, onların sırtlarından zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? Elbette öyle! dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, Bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz. 11 Îmân, bu gerçekliği kabul ederek Allâh ın var ve bir olduğunu dil ile ikrar, kalp ile tasdik etmek demektir. İslam kültüründe bu kabule şehâdet denir ki Allâh ı görüyormuşçasına O nu kabul etmek demektir. Bir mü mine düşen Peygamberini dinledikten sonra: Rabbimiz! İman ettik, bizi şahit- Rabbin Ademoğulları ndan, onların sırtlarından zürriyetlerini alıp bunları kendileri hakkındaki şu sözleşmeye şahit tutmuştu: Ben sizin rabbiniz değil miyim? Elbette öyle! dediler. Böyle yaptık ki kıyamet gününde, Bizim bundan haberimiz yoktu demeyesiniz. lik edenlerle beraber yaz 12 demektir. Nitekim Hz. Îsâ inkarcılığı sezince, Allah a giden yolda bana yardım cı olacaklar kimlerdir diye sorduğunda Havârîler, Allah ın yardımcıları biziz; Allah a inandık, bizi tanıklar / şahitler arasına yaz 13 demişlerdir. Rab-kul arasındaki sözleşme hükümleri peygamberler aracılığıyla insanlara ulaştırılmaktadır. Ayrıca bu kesintisiz mesajı getiren her bir peygamber kendisinden sonra gelecek olan ve elindekini doğrulayan bir başka peygamber geldiğinde ona iman edecek ve destekleyecek ve ümmetini bu elçiye tabi olmaya çağıracaktır. Böylece ilahi mesaj kesintisiz biçimde insanlığa ulaşmış olacaktır. Allah Te âlâ bu konuda her bir peygamberle sözleşme yapmış, onları buna şahit tutmuş ve kendisi de şahit olmuştur. 14 Nitekim Hz. Îsâ Hz. Muhammed in peygamberliğini müjdelemiştir. 15 Allâh ın peygamberleri aracılığıyla gönderdiği dinin hükümlerine göre dünya hayatı yürümelidir. Bu açıdan bütün söz ve fiiller kayda geçmekte olup 16 muhasebesi de hesap gününde yapılacaktır. 17 O gün her bir organ yaptıklarına şehâdette bulunacaktır. 18 Peygamberlerin getirdiği ilâhi mesajı reddeden kâfirler inkârcılıklarını itiraf ederek aleyhlerine şehâdette bulunacaklardır. 19 Zaten Allah Te âlâ da bütün kullarının yaptıklarına şahittir. 20 Peygamberler de ümmetleri hakkında şehâdette bulunacak, Hz. Muhammed ve Müslümanlar da peygamberlerin görevini yerine getirdiğine şahitlik edecektir. 21 Çünkü bütün ilahi kitaplar ve peygamberler birbirlerini tasdik ederek gelmiş, ilahi mesajın son halkası Hz. Muhammed ile kemale erip tamamlanmış ve bütün Muhammed ümmeti Hz. Âdem den itibaren gelen peygamberlerin tamamına ve onların getirdiklerine iman etmişlerdir. Allâh Te âlâ hesap günü geldiğinde Hz. Îsâ ya: Sen mi Allâh ı bırakıp beni ve annemi iki Tanrı edinin diye söyledin diye sorduğunda: Hâşâ! Seni ten zih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakış maz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zatın da olanı bilmem. Gaybları eksiksiz bilen yalnızca sen sin. Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah a kul luk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine şâhit / model idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeye tanıksın 22 diye cevap verecektir. Şehâdetin önemine vurgu için Allâh Te âlâ tanıklık eden (şâhid) ve edilene (meşhûd) yemin etmektedir. 23 Bu ayette geçen şâhid ve meşhûd kelimesiyle ilgili farklı görüşler bulunsa da tanıklık edenin kullarının eylemlerini gören ve buna göre onları yargılayacak olan Allâh Te âlâ; tanıklık edilenin de yargılanacak ve sonuçta hak ettikleri ceza ve mükafatı alacak olan kullar olduğu fikri ağırlık kazanmaktadır. Kur ân-ı Kerîm de 24 ve Hz. Peygamberin hadislerinde 25 meşru bir savaş sırasında ölenlere de şehîd (ç. şühedâ ) denilmiştir. Şehitlikle ilgili hükümler fıkıh kitaplarında geniş biçimde ele alınmıştır. Kaynaklar: 1 Fussilet Suresi, [41:53] 2 Bakara Suresi, [2:143]; Hacc Suresi, [22:78] 3 Âl-i İmrân Suresi, [3:103] 4 Ahzâb Suresi, [33:30-31] 5 Bakara Suresi, [2:283] 6 Maide Suresi, [5:8] 7 bk. Hacc Suresi, [22:30]; Furkân Suresi, [25:72] 8 Âl-i İmrân Suresi, [3:77] 9 Buhârî, Eymân, 16, 18; Müslim, Îmân, Nûr Suresi, [24:4] 11 A râf Suresi, [7:172] 12 Mâide Suresi, [5:83] 13 Âl-i İmrân Suresi, [3:53] 14 Âl-i İmrân Suresi, [3:81] 15 Sâf Suresi, [61:6] 16 İsrâ Suresi, [17:13]; İnfitâr Suresi, [82:10-12] 17 En âm Suresi, [6:164]; A raf Suresi, [7:8-9]; Tâhâ Suresi, [20:74-76]; Zâriyât Suresi, 51:6]; Tekvir Suresi, [81:10-15]; Gâşiye Suresi, [88:25-26]; Zilzâl Suresi, [99:7-8] 18 Nûr Suresi, [24:24]; Yâsîn Suresi, [36:65]; Fussilet Suresi, [41:20-22] 19 En âm Suresi, [6:130] 20 Âl-i İmrân Suresi, [3:98]; Nisâ Suresi, [4:33]; Yunus Suresi, [10:46]; Ahzâb Suresi, [33:55]; Mücâdele Suresi, [58:6] 21 Bakara Suresi, [2:143]; Nahl Suresi, [16:84, 89]; Hacc Suresi, [22:78]; Kasas Suresi, [28:75] 22 Mâide Suresi, [5: ] 23 Burûc Suresi, [85:3] 24 Bakara Suresi, [2:154]; Âl-i İmrân Suresi, [3:140, ]; Nisâ Suresi, [4:69]; Zümer Suresi, [39:69] 25 msl. bk. Müslim, İmâret, 103, 119; Ebû Dâvûd, Cihâd, 25-26; İbn Mâce, Cihâd, 1, 10; Zühd, 37. JUNI / HAZİRAN 2010 / 11 /

12 dünya Başörtüsü sorununda yeni perde: İspanya Başörtüsü sorunu İspanya için bir ilk değil. Daha önce 2002 ve 2007 yıllarında benzer sorunlar yaşanmış ve bir avukatın başörtülü olarak mahkemeye girmesine izin verilmemişti. Fakat Najwa olayı Avrupa nın diğer ülkelerinde yaşanan burka tartışmalarıyla aynı döneme geldiği için tonu biraz farklı olmuştur. Mehmet Özkan Najwa ve babası Tarihte çokkültürlülük ve dinsel çoğulculuğun nasıl bir yaşam biçimi haline gelebileceğini gösteren en iyi örneklerden birisi hiç şüphesiz Endülüs tecrübesidir. İspanyanın güneyinde bugün hala Andülüs adıyla anılan bölge aynı zamanda çokkültürlülüğün vahşi bir şekilde yıkımını da en iyi gösteren örnekten birisidir. Nisan ayından yaşanan ve Najwa Malha adlı 16 yaşındaki Fas asıllı bir kızın başörtüsü taktiği için Madrid yakınlarındaki Camilo Jósé Cela de Pozuelo kolejine başörtülü olarak girmesini yasaklayan okul idaresi ve sonrasında yaşanan tartışmalar aslında İspanya nin derin sorunlarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Bu yaşananları anlamlandırmanın en iyi yolu tarihten günümüze İspanyanın dönüşümünü anlamaktan geçiyor. Herşeyden önce vurgulanması gereken nokta İspanya tarihi çokkültürlülük ve geniş ufukluluktan hergeçen gün kendisini sınırlama ve içine kapanmaya doğru bir eğilim göstermektedir de Granada nın düşmesiyle beraber müslüman ve yahudi izlerinin İberya yarım adasında silinmesi çalışmalarının sona ermesi süreci olarak adlandırılan reconqueista ve sonrasında yaşananlar çokkültürlülük açısında İspanya nın gerilemesini ifade eder. Sömürgecilikle dünyaya açılmış olan fakat 20.yy da Franço diktatörlüğüyle beraber gelen daha da içine kapanma süreci bugün İspanya toplumunda hala derin izler taşımaktadır te Franco nun ölümü sonrasında başlayan demokratikleşme süreci beraberinde AB üyeliği göreceli olarak İspanya yı tekrardan uluslararası alana çıkarmıştır. İspanya bugün reconquista-sömürgecilik-franco diktatörlüğünün derin izler bıraktiği tarihi mirasın 21. yy da nasıl yorumlanacağı ile ilgili derin bir entellektüel ve toplumsal kriz yaşamaktadır. Yaşanan başörtüsü tartışması hem bu derin krizi göstermesi açısından hem de İspanya daki gelecek eğilimleri açısında son derece önemli bir rol oynamaktadır. Başörtüsü sorunu İspanya için bir ilk değil. Daha önce 2002 ve 2007 yıllarında benzer sorunlar yaşanmış ve bir avukatın başörtülü olarak mahkemeye girmesine izin verilmemişti. Fakat Najwa olayı Avrupa nın diğer ülkelerinde yaşanan burka tartışmalarıyla aynı döneme geldiği için tonu biraz farklı olmuştur. Tartışmaları özetle destekleyenler ve karşı çıkanlar olarak iki başlık altında toplamak mümkün, fakat her iki bakış açısı da gerek argümanları gerekse yaklaşım tarzı açısından olayın özüne inmek yerine gizli bir oryantalist söylemin iki fark- / 12 / IGMG PERSPEKTİF

13 dünya lı boyutunu temsil etmektedir. Najwa başörtüsü ile okula gitme sorununu kolej değiştirerek şimdilik çözdü, fakat bu süreçteki toplumsal tepkiler ve tartışmalara değinmekte yarar var. İşin en ilginç tarafı tartışmalar başladığı zaman Najwa nin gitme ihtimali yüksek olan başka bir kolejin de aceleyle iç düzenlemesini değiştirerek Najwa nin bu okula gitmesini engellemesiydi. İktidardaki sosyalist partisi PSOE nin Eğitim Bakanı Ángel Gabilondo, Najwa nin başörtüsüyle okula gitmesini eğitim herşeyden önemlidir diyerek desteklemesine rağmen, Madrid eyalet başkanı ve sağcı muhalefet partisi PP üyesi Esperanza Aguirre okulun kararını desteklemiş ve başörtüsüne karşı çıkmıştır. Yazılı ve görüntülü basındaki tartışmalar da genel olarak bu iki eğilimi temsil etmektedir, fakat tartışmaların içeriği ve argümanları olayın farklı boyutlarını göstermektedir. Karşı çıkanların temel tezi İspanya ya gelen göçmenlerin geldikleri ülkenin kurallarına uyması gerektiği ve bu konuda taviz verilmemesi gerektiği yönünde. Fakat tartışma sadece bununla sınırlı değil. Karşı çıkanların bir çoğu Najwa olayı üzerinden İslam dünyasını, İslami reformu ve bununla bağlantılı olarak İslamda kadın konusunu tartışmaya açmıştır. Hiçbir müslüman devlette demokrasi olmadığı ve İslam dini yüzünden olmayacağı, kadının her zaman ikinci sınıf vatandaş olacağı ve eve mahkum edileceği tartışmaların ana çerçevesini temsil etmiştir. Ayrıca sık sık müslüman bir ülke olan Türkiye de bile başörtüsünün yasak olduğu hatırlatılarak İspanya da izin verilmesinin anlamsız olacağı vurgusu, yani müslümanları kendi silahlarıyla vurmaları, yapılan tartışmalarda çok sık yeralmiştir. İslama hakarete varan ve klasik islamofobik eğilimler gösteren bu grubun temel amacı aslında Najwa olayı üzerinden İslamı yeniden tanımlama ve negatif imajla önün topluma sunmaktan başka birşey değildir. Najwa nin okula başörtülü olarak girmesine izin verilmesini destekleyenlerin temel argümanı ise eğer Najwa okula gitmezse evde oturacağı ve kendi bağımsızlığını kazanıp kendi kararını veremeyeği yönündeydi. Aslında bu şekilde düşünenlerin temel yaklaşımı Najwa nin okula devam etmesi opsiyonu önün için kötünün en iyisidir. İlk bakışta pozitif gibi görünen bu yaklaşım tarzı aslında derin bir oryantalist söylemin yumuşatılmış halinden ibarettir. Tartışmaların sürdüğü süreçte en ilginç olan taraf ne tartışmaya taraf olan İslami kesimin temsilcilerine çok söz hakkı verilmesi ne de bizatihi mağdur olan genç kızın gerçekten ne düşündüğünün merak edilmesiydi. Her ne kadar Najwa nın ailesi ve avukatı olayı kimlik, kişisel tercih ve özgürlük bağlamına çeken açıklamalar yapmışsalar da bu durum ne hakettiği ilgiyi görmüş ne de tartışılmaya değer bulunmuştur. Bu yöndeki açıklamalar başında ancak klasik savunma ifadeleri olarak sunulmuş Okula giden Müslüman kız öğrenciler ve tartışmanın özüne bir türlü inilememiştir. Diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında İspanya ya gelen göçmenler göreceli olarak yenidir. Daha çok Fas ve Latin Amerikalı olan göçmenlerin en yoğun geldiği dönem doksanlı yıllardır. Bundan dolayı İspanya da ikinci nesil göçmenler kendilerini yeni yeni göstermeye başlamıştır. Fransa ve Almanya üçüncü nesil göçmenleri tartışırken İspanya nın daha yeni ikinci nesil ve entegrasyon sorunlarını tartışmaya başlamıştır. Bu durum İspanya nın başörtüsü, entegrasyon ve asimilasyon gibi tartışmaları geç yapmasına ve doğal olarak diğer örnekleri takip etmesiyle sonuçlanmıştır. Belki bu sepeple belki de uzunca süredir İspanya nın yaşadığı içe kapanma sürecinin getirdiği tarihi-psikolojik etkenler sonucu İspanya nın tarihi Endülüs tecrübesinden yola çıkarak kendine özgün bir çokültürlülük ve tolerans tartışması yapması son derece zor gözükmektedir. Hans Morgenthau nun yıllar önce yaptığı Avrupa prenelerde biter tesbiti bugün hala geçerliliğini korumaktadır ve İspanya nın diğer merkezi avrupa ülkeleriyle entellektüel ve sosyal düzeyle göreceli olarak zayıftır. BBVA Vakfı nın yaptığı son araştırmanın Avrupa da en ez seyahat eden ve etkileşime giren ülkenin İspanya olduğu tesbitini de bunun tipik bir yansıması olarak almak gerekir. Sonuçta başörtüsü tartışması İspanya da şimdilik gündemden düşse de hem İspanya nın derin sorunlarıyla bağlantısı hem de göçmenlerle ilgili tartışmaların yeni yeni başlaması dolayısıyla bu konu tekrar tekrar gündeme gelecektir. JUNI / HAZİRAN 2010 / 13 /

14 dünya Sancak Yusuf Ziya Almanca sözlüğü açıp da die Balkanisierung kelimesinin anlamına baktığımızda, karışıklık hali, bölünme, asayişin ve sükûnetin bozulması manalarına geldiğini görürüz. Dünyanın en stratejik bölgelerinden birisi olan Balkan coğrafyası, ismini Balkan dağlarından almaktadır. Şu halde sarp ve ormanlık sıradağları manasına gelen Balkan kelimesinin dahi, karışıklık ve bölünme manalarına dönüştüğüne şahit oluyoruz. Etnik çeşitliliğin oldukça yoğun olduğu balkan coğrafyasının Avrupa dan farklı olarak dikkati çeken en önemli özelliğinin ise, tarihi süreçte İslam ile tanışmış olduğunu söyleyebiliriz. Genel Bilgiler Sancak ya da tarihi ismiyle Yeni Pazar Sancağı, Balkanlar ın merkezinde, Müslüman Bosna-Hersek, Arnavutluk, Kosova ve Hristiyan Sırbistan ve Karadağ ülkeleri ile komşudur. Sancak kelimesi, Osmanlı dönemindeki idari yapının adı iken daha sonra bu bölgenin siyasi adı haline gelmiş ve kayıtlara bu isimle geçmiştir. Sancak, tarihte Yenipazar kentinden yönetildiği için Yenipazar Sancağı olarak da anılır. Osmanlı döneminde teşekkül etmiş bir idari bir bölge olan Sancak ın, asıl vazifesi Bosna Hersek ve Kosovalı Müslümanlar arasında bir köprü vazifesi görmek iken, maalesef günümüzde Sırbistan ile Karadağ devletleri arasında paylaşılmış durumdadır. Sancak bölgesi günümüzde Kuzey doğu ve güney batı olmak üzere ikiye ayrılır. Doğu, Kuzey Sancak Sırbistan idaresinde iken, güney batı Sancak ise Karadağ Cumhuriyeti sınırları içerisinde bulunmaktadır. Sancak bölgesini bir bütün halinde düşündüğümüzde, km karelik bir toprak parçası üzerinde yaşayan i aşkın bir nüfus ile karşılaşırız. Toplam nüfusun % 60 inden fazlasını da Müslümanlar oluşturmaktadır. Bölgenin kuzey kısmını Yenipazar, Tutin, Sjenica, Prijepolje, Yeni Varoş, Priboj gibi şehirler oluştururken, Yeni Pazar güney kısmında ise Taşlıca, Akova, Berane, Rozaje ve Plav şehirleri bulunur. Tarihte Sancak Sancak ın tamamen Osmanlı idaresine girmesi yılları arasında gerçekleşmiştir. İshak Bey in oğlu İsa Bey, Sancak ı fethettikten sonra Eski Pazar a (Trgovişte) alternatif olarak Yenipazar kentinin temelini atmış, cami, hamam, kışla ve çarşıdan oluşan ilk yapıları inşa ettirmiştir yılında Bosna Eyaleti nin bir sancağı haline getirilen Yenipazar şehrinin ticaret yolları üzerinde bulunması Osmanlı Devleti için büyük önem taşıyordu. Dubrovnik-İstanbul yolu Sancak tan ve Yenipazar dan geçiyordu ve aynı şekilde Saraybosna dan İstanbul a giden yol da Sjenica civarında Dubrovnik ten gelen yol ile birleşiyordu. Sancak bölgesi Osmanlı idaresi altında 16 ve 17. yüzyıllarda siyasi, askeri ve ekonomik açıdan huzurlu bir dönem yaşamıştı. Evliya Çelebi nin yazdığına göre 1660 yılında Yenipazar ın 4050 mahallesi, 23 camisi, 11 mescidi, 5 medresesi, hanesi, 1100 dükkânlı çarşısı, birçok han, hamam ve kervansarayı bulunmakta ve Saraybosna dan sonra Bosna Sancağının en büyük şehri konumundaydı. Ancak bu refah dönemi Balkanlarda yaşayan tüm Müslümanların bugün dahi bitmeyen çilelerinin başlangıcını teşkil ettiği kabul edilen II. Viyana Kuşatması ve sonrasındaki Osmanlı-Avusturya Savaşı ( ) yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu dönemden itibaren yaşanan savaşlarla birlikte bölgede yaşayan Müslüman Boşnaklara ve kentlere çok ağır kayıplar verdirilirken, ekonomik sıkıntılar ve zorunlu göçler baş gösterdi. Öte yandan 18 yüzyılın ilk yarısı Yenipazar Sancağı için sadece savaşların getirdiği felaketlerle sınırlı değildi. Sel felaketleri, salgın hastalıklar da bölgedeki en büyük sorunların başında geliyordu Osmanlı-Rus savaşında (93 Harbi) alınan yenilgi ve sonrasında Berlin Antlaşmasına göre Avusturya Macaristan İmparatorluğu, Bosna-Hersek in 6 sancağını işgal etti. 7. Sancak olan Yenipazar Sancağı ise Osmanlı yönetimine bırakılarak Kosova Vilayetinin altı sancağından biri oldu. Ancak Balkan Savaşı çıktığında Sırplar az bir / 14 / IGMG PERSPEKTİF

15 dünya direnişle karşılaşıp Sancak ve Kosova bölgesini işgal ettiler. Böylece Sancak, diğer Balkan topraklarıyla aynı kaderi paylaşarak Osmanlı hâkimiyetinden çıktı. Balkanlardaki geri çekilmeyi ve acıları en derinden hissedenlerden biri de merhum Mehmet Akif olmuştu. Akif, bu dönemde vaazlarıyla, şiirleriyle, yazılarıyla halkı bilinçlendirmek için var gücüyle uğraştı. Fakat neticede 1913 yılında imzalanan antlaşmalarla Türkler Balkanlara veda ettiler. Bu dönemden sonra Sırpların idaresindeki Yugoslav Krallığı nın ( ) bir parçası olan Sancak bölgesi politik kimliğini kaybetti yılında Sancak kendini özerk ilan etse de 1945 sonrası Tito Yugoslavya sı döneminde Sancak bölgesi tekrar Sırbistan ve Karadağ arasında paylaşıldı, ancak buna rağmen günümüze kadar bölgenin adı Sancak olarak anılmaya devam ederken, Sırbistan ile Karadağ ın hiç bir hukuki temele dayanmayan bu paylaşımı, uluslararası alanda bir oldubitti olarak kabul edilmektedir. Bölgede Bosna Hersek ve Kosova savaşları ( ) döneminde de büyük sıkıntılar yaşandı. Günümüzde Sancak Bugün, nüfusunun çoğunluğu Müslüman bir bölge olarak iki Hristiyan devlet arasında paylaşılmış olması, Sancak ın sıkıntılarının baş kaynağını oluşturmaktadır. Burada Müslümanların Sancak adını anmaları yasa ihlali sayılırken, Müslüman halk ekonomik, siyasi ve kültürel alanda kısıtlamalara maruz kalmaktadır. Yasal düzenlemeler her ne kadar Boşnakların Sırp ve Karadağlılarla aynı haklara sahip olduklarını söylese de, Avrupa nın ortasında Sancaklı Müslümanların ikinci sınıf vatandaş muamelesine tabi tutuldukları görülüyor. Diğer yandan günümüzde Sancak bölgesinde Müslümanların en yoğun olduğu yerleşim yeri Yenipazar dır. Sancak ın aynı zamanda en büyük kenti olan Yenipazar, uçaktan kuşbakışı izlediğinizde bir Anadolu şehrini, küçük beyaz evleriyle Safranbolu yu andırır. Bölgede Osmanlı kültürünün izlerine bolca rastlanır. Osmanlı medeniyetinin Balkanlar ın tarihi dokusunu nakış nakış işlediği camiler, hamamlar, tekkeler, çarşılar, köprüler, çeşmeler, hanlar ve imarethanelerin tüm tahribat ve tecavüzlere rağmen bir kısmı ayakta kalmayı başarabilmiş ve bölgedeki İslami yaşamın simgesi haline gelmişlerdir. Bugün Balkan Müslümanlarının büyük kısmının kendisini Türk olarak tanımladığını göz önünde bulundurduğumuzda, tarihi bağlarımızın ne denli güçlü olduğunu ve bugün dahi halen bu bağların devam ettiğini görürüz. Özelde Sancak, genelde Balkan Müslümanları bugün Türkiye yi ikinci vatanları olarak görmektedirler. Tarihi süreçte Balkanlardan Anadolu ve Türkiye topraklarına yapılan göçler bunun en önemli göstergesidir. Sancak, beş asırdan uzun süren Osmanlı döneminde Bosna ya bağlı sancaklardan birisiydi ve bu manada esasında bugün de Bosna nın doğal bir uzantısıdır. Bosna ve Sancak aynı zamanda etnik ve dini birliktelik içerisindedirler. Zira merhum Aliya İzzetbegoviç in tabiriyle; aslında Sancaklı Boşnaklar Bosnalıların Berlin paylaşımında Drina nın öte yakasında kalan ve daha şanssız olan kardeşlerinden başka bir şey değildir. Mevcut Hukukî Statü 1974 Yugoslavya Federal Anayasasına göre Sancak taki Müslmanlar, Bosnalı Müslümanlarla birlikte Yugoslavya nın 6 kurucu halkından birisiydi. Ancak 2003 yılında Sırbistan tarafından Sancak taki Boşnakların (Müslümanlar) kurucu halk statüsü iptal edilerek azınlık statüsüne düşürüldü. Sancak Müslümanlarının en üst temsilcisi Sırbistan tarafından da kabul edilen ve otonom bir yapıya sahip olan Sancak Boşnakları Millî Meclisi dir. Aynı statü Sancak ın Karadağ tarafında kalan bölümü için de geçerlidir. Bu Millî Meclis dil, kültür, eğitim ve kısmen yerel yönetimlerin idaresinde söz sahibidir. Kaynaklar: Sancak, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 36, S , İstanbul, 2009 Dünden Bugüne Sancak, Hüseyin Gül, JUNI / HAZİRAN 2010 / 15 /

16 kültür Avrupa da Tıp Müslümanların günlük yaşamımıza katkıları İlknur Melekoğlu Tunus, 830 yılında inşaa edilen Kayravan Hastanesi nedeniyle adeta tıbbî bilginin beşiğiydi. Daha önceki yazılarımızda da değindiğimiz Kayravan Hastanesi sağlık hizmetleri vermesinin yanısıra, tıp alanında ciltler dolusu kitaplar yazan bilim adamlarına da sahipti ki, bu kitapların çoğu Constantinus Africanus gibi isimler tarafından Avrupa ya tanıtılmıştır. Hristiyan olan Constantinus Africanus 11.yüzyılda bir çok tıp ansiklopedisini Latince ye tercüme ederek İslam dünyasının eserlerinin Avrupa ya taşımıştır. Onun bu çalışması Avrupa daki tıp eğitiminde devrim yapmakla kalmamış, aralarında bir çok ünlü tıp hocasının bulunduğu yeni bir nesil ortaya çıkarmıştır. Latince ye Pantegni adıyla tercüme ettiği, 10.yy da İranlı hekim Ali ibn Abbas tarafından yazılan Asil Kitap Constantinus un Latince ye kazandırdığı en önemli eserdir. Bu eser 1515 yılında Fransa Lyon da, 1536 da İsviçre Basel de yeniden basılmıştır. Ali ibn Abbas ın Asil Kitap ı Müslüman tıbbın en iyi klasikleri arasında yer alır. Constantinus bunun yanısıra diet, mide, unutkanlık, melankoli ve cinsellik gibi konularda da tercümeler yapmıştır. Tercüme ettiği bir diğer önemli eserde Uzak ülkelere giden yolcular için rehber dir. Bu eser patoloji (hastalıklar bilimi) alanının kolayca anlaşılmasını sağlayacak bir tanıtıcı rehber özelliğindedir. Hekim İbn Cezzar tarafından yazılan Uzak ülkelere giden yolcular için rehber ya da Yolcunun hazırlığı adıyla bilinen bu eser Ortaçağ ın en çok satan kitapları arasındaydı. İbn Cezzar, Kayravan Hastanesi nde eğitim görmüş, aynı hastanede hekimlik yapmış ve 1005 yılında yine orada vefat etmiştir. 80 yıldan fazla yaşayan İbn Cezzar vefat ettiğinde geride dinar para ve 25 quintar (1 quintar 45 kilogram) ağırlığında, tıp alanında ve diğer alanlarda olmak üzere, kitap bırakmıştır. Onun mirası arasında kadın hastalıkları ve tedavileri alanında hazırladığı bir araştırma eseri de bulunmaktadır ki, bu eser ona Ortaçağ Batı Avrupa sında ün ve etki kazandırmıştır. Constantinus un Latince ye Viaticum peregrinantis adıyla tercüme ettiği Yolcunun hazırlığı nı, Synesios, Rumca ve İbranice ye Zedat ha-derachim adında tercüme etmiştir, bu tercüme eser de uluslararası boyutta en çok satan ve okunan kitaplar listesine dahil edilmiştir. Tıpkı günümüz yolcuları gibi Ortaçağ daki yolcular da her türlü hastalığın yolda nasıl tedavi edileceğine dair tavsiyeler ve bu kötü zamanların nasıl atlatılacağına dair referanslar aramışlardır. Bu özellikleri barındıran, kızamık ve su çiceği hakkında önemli tanımlamalar yapan Yolcunun hazırlığı, sadece yolcular için değil tüm insanlar için sistematik ve kapsamlı bir tıbbî çalışma niteliğinde idi. Yolcunun hazırlığı, Articella ya da Ars medicinae denen ve Avrupa da okutulan ders kitapları arasına girmişti. Bu yönüyle de kitap Salerno, Montpellier, Bologna, Paris ve Oxford daki üniversitelerde ve tıp okullarında ders kitabı olarak okutulmuştu. Constantinus un çalışmalarını Joannes Afflacius ya da Joannes Saracenus adıyla bilinen Müslüman öğrencisi devam ettirmiştir yılında vefat eden Joannes Saracenus aynı zamanda Salerno Hastanesi nde hekimdi. Saracenus uröloji ve ateş hakkında inceleme yazıları da yazmıştır. Arapça dan tercüme edilen çalışmalar kısa sürede gerek tıp okullarıyla Avrupa daki ana eğitim merkezi konumunda olan Salerno da, gerekse Avrupa daki diğer alanlardaki tüm eğitim merkezlerinde popüler hale geldi. Avrupa da derin etkiler yapan bir diğer tıbbî eserde Batı da Hekimlerin Prensi olarak tanınan İbn Sina nın çalışmasıdır. Onun 11. Yüzyıldaki, 760 ilaçtan fazla ilacı tanıttığı Kanon u 6 yüzyıl boyunca tüm dünyada tıp alanındaki en yüksek otorite kabul edilmiş, muhteşem bir tıp ansiklopedisidir. İbn Sina nın bilimsel, felsefik ve teolojik görüşleri Albertus Magnus, St Thomas, Duns Scotus ve Roger Bacon gibi pek çok önemli isim üstünde izlerini bırakmıştır. 13.yy ın modern hükümdarlarından Kutsal Roma İmparatoru ve Sicilya Kralı II.Frederick de Müslümanların çalışmalarına ilgi duyarak, bilim adamı Michael Scott u İbn Sina nın çalışmalarını getirmesi için Kordoba ya göndermiştir. Bilinen ilk; tıbbî terimlerin alfabetik sınıflandırması, hastalıkların ve ilaçların listelenmesi ve psikolo- / 16 / IGMG PERSPEKTİF

17 kültür Tunus Kayravan Camii ve Kayravan Hastanesi kompleksi jik tedaviler kitabı Kitab Al-Maa (Suyun Kitabı)dır. İbn Tababi adıyla da tanınan Azdi nin yazdığı bu kitapta ilk sayfada su kelimesi yer aldığı için eser bu adı almıştır yılında Müslüman İspanya da Valencia da ölen yazar geride bu 900 sayfalık el yazması eserini bırakarak, çağdaşlarının ve gelecek nesillerin istifadesine sunmuştur. Razi nin 20 ciltlik Kapsamlı Kitap ı tüm tıp alanlarını kapsamaktadır. Latince ye Liber Continens adıyla çevrilen bu eser, Batı da birkaç yüzyıl boyunca en çok saygı gören ve en sık kullanılan tıp ders kitaplarından olmuştur. Razi nin çalışması 1395 de Paris Üniversitesi nde tıp fakültesi kütüphanesini oluşturan 9 kitaptan biri idi. Güney İspanya nın, Kordoba nın sıradışı hekimi Zahravi nin yaklaşık 1000 yılında yaptığı çalışması da gözardı edilemez bir eserdir. Onun değerli tıp mirası al- Tasrif dir. Batı dillerine İlaçların Düzenlenmesi adıyla çevrilen bu eser oldukça pratik bir rehber niteliğindedir. Zahravi hekimlik kariyeri boyunca edindiği tüm tıbbî bilgiyi bu 30 ciltlik Tasrif inde toplamıştır. Kendisi çok az seyahat eden Zahravi kazada yaralanların tedavisi ile ilgili geniş bir tecrübeye sahipti. Kitabın en önemli özelliği, tıp alanındaki hemen hemen her alanda yapılması ve yapılmaması gerekenleri belirterek pratik tıbbın kurallarını oluşturmasıdır. Bunların yanısıra kitap Zahravi nin geniş tecrübeleri sonucu keşfettiği çözümler ve tedavi yöntemlerini de içerir. Tasrif ortaçağdan modern zamanlara dek ameliyat aletleri hakkındaki tek ve biricik kaynak olarak tarih sahnesindeki yerini almıştır. Tasrifte yer alan Ameliyatlar hakkında ki ciltte 200 den fazla ameliyat aletinin çizimlerle anlatılmış olması kitabı diğerlerinden farklı kılan önemli bir özelliktir. Zahravi nin ameliyat teknikleri de devrim niteliğinde idi ve Tasrif in ameliyatlarla ilgili olan kısımları Cremonalı Gerard tarafından Latince ye tercüme edilmiş, 1497 de Venedik te, 1541 de Basel de, 1778 de Oxford da yeni baskıları yapılmıştır. Böylece Zahravi nin tüm bilgi ve özenli operasyonları Avrupalılara ulaştı ve Tasrif, referans kitabı ve ameliyatlar için el kitabı olarak Salerno ve Montpellier gibi Avrupa daki tıp okullarında okutuldu ve buralarda yıllarca okullardaki tıp müfredatlarında merkezi konumda yer aldı. Sadece öğrenciler değil pratisyen hekimler de Tasrif den faydalandı.19.yy Fransız hekimi ve tıp tarihçisi L.Lerlerc Tasrif in etkisini şöyle anlatır: Ortaçağ Avrupasındaki ameliyatların geliştirilmesinde Tasrif in tercüme edilmesi önemli bir rol oynamıştır. Tasrif bugün ABD Congress Kütüphanesi nde ve başka bir çok kütüphanede bulunabilir de vefat eden Suriyeli İbn Nafis bizlere 80 cilttlik Tıp üstüne eksiksiz kitap ı bırakmıştır. Elyazması bu dev eserin kısımları; Şam, Halep, Bağdat, Oxford ve Kalifornia Palo Alto (İbn Nafis in elyazmasından büyük bir parça buradadır) daki kolleksiyonlarda mevcuttur. Pek çok tıbbî bilgi, teknik, ilaç ve çareler Müslüman eserlerin tercümesiyle olduğu kadar, Müslüman hekimlerle haçlıların direk temasıyla da (hekimlerin haçlıları tedavi etmesi vasıtasıyla) Avrupa ya geçmiştir. Müslüman hekimler alanındaki üstünlükleriyle ünlüydüler ve İngiltere Kralı Aslan Yürekli Richard ı bile Selahaddin Eyyubi nin hekimi tedavi etmiştir. Müslüman tıpçıların çalışmaları muazzamdı. Onların yazıları, hijyen standartlarını ve koruyucu hekimliği yaydığı kadar karanlık çağ denen ortaçağda halk sağlığının geliştirilmesine de yol açtı. Herşeyin kaynağı olarak düşündüğümüz Yunan bilimi, reforme edildi, eleştirildi ve İslam dünyasında alternatif bir bilim oluşturuldu. Ancak bundan sonra rönesanscılar Arap bilminin sanatın en son hali olduğunu düşündüler. (Kolombiya Üniversitesi Arap ve İslami bilim uzmanı Dr. George Saliba) Kaynak: 1001 Inventions-Muslim heritage in Our World, Prof.Salim T S Al- Hassani, 2006, Foundation for Science, Technology and Civilisatio JUNI / HAZİRAN 2010 / 17 /

18 sempozyum Uluslararası Kimlik Sempozyumu Wuppertal de Yapıldı İslam Toplumu Milli Görüş ün düzenlediği Değişim Sürecinde Anlam Kaymaları-Eski ve Yeni Kimlikler temalı uluslararası sempozyum 1-2 Mayıs 2010 tarihinde dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen akademisyenlerin ve dinleyicilerin katılımı ile Wuppertal Historische Stadthalle de gerçekleştirildi. Kimlik kavramının gerek geçmişte gerekse modernleşme sürecinde geçirdiği evrelerin sosyokültürel ve sosyopolitik açıdan derinlemesine ele alındığı sempozyum, açılış konuşmalarını takip eden ve iki güne yayılan beş oturum halinde çeşitli ülkelerden gelen akademisyenlerin tebliğleri ile yapıldı. Sempozyumun alt başlıklarının içini teorik boyutlarda ve birçok bakış açısı ile dolduran konularının uzmanları akademisyenler, katılımcıların zihinlerinde kimlik kavramının genel haritasını çizerek, konunun algılanması ve anlam çeşitliliği üzerine konuşmalar yaptılar. Açılış konuşmasında söz alan IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan, programa iştiraklerinden ötürü konuşmacılara ve dinleyicilere teşekkür etti. Kimlik konusunun çağımızın en önemli problemlerinden biri olduğunu ifade eden Karahan, bu kavramın etrafında gelişen anlam ve anlamlandırma arayışının Müslüman toplulukları da ihtiva ettiğini belirtti. Müslümanların da eski aidiyetlerinin sarsıldığı, belki de yitirildiği hissine kapıldıklarına değinen IGMG Genel Başkanı, eski ile yeni kimlik arasında nasıl bir yol takip edileceği hususunda tereddüt içerisinde olan Müslümanların gündeminde kimliğin önemli bir yer teşkil ettiğinin altını çizdi. Farklı ülkelerden Avrupa ya göç etmiş olan Müslümanların Biz kimiz ve nereye aitiz? sorusuna çok farklı ve belki de birbirine zıt cevaplar verdiklerini söyledi. Avrupa da yaşayan Müslümanlar çok daha farklı bir kimlik problemi ile karşı karşıyadır IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan sözlerini şöyle sürdürdü: Yaklaşık üç asrı bulan modernleşme ile yaşadığımız tecrübe bizleri; eski olanı da yeni olanı da yeniden düşünmeye sevk etti. Dolayısıyla Müslümanlar olarak, küreselleşen dünyada karşılaşmış olduğumuz hadiseleri hep belirli bir aidiyet kimliği içerisinde değerlendirdik. Bu yüzyılın başlarında Müslüman dünyası bir taraftan ulusal kimlikler etrafında örgütlenirken, diğer yandan yaşanan sömürgecilik sonrası modernleşmeye birer tepki hareketi olarak geli- / 18 / IGMG PERSPEKTİF

19 sempozyum şen politik dînî kimlikler üretmiştir. Klasik imparatorlukların birçok toplumsal yapısıyla çözüldüğü bu asırda Müslümanlar, içerisinde bulundukları toplumlarda varoluşlarını tanımlayacak bir paradigma inşasına yöneldiler. Bu inşa süreci, birbirinden çok farklı siyasi, geleneksel ve modernleşmeci kimliklerin ortaya çıkışı ve toplumsal arenada ifade buluşu ile devam etti. Bu farklı fikrî arkaplanların etkisiyle Avrupa da yaşayan Müslümanlar çok daha farklı bir kimlik problemi ile karşı karşıya kaldılar. Bugün Avrupa da yaşayan Müslümanlar olarak Avrupalı kimliği, dînî kimlik, farklı siyasi ve birçok diğer kimlik arasında kendimizi tanımlamaya çalışırken, belirli argümanlara müracaat ediyoruz. Müslümanların kendilerini tanımlama gayretleri bazen geleneksel kimliği yeniden ihya etmek, bazen siyasi kimlikler arasında bir yol tutmak gibi farklı şekillerde tecelli ediyor. Ancak şunu hatırlatmakta fayda görüyorum: Yaşamakta olduğumuz bu süreci, bir kayboluş süreci olarak algılayanlar olduğu gibi, bunun yeni kimliklerin ortaya çıkmasına imkân sağladığını ve bu yüzden olumsuz değil, bilâkis olumlu bir gelişme olduğunu söyeleyenler de vardır. Biz kimiz? sorusu, Kendimizi ve başkalarını nasıl algılıyoruz?, Başkaları ile olan ilişkilerimize nasıl bir anlam yüklüyoruz? sorularını da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla bu konuları gündeme taşımak, bugüne kadar söylediklerimizin ve bundan sonra söyleyeceklerimizin muhasebesini yapmak anlamına da gelmektedir şüphesiz. Bendeniz, her iki görüşün de burada dile getirileceğini ve belki de uzun uzun tartışılacağını ümit ediyorum. Kıymetli misafirler, Bugün burada sizlerle beraber kimlik konusunu yeniden gözden geçirmekle aslında kendi algılarımızı da tartışmaya açmış oluyoruz. Zira Biz kimiz? sorusu, Kendimizi ve başkalarını nasıl algılıyoruz?, Başkaları ile olan ilişkilerimize nasıl bir anlam yüklüyoruz? sorularını da beraberinde getirmektedir. Dolayısıyla bu konuları gündeme taşımak, bugüne kadar söylediklerimizin ve bundan sonra söyleyeceklerimizin muhasebesini yapmak anlamına da gelmektedir şüphesiz. Sempozyumumuzun bize bu açıdan büyük ve eşsiz bir fırsat sunacağını düşünüyorum. Hızla akıp giden gündem karşısında acele ve hazır cevaplar yetiştirmek yerine doğru soruları sorarak, sihhatli cevaplara ulaşabilmek için bu tartışmaları gerekli görüyoruz. İslam Toplumu Milli Görüş olarak toplumumuzun ve bilhassa Müslümanların karşılaştıkları siyasi tanımlamalar ve hatta yaftalamalardan kendimizi beri tutarak ilmî temeller üzerinden bir düşünce inşaasına ve bu doğrultuda sıhhatli cevaplara ulaşmayı gerekli görüyoruz. JUNI / HAZİRAN 2010 / 19 /

20 sempozyum Bize eşlik etmek ve değerli fikirleriyle katkıda bulunmak üzere aramıza katılan konuşmacılarımıza ve siz kıymetli dinleyicilerimize, programımıza iştirak etme nezaketini gösterdiğinizden dolayı tekrar teşekkür eder, sempozyumumuzun hayırlara vesile olmasını yüce Rabbim den niyaz ederim. Akabinde sempozyumun giriş konuşmasını yapmak üzere kürsüye yazar Dücane Cündioğlu çıktı. Kimliğin Kimliği başlıklı konuşmasında kimlik kavramının anlamlandırılması meselesinde algı çeşitliliğinin etimolojik açıdan değerlendirmesini yaptı. İnsan fıtratının kimsin sen? sorusuna vereceği cevabın ancak karşısındakini tanımlamasıyla ortaya çıkabileceğini belirten Cündioglu, bu bireysel algının toplumsal tanımlamalara mutlak zemin oluşturduğunu söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Baş Danışmanlığı görevini yürüten Doç. Dr. İbrahim Kalın ın, başkanlığını yaptığı ilk oturumun konusu Müslüman Kimliği ve Batı idi. Konuşmacı olarak söz alan Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, konuşmasını tasavvufi kökenlere dayandırarak Müslüman kimliğinin akli değil kalbi hissiyatla oluşan bir olgu olduğunu belirtti. Kimlik ve Öteki konulu ikinci oturumun başkanlığını Prof. Dr. Werner Schiffauer yaptı. Sempozyumun son konuşmacısı olarak IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü söz aldı. Küreselleşmenin kimlik oluşumunda önemli bir yer edindiğinin altını çizen Üçüncü, IGMG örneğinden yola çıkarak Avrupa da yaşayan Müslümanların yaşadığı kimlik tecrübelerini irdeledi ve Müslümanların da ötekileştirdiğini değişik örneklerle açıkladı. Müslümanlar Avrupa nın Ötekisi mi? sorusuna cevap amacıyla hazır bulunan Dr. Hisham A. Hellyer, Müslümanların öteki olarak nitelendirilemeyeceğini, geçmişte Avrupa da var oldukları gibi gelecekte de bu varlıklarını devam ettireceklerini beyan etti. Akabinde, oturumun ikinci konuşmacısı olarak söz alan Doç. Dr. İbrahim Kalın ise sözlerine Avrupa nın Müslümanlara öteki olgusunu hissettirdiğini söyledi. Siyasi arenalarda her ne kadar açık olarak beyan edilmese de ötekileştirmenin gözle görülür bir gerçek olduğunu bildirdi. Sempozyumun ilk gününün son oturumda Azınlık Tecrübesi ve Kimlik konusu işlendi. Başkanlığını Prof.Dr. Ümit Meriç in yaptığı oturumda ilk sözü Doç.Dr. Mustafa Macit Kenanoğlu aldı. İslam Dünyasında Azınlıklar başlığını Osmanlı İmparatorluğu nun azınlıklar politikasını ele alarak incelemeye çalışan Prof. Kenanoğlu, Osmanlı İmparatorluğu nun Batı toplumlarına nazaran azınlıklara karşı daha hoşgörülü olduğunu fakat günümüzde bunun bazı kesimlerce şovenizme dayanacak kadar suistimal edildiğini söyledi. Toleransın İmparatorluk bünyesinde belli sınırlarının olduğunu, 19. Yüzyıl da oluşmaya başlayan ıslahat hareketlerine kadar azınlıkların mutlak anlamda eşit haklara sahip olmadığını da sözlerine ekledi. Daha sonra söz alan Prof.Dr. Y. Michal Bodemann ın altını doldurduğu başlık ise Avrupa Yahudilerinde Tarihi Gelişim idi. Avrupa daki Yahudi toplumunun geçmişten günümüze ne gibi evrelerden geçtiğine değinen Bodemann, Yahudi Diasporası nı örnek vererek Müslümanlara dışlanmayın tavsiyesinde bulundu. İnanılan genel kanının aksine Yahudi gücünün abartılmaması gerektiğini söylerken, dış etkenleri de bir tarafa bırakıp Müslümanların kendi seslerini duyurmaya çalışması gerektiğini belirtti. Dördüncü oturumun konu başlığı olarak seçilen Batı Avrupa da Kimlik Politikalarının Müslümanlar Üzerindeki Etkisi nde konuşmacı olarak Prof.Dr. Birgit Rommelspacher ve Prof.Dr. Pamela Irving Jackson hazır bulundular. Başkanlığını Dr.Sabiha El-Zayat ın yaptığı oturumda ilk olarak Prof. Rommelspacher söz aldı. Prof. Jackson konuşmasında Avrupa Birliği, Almanya, Fransa ve ABD de yürütülen Müslümanlara yönelik politikalara değinirken Prof. Rommelspacher Almanya nın birleşiminden sonra şekillenen göçmen politikasını irdeledi. Sempozyumun son oturum konusu olarak Göç, Kimlik ve IGMG işlendi. Sözü ilk olarak Prof. Dr. Werner Schiffauer aldı. Yeni Kimlik Açılımları, Melez ve Öteki Kimlikler alt başlığını irdeleyen Schiffauer, bireyin Ben kimim? ve Bu toplumda Müslüman olarak ben kimim? sorularına teorik çerçevelerde cevaplar vererek konuştu. Osmanlı hoşgörü örneğini ve yeni kimlik arayışlarını karşılaştırmalı bir şekilde ele alarak dinleyicilere açıklamalarda bulundu. Daha sonra oturumun ve sempozyumun son konuşmacısı olarak IGMG Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü söz aldı. Küreselleşmenin kimlik oluşumunda önemli bir yer edindiğinin altını çizen Üçüncü, IGMG örneğinden yola çıkarak Avrupa da yaşayan Müslümanların yaşadığı kimlik tecrübelerini irdeledi ve Müslümanların da ötekileştirdiğini değişik örneklerle açıkladı. Sempozyumda ayrıca sanatsal etkinliğe de yer verildi. Grup Salsabil in musikinin en seçme eserlerinden oluşan bir repertuar sunduğu konserde, dinleyicilere musiki ziyafeti sunuldu. / 20 / IGMG PERSPEKTİF

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ İlahiyat Fakültesi, Manisa İl Müftülüğü ve İlim Yayma Cemiyeti Manisa Şubesi işbirliği ile düzenlenen; Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Rektörümüz Prof. Dr. A. Kemal Çelebi, Rektör

Detaylı

Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas

Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas Almanya daki slam Konferans ve Federal Alman Hükümetinin Entegrasyon Politikas Ali Aslan Almanya son on yıllarda her şeyden önce Müslüman ağırlıklı devletlerden gelen göçmenler yoluyla dini ve kültürel

Detaylı

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz

İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın. Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz İkrime Sabri: Mescidi Aksa nın Bir Karışından Bile Taviz Vermeyiz Mescidi Aksa hatibi Şeyh İkrime Sabri, Filistinlilerin Mescidi Aksa daki haklarına bağlı olduklarını, bunun bir karışından bile taviz vermeyeceklerini

Detaylı

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri

Değerli Çekmeköy Anadolu İmam Hatip Lisesi Öğrencileri Tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası'nın Avrupa devletlerince sömürge yapılamamış tek ülkesi olan Etiyopya (Habeşistan) dünya tarihinin en eski medeniyetlerinden biri olarak biliniyor.

Detaylı

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Ocak 2015 Faaliyet Raporu

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Ocak 2015 Faaliyet Raporu UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Ocak 2015 Faaliyet Raporu GK Faaliyet Raporu Ocak 2015 2 2 Ocak 2015 Muhabbet Halkaları: "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir" "Zaman bendedir ve mekân bana emanettir"

Detaylı

Avrupa nın imamları Mainz de yetişecek. ACG nin mesajı: Gençler zenginliğimizdir. Maneviyatsız bereket olmaz. Bereketin anahtarları.

Avrupa nın imamları Mainz de yetişecek. ACG nin mesajı: Gençler zenginliğimizdir. Maneviyatsız bereket olmaz. Bereketin anahtarları. Gemeinschaft. Community. Communauté. İslam Toplumu Millî Görüş» www.igmg.org 09 Ekim 2015 Sayı 69 HASENE KURBAN KAMPANYASINDA YENİ REKOR: 161.500 HISSE s. 21 GENEL MERKEZ 27. Avrupa Kur ân-ı Kerîm Tilavet

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu v TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ÖNSÖZ Yirmi birinci yüzyılı bilgi teknolojisi çağı olarak adlandırmak ne kadar yerindeyse insan hakları çağı olarak adlandırmak da o kadar doğru olacaktır. İnsan

Detaylı

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi 11.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi Prof. Dr. Köse: Organ Bağışının Dinen Sakıncası Yoktur İzmir İl Sağlık Müdürlüğü, İzmir İl Müftülüğü ve İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi

Detaylı

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA 16.06.2017 Sayın Milletvekillerim, Sayın Valim, Sayın Belediye Başkanım Sayın Mardin Şube Başkanım, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve MÜSİAD Dostları, Değerli Basın Mensupları, Şanlıurfa

Detaylı

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi 2 de Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi AK Parti İstanbul İl Kadın Kolları nda AK Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadı. 8 de YIL: 2012 SAYI

Detaylı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de. 2014 İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te 9 da AK YIL: 2012 SAYI : 164 26 KASIM 01- ARALIK 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 4 te Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır

Detaylı

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ Bismillairrahmanirrahim 1. Suriye de 20 ayı aşkın bir süredir devam eden kriz ortamı, ülkedeki diğer topluluklar gibi

Detaylı

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Kamuoyu Yoklaması Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket) Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi 2017 1 Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara

Detaylı

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık

Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık Batı Toplumuna İlk Kez Rakip Çıkardık İslam Coğrafyasının en batısı ile en doğusunu bir araya getiren Asya- Afrika- Balkan- Ortadoğu Üniversiteler Konseyi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde resmen kuruldu.

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI Tıbb-ı Nebevi İslam coğrafyasında gelişen tıp tarihi üzerine çalışan bilim adamlarının bir kısmı İslam Tıbbı adını verdikleri., ayetler ve hadisler ışığında oluşan bir yapı olarak

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku

2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU. Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku 2015 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU Hz. Peygamber ve Birlikte Yaşama Hukuku DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN AMACI VE GEREKÇESİ Etnik, dini ve siyasi

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Elveda Rumeli Merhaba Rumeli İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa. Hamdi Fırat BÜYÜK* Balkan Savaşları nın 100. yılı anısına Kitap Yayınevi tarafından yayınlanan Elveda Rumeli Merhaba

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan İÇİNDEKİLER Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan Teveffi Kelimesi Ve Resulüllah ın Açıklaması İmam Buhari Ve Teveffi

Detaylı

DİASPORA - 13 Mayıs

DİASPORA - 13 Mayıs DİASPORA - 13 Mayıs 2015 - Sayın Başkonsoloslar, Daimi Temsilciliklerimizin değerli mensupları, ABD de yerleşik Diasporalarımızın kıymetli temsilcileri, Bugün burada ilk kez ABD de yaşayan diaspora temsilcilerimizle

Detaylı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bu ders içeriğinin basım, yayım ve satış hakları Yakın Doğu Üniversitesi Uzaktan Eğitim Merkezi ne aittir. Bu ders içeriğinin bütün hakları saklıdır. İlgili kuruluştan

Detaylı

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna

Yine yapmak istediklerimizden birisi olan, spesifik sektörlerde, belki daha az, ama daha etkin iş adamları seyahatlerini önemsiyoruz ve buna MÜSİAD Cidde Temsilcisi Tanıtımı ve Türk Suud İş Forumu 23.05.2015 TC Cidde Başkonsolosu Fikret Özel, Cidde Tic Odası Başkan Yardımcısı, Mazeen Baterjee Türk-Suud İş Konseyi Başkanı, Mazan Ragap, Cidde

Detaylı

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği

Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkanlarda Arnavutlar ve Arnavut Milliyetçiliği Balkan Yarımadasın da en eski halklarından olan İllirya kökenli bir halk olarak kabul edilen Arnavutlar,

Detaylı

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu. Türk İslam Bilginleri: İslam dini insanların sadece inanç dünyalarını etkilemekle kalmamış, siyaset, ekonomi, sanat, bilim ve düşünce gibi hayatın tüm alanlarını da etkilemiş ve geliştirmiştir Tabiatı

Detaylı

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya VAHYE DAYALI DİNLER YAHUDİLİK Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya nispetle verilmiştir. Yahudiler

Detaylı

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir. Sevgili Meslektaşlarım, Kıymetli Katılımcılar, Bayanlar ve Baylar, Akdeniz bölgesi coğrafyası tarih boyunca insanlığın sosyal, ekonomik ve kültürel gelişimine en çok katkı sağlayan coğrafyalardan biri

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK: Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK: -BU FORUM KASIM AYINDA KATAR DA DÜZENLENECEK DÜNYA SOSYAL GÜVENLİK FORUMU NA IŞIK TUTACAKTIR -TÜRKİYE BUGÜN DÜNYANIN

Detaylı

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar

Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar Hamburg Uyum Meclisi Genel bilgiler Seçim süreci hakkında sorular ve cevaplar 1. Uyum Meclisi ne için gereklidir? Entegrasyon; örneğin politika, ekonomi, iş piyasası, eğitim, sosyal işler, kültür, din,

Detaylı

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR Meslek odaları ve bazı sivil toplum kuruluşları, son günlerde yaşanan iç kargaşalarda meydana gelen ölümler, Türk Bayrağına ve Atatürk heykellerine yapılan saldırılar üzerine sağduyu çağrısında bulundu.

Detaylı

"Medeniyet" Üsküdar'da tartışılacak

Medeniyet Üsküdar'da tartışılacak On5yirmi5.com "Medeniyet" Üsküdar'da tartışılacak Bağlarbaşı Kültür Merkezi 9-10 Şubat tarihlerinde 'Yüceltme ve Reddiye Arasında Medeniyeti Anlamak' başlıklı uluslararası bir sempozyum yapılacak. Yayın

Detaylı

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ 1215 yılında Magna Carta ile Kral,halkın onayını almadan vergi toplamayacağını, hiç kimseyi kanunsuz olarak hapse veya sürgüne mahkum etmeyeceğini bildirdi. 17.yüzyıla

Detaylı

Avrupa da Yerelleşen İslam

Avrupa da Yerelleşen İslam Avrupa da Yerelleşen İslam Doç. Dr. Ahmet Yükleyen Uluslararası İlişkiler Bölümü Ticari Bilimler Fakültesi İstanbul Ticaret Üniversitesi İçerik Medeniyetler Sorunsalı: İslam ve Avrupa uyumsuz mu? Özcü

Detaylı

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ 1. Osmanlı İmparatorluğu nun Gerileme Devrindeki olaylar ve bu olayların sonuçları göz önüne alındığında, aşağıdaki ilişkilerden hangisi bu devir için geçerli

Detaylı

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya 80 Dinlerin Buluşma Noktası Antakya 81 82 Bu ay sizlere Anadolu nun en güzel yerlerinden biri olan Antakya yı tanıtacağız. Antakya Hatay ilimizin şehir merkezi. Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri

Detaylı

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 VİZYON BELGESİ ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018 Filistin de İsrail Yerleşimi ve Batı Şeria Duvarı ( 13-14 Eylül 2018, İstanbul ) Batı Şeria da İsrail yerleşimi günden güne genişlemekte olup daha önce

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu Orta Doğu gezisinin son durağı Suudi Arabistan'da bulunan ABD Başkanı George W. Bush, Suudi Kralı Abdullah'la, yüksek petrol fiyatlarının ABD'yi nasıl etkilediği

Detaylı

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI! Türkiye nin önemli toplumsal ve politik konularının tartışıldığı İstanbul Aydın Üniversitesi

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu

Değerli S. Arabistan Cidde Uluslararası Türk Okulu Uzun yıllar boyunca baskıcı rejimler ve zorba yönetimlere sahne olan çift başlı kartalların ülkesi Arnavutluk, şimdi yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Özellikle dini ve kültürel açıdan büyük bir yıkımın

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

SAYIN BASIN MENSUPLARI; SAYIN BASIN MENSUPLARI; BUGÜN TÜM TÜRKİYE DE, BAŞTA ULUSLARARASI SENDİKALAR KONFEDERASYONU İLE TTB OLMAK ÜZERE FİLİSTİN KATLİAMININ DURDURULMASI İÇİN ÇEŞİTLİ ETKİNLİKLER DÜZENLENMEKTEDİR. İsrail ordusunun

Detaylı

PROGRAMI PROGRAM GENEL TANITIMI

PROGRAMI PROGRAM GENEL TANITIMI PROGRAMI PROGRAM GENEL TANITIMI T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI TÜRK ULUSAL AJANSI AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı HAYATBOYU ÖĞRENME GENÇLİK Aralık 1999 2002 Helsinki Zirvesi - Topluluk

Detaylı

ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasına tepkiler

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasına tepkiler 08.12.2017 Cuma İzmir Basın Gündemi ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasına tepkiler İzmir ve Aydın'da Memur-Sen üyesi gruplar, ABD'nin Kudüs'le ilgili kararını protesto etti İZMİR (AA)

Detaylı

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ İ Bu yılki fuarda iyi bir tanıtım gerçekleştiren Kosovalılar, ülkelerine daha fazla turist gelmesiyle ekonomilerinin daha da gelişeceğine vurgu yaptılar. Sona eren Travel Turkey İzmir fuarının bu yılki

Detaylı

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu

8. Kamu Yönetimi Sempozyumu 8. Kamu Yönetimi Sempozyumu Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Türkiye Belediyeler Birliği nin işbirliği ile Yönet imi Sempoz yumu Antakya Ottoman Palace ta çok sayıda davetlinin katılımı

Detaylı

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN Almanya; Orta Avrupa da bir ülkedir. Kuzeyinde Kuzey denizi, Danimarka, ve Baltık denizi; doğusunda Polonya ve Çek cumhuriyeti; güneyinde Avusturya ve İsviçre;

Detaylı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Eski adıyla İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) günümüzde nüfusunun çoğunluğu veya bir kısmı Müslüman olan ülkelerin üye olduğu ve üye ülkeler arasında politik, ekonomik, kültürel,

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU 2013 BASIN RAPORU ARAPÇA HEYECANI 4 YAŞINDA Son zamanlarda coğrafyamızda meydana gelen politik ve ekonomik gelişmeler, Arapça dilini bilmenin ne kadar önemli olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne

Detaylı

1 von 5 21.11.2013 22:24

1 von 5 21.11.2013 22:24 Anasayfa Hamburg GEZİ + POLİS + ORUÇ = İFTAR Tarih : 2013.07.27 17:17:32 Hamburg Sivasspor Taraftar Derneği nin iftar yemeğinde, Gezi Parkı ve Hamburg polisinin Türk gençlerine karşı baskılı tutumuna yönelik

Detaylı

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM İHH Projeler Birimi ARALIK 2013 PROJENİN KONUSU Bu proje, Vietnam ın Hochiminh City bölgesinde 639,98 metrekare büyüklüğünde 3 katlı bir Medrese ve

Detaylı

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır. TÜRKİYE'DEKİ GÖÇLER VE GÖÇMENLER Göç güçtür.hem güç ve zor bir iştir hem de güç katan bir iştir. Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri

Detaylı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Bashar al-assad ın Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül ve Bayan Hayrünnisa Gül onuruna verilen Akşam Yemeği nde yapacakları konuşma 15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye

Detaylı

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ Giriş Ana hatlarıyla İslam dini programı, temel sayılan programlardan sonra daha ileri düzeylere yönelik olarak hazırlanmıştır. Bu programı takip edecek ders

Detaylı

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları,

07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA. Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi. Değerli Basın Mensupları, 07 Mayıs 2015 BASINA VE KAMUOYUNA Mayıs 2015 - İsrail İnsan Hakları İhlalleri Raporu na İlişkin Basın Bildirisi Değerli Basın Mensupları, Uluslararası Adalet ve Hürriyet Derneği`nin, 2015 Yılı İsrail tarafından

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

"AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1

AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER 1 TÜRK DÜNYASI SENDİKALAR ZİRVESİ "AVUSTURYA'DAKİ BOSNALI VE TÜRK GÖÇMENLER" 1 ZZI - Zentrum der zeitgemäßen Initiativen (Modern girişimler merkezi) / Avusturya 1 Bu makale, 11-13 Mayıs 2014 tarihinde Eskişehir

Detaylı

Devrim Öncesinde Yemen

Devrim Öncesinde Yemen Yemen Devrimi Devrim Öncesinde Yemen Kuzey de Zeydiliğe mensup Husiler hiçbir zaman Yemen içinde entegre olamaması Yemen bütünlüğü için ciddi bir sorun olmuştur. Buna ilaveten 2009 yılında El-Kaide örgütünün

Detaylı

Şerif Kocadon için mevlit

Şerif Kocadon için mevlit Şerif Kocadon için mevlit 85 yaşında aramızdan ayrılan Bekir Şerif Kocadon için evinde mevlit okundu. Bodrum eşrafından merhum Mehmet Kocadon un oğlu, Fatma Kocadon un eşi; Bodrum Belediye Başkanı Mehmet

Detaylı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ 9.11.2017 Sayın Bakanım, STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri, 1 İş Dünyamızın Değerli Temsilcileri, Kıymetli Basın Mensupları, Global

Detaylı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Önlenmesİ ve Bunlarla Mücadeleye İlİşkİn Avrupa Konseyİ Sözleşmesİ İstanbul Sözleşmesi Korkudan uzak Şİddetten uzak BU SÖZLEŞMENİN AMACI Avrupa Konseyi nin, kadınlara

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

Avrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları

Avrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları Avrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları Merkezi Finans ve İhale Birimi AB ve Türkiye Arasında Sivil Toplum Diyaloğunun Geliştirilmesi Üniversiteler

Detaylı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Hadrianopolis ten Edrine ye : Bizans Dönemi.......... 4 0.2 Hadrianopolis Önce Edrine

Detaylı

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı

ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı ALO 170 Sivas ta Hizmet Vermeye Başladı MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ: -VATANDAŞLAR ALO 170 HATTI SAYESİNDE HER TÜRLÜ SORU VE SORUNLARINI OLDUKLARI YERDEN BİR TELEFONLA ÇÖZEBİLİYORLAR -AÇILAN ÇAĞRI

Detaylı

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B

Sıra no Sûre Adı. Âyet sayısı O.B.E.B Kimi sayılar aralarında asal dır. Hangi sayıların aralarında asal olduğunu belirlemek için ortak bölenlerin en büyüğünü (O.B.E.B.) bulmak gerekir. Örnek: O.B.E.B. kavramını açıklamak için 12 ve 18 sayılarını

Detaylı

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52 ASİLDER in organize ettiği ve çok sayıda genç üyemizin katılımı ile 2-16 Temmuz 2012 tarihleri arasında gerçekleşen ASİLDER Umre Organizasyonumuz güzel bir şekilde tamamlanmıştır. Rabbim, bu güzel organizasyona

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Temmuz 2014 Faaliyet Raporu

UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Temmuz 2014 Faaliyet Raporu UETD Genelmerkez Gençlik Kolları Temmuz 2014 Faaliyet Raporu GK Faaliyet Raporu Temmuz 2014 2 4 Temmuz 2014 İftar Köln Ditib Merkez Camii UETD GM Genclik Kollarindan Beyza Külünk, Esma Cakmak, Meryem Ates

Detaylı

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ No.12, ARALIK 2016 TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ NO.12, ARALIK 2016 ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI 30 Kasım 2016 Çarşamba günü Ortadoğu Stratejik

Detaylı

İsrail. 08 Haziran 2010 TÜRK KIZILAYI MÜDAHALE FAALİYETİ. Yaralıların Tahliye Operasyonu. Afet Yönetimi Müdürlüğü FAALİ YET RAPORU

İsrail. 08 Haziran 2010 TÜRK KIZILAYI MÜDAHALE FAALİYETİ. Yaralıların Tahliye Operasyonu. Afet Yönetimi Müdürlüğü FAALİ YET RAPORU İsrail Yaralıların Tahliye Operasyonu FAALİ YET RAPORU TÜRK KIZILAYI MÜDAHALE FAALİYETİ 08 Haziran 2010 Afet Yönetimi Müdürlüğü A. GENEL DURUM Ulusal ve uluslararası çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından

Detaylı

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Maruf Vakfı Genel Merkezinin Açılışına Katıldı. Maruf Vakfı Genel Merkez açılışı, Vakfımızın Zeytinburnu ndaki merkezinde

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin

Türkiye 1991 den sonra İsrail ile ilişkilerinde genelde İsrail in en çok sorun yaşadığı Filistin İsrail, Siyonizm denilen uluslararası Yahudileri destekleme siyasi hareketiyle yani, İkinci Dünya Savaş ında büyük bir katliamla karşı karşıya kalan Yahudilerin, Filistin de yaşayan Arapları yerlerinden

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Türkiye de Çalışması Konferansı Büyük İlgi Gördü Ankara da ilk kez geçici koruma sağlanan yabancıların

Detaylı

BASKAN TOPRAK ISTANBUL ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. DR. YUNUS SÖ...

BASKAN TOPRAK ISTANBUL ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. DR. YUNUS SÖ... BASKAN TOPRAK ISTANBUL ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. DR. YUNUS SÖ... Portal : www.habermrt.com İçeriği : Gündem Adres : http://www.habermrt.com/3-bolge/avcilar/baskan-toprak-istanbul-universitesi-rektoru-prof-dr-yunus-soyleti-agir

Detaylı

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ

UKBA. e Bülten TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE UKBA DERNEĞİ AMERİKA DA SOHBET MECLİSLERİ KURDU KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ UKBA e Bülten UKBA - ULUSLARARASI KARDEŞLİK BARIŞ VE AHLÂK DERNEĞİ YAYIN ORGANI EYLÜL - ARALIK 2012 SAYI / 1 TACİKİSTAN DAN TÜRKİYE YE KARDEŞLERİMİZLE PİKNİKTEYİZ ŞEMSEDDİN BEKTAŞOĞLU İLE HİNDİSTAN DAYIZ

Detaylı

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri Bir hizmetin sürüp gidebilmesi için, kişilerin kendi istekleriyle bağışladıkları para ve mülklere Vakıf denir. Bağışlanan mülklerin, eserlerin geleceğe sağlıklı kalabilmeleri korunmalarına bağlıdır. Geçmişin

Detaylı

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET Avrupa Konseyi üyesi olmayan devlet (Belarus) ÜYE ÜLKELER KURULUŞUN MERKEZİ VE BÜROLARI BÜTÇE Almanya, Arnavutluk, Andorra, Avusturya, Azerbaycan, Belçika,

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak... 5 2. Üçlü İtilaf... 7 a. Fransız-Rus İttifakı (04 Ocak 1894)... 7 b. İngiliz-Fransız

Detaylı

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) I. Meşrutiyete Ortam Hazırlayan Gelişmeler İç Etken Dış Etken Genç Osmanlıların faaliyetleri İstanbul (Tersane) Konferansı BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876) Osmanlı

Detaylı

MEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ

MEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ MEDYADA NEFRET SÖYLEMİNİN İZLENMESİ Amaçlar Türkiye de ırkçılık, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlükle mücadeleye katkı sağlamak Yazılı basındaki etnik ve dini kimliklere karşı ayrımcı, cinsiyetçi ve homofobik

Detaylı

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5

İÇİNDEKİLER. A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiyenin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ V GİRİŞ 1 A. Tarih B. Siyasal Tarih C. XIX.yüzyıla Kadar Dünya Tarihinin Ana Hatları 3 D. Türkiye"nin Jeo-politik ve Jeo-stratejik Önemi 5 BİRİNCİ BÖLÜM: AVRUPA SİYASAL TARİHİ 1 2 I.

Detaylı

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası Temmuz 15, 2015-4:50:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, salonda bulunanlara, "Bayrama ulaşmadan önce bir bayramı daha sizlerle yapabilmek için bu atama merasimi gerçekleştirme

Detaylı

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor

Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor Niğde Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Topluluğu Başkanı Okan Aktaş Toplulukta Görev almak bir İletişimci olarak bana çok faydalı oluyor SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN

1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 1. BÖLÜM KAVRAM, TARİHÇE VE KAVRAMLAR ARASI İLİŞKİLER BAĞLAMINDA KENDİ KADERİNİ TAYİN I. KENDİ KADERİNİ TAYİNİN ANLAMI...5 A. Terim Sorunu...8

Detaylı