ANADOLU ŞEHRİNİN GÜNLÜK HAYATINDA SU KÜLTÜRÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ANADOLU ŞEHRİNİN GÜNLÜK HAYATINDA SU KÜLTÜRÜ"

Transkript

1 ANADOLU ŞEHRİNİN GÜNLÜK HAYATINDA SU KÜLTÜRÜ ANKARA, 2013

2 ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI YAYIN NO: 6 ANADOLU DA SU MEDENİYETİ DİZİSİ: 3 ANADOLU ŞEHRİNİN GÜNLÜK HAYATINDA SU KÜLTÜRÜ Abdulbaki İşcan ISBN EDİTÖRYAL YAPIM TASARIM & BASKI SFN Televizyon Tanıtım Tasarım Yayıncılık Ltd. Şti. Cevizlidere Cad Sok. No: 1/17 Balgat/ANKARA Tel: ASKİ Genel Müdürlüğünün kültür hizmetidir. Parayla satılmaz.

3 İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ İ. Melih GÖKÇEK... 4 SUNUŞ İrfan KAYA... 6 Anadolu evlerinin kültür zenginliği: Ev Eşyaları Toprak kaplar Kilin suyla buluşması Çömlek yapımı Anadolu'da maden sanatı ve atölyeleri Bakır ev eşyaları Karakteristik formlar Bakırı sanata dönüştüren eller Çekiç darbeleriyle gelen estetik Süsleme sanatının maharetli elleri Cam eşyalar Mutfakların vazgeçilmezi: Bakraç Anadolu evlerinin demirbaşı bakraçlar Bir bakraç ayranın serinliği Bir bakraç yoğurdun ağırlığı Kalayın cazibesi Geride kalan Geleneğin izinde bir su kabı: İbrik İbrik yapımı Anadolu halk hekimliği örneği: Şifa Tası Nisan Tası Eski dönemlerden bir hatıra: Güğüm Maşrapa Anadolu evlerinin küçük sarnıcı: Su Küpü Testi

4 ÖN SÖZ Su dan başlayan, su içinde serpilen, su ile devam eden, su dan mahrum kalınca sona eren, kısacası su etrafında şekillenen bir hayattır insanınki. Anadolu da kurulan bütün medeniyetlere ev sahipliği yapan su hakkında tarih kitaplarının yaprakları; medeniyetlerin kurulması, gelişmesi ve hatta bazen de yok olmasında suyun çok önemli bir rol oynadığını yazmaktadır. Uygarlıkların beşiği kabul edilen Anadolu toprakları üzerinde tarih sahnesinden geçmiş pek çok medeniyet, su ile yoğrulan Anadolu şehirlerine çok sayıda eser bırakmıştır. Bu nedenledir ki, gerçek bir su medeniyeti olan Anadolu ya kulak verdiğimizde duyduğumuz ilk ses suyun sesi olur. Bütün dinlerde ve felsefelerde hayatın en temel vazgeçilmezi olarak algılanan ve bir medeniyet olarak kabul edilen su ile ilgili bilinenler, bilinmeyenlere nispetle oldukça düşüktür. Özellikle Anadolu da 4

5 İ. MELİH GÖKÇEK / ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI su medeniyeti ile ilgili belgelere dayalı, daha detaylı çalışmalara büyük ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, su medeniyetimizi anlamayı ve tanıtmayı amaçlayan ve 6 kitaptan oluşan Anadolu da Su Medeniyeti kitap serisi, bu konuda hazırlanacak birçok eserin oluşumuna da zemin hazırlayacaktır. Hayat kaynağını yaşatan bir kurum olma vizyonu, modern yönetim anlayışını benimseyen kurum olma misyonu doğrultusunda hızla ilerleyen ASKİ Genel Müdürlüğümüz, gelecek nesillere bilimsel eserler bırakmak amacıyla yayın faaliyetlerine de büyük önem vermektedir. Sahasında önemli bir boşluğu dolduracağına inandığımız bu kitap serisinin, akademik çalışmalar başta olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlar ile halkımıza faydalı olmasını temenni ediyorum. Millî kültürümüze ve eğitim dünyamıza kazandırılan bu seriyi yayına hazırlayan araştırmacı, yazar ve ilim adamlarımıza; basımında emeği geçen herkese ve şehrimizin tanıtımı için emek veren diğer gönüllü kuruluş ve kişilere teşekkür ediyor, bu değerli eserlerin Ankaralılara hayırlı olmasını diliyorum. 5

6 S SUNUŞ Su, hayatın devam etmesi için insanoğluna bahşedilen en büyük nimetlerden biri... Türk kültürünün temel miraslarından birisini su kültürü oluşturmaktadır. Türkler, hem yazılı, hem de sözlü kaynaklarında suya önemli bir kutsiyet atfetmişler, büyük saygı göstermişler ve suya olan saygılarını günümüze kadar devam ettirmişlerdir. Suya değer vermişler, onu aziz bilmiş, onun hayat için ne kadar gerekli olduğunun farkında olmuş bir medeniyet kurmuşlardır. Su; şehirler, ülkeler ve kıtalar arasında yol alırken akıp geçtiği yerlerdeki kültürleri, insanları ve medeniyetleri birbirine taşır ve yakınlaştırır. İnsanoğlu suları vadilerden geçirmek için su kemerleri ve kanallar, suyun basıncını dengelemek için su terazileri, düzenli dağıtım için maksemler, suyu biriktirmek için havuzlar, kuyular, sarnıçlar ve bendler inşa etmişlerdir. Suya olan sevgiyi, saygıyı ve ona verilen kutsallığı Anadolu nun birçok yerinde ortaya çıkan kalıntılardan anlamanız mümkün. Yol kenarlarına yapılmış çeşmelerde de görebilirsiniz, ince işlemeli bir ibriğin, bakracın, tasın, tabağın üzerinde de. Bir maşrapanın kulpunda ya da bir şifa tasında da görmeniz mümkün. Suyun dokunduğu hangi eşya olsa o da değerli görülmüş. Suyu bütün 6

7 İRFAN KAYA / ASKİ GENEL MÜDÜRÜ canlıların temel ihtiyacı olarak bilmek, ortak bir nimet olarak görmek ne kadar güzelse, paylaşmak da o kadar güzel addedilmiş. Anadolu Toprakları üstünde, son dörtbin yıl boyunca gerçekleştirilmiş olan su mühendisliği eserleri, Türkiyeyi tarihî su yapıları açısından dünyanın en zengin ve ilgi çekici Açıkhava müzelerinden biri kılmaktadır. Günümüz dünyasında, hizmet anlayışları, yönetim sistemleri, teknolojik araçlar, beklenti düzeyleri ve kalite standartları hızlı biçimde değişmektedir. Bu değişim ve dönüşümün gerisinde kalmadan gelecekte var olabilmek ve sahip olunan kaynakları en rasyonel biçimde kullanabilmek her kurum için kaçınılmaz bir gerekliliktir. Genel Müdürlüğümüz bu anlayıştan hareketle geçmişin güzelliklerinden esinlenerek geleceği kurgulamakta ve bugünü en iyi değerlendirebilmenin gayretini yaşamaktadır. Başkentimiz Ankara nın temiz ve atık su işlemlerini yürüten bir kurum olarak, yaptığımız işin bizler için bir övünç kaynağı olduğunun ve üstlendiğimiz sorumluluğun büyüklüğünün farkındayız. Geçmişi hatırlayarak geleceğe ışık tutmak amacıyla Anadolu da Su Medeniyeti başlığı altında Anadolu Şehrinin Su Yapıları, Ankara Hamamları ve Kaplıcaları, Anadolu Şehrinin Günlük Hayatında Su Kültürü, Anadolu da Suyun İzi, Geleneksel Türk Sanatında ve Edebiyatımızda Su ile Ankara da Su Altyapısı başlıklarıyla altı kitaptan oluşan bir dizi kitap serisi hazırlattık. Kitapların yayın dünyasına, konuyla ilgilenen akademisyenler başta olmak üzere, belediyeler ile tüm resmî ve özel kurumlara faydalı olması dileklerimle 7

8 SUYUN İZİNDE BİR DÜNYA Birçok kültürün beşiği kabul edilen Anadolu da insanlar tarafından kullanılan ev eşyalarının arasında yer alan ibrik, güğüm, maşrapa, cezve, testi, bakraç gibi mutfak malzemeleri, asıl işlevinin yanısıra suyla beraber hikâyelere, masallara destanlara da konu olmuş asırlar boyu. Ve birçoğu Anadolu insanının misafirperverliğinin dolaylı yoldan da olsa ifadesi olarak şekil ve desenler taşımış her parçasında. 8

9 Anadolu insanının evinde mutfakların bir köşesinde gururlu bir şekilde yer alan suyun kullanım kapları, asırlar boyu kendini bir öncekinin üzerine inşa ederek varlığını devam ettirmiş ettirmesine de bugün teknolojinin gücüne karşı koyacak takati kalmamış doğrusu. Ne topraktan yapılanı, ne ahşaptan ne de bakırdan imal edileni... Şimdi sessiz ve bir o kadar da hüzünlü bir şekilde beklemekteler antikacıların tozlu raflarında... Kıymetleri anlaşılıp, tekrar mutfakların vazgeçilmezi olana kadar beklemeye devam edecekler sanki... 9

10 SUYUNiZiNDE Suya değer vermiş, onu aziz bilmiş, onun hayat için ne kadar gerekli olduğunun farkında olmuş bir kültürün izleri... Yörelere göre farklı işlevler yerine getirmesi, farklı biçimler, farklı isimler alması pek de önemli değil. Çeşmelerden, sebillerden ya da testilerden su içmiş, insanlara, hayvanlara ve diğer canlılara suyu ulaştırmış ve onların suyla temasını, suya olan saygısını ve sevgisini izlemiş... İnsanların hayır dualarını almayı temel ilke, kutsal hizmet kabul etmiş bir kültür bahsettiğimiz. Suyu kutsal saymış bir kültürün izleri yani. Suya olan sevgiyi, saygıyı ve ona verilen kutsallığı Anadolu nun birçok yerinde ortaya çıkan kalıntılardan anlamanız mümkün. Yol kenarlarına yapılmış çeşmelerde de görebilirsiniz, ince işlemeli bir ibriğin, bakracın, tasın, tabağın üzerinde de. Bir maşrapada ya da bir şifa tasında da görmeniz mümkün. Suyun dokunduğu hangi eşya olsa o da değerli görülmüş. Suyu bütün canlıların temel ihtiyacı olarak bilmek, ortak bir nimet olarak görmek ne kadar güzelse, paylaşmak da o kadar güzel addedilmiş. O kadar merhametli, o kadar insani ve o kadar gerekli. 10

11 SUYUN YÜZÜ Ruhun güzelliği aşktan gelir, tıpkı su gibidir o, hayat verir. Üzerine yazı yazılabilse suyun, ince ince işlenebilse su ancak aşk kondurulurdu mutlaka her bir zerresine... Bir karıncanın ateşe kendince su taşıması gibi, ateşin suyun deli dalgalarına sevdalanması gibi... Ateşin yüreğini sadece su, suyun yüreğini sadece ateş alır der şair, suyun sevdalıların yüreğindeki ateşi söndürmeye çabalaması gibi... Ve su, bir damla da olsa merhamet abidesidir, maddi âlemden manevi âleme açılan merhamet kapısıdır, hiçbir zaman kapanmayan... SUYUN ELLERİ Suyun kenarında büyüdüm ben, Dicle nin Fırat ın kenarında çocukluğum geçti. Cennet kaynaklı bildim bütün suları ve suyun elleri Aden in topraklarında büyüttü bedenimi. O yüzden suyun kenarında yaşamalıydım diye hayıflandım durdum ömrüm boyunca. Avuçlarımı doldurarak suyu kana kana içmeliydim her zaman. Var oluşun kaynağından beslenmeliydim devamlı. Suyun kenarında yaşlanmalıyım ben diye ümit ediyorum artık. Bütün ateşlerden uzak, sisten, dumandan ayrı, suyun saf ellerine teslim etmeliyim ruhumu. 11

12 12

13 13

14

15

16 16

17 Anadolu evlerinin kültür zenginliği EV EŞYALARI Gerek topraktan, ağaçtan, gerekse bakırdan yapılan ve Anadolu insanının günlük hayatında tartışmasız önemli bir yer edinmiş olan suyun ayrılmaz parçaları, asırlar boyu hikâyelere, masallara, destanlara, şiirlere hatta resimlere suyla beraber konu veya ilham kaynağı olmuştur. Köylerde, mahallelerde bulunan çeşmeler ve su kuyuları, su tesisatlarının olmadığı, su şebekelerinin henüz hizmete girmediği zamanlarda bu görevi yerine getiren en önemli su kaynaklarıydı. Çeşmelerden ve kuyulardan su ile doldurulan bakraçlar, güğümler ise mutfakların en elverişli köşelerine yapılan bölümlerde özenle yerini alır, kullanım için sırasını beklerdi. Bakraçlarla, güğümlerle getirilen buz gibi su, yine bakırdan imal edilmiş taslarla, maşrapalarla içilirdi. Mutfak eşyalarının başında gelen suyun kullanım kaplarının bakımları da ihmal edilmez, itina ile yapılırdı. Bakraçların, güğümlerin, maşrapaların, tasların içi daima kalaylı olur, su, bu kapların içinde daha temiz, daha berrak görünürdü. Maşrapayı her daldırışta bakraçtaki suyun dalgalı hareketinin uyandırdığı duygunun tarifi imkânsız gelirdi insana. Özellikle topraktan yapılan testilerin, bakır maşrapaların suya ayrı bir lezzet verdiğini daha içmeden, görüntüsünden anlardınız. Suyu içmek için maşrapayı ağzınıza götürdüğünüzde, dudaklarınızda bıraktığı tarifi imkânsız ferahlık, deyim yerindeyse bir ömre değerdi doğrusu. Aynı şekilde içerisindeki süte, ayrana, yoğurda... ayrı tat veren mutfak kullanım kapları, kavurucu sıcağın altında çalışanların imdadına yetişir, verdiği ferahlık ile âdeta cana can katardı. 17

18 Suyun ve kullanım kaplarının Anadolu insanının canına can katması, onları sadece temel ihtiyaçları için kullanmasından kaynaklanmıyordu elbette. Mesela suyun Anadolu köylerinde dolaylı yoldan da olsa evlenmek isteyen gençlerin taleplerine de tercüman olduğunu görürüz. Evlenme çağına gelmiş, ama bir türlü evlenemeyen gençler, evlenmek istediklerini farklı yollara başvurarak duyurmaya çalışmışlardır bizim adetlerimizde. Yörelere göre değişiklikler ortaya koyan bu âdetlere, evlenme yaşı gelen erkek gençlerin bardak çanak kırması veya babalarının abdest ibriğine biber atması örnek gösterilebilir. Yine Anadolu nun bazı yörelerinde o evde yaşayan evlenecek kız sayısı kadar evin damına testilerin dizildiğini biliyoruz. Kızlar da gelin olduklarında testilerin sırayla kırılması ya da evlenmeden önce erkeğin evlenmek istediği kızın evinin bacasındaki testi boynunu sapanla kırması uzun yıllar uygulanan ve oldukça yaygın olan âdetlerden olmuştur. Genç kızların ise testileri ya da bakraçları alarak su doldurma bahanesi ile sık sık çeşme başına gitmeleri de yavuklusu olduğunu göstermesi bakımından kızlar tarafından etkili bir yöntem olarak uygulanmış uzun yıllar. (bkz. Doç. Dr. Mahmut Tezcan, Köy Gençlerinin Evlenme İsteklerine İlişkin Davranış Kalıpları) Bazı yörelerimizde yüzyıllardır çamurdan yapılan eşyaların teknolojiye direnmeye çabaladığı, bir zamanlar çamurdan testi, bardak ve benzeri eşyaları yapamayana kız verilmezken, şimdilerde bu sanatı yapacak çırağın dahi bulunamadığı acı bir gerçek. Bir gerçek daha var ki o da Anadolu da yörelere göre farklılık gösteren ve uzun yıllar hatta yüzyıllar boyu uygulanan âdetler de giderek unutuluyor, kayboluyor. Gerek topraktan, ağaçtan, gerekse bakırdan yapılan ve Anadolu insanının günlük hayatında tartışmasız önemli bir yere sahip suyun ayrılmaz parçaları suyun kullanım kapları, asırlar boyu hikâyelere, masallara, destanlara, şiirlere hatta resimlere suyla beraber konu veya ilham kaynağı olmuş hiç şüphesiz. Bu ilham her durumda bir öncekinden azami derecede faydalanarak devam etmiş asırlar boyu. Cana can katması da bu yüzden belki de. Belki de bu yüzden mutfakların bir köşesinde sessizce yerini alırken, hikâyelerini de gücü yettiğince sessizce fısıldamış kulaklarımıza ve ruhlarımıza. Sesi soluğu kesilene kadar fısıldamaya da devam edecek. 18

19 19

20 20

21 21

22 İToprak kaplar İnsanoğlunun evinde kullandığı özellikle mutfak aletlerinin, su kullanım kaplarının ortaya çıkışının uzun bir süreç aldığı tartışmasız. Anadolu da kullanımı ise tahminlerimizden daha eskilere dayanıyor. İnsan yaratıldığından beri tabiatı, bilgisi düzeyinde her çeşit ihtiyacını karşılamak için en verimli şekilde kullanmaya çalışmış. İlk zamanlardan bu yana insanların öncelikli gereksinimlerini karşılayan en zengin kaynak olan toprak, taşıma araçlarından tutun da ev içindeki kullanım kaplarına hatta süs eşyalarına kadar birçok nesnenin imalinde kullanılmış. Pişmiş topraktan ilk kabın nerede yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte insanoğlunun sudan, topraktan ve ateşten faydalanarak kili şekillendirmeye başlaması, insanlık tarihi açısından önemli bir sanatın, seramik sanatının doğumu olarak görülmüş. Yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki M.Ö li yıllar Anadolu da, kilin ilk şekillendirildiği yıllar olmuş ve zengin toprakları ile Anadolu, tarih boyunca birçok medeniyeti bünyesinde beslerken, onların zengin kültürel medeniyetlerine de kucağını açmış, ev sahipliği yapmış. M.Ö arası dönem, insanların gezginci bir hayattan yerleşik hayata geçtikleri ve kültür tarihimizin en önemli aşamalarından birini oluşturduğu bir süreç olarak kabul edilir. İki dilime ayrılan bu dönemin seramiksiz olarak tanımlanan birincisinde kap kacaklar taş veya ahşaptan imal edilmiş, ikinci dönem olan seramikli dönemde ise kaplar, topraktan yapılan yiyecek-içecek kapları, pişirme, taşıma, depolama kapları olarak biçimlendirilmiş. Bu dönem mimarinin, sanatın geliştiği, değiştiği yeni buluşların ortaya çıktığı bir uygarlık süreci olarak görülür. Bununla birlikte zamanla toplumda mutfak kültürünün kendini yenileyerek gelişmesinin, ahşap kapların yanısıra farklı malzemelerden dayanıklı mutfak gereçlerinin ortaya çıkışını hızlandırdığını da söylemek mümkün. 22

23 23

24 Plastik, alüminyum, çelik gibi malzemelerden yapılan mutfak kaplarının hayatımıza girmesi, topraktan imal edilen kaplara ilgiyi azaltmış, yakın bir zamana kadar ülkemizde en revaçta mesleklerden biri olan çömlekçiliği unutturmuş, âdeta bitirme noktasına getirmiştir.

25

26 TKilin suyla buluşması Topraktan yapılmış her türlü kap çömlek olarak isimlendiriliyor. Islandığı zaman kolayca biçimlendirilebilen, yumuşak ve yağlı toprak olan kilin suyla karıştırılması sonucu oluşan çamurun şekillendirilmesi ve yüksek ısılı fırınlarda sertleştirilmesiyle çanak çömlek elde ediliyor. Arkeolojik kazılar, Anadolu da çömlekçiliğin geçmişinin oldukça eskilere dayandığını, yapımında ise Hititler döneminden beri de çarkların kullanıldığını ortaya koyuyor. İlk çanak çömleklerin elle biçimlendirildiği biliniyor. Önceleri kuruması için güneşe bırakılan çömlekler, daha sonra ilkel fırınlarda pişirilmiş, böylece yüksek ısıya maruz bırakılan çömleklerin sert ve suya dayanıklı olması sağlanmış. Çanak çömlek yapımındaki en önemli alet ise çömlekçi çarkı olmuş. Önceleri elle çevrilen çarkın yerini zamanla, kurulan bir düzenek aracılığıyla ayakla döndürülenleri almış, daha sonraları ise çanak çömlek üretiminde elektrikle çalışan çarklar kullanılmış. Günümüzde işlik denilen atölyelerde üretilen ve su testileri, su küpleri, kışlık yiyecekleri muhafaza etmek için saklama küpleri olarak isimlendirilen çanak çömlekler, önce güneşte, daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra, fırınlarda yüksek dereceli ateşte pişirilerek elde ediliyor. Ve bu uygulama ufak tefek değişiklikler olsa da yüzyıllardır aynı şekilde devam ediyor. Yakın bir zamana kadar ülkemizdeki en revaçta olan sanatlardan biri olan çömlekçiliğin giderek unutulması ile birlikte, bir zamanlar evlerden eksik olmayan su küpleri, testiler, çömlekler de artık hatıralardaki yerlerini hüzünlü bir şekilde almış durumda. 26

27 27

28 HÇömlek yapımı Hamur adı verilen ve kilin suyla karıştırılması sonucu elde edilen çamur, kullanılan kilin yapısına ve pişirme ısılarına karşı gösterdikleri tepkilere bağlı olarak değişik özellikler taşıyor. Çamurun çakıl ya da demir oksit gibi yabancı maddelerden arındırılması çömlek yapımında ilk basamak olarak kabul ediliyor ve ait olduğu yatağa göre silisli, killi, yumuşak, yağlı, sert veya gevşek olabilen çömlek çamurunun cinsi yapılacak kabın türünü belirliyor. İçine bazı organik maddeler ilave edilmiş hamur kıvamını bulması için teknelerde belli bir süre bekletilen çamurun daha sonra çıkrık adı verilen tezgâhlarda şekillendirme işlemine geçiliyor. 28

29 29

30 Hamurun içine katılan organik karışımın yanması sonucu çömleklerde gözeneklerin oluşması, ürünün hem hafif hem de sağlıklı bir hale gelmesine neden oluyor. Çömlek hamurunda kullanılan kilin yağı da kum kullanmak suretiyle alınıyor. Hamurun yoğrulması işlemi ilk zamanlar elle veya tokmakla yapılmış olmasına karşın gönümüzde bu işlem makinelerin yardımıyla gerçekleştiriliyor. Ürüne istenilen biçim, çömlek hamuru parçasının oyularak el veya tokaçla, kalıplama ve çekme tekniği olmak üzere üç şekilde veriliyor. Bu işlemlerin en yaygın olanlarından çekme tekniğinde şekil verilecek olan çömlek hamuru, dönen bir çarkın üzerine yerleştirilerek el ve çeşitli aletler yardımıyla biçimlendiriliyor. Kendi hâlinde güneşsiz ortamda kurumaya bırakılan çömlekler daha sonra geniş ve derin küvetlere yerleştirilerek fırınlara istifleniyor. Çamurun türüne göre ısı ayarı yapıldıktan sonra yüksek sıcaklıkta çamur parçacıklarının birbirleriyle kaynaşmasıyla hamurun sertleşmesi sağlanmış oluyor. Çömleklerin soğuyana kadar fırında bekletilmesinin ardından sırlama işlemine geçiliyor. Kil, kireç, çakmak taşı, kurşun, reçine, emaye tozu gibi maddelerin karıştırılması sonucu elde edilen sulu karışım, pişmiş çömleğin üzerine sürülüyor. Sırlama işleminde, püskürtme, fırçalama ya da karışımın çanak çömleğin üzerine dökülerek yapıldığı kaplama yöntemi uygulanıyor. Çömlek üzerinde bir tabaka oluşturan bu sır, bir süre kurutulduktan sonra tekrar fırınlanıyor ve bu karışım eriyerek çömlekte ince cam gibi şeffaf bir yüzey meydana getiriyor. Önceleri kilin doğal olarak içerdiği oksitlerle renklendirme işlemi sınırlıyken, zamanla yeni oksitlerin üretilmiş olması veya aynı okside değişik ısıların uygulanması, renklendirme işleminin daha da gelişmesine neden olmuş. Kullanım yeriyle ilgili olarak sırlı veya sırsız biçimde yapılan ve üretildikleri yere göre farklı isimler alan çömleklerin ustaları günümüzde çalışmalarını bazı il ve ilçelerimizde dar bir çerçevede dahi olsa devam ettiriyorlar. Bununla birlikte hayatımıza giren plastik, çelik, emaye vb. malzemelerden yapılan su kaplarının, tencere, saklama kabı gibi mutfak kaplarının, doğal olarak topraktan üretilen ibriklere, kâselere, su testilerine, çanak-çömleklere tercih edilir olmasının, toprak kaplara olan talebi oldukça düşürdüğünü, hatta bitirme noktasına getirdiğini söylememiz mümkün. 30

31 Genç Tunç Çağı dönemine ait testiler, Panaztepe. 31

32 İlk Tunç Çağı, ilmek kulplu çanaklar. İlk Tunç Çağı, mutfak kapları. İlk Tunç Çağı, maşrapalar. 32

33 İlk Tunç Çağı, birleşik kaplar. İlk Tunç Çağı, gaga ağızlı testiler. İlk Tunç Çağı, gaga ağızlı testiler. 33

34 34

35 AAnadolu da maden sanatı ve atölyeleri Anadolu da elde edilen eski çağlara ait kalıntılar, günlük yaşantıda hayatı kolaylaştıracak objeleri yapma çabalarının tüm toplumlar tarafından aralıksız bir şekilde sürdürüldüğünü ortaya koyuyor. İnsanların özellikle yerleşik hayata geçiş döneminde bu sürecin daha fazla hız kazandığı ve günümüze değin süregeldiği muhakkak. İnsanoğlunun günlük yaşantısı için gerekli olan eşyaları yapma hususunda başlangıçta daha kolay şekil verebileceği ağaçtan, daha sonraları taş ve pişmiş topraktan yararlandığı yine ele geçen kalıntılardan anlaşılıyor. Daha sonra çeşitli tekniklerle istenilen şekli alabilen bir madenin keşfi hayatın her alanında yer ediyor ve bu maddenin günlük yaşantıda sıklıkla kullanılması giderek yaygınlaşıyor. Ayrıca madenin sıcakta erimesi, ısıtılınca kolay şekil alması, soğuyunca katılaşmasının fark edilmesi metalürjideki en önemli buluş olarak kabul ediliyor. Arkeolojik veriler, Anadolu da madenciliğin, günümüzden yaklaşık olarak 10 bin yıl önce başladığını gösteriyor. Veriler, ilk arıtılma işleminin, M.Ö. 7. bin yılda ilk üreticiliğe geçiş evresine ait önemli bir kültür merkezi olan Çatalhöyük te yapıldığını da ortaya koyuyor. Arıtılan

36 madenlerin başında gelen ve tabiatta yaygın olarak bulunan bakır cevherini işlenir hâle getirme usûlünün ilk kez Anadolu insanı tarafından gerçekleştirildiği tahmin ediliyor. Aynı bölgede yapılan kazılarda bakırdan dövme tekniği ile yapılmış küçük el aletleri ile bazı süs eşyalarının da bulunması da bunu doğruluyor. Bakırın tarihini, metalürjinin tarihi olarak kabul etmek mümkün. Metalürji tarihinde en eski tekniği oluşturan dövme tekniği, pek çok eserin yapımında kullanılmış, yüzyıllar ilerledikçe hem dövme usulleri, hem de dövme aletleri geliştirilmiş. Taş aletlerin yerini tunç aletler, onların yerini çelik aletler almış. Yapılan araştırmalar, zengin maden cevheri yataklarına sahip Anadolu topraklarında zengin bakır cevheri yataklarının bulunduğunu, Anadolu daki bakır cevheri yataklarının birçoğunun da Eskiçağ dan beri işletildiğini gösteriyor. Anadolu da gelişmiş maden sanatı atölyelerinin varlığı, hâlen mevcut çok sayıda eserden anlaşılıyor. Büyük Selçuklu devriyle birlikte, maden sanatında büyük bir gelişimin temelleri atılmış, kap yapım ve işleme teknikleri yüzyıllara yansıyacak biçimde başarılı bir şekilde uygulanmış. Osmanlı dan beri çeşitli teknikler üzerinde başarılı bir şekilde çalışan geleneksel maden sanatı atölyelerinin bulunduğu yerler arasında Erzincan, Erzurum, Diyarbakır, Siirt, Cizre, Harput, Hasankeyf, Mardin, İstanbul, Edirne, Bursa, Trabzon, Tokat, Kayseri, Konya, Gaziantep, Kütahya, Balıkesir gibi iller geliyor. 36

37 37

38 İlk Tunç Çağı, gaga ağızlı testiler. Urartu saray eşyaları. Orta Tunç Çağı, gaga ağızlı testiler. 38

39 BBakır ev eşyaları Bakır madeni yataklarının yoğun olarak işletildiği ve bunun sonucunda madencilik çalışmalarının yüksek bir seviyeye ulaştığı Osmanlı döneminde, maden sanatı atölyelerinde tercih edilen madenlerin başında bakır gelir. Bu dönemde halk arasında yaygın olarak kullanılan çeşitli bakır ev eşyaları, oldukça iyi işçilik örnekleri sergiler. Anadolu nun çeşitli bölgelerindeki atölyelerde yapılan bakır ev eşyaları üretiminin 17. yüzyılın ikinci yarısında yüksek bir seviyeye ulaştığı biliniyor. Özellikle ev aletlerinin çeşitliliği, kap türlerinin çokluğu, biçim zenginliği ve farklı yapım teknikleri, alan olarak oldukça geniş bir coğrafi bölgedeki farklı kültür etkilerinin biçimlendirdiği çok yönlülük olarak belirginleşir. Anadolu da sağlamlığından ötürü ölmez oğlu denilen bakırdan, atölyelerdeki ustaların marifetli ellerinde büyük bir beceriyle yapılan ve bu zenginliğin içinde yer alan başta su kullanım kapları olmak üzere çeşitli ev aletlerinin üretiminde ise hem dövme, hem de kabartma tekniği başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Bakır kap yapım tekniklerinden biri olan dövme tekniği, binlerce yıldan beri bilinen en eski tekniktir. Daha sonra bakır işçiliğinde farklı teknikler gelişmiş ve yakın dönemlere kadar başka usüllerle üretilen bakır eşyalar, mutfaklardaki yerini korumuştur. Sosyoekonomik yapının hayat tarzını hızla değiştirmesi sonucu, alüminyum, plastik gibi ucuz alternatif malzemelerin ortaya çıkması bakırcılığın gerilemesine neden olmuş ve bakır ev gereçlerinin kullanımını azaltmıştır. Ancak bakırcılık, geleneksel kültürün de etkisiyle zor da olsa devam etmiştir. Özellikle turizme yönelik olarak talebin el sanatlarına yoğunlaşması bakırcılığı da bir nebze olsun canlandırmış, fakat bu canlılık bakırdan üretilen mutfak malzemelerinden ziyade, süs eşyaları için geçerli olmuştur. Başta bakraç, ibrik, güğüm olmak üzere bir zamanlar Anadolu insanının mutfağından eksik etmediği bakır ev aletleri, giderek mutfaktan çekilmiş, bugün misafir odalarının süsü, antikacıların tozlu raflarının demirbaşı hâline gelmiştir. Bununla birlikte günümüze kadar Anadolu nun birçok yerinde bakır atölyeleri varlığını sürdürmesini bilmiş, bu atölyelerde turistik amaçlı olarak bakırdan dövme ve sıvama tekniği ile yapılan ürünlerin üretimi devam etmiştir. Birçok bölgede çeşitli şekillerde uygulanan bakırcılık sanatını bugüne kadar canlı bir şekilde devam ettiren bazı atölyelerin ürettikleri, bölgelere özgü karakteristik formlara sahip olan bakraçları, ibrikleri, güğümleri, maşrapaları, mevcudiyetlerini devam ettirmeye çalışması, bir anlamda bu atölyelerin geçmişte sahip olduğu ününün yansıması olarak görmek mümkündür. 39

40 40

41 41

42 42

43 Anadolu nun birçok şehrinde yakın zamana kadar görülen el sanatları, aslında geniş ve derin tarihi sebebiyle büyük bir zenginliğe sahiptir. Aradan geçen onlarca asra rağmen zor da olsa günümüzde de çeşitli alanlarda birbirinden güzel eserler veren Anadolu ustalarının büyük emek ve sabırla sürdürdükleri çalışmaları, kaybolmaya yüz tutan Türk el sanatlarının ayakta kalma çabası olarak değerlendirmek gerekir. Anadolu nun hangi beldesine giderseniz gidin, yüzlerce yıl şehrin ve hayatın merkezinde kendine yer edinerek varlığını devam ettirebilmiş ancak günümüzde günlük hayatın karmaşası içerisinde bir köşeye çekilerek gözden uzaklaşmış atölyelerin ve çarşıların, teknoloji karşısında tutunmaya çalışma çabalarına şahit olabilirsiniz. Yüzlerce yıldır bakırcılar, kalaycılar, demirciler diye isimlendirdiğimiz bu çarşıların her bir köşesinden duyulan sesler, mesela bakırla buluşan tahta veya demir çekiçlerin sesi şehirlerimizden yükselen bir feryat gibidir. Sanatın ve alın terinin şekillendirdiği ve bu feryadın ortaya koyduğu ibrikler, güğümler, maşrapalar, taslar, bakraçlar tek tek yeryüzünden çekilmeye mahkûm edilmiş olmanın telaşını ve ezikliğini yaşar sanki. Bir odun tokmağından, bir demir çekiçten, bir ateş kıvılcımından, bir körükten nasıl bu kadar güzel ses çıkar diye içinizden geçirmeden edemezsiniz. Dar sokakların, çıkmaz aralıklarında veya bir zamanlar hizmet görmüş ancak şimdilerde varlığını sürdürmeye gücü kalmamış caddelerin kenarında geçmişe uzanıp, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan sabırla üretilen bu gereçlerin var olma çabasını izlemek hüzün verir ister istemez. Geleneksel el sanatlarımızdan olan ve Anadolu nun birçok bölgesinde yüzyıllardan beri hayatımızın içerisinde yer edinen bakırcılık sanatı ile ilgili bugün için aynı şeyleri söylememiz mümkün değil. Birkaç bakır atölyesinde, bakırdan yapılan sofra takımlarının, su kullanım kaplarının yerini çelik, alüminyum, porselen, çinko ve plastik gibi maddelerden yapılan kap kacaklar almış artık. Bu nedenle bu sanatı devam ettirenlerin sayısının bitme noktasına geldiğini söylemek abartı olmayacaktır. Bugün sayıları parmakla gösterilecek kadar azalan atölyelerin ve bakır sanatkârlarının birçoğu, ayakta kalabilme mücadelesinin yolu olarak turizm amaçlı taleplere cevap verebilmek için süs eşyacılığına yönelmiş durumda. 43

44 Karakteristik formlar Ortaçağdan beri bazı bölgelerimizdeki zengin yataklardan elde edilen bakırın, atölyelerde işlenmesiyle geleneksel olarak bakır, bronz ve pirinçten mutfak kaplarıyla çeşitli eşya yapımına devam edilmiş, bazı illerimizde bakır, bronz ve pirinç üretimi en büyük sanayi kolunu oluşturmuştur. Yine bu illerimizdeki atölyelerde ustaların maharetli ellerinde büyük bir beceriyle bakır, bronz ve pirinçten yapılan mutfak kapları, birçok yerleşim yerinde hatta yurt dışında dahi geniş kullanım alanı bulmuş, üretilen bakır eşyalar, Trabzon gibi bazı liman şehirlerimizden denizyoluyla Karadeniz deki diğer şehirlere de ihraç edilmiştir. Bazı illerimiz, atölyeleriyle bakırcılık sanatını günümüze kadar canlı bir şekilde devam ettirme başarısını gösterebilmişlerdir. Bu illerimizdeki sanatkârların ürettikleri bölgelere özgü karakteristik formlara sahip olan bakraçlar, ibrikler, güğümler, taslar, leğenler, tavalar, maşrapalar, vb. üretim yerlerinin ayırt edici özelliklerini sergilemişlerdir asırlar boyu. Bölgeden bölgeye farklılıklar ortaya koyan bu sergiler, yörelerin sanatsal yönünü de gözler önüne sermesi bakımından önemlidir. İşleme ustalarınca özel tasarlanan şekillerin oyma tekniği ile bakır üzerine çıkarılması işleminin yapıldığı Erzincan, bakır el sanatlarının başlangıcının çok eskiye dayandığı bir ilimizdir. Erzincan da sonraki yıllarda bakırcılığın daha cazip hâle gelmesiyle turistik bakır süs eşyalarının üretimi giderek hız kazanmıştır. 44

45 45

46 Bakırı sanata dönüştüren eller Bakır, hammadde olarak ocaklarda eritildikten sonra kalıplara dökülerek, üretilecek ürünün özelliğine göre istenilen kalınlık için silindirden geçirilir. Bu aşamada sertleşen bakır tekrar fırınlarda tavlanma işlemine tabi tutulur. Bakır üzerinde yapılan işlemlerle sertleştiğinden, her işlemden sonra tekrar tavının alınması gerekir. İstenilen ölçüye gelinceye kadar tekrar tekrar yapılan bu işlemden sonra levha hâline gelen bakır, daire makaslarında arzu edilen ebatlarda kesilerek kalıplara göre sıvama tezgâhlarında şekillendirilir. Parlatılmak üzere polisaj makinelerine alınan ürün, lehim ve kaynak işleminden sonra tekrar parlatılır ve sonrasında üzerindeki yağın temizlenmesi için yüksek ısılı deterjanlı suda yıkanır. İnce talaşla ovulup kurulandıktan sonra silinerek verniği ve boyası atılır. Boyanan ürün, kurutulma işleminin ardından işlemeye hazır hâle getirilir. Sanatkârın tasarımına göre işlenmesinin ve tercihe göre gümüş suyu denilen karışım ile yıkanmasının ardından kurulanır, oksitlenmenin önlenmesi için verniklenerek satışa sunulur. 46

47 Anadolu bakırcılık sanatının gelişiminde ve pazarlanmasında önemli rol oynayan, dünyaya duyuran ve sevdiren merkezlerden biri de Tokat tır. 16. yüzyılda Orta Karadeniz Bölgesi nde zengin bakır yataklarına sahip Küre madenlerinden elde edilen bakır, diğer şehirlerdeki atölyelerde olduğu gibi Tokat atölyelerinde de işlenmiştir. Ayrıca, Orta Anadolu Bölgesi nden gelen yollar, Tokat üzerinden Karadeniz de bulunan liman kentlerine açılmaktaydı. Bölgede zengin olarak bulunan bakır yataklarından elde edilen bakır, Tokat taki atölyeler tarafından işlendiğinden, bakırcıların oluşturduğu iş kolu büyük bir sanayi hâlini almıştı. Bu iş kolunun Orta Çağ dan beri çalıştığı ve bakır kap-kaçağı geleneksel olarak ürettikleri tahmin edilen Tokat atölyelerinde büyük bir beceriyle yapılan bakraç ve taslarda hem dövme, hem de kabartma tekniği başarılı bir şekilde uygulanmıştır. Atölyelerde büyük bir ustalıkla yapılan ve yüzlerce yıldan beri üretilmesi sonucu özgün biçimini alan armut gövdeli Tokat ibrikleri ise, Orta Anadolu, Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi ndeki atölyelerde üretilen ibriklerden farklılıklar sergiler. Tokat ibriklerinin gövdesi düz veya delikli olmasına karşın, kapağı diğer bölgelerde üretilen ibrik kapaklarından ayrılır. Tokat ibriklerindeki basık kapağın sarığa benzemesi, bölgede Hoca İbriği olarak anılmasının nedenidir. 47

48 19. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde ekonomik ve teknolojik gelişmelere paralel olarak, Tokat atölyeleri de eski faaliyetlerini devam ettirmede başarılı olamamış, atölyelerin yavaş yavaş kapanmasından sonra, kentin en büyük iş kolunu oluşturan bakır eşya üretimi de gerilemeye başlamıştır. Araştırmacılar tarafından büyük bir övgüyle anlatılan Tokat atölyelerini, eski bakırcılık geleneğini devam ettiren birkaç dükkânın haricinde artık günümüzde görmek mümkün değildir. Bununla birlikte Tokat bakırcılarının yapmış oldukları ibrik, bakraç ve kazanlar, bu bölgede hâlen yaygın olarak kullanılmaktadır. Son elli yıl öncesine kadar faal bir şekilde çalışması dolayısıyla Kastamonu atölyelerini diğerlerinden ayırmak doğru olacaktır. Bölgede bakır cevheri yüzlerce yıldan beri aynı teknikle kalıplara dökülmüş, kalıplardan çıkarılan külçe bakırlar, ocaklarda kızdırıldıktan sonra dövülerek farklı ağırlıklara sahip levhalar hâline getirilmiştir. Kastamonulu sanatkârların elinden çıkan ve Kastamonu üslubunu yansıtan çeşitli eşya ve mutfak kapları, özgün formları ile açık bir şekilde kendini belli etmektedir. Günümüzde birkaç bakırcı atölyesinin üretimi devam ettirdiği Kastamonu da özellikle güğüm ve ibrikler, Kastamonu atölyelerinin karakteristik kaplarını oluşturmaktadır. Anadolu da ibrik yapımında söz sahibi olmuş illerimizden biri de Giresun dur. Bölgede yer alan diğer illerin birçoğunda güğüm yapımı ön plana çıkarken, Giresun da ibrik, bakırdan yapılan en önemli eşyaların başında gelmektedir. Sap ve kapak tutamağı pirinç dökümden yapılan dövme bakır ibrikler, Bakır Giresun İbriği olarak anılmaktadır. Diğer birçok ilimizde olduğu gibi Giresun da da bakır eşyalara olan talebin azalmasıyla bakırcılık sanatı gerilemeye başlamış, şehirde bu işle uğraşan dükkânlar teker teker kapanmıştır. Ülkemizde bakırcılık ve kalaycılıkla ilgili merkezlerden biri de Kavaklıdere dir. Bölgede ata mesleği olarak kabul edilen bakırcılık ve kalaycılık ilçenin önemli gelir kaynaklarının başında 48

49 Mustafa Bektaşoğlu 49

50 50

51 gelmektedir. Her türlü bakır mutfak eşyaları üreten ilçe, yakın zamana kadar Ege bölgesinin bakır mutfak eşyalarının büyük bir bölümünü karşılamıştır. Bakır işi ile uğraşanlar kendi aralarında konuşmak için, günümüzde dahi kullanılan bakırcılık dilini geliştirmişlerdir. Özellikle kalaycılar arasında konuşulan ve kökeni hususunda araştırmaların devam ettiği bu dile kalaycı dili, palleci dili de denilmektedir. Kavaklıdere bakır ustaları, sanatlarını, Ahilik kültürünün etkisiyle usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrenmişlerdir. Anadolu da yaşayan Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetişmelerini sağlayan, çalışma hayatını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgüt olan Ahiliğin kendine özgü kuralları gereği çıraklık-kalfalık-ustalık yani peştamal takınma merasimlerle yapılmaktadır. Ahilik kültüründe yer alan ustadan icazet alma ve şet kuşatma geleneği, Kavaklıdere yöresinde hâlen devam sürmektedir. Yörede el emeği göz nuru bakır ibrikler, bakır eşyalar, süs eşyaları, bakır sanatkârları tarafından işlenmeye devam etmektedir. Bakır eşyaların çok çeşitli form ve özellikte karşımıza çıktığı illerimizden birisi de Erzurum dur. Erzurum un zengin mutfak kültürü özellikle mutfak eşyası olarak kullanılan bakır kapların form ve fonksiyon çeşitliliğinde önemli bir etken olmuştur. Erzurum da bakır kaplar dövme ve döküm tekniğinde yapılmış, tornada çekme ve reste basma yöntemleri bakırcılık sanatına sonradan girmiştir. Bakır kapların süslenmesinde bitkisel ve geometrik süsleme ve yazı daha çok ibrik, tas ve kildan gibi kaplarda karşımıza çıkmaktadır. Süslemelerin kazıma ve kabartma tekniği ile yapıldığı dikkati 51

52 çeker. Düz veya silindirik tabandan yukarıya doğru daralan silindir gövdeli, derin, kapaklı veya kapaksız, üstten hareketli kulplu taşıma kapları olan bakraçlar, su taşıma, saklama, el yıkama ve abdest alma amaçlı üretilen yuvarlak ve düz gövdeli ibrikler, su, süt, pekmez gibi sıvıları taşımak ve muhafaza etmek amacı ile kullanılan güğümler, Erzurum da üretilmiş önemli kap formlarındandır. Geçmiş yıllarda değer verilen bir el sanat ve küçük sanayi kolu olarak sürekli gelişen bakırcılık; hızlı şehirleşme, ekonomik nedenler, teknolojik yenilikler ve özellikle mutfak eşyası yapımında başka maddelerin kullanılır olması ile önemini kaybetmiştir. Bakırcılık, bulunduğu şehirle birlikte ülke ekonomisini de yakından ilgilendiren bir iş ve sanat olarak kabul edilmiştir. Osmanlılar döneminde birçok Anadolu şehrinde bakırcı esnafının mesleğini icra ettiği yerler Bakırcılar Çarşısı olarak isimlendirilmiş, Kahramanmaraş ta da esnaf yaptığı ürünleri halka mekân olarak Bakırcılar Çarşısı nda pazarlamıştır. Bu çarşıda icra edilen bakırcılık sanatının başlıca özelliği ise dövme tekniği olmuştur. Günümüzde Kahramanmaraş ta azımsanmayacak sayıda bakır eşya üreticisi, büyük oranda turistik amaçlı üretimlerine devam etmektedir. Şanlıurfa il sınırları içindeki höyüklerde yapılan arkeolojik kazılarda kalkolitik çağa ait bol sayıda bulunan bakır kaplar, Anadolu da bakırcılıkla ilgili olarak oldukça önemli bilgiler vermektedir. Harran da yapılan kazılarda, 11. yüzyıl sonu ve 12. yüzyıl Eyyûbiler dönemine

53 tarihlenen ve işlemeli çeşitli kaplardan oluşan nadide madeni eserler, bakırcılık sanatının bu bölgede ileri bir düzeyde olduğunu göstermektedir. Şanlıurfa bakır işleri, bakırcı ustalarının maharetlerinin tartışılmaz olduğu söylenen dövme çekiç tekniğiyle ün salmıştır. Ayrıca Şanlıurfa ve çevresi mutfağının zengin olması, bakırdan yapılan mutfak gereçlerinin zengin bir çeşitlilik göstermesine neden olmuştur. Bakırdan yapılan zengin mutfak gereçlerine örnek olarak abdest ibriği, sulaklık ibriği, şekerli kahve ibriği, su ve ayran sülehyesi, gümgüm ve cezveler, su ve çorba tasları, leğenler, sitiller, sahanlar sayılabilir. Şanlıurfa daki tarihî geçmişi bu kadar eskilere dayanan bakırcılık sanatı önemini uzun yıllar korumuş, çok sayıda usta tarafından devam ettirilmiştir. Daha sonraki yıllarda fabrikasyon türü mutfak gereçlerinin piyasaya hâkim olması ile birçok ilimizde olduğu gibi Şanlıurfa da da bu sanat önemini kaybetmiştir.

54 Çekiç darbeleriyle gelen estetik Bakırın bir sanat eseri hâline gelişi oldukça uzun, bir o kadar da zahmetli bir çalışmadan sonra olur. Gaziantep, bu sürecin en iyi örneklerinin sergilendiği yörelerimizin başında gelmektedir. Bakır, fabrikalarda işlenmesinin ardından bakıra şekil veren ustaların elinde çekiçlenmeye başlar. Çekiçlendikçe sertleşen bakır levha, ocaklarda tavlanarak yumuşatıldıktan sonra çekiçlenmeye devam edilir. Burada önemli olan bakır eşyaların tek parça olarak yapılmasıdır. Yani Antep bakır işlemesinin özelliği, yekpare olarak imal edilmesi, lehim ya da benzeri bir yolla birleştirme yapılmamasıdır. Bir bakır eşyanın değerinin belirlenmesinde vurulan çekiç sayısı da oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Çekiç darbe sayısı da Antep bakır işçiliğinin başlıca özelliklerindendir. Santimetre kareye düşen çekiç darbe sayısının ise üçbine yakın olduğu sanatkârlar tarafından dile getirilmektedir. Gaziantepte üretilen Selçuk ibrikler, güğümler, yekpare vazolar, semaverler, cezve takımları, mırra kahvelikler, boğumlu saray vazoları, hamam tasları, sefer tasları, ustalarının hünerli ellerinden çıkan bakır eşyalardan bazılarıdır. Günümüzde kalaylı bakır kaplar ev, mutfak ve süs eşyası olarak bölgede yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Bakır mamullerinin işlenmesinde çakma ve çizme diye bilinen işleme yönteminin dışında, bir çekiç ve bir çelik kalemle yapılan işleme de Gaziantep yöresine aittir. Bu işleme tarzında bir parça ürünün işlenmesi bazen haftalarca hatta aylarca sürebilmektedir. 54

55

56 56

57 Süsleme sanatının maharetli elleri Çekiç ustalarının ellerinde şekillenen bakır eşyalar, işlenmek üzere nakışçılara gelir. Biçimine uygun olarak seçilen motifler bakırlara çini mürekkebi ile çizilir, çelik kalem ve çekiçle nakışlanır. Gaziantep yöresi bakır süsleme sanatında çeşitli teknikler kullanılmaktadır. Bu tekniklerden başlıcaları oyma, kabartma, delme, çakma, çizme-kazıma ve kaplama teknikleridir. Bakıra çizilmiş motif üzerinde belirli bir açıyı gözeterek çekiçle çelik kaleme vurularak yapılan işlemeye oyma tekniği; içerisi eritilmiş, daha sonra katılaşan kurşunla doldurulan ürünün, arzu edilen şekilde işlenmesi için çekiçlenme usûlüyle istenilen yerlerin kabartılması suretiyle şekil verilerek süslenmesine kabartma tekniği denir. Kurşunun eritilerek ürünün içerisine akıtılmasından sonra donması sonucu, motifli zımbalara çekiçle vurularak ürünün istenilen yerinin açılması delme tekniği; mühüre benzer uçlarında motifler bulunan zımbaların kullanılarak bakır üzerinin şekillendirilmesi çakma tekniği; boyanan bakırın üzerine çizilen motiflerin, ucu özel yapılmış keskin çelik kalemlerle kazınarak alttaki bakır rengin ortaya çıkarılması çizme-kazıma tekniği olarak bilinmektedir. Ayrıca çizme-kazıma tekniğinde olduğu gibi bakırlara yapılacak olan motiflerin bazı yerlerinin kalay, gümüş, altın kaplama yapıldıktan sonra süsleme tekniklerinden herhangi biriyle işlenmesine de kaplama tekniği denilmektedir. 57

58 Mustafa Bektaşoğlu 58

59 59

60 Mustafa Bektaşoğlu 60

61 Cam eşyalar Cam, binlerce yıldan beri bilinen, her medeniyette ayrı bir hikâyesi olan ve günümüze kadar ulaşan en saydam tabii malzemelerden biri kabul edilir. Gündelik hayatın içerisinde önemli bir yer edinen ve bir sanat alanı olarak Anadolu da her dönemde kendini gösteren toprağın billur yüzü cam, göz kamaştıran özelliği ile gündelik kullanım için üretilen çeşitli eşyaların yanı sıra, mimariden mutfak gereçlerine kadar birçok alanda geniş ölçüde kullanım alanı bulmuş, kırılganlığına rağmen kolay şekil alabilmesi dolayısıyla çağlar boyunca en çok kullanılan malzemelerden biri olma özelliğini muhafaza etmiştir. Artuklular ve Selçuklular Devrinde güzel örneklerini görebileceğimiz cam sanatının Türkler için en parlak dönemi ise 16. yy. olarak bilinir. Camın sanata dönüşebilmesi için Osmanlı sanatkârının alın teri ve ellerinde yoğrulması, Osmanlı nın kendine özgü üslubunu ortaya çıkarmış, cam işçiliğine farklı bir soluk kazandırmıştır. Osmanlı döneminde cam esnafının sağlam bir teşkilat çatısı altında faaliyet göstermesi de bu soluklardan biridir. Bu örgütlenme sayesinde üretilen camların kalitesi ve fiyatı kontrol altında tutulmuş, standartlara uymayanlar ise imha edilmiştir. Bununla birlikte aynı yüzyılda Avrupa da da cam sanatı oldukça gelişmiş, Türk sanatçıları Avrupa da üretilen örneklerden esinlenerek birçok ürün vermiştir. Osmanlı piyasası için Türk beğenisine uygun olarak yapılan eserler Avrupa da Türk Camı diye adlandırılmıştır. Bu dönemde üretilen cam eşyalar, gördüğü ilgiyi günümüzde de devam ettirmiş, koleksiyoncuların gözdesi kabul edilmişlerdir. 61

62 Mustafa Bektaşoğlu ANADOLU DA SU MEDENiYETi

63

64 İstanbul da yerel özelliklere göre cam eşya yapan atölyelerin kendini belli ettiği dönem ise 19. yüzyıl olarak belirginleşir. İlki Beykoz civarında kurulan imalathanede değişik form ve desenlerde fincan, sürahi, vazo, reçellik, gülabdan gibi saydam olmayan mavi renkte bir cam hamurundan yapılmış ev eşyaları üretilmiştir. Camın içerisinde bulunan kumun özelliğinden dolayı olduğu tahmin edilen, ışığa tutulduğunda kırmızı renkte yansıma yapması, Beykoz cam ürünlerini Avrupa ürünlerinden ayıran özelliklerin başında gelmektedir. Ayrıca kulp ve ayaklarının yapıştırma şekilleri ve kesme çukuru denilen izlerin olması da Beykoz işlerinin ayırt edici özelliklerinden sayılmaktadır. Beykoz ürünlerinde hâkim olan desenler ise yaldızlarla bezenmiş bitkisel motifler, gül ve maydanozdur. Yine burada ince bir zevkin yansıması olarak üretilen opalin eserlerdeki altın yaldızlı süslemeler ve renkli cam boyalarla yapılmış dekorlar, cam sanatının en güzel örnekleri kabul edilir. Sultan Abdulmecit tarafından Beykoz da kurulan cam fabrikasında İstanbul işi diye bilinen, Osmanlı sanatını mükemmel yansıtma özelliğiyle diğer cam eşyalar arasında hemen fark edilen cam ev eşyaları imal edilmiş, bu eşyalar arasında üzeri damarlı bardak, sürahi, vazo gibi cam eserler, Çeşm-i Bülbül olarak meşhur olmuştur. Bülbül gözü anlamına gelen çeşm-i bülbülde dışta bulunan, lacivert, sarı yeşil, beyaz gibi renklerdeki cam çubukların kalınlığı eşit ve burkulmaların birbirine paralel olduğu fark edilir. Ürünün hafifliği ise çeşm-i bülbüllerin kalitesi açısından oldukça önemlidir. Üretilen parçanın hafifliği, ustanın işinde ne derece marifetli olduğunu göstermektedir. Sarayın maddi ve manevi desteğine rağmen Avrupa dan ithal edilen cam eşyaların rekabeti ile zor dönemler geçiren Osmanlı cam sanatı, 19. yy.ın sonlarına doğru kaybolmaya yüz tutmuştur. Birbirinden değerli çeşm-i bülbüller ise müzeleri ve meraklılarının koleksiyonunu süslemeye devam etmişlerdir. 64

65 65

66 amanımıza kadar ulaşan en saydam tabii malzemelerden biri kabul edilen cam, yaşantı içerisinde önemli bir yer edinmesi ve göz kamaştıran güzelliği ile kırılganlığına rağmen kolay şekil alabilmesi dolayısıyla yüzyıllarca en çok Zkullanılan malzemelerden biri olma özelliğini korumuştur. 66

67 67 Mustafa Bektaşoğlu

68 68

69 Mutfakların vazgeçilmezi BAKRAÇ Anadolu evlerinde değişik büyüklüklerde, değişik kullanım alanları için çeşitli bakraçlar asırlar boyu mutfaklardaki yerini almıştır. Bakraçlar, günümüzde de hâlâ Anadolu nun birçok yerinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır. PTarihî kalıntılarda bakraç izleri Patnos yöresinde ele geçirilen Urartulara ait kalıntılardan, saray ve tapınakların iç duvarlarını bezeyen boyalı duvar resimleri ile fildişi ve madeni eserler üzerindeki dini törenleri yansıtan sahnelerde karşılaşılan tunçtan yapılmış bakraçlar, oldukça dikkat çekicidir. Fazla oksitlenmeye uğramadan özgün formu ve üzerindeki bezemeleri ile günümüze kadar ulaşan bakracın dövme ve kazıma tekniği ile yapıldığı anlaşılmıştır. İyi bir işçilik örneği sergileyen silindirik yapıya sahip bakracın ağız kenarları dışa doğru kıvrılmış, diğer kısımlara göre daha kalın yapılmıştır. Urartu bakraçlarının form değişikliğini ve komşu kültürleri yansıtması bakımından oldukça değerli bir örnek olan bakracın ağız kenarının hemen altında kazıma tekniği ile yapılmış balık, kuş ve Urartu sanatında oldukça sevilen tomurcuk motifleri yer almaktadır. 69

70 Urartu sanatında yaygın olarak kullanılan bakraç taşıyan figürler ve hayat ağacı tasvirleri, madeni eserlerin yanı sıra duvar resimlerine ve mühürler üzerine de işlenmiştir. M.Ö. 7. yüzyıla ait tunç bir levha üzerindeki elinde bakraç tutan kadın tasviri de yine en dikkat çekici figürler arasında yer almaktadır. Başka bir levha üzerindeki resimde de kanatlı cin tasvirleri bakraç taşır şekilde görülmektedir. Form olarak da gerek Akad çağı gerekse Erken ve Orta Asur örneklerinden anlaşılacağı üzere bakraçlar daha çok silindirik bir şekil ve kavisli bir dibe sahiptirler. (Sait Başaran, Van Bölge Müzesinde İki Urartu Bakracı) 70

71 71

72 AAnadolu evlerinin demirbaşı bakraçlar Anadolu nun zengin mutfak kültürü özellikle mutfak eşyası olarak kullanılan bakır kapların şekil ve fonksiyon çeşitliliğinde önemli bir etken olmuştur. Bu nedenle geçmişten günümüze bakır eşyalar, Anadolu nun birçok yerinde farklı form ve özelliklerde karşımıza çıkmaktadır. Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova olarak tarif edebileceğimiz bakraç, bakır bir kap ve üzerindeki yine bakırdan yapılmış kulptan oluşan küçük bir kovaya benzer. Düz veya silindirik tabandan yukarıya doğru daralan silindir gövdeli, derin, kapaklı veya kapaksız, üstten hareketli kulplu taşıma kapları olarak bilinir. Farklı hizmetler için üretilen bakraçlar genellikle süt, yoğurt, yağ, pekmez gibi yiyeceklerin taşınması, süt sağılması ve kuyudan su çekilmesi gibi amaçlar için kullanılmaktadır. Bunların yanı sıra farklı boylardaki bakraçlar, eskiden bazı bölgelerimizde, çalışanlara yiyecek götürmek, gemilerde kömür taşımak veya yanmış kömürün kül ve cürufunu denize dökmek için kullanılabilmiştir. Bölgelere göre çeşitlilik gösteren ve yazı, çiçek gibi süslerle bezenen bakraç aynı zamanda bölgelere göre bakraç; pargaç, sitil, satıl, helke, helki, helgin gibi farklı isimlerle adlandırılmıştır. Asırlar boyu Anadolu evlerinde değişik kullanım alanları için, değişik büyüklüklerde çeşitli bakraçlar, vazgeçilmez olarak mutfaklardaki yerini almıştır. Bakraçlar, günümüzde de hâlâ Anadolu nun birçok yerinde farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Anadolu insanı diğer kullanım alanlarının yanı sıra sütü uzun süre muhafaza etmek için de bakır bakraçlar kullanmış, misafirlere cacık ikramında küçük bakraçlardan yararlanmıştır. Bugün de bazı yörelerimizde bakraç, verdiği lezzetten dolayı yoğurt mayalamak için tercih edilmektedir. 72

73 73

74 Bir bakraç ayranın serinliği 1100 lü yıllara dayanan bir geçmişe sahip olan Kızılcahamam ın Taşlıca Köyünün en önemli özelliklerinden birisinin, burada bulunan her kaya ve taşın bin yılları aşan bir hikâyesinin olduğu söylenir. İşte bu hikâyelerden biri de Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat ile Bâcıyan-ı Rum temsilcilerinden Kırmızı Ebe arasında geçer. Bu toprakları İslamlaştırmak ve Türkleştirmek için kendisinden önce başlatılan gaza seferlerini devam ettiren Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat, sıcak bir yaz günü ordusuyla Kızılcahamam kazasına bağlı Taşlı Şeyhler Köyü nde konaklar. Köy, Horasan Erenleri veya Gâziyan-ı Rum un merkezlerinden biridir. Ancak onlar gazaya çıktıklarından köyde Kırmızı Ebe adında bir kadın eren vardır. Uzun yıllar Bizans Hristiyanları ile savaşan köylüler için orduyu ağırlamak kolay değildir. Onları nasıl ağırlayacakları telaşı almışken, sırtında yetim yavrusu Oruç sarılı olduğu hâlde Kırmızı Ebe, elinde bir bakraç ayranla çıkagelir. Çam sakızı çoban armağanı kabilinden, meşelerin arasındaki konaklama yerinde bulunan küçük bir taş oluğa elindeki bakraç ayranı döker ve başına oturur. Ordunun bütün neferleri sırayla gelip hem içerler hem de mataralarını doldururlar. Fakat bir bakraç ayran koca orduya yeter de artar bile. Askerler ayranı içerken ve mataralarını doldururken Kırmızı Ebe ile aralarında devamlı şu konuşma geçer: -Doldurun Gazilerim, -Doldur Ana, -Doldurun yavrularım, -Ana, dolu, Taş oluğu daima dolu gören askerler ANA DOLU diyerek buz gibi ayranla Ağustos un kavurucu sıcağında serinlerler. Bu esnada askerlerin içini bir de şu duygu ve düşünce kaplamıştır: Bu ülke, askerine sahip çıkacak, onu her yerde bir bakraç ayranıyla da olsa serinletecek ve Allah yolunda gazaya hazırlayacak ANALARLA DOLU. Derler ki, işte o günden sonra bu topraklara ANADOLU dene gelmiştir. (Prof.Dr. Seyfettin Erşahin, Tarihte ve Günümüzde Kızılcahamam- Çamlıdere Yöresi Ankara 1997) 74

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN TÜRK SÜSLEME SANATLARI??? NELERDİR? Türk süsleme sanatları a) Tezhip b) Hat c) Ebru ç) Çini d) Minyatür e) Cam bezeme (Vitray) f) Bakırcılık g) Cilt sanatı h)halı sanatı

Detaylı

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315

CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315 CAM SANATI Selim SÜRER 11B 1315 Cam günümüz modern çevresinin önemli bir parçasıdır. Basit bir su bardağından sofistike bir teknik donanım malzemesine kadar kullanım alanı geniştir. Camın kullanımı günlük

Detaylı

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde,

Simetrik biçimde, merkezi kompozisyon düzeninde, Deniz AYDA i»lijli ngiliz Sanat Tarihçisi, Eleştirmen ve Şair 5 jiliii olan Herber READ "Bir milletin sanatılljijijj nı ve du\;arlık derecesirii seramiği ile liül ölçün" demektedir. Çünkü seramiği yaratan

Detaylı

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden Tarih Öncesi Devirlerde Anadolu Video Ders Anlatımı TARİH ÖNCESI DEVİRLERDE ANADOLU Türkiye tarih öncesi devirlerde üzerinde birçok medeniyet kurulan çok önemli bir yerleşim merkeziydi. Ülkemizin tarihi

Detaylı

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood Helena Center Helena Wood Art Elegance of The Wood HELENA WOOD ART. 1993 yılında sedef ve ahşap el sanatları sektörüne hizmet etmek üzere kurulmuştur. Türk el sanatlarının güzel sedef işlemelerinin en

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com.

İçindekiler. Baskı Beton (4-28) Baskı Sıva (29) İnce Yüzey Kaplama (30) Özel Yüzey Boyama (31) Parlak Yüzeyli Beton (32) www.endustriyelyapi.com. www.endustriyelyapi.com.tr İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 500.000 m² yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve

Detaylı

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8

MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8 İmalat Yöntemleri MAKİNE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Ders 8 Doç. Dr. Yüksel HACIOĞLU Talaşsız İmalat Talaşlı İmalat Fiziksel-Kimyasal Hammaddeye talaş kaldırmadan bir şekil verilir Döküm Dövme Presleme Haddeleme

Detaylı

EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman

EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman Tekne Su yüzeyinde yapılan bir sanat olan ebrûda kullanılan malzemelerden ilki içine kıvam arttırıcılı suyu koyacağımız ebru teknesidir.

Detaylı

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan begni bekni ve boza Türklerin bilinen içecekleriydi Bozkır hayatının başlıca Bu Türklerin kültürün bilinen önemli en eski gıda ekonomik faaliyetleri neler

Detaylı

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR GÜLEN KESOVA ve ÖĞRENCİLERİ ÇİNİ SERGİSİ 7-30 NİSAN 2016 / İBB TAKSİM CUMHURİYET SANAT GALERİSİ / MAKSEM Başkan dan Sanatın bir ilham kaynağı olduğunu hatırlatacak ve sanatla insanları buluşturacak imkânlar,

Detaylı

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt Önsöz Medeniyet; bir ülke veya toplumun, maddi ve manevi varlıklarının, düşünce, sanat, bilim, teknoloji ürünlerinin tamamını ifade eder. Türk medeniyeti dünyanın en eski medeniyetlerinden biridir. Dünyanın

Detaylı

AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ

AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ AVİZE İMALAT TEKNİKLERİ DERSİ Dersin Modülleri İmalat malzemeleri temin etmek Metallerin kaplanması ve parlatılması Renk ve boyama teknikleri Montaj teknikleri Kazandırılan Yeterlikler Yapım resmine göre

Detaylı

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti.

İçindekiler. Baskı Beton (4-35) Baskı Sıva (36-37) İnce Yüzey Kaplama. Özel Yüzey Boyama (39) Parlak Yüzeyli Beton (40) Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. İçindekiler Endüstriyel Yapı Ltd. Şti. Kurulduğu 2005 yılından itibaren uygulamış olduğu 1.000.000 m 2 yi aşkın baskı beton zemin ve sıva tecrübesiyle, bugün özellikle Samsun ve Ankara merkezli olmak üzere

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

İktisat Tarihi II. I. Hafta

İktisat Tarihi II. I. Hafta İktisat Tarihi II I. Hafta Tarih Öncesi Çağların Bölümlenmesi Taş Çağı Bakır Çağı Tunç veya Bronz Çağı Tarihsel gelişim türün sürdürülmesi ve çoğalmasına katkıda bulunma ölçütüne göre de yargılanabilir.

Detaylı

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ 2016 2017 Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI ARALIK AYI +3 YAŞ Engelliler Haftası (3 Aralık ) Tutum Yatırım ve Yerli Malı Haftası (12-18 Aralık ) Kış Mevsimi Yeni Yıl ( 31 Aralık-

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 07 2014 Sayı 27 Genel Değerlendirme Şubat 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Şubat 2014 verilerinin değerlendirildiği- 27. sayısında sigortalı

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 19 05 2014 Sayı 26 Genel Değerlendirme Ocak 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Ocak 2014 verilerinin değerlendirildiği- 26. sayısında sigortalı ücretli istihdamı, kadın

Detaylı

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ

LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ Y Ü Z LE ŞM E LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ LEVENT KUM VE KURSİYERLERİ ÇİNİ SERGİSİ 17 26 MAYIS 2013 / CEMAL REŞİT REY SERGİ SALONU Başkan dan tanbul daki tarihi güzelliklerin değerine değer

Detaylı

TÜRKİYE DE SERAMİK SEKTÖRÜNÜN DURUMU: Osmanlı Dönemi: 10. YY da Anadolu ya giren Osmanlılar, Selçuklulardan kalan seramik kültürünü sürdürmüş

TÜRKİYE DE SERAMİK SEKTÖRÜNÜN DURUMU: Osmanlı Dönemi: 10. YY da Anadolu ya giren Osmanlılar, Selçuklulardan kalan seramik kültürünü sürdürmüş TÜRKİYE DE SERAMİK SEKTÖRÜNÜN DURUMU: Osmanlı Dönemi: 10. YY da Anadolu ya giren Osmanlılar, Selçuklulardan kalan seramik kültürünü sürdürmüş 16. ve 17. YY da İznik te dünyaca ünlü çini eserler üretilmiştir.

Detaylı

Bırakın doğa evinize gelsin!

Bırakın doğa evinize gelsin! Unica Class Bırakın doğa evinize gelsin! Gerçek malzemeler ile doğal tasarım 444 30 30 www.schneider-electric.com.tr Doğal bir özlem Modern hayat genellikle varlığımızın orijinal, gerçek ve saf yapıtaşlarını

Detaylı

VARAK YALDIZ. Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka. folyonun üzerinde bulunan son derece

VARAK YALDIZ. Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka. folyonun üzerinde bulunan son derece YALDIZ BASKI VARAK YALDIZ Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka yüzeylere transfer edilebilen, taşıyıcı bir folyonun üzerinde bulunan son derece parlak metalik tabakalardır.

Detaylı

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur.

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur. KALIPLAMA Modeller ve maçalar vasıtasıyla, çeşitli ortamlarda (kum, metal) kalıp adı verilen ve içerisine döküm yapılan boşlukların oluşturulmasına kalıplama denir. KALIP KUMLARI Kalıp yapımında kullanılan

Detaylı

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION)

PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) PÜSKÜRTME ŞEKİLLENDİRME (SPRAY FORMING / SPRAY DEPOSITION) Püskürtme şekillendirme (PŞ) yöntemi ilk olarak Osprey Ltd. şirketi tarafından 1960 lı yıllarda geliştirilmiştir. Günümüzde püskürtme şekillendirme

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER NELER YAPACAĞIZ? Günlük yaşamda kullandığımız her şeyin kendine özgü bir hikayesi vardır.örneğin bisiklet yapımında kullanılan demirin, oyuncakların ana maddesi olan plastiğin üretilmesi, bunun gibi bir

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

DALGALANDIM DA DURULDUM. ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA ve KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ

DALGALANDIM DA DURULDUM. ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA ve KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ DALGALANDIM DA DURULDUM ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA ve KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ DALGALANDIM DA DURULDUM ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA VE KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ 1-7 ŞUBAT 2013 / CEMAL REŞİT

Detaylı

GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR

GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR GELENEKSEL GIDA VE DİĞER TEMEL KAVRAMLAR 2016 Geleneksel gıdalar, her kültürde olduğu gibi Türkiye de de coğrafya, iklim, tarımsal üretim imkanları ve hepsinin üzerinde de «geleneksel yaşam tarzının» etkisi

Detaylı

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ

KAPADOKYA. Melih ÖZTEKİN. Eralp ÖZYAĞCI. Mert ÇİL. Başak DEMİRBAŞ KAPADOKYA Hazırlayanlar; Öğretmen;B. Perihan SALMAN Orçun Can CEVİZ ÖZEL EGE LİSESİ Melih ÖZTEKİN Eralp ÖZYAĞCI Mert ÇİL Başak DEMİRBAŞ 1 ÖNSÖZ Kapadokya yöresindeki eski çağlardan kalma bazı medeniyetler

Detaylı

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN AHŞAP Ahşap, canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen, ve anizotrop bir dokuya sahip organik esaslı bir yapı malzemesidir. Ahşap, en eski yapı malzemelerinden

Detaylı

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI 1.KONU: TARİHÎ ÇAĞLARA GİRİŞ 2.KONU: İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI 1.K0NU TARİHİ ÇAĞLARA GİRİŞ İnsan, düşünebilme

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 16 09 2014 Sayı 29 Genel Değerlendirme Nisan 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2014 verilerinin değerlendirildiği- 29. sayısında sigortalı

Detaylı

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ

İSMEK İN USTALARI SANATIMIZ YAŞAMIMIZ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ İSMEK İN USTALARI İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ İSMEK MİNYATÜR SANATÇILARI SERGİSİ 24-30 Mayıs 2014 / Dolmabahçe Sanat Galerisi Başkan dan Değerli Sanatseverler, İnsan olarak iyiye, güzele, maddi

Detaylı

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI

TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI TEKNOLOJİ ve TASARIM DERSİ 7. SINIF I. DÖNEM YAZILI-TEST SINAV ÇALIŞMA SORULARI 1. İnsanların gereksinimlerine (ihtiyaçlarına) uygun yardımcı araç ve aletlerin yapılması veya üretilmesi için, gerekli olan

Detaylı

TANITIM BROŞÜRÜ POLAR POLİÜRETAN

TANITIM BROŞÜRÜ POLAR POLİÜRETAN TANITIM BROŞÜRÜ İçinde bulunduğumuz yüzyılda hızlı endüstrileşmenin sonucu olarak ortaya çıkan enerji ihtiyacı ve bu ihtiyacın yaklaşık % 90 oranında fosil türevli yakıt tüketimi ile giderilmesi son dönemde

Detaylı

4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI. MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler

4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI. MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler 4.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDEYİ TANIYALIM Maddenin özellikleri Maddeyi Niteleyen Özellikler MADDEYİ TANIYALIM Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış

Detaylı

MADDEYİ TANIYALIM ÇEVREMİZDE SAYISIZ MADDE VARDIR MADDENİN ISI ETKİSİYLE DEĞİŞİMİ MADDENİN HALLERİ MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR

MADDEYİ TANIYALIM ÇEVREMİZDE SAYISIZ MADDE VARDIR MADDENİN ISI ETKİSİYLE DEĞİŞİMİ MADDENİN HALLERİ MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR MADDEYİ TANIYALIM ÇEVREMİZDE SAYISIZ MADDE VARDIR MADDENİN HALLERİ MADDENİN ÖLÇÜLEBİLİR ÖZELLİKLERİ MADDENİN DEĞİŞİMİ MADDENİN ISI ETKİSİYLE DEĞİŞİMİ MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR KARIŞIMLAR AYRILABİLİR

Detaylı

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Bacıyân-ı Rum (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları) Varlığı Neredeyse İmkânsız Görülen Kadın Örgütü Âşık Paşazade nin Hacıyan-ı Rum diye adlandırdığı bu topluluk üzerinde ilk defa Alman doğu

Detaylı

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM:

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM: 1 ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM: İki veya daha fazla maddenin, özel bir tekniğe(ergime) göre karıştırılmalarına alaşım denir. Alaşım oluşturmaya yarayacak çok fazla maden ve çok fazla alaşım çeşidi vardır. Alaşımları

Detaylı

T.C. BURSA VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü TESİSE KABUL EDİLECEK TEHLİKESİZ ATIK KODLARI LİSTESİ

T.C. BURSA VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü TESİSE KABUL EDİLECEK TEHLİKESİZ ATIK KODLARI LİSTESİ TESİSE KABUL EDİLECEK TEHLİKESİZ ATIK KODLARI LİSTESİ EK-2 01 01 01, Metalik maden kazılarından kaynaklanan 01 01 02, Metalik olmayan maden kazılarından kaynaklanan 01 03 08, 01 03 07 dışındaki diğer tozumsu

Detaylı

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır. ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI VE EKONOMİK FAALİYETLER TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır. Buğday Un,Pamuk dokuma, zeytin, ayçiçeği- yağ, şeker

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 12 08 2014 Sayı 28 Genel Değerlendirme Mart 2014 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mart 2014 verilerinin değerlendirildiği- 28. sayısında sigortalı

Detaylı

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ MERKEZDEKİ MÜZELER ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ Şanlıurfa'da müze kurma girişimleri 1948 yılında, müzelik eserlerin toplanması ve Atatürk İlkokulu'nda depolanmasıyla başlar ve daha sonra bu eserler Şehit

Detaylı

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi TARİH Tarihi kaynaklar bize, Adapazarı yerleşim bölgesinde önceleri Bitinya'lıların, ardından Bizanslıların yaşadıklarını bildirmektedir. Öte yandan, ilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre; Sakarya

Detaylı

BAKA BULUŞMALARI -I-

BAKA BULUŞMALARI -I- BAKA BULUŞMALARI -I- Onur Konuğu Isparta Belediye Başkanı Y. Mimar Yusuf Ziya GÜNAYDIN Tarih 01 Ekim 2010 Cuma Saat 10:00 Katılımcılar Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri ve Uzmanları Batı Akdeniz

Detaylı

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir.

sonra Türkiye deki şehirli nüfus, toplam nüfusun yarısını geçmiştir. TÜİK in 2017 verilerine göre şehirli nüfus oranı %92,5 dir. Şehirlerin Gelişimi Şehirlerin ortaya çıkış biçimleri ve ekonomik etkinlikleri farklı olduğundan, şehirlerle ilgili tek bir tanım yapabilmek güçtür. Ancak şehirleri kırsal yerleşim birimlerinden ayıran

Detaylı

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ 5-11 HAZİRAN 2013 / İSTANBUL TİCARET ODASI YENİ CAMİİ HÜNKÂR KASRI SERGİ SALONU Başkan

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ. TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ

İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ. TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ TA NER A L A KU Ş ve Ö Ğ R E NC İ L E R İ Mİ N YATÜR S E RG İ Sİ İSTANBUL UN PENÇ HALLERİ TANER ALAKUŞ ve ÖĞRENCİLERİ MİNYATÜR SERGİSİ 18-29 HAZİRAN 2013 / DOLMABAHÇE SARAYI CAMLIKÖŞK

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ Girit te M.Ö. 3. binde kurulmuş olan Minos uygarlığı Akdeniz de Yunan kültürüne temel olan en gelişmiş uygarlıktır. Girit adası konumu ve korunaklı

Detaylı

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları hiç bir değişikliğe uğramadan aynı şekilde kalmışken

Detaylı

SANAT TARİHİ SANAT TARİHİ NEDİR? Sanat Tarihi, geçmişte varlık göstermiş uygarlıkların ortaya koyduğu her tür taşınır ve taşınmaz maddi kültür varlıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Güzel Sanatlar ve

Detaylı

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS. 226 652) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK Eski İran da Din ve Toplum (M.S. 226-652) Yazar: Yrd. Doç. Dr. Ahmet Altungök Yayınevi Editörü: Prof. Dr. Mustafa Demirci HİKMETEVİ

Detaylı

corner collection 2016

corner collection 2016 corner collection 2016 corner collection 2016 içindekiler bone yemek takımları olympos phaselis aspendos romans aliza bone fine bone square bone 06-07 08-13 14-17 18-23 24-39 40-48 49-53 bone-porselen-naturaceram

Detaylı

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö.2500-2000 Anadolu uzun bir duraklama sürecinden sonra Olgun Bronz Çağ da yeniden parlak bir dönem yaşar. Yazı henüz kullanılmamakla birlikte uygarlık üstün bir düzeye ulaşmıştır.

Detaylı

TOROS TORNA ve KALIP SANAYİİ

TOROS TORNA ve KALIP SANAYİİ 1 2 HAKKIMIZDA 1980 yılında Eskişehir de talaşlı imalat sektöründe hizmet vermek üzere kurulmuş olan Toros Torna, kurucumuz Sn. Yakup Sağdilek in gösterdiği dürüst, titiz ve çözüm odaklı çalışma prensiplerini

Detaylı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Üç Şerefeli Camii Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Üç Şerefeli Cami......................... 4 0.1.1 Osmanlı Mimarisinde Çığır Açan İlklerin Buluştuğu Cami............................

Detaylı

DAMAR MADENCİLİK A.Ş. Şirketimiz Hakkında

DAMAR MADENCİLİK A.Ş. Şirketimiz Hakkında DAMAR MADENCİLİK A.Ş Şirketimiz Hakkında Hakkımızda Kuruluşundan itibaren şirket odağına "İnsan değerlerini" koyan Damar Madencilik, günümüze kadar iş tecrübesini geliştirerek teknolojiyi yakından takip

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI ANTİK ÇAĞDA SERAMİK BEZEME TEKNİKLERİ Antik çağda seramiklerin bezenmesinde/süslenmesinde seyreltilmiş/sulandırılmış kil içeren ve firnis olarak anılan

Detaylı

ALÜMİNYUM DÖKÜM. SERAMiK TENCERE

ALÜMİNYUM DÖKÜM. SERAMiK TENCERE ALÜMİNYUM DÖKÜM SERAMiK TENCERE ecolon nedir ECOLON KAPLAMA NEDİR? Ana maddeleri olan toprak, kum ve kayalar doğadan geldiği için çevreye ve insan vücuduna dost olan Ecolon kaplama, PFOA kaplamanın bir

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU Ahlat Arkeoloji Kazı Çini Örnekleri AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ AHLAT ARKEOLOJİ KAZI ÇİNİ ÖRNEKLERİ

Detaylı

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI Konya da Osmanlı ordusunun kenti fethettikten sonra yıktırdığı kabul edilen Gevale Kalesi nin kalıntıları bulundu. Buluntular kentin bilinen tarihini değiģtirecek nitelikte.

Detaylı

MÜREKKEP İs Mürekkebi

MÜREKKEP İs Mürekkebi MÜREKKEP İs Mürekkebi Beziryağı, balmumu, gazyağı gibi maddelerden elde edilirdi. İçeriğinde is, zamk, ve su bulunan bu mürekkep, kolayca silinebilir, kazınabilir olması ve erken solmaması nedeniyle uzun

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 31 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Haziran 2014 verilerinin değerlendirildiği- 31. sayısında sigortalı

Detaylı

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ 4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ Ekonomi: İnsanların geçimlerini sürdürmek için yaptıkları her türlü üretim, dağıtım, pazarlama ve tüketim faaliyetlerinin ilke ve yöntemlerini inceleyen bilim dalına ekonomi denir.

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Yön ve İşaret Levhaları

Yön ve İşaret Levhaları BÖLÜM-18 Yön ve İşaret Levhaları 1. Tanım İşaret levhaları, kamusal alanlara yetkili kurumlarca yerleştirilmiş, geçici ya da kalıcı toplum hizmetine sunulmuş, görsel ya da işlevsel öğelerdir. Özellikle

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı

X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI. Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı X. BÖLÜM KEMİĞİN FARKLI KULLANIMLARI ALET SAPI : Mızraklarda ve oklarda yaygın olduğunu bildiğimiz sap kullanımı bununla sınırlı değildir. Bıçak, kazıyıcı vb. keskin kenarlara sahip aletlerin elde kullanımının

Detaylı

Çevremizde Sayısız Madde Vardır

Çevremizde Sayısız Madde Vardır MADDEYİ TANIYALIM Çevremizde Sayısız Madde Vardır Maddeyi Niteleyen Özellikler Nelerdir? Nitelemek Ne Demek? Maddelerin Nitelikleri ve Kullanım Alanları Nedir? Çevremizde Sayısız Madde Vardır Nesneleri

Detaylı

SATIN ALMA KILAVUZU GODMORGON. Banyo mobilyaları

SATIN ALMA KILAVUZU GODMORGON. Banyo mobilyaları SATIN ALMA KILAVUZU Banyo mobilyaları BAKIM Mobilyayı nemli veya yumuşak deterjanlı bezle temizleyin. Sonra kuru ve temiz bir bezle kurulayın. Nemin mobilyaya işlemesini önlemek için su birikintilerinin

Detaylı

Hediyenizi seçin, gerisini DHL e bırakın. HEPSİ TÜRKİYE YE ÖZEL, HEPSİ KAPIYA TESLİM!

Hediyenizi seçin, gerisini DHL e bırakın. HEPSİ TÜRKİYE YE ÖZEL, HEPSİ KAPIYA TESLİM! Hediyenizi seçin, gerisini DHL e bırakın. HEPSİ TÜRKİYE YE ÖZEL, HEPSİ KAPIYA TESLİM! Müşterilerinize ve sevdiklerinize göndereceğiniz hediyeler için Ne yapacağım? diye kaygılanmayın. Artık sizi, göndermek

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI EYLÜL 25 EYLÜL 29 EYLÜL (2. Hafta) EYLÜL 18 EYLÜL 22 EYLÜL (1. Hafta) 2017-2018 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI İLKOKULU 1/. SINIFI GÖRSEL SANATLAR YILLIK PLANI ÖĞRENME ALANI: 1.1. Görsel İletişim ve Biçimlendirme

Detaylı

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya MADDEYİ TANIYALIM Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları hiç bir değişikliğe uğramadan aynı

Detaylı

~_.)u J!Yu!J.,,r-{;--~'.::.-9if~ı:ı>'!/,..

~_.)u J!Yu!J.,,r-{;--~'.::.-9if~ı:ı>'!/,.. j ~_.)u J!Yu!J.,,r-{;--~'.::.-9if~ı:ı>'!/,..!r islam MiMARi MiRASINI KORUMA KONFERANSI THE CONFERENCE ON THE PRESERVATı"ON OF AACHITECTURAL HEAITAGE OF ISLAMIC CITIES 22-26/4/1985 ISTANBUL ~"":"'.;.-;.:.

Detaylı

Culture and Local Meals

Culture and Local Meals Culture and Local Meals Comenius Project 2007-2009 Bolu Atatürk Anadolu Lisesi - Bolu TARHANA yaz mevsiminde,her şey bol ve ucuzken,türk kadınları domatesi,maydonozu,naneyi,nohutu ve biberi birlikte pişirirler,daha

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF EKSTRAKTİF METALURJİ DERSİ VİZE SINAV SORULARI CEVAP ANAHTARI

FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF EKSTRAKTİF METALURJİ DERSİ VİZE SINAV SORULARI CEVAP ANAHTARI FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF EKSTRAKTİF METALURJİ DERSİ VİZE SINAV SORULARI CEVAP ANAHTARI ---------------------------------------Boşluk Doldurma Soru

Detaylı

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ Prof. Dr. Metin OLGUN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü HAFTA KONU 1 Giriş, yapı malzemelerinin önemi 2 Yapı malzemelerinin genel özellikleri,

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin

yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin ... öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil Nazım Hikmet ZEYTİNL K EVLERİ

Detaylı

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar. 1- Canlının tanımını yapınız. Organizmaya sahip varlıklara canlı denir. 2-Bilim adamları canlıları niçin sınıflandırmıştır? Canlıların çeşitliliği, incelenmesini zorlaştırır. Bu sebeple bilim adamları

Detaylı

MADDEYİ TANIYALIM HÜSEYİN DEMİRBAŞ

MADDEYİ TANIYALIM HÜSEYİN DEMİRBAŞ MADDEYİ TANIYALIM CİSİM MALZEME MADDE EŞYA ALET MADDE NEDİR? Belli bir hacmi ve kütlesi olan her varlık bir maddedir. Taş, toprak, ağaç, metal, cam, plastik, kağıt, kum gibi varlıklar birer maddedir. CİSİM

Detaylı

Helenium Wings in. Teras Bahçeli Evlerinde, Daha Yaşanacak Çok Masal Var!

Helenium Wings in. Teras Bahçeli Evlerinde, Daha Yaşanacak Çok Masal Var! HELENIUM WINGS BASIN BÜLTENİ 21 MAYIS 2011 Helenium Wings in Teras Bahçeli Evlerinde, Daha Yaşanacak Çok Masal Var! 17 yılı aşkın sektör deneyimi ile Helenium Park, Helenium Life, Helenium Sun, Helenium

Detaylı

DANTEL BASKILI TABAK MERVE KUTLU

DANTEL BASKILI TABAK MERVE KUTLU DANTEL BASKILI TABAK MERVE KUTLU PLAKA TEKNĐĞĐ Đnsanlık tarihi kadar eski olan seramik, yüzyıllık serüveni içerisinde hep etkin rol oynamıştır. Đlk insanın belki de yiyeceği dağılmasın diye iki avcunun

Detaylı

/ / /

/ /  / 1 +90 553 002 76 43 / +90 212 568 88 95 2 www.dogaltassiva.com / www.easystoneturkiye.com / www.sivadatasdevri.com www.dogaltassiva.com EASYSTONE Adana Süs Havuzu ve Peyzaj Uygulaması 3 EASYSTONE İstanbul

Detaylı

MADDE NEDİR??? madde denir. Boşlukta yer kaplayan kütlesi ve hacmi olan her şeye

MADDE NEDİR??? madde denir. Boşlukta yer kaplayan kütlesi ve hacmi olan her şeye MADDE NEDİR??? Boşlukta yer kaplayan kütlesi ve hacmi olan her şeye madde denir. Taş, toprak, ağaç, metal, cam, plastik, kağıt, kum gibi varlıklar birer maddedir. MADDENİN ORTAK ÖZELLİKLERİ Maddenin kütle,

Detaylı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir 2014-2015 Güz Yarıyılı Aşınmaya dayanıklı parçalar Kesici takımlar Dekorasyon ve sanat Yalıtkan malzemeler Elektronik http://www.flickr.com

Detaylı

TITANIUM SERİSİ YAPIŞMAZ PİŞİRME ÜRÜNLERİ. Kullanım Kılavuzu

TITANIUM SERİSİ YAPIŞMAZ PİŞİRME ÜRÜNLERİ. Kullanım Kılavuzu TITANIUM SERİSİ YAPIŞMAZ PİŞİRME ÜRÜNLERİ Kullanım Kılavuzu BAKIM, ONARIM VE KULLANIMDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR Ürününüzü kullanmadan önce üzerindeki tüm etiketleri çıkartınız. İlk kullanımdan önce ürünün

Detaylı

5. SINIF FEN BİLİMLERİ IŞIĞIN VE SESİN YAYILMASI TESTİ A) 3 B) 4 C) 5 D) 6

5. SINIF FEN BİLİMLERİ IŞIĞIN VE SESİN YAYILMASI TESTİ A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 1- Yukarıdaki ışık kaynaklarından kaç tanesi doğal ışık kaynağıdır? A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 2- I Işık doğrular boyunca yayılır. II Işık ışınları tüm cisimlerden geçer. III Işık boşlukta yayılır. Yukarıdakilerden

Detaylı

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri ERİTME Tanımı ve Önemi Cisimlerin herhangi bir ısı yardımıyla katı hâlini kaybedip akışkan hâle gelmesi işlemine eritme denir. Kuyumculukta en çok yapılan işlemlerden birisi de eritme işlemidir. Altına

Detaylı

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK

ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK ÖĞRENME ALANI : FİZİKSEL OLAYLAR ÜNİTE 5 : IŞIK C IŞIĞIN KIRILMASI (4 SAAT) 1 Kırılma 2 Kırılma Kanunları 3 Ortamların Yoğunlukları 4 Işık Işınlarının Az Yoğun Ortamdan Çok Yoğun Ortama Geçişi 5 Işık Işınlarının

Detaylı

Ülkeye özgü el sanatları teknikleri ve malzemeleri vaka çalışmaları

Ülkeye özgü el sanatları teknikleri ve malzemeleri vaka çalışmaları Ülkeye özgü el sanatları teknikleri ve malzemeleri vaka çalışmaları ARCHE - Mesleki Eğitimde Yapısal Kültürel Değerler Project No. LLP-LdV-TOI-2010-DE-147 327 Bu çalışma sadece yazarın görüşlerini yansıtır

Detaylı

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri

Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Sanayi Devriminin Toplumsal Etkileri Bilgi toplumunda aktif nüfus içinde tarım ve sanayinin payı azalmakta, hizmetler sektörünün payı artmakta ve bilgili, nitelikli insana gereksinim duyulmaktadır. 16.12.2015

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 07.08.2015 Sayı 41 Genel Değerlendirme Nisan 2015 TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Nisan 2015 verilerinin değerlendirildiği- 41. sayısında sigortalı

Detaylı

Alüminyum San. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. ALUMINIUM CATALOGUE.

Alüminyum San. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. ALUMINIUM CATALOGUE. Alüminyum San. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. ALUMINIUM CATALOGUE www.alprofaluminyum.com.tr Alüminyum Profil Hakkımızda Firmamız, bünyesinde bulundurduğu aylık 2000 ust Extrizyon Pres ve 8 mt uzunluğa

Detaylı

ALÇI İȘLERİ İÇİN DEKORASYON PROFİLLERİ

ALÇI İȘLERİ İÇİN DEKORASYON PROFİLLERİ ALÇI İȘLERİ İÇİN DEKORASYON PROFİLLERİ Köşe leri 9002 köşe bitiş profilidir. Hareketli tavan ve duvar bitişlerinde kullanılır. Tek taraflı uygulanır. 9077 Farklı kanat genişliklerinde üretilen alüminyum

Detaylı

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ

İSTİHDAM İZLEME BÜLTENİ 01 10 2014 Sayı 30 TEPAV İSTİHDAM İZLEME TEPAV İstihdam İzleme Bülteni nin -Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Mayıs 2014 verilerinin değerlendirildiği- 30. sayısında sigortalı ücretli

Detaylı