14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011"

Transkript

1 S001 CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR YÖNÜNDEN RİSKLİ DAVRANIŞ GÖSTEREN BAZI KİŞİLER İLE İLGİLİ NİTELİKSEL BİR ÇALIŞMA FUNDA SEVENCAN, DİLEK ASLAN, AYŞE AKIN, LEVENT AKIN Diyarbakır İl Sağlık Müdürlüğü, Bulaşıcı Hastalıklar Şubesi Bildiri Konusu: Bulaşıcı Hastalıklar Giriş ve Amaç: Bu çalışmada cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar yönünden riskli davranış gösteren gruplar arasından seçilmiş bireylerin bilgi düzeylerinin, korunmaya ilişkin görüş ve davranışlarının belirlenmesi, sağlık hizmeti kullanımı ile ilgili yaklaşımlarının saptanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kartopu örnekleme yöntemi kullanılan bu çalışmada yarı yapılandırılmış formlar aracılığıyla 24 seks çalışanı kadın, 24 erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkek, 24 transseksüel olmak üzere toplam 72 kişiyle odak grup ve derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Görüşmeler öncesinde sivil toplum örgütlerinde çalışanlarla görüşülerek anahtar kişiler belirlenmiştir. Anahtar kişiler ile risk gruplarına ulaşılmış, ulaşılan bu kişiler vasıtasıyla da risk taşıyan diğer kişilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Böylece katılımıcı sayısı dalgalar halinde genişletilmiştir. Katılımcılar, 18 yaş üzeri, CYBE yönünden riskli davranış gösteren seks çalışanı kadın, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkek, transseksüellerden oluşmaktadır. Araştırmaya katılım gönüllülük esasında olmuştur. Toplanan veriler tematik kodlama yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma kapsamında yapılan tüm görüşmelerde ilk akla gelen cinsel yolla bulaşan hastalık HIV/AIDS olmuştur. Cinsel yolla bulaşan diğer enfeksiyonlar ise sadece özgeçmişinde bu hastalıklara yakalanan katılımcılar tarafından bilinmektedir. Erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler ve transseksüeller cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunma konusunda seks çalışanı kadınlardan daha bilgilidir. Her üç grupla yapılan görüşmelerde ağırlıklı olarak CYBE lerin gizli kalması gerektiği ifade edilmiştir. Gerekçe olarak toplumun CYBE si olan kişilere yargılarının olumsuz oluşu, sadece seks çalışanı olarak algılıyor olması ve ötekileştirmesi ifade edilen ortak görüş olmuştur. Sadece toplumun değil, sağlık personelinin risk taşıyan kişilere gösterdikleri olumsuz(?) tutum da bu grupların sağlık hizmeti kullanımında belirleyici rol oynamıştır. Hiçbir alt grubun sosyal güvencesi bulunmamaktadır ve tüm gruplar özel hastaneden cepten ödeme yöntemiyle sağlık hizmeti almayı tercih etmektedir. Özel hastane tercih nedenlerinden başlıcaları değer ve saygı görmeyi istemek, uzun süre beklememek ve hekimin yeterli zaman ayırması olarak her üç grupta da ifade edilen ortak gerekçelerdir. Tüm gruplar ortak görüş olarak sağlık hizmeti kullanımı konusunda sadece CYBE ler açısından risk altında olduğu düşünülen kişiler için değil, genel olarak toplumun sağlık hizmeti kullanımını iyileştirici öneriler getirmiş, sağlık politikalarının gözden geçirilmesi ve alt yapının güçlendirilmesi önerilerinde bulunmuşlardır. Sonuçlar: Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar yönünden riskli davranış gösteren kişilere yönelik çalışmalarda cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tamamının konu edilmesi uygundur. Ayrıca, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlarla ilgili hizmetlerin Temel Sağlık Hizmetleri ne entegrasyonunun güçlendirilmesi ve risk grupları olarak kabul edilen kişilerin bu hizmeti

2 kullanımının desteklenmesi uygundur. Sağlık personelinin eğitimlerinde CYBE lerin sosyal yönden de irdelenmesi gerektiğinin vurgulanması ve eğitimlerinde CYBE leri sosyal yönden de değerlendirme konusunda gerekli olan teknik bilgilerin aktarılması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon, seks çalışanı kadın, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkek, transeksüel, niteliksel araştırma

3 S002 İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRENCİLERİNDE OBEZİTE VE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİ İLKNUR VATAN, HAMDİ AYTEKİN Osmaniye Merkez İlçe Toplum Sağlığı Merkezi Bildiri Konusu: Okul Sağlığı / Adolesan Sağlığı Giriş ve Amaç: Çocukluk çağı obezitesi, sıklığı gittikçe artmakta olan önemli bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmanın amacı ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerde obezite, fazla kiloluluk sıklığının saptanması ve etkileyen etmenlerin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırma, Bursa İli Nilüfer İlçe Merkezi ndeki ilköğretim okullarında okuyan öğrencilerde yapılan kesitsel tipte bir epidemiyolojik çalışmadır. Araştırmanın evrenini, Bursa İli Nilüfer İlçe Merkezi ndeki okullarda okuyan toplam öğrenci oluşturmaktadır. Araştırma planlanırken küme örnekleme yöntemi kullanılmış olup okullar bulundukları mahallelere göre; kentsel bölge okulları, köy okulları, gecekondu bölge okulları olarak sınıflandırıldı. Ayrıca özel okullardan da bir küme oluşturuldu. Araştırma toplam 2871 çocuğun katılımıyla gerçekleşti. Çocuklara aileleriyle beraber yanıtlamak üzere, demografik durum, sosyoekonomik durum, beslenme alışkanlıkları, fiziksel aktivite durumu ve obeziteyi etkilediği düşünülen etmenlerle ilgili anket formları dağıtıldı. Araştırmacı tarafından çocukların boy ve kilo ölçümleri yapıldı. Yaşa göre boy, yaşa göre VKİ, yaşa göre ağırlıkları WHO anthroplus 2007 programı kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda obezite, fazla kiloluluk ve bodurluk prevalansı sırasıyla % 12.6, % 22.3, % 1.5 olarak saptandı. Yaş, cinsiyet, doğum ağırlığı, fiziksel aktivite durumu, okula gitme şekli, öğün aralarında atıştırma, ebeveynlerin obez olması, öğrenim seviyesi, ekonomik durumun iyi olması gibi faktörler çocuğun obez olmasıyla ilişkili bulundu. Yapılan lojistik regresyon analizlerine göre çocuklardaki kilo fazlası ve obez olma durumunu; anne ve/veya baba vki>30kg/m2 olması 2.0 kat, baba ve/veya anne öğreniminin 8 yıldan fazla olması sırasıyla 1.3 ve 1.5 kat, okula servis ya da araçla gitme 1.6 kat, sık fiziksel aktivitede bulunmama 2.0 kat, akşam yemeklerini düzenli yeme 2.7 kat, özel okul ve kentsel bölge okullarına gitme 1.7 kat, doğum ağırlığının >4000 gr olması 1.8 kat arttırmaktadır. Ayrıca; çocukların akşam yemeklerini ailece/hep beraber yeme durumları, televizyon karşısında yeme durumları, tabaklarına yemek konduktan sonraki yemek yeme süreleri, yemek saatlerinin düzeni, yatmadan önce yeme davranışları, televizyon izlerken/bilgisayar karşısında atıştırma alışkanlıklarıyla çocukların obez olma durumları da karşılaştırılmış, anlamlı sonuçlar bulunmamıştır. Sonuçlar: Bu çalışma okul çocuklarında obezitenin, dünyada olduğu gibi ülkemizde de artmaya başladığını, fiziksel aktivitelerindeki yetersizlik, sosyoekonomik durum, ailelerin eğitim düzeyleri, genetik yatkınlık, beslenme alışkanlıklarının obezite oluşumunda etken olabileceğini göstermiştir. Çocukluk çağı obezitesi ileride kronik hastalıklara zemin hazırlaması ve önlenebilir olması nedeniyle önemlidir. Okul çağı çocukları, aslında, edindikleri yeme alışkanlıkları ve sağlık davranışları ile

4 yetişkin çağdaki sağlık seviyelerini belirledikleri bir dönemi yaşamaktadırlar. Obeziteden korunma; önlenebilir risk faktörlerinin (diyet ve fiziksel aktivite düzeyi) hayatın erken dönemlerinde okulda, ailede ve toplumda kontrolünü gerektirmektedir. Anahtar Kelimeler: Okul çocukları, kilo fazlalığı, obezite

5 S003 BİR İLDE ÇOCUK EVLERİNDE GÖREVLİ BAKICI ANNELERİN İŞ DOYUMU- TÜKENMİŞLİK VE YAŞAM DOYUMU DÜZEYLERİ VE HİZMETİÇİ EĞİTİM SONRASI FARKLILIKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ ERSİN USKUN, EBRU TAYSİ, YONCA SÖNMEZ Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Bildiri Konusu: Akıl ve Ruh Sağlığı / Bağımlılık Giriş ve Amaç: Çocukların koğuş sistemi yurtlar yerine aile ortamına benzer evlerde yaşamalarını sağlamak amacıyla, 2008 yılında çıkarılan Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü Çocuk Evleri Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik uyarınca; her ilin sosyal, kültürel açıdan çocuk yetiştirmeye uygun bölgelerinde tercihen il merkezinde, okul ve hastanelere yakın apartman dairesi veya müstakil dairelerde 5 ila 8 çocuğun kaldığı evlerde, çocukların gelişiminden ve bakımından sorumlu personeller (bakıcı anneler) eşliğinde yaşamaları sağlanacaktır. Bu yönetmelik uyarınca uygulamanın yapıldığı illerden birinde ne yazık ki medyaya da yansıyan çocuklara yönelik şiddet olayları yaşanmıştır. Çocuklara psikolojik açıdan daha sağlıklı ortamlar sunma amacında olan bu uygulamada bakıcı anne olarak görev alacak bireylerin özenle seçilmeleri ve göreve başladıktan sonra da desteklenmeleri gerekliliği açıktır. Araştırmanın yapıldığı ilde bu yönetmelik uyarıca uygulamaya geçilmiştir ve çocuk evlerinde çalışan bakıcı annelerin hizmet içi eğitimle desteklenmelerini sağlamak üzere araştırmayı yürüten Halk Sağlığı Anabilim Dalı ile Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü arasında işbirliği yapılarak bir eğitim programı oluşturulmuştur. Bu araştırmanın amacı Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ne bağlı Çocuk Evleri nde görevli bakıcı annelere yönelik olarak düzenlenen hizmet içi eğitimler öncesi ve sonrasında bakıcı annelerin yetişkin bağlanma stillerini, iş doyumu, tükenmişlik ve yaşam doyumu düzeylerini belirlemek ve düzenlenen hizmet içi eğitim etkinliği sonrası farklılığı değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Mayıs 2011 de gerçekleştirilen müdahale tipindeki bu araştırmada, çocuk evleri uygulamasının ilk kez uygulandığı pilot illerden birinde bulunan 11 çocuk evinde görev yapan bakıcı annelerin tamamına (n:35) gözetim altında uygulanan anket ile veriler toplandı. Anket sosyodemografik özellikleri, çalışma ortamını ve çalışma ortamında çocuklarla, diğer çalışanlarla ve amirlerle olan ilişkileri değerlendiren sorulardan oluşmaktaydı. Anket ile birlikte araştırma grubuna Hackman ve Oldham ın İş Doyumu Ölçeği, Maslach Tükenmişlik Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği, İlişkiler Ölçeği ve Empatik Eğilim Ölçeği uygulandı. İlk değerlendirmelerin ardından 5 hafta süre ile haftada üç saat süren, iletişimin temelleri, stresle başa çıkma, aile-çocuk etkileşimi, ergenlik ve sorunları, çocukluk çağı enfeksiyonları, kazalardan koruma ve çocuklarda temel ilkyardım uygulamaları gibi konuları içeren seminerlerle araştırma grubuna eğitim verildi. Eğitimler halk sağlığı uzmanı ve psikolog olan araştırmacılar tarafından gerçekleştirildi. Eğitimlerin tamamlanmasının ardından, İş Doyumu Ölçeği, Maslach Tükenmişlik Ölçeği, Yaşam Doyumu Ölçeği, İlişkiler Ölçeği ve Empatik Eğilim Ölçeği bir kez daha uygulandı. Ölçeklerden alınan puanların sosyodemografik özelliklerle ilişkisi ve eğitim öncesi ile sonrası arasında ölçek

6 puanlarında farklılık olup olmadığı incelendi. Veriler SPSS paket programında, Mann Whitney U, Paired t testi, Pearson ve Spearman korelasyon analizleri kullanılarak değerlendirildi. Bulgular: Tamamı kadın olan araştırma grubunun yaş ortalaması 31,1±5,2 ydi (minimum:21- maksimum:42). Yüzde 77,1 i evli, % 85,7 si çocuklu, % 14,3 ü üniversite mezunu, % 25,7 si çocuk gelişimi ile ilgili bir okuldan mezundu. Yüzde 85,7 si ekonomik durumunu orta düzeyde algılamaktaydı. Yüzde 97,1 i bakıcı annelik görevini isteyerek seçtiğini ve bu işi kendine uygun bulduğunu, % 94,3 ü seçme şansı olsa tekrar aynı görevi seçebileceğini belirtti. Bakıcı annelerin % 94,3 ü çocuklarla olan ilişkisini, % 48,6 sı çalışanlarla ilişkisini, % 85,7 si idare ile ilişkisini çok iyi/iyi olarak değerlendirdi. Araştırma grubuna uygulanan İlişkiler Ölçeği ne göre grubun % 60,0 ı güvenli, % 20,0 si saplantılı, % 11,4 ü kayıtsız, % 8,6 sı korkulu bağlanma stiline sahipti. Eğitim öncesi ölçek puanları ortalamaları İş Doyumu Ölçeği için 45,4±11,3, Maslach Tükenmişlik Ölçeği nin alt boyutları olan Duygusal Tükenme için 8,2±6,8, Duyarsızlaşma için 1,9±1,7 ve Kişisel Başarı için 10,5±5,2, Yaşam Doyumu Ölçeği için 24,3±8,1 ve Empatik Eğilim Ölçeği için 78,5±8,7 olarak belirlendi. Eğitim öncesi Duygusal Tükenme puanının erkek çocuklarla çalışan bakıcı annelerde daha yüksek olduğu tespit edildi (p<0,01). Ekonomik durumu ile ilgili algısı kötü olanlarda Empatik Eğilim Ölçeği puanı yüksekti (p<0,05). Duygusal Tükenme ve Kişisel Başarı ile ilgili tükenmişlik puanlarında eğitim sonrası azalma görülse de, yalnız Kişisel Başarı puanında eğitim öncesi ile sonrası arasında anlamlı farklılık bulunmaktaydı (p<0,05). Eğitim sonrasında İş Doyumu, Yaşam Doyumu ve Empatik Eğilim Ölçeği puan ortalamaları eğitim öncesine göre yükselmişse de bu fark anlamlı bulunmadı (sırasıyla, p>0,05, p>0,05 ve p>0,05). Sonuçlar: Bu araştırmanın sonucunda Çocuk Evleri nde erkek çocuklara bakıcı annelik yapanların ve çocuklarla olan ilişkilerini olumsuz yönde değerlendirenlerin duygusal tükenmişliği daha yoğun yaşadıkları, ayrıca çocuklarla olan ilişkilerini olumsuz olarak değerlendirenlerin daha çok duyarsızlaştıkları belirlenmiştir. Eğitim sonrasında kişisel başarı ile ilgili tükenmişliğin azaldığı, başka bir ifade ile eğitimin kişisel başarı ile ilgili olumlu değişiklik oluşturduğu görülmüştür. Bu tür stresle başa çıkmayı ve iletişim becerilerini gerektiren mesleklerde çalışanlarla aralıklı olarak görüşmeler/değerlendirmeler yapılması, çalışılan yer ya da grupla ilgili olumsuz bir durum gelişmişse durumu (gecikmeden ve istenmeyen durumlarla karşılaşmadan) olumlu yönde geliştirmeye yönelik değişiklikler yapılması ve önlemler alınması, çalışanlara eğitimlerle destek verilmesi gerektiği görüşündeyiz. Anahtar Kelimeler: Tükenmişlik, İş Doyumu, Yaşam Doyumu, Çocuk Evleri, Bakıcı Anne

7 S004 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SİGARA, ALKOL, MADDE KULLANIMI, MADDE KULLANIMINA ETKİ EDEN ETMENLER VE AİLEDEN ALDIKLARI SOSYAL DESTEĞİN ETKİSİ BENNUR KOCA, AYŞE FERDANE OĞUZÖNCÜL İnönü Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Bildiri Konusu: Akıl ve Ruh Sağlığı / Bağımlılık Giriş ve Amaç: Sigara, alkol ve madde kullanımı özellikle gençleri etkileyen dünyada artış gösteren bir sorundur. Toplum sağlığı için giderek artan bu problem, önlenebilir halk sağlığı sorunları içerisindedir. Bu araştırma İnönü Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu nda okuyan öğrencilerin sigara, alkol, madde kullanımı, madde kullanımına etki eden bazı değişkenler ve aileden aldıkları sosyal desteğin etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışmanın evrenini İnönü Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu nda öğrenim gören öğrenciler (546 kişi) oluşturmuştur. Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin 504 üne ulaşıldı. Araştırmanın verileri sosyo-demografik özellikler, sigara, alkol, uyuşturucu madde kullanım durumlarının değerlendirilmesi ve Aileden Alınan Sosyal Destek Ölçeği sorularının yer aldığı bir anketin direkt gözlem altında uygulanması ile toplandı. Veriler, SPSS programında X² testi ve independent samples t testi ile değerlendirildi. Bulgular: Araştırma kapsamına alınan öğrencilerin %72.8 i kadın, %27.4 ü birinci sınıfta, %69.8 i hemşirelik bölümünde öğrenim görmekteydi. Öğrencilerin yaş ortalaması 20.74±1.85 idi. Öğrencilerinin %12.3 ü sigara içmekteydi. %46.3 ü aile sorunları nedeniyle sigaraya başlamıştı Öğrencilerin %16.9 u alkollü içki kullanmaktaydı ve %47 si merak nedeniyle alkollü içkiyi denemişti.uyuşturucu madde kullanan öğrencilerin % 54.5 inin esrar kullandığı, %63.6 sının merak nedeniyle uyuşturucu maddeye başladığı belirlendi. Sigara, nargile ve uyuşturucu madde içme sıklığı, erkek öğrencilerde anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05). Bağımlılık yapıcı madde kullanan aile bireyi bulunan öğrencilerde, bağımlılık yapıcı madde kullanımı istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0.05) Sonuçlar: Öğrencilerin Aile Sosyal Destek Puan Ortalamaları 31.56± 7.57 olarak saptandı. Aile sosyal destek puanları düşük olan öğrencilerin sigara ve uyuşturucu madde kullanma durumlarının anlamlı olarak daha yüksek olduğu belirlendi (p<0.05). Bu sonuçlar doğrultusunda sigara, alkol ve madde kullanımı açısından riskli gençlere daha dikkatli yaklaşılması ve bu alanda niteliksel çalışmaların yapılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Sağlık yüksekokulu öğrencileri, sigara, alkol, madde kullanımı, aile sosyal destek

8 S005 TRABZON İL MERKEZİNDEKİ İLKÖĞRETİM OKULLARININ FİZİKİ YAPILARININ STANDARTLARA UYGUNLUK DURUMLARI BELKIZ KIZILTAN, MURAT TOPBAŞ Gümüşhane Üniversitesi Bildiri Konusu: Okul Sağlığı / Adolesan Sağlığı Giriş ve Amaç: Okul, çocuğun bulunduğu çevreler içerisinde, onun hayatına en uzun süreyle dâhil olan bir çevredir. Okulun; fiziksel, sosyal ve biyolojik çevresi çocuğun sağlığını doğrudan ve anında etkiler. Okulun fiziksel çevresi öğrencilerin temel fizyolojik, güvenlik, sağlık ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak özellikte olmalıdır. Okullarda fiziksel çevreden kaynaklanan sorunlar çocukların öğrenme kapasitesini, okul sağlığını önemli ölçüde etkiler. Eğer bu sorunlar giderilmezse rahatsız bir ortam sağlık problemlerine, öğrenme kapasitesinde, üretkenlik ve genel iyilik durumunda azalmaya ve öğrenciler arasında devamsızlığın artmasına neden olur. Sağlıklı bir okul çevresi oluşturmak kavramlara belli standartlar getirmekle mümkündür. Bu çalışmada; Trabzon il merkezi ve merkeze bağlı ilköğretim okullarının fiziki yapılarının TSE nin TS 9518/2000, Şehir İlkokulları- Genel Kurallar ve TS 12014/1996, Çevre Sağlığı- Okullar standartlarına uygunluk durumlarını incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı nitelikte olan bu çalışmanın evrenini Trabzon da bulunan 62 ilköğretim okulu oluşturmaktadır. Araştırma tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada okulların tümüne ulaşılmış ve anket uygulanmıştır. Veriler araştırmacı tarafından TS 9518, Şehir İlkokulları- Genel Kurallar ve TS 12014, Çevre Sağlığı- Okullar standartları göz önüne alınarak hazırlanan, Trabzon İl Merkezindeki İlköğretim Okullarının Standartlara Uygunluk ve Çevre Sağlığı Durumları Anket Formu ve Ölçme ve Gözlem Formu kullanılarak toplanmıştır. Anket Formu; okulun yapım tarihi, öğretim şekli, öğrenci ve personel sayısı, şube sayıları konuları ile ilgili sorulardan oluşmaktadır. Bu form; okulların müdür veya hizmet süresi en uzun olan müdür yardımcıları ile yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak doldurulmuştur. Ölçme ve Gözlem Formu; okul bahçesi, okul giriş çıkışları, tuvaletler, merdivenler, derslikler, spor salonu ve kantin ile ilgili ölçümler ve gözlemleri içermektedir. Bu form; okul idarecilerinin eşliğinde bizzat araştırmacı tarafından gerekli ölçüm, sayım ve gözlemlerin yapılmasıyla doldurulmuştur. Ölçümlerde şerit tipi metre kullanılmıştır. Araştırmanın verileri SPSS 13,0 bilgisayar istatistik paket programında değerlendirilmiştir. Bulgular: Toplam öğrenci 1239 şubede ders görmektedir. Öğrencilerin si (%49,1) kız, u (%50,9) erkeklerden oluşmaktadır. Okullarda 1073 kadın, 1036 erkek öğretmen olmak üzere toplam 2109 öğretmen görev yapmaktadır. Tablo 1. Araştırma Kapsamındaki Okulların Yapım Tarihlerinin Dağılımı Okulların %74,2 sinde sığınak, %88,7 sinde revir, %79,0 ında yangın merdiveni ve %33,9 unda

9 alarm sistemi bulunmamaktadır. Okulların %51,6 sında idari hizmet birimleri ile derslikler ayrı bölümde değildir ve %90,3 ünün kat sayısı standarda uygun değildir. Tablo 2: Okulların Giriş ve Çıkış Kapı Özelliklerinin Dağılımı Okullarda bulunan toplam 72 bina dışı merdivenin standartlara uygunluk durumu ortalama %45,1 dir. Toplam 505 bina içi merdivenin incelenen beş özellik bakımından hiçbirisi %100 olarak standartlara uymamaktadır. Bina içi merdivenlerin standartlara uygunluk durumu ortalama %51,8 dir. Okulların %32,1 i dersliklerle ilgili incelenen 11 parametrenin sadece 7 tanesini bulundurmaktadır. Dersliklerin standartlara uygunluk durumu ortalama %53,9 dur. Tablo 3: Okulların Yapım Tarihlerine Göre Okul Tuvaletlerinin Fiziki Özelliklerinin Standartlara Uygunluk Durumunun Dağılımı Okulların %79,0 ında tuvaletler kanalizasyona bağlı ve %87,1 inde okul binasında bulunmaktadır. Ayrıca, %85,5 inde tuvaletler öğrenci sınıf derecelerine göre ayrılmamıştır. Araştırma kapsamındaki 62 ilköğretim okulunun 14 ünde (%22,6) spor salonu bulunmaktadır. Bu okulların %78,6 sının spor salonunda sıcak su, %50,0 ında erkek ve kadın tuvaleti, %57,1 inde öğretmen odası, %85,7 sinde pisuar ve duş yeri bulunmamaktadır. Okulların %64,3 ünde ise malzeme odası bulunmaktadır. Sonuçlar: Standartlara göre okullarda bulunması gereken idari ve hizmet birimlerinde eksiklikler vardır. Okul giriş ve çıkış kapılarının standartlara uygunluk durumu istenilen düzeyde değildir. Ayrıca hiçbir okulda bina içi ve dışı merdivenlerde tamamıyla standartlara uygunluk durumu saptanamamıştır. Okul tuvaletlerinin fiziki yapısında standartlar yönünden eksiklikler vardır ancak, standartların yayın yılı ve sonrasında yapılan okullarda bu yönden iyileşmeler olduğu gözlenmiştir. Standartlarda saptanan eksiklikler düzeltilebilir olup; bu amaçla başta okul yöneticilerinin, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Valilik ve Milli Eğitim Bakanlığı nın duyarlılık göstermesi; devamında da gerekli kaynakların sağlanması için sektörler arası işbirliği sağlanmalı ve desteklenmelidir. Ülkemizde bu yönde yapılacak araştırmalar arttırılmalı ve desteklenmelidir. Yeni yapılacak okul binaları, tip okul projeleri yerine bölgenin nüfus hareketliliği ve okulun ilerde genişletilebileceği göz önüne alınarak planlanmalıdır. Anahtar Kelimeler: İlköğretim, fiziki yapı, standartlar, okul sağlığı

10 S006 YAŞLILARDA KÖTÜ SAĞLIK ALGISI KORONER KALP HASTALIĞI VE ÖLÜMLERİ BELİRLER Mİ? SİNEM DOĞANAY, ŞERİFE REYHAN UÇKU Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Bildiri Konusu: Yaşlı Sağlığı Giriş ve Amaç: Sağlık algısı sağlık durumunu belirlemede yaygın olarak kullanılan çok önemli bir araçtır. Bu çalışma mortalite ve morbiditenin önemli bir belirleyicisi olan kötü sağlık algısının koroner olay ve tüm nedenlerden ölümlere etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: İleriye yönelik çalışmadır. Çalışmaya Balçova nın Kalbi Projesi(BAK) ne katılan, kendi bildirimlerine göre koroner kalp hastalığı(kkh) olmayan ve Framingham risk düzeyi belirlenen yaş birey(1382 kişi) alınmıştır. Ulaşma oranı %95.0 tir. Bireylere projeye katılıp risk düzeyleri belirlendiği tarihten iki yıl sonra ulaşılmıştır. Hayatta olup olmadıkları, hayatta iseler bu sürede KKH geçirip geçirmedikleri, hayatta değil iseler ölüm nedenleri sorgulanmıştır. Son iki yıl içinde KKH gelişmesi ya da KKH nedenli ölüm olması birinci bağımlı değişkendir. İkinci bağımlı değişken son iki yıl içinde herhangi bir nedene bağlı ölüm dür. Yakınlarına sözel otopsi yapılmış ve ölüm nedeninin KKH olup olmadığı belirlenmiştir. Temel bağımsız değişken olarak alınan sağlık algısını belirlemek için sağlık durumunuzu nasıl değerlendirirsiniz? sorusu sorulmuştur. Yanıtlara göre çok iyi, iyi yanıtını verenler iyi ; orta, kötü, çok kötü yanıtını verenler kötü sağlık algısı olarak gruplandırılmıştır. Analiz yöntemi olarak Ki-kare ve lojistik regresyon kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların %30.3 ü erkek, %59.8 i yaş grubunda, %82.0 nın ekonomik durumu orta, %52.3 ü ilkokul mezunudur. Cinsiyete göre yaş ve ekonomik durum dağılımı benzer olup, erkeklerin %92.8 i, kadınların %52.8 i evlidir. Kadınlarda herhangi bir okuldan mezun olmayanların oranı(%31.6) erkeklerden(%6.4) daha yüksektir. Tüm katılımcıların %44.4 ü sağlık algısını orta, %38.6 sı iyi olarak belirtmiş, %38.8 inin Framingham risk düzeyi orta, %35.7 sinin yüksek saptanmıştır. Katılımcılardan erkeklerin %2.1 i, kadınların %0.9 u iki yıl içinde ölmüş, erkeklerin %4,7 sinde, kadınların %3,3 ünde koroner olay gelişmiştir. Koroner olay ve ölüm varlığı açısından erkeklerle kadınlar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmamıştır. Katılımcıların Framingham risk düzeyi artıkça, ekonomik durumu kötüleştikçe koroner olay varlığı anlamlı olarak artmaktadır (p<0.05). Sağlık algısı kötü olanların 37 sinde (%4.7), sağlık algısı iyi olanların 13 ünde (%2.5) koroner olay gelişmiştir. Yaşa, cinsiyete, ekonomik duruma ve Framingham risk düzeyine göre düzeltildiğinde sağlık algısı kötü olanlarda koroner olay 2.1(%95 GA= ) kat fazladır. Sağlık algısı kötü olanların 15 i (%1.9), iyi olanların 3 ü (%0.6) ölmüştür; yaşa ve cinsiyete göre düzeltildiğinde kötü sağlık algısı olanlarda ölüm 4.4(%95 GA= ) kat fazla görülmüştür.

11 Sonuçlar: Bu çalışmada KKH olmayan genç yaşlılarda kötü sağlık algısının koroner olay ve ölümleri öngördüğü saptanmıştır; bu nedenle yaşlı izleminde sağlık algısının da değerlendirilmesi unutulmamalıdır. Anahtar Kelimeler: Sağlık Algısı, Yaşlı, Framingham Risk Düzeyi, Koroner Kalp Hastalığı, Tüm nedenlerden ölüm

12 S007 KANSER HASTALIKLARININ ERKEN TANISINDA GELİŞME VAR MI? : İZMİR KANSER KAYIT MERKEZİ VERİLERİNE DAYANARAK YAPILAN BİR DEĞERLENDİRME SULTAN ESER, SARAH MARSHALL, RAZİYE ÖZDEMİR, CANKUT YAKUT, HODA ANTON CULVER İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Kanser Kontrol Birimi, İzmir Kanser Kayıt Merkezi sultan.eser@gmail.com Bildiri Konusu: Kanser Giriş ve Amaç: Erken tespit, özellikle erken evrede yakalandığında tedavi edilebilen ve yaşam süresi uzatılabilen kanser türleri için çok önemlidir. Erken tespitin iki bileşeni vardır: 1) Toplumda kanser hastalıklarının belirtileri konusunda farkındalığın artırılması yoluyla kişilerin erken dönemde sağlık kuruluşuna başvurmasının sağlanması ve 2) belirli kanser türlerinin taranmasıdır. Bu uygulamalarla erken evrede yakalanan kanser hastalarının sayısı artırılarak (evre düşürmedownstaging), hastaların tedavisine erken dönemde başlanabilir. Bu çalışmada, İzmir Kanser Kayıt Merkezi veri tabanında kayıtlı olan tüm kanserler ve bazı spesifik yerleşim yerlerindeki tümörler için, kanserli hücrelerin vücuttaki yaygınlığını ifade eden evre dağılımlarının saptanarak, erken evrede yakalanan kanser olgularının düzeyindeki değişimin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışma, İzmir Kanser Kayıt Merkezi verilerine dayanak gerçekleştirilmiştir yılları arasında tanı almış İzmir ikametli a) tüm kanser olgularının, b) akciğer kanseri olgularının ve c) ulusal tarama kapsamında üç kanser türünün (meme, kolorektal ve serviks) evrelere göre dağılımı saptanmıştır. Akciğer kanseri için erken yakalama yöntemi bulunmamakla birlikte, çalışmaya kontrol amacıyla dahil edilmiştir. Evrelere göre dağılımların saptanmasında, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kanser Enstitüsü, Sürveyans, Epidemiyoloji ve Nihai Sonuçlar (NCI, SEER) tarafından geliştirilen evreleme sistemi kullanılmıştır. Çalışmada tümör yaygınlığı lokalize, bölgesel yayılım ve uzak yayılım olmak üzere toplam üç grupta kategorize edilmiştir. Lokalize tümör, in situ veya köken aldığı dokuya sınırlı kalan malign tümörleri; bölgesel yayılım, kanserli tümörün yakınındaki organa, dokuya veya lenf nodlarına yayılmasını; uzak yayılım ise kanserin daha uzak organ veya dokulara yayılmasını ifade etmektedir Bulgular: a) Tüm Kanser Türleri: Lokalize tümörler 2003 yılında %33.9 iken 2008 yılında %44.4 e, bölgesel yayılım gösteren tümörler ise aynı yıllarda % 36.2 ten %26.8 a yükselmiştir. Uzak yayılım gösteren tümörler 2003 yılında %29.9 iken, 2008 de %28.8 e düşmüştür. b) Akciğer Kanseri: Lokalize tümörler 2003 yılında %10.3 ten 2008 yılında %9.9 a, bölgesel tümörler aynı yıllarda %44.1 den %30.7 ye düşmüş; uzak yayılım gösteren tümörler ise %45.7 den %59.4 e yükselmiştir. c) Ulusal Tarama Kapsamındaki Kanserler: Meme kanserlerinde lokalize tümörler 2003 yılında %41.8 iken 2008 yılında %48 e yükselmiş; bölgesel tümörler %51.1 den %46.9 a düşmüş; uzak yayılımlı tümörler %7.1 den %5.0 a düşmüştür. Kolorektal kanserlerde aynı yıllar arasında lokalize tümörlerde %7.6 artma ( ), bölgesel tümörlerde %3.7 azalma (%57.2- %53.5), uzak

13 yayılımlı tümörlerde % 3.9 azalma (%25.9- %22.0); serviks kanserinde ise lokalize evrede yakalanan tümörlerde %7.2 artma (%59.1- %66.2); bölgesel yayılımlı tümörlerde %4.7 azalma (%27.3- %29.9) ve uzak evredeki olgularda %9.8 lik azalma (%13.6- %3.8) saptanmıştır. Sonuçlar: Genel olarak tüm kanser türleri ve ulusal tarama kapsamındaki kanserlerin erken evrede yakalanma düzeyinde artış bulunmaktadır. İlimizde sistematik kitle tarama programları yürütülmemekle birlikte, artan toplumsal farkındalık ve fırsatçı tarama oranları ile sağlık hizmetlerinin kullanımının artması, bu evre düşürülmesinde rol oynamıştır. Akciğer kanserinde, beklediğimiz gibi tanı konma anındaki evrede bir iyileşme olmamış, tersine ileri evrede tanı konan olguların yüzdesi artmıştır. İleri evrede tanı konan akciğer kanseri olgularının artışı da sağlık hizmetleri kullanımının artması ile açıklanabilir. Anahtar Kelimeler: kanser, erken tanı, evre düşürme

14 S008 SAĞLIK HİZMET GEREKSİNİMİ VE KULLANIMINA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN İNCELENMESİ HAKAN BAYDUR, MELİH KAAN SÖZMEN, YÜCEL DEMİRAL, BÜLENT KILIÇ Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Manisa Bildiri Konusu: Sağlık Ekonomisi / Sağlık Hizmetleri Finansmanı Giriş ve Amaç: Bu çalışmanın amacı sağlık hizmet gereksinimi ve kullanımı ile kronik hastalık varlığı, koroner kalp hastalığı (KKH) riski ve sosyoekonomik durum arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Araştırmada yılları arasında Balçova ilçesinde yürütülen BAK projesi kapsamında elde edilen veriler kullanılmıştır. Araştırmanın bağımlı değişkenleri sağlık hizmet gereksinimi ve sağlık hizmet kullanımıdır. Bağımsız değişkenler temel sosyodemografik özellikler, sosyoekonomik statü, kronik hastalık varlığı, KKH risk kategorileri, ekonomik durum ve sağlık algısıdır. KKH risk kategorilerini belirlemede framingham risk skorlaması kullanılmış, risk yüzdesi 10 un altında olanlar düşük, arası orta ve 20 üzeri olanlar ile 75 yaş üzeri olanlar yüksek KKH riskine sahip olarak tanımlanmıştır. Sosyoekonomik statünün belirlenmesinde eğitim, gelir ve meslek durumları göz önüne alınarak faktör analizinde regresyon yöntemi uygulanarak üç tabakalı bir sınıflandırma uygulanmıştır. Daha sonra bu tabakalara alt, orta ve üst olmak üzere isimlendirme yapılmıştır. Bulgular: Araştırmaya toplam 790 kişi değerlendirmeye alınmıştır. Katılımcıların 67.3 ü kadın, %74.8 i evli, %45.9 u ilkokul mezunu olup yaş ortalaması 54.1±13.4 tür. Yanıtlayıcıların %46.4 ü son 15 günde sağlık hizmet gereksinimi olduğunu bildirirken, bunların %14.7 si sağlık hizmeti almadığını belirtmiştir. Tek değişkenli analizde sosyoekonomik statü kötüleştikçe sağlık hizmet gereksinimi anlamlı olarak artmaktadır (p=0.04). Çok değişkenli lojistik regresyon analizi indirgenmiş son modelde sağlık hizmet gereksinimini belirleyen etmenler; yaş *OR:1.02 (GA: )+; sağlık algısı orta *OR:2.35 (GA: )] ve kötü *OR:3.72 (GA: )+olması ve hiperkolesterolemi *OR:1.56 (GA: )] olarak saptanmıştır. Sağlık hizmet gereksinimi olduğunu belirtenler içerisinde sağlık hizmet kullanımı etkileyen etmenler sosyal güvencenin olmaması [OR:3.66 (GA: )+ ve sigara kullanımıdır *OR:2.40 (GA: )]. Sonuçlar: Sağlık hizmet gereksinimini belirleyen etmenler yaş, sağlık algısının kötü olması ve hiperkolesterolemidir. Sağlık hizmet kullanımını sosyal güvence yoksunluğu ve sigara kullanımı etkilemektedir. Anahtar Kelimeler: sağlık hizmet gereksinimi, sosyoekonomik statü, sağlık algısı

15 S009 SAĞLIK BAKANLIĞI İÇME-KULLANMA ve YÜZME SUYU VERİ TOPLAMA SİSTEMİ TACETTİN KAKİLLİOĞLU, ŞENOL YILMAZ, ALPER KÖŞGER, ZİNNET OĞUZ, DERYA ÇAMUR Sağlık Bakanlığı Bildiri Konusu: Çevre Sağlığı Giriş ve Amaç: İçme-kullanma suları, ambalajlı sular (kaynak suyu, içme suyu, doğal mineralli su), yüzme suları (deniz, göl), yüzme havuzu suları ve kaplıcaların ilgili mevzuatlar (İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik, Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelik, Kaplıcalar Yönetmeliği, Yüzme Sularının Kalitesi Hakkında Yönetmelik, Yüzme Havuzlarının Tabii Olacağı Sağlık Esasları ve Şartları Hakkında Yönetmelik) doğrultusunda teknik, hijyenik ve su kalite standartlarına uygunluk açısından izlenmesi Sağlık Bakanlığının görevidir. Bu çalışmalar Bakanlık bünyesinde, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı Su Güvenliği ve Kaplıcalar Şubesi nin çalışma alanına girmektedir. Bakanlık taşra teşkilatı tarafından yapılan izleme çalışmalarına ait veriler, yakın zamana kadar basılı formlar (Form 020) ve TSİM (Temel Sağlık İstatistikleri Modülü) kullanılarak merkeze iletilmekteydi. Süreç içinde iş ve işlemlerin daha etkin yürütülmesi, kalite standartlarına uygunluğun izlenmesi, verilerin toplanması ve değerlendirilmesi, uygunsuzluk durumlarının yönetilebilmesi için günümüz şartlarına ve teknolojik gelişmeye uygun, yeni istek ve ihtiyaçlara cevap verebilecek bir veri toplama sistemi geliştirilmesine ihtiyaç duyulmuştur. İlk aşamada içme-kullanma ve yüzme suyu kalitesine ilişkin doğru ve güvenilir veri toplanmasını sağlamak amacıyla 2010 yılının ilk çeyreğinde yeni veri toplama sistemi oluşturulmasına yönelik çalışmalar yürütülmüş, İçme-Kullanma ve Yüzme Suyu Veri Toplama Sistemi olarak adlandırılan sistem 2010 yılı Haziran ayından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Sistem iki bileşenden oluşmaktadır: İçme-Kullanma Suyu Kalitesi Bilgi Sistemi ve Yüzme Suyu Kalitesi Bilgi Sistemi. Sisteme Sağlık Müdürlüğü, Toplum Sağlığı Merkezi, İl Halk Sağlığı Laboratuvarı, Bölge Hıfzıssıhha Laboratuvarı ve Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı tarafından veri girişi yapılmaktadır. İçme-Kullanma Suyu Kalitesi Bilgi Sistemi nde içme-kullanma suyuna ait bileşenler, su kaynağından son kullanım noktasına kadar tanımlanmıştır. Bu tanımlama sırasıyla; su kaynakları, varsa arıtma tesisi, depolar, depodan sonra iletim hattı olan şebekeler, bu şebeke üzerindeki uç noktalarda tespit edilen ve su kalitesinin izlenmesi amacıyla oluşturulan izleme noktalarını içermektedir. Kaynak-depo ve depo-şebeke eşleştirmeleri yapılmıştır. Yüzme Suyu Kalitesi Bilgi Sistemi nde yüzme alanları, izleme noktaları, mavi bayrak noktaları ve kirlilik izleme noktaları tanımlanmıştır. Sayılan tüm noktalara ait tanımlayıcı bilgiler, Sağlık Müdürlüğü personeli tarafından sisteme girilmiştir. Bu aşamadan sonra üretilen verilerin sisteme girişi başlamıştır. İçme-kullanma ya da yüzme suyu numunesi alındıktan sonra; numune alım noktası bilgileri ile numunenin ne amaçla alındığı bilgisi İl Sağlık Müdürlüğü teknik elemanları tarafından numune giriş

16 ekranından sisteme girilmektedir. Bunu takiben numuneler laboratuvara gönderilmektedir. Laboratuvar, numune kabul ekranından numunenin kabul işlemini yapmaktadır. Kabul işlemi yapılan numuneler analize alınmakta, analiz sonuçları laboratuvar personeli tarafından sisteme işlenmektedir. Bu sistemden önce yazışma ile iletilen analiz sonuçları, laboratuvarlarda analizi yapan personelin sonuçları sisteme işlemesinden sonra ilgili İl Sağlık Müdürlüğü ve Bakanlık tarafından ulaşılabilir hale gelmektedir. Sistemdeki verilerin il ve ilçe bazında raporlamaları yapılarak değerlendirilmesi mümkün olmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Müdürlüğü numune hakkında tüm bilgiye sistem üzerinden ulaşılabilmektedir. Sistemde farklı kullanıcılar tanımlanmış olup (merkez kullanıcı, yerel kullanıcı, numune kabul, numune analiz) bunlar yetkileri dahilinde verilere ulaşabilmektedirler. Verilerin toplanmasıyla birlikte, bu verilerin Coğrafi Bilgi Sistemine (CBS) aktarılması düşünülmüştür. Veri toplama sisteminde güncellemeler ve gerekli değişiklikler yapılarak Coğrafi Bilgi Sistemi alt yapısı oluşturulmuş, çalışmalar başlatılmıştır. Sitemin çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte 2011 yılı sonuna kadar kullanıma açılması planlanmıştır. Coğrafi Bilgi Sistemiyle, elimizde tanımlayıcı bilgileri bulunan tüm kaynak, arıtma tesisi, depo, şebeke ve izleme noktaları, koordinatları vasıtasıyla harita üzerine yerleştirilecektir. Bakanlığımız tarafından izlemleri yapılan her bir parametre için gerekli tematik haritalar oluşturulacaktır. Böylelikle uygunsuzluk durumları hemen tespit edilerek vakit geçirilmeden düzeltici faaliyetlerin başlatılması fırsatı elde edilecektir. İçme-kullanma ve yüzme suyundan sonra Bakanlığımız tarafından izlenen ambalajlı sular, yüzme havuzu suları ve kaplıcalar için de veri giriş sistemi geliştirilmesi çalışmaları planlanmaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemi oluşturulduktan sonra sistem üzerinde daha hızlı veri iletimi sağlamak ve kullanıcı hatalarını en aza indirmek amacıyla barkot yazıcılı el terminalleri kullanılması planlanmaktadır. Kullanılacak el terminalleri vasıtasıyla numune alınan noktanın koordinatı, bakiye klor ölçüm sonucu, su sıcaklığı, hava durumu vb. bilgiler terminale girilerek analiz için gerekecek ek bilgilerin hızlı ve hatasız bir şekilde laboratuara yerinden iletimi sağlanacaktır. Numune alım noktası bilgilerini içeren barkot çıktısı alınarak numune alım şişeleri üzerine yapıştırılacaktır. Bu sayede laboratuarlarda barkot okuyucularla numunenin kabul aşaması hatasız ve hızlı bir şekilde yapılabilecektir. Tüm bu sistemlerin insan kaynaklı hataların en aza indirildiği doğru verilere ulaşımı çağımızın gerektirdiği hızla sağlayacağı düşünülmektedir. Gereç ve Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: İçme-kullanma suyu,, yüzme suyu, Sağlık Bakanlığı, veri toplama sistemi

17 S010 MALATYA İL MERKEZİNDE YAŞAYAN DOĞURGAN ÇAĞ KADINLARIN BİLİŞSEL DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER LEYLA KARAOĞLU, MEHTAP OMAÇ, GÜRAY ÖZEN, ELVAN TÜRKOL Rize Üniversitesi Bildiri Konusu: Akıl ve Ruh Sağlığı / Bağımlılık Giriş ve Amaç: Bilişsel durum ya da kognisyon algılama, düşünme, değerlendirme ve hatırlama gibi zihinsel fonksiyonları ifade eden bir kavramdır. Daha çok beynin bilgi işleme süreçleriyle ilgilidir ve birçok fiziksel, ruhsal ve sosyal faktörden etkilenmektedir. Bu çalışmanın amacı, Malatya il merkezinde yaşamakta olan yaş grubundaki doğurgan çağ kadınların bilişsel durumlarını ve ilişkili faktörleri saptamaktır. Gereç ve Yöntem: Araştırma kesitsel tiptedir. Malatya il merkezinde, kentsel ve kırsal alanda yaşayan yaş arasında gebe olmayan 531 evli kadını kapsamaktadır. Tabakalı ve nüfusa orantılı küme örnekleme yöntemiyle belirlenen 30 kümede çalışma yürütülmüştür. Veriler Malatya İlinde Yaşayan 6 ay- 60 ay çocuk ve yaş kadınlarda anemi prevalansı başlıklı bilimsel araştırma projesi kapsamında toplanmıştır. Veri toplama yüzyüze anket uygulanarak yapılmıştır. Bilişsel durum mini mental durum değerlendirme ölçeklerinden modifiye edilen sorularla ölçülmüştür. Oluşturulan ölçek; dikkat, bellek, hatırlama ve şekil kopyalama alt alanlarını içermiştir. Ölçekten alınabilecek minimum puan 0 ve maksimum puan 12 dir. Toplam puanı 8 in altında olanlar bilişsel düzeyi yetersiz olarak değerlendirilmiştir. Bu bildiride, kadının beslenme durumunun, anemi durumunun ve sosyodemografik özelliklerinin bilişsel durumuna etkisi değerlendirilmiştir. Analizlerde ki-kare, Mann-Whitney U, Kruskall Wallis ve lojistik regresyon testleri kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamına giren kadınların yaş ortalaması 30.2±0.2 yıldır (Minimum: 19, maximum: 47 yıl). Kadınların %16.2 si ilkokulu bitirmemiştir, %50.5 i ilkokul mezunu, %33.3 ü ortaokul mezunudur. Ailelerin medyan aylık geliri 600 TL dir. Kadınların %62.7 si hafızasını kullandığı halde gün geçtikçe kötüleştiğini belirtmiş, %37.5 i bazı şeyleri hatırlamakta zorlandığını, %21.5 i hatırlaması gereken şeyleri bile hatırlayamadığını ifade etmiştir. Kadınların ortalama mini mental değerlendirme puanı 9.5±0.1 dir (medyan=10, mod=11, SD=2.4). Kadınların %18.3 ü 8 puanın altında almıştır bir başka deyişle bilişsel düzeyi yetersizdir. Tek yönlü analizlerde kadının yaşı, gelir düzeyinin düşüklüğü, sistolik veya diastolik kan basıncının yüksekliği, yaşayan çocuk sayısının fazlalığı ve bazı besin gruplarından tüketim sıklığının azlığı düşük bilişsel puan alma ile ilişkili bulunmuştur (p<0.05).çok yönlü analizlerde kadının eğitim düzeyinin düşüklüğü (OR=8.2), kırmızı et (OR=3.0), yumurta (OR=1.7) ve yeşil yapraklı sebze tüketim sıklığının azlığı (OR=2.1) bilişsel yetersizlik ile primer ilişkili faktörler olarak saptanmıştır (p<0.05). Sonuçlar: Malatya il merkezinde yaşayan yaş grubundaki doğurgan çağ kadınlarda bilişsel yetersizliğin yaygın olduğu ve bu durumun sosyoekonomik faktörler yanında nutrisyonel

18 faktörlerle de ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Gelecek kuşakları yetiştirecek olan kadınların bilişsel düzeyleri ve etki eden faktörler konusunda ileri araştırmalar yapılması ve bu alanda farkındalık oluşturacak sağlığı geliştirici programlar uygulanması önerilmiştir. Anahtar Kelimeler: bilişsel durum, kognisyon, beslenme, kadın Tablo 1: Araştırma kapsamına giren kadınlarda bilişsel yetersizlikle primer ilişkili saptanan kişisel faktörler (lojistik regresyon analizi) Kişisel faktörler B p OR %95 Güven Aralığı Eğitim düzeyi İlkokulu bitirmemiş 8.2 Kırmızı et tüketimi Haftada 3 porsiyondan az 3.0 Yumurta tüketimi Haftada 3 porsiyondan az 1.7 Yeşil yapraklı sebze tüketimi Haftada 3 porsiyondan az 2.1

19 S011 ESKİŞEHİR KIRSAL ALANIN DA UYKU BOZUKLUKLARI İLE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ PREVALANSI VE ANKSİYETE İLİŞKİSİ SELMA METİNTAŞ, İNCİ ARIKAN, OĞUZ ERDİNÇ, CEMALETTİN KALYONCU ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ABD, Eskişehir Bildiri Konusu: Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Giriş ve Amaç: Uyku, organizmanın çevre ile iletişiminin - çeşitli uyaranlarla geri döndürülebilir biçimde -geçici, kısmi ve periyodik olarak kaybolması durumudur. Uyku sadece günlük yaşamın dışında kalmış bir zaman parçası değil, aynı zamanda bedenin kendisini yenilediği sağlıklı ve uzun yaşamın temeli olan vital bir gereksinimdir. Uyku bozuklukları, Türkiye'de ve dünyada artış gösteren ve hekimlerin sıklıkla karşılaştığı bir sorundur. ABD'deki yetişkinlerin yarısı zaman zaman uyku bozukluğundan yakınırlar. Çoğunda bu uyku bozukluğu gece az uyuma ve/veya gündüz uyuklama biçimindeyken, %15-20'si günlük işlevsel bozukluğa yol açabilen kronik uyku bozukluğu ve uykudayken ritim düzensizliğini bildirirler. İnsomnia, Obstruktif Uyku Apnesi (OUA) ve Huzursuz Bacak Sendromu (HBS) uyku bozuklukları arasında en sık görülen uyku problemidir. Uyku bozuklukları başlı başına birer hastalık olabildiği gibi psikiyatrik hastalıklar ve bazı iç hastalıklarının önemli bir belirtisi de olabilir. Çalışma, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Eğitim Uygulama Bölgesi nde 20 yaş ve üzeri bireylerde en sık görülen üç uyku bozukluğu (insomnia, OUA, HBS) ile gündüz aşırı uykululuğun sıklığı, ilişkili faktörleri ve anksiyete ile olan ilişkisini belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışma, Eylül 2009-Mayıs 2010 tarihleri arasında Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Eğitim Uygulama Bölgesi nde yapıldı. Türkiye İstatistik Kurumu adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ne göre Eskişehir kırsalı nda 20 yaş ve üzerinde 2008 verilerine göre kişi yaşamaktadır. Çalışmanın örnek hacmi, uyku bozukluklarının sıklığı %30, hata payı %4 ve Güven aralığı %95 alınarak 504 kişi olarak hesaplandı. İki aşamalı küme örneklem yöntemi kullanıldı. İlk aşamada Eğitim Araştırma Bölgesi nden 5 yerleşim biriminden Alpu, Sivrihisar ve Mahmudiye ilçeleri seçildi. Her ilçede rastgele örneklem yolu ile seçilen üç mahallede, 20 yaş ve üzeri bireylere ankete katılmak isteyip istemedikleri sorularak sözlü onam alındı. Çalışmada 1452 kişiye ulaşılabildi. Anket formu konuyla ilgili ön eğitim almış intörn doktorlar tarafından dolduruldu. Anket formu üç bölümden oluşmaktaydı. Anketin ilk bölümünde kişilerin sosyodemografik özellikleri, boy ve kiloları, sigara alkol alışkanlıkları, öğrenim durumları, meslek ve hekim tanılı kronik hastalık öyküsü sorgulandı. Anketin ikinci bölümünde uyku bozukluklarından olan insomnia, OUA ve HBS sorgulandı. İnsomnia tanımı için İnsomnia Şiddet İndeksi kullanıldı. İndekste, uykuya dalma süresi (30 dk ve üzeri anlamlı), son bir ay içerisinde en az 5 kez veya daha fazla olan; uykuya dalmakta sıkıntı, gece uyanma ve sabah çok erken uyanıp tekrar uyuyamama soruları yer aldı

20 (1, 2). İndeks, her biri 0-4 arasında puanlanan 7 sorudan oluşmaktaydı. İndeksden 8 ve üzeri puan alanlar imsomnia olarak kabul edildi. OUA için Berlin anketine dayanarak gündüz aşırı uykululuk hali, horlama ve uyurken tanıklı apne soruları yer aldı (3). HBS için Uluslar arası Huzursuz Bacak Sendromu Çalışma Grubu (IRLSSG) kriterlerine uygun olarak uykuda bacak kasılması, sıçraması, silkilmesi veya bacak krampları olup olmadığı sorgulandı (4). Gündüz Aşırı Uykululuk Hali (GAUH) nin değerlendirilmesi için Epworth Uykululuk Ölçeği (EUÖ) kullanıldı. EUÖ 1991 yılında M.W. Johns tarafından geliştirilmiştir. Pratik, uygulaması, değerlendirilmesi kolay ve yaygın olarak kullanılan Likert tipi bir ölçektir. Yüksek puan gündüz aşırı uykululuğu göstermektedir. Uykululuğun niteliksel ve niceliksel olarak ölçülmesine yönelik geliştirilen öz bildirim ölçekleri arasında, EUÖ diğer öz bildirim ölçeklerinden farklı olarak, uykululuğun günlük özel durumlar ve özel zaman dilimleri için değerlendirilmesinden öte, gündüz uykululuğunun genel düzeyinin ölçülmesini hedef alır (5, 6). Anketin üçüncü bölümünde Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği uygulandı. Ölçek, sağlıklı ya da psikiyatrik hasta gruplarında anksiyete düzeyi ile semptom dağılımını belirlemek ve şiddet değişimini ölçmek için hem ruhsal hem de bedensel belirtileri sorgulayan psişik (5 soru) ve somatik (8 soru) olmak üzere toplam 13 soru içeren bir ölçektir. Beşli Likert tipi ölçümle değerlendirilen ölçeğin puanlamasında her maddeden elde edilen puanlar toplanarak toplam puan elde edilir. Her maddenin puanı 0-4 arasında, ölçeğin puanı ise 0-56 arasında değişmektedir. Türkiye de Yazıcı M.K. ve arkadaşları tarafından güvenirlik ve geçerliği yapılmış olup, ölçeğin değerlendiriciler arası güvenirliliği tek tek maddeler için 0,51-0,97 arasında bulunmuştur. Ortalama değerlendiriciler arası güvenilirlik katsayısı 0,72, toplam puan için ise 0,94 olarak elde edilmiştir. Ancak Türkiye de yapılan çalışmada kesme puanı hesaplanmamıştır. Bu nedenle yalnızca karşılaştırmalı çalışmalarda anlam taşıyacağı bildirilmektedir (7). Veriler SPSS 13.0 programı kullanılarak değerlendirildi. İstatistiksel analizlerde kikare ve Student s t testi kullanıldı. Tek değişkenli analizlerde lojistik regresyonla OR ve %95 GA hesaplandı. Çok değişkenli analizlerde imsonia; OUA, HBS ve EWT a göre gündüz aşırı uykululuk hali bağımlı değişken olarak alındı. Tek değişkenli analizlerde p<0.10 düzeyinde anlamlılık veren değişkenler modele alındı. İstatistiksel değerlendirmede P 0.05 anlamlı kabul edildi. Bulgular: Çalışma grubunu oluşturan 1452 kişinin demografik ve antropometrik özellikleri Tablo 1 de sunuldu. Çalışmada, uyku bozuklukları semptomları sorgulandı. Araştırma grubunda uyku ile ilgili başlıca şikayetlerden horlama %28.5, uykuda nefesin kesilmesi %7.6, uykuya dalmada problem %34.0, uyanıp tekrar uykuya dalmada problem %30.3, gün içinde yorgun hissetme %30.0, gün içinde uykulu hissetme %33.5, yeterli uyuyamadığını hissetme %34.9 olarak bulundu. İnsomnia sıklığı %29.9, Berlin anketine göre OUA için yüksek riskli olma %16.3, HBS ise %7.3 Epworth skalasına göre gündüz aşırı uykululuk hali %8.3 olarak saptandı. Horlama şikayeti, erkeklerde daha fazla iken, uykuya dalmada problem, uyanıp tekrar uykuya dalmada problem, gün içi yorgunluk ve kişinin kendisini gün içinde uykulu hissetmesi kadınlarda daha yüksekti. Horlama şikayetinin sıklığı 30 lu yaşlardan itibaren artarken, uykuda nefesin kesilmesi ve gün içi yorgunluk 65 yaşın üzerinde, uyanıp tekrar uykuya dalmada problem ise 50 yaşın üzerinde artış göstermekteydi. Kişinin kendisini gün içinde uykulu hissetmesi uç yaşlarda (20-29 ve65 ve üzeri) daha fazla görülmekteydi.

21 İnsomnia, kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanırken yaş grupları arasında fark göstermemekteydi. İnsomnia için tek değişkenli analiz sonuçlarına göre ilişkili faktörler olarak, kadın cinsiyet, öğrenim düzeyinin düşük olması, gelir getiren işin olmaması, obesite, hipertansiyon ve diabetin bulunması ve Hamilton Ankiyete Puan ının yüksek olması bulundu. Berlin Anketine göre OUA açısından yüksek riskli olma tek değişkenli analiz sonucuna göre, yaşla artış gösterirken, öğrenim ve gelir düzeyi yükseldikçe azalmaktaydı. Obesite, hipertansiyon, diabetes mellitus varlığı ve EUÖ ne göre gündüz aşırı uykuluk hali bulunanlarda artış göstermekteydi. OUA için yüksek risklilerde Hamilton Anksiyete puanın da anlamlı artış saptandı. Huzursuz Bacak Sendromu için tek değişkenli analiz sonucu bulunan ilişkili faktör yalnızca hipertansiyon varlığı ve Hamilton Anksiyete puan yüksekliğiydi. Gündüz aşırı uykululuk hali açısından tek değişkenli analiz sonucuna göre ilişkili faktörler, ileri yaş, öğrenim düzeyi düşüklüğü, obesite, hipertansiyon ve diabet varlığıyla, Hamilton anksiyete puanı yüksekliği olarak bulundu. Çok değişkenli analizde, İmsomnia için etkili bağımsız değişken yalnızca Hamilton Anksiyete puanı olarak bulunurken, OSA için yüksek riskli olma ya yaş, öğrenim düşüklüğü, gelir getiren işte çalışmama, obesite, tanılı hipertansiyon, gündüz aşırı uykululuk halinin varlığı ve Hamilton Anksiyete puanı artışı bulundu. Huzursuz bacak sendromu için ise etkili bağımsız değişkenler olarak hipertansiyon varlığı ve Hamilton Anksiyete puanı artışı bulundu. Gündüz aşırı uykululuk hali açısından ise etkili bağımsız değişkenler cinsiyet, öğrenim düzeyi, tanılı hipertansiyon ve Hamilton Anksiyete puan artışı olarak bulundu. Sonuçlar: Çalışma sonuçları, toplum tabanlı uyku bozuklukları çalışmalarıyla uyumluluk göstermektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında uyku bozuklukları özellikle obesite, hipertansiyon, diabet hastaları ve anksiyete şikayeti gösterenlerde irdelenmelidir. Uyku bozuklukları ve Anksiyete düzeylerini ilşkisini artıran prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır. Genel tıp uygulamaları içinde uyku bozukluklarına da önem verilmesi ve uyku bozukluklarının sorgulanmasında daha dikkatli davranılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Uyku bozukluklukları, Gündüz aşırı uykululuk, Prevalans, Anksiyete

22 Tablo 1: Çalışma grubunun tanımlayıcı özellikleri (n=1452) Değişkenler No. (%) Yaş (21.3) (44.8) (23.1) (10.8) Cinsiyet Gelir getiren işte çalışma Öğrenim Male Female Hayır Evet Okulsuz İlköğretim Lise Yüksekokul 731 (50.3) 721 (49.7) 761 (52.4) 691 (47.6) 96 (6.7) 702 (48.7) 425 (29.5) 218 (15.1) Sigara Alkol Vücut Kitle İndeksi Hekim tanılı hastalıklar İçmiyen İçen İçmiyen İçen Zayıf Normal Kilolu Obez Hipertansiyon Diabet Hiperlipidemi Kalp hastalığı Kronik akciğer hastalığı Nöro-psikiyatrik 832 (57.3) 620 (42.7) 1311 (90.3) 141 (9.7) 102 (7.0) 554 (38.2) 561 (38.6) 219 (15.2) 222 (15.3) 102 (7.0) 42 (2.9) 35 (2.4) 51 (3.5) 28 (1.9)

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ Egemen Ünal*, Reşat Aydın*, Gülnur Tekgöl Uzuner**, Oğuz Osman Erdinç**, Selma Metintaş* *Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( ) HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK (2.0.20) Gülay Turgay, Emre Tutal 2, Siren Sezer Başkent Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Diyaliz Programı

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize

Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize Leyla Karaoğlu, Büşra Nur Değirmen, Asuman Okur, Cansu Tırampaoğlu Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Anabilim Dalı, Rize Konunun önemi Su vücudun yapıtaşı, her yaş için ideal

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi Dr. Sinem Sevil DEĞİRMENCİ Prof.Dr.Gökay AKSARAY Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD Giriş

Detaylı

S A H A A R A Ş T I R M A S I

S A H A A R A Ş T I R M A S I S A H A A R A Ş T I R M A S I GEREÇ VE YÖNTEM Saha Araştırması Plan ve Uygulaması Bu araştırma, Sağlık Bakanlığı Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı ve Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

AÜTF HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI /

AÜTF HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI / AÜTF HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMI / 2017-18 TARİH/MODÜL BAŞLIKLAR (Konular) ÖĞRETİM ÜYESİ MODÜL 1 9 Ekim 2017 Halk Sağlığı tanımı, kavramı ve yaklaşımı Geleneksel ve Çağdaş

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

Toplum ve Örnek. Temel Araştırma Düzenleri. Doç. Dr. Ertuğrul ÇOLAK. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı

Toplum ve Örnek. Temel Araştırma Düzenleri. Doç. Dr. Ertuğrul ÇOLAK. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Toplum ve Örnek Temel Araştırma Düzenleri Doç. Dr. Ertuğrul ÇOLAK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı Toplum ve Örnek İstatistik, toplumdan kurallara uygun olarak,

Detaylı

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA Sağlık Çalışanlarının Çalışan Güvenliği Uygulamalarından Memnuniyetleri ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Hakkındaki Bilgi Düzeyleri (Eğitim ve Araştırma Hastanesi Örneği) Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana

Detaylı

14 Aralık 2012, Antalya

14 Aralık 2012, Antalya Hamilelerde Uyku Bozukluğunun Sorgulanması ve Öyküden Tespit Edilen Huzursuz Bacak Sendromunda Sıklık, Klinik Özellikler ve İlişkili Olabilecek Durumların Araştırılması A Neyal, G Benbir, R Aslan, F Bölükbaşı,

Detaylı

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ Dr. Bekir KESKİNKILIÇ 1 SAĞLIK Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Irk, din, siyasi görüş, ekonomik veya sosyal durum ayrımı yapılmaksızın

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi DİYABET HASTALARININ HASTALIK ALGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi Amaç: TURDEP-2

Detaylı

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ) Yrd. Doç. Dr. Nilgün ULUTAŞDEMİR *, Öğr. Gör. Habip BALSAK ** * Avrasya Üniversitesi,

Detaylı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi Dr. SiğnemÖZTEKİN, Psikolog Duygu KUZU, Dr. Güneş CAN, Prof. Dr. AyşenESEN DANACI Giriş: Ayrılma anksiyetesi bozukluğu,

Detaylı

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi Dr. Gülcan Güleç, DR. Hikmet Hassa, Dr. Elif Güneş Yalçın, Dr.Çınar Yenilmez, Dr. Didem

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

BİR YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE HASTANE ENFEKSİYONU MALİYETİ OLGU-KONTROL ÇALIŞMASI

BİR YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE HASTANE ENFEKSİYONU MALİYETİ OLGU-KONTROL ÇALIŞMASI BULAŞICI HASTALIK ANTALYA DA 2015 YILI LEJYONER HASTALIĞI SÜRVEYANSININ ANTALYA DA OTEL ÇALIŞANLARINA VERİLEN LEJYONER HASTALIĞI EĞİTİMLERİNİN AŞILAR VE AŞILAMA HAKKINDA 18 YAŞ ÜZERİ BİREYLERİN BİLGİ,

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER* BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER* Emine BARAN 1, M. Esin OCAKTAN 2, Sabahattin KOCADAĞ 1, Ayşe YILDIZ 3, Recep AKDUR 4 1 Araş. Gör. Dr. Ankara Üniversitesi

Detaylı

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til Su; GİRİŞ ekosisteminin sağlıklı işlemesi, insanların sağlığı ve yaşamının

Detaylı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Ercan AYDOĞDU Akdeniz Üniversitesi Hastanesi İşyeri Sağlık Birimi

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ

BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ BİR İLDEKİ BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARININ İŞ KAZASI GEÇİRME DURUMLARI VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ferhat Coşkun 1, Tuba Duygu Yılmaz 1, Ahmet Öner Kurt 2, Serdar Deniz 3, Muhsin Akbaba

Detaylı

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ Dr. Sema ÖZBAŞ Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanı Sağlık Bakanlığı Teşkilat Şeması Türkiye Halk

Detaylı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı BULGULAR Çalışma tarihleri arasında Hastanesi Kliniği nde toplam 512 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguların yaşları 18 ile 28 arasında değişmekte olup ortalama 21,10±1,61 yıldır. Olguların %66,4 ü (n=340)

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 22.10.2016 Gülay Turgay 1, Emre Tutal 2, Siren Sezer 3 1 Başkent Üniversitesi Sağlık

Detaylı

Çocukluk Çağı Obezitesi

Çocukluk Çağı Obezitesi Çocukluk Çağı Obezitesi Prof. Dr. Hilal Özcebe Hacettepe Üniversitesi Halk Sağlığı Enstitüsü hozcebe@hacettepe.edu.tr Çocuklarda Obezite Son yıllarda önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmesi Gelişmiş

Detaylı

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR GİRİŞ Hasta eğitimi, sağlığı koruyan ve bireylerde davranış değişikliği geliştirmeye yardım eden öğrenim deneyimlerinin

Detaylı

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir Aynı zamanda sağlıksız yaşam stilinin birikmiş etkilerinin

Detaylı

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI I. YARIYIL PSI 501 İleri İstatistik Zorunlu 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 II. YARIYIL Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 Seçmeli Seçmeli 3 0 3 8 III. YARIYIL

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE YATAN HASTALARIN HASTANE HİZMET KALİTESİNİ DEĞERLENDİRMELERİ Bilim Uzmanı İbrahim BARIN Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri AMAÇ Hasta memnuniyeti verilen

Detaylı

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR DERSİNE İLİŞKİN DEĞERLERİNİN İNCELENMESİ Mehmet Akif YÜCEKAYA*, Mehmet GÜLLÜ* 1 İnönü Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü* İnönü Üniversitesi Spor Bilimleri

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Temel olarak bir bilgisayar, çeşitli donanım parçalarını bir araya getirip uygun bir çalışma platformunu

Detaylı

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker**** *Fulya Acıbadem Hastanesi Sorumlu Hemşire, **Fulya Acıbadem Hastanesi Yoğun Bakım Sorumlu

Detaylı

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi

Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Adana İl Merkezi Acil Servis Hekimlerinin Sağlık Profillerinin Belirlenmesi Dr. Erhan KAYA, Prof. Dr. Ferdi TANIR Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Sözlü Bildiri 05.04.2018.

Detaylı

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER ENGELLİ KADINLARIN DOĞURGANLIK ÖZELLİKLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER Sidar AYTEKİN* Fatma KORUK** * İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Hemşirelik Anabilim Dalı, Malatya ** Harran Üniversitesi

Detaylı

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ HAZIRLAYAN:FZT.MELTEM ERASLAN DANIŞMAN:PROF.DR.İSMET MELEK Obezite (şişmanlık),vücutta aşırı ölçüde

Detaylı

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI Dr. Sabahattin KOCADAĞ Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı Dünyada her yıl 2,8 milyon insan, fazla kilolu (obezite de dahil) olmak nedeniyle

Detaylı

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi Bir Üniversiteye Bağlı Kanser Hastanesinde Çalışan Hemşire ve Doktorlar Arasındaki Empati Eğilimi ve Tükenmişlik Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Türkiye nin Ortasından Bir Örneklem Pervin HORASAN Erciyes

Detaylı

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ Özlem Bulantekin Düzalan*, Sezgi Çınar Pakyüz** * Çankırı Karatekin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık

Detaylı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı? Burcu Zeydan, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Detaylı

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VATANDAŞ MEMNUNİYET ANKETİ/ANKETLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI Haziran 214 1 Sayfa İçindekiler 1 ANKETE/ANKETLERE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER...

Detaylı

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven

Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi. Ebe Huriye Güven Gebelere Antenatal Dönemde Verilen Eğitimin Fetal Bağlanma, Doğum Algısı ve Anksiyete Düzeyine Etkisi Ebe Huriye Güven Gebelik dönemi fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişimlerin yaşandığı ve bu değişimlere

Detaylı

KANSER İSTATİSTİKLERİ

KANSER İSTATİSTİKLERİ 1 KANSER İSTATİSTİKLERİ Kanser, günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk sağlığı sorunudur. Tanı olanaklarının gelişmesi ve

Detaylı

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN Kuramsal Çerçeve GİRİŞ Psikolojik dayanıklılık üzerine yapılan

Detaylı

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN 15-49 YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER Dr. Ümit ATMAN CİHAN Dr. Gönül DİNÇ Yük. Hemş. Safiye ÖZVURMAZ Dr.

Detaylı

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf

Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu. Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Hemşirelik ve Sağlık Hizmetleri-3. Sınıf EPİDEMİYOLOJİ AKTS Kredisi 3 Epidemiyolojinin tanımı, tarihsel gelişimi ve kullanım alanları, Tanımlayıcı epidemiyoloji,

Detaylı

Manisa'da tütün kullanımı, meslek ve seçili hastalıklara göre mesane kanseri riski

Manisa'da tütün kullanımı, meslek ve seçili hastalıklara göre mesane kanseri riski Manisa'da tütün kullanımı, meslek ve seçili hastalıklara göre mesane kanseri riski Koray Ömer Erdurak 1, Pınar Erbay Dündar 2, Beyhan Cengiz Özyurt 2, Eva Negri 3, Carlo La Vecchia 3, Ziya Tay 1 1 Manisa

Detaylı

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular 5. BÖLÜM: BULGULAR Bu bölümde proje süresince belirlenmiş hedefler ışığında ulaşılan bulgulara yer verilmiştir. Bulgular, yerleşik yabancılar ve halk kütüphaneleri olmak üzere iki farklı bölümde sunulmuştur.

Detaylı

Türkiye Klinik Kalite Programı

Türkiye Klinik Kalite Programı Türkiye Klinik Kalite Programı 3 Mayıs 2013 Dr. Hüseyin ÖZBAY Amaç: Türkiye de klinik kalitenin izlenmesi ve değerlendirilmesine yönelik mevcut durum tespitinin yapılması ve klinik kalite ölçme ve değerlendirme

Detaylı

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması 20 24 Mayıs 2009 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen 45. Ulusal Diyabet Kongresinde

Detaylı

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ İnsomni Dr. Selda KORKMAZ Uykuya başlama zorluğu Uykuyu sürdürme zorluğu Çok erken uyanma Kronik şekilde dinlendirici olmayan uyku yakınması Kötü kalitede uyku yakınması Genel populasyonda en sık görülen

Detaylı

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Mehmet Emin Demirkol Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı AMAÇ Bu çalışmada

Detaylı

YURTTA KALAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İÇME SUYU TERCİHİ: AMBALAJLI SU

YURTTA KALAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İÇME SUYU TERCİHİ: AMBALAJLI SU GOÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı YURTTA KALAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İÇME SUYU TERCİHİ: AMBALAJLI SU Yalçın ÖNDER, Rıza ÇITIL, Gizem EMEKDAR Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk

Detaylı

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Uluslararası 9. Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Kongresi 19-22 Ekim 2017 Antalya/Türkiye BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ Öznur KARA

Detaylı

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Fulya USLU, Rıdvan KETE Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi,

Detaylı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi Giriş: Kaliteli yaşam; kişinin temel ihtiyaçlarını karşıladığı,

Detaylı

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel) EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ Anket Uygulama Yöntemi Kurumlar, yüzyüze, internet, telefon, posta yolu gibi yöntemler ile anket uygulayabilirler. Anket Uygulanmayacak Kişiler 16 yaşından küçükler

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

9-11 YAŞ KIZ ÖĞRENCİLERİN OKUL TEMELLİ EGZERSİZ UYGULAMALARININ OBEZİTE VE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ

9-11 YAŞ KIZ ÖĞRENCİLERİN OKUL TEMELLİ EGZERSİZ UYGULAMALARININ OBEZİTE VE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ 9-11 YAŞ KIZ ÖĞRENCİLERİN OKUL TEMELLİ EGZERSİZ UYGULAMALARININ OBEZİTE VE SAĞLIKLA İLGİLİ YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ Nevzat Demirci 1,*, Pervin D. Toptaş 2, Erdal Demirci 3, Ali Demirci 1 1 School of Physical

Detaylı

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER Varlık Erol, Cengiz Aydın, Levent Uğurlu, Emre Turgut, Hülya Yalçın*, Fatma Demet İnce* T.C.S.B. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi,

Detaylı

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11

AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 AŞILANMA VE ÇOCUK SAĞLIĞI 11 Sabahat Tezcan ve Elif Kurtuluş Yiğit Bu bölümde 12-23 aylık çocukların aşılanması, beş yaş altı çocuklarda akut solunum yolu enfeksiyonunun varlığı ve evlenmiş kadınların

Detaylı

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması

Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Bir Meslek Yüksekokulu Öğrencilerinde Meslek Hastalıkları Bilgi Düzeylerinin Araştırılması Tülin Gönültaş 1, Necdet Aytaç 1, Didem Ata Yüzügüllü 1, Çağlar Cengizler 2 1Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Detaylı

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı. HS-003 Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı. İstanbul) Sezgi ÇINAR PAKYÜZ (Celal Bayar Üniversitesi, Manisa Sağlık Yüksekokulu,

Detaylı

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları) Şermin Yalın Sapmaz Manisa CBÜ Tıp Fakültesi Çocuk Ergen Ruh Sağlığı

Detaylı

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1 Mart 2017 Cilt:25 No:2 Kastamonu Eğitim Dergisi xii-xxi Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1 Lütfi İNCİKABI, Samet KORKMAZ, Perihan AYANOĞLU,

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi** Düşünme; duyum ve izlenimlerden, tasarımlardan ayrı olarak aklın bağımsız ve kendine

Detaylı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor? Ebru Turgut 1, Yunus Emre Sönmez 2, Şeref Can Gürel 1, Sertaç Ak 1 1 Hacettepe

Detaylı

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018 Lösemiye bağlı Psikososyal Geç Etkiler Fiziksel Görünüm (Saç

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN İHTİYAÇLARININ BELİRLENMESİ 2016 ANKET SONUÇLARI

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN İHTİYAÇLARININ BELİRLENMESİ 2016 ANKET SONUÇLARI 2016 OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN İHTİYAÇLARININ BELİRLENMESİ 2016 ANKET SONUÇLARI KIBRIS TÜRK ÖĞRETMENLER SENDİKASI ÖNSÖZ KTÖS Okul Öncesi Öğretmenlerinin İhtiyaçlarının Belirlenmesi Anketi Sonuçları 2

Detaylı

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI Hipertansiyon (HT) çağımızın en önemli sağlık sorunu olup mortalite ve morbidite nedenlerinin başında gelmektedir. Türkiye de de tüm

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması Meryem METİNOĞLU Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü Giriş Doğum kadın hayatında yaşanılan

Detaylı

Dünya genelinde her 3 4 kişiden biri kronik hastalıklıdır. (Ülkemizde Kronik Hastalıklar Raporu na göre,

Dünya genelinde her 3 4 kişiden biri kronik hastalıklıdır. (Ülkemizde Kronik Hastalıklar Raporu na göre, KRONİK HASTALIKLAR *Genellikle tam iyileştirilmeleri söz konusu olmayan, *Sürekli, *Yavaş ilerleyen, *Çoğu kez kalıcı sakatlıklar bırakan, *Oluşmasında kişisel ve genetik etkenlerin rol oynadığı, *Genellikle

Detaylı

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ

Halk Sağlığı. YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Halk Sağlığı YDÜ Tıp Fakültesi Yrd. Doç. Dr. Aslı AYKAÇ Halk Sağlığı, organize edilmiş toplum çalışmaları sonunda; - çevre sağlığı koşullarını düzelterek - bireylere sağlık bilgisi vererek - bulaşıcı hastalıkları

Detaylı

Manisa İl merkezinde Yaşayan Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri, Deneyimleri ve Etkileyen Faktörler

Manisa İl merkezinde Yaşayan Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri, Deneyimleri ve Etkileyen Faktörler Manisa İl merkezinde Yaşayan Kadınların Aile İçi Şiddete İlişkin Görüşleri, Deneyimleri ve Etkileyen Faktörler Celal Bayar Üniversitesi kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (CBÜKAM) Araştırmanın

Detaylı

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış Sedat Batmaz 1, Emrah Songur 1, Mesut Yıldız 2, Zekiye Çelikbaş 1, Nurgül Yeşilyaprak 1, Hanife

Detaylı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma Johanna M. Geleijnse,* Cees Vermeer,** Diederick E. Grobbee, Leon J. Schurgers,** Marjo H. J. Knapen,**

Detaylı

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM Günümüzün en önemli sağlık sorunlarından biri de kalp hastalıklarıdır. Bu kavram içinde birçok farklı hastalık bulunsa da, dünyada ve ülkemizde

Detaylı

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II 47. ULUSAL DİYABET KONGRESİ 11-15 Mayıs 211, Rixos Sungate Hotel, Antalya Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II Prof. Dr. İlhan SATMAN ve TURDEP-II Çalışma Grubu İstanbul Üniversitesi

Detaylı

Veri Toplama Araçları Hazırlama Süreci ve Pilot Çalışma

Veri Toplama Araçları Hazırlama Süreci ve Pilot Çalışma Veri Toplama Araçları Hazırlama Süreci ve Pilot Çalışma Dr. Cem Babadoğan Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ekip Araştırma ekibinde bir koordinatör, 2 teknik danışman, 1program tasarımcısı,1ölçme

Detaylı

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.

İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA. Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu. İŞYERİNDE SAĞLIĞI GELİŞTİRME ve PROGRAM PLANLAMA Prof.Dr.Ayşe Beşer Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi ayse.beser@deu.edu.tr 1 HEDEFLER.Sağlığı, koruma ve geliştirme kavramlarını bilme İşyerlerinde

Detaylı

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik AD Bşk. 1 Hakkımda 2 Hedef: Katılımcılar modülün sonunda temel istatistiksel yöntemler

Detaylı

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ HÜKSAM Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Cinsiyetle ilgili savunmasızlık UNESCO Uluslar

Detaylı

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ Doç. Dr. Fahriye OFLAZ Uzm. Hem. Hülya KEMERÖZ KARAKAYA İÇERİK 1. Araştırmanın Amacı 2. Gereç

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Sekreterlerin Kas İskelet Sistemi Yakınmalarının İncelenmesi

Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Sekreterlerin Kas İskelet Sistemi Yakınmalarının İncelenmesi Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Sekreterlerin Kas İskelet Sistemi Yakınmalarının İncelenmesi Elif Durmaz, Ersin Nazlıcan, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı,

Detaylı

Ders 9 Hastanelerde Veri Toplama Yöntemleri

Ders 9 Hastanelerde Veri Toplama Yöntemleri Ders 9 Hastanelerde Veri Toplama Yöntemleri İstatistik Nedir? İstatistik; veri olarak ifade edilir. Sayılabilen her bilgi veridir. İstatistik; verilerin toplanması, düzenlenmesi, analiz edilmesi ve yorumlanmasıdır.

Detaylı

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUM TANILAMA SÜRECİ Prof. Dr. Ayfer TEZEL TOPLUMUN TANIMI A.Ü.AHE 402 Halk Sağlığı Hemşireliği Aynı toprak parçası üzerinde bir arada yaşayan ve temel çıkarlarını sağlamak için iş birliği yapan insanların

Detaylı

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI www.muzikegitimcileri.net Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, 26-28 Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli GİRİŞ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI Arş. Gör. Zeki NACAKCI

Detaylı