ISPARTA İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ISPARTA İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023"

Transkript

1 ISPARTA İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 1

2 ÖNSÖZ Günümüz teknolojilerinde meydana gelen değişimler neticesinde her alanda gelişmelerin yaşandığı Dünya da turizm alanında da önemli değişimler yaşanmaktadır. Sahillerimizde ki kum-güneş ağırlıklı geleneksel turizm anlayışı artık tamamen değişiklik göstererek, doğal kaynakların en üst seviyede korunduğu, gelecek nesillerinde faydalanacağı şekilde planlanmış alanlarda doğa turizmi tabanlı turizm anlayışı tercih edilir hale gelmiştir. Son yıllarda eko turizm adıyla sıkça duyduğumuz turizm çeşidi orman kaynaklarına olan talebi artırmıştır. Doğada yapılan turizm çeşitleri toplum içinde doğa bilincini ve saygısını geliştirirken aynı zamanda da iyi bir gelir kaynağı yaratılarak yerel halkın ekonomik refahını artırmak için fırsat niteliğindedir. İnsan nüfusunun hızla artması, bilinçsizce tüketilen doğal kaynakların yok olması sebepleriyle doğal kaynaklardan faydalanmanın bir plan dâhilinde yapılması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı; Göller Bölgesi olarak adlandırılan ve Türkiye nin en önemli tatlı su kaynaklarına, doğal güzelliklerine, tarihi ve turistik yapısı ile zengin bir doğa turizmi potansiyeline sahip olan ISPARTA ilinde, bugünün ve geleceğin ihtiyaçlarını göz önüne alarak doğal kaynak değerlerin, sürdürülebilirlik, katılımcılık ve çevreye duyarlılık temel ilkeleriyle planlanarak doğa turizminin geliştirilmesini sağlamaktır. Bu plan ile Isparta ilinde doğa turizminin geliştirilmesi için amaç, hedef ve stratejiler saptanarak yapılması gereken projeler belirlenmiştir. Bu plan konu ile ilgili kurum ve kuruluşlar ile tüm paydaşların doğa turizmi ile ilgili yapacakları faaliyetler ve yatırımlar için yol gösterici bir çalışma niteliği taşımaktadır. ISPARTA ili Doğa Turizmi Master Planının hazırlanmasında mesai dışında da gayret göstererek emek harcayan tüm teknik personelimize katkılarından dolayı teşekkür ederim. Sema ÜLKER Isparta Şube Müdürü I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 2

3 ÇALIŞMANIN MAKSADI Bu çalışma doğa turizmi ile ilgili genel bilgileri, Isparta ili düzeyinde yapılan veya yapılabilecek doğa turizmi faaliyetlerini, arz-talep, aktüel ve potansiyel durumu, varılacak hedeflerin seçilmesini ve hedeflere ulaşmak için strateji ve projelerin belirlenmesini kapsamaktadır. Çalışma Isparta da doğa turizminin geliştirilmesi için Orman ve Su işleri Bakanlığı 6.. Bölge Müdürlüğü Isparta Şube Müdürlüğünce belirlenen amaç, hedef, strateji ve projeler ile birlikte genel sonuç ve önerileri de içermektedir. Bu çalışma da Isparta İlinde özellikle korunan alan sayısının fazla olması sebebiyle tescilli alanlarımızın tamamına yakınının Uzun Devreli Gelişme Planlarının bitirilmiş olmasından dolayı bu planlarda da önerilen aktivitelerde göz önünde bulundurularak doğa turizmi ile ilgili yapılacak yatırım ve planlama çalışmalarına temel verileri sağlayacak şekilde hazırlanmaya çalışılmıştır. Sema ÜLKER Isparta Şube Müdürü I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 3

4 KISALTMALAR OSİ : Orman ve Su İşleri Şube Müdürlüğü DKMPGM : Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü İÖİ : İl Özel İdaresi İGSM : İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü ÜN : Üniversiteler İMEM : İl Milli Eğitim Müdürlüğü TEMA : Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağm. ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı ÇŞM : Çevre Şehircilik Müdürlüğü D : Dernekler Ky : Kaymakamlıklar Bld : Belediyeler THY : Türk Hava Yolları OGM : Orman Genel Müdürlüğü HEM : Halk Eğitim Müdürlüğü Mu : Muhtarlıklar STK : Sivil Toplum Kuruluşları İGTM : İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü FKA : Fırat Kalkınma Ajansı OBM : Orman Bölge Müdürlüğü İJK : İl Jandarma Komutanlığı İSSM : İl Sivil Savunma Müdürlüğü TKDK : Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu BAKA : Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı TBN : Turist Bilgi Notu SWOT : Güçlü Yanlar, Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler Analiz AB : Avrupa Birliği AR GE : Araştırma ve Geliştirme DPT : Devlet Planlama Teşkilatı DSİ : Devlet Su İşleri GPS : Global Position System (Küresel Konum Belirleme) HES : Hidroelektrik Santra UDGP : Uzun Devreli Gelişim Planı I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 4

5 İçindekiler 1. GİRİŞ DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ISPARTA VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR KAYNAK ANALİZİ Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar TURİZM POTANSİYELİ Turizm Arzı: TAŞIMA KAPASİTESİ Taşıma Kapasitesinin Elemanları; İLGİ GRUBU ANALİZİ VE YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI İLGİ GRUPLARI/PAYDAŞLAR İLGİ GRUBU KATEGORİLERİ İLGİ GRUBU ANALİZİ TOPLUM TEMELLİ YAKLAŞIM YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI TARİHÇE Yazılı Tarih Öncesi Yazılı Tarih ISPARTA İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ İlin Jeomorfolojik Özellikleri Dağlar Ovalar Platolar Jeolojik Özellikler İklim Özellikleri Hidroloji Akarsular Göller İçme Suyu Kaynakları I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 5

6 Jeotermal Kaynaklar Toprak Özellikleri Arazi Varlığı Orman Varlığı Flora-Fauna ve Hassas Yöreler Yerleşim Alanları Nüfus Tarım ve Hayvancılık Sanayi Altyapı, Ulaşım, Haberleşme ve Konaklama Madencilik Enerji İLGİ GRUBU ve PAYDAŞ ANALİZİ İLDE FAALİYET GÖSTEREN DOĞA DERNEKLERİ VE PAYDAŞ KURUMLAR ISPARTA İLİ DOĞA TURİZMİ ARZI ISPARTA NIN DOĞA TURİZMİ DEĞERLERİ (DOĞA TURİZMİ ARZI) Isparta ilinin Doğa Turizmi (Arzı) Değerleri ve Bilinirlik Değerlendirmesi Isparta İlinde Doğa Turizmi Amaçlı Kullanılan ve Koruma Statülü Alanlar Milli Parklar Tabiat Parkları Tabiat Anıtları Avlaklar Sulak Alanlar/Göller Baraj Gölleri Seçkin Özellikli Diğer Sahalar Yaylalar Akarsular Kanyonlar-Uçurumlar Seyir Noktaları Mağaralar Yamaç Paraşütçülüğü Trekking Parkurları Kamp-Karavan Turizmi Absailing I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 6

7 Foto Safari Bangicamping Dağ Ekosistemleri ISPARTA İLİNDE DOĞA TURİZİM ÇEŞİTLERİ Isparta nın doğa turizmi yönünden öne çıkan ilçeleri; ÖNE ÇIKAN ALANLAR KIZILDAĞ MİLLİ PARKI KOVADA GÖLÜ MİLLİ PARKI GÖLCÜK TABİAT PARKI YAZILI KANYON TABİAT PARKI BAŞPINAR TABİAT PARKI EĞİRDİR GÖLÜ DAVRAZ DAĞI ZİNDAN MAĞARASI ISPARTA İLİ SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ STRATEJİLERİ SONUÇ VE ÖNERİLER I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 7

8 1. GİRİŞ 1.1 DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ISPARTA VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ Tabiatı korumanın geleceği kırsal alanların geleceğine, kırsal hayatın korunmasına ve sağlıklı yürüyen bir kırsal ekonomiye bağlıdır. Kırsal alanlardaki düşük ve dağınık nüfus ile beraber yetersiz gelir söz konusu olduğunda bu alanların turizm köyleri vb. faaliyetler için kullanılması söz konusu olacaktır. Bu tür girişimlerin önemli bir kısmı korunan alanlarda veya dışında yapılmaktadır. Bazı etkinliklerin koruna alanlara ve tabiata çok zarar verdiği de görülmektedir. Bu sebeple tabiatı korumakla görevli olan bizlerin çevremiz ile iyi bir proaktif ilişkiler içinde olmamız lüzumludur. Proaktif kişi; ilişkilerde ve faaliyetlerde inisiyatifi eline alan kişi demek olup tabiattaki faaliyetlerin kontrolü için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü taşra kuruluşlarının kırsal sahalarda doğa turizminin geliştirilmesinde öncü olması doğru bir harekettir. Son yıllarda sivil toplum kuruluşları ve diğer kuruluşlar korunan alanlar, doğal alanlar, kırsal kalkınma, kalkınma için işbirliği gibi konuları tamamıyla farklı bir bakış açısı ile algılamaya başlamışlardır. Tabiat ve geleneksel kültürler üzerinde turizmin yarattığı olumsuz tesirler ve bunların neticesinde duyulan korkular kitle turizmine karşı alternatif çevre duyarlı turizmi ve tabiatı korumayı öne çıkarmıştır. Sürdürülebilir doğa turizmi ve ekoturizm tabiatın korunması için bir umut olarak ortaya çıkmıştır. Algılamadaki bu değişiklik, doğal alanlar, korunan alanlar ve çevresinin bölgesel planlamasında turizme ilişkin proje ve çalışmaların giderek artmasına yol açmıştır. Bu sayede turizm, zaman içinde kırsal alanların kalkınmasında, yoksulluğun azaltılması ve yöresel kültürel zenginliğinin korunmasında anahtar bir kelime haline gelmiştir. Sürdürülebilir doğa turizmi, kırsal ekonominin çeşitlendirilmesi, kırsal nüfus için yeni bir bakış açısı yaratılması, yoksulluğun ve kırsal göçün azaltılmasında en önemli seçeneklerden biri olarak görülmektedir. Ancak, turizmin yalnızca yerel ekonomi ile doğru şekilde bütünleştirildiği takdirde beklentileri karşılayabileceği ve yöre halkı ile diğer ilgi gruplarına fayda sağlayacağı unutulmamalıdır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 8

9 1.2 DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA 1980 li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP)çevre konularına ilişkin çalışmaları giderek artan bir etki yaratmıştır. Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu nun 1987 yılında tamamladığı çalışmalar sonunda ortak geleceğimiz adlı bir rapor hazırlanmıştır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, çevre ve kalkınma konularına çok farklı yaklaşılması gerektiği bu raporda vurgulanmış olup, kalkınmanın ve insanlığın sahip olduğu kaynakların sürdürülebilir olduğuna değinilmiştir. Raporda ortaya konan sürdürülebilir kalkınma kavramı, insanların elinde bulundurduğu ve onlara muhtaç olduğu ekolojik, kültürel ve sosyo-ekonomik kaynakların nadir ve eşsiz olduğu görüşüne dayanmaktadır. Bir sahanın sahip olduğu kaynaklar, çok farklı maksatlar için kullanılabilmektedir. Örneğin, bir orman kereste imalatı için kullanılabilir, üzerindeki ağaçlar kesilerek tarım toprağı olarak kullanılabilir, korunan alan olarak kullanılabilir. Alanın ve alanda yaşayan yöre halkının özelliklerine bağlı olarak bu seçeneklerden bazıları uygulanabilirken, bazıları ise kesinlikle uygulanamaz. Yalnızca korumacı bir yaklaşım içine girildiğinde doğru görülen seçenek ormanın el değmemiş eski haline bırakılması olsa da yöre halkı ve diğer iş gruplarının bu kaynakların sürdürülebilir kullanımı yaşam kalitelerini yükseltmek için ormandan hak iddia etmeleri mevzubahistir. Bu sebeple yüzde yüz sürdürülebilir kalkınmaya her zaman ulaşılamasa da bu hedef üzerine yoğunlaşılmalıdır. Doğal ve korunan kırsal alanlarda, geçmişten günümüze yerel topluluklar ile arazinin beraberliği çok önemli olmaktadır. Korunan alan ağı büyüdükçe korunan alan kavramının anlamı da değişmeye ve gelişme göstermeye başlamıştır. Bu gelişme içinde yöre insanlarının varlığı ve faydalanmalarının sürdürülebilirliği de öne çıkmaktadır. Bir doğal alan ve korunan alanın ve içinde yer aldığı bölgenin sürdürülebilir kullanımı, turizm, ekolojik tarım, hayvancılık, yeni bölgesel ürünler, sürdürülebilir ormancılık, hatta enerji üretimindeki yatırımlarla birlikte düşünüldüğünde daha başarılı olacaktır. Doğal alanlarda faaliyetlerin açıklanmasında Kırsal alan, Kırsal kalkınma ve Sürdürülebilir Kalkınma gibi kavramlar değerlendirilmelidir, bu kavramlar şu şekilde açıklanabilir; Kırsal alan; Şehir diye tabir edilen yerleşme sahalarının dışında kalan tarımla ilgili etkinliklerin yapıldığı alanları da içeren köy, mezra, kom vb. adlarla anılan insan yerleşimlerinin var olduğu alanları kırsal alan olarak tanımlayabiliriz. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 9

10 Kırsal kalkınma kavramı: Kırsal kalkınma, küçük toplulukların içinde bulundukları ekonomik, toplumsal ve kültürel koşulları iyileştirmek amacıyla giriştikleri çabaların devletin bu konudaki çabalarıyla birleştirilmesi, bu toplulukların tüm ülke insanlarının tümüyle kaynaştırılması ve ulusal kalkınma çabalarına tam biçimde katkıda bulunmalarının sağlanma süreci şeklinde tanımlanmıştır. Kırsal alan kalkınması; Hem bir eğitim hem de örgütlenme işi olup kırsal alan, toplumun gereksinimlerinin göz önünde tutulması, kırsal alan kalkınma politikası ile ilgili planların alınması sırasında topluma zorla kabul ettirilmemesi gereken bir konudur. Toplum istediklerini elde etmedikçe kırsal alan çalışmalarına katılmayacaktır. Tarımsal çalışmalar, beslenme, eğitim, mesleki önderlik ve öğretim, kooperatifler, el sanatları, küçük sanayiler, sosyal güvenlik çalışmaları, planlama ve sağlık politikaları nitelikleri kırsal alan ve ülke planları ile bir bütünlük sağlamalıdır. Sürdürülebilir kalkınma: Ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Burada ekolojik, ekonomik ve sosyo kültürel sürdürülebilirlik şartlarının tamamının sağlanması önemli olmaktadır. Kırsal alanlar turizm ve boş zamanların değerlendirilmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Kırsal alan, turistlere sakin ve huzurlu bir seçenek sunmaktadır yılında Fransız vatandaşları tatillerinin %52 sini ya bir ailenin yanında ya da bir arkadaşının evinde,%26 sı evlerinde geçirdiklerini ve %9 luk bir kısmı ise kırsal alanda ikinci bir eve sahip olduklarını ifade etmişlerdir. Kırsal alanlar ayrıca doğa için önemli role sahiptirler. Tabii kaynakların korunması, biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi, doğal felaketlere karşı koruma, iyi hayat şartlarının korunması ve doğal manzaranın korunması doğal çevre ile ilgili hususlardır. 1.3 SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ Sürdürülebilir kalkınma, ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel kaynakların sürdürülebilir kullanımına dayanmaktadır. Sürdürülebilir turizmin gelişimi de sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir yaklaşımdır. Sürdürülebilir turizmin gelişiminde turistlerin ve ziyaret edilen yerlerin bugünkü ihtiyaçlarının, gelecekteki fırsatları koruyup genişleterek karşılanması amaçlanmaktadır. Bu yaklaşım, ekonomik, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, sosyal ve estetik ihtiyaçların, kültürel bütünlüğün, gerekli ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve kırsal hayatı destekleyen süreçlerin devamını içermektedir. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 10

11 Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü nün tanımına göre sürdürülebilir bir turizm gelişimi; Çevresel kaynakların en iyi şekilde kullanılmasını sağlamalı, Ziyaret edilen toplulukların sosyo-kültürel yapısına, gelenekselliğine saygı göstermeli, Bütün ilgi gruplarına adil bir şekilde dağıtılan sosyo-ekonomik faydalar ile tutarlı ve uzun vadeli ekonomik faaliyetler ortaya koymalıdır. Buna göre sürdürülebilir kırsal/doğa turizminin gelişme ölçütleri; a. Biyolojik çeşitliliğin korunması, b. Ekonomik tutarlılık, c. Kültürel zenginlik, d. Yöre halkının refahı, e. İstihdam kalitesi, f. Sosyal eşitlik, g. Ziyaretçi memnuniyeti, h. Yetkinin yerele doğru dağıtılması, i. Toplumun genelinin refah ve mutluluğu, j. Fiziki bütünlük, k. Kaynakların etkin kullanımı, l. Çevre temizliğidir. Korunan alanlar açısından; tabiatın seçkin parçaları olan korunan alanlar ile turizm arasındaki bağ, korunan alanların tarihçesi kadar eskidir. Korunan alanlar turizme, turizm korunan alanlara ihtiyaç duymaktadır. Turizm korunan alanların kurulması ve yönetiminde göz önüne alınması gereken önemli bir bileşendir. Aynı şekilde koruma altında olmayan flora ve faunanın tutunduğu tabiat alanlarına ve insanın yaşadığı sahalardaki yöresel kültüre de turizm bağımlıdır. Bu bağımlılık doğa ve kültürün bozulmaması için tedbirler gerektirir. Bu tedbirlerin neler olacağının sürdürülebilir kırsal kalkınma ilkeleri çerçevesinde tespiti de lüzumludur. Turizmin önemli bir ekonomik faaliyet olması ve tüm göstergelerin bu faaliyetin büyüme eğiliminde olacağı yönünde olması önemli bir husustur. Turizmdeki büyümeyle beraber sürdürülebilir turizm, ekoturizm gibi doğayla ilgili turizme olan talep artmış ve turizm ürünleri ile destinasyonlar çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri de değişmiş ve çeşitlenmiştir. Turistlerin talepleri konaklamada konforun sağlanması yanında, yöreye özgü kültürel değerler hakkında bilgi edinme, yöre halkıyla iletişim, bölgenin flora ve faunası, özel I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 11

12 ekosistemler, doğal hayat ve bunların korunması da dahil olmak üzere daha sorumlu bir seyahat deneyimi kazanmak da söz konusudur. Beklenen büyüme ve yeni eğilimler turizmi o kadar stratejik bir konuma taşımıştır ki, turizm eşiz özellikli doğal veya korunan alanların sürdürülebilirliğinin yanı sıra bu alanların çevresinde yaşayan yöre halkının kalkınma potansiyeline de müspet etki sağlayabilmektedir. Bu durumda turizm, doğal alanların korunması ve yöre halkı ile ziyaretçilerin çevre bilincinin arttırılmasında kullanılabilecek çok önemli bir araç olabilmektedir. Dolayısıyla turizm sayesinde koruma çalışmaları için gerekli mali kaynakların kazanılmasının yanı sıra ziyaretçiler ile yöre halkına yönelik bilinçlendirme ve eğitim programlarının oluşturulması ve uygulanması gibi hedeflere de ulaşılabilmektedir. En önemli husus; turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi ve izlenmesi de gereklidir. Aksi takdirde, bu faaliyetlerin geri dönüşü mümkün olmayan olumsuz etkileri ortaya çıkacak ve turizm bu alanları tahrip eden bir faktör haline gelecektir. İşte bu nedenle bu çalışmaya SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME (MASTER) PLANI çalışmasına lüzum duyulmuştur. 1.4 SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞME STRATEJİSİ, Yukarıda da bahsedildiği üzere, insan kullanımı bakımından hassas olan sahalarda turizm söz konusu olduğunda turizmin iyi planlanması ve yönetilmesi önemli olmaktadır. Alışılmış turizm stratejileri ile Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Stratejisi arasındaki fark şudur; alışılmış yöntemler yukarıdan aşağıya bakış açısı ile uygulanmaktadır. Yani kararlar merkezden alınmakta ve uygulanması için yerele taşınmaktadır. Yöre halkı katılımcı olamamaktadır. Sürdürülebilir turizm ise aşağıdan yukarıya bir yaklaşım için gayret göstermektedir. Bu yaklaşımda yöre halkının beklentileri ele alınır, yönetime katılmasını sağlayıcı yapı kurulur, yörenin kalkınma potansiyelini bünyesinde barındıran tabii değerlerin korunması için kararlar ortak alınır ve karar almanın yanında uygulama ve izleme aşamalarında da yöre halkının becerilerini, bilgisini, en uygun şekilde kullanmak esastır. Bu yaklaşım yöre halkının, yerel otorite ve organizasyonların yetkilendirilmesine dayanır. -Sürdürülebilir turizm gelişim aşamasında doğa ve çevresinin ortak çıkarları söz konusudur. Konaklama ve diğer turizm altyapıları mümkün olduğunca doğal alan dışında olmalıdır. Bu durum doğaya ve kültüre zararı en aza indirdiği gibi ev pansiyonculuğu gibi faaliyetlerin yapılabileceği gibi yöreye faydayı arttırabilir. -Yöre halkı ve diğer bölgesel ilgi grupları turizm gelişiminde önemli ortaklardır, söz konusu gruplar turiste konaklama imkânı sunacaklar, sunacakları ürünün kalitesinin korunmasında da sorumluluk alacaklardır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 12

13 -Günübirlik ziyaretçiler yerine uzun süreli konaklamaya lüzum duyan turistle hedefleniyorsa, doğal ve kültürel mirasa dayalı çekim noktaları, el sanatları gibi faaliyetler ortaya konmalıdır. -Doğal alanlar genellikle çok hassastır, bu sebeple ekolojik değerler, belirli bir saha ile sınırlı olmayacaktır. Geleneksel hayat, yerel kültür, kırsal sosyal ekonomik yapılar da aynı zamanda turizmin temel kaynağı olmaktadır. -Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı nın ilimizde/bölgemizde ve ülkemizde doğa turizmine konu olacak sahaların tüm ilgi grupları için anlamlı ve cazip bir bakış açısına dayandırılmasına esas olmalıdır. -Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı nda turizm doğayı koruma, kırsal kalkınma için bir araç olarak ele alındığından, doğa turizmi yönetim planı olarak ele alınmalıdır. Hâlihazırda olan turizm etkinlikleri de tartışılmalı, değerlendirilmelidir. İlde sürdürülemez olan turizm veya gelir getirici faaliyetler de tanımlanmalıdır. Ayrıca iyi bir yönetim için tehditler ve fırsatlar da ele alınarak bunlardan hareketle ortaya çıkacak fikirler ortaya konmalıdır. -Doğaya dayalı turizm yönetiminin entegre bir anlayışla (alan ve çevresinin sahip olduğu doğal, tarihi ve sosyo-ekonomik kaynakların bütüncül ele alınması) değerlendirilmesi de önemlidir. -Turizm gelişimi genel olarak piyasa talebine göre yönlendirilir. Bir alanın turizm potansiyelinin değerlendirilmesi, rekabetçi ve özgün bir destinasyon oluşturması için gerçekçi beklentiler ortaya konulmalıdır. Yüksek ekolojik değerlere sahip olan sahalar yüksek turizm değeri içermeyebilir. Turizm, ancak doğru pazar ürünlerini hedeflediği zaman başarılı olabilir. Özellikle hassas tabiat alanlarında taşıma kapasitesi düşük iken, bu alanlardan beklenen faydalar yüksek olmaktadır. Taşıma kapasitesinin düşüklüğü sınırlı sayıda turist demektir. Bu sebeple taşıma kapasitesinin değerlendirilmesi de önemli olmaktadır. -Entegre doğal alan yönetimi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı ile doğa ve turizm yönetimi için tüm ilgi gruplarının desteğini almayı hedefler. Tüm ilgi gruplarının etkin desteği önem taşır. Turizm gelişiminin karmaşık yapısı göz önüne alınırsa, ilgi gruplarının etkin işbirliği oldukça önemlidir, planın herkes tarafından sahiplenilmesi ayrıcalık olacaktır. -Sürdürülebilir kırsal kalkınma için kapsamlı bir vizyon belirlenmesine de ihtiyaç vardır. -Pazarlama stratejiside Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planı nın bir parçası olup, kalkınma ve rekabete açık ürün-pazar kombinasyonu için yaratıcı yaklaşımlar I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 13

14 içermelidir. Pazarlar, hedef gruplar, turist sayısı, ürünler, hizmetler, yaratıcı yaklaşımlar bu stratejide yer almalıdır. -Turizm destinasyonu yönetimi; yaygın bir stratejik yaklaşım olup, destinasyonu rekabete açık hale getirir, bir turizm pazarını iyi bir şekilde yönetmek, pazarlamak, bir destinasyonu rekabetçi yapabilmek için gereken tüm unsurları içeren bir rekabetçi yaklaşımdır. -İyi tanımlanmış amaçlarla ve göstergelerle mantıksal bir çerçeve kurmak, ayrıntılı bütçe, mali portre ve ilgi gruplarının tümüne açık görev ve sorumluluklar veren bir iş planı hazırlamak gereklidir. -Ziyaretçinin izlenmesi ve ziyaretçi yönetim planı: Mademki doğa gibi hassas bir sistemde çalışılıyor bu durumda turist ziyaretinin ilkelerini belirleyen bir ziyaretçi yönetim planı lüzumludur. Aynı zamanda da hem geri bildirim temin etme, hem de taşıma kapasitesinin kontrolü için izleme programı da olmalıdır. Geribildirimler kalitenin arttırılması, sunumların taleplere uygun hale getirilmesi (iyileştirilmesi) ve hizmetteki aksamaların doğadaki değişimlerin takibi için çok gereklidir. Şu unutulmamalıdır ki; turizm, doğanın korunması için ortaya konan ana hedeflere ulaşmak garanti edildiği takdirde teşvik edilmelidir. 2. SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR 2.1 KAYNAK ANALİZİ Gelişme planı ve stratejisi için öncelikle kaynak analizi yapılması zorunludur. Bir alanın sahip olduğu kaynaklar, o alanın kalkınması için bir sermaye veya potansiyel oluşturmaktadır. Bu kaynakların analizi de önemli veri ve bilgi oluşturulmasını temin etmektedir. Ekolojik ve kültürel kaynakların yanında sosyo-ekonomik özellikler de turizm gelişimi için önemli bir temel oluşturmaktadır. Örneğin kırsal turizmin tarımsal faaliyetleri desteklemediği durumlarda kırsal turizmin gerçekleştirildiği bölge hem kendi sermayesini hem de kırsal olma özelliğini kaybedecektir. Gerek turizm potansiyeli gerekse taşıma kapasitesi turizm kaynaklarının mevcut durumuna bağlı olduğundan kaynak envanterinin mutlaka yapılması gerekir Kaynak Analizinde Ele Alınacak Unsurlar I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 14

15 a. Doğal Kaynaklar: turizmin gelişimi için önemli olan yöreye özgü doğal kaynaklardır. Bu kaynakların hâlihazırdaki ekonomik kullanımları, korunma durumları, statüleri, iklim gibi turizm gelişimi için potansiyel kaynakların envanterini içermektedir. Seçkin Doğal Kaynaklar: Turizm yalnızca korunan doğa parçaları ile ilgili değildir. Eşsiz manzaralar, dağlar ve nehirler gibi ve korunmayan türler de turizm için ilgi çekici olmaktadırlar. Örneğin; ormandaki ağaçların üzerinde gezinen sincapları konakladığımız evin penceresinden gözlemlemek son derece çekicidir. Bir orman öncelikli olarak odunculuk amacıyla kullanılsa da dağ bisikleti gibi bir aktivite için ortamı çekici hale getirebilmektedir. Seçkin Doğal Kaynakların Hâlihazırdaki Ekonomik Kullanımlarının Tanımlanması Doğal kaynakların çok çeşitli kullanımları söz konusudur, ormanların odunculuk amaçlı kullanımı, nehirler ve göllerin sportif balıkçılık, su sporları ve enerji üretmek için kullanımları gibi. Bu kullanımlardan bazıları gelenekseldir ve düşük etkilere sahiptir. Bazıları ise sürdürülebilir değildir. Bu sebeple bunlar turizm gelişimi için de uygun değildir. Kaynağın Korunma Durumu ve Statüsü: Bazı doğal kaynaklar mevcut kanunlarla korunur. Bunların turizmde kullanımı da bu kanunlara uygun olmalıdır. İklim; mevsimlerin dağılımı, ortalama sıcaklık, nem ve günlük ortalama optimal güneş ışığı saatlerine bağlı olarak iklim analizi yapılmaktadır. Burada önemli olan iklimin farklı mevsimlerde turizm için elverişli olup olmadığıdır. Turizm Gelişimi İçin Potansiyel Doğal Kaynaklar: Potansiyel kaynakların tespiti turizm planlaması için önemli ve özellikle yönlendirici olmaktadır. Tüm bu kaynakların envanter çalışmalarının haritaya aktarılması, turizm ürünleri ve hizmetlerinin gelişmesi ve altyapı ile tesislerin fiziksel planlaması için önemli olmaktadır. b. Kültürel Kaynaklar: Kültürel kaynakların envanteri doğal kaynaklara ilişkin çalışmalara benzerlik göstermektedir. Özellikle doğal ve kültürel kaynaklardan oluşan kombinasyonlar, turistler tarafından yüksek ilgi ile karşılanmaktadır. Kültürel mirasın korunmasının önemi konusunda farkındalık meydana getirilebilirse, sürdürülebilir turizm gelişimine ve doğa korumaya verilen destek artacaktır. c. Sosyo-Ekonomik Kaynaklar: Altyapı, insan kaynakları ve farklı ekonomik sektörlerin bileşimini içermektedir. Bu konuda yapılacak envanter çalışması, birbiri ile bağlantılı bir çok farklı unsurlar içermesi ve bu unsurların turizm gelişimi için ilk bakışta kavranamaması mümkündür. Bölgenin kalkınma potansiyelinde, sosyal ve ekonomik rekabet edebilirlik unsurları büyük öneme sahiptir. Yerel nüfusun turizme yaklaşımı, turizm sektöründe çalışma isteği gibi bazı unsurların turizm ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Altyapı: Bir bölgenin turizmde rekabet edebilirliği ve kalkınma seviyesinin tespiti için altyapı kalitesi önemli bir göstergedir. Altyapının kalitesi, yerel nüfusun hayat kalitesini ortaya koymanın yanı sıra turizm gelişimi için de zorunlu bir şarttır. Alan, güvenli içme I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 15

16 suyu, donanımlı sağlık tesisleri gibi temel unsurları içermiyorsa turizm gelişimi asla başarılı olamayacaktır. Altyapının farklı unsurları için şartlar, kalite ve gelecekteki durum değerlendirilmelidir. Kaynak hâlihazırda turizm için mi kullanılmaktadır? sorusu hem kaynağın turizm gelişimi için önemi konusunda hem de kaynak kalitesi hakkında göstergeleri ortaya koyabilmektedir. - Su kaynaklarına yönelik etütler; kaliteli su kaynağının sağlanması, su kaynağının sürdürülebilir kullanımı ve su çıkarmanın çevresel etkisini de içerir. - İletişim ağına yönelik etütler; turistlerin refahı ve turizm gelişimi için önemli olan cep telefonlarının da olmak üzere telefon ve internet ağlarının kalitesine yönelik etütleri içermektedir. - Sağlık hizmetlerinin; kalite, miktar ve coğrafi dağılımı son derece önemlidir. - Güç kaynaklarına yönelik etütler; elektrik şebekesi, ısınma ve yemek pişirme için enerji kaynaklarının varlığı önemlidir. Her ne kadar resmi standartlara göre planlansa ve tehlike içermese de turistler nükleer santrallerin yakınında konaklamamaktadır. - Su ve toprak kirliliği etkisi olan atık su sistemleri önemli olup, bölgeye gelen turistlerin sayısı ile meydana gelecek atık su miktarı da dikkate alınmalıdır. - Katı atıkların düzenli depolaması toplum için olduğu kadar çevre için de önemlidir. Katı atıkların görüntü kirliliğine de yol açması ayrı bir menfi etkisidir. - Yol ağlarının durumu; çoğu turistin tercihlerini yaparken en önemli etkendir. - Güvenlik; kamu güvenliğini ve asayişi sağlamak turist güvenliği gibi unsurlar önemli olmaktadır. Aşırı kar yağışı, kanyon veya dağ kurtarma timlerinin olup olmaması da çok önemlidir. - Politik istikrarsızlık ve suçlar; turist için caydırıcı etki yapmaktadır. İnsan Kaynakları; Bir bölgenin insan sermayesini ifade eden bu unsur, turizm gelişiminde anahtar etmenlerden biridir. İnsan kaynakları hem hizmeti hem de manevi nitelikteki kültür ve kimliği oluşturmaktadır. İnsan kaynaklarına ilişkin etütler aşağıdaki unsurları içermelidir; - Yöre halkının nüfusu, - Göç vb. eğilimler, - Demografik yapı, - Aktif nüfus ve yapısı, eğitim seviyesi, potansiyel bilgi ve beceriler, açık fikirlilik, geleceğe odaklanma, çalışma ahlakı, - Yöreye özgü geleneksel ekonomik faaliyetleri ve yöresel sanatları yapabilme, - Turizm gelişimine ilişkin tutum, misafir severlik duygusu, hizmete yönelim, I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 16

17 - Sosyal tutarlılık, esneklik, mevcut sosyal ilişkilerin kalitesi ve aralarındaki işbirliğini içeren sosyal yapı, - Yerel kurumlar, idareler, yönetişim, bürokrasiden kaçınma vb. hususlarla finansal kaynaklar ve yönetimleri, - Alanın kültürü ve kimliği, alanda etkin görev alacak kişilerin ortak değerleri, ilgileri, yaklaşımları, algılama şekilleri, özel ilgi ve becerileri, özgün gelenekler, o topluma ait olma ve o toplumda yaşamaktan onur duyma gibi durumları içerir, - Farklı ekonomik sektörler; söz konusu coğrafi bölgeye ve ile yoğunlaşma durumları, firma sayısı, ölçeği, ortalama karlılık, geleceğe yönelik bakış açısı, pazarları ve dış ilişkileri, sektörler arası işbirliği son derece önemlidir, tüm sektörler turizm sektörü ile ilişkili olabilmektedir. Kaynak analizinin sonuçları; sürdürülebilir turizm yönetimi ve kalkınmada sermayeyi oluşturan kullanılabilir kaynaklara genel bir bakışı sağlamakla beraber, bölgenin mevcut kalkınma durumunu ve sürdürülebilirliğini değerlendiremeye yönelik bir resim sunmaktadır. Analiz aynı zamanda; bölgenin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik bir vizyon oluşturulmasını ve turizm gelişiminin diğer sektörlerle bütünleştirilmesini sağlayacaktır. 2.2 TURİZM POTANSİYELİ Yüksek değerlere sahip doğal ekolojik sahalar her zaman yüksek turizm potansiyeli içermezler; - Bazı doğa parçaları araştırma yapan uzmanlara, iyi eğitimli ekoturistlere hitap etmektedir. Bu alanlar sayıca az olduğu için de sınırlı bir turizm potansiyeli içerirler, - Bazı doğal sahalar, erişim, güvenlik gibi nedenlerle turistler için elverişli olmayan yerlerde bulunurlar, - Ekolojik kaynakların kullanımlar karşısındaki duyarlılığı (taşıma kapasitesi), ziyaretçi girişinde kısıtlamalara sebep olmaktadır, Bir sahanın daha fazla turist çekebilmesi için ihtimalleri ortaya koyan turizm potansiyeli önemli bir konudur. Turizm potansiyelinin tespiti için arz ve talebin ortaya konması gerekir. Bu potansiyel sınırlıysa başarılı bir turizm girişimini başlatmak imkanı olmayacaktır. Turizm ekonomik bir faaliyet olduğundan ancak turizm pazarında sürdürülebilirliği için bir talebi karşılaması lüzumludur. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 17

18 Turizme ilişkin motivasyon ve istekler değişkendir, kaynakların değeri aynı kalırken değişen tüketici davranışları turizm potansiyelini etkilemektedir. Dolayısıyla turizm potansiyeli tüketicinin bakış açısı (talebi) ile değerlendirilmelidir. Turizm potansiyeline ilişkin veri toplarken, istatistiki veriler, anketler gibi yöntemlerle veri elde edilebilir, ayrıca derinlemesine görüşmeler, katılımcı gözlemleme, olaylar üzerinde çalışmalar ile veri elde etmek için kullanılan niteliksel araştırma metotları kullanılmaktadır. Turizm potansiyeli için turizm talebi incelemesi aşağıdaki hususların tespiti ile yapılabilir; - Halen yapılan turizm, - Hâlihazırdaki turist miktarı, - Her bir ziyaretçinin günde harcadığı miktar, - Ortalama kalma zamanları, - Turist profili, - Dürtü analizi; hangi temel etmenlerin turistler için rol oynadığı,(doğa, kültür, sağlık, güneş, vb.) - Benzer bir il veya saha ile kıyaslama yapılması, milli veya milletlerarası bir il ile kıyaslama yapılması ve neden o ilin tercih edildiği, - Gelecekte rakip olacak iller hangileridir, nedeni, Turizm arzı incelemesinde ise aşağıdaki hususlar öne çıkmaktadır; - İlimizde bir uluslararası havaalanı var mıdır veya yakın bir ilden yararlanma imkânı makul müdür? - Alan ulaşım hangi araçlarla olur?(demiryolu, özel taşıt, genel taşımacılık, vd.), bunlara yaklaşım nasıl olmaktadır (kötü, yeterli, iyi gibi), - Alana ulaşma durumu (kolay-rahat, çaba ile zor ve tehlikeli) - İle gelmek için yabancı turistler ülkemizden vize alıyor mu? - Sahamızın istikrarlı bir yönetimi var mı?, I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 18

19 - Güvenlik ve ulaşım açısından ne gibi problemler yaşanabilir? - Alt yapı incelemesi; taşımacılık ağı, yerel yolun durumu(toprak, asfalt), anayolla bağlantısı, demiryolu ağı, yerel genel taşımacılığın yaygınlığı, program, ücretler, hat/duraklar, döngü patikaları, patikalar, yollar, işaret levhaları, genel enformasyon levhaları, araç-otobüs park kapasitesi, bilgi alma, tercüme kolaylıkları, - Yiyecek içecek ve barınma; restoran sayısı, restoranların sınıflandırılması(iyi-sayısı, orta iyi-sayısı vb.) - Hangi standartta yiyecek sunuluyor?(yüksek, yeterli, kötü) - İl ve çevresinde ne tür barınma alanları var? (otel, hotel, yatak kapasitesi, rota üstü barınma kulübeleri, bungalov, parkları, kamp alanı, diğerleri), - Hangi standartlarda barınma sunuluyor? (yüksek, yeterli, kötü), - İlinizin seçkin özellikteki doğal alanlarının özellikleri (sundukları ile tek mi?, biraz farklı mı?, diğer seçkin özellikli yerlere benziyor mu?), - Alan turist gezi rotasına girecek şekilde turistlerin ilgisini çekebilecek diğer sahalara yakın mı? (diğer çekici sahalara yakın, orta derecede potansiyel, düşük veya yakında böyle bir potansiyel bulunmamakta), - İlin alanlarında yaban hayatı; (bayrak tür, ilginç diğer türler, temsil edici yaban hayatı, farklı yaban hayatı izleme aktiviteleri, yürüyerek, botla, gözlem noktası ile vb.), - Yaban hayatı izleme de tatmin edicilik durumu (garanti etme, genellikle, şans veya mevsime bağlı), - Bölgedeki önemli yaban hayatının tanımı, - Yardımcı tesislerin durumu (rekreasyonel, spor, diğer; durumu: kötü-yeterli-iyi), Kaynakların turizm potansiyelinin değerlendirilmesi; - Doğal değerler; (sahiller, sahil kayalıkları, kumullar, dağlar, ormanlar, korunmuş izole olmuş alanlar, şelaleler, göller, nehirler, mağaralar, yaban hayatı, hayvan-kuş, deniz canlıları, iklim, diğerleri), I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 19

20 - Kültürel değerler; (tarihi binalar, tarihi yerler, anıtlar, arkeolojik yerler ve koleksiyonlar, folklor ve gelenekler, el işleri, müzeler, sahne sanatları, sanayi mirası vb.) - Toplumun turizm potansiyeli; (insan kaynakları; aktif nüfusun büyüklüğü ve yapısı, eğitim düzeyi ve profesyonel bilgi, beceriler, eğitimler, orijinal-karakteristik ve geleneksel özellikleri, ekonomik faaliyetler-sanatlar profesyonel olmayanlar dahil, resmi olmayan bilgi ve beceriler, turizm gelişimine yaklaşımlar, misafir severlik anlayışı, hizmet eğilimleri, yerel kuruluş ve idareler ile yönetişim, alanın kültürü ve kimliği, - Ekonomik kaynakların turizm potansiyeli; (tarım, ormancılık, balıkçılık, sanayi ve diğer), - Altyapı; (su sistemleri, ulaşım ağları, sağlık imkânları, ulaşım terminalleri, enerji kaynakları, kanalizasyon sistemleri, katı atık ve yok etme sistemi, caddeler/yollar, güvenlik sistemleri vd.) - İş ve hizmet altyapısı; (fırınlar, kasaplar, bakkallar, süpermarketler, doğrudan satış yapan çiftlikler, kiralık araç, servis istasyonları, taksiler, otobüsler, kiralık bisiklet, kiralık spor malzemeleri ve bakımı, postaneler, bankacılık hizmetleri, doktorlar, dişçiler, eczaneler, kafe ve restoranlar, ATM ler, bankalar, diğer iş ve hizmetler.) Turizm Talebi; turizmin mevcut durumunun incelenmesi; Ziyaretçi; boş zamanlarını geçirmek için bir yere gelen kişi olarak tanımlanabilir, turist ise alanda bir veya daha fazla gece konaklamaktadır. Her turist bir ziyaretçidir, ancak her ziyaretçi turist değildir. Dolayısı ile turist ve ziyaretçi sayılarının ayrılması gerekmektedir. Ziyaretçi ve turist ayrımı farklı talepleri sebebi ile yapılmak durumunadır, ayrıca her ikisinin de farklı etkileri bulunmaktadır. Bir turistin ortalama harcaması alanda daha fazla zaman geçirdiğinden, konaklamaya, ilave yiyecek ve içeceğe ödeme yaptığından genellikle daha yüksek olmaktadır. Turizme ilişkin mevcut durumun ortaya konabilmesi için; - Turist ve ziyaretçileri ayrı ayrı sayısı (yıllık, mevsimlik, aylık, haftalık, günlük), - Son on yılda turistlerin/ziyaretçilerin değişimi, - Ortalama kalış süreleri, konaklama ve ulaşım şekilleri önemlidir. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 20

21 (Sürdürülebilir doğa turizm gelişme planımızda ana unsur turizm olduğundan; turizme ilişkin veri kullanılamaz olduğu hallerde ikinci en iyi seçenek olarak ziyaretçilere ait veriler üzerinden değerlendirme yapılması mecburiyeti doğmaktadır). - Turist başına ortalama harcama, - Grup hacmi ve düzeni, - Turistlerin ağırlıklı yaş grubu, - Yaptıkları faaliyetler, - Ziyaret edecekleri-ettikleri yere ilişkin seçimleri, - Memnuniyeti, deneyimleri ve para harcama şekilleri, - İkinci ziyaretlerin yüzdesi ve sayısı, - Kullanılabilir ilave veriler. Talep incelemesinde ilimizi rakip olarak gördüğümüz veya bizimle rekabet eden benzer il veya illerle karşılaştırmak faydalı ve yerinde olacaktır. Turizm Arzı: Konum Faktörü; Bir ilin başka turizm pazarları ile ilişkili olarak nasıl konumlandığını, bir turistin alana ulaşmak için harcadığı zamanı, parayı/enerjiyi belirtir. Bir saha ne kadar güzel olursa olsun, hedef grup tarafından kolayca ulaşılabilir değilse asla başarılı bir turizm gelişimi sağlanamayacaktır. Yerel nüfusun değil turistin algılama durumu dikkate alınmalıdır. Örneğin bakir alanları ziyaret etmekten zevk alan ve ilkel patika yollarla ulaşılan yerleri ziyaret etmek isteyen turistler için düşünülen uzak mesafeler için alanın sınırlı sayıda turist potansiyeli olacaktır. - Uzun mesafeden gelen turistler için hava alanına uzaklık çok önemlidir, - Tur operatörlerinin çoğu havayolu ulaşımını zorunlu görmektedirler, bu sebeple bağımsız turistler veya tur operatörleri hedeflenebilir, - Tren, otobüs veya özel araçlarla erişim de konum faktörleri içinde önemlidir, - Alana ziyaret iklim şartları açısından da kısıtlı imkânlara neden olabilir, I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 21

22 - İle özgü yapılan bürokratik işlemlerin bıktırıcılığı da önemlidir, sık sık güvenlik birimleri tarafından kimlik sorulmak, aranmak gibi, - Turizm arzında; işaretlemeler, doğru yönlendirmeler, bilgiye ulaşma kolaylığı da önem arz etmektedir. Haritalar, broşürler, internet imkânı, kılavuz ve rehberler önemli bir arz faktörüdür. - Yiyecek içecek sunumu ve konaklama arzı; Sunumun ürün ve hizmet kalitesi, hijyenik standartlar, özgünlük/otantik, yöresel olması, yer ve ürünlerin çeşitliliği, ortam ve konukseverlik önemlidir. - Restoranların sınıflaması önceden yapılırsa turist için kolaylık olacaktır. - Konaklama tüm türleri içerebilmelidir, ürün ve hizmetlerin kaliteli olması, özellikle hijyeniklik konaklamada çok önemlidir. Doğal Alanın Kendine Has Özellikleri; Doğal alanların değer yaratması, kırsal kalkınmada rol oynaması beklentisi de son yıllarda öne çıkan bir görüştür. Doğal alanların alternatif kaynak kullanımına dönüştürülmesi için yapılan baskılar sonucu tehdit altında olduğu yerlerde devamlılığını sürdürebilmeleri, diğer alternatif kaynak kullanımları karşısında koruma ve kullanma dengesinin uzun dönemli ekonomik değerinin gösterilebilmesine bağlıdır. Tabiat ve kültürel miras, yaban hayatının gözlemlenmesi, yöreye özgü özellikler ve korunması gereken öncelikli türler, doğa ile ilgili çalışan ve doğanın kıymetini bilen ekoturistler için son derece önemlidir. 2.3 TAŞIMA KAPASİTESİ - Belirli bir sürede ( yıl, ay, hafta, gün, saat ) bir bölgenin alabileceği ziyaretçi sayısı veya bölgenin kaynakları üzerinde istenmeyen veya planlanmamış etkilere sahip olmayan ve sürdürülebilir kalkınmayı tehdit etmeyecek düzeyde bir alanda aynı anda bulunabilecek ziyaretçi sayısı, - Bir bölgenin, hayati önemde olduğu düşünülen değerleri, ekolojik süreç ve koşulları tehlikeye atmadan ve sürdürülebilir kalkınma imkanlarını azaltmadan belirli bir süre boyunca destekleyebileceği insan faaliyetlerinin (ağaç kesimi, avlanma, tarım) ve diğer etmenlerin (örn: iklim değişikliği, kirlenme vb.) baskısı, - Ziyaret edilen bir alan veya tesisin sahip olduğu kaynaklar üzerinde koruma amaçlarını tehlikeye atmadan, istenmeyen ve planlanmayan etkilere neden olmadan belirli bir süre (yıl, ay, gün, an) boyunca alabileceği ziyaretçi sayısı şeklinde tanımlanmaktadır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 22

23 Taşıma kapasitesi, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planında önemli bir planlama aracıdır. Turizmin gelişimi ve korunmasında önemli bir kavramdır. Taşıma kapasitesinin analizi ve izlenmesi, yönetim kararları yönünden girdi sağlayacaktır. Taşıma kapasitesi sayesinde kullanımı sınırlamak, en elverişli ziyaretçi sayısını tamamlayarak müspet etkileri azamiye çıkartmak, olumsuz etkileri en aza indirmek mümkün olabilecektir. Kısaca Doğa Turizmi Gelişme (Master) Planındaki sürdürülebilirlik taşıma kapasitesinin aşılmaması ile temin edilir. Ziyaretçi sayısı ve etkinin büyüklüğü arasında doğrudan ilişki vardır. Ancak alan içinde tek tehdit unsuru ziyaretçiler değildir. Doğa için önemli olan tehditlerin tümünün birleşik etkisidir Taşıma Kapasitesinin Elemanları; Sosyal Taşıma Kapasitesi, Turizm için yerel tolerans limitleri olarak tanımlanmakta olup yöre halkı üzerindeki olumsuz etkilerinden ve ziyaretçiler ile yöre halkı arasındaki çatışmalardan kaçınılmasını içerir. Bu unsurun turizm gelişimi içerisinde anahtar rolü vardır. Yöre halkı turizmi desteklemezse kalkınma asla olmaz. Yerel kabulü belirleyen temel etmenler, sosyal yapı ve kültürün hassaslığı, toplumun değişimin üstesinden gelebilme yeteneği, turizmin algılanışı, yöre halkı ile ziyaretçilerin ilişkileri, kullanıcı grupların davranışları, birbiri ile uyumu ve paydaş olmanın ekonomik ve toplumsal faydalarıdır. Ekonomik Taşıma Kapasitesi; Sürdürülebilir bir turizm gelişiminde turizm, ekonomik yapı ile bütünleşmiştir ve diğer sektörleri de desteklemektedir. Ekonomik taşıma kapasitesi; turizm gelişimini sağlayan bir yerel ekonomi ve yerel ekonominin sürdürülebilirliğini sağlayan bir turizm gelişimi anlamına gelmektedir. Yani temel kıstas; turizm gelişimi ile yerel ekonomi arasındaki sinerjidir. Ekonomik taşıma önemli olan iki unsur; Beklenen faydaları temin etmek için asgari turist sayısı ve ekonominin üstesinden gelebileceği azami turist sayısıdır. Ekolojik Taşıma Kapasitesi; Ekolojik taşıma kapasitesi, ziyaretçilerin/turistlerin ziyaret edilen alandaki ekosistemler, ikamet yerleri ve canlı türleri üzerinde ortaya koyduğu ekolojik zararlardır. Burada, ekolojik I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 23

24 değerlerin, ziyaretçi akışlarının ve davranışlarının uzun süreli ve sistematik olarak izlenmesi ve veri toplanması önemli olmaktadır. İdari/fiziki Taşıma Kapasitesi; Fiziki taşıma kapasitesi aynı anda ve belirli bir zamanda müşteri olarak alınabilecek ziyaretçi sayısıdır. Bu kapasite, alana uygun insan sayısına, yani alanın büyüklüğü ve diğer fiziki şartlar (doğal, coğrafi koşullar ve hava şartları) ile turizm altyapısının kapasitesine dayanmaktadır. Burada temel göstergeler; kalabalık, kuyruklar ve trafik sıkışıklığıdır. Fiziksel kapasite yönetiminin verimliliği ve etkinliği şu unsurlara bağlıdır; - Organizasyon kaynaklarının kapasitesi (insan ve ekonomik kaynaklar vb. gibi), - Ziyaretçi yönetiminin kapasitesi, NOT : (Fiziksel kapasiteyi değerlendirmek için aşağıdaki bilgiler gerekmektedir;) Bir sahanın ziyaretçi kullanımına/ turizm gelişimine karşı hassas olan kaynakları: Kırmızı liste ve endemik türlerin habitatları, alanın savunmasız olan diğer kaynakları, göçe hassas türler, Ziyaretçi yönetimi de dahil olmak üzere yönetim amaçları ve hedefleri: Genel bir doğa koruma planı, amaçlar, hedefler ve doğa koruma politikası, tür koruma politikaları, bölgeleme sistemi, izleme sistemi, Ziyaretçiler/turistler, turizm gelişimi ve etkileri üzerine veriler; tüm güzergahlar, tesisler, konaklama ve ziyaretçi/turist için olan etkinlikler ve detaylı haritalar, ziyaretçi sayısı, özellikleri, akımları, ziyaretçi modelleri, etkinlikler ve mevsime bağlı özelliklere ilişkin bilgiler vb., ziyaretçiler tarafından özel olarak gerçekleştirilen faaliyetler, ziyaretçi etkilerine ilişkin veriler, etkilerin izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin yöntemler, ölçütler ve göstergeler. Coğrafi bilgi sistemleri (CBS) teknikleri ile bilgilerin gösterilmesi mümkündür. Psikolojik Taşıma Kapasitesi; Psikolojik taşıma kapasitesi bir alanın belirli bir zaman diliminde ziyaretçi deneyimleri üzerinde olumsuz etkilenmeye sebep olmaksızın kaldırabileceği maksimum ziyaretçi sayısıdır. 3. İLGİ GRUBU ANALİZİ VE YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 24

25 3.1 İLGİ GRUPLARI/PAYDAŞLAR İlgi grupları, belirli bir koruma ve sürdürülebilir kalkınma projesi ile ilgili olarak fayda sağlayan, projenin içinde yer alan veya söz konusu projeden olumlu ya da olumsuz etkilenen bireyler, gruplar veya organizasyonlar olarak tanımlanabilirler. Paydaşlar, bir problemi çözmek için sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ve amaçlarımıza ulaşmak için güvenebileceğimiz kişilerdir. İlgi gruplarının hepsi sürdürülebilir doğa turizmi gelişimine ortak değildir veya olmaları gerekmez. Çünkü bir ortağın projeye olumlu bir bakışı, tutumu olmalıdır ve amaçlara ulaşmak için işbirliği yapmalıdır. Bazen bir ilgi grubu projeye olumsuz bakabilir ve hatta aktif bir tehdit bile olabilir, ilgi gruplarını işbirliği yapılanlar haline getirmek onlara paydaş değeri verilmesi ile mümkün olur. 3.2 İLGİ GRUBU KATEGORİLERİ Turizmde ilgi grupları; - Yöre halkı, kişiler ve kurumlar, - Alana dayalı ilin sorumlu yöneticileri, - Bölgesel yetkililer, - Ulusal yetkililer, - Turizm ofisleri, yerel turizm organizasyonları, konaklama ve hizmet sunanlar, taşımacılar, - Turizmle ilgili sektörler, - Tarım, ormancılık ve balıkçılık gibi farklı ekonomik sektörlerin temsil edildiği ticaret ve sanayi odaları ve el sanatları ile ilgili birimler, - İşçi sendikaları, dernekler, STK lar, - Eğitim ile ilgili birimler, 3.3 İLGİ GRUBU ANALİZİ İlgi grubu analizi sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının ortaya konması ve uygulamasında yer alan farklı taraflara ilişkin genel bir izlenim sahibi olabilmek, niyet okumak için kullanılan bir araçtır. Yalnızca bir envanter olarak ele alınmamalıdır, sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının planlanmasında potansiyel ortaklarımızın I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 25

26 kimler olduğunu ve hangi tarafla çelişkiler yaşayacağımızı bize bildirmektedir. Ayrıca projenin farklı seviyelerinde destek temini için de son derece elverişli bir analizdir. İlgi grupları analizine dayalı olarak sürdürülebilir doğa turizmi gelişme planının yönetiminden sorumlu bir organizasyon oluşturulmalıdır. Sürdürülebilir doğa turizmi gelişimi için, detaylı bir ilgi grubu analizi ilgi gruplarının; - Genel hedeflerini, - Turizmden beklediği faydaları - Turizmdeki rollerini tanımlamalıdır. Bu süreç; şu adımlardan oluşur; 1. İlgi gruplarının tanımlanması, 2. Her ilgi grubunun çıkarlarının, önceliklerinin ve değerlerinin belirlenmesi, 3. Her ilgi grubunun davranışlarının belirlenmesi, 4. İlgi grubunun gücünün ve ilgi grupları arasındaki muhtemel koalisyonlarının gücünün tahmin edilmesi, 5. İlgi gruplarının mevcut ihtiyaçlarının ne düzeyde karşılandığının değerlendirilmesi, 6. İlgi grupları ile birebir iletişimlerin başlatılması ve ilgi gruplarının güveninin kazanılması, 7. Ortak menfaatler, sinerji ve başarı unsurlarının tanımlanması, 8. Paydaşların bir araya getirilmesi, 9. Ortak hedef ve amaçların ve onlara ulaşmak için gerekli olan stratejinin ortaya konması, 10. Organizasyon çerçevesinin oluşturulması, 11. Uygulama (zaman çizelgesinin ve hedeflerin ortaya konması, iletişim organizasyonunun oluşturulması, ilgi gruplarına somut sorumlulukların verilmesi.) 12. İzleme ve geri bildirimin yapılması 3.4 TOPLUM TEMELLİ YAKLAŞIM Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planı nın hazırlanmasında toplum temelli yaklaşım uygulanması neticesinde; - Yöre halkı için sürdürülebilir geçim kaynakları ortaya koymak, - Toplulukların kendi yapılarını korumalarını teşvik etmek ve - Doğal alanların koruma hedeflerinde yerel faydayı oluşturmak mümkündür, I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 26

27 Toplum temelli turizmin en önemli özelliği, doğal kaynakların kalitesi ile alanın kültürel mirasının bozulmamış ve turizmle güçlendirilmiş olmasıdır. Doğal çevre üzerindeki olumsuz etkiler en aza indirilmeli ve yerel kültür korunmalıdır. Turizm, insanların kendi yerel kültürlerini yaşatma ve değerlendirmeye teşvik etmelidir. 3.5 YEREL ORGANİZASYONUN OLUŞTURULMASI İlgi grubu analizine dayalı olarak, korunan alan ve çevresi için, Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planını izlemek veya biçimlendirmek amacıyla, korunan alan yönetimi ve tüm ilgi gruplarının resmi işbirliğine dayalı bir organizasyon oluşturulmalıdır. Bu işbirliği Valiye imzalatıldığı takdirde resmi bir dokümandır. Sürdürülebilir Doğa Turizmi Gelişme Planını uygulamak, desteklemek ve sorumluluklarını, karar verme gibi hususları düzenler. 3.6 TARİHÇE Isparta ve yöresini içine alan kronolojik sıralama aşağıda verilmiştir. MÖ Üst Paleolitik Dönem MÖ Mezolitik Dönem MÖ Tunç Çağları MÖ Arzava Krallığı Dönemi MÖ Frigler Dönemi MÖ Birinci Lidya Dönemi MÖ Kimmer Sapardai Dönemi MÖ İkinci Lidya Dönemi MÖ Persler Dönemi MÖ İskender ve Diadoklar Dönemi MÖ Birinci Bergama Krallığı Dönemi MÖ Selökidler Dönemi MÖ İkinci Bergama Krallığı Dönemi MÖ 129- MS 395 Roma Dönemi Bizans Dönemi 1204 Isparta nın Anadolu Selçuklularınca Fethi 1301 Hamitoğulları Beyliği nin Kurulması 1390 Isparta nın Osmanlı Yönetimine Girmesi 1391 Hamitoğulları Beyliği nin Sona Ermesi 1402 Timur un Isparta Yöresini Ele Geçirmesi 1415 Çelebi Mehmed in Isparta yı Yeniden Osmanlı Yönetimine Bağlaması 1645 Kara Haydar ın Ayaklanması I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 27

28 1899 Isparta Yöresinde Şiddetli Bir Deprem Olması 1912 Keçiborlu ve Eğridir in İzmir-Aydın Demiryoluna Bağlanması 1914 Isparta Yöresinin Yeni Bir Depremle Sarsılması Isparta nın yerleşim tarihi, yazılı tarih öncesi bir dönem olan Üst Paleotik Dönem, yazılı tarihi ise, Hititler le başlamaktadır. Bugün il sınırları içinde kalan toprakların ve yerleşmelerin o dönemdeki adları kesin olarak bilinmiyorsa da, yörenin Arzava Bölgesi Sınırları içinde kaldığı kabul edilmektedir. Isparta Adının Kökeni Bugünkü Isparta nın yerinde ya da yakınlarında ilkçağda Baris adlı bir kentin olduğu ve Isparta adının Baris isminden geldiği düşünülmekte idi. Şehir ve civarında yapılan araştırmalarda herhangi bir kent kalıntısı olmadığı tespit edilmiştir yılında L. Robert, bulduğu bir yazıtla bu antik kentin Keçiborlu-Kılıç Kasabası yakınında Fari de olduğunu belirtmiştir. Isparta adının ilkçağdaki kökeni olarak Saporda adı üzerinde durulmaktadır. IV. yüzyıl Arap kaynaklarında ilin bugün bulunduğu yöre Saparta olarak anılmakta, Isparta adının bu sözcükten geldiği sanılmaktadır. Yazılı Tarih Öncesi Isparta ili Burdur la birlikte Antik Dönemde Pisidia Bölgesi ni oluşturmaktadır yılında bölgede, Şevket Aziz Kansu yönetiminde yapılan araştırmalarda, ilin yaklaşık olarak 15 km. kuzeyinde, Bozanönü Ovası nın ortasında, Üst Paleolitik Dönem e tarihlenen Kapalıin Mağarası na rastlanmıştır. Aynı ekip tarafından Baladız ve İğdecik Köyü arasında tren yolu açılırken ortaya çıkan kum tepeciğinde yapılan kazıda Mezolitik bir merkez ortaya çıkmıştır. Bu çalışmalar Isparta İl sınırları içindeki en erken yerleşimlerdir. Neolitik Dönemde (MÖ ) bölge Anadolu nun en önemli kültür bölgeleri arasındadır. Yazılı Tarih Arzava - Hitit Çatışmaları Pisidia Bölgesi, MÖ 2000 lerde, Luvi ve Arzava topluluklarının yerleşim alanıdır. Gerek Eski Hitit Krallığı, gerekse Hitit İmparatorluk Dönemi nde süregelen çatışmalar sırasında Arzava, çok sayıda küçük bölgeden oluşan bir konfederasyon yapısındaydı. MÖ1200 lerde, Balkanlar üzerinden Anadolu ya geçen ve Ege Göç Kavimleri adı verilen topluluklar, Anadolu nun siyasal görünümünü bütünüyle değiştirmişlerdir. Bu toplulukların önünde tutunamayarak siyasal varlığı sona eren devletler arasında Arzava Konfederasyonu da yer almıştır. Frigler Dönemi MÖ 1200 lerdeki göç olayının en güçlü öğesi Frig topluluklarıydı. Frigler, MÖ arasında kuzeyde Bilecik ve Kastamonu dan, güneyde Isparta ya, batıda Manisa dan doğuda Kayseri ye dek uzanan topraklara yayıldılar. MÖ VIII.yy ın sonunda doğudaki üstünlüğü Asurlara kaptıran Frigler, batıda Lidya üzerinde kurdukları egemenliği de koruyamaz oldular. Bu dönemde, Karadeniz in kuzeyindeki İskitler in Kafkaslar üzerinden güneye sürdüğü Kimmer ve Sapardai toplulukları Anadolu ya girdiler ve bu topluluklar I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 28

29 Isparta yöresine dek geldiler. Friglerin zayıflamasına denk düşen bu dönemde, Lidya daki Mermnad (Sshin) prensleri de, Friglere karşı ayaklandılar ve Kimmer-Sapardailerin yardımıyla, Isparta yöresinde egemenliklerini ilan ettiler.. Lidyalılar Dönemi MÖ 690 da, Frig egemenliğinin son bulmasıyla birlikte kurulan Lidya Devleti nin egemenlik alanı, Manisa nın bir bölüm topraklarıyla Isparta, Burdur, Denizli ve Uşak illerinin bulunduğu alanı kapsıyordu. Dönemin en önemli ticaret yolu olan ünlü Kral Yolu Lidyalılarca yapılmıştı. Ancak, Lidya Devleti MÖ 652 deki Kimmer-Sapardai saldırısına dayanamadı ve ağır bir yenilgiye uğradı. Lidya topraklarını baştanbaşa yağmalayan Kimmer-Sapardailer, Isparta üzerinden Toroslara, oradan da Kilikya ya dek indiler. Ne var ki, Kimmer-Sapardai toplulukları, göçebe topluluklardı. Bu nedenle, Isparta daki yerleşik düzende güçlerini koruyamadılar ve MÖ 633 te doğudan gelen Med akınlarına dayanamayarak, güneye Suriye ve Filistin e çekilmek zorunda kaldılar. Kimmerler in çekilmesinden sonra, bölgede Tirha soyu, duruma yeniden egemen oldu. Kimmerleri yenilgiye uğratan Med Kralı, Kimmerler geriye çekilince, Lidyalılarla karşı karşıya kalmıştı. Bu iki güç arasında, beş yıl süreyle savaşlar oldu. Sonunda, MÖ 580 de barış yapıldı. Böylece, Medlerin desteğini kazanan Lidya Devleti, Batı Anadolu nun en güçlü devleti durumuna geldi. Ticaret ve güzel sanatlardaki gelişme, bu dönemde en üstün düzeye ulaştı. Ticaret ve güzel sanatlar, ülkede öyle çekici bir nitelik kazanmıştı ki, devlet, savunmasını bile komşu ülkelerden getirttiği paralı askerlere bırakmıştı. Nitekim Pers ordularına da böyle bir paralı asker ordusuyla yenildi ve kültürel zenginliklerle dolu, ancak savunmasız Lidya Devleti de böylece sona erdi. Pisidia bölgesinde Lidya hâkimiyetine işaret edecek herhangi bir arkeolojik delil bulunmamaktadır. Muhtemelen Lidya Devleti Pisidia bölgesini siyasi olarak kapsamış olmalıdır. Persler Dönemi MÖ 547 yılında Sardesi alarak Lidya Devletini yıkan Persler, MÖ 334 yılına kadar Anadolu ya hakim olmuş ve Lydia Devleti egemenliğindeki toprakları kontrolleri altına almışlarıdır. Pisidia bölgesi de bu dönemde Pers egemenliğine girmiştir. Tarihi kaynaklarda Pisidia adına ilk kez MÖ 5. yüzyıl sonunda rastlanır. Batı Anadolu satrabı Genç Kyros Ağabeyi Pers Kralı II. Artakserkses e (MÖ ) karşı yapacağı seferin hazırlıklarını gizlemek için Phrigia ya yağma akınları düzenleyen Pisidialılara karşı ceza seferi hazırlıkları içinde olduğunu bildirmiştir. Bu tarihi vesikalar içinde olan ilk Pisidialılar adıdır. Pisidia topraklarına girmeyerek kuzeyinden geçen Kyros un ordusu MÖ 401 yılında Kunaksada yapılan savaşta ArtakserksesII ye yenilmiştir. Bu savaşla Anadolu daki Pers egemenliği sarsılmıştır. Bağımsızlıklarını elde etmek isteyen Pers Valileri ve Mısır, Kıbrıs ve Anadolu nun bazı bölgeleri ayaklanmalara katılmışlardır. Pers Kralı ArtakserksesII nin MÖ 386 yılında Greklerle yaptığı Antialkidas Antlaşması sırasında Mısır da I. sülale firavunlarından Akoris (MÖ ) isyana teşebbüs etmek isteyen KaryasatrabıHekatomnos ve isyan halinde bulunan Kıbrıs Kralı I Euagoras a her türlü Pisidialılarla bir antlaşma yapmıştır. Bu antlaşma dahilinde ayaklanmaya Pisidialıların da I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 29

30 katıldığı bilinmektedir. İskender Dönemi MÖ 334 te, Çanakkale Boğazı nı geçerek Ön Asya ya giren Büyük İskender, Egekıyısındaki kentleri teker teker ele geçirdikten sonra güneye indi; önce Likya ya (Antalya nın batısı), ardından da Pisidya ya (Göller Bölgesi) girdi. Pamfilya ya yöneldi ve Akdeniz kıyısındaki Perge, Side ve Aspendos kentlerini aldı. Buradan yine kuzeye yöneldi, ancak bugün Burdur ili sınırları içinde kalan Sagalassos ta yoğun bir direnişle karşılaştı ve kente zorlukla girebildi. Bu güçlü direniş nedeniyle İskender, zaman yitirmemek için, Isparta nın işgalini Komutan Nearkhos a bırakarak doğuya yürüdü. Bergama Krallığı İskender in ölümünden sonra, komutanından biri olan Trakya Satrabı Lizimakos, Trakya dan Toroslar a dek uzanan bütün Anadolu topraklarını ele geçirdi. Lizimakos, Anadolu daki egemenliğini kalıcı kılmak amacıyla Bergama yı askeri bir üs durumuna getirdi. Ancak, kente muhafız olarak bırakılan komutan, bir süre sonra bağımsızlığını ilan etti. Böylece, Isparta yöresi, yeni kurulan Bergama Krallığı nın egemenlik alanı içinde kaldı. Bergama Krallığı Batı Anadolu da egemenlik alanını genişletirken, Bergama Krallığı ile Selökidler arasında sık sık çatışmalar oldu. Sonunda, Bergamalılar Isparta yöresinde üstünlüğünü yitirdi. Selökidler Dönemi Akhaios un yenilgisiyle birlikte, Isparta yöresi Selökid Devleti nin egemenlik alanı içine girdi. Ancak, MÖ 190 da Anadolu da geniş bir saldırıya girişen Romalılar, III. Antiokhos u ağır bir yenilgiye uğrattılar. Antiokhos, Toroslar a dek uzanan bütün Anadolu topraklarını Romalılar a bırakmak zorunda kaldı. Yeni Bergama Egemenliği Anadolu da Roma egemenliği kesinleşirken, Bergama Krallığı Anadolu nun paylaşılması sırasında, Isparta yöresini kendi topraklarına kattı. Ancak, daha sonra, Isparta nın güneyinde yapılan savaşlarda Roma orduları kesin bir üstünlük sağladı ve MÖ129 da bütün Bergama topraklarını istila etti. Roma Dönemi Roma nın egemenliği altına girdiği yıldan MS III.yy sonlarına değin, Isparta yöresinin siyasal görünümünde anılmaya değer bir gelişme olmadı. Bu dönemde, Isparta yöresi Galatya, Likaoina, Pamfilyave İsauria ile birlikte, Roma ya bağlı büyük bir vilayetti. Pisidia bölgesinde özellikle İmparator Augustus döneminde Roma egemenliğinin simgesi olan koloni kentleri kurulmuştur. Bunlar Antiokheia (Yalvaç), Kremna (Çamlık), Komoma (Ürkütlü), Olbasa (Belenli), Parlais(Barla) dır. Bizans Dönemi Roma İmparatorluğu nun MS 395 te ikiye ayrılmasından sonra, Isparta yöresi, Doğu Roma (Bizans) sınırları içinde kaldı. Anadolu Selçukluları Dönemi I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 30

31 Roma İmparatorluğu nun M. Ö. 395 yılında ikiye ayrılmasından sonra Bizans İmparatorluğu na bağlanan Isparta, VIII. ve I. yüzyılda yapılan idari ayrıma göre bir eyalet halini alıyor ve bir dini merkez niteliğini taşıyordu. İslam ordularının akınlarının Anadolu ya yoğunlaştığı son dönemlerinde Avasım Bölgesi ne yerleştirilen Türkler ve Selçuklu Devleti nin kurulması Anadolu nun geleceği için önemli tarihi olayların başlangıcı olmuştur. Bu akınların sonunda kazanılan Malazgirt Meydan Savaşı, Bizans gücünü kırarak, bütün Anadolu kapılarının Türklere açılmasına vesile olmuştur. Malazgirt Savaşı ndan sonra hızla Anadolu ya yayılan Selçuklular, kısa sürede Batı Anadolu daki birçok yeri de ele geçirmişler; ancak, bu yörelerdeki Selçuklu egemenliği uzun sürmemiştir. Gerek Bizans ın güçlü savunması, gerek Haçlı Seferleri buralarda sürekli bir egemenlik kurulmasına imkan vermemiş, ele geçirilen yerler Bizanslılar la Selçuklular arasında birçok kez el değiştirmiştir. II. Kılıç Arslan zamanında ( ) yoğunlaşan Bizans-Selçuklu savaşları, 1176 da Anadolu Selçukluları nın Bizans ordusunu Miryakefalon da büyük bir bozguna uğratmasıyla dönüm noktasına varmıştır. Bu savaş sonrasında Uluborlu da ele geçirilmiştir. Isparta yöresi tam olarak ancak 1204 te III. Kılıç Arslan ın saltanatı sırasında fethedilebilmiştir. I. Keyhüsrev ( ) ve I. Keykavus ( ) dönemlerinde yöredeki Selçuklu egemenliği daha da pekişmiştir. Alaeddin Keykubad da ( ), Antalya yöresini bütünüyle ele geçirince bölgenin fethi tamamlanmış oldu. Ancak II. Keyhüsrev döneminde ( ) başlayan Moğol akınları, giderek Anadolu Selçuklu Devleti ni çökertince Batı Anadolu da egemenlik yörede kurulan beyliklerin eline geçmiştir. Beylikler Dönemi III. yüzyıl başlarında Selçuklular ın Isparta, Eğridir ve yalvaç yörelerine yerleştirdiği Teke aşiretine bağlı Türkmenler, Anadolu Selçuklu Devleti nin sona ermesinden kısa bir süre önce bu yörede Hamitoğulları Beyliği ni kurmuşlardır (1301). Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey beyliğe büyükbabasının adını vermiş ve önce Uluborlu yu, daha sonra da Eğridir i beyliğin merkezi yapmıştır. Hamitoğulları Beyliği, kuruluşundan bir süre sonra güneye doğru yayılarak, Gölhisar, Korkuteli ve Antalya ya doğru genişlemiştir. Antalya ve çevresi Dündar Bey in kardeşi Yunus Bey in yönetimine girince Hamidoğulları Beyliği, Eğridir ve Antalya olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Isparta bu kollardan Eğridir e bağlanmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti nin yıkılışından sonra, Karamanoğulları Konya yı ele geçirmiş ve tüm uçlara egemen olmak istemişlerdir. Ama aralarında Hamitoğulları nın da bulunduğu uç beyleri bu girişime karşı çıkarak, sürekli savaşlarla bağımsızlıklarını korumaya çalışmışlardır. Dündar Bey IV. yüzyıl başlarında oldukça güçlenerek Anadolu daki öbür beyliklere oranla üstün bir duruma gelmiştir. Ancak Anadolu beylerine İlhanlı egemenliğini kabul ettirmek için 1314 te Anadolu ya gelen Emir Çoban a bağlılıklarını bildiren beyler arasında Dündar Bey de yer alıyordu. Ama, 1324 te İlhanlılar ın Anadolu Valisi Temürtaş, Hamidoğulları Beyliği üzerine de yürümüş ve Antalya ya sığınan Dündar Bey i yakalatarak öldürtmüştür. Temürtaş, Dündar Bey in elindeki yerleri kendi yönetimi altına almış ve Antalya yı da Dündar Bey in kardeşi Yunus Bey in oğlu Mahmud a vermiştir. Temürtaş ın İlhanlı Hükümdarı Ebu Said Bahadır Han a karşı ayaklanarak Memlüklere sığınmasından sonra, I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 31

32 Dündar Bey in oğlu Hızır Bey Anadolu ya gelerek beyliğin yönetimini üstlenmiştir (1327). Hızır Bey 1328 de ölünce yerine geçen kardeşi Necmeddin İshak Bey, Beyşehir ve Akşehir yörelerini beylik topraklarına kattı. Yönetimde yeni düzenlemeler yaparak, ordusunu güçlendirdi. Komşu beyliklere karşı savaş hazırlıkları yaptığı sırada ölünce, yerine Gölhisar Beyi olan kardeşi Mehmed Çelebi nin oğlu Muzaffereddin Mustafa Bey geçti. Onun zamanında beylikler her bakımdan en güçlü dönemini yaşamıştır. Ölünce yerine oğlu Hüsameddin İlyas Bey geçmiştir. İlyas Bey döneminde Hamidoğulları ile Karamanoğulları arasında süregelen çatışmalar daha da arttı. Karamanoğulları İlyas Bey in topraklarının bir bölümünü işgal etti. Ama İlyas Bey, kaybettiği toprakları Germiyanoğluları Beyi Süleyman Şah ın yardımıyla geri aldı. İlyas Bey in 1374 ten önce öldüğü sanılmaktadır. Çünkü bu tarihte beyliğin başında oğlu Kemaleddin Hüseyin Bey bulunuyordu. Hüseyin Bey, Karamanoğulları nın saldırılarını ancak Osmanlılar ın yardımıyla engelleyebileceği düşüncesiyle, daha önce Eşrefoğulları ndan alınan Yalvaç, Şarkikaraağaç, Beyşehir, Akşehir ve Seydişehir yörelerini 1374 te altın karşılığında Osmanlılar a sattı. I. Murad ile iyi ilişkiler kuran Hüseyin Bey, Kosova Savaşı nda Osmanlılar a yardım etmek amacıyla oğlu Mustafa Bey komutasında bir birlik göndermiştir. Ancak bu savaşta 1. Murad ölünce, Karamanoğulları, Hamidoğulları nın topraklarını bütünüyle ele geçirmiştir. Osmanlı Döneminde Isparta 1390 da Karamanoğulları nın üzerine yürüyen Yıldırım Bayezid, bu toprakları geri aldı. Böylece kısa bir süre için Karamanoğulları na geçen Isparta yöresi bütünüyle Osmanlı yönetimine girmiştir. Kemaleddin Hüseyin Bey in 1391 de ölmesiyle de Hamitoğulları Beyliği sona erdi. Yıldırım Bayezid, Hamidili nin yönetimini oğlu İsa Çelebi ye bıraktıktan sonra Antalya üzerine yürümüştür Ankara Savaşı ndan sonra Osmanlı Devleti nin içine düştüğü bunalım döneminde; Anadolu beylikleri, daha önce yitirdikleri toprakları yeniden ele geçirdiler. Bu arada Timur un torunu Mehmed Mirza nın hapisten kurtardığı II. Mehmed Bey de Karamanoğulları Beyliği nin başına geçti. II. Mehmed Bey Karamanoğulları nın egemen olduğu yerlerden başka, Osmanlılar a bağlı Isparta, Eğridir, Kırşehir ve Kayseri yi de ele geçirdi. Osmanlı Devleti Çelebi Mehmed le yeni bir yönetime kavuştuktan sonra, kaybedilen yerleri ele geçirmek için girişimlere başlandı. Çelebi Mehmed, Karamanoğlu II. Mehmed Bey i bir savaş sırasında esir aldı (1415). Böylece Isparta yöresi yeniden Osmanlılar a bağlandı ise de bir süre sonra yine Karamanoğulları nın eline geçmiştir. Karamanoğulları Beyliği nin başına geçen İbrahim Bey, güçlendikten sonra Osmanlılar a verdiği yerleri geri almak için girişimlere başladı. Tek başına karşı çıkamayacağını anlayınca da Sırplar ve Macarlar la anlaştı. Bu anlaşmadan sonra Beyşehir ve Hamidili yöresine saldırarak, Hamidili Sancak Bey ini tutsak etti. Bu olay üzerine II. Murad, önce Rumeli Beylerbeyi Sinan Paşa yönetiminde Macarlar üzerine bir kuvvet gönderdi. Macarlar ı etkisiz hale getirdikten sonra da İbrahim Bey in üzerine yürüdü ve yanında bulunan İsa Bey i Karamanoğulları Beyi olarak ilan etti. Daha sonra, dönemin önemli bilim adamlarından Mevlana Hamza, arabuluculuk yaparak İbrahim Bey i bağışlattı. İbrahim Bey, yine Beyliğin başında kaldı ve Osmanlılar dan aldığı yerleri geri verdi. VI. yüzyıl başlarına kadar Isparta ve yöresinde önemli bir siyasal olay gelişmemiştir. VI. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 32

33 yüzyıl başlarından itibaren ise Osmanlı Devleti ni uzun süre uğraştıran Şahkulu Ayaklanması, Isparta yöresini de etkiledi. Burdur, Isparta, Gölhisar ve Sandıklı yöresine de saldıran Şahkulu, buraları yağmaladı ve çok sayıda kişiyi öldürdü. Ayaklanma bastırılıp Şahkulu öldürüldükten sonra (1511), Isparta ve Antalya yöresinde ele geçirilen Şiiler Mora ya sürülmüştür. VI. yüzyılın ikinci yarısından başlayıp giderek artan ekonomik bunalım, Osmanlı toplum yaşamını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu dönemde dünyadaki fiyat artışları, ülke dışına yiyecek maddesi kaçırılmasına yol açmış, bu da Anadolu da büyük bir yiyecek kıtlığına sebep olmuştur. Bunun yanı sıra, ekonomik bunalım sonucu topraklarını bırakmak zorunda kalan halk levend adı altında soygunculuk yapmaya başlamıştır. Isparta ve yöresi de bu olaylardan oldukça etkilenmiştir. Bu dönemde suhteler (medrese öğrencileri) de gruplar halinde Anadolu nun çeşitli yerlerinde dolaşarak olaylar çıkarmış, soygunlar yaparak birçok insanı öldürmüşlerdir da İstanbul dan Hamid Sancağı Kadısına gönderilen bir fermanda, Isparta yöresinde dolaşan suhtelerin çıkardıkları olaylardan söz edilerek, bu kişilerin yakalanıp cezalandırılmaları için Mirza Bey adlı bir kişinin görevlendirildiği bildirilmektedir. Hamid Sancağı bu dönemde Ege Bölgesi nden sonra suhte ayaklanmalarının en çok görüldüğü yerdir. O kadar ki, 1558 de Şehzade Bayezid ile sefere çıkan Hamid Sancak Beyi Mustafa Bey e hemen sancaktaki görevine dönmesi bildirilmiştir. Hamidili ndekisuhte olayları 1572 sonrasında da aynı yoğunlukta sürmüştür te Hamid Sancağı nda suhteler olay çıkarmış ve sancaktaki sipahiler bu kişilere yardım ederek yakalanmalarını önlemişlerdir. Bu dönemde olayların yoğunlaşmasına karşın Kıbrıs a gönderilen sancak beyi, bir yazısında bu durumdan yakınmaktadır. Hamid Sancak Beyinin Kıbrıs a gitmesinden sonra yerine vekil olarak bıraktığı Hamza Bey in raporlarından öğrenildiğine göre, sancaktaki Beydili Köyü halkı Hüsam adlı bir suhteyi yakalayarak sancak beyine teslim etmiş ve bunun üzerine 200 kişilik bir grup köyü basmaya kalkışmışlarsa da sancak beyi ve sipahilerin çabaları karşısında başarısız kalmışlardır baharında Anadolu askerlerinin sefere çağrılması, yöredeki suhte olaylarının da artmasına neden olmuştur. Isparta ve yöresindeki suhte olayları 1587 de daha da kanlı bir biçime bürünmüş, Hamid ve Teke sancaklarında zengin tımar ve zeamet sahiplerine saldırmaya başlamıştır. Isparta da Taşviran Köyü nü basan suhteler burada 32 kişiyi öldürmüşlerdir. Suhte ayaklanmalarının önlenememiş olması, aralarında Isparta nın da bulunduğu birçok kent halkının hükümete karşı büyük güvensizlik duymasına yol açmıştır. Ayaklanmaları önlemek amacıyla il erleri serdarlarına, hatta çavuş ve subaşı gibi kişilere yetki verilmesi suhtelerin daha fazla taşkınlık yapmalarından başka sonuç vermemiştir. VII. yüzyılda Isparta yöresini etkileyen önemli bir olay da Haydaroğlu ayaklanmasıdır te, Isparta yöresinde ortaya çıkan Kara Haydar adında bir kişi soygunlar yaparak, yöreyi uzun süre tedirgin etmiş, daha sonra da yakalanarak öldürülmüştür. Oğlu Mehmed, babasının öcünü almak için Haydaroğlu adıyla yörede soygunculuğa başlamış, yakalanması için de Eski Anadolu Valisi İbşir Paşa görevlendirilmiştir. Gerek İbşir Paşa, gerek daha sonra görevlendirilen KüçükçavuşAhmed Paşa, Haydaroğlu karşısında başarısız kalmışlardır. Ahmed Paşa, Haydaroğlu nun en güçlü yardımcısı olan Katırcıoğlu nun adamlarınca öldürülmüş ve askerlerinden bir bölümü Haydaroğlu güçlerine katılmışlardır. Bunun üzerine Haydaroğlu nu yakalama görevi Ketencizade Mehmed Paşa ya verilmiştir. Haydaroğlu, Mehmed Paşa yı öldürdükten sonra Afyonkarahisar üzerine yürüyerek kenti yağmalamış, sonra Isparta üzerine yürümüştür. Bu dönemde Isparta Sancak Beyliği ne Hacı I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 33

34 Sinan Paşazade Mehmed Paşa atanmıştır. Ama Mehmed Paşa kendi yerine mütesellimi Abaza Hasan Ağa yı göndermiştir. Haydaroğlu nun kent yakınlarına geldiğini öğrenen halk, haber göndererek ne istenirse vermeye hazır olduklarını bildirdiler. Bunun üzerine Haydaroğlu Isparta halkından kuruş vergi istedi. Kent halkı istenilen parayı toplamak gerekçesi ile onu oyalarken, Abaza Hasan Ağa da savaşabilecek durumdaki kişilerden bir güç oluşturarak, Haydaroğlu na saldırdı ve yakalayarak İstanbul a gönderdi. Haydaroğlu nun İstanbul da idam edilmesinden sonra en güçlü adamlarından ve Isparta yöresi Türkmenlerinden olan Katırcıoğlu, Haydaroğlu güçlerinin başına geçti. Bir süre devlete karşı başkaldırışını sürdüren Katırcıoğlu, daha sonra isteği üzerine bağışlanarak kendisine Beyşehir Sancağı verildi. Katırcıoğlu Karaman Valiliği ve Isparta Sancak Beyliği görevlerinde de bulunmuştur. I. yüzyıl başlarında Isparta bir veba salgını geçirmiştir. Bu salgın sonunda kişi hayatını kaybetmiştir. Aynı dönemde ilk kız rüştiyesi, İnas Rüştiyesi adı altında açılmıştır. Bu yüzyıl boyunca Isparta Sancağı, oldukça sakin bir dönem geçirdi. Yapılan araştırmalar sonucu Göller Bölgesi nin Türkiye nin ikinci derece deprem sahası içinde yer aldığı ortaya konmuştur. Dolayısıyla, Isparta nın da merkezinde olduğu bu bölgede tarihi süreç içerisinde şiddetli depremler meydana gelmiştir. Bilinen en önemlileri, 1875 te Dinar, 1899 da Isparta ve 1914 teki Burdur-Isparta en şiddetli depremlerdir. 3/4 Ekim 1914 gece yarısı, Alaşehir, Denizli, Burdur, Isparta, Eğirdir, Seydişehir ve Akşehir i kapsayan ve geniş bir alanı etkileyen 7.1 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Deprem, en kuvvetli bir şekilde Burdur-Eğirdir gölleri arasında hissedilmiş, özellikle Burdur ve Isparta ile bu iki şehir arasında kalan köylerde büyük zarara yol açmıştır. Arşiv vesikalarına göre sarsıntılar yer yer en az altı gün sürmüştür. Bu deprem, Isparta sancağında büyük yıkımlara sebep olmuştur. Isparta da binanın tamamen yıkıldığı, ayakta kalanların ise oturulacak durumda olmadığı tespit edilmiştir. Bu arada şehir merkezinde çıkan yangında, Pamuk Hanı, Kundakçıoğlu Hanı, 15 dükkan ve iki ev yanıp kül olmuştur. Depremin gece meydana gelmesi, ölü sayısının artmasına sebep olmuştur. Isparta şehir merkezi ve köylerinde enkaz altında kalarak ölenlerin sayısı 1.500, yaralananların sayısı ise 500 olarak tespit edilmiştir. Yaklaşık kişi bir anda sokak ortasında kalmıştır. Deprem ayrıca, Keçiborlu Nahiyesi ile Kılıç, Senir, Çukur, Ali, Lağus (İlavus) Deregümü köylerinde büyük tahribat yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Ispartalılar bir taraftan depremde yıkılan evleri ve kayıplarının telafisi ile uğraşırken diğer yandan da memleket genelinde olduğu gibi savaşın açtığı zarar, yokluklar, hastalıklar ve benzeri sıkıntılarla uğraşmak zorunda kalmıştır. Osmanlılar Dönemi nde, Isparta, merkezi Kütahya olan Anadolu Eyaleti nin bir sancağı olmuş, I. yy da ise, Konya Vilayeti ne bağlanarak Hamid Sancağı nın merkezi durumuna getirilmiştir. Bu nedenle de bir dönem Hamidabad diye anılmıştır. 18.yüzyılın başlarında görülen Celali İsyanları ve bu ayaklanmaları izleyen günlerdeisparta zarar görmüş ve Isparta-Akşehir hattı bu ayaklanmalar sonunda ekonomik I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 34

35 yönden gerilemeye başlamıştır. Soygun ve isyanlar Isparta yöresinde büyük sosyal ve ekonomik çalkantılara sebebiyet vermiştir. Şehirde, daha önce meydana gelen ayaklanmalar yanında, sık sık meydana gelen deprem ve su baskınları gibi afetler de çeşitli zararlara yol açmıştır yılında Gölcük krater gölünün taşması ile meydana gelen büyük bir sel, Tekke ve Yaylazade mahallelerini tümüyle tahrip etmiştir. Milli Mücadele Döneminde Isparta Birinci Dünya Savaşı nın sona ermesinin ardından, 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Antlaşması nın 7. Maddesi doğrultusunda, galip ülkeler, daha önce kendi aralarında yaptıkları gizli antlaşmalara göre çeşitli bölgeleri işgal etmeye başladılar. Bu işgallere karşı Anadolu nun hemen hemen her yerinde millî teşkilatların kurulduğu, düşmana karşı topyekün bir ayaklanmanın millî bir galeyanın oluştuğu bu dönemde, millî mücadele ruhunun filizlenip başarıya ulaşmasında Isparta nın da olağanüstü hizmet ve katkıları olmuştur. Yunanlıların İzmir e ayak bastığı duyulur duyulmaz, Anadolu nun diğer yerlerinde olduğu gibi Isparta ve kazalarında da olağanüstü bir heyecan oluşmuş, halt galeyana gelmiştir. İzmir in işgalinin ilk günü 15 Mayıs ta bütün Yalvaçlılar İstanbul da Sadrazamlığa işgali kınayan protesto telgrafları gönderdiler. Bu telgrafta; Biz namusumuz ile yaşayacağız, namusumuz ile öleceğiz. Türk milleti zilletle yaşayamaz. Bu kadar hakir bir millete katlanarak yaşamak isteyen bir Türk ve Müslüman düşünülemez. Biz daha ölmedik. Büyük hakanımıza şanlı tarihimizin son kurbanı olacağız. Gayret borcumuz, ya İzmir ya ölümdür. Vatan için ölmeye âmâdeyiz deniyordu. Yine aynı gün Keçiborlu, Uluborlu ve Şarkikaraağaç işgallere tepki göstermiştir. İlçelerde bu gelişmeler meydana gelirken, Isparta da millî mücadelenin öncülerinden olan Hafız İbrahim (Demiralay), memleketi olan Gelendost un Afşar nahiyesine gelerek, evinde yörenin ileri gelenleriyle vatanın içinde bulunduğu durumu görüştü ve bu görüşmelerin sonucunda; İzmir in işgali meselesini İstanbul Hükümeti nin siyaset masası değil, ancak Türk ün kendi kuvvet ve silahı halledecektir denilerek halk silahlı direnişe çağrıldı. Yine Isparta da millî mücadelenin önderlerinden olan ve o günlerde henüz 22 yaşında olan Akkaşzâde Süleyman Turgut da Gençler Yükselme Cemiyeti Başkanı olarak Hafız İbrahim le birlikte bütün Ispartalıların hislerine tercüman olarak Isparta da bir protesto mitingi yapılmasına önayak oldular. 11 Haziran 1919 da Hükümet Konağı önündeki meydanda kişinin katıldığı büyük bir miting düzenlendi. Mitingde alınan kararlar İtilaf Devletleri temsilcilerine ve Paris Barış Konferansına telgrafla bildirildi. O günlerde İzmir den gelen bazı Ispartalıların Yunanlıların yaptığı insanlık dışı mezalimi anlatmaları üzerine halk büsbütün galeyana gelmiştir. Hafız İbrahim bu haberleri duyar duymaz Isparta halkını cihada davet etti. Bu davet üzerine tüm ahali Isparta da toplanmaya başladı. İlk protesto mitinginin üzerinden daha 10 gün geçmeden 20 Haziran 1919 özellikle şehrin pazarı olması münasebetiyle Çarşamba günü Isparta da ikinci bir miting yapıldı. Yaklaşık kişinin katıldığı bu büyük mitingin öncekinden farkı silahlı bir toplantı ve gösteri olmasıdır. Mitingin başlangıcından sonuna kadar, şehrin bütün camilerinin minarelerinden tekbirler getirildi, halk Allah için cihada davet edildi. Oradakiler de bu I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 35

36 davete yemin ederek söz verdiler. Mondros Mütarekesinden sonra Anadolu nun diğer yerlerinde olduğu gibi Isparta da da cemiyetler kuruldu. Bunların başında Cemiyet-i İlmiye ve Gençler Yükselme Cemiyeti geliyordu. Isparta da milli hislerin uyanması, bilinçlenmesinde ve kamuoyunun oluşmasında bu cemiyetlerin büyük rolü oldu. Bu cemiyetler düşmana karşı mücadele gündeme gelince Isparta Millî Müdafaa-i Vataniye Heyeti adı altında faaliyet göstermeye başladı. Bu arada İstanbul Hükümeti ne sadık bazı mülkî idarecilerin milli yapılanmaya karşı olumsuz davranışları da oluyordu. Bütün olumsuz gelişmelere rağmen Heyet-i Temsiliye nin aldığı olumlu tedbirler neticesinde 21 Eylül 1919 da Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti resmen kuruldu. Aynı günlerde Isparta mutasarrıflığı İstanbul Hükümeti ile bağlantısını keserek, Heyet-i Temsiliye ye bağlandı. Bu bağlılık ve Isparta daki milli teşkilat ve alt birimleri 27 Eylül 1919 da bir telgrafla Sivas ta bulunan Mustafa Kemal e bir rapor halinde bildirildi. Mustafa Kemal Paşa da bir gün sonra gönderdiği cevapla Isparta Müdafaa-i Hukuk Cemiyetini bu faaliyetlerinden dolayı taltif ederek başarılar diliyordu. Artık Ekim 1919 dan itibaren Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Isparta da tek otorite olarak her türlü sosyal ve siyasi olayları kontrolü altına aldı. İlk aşamada batı cephesinde Yunanlılara karşı mücadele eden milis kuvvetlerimize, ardından da daha sonra bölgeye gönderilen düzenli birliklere maddi, manevi ve insan gücü olarak yardımlarda bulundu. Isparta ve havalisinden toplanıp, cepheye gönderilen mücahitler cephede canla başla mücadelelerine devam ederken Hafız İbrahim, Mustafa Kemal Paşa nın izniyle Fevzi Paşa nın da isteği üzerine yeni bir kuvvet oluşturup, cepheye sevk etmek üzere görevlendirildi yılı Ağustos ayı başlarında Ankara dan Isparta ya gelen Hafız İbrahim hemen hazırlıklara başladı ve üç gün içinde 100 süvari ve 200 piyadeden oluşan gönüllü teşkilatı meydana getirdi. Bu kuvvete Demiralay adı verildi. Aynı zamanda Demiralay ın komutanlığını da üzerine alan Hafız İbrahim birliklerinin başında derhal cepheye hareket etti. Cepheye hareket ederken TBMM ne bir telgrafla bilgi verirken şu ifadeleri kullanıyordu: Cenâb-ı kâdir mukaddes gayemize bizi vasıl edinceye kadar silahlarımızı düşman sinesinden ayırmayacağımıza yemin ve alayın bayrağı altında ruhumuzu teslim etmeye imanımızla karar verdik. Mustafa Kemal Paşa da Büyük Millet Meclisi adına gönderdiği cevabi yazıda vatanın korunması konusunda gösterdiği hassasiyet ve fedakarlığından dolayı Isparta sancağına teşekkür etti. Demiralay, cepheye ulaştıktan sonra Sarayköy, Buldan-Güney-Çal cephelerinde düşmana karşı mücadelesinde olağanüstü başarılar göstererek destanlar yazdı. Bu yüzden Batı cephesindeki başarılar içerisinde Demiralay ın ayrı bir yeri vardır. Başarılarından dolayı TBMM ve Batı cephesi komutanlığının sürekli olarak takdirini toplamıştır. Demiralay, 2 Aralık 1920 de düzenli ordu içine alınmış ve 39. Piyade Alayı adıyla sonuna kadar millî mücadelede yer almıştır. Millî mücadelenin en şiddetli dönemlerinde Isparta, asker göndermenin yanı sıra cephenin yiyecek ve giyecek ihtiyacının hemen hemen tamamını karşılıyor, yiyeceklerin bir kısmını çoğu zaman halktan toplanan ayni yardımlarla sağlanıyordu. Düşman zulmünden kaçan Aydın muhacirlerine, hatta Maraş cephesine, nerede ihtiyaç varsa oraya yapabildiği kadar maddi yardımlar yapmıştır. Cephe gerisi hizmetleri içerisinde yaralı askerlerin bakımı ve I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 36

37 tedavisi de vardı. Etrafındaki cepheye yakın illerin hemen hepsinin düşman işgalinde veya işgal tehdidinde bulunması sebebiyle cephe gerisi, lojistik hizmetler bakımından Isparta yı daha da ön plana çıkarmıştır. Bu maksatla oluşturulan hastane hizmetleri bugünkü, bölgenin önemli ve tek asker hastanesinin de temelinin atılmasında önayak olmuştur. Cumhuriyet Döneminde Isparta ve Atatürk Isparta, Atatürk ün Anadolu da başlattığı Millî Mücadele ye canıyla-malıyla tam destek vermiş, tüm Ispartalılar Kuvay-i Milliye ile bütünleşmiştir. Milli Mücadeleye Mustafa Kemal Paşa nın safında giren Isparta, ilçeleriyle birlikte, 871 şehit, binlerce yaralı vermiş ve Büyük Zafer i içtenlikle kutlayarak, Cumhuriyet e aydınlık kucağını açmıştır. Atatürk, zaman zaman kendisini ziyarete gelen Isparta heyetine: Sevgili Ispartalılara selamlarımı götürünüz. Bir fırsatını bularak şehrinize geleceğim, çorbanızı içeceğim.. demekteydi. Kendisini Antalyalılar da bekliyordu. Atatürk İzmir den yola çıkarak, 5 Mart 1930 günü, yanında Prof. Dr. Afet (İnan), İçişleri Bakanı Şükrü (Kaya), Ordu Müfettişi Fahreddin (Altay) Paşa Emniyet Genel Müdürü Şükrü (Sökmensüer), Prof. Dr. İsmail Hakkı (Uzunçarşılı) ve yaverleri olduğu halde Denizli ye, 6 Mart 1930 sabahı da Eğirdir e ulaşmıştır. Burada Isparta Valisi Ekrem Bey, Isparta Milletvekilleri Hafız İbrahim Demiralay ve Belediye Başkanı Mustafa Hilmi Çakmakçı ile görüşmüştür. Atatürk, Eğirdir Gölü nü ve Can Ada yı çok beğenmiştir. Bunun karşısında daha sonra Can Ada nın tapusu Belediye Meclis kararıyla Atatürk e verilmiştir. Atatürk, 6 Mart 1930 günü Kuleönü den Isparta ya yolculuk yapmış ve saat sularında Isparta ya gelmiştir. Burada büyük ve coşkulu bir şekilde karşılanmıştır. Bugünkü Atatürk Bulvarı üzerinden yürüyerek doğruca Tümen Komutanlığı na gelen Atatürk, buradan Valiliği ziyaret ederek, çeşitli heyetleri kabul etmiş ve dertlerini dinlemiştir. Heyetlerin dilekleri arasında, Isparta nın İzmir, Denizli, Afyon demiryolu şebekesine bir an önce bağlanması sık sık dile getiriliyordu. Atatürk, daha önce söz verdiği gibi, o gün öğle yemeğini Ispartalılarla birlikte yiyerek, Isparta nın sorunlarını dinlemeye devam etmiştir. Yemekten sonra Atatürk, saat te Burdur a gitmek üzere Isparta dan ayrılmıştır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 37

38 6 Mart 1930 tarihinde Atatürk Isparta da. 6 Mart 1930 günü, Isparta nın mutlu günlerinden birisi olması nedeniyle her yıl 6 Mart günü Atatürk ün Isparta ya gelişini anmak üzere kutlamalar yapılmaktadır. 3.7 ISPARTA İLİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ İlin Jeomorfolojik Özellikleri Isparta ili arazisi, 3.zaman kıvrılmaları ve tektonik hareketleri sonucunda bugünkü şeklini almıştır. İl arazilerini başlıca üç jeomorfolojik ana birime ayırmak mümkündür. Buana birimlerden biri; Isparta ilinin çevresini doğal bir sınır gibi çevreleyen dağlık alanlar, bir diğeri yörede yer alan ovalar ve son olarak da ovalarla dağlar arasında kalan az eğimli, dalgalı arazilerden oluşan plato sahalarıdır. İl arazilerinin %68,4 ü dağlar, %16,8 i ovalar ve %14,8 i platolardan meydana gelmektedir Dağlar Isparta ve yöresinde yaklaşık m. yi bulan, oldukça yüksek dağlar bulunmaktadır. Bunlar genel olarak Batı Toroslar ın uzantılarıdır. Antalya Körfezi nin batısından ve doğusundan kuzeye doğru sokulan bu sıradağlar, Isparta ilinin kuzeyinde daralarak, çalışma alanının kuzeybatısında Karakuş dağları ve kuzeydoğusunda ise Sultan Dağları ismini almaktadır. İli, Afyonkarahisar il sınırından ayıran Karakuş Dağları nın güneye bakan yamaçları, Senirkent Ovası nı kuzeyden kuşatmış, dalgalı düzlük ve tepeliklerden oluşmuştur. Güneybatıdan kuzeydoğuya doğru uzanan Karakuş Dağları nın üzerindeki tepelerden bazıları; Tekke Tepe (1.788 m.), Karlıkkayası Tepesi (1.708 m.), Toklu Tepe (1.918 m.), Uyumaz Tepe (1.846 m.), Babageçiti Tepe ve Sağdöven Tepe leridir (2.082 m). Isparta ilinin kuzeydoğusunda, Konya iliyle doğal sınır oluşturan Sultan Dağları, mermer, kuvarsit gibi başkalaşmış taşlardan meydana gelen Paleozoik bir kütle olup, kuzeybatı güneydoğu doğrultuda, yaklaşık 100 km. uzunluğunda, Karakuş Dağlarına göre,biraz daha yüksek bir dağ kütlesidir. Sultan Dağları nın önemli yükseltilerini oluşturan tepelerden bazıları ise; Gelincikana Tepe (2.610 m.), Başyurt Tepe (2.424 m.), Kömürcü Tepe (2.169 m.) ve Ağlayan Tepeleri dir (2.224 m.). Önemli yükseltilerinden biri de Barla Dağı dır. Senirkent Ovası ile Atabey Ovası arasında kalan Barla Dağı kütlesi, batı-doğu yönünde 40 km.uzunluğa sahiptir. Uluborlu nun batısından başlamak üzere, doğuya doğru yükselti artmakta, Gelincik Tepe den sonra Eğirdir Gölü ne doğru yükseklikler azalma göstermektedir. Isparta daki önemli bir yükseklik olan Davraz Dağı, Mesozoik e ait kalkerlerden oluşmuş ve faylarla parçalanmıştır. Batıda Isparta Ovası na, doğuda Kovada depresyonuna doğru kademeli bir şekilde alçalmaktadır. Kuzeybatıda Eğirdir Gölü ne doğru Yürlük Dağı, batıda Küçük Davraz, güneydoğuda Asacak Dağı gibi isimlerle adlandırılan Davraz Dağı nın en I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 38

39 yüksek noktası, m. ile Ulparçukuru Tepe dir. Eğirdir Gölü nden Dereboğazı deresine kadar uzanan Davraz Dağı üzerinde bulunan tepelerden bazıları; Kara Tepe (2.396 m.), Çıkrıklı Tepe (2.013 m.), Kocakır Tepe (1.675 m.) ve Garkın Tepeleri dir (1.736 m.). Davraz Dağı nın batısında, dağı Dereboğazı Deresi ile ayrılan başka bir dağ kütlesi de Isparta Ovası nın batı ve güneybatısında yer alan Akdağ dır. Doğu-batı uzanışlı Akdağ ın en yüksek zirvesi m. dir. Yine Akdağ üzerinde Isparta il merkezinin 5 km güneybatısında Pliosen yaşlı volkanik bir kütle olan Gölcük krater gölü yer alır. Bu göl nedeniyle de buraya Gölcük volkanizması denilmektedir. Isparta İlinin önemli dağlarını gösterir harita. Yöredeki başka bir dağ kütlesi de Eğirdir Gölü-Kovada depresyonu ile Beyşehir Gölü arasında yer alan, Anamas (Dedegöl) Dağları dır. Anamas Dağları, kuzey-kuzeybatı ve I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 39

40 güney-güneydoğu doğrultuda uzanmaktadır. Dağlar, kuzeyde m. lik düzlükten sonra yükselir ve m. den sonra dalgalı bir düzlük görünümünü alır. Dağın en yüksek yeri, m. Yükseklikteki Dedegöl Dağı dır (Dumont, 1976:26). Dedegöl zirvesi hem Anamas Dağları nın hem de Batı Torosların en yüksek noktasıdır. Ayrıca çalışma sahasında, Sütçüler ilçe merkezinin doğusunda Kuyucak Dağları, Gelendost Ovası nın kuzeyinde, Eğirdir Gölü nün doğusunda Kirişli Dağı, Eğirdir Gölü nün güneydoğusunda Dulup Dağı, Beyşehir Gölü nün kuzeyinde Sürütme ve Kızıldağ'lar bulunmaktadır. Bu dağlardan, Kuyucak Dağları, Dulup Dağı, Kızıldağ üzerinde Isparta ili orman alanlarının bir kısmı yer almaktadır Ovalar Isparta Ovası, esas olarak asıl Isparta Ovası ile daha kuzeyde yer alan Atabey (Kuleönü- Bozanönü) Ovası nı kapsamaktadır. Asıl Isparta Ovası, ortalama m. yüksekliğe sahip, kuzeybatı-güneydoğu yönlü elips biçimli bir ovadır. Ova, Savköy ile Çünür Mahallesi arasında, 13 km., kuzeydoğu güneybatı yönünde Deregümü ile Aliköy arasında, 10 km. kadar bir uzunluğa ve yaklaşık 100 km 2 alana sahiptir (Çiçek, 1992a).Isparta Ovası, Akdağ, Davraz Dağı, Hisartepe ve Karatepe ile çevrili, Darıdere ve Isparta Çayı gibi akarsuların getirdiği alüvyonlarla oluşmuş verimli bir tarım alanıdır. Atabey (Kuleönü-Bozanönü) Ovası, batı ve doğu doğrultusunda Gönen ile B.Gökçeli arasında 27 km.,gerges çiftliği ile Bozanönü arasında 12 km. uzunluğunda ve 210 km2. alana sahip elips biçimli bir ovadır. Ortalama yüksekliği 950 m. olan bu ova, kendi içerisinde halk tarafından çeşitli isimlerle adlandırılır (Ardos, 1985, Çiçek, 1992). Atabey Ovası nın, özellikle kuzey (Barla dağı) ve güneyi (Davraz dağı) oldukça yüksek dağlarla çevrilmiş olduğu için bir kapalı havza karakterindedir. Keçiborlu Ovası, Doğudan Söğüt Dağları, batıdan Kayı Dağı, kuzeyden Barla Dağı nın güneybatı uzantıları ve güneyden de Burdur Gölü ile çevrili olan ova, Senir ve Keçiborlu ilçe merkezi arasında yer yer tepelik sahalarla yarılmıştır. Ova, Kılıç, Gölbaşı, Gümüşgün ve Keçiborlu yerleşmelerinin arasında kalmış, batı, doğu ve kuzeyde yamaçlara doğru taraçalarla kademelenmiştir. Senirkent Ovası, Barla ve Kapı Dağı nın kuzeyi ile Karakuş Dağları nın güneyinde, Uluborlu ve Senirkent ilçeleri arazilerini içine alan bir graben durumundadır. Batıdan doğuya doğru yaklaşık 30 km. uzunluğunda, doğuda Eğirdir Gölü ne doğru genişleyen tektonik kökenli bir ovadır. Senirkent Ovası nda, çevresindeki dağların eteklerinden ovanın ortasına doğru alüvyonların kalınlığı artmakta ve ovanın ortasında alüvyon kalınlığı 70 m. ye ulaşmaktadır (Ardos, 1977). Ortalama 950 m. yüksekliğe sahip olan Senirkent Ovası nda yer alan tek akarsu Pupa Çayı dır. Çayın yatağı dar ve sığdır. Bu nedenle zaman zaman sağnak yağışlar sonucu dere yatağı taşmakta ve taşkınlar sonucu Büyükkabaca ve Yassıören yerleşmeleri ile Ortayazı köyüne ait tarım arazilerinin bir kısmı sular altında kalmakta ve taşınan malzeme ova yüzeyine yayılmaktadır. Eğirdir Gölü nün doğusunda, iki tarafı faylar ve fay diklikleri ile sınırlı bir grabenetekabül eden Gelendost Ovası, kuzeybatıda Kirişli Dağı, güneyde ise, Anamas Dağları ile sınırlıdır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 40

41 45 km² alana sahip olan ova, ortalama 930 m. yüksekliğe sahiptir. Gelendost Ovası, orta kısmı hariç m. kalınlığında alüvyonlardan oluşmuştur. Ovanın ortasında kuzeygüney yönlü bir antiklinal olan Aktepe yer alır. Ovayı, Eğirdir Gölü ne dökülen Özdere drene eder (Ardos, 1985). Şarkikaraağaç Ovası, Beyşehir Gölü nün kuzeyinde yer alan ovanın, kuzey ve kuzeybatısında Sultan Dağları, batısında Anamas Dağları, güneyinde ise Kızıldağ ve Karadağ bulunur. Ovanın drenajı, Deliçay ve kolları ile sağlanır. Şarkikaraağaç Ovası nın, Beyşehir Gölü ne doğru bir uzantısı da Armutlu Ovası olarak adlandırılmaktadır. Boğazova, Eğirdir Gölü nün güneyinde, kuzey-güney yönünde, aşağı yukarı 20 km.uzunluğunda ve 1,5-2 km. genişlikte Kovada depresyonu yer alır. Antalya ekseni üzerine yerleşmiş olan bu depresyon, tektonik kökenli bir polye veya bir koridor özelliği gösterir (Atalay, 1982). Buraya yöresel ismiyle Boğazova denir. Batısında Barla Dağı, doğusunda Anamas Dağları nın yer aldığı Boğazova, Eğirdir Gölü nden Kovada Gölü ne doğru eğimlidir. Beyşehir Gölü nün batısında Yenişarbademli Ovası, Keçiborlu Ovası nın kuzeybatısında Aydoğmuş ve Kozluca yerleşmelerini üzerinde bulunduran Aydoğmuş Ovası, Aksu ilçe merkezinin batısında Yılanlı Polyesi ve ÇayköyPolyesi gibi bir çok irili ufaklı ova da bulunmaktadır Platolar Isparta da, alüvyal ovalar ile yüksek dağlar arasında akarsular tarafından yarılmış az eğimli, dalgalı düzlüklerin bulunduğu platolar yer almaktadır. En geniş plato alanı, Kumdanlı Ovası ile Gelendost Ovası nın kuzey ve kuzeydoğusu ile Sultan Dağları arasında kalan kesimdir. Yukarıda adı geçen ovalar ve dağlar arasında az eğimli ve dalgalı yüzeylerden oluşan bir etek düzlüğü yer alır. Bu düzlük, Sultan Dağları ndan gelen Köydere, Oku Çayı, Sücüllü Deresi, Karayer Dere, Harmanaltı Dere, Gökçek Dere, Buzacı Dere, Büğdüz Dere, Özdere ve bu derelerin kolları tarafından parçalanmıştır. Bir diğer plato alanı, Eğirdir-Kovada depresyonunun doğusunda, kuzeyde Yılanlı dere vadisinin güneyinden başlamak üzere Sütçülerin güney ve doğusuna, Kuyucak Dağları nın batı yamaçlarına kadar uzanan sahadır. Bu saha, Kemer Dere, Gökpınar Dere gibi vadiler tarafından parçalanmıştır. Bu plato sahasının kuzeyinde, Eğirdir Gölü nün güneydoğusu ile Anamas Dağları arasında Sarıidris dere tarafından parçalanmış bir platodaha vardır. Her iki sahada da önemli bir alan orman ve fundalıklarla kaplıdır. İlin batısında, Keçiborlu Ovası ile Söğüt Dağları arasında kalan saha diğer bir plato alanıdır (Temurçin, 2004) Jeolojik Özellikler Isparta ilinin kuzeydoğu ve güneydoğusundaki dar alanlarda I. zaman, çok geniş bir alanda yayılım gösteren II. zaman ve alanın doğu sınırı dışında il sınırlarına yakın kesimlerde yoğunlaşan III. zamana ait kayaçlara rastlanmaktadır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 41

42 Jeolojik konumu bakımından, Isparta Büklümü nün ortasında yer alan Isparta ili - Merkez ilçesi, bölgesel tektonikten önemli ölçüde etkilenmiş olan II. zaman ve III. zamana ait yapı üzerinde bulunmaktadır. İlçenin tamamına yakın kesimlerinde, ofiyolitik bir temel yer almaktadır. Bu temel ile birlikte, yer yer ofiyolit kütleleri arasında ve üzerinde bulunan Triyas-Jura yaşlı derin denizel kayaç istifleri ile II. zamanın büyük bir bölümünü kapsayan sıkıştırılmış bir karbonat kayaç (kireçtaşı ve dolomit) istifi bulunmaktadır. İlçenin batı bölümünde denizel kırıntılı ve karbonat kayaç istifleri görülmektedir. İlçenin güneydoğu kesimlerinde, miyosen yaşlı sığ denizel kırıntılı kayaçlar, altta bulunan daha yaşlı kayaç istifleri üzerinde gelişen engebeli bir erozyonal yüzeyi örtmektedir. III. zaman sonunda bölgede faaliyet gösteren karasal volkanizmanın ürünleri olan volkanit ve piroklastik kayaç serileri ise ilçenin batı-güneybatı bölümünde bulunmaktadır. Merkez ilçe sınırları içerisindeki en genç oluşum ise günümüzde de halen çökelimi süren ve Isparta-Atabey Ovası nda yayılım gösteren IV. zaman alüvyonlardır. Gönen ve Atabey ilçeleri, jeolojik bakımdan diğer ilçelere göre daha genç bir zemin üzerinde yer almaktadır. İlçelerin kuzeyinde III. zamana ait denizel kırıntılı ve karbonat kayaçlarla, karasal kökenli kayaç istifleri bulunmaktadır. Güney kesimlerinde ise, kuaterner yaşlı alüvyonlar Isparta ve Eğirdir Gölü ne kadar uzanan geniş bir alüvyon ovasının bir bölümünü kaplamaktadır. Isparta nın Keçiborlu ilçesi, ofiyolitik kayaçlar ve II. zamana ait derin denizel karbonat kayaç yüzeyleri içermesine karşın çoğunlukla alt tersiyer yaşlı denizel ve karasal kayaç istifleri ile kuaterner çökellerinden oluşan bir jeolojik zemin üzerinde bulunmaktadır. Eosen- Oligosen göl çökelleri ile ilçenin Burdur ve Isparta ya doğru uzanan geniş bir kuşak içerisinde yer alan IV. zaman alüvyon çökelleri gözlenmektedir. Isparta ilinin kuzeybatısında yer alan Uluborlu, temelde II. zamana ait denizel karbonat kayaç istiflerinin yaygın olarak gözlenmektedir. İlçenin en genç kayaçları ise ilçe merkezinin de üzerinde bulunduğu D-B doğrultulu Hoyran Gölü ve Senirkent e uzanan IV. zaman alüvyon çökellerinden oluşmaktadır. Uluborlu nun doğusunda bulunan Senirkent, Mesozoyik yaşlı denizel karbonat kayaç istiflerinin yaygın olarak gözlendiği temel üzerinde, ilçe merkezinin de üzerinde bulunduğu D-B doğrultulu Hoyran Gölü ne kadar uzanan IV. zaman alüvyon çökelleri yörenin en genç kayaç istifidir. Senirkent in kuzeydoğu komşusu olan Yalvaç ın doğusunda, Sultandağları nın bir bölümüne karşılık gelen ve kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu olarak yayılım gösteren I. zaman yaşlı şistler, yörenin en yaşlı jeolojik kayaçlarını oluşturmaktadır. Eğirdir Gölü ne açılan IV. zaman akarsu alüvyon çökelleri tarafından kesilen III. zaman sonu kömürlü karasal çökelleri engebeli bir topografya üzerinde uyumsuz olarak yer almaktadır. Eğirdir ilçesi, güneyinde yer alan II. zamana ait derin denizel çökel istifleri ile ofiyolik kayaçların çoğunlukta olduğu karbonat kayaç serilerinden oluşan engebeli topografya oluşturan kısmen yaşlı bir temel üzerinde kuzey-güney doğrultulu bir ova içerisinde çökelen IV. zaman alüvyon çökellerini taşıyan bir jeolojik dağılıma sahiptir. Eğirdir Gölü nün doğusunda yer alan Gelendost ilçesi, güneyden kuzeye doğru gençleşen bir stratigrafik istife sahiptir. İlçenin güneyinde, III. zaman karbonat kayaçlar, kuzeyinde ise I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 42

43 engebeli alanlar halinde ortaya çıkan ofiyolitler ve karasal çökeller bulunmaktadır. Yörenin batısından kuzeydoğu yönüne doğru uzanan IV. zaman akarsu alüvyon çökelleri ilçenin en genç birimleridir. Beyşehir Gölü nün kuzeyinde bulunan Şarkikaraağaç ilçesi, I. zamandan III. zamana kadar değişen çeşitli kayaç topluluklarını kapsayan bir alanda yer almaktadır. İlçenin kuzeydoğu kesiminde, kuzeybatı-güneydoğu yayılımlı I. zamana ait şistler bulunmaktadır. Metamorfitler, yörenin Beyşehir Gölü ne doğru olan orta kesimlerde aynı doğrultuda uzanan ofiyolitik kayaçlarla birlikte temelde bulunmaktadır. III. zaman karbonat kayaçları, yöredeki topografik yükselimleri oluşturmaktadır. İlçenin kuzey kesiminde bulunan ovalarda oluşan IV. zaman alüvyonları, yörenin genç kayaç örtüleridir. Şarkikaraağaç güneyinde yer alan Aksu ve Yenişarbademli ilçelerinin büyük bölümünü II. zamana ait karbonat kayaçlar kaplamaktadır. Sadece Yenişarbademli nin Beyşehir Gölü ne kıyısı olan doğu bölümünde yer alan III. zaman çökellerine ait kalıntılar ve göle açılan IV. zaman akarsu alüvyonları gözlenmektedir. Isparta ilinin güneyinde yer alan Sütçüler ilçesinde, içerisinde I. zaman yaşlı bloklarının da yer aldığı II. zaman ait ofiyolitik kayaç kütleleri ile Kretase yaşlı kalın karbonat istifleri geniş alanlarda yayılım gösterirler. Isparta İli Jeoloji Haritası Isparta İli Tektonik Haritası I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 43

44 Isparta ilinde Paleotektonik ve Neotektonik döneme ait tektonik etkilerle oluşan tektonik hatlar bulunmaktadır. Isparta - Merkez, Eğirdir, Gelendost, Yalvaç, Şarkikaraağaç, Aksu, Yenişarbademli ve Sütçüler ilçeleri sınırları içerisinde çoğunlukla alt mesozoyik derin denizel çökel katkılı ofiyolitik kayaç kütleleri ile mesozoyik yaşlı çeşitli karbonat serileri arasında sınır oluşturmaktadır. Bu bindirme-nap sisteminin yerleşiminin son evresi ve sonrasında, bir kısmında günümüzde de hareketliliğin devam ettiği izlenen (deprem verileri ile) kuzey-güney, kuzeydoğu-güneybatı ve kuzeybatı-güneydoğu yönlü ve çoğunlukla yanal atımlı fay sistemleri gelişmiştir. Isparta Açısı nın (Isparta Büklümü) doğu kanadını oluşturan Şarkikaraağaç, Aksu, Gelendost ve Yalvaç ilçe sınırları içerisinde kuzeybatı-güneydoğu doğrultulu bindirmeler bulunmaktadır. Neotektonik dönemde bölgede gelişen kuzey-güney sıkışması nedeni ile ortaya çıkan kuzey-güney doğrultulu ovaları oluşturan normal faylar, Eğirdir ve Sütçüler ilçelerinde yer almaktadır. Fay gölleri olan Eğirdir, Hoyran, Burdur ve Beyşehir göllerini sınırlayan veya kesen ve çoğunlukla geç alpin tektonik dönemini yansıtan kırık takımları ise bölgesel sıkışma ve makaslama kuvvetleri sonucunda oluşan kuzeybatı-güneydoğu, kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu yanal atımlı fay takımları halinde Isparta- Merkez, Keçiborlu, Uluborlu, Senirkent, Eğirdir, Gelendost ve Şarkikaraağaç yörelerinde yaygındır. Deprem üretmeleri nedeniyle bu faylardan bir kısmının halen aktif oldukları belirlenmiştir. Burdur Gölü doğusunu sınırlayan ve Bucak a kadar uzanan kuzeydoğu-güneybatı doğrultulu ve gölü öteleyen kuzeybatı güneydoğu doğrultulu faylar üzerinde yoğunlaşan deprem verileri, bu yanal atımlı fayların günümüzde de aktif olduklarını göstermektedir. Isparta-Merkez ilçesinde Kayıköy fayı, Eğirdir fayları, ve Yalvaç fayı, bilinen diğer deprem üreten yanal atımlı faylardır. Sütçüler de de yakın zamanda kaydedilen deprem verileri, kuzey-güney doğrultulu olduğundan bu doğrultuda uzanan ovaları sınırlayan normal faylarda da hareketliliğin sürdüğü anlaşılmaktadır İklim Özellikleri Isparta, Akdeniz iklimi ile Orta Anadolu da yaşanan karasal iklim arasında geçiş bölgesinde yer almaktadır. Akdeniz kıyılarında görülen sıcaklık ve yağış özellikleri ile karasal iklimin düşük sıcaklık ve düşük yağış özellikleri tam olarak gözlenmez. İlin güneyinde (Sütçüler) Akdeniz, kuzeyinde (Şarkikaraağaç, Yalvaç) ise karasal iklimin özellikleri gözlenir (Anonim, 2006). Meteorolojik yöntemlerle yapılan araştırmalarda Isparta nın iklim yapısı, soğuk-yarı kara iklim tipi olarak belirlenmiştir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ilin kuzey bölümlerine göre ılık ve yağışlı geçer. Kuzeydoğuya gidildikçe karasal iklim özelliklerini gösterir; kışlar daha soğuk geçer. Kuzey bölgeler daha az yağış almaktadır (Anonim, 2006). İl merkezinin uzun yıllar sıcaklık ortalaması 12 C dir. Yılın en soğuk ayları Ocak, Şubat ayları olup, günlük ortalama sıcaklıkları 1,7 2,7 C arasındadır. En sıcak aylar olan Temmuz-Ağustos aylarında günlük ortalama sıcaklıkları ise 22,9 23,2 C arasındadır (Anonim, 2006). I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 44

45 Hidroloji Isparta il geneli alanında farklı boyutlarda yüzey (akarsu, göl, gölet, baraj, vb.) ve Yer altı suyu (soğuk ve sıcak su kaynakları) kaynakları bulunmaktadır Akarsular Isparta İli'nde bir çok mevsimsel dereler bulunmakla beraber, Aksu ve Isparta Çayları ile Çukurca Deresi belli başlı yüzey sularıdır. Aksu Çayı Aksu Çayı, kaynaklarından en önemlisini Isparta nın güneyinde yer alan Akdağ ın kuzey eteklerinden almakta ve yaklaşık 145 km. yol kat ettikten sonra Akdeniz e dökülmektedir. Yörede, debisi yüksek olan kaynak suları birleşerek gittikçe derinleşen bir boğazla Isparta ya doğru akmaktadır. Aksu Çayı nın ana kaynağını oluşturan suya Belbaşı Suyu adı verilir. Önce kuzeydoğuya doğru akarak Isparta dan geçen su, yaz aylarında, Isparta bahçelerinin sulanmasında kullanılmaktadır. Sonra, güneye yönelerek Akdağ ile Davraz Dağı arasında dar ve derin bir boğaz olan Dere Boğazı na girmekte ve Aksu adı altında güneye doğru akışına devam ettirmektedir. Batıdan Minasin ve Kadınlar çaylarını, doğudan Davraz Dağı ndan çıkan Danyeri Çayı ile Çukurköy yöresinden gelen Çukurca Çayı da yan dere olarak Aksu Çayı na karışmaktadır. Boğazı çıktıktan sonra Ağlasun Çayı nıda alan ve suyu iyice bollaşan Aksu Çayı, il alanını terk etmeden önce doğudan Kovada Gölü nden gelen düden sularıyla birleşerek, önce Burdur, sonra Antalya il alanlanına girer ve Akdeniz e dökülür. Aksu Çayı nın kaynaklarından en büyüğü Isparta Deresi dir. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 45

46 Aksu Çayından Bir Görünüm Isparta Çayı Isparta Deresi nin kaynağını, Dere Mahallesi nde bulunan dere oluşturmaktadır. Bu dere ilkbahar ve yaz aylarında bahçe sulamasında kullanılması ve alüvyonlu toprakların suyu emmesinden dolayı kurumaktadır. Bu akarsu Isparta içinden geçer ve halı yıkama tesislerinin atık sularını, tabakhanenin atık sularını, kanalizasyon suyunu ve çevredeki iplik boyama ve mermer fabrikalarının atık sularını alarak 6 km. ileride güneye doğru kıvrılır. Sav yerleşmesinin hemen üstünde, Işıklar mevkiinden çıkan, sebze ve meyve sulamasında kullanılan Sav Pınarı nı da alır, Davraz ve Akdağ kütlesi arasında Dereboğazı adı verilen, içinden Isparta-Antalya yeni karayolu geçen dar ve derin vadiye doğru sokulur. Güneyden, Akdağ yamaçlarından kaynaklanan Darıderesi, bu suya Isparta çöplüğünün bulunduğu mevkii geçerek karışır. Yaz aylarında Sav köyünden Direkli köyüne kadar su akışı durur. Bunun sebebi yaz aylarında azalma gösteren kaynaklar, meyve sebze bahçelerinin sulanması ve suyun önemli bir kısmının toprak tarafından çekilmesidir. Isparta Deresi nde kuvvetli akış Direkli köyü altlarında görülmeye başlar. Burada güneyden, Akdağ dan gelen meyilli araziden hızlı bir şekilde akan Eğrim Deresi Direkli köyü altında Isparta Deresi ni oluşturur. Eğrim kolu Isparta Deresi nin en büyük kaynağıdır. Dereboğazı istikametinde ilerleyen dereye yazları kuruyan birçok küçük derenin karıştığı gözlenir. Kuzeyden Dereboğazı nda Davraz Dağı nın yamaçlarından çıkan kuvvetli akış gösteren Darıören Deresi ni alır (Kalyoncu, 1996). Daha sonra bu akarsuya Çukurca ve Ağlasun Dereleri katılır ve Karacaören I Baraj Gölü ne dökülür. Her mevsim devamlı akan tek akarsu olan Isparta Çayı yaz aylarında 100 lt/sn., kış aylarında ise 5-10 m/sn. civarında debiye sahiptir (İller Bankası etüd raporu, 1990). Yıllık ortalama akımı 50x106m³/yıl olan Isparta Çayı Karacaören Barajını beslemekte ve enerji üretim amaçlı kullanılmaktadır (Demer, 2008). Çukurca Deresi DavrazDağı nın güney yamaçlarında, Çukur köyü üzerinde yer alan kayalık bir arazide kaynak bulur. Bu bölgede, 8 tane küçük kaynağın birleşmesiyle akarsu oluşur. Bu kaynaklar köylüler tarafından içme suyu olarak da kullanılmaktadır. Bu bölgeden itibaren akarsu, Çukur köyü içerisinden geçer ve Çukur köyün alt kısımında yer alan alabalık tesislerinin atıklarını da alarak, Dereboğazı Mevkii olarak adlandırılan yerin aşağı kısmında Isparta Deresi ile birleşir. Bu birleşme yerinden önce Isparta Deresi, Isparta ilinin atıklarını, Darıören ve Ağlasun Deresi nin sularını alır. Çukurca Dere nin karışımıyla beraber su çatı mevkine doğru ilerler ve Karacaören Baraj Gölü ne dökülür. Çukurca Dere nin uzunluğu yaklaşık 15 km. olup, Isparta Deresi üzerinde yer alan istasyonlarda katıldığında 20 km. lik bir uzunluğa sahiptir. Mevsimsel Dereler Isparta il genelinde birçok irili ufaklı mevsimsel dereler bulunmaktadır. Bu derelerde yüksek kotlara düşen karların erimesine ve yağışlı mevsimlerde düşen yağmur suları ile birlikte akım gözlenmektedir. Kurak dönemin başlamasıyla birlikte genellikle Ağustos ve Ekim ayları arasında derelerdeki akım azalmakta ve kurumaktadır.isparta ve yöresinde I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 46

47 yer alan diğer akarsular ise, Darı Dere, Milas Deresi, Köprüçay, Değirmendere, Çaydere, Hoyran Deresi, Gelendost Deresi, Değirmen Deresi, Şarkikaraağaç Deresi, Pupa Çayı, Darıdere, Köprüsu, Milas Deresi, Kapı Deresi ve Yazılı Dere dir Göller Isparta ili Türkiye ve hatta Dünya da, sınırlarında en fazla göl ve gölet bulunduran illerden birisidir. Eğirdir, Beyşehir, Gölcük, Kovada ve Burdur Göllerinin tamamı ya da bir kısımları il sınırları içinde yer almaktadır. (Bu kısım sulak alanlar başlığı altında detaylı olarak verilmiştir.) Eğridir Gölü Eğirdir Gölü, Eğirdir, Senirkent, Yalvaç ve Gelendost ilçe sınırları ile çevrili bir göldür. Deniz seviyesinden yüksekliği 929 m. olup (Bulut ve diğ, 2009), Dik kayalara, düz ve sığ bir tabana sahip olan gölün Kuzey-Güney doğrultusundaki uzunluğu 48 km., kıyı uzunluğu 150 km., en geniş yeri 16 km. dir. Gölün ortalama derinliği 9-15 m. dir. Türkiye nin tatlı su açısından Beyşehir Gölü nden sonra ikinci en büyük tatlı su gölü olan Eğridir, yaklaşık 5 milyon yıl öncesinde başlayan Pliyosen evresinde, bir çöküntü havzasını dolduran, günümüzdeki Beyşehir ve Burdur Gölleri ile irtibatlı geniş alanları kapsayan büyük bir göl durumundaydı. Grabenleşmeye (çökmeye) bağlı olarak gelişen bu çöküntü havzasında, bir yandan göl sedimanları depolanırken, bir yandan, bu havzaya boşalan geniş akarsu ağlarının getirdiği karasal kırıntılar depolanmaktaydı. Bu hızlı taşınma geniş alanları kapsayan, göl suyunun yanlara doğru yayılma eğilimine ivme kazandırırken, aynı zamanda yörede etkisini gösteren bölgesel yükselim, müşterek gölün parçalanmasına ve bugünkü nihai konumlardaki uygun graben çanaklarında ayrı göller olarak depolanmalarına ortam hazırlamıştır. Göller Bölgesi nin oluşum koşulları içerisinde, Eğirdir Gölü ile Kovada Gölü birlikte, aynı graben çanağını paylaşan tek bir göl konumunda iken, çanağın içerisindeki Boğazova Bölgesi karasal kırıntılar ile dolarak bugünkü morfolojik koşullar içerisinde iki ayrı göl konumuna gelmişlerdir. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 47

48 Eğirdir Gölü Beyşehir Gölü Beyşehir Gölü, Beyşehir ilçesinin batısında, Şarkikaraağaç ilçesinin güneyinde, Sultan Dağları ve Anamas Dağları arasındaki tektonik çukurlukta yer alan ülkemizin en büyük tatlısu gölüdür. Beyşehir Gölü, milli park, içme ve sulama suyu kaynağı, uluslararası önemi olan A grubu sulak alan ve tarihi-kültürel zenginliği bakımından sit alanı kapsamındadır. Beyşehir Gölü Özel Koruma Alanı kapsamında, Konya ve Isparta ili sınırları içerisinde, yüz ölçümü yağışların çok fazla olduğu yıllarda (Örnek: 1981) 750 km², genelde ortalama 650 km², son yıllarda ise, 550 km²ye kadar düşebilen, Van ve Tuz Gölleri nden sonra, Türkiye nin 3.büyük gölüdür. Anadolu nun en büyük kapalı havzası olan Konya Ovası nın güney batısında yer almaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık m. dir. Kotu ,5 m. arasındadır. Ortalama derinliği çeşitli bildirimler olmakla birlikte, 8,5 m., boyu 44 km., eni km. arasında, çevresi ise, 120 km. dir (Babaoğlu, M., 2007). En geniş yeri depresyon eksenine kabaca dik olan ve güneybatıda Kaşaklı Körfezi ile kuzeydoğuda Çiftlik köyü arası olup, 26 km. dir. Göldeki su düzeyinin 1.124,60 m. olduğu kabul edilerek yapılmış olan derinlik ölçmelerine ve gölün muhtelif yerlerinde yapılan iskandillere göre gölün fazla derin olmadığı ortaya çıkmıştır. En derin yerlerin, göl ün doğu ve güneyine yakın kısımlarda olduğu görülür (1.117,80 m.); göl derinliği bu kesimlerde 6 m. yi geçmektedir. Buna karşılık kuzey ve batıda göl daha sığ olup (1.118, ,80 m.), derinlik 3-5 m. arasında değişmektedir. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 48

49 Beyşehir Gölü Gölcük Gölü Gölcük Gölü bir krater gölü olup, göl merkezine ulaşan konik bir drenaj ağına sahiptir. Gölün batimetri haritası incelendiğinde, sedimantasyonun zamanla artması ile krater ortasında kotları arasında yataya yakın bir göl tabanı gelişmiştir. Kıyıya doğru göl tabanı dikleşek yayvan bir çanak görünümünü almıştır. Gölün yüzey alanı m. kotunda, yaklaşık olarak 76 hektar civarındadır. Göl seviyesinin zamanla değişimine bağlı olarak gerek yüzey alanı gerekse toplam su hacmi değişmektedir. Gölcük Gölü Kovada Gölü Eğridir Havzası nın güneyinde yer alan Kovada Gölü, Eğirdir Gölü nün güneyinde kuzey-güney doğrultusunda, 906 m. seviyesinde ve 9 km² yüzey alanına sahip tektonik kökenli bir çöküntü gölüdür. Kovada Gölü ndeki suların varlığı büyük ölçüde Eğirdir Gölü nün varlığına bağlıdır. Önceleri Eğirdir ve Kovada Gölü arasındaki yaklaşık 11 metrelik hidrolik yük farkı sebebiyle doğal olarak Boğazova Polye tabanından düzensiz yataklar oluşturarak Kovada Gölü ne ulaşmakta idi. Ancak 1968 yılında Kovada I ve II Hidroelektrik Santralleri ne I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 49

50 suların direk verilmesi amacıyla bir by-pass kanalı inşa edilmiştir. Bu iletim kanalının yapılmasının asıl nedeni; Eğirdir Gölü nden doğal olarak Kovada Gölü ne ulaşan suların Kovada Gölü nde bulunan düdenler ve buharlaşma sebebiyle yılda 60x106 m 3 (Karanjac v.d., 1977) kayba uğramadan hidroelektrik santrallere ulaşmasıdır. Ancak bu kanal söz konusu tarihten sonra Kovada Gölü nün sadece 77 km² lik kendi drenaj alanından beslenme durumu ile karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur. Bu beslenme miktarının gölün kuruma tehlikesi ile karşı karşıya bırakmasını engellemek amacıyla by-pass kanalının Kovada Gölü çıkış kanalı ile birleştiği yere bir regülatör ve priz yapılarak Boğazova tahliye kanalının feyezan suları Kovada Gölü ne verilerek gölün beslenmesi yoluna gidilmektedir. Kovada Gölü Burdur Gölü Burdur Gölü, Göller Bölgesi nin en büyük gölleri arasında yer almaktadır. Kuşlar için önemli bir konaklama merkezi görevi gördüğü için Türkiye nin 13 Ramsar alanından (uluslararası öneme sahip sulak alan) biri olarak tescillenmiş olup, aynı zamanda yaban hayatı geliştirme sahası statüsüne sahiptir. Akdeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş zonunda yer alan Burdur Gölü, 20 yıl öncesine kadar fazla dalgalanma göstermeyen bir su seviyesine sahip iken, 1987 yılından itibaren sürekli su kaybetmeye başlamış, su kaybı 1987 den günümüze dek 1,65 km 3. ü (hacminin yaklaşık ¼ ü) bulmuştur. Bu süreçte göl seviyesinde 9,5 metrelik alçalma I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 50

51 meydana gelmiştir. Göl alanı 1987 de 203 km² iken, günümüzde 146 km²ye kadar düşmüş olup, gölün maksimum su derinliği 61 metreye düşmüştür (Ataol, 2010). ölün ortalama derinliği 40 m., drenaj alanı km², deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 850 m. (Altındağ ve Yiğit, 2002) dir. Göl suyu Na-Mg-(Cl)-SO4-HCO3 tipinde iyonik baskınlığa sahiptir (Kazancı ve diğ., 1998). I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 51

52 Burdur Gölü İçme Suyu Kaynakları Isparta il genelinde gözlemlenen kaynaklar genellikle farklı jeolojik yaşlarda oluşmuş kireçtaşı birimlerinden boşalan karstik kaynaklardır. Bu kaynaklardan bazıları şunlardır: Yazılı Kanyon Kaynakları, Hatıllı Pınarı, Dere Kaynağı, Soğukkaynak Grubu, Kızlar Kaynak Grubu (Kızlar 1,2), Sav Pınarbaşı Kaynağı, Ayazma Kaynağı, Akçapınar, Isparta Çayı Kaynaklar Grubu, Ulupınar Kaynağı, Soğukpınar Kaynağı, Belceğiz Kaynağı, Pınarbaşı Kaynağı, Milas Merkez Mesire Kaynakları, Barla Kaynakları, Aysu Su Kaynakları ve Kartoz kaynak suyudur. Isparta ilinde yukarıda belirtilen karstik kaynaklar dışında, en önemli ve halen kullanılan içme ve kullanma suyu kaynakları ise, Eğirdir Gölü ve Darıderesi Göleti dir Jeotermal Kaynaklar Arslandoğmuş ve İçmeler Jeotermal Alanları Alüvyon ve Alt-Orta Kambriyen yaşlı rekristalizedolomitik kireçtaşlarından oluşan Çaltepeformasyonu sıcak sular için rezervuar oluşturmaktadır. İki lokasyonda bulunan sıcak su çıkışları burada dolomitik kireçtaşı alüvyon veya şist arasındaki normal faylarda görülmektedir. Aslandoğmuş kaynaklarının debileri 10 l/s. değerine kadar ulaşmaktadır İçmeler Jeotermal Alanları İçmeler yöresinde sıcaklığı 22 C değerine kadar ulaşan sayısız sıcak su lokasyonları bulunmaktadır. Özgür ve diğ. (2003) tarafından yapılan çalışmalarda İçmeler sıcak suları I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 52

53 Ca-Mg-Na-(SO4)-HCO3 tipi sular olarak adlandırılmıştır. Yüksek Na+(197 mg/l) ve K+(33 mg/l) daha çok Sultan Dağı şistleri ile ilişkilendirilirken Ca2+(824 mg/l) ve Mg2+(181 mg/l) Bağkonak formasyonu içinde bulunan dolomitik kireçtaşlarına ve yakın çevredeki dolomit birimlerine dayandırılmıştır. Yüksek miktarda bulunan SO42-(1.450 mg/l) değerleri içmeler lokasyonu çevresinde bulunan barit yataklarına dayandırılmıştır. 27 C sıcaklığa kadar ulaşan Pınarbaşı sıcak suları Ca-HCO3 tipi sular olarak adlandırılabilirler ve yüksek Ca2+ değerleri (37 mg/l) burada doğrudan rezervuar kayacı olan kireçtaşlarına dayandırılmıştır. İçmeler Jeotermal kaynağı-arak Köyü Şarkikaraağaç-Isparta Toprak Özellikleri İlde görülen, iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki çeşitlilik değişik özelliklere sahip toprakların oluşumuna neden olmuştur. İl topraklarının önemli bir kısmının ise sınıflandırılmadığı görülmektedir. I, II, III ve IV üncü sınıf araziler, il arazisinin 23 ünü oluşturmaktadır Arazi Varlığı Isparta ili arazileri, niteliklerine göre tarım alanı, orman ve fundalık alanlar, çayır-mera alanları, su yüzeyi ve çıplak kaya-moloz araziler şeklinde ayrılmaktadır. I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 53

54 İl arazilerinin, hektarı (%28,1) tarım alanı; hektarı (%39,6) orman ve fundalık alan; hektarı (%9,1) çayır-mera, hektarı (%7,9) su yüzeyi, hektarı (%13,9) çıplak kaya-moloz ve hektarı (%1,4) tarım dışı alanlardan oluşmaktadır. Isparta ili arazi varlığı Orman Varlığı Isparta ilinde hektarı iğne yapraklı ve hektarı ise yayvan yapraklı olmak üzere, toplam hektar orman alanı bulunmaktadır. İlde ormanlık alanların oranı tüm ilin %42,6 sını oluşturmaktadır. Türkiye genelinde ise bu oran %27 düzeyindedir. İldeki ormanların hektarı koru ormanı iken hektarı ise baltalık ormandır. Isparta ili orman varlığı I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 54

55 Flora-Fauna ve Hassas Yöreler Flora Isparta ili ve ilçelerinde yapılan arazi çalışmaları ve literatür taramalarına göre,isparta ili sınırları içerisinde; Eğreltiotları ndan (Pteridophyta) 3 familya, 3 cinse ait 7 tür;yarıaçık tohumlu bitkilerden (Gymnospermae), 2 familya ve 3 cinse ait 7 tür ve alttür;tohumlu Bitkilerden (Angiospermae), 76 familya ait toplam tür ve alttür seviyesinde bitki tespit edilmiştir. Fauna Önemli alanlar içerisinde değerlendirilen Gölcük Gölü küçük bir krater göl olarak meydana gelmiş olup kapalı bir durgun su ekosistemidir. Bu göl, ülkemize özgü endemik bir balık olan Aphaniusanatoliae (dişli sazancık) türüne ev sahipliği yapmaktadır. Eğirdir Gölü bir çok canlı grubu için önemli bir alandır. Bölge, özellikle kış aylarında, su kuşları açısından ülkemizin en önemli göllerinden birisidir. Gölde yüksek sayılarda elmabaş patka (Aythyaferina), tepeli patka (Aythyafilugula), Macar ördeği (Nettarufina) ve sakarmeke (Fulicaatra) kışlamaktadır. Ayrıca saz kedisi (Felischaus) ve su samuru (Lutra lutra) alandaki önemli memeli türleridir. Gölde yaşayan Capoetapestai, Pseudophoxinusanatolicus, Pseudophoxinusegridiri balık türleri endemik olup korunması gereken fauna elemanlarıdır. Kovada Gölü nü de içine alan Aksu Çayı Vadisi özellikle su kuşları açısından önemlidir. Aksu çayının yan kollarında yaşayan ve bölgesel ölçekte tehlike altında olan Salmotruttamacrostigma bulunmaktadır. Nesli tehlike altında bulunan bir diğer tür olan kızıl akbaba (Gypsfulvus) bölgede üremektedir. Ayrıca, yaban keçisi (Capraaegagrus)bölgedeki kayalık kesimlerde üremektedir. Sultan Dağları nın çok az bir kısmı Isparta il sınırlarına girmekle birlikte, bu bölgede yayılış gösterdiği bilinen Viperaxanthina dar yayılışlı bölgesel bir türdür.isparta il sınırlarından doğarak güneye akan Köprüçay Vadisi bir çok kuş ve memeli türü için önemli bir bölgedir. Bölgenin barındırdığı yüksek habitat çeşitliliği türlerin çeşitlenmesinde de etkili olmuştur. Kuşlar için önemli olan alanda kızıl akbaba (Gypsfulvus), yoz atmaca (Accipiterbrevipes), kaya kartalı (Aquilechrysaetos), yılan kartalı (Circaetusgallicus) gibi yırtıcılar üremektedir. Yine alanda Akdeniz biyomuna özgü kızıl kiraz kuşu (Emberizacaesia) ve zeytin mukalliti (Hippolaisolivetorum), gibi türlerin yanı sıra ortanca ağaçkakan (Dendrocoposmedius) ve Anadolu sıvacısı (Sittakrueperi) bulunur. Vadi içindeki mağaralarda Blasiusnalburunlu yarasası (Rhinolophusblassi), büyük nal burunlu yarasa (Rhinolophusferrumequinum) ve uzunkanatlı çöl yarasası (Miniopterusschreibersii) yaşamaktadır. Dedegöl Dağları nda kaya kartalı (Aquilechrysaetos) üremektedir. Ayrıca yarasa türleri için de önem taşıyan alanda, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan uzun ayaklı yarasa (Myotiscapaccinii) yaşamaktadır. Bölgede Akdeniz biyomuna özgü ve dar yayılışlı olanlacertadanfordi isimli kertenkele alandaki önemli sürüngen türüdür. Beyşehir Gölü kuşlar için önemli bir üreme ve kışlama alanıdır. Alanda alacabalıkçıl I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 55

56 (Ardeolaralloides), küçük balaban (Ixobrycchusminutus) ve gece balıkçılı (Nycticoraxnycticorax) üremektedir Yerleşim Alanları I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 56

57 Nüfus Toplam Kentsel Kırsal Kırsal Kentsel Toplam Isparta İlinin yıllara göre nüfus dağılımı Kırsal Kentsel Toplam Kırsal Isparta ili ve ilçelerinin 2011 yılı nüfus durumu I s p a r t a İ l i D o ğ a T u r i z m i M a s t e r P l a n ı Sayfa 57

PROJE YÖNETİCİSİ Emin KARAMAN Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ PROJE EKİBİ

PROJE YÖNETİCİSİ Emin KARAMAN Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ PROJE EKİBİ PROJE YÖNETİCİSİ Emin KARAMAN Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ Mahmut TEMEL Çorum Şube Müdürü PROJE EKİBİ Yüksel ŞİMŞİR, Zekerya DELİCE, Hayri KÖMÜR, Nuray ÜNAL EDİTÖRLER Yüksel ŞİMŞİR Nuray ÜNAL Kapak

Detaylı

RİZE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014 2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI

RİZE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014 2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI RİZE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014 2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR 12. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ RİZE 2014 SUNUŞ İlimiz, coğrafyası ve stratejik konumu nedeniyle uluslararası

Detaylı

BALIKESİR DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

BALIKESİR DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 3. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ BALIKESİR DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 Bilim ve teknolojide gerçekleşen

Detaylı

1.Bölge Müdürlüğü Kırklareli Şube Müdürlüğü KIRKLARELİ İLİ MASTER PLANI (2013-2023) KIRKLARELİ Trakyanın incisi

1.Bölge Müdürlüğü Kırklareli Şube Müdürlüğü KIRKLARELİ İLİ MASTER PLANI (2013-2023) KIRKLARELİ Trakyanın incisi 1.Bölge Müdürlüğü Kırklareli Şube Müdürlüğü KIRKLARELİ İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI (2013-2023) KIRKLARELİ Trakyanın incisi KIRKLARELİ İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 KISALTMALAR CBS :Coğrafi

Detaylı

http://bolge5.ormansu.gov.tr

http://bolge5.ormansu.gov.tr T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ V. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ KÜTAHYA İLİ (2013 2023) http://bolge5.ormansu.gov.tr Özellikle son yüzyılda sanayileşmeye bağlı olarak

Detaylı

BİTLİS İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

BİTLİS İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI BİTLİS İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 SUNUŞ Turizm faaliyetlerinin uzun dönemde sürdürülebilir olması için geniş kapsamlı, dikkatli, katılımcı ve paylaşımcı olarak planlaması, sürecin etkin yönetimi

Detaylı

Şekiller Listesi 6 Tablo Listesi 6 Grafik Listesi 6. Resimler Listesi 6 Harita Listesi 7 SUNUŞ 8 SUNUŞ 10 1.GİRİŞ 12

Şekiller Listesi 6 Tablo Listesi 6 Grafik Listesi 6. Resimler Listesi 6 Harita Listesi 7 SUNUŞ 8 SUNUŞ 10 1.GİRİŞ 12 1 2 İÇİNDEKİLER Sayfa No Şekiller Listesi 6 Tablo Listesi 6 Grafik Listesi 6 Resimler Listesi 6 Harita Listesi 7 SUNUŞ 8 SUNUŞ 10 1.GİRİŞ 12 1.1. Doğal Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal

Detaylı

GAZİANTEP İLİNE AİT TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI ÇALIŞMASI

GAZİANTEP İLİNE AİT TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI ÇALIŞMASI 1 2 GAZİANTEP İLİNE AİT TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI ÇALIŞMASI İçindekiler 1. GİRİŞ... 5 1.1. Tabii Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm Alternatifi Ve Gaziantep

Detaylı

YALOVA DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

YALOVA DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2012 YALOVA DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI II. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ YALOVA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ PROJE KOORDİNATÖRÜ Gürcan OLCAY Yalova Şube Müdürü PROJE EKİBİ Emre Can ÇELİK Alev BEKLER Fahrettin

Detaylı

ANKARA İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 TASLAK

ANKARA İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 TASLAK ANKARA İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 TASLAK i KISALTMALAR UNEP CBS STK IUCN TİGEM AŞTİ ÖDA ÖKA ÖBA İUCN WWF WTO TİES UNEP UDGP THK YHGS MP ODTÜ TİES TBMM TCDD MSB TRT :Birleşmiş Milletler

Detaylı

TOKAT İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

TOKAT İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI TOKAT İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 SUNUŞ Mustafa TAŞKESEN Vali 1 ÖNSÖZ Dünyada her alanda değişim ve gelişmelerin yaşandığı günümüzde, turizm alanında da önemli değişimler yaşanmaktadır. Deniz-kum-güneş

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R... 2 SUNUŞ... 5 SUNUŞ... 6 1. GİRİŞ...7 1.1. DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ve ARTVİNİLİNDE

Detaylı

TEKIRDAG DOĞA TURİZMİ

TEKIRDAG DOĞA TURİZMİ TEKIRDAG DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI (2013-2023) TEKİRDAĞ İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 KISALTMALAR Bu Master Planda geçen; OSİ: Orman ve Su İşleri Bakanlığı, ÇŞM: Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü,

Detaylı

ORDU İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

ORDU İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 ORDU İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 013-03 PROJE YÖNETİCİSİ Emin KARAMAN Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ N.İlksen KANDEMİR Ordu Şube Müdür V. PROJE EKİBİ Taceddin YÜCE Görkem GENÇ İmtiyaz Sahibi: T.C. Orman

Detaylı

Sayın Valimizin Önsözü 4 Önsöz 5

Sayın Valimizin Önsözü 4 Önsöz 5 DİYARBAKIR DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI (2013 2023) ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI MALATYA XV. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ DİYARBAKIR ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ (Şubat 2013) I İÇİNDEKİLER Sayın Valimizin Önsözü 4 Önsöz 5 1. GİRİŞ

Detaylı

SAMSUN DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

SAMSUN DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI XI. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SAMSUN DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI XI. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ SAMSUN-2013 SAMSUN DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

Detaylı

BOLU TABİAT TURİZMİ GELİŞME PLANI. T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IX. Bölge Müdürlüğü BOLU-2016

BOLU TABİAT TURİZMİ GELİŞME PLANI. T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IX. Bölge Müdürlüğü BOLU-2016 BOLU TABİAT TURİZMİ GELİŞME PLANI 2016 2019 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IX. Bölge Müdürlüğü BOLU-2016 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ 1.1 TABİİ ALANLAR, YÖRE İNSANININ

Detaylı

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ülkesel Fizik Planı Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı) Şehir Planlama Dairesi İçişleri Bakanlığı Lefkoşa - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 2014 İçindekiler 1. Giriş...

Detaylı

DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 3. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ÇANAKKALE ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇANAKKALE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 1 1.1. DOĞAL

Detaylı

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri

İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon. Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri 1 Sürdürülebilir Doğa Turizmi İlgi Grupları ve Yerel Organizasyon Samsun İli Genel Özellikleri Samsun İli Doğa Turizmi Değerleri Doğa Turizmi Stratejileri Sonuç ve Öneriler 2 Nispeten bozulmamış, dokunulmamış

Detaylı

PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü. PROJE KOORDİNATÖRÜ Nevzat ALĞAN Kocaeli Şube Müdürü

PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü. PROJE KOORDİNATÖRÜ Nevzat ALĞAN Kocaeli Şube Müdürü PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ Nevzat ALĞAN Kocaeli Şube Müdürü PROJE EKİBİ Biyolog Songül ÇETİN Nilgün AÇIKGÖZ Dilek ADIGÜZEL 2013 İmtiyaz Sahibi: T.C. Orman ve Su İşleri

Detaylı

Fotoğraf: Ertan KUDUBAN. Gölyanı Obası

Fotoğraf: Ertan KUDUBAN. Gölyanı Obası Fotoğraf: Ertan KUDUBAN Gölyanı Obası İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER III Şekiller Listesi V Tablo Listesi V Grafik Listesi V KISALTMALAR VI SUNUŞ VII SUNUŞ III 1- GİRİŞ 1 1.1 DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HATAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 013 03 1 ÖNSÖZ Teknolojideki gelişmeler, eğitimli insanların artması, yaşam standardındaki

Detaylı

DÜZCE İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023

DÜZCE İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 DÜZCE İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 9. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ DÜZCE 2013 1 DÜZCEİLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023

Detaylı

Fotoğraf: Ertan KUDUBAN Gölyanı Obası

Fotoğraf: Ertan KUDUBAN Gölyanı Obası Fotoğraf: Ertan KUDUBAN Gölyanı Obası İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER III Şekiller Listesi V Tablo Listesi V Grafik Listesi V KISALTMALAR VI SUNUŞ VII SUNUŞ 8 1- GİRİŞ 1 1.1 DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL

Detaylı

NEVŞEHİR TURİZMİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE YÖNELİK EKO TURİZM EYLEM PLANI 2013-2023

NEVŞEHİR TURİZMİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE YÖNELİK EKO TURİZM EYLEM PLANI 2013-2023 NEVŞEHİR TURİZMİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE YÖNELİK EKO TURİZM EYLEM PLANI -3 Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge Müdürlüğü Nevşehir Şube Müdürlüğü/NEVŞEHİR Şubat NEVŞEHİR TURİZMİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİNE

Detaylı

İZMİR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

İZMİR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü IV. Bölge Müdürlüğü İzmir Şube Müdürlüğü İZMİR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI KISALTMALAR AFAD: Afet ve Acil Durum Yönetimi

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ... v İÇİNDEKİLER Önsöz... iii Sunuş... iv İçindekiler...v Tablolar Listesi...xi Şekiller Listesi... xii Kısaltmalar Listesi... xiii GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TURİZM KAVRAMLARI 1. GENEL TURİZM KAVRAMLARI...5

Detaylı

OSMANİYE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

OSMANİYE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 OSMANİYE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 ORMAN VE SU İŞLER BAKANLIĞI (DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR) VII. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ ÖNSÖZ İnsanoğlu, varoluşundan günümüze kadar doğa ile iç içe bulunmakta ve temel

Detaylı

http://bolge5.ormansu.gov.tr

http://bolge5.ormansu.gov.tr T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ V. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ AFYONKARAHİSAR İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI (2013 2023) http://bolge5.ormansu.gov.tr Koordinatörler :

Detaylı

ZONGULDAK DOĞA TURİZMİ GELİŞME PLANI

ZONGULDAK DOĞA TURİZMİ GELİŞME PLANI ZONGULDAK DOĞA TURİZMİ GELİŞME PLANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 10. Bölge Müdürlüğü SİNOP ZONGULDAK DOĞA TURİZMİ GELİŞME PLANI Hazırlayanlar Ercan YENİ

Detaylı

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik

Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Sürdürülebilir Kırsal Planlamada Doğa Turizmi ve Yerellik Yrd.Doç.Dr. Gül GÜNEŞ Atılım Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü İşletme Fakültesi ggunes@atilim.edu.tr

Detaylı

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ VİZYON BELGESİ (TASLAK) Türkiye 2053 Stratejik Lokomotif Sektörler MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ Millet Hafızası ve Devlet Aklının bize bıraktığı miras ve tarihî misyon, İstanbul un Fethinin

Detaylı

Türk Dilinin Başkenti DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014-2023

Türk Dilinin Başkenti DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014-2023 KARAMAN İLİ Türk Dilinin Başkenti DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2014-2023 TEMMUZ-2013 Orman ve Su İşleri 8.Bölge Müdürlüğü Karaman Şube Müdürlüğü PROJE YÖNETİCİSİ Mustafa SUNGUR Orman ve Su İşleri Bakanlığı

Detaylı

BİLECİK DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

BİLECİK DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BİLECİK DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 20132023 ÇALIŞMANIN MAKSADI 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve Milli Parklar Yönetmeliği

Detaylı

http://bolge5.ormansu.gov.tr

http://bolge5.ormansu.gov.tr T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ V. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ UŞAK İLİ (2013 2023) http://bolge5.ormansu.gov.tr Kurtuluş Mahallesi İsmetpaşa Caddesi No: 110 / UŞAK Telefon

Detaylı

MALATYAİLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

MALATYAİLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI MALATYAİLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 KISALTMALAR SUNUŞ Doğada yapılan turizm çeşitleri toplum içinde doğa bilincini ve saygısını geliştirirken aynı zamanda da iyi bir gelir kaynağı durumuna

Detaylı

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013

Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar. Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013 Havza Rehabilitasyon Projeleri Planlaması, Uygulaması ve Çıkarımlar Halil AGAH Kırsal Kalkınma Uzmanı Şanlıurfa, 2013 Havza Rehabilitasyonu Planlaması İÇERİK Tanımlar (Havza, Yönetim ve Rehabilitasyon)

Detaylı

AKSARAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

AKSARAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 AKSARAY İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI -3 Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8. Bölge Müdürlüğü Aksaray Şube Müdürlüğü Mart KISALTMALAR UNEP CBS STK D.S.İ. TMO DİE TÜİK OSB KOSGEB Başkanlığı SEK HKD UNESCO SWOT

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ FOÇA SONUÇ RAPORU Tarih: 12 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 25 Katılımcı listesindeki Sayı: 23 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 GÜNEY EGE BÖLGE PLANI 2010-2013 SUNUM AKIŞI Bölge Planı Hazırlık Süreci Paydaş Analizi Atölye Çalışmalarının Gerçekleştirilmesi Mevcut Durum Analizi Yerleşim Yapısı ve Yerleşmeler Arası İlişki Analizi

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇEŞME SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇEŞME SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÇEŞME SONUÇ RAPORU Tarih: 7 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 50 Katılımcı listesindeki Sayı: 46 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 5 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği

Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği Çalıştayı Türkiye de Kırsal Kalkınma Politikaları ve Geleceği Dr. Yurdakul SAÇLI Kalkınma Bakanlığı İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel

Detaylı

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi Doç.Dr.Tufan BAL Dersin İçeriği Kırsal Kalkınma Kavramının Tarihçesi Kırsal Kalkınmada Temel Amaç Kırsal Alan Kalkınma Politikaları Kırsal

Detaylı

ANKARA İLİNDE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI

ANKARA İLİNDE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI ANKARA İLİNDE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI 2016 2019 i KISALTMALAR UNEP CBS STK IUCN TİGEM AŞTİ ÖDA ÖKA ÖBA İUCN WWF WTO TİES UNEP UDGP THK YHGS MP ODTÜ TİES TBMM TCDD MSB TRT :Birleşmiş Milletler Çevre

Detaylı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı AB ve Türkiye Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Avrupa Birliği Bakanlığı, Katılım Öncesi AB Mali Yardımı kapsamında finanse edilen diyalog sürecini desteklemeye devam etmektedir. Diyaloğu-IV

Detaylı

MERSİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI TASLAK

MERSİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI TASLAK MERSİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 TASLAK SUNUŞ Önümüzdeki yıllarda Mersin ilimizin sadece yerel turizm için değil, uluslararası turizm için de cazip bir turizm üssü haline gelmesi dileğimizdir.

Detaylı

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Gelecek Turizmde Çoruh Vadisi Deneyimi

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Gelecek Turizmde Çoruh Vadisi Deneyimi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Gelecek Turizmde Çoruh Vadisi Deneyimi 12.12.12 Atılım Üniversitesi, Ankara Pelin Kihtir Öztürk pelin.kihtir@undp.org UNDP Türkiye üç alanda çalışıyor: 1. Demokratik

Detaylı

BURSA DOĞA TURİZMİ EYLEM PLANI 2013-2017

BURSA DOĞA TURİZMİ EYLEM PLANI 2013-2017 F 2013 BURSA DOĞA TURİZMİ EYLEM PLANI 2013-2017 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI (DOĞAKORUMA VE MİLLİ PARKLAR) II. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ 1 PROJE YÖNETİCİSİ YAHYA GÜNGÖR BÖLGE MÜDÜRÜ PROJE KOORDİNATÖRÜ ADNAN

Detaylı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı, Türkiye nin İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı nın Geliştirilmesi Projesi nin Açılış Toplantısında Ulrika Richardson-Golinski a.i. Tarafından Yapılan Açılış Konuşması 3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ DİKİLİ SONUÇ RAPORU Tarih: 11 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 70 Katılımcı listesindeki Sayı: 62 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

MARDİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

MARDİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI MARDİN İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 203 2023. GİRİŞ. DOĞAL ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALTERNATİFİ ve MARDİN VİLAYETİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ÖDEMİŞ SONUÇ RAPORU Tarih: 3 Ocak 2011 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 75 Katılımcı listesindeki Sayı: 66 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü. PROJE KOORDİNATÖRÜ Dr. Merih USLU İstanbul Şube Müdürü. PROJE EKİBİ Ayşe KUZLU Biyolog

PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü. PROJE KOORDİNATÖRÜ Dr. Merih USLU İstanbul Şube Müdürü. PROJE EKİBİ Ayşe KUZLU Biyolog 1 PROJE YÖNETİCİSİ Haluk ÖZDER Bölge Müdürü PROJE KOORDİNATÖRÜ Dr. Merih USLU İstanbul Şube Müdürü PROJE EKİBİ Ayşe KUZLU Biyolog Özge USAL DÖNMEZ Uzm. Biyolog Şükriye GÜN Orman Mühendisi Kapak Tasarımı:

Detaylı

BURDUR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

BURDUR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI BURDUR İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 PROJE YÖNETĠCĠSĠ Adnan YILMAZTÜRK Bölge Müdürü PROJE KOORDĠNATÖRÜ Tamer YILMAZ Burdur ġube Müdürü PROJE EKĠBĠ Ersan BERBEROĞLU Selman ERTAġ Ġmtiyaz Sahibi:

Detaylı

İçindekiler. İçindekiler

İçindekiler. İçindekiler İçindekiler v İçindekiler 17. Baskıya Önsöz...iii İçindekiler...v Tablolar Listesi...xiii Şekiller Listesi...xiv Haritalar Listesi...xiv Kısaltmalar Listesi...xv 1. BÖLÜM: TURİZM VE TURİST KAVRAMLARI TURİZMİN

Detaylı

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME

Hedef 1: KAPASİTE GELİŞTİRME Proje, Küresel Çevre Fonu (GEF) mali desteğiyle, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IV. BÖLGE MÜDÜRÜLÜĞÜ

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IV. BÖLGE MÜDÜRÜLÜĞÜ T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ IV. BÖLGE MÜDÜRÜLÜĞÜ i KISALTMALAR AFAD: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ÇŞM: Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü DKMP :

Detaylı

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü KIRIKKALE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü KIRIKKALE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü KIRIKKALE TABİAT TURİZMİ MASTER PLANI 2016-2019 1 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ... 4 1.1 TABİİ ALANLAR, YÖRE İNSANININ GELENEKSEL HAYATI, KIRSAL KALKINMA, SÜRDÜRÜLEBİLİR

Detaylı

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME

UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME UZUN DEVRELİ GELİŞME PLANI HAZIRLAMA SÜRECİ VE BÖLGELEME DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Milli Parklar Daire Başkanlığı Cihad ÖZTÜRK Orman Yüksek Mühendisi PLANLAMA NEDİR? Planlama, sorun

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI

SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI SAĞLIKLI ŞEHİR YAKLAŞIMI Bugün şehirlerimizdeki problemlerin çoğu fakirlik, eşitsizlik, işsizlik, işe ve mal ve hizmetlere erişim zorlukları, düşük düzeyde sosyal ilişkiler ve kentsel alanlardaki düşük

Detaylı

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya

Dr. Müge ŞANAL. Ziraat Mühendisi Antalya Dr. Müge ŞANAL Ziraat Mühendisi 06.04.2017 Antalya 1 Ülkemiz binlerce yıllık kültürel birikimi ve doğal güzellikleri ile dünyanın önemli kültür ve turizm merkezleri arasında yer almaktadır. 2 Kültür ve

Detaylı

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Dr. Osman Orkan Özer SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI Sürdürülebilir tarım; Günümüz kuşağının besin gereksinimi

Detaylı

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM SEVGİ ÖÇVER Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen 1 Stratejik yönetim, uzun vadeli planlamalar ve kararlar ile konaklama isletmelerinin en üst düzeyde etkin ve verimli

Detaylı

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007

TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 TEB KOBİ AKADEMİ İLLER GELECEKLERİNİŞEKİLLENDİRİYOR: ADANA GELECEK STRATEJİSİ KONFERANSI 5 ARALIK 2007 1 Adana Gelecek Stratejisi Konferansı Çalışmanın amacı: Adana ilinin ekonomik, ticari ve sosyal gelişmelerinde

Detaylı

1.2.DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA 1980 li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP)çevre konularına ilişkin

1.2.DOĞAL ALANLAR VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA 1980 li yıllardan itibaren Birleşmiş Milletler Çevre Programının (UNEP)çevre konularına ilişkin ÖNSÖZ Ülkemizde uzun yıllar turizm denince akla hep güneş ve deniz gelmiş, özellikle sahillerde milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılmıştır. Oysa dünyanın birçok ülkesinde turistik hiçbir değer taşımayan

Detaylı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu 1. İZKA 2. İzmir Bölge Planı 3. Yaşanabilir Şehir Hedefleri İçerik 1.

Detaylı

MADRID DE STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME. Mariano Oliveros mariano.oliveros@madrid.org Şube Müdürü Çevresel Değerlendirme Genel Müdürlüğü.

MADRID DE STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME. Mariano Oliveros mariano.oliveros@madrid.org Şube Müdürü Çevresel Değerlendirme Genel Müdürlüğü. MADRID DE STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME Mariano Oliveros mariano.oliveros@madrid.org Şube Müdürü Çevresel Değerlendirme Genel Müdürlüğü. Madrid 1 STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME (SÇD) SÇD, sürdürülebilirliğe

Detaylı

7.ÇP Sosyo-ekonomik ve Beşeri Bilimler(SSH) Araştırmaları

7.ÇP Sosyo-ekonomik ve Beşeri Bilimler(SSH) Araştırmaları 7.ÇP Sosyo-ekonomik ve Beşeri Bilimler(SSH) Araştırmaları Seda GÖKSU AB Çerçeve Programları Ulusal Koordinasyon Ofisi Sunum Planı 7.ÇP SSH Araştırma Alanı 7.ÇP SSH alanı projelerine nasıl ortak olabilirim?

Detaylı

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ

TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ 4.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER Kalite Planlaması Kalite Felsefesi KALİTE PLANLAMASI Planlama, bireylerin sınırsız isteklerini en üst düzeyde karşılamak amacıyla kaynakların en uygun

Detaylı

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi

Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Kruvaziyer Liman Çalıştayı 30 Nisan 2014 Fethiye Kruvaziyer Limanı Fırsat Analizi Projesi Sayın Vali Yardımcısı, Sayın Belediye Başkanları, Deniz Ticaret Odalarının Sayın Temsilcileri; Değerli Konuklar, Kıymetli Basın mensupları, Güney Ege Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen Fethiye Kruvaziyer

Detaylı

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ Bayram HOPUR Entegre Projeler Uygulama Şube Müdürü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü www.cem.gov.tr 3. Ulusal Taşkın Sempozyumu- 29.04.2013 İstanbul ULUSAL

Detaylı

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013

2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013 2014-2023 BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı 29.05.2013 Küresel Turizm Sektörü Dünya daki turist sayısı 2011 yılında bir önceki yıla göre % 4,6 ve 2012 de %4 artışla 1,035 milyar

Detaylı

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Yıllar 2015 2016 2017 2018 2019 PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler 1. HAVZA KORUMA PLANI KURUM VE KURULUŞLARIN KOORDİNASYONUNUN 2. SAĞLANMASI 3. ATIK SU ve ALTYAPI YÖNETİMİ 3.1. Göl Yeşil Kuşaklama Alanındaki Yerleşimler Koruma Planı'nda önerilen koşullarda önlemlerin

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ İÇİNDEKİLER Önsöz... v İçindekiler... ix Tablolar Listesi... xv Şekiller Listesi... xv BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİ VE TURİZM SOSYOLOJİSİ SOSYOLOJİNİN TANIMI VE KONUSU... 1 SOSYOLOJİNİN GENEL AMAÇLARI... 3

Detaylı

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN Yeşil Yol Güzergâhındaki Kültür-Turizm ve Altyapı Yatırımlarının Desteklenmesi MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN (Kar Amacı Gütmeyen Kurum ve Kuruluşlar için) KAYS Üzerinden Son Başvuru: 26.03.2018 Saat 23:59

Detaylı

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA

YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA YEREL ÇEVRESEL PLANLAMA M. SİNAN ÖZDEN 2 AĞUSTOS 2017 İSTANBUL PLAN Plan, yapılacak bir işin tasarıları toplamıdır. Plan, bir amaca ulaşmada izlenecek yol ve davranış biçimini gösterir. Plan, bir düşünceyi,

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Musa Rahmanlar Ankara/2016 Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi/Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü İçerik 1. Sürdürülebilir

Detaylı

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.

Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi. Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05. Doğal Gaz Dağıtım Sektöründe Kurumsal Risk Yönetimi Mehmet Akif DEMİRTAŞ Stratejik Planlama ve Yönetim Sistemleri Müdürü İGDAŞ 29.05.2013 İÇERİK Risk, Risk Yönetimi Kavramları Kurumsal Risk Yönetimi (KRY)

Detaylı

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları

Serbest zaman etkinlikleri. Alternatif serbest zaman etkinlikleri. Alternatif Sporlar. Alternatif Turizm... Ekstrem sporlar Yaşam tarzı sporları Serbest zaman etkinlikleri Alternatif serbest zaman etkinlikleri 1 2 Alternatif Sporlar Geleneksel sporlardan farklı olma, onları farklılaştırma Futbol, basketbol, voleybol. Geleneksel sporlara meydan

Detaylı

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ Arazi Kullanımı ve Ormancılık 3. ORMAN, MERA, TARIM VE YERLEŞİM GİBİ ARAZİ KULLANIMLARI VE DEĞİŞİMLERİNİN İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ OLUMSUZ YÖNDE ETKİLEMESİNİ SINIRLANDIRMAK 5. 2012 yılında yerleşim alanlarında

Detaylı

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar),

Yerel yönetimler (belediye, il özel idaresi, köy tüzel kişiliği, muhtarlıklar), Teşvik Yatırım Teşvikleri AB HİBE DESTEKLERİ 1. Hibe Programı Nedir? AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında yürütülen bölgesel kalkınma programlarında belirlenen öncelik alanlarında hibe programı uygulamasıyla

Detaylı

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN

BÖLGE PLANI. Hazırlayan : Murat DOĞAN BÖLGE PLANI Hazırlayan : Murat DOĞAN İÇERİK 1. Bölge Planlama Nedir? 2. Neden Bölge Planlama? 3. Nasıl bir planlama yaklaşımı? 4. Bölge Planı Örnekleri Bölge planlama, BÖLGE PLANLAMA Bölge Planlama Nedir?

Detaylı

ESKİŞEHİR İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023

ESKİŞEHİR İLİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013-2023 T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENE MÜDÜRLÜĞÜ ESKİŞEHİR İLİ 2013-2023 İÇİNDEKİLER 1. Giriş.. 1 1.1.Doğal Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir

Detaylı

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI İSTANBUL ATIK MUTABAKATI 2013 ün Mayıs ayında İstanbul da bir araya gelen dünyanın farklı bölgelerinden belediye başkanları ve seçilmiş yerel/bölgesel temsilciler olarak, küresel değişiklikler karşısında

Detaylı

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ

KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ KENTSEL PLANLAMANIN TEMEL NİTELİKLERİ Kentsel planlama toplum yararını esas alan güvenli ve sürdürülebilir yaşam çevresi oluşturmaya yönelik bir kamu hizmetidir. Kent planlama, mekan oluşumunun nedenlerini,

Detaylı

KONYA İLİ NEDEN YATIRIMLARI İÇİN HİZMET SEKTÖRÜ

KONYA İLİ NEDEN YATIRIMLARI İÇİN HİZMET SEKTÖRÜ KONYA İLİ HİZMET SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN 10 NEDEN KONYA ANADOLU NUN ORTASINDA BİR YILDIZ OLARAK PARLAYACAK KONYA İLİ HİZMET SEKTÖRÜ YATIRIMLARI İÇİN 10 NEDEN 1. Genç ve Nitelikli İnsan Kaynağı 2. Stratejik

Detaylı

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX

T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX T.C. Doğu Marmara Kalkınma Ajansı Düzce Yatırım Destek Ofisi Yatırıma Uygun Turizm Alanları Raporu Sektörel Raporlar Serisi IX AĞUSTOS 2014 DÜZCE TURİZM YATIRIM ALANLARI T.C. DOĞU MARMARA KALKINMA AJANSI

Detaylı

SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR

SÜRDÜRÜLEBİLİR DOĞA TURİZMİ GELİŞİMİNE İLİŞKİN ÇALIŞMALAR İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ 1.1. Doğal Alanlar, Yöre İnsanının Geleneksel Hayatı, Kırsal Kalkınma, Sürdürülebilir Turizm Alternatifi Ve Sakarya Vilayetinde Sürdürülebilir Doğa Turizmi 1.2. Doğal Alanlar Ve Sürdürülebilir

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAYSERİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023. www.ormansu.gov.

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAYSERİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023. www.ormansu.gov. T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI DOĞA KORUMA VE MİLLİ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KAYSERİ DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 www.ormansu.gov.tr ÖNSÖZ : Alternatif turizm arayışı içerisinde olan sektörün

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ BERGAMA SONUÇ RAPORU Tarih: 28 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 60 Katılımcı listesindeki Sayı: 53 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 4 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı 10.12.2009 Burdur - Doğa Koruma Mevzuat Tarihçe - Ulusal Mevzuat - Uluslar arası Sözleşmeler - Mevcut Kurumsal Yapı - Öngörülen Kurumsal Yapı - Ulusal

Detaylı

Proje Çevresi ve Bileşenleri

Proje Çevresi ve Bileşenleri Proje Çevresi ve Bileşenleri 1.3. Proje Çevresi Proje çevresi, proje performans ve başarısını önemli ölçüde etkiler. Proje takımı; sosyoekonomik, coğrafı, siyasi, yasal, teknolojik ve ekolojik gibi kuruluş

Detaylı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kümelenme Destek Programı Fadime YILMAZ San. ve Tek. Uzmanı 1 Küme Kümeler, özellikle de aynı faaliyet alanında hem rekabet içinde olan hem de birbirleriyle işbirliği

Detaylı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

T.C. Kalkınma Bakanlığı T.C. Kalkınma Bakanlığı 2023 Vizyonu Çerçevesinde Türkiye Tarım Politikalarının Geleceği- Turkey s Agricultural Policies at a Crossroads with respect to 2023 Vision 2023 Vision, Economic Growth and Agricultural

Detaylı

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU 1 2010-2013 İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU Tarih: 27 Aralık 2010 Yaklaşık Katılımcı Sayısı: 35 Katılımcı listesindeki Sayı: 30 Katılımcı Düzeyi ve Profili: 2 3 Dağıtılan Belgeler:

Detaylı

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR)

Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR) Doğu Anadolu Turizm Geliştirme Projesi (DATUR) 1. Dönem İlerlemesi ve 2. Dönem Önerileri Proje neyi hedefledi? Temel vurgu Çoruh vadisinde turizm aracılığıyla yerel ekonomik kalkınmanın sağlanması için

Detaylı

Tarımın Anayasası Çıktı

Tarımın Anayasası Çıktı Tarımın Anayasası Çıktı Günnur BİNİCİ ALTINTAŞ Tarım sektörünün anayasası olan 5488 sayılı Tarım Kanunu iki yıllık yoğun bir çalışmanın ardından 18.04.2006 tarihinde kabul edildi. Resmi Gazete de 25.04.2006

Detaylı

SİVAS İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI

SİVAS İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI SİVAS İLİNDE DOĞA TURİZMİ MASTER PLANI 2013 2023 A-1 Genel Çerçeve Son yıllarda ekoturizm adıyla sıkça duyduğumuz turizm çeşidi orman kaynaklarına olan talebi artırmıştır. Doğada yapılan turizm çeşitleri

Detaylı

Resmî Gazete Sayı : 29361

Resmî Gazete Sayı : 29361 20 Mayıs 2015 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 29361 TEBLİĞ Orman ve Su İşleri Bakanlığından: HAVZA YÖNETİM HEYETLERİNİN TEŞEKKÜLÜ, GÖREVLERİ, ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLİĞ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,

Detaylı