KADIN VE FUHUŞ OLGUSU

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KADIN VE FUHUŞ OLGUSU"

Transkript

1 KADIN VE FUHUŞ OLGUSU Yrd.Doç.Dr.Nebahat Özerdoğan, Dr. Deniz Sayıner, Yar.Doç.Dr.Nedime Köşgeroğlu, Dr. Özlem Örsal (Eskişehir Osmangazi Ünv. Eskişehir Sağlık YO) ÖZET Yaşamın doğal, değerli ve önemli bir parçası olarak algılanan cinsellik anlayışı çeşitli siyasal, sosyal ve ekonomik gelişmeler sonucunda değişmiş, cinsellik alınıp satılabilir hale getirilmiş ve fuhuş olgusu doğmuştur. En genel tanımıyla "istek dışı maddi kazanç sağlamak amacıyla cinsel ilişkide bulunma" anlamına gelen fuhuş, erkek egemen yasalarla yürütülen ve odak noktası erkekliğin yüceltilmesi ve gereksinimlerinin sağlanması olan düzenler içinde başlamış, gelişmiş ve bugünkü kaotik noktaya ulaşmıştır. Günümüz dünyasının yoksul, geri kalmış ülkelerinde kadın bir dış satım ürünü haline getirilmiştir. Kadınlara yönelik şiddet ve ayrımcılığın en yoğun yaşandığı fuhuşun yaygınlaşmasında; olumsuz ekonomik koşullar, aile patolojileri, din anlayışı ve töreler, kadın-erkek eşitsizliği, eğitimsizlik, her türlü malın satışını çıplak kadınla özdeşleştiren reklam dünyası etkili olmuştur. Günümüzde toplumlar, içinde bulundukları (ahlaki, dini) değerler sistemi ile fuhuşu hem dışlayan, hem de oluşumu ve gelişimini sağlayan çelişkili bir tutum sergilemektedirler. 2 Aralık 1949 da Birleşmiş Milletler Örgütünün "İnsan Ticaretinin ve Fuhuş Yolu ile Sömürünün Önlenmesi" ile ilgili anlaşmasını imzalayan ülkelerin fuhuşa yönelik yaklaşımları üç kategoride olmuştur. Ülkelerin bir kısmı fuhuşu tamamen yasaklamış, bir bölümü yasal düzenleme ile fuhuşun yapılabileceği görüşünü benimsemiş, bazıları da fuhuşun yasal düzenleme olmaksızın serbest olarak yapılmasına onay vermişlerdir. Fuhuşla mücadele yöntem ve anlayışına bakıldığında ise fuhuşu oluşturan koşullardan ziyade, fuhuş yapanla mücadele edildiği görülmektedir. Anahtar kelimeler: Fuhuş, kadın ticareti, fahişe Nebahat Özerdoğan Osmangazi Üniversitesi Eskişehir Sağlık Yüksekokulu/Meşelik Kampüsü/Eskişehir Fax no: nozerdogan@mynet.com.tr THE FACT OF WOMAN AND PROSTITUTION ABSTRACT The concept of sexuality, perceived as a natural, valuable and important part of the life, has changed as a result of political, social and economic improvements and sexuality has become something both bought and sold, so the fact of prostitution has come out. With a general definition, prostitution means having sex with people in Exchange for Money. It has begun and developed in the regimes the focus of which is to exalt the masculinity and to provide their needs and which are administered by male dominated laws. Today the prostitution has reached to a choatic point. In the poor and under developed countries of today s world woman has become an outer selling product. Bad economic conditions, family pathology, religious factors and customs, unequalness of women and men, being uneduccated, and the world of advertisements, which equates the selling of every kind of product with naked women, have been effective on being widespread of prostitution, on which the violence and different behaviours towards women have been available intensively. Today, societies, with the systems of norms (moral and religious) have a contradictory behaviour by both disapproving and supporting the improvement of prostitution. The approaches to prostitution of the countries signing the agreement 1

2 related to prevention of the exploitation with prostitution and human trade by United Nations Organisation on December 2, 1949 are in three categories. Some countries banned the prostitution completely; some adapted the opinion on which prostitution would be permitted by laws and some other countries approved the prostitution freely with no need for the legal arrangements. Consequencely, authorities have been struggling with those who prostitute, but not with the conditions causing the prostitution. Key words: Prostitution, woman trade, prostitute 1. GİRİŞ Cinselliğin üreme ve bereketle özdeşleştirildiği ilkel toplumlarda cinsel ilişkinin kısıtlanması ve denetlenmesi, cezalandırılması söz konusu değildi. Yaşamın doğal, değerli ve önemli bir parçası olarak algılanan cinsellik ve cinsel ilişki, bin yıllar boyu fazla sınırlama görmeden tüm insanlarla barışık bir şekilde var olagelmiştir Alkan (1981). Çeşitli siyasal, sosyolojik ve ekonomik değişimler sonucunda cinsellik anlayışı değişmiş, cinsellikle üretim amaçlı birleşme farklılaşmıştır. Toplumda erkek egemenleşince anne olan kadınla zevk veren kadın ayrılmış ve fuhuş doğmuştur. Fuhuş erkek egemen yasalarla yürütülen ve odak noktası erkekliğin yüceltilmesi, erkeklerin gereksinimlerinin sağlanması olan düzenler içinde başlamış gelişmiş ve bugünkü kaotik noktaya ulaşmıştır Saylan (1995). 2-FUHUŞ NEDİR? Fuhuş tüm toplumun sorumlu olduğu sosyal bir olgudur. Fuhuş olgusu çok çeşitli tanımlarla ifade edilmiştir. En genel tanımıyla fuhuş "istek dışı maddi kazanç sağlamak amacıyla cinsel ilişkide bulunma demektir". İnsan yaşamında cinselliğin geniş yer tuttuğu ve büyük ölçüde sosyal davranışlarına da yansıdığı düşünülürse, insanların davranışlarının büyük bir kısmının bu tanımın içine girdiği görülmektedir. Örn: Bir çok toplumda evlilik kurumu kadının ekonomik güvence ve sosyal konum karşılığında, her türlü hizmetin yanı sıra erkeğe cinsel hizmet vermesi temeline oturmaktadır. Bu durumda cinsel ilişki, cinsel olmayan amaçlarla kullanılmaktadır Altındal (1988). Fuhuşun daraltılmış tanımı ise kiminle olduğu önem taşımayan, duygudan yoksun, genellikle gerçek adların ve kimliklerin belli olmadığı ve önemsenmediği, karşılığı para olarak ödenen cinsel ilişkidir. Bir başka tanıma göre fuhuş: "başka hiç bir geçim kaynağına sahip olmayan, zorlanmaksızın ve serbest olarak eşini seçmeden, her önüne gelenle ilk istek üzerine ücret karşılığında ve asıl konusu zevk değil kazanç olan, sürekli ve tekrarlı cinsel ilişkilerde bulunması olayıdır Mancini (1982). Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu nun tanımına göre fuhuş "belirli sosyo-ekonomik durumların sonucunda, bir hizmet sektörü olarak para karşılığında cinsiyeti erkek olsun kadın olsun müşteri lerle, cinsiyeti erkek olsun kadın olsun "çalışanların" ilişkilerini belirleyen profesyonel bir hizmet alanıdır Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu Raporu (1997). Fuhuş çok çeşitli tanımlarla İfade edilmiştir. Sonuçta bütün tanımların üzerinde durdukları ortak noktalar; Cinsel ilişkinin maddi vb. kazanç sağlaması, Haz duygusundan yoksun olması, Cinsel ilişkinin kiminle olduğunun önemli olmaması, seçicilik göstermemesi, Tekrarlı cinsel ilişkilerde bulunulmasıdır. 3- SEKS İŞCİLİĞİ (FAHİŞELİK) NEDİR? 2

3 Fuhuş sektörü içinde çalışan kişiyi tanımlamak için fahişe, hayat kadını, seks işçisi gibi tanımlar kullanılır. Fahişe "para karşılığında, seçicilik göstermeden cinsel ilişkiye giren kişidir Mancini (1982). Fahişe, hayat kadını gibi terimler cinsiyetçi bir yaklaşımla sadece kadını çağrıştırmaktadır. Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu fahişe ve diğer tanımlamalar yerine yapılan faaliyetin yalnızca bir iş olduğunu vurgulamak amacıyla, seks işçisi terimini kullanmıştır. Seks işçisini gerek genelevde gerek dışında cinsiyeti erkek, kadın ve hatta transseksüel olan, "müşteri" olan kişilere para karşılığında cinsel anlamda hizmet veren ve bu hizmet karşılığında karşısındaki kişiden geleceğe yönelik kişisel ve sosyal bir beklentisi olmayan kişiler olarak ifade etmektedir Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu Raporu (1997). Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğüne göre başkalarının cinsel zevkini çıkar karşılığı tatmin etmeyi sanat edinen ve bunun için değişik erkeklerle ilişkide bulunan kadınlara genel kadın denilmektedir. Bu tüzüğe göre fuhuşu kendine sanat edinmiş ya da 20. madde gereğince hakkında komisyonca karar verilmiş olan genel kadın: 21 yaşını bitirmiş olmalıdır. Yabancı uyruklu ya da uyruksuz olmamalıdır. 4-FUHUŞUN TARİHSEL GELİŞİMİ 4.1-îlkçağda Tarihsel Gelişim Cinselliğin üreme ve bereketle özdeşleştirildiği ilkel toplumlarda fuhuş olgusu ve fahişelik yoktu. Fahişelik erkek egemen yasalarla (ataerkil toplumlarda) yürütülen düzenler içinde başlamış ve bugünkü noktasına ulaşmıştır. İlkçağlarda fuhuş, konukseverlikle birlikte gelişmiştir. Konuklarla fuhuş yapma bir çeşit toplumsal hizmet, yardım olarak değerlendirilmiştir Mancini (1982). Konuklarla yapılan fuhuştan sonra din adamlarınca bir tapınma görüntüsü altında sunulan, kendi çıkarlarına hizmet amacıyla destekledikleri dinsel fuhuş gelişmiştir. M.Ö yılında tapınaklara bağlı olarak gelişen "kutsal fahişelik olayı Mezopotamya'dan Ortadoğu ya geçmiş dinsel fuhuşla birlikte üreme organlarına tapınma da ortaya çıkmıştır. Bu dönemde cinsel ilişki bereketi simgelediğinden dolayı dinsel fuhuş çok kolay kabul görmüş ve yaygınlaşmıştır. Fahişelik kutsal bir olay olarak kabul edilmiştir Corbett ( 2001). M.Ö yılları arasında Museviler çevre halkların erotik tapınma şekillerine ve kutsal fuhuşa karşı çıkmışlardır. Musa Peygamber fuhuşu yasaklamıştır. Fuhuş daha sonra dine ve tapınmaya ilişkin niteliğini yitirerek bîr devlet işi haline gelmiş, kanunlaştırılmıştır (yasal fuhuş). Fuhuşu devlet eliyle düzenleyen ve sistemleştiren ilk kişi Atina'da eski Yunanistan da politika ve yasa adamı olan Solon olmuştur. Solon Dieterion adı verilen genel evleri açmış ve sermaye olarak da kadın köleleri kullanmıştır (M.Ö ) Panorama (1993). Eski Roma'da cinsel yozlaşma öylesine korkunç boyutlara ulaşmıştır ki. şehir belediyeleri tarafından fuhuş yapanlara, uygulaması günümüze kadar ulaşan çalışma belgesi (vesika) verilmiştir. Roma daki uygulamanın fuhuşa getirdiği bu kuralla, kadın yaşamı boyunca damgalanmış, bir anlamda köle durumuna düşürülmüştür Sandford (1994) ORTAÇAĞ'DA FUHUŞ Hıristiyanlık başlangıçta fuhuşa ve cinselliğe hoşgörüyle yaklaşmışsa da cinselliğin yaşanmasına yönelik yasaklamaları ve baskıları artırmış, cinsel birleşmenin aile içinde bile üreme amaçlı olmasını istemiştir. Kilisenin emriyle fuhuş yasaklanmıştır. Ancak köleliğin varlığı fahişe sayısının artmasına yol açmıştır. Açlık ve sefalet genç kızları genelevlere sermaye toplayan profesyonellerin eline düşürmüş, gizli fuhuş yaygınlaşmıştır Wells (1982). İmparator Şarlman çıkardığı yasalarla fuhuşu kesin olarak yasaklamıştır (M.S. 801). Şarlman'dan bu yana fuhuş tarihi fuhuşu düzenleme ve yasaklama 3

4 girişimlerinin birbirini takip etmesinden ibarettir. Fahişelerin ilk olarak sağlık muayenelerinden geçirilmeleri 1370'li yıllara rastlar (Sicilya'da) Wells (1982). Ortaçağ ortaları ve sonlarına doğru hükümdarların sürekli para sıkıntısı içinde olmaları sonucu onların da destek vermeleriyle fuhuş yaygınlaşmıştır. Köle ticareti ve vergilerden kazanılan paralar onların cebini doldurmuştur. 15. yüzyılın sonlarında Avrupa'ya frenginin yayılmasıyla fahişelik yeniden yasaklanmıştır Mancini (1982) YENİÇAĞ'DA FUHUŞ Asillerle, rahipler sınıfının bir bölümünün ahlak bozukluğu halkta tepki oluşmasına yol açmıştır tarihlî yasayla Fransa'da genelevler kapatılmış ve zührevî hastalıkları önlemek için birtakım düzenlemeler yapılmıştır yılında Paris'te fahişeler İçin "Sığınak" adı verilen bir barındırma ve ıslah merkezi kurulmuştur. Islah adı altında bu merkezlerde fahişelere ağır işler verilmiş, fiziksel ve psikolojik işkenceler yapılmıştır. Fransa'da arasındaki zaman zarfında genelevlerin sayısında patlama olmuştur Wells (1982). Fransa'da büyük devrimle birlikle fuhuş kanunlarla düzenlenmiştir. Bunun başlangıcı 19 Temmuz 1781 tarihli kanuna dayanmaktadır. Bu kanunla birlikte kontrollü, yasal fuhuş gelişmiştir. Bu kanunda: Etkili kontrolü sağlamak amacıyla genelevlere hoşgörü anlayışı Rahatça fahişelik yapabilmeleri için, çalışan kızların polis tarafından fişlenmesi Çalışan kızların düzenli olarak sağlık kontrolünden geçmek zorunda olmaları (ayda 2 kez) maddeleri yer almıştır Sandford (1994) yılında İngiltere'de uygulanmaya başlayan Bulaşıcı Hastalıklar Yasası 22 yıl gündemde kalmış, bu yasa çerçevesinde kurulan "Zührevi hastalıklar Hastaneleri" hasta bakım yerlerinden çok hapishaneleri andırmalarıyla tepki almışlardır. Bu hastanelere göre zührevi hastalıkların daha çok günahkarlık sonucu geliştiği anlayışı benimsenmiş, bu bakımdan daha çok ahlaksal ve fiziksel rehabilitasyon üzerinde durulmuştur Mancini (1982). 22 yıl etkinliğini sürdüren Bulaşıcı Hastalıklar Yasası ekonomik baskılardan daha güçlü bir şekilde kadınları fahişeliğe sürüklemiştir. Bir kadın bir kere fişlenmeye görsün bu onun ömür buyu fahişeliğe mahkumiyeti demekti. Aralarında Florance Nightingale'nin de bulunduğu 1869 da Josephine Butler tarafından kurulan "Hanımlar Ulusal Örgütü genelev patronlarının çıkarına hizmet eden kanuni tedbirlerin kaldırılması, Bulaşıcı Hastalıklar Yasası'nın iptali ve cinsellik ile ilgili çifte standardın ortadan kaldırılması için mücadele etmiştir. Bu örgüt kampanyasını geniş ölçüde kadının ezilmişliği ve eşitliği üzerine oluşturmuş ve sonuçta başarı kazanmıştır Wells (1982) GÜNÜMÜZDE FUHUŞ XX. yüzyılın ortalarında kadın üzerindeki vasiliği yani bir eve kapatmayı ve vesikaya bağlamayı kaldırmak için gereken düzenlemeleri yapmak amacını güden tezler ortaya atılmış, özgür fuhuş yapma anlayışı gündeme gelmiştir Wells (1982). 2 Aralık 1949 tarihli Birleşmiş Milletlerin İnsan Ticaretinin ve Fuhuş Yolu ile Sömürünün Önlenmesi anlaşmasını imzalayan ülkelerin fuhuşa yönelik yaklaşımları ve onayları üç kategoride olmuştur. Ülkelerin bazıları fuhuşu tamamen yasaklamış, bazı ülkeler fuhuş yapılabilir, ancak yasalara uygun yapılmalıdır görüşünü benimsemiş, bazıları da fuhuşu düzenleyen yasal tedbirleri kaldırmışlar, fuhuşu serbest bırakmışlardır Mancini (1982). Rusya, ABD, İskandinav ülkeleri ve Çin gibi fuhuşu yasaklayan ülkelerde, fuhuş sorunu tam olarak çözülememiş, gizli bir şekilde devam edegelmiştir. Türkiye, Arjantin, Kolombia, Güney Kore gibi ülkeler fuhuşu yasal düzenlemeyle kabul eden ülkeler arasında yer almıştır. Yasal düzenlemeyi kaldırarak fuhuşu özgür bırakan ülkelerde genel evler açmak yasaklanmıştır. Bu ülkeler Doğu ve Batı Almanya, Belçika, İspanya, Fransa, İngiltere, İtalya gibi ülkelerdir Mancini (1982). 4

5 Günümüz dünyasının yoksul, geri kalmış ülkelerinde kadın bir dış satım (ihraç) ürünü durumunu almış, gelişmiş ve zengin ülkelerin kadın pazarlarını ve eğlence dünyasını doldurmuştur. "Çağdaş Köleler" olarak nitelenen bu kadınlar, bir yandan bedenlerini satarken, bir yandan uluslararası uyuşturucu, hırsızlık ve cinayet mafyasının kucağına düşmektedirler. Prof.Dr. Nermin Abadan UNAT ın Avrupa Konseyi Toplantısında dile getirdiği gibi "Kadınlar artık bilgisayar programlarıyla pazarlanmakta, kokuşmuş bir ticarî ahlak yaşamımıza egemen olmaktadır". Kadın ticareti, zorla fuhuş ve onun uzantısı olan pornografinin demokrasi ve insan hakları temeli üzerinde gelişmiş ülkelerce ve bireylerce doğal kabul edilmesi, günümüz dünyasında bu terimlerin ne denli sömürüye açık olduğunu insan onuru ve haklarının göz ardı edildiğini ortaya koymaktadır Saylan (1995) TÜRKİYE'DE FUHUŞUN TARİHSEL GELİŞİMİ 16. yüzyılda Balatlı Aynî ve Narin Hanımlar, Giritli Nefise, Arap Fati gibi hanımlar 1565 yılında fahişelikten dolayı yakalanıp sürgüne gönderilirler. Osmanlı İmparatorluğunda fuhuş 1856 yılında yasallaşana kadar, gizli olarak yürütülmüştür. İlk genelev sultan Abdülaziz döneminde açılmıştır. Daha sonra I877'de meşrutiyetin ilanıyla II. Abdülhamit genelevleri kapatmış ama fuhuş yasal olmayan bir şekilde yürütülmüştür Scognamillo (1994). Ülkelerindeki 1917 devriminden sonra çok sayıda Rus un İstanbul'a gelmesiyle birlikte fuhuş tekrar yasallaşmıştır. Ülkemizde fuhuşa karşı alınan ilk ciddi önlemlerden birisi, 1854 yılında çıkarılan fermanla beyaz kadın ticaretinin yasaklanması olmuştur. 1930'lara kadar daha çok azınlık bir kısım yabancının elinde bulunan fuhuş sektörünü daha sonra Anadolular işletmiştir tarihinde TBMM'de onayianan Cenevre Anlaşması na göre yabancı uyruklu kadınların ülkemizde fuhuş yapmaları yasaklanmıştır. Ancak 1975 yılında yüzeysel bazı değişikliklere uğrayan, fakat özü aynı kalan "GeneI Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele" tüzüğüne göre devletin denetimi ve gözetimi altında, Türk uyruklu kadınlar fuhuş yapabilmektedir Alkan (1981). 21 Mart 1950 tarihinde, BM Genel kurulu fuhuşu yasaklamış ve üye ülkelerden genelevlerin kapatılmasını istemiş, Türkiye bu isteğe uymamıştır tarihli Emniyet Genel Müdürlüğünün verdiği bilgilere göre ülkemizde 56 tane genelev bulunmakta, bunlarda 2600 kadın çalışmaktadır. Yine Emniyet Genel Müdürlüğü 2002 verilerine göre toplam 36 genelevde 2603 kadın çalışmaktadır. Kayıt dışı sektörde toplam yüz bine yakın kişinin çalıştığı yetkililer tarafından bildirilmektedir Ay (2002). Fuhuş az gelişmiş ve gelişmekte olan diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çözümlenemez bir problem halinde seyretmektedir. Yasal olarak çalışan genelev ve randevu evlerinin yanı sıra kaçak olarak çalışan oldukça fazla sayıda kadın vardır Saylan (1991). Asya da yaşanan ekonomik krizin ve politik değişimlerin etkisiyle Doğu Bloku ülkelerinden özellikle Romanya ve Rusya dan gelen kadınlar Karadeniz Bölgesi ve İstanbul'da fuhuş yapmaktadırlar. Yapılan bir araştırmada ithal fuhuşun yaygınlaştığı Karadeniz bölgesinde Ganore ve sifiliz vakalarının 1992 yılında 1990 a göre 10 kat daha fazla görüldüğü saptanmıştır Tempo Dergisi ( ). Ankara Ticaret Odası nın hazırladığı Hayatsız Kadınlar Dosyası adlı rapora göre (2004), Türkiye de faaliyet gösteren 56 genelevde kayıtlı yaklaşık 3000 hayat kadınının çalıştığı, vesikalı çalışan kadın sayısının on beş bini bulduğu belirtilmektedir. Üç büyük ilde yaklaşık otuz bin kadının vesika almak için sırada beklediği, fuhuş sektöründe çalışan kadın sayısının vesikalı ya da gizli yüz bini bulduğu, her 350 kadından birinin fuhuş sektöründe çalışmaya aday olduğu açıklanmaktadır. Ayrıca raporda fahişelik yaşının 15 e kadar düştüğü, bu sektörde bir 5

6 yılda dönen paranın asgari 3-4 milyar dolar olduğuna işaret edilmektedir. Pastanın bu kadar büyük olması durumunda devreye fuhuş mafyasının girdiği belirtilmektedir. 5. FUHUŞ SEKTÖRÜNÜN OLUŞUMUNU SAĞLAYAN NEDENLER Tarihte ilk genelevi kuran Solon bu kurumu şu sözleriyle savunmuştur; soylu Atinalı eşler, sizin evlerinizde oturup nazik bedeninizi, gençlik ve güzelliğinizi korumanız ve yorulmamanız gerekir. Bırakınız, kocalarınız fahişelerle cinsel isteklerini tatmine çalışsınlar ve sizi rahat bıraksınlar. İşte o günden bu güne çok fazla değişmeyen bu anlayışla, fahişelik kurumu "olmazsa olmaz bir emniyet sübabıymışcasına benimsenmiş, bir cinsel objeye dönüşen kadın, kadın tacirlerinin elinde köle haline getirilmiş, dışlanmış adeta yok sayılmıştır Panorama 1993). Peki kadını fuhuşa iten nedenler nelerdir? Olumsuz ekonomik koşullar fuhuşun temel nedenidir. Fuhuş yapan kadınlar arasında Oğultürk (1991) tarafından yapılan araştırmada onları fuhuşa yönlendiren nedenlerden birincisinin %91,4 gibi bir oranla ekonomik koşullar olduğu saptanmıştır. Olumsuz çevre koşulları yaşanılan yerin uygunsuzluğu, daha iyi şartlarda yaşama isteğinin fahişeliğe geçişte önemli rol oynadığı belirlenmiştir. Ülkemizde I yılları arasında pek çok genç, kızın daha iyi şartlarda yaşamak, sinema artisti olabilmek özentisiyle evinden kaçıp İstanbul'a gelip, fuhuş batağına sürüklendiği görülmüştür Alkan (1981). Yine ekonomik kaygılarla gerçekleştirilen, kırsal bölgeden kente göç, ülkelerarası göçlerde yaşanan uyum güçlüklerinin fuhuşu artırdığı görülmüştür. Yüksel'in (1991) yaptığı araştırmada fuhuş sektöründe çalışan kadınların %55,9'unun gecekondu bölgesinden olduğu saptanmıştır. Günümüz ailesindeki yapılanma, sistemin değişip gelişmesiyle belirli bir çözülmeye uğramıştır. Fahişeliğe geçişte önemli etkenlerden birinin de fuhuş yapan kişinin yaşadığı aile özelliklerinin olduğu bulunmuştur. Yapılan çalışmalar boşanma, ölüm, ayrılık, geçimsizlik gibi sosyal nedenlerle oluşan parçalanmış aile modellerinin, fuhuşa geçişte önemli bir etken oluşturduğunu doğrulamaktadır Altındal (1988). Mevcut din anlayışı ve geleneksel yerleşik ahlak kuralları, toplumun cinsellikle ilgili tutum ve davranışlarına bağlı olarak sağlıklı cinsel eğilimin olmayışı (ensest ilişki, teşhircilik v.b), cinselliğin günah ve ayıp olarak kabul edilmesi, evlilik öncesi cinsel ilişkinin kabul görmemesi (kadınlar için) ve kadın bekaretinin önemini koruması da fuhuşu artıran nedenlerdir. Çevresindeki insanlar tarafından kandırılarak yada zorla cinsel istismara uğramış genç kızlar, bakireliğin bir tabu olduğu toplumlarda fuhuşa itilebiimektedirler Yüksel (1991). Fahişelerin zeka seviyelerinin düşük olduğuna dair yapılan araştırmaların sonuçları birbirleriyle çelişkilidir. Bu kanıtlanamamıştır. Ancak zekanın beslenme ile ilgili olduğu ve eğitimle geliştirildiği gerçeğinden yola çıkılarak yapılan araştırmalarda, çocukluklarında ekonomik yetersizlikler nedeniyle yeterli ve dengeli beslenmedikleri ve eğitim düzeylerinin düşük olduğu saptanmıştır Oğultürk (1991). Yüksel'in (1991) araştırmasında genelevde çalışanların %33.3'ünün okur yazar olmadığı. %18.6'sinin okur yazar, %32.4'ünün. İlkokul, % 15.7'sinin de orta-lise mezunu olduğu bulunmuştur. Kadın ticareti ve fuhuşun bu kadar yoğun bir trafik içinde giderek artarak sürmesinin bir başka etkeni de çağdaş dünyayı avcunun içine alan kitle iletişimi araçlarının ve bunları ellerinde bulunduranların tüketim toplumunun beynine empoze ettikleri dürtülerdir. Her türlü malın satışını çıplak bir kadınla özdeşleştiren reklam dünyası, yoksul ülkelerin çaresiz ve seçeneksiz kadın ve genç kızlarına, ruhlarının ve bedenlerinin sömürülmesine yol açacak bütün tuzakları hazırlamaktadır Altındal (1988). Toplumdaki kadın erkek eşitsizliği, kadının akılca eksik, güçsüz ve ikinci sınıf cins gibi algılanması da kadınları fuhuşa iten başka bir nedendir Saylan (1991). Fuhuşun yaygınlaşmasının önemli nedenlerinden biri de müşterilerdir. Ne satarsanız satın, alıcı bulamazsanız satışı sürdüremezsiniz. Eylem iki kişi arasında 6

7 yapıldığı halde fuhuş olayında müşteri ve pazarlamacı, muhabbet tellalı (dost) durumunda bulunan erkekler göz ardı edilmektedirler Saylan (1995). 6. TOPLUMLARIN FUHUŞ VE KADIN TİCARETİNE BAKIŞLARI Günümüzde toplumlar, içinde bulundukları (ahlaki, dini) değerler sistemi ile fuhuşu hem dışlayan hem de oluşumu ve gelişimini sağlayan çelişkili bir tutum sergilemekledirler. Değerler ve ahlak kuralları çerçevesinde oluşturulan "namus" kavramı, kadın ve erkek arasındaki doğal ilişkiyi sınırlandırmış ve yapaylaştırmıştır. Bunun sonucu olarak her iki cinste şu an içinde bulunduğumuz çifte standartlı ve cinsiyetçi bir ayrımcılık içinde, tabuların da etkisiyle cinsel istek ve yönelimlerini yanlış alanlara kaydırmışlardır Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyon Raporu (1997). Günümüzde kapitalist toplumlarda erkeğin egemenliği mutlak olup kadın cinsel obje olarak baskı altındadır. Bizim toplumumuzda da çifte standartlı bir yaklaşım söz konusu olup, buluğa eren her delikanlının işini bilen bir genelev kadınından cinsellik dersi alması gerekir. Erkek dünyası fuhuştan yararlanmayı doğal karşılamakta ve bunu kendisine verilmiş bir hak gibi algılamaktadır Alkan (1981). Son derece iyi eğitim görmüş, insan haklarına saygılı, hatta bu konuda yazan ve konuşan, evli ve çocuklu bir Avrupalı üst düzey işadamının, özel bir uçağa binerek ve porno filmler seyrederek, hafta sonunda Doğu Asya'da bir ülkeye giderek bir otei odasında, babası tarafından fuhuş sektörüne pazarlanan 12 yaşındaki bir kız çocuğuyla seks yapmasını ve bunu en doğal hakkı gibi görmesini nasıl açıklayabiliriz Saylan (1991)? Fuhuşun toplumsal anlamda ahlaksız olarak tanımlanmasından dolayı, bu sektörde çalışanların toplumla ilişkisi kesilmekte, ilişki kopukluğu sektörün olumsuz koşullarını desteklemekte bir sömürü alanı olarak büyümesine, çocuk ve yetişkinlerin fuhuşa zorlanmasına neden olmaktadır İnsan Hakları Komisyon Raporu (1997). Fuhuşla Mücadele yöntem ve anlayışına bakıldığında, fuhuşu oluşturan koşullarla mücadeleden ziyade, fuhuş yapanla mücadele edilmektedir. Burada müşteri faktörü görmezden gelinmektedir. Ülkemizde konuyla ilgili olarak yürürlükte olan tüzük, cinsiyetçi bir yaklaşımla fuhuş sektöründe çalışan kişiyi "genel kadın olarak tanımlamıştır. Yine basında çıkan haberler, cinsel yolla bulaşan hastalıkların faturasını sadece fuhuş yapan kadınlara çıkartmış müşteri faktörü göz ardı edilmiştir Yüce (1997). Kadın kimliğinin göz ardı edildiği, onun bir eşya gibi alınıp satıldığı, kadınlara yönelik şiddetin ve ayrımcılığın en yoğun ve acımasız yaşandığı ve tüm toplumun sorumlu bulunduğu sosyal bir olgu olan fuhuş; seks işçisi, patron, aracı, müşteri, polis, sağlık çalışanı gibi bireysel rolleri içermekledir. Aynı zamanda fuhuş; din ve değerler sistemi, yasalar, sosyo-ekonomik yapılar ve kültürel oluşumlarla da ilgilidir. Dolayısıyla bu rol ve yapılar yani toplumun her kesimi ve kurumu, fuhuşun oluşması, gelişmesi ve yaşamasından sorumludur. Resmi fuhuşa onay veren gizli fuhuşa göz yuman devlet, insanın kendisine sevgi ve saygısını, onurunu yok eden böyle bir uygulamayı nasıl oluyor da kabullenebiliyor Alkan (1981)? Bu kabullenmeye gerekçe gösterilen faktörler vardır. Bunlar: Fuhuş zaten vardır. Kaldırılması da hemen hemen olanaksızdır. En iyisi bunun resmi kontrol altında gerçekleşmesi; böylece cinsel hastalıkların yayılmasının önlenmesidir. Bekar erkeklerin cinsel isteklerini giderebilmeleri, namuslu aile kızlarının başına gelebilecek felaketlere engel olmaktadır. Cinsel dürtülerin tatmini, toplumda işlenebilecek suç oranlarını azaltmaktadır. Ülkemizde bu görüşleri destekleyen tanınmış sosyolog ve hukukçularımız vardır Alkan (1981). 7. FUHUŞ SEKTÖRÜNDE ÇALIŞAN KADINLARIN SORUNLARI 7

8 Ülkemizde fuhuş vesikalı olarak çalışan kişilere yasal, vesikasız olarak çalışanlara ise yasal değildir. Fuhuş çalışanları devletin her bakımdan kontrolü altındadır. Genelevler de tam olarak devlet tarafından kabul edilen bir işletme şeklinde çalışmaktadır. Devlet vergisini almakta içinde çalışanları T.C vatandaşı olarak görmekte ve bunu şart koşmaktadır. Ancak yine aynı devlet sigorta, emeklilik gibi en temel hakları genelev çalışanlarına vermemekte, ya da işletme sahiplerini bu yönde denetlememektedir Yüce (1997). Fuhuş sektöründe çalışan bir kadın bireysel çabalarıyla ilk kez 1996 yılında emeklilik hakkını kazanmıştır. Aynı yıl Genel-iş Sendikası, genel ev çalışanları için geçmişe dönük tespit davalarının açılmasını sağlayarak, onların sigortalı ve emekli olmaları adına bir çalışmaya girmiştir. Ancak bu uygulama sınırlı alanda kalmış, genişletilememiştir Yüce (1997). Genelev çalışanları ile ilgili uygulanan yasalar onların insan haklarının ihlaline yol açmakta hatta bazıları can güvenliklerini bile tehlikeye sokmaktadır. Bunlardan "fuhuş alanında çalışan bir kadına tecavüz eden bir kişinin cezasının yarıya indirilmesi" yasa maddesi kaldırılmıştır. Genelev dışında fuhuş yapanların gördükleri kovuşturma yalnızca hastane sevki, fişlenme ile sınırlı kalmamaktadır. Evlerine ve özel yaşamlarına yapılan sistematik baskı ve uygulamalarla yasal hakları görmezden gelinmektedir Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyon Raporu (1997). Ahlak polisinin görevleri, toplumun huzurunu sağlamak ve genelev dışında çalışan küçük yaşta kızların zorla çalıştırılmasını, kaçak çalışmayı engellemek olarak belirlenmiş bunun içinde bir takım yetkilerle donatılmıştır. Ahlak polisinin yetkilerini doğru ve yerinde kullanmaması sonucu, polisler tarafından müşteriler görmezden gelinmekte, fuhuş sektöründe çalışan kadınlar kötü muamelelere manız kalabilmektedir Yüce (1997). Fuhuş toplumsal yaşamdan dışlanmakla birlikte toplumsal röntgenciliğin en yoğun olduğu alanlardan biridir. Yazılı ve görsel medya toplumun bu iki yüzlü yapısını, basın özgürlüğü ve reyting kavgası adına kullanmakta, haber öznesi olarak kullandığı fuhuş çalışanlarının özel hayatlarını ihlal ve deşifre etmekte, sorunlara değinmek, onlara çözüm bulmak yerine kalıplaşmış önyargıları destekleyen sansasyonel haberler yapmaktadır Yüce (1997). Vesikalı kadınlar, hiç bir sosyal güvenceye sahip olmaksızın, hijyenik koşullardan uzak, patron, dost gibi kişiler tarafından ekonomik yönden sömürülerek çalışmaktadırlar. Bireysel çabalarla alınmak islenilen haklar, tehdit ve korkutma yolu ile bastırılmaktadır Alkan (1981). Bütün bu olumsuz koşullardan dolayı fuhuş sektöründe çalışanlar son yıllarda örgütlenme yoluna gitmişlerdir. "Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyonu Oluşumu" gibi. Bu örgütler genelde özgür fuhuş, fahişelerin yasal ve sosyal imkanlarının artırılması gibi konular üzerinde çalışmaktadırlar Yüce (1997). Fuhuş alanında sağlık çalışmaları, cinsel yolla bulaşan hastalıkların teşhis edilmesini sağlayan vesikalı çalışanların haftada iki kez muayene olmaları ve üç ayda bir yapılan ELİZA,VDRL,TPHA gibi test kontrolleri ile sınırlı kalmaktadır. Yüksel'in (1991) araştırmasında bu sektörde çalışan kadınların % 92,1 inin sağlık güvencesinin olmadığı belirtilmiştir. Yapılan araştırmalarda kadınların çoğunun cinsel sağlık bilincinden yoksun oldukları ve bu konuda yardıma ihtiyaçları olduğu saptanmıştır. Yine yapılan araştırmalarda, fuhuş ortamında riskli davranış gösterenlerin büyük oranda prezervatif kullanımına olumsuz bakan müşteriler olduğu bulunmuştur. Fuhuş sektöründe polis baskınının sonucunda kayıtsız çalışanların yakalanıp hastanelere sevk edildikleri halde, ülkemizde 1998 yılına kadar müşterilerin dikkate alınmadığı ve herhangi bir sağlık muayenesinden geçirilmedikleri bilinmektedir. İçinde bulundukları koşullar dikkate alındığında fuhuş sektöründe çalışanlar cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından riskli grubu oluşturmaktadırlar. Yuksel'in (1991) genelev 8

9 çalışanları ilgili yaptığı çalışmada, bu kadınların % 40,2 sinin cinsel yolla bulaşan hastalıklardan birini geçirdikleri görülmüştür. Ancak esas tehlike kontrolün olmadığı gizli fuhuş alanı için söz konusudur. Yüksel çalışmasında kadınların % 64,7 sinin yasal yaştan önce fuhuş mesleğine girdiklerini saptamıştır. Yapılan araştırmalarda fuhuş sektöründe çalışanların sık sık istenmeyen gebelikler yaşadıkları, bunun sonucunda da kürtaj ve düşük oranlarının fazla olduğu bulunmuştur. Yüksel (1991) çalışmasında kadınların % 72,5 inin 5 ya da 5 ten daha az sayıda kürtaj olduklarını saptamıştır Yine bu kadınlarda geçirilen üreme organları enfeksiyonları sonucu sterilite (kısırlık) vakalarının sık olduğu, sigara, alkol ve uyuşturucu kullanımının da yüksek oranda bulunduğu görülmüştür. Kadınların çalışma ortamının olumsuz koşullarından dolayı psikiyatrik hastalıklara yakalanma riskinin arttığı saptanmıştır. Yüksel'in (1991) çalışmasında kadınların % 33,4 ü çeşitli nedenlerle psikiyatri kliniklerinde tedavi görmüşlerdi. 8. FUHUŞU ÖNLEMEK İÇİN ALINACAK TEDBİRLER Fuhuşu önlemek için toplumsal politikalarda gelir dağılımının dengelenmesi, ekonomik refah seviyesinin artırılması, işsizliğin ve göçlerin önlenmesi ve etkili bir nüfus planlamasının uygulanması ile kişi başına düşen gelirin artırılması önemlidir Saylan (1995). Toplumsal değerler ve yasaların barındırdıkları kadın-erkek eşitsizliğine dair uygulamaların ortadan kaldırılarak tam bir eşitliğin sağlanması gerekir Altındal (1988). Kadınların kurdukları sivil toplum kuruluşları aracılığıyla, toplumda medyanın da katkısıyla yaratılan ve sürekli pompalanan kadın imajına ve kadının cinsel obje olarak sömürülmesine karşı çıkmaları ve kendilerini yeniden değerlendirmeleri gerekir. Kadınların ve toplumun eğitim düzeyinin yükseltilmesi, topluma cinsel eğitim verilerek sağlıklı bir cinsel kimliğin kazandırılması önemlidir. Devletin emniyet güçlerinin fuhuş mafyasıyla mücadele etmesi, bu konuda gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak uluslar arası kuruluşlarla işbirliğine girilmesi Alkan (1981), Toplumda yapılan araştırma ve incelemelerle fuhuşun yaygınlığının, nedenlerinin ve sonuçlarının saptanması, Fuhuşun ve kadın ticaretinin önlenmesi ve çözümüne yönelik uluslar arası sözleşmelerin onaylanması ve uygulanması Altındal (1988), Bu konuyla ilgili çalışmalarda görev alan emniyet mensuplarının, adli, tıbbi vb. personelin fuhuşun nedenleri, sonuçları ve mekanizmalarına ilişkin bilgi ve anlayışlarının geliştirilmesi ve görevlerini gerçekleştirirken kadına kötü muamele eden görevlilerin cezalandırılmasına yönelik yasaların çıkarılması Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyon Raporu (1997), Bu sektörde çalışmaya zorlanan kadınların, başvurabilecekleri kurumsal mekanizmaların oluşturulması Alkan (1981), Kadın ve kız çocuklarının barınabilecekleri koruma evlerinin açılması, tıbbi, psikolojik ve diğer danışma hizmetlerinin verilmesi ve gerekli olduğunda ücretsiz veya maliyeti az hukuki yardım sağlanması ve uygun geçinme yolu bulmalarına yardımcı olunması Seks İşçilerinin İnsan Hakları Komisyon Raporu (1997), Halkı bilinçlendirecek cinsel eğitim kampanyalarının düzenlenmesi, desteklenmesi ve bunların finanse edilmesi gerekir. 9

10 Birleşmiş Milletler Eylem Platformu Pekin Deklerasyonu na göre kadın ticareti ve fuhuşun olduğu ülkelerin hükümetleri, bölgesel ve uluslar arası örgütler tarafından alınacak önlemler: İnsan ticareti ve köleliğin önlenmesine ilişkin uluslararası anlaşmaları onaylamak ve yürürlüğe koymak, Kadın ticaretini önlemek için, kadın ve kız çocuklarının haklarını daha iyi koruyabilmek ve şiddete başvuranları hem adli hem de toplumsal yasalarla cezalandırmak için varolan yasaları güçlendirmek, kadın ve kız çocuklarının fahişelik, seks ticaretinin diğer türleri, evliliğe zorlama gibi alınıp satılmasını teşvik eden temel nedenleri göz önünde bulundurarak uygun önlemleri almak, Kadın ticareti yapan ulusal, bölgesel ve uluslararası şebekeleri dağıtmak amacıyla, kurumların işbirliği içinde çalışıp uygun eylem planları hazırlamaları ve yasal düzenlemeleri yapmaları gerekir. Kadın ticareti kurbanlarını topluma kazandırmak ve iyileştirmek için, mesleki eğitimin, yasal yardımın ve gizliliğe önem veren sağlık hizmetlerinin dahil olduğu kapsamlı programlar hazırlamak ve bunlara kaynak ayırmak gerekir. Ayrıca kadın ticareti kurbanlarına sosyal, tıbbi, psikolojik yardım sağlamak için hükümet dışı sivil kuruluşlarla da işbirliği yapılması gereklidir. Genç kadınların ve çocukların korunmasına özel bir önem vererek seks turizmini ve kadın ticaretini önlemeyi hedef alan yasaların yürürlüğe konulması, bu konuda eğitici ve öğretici programların düzenlenmesi önemlidir Birleşmiş Milletler Eylem Platformu ve Pekin Deklerasyonu (1996). KAYNAKÇA Alkan, T. (1981). Kadın-Erkek Eşitsizliği Sorunu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları Yılında Atatürk'e Armağan Dizisi, Ankara. Altındal, A. (1988). Türkiye'de Kadın. Ankara Ticaret Odası (2004). Hayatsız Kadınlar Dosyası Raporu Ay, S. (2002). Kan, Yaş ve Ter, İşte Genelevler. Vesikalı Yarim Dizisi, Sabah Gazetesi ( ). Birleşmiş Milletler Eylem Platformu ve Pekin Deklarasyonu (1996). 4-5 Eyl ü l Dünya Kadın Konferansının Çeviri Metni, T.C. Başbakanhk Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü, Ankara. Corbett, N.Q (2001). Kutsal Fahişe, Dirinin Ölümsüz Yanı. (Çev: Gül Çapalı), Gün/Tavanarası Yayınları, İstanbul. Genel Kadınlar ve Genelevlerin Tabi Olacakları Hükümler ve Fuhuş Yüzünden Bulaşan Zührevi Hastalıklarla Mücadele Tüzüğü (1973). T.C. Sağlık Bakanlığı, Yayın no: 46. Ankara. Mancini, G. (1982). Fahişelik ve Kadın Ticareti. İstanbul. Oğultürk, N. (1991). Psiko-Sosyal Özellikleriyle Genelev Kadınları (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. 10

11 Panorama (Tarih-Belge) (1993). Tarih Boyunca Genelevler. İstanbul. Sandford, J. (1994). K i r a l ı k Kızlar. Cep/Cinsellik, İstanbul. Saylan, T. (1995). Kadın Ticareti ve Zorla Fuhuş, Türkiye'de Kadın Olgusu. Say Yayınevi, İstanbul. Saylan, T. (1991). Kadın Ticareti ve Fuhuş. Cumhuriyet Gazetesi ( ). Scognamillo, G. (1994). Beyoğlu'nda Fuhuş. İstanbul. Seks İşçilerinin İnsan Haklan Komisyonu Oluşumu Raporu (1997). No. I. Wells, J. (1982). Kadın Gözüyle Batı Avrupa'da Fahişeliğin Tarihi. Pencere Yayınları. İstanbul. Yüce, N. (1997). AIDS Ulusal Komisyonu İçin Seks İşçilerinin Sorunlarıyla İ lgili Konuşma Metni. İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı Yayınları. Yüksel, A. (1991). İstanbul Genelevinde Çalışan Kadınların Mediko Sosyal Durumları. Doktora Tezi. İstanbul. 11

12 12

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADINLARA DESTEK MEKANİZMALARI ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz Projesi 3. Projenin

Detaylı

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ İsyanım Suskunluğumda Şiddetin Başucumda... 2014-2015 ŞİDDET VERİLERİ "Erkek şiddeti çetelesi"nden ne murat ettiğimize gelince: umarız çetelemiz kadın katline, fiziksel, psikolojik, cinsel şiddete karşı

Detaylı

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü Kadına Şiddet Raporu 1 MİRBAD KENT TOPLUM BİLİM VE TARİH ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ KADINA ŞİDDET RAPORU BASIN BİLDİRİSİ KADIN SORUNU TÜM TOPLUMUN

Detaylı

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG Mart - 2014 YASAL DÜZENLEMELER KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE VE İLGİLİ ULUSAL VE ULUSLAR ARASI

Detaylı

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması

Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin Uygulanması Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme CRC/C/TUR/Q/2-3 Dağıtım: Genel 16 Kasım 2011 Aslı: İngilizce Çocuk Hakları Komitesi Altmışıncı Oturum 29 Mayıs 15 Haziran 2012 Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin

Detaylı

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet

Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Kadına Yönelik Şiddet mi? Aile İçi Şiddet mi? Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet TEMEL Kadına yönelik şiddetin tanımlanması: Fiziksel şiddet? Duygusal şiddet? Ekonomik şiddet? Cinsel şiddet? İhtiyaç- Hizmet

Detaylı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Önlenmesİ ve Bunlarla Mücadeleye İlİşkİn Avrupa Konseyİ Sözleşmesİ İstanbul Sözleşmesi Korkudan uzak Şİddetten uzak BU SÖZLEŞMENİN AMACI Avrupa Konseyi nin, kadınlara

Detaylı

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR III. Sınıf Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Risk Gruplarına Yönelik Sosyal Politikalar Dersi Notları-VI Doç. Dr. Şenay GÖKBAYRAK İçerik Engellilere

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ... 1 A. Kayıt Dışı Ekonominin Tanımı ve Kapsamı... 1 B. Kayıt Dışı Ekonominin Nedenleri... 4 C. Kayıt Dışı Ekonominin Büyüklüğü...

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE 2 KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 11 Mayıs 2011 tarihinde Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI. Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. 1.3.9. KADINLARA KARŞI ŞIDDETIN TASFIYE EDILMESINE DAIR BILDIRI Genel Kurulunun 20 Aralık 1993 tarihli ve 44/104 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir. BAŞLANGIÇ Genel Kurul, Eşitlik, güvenlik, özgürlük, bütün

Detaylı

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan ÇOCUK HAKLARININ SINIFLANDIRILMASI Çocuk Hakları Sözleşmesi nde, çocukların sağlıklı yaşaması ve çok yönlü olarak gelişmesini sağlaması için gerekli birçok maddeye yer verilmiştir. Sözleşmede yer alan

Detaylı

19 Kasım 2015 İstanbul

19 Kasım 2015 İstanbul 19 Kasım 2015 İstanbul Kadınlar tarafından belirtilen önemli noktalar listesi Erkek egemen işlere kadınların erişimini sağlamak Eşit ücret ve emeklilik için mücadele etmek Esnek çalışma saatleri ve kariyer

Detaylı

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Türkiye Đşçi Sendikaları Konfederasyonu KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE Ankara Amaç Türkiye de kayıt dışı istihdam önemli bir sorun olarak gündemdedir. Ülkede son verilere göre istihdam edilenlerin yüzde

Detaylı

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER DUNYA GIDA GUNU ACLIGA KARSI BIRLESELIM Dr Aysegul AKIN FAO Turkiye Temsilci Yardimcisi 15 Ekim 2010 Istanbul Bu yılki kutlamanın teması, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde dünyadaki açlıkla mücadele

Detaylı

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler,

Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler, Beyefendiler, ÇOCUKLARIN İNTERNET ORTAMINDA CİNSEL İSTİSMARINA KARŞI GLOBAL İTTİFAK AÇILIŞ KONFERANSI 5 Aralık 2012- Brüksel ADALET BAKANI SAYIN SADULLAH ERGİN İN KONUŞMA METNİ Sayın Komiser, Saygıdeğer Bakanlar, Hanımefendiler,

Detaylı

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR

YAŞAM BOYU DÖNEMLERİNE GÖRE KADIN CİNSİYETİNİN KARŞILAŞTIĞI SORUNLAR / OLAYLAR Bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddet gelir, eğitim düzeyi fark etmeksizin farklı toplum ve kültürlerin yaşadığı ortak bir sorundur ve dünyadaki bütün kadınlar kocaları, babaları, kardeşleri

Detaylı

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma Elli-dokuzuncu Oturum Üçüncü Komite Gündem maddesi 98 Kadınların Konumunun Geliştirilmesi Almanya, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Brezilya, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı,

Detaylı

Şiddete. Gürcan Banger. 15 Ocak 2007

Şiddete. Gürcan Banger. 15 Ocak 2007 Kadına Yönelik Y Şiddete Hayır! Stop Violence Against Women! Gürcan Banger 15 Ocak 2007 Neden İngilizce? Bu sunumun başlığının bir bölümünün İngilizce bir cümle içerdiğini fark ettiniz. Lütfen bunu, bir

Detaylı

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI. Yasemin DİNÇ Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanlığı

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI. Yasemin DİNÇ Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanlığı ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI Yasemin DİNÇ Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Tıbbi Hizmetler Başkanlığı ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI 1948 yılında yayımlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi,

Detaylı

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ 445 TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ Aydeniz ALİSBAH TUSKAN* 1 İnsanların bir biçimde sınıflanarak genel kategoriler oturtulması sonucunda ortaya çıkan kalıplar ya da bir

Detaylı

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR

ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR ÜLKEMİZDE KADIN SAĞLIĞI KADINLA İLGİLİ YAPILAN ULUSLAR ARASI TOPLANTILAR DERSİN İÇERİĞİ: Kadınla İlgili Yapılan Uluslararası Toplantılar I. Dünya Kadın Konferansı II. Dünya Kadın Konferansı III. Dünya

Detaylı

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ 25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ BODRUM KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ 25 KASIM KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ BASIN BÜLTENİ: Mirabel kız kardeşler,

Detaylı

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!! Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!! Acı ve ızdırap veren, yaşam hakkını tehdit eden,temel bir insan hakkı ihlali olan şiddete DUR DE! KADINA KARŞI ŞİDDETE HAYIR! VE KONUK EVİ Şiddet Sadece

Detaylı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ CİNSİYET TEMELLİ AYRIMCILIK VE TOPLUMDA KADININ YERİ ONLİNE KİTAPÇIĞI Akdeniz Üniversitesi Uluslararası Gençlik Topluluğu 2015-2016 İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Kadın Dostu Akdeniz

Detaylı

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014 KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014 2014 yılında Kadın Dayanışma Vakfı Danışma Merkezi ne 354 kadın başvurdu. 101 kadın yüz yüze başvuru yaparken,

Detaylı

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü

Proje. Yardım Operasyonları Proje Ortakları: Birleşmiş Milletler Dünya Nüfus Fonu (UNFPA), Ankara İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Proje «Kadın ve Kız Çocukları İçin Güvenli Alanlar ve Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri Oluşturmak Suretiyle Suriyeli ve Diğer Göçmen Kadınların Üreme Sağlığı ve Cinsiyete Dayalı Şiddet Hizmetlerine Erişimlerini

Detaylı

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Kadınlar kimsenin namusu değildir Kadınlar kimsenin namusu değildir Son dönemlerde medyada namus cinayetlerine sıkça rastlanmaya başlandı. Kadınlarımız vahşice öldürüldü. Bu tür insan hakları ihlallerinin yapıldığı olaylar karşısında sessiz

Detaylı

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 MART TA ALANLARA! 8 Mart, kadın işçilerin daha iyi çalışma koşulları için verdikleri mücadeleyi yaşamlarıyla ödedikleri bir

Detaylı

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri 1 Öğrenim Hedefleri Toplumsal cinsiyet ayrımcılığının, yaşam dönemlerine göre kadın sağlığına olan etkilerini açıklar, Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı ile kadına

Detaylı

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 47. Dönem Toplantısı

Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 47. Dönem Toplantısı Etkinlik Değerlendirmeleri 145 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 47. Dönem Toplantısı Nilüfer Timisi Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyin Kadının Statüsü Komisyonu toplantıları çerçevesinde

Detaylı

ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR?

ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR? ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR? 2 ÇOCUKLARA YÖNELİK TİCARİ CİNSEL SÖMÜRÜ NE DEMEKTİR? 1 Çocuklarla Cinsellik Amaçlı Turizm Çocuklarla Cinsellik Amaçlı Turizm, insanların çocukları cinsel

Detaylı

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır.

Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır. halk için Cinsel haklar / üreme hakları insan haklarıdır. Bu haklar varolusumuzdan, ileri gelir. Tüm cinsel haklar / üreme hakları yasalarla koruma altına alınmıstır., Hazırlayan : Eylem Karakaya. Illüstrasyonlar

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 57/176 No lu Kararı: Kadın ve Kız Çocuk Ticareti 14,15

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 57/176 No lu Kararı: Kadın ve Kız Çocuk Ticareti 14,15 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 57/176 No lu Kararı: Kadın ve Kız Çocuk Ticareti 14,15 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Elli Yedinci Oturum, 2002 102. Gündem Maddesi Üçüncü Komite nin raporu (A/57/549)

Detaylı

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK *

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK * Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Konusunda Sağlanan Gelişmelerde Hukukun Rolü Deniz ÇELİK * Şiddet toplumun her kesiminde karşımıza çıkan bir sorun olduğu gibi kadın ve erkek eşitsizliğine

Detaylı

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek Soydaş Uyum Eğitimi Bulgaristan dan göç eden soydaşlarımızın Türkiye de yerleşme, yaşama ve çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla 9 aylık bir sürede 4 ilde 33 seminer düzenlenmiş, 7.000 e yakın kişiye

Detaylı

Dr. SALİH OKTAR. TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUK DÜŞÜRTME VE ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇLARI (TCK. m )

Dr. SALİH OKTAR. TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUK DÜŞÜRTME VE ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇLARI (TCK. m ) Dr. SALİH OKTAR TÜRK CEZA KANUNUNDA ÇOCUK DÜŞÜRTME VE ÇOCUK DÜŞÜRME SUÇLARI (TCK. m. 99-100) İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Genel Bilgiler

Detaylı

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri

İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri İstanbul Tıp Fakültesi Sosyal Sorumluluk Projeleri Sosyal Sorumluluk Projelerinin Amacı Yaşamın sürdürülebilirliği, Toplumsal yaşamın iyileştirilmesi için ortak evrensel değerlerin toplumlar tarafından

Detaylı

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi Sivil Yaşam Derneği 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi GİRİŞ Sivil Yaşam Derneği 21-23 Ekim 2016 tarihleri arasında Konya da 4. Ulusal Gençlik Zirvesi ni düzenlemiştir. Zirve Sürdürülebilir Kalkınma

Detaylı

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 9TOPLUMSAL ETKİNLİKLER 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER 11111 260 01 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 11111 262 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ -I- 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -I- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 11 Aralık 2014 Suçun Ölçümü 2 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ SUÇUN ÖLÇÜMÜNDE KAYNAKLAR Resmi suç istatistikleri: Polis istatistikleri

Detaylı

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar EFA 2009 Küresel İzleme Raporu Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar EFA 2009 Raporu na göre; iyi bir yönetişim ile okula kayıt oranları artabilir,

Detaylı

Genel Kurul Tarafından Kabul Edilen Karar 1

Genel Kurul Tarafından Kabul Edilen Karar 1 Genel Kurul Tarafından Kabul Edilen Karar 1 [Üçüncü Komite raporu üzerine (A/63/425)] 63/155 Kadına yönelik her türlü şiddetle mücadelenin yoğunlaştırılması Genel Kurul, 19 Aralık 2006, 61/143 sayılı ve

Detaylı

AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK

AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK AB GENÇLİK POLİTİKALARINDA SAĞLIK Yrd. Doç. Dr. Sedef EYLEMER İzmir Katip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi

Detaylı

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013 HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013 2012 sonu itibariyle: Dünyanın bir çok bölgesinde AIDS e karşı yanıtta başarı kaydedildi. Bununla birlikte bazı bölgeler ve bazı ülkeler küresel HIV hedeflerine ve taahhütlerine

Detaylı

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için Bangkok Yasaları El Rehberi Dünya çapında hapishanelerde mahkûmiyeti takiben veya suçsuzluğunun ispatı için duruşma bekleyen bir buçuk milyondan fazla kadın bulunmaktadır.

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran EKONOMİK GELİŞMELER Haziran - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU EKONOMİK RAPOR - HAZİRAN 2009 İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN

Detaylı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı Gülşah Özcanalp Göktekin Uzman Sosyolog / İş ve Meslek Danışmanı Liderlik Enstitüsü Eğitim ve İstihdam Hizmetleri Çalışma Evrensel Bir Haktır İnsan

Detaylı

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde. Yaşadıkları toplumlardaki birbirinden çok farklı politik, ekonomik,

Detaylı

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler:

Bu amaç çerçevesinde Yükseköğretim Kurumları aşağıda belirtilen faaliyetlerde bulunmayı taahhüt ederler: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ TUTUM BELGESİ Yükseköğretim Kurulu bünyesinde yer alan üniversiteler ve diğer bütün kurumlar çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitliği ve adaletine duyarlı

Detaylı

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25). Tarihsel süreç içinde aile kavramının tanımı, yapısı, türleri

Detaylı

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011 SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım 2009- Eylül 2011 ESKİŞEHIR TEPEBAŞI BELEDİYESİ NCE YAŞANABİLİR BİR KENT Güçlü Dayanışma içinde Kendi yaşamını etkileyen kararlara katılımı olan bir toplum

Detaylı

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır.

İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. İNSAN HAKLARI İNSAN HAKLARI İnsanların, sadece insan olması nedeniyle sahip oldukları devredilemez ve vazgeçilemez haklardır. Bu haklara herhangi bir şart veya statüye bağlı olmadan doğuştan sahip oluruz

Detaylı

LİMAN İŞLETMELERİ İÇİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DÜZENLEMELERİ VE ÖNEMİ GÜLER ALKAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ALİ UMUT ÜNAL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ

LİMAN İŞLETMELERİ İÇİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DÜZENLEMELERİ VE ÖNEMİ GÜLER ALKAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ALİ UMUT ÜNAL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ LİMAN İŞLETMELERİ İÇİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ DÜZENLEMELERİ VE ÖNEMİ GÜLER ALKAN İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ALİ UMUT ÜNAL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ Genel Olarak İş Sağlığı Ve Güvenliği İş kazaları ve meslek hastalıkları,

Detaylı

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ Sınırlı Oy Hakkı 1) Servete ve Vergiye Bağlı Seçme Hakkı 2) Yeteneğe Bağlı Seçme Hakkı (örneğin, İtalya da 1912 seçimleri, İngiltere de 1945 e kadar uygulanan seçimler)

Detaylı

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener 13.02.2013

Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri. Ülker Şener 13.02.2013 Kadın İstihdamı: Sorun Alanları, Çözüm Önerileri Ülker Şener 13.02.2013 Temel sorun alanları Toplumsal yapı: kadın olmaya yüklenen anlam ve toplumsal cinsiyet rolleri İşgücü talebinden kaynaklı sorunlar:

Detaylı

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu. 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Küresel İzleme Raporu 2015 e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar EFA 2008 Raporu bir orta dönem değerlendirmesidir. 2000 yılından bu yana gerçekleşen önemli gelişmeler 1999-2005 yılları

Detaylı

KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ VE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ

KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ VE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ VE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HAZIRLAYAN MELEK YAĞCI EĞİTİM HEMŞİRESİ 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım EKONOMİK GELİŞMELER Kasım - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI

ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI ULUSAL KURULUŞLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI VE ULUSLARARASI KURULUŞLARLA KARŞILAŞTIRILMASI AFŞİN GÜNGÖR, BESTE ŞİMŞEK AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ, ULUSLARARASI

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak

EKONOMİK GELİŞMELER Ocak EKONOMİK GELİŞMELER Ocak - 2010 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 3 İŞGÜCÜNE

Detaylı

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI Hanife TİRYAKİ ŞEN İstanbul Sağlık Müdürlüğü İnsan Kaynakları Şube Müdürlüğü Personel Eğitim Birimi 19/11/2012 Aday Memur Eğitimleri-2012 1 ULUSLARARASI SAĞLIK KURULUŞLARI

Detaylı

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel durumlarına uygun muameleye tabii tutulmaları, her durumda

Detaylı

Tokat Kırılgan Gruplar (Kırsalda Yaşayanlar, Engelliler, Kadınlar, Yaşlılar, Göçle Gelenler, Mülteciler, Mevsimlik İşçiler)

Tokat Kırılgan Gruplar (Kırsalda Yaşayanlar, Engelliler, Kadınlar, Yaşlılar, Göçle Gelenler, Mülteciler, Mevsimlik İşçiler) Tokat Kırılgan Gruplar (Kırsalda Yaşayanlar, Engelliler, Kadınlar, Yaşlılar, Göçle Gelenler, Mülteciler, Mevsimlik İşçiler) Kolaylaştırıcı: Yrd. Doç. Dr. Umut AŞKIN Raportör: Nalan Kangal Kırsalda Yaşayanlar

Detaylı

KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki

KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki KADINLARIN ÇALIŞMA YAŞAMINDA KORUNMALARI Kadınların toplumsal yaşam ile iş ilişkileri ve çalışma yaşamında korunması arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Çünkü kadınların çalışma yaşamında korunabilmeleri,

Detaylı

İlk Sosyal Politika Uygulamaları - İngiltere

İlk Sosyal Politika Uygulamaları - İngiltere İlk Sosyal Politika Uygulamaları - İngiltere Sanayi Devrimini ortaya çıkaran ülke olarak İngiltere 19. yüzyıl itibariyle işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşulları açısından pek parlak bir konumda bulunmamaktadır.

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA. Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE İÇİN KADIN KONUKEVLERİ PROJESİ 7 MAYIS 2014-ANKARA Saygıdeğer Misafirler, Değerli Basın Mensupları Aile içi Şiddetle Mücadele İçin Kadın Konukevleri Projesi nin açılış

Detaylı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017 Dezavantajlı gruplar; işe giriş veya çalışma hayatına devam etmede zorluklarla

Detaylı

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir.

Bilmek Bizler uzmanız. Müşterilerimizi, şirketlerini, adaylarımızı ve işimizi biliriz. Bizim işimizde detaylar çoğu zaman çok önemlidir. Randstad Group İlkesi Başlık Business Principles (Randstad iş ilkeleri) Yürürlük Tarihi 27-11 -2009 Birim Grup Hukuk Belge No BP_version1_27112009 Randstad, çalışma dünyasını şekillendirmek isteyen bir

Detaylı

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI AKTİF EĞİTİM -SEN Aktif Eğitimciler Sendikası BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI Aktif Eğitim-Sen - 2015 2 AKTİF EĞİTİM-SEN Beştepe Mahallesi 33. Sokak Nu.:13 Yenimahalle/ ANKARA Tel:

Detaylı

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal KLİMİK 26 Aralık 2017 Freddie Mercury Nureyev HIV TEMPLE -

Detaylı

GENEL SAĞLIK-İŞ GENEL MERKEZİ

GENEL SAĞLIK-İŞ GENEL MERKEZİ Sayı: 2015-93 Tarih: 30/01/2015 Konu:Fiili hizmet süresi zammı kanun teklifi hk. Sayın: Nurettin DEMİR CHP İzmir Milletvekili Sağlık hizmeti sunumunda görev alan sağlık çalışanları 5510 Sayılı Kanun da

Detaylı

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME

ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME ÇOCUK HAKLARINA DAİR SÖZLEŞME Dr. Günay SAKA HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI 1 Dersin amacı Bu bir saatlik dersin sonunda Dönem III öğrencileri, Çocuk Hakları Sözleşmesi ile ilgili bilgi sahibi olacaklardır.

Detaylı

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Kongresi Ankara, 25 Ağustos 2008 Y.Doç.Dr. İpek İlkkaracan İstanbul Teknik Üniversitesi Kadının

Detaylı

İçindekiler TEMEL KAVRAMLAR

İçindekiler TEMEL KAVRAMLAR İçindekiler KISALTMALAR 15 BAŞLARKEN 19 TEMEL KAVRAMLAR I. ATAERKİLLİK 27 A. "KURUCU" BİR YAPI OLARAK ATAERKİLLİK 27 B. "DOĞURGANLIK" KADININ GÜCÜ MÜDÜR YOKSA ZAYIFLIĞI MI? 30 C. KADINLARIN SİSTEME "RIZA

Detaylı

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002. DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI NIN GELİR DAĞILIMINDA ADALETSİZLİK VE YOKSULLUK SORUNUNA YAKLAŞIMI (SEKİZİNCİ

Detaylı

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200,00 1.200,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1.

Belediye Eğitim Müdürlüğü Veliler Kurulu (Konseyi) 200,00 700,00 700,00 //////////// 1.200,00 1.200,00 250,00 900,00 500,00 300,00 1. Prizren Belediyesinin 2012-2014 Döneminde Cinsiyet Eşitliği Hakkında Eylem Planı EĞİTİM ALANI Stratejik amaç: Kadın ve kızların kaliteli eğitime erişiminin sağlanması Objektifler 1. İlk ve orta öğretimde

Detaylı

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri 16.05.2014. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs 2014 2.

Çocuk Hukuku. Çocuk Hukukunun Özellikleri. Çocuk Hukukunun Özellikleri 16.05.2014. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN. 16 Mayıs 2014 2. Ulusal Düzeyde Çocuk Hukuku Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN Çocuk Hukuku Hukukun çocuklara özgü, çocuk haklarını düzenleyen dalıdır. Çocuk hukuku, özel hukuk, kamu hukuku, sosyal hukuk ve uluslararası hukukta

Detaylı

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Kadın Olmak? Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN Sadece kadın olmak konusunu anlatmak eksik kalır Erkek ve kadın olarak anlatmak gerekir. Üreme ve neslin devamı erkek ve dişi ile gerçekleşir. Kadının Toplumdaki

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI AVRUPA BİRLİĞİ ve KADIN Avrupa Birliği Bakanlığı Sunum İçeriği AB nin kadın-erkek eşitliği ile ilgili temel ilkeleri AB nin kadın istihdamı hedefi AB de toplumsal cinsiyete duyarlı

Detaylı

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? HIV/AIDS epidemisinde neler değişti? Dr. Gülşen Mermut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji ABD EKMUD İzmir Toplantıları - 29.12.2015 Sunum Planı Dünya epidemiyolojisi

Detaylı

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2 Kadına Yönelik Siddete Karsı Uluslararası Dayanısma Günü 25KASIM Stj. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER 110 Hukuk Gündemi 2013/2 İnsan Hakları herkes içindir; yalnız erkekler için değil. sözleri

Detaylı

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim EKONOMİK GELİŞMELER Ekim - 2009 AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE ESNAF VE SANATKARLARI KONFEDERASYONU İÇİNDEKİLER... 1 GAYRİ SAFİ YURTİÇİ HASILA (GSYH)...2 İSTİHDAM... 2 İSTİHDAMIN YAPISI... 2 İŞSİZLİK... 2 İŞGÜCÜNE

Detaylı

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU Dersin adı Üreme Sağlığı Anabilim dalı Sorumlu öğretim üyesi E-posta adresi Halk Sağlığı Prof.Dr.Haldun SÜMER

Detaylı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır! Clara Zetkin haklı olarak Kadının özgürlüğünün, tüm insanoğlunun özgürlüğü gibi, emeğin sermayenin

Detaylı

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi Musa Rahmanlar Ankara/2016 Çevre ve Sürdürülebilir Kalkınma Dairesi/Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü İçerik 1. Sürdürülebilir

Detaylı

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke! Türkiye de İnsanlar Zaman Yoksulu, Kadınlar Daha da Yoksul 1 KEİG Platformu 3 Ocak 2019 Zaman kullanımı ile ilgili karşılaştırmalı istatistiklere bakıldığında, Türkiye özel bir konuma sahip. İstihdamda

Detaylı

KADIN CİNSELLİĞİNİN SÖYLEMSEL İNŞASI VE NAMUS CİNAYETLERİ: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ

KADIN CİNSELLİĞİNİN SÖYLEMSEL İNŞASI VE NAMUS CİNAYETLERİ: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GAZETECİLİK ANABİLİM DALI KADIN CİNSELLİĞİNİN SÖYLEMSEL İNŞASI VE NAMUS CİNAYETLERİ: ŞANLIURFA ÖRNEĞİ Doktora Tezi Ayşe Nevin Yıldız Ankara-2009 i İÇİNDEKİLER

Detaylı

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2 HAFTA 2 Bu haftaki ders önü sorularımız: 1. Size göre hak kavramı nedir? Çocukluğunuzu da göz önünde tutarak sahip olduğunuz/olmadığınız veya kullanabildiğiniz haklarınızı tartışınız. 2 Geçmişte çocuklar

Detaylı

İnternet ve Çocuklar, Gençler ve Aile Üzerindeki Etkileri. Prof. Dr. Tuncay ERGENE Genel Başkanı

İnternet ve Çocuklar, Gençler ve Aile Üzerindeki Etkileri. Prof. Dr. Tuncay ERGENE Genel Başkanı İnternet ve Çocuklar, Gençler ve Aile Üzerindeki Etkileri Prof. Dr. Tuncay ERGENE Genel Başkanı 2030 Yılında Nasıl Bir Demografik Tablo Beklenmektedir? Türkiye genç bir ülke olma özelliğini kaybedecektir.

Detaylı

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk

SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK. #dogrusozluk SOSYAL DUVARLARI YIKALIM DOĞRU SÖZLÜK Merhaba, Neredeyse her gün gazete ve TV lerde karşılaştığımız manşetler, haberler, diziler ve sinema filmleri bizi bu kitapçığı hazırlamaya yönlendirdi. Türkiye de

Detaylı

SEKS TİCARETİ DOSYASI

SEKS TİCARETİ DOSYASI 7. BİLGİLENDİRME DOSYASI BASIN BÜLTENİ 19 Nisan 2007 / İSTANBUL Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği nden: SEKS TİCARETİ DOSYASI Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD), Avrupa Birliği

Detaylı

Mülteci topluluklarından herhangi birinde, evlerinden uzaklaşmış olan insanların yaklaşık yüzde ellisini kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır.

Mülteci topluluklarından herhangi birinde, evlerinden uzaklaşmış olan insanların yaklaşık yüzde ellisini kadınlar ve kız çocukları oluşturmaktadır. Mülteci kadınların özel bir durum yaşadıklarını söylemek mümkün görünmektedir. Mülteci ve sığınmacı kadınlar, kadınlar açısından geçerli tüm göç nedenlerine ek olarak daha farklı nedenler yüzünden de göç

Detaylı

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar Recep Kapar Muğla Üniversitesi recepkapar@sosyalkoruma.net www.sosyalkoruma.net Sosyal Güvenlik Harcamaları Yüksek Değildir Ülke İsveç Fransa Danimarka Belçika

Detaylı

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma Öğr. Gör. Hüseyin ARI 1 Aşırı Doğurganlık Sosyoekonomik koşullar, beslenme ve çevre sağlığı uygun olmayan toplumlarda aşırı doğurganlık

Detaylı