İNHALAN ALLERJENLERE DUYARLI ALLERJİK ASTIMLI ÇOCUKLARDA EXHALE NİTRİK OKSİT DÜZEYİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "İNHALAN ALLERJENLERE DUYARLI ALLERJİK ASTIMLI ÇOCUKLARDA EXHALE NİTRİK OKSİT DÜZEYİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ"

Transkript

1 T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI ve HASTALIKLARI ANABİLİM DALI İNHALAN ALLERJENLERE DUYARLI ALLERJİK ASTIMLI ÇOCUKLARDA EXHALE NİTRİK OKSİT DÜZEYİNİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ Dr. Sibel ACEMBEKİROĞLU UZMANLIK TEZİ TEZ DANIŞMANI Prof. Dr. Derya Ufuk ALTINTAŞ ADANA-2012

2 TEŞEKKÜR Bu araştırmanın planlanmasından yayımlanmasına kadar geçen tüm aşamalarında yardımını esirgemeyen, rehberlik eden, bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım tez danışmanım Prof. Dr. Derya Ufuk ALTINTAŞ a teşekkür ederim. Asistanlık eğitimim sırasında kendilerinden çok şeyler öğrendiğim değerli hocalarım ve arkadaşlarıma, ayrıca Çocuk Allerji ve İmmünoloji Anabilim Dalı öğretim üyelerine, poliklinik ve laboratuvar çalışanlarına teşekkürler Bu günlere ulaşmamda büyük emeği olan aileme, özellikle de yeğenim Selim Alaç a teşekkür ederim. Dr. Sibel ACEMBEKİROĞLU 2012, Adana I

3 İÇİNDEKİLER Sayfa No: TEŞEKKÜR... I İÇİNDEKİLER... II TABLOLAR LİSTESİ... III ŞEKİLLER LİSTESİ... IV KISALTMALAR LİSTESİ... V ÖZET... VI ABSTRACT... VII 1. GİRİŞ ve AMAÇ GENEL BİLGİLER Epidemiyoloji Astımın İmmünopatoloji Astımın Patofizyoloji Prognozu Belirleyen Faktörler Tetikleyici Faktörler Astımın Sınıflandırılması Astımda Tanı Ayırıcı Tanı Astım Tedavisi Nitrik Oksit Astım ve Nitrik Oksit GEREÇ ve YÖNTEMLER BULGULAR TARTIŞMA SONUÇLAR KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ II

4 TABLOLAR LİSTESİ Tablo No Sayfa No Tablo 1. İç ve dış ortamda bulunan inhalan alerjenler Tablo 2. Hastalığın şiddetinin sınıflandırılması(0-4 yaş) Tablo 3. Hastalığın şiddetinin sınıflandırılması(5-11 yaş) Tablo 4. Hastalığın şiddetinin sınıflandırılması(12 yaş üzeri) Tablo 5. Astım ayırıcı tanı Tablo 6- Astımlı çocuklarda yaşa göre önerilen inhalasyon yöntemi Tablo 7. Çocuklarda inhaler steroidlerin tahmini eşdeğer dozları Tablo 8. Astım kontrol düzeyleri Tablo 9. İnfant ve küçük çocuklarda( 5 yaş) astım basamak tedavisi Tablo 10. Çocuklarda (>5 yaş) astım basamak tedavisi Tablo 11. Astım atağının şiddeti Tablo 12. Acil serviste astım atağı yönetimi Tablo 13. İmmünoterapinin endikasyon ve kontrendikasyonları Tablo 14. Nitrik oksit sentezleyen enzimler Tablo 15. Nitrik oksitin ve metabolitlerinin akciğerdeki fonksiyonları Tablo 16. Atopi skorunun hesaplanması Tablo17. Astımda semptom skoru Tablo 18. Astımda semptom medikasyon skoru Tablo 19. Çalışmadaki hastaların demografik bilgileri Tablo 20. Çalışmadaki hastaların listesi Tablo 21. Hasta grubunun özellikleri Tablo 22. Aylara göre FEV1 ölçümleri Tablo 23. Mevsimlere göre FEV1 ölçümleri Tablo 24. Aylara göre Nitrik Oksit ölçümleri Tablo 25. Mevsimlere göre Nitrik Oksit ölçümleri Tablo 26. Aylara göre geçirilen ÜSYE/ASYE sayıları Tablo 27. Mevsimlere göre geçirilen ÜSYE/ASYE sayıları Tablo28. Aylara göre fizik muayene bulguları Tablo 29. Mevsimlere göre fizik muayene bulguları Tablo 30. Hasta grubunun semptom skorlarının aylara göre dağılımı Tablo 31. Hasta grubunun semptom skorlarının mevsimsel dağılımı Tablo 32. Astımlı hastaların aylara göre semptom medikasyon skorları dağılımı Tablo 33. Astımlı hastaların mevsimlere göre semptom medikasyon skorları dağılımı Tablo 34. Hastaların aylara göre astım atak sayıları Tablo 35. Hastaların mevsimlere göre astım atak sayıları Tablo 36. Hastaların aylara göre gece uyandıran astım atağı sayıları Tablo 37. Hastaların aylara göre okul devamsızlığı sayıları Tablo yılı Adana atmosferindeki aylara göre nem oranı ölçümleri Tablo yılı Adana atmosferindeki mevsimlere göre nem oranı ölçümleri Tablo 40. Adana ilindeki 2010 yılı mantar spor sayımlarının aylık dağılımı Tablo yılı atmosferdeki mantar sporlarının aylık sayımı Tablo yılı atmosferdeki mantar sporlarının mevsimsel sayımı Tablo 43. Nitrik oksit ile korale bulunan ölçümler Tablo 44. Exhale NO düzeyini etkileyen faktörler Tablo yılı Adana ilinde atmosferde ölçülen mantar spor sayımları III

5 ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil No Sayfa No Şekil 1. Astım patogenezi Şekil 2. Astımda havayolu değişiklikleri Şekil 3. Astımda havayollarında inflamasyon ve remodeling Şekil 4. Nitrik oksit sentezi Şekil 5. Hastaların tanıları Şekil 6. Hasta grubunun astım dereceleri Şekil 7. Hasta grubunun aylara göre FEV1 ölçümleri Şekil 8. Kontrol grubunun aylara göre FEV1 ölçümü Şekil 9. Mevsimlere göre FEV1 ölçümleri ortalaması Şekil 10. Hasta grubunun aylara göre nitrik oksit ölçümleri Şekil 11. Hasta ve kontrol grubunun nitrik oksit ölçümlerinin karşılaştırılması Şekil 12. Grupların 9 aylık nitrik oksit ölçümü ortalamalarının dağılımı Şekil 13. Mevsimlere göre Nitrik Oksit ölçümleri Şekil 14. Hasta grubunun aylara göre ÜSYE/ASYE görülme yüzdeleri Şekil 15. Kontrol grubunun aylara göre ÜSYE/ASYE görülme yüzdeleri Şekil 16. Grupların mevsimlere göre geçirilen ÜSYE yüzdeleri Şekil 17. Astımlı hastaların aylara göre semptom skorları Şekil 18. Astımlı hastaların mevsimlere göre semptom skorları Şekil 19. Astımlı hastaların aylara göre semptom medikasyon skorları Şekil 20. Hasta grubunun aylara göre astım atağı sayıları Şekil yılı Adana atmosferindeki aylara göre nem oranı ölçümleri Şekil yılı Adana atmosferindeki mevsimlere göre nem oranı ölçümleri Şekil 23. Adana ilindeki 2010 yılı mantar spor sayımının aylık grafiği Şekil yılı atmosferdeki Alternaria sporlarının aylık dağılımı Şekil yılı atmosferdeki Cladosporium sporlarının aylık dağılımı Şekil yılı atmosferdeki toplam mantar sporlarının aylık dağılımı Şekil 27. Toplam mantar spor sayımları ile nitrik oksit ölçümleri korelasyonu Şekil 28. Aylara göre nitrik oksit ölçümlerinin dağılımı Şekil 29. Aylara göre toplam mantar spor sayımlarının dağılımı Şekil 30. Aylara göre atak sayılarının dağılımı Şekil 31. Atak sayısının mantar spor sayımları ve nitrik oksit ölçümleri ile korelasyonu IV

6 KISALTMALAR EDRF : Endotel kaynaklı gevşetici faktör MHC II : Major Histocompatibility Class II FEV1 : Zorlu ekspiratuar volüm birinci saniye MEF %25-75: Vital kapasitenin % arasındaki zorlu ekspiratuar akım FVC : Zorlu vital kapasite PEF : Zirve ekspiratuar akım hızı RV : Rezidüel volüm VC : Vital kapasite GINA : Küresel Astım Önleme ve Tedavi Girişimi ISAAC : International Study for Asthma and Allergies in Childhood GÖR : Gastroözofageal reflü İKS : İnhale kortikosteroid NO : Nitrik oksit FeNO : Ekshale havada fraksiyone nitrik oksit NOS : Nitrik oksit sentaz nnos : Nöronal nitrik oksit sentetaz enos : Endotelyal nitrik oksit sentetaz inos : İnducible nitrik oksit sentetaz NO2 : Nitrit NO3 : Nitrat ONOO : Peroksinitrik ÜSYE : Üst solunum yolu enfeksiyonu ASYE : Alt solunum yolu enfeksiyonu RSV : Respiratuar sinsityal virüs V

7 ÖZET İnhalan allerjenlere duyarlı allerjik astımlı çocuklarda exhale nitrik oksit düzeyinin mevsimsel değişimi Amaç: Bu çalışmada inhale izole mantar duyarlılığı olan astımlı çocuklarda dokuz ay boyunca aylık intervallerle exhale nitrik oksit düzeyini ölçerek, mevsimsel değişimini ve semptomlarla ilişkisini inceledik. Böylece hastaların semptomlarında kötüleşmeyi ve atakları önceden öngörebilmeyi hedefledik. Gereç ve yöntem: Çalışmaya izole mantar duyarlılığı olan 15 astımlı hasta ile yaş ve cinsiyet olarak birebir eşleştirilmiş 15 sağlıklı, non-atopik çocuk kontrol grubu olarak alındı. Hastalar 7-18 yaş arasında olup, ortalaması 9,4±2,7 yıl olarak hesaplandı. Hasta gruptaki çocukların %93 ü hafif şiddette astım vakasıydı. Hastalar 9 ay süre ile ayda bir kez kontrole çağrıldı ve semptom skoru, semptom medikasyon skoru, solunum testleri, exhale NO düzeyleri, sistemik muayeneleri, geçirilen ÜSYE/ ASYE sayısı, atak sayısı, acile başvuru sayısı, gece uyandıran astım nöbetleri ve okul devamsızlığı değerlendirildi. Çevresel faktörler olarak mantar spor sayımları ve nem oranları kaydedildi. Bulgular: Exhale nitrik oksit düzeyi astımlı grupta kontrol grubuna göre istatistiksel olarak yüksek bulundu(p=0.009). NO ölçümleri mevsimlere göre incelendiğinde, ilkbahar ve yaz aylarında daha yüksekti(p=0.021, p=0.002). Hasta grubunun nitrik oksit ölçümleri ile semptom skoru, atak sayısı ve nem oranı arasında anlamlı korelasyonlar saptandı(p<0.01, p=0.038, p=0.046, p=0.006). Exhale NO düzeyi ve FEV1 ölçümleri karşılaştırıldığında anlamlı bir ilişki bulunamadı(p>0.05). ÜSYE/ASYE geçirme sıklıkları ile NO düzeyleri korele edildiğinde anlamlı bulunmadı(p>0.05). Atmosferdeki mantar spor sayımı ile NO ölçümleri karşılaştırıldığında ise istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanamadı.(p=0.76, p=0.87) Çalışmamızda astımlı hastalarda acile başvuru, gece uyandıran astım nöbeti ve okul devamsızlığı sayıları ile NO ölçümleri arasında bir ilişki saptanamadı.(p>0.05) Sonuç: NO, astımlı hastalarda normal populasyona göre daha yüksek olması ve atak dönemlerinde artması nedeniyle bir inflamasyon parametresi olarak önemini korumaktadır. Çalışmamızda ilkbahar ve yaz aylarında yükselen NO in aynı dönemlerde artan mantar sporları ile ilişkisini gösteremedik. Vejetatif mantar sayısını sayabilmek için uçuşan sporları airtrap yöntemiyle ölçmek yerine agarjel besiyerinde üretmenin de bu çelişkiyi aydınlatabileceğini düşündük. Anahtar sözcükler: Astım atağı, exhale nitrik oksit, mantar sporları, nem VI

8 ABSTRACT Seasonal change ın exhaled nıtrıc oxıde level ın patients wıth allergıc asthma susceptıble to ınhalant allergens Aim: In this study, we aimed to investigate the relationship between exhaled nitric oxide levels and clinical symptoms and fungi spore counts and it s seasonal change in children monosensitized to mold. Method: Fifteen asthmatic patients with isolated fungi hypersensitivity and fifteen nonatopic, healthy subjects with same age and gender were included to the study. Patients were between 7-18 years old and mean age was 9,4±2,7 years. In patient group, 93% of have had mild asthma. All patients were evaluated monthly in outpatient clinic for 9 months and symptom score, symptom medication score, pulmonary function test, exhaled nitric oxide levels, physical examination, number of upper and lower respiratory system infections, number of acute asthma attacks, number of admission to emergency services, number of night awakening asthma attacks, loss of school days were evaluated in all visits. Fungi spore counts and humidity were encountered as environmental factors. Results: Exhaled nitric oxide levels were significantly higher in patient group compared to control group(p=0.009). NO measurements were significantly higher in spring and summer (p=0.021, p=0.002). We found significant correlation between NO levels and syptom score, number of attacks, humidity (p<0.01, p=0.038, p=0.046, p=0.006). There were not a significant correlation between exhaled NO levels and FEV1 mesurements(p>0.05). Number of upper and lower respiratory system infections and NO levels were not found to be correlated (p>0.05). Fungi spore counts and NO levels were not correlated (p=0.76, p=0.87). There were no relationship between number of admission to emergency services, number of night awakening asthma attacks, loss of school days and NO levels. Conclusion: Nitric oxide levels are higher in asthma patients compared to healthy subjects and NO levels rise in acute asthma attack so NO is an important inflammation parameter. In our study, we cannot show the relation between NO levels and fungi spores in spring and summer. We concluded that measuring vegetative fungi spores with agar jel medium in stead of measuring spores with airtrap method may enlighten this conflict. Key words: Asthma attacks, exhaled nitric oxide, fungi spores, humidity VII

9 1.GİRİŞ VE AMAÇ Çocukluk çağı kronik hastalıkları içinde oldukça önemli yeri olan astım yaşam kalitesini bozan önemli mortalite ve morbidite nedeni olan bir hastalıktır.yapılan çalışmalar hastalığın prevalansı, morbidite ve mortalitesinde artış olduğunu göstermektedir. 1,2 Astım prevalansının dünyanın pek çok bölgesinde artan bir insidans göstermesi, bu hastalığın global bir sağlık sorunu olduğunu gündeme getirmektedir. Viral enfeksiyonlar, allerjenler, egzersiz ve irritanlar gibi pek çok tetik çeken faktör olduğundan, astımın hem akut hem de kronik tedavisi komplike hale gelmektedir. 3 Astımda inhaler steroidler gibi oldukça etkili astım ilaçlarının yaygın kullanılmasına, hastalığın patogenezinde hızla yeni bilgiler elde edilmesine, tedavi için yeni seçeneklerin uygulamaya konmasına karşın prevalans çocuklarda hala artmaktadır ve tam kür tedavisi çoğu zaman yoktur. 4,5 Astımın etyopatogenezinde genetik ve çevresel faktörler rol oynar. Çocukluk çağı astımının %80-90 ı allerjiktir. En sık neden olan allerjenler akarlar, polenler, küflerdir. Akar ve polenlerin etkisi ile ilgili pek çok çalışma olmasına ragmen küf ve mantarlarla ilgili çalışmalar azdır. Küresel ısınma ile birlikte küf ve mantarlarda artış beklenmekte ve önemi artmaktadır. Yapılan çalışmalarda inhalan mantar allerjenlerinin allerjik hastalıkların gelişimine neden oldukları gözlenmiştir. Mantarlar ile oluşan solunum sistemi allerjisi prevalansının genel populasyonda % 3-6, atopik bireyler arasında % oranında olduğu tahmin edilmektedir. Astım ve rinit gibi allerjik hastalıklarda, sorumlu olabilen önemli mantarlar; Alternaria, Cladiosporum, Penicillum ve Aspergillus dur. Özellikle dış ortam mantarlarının astımda önemli allerjenler olduğu gösterilmiştir. 6,7 Mantarlar çok hücreli ökaryotik yapıda olup, seksüel ve aseksüel yollarla ürerken oluşturdukları uçucu sporların bir kısmı allerjenik özellik taşır. Mantar sporları 3-10 µm çapında olduğu için alt solunum yollarına kadar ulaşabilirler. Dünya üzerinde 1 milyondan fazla mantar türü vardır. Ancak ortalama 100 adet mantar türü solunum sistemi allerjisine neden olur. Üremeleri için yüksek oranda nem ve ısıya gereksinim duyarlar. 6,8 İnhalan mantar allerjenleri iç ortam ve dış ortam mantarları olarak iki grupta 1

10 incelenir. En önemli dış ortam mantarları; Alternaria ve Cladosporium dur. Dış ortamdaki mantar sporları yıl boyu atmosferde bulunmakla birlikte tıpkı polenler gibi bazı dönemlerde miktar olarak artış gösterirler. Esas olarak ilkbahardan-sonbaharın sonlarına kadar ürerler. İç ortam mantarları da oldukça önemli inhalan allerjenlerdir. En önemli iç ortam mantarları; Penicillium ve Aspergillus dur. 6,9 Mantarlar özellikle sıcak ve nemli evlerde tüm yıl boyunca üreme yeteneğine sahiptirler. Ev içinde yıl boyu bulunabilirlerse de, miktarları yaz ve sonbahar aylarında daha fazladır. 10 Astımda inflamasyonun gösterilmesi ve hastalık şiddetinin saptanması, tedavinin planlanmasında önemlidir. Solunum fonksiyon testi, balgamda eozinofil gibi geleneksel yöntemler dışında exhale havada NO ölçümü son yıllarda artan bir sekilde ilgi uyandırmaktadır. Nitrik Oksit(NO) serbest radikal molekülü olup hem fizyolojik hem de patofizyolojik olaylarda rol alan önemli bir mediyatördür. Solunum sistemi dahil tüm vücutta bulunarak tamir, vazodilatasyon ve inflamasyonda rol oynamaktadır. Akciğerler nitrik oksit sentetaz yönünden zengindir ve NO normalde ekspirasyon havasında bulunmaktadır. Astımlı hastaların soluk havasında ölçülen NO bir inflamasyon belirleyicisi olarak kullanılmakta ve ölçülen düzeyler sağlıklı kişilerle karşılaştırıldığında yüksek bulunmaktadır. Ölçülen bu yüksek düzeyler anti-inflamatuar tedavi ile normale gelmektedir. Kullanılan metodun noninvaziv, basit ve kolay kullanılabilir olması nedeniyle de günlük hayatta hastalara kolayca uygulayabilme özelliği kazandırmaktadır. Böylelikle astım hastalarında semptomların ağırlaşması önceden öngörülebilmektedir. 11 Bu çalışmada 7-12 yaş arası izole mantar allerjisi olan 15 astımlı çocukta dokuz ay boyunca aylık intervallerle soluk havasında NO düzeyini ölçerek mevsimsel değişimini ve astım semptomları ile ilişkisini saptamaya çalıştık. 2

11 2.GENEL BİLGİLER Astım, hava yollarındaki pek çok hücre ve hücresel elementlerin rol oynadığı hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır. Kronik inflamasyon özellikle gece ve sabaha karşı gelişen tekrarlayıcı özellik gösteren öksürük, göğüste sıkışıklık hissi, nefes darlığı ve hırıltılı solunum ile karakterize havayollarının aşırı-duyarlılığına neden olur. Bu ataklar yaygın olmakla beraber kendiliğinden veya ilaçlar ile düzelen, çoğu kez geridönüşümlü değişken hava yolu obstrüksiyonu ile seyreder. 12 Astımın tanımlanmasında birtakım anahtar noktalar gözönünde bulundurulmalıdır: * Astımın şiddeti ne olursa olsun havayolunun kronik inflamatuar bir hastalığıdır ve bu karakteristik özelliği teşhis, korunma ve tedavide çok önemlidir. * Havayolu inflamasyonu bronş hiperaktivitesi, hava akımının kısıtlanması, solunum sistemi semptomları ve hastalığın süregenliği ile ilişkili olarak değişiklik gösterebilmektedir. * Havayolu inflamasyonu akut olarak oluşabilir ve mukus sekresyonu, havayolu ödemi, bronkokonstrüksiyon ve de bazı hastalarda havayolunun yeniden yapılanması (remodeling) gibi hava akımı ile ilişkili kronik inflamasyon tablosu da sergileyebilir. * Havayolu inflamasyonunun erişkin astımlı hastalarda bulunan histopatolojik özellikleri, erken çocukluk çağındaki yüksek riskli çocuklarda da başlayabilir. * Atopi sık karşılaşılan aeroallerjenlere karşı antijen-spesifik IgE cevabının gelişmesinde genetik bir predispozisyon sağlayan ve astım gelişiminde en kuvvetle tanımlanmış bir faktördür Epidemiyoloji Astım, prevalans farklılıkları göstermekle birlikte genel olarak batı toplumlarında daha yüksek, doğu toplumlarında daha düsük oranda görülür. Dünyada astımın en sık görüldügü ülkeler Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, İngiltere dir; düsük oranda rastlandıgı toplumlar arasında Kuzey Amerika Kızılderilileri, Eskimolar ve Afrikalılar sayılmaktadır. Ülkemizde prevalansın eriskinlerde yaklasık %3-5, çocukluk 3

12 çagında ise %5-10 oldugu düsünülmektedir. Ülkemizde yaklasık 2,5 4 milyon astımlı olduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda dünyanın birçok bölgesinde astım ve allerjik hastalıkların prevalansında artıs oldugu rapor edilmektedir. 14 Prevalanstaki artışı en güvenilir gösteren araştırmalar, yıl gibi aralarla tamamen aynı metodu kullanarak yapılanlardır. Çocukluk dönemi astım epidemiyolojisi araştırmaları temelde üç farklı yöntem kullanılarak yapılmıştır. Bunlar International Study for Asthma and Allergies in Childhood (ISAAC) anketi, Amerikan Toraks Derneğinin uyarlanan anketi ve Aberg anket ve yöntemleridir. Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji derneğince 1992 de ortak bir metod kullanılarak başlatılan astım prevalansı araştırmasında 6-14 yaş arası çocuklarda kümülatif astım prevalansı Adana da 15 %12.9, Ankara da 16 %6.9, Bursa da 17 %7.8, İzmir de 18 %4.9 bulunmuştur. ISAAC protokolü ile yılları arasında yapılan bir başka araştırmada doktor tanılı astım prevalansı Adana da %5, kümülatif astım prevalansı ise %12.6, Samsun da 19 %14.5, İstanbul da 20 %9.8 ve Ankara da 21 %8.1 olarak bulunmuştur. Astımın diğer ülkelerde görülme sıklığı ABD de % , Avusturalya da % , Yeni Zelanda da %16.8, Avrupa ülkelerinde ise %4-12 dir. 2.2.Astımın İmmünopatolojisi Astımda erken tip hipersensitivite reaksiyonunun rol oynadığı bir inflamasyon vardır. T hücre aktivasyonu allerjik inflamasyonunun kilit olaydır. Bu reaksiyonun temeli, erken fazda mediatörlerin (LTC4, PGD2, Histamin) salgılanması, geç fazda ise T-lenfosit ve eozinofillerin ortama gelmesi ile sonuçlanan patolojik bir olaydır. Allerjik hastalıkların gelişiminde etkin olan immün yanıtın gelişmesinde anahtar rolü oynayan hücre grubu Th2 tipi lenfositler; yanıtı yönlendiren temel mediatörler IgE ve lipid metabolizması ara ürünleri; efektör hücre grubu ise bazofil, mast hücreleri ve eozinofillerdir 22,23 (Şekil 1). 4

13 IL-3, IL-5 GM-CSF Eozinofil IL-4 IL-5 ECP MBP NO GF ler Kronik Eozinofilik İnflamasyon Subepitelyal fibrozis Düz kas hipertrofisi Goblet hücre hiperplazisi Revaskülarizasyon Epitel yıkımı Th2 Lenfosit IL-3 SCF IL-4 IL-13 Mast hücresi IgE Histamin LTC 4 PGD 2 Akut İnflamatuar Ataklar Bronkospazm Vazodilatasyon Permeabilite artışı Ödem Mukus sekresyonu B Lenfosit Şekil 1. Astım patogenezi İnflamasyonun temel taşı herhangi bir allerjene karşı spesifik IgE nin oluşmasıdır. Allerjik inflamasyonun başlaması allerjenlerin deri, üst ve alt hava yollarınca alınması ile başlar. Genel olarak protein yapıdaki allerjenlerin immün sistemi uyararak bir cevap oluşturabilmeleri için aracı bir hücreye gereksinim duyarlar. Antijen sunan hücre olarak adlandırılan bu hücreler antijenleri T lenfositlerine sunarlar. Antijen sunan hücreler; deride Langerhans hücresi, dokularda makrofajlar, solunum sisteminde Dendritik hücreler ve lenf nodlarında ise B hücreleridir. Allerjenler solunum yolu ile alındıktan sonra epitelyum hücreleri arasında bol miktarda bulunan ve kemikiliği kökenli dendritik hücreler tarafından fagosite edilip lizozomal enzimler ile küçük peptid yapılara dönüştürülür.bu dönüşüm sonrasında küçük peptid yapılara dönüşen allerjen, dendritik hücrelerin yüzeyinde bulunan Major Histocompatibility (MHC) Class II içinde bölgesel lenf nodu içindeki CD4+ lenfositlere sunulur. MHC II kompleksi ile birleşerek antijen sunan hücrenin yüzeyinde epitop oluşturur ve daha önce bu antijenle karşılaşmış T lenfositlere (Th0) iletir. Antijen sunan hücre ile antijen hakkında bilgi alan T lenfosit arasındaki ilişki sitokin, interlökin ve adezyon molekülleri yardımıyla sağlanır. Antijen sunan hücreler antijeni T lenfositlere sunduktan sonra T lenfosit bellek hücreleri yardımıyla bu bilgiyi nesillerine taşır. 24 5

14 Antijenin CD4+ lenfositlere sunulması ile bu hücreler aktive olur ve farklı immün yanıtın gelişmesine neden olan iki ayrı alt gruba farklılaşır. Bunlar Th1 ve Th2 lenfositleridir. Antijen sunan hücreler ayrıca T hücre aktivasyonu ve farklılaşmasına neden olacak IL-1, IL-10, IL-12 ve IL-15 gibi sitokinler salgılar. Eğer ortamda IL4 yoğun olarak bulunuyorsa Th0 hücreler Th2 olarak farklılaşırken, IL-12 ve IFN-γ nın yoğun olarak bulunması Th1 yönünde farklılaşmaya neden olmaktadır. Ortamda bulunan IL4 Th2 tipi T lenfosit farklılaşmasının yanı sıra, B lenfositlerden IgE sentezi, VCAM-1 ekspresyonunun artışı, IgE nin FCE reseptör ve çeşitli sitokin, kemokin reseptörlerinin düzeyini de kontrol eder. Bunun dışında allerjen miktarı az ise Th2 tipi yanıt, allerjen miktarı fazla ise Th1 tipi yanıt geliştiği gösterilmiştir. Bakterileriyel antijenlerdeki mevcut cytidine phosphate guanosine dizilimi Th1 cevabına neden olurken, paraziter etkenler Th2 cevabına neden olurlar. Th2 lenfositler tüm allerjik hastalıklarda olduğu gibi astımda gelişen immün yanıtta da etkin ve anahtar rolü vardır. Bu hücreler IL-3, GM-CSF, IL-4, IL-5, IL-9, IL- 10, IL-13 sentezlerler. IL-4 ve IL-13 uygun kostimülan sinyallerinin varlığında, B lenfositlerin IgE üretiminden sorumlu temel sitokindir. 25 Ayrıca IL-3, IL-4, IL-9 ve IL- 10 mast hücre; IL-13 bazofil; IL-3, IL-5, GM-CSF eozinofil aktivasyon ve farklılaşmasında rol oynar. IL-6 ise CD4+ Th2 lenfositlerin alerjik yanıttaki devamlılığını sağlar. 26,27,28 Eger karşılaşılan antijen bir mikroorganizma ise ve bu farklılaşma Th1 yönünde olursa ortaya çıkan immün yanıt hücresel immünite ve geç tip hipersensivite yönünde olur. Eğer sunulan antijen bir alerjen ise ve farklılaşma Th2 yönünde olursa ortaya çıkan immün yanıt IgE sentezi ve eozinofilik inflamasyon şeklinde olmaktadır. 26,27,28 Ortamda fazla miktarda IL-4, IL-13, IL-5, IL-6, IL-10, TNF-α varsa IgE yapımı artar. O allerjen için spesifik IgE geliştirmiş kişi artık (duyarlanmış=allerjik=atopik) olarak kabul edilir. IgE sentezlendikten sonra bir süre kanda serbest olarak dolaşır, daha sonra yüksek afiniteli IgE reseptörü taşıyan mast hücresi, bazofil, makrofaj, monosit, dentritik hücre ve düşük afiniteli IgE reseptörü taşıyan lenfosit, eozinofil, epitel hücresi, trombosit ve makrofajlara bağlanır. Allerjik inflamasyon dual yanıt göstererek erken ve geç faz cevap oluşturur. IgE nin kendisi için yüksek afiniteli reseptör taşıyan mast hücrelerine bağlanması allerjik inflamasyonun ilk klinik bulgusu olan erken faz reaksiyonun oluşması için 6

15 gereklidir. Daha önceden duyarlanmış yani IgE oluşmuş bir kişide, deri veya solunum yolu ile tekrar aynı allerjen veya çapraz reaksiyon gösterebileceği bir allerjen ile karşılaştığında, allerjen mast hücresi üzerinde kendisi için hazır bekleyen IgE molekülüne bağlanarak mast hücresinin aktive olmasına neden olur. Bu köprüleşme sonucunda mast hücresinden hem mediatör salınımı olur hem de yeni mediatör sentezi başlar. Mast hücreleri erken faz semptomların oluşmasında majör hücreler olarak kabul edilmektedir. Bu hücrelerin oluşturduğu degranülasyon sonucu histamin, prostaglandin, lökotrienler ve çeşitli enzimler açığa çıkar. Erken faz yanıtta salgılanan mediatörler bronş düz kas kasılması, damar yatağı geçirgenlik artışı ile birlikte ödem, vazodilatasyon, sekresyon artışı bronş-bronşiyol lümeninde daralmaya neden olur ve duyusal sinir liflerini ve mukus sekresyonunu stimüle ederler. Bu degranülasyon klinik olarak deri allerjisi olan bir kişide ödem, eritem; nazal allerjisi olan bir kişide burun akıntısı, hapşırma, kaşıntı; astımlı bir kişide ise wheezing, nefes darlığı şeklinde görülür. Erken faz cevabın ağırlığı hastalığa göre değişmektedir. Astımda erken faz yanıtı klinik olarak çok önemli bir semptom oluşturmazken, atopik dermatitde ve özellikle allerjik rinitte en şiddetli semptomlar mediatör bağımlı erken faz yanıtı sırasında gözlenir. Bu farklılık hastalıkların antihistaminik tedaviye verdikleri cevapta 23,26,29 da anlaşılmaktadır. Erken faz cevaptan 6-8 saat sonra asıl olarak hücresel elemanların rol aldığı geç faz yanıt gözlenir. Astımda inflamasyon, geç evre reaksiyonu sonucunda ve pek çok hücrenin birbiri ile kompleks etkileşimi ile ortaya çıkar. Havayolu inflamasyonunun karakteristik özelliği havayolu mukozasında ve lümende artmış miktarda aktive olmuş eozinofil, mast hücresi, makrofaj ve T-lenfosit içermesidir. Astım asemptomatik olsa bile bu değişiklikler bulunabilir ve hastalığın klinik şiddeti ile yakından ilişkilidir. Bu temel inflamatuar hücreler dışında havayolunun yerli hücreleri olan epitel, endotel, düz kas hücreleri ve fibroblastlar da ürettikleri mediatör, sitokin ve kemokinler yolu ile önemli ölçüde efektör rol oynarlar ve inflamasyonun devamından sorumludurlar. Mast hücresi sadece erken faz cevabında değil geç faz yanıtında da önemlidir. IL-4 ve IL-13, B hücrelerinde IgE oluşumunu uyarır, IL-5, GM-CSF ve kemokinler dolaşımdan dokuya eozinofil göçüne ve IL-4, IL-13, histamin ve triptaz gibi sitokin ve mediatörler ise epitel değişimi ve remodeling de rol almaktadır. 23,24,29,30 İnflamatuar yanıta bağlı olarak dokuda gelişen vasküler kaçak, aşırı mukus salgılanması, epitel hasarı sonucu 7

16 havayolunda daralma meydana gelirken inflamasyonun kronikleşmesi ile havayolu duvarında kalıcı değişiklikler başgösterir. 30 Ancak astım gelişimi için inflamasyon tek başına yeterli değildir. Son gelişmelere göre astım fizyopatolojisinde iki temel unsur, kronik inflamasyon ve havayolunun yeniden yapılanması (remodeling) dir. Kronik inflamatuar olaya paralel olarak gelişen bronş epitelindeki yeniden yapılanma (remodeling) yapısal ve fonksiyonel değişikliklere sebep olur. 31 İnflamasyon ve yeniden yapılanma birbirine paralel ve birbirlerini güçlendirerek ilerler. 24, Astımın Patofizyolojisi Genetik Astımın genetiği son yıllarda geniş olarak araştırılmıştır. 32 Astımın genetik bir hastalık olduğuna dair yeterince veri bulunmaktadır. Anne ve babadan birinin astımlı olması durumunda çocukta astım görülme riski %20-30 iken, anne ve babanın her ikisininde astımlı olması durumunda bu risk %60-70 e ulaşmaktadır. Şimdilerde pek çok araştırmacının görüşü astım ve allerjik hastalıkların altında yatan sebebin herediter olduğu yönündedir. Astımın genetik yapısıda hipertansiyon, diabet, artrit ve ateroskleroz gibi hastalıklarda görülen kompleks genetik bozukluk şeklindedir. Astım gelişiminde rol oynayan genetik değişiklikler dört temel alanda olmaktadır: a) Allerjene spesifik antikor üretimi (IgE yapısında), b) Havayolu aşırı cevaplılığında etkili olan genler; c) İnflamatuar mediatörlerin sentezini etkileyen genler (sitokinler, kemokinler ve büyüme faktörleri); d) Th1 ve Th2 immün cevap arasındaki dengenin belirlenmesi (hijyen hipotezi ile ilişkili olarak) Özellikle son iki yıl içinde yapılan çalışmalarda astım ve atopi fenotipleri ile ilşikili olabilecek 100 den fazla gen belirlenmiştir. En önemlileri 2q, 5q, 6q, 11q, 12q, 13q ve 16p dir. 5q 31 geni ile total IgE ve eozinofil düzeyleri, sitokinlerden IL-4, IL-5, IL-13, immün cevabın başlamasında önemli endotoksin reseptörü CD14; 6q ile MHC, TNF kompleksi; 11q13 ile yüksek affiniteli IgE reseptörünün B zinciri ilişkilendirilmiştir. Son yıllarda metalloproteaz olarak bilinen bir enzimi kodlayan ADAM33 geni ile astım ve bronş aşırı duyarlılığı arasında ilişki tanımlanmıştır. Bu gen ürünlerinin fibroblastların ve bronş düz kas hücresinin yüzeyinde gösterilmesinden 8

17 sonra, ADAM33 proteinlerinin astımda remodelling sürecinde ve bronş aşırı duyarlılık gelişiminde rol oynayabileceği ve polimorfizme bağlı olarak ADAM33 aktivitesindeki değişikliklerin hava yolu fonksiyonlarında bozukluğa yol açacağı öne sürülmüştür. 32, Havayolu obstrüksiyonu Havayolu obstrüksiyonu ve bunun hasta semptomlarına ve akciğer fizyolojisine olan etkisini değerlendirmede pek çok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. 1- Havayolu obstrüksiyon intermitan, sürekli ve/veya progresif olabilir. 2- Havayolu obstrüksiyonu total, parsiyel veya irreversibildir. 3- Havayolu obstrüksiyonu bireysel veya kollektif olarak havayolu daralmasına katkıda bulunan yapısal ve/veya fizyolojik faktörlerin sonucu olarak oluşabilir. Sonuçta, bu özelliklerin herbirisinin hastalığa katkısı farklıdır ve değişik tedavilere terapötik cevaba, hastalığın şiddetine, klinik bulgulardaki farklılıklara katkıda bulunmaktadır (Şekil 2). Şekil 2. Astımda havayolu değişiklikleri 9

18 Havayolu düz kas spazmı Astımın en önemli karekteristik özelliklerinden birisi çeşitli uyaranlarla akut havayolu obstrüksiyonu anlamına gelen havayolu hiperreaktivitesidir. Bronş düz kasında oluşan kontraktil cevap aşırı bir havayolu daralmasına sebep olur. Havayolu düz kas tonusuna katkıda bulunan ve onu regüle eden pek çok faktör vardır. Havayolu göç eden inflamatuar hücreler ve (eozinofiller, lenfositler, nötrofiller, bazofiller ve muhtemelen plateletler) ev sahibi hücreler (mast hücreleri, alveoler makrofajlar, havayolu epiteli ve endoteli) içerir. Bu hücreler bronş düz kaslarını direkt olarak kontrakte edebilen histamin, sistenil lökotrienler, prostoglandin D2 ve platelet aktive eden faktör gibi pek çok mediyatörü salgılayabilme kapasitesine sahiptirler. Havayolu düz kası nöroregülatuar kontrol altındadır ve vagus siniri ile innerve edilir. Bu sinirin hem direkt aktivasyonu hemde refleks mekanizma ile asetil kolin sekresyonu etkilemesi bronş kaslarında kontraksiyona sebep olur. Bundan başka havayolu düz kas tonüsünü belirleyen nörokininler ve substans-p gibi nöroregülatuar mediyatörler de vardır Havayolu mukoza ödemi Histamin, sistenil lökotrienler ve bradikinin gibi bronş düz kas kontraksiyonuna sebep olan bu mediyatörler kapiller membran permeabilitesini arttırarak mukozal ödeme neden olurlar. Havayolu dokusundaki bu değişiklikler havayolu obstrüksiyona sebep olacaktır Mukus hipersekresyonu Şiddetli astımın karakteristik özelliklerinden biri mukus yapımının artmasıdır. Mukus mekanik olarak havayolu lümenini daraltır ve şiddetli astımda yapışkan tıkaçlar havayolunu oblitere eder. Havayolunda mukus tıkaçlarının oluşumu hem şiddetli ve uzamış astım atağında hem de hastalığın kronik formunda oluşmaktadır İnflamasyon Havayolu inflamasyonu astımın karakteristik özelliğidir. İnflamasyonun paterni hastalığın evresine (akut, kronik veya yeniden yapılanma fazı) bağlıdır. Havayolu inflamasyonunun derecesi hastalığın şiddetine, tekrarlama sayısına göre değişkenlik 10

19 gösterir ve hastanın tedaviye cevabını belirleyebilmektedir. Status astmatikusdan ölen hastalardan elde edilen dokularda havayolu epitel dökülmesi, segmental bronş ve bronşiollerde mukus tıkaçları, bazal membran altında kollojen birikimi, submukoza ödemi, inflamatuar hücrelerin infiltrasyonu (nötrofil; ani ve şiddetli alevlenmelerde daha sık, eozinofil) ve düz kas hipertrofi/hiperplazisi gibi havayolu inflamasyonunun karakteristik paternleri gösterilmiştir. Astım inflamasyonun şekillenmesinde astımlı kişinin genetiği ve kişinin yaşadığı çevre belirleyici faktörlerdir. Çevremizde var olan allerjenler, kimyasal duyarlaştırıcılar, sigara dumanı, hava kirliliği, solunum yolu enfeksiyonları, diğer enfeksiyonlar, sosyo ekonomik yapı, diyettekiler, kullanılan ilaçlar astım için birer risk faktörüdür.. Yaşamın erken dönemlerinde geçirilen enfeksiyonların ve endotoksin maruziyetinin immün sistemi Th1 yönüne kaydırdığı, mikroorganizmalar ile az karşılaşmanın ise tercihi Th2 tipine yönlerdiği görüşü hijyen teorisinin temelini oluşturmaktadır. Daha sonra allerjenler, özellikle viral enfeksiyonlarla karşılaştığında solunum yollarında ve alveol duvarında akut inflamasyon gelişir. Bu tekrarlayan inflamasyonlar nedeniyle bronş ve bronşiyol duvarında yeniden yapılanma (remodeling) oluşarak enfeksiyon kronikleşir. Erken tip hipersensitivite reaksiyonunun temelini oluşturan allerjik inflamasyon, erken fazda mediatör salınımının gerçekleştiği, geç fazında ise başlıca T lenfosit ve eozinofiller olmak üzere ortama hücre göçü ve inflamasyonu ile karekterize dual yanıt gösteren bir patolojidir Remodeling(Yeniden yapılanma) Son zamanlarda bazı kanıtlar astımlı hastalarda geri dönüşümsüz bir obstruksiyon olduğunu göstermektedir. 34 Allerjik astımda erken ve geç faz yanıt sırasında inflamasyona paralel seyreden ve hastalık semptomlarında önemli rol oynayan bir özel tablo olan bu durum havayolu remodelingi olarak tanımlanmakta ve ekstraselüler matriksin yeniden yapılanmasını göstermektedir. Havayolundaki yeniden yapılanmanın astımda; bazal membranda kalınlaşma, havayolu düz kas hipertrofisi, mukus bezlerinde goblet hücre hiperplazisi, anjiogenezis(vasküler hiperplazi) ve kollojen birikimi gibi pek çok komponenti tanımlanmıştır. Bu histolojik özellikler kalıcı gibi görünmektedir ve tedavi ile geri dönmez. 35 (Şekil 3) 11

20 Şekil 3. Astımda havayollarında inflamasyon ve remodeling Havayolu Hiperreaktivitesi Astımın karakteristik özelliklerinden birisi olan havayolu hiperreaktivitesi metakolin gibi inhale maddelerle veya soğuk hava, egzersiz, irritanlara maruz kalma ile veya hiperventilasyon sonucu ortaya çıkar. 36 Astımda görülen hiperreaktiviteye genetik polimorfizm, havayolu yapısı (ödem, düz kas hipertrofisi ve kollojen materyalin birikimi gibi) yaş ve gün içi zamanlama (gece veya gündüz ) gibi pek çok faktör katkıda bulunur. Eğer infant veya erken çocukluk döneminde hava yolu hiperreaktivitesi gösterilebilirse sonradan klinik olarak astımın gelişmesi için bir risk faktörü olabilir. 37 Havayolu hiperreaktivitesinin astıma özgü olmadığının bilinmesi de önemle vurgulanmalıdır. Havayolu hiperreaktivitesi atopiklerde, kistik fibroziste, diğer kronik akciğer hastalıklarında ve viral bir enfeksiyon sonrası birkaç hafta içinde normal kişilerde de görülebilir. Pozitif bir metakolin testi diagnostiktir Astımda prognozu belirleyen faktörler Hastalığın şiddeti Çocukluk çağı astımında hastaların çoğunluğunda (% 75) hastalık hafif şiddettedir. Bu çocuklar pubertede büyük oranda spontan remisyona girmektedir. Hastaların yaklaşık % 15 inde orta şiddetde astım olup bunlarında bir kısmı pubertede 12

21 remisyona girmektedir. Geriye kalan % 10 hasta ise ağır astım şeklindedir. Bunların remisyona girme oranı çok düşüktür ve erişkin yaşlarda astımlı olarak kalırlar Semptomların başlama yaşı Çalışmalar persistan astımlı çocukların büyük çoğunluğunda yaşamlarının ilk yıllarında astım benzeri yakınmalarının olduğunu göstermektedir. 40 Uzun dönem takipli olarak yapılan başka bir çalışmada persistan astımlı çocukların % 25 inde yaşamlarının ilk 6 ayından önce wheezinglerinin başladığı, üçte birinde ise wheezingin 3 yaş civarında başladığı gösterilmiştir. Sonuç olarak semptomları erken yıllarda başlayan persistan astımlı çocuklar kronik havayolu obstrüksiyonu ve semptomlarının devamlılığı açısından büyük bir risk grubunu oluştururlar Atopi Atopinin varlığı astımın şiddeti ve devamlılığı ile yakından ilişkilidir. Hayatın ilk yıllarında aeroallerjenlere, süt, yumurta, yer fıstığına karşı allerjik duyarlılığın varlığı astım için belirleyicidir. 42,43 Pek çok çalışmada erken besin allerjisi, aeroallerjen duyarlılığı, egzeması olan çocuklar astım gelişimi ve devamlılığı açısından yüksek oranda risk altında oldukları gösterilmiştir Sigara Sigara iyi bilinen bir solunum yolu irritanıdır. Sigara dumanı total IgE düzeyini artırır. Ayrıca sigara dumanı allerjenlerin solunum yollarındaki etkisi üzerine adjuan rol oynar. Sigara dumanı yüksek miktarda reaktif oksijen radikalleri içerir ve sonuç olarak oksidatif stresi artırır. Solunum yolu epitelinin geçirgenliğini ve dolayısıyla allerjen geçirgenliğini artırır. Ayrıca sigara dumanı bronş hiperreaktivitesini artırır. Pasif olarak sigara dumanına maruz kalmak astımlı çocuklarda ataklara ve semptomların başlamasına sebep olmaktadır. Sigaranın astım gelişmesinde ve semptomların sıklığının artmasında etkili olduğu bilinmektedir Cinsiyet Çalışmalar astımın erkeklerde kızlardan daha sık ve şiddetli olduğunu göstermektedir. 45 Astım prevalansı 14 yaşından önce erkek çocuklarda kız çocuklara 13

22 göre iki kat yüksektir. Fakat puberteden sonra hastalık kızlarda daha sık ve şiddetli olarak izlenmektedir. Cinsiyete bağlı bu farklılığın nedeni açık değildir. Ancak akciğerlerin boyutları doğumda erkek çocuklarında kız çocuklarına göre daha küçüktür ancak erişkin çağda ise daha büyüktür Ev içi hava kirliliği Ev içi allerjenler astımın kontrolünde önemli bir role sahiptir. Pek çok çalışmada okul çağı çocukluk astımında ev tozu allerjen duyarlılığı gösterilmiştir. Bu allerjenden korunma ile astımın gelişimi önlenebilmektedir. 46 Aynı zamanda iç ortam mantarları olan Penicillium ve Aspergillus da astımlı hastaların karşılaştığı alerjenlerdendir. 6,9 Mantarlar özellikle sıcak ve nemli evlerde tüm yıl boyunca üreme yeteneğine sahiptirler Diğer allerjik hastalıkların varlığı Egzema, allerjik rinit gibi hastalıkların astım ile beraber bulunmasının prognoza etkisi bilinmemekle beraber, bazı çalışmalar egzemanın varlığı ile özellikle okul çağı çocuklarda wheezingin persistan olduğunu göstermektedir Ev dışı hava kirliliği Hava kirliliği hem iç ortamda hem de dış ortamda astım gelişimi için bir risk faktörüdür. Dış ortamda en önemli hava kirleticileri; sülfür dioksit (SO 2 ), nitrojen oksitler, karbon monoksit, volatil organik bileşikler, atmosferik hidrokarbonlar, ozondur. İç ortamdaki kirlilik etkenleri ise; NO, nitrojen oksid, CO, CO 2, SO 2, formaldehid olup kaynakları ise; kömür, gazyağı, doğal gaz sobaları, fırınlar, ocaklar ve şöminelerdir. Hava kirleticilerine solunum yollarının yanıtı; epitelyal hasar, mukosilier klirensin bozulması ve allerjenlerin kolay penetrasyonu, doğal antioksidan üretimini baskılanması, dizel yakıt partikülleri çayır polenindeki antijenleri absorbe ederek antijen için taşıyıcı rol üstlenebilir Diyet Astım gelişiminde diyetin, özellikle anne sütünün rolü yoğun araştırma konusu olmuştur. Genel olarak, çalışmalar inek sütünden veya soya proteininden elde edilen 14

23 hazır mamalar ile beslenen çocuklarda, anneleri tarafından emzirilen çocuklara göre daha yüksek oranlarda hışıltı ortaya çıktığını göstermiştir. Artmış oranlarda hazır gıda ile beslenme, düşük antioksidan (meyve,sebze) alımı, artmış n-6 poliansatüre yağ asidi (margarin ve bitkisel yağlarda bulunan) alımı, yetersiz oranlarda n-3 poliansatüre yağ asidi alımının (yağlı balıkta bulunan) son zamanlarda görülen astım ve atopik hastalıktaki artışa katkıda bulunduğu ileri sürülmektedir Tetik çekici faktörler Allerjenler Allerjene maruz kalma konakçının allerjik duyarlanmasında çok önemlidir ve hem çocuklarda hem de erişkinlerde astmatik semptomların en sık tetikleyicisidir. Astımda hedef organ akciğerdir, fakat üst havayollarında da var olan immünoinflamatuar olaylar astımın kontrolünü zorlaştırır. Aeroallerjenlere karşı (ev akarları, ağaçlar, otlar ve hayvan tüyleri gibi) antijen-spesifik IgE antikor yapımı 2-3 yaşına kadar genellikle oluşmaz. Bundan dolayı aeroallerjenlerin tetiklediği astım hayatın ilk yıllarında sık değildir. Fakat adelosan ve geç çocukluk çağı sırasında prevalans artar ve ikinci dekatda pik yapar. Kronik düşük düzeylerdeki akar, hamamböceği gibi ev içi allerjenlere maruz kalmak, özellikle astım patogenezinde ve semptomların daha sonra provake olmasına neden olur. 48 Pek çok inhale allerjen astım semptomlarını provake etmesine rağmen ev tozu akarları, hamamböceği, mantarlar ve muhtemelen kedi allerjeni gibi ev içi allerjenleri astım patogenezinde önemli rol oynar. (Tablo1) 49,50 Tablo 1. İç ve dış ortamda bulunan inhalen alerjenler İç Ortam Allerjenleri -Akarlar (Ev tozu akarları, depo akarları, örümcek akarları) -Hamamböceği -Mantarlar (Aspergillus, Penicillium) -Evcil hayvanlar (Kedi, köpek) Dış ortam Allerjenleri -Polenler (çayır, ağaç, yabani ot) -Mantarlar (Alternaria, Cladosporium) 15

24 Mantarlar çok hücreli ökaryotik yapıda olup, seksüel ve aseksüel yollarla ürerken oluşturdukları uçucu sporların bir kısmı allerjenik özellik taşır. Mantar sporları 3-10 µm çapında olduğu için alt solunum yollarına kadar ulaşabilirler. Üremeleri için yüksek oranda nem ve ısıya gereksinim duyarlar. Bunlar havada asılı duran tozlara bağlanmış olarak uçarlar. Sporların yayılması ile hava durumu arasındaki ilişki çok önemlidir. Çünkü solunum sistemi allerjisi bulunan hastaların çoğunun semptomları nemli ve yağışlı havalarda artar. 6,8 İnhalan mantar allerjenleri iç ortam ve dış ortam mantarları olarak iki grupta incelenir. En önemli dış ortam mantarları; Alternaria ve Cladosporium dur. Diğerleri Helminthosporium ve Fusarium dur. Dış ortamdaki mantar sporları yıl boyu atmosferde bulunmakla birlikte tıpkı polenler gibi bazı dönemlerde miktar olarak artış gösterirler. Esas olarak ilkbahardan-sonbaharın sonlarına kadar ürerler. İç ortam mantarları da oldukça önemli inhalan allerjenlerdir. En önemli iç ortam mantarları; Penicillium ve Aspergillus dur. 6,9 Mantarlar özellikle sıcak ve nemli evlerde tüm yıl boyunca üreme yeteneğine sahiptirler. Ev içinde yıl boyu bulunabilirlerse de, miktarları yaz ve sonbahar aylarında daha fazladır. 10 Mantarların ne derece allerjik olduğunu atmosferdeki miktarı değil, allerjik deri testi reaktivitesi belirler. Mantarlar özellikle sıcak ve nemli evlerde tüm yıl boyunca üreme yeteneğine sahiptirler. İç ortam mantar düzeyi dış ortam mantar düzeyinden etkilenmektedir. İç ortam mantar düzeyi ile evin yapısal özellikleri arasındaki ilişki net değildir. Ancak iç ortam nemliliği ile mantar düzeyi arasındaki ilişki kesin olarak kanıtlanmıştır. Yapılan bir çalışmada modern evlerin % sinde mantarlar ile ilgili problemler ve nem geliştiği rapor edildi. 6,9,10,51 havalandırma sistemleri sık görülen mantar kaynaklarıdır. Sağlıksız yaşam ile birlikte klimalar ve Yapılan çalışmalarda inhalan mantar allerjenlerinin allerjik hastalıkların gelişimine neden oldukları gözlenmiştir. Astım ve rinit gibi allerjik hastalıklarda sorumlu olabilen önemli mantarlar; Alternaria, Cladiosporum, Penicillum ve Aspergillus dur. Özellikle dış ortam mantarlarının astımda önemli allerjenler olduğu gösterilmiştir. 52 Bugüne kadar mantarların allerjik hastalık gelişimindeki rolleri diğer allerjenlerin gölgesinde kalmıştır. Mantar sporlarının atmosferde yoğun olarak bulunmasına karşın, astımlı olgularda akar ve polen duyarlılığı kadar sık görülmemesinin nedenleri; 16

25 -Mantarların daha düşük allerjeniteye sahip olmasına -Deri testlerinde kullanılan allerjen ekstratların henüz yeterli miktarda standardize edilmemelerine -Atmosferde mantar sporları için, örnek alınımında teknik ya da cihaz yetersizliğine bağlı olabilir. Mantarlar ile oluşan solunum sistemi allerjisi prevalansının genel populasyonda % 3-6, atopik bireyler arasında % oranında tahmin edilmektedir. 53 Yapılan çalışmalarda mantar duyarlılığı özellikle de Alternaria allerjisi olan astımlı vakalarda hastalık şiddetinin daha ağır olduğu gözlenmiştir. Astım ile ilişkili ölümlerin sık olduğu günlerde atmosferdeki mantar sayılarının da diğer günlere göre daha yüksek olduğu bildirilmiştir. Ayrıca Alternaria spor sayıları ile astımlı hastaların yoğun bakımda yatış süreleri arasında bir pozitif korelasyon gözlenmiştir. 54 Sonuç olarak Alternaria duyarlaşması ağır astım ve ölümcül astım için majör bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır Enfeksiyonlar Virüsler, 56 klamidyalar 57 ve mikoplazma 58 ile oluşan solunum sistemi enfeksiyonları astım patogenezinde önemli rol oynar. Bu patojenlerin en azından üç yol ile astımla ilişkili olabildiği gösterilmiştir: 1- İnfant döneminde özellikle RSV un 59 astımın gelişmesinde sorumlu virüs olabileceği çalışmalarla gösterilmiştir. Her çocuğun iki yaşa kadar en az bir kez bu virüsle enfekte olmasına rağmen ek olarak genetik, çevresel ve/veya bir takım gelişimsel faktörlerin bu virusün çocukluk çağı astımı ile ilişkili olduğunu göstermiştir Astımı saptanan hastalarda özellikle çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonu, sıkça poliklinik vizitleri veya hospitalizasyonu 56 gerektiren havayolu obstrüksiyonun akut oluşumunda önemli bir rol oynamaktadır. Soğuk algınlığı virüsü olarak bilinen rinovirüs alevlenmelerin en sık sebebidir. Bunula birlikte parainfluenza, RSV, influenza ve korona virüsler de olayda rol oynamaktadır. Astımlı bireylerde alt havayolu semptomlarının oluşumu viral enfeksiyonlara artmış bir yatkınlık ile ilişkili olabilir ve en azından bir kısmında havayolu obstrüksiyonunun akut başlamasında allerjik duyarlanma, allerjene maruz kalma ve viral enfeksiyonlar hızlandırıcı olarak karşımıza çıkmaktadır

26 3- Paradoksal şekilde enfeksiyonların, astım da dahil olmak üzere, allerjik solunum sistemi hastalıklarının gelişimini önlemede etkisinin olabileceği düşünülmektedir. Kalabalık aile ortamı nedeni ile fazla sayıda enfeksiyon geçirmenin, allerjik solunum sistemi hastalıklarını önlediği yolundaki hijyen hipotezinin ardından bu konuya ilgi artmıştır. Son zamanlarda diğer mikrobiyal ajanlar klamidya ve mikoplazma üzerine dikkatler odaklanmış ve hem alevlenmelerin hem de kronik astımın şiddetine potansiyel olarak katkıda bulundukları gösterilmiştir Egzersiz Egzersiz ile oluşan semptomlar wheezing, öksürük, nefes darlığı ve göğüs ağrısıdır. Bu şikayetler en yoğun olarak egzersizden 5-10 dakika sonra oluşmakta ve egzersizi bitirdikten dakika sonra da düzelebilmektedir. Egzersiz sırasında dakikadaki solunum hacmi artığı için hava alımının çoğu ağız yolu ile olur. Ağız yolu ile alınan hava direkt olarak periferik hava yollarına ulaşır. Havanın ısıtılması ve suyla doyurulması için santral hava yolları ve solunum epitelinin katkısı bulunmaktadır. Bunun sonucunda bronşiyal mukozadaki su kaybı, ozmolariteyi ve ph ı değiştirerek hava yolunu kurutur. Hiperozmolaritenin mediatör salınımına ve bronkokonstrüksiyona yol açtığı düşünülmektedir Gastroözofagial reflü (GÖR) Astımlı erişkin ve çocuklarda % 45-% 65 oranında GÖR saptanmaktadır. Tam mekanizması bilinmemekle birlikte mikroaspirasyonlar veya özefagusun irritasyonu ile refleks olarak bronkokonstrüksiyon oluştuğu düşünülmektedir. Asidik mide içeriğinin ösefagustaki mukozal reseptörleri uyarması sonucunda vagal yoldan bronkospazm gelişir. İkinci teoriye göre asidik mide içeriğinin akciğerlere aspirasyonu sonucunda bronkospazm gelişir. GÖR yukarıdaki iki mekanizma ile erken dönemde bronkospazma neden olurken bronş aşırı duyarlılığını da artırmaktadır Astım ve rinit birlikteliği Allerjik rinit nazal mukozanın IgE aracılığıyla gelişen inflamatuar bir hastalığıdır. Burunda sulu akıntı, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı ve hapşırma ile karekterizedir. Semptomların özelliği 1 saatten fazla sürmesidir. Ayrıca damak, boğaz 18

27 veya kulaklarda kaşıntı, baş ağrısı, yorgunluk, gözlerde sulanma, kaşıntı, yüzde rahatsızlık hissi, kısmi koku ve tat alma bozukluğu, kulakta tıkanma hissi, postnazal akıntı, kuru öksürük gibi semptomlar da eşlik edebilir. Allerjik rinitli hastaların % 50 sinde beraberinde astım ve astımlı hastaların % inde de beraberinde allerjik rinit görülmektedir. Bu hastalıklardan birinin varlığı diğeri açısından risk faktörüdür. Epidemiyolojik çalışmalarda elde edilen kanıtlara göre, astım ve rinitin genelikle aynı hastada birlikte görüldüğü bildirilmektedir. Genellikle hastalar allerjik rinit veya astım semptomları ile doktora başvururlar. Ancak bu iki hastalıktan birinin semptomları ön plandadır ve diğer hastalık semptomları belirgin olmadığı için çoğu zaman tanı konmaz. Gerek allerjik rinit, gerekse astım immünopatolojik olarak erken allerjik yanıt ve kronik allerjik inflamasyon ile karekterizedir Astımın sınıflandırılması Astım; etyolojik faktörler, hastalığın şiddeti ve havayolu akımının kısıtlanmasına dayanılarak sınıflandırılır. Genelikle klinik bulgulara, semptomların tedavisi için kullanılan β2-agonist miktarına ve akciğer fonksiyon testlerine dayalı sınıflamalar kullanılır. Buna göre sınıflamanın inflamasyon düzeyiyle paralel olduğu da gösterilmiştir. Bu değerlendirmede, tedavi öncesi astım şiddeti sınıflandırması intermittan ve hafif, orta, şiddetli persistant şeklindedir. 64 Eğer bir hasta tedavi altında ise sınıflandırma hastanın var olan klinik bulgularına ve o anda hastanın aldığı günlük tedavi basamağına göre yapılmalıdır. Örneğin; orta persistan astım semptomları olan bir hasta bulunduğu basamak için uygun idame tedavisi almasına rağmen orta persistan astım olup olmadığı yönünden yeniden dikkatle incelenmelidir. Bu sınıflandırma şeması kronik olarak hastalığın şiddeti ile ilişkilidir, sadece intermittan semptomları olan (küçük çocuklarda viral enfeksiyon ile tetiklenen astım gibi) hastaların sadece akut alevlenmeler sırasında akciğer fonksiyonları bozulmaktadır. 64, Astımın şiddetine göre sınıflandırılması Semptomların derecesi, SFT değerlerinde oluşan azalmalar ve semptomları gidermek için gereksinim duyulan günlük bronkodilatatör ilaç miktarlarına bakılarak hastalığın şiddeti tayin edilir. 19

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,

Detaylı

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum Bölüm 28 Çocuğum Astımlı mı Kalacak? Dr. S. Tolga YAVUZ Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum yollarında ortaya çıkan ve şiddeti zaman içinde değişmekle

Detaylı

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONLARI TİP I TİP II TİPII TİPIII TİPIV TİPIV TİPIV İmmün yanıt IgE IgG IgG IgG Th1 Th2 CTL Antijen Solübl antijen Hücre/

Detaylı

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI

ASTIM EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ 31.01.2012 HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI HAVA YOLU OBSTRUKSİYONUN FİZYOLOJİK SONUÇLARI ASTIM Dr. Bengü MUTLU Bir çok uyarıya karşı artan havayolu cevabı ile karakterize kronik inflamatuar bir hastalıktır İnflamatuar süreçte mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, makrofajlar, nötrofiller,

Detaylı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK ASTIM Dünya genelinde 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülmekte Gelişmiş ülkelerde artan prevalansa sahip Hasta veya toplum açısından yüksek maliyetli bir hastalık

Detaylı

%5 Her iki ebeveyn atopik

%5 Her iki ebeveyn atopik ALLERJİ TESTLERİ Dr.ALEV ÖKTEM Düzen Laboratuvarlar Grubu Allerji Allerji vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan ve zararlı olmayan bazı maddelere karşı, ki bunlara allerjen denir, aşırı

Detaylı

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ ASTIM TANI ve TEDAVİSİ Dr. Dilşad Mungan Tanım Astım hava yollarının kronik inflamatuar bir hastalığıdır, bu inflamatuar süreçte başlıca T lenfositler, eozinofiller ve mast hücreleri olmak üzere birçok

Detaylı

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI Organizmalarda daha öncede belirtildiği gibi hücresel ve humoral bağışıklık bağışıklık reaksiyonları vardır. Bunlara ilave olarak immünoljik tolerans adı verilen

Detaylı

Kronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir.

Kronik inflamasyonun neden olduğu bronş hiperreaktivitesidir. Bronşial astım ve tedavisi Dr. Müsemma Karabel Sunu Planı Pediatrik astımın özellikleri Klinik Bulgular Tanı basamakları Öykü GINA önerisi anket:2008 FM LAB Pediatrik astımın tedavisi Atak tedavisi Pediatrik

Detaylı

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM 1. PUADER KONGRESİ ANTALYA 2012 Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara ipektur@gmail.com STRİDOR? VİZİNG? BRONŞİOLİT %80 ÜSYE %20 BRONŞİOLİT BRONŞİOLİT

Detaylı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi ALLERJİ AŞILARI Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi Allerji aşıları Allerjen immunoterapi Allerjik bir hastaya giderek artan miktarlarda allerjen

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü Sayı : 37.81 1.563-934/ 28/04/2014 Konu : Teklife Davet Tel : Faks : Kurumumuzun ihtiyacı olan (2) kalem Dünya Astım Günü

Detaylı

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ

KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI (KOAH) TANIMI SINIFLAMASI RİSK FAKTÖRLERİ PATOFİZYOLOJİSİ EPİDEMİYOLOJİSİ ÖĞRENİM HEDEFLERİ KOAH tanımını söyleyebilmeli, KOAH risk faktörlerini sayabilmeli, KOAH patofizyolojisinin

Detaylı

ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA

ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA ALLERJİK HASTALIKLARDA KORUNMA Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Allerjik Hastalıklar Bilim Dalı Allerjik ı Hastalıklar Bilim Dal Plan Tanım Primer korunma

Detaylı

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji Dr. Cengiz KIRMAZ Alerji Bir veya birden fazla antijene (alerjene) verilen anormal immünolojik cevapla karakterize bir hastalıktır.

Detaylı

İNHALEN ALTERNARİA DUYARLILIĞI OLAN ASTIM VE RİNİTLİ ÇOCUKLARDA İMMÜNOTERAPİNİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İNHALEN ALTERNARİA DUYARLILIĞI OLAN ASTIM VE RİNİTLİ ÇOCUKLARDA İMMÜNOTERAPİNİN ETKİNLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI PEDİATRİK ALLERJİ VE İMMÜNOLOJİ BİLİM DALI İNHALEN ALTERNARİA DUYARLILIĞI OLAN ASTIM VE RİNİTLİ ÇOCUKLARDA İMMÜNOTERAPİNİN

Detaylı

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016 İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016 İmmünite ile allerji arasında yakın bir ilişki vardır. İmmünite antikorlarla vücudu korumak, Allerji ise, antikorlarla

Detaylı

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir Tıkandım, Nefes Alamıyorum Tunçalp Demir Olgu 1 55 yaşında erkek hasta 2-3 yıldır nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma yakınmaları mevcut. Nefes darlığı düz yolda giderken bile oluyor. Geçen yıl 1 kez

Detaylı

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı

ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı ASTIM TEDAVİSİNDE YENİLİKLER Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk İmmunoloji ve Allerji Bilim Dalı ozkan.karaman@deu.edu.tr TEMELDEKİ AMAÇ ASTIM KONTROLÜNÜN SAĞLANMASIDIR ASTIM KONTROLÜNÜN

Detaylı

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet

Sunum planı. Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet Sunum planı Epidemiyoloji Tanım Sınıflama Değerlendirme Tedavi Özet En sık hekime başvuru nedeni Okul çağındaki çocuklarda %35-40 viral enfeksiyonlar sonrası 10 gün %10 çocukta 25 günü geçer. Neye öksürük

Detaylı

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen Olgu 1: 46y, E. 8 yıldır astım tanısıyla takipli Son 3 aydır artan yakınmaları var: Haftada 4-5 gün semptomları var Ayda 3-4 kez

Detaylı

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ

ASTIM TANI ve TEDAVİSİ ASTIM TANI ve TEDAVİSİ TANIM Nöbetler şeklinde öksürük, dispne, hışıltılı solunum, göğüste tıkanıklık yakınmaları Diffüz, değişken, genellikle reverzibl hava yolu obstrüksiyonu Bronş aşırı duyarlılığı

Detaylı

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Otakoidler ve ergot alkaloidleri Otakoidler ve ergot alkaloidleri Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 Antihistaminikler 2 2 1 Serotonin agonistleri, antagonistleri, ergot alkaloidleri 3 3 Otakaidler Latince "autos" kendi, "akos"

Detaylı

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire ÜST SOLUNUM YOLU Farenjit :Farenks mukozasının iltihabi bir hastalığıdır. Akut ve kronik olarak seyreder. Larenjit :Üst solunum yolunun bir parçası

Detaylı

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı www.toraks.org.tr Türk Toraks Derneği Astım ve Allerji Çalışma Grubu Rehberin

Detaylı

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. * *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası

Detaylı

Astım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım

Astım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım Özlem İkinci Modern Yaşamın Gizli Tehdidi Astım Sanayileşme ve egzoz gazları dış ortam havasını kirletirken, ev içinde kullanılan parfüm, sprey, deterjan, boya gibi malzemeler de iç ortam havasının kirlenmesine

Detaylı

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI

SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI SİNÜS - AĞRI, BASINÇ, AKINTI Yardım edin sinüslerim beni öldürüyor! Bunu daha önce hiç söylediniz mi?. Eğer cevabınız hayır ise siz çok şanslısınız demektir. Çünkü her yıl milyonlarca lira sinüs problemleri

Detaylı

Küçük çocuklarda astım tedavisinde güncel kılavuzlar AAIR 2010

Küçük çocuklarda astım tedavisinde güncel kılavuzlar AAIR 2010 Küçük çocuklarda astım tedavisinde güncel kılavuzlar AAIR 2010 2007 den beri yayınlanmış 4 büyük kılavuz derlenmiş NAEPP in EPR-3 2008 EAACI nin PRACTALL Consensus report, 2008 ERS task force 2008 GINA

Detaylı

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü Tip 1 diyabete giriş Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü ENTERNASYONAL EKSPER KOMİTE TARAFINDAN HAZIRLANAN DİABETİN YENİ SINIFLAMASI 1 - Tip 1 Diabetes

Detaylı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı Uzman Dr. M. Tuğba Çöğürlü KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK

Detaylı

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR? Saman nezlesi tanımı yanlış isimlendirilmektedir. Çünkü saman bu olaya neden olmaz. Hastalık; akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşmaktadır.

Detaylı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Kronik Öksürük Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı Epidemiyoloji Polikliniklerde en sık 5. şikayet %88-100 neden saptanıyor Spesifik tedavi

Detaylı

Öksürük. Pınar Çelik

Öksürük. Pınar Çelik Öksürük Pınar Çelik Öksürük Öksürük, akciğerleri aspirasyondan koruyan, sekresyonların atılmasını sağlayan, istemli veya istemsiz refleks yolla oluşan, ani patlayıcı ekspirasyon manevrasıdır. Öksürük refleksinin

Detaylı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı KOAH Zararlı gaz ve partiküllere karşı havayolları ve akciğerin artmış kronik inflamatuar yanıtı ile ilişkili ve genellikle ilerleyici özellikteki kalıcı hava akımı

Detaylı

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD Astım-Yeni biyolojik tedaviler Omalizumab (Anti-IgE) Mepolizumab

Detaylı

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR Dr. İpek Türktaş Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Çocuklarda: %8.6-15.4 Erişkinde: %20 AKINTI KAŞINTI Allerjik Selam Allerjik Rinit Bulguları AKSIRMA ATAKLARI

Detaylı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ N Emiralioğlu, U Özçelik, G Tuğcu, E Yalçın, D Doğru, N Kiper Hacettepe Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Genel Bilgiler Primer

Detaylı

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri TÜTÜN VE ASTIM Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri Kısa Dersimizin Hedefleri KISA DERSİMİZİN AMACI: Öğrencileri tütünün astım üzerindeki zararlı etkileri ile astım hastalarına ve ebeveynlerine

Detaylı

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD Doğal bağışıklık Edinsel bağışıklık Hızlı yanıt (saatler) Sabit R yapıları Sınırlı çeşidi tanıma Yanıt sırasında değişmez Yavaş yanıt (Gün-hafta)

Detaylı

TÜM DÜNYADA KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR

TÜM DÜNYADA KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR Pediatrik Astım TÜM DÜNYADA 300.000 KİŞİNİN ASTIM HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLMEKTEDİR Pediatrik astımın özellikleri Klinik Bulgular Tanı basamakları Öykü: GINA önerisi anket:2008 FM LAB Pediatrik astımın

Detaylı

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın! Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın! 01 Giriş Her yıl artan sayıda insanı etkileyen alerjik rahatsızlıklar yaygın bir sorundur 1. Avrupa da 150 milyondan fazla insan kronik

Detaylı

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD HÜCRE İÇİ MİKROBA YANIT Veziküle alınmış mikroplu fagosit Sitoplazmasında mikroplu hücre CD4 + efektör

Detaylı

Pulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri

Pulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri Pulmoner hipertansiyon hastalarının takibinde fraksiyone ekshale nitrik oksitin yeri Nilay Orak Akbay*, Züleyha Bingöl*, Nuran Gökbulut*, Esen Kıyan*, Ekrem Bilal Karaayvaz**, Mehmet Kocaağa**, Ahmet Kaya

Detaylı

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite Prof.Dr. Yılmaz Akça Prof.Dr. Feray Alkan Prof.Dr. Aykut Özkul Prof. Dr. Seval Bilge-Dağalp Prof.Dr. M. Taner Karaoğlu Prof.Dr. Tuba Çiğdem Oğuzoğlu DOĞAL SAVUNMA HATLARI-DOĞAL

Detaylı

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER Dr. Dilşad Mungan Ankara Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ABD Allerji ve İmmünoloji BD 9 Haziran 2018 Koç Üniversitesi, İstanbul ık Plan

Detaylı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA İYİLEŞMESİ Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger YARA Doku bütünlüğünün bozulmasıdır. Cerrahi ya da travmatik olabilir. Akut Yara: Onarım süreci düzenli ve zamanında gelişir. Anatomik ve fonksiyonel bütünlük

Detaylı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015 Nonkardiyojenik Akciğer Ödemi Şok Akciğeri Travmatik Yaş Akciğer Beyaz Akciğer Sendromu

Detaylı

Dr Mahir İğde. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun

Dr Mahir İğde. Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun Dr Mahir İğde Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Alerji Ünitesi /Samsun Kronik Öksürük Yakınmalı Bir Hasta: BK, 6y, Kız, Samsun Şik: Öksürük Hikayesi: 3 aylıktan bu yana zaman

Detaylı

TÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ. Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı

TÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ. Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı TÜTÜNÜN ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLLARI SAĞLIĞINA ETKİLERİ Ders 1 Modül: Tütün ve Çocuk Sağlığı Mini Dersin Hedefleri MİNİ DERSİN AMACI: Aktif veya pasif yollarla sigara dumanına maruz kalmanın, çocuklarda

Detaylı

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri Prof. Dr. İpek Türktaş Gazi Tıp Fakültesi, Ankara 6 Yaşı şına gelene kadar ~ %50 sinde en az 1 vizing atağı olacaktır Tekrarlıyan Bronşiolitler (Hışıltılı Bebekler)

Detaylı

XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar

XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 6 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar Üç-Altı Yaş Astımlı Çocuklarda Adenozin -Monofosfat (AMP) a Bronşiyal

Detaylı

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi Doç. Dr. Bülent Karadağ Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hast. BD, İstanbul Dünyada Astım 300 milyon hasta Gittikçe artıyor. Dünyada Astım ISAAC

Detaylı

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler

Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Çocuklarda Olgularla Ağır Astım Yönetimi: Konvansiyonel Tedaviler Dr.Ersoy Civelek Sağlık Bilimleri Üniversitesi Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji SUAM ersoycivelek@gmail.com Çocuklar

Detaylı

Burun yıkama ve sağlığı

Burun yıkama ve sağlığı Burun yıkama ve sağlığı Yayınlanmış bir çok klinik çalışmada günlük yapılan nazal yıkmanın burnumuzla ilgili yaşam kalitesini arttırdığı ve sinüslerimizden kaynaklanan semptomları azalttığı gösterilmiştir.

Detaylı

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Uz. Dr. Tevfik Kalelioğlu Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme Uz. Dr. Tevfik Kalelioğlu

Detaylı

Anafilaksi İle Başvuran Olgu

Anafilaksi İle Başvuran Olgu Anafilaksi İle Başvuran Olgu Dr Ebru ARIK YILMAZ Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Allerji & İmmünoloji Bilim Dalı ebruarik@yahoo.com A.Ç 14 yaş erkek Daha önceden bilinen hastalığı yok Evde aniden

Detaylı

ÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ. Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

ÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ. Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı ÇOCUKLARDA SİGARAYA MARUZİYETİN ETKİLERİ Dr.Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı PASİF SİGARAYA MARUZİYET Çocuklar zamanlarının %60-80 kadarını iç ortamlarda Türkiye

Detaylı

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır Toraks Derneği, Göğüs Hastalıkları Uzmanları ve solunum hastalıkları alanında çalışan diğer uzmanlık dallarındaki hekimler tarafından 1992 de kurulan bir ulusal uzmanlık derneğidir. Toraks Derneği nin

Detaylı

ÇOCUKLARDA AKUT ASTIM ATAĞININ ÖZELLİKLERİ ve İSKEMİ MODİFİYE ALBUMİN DÜZEYLERİ

ÇOCUKLARDA AKUT ASTIM ATAĞININ ÖZELLİKLERİ ve İSKEMİ MODİFİYE ALBUMİN DÜZEYLERİ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rahmi ÖRS ÇOCUKLARDA AKUT ASTIM ATAĞININ ÖZELLİKLERİ ve İSKEMİ MODİFİYE ALBUMİN

Detaylı

Deneysel Astım Modelleri

Deneysel Astım Modelleri Deneysel Astım Modelleri Doç. Dr. Meral KARAMAN DEÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD. DEÜ SBE Laboratuar Hayvanları Bilimi AD. meral.karaman@deu.edu.tr Astımda deneysel hayvan modellerinin kullanım

Detaylı

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi TEMEL SLAYTLAR Kardiyovasküler Hastalıkların Epidemiyolojisi

Detaylı

Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz )

Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) Arı sokmalarında mast hc ve bazofillerden ani mediyator salınımı görülür. Anafilaksi sırasında serum triptaz düzeyinde (aktif mature B triptaz ) artış gösterilmesi tanıyı doğrular. VIT ve böcek sokmalarında

Detaylı

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ. Doç Dr Tunçalp Demir

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ. Doç Dr Tunçalp Demir SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİ Doç Dr Tunçalp Demir SFT-SINIFLANDIRMA A-)Spirometrik inceleme 1. Basit spirometri 2. Akım-volüm halkası a)maksimal volenter ventilasyon (MVV) b)reversibilite c)bronş provokasyonu

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD KOMPLEMAN SİSTEMİ Kompleman sistem, (Compleman system) veya tamamlayıcı sistem, bir canlıdan patojenlerin temizlenmesine yardım eden biyokimyasal

Detaylı

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ Dr. Arif KUT ASTIM Kronik enflamatuvar bir hastalıktır Çok sayıda hücre ve mediatör rol alır Solunum yollarında aşırı duyarlılık vardır Tekrarlayıcı öksürük ve hırıltı ile

Detaylı

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ İNFLAMASYON VE ONARIM İNFLAMASYON Yaralanmaya karşı dokunun vaskülarizasyonu yolu ile oluşturulan bir seri reaksiyondur. İltihabi reaksiyon.? İnflamatuar

Detaylı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Bölüm 9 Astım ve Gebelik Astım ve Gebelik Dr. Metin KEREN ve Dr. Ferda Öner ERKEKOL Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır. Erişkinlerde astım görülme

Detaylı

9 Ekim 2018 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalı. Genel Poliklinik Olgu Sunumu

9 Ekim 2018 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dalı. Genel Poliklinik Olgu Sunumu Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi 9 Ekim 2018 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları İnt. Dr. Anabilim Yağmur ÇAKIR Dalı Genel Poliklinik Olgu Sunumu 4 Ocak 2019 Cuma Dr.Murat

Detaylı

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

Nitrik Oksit ve Solunum Sistemi Doç. Dr. Bülent GÜMÜŞEL Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

Nitrik Oksit ve Solunum Sistemi Doç. Dr. Bülent GÜMÜŞEL Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Nitrik Oksit ve Solunum Sistemi Doç. Dr. Bülent GÜMÜŞEL Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Türk Farmakoloji Derneği ne Teşekkür Ederim. 1 1980 Robert Furchgott EDRF=Nitrik

Detaylı

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim? Pediatrik Astım Hışıltılı Çocuk Ne zaman astım diyelim? Prof. Dr. Hasan YÜKSEL 2. Puader Kongresi 2013, Antalya Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji Bilim Dalı ve Solunum Birimi hyukselefe@hotmail.com

Detaylı

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal

OLGU I. 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal OLGU I 28 Y, erkek, özel bir şirkette yönetici Zaman zaman nefes darlığı, özellikle koşu sırasında öksürük Oskültasyon : Normal NASIL İLERLERSİNİZ? 1-Bronş provokasyon testi 2-Ek tetkik gerekli değildir

Detaylı

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu

Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu Bölüm 21 Astımla Karışan Hastalıklar Dr. Alpaslan TANOĞLU ve Dr. Mustafa DİNÇ Astım hastalığı, kronik yani süreklilik gösteren ve ataklar halinde seyir gösteren bir hava yolu hastalığıdır. Hastalığın en

Detaylı

ASTIMLI HASTALARDA MYCOPLASMA PNEUMONİAE, CHLAMYDİA PNEUMONİAE, HELİCOBACTER PYLORİ SIKLIĞI VE HASTALIKLA İLİŞKİSİ

ASTIMLI HASTALARDA MYCOPLASMA PNEUMONİAE, CHLAMYDİA PNEUMONİAE, HELİCOBACTER PYLORİ SIKLIĞI VE HASTALIKLA İLİŞKİSİ T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANABİLİM DALI PEDİATRİK ALLERJİ-İMMÜNOLOJİ BİLİM DALI ASTIMLI HASTALARDA MYCOPLASMA PNEUMONİAE, CHLAMYDİA PNEUMONİAE, HELİCOBACTER

Detaylı

Allerjik ve Allerjik Olmayan Astımlı Hastaların Klinik Özellikleri ve Solunum Fonksiyonlarının Karşılaştırılması

Allerjik ve Allerjik Olmayan Astımlı Hastaların Klinik Özellikleri ve Solunum Fonksiyonlarının Karşılaştırılması ÖZET Allerjik ve Allerjik Olmayan Astımlı Hastaların Klinik Özellikleri ve Solunum Fonksiyonlarının Karşılaştırılması Fahrettin TALAY, Bahar KURT, Tuncer TUĞ Abant İzzet Baysal Üniversitesi, İzzet Baysal

Detaylı

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ BURUNDAN (NAZAL) UYGULANAN YÜKLEME (PROVOKASYON) TESTLERİ İÇİN AYDINLANMIŞ ONAM (RIZA) BELGESİ HASTANIN... Kayıt (protokol) numarası :... Doğum tarihi (gün/ay/yıl) :... Adresi :...... Telefon numarası

Detaylı

ASTIMLI HASTALARDA EV ĐÇĐ ORTAM DEĞERLE DĐRMESĐ VE ATOPĐ ÖZELLĐKLERĐ

ASTIMLI HASTALARDA EV ĐÇĐ ORTAM DEĞERLE DĐRMESĐ VE ATOPĐ ÖZELLĐKLERĐ T.C. ADNAN MENDERES ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABĐLĐM DALI ASTIMLI HASTALARDA EV ĐÇĐ ORTAM DEĞERLE DĐRMESĐ VE ATOPĐ ÖZELLĐKLERĐ UZMANLIK TEZĐ DR. NĐMET DEMĐRTAŞ DANIŞMAN Yrd. Doç.

Detaylı

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir. ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ETACİD % 0,05 Nazal Sprey 2. BİLEŞİM Etkin madde: Mometazon furoat 50 mikrogram/püskürtme 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ETACİD erişkinler, adolesanlar ve 6-11 yaş arasındaki çocuklarda

Detaylı

Solunum yolu allerjisinde (astma ve allerjik rinit) yeni görüşler: ipac özeti ve gelecek yaklaşımlar

Solunum yolu allerjisinde (astma ve allerjik rinit) yeni görüşler: ipac özeti ve gelecek yaklaşımlar Solunum yolu allerjisinde (astma ve allerjik rinit) yeni görüşler: ipac özeti ve gelecek yaklaşımlar Pediatr Allergy Immunol 2008: 19 (Suppl. 19): 51-59 Giriş Astma ve allerjik rinit en sık görülen allerjik

Detaylı

ENFEKSİYON SEKELLERİ

ENFEKSİYON SEKELLERİ ENFEKSİYON SEKELLERİ Postenfeksiyöz Bronşiyolitis Obliterans Prof. Dr. Deniz Doğru Ersöz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi Bronşiyolitis Obliterans (BO) Alt solunum

Detaylı

AKUT VE KRONİK İNFLAMASYON DR. ESİN KAYMAZ BEÜTF PATOLOJİ AD

AKUT VE KRONİK İNFLAMASYON DR. ESİN KAYMAZ BEÜTF PATOLOJİ AD AKUT VE KRONİK İNFLAMASYON DR. ESİN KAYMAZ BEÜTF PATOLOJİ AD İNFLAMASYON( İLTİHAP) GENEL ÖZELLİKLERİ Canlı dokunun zedelenmeye karşı verdiği yanıt Fiziksel ajanlar Kimyasal maddeler Bağışıklık reaksiyonları

Detaylı

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Hücresel İmmünite Dicle Güç Hücresel İmmünite Dicle Güç dguc@hacettepe.edu.tr kekik imus Kalbe yakınlığı ve Esrarengiz hale Ruhun oturduğu yer Ruh cesaret yiğitlik Yunanlı Hekim MS 1.yy Kalp, pankreas, timus imus yaşla küçülür (timik

Detaylı

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014

Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi. Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite, Alevlenme Reaksiyonları ve Anaflaksi Hem. Okan Duran Medikana internatinational. Ankara Hastanesi 19 Nisan 2014 Hipersensitivite Fizyopatolojisi İmmün sistem kemoterapötik ya da biyoterapötik

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTLARI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTLARI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ 2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS NOTLARI DERSİN ADI: Allerjik inflamasyon DERSİ VEREN ÖĞRETİM ÜYESİ: Prof. Dr. Dilşad Mungan DÖNEM: 4 DERSİN VERİLDİĞİ KLİNİK STAJ: İmmünoloji

Detaylı

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN yasemin sezgin Inflamasyon Hasara karşı vaskülarize dokunun dinamik yanıtıdır Koruyucu bir yanıttır Hasar bölgesine koruma ve iyileştirme mekanizmalarını getirir İnflamasyonun

Detaylı

Astım hastalığı kronik bir hastalık olması nedeniyle tedavisi de uzun süreli olmaktadır. Kalp

Astım hastalığı kronik bir hastalık olması nedeniyle tedavisi de uzun süreli olmaktadır. Kalp Bölüm 18 Evde Astım Takibi Dr. Ömer AYTEN ve Dr. Gülhan AYHAN Astım hastalığı kronik bir hastalık olması nedeniyle tedavisi de uzun süreli olmaktadır. Kalp yetmezliği hastalığı, yüksek tansiyon hastalığı,

Detaylı

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme

Detaylı

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Ramazan GÜNEŞAÇAR 1, Gerhard OPELZ 2, Eren ERKEN 3, Steffen PELZL 2, Bernd DOHLER 2, Andrea RUHENSTROTH

Detaylı

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi Hücre içi mikropları yok etmekle görevli özelleşmiş immün mekanizmalar hücre aracılı immüniteyi oluştururlar. Hücresel immünitenin

Detaylı

Biyolojik Risk Etmenleri

Biyolojik Risk Etmenleri Biyolojik Risk Etmenleri Mesleki tehlikeler Biyolojik, Biyomekanik, Kimyasal, Fiziksel (+radyolojik) Psikososyal TANIMLAMA Çalışma yaşamında biyolojik risk etkenleri denildiğinde akla, herhangi bir enfeksiyona,

Detaylı

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bruselloz Brucella cinsi bakteriler tarafından primer olarak otçul

Detaylı

EV TOZU AKARINA DUYARLI ALLERJĐK ÇOCUKLARDA ÜST VE ALT SOLUNUM YOLU ĐNFLAMASYON GÖSTERGELERĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI

EV TOZU AKARINA DUYARLI ALLERJĐK ÇOCUKLARDA ÜST VE ALT SOLUNUM YOLU ĐNFLAMASYON GÖSTERGELERĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI T.C. ÇUKUROVA ÜNĐVERSĐTESĐ TIP FAKÜLTESĐ PEDĐATRĐK ALLERJĐ-ĐMMUNOLOJĐ BĐLĐM DALI EV TOZU AKARINA DUYARLI ALLERJĐK ÇOCUKLARDA ÜST VE ALT SOLUNUM YOLU ĐNFLAMASYON GÖSTERGELERĐNĐN KARŞILAŞTIRILMASI Dr. ÜMĐT

Detaylı

ALERJİK RİNİTLİ HASTALARDA MEVSİMSEL BRONŞİAL HİPERREAKTİVİTE DEĞİŞİMİ

ALERJİK RİNİTLİ HASTALARDA MEVSİMSEL BRONŞİAL HİPERREAKTİVİTE DEĞİŞİMİ T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KULAK BURUN BOĞAZ VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ ANABİLİM DALI ALERJİK RİNİTLİ HASTALARDA MEVSİMSEL BRONŞİAL HİPERREAKTİVİTE DEĞİŞİMİ UZMANLIK TEZİ DR. SONER KADIKÖYLÜ

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:25 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 02:59

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 09 Nisan 2009 02:25 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Nisan 2009 02:59 Alerji Son yıllarda artış gösteren hastalılıklardan biri de alerji... Çağımızın hastalığı... Medeniyet arttıkça, toplumlar hijyene önem vermeye başladıkça alerjik vakalar da artmaya başlıyor. Dünyada en

Detaylı

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI ADIM ADIM YGS LYS 177. Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık

Detaylı

ASTIM ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR

ASTIM ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR ASTIM NASIL BİR HASTALIKTIR ASTIM Astım solunumun gerçekleştiği alveol denen hava keseciklerine soluk havasını ileten hava yollarında daralma ile kendini gösteren ve ataklar (krizler) şeklinde seyreden

Detaylı

Anafilaksi de ANAFİLAKSİ

Anafilaksi de ANAFİLAKSİ Kazalar hiçbir zaman planlı değildir Dr Afşın İPEKCİ Okmeydanı EAH Acil Tıp Kliniği İSTANBUL ANAFİLAKSİ Anafilaksi de İlk olarak 1902yılında Portierve Richettarafından tariflenmiştir. EPİDEMİYOLOJİ Gerçek

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı