(Geriatrics and Plastic Surgery)
|
|
- Tülay Heper
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Yeni T p Dergisi 2013;30: (Geriatrics and Plastic Surgery) Serdar YÜCE, Ahmet I IKDEM R, Bülent TEKEREKO LU Fatih Üniversitesi T p Fakültesi Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dal, ANKARA ÖZET Günümüzde modern t bbin yararlar sonucu ya am süresinde belirgin art lar sa lanm t r. Bunun sonucu olarak ya l insan say s ve ya am beklentisi artmaktad r. Uzun ömürlü insanlar ya am n tad n sosyal ya amlar ve baz alanlarda profesyonel i lerde aktif olarak çal arak ç kartmak istemektedir. Ya lanma standart bir süreç de ildir, az veya çok fizyolojik de i iklikler olur. Ya l lar aras nda heterojenite vard r, her ki i ayr dü ünülmelidir. Ya l hastalar hastal k yükünün orant s z olarak daha fazla k sm n ta maktad r. Hastalar n orant s z komplikasyon ve ölüm oran vard r. Çünkü bu ya grubunda e lik eden hastal klar ve fizyolojik rezervde azalma mevcuttur. Cerrahiye giden hastalar n 3 de 1 ini bu ya grubu olu turmaktad r. 65 ya üstü hastalarda e lik eden hastal k olmad taktirde ameliyat n yarataca risk, gençlerden daha yüksek olmamaktad r. Tek fark ya l hastalar n iyile mesinin genellikle daha uzun sürmesi ve sonuçlar n genç hastalardaki kadar kal c olmamas d r. Ya l populasyondaki art, anestezi yöntemlerindeki geli meler ve estetik cerrahiye olan ilgideki artma sonucu geriatrik ya grubunda yap lan Plastik Cerrahi müdahelelerde orant l bir art olmu tur. Geriatrik ya grubunda yap lan Plastik Cerrahi ameliyatlar rekonstrüktif i lemler ve estetik i lemler olarak 2 grupta ele al nmaktad r. Ya l ki iler kronolojik ya ndan ziyade ya lanma surecinin etkileri göz önüne al narak de erlendirilmelidir. yi bir preoperatif haz rl kla birçok Plastik Cerrahi ameliyat geriatrik ya grubunda güvenle yap labilmekte ve iyi sonuçlar al nmaktad r. Anahtar Kelimeler: Plastik Cerrahi; geriatri; sa l k etki de erlendirmesi G R Günümüzde modern t bbin yararlar sonucu ya am süresinde belirgin art lar sa lanm t r. Bunun sonucu olarak ya l insan say s ve ya am beklentisi artmaktad r. Uzun ömürlü insanlar ya am n tad n sosyal ya amlar ve baz alanlarda profesyonel i lerde aktif olarak çal arak ç kartmak istemektedir 1,2. Nüfus say m verileri göstermektedir ki, gelecek y llarda geriatrik ya grubundaki insan say s daha da artacakt r. Bu populasyonun en h zl büyüyen k sm 85 ya üzeridir 3. Yaz ma adresi: Dr. Serdar YÜCE Fatih Üniversitesi T p Fakültesi Plastik Rekonkstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dal, Ankara yuceserdar23@yahoo.com Yaz n n geldi i tarih : Yay na kabul tarihi : ABSTRACT Today, due to benefits of modern medicine, significant increase has been achieved in expectancy. As a result, number of old people and life expectancy is increasing. Long living people want to enjoy social life and also to work actively in some professional business fields. Getting old is not a standard process. Physiological changes occur more or less. There is heterogeneity among old people. Every person should be considered individually. Old people carry the majority of load of illness. The complication and death ratio of the patient is disproportional; because, in this age group there are accompanying illnesses and decreases in physiological reserve. One third of the patients going to surgery also consist of this age group. The risk of surgery in patients with age over 65 is not more than young people if there are no accompanying illnesses. The only difference is that the recovery periods of old patients are generally longer and the results are not permanent as they are in young patients. As a result of increase in old people population, developments in anaesthetic methods and the increasing interest towards aesthetic surgery, there is a proportional increase in plastic surgeries made in geriatric age group. The plastic surgery operations made in geriatric age group are divided into 2 groups as reconstructive operations and aesthetic operations. Old people should be considered by taking the effects of aging into consideration rather than their chronological ages. With a proper pre-operative preparation, many plastic surgery operations can be made with reliance in geriatric age group and good results can be obtained. Key Words: Plastic Surgery; geriatrics; health impact assessment Türkiye statistik Kurumu nun tarihli verilerine göre Türkiye nüfusunun %7,3 ü ( ) 65 ya ve üzeri bireylerden olu maktad r. Ya am süresindeki art la birlikte ya la ili kili hastal klarda artm t r 4. Bran ne olursa olsun cerrahlar ya l hastalar n cerrahi problemleri ile kar la maktad r 5. Anestezi ve cerrahideki iyile meler ya l hastalarda birçok elektif prosedürü güvenle yapmaya izin vermektedir 5. Ya lanma standart bir süreç de ildir, az veya çok fizyolojik de i iklikler olur. Ya l lar aras nda heterojenite vard r, her ki i ayr dü ünülmelidir 5. Ya l hastalar hastal k yükünün orant s z olarak daha fazla k sm n ta maktad r 6. Hastalar n orant s z komplikasyon ve ölüm oran vard r. Çünkü bu ya grubunda e lik eden hastal klar ve fizyolojik rezervde azalma mevcuttur
2 Cerrahiye giden hastalar n 3 de 1 ini bu ya grubu olu turmaktad r. Bu art nedeniyle Plastik Cerrahi de geriatrik hasta grubuyla daha fazla kar la maya ba lam t r. Ya lanma süreci tüm organ sistemlerini etkiler. Tüm hücre tiplerinde ve organlarda fonksiyon kayb vard r. Ya la ilgili de i iklikler cerrahi sonuca katk da bulunmaktad r 8. Cerrahlar hastalar n bireysel fiziksel performans nda ya n çok önemli oldu unu bilirler. Çünkü ya n artmas yla birlikte fiziksel rezerv azal r ve hastal klara yatk nl k artar. Akut hastal k veya cerrahi streslerde bu rezerve ihtiyaç artar, ancak bunlar yeterli olmazsa organ yetmezli i ile sonuçlanabilir 3. Ayr ca ya l hasta grubunda e lik eden hastal klar n, ilaç kullan m n n fazla olmas iyi preoperatif de erlendirme gereksinimini ortaya ç karmaktad r. Biyolojik ya lanma hem genel hem de spesifik organ sistemlerindeki de i iklikleri içerir 9. Bu de i ikliklerin iyi bilinmesi ya l hasta grubundaki morbidite ve mortalite oran n dü ürmeye katk sa layacakt r. Kardiyovasküler Sistem: Otonomik doku, konnektif doku ve ya dokusu ile yer de i tirir. Fibrozis nedeniyle intranodal yollar ve onun bundleda ileti im anormalli ine neden olur. Bu de i iklikler hasta sinus sendromu, atrial aritmi, bundle dallar blo u gibi hastal klara yüksek oranda neden olur. Sistolik kan bas nc artar, kompansetuvar ventriküler hipertrofi olur. Ya l kalpte artan h zla birlikte kardiyak output artmaz. Kardiyak hastal klar ya l lardaki en s k komorbid durumlard r. Bu hastal klar n etkileri önemlidir 3. Koroner hastal k oran artar. Ameliyat öncesi 6 ay içinde MI, aort stenozu, kompanse olmayan KKY, nonsinüs ritm veya dakikada be ten fazla prematür ventriküler kontraksiyon, diabet, ya n 70 den fazla olmas major kardiyak risk faktörleridir Bu riskler kutanöz cerrahide daha s n rl iken yinede dikkat edilmelidir. Hipertansiyon ya l larda önemli bir kanama nedenidir. Ameliyat s ras nda veya sonras nda kanamaya neden olabilir. Bunun yan s ra yüksek intravasküler bas nç flep ve greftler için yeterli kan ak m n inhibe eder ve zay f fonksiyonel, estetik sonuca neden olur. Kardiyak hastal kl bireyler s kl kla implant veya protez (stent, kapak gibi) ile tedavi edilirler Buda endokardit riskine neden olur ve profilaktik antibiyotik tedavisine gerek olur. Kardiyak hastal olan hastalarda lokal olarak lidokain kullan lacaksa birlikte epinefrin azalt lmal veya tamamen ç kart lmal d r 8. Respiratuvar Sistem: Respiratuvar komplikasyonlar ya l hastalarda önemli perioperatif problemlerdir, sigara içen ya l lar, daha önceden pulmoner rahats zl olanlar riske daha yatk nd rlar 9. Hem gö üs duvar hemde akci erdeki de i iklikler sonucu respiratuvar fonksiyon azal r. Kifoz ve vertebral kollaps nedeniyle gö üs duvar uyumunda azalma olur. nterkostal kaslarda kontraktürler ve kostal kartilajdaki kalsifikasyon kot mobilitesini azalt r. Respiratuvar kaslar n gücündeki azalmalar inspirasyon ve ekspirasyon gücünde azalmaya neden olur. Akci erde elastisite kayb küçük havayollar nda kollapsa neden olur. Küçük havayollar ndaki kollapsdan dolay dinamik akci er volüm ve ak m h z limitlidir. Bu de i iklikler nedeniyle çevresel yaralanma ve infeksiyonlara kar korumada respiratuvar sistemin yetenekleri de i ir. Progresif olarak T hücre fonksiyon, mukosilier kilerens azal r. Öksürük refleks kayb (nörolojik hastal klarda) yutma disfonksiyonu ile birlikte olursa aspirasyona yatk nl k olur. Ya l hastalarda pnömoni s kl k ve iddeti bu faktörlerin katk s ile artar. Gram negatif orofaringeal kolonizm artar, zay f oral hijyen bunda rol oynar 3,10. Renal Sistem: Böbrek ilaç, s v ve elektrolit dengesinde önemli rol oynar. Bundan dolay böbrekler iyi de erlendirilmelidir ya aras nda böbrek kitlesinde yakla k %30 kay p olur. nsanlar %50 ye kadar olan kay b tolere eder. Ancak %30 kay p ve onunla ili kili glomerüler filtrasyon oran dü erse ilaçlar n renal at l m n azalt r, yan etki riskini art r r. Dü ük doz ya l larda etkilidir ve yan etkiler azd r, ilaçlara dü ük dozlarda ba lan p art r l r. Ayr ca renin-anjiotensin sistemi de zay flar bu da dehidratasyona neden olur, dehidratasyon da mental durum de i ikliklerine neden olabilir, cerrahi durumda önemlidir 3,8,10. Gastrointestinal Sistem: Ya l ki ilerde GIS ikayetleri çok yayg n olmas na ra men, genellikle GIS fonksiyonlar iyi korunur. Gecikmi gastrik bo alma ya lanman n normal sonucudur, erken postoperatif dönemde önemli olabilir. Tan mlanmam gastrik atoniye sekonder aspirasyon nadir de ildir 3. Santral Sinir Sistemi: Ya la beraber nöron kayb kognitif yetenekte azalmaya neden olur. Hastalar hikayelerinin önemli k sm n bilemeyebilir. Fizik muayene ve öykü al nmas zor olabilir 8. Demans ya la birlikte artar ve postoperatif dönemde delirium için en büyük risk faktörüdür. Duyu hissi ya la beraber azal r, görme, i itme azal r. Bundan dolay ya l lar kendileri veya çevrelerindeki de i ikliklere daha az adapte olur 3. Ya l hastalar ayn zamanda duygusal labiteye sahiptir, özellikle anksiyete. Postoperatif a r kontrolü ya l hastalarda önemli bir konudur. Preoperatif kronik a r varl postoperatif mobilite azl ve fonksiyonel zay fl a neden olur
3 mmün Fonksiyon: mmün yeterlilik ya la beraber azal r, infeksiyonlara yatk nl k artar. Kan hücreleri say s nda de i iklik yoktur ancak immature formdad r. T ve B lenfosit fonksiyonlar nda azalma olur. Tüm bu de i imlerden dolay postoperatif dönemde enfeksiyonlara daha yatk n hale gelirler 3,9. Deri Özellikleri: Ekstrensek hasar ve çevresel etkenlerin (güne maruziyeti gibi) ya am boyu etkisi ile ya lanman n intrinsik etkilerinin birlikteli i sonucu olu an yap sal ve fizyolojik de i iklikler ya l larda dermatolojik bozukluklara belirgin bir duyarl l k olu turur 11. Ya la beraber olu an deri problemleri elastisite azalmas, fragilite, kuruluk, vaskülarite belirginli- idir. Güne maruziyeti nedeniyle k r kl klar, aktinik keratoz, solar elastoz, kollajen hasar, sebasöz glandlar n hipertrofisi görülür 12. Yara yile mesi: Ya lanma süreci, yara iyile mesini tüm yönleriyle etkilemektedir. Ya a ba l spesifik de i iklikler yara iyile mesinin inflamatuar, proliferatif ve maturasyon faz ndad r. nflamatuar ve proliferatif cevaplar azal r, anjiogenez, epitelizasyon ve remodelingde gecikme olur. Birçok çal mada geriatrik hastalar n normal yara iyile mesine sahip oldu unu fakat iyile me h z n n azald n göstermi tir 6,8,9. Kas skelet Sistemi: Kas iskelet sistemindeki de i iklikler hareket azl na neden olur. Osteoporoz özellikle kad nlarda k r klara neden olabilir. Kas kramplar, kifoz ve yatak yaralar yayg nd r 8. Preoperatif De erlendirme ve Plan: Ya l hastalar n cerrahi öncesi iyi de erlendirilmesi prosedürün ba ar s için hayati önem ta maktad r 13. De erlendirmede hikaye, muayene, kullan lan ilaçlar n ve major organ sistemlerinin kontrolü önemlidir 14. Preoperatif de erlendirmede fizyolojik eksiklik ve e lik eden hastal klara bak larak bireysel olarak postoperatif komplikasyon riskinde artma ortaya konulmaya çal l r. Preoperatif ve postoperatif tedavi planlar ile bu eksiklikler minimize edilmeye çal l r. Fonksiyonel, zihinsel ve nutrisyonel durumlar de erlendirilmelidir 3. Hastan n di er hastal klar göz önüne al narak gerekli bölümlere dan lmal d r. Profilaksi, al yorsa antikoagulan tedavinin kesilip kesilmemesine karar verilmelidir. Sözlü ve yaz l preoperatif ve postoperatif talimatlar, yap lmas gerekenler aç klanmal d r 8. Nutrisyonel de erlendirme: Zay f beslenme pnömoni, yetersiz yara iyile mesi,ve di er postoperatif komplikasyonlar için önemli bir etkendir. Ya l larda nutrisyonel eksiklik için risk faktörleri; yetersiz al m yeme ve absorbsiyon yetene inde azalmalar (zay f di ler, kronik gastrointestinal sistem hastal klar ), ilaç kulan m na ba l i tahs zl k veya besin metabolizmas nda bozulmalar. E er nutrisyonel eksiklik varsa elektif cerrahi öncesi bunlar düzeltilmelidir. Vitamin ve mineraller immünolojik cevab düzeltir ve infeksiyonu azalt r. Protein deste i malnutrisyonu olan hastalarda kullan labilir. Preoperatif paranteral destekte komplikasyonlar azalt r 3. Perioperatif prosedürler: Çe itli ölçümler ile preoperatif de erlendirme yap l r. Hastalar n kronolojik ya ndan ziyade ya lanma sürecinin etkileri göz önüne al narak de erlendirilmelidir 8. Eski çal malar n aksine, cerrahi mortalite için risk faktörü olarak ya vurgulansa da son çal malarda altta yatan hastal klar, cerrahi tipi süresi, aciliyet tek ba na ya tan daha iyi belirleyicilerdir. Ya l hastalar n t bbi fonksiyonel ve psikososyal sorunlar n tan mlayan iyi bir preoperatif de erlendirme cerrahi sonuçlar n iyile tirilmesini sa layabilir 15. Cerrahi ortam hastan n genel durumu ile ihtiyaçlar göz önüne al narak ayarlanmal d r. Cerrahi s ras nda belirtiler konusunda dikkatli olunmal d r. Terleme, bozulmu ruhsal durum, iddetli yorgunluk göz ard edilmemelidir 8. Anestezi yönetimi: Anestezi riskleri hem elektif hemde acil vakalarda önemlidir. Cerrahi sonras 30. günde anestezi ile ilgili mortalite gençlere göre 4 kat fazlad r. Bu fark aktiflik, e lik eden hastal klar nedeniyledir. Obezite ve sigara içimi genel anestezi için major risktir. Bu durumda iv sedasyon tercih edilmelidir. HT ya l hastalarda yayg nd r ve morbidite ve mortalite artmas na neden olur. Antihipertansif ilaçlar düzenli al nmal d r 4. Anestezik komplikasyonlar major morbidite, ölüme yol açabilir, öncelikle solunum olaylar ile. Entübasyon zorluklar olabilir, servikal artrit nedeniyle s n rl boyun ekstansiyonu ve fraktürler nedeniyle. Özellikle maksillofasyal fraktür varl nda entübasyon zorlu u olur ve anestezi ekibine acil havayolu deste i sa lamak gerekebilir 9. Ya l hastalar genel anesteziden daha yava uyan r serebral perfüzyon, sedatif modifikasyonun temizlenmesi yava t r. Uyanmadaki uzaman n nedeni multipl ilaç kullan m n n yan etkileri olabilir 9. Postoperatif yönetim: Amaç maksimum doku oksijenasyonu, yara iyile mesi için yeterli substrat ve a r kontrolünün sa lanmas d r. Postop. iyi bir iv s v tedavisi monitorizasyonu devam etmelidir. Hipovolemiden korunmal d r. Hipovolemi diastolik fonksiyonu kötüle tirir, renal ve koroner perfüzyon azal r. Myokardiyal iskemi ve yara iyile mesi bozulmas na neden olur 3. Yetersiz a r tedavisi ya l larda iyile meyi olumsuz etkileyebilir. A r ta ikardi, artm miyo- 216
4 kardiyal oksijen tüketimi ve miyokardiyal iskemiye neden olabilir. Ayr ca zay f inspirasyon etkisiyle atelektazi ve pnömöni ile immobilizasyona neden olabilir. Delirium önlenmesi, anemi düzeltilmesi postoperatif iyile meyi olumlu etkiler 3. Ya l bir hastada tamamen yatak istirahatinden sak n lmal 1 veya 2 gün postoperatif immobilizasyonda kalmal d r. S v dengesine dikkat edilmelidir, mümkün oldu u kadar üriner kateterizasyondan kaç n lmal, iyi bir a r kontrolü yap lmal d r 4. Toplumun ya am süresi uzad kça ya l ki ilerde yap lacak cerrahi i lemlerde artmaktad r. Son y llarda yap lan çal malar ileri ya n e lik eden t bbi bir sorun olmad sürece perioperatif cerrahi riskini minimal etkiledi ini göstermi tir. Ek olarak, acil artlarda yap lan cerrahi giri imlerinde, elektif hastalarda %1 olan operatif riski %45 lere kadar ç kard gösterilmi tir 2. Ya l populasyondaki art, anestezi yöntemlerindeki geli meler ve estetik cerrahiye olan ilgideki artma sonucu geriatrik ya grubunda yap lan cerrahi müdahelelerde orant l bir art olmu tur. Geriatrik ya grubunda yap lan Plastik Cerrahi ameliyatlar rekonstrüktif i lemler ve estetik i lemler olarak 2 grupta ele al nmaktad r. Rekonstrüktif i lemler: Ya l hastalarda, karma k onar m tekniklerinden ziyade problemi çözücü daha basit, k sa yöntemler ile gerekli tedavi sa lanmal d r. Cerrahi planlamada hastal k ile birlikte hastan n e lik eden hastal klar ve genel durumu göz önüne al narak tedavi yolu seçilmelidir. Gerekirse fonksiyonel sonuç estetik sonuçtan ön plana al nmal d r 8. Ya am süresindeki art la birlikte ya la ili kili hastal klarda artm t r. Cilt kanseri, ya ve iyonize radyasyon maruziyeti aras nda ili ki gösterilmi tir 4. Cilt kanser s kl ya l hastalarda daha fazlad r, s kl kla non melanoma deri kanserleri nedeniyle tedavi olurlar 8 (Resim 1 A,B). En çok etkilenen bölge yüzdür ve burada da burun s kl kla etkilenir. Populasyonun ya am süresindeki art la birlikte bu tip deri kanserlerinde de art olmu tur. Burada soru ya l hastalarda cerrahi tedavinin modifikasyonudur 4. Mortalite dermatolojik prosedürlerde ihmal edilebilir bir risktir. Perioperatif morbidite ya l lar n ihtiyaçlar ve spesifik özellikleri daha iyi anla larak azalt labilir 6,16. Günümüzde ya am süreleri uzad için rekonstrüktif i lemlerde ço alm t r 4. Çok yayg n olan yanl inan a ra men, ya l hastalar n fiziksel görünümleri hakk nda fark ndal klar vard r ve normal görünmeyi isterler. Birçok ya l insan ailesi veya arkada lar ile birlikte ya ar. Bundan dolay çevresine normal görünmek, onlar n ac y c bak lar na maruz kalmak istemez. Fiziksel görünüm ya l insanlar n sosyalle mesi için önemlidir 4. Resim 1. A. Scalpte squmaöz hücreli karsinom preoperatif görünüm. B. Postoperatif görünüm Cerrah ya l hastalarda fiziksel ve mental durumu de erlendirip, cerrahi plan hastaya göre yapmal d r. Major karar verme parametresi mental durumdur. E er hasta örne in demans nedeniyle karar verme sürecinde etkisiz veya görünü ü önemli de ilse, komplike rekonstrüktif i lemlerden kaç n lmal d r 4. Ya l hastalarda rekonstrüktif cerrahinin alt n kural, basit yöntemler tercih etmektir. Mümkünse v sedasyon ve lokal anestezi ile i lem gerçekle tirilmelidir, operasyon uzun sürecekse genel anestezi tercih edilmelidir 4. Geriatrik ya grubundaki yan klar genel populasyondan daha ciddi yaralanmalard r ve çok daha yüksek oranda mortalite ile seyreder. Ya l hastalarda deri ince, zay f mikrosirkulasyonu vard r ve infeksiyona duyarl l klar artm t r 17. Yan k yaralanmalar geriatrik ya grubunda yaralanma ile ilgili ölümlerde 4. s radad r Mortalite %80 yan k olan genç hastalarda %50 iken, ya olanlarda %35 yan kta mortalite %50, 70 ya üzerinde %20 yan kta mortalite %50 dir 17. Geriatrik ya grubunda hareket, görme ve i itmede azl k gibi fiziksel ve psikolojik de i iklikler vard r. Reaksiyon zaman uzunlu u bu ya grubunda yaralanma nedenidir. Reaksiyon zaman farkl l ndan dolay yan k yaralanmas iddeti, insidans, inhalasyon yaralanmas oran geriatrik ya grubunda fazlad r. Bu art ile orant l survivalde azalma vard r 17,18. Azalm epidermal turnover, azalm deri ekleri, epidermis ve dermisde incelme, epitelizasyonda gecikme nedeniyle daha derin yan klar olu maktad r 17,19. Maksillofasiyal travma genel olarak genç insanlar n sorunu olarak dü ünülür. Gerçektende di er populasyona göre ya l larda ciddi yaralanmalar daha az s kl ktad r. Buna ra men artan uzun ömür, 217
5 daha aktif ya am tarzlar, nüfus içinde ya l nüfusunun art, ya l insanlardaki travma oran n art rm t r 9. Ya l hastalarda akut yaralanmalar n perioperatif idaresi gençlere göre farkl d r ve tipik olarak daha kar kt r. Onlar n daha az yaralanma oran na ra men, geriatrik hastalar travma bak m ile ilgili sa l k harcamalar n n orant s z k sm n kullan rlar. Geriatrik hastalarda travma sonras mortalite artm t r. E lik eden kronik hastal klar yüksek mortalite ve morbidite oran na katk da bulunur 9. Maksillofasiyal fraktürler bütün hastalarda onar lmal d r. Ancak ya l hastalarda e lik eden hastal klar göz önüne al nara tedavi ekli belirlenmelidir. Cerrahi form ve fonksiyon inkomplet olarak onar ld nda, hayat ve hayat kalitesindeki etkisine göre karar verilmelidir. Fraktür çene ve çi neme fonksiyonu ile ilgili ise tedavi edilmezse daha çok problem olu turabilir. Beslenme ve fiziksel aktivite geriatrik hastalar için önemlidir. Genel anestezi riskleri göz önüne al narak cerrahiye karar verilmelidir. Fasiyal yaralanmalarda yumu ak doku hasar azd r ve lokal anestezi ile tedavi edilebilirler 9. Orta yüz kemiklerindeki ya la ilgili de i iklikler göz önüne al nmaz. Yayg n tekniklerle tedavi edilirler. Edentilöz yap ya l larda s kt r ve maksilla, mandibula fraktürlerinin redüksiyonunu etkiler. Bu k r klar n tespiti daha zor olur. Ya l hastalarda edentilöz ve atrofik mandibula s kt r ve tedavisi daha zor olabilir. K r k redüksiyonu daha zordur ve iatrojenik fraktürlere neden olunabilir. Kemik plaklar n n edentilöz çenelerde uzakla t r lmas gerekebilir. Ya l hastalarda fasiyal travma tedavisinde algoritimlere dikkat etmek önemlidir 9. Bas yaralar yatan hastalar ve uzun süre bak m gereken hastalarda s k görülür. Nörolojik engelli, yatan ve ya l hastalar büyük risk alt ndad rlar. Ya l nüfusta art la beraber, sa l k bak m n n ilerlemesi sonucu bak m evlerinde kalanlar n ya lar ve say s artm t r. Bu da bas yaras olu um riskini art rm t r 20. Ekstrinsik ve intrinsik faktörler bas yaras olu umuna katk da bulunur. Ekstrinsik faktörler: bas nç, sürtünme, nem, soyulma. ntrinsik faktörler: duyu kayb, azalm kas gücü, hareketlilik, inkontinans, infeksiyon, anemi, protein malnutrisyonu, ileri ya. Özellikle ya la beraber azalm aktivite ya l larda bas yaras na yatk nl art r r 20. Bas yaras s kl kla, ischium, trochanter, sakrum ve topukta görülür. Bas yaras olan hastalarda a a lanma, depresyon olabilir. Bas yaralar i birli i gerektirir. Hem ire, sosyal destek uzman, plastik cerrah gibi. Cerrahi rekonstrüksiyon, hasta rehabilitasyonu ve e itimi ile kombine edilerek postoperatif rekürrens oran azalt lmal d r 20. Cerrahi kapama stage 3 4 bas yaralar için en iyi yöntemdir. Bu enfeksiyonlara kar korur, protein kayb n azalt r, günlük yara bak m daha azd r. Konservatif tedavi nitelikli hem ire bak m n gerektirir, günlük birden fazla pansuman de i imi, yara idaresi ve uzun vadede sa l k maliyet art m n getirir 20 (Resim 2 A,B). Resim 2. A. Grade 3 sakral bas yaras tedavi öncesi görünüm B. Pansuman tedavisi sonras görünüm Ya l larda yayg n olarak ba boyun kanserlerinde geni eksizyon sonras kompleks defektler kalmaktad r. Birçok merkezde kompleks defektlerin onar m nda ilk tercih serbest doku aktar m d r. Bu teknik ya l hastalarda daha az kullan lmaktad r. Serbest doku aktar m ayn zamanda alt ekstemite kurtar lmas nda da kullan lmaktad r. Cerrah ve anestezistler s kl kla ya l hastalarda major cerrahiye kar isteksizdir. Çünkü bu hastalar n %75 de 1 veya daha fazla medikal hastal k vard r ve perioperatif morbidite ve mortalite ya l hastalarda yayg nd r 21. Deneyimli anestezist ile perioperatif genel durumun maksimum stabilizasyonu uzun cerrahi prosedürlere güvenle izin verir 21. Ya l larda sistemik hastal k riskinin yüksek olmas ve vasküler yap lardaki ateroskleroz insidans ndaki art nedeniyle ileri ya replantasyon için önemli bir risk grubunu olu turmaktad r Özellikle ezici ve avulsiyon tarz yaralanmas olan ileri ya hastalar replantasyon için aday görülmemektedir. Buna ilave olarak yüksek morbidite riski ta yan ek sistemik hastal klar n n olmas önemli bir çekince nedenidir 22. Estetik Giri imler: Son y llarda, plastik cerrahide kanser cerrahisinden daha fazla oranda ya lanman n etkisini azalt c cerrahiler, lazer prosedürler uygulanmaktad r 1,6,8. Geriatrik ya grubunda giderek artan genç ve güzel görünme iste inin ard nda yatan birkaç sebep vard r. Geli en bilim ve t p sayesinde insanlar sa l klar n koruyor ve art k daha uzun ya yor. Eskiden 50 ya nda sahip olduklar vücut sa l na, bugün 70 ya nda sahip olabiliyorlar Bundan dolay vücut sa l m 50, görünü ümde 50 li ya lara uygun olsun diyerek vücut sa l, görünüm ve ruh hallerini uyumlu hale getirmeyi istiyorlar. Ayr ca baz lar bu ya larda aktif olarak 218
6 çal yor veya baz lar e arad klar için daha genç görünmek istiyorlar. Bunlar n sonucunda plastik cerrahi operasyonu geçiren geriatrik ya grubu hasta say s nda art meydana gelmektedir. Bugün bu tür ameliyatlar çok daha kabul edilebilir ve ola an hale geldi. Zaman içinde daha fazla ya l hastan n estetik ameliyatlara ilgi duymas bekleniyor. Geriatrik ya grubunda en çok yap lan estetik cerrahi i lemler ise; yüz bölgesinde göz kapa esteti i ameliyat, yüz, boyun germe, derin yüz k r kl klar n düzeltilmesi ve cilt yenilenmesini sa layan (kimyasal peeling, lazer tedavileri) i lemlerdir. Daha az s kl kta gövdeye yönelik meme küçültme ve mastopeksi, abdominoplasti, liposuction ve el gençle tirmeye yönelik yap lan i lemlerdir. Kozmetik cerrahide hastan n fizyolojik sa l k ve arzular n n yan s ra prosedürün t bbi uygunlu u de erlendirilmeli, psikolojisine odaklan lmal d r. Ayr ca kozmetik beklentinin uygun ve gerçekci olup olmad de erlendirilmelidir. Bu bilgiler hastan n ihtiyaçlar n cerrahinin kar lay p kar lamayaca n ortaya koyacakt r. Kozmetik cerrahide riskler daha fazla minimum tutulmal d r ya üstü hastalarda, akci er, kalp hastal klar, diyabet ve hipertansiyon problemi olmad ve ameliyat olumsuz etkileyecek bir ilaç kullan lmad taktirde ameliyat n yarataca risk, gençlerden daha yüksek olmamaktad r. Tek fark ya l hastalar n iyile mesinin genellikle daha uzun sürmesi ve sonuçlar n genç hastalardaki kadar kal c olmamas d r. Sonuç olarak modern t bbin yararlar sonucu ya am süresinde belirgin art lar sa lanm t r. Bunun sonucu olarak ya l insan say s ve ya am beklentisi artmaktad r. Ayr ca ya l insanlar toplumda daha aktif bir hayat sürmektedirler. Toplumun ya am süresi uzad kça ya l ki ilerde yap lacak plastik cerrahi i lemler de artmaktad r. Ya l ki ilerin kronolojik ya ndan ziyade ya lanma sürecinin etkileri göz önüne al narak de erlendirilmelidir. Son y llarda yap lan çal malar ileri ya n e lik eden t bbi bir sorun olmad sürece perioperatif cerrahi riskini minimal etkiledi ini göstermi tir. yi bir preoperatif haz rl kla birçok plastik cerrahi ameliyat geriatrik ya grubunda güvenle yap labilmekte ve iyi sonuçlar al nmaktad r. Yazar n beyan : Ç kar çat mas bulunmamaktad r. (Conflict of interest statement : None declared.) REFERANSLAR 1. Becker FF, Castellano RD. Safety of face-lifts in the older patient. Arch Facial Plast Surg 2004;6: Tunçbilek G, Özgür F. Geriatrik Hastalarda Gerçekle tirilen Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi lemlerinin ncelenmesi. Turkish Journal of Geriatrics 2004;7: Rosenthal RA, Kavic SM. Assessment and management of the geriatric patient. Crit Care Med 2004;32(4 Suppl):S Shumrick KA, Campbell A, Becker F. Nasal reconstruction in the elderly patient. The case for not letting age determine method. Arch Facial Plast Surg 1999;1: Watters JM. Surgery in the elderly. Can J Surg 2002;45: Alam M, Norman RA, Goldberg LH. Dermatologic surgery in geriatric patients: psychosocial considerations and perioperative decisionmaking. Dermatol Surg 2002;28: Webb TP, Duthie E Jr. Geriatrics for surgeons: infusing life into an aging subject. J Surg Educ 2008;65:91-4.doi: /j.jsurg Rhodes LM, Norman RH, Wrone DA, Alam M. Cutaneous surgery in the elderly: ensuring comfort and safety. Dermatol Ther 2003;16: Marciani RD. Critical systemic and psychosocial considerations in management of trauma in the elderly. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1999;87: Setiati S. Perioperative assessment and management of the elderly. Acta Med Indones 2007;39: Farage MA, Miller KW, Berardesca E, Maibach HI. Clinical implications of aging skin: cutaneous disorders in the elderly. Am J Clin Dermatol 2009;10: doi: / Flynn TC.Elder care and the dermatologic surgeon. Dermatol Surg 1999;25: Duncan KO, Leffell DJ. Preoperative assessment of the elderly patient. Dermatol Clin 1997;15: Clark E. Preoperative assessment. Primary care work-up to identify surgical risks. Geriatrics. 2001;56:36-40; quiz 41. Review. 15. Miller DL. Perioperative care of the elderly patient: special considerations. Cleve Clin J Med 1995;62: Scheinfeld N, Yu T, Weinberg J, Gordon M, Silapunt S, Norman RA, Alam M. Cutaneous oncologic and cosmetic surgery in geriatric patients. Dermatol Clin 2004;22: Uygur F, Noyan N, Ulkür E, Celiköz B. A geriatric patient with major burns:case report. Ann Burns Fire Disasters 2008;21: Mabrouk A, Maher A, Nasser S. An epidemiologic study of elderly burn patients in Ain Shams University Burn Unit, Cairo, Egypt. Burns 2003; 29: Uygur F, Noyan N, Yüksel F, Çeliköz B. Yan k Travmas nda Önemli Bir Grup: Ya l Hastalar 26 Hastadaki Klinik Deneyimlerimiz Turk Plast Surg 2010;18: Gusenoff JA, Redett RJ, Nahabedian MY. Outcomes for surgical coverage of pressure sores in nonambulatory, nonparaplegic, elderly patients. Ann Plast Surg 2002;48: Malata CM, Cooter RD, Batchelor AG, Simpson KH, Browning FS, Kay SP. Microvascular free-tissue transfers in elderly patients: the leeds experience. Plast Reconstr Surg 1996;98: Özkan Ö, Özgenta HE. Thumb Replantation in the elderly. Turkish Journal of Geriatrics 2005;8: Muneuchi G, Suzuki S, Ito O, Kurokawa M. Successful replantation of an amputated leg with severe crush and avulsion injury in an elderly patient: case report. J Reconstr Microsurg 2003;19: Akyürek M, Özkan Ö, afak T, Keçik A. 76 Ya nda Alt Ekstremite Replantasyonu. Turkish Journal of Geriatrics 2004;7:
YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON. Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD.
YOĞUN BAKIM EKĐBĐNDE HEMŞĐRE ve REHABĐLĐTASYON Yrd. Doç. Dr. Nilay Şahin Selçuk Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD. Rehabilitasyonun Tanımı Fizyolojik veya anatomik yetersizliği
DetaylıTürkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1
Sağlık Reformunun Sonuçları İtibariyle Değerlendirilmesi 26-03 - 2009 Tuncay TEKSÖZ Dr. Yalçın KAYA Kerem HELVACIOĞLU Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Türkiye 2004 yılından itibaren sağlık
DetaylıHücre zedelenmesi etkenleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Hücre zedelenmesi etkenleri Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 Homeostaz Homeostaz = hücre içindeki denge Hücrenin aktif olarak hayatını sürdürebilmesi için homeostaz korunmalıdır Hücre zedelenirse ne olur? Hücre
DetaylıEGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ
EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ EGZERSİZ REÇETESİ? Egzersiz reçetesi bireylere sistematik ve bireyselleştirilmiş fiziksel aktivite önerileri yapılmasıdır. EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL
Detaylı08.11.2008 VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D
VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D Vitamin D ve İmmün Sistem İnsülin Sekresyonuna Etkisi Besinlerde D Vitamini Makaleler Vitamin D, normal bir kemik gelişimi ve kalsiyum-fosfor homeostazisi için elzem
DetaylıBALIK YAĞI MI BALIK MI?
BALIK YAĞI MI BALIK MI? Son yıllarda balık yağı ile ilgili kalp damar hastalıklarından tutun da romatizma, şizofreni, AIDS gibi hastalıklarda balık yağının kullanılmasının yararları üzerine çok sayıda
DetaylıEGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ
EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI Doç.Dr.Mitat KOZ Fiziksel Uygunluk Test Sonuçları Klinik Egzersiz Test Sonuçları Fiziksel Uygunluk Test Sonuçlarının Yorumlanması Bireyler arası karşılaştırmalar
DetaylıDoç. Dr. Orhan YILMAZ
Yazar Ad 151 Doç. Dr. Orhan YILMAZ İnsanda iletişimin en önemli araçlarından biri olan ses, kişinin duygusal yapısını yansıtan bir olaydır. Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma konuşma
DetaylıŞeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri
ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz
Detaylıİş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?
İş Sağlığı İş sağlığı denilince, üretimi ve işyerini içine alan bir kavram düşünülmelidir. İşyerinde sağlıklı bir çalışma ortamı yoksa işçilerin sağlığından söz edilemez. İş Sağlığı nedir? Bütün çalışanların
DetaylıAzospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?
Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir? Azospermi, al nan meni örne inde hiçbir sperm hücresinin bulunmamas d r. Azospermi sorunu iki ba l kta incelenmektedir; T kan kl a ba l olan ve
DetaylıLENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.
LENFOMA LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. LENF SİSTEMİ NEDİR? Lenf sistemi vücuttaki akkan dolaşım sistemidir. Lenf yolu damarlarındaki bağışıklık hücreleri,
DetaylıEmilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ
Emilebilir, Mikro gözenekli Doğal Epitelyum Eşdeğeri Sentetik Yanık ve Yara Tedavi Ürünü UYGULAMA VİDEOSU LİTERATÜR GEÇİCİ DERİ EŞDEĞERİ SUPRATHEL Geçici Deri Eşdeğeri İle Yenilikçi Yanık ve Yara Tedavisi
DetaylıTarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON
1 Tarifname SARKOPENİ NİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON Teknik Alan Buluş, sarkopeni nin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir kompozisyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu Günümüzde sarkopeni,
DetaylıHASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ
Sayfa No: / 5. AMAÇ: Bu Prosedürün amacı Sakarya Yenikent Devlet Hastanesinde yapılan faaliyetlerde "Hasta ve Çalışan Güvenliği" açısından oluşabilecek tehlikeleri tanımlayarak, bu tanımlamalar neticesinde
DetaylıAĞIZ İÇİNDEN KİTLE ÇIKARILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU
AĞIZ İÇİNDEN KİTLE ÇIKARILMASI AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form, size
DetaylıRomatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit
www.printo.it/pediatric-rheumatology/tr/intro Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit 2016 un türevi 1. ROMATİZMAL ATEŞ NEDİR? 1.1 Nedir? Romatizmal ateş, streptokok adı
DetaylıAFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)
AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD) 1 GÜNDEM Tanım Epidemiyoloji (Hastalığın Yayılımı) Mücadele Soru-Cevap 2 Afrika Hastalığı Nedir? Sivrisinek, kene ve sokucu sineklerle
DetaylıGERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK
GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK Master Yoda: 900 yıl 546 yıl Jean Louise Calment 122 yaş Tanrılar yaşlandıkça hayatı daha mutsuz ve hoş olmayan bir hale getirerek ne kadar merhametli olduklarını gösteriyor.
DetaylıHaz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi
Haz rlayan: Halime Ayd n Kartal E itim ve Ara rma Hastanesi Stoma ve Yara Bak m Hem iresi *Ac badem Üniversitesi 2. Geleneksel Bilgi Güncelleme Sempozyumunda Sunulmu tur 1-BASINÇ YARASI Tan m Evreleri
DetaylıBAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com
BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT www.dentram.com Yüzünüzü güldüren uzmanlık ve teknoloji DENTRAM Dentram Diş Tedavi Kliniği, 1994 yılında Bağdat Caddesi nde, Ortodonti Uzmanı Dr. Aylin Sezen Yalçın ve Çene
DetaylıPERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD
PERİOPERATİF ANEMİ Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD 1 SORU? Anemi Neden Önemli? 2 SORU? 3 İnsidans Önemi ANEMİ Tanı Tedavi 4 Anemi Nedir? WHO Hb < 13 g/dl Hb
DetaylıCerrahi Alan Enfeksiyonu Önleme Talimatı
1. AMAÇ Cerrahi alan enfeksiyonlarının (CAE) önlenmesidir. 2. KAPSAM Ameliyat sürecinde hastaya sağlık hizmeti sunan tüm birimleri ve bireyleri kapsar. 3. GENEL ESASLAR Cerrahi alan enfeksiyonları; cerrahi
DetaylıTİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU
TİROGLOSSAL DUKTUS KİSTİ EKSTİRPASYONU AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form,
DetaylıSTAPEDEKTOMİ/STAPEDOTOMİ AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU
STAPEDEKTOMİ/STAPEDOTOMİ AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı form, size yapılacak
DetaylıHASTA TRANSFER PROSEDÜRÜ
REVİZYON DURUMU Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No 08.11.2012 Acil Servis Hemşire İzlem Formu ifadesi kaldırıldı. 01 Yerine Acil Servis hasta Değerlendirme ve Gözlem Formu ndaki hemşire izlem notları
DetaylıEOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA
EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA 1. vaka S.P ERKEK 1982 DOĞUMLU YUTMA GÜÇLÜĞÜ ŞİKAYETİ MEVCUT DIŞ MERKEZDE YAPILAN ÖGD SONUCU SQUAMOZ HÜCRELİ CA TANISI ALMIŞ TEKRARLANAN
DetaylıHEPATİT C SIK SORULAN SORULAR
HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR Hepatit C nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hastalığıdır. Hepatit C hastalığı olarak bilinir ve %70 kronikleşir, siroz, karaciğer yetmezliği, karaciğer kanseri
DetaylıŞeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?
Aile Hekimliği Sürekli Mesleki Gelişim Programı Hayatınız boyunca öngöremediğiniz ve hayat kalitenizi düşürecek pek çok sorun yaşayabilirsiniz. Şeker hastalığı(kısa olarak Diyabet diyebiliriz) ve obezite
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin Madde: Her bir ampul 1000 mg Kolin alfoskerat a
DetaylıKAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.
KAVRAMLAR Büyüme ve Gelişme Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır. Büyüme Büyüme, bedende gerçekleşen ve boy uzamasında olduğu gibi sayısal (nicel) değişikliklerle ifade edilebilecek yapısal
DetaylıKADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER
Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 17.09.2004 KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Dr. Ay e Okanlı Özet: Kadının sa lı ını tehdit eden, a rılı vücut de i
DetaylıAort Kapak Darlığı Dr.Mustafa SAÇAR Tarihçe
Aort Kapak Darlığı Dr.Mustafa SAÇAR 17.03.2008 Tarihçe v 1914: Tuffier Dijital yolla aort kapak dilatasyonu v 1952: Bailey LV den dilatör ile yaklaşım v 1954: Gibbon KALP AKCİĞER MAKİNASI Aortik valvotomi
DetaylıYapı ve Deprem Yönetmelikleri, alan kullanım yönetmeliklerinin gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa yeniden düzenlenmesi
Afet Yö netimi İnsan toplulukları için risk oluşturan afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması, afet anında hızlı ve etkili bir kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma
DetaylıII. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:
II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR: I- TEMEL BİLİMLER Anesteziye Giriş: Anestezide Fizik Kurallar Temel Monitörizasyon Medikal Gaz Sistemleri Anestezi Cihazı Vaporizatörler Soluma sistemleri,
DetaylıACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ
ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞABİLECEĞİ STRES KAYNAKLARI Olaya bağlı stres kaynakları Mesleki stres kaynakları Çevresel stres kaynakları OLAYA BAĞLI STRES KAYNAKLARI-1
DetaylıÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi
KİHG/İŞL-005 19.08.2009 07.08.2012 2 1/8 GÜNCELLEME BİLGİLERİ Güncelleme Tarihi Güncelleme No Açıklama 11.11.2009 1 Belge içeriğinde ve belge numarasında değişiklik yapılması 07.08.2012 2 Komite, başlık,
DetaylıERKEN MOBİLİZASYON 27/04/16 YATAK İSTİRAHATİ/HAREKETSİZLİK EPİDEMİYOLOJİ
ERKEN MOBİLİZASYON Prof.Dr. Necati GÖKMEN DOKUZ EYLÜL ÜÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON AD YOĞUN BAKIM BİLİM DALI İZMİR Dinlenme Doğal tedavi mekanizması Yatak istirahati Uyku ile
DetaylıKULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.
ESTRIOL Vajinal Krem, 1 mg Vajinal yolla veya haricen uygulanır. KULLANMA TALİMATI Etkin madde: 1 gramında 1 mg östriol bulunur. Yardımcı maddeler: Dekalinyum klorür, Parfüm yağı, Dokusat sodyum, Propilen
DetaylıDEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog
DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,
DetaylıTürk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. www.toraks.org.tr
Türk Toraks Derneği Türk Toraks Derneği Cep Kitapları Serisi Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı www.toraks.org.tr Editörler HAZIRLAYANLAR Prof. Dr. Münevver Erdinç Ege Üniversitesi
DetaylıD- BU AMELİYATIN RİSKLERİ Bu ameliyatın taşıdığı bazı riskler/ komplikasyonlar vardır. Ameliyattaki riskler:
Mikro TESE Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Mikroskopik TESE ameliyatı genel, veya bolgesel anestezi altında yapılabilir. Skrotum (torba) orta hattan 4 cm lik bir kesi yapılırak testislere ulaşılır ve testisler
DetaylıHAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı
HAVA KİRLİLİĞİ VE ÇOCUKLARDA SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI Dr. Fazilet Karakoç Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Hava kirliliğinin kaynakları Solunum yolu enfeksiyonları ile ilişkili
DetaylıBUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM)
BUĞDAY RUŞEYMİ (WHEAT GERM) Buğday rüşeymi buğday başağının alt kısmında bulunan embriyodur. Buğdayın 1 tonundan sadece 1 kilogram rüşeym elde edilebilmektedir. Rüşeym özel yöntemlerle elde edilmediği
Detaylı4- Solunum Sisteminin Çalışması : Solunum sistemi soluk (nefes) alıp verme olayları sayesinde çalışır.
SOLUNUM SİSTEMİ Canlılar yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için enerjiye ihtiyaç duyarlar. İhtiyaç duyulan bu enerji besinlerden karşılanır. Hücre içerisinde besinlerden enerjinin üretilebilmesi için,
DetaylıMeme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD
Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD RT nin amacı: - Mikroskopik rezidüel hastalığı önlemek - Multisentrik hastalık gelişimini önlemek
DetaylıGENEL YARARLAR. Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi
GENEL YARARLAR Hızlı ve etkin yara iyileştirme Negatif Basınçlı Yara Terapisi Yara bakımında hangi zorluklar ile karşılaşıyorsunuz? Sağlık profesyonelleri ve KCI daima yaraları daha hızlı ve daha etkin
DetaylıOkumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1
Deomed Medikal Yay nc l k Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV + 210 Sayfa ISBN 978-975-8882-31-1 Birinci bask Deomed, 2009. 62
DetaylıENDOSKOPİK DSR (KAMERA YARDIMIYLA BURUN İÇİNDEN GÖZYAŞI KESESİ AMELİYATI) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU
ENDOSKOPİK DSR (KAMERA YARDIMIYLA BURUN İÇİNDEN GÖZYAŞI KESESİ AMELİYATI) HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın
DetaylıProje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1
Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1 18 Aral k 1979 da Birle mi Milletler Genel cinsiyet ayr mc l n yasaklayan ve kad n haklar n güvence alt na alan
DetaylıSüreç Verimliliğinde Araç ve Yöntemler
Süreç Verimliliğinde Araç ve Yöntemler Dr. Hişam Alahdab Anadolu Sağlık Departman Merkezi Tıbbi Direktör Yardımcısı Tarih Sunum Planı Sağlıkta verimliliğin her düzeydeki önemi Verimsizliğin sebepleri Verimliğiliği
DetaylıÖdem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015
Ödem, hiperemi, konjesyon Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015 1 Hemodinamik bozukluklar Ödem Hiperemi / konjesyon Kanama (hemoraji) Trombüs / emboli İnfarktüs Şok 2 Hemodinamik bozukluklar Ödem 3 Ödem Tanım: İnterstisyel
DetaylıSÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com
SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com Giriş Yönetim alanında yaşanan değişim, süreç yönetimi anlayışını ön plana çıkarmıştır. Süreç yönetimi; insan ve madde kaynaklarını
Detaylıwww.boren.com.tr / info@boren.com.tr
www.boren.com.tr / info@boren.com.tr YAŞAM da BOR BOR/B; Yeryüzünde bileşikler halinde, toprak, kaya ve suda az miktarlarda fakat yaygın olarak bulunan bir elementtir. Yer kabuğunda 10-20 ppm, deniz ve
DetaylıCO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?
CO RAFYA GRAF KLER ÖRNEK 1 : Afla daki grafikte, y llara göre, Türkiye'nin yafl üzerindeki toplam nufusu ile bu nüfus içindeki okuryazar kad n ve erkek say lar gösterilmifltir. Bin kifli 5. 5.. 35. 3.
DetaylıNeden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL
Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL İdeal Bariatrik Cerrahi Kriterleri Ne Olmalıdır? 1. Düşük komplikasyon riski olmalı 2. Etkili kilo kaybı olmalı 3. Teknik olarak kolay uygulanabilmeli
DetaylıTRAKEOTOMİ (SOLUK BORUSUNA DELİK AÇILMASI) AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU
TRAKEOTOMİ (SOLUK BORUSUNA DELİK AÇILMASI) AMELİYATI HASTA BİLGİLENDİRME VE ONAM (RIZA) FORMU Hastanın Adı, Soyadı: TC Kimlik No: Baba adı: Ana adı: Doğum tarihi: Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi, Bu yazılı
DetaylıVeri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün
Veri Toplama Yöntemleri Prof.Dr.Besti Üstün 1 VERİ (DATA) Belirli amaçlar için toplanan bilgilere veri denir. Araştırmacının belirlediği probleme en uygun çözümü bulabilmesi uygun veri toplama yöntemi
DetaylıİNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ. Soyadı:... Doğum tarihi: Protokol No:... Baba adı: Ana adı:..
İNTRAVEZİKAL (MESANE İÇİNE) BACİLLUS CALMETTE GUERİN (BCG) İMMÜNOTERAPİSİ Hastanın Adı, Soyadı:.... Doğum tarihi: Protokol No:..... Baba adı: Ana adı:.. Sayın Hasta, Sayın Veli/Vasi Hastanıza yapılan endoskopik
DetaylıHEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ
HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu
Detaylı5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ
5. ÜNİTE KUMANDA DEVRE ŞEMALARI ÇİZİMİ KONULAR 1. Kumanda Devreleri 2. Doğru Akım Motorları Kumanda Devreleri 3. Alternatif Akım Motorları Kumanda Devreleri GİRİŞ Otomatik kumanda devrelerinde motorun
DetaylıKONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji
KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji Doğumsal kalp hastalığının sıklığı % 0.9 Ciddi anomali % 0.3 Her yıl 1.2 milyon kalp hastası bebek dünyaya gelmekte
Detaylı2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.
1 / 5 1. Amaç: Bu prosedür, UÜ-SK da yaşam desteğine gerek duyan ve komadaki erişkin ve çocuk hastalara sunulacak yoğun bakım hizmetlerinin eşit, standart ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
DetaylıVenöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)
.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Sürekli T p E itimi Etkinlikleri Kanama ve Tromboza E ilim Sempozyum Dizisi No: 36 Kas m 2003; s. 185-189 Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil
DetaylıDiyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet
Diyabet te Sağlık Önerileri Diyabet BR.HLİ.041 Diyabette Sağlık Önerileri Her sağlıklı birey gibi diyabetli birey de bireysel bakımını sağlamalı; diyabete bağlı gelişen özellikli durumlarda gereken uygulamaları
Detaylı- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü?
- Gözyaşı kanal tıkanıklığı her yaşta görülür mü? Gözyaşı, göz kapaklarının iç kısmından başlayan ve burun yan duvarına komşu yerleşimli gözyaşı kesesinde sonlanan kanalcıklar ile gözyaşı kesesine taşınır.
DetaylıÜniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi
Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu
DetaylıYönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22
Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.
DetaylıSB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar
SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar Hmfl. Özlem SANDIKCI SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi, nfeksiyon Kontrol Hemfliresi,
DetaylıDOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ PEDİATRİK RESÜSİTASYON HİZMETLERİ YÖNERGESİ
DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ PEDİATRİK RESÜSİTASYON HİZMETLERİ YÖNERGESİ (Sağlık Bakanlığının 29.04.2009 tarihli Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanması ve Korunmasına
DetaylıPREMATÜRE BEBEKLERİN FİZYOLOJİSİ
PREMATÜRE BEBEKLERİN FİZYOLOJİSİ TANIMLAR Preterm/Prematüre Bebek- 37 gestasyon haftasından önce doğan Gestasyon yaşına göre sınıflandırma Prematüre (erken doğan)
DetaylıYAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK GİRİŞ Yaygın anksiyete bozukluğu ( YAB ) birçok konuyla, örneğin parasal, güvenlik, sağlık,
DetaylıSürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar
Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar Konular Geçmi ten önemli trendler Esneklik ve esnek güvence Bireyselcilik ve azalan dayan ma Silikle en toplum 2 Toplumsal: Daha az evlilik Daha fazla
DetaylıACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ
ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ Yrd. Doç. Dr. Z. Defne DÜNDAR Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fak. Acil Tıp AD. KONYA ŞOK Sistemik doku perfüzyonu bozulduğu ve dokulara oksijen sunumunun azaldığı klinik
DetaylıTasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?
Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor? Doç.Dr. Nilgün GÖRER TAMER (Şehir Plancısı) Her fakülte içerdiği bölümlerin bilim alanına bağlı olarak farklılaşan öznel
DetaylıRADYASYONDAN KORUNMA UZMANLARI DERNEĞİ (RADKOR) NİN
RADYASYONDAN KORUNMA UZMANLARI DERNEĞİ (RADKOR) NİN Taslak Yönetmelik Hakkındaki Görüşleri Taslağın geneli üzerindeki görüş ve Teklif Yönetmelik Başlığında ; test, kontrol ve kalibrasyon ifadeleri kullanılmıştır.
DetaylıÖZEL KARAMAN MÜMİNE HATUN HASTANESİ
HASTANEMİZ KOMİTE VE EKİPLERİN İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ 1.0 AMAÇ: Hastanedeki ekip, yönetim ekibi, komisyon ve komitelerin; hizmet kalite standartları ve kalite yönetim sistemine uygunluğunun ve devamlılığının
DetaylıBiçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların
Plastik Cerrahlar Biçimli Bacaklar için Çalışıyor Biçimli ve güzel bacaklara sahip olmak isteyen kadınlar, estetik cerrahların kapısını çalıyor. Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Akın Yücel,
DetaylıBURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol
BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol 1. Giriş Bu yazıda, Bursa daki (ciro açısından) en büyük 250 firmanın finansal profilini ortaya koymak amacındayız.
DetaylıDoç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man
214 EK M-ARALIK DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 214 y dördüncü çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 9 Ocak 215
DetaylıT.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1- (1)Yönergenin Amacı, Ağrı İbrahim Çeçen
DetaylıSAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R.
SAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R. 2009 YILI N SAN AYINDA BÜTÇE G DERLER GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE
DetaylıİSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ
İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ Deneyde dolu alan tarama dönüşümünün nasıl yapıldığı anlatılacaktır. Dolu alan tarama
DetaylıYÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (Değişik:RG-14/2/2014-28913) (1) Bu Yönetmeliğin amacı; yükseköğrenim
DetaylıOtizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?
Nisan, 01.04.2013 OTĠZM, EĞĠTĠM HAKKI VE UYGULAMALARI Nisan ayı otizm farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. Gün, ay ve yıl olarak belli amaçlara hasredilen tema lar, toplumda dikkat çekmek, konunun önemini
DetaylıAMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak.
AMAÇ: Hastalarımızın ve hasta yakınlarının tedavi öncesi, tedavi sırasında ve tedavi sonrasında bilgilendirilmesini ve eğitilmesini sağlamak. KAPSAM: Tüm ayaktan ve yatarak tedavi gören hasta ve hasta
Detaylı3- Kayan Filament Teorisi
3- Kayan Filament Teorisi Madde 1. Giriş Bir kas hücresi kasıldığı zaman, ince filamentler kalınların üzerinden kayar ve sarkomer kısalır. Madde 2. Amaçlar İnce ve kalın filamentlerin moleküler yapı ve
DetaylıAMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI
1 AMELİYATHANELERDE HİJYENİK KLİMA TESİSATI K.Oktay GÜVEN ÖZET Hastanelerde klinik tedavinin yanında hijyenik Ģartların sağlanması da önemlidir. Hastanelerde hijyenik ortamın yaratılabilmesi için hastane
DetaylıOTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.
OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir
DetaylıNIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas
NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas Çiftlik hayvanlar yeti tiricili inde yem kalitesinin belirleyici etkisi vard r. Ancak, yüksek kaliteli yem besicilik maliyetlerini önemli
DetaylıKurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan 2013. www.franz-ruppert.de. 02.04.2013 (c) Prof. Dr.
Kurbanlar & Failler Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği Istanbul, 6 Nisan 2013 www.franz-ruppert.de 02.04.2013 (c) Prof. Dr. Franz Ruppert 1 Kurbanlar ve Failler Tanımlar Hayatta Kalma Stratejileri
DetaylıAyşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.
TÜRKİYE DE TÜBERKÜLOZUN DURUMU Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. DSÖ Küresel Tüberküloz Kontrolü 2010 Raporu Dünya için 3 büyük tehlikeden
DetaylıKardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli
Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK Karaciğer Nakli Enstitüsü Problem Karaciğer nakli Kardiyak Problemler Hasta Sayısı Giderek Artıyor KC Problemi KPB New York Eyaletinde 1998
DetaylıCPAP TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. www.uykubozuklugu.com
CPAP TEDAVİSİ Prof. Dr. Mehmet KARADAĞ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi www.uykubozuklugu.com UZUN DÖNEMDE Hipertansiyon Felç Aritmiler İnfarktüs KISA DÖNEMDE Yaşam Kalitesinde kötüleşme
DetaylıPULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı
PULMONER HİPERTANSİYONUN YBÜ de TEDAVİSİ Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı YBÜ-pulmoner hipertansiyon PULMONER VENÖZ HİPERTANSİYON
DetaylıHipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;
PROLAKTİNOMA Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu; Prolaktinoma beyinde yer alan hipofiz bezinin prolaktin salgılayan tümörüdür. Kanserleşmez ancak hormonal dengeyi bozar. Prolaktin hormonu
DetaylıTarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON
1 Tarifname Teknik Alan BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON Buluş, böbreküstü bezi yetmezliğinin tedavisine yönelik oluşturulmuş bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen
DetaylıBuzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi. Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210
Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Sayı:2013/Rm-37 Sayfa:205-210 KONU İLGİ Buzağılarda Protein Beslemesi ve Buzağı Mamasının Önemi Besleme TERCÜME VE DERLEME Ürün Müdürü Esra ÇINAR
DetaylıKadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ
Kadın İdrar İnkontinansı Dr. M.NURİ BODAKÇİ Genel populasyonun çoğunda özellikle kadınlarda ve yaşlılarda mesane disfonksiyonu vardır. ICS üriner inkontinansı; objektif olarak gösterilebilen ve sosyal
DetaylıSosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Şartlı Nakit Transferi Uygulaması Genelgesi 2004 / 64
Sosyal Riski azaltma Projesi Kapsamında Genelgesi 2004 / 64 Tarihi:03.05.2004 Sayısı:2004/64-1838 SAĞLIK BAKANLIĞI Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ANKARA 03/05/2004 Sayı : B100ACS0140000-9216/1853
Detaylı