JOHN SAZAKLIS. Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 255. AFACAN DOMBİLİ-1 Abur Cubura Hücum John Sazaklis

Transkript

1 Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 255 AFACAN DOMBİLİ-1 Abur Cubura Hücum John Sazaklis Genel Yayın Yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi Editörü: Ömer Faruk Paksu Çeviren: Mehmet Ali Sevgi Grafik Uygulama: Nurullah Bilekli ISBN: Baskı: Nisan 2017 Copyright Zafer Yayınları, 2017 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Talatpaşa Mah. İmrahor Cad. Terasevler Sitesi No: 1-A Kâğıthane/İstanbul Tel: (0212) / Faks: (0212) / zafer@zafer.com twitter.com/zaferyayinlari / facebook.com/zaferyayinlari Baskı-Cilt: Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş. İkitelli O.S.B. Mah. Atatürk Bul. Haseyad 1. Kısım No: 60/3-C Başakşehir/İstanbul Tel: (0212) / Matbaa Sertifika No: Billy Burger-Jumping for Junk Food orijinal adıyla Stone Arch Books (2016) tarafından yayınlanan bu eserin Türkiye deki tüm yayın hakları Akan Ajans aracılığıyla anlaşmalı olarak sertifika numaralı Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. ye aittir. Eserde yer alan metin ve resimlerin Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. nin önceden yazılı izni olmaksızın, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayıt sistemi ile çoğaltılması, yayınlanması ve depolanması yasaktır. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu nun (FSEK), 21, 22 ve 23. maddelerine göre bu eserin işleme, çoğaltma ve yayma hakkı sertifika numaralı Zafer Basın Yayın Turizm ve Bilg. Ürün. San. Tic. Ltd. Şti. tarafından, yazılı bir izinle sertifika numaralı Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş ye verilmiştir. JOHN SAZAKLIS

2 r e l e N e d İ r e İç Var Neler! 1. BÖLÜM yorum Cuma Gününe Bayılı 2. BÖLÜM Düğme Kurşunu BÖLÜM cekmiş!. 31 Pöh! Doktor İlgİlene 4. BÖLÜM enir İyİ Çocuklar İyİ Besl 5. BÖLÜM Cİps Hırsızı BÖLÜM Başbelası Bİlly! BÖLÜM Okul Yıkılıyor! BÖLÜM Oyunlar Başlasın! BÖLÜM Bağış Yarışı BÖLÜM Zıplama Günü BÖLÜM Hırsızlara Tuzak

3 AFACAN DOMBILI ÖRNEK BİR INSAN OLMAK İSTİYOR... Merhaba! Ben BILLY BURGER. Tanıştığımıza memnun oldum! Eğer bunları okuyorsanız kitaptan anlıyorsunuz demektir. Bakın ben sizin hakkınızda bir şeyler biliyorum. Biraz da kendimden bahsetmemi ister misiniz? Ben, New York un küçük bir kasabasında ailemle yaşıyorum. Orta büyüklükteki evimiz, kız kardeşim Ruby dünyaya gelince biraz küçüldü. Ruby aslında sevimli sayılır. Eğer pis pis kokan GÜRÜLTÜCÜ kimseleri seviyorsanız Annem ve babam polis merkezinde çalışıyorlar. Babam dedektif. Annem suçlu psikoloğu. ÇOK HAVALI değil mi? Beraber gizemli olayları çözüp sorun çıkaranları yakalıyorlar. Şimdi düşününce benimle ilgilenmek de bundan farklı değil. Yani kendimi tam olarak sorun çıkaran biri olarak görmüyorum. MACERACI desek sanki daha iyi olur. Her zaman ilginç şeyler yapmaya ya da keşfetmeye çalışırım çünkü çok çabuk sıkılırım. Bence bunun sebebi çok hareketli bir hayal dünyamın olması... Hayal dünyamdan daha hareketli olan şey ne biliyor musunuz? İŞTAHIM! Yemek yemeye bayılırım. Bazen yemekten başka bir şey düşünmem. Ciddi söylüyorum. Ne varsa tadına bakarım. Hem de iki kere! Onun için biraz kilolu sayılırım. Tombul da diyebilirsiniz. DOMBILI demenizde de sakınca yok. Maceraya genelde yalnız gitmem. Suç âleminde ortağım en iyi arkadaşım TEDDY dir. Bizim sokakta birkaç ev ileride oturuyor. Onunla birlikte yapabileceğimiz eğlenceli şeyler bulmaya çalışıyorum. Aklıma bir fikir gelirse, bu genelde DELI DEHŞET bir fikir oluyor. Ama maalesef aklıma gelen fikirler her zaman planladığım gibi gitmiyor ve işte bu yüzden de başım belaya giriyor. Ama inanın elimden geleni yapıyorum. Yani daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum. Tıpkı BÜYÜKBABAM gibi. Kendisi kasabamızın kahramanıdır. Burada EFSANE gibi bir şey. Çok güzel işler yapmış ve birçok insana aynı şeyleri yapması için ilham kaynağı olmuş. Yani ben de tıpkı büyükbabam gibi ÖRNEK BIR INSAN olmak istiyorum. 6 7

4 1 Cuma Gününe Bayılıyorum NIHAYET cuma günü geldi, ÖZGÜRÜZ, diye bağırdım. Güneşli havanın tadını çıkararak kaldırımdan aşağıya doğru koştum. Otobüs şoförü, Teddy i ve beni durağımızda bıraktı. Durak, evimize sadece birkaç sokak 8 9

5 uzaklıkta ve Teddy ailesi gelene kadar bizim evde kalacak. Bizi efsanevi bir hafta sonu bekliyor, dedim. Hadi eve kadar yarışalım. Son gelen diğerinin de ödevlerini yapar, dedi Teddy. YOK YAA! Hayatta kendi ödevlerimden başkasını yapmam. Başla, diye bağırıp tüm hızımla koşmaya başladım. Teddy gaza basıp beni yakaladı. Sonra da şimşek gibi yanımdan geçip gitti. Birden yan tarafım ağrımaya başladı ve nefes nefese kalıp durdum. Fazladan ödev yapmayı düşünecek halim kalmadı o an... Kusmayayım yeter! OFF, diye inledim nefes nefese ve Yaşlı Withers in ön bahçesine sırtüstü yığılıp kaldım. Ama sırt çantam o kadar şişkindi ki yana devrildim. Teddy geriye döndü: İyi misin kanka, dedi. İYIII, diye hırıltılı bir ses çıkardım. Çantam acayip ağır. Çantamı çıkarmak için kıvrandım ama beceremedim. Kıyıya vurmuş balinaya benziyorsun, diye güldü Teddy

6 HEYYY, diye bağırdım. Tepemdeki delikten sana su sıçratayım istersen. Burun deliklerimden birini kapatıp arkadaşıma bir sümük füzesi göndermeye hazırlandım. Teddy ellerini kaldırdı. Kanka tamam teslim oluyorum, diye bağırdı. GÜZEL! Şimdi lütfen şuradan kurtulmam için bana yardım et, diye homurdandım. Teddy çantanın sapından tutup kollarımı kurtardı ve çantayı çimlere doğru fırlattı. Oturup tekrar normal bir şekilde nefes almaya başladım. Sanırım iki katı ödev yapmakla cezalandırıldım, dedim. YOK BE KANKA. Boş ver unut gitsin, diye cevap verdi Teddy. Kazağımın kollarını düzeltip alnımda biriken terleri sildim. Sanırım hava bin derece falan değil mi, diye sordum. Bana normal geliyor, diye omuz silkti Teddy. Çimlere uzanıp gökyüzüne bakmaya başladı. Bir süre sonra: Cuma gerçekten de en güzel gün, dedi. KESINLIKLE, diye cevap verdim. Hiçbir şey yapmak zorunda değiliz, diye ekledi Teddy. Acaba, dedim. Ellerimi çılgın bir bilim adamı gibi ovuşturup kötü adam kahkahası attım: MUHAHAHAHA! Nee, diye sordu Teddy. Uzaylı Süper Samuray ın son bölümünü kaydettim televizyona, dedim. HIMM Demek ki o zaman kesinlikle yapacak bir şeyimiz var. Uzaylı Süper Samuray ı izliyoruz, diye bağırdı Teddy. HADI MARŞ MARŞ! 12 13

7 Teddy ve ben eve kadar beraberce yürüdük. İçeriye girdiğimizde, okul çantalarımızı kapının yanına bıraktık ve ayakkabılarımızı çıkardık. Kimse var mı, diye bağırdım. Annem: Yukarıdayım canım, diye seslendi. Ruby nin altını değiştiriyorum. OF OF OF, diye seslendim yukarıya. Teddy ve ben temiz hava sahasındayız! Cümlemi henüz bitirmiştim ki bir ses duyduk: GURRRRRRR! O da neydi, diye sordu Teddy. Gözlerini kocaman açmıştı. Pitbulun falan yok değil mi, diye endişeyle sordu. O yaratıklar ödümü koparıyor! Evet Teddy. Evde bir pitbulum var, dedim ve gözlerimi kısıp, şu anda tam arkanda, diye fısıldadım. ANAAAAAM, diye çığlık attı. Sakin ol, dedim. Sadece karnım guruldadı. Bir şeyler atıştırmanın vakti geldi diye bana haber veriyor. Ha doğru, diye bağırdı Teddy. Senin midenin kendi aklı olduğunu unutmuşum. YAANI Hadi gidip bir şeyler yiyelim. Mutfağa doğru giderken sordum: Evet Teddy, cuma gününün en güzel gün olduğunu biliyoruz. Peki günün en güzel zamanı hangisi? Atıştırma zamanı, dedi Teddy. KESINLIKLE, diye cevap verdim. Diğer doğru cevaplar ise kahvaltı, öğle yemeği, akşam yemeği ve yemeğin sonunda yenen tatlılar. Teddy güldü. Hâlâ tam anlamadıysanız söyleyeyim. Ben 14 15

8 yemek yemeye bayılırım. Muhtemelen hep aç olduğum için! Menüde ne tür atıştırmalar var acaba, diye sordu Teddy. Hadi bir göz atalım, deyip dolabı açtım. Teddy dolabı görünce ıslık çaldı: OOO KANKA, diye bağırdı. Burası Alâeddin in mağarası gibi. Arkadaşım beni kenara itip rafta ne var ne yok indirmeye başladı. YA ŞUNLARA BAK! Puf börekleri, çift katlı kekler, çikolata damlacıklı kurabiyeler, baharatlı cipsler VAY BE! Var da var! Kanka, annem bunların yarısını bile yememe izin vermez! Benimki de, dedim. Ama şansımız yaver gitti. Bizimkiler bunları geçen hafta evde vermeyi planladıkları büyük bir ziyafet için depoladılar. Ama Ruby nin kulakları iltihaplandığı için hastalandı. Onlar da ziyafeti iptal etmek zorunda kaldılar. Kötü tarafı Ruby bütün gece uyuyamadı, ağlayıp bağırarak kulaklarını çekiştirip durdu. İyi tarafı ise şimdi biz kendi ziyafetimizi verebiliriz! ALLAAAH! ZIYAFEEET, diye kendinden geçti Teddy. Taşıyabileceğimiz kadar abur cuburu alıp sığınağımıza gittik. Ben kumandayla çizgi filmi ayarlarken kanepeye güzelce yerleştik. HAH, diye bağırdım. İŞTE BURADA! Efsanevi yeni bölüm! Uzaylı Süper Samuray antik Japonya dan dört Samuray kardeşin hikâyesini anlatıyor. Işık hızında hareket edip galaksiler arasında seyahat etme güçleri var. Görevleri ise evreni yok etmeye çalışan mutantları ve canavarları yok etmek

9 Arkama yaslanıp barbekü soslu patates cipsinin paketini yırtıp açtım. O nefis tuzlu koku havayı doldurdu. Aromanın kokusuna kendimi bırakıp lezzeti içime çektim. Tat alma duygularım da şu anda ziyafete hazır, diye bağırdım