Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s"

Transkript

1 Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 54, Ekim 2017, s Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date Arş. Gör. Gülistan EKMEKÇİ Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, Türk İslam Edebiyatı gulistan_ekmekci@hotmail.com DİVAN ŞİİRİNDE AŞK VE SEVDA İN DIVAN POETRY LOVE AND İMPASSION Öz Aşk ve sevda, Divan şiirinin en sık işlenen konularındandır. Zaman zaman birbirinin yerine kullanılan aşk ve sevda, Divan şiirinde farklı terkip ve manalarla işlenir. Divan şairleri, şiirlerinde aşk ve sevdayı farklı benzetmeler ve farklı renklerle birlikte kullanarak zengin bir ifade gücüne ulaşmışlardır. Bu çalışmada Divan şairlerinin aşkı ve sevdayı kullanım şekilleri çeşitli divanlardan örnekler verilerek konular arasındaki kullanım biçimleri ve bağlantılar belirtilmeye ve farklılıklar ortaya konulacak, Divanlardan alınan örneklerle şiirdeki anlatım zenginliği gözler önüne serilmeye çalışılacaktır. Bu bakımdan çalışmamızda Divan şiirinde hakim temalar olan Renk, Bahar ve Şarap kavramları aynı başlıklar altında, ayrı ayrı ele alınacaktır.aşk ve sevdayı sembolize eden renklere bakıldığında, özelliklefuzûlî, Nefî, Bâkî, Na ilî, Şeyhî divanından alınan örnek beyitlerde aşkın daha ziyade kırmızı ve aşığın yüzünün sarı renkle ifade edilirken, sevdanın ise daha ziyade siyah, kara renkleri ile sembolize edildiği görülmektedir. Divan şiirinde sıkça kullanılan bahar mevsimi coşkunluğun, feyzin ve dinamizmin canlılara bolca bahşedildiği bir mevsimdir. Bahar âşıklar için aşkın arttığı bir mevsimdir. Ne var ki bahar sevdalılar için siyahı ifade eder. Bu bakımdan Katib-zâde Sâkıb Divanı, Râmi Divanı, Necâti Beg Divanı, Şeyh Gâlip Divanı ndan alınan beyitlerle bahar ve sevda ilişkisi üzerinde durulmuş, ayrıcabehiştî Divanı, Cinânî Divanı, Abdülahad Nûri Divanı ndan alınan örneklerle aşk ve bahar kullanımı örneklendirilmiştir. Şarap bahsine gelince, şarabın Divan Şiiri nde en fazla aşkı anlatmak için kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Hayretî Divanı, Nefî Divanı, Vahyî Divanı, İshak Çelebi Divanı, Fuzûlî Divanı, Usûlî Divanı ndan alınan beyitlerle bu kullanım örneklendirilmiştir. Anahtar kelimeler: Divan şiiri, aşk, sevda, benzetme, renk.

2 LOVE AND PASSION IN DIVAN POETRY Love and passion are the most treated subjects of divan poetry. Love and passion which are sometimes replaced by each other have different compositions and meanings in divan poetry. Divan poets reached a rich power of expression by using love and passion with different similes and colors. In the light of the different examples from the various divans, not only the divan poets use of love and passion and the connections and differences between subjects will be stated, but also the richness of expression in poems will be displayed. In this regard, themes like the concept of color, spring and wine will be examined seperately in our study. Having looked at the colors that symbolize love and affection, it seems that love has been symbolized with red, and the face of the lover has been has been symbolized with yellow, whereas passion has been represented by dark colors or black in the couplets taken from Fuzuli, Nefi, Baki, Naili, Şeyhi. Spring is a season in which enthusiasm, advance and dynamism are given to living creatures plentifully. Spring is a season in which love grows for lovers. However, spring represents black for the lovesick. Withing this context, love and spring connection has been emphasized by the couplets taken from divans of Katip-zade Sakıb, Necati Beg, Şeyh Galip, Rami. Besides, the use of love and spring has been shown with the examples taken from divans of Behişti, Cinani, Abdülahad Nuri. When it comes to the concept of wine, it is a fact that wine is used to express love in divan poetry. This usage has been demonstrated by the couplets taken from Hayreti, Nefi, Vahyi, İshak Celebi, Fuzuli, Usuli divans. 529 Keywords:Divan Poetry, Love, Passion, Simile, Colour. Giriş Arapça aslı ışk olup sözlükte şiddetli ve aşırı sevgi; bir kimsenin kendisini tamamen sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona düşkün olması anlamına gelir. Lugat kitaplarında aşk kelimesinin sözlük anlamının, aynı kökten olup sarmaşık anlamına gelen aşeka ile yakından ilgili olduğu belirtilir. (Uludağ, 1991, s.11) Divan şiirinin teşekkülünde önemli bir kaynak olan tasavvuf anlayışının temeli aşka dayanır. Hadisi kudside: Sen olmasaydın, sen olmasaydın felekleri yaratmazdım ve Ben gizli bir hazine idim, bilinmek istedim, mâhlukatı yarattım. (Acluni, II, 132) buyrulması, bezmi elestte ruhların ilahi sevgiliye âşık oldukları şeklindeki anlayış aşkın tasavvuftaki konumunu tayin etmiştir. Sevda, aşk, sevgi, istek, heves, arzu; aşırı sevgiden doğan bir çeşit hastalık, çok kara, çok siyah demektir. Sevda aynı zamanda kalbin ortasında bulunan ve aşkın merkezi olarak kabul edilen bir noktaya da denir ki bu, zaman zaman süveyda veya fuad diye de adlandırılır. Bazen aşırı sevgi, şiddetle bu siyah noktaya tahrip olur, parçaları bütün vücuda dağılır. Artık bu tür âşıklarda akıl mantık kalmaz, sevdiklerini çılgınca severler. Bunlara sevdalı denir. (Uludağ, 1999, s.46) Divan şiiri aşk ve sevda konusu etrafında şekillenir. Aşk ve sevda divan şiirimizde işlenirken, mana, renk, benzetme ve mazmunlarla şiire ayrı bir ahenk katılır. Bu çalışmada divan şiirimiz-

3 de, sevda ve aşk arasındaki işleyiş farklılık ve bağlantılarını üç başlık altında incelemeye çalışacağız. A. RENK Divan şiirinin renk seçiminde ayrı bir zerafeti vardır. Birbirinin yerine kullanılan iki kelime aşk ve sevda farklı terkiplerle ve farklı manalarla işlenir. Aşkın rengi ateş kızılı, kan kırmızı, mey erguvanıdır; sevdanın rengi ise siyahtır. Aşkı 1 sevdadan ayıran nüans, halleri olsa gerek. Aşk arzu, heves, şevk, sabırsızlık, kararsızlık hallerini kalp, mey, lale, gül, şem, kan, ateş, gibi kelimelerle; sevda ise divanelik, ser-gerdan olma hallerini heva, süveyda, zülf, zencir, bend, çah ve şeb kelimeleriyle tasvir ederken kullanılmaktadır. Aşk, lale kadehiyle kan ağlayan kalpte bir ateş; sevda, aynı mekânda bir siyah nokta olan süveyda ve dağı laledir. Bu ifade farkına göre aşk, aşığın çoşan ağlayan iştiyak ile vaveylası; sevda ise bir heva ile kesreti gamda geçen bir ömür. Aşk bir semender, sevda ise defalarca yanmış olan ve içinde aşk korunu saklayan küldür. Aşk, sevginin derecesi, sevda ise süresidir. (Kara, 1993:367) Sevda Saçların damı beladır düşen ol sevdaya Bulamaz anda vefa vü bulısar anda vefat (Saçların, bela tuzağıdır. Onun sevdasına düşen, vefa bulamaz, orada ölüm bulur.) (Şeyhi Divanı, G. 8) Sevda, zülüfte cereyan ediyor. Gönül sevgilinin saçlarına tutulmuş, zülfün havasıyla perişan olurken vefa bulması yani bir yerde sakin olabilmesi mümkün değildir. Sevda, bir ömrü kapsar. Sevgilinin, topuklarına kadar inen saçlarına tutunmuş olan aşığın başa çıkması kolay mı, her an düşme tehlikesi varken. Ağda bir balık veya zincirle bağlanmış bir delidir, sevdalı. Dilimizde, sevdanın başına ayın anlamdaki "kara" sıfatı getirilerek manası güçlendirilmektedir. Sevdayı mizaca (Pala, 1995, s ) sahip kişilerdeki ölümüne aşk, ruhi bir hastalık sayılır. (Kaplan, 1985, s ) Yine halk arasında, kara sevdaya tutulanın iyileşemeyeceği inancı, sevdanın süresini ifade etmektedir. Mihr salmazsın mana rahm eylemezsin munca kim Saye tak sevdâ-yı zülfün pây-mâl eyler meni (Fuzuli Divanı, G.294/2) (Bana şefkat göstermezsin, hiç acımazsın. Öyle ki, saçının sevdası, gölge gibi, beni ayaklar altında çiğner.) Sevda, burada iki farklı anlamda, siyah ve tutku anlamlarında kullanılmıştır. Zaten zülüf, o karanlık maceraya ışık tutmaktadır. Heva yolunda giden ıstıraplı gönlün, güneş doğurmayan gecesidir, bütün bir ömür. Dil-i Nefi gibi geçmezse bu sevdâdan eger Her ser-i muy ana bir ejder-i pîçân olsun (Nefi, G. 96/5) 530

4 (Nefi'nin gönlü eğer bu sevdadan geçmezse, (sevgilinin saçındaki) her kıl ona birer kıvrılmış yılan olsun.) Bir yemin veya bir bedduayı andıran şart cümlesinde şair, gönlünü sevdadan geçmeye zorluyor. Gönül bu sevdadan geçer mi? Asla, vazgeçmez. Çünkü, gönül o sevdanın içinde vatan tutmuştur. Yani, saçların arasındadır ve sevda kendi mizacı olduğuna göre "can çıkar, huy çıkmaz". (Aksoy,1988, s.212) Burada da sevda, siyah unsurlarla ele alınmış: saç, ejder. Saçın kıvrımları birer ejder olarak düşünülürken, bir taraftan şair kendisini korkutmak için "ejder" benzetmesi yapmış, diğer taraftan gönlünün siyah saçların arasında olduğunu belirtmiştir. Ey Fuzûlî bir sanem zülfüne gönül bağladım Çekdi zencir-i cünuna âkıbet sevda beni (Fuzûli Divanı, G. 255/7) (Ey Fuzûli, gönlümü bir dilberin zülfüne bağladım. Bu delilik, beni en sonunda delilik zincirine çekti.) Sanem, put manasınadır. Masiva güzelidir. Zülf, siyahtır. Onun için bu sevda diyor. Sevda aynı zamanda siyah manasındadır. Burada melankoli, kara sevda manasına kullanılmıştır. Sonu cinnettir. Mecnunları da zincire vururlar. (Tarlan, 2013:622) Ruhun devrinde bir dîvânedir sevdâlu zülfün kim Perîşânlıkdan olmuş men kimi meşhuru devrânun 531 (Fuzuli Divanı, G. 221/2) (Sevdalı zülfün yanağının etrafında bir divanedir ki, benim gibi perişanlıktan dünyaya ün salmış.) Zülf, siyahtır, sevda siyah manasına gelir. Saç zincire benzediği için aynı zamanda divanedir. Sevdanın bir ismi de melankoli, kara sevdalıdır. Devranın meşhur delisi mecnun dur. Sevda siyah; gece, leyl de siyahı temsil eder. (Tarlan, 2013, s.409) Aşk Gönül dag-ı gamunla sinede bir şem uyandurmış Çerag-ı 'aşka bir garra kızıl altunı yandurmış ( Baki Divanı, G.219/2) (Gönül, derdinin yarasıyla göğsümde bir mumu uyandırmış ve aşk çırası olarak güzel bir kızıl altım yakmış.) Gönül dergâha, göğüsteki yaralar da, dergâhın mumuna benzetilmiş. Er çerağı mazmunu ile kızıl altına benzeyen yaralar, aşk dergâhına aşığın gönlünden kopan bağışıdır. (Kurnaz, 1996, s.403) Dag, şem', çerag, aşk, kızıl, altun, yanmak kelimeleri aşkın ruhunu ve rengini ortaya koymakta. Aşkın verdiği ıstırapla gayri iradi ah eden âşık, yaylım ateşiyle çıra yakmışçasına geceyi aydınlatır ve ahım serveti addeder. Altının rengi koyulaştıkça, ayar yükselir. Kızıl altın, hem değeri, hem de ateş rengi vermek için kullanılmıştır.

5 Garka verir âlemi hûn-ı şehîdân-ı 'aşk Çeşmi ki bir bâdede çâşnî-i dem bulur (Na'ilî, G.66/1) (Aşk şehitlerinin kanı, âlemi kana boğar. Sevgilinin gözü ise, bunu bir kadehteki şarap tadında bulur.) Aşk, rengini kandan almış ve şaraba vermiş. Şarap da kan içici sevgilinin gözlerinde humar olarak zahir olmuş. Humar kan, şarap ve ateşin bileşimi olarak görünmektedir. Bu beyitte, hangi olayın daha önce olduğu da açık değil. Mahmur gözlerden gelen oklarla âşıklar şehit oluyor; kanlan sevgiliye şarap oluyor; şarap gözlere humar oluyor, mahmur bakışlar tekrar can alıyor. Şehidin çokluk olması, bu işlemin devri daim olarak süre- geldiğini ifade ederken aşkın rengi de kan, ateş, şarap olarak birbirine dönüşüyor. Tabibâ kılmışam teşhis derd-i ışkdur derdüm Alâmet âh-ı serd ü rûy-ı zerd eşk-i âlümdür (Fuzûli Divanı, G. 98/5) (Ey hekim, ben hastalığımı teşhis ettim: Aşk derdi, Âlâmetleri ise mustarip ah sarı yüz ve kırmızı, kanlı gözyaşımdır.) Hastalığın belirtileri vardır. Aşk hastalığının alametleri de mustarip ah, sarı yüz ve kanlı gözyaşıdır. (Tarlan, 2013, s.60) Aşk, aşığa kanlı gözyaşı döktürür. Aşk rengini kandan alır ve aşığın sararmasına yol açar. Beyân-ı ışk besdür levh-i ruhsârumda hûn-ı dil 532 Besâret ehline zâhir kılur her nakş nakkâşın (Fuzûli Divanı, G. 223/4) (Aşkım ifade etmek için yüzümün levhasındaki gönül kanı kâfidir. Görebilen insanlara her resim, ressamını gösterir.) Aşk için kanlı gözyaşı ki gönülden gelir. Şairin yanağındaki gönül kanı nakşı, bu resmin aşk tarafından resmedildiğini gösterir. Yüzdeki kanlı gözyaşı bir nakıştır, yazı veya o yazıyı yazan da aşktır. Bunu iç âlemi de görebilen insan, eser içinde müessiri görür. (Tarlan, 2013, s.549) B. BAHAR Sevda, baharla siyahı bir araya getiren önemli bir kelimedir. Eski telakkilere göre bahar mevsimi çoşkunluğu, feyzin ve dinamizmin canlılara bolca bahşedildiği bir mevsimdir. Böylece bu mevsim, cinnet ve deliliğin arttığı bir dönem olarak da bilinmiştir. Bahar ve sonbahar, vücutlarda kanın hızlı akma zamanıdır. Cinnet beyindeki akıl ve muhakeme hücrelerine kanın fazla hücumundan ileri gelir. Bu mevsimde ağaçlara su cereyan eder, insanların, hayvanların vücutlarına zindelik yayılır. İşte bunlar gibi kanı gür delikanlılarda kabına sığmazlık olmuştur. Delilerin cinneti bilhassa bu mevsimde artarmış. (Onay, 1992, s.64)

6 Sevda Nevbahâr-ı hat-ı suyun idüp ilkayı cünun Âşık-ı eyledi âşüfte-i sevdâ-yı cünun (Katib-zâde Sakıb Divanı, G. 430/1) (Senin yüzündeki ayva tüylerin ilkbaharı aşığa deliliği ilham ederek, onu baştan çıkmış bir deli haline getirmiştir.) İlkbahar mevsiminde etrafın yeşillenmesi, otların bitmesi ile hayatının henüz ilkbaharında olan sevgilinin yüzünde ayva tüyleri çıkması arasında ilişki kuran şair, her iki durumda da insanın aklını başından aldığını ifade etmiştir. (Göre, 2007:287) Bahâr eyyâmıdur servün yine sevdası depreşmiş Aceb mi pâyine bend itseler zencîr-i enhârı (Rami, G. 17/12) (Bahar mevsimi geldiği için servi ağacının sevdası yeniden ortaya çıkmış, bu sebeple onu zapt etmek için ayağına eğer nehir zincirlerini vursalar, bunda şaşılacak bir şey yoktur.) 533 Servi ağacı su kenarlarına dikilen bir ağaçtır. Şair, hüsnü talil yaparak suların servilerin dibinden akmasını onları zapt etme sebebine bağlamıştır. Bahar geldiğinde esen saba rüzgârı, servi ağacının salınmasına, ağacı bahar mevsimi geldiği için aşkı yeniden canlanan ve bu sebeple kabına sığmayan bir aşığa benzetilmektedir. Aynı zamanda bu mevsimde nehirlerin suları çoğalır ve bahçelerde servilerin dibinden kıvrıla kıvrıla zincir misali akarlar. Akarsularla zincir arasındaki ilişki şekil yönüyledir. Akarsuların kıvrımlı hali zincire benzetilir. Aynı zamanda bahar rüzgârının akarsular üzerinde oluşturduğu dalgacıklarda zincirlerin halkaları olarak düşünülür. Netice itibariyle şair, bu beyitte tabiattaki unsurlarıyla bahar geldiğinde aşk duygularının aklı baştan götürebilecek bir sevda biçimine dönüştüğünü vurgulayıp, zapt etmeye ihtiyaç duyulacak kadar yeniden hareketlendiğini anlatmak ister. (Göre, 2007:285) Ko çoğalsun ruhun üstinde perîşân zülfün Çün kim eyyâm-ı bahâr olıcak artar sevdâ (Necâti Beg Divanı, K. 218) (Bırak yanağının üstünde dağınık saçların çoğalsın. Çünkü bahar mevsimi geldiğinde insanın sevdası artar.) Zülfün sevgilinin yüzünde perişan olmasının sebebi sabah esen rüzgârdır. Beyitte yanak üstünde dağınık saçın çoğalması bahar mevsimine benzetilerek adeta saçı başı perişan bir deli portresi çizilmiştir. Baharda sevda hastalığının arttığı vurgulanmıştır. (Göre, 2007:285)

7 Âleme leylî saçun sevdâsın izhar eylersin Nev-bahar eyyâmıdur bir gün tutar mecnunluğum (Baki Divanı, G. 325/3) (Âleme gece gibi olan saçının karanlığını gösteriyorsun. İlkbahar zamanıdır benimde divaneliğim bir gün tutar.) Saçın leyla ya teşbih edilme nedeni siyah oluşundandır. Bu benzetmeyle birlikte Mecnun da daima yer alır. Bu iki kelimeye uygun olarak siyahı çağrıştıran sevda kullanılır. Sevgilinin saçları zincir şeklinde tasvir edilir. Bahar mevsiminde aşığın vuslat özlemi artar. Ancak gezinti yerlerinde sevgiliyi başkalarının da görme ihtimali vardır. Bahar mevsiminin divaneliğin arttığı bir mevsim olduğunu hatırlatırken sevgiliyi başka gözlerden kıskanan aşığın çılgına dönüp her şeyi yapabileceğini de belirtir. (Göre, 2007:288) Esûrdi çûş-ı mahabbetle ehl-i sevdâ hep Dimağa bûy-ı cünun verdi rûzgar-ı bahâr (Şeyh Galip Divanı, G. 104/5) (Bahar rüzgârı beyne deliliğin kokusunu verince, âşıklar sevgi coşkunluğuyla kendilerinden geçtiler.) Sıkıntılarından ardından kış mevsiminin ardından rüzgâr, bahar mevsiminde tazelik, ferahlık ve güzel çiçek kokularıyla etrafı hareketlendirir. Bu havadan etkilenen insan sarhoş olur, kendinden geçer. (Göre, 2007:288) Aşk 534 Görse yüzün Behîşti geçer kendüden hemân Âşık cünuna düşmese olmaz bahârda (Behişti Divanı, G.490/5) (Behîşti, senin yüzünü görse kendinden geçer. Bahar geldiğinde âşık kendinden geçip deli divane olmazsa olmaz.) Kapalı ortamda sıkıntıyla geçen bir kışın ardından bahar gelip de havaların ısınmasıyla insanlar, rahatlamak için kendilerini mesire yerlerine atarlar. Bu mekânlar aynı zamanda kavuşma vakti için can atan aşığın sevgiliyi görebildiği yerlerdir. Bahar mevsiminde, mesire yerlerinde, sevgilisinin yüzünü görürse aklının baştan gideceğini söyleyen şair, burada bahar ile sevgilinin güzelliği ve yüzün unsurlarıyla baharın değişen unsurları arasında paralellik kurar. Âşık, bahar geldiğinde ve sevgilinin yüzünü gördüğünde divaneliğe düşmektedir. Şair, bahar geldiğinde deliliğin kaçınılmaz olduğunu ifade eder. (Göre, 2007:289) Ârzı dîdâr eylesen kuyun tolar uşşak ile Kim olur hengâme-i darü ş-şifâ nevruzda (Cinânî Divanı, G. 231/4)

8 (Sen yüzünü göstersen bulunduğun yer, âşıklar ile dolar. Nitekim nevruzda tımarhanelerde karışıklık olur.) Şair, baharın müjdecisi olan nevruzda, deliliğin artması neticesiyle darüşşifa yani delilerin tedavi edildiği tımarhanelerdir. Şair, ayrıca sevgilinin bulunduğu yerin darüşşifa, âşıkların ise bu yerin deliler olduğu ifade edilmektedir. (Göre, 2007:290) Akla tımar idelüm gelmeden eyyam-ı cünun Gel e divane senünle içelüm şerbet-i ışk (Abdülahad Nûri Divanı, K. 1/18) (Delilik zamanı gelmeden aklımızı başımıza alalım. Gel, divane aşk şerbetini seninle birlikte içelim.) Bahar mevsimi, deliliğin arttığı mevsimdir. Bu durumun farkında olan şair, bahar gelmeden aklımızı başımıza alalım diyerek aslında aklı başında davranmayacağını belirtir. Aşktan divane olana seslenerek, birlikte aşk şerbetini içmelerini ister. Aşk şerbetini içenlerin aklı başında davranışlar sergilemeyecekleri bilinen bir durumdur. Hep bu fasl içre imiş mes ele-i ışk u cünun Gûş kıl nüsha-i gülden okusun anı hezâr (Nev i Divanı, K. 18/2) 535 (Aşk ve delilik meselesi hep bu mevsim içindeymiş. Kulak ver! Bülbül onu gül kitabından okusun.) Şair, aşkın ve deliliğin bahar mevsiminin konuları olduğunu söyler. Bunları gül devri olan bahar mevsiminde efganı artarak daima öttüğü için, eser okuyucusu olarak tasavvur edilen bülbülden dinlemek gerektiğini ifade eder. (Göre, 2007:287) C. ŞARAP Şarabın divan şiirinde en fazla aşkı anlatmak için kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Sadece divan şiirinde değil, halk ve tekke şiirinde şarab ın aşk ve muhhabeti anlatmak üzere mecaz unsuru olarak yaygın bir şekilde kullanıldığını söylemek gerekmektedir. Edebiyatta şarap ve aşk ilişkisi tabiî bir şekilde edebi metinlerin içinde yer almaktadır. Bunda, aşkın insanı kendinden geçirici özelliği, mest ediciliği, dünyada hiçbir şeyde bulunmayacak kadar keyif verici özelliği nedeniyle şarap gibi, insanı kendinden geçiren bir etki uyandırmasından dolayıdır. Aşk Vahyî gönül şarâb-ı gam-ı aşk mestidür Olmaz bu bezm-gâhda câm-ı Cem-âşinâ (Vahyi Divanı, G. 7/7)

9 (Ey Vahyi! Bu gönül aşk gamı şarabının sarhoşudur. Bu mecliste Cem in icat ettiği şarabı kimse tanımaz ve bilmez.) Şair Vahyî ye göre âşıklar aşk şarabının sarhoşudurlar. Bu şarabın sarhoşu olanlar, İran ın efsanevi hükümdarı olan Cem in icat ettiğine inanılan dünya şarabını tanımaz, bilmezler. Çünkü âşıklar ilâhî âlem meclisinde Allah ın sunduğu aşk kadehini yudumlamış: ölümsüz ve bitimsiz bir sarhoşluğun tadına varmışlardır. Onların bu dünya meclisinin geçici zevk veren ve daha sonrada insanı bin bir sıkıntıya düşüren şarabına yönelmeleri beklenmemelidir. Sâkiyâ sun ol şarâb-ı aşkı kim Katrasın içse ola ummân mest (İshak Çelebi Divanı, G. 17/7) (Ey saki, bir damlasını içse, denizlerin ve deryaların bile mest olacağı aşk şarabını bize de sun!) Aşk öyle şaraptır ki, denizler ve deryalar onun bir damlasını bile içse kendinden geçmekte ve mest bir şekilde başını taştan taşa vurarak bütün varlığın genel davranışına ayak uydurmaktadır. Sunup la lün şarabından beni mest-i müdâm eyle Gedâ ise n ola himmetle sultân eyle sultânum (Hayretî Divanı, G.284/3) 536 (Dudağının şarabından sun da beni hiç ayrılmamasına sarhoş eyle! Ey sultanum ben bir dilenci isemde himmetinle beni bir padişah yapsan ne olur!)bir fakiri padişah gibi gururlu ve başı dik yapan, bir dilenciyi de ihtişamın sembolü olmuş bir padişahın makamına yükselten şey aşktan başkası olamaz. Bâde gam verür bize biz âşık-ı divâneyüz Gelmeden bu bezme câm-ı aşk ile mestaneyüz (Nefi Divanı, G. 56/1) (Biz çılgın aşığız, şarap bizi gamlandırır; biz bu meclise gelmeden, aşk şarabı ile zaten mest olmuşuz.) Şair, bu beytinde suyundan yapılan şarap ve ilâhî aşk şarabını, üzüm suyundan yapılan şaraba tercih etmektedir. Çünkü, dünya şarabı, içene önceleri keyif verir. Hâlbuki, âşıklar daha dünyaya gelmeden elest meclisinde ilahi aşk şarabı ile sarhoş olmuşlar ve bu şarabın verdiği keyif ile aşk çılgınlığının lezzetini tatmışlardır. Onları bu dünyanın gelip geçici keyif veren şarabı tatmin etmemektedir. Bezm-i aşk içre sirüşkümdür şarâb-ı lâle-gûn Kıldı gam kaddüm büküp cam-ı şarâbum ser-nıgûn (Fuzuli Divanı, G. 299/1)

10 (Gözyaşlarım, aşk meclisinin lale renkli şarabıdır. Gam, aşığın iki büklüm yapıp, şarabının kadehini baş aşağı eyledi.) Aşığın gözyaşları aşk meclisinin lale renkli şarabıdır. Ancak gam, aşığı iki büklüm haline getirince, gözyaşı şarabının kadehi olan gözleri de toprağa doğru dönmüş ve baş aşağı gelmiş kadeh gibi, içindeki şarap yerlere dökülmüştür. Mest-i aşkız geçmişiz lezzât-ı fâniden tamâm Dehr hâninin ne zehrinde ne helvâsındayız (Ûsûli Divanı, G. 46/5) (Aşk sarhoşuyuz, geçici zevklerden tamamıyla vazgeçmişiz. Dünya hanının zehrinden de helvasında da değiliz.) Aşkla sarhoşu olan şair, tamamıyla fani lezzetlerden vazgeçtik diyerek aşkın mecâzi değil hakiki aşk olduğunu ifade eder. Dünyayı bir hana benzeterek, dünyanın gelip geçiciliğini vurgular. Bu nedenle dünyanın acı veya tatlı hiçbir şeyi onu ilgilendirmez. SONUÇ Divan şiirin de aşk ve sevda farklı renklerle kullanılmıştır. Aşk, ateş rengi ve kızıl renkle, kan kırmızı ve mey erguvanıyla birlikte kullanılır. Bu kullanımlar aşkın yakıcılığından kaynaklanır. Sevdanın rengi ise, siyah ve karadır. Sevda gam ve kesretle birlikte kullanıldığı için bu renkle temsil edilir. Divan şiirin de bahar mevsimi güzellikleri, aşkı, gezmeyi, yemeyi-içmeyi, zevk ve sefayı temsilen kullanılır. Diğer taraftan bilinen bir gerçek de baharla birlikte insan vücudunda meydana gelen değişikliklere bağlı olarak sevdanın artmasıdır. Bu nedenle şairler, baharı sevdalıların yani deli, divanelerin mevsimi olarak görürler. Bahar, daha çok sevdayla özdeşleşmiştir. Ancak baharın aşkla birlikte kullanımı da yaygındır. Bahar mevsimiyle birlikte âşıklar, sevgiliye kavuşma hayaliyle çoşarlar, delilikleri artar. Mesire yerlerinde gezinen sevgiliyi, rakiplerinin görme ihtimali aşığı deliye çevirir. Divan şiirin de aşk ve şarap birbiriyle özdeşleşmiştir. Çünkü âşıklar elest meclisinden aşk kadehini yudumlamış, ölümsüz bir sarhoşluğa erişmişlerdir. Âşıklar, elest meclisinde içtikleri şarapla sarhoş, Allah a ulaşmayı isterler. İlahi aşkı anlatmak için kullanılan şarap, beşeri aşkı anlatmak içinde kullanılır. Şarabın mey erguvanı rengi ile aşığın gözyaşları arasında bağlantı kurulur. KAYNAKLAR Aksoy, Ö. A. (1988). Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, İnkilâp Yayınları, İstanbul. Aydemir, Y. (2000). Behişti Divanı, MEB Yayınları, Ankara. Akyüz, K. (1990). Fuzuli Divanı, Akçağ Yayınları, Ankara. Batur, Z., Gülerer, S. (2013). Rengin Sosyokültürel Yansımaları ve Okuduğunu Anlamaya Etkisi, Journal of Academic Social Science Studies, C/5. 6/7: Çavuşoğlu, M. (1971). Necati Bey Divanı nın Tahlili, MEB Yayınları, İstanbul. Çavuşoğlu, M., Tanyeri, A. M. (1981). Vahyi Divanı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul. 537

11 Göre, Z. (2007). Divan Şiirinde Cünûn Eyyâmı Olarak Bahar Turkish Studies / Türkoloji Araştırmaları Volume 2/3 Summer: İsen M., Kurnaz C. (1990), Şeyhi Divanı, Akçağ Yayınları, Ankara. Küçük, Sabahattin, (1994), Baki Divanı, AKM Yayınları, Ankara. Karaköse, Saadet, (2006), Eski Türk Edebiyatında Düşünce İfade İnceliği. Osmanlı Araştırmaları, İstanbul: s Kırbıyık, M. (1999), Kâtib-zâde Sâkıb Mustafa, Hayatı, Eserleri, Edebi kişiliği ve Divanının Tenkidli Metni. Yayımlanmamış Doktora Tezi. Selçuk Üniversitesi: Konya. Kaplan, Mehmet, (1985). Tip Tahlilleri, Dergâh Yayınları, İstanbul. Kara, M. (1993). Tasavvuf Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi., Çağ Yayınları, İstanbul. Mengi, Mine, (1995), Mesihi Divanı, AKM Yayınları, Ankara. Pala, İskender, (1995), Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, Kapı Yayınları, Ankara. Onay, Ahmet Talat,(1992), Eski Türk Edebiyatında Mazmunlar (Haz. Cemal Kurnaz). Ankara: TDV Yayınları. Okuyucu, Cihan, (1994), Cinânî Hayatı, Eserleri Dîvânı nın Tenkitli Metni., TDK Yayınları, Ankara. 538 Tarlan, Ali Nihat, (1997), Necati Beg Divanı, MEB Yayınları, İstanbul. Tulum, M.; Tanyeri, A. M., (1997), Nev i Divanı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul. Uludağ, Süleyman, (1999), Tasavvuf Terimleri Sözlüğü, Marifet Yayınları, İstanbul. Uludağ, Süleyman, (1991), TDİA, Aşk Maddesi, İsam Yayınları, İstanbul.

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER İnsana eliyle kazandığından başkası yoktur. Simyacılık gafil işidir HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER BU BÖLÜMDE: Kim vardı diyâr-ı kîmyâya (Ayrıca bakınız: Gaflet içinde yaşamak) Allah bes, baki

Detaylı

Mecazlar. mecaz vardır? 1. Benzetme (Teşbih)

Mecazlar. mecaz vardır? 1. Benzetme (Teşbih) Mecazlar Mecaz, yol, geçecek yer, gerçeğin zıddı gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise sözün, sözcüğün asıl anlamıyla değil, benzerlikler kurma yoluyla başka anlamlarda kullanılmasıdır. Kaç tür mecaz

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya GADİR ESİNTİLERİ (9) Şiir: İsmail Bendiderya Edit: Kadri Çelik - Şaduman Eroğlu Son Okur: Murtaza Turabi Hazırlayan: D.E.K. Kültürel Yardımcılık, Tercüme Bürosu

Detaylı

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 13.5.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır? 1. (1) Şair yeni bir şiir kitabı yayınladı.(2) Kitap, şairin geleneksel şiir kalıplarını kullanarak yazdığı şiirlerden oluşuyor.(3) Bu şiirlerde kimi zaman, şairin insanı çok derinden etkileyen sesini

Detaylı

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) Ben seni sevdiğim için eğer bahâ derler ise İki cihân mülkün verem dahı bahâsı yetmeye (Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.) İki cihân

Detaylı

DİVAN ŞİİRİNDE CÜNÛN EYYÂMI OLARAK BAHAR Zehra GÖRE *

DİVAN ŞİİRİNDE CÜNÛN EYYÂMI OLARAK BAHAR Zehra GÖRE * DİVAN ŞİİRİNDE CÜNÛN EYYÂMI OLARAK BAHAR Zehra GÖRE * ÖZET Divan şiirinde tabiat oldukça önemli bir yer tutar. Bahar ise en çok rağbet edilen mevsimdir. Baharı konu edinen şiirler, sadece baharın getirdiği

Detaylı

Betül Erdoğan.

Betül Erdoğan. Betül Erdoğan www.gencgelisim.com Anne babaların en çok istedikleri, çocuklarını mutlu ve başarılı bireyler olarak yetiştirmektir. Bu hedef noktasında sosyal faaliyetler, kurslar, kitaplar gibi birtakım

Detaylı

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Aşağıda verilen isimleri örnekteki gibi tamamlayınız. Örnek: Ayakkabı--------uç : Ayakkabının ucu İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali Kalem sap Çanta renk Araba boya Masa kenar Deniz mavi Rüzgar şiddet

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...

Detaylı

mef ûlü / mefâ îlü / mefâ îlü / fa ûlün

mef ûlü / mefâ îlü / mefâ îlü / fa ûlün TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ ESKİ TÜRK EDEBİYATI - IV DERS NOTLARI 3. Sınıf - 2. Dönem İsa SARI www.isa-sari.com BÂKÎ Üç padişah dönemini görmüştür. Babası, Kargazâde lakaplı müezzindir. Ömrü boyunca

Detaylı

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 03.09.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 6.8.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Sayfa 130,131,132,133,134,1 35,136,137 Sular

Sayfa 130,131,132,133,134,1 35,136,137 Sular Sayfa 130,131,132,133,134,1 35,136,137 Sular 1. ETKİNLİK 1 Yere kökleriyle tutunarak yaşayan canlıların genel adı, bitki. NEBAT 2 Çok yüksek, çok büyük olan. ULU 3 Suyu toplama, sulama ve elektrik üretmek

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr

YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN 0266 6121000/4508. agulhan@balikesir.edu.tr YRD. DOÇ. DR. ABDÜLKERİM GÜLHAN ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı Abdülkerim Gülhan İletişim Bilgileri Adres Balıkesir Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Çağış Yerleşkesi Balıkesir Telefon Mail 0266 6121000/4508 agulhan@balikesir.edu.tr

Detaylı

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI AHMET HAŞİM ( 1884 1933 ) Fecriati topluluğunun en önemli şairi olup modern Türk şiirinin kurucularından biridir. Türk edebiyatında akşam şairi olarak da tanınır. Sanat

Detaylı

OSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL

OSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL OSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL A Literary Art as a Sign of Artistic Personality of Ottoman Poet: Hüsn-i Ta lîl Bilinmeyene ulaşmak bilinen işleri

Detaylı

ÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora

ÖZ GEÇMİŞ. Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrenim Durumu : Doktora ÖZ GEÇMİŞ A. KİŞİSEL BİLGİLER: Adı Soyadı : Hamza KOÇ Doğum Tarihi : 19.09.1983 Doğum Yeri : Akçaabat-TRABZON Çalıştığı Kurum : Giresun Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Detaylı

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller yayın no: 117 PEYGAMBERİMİZİN DİLİNDEN HİKMETLİ ÖYKÜLER Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri 1950 Sivas Gürün'de doğdu. 10 yaşlarında saz çalıp, türkü-deyişler okudu. 15 yaşında kendi yapıtı ilk plağıyla büyük üne kavuştu. Konser turneleri, kasetler, plaklar, uzunçalar, long playler ve günümüz

Detaylı

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı

Ana başa taç imiş. Her derde ilâç imiş. Bir evlât pîr olsa da. Anaya muhtaç imiş. seyin Nail Kubalı Ana başa taç imiş Her derde ilâç imiş Bir evlât pîr olsa da seyin Nail Kubalı Anaya muhtaç imiş Hü Şiirin vazgeçilmez temasıinsanoğlu, en yoğun ve içten duygularını şiirle dile getirir. Bu yüzden kadın,

Detaylı

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir. ÖRNEKLER DERS: DİN KÜLTÜRÜ VE AHL. BİLGİSİ ÜNİTE: 1. ÜNİTE (KADER İNANCI) KONU: KAZA VE KADER İNANCI KADER: Kelime olarak KAZA: Kelime olarak kader; bir şeye gücü kaza, hükmetmek, - Su 100 yetmek, biçimlendirmek,

Detaylı

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi 1979-1984. Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi 1992-1993

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi 1979-1984. Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi 1992-1993 1. Adı Soyadı: H. İbrahim DELİCE 2. Doğum Tarihi: 01 Nisan 1964 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi 1979-1984 Y. Lisans

Detaylı

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden Kavrama 1 ECE KAVRAMA 21102516 TURK 101 Ali TURAN GÖRGÜ SEVGİNİN GÜCÜ 1918 yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden biridir. Şiirlerinde genellikle değişim içinde

Detaylı

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı TÜRKÜ: Türk e ait anlamına Türkî zamanla türkü biçiminde söylenmiştir. M.Fuad Köprülü ye göre Türklere mahsus bir beste ile söylenen halk şarkılarıdır. Anadolu da biçimce ilk türkü 16. yüzyılda Öksüz Dede

Detaylı

LEYLA HER ZAMAN LEYLA VE LEYLA HER YERDE LEYLA

LEYLA HER ZAMAN LEYLA VE LEYLA HER YERDE LEYLA LEYLA HER ZAMAN LEYLA VE LEYLA HER YERDE LEYLA Âdem BALKAYA Herkesin peşinden koştuğu bir Leyla'sı vardır ya da her yiğidin gönlünde bir Mihriban vardır. Zira kültürümüzü, heyecanımızı, sevincimizi, üzüntümüzü

Detaylı

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59

DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran 2012 14:59 İnsan hep bir şeylerin özlemi ile yaşar. İçinde hep bir şeylerin özlemi vardır. Hasret insanoğlunun adeta içine işlemiştir. Biz bezm-i âlemden geldik ve hep oraların hasreti ile yanarız. Biz dünyaya gönderildik

Detaylı

AŞKA ÂŞIK OLMAK. Pınar Baygül

AŞKA ÂŞIK OLMAK. Pınar Baygül Pınar Baygül AŞKA ÂŞIK OLMAK Bir aşkın üçünçü şahsı, bir balıkçının oltası gibidir. Olta, balığa ulaşmak için kullanıldığını bildiği halde balıkçının ellerini çelikten bedeninde gezdirmesine izin verir.

Detaylı

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL I TÜRK DİLİ-1 Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL Astsubay Meslek Yüksek Okulu Komutanlığı Balıkesir-2012 II III ÖN SÖZ Günümüzde dile hâkim olmak, dilin imkânlarından yararlanmak ve mesleğin gerektirdiği bütün

Detaylı

BAYRAM Yavuz, XIV-XV.Yüzyıl Gazel Şerhleri, Klâsik Çağlar Boyunca Gazel Şerhleri, Kriter Yay., İstanbul 2009, s.11-98.

BAYRAM Yavuz, XIV-XV.Yüzyıl Gazel Şerhleri, Klâsik Çağlar Boyunca Gazel Şerhleri, Kriter Yay., İstanbul 2009, s.11-98. Yayınlar Uluslararası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities) Uluslararası diğer hakemli dergilerde yayınlanan makaleler BAYRAM Yavuz, 16.Yüzyıldaki Bazı Divan Şairlerinin

Detaylı

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Şiirlerin

Detaylı

DİVAN ŞİİRİNDE RENKLER 1

DİVAN ŞİİRİNDE RENKLER 1 DOI: 10.7816/ulakbilge-05-12-12 ulakbilge, 2017, Cilt 5, Sayı 12, Volume 5, Issue 12 DİVAN ŞİİRİNDE RENKLER 1 Ahmet ÖNTÜRK 2 ÖZ Birçok toplum renklere çok çeşitli işlevler yüklemiştir. Her toplumda renkler

Detaylı

Ramazan ve Bayram Ramazan Ramazan Allah a yakınlaşmak için yegane bir zaman. Allah dünyada kendisi ve insanlar arasına perdeler koymuş. Bu perdeleri açmak ve aşmak, Allah a yakınlaşmak, onu hissetmek için

Detaylı

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Üzerindeki bilgelik hırkasından, madde ve mânâ dünyasındaki mutluluğun şifrelerini verir bize Mevlânâ. Onun ilmini ve söylemlerini kâğıtlara, kitaplara, ansiklopedilere sığdıramamakla birlikte, deryada

Detaylı

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 01.08.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. KİTABİYAT Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006. Yayınlanalı yedi yıl olmuş. İlk yayınlandığını bir gazetede mütercim ile yapılmış

Detaylı

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI 1 EDEBİYAT TARİHİ / TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERE AYRILMASINDAKİ ÖLÇÜTLER 1.Edebiyat tarihinin uygarlık tarihi içindeki yerini.edebiyat tarihinin

Detaylı

ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN)

ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN) ÂŞIK DAİMÎ (İSMAİL AYDIN) Asıl adı İsmail Aydın olan Âşık Daimî, 1932 yılında İstanbul da dünyaya geldi. 4-5 yaşlarında ailesiyle birlikte Tercan a, buradan da asıl memleketi olan Kangal a yerleşti. II.

Detaylı

25/12/2014 Bilgilendirme: Nur 24/35 Allah, semaların/boyutların ve arzın nuru/ışığı/enerjisidir. Onun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir kandile benzemesidir. Kandil, bir sırça içerisindedir. Sırça,

Detaylı

Seçkin Türk. - şiirler - Yayın Tarihi: 31.1.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Seçkin Türk. - şiirler - Yayın Tarihi: 31.1.2006. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 31.1.2006 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir?

Paragraftaki açıklamaya uygun düşen atasözü aşağıdakilerden hangisidir? 1) İnsanlar, dağlar gibi yerlerinden kımıldamayan cansızlar değildir. Arkadaşlar, tanışlar birbirlerinden ne kadar uzakta olursa olsun ve buluşmaları ne kadar güç olursa olsun, günün birinde bir araya

Detaylı

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1

2. Sınıf Kazanım Değerlendirme Testi -1 by Mehmet- omeruslu06 1 3. Bayrağımızdaki hangi renk daha fazladır? 1. Sınıfımızdaki arkadaşlarımızın her siyah A. B. kırmızı birinin farklı güçlü yanları var. Mesela, Elif. Çizdiği resimleri Ahmet beyaz

Detaylı

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin AŞKIN ACABA HÂLİ Varoluştan bu yana herhangi bir metoda uydurulup bu doğrultuda devam edilemeyen belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin hatlarla

Detaylı

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri On5yirmi5.com En güzel 'Anneler Günü' şiirleri En güzel 'Anneler Günü' şiirlerini sizler için listeledik... Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2013 Cuma (oluşturma : 1/17/2017) 12 Mayıs Anneler Günü... Sizin için

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır. 10. SINIF TÜRK EDEBİYATI ÇALIŞMA SORULARI 1. Gazelin özelliklerinden beşi tanesini yazınız. 2. Aşağıda verilen kavramları tanımlayınız. Matla: Taç beyit: Tegazzül: Fahriye: Methiye: 3. Verilen dörtlüğün

Detaylı

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları Sebk-i Hindî Sebk-i Hindî, Fars ve Türk edebiyatının yanında Fars, Hindistan, Afganistan, Azerbaycan ve Tacikistan edebiyatında da etkili olmuş bir üsluptur. İzlerine 16. Asırda rastlanmaya başlayan bu

Detaylı

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır Berk Yaman Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR Evveel zaman içinde yaşayan iki âşık varmış. Kara sevdaları

Detaylı

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir. Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür

Detaylı

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama...24 2. Haftanýn Testi...25 ÝÇÝNDEKÝLER A. BÝRÝNCÝ TEMA: BÝREY VE TOPLUM Küçük Cemil...11 Bilgi Hazinemiz (Hikâye Yazmaya Ýlk Adým)...14 Güzel Dilimiz (Çaðrýþtýran Kelimeler - Karþýlaþtýrma - Þekil, Sembol ve Ýþaretler - Eþ Anlamlý

Detaylı

Kadın saadet zincirinin en parlak halkasıdır. Hayata ahenk, kalplere insanlık duygularını üfler.

Kadın saadet zincirinin en parlak halkasıdır. Hayata ahenk, kalplere insanlık duygularını üfler. Lilay Koradan www.gencgelisim.com KADIN YAŞAM AŞKIDIR Aşk ve sevgi tohumu, anlamını kadında bulur. Kadın, aşkın sembolüdür; hayata neşe sunar. Mutluluk ve coşku yaratan esrarlı bir kudrettir; Allah ın

Detaylı

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan.

temlerini işlediği şiirlerinden bazıları: Yol Düşüncesi, Sessiz Gemi, Rintlerin Akşamı, Ufuklar, Mehlika Sultan. TANITIM: 1912 den sonra şiir ve dil üzerinde yoğunlaşan Yahya Kemal, tarih, dünya görüşü ve aşk konuları çerçevesinde eserini oluşturdu. Mükemmel ve öz şiir anlayışını benimseyen şairin şiirlerinin sayısı

Detaylı

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır.

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır. Zikir, hareket (ritm), ses ve nefes unsurlarını içeren komplike bir yöntemdir. Bu değişik unsurlar bir ahenk içinde birlikte çalışarak İlâhî bir orkestrasyon oluştururlar. Zikir hareketleri, 1 li, 2 li,

Detaylı

YRD. DOÇ. DR. E-posta: Adres: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

YRD. DOÇ. DR. E-posta: Adres: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi AYSUN ÇELİK YRD. DOÇ. DR. Telefon: (0312) 297 8100 E-posta: aysuncelik@hacettepe.edu.tr Adres: Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Beytepe/ANKARA 06800 EĞİTİM DURUMU

Detaylı

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER YEDİ MEŞALECİLER Cumhuriyet döneminde ortaya çıkan ilk edebi topluluktur. 1928 de Yedi Meşale adıyla ortaklaşa bir kitap çıkarıp bu kitabın ön sözünde şiirle ilgili görüşlerini açıklamışlardır. Beş Hececiler

Detaylı

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Hindoloji Anabilim Dalı Doç. Dr. H. Derya Can Kaynakça Çağdaş, K. (1964). Kalidasa nın Gençlik

Detaylı

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih Edebi Sanatlar ve leri *Edebi Sanatlar ve leri Mecaz Kelime veya kelime gruplarını bilinen ilk manalarından başka bir manada kullanmaya mecaz denir. Mecaz edebî eserlerde kullanıldığı gibi zaman zaman

Detaylı

PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ

PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ PROF.DR. MUSTAFA İSEN İN ÖZGEÇMİŞİ VE ESERLERİ 1953 yılında Adapazarı nda doğan Mustafa İsen, 1975 yılında Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu. Mezuniyetten

Detaylı

Cumhuriyet Dönemi nde ;

Cumhuriyet Dönemi nde ; O Orta Asya Türklerinin bahçe düzenlemeleri hakkındaki bilgilerimiz oldukça kısıtlıdır. Bunun en büyük nedeni belki de Türklerin mekan olusturmada toprak, kerpic gibi cabuk dağılan malzeme kullanmalarının

Detaylı

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. İSTİKLÂL MARŞI'MIZ Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim

Detaylı

Ali MEDET tarafından yazıldı. Cumartesi, 28 Nisan :49 - Son Güncelleme Cumartesi, 28 Nisan :54

Ali MEDET tarafından yazıldı. Cumartesi, 28 Nisan :49 - Son Güncelleme Cumartesi, 28 Nisan :54 Birçok kişi tarafından işlenmiş olan konuyu Fuzulî, mesnevî türünde kaleme almıştır. Eser hala çok kıymetlidir. Mesnevî tarzına ve Türk diline yenilik getirmiştir. Eserin iç örgüsü çok sağlamdır. Leylâ

Detaylı

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009 Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Eskişehir RESİMSEL

Detaylı

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır. BEŞ HECECİLER Milli edebiyattan etkilenen Beş Hececiler, milli kaynaklara dönmeyi ilke edinmişlerdir. Şiire I. Dünya Savaşı Milli Mücadele yıllarında başlayıp Mütareke yıllarında şöhret kazanan edebi topluluktur.

Detaylı

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr.

ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr. ARZU ATİK, Yard. Doç. Dr. arzuuatik@gmail.com EĞİTİM Doktora 2003-2009: Marmara Üniversitesi, Eski Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Tez konusu:

Detaylı

ATEŞ GAZELİ Şeyh Gâlib'in Bir Gazelinin Şerhi

ATEŞ GAZELİ Şeyh Gâlib'in Bir Gazelinin Şerhi ATEŞ GAZELİ Şeyh Gâlib'in Bir Gazelinin Şerhi Abdullah EREN * Özet: Ateşin tabiatta ve insan hayatında olduğu gibi şiirde de önemli bir yeri vardır. O, özellikle; duygu, hayal ve düşüncelerin anlatımında

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.)

ÖZGEÇMİŞ. II. (Link olarak verilecektir.) ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı (Unvanı) İsrafil BABACAN (Doç.Dr.) Doktora: Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2008. E-posta: (kurum/özel) ibabacan@ybu.edu.tr; ibabacan76@gmail.com Web sayfası Santral No:

Detaylı

1) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamlıdır?

1) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamlıdır? 1) Aşağıdaki atasözlerinden hangisi gerçek anlamlıdır? 1. A. Ağacın kurdu içinde olur. 2. B. Denize düşen yılana sarılır. 3. C. Yalnız taş duvar olmaz. 4. D. Adam, arkadaşından belli olur. 2) Öyle durumlar

Detaylı

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 28.7.2009 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

OSMANLI ARAŞTIRMALARI ' - XXVII

OSMANLI ARAŞTIRMALARI ' - XXVII OSMANLI ARAŞTIRMALARI ' - XXVII Neşir Heyeti- Editorial Board Halil İNALCIK - İsmail. E. ERÜNSAL Heath W. LOWRY - Feridun EMECEN Klaus KREISER Misafir Editörler Hatice A YNUR - Mehmet KALP AKLI THE JOURNAL

Detaylı

(d.1286/1869-ö.1319/1902) âşık

(d.1286/1869-ö.1319/1902) âşık NÂZÎ, Yozgatlı (d.1286/1869-ö.1319/1902) âşık Asıl adı Mustafa dır. Yozgat ın Yukarı Nohutlu Mahallesinde 1869 yılında, dünyaya geldi (Işıtman 1969: 5401). Babası, Yozgat ın Çekerek ilçesinin Beyyurdu

Detaylı

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok Question Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok kez karşılaşmaktayız, bu iki kavramdan maksat nedir? Answer: Kuran müfessirleri ayet ve rivayetlere

Detaylı

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 2014 2015 DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ 1. Alp Er Tunga öldi mü Issız ajun kaldı mu Ödlek öçin aldı mu Emdi yürek yırtılur

Detaylı

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM

BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM BİLMEN LAZIM BİTKİLERİN VE HAYVANLARIN DÜNYASINA TEFEKKÜR PENCERESİNDEN BAKALIM 1 Timsahlar dişlerini kendileri temizleyemezler. Timsahlar yemek yedikten sonra dişlerinin temizlenmesi için ağızlarını açarlar.

Detaylı

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri Sohbetler *Kendimi tanıyorum (İlgi ve yeteneklerim, hoşlandıklarım, hoşlanmadıklarım) *Arkadaşlarımı tanıyorum *Okulumu tanıyorum

Detaylı

HLM ye göre İÇ HUZURU

HLM ye göre İÇ HUZURU HLM ye göre İÇ HUZURU 1 Dr. Ö. Üyesi Hayrullah Yazar Saü Helal Yaşam Tıbbı Öğrenci Topluluğu 1439/2018 helallifemedicine.com helallifemedicine.org helalyasamtibbi.com helallifemedicine@gmail.com Not: Sunumdaki

Detaylı

Divan Şiirinde Redd-i Matla

Divan Şiirinde Redd-i Matla Divan Şiirinde Redd-i Matla Yard. Doç. Dr. Şener DEMİREL * Özet: Eski Türk edebiyatında, gazel nazım şeklinde görülen ve daha çok gazelin şeklî yapısıyla ilgili olan uygulamalardan biri de redd-i matladır.

Detaylı

Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme)

Erotik Şiirler Atlasım. Serkan Engin. (Derleme) Erotik Şiirler Atlasım (Derleme) gecenin G noktası gecenin G noktasına değdi tenimiz kırmızı bir zelzele tenin tenha yerlerinde dilbaz oldu şehvet nefesin örtününce bedenime nefesin ki önsözüdür yağmurlu

Detaylı

Gel Ey YA AŞK! Cumartesi, 28 Şubat 2015 07:00

Gel Ey YA AŞK! Cumartesi, 28 Şubat 2015 07:00 Ey aşk nerdesin? Yanmıyorum, yüreğim kuru bir hazan yeri. Yürek yanmazsa tadı yok hayatın. Arıyorum yıllar var ki ben onu. Biliyorum, sen geldiğinde her şey değişecek, her şey anlamını yitirecek, hayat

Detaylı

ve Manisa Muradiye Kütüphanesi nde iki nüshası Bursalı Mehmet Tahir Efendi

ve Manisa Muradiye Kütüphanesi nde iki nüshası Bursalı Mehmet Tahir Efendi EROĞLU NÛRİ (d.?-ö.1012/1603) tekke şairi Açıklama [eç1]: Madde başlarında şairlerin mahlaslarının olmasına özen gösterilmeli. Ancak şairin tanıtıcı özellikleri virgülden sonra yazılmalı. Açıklama [eç2]:

Detaylı

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Şeytan Der ki Ey İnsan!.. Dengenin engelidir, şeytanların çengeli, Eûzu besmeledir, çengellerin engeli. KUR ÂN DİYOR Kİ! (Hesapları görülüp) iş bitirilince, şeytan diyecek ki: Şüphesiz Allah size gerçek

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi... İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR...11 GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi...13 BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...27 5 İKİNCİ BÖLÜM Husrev ü Şirin Mesnevisinin İncelenmesi...57

Detaylı

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır. Lilay Koradan www.gencgelisim.com - Bir ara sinemaya ya da tiyatroya gidelim mi? demek yerine, iki kişilik bilet alın. Ona Sürpriz, yarın akşam sinemaya gidiyoruz dediğiniz zaman sizinle gelecektir. -

Detaylı

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 26.11.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 2.1.2005 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin

Detaylı

Yasemin AKKUŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Edebiyat Öğretmeni Milli Eğitim Bakanlığı, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü

Yasemin AKKUŞ. Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Edebiyat Öğretmeni Milli Eğitim Bakanlığı, Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Yasemin AKKUŞ Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Muğla Üniversitesi, Fen-Edb. Fak 1998 Y. Lisans Eski Türk Edebiyatı Sakarya Üniversitesi SBE 2001 Doktora

Detaylı

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir. A.SÖZCÜKTE ANLAM GERÇEK (TEMEL) ANLAM Bir sözcüğün zihinde uyandırdığı ilk anlama gerçek anlam denir. Kelimelerin sözlükteki ilk anlamıdır. Bu yüzden sözlük anlamı da denir.

Detaylı

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur?

Test 6 TÜRKÇE. İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur? İSİMLER-İSİM TAMLAMALARI 1. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde topluluk adı yoktur? A) Misafirlerimizi bahçe kapısına kadar uğurladık. B) Bu kümenin elemanları sembollerden oluşuyor. C) Komutan, taburu toplayıp

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 6. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY 1 Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi 4 5 Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Kök ve eki kavrar.

Detaylı

Atasözleri Sözlüğü T. Taşa çıkan keçinin, ağaca çıkan oğlağı olur. Bk. Ağaca çıkan keçinin, dala bakan... Atasözleri Sözlüğü T

Atasözleri Sözlüğü T. Taşa çıkan keçinin, ağaca çıkan oğlağı olur. Bk. Ağaca çıkan keçinin, dala bakan... Atasözleri Sözlüğü T Atasözleri Sözlüğü T Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır. Doğru olmayan yollara başvurarak çıkar sağlayan, gizli kapaklı işler çeviren kişi, bu kirli ve karanlık işleri çevirmesine imkân sağlayan şartlar

Detaylı

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 23.10.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM. Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne

Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM. Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne Hüzzam Âyin-i Şerîf - İsmail Dede BİRİNCİ SELÂM Mâhest ne-mî dânem hurşîd ruhat yâ ne Bu ayrılık oduna cânım nice bir yâne Yüzün ay mıdır güneş mi bilmiyorum Bu ayrılık ateşine canım ne kadar yanacak?

Detaylı

SU KASÎDESİNDEN BEŞ BEYİT ÜZERİNE BİR ŞERH DENEMESİ

SU KASÎDESİNDEN BEŞ BEYİT ÜZERİNE BİR ŞERH DENEMESİ SU KASÎDESİ NDEN BEŞ BEYİT ÜZERİNE BİR ŞERH DENEMESİ Vedat Ali TOK 1 Türk Edebiyatının gelmiş geçmiş en büyük aşk ve çile üstâdı Fuzûlî, Peygamber âşığı bir şâirdir. Ondaki bu aşk, dîvânı incelendiğinde

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı