ANTİEPİLEPTİK DROGLAR Tanım Epilepsi (sıklık %0.25-1) tekrarlayıcı nöbetlerin (tutarık, iktus) olduğu kronik nörolojik hastalıktır.
|
|
- Hande Balbay
- 6 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 ANTİEPİLEPTİK DROGLAR Tanım Epilepsi (sıklık %0.25-1) tekrarlayıcı nöbetlerin (tutarık, iktus) olduğu kronik nörolojik hastalıktır. Nöbetler; serebral nöron gruplarının (korteks veya subkortikal yapılar) aşırı depolarizasyonu (uyarılabilirliğin artması) ile ortaya çıkar. Ani ve geçici motor (konvulsiyonlar, kasılmalar), duysal, otonom veya psişik kökenli fenomenlerden (olaylardan) oluşur, bilinç kaybı veya çevre ile ilişki kesilmesi eşlik eder. Beyindeki anormal ve aşırı deşarjlar her zaman EEG ile saptanabilir. İnhibitör mekanizmalar birkaç saniye-dakika içinde kontrolü ele alır, nöbet ortadan kalkar, kişi ve EEG normale döner. Nörolojik hastalıklardan, infeksiyona, neoplasmlardan, kafa travmasına kadar pek çok etken rol oynar. Çok az sayıda hastada kalıtımın rolü vardır (voltaj kapılı iyon kanallarında genetik kusurlar vb.). Antiepileptikler nöbetlerin şiddet ve sayısını azaltarak koruyucu etkinlik gösterir. Ayrıca febril konvulsiyonlar, menenjit, toksik (hipokalsemi) veya metabolik (hipoglisemi) konvulsiyonlarda da etkilidir. Anormal elektriksel deşarj yaratan odaklarda aşırı deşarj oluşumunu veya eksitasyonun yayılmasını önleyerek/azaltarak nöbetleri ortadan kaldırır veya hafifletirler. İdeal antiepileptik hiçbir istenmeyen etki oluşturmaksızın tüm nöbetleri baskılamalıdır. Günümüzdekiler, bazı hastalarda nöbetleri kontrol edemedikleri gibi, sıklıkla da şiddeti SSS nde minimal bozukluktan, aplastik anemiye kadar değişen istenmeyen etkilere neden olur. Nöbetleri en iyi biçimde kontrol eden ve istenmeyen etkileri kabul edilebilir ölçüde olan tek drog veya iki drog birlikteliğinin seçilmesi gerekir. Genellikle hastaların %50 sinde nöbetler tamamen kontrol edilebilirken, %25 inde anlamlı iyileşme, %25 kadarında tedaviye direnç (başlangıçta veya sonradan) vardır. Tedavi başlangıcında, dozaj ayarlamalarında, başarısızlıkta, toksik etkilerde veya birden çok drog ile tedavi başlatıldığında plazmada antiepileptik konsantrasyonu ölçülmelidir. Bazı drogların klinik etkinlikleri ile plazma düzeyleri arasında belirgin bir ilişki bulunmaz (önerilen konsantrasyonlar yol gösterici). Dozaj ayarlanırken, etkinlik ve toksisite klinik olarak değerlendirilmelidir. Antiepileptiklerin eylem mekanizmaları arasında nöron içine Na + ve Ca ++ akışının azalması, presinaptik Ca ++ girişinin inhibe edilmesi ile çeşitli nöromediyatörlerin salıverilmesinin azalması, K + dışarı çıkışının artması, GABA aracılı klorür girişinin artması, glutamaterjik NMDA reseptörlerinin kapatılması yer alır. Epilepsi Tipleri ve Antiepileptik Etkinlik Tutarık deşarjlarının yaygınlığı ve bilinci bozup bozmamalarına göre yapılan uluslararası sınıflandırma; I. Parsiyel tutarıklar (epilepsi) (fokal e.) A. Basit parsiyel tutarıklar B. Kompleks parsiyel tutarıklar/epilepsi (eski adı psikomotor veya temporal lop e.)
2 2 C. İkincil olarak jeneralize olan parsiyel tutarıklar II. Jeneralize tutarıklar (epilepsi) 1. Absans (kesinti) tutarıkları (eski adı petit mal e.): Alt tipleri var (atipik absans tutarıklar (Lennox- Gastaut dahil). 2. Tonik-klonik tutarıklar (eski adı grand mal e.) 3. Miyoklonik tutarıklar 4. Klonik tutarıklar 5. Tonik tutarıklar 6. Atonik tutarıklar Oldukça sık olarak bir hastada, epileptik nöbetlerin iki tipi görülebilir. Absans epilepsi ile jeneralize tonik-klonik konvulsiyonlar farklı droglara yanıt verir. Kompleks parsiyel epilepsiler tedaviye dirençli iseler de bazı droglara yanıt verebilir. İnfantil spazmlar, akinetik, atonik ve miyoklonik epilepsilerde tedavi genellikle başarısızdır. FENİTOİN (DİFENİLHİDANTOİN) Sakinleştirici etkisi olmayan antikonvulsan drog araştırmalarında sentez edilmiş (1938), fenobarbitalden sonra en eski antiepileptik droglardandır. Etkisi oldukça seçicidir, SSS nde genel depresyon yapmaz. Nöron içine Na + akışını, depolarizasyon Na + akımlarını, yerel anesteziklere benzer biçimde azaltır. Nöron membranında stabilizasyon yapar, uyarı eşiğini yükseltir, refrakter dönemi uzatır, sinaptik aşırımı engeller. Anormal biçimde artan uyarılabilirliği normale döndürür, deşarjların yayılmasını azaltır. Kalp kası hücre membranında da stabilizan etki gösterir. Ayrıca presinaptik uçta Ca ++ girişinin önleyerek glutamat gibi çeşitli nöromediyatörlerin salıverilmesini azaltır, Na +,K + -ATPaz ın uyarılmasına bağlı hiperpolarizasyon yapar, aksiyon potansiyeli sırasında gelişen dışarı K + akımlarını geciktirir, refrakter dönemi uzatır. Toksik dozlarda eksitatör belirtilere, öldürücü dozlarda bir tür deserebrasyon rijiditesine, neden olabilir. Suda kısıtlı çözünür. Kas içi uygulamada injeksiyon yerinde çöker, emilimi yavaşlar ve düzensiz olur. Ağız yolu ile verildiğinde emilimi yavaştır, bazen değişken, ara sıra yetersiz olur. Ortalama 8 saat sonra plazma konsantrasyonu doruğa ulaşır. Farmasötik preparatlarının biyoyararlanımında önemli değişiklikler saptanmıştır. Preparatın değiştirilmesi toksisiteye yol açabilir. Kana geçtiğinde hızla tüm dokulara dağılır. Süte geçer, ancak süt konsantrasyonu plazmadan daha düşüktür. Başta albümin olmak üzere plazma proteinlerine yüksek oranda bağlanır (%90). Yenidoğanda, hipoalbüminemili ve üremik hastalarda bağlı bölüm azalır. Alınan dozun yarıdan fazlası karaciğerde mikrozomal enzimler tarafından para-hidroksilasyon ile yıkılır, %5 den daha az bir bölümü idrar ile değişmeden atılır. Başlıca metaboliti, para-hidroksifenil türevi, glukuronidleşmiş olarak idrar ve kısmen safra ile atılır. Karaciğerde yıkımı diğer
3 3 droglar tarafından değişikliğe uğramaya duyarlıdır. Metabolize edilme hızı ve kapasitesi kişiler arasında önemli farklar gösterir. Nadir görülen bir genetik bozukluğu olanlarda dönüşümü yapan enzim çok yetersizdir, bu kişiler fenitoine dayanıksızdır. Doza bağımlı eliminasyon gösterir. Plazma konsantrasyonu 10 µg/ml nin altında ise eliminasyonu 1. derece kinetiğine uyar, plazma yarılanma ömrü 6-24 saate karşılık gelir. Daha yüksek konsantrasyonlarda yarılanma ömrü konsantrasyon (doz) ile artar. Doygunluk olduğunda (hidroksilasyon reaksiyonunun doygunluğa ulaşması veya metabolitler ile inhibe edilmesi?) dozda ufak bir artış plazma konsantrasyonunda nispeten yüksek bir artışa yol açar. Terapötik konsantrasyonlarda yarılanma ömrü (erişkinlerde ortalama 24, çocuklarda 20) saat arasında değişir. Düşük kan düzeylerinde kararlı durum kan düzeylerine erişmek 5-7 gün, daha yüksek düzeylerde 4-6 hafta alabilir. Etki süresi uzun ve belirgin sakinleşme yapmadığından günlük dozu genellikle bir kezde, istenirse iki kezde verilebilir. Sodyum tuzu şeklinde kullanıldığından kaleviliği ile mideyi fazla tahriş eder. Günlük doz yüksek olduğunda tek doz halinde verilmesi sakıncalı olabilir. Aç karnına alındığında bulantı, kusma, epigastriyumda ağrı yapabildiğinden yemekten sonra alınması gerekir. Diğer droglarla etkileşimi proteine bağlanma veya metabolizma aşamalarında olur. Sulfonamidler, benzodiazepinler, salisilatlar ve antikoagülanlar serbest düzeyini yükseltir. Dozaj plazmadaki toplam drog konsantrasyonu ile ayarlandığından zehirlenme ortaya çıkabilir. Ancak, artan serbest fenitoinin kandan temizlenmesi (klerensi) de artacağından sorun yaratmayabilir. Enzim inhibisyonu yapanlar (dikumarol, disulfiram, izoniazid, bazı sulfonamidler vb.) kan düzeyini yükseltebilir. Enzim indüksiyonu ile karbamazepin, okskarbazepin, lamotrijin, etosüksimid, valproat ve primidonun serum düzeylerini azaltır, karbamazepin de metabolizmasını artırır. Çoğu hasta için terapötik plazma düzeyi µg/ml dir. Ağız yolu ile tedavi başlatıldığında erişkinlere vücut ağırlığına bakılmaksızın 300 mg/gün verilir. Bu doz sıklıkla 10 µg/ml nin altında kararlı durum plazma konsantrasyonu sağlar, çoğu hasta için minimum terapötik düzeydir. Eğer nöbetler sürüyorsa üst terapötik sınırı karşılayacak plazma düzeyleri için daha yüksek dozlara çıkılması gerekir. Dozdaki ufak artışlar bile bazı toksik belirtilerin ortaya çıkmasına yol açabildiğinden, erişkinlerde doz artırımı her seferinde sadece mg olacak şekilde yapılmalı ve yeni kararlı durum konsantrasyonu oluşması için gerekli sürenin dolması beklenmelidir. Günlük dozu 300 mg dan birden 400 mg a çıkarmak klinik hatadır, bir süre sonra sıklıkla toksisite ortaya çıkar. Çocuklarda günde 5 mg/kg ile tedaviye başlanılmalı ve kararlı durum konsantrasyonu elde edilmeden yeni doz ayarlaması yapılmamalıdır. Status epileptikusta mg dozunda en az 5 dakika içinde (dakikada 50 mg ı geçmeyecek biçimde) yavaş injeksiyon ile verilebilir (yükleme dozu 1000 mg/gün). Ampul içeriğinin 10 mg/dl ye seyreltilmesi önerilir. Çözeltinin damar dışına kaçması dokuyu zedeler. Yavaş injekte edilmez ise kalpte depresyon yapabilir. İnjeksiyonu, kan basıncı ve EKG kontrolü altında yapılmalıdır. Çocuklarda başlangıç dozu 6 mg/kg dır,
4 4 24 saat içinde aynı doz tekrarlanabilir. Kas içi uygulama ile verildiğinde emilimi çok yavaş ve değişkendir (önerilmez). Toksik etkileri uygulama yoluna, kullanma süresine ve dozaja bağlıdır. Kardiyak aritmi veya status epileptikusta ven içi yol ile verildiğinde en belirgin etkiler hipotansiyon ile birlikte veya tek başına kardiyak aritmiler (daha çok kalp hastalığı olan yaşlılarda) ve/veya SSS depresyonu ortaya çıkar. Seyreltilmiş drog çözeltisinin yavaş uygulanımı bu etkileri en aza indirebilir. Ağız yolu ile uygulandığında nörolojik yan etkilere neden olur. Aşırı dozajda akut toksisite daha çok serebellar ve vestibüler sisteme ait belirtiler (nistagmus, denge bozukluğu, konuşma bozukluğu, çift görme, baş dönmesi) ile kendini gösterir. Uykusuzluk, sinirlilik ve tremor yapabilir. Sakinleşme çoğu kez yüksek dozlarda ortaya çıkar. Nistagmus erken ortaya çıkar, göz dışarı bakarken belirir ve kayıcı ekstraoküler izleme hareketlerinin kaybına bağlıdır, doz azaltılmasını gerektirmez. Kronik uygulamada toksik etkiler doza bağımlı davranışsal değişiklikler, nöbet sıklığı artışı, mide-barsak yakınımları, dişetinde (jinjivada) hiperplazi, osteomalasi ve megaloblastik anemidir. Uzun süre ve yüksek dozda verilmesinin belleği, zihinsel konsantrasyonu, zihinsel ve motor işlemlerin hızını bozduğu, tartışmalı olmakla birlikte genellikle kabul edilir. Akne, dişetinde hiperplazi (%20-30) ve hirsutism (kıllanma) çoğu hastada görülür, özellikle kadınlarda sorun yaratır. Dişetinde büyüme genellikle ilk 6 ayda ortaya çıkar, kolajen metabolizmasının bozulması sonucu bağ dokuda aşırı büyümeye bağlıdır. Değişmemiş olarak az miktarda tükürük bezlerinden salgılanır, salyada devamlı olarak bulunuşuna bağlanmaktadır. Geriye dönüşümlü değildir, tedavinin sona erdirilmesini gerektirmez, iyi bir ağız hijyeni ile en aza indirilebilir. Uzun süreli tedavide hastaların bir bölümünde yüz hatlarında kabalaşma, orta şiddette periferik nöropatiye bağlı özellikle alt ekstremitelerde derin tendon reflekslerinde azalma olur. D vitamini metabolizması bozukluğuna bağlı olarak çocuklarda raşitizm ve erişkinlerde osteomalasi görülebilir, koruyucu olarak D vitamini verilmesi gerekir. Barsaktan Ca ++ emiliminin azalmasının da osteomalasiye katkısı vardır. Uzun süren tedavide folik asid tüketimi arttığından folik asid eksikliği belirtileri ortaya çıkar (hastaların %30-40 ında makrositozis). Bitkisel besinler içinde poliglutamatlar halinde bulunan folik asidin emiliminin azalmasının da hematolojik etkilere katkısı bulunur. Ek olarak folik asid verilmesi önerilmez, çünkü hematolojik bozukluklar fazla sorun oluşturmaz, fazla folik asid hidroksilasyonunu artırarak serum düzeyini düşürür ve nadir de olsa pernisiyöz anemi geliştiğinde nörolojik belirtiler gözden kaçar. Aşırı duyarlık reaksiyonları (idiyosinkrazi) arasında genellikle tedavinin ilk on günü içinde beliren morbiliform döküntüler bulunur (%10). Nadiren eksfolyatif dermatit ya da Stevens-Johnson sendromuna dönüşebilir. Lenfadenopati, sistemik lupus eritematosus, fatal hepatik nekroz, nötropeni, lökopeni, aplastik anemi ve K vitamini metabolizmasının artışına bağlı olarak fenitoin kullanan annenin yenidoğanında kanama görülebilir. Teratojenik etkisi vardır.
5 5 Okul çağındaki çocuklarda ve erişkinlerde jeneralize epilepsinin konvulsif tutarıklarının ve sekonder olarak jeneralize olsun olmasın bütün parsiyel epilepsilerin koruyucu tedavisinde kullanılır. Absans epilepsilere etkin değildir, diğer tüm epilepsi türlerinde ilk drogtur. Postoperatif epilepsiyi önleyebilir. FOSFENİTOİN Metabolizma sonucu fenitoine dönüşen, suda çözünür ön drogdur (fosfat esteri). Status epileptikus ve beyin cerrahisi girişimleri sonrası gibi fenitoinin parenteral verilmesi gereken durumlarda kullanılır (1.5 mg ı, 1 mg fenitoin sodyum ile eşdeğer). FENOBARBİTAL (Luminal) Bromürden sonra en eski antiepileptiktir. Nispeten düşük toksisitesi, ucuzluğu ve etkinliğinin yüksekliği ile en yaygın kullanılanların başında gelir. Kimyasal yapısı (5-fenil-5-etilbarbitürik asit) nedeni ile antikonvulsan etkinlik gösteren bir barbitürattır. Antiepileptik etkisinin çıkıcı retiküler aktive edici sistem üzerindeki depresif etkiye ve kısmen bunun sonucu olan sakinleştirici etkiye bağlı olduğu ileri sürülmüştür. Hem primer odaktan deşarjların yayılmasını kısıtlar, hem de tutarık eşiğini yükseltir. GABA reseptörlerine bağlanarak nöron içine klorür girişini artırarak hiperpolarizasyona yol açar, glutamaterjik etkinliği, yüksek konsantrasyonlarda Na + ve K + iletisini azaltır, kalsiyum kanallarını etkisizleştirir. Etkisi seçici olmadığından yüksek dozlarda sakinleşme yapar. Ağız yolu ile kullanıldığında emilimi tamdır, ancak yavaş emilir. Tek dozdan sonra doruk konsantrasyona ulaşması saatler alır. Plazma proteinlerine %40-60 oranında bağlanır. Beyinde ve diğer dokularda tutulur. Asidik bir drogdur. Uygulanan dozun % kadarı ph ya bağımlı bir biçimde idrar ile atılır, kalanı karaciğerde mikrozomal enzimler tarafından hidroksilasyon ile yıkılır. Plazma yarılanma ömrü erişkinlerde 100 saat kadardır; bu süre yenidoğanda biraz daha fazla, çocuklarda daha kısa ve değişkendir (1.5-3 gün). En çok görülen istenmeyen etkisi sakinleşmedir. Tedavi başlangıcında tüm hastalarda bir dereceye kadar ortaya çıkar, kronik kullanımda tolerans geliştiğinden giderek azalır. Antiepileptik etkisine tolerans gelişmez. Uyuşukluk hali, baş dönmesi, aşırı dozlarda nistagmus ve denge bozukluğu yapabilir. Çocuklarda huzursuzluk, öfkelenme (irritabilite) ve aşırı hareketlilik (hiperaktivite) görülebilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda uzun süre verildiğinde zeka ve diğer bilişsel işlevlerin gelişmesini bozabilir. Hastaların %1-2 sinde cilt döküntüleri ve diğer alerjik reaksiyonlar, lenfadenopati, lökopeni, trombositopeni, sistemik lupus eritematosus ortaya çıkabilir. Hamilelikte kullanıldığında yenidoğanda hipoprotrombinemiye bağlı K vitamini ile profilaksi veya tedavi sağlanan hemoraji gözlemlenmiştir. Ayrıca kronik kullanımda, folat tedavisine ve yüksek doz D vitamini tedavisine yanıt veren megaloblastik anemi ve osteomalasi ortaya çıkabilir.
6 6 Diğer sakinleştirici droglar ve alkol ile aditif etkileşme gösterir. Mikrozomal enzim indüksiyonu yaptığından pek çok drog ve endojen maddenin yıkımını artırır. Örneğin K vitamininin metabolizmasını hızlandırır, endojen steroidlerin metabolizmasını artırmasına bağlı olarak endokrin bozukluklar yapabilir. Porfirin sentezini artırdığından akut intermittant porfirili hastalarda kullanılmaz. Solunum depresyonu yapabildiğinden pulmoner yetersizlikte kullanılmamalıdır. Uzun süre kullanan hastalarda yoksunluk belirtileri ortaya çıkabileceğinden tedaviye birden son verilmez. Bütün parsiyel epilepsilere, tonik-klonik, tonik veya miyoklonik tutarıklar şeklindeki jeneralize epilepsilere (özellikle ergenlikte veya daha ileri yaşlarda başlamış ise) karşı etkindir. Gerçekte bir epilepsi türü olmayan bebek ve çocukların febril (ateş yükselmesine bağlı) tutarıklarını önler. Hem ağız yolu (günlük doz erişkinler için mg, çocuklar için 4-6 mg/kg, bir kezde veya bölünmüş olarak verilebilir) hem de parenteral yol ile kullanılır. Bebeklerde febril tutarıkları önlemek veya tedavi etmek için yüksek dozda (8 mg/kg) verilir (rektal yoldan da kullanılabilir). Yarılanma ömrü ortalama 100 saat olduğundan kararlı durum kan konsantrasyonuna ulaşmak haftalarca sürebilir. Tedavi başlangıcında 4 gün çift doz uygulama süreyi kısaltırsa da, sakinleşme belirgin olur. Status epileptikus tedavisinde ven içi yol ile mg başlangıç dozunda verilir. İnjeksiyon dakikada mg drog damar içine girecek biçimde yavaş yapılmalıdır. Gerekirse uygulama 20 dakikada bir 100 mg verilerek sürdürülür. Erişkinlerde günlük doz 1 g ı aşmamalıdır. Ven içi uygulamada solunum depresyonu olabilir. Terapötik yarar ile plazma konsantrasyonu arasında belirgin bir ilişki yoksa da epilepsi kontrolunda µg/ml, febril konvulsiyon profilaksisinde en az 15 µg/ml plazma konsantrasyonları önerilir. Plazma konsantrasyonu ile istenmeyen etkilerin ilişkisi tolerans gelişimi nedeni ile değişkendir. Sakinleştirici etkileri ve çocuklarda davranış bozukluğu yapma olasılığı ile ilk drog olarak kullanımı kısıtlıdır. Sakinleştirici etkinin sorun oluşturmadığı özellikle bebeklerde ve okul öncesi çocuklarda fenitoine tercih edilir (fenitoinin yan tesirleri çocuklarda erişkinlere göre daha sık). Tek başına fenobarbital ile kontrol altına alınamayan hastada tedaviye tam dozda fenitoin eklenir. Absansa karşı kullanılmaz, nöbetleri önlemediği gibi sıklaştırabilir. PRİMİDON Fenobarbitale benzer yapıda deoksibarbitürattır. Aktif metabolitlerinin, başlıcası fenobarbital ve feniletilmalonamid, de antiepileptik etkisine katkıda bulunur. Ağız yolu ile kullanıldığında, bireysel değişkenlik büyük olabilmesine karşın, çabuk ve tama yakın emilir. Doruk plazma konsantrasyonuna yaklaşık 3 saat sonra erişir, plazma yarılanma ömrü 5-15 saattir. Aktif metabolitleri uzun süre kullanımda birikir. Metabolitleri ve %40 kadarı değişmemiş olarak idrar ile atılır. Antikonvulsan ve istenmeyen etkileri fenobarbitale benzer. Tedavi başlangıcında daha fazla uyuşukluk ve baş dönmesi yapar. Denge bozukluğu, bulantı, kusma, çift görme, nistagmus yapabilir
7 7 (zamanla tolerans gelişir). Ayrıca, cilt döküntüleri, trombositopeni, sistemik lupus eritematosus ve lenfadenopati yapabildiği bildirilmiştir. Özellikle kompleks parsiyel epilepsisi olanlarda akut psikotik reaksiyonlar yapabilir. Yenidoğanda hemorajik hastalık, megaloblastik anemi ve osteomalasiye neden olabilir. Fenobarbital gibi absans epilepsi dışında tüm epilepsi tiplerinin tedavisinde etkindir. Esansiyel tremora karşı da etkilidir. Küçük çocuklardaki miyoklonik konvulsiyonlarda bazen yarar sağlar. Diğer droglara yanıt vermeyen hastalarda tek başına etkili olabilirse de, genellikle fenitoin veya karbamazepin ile birlikte kullanılır. Fenobarbital ile birlikte kullanımı mantıksızdır. KARBAMAZEPİN Eski bir drogdur, 1974 den sonra antiepileptik olarak kullanılmaya başlanmıştır. Yapısı trisiklik antidepresanlara (imipramine) benzer. Fenitoin gibi Na + kanallarından iyon girişini engeller, ayrıca voltaja duyarlı K+ kanallarını güçlendirir. Adenozin reseptör antagonisti özelliğinin antiepileptik etkinliğine katkısı bilinememektedir. Fenitoine göre etkinliği biraz daha düşüktür. Ancak, metabolizması doygunluk göstermediğinden, eliminasyonu değişken olmadığından ve nörolojik ve davranışsal yan tesirleri daha az olduğundan fenitoine tercih edilir. Lityuma yanıt vermeyen bazı manik-depresif hastalarda terapötik etkinlik gösterir, mekanizması tam bilinmemekle birlikte antidiüretik etkisi vardır. Plazma vazopresin düzeyini yükselttiği için diabetes insipidus tedavisinde kullanılabilir. Çeşitli nöropatik ağrılara (diyabetik ve postherpetik nöralji, nöropatik beriberi vb.) karşı etkilidir, 1960 lı yıllarda trigeminal nevraljide kullanılmaya başlanmıştır. Sinirin duyusal gangliyonunda elektriksel deşarjları azaltır. Mide-barsak kanalından emilimi yavaş ve düzensizdir. Tok karnına alındığında daha fazla emilir. Doruk plazma konsantrasyonuna 4-8 saatte ulaşır (bazen 24 saate uzayabilir). Plazma proteinlerine %75 oranında bağlanır. Kana geçtiğinde hızla tüm dokulara yayılır. Başlıca metabolizma yolağı 10,11 epoksid türevine dönüşümdür. Bu metabolit aktiftir. Daha sonraki aşamada etkisiz metabolitlere dönüşür, bu bileşikler glukuronid konjugatları halinde idrar ile atılır. Ayrıca konjügasyon ve hidroksilasyon ile de etkisiz hale getirilir. Uzun süreli tedavi sırasında plazma yarılanma ömrü saat arasında değişir. Enzim indüksiyonu yaptığından tek doz alan hastalarda yarılanma ömrü daha uzundur (35 saat), beraberinde fenobarbital veya fenitoin de alan hastalarda süre 9-10 saate, çocuklarda 3 saate düşer. Enzim indüksiyonu ile fenitoinin, fenobarbitalin ve primidonun yıkımını hızlandırır. Akut zehirlenme olduğunda stupor veya koma, aşırı tedirginlik-öfkelenme (hiperirritabilite), konvulsiyonlar ve solunum depresyonu görülür. Uzun süreli tedavi sırasında en sık görülen etkiler uyuşukluk, sersemlik, denge bozukluğu, baş dönmesi, çift ve bulanık görmedir. Baş dönmesi ve sersemlik küçük dozla başlanmamışsa şiddetli olabilir. Yaşlı hastalarda uzun süre kullanıldığında zihinsel ve fiziksel dürtüyü kaybettirerek yavaşlama yapabilir, çevredekiler, bu durumu yanlış olarak hastanın
8 8 kocamasına bağlayabilir. Antikolinerjik etkisi vardır, ağızda kuruluk, göz bebeğinde büyüme, yakın görmede bozulma ve idrar retansiyonu yapabilir. Aşırı dozajda nöbetler artabilir. Bulantı, kusma, mide sıkıntısı, karın ağrısı, iştahsızlık, ishal ve bazen kabızlık yapabilir. Seyrek olarak aşırı duyarlık reaksiyonları, kemik iliği depresyonu ile lökopeni (ısrarlı), trombositopeni, agranülositoz, aplastik anemi ve lenfadenopati yapabilir. Bazı hastalarda geçici karaciğer ve pankreas bozukluğuna yol açabilir. Başlangıçta hastaların yaklaşık %5 inde özellikle cilt ile ilgili reaksiyonlar yapabilir. Daha sonra sıklık azalır. Cilt reaksiyonları fenitoinde olduğu gibi ciddi nitelikte olabilir. Uzun süre uygulanması uygunsuz vasopresin salgılanmasına ve buna bağlı idrar retansiyonuna ve dilüsyonel hiponatremiye yol açar. Hiponatremiye bağlı nöbet sıklaşmasını önlemek için su alımını kısıtlamak gerekebilir. Seyrek olarak hipertansiyon, sol ventrikül yetmezliği ve kardiyovasküler kollaps gibi ciddi kalp-damar bozukluklarına neden olabilir. Teratojeniktir. Fenitoinde olduğu gibi intrauterin yaşam sırasında karbamazepine maruz kalan bebeklerin yarısından fazlasında kraniyofasyal defektler, tırnak hipoplazisi ve gelişme geriliği görülmüştür. Fenitoinden farklı olarak akne, dişeti hiperplazisi ve hirsutism yapmaz. Nörotoksik etkilerine zamanla biraz tolerans gelişebilirse de dozajın tedricen azaltılması veya idame dozajının ayarlanması ile etkiler enaza indirilebilir. Tedavide başlangıçta günde iki kez 200 mg verilir. Daha sonra tedricen günde mg a çıkılır. Çocuklar için sürdürme dozu mg/kg dır. Plazma dalgalanmalarını azaltmak için günlük doz 3-4 kezde verilebilir. Terapötik plazma konsantrasyonu 6-12 µg/ml dir. Doz ile plazma konsantrasyonu arasında basit bir ilişki bulunmaz, 9 µg/ml nin üzerindeki konsantrasyonlarda SSS ne ait istenmeyen etkiler görülmeye başlar (hastaların yaklaşık %50 sinde). Günümüzde absans ve miyoklonik tutarıklar dışında jeneralize tonik-klonik ve basit ve kompleks parsiyel epilepsilerde fenitoin gibi ana drog olarak kabul edilir. Pahalıdır. Kullanımı sırasında böbrek ve karaciğer işlevi izlenmeli ve hematolojik parametreler tetkik edilmelidir. OKSKARBAZEPİN Karbamazepinin türevidir. Etkinliği daha düşüktür. Karaciğerde oksidatif metabolizmaya uğramadığından biri dışında P450 enzimlerini indüklemez. Bu nedenle drogların çoğu ile etkileşmez. Karaciğerde hızlı biçimde esas olarak böbreklerden atılan aktif metabolitine dönüşür. İkincil olarak jeneralize olan veya olmayan tonik-klonik tutarıklar ile ilişkili parsiyel tutarıkların tedavisinde tek başına veya diğerlarine eklenerek kullanılır. Trigeminal nevraljiye karşı da etkilidir. Yan tesirleri karbamazepininkine benzer. Daha fazla hiponatremi yapabilir. Karaciğer ve cilt bozuklukları yapabilir, kemik iliğini bozup lökopeni ve diğer kan bozukluklarına neden olabilir. Aktif metabolitlerinden eslikarbazin de tedaviye sunulmuştur.
9 9 SODYUM VALPROAT Dallanmış zincirli karboksilik asid olan valproik asid epilepsi tedavisinde sodyum tuzu şeklinde kullanılır. Voltaja duyarlı Na + kanallarına, fenitoin ve karbamazepin gibi inhibitör etki gösterir. Deneysel olarak beyin GABA düzeyini yükselttiği gösterilmiştir (antiepileptik etkinliğe katkısı şüpheli). GABA nın nöronal ve glial alımını inhibe ettiği, nöron membranlarında potasyum kanallarını doğrudan etkisi ile açarak hiperpolarizasyon yaptığı gösterilmiştir. Doğal yağ asidlerinin beta-oksidasyonunu baskılayarak kanda keton cisimlerinin düzeyini yükseltir ve asidoz yapar. Keton cisimleri nöronlar tarafından glikojen yapımında kullanılır, nöronda glikojen düzeyinin yükselmesi uyarılabilirliği azaltır. Ağız yolundan hızla ve tama yakın emilir. Plazma doruk konsantrasyonuna 1-4 saatte ulaşır, ancak bu süre barsak kaplı tabletlerde (3-4 saat) veya yemeklerde alındığında uzayabilir. Plazma proteinlerine %90-95 oranında bağlanır. Aspirin bağlanma oranını azaltır. Terapötik dozlarda büyük bölümü glukuronat konjügatına dönüşür, kalanı mitokondrilerde metabolizmaya uğrar. İdrar ile değişmeksizin atılan miktarı yok denecek kadar azdır. Metabolitlerinin bazıları ana drog kadar etkinlik gösterir. Yarılanma ömrü 7-10 saat kadardır. Tedavide diğer antiepileptiklerin bulunması süreyi kısaltır. Çok yüksek dozlarda kandan temizlenmesi doza bağımlı hale gelebildiğinden, drog etkileşimlerine açıktır. Düşük dozlarda kendi metabolizmasını inhibe eder. Fenitoini plazma proteinlerinden ayırarak serbest düzeyini yükseltir, fenobarbital, fenitoin ve karbamazepin metabolizmasını baskılayarak kararlı durum kan konsantrasyonlarını artırır. Günlük dozu başlangıçta 600 mg dır. Üç keze bölünerek verilebilir. Doz üç günlük aralıklar ile artırılarak 2.5 g a kadar çıkarılabilir. Bazı hastalarda daha yüksek günlük doza gereksinim olabilir. Ağırlığı 20 kg olan çocuklara günde 20 mg/kg, daha ağır çocuklara 400 mg verilir. Yarılanma ömrü kısa olduğundan günde 2 kez veya daha sık kullanılması gerekir. Belirgin sakinleşme, uyku hali, hatta koma yapabileceğinden başlangıç dozu düşük olmalıdır. En çok görülen istenmeyen etkileri iştahsızlık, bulantı, kusma ve karın krampı gibi geçici midebarsak yakınımlarıdır. Sakinleşme ve uyuşukluk yapabilir. Denge bozukluğu ve tremor gibi etkiler daha az görülür ve doz azaltıldığında hafifler. Bazen ciltte kızarıklık, seyrek ve geçici olarak orta şiddette saç dökülmesi ve iştah artması yapabilir. Karaciğerde idiyosinkratik nitelikte hasarlanmaya neden olabilir. İki yaşın altındaki çocuklarda diğer antiepileptikler ile birlikte kullanılması durumunda öldürücü hepatit olasılığı artar. Başlangıçta karaciğer enzimlerinde artma belirgin değildir. Ölüm genellikle tedavinin ilk 4 ayı içinde görülür. Tedavi süresince karaciğer işlevinin dikkatle izlenmesi gerekir. Bazı hastalarda hepatotoksisite geri dönüşümlüdür. Pankreatit bildirildiğinden, akut karın ağrısı olursa plazma amilaz düzeyi izlenmelidir. Diğer bir idyosinkratik etkisi trombositopeni yapmasıdır. Trombosit agregasyonunu inhibe ettiği için kanama zamanını uzatabilir. Seyrek de olsa lökopeni ve pansitopeni
10 10 yapabilir. Pek çok hastada etkin ve güvenilirdir. Ancak, teratojenik etki potansiyeli yüksektir. Spina bifida, kardiyovasküler, orofasial ve dijital anomaliler yapabildiğinden gebelere verilmemelidir. Bütün tutarık tiplerine etkili iki drogdan biridir (diğeri klonazepam). Hem absans, hem de tonik-klonik nöbetlere etkilidir. İki nöbet tipinin birlikte olduğu hastalarda yararı fazladır. Jeneralize epilepside, absanslarda ve myoklonik tutarıklarda en fazla tercih edilen drogdur. Absans tutarıklarda tek başına kullanıldığında etosüksimid kadar etkinlik gösterebilir. Atipik absansta, atonik ve tonik tutarıklarda denenebilir. Plazma düzeyi, etkililiğinin iyi bir göstergesi olmadığından, rutin olarak izlenmesi gerekmez. Son yıllarda injeksiyonluk çözeltisi status tedavisinde (absans nöbetlerde) kullanılmaya başlamıştır. Pahalıdır. Bipolar bozukluk ve migrende de kullanılmaktadır. ETOSÜKSİMİD Absans epilepsi tedavisinde en tercih edilen drogdur. Atipik absans, atonik, tonik ve miyoklonik tutarıklarda ve fenitoin veya fenobarbital ile yeterli derecede kontrol altına alınamayan jeneralize tonik-klonik epilepsisi olan hastalarda birlikte kullanıldığında etkilerini artırır. Tek başına, jeneralize tonik-klonik tutarıkları olan hastalarda seyrek de olsa nöbetleri sıklaştırabilir. Talamustaki nöronlarda kalsiyum kanallarında (düşük eşikli T tipi) kalsiyum akımlarını önler. Ağız yolundan emilimi tamdır. Plazmada doruk konsantrasyona ortalama 5 saatte ulaşır. Plazma proteinlerine fazla bağlanmaz. Vücut doku ve sıvılarına eşit dağılım gösterir, dokularda birikmez, %25 kadarı değişmeksizin, kalanı karaciğerde metabolize olduktan sonra idrarla atılır. Plazma yarılanma ömrü erişkinlerde saat, çocuklarda 30 saattir. İstenmeyen etkileri arasında bulantı, kusma ve iştahsızlık bulunur. Psişik bozukluğu olan hastalarda davranış üzerine olan olumsuz etkileri (kaygı, konsantrasyon güçsüzlüğü v.s.) daha belirgindir. Yorgunluk, uyuşukluk, öfori, Parkinson sendromu belirtileri, baş ağrısı, ışığa duyarlık ve baş dönmesi yapabilir. Aşırı duyarlık reaksiyonları (ürtikerden Stevens-Johnson sendromuna), eozinofili (%10) oluşturabilir, kemik iliği depresyonuna (lökopeni, trombositopeni, aplastik anemi) bağlı ölümlere neden olabilir. Günlük dozu erişkinlerde mg, çocuklarda mg/kg dır. Bu doz iki kezde verilir. Tedaviye ufak dozlarla başlanılması ve tutarıklar önlenene veya toksik etki oluşana kadar uygun miktarlarda haftalık artırımların yapılması önerilir. BENZODİAZEPİNLER Asıl klinik kullanımları sakinleştirici-kaygı giderici etkinliklerine dayanır, ancak önemli antiepileptik özellikleri de vardır. Klonazepam, klorazepat, nitrazepam, klobazam, diazepam ve lorazepam çeşitli tutarıklarda veya status epileptikusta kullanılır. Antikonvulsan etkilerine GABA ya bağımlı klorür iletisini artırmalarının katkısı büyüktür.
11 11 Ağız yolu ile kullanımlarında biyoyararlanımları yüksektir. Plazma doruk konsantrasyonuna 1-4 saatte ulaşırlar. Ven içine uygulanımlarında yağda çözünürlüklerinin yüksekliği nedeni ile yeniden dağılıma uğrarlar, SSS ndeki etkileri hızla başlar ve çabuk sonlanır. Plazma proteinlerine bağlanırlıkları çok yüksektir (diazepam %99, klonazepam %85). Diazepam ve klorazepatın başlıca metaboliti olan demetildiazepam da benzer farmakolojik etkiler gösterir. Diazepam ve demetildiazepam yavaş bir biçimde diğer metabolitlere dönüşür. Diazepamın yarılanma ömrü 1-2 gün, demetildiazepamın 60 saattir. Klonazepam ve nitrazepam karaciğerde metabolize olur, yarılanma ömürleri yaklaşık 1 gündür. Lorazepamın büyük bölümü glukuronik asidle konjuge olarak metabolize olur; yarılanma ömrü yaklaşık 14 saattir. Mutad (alışılmış) dozlarda akut toksisiteleri nispeten azdır. Kalp ve damar sistemi ve solunumda depresyon yapıcı etkileri ven içi uygulamada ve hastaya daha önce benzer etkide antikonvulsan veya diğer drogların kullanılması halinde ortaya çıkar. Klonazepam, etosüksimide yanıt vermeyen absans olguları ile miyoklonik tutarıklara, infantil spazmlara ve atonik tutarıklara karşı etkilidir. Absans olgularında nöbetleri önlediği gibi nöbetler arasında gözlenen anormal elektriksel deşarjları da ortadan kaldırarak EEG yi düzeltir. Ayrıca yeterli derecede kontrol edilemeyen jeneralize tonik-klonik epilepsi olgularının tedavilerine eklenebilir. Ven içine uygulanması ile status epileptikus tedavisinde de yarar sağlanabilir. Klonazepamın başlangıç dozu erişkinlerde günde 1.5 mg ı, çocuklarda günde mg/kg ı geçmemelidir. Günlük dozun 2-3 e bölünmesi doza bağımlı istenmeyen etkileri azaltır. Doz artırımı her 3 günde bir çocuklarda mg, erişkinlerde mg olmalıdır. Maksimal doz erişkinlerde günde 20 mg, çocuklarda mg/kg dır. Uzun süreli klonazepam kullanımında başlıca yan etkiler uyuşukluk ve yorgunluktur. Hastaların yaklaşık %50 sinde ortaya çıkar, zamanla azalır. Kas inkoordinasyonu ve denge bozukluğu daha seyrektir. Ancak, bazen bu etkiler drogun tamamen kesilmesini gerektirebilir. Davranış üzerine etkiler özellikle çocuklarda sorun yaratabilir; saldırganlık, aşırı hareketlilik, huzursuzluk, sakinleşme yerine aşırı uyarılma ve konsantrasyon güçlüğü (hastaların yaklaşık %50 sinde) yapabilir. Hem iştah azalması hem de artması yapabilir. Çocuklarda salya ve bronş salgılarının artışı sorun oluşturabilir. Bazen nöbetler şiddetlenebilir, drogun ani kesilmesi status epileptikusa yol açabilir. Nispeten pahalıdır. Status epileptikusa yol açmamak için tedaviya birden son vermeyip dozu giderek azaltmak gerekir. Uygulama başladıktan 1-6 ay sonra etkisine tolerans gelişebilir, bazı hastalar doz artırılsa bile yanıt vermezler. Klobazam epilepsi tedavisinde yardımcı drog olarak değer taşır. Kullanımında yan etkiler daha seyrek ve hafif olabilir. Zamanla tolerans gelişimi sorun oluşturabilir. Klorazepat dipotasyum tuzu halinde günde 45 mg a kadar verilebilir. Erişkinlerde kompleks parsiyel epilepsi tedavisinde kullanılır. Dokuz yaş altındaki çocuklarda kullanılması önerilmez. Absansta da etkilidir.
12 12 Diazepam deşarjların yayılmasını önler. Diğer antiepileptiklere göre etkililiği düşük olduğundan, etkisine tolerans geliştiğinden ve belirgin sakinleşme yaptığından koruyucu olarak kullanılmaz. Fenobarbital gibi febril tutarıklarda çok etkilidir. Rektal çözelti (enema) şeklinde uygulanabilir. Etkisi supozituvar şeklinde verilmeye göre daha çabuk başlar. Status epileptikusta i.v. olarak dakikada 5 mg ı aşmayacak şekilde verilir. Erişkinler için mutad dozu 5-10 mg dır. Gerekirse dakikada, en fazla 30 mg olacak şekilde bu doz tekrarlanabilir. Bu uygulama biçimi 2-4 saatte bir tekrarlanabilir, ancak günlük doz 100 mg ı aşmamalıdır. Etki süresinin kısa olması sakınca yaratır. DİĞER/YENİ ANTİEPİLEPTİKLER VİGABATRİN Yapısı GABA ya benzer (gama-vinil-gaba). GABA-transaminazı geriye dönüşümsüz olarak inhibe ederek GABA erjik aşırımı güçlendirir. Mide barsak kanalından iyi emilir. Plazma proteinlerine bağlanmaz, değişmeden idrar ile atılır. Az da olsa enzim indüksiyonu yapar. Diğer droglara yeterli yanıt vermeyen, ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan parsiyel epilepside yardımcı drog olarak kullanılır. West sendromundaki infantil spazmlara, yüksek dozlarda özellikle kompleks parsiyel tutarıklara karşı da etkilidir. En sık görülen istenmeyen etkisi hastaların yaklaşık 1/3 ünde ortaya çıkan görme alanı kusurlarıdır. Diğerleri arasında uyuşukluk, denge bozukluğu, baş dönmesi, huzursuzluk, tedirginlik ve kesiklik bulunur. Çocuklarda hiperkinezi ve uykusuzluk yapabilir. Erişkinlerin %2 kadarında psikoz yapabilir (çocuklarda seyrek). Kilo almaya neden olabilir. Uzun süre kullanımda etkilerine tolerans gelişir (hastaların % 25 kadarında). Bazen tutarıkları daha da kötüleştirebilir. Seyrek olarak granülositopeni yapabilir. GABAPENTİN Kan-beyin engelini kolay geçmesi için molekülde değişiklik yapılmış bir GABA türevidir. GABA salıverilmesini artırır. Diğer droglara yeterli yanıt vermeyen, ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan parsiyel epilepside yardımcı drog olarak kullanılır. Postherpetik nevralji, ağrılı diabetik nöropati, trigeminal nevralji, omurilik zedelenmesine bağlı ağrılar dahil SSS veya periferik kaynaklı nöropatik ağrı sendromlarının tedavisinde de kullanılır. Mide-barsak kanalından %60 a yakın bir oranda emilir. Doz arttıkça emilimi azaldığından plazma konsantrasyonu doz ile orantılı artmaz. Antasidler emilimini azaltabilir. Plazma proteinlerine bağlanmaz, değişmeden idrar ile atılır. Eliminasyon yarılanma ömrü 5-7 saattir. Diğer droglar ile etkileşmediğinden ikili tedavide diğer antiepiletiklere üstünlük sağlar. Altı yaş ve altındaki çocuklarda azaltılmış dozda kullanılır. Güvenilir bir drogdur. Başlıca istenmeyen etkileri uyuklama, baş dönmesi, denge bozukluğu, kesiklik ve nistagmustur.
13 13 LAMOTRİJİN Fenitoin gibi nöronların voltaja bağımlı hızlı sodyum kanalllarını inhibe eder. Ayrıca eksitatör sinir uçlarından glutamat ve az derecede aspartat salıverilmesini inhibe eder. Parsiyel tutarıklara, primer veya sekonder jeneralize olan tonik-klonik tutarıklara ve miyoklonik tutarıklara karşı tek başına veya diğer antiepileptiklere ek olarak kullanılır. Atipik absansa ve Lennox-Gastaut sendromundaki (çoklu nöbet, zihinsel gerilik, direnç) atonik ve tonik tutarıklara karşı denenebilir. Ağız yolundan tamamen emilir. Besinler emilimini azaltır. Plazma proteinlerine yaklaşık %55 oranında bağlanır. Karaciğerde esas olarak glükuronat ile konjüge edilerek idrar ile atılır. Fenitoin, fenobarbital veya primidon ve karbamazepin yıkımını hızlandırır, plazma düzeyini azaltır. Valproat yıkımını kısmen baskılar. On iki yaşın altındaki çocuklarda tek başına kullanılmaz. Yan tesir sıklığı görece düşüktür. En sık cilt döküntüleri (%3) görülür. Bazen anjiyoödem veya Stevens-Johnson sendromu gibi ciddi döküntülü durumlara neden olabilir. Baş dönmesi, baş ağrısı, denge bozukluğu, bulantı, kusma, uyuklama, görme bulanıklığı ve çift görme yapar. Bazen tutarıkların sıklığının, devam süresinin ve şiddetinin artmasına neden olabilir. Kemik iliğini baskılayabilir, aplastik anemi, trombositopeni yapabilir. Folik asid antimetaboliti olduğundan gebelerde kullanılmaz. FELBAMAT Glutamatın NMDA reseptörlerinin glisin bağlanma yerini kapatarak glisine bağlı eksitatör etkinliği azaltır. Ayrıca kalsiyum ve hızlı sodyum kanallarını inhibe eder. Parsiyel tutarıklarda ve sekonder olarak jeneralize olan tonik-klonik tutarıklarda kullanılır. Çocuklarda infantil spazmlara, absans ve Lennox-Gastaut sendromuna karşı da etkilidir. Mide-barsak kanalından tama yakın emilir. En sık olarak iştah azalması, kilo kaybı, uykusuzluk, bulantı, kusma, ishal, baş dönmesi ve kesiklik yapar. Hafif lökopeni yapabilir. Fenitoin ve valproatın yıkımını hızlandırır, karbamazepinin aktif metabolitinin düzeyini artırır. Fenitoin ve karbamazepin plazma düzeyini düşürür, eritromisin artırır. Varfarinin antikoagülan etkinliğini artırır. Aplastik anemi ve hepatit nedeni ile Amerika Birleşik Devletlerinde piyasadan çekilmiştir. TOPİRAMAT Tek başına veya diğer antiepileptiklere ek olarak jeneralize tonik-klonik tutarıklara, ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan parsiyel tutarıklara karşı ve diğer droglara ek olarak Lennox- Gastaut sendromuna eşlik eden tutarıklara karşı kullanılır. Migrende koruyucu olarak kullanılabilir. Çeşitli psişik ve nörolojik bozukluklara neden olabilir. Gözde akut miyopluk ve onunla birlikte dar-açılı glokom yapabilir. Göz içinde koroid tabakada ödem ve ona bağlı olarak iris ve lenste öne kaymaya neden olabilir. Böbreklerde taş oluşturabilir.
14 14 TİAGABİN Diğer antiepileptiklere yeterli yanıt vermeyen ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan parsiyel tutarıkların tedavisinde bu droglara ek olarak kullanılır. Diğer antiepileptikler gibi başlangıçta düşük dozda verilir ve doz giderek artırılır. Yan tesirleri genellikle daha hafiftir; beceri isteyen işlerin yapılmasını bozabilir. LEVETİRASETAM Diğer droglara yeterli yanıt vermeyen ikincil olarak jeneralize olan veya olmayan parsiyel tutarıkların tedavisinde bu droglara ek olarak kullanılır. Yan tesirleri genellikle ciddi değildir. Yorgunluk duygusu, sinirlilik gibi hafif yan etkilere yol açabilir. ZONİSAMİD Sodyum kanallarına etki eder. Parsiyel, jeneralize tonik-klonik ve bazı tip miyoklonik epilepside tercih edilir. Uyuklama, denge bozukluğu, ciddi olabile cilt kızarıklıkları yapabilir. PREGABALİN Gabapentin gibi epilepside ve periferik ve santral nöropatik ağrılarda kullanılır. Jeneralize kaygı bozukluğunu da düzeltebilir. Görece sık yan tesir yapar. Bulantı-kusma ve uyuşukluk ile dikkat ve hareket kontrolunda, görmede, cinsel işlevde ve bellekte bozulma yapabilir. Daha seyrek olarak depresyon, uykusuzluk, aritmi, zayıflama, hipo- veya hiperglisemi, kalp yetmezliği ve bilinç kaybına neden olabilir. RETİGABİN RUFİNAMİD STİRİPENTOL Yararlanılan Kaynaklar: 1. Tıbbi Farmakoloji. SO Kayaalp (ed.), 13. baskı, Pelikan Yayıncılık, 2012, Ankara. 2. Basic and Clinical Pharmacology. BG Katzung ve AJ Trevor (ed.), 13. baskı, McGraw Hill, New York, 2015.
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR. Prof.Dr.A.Tanju ÖZÇELİKAY
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR Prof.Dr.A.Tanju ÖZÇELİKAY Epilepsi: Beynin elektriksel fonksiyonundaki değişimler sonucu, Ani olarak başlayan, kısa süren ve kendiliğinden geçen, genellikle bilinç kaybına neden olan
DetaylıAntiepileptik ilaçlar
Antiepileptik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009 Konuşma planı Antiepileptik ilaçların toplu
DetaylıKonvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı olarak
DetaylıEpilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;
Epilepsi bir kişinin tekrar tekrar epileptik nöbetler geçirmesi ile niteli bir klinik durum yada sendromdur. Epileptik nöbet beyinde zaman zaman ortaya çıkan anormal elektriksel boşalımların sonucu olarak
DetaylıKansız kişilerde görülebilecek belirtileri
Kansızlık (anemi) kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre kabul edilen değerlerin altında olmasıdır. Bu değerler erişkin erkeklerde 13.5 g/dl, kadınlarda 12 g/dl nin altı kabul edilir. Kansızlığın
DetaylıANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI
ANKSİYETE BOZUKLUKLARINDA ANTİEPİLEPTİKLERİN KULLANIMI Prof. Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD ANTİEPİLEPTİKLER Karbamezepin Okskarbazepin Lamotrijin Riluzol Valproik
DetaylıEPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM
EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM Prof. Dr. Hayri Ermiş İstanbul Tıp Fakültesi, Kadın Hast. Ve Doğum A.B.D. Perinatoloji B.D. Gebeliğin kriz sıklığına etkisi? Gebelerin 1/3 ünde kriz
DetaylıDağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır.
DAĞILIM AŞAMASINI ETKİLEYEN ÖNEMLİ FAKTÖRLER Dağılımı belirleyen primer parametre plazma proteinlerine bağlanma oranıdır. Bu bağlanma en fazla albüminle olur. Bağlanmanın en önemli özelliği nonselektif
DetaylıKonvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West
Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuk Epileptik sendrom kavramı ve West sendromu Beyinde bir grup nöronun anormal deşarjına bağlı
DetaylıANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL
ATİEPİLEPTİK İLAÇLAR (Antikonvülsan İlaçlar) Prof. Dr. Gülgün KILCIGİL 2017-2018 Epilepsi (halk arasında sara), beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin anormal elektro-kimyasal deşarj yapması sonucu ortaya
DetaylıKONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK. Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji
KONVÜLSİYON (NÖBET) GEÇİREN ÇOCUK Dr.Ayşe SERDAROĞLU Gazi ÜTF Çocuk Nöroloji Nöbet? Bilinç bozukluğu ve Motor fenomenler içeren olay. Nöbet... Van Gogh Epileptik nöbet neden olur? İnhibisyon Eksitasyon
DetaylıMagnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI
Magnezyum (Mg ++ ) MAGNEZYUM, KLOR VE METABOLİZMA BOZUKLUKLARI Dr Ali Erhan NOKAY AÜTF Acil Tıp AD 2009 Büyük kısmı intraselüler yerleşimlidir Normal serum düzeyi: 1.5-2,5 meq/l Hücre içinde meydana gelen
DetaylıANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR
ANTİEPİLEPTİK İLAÇLAR Epilepsi,Parkinson gibi tek bir nörotransmitter eksikliğine bağlı diye tanımlanamayan, daha çok nöronların elektriksel yapısıyla ve işleyişiyle ilgili bir rahatsızlıktır. Epilepsi;
DetaylıTemelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde
EPİLEPSİ Basitleştirilmiş şekliyle epilepsi nöbeti kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır, ve beyin hücrelerinde geçici anormal deşarjlar sonucu ortaya çıkar. Epilepsi nöbetlerinin çok değişik
DetaylıPropiverin HCL Etki Mekanizması. Bedreddin Seçkin
Propiverin HCL Etki Mekanizması Bedreddin Seçkin 24.10.2015 Propiverin Çift Yönlü Etki Mekanizmasına Sahiptir Propiverin nervus pelvicus un eferent nörotransmisyonunu baskılayarak antikolinerjik etki gösterir.
DetaylıYAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy
YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek
DetaylıTrileptal 600 mg Film Tablet
Trileptal 600 mg Film Tablet FORMÜLÜ Bir tablet 600 mg okskarbazepin içerir. Yardımcı maddeler: sarı demir oksit ve titan dioksit. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik Özellikleri Okskarbazepinin başlıca
DetaylıFEBRİL NÖBETLER. Doç Dr. Sema Saltık
FEBRİL NÖBETLER Doç Dr. Sema Saltık FEBRİL NÖBETLER (FN)- TANIM FEBRİL NÖBET (FN): 6 ay- 5 yaş arası çocuklarda, santral sinir sistemi enfeksiyonu veya başka bir etken bulunmaması koşuluyla ateşle birlikte
DetaylıYaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi
Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi Dr. Berker Duman Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi BD Ankara Üniversitesi Beyin Araştırmaları
DetaylıARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR 1) BRADİKARDİK İLAÇLAR 2) TAŞİKARDİK İLAÇLAR Kalp, kendi kendine uyarı çıkarma ve iletebilme özelliğine
DetaylıToksisiteye Etki Eden Faktörler
Toksisiteye Etki Eden Faktörler Toksik etki (toksisite) Tüm ksenobiyotiklerin biyolojik sistemlerde oluşturdukları zararlı etki. 2 Kimyasal Madde ile İlgili Faktörler Bir kimyasal maddenin metabolizmasında
DetaylıDİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea
DİGİTOKSİN Folia Digitalis denilen, Avrupada orman altlarında yetişen Digitalis purpurea (Scrophulariaceae) bitkisinin yapraklarından elde edilen sekonder heterozite Digitoksin adı verilir. D.purpurea
DetaylıFEBRİL KONVÜLSİYON: Tedavi Edilmeli? / Edilmemeli? Prof. Dr. Hasan Tekgül E.Ü.T.F. Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı
FEBRİL KONVÜLSİYON: Tedavi Edilmeli? / Edilmemeli? Prof. Dr. Hasan Tekgül E.Ü.T.F. Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı FK: Hedefler 1. Basit ve Komplike FK ları tanımlamak 2. Etyopatogenetik değerlendirmeyi yapmak
DetaylıEpilepsi Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar
Epilepsi Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Ebru Nur VANLI YAVUZ, Betül BAYKAN İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı, İstanbul Epilepsi tedavisinde ilk basamak, tanının doğru
Detaylı2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?
DEMİR EKSİKLİĞİ 1. Demir eksikliği anemisi nedir? Demir eksikliği anemisi : kan hücrelerinin yapımı için gerekli olan demirin dışarıdan besinlerle yetersiz alınması yada vücuttan aşırı miktarda kaybedilmesi
DetaylıASETOMİNOFEN ZEHİRLENMELERİ UZ. DR. MEHMET YİĞİT SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ «
ASETOMİNOFEN ZEHİRLENMELERİ UZ. DR. MEHMET YİĞİT SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ HASEKİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ « Sunum planı Epidemiyoloji Farmakokinetik Klinik özellikler Tanı Tedavi Sonuç Epidemiyoloji
DetaylıGenellikle 1-3 günlük tedavi yeterlidir. Romatizma tedavilerinde en az bir hafta uygulanır.
Prospektüs FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Metamizol steroid olmayan yangı giderici bir pyrazolone'dur. Analjezik, antiinflamatuar ve antipiretik etkilere sahiptir. Narkotik olmayan analjezikler grubuna girer.
DetaylıGEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI
GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI Gebelikte ortaya çıkan fizyolojik değişiklikler Sodyum ve su retansiyonu Sistemik kan basıncında azalma Böbrek boyutunda artma ve toplayıcı sistemde dilatasyon Böbrek kan
DetaylıAntiepileptik İlaç Başlama İlkeleri. Prof. Dr. Dilşad TÜRKDOĞAN
Antiepileptik İlaç Başlama İlkeleri Prof. Dr. Dilşad TÜRKDOĞAN Akış 1-Ġlk nöbette tedavi kararı 2-Ġyi huylu epilepsilerde tedavi kararı: Rolandik Epilepsi 3-Ġlaç tedavisinin düzenlenmesı İlk Nöbet - Tanım:
DetaylıLevosimendanın farmakolojisi
Levosimendanın farmakolojisi Prof. Dr. Öner SÜZER Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji AbD 1 Konjestif kalp yetmezliği ve mortalite 2 Kaynak: BM Massie et al, Curr Opin Cardiol 1996
Detaylıİlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar
İlaç Allerjisi İle Oluşan Klinik Sendromlar Hepatik reaksiyonlar Çoğu ilaç kolestatik ya da hepatoselüler karaciğer değişikliklerine neden olur. Paraaminosalisilik asit, sülfonamidler, fenotiazinler karaciğerin
DetaylıIX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011
ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik
Detaylı2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru yanıt hayır olabilir mi?
ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE FARMAKODİNAMİK FARKLILIKLAR 17.12.2004 ANKARA Prof.Dr. Aydın Erenmemişoğlu ÇOCUKLARDA İLAÇ KULLANIMINDA FARMAKOKİNETİK VE 2x2=4 her koşulda doğru mudur? doğru
DetaylıİÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III
İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III 1: DİYABET...1 Diabetes insipedius...2 Diabetes mellitus...2 Diyabetin Etkileri...3 Belirtiler...4 Nedenler...4 Tedavi...4 Bitkilerin Rolü...5 Tıbbi Faydaları...6 2: KARACİĞER
DetaylıÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA
ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir Sistemine (MSS) bilgi ileten ve bilgi alan sinir sistemi bölümüdür. Merkezi Sinir Sistemi nden çıkarak tüm vücuda dağılan sinirleri
Detaylı1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler.
1. Farmakokinetik faz: İlaç alındığı andan sonra vücudun ilaç üzerinde oluşturduğu etkileri inceler. Bunlar; absorbsiyon, dağılım; metabolizma (biotransformasyon) ve eliminasyondur. 2. Farmakodinamik faz:
DetaylıLABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU
LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU Alanin Transaminaz ( ALT = SGPT) : Artmış alanin transaminaz karaciğer hastalıkları ( hepatosit hasarı), hepatit, safra yolu hastalıklarında ve ilaçlara bağlı olarak
DetaylıİLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL
İLAÇLARIN VÜCUTTAKİ ETKİ MEKANİZMALARI Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL Vücudun İlaçlara Etkisi (Farmakokinetik Etkiler) Farmakokinetik vücudun ilaca ne yaptığını inceler. İlaçlar etkilerini lokal veya sistematik
DetaylıKilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar
Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI LİMENDA Vajinal Ovül. 2. BİLEŞİM Etkin madde: 1 vajinal ovül için; Mikonazol nitrat
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI LİMENDA Vajinal Ovül 2. BİLEŞİM Etkin madde: 1 vajinal ovül için; Metronidazol Mikonazol nitrat 750 mg 200 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR Candida albicans ın oluşturduğu kandidal
DetaylıBÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...
BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film kaplı tablette 1000 mg levetirasetam içerir.
KULLANMA TALİMATI KEPPRA 1000 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir film kaplı tablette 1000 mg levetirasetam içerir. Yardımcı maddeler: Kroskarmelos sodyum, makrogol 6000, kolloidal anhidrus
Detaylıİlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri
İlaçların Etkilerini Değiştiren Faktörler, ve İlaç Etkileşimleri Prof. Dr. Öner Süzer Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı www.onersuzer.com Son güncelleme: 10.03.2009
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. TIBBİ FARMASÖTİK ÜRÜNÜN ADI VICKS VapoSyrup Ekspektoran Şurup 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF TERKİBİ
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. TIBBİ FARMASÖTİK ÜRÜNÜN ADI VICKS VapoSyrup Ekspektoran Şurup 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF TERKİBİ Her 15 ml de, 200 mg Guaifenesin bulunur. Yardımcı maddeler için Bölüm 6.1 e bakınız.
DetaylıPsikofarmakolojiye giriş
Psikofarmakolojiye giriş Genel bilgiler Beyin 100 milyar nöron (sinir hücresi) içerir. Beyin hücresinin i diğer beyin hücreleri ile 1,000 ile 50,000 bağlantısı. Beynin sağ tarafı solu, sol tarafı sağı
DetaylıBakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar.
Bakır (Cu) Bakır anemi de kritik bir rol oynar. Vücutta küçük miktarda bakır varlığı olmaz ise demirin intestinal yolaktan emilimi ve kc de depolanması mümkün değildir. Bakır hemoglobin yapımı için de
DetaylıMineraller. İnorganik maddeler. Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan Farmakognozi ABD
Mineraller İnorganik maddeler Farmakognozi ABD AÜEF Mineraller Kas ve kemik oluşumu, vücut sıvılarının oluşumu, sağlıklı sinir fonksiyonlarının devamı ve kas tonusunun düzenlenmesinde gerekli olan yapıtaşlarıdır.
DetaylıPROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL
PROSPEKTÜS BECOVİTAL YUMUŞAK KAPSÜL FORMÜLÜ : Bir Yumuşak Kapsül ; B 1 vitamini 15 mg B 2 vitamini 15 mg B 6 vitamini 10 mg B 12 vitamini 10 mcg Nikotinamid 50 mg Kalsiyum Pantotenat 25 mg D-Biotin 0.15
DetaylıAnksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer
Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 1 2 2 1 Anksiyolitik, sedatif, hipnotik ilaçlar Anksiyete, kesin olarak tanımlanabilir bir uyarıya bağlanamayan, huzursuzluk,
Detaylıİskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ
İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki
DetaylıKonvülziyonlu Hastaya Yaklaşım
Konvülziyonlu Hastaya Yaklaşım Konvülziyon (nöbet): Beyindeki nöronların anormal elektriksel deşarjı sonucu oluşan nörolojik fonksiyonel epizottur. Bilinç kaybı, anormal motor aktivite, davranışsal ve
DetaylıHipoglisemi-Hiperglisemi. Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul
Hipoglisemi-Hiperglisemi Dr.SEMA YILDIZ TÜDOV Özel Diabet Hastanesi İstanbul Diabetin Acil Sorunları Hipoglisemi Diabetik Ketoz ( veya Ketoasidoz) Hiperosmolar Nonketotik Durum Laktik Asidoz Hipoglisemi
DetaylıADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği
ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği SUNU PLANI Tanım ve Epidemiyoloji Adrenal bez anatomi Etiyoloji Tanı Klinik Tedavi TANIM-EPİDEMİYOLOJİ Adrenal
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
KULLANMA TALİMATI MYODİN 4mg/2ml IM ampul Kas üzerine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, sitrik asit monohidrat, susuz sodyum
DetaylıAstım Tedavisinde Kullanılan İlaçların
Bölüm 25 Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Astım Tedavisinde Kullanılan İlaçların Yan Etkileri Dr. Fevzi DEMİREL Nefesle Alınan Kortizonlu İlaçların Yan Etkileri Astım tedavisinde kullanılan
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI B) ÇEVRESEL (PERİFERAL) SİNİR SİSTEMİ Çevresel Sinir Sistemi (ÇSS), Merkezi Sinir
DetaylıLEV-END 250 mg Film Kaplı Tablet
LEV-END 250 mg Film Kaplı Tablet FORMÜLÜ Her bir film kaplı tablette; 250 mg levetirasetam, titanyum dioksit ve FD&C Blue 2 bulunur. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik özellikleri Levetirasetam bir
Detaylı100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir?
100. Aşağıdaki ilaçlardan hangisi, bipolar (manik depresif) bozukluğun tedavisinde öncelikli bir seçenek değildir? A) Karbamazepin B) Lamotrijin C) Lityum karbonat D) Valproik asit E) Duloksetin Referans:
Detaylı(trankilizan ilaçlar)
Anksiyolitik ilaçlar (trankilizan ilaçlar) Anksiyete nedir? Anksiyete bozuklukları nedir? Anksiyete > Otonomik belirtiler Kalp hızında, tansiyonda, kalp kasılmasında, nefes hızında vs artış Norepinefrin
DetaylıDepakin % 20 Oral Solüsyon
Depakin % 20 Oral Solüsyon FORMÜLÜ Bir ml de: Sodyum valproat 200 mg FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ Farmakodinamik özellikleri: Sodyum valproat geniş etki spektrumlu antiepileptik bir ajandır. Valproat etkisini
DetaylıKlinikte Analjeziklerin Kullanımı. Dr.Emine Nur TOZAN
Klinikte Analjeziklerin Kullanımı Dr.Emine Nur TOZAN Analjezikler Hastaya uygulanacak ilk ağrı kontrol yöntemi analjeziklerin verilmesidir. İdeal bir analjezik Oral yoldan kullanıldığında etkili olabilmeli
DetaylıPediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları
[Çocuklarda Akılcı İlaç Kullanımı] Pediatriye Özgü Farmakoterapi Sorunları Ayşın Bakkaloğlu Hacettepe Üniversitesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik Nefroloji Ünitesi İlaç Metabolizması Esas organ
DetaylıFARMAKOKİNETİK. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN
FARMAKOKİNETİK Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN 2 İlaç Vücuda giriş Oral Deri İnhalasyon Absorbsiyon ve Doku ve organlara Dağılım Toksisite İtrah Depolanma Metabolizma 3 4 İlaçların etkili olabilmesi için, uygulandıkları
DetaylıKULLANMA TALİMATI. CALCINAT 30 mg/10 ml Enjeksiyonluk Çözelti Damar içine uygulanır.
KULLANMA TALİMATI CALCINAT 30 mg/10 ml Enjeksiyonluk Çözelti Damar içine uygulanır. Etkin madde: 10 ml çözelti 30 mg folinik aside eşdeğer 32.41 mg kalsiyum folinat içerir. Yardımcı maddeler: Sodyum klorür,
Detaylı16 yaş altı hastalarda viral grip/ soğuk algınlığı veya suçiçeği durumlarında hekime danışılmadan kullanılmamalıdır.
1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI DENCOL Jel Sprey 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Her 1 g jel, Etkin madde: Kolin salisilat içerir. Yardımcı maddeler: Sorbitol (%70) Karboksimetil selüloz sodyum 87.1 mg 70.0
DetaylıYrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD
Yaşlılarda Psikofarm akoloji Uygulam a Prensipleri Yrd. Doç.Dr. Mehmet AK GATA Psikiyatri AD ABD > 65 yaş, nüfusun %13 ancak reçete edilen tüm ilaçların % 35 > 70 yaş, hastaneye yatış 1/6 ilaç yan etkisi
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet. 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI İNSUFOR 500 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Metformin hidroklorür 500 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR İNSUFOR, tip 2 diabetes mellitus tedavisinde, özellikle fazla kilolu
DetaylıArş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN
LİTYUM LİTYUM İNTOKSİKASYONU Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN Arş.Gör.Dr. Ahmet UZUNDURUKAN Giriş Farmakokinetik Patofizyoloji İntoksikasyon Tedavi Takip-Taburculuk GİRİŞ Lityum, bipolar bozukluk akut manide
DetaylıAcil Serviste Sedasyon ve Analjezi
Acil Serviste Sedasyon ve Analjezi Journal of Clinical and Analytical Medicine Acil Tıp El Kitabı Güçlü Aydın, Ümit Kaldırım Opioidler Analjezi bilinç değişikliği yaratmadan ağrının azaltılmasıdır. Akut
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Yardımcı maddeler: Sitrik asit, etanol, sodyum sitrat, propilen glikol ve enjeksiyon için su içerir.
KULLANMA TALİMATI ONE-ALPHA 1 mikrogram / 0.5 ml i.v. ampul Damar içine uygulanır. Etkin madde: 1 mikrogram Alfakalsidol içermektedir. Yardımcı maddeler: Sitrik asit, etanol, sodyum sitrat, propilen glikol
DetaylıYeni doğan ve çocukta ilaç metabolizması ve dikkat edilmesi gereken hususlar
Yeni doğan ve çocukta ilaç metabolizması ve dikkat edilmesi gereken hususlar 1937 yılında 107 çocuk streptokok enfeksiyonu için aldıkları sülfonilamid ekstresinden dolayı ölmüşlerdir. Nedeni araştırıldığında
DetaylıGastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM
Gastrointestinal Sistem Hastalıkları Dr. Nazan ÇALBAYRAM ÇÖLYAK HASTALIĞI Çölyak hastalığı bir malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık; gluten içeren unlu gıdalara karşı genetik bazda immünojik bir intolerans
DetaylıKısa Ürün Bilgisi. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NİMELİD 100 mg TABLET
Kısa Ürün Bilgisi 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NİMELİD 100 mg TABLET 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her bir tablet 100 mg Nimesulide (mikronize) içermektedir. Yardımcı madde(ler): Laktoz
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ. Uygulama şekli: Az miktarda su ile seyreltilerek ya da seyreltilmeden yutulmaksızın gargara yapılır.
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI: DİCLORAL gargara 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Her 1 ml 0,74 mg diklofenak (serbest asit şeklinde) içerir. Yardımcı madde(ler): Yardımcı
DetaylıKEPPRA 1000 mg FİLM TABLET KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir film kaplı tablette 1000 mg levetirasetam içerir.
KULLANMA TALİMATI KEPPRA 1000 mg film tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir film kaplı tablette 1000 mg levetirasetam içerir. Yardımcı maddeler: Kroskarmelos sodyum, makrogol 6000, kolloidal anhidrus
DetaylıPazoloji ve Kullanım Şekli Çocuklar ve erişkinlerde kullanımı aşağıdaki tabloda verilmiştir;
KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI NAC 200 mg efervesan tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Asetilsistein 200 mg Yardımcı madde(ler): Aspartam (E 951) Sodyum hidrojen karbonat
DetaylıKULLANMA TALİMATI. PROGESTAN 50 mg/ml IM enjeksiyonluk çözelti içeren ampul
KULLANMA TALİMATI PROGESTAN 50 mg/ml IM enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Sadece I.M uygulama içindir. Etkin madde: 50 mg Progesteron Yardımcı maddeler: Benzil alkol ve orta zincirli trigliserit Bu ilacı
DetaylıİLAÇ ETKİLEŞİMLERİ. Amaç. Hastalık, yaralanma ya da cerrahi girişim sonrası ortaya çıkan ağrı ve diğer belirtileri ortadan kaldırmak
İLAÇ ETKİLEŞİMLERİ İLAÇ İlaç, canlı hücrelerde oluşturduğu etki ile bir hastalığın teşhisini, iyileştirilmesi veya belirtilerinin azaltılması amacıyla tedavisini veya bu hastalıktan korunmayı mümkün kılan,
DetaylıConvulex 300 mg Enterik Kapsül
Convulex 300 mg Enterik Kapsül Formülü: Her kapsül 300 mg Valproik asit (dipropilasetikasit) içermektedir. Boya maddeleri: Kırmızı demir oksit, Titanyum dioksit UYARI: HEPATOTOKSİSİTE: VALPROİK ASİT VE
DetaylıNAPROSYN EC 250 mg. TABLET
NAPROSYN EC 250 mg. TABLET FORMÜLÜ : Bir enterik tablet, 250 mg. Naproksen içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Farmakodinamik Özellikler : Naproksen antiromatizmal, antienflamatuar ve antipiretik etkiye
DetaylıCONTRAMAL RETARD 100 mg TABLET PROSPEKTÜS
PROSPEKTÜS FORMÜLÜ : Contramal Retard 100 mg Tablet; 100 mg tramadol hidroklorür ve boyar madde olarak titanyum dioksit (E 171) içerir. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLERİ : Farmakodinamik Özellikleri : Contramal
DetaylıSolunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer
Solunum sistemi farmakolojisi Prof. Dr. Öner Süzer www.onersuzer.com 2 1 3 Havayolu, damar ve salgı bezlerinin regülasyonu Hava yollarının aferent lifleri İrritan reseptörler ve C lifleri, eksojen kimyasallara,
Detaylı11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)
11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı
DetaylıKULLANMA TALİMATI. SIRDALUD 2 mg tablet Ağız yoluyla alınır.
KULLANMA TALİMATI SIRDALUD 2 mg tablet Ağız yoluyla alınır. Etkin madde: 2 mg tizanidine eşdeğer miktarda 2.288 mg tizanidin hidroklorür içermektedir. Yardımcı maddeler: Kolloidal silikon dioksit (aerosil
DetaylıPROSPEKTÜS. FLUOROURACIL - KOÇAK 250 mg/ 5 ml I.V Enjeksiyon için Solüsyon içeren Flakon. Her ml de
PROSPEKTÜS FLUOROURACIL - KOÇAK 250 mg/ 5 ml I.V Enjeksiyon için Solüsyon içeren Flakon FORMÜLÜ Fluorourasil Sodyum hidroksit (ph 9.0 için) Enjeksiyonluk su k.m. Her ml de 50 mg k.m. 1 ml FARMAKOLOJİK
DetaylıKULLANMA TAL MATI MAXTH O 4 mg/2 ml M Enjeksiyon çin Çözelti çeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde Yardımcı maddeler : Bu ilacı kullanmaya ba
KULLANMA TALİMATI MAXTHİO 4 mg/2 ml İM Enjeksiyon İçin Çözelti İçeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, sitrik asit monohidrat,
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.
ÜRÜN BİLGİSİ 1. ÜRÜN ADI ALZAMED 5 mg Film Tablet 2. BİLEŞİM Etkin madde: Donepezil hidroklorür 5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde
DetaylıKALSİYOTROPİK İLAÇLAR
KALSİYOTROPİK İLAÇLAR Kalsiyumun vücut için önemi: Hücrede; membran, mitokondri, Endoplazmik retikulumda bağlı halde ve; stoplazmada serbest halde bulunur. Hücrenin canlılığı ve fonksiyonları için önemlidir.
DetaylıFarmasötik Toksikoloji
Farmasötik Toksikoloji 2015-2016 II Prof.Dr.Buket Alpertunga Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı 1 Doz-cevap ilişkisi «Her madde zehirdir, zehir olmayan madde yoktur, zehir ile ilacı birbirinden ayıran
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.
KULLANMA TALİMATI MUSCOFLEX 4 mg/2 ml I.M. enjeksiyon için solüsyon içeren ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, enjeksiyonluk su
DetaylıKULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Bir supozituvar, 800 mg fenprobamat içerir.
KULLANMA TALİMATI GAMAKUİL Supozituvar Anüse (makata) uygulanır. Etkin madde: Bir supozituvar, 800 mg fenprobamat içerir. Yardımcı madde: Witepsol H 15 Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI
DetaylıÇocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı
Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı Doç. Dr. Betül ULUKOL AKBULUT Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Sosyal Pediatri Bilim Dalı Ateş Hipotalamik set-point in yükselmesi Çevre ısısının çok artması Ektodermal
DetaylıYardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, enjeksiyonluk su
KULLANMA TALİMATI KEPLERON 4 mg / 2 ml IM Enjektabl Çözelti İçeren Ampul Kas içine uygulanır. Etkin madde: Her bir ampulde 4 mg Tiyokolşikosid Yardımcı maddeler: Sodyum klorür, hidroklorik asit, enjeksiyonluk
DetaylıKULLANMA TALİMATI. HEPARGRİZOVİM İ.M. ampul Kas içine uygulama içindir.
KULLANMA TALİMATI HEPARGRİZOVİM İ.M. ampul Kas içine uygulama içindir. Etkin madde: Ampul Tip I (1 ml lik): 2.50 mg Siyanokobalamin, 12.00 mg Nikotinamid, 0.70 mg Folik asit Ampul Tip II (2 ml lik): 150.00
DetaylıMSS ni Uyaran İlaçlar
MSS ni Uyaran İlaçlar Prof.Dr. Ender YARSAN A.Ü.Veteriner Fakültesi Farmakoloji ve Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi MSS ve solunum uyarıcıları Baskı altına alınmış solunum merkezini uyarırlar Nefes
DetaylıÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz
1. ÜRÜN ADI ÜRÜN BİLGİSİ CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz 2. BİLEŞİM Etkin madde: Her 5 ml de; Amoksisilin Klavulanik asit 250.00 mg 62.5 mg 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR
DetaylıYoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon
Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon Dr.Canan Aykut Bingöl Yeditepe Üniversite Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Kardiak Arrest 200 000-375 000 kardiak arrest/yıl (ABD) %20 spontan dolaşım sağlanıyor
Detaylı0,2-0,5 promil (20-50 mg/dl): Endişe, sıkılganlık ve sorumluluk duygusunu azalır; neşelenme hali oluşur. Reaksiyon zamanı uzar, hassas motor kontrol azalır, düşüncesiz davranışlar artar 0,5-1 promil (50-100
DetaylıKISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. BİOAK 5 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde: Biotin (Vitamin H)
KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI BİOAK 5 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Biotin (Vitamin H) Yardımcı madde(ler): Laktoz anhidr 5,0 mg 48,5 mg Yardımcı maddeler için
DetaylıKULLANMA TALİMATI. BENEDAY 250/250/1/300 mg Enterik Kaplı Tablet Ağızdan alınır.
KULLANMA TALİMATI BENEDAY 250/250/1/300 mg Enterik Kaplı Tablet Ağızdan alınır. Etkin madde: Her bir enterik kaplı tablet 250 mg B1 vitamini, 250 mg B6 vitamini, 1 mg B12 vitamini ve 300 mg alfa lipoik
Detaylı