Katherine Garbera - Aşk Mirası

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Katherine Garbera - Aşk Mirası"

Transkript

1 Katherine Garbera - Aşk Mirası ROMANIN KARAKTERLERİ Cari Chandler Romanın kadın kahramanı, Infinity Oyunlan mn genel müdürü Declan Montrose (Dec) Romanın erkek kahramanı, Playtone Oyunları için çalışıyor DJ (Declan Junior) Cari ve Dec in oğlu Emma (Em) ve Jessi (Jess) Chandler Cari nin ablaları, Infinity yi üç kardeş beraber yönetiyorlar Gregory Chandler Cari, Emma ve Jessi nin büyük babası Keller Montrose (Keli) ve Allan McKinnev Dec in kuzenleri. Playtone da üç kuzen beraber çalışıyorlar Thomas Montrose Dec, Keli ve Allan ın büyük babası, Playtone un kurucusu Helen ve Beau Montrose Dec in anne ve babası

2 Allv Cari nin asistanı Frank Infınity de çalışan güvenlik görevlisi John ve Patti McCov John Allan ın, Patti ise Jessi nin en yakın arkadaşı ~ BİRİNCİ BÖLÜM L^ari Chandler konferans odasının girişinde duraksadı. Büyük babası uzak duvarda asılı portresinde oldukça genç ve azimli görünüyordu. Pek mutlu bir adam olmadığından gülümsemediği zor fark ediliyordu. Hele böyle bir durumda, can düşmanının torunu kalesindcyken hiç mutlu olmayacağı kesindi. Yetmişlerin sonundan beri Chandler ve Montrose aileleri birbirine düşmandı. Video oyunları pazarında kıyasıya bir mücadele içindeydiler. Cari'nin büyük babası uzun süre önce ilk çarpışmayı kazanmıştı. Japon bir firmayla anlaşarak Thomas Montrose'u devre dışı bırakmıştı ama artık bunların hiçbiri önemli değildi. Montrose ailesinin şirketi Playtone Oyunları, Chandler ailesinin şirketi Infınity Oyunları'nı ele geçirmişti. Cari ile ablaları, Emma ve Jessi de yıkıntıları toparlamak, düşmanla bir çeşit anlaşma yaparak miraslarını ve işlerini kurtarmak zorunda kalmışlardı. Declan Montrose ile anlaşma yapmak üst düzey yönetici olarak Ca-ri ye düşmüştü. İş meseleleri onun uzmanlık alanı olduğundan böyle olması gerekiyordu ama uzun zamandır sakladığı sır onu öyle rahatsız ediyordu ki boğulacak gibi hissediyordu. Keşke kardeşlerine açıklayabilseydi, belki de bugün Dec ile uğraşmak zorunda kalmazdı. Toplantı masası uzun, koyu renk ahşaptandı ve etrafına dizilmiş sandalyeler deriydi. Pencerenin önünde duran adama değil de odadaki detaylara odaklanmayı tercih ediyordu. Adam on sekiz ay önce onu son gördüğünden beri pek değişmemişti. Arkadan görebildiği kadarıyla kızıl-kahverengi saçları o zamandan bu yana uzamıştı. Gür kıvırcık bukleler yakasına değiyordu. Omuzları hala genişti, beline doğru daralan ince-uzun fiziği tıpkı son seferde bedenini kendi bedenine bastırırken hatırladığı gibiydi. Bir şehvet dalgası Cari yi titretti. Hayır. Bunların hiçbirini düşünemezdi. Şirketin durumuyla ilgilenmeliydi. Önemli olan buydu. Dec. Ona ismiyle seslenmişti. Sesi güçlü çıkınca sevindi. Çünkü içten içe titriyordu. Seni bir daha göreceğimi sanmıyordum. Dec alaycı bir gülümsemeyle Umarım hoş bir sürpriz olmuştur. Pencerenin önünden ayrılarak aralarında on beş santim kalana dek ilerledi. Adamın o tanıdık baharatlı kokusu, tıraş kolonyası Cari'yi çevrelemişti. Gözlerini kapayarak bu kokunun adamın teninde, boynunun altındaki o yerde nasıl da yoğun olduğunu hatırladı. Sonra kendini toparlanmaya zorladı. Kollarını göğsünde birleştirerek kendine adamın buraya sadece iş için geldiğini hatırlattı. Kapının tıklatılması toparlanması için ihtiyacı olan süreyi verdi. Gelin, diye seslendi. Asistanı Ally, elinde Infınity Oyunları logosu taşıyan iki bardak taşıyordu. Birini Cari'nin diğerini Dec'in önüne koydu. Cari masanın başına geçti, Dec ile aralarına bu kadarcık mesafe koyması bile biraz olsun kontrolünü kazanmasına yetmişti. Ally, Dec'e kahvesine ilave bir şey isteyip istemediğini sormuş, Dec de sade sevdiğini söylemişti. Sonra asistanı ayrılarak onları yalnız bıraktı. Otur, lütfen. Karşısındaki sandalyeyi işaret ediyordu. Böyle resmi olabileceğini bilmiyordum. Sandalyeyi çekip otururken. Adamın imasını görmezden geldi Cari. Gerçekten, ne diyebilirdi ki? Onu ilk gördüğü an aralarında bir çekim olduğunu hissetmişti. Onun bir Montrose olduğunu, yani düşmanı olduğunu öğrendikten sonra bile adamı istemişti. Buraya şirketimdeki mal varlıklarını taşımayı konuşmak için geldiğini sanıyorum. Dec başıyla onaylamıştı. Önümüzdeki altı haftayı şirketinizdeki mal varlıklarının değerlendirmesine ayıracağım. Üç farklı oyun biriminiz olduğunu fark ettim.

3 Vay canına. Cari buna hazırlıklı olmalıydı. Adam bir anda insani duygulardan arınmış, kendini tamamen işe odaklamıştı. Cari de aynısını yapabilmeyi dilerdi ama hiçbir zaman duygularını saklama konusunda iyi olmamıştı. Declan'a bu özelliğinden dolayı cyborg ismini takmışlardı, adam bugün de bu lakabı yaşatıyordu. Dec başını kaldırınca adama gözlerini dikip baktığını fark etti. İşe yaramayacaktı. Görüşme biter bitmez ablası Emma yı arayacaktı. Dec ile onun ya da Jessi'nin çalışmasını istediğini söyleyecekti. Pazarlamadan sorumlu Jessi yerine ikinci yönetici Emma'nın Dec ile ilgilenmesi daha doğru olurdu. Cari? Üzgünüm. Evet, hepsi benim sorumluluğumda olan üç birimimiz var; internet üzerinde oynanan, makinelere bağlı oynanan ve mobil oynanan oyunlar. Şirketteki tüm çalışanlar ile görüşmek istiyorum. Bu yolla herkesi değerlendirebilecek ve görüşlerimi inceleme bitiminde paylaşacağım. Sorun değil. Emma çalışanlar ile konuşmak istediğinden bahsetmişti. Sadece haftada bir veya iki gün burada olursun herhalde? diye sordu. İçinden lütfen öyle olsun diye dua ediyordu. Hayır. Burada bir ofisim olmasını istiyorum, böylece gereken her an yakında olabileceğim. Öne eğildi. Bir sorun mu var? Elbette yok. Elinden gelenin en iyisini yaparak gülümsemeye çalıştı. Adamı bir daha asla görmemeyi dilerdi ama bu dileği kabul olacağa benzemiyordu. Cari olgun birisiydi, bununla baş edebilirdi. Adam gülünce zoraki gülümsemesine kanmadığını anladı. Dec, Hislerini saklama konusunda hiç iyi olmadın. Söyledikleri doğru olmasına rağmen Cari'yi o kadar da iyi tanımıyordu. Sadece tek gecelik bir birliktelikleri olmuştu, ilişki yaşamamışlardı. Böyle cümleler kurma. Beni o kadar da iyi tanımıyorsun. Sadece bir kez çıktık ve bir geceyi beraber geçirdik. O gece seni tanımama yetti. Cari Gerçekten mi? diye sordu. Kendi kendine geçmişi kurcalama-mayı, sadece işe odaklanmayı öğütlüyordu ama o böyle konuştukça öğütleri hatırlamak imkansızlaşıyordu. O halde neden beni otel odasında yalnız bırakıp gittin? Dec arkasına yaslanmış, kahvesinden büyük bir yudum almıştı. Sonra ayağa kalkıp Cari'ye doğru ilerledi. Masaya doğru eğilerek Cari'nin yüzüne baktı. Cari, adam böyle tepesinde dikilemesin diye ayağa kalmak istedi ama yapmadı. Adamın onu etkilediğini bilmesini istemiyordu. Ben bağlanabilen bir adam değilim, dedi en sonunda. Seni tanımadığımı düşünüyorsun Cari Chandler, ama senin bağlılık isteyecek bir kadın olduğunu görmemek için kör olmam gerek. ( ;ıri, inkar etmek istedi ama gerçek şu ki o Chandler ailesinin kalbiydi, hıralarının çoğunu yardım işlerine bağışlıyordu. Hüzünlü bir hikaye duydu mu dayanamaz, elinde avucunda ne varsa verirdi. Emma başlarda bu durumdan şikayetçiydi ama daha sonra çalışanların bu yardımlar sayesinde sadakatlerini kazandıklarını fark etmişti. Yakana yapışıp ölümsüz aşkımı itiraf etmeyecektim, Dec. En azından seks dolu bir gecenin ardından değil. Adamı tanımıyordu bile. Belki onunla tekrar buluşmak, onu daha yakından tanımak isteyebilirdi ama Dec onu terk edip gidince adam hakkında bilmesi gereken her şeyi öğrenmişti. Sadece bir gece geçirdik. Elini Cari'nin sandalyesinin arkasına koyarak Harika bir geceydi, Cari. Belki de sana birlikte ne kadar iyi olduğumuzu hatırlatmam gerekiyorduk Cari sandalyesini arkaya iterek ayağa kalktı. Bu görüşmenin kontrolünü eline alma zamanı gelmişti. Hiç gerek yok. Gecenin tüm harika detaylarını hatırladığım gibi ertesi sabah nasıl kötü hissettiğimi de hatırlıyorum. İşte ayrılmamın sebebi buydu, dedi o sakin tavrıyla. Sonuçlarıyla yüzleşmekte iyi sayılmam. Sonuçları mı? Bilirsin işte, şu kadınların ortaya attığı duygusal şeyler.

4 Cari başını salladı. Belli ki Dec için bir gecelik bir ilişkiden fazla anlam ifade etmemişti. Sakladığı sır onu rahatsız ediyordu, beraber geçirdikleri o gecenin başka bir sonucu olduğunu adama itiraf etmesi gerektiğini biliyordu ama yapmayacaktı. İşe odaklanacak, aile mirasından geriye kalanları kurtarmaya çalışacaktı. Yine de Dec'in böyle konuşması onu üzmüştü. Adamın pişman olduğunu, Cari'yi hiç unutamadığını, otelden hiç ayrılmamış olmayı dilediğini duymak istiyordu. Büyük ihtimalle bunlar Dec'e göre sadece kadınların ortaya atabileceği duygusal şeylerdi. Hayal kırıklığına mı uğradın? diye sordu adam. Sanırım artık senin gibi nitelikli bir milyarderin neden hala bekar olduğunu biliyorum. Adamın düşündüğü kadar alçak çıkması onu hiç hayal kırıklığına uğratmamış gibi davranmaya çalışıyordu. Kendini beğenmiş bir gülümsemeyle Belki de doğru kadın yeterince uğraşıp beni değiştirmeye çalışmamıştır. Değişebilecek bir adam gibi görünmedin gözüme. Doğru. Hayatımdan memnunum. Ama bu senin gibi bir kadın karşıma çıktığında değerini bilmeyeceğimi göstermez. Cari ona kızgın kalamıyordu. Adam her zaman dürüst!muştu. Dec ile uzun süreli hayalleri olsa da yemeğe çıktıkları o akşam onun sadece bir gönül macerası aradığını biliyordu. Santa Ana rüzgarlarının yönünü değiştirmeye kalksam seni değiştirebileceğimden çok daha başanlı olurdum. Benimle yemeğe çık, bir deneyelim. Yemekte Playtone'un Infinity Oyunları nın sessiz bir ortağı olmayı kabul etmesi mümkün mü? Dec güldü. Mümkün değil. O halde yemek de mümkün değil. Birlikte çalışacağız, ofis dışında birlikte vakit geçirmemiz uygun olmaz. Eskiden daha cesur hareket ederdi, düşüncesizce kararlar alabilirdi ama bu adamla geçirdikleri o geceden sonra düşünmeden verilen kararların ağır bedelleri olduğunu öğrenmişti. Eskiden tanıdığım Cari kararlarını sadece mantığı ile vermezdi. Değiştim. İpeksi bir sesle Yeni halini sevdim. Bir gecelik ilişki yaşadığı, bir daha hiç görmeyeceğini sandığı o adamın artık geri döndüğü gerçeğiyle yüzleşmesi gerekiyordu. Ailelerinin düşman olması, adamın şirketini ele geçirmiş olması ise sorunlarının küçük bir kısmını oluşturuyordu. Asıl sorun adama bir oğullan olduğunu söylemesi gerektiğini bilmesiydi. Ve bunu nasıl yapacağına dair hiçbir fikri yoktu. Cari değişmişti. Onunla geçmişte sadece bir gece geçirmiş bir adam bile bunu anlayabilirdi. Dec aralarındaki ilişkinin karmaşık olacağını hep biliyordu. Aileleri birbirine düşmandı ve kuzeni, Playtone Oyunları nın genel başkanı Keller Montrose da Gregory Chandler'ın varını yoğunu tüketene kadar rahat etmeyecekti. Dec'in önünde duran bu tatlı sarışın ise bu savaştan sağ çıkamayacaktı. Cari'yi asla düşmanı gibi görememişti. Onu ilk gördüğü andan beri kadını tanımak istemişti. Hakkında daha fazlasını öğrenmek istemesinin nedeni bu bilgileri şirketini ele geçirmek için kullanacak olması da değildi. Dec evlat edinilmişti. Hiçbir zaman gerçek bir Montrose gibi hissetmemişti ve Keli ile diğer kuzeni Alan McKinney'e sadakatini ispatlamaya çalışıyordu. Kaliforniya'ya geri dönmek hem Montrose ailesine kendini ispat etmek hem de bir türlü unutamadığı kadınla yeniden görüşmek için bir fırsattı. Omuzlarına yumuşak dalgalar halinde dökülen gür sarı saçları, peygamber çiçeği mavisi gözleriyle kadın onu büyülemişti. Cari'yi kollarına aldığında nasıl göründüğünü akimdan çıkaramıyordu. Ayrı kaldıkları bu bir buçuk yıllık zaman kadına sessiz bir özgüven kazandırmıştı. Dec kadına daha yakından baktı. Beş santimlik kahverengi topuklu ayakkabılarından başlayarak yukarı çıkardı bakışlarını.

5 Ayak bilekleri hala biçimliydi ve bacakları sanki daha kaslıydı. Eteği bacaklarının büyük bir kısmını adamın gözlerinden saklıyordu ama dolgunlaşmış kalçalarını gizleyemiyordu. Beli hala inanılmaz bir şekilde inceydi. Ve göğüsleri... Vay canına, irileşmişlerdi. Eskiden ince ve narin bir bedeni vardı, şimdiyse... Cari, Gözlerine sahip ol, diye uyardı onu. Dec omuz silkti ve gülümsedi. Geçen zaman içinde oldukça değişmişsin. Artık daha dolgun bir vücuda sahipsin ama bu halini sevdim. Dec yavaş ama uzun adımlarla ona doğru ilerledi. Cari gidecek bir yeri kalmayana dek gerilemişti. Kollarını öne doğru uzatarak Dec'i bir kol boyu mesafede tuttu. Dec kadının gözlerine baktı ve bir şeylerin gerçekten de değişmiş olduğunu anladı. Gözlerinin derinliklerindeydi değişim. Yorgun görünüyor diye düşündü. Büyük ihtimalle işi için endişeleniyordu. Geri adım atarak Üzgünüm. Üzerine gelmek istememiştim. Eminim şirketini kaybetmek senin için sarsıcı olmuştur. Sarsılmak kelimesi hissettiklerimi anlatmaya yetmiyor. Cari'nin bu sözleri söyleyiş tarzıyla ilgili bir şey Dec'i güldürdü. Hala yol yorgunu sayılırım, kelime seçimimi mazur gör. Yol yorgunu mu? Infinity ile Playtone merkezlerinin birbirinden bu kadar uzak olduğunu bilmezdim. Gözünden de hiçbir şey kaçmıyordu. Dec on sekiz ay önce onun bu özelliğini nasıl kaçırmıştı bilmiyordu. Gerçi o gece şehvetiyle öyle meşguldü ki beyni pek çalışmıyordu. Avustralya'daydım. Kanga Oyunları'nı devralma işlemleri ile ilgileniyordum. Onlara isimlerini devam ettirme şansı verdiniz. Onlar büyük babamızı zor duruma düşürmediler. Ben ve kardeşlerim de düşürmedik. İş hayatında sana ve kuzenlerine hep adil davrandık. İş intikam almaya gelince bunların bir önemi kalmıyor. Kazancın önemi olur ama. Elbette. Cari tekrar sandalyesine döndü. Dec oturunca o da oturdu. Cari ellerini masanın üstünde birleştirince, Dec onun sağ elinde daha önce orada olmayan bir yüzük gördü. Önünde küçük pırlantalar sıralı, kalplerden oluşan platin bir halkaydı. Bir sevgilinin verebileceği türden bir şeydi. Cari bir başkasına mı bağlıydı artık? Belki de bu yeni kendine güveni de bu yüzdendi. Demek bir sevgilisi vardı. Dec onun adına sevinmişti. Yine de bir daha onu öpme şansına sahip olamayacağına üzüldü. Avustralya'dan ne zaman döndün? diye sordu yüzüğü ile oynarken. Bu tarz küçük işaretler onun gergin olduğunu açığa vursa da vücudunun geri kalanı bu kanıyı desteklemiyordu. Cumartesi günü ama hala alışamadım. Tabii seninle yeniden karşılaşmak da beni biraz şaşırttı. Çantasına uzandı. Bilgisayarında bu şirket ile ilgili çalışmaya başladığı dosyalar vardı. Neden şaşırdın ki? Ben senin buraya geleceğini biliyordum. Sen benimle görüşeceğini bilmiyor muydun? Biliyordum, Emma mail atarak bildirdi. Onun varlığına böyle güçlü bir tepki vereceğini tahmin etmemişti ki. Bunu Cari ile paylaşmayacaktı. Birlikte olduklarına göre aralarındaki çekimin biteceğini düşünmüştü Dec. Yanılmıştı. Kadının bedeninin hiçbir gizi kalmamıştı Dec için. Hatırlayamadığı bir santimi bile yoktu. Yine de karşısında kanlı canlı duran kadınla karşılaştırıldığında solgun anılardı bunlar. Yeni kıvrımlarını keşfetmek istiyordu. Gözlerinde sakladığı o sırların hepsini açığa çıkarmak istiyordu. Hiçbir gizi kalmasın istiyordu. Onunla ilgilenirse kendi hayatıyla ilgili sorunlarını unuturdu belki de. Aslında ne kadar düşünse o kadar aklına yatıyordu bu fikir. Cari şu sıralar hayatında hüküm süren keyifsizliğe mükemmel bir çözüm olurdu. Dikkatini dağıtacak birisine ihtiyacı vardı. O da ne, evren bir türlü unutmayı başaramadığı tek kadını tekrar karşısına çıkarmıştı. Şirketin el değiştirme işlemleri altı hafta sürecekti. Bu da Cari'ye olan ilgisinin bitmesi için yeterli bir süreydi. Gerçi ailelerin aralarındaki düşmanlık baştan çıkarma oyununu kolay kılmıyordu. Dec'in biraz aklı olsa kadını tamamen unutup işe odaklanırdı ama bu kadın Cari idi. On sekiz

6 aydır hayali aklından çıkmayan kadın. Bunun nedenini bulmak istiyordu. Sadece bir gece geçirdikleri için miydi? Biraz daha zaman geçirseler aralarındaki çekim bitecek miydi? Cari hafif bir gülümsemeyle O zaman sorun ne? diye sordu. Hiçbir problem yok. Cari ayağa kalktı, elleri kalçalarındaydı. Hareket ceketini genniş, dolgunlaşmış göğüslerini ortaya çıkarmıştı. Emin misin? Ailelerimizin asırlardan beri düşman olması seni hiç mi rahatsız etmiyor? Olumlu yanıt vermek isterdi ama burada problem kendisiydi. Cari'yi son gördüğünden bu yana durmaksızın seyahat ediyordu ve ev özlemi çekiyordu. Marinada bağlı, adını Big Spender koyduğu yatı da, Beverly Hills'deki aileden miras kalan köşkte ona evi gibi hissettirmiyordu. Üç ay önce başlamıştı bu hasret. Kalıcı bir şeylere karşı duyduğu özlem, bu isteğin üstesinden gelmesi gerektiğinin farkındaydı. O, yalnız olmak için dünyaya gelmişti. Montrose ailesi tarafından evlatlık edinilmesi güzeldi ama anne-babasının boşanmasında piyon olarak kullanılması da onun yalnız olması gerektiğini ispat etmişti. Zaten yirmi beşinde babasını bir kayak kazasında, iki yıl sonra da annesini kaybetmişti. İçtiği içkilere dayanamayan karaciğeri iflas etmişti. Düşmanlıktan rahatsız mıydı? Gerçek şu ki düşmanlık onun birlikte büyüdüğü bir kavramdı. Ailesinin parçasıydı ve görmezden gelemezdi. Yine dc Cari'ye Etmeli. Cevabını verdi. Dec, şirketle ilgili hazırlayacağı raporlarda tarafsız davranmayı planlıyordu ama kuzeni Keli yıllar önce büyük babalarına yapılanlar yüzünden bu üç Chandler kadınını mahvetmek istiyordu. Cari ile başlatacağı herhangi bir ilişki aptallık olurdu. Dec aptal bir adam değildi. Bunu kendine hatırlatıp durması gerekiyordu çünkü Cari ona böyle gülümseyerek baktığı an her şeyi unutuveriyordu. Infınity'nin mevcut kadrosunu korumak için seni nasıl ikna edebilirim? diye sordu. Dec onun içtenliğini görebiliyordu. Bu soru bile ona yeniden çıkma teklif etmesi için ihtiyacı olan bahaneyi veriyordu. Onunla yemeğe gitmek istemesinin tek nedeni sadece iş olmalıydı, onu yeniden öpmek istemesiyle bir alakası olmamalıydı. Bu akşam benimle yemek ye, Başka bir adama bağlıysa hayır derdi. Bana ne kadar değiştiğini anlatırsın, ben de sana değişiminden ne kadar hoşlandığımı anlatırım. Cari bembeyaz kesildi, alt dudağım dişledi ve uzaklara baktı. Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Önümüzdeki haftalar ikimiz için de zor olacak. Hayır demedi, diye düşündü. Evet, öyle olacak ama neden arkadaşça bir yemeğe çıkamıyoruz, anlamış değilim. Yemekten sonra bana gidelim demiyorum ki. Gitmeyeceğiz zaten. Artık daha dikkatliyim. Gördün mü, işte bende neden böylesin onu öğrenmek istiyorum. İşte hem meşgul olacağız hem de kişisel meseleleri konuşamayacağız. Dec onunla ilgili daha fazla şey öğrenmek istiyordu. On sekiz ay önce yeterince zaman geçirememişlerdi. Artık zamanları vardı. Gülerek Haklısın. Dec o gülümsemeyi öpmek istiyordu. Güzel. Seni kaçta alayım? Ben sadece haklısın dedim, yemeğe çıkalım demedim. Ama hayır da dememişti. Sonunda iç çekti ve Dec'e baktı. Bir karara varana dek ne aradığını bilmeden Dec'in yüzünde dolaştı gözleri. Nerede yiyeceğimizi söyle, yedide orada olurum. Bu arada Ally'ye senin için bir ofis hazırlamasını söyleyeceğim. Ofisin hazır olana dek burada çalışabilirsin. Dec bir süreliğine onun kontrolü devralmasına izin verdi. Kapıya doğru ilerlerken her adımda kalçalarının sallanışını seyretti. Bir adım geriden takip etti. Belli ki Dec ile işi bitmişti. Onu huzurundan kovuyordu ve bu Dec için kabul edilemezdi. Cari neye inanmak istiyorsa fark etmez, hem işte hem de özel yaşamlarında patron Dec idi. Cari dönünce birden Dec'in ona ne kadar yakın olduğunu fark etti, şaşırmıştı. Dudaklarını nemlendirdi, sonra eski sakinliğine büründü.

7 Dec onun dudaklarının tadını, nasıl hissettirdiğini hiç unutamamıştı. Hiçbir şeyi onu bir daha tatmaktan daha çok istemiyordu. Hep istediklerinin peşinden giden bir adam olmuştu. Ta ki Cari toplantı odasına sakin ve kendinden emin bir şekilde girene dek. Cari'den daha çok istediği bir şey yoktu. Cari, Başka bir şey mi vardı? diye sordu. Bu vardı, dedi ve o toplantı odasına girdiği andan beri yapmak istediği şeyi yaparak dudaklarını bir öpücükle mühürledi. ~ İKİNCİ BÖLÜM ~ CARI, Dec'e hazırlıklı değildi. Hem de hiç. Dudaklarının hareket edişine, tanıdık tadına. Onu öpmeyi özlemişim, diye düşünüyordu ki kendini azarladı. Hiçbir şeyini özlememişti. Dec onun için tek gecelik ilişkiden başka bir şey değildi. Cari'nin daha fazlasını istemesi önemli değildi. Adam Cari ile sadece bunun için ilgileniyordu. Seks için. Keşke kollarında tepkisiz durabilseydi. Ama uzun zamandır yalnızdı, annelik duygulan kadınlık duygularının önünde olmuştu. Dec ise içinde bir süre önce kaybettiğini sandığı duygulan uyandırıyordu. Bir arzu dalgası bedenini titretti. Tüm sinir uçları hayata dönmüş gibiydi. Kollarını adamın omuzlarına doladı. Bu aralarında olmasına izin verebileceği tek sarılıştı ve her anından keyif alacaktı. Başını bir yana eğdi, dudaklarını uygun bir açıya getirdi ve Dec'in dilini emdi. Dec inlediğinde adam hayatına yeniden girdiğinden beri ilk defa kontrolü eline aldığını hissetti. Kontrolü eline alması kısa süreli olmuştu. Dec onu kalçalarından kavrayıp kendine çekince, sertliğini vücudunun alt kısmında hissedince göğüsleri tepki vermişti. Şaşırmış ve onun fark edebileceğinden korkmuştu. Başını kaldırarak adama baktı. Gözleri kapalıydı, teni arzudan kızarmıştı. Sert bir adamdı ama dudakları her zaman çok yumuşak hissettirmişti. Cari elini kaldırarak başparmağını bu dudaklar üzerinde gezdirdi. Bir süre bekledi, içindeki çatışmanın geçmesini umdu. Ama Dec'in elleri kalçalarını daha sıkı tutunca bu durumun sadece işleri daha fazla karıştıracağını anladı. Kollarını adamın üzerinden çekti, ceketini göğüslerini kapatacak şekle getirdi. Bu şekilde onun bebek emzirdiğini belli edecek ıslaklığı görmesini engelledi. İç geçirdi. Dec'in gelmesine hazırlıklı değildi. İşi ve oğlu arasındaki dengeyi yeni kurmuştu daha. Dec ve Playtone Oyunları ise hayatını yeniden bir karmaşaya çevirmişti. İşler yoluna girene dek oğlu DJ i ve personeli alıp mahzene saklanmak istiyordu ama kaçamazdı. İşlerin sorumlusuydu, devralma işlemleri bitene dek Dec'e yardımcı olmalıydı. Amacı mümkün olduğunca çok personeli işte tutmaya adamı ikna etmekti. Dec güldü. O kadar mı kötü öpüşüyorum? Cari dürüstçe cevap vermeyi seçerek O kadar iyi. Çok kötü bir yalancıydı. Kardeşlerine DJ'in babasının kim olduğunu açıklamak istemediğinde keşfettiği bir gerçekti bu. O halde bu iç çekiş niye? diye sordu. Parmaklan kadını tekrar kollarının arasına çekmeye çalışıyordu. Cari tekrar yakınlaşmalarını önlemek için elini aralarına koydu. Kapıya ulaşmaya çalışırken tökezledi. Dec onu tutmak için hamle yaptığında ise başını olumsuz anlamda salladı. Bunu yapamam, Dec. Konuşmamız lazım, sana söylemem gereken şeyler... Bunu intikam için yapmıyorum. Ne? Cari bu olasılığı hiç düşünmemişti. Ama artık adam bahsettiğine göre oldukça mantıklı görünüyordu. Hazır şirketlerini ele geçirmişken Thomas Montrose'un torunu düşmanlarının torunundan cinsel bir intikam alsa plana mükemmel uymaz mıydı? Aramızda olanların işle veya ailelerimizle bir ilgisi olmadığını bilmeni istedim. Bu sadece seninle benim aramda. Burada sadece biz varız. Ah, ne güzel bir düşünce, dedi. Oğlunu ve ablalarını düşündü. Dec neye inanmak istiyorsa inansın, ıssız bir adada yaşamıyorlardı. Asla sadece ikisi söz konusu olmayacaktı.

8 Bu benim düşüncem. Kuzenlerimin özel hayatıma müdahale etmelerine izin verecek değilim. Cari'nin bir tutam saçını yüzünden çekerek ayııı Cari'nin yaptığı gibi kulağının arkasına sıkıştırdı. Senin de kendi kararlarını kendi veren biri olduğunu düşünüyordum. Elbette öyleyim. Beni ikna etmek için bu yöntemleri kul- Durdu. Sahi, ne için ikna etmek istiyordun beni? Telaşlanmış, gerilmişti. Karşısındaki adam yüzünden değildi, ona istediğini vermek kolaydı. Sıradan bir kaçamak daha yaşarlardı. Ama artık Cari geçmişte olduğu kişi değildi. Dec Montrose da tam bir belaydı. Bunu unutmamalıydı. Senden bir şans istiyorum. Beni kuzenlerimin yaptıklarıyla, şirketin ele geçirilişiyle yargılamanı istemiyorum. Aramızda olan şeyle alakalı değil bunlar. On sekiz ay önce de değildi, şimdi de değil. Yemeğe çıkmayı kabul ettim. İnansa mı, inanmasa mı, bilemiyordu. Saf bir kadın olsa yalanlarına kanardı ama o deneyimli biriydi. Öyle kolay oltaya gelmezdi. Öyle değil mi? Kollarım göğsünde birleştirdi. Bu savunmaya geçtiğini gösterir bir işaretti ama umursamıyordu. Dec ile baş etmeyi öğrenmesi gerekiyordu. İnsanları idare etmek iyi olduğu bir alan değildi. Dec ondan veremeyeceği iki şeyi istiyordu. Birincisi şirketiydi, İkincisi ise öğrense elinden almak isteyeceğinden adı gibi emin olduğu çocukları. Ben yemekten fazlasını istiyorum. O kadarını anladım. Hiçbir zaman ince bir adam olmadım. Keli bu yüzle nazik olmanın imkansız olduğunu söylüyor. Yüzünü işaret ediyordu. Geleneksel anlamda yakışıklı sayılmazdı ama onda bir bakanı bir daha baktıracak bir şeyler vardı. Azimli çenesi, karanlık sırlar vaat eden kahverengi gözleri... Bu özelliğini de kendi çıkarların için kullanıyorsun. Dec omuz silkti. Hayatta güçlü yanlarımı avantaja dönüştürmem gerektiğini erken öğrendim. Ben de öyle. Asla Emma kadar güçlü, Jessi kadar kararlı olamayacağım. Kendi yolumu çizmeyi öğrendim. Görebildiğim kadarıyla iyi iş çıkarmışsın. Infınity'de kiminle konuşsam senin şirketin kalbi olduğunu söylüyor. Cari gözlerini kapadı. Keşke çalışanları onun için şirketin tuttuğunu koparanı deselerdi. Böyle bilinmek Dec ile başa çıkmasında yardımcı olabilirdi. Ama kalbi demişlerdi. Ne diyebilirdi ki? Personeline önem veriyordu, onlardan en iyi şekilde verim almaya çalışıyordu. Sen de Playtone'un teneke adamısın. Teneke adamım ve bir kalbim yok, öyle mi? Dec'in gözlerinde bir anlık beliren acı Cari'nin nefesini kesmişti. Belirdiği gibi kayboldu. Hala adamın ondan tam olarak ne istediğini bilmiyordu ama Dec'i daha yakından tanımak istediğini biliyordu. Ayrıca beraber yiyecekleri yemeğe kadar DJ'i anlatmanın bir yolunu bulması gerekiyordu. Çalışanlarının işlerini kurtarmanın bir yolunu bulmak için de bu geceye kadar zamanı vardı. Dec hep herkesten farklı olduğunu hissederdi. Yetişkin yanı bunun evlat edinilmesiyle ilgili olduğunu biliyordu. Annesi ona da diğer Montro-se varisleri gibi davranılmasını istemişti ama içten içe hep gerçek varislerden biri olmadığını biliyordu. Genelde bu duruma hiç önem vermezdi. Köpek balığı olarak adlandırıldığını biliyordu. İş hayatında soğuk ve kalpsizdi. Soğukkanlılıkla çalışanları kovan ve özür dilemeyen birisiydi. İş hayatı böyle bir şeydi. Ama Cari'nin ona kalpsiz demesi tereddüt etmesine neden olmuştu. Onun cevap vermeyeceğini anlayınca Teneke adam, öyle mi? diye yineledi sorusunu. Ellerini saçlarının arasından geçirdi. Cari? O anlamda söylememiştim, dedi ama Dec onun dudağını ısırdığını, kollarını göğsünde tuttuğunu görüyordu. Tam da o anlamda söylemişti. Buraya sana ya da şirketine zarar vermek için gelmedim. Aslında hissedar olarak bu el değiştirmeden memnun olacağını düşünüyorum. Ailelerimiz arasındaki düşmanlığı bir yana bırakırsak bu işten oldukça zengin biri olarak ayrılacaksın.

9 Alayla, Senin için en önemli şey para mı, teneke adam? diye sordu. Ben teneke adam değilim. Özür dilerim, kırıcı olmak istememiştim, dedi, yine alt dudağını ısırıyordu. Şey, belki biraz, seni anlamaya çalışıyorum. Ses tonundan anlaşılıyordu. Bir şeyler gizliyordu. Belki de Dec'i unutmanın bir öpücükten fazlasını gerektirdiğini anlamıştı. Dec de biraz önce paylaştıkları kucaklaşmanın etkisindeydi hala. Sana başarılar dilerim. Rahat yaşamak için yeterince param var. Benim için de bu kadarı yeterli. Çoğu insan daha fazlasını ister. Haklısın. Çoğu hissedarımızın sizi seçmesi bu yüzden mi? Onlarla anlaşan ben değildim, bu konuda bir şey diyemem. Ama Infı-nity'ye yatırım yapma sebepleri kar elde etmekti. Biliyorum. Sadece değişimden rahatsızım. Değişim Dec'i hiç rahatsız etmezdi. Hayat bir değişimden ibaretti. İnsanlar bir şeye alıştı mı, değişime zor razı olurlardı. Cari gibi. Konu personele geldiğinde o kadar da kalpsiz değilimdir. Seni rahatsız eden bu mu? Cari başını olumsuz anlamda salladı. Sağ elindeki yüzükle oynuyordu. Seninle ilgili her şey kırmızı ışık yakıyor, Dec. Yaklaşma diye bağırıyor adeta. Bu sabah soğukkanlı ve olgun davranmak istemiştim. Bunun yerine beni öpmene izin verdim ve kaçayım derken düşüyordum. Seni olduğun gibi seviyorum. Cari hafifçe gülümsedi. Davetkar ve tatlıydı gülümseyişi. Böyle gülümsemeye devam etmesi için, bir adam elinden gelen her şeyi yapardı. Güzel, çünkü değişemeyecek kadar yaşlıyım. Dec güldü. Cari yeterince gençti. Bir o kadar da masumdu. Ailesinin baş düşmanının torunu olmak dışında onunla ilgili hiç kötü bir şey yoktu. Sen yaşlıysan ben antikaların arasına kaldırılmalıyım. Cari saçını arkaya attı ve kollarını yanlarına bıraktı. Yaşın kaç olursa olsun sende hiç yaşlanmayan bir şeyler var. Çalışman gerekiyor, biliyorum. Buraya getireceğin biri yoksa asistanım ikimiz için çalışabilir. Hayır. Asistana ihtiyacım olmayacak. Ayrıca asistan yerine var olan personelini kullanmak seni maliyetten kurtarır. Birkaç yıl önce onun da yönetici asistanı vardı ama adam şirketteki diğer çalışanlarla çok sıkı fıkı olmuştu. Kolay olmamıştı ama Dec onu kovmuştu. İş ile kişisel meseleleri birbirinden ayırabilmek gerekiyordu. Dec bu işin ustasıydı. Maliyeti aza indirgemek. Senin iş hayatına bakış açın bu mu? diye sordu. Ses tonu onu onaylamadığını gösteriyordu ama bu Dec'i hiç rahatsız etmedi. Kişisel bir mesele için böyle bir ses tonu kullansa Dec önemserdi ama bu işti. İş yerinde duygulara yer yoktu. Bir şey sana zarara neden oluyorsa ondan vazgeçmen gerekirdi. Infinity Oyunları pek çok hatanın kurbanıydı. Belli ki Cari cüzdanının değil, kalbinin söylediğini dinlemişti. Şirketin el değiştirmesinin, Dec'in burada olmasının sebebi de buydu. İşleri yoluna koyacaktı. Başka nasıl bakabilirdim? Her şey maliyet ile ölçülür. Şirketinizi de bununla ele geçirdik Ben her-şeyi-maliyet-ile-ölçen patronlardan değilim. Personelimin mutlulukla çalışmasını, verimli olmalarını isterim. Yaşananlara bakınca belki de daha çok maliyet peşinde olmalıydın. Ona şirketin kalbi dediğinde Cari inkar etmemişti. Bu duygusal kararlar verdiğini gösteriyordu. Büyük ihtimalle kapısı çalışanlarına her zaman açıktı ve hiçbirine hayır diyemiyordu. Bu demekti ki işte anlaşmazlıkları olacaktı. Dec haksız çıkmaya seve seve vardı ama nadiren haksız çıkardı. Onun Cari'den asıl istediği şeyin işle bir ilgisi yoktu. Dec işini yapacaktı, aynı zamanda onu da tanıyacaktı. Bu ikisi zihninde tamamen ayrı yerlerdeydi. Bilemiyorum. Kazanç itici güçle gelir, bunu anlıyorum ama ben hep o kazancı borçlu olduğum insanlan düşünüyorum. Çalışanlarım kendilerini güvende hissetmeliler ki ellerinden gelenin en iyisini yapabilsinler. Seninle çalışmak ilginç olacak, Cari. Sanki seni hiç tanımıyormuşum gibi hissediyorum.

10 Tanımıyorsun. İş kadınlara gelince çoğu erkek görmek istediğini görür. İlginç bir düşünce ama sen beni olduğum gibi görüyorsun, öyle mi? Cari kızardı. Üzgünüm. Bazı kağıtlara bakıp maliyeti kısmamız gerektiğini söyleyeceğini biliyorum. Maliyeti kısmak ise ancak personeli işten çıkarmakla mümkün olacak. Onlar ise benim için sadece personel değil, hepsi birer insan. Hayatları var, geçinmeye çalışıyorlar. Öyle rastgele personel işten çıkarmayacağım. Burasının neden zarar ettiğini bulmamız gerekiyor, Cari. Şirketin kar etmiyor. Senin de söylediğin gibi tekrar kar getirmesi için beraber çalışacağız. Tekrar kapıya uzandı. Dec'ten kaçmak istiyormuş gibi görünüyordu. Onu kim suçlayabilirdi ki? Bu sabah Cari'ye üzerinde düşünmesi için iki şey vermişti. Özür dilerim, dedi sakince. Cari'nin hayatına böyle tekrar girmek istememişti. Diiriist olmak gerekirse tekrar girmeyi düşünmemişti bile. Cari kaçamak ilişki yaşayabileceği kadınlardan biri değildi. Aileleri düşman olmasa bile bu böyleydi. Cari'nin şirketin kalbi olması da değildi tek sebep. Şefkatliydi, merhametliydi ve yumuşak mizaçlıydı. Beau ve Helen Montrose'un çocuklarına uygun biri değildi o. İkisi de Dec için kavga etmişlerdi ve annesi savaşı kaybedince Thomas'ın elinde büyümüştü. Chandler ailesi için bir silah olarak yetiştirilmişti. Kolay olmayacak. Ne demek bu? Beni bıraktığında ardına bile bakmadan gittin. Bir daha karşılaşacağımızı düşünmedin bile. Hele de böyle bir durumda karşılaşabileceğimizi kim bilebilirdi? Şimdi beraber çalışmak zorundayız ve ben elimden geldiği kadar şirketimi kurtarmaya çalışacağım. Sen ise... En iyi yaptığım işi yapacağım. Neymiş o? Burasını Playtone için en karlı hale getireceğim ve seni aslında teneke adam olmadığıma ikna etmeye çalışacağım. Cari ofisine girdi ve Emma'yı aramak için telefonu eline aldı. Sonra vaz geçti. Her sorun çıktığında ablasına koşacak zamanı geçmişti. O artık bir anneydi, kendi kararlarını kendi verebilirdi. İş hayatında Emma'nın tavsiyelerine ihtiyacı yoktu ve artık kişisel hayatında da kendi ayaklarının üzerinde durabilmesinin zamanı gelmişti. Geri adım atmaktan daha iyisini yapabilmeliydi. Elinde değildi. DJ in alt katta kreşte olması, Dec'in de koridorun sonunda olduğunu bilmek hem korkmasına hem de paniklemesine neden oluyordu. Hayatını değiştiren iki erkek de aynı binadaydı. Biri kendi canından olmasıyla, diğeri ise... Belki kader sayesinde? Cari başını iki yana salladı. Bunu düşünmek istemiyordu. Şimdi değil. Asistanını çağırdı. Ally kapıyı tıkladıktan sonra kafasını içeri uzatmıştı. Beni mi görmek istemiştiniz? Evet. Benim adıma tüm personele ve kardeşlerime bir bildiri iletmeni istiyorum. Playtone Oyunları şirketimizi devraldı ve önümüzdeki altı haftayı birleşme çalışmalarıyla geçireceğiz. Ally en ufak bir endişe ya da tereddüt göstermeden Tamamdır. Başka bir şey var mıydı? diye sormuştu. Asistanı otuz iki yaşındaydı ve bir önceki yaz evlenmişti. Cari onun daha yeni ev kredisi çektiğini biliyordu. Endişelenmek hakkıydı. Dec Montrose'un önümüzdeki birkaç hafta boyunca onları gözleyeceğini de söyle. İşini iyi yapan hiç kimse endişelenmesin. Ally, Tamam. Bir hazırlayıp onayını almak için önce sana yollarım. Teşekkür ederim. Sence geçici olarak asistanlığımı yapacak birine ihtiyacım olur mu? Neden? Ally, seni muhasebeye transfer etmeyi düşünüyorum. Hesap kitap işlerine yeteneğin var. Hem böylece bana takılıp kalmamış olursun.

11 İki aile arasındaki düşmanlıktan personelin haberi var mı, bilmiyordu ama Ally'nin eski bir anlaşmazlığa kurban gitmesini istemiyordu. Buna gerek yok. Asistanını Burada kalırsan bazı sonuçlara katlanman gerekebilir, diye uyardı. Biraz önce söylediğin gibi ben işimi iyi yapıyorum ve endişelenmeme gerek yok. Ayrıca seni bırakmayacağım, dedi bir gülümsemeyle. Teşekkürler. Bu arada ihtiyaç olursa Dec ve ben asistanlığım paylaşabiliriz. İkimize de rapor vereceksin. Tamam. Asistanı odadan ayrılırken Cari arkasına yaslandı ve sandalyesini çevirerek camdan dışarı, Pasifik Okyanusuna baktı. Derin bir nefes aldı, aklını başına toplamazsa Dec onu kolaylıkla fethedecekti. Bunun olmasına izin veremezdi. Kapı birden açılınca arkasına döndü. Jessi gelmişti. Gür siyah saçları omuzlarına geliyordu ve alnında kakülleri vardı. Saçıyla ilgili şaşırtıcı olan detay ise sol tarafında bir çizgi halindeki mor kısımdı. Başka birinde olsa hoppa bir görünüm çizerdi ama Jessi'nin saygın havasına katkıda bulunmuştu. Starbucks bardağını Cari'nin önüne koyup on dördüncü Louis sandalyelerinden birine otururken Eee, nasıl görünüyor? diye sordu. Dar siyah pantolon, elmas taklidi taşlardan oluşan bir üst ve smokin ceketi giyiyordu. Cari kardeşinin bu cesur tarzını seviyordu. Bardağından bir yudum alırken Latte için teşekkürler. Bu sabah kahveye ihtiyacın olabileceğini düşündüm. Küçük tatlı yeğenim ile almaya vakit bulamamışsındır. Peki, ne dedi? Kimi kastettiğini sormasına gerek yoktu. İç geçirdi. Dec buraya kan dökmeye gelmiş. Tüm yüklerden kurtulacağını, şirketi en çok kar getirecek bir şekle sokacağını söyledi. Jessi bacak bacak üstüne atarak arkasına yaslandı, Cari'nin mocha olduğunu tahmin ettiği içeceğinden bir yudum aldı. Kız kardeşinin iflah olmaz bir çikolata düşkünü olduğunu biliyordu. O kadarını tahmin etmiştim. Onu etkileyebildin mi? Sence en iyi yaklaşım ne olmalı? Şey... Bu sorulara nasıl cevap vermeliydi? Dec artık geri döndüğü ve ailesi şirketlerine el koyduğu için DJ in babasının kimliği ortaya çıktığında kardeşlerinin bundan kötü etkileneceğini anlamıştı. Ne? Yoksa seni tehdit mi etli? dedi Jessi. Ayaklanıvermişti bile. Daha önce de Montroselarla başa çıktım ben. Öyle mi? Ne yazık ki evet, John ve Patti McCoyların düğününde sağdıç kimdi bil bakalım? Allan McKinney. Cari iki yıl önce Vegas'da gerçekleşen Patti'nin düğününde kardeşinin baş nedime olduğunu hatırlıyordu. Ama Allan hakkında bir şey söylediğini hiç hatırlamıyordu. Bilmiyordum. Ailesi düşmanımız olduğu için onun adını anmamam gerektiğini düşünraüştüm. Allan çoğu konuda tam bir pislik gibi davrandı. Onlarla neden düşman olduğumuzu anlayabiliyorum. Her neyse, o pislik yüzünden Ve-gas'da hayatımın en uzun hafta sonunu geçirmiştim. Toplantı odasına gidip kuzeninin canına okumamı istersen... Hayır. Benim için hiçbir şey yapmak zorunda değilsin, Jess. Dec ile bir problemim yok. Sonra gelecekte Dec'i DJ'in babası olarak tanıtmak istiyorsa kız kardeşlerini duruma alıştırması gerektiğini fark etti. Aslına bakarsan bu akşam yemeğe çıkacağız. Yemeğe mi çıkacaksınız? Dec pislik kuzeni Allan a benzemiyor o halde. Cari güldü. Bu sabah ilk kez dünyanın sonu gelmiş gibi hissetmiyordu. Infmity'ye ne olursa olsun iyi olacaklardı. Belki aynı olmayacaklardı ama kız kardeşleri ve o bunu da atlatacaklardı. ~ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ~ LİY IOS takımında görev alan baş programcıyı toplantı odasından geçirirken Dec boynunu ovdu. Sert bir içkiye, personel çıkartmayı düşünmeden geçirmek istediği bir geceye ihtiyacı vardı. Infınity ile ilgili

12 sorunların bir kısmı Cari'nin çalışanlarına çok fazla yüz vermesinden kaynaklanıyordu. Saat neredeyse altı olmuştu ve altı aydır akşam için planlanmış bir randevusu vardı. Asansörden çıkarken güvenlik görevlisi İyi akşamlar, Bay Montrose, diye selamladı. Infınity Oyunları'nın lobisi geçmişe açılan bir kapı gibiydi. Duvarda büyük harflerle yetmişlerin başında kuruluşundan itibaren şirkete katkısı olanların isimleri yazılıydı. Gregory Chandler ve Thomas Montro-se'un isimleri ilk sırada yan yanaydı. Bir sonraki satırda Thomas adı kayboluyor yerini Japon video oyunları devi Mishukoshi alıyordu. İki aile arasındaki düşmanlık da işte buradan sonra başlıyordu. Dec güvenlik görevlisine baktı. İyi akşamlar. Adın neydi? diye sordu. Devralma işlemlerinde, en önemli noktanın personel listesinde adı geçen herkes ile yüz yüze görüşmek olduğunu biliyordu. Keli burayı tamamen boşaltıp yeniden düzenlemek istiyordu ve çok yakında iki güvenlik timine ihtiyaç duyulmayacaktı. Karşısındaki adam da erken emeklilik için ilk sırada yer alacak adaylardan biri gibi görünüyordu. Yaşlı adam Frank Jones. Mavi üniforması titizce ütülenmişti, kıyafeti üzerinde hakkını vererek taşıyordu ve ilerlemiş yaşma rağmen formundaydı. Elini uzatırken Declan Montrose. Adam elini sağlam bir şekilde sıkmıştı. Saçlarında beyazlar vardı ama Frank'ın tavrı hiç de ilk gözlemlediği gibi yaşlıca değildi. Seni kim işe aldı? Bayan Cari. İşini ciddiye alacak, oyun ortaya çıkarabilmenin en önemli kısmının güvenlik olduğunu anlayabilecek birine ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu sözler işi kabul etmene mi sebep oldu? Bir de gülümsemesi. Gülümseyince insanları o iş için en iyisi olduğuna inandırabiliyor. Elimden gelenin en iyisini yapmamı sağlıyor, dedi Frank. İşini biliyor. Birden Cari'nin çalışanları için neden bu kadar önemli olduğunu anlar gibi oldu. Onlara kendini önemli hissettiriyordu. Cari'nin sahip olduğu yetenek de buydu demek ki. iphone'u çaldığında üstü açılabilir Maseıati GranTurismo'yu kullanıyordu. Arayanın kim olduğunu görünce telefonu arabadan aşağı atmak istedi. Kell'e bilgi verecek ruh halinde değildi ama sadece kuzeni değil aynı zamanda patronu da olan bu adamdan gelen bir çağrıyı cevapsız bırakamazdı. Telefonu açar açmaz konuya girmişti. Korktuğumuz kadar kötü mü? Daha da kötü, personel inanılmaz derecede sadık. Chandleıiarı şirketten attığımız an isyan çıkarabilirler. Günümün büyük bir kısmını patronlarının ne kadar iyi olduğunu dinleyerek geçirdim. Bunlar beni endişelendirmiyor, dedi Kelly. Bu işin karmaşık olacağını zaten biliyorduk. Ben de bu karışıklığı yatıştıracağım ama biraz zaman alacak. Keli kısık sesle küfretti. Altı hafta demiştin. Evet, hala o kadar zamana ihtiyacım var. Beni arayarak rahatsız etmen süreyi kısaltmayacak. Biliyorum. Ben şu Chandler kızını merak etmiştim. Adı Cari miydi? Nasıldı? Cari endişeliydi, seksi ve tatlıydı. Ama kuzeninin bunları bilmesine gerek yoktu. Sosyetenin renkli simalarından olan annesinden bir şey öğren-diyse bu bazı şeyleri kendine saklamanın iyi olacağıydı. Bir şeyler gizliyor. Keli, Ne? Başka yatırımcı olmadığına eminim. Elimden geldiğince bulmaya çalışacağım. Ama korumaya çalıştığı bir şeyler var gibi. Belki de kardeşlerinden birini? Şimdiye kadar en büyükleri Emma'nın köpek balığından hallice olduğunu öğrenebildim. Personel onun hakkında bizim personelin seni anlattığı gibi konuşuyor. Ben bir iki kişiyle konuşup ne sakladıklarını bulmaya çalışırım. Sen Cari ile çalışmaya devam et. Sanırım Allan'm en iyi arkadaşı ortanca Chandler kızının en yakın arkadaşıyla evli. Dec Sen bunu nereden biliyorsun ki? diye sordu. Keli kişisel meselelerle ilgilenmezdi. Bir şey Playtone Oyunları'nı ilgilendirmiyorsa Kell'i de ilgilendirmezdi.

13 Geçen hafta kuzenimizle içki içme talihsizliğine düştüm ve kız hakkında tüm hikayeyi dinlemek zorunda kaldım. Yani Allan ortancayı tanıyordu. Dec de en küçüklerini oldukça yakından tanımak istiyordu. Hem de yeniden. Ve bu sefer... Ne yapacaktı? Montrose hanedanlığı tarafından evlat edinilmiş biriydi. Terk edilmiş, evlat edinilmiş sonra yine tek başına kamıştı. Bağlılık adamı olmadığını biliyordu. Cari ile ne yapabilirdi ki? Kaçamak bir ilişki yaşamaktan öte. Şimdiye kadar bağlı kaldığı tek şey Playtone Oyunları ve kuzeniydi. Yirmili yaşlarındayken kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmış ama Keli onu çağırıp yeni nesil oyun yapan Montroseların bir parçası olmaya fırsat tanıyınca bu teklif daha cazip gelmişti. Dec hala aileye kendini kanıtlamak istiyordu. Keli Orada mısın? diye sordu. Evet, ama kapatmam gerek. Bu gece bir akşam yemeği toplantısına gidiyorum. Kiminle? Diye sordu. Arkadan Kell'in sürekli izlediği finans haberleri kanalının sesi geliyordu. Piyasayı okumak Kell'in uzman olduğu bir özellikti, bu kadar başarılı olmalarının sebeplerinden de biriydi. Dec her zaman üç kuzeninin üçünün de böyle nadir bulunur özellikler taşımasını bir mucize olarak nitelendirirdi. Keli, Allan ve o muhteşem üçlüyü oluşturuyorlardı. Dec, Montrose kanı taşımıyor olabilirdi ama diğer ikisi kadar önemliydi Playtone Oyunlarındaki yeri. En sonunda Cari yle, diye itiraf etti. Cari ile yemek yiyeceğiz. İyi. Onu şaşırtıp boş zamanını yakalamak istiyorsun galiba. Böylece sakladığı neyse öğrenebiliriz. Dec kuzeniyle konuşmayı sonlandırırken kadının tüm sırlarını öğrenmek istediğini düşündü. Devralmayı tehlikeye atacak bir sırrı olduğunu düşünmüyordu, bu noktadan sonra Chandlerların Infmity'yi kurtarmak için yapabilecekleri hiçbir şey yoktu. Marina del Rey Yat Kulübünün park alanına arabasını park etti. Play-tone un ofisi de Santa Monica'da, Infinity'nin ofisine birkaç kilometre uzaklıktaydı. Bu Kell'in bilerek ayarladığı bir durumdu. Önce Gregory Chandler, şimdi de kızları her gün işe gitmek için önce rakibin önünden geçmek zorundaydılar. Dec bu gece Cari ile arasında gerçekten bir şeyler var mı, öğrenmek istiyordu. Yeniden karşılaşmalarının intikamdan başka sebepleri de olmalıydı. Cari'yi düşmanı konumundan çıkarıp aşığı yapmak istediğini fark etti. Cari'nin yatağında geçirdiği zaman çok kısa sürmüştü, daha fazlasını istediğini biliyordu ve eve bu kadar yakın olmak içinde hep o sahip olamayacağını bildiği, ihtiyaç da duymadığı şeylerin özlemini çekmesine neden oluyordu. Bu gece bunların hepsini boş verecek, sadece tadını çıkaracaktı. Cari bir kolunda oğlu, diğer elinde cep telefonu ile evinin girişindey-di. Kendi kendine yemeği iptal etmek kaçmaktan sayılmaz diye tekrar ediyordu. DJ minik ellerini gömleğinin yakasına götürüp o tatlı seslerden çıkarmaya başladı. Annannannana Telefonu holdeki masaya atarak mutfağa yöneldi. DJ'i yüksek sandalyesine oturttu ve dolaba yaslandı. Ne yapacağım? Diş çıkarmaya yardımcı bisküvilerden bir tabak hazırlarken oğlu sadece ona bakmakla yetindi. DJ'in gözleri kahverengiydi. Öyle herhangi bir kahverengi değil, Dec kahverengisiydi. Yemeği iptal etmek korkaklık olacaktı. Biliyordu. Ama bu gece için bu sabah olduğundan daha endişeliydi. Dec'i ofiste görmek başkaydı. İş kıyafetlerini giyiyordu, iş yerindeydi ama yemek bambaşka bir meseleydi. Ortada işten fazlası vardı. Dec onu öpmüştü ve vücudu neredeyse sırrını açık ediyordu. Dec keşfetmeden önce ona gerçeği kendi söylemeliydi. Elleri dudaklarına gitti ve adamın vücudu kendisininkine bastırıldığında hissettiği her bir duygu canlanıverdi. Tanrım, bu delilikti. Yemeği iptal edip kaçması gerekirdi. O an Dec, Cari ile ilgileniyordu ama geçmiş ona adamın çok çabuk ilgisini yitirdiğini göstermişti. Dec kendi söylemişti bağlılığa hazır olmadığını. Birden DJ'nin sorumluluğunu üzerine yıkamazdı. Kendine, oğluna, hatta Dec'e bile bundan daha fazlasını borçluydu.

14 Aynada kendine son bir bakış attı. Bu gece söyle ona. Aynadan ona geri bakan yüz söylemenin o kadar da kolay olmayacağını anlatıyordu. Emma gibi otoriter ya da Jessi gibi asi olmayabilirdi ama korkak da değildi. Kaçmak ona göre değildi. Bir oğlu olduğunu Dec'e söylemeliydi. Söyleyene kadar adam ondan hep önde olacaktı. Çünkü Cari oğullarını ondan gizlediği için suçluluk duyuyordu. DJ'e gülümseyerek Gidiyorum. Oğlu ellerini çırptı ve annesine gülümsedi. Cari onun bu dişsiz gülümsemesine ve salya bulaşmış yüzüne güldü. Dünyadaki en tapılası bebekti. Onu yeniden kucağına alarak yatak odasına götürdü. Battaniyesini yatağına serdi, onu düşmekten koruması için etrafına yastıklar koydu. Annesi hazırlanırken DJ yatağın ortasında oturuyor, mutlulukla bisküvisini çiğniyordu. Emma oğlu Sam ile beraber DJ'e göz kulak olmak için gelecekti. Zil çaldı, yatak odasındaki güvenlik kamerasından Emma ve Sam ile beraber Jessi'nin de geldiğini gördü. Bu gece iki kardeşiyle birden yüzleşmeye hazır değildi. Öyle korkmuştu ki sırrını ablası Emma ya açmak istiyordu. Bazen hala kararları onun yerine veren birilerine ihtiyaç duyuyordu. Artık kocaman bir kadındı, bir anneydi. Kolay yolu seçmeyecekti. İnterkom düğmesine bastı. İçeri gelin. Yatak odasındayım, giyiniyorum. Aceleyle soyunma odasına gitti, ModCloth'tan indirimdeyken aldığı retro tarzı kokteyl elbisesini aldı. Para sıkıntısı çekmiyordu ama annesi ona her zaman tutumlu olmayı öğretmişti. Ne giymişsin bir bakalım, dedi Jessi. DJ i görmezden gelerek Cari'nin yanma geldi. Jessi bebekleri sevmezdi. Yürüyüp konuşabilene, içki ısmarlayabilene dek onlara yaklaşmadığını kendi itiraf etmişti. Jessi kıyafetini görebilsin diye kendi etrafında döndü. Mor renkli üzerine oturan elbise soluk teninin parlamasına neden olmuştu. Üst kısmı göğsünü sarıyor ince bağlarla boynuna bağlanıyordu. Belinin inceliğini vurgulayan kadife bir kurdelesi vardı. Babasının uzun zaman önce annesine bir doğum günü armağanı olarak aldığı, trajik bir kazada ailesini kaybedince Cari'ye miras kalan siyah incileri takmıştı ama sonra fikrini değiştirdi ve genellikle kullandığı şans bilekliğini takmıştı. Muhteşemsin, hayatım! Bunun sadece bir iş yemeği olduğuna emin misin? Diye sordu Jessi. Evet. Yanaklarının yanması cevabından çok da emin olmadığını gösteriyordu. Başka ne olabilir ki? Adam bir Montrose. Yatak odasına dönerlerken Bunu asla unutma, dedi Jessi. Giizel görünüyorsun, demişti Emma da. Neyi unutmaman gerekiyor? Dec'in aslında bir düşman olduğunu. Dec mi? Adı bu. Adı Declan, Cari. Sen onun adını sanki... Şey gibi söyledin. Emma onu inceliyordu. Cari adını nasıl söylediğini sormadı. O ismi nasıl söylediğini biliyordu. Hem kurtuluşu hem de çöküşüymüş gibi. Cari için ikisi de Dec'ti. IVIarina del Rey'deki Chart House adlı restorana vardığında Dec onu barda bekliyordu. Tümüyle siyahlar içindeki adam seksi ve entelektüel bir görünüm sergiliyordu. Pantolonu, kravatı, gömleği, ceketi hepsi siyahtı. Başkasında siyahlara boğulmuş gibi dururdu ama ona yakışmıştı. O neşeli bir adam değildi ve giyimi de bu karanlık yanını iyi yansıtıyordu. Ayrıca siyah onu müthiş yakışıklı gösteriyordu. İçkilerini yudumlayan kadınların gizliden onu izlediklerini fark etmişti. Cari iç geçirdi ve buna gerçekten hazırlıklı olup olmadığını merak etti. Cesur olmaya çalışmak hamileliğini fark ettiğinden beri günlük bir iş haline gelmişti. Bu pratiğini o anda da kullanmaya çalışıyordu. Omuzlarını dikleştirerek bara ilerledi. Cari yanına varır varmaz Dec ona doğru dönmüştü. Cari sorar gibi kaşını kaldırınca Aynadan geldiğini gördüm, diye açıkladı. Bir içki uzattı. Cin-tonik seviyorsun diye hatırlıyorum.

15 Doğrudur, dedi. Ama bu gece zihnimin açık olmasına ihtiyacım var. Sadece tonik alacağım. Dec gülümsedi. Sana başka bir içki söyleyeyim. Birkaç dakika içinde Cari'ye bir viski bardağı getirmişti. Cari içkisinden bir yudum alarak endişelerini bir kenara bırakmaya çalıştı. Gecenin sonunda bir bebekleri olduğu gerçeğini adama söylemenin bir yolunu bulacaktı nasılsa. Günün nasıldı? Diye sordu. Bu gece işten bahsetmek istemiyorum. Seninle arayı kapatmak istiyorum. Masamız hazır olana dek on beş dakikamız var. Cari'yi kalabalık bardan uzaklaştırarak uzak köşedeki samimi bir kabine götürdü ve oturması için sandalyesini tuttu. Sandalyeye yerleşen Cari uzunca bir süreyi elbisesini düzeltmekle harcadı. Nihayet bakışlarını adama kaldırdığında Dec, Yanımda gerginleşiyorsun. Evet. İlk karşılaşmamızda da üzerimde böyle bir etki bırakmıştın. Neden? Soyadını Montrose olduğu için mi? Cari bir süre düşündü. Aslında düşünmeye ihtiyacı yoktu. Dec Montrose hakkında gereğinden fazla düşünmüşlüğü vardı zaten. Hayır. Bu soya-dınla ilgili değil, seninle ilgili bir durum. Öyle kendinden emin, öyle kararlısın ki. Senin yanında sağlam durabilmek için bir kadının tüm marifetlerine ihtiyacı var. Benimle ilgili bir sorunun varmış gibi durmuyordu. Senin de sağlam duruşunu bozabilmek mümkün. Ama her istediğimde seni öpemem ki. Dec'in şaşkınlıkla kahkaha atması Cari'yi gülümsetti. Dec çoğu zaman ciddi duran adamlardandı. Gülümsediği ya da güldüğü nadir zamanlar birer hediye gibiydi. Seni denemeye teşvik ediyorum. Elbette edersin. Bana Avustralya'dan bahset. Dec başını olumsuz anlamda salladı. Bu konu işe giriyor. On sekiz ay boyunca hep çalıştın mı? Başka bir şey yapmadın mı? Diye sordu. Hayatta inanmam. Önceden daha farklıydın. Dec omuz silkti ve buzlu viskisinden bir yudum aldı. Değişimin sebebi Playtone Oyunları'nda on yıllık sıkı çalışmanın meyvesini topluyor olmam olabilir. Infınity Oyunları'nı devralmanız mı? Evet. Sen de bu konudan söz etmek istemiyorsundur. İstemiyorum. Ezeli düşmanımla yatmadan önce daha iyi düşünmeliydim. Ben senin düşmanın değilim. Gerçekten mi? Artık değilim. Savaşı biz kazandık. Şimdi bu karışıklığı çözüp hayatımıza devam edeceğiz. Aramızdaki düşmanlık son bulacak. Ama arada hala büyük bir düşmanlık vardı. Cari, DJ'i dünyaya getirdiğinden beri ilk kez Dec'e istediğini yaptırabilmek için aradığı kozun oğlu olduğunu fark etti. Bu düşünce aklına gelir gelmez tiksintiyle bir kenara attı. Oğlunu asla koz olarak kullanmazdı. Bu çok adice olurdu. Dec'ten oğlunu saklamak da öyle. Cari'nin anlatmamak için geçerli sebepleri olsa da ona söylemeliydi. Dec aile babası olacak türde bir adam değildi. Bir aile, çocuk istemediğini kendisi de söylüyordu ama Cari seçim hakkını ona sunmalıydı. Sana söylemem gereken bir şey var, dedi. Tam olarak nasıl konuya girmesi gerektiğini bilmiyordu. Bir sır mı? Öyle de diyebiliriz. Dec, Keli senin ne sakladığını bulmamı istemişti. Ne? Dec'in kuzeni nasıl olmuştu da bir şey sakladığım anlayabilmişti? Dec'ten bir oğlu olduğunu biliyor muydu? Ona ilk günümün iyi geçtiğini ama senin bana anlatmadığın bir şeyler olduğunu sezdiğimi söyledim.

16 Ya. Anlatacağı şeyin şirketle ilgili olduğunu düşünüyordu demek. Cari'nin ne gizlediğini bilmesine imkan yoktu zaten. Birlikte sadece bir gece geçirmişlerdi, tahmin edebilmesinin yolu yoktu. O halde kuzenin hayal kırıklığına uğrayacak çünkü sırrım işle ilgili değil. Bence işle ilgili sırların da var. Güvenlik görevlisi senin bir gülümsemen ile personelin her şeyi yapabilecek duruma geldiğini söyledi. Cari kızardı. Dec, Frank ile konuşmuş olmalıydı. Frank abartıyor. Ayrıca onlara ne yaptıracağımı düşünüyorsun? İsyan çıkarabilirsin. Ben onları köpek balıklarıyla dolu denizden kurtarmaya çalışırken arkamdan... Ben senin köpek balığı olduğunu sanıyordum. Sadece sana öyle görünüyorum. Cari ona bakınca köpek balığı görmüyordu. Uzanıp adamın elini eline aldı ve sıktı. Personeli kazanmanız öyle kolay olmayacak ama yapman gerekeni yapacağın için seni suçlamıyorum. Peki, beni ne için suçluyorsun? Diye sordu. Beni terk ettiğin için. Bu sözler dudaklarından dökülüvermişti. Her ne kadar bunları söylemeyi amaçlamamış olsa da Cari gerçeği yansıttıklarını biliyordu. Geri döndüm. Evet, döndün. Bir sebepten burada benimle birliktesin. Neden bilmiyorum. Uzun zaman önce merakını giderdin, bana olan ilgini yitirdin. Seninle işim bitmedi, Cari. Daha fazlasını istiyorum ve alacağım da. ~ DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ~ Dec bir türlü rahatlayamıyordu. Cari'ye bakakalmıştı, kadının bu yönünü on sekiz ay önce nasıl fark etmediğini düşünüyordu. Daha önce olmayan bir özgüvene sahipti. Artık flört ediyor, cevabı yapıştıracağı an ona doğru eğiliyordu. Önceden başı Dec'in çekmesine izin verirdi. Bir yanı Atlanta'da da böyle olsaydı kadını asla bırakamayacağını biliyordu. Neden bana öyle bakıyorsun? Diye sordu. Sen çok güzel bir kadınsın. Bakılmaya alışık olmalısın. Cari başını olumsuz anlamda sallayarak gözlerini kaçırdı. Bir süredir erkeklerle görüşmüyorum. Meşguldüm. İşle mi meşguldün? Diye sordu. Infınity'nin o anki durumu göz önüne alındığında Dec bundan şüpheliydi. Sadece işle değil. Şu sıralar hayatım oldukça karışık. İş dışında ne ile meşgulsün ki? Yardım İşleriyle mi uğraşıyorsun? Dec'in annesi, hatta büyük annesi de zamanının çoğunu bu tip işlerde geçirirlerdi. Hafife alırmış gibi konuşuyorsun. Yardım işleriyle uğraşmakta yanlış bir şey göremiyorum. Biliyorum. Ama tanıdığım yardım işleriyle uğraşan kadınlar tüm zamanını gönüllü olmaya harcıyor, ailelerine ayıracak zamanları kalmıyor. Peki ya annen? Geçmişin hakkında fazla bir şey bilmiyorum. Neden bilecekmişsin ki? Biz ezeli düşmanız. Seni Google'da araştırmıştım. dedi gözlerinde bir pırıltıyla. Yemeğin yanma söylediği suyundan bir yudum aldı ve Dec'e gülümsedi. Ama internette hep işle ilgili bilgiler var. Bana daha fazlasını anlat, Dec. Senin kriptonitin nedir? Kim demiş bir zayıf noktam var diye? Herkesin vardır. Peki ya tatlı sarışınların? Diğerlerini bilemem ama benim bir zayıf noktam var. Anlat. Unut bunu, dostum. Burada senden konuşuyorduk.

17 Dec geçmişini biliyordu, orada açığa çıkarılacak bir zayıflık göremi-yordu. Dürüst olmak gerekirse bir zayıf noktası olduğundan şüpheliydi. İnsan bir şeye gerçekten önem verdiğinde ya da bir şeyi kaybetmekten korktuğunda savunmasız hale gelebilirdi ancak. Bu yüzden Dec'in kaybedecek hiçbir şeyi yoktu. Annem ve babam meşgul insanlardı. Annem hayır işleriyle ilgilenirdi ve babam da büyük babamı sizin aileye karşı güttüğü düşmanlık konusunda memnun etmek için kendini paralardı. Eminin yine de senin için ayıracak zaman bulmuşlardır. Dec dikkat etmezse bunun acıklı bir hikayeye dönüşebileceğini görmüştü. Cari gibi yumuşak kalpli bir kadın da bu oyuna düşebilirdi. Bir süre kadının duygularını kendi yararına kullanmayı düşündü, sonra bu düşünceyi kafasından attı. Kazanmak için hile yapmasına, kadının hislerini yağmalamaya ihtiyacı yoktu. Olağan aile ilişkileri içindeydik ama kendi hayatlarımızı yaşıyorduk. Böylesi hepimiz için iyiydi. Yardım işleri konusunda kırıcı konuştuysam affına sığınıyorum. Sorun yok. Yardım işleri için para veriyorum ama çalışmalarda gönüllü olmuyorum. Boş zamanlarımın çoğunu evde ya da internette alışveriş yaparak geçiriyorum. Gerçekten mi? Bundan daha sosyal olduğunu düşünürdüm. Eskiden öyleydim ama son zamanlarda sen ve kuzenlerin işlerimizi baltalarken dikkatimi başka şeylere yöneltemeyecek kadar meşguldüm. Pişman değilim, dedi Dec. Sonunda büyük babamı alt ettiğiniz için mi? Başlıca neden buydu ama Dec için durum kazanmaktan çok eski bir borcu kapatmak gibiydi. Pek sayılmaz. Kazandığımız için mutluyum, böylece seninle daha fazla zaman geçirebileceğim. Cari gözlerini devirmişti. Bana olan bu ani ilginin nedeni nedir? Bu Dec'in nasıl cevaplayacağını bilmediğini tek soruydu. Kendisi de bilmiyordu. Tek diyebileceği uzun süredir her şeyden uzakta Avustralya'da olduğu ve geri döndüğünde aynı kişi olmadığını fark etmesiydi. Belki de sebep sensin. Evet, tabii. Bu numaraları yutmuyorsam kusuruma bakma. Aslında bu gece işle ilgili ağzından laf almayı umuyordum. Yalancı. İş konuşmak yok diye kendin söyledin. Aslında dedim, uyanık. Öyle bir niyetim vardı ama bu gece seni görür görmez birlikte geçirdiğimiz gece dışında her şeyi unuttum ve seninle kalmadığım için pişman oldum. Cari bir saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı ama tekrar yanağına kıvrıldı bukleler. Alt dudağını ısırarak içini çekti. İşler karmaşıklaşabilir-di. Büyük ihtimalle ama karmaşıklıkları idare etmekte üstüme yoktur. Ah ama bu karmaşıklık seni bile tahtından edebilir. Dec Hangisiymiş o? Diye sordu. Bazı zamanlar iki farklı sohbeti sürdürüyorlarmış gibi hissediyordu. O bir kadın, kendisi de bir adamdı. Farklı şekilde iletişim kurma eğilimindeydiler. Bunu biliyordu ama sanki bundan daha fazlası varmış gibi geliyordu. O geceden sonra beraber kalmamız... Bu konudan bahsetmiyor muyduk? Evet, ama ben kuzenlerimin bu ilişkiyi anlayamayacaklarını kastetmiştim. Düşünceli bir iç çekişle Düşmanla dost olmak. dedi. Kulağa oldukça romantik geliyor, kız kardeşlerime açıklamak zorunda kalmadıkça. Dec güldü. Evet, zor olabilirdi. Belki de giderek ikimize de iyilik ettim. Cari ona kibarca İkimiz diye bir şey yok, diye hatırlattı. Bu sadece bir yemek, romantik bir buluşma değil. Toplantı odasındaki öpücük aksini söylüyor ama. Bir erkeği öpmeyeli uzun zaman olmuştu. Kendini özel hissetme. Dec çok geç diye düşündü. Cari ile ilgili bir şey, o kahrolası gülümsemesi ve öpücükleri Dec'i dünyadaki tek adammış gibi hissettiriyordu. Yaralandım.

18 Şarabından bir yudum aldı. Senin egonu yaralayabilmek için bir cümleden fazlası gerekiyor. Neden böyle dedin? Bu sabah ofisime aramızda hiçbir şey olmamışçasına bir özgüvenle geldin. Personelimi işinden edeceğini açıkladıktan hemen sonra arsızca beraber yemek yiyeceğimizi açıkladın. Tüm bunlar kulağa devasa bir egon var gibi geliyor. Dec gülümsemesini gizlemek için bardağını kaldırarak şarabından bir yudum aldı. Babası her zaman onun zekasına çok güveni olduğunu söylerdi. Bence bende egodan fazlası var. Sonuçta buradasın, öyle değil mi? Tuş. Bir erkeğin kendini özel hissetmesine sebep değil de nedir? 'Yemekten sonra Cari lavaboyu kullanmak için izin istedi. Ablasını arayıp DJ'i kontrol etmek istiyordu. Jessi nin çoktan ayrdmış olduğunu, Emma'mn DJ ve Sammy ile kaldığını tahmin ediyordu. Saat sekiz buçuktu, evde kalsaydı bu saatlerde kolunda uyuyan oğlu, elinde ipad'iyle kanepeye yayılmış olurdu. Emma'mn bütün gece onun gibi çocuğunu kucağında tutmayacağını biliyordu. Ne yapıyor? Huzursuz. Sana seslenip duruyor, diye cevap verdi Emma. Bu saatte çoktan uyuyacağını düşünmüştüm. Cari, Uyuyana dek kucağımda tutuyordum. İşte bundan korkuyordum. Sam bebek odasının zeminine birkaç yastık atarak oturdu, DJ'e masal okuyor. Sam'in okuma bildiğinden haberim yoktu, dedi. Yeğeni sadece üç yaşındaydı. Şey, sayfaları çeviriyor ve gördüğü resimlere göre bir şeyler uyduruyor. Şu an yeşil yumurtalar ve jambon çok kötü pişirilmiş bir kahvaltıya karışıyor. Cari güldü, küçük bir sızı sarmıştı kalbini. Oğlunu ve yeğenini özlemişti. Sammy, DJ'e karşı çok iyi. Emma Uzun süredir küçük bir kardeş istiyordu. Bu sene bu isteğine kavuşabileceği yıl olacaktı. Çok üzgünüm Emma. Kimse Helio'nun bu kadar genç yaşta ölmesini beklemiyordu. Ölümü herkes için büyük bir şok olmuştu. Bu olaydan sonra Emma kendini her şeyden soyutlamış, işine adamıştı. Dürüst olmak gerekirse ablasının insani yönünü gören tek kişi Sam'di. Önemli değil. Yemek nasıldı? Ağzından bir şey kaçırdı mı? Yemek iyiydi. Marinada birer içki içeceğiz. Kalman sorun olur mu? Evet. Aslına bakarsan DJ'i evime götürürüm diye düşünüyordum. Belki araba yolculuğu uykusunu getirir. Sabah bize uğrayıp alabilirsin ya da onu ben Infınity'deki kreşe bırakabilirim. Tamam. Bu gece onu özleyeceğim. Bir şey olmaz. Sen Dec'in ağzından bilgi alabilmeye bak. Neler plan-lıyorlarmış öğrenmeye çalış. Elimden geleni yaparım. Bu gece oğlumu almaya gelebilirim. Nasıl istersen. Kendine dikkat et. Sen de. Aramayı sonlandırdıktan sonra masaya dönmeden önce rujunu yeniledi, saçlarını düzeltti. Döndüğünde Dec'in telefonda olduğunu gördü ve yaklaşmadan önce tereddüt etti. Sonra Emma'nm söylediklerini hatırladı. Dec'in şirketleri için ne gibi planları olduğunu öğrenmeliydi. Ama dürüst olmak gerekirse içten içe bunu yapmak istemiyordu. Cari yaklaşınca Dec veda edip telefonu kapadı. Böylece hiçbir bilgi elde edemedi. Dec, Gidelim mi? Diye sordu. Cari başıyla onaylayınca Dec ayağa kalktı. Masaların arasından ilerlerken elini kadının beline koymuş onu yönlendiriyordu. Cari onun yönlendirmesi olmadan da kolaylıkla yolu bulabilirdi ama adamın elinin üzerinde olması hoşuna gidiyordu. Elbisenin kumaşı üzerinden hissettiği sıcaklığı sevmişti. Parmaklarının belinin etrafında kıvrılmasını sevmişti. İşaret parmağını fermuarının üzerinde aşağı yukarı hareket ettirince titremesine engel olamadı. Üşüdün mü? Cari başını olumsuz anlamda salladı, evet demesi gerektiğini sonradan fark etmişti. Dec sadece onun duyabilmesi için eğilerek Sana dokunmayı özlemişim, Cari. Cari de özlemişti. Durdu, adamın dokunuşundan uzaklaştı. Özleme-meliydin.

19 Özür diledim. Biliyorum ama bu her şeyi silmiyor. Gitmeliyim. Konuşmak istediğini sanıyordum. İstiyorum ama bana dokunmaya devam edeceksen bunu yapamam. Kibar davranmaya çalışıyordum. Cari aşırı tepki verdiğini biliyordu ve bu tamamen adamın suçu da değildi. Bir adamın dokunuşunu hissetmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki ve Cari bu dokunuşlara o kadar açtı ki. Biliyorum, dedi en sonunda. Dec valeye arabasını getirmeleri için kartı verdi. Plan hala geçerli mi? Benim arabamla marinaya gidiyoruz sonra şeninkini almak için dönüyoruz. Evet. İçkilerini içerken DJ'i anlatabileceğini düşünmüştü. Ama sözü nasıl açacağını henüz bilmiyordu. Bir yanı anlatmak istemiyordu. Onun baba olmaya hazır olmadığını biliyordu. Arabası geldiğinde Cari Bir Maserati mi? Deyiverdi. Evet. Arabalarımın hızlı ve seksi olmasını isterim. Neden şaşırmadım acaba? Diye sordu. Bir ailen olduğunda ne yapacağını düşündün mü hiç? Bir aile sahibi olmayı düşünmüyorum. Cari onun ciddi bakışlarıyla karşılaşınca doğruyu söylediğini anlamıştı. Bu gece onu daha yakından tanımayı amaçlamıştı ama tüm öğrenebildiği annesinin hayır işlerinden Dec e zaman ayıramadığı olmuştu. Belki de bu yüzden aile sahibi olmak istemiyordu. Ya, diyebildi. Başka ne diyebilirdi ki? Yalnızlığı seven biriyim. Arabaya binerken işte bu kadar diye düşünüyordu. Şimdi ne yapacaktı? Dec'in ne istediği ya da Cari'nin hayalleri önemli değildi. Dec in bir oğlu vardı ve Cari de oğlunun annesiydi. Hazır olsa da olmasa da DJ'in babasıydı. Cari de bu bilgiyi onunla paylaşmakla yükümlüydü. Dec'in gerçeği öğrenince birden dizlerinin üzerine çöküp Cari'ye olan sonsuz aşkını itiraf edeceği, DJ'i bağrına basacağına ait hayalleri paramparça olmuştu. Gerçekçi olması gerektiğini biliyordu, sırf o öyle hayal ediyor diye her şeyin yoluna gireceğini düşünmemeliydi. Dec Sen, iyi misin? Diye sordu. Evet. Marinaya doğru yol alırken arkasına yaslandı ve Stevie Ray Vaughan'ın sesini dinledi. Şarkı kalp kırıklığı ile ilgiliydi ve Dec'e aşık olmadığını bilmesine rağmen kırılan hayalleriyle birlikte kalbinin de kırıldığını hissediyordu. Dec marinaya vardıkları an havanın değiştiğini hissetmişti. Bir yatta yaşadığı ve o yat da burada demirli olduğu için buranın bir üyesiydi. Uzun zaman önce büyük bir ev istemediğini fark etmişti. Bu şekilde kendini anne babasından farklı kılıyordu. Paranın alabileceği o şeyleri, kendisi için bir hiçmiş gibi davranmayı severdi. Cari'nin içkileri yatında içmeyi kabul edeceğini sanmıyordu. Bu yüzden onu kulübün sadece üyelere özel bölümüne götürdü. Gecenin bu saatinde mekan oldukça sakindi. Cari kafeinsiz bir kahve söyleyince Dec de ona uydu. Seni üzecek bir şey söyledim galiba Cari. Sana söylemem gereken bir şey var. Dinliyorum. Düşündüğüm kadar kolay değilmiş. Dec işte o an endişelenmeye başlamıştı. Anlatması bu kadar zor olan ne olabilirdi ki? Evli misin? Diye sordu. Hayır. Başka bir adama bağlı olsaydım seninle yemeğe çıkmazdım. Evlilik benim için anlam taşıyor. Benim için de öyle. Bu yüzden uzak duruyorum ya. Gerçekten mi? Geçmişte kötü bir şey mi yaşadın? Evet. Anlatsana.

20 Kahveleri geldi. Garson yanlarından ayrıldıktan sonra bile konuşmadı Dec. Geçmişi hakkında düşünmeyi sevmezdi. Evlatlık alındığını, yeni anne-babasının ise sahte bir evlilik yürüttüklerini paylaşmak istemiyordu. Evlatlık aldıkları çocuk onlar için sadece göstermelik evliliklerini tamamlayan parçaydı. Hiçbiri gerçek değildi. Geçmişle ilgilenmiyorum. dedi en sonunda. Ama geçmişimiz olmasa nereye gideceğimizi bilemeyiz. Ben daha çok anı-yaşa tarzı bir adamım. Ama gelecek için planların var. Sadece işte başarılı olmak için bile plana ihtiyacın var. Dec omuz silkti. İşte planlı hareket ediyorum ama bunun sebebi kaybetmeyi sevmemem. Başka ne söyleyebilirim bilmiyorum. Ya da bunu nasıl söylemem gerektiğini. Tek gecelik ilişkimiz... Evet? Aklından çıkmıyor mu? Benim çıkmıyor. Cari ona bakarak, Bir bakıma. Kolyesine bağlı şans figürlerini çeviriyordu. Sonra bıraktı. Dec kolyeye baktı ve ilk kez takıyı inceleme şansını buldu. İki harf sallanıyordu. D ve J. DJ? Dec gördüklerine bir anlam vermeye çalışıyordu ama mantıklı bir sonuca ulaşamıyordu. Cari'nin söylemekte zorlandığı her neyse... Dec'in aklına gelen şey olamazdı. Öyle bir şey olsa Cari onunla bu konuşmayı yapmak için bu kadar geç kalmazdı. Dec böyle düşünmeyi seçti. Bana ne söylemeye çalışıyorsun? Cari kahvesinden bir yudum daha alarak masanın üzerinden Dec'e doğru eğildi. Dec kadının vücudunu saran gerilimi, gözlerindeki endişeyi görebiliyordu. Birini kovacağı zaman yaptığı gibi tüm duygulardan arındırdı kendini. Karşısındaki kadından bir öpücükten daha fazlasını almayı hedefleyen içindeki arzuyu bile Kulağa biraz şey gelebilir. Sen gittikten sonra... Kahretsin, bunu daha iyi ifade etmenin yolu yok. Hamile kalmıştım, Dec. Dokuz ay sonra da bir erkek çocuk dünyaya getirdim. Küçük bir bebek. dedi. Bir kez konuşmaya başlayınca durduramıyormuş gibiydi. Seni aramam, sana bir şekilde haber vermem gerekirdi. Biliyorum ama ilk başta hamile olduğuma inanamamıştım ve sonra da... Sizin şirket bizimkini devraldı, derken... Bir oğlum mu var? Evet. Dokuz aylık. Çantasını karıştırdı, cep telefonunu çıkardı. Kendi karmakarışık düşüncelerinden kadını duymuyordu bile. Bir çocuk sahibi olabileceğini hiç düşünmemişti. Ne nasıl baba olunacağını ne de bir aileye sahip olmanın ne demek olduğunu biliyordu. Kötü bir ebeveyne sahip olmaktansa hiç ailesi olmamasının daha iyi olacağını kendi deneyimlerinden biliyordu. Cari hala bir şeyler söylüyordu ama Dec'in tüm düşünebildiği planlarının alt üst olduğuydu. Bundan sonra ne yapacağını bulması gerekiyordu. Bir çocukla. Kendi oğluyla. Cari ona telefonunu uzatınca ekrana baktı ve oğlunu ilk kez gördü. Gözleri Dec'in gözleri gibi koyu kahverengiydi. Dişsiz gülümsemesi, kocaman gözleriyle ekrana bakıyordu. Bebeğin mutlu olduğu kolayca görülebiliyordu. Dec kalbinin teklediğini, midesinin düğümlendiğini hissetti. Bu her şeyi değiştiriyordu işte. Ayağa kalktı, sandalyesini devirdiğini bile fark etmedi. Camdaki yansımasını gördü. Yıllarca hiçbir yere ait olmamış, hiç kimseye bağlı hissetmemişti ve Cari ona bir oğlu olduğunu söylüyordu. Dec'in bildiği ilk ve tek kan bağı. Bir oğlum mu var? ~ BEŞİNCİ BÖLÜM ~ CaRI durumu daha iyi idare edebilirdi elbette ama en azından artık söylemişti ve bir yanı rahatlamıştı. Her zaman kendine Dec'in o sabah giderek seçimini yaptığım, kendisinin de şartlar göz önüne alındığında en iyi seçimi yaptığını söylüyordu. Oğlunu kendine saklamıştı. DJ i Dec'ten saklamak konusunda hep kötü hissetmişti ama başka şansı da yoktu. Dec sessizdi. O sıcak kahverengi gözleri buz kesmiş, sert bakıyordu. Cari ona bir şok yaşattığını biliyordu ve konuşmayı bitirip marinadan bir an önce ayrılmaktan başka bir şey istemiyordu. Hayatında hiç bu kadar ne yapacağını bilemez bir halde hissetmemişti. İlk kez bebeğini kucağına alıp ona dünyaları

21 vermek istediği halde onunla nasıl ilgileneceğini bilmediğini fark ettiği an hariç. Bana bir aile istemediğini söylediğin için. Gözlerini telefondaki resimden ayırmadan konuşmuştu. Bu bir oğlum olduğunu öğrenmeden önceydi. Gözleri bana çekmiş. Sesinden saygıyla karışık korku seziliyordu. Cari onu daha önce hiç böyle görmemişti. Sonunda telefonu masaya bıraktı ve Cari'ye baktı. Ara sıra gördüğü gülümsemenin haricinde bu adamda gördüğü ilk duygu belirtisiydi. Öfkeli görünüyordu, dürüst olmak gerekirse biraz da korkmuş. Cari'nin bir bebeği olacağı haberine alışmak için aylan olmuştu. DJ kamında büyümüş, gerçek olduğuna ikna etmişti annesini. Bu açıklamayı böyle yaptığı için suçluluk duydu. Tamamen sarsılmış görünüyordu Dec. Geri oturduğunda Cari onun eline uzandı ama o geri çekilerek buz gibi bir ifadeyle kadına baktı. Gözleri tıpkı sen, biliyorum, dedi en sonunda. Dinle, konuşacak çok şeyimiz var. Diye ekledi. Durumu tekrar kontrolü altına almak istiyordu. Oğlu doğduğu andan itibaren yaptığı gibi bir kez daha ne yaptığını biliyormuş gibi davranıyordu. Dec'in ondan şüphe etmemesi önemliydi. Bir an bile güvenini kaybetse Dec'in kontrolü eline alacağına emindi. Hamile olduğumu öğrenene kadar geçen zamanda beni bir kez olsun aramamıştın, bu yüzden seninle iletişime geçmedim. Sen hayatına devam etmiş gibi görünüyordun, bu yüzden yapılacak en iyi şey benim de hayatıma devam etmemdi. Yine de... Ne? Bugün bile görüşmemizi hoş karşıladığını, samimi davrandığını söyleyemem; toplantı odasındaki öpüşmeyi saymazsak ki ben saymıyorum. Senin değişip değişmediğini görmek için bekleyecek zamanım yoktu. Ben bir anneyim, Dec. Bana bağımlı biri var artık. Adam, Cari'ye onu daha önce hiç görmemiş gibi bakıyordu. Cari bakışlarına karşılık verdi. Gerçekleri söylemişti. Hiç kimse, bu adam bile çocuğuna onun gibi bakaınaz, koruyup kollayamazdı. Bunu aklından çıkarmamaya çalışıyordu. Dec ellerini gür saçlarının arasından geçirdi. Kahvesine uzanırken elleri titriyordu. Cari aklından neler geçirdiğini merak ediyordu. Hiçbir zaman ne yapacağını tahmin edememişti. Tamam. Birbirimizi suçlamayı bırakalım. dedi. Davranışlarım... Şey, önemli değil. Prezervatif kullanmıştım. O geceyi milyonlarca kez düşünerek kendine işkence etmişti. Dec prezervatif kullanmıştı ve Cari hap kullanmasa bile güvende olduğunu düşünmüştü. Altı hafta sonra midesi bulanmaya, yediklerini çıkarmaya başladığında bile düşünmüştü ki... İnkar etmişti. Konferanslara katılmak için aylar boyunca yollardaydı, sebebini buna bağlamıştı. Ama karnı şişmeye başladığında, bedeninde o küçük yumru belirdiğinde o gece her nasılsa Dec ile bir bebek yaptıklarını anlamıştı. Biliyorum. Tahminim işe yaramadı. İnan bana, o gecenin detayları üzerinden milyonlarca kez geçtim. DJ doğmadan bir süıc önce keşke hiç olmasaydı diye düşünüyordum. Hiç bu kadar düşüncesizce davranmamıştım hayatımda. DJ mi? Diye sordu. Dec öne eğildiğinde gözlerindeki korkunun biraz olsun kaybolduğunu, plan yapmaya başladığını görmüştü. Cari ona düşünmesi için bol zaman vermek istemiyordu çünkü sarsılmış bir Dec işine yarıyordu. Kendine geldiğinde plan yapmaya başlaması, Cari'yi dc ikna etmesi kaçınılmazdı. Bu hale gelmelerine sebep de bu olmuştu. Evet. Ona Declan Junior adını verdim ama her zaman DJ diyorum. Böylece ailemde hiç kimse babasının kim olduğunu anlamayacakb Burası Kaliforniya, doğum belgesi için baba ismi gerekmiyor. Kız kardeşlerim DJ'in babasının tek gecelik bir ilişki olduğunu, ne yazık ki adamın soyadını bile bilmediğimi düşünüyorlar. Ama anlamaları uzun sürmeyecek, özellikle de ben... Sen hiçbir şey yapmayacaksın. Sana bunları anlatıyorum çünkü geri döndün ve DJ bir gün babasını tanımak isteyebilir. Dec'in oğlu üzerinde hakları olduğunu biliyordu ama çocuklarını mahveden babalar

22 tanımıştı. Kendi babası örneğin, şansını deneyip DJ in ona alışmasına sonra da Dec babalıktan hevesini alınca yüz üstü bırakılmasına izin vermeyecekti. Bunun aksine inanmasını sağlayacak kanıtı yoktu. Dec ile iki yabancıydılar. Zamanda geri gidip kendine bir tavsiye verme fırsatını bulsaydı, tavsiyesi yatağına almadan önce adamı tanı olurdu. Dec Oğlumu tanımak istiyorum. dedi sonunda. Eğildi ve Cari'nin gözlerine dikti bakışlarını. Onunla tanışmak ve onun babası olma şansına sahip olmak istiyorum. Bir aile istemediğini söyleyeli yarım saat bile olmadı. Diye hatırlattı. Dec'e inanmak istiyordu. Kendi küçük mükemmel ailesine sahip olma hayalleri devam ediyordu. DJ'i yetiştirmek için bir eş istiyordu. Declan Montrose'un o adam olabileceğinden emin değildi. Dec sersemlemişti. Bu hayatının açık ara en büyük şoku olmuştu. Daha önce çocuk sahibi olmayı düşünmemişti çünkü hayatın kırılgan olduğunu biliyordu. İyi bir ebeveyn olmak çok zordu. Çocukken iki kez terk edilmiş olarak bu konudaki deneyimleri oldukça kötüydü. İlki biyolojik anne-babasıydı. Onu istememişlerdi. Sonra Helen ve Beau Montrose onu evlat edinmiş Bevcrly Hills'deki köşke getirmişlerdi. İkisi de kendi hayatlarını yaşıyorlardı ve Dec'e sadece aile fotoğrafı çektirirken ihtiyaç duyuyorlardı. Yalnız ve bir oğuldan çok iyi bakılmış bir hayvan gibi hissetmesine neden oluyorlardı. Bir çocuk sahibi olmak... Ofis dışında birinin ona bağlı olması... Hiç hazırlıklı değildi bunlara. Cari'yi baştan çıkarmayı amaçlıyordu ama birden şehvet ikinci planda kalmıştı. Bu yüzden doğru şeyi söylemek, doğru şeyi yapmak mecburiyetindeydi. Kadını hala istiyordu ve bir çocukları olduğu gerçeği paniklemesine neden olmamıştı. Her zaman yalnız olmuştu. Yine de ailesinin evinden ayrılıp, servetlerini arkasında bıraktığı andan beri ilk kez bir amaçla dolduğunu hissediyordu. Sadece henüz o amacın ne olduğunu bilmiyordu. Bir oğul. Düşüncesi bile ellerinin titremesine neden oluyordu. Oğlumu görmek istiyorum. Oğlunu görene dek isteyecekti, kollarına alana dek. Bir oğlu olduğuna hala inanamıyordu. Cari başıyla onayladı. Bunu kendi aramızda halletsck daha iyi olur. Ailelerimiz karıştığı anda işler karışacak. Hiçbir fikri yok, diye düşündü Dec. Özellikle de Keli öğrenirse. Konu Chandler ailesi olduğunda deliye dönüyordu. Keli büyük babalarıyla beraber büyümüştü ve annesi aileye Dec'in annesi Helen'in getirdiği gibi yüklü bir para getirmediğinden daha sert ve intikam odaklı yetiştirilmişti. Chand-lerları dize getirmek için her fırsatı kullanan kuzeni, DJ'i öğrenirse oğlunu intikam uğruna bir piyon gibi kullanmaktan çekinmezdi. Dec i çocuğun velayetini alması için zorlayacak, intikam amacıyla yetiştirilmesini isteyecekti. Dec bundan emindi. Önemli olayları aklından düzenler ve bir sıraya koyardı. Düzenleyerek ve plan yaparak hayatını kazanıyordu ve büyük mavi gözleri, kararlı ifadesiyle tam karşısında oturan Cari'ye rağmen kontrolü ele geçirmeyi planlıyordu. Sonunda Cari de ona teşekkür edecekti. İtiraz kabul etmez bir sesle Yarın evine geleceğim ve oğlumla tanışacağım. Ona sadece DJ demeni tercih ederim. Neden? O benim oğlum. Evet, ama henüz baba olmaya hazır değilsin. Dec bir kaşını kaldırarak cevap verdi. Harika bir baba olabileceğini haykırmaya hazırdı. Sonra M aşerat i'den vazgeçtiğini düşündü. Üstelik bebekler yatlarda yaşamazlardı. Hayatını nasıl yaşadığı göz önüne alındığında değiştirmesi gereken tüm o şeyler... Denemeye niyetliyim. Cari dolgun pembe alt dudağını dişledi, başını bir yana yatırarak Dec'i inceledi. Yüzünde bir şey arıyordu, Dec istekli görünmeye, çaresizliğini dışa vurmamaya çalıştı. Ama Montrose ailesine girdikten sonra hayatında ilk kez kendi kanından canından bir aile bireyi olduğu fikrine alışamıyor-du. Kuzenleriyle bir amaç uğruna birleşmişlerdi ama herkes Dec'in gerçek bir Montrose olmadığını biliyordu. Artık bir oğlu vardı. Dec'e ait bir bebek. Daha önce kimsesi olmamıştı ve bu alışılmadık duyguyu ilk kez hissediyordu.

23 O anın önemi birden kafasına dank etti, masayı sıkıca kavradı. Artık yalnız değildi. Karşısındaki kadın ise oğluna ulaşması için tek anahtardı. Ve kollarına aldığında çıkardığı seksi sesler dışında kadın hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Denemek iyidir. Dürüst olmak gerekirse Cari'nin neden bahsettiği hakkında bir fikri yoktu. Tek bildiği kadın ona bir şans verecekti, bu da Dec'e yeterdi. Tamam, o halde yarın sabah evine gelirim. Sabah DJ'i Emma dan almam gerekiyor, sonra kumsalda buluşabiliriz. Neden kumsal? DJ seviyor. Ayrıca evimde çalışan hizmetçinin kardeşi Emma'mn evinde çalışıyor. Şimdilik işleri sadece ikimiz arasında tutmak istiyorum. DJ'in ailelerimiz arasındaki düşmanlığa karıştırılmasını istemiyorum. Dec Kabul. Sana bir aile istemediğimi söylerken aslında seni istediğim gerçeğini itiraf etmekten kaçınıyordum. Cari ona kurnaz bir bakış attı. Evet, tabii. Beni bu sefer de kalmayı planlamadığından haberdar ediyordun sadece. Doğruydu. Cari'nin onu asla olamayacağı biri gibi görmemesinden memnundu. Bir yanı Cari'nin onu anında küçük ailesinin bir parçası olarak görmediği için kırılmıştı ama diğer yanı rahatlamıştı. Belki de DJ için sevilen bir amca olarak kalmalıydı. Ama bu durum onu tatmin etmeyecekti, biliyordu. Bir oğula sahip olmak önemsiz olarak gördüğü şeyleri düşünmesine yol açmıştı. Birden sekiz yıl önce ölen annesinden miras kalan Be-verly Hills deki köşkü ziyaret etmek istedi. Birden oğlunu kollarına alıp nasıl güçlü durması gerektiğini öğretmek- hayır, onu korumak istedi; böy-lece hayatta kalmak için devamlı güçlü durmasına gerek kalmazdı. Sadece Cari'nin telefonunda gördüğü o küçük çocuğu istiyordu. Dec'in hayatını yönlendiren sorunlar ve korkular olmadan büyümeliydi oğlu. Üzgünüm, Cari. Oğlumuzu bir sır olarak saklamakla büyük ihtimalle en doğru şeyi yaptın. Yapabileceğim tek şeyi yaptım. Artık ikimiz de bu çocuğun ailesiyiz. Sana alacağın kararlarda yardım edebileceğim. Benim yardıma ihtiyacım yok. Neye ihtiyacın var? Diye sordu. Dec işbirlikçi davranacaktı. Cari oğlunun babası için ne tür özellikler arıyorsa onlara sahip olduğunu gösterecekti. Çünkü DJ'i düşündükçe evden ayrılıp Keli ile iş ortağı olmaya karar verdiği andan beri ilk kez kendine ait bir şeyler kurmak istiyordu. Oğluna bırakabileceği bir şeyler. Bir ailesi olsun istiyordu. Cari, bir an önce eve gitmek ve Dec'ten olabildiğince uzaklaşmak dışında başka neye ihtiyacı olduğunu bilmiyordu. Adam gerçekten de deniyordu ve bu Cari'nin gördüğü en tatlı şeylerden biriydi. Pekala, adamda gördüğü en tatlı şeydi. Normalde istediğini elde edene dek zorbalık ederdi. Bir tarafı adamın DJ'i reddedeceğini düşünmüştü. Omuz silkip uzaklaşacağından korkmuştu. Gösterdiği tepki ise gizlice ümit ettiği gibi olmuştu. Ama Dec hala önceden tanıştığı, bağlılık istemeyen aynı adamdı. Bir saatte hiç kimse değişmezdi. Dec yıkım adamıydı. Taş kalbiyle verdiği kararlar her gün kim bilir kaç kişinin işinden olmasına neden oluyordu. Aynı taş kalpliliği özel hayatında göstermeyeceğini düşünmek aptalca olurdu. Gitmeliyim. Beni restorana geri götürmek istemezsen bir taksi çağırabilirini. Neden seni götürmek istemeyeyim ki? Diye sordu. Bu gece söylediklerimi sindirmek için zamana ihtiyacın olur diye düşünmüştüm. Zamana ihtiyacım olduğu doğru ama taksiye binmeyeceksin. Birbirimizi tanımaya başlamamız gerekiyor. Cari onayladı. Bu yüzden bu gece seninle yemeğe çıktım. Bir de suçluluk duygusu yüzünden. Cari onun bu cümleyi söyleyiş tarzına gülümsemeden edememişti. Belki de. DJ'i bir sır olarak saklamanın nasıl bir duygusal yük olduğunu yeni yeni anlıyordu. Bu gece ilk kez nefes alabildiğini, karnında düğümlenen endişenin çözüldüğünü hissediyordu.

24 Anlatsana. Durumu ilk öğrendiğinde nasıl tepki verdin? Diye sordu, bok olnıuşsundur. Cari arkasına yaslandı ve son iş seyahatinde gittiği Vegas daki o kliniği hatırladı. Doktorun verdiği müjdeli haber çoktan şüphelendiği hamileliğinin onaylanması olmuştu. İlk andan itibaren babasının kim olduğunu saklamam gerektiğini biliyordum. Neden? Ablalarınla yakın mısınız? Yakın sayılırız. Ebeveynlerimiz hala hayattayken babam işleriyle meşguldü ve annem de çoğunlukla bizimle alakadar olmazdı. Beni Emma ve Jessi büyüttü diyebiliriz. Onlara anlatmak istedim, özellikle de Em-ma'nın da bir oğlu olduğu için ama korkmuş ve ne yapacağımı bilemez İnikleydim. İçimde büyüyen küçük bir bebek vardı ve onun sahip olduğu tek kişi bendim. O zamanlan hatırlarken eli neredeyse kamına gidiyordu. Dec bir kez olsun aramamıştı ve Cari kamındaki bebekle dünyaya karşı tek başına kalmıştı. Tek bildiğim onu korumak, güvende tutmak istediğimdi. Bebek beklediğimi öğrendiğim andan itibaren ne yaptıysam oğlum için yaptım. Cari'ye daha önce onu hiç görmemiş gibi bakıyordu. Cari adamı suçla-yamıyordu. Bu gecenin başladığı gibi bitmesini, hiç bunlara bulaşmamış olmayı dilediğini görebiliyordu. Ama bu işi de diğerleri gibi ele alacaktı. Hiçbir şey seni sarsmaz mı? Bu sarstı. Diye kabullendi. Her zaman çok dikkatli olmuşumdur ve planlarımda bir çocuk yoktu. Cari gülümsedi. DJ ikimizi de şaşırttı. Senin söylediğinin bir benzerini DJ doğmadan birkaç hafta önce bebek odasını döşerken Jessi'ye söylemiştim. O da bana evrenin benim için başka planları olduğunu söylemişti. Buna inanıyor musun? Belli ki sen inanmıyorsun. Ama bir yanım seninle aramızda olanların çıldırmış hormonların bir sonucundan fazlası olmasını istiyor. Senin benden tek beklediğin bir geceydi ama bundan daha fazlası da vardı. Umutsuz bir romantik gibi konuştum. Dec, Ben romantik biri değilim. Bir şekilde prezervatif işe yaramadı ve bunun sonucunda bir oğlumuz oldu. Daha fazlası yok. Ama aramızda gelişecek ilişki, onu nasıl yetiştireceğimiz, birbirimize karşı davranışlarımız oğlumuz üzerinde etkili olacak. Katılıyorum. İşte bu yüzden ben aksini söyleyene dek DJ'in babası olduğun gerçeğini saklamalıyız. Dec bu karar karşısında mutlu olmamıştı ama Cari'nin umurunda değildi. Oğlunun hislerini ve kendi duygularını terk etmeye alışkın bir adam uğruna tehlikeye atmayacaktı. Adamın bir bacağı her zaman kapının dışındaydı. Tamam, ama sen ve ben randevulaşacağız. Neden? Böylece ailelerimiz beraber olduğumuz fikrine alışacaklar. Eninde sonunda DJ'in babası olduğumu öğrenecekler. Öncesinde bana alışmaları için süre vermemizin iyi olacağını düşünmüyor musun? Adam haklı olabilirdi. Ben öyle düşünmüyorum. Bence her şeyi aramızda tutmalıyız. Yine de ablalarının ona rahat vermeyeceğini biliyordu. DJ'in babasını bir sır olarak saklamaktan yorulmuştu. Öpücüğüyle ona her şeyi unutturan tek adamla bir gelecek şansı varmış gibi görünüyordu. -ALTINCI BÖLÜM - İNANDEVU. Dec randevulaşmalarını istemişti, Cari de onu başıyla onaylamakla yetinmişti. Hiçbir şey kararlaştırmamaya önem vermişti. Aileleri asla onları bir çift olarak görmeyecekti. Emma ve Jessi bir Montrose ile çıkmasına kim bilir ne diyecekti? Özellikle de Dec'in şirketlerini parçalamak için gelmiş olduğu göz önüne alınırsa. Ne yaparlarsa yapsınlar kimse onun Thomas Montrose'un intikamını almak için geldiğini unutmayacaktı. Sulanan gözlerini ovuşturarak saatin üzerindeki dijital rakamlara baktı. Bu saatte DJ'i almak için kapısına dayansa Emma'mn memnun olmayacağından emindi. Ama bebeğini kollarına almaya ihtiyacı vardı. Oğlunu evine götürmesine izin vermekle hata etmişti.

25 Bu gece onun küçük sıcak bedenini kucaklamaya, tatlı bebeksi kokusunu içine çekmeye ve güçlü olabileceğini hissetmeye ihtiyacı vardı. Bunun yerine yatağına yatmış Dec'i hayal ediyordu. Tek gecelik ilişkilerini unutmamıştı. O zamandan bu yana başka hiçbir erkek ilgilenmemişti Cari ile. Dürüst olmak gerekirse Cari de kimseyle ilgilenmemişti. Dec ile ilgileniyor muydu? Onu çekici buluyor muydu? Kesinlikle. Bundan daha fazlasını istiyor muydu? Cevap verebilecek kadar iyi tanımıyordu adamı. Dec hakkında bildikleri iyi vakit geçirilebilecek bir adam olduğu ve konu iş olunca ciddi olduğuydu. Bunun dışında hiçbir şey bilmiyordu. Belki de randevu iyi bir fikirdi. Böylece Cari onu tanıma şansını elde edecek ve DJ'e iyi bir baba olup olamayacağını görebilirdi. DJ'i dünyaya getirirken ondan yardım almış olabilirdi ama bu onun baba olabileceğini göstermezdi. Sperm bankaları bunun için vardı. Aslında kardeşlerine de spenn bankasına gittiğini söyleyebilirdi. Jessi, DJ'in babasının tanıdıkları biri olduğundan şüpheleniyordu. Kurnaz sorularla üzerine gelip babanın ismini almaya çalışıyordu. Cari bu sırrı tutmak için bu kadar kararlı olmasa çoktan itiraf ederdi. Dönerek yastığı kolları arasına aldı ve gözlerini kapadı. Dec'e sarılmış gibi hayal ediyordu. Konu Dec olduğunda böylesine zayıftı. Başka bir adam olsa yine böyle hissedeceğini düşünüp kendini kandırmayacaktı. Onun sadece bir adam olduğunu, kusurları olduğunu hatırlaması lazımdı. Bağlanma korkusu vardı bir kere. Cari her zaman zor yolu seçtiği için kendine kızıyordu. Birlikte çalıştıkları bir muhasebe bürosundaki Jacob daha kolay bir seçim olurdu. Cari'ye çıkma teklifi etmişti. Birçok kez kendi ailesini kurmak istediğinden bahsetmişti. Ama Jacob ona çekici gelmiyordu. Güvenli biraz da sıkıcıydı. Adil olmak gerekirse Cari'ye benziyordu ve Cari hayatında daha tehlikeli birini istiyordu. Ama tehlike yatağında böyle yalnız yatarken, Dec'i olmasını istediği gibi bir adammış gibi hayal etmekten nasıl vazgeçeceğini düşünürken o kadar da cazip gelmiyordu. Bu gece bile birbirimizi suçlamayı bırakalım dediğinde Dec'in yüzünde suçluluk duygusunu ve belki biraz da acı görmüştü. Ama Maserati kullanan, bir aile istemediğini söyleyen adam olarak oğlundan daha önce haberdar olmayı, böylece onunla daha çok zaman geçirmeyi düşünüyor olamazdı. Cari yatakta bir kez daha diğer tarafa döndü. Neredeyse bir çığlık atacaktı. Kafasında düşünceler dönüp duruyor, onu çılgına çeviriyordu. Yataktan kalkarak çalışma odasına gitti. ipad'ini elini alarak oturdu. Alışveriş her derde devaydı. Ama ipad'i açtığında DJ'in gülümseyen yüzünü gördü. Büyük kahverengi gözleriyle Cari'ye bakıyordu ve Dec'in bebeği için umut ettiği baba olması için küçücük bir ihtimal bile varsa bunu kullanması gerektiğini fark etti. Bir parmağını DJ'in ekrandaki yüzünde gezdirdi. Onu korumak için her şeyi yapabilirdi. Yapılabilecek en iyi şey Dec ile randevularını fazla önemsememekti. Kolay olmayacaktı. Adamın yanında vücudu kontrolden çıkıyordu. Dec'i istiyordu. Onun yanında kanı kaynıyor, göğüsleri dolgunlaşıyordu. Boş hissediyordu. Dec ile delice seks yapmak istiyordu ama o kadar aptal değildi. Geçen sefer hayat değiştiren sonuçları olmuştu, bu kez daha tehlikeli olurdu. Dec, Santa Monica rıhtımının girişinde bekliyordu. Cari orada buluşmalarını istemişti. Annesi artık bu tür eğlenceler için büyüdüğünü söyleyene dek on yaşma kadar cumartesileri dadısıyla birlikte buraya gelirlerdi. O an orada, ağustos güneşinde, hafta içi bir günde oğlunu ilk defa görmek için bekliyordu ve Cari'ye çocuk yetiştirmek için gerekli masrafları karşılayacak bir çek yazıp gitse daha mı iyi olurdu diye düşündü. Annesi böyle yapmalıydı. Helen'in içinde nazik ve müşfik olmak yoktu, hatta Dec ona neden bir çocuk evlat edindiğini sorduğunda bunu Tho-mas Montrose servetine pençelerini geçiremesin diye yaptığını söylemişti. Kocasının onunla sırf parası için evlenmiş olması onu giderek daha tatsız birine dönüştürmüştü. Dec? Arkasına dönünce Cari'nin biraz uzağında durduğunu gördü. Siyah bol pantolon, ince tülden uzun kollu bir gömlek giymişti. Gömleğinin altından sutyeni seçilebiliyordu. Ama Dec'in gözleri kucağındaki bebeğe sabitlenmişti.

26 Karşısında tereddütle dikiliyordu sonra güneş gözlüğünü başına itip gülümsedi. Erken geleceğini tahmin etmiştim. Cari'nin gergin olduğunu fark etmişti. Sonra kendi küçüklüğünü ve anne-babasının yanında nasılda ne yapacağını bilemediği anları hatırladı. Hiçbir zaman gerçekten sevildiğinden, istendiğinden emin olamamıştı. Tekrar Cari'nin kucağındaki bebeğe baktı ve ona karşı büyük bir sevgi dalgası hissetti. Onların yanına vardığında Cari, Bu küçük beyefendinin adı DJ. Dec oğluna baktı ve o güçlü duyguları yeniden hissetti, yaşlar gözlerini yakıyordu. Cari göremesin diye başını eğik tuttu. Hiç bu kadar kuvvetli bir şey hissetmemişti. Onu tutabilir miyim? Elbette. Diyerek, bebeği kollarında döndürdü, Dec'e uzattı. Dec tereddüt etti, bebeği tutmaya çalışırken sakar hissediyordu. Kollarına aldığı an bebek ufak bir ses çıkarmıştı. Selam, DJ. Annannannana... dedi bebek. Ama heceler net değildi. Minik elleri kıpır kıpırdı. Cari o ulaşamadan Dec'in gözlüklerini kurtardı. Üzgünüm. Güneş gözlüklerine ilgisi var ve bunları çiğnemesini istemezsin. Oııemli değil. DJ'in onun oğlu gerçeğiyle büyülenmişti. Hayatında elde ettiği tüm başarıların arasında bu en beklenmedik olanıydı. İskeleye yürümek ister misin? Tabii. Yürümeye başladıklarında Cari, İyi misin? Diye sordu. Dec başıyla onayladı. Duyguları hakkında Cari ile ya da başkasıyla konuşmaya hazır değildi. DJ pamuklu, tek parçadan oluşan bir giysi giyiyordu ve bebek pudrası kokuyordu. Onu taşırken elleri Dec'in omuzlarında dolaşıyordu. Sonunda durup küçük farklı sesler çıkaran bebeğe baktı. Bir oğlu vardı. Tamam, dün gece öğrenmişti bunu ama onu kucağında tutmak her şeyi daha gerçek yapıyordu. Şimdiye kadar geleceğini ve kendi planlarını düşünüyordu ama artık önce bu küçük adamı düşünmeli, onun güvende olduğuna emin olmalıydı. Oğlunun yüzüne bakınca daha iyi birisi olmak istediğini fark etti. Hiçbir zaman kendini başkalarının standartlarına göre ayarlamamıştı. Başkalarını memnun etmek mümkün değildi, bunu erken yaşlarda öğrenmişti. Bu yüzden kendini memnun etmeye çalışırdı. Artık DJ'in gözlerinde hep bir kahraman olarak kalmaya gayret edecekti. Küçük bebek ona baktı ve ellerinden birini kaldırıp Dec'in yüzüne dokundu. Oğlunun yuvarlak, tatlı yüzüne bakabilmekten başka bir şey yapamadı. Oğlu ona benziyordu. Dec ona gözlerini vermişti ama sarı saçlarının, ufak burnunun kaynağı Cari' idi. Etrafına bakındı. Cari onlardan birkaç adım ötede duruyor, telefonuyla fotoğraflarını çekiyordu. Dec'e oğluna alışması için mahremiyet veriyordu ve bu anı DJ için kaydediyordu. Annannannana. Dec, Cari'ye dönünce Bazen böyle beni çağırıyor ama çoğunlukla anlamsızca mırıldanıyor. Diye açıkladı. Başka neler yapar? Onlara yaklaşarak Ne görüyorsan onu, Mırıldanır, ellerini çiğnemeye çalışır. Bazen huysuzlanabiliyor ama sana güzel görünebilmesi için onu yeni besledim ve altını değiştirdim. Benim küçük adamımın ilk defa babasıyla tanışırken en güzel haliyle görünmesini istedim. Sence nasıl olmuş? İyi iş çıkarmışsın, Cari. Kahvaltı yapmaya gidelim. Bundan sonra ne yapacağımızı konuşuruz. Ne düşündüğünü bilmiyorum ama oğlumun hayatının bir parçası olmak istiyorum. Tamam. Gidip konuşalım. Sabahın erken bir saati olduğundan ve iş günü olduğundan ablalarının görmesinden endişe etmiyordu.

27 Dec dışarıda da oturma yerleri bulunan bir kafeye yönlendirdi onları. Kahve ve çörek getirebilmek için gönülsüzce DJ'i Cari'ye bıraktı. Camın ardından onları izliyordu. Başka adamların da Cari'yi izlediğini fark etti. Oldukça çekici bir kadındı. Kucağındaki bebek bile diğer adamların güzelliğim fark etmesine, onu istemelerine engel olmuyordu. Dec hayatında ilk kez kıskançlık hissetti. Dışarı çıkıp kadını da çocuğu da sahiplenmek istiyordu. Bu güçlü istek onu korkuttu. İkisine de sahip olabileceğinden ya da uzun vadede onlarla ne yapacağından emin olamıyordu. Yine de yakında cevabı bulacağını biliyordu. Dj'i ilk kez kucağına aldığındaadamın farklı bir yanını görmüştü Cari. Şimdilik her şeye gönüllü olmasına rağmen şaşkınlığı geçince uzun vadeli bir şeyler istemeyebileceğim hatırlatıyordu kendine. Adam otuz beş yaşındaydı, çoktan düzenini kurmuş olmalıydı. Hala bekar olmasının bir nedeni vardı ve Cari bu nedeni biliyordu. Kendi de söylemişti, yalnızlığı severim demişti. Oturmadan önce bardağı önüne koyup Kafeinsiz latte. Tüm kahve dükkanları gibi burası da küçük masalarla döşenmişti ve Dec rahat edebilmek için uzun bacaklarını yanlara uzattı. Cari bir gün DJ de bu kadar uzun olacak mı, diye merak etti. Teşekkür ederim. Rica ederim. İçeceğinden bir yudum aldı. Bu konudaki düşüncelerim oldukça açık. Seninle çıkmaya başlamak, seni tanımaya başlamak istiyorum. DJ ile de zaman geçirmek istiyorum ama sen her zaman yanımızda olmak zorunda hissetme. Oğlumun bana alışmasını istiyorum. Cari, Dec'e kısılmış gözleriyle baktı. İşte tam da burada kendinden emin davranmalı, DJ'in annesi olduğunu unutmamalıydı. İş konularında olduğu gibi kolay teslim olmamalıydı. Bebekler hakkında ne biliyorsun? Hiçbir şey. Ama çabuk öğrenirim. Bence bizim eve gelebilirsin. Sen DJ ile vakit geçirirken ihtiyacın olursa yakınında olmuş olurum. Bu sana uyar mı? Başlangıç olarak evet ama onun benim evime de alışmasını istiyorum. Cari Nerede yaşıyorsun? Diye sordu. Benim Malibu'da evim var. Beverly Hills de ailemin bana bıraktığı köşk var ama genellikle yatımda kalıyorum. Yatın bebek için uygun olduğunu... Düşünmüyorsun. Ben de düşünmüyorum. İşten sonra bir emlakçı ile görüşüp ev bakacağım. Dec değişmeye razıydı. Ama bir bebek sahibi olmak her zaman böyle güzel değildi. DJ'in ağlamaya başladığı, hiçbir şekilde sakinleştirilemediği zamanlar oluyordu. Böyle durumlarda Dec nasıl tepki gösterecekti? Duruma göre bir şeyler ayarlarız. Tamam. Ama bilgin olsun, eninde sonunda DJ'i benim evimde görmek istiyorum. Cari başıyla onayladı. DJ otuz yaşına geldiğinde istediği yere gidebilirdi. Şimdi, randevu konusuna gelince, dedi duygusuz bir sesle. Sadece başkaları bizi bir arada görsün diye olmamalı. Sahte bir şey istemiyorum. Yapılacaklar listende başka neler var acaba? Diye sordu. Dec kaşlarını çatmıştı. Aslına bakarsan bir yapılacaklar listem var. Ben... İlk defa kendi kanımdan biri var hayatımda ve bunu elime yüzüme bulaştırmak istemiyorum. Cari'nin kalbi yumuşadı. Dikkatli olmak, onu yine teneke adam olarak gönnek istedi ama adam karşısında böyle hevesli bir şekilde dururken yapamadı. Tamam, başka ne var? Seni tanımak istiyorum. Ben de seni tanımak istiyorum. Diye itiraf etti. Güzel. Fazlası da var. Seni hala istiyorum. Uzandı, Cari'nin yüzünün yan tarafını okşadı. Cari bir heyecan dalgasının vücudunu sardığını hissetti.

28 Bunu biliyorum. Onları bir araya getiren arzunun kıvılcımları hala aralarında dolaşıyordu. Bunu görmek için alim olmaya gerek yoktu. Ben de seni istiyorum ama bunun senin yasak meyve olmandan kaynaklandığını da düşünüyorum. Yasak meyve mi? Şey, sen ailemin düşmanısın. En başta da seni bana çeken bu mu olmuştu? Hayır. Senin kim olduğunu yemeğin ortalarına kadar bilmiyordum. Ne? Beni nasıl tanımazsın? Biz sizin resimlerinizle büyüdük. Cari, Lütfen şaka yaptığını söyle. Şaka yapıyordum. Ama kim olduğumu nasıl bilmezsin? Ben ailenizi düşündükçe kafamda hep Thomas Montrose gibi bililerini canlandırıyordum. Şirkette bir resmi var. Peki, benim düşmanın olduğumu anladığında ne oldu? İstediğinde oldukça büyüleyici olabiliyorsun. Dec küstah gülüşüyle Biliyorum. Yani, çıkmaya başlayacağız ve ilişkimizin nereye gideceğini göreceğiz? Ya işe yaramazsa? Diye sordu. Yine de DJ'i görmeye devam edecek misin? Evet. Nasıl bir baba olurum bilmiyorum ama onun için en iyisini yapmaya çalışacağım. Babasının, onu istediğini bilerek büyümeyi hak ediyor. İstenilmek senin için önemli mi? Evlat edinildiğimi biliyorsundur? Cari başıyla onayladı. Bu konuda hiç konuşmamışlardı ve Dec'in bu konuda hassas olup olmadığını bilmiyordu. Her zaman biyolojik ailemin beni istemediğini biliyordum. Ama seni evlat edinen aile tarafından seçildin. Arkadaşı Gail, geçen yıl bir çocuk evlat edinmişti. Çocuğunun her zaman seçildiğini, bu yüzden de çok sevildiğini hissetmesini sağlardı. Sanırım. Ama her zaman yeterince iyi olmadığımı biliyordum çünkü biyolojik ailem beni istememişti. Bu Dec'in neden bu kadar çok çalıştığını, her adımını önceden planladığını açıklıyordu. DJ'in böyle hissetmemesini sağlamaya niyetliyse gerçekten iyi bir baba olacaktı. Ama Dec'in bunu yapmayı istediğini söylemesi yetmiyordu. Cari'nin ona güvenebilmesi için yaptıklarıyla da kendini kanıtlamalıydı. Anlıyorum. Peki, bu randevu işi nasıl olacak? Bildiğin gibi, bu hafta işte çok meşgul olacağız. Sanıyorum teslim edeceğin bir oyun vardı. Evet. Belki de önümüzdeki haftaya kadar beklemeliyiz. Hayır, bu gece geç saatte yemeğe çıkabiliriz. İşlerimi bitirdiğimde sana uğrar, ne durumdasın bir bakarım Dec'in onun programına uymaya gönüllü olması Cari'ye kendini iyi hissettirmişti. Bu iyi olur. Sen işteyken DJ kiminle kalıyor? Infınity'deki kreşte. Mesai sonrasına işim kalırsa onu kreşten alıp ofisime getiriyorum. Ben çalışırken köşede oynuyor. Onu ben alabilirim. Hayır. Ablalarım onu senin aldığını öğrenir ve beni soru yağmuruna tutarlar. Nereden bilecekler? Emma'nın üç yaşındaki oğlu da kreşin olanaklarından yararlanıyor. Tamam, o zaman gelirken yemek getiririm, böylece beraber yeriz. Nasıl olmuştu da Dec yine her istediğini kolayca alabilmişti, bilmiyordu. Bundan sonra daha dikkatli davranacaktı. İşleri onun için kolaylaştır-mayacaktı. Sonuçta Cari'den tek gecelik bir ilişki isteyen, sonra çekip giden oydu. Çocuk sahibi olmak insanı değiştirirdi, Cari bunu kabul ediyordu ama henüz Dec'e güvenemiyordu. ~ YEDİNCİ BÖLÜM ~ Cari işe yoğunlaşmaya çalışıyordu ama Dec hakkında konuşmak isteyen çalışanlar kapısında sıra olmuşlardı. Gelecekte ne olacağını, Dec'in niyetinin ne olduğunu konuşmak istiyorlardı ama bu soruların

29 cevaplarım Cari de bilmiyordu. Ally ye arayanları not almasını söyledikten sonra yukarı kattaki Emma'nın ofisine sığındı. Ofisini aşağı kata taşımaya şirketin başına geçince karar vermişti. Çalışanların her gün onu görebilmesini istemişti. Cari de onların ne üzerinde çalıştıklarını görebilecekti. Bu hareket bekleneni vermişti. Personelle ilişkisi oldukça iyiydi. Cari asansörden indiğinde Emma, Kaçıyormuş gibi görünüyorsun. Ablası klasik bir takım giyiyordu, gür siyah saçları bir topuzla toplanmıştı. Öyle. Çıkıyor musun? Diye sordu. Emırıa saatine bakarak Evet. Şehrin öteki ucunda bir öğle yemeği toplantısına katılacağım. İptal edeyim mi? Bana ihtiyacın mı var? Cari yedi yaşındayken geceleri korktuğu zamanları hatırladı. Uzun, karanlık holden gizlice geçerek Emma'nın odasına giderdi. Anne-babasının katı bir bizim-odamızda-uyuyamazsınız kuralı vardı. Ablasının yatağının başında, örtüleri açıp onu yanına davet edene dek ismini fısıldardı. Bir sorun olduğunda sığındığı kişiydi Emma. Emma'dan sır saklamak zordu, ona her şeyi anlatmak istiyordu. Hele de Dec'in hayatına tekrar girdiği düşünülürse. Birine dayanmak, tüm kararlan ve sorumluğu başkasına bırakmak istiyordu. Ama yapamayacağını biliyordu. Gülümsemeye çalıştı. Büyük ablama her zaman ihtiyacım var ama planlarını bozmanı istemem. Personel panikte. Sadece beni kimsenin bulamayacağı bir yere kaçmak istedim. Bu gerçeğin bir kısmıydı. Her beş dakikada bir bölünürse çalışamazdı. Bir yönetici olarak her zaman açık-kapı tarzına sahipti. Bu pozisyona gelene dek şirketin farklı bölümlerinde çalışmıştı ve personelin icraattan çok sözle ikna edilebildiğini öğrenmişti. Ofisimi sana seve seve açarım. Saat ikiye kadar dışarıda olacağım. Sam sana DJ'e bakmaktan mutluluk duyduğunu, ihtiyacın olduğu zaman yardım edebileceğini söylememi istedi. Gerçekten mi? Evet. DJ'e 'Ne var ne yok, köpek?' demeyi öğretmeye çalışıyor. Neden? Emma, Buna katıla katıla güleceğini söyledi. Anlattığına göre karao-kede hip-hop tarzı söylüyormuşsunuz. Bunun bir sır olarak kalması gerekiyordu. Yeğeniyle beraber şarkı söylediklerini hatırlamak gülümsemesine neden olmuştu. Emma'mn genç eşi öldükten sonra tek başına üstlenmek zorunda kaldığı her şeyi düşündü. Emma yapabiliyorsa kendisi de yapabilirdi. Saklanmak bir Chandler'a yakışmazdı. Ne kadar uzaklaşmak isterse istesin Dec'ten kaçamazdı. Sanırım sadece bir ara istedim. Teşekkürler, abla. Asansörde sana eşlik edeyim. Asansör yolculuğu kısa sürmüştü ama Cari indiğinde kendini farklı biri gibi hissediyordu. Dec geri döndüğünden beri kontrolü dışında çok şey olmuştu. O hala bebeğini dünyaya getirdiği andan itibaren savaşan o kendine güvenen kadındı, koridorun sonuna yerleşen adam bunu değiştiremeyecekti. Ofise geri döndüğünde Ally, Dışarı çıktığını sanmıştım. Fikrimi değiştirdim. Tüm personelle görüşmem gerekiyor. Herkese bu öğleden sonra saat ikide kafeteryada görüşmek istediğimi yazan bir mail at. Kafeteryadakilere söyle yiyecek, içecek bir şeyler hazırlansın. Dec'i personelle tanıştıracağım ve el değiştirme meselesi hakkında açıklama yapacağım. Sadece genel konular üzerinde soru kabul edeceğim. Bunu yapmak istediğine emin misin? Flerkes çıldırmış gibi. Biliyorum. Bu yüzden bunu yapmalıyım. Belki de her şey açıklığa kavuşursa rahat ederler. Her şeyi derken? Personel sayısını düşürmeyi planlıyorlar ve herkesle görüşülecek. İşlerini kurtarmak için bana gelmek yerine bu görüşmelere katılmaları gerektiğini bilmeliler. Dec ile konuşmaya gidiyorum.

30 Sanırım Bay McKinney var yanında. Kuzeni mi? Neden gelmiş? Ally bir kaşım kaldırarak Bilmiyorum. Belki de toplantı odasına dinleme cihazı yerleştirmeliyiz. Bunıın çözüm olacağını düşünmüyorum. En azından kimlerin gideceğini bilirdik. Yasa dışı bir yöntemle. Mızmız. Cari asistanına gülümsedi. Dec'in ofise çevirdiği toplantı odasına gitmeden önce düşüncelerini toparlamak için odasına girmişti. Olası işten çıkarılabilecek adaylarla ilgili soruları not alırken Dec'e sormak istediği başka sorular da olduğunu fark etti. Randevularından tam olarak ne beklediğini, bir daha kendisini öpüp öpmeyeceğini merak ediyordu. Bu sabah DJ'i Dec'in kollarında görmek adamı onun gözünde daha da çekici yapmıştı. Dec tekrar terk edecekmiş gibi görünmüyordu ve çok tehlikeli düşüncelerdi bunlar. Dec, Playtone'daki ofisinden getirttiği deri koltuğunda arkasına yaslandı ve kuzenine baktı. Neden geldiğini anlamaya çalışıyordu. Allan da onun gibi otuz beş yaşındaydı, Dec'ten beş santim kadar kısaydı ve koyu renk gür saçları, gümüş renkli gözleriyle Montrose ailesinin özelliklerini taşıyordu. Açık havayı seven hareketli bir adam olduğundan Kaliforniya güneşinde kazanması çok da zor olmayan bir bronzluğa sahipti. Lakers in kadrosunu konuşmayı bitirdiklerinde Neden buradasın? Diye sordu. Buraya sadece Lakers i konuşmaya geldiğini sanmıyorum. Allan, Çok doğru. Keli senin Avustralya'dan yorgun döndüğünü, kafanı işine tam veremediğini düşünüyor. Neden böyle düşündüğünü anlayamıyorum. Buraya geldiğimden beri ona rapor veriyorum. Endişeli ve deli gibi davranıyor. Katılıyorum. Yine de ona uğrayıp kontrol edeceğimi söyledim. Kontrol ettiğine göre gidebilirsin. Dur bakalım. Yönetici asistanı bana öldürücü bakışlarla baktı. Personel işi bizim devralmamızdan memnun değil. Bazıları açıkça düşmanca davranıyor ama üstesinden gelemeyeceğim bir şey değil. Bu tür şeyler olur. Devraldığımız diğer şirketlerde de karşılaşmıştım. Allan, Ama Keli bu şirketi çok önemsiyor. Biliyorum. Ben sizin kadar bu düşmanlığın içinde değilim. Demek istediğim Gregory'ye olanlar annemi zerre kadar ilgilendirmezdi. O parasını çözüm olarak görürdü. Para çözümdü ama büyük babamın istediği çözüm değildi. Sanırım baban da bu düşmanlıktan hoşlanmıyordu. Bu yüzden... Dec onun cümlesini Bir varisle evlendi. Diyerek bitirdi. Öyle olduğunu biliyorum. İçkiliyken anlatmıştı. Büyük babamız neden bu işin peşini bırakamıyordu? Kişiliği buna izin vermezdi. Keli de ona benziyor. Şu durumda kendine biraz hakim olması gerekecek. Bir şirketi devralıp tüm eski çalışanları kovma günleri geride kaldı. Özellikle de bizim sektörde bu çok riskli olur. Yetenekli çalışanları heba edemeyiz. Diye açıkladı. Buradaki bazı çalışanlar bizim için oyun yapmasını isteyeceğimiz kişiler. Anlıyorum, işin gerçekten zor. Neden bunu yapıyorsun? Ne demek istiyorsun? Allan, İkimiz de biliyoruz, çalışmak zorunda değilsin. Hiçbir zaman olmadın. Dec bunu kelimelere dökemiyordu ama işi ona gerçek bir Montrose gibi hissettiriyordu. Chandlerlardan intikam almak için kuzenlerine yardım etmek onu şirketin bir parçası yapıyordu. Keli onu arayıp Infınity'yi video oyunları pazarında yenmek için bir şirket kurmak ister mi diye sorduğu yirmi üç yaşına dek hep dışarıda kalmıştı. Ben bir Montrose'um. Allan bir gülüşle Çok doğru. Şu birlikte çalıştığın Chandler kızı nasıl?

31 Dec, olağanüstü diye düşünüyordu. Ama kendisi bile duygularıyla başa çıkamazken Allan'a Cari için hissettiklerini anlatmayacaktı. Bir yönetici olarak iyi iş çıkarıyordu ve personeli değerlendirmek konusunda Dec'e yardımcı oluyordu. İyi. Ortanca kardeşi, Jessi'yi tanıyorum. Öyle mi? Kell'in bundan bahsettiğini hatırlıyordu. Ne zamandan beri? İki yıl oluyor. En yakın arkadaşı benim arkadaşımla evlendi. Ne zaman bir yere davet etseler, beni rahatsız etmek için o da orada oluyor. Ailelerimiz arasındaki düşmanlığı ciddiye alıyor mu? Diye sordu çünkü Cari düşmanlığa önem vermiyormuş gibi görünüyordu. Onun ciddiye aldığı tek şey insanların başına bela olmak. Düğünden önce John'u araştırması için dedektif tutmuş. Şaka yapıyorsun. John ülkenin en eski ve en zengin ailelerin birinden geliyor. Dec'in annesinin uzaktan akrabasıydı. Allan, Biliyorum. O kadın para sahibi olmanın birini iyi yapmaya yetmediğini söyledi. Bunu seni iğnelemek için mi söyledi? Büyük ihtimalle. Kadın beni deli ediyor. Dec, Ne demek istediğini anlıyorum. Diye homurdandı. Kadın problemi mi? Biriyle görüştüğünden haberim yoktu. Görüşüyor olabilirim, derken toplantı odasının kapısına vuruldu, başka bir şey söyleyemeden kapı açıldı. Girişte Cari duruyordu. Saçları arkasından toplanmış, birkaç tutam alnına dökülüyordu. Mavi gözlerinden merak okunuyordu. Böldüğüm için özür dilerim ama seninle personel toplantısı hakkında konuşmam gerekiyor. Biraz ara vermek bize de iyi gelir. Kuzenim Allan ile tanışmış miydin? Allan'ın elini sıkmak için ilerlerken Tanışmamıştık. Allan, Kardeşinden daha cana yakın görünüyorsun. Alaycı bir gülümsemeyle Deniyorum. Sana pek düşkün değil. Ne zaman odaya girsem kaşlarını çattığı için bunun fazlasıyla farkındayım. Allan onun elini bıraktı. Ablalarına benzemiyorsun. Biliyorum. Küçükken bana evlat edinildiğimi söyleyerek takılırlardı. Ben gerçekten evlat edinildim. Dec araya girmişti. Çok ortak noktamız var. Dec, Allan'ın bakışlarının üzerlerinde gezindiğini fark etti. İlginç, yorumunda bulundu kuzeni. Cari anlamamış gibi görünüyordu. İlginç olan nedir? Diye sordu. Dec kuzenine döndü. Allan, senin gitmen gerekmiyor muydu? Daha değil. Buraya gözlem yapmaya geldim, unuttun mu? İşler Dec'in istediği gibi gitmiyordu. Kuzeninin Cari ile kendisini izlemesini istemiyordu. Allan'ı buradan göndermenin bir yolu da yoktu. Cari, Dec'in kuzeniyle hiç tanışmamayı dilerdi ama böylesi daha iyi olmuştu. İşin içinde başkalarının da olduğunu hatırlaması iyi bir şeydi. Duruma bir oyun kuruyormuş gibi yaklaşmamak elinde değildi. Allan'ı ya kendisine katılacak ya da yok edilecek bir düşman olarak görmek kolaydı. Buraya gelmeden önce ofisinde zihnen kendisini hazırlamış, zırhını kuşanmış olduğuna seviniyordu. Aralarındaki özel görüşmeleri çok dikkatle kontrol altında tutmalıydı. Dec ile ilgili bir şeyler zamanlamanın daha farklı olmasını dilemesine neden oluyordu çünkü. Hamile olduğunu öğrendiğinde Dec'i arayıp bulsaydı şimdi şirketi güvende olur muydu? Sanmıyordu. Evlilik, varis gibi konular yüzünden bu düşmanlığı sonlandırmazlardı. Birinci dünya savaşı bunun kanıtıydı. Dec Sana nasıl yardımcı olabilirim? Diyerek düşüncelerini böldü. Personel ile ilgili. İşlerinden endişe ediyorlar. Bu öğleden sonra bir toplantı düzenliyorum. Onları korkularını geçirecek kadar bilgilendireceğim.

32 Nasıl bir konuşma planlıyorsun? İşten çıkarılacaklardan belirsiz bahsedeceğim. Masrafların azaltılması için performansa göre personelin yüzde yirmisi veya yüzde otuzu çıkarılacak gibi bir şeyler söyleyeceğim. Böylece işlerinde iyi oldukları sürece endişelenmemeleri gerekeceğini bilecekler. Allan öne doğru eğilerek ona baktı. Cari, otursana. Cari karşısındaki sandalyeye geçince Bunun yararlı olacağını düşünüyor musun? Diye sordu. Evet. Hepimiz işten çıkarmanın kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Bu geçişi onlar için kolaylaştırmak istiyorum. Tam olarak ne kadar bir azaltma d üşünüyorsunuz? Dec, Allan'a baktı. İki adam arasında sessiz bir iletişim var gibiydi. Arkasına yaslanarak bu İkiliden en çekicisinin Dec olduğunu düşündü. Onu incelerken sol gözünün altında daha önce fark etmediği bir yara izi olduğunu gördü. Ve dudakları. Ne kadar hoş bir tadı olduğunu ilk öpüşmelerinden beri biliyordu. Bu sana uyar mı, Cari? Kahretsin. Hayallere dalmıştı ve önemli bir konuşmayı kaçırmıştı. Ya her neye karar verdilerse kabul edecekti ya da dinlemediğini kabul edecekti. Zaten bir sarışın olarak görünüşünün dezavantajım yaşıyordu. İnsanlar çoğu zaman onun uzun cümleleri anlayamayacağını düşünüyorlardı. Şimdi bunu kanıtlamış olacaktı. Planlarınızı bir göreyim. Dec, Allan ile birkaç numara yazdıkları dosyayı uzattı. Cari inceleyince bölümü yüzde yirmi kar payına geçerse operasyondan kimsenin işten çıkarılmayacağım gördü. Bununla çalışabilirim. Uzun çalışma saatlerini alacaktı, oyunları daha önce hazır etmeleri gerekecekti. Numaralan incelerken işlerini kurtarabilecek bir fikir geldi aklına. Alan, Bunu duyduğuma sevindim, oldukça yüksek bir rakam. Oyun şirketlerinden çok azı bunu başarabilir. Cari bir cevap veremeden Dec konuştu. Sen Cari'yi iş üzerinde görmedin. Burada geçirdiğim iki gün boyunca tüm personelden Cari'nin sahip oldukları en iyi patron olduğunu dinledim. Onu memnun etmek için kendilerini bile öldürürler. Cari gözlerini devirdi. Abartıyor. Sadece çalışanlarıma değer veriyorum. Dec, Cari ye bakarak Bundan fazlası var, seninle ilgili özel bir şey. Cari yanaklarının kızardığını hissediyordu. Dec'in gözlerinde işle ilgili olmayan, aralarındaki bağa gönderme yapan bir pırıltı vardı. Cari aralarında bu güçlü çekimin her zaman var olacağını fark etti o an. Cari gitmek için ayağa kalkarken Şey, bunu bilemem. Ama elimden geleni yapıyorum. Dec, Yemekte görüşürüz. Cari de dönmeden önce adama gülümseyip İple çekiyorum, dedi ve uzaklaştı. Allan'ın onu gergin, boyundan büyük işlere kalkışan bir kadından çok göstermek istediği gibi kendine güvenen iş kadını olarak tammış olmasını umuyordu. Özel hayatı ile iş hayatını ayrı tutmak zor olacaktı. Karar verirken bile duygularını bir kenara bırakamıyordu ki. Dec ise onun duygularını açığa çıkaran adamdı. ~ SEKİZİNCİ BÖLÜM ~ Dec, en sevdiği restorandan saat yedide teslim edilecek şekilde yemek sipariş etmişti. Cari'nin ofisinde ilk kez yemek yedikleri gecenin üzerinden iki hafta geçmişti ve bu yemekler günün en sevdiği saatleriydi. Personelin bir kısmı hala çalışıyordu ama Cari'nin ofisine vardığında asistanın gitmiş olduğuna dikkat etti. Kapıda durdu, DJ'in yanma yere oturan Cari'yi izledi. DJ onu fark etmişti. Emekleyerek yanma gelmeye çalıştı. Ah, merhaba, Dec. Ona ne öğretmeye çalışıyordun? Diye sordu. Yemekleri masaya bırakarak oğlunu almak için eğildi. Onun kendi kanından olduğunu düşündüğü her an göğsünde o garip sıkışmayı hissediyordu. DJ'i kucakladı. Bebek de ona gülümseyerek burnunu sıktı. Annannannana. Dec Hayır. Baba. Annannannana.

33 Çok inatçı. Bu huyu kimden aldığını biliyorum ben. Cari ayağa kalkarken Sözlerine dikkat et, dostum. Benden almış diyecektim. DJ i masaya taşıdı. DJ'in rahatça oturabilmesi için Cari'nin getirdiği bebek koltuğu oradaydı. Biz yerken burada oturabilir mi? Evet. Buzdolabında onun için yoğurt var. DJ'i oraya yerleştirebilecek misin? Elbette. Bu baba olayında yeniydi ama Cari yardımcı olduğu sürece halledebileceğini anlamıştı. Çabuk öğrenen birisiydi. Bunu da başarabilirdi. Cari elinde yoğurtla geri döndüğünde Yardım ister misin? Diye sordu. Dec kucağında bebekle öylece durduğunu fark etmişti. DJ'i yerine yerleştirerek kemeri bağladı. Kapıyı kapatsam nasıl olur? Fark etmez, dedi, ardından kaşıkla DJ'e yoğurt yedirmeye başladı. Küçük adam yemeğini severek yiyormuş gibi gelmemişti Dec'e. Bununla DJ'i besleyebileceğinden emin misin? O bir erkek. Cari cevap vermeden önce gözlerini devirmişti. Oğlumun neye ihtiyacı olduğunu biliyorum. Dec büyüklerin yemeğini hazırlamaya gitti. Sanırım oğlumuzla yakınlığını kıskandım. Ben onu yeni tanımaya başlıyorum. Ne yemeği sever, onu bile bilmiyorum. Tavuk sever. Öğrenmen gereken çok fazla şey varmış gibi görünüyor. Bu zahmete girmek istediğine emin misin? Dec kadına baktı ve bu sözlerle tam olarak nereye varmak istediğini anlamaya çalıştı. İlk tepkisi öfkelenmek olmuştu ama Cari'nin gözlerine baktığında içlerinde korkuya benzer bir duygu gördü. Onu terk ettiğini hatırladı, bir gecenin ardından. Cari, Ne düşünüyorsun? Diye sordu. Keşke DJ doğmadan önce bana haber verseydin diye düşünüyordum. dedi duygularını saklamadan. Beni aldatmışsın gibi hissediyorum. Yaptım, biliyorum. Şimdi bile geçmişe gitsem daha farklı davranacağımı söyleyemem. Bizimki tek gecelik bir ilişkiydi ve seni nasıl bulacaktım ki? Sanki DJ'i sır olarak saklamam gerekiyordu. Anlayabiliyorum. Aynı zamanda Cari'nin ona güvenmediğini hissediyordu. Anlamak istiyorum. Değişip değişmediğimi bende bilmiyorum. Otel odasında seni bırakan adamdan farklı olduğumu söyleyemem ve beni sorgulamaya hakkın var. Çünkü beni her sorgulayışında burada, oğlumla olma isteğimi güçlendiriyorsun. Güzel. Niyetim de bu. DJ'in ağzını sildi, buzdolabına geri gitti, sütü mikrodalgada ısıttı ve elinde biberonla döndü. Dec ne verdiğini sorunca Bu daha önceden sağdığım süt. Bu şekilde iş yerinde daha kolay oluyor. DJ biberonu aldı ve emmeye koyuldu. Birkaç dakika sonra gözleri kapanmaya başlamıştı. Tıpkı bir saat gibi, yedikten sonra uyur. Sanırım bu iyi bir şey çünkü yemek hazır, bizi bekliyor. DJ'in koltuğunu yere indireyim geliyorum. Böylece yerken ona göz kulak olabilirim. Cari oğullarım rahat ettirmeye çalışırken kadını izledi. Sevdiği oyuncağı yanına koymuş, üzerine bir battaniye örtmüştü. Onu koltukta bırakmayı hiç istemiyorum ama geç saatlere kadar çalışıyorum ve ben gitmeye hazır olana dek burada kalması daha iyi oluyor. Saat kaça kadar çalışıyorsun? Sana kendini kötü hissettirmek istemem ama bu kadar geç saate kalmamın sebebi şirketin el değiştirmesi. Daha önce mesaiye kalmazdım. Bu kadar çok çalışmak zorunda kaldığın için üzgünüm. Seni uyarmalıydım, Keli bir şeyi istiyorsa önünde hiçbir engel duramaz. Hiç şaşırmadım. İnatçılık Montroseların aile geleneği gibi görünüyor. Ben sadece ismen Montrose'um.

34 Onlar tarafından yetiştirildin, Dec. Neden hep farklı olduğunu söylüyorsun? Hep farklı hissettim. Kimse bana bir şey söylemedi ama ben kendimi onlara kanıtlamak için çok çalışmam gerektiğini hissediyordum. Neden? Ailen hakkında biraz araştırma yaptım ve annenin parası olmasa Thomas Montrose kendi video oyunları imparatorluğunu kuramazmış. Dec kadına baktı. Garipti ama Cari az önce onu ve onun bir Montrose olma hakkını savunmuş gibi hissetmişti. Cari bilmediği bir şey söylememişti ama bu gerçekleri başkasının ağzından duymak fark yaratıyordu. Bunların hepsi doğru ama her zaman oraya uymadığımı hissettim. Cari, Özür dilerim. DJ'i senden benim hayalimdeki baba fikrine uymadığın için saklamadım. Sadece hayatımda daha fazla karışıklık istemiyordum. Dec baş işaretiyle kabul etti özrünü. Doğruyu söylediğini görebiliyordu. İyi bir anneydi ve DJ için beslediği sevgi ortadaydı. Bir gün Cari'nin değer verdikleri listesine adını yazdırabilmeyi umuyordu. Yemekten sonra DJ'i kreşe geri götürmüştü. Çalışanların çoğu mesaiye kaldığı için kreşteki çalışanlar da fazladan mesai yapıyordu. Kreşte bebeğini yatırabileceği beşikler vardı ve DJ orada koltuğunda olduğundan daha fazla rahat edecekti. Ayrıca Dec ile yalnız konuşmaya ihtiyacı vardı. Hala ilk kez tanıştıkları gibiydi. Dec geçmişi hakkında hiç konuşmuyordu. Cari ilk kez bu gece bunu aşabildiklerini düşünüyordu. Aralarındaki çekim devam ediyordu. Ne zaman Dec'e baksa adamı onu izlerken buluyordu ve kan akışı hızlanıyordu. Elleri birbirine dokunduğunda kolundan tüm vücuduna bir heyecan dalgası yayılıyordu. Ama bu gece aralarında fiziksel çekimden fazlası vardı. Birbirlerini tanımaya başlamışlardı. Dec, Ne düşünüyorsun? Diyerek düşüncelerini böldü. Sonunda gerçek seni tanımaya başladığımı düşünüyordum. Bu doğru değil. Sen beni çıplak gördün. Gerçek beni zaten tanıyorsun. Cari başını olumsuz anlamda salladı. Yanlışın var. Bugün bunu ilk kez fark ettim. Uzanıp sol gözünün altındaki yara izine dokundu. Bu nasıl oldu? Dec eliyle elini kavradı, küçük bir öpücük için dudaklarına götürdü. Dokuz yaşındayken oldu. Büyük babam, Keli ve Allan ile kamptaydık. Kuzenlerim altı yaşından beri büyük babamla kamp yapıyorlardı ama annem yaşlı adamı sevmezdi bu yüzden ben o yaza kadar onlara katılamamıştım. ' Neden anlaşamıyorlardı? Diye sordu. Görünüşe göre yaşlı Thomas herkesle kavgalıydı. Sebep annemin parasıydı. Dağa çıkmıştık. Kuzenlerim snovvboard konusunda çoktan uzmanlaşmışlardı. Bense sadece kaymayı biliyordum, bir önceki kış ST. Moritz'deyken annem ısrar etti diye öğrenmiştim. Keli benimle dalga geçti, kayak süt çocuklarına göredir dediğini hatırlıyorum. Bende snovvboard tahtası istedim ve kontrolü kaybedip bir ağaca çarptım. Yüzümün sağ tarafı yaralanmıştı, estetik ameliyat ile düzelttiler. Geriye sadece bu iz kaldı. Cari böyle bir hikaye beklememişti. Uzanıp adamın ellerini kendisi-ninkilerin arasına aldı ve okşadı. Küçük bir çocuk olan Dec'in kendini Montroselara kanıtlama, kendi yerini bulma çabası için üzülüyordu. Büyük babanız araya girmeliydi. Kazayı önleyebilirdi. Bu tür kavgaların bizim için iyi olduğunu düşünürdü. Rekabeti öğrenmeliymişiz. Büyük babana katılmıyorum. DJ'i öyle yetiştirmeyeceğim. Güzel. Yetiştirilişimle ilgili yakınmıyorum ama DJ'in benden daha rahat bir çocukluk geçirmesini isterim. Senden ne haber? Hiç yara izin var mı? Cari konunun değişmesini istemiyordu. Dec hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyordu ama sorarsa cevap vermeyeceğini biliyordu. Bir izim var. Nerede olduğunu tahmin edebilirsen... Onu öpme hakkı kazanırım. Bunu neden istiyorsun ki? Özel bir yerinde mi? Cari yavaşça başım salladı. Hayır.

35 Ah, peki. Yerini tahmin edersem öpebilecek miyim? Elbette. Tahmin etmesine imkan yoktu. Dec, Ayağa kalk. Neden? Böylece seni tamamen kontrol edebilirim. Tüm kanıtları görmeden nasıl sonuca varabilirim? Cari gözlerini devirdi ve Dec'in bu geceyi hafif tutmaya niyetlendiğini anladı. Genellikle takındığı ciddi, düşünceli tavrı gitmişti. Ayağa kalkarak etrafında döndü. Dizinin arkasında. Cari'nin gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Evet, ama nasıl bildin? İyi bir tahmindi. Bacaklarını saran pantolonuna bakarak Hiç şansın yok. İtiraf et. Öpmeme izin vermeyeceksin yani. Bir anlaşma yaptık. Sözümde duracağım. Sadece nasıl bildiğini öğrenmek istiyorum. Seni çıplak gördüm, Cari. Ve o geceyi kafamda tekrar tekrar canlandırdım. Bir saniye bile olsun, o tatlı bedeninin her bir santimini hatırlamadığımı düşünme. Dizinin arkasındaki yaradan belinin üstündeki doğum lekesine kadar her ayrıntını kaydettim. Cari eridi. Tüm o detayları hatırlıyor muydu? Hiçbir anlama gelmezdi. Tek açıklaması adamın kusursuz bir aşık olduğu olurdu ki Cari bunu zaten biliyordu. Ama bu gece söyledikleri çok şey ifade ediyormuş gibiydi. Dec'e baktığında kamında beliren o hisle savaştı. Yapmaması gereken bir şeyler yapmak üzereydi. Elini kaldırdı ve işaret parmağını kullanarak adamı çağırdı. Dec ayağa kalktı, yavaşça Cari'ye doğm ilerledi. Aralarında birkaç santim kalana dek durmadı. Cari'nin eli adamın göğsündeydi. Önemli bir flört mü, ciddi bir aşık mı yoksa hayatımın en büyük hatası mısın, karar veremiyorum. Ben önemli bir flörtüm ve seninle sevişmek konusunda her zaman ciddiyim. Diğerine gelince bu bana hiç de hataymış gibi hissettirmiyor. Cari'yi kollarına aldı ve öptü. Dec'in dudaklarının dudaklarını kavrayışında tereddüt ya da yumuşaklık yoktu. Eli boynunu sertçe kavramıştı ve dudaklarını yiyip bitirirken kadını istediği yerde tutuyordu. Saldırgandı, güçlüydü ve ne istiyorsa alırken Cari'ye özlem duyduğundan o ana dek haberi bile olmadığı şeyi veriyordu. Dec'in bedeninin her hareketi Cari yi açlığına teslim olması için ayartıyordu. Adamın dili dudaklarına dokundu, ağzının derinliklerini doldurmadan önce hafif okşayışlarla gezindi. Elleri beline doğru inerken Cari'nin bedenini kendisininkine çekti. Dec'in kaslarla kaplı göğsünün gücünü, takım elbisesinin üzerinden kaslarının hareketini hissetti. Belini sıkan ellerinin heyecanlı dokunuşunu, onu parmak uçlarına yükselterek bedenine bastırışını hissetti. Sertleşen organını hissetti ve oyunun sona erdiğini anladı. Böyle bir arzuyla oyun olmazdı. Cari de oynamak istemiyordu. Dec'e oğullarını anlatmıştı, şirketleri arastndaki rekabetin yavaş yavaş üstesinden gelmeye çalışıyorlardı ve çok uzun zamandır seks yapmamıştı. Hiçbir erkeğin dokunuşlarını hissetmeden on sekiz ay geçmişti. Kollarını adamın omuzlarına doladı ve ensesindeki saçlarla oynadı. Dec öpücüğü derinleştirmek için başını sola yatırdı. Cari daha fazlasını istediğini biliyordu. Dec geri çekilmeye çalışınca adamın dilini emdi. Dec'e ait özel erkeksi kokuyu içine çekti. Bu kokuyu bir daha içine çekebileceğini düşünmemişti. Önemsizmiş gibi davranmaya çalışmasına rağmen Dec hayatına geri döndüğü için mutluydu. Cari dudaklarını birbirinden ayırdı, başını kaldırınca adamın kararmış bakışlarıyla karşılaştı. Teni tahrik olmanın etkisiyle kızarmıştı. Bakışları öyle yoğundu ki Cari titredi. Dec tekrar başını eğdi ve az önceki aç öpücük yerini daha yavaş, daha duygusal, daha derin bir öpüşmeye bıraktı.

36 Cari düşünmeyi bıraktı, adamın onu kolayca çektiği şehvetin içinde kayboldu. Dec onu tekrar kaldırdı, elleri kalçalarmdaydı. Erkekliğini kadınlığına sürtüyordu. Öyle mükemmel bir noktayı buldu ki adamın dudakları boynuna yol alırken Cari'nin başı arkaya devrildi. Dec tenine karşı Bacaklarını belime dola. Boğuk sesi titremesine neden olmuştu. Onun söylediğini yapınca Dec, Cari'yi ceviz masaya taşıdı. Masanın üzerine bıraktıktan sonra beline dolanan bacaklarım çözmedi, kalçalarını daha da kendine çekerek sürtünmeye başladı. Ellerini masanın üzerine, Cari'nin iki yanına yerleştirdi. Arkana yaslan. Cari tereddüt edince Yap şunu. Cari dirseklerinin üzerine yaslandı. Dec kadının gömleğinin üzerindeki minik siyah düğmeleri açmaya başladı. İlk düğmeyi yavaşça açtıktan sonra ortaya çıkan tenine bir öpücük kondurdu. Sonra diğer düğmelere geçti. Sutyeni ortaya çıkınca durdu. Geçen sefer dantel hatırlıyorum. Göğüslerim artık daha büyük. Soldakini elleriyle kavrayıp göğüs ucunu işaret parmağı ile okşarken Evet, öyleler. Göğüsleri şişmiş, göğüs ucu sertleşmişti. Bir ıslaklık hissetti, sütü gelmişti. Dec parmağı ile ıslaklığı yaydı, sutyeninin altına ulaşarak çıplak tenini okşadı. Sütünün gelmesi anın büyüsünü bozar mı diye merak etti. Cari için bozmamıştı, bu adam için yanıyordu. Ve ona hemen ihtiyacı vardı. Dec bir elini kaldırarak neredeyse saygıyla dokununca adama baktı. Bakışlarında hala o yoğun arzu vardı ama yüzünde daha önce hiç görmediği yumuşak bir ifadeyle birleşmişti. Pek seksi değil. Başka bir adam için seksi olmayabilir ama bu bizim ne paylaştığımızı hatırlatıyor. Cari daha fazla açıklama yapmasını istiyordu ama Dec eğilerek onu öptü. Bu kez öpüşmeleri ateşli değildi ama diğerleri kadar yoğundu. Bu hassasiyet Cari'yi alt üst etmişti, Dec onu kendine iyice çekip öpüşmelerini derinleştirdi. Cari, Özür dilerim. Göğüslerinden gelen sütü nasıl durdurabileceğini bilmiyordu. Dec gömleğinin geri kalan düğmelerini de açarken Özür dileme. Cari onun omuzlarına tutundu; adamı yakına çekmek, kucaklamak, bu savunmasız hissettiren duygudan kurtulmak istiyordu ama Dec aralarındaki mesafeyi korudu. Gözlerinin içine bakarak Beni hala istiyor musun? Diye sordu. Cari bu adamdan hiçbir şey saklayamayacağını biliyordu. Evet... Evet. ~ DOKUZUNCU BÖLÜM ~ Bu Dec'in uzun zamandır beklediği cevaptı. Kadının adını mırıldanarak elini bedenlerinin arasına götürdü, pantolonuna uzandı. Düğmeyi çözüp fermuarı indirdi. Cari kalçalarını oynatırken elini pantolonun içine soktu. Dudakları kadının dudaklarını bulmuştu. Bu gece Cari ile ilgili her şey fazlaydı. Aldığı her nefeste onun parfümünün kokusu burnuna doluyordu. Cildi daha yumuşak, bedeni DJ'i taşırken aldığı kilolarla daha dolgundu. Keşfettiği tüm yenilikleri sevmişti Dec. Cari hakkında ne kadar çok şey bildiğini düşünürse düşünsün, onu gerçekten tanımıyordu. O an duyguları, hemen kadının içine girmezse ölecekmiş gibi hissetmesi ilk başta önceliği işine verdiği için pişman olmasını sağlamıştı. O gece Cari'nin kollarında kalmalıydı. Keşkeleri bir yana bırakarak Cari'nin dilinde bıraktığı tada odaklandı. Elini kadının iç çamaşırının içinde ilerleterek bir parmağını bedeninin girişindeki nemli sıcaklıkta gezdirdi. Nefes nefese adını söyleyince kadına gülümsedi. Cari kıpırdandı, eli sertleşen organını buldu. Dec'i pantolonunun üzerinden yukarı aşağı okşadı sonra bir parmağını başında dolaştırdı. El yordamıyla fermuarını arayınca Dec aşağıya uzanıp pantolonunu açtı, ereksiyonıınu dışarı çıkardı. Cari onu kendine çekti, sonra eli aşağıya indi, uzunluğunu kavradı.

37 Dec parmaklarıyla kadınlığını araladı ve Cari'nin kalçaları yükselirken, eli ereksiyonunu sıktı. Bu hatırladığı zevklerden biriydi. Kadının dokunuşuna karşılık veriş şekli. Zevk alırken birlikte hareket ediyorlardı ve o anda da uyum içerisinde olduklarını hissetti. Dec onun kadınsı sırlarını keşfetmeye devam etti ama yoluna çıkan engellerden sıkılmıştı. Serbest kolunu kullanarak kadını masadan kaldırdı. Pantolonunu indir. Cari söyleneni yaptı, giysileri kalçalarından kurtarınca kadını yeniden masaya oturttu ve pantolonu ile iç çamaşırını yere indirme görevini üstlendi. Yolda ayakkabılarını da çıkarmayı ihmal etmemişti. Ellerini kadının kalçalarına yerleştirerek bacaklarını ayırdı ve önüne diz çöktü. Kadınsı kokusunu içine çekti ve uyluklarına öpücükler ısırıklar kondurarak yukarı doğru çıktı. Cari yer değiştirdi ve bir elini Dec'in başına koyarken diğerini karnına bıraktı. Dec kadının önceden düz olan kamında şimdi hafif bir kıvrım olduğunu ve silik izleri fark etti. Bebeğini taşıdığına dair her bir işaret Dec'i daha fazla baştan çıkarıyordu. Kadını tekrar sahiplenme ihtiyacını körüklüyordu. Oğlu, Cari üzerinde işaretini bırakmıştı ve Dec de aynısını yapmak, kadını işaretlemek istiyordu. Başım eğerek kalçasının iç tarafını ısırdı ve dişlediği kısmı diliyle yatıştırdı. Başını kadınlığına çevirmeden önce de hafifçe öptü. Kadının özel tadını unutmamıştı ve yeniden tatmak için çıldırıyordu. Parmaklarıyla kadınlığını ayırarak dilini aralarındaki sert tomurcuğa sürttü. Sonra onu dudaklarının arasına alarak emdi. Cari kıpır kıpırdı, kadının en özel yerinde kendine ziyafet çekerken kalçalarını kavrayarak yerinde tuttu. Bir elini tekrar bedeninin girişine götürmüştü. Parmağının başını içeri itti ve Cari'nin bedeni sarsıldı. Tamamen içine kaydırdı, sonra dışarı çıkardı. Başını daha da eğerek dilini kadının derinliklerine itti. Cari'nin elleri başını kavramış onu olduğu yerde tutuyor, kalçaları ise onunla beraber hareket ediyordu. Dec onun sınırda olduğunu görebiliyordu. Tadını alabiliyor, bedeninin dudakları karşısında yumuşamasından hissedebiliyordu. Geri çekilerek parmağını tamamen içeri itti. Sonra yukarı kaydırarak G-noktasım buldu. Kalçalarını eline bastırırken Cari'den bir çığlık yükseldi ve Dec kadınlığının parmağı etrafında kasıldığını hissetti. Tamamen bitene ve Cari masaya yığılana dek parmağını içinde tuttu, ileri geri hareket ettirerek aldığı zevki uzatmaya çalıştı. Dec doğruldu, gözleri Cari'nin üzerindeydi. Aldığı zevkle parlayan gözlerini açtığında kadına gülümsedi. Cari, Teşekkür ederim. Benim için zevkti. Hayır, benim için öyleydi. Böyle hissetmeyeli asırlar olmuş gibi. Ne kadar zaman oldu? Diye sordu. Parlak mavi gözleriyle Dec'e bakıp On sekiz ay, diye itiraf etti. Bebeğimle meşguldüm ve çoğu erkek yeni anne olmuş bir kadınla ilgilenmez. Güzel. Başka bir adamın lafı geçsin istemiyordu. Cari ve DJ konusunda sahiplenici hissediyordu. İkisi de onundu. Benim, diye karar verdi. Cari onundu ve kadını nasıl yanında tutacağını ya da sevişmek dışında onunla ne yapacağını bilmiyordu ama gitmesine izin vermeyecekti. Cari'nin onun gibi bir adam için fazla masum olması önemli değildi. Dec onu sahiplenmişti. Yani, neredeyse. Cari onun hala taş gibi sert bir halde bekleyen erkekliğine ulaştı ve elleriyle onu okşadı. Kadın önünde diz çökerken Dec onun nefesini ve dilinin dokunuşunu hissetti en hassas yerinde. Omurgasından geçen bir ürperti ile kontrolünden çıkan birkaç damlanın başında biriktiğini hissetti. Cari onları yaladı ve erkekliğini ağzına aldı. Dec elini onun başının arkasına götürdü ve sarı saçlarını okşadı. Cari'nin önünde diz çöktüğü her anın keyfini çıkarmak istiyordu. Geri çekilmeye, onu durması için uyarmaya çalıştı ama Cari'nin elleri kalçalarını kavramış onu olduğu yerde tutuyordu. Kalçası öne doğru kasılana, tüm bedeni zevkin doruklarına çıkana dek kadının dudakları onu bırakmadı. Tamamen tükenene kadar Cari onu ağzının derinliklerinde tuttu. Geri çekildiğinde Dec ne söyleyeceğini bilemiyordu ama Cari ona konuşması için şans tanımadı. Oturdu ve adamı kollarının arasına aldı, başını

38 Dec'in kalbinin üstiinc bırakmıştı. Dec onu kucakladı ve Cari için doğru adam olmadığına dair endişeleri kayboldu. Bu gecelik onu kollarında tutmanın keyfini çıkaracaktı. Cari'nin ne söylenecek sözü ne de aralarında geçenler sadece seksten ibaretmiş gibi davranacak gücü vardı. Ve Dec son seferde olduğu gibi yine terk edecek diye korkuyordu. Bu ana kadar içinde hala böyle bir korku barındırdığını bilmiyordu. Başını çevirerek başka yöne baktı. Duygularını adamdan gizleyebilme-yi umuyordu. DJ'in ofisinde kalan eşyalarına gözü takılınca bu adamın kollarında geçirdiği son seferin tüm hayatını değiştirdiğini hatırladı. Hap kullanmasına rağmen bir başka beklenmedik hamilelik riskini göze alamazdı. Dec'ten uzaklaşarak masadan indi. Elinden geldiği kadar ağırbaşlı bir şekilde iç çamaşırım ve pantolonunu topladı. Banyoyu kullanacağım. Hemen dönerim. Dec'ten bir cevap beklemeden uzaklaştı. Ofisindeki özel banyonun kapısını kapayarak klozete oturdu. Milyonlarca farklı duygu içindeydi. Elbette bedenindeki her bir sinir ucu hala zevkle ürperiyordu ama gözyaşları akmasın diye gözlerini kırpmaya, kendini tutmaya çalışıyordu. Bu gecenin gerçek olmasını istiyordu. Sadece seks kısmım değil, yemek ve sohbeti de. Dışarı çıktığında Dec'in hiçbir şey olmamış gibi normal davranmasından korkuyordu. Nasıl davranmalıydı? Konu Dec olduğunda soğukkanlı, deneyimli kadın olamıyordu. Başka bir adam da Dec'in ona hissettirdiklerini hissettiremezdi. Cari için sadece o vardı ve Dec'ten alabileceğinden çok daha fazlasını istediğini anladı. Dec deniyordu. Ama Cari bundan daha fazlasını istiyordu. Dec ihtiyacı olan adam olabilir miydi, emin değildi. Kapının vurulduğunu duydu. İyi misin? Evet. Birkaç dakikaya daha ihtiyacım var. Ben lavaboya gidiyorum. Sonrasında DJ'i kreşten alırım. Bu sana ihtiyacın olan zamanı sağlar. Tamam. Cari ayaklandı, burada sonsuza dek saklanamazdı. Yıkandı, giyindi. Bozulan saçını tekrar topladı. Ne kadar denerse denesin, bu gecenin bir hata olduğu duygusundan kurtulamıyordu. Çok erkendi. Dec hala bir oğlu olduğu fikrine, Cari de hala adamın hayatına tekrar girmesine alışmaya çalışıyordu. Kapıyı açtığında odayı boş buldu. Yemekten arta kalanları temizledi. Dec'in bebek koltuğunu almadığını fark etmişti. Eşyalarını topladı, eve gitmeye hazırdı. Telefonu çaldı, arayan Emma'ydı. Selam, Em. Merhaba, bölmüyorum ya? Hayır. Ofisten çıkmak üzereydim. Ne oldu? Bana mail attığın şu yeni bir oyun daha hazırlama ve böylece karı arttırıp Allan'ın belirlediği yatırımcılarla görüşme fikrini düşünüyordum. Fiona'ya ne dersin? Biliyorsun, geçen yıl şu çöpçatanlık programında Alex Cannon ile beraberdi. Hala görüşüyorsunuz, değil mi? Nadiren, diye düşündü. Fiona McCavv-Cannon ile on altı yaşındayken yaz kampında tanışmıştı. Sonraki üç yıl boyunca mektup arkadaşı olmuşlardı. Fiona'yı arayıp yeni kocası oyunlarına yatırım yapmak ister mi diye sorabileceği kadar yakın sayılmazlardı. Ne yapabileceğime bir bakarım ama emin olma derim. IOS takımımız var olan ilk kim vuracak oyununu alıp Android tabletler ve ipadler için yılbaşı oyununa çevirebilirler diye düşünüyorum. Nasıl yapacağız? Hedefi bir eve ya da bir ağaca çevirebilir kullanıcıların da bir tatil silahı ile onları dekore etmelerini sağlarız diye düşündüm. Tabii bu ilk aklıma gelen fikir, bir tatil oyunu olacak, biliyorsun bu tür oyunlar karlı oluyor. Bence bu çok iyi fikir, Cari, elimizdeki oyunu kullanmak bize süre açısından yarar sağlayacak. Yarın detayları konuşuruz. Sabırsızlanıyorum.

39 Ablasına veda ettikten sonra sandalyesine oturdu, arkasına yaslandı. Keşke Dec ile aralarındaki sorunları çözmek de bu kadar kolay olsaydı. Bu gece her şey Dec'in istediği gibi gidiyordu. Kreşe girerken bunu düşünüyordu. Oğlunu bakıcı Rita'dan aldı. Cari'nin ofisine geri dönerlerken DJ mutlulukla kıkırdıyor, yeni öğrendiği 'Baba' kelimesini çıkarmaya çalışıyordu. Dec kendini dünyanın hakimi gibi hissetti. Uzun zamandır bir şey ile doluydu içi. Ne olduğunu bilmiyordu. Mutsuz biri değildi ama mutlu da değildi. Bu gece ise değişimi ilk kez hissetmişti. Korkutucuydu. Cari'yi kolları arasında tutarken bırakırsa kaybolacağından korkmuştu. Cari, Dec'e benzemiyordu, Dec de bunu biliyordu. Onu terk ettiği gibi çekip gitmezdi Cari ama bir yanı gidebileceğinden korkmuştu. Gitse bir yanı rahatlardı ama diğer yanı kalmasını, ona, ona ne gösterebilirdi ki Kalırsa seksten fazlasını isteyecekti. Dec duygular konusunda hiç iyi olmamıştı. Tek gecelik ilişkilerinin ardından Cari'yi terk etmesinin sebebi de buydu. Şimdi bunu istiyordu. Banyoya kaçmadan önce Cari'nin gözlerinde beliren korkuyu görmüştü. DJ'i kucağında taşırken, kendi gözlerine benzeyen kahverengi gözlerine bakarken yaşananların sorumluluğunun üstüne bir ağırlık gibi çöktüğünü hissetti. Cari'ye evlilik teklif etmesi gerekir miydi? Onunla evlenebilirdi. Ama sonra? Evlilik aralarındaki sorunların çözümü değildi. Evlilik kendi ailesinin problemlerine sihirli bir çare olmamıştı. Kendini ifade etmek için doğru kelimeleri bulmalıydı. Ve bunları ifade etmek için doğru yolu. Asıl istediği Cari'yi ve DJ'i alıp yatıyla bilinmeze doğru açılmaktı. Ama bu kaçmak olurdu ve kaçamazdı. Sonunda Montrose ailesinin mirasının bir parçası olmuşken yapamazdı. Bir yabancı değildi artık. Cari de kardeşlerini bırakmazdı. Cari'nin ofisine giden koridorda duraksadı. Duvara asılı ödüllere, fotoğraflara baktı. DJ bir tanesine uzandı ve Dec bu fotoğrafta Cari, Emma, Jessi ve büyük babaları Gregory Chandler birlikteydi. Oğlu da bu ailenin bir parçasıydı. O an anladı ki oğlu için bu ailenin mirasını korumak zorundaydı. Çünkü bu şekilde devam ederlerse oğlunun da mirasını yok edeceklerdi. Ama buna nasıl dur diyebileceğini bilmiyordu. Devralma işlemleri tamamlandığında fnfınity Oyunları hala yok edilmemiş olursa Keli hiç memnun olmayacaktı. Ofisten gelen seslerden Cari'nin telefonda olduğunu anladı. Ne konuştuğunu duyamıyordu. Kapıyı hafifçe tıklattı. Kapıyı açınca kadının masanın arkasında oturduğunu, kollarını göğsünde kavuşturmuş olduğunu gördü. Biraz önceki çıplaklığını hatırladı ve onu yine istedi. Aldığı zevk inanılmazdı ama kadına tamamen sahip olmadan tatmin olmayacaktı. Buna ihtiyacı vardı. Cari'nin savunmacı duruşunu görene dek buna bu kadar ihtiyacı olduğunu fark etmemişti. Yaşananlar Dec'in endişelerini dindirirken belli ki Cari'nin endişelerini arttırmıştı. Hazır mısın? Diye sordu. Evet. Geç oldu ve sabah erkenden bir toplantım var. Hem DJ'in de yatakta olması gerekiyor. Bence yemekten sonraki şekerlemesi ihtiyacını karşılar. Dec oğlunu Cari'ye vermeden önce başına bir öpücük kondurdu. Cari ofisin içinde dolaşıyor, eşyalarını toparlıyordu. Laptop çantasını ve bebek eşyalarının bulunduğu çantayı bir koluna aldı. DJ'i kalçasıyla destekleyerek bebek koltuğuna uzandı. Onu ben alırım. Aslında çantaları da taşıyabilirim, dedi elini uzatırken. Cari elini itti. Her şey yolunda, ben halledebilirim. Kendi başıma yapmaya alışığım. Bu sözler onu kırmak için söylenmemişti ama Dec yumruk yemiş gibi hissediyordu. Cari her şeyi kendi başına hallediyordu çünkü Dec onu terk etmişti. Acaba kadının bu huysuzluğu Dec'in tekrar aynı şeyi yapacağını düşünmesinden mi kaynaklanıyordu? Ona nasıl bir güvence sunabilirdi ki? Yapabilseydi sonsuza dek onunla kalırdı. Konuşmamız gerekiyor. Bu gece olmaz. Evet, bu gece olacak. Tekrar uzandı, çantaları omzundan alarak masaya bıraktı. Tavrın hoşuma gitmedi.

40 Hoşuna gitmediği için üzgünüm ama şu an başka türlü davranabileceğimi sanmıyorum. Ben bunu nasıl düzeltebileceğimizi biliyorum. Cari'ye yaklaşınca kadın onu durdurmak için elini kaldırdı. Dur. Seks hiçbir şeyi çözmez. Çözebileceğini düşünmüyordum zaten. Sadece sana sarılmak istemiştim, Cari. Bunun geçen seferki gibi olmayacağına dair bir güvenceye ihtiyaç duyduğunu düşündüm. Geçen seferki gibi olmadığını bjliyorum. Artık arada bir bebek var. ~ ONUNCU BÖUÜM EVET, bir bebeğimiz var. Hayatına yeniden girmeye çalışıyorum ama bu yeterli değil, öyle değil mi? Diye sordu. İlişkilerle ilgili hiç deneyimi yoktu. Şirketleri parçalamak, bölmek konusunda bir uzmandı. İşler ciddileşmeden yürüyüp gitmek en iyi yaptığı şeydi. Şimdi ise onun bu özelliklerini en iyi bilen kadını değişmek istediğine ikna etmeye çalışıyordu. Cari omuz silkti ve bu hareket Dec'in kalbine hedef alman bir ok gibiydi. Onu kolayca kazanamayacağını biliyordu. Yarı doğrular ve büyük jestler kadını kazanmasına yeterli gelmeyecekti. Onu dürüstlüğü ile ikna etmeye çalışacaktı. Alt dudağım ısırdığını gördü. Bilmiyorum. Bu gece çok güzeldi ve gerçekten iyi vakit geçirdim ta ki o ana kadar... Ne demek istediğini bilmiyordu. Onu evlat edinen aileye sessizce küfretti. Yürümeye ve konuşmaya başladığı yaşa geldiğinde onu uzaklara yolladıkları için. Onlara yakın olsaydı en azından ilişkilerini gözleyebilirdi. Onu bu ana hazırlayacak bir şeyler öğrenebilirdi. Hangi ana? Saçını gergin bir hareketle kulağının arkasına sıkıştırdı ve DJ'e sıkıca sarıldı. Dec onun bebeğine sarılarak güç topladığını fark etmişti. Cari? Senin bu sefer kalıp kalmayacağını bilmediğimi fark ettiğim an. Sana değiştiğimi söyledim ve değiştim de ama yine de seni önemsiyorum, Dec. Bu aşk değil, burada duygusallaşmaya ya da işleri karmaşıklaştırmaya çalışmıyorum ama sen bebeğimin babasısın ve önemsememek zor. Dec bir adım geri attı, ne diyeceğini bilemiyordu. Onun ihtiyacı olan adam olmaya çalışıyordu ama bunun kadını mutlu etmekten daha fazlasını gerektirdiğini yeni fark ediyordu. Seninle bir bağ kurmaya çalışıyorum, bunun farkında olduğunu düşünüyordum. Ne istediği hakkında konuşmak istemiyordu. Ya da bir yanının uzun zamandır içinde olan boşluğu kadının doldurmasını istediğini söylemek. Bilmiyorum. Gitmene izin vermek istemiyorum ama seni tutamayacağımı da biliyorum. Bu senin için ilk kez kendi soyundan birini bulduğun için bir yenilik mi yoksa gerçek mi, emin değilim. Bu sözleri hedefi tam on ikiden vurmuştu. Dec şaşırmamıştı. Çok zekiydi. Seninle bir bağ kunnak istiyorum, Cari. Sana söz veremem çünkü sözlerin kolay unutulduğunu biliyorum. Ama deniyorum. Bu sana yetmez mi? Şimdilik? Cari'yi kaybedeceğini düşününce içinde beliren acıya benzer bir şeyi daha önce hiç yaşamamıştı. Böyle bir zayıflık, hem de şirketin devir işlemlerinin tam ortasındayken sonunu getirebilirdi. Cari başını bir yana eğdi ve Dec'i inceledi. Düşünürken yaptığı bir hareket olduğunu fark etmişti Dec. Gözlerinde bir an için şüphe, belki biraz da hayal kırıklığı belirdiğini gördü. Kaşlarını çattı. Cari yarım bir gülümsemeyle Olumlu bir cevap vermezsem bana vuracakmış gibi bakıyorsun. İnsanların samimiyetine inanmalarını istiyorsan öyle sert bakmamaksın. Ne yapabilirim? O toplantı odasına girdiğinden beri soğukkanlılığımı koruyamıyorum. Hayatıma tekrar girdiğin andan beri hiçbir şey normal gitmedi. Şey, teşekkürler? İltifat ediyordum ama belli ki sana bu şekilde gelmedi. Böyle konuşmalarda iyi değilimdir. Gitmeli miyim?

41 Cari ona doğru ilerledi, DJ hala kucağındaydı. Bir süre önce başını dinlendirdiği kalbinin üzerine koydu elini. Gitme. Denediğin için sana olduğundan daha fazla değer verebileceğimden korkuyordum. Konu sen olduğunda yine aptalca davranmak istemiyorum. Ben hiçbir yere gitmek istemiyorum. Gerçekten mi? Dec, Evet. Oyunları'nın personel pikniği eylül ayının ortalarında yapılıyordu. Çoğu kişi Dec'i sevmiyordu çünkü onun varlığı daha sıkı ve daha çok çalışmalarına neden olmuştu. Ama Cari'nin düzenlediği toplantı sayesinde işlerini kurtarabileceklerini biliyorlardı bu yüzden barbekü çadırlarına neşeli bir hava hakimdi. Son personel grubu da ayrıldıktan sonra Dec alaycı bir gülümsemeyle Davis gerçekten de tabağını alırken gülümsedi bana. Senden hoşlanmıyor ama dün bana sonucun önemini anladığını söyledi. Cari ve Dec sıcak yemek çadırındaki ilk vardiyayı almışlardı. Yemekler hazır geliyordu ama servisi Infınity'nin yönetici kadrosu yapardı. Bu geleneği Cari başlatmıştı. Ofisteki o gecenin ardından iki hafta geçmişti ve o zamandan beri zamanı birbirlerini gerçekten tanımaya çalışmakla geçiriyorlardı. Zaman zaman Dec'in bazı şeyleri onunla paylaşmadığını, kendine sakladığını hissediyordu ama genel olarak adam hayatında olduğu için mutluydu. Emma ve Jessi onun delirdiğini düşünüyorlardı ama adamın onu mutlu ettiğini söylediğinde geri çekilmişlerdi. Dec'in neden bağlanma korkusu olduğunu bilmiyordu ve soğukkanlı kalmak, talepkar bir kadın gibi davranmamak için çabalıyordu. Ama her geçen gün adamı daha da sevdiğini fark ediyordu. Playtone Oyunları'nın ünlü cyborg'ü de buradaymış. Ablasının sesinin geldiği yöne doğru bakarken Dec'in gerildiğini hissetti. Dec Jessi Chandler olduğunu anlamak için tanıştırılmaya ihtiyacım olmadı, dedi, mini bir yazlık elbise ile asker botları giymiş olan ablasına dönerken. Cyborg'den ziyade Dec olarak çağırılmayı tercih ediyor, Jess. Cari, ablasını kucakladı ve kulağına fısıldadı. Kibar ol. Jessi göz kırpmıştı. İnsanların arasına karışmaya mı karar verdin? Doğru tahmin. Tüm bunların bir anlamı var mı? Jessi, Sadece çalışanların da kendi hayatlarını sürdürmeye çalışan insanlar olduklarını, Gregory Chandler'ın uzun zaman önce Thomas Montro-se yapmış olabileceği şeylerle bir ilgileri olmadığını hatırlatmak istedim, Dec. Frank o sırada servis sırasına girmişti. O adil bir adam, Bayan Jessi. İyi günler, Bay Dec, Bayan Cari. Cari güvenlik görevlisi için bir tabak hazırlarken Merhaba, Frank. Jessi, Frank'e Gerçekten mi? Diye sordu. Evet. İlk geldiğinde çalışanların çoğu korkmuştu ama iyi sorular soruyor, gerekli düzenlemelerden bahsediyor. Bence çoğu onu sevmeye başladı. Dec'e baktığında onun kızardığını, rahatsız göründüğünü fark etti. Jessi de cevaptan memnun görünmüyordu. Teşekkürler, Frank. Pikniğin tadını çıkar. Frank çıkarken Öyle umuyorum. Siz ikiniz, göreviniz sona erdi. dedi Jessi. O ve asistanı Marcel masanın arkasına geçtiler. Duyma mesafesinden çıktıklarında Cari Jessi için özür dilerim. Önemli değil. Kell'den daha kötülerini de duyduğum oldu. Emma, DJ'i getirmeden önce bir şeyler atıştırmak ister misin? Evet, diye cevap verdi Cari. Frank üzerinde iyi bir izlenim bırakmışsın.

42 Dec omuz silkti. Altı ay önce ona erken emeklilik önerir, eşyalarını toplatırdım ama onunla konuştum ve burada hala yapacak işi olduğunu anladım. İstediği son şey emekli olmak. Cari, Katılıyorum. Zeki ve yaşına göre şaşırtıcı şekilde güçlü. Bunu nereden biliyorsun? Yeni on dördüncü Louis yan masamı ofise taşıyan oydu. O şey gerçekten ağır. Dec güldü. O süslü eşyayı neden bu kadar çok seviyorsun? Pratik de değil ki. Evet, öyle. Ve insanlar onu beğeniyor. Kişiliğimi yansıtıyor, diğer şirket patronlarına benzemediğimin bir kanıtı. Bunu bilmek için ofisini görmek gerekmiyor. Etrafına bir göz attı ve minik bir öpücük kondurdu dudaklarına. Oturacak bir yer bulalım. Masalara yaklaştıkları sırada iki oyun geliştirici onlara el salladı. Dec'in personelle görüştüğünü biliyordu ama masada onun yanına oturunca çalışanlarla kaynaştığını fark etti. Bunu devralmayı kolaylaştırmak için mi yapıyordu yoksa başka bir sebepten mi bilmiyordu. Onun personelle konuşmasını izlerken geçen yıldan bu yana değiştiğini gördü. Bu kalıcı bir değişme miydi, yoksa her devir işleminde böyle mi davranıyordu bilemiyordu. Ona güvenip güvenmemesi gerektiğine karar veremiyordu. Dec masanın altından elini uzatıp kalçasını okşadı ve gizli bir gülümsemeyle baktı. Cari o an ona çoktan güvenmiş olduğunu anladı. Artık onu kendinden büyük bir şeyin parçası olmayı bilen bir adam olarak görüyordu. Başarılı bir gelecek için var olan şeyleri yıkmak yerine bir şeyler inşa etmesi gerektiğini bilen bir adam olarak. Seve seve sahipleneceği bir adam olarak. Dec gölgede, sessiz bir köşe buldu ve pikniğin kalabalığından uzaklaştı. Bütün günü İnfınity'nin personeli ile geçirmişti ve ona o kadar iyi davranmışlardı ki aralarından biri gibi hissetmişti. Ama onlardan biri değildi. İki hafta içinde işi bitecek, aralarından bazılarının işine son verecekti. Onları önemseyeceğini hiç düşünmemişti. Şirketleri ele geçirme, parçalama işleri duyguları olan birine uygun değildi. Dec daha önce bu konuda hiç zorlanmamıştı ve suçlanacak bir sarışın tanıyordu. Cari ondan daha iyisini bekliyordu ve Dec onun istediği adam gibi olmayı denemezse lanetlenirdi. Ama bugün kendisi gibi değildi. Tüm günü küçük sohbetlerle, gülümseyerek ve voleybol oynayarak geçirmişti. İnsanlar tarafından çevrelenme limitine ulaşmıştı. İş onun her zaman soğukkanlı, sakin olup arkasına bakmadan yürüyüp gidebildiği tek yerdi. Artık değil. Cari Chandler onu değiştirmişti. İşte buradasın, dedi o sırada yanına gelen bahsedilen kadın. DJ de Annannannana. Bebek kısa pantolon ve mavi Polo Ralph Lau-ren gömlek giyiyordu. Oğlunu almak için uzanınca Merhaba küçük adam. Oğlunun ona 'baba' demesini isterdi ama Cari her şeyin bir zamanı olduğunu söylemişti. Oğlunu kucaklayınca gerginliğinin azaldığını hissetti. Biraz araya ihtiyacım vardı. Bu etkinlikler yorucu olabiliyor. Sen bir de yılbaşı partisini gör. Cari ona o büyük mavi gözleriyle bakıyordu ve birazdan söyleyeceği şey için kendinden nefret etti. Yılbaşında İnfınity bu halde olmayacak. Ne demek istiyorsun? Buraya şirketle ilgili değişiklikler yapmak için geldiğimi biliyorsun. Bazı çalışanları Playtone'a aktarmayı düşünüyoruz. Cari kızardı ve ölkeyle parladı gözledi. Bugünden sonra da bunu yapacak mısın? Cari, benim işim bu. Önemsemeye başladığını düşünüyordum. Önemsiyorum. Seni ve DJ'i. Ama onun mirasını önemsemiyorsun.

43 Son dört haftadır aralarında bir bağ gelişmişti ve Dec bu bağı kırmak istemiyordu ama yapması gerekeni de biliyordu. Dec bir Chandler'ı önemsemeye başladı diye Keli intikamdan vazgeçmeyecekti. Dec, Şirketiniz zor bir durumdaydı, diye belirtti. Peşinizde dolaşan tek firma bizimkisi değildi. Güzel bir gün geçiriyorduk. Neden böyle yapıyorsun? Ne yapıyorum? Ben buyum. Çalışanlarını sevmem bir şeyi değiştirmeyecek. Yine de bazıları işten çıkarılacak. İş hayatı böyledir. Ben böyle düşünemem. Seninle ilgili sevdiğim şeylerden biri bu. Ama bu demek değil ki seni memnun etmek için işimi yapmaktan vazgeçeceğim. Cari kollarını göğsünde birleştirdi ve Dec'e baktı. Böyle mantıklı konuşunca sana kızgın kalamıyorum. Dec gözlerini devirdi. Cari kimseye kızgın kalamıyordu. Bana anlattığın şu sarışın şakalarından daha zekisin. Onlar komikti. Bu yüzden mi buradasın? Kovabileceğin insanlarla eğlenmek istemediğin için mi? Dec kadına tüm o kalabalıktan bunaldığını söyleyemedi. O Cari gibi değildi. İşten çıkardığı insanlar için uykuları kaçmaz, vicdanı sızlamazdı. Sanırım. Daha anlayışlı olmadığım için özür dilerim. Ve Dec'e sarıldı. Sorun yok. Neden beni arıyordun? DJ'e göz kulak olabilir misin diye soracaktım. Ablalarımla personele geçen yılki çalışmaları için teşekkür edip eğlenceyi başlatacağız. Ona bakmaktan mutluluk duyarım ama sence bu personelin soru sormasına neden olmaz mı? Kimse seni sorgulamaya cesaret edemez. Ama gizlenmek istersen... Gizlenmiyorum ama burada personelden uzakta kalmanın iyi olduğunu düşünüyorum. Cari geri dönmeden önce DJ'in başını öptü. Dec onun yürürken arada bir durup çalışanlarla konuşmasını izledi. Dec'in insanları işten çıkarmak ile ilgili bir problemi yoktu ama Cari'nin olacaktı. Özellikle de işten çıkarılacaklardan biri kendisi olunca. DJ'i diğer koluna aktardı ve Cari'yi şirkette tutmak için bir yol bulmak istediğini fark etti. Çünkü Frank gibi Cari de her gün Infinity'ye gelmemekten hoşlanmayacaktı. ~ ON BİRİNCİ BÖLÜM ~ Geldik. Arabasını Malibu daki Chandler mülkünün önüne park etmişti. Ablalarıyla yapacağı bu pazar kahvaltısından korkuyordu. Neredeyse üç hafta önce ofis masasının üzerinde olanları bilmelerine imkan yoktu, biliyordu. Dec ile çıktıkları randevulardan da haberleri yoktu, Dec'e aşık olmaya başladığından da. Arabadan çıkıp Emma'nın evine doğru ilerlerken bugün duygularını saklayabileceğini düşünmüyordu. Bu pazar kahvaltılarını dönüşümlü olarak yapacaklardı ama nedense hep Emma'nın evinde toplanıyorlardı. Bunun sebebinin Emma'nın evinin büyük babalarına ait olması ve Emma'nın aşçısının oldukça marifetli olması olduğunu düşünüyordu ama bundan daha fazlası da vardı. Emma ev sahibi olmayı seviyordu. Herkesin ona gitmesini seviyordu. En büyük kardeşti, fazla dediğim dedikti ve diğerleri de ona uyuyordu. Kucağına, elindeki plastik botu çiğnemeye çalışan DJ'e baktı. Cari küçükken hafta sonlarını bu evde koşturarak ve arkasındaki bahçede saklambaç oynayarak geçirirdi. Oğluna bakarken yakında onun da bu evde aynı şeyleri yapacağını düşünürken gülümsedi. DJ'i Emma'nın oğlunun dadısı Bayan Hawkins'e bırakarak eve girdi. Dec'in büyüdüğü evi merak ediyordu. O evin kendisine miras kaldığından bahsetmişti ama üzerinde durmamıştı. Cari kadar o da çocukluk evini güzel anılarla hatırlıyor muydu? Ablalarının büyük babasının odasında olduğunu öğrenince oraya yöneldi. Gregory Chandler öleli on yıl kadar olmuştu ve ev artık Emma'ya aitti ama bunlar bir şey değiştirmiyordu. O oda hep büyük babasına ait olacaktı.

44 Meşe ağacıyla kaplı odaya girdiğinde hala büyük babasının purolarının kokusunu alabildiğini düşündü. Büyük pencereler içeriye yeterli güneş ışığının girmesini sağlıyordu ama oda yine de karanlık ve erkeksiydi. Küçükken Cari büyük babasının sert tabiatını yansıtan bu odaya girmekten korkardı. Selam kızlar. Sadece kahvaltı edeceğimizi sanıyordum. En büyükleri Emma, Edeceğiz. Jessi pazarlama müdürümüz olduğu için senin yılbaşı oyunu fikrinden ona da söz ettim. Bu konuyu şimdi mi konuşacağız? Bilgiler yanımda değil ve çalışanlarım pazar günü tatil yapıyor. Sorun değil. Sadece biz oyunu bitirene kadar Playtone'un haberi olsun istemiyorum. Gizlilik konusunu hallederiz diye düşünmüştüm. Cari, Gizleyebileceğimizi sanmıyorum. Allan ile yatırımcıları konuşurken Dec de oradaydı. Hem onlara planlarımızdan bahsedip biraz ilerleme göstermezsek her şeyi kaybedebiliriz. Jessi, Neden Allan ile konuştun ki? dedi. Dec'i görmek için ofise gelmişti, diye açıkladı. İkinizin arasında ne var? Jessi çok rahatsız olmuş gibi görünüyordu, oysa ablasını daha önce hiç rahatsız görmemişti. Aramızda hiçbir şey yok. Patti ile evlenmelerinden önce John'u araştırdım diye korumacı kesildi, deli gibiydi. Neden böyle bir şey yaptın ki? Vegas'da tanışmışlardı. Adamı tanımıyorduk. Patti de uluslararası iyi giden işleriyle oldukça iyi hedef. Adam zengin kadın avcısı çıkabilirdi. Cari uzanıp ablasının omzunu sıvazladı. Jessi kimselere güvenmezdi, kendi değerlerini ispatlayana kadar. Bu durum Cari'yi üzüyordu, çünkü hayat onu sertleştirmeden önceki Jessi'yi, o tatlı kızı özlüyordu. Peki, öyle biri miydi? Öyle biri çıksa evlenmelerine izin verir miydim? Allan tam bir mağara adamı gibi davrandı ve aradan çekilmemi emretti. Özel bir dedektif tutup John'un geçmişini araştırdın diye mi? Ne yapacağını görmek için John'a para teklif etmiş olabilirim. Cari kahkaha atarken Jessi devam etti. John beni affetti ama Allan affetmedi. Emma, Şimdi önemli olan bu değil. Ben daha çok Cari ile Dec arasında neler oluyor, onu öğrenmek istiyorum. Geldiği ilk gün yemeğe çıkmıştınız ama söylentilere göre görüşmeye devam ediyormuşsunuz. Bu doğru değil, değil mi? Cari büyük deri koltuğa bıraktı kendini. Evet, doğru. Yemek işten daha fazlasıyla sonuçlandı ve ilişkiye girdik. Jessi, Kulağa hiç senlik gelmiyor. Oldu işte. Bu konuşmayı yapmak istemiyordu ama Dec'in DJ'in babası olduğunu açıkladığı zaman ablalarına kalp krizi geçirtmek istemiyorsa devam etmesi lazımdı. Sanırım doğru zamanda geldi. Emma, Onunla çıkmanın iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. Onun geçmişini araştıracağım, dedi Jessi. Böylece onunla görüşüp görüşmemen gerektiğine karar verebiliriz. Cari ayağa kalkarak, Hayır, üzgünüm ama bu benim kararım. Ailelerimiz arasında kötü bir geçmiş olabilir ama onunla görüşmeye devam edeceğim. Ailen senin için hiç bir şey ifade etmiyor mu? Diye sordu Emma. Hayır, bu öyle bir şey değil. Dec gibi adamlar... Dec gibi adamlar mı? Diye sordu Jessi. Sen bu adamı ne kadar tanıyorsun ki? İma ettiğin şekilde değil ama ondan hoşlanıyorum. Daha yakından tanımak isteyeceğim kimseyle tanışmamıştım. Hamile olduğunu öğrendikten sonra, Diye ekledi Jessi. Evet. Ablalarımın bu duruma karışmasını istemiyorum. Şirketin elimizden alınması ve bunu yapan adama ilgi duymaya başlamak benim için yeterince zor oluyor zaten. Ne yaptığımı biliyorum.

45 Umarım biliyorsundur, dedi Emma. Çünkü önceliği Playtone Oyun-ları'na verecek. Yarınki toplantı konusunda yapabileceğin hiçbir şey yok. Sadece ne yaptığından emin olmanı istiyorum. Cari emin değildi. Çünkü o Dec'i çoktan Infınity'nin önüne koymuştu. Aklında hep Dec'i şirketlerini olduğu gibi tutma konusunda ikna edebileceği vardı. Daha azına razı olamazdı. Bebeğinin babasını hayatında tutmak istiyordu ve Dec'in Infinity'ye diğer şirketler gibi davranmayacağını düşünüyordu. Ablalarından ayrılıp Pasifik sahil yoluna çıktığında DJ için hareketli bir şarkı açtı. Jessi ve Emma içine şüphe tohumları ekmişlerdi. Onun şirketleri için planım bilmeden Dec ile bir gelecek hayal etmesine imkan yoktu. Bir olasılık vardı; hayır, olasılıktan da fazlasıydı. Çıkarılan çalışanlar arasında Cari ile ablaları da olabilirdi. Bir şirkette iki yönetim kurulu olmayacağını herkes bilirdi. Geçen haftalar boyunca gerçekle yüzleşmeye çalışmış, Montroseların, Chandler kardeşlere acımayacağını tahmin etmişti. Dec kararlarını kalbiyle almıyordu. Ona boşuna cyborg demiyorlardı. En kötüsü ise ailesini işsiz bıraksa bile Dec'i sevmeye devam edeceğini bilme-siydi. Dec hayatına yeniden girdiğinden beri içten içe onun şirketini kurtarmasını, oğullarını sevmesini ve kendisine aşık olmasını istemişti. DJ'i sevdiğini biliyordu. Yerde oturup oğullarıyla oynarken izlemişti onu. Cari'nin bakmadığını düşündüğü zamanlarda oğlunu yakın tutuyor, başından öpüyordu. DJ'e bakışını görmüştü. Oğlunu önemsiyordu. Cari'den de hoşlanıyordu. Arzu duyuyordu en azından. Cari'ye dünyadaki tek kadın kendisiymiş gibi hissettiriyordu. O gece de öyle hissettirmişti ama. Cari böyle uzun uzadıya düşünmek yerine Dec'e niyetini sormaya karar verdi. Çantasına uzanarak cep telefonunu çıkardı, Dec'i aradı. Cevap verdiğinde, Ben Cari, biraz vaktin var mıydı? Diye sordu. Olabilir. Kuzenlerimle voleybol oynamaya gidiyordum. Ne oldu? Şey, seni akşam yemeğine davet edecektim. Altı buçukta bana gelir misin? Memnuniyetle, diye cevap verdi. Seninle konuşmak istediğim şeyler vardı. Cari, Benim de. İş hakkında değil, diye ekledi. Harika, diye düşündü. Ablaları ne derlerse desinler, Dec'e güvenmek istiyordu. Benim ki de. Görüşmek üzere. Dec kapatırken İple çekiyorum. Bu gelenek nasıl başlamıştı, hatırlamıyordu ama eğer hepsi Kalifor-niya'dalarsa pazar öğleden sonralarını Santa Monica daki Clover Park'ta, voleybol oynayarak geçirirlerdi. Dec, Keli, Allan ve Allan'ın dostu John. Konu spor olunca biyolojik ailesinin kim olduğunun önemli olmadığını keşfetmişti Dec. Voleybolda iyi olduğu sürece bu konu kimseyi ilgilendirmiyordu ve Dec de iyiydi. Kolsuz bir gömlek ile sörf şortu giyerek parka vardığında Kell'in önceden gelmiş olduğunu gördü. Kuzeni Dec'i görünce el salladı. Nasıl gidiyor? Dec. Bir şikayetim yok, diye cevap verdi. Bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu. Keli, Seni Avustralya'da ziyaret etmeliydik. Dec omuz silkti, öyle ailelerden değillerdi. Büyük babamızın seninle ilgili hayallerini gerçekleştirmekle uğraşıyordun. Benimle gurur duymazdı. Chandlerlar hala Infinity'nin başmdalar. Hazır konusu açılmışken... Dec, Cari'yi işinden edemeyeceğini anlamıştı. Çalışanlar ona çok bağlılardı ve kabul etmesi gerekirse evet, ilk kez duygularının karar verirken onu etkilemesine izin veriyordu. Taktığı güneş gözlüklerinden gözlerini göremese de Kell'in soğuk bakışlarını üzerinde hissetti. Chandler kardeşleri yönetimden çekmek düşündüğümüz kadar kolay olmayacak. Ama sen bu işlerde uzmansın. Kendini küçümseme, Dec. Senin herhangi bir Montrose'un yapacağı şeyi yapacağından eminim.

46 Bu sözler Dec'i can evinden vurmuştu. Kell'i bir Montrose olduğuna nasıl ikna etmesi gerektiğini biliyordu ama o evlat edinilmişti ve annesinin oğluydu. Ve annesi Thomas Montrose'dan herkesten çok nefret ediyordu. Keli cep telefonunu çıkardı. Üzgünüm, bu maile cevap yazmam gerekiyor. Dec uzaklaşarak en büyük kuzenine en iyi olduğu işi yapması için izin verdi: Çalışmak. Keli geçmişin yükünden kurtulmak istemiyordu. Keli büyük babasıyla beraber o döküntü evde büyümüştü. Thomas oradan ayrılmayı reddetmişti. Kell'in babası Irak'taki ilk savaşta ölmüştü. Dec'in babası ortanca çocuktu ve bir varisle evlenerek aileye milyarlar getirdiği halde ölü bir adamla yarışmasına imkan yoktu. Yenilmeye hazır mısınız, çocuklar? Diye seslenen Allan'ı John ile birlikte yaklaşırken gördü. Her zaman ki kendini beğenmişliği, dedi John, Dec'e. Geri dönmene sevindim. Teşekkürler. Pazar oyunlarımızı özlemiştim. Oyundan uzak kalmış gibi görünmüyorsun. Avustralya'da Kanga Oyunları'ndan birkaç kişiyle squash oynuyorduk. Allan omzuna vurarak İyi olmuş. John ile oyunu sert oynuyoruz. Buralarda birer efsaneyiz. John gülerken Keli de aralarına katıldı. Yazı tura attıklarında ilk servisi Dec ve Keli kazandı. Oyun ilerledikçe iki taraf arasında gözden kaçmayan bir farklılık vardı. Allan ve John gülüp aralarında şakalaşırken Dec ve Keli sessizce dikkatlerini oyuna vermişlerdi. Allan'ı diğer iki kuzeninden farklı kılan neydi? Dec bunu düşünmeden edemiyordu. Anne tarafından Montrose olması mıydı sebep? Yoksa büyük babasının Becca halalarına bir prenses gibi davranıp, onu erkek kardeşleri gibi yarışa sokmayışı mıydı? Oğlunu düşündü ve DJ'in Allan'a benzemesini istediğini fark etti. Ne kendisine, ne de Kell'e benzemesini istemezdi. Oğlunun mutlu olmasını, arkadaşlarıyla birlikte tasasızca gülebilmesini istiyordu. Ve Cari'yi kovarsa DJ'in de mutlu olmayacağını biliyordu. İlk kez Montrose ailesinin bir bireyi olmaya bu kadar yakın hissediyordu ve evlat edinildiği aileyi memnun etmek için kendi kanından olan bir başkasının mutluluğunu ve geleceğini feda etmesi gerekiyordu. Kell'i memnun edecek olan plana devam ederse Cari'nin onunla kalacağını düşünerek kendini kandırmıyordu. Peki, planı uygulamazsa Playtone'daki pozisyonu ne olacaktı? Annesinin parası sağ olsun, şirketteki hisselerin çoğunluğu Dec'te idi ama bunu kuzenine karşı kullanıp bir güç oyunu başlatmak istemiyordu. Başka bir yol bulmalıydı, iki tarafı da memnun edebilecek bir şeyler. Şu atışı yapacak mısın, yoksa orada durup topa bakmaya devam mı edeceksin? Diye sordu Keli. Dec, Özür dilerim. Infınity'nin devir işlemleri ile ilgili bir şey düşünüyordum. Keli, Chandler ailesini mahvedecek planlar yaparken özür dileme, diye karşılık verdi. Ben bunu hep yapıyorum. Hep mi? Arada uyuduğum oluyor. Kuzenleri Dec için kardeş gibiydi ve onları hayal kırıklığına uğratmak istemiyordu. Gerçi Chandler kardeşlerden birini şirkette tutmaya devam etse Allan'ın hayal kırıklığına uğrayacağını sanmıyordu. Sana bir hobi bulmalıyız. Diye önerdi Kell'e. Bu yaptığımız ne sence? Dec son bir atışla oyunu alırken Ben buna kazanmak diyorum. Maçtan sonra Allan bira içmek için onları evine davet etmişti. Dec, Gelemem. Bir randevum var. Kiminle? dedi Allan. İlle de bilmen gerekiyorsa, Cari ile. Cari Chandler mı? Diye sordu Keli. Bir süredir görüşüyoruz. Bunun akıllıca olduğundan emin misin? Dec kuzenine sertçe baktı. Özel hayatım beni ilgilendirir. İşimi etkilemesine izin verecek değilim.

47 Keli, Önceliklerini etkilemesine izin vermen yeter. Önceliklerimin farkındayım. dedi Dec de. Şimdi böyle söylüyorsun ama sonunda büyük babamızın isteğini yerine getirmeye çok yaklaştık. Bunu bir kadın için neden tehlikeye atasın? O herhangi bir kadın değil. Keli patlamaya hazır görünüyordu. Görevden alındın. Raporum hazır. Eklemek istediğim birkaç not var sadece ama yarın sunacağım. Görev zaten tamamlandı. Sonuç nedir? Yarına dek beklemeyi tercih ediyorum. Çekici torunu sayesinde Gregory Chandler'ın ailemize son bir kazık daha atmasını istemiyorum. Dec, Cari öyle biri değil, derken bile çok yakında geçmişi ile geleceği arasında bir seçim yapması gerektiğinin farkındaydı. Kell'in tüm cevabı Göreceğiz. Oldu. ~ ON İKİNCİ BÖLÜM ~ Dj i öğle uykusuna saat dörtte yatırabilmişti. Onu erkenden uyutmaya çalışmıştı, böylece Dec geldiğinde uyanmış olacaktı ama inatçı bir oğlu vardı. Sayesinde yemeği hazırlamak için geç kalmıştı. Rosto yapma planlarını makama ile değiştirdi. Hem hızlı hem kolaydı makarna. Ayrıca sırf güzel bir yemek yaptı diye Dec aniden aşka gelecek, Cari'yi sevdiğini fark edecek değildi. Bunu biliyordu elbette ama yine de kalbinde böyle bir umut olmadığını söylemezdi. Tatlı olarak espresso granita yapmaya karar verdi. Tüm gereken buzlu karışımı otuz dakikada bir çırpmak olduğundan mutfaktaki işi bitmiş sayılırdı. Boynunu ovalarken karışmış saçlarına dokundu ve ne kadar kötü göründüğünü hatırladı. Odasına koştu. Saatler uçup gidiyordu, çoktan altıya gelmişti. Saçına ve makyajına fazladan zaman ayırdı. Kollarını açıkta bırakan ve doğum sonrası göbeğine aldığı kiloları gizleyen yazlık düz bir elbise giydi. Görünümünü beğenmişti. Mutfağa dönerken zil çaldı. Derin bir nefes aldı ve rahatlamaya çalıştı. Ön kapıya yürürken topuklularının çıkardığı seslerden müzik açmadığını fark etti. Dec'in saçları hala ıslaktı, şort ve açık yakalı bir tişört giyiyordu. Güneş gözlüklerini başının üstüne iterek, Selam güzellik, görüşmeyeli bir asır geçmiş gibi. Cari kızardı. Girebilmesi için geri çekildi. Dec ona renkli çiçeklerden oluşan bir buket uzattı. Teşekkür ederim. Hangi çiçekleri seversin bilmiyordum, ben de gerbera papatyası getirdim. Bana seni hatırlatıyorlar. Sarı, pembe, turuncu taç yapraklann çevrelediği büyük kahverengi göbekleri vardı. Çok güzel bir buketti. Neyi beni sana hatırlatıyor? Beni gülümsetiyorlar. Cari ağırdan almak, dikkatli davranmak istiyordu ama adam az önce ona onu sevdiğini ima etmişti. Neden öyle gülümsüyorsun? Bazen çok sevimli olabiliyorsun, Dec. Bazen mi? Ben her zaman sevimliyimdir. Cari gülümsemeye devam ederek onu öpmek için yaklaştı. Teşekkür öpücüğü olacaktı, dudakları dudaklarına şöyle bir dokunacaktı. Ama daha fazlasına dönüştü. Cari kollarını adamın boynuna doladı ve onu güzelce öpebilmek için parmak uçlarında yükseldi. Dec, Bir buket çiçeğin ardından gördüğüm muamele buysa sana her gün çiçek getireceğim. Cari geri çekildi. Her gün beraber olabilirler miydi? Bu düşünce neşeyle dolmasına yetti. Bu geceyi hiçbir endişenin bozamayacağım hissediyordu. Tatlı için kurduğu alarm çalmaya başladı. Aynı anda DJ ağlamaya başladı. DJ mi, mutfak mı? Diye sordu Dec. Yardımcı olabilirim.

48 Adamın mutfakta bir şeyler yapmak yerine bebeğiyle vakit geçirmek isteyeceğini düşünmüştü. Ayrıca tatlının da mükemmel olmasını istiyordu. DJ'i getirebilir misin? Şey... Bezinin değiştirilmesi gerekiyor ve oraya onun için kıyafet çıkarmıştım. Giydirebilecek misin? Sanırım başarabilirim, dedi gülümseyerek. Altı hafta önce bu kadar kolay gülümsemiyordu. Mutfağa gitti, papatyaları tezgaha bırakıp tatlıyla ilgilenmek için buzdolabını açtı. Sonra çiçekler için vazo getirdi ve bu jeste çok da fazla anlam yüklememeye çalıştı. Durum şuydu ki, çok fazla çiçek getiren olmamıştı Cari'ye. En son DJ'i doğurduğu zaman ablaları ona çiçek göndermişti ama ondan önce çiçek almış mıydı, hatırlamıyordu bile. Vazoyu mutfak masasının ortasına yerleştirmeden önce çiçekleri okşadı. Yemek, masayı kurma ve diğer her şey konusunda gergindi. Asıl istediği yemeğin bir an önce bitmesi, konuşma kısmına geçebilmeleriydi. O da önemli bir şey konuşmak istediğini söylemişti. Cari kapıdaki yakınlaşmalarından sonra onun kendini önemsediği, sevdiğini söylemesini umuyordu. Altı hafta önce biri gelip bebek bezi değiştireceğini ve geceyi evde geçirmek için sabırsızlanacağını söyleseydi gülerdi. Bunlar hiç ona göre değildi. Kapı açıldığında mis gibi yemek kokularını içine çekmesi, onu giydirirken oğlunun mutlu sesler çıkarması ona olması gereken yeni bir durum olduğunu göstermişti. Bu kadar doğru hissettirmesi DJ'i ya da Cari'yi bir daha bırakamayacağına ikna etmişti onu. Bu da Dec'i korkutuyordu çünkü hala kadının işini nasıl kurtaracağını bulamamıştı. Bu gecelik oyunları ya da aileler arası düşmanlıkları düşünmek istemiyordu. Hayatında ilk kez evinde hissetmenin keyfini çıkarmak istiyordu. Burasının Cari'nin evi olması ya da daha önce buraya gelmemiş olması önemli değildi. İçinde şu daha önce hep aradığı ama hiç hissetmediği duygu vardı. Hayatındaki o boşluk artık o kadar soğuk ve yapayalnız hissettirmiyordu. Cari'nin seçtiği kıyafetleri değil de dolaptan bulduğu kendisininkine uyumlu bir şort ve gömlek giydirdi oğluna. Kadın artık Dec'in de onların bir parçası olduğunu görmesini istiyordu. Toplantıdan önce ne kadar yakınlaşırlarsa o kadar iyiydi. DJ kucağından inmek için kıvranıyordu. Cari'nin evi tek katlı olduğundan düşebileceği merdivenler yoktu. Bebeğini yere bıraktı ve o emeklerken arkasından ilerledi. Kuzenlerini düşündü. İşlerinden başka bir şeye bağlı değillerdi. Dec ise değişmişti. Infmity'yi savunmak zor bir seçimdi ve bir seçim yapması gerekiyordu. Altı hafta önce o seçimi kolayca yapabilirdi. DJ mutfağa girince Cari yere eğilip oğlunu kucağına aldı ve başından öptü. Karar verilmişti. Kıyafet seçimini sevdim, hayatım, dedi Cari bebeğe. Babanla uyumlusunuz. Sonra Dec'e baktığında gözlerinde öyle şefkatli bir bakış vardı ki, bir an için korktu. Dec yokken müzik açmıştı. Katy Perry'nin California Gurls şarkısı çalıyordu. Cari öyle savunmasız görünüyordu ki, büyük ihtimalle bunun farkında değildi. Kadını tekrar incitmemek için hissettiği zorunluluğun bir yük gibi omuzlarına bindiğini hissetti. Getirdiğim şarabı arabada bıraktım. Hemen döneceğim. Döndü, hızla evden dışarı çıktı. Araba ile ev arasında bir yerlerde durdu, ikilemdeydi. Bir eve bir de park halinde duran Maserati'ye baktı. Bir yanı arabaya binip tüm bunlardan uzaklaşmak istiyordu. Giderse Keli intikamını almanın, Cari de hayatına devam etmenin bir yolunu bulacaktı. Dec Bir yanda kuzeni ve hedefi, yani geçmişi, diğer yanda Cari ve oğlu, yani geleceği arasında seçim yapmak zorunda kalmayacaktı. Ama kaçmayacağını biliyordu. Korkak değildi. O geceden sonra Cari'yi nasıl bırakabilmişti kendisi de bilmiyordu. Değişmişti. Gerçekten değişmişti ama sanki kabul etmek istemiyordu. Değişim korkutucuydu çünkü artık kaybedecek bir şeyleri vardı. Cari ve DJ. Bu kadar savunmasız bir hale gelebileceğini hiç tahmin etmezdi. Elinde bir şişe şarapla eve geri döndüğünde Olly Murs'un Dance With Me Tonight şarkısı çalıyordu. Cari'yi mutfakta DJ ile dans ederken buldu. Onu fark edince dönüşün ortasında durmuştu.

49 Dans et benimle. Şişeyi masaya bırakarak hem kadını hem de çocuğu kollarıyla sardı. Mutfağın etrafında dönerek dans ederlerken DJ kıkırdıyor, Cari de şarkıya eşlik ediyordu. O an her şey o kadar basit görünüyordu ki. Birlikte olabilirlerdi. Gözünün önünde yatan gerçeği nasıl da fark edememişti. Nasıl olacağını hala tam kestirememişti ama yarın o toplantı odasından kuzenlerine tüm saygısıyla Montrose olarak ama Cari ile ayrılacaktı. Dj yanlarında olduğundan ve Dec de düşüncelere dalmış gibi göründüğünden yemekte fazla konuşamadılar. DJ'i yatağa yatırıp geri döndüğünde Dec'i arka bahçede şezlonga uzanmış yıldızları izlerken bulunca konuşma zamanının geldiğini anladı. Dec'in yanına oturduğunda adam elini ellerinin arasına alarak Teşekkür ederim. Cari sorarcasına baktı. Ne için? Yemek için zaten teşekkür etmiştin. Oğlum için teşekkür ederim. Bu geceye kadar onun nasıl güzel bir hediye olduğunun farkında değildim. Başka bir seçim yapabilirdin, ben de yanında olmadığıma göre onu dünyaya getirmeyi seçmeyebilirdin. Seni suçlamazdım. Ve neleri kaçırdığımı asla bilemezdim. Cari boğazının sıkıştığını gözyaşlarının gözlerini yaktığını hissetti. Ne kadar zor bir karar olduğunu bilmesine imkan yoktu. Cari yapayalnızdı ve ailesinin baş düşmanından bir çocuk bekliyordu. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin. Dec onu kolları arasına aldı, başını adamın omuzuna koydu. Sonra Dec hareket etti ve yüz yüze bakmaya başladılar. Dec'in eli kalçalarına kaydı. Parmakları orada harika şeyler peşindeydi. Cari adama sokuldu. Artık bana güveniyor musun? Diye sordu. Gecenin sessizliğinde derin sesi yankılandı. Evet, Dec. Gerçek buydu. Güzel. Seninle sevişmeme izin verecek misin? Diye sordu. Ofisindeki o geceden sonra birlikte geçirdiğimiz zamanlarda kendimi veda öpüşmeleriyle sınırlıyorum. Birbirimizi tanımak için zaman veriyorum ama artık bekleyebileceğimi sanmıyorum. Kalçalarını hareket ettirince Cari onun sertliğini hissetti. Ben de öyle. Ofisteki o geceden sonra aralarına koyduğu sınırların farkındaydı ama durum değişmişti. Yeniden Dec'in kollarında olmak istiyordu. Dürüst olması gerekirse birlikte geçirdikleri haftalar boyunca aklından çıkmamıştı bu düşünce. Ona güvendiğinden emin olamasa bile adamı istemişti. Bu akşamki değişimlerden sonra seve seve adamı yatağına alırdı. Dec dudaklarını birleştirdi, Cari'yi nazikçe ama adamakıllı bir şekilde öptü. Üzerlerine vuran ay ışığı ve bahçeden gelen çiçek kokuları arasında cennette gibiydiler. Ellerini vücutlarının arasına götürerek Dec'in gömleğinin düğmelerini çözmeye başladı. Sonra ellerini adamın göğsünde, kaslarının üzerinde, kamında gezdirdi. Parmakları daha aşağılara kayarken adamın kaslarının gerilişini hissetti parmak uçlarında. Cari dudaklarını adamınkilerden ayırarak Dec'e baktı ama adam başını onun boynuna götürmüştü. Boynundan aşağı öpücükler kondurarak dudakları ve dişleri ile bir yol çiziyordu. Bu sırada elleri de elbisesinin eteklerine ulaşmış yukarı çekiştiriyordu. Kalçasına varan elleri uzun, tembel okşayışlarla teninde dolaşıyordu. Adamın eli iç çamaşırının içine girip de çamaşırını bacaklarından aşağı indirince Cari kıvrandı, tekrar Dec'in pantolonunun önüne ulaşmaya çalıştı. Dec onu sırt üstü yatırdı ve Cari ay ışığında adamın yüzüne baktı. Orada görmek için can attığı duygulan gördü. Adam için hissettiği sevgiyi, şefkati geri yansıtıyordu bu gözler. Dec onun bacaklarını ayırarak aralarına yerleşti. Adamın sertliğini, sıcaklığını teninde hissetmek Cari'yi sarsmıştı. Dec kalçalarını hareket ettirdi, erkekliğini onun kadınlığına sürtüyordu. Cari ıslandığını, onun için hazır olduğunu hissetti. Dec bacaklarım daha fazla açtı, girişine yerleştirdi kendini. Erkekliğinin sadece başı içerideydi. Cari altında kıvrandı, onu içine çekmeye çalıştı ama kıpırdamıyordu. Dec'e baktı. Adam dudaklarını yakıcı bir öpüşle mühürlerken sonunda tamamen içine girdi. İçinde gidip gelmeye devam eder-

50 ken zevk dalgalan Cari'nin bedenini titretti. Bacaklarını adamın beline doladı, topukluları Dec'in tenine batıyordu. Zirveye ulaşırken dilini Dec'in diline doladı. Dec darbelerine devam ederken dudaklarını adamınkilerden kopararak ismini haykırdı. Dec son bir girişle zirveye ulaşırken adamın tüm bedeni titredi, dudakları Cari'nin boynunda nabzının attığı yeri emiyordu. Adamın tüm ağırlığım üstünde hissetmek heyecan vericiydi. Cari kollarını ve bacaklarım Dec'e dolayarak adama var gücüyle tutundu. Dec onu hafifçe öpünce başını kaldırdı ve adamın bakışlarında daha önce hiç görmediği bir hassasiyet olduğunu gördü. Dec onu döndürdü, böylece yan yana yatıyorlardı. Cari'ye sıkıca sarıldı ve elini sırtında gezdirmeye başladı. Cari kalkmak istedi, ağırlığı adamın koluna fazla gelir diye endişelendi ama Dec onu olduğu yerde tuttu. Kadının başını göğsüne, tam kalbinin üstüne yerleştirdi. Cari onun kalbinin güven veren atışım dinlerken gözlerini kapadı. Adamın kollarında olmak ona Emma'mn sözlerini unutturuyordu. Ablası Dec'i Cari kadar iyi tanımıyordu. Onu kollarında böyle şefkatle tutan adam kimseyi incitemezdi. A.y ışığında Dec, Cari'yi kollarında tutuyordu. Onunla tekrar sevişmek istiyordu. Bahçedeki şezlong yerine düzgün bir yatakta onunla olmak isterdi. Ama burada olduğu için pişman değildi. Çok uzun zaman beklemişti ve içine hemen girmezse ölecekmiş gibi hissetmişti. Hem Cari'ye sahip olmak hem de kuzenlerini memnun etmekte kararlıydı. Ne yapacağını düşünüp duruyordu. Cari kollarmdayken düşünmesi zor oluyordu. Kalkıp pantolonunu ilikledi, Cari'nin iç çamaşırını buldu, cebine koydu. Böylece hizmetçi ya da bir başkası bulmayacaktı. Kadını kucağına aldı. Cari uyanmıştı, Dec'e gülümsedi. Uyuyakalmışım. Evet. Şimdi ben de uyumaya hazırım. Kollarımda seninle birlikte uyumak istiyorum. Kalabilir miyim? Kalacağını umuyordum. Sadece sabah kalktığımda burada olacağına söz ver. Cari'nin bunu sonna ihtiyacı hissetmesi Dec'i üzmüştü. Güvenceye ihtiyaç duyduğu için kadını suçlayamıyordu. Bu kendi hatasıydı. Burada olacağım.. Onu içeri taşıdığı sırada Cari, Yatak odamın nerede olduğunu nasıl bildin? Diye sordu. Daha önce bakmıştım. Yatmadan önce banyoya gideceğim. Hadi git. Ben holdeki banyoyu kullanacağım, seninle burada buluşuruz. Dec yalnız kaldığında etrafına bakındı. Şifonyerdeki DJ'in fotoğraflarım önceden fark etmişti. İlk fotoğrafta hastanede yorgun görünen Cari kollarında yeni doğmuş DJ'i tutuyordu. Son fotoğraf ise personel pikniğinde çekilmişti. Oğlunun hayatı kronolojik sırayla bu fotoğraflarda kaydedilmişti. DJ'in ilk dokuz ayındaki yokluğu fotoğraflardan fark edilebiliyordu. Banyodaki işini halledip yatak odasına geri döndüğünde Cari'yi yatakta buldu. Uzanıyordu. Bir an ne yapacağını bilemedi. Daha önce kadınlarla yatmıştı, hatta Cari ile de yatmıştı ama onlar seksten sonra kendiliğinden gelişen durumlardı. Bu farklıydı. Buradaydı çünkü istiyordu. Ailesinin köşkünü düşündü, orada da sonsuza dek kalmak istemişti. İsteği gerçekleşmişti ama beklediği gibi olmamıştı. Gerçek olamayacak hayallerin peşinden koşan küçük bir çocuktu o zamanlar. Yatağa gel, dedi Cari. Örtüleri açarak onu davet etti. Komodinin üstündeki lambanın dışında tüm ışıklar kapalıydı. Dec buraya, bu kadına ait olduğunu düşünmek istedi ama olmadığım biliyordu. O karanlıktı, kadın ise aydınlık. Ona karşı koymak istedi. O gün düşündüğü her şeyi bir kenara bırakıp içgüdülerine uyarak kaçmak istedi. Kimseye bağlı olmadan yaşadığında hayat daha kolaydı. Bir yerde bile kalamıyorsa nasıl bir baba olacaktı? Ama tüm bunlar DJ için hissettiklerini değiştirmiyordu. Oğlunu öyle çok seviyordu ki. Onun için en iyisini yapmak istiyordu. Cari ve DJ için iyi biri olup olamayacağını da bu yüzden sorguluyordu. Cari onun içindeki o boşluğu doldurmasına rağmen birine nasıl bağlanılır bilmiyordu Dec. Dec?

51 Cari'nin titreyen sesi onun düşüncelerini okuyabildiğini gösteriyordu. Yine kaçmak istediğini anlamış olmalıydı. Dec tüm o haftalar boyunca kadına sahip olmak istemişti ve şimdi istediğini elde ettiğinde onunla ne yapacağını bilemiyordu. Cari tanıdığı herkesten farklıydı. Yatağa doğru bir adım attı, Cari'nin ona gülümsediğini görebiliyordu. Üzgün bir gülümsemeydi bu. Dec, onun ihtiyacı olan adam olabilir miydi, bilmiyordu. Sorun sadece bu duyguların Dec'e yeni olması değildi; hayatı boyunca istediği tek şeyi, bir Montrose olabilmeyi sonunda başarmışken geleceğin hala belirsiz olmasıydı. Çünkü Cari'nin sevgisi olmadan da yaşayamayacağını anlamıştı. Aşk geçici bir duyguydu. Cari şu an ona gözlerinde aşkla bakıyor olabilirdi ama ne kadar sürecekti? İşlerinden kovuldukları, şirketleri tarihe karıştığı zaman da ona aynı şekilde bakabilecek miydi? Cari her zamanki gibi erken kalktı, dönerek yanında yatan adama baktı. Dec onu gece bir kez sevişmek için uyandırmıştı ve Cari yatağını onunla paylaşmayı sevmişti. Ona duygularını itiraf etmeye zaman bulamamıştı. Hem Dec duymaya hazır gibi görünmüyordu. Kendi duygularıyla zor baş edebiliyormuş gibi görünüyordu. Çocukluğu hakkında öğrendiklerinden onun sevgi dolu bir evde yaşamadığım biliyordu. Bunu adam için telafi etmek istiyordu. Ama telafisi olmayacağını biliyordu. Uzanıp bir parmağı ile yanağındaki sakala dokundu. Uyurken o kadar sert, dünyayı fethetmeye hazır görünmüyordu. Bahçede seviştikten sonra onun nasıl şefkatli baktığını hatırladı. Onu uyandırıp yeniden sevişmek istemek gibi aptalca bir şey yapmadan önce geri çekildi. Bu sabah nasıl davranacaktı acaba? Cari onu yine kabul ederek bir kumar oynamıştı. Ya birlikte mutlu olacaklardı ya da geçen seferki gibi bir kalp kırıklığı Cari'yi bekliyordu. Yataktan kalkarak sabahlığını giydi. Bu sabah Playtone merkezinde zor bir toplantı onları bekliyordu. DJ'i kontrol etti. Uyanmıştı, beşiğindeki oyuncaklarla oynuyordu. Günaydın, küçük adam. Anne. Kreşte geçirdiği sürede bu kelimeyi çıkarmayı öğrenmişti. Bezini değiştirdi, kamını doyurdu. Banyodan gelen seslerden Dec'in kalktığını anladı. Cari gergindi. Onun kendisine katılmasını beklerken bunun aptalca olduğunu biliyordu, sakinleşmeliydi. DJ'i kucağına, kahve kupasını eline alıp güne hazırlanmak için yatak odasına gitti. DJ yere inmek için kıvranınca onu yere bıraktı ve giysilerini ayarlamaya gitti. Banyo kapısının açıldığını duydu. Baba. dedi DJ. O anda gerçek bir aile gibiydiler. Dec'e bakınca onun huzursuz ya da rahatsız görünmediğini fark etti. Kalbine bir umut doğdu. Adamı seviyordu, belki adam da onu birazcık olsun severdi. Onu önemsemese gece burada kalmazdı, değil mi? Hiçbir fikri yoktu. Onun yanında kendini savunmasız, güvensiz hissediyordu. Dec ten ufacık bir şey bekliyordu. Soramazdı. Günaydın. Tıraş olmak için senin jiletini kullandım. Umarım sorun olmaz. Hiç sorun değil. Şey... Bugün Infinity'ye gelecek misin? Yoksa direkt Playtone'a mı gideceksin? Önce eve gidip üstümü değiştirmeliyim. Sonra Playtone'a geçerim. Cari, bugün uzun bir dün olacak. Günün ağırlığının adamın omuzlarına bindiğini görebiliyordu. Derin bir nefes aldı. Herkes için zor olacak, biliyorum. Ama Allan'ın ayarladığı yatırımcılar üzerinde çalışıyorum. Bugün size bir sürprizim olabilir. Dec hafifçe gülümsedi. Bu iyi olacak. Sunum için yardıma ihtiyacın var mı? Hayır. Neden olsun ki? Keli zor bir adamdır, tatlım. Sunumun oldukça sağlam ve belgelerle desteklenmiş olmalı. Olacak, dedi Cari. Bugün kötü haberler mi alacağız? Dec, İşten çıkarılanlar olacak. Daha fazla bir şey söyleyemem.

52 Cari başıyla onayladı. Korkuyordu. Infınity için iyi haberler gelecekmiş gibi görünmüyordu. Başından beri Ablalarıyla beraber kovulanlar arasında olacağını seziyordu. Yeni oyun ve yatırımcı hedefleri sayesinde biraz daha zaman kazanıp işlerini kurtarmak için bir yol bulmayı umut ediyordu. Önemli değil. Sen sadece işini yapıyorsun, bunu biliyorum. Sen banyoya girince DJ'e göz kulak olmamı ister misin? Vaktin var mı? Diye sordu Cari. Normalde onu da benimle birlikte banyoya götürürüm ama zaman kazanmak için onu giydirdim. Banyoya gidecekken durdu, döndü ve Dec'e baktı. Keşke tüm dünyayı boş verebilseydik. Keşke. Ama başından beri bunun olacağını biliyorduk. İlişkimiz her zaman senin ablaların, benim kuzenlerim ve büyük babalarımızın başlattığı savaş arasında kalacak. Biliyorum. Ben sadece daha kolay olmasını dilerdim. Toplantıdan sonra konuşmamız gerekiyor. Dün gece sana söyleyecektim ama dikkatim dağıldı. Benim yüzümden mi? Diye sordu, sonra Cari'ye doğru ilerleyip kollarını beline doladı. Kadını sert bedenine yasladı. Tekrar dikkatin dağılsın ister misin? Çok isterdim ama etkilemem gereken bir yönetim kurulu var, yani hazırlanmam gerek. Evet, doğru. Onların karşısında rahat ol. Onlara şirketini ne kadar sevdiğini göster. Ve becerikliliğinle gözlerini kör et. Bunu nasıl yapacağım? Diye sordu. Kendin olarak. Denerim. Yapacaksın. Yapabileceğini biliyorum. Cari'yi banyoya göndermeden önce tatlı bir öpücük kondurdu dudaklarına. Cari banyo yaptı, çıktığında Dec'i uğurladı. Cari nin Infinity ye gitmesi, Dec'in de üstünü değiştirmesi gerekiyordu. Bunda bir problem yoktu. Problem, adam gece onunla kalmış olsa bile şimdiden uzaklaştığını hisse-debilmesiydi. ~ ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ~ Her şey Cari'nin hazırladığı yeni oyunun Playtone'dakileri etkilemesine bağlıydı. Chandler kardeşler boş toplantı odasında endişeyle bekliyorlardı. Emma, Dec sana raporda ne yazdığından bahsetti mi? Diye sordu. Hayır. Böyle bir şey yapmaz. Kuzenlerine sadık, tıpkı benim size olduğum gibi. Anladık. Aranızdaki ilişki ne kadar ciddi? Diye sordu Jessi. Patti'nin dediğine göre Keli sizin görüşmenizden memnun değilmiş. Patti bunu nereden öğrenmiş? Cari her geçen dakika güveninin azaldığını hissediyordu. Dec'in tüm çalışanları kurtarmasını diliyordu ama ne olursa olsun birileri işinden olacaktı. John dün Dec, Keli ve Allan ile voleybol oynamış ve anlaşılan seninle ilgili bir tartışma olmuş. Dec acaba kuzenlerine DJ'den bahsetmiş miydi? Başka tartışmaya neden olabilecek bir şey gelmiyordu aklına. Ablalarına başka bir şey söyle-yemeden toplantı odasının kapısı açıldı ve Keli Montrose içeri girdi. Cari'nin onunla ilgili fark ettiği ilk şey gözlerindeki soğuk bakışlar olmuştu. Onlara öyle küçümser bakışlarla baktı ki Cari buz tuttuğunu hissetti. Ciddi ve düşünceli görünen Allan girdi, ondan sonra da Dec geldi. Ne Cari'ye ne de ablalarına baktı. Cari huzursuz bir şekilde sunumuna hazırlandı. Jessi masanın altından uzanarak kalçasına bir şaplak indirdi, cesaret vermek için elini sıkmıştı. Cari boğazını temizledi. Başlamadan önce fınansal durumumuzda oluşan değişikliklerden bahsetmek istiyorum. Kabul ediyor musunuz? Bir değişiklik beklemiyorduk, dedi Keli. Zaten bu noktada söyleyebileceğiniz herhangi bir şeyin planlarımızı değiştireceğini sanmıyorum.

53 Bu benim bölümümün çıkardığı mükemmel bir gelişme ve altı hafta önce sizin fınans müdürünüzle görüştüğüm yatırımcıları kapsıyor. Personeline karşı yufka yürekli olabilirdi ama iş onların haklarını savunmaya gelince pençelerini çıkarmasını bilirdi. Keli, Allan'a döndü. Onlara yatırımcı mı buldun? Evet. Daha fazla kişinin işten çıkarılmasını önlemek istiyordu. Bunu konuşmamıştık. Cari, Allan'ın yerinde olmadığına seviniyordu Keli kuzenine bu haberden hiç memnun olmadığını anlatır bir şekilde bakıyordu. Cari, alınma ama bu yatırımcılarla görüşecek zaman bulabildiğini sanmıyorum. Bunu nasıl yapabileceğini görmek isterim. Cari, Jessi'ye işaret etti. Jessi de Cari'nin hazırladığı mali raporları ekrana yansıttı. Yeni oyunla beraber kar payında yüzde yirmi beş artış görünüyordu. Keli, Bunlar teorik rakamlar. Diye itiraz etti. Hayır, pratik. Oyunun ipad'imde demosu var, oynamak isterseniz? Oynamaya hazır bir demo mu? Diye sordu Dec. Geliştirmeye ne ara zaman buldunuz? Bizde var olan bir başka oyunun temelini kullanarak yılbaşı temasına uyarladık. Önümüzdeki yıl bize bir oyun hazırlayacak olan personeli kullandık, bildiğiniz gibi o zamana dek vaktimiz olacağından emin değildik. Cari, ipad'ini Kell'e verdi. Üç adam da demoyu denedi. Keli, Etkilendim. Böyle yenilikçi düşünceleri Playtone'da ödüllendiriyoruz. Bu projede çalışan herkesin adını Dec'e verirsin. Cari başıyla onayladı. Dec ona gülümsüyordu. Sunumun iyi geçtiğini hissediyordu ve Kell'i, Chandler kardeşlerin şirket için iyi olduğuna ikna ettiğini umuyordu. Artık neler yapabileceğimizi gördüğünüze göre diye başladı Emma. Birkaç hafta içinde tekrar toplanalım mı Keli, Hayır. Planlarımız değişmedi. Dec, raporlarını sunmaya başla. Emma'mn rengi soldu. Dec ayağa kalkarken Cari'nin midesine bir ağırlık çökmüştü. Raporu çoğalttırdım, toplantıdan sonra elinizde olacak. dedi onlara doğru. Neden şimdi değil? Diye sordu Jessi. Bana açıklama şansı vermeden okumanızı istemiyorum. Yeni oyunla ilgili fikirler rapora eklenecek ama Kell'in de dediği gibi planlarımız değişmeyecek. Infinity'ye ilk geldiğimde burada ihtiyaç fazlası personel çalıştırıldığını fark ettim. Özellikle de Playtone ile burası aynı amaca hizmet ettiği için iki teknik gelişim müdürüne ihtiyacımız yok. Dolayısıyla biri gidecek. Dec konuşmaya devam ettikçe öfkeyle doluyordu. Kovulmasını önerdiği kişileri anlatmaya devam ederken personelin dörtte üçünün kurtulacağını duyunca içi biraz olsun rahatladı. Dec duygusuz bir sesle devam etti. Son olarak, eminim bu karar hiçbirinizi şaşırtmayacaktır, Infinity'nin yönetim kurulunun işine son veriyoruz. Cari, Jessi ve Emma uzun saatler çalışıp ellerinden gelenin en iyisini ortaya koydular ama onları burada tutmamız gereksiz. Hepsinin işine son vermeyi önerecektim ama altı haftayı aşkın bir süredir gözlem yaparken personelin Cari'ye nasıl bağlı olduğunu gördüm. Cari onları motive ediyor, Cari'yi memnun etmek için hepsi daha fazla çalışıyor. Infinity nin personeli bizimle olduğu sürece Cari'ye ihtiyacımız olacak. Onu operasyon sorumlusu olarak şirkette tutmayı öneriyorum. Jessi ayağa kalkarak bir şeyler söylemeye başladı ama Cari hiçbir şey duyamıyordu. Dec'in söyledikleri yankılanıyordu kafasında. İlişkileri yüzünden mi Cari'yi kovmuyordu? Emma ve Jessi kovulursa burada kalacağını mı zannediyordu? Ayağa kalktı, Dec'e odanın köşesine gelmesi için işaret etti. Ablaları Keli ve Allan ile tartışıyorlardı. Bu da ne demek oluyor? dedi masadan uzaklaştıklarında. Ne demek istiyorsun? Neden beni tutuyorsun da Emma ve Jessi'yi gönderiyorsun? Infınity için hepimiz önemliyiz. Sen personel için önemlisin. Diğer ikisi ise... Orada dur bakalım, Dec. O diğer ikisi dediğin benim ablalarım. Ablalarımı kovarsan seninle birlikte bir hayat kuramayız.

54 Dec, Birlikte bir hayat kurmuyoruz. Öyleyse bunca zaman ne yapıyorduk? Kahretsin, öyle demek istememiştim. Üçünüzü birden kurtaramam, Cari. Keli senin kalmanı istememe de memnun olmadı ama ancak bu şekilde olursa kabul edeceğimi söyledim. Sana teşekkür borçluyum. Ama beni nasıl bir durumda bıraktığının farkında değilsin. Bir süre sonra Dec, İmkansız olduğunu hep biliyorduk. Aileme sırtımı dönemem. Senden bunu istemiyorum. Senden oğlumuzu düşünmeni istiyorum. Oğlum aklımda, bana onun üzerinden şantaj yapmaya kalkışma. Senin düşündüğün kadar ben de onu düşünüyorum. Belki de öyle ama ailen ortada savaş galibi gibi gezinirken birlikte olabilir miyiz? Ablalarım kızgınken mutlu olabilir miyiz? Ben de kızgınım. Gerçekçi ol. Tahmin edebileceğinden daha iyi bir sonuç verdim sana. Cari, Hayır. Sana nasıl devam edebileceğimizi gösterdim. Sana neden Infınity'nin olduğu gibi bırakılması gerektiğini gösterdim. Sana elimden gelen her şeyi gösterdim ama anlaşılan bunlar senin için hiçbir anlam ifade etmiyor. Infınity aıtık sizin değil, dolayısıyla kararları da siz vermiyorsunuz artık. Personelin çoğunluğunu tuttuğumuz için şanslı sayılırsın. İçi öfke ve kırgınlıkla dolup taşarken kafasını salladı Cari. Tabii böyle söylersin. Konuşması kolay. Arkanda bıraktığın zararları görmek için etrafta olmuyorsun ki. Bu kez kaçmıyorum. Kaçsaydm keşke. Böyle davranmayı kes. Bu sadece iş, dünyanın sonu değil. İş meselelerini duygularına dayandıramazsm. Sen yapamazsın. Çünkü teneke adamsın, bir kalbin yok. Ben senin gibi değilim, Dec. Seni seviyorum. Ama bu bile senin için bir şey ifade etmiyordur. Sevginin her şeyi değiştireceğini bilmezsin sen. İnsanları önemse-meyi, davranışlarının sonuçlarıyla yüzleşmeyi bilmezsin sen. Bunun beni ve DJ'i etkilemeyeceğini sanıyorsun ama etkileyecek. Değişeceğini düşünecek kadar aptalmışım. Senin, benimle ve oğlumuzla kalıp, beraber gelecek kuracak bir adam olduğuna inanmıştım ama senin hiç böyle bir niyetin yokmuş. İşimi kurtardığın için sağ ol ama ablalarını giderse ben de giderim. Gitmek için dönünce odadaki herkesin onları izlediğini fark etti. Her şeyi duymuşlardı. Ablalarına baktı. Artık oğlunun babasının kim olduğunu biliyorlardı. Gözleri kocaman olmuş, ağızlan açık kalmıştı. Derin bir nefes alarak Evet doğru duydunuz. Dec bebeğimin babası. Bizi terk edip gitmesine rağmen onun değiştiğine inanarak hayatımıza geri dönmesini kabul ettim. Ama şimdi anladım ki o hala geçmişteki düşmanlığa takılıp kalmış, şimdiyle bir ilgisi yok. Jessi, Biliyordum. Biliyor muydun? Neden bir şey söylemedin? Diye sordu Allan. Bu tür bir bilgi çok işine yarayabilirdi. Dedektifimden gelen raporu bu sabah aldım. Şüpheleniyordum, demeliydim. Kell'e döndü. Yeğeninin teyzelerini kovamazsın. Bebek hiçbir şeyi değiştirmez. Her şeyi değiştirir, dedi Emma. Artık akrabayız. Birbirimize zarar vermeye devam edemeyiz. Bu savaşa bir son vermenin zamanı geldi. Hayır, dedi Keli. Dec ile Cari tek gecelik bir ilişki yaşadı diye her şeyi geride bırakacak değilim. Sonuçta beraber değiller. Bir hataydı. Bu yorum Cari'yi yıktı. Hata mıydı? Diye sordu Dec'e. Dec'in ona bakışı tuzağa düşmüş bir hayvanın bakışlarını andırıyordu. Dönerek kuzenine baktı. Keli, bu saçmalığa bir son ver. Saçmalık değil, iş mantığı bu.

55 Emma, İş mantığı intikam üzerine kurulmaz. Cari'nin yanına giderek kollarını kardeşine sardı. Ablaları onu toplantı odasından çıkarırken Cari son bir kez Dec'e baktı. Taştan oyulmuş gibi dikiliyordu. Hiçbir şey his-setmiyormuş gibi. Dün gece yatağını paylaşan adamdan çok farklıydı. Kalbi öyle çok kırılmıştı ki binlerce parçaya ayrıldığından emindi. Playtone Oyunları'nın koridorlarından geçip asansöre binerken ağladı. Kendini durduramıyordu. Jessi'nin omzunu okşadığını hissetti. Dec Montrose onu yeniden aptal yerine koymuştu. O geceden sonra onu fiziksel terk etmesi kötüydü zaten ama duygusal terk edilişin acısı bambaşkaydı. Haftalar boyunca kadını ve çocuğu önemsiyormuş gibi davranmış, Cari'ye umut vermişti. Yaptığı çok zalimceydi. Kalbi öyle derin yara almıştı ki iyileşebileceğini düşünmüyordu. Dışarı çıktıklarında güneş pırıl pırıl parlıyordu. Otoparka ulaştıklarında bacaklarının artık onu taşımadıklarını fark etti, ablaları yardıma koşmuştu. Kollarını Cari'ye dolayarak kardeşlerine sıkıca sarıldılar. Ailesini kaybettiğinden beri böyle ağlamamıştı. Gelecekle ilgili tüm hayalleri, umutları yok olmuştu. Cari'nin sözleri Dec'i derinden sarsmıştı. Aslında şaşırmamalıydı, kadının kendisini sevdiğini biliyordu. Sevmeseydi yatağına geri almazdı. Bu kadarı en başından beri belliydi. Ama sözleri söyleyişini duymak; kalpsiz olduğunu, geçmişe takıntılı olduğunu yüzüne vurması derinden yaralamıştı Dec'i. Ailesine borçlu olduğu şeyler ile kendi istekleri arasındaki çizgiyi uzun zaman önce belirlemiş, bu çizgide ilerlerken iyi bir iş çıkarmıştı. Bir oğlun var, öyle mi? Diye sordu Allan. Evet. Buraya geri dönüp Cari ile karşılaşana dek varlığından haberdar değildim. Bize söylemeliydin. dedi Keli. Neden? Diye sordu. Bir şey değiştirmezdi ki. Keli, Doğru. Yolumuzu değiştirmeyeceğiz ama bilseydim devir işlemlerini sana vermezdim. Dec bir süre kuzenine baktıktan sonra konuştu. Cari'nin söylediği her şeye katılmıyorum ama geçmişe takılıp kalırsak ilerleyemeyeceğimizi söylerken haklıydı. Hiçbir zaman bunu büyük babamız için yapmadım. Onunla o kadar yakın değildik, biliyorsun. O halde ne için? Diye sordu Keli. Rekabeti seviyordum ve ikiniz benim ademsiniz. Geri kalanlar sadece iiçümüzüz- en azından oğlumun varlığını keşfedene dek öyleydi. Allan, sen de mi böyle düşünüyorsun? İntikam için bu işe girmedim, diye cevap verdi Allan. Demek istediğim, büyük babamıza yapılan kötüydü. Keli sözünü kesmişti. Belli ki ikiniz de gerçeği unutuyorsunuz. Gregory Chandler kendi karı için büyük babamızı kasten işinden etti. Ben buna sadece 'kötü' demezdim. Keli bu konuda mantıklı davranmayacaktı. Tartışma yeniden alevleniyordu, daha önce sayısız kez duyduğu şeyleri dinlemek istemiyordu. Toplantı odasının kapısına doğru ilerledi. Annem hiçbir zaman bunların parçası olmak istemedi, nedenini şimdi anlıyorum. Cari ile ilişkimiz ne yönde ilerleyecek bilmiyorum ama onun peşinden gitmeye kararlıyım. Hayatımda gerçekten sevdiğim tek insan o. Durdu, yumruğunu kapının çerçevesine geçirdi. Kahretsin, ona anlatma şansı bile bulamadan ilk defa size söyledim. Peşinden git, dedi Allan. Yüzünde neredeyse kıskanan bir ifade vardı. Keli ile Infınity'yi yok etmeden bu işten kazanç sağlamanın bir yolunu buluruz. Kendi adına konuş. Allan, derken Kell'in öfkesi elle tutulabilirdi. Chandler ailesine asla huzur vermeyecekti. Dec bugün önemli iki şey kaybetmişti; Cari ve oğlu. Artık bir Montrose olmayı, yetiştirildikleri nefret çemberi içinde yaşamayı istemiyordu. Annesini öyle iyi anlıyordu ki. Allan, Kell'in yanına gitmiş, masaya oturmuştu. Yumuşak ama etkili bir sesle konuşuyordu. Şirketin başındasın çünkü biz seni oraya getirdik. Ama hisselerin büyük çoğunluğu kimin elinde unutma. Kell'e

56 doğru eğildi. Ya şimdi geri çekilir ve hepimiz için geleceği daha iyi hale getirebilecek bir şeyler yapmamıza izin verirsin ya da bir sonraki yönetim kurulu toplantısında işini kaybedersin. Keli vahşi bir küfür savurdu. Yumruk haline getirdiği ellerini toplantı masasına indirdi. Bunu şimdi yapamam. Toplantı odasından çıkıp gitti. Dec, Allan'a baktı. Neden benden yana çıkıyorsun? Kan bağımız yok. Allan ona doğru gelerek elini omzuna koydu. Bir bağımız var. Her zaman olacak. Keli sakinleşince oğlunun iki şirketin de geleceği olduğunu anlayacak. Bu artık Thomas'ın Gregory'yi yenmesinden daha önemli. Ne de olsa Gregory'nin torunu bir Montrose. Allan iyi bir noktaya dikkat çekmişti. Ama hiçbiri Dec'in umurunda değildi. Onun tek düşünebildiği Cari idi. Toplantıyı bir atlatsalar, onu sa-kinleştirebileceğinden emindi. Ama konuşurken sesindeki kırgınlığı duymuştu. Kadını öyle kolayca kazanamayacağını biliyordu. ~ ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ~ TOPLANTI odasındaki halim için özür dilerim. dedi Cari. Em-ma'nın oturma odasında kanepede oturuyorlardı. DJ ve Sam yerde oynuyorlardı. Hakkın vardı, dedi Jessi. Bana yapılmış olsaydı Dec'i tokatlardım. Cari hafifçe gülümsedi ama durumu komik bulmuyordu. Dec hakkında konuşmak istemiyorum. Üçümüzü de şirkette tutmaları için bir plan düşünmeliyiz. Finans bölümü yeni projelerimizi inceleyince... Jessi, Biz de iş hakkında konuşmak istemiyoruz, diyerek sözünü kesti. Dec'i sevdiğini söyledin, hepimiz duyduk. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsun? Cari, Bilmiyorum. Her şeyin daha farklı olacağını, onun daha farklı davranacağını düşünmüştüm. Sanırım artık önemli değil. Onu değiştire-mem. Ve şirketi ele geçirmenin, bir Montrose gibi davranmanın onun için önemini biliyorum. Evet, dedi Jessi. Evlatlıkmış. Sen nereden biliyorsun? Onu araştırdım. DJ in babası olduğunu da tahmin etmiştim. Nasıl? Özel dedektifim Atlanta'daki otelin personeli ile konuştu. Seninle aynı zamanda oradaymış. DJ'in babası olabilmesi için zaman da tutuyordu. Ben de Dec ile çıkmaya başladığınızda onun DJ'in babası olduğundan şüphelenmiştim, diye ekledi Emma. DJ'den sonra erkekleri kendinden uzak tutuyordun. DJ'i ona söylemeyi düşünmüyordum. dedi Cari. Bebeği doğurmaya karar verdiği an kendi başma olacağını kabullenmişti. Sonra Dec gelivermişti. Jessi, Nasıl oldu? Hiç anlatmadın. Çok güçlü bir çekimdi ve yatakta sonuçlandı. Sabah uyandığımda gitmişti. Kendimi aptal gibi hissettim, onu hiç aramadım. Bir Montrose olduğunu bile sonradan fark etmiştim. İlk başta bilmiyordum. Hamile olduğunu anlayınca ne oldu? Diye sordu Emma. Ablaları onu dikkatle dinliyordu. Gitmişti. Geri gelmesini isteyip istemediğimden emin değildim. Oldukça zor bir durumdu, tahmin edersiniz. Senin yerinde ben olsaydım aklımı kaçırmıştım. dedi Jessi. Ben de öyle. Diyerek göz kırptı Emma. Bize anlatmalıydın, Cari. Bilseydim Dec ile uğraşan ben olurdum. Beni bundan koruyamazdın, Em. Toplantı odasında ne olmuş olursa olsun, onun geleceğini öğrendiğim an DJ'i anlatmam gerektiğini biliyordum. Neden? Diye sordu Jessi. Seni bırakıp gittiği an haklarından vaz geçmişti. Çünkü o DJ'in babası. Ve ne olursa olsun babalarımızı koşulsuz severiz. Hatırlasana, babam hep büyük babamızı memnun etmeye çalışırdı, büyük babam bir tek güzel söz etmese bile.

57 Jessi, Elbette hatırlıyorum. Tamam, ne demek istediğini anladım ama yine de oraya geri dönüp o hergeleye bir tane patlatmak istiyorum. Bugün tam bir aptal gibi davrandı. Arada kalmıştı. Kuzenleri hepimizin gitmesini istiyordu. Bir de ben üstüne gitmemeliydim. Emma, Hayır, gitmeliydin. Nereden geldiği önemli değil. O teklifi sunmadan önce sana damşmalı, en azından seni bilgilendirecek kadar saygı göstenneliydi. Personel ile ilgili sorun yaşayacakları kesin, bu yüzden seni tutmak istemelerini anlayabiliyorum. Jessi ile beni kovacakları kesindi zaten ama bu haberi üzerine böyle yıkmamalıydı. Emma her zaman adil olmuştu. Bu yüzden hem Dec'i heırı de kardeşini savunması Cari'yi şaşırtmamıştı. Kalbimi kırdı ama artık önemli değil. Kell'in öfkesi ise korkutucuydu. Oğlumun hiçbiriyle ilişkide olmasını istemiyorum, hepsi çok sert. Jessi, Katılıyorum. Allan, Keli kadar kötü değildir ama birbirlerine bağlı olduklarını görebiliyorsun. Cari konuşmadan önce iç geçirdi. Büyük babamıza, yaptığı şey yüzünden kızıyorum. Thomas Montrose'u şirketten çıkarmasına yani. Nedeni neydi, merak ediyorum. Öğrenebileceğimizi sanmıyorum. Ama DJ ilerde babasının ailesini neden sevmediğimizi merak ederse anlatacak iyi bir hikayen var. Cari üzüldü. Bugün öfkesini boşaltmıştı ama keşke yapmasaydım diye düşünüyordu. Bunu ablalarına da söyledi. Artık çok geç. Önümüze bakmalıyız. dedi Emma. Yeni bir şirket kurarsak çalışanların bizimle geleceğini düşünüyorum. Cari olumsuz anlamda başını salladı. Montrose kuzenleriyle yeni bir savaşın tarafı olmak istemiyordu. Gelmezler mi diyorsun? Diye sordu Emma. Kahretsin. Sadık olacaklarını sanırdım. Bizi seçebilirler ama Playtone peşimizi bırakır mı sanıyorsun? Aynı savaşı bir daha veremem. dedi Cari. Oğluna baktı ve eve gitme zamanının geldiğini anladı. Tek istediği bebeğini kollarının arasına alarak uyumaktı. Çok yorgunum, kızlar. Eve gideceğim. Yarın buluşur, ne yapacağımızı konuşuruz. Jessi, Araba kullanabilecek misin? Diye sordu. Sesinde endişe vardı. Acaba ablası kırık bir kalbin her şeyden çok acıttığını biliyor muydu? Geçen defa Dec onu terk ettiğinde olanları düşündü. Bu defa adamı unutması ne kadar zaman alacaktı? Her şeyden habersiz oynayan oğluna baktı ve bugün olanları hatırlamayacağı için onu kıskandı. Onun küçük dünyasında hiçbir şey değişmemişti. Evet, dedi. İyi olacağım. Kell'e, Jessi ve Emma'ya bir şans verme fikrini kabul ettirmek Dec ve Allan'ın tüm öğleden sonrasını almıştı. Onlardan, mükemmelden daha azını kabul etmeyeceğim. Diye uyardı Keli. Onlara kendilerini kanıtlamaları için bir şans ver yeter, dedi Dec. Bu noktada yapabileceğimiz tek şey bu. Kuzenlerine baktı. Cari'yi geri kazanmak için birkaç gün izne ihtiyacım olacak. Kadın seni sevdiğini söyledi, dostum. O kadar zor olmayacaktır. dedi Allan. Beni sevecek kadar aptal olduğu için üzüldüğünü söyledi, diye hatırlattı. Öyle çıkıp gitmesine izin vermemeliydim. Keli ayağa kalktı, elini Dec'in omzuna koydu. Onu geri kazanacaksın. Yardım etmek için ne yapabiliriz? Onun bir Chandler olduğunu unuttun mu yoksa? Daha önce de söylediğin gibi sizin bir oğlunuz var. Bu her şeyi değiştiriyor. Dec bunu duyduğuna sevinmişti. Keli inatçı biri olabilirdi ama eninde sonunda gerçeği kabul etmişti. DJ'in gerçek bir Montrose gibi hissetmesini istiyorum. Allan, Bu da ne demek oluyor? Diye sordu. Ben hiç sizlerden biri gibi hissetmemiştim. Evlatlık olduğumun hep farkındaydım. Bize göre sen hep bir Montrose oldun. Bir daha böyle konuştuğunu duymak istemiyorum. dedi Keli. Kuzeninden bunları duymak Dec'i mutlu etmişti. Sonunda aradığı onaylamayı bulmuş gibi hissediyordu. Artık tek ihtiyacı Cari idi. Onu geri kazanmanın da tek yolu vardı: Kendini ispatlamalıydı.

58 Beverly Hills deki köşkü düşündü ve ne yapması gerektiğini anladı. Maserati yi değiştirmem gerekiyor. Bana bir iyilik yapar mısınız? Arabanı neden değiştiriyorsun ki? Çocuklu birine uygun bir araba değil. dedi ve kuzenlerine yapmaları gerekenleri anlattı. Üstlerine düşenleri yapmaktan mutlu görünüyorlardı. Dec, Kell'in verdiği ilk tepkiden ötürü suçluluk duyduğunu düşünüyordu. Arabasını verip üstüne fark ekleyerek bir Porsche Cayenne almıştı. Güneş batarken Cari'nin evine vardı. Kimseyi bulamayınca şaşırdı. Cari'nin numarasını çevirdi ama direkt sesli mesaja giriyordu. Bu ayrılık uzun sürsün istemiyordu. Artık kadını sevdiğini bildiği için onunla bir ömür geçirmek için sabırsızlanıyordu. Sonunda Allan'ı arayarak John'un karısından Jessi'nin numarasını almasını istedi. Otuz dakika sonra numara elindeydi. Saat dokuzu geçmişti. Geç bir saatti ama geleceği tehlikedeyken o kadar da geç sayılmazdı. Numarayı tuşladı: Jessi telefonu açınca kendini tanıttıktan sonra Cari ile konuşabilir miyim? dedi. Cari burada değil. Eve gitti. Ama seninle konuşmak istediğini sanmıyorum. Ben evindeyim, burada yok, derken birden panikledi. Ya kaza geçirdiyse? Jessi, Ne demek evde yok? Diye sordu. Senden saklanmadığına emin misin? Eminim. Evde kimse yok. Ayrıca arabası da burada değil. Uzun bir aradan sonra Ben ona ulaşmaya çalışacağım. Sana bu konuda yardım edersem bana borçlu olacaksın. Tamam. Ne istersen. Yalnız şirket konusunda elimden bir şey gel- Biliyorum. Başka bir şey düşünürüm. Seni tekrar arayacağım. Bekliyor olacağım. Dec telefonu sonunda çalana dek Cari'nin evinin önünde kırk beş dakika kadar beklemişti. Otelde kalıyormuş, dedi Jessi. Seninle paylaştıkları yatakta yatmak istememiş. Bu sözler Dec'i bir bıçak gibi kesti. Cari'yi asla böyle incitmek istememişti. Neredeymiş? Neden bilmek istiyorsun? Bence onu geri istiyorsun. İşleri yüzüne gözüne bulaştırdığını anladın. Ama bunları senden duymak istiyorum. Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırdım, diye kabul etti Dec. Şimdi bana nerede olduğunu söyle. Ritz Carlton. İki saat önce giriş yapmış. Emma nın evinden direkt oraya gitmiş olmalı. Aramayı sonlandırırken Dec, Teşekkürler. Cari'nin kaldığı otel Dec'in yatının olduğu limana çok yakındı. Bilerek o oteli seçip seçmediğini düşündü. Yine de yakın oldukları için seviniyordu. Bu gece odasına gitmek için geç bir saatti ama yarın sabah kadına Dec için ne kadar çok anlam ifade ettiğini gösterebilirdi. Görevli ona Cari'nin oda numarasını vermemişti ama mesajını ileteceğini söylemişti. Dec yatına gitse de uyuyamadı. Cari davetini kabul etmezse ne olacaktı? Af dilemek için bir şans istiyorum. Dec. Uzun bir not değildi ama Cari, Dec'i son kez de olsa görme şansına karşı koyamıyordu. Ne diyeceğini merak ediyordu. Dürüst olmak gerekirse çok kötü bir gece geçirmişti ve hayatının sonuna dek böyle yalnız geceler geçirmek istemiyordu. Dec özür dilemek istiyorsa Cari de bunu dinlemek istiyordu. Sence? bu sabah kahvaltıda bana katıl. Yatım yedi numarada demirli Görevliden DJ ve kendisi için uygun kıyafet istedi ve yola çıktı. Dec'in yatını bulması zor olmamıştı. Her yerde ona yol gösteren, üzerinde ismi yazan kalpler vardı. Yata çıkılan borda iskelesi gül yapraklarıyla kaplıydı. Bu gül yapraklan güvertede birleşiyor, büyük bir kalp oluşturuyordu. Cari güverteye adım attığında Merhaba. Diye seslendi.

59 Merhaba. Merdivenlerden çıkan Dec hiç uyumamış gibi görünüyordu. Cari'yi görür görmez yanma gitti ve kadını kucakladı. DJ'i başından öperken Cari'nin dudaklarından öpmüştü. Seni seviyorum. Cari cevap veremeden bir parmağını dudağına koyarak onu susturdu. Onu reddetmesine dayanamazdı. Bugün onu geri kazanacaktı. Dün sabah evinden çıkarken bizi zor bir gün beklediğini biliyordum. Seni hem kovup hem de senden karım olmanı isteyemezdim, bunu da biliyordum. İşler nasıl bu hale geldi inan bilmiyorum, Cari. Ben biliyorum, kuzenin yüzünden. dedi Cari. Bizi yok etmek istiyor. Ama aynı zamanda sorun biziz. Senin oğlunu ve beni hesaba katmadan tam bir iş adamı gibi hareket etmeni istemiyordum. Bize değer veriyorsan kalbinden geçeni yapacağını düşünmüştüm. Dünkü toplantıyı senin duygularını çözebileceğim bir sınav haline getirdim. Söylememem gereken şeyler söyledim. Artık bir oğlumuz olduğuna göre bu her şeyi değiştirir demiştin, haklıydın. Bana DJ'i anlattığın akşam her şey değişmişti, sadece kabul edemeyecek kadar çok korkuyordum. Ben de söylememem gereken şeyler söyledim. Cari başını bir yana eğerek ona baktı. Dec onun gözlerinin yaşlarla kaplı olduğunu gördü. Ben de seni seviyorum. Bir aile olalım istiyorum ama bu düşmanlık sürdüğü sürece bunu nasıl yapacağız, bilmiyorum. Dec, Katılıyorum. Kadının yüzünü ellerinin arasına alarak gözyaşlarını sildi. Artık iş konusunda endişelenmeni istemiyorum. Keli, Allan ve ben bir karara vardık. Ablalarına işlerini korumaları için bir şans vereceğiz. Ayrıca Keli şu andan itibaren daha düzgün davranmaya razı oldu. Bu da bir başlangıç. Cari kollarını Dec'e dolayarak başını göğsüne yasladı. Sonra, Beni sevdiğini söylerken ciddi miydin? Diye sordu. Evet. Bir kalbim olmadığını düşünüyorsun, biliyorum. Gerçekten de yok. Çünkü o senin. Yol gösteren o kalpler... Teşekkür ederim. Daha önce kimse benim için böyle güzel bir şey yapmamıştı. Bana kendimi özel hissettiriyorsun. Dec eğilerek kadını öptü. Benim için çok özelsin. Sana ne kadar çok değer verdiğimi söylemekten korkuyordum, üzerimde böyle bir gücün olmasını istemiyordum ama iş söylemekte değilmiş. O güce öyle ya da böyle sahipsin zaten. Cari'nin gözlerinde yeni yaşlar belirdi. Dec'i öyle bir kucakladı ki adam aralarındaki aşkın gücüyle sarmalandığını hissetti. Dec, Eşim olmanı istiyorum. Olabildiğince çabuk evlenmek istiyorum, böylece gerçek bir aile olabiliriz. Bunları ben de istiyorum. Geri geldiğinden beri hem de. Sadece senin hayallerimdeki adam olabileceğini düşünmüyordum ama sen bana hayallerimden fazlasını sundun. Tüm hayatımı hayallerindeki adam olmaya harcayacağım. Aslına bakarsan kahvaltıdan sonra sana bir sürprizim var. Yatta yedikleri kahvaltıdan sonra Dec onları önce yeni arabasına götürdü. Aile sahibi birine göreydi bu araba. Bekar ve yalnız bir adamın kullanabileceği türden değildi. Bu yeni arabam. Arabanın içinde bebek koltuğu da vardı. Bu sefer kaçmayı düşünmediğimi, seninle bir ömür geçirmek istediğimi söylerken ciddiydim. Cari ona inandı. Bugün sevdiği adam hakkında yeni bir şey öğrenmişti. Bir şeyi kafasına taktığı zaman ne gerekiyorsa yapıyordu. Kendini tamamen hedefe odaklıyordu. Yolculuğa çıktılar, nereye gittiklerini söylememişti. Bir yerde mesaj atmak için durdu, cevap gelene dek hareket etmedi. Sonunda cevap geldiğinde Gözlerini kapa. dedi Cari'ye. Birkaç dakika sonra arabayı park etmişti. Daha açma. Cari duyduğu seslerden onun arabadan çıktığını, DJ'i de çıkardığını anladı. Cari'yi de arabadan çıkardı. Ben Dj'i aldım. Sen burada kal. Bazı sesler duydu. Öğlen güneşinde dikiliyordu. Gelirken Beverly Hills yoluna girdiklerinden başka hiçbir şey bilmiyordu.

60 Dec bir süre sonra yalnız döndü. Cari'yi kollarına alarak yavaş, uzun bir öpücük verdi. Gözlerini açabilirsin. Karşısında kocaman bir köşk buldu. Önünde bir afiş asılıydı. Yazı şöy-leydi: Cari, lütfen hu evi aşkla doldurmama ve bir yuva haline getirmeme yardım et. Cari sevdiği adama sarıldı. Seve seve. Güzel. Çünkü işe ailemizi davet etmekle başladım. Cari'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı. Eve girdiğinde Keli, Allan, Emma, Sam ve Jessi, DJ ile beraber onları bekliyordu. Kırk yıllık dost gibi durmuyorlardı ama en azından medeni davranmaya gönüllüydüler. DJ onları görünce ellerini çırptı. Anna, baba. Cari oğlunu kucağına aldığında hayatta istediği her şeye sahip olduğunu biliyordu. Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5.Maddesinin İkinci Fıkrası Çerçevesinde Bandrol Taşıması Zorunlu Değildir. Buraya Yüklediğim E-Bookları Download Ettikten 24 Saat Sonra Silmek Zorundasınız. Aksi Taktirde Kitabin Telif Hakkı Olan Firmanın Yada Şahısların Uğrayacağı Zarardan Hiç Bir Şekilde Sitemiz Sorumlu Tutulamaz ve Olmayacağım. Bu Kitapların Hiçbirisi Orijinal Kitapların Yerini Tutmayacağı İçin Eğer Kitabi Beğenirseniz Kitapçılardan Almanızı YaDa E-Buy Yolu İle Edinmenizi Öneririm. Tekrarlıyorum Sitemizin Amacı Sadece Kitap Hakkında Bilgi Edinip Belli Bir Fikir Sahibi Olmanız Ve Hoşunuza Giderse Kitabi Almanız İçindir. Benim Bu Kitaplarda Herhangi Bir Çıkarım YaDa Herhangi Bir Kuruluşa Zarar Verme Amacım Yoktur. Bu Yüzden E-Bookları Fikir Alma Amaçlı Olarak 24 Saat Sureli Kullanabilirsiniz. Daha Sonrası Sizin Sorumluluğunuza Kalmıştır. 1)Ucuz Kitap Almak İçin İlkönce Sahaflara Uğramanızı 2)Eğer Aradığınız Kitabı Bulamazsanız %30 Ucuz Satan Seyyarları Gezmenizi 3) Ayrıca Kütüphaneleri De Unutmamanızı Söyleriz Ki En Kolay Yoldur 4)Benim Param Yok Ama Kitap Okuma Aşkı Şevki İle Yanmaktayım Diyorsanız Bizi Takip Etmenizi Tavsiye Ederiz 5)İnternet Sitemizde Değişik İstedğiniz Kitaplara Ulaşamazsanız İstek Bölümüne Yazmanızı Tavsiye Ederiz Bu Kitap Bizzat Benim Tarafımdan By-Igleoo Tarafından Siteleri İçin Hazırlanmıştır. E-Book Ta Kimseyi Kendime Rakip Olarak Görmem Bizzat Kendim Orjinalinden Tarayıp E-Book Haline Getirdim Lütfen Emeğe Saygı Gösterin. Gösterinki Ben Ve Benim Gibi İnsanlar Sizlerden Aldığı Enerji İle Daha İyi İşler Yapabilsin. Herkese Saygılarımı Sunarım. Sizlerde Çalışmalarımın Devamını İstiyorsanız Emeğe Saygı Duyunuz Ve Paylaşımı Gerçek Adreslerinden Takip Ediniz. Not : Okurken Gözünüze Çarpan Yanlışlar Olursa Bize Öneriniz Varsa Yada Elinizdeki Kitapları Paylaşmak İçin Bizimle İletişime Geçin. Teşekkürler. Memnuniyetinizi Dostlarınıza Şikayetlerinizi Yönetime Bildirin Ne Mutlu Bilgi İçin Bilgece Yaşayanlara. By-Igleoo

61

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY

GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY GÜZELLER GÜZELİ BAYAN COONEY Dan Gutman Resimleyen Jim Paillot Emma ya Öğle Yemeği Balık Pizza Browni Süt 6 7 8 İçindekiler 1. Ben Bir Dahiydim!... 11 2. Bayan Cooney Şahane Biri... 18 3. Büyük Kararım...

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası Kelime bilgimin büyük bir miktarını düzenli olarak İngilizce okumaya borçluyum ve biliyorsun ki kelime bilmek akıcı İngilizce konuşma yolundaki en büyük engellerden biri =) O yüzden eğer İngilizce okumuyorsan,

Detaylı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı

Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim on günlerde mevsimsel geçiş döneminin verdiği miskinlikle aklıma yazılabilecek bir yazı gelmiyordu. Bugün kardio antrenmanımı yaparken,aklıma sevgili olmamak için yapman gerekenler adlı yazım geldi. Bende

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına 23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına Bodrum da 3 yıl önce kaptanlığa başlayan Gül Yavuz, 23 yıl yazılım sektöründe çalıştıktan sonra nasıl yat kaptanı olduğunu ve denizlerde kadın kaptan olmanın

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI Güneşli bir günün sabahında, Geyikçik uyandı ve o gün en yakın arkadaşı Tavşancık ın doğum günü olduğunu hatırladı. Tavşancık arkadaşlarına her zaman yardımcı oluyor, ben

Detaylı

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem YALNIZ BİR İNSAN Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem öyle sonunda hep iyilerin kazandığı, kötülerin cezalandırıldığı veya bir suçluyu bulmak için

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir?

HAYAT BİLGİSİ A TEMASI: OKUL HEYECANIM. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? 1. SINIF OKULA YARDIMCI VE SINAVLARA HAZIRLIK A TEMASI: OKUL HEYECANIM TEST-1 1. Gözümüzün rengi Saçımızın rengi Okula gitmemiz Yukarıdakilerden hangisi fiziksel özelliğimiz değildir? A) Okula gitmemiz

Detaylı

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir.

Cümle içinde isimlerin yerini tutan, onları hatırlatan sözcüklere zamir (adıl) denir. ZAMİR (ADIL) Kitapları dolabın diğer rafına koyalım. Bunları dolabın diğer rafına koyalım. Yukarıdaki cümlelerde koyu yazılmış sözcükleri inceleyelim: ilk cümlede "kitap" sözcüğü bir varlığı kar şıladığından

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse

Herkes Birisi Herhangi Biri Hiç Kimse Gösterdim Gördü anlamına gelmez Söyledim Duydu anlamına gelmez Duydu Doğru anladı anlamına gelmez Anladı Hak verdi anlamına gelmez Hak verdi İnandı anlamına gelmez İnandı Uyguladı anlamına gelmez Uyguladı

Detaylı

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, hareket halindeki enerjidir. Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir. Duygu, insanın yaşam kalitesini belirleyen en önemli kaynaktır.

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

Benimle Evlenir misin?

Benimle Evlenir misin? Benimle Evlenir misin? Bodrum sokakları ilginç bir evlenme teklifine daha sahne oldu. Bodrumlu genç kaptan Ali Özbaylan 9 yıl önce tanıştığı kız arkadaşı Tuba Cihat a, Milta Marina da bulunan bir kafede

Detaylı

Tanrı dan gönderilen Adam

Tanrı dan gönderilen Adam Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı dan gönderilen Adam Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR!.. SERIS.INDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak

Seyahat Genel. Genel - Olmazsa olmazlar. Genel - Muhabbet. Yardım isteme. Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak - Olmazsa olmazlar Bana yardımcı olurmusunuz, lütfen? Yardım isteme İngilizce konuşuyor musunuz? Birinin İngilizce konuşup konuşmadığını sormak _[dil]_ konuşuyor musunuz? Birinin belli bir dili konuşup

Detaylı

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir? Ebeveynler için Notlar Bu kitapçık, yaklaşık 4 ila 12 yaş aralığındaki, psikoterapi düşünülmüş çocuklar

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Magozwe Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5 Kalabalık bir şehir olan Nairobi de, sıcak bir yuvası olmayan bir grup evsiz çocuk yaşıyormuş. Her gün onlar için yeni ve bilinmeyen bir

Detaylı

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI BELİRLİ GÜN VE HAFTALAR 4-10 Nisan: Polis Haftası 7-13 Nisan: Dünya Sağlık Günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan'ı içine alan hafta: Dünya Kitap Günü T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM

Detaylı

Düşünce Özellikleri Ölçeği

Düşünce Özellikleri Ölçeği Düşünce Özellikleri Ölçeği Yönerge: Bu ankette sizin kullandığınız farklı düşünce tarzlarını tespit etmeye çalışıyoruz. Bu anket boyunca 10 değişik tarzda düşünce tarzı göreceksiniz. Öncelikle her düşünce

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 19.12.2012 Ben de bilim insanı olmak istiyorum çünkü pes etmem! (7. Sınıf Aklımda bilim insanlarının da hep doğruyu tam olarak bilemeyecekleri kaldı. Bilim insanlarının

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.

SIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir. SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 İçindekiler Giriş Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15 Kafamızın içindeki bariyer Hiçbir şeyi hak etmediğini sanan kadın Yanlış bir hayata çakılıp kalan adam

Detaylı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A. 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı 2012-2013 Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı AÇIKLAMALAR 1. Soruların cevaplarını kitapçıkla birlikte verilecek optik forma işaretleyiniz. 2. Cevaplarınızı koyu siyah ve yumuşak bir kurşun kalemle

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU

yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU yalan radarı OĞUZ BENLİOĞLU BEŞ ADIMDA YALANI VE YALANCIYI YAKALAMAK Mona Yayınları, 2017. ISBN: 978-605-9709-73-6 Tanıtım yazısı kitaptan kısa alıntılar içermektedir; daha ayrıntılı bilgi için kitabın

Detaylı

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır?

D Kendiniz hakkındaki düşünceleriniz değişkenlik gösterir mi, yoksa her zaman aynı mıdır? Adı Soyadı: ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ D 1 MADDE 1 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum. 3. Genelde kendimi başarısız bir kişi

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. NTİK SNDLYE 8 Genç adam, antika ile uğraşıyordu ve bu yüzden ülkenin en uzak yerlerini geziyor, beğendiği antika malları

Detaylı

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre Hayatta, insanlar üzerinde en çok etkili olan şeyi arayan bir kız, bu sorusunu karşılaştığı herkese sorar. Çeşitli cevaplar alır ama bir türlü ikna olamaz. En sonunda şehrin bilgesi bir nineye gönderilir.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum! Televizyon programına konuk olarak çağırılmıştım. Bir gün içerisinde

Detaylı

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ NEŞELİ MATEMATİK ÖYKÜLERİ 1 BİLGİÇ İLE SAYGIÇ Bilgiç kurbağa ile Saygıç fare iyi arkadaşlardı. Neredeyse her gün göl kenarında buluşup sohbet ederlerdi. Bazen de çevredeki nesneleri sayarlar, hesap yaparlardı.

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri büyük yazılır. Cesur Yumak Nevşehir Japon Azerbaycan Ağrı Dağı Anıtkabir Cümleler her zaman büyük

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri

Detaylı

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim.

3. Genelde kendimi başarısız bir kişi olarak görme eğilimindeyim. 4. Ben de diğer insanların birçoğunun yapabildiği kadar bir şeyler yapabilirim. ROSENBERG BENLİK SAYGISI ÖLÇEĞİ Aşağıdaki cümleleri okuyarak sizin için uygun olan şıkkı işaretleyiniz 1. Kendimi en az diğer insanlar kadar değerli buluyorum. 2. Bazı olumlu özelliklerim olduğunu düşünüyorum.

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Hayata dair küçük notlar

Hayata dair küçük notlar Hayata dair küçük notlar İlk önce sen merhaba- de. Olanaklarının altında yaşa. Sık sık -teşekkür ederim- de. Bir müzik aleti çalmayı öğren. Herhangi bir konuda öğretmenlik yap, herhangi bir konuda öğrenci

Detaylı

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım. Meraba, Ben Asena Ünğan. 19 yaşındayım. 1-22 Eylül 2016 tarihinde Güney Kore'de, Incheon, Seoul,Jeonju,Gyeonju ve Busan da bulundum. Güney Kore topraklarına sevdam 9 yaşında iken, Taekwondo ile başladı.

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 163 FEDAKÂRLIK VE DUYARLILIK ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 5523 09 1 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması

www.astromedya.com Örnek Tarot Okuması Örnek Tarot Okuması Bir tarot okuması, bilinçaltına atılmış bir oltadır. Bizler yani tarot okuyucuları, sizin zihninize, bilinçaltınıza olta atarak, sebeplerini ve sonuçlarını zaten sizin biliyor olduğunuz

Detaylı

Acilen markete gitmeniz gerek. Gardırobunuzdan çarçabuk ne seçersiniz?

Acilen markete gitmeniz gerek. Gardırobunuzdan çarçabuk ne seçersiniz? Bayanlara Özel Test Giysi Seçiminiz Kişiliğiniz Hakkında Ne Söylüyor? 1-1Formun Üstü Bir iş toplantısındasınız ve tek bayan sizsiniz. a) Zekice yorumlarınızla öne çıkar, varlığınızı hissettirirsiniz. b)

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN! Sağlıklı ve faydalı olan ne varsa yaparım. Zararlı olan her şeyle savaşırım. Kötülerin düşmanı, iyilerin dostuyum. Zor durumda kaldığınızda İmdaat! diye beni çağırabilirsiniz.

Detaylı

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu.

1. Bölüm. Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. 1. Bölüm Uçağın kalkmasına bir saat vardı. Birkaç dakika içinde kapıya çağırılacaklardı. Eğer yapacaksa, şimdi yapması gerekiyordu. Tim ayağa kalktı. İpi çekti. Grk ayağa kalktı, JFK Uluslararası Havaalanı

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

İngilizce de duygu anlamına gelen "emotion" kelimesinin üstünde biraz durursak, motivasyon kavramını daha iyi anlayabiliriz.

İngilizce de duygu anlamına gelen emotion kelimesinin üstünde biraz durursak, motivasyon kavramını daha iyi anlayabiliriz. İngilizce de duygu anlamına gelen "emotion" kelimesinin üstünde biraz durursak, motivasyon kavramını daha iyi anlayabiliriz. "Emotion" kelimesinin ikinci bölümündeki "motion" hareket anlamına gelir; "e"

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen

meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen meslek seçmişim kendime! Her gün dolaş dur! Masa başında çalışmaktan beter sıkıntıları var bu işin; yolculukların çilesi de işin cabası: Değiştirilen trenler, kaçırılan bağlantı noktaları, ne zaman yeneceği

Detaylı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken Engin Deniz İpek 21301292 Üniversite Üzerine Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken formüllerden ya da analitik zekayı çalıştırma bahanesiyle öğrencilerin önüne

Detaylı

Elişa, Mucizeler Adamı

Elişa, Mucizeler Adamı Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Elişa, Mucizeler Adamı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible

Detaylı

0523 Küçük Sardırdım Kağıt Üzerine Mürekkep Küçük - Dilimi Aldılar İçimde Kaldı Kağıt Üzerine Mürekkep

0523 Küçük Sardırdım Kağıt Üzerine Mürekkep Küçük - Dilimi Aldılar İçimde Kaldı Kağıt Üzerine Mürekkep 1.GRUP 0523 Küçük Sardırdım -2012 Kağıt Üzerine Mürekkep 22x15 cm 0517- Küçük - Dilimi Aldılar İçimde Kaldı -2012 Kağıt Üzerine Mürekkep 22x15 cm 0522 Küçük Ne Yapmam Gerekiyor? -2012 Kağıt Üzerine Mürekkep

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı