RomanGibi PARTİ YAŞAMIM

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "RomanGibi PARTİ YAŞAMIM"

Transkript

1 RomanGibi PARTİ YAŞAMIM CHP li aileden gelmekteyim. Memleketim Maçka ve köyüm Hacavera, 5O 1i yıllarda CHP nin kalesi gibi idi. DP nin ve Menderes in tüm uğraşlarına karşın, Maçka yı düşürememişlerdi. Daha öğrencilik yıllarımda, DP nin ezanı Arapça ya çevirmesi, halkevlerini ve halkodalarını kapatması çocuk aklımla tepkimi çekmişti. Köyümüzde inşa edilen güzelim Halkevi daha açılmadan kapatılmıştı. Köylülerimiz inşa malzemelerini yağmalamışlardı. Maçka daki Halkevi kapatılmış, binası ortaokula devredilmişti arası DP-CHP mücadelesini köy ilkokul öğretmeni olarak yaşadım askeri darbesini coşku ile karşıladık. Biz genç öğretmenler, i1çemizde bu olayı kutlamak için miting ve yürüyüş düzenledik. Açık havada, kitle karşısında ilk konuşmamı bu mitingde yaptım. Ayrıca köy köy dolaşarak DP nin kötülüklerini, 27 Mayıs darbesinin haklılığını anlattık. 27 Mayıs Anayasası nın getirdiği özgürlük ortamında, yeni düşüncelerle tanıştım. Sol yayınlar iştahımı kabartıyordu. Bir grup arkadaş sürekli okuyor ve tartışıyorduk. Kendi aramızda seminerler, konferanslar düzenliyorduk. Böylece sol düşüncelerle, marksizmle tanışmış olduk. İlk Türkiye İşçi Partisinin kuruluşunu coşku ile karşıladık. Bölgemizde örgütlenmesi için yardımcı olduk. İlk seçimde Trabzon ilinde üç binin üzerinde oyalan TİP, bir süre sonda MDP (Milli Demokratik Devrim) hareketi ile bölündü. İl Başkanımız gazeteci Atilla Aşut, yalnız kalarak partiyi kapatıp Trabzon u terk etti. 258

2 ANILAR O günlerde TİP Genel Sekreteri Dr. Nihat Sargın bizi ikna edebilmek için Trabzon a kadar geldi. Ne kadar uğraştıysa ikna edemedi. Artık MDD 1i idik. MDD nin parti oluşturma çabaları bölgemizde hayli taraftar buldu. Fakat zaman yetmedi, 12 Mart darbesi oldu. Darbeden sonra iki kez gözaltına alındım. İkinci gözaltına alınışımızda bölgeden 60 kişi Ankara ya götürüldük. Güya, Ali Faik Cihan ın başkanlığında Doğu Karadeniz Komünist Partisini kuracakmışız. Tutuklular arasında Zülfü Livaneli de vardı. Biz gözaltında iken sürekli geleceği tartışıyorduk. Bir kısmımız, ordu içindeki sol oluşumlara bel bağlıyordu. Tevatür haberler dolaşıyordu. Faruk Gürler, Muhsin Batur ikilisinin yeni bir darbe ile duruma hakim olacakları söyleniyordu. İçlerinde benim de bulunduğum ikinci grup artık askeri darbelere bel bağlamamak, CHP nin solunda yeni bir parti kurmak gerektiğini savunuyordu. O sırada yayın hayatına başlayan Yeni Ortam gazetesi de bu görüşü savunuyordu. Artık politik gıdamızı Yeni Ortamdan almaya başladık. Tahliye olduktan sonra memleketim Maçka da görevimin başına döndüm. İlçemize yeni atanan veteriner hekim Behzat Usta bana Dr. Hikmet Kıvılcımlı nın eserlerini verdi. Daha önce Aydınlık dergisinde çıkan birkaç yazısını okumuştum. Ancak şimdi doktor beni bayağı etkiliyordu. Özellikle parti konusunda yazdıkları, Türkiye tahlilleri kafama yatıyordu. Ancak ordu tahlillerine tam katılmıyordum. Bir süre sonra Kitle, İlke Sosyalist Dergileri yayın hayatına başladı. TSİP kuruldu. Bu gelişmeler politik tercihimi şekillendirdi. TSİP in özellikle birlik politikası beni etkiliyordu. En geniş demokrasi güçlerinin birliği (anti-faşist birlik) sol güçlerin birliği (demokra- 259

3 RomanGibi tik devrim), sosyalist güçlerin birliği (sosyalizmin kurulması) akla yatkındı. Ayrıca TSİP in Kürt sorununa bakışı, demokratik çözümler öngörmesi dikkat çekiciydi. Yayınlanan eğitim broşürleri yeni konulan, yeni sorunları çözümleyen bilimsel yaklaşımlar taşıyordu. Artık TSİP sempatizanı sayılabilirdim. Daha sonra partinin üyesi de olmuştum. TSİP nin askeri darbe öncesinde yapılan son genel kurulunda, aday olmadığım halde Merkez Komitesine seçildim. İtiraz ettiysem de, etkili olamadım. Buna karşın sadece bir ilk toplantıya katıldım Darbesinden sonra yurtdışına çıktığımda İsviçre de Politik Büroya seçildiğim söylendi. Aslında bu bir seçim değil, atamaydı. Böylece toplantılara katılmaya başladım. Önceleri sadece dinleyici oldum. Çünkü partinin içini çok iyi bilmiyordum. Zaman zaman üzücü, sert tartışmalara tanık oldum. Önceleri iyi giden Türkiye deki işler zamanla kötü gitmeye başladı. Tutuklamalarla parti durmadan kan kaybediyordu. TSİP zaten çok kitlesel bir parti değildi. Ancak üyelerinin sonsuz fedakarlığı, birbirlerine tutkunluğu her övgünün üstündeydi. Bir avuç insan çok şeyleri başarmıştı. Darbenin ilk aylarını hemen hiç hasarsız atlatmış, kararlaştırılan kişileri başarı ile yurtdışına çıkarabilmişti. Bunlardan biri de bendim. Bu olaydan ötürü bayağı sükse de yapmıştı. Çünkü fiziği çok belirgin, pek çok kişi tarafından hemen tanınabilecek bir kişiydim. Parti çalışmalarında bana verilen hemen tüm görevleri yapıyordum. Organ toplantılarına katılıyor; partinin düzenlediği her türlü toplan- 260

4 ANILAR tılara, gecelere konuşmacı olarak iştirak ediyordum. Darbenin üzerinden yıllar geçmesine karşın demokrasi güçleri durmadan mevzi kaybediyor, cuntanın yıkımları sürüyordu. Buna karşın her grup ve parti içeride-dışarıda bir şeyler yapmaya çalışıyor; fakat etkili olamıyordu. SOL demokratik güçler birleşmeyi, birlikte bir mücadeleyi örgütlemeyi bir türlü başaramıyordu. TSİP ise her vesile ile birlik çağrıları yapıyor; ancak sonuç alınamıyordu. Nihayet sol güçlerin cuntaya karşı güçbirliği kurması için uygun bir atmosfer doğdu. Öncelikle üç parti TİP, TSİP ve TKP arasında birlik oluşturup, sonra diğer parti ve gruplara gitme kararı alındı. Bu amaçla Prag da bir toplantı düzenlendi. TSİP delegasyonu içinde ben de vardım. Ahmet Kaçmaz la birlikte Doğu Berlin in Schönefeld Havaalanı ndan Prag a uçtuk. TİP adına Behice Boran ve Nihat Sargın gelmişti. TKP delegasyonu beş kişi idi. TKP nin Genel Sekreteri İsmail Bilen (Marat) heyete başkanlık ediyordu. Çek Komünist Partisi bu toplantı için bahçe içinde çift katlı bir bina tahsis etti. Binada bizden başka sadece bize hizmet edecek personel vardı. Yemek ve yatma işleri aynı binada gerçekleşecekti. İlk gün tanışma seremonisi yapıldı. TİP liler ve bizler kendi adlarımızla kendimizi tanıttık. TKP den İ. Bilen kendisini ve Veysi Sarısözen i tanıttıktan sonra diğerlerini tanıttı. Kasım Yoldaş dedikleri gerçek adıyla Nabi Yağcı, takma adıyla Haydar Kutlu idi. Ahmet Kaçmaz FKF den (Fikir Klüpleri Federasyonundan) tanıyordu. Bize, yalnız bize illegalite çekiliyordu. Bilindiği gibi Kasım Yoldaş daha sonra İ. Bilen in yerine TKP Genel Sekreteri oldu. Şimdi bize böyle bir şey yapılması can sıkıcı bir şeydi. Ancak ben hiçbirini tanımadığım için ses çıkarmadım. Ahmet Kaçmaz da bir şey söylemedi. 261

5 RomanGibi Ancak odalarımıza çekildiğimizde durumu bana açıkladı. Gerçekten samimiyetsiz bir durum vardı. İ. Bilen bir açılış konuşması yaptı ve akşam yemeğine geçildi. Çekoslovakya nın İstanbul Konsolosu da yemeğe katılarak ev sahipliği yaptı. Asıl müzakereler ertesi gün başladı. Her parti ayrı ayrı yaklaşımlarını, önerilerini ortaya koydu. TİP ve TSİP kalıcı bir birliktelik, içeride-dışarıda birlikte çalışmayı öneriyorlardı. TKP ise Türkiye de birlikte çalışmanın olanaksızlığını, yurtdışında birlikte bir takım çalışmalar yapılabileceğini savunuyordu. Anlaşmazlık konularından biri de Kürt meselesiydi. Uzun, zaman zaman sert tartışmalar oldu. Behice Boran ın üç marksist parti sözüne TKP itiraz etti. Siz kendinize marksist diyebilirsiniz. Ancak bize böyle bir söylemi kabul ettiremezsiniz. Bize göre Türkiye de marksist parti olarak sadece TKP var. dediler. Behice Hanım ın ısrarlarına karşın geri adım atmadılar. Sert tartışmalar oldu. Bunun üzerine Kaçmaz: Kasım Yoldaş bugüne kadar yaptıklarınızı herkes biliyor. Buraya geldiysek sorumluluk duymamızdandır. Siz pek çok konuda sabıkalısınız. Bana üstlenici (müteahhit) dediniz. (Beni göstererek) Şu arkadaşa neler yapmadınız. Sendikaları, dernekleri tahrip ettiniz. Biz yine de birlikte bir şeyler yapabilir miyiz? Ama istemiyorsanız, sizin bileceğiniz, çeker gideriz. dedi. Toplantıda buz gibi bir hava esti. Oturuma ara verildi. İkinci gün yapılabilecek şey ortaya çıktı. Birlikte bir bildiri yayınlamak. Diğer demokrasi güçlerini birlikte çalışmaya çağırmak vs. Bildiri taslağını hazırlamak üzere Veysi ile bana görev verildi. Geç 262

6 ANILAR saatlere kadar yazdık, çizdik. Tam bir metin ortaya çıkaramadık. Ertesi gün çalışmaya devam kararı aldık. Akşam yemekte İ. Bilen ve Behice Boran yan yana oturdu. Karşılarında ben ve Ahmet Kaçmaz. Nihat Sargın diğer TKP lilerle koyu bir sohbete daldı. İstanbul un meşhur suları, meşhur çayırları üzerine TKP lilere konferans çekti. Gerçekten İstanbul u çok iyi tanıyordu. İ. Bilen, Behice Hanım a bir şeyler anlatıyor, şakalar yapıyor, Behice Hanım ın canı sıkkın. Yüzü gülmüyor. Nezaketen dinler görünüyordu. Bir ara Kaçmaz, Behice Hanım la sohbete başladı. İ. Bilen bana nereli olduğumu sordu. Trabzonlu yum deyince: Ooo, hemşehriyiz. Ancak ne varki senelerden beri Karadeniz e gidemedim. dedi. Bilindiği gibi İ. Bilen Rize nin Çamlıhemşin ilçesindendi. Bir ara, TKP nin radyosunu dinleyip dinlemediğimi sordu. Ben de: Dinlemeye çalışıyorum. Ancak sesi çok parazitli çıkıyor. Ben de biraz işitme problemi var. dedim. Çok kızdı. Yüzü kıpkırmızı oldu. Kendisi ile eğlendiğimi sandı. Siz de yapın. Yapın da görelim. gibi anlamsız şeyler söyledi. Ben önce şaşırdım. Sonra toparlandım. Siz 70 yıllık bir partisiniz. Biz on yıllık. Sizin yaşınıza gelince biz yalnız radyo değil, televizyon kuracağız. dedim. Sonunda ortak bir bildiri yayınlandı. TKP yayın organı Atılım özel baskı ile toplantıyı ve bildiriyi Berlin e ulaştırdı. Bildiri ancak üçüncü gün tamamlandı. Biz Berlin e döndük. Atılım o gece özel sayı çıkarmış Berlin e ulaştırmıştı. Berlin de Süleyman Üstün e rastladım. Heyecanla beni kucakladı, müjdeledi. Artık birleşiyoruz; omuz omuza mücadele edeceğiz. dedi. Ben saf saf: Ne 263

7 RomanGibi oldu, ne var? dedim. Atılımı gösterdi. Ben de iyi iyi dedim. Bu çalışma bir gazete çıkarmadan öte (O da birkaç sayı) bir işe yaramadı. Ancak, birkaç yıl sonra TKP ve TİP birleşmiş, TSİP i dışarıda bırakmışlardı. Daha sonra TSİP te kendini feshederek yeni bir partide birleştiler. Ben bu oluşumda yer almadım. Samimiyetlerine inanmadım. Hepsi sıfırı tüketmişlerdi. Vakti ile yapmaları gerekli birliği, neden sonra gerçekleştiriyorlardı. TSİP te bulunduğum sürece tüm arkadaşlar bana değer verdiler, saygı gösterdiler. Ben de hepsini sevdim, saydım. Ancak Türkiye de partinin kötü yönetilmesi, giderek küçülmesi, pek çok partilinin zarar görmesi üzerine muhalefete başladım. Muhalefeti ölçülü, partiye zarar vermeksizin, gerekli organlar içinde yürütmeye çalıştım. İstifa etmeye kalkışan bir grup arkadaşı vazgeçirerek onlarla birlikte eleştiri ve önerilerimizi, yazılı olarak Merkez Komitesinde görüşmek üzere Genel Başkan Ahmet Kaçmaz a ilettik. Ayrıca bu eleştirilere kendisinin değil, M. Komitesinin yanıt vermesini rica ettik. Fakat Ahmet Kaçmaz bir gün sonra, çala kalem yazdığı bir cevabı bana iletti. Doğrusu buna anlam veremedik. Hedefimiz Ahmet Kaçmaz değildi. Ona hala güvenimiz vardı. Sonradan öğrendik ki o gece Paris te bulunan Genel Sekreter Yalçın Yusufoğlu na eleştirilerimizi telefonla iletmiş; o da bizim başımızın dışarıda olduğunu söylemiş. Anlaşılan bize partiden gidici muamelesi çekiyorlardı. Anadolu da, evden kocaya kaçacak kızlar için kullanılacak ifadeyi bizlere yakıştırıyorlardı. Ne eleştirilerimize doğru dürüst cevap verdiler, ne de partiyi kapatırken fikrimizi sordular. Fakat biz altı Merkez Komitesi üyesi sonuna kadar TSİP li kaldık. 264

8 ANILAR Sonradan çeşitli parti ve grupların birleşmesiyle oluşan ÖDP ye katıldım. Üç yıl bekledikten sonra ÖDP den ayrılarak CHP ye katıldım. Böylece siyaseten başladığım yere dönmüş oldum. Siyasetten beklediklerim hiçbir zaman gerçekleşmedi. Katıldığım her oluşumda hep muhalefette kaldım. Artık CHP den de olumlu bir beklentim kalmadı. Ne acıdır ki bir olumsuz yönetim kliği elinde CHP her geçen gün kan kaybediyor. YENİDEN ÖRGÜTLENME 1986 yılında Türkiye de belli bir yumuşama oldu. TÖB-DER bürosu olarak, Türkiye de ne yapılabilir? Biz nasıl yardımcı olabilirizin araştırmasına giriştik. Bir görevliyi Ankara ya gönderdik. Bir dergi çıkarılabileceğini düşünüyorduk. Ancak temas ettiğimiz arkadaşlar, olumsuz yanıt verdiler. Beklememiz gerektiğini bildirdiler. Büromuzun ilişkileri. imkanları, etkinliği oldukça gelişmişti. Bunu ülkeye yansıtmak istiyorduk. Basından Türk Hükümeti nin yabancı ülkelerden İngilizce öğretmeni arayışında olduğunu öğrendik. Danimarka da çok sayıda işsiz İngilizce öğretmenine iş bulmak amacı ile öğretmenler sendikasının harekete geçtiğini öğrenince onlarla ilişkiye geçtik. Bizimle görüşmek, Türkiye de inceleme yapmak üzere, bir heyet görevlendirdiklerini, heyetin Türkiye ye gitmeden önce bizimle görüşeceklerini bildirdiler. Bir süre sonra Frankfurt a geldiler. GEW de bir araya 265

Gezi Parkı nda Ne Oldu? Katılımcıların Penceresinden Bir Gezi Parkı Değerlendirmesi. Mensur Akgün, Burak Cop, Yunus Emre, Çağla Gül Yesevi

Gezi Parkı nda Ne Oldu? Katılımcıların Penceresinden Bir Gezi Parkı Değerlendirmesi. Mensur Akgün, Burak Cop, Yunus Emre, Çağla Gül Yesevi Gezi Parkı nda Ne Oldu? Katılımcıların Penceresinden Bir Gezi Parkı Değerlendirmesi Mensur Akgün, Burak Cop, Yunus Emre, Çağla Gül Yesevi Gezi Parkı nda Ne Oldu? Katılımcıların Penceresinden Bir Gezi

Detaylı

Türkiye nin Çok Partili Hayata Geçiş Sürecinde Seçimler ve Seçmen Davranışları

Türkiye nin Çok Partili Hayata Geçiş Sürecinde Seçimler ve Seçmen Davranışları Türkiye nin Çok Partili Hayata Geçiş Sürecinde Seçimler ve Seçmen Davranışları Atacan Şahin / Siyasal İletişim Enstitüsü 1-) 1946 Seçimleri Türkiye de çok partili hayata geçişin ilk denemesi olan 1946

Detaylı

ORTA DOĞU DAKİ GELİŞMELERİN IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK PERSPEKTİFİ

ORTA DOĞU DAKİ GELİŞMELERİN IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK PERSPEKTİFİ ORTA DOĞU DAKİ GELİŞMELERİN IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ ÜYELİK PERSPEKTİFİ 05 KASIM 2012 Editör: Özgür TONUS ADOM YAYINI NO: 02 Sempozyum Kayıt Deşifresi: Aslıhan İLHAN Cansu TAHAN Elif TEKİN Fatih

Detaylı

CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE ROL OYNAYAN DİNAMİKLER *

CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE ROL OYNAYAN DİNAMİKLER * CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE ROL OYNAYAN DİNAMİKLER * Giriş: Mustafa Çufalı * Türkiye de II. Meşrutiyet ten beri birçok siyasal parti kurulmuştur. Bu partilerin kuruluş, gelişme çabaları

Detaylı

BİR OSMANLI HANIMEFENDİSİ VE BİR CUMHURİYET FİRST LEYDİSİ REŞİDE BAYAR (Nilüfer Bayar-Gürsoy un Anlatımına Göre)

BİR OSMANLI HANIMEFENDİSİ VE BİR CUMHURİYET FİRST LEYDİSİ REŞİDE BAYAR (Nilüfer Bayar-Gürsoy un Anlatımına Göre) BİR OSMANLI HANIMEFENDİSİ VE BİR CUMHURİYET FİRST LEYDİSİ REŞİDE BAYAR Şerif DEMİR* ÖZET Cumhurbaşkanı Celal Bayar ın eşi Reşide Bayar; milli mücadele, tek parti, çok partili hayat ve DP iktidarı dönemlerine

Detaylı

ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ SÜRECİNDE TÜRK BASINI. Neşe YEŞİLÇAYIR* ÖZET

ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ SÜRECİNDE TÜRK BASINI. Neşe YEŞİLÇAYIR* ÖZET ÇOK PARTİLİ DÖNEME GEÇİŞ SÜRECİNDE TÜRK BASINI Neşe YEŞİLÇAYIR* ÖZET Türk siyasetinde 1945-1950 yılları arasındaki dönem oldukça önemlidir. Bu yıllar arasındaki gelişmelerin etkisiyle Türk basınında büyük

Detaylı

ÇOK KÜLTÜRLÜLÜK VE BİRLİKTE YAŞAM ÜZERİNE BİR İSRAİL DENEYİMİ: SADAKA REUT / KARDEŞLİK Özgür Akarsu 02.01.2007 Sadaka Reut, İsrail de 1980 lerden beri topluluklar arası diyalog imkânlarını geliştirmeyi

Detaylı

PROF.DR. ÖMER ÇAHA İLE MÜLAKAT

PROF.DR. ÖMER ÇAHA İLE MÜLAKAT PROF.DR. ÖMER ÇAHA İLE MÜLAKAT DÜNYADA VAN GAZETESİ 7 Haziran da yapılacak olan genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi nden (Ak Parti) Van Milletvekili Aday Adayı olan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim

Detaylı

Ön Araştırma - Sahada Yapılan Ön Araştırma SAHADA YAPILAN ÖN ARAŞTIRMA:

Ön Araştırma - Sahada Yapılan Ön Araştırma SAHADA YAPILAN ÖN ARAŞTIRMA: SAHADA YAPILAN ÖN ARAŞTIRMA: Ön Araştırma - Sahada Yapılan Ön Araştırma Araştırma Yöntem ve Teknikleri dersimiz kapsamında yapacağımız alan araştımasının ilk adımını gerçekleştirmek üzere belirlenmiş olan

Detaylı

DEVRİMCİ BİRLİK BELGELERİ

DEVRİMCİ BİRLİK BELGELERİ DEVRİMCİ BİRLİK BELGELERİ PKK GENEL SEKRETERİ ABDULLAH ÖCALAN İLE TKP/B GENEL SEKRETERİ İBRAHİM SEVEN ARASINDA GEÇEN TARTIŞMA İ. Seven: Bir başlangıç olarak, ortak bir deklarasyona da gidebiliriz. Başka

Detaylı

Sunuş Nefret suçları Türkiye nin kadim sorunlarından birisidir. Her ne kadar derin devlet eliyle tırmandırılan kampanyanın zirve yaptığı 2006-2007

Sunuş Nefret suçları Türkiye nin kadim sorunlarından birisidir. Her ne kadar derin devlet eliyle tırmandırılan kampanyanın zirve yaptığı 2006-2007 1 Sunuş Nefret suçları Türkiye nin kadim sorunlarından birisidir. Her ne kadar derin devlet eliyle tırmandırılan kampanyanın zirve yaptığı 2006-2007 yıllarında Katolik papaz Andreas Santoro nun öldürülmesi,

Detaylı

Özışık'a stratejik görev

Özışık'a stratejik görev Durmuş Tanış: 'İşi ehline veririm' Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen Kariyer Günlerine katılan Tanışlar Grup Yönetim Kurulu Başkanı hemşehrimiz Durmuş Tanış başarı hikayesini anlattı. Yozgat

Detaylı

Ülkelerimiz Hidro Elektrik Santralleri çöplüğüne dönüştürülüyor! Kar uğruna doğanın talanına dur diyelim!

Ülkelerimiz Hidro Elektrik Santralleri çöplüğüne dönüştürülüyor! Kar uğruna doğanın talanına dur diyelim! Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Özel Sayı Eylül 2012 Fiyatı: 1,00 TL Ülkelerimiz Hidro Elektrik Santralleri çöplüğüne dönüştürülüyor! Kar uğruna doğanın talanına dur diyelim! Hey Tekstil de Direniş Frito Lay büyüyor,

Detaylı

İSMET İNÖNÜ YE DÜZENLENEN SUİKAST VE SUİKASTIN YANKILARI. Özet

İSMET İNÖNÜ YE DÜZENLENEN SUİKAST VE SUİKASTIN YANKILARI. Özet Yakın Dönem Türkiye Araştırmaları Yıl: 2012/2, Cilt:11, Sayı: 22 Sf. 1-22 İSMET İNÖNÜ YE DÜZENLENEN SUİKAST VE SUİKASTIN YANKILARI Ahmet GÜLEN* Özet Türk siyasi tarihinin en zorlu süreçlerinden birisi

Detaylı

1 MAYIS BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNDE ALANLARDAYIZ! İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DİSK İN ANAYASA YA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ DÜNYADAN EMEK HABERLERİ

1 MAYIS BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNDE ALANLARDAYIZ! İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ DİSK İN ANAYASA YA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ DÜNYADAN EMEK HABERLERİ ŞUBAT-MART-NİSAN 2010 İKİ AYLIK YAYIN ORGANI YIL: 44 SAYI: 2010/2-3-4 İSTANBUL BİLGİ ÜNİVERSİTESİ 1 MAYIS BİRLİK, MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜNDE ALANLARDAYIZ! DİSK İN ANAYASA YA İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ TEKEL

Detaylı

lüyorum. Ebeveynlerinizi seniz düşersiniz. i belki de hiçbir şeyi Bu hayat mağduri- kalmayacak vaziyet-

lüyorum. Ebeveynlerinizi seniz düşersiniz. i belki de hiçbir şeyi Bu hayat mağduri- kalmayacak vaziyet- 01-15 ARALIK 2014 \\ www.212haber.com // Yıl:4 Sayı: 66 Fiyatı: 1 HAYATI OGRETIYORLAR BUGÜNLERDE farklı bir İLKELERİNİZDEN TAVİZ VERMEYİN projeye imza atan Darülaceze, Hayat Okulu ile çınarlarından biri

Detaylı

BİR UZUN YÜRÜYÜŞ KAMİL ATEŞOĞULLARI

BİR UZUN YÜRÜYÜŞ KAMİL ATEŞOĞULLARI 15-16 HAZİRAN İKİ UZUN GÜN VE BİR UZUN YÜRÜYÜŞ KAMİL ATEŞOĞULLARI DİSK BİRLEŞİK METAL İŞÇİLERİ SENDİKASI BİRLEŞİK METAL-İŞ YAYINLARI Adres: Tünel Yolu Cad. No:2 81110 Bostancı-İSTANBUL Tel: (0 216) 380

Detaylı

1 Tan Morgül, Toplumsal Baskı ve Mahallenin Muhtarları, Birikim, Sayı 238, Şubat 2009, 93-101.

1 Tan Morgül, Toplumsal Baskı ve Mahallenin Muhtarları, Birikim, Sayı 238, Şubat 2009, 93-101. ÖNSÖZ Türkiye de Farklı Olmak: Din ve Muhafazakârlık Ekseninde Ötekileştirilenler başlıklı araştırmamız sonuçlarını kamuoyuna açıkladığımız 19 Aralık 2008 tarihinden itibaren konu hakkında yazılı basın

Detaylı

TÜRK SİYASAL YAŞAMINDA İLK KOALİSYON HÜKÛMETİ: CHP-AP KOALİSYONU (1961-1962)

TÜRK SİYASAL YAŞAMINDA İLK KOALİSYON HÜKÛMETİ: CHP-AP KOALİSYONU (1961-1962) 2951 TÜRK SİYASAL YAŞAMINDA İLK KOALİSYON HÜKÛMETİ: CHP-AP KOALİSYONU (1961-1962) * Başkent Üniversitesi, Atatürk Uygulama ve Araştırma Merkezi Öğretim Görevlisi. e-posta: dsimsek@baskent.edu.tr ŞİMŞEK,

Detaylı

Bellekleri Taze Tutalım. Onlar Cumhuriyet ve demokrasi adına şehit oldular

Bellekleri Taze Tutalım. Onlar Cumhuriyet ve demokrasi adına şehit oldular Sayı: İlkbahar 09 / 5 Onlar Cumhuriyet ve demokrasi adına şehit oldular Bellekleri Taze Tutalım İsmail Ünal: Sonuna Kadar Erkan Can: Sanat Ustasından Yaşam Sohbetleri Leyla Alaton: Kendimi Ait Hissettiğim

Detaylı

Avrupa'daki Birlik Tartışmaları'na Sunulan Bildiriler ve Değerlendirmeler 1990

Avrupa'daki Birlik Tartışmaları'na Sunulan Bildiriler ve Değerlendirmeler 1990 Birlik mi? Rekompozisyon mu? Avrupa'daki Birlik Tartışmaları'na Sunulan Bildiriler ve Değerlendirmeler 1990 "Çatı Partisi" girişimi ve tartışmaları vesilesile unutulmuş bir girişimin tarihini ve derslerini

Detaylı

bogaziçi bülteni yıl: 9 sayı: 31

bogaziçi bülteni yıl: 9 sayı: 31 bogaziçi bülteni yıl: 9 sayı: 31 Avrupa Çalışmaları Merkezi Öğrenci Forumu AVRUPA ÇALIŞMALARI MERKEZİ NEDİR? Boğaziçi Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi Prof. Dr. Süheyla Artemel ve Nedret Kuran Burçoğlu

Detaylı

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ REYHANLI DA SURİYELİ KADINLAR İLE SÖYLEŞİLER - III INTERVIEWS WITH SYRIAN WOMEN IN REYHANLI - III

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ REYHANLI DA SURİYELİ KADINLAR İLE SÖYLEŞİLER - III INTERVIEWS WITH SYRIAN WOMEN IN REYHANLI - III Rapor No: 159, Mayıs 2013 REYHANLI DA SURİYELİ KADINLAR İLE SÖYLEŞİLER - III INTERVIEWS WITH SYRIAN WOMEN IN REYHANLI - III ORTADOĞU Ortadoğu STRATEJİK Stratejik ARAŞTIRMALAR Araştırmalar MERKEZİ Merkezi

Detaylı

1946 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ: MANİSA ÖRNEĞİ

1946 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ: MANİSA ÖRNEĞİ 1946 MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMLERİ: MANİSA ÖRNEĞİ Ömer KARAKAŞ* ÖZET Bu makalede, Manisa Vilayeti nde, 1946 yılında yapılan milletvekili genel seçimleri ele alınmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve

Detaylı

Kafkas Dernekleri Federasyonu. YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDAKİ DİLLER ve ADIGE-ABHAZ DİLLERİNİN KONUMU

Kafkas Dernekleri Federasyonu. YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDAKİ DİLLER ve ADIGE-ABHAZ DİLLERİNİN KONUMU Kafkas Dernekleri Federasyonu YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDAKİ DİLLER ve ADIGE-ABHAZ DİLLERİNİN KONUMU Ankara, 2006 YOK OLMA TEHLİKESİ ALTINDAKİ DİLLER ve ADIGE-ABHAZ DİLLERİNİN KONUMU Kafkas Dernekleri Federasyonu

Detaylı

SEMPOZYUM 16-17-18 Nisan 2010. CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA DOĞRU ÜNİVERSİTE VİZYONUMUZ (Tebliğler)

SEMPOZYUM 16-17-18 Nisan 2010. CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA DOĞRU ÜNİVERSİTE VİZYONUMUZ (Tebliğler) SEMPOZYUM 16-17-18 Nisan 2010 CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA DOĞRU ÜNİVERSİTE VİZYONUMUZ (Tebliğler) Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi Ankara - 2010 SEMPOZYUM 16-17-18 Nisan 2010 CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA

Detaylı

İlköğretim. Ders ve Öğrenci Çalışma Kitabı 1. KİTAP. Esra ÖZCAN - Neşe SAĞAN

İlköğretim. Ders ve Öğrenci Çalışma Kitabı 1. KİTAP. Esra ÖZCAN - Neşe SAĞAN İlköğretim HAYAT BİLGİSİ 3 Ders ve Öğrenci Çalışma Kitabı 1. KİTAP Esra ÖZCAN - Neşe SAĞAN Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.12.2011 tarih ve 8348 sayılı yazıları (28.11.2011 tarih ve 179 sayılı

Detaylı

Kendi ülkesini işgal eden ordu. K e n di ü lke sin i işga l e de n o r du. Ce m ile B a y r a kta r

Kendi ülkesini işgal eden ordu. K e n di ü lke sin i işga l e de n o r du. Ce m ile B a y r a kta r K e n di ü lke sin i işga l e de n o r du Ce m ile B a y r a kta r 1 Bu kitap Derin Düşünce Fikir Platformu nun okurlarına armağanıdır. 2 3 İçindekiler Önsöz... 5 Devlet Kuranların Millet Kurgusu; 27 Mayıs

Detaylı

II. DÜNYA SAVAŞI NDAN SONRA ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE CHP VE İSMET İNÖNÜ Durmuş Ali KOLTUK*

II. DÜNYA SAVAŞI NDAN SONRA ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE CHP VE İSMET İNÖNÜ Durmuş Ali KOLTUK* II. DÜNYA SAVAŞI NDAN SONRA ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE CHP VE İSMET İNÖNÜ Durmuş Ali KOLTUK* Özet: Türkiye nin Tek Partili hayattan çok partili hayata geçişi sorunlu ve sancılı olmuştur. Özellikle Cumhuriyetin

Detaylı

Yakın zamanda Feridun Çelik, Başpınar, Doğantepe ve Beşikkaya mahallelerinde yaşanan tapu sorununa çözüm getiren Altındağ Belediyesi,

Yakın zamanda Feridun Çelik, Başpınar, Doğantepe ve Beşikkaya mahallelerinde yaşanan tapu sorununa çözüm getiren Altındağ Belediyesi, SAYFA SAYFA 01 01 Haber Yıl: 7 Sayı: 106 1-28 Şubat 2011 6 yıllık mücadelede mutlu son Altındağ Belediyesi nden yine müjdeli haber 09 03 Yabancı bir erkekle evlendiği için kendi vatanı tarafından reddedilen

Detaylı