Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( )

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi (2002 2005)"

Transkript

1 Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 3, No: 9 ss.28-59, 2007 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) Bülent ÇİÇEKLİ, M. Bedri ERYILMAZ, Ömer YILMAZ GİRİŞ Özet Avrupa Birliği üyelik sürecinde Türkiye için önemli konu başlıklarından birisini insan hakları oluşturmaktadır. Bu alanda yapılan kanuni düzenlemeler ile önemli kıstaslar yerine getirilmiştir. Ancak, yapılan kanuni düzenlemelerin kamu hizmeti uygulamalarına etkisi göreceli olarak zaman almaktadır. Bu etkinin arttırılmasında olumlu veya olumsuz örneklerin tespit edilmesi ve incelenmesi ise yol gösterici olacaktır. Bu bağlamda, bu makalede, Türkiye de insan hakları alanında yaşanan mevcut sıkıntıları tespit ve kamu hizmetlerinin sunulmasında temel insan hak ve özgürlüklerine azami riayetin sağlanabilmesini temin etmek amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak vermiş olduğu kararların nitelik ve nicelik analizi yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, hak, özgürlük, içtihat, insan hakları ihlal, dostane çözüm. Çalışmanın amacı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nin (AİHM) yılları arasındaki dört yıllık dönem içerisinde Türkiye hakkında vermiş olduğu kararların yıllık bazda ve incelenen dönem genelinde nitelik ve sayısal olarak analizini yapmaktır. Bu amaçla, ilk olarak AİHM nin Türkiye hakkında vermiş olduğu kararların sonuçlarına (ihlal, dostane çözüm, düşme ve ihlal edilmeme) göre yıllık bazda oransal dağılımı yapılmaktadır. Daha sonra, yıllık bazda, verilen ihlal kararlarının Sözleşme maddelerine göre dağılımı incelenerek, en çok ihlal edilen maddeler tespit edilmektedir. İkinci olarak, incelenen dönem genelinde verilen kararların nitelik ve sayısal analizi ile birlikte, dönem genelinde verilen ihlal kararlarının Sözleşme maddelerine göre dağılımı yapılmaktadır. Üçüncü olarak, dönem genelinde en çok ihlal edilen Sözleşme maddeleri ayrı ayrı incelemeye tabi tutulmaktadır. Bu bağlamda, her bir Sözleşme maddesinin sağlamış olduğu güvencenin niteliği, Mahkemenin verdiği ihlal kararlarının nedenleri ile Mahkeme içtihadında ortaya konan gerekçeler incelenerek, Devlet organları ile görevlileri açısından ortaya çıkan sorumluluk ve yükümlülükler tartışılmaktadır. Doç.Dr. Bülent ÇİÇEKLİ, Doç. Dr. M. Bedri ERYILMAZ, Ömer YILMAZ, Polis Akademisi. 28

2 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) Nihai olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi organlarınca 1990 yılından 2005 yılı sonuna kadar verilen kararların sonuçlarına (ihlal, dostane çözüm, düşme ve ihlal edilmeme) göre oransal dağılımı yapılmakta ve bu kapsamda Türkiye hakkında verilen kararların genel resmi ortaya konmaktadır. Sonuç kısmında, verilen ihlal kararlarının maddelere göre dağılımı göz önünde bulundurularak, Türkiye hakkında verilen ihlal kararlarının ceza yargılaması süreci ile ilişkisine dikkat çekilmektedir. Yeni ceza yasalarının Türkiye hakkında verilebilecek olası ihlal kararlarına yapacağı etki tartışılmaktadır DÖNEMİNDE VERİLEN KARARLARIN YILLIK BAZDA NİTELİK VE SAYISAL ANALİZİ 2002 Yılı 2002 yılı içerisinde Türkiye ile ilgili verilen toplam 104 kararda; 47 ihlal, 54 dostane çözüm, 2 ihlal edilmeme ve 1 düşme kararı verilmiştir. Bu verilerle ilgili tablolar aşağıda sunulmuştur Yılı Genel Değerlendirmesi Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 2002 Yılında Verilen Kararların Yüzdelik Dağılımı 52% 45% 3% 2% 1% Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 29

3 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz 2002 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Dağılımı madde 6 3. madde 4 5. madde 6 6. madde madde madde madde 11. madde 13. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 16 1 No.lu Protokol 3. madde 1 Madde Numaraları 2002 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Yüz delik Dağılımı 2. madde 3. madde 24% 8% 10% 2% 8% 2% 2% 5. madde 6. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 13. madde 23% 10% 10% 6% 3% 10. madde 11. madde 7. madde 8. madde 1 No.lu Protokol 3. madde 2003 Yılı 2003 yılı içerisinde Türkiye ile ilgili verilen toplam 123 kararda; 76 ihlal, 44 dostane çözüm, 1 ihlal edilmeme ve 2 düşme kararı verilmiştir. Bu verilerle ilgili tablolar aşağıda sunulmuştur. 30

4 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) 2003 Yılı Genel Değerlendirmesi Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 2003 Yılında Verilen Kararların Yüzdelik Dağılımı 61% 36% 2% 2% 1% Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 2003 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Dağılımı madde 3. madde 5. madde 6. madde 8. madde 10. madde 11. madde 13. madde 34. madde 38. madde 1 No.lu Protokol 1. madde Madde Numarası 31

5 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz 2003 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Yüzdelik Dağılımı 2. madde 62% 3% 7% 1% 2% 1% 10% 2% 8% 6% 5% 3% 3. madde 5. madde 6. madde 8. madde 10. madde 11. madde 13. madde 34. madde 38. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 2004 Yılı 2004 yılı içerisinde Türkiye ile ilgili verilen toplam 171 kararda; 154 ihlal, 10 dostane çözüm, 3 ihlal edilmeme ve 4 düşme kararı verilmiştir. Bu verilerle ilgili tablolar aşağıda sunulmuştur Yılı Genel Değerlendirmesi Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 2004 Yılında Verilen Kararların Yüzdelik Dağılımı 90% 6% 4% 2% 2% Dostane Çözüm Düşme Olmadığı 32

6 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) 2004 Yılında Verilen Kararların Maddelere Göre Dağılımı madde madde 5. madde 6. madde 8. madde 10. madde 13. madde 14. madde 34. madde 38. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 43 Madde Numarası 2004 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Yüzdelik Dağılımı 2. madde 3. madde 20% 10% 9% 5% 1% 1% 0% 5. madde 6. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 10. madde 37% 7% 6% 7% 2% 13. madde 8. madde 34. madde 38. madde 14. madde 2005 Yılı 2005 yılı içerisinde Türkiye ile ilgili verilen toplam 290 kararda; 269 ihlal, 10 dostane çözüm, 8 ihlal bulunmadığı, 1 düşme kararı verilmiş ayrıca daha önce ihlal kararı verilmiş olan iki karar ile ilgili olarak tazminata hükmedilmiştir. Bu verilerle ilgili tablolar aşağıda sunulmuştur. 33

7 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz 2005 Yılı Genel Değerlendirmesi Dostane Çözüm Olmadığı Düşme 1 Tazminat Hükmü 2005 Yılında Verilen Kararların Yüzdelik Dağılımı 3% 3% 1% Dostane Çözüm 93% 1% Olmadığı Düşme 0% Tazminat Hükmü 2005 Yılında Verilen Kararların Maddelere Göre Dağılımı madde madde 5. madde 6. madde madde 8. madde 10. madde 13. madde 11. madde 34. madde 38. madde 1 No.lu Protokol 1. madde Madde Numarası 34

8 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) 2005 Yılında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Yüzdelik Dağılımı 2. madde 3. madde 19% 11% 10% 1% 2% 8% 34% 5% 1% 0% 0% 0% 5. madde 6. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 10. madde 13. madde 11. madde 34. madde 11% 38. madde 7. madde 8. madde YILLARI ARASINDA VERİLEN KARARLARIN DÖNEM BAZINDA Nİ- TELİK VE SAYISAL ANALİZİ yılları arasında Türkiye ile ilgili verilen toplam 686 kararda 546 ihlal kararı, 118 dostane çözüm, 14 ihlal bulunmadığı ve 8 düşme kararı verilmiştir Yılları Genel Değerlendirmesi Dostane Çözüm Olmadığı Düşme Tazminat Hükmü Yılları Arasında Verilen Kararların Yüzdelik Dağılımı 80% 17% 3% 2% 1% Dostane Çözüm Olmadığı Düşme 35

9 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz Yılları Arasında Verilen Kararlarının Maddelere Göre Dağılımı madde 3. madde 5. madde 6. madde 1 No.lu Protokol 1. madde madde 13. madde 8. madde 11. madde 34. madde 38. madde 7. madde 14. madde 1 No.lu Protokol 3. madde Madde Numarası Yılları Arasında Verilen Kararların Maddelere Göre Yüzdelik Dağılımı 37% 18% 10% 9% 1% 7% 6% 1% 2% 1% 0% 0% 1% 0% 9% 2. madde 3. madde 5. madde 6. madde 1 No.lu Protokol 1. madde 10. madde 13. madde 8. madde 11. madde 34. madde 38. madde 7. madde 14. madde 1 No.lu Protokol 3. madde 36

10 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) YILLARI ARASINDA EN ÇOK İHLAL EDİLEN MADDELERİN ANALİZİ Yaşam Hakkı Madde yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak verilen toplam 546 ihlal kararının 52 tanesi 2. madde ihlali ile ilgilidir. Yıllara Göre 2. Madde Karar Sayısı A (2002) B (2003) C (2004) D (2005) TOPLAM AİHS nin 2. maddesi genel olarak yaşam hakkını güvence altına almaktadır. Bununla birlikte, 2. maddenin 1. fıkrası ölüm cezasının uygulanmasına olanak sağlayan ve 1950li yılların Avrupa gerçeğini yansıtan istisnai bir düzenlemeye yer vermektedir. Ancak zamanla idam karşıtı düşünceler Avrupa kamu düzeninde hâkim anlayış haline gelmiş ve Avrupa yı idamdan arınmış bir kıtaya dönüştürme hedefi aşamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, önce barış zamanında idam cezasını yasaklayan Sözleşme ye Ek 6 No.lu Protokol hazırlanmış; daha sonra da idamı bütün durumlarda mutlak olarak yürürlükten kaldıran 13 No.lu Protokol yürürlüğe girmiştir. Türkiye, idam cezalarını 1984 yılından bu yana infaz etmediği halde, yakın zamana kadar barış döneminde idamı kaldıran adımları atmamıştı Anayasa değişikliği sırasında Anayasanın 38. maddesine savaş, çok yakın savaş tehdidi ve terör suçları halleri dışında ölüm cezası verilemez hükmünü ekleyerek ilk adımı atmış oldu. Ardından terör suçları için de idamı kaldıran yasal düzenlemeyi yaptı. Son olarak, 2004 Anayasa değişikliği ile idamı mutlak surette kaldırdı. Türkiye, bir süre önce de Sözleşme ye ek 13 No.lu Protokolü onaylamıştır. Sözleşme organlarının 2. maddeye ilişkin yorumlarından hareketle, yaşam hakkı konusunda devletlerin negatif ve pozitif olmak üzere iki tür yükümlülüğünün olduğunu söyleyebiliriz. Negatif yükümlülük, şartları oluşmadan, Sözleşmede öngörülen meşru amaçlar dışında öldürmeyeceksin! emrini içermektedir. 37

11 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz Pozitif yükümlülük ise, öldürme olayına güvenlik güçleri müdahil olmasa bile, devletin yaşam hakkını korumaya yönelik önleyici tedbirler almasını gerektirmektedir. Geniş anlamda tedbir, devletin (a) bir kişinin yaşamına yönelik gerçek ve kaçınılmaz bir tehlike olduğunda bu kişinin korunmasını, (b) her şeye rağmen bir öldürme olayı gerçekleşmişse olayla ilgili olarak etkili, hızlı ve kapsamlı inceleme yapmasını gerektirmektedir. Bu yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf devletler, AİHM tarafından Sözleşme nin 2. maddesini ihlal etmiş kabul edilmektedirler. Yaşam hakkı ile ilgili olarak iki tip ihlal kararı verilmektedir. Maddi ihlal olarak nitelenebilecek ilk durumda, kişilerin, Devlet görevlilerinin, mutlak gereklilik bulunmadığı halde, kasıtlı veya kusurlu hareketleri neticesinde hayatlarını kaybetmeleri söz konusudur. Bu tip ihlal olaylarında, Mahkemenin, kamu makamlarının kusurunun varlığı noktasında, makul şüphenin ötesinde kesinlik içeren bir delil standardını temel aldığını görmekteyiz 1 Türkiye ile ilgili bu tip ihlal iddiaları genellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesinde PKK terör örgütüne karşı yapılmış olan askeri harekâtlar neticesinde ileri sürülmüştür. Bununla birlikte bu tip iddialarda bu delil standardına ulaşılamadığı için maddi ihlal kararı oldukça az sayıda çıkmaktadır. Bu kapsamda verilebilecek bir örnek de 1995 yılında Gazi Mahallesi ve Ümraniye de çıkan olaylar neticesince hayatlarını kaybedenlerin AİHM e yapmış oldukları Şimşek v. Türkiye kararıdır. Başvuru sahipleri, bu gösteriler sırasında polisin kalabalığı dağıtmak amacıyla göstericilere karşı kasten veya yaşamlarını önemsemeden ateş açtığını ve bu sebeple de on yedi kişinin hayatını kaybettiğini iddia etmekte ve gerektiğinden fazla ve orantısız güç kullanıldığını ileri sürmektedirler. Hükümet e göre kullanılan güç orantılı ve gereklidir. Bu kapsamda kendilerine Molotof kokteyli ve taş atılan polisler ilk olarak göstericileri sözlü olarak uyarmış, daha sonra basınçlı su ve cop kullanmıştır. Ancak bu uygulamalar göstericileri dağıtmaya yetmediğinden havaya ateş açılmıştır. On yedi kişinin ölümüne sebep olan bu uygulamalarla ilgili olarak Hükümetin bu açıklamalarından tatmin olmayan AİHM, öncelikle polisiye uygulamalarda hedeflenen amaç ile bu amaca ulaşmada kullanılan araçlar arasındaki gözetilmesi gereken dengeye ve polisiye operasyonların azami hassasiyetle planlanması gereğine dikkat çekmiştir 2. Mevcut davaya dönüldüğünde ise AİHM, yalnızca başvuru sahiplerinin yakınlarına karşı kullanılan öldürücü kuvvetin meşru olup olmadığını değil aynı zamanda operasyonun planlama ve yürütülme aşamasında göstericilerin hayatlarına yönelik riskleri mümkün olduğunca azaltacak şekilde yapılıp yapılmadığını da incelemek zorunda olduğunu belirtmiş ve incelemesine bu yönde devam etmiştir. Bu doğrultuda göstericiler karşısında polisin zor durumda olduğu kabul edilmiş ise de polisin kalabalığı dağıtmak için ilk önce, yaşamı daha az tehdit eden göz yaşartıcı bomba, basınçlı su ya da plastik mermi gibi yöntemlere başvurmak yerine doğrudan göstericilere ateş ettiği belirtilmiştir. Bu aşamada Hükümetin, polisin büyük stres ve psikolojik baskı altında olduğu savunmasını ise; polisin, bireyin yaşam hakkının korunmasında çok büyük bir role sahip olduğunu belirterek, tüm parametreleri değer- 1 İrlanda v. Birleşik Krallık, 18 Ocak 1978 tarihli karar, başvuru no. 5310/71, par Makaratzis v. Yunanistan [GC], no /99, par.57 38

12 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) lendirebilecek ve operasyonlarını dikkatlice düzenleyebilecek yetenekte olması gerektiğine dikkat çekmiştir. Mahkeme ye göre, Hükümetler, polise uluslararası insan hakları ve polislik standartlarına uyumlu, etkili bir eğitim verme yükümlülüğüne sahiptir ve polise, ateşli silahları nasıl ve hangi şartlar altında kullanabileceğine dair açık ve net talimatlar verilmelidir. AİHM nin dava dosyasına dayanarak yapmış olduğu tespitlerde her iki olayda da görevli polislere geniş hareket serbestliği verildiği üzerinde durulmuş ve net, merkezden verilmiş emir-komuta zinciri yokluğunun, polis memurlarının direkt olarak kalabalığa ateş etmesi riskini artıran önemli bir boşluk oluşturduğu kanaati hâsıl olmuştur. Ayrıca, her iki ilçedeki gergin durumun farkında olan güvenlik güçleri, gösterici kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı bomba, plastik kurşun, basınçlı su gibi gerekli teçhizatı sağlama sorumluluğuna sahip iken AİHM ye göre bu ekipmanın yokluğu kabul edilemezdir. Sonuç olarak, bu davanın şartları göz önüne alındığında, göstericileri dağıtmak için başvurulan ve 17 insanın ölümüne yol açan kuvvet kullanma metodunun, Sözleşme nin 2. maddesi kapsamında öngörülenden daha fazla olduğunu düşüncesi ile Sözleşmenin 2. maddesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bununla birlikte yaşam hakkı ile ilgili olarak maddi ihlal kararı verilmesinin sebebi daha ziyade gözaltında meydana gelen ölüm ve kayıp olaylarından kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda gözaltına alınan kişilerin akıbeti hakkındaki açıklama yapma yükümlülüğü Devlete düşmektedir. İkinci olarak ise, Devletin yaşam hakkının korunmasındaki pozitif yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile ihlal kararları verilmektedir ki; 2. madde altındaki ihlal kararlarının büyük bir oranı da bu hususa dayanmaktadır. Mahkemeye göre, Devletin öldürülme olayları üzerine etkili bir soruşturma yapılmasını sağlaması gerekmektedir. Bu yaşam hakkının devletlere yüklediği en önemli pozitif yükümlülüktür. Etkili soruşturmanın birçok unsuru vardır. Soruşturmanın etkili olabilmesi, onun hızlı, kapsamlı ve sonuç getirici olmasına bağlıdır. Örneğin, Mahmut Kaya v. Türkiye 3 kararında, başvuru konusu kişilerin öldürülmeleri olayı üzerine etkili ve hızlı soruşturmanın yapılamadığını belirten Mahkeme, yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Diğer yandan öldürme olayları sonrasında otopsi yapılmaması veya eksik otopsi yapılması ya da otopsinin uzmanlar tarafından yapılmaması da etkili soruşturma eksikliğinden dolayı yaşama hakkının ihlaliyle sonuçlanabilmektedir. Pozitif yükümlülüğün diğer bir boyutu Devletin bireylerin yaşamlarını korumak için gerekli tedbirleri almamasıdır. Örneğin Mahmut Kaya v. Türkiye kararında, PKK ya mensup yaralı teröristlere yardım ettiği için ölüm tehditleri aldığını söyleyen bir doktorla onun arkadaşı olan bir avukatın öldürülmesi olayında, AİHM e göre, Devlet, bu kişilerin yaşamına yönelik gerçek ve kaçınılmaz tehdit karşısında gerekli önlemleri almada başarısız olduğu için yaşam hakkını ihlal etmiştir. Yine aynı şekilde, Ümraniye çöplüğünde 28 Nisan 1993'te meydana gelen gaz patlaması sonucunda 9 yakınını kaybeden Maşallah Öneryıldız ın açtığı davada AİHM, devletin yaşam hakkını korumak için gerekli tedbirleri almadığını, dolayısıyla Sözleş Mart 2002 tarihli karar, başvuru no /93 39

13 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz me nin 2. maddesini ihlal ettiğini belirlemiştir. AİHM, yetkili ulusal makamların çöplüğün yakınlarında yaşayan birçok insan için gerçek ve açık bir risk bulunduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiğini düşünmektedir. Ulusal makamlar, bölgedeki bireyleri korumaya yönelik gerekli ve yeterli koruyucu işletim önlemlerini alma konusunda pozitif yükümlülüklerini yerine getirmemişlerdir. Sonuç olarak, AİHM, Devletin yaşam hakkını korumak için gerekli tedbirleri almaması ve gelecekte insan hayatını tehlikeye atan benzeri davranışları da caydırmaması nedeniyle 2. maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir 4. Etkili soruşturma yapma mecburiyeti, Devletin gözaltına alındıktan sonra kaybolan kişilere ne olduğunu inandırıcı bir şekilde açıklama yükümlülüğü de getirmektedir. Örneğin, Taş v. Türkiye 5 davasında, PKK ile bir çatışma sırasında bacağından yaralı olarak ele geçirilen bir kişinin daha sonra bir çatışma sırasında kaçtığının söylenmesi Türkiye nin yaşam hakkını ihlalden tazminata mahkûm edilmesini engellememiştir. Olayın somut koşullarında, Mahkeme, davalı devletin ilgiliye yakalandıktan sonra ne olduğunu tam olarak açıklamada inandırıcı olmadığını belirtmiştir. Ayrıca, Mahkeme ye göre Taş ın kaybolmasından sonraki inceleme, hızlı, yeterli ve etkili olmadığı için 2. madde ihlal edilmiştir. Tanış ve Diğerleri v. Türkiye 6 kararında, HADEP Silopi İlçe Başkanı ile sekreterinin kaybolmasında devletin sorumluluğu gündeme gelmiştir. Başvuru sahipleri, ilgili kişilerin yargısız infaz sonucu devlet tarafından öldürüldüklerini iddia etmişlerdir. Hükümet AİHM önünde yaptığı savunmada, ilgili kişilerin kayboldukları gün jandarmaya gittiklerini, ancak yarım saat sonra oradan ayrıldıklarını, nitekim bunu kayıt defterindeki imzalarının gösterdiğini, daha sonra Irak tan Türkiye ye giriş yapan bir araçta ele geçirilen mektuptan bu kişilerin Kuzey Irak ta olduklarının anlaşıldığını ileri sürmüştür. Sonuç olarak, AİHM heyeti, Tanış ve Deniz in Silopi Jandarma Komutanlığına geldikten sonraki durumları hakkında güvenilir ve makul gerekçeli bir açıklama sunamadığını tespit etmiştir. Buradan hareketle Mahkeme, bu kişilerin jandarma tarafından tehdit edildiklerine dair tutarlı bilgilerin bulunduğunu, kayboldukları gün kaçırılmaya teşebbüs edildiğini, aradan 4 yıl geçmesine rağmen bu kişilerin akıbeti hakkında hiç bir haber alınamadığını dikkate alarak 2. maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir. Ayrıca, kaybolma olayı üzerine hiç bir adli soruşturmanın başlatılmaması, jandarma komutanı ve diğer görevliler ile ilgili idari soruşturmaların da sonuçsuz kalması, bu konuda etkili bir soruşturmanın yapılmadığını göstermektedir. Dolayısıyla etkili soruşturma eksikliğinden dolayı da, Mahkeme, 2. maddenin ihlali sonucuna ulaşmıştır. Pozitif yükümlülüğün diğer bir sonucu olarak, Devletin, gözetim altında tutulan kişilerin kendilerine veya başkalarına zarar vermelerini engelleme yükümlülüğü vardır 7. kararında, bu anlamda, Türkiye nin yaşam hakkını korumak için pozitif yükümlülüğünü yerine getirmediği tespit edilmiştir. Atipik depresyon teşhisi konulmasına rağmen askere alınan ve askere alındığı andan itibaren de psikolojik tedavi görmesine rağmen 4 Öneryıldız v. Türkiye, 18 Haziran 2002 tarihli karar, başvuru no / Kasım 2000 tarihli karar, başvuru no / Ağustos 2005 tarihli karar, başvuru no /01 7 Kılınç ve Diğerleri v. Türkiye (7 Haziran 2005 tarihli karar, başvuru no /98 40

14 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) eline bir kalaşnikof marka silah verilerek nöbete gönderilen Mustafa Canan Kılınç, nöbeti sırasında silahla kendisini vurarak intihar etmiştir. AİHM, Sözleşme nin 2. maddesinin ihlaline karar vermiştir. AİHS m. 2 ye göre, ayrıca, Devletin, kontrolü altında bulunup da (örneğin gözaltındayken veya cezaevindeyken) içeride veya dışarıda ölü bulunan kişilere ne olduğunu açıklama yükümlülüğü vardır. Örneğin, Süheyla Aydın v. Türkiye 8 davasında başvurucu, Tüm Sağlık Sen başkanı olan kocası Necati Aydın ın 1994 te öldürülmesinden Devlet görevlilerini sorumlu tutarak yaşam hakkı ve işkence yasağı ihlali olduğunu ileri sürmüştür. AİHM, Hükümet in Aydın a eşlik eden polis memurlarının kimliğini bildirmemesi ve serbest bırakılma belgesini sunamaması ışığında, Aydın ın salıverildiğini ispatlayamadığı sonucuna ulaşmıştır. Dolayısıyla Mahkemeye göre Aydın, bu tarihten sonra da gözaltında kalmıştır. Devlet görevlilerinin elindeyken Aydın ın nasıl olup da öldürüldüğünü açıklama görevi de devlete düşmektedir. Bu açıklamayı yapamadığı için de Aydın ın ölümünden devlet sorumludur. Diğer yandan, cesedin bulunduğu yerde anlamlı bir inceleme ve tam bir otopsi gerçekleştirilmemiş, olayın aydınlatılması için de etkili bir soruşturma yapılmamıştır. Bu açıdan da (etkili soruşturma eksikliğinden) 2. madde ihlal edilmiştir 9. Yaşam hakkı ile ilgili davalarda AİHM, Türkiye yi ayrıca, araştırmalarda gerekli kolaylığı sağlamadığı için de Sözleşme nin 38. maddesini ihlalden dolayı mahkûm etmiştir. Örneğin, Tanış ve Diğerleri v. Türkiye 10 davasında Mahkeme, olguların tespiti sürecinde Türkiye nin bazı engellemeler çıkardığını belirtmiştir. Ayrıca, Mahkeme, soruşturma dosyasındaki bazı belgelerin kendilerine verilmediğini belirterek, Türkiye nin olguları tespit etme sürecinde gerekli kolaylığı göstermediğini, dolayısıyla Sözleşme nin 38. maddesini ihlal ettiğini tespit etmiştir. İşkence ve Kötü Muamele Yasağı Madde yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak verilen toplam 546 ihlal kararının 43 tanesi 3. madde ihlali ile ilgilidir. Yıllara Göre 3. Madde A (2002) B (2003) C (2004) D (2005) TOPLAM Karar Sayısı 8 24 Mayıs 2005 tarihli karar, başvuru no /94 9 Süheyla Aydın v. Türkiye. 24 Mayıs 2005 tarihli karar, başvuru no / Ağustos 2005 tarihli karar, başvuru no /01 41

15 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz 3. maddenin güvence altına aldığı işkence ve kötü muamele yasağı Sözleşme koruma sisteminde hiçbir istisnası olmayan mutlak bir yasaklamadır. Sözleşmenin 15. maddesine göre pek çok temel hak ve özgürlüğün olağanüstü hallerde sınırlandırılabilmeleri mümkün iken, işkence veya kötü muamele yasağının hiçbir sınırlamaya tabi tutulması söz konusu olamaz. Sözleşmeci devletlerin 3. maddeyi askıya alma (derogation) yetkileri bulunmamaktadır. 3. madde metninden de anlaşılacağı üzere üç tür kötü muamele vardır. Bunlar işkence, insanlık dışı ve onur kırıcı muameledir. Her kötü muamele türü işkence olmamakla birlikte, her işkence aynı zamanda insanlık dışı ve onur kırıcı muameledir. Bu kötü muamele türleri arasındaki fark yoğunluk farkıdır; işkence en şiddetli kötü muamele türüdür. AİHM, ilk kez İrlanda v. Birleşik Krallık 11 kararında işkence ve diğer kötü muamele türleri arasındaki farkı belirlemeye çalışmıştır tarihli bu kararda, Mahkeme İngiliz güvenlik güçlerinin bir dönem Kuzey İrlanda da tutuklulara uyguladıkları beş sorgulama tekniğinin işkence kapsamına girmediğine, bunların insanlık dışı ve onur kırıcı muamele oluşturduğuna hükmetmiştir. Mahkemenin aksine Komisyonun işkence olarak nitelendirdiği beş sorgulama tekniği şunları içermekteydi: (1) tutuklunun başına gözlerini kapatan bir torba geçirme, (2) sürekli gürültüye (sese) maruz bırakma, (3) uykusuz bırakma, (4) yiyecek kısıtlama ve (5) duvara karşı uzun süre ayakta tutma. Mahkeme ye göre bu tekniklerin uygulanması, tutukluya işkence sayılacak kadar çok ciddi ve dayanılmaz acılar vermemektedir. Dolayısıyla, kötü muamelenin şiddeti onu işkence olarak tanımlayacak kadar yoğun değildir. 3. madde ihlalinden bahsedebilmek için, Mahkemeye göre, kötü muamelenin minimum düzeyde bir yoğunluk taşıması gerekmektedir. Muamelenin süresi, fiziki ve ruhsal etkisi, bazı durumlarda da mağdurun cinsiyeti, yaşı ve sağlık durumu asgari yoğunluğu belirlemede etkili olmaktadır. Ancak işkence için bu asgari yoğunluk yeterli değildir; fiilin ciddi ve dayanılması zor bir acı yaratması gerekmektedir. AİHM, 1996 tarihli Aksoy v. Türkiye 12 davasında, ilk defa, aradığı işkence kriterlerine uygun bir olay bulmuştur. Başvuru sahibinin, karakolda Filistin askısına alındığını, bundan dolayı da kollarının felç olduğunu iddia etmesi ve iddiasını doktor raporuyla desteklemesi, davalı devletin 3. maddedeki işkence yasağından dolayı mahkûm olmasını doğurmuştur. Mahkeme, işkencenin ancak çok ciddi ve dayanılmaz acıya yol açılması durumunda söz konusu olacağını, kişinin kollarını felç edecek şekilde bir uygulamanın ciddi ve dayanılmaz acı ya yol açacağı için işkence teşkil ettiğini belirlemiştir. Mahkeme, Aydın v. Türkiye 13 ve Tekin v. Türkiye 14 davalarında da işkence yasağına uyulmadığına karar vermiştir Ocak 1978 tarihli karar, başvuru no. 5310/ Aralık 1996 tarihli karar, başvuru no / Eylül 1997 tarihli karar, başvuru no /94 42

16 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) AİHS m. 3 e göre de, Devletin, kontrolü altındaki kişinin yaralanmalarını inandırıcı şekilde izah etmesi gerekmektedir. AİHM nin yerleşik içtihatlarına göre, gözaltına alındığı sırada sağlam ve sağlıklı bir kişinin serbest bırakıldığında yaralı olduğunun tespiti durumunda bu kişiye ne olduğunu makul bir şekilde açıklama yükümlülüğü devlete düşmektedir. Örneğin Aksoy v. Türkiye kararında, Mahkeme, gözaltına alındığında sağlıklı olan başvurucunun salıverildikten sonra tedavi görmesi, iki kolunu kullanamaz hale gelmesi ve bunun Filistin askısına alma gibi bir zorlama sonucu olabileceğinin belirtilmesi durumunda, Devlet savunmasında bu rahatsızlığa alternatif bir açıklama getirmemiştir. AİHM, Devletin yaralanmalara yönelik izahlarını bazı durumlarda inandırıcı ve tutarlı bulmamaktadır. Örneğin Biyan v. Türkiye 15 davasında başvurucu gözaltındayken kendisine işkence yapıldığını ileri sürmüştür. Yapılan muayenelerde vücudunun değişik bölgelerinde yara ve çiziklere rastlanmıştır. Başvurucunun bu yaraları kendi kendisine yaptığına dair de bir rapor düzenlenmiş ve gözaltında bulunan başvurucuya da imzalattırılmıştır. Hükümet, başvurucunun ceketinin düğmesi ve pantolonunun fermuarı ile kendisine zarar verdiğini ileri sürmüştür. Ancak, Mahkeme bu açıklamaları inandırıcı bulmamış ve sonuçta gayri insani ve küçük düşürücü muameleden dolayı 3. maddenin ihlal edildiğine karar vermiştir. Sunal v. Türkiye 16 davasında da, oto hırsızlığı iddiasıyla 1 Nisan 1996 da İzmir de gözaltına alınan başvurucu, vücudunun değişik yerlerinin darp edildiğini ve dili dâhil birçok yerine de elektrik verildiğini ileri sürmüştür. Devlet ise, başvurucunun alkolün etkisiyle kendisine zarar verdiğini, kafasını sorgu odasının penceresine çarptığını belirtmiştir. Başvuru sahibinin vücudunun birçok yerinde yara, çizik ve şişlikler olduğu tespit edilmiş, ayrıca dil de yapılan biyopsi sonucunda da dile uygulanan elektrik şokundan mütevellit yaralanmaya rastlanmıştır. AİHM, bu olayda Hükümetin açıklamalarını inandırıcı bulmamış, alkol muayenesi yaptırılmamasına, iki doktor raporu arasındaki farklılıkların izah edilemeyişine dikkat çekerek, Sözleşme nin 3. maddesinin ihlal edildiğine karar vermiştir. Maddenin ine Neden Olan Diğer Durumlar: Sınır dışı etme işlemleri Sınır dışı edilecek kişiye yönelik olarak gönderileceği ülkede işkenceye maruz bırakılacağına dair ciddi bir risk varsa, bu durum 3. maddenin ihlali olarak değerlendirilmektedir. Mülkiyete zarar verme Özellikle terörle mücadele kapsamında gündeme gelen köy yakmalar, ev ve tarlalara zarar verme olayları da, kişilerde acıya yol açtığı ve insanlık dışı ve onur kırıcı muamele oluşturduğu gerekçesiyle, 3. maddenin ihlali olarak değerlendirilmiştir Haziran 1998 tarihli karar, başvuru no / Şubat 2005 tarihli karar, başvuru no / Ocak 2001 tarihli karar, başvuru no /98 17 Bilgin v. Türkiye 43

17 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz Ölüm koridoru Mahkeme, idamla yargılanan kişilerin infazı beklerken çektikleri acının da 3. maddenin ihlali olabileceğini vurgulamaktadır. Adil olmayan yargılama sonucu ölüme mahkûm etme AİHM, Öcalan v. Türkiye davasında başvuru sahibinin adil olmayan bir yargılama sonucu idama mahkûm edilmesinin insanlık dışı bir muamele olduğuna hükmetmiştir. Sivil ölüm e mahkûm edilme AİHM, Ülke v. Türkiye kararında, başvuru sahibinin vicdani nedenlerle askerlik görevini yapmamasından dolayı defalarca yargılanıp, mahkûm olmasına rağmen yeniden yargılanma tehdidi ile karşı karşıya olduğuna dikkat çekmiştir. Bu tür bir cezalandırmanın işlenen suçla orantılı olmadığını belirten Mahkeme, bu cezalandırma yönteminin kişi üzerinde korku, endişe ve kırılganlık oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Mahkeme, sürekli yakalanıp yargılanacağı korkusuyla kaçak bir şekilde yaşamaya zorlanmanın sivil ölüm anlamına geldiğini, bunun da demokratik bir toplumun cezalandırma rejimi ile bağdaşmadığını vurgulamıştır. Sonuç olarak, Mahkemeye göre, muamelenin yoğunluğu ve mükerrerliği dikkate alındığında meydan gelen acı ve ıstırabın normal bir cezalandırma sisteminde olması gerekenin üzerinde olduğu, dolayısıyla 3. madde kapsamındaki küçük düşürücü/aşağılayıcı davranışı teşkil ettiği açıktır. Yakınların, gözaltına alındıktan sonra kaybolması Mahkemeye göre, gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan kişilerin yakınlarının çektiği acı da, 3. maddenin ihlalini oluşturmaktadır 18. Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı Madde yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak verilen toplam 546 ihlal kararının 62 tanesi 5. madde ihlali ile ilgilidir. Yıllara Göre 5. Madde A (2002) B (2003) C (2004) D (2005) TOPLAM Karar Sayısı 18 Kurt v. Türkiye, 25 Mayıs 1998 tarihli karar, başvuru no /94; Çiçek v. Türkiye, 27 Şubat 2001 tarihli karar, başvuru no /94; Akdeniz ve Diğerleri v. Türkiye, 31 Mayıs 2001 tarihli karar, başvuru no /94; Tanış ve Diğerleri v. Türkiye, 2 Ağustos 2005 tarihli karar, başvuru no /01 44

18 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) 5. madde, öncelikle, herkesin kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkına sahip olduğunu belirttikten sonra bu hakkın kısıtlanabileceği halleri saymakta, daha sonra da özgürlüğü sınırlanan kişilerin sahip olduğu minimum hakları belirtmektedir. Bu maddenin her paragrafıyla ilgili mahkûmiyet kararı verilmiş olmakla birlikte, mahkûmiyetler genelde, gözaltı sürelerinin uzunluğu ve 13. madde ile ilgili de bağlantılı olarak, yakalamaya itiraz hakkının kullanılmaması ile ilgilidir. Bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanabilmesi için, her şeyden önce, 5. maddenin birinci fıkrasında sayılan hallerden birisinin gerçekleşmiş olmalıdır. İkinci olarak, özgürlük kısıtlamasının iç hukukta kanuni bir temelinin bulunması gerekir. Üçüncü olarak, özgürlük kısıtlamasının belirtilen kanuni düzenlemeye uygun olarak gerçekleştirilmiş olması gerekir. Sözleşmenin 5. maddesinin 1. paragrafı, kolluk görevlilerinin aşağıdaki hallerde kişi özgürlüğünü kısıtlama yetkisine sahip olduğunu bildirmektedir: 1. Kişinin yetkili bir mahkemece hükmedilen bir cezayı çekmek için hukuka uygun olarak yakalanması, tutuklanması veya hapsedilmesi veya güvenlik tedbirini yerine getirmek için gözaltına alınması durumu. İç hukuka uygun olarak verilmiş bir mahkeme kararı esas alınarak mahkûmiyet veya tutuklama şeklinde ortaya çıkan bir özgürlük kısıtlamasının gayri kanuniliğinden veya keyfiliğinden bahsedilemez. AİHM de kendisini bir temyiz mercii olarak görmediğinden, iç hukukta mahkeme kararına dayanarak yapılan bir özgürlük kısıtlamasının AİHS ye dayanarak keyfiliğini ileri sürmekte mümkün değildir. 2. Bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması. Bir kişi hakkında, kan örneği alınmasına, tanık olarak mahkemede hazır bulunmasına, tıbbi bir muayeneye tabi tutulmasına, akli durumunun yerinde olup olmadığının araştırılmasına, belirli bir yerde ikamet etme mecburiyetine veya para cezasına karar vermesi hallerinde olduğu gibi, bir mahkeme kararının yerine getirilmesi için kişinin yakalama veya tutuklama yoluyla özgürlüğü sınırlanabilir. Bu nedenle özgürlüğün kısıtlanmasının söz konusu olabilmesi için ise yükümlülüğün spesifik ve somut bir nitelik taşıması gerekir. Örneğin, askerlik yükümlülüğünün veya onun yerine geçen bir kamu hizmetinin yerine getirilmemesi, kimlik taşınmaması ve kimliğin kontrol noktasında yetkililere gösterilmemesi ve belli bir bölgede oturma mecburiyetine uyulmaması, bir yükümlülüğün yerine getirilmemesi ve bu manada bir özgürlük kısıtlaması sebebi olabilir. 3. Bir kişinin, suç işlemiş veya suç işlemekte olduğuna veya suçu işledikten sonra kaçacağına dair makul şüphenin bulunması üzerine, suçun önlenmesi, suç işleyen kişinin kaçmasının engellenmesi ve yetkili adli merci önüne çıkarılması düşüncesi ile gözaltına alınması veya tutuklanması. Bu halde özgürlüğün kısıtlanabilmesi, makul bazı sebeplerin (makul şüphenin) varlığına bağlıdır. Makul şüphenin varlığı için suçun işlendiğinin açıkça ortaya konması ve özgürlüğü kısıtlanan kişinin o suçu işlediğinin açıkça ispat edilmesi gerekmez. Bir kişinin söz konusu suçu işlemiş olabileceğine dair tarafsız bir gözlemciyi tatmin edecek bilgi, belge ve realitelerin yokluğunda, o kişinin o suçu işlediğine dair makul şüphenin 45

19 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz varlığından söz edilemez. Yargılama aşamasında, isimsiz bilgi kaynaklarından gelen bilgilerin kullanılması kabul edilebilir bir uygulama olmazken, makul şüphenin değerlendirilmesinde, bu tip bilgilere dayanılabilir. Makul şüphenin varlığı için özgürlük kısıtlama anında, kolluğun, dava açılacak veya mahkûmiyeti haklı kılacak kadar delile sahip olması aranmaz. Gözaltı sürecinde şüphelinin ifadesinin alınmasının amacı, özgürlük kısıtlanmasına esas teşkil eden somut sebepleri doğrulamak veya yok etmektir. Bununla beraber, ne gibi bilgi, belge ve delillerin makul sayılacağı olaydan olaya farklılık gösterir. Şüphenin makul olup olmadığının değerlendirilmesinde daha sonra ortaya çıkan değil, özgürlüğü kısıtlama anındaki şartlar esas alınır. Kolluğa verilen yakalama yetkisi yakalanan şahsı yakalamayı müteakiben hemen bir yargıç veya adli fonksiyon yapmaya kanunla yetkili kılınmış diğer bir görevli önüne çıkarılma şartına bağlı olarak verilmiştir. Bu şekilde yakalanan şahsın neticede bir hâkim veya diğer adli bir görevli önüne götürülmemiş olması (gözaltında serbest bırakılması) veya götürülen şahsın mahkemece tutuklanmamış olması yakalama anında kolluğun böyle bir amacı olmadığı veya yakalamanın keyfi olduğu anlamına gelmez. Yeter ki, yakalama anında, o kişinin suçu işlediğine dair makul şüphe bulunsun ve bu şüpheyi kuvvetlendirecek ve kamu davası için yeterli delilleri elde etmek amacıyla yakalama gerçekleştirilmiş olsun. Benzer bir suçtan dolayı daha önce var olan bir mahkûmiyet, tekrar yakalamayı haklı kılan makul sebep sayılamaz. AİHS ye göre suç işleme düşüncesinin icra hareketlerine dönüştürme sürecini başlatmayan bir kişinin yakalanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, bir kişinin ileride suç işleyeceği düşüncesi veya öngörüsü ile suç işlemesini önlemek amacıyla yakalama ve gözaltına alınması söz konusu olamaz. AİHS de sözü edilen ve işlenmesine engel olunması noktasında failinin özgürlüğünün kısıtlanmasına izin verilen suç, işlenmekte veya işlenmek üzere olan somut ve spesifik bir suçtur. Yakalamaya temel teşkil edecek olan suçun cinsi, cürüm veya kabahat olması veya sadece askeri ceza kanunda suç sayılmış olması bir farklılık oluşturmamaktadır. Eylemin iç hukukta suç olarak kabul edilmiş olması yeterlidir. Fakat disiplin suçları ve idarenin düzenleyici işlemleri ile oluşturduğu suçlar, AİHS m. 5 anlamında bir suç değildir. Dolayısıyla, bu tip suçlardan dolayı yakalanma ve gözaltına alınma söz konusu olamaz. 4. Bir küçüğün gözetim altında eğitilmesi veya başka bir amaçla gözetim altında tutulması konusunda karar verecek olan yetkili merci önüne çıkarılmasını sağlamak üzere, kanuna uygun olarak verilmiş bir karar gereğince alıkonulması. Küçüğün (18 yaşından küçük) gözetim altında tutulmasının amacı, eğitilmesi veya kendisine zarar verici ortamdan uzaklaştırılarak ıslahevi gibi bir yere konularak korunması olmalıdır. Burada küçüğün mahkeme önüne getirilmesinin amacı, küçük herhangi bir suç işlemiş olma şüphesi altında olmadığından, yargılamak değildir. Amaç, hakkında verilecek olan koruma altına alma kararının verilmesini temin ve nasıl bir koruma altına alınacağını karar vermektir. Bir eğitim kurumuna aktarılmadan önce veya çocuk esirgeme kurumu gibi bir kuruma yerleştirilmeden önce, söz konusu küçük, bir nezarethane veya gözaltı biriminde geçici olarak tutulabilir. 46

20 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) 5. Toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirlerin yerine getirilmesi. Burada sayılan kişilerin belirli bir yerde gözlem altına alınması suretiyle özgürlüğünün sınırlanmasının amacı bu kişilerin kamu güvenliği için tehlike oluşturmasının yanında kendilerini koruyacak durumda olmamalarından dolayı toplumdan kendilerine yönelecek tehlikelere karşı korumaktır. Acil durumlarda, bir sağlık kuruluşuna aktarılmadan önce veya rehabilite amacıyla bir kuruma yerleştirilmeden önce, söz konusu kişi, bir doktor raporu veya tavsiyesi veya bir mahkeme kararı olmadan bir gözaltı biriminde geçici olarak tutulabilir. Bu geçici tutma sırasında söz konusu kişinin tedavi edilmesi yönünde herhangi bir adım atılmaması, AİHS bu bent anlamında bir ihlal oluşturmamakla birlikte, AİHS m. 3 anlamında insanlık dışı muamele anlamına gelebilir. 6. Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin usulüne uygun olarak yakalanması veya tutuklanması. Bu sebeple sınır dışı edilecek veya geri verilecek olan kişinin gereğinden fazla gözaltında tutulmasını engellemek için işlemlerin bir an önce bitirilmesi adına gerekli özenin gösterilmesi gerekir. AİHS de belirtilen kişi özgürlüğünün kısıtlanabileceği bu haller sınırlı (tahdidi) olarak sayılmıştır. Dolayısıyla, uygulamacılar bu istisnaları dar yorumlamalı ve kıyas yoluyla özgürlüğü kısıtlamayı haklı kılan yeni durumlar öngörmemelidir. Kişilerin özgürlüğünün kısıtlanmasından söz edebilmek için özgürlüğün sınırlanmasının çok uzun sürmesi gerekmez. Çok kısa dahi olsa kişinin fiziksel özgürlüğünün sınırlanması bu hakkın ihlali için yeterlidir. Kolluk görevlileri, kişilerin özgürlüklerini güç kullanarak sınırlayabileceği gibi sözlü olarak veya davranışları ile yanlarından ayrılmamaları gerektiğini belirterek de sınırlayabilir. Bir kişi, bilgi almak amacıyla sokakta veya başka bir yerde sorgulanırken veya üzeri aranırken veya mahkemede delil olarak kullanmak amacıyla biyolojik bir teste tabi tutulurken, bu işleme tabi olmaktan başka bir alternatifi olmadığına inandırılması halinde de, özgürlüğün sınırlanması söz konusudur. Özgürlüğünün kısıtlanmasını haklı kılan sebepler yoksa, bir kişinin özgürlüğünün kısıtlanmasına rıza göstermiş olması özgürlüğü kısıtlama işlemini haklı hale getirmez. Özgürlüğün kısıtlanmasına rıza gösterilmesi özgürlüğün kısıtlanan kişilere verilen haklardan yararlanamayacağı anlamına gelmez. Özgürlüğü kısıtlayan güvenlik kuvvetleri, kişiyi kendi ülkeleri dışında yakalamış olsalar bile, kişi özgürlüğü ve güvenliği ile ilgili kendi iç hukukundan ve AİHS den kaynaklanan ilke ve haklara uymak zorundadır. AİHS m.5, yakalama veya tutuklama yoluyla özgürlüğü kısıtlanan kişilere bazı haklar sağlamaktadır; 1. Özgürlüğü kısıtlanan kişiye, hemen, özgürlüğü kısıtlamayı gerekli kılan sebepler ve yöneltilen suçlamalar anladığı bir dilde bildirilir. 47

21 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz Bir terör olayında, yakalama anından itibaren 19 saat sonra yapılan bildirim hemen yapılan bildirim sayılmıştır. Bildirimde kullanılan dilin basit olması ve teknik olmaması, özgürlüğü kısıtlamayı haklı kılan temel hukuki ve maddi sebepleri açıklayıcı nitelikte olması gerekir. Bu anlamda, özgürlüğü kısıtlanan kişiye, örneğin, sadece olağanüstü hal kanunu hükümlerini ihlal ettiğinin söylenmesi yeterli değildir. Bu hakkın amacı, özgürlüğü kısıtlanan kişiye, özgürlüğünün kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu dava etme hakkı vermektir. Bildirimin özel bir şekli olmayıp yazılı olması gerekmez. Bu sebepler belirtilerek, özgürlüğü kısıtlanan kişiye hakkında yöneltilen suçlamaları kabul edip etmediğini belirtme imkânı tanınmalıdır. 2. Bir suç şüphesi üzerine özgürlüğü kısıtlanarak yakalanan ve tutuklanan herkes, hemen bir yargıç veya kanunla yetkili kılınmış diğer bir adli görevli önüne çıkarılır. Kimse, kanunen belirtilen gözaltı süresi dolduktan sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Mahkeme, kural olarak, bir kişinin dört günü aşacak bir şekilde hâkim önüne çıkarılmaksızın gözaltında tutulmasını bir ihlal nedeni olarak değerlendirmektedir. 3. Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir teminata bağlanabilir. AİHS ye göre, teminatla salıverme yerine, tutuklama kararı verilmesi, kaçma tehlikesi, delilleri karartma tehlikesi, yeni suçların işlenme tehlikesi, kamu düzenin korunması, mağdurun korunması amaçlarından birisine dayandırılabilir. Türk hukuku, bu amaçlardan sadece ikisini, kaçma ve delilleri karatma tehlikesini, tutuklama sebebi olarak kabul etmiştir. Teminat, kişinin mahkemede hazır bulunması amacına hizmet edecek miktarda olmalıdır. Bu aşamada, suçluluğu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur prensibinin gereği olarak tutuksuz yargılama kuraldır. Hâkim, tutuklama yerine, adli kontrol tedbirlerinden birisine başvurabilir. 4. Yakalanma veya tutuklama nedeniyle özgürlüğünden yoksun kılınan herkes, özgürlük kısıtlamasının kanuna uygunluğu hakkında kısa bir süre içinde karar verilmesini ve kanuna uygun görülmemesi halinde serbest bırakılmasını sağlamak için mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. 5. Bu maddenin hükümlerine aykırı olarak özgürlüğü kısıtlanan herkesin tazminat isteme hakkı vardır. Kanuna aykırı şekilde özgürlüğü kısıtlanan kişilerin uğradıkları zarar, devletçe ödenir. Kişilerin keyfi olarak özgürlüğünün kısıtlanması halinde sadece tazminat hukuku değil ceza hukuku da devreye girer. Adil Yargılanma Hakkı Madde yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak verilen toplam 546 ihlal kararının 267 tanesi 6. madde ihlali ile ilgilidir. 48

22 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) Yıllara Göre 6. Madde Karar Sayısı A (2002) B (2003) C (2004) D (2005) TOPLAM Bu madde ile ilgili olarak verilen ihlal kararların çok büyük bir bölümü, Devlet Güvenlik Mahkemelerinin bünyesinde barındırdıkları askeri hâkim sebebi ile bağımsız ve tarafsızlıktan yoksun olmasına dayanmaktadır. Bu bağlamda, 80 ihtilalinden sonra kurulan Sıkıyönetim Mahkemeleri nin yapmış oldukları yargılamalar da, bu maddenin ihlaline sebebiyet vermiştir. Ayrıca, yargılamaların uzun sürmesi de bu fıkranın ihlal nedenleri arasında yer almaktadır. Yargıtay bünyesinde yapılan temyiz incelemelerine savunma avukatlarının katılmamaları, 6. maddenin 3(c) bendi kapsamında savunma hakkının ihlali nedeni olarak değerlendirilmiştir. Ancak, 6. maddenin ilk fıkrasının ihlaline karar verilmesi durumunda, bu bentle ilgili ayrıca bir incelemeye gerek görülmemektedir. Mahkeme içtihatlarına göre, idari, hukuki ve cezai bir yargılama süreci ile ilgili olarak AİHS m.6 da sağlanan haklar arasında şu hususlar yer almaktadır: - Yargılamayı yapan mahkeme kanunla kurulmalıdır. - Mahkeme bağımsız olmalıdır. Yürütmenin ve tarafların mahkeme üzerinde herhangi bir baskısı veya etkisi olmamalıdır. Mahkemenin bağımsız olup olmadığının değerlendirmesinde, mahkemenin yapısı, üyelerin atanma şekli ve atanma süresi önemlidir. - Mahkeme üyeleri önyargılı ve taraflı davranmış olmamalıdır. Davranırsa örneğin, daha önce ihsası reyde bulunmuşsa, hâkimin reddi gündeme gelir. Bu amaçla, hâkimlerin kimliklerinin taraflara açıklanma mecburiyeti vardır. - Mahkemede tartışılmayan bir husus hükme esas alınamaz. - Herkes, davacı ve davalı olarak, dava açma ve kendini savunma hakkına sahiptir. Bu amaçla getirilen süre sınırlamaları, yargılama ve dava açma giderlerini ödeme mecburiyeti, toplumun ve kişilerin ihtiyaçlarını dikkate alması, gerekli, makul ve meşru amacı olması şartı ile kabul edilebilir. - Taraflar uzlaşarak dava açma ve yargılanma hakkından feragat edebilirler. 49

23 B. Çiçekli, M.B.Eryılmaz, Ö. Yılmaz - Yargılama kural olarak halka açık olmalıdır. Taraflar isterse bu hakkından vazgeçebilmelidir. Kararın halka açık bir oturumda açıklanması gerekir. - Yargılama makul süre içinde bitirilmelidir: yargılama süresinin makullüğünün değerlendirilmesinde; davanın kompleksliği, sanığın içinde bulunduğu özel durumu, soruşturma ve kovuşturma organlarının tutumu, sanığın tutumu gibi faktörler dikkate alınmaktadır. Mahkemenin işlerinin yoğunluğu, personel sayısının azlığı gibi faktörler davanın uzunluğunu açıklamada geçerli mazeretler değildir. Süre, ilk işlemin başlatıldığı andan (yakalama anından) hükmün kesinleşmesine kadar geçen zaman dilimi esas alınarak hesaplanır. Bunların dışında, cezai bir soruşturma ile ilgili olarak, herkesin, - Suçluluğu ispat edilene kadar suçsuz sayılma hakkı vardır. Bu hak susma hakkını da kapsar. - Mahkûmiyet hükmü sadece sanığın susmasına dayandırılamaz. Fakat, başka maddi deliller sanığın suçu olduğunu gösterir ve sanığın konuşması beklenirken konuşmaması aleyhine dayandırılabilir. - İspat yükü iddia makamındadır. - Kişiler, suçluluğu yüzde yüz ortaya konulmadan mahkûm edilmemelidir. Şüphe olması halinde sanık yararlanmalıdır. - Hiç kimse kamu görevlilerince (bakan, vali, savcı veya polis tarafından) ve medya tarafından mahkûm olmadan suçlu olarak ilan edilemez. - İşkence ile elde edilen deliller sanığın aleyhine kullanılamaz. - Şüpheli ve sanık, savunmasını yapabilmek için, kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden (değişse bile) en kısa zamanda, anladığı bir dille ve ayrıntılı olarak haberdar edilmelidir. - Sanık kendi kendini savunmak veya kendi seçeceği bir savunmacının yardımından yararlanmak ve eğer savunmacı tutmak için mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanabilmelidir. - Sanığın iddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında çağırılmasının ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek hakkı vardır (Çapraz sorgu ve doğrudan doğruya sorgu). - Sanık duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından para ödemeksizin yararlanmalıdır. Bu tercüme hakkı, sanığın aleyhine var olan bütün yazılı dokümanların da tercüme edilmesini kapsamaktadır. Ancak, bu tercümenin tamamının yazılı olması gerekmez. Bu hak, duruşmanın sanığın istediği dilde yürütülmesini isteme hakkını içermez. - Gıyapta yargılama yapılamamalıdır. Kişi mahkemede aleyhine ileri sürülen delilleri dinlemeli, gerekirse, kendini savunabilmelidir. - Mahkemenin verdiği kararlar gerekçeli olmalıdır. - Terör suçları mağdurlarının uğradığı zararlar devletçe karşılanmalıdır. 50

24 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye Kararlarının Analizi ( ) - Sanığın mahkûm olduğu suç ve verilen ceza işlendiği anda yürürlükte olan bir kanun maddesine dayanmalıdır. AİHM nin 6. madde çerçevesinde geliştirmiş olduğu ve adil yargılanma hakkı olarak nitelendirilebilecek hak ve özgürlükler kümesi, yeni CMK daki pek çok düzenleme ve güvenceyle paralellik arz etmektedir. Bu bağlamda, Mahkemenin içtihat hukukunun, AİHM önündeki daha sonraki Mahkûmiyetleri önleme adına, yeni CMK çerçevesinde daha yakından takip edilmesi gereken bir kaynak haline geldiği gözlenmektedir. İfade Özgürlüğü Madde yılları arasında Türkiye ile ilgili olarak verilen toplam 546 ihlal kararının 72 tanesi 10. madde ihlali ile ilgilidir. Yıllara Göre 10. Madde Karar Sayısı A (2002) B (2003) C (2004) D (2005) TOPLAM Mahkeme nin ifade özgürlüğü ile ilgili temel yaklaşımına göre, ifade özgürlüğü, sadece hoşa giden ya da insanları incitmeyen veya önemsenmeyen bilgi ve düşünceler için değil aynı zamanda Devletin veya toplumun herhangi bir kesimini inciten, şoke eden veya rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de geçerlidir 19. Mahkeme, Türkiye ile ilgili vermiş olduğu kararlarda, kullanılan ifadelerin şiddet kullanımını, silahlı direnişi ya da ayaklanmayı teşvik eden bir yanı olup olmadığını ve ifadenin bir kin ve nefret söylemi içerip içermediğini değerlendirmektedir. Mahkeme nin ifade özgürlüğü ile ilgili içtihatları yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olup olmadığı konusunda yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda verilen cezanın türü ve ağırlığı bir müdahalenin orantılı olup olmadığı konusu da dikkate alınmaktadır. Mahkemeye göre, demokratik bir toplumda devlet görevlileri ve yetkilileri, kışkırtıcı olarak değerlendirilse bile, eleştirilere karşı hoşgörülü olmalıdır. 19 Handyside v. Birleşik Krallık, 7 Aralık 1976 tarihli karar, başvuru no. 5493/72 51

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÖZET...VII ABSTRACT...VIII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR LİSTESİ...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA İLİŞKİN KAVRAMSAL ÇERÇEVE I. HAK...5 İNSAN HAKLARI...7 I

Detaylı

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ

SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ SEYFULLAH TOSUN ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURUDA MASUMİYET KARİNESİ İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM MASUMIYET KARINESININ KONUSU I. SUÇ KAVR AMININ

Detaylı

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler Yrd. Doç. Dr. Selman DURSUN İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku

Detaylı

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI:

SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI: SANIĞIN TEMYİZ AŞAMASINDAKİ TUTUKLULUK HALİNİN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARARI IŞIĞINDA İFADE ETTİĞİ ANLAM VE BUNUN İÇ HUKUKUMUZDAKİ YANSIMASI: I- KARAR: Hazırlayan: Mecnun TÜRKER * Bu çalışmada

Detaylı

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ

Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ Nurcan YILMAZ ÖZEL ADİL YARGILANMA HAKKI KRİTERLERİNİN TÜRK İDARİ YARGILAMA HUKUKU AÇISINDAN MUHTEMEL VE GERÇEKLEŞEN ETKİLERİ S.S. Onar İdare Hukuku ve İlimleri Arşivi Yayın No: 2016/3 İÇİNDEKİLER TAKDİM...VII

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/13462) Karar Tarihi: 22/12/2016 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Yrd. Başvurucu : Burhan ÜSTÜN

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 11 Ekim 2012 Nr. Ref.: RK 311/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 76/11 Başvurucu Avni Aliaj Yüksek Mahkeme nin Pkl. nr. 25/2011 sayı ve 22 Mart 2011 tarihli kararı ile Yüksek Mahkeme nin

Detaylı

BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU

BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... IÇINDEKILER... KISALTMALAR... GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU 1.1. GENEL OLARAK ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU... 5 1.2. MUKAYESELİ HUKUKTA BİREYSEL

Detaylı

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır? Bir suçun tanığı olmuş kişi, polise bilgi ve ifade vermek zorunda değildir. Ancak, ifadesine gerek duyulan kişilerin, polis

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARAARSLAN TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 4027/05) KARAR STRAZBURG 27 Temmuz 2010 İşbu karar AİHS

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası: 5320 Kanun Kabul Tarihi: 23/03/2005 Yayımlandığ Resmi Gazete No: 25772 Mükerrer Yayımlandığı Resmi Gazete Tarihi: 31/03/2005

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GÖLÜNÇ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 47695/09) KARAR STRAZBURG 20 Eylül 2011 İşbu karar nihai olup

Detaylı

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ DAİRE KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR Başvuru no. 40851/08 Ġlhan FIRAT / Türkiye T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayri resmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel

Detaylı

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ

BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP DENETİM MEKANİZMASI (KURUMSAL HÜKÜMLER) BirinciBölüm GİRİŞ I. İNSAN HAKLARI KAVRAMI 3 II. İNSAN HAKLARININ ULUSLARARASI DÜZEYDE KORUNMASI 4 1. Birleşmiş Milletler Örgütü 4 2. İkinci Dünya

Detaylı

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00

İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 11.00 HİTİT ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ İNSAN HAKLARI CEVAP ANAHTARI 2018-2019 GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI --- 17 Ocak 2019 saat 11.00 1. 1982 Anayasasında

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR IRYNA BONDARCHUK BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/615) Karar Tarihi: 28/1/2015 İKİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Alparslan

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI

II. ANAYASA MAHKEMESİNİN YETKİSİNİN KAPSAMI İÇİNDEKİLER I. GENEL AÇIKLAMALAR 1. Bireysel başvuru nedir? 2. Bireysel başvurunun temel nitelikleri nelerdir? 3. Bireysel başvuru yolu hangi ülkelerde uygulanmaktadır? 4. Ülkemizde bireysel başvuru kurumuna

Detaylı

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU

OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU OHAL KAPSAMINDAKİ SORUŞTURMA VE KOVUŞTURMALARDA AVUKATLARIN SAVUNMA HAKLARININ KISITLANMASI KONULU ARAMA KONFERANSI SONUÇ RAPORU GİRİŞ 1. Türkiye Barolar Birliği tarafından 11 Kasım 2017 tarihinde OHAL

Detaylı

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ Genel olarak tutuklamayla ilgili hükümler 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunumuzun Birinci kitap, Dördüncü kısmın İkinci Bölümünde 100. ve müteakibindeki

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR Başvuru Numarası: 2013/8492 Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM Başkan : Alparslan ALTAN ler : Serdar ÖZGÜLDÜR Recep KÖMÜRCÜ Engin YILDIRIM M. Emin

Detaylı

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG

COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE. Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ ÜÇÜNCÜ DAİRE Nezir KÜNKÜL/TÜRKİYE (Başvuru no. 57177/00) KARAR STRAZBURG 30 Kasım 2006 OLAYLAR Başvuran Nezir Künkül 1949 doğumlu bir Türk

Detaylı

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI Bu doküman eğitim amacıyla hazırlanmış ve öğrenciye verilmiştir. İzinsiz çoğaltılması ve satılması halinde gerekli cezaî ve hukukî yollara başvurulacaktır.

Detaylı

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: POLİS TARAFINDAN KULLANILAN MUHBİRİN ÖDÜLLENDİRİLMESİ YASA TASARISI Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kısa İsim 1. Bu Yasa, Polis Tarafından Kullanılan Muhbirin Ödüllendirilmesi

Detaylı

GENEL ANALİZ. Konu: AİHM Demirtaş Kararı. A. Genel Olarak AİHM Kararlarının Niteliği:

GENEL ANALİZ. Konu: AİHM Demirtaş Kararı. A. Genel Olarak AİHM Kararlarının Niteliği: GENEL ANALİZ Konu: AİHM Demirtaş Kararı A. Genel Olarak AİHM Kararlarının Niteliği: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), uluslararası bir yargı merci statüsünde olup verdiği kararlar hiyerarşik denetime

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/233) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BİLAL MÜŞTAK BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/233) Karar Tarihi: 22/3/2017 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Başvurucu : Burhan ÜSTÜN :

Detaylı

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir. 24 MAYIS 2011. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI NA 200/. ESAS DAVALILAR VEKİLİ : 1-2-.. : Av. AHMET AYDIN Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL DAVACI :. SİGORTA A.Ş. VEKİLİ :

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR NIZAMI KURBANOV BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/17968) Karar Tarihi: 2/12/2015 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Burhan

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu

Kanuni (Doğal) Hakim İlkesi Hakimlerin Tarafsızlığı Genel Olarak Hakimin Davaya Bakmasının Yasak Olduğu İÇİNDEKİLER Giriş... 1 BİRİNCİ BÖLÜM CEZA MUHAKEMESİNE İLİŞKİN TEMEL BİLGİLER 1. Ceza Muhakemesi ve Ceza Muhakemesi Hukuku Kavramaları... 3 2. Ceza Muhakemesinin Amacı... 5 2.1. Genel Olarak... 5 2.2.

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG. COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG 13 Ekim 2009 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen

Detaylı

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR

İKİNCİ BÖLÜM. Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI. (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR İKİNCİ BÖLÜM Mübeyen POLAT / TÜRKĠYE DAVASI (Başvuru no. 3143/12) KABUL EDĠLEBĠLĠRLĠK HAKKINDA KARAR T.C. Adalet Bakanlığı, 2013. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler

Detaylı

Etkin Soruşturma Yükümlülüğü (CMK m. 172/3)

Etkin Soruşturma Yükümlülüğü (CMK m. 172/3) Cem ŞENOL Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarında Etkin Soruşturma Yükümlülüğü (CMK m. 172/3) İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI KISALTMALAR... XVII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm Avrupa İnsan Hakları

Detaylı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA Davanın Konusu : Uyuşmazlık, davacının 672 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Kamu Personeline İlişkin Alınan Tedbirlere

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ETEM KARAGÖZ TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 32008/05) KARAR STRAZBURG 15 Eylül 2009 İşbu karar AİHS

Detaylı

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEPLİDİR. DURUŞMA TALEPLİDİR. ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA DAVACI VEKİLİ DAVALILAR : Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı : Oğuzlar Mah. Barış Manço Cad. Av. Özdemir Özok

Detaylı

AİHS ve Türk Hukuku. (1) AİHS ve Türk Hukukunda Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı

AİHS ve Türk Hukuku. (1) AİHS ve Türk Hukukunda Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı AİHS ve Türk Hukuku (1) AİHS ve Türk Hukukunda Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı Doç Dr. M. Bedri Eryılmaz 1 Demokratik bir toplumun varlığının temel göstergelerinden birisi de, o toplumu oluşturan kişilerin,

Detaylı

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK Devletin yargı gücünü temsil eden adalet organlarının bir suçun işlenmip işlenmediği konuusnda ortaya çıkan ceza uyuşmazlığını çözerken izleyecekleri yöntemini gösteren normlar bütünündne oluşan hukuk

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ELĞAY TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 18992/03) KARAR STRAZBURG 20 Ocak 2009 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5874)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2017/5874) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR BASHKIM REXHEPI BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2017/5874) Karar Tarihi: 20/2/2017 İKİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan Üyeler : Engin

Detaylı

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür 12. Rekabet Hukuku ve İktisadında Güncel Gelişmeler Sempozyumu 6 Mayıs 2014 Bahadır BALKI Sinem UĞUR Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür Türk Hukuk Sisteminde Tekerrür İdari

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA

CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA Yrd. Doç. Dr. HASAN SINAR İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi CEZA MUHAKEMESİ HUKUKUNDA TUTUKLAMA İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...

Detaylı

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI İDARENİN İMAR HUKUKU NEDENİYLE SORUMLULUĞU HAKKINDA GENEL ANALİZ DOÇ.DR. MÜSLÜM AKINCI İMAR ve İDARE Belli bir yerleşim alanının teknik, sosyal ve hukuki araç

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG. 13 Nisan 2010 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KESHMIRI/TÜRKİYE (Başvuru no. 36370/08) KARAR STRAZBURG 13 Nisan 2010 İşbu karar AİHS nin 44/2 maddesinde belirtilen koşullar

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU

ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR S. R. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/33) Karar Tarihi: 19/1/2015 BİRİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Serruh KALELİ : Burhan

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 22 Mayıs 2012 Nr.ref: RK 244/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru no: KI 108/11 Başvurucular Myrteza Dyla Yüksek Mahkeme nin PN. Nr. 372/2011 sayı ve 13 Temmuz 2011 tarihli kararlarının Anayasaya

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ

İÇİNDEKİLER. Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ. 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ İÇİNDEKİLER Giriş 1 SORUŞTURMA EVRESİ 1. SORUŞTURMA KAVRAMI ve SORUŞTURMANIN AMACI 3 2. SORUŞTURMANIN YÜRÜTÜLMESİNDEN SORUMLU MERCİ OLARAK CUMHURİYET SAVCISI VE ZORUNLU SAVCILIK 4 3. SORUŞTURMA EVRESİNİN

Detaylı

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç)

Milletlerarası Ceza Hukuku (Özgenç) İzzet Özgenç Türkiye de işlenen bütün suçlar dolayısıyla, failleri hangi devlet vatandaşı olursa olsun, ceza hukukuna ilişkin Türk kanunları uygulanır. Türkiye de işlenen suçlar hakkında Türk kanunları

Detaylı

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI

CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI CEZA YARGILAMASI KAPSAMINDA İHAM UYGULAMASINDA KLON DAVA KAVRAMI GİRİŞ : Yakın kavram olarak, ceza yargılaması hukukumuzda mükerrer dava kavramı vardır. Mükerrer dava; olayı, tarafları, konusu aynı olan

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI Sirküler Rapor 28.03.2013/84-1 ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI ÖZET : Anayasa Mahkemesi, 5.3.2013 tarihli ve 2012/829 sayılı Başvuru Kararında,

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 29 Mayıs 2012 Nr. Ref.: RK247/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Dava No: KI 95/11 Başvurucu Hajrije Behrami ve reşit olmayan kızı Kosova Yüksek Mahkemesi nin Rev. nr. 1230/2010 sayı ve 15 Şubat 2011

Detaylı

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ Đnternete erişime ilişkin yasaklamalara sınırlama getiren ve muhtemel bir kötüye kullanma durumuna karşı hukuki kontrol güvencesi sunan katı bir yasal çerçevede alınmayan

Detaylı

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi Bölge adliye mahkemelerinde karar düzeltme Madde 339- Bölge adliye mahkemesi ceza

Detaylı

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ 7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ Ceza ve hukuk yargılamasında 05.08.2017 tarihinden itibaren verilen kararlara karşı, (5 Ağustos 2017 Tarihli ve 30145 Sayılı Resmî Gazete Mükerrer yayınlanan

Detaylı

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 24 Şubat 2014 tarihli Kırkaltıncı Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası Anayasanın 94 üncü

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler 9333 CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası : 5320 Kabul Tarihi : 23/3/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 31/3/2005 Sayı : 25772 (M.) Yayımlandığı Düstur :

Detaylı

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI Hukuk kurallarına aykırı bir şekilde bir kişinin malvarlığı ya da şahısvarlığında zarara yol açan eyleme haksız fiil denir. Haksız fiil faili malvarlığı

Detaylı

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ ĐKĐNCĐ DAĐRE GÜZELER v. TÜRKĐYE (Başvuru no. 13347/07) KARAR STRAZBURG 22 Ocak 2013 Đşbu karar nihaidir ancak şekli bazı değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı,

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM KANUN YOLU VE İSTİNAF HAKKINDA GENEL AÇIKLAMALAR, İSTİNAFIN TARİHİ GELİŞİMİ, İSTİNAFA İLİŞKİN LEH VE ALEYHTEKİ

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR D. M. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2015/4176) Karar Tarihi: 17/3/2015 İKİNCİ BÖLÜM ARA KARAR Başkan ler : Alparslan ALTAN :

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE. Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99)

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE. Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99) EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ DÖRDÜNCÜ DAİRE Gümüşten -Türkiye Davası (Başvuru no: 47116/99) KARAR STRAZBURG - 30 Kasım 2004 Bu karar Sözleşme'nin 44 2 maddesinde belirtilen

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

TUTUKLULUK TANIMI VE YASAMA DOKUNULMAZLIĞI HAKKINDA BİLGİ NOTU

TUTUKLULUK TANIMI VE YASAMA DOKUNULMAZLIĞI HAKKINDA BİLGİ NOTU TUTUKLULUK TANIMI VE YASAMA DOKUNULMAZLIĞI HAKKINDA BİLGİ NOTU TUTUKULULUK TANIMI 1. AİHM Uygulamalarına göre tutukluluk tanımı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nin (Sözleşme) 5. maddesinde özgürlük ve

Detaylı

MURAT EĞİTİM KURUMLARI

MURAT EĞİTİM KURUMLARI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ KANUN NO: 6526 KABUL TARİHİ: 21.02.2014 MADDE 1- Terörle Mücadele Kanununun 10 uncu maddesi uyarınca görevlendirilen ağır ceza mahkemelerinin görevlerine son verilmiştir.

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I ÖZET : -SAĞLIK YARDIMLARI : 5434 sayılı Kanunun sağlık yardımlarına ilişkin hükümleri 5510 sayılı Kanunun 106/8'inci maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5510 sayılı Kanunun Geçici 4'üncü maddesinde,

Detaylı

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır:

İLTİCA HAKKI NEDİR? 13 Ağustos 1993 tarihli Fransız Ana yasa mahkemesinin kararı uyarınca iltica hakkinin anayasal değeri su şekilde açıklanmıştır: İLTİCA HAKKI NEDİR? 27 Ekim 1946 tarihli Fransız Ana yasasının önsözü uyarınca özgürlük uğruna yaptığı hareket sebebiyle zulme uğrayan her kişi Cumhuriyet in sınırlarında iltica hakkına başvurabilir. 13

Detaylı

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI TEMEL AMAÇ: Yargılama öncesinde veya yargılamanın devamı sırasında alınan

Detaylı

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: Sanık. 30/08/2014 tarihinde emniyet görevlileri tarafından yapılan üst aramasında uyuşturucu olduğu değerlendirilen madde ele geçirildiği, ekspertiz raporu uyarınca ele geçirilen maddenin uyuşturucu niteliğine

Detaylı

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):

YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI): YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI İSTEYEN (DAVACI):. ADINA BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK ÇALIŞANLARI BİRLİK VE DAYANIŞMA SENDİKASI VEKİLİ: AV. BASRİ VURAL Esentepe Mah. Emekli Subay Evleri Cemil Cahit Toydemir Sk. 53.

Detaylı

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI 1-Anayasa Mahkemesinin İş Yükünün Artması Sonucu Adil Yargılanma Hakkının İhlali 2-Anayasa Mahkemesinin Yetkilerinin Artması Sonucu Otoritesinin Güçlenmesi 3-Avrupa

Detaylı

HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER

HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER 287 HUKUKDIŞI, KEYFİ VE KISAYOLDAN İNFAZLARIN ETKİLİ BİÇİMDE ÖNLENMESİ VE SORUŞTURULMASINA DAİR PRENSİPLER Ekonomik ve Sosyal Konseyin 1989 tarihli ve 1989/65 sayılı Kararıyla kabul edilmiştir. Önleme

Detaylı

: İstanbul Barosu Başkanlığı

: İstanbul Barosu Başkanlığı 31.05.2013 815 İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA İHBARDA BULUNAN : İstanbul Barosu Başkanlığı İHBAR EDİLENLER : Şiddet ve zor kullanan kolluk görevlileri, onlara bu yönde emir ve talimat verenler, bu

Detaylı

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler Mülkiyet Hakları *Mülkiyet davalarına ilişkin yargılamalar özel haklar ve yükümlülükler açısından belirleyici olması nedeniyle m.6/1 kapsamındadır.

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNDE MEVCUT YAPTIRIM TÜRLERİ Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi 1) CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİ Hukuka aykırılıklar çok çeşitli biçimde gerçekleşebilir. Her hukuka aykırılık

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 16 Temmuz 2012 Nr. Ref.: RK 280/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Başvuru No: KI 24/12 Başvurucu Alban Kastrati Kosova Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi nin Pkl.nr 1/2010 sayı ve 3 Aralık 2010 tarihli kararı

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG. 11 Ekim 2005 COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE YILDIZ YILMAZ/TÜRKİYE (Başvuru no. 66689/01) KARAR STRAZBURG 11 Ekim 2005 Sözkonusu karar AİHS nin 44 2. maddesi uyarınca kesinlik

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2014/2890) Karar Tarihi: 16/2/2017 BİRİNCİ BÖLÜM KARAR Başkan ler Raportör Yrd. Başvurucu Vekili

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 25 Kasım 2011 Nr.ref: RK 162/11 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Dava no: KI 24/09 Başvurucular Shaqir Prevetica Priştine Belediye Mahkemesinin CI. Nr. 46/02 sayı ve 10 Eylül 2002 tarihli kararının; Priştine

Detaylı

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Giriş 1 Hukukumuzda 1950 yılından bu yana uygulanmakta olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ( Mülga Kanun ) 25 Ekim 2017 tarihinde yürürlükten kaldırılmış

Detaylı

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No:

Yayın Tarihi : Doküman No: Revizyon Tarihi : Revizyon No: Sayfa 1 / 6 TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ GENEL MERKEZİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ 04.04.2014 1 Sayfa 2 / 6 Amaç Madde 1. Bu n amacı, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Hukuk Müşavirliğinin görev,

Detaylı

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ COUNCIL OF EUROPE AVRUPA KONSEYİ EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE KARYAĞDI TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no. 22956/04) KARAR STRAZBURG 8 Ocak 2008 İşbu karar AİHS nin

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2016/5846 Karar No. 2016/6871 Tarihi: 22.03.2016 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2017/1 İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27 HUKUKİ DİNLENİLME HAKKININ KAPSAMI

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) ŞİKAYET NO : 2015/5132 KARAR TARİHİ : 01/04/2016 RET KARARI ŞİKAYETÇİ : ŞİKAYET EDİLEN İDARE ŞİKAYETİN KONUSU : Türkiye Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG. CONSEIL DE L'EUROPE AVRUPA KONSEYİ AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE ABDURRAHİM DEMİR - TÜRKİYE DAVASI (Başvuru no: 41213/02) KARARIN ÖZET ÇEVİRİSİ STRAZBURG 19 Ocak 2010 İşbu karar Sözleşme

Detaylı

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 11 Kasım 2013 tarihli Onbirinci Birleşiminde Oybirliğiyle Kabul olunan İyi İdare Yasası Anayasanın 94 üncü maddesinin (1) inci fıkrası gereğince Kuzey

Detaylı

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf) Temel Eğitim Genel Müdürlüğü HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf) Ankara - 2017 T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Temel Eğitim Genel Müdürlüğü HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Detaylı

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn "Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn T.C. YARGıTAY 13. HUKUK DAIRESI Esas No: 2015/1 0571 Karar No: 2015/8738 Karar

Detaylı

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar: Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi nin 11 Kasım 2013 tarihli Onbirinci Birleşiminde Oybirliğiyle kabul olunan İyi İdare Yasası Anayasanın 94 üncü maddesinin (1) inci fıkrası gereğince Kuzey

Detaylı

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti T.C. D A N I Ş T A Y Esas No : 2014/3745 Karar No : 2014/3772 ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti Özeti :

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR M.A. BAŞVURUSU (Başvuru Numarası: 2016/220) Karar Tarihi: 20/1/2016 İKİNCİ BÖLÜM ARA KARAR GİZLİLİK TALEBİ KABUL Başkan ler

Detaylı

PROGRAM Eylül Avukatlar için Eğitici Eğitimler. Birinci Aşama: Hak Temelli Eğitimler. Point Hotel, Ankara

PROGRAM Eylül Avukatlar için Eğitici Eğitimler. Birinci Aşama: Hak Temelli Eğitimler. Point Hotel, Ankara Avukatlar için Eğitici Eğitimler Birinci Aşama: Hak Temelli Eğitimler PROGRAM 14-17 Eylül 2017 Point Hotel, Ankara 14 Eylül 2017 Perşembe 09.00 Kayıt Toplantı açılışı 09.30 Açış Konuşmaları Filiz Saraç,

Detaylı

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA 24.05.2017 belce@eryigithukuk.com İtirazın iptali davası; takip konusu yapılmış olan alacağa karşılık borçlu

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE 76933-01 -30.03.2006

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE 76933-01 -30.03.2006 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ MEHMET HÜSEYİN ÇİÇEK - TÜRKİYE DAVASI AHİM 3. DAİRE 76933-01 -30.03.2006 Hazırlayan: Hüseyin Kayıkcı * OLAYLAR: 1941 doğumlu ve Diyarbakır da ikamet etmekte

Detaylı

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI

İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI insan hakları İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI İNSAN HAKLARI AVRUPA MAHKEMESİ KARARLARI 4300/05 sayılı Ramazan Yıldırım / Türkiye Başvurusu Fransızca dan Çev.: Özlem Yılmaz 1 İKİNCİ BÖLÜM KABUL

Detaylı

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN Dr. Ziya KOÇ Hâkim CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... vii İÇİNDEKİLER...xi KISALTMALAR...xix Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK, TARİHSEL GELİŞİM, KATILANIN BİREYSEL YARARLARI, ULUSLARARASI

Detaylı