AB ÜYE ÜLKELERİNDE HİZMET SUNAN İŞVERENDEN VİZE İSTENEMEZ: BU HAKKIN DAYANAKLARI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "AB ÜYE ÜLKELERİNDE HİZMET SUNAN İŞVERENDEN VİZE İSTENEMEZ: BU HAKKIN DAYANAKLARI"

Transkript

1 Prof. Dr. Harun Gümrükçü Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü AB ÜYE ÜLKELERİNDE HİZMET SUNAN İŞVERENDEN VİZE İSTENEMEZ: BU HAKKIN DAYANAKLARI Sorunun Ortaya Konuşu Türkiye Avrupa Ekonomik Topluluğu na (AET), Tam Üyeliğe Dönük Ön Üyelik Antlaşması için Yunanistan ın başvurusundan iki hafta sonra 31 Temmuz 1959 da başvurmuştur. Kamuoyunda Ankara Antlaşması olarak da adlandırılan bu supranasyonal özellikli belge, taraflarca 12 Eylül 1963 tarihinde imzalanmış ve ulusal parlamentolarda onaylandıktan sonra 1 Aralık 1964 tarihinde yürürlüğe girmiştir yılından sonra AET, Avrupa Topluluğu na (AT) dönüşmüş ve 1 Kasım 1993 tarihinde de Maastricht Antlaşması nın yürürlüğe girmesinden itibaren Avrupa Birliği (AB) genel şemsiyesi altında yer almıştır. Türkiye nin toplulukla geçmişten günümüze devam eden bu ilişkileri bağlamında doğan hakları ve sorumlulukları vardır. Türkiye, AB ile tam üyelik müzakerelerinin başlatılması için ikinci başvurusunu 1999 yılında (İlk başvuru 1987 yılındadır) yapmasına rağmen, 3 Ekim 2005 tarihine kadar bekletilmiştir. Bu tarihten sonra başlatılan üyelik müzakereleri inişli ve çıkışlı bir seyir izlemektedir. Türkiye nin bu seyirde Birliğin organizasyon yapısına ve onun gereklerine uyma zorunluluğu bulunmakla birlikte, Avrupa Birliği nin kurumları ve üye ülkelerinin bu süreçte Türkiye yi herhangi bir üçüncü ülke olarak görmeleri ve A(E)T-Türkiye ilişkilerini göz ardı etmeye çalışmaları bu ilişkinin temel sorununu oluşturmaktadır. Buna karşın Türkiye yi Avrupa Birliği yle olan ilişkilerinde üçüncü ülkelerden ayıran birçok temel farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar 12 Eylül 1963 te imzalanan ve Tam Üyeliğe Dönük Ön Üyelik Antlaşması/Ankara Antlaşması ile bu antlaşmayı somutlaştıran ve 23 Kasım 1970 de imzalanan ve 1973 de yürürlüğe giren Katma Protokol den (KP) kaynaklanmaktadır. Bir başka deyişle söz konusu farklılıklar ülkemizin AT nin ortak üyesi olmasından doğan tarihi haklarından oluşmaktadır. Bunlara göre yukarıda sıralanan antlaşmalar: Eşit koşullarda bir işbirliğini ve ortaklığı, yani bir tür katılım ilişkisini öngörmektedir. Bu anlamda A(E)T/AB tarafından üyeliğe aday; fakat ekonomik ve siyasi nedenlerle henüz üyelik yeterliliğine sahip olmayan ülkemiz için üyelik öncesi bir ön aşama modeli oluşturmaktadır. Tam üyelik hedefine varıncaya kadar ülkemize, bu ulus üstü kuruluşla ortak bir amacı gerçekleştirmek için eşit haklar, ama eşit yükümlülükler temelinde olmayan, kurumsallaşmış bir devletlerarası bağlantı kurmaktadır. Başlangıçtan itibaren akit tarafların Topluluk sistemine kısmi katılımını (kısmi alanların bütünleşmesi) öngörmektedir. Bu anlamda ülkemizin bu ilişkisi A(E)T/AB ile üyeliğin sınırlı bir biçimi olarak tanımlanabilir.ulusüstülük/supranasyonallik ve geçici olma (Tam üyelik gerçekleştiğinde ortadan kalkma) özelliğine de sahiptir. A(E)T/AB tarafı ise tam tersi nasyonalist bir duruş sergilemektedir. Bu duruş aynı zamanda bilimsel verilerden uzaktır ve Birliğin en yüksek ve en son mahkeme kararlarınca da reddedilmiştir. Buna rağmen Birlik üye ülkeleri, Türkiye ile yaptıkları uluslarüstü antlaşmalarla;

2 Eşit koşullarda ortaklık değil, çıkar ilişkisi kurmayı hedeflemişlerdir; en iyi niyetli yorumla onlarla karşılıklı bir istişareyi aşmayan bir işbirliğini yüklemeye çalışmaktadırlar; Ülkemizi tam üyeliğe dönük bir stratejiyle desteklememektedirler, tam tersine durağan (statik) bir ortaklıktan, yani ilerisi için bir (tam) üyelikten bağımsız olarak kendi başına var olan, toplulukla antlaşmaya dayalı uzun süreli bir bağlantı olarak algılamak istemektedirler; Ülkemizle olan ilişkilerini kendine özgü bir hukuki ilişki olarak yorumlamakta ve ona uluslarüstü olma karakteri atfetmemektedir. Türkiye ile yaptıkları akitleri ve Ortaklık Konseyi Kararları nı Avrupa Topluluğu Hukuku nun bir parçası olarak görmemeye devam etmektedir ve sonuçta sadece sıkı bir iki taraflılığı öngörmektedir. Bu tezler dikkatlice gözden geçirildiğinde A(E)T/AB tarafının bu ilişkileri yorumlarken, Nasyonalist bir yaklaşım sergilediği ve düalist bir görüşten hareket ettiği; Ankara Antlaşması ve Katma Protokol ün AET yi kuran Roma Antlaşması na dayandığı ve uluslarüstü bir kuruluşla kurumsal bağlantılar kurarak çeşitli çalışma alanlarını kapsadığını reddettiği; ABAD kararlarını bilerek yanlış değerlendirdikleri, kendi kamuoylarını eksik bilgilendirerek AB üye ülkelerinde bu alanda hukuki güvencesizlik yarattıkları; Uluslarüstü antlaşma hükümlerinin ulusal yasalara göre önceliklilik hakları doğurması doğrudan etkili olması ve onlarla çatıştıklarında onları ikame etmesine rağmen, ulusal yasalarda bir değişiklik yapılmadan bile üye ülkelerde doğrudan geçerli olma özelliği bulunan Ortaklık Hukuku söz konusu olduğunda bunları kısmen ya da tamamen göz ardı ettikleri gözlemlenmektedir. Ayrıca ABAD üzerinde oluşturdukları güçlü baskıyla bu en yüksek mahkemeyi bile yanlış karar vermeye zorladıkları artık bilinmektedir. Ayrıca bu antlaşma metinlerinin, uygulanmasından ve denetlenmesinden Avrupa Birliği Komisyonu nun; yorumlanmasında ve geçerlilik denetiminden de Avrupa Birliği Adalet Divanı nın (ABAD) sorumlu olduğu dikkate alınmak istenmemektedir. Özetle; ABAD da Ocak Şubat 2014 arasında Türk vatandaşları ve şirketlerinin taraf olduğu 58 den fazla farklı davanın her biri Topluluk/Birlik üye ülkelerinin yorumlarının temelden geçersizliğini gözler önüne sermektedir. Antlaşmaların sağladığı hakları destekleyen bu davaların bir kısmı da Hizmet Sunan İşverenlerin Vize almadan AB ülkelerine girmeleri konusuyla doğrudan ilgilidir. Bu arka plandan hareketle bu çalışmada Hizmet sunan işverenlerin haklarının temelini oluşturan hukuki metinlere ve bunları yorumlayan AB üye ülkelerinin en yüksek ve en son mahkemesi olan ABAD ın kararlarına yer verilecektir. Gerek birincil hukukta ve gerekse ikincil hukukta yer alan konu ile ilgili maddeler aşağıdaki gibidir. Tam Üyeliğe Dönük Ön Üyelik Antlaşması / Ankara Antlaşması Madde 13 Akit Taraflar, yerleşme serbestliği kısıtlamalarını aralarında kaldırmak için, Topluluğu Kuran Antlaşmanın 52 ila 56. (dâhil) maddeleri ile 58. maddesinden esinlenmekte uyuşmuşlardır. Madde 14 Akit Taraflar, hizmet edimi serbestliği kısıtlamalarını aralarında kaldırmak için, Topluluğu Kuran Antlaşmanın 55, 56 ve 58 ila 65. (dâhil) maddelerinden esinlenmekte uyuşmuşlardır.

3 Katma Protokol Katma Protokol de yerleşme hakkı ve ulaştırma başlığı altında bu konu madde 41/1 de incelenmiştir. Madde Akit Taraflar, aralarında, yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest edimine yeni kısıtlamalar koymaktan sakınırlar. 1/80 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı 1/80 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı şu şekildedir: Madde 13 Topluluğun üye ülkeleri ve Türkiye, kendi ülkelerinde yasal olarak ikamet eden ve istihdam edilen işçiler ve bunların aile üyeleri için geçerli olan istihdam şartları konusunda yeni kısıtlamalar uygulayamazlar. Akif taraflar olarak A(E)T/AB üye ülkeleri ve Türkiye yukarıda sözü edilen antlaşma hükümlerini ve onları yorumlayan ABAD ın Kararları nı uygulamakla yükümlüdürler. Bunların uygulanması için üye ülke parlamentolarının ayrıca bir düzenleme yapmalarına gerek yoktur. Katma Protokol (KP) ve Ortaklık Konseyi Kararları nın yukarıda belirtilen maddelerinin içerikleri yeteri kadar açık ve sarihtir. Onun için de hayata geçirilmelerinde bir başka uygulama kararına ihtiyaç yoktur. İş adamlarımız açısından KP nin 41. maddesinde çok önemli bir hüküm bulunmaktadır: Standstill-Hükmü, yani mevcut durumun kötüleştirilemeyeceği. Nitekim ABAD verdiği Savaş, Abatay/Şahin, Tüm/Darı, Soysal/Savatlı ve nihayet Demirkan Kararları nda bu maddelerin doğrudan uygulanabilirliğini teyit etmiş bulunmaktadır. Bununla beraber aşağıda bu alanda verilmiş olan dört önemli karar ve onları etkileri özetlenecektir: Abdülnasır Savaş Kararı ABAD ın 11 Mayıs 2000 tarihli Savaş Kararı nda yasal olarak turist vizesiyle İngiltere ye gitmiş olan Abdülnasır Savaş ve Savaş Ailesi nin hukuki durumu irdelenmektedir. Aile 1984 yılında bu ülkeye yasal olarak gitmiş olmasına rağmen orada izin almadan kalmış ve ilk etapta bir gömlek atölyesi, daha sonra da iki yiyecek-içecek büfesi açmıştır. İlk bakışta Savaş Ailesi nin bu ülkedeki mevcut yasaları çiğnediği gibi bir sonuca varmak mümkündür. Buna karşın geçmişteki uygulamalara baktığımızda, 1973 yılında Türkiye den Birleşik Krallığa turist olarak gitmek vizeye tabi değildi. İşverenlerin iş bağlantıları kurmaları ve karşılıklı pazarlık yapmaları için gerekli görülen seyahatler için de vize uygulanmamaktaydı. Ayrıca bu ülkeye turist olarak giden bir kişinin işyeri açması yasal olarak mümkündü. Ancak Savaş Ailesi bu ülkeye 1984 yılında, yani İngiltere ye seyahat etmenin ancak turist vizesiyle mümkün olduğu bir zamanda gitmiş ve yine işyeri açmak için bu arada değişen İngiliz ulusal yasalarına göre izin almaları gerekmişti. Savaş Ailesi bu ülkeye seyahat için vize almışlarsa da, pasaportlarına Londra da çalışamayacakları, yerleşemeyecekleri ve herhangi bir hizmet sunamayacaklarına dair kısıtlamalar getirilmiştir. İngiltere ve bu arada diğer AB üyesi ülkeler tarafından, Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği 1973 tarihinden itibaren Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan işverenlerle serbest meslek sahibi kişilerin Haklarına Kısıtlama Yasağı getirmelerine, Almanca deyimiyle Standstill-Hükmü, temel ilkesine göre olanak yoktur. Ayrıca ATAD daha önce vermiş olduğu diğer kararları ile 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı nın (OKK) 13. md. ve yine 2/76 tarihli OKK nin 7. md. doğrudan doğruya uygulanabileceğini teyit etmektedir. Dolayısıyla bu tarihten, yani tarihinden sonra AB üye ülkelerinde çalışan ve bununla bağlantılı olarak yaşayan Türklere getirilen tüm kısıtlamaların Haklara Kısıtlama Yasağı nedeniyle uygulanması mümkün değildir. Bu

4 noktada AB üye ülkelerinde yürütülen uygulamalara ve hizmet sunanların vize alma zorunluluğuna dönüp bakmak yerinde olacaktır. Savaş Kararı Sonrası Alman Hükümeti ve Bavyera Eyaleti nin Tepkisi Savaş Kararı sonrası Federal Alman ulusal mahkemeleri de ilk kez yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest edinimine dönük önemli ve yol gösterici kararlar almışlardır. Bu kararlar iki farklı kesim için önemli haklar gündeme getirmekteydi: Bu karara dayanarak Federal Alman ulusal mahkemeleri de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan işverenlerin ve serbest meslek sahiplerinin haklarının 1973 yılından başlayarak geriye doğru kötüleştirilemeyeceği doğrultusundaki normunu teyit ediyorlardı. Hali hazırda bir A(E)T/AB üyesi ülkede çalışmakta olan Türk işçilerinin 1976 tarihinden ve onların aile bireylerinin haklarının da 1980 tarihinden başlayarak geriye doğru kötüleştirilemeyeceği teyit ediliyordu. Bavyera Eyaleti İçişleri Bakanlığı, Avrupa Adalet Divanı nın Savaş Kararı na dayanarak, aşağıda sıralanan hukuki konularda Türklere dönük yeni haklara dikkat çekmekteydi: Savaş Kararı na göre 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol ün 41/1 maddesi doğrudan geçerlidir ve önkoşulsuz (unmittelbar anwendbar) uygulanmak zorundadır. Bu yolla da ulusal yasaların üstünde olup, onlarla çatıştığında onları ikame etmektedir. Bu durumda Almanya ya veya diğer bir AB üye ülkesine hizmet sunmak için giden (Dienstleistungserbringer) Türklere 1 Ocak 1973 tarihli yasalar uygulanır. Bu arada, yasada pozitif bir değişiklik yapılmışsa onun dikkate alınması zorunluluğu vardır. Bunun anlamı Almanya ya veya bir diğer AB üye ülkesine hizmet sunmak için giden (Dienstleistungserbringer) Türklerin Almanya ya vizesiz seyahat hakkı vardır (visumfrei nach Deutschland einreisen) ve bu ülkede üç aya kadar kalma olanakları bulunmaktadır. Federal Almanya İçişleri Bakanlığı ise 1972 tarihinde yayınlanan vize alma zorunluluğu olmayan ülkeler listesinde Türkiye nin ismi geçmediğinden ötürü, bahsedilen bu sonuca varılamayacağı şeklindeki hukuki temeli olmayan iddiasını öne sürmektedir. Bu tutum karşısında, Avrupa Komisyonu nun harekete geçerek AT Hukuku nu Denetleme Yetkisi ni kullanması gerekmekteydi. Bunun için Türk Hükümeti nin ve/veya sivil toplum kuruluşlarının da Avrupa Komisyonu na başvurmaları gerekliydi. Bu alanda AB nin Ankara Temsilciliği yoluyla görüş istenebilirdi. Ancak maalesef bunların hiçbiri yapılmamıştır. Eğer bu adımlar atılsaydı, Schengen Vizesiyle seyahat edecek Türkler, bu vize başka bir üye ülke için verilmiş olsa bile bu vizeye dayanarak Almanya ya gidebilecek ve toplam iki ayı aşmamak koşuluyla orada kalabileceklerdi. Bu yüzden suç işlemiş sayılmaları ve kendilerine para cezası kesilmesi mümkün olmayacaktı. Ayrıca, Almanya da veya bir başka AB üye ülkesinde merkezi olan bir tır firmasında sınır ötesi çalışan Türk tır-şoförleri eskiden olduğu gibi tekrar çalışma izninden muaf (Arbeitserlaubnisfreie Beschäftigung) olarak çalışabilmeliydiler. Haksız ve hukuku inkâr eden uygulamaya karşı Avrupa Toplulukları Adalet Divanı na günümüze kadar vatandaşlarımız tarafından birçok kez başvurulmuştur. Bu başvuruların çoğu sonuçlanmıştır. ABAD bu davalarda üye ülkelerdeki uygulamaların hukuki olmadığı doğrultusunda karar vermiştir. ABAD kararlarının bir sonucu olarak tekrar eski durum, yani 1 Ocak 1973 tarihinden önceki dönem, hukuki geçerlilik kazanmıştır. Eren Abatay/Nadi Şahin Kararı

5 1995 de zamanın Almanya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Norbert Blüm, bu ülkede faaliyet gösteren nakliye firmalarından ikametleri Türkiye de olan tır sürücülerinin işlerine son verilmesini istemiştir. Bu hukuk dışı isteğe karşı, Avrupa Hukuk Tarihi nin en büyük mücadelelerinden biri başlatılmış ve 21 Ekim 2003 de, Lüksemburg saatiyle saat 9.30 da açıklanan kararla noktalanmıştır. Mersinli tır şoförü ve Türk vatandaşı olan Eren Abatay ın çalıştığı Mersin den bir tır firması ile Federal Almanya da firması bulunan başka bir tır firmasının sahibi olan Alman vatandaşı işveren Nadi Şahin in Federal Alman Çalışma Dairesi ne karşı açtıkları iki değişik davanın, ihracatının % 90 ını karayoluyla ve tırlarla yapan Türkiye için önemi büyüktür. Bunun bir nedeni Eren/Abatay davasının Türkiye de oturan biri tarafından açılmış olmasıdır. Böylece Türkiye den dava açılamayacağı inancı yıkılmıştır. Davayı, işçi Abatay kazanarak işverenlerin de önünü açmıştır. Aslında her iki davacı da işyerlerini kurtarmak için ortak hareket etmişlerdir. Mahkeme bu iki davayı daha sonra birleştirmiştir. Dava, Alman Hükümeti nin Alman işverenlerden (Şahin bunlardan biridir) Türk uyruklu işçilerinin işten çıkartılmalarını istemesi üzerine açılmıştır. İki değişik tır firmasından gelen davacılar, işçi Abatay ve İşveren Şahin, karşılıklı dayanışma içinde bürokrasiye karşı hukuki haklarını korumuşlardır. 7 yıl süren bu hukuk uğraşısı sonunda Almanya da 70 den fazla dava sonuçlanmıştır. Bu davalar, dava açanların haklılığını ortaya çıkarmıştır. Eğer AB üye ülkeleri hukuka uygun davransalardı, Birlik Yurttaşlığı statümüz gerçekleşecek ve bu davalara da gerek kalmayacaktı. Ayrıca Birlik yurttaşları haklarının kullanılması durumunda hâlen yaşanılan ülkelerde yerel seçimlere, AB düzeyinde de Avrupa Parlamentosu Seçimleri ne katılma imkânı doğabilecekti. Yine Birlik Yurttaşlığı çerçevesinde A(E)T/AB Hukuku nun üç temel ilkesi de Avrupa Türkleri için geçerli olabilecekti. Mevcut Hakkın Kötüleştirilemeyeceği Hükmünün Tüm ve Darı Kararı Işığında Analizi Hizmet sunan Türk işverenleri için vizesiz almadan gitme hakkı 1980 li yıllardan itibaren dile getirilmekle birlikte Avrupa Toplulukları Adalet Divanı nın (ABAD) 11 Mayıs 2000 tarihli Abdülnasır Savaş Kararı yla gündeme oturmuştur. Konu, Tüm ve Darı nın Birleşik Krallık a sığınmacı olarak girdikten sonra bu ülkenin göçmen otoritelerine iş kurmak üzere yaptıkları başvuruların ilgili mercilerce reddedilmesiyle yeniden alevlenmiştir. Dava açtıkları idari mahkeme, Tüm ve Darı nın lehine karar vermişse de, Birleşik Krallık ın İçişleri Bakanlığı nın davayı temyize getirmesi üzerine konu Lordlar Kamarası na taşınmıştır. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, iki Türk vatandaşına işyeri açma izni vermeme kararını gerekçelendirirken, ülkede halen geçerli olan ulusal göçmenlik yasasını ve yönetmenliklerini kendilerine hukuki temel olarak almışlardır. Buna karşın Lordlar Kamarası, A(E)T/AB Türkiye Ortaklık Hukuku ndan Tüm ve Darı lehine bir sonuç çıkartılabileceği görüşünden hareketle ABAD dan bir öngörüş (preliminary) kararı almak üzere başvurmuştur. ABAD da bunun üzerine 20 Eylül 2007 tarihinde Veli Tüm ve Mehmet Darı nın Büyük Britanya ya karşı taraf oldukları C 16/05 karar dosyasında Türk yurttaşlarının yerleşme hakkına ilişkin olarak üye ülkeler açısından bağlayıcı ve geniş kapsamlı bir karar vermiştir. Bu ATAD Kararı aynı zamanda Topluluk Hukuku ve onun bir parçası olan A(E)T/AB Türkiye Ortaklık Hukuku nun bir sonucudur. ABAD ın getirdiği yorum, üye devletlerin yetkilileri ve mahkemeleri için bağlayıcıdır. Dava konuları ulusal mahkemelerden bir temel görüş bildirmesi için ABAD a aktarıldığından, bu açıdan bakıldığında ulusal mahkemeler genel geçer (de facto) olarak Topluluk Hukuku nun

6 Mahkemeleri konumuna gelmiş bulunmaktadırlar. Aynı zamanda, ABAD bu yöntemle en yüksek ve en son yargı mercii olarak tanınmakta ve bu bağlamda bu kurum AT/AB Hukuku nun kapsamı ve içeriği bakımından denetleme ve yorumlamaya en son yetkili ve görevli tek otorite olarak kabul görmektedir. Bu yolla, AT/AB Hukuku nun tüm ülkelerde aynı anda uygulanması güvence altına alınmakta ve üye devletlerin mahkemelerinin bu sürece katılımları sağlanmaktadır. Zaten Topluluk/Birlik Hukuku nun, üye devletlerde farklı farklı yorumlanmasına izin verilseydi, bu hukuk düzeni tüm ülkeler için homojenliğini / yeknesaklığını kaybederdi. ABAD kuruluşundan itibaren uygulanan bu yolla, Topluluk/Birlik Hukuku nun üstünlüğü sorusuna ilişkin duruşunu da sık sık yenileme fırsatı bulmaktadır. Unutmamak gerekir ki, ABAD ın kararları ancak Topluluk Hukuku nun supranasyonal ayrıcalığa sahip olmasının ardından, önem kazanmıştır. Bu kavram, 1960 lı yılların başında ABAD tarafından 1963 tarihli Van Gend (C 26/62) Kararları yla birlikte uygulamaya konulmuş ve daha sonra da geliştirilerek, günümüzde genel geçer bir anlam kazanmıştır. Tüm ve Darı Davası ndaki anlaşmazlık konusu, bu arka plandan hareketle çözüme kavuşturulmuştur. Ayrıca Birleşik Krallık da geçerli olan ulusal göçmenlik yasalarıyla 1 Ocak 1973 den önce geçerli yasalar aynı hükümleri içermemektedirler. Daha da önemlisi şimdiki yasal durum, Türk vatandaşları için daha az haklar sunmaktadır ve Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği zamana göre daha kısıtlayıcı hükümler içermektedir. AET-Türkiye arasında 1963 de imzalanan Tam Üyeliğe Dönük Ön Üyelik Antlaşması/Ankara Antlaşması nın 2. maddesinin 1. bendine göre, antlaşmanın amacı; diğerlerinin yanında, yerleşme hakkına getirilen kısıtlamaların ileriye dönük bir şekilde kaldırılmasıdır (madde 13). Bu maddeye göre akit taraflar, 1958 de AET nin Kurucu Antlaşması nın Topluluk vatandaşlarına uygulanabilir yerleşme hakkına ilişkin koşullarını kendilerine rehber almayı taahhüt etmektedirler. Katma Protokol ün 41. maddesine göre, akit taraflar, aralarında yerleşme özgürlüğüne yeni sınırlandırmalar getirmekten sakınmalıdırlar. ABAD ın kararının can alıcı noktası ise; yalnızca Katma Protokol deki Geriye Doğru Kötüleştirme Yasağı maddesinin üye bir ülkeyi, sadece ulusal sınırları içinde yaşayan Türk vatandaşlarına daha ağır/külfetli yasaları şart koşmaktan men etmekle kalmadığı, aynı zamanda sonradan yürürlüğe konan yasal kötüleştirmelerin dışarıdan ülkeye giriş yapmak isteyen Türklere de uygulanamayacağına dair tespitidir. Standstill hükmü, yani geçmiş tarihte kazanılan bir hakkın o tarihten başlamak kaydıyla geriye doğru kötüleştirilemeyeceği ilkesi Topluluk içinde yeni bir entegrasyon düzeyi sağlamak bağlamında sürekli başvurulan bir hükümdür. Van Gend Davası (1963) Avrupa Toplulukları Kurucu Antlaşması nın doğrudan uygulanabilirliğini ve Topluluk Hukuku nun ulusal hukuka üstünlüğünü uygulamaya dönük verilen ilk davadır. Bir hakkın geriye doğru kötüleştirilemeyeceğine dair verilen kararlar, İngilizce deyimiyle Standstill Agreement kendi başlarına bir hak yaratmazlar. Sadece hakkın geriye doğru kötüleştirilemeyeceği ilkesinin başladığı andaki hukuki durumu dondurur. Ancak 1973 yılında Türkiye ile Topluluk üye ülkeleri arasında, o tarihte yürürlükte bir Avrupa düzenlemesi olmadığı için ulusal hükümlerin sürmesini beklemek yanlış olmasa gerekir. Bu durum hukuki açıdan ilk bakışta tatmin edici olarak görünmediği gibi mevcut durum tutarsız/anlamsız olarak nitelendirilebilir. Çünkü her üye ülkenin iç hukuku doğal olarak diğer üye ülkelerin iç hukuklarından farklı olabilmektedir. Bu, Avrupa Hukuku nun ulusal hukukların üstünde bir hukuk olmasından ve her üye ülkenin iç hukukunu farklı şekillerde etkilemesinden

7 kaynaklanmaktadır. Bir başka deyişle, Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği gündeki mevcut haklarda geriye doğru kötüleştirme yapılamayacağı ilkesi üye devlette etkin olmaktadır. Buna bağlı olarak da Tüm ve Darı Kararı nın etkilerinin sadece Birleşik Krallık da yerleşik olanlarla sınırlı kalmayıp Türkiye de yaşayan Türk yurttaşları için de geçerli olduğu sonucu çıkmaktadır. Her ne kadar ABAD Kararı nda konuya dönük doğrudan atıf olmasa da, bu görüş yerleşme hakkının hukuki çağrışımıyla ilintilidir ve bunun üzerine inşa edilmiştir. Buna göre bu hakkı kullanmak için, hakkın sahibinin yani, başka bir üye ülkede iş kurmak isteyen kişinin, o üye ülkeye taşınarak yerleşmekte de özgür olması gerektiği belirtilmektedir. Özetle kararın hukuki etkisi; Türk vatandaşlarının vize için başvurmak zorunda olmadan, kendisine iş kurmak için herhangi bir AB üyesi ülkeye genel bir giriş hakkı değildir. Bu hak, 1973 yılında, kendilerine Birleşik Krallık da iş kurmak isteyen Türklerin bu ülkeye girerken vizeye ihtiyaç duymamaları için verilmiştir. Ancak ülkeye girdikten sonra en çok iki ay içinde bir iş kurup ailelerinin geçimini sağlayacak mali kaynaklara sahip olduklarını gösterebilmeleri gerekmektedir de sahip olunan bu hakka göre; Türk vatandaşları şimdi serbestçe Birleşik Krallığa girebilir ve kendilerine iş kurabilirler. Bu haklar 1 Ocak 1973 yılında A(E)T/AB üye ülkeleri olan Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, İrlanda, Büyük Britanya ve Danimarka için geçerli olacaktır. Bu durum, diğer üye ülkelerde ise onların üye oldukları tarihlere göre tamamen farklı olabilir. Onun için, her ülkenin A(E)T/AB ye üye olduğu tarihin yanı sıra, o zamanki ulusal göçmenlik yasalarında yer alan ilgili hükümlerin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu ciddi ve uzun soluklu bir çalışmayı gerektirmektedir. Mehmet Soysal, Cengiz Salkım, İbrahim Savatli Davası, AVRUPA DA HUKUKİ GÜVENGESİZLİĞE ve Vizeye Son mu? Avrupa Birliği ile ülkemiz arasındaki anlaşmalar gereği, AB nezdinde mevcut olan haklarımız, AB üye devletleri tarafından sürekli ihlal edildiği halde bunlara karşı gerek bilgi eksikliği, gerekse hukuki destek olmayışı sebebi ile, ilgili hukuki platformlara neredeyse hiç taşınamamıştır. Bireysel çabalar ile AB üye ülkelerinde, yazarın öncülüğünde ve bilimsel desteğiyle, 5000 i aşan açılmış davalardan 2009 yılına kadar 48 i Avrupa Birliği nin en son ve en yüksek yargı mercii olan Avrupa Toplulukları Adalet Divanı na (ATAD, Aralık 2009 tarihinden itibaren ABAT) yansımıştır. 1 Lüksemburg merkezli ATAD/ABAT ın en son ve en yüksek yargı mercii olarak baktığı bu davaların çoğunluğu davacılar tarafından kazanılmıştır. Ancak bunların getirisi ve götürüsü şimdiye kadar ciddi bir şekilde Türk kamuoyunda konuşulmamış ve bilim dünyamıza mal edilmemiştir. 2 Sonuç olarak da, kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Bu davalar ile ilgili nihai kararları, üye ülkelerin ulusal yasalarının üzerinde ve onları bağlayıcıdır. Bu kararlar üye ülke mahkemelerini ve karar verme mercilerini de bağlamaktadır. Bu nedenle ülkemize ve ülkemiz insanlarına dönük önemli haklar ortaya çıkmıştır. Ancak bunlar genelde bilinmemektedir. Kazanılmış davaların çoğunda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları söz konusu olduğunda, muhatap devletler ATAD/ABAD ın ilgili 1 Davalara konu olmuş hakların en önemlileri, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının üye ülkelerde çalışma hakları, yerleşme serbestisi ve hizmet edinimi - hizmet alma ve sunma amaçlı tüm seyahatleri ile hiçbir ayrımcılığa muhatap olmadan, ilgili ülkelerde yerleşme, işyeri açma ve eşit muamele görme- eğitim, aile birleşmesi gibi hakları kapsar. 2 Dış İşleri Bakanlığımızın teşkilat yapısı, yurt dışında yaşayan ve yurt dışı ile ticari, sosyal, kültürel ilişkide olan milyonlarca insanımızın yurt dışındaki hukuki haklarını takip etme ve onlara danışmanlık vermeye uygun değildir. Yurt dışına göç vermiş başka ülkelerde örneğin İtalyanların Patronati örmeğinde olduğu gibi, bu konuda çok başarılı modeller vardır. Türkiye, bu konuda yeni bir yapılanmaya gitmelidir.

8 kararlarını uygulamaya koymamış, yanlış yorumlamış veya vatandaşlarımızın haklarının varlığı ispat edilmesine rağmen, haktan sadece dava açan kişi faydalandırılmıştır. 3 Bu uygulama, Avrupa Hukuku nun temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Soysal ve arkadaşları davasının karar aşamasında 44 yıllık ATAD/ABAD tarihinde ilk kez gerçekleşen trajik bir durum ile, Avrupa Komisyonu daha önce lehte verdiği yazılı görüşünü, 2 Eylül 2008 tarihindeki duruşma sırasında sözlü olarak değiştirmiştir. Bu gelişmenin, AB Komisyonu nda konu ile ilgili muhtemel siyasal bir değişikliğin ve bir etki mekanizmasının kuvvetli bir işareti olarak yorumlanmasında fayda vardır. Bu dava, başta vize kısıtı olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının seyahat ve yerleşme haklarının geri götürülmüş kısımlarının tespiti ve ihlallerin kaldırılması ile ilgilidir ve hayati önemi vardır. Bu dava ile ilgili, başta Almanya, Yunanistan vb. ülkeler olmak üzere üye devletler de, hukukun ötesine geçen siyasi içerikli yazılı görüşlerini ATAD/ABAD a resmen bildirmişlerdir. ATAD/ ABAD, bugüne kadar olduğu gibi, adaletin tecellisi için saygınlığına gölge düşürmemek adına hukukun gerektirdiği yönde hareket edebilirliği o zamanlar sorulmaya başlanmıştı. Ancak Avrupa Komisyonu gibi, siyasi bir adım atması da o zamanlar ihtimal dâhilindeydi. Bu gelişmelerin ışığı altında ATAD/ABAD a, mevcut davanın Türkiye den bilimsel ve hukuki olarak izlendiğini ve üye devletlerin ATAD/ABAD kararlarını uygulamaları gerektiğini ihsas eden hassas bir mesaj verilme ihtiyacı vardı. Bu çerçevede, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı nda vatandaşlarımız ile ilgili devam eden davaların ve geçmişte sonuçlanmış davalar ile ilgili üye ülkelerin ATAD/ABAD kararlarına uyma mükellefiyetlerinin takibinde olunduğunun işareti verilmesi kaçınılmazdı ve bu o zaman araştırma kurumumuz tarafından çok etkili ve çiddi bir şekilde verildi. Vizeyi kaldırma yolunda Avrupa Topluluğu Adalet Divanı na yansıyan bu dördüncü karar, 19 Şubat 2009 tarihinde üye ülkelerin en yüksek ve en son mahkemesi olan Avrupa Toplulukları Adalet Divanı (ATAD) tarafından açıklanmıştır. 4 Davayı açanlar, Mehmet Soysal, Cengiz Salkım ve İbrahim Savatlı adlı üç tır şoförüdür. Bu tır şoförleri, Türkiye de yaşamakta, ancak bir Alman firmasında ve Alman plakalı tırlarda çalışmaktadırlar. İşyerleri Türkiye ile Almanya arasındadır. Alman hükümeti, davacıların 2000 yılına kadar vize uygulamadan çalışmalarına müsaade etmişti. Ancak, Eylül 2001 ve Ocak 2002 tarihinde vize isteklerini geriye çevrilmişti. Bunun üzerine 3 Türk şoförü ve yanında çalıştıkları Almanya merkezli ve Almanya ulusal yasalarına göre kurulan ÇAT firması, Berlin İdare Mahkemesi ne başvurdular. Başvurularında da, kendilerine vize uygulanamayacağı tezini temel almışlardır. Berlin İdare Mahkemesi, 3 Temmuz 2002 tarihli kararı ile bu davayı geri çevirmiştir. Davacılar, buna karşın Berlin Eyalet Mahkemesi ne giderek, orada davalarını devam ettirmişlerdir. Berlin İdare Mahkemesi ise konunun, AB-Türkiye Ortaklık Hukuku nun kapsamına girdiğinden hareketle, kararı kendisinin veremeyeceği sonucuna varmıştır. Avrupa Hukuku kapsamına giren bu gibi davalarda, üye ülkelerin en yüksek mahkemesi olan ve merkezi Lüksemburg da bulunan ATAD/ABAD karar vermektedir. Bunun için üye ülke mahkemesi, görüş almak için bu 3 Örnek Vaka: 2007 yılının Ekim ayında Birleşik Krallık kaynaklı bir dava, ATAD tarafından yine vatandaşlarımız lehine sonuçlandığı ve ATAD ın verdiği karar sonrası Birleşik Krallık Büyükelçiliği nin web sitesinde bahse konu dava ile ilgili Birleşik Krallık tarihi yasalarını gözden geçirmektedir dendiği halde, dört yılı aşkın bir süredir bu ülke bu yönde hiçbir adım atmamış, sadece davacı kişiler ile ilgili adım atmış ve maalesef konu, Türkiye tarafından takip edilememiştir. Bu şekilde açıklama yapılmayan, başta Almanya olmak üzere bir çok daha vaka mevcuttur. 4 Dava Detayı için bkz. Federal Almanya Cumhuriyeti ne karşı Mehmet Soysal ve İbrahim Savatlı davası. Dosya No: C-228/06.

9 mahkemeye başvurarak, çeşitli sorular sormuştur. Bu soruların temeli, üye ülkelerin davacılara çalışmalarını önlemek için vize koyma hakkı olup olmadığını anlamaya dönüktür. Vize konmadan önce de Alman makamlarının tır şoförlerinin kullandıkları pasaportların hukuki geçerlilikleri olup olmadıklarına bakma hakları vardı. Ancak konulan vize, pasaportun hukuki olup olmadığından daha ileri gitmekte ve bir işverenin iş verdiği kişiyi işe almaya önlemeye dönüktür. Bir başka deyimle, işverenin kimi işe alacağının yetkisi, bir idari kuruma, o da bu yetkiyi ilgili kişiye vize vermek ve vermemek arasında seçimle ilintilendirilmiştir. Bu şekliyle Alman kurumu, kime vize verip vermeyeceği, bir başka deyimle kimin işe girip giremiyeceği, hakkını elinde tutmaktadır. Kaldı ki; vize almak için dış temsilciliklere gitmenin, vize için ücret ödeme (daha önce böyle bir ödeme yoktu) gibi yeni engeller teşkil ettiği ortaya çıkmıştır. İşte, Berlin Eyalet Mahkemesi hizmet sunumu ve alımına dönük bu gibi kısıtlamaların 1973 te yürürlüğe giren Katma Protokol ün 41. maddesinin 1. bendi ile bağdaşıp bağdaşmadığını sormaktaydı. 41. madde şunu söylemektedir: Akit taraflar, aralarında yerleşme hakkı ve hizmetlerin serbest edinimini yeni kısıtlamalar koymaktan sakınırlar. ATAD/ABAD, daha önce vermiş olduğu kararlarda, söz konusu bu maddenin doğrudan geçerli olduğunu teyit etmişti. Bunun için, mahkemenin 11 Mayıs 2000 tarihli Abdülnasır Savaş Kararı na; 21 Ekim 2003 tarihli Abatay/Şahin Kararı na ve nihayet 2007 tarihli Tüm/Darı kararlarına bakmak yeterlidir. Ayrıca, Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin temelini oluşturan 1963 tarihli Tam Üyeliğe Dönük Ön Üyelik Antlaşması nın ve bunu somuta indirgeyen ve uygulanabilir bir şekilde düzenleyen 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol un, Avrupa Hukuku nun bir parçası olduğu, yine ATAD/ABAD tarafından daha önce bizim gibi tam üyeliğe dönük AET bir antlaşma yapmış olan Yunanistan la 5 ilgili verilmiş olan Haegeman kararıyla 6 teyit edilmiştir. 14 Kasım 1989 tarihli, Yunanistan ın Avrupa Komisyonu na karşı, bu ülkeden izin almadan Türkiye ye ekonomik yardım etmesine karşın Yunanistan, Avrupa Komisyonu nu mahkemeye vermiş, yaptığı işin yanlış olduğunu ileri sürmüştür. Komisyon da kendisini haklı göstermek için mahkemede, Türkiye ile yapılan antlaşmaların 1958 tarihli ve Topluluğu kuran Roma Antlaşması nın bir parçası olduğunu ileri sürmüş ve Mahkeme, Komisyon un bu tezini haklı bulmuştur. Ayni şekilde A(E)T/AB Türkiye Ortaklık Konseyi Kararları da Avrupa Hukuku nun ikincil kaynakları olarak algılanmış ve o özelliği doğrultusunda yorumlanmıştır. Bu tarihten çok daha önceleri, yani 1974 yılında, Türkiye nin A(E)T/AB ülkeleri ile yaptığı temel antlaşmaların Avrupa nın birincil anlaşmalarına eş değer olduğu görüşü ATAD ın Haegeman kararıyla, zaten genel geçer bir ilke olarak kabul edilmektedir. Ancak bu temel ilke Türk Hukuk dünyası tarafından o zamanlar ne anlama geldiği anlaşılamamış ve dolayısıyla haklarımız kendi hukukcularımız tarafından sürekli reddedilmiştir. Bu yanlışlığı düzeltmek için yirmi yıldan daha uzun bir süre beklemek gerekmiştir. Bu da Almanya kaynaklı ve 1990 lı çalışmalarımızla sağlanabilmiştir. Bu konuda Avrupalı Türklerin ve onların içinde özellikle En Alttakilerin yani çaresizlerin verdikleri uğraşlarla mümkün olabilmiştir. 5 Yunanistan ve Türkiye nin 1960 larda AET ile yaptıkları antlaşmaların felsefeleri temelde aynıdır ve İki Avrupa ülkesi olarak tam üyeliği hedeflemişlerdi. Yunanistan in (Atina) Ortaklık Antlaşması için krş. 6 Haegeman kararının analizi için bkz.: =61973J0181, eriçim 20 Ocak Bu karar bizim için çok önemli olmasına rağmen henüz Türk literatüründe derinlemesine incelenmemiştir.

10 Bu anlamda ATAD/ABAD, 1990 yılında bir adım daha ileri giderek, sadece birincil hukukun değil, yani Ankara Antlaşması ve Katma Protokol un değil, ayni zamanda bu birincil hukuka dayanarak A(E )T/AB-Türkiye Ortaklık Konseyi nin almış olduğu kararların da aynı şekilde, ikincil hukuk olarak Avrupa hukukunda geçerli olduklarını ve aynı seviyede aynı muameleye tabi tutulacaklarını bir kez daha, ama bu kez çok daha açık ve net bir şekilde, belirtmiştir. 20 Eylül 1990 tarihli, tarihi Sevince Kararı ile Türkiye-AT ilişkilerinde açılan bu süreç (o tarihlerde bu süreç Türk hukuk dünyasınca ve dolayısıyla Dışişleri bakanlığımızca tamamen göz ardı edilmişti) sonucu, başta Almanya daki Türkler olmak üzere, Avusturya, Hollanda, Türkiye ve Birleşik Krallık tan Şubat 2011 tarihine kadar ATAD a sadece bir vatandaşlar hareketi sonucu 52 dava yansımış ve sonuçlandırılmıştır. Bunu dünya tarihinde göç alanında yaşanmış ilk büyük uluslararsı sivil bir hareketin başarısı olarak algılamak ve onun sosyal tarihteki yerini iyi belirlemek gerekir. Bu kararlarda temel ilke, Avrupa Hukuku nun ulusal hukuktan üstün olduğu, ulusal hukukla çatıştığında onu ikame ettiği ve Avrupa Hukuku na ters düşecek bir uygulamanın ulus devletler tarafından yapılamayacağı doğrultusundadır ve tüm kararlar da bu temel ilkeye dayanmaktadır. Bu temel ilkelerden hareket eden ATAD/ABAD, vizeyi kaldırmaya dönük o zamana kadar ki verdiği dört kararda aşağıdaki sonuçlara varmıştır: Katma Protokol ün 41. maddesinin 1. bendi, ulus devletlerin mahkemelerince ve idari kurumlarınca doğrudan uygulanır. Söz konusu madde, açık ve sarihtir. Uygulaması için yeni kurallar gerekmez ve ileriye dönük yeni kısıtlayıcı işlemlerin uygulanmasına yasak getirir. Bu temel ilke ATAD tarafından 11 Mayıs 2000 tarihli Savaş, ve Abatay/Şahin Kararları nda kenar numarası 46 ila 54 ile ve kenar numarası 58 de belirtilmiştir. Hem Türkiye deki işverenler, hem de üye ülkede çalışanlar hizmet edinimi ve sunumuna dönük haklarını kullanmak için Katma Protokol ün 41. maddesini baz alırlar. Bu ilke, Abatay/Şahin Kararı nın 105. kenar numarasında ifade edilmiştir. Mevcut haklarda kötüleştirme yasağına dönük olarak ATAD, üye ülkelere Türkiye ve Türklere dönük olarak oturma ve hizmet alma alanlarında yeni zorluklar çıkarılmasını yasaklamıştır. Bu konu Abatay/Şahin Kararı nın 72. kenar numarasında özellikle vurgulanmıştır. ATAD ın yine vurguladığı başka bir gerçek de, üye ülkelerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına karşı ileriye dönük yeni bir kısıtlama getiremeyeceği şeklindedir. Söz konusu ilke, Savaş Kararı nda kenar numarası 69 da ve Abatay Kararı nda kenar numarası 66 da görülmektedir. Bu yorumla, yukarıda belirtilen hizmet taşıyıcısı olan tır şoförleri için de geçerli olduğu, Abatay/Şahin Kararı nın 67. kenar numarasında dile getirilmiştir. Avrupa Topluluğu nun 49. maddesi, bir başka üye ülkede yaşayan Birlik Yurttaşları na karşı her türlü ayrımcılığı yasaklamaktadır. Bunun için sözü geçen mahkeme, 2 Şubat 2001 tarihinde Eanlier Kararı nı 11 Haziran 2002 tarihinde Gräbner ve diğer kararlarını vermiş bulunmaktadır. Bu kararlara göre, bir kişinin hizmet sunumu için bir yerden bir yere gitmesinde, vize istemesinde bir sınırlamadır. Vize koyma ve vize isteme, ister ulusal hukuka dayandırılsın, ister Avrupa Hukuku çerçevesinde istensin, bunun hizmet sunumuna bir engel olduğu gerçeği değişmez. Üye ülkeler ve onların kurmuş oldukları Birlik, aldıkları kararlar ortak işlem gibi görülür. ATAD, bu konuyu da 16 Temmuz 1998 tarihli Kararı ile açıklığa kavuşturmuştur. Bu çerçeveden bakınca, mevcut haklarda kötüleştirme yasağı, çeşitli ülkelerde farklı uygulanacağı korkusunu dikkate almadan yürürlüğe girmek zorundadır.

11 Katma Protokol ün 41. maddesi, mevcut haklarda geriye doğru kötüleştirme yasağını içerir. Dolayısıyla üye ülke de kendi başına oturma ve çalışma hakkını vermez. Bundan dolayı da, üye ülkelere illegal göçü meşrulaştırmaz. Bununla birlikte üye ülkeler, bu ülkelere yapılacak seyahatleri ve bu ülkede kalma haklarını, yeni kriterler getirerek 1973 te mevcut olan durumun gerisine geçemezler. Bu temel ilkeden hareketle, Türkiye oturumu olan ancak Alman plakalı tırlarda çalışan Türk tır şoförlerine de 1 Ocak 1973 teki mevcut durumdan daha ağır şartlar konulamaz. Sonuç olarak, hukukun üstünlüğü ilkesine genelde bugüne kadar vermiş olduğu kararlarla uyan ATAD, 2009 yılında da siyasi müdahalelerle rağmen temel görüşünden sapmamış, 19 Şubat 2009 tarihinde verdiği kararda, Katma Protokol ün 41. maddesinin hizmet sunumu ve alımına getirilen kısıtlamaları yasakladığını ve Türkiye den hizmet sunanların ve hizmet alanların ve bu hizmeti taşıyan tır işçilerine konan yasaklar kaldırılmasının altını çizmiştir. Mevcut Hakkın Kötüleştirilemeyeceği Hükmünün Ödenen Harç ve Vize Paralarına Etkisi 17 Eylül 2009 tarihinde, Avrupa Topluluğu Adalet Divanı, verdiği T. Şahin kararıyla Haklarda Kötüleştirme Yasağı nı tekrar yorumladı. Ayrıca, 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe giren Katma Protokol ün 41. maddesinin AB üye ülkelerini bağladığını bir kez daha, teyit etti. Merkezi Lüksemburg da bulunan ve üye ülkelerin en son ve en yüksek yargı organı olan ATAD, 19 Eylül 1980 tarihli 1/80 sayılı A(E)T-Türkiye Ortaklık Konseyi Kararı nın 13. maddesinin geçerli olacağını ve buna dayanarak Türk Vatandaşları nın dava açabileceklerini karar kıldı. Kararın temeli yukarıda belirtilen hukuki metinlerde sözü edilen Mevcut Haklarda Kötüleştirme Yasağı prensibine dayanmaktadır. Bu prensibe göre; sözü edilen hukuki metinler yürürlüğe girdikleri tarihten sonra üye devletlerin hem Avrupa Birliği üye ülkelerinde hem de Türkiye de yaşayan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları na, hizmet alımı ve ediminde ayrıca göç edilen ülkelerde oturma izni alma ve çalışma koşullarında ve de serbest dolaşım haklarında her türlü kötüleştirmeyi yasaklamaktadır. Bunun tek istisnası, üye ülke vatandaşlarının hakları da kötüleştirildiğinde, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları nın hakları da kötüleştirilebilinecektir. Bir başka deyişle, Birlik Yurttaşları ile Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları arasında eşit muamele eşit koşullarda öngörülmektedir. Bunun bir başka anlamı da Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşları, Birlik Yutttaşları na göre daha iyi muamele göremeyeceklerdir. Adalet Divanı nın sözü edilen dava konusunda Hollanda da yaşayan bir Türk Vatandaşı nın oturma izninin uzatılması için kendisinden 169 Avro istemesi sonucu başlamıştır. Hâlbuki yukarıda söz konusu olan hukuki metinler yürürlüğe girdiğinde Türk Vatandaşları oturma izni alırlarken herhangi bir ücret ödemiyorlardı. Aradan geçen zaman içinde AB Vatandaşları nın oturma izni almak için başvurduklarında 30 Avro ödemeleri karar altına alınmıştır. Katma Protokol ün 59. maddesine göre; Türk Vatandaşları na daha iyi muamele yapılamayacağı göz önünde bulundurularak kendilerinden de sadece 30 Avro alınması gerekiyordu. Bu ilkeye rağmen Hollanda, Türk Vatandaşları ndan bu sefer 30 Avro değil, 169 Avro almaya başlamıştır yılından beri yürütülen bu uygulamanın, bu kararla hukuki olmadığı ortaya çıkmıştır. Bunun gibi alınan vize ücretleride hukuki değildir. Ancak ilgili kurum ve kuruluşlar harekete gecip vatandaşlarımızı tazmınat davaları için organize etmediklerinden AB üye ülkelerinin büyük elçiliklerini ihya etmeye devam edeceğiz. Basın ve yayın organlarına verilen demeçlerle bu işin halledilemeyeceğini 45 yıl geçmesine rağmen niye anlayamadığımızı da ayrıca izah etmek gerekir. Çıkarılacak Sonuçlar

12 Ulus üstü anlaşma hükümleri, uluslararası anlaşma hükümlerinden farklı olarak önceliklilik ve doğrudan etkililik özellikleriyle ayırt edilirler. Avrupa Hukuku nun bu özellikleri onu diğer hukuk sistemlerinden ayırmaktadır. Topluluğun Türkiye ile olan ilişkileri ve bu ilişkilerin oluşturduğu normatif yapı, ulus üstü olan bir hukuk sitemi özelliğine sahiptir. Bu özüne rağmen anlaşma hükümlerinin hayata geçirilmesi değişen siyasi olay ve koşullara bağlı kılınıp ATAD ın örnek kararları kısmen veya tamamen göz ardı edilebilmektedir. Yarım yüzyıllık A(E)T/AB Türkiye ilişkilerinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vize işlemleri ve diğer mevcut hakların inkârı, Türkiye nin AB ülkeleriyle ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerinin öngörüldüğü şekilde geliştirilmesi bakımından ciddi bir engel teşkil etmektedir. Bu durum, Türk işadamları için önemli boyutlara ulaşan bürokratik sıkıntılar, zaman planlaması zorluğu, vakit kaybı ve artık göz ardı edilemeyecek seviyelere ulaşan mali yüklere yol açmaktadır. Sorun dünyanın en dinamik sektörü durumuna geçen hizmetler sektöründe Türkiye nin önünü kesmekle yakından ilgilidir. Hizmet sunumu girdilerini zorlaştıran engeller; şirket temsilciliklerinde çalışacak elemanlara oturma izni vermeye ve sınır ötesi ticari servis kullanımı ile 3 6 ay süreli uzman eleman çalıştırılmasını engellemeye dönük uygulamaları kapsamaktadır. Ayrıca, hizmetin tanıtımı ve alınan diplomaların denkliği, eğitim programlarının uyumlaştırılması, mesleki akreditasyonunun sağlanması konusunda ortaya çıkan sorunlar, Hizmetin dağıtımı ile ilgili sorunlar; Türk tır firmalarına uygulanan kota sistemi gibi. Yapılacak İşlere Sivil Toplum Örgütlerinin Desteği Türkiye nin, AB örgütlenmesinin yapı ve süreçlerinin getirdiği temel yükümlülüklere tam üyelik müzakereleri çerçevesinde uyma çabalarına rağmen, bazı AB kurumları ve üye ülkeleri tarafından bir üçüncü ülke statüsünde görülmesi ve A(E)T ile yapılan ulus üstü antlaşma metinlerini uygulamamaya aktarmamaları bu ilişkinin temel sorunudur. Ankara Antlaşması ve Katma Protokol ün Türk vatandaşları için tanımış olduğu haklar ise ATAD/ABAD ın almış olduğu bazı kararlarıyla bu güne kadar defalarca onaylanmıştır. Ancak yine de Türkiye bahsedilen bu üçüncü ülke olma konumundan kurtulamamaktadır. Yukarıda detaylarını verdiğimiz üzere ülkemizin AB ile ilişkilerinde hak ettiği konuma gelebilmesi için yapılacak mücadelede sivil toplum örgütlerinin desteği çok önem kazanmaktadır. Bu süreçte yapılabilecekleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Hak arama süreci için gerekli hukuki ve teknik altyapının hazırlanması, Avrupa da özellikle; oturum, yerleşim serbestîsi, hizmetin serbest dolaşımı, seyahat etme özgürlüğü ile ilgili olmak üzere var olan haklarının neler olduğuna dair kamuoyunun doğru, eksiksiz ve güvenilir bir şekilde bilgilendirilmesi, Ulusal ve uluslararası düzeyde akademisyenlerin ve uzmanların bir araya geldiği ve konunun yasal, sosyal ve ekonomik boyutlarına dair çözümler üretmeye yönelik sempozyum ve konferans gibi toplantıların düzenlenmesi, Hedeflere yönelik bilimsel çalışma gruplarının oluşturulması, Avrupa da oturum, yerleşim serbestisi, hizmetin serbest dolaşımı, seyahat etme ile ilgili sorunları yaşayan ve vize mağduru olan vatandaşlarımıza yönelik gerekli bilgilendirmelerin yapılması ve bu amaca dönük bir merkez biriminin oluşturulması. Sonuç olarak: Ulusüstü/supranasyonal antlaşma hükümleri, bu çalışmada birkaç kez ve değişik yazarlar tarafından vurgulacağı gibi, uluslararası antlaşma hükümlerinden farklı olarak önceliklilik ve doğrudan etkililik özellikleriyle ayırt edilirler. Aynı şekilde A(E)T/AB-Türkiye ilişkileri ve bu ilişkilerin oluşturduğu normatif yapı aynı özellikleri taşımaktadır. Bir başka deyişle, antlaşmanın özünde yatan öncelik ve doğrudan etkilik özelliklerine rağmen A(E)T/AB üye ülkeleri bu hükümlerin hayata geçirilmesini değişen siyasi olay ve koşullara bağlı kılmayı

13 tercih etmişlerdir. Bunun bir sonucu olarak da ülkemiz vatandaşlarının Avrupa Birliği üyesi ülkelerle gerçekleştirdikleri hizmet ticaretinde haksız engeller çıkartmaktadırlar ve buna bağlı olarak da haksız rekabet yapılmaktadır. Bu süreç sadece hukuki sorunlar taşımamakta, aynı zamanda sürecin işleyişi de sistemin temel ilkeleriyle çelişmektedir.

BASIN BİLDİRİSİ. Ayrıntılı bilgiler adresindeki internet sitesinde bulunmaktadır.

BASIN BİLDİRİSİ. Ayrıntılı bilgiler  adresindeki internet sitesinde bulunmaktadır. Prof. Dr. Harun GÜMRÜKÇÜ Akdeniz Üniversitesi, İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi http://euromaster.akdeniz.edu.tr/tr harung@akdeniz.edu.tr 16.02.2011 BASIN BİLDİRİSİ Değerli Basın Mensupları!

Detaylı

KAZANILMIŞ. Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler. Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı

KAZANILMIŞ. Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler. Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı AVRUPA DA KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ Prof. Dr. Harun Gümrükçü Akdeniz Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Vizesiz Avrupa Araştırma Grubu Başkanı TEMEL TEZİMİZ Avrupa Komisyonu ve Avrupa

Detaylı

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut ORTAKLIK HUKUKU / MADDİ BOYUT: İŞ KURMA HAKKI VE HİZMETLERİN SERBEST DOLAŞIMI (STANDSTILL HÜKMÜ / YENİ KISITLAMA GETİRME YASAĞI) DOÇ. DR. İLKE GÖÇMEN Türkiye AB Ortaklık

Detaylı

AVRUPA YOLUNDA. Kazanılm

AVRUPA YOLUNDA. Kazanılm AVRUPA YOLUNDA TÜRKİYE: Kazanılm lmış Avrupalılık, Vizesiz Avrupa ve Mevcut Haklarda Kötüleştirme Yasağı Prof. Dr. Harun GümrG mrükçü Akdeniz Üniversitesi Uluslararası İlişkiler BölümüB Öğretim Üyesi Vizesiz

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 113 Şubat 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU TÜM AB VATANDAŞLARI İÇİN VİZESİZ TÜRKİYE Deniz SERVANTIE İKV Uzman Yardımcısı Deniz SERVANTIE 27 Ekim 2014 İKTİSADİ KALKINMA VAKFI www.ikv.org.tr TÜM AB VATANDAŞLARI

Detaylı

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR

FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR FARKLI AB ÜLKELERİNDE GÖÇMEN POLİTİKALARINDAKİ GENEL YAKLAŞIMLAR AB Göç politikalarında uyum ve koordinasyon için: Amsterdam Anlaşması 2.10.1997 Tampere Zirvesi 15-16.10.1999 GÖÇ VEGÖÇMEN POLİTİKALARININ

Detaylı

ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 MART AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı bir ay öncesine göre 44.000 artarak Şubat 2013 de 41,40

Detaylı

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler AB Hukuku ve Tercüman ve Çevirmenler için Metotlar

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Alman Federal Mahkeme Kararları Çev: Alpay HEKİMLER * Federal İş Mahkemesi Karar Tarihi: 26.4.2017 Sayısı: 5 AZR 962/13 Yunanistan daki Tasarruf Kanunları hükümleri, Alman hukukuna bağılı olarak kurulmuş

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Avrupa Birliği Hukukuna Giriş İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... IX TABLOLAR CETVELİ... XIX KISALTMALAR...XXI BİRİNCİ BÖLÜM

Detaylı

Avrupa Adalet Divanı

Avrupa Adalet Divanı Karar Tarihi : 13.11.2014 Sayısı: C-416/13 Avrupa Adalet Divanı Çev: Alpay HEKİMLER * Polisi memuru olabilmek için üst yaş sınırının 30 yaş olarak belirlenmesi Avrupa Birliği hukukuna aykırılık oluşturmaktadır.

Detaylı

TURKEY-AB ORTAKLIK HUKUNUN SOSYAL BOYUTU ve ATAD KARARLARI (ANKARA ANLAŞMASI) Ayşegül Yeşildağlar 16.09.2010, Ankara

TURKEY-AB ORTAKLIK HUKUNUN SOSYAL BOYUTU ve ATAD KARARLARI (ANKARA ANLAŞMASI) Ayşegül Yeşildağlar 16.09.2010, Ankara TURKEY-AB ORTAKLIK HUKUNUN SOSYAL BOYUTU ve ATAD KARARLARI (ANKARA ANLAŞMASI) Ayşegül Yeşildağlar 16.09.2010, Ankara HUKUKİ KAYNAKLAR ANKARA ANLAŞMASI (12 Eylül 1963) : PRENSİPLER KATMA PROTOKOL (23 Kasım

Detaylı

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR A V R U P A B İİ R L İİ Ğ İİ H U K U K U 1)) AVRUPPA TOPPLLULLUK HUKUKUNU OLLUŞŞTURAN TEEMEELL ANTLLAŞŞMALLAR BİRİNCİ İL HUKUK 1951-Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Antlaşması 18/3/1951 de Paris'de imzalandı.

Detaylı

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler Giriş 1 Hukukumuzda 1950 yılından bu yana uygulanmakta olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ( Mülga Kanun ) 25 Ekim 2017 tarihinde yürürlükten kaldırılmış

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI Hazırlayan: Ömer Faruk Altıntaş Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ANKARA 5 Nisan 2007 Birincil Kurucu Antlaşmalar Yazılı kaynaklar

Detaylı

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı Avrupa Komisyonu SCHUMANN Roma Antlaşması Brüksel Almanya - Avrupa Parlamentosu Đktisadi Kalkınma Vakfı Adalet ve Özgürlükler AB - AVRO Politikaları AB Konseyi Bakanlar Kurulu Schengen Alanı Üye Devlet

Detaylı

T.C. BAŞBAKANLIK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI

T.C. BAŞBAKANLIK Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI AVRUPALI HUKUKÇULAR EĞİTİM PROGRAMLARI GENEL BİLGİLER Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızla ilgili çalışmalar yapmak ve sorunlarına çözüm üretmek Başkanlığımızın başlıca görev alanları içerisinde yer almaktadır.

Detaylı

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ

AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ AVRUPA TOPLULUKLARININ TARİHSEL GELİŞİMİ 1. AVRUPA TOPLULUKLARI 1.1. Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT) Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu nun kurulması yönündeki ilk girişim, 9 Mayıs 1950 tarihinde Fransız

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2010/7939 Karar No. 2012/15559 Tarihi: 03.05.2012 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2012/4 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8 İŞ SÖZLEŞMESİ VEKALET VE ESER

Detaylı

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU

ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU 3 Aralık 2009 ĐKV DEĞERLENDĐRME NOTU 2006/123/AT 1 sayılı Hizmetler Direktifi ne Đlişkin Đktisadi Kalkınma Vakfı (ĐKV) Görüşü Damla Cihangir ĐKTĐSADĐ KALKINMA VAKFI [Metni yazın] www.ikv.org.tr 2006/123/AT

Detaylı

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2012 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Ocak 2012

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü AVRUPA BİRLİĞİNEDİR? Hukuki olarak: Uluslar arası örgüt Fiili olarak: Bir uluslararası örgütten daha fazlası Devlet gibi hareket

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7568 Karar No. 2014/13812 Tarihi: 21.05.2014 İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8 İŞ SÖZLEŞMESİNİN VAR OLUP OLMADIĞI- NIN BAĞIMLILIK ÖLÇÜTÜNE GÖRE BELİRLE-

Detaylı

BASIN BİLDİRİSİ. ABAT dan yeni bir karar ve inkâr edilen haklarımızın ortaya çıkışı.

BASIN BİLDİRİSİ. ABAT dan yeni bir karar ve inkâr edilen haklarımızın ortaya çıkışı. Akdeniz Üniversitesi SBE, EuroMaster Akdeniz - Hamburg Üniversiteleri Avrupa Çalışmaları Ortak Yüksek Lisans Programı Akdeniz University SSI, EuroMaster Akdeniz and Hamburg Universities International European

Detaylı

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 OCAK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı Aralık 2012 de bir ay öncesine göre 130.000 azalarak 41,81

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Alman Federal Mahkeme Kararları Avrupa Adalet Divanı Karar Tarihi : 06.11.2012 Sayısı : C-286/12 Çev: Alpay HEKİMLER * Emeklilik yaşının, geçiş süreci öngörülmeden radikal bir biçimde düşürülmesi, yaş

Detaylı

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu : ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1 Konu : Hükümetlerarası Konferans Nihâi Senedi ne ek Bildirgeler ve Nihâî Senet NİHÂÎ SENET NS / Anayasa 1 30

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ Bilindiği üzere; Belçika, Federal Almanya, Fransa, Hollanda, İtalya ve Lüksemburg tarafından, 1951 yılında Paris te imzalanan bir Antlaşma ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (AKÇT)

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları. İşçiler, işverenlerden, kendilerine verilen doğru olmayan bilgilerden ötürü tazminat talep edebilirler.

Alman Federal Mahkeme Kararları. İşçiler, işverenlerden, kendilerine verilen doğru olmayan bilgilerden ötürü tazminat talep edebilirler. Federal İş Mahkemesi Çev: Alpay HEKİMLER * Karar Tarihi : 04.05.2010 Sayısı : 9 AZR 184/09 İşçiler, işverenlerden, kendilerine verilen doğru olmayan bilgilerden ötürü tazminat talep edebilirler. Özü: Bir

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Alman Federal Mahkeme Kararları Avrupa Adalet Divanı Karar Tarihi : 28. 02. 2018 Sayısı : C-46/17 Çev: Alpay HEKİMLER * Bir işçin emeklilik yaşına ulaşmasından sonra da iş sözleşmesinin belirli süreli

Detaylı

Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri:

Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri: Türk Göç ve İltica Hukukunun Temelleri: Yasal Statünün Belirlenmesine İlişkin Sorunlar Prof. Dr. Bülent ÇİÇEKLİ HSYK Sunum Planı 1) Terminoloji 2) Disiplin Olarak 3) Göç ve İltica Hukukunun Kaynakları

Detaylı

Federal İdare İş Mahkemesi

Federal İdare İş Mahkemesi Federal İdare İş Mahkemesi Karar Tarihi : 15.10.2013 Sayısı : 1 ABR 31/12 Çev: Alpay HEKİMLER * İşçiler, kendileri için işveren tarafından hizmet içi kullanım için tahsis edilmiş olan e-mail adreslerini

Detaylı

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler

AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler AİHM İçtihatları Kapsamında Medeni Haklar ve Yükümlülükler Mülkiyet Hakları *Mülkiyet davalarına ilişkin yargılamalar özel haklar ve yükümlülükler açısından belirleyici olması nedeniyle m.6/1 kapsamındadır.

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Alman Federal Mahkeme Kararları Federal İş Mahkemesi Karar Tarihi : 26.1.2017 Sayısı: 8 AZR 736/15 Çev: Alpay HEKİMLER * Özürlü olan işçilere farklı davranılması her durumda doğrudan ayrımcılık anlamına

Detaylı

Çev.: Alpay HEKİMLER *

Çev.: Alpay HEKİMLER * Avrupa Adalet Divanı Çev.: Alpay HEKİMLER * Karar Tarihi: 20.01.2009 Sayısı : C-350/06 u. C-520/06 İşçilerin uzun süren bir hastalık döneminden sonra da yıllık ücretli izin hakları bulunmaktadır. Özü:

Detaylı

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR T.C. YARGITAY 22. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2013/13336 KARAR NO : 2013/13573 Y A R G

Detaylı

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 T.C. BAŞBAKANLIK AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ Siyasi İşler Başkanlığı 20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010 - Reform İzleme Grubu nun (RİG) 20. Toplantısı, Devlet Bakanı ve Başmüzakerecimiz

Detaylı

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

Seminer. AB Hukuku Yüksek Lisans Programı Bahar Dönemi

Seminer. AB Hukuku Yüksek Lisans Programı Bahar Dönemi Seminer AB Hukuku Yüksek Lisans Programı 2018-2019 Bahar Dönemi ÖNNOT Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Anabilim Dalı AB Hukuku Yüksek Lisans

Detaylı

EKONOMİ BAKANLIĞI Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR Dış Ticaret Uzmanı

EKONOMİ BAKANLIĞI Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR Dış Ticaret Uzmanı EKONOMİ BAKANLIĞI Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü Tek Pazar, Rekabet ve Teknik Mevzuat Uyum Dairesi 23 Kasım 2016 Gümrük Birliği Kapsamında Kimyasalların Ticaretine Etki Eden Teknik Düzenlemeler Duygu YAYGIR

Detaylı

KOŞULLAR VE SÜRELER Koşullar ve Süreler 1. Tanımlar Bu koşul ve süreler bağlamında, aşağıdaki kelimeler, karşılarında yazan anlamlara geleceklerdir. DataSafe Storage Limited, Ticaret Sicilinde 02674267

Detaylı

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Özlen Kavalalı Müsteşar Yardımcısı V. 50 yıldan fazla bir geçmişe sahip Türkiye-AB ilişkileri günümüzde her iki tarafın da yararına olan

Detaylı

21 Vize. Bölüm Planı. Burak ERDENİR

21 Vize. Bölüm Planı. Burak ERDENİR 21 Vize Burak ERDENİR Bölüm Planı Giriş Vize Kavramı Dinden Bugüne Vize Sorunu Türkiye-Avrupa Birliği Ortaklık Hukuku Avrupa Birliği Adalet Divanı Kararları Vize Muafiyeti Süreci Özet Giriş Türkiye-Avrupa

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI Sirküler Rapor 21.01.2013/33-1 AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI ÖZET : 23 Eylül 2012 tarihi itibarıyla Avrupa İnsan

Detaylı

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI 2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI 8 Mart 2001 tarihli Katılım Ortaklığı Belgesinin yayımlanmasından günümüze kadar Avrupa Birliğinin Kişilerin Serbest Dolaşımı ile ilgili mevzuatına doğrudan uyum amacıyla

Detaylı

Federal İdare İş Mahkemesi

Federal İdare İş Mahkemesi Federal İdare İş Mahkemesi Çev: Alpay HEKİMLER * Karar Tarihi : 19.03.2013 Sayısı : 1 C 12.12 Türk işçileri, diğer işçilere oranla ikamet belgeleri için belirgin oranda daha yüksek bir harç ödemek zorunda

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Federal İş Mahkemesi Çev: Alpay HEKİMLER * Karar Tarihi : 20.10.2016 Sayısı : 6 AZR 471/15 Kamyon sürücüleri, iş saatleri dışında da uyuşturucu madde kullanırlarsa, iş sözleşmelerinin derhal feshedilmesi

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

Uluslararası Sponsorluk Politikası. 1 Nisan 2015 Amway

Uluslararası Sponsorluk Politikası. 1 Nisan 2015 Amway Uluslararası Sponsorluk Politikası 1 Nisan 2015 Amway Uluslararası Sponsorluk Politikası Bu Politika, 1 Nisan 2015 itibariyle, Amway bağlı kuruluşlarının Amway Satış ve Pazarlama Planı'nı uyguladıkları

Detaylı

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları

Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşmaları: Yatırım Kavramı ve En Çok Gözetilen Ulus Kayıtları Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşmaları veya dünyada bilinen diğer adıyla

Detaylı

ÖN KARAR PROSEDÜRÜ. Sunuş Planı

ÖN KARAR PROSEDÜRÜ. Sunuş Planı ÖN KARAR PROSEDÜRÜ Avrupa Birliği ve Uluslararası Ekonomik İlişkiler Anabilim Dalı (Hukuk) Yüksek Lisans Programı 2017-2018 Güz Dönemi 2. DERS Doç. Dr. İlke GÖÇMEN 1 Sunuş Planı Ön Tespitler Başvuruya

Detaylı

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2012 MAYIS AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı Nisan 2012

Detaylı

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi CEZA HUKUKU Öğrenme Hedeflerimiz CEZA HUKUKUNUN KONUSU SUÇ VE CEZALARIN KANUNÎLİĞİ SUÇ VE CEZALARIN GEÇMİŞE YÜRÜMEZLİĞİ CEZA

Detaylı

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi AESK ve Türkiye REX Dış İlişkiler Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) 16 Kasım 1995 te AESK, Ankara Anlaşmasında bulunan: Ortaklık Konseyi; Avrupa Parlamentosu,

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ İLKER GİRİT 04.11.2015 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ AVRUPA BİRLİĞİ ANABİLİM DALI İÇERİK Birliğin Kuruluşu Birliğin Gelişimi Antlaşmalar

Detaylı

Çalımsa izin türleri. istisnai-

Çalımsa izin türleri. istisnai- Çalımsa izin türleri istisnai- Türkiye nin taraf olduğu ikili veya çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe; ulusal mevzuata aykırı davranmamak ve mesleki hizmetlere ilişkin mevzuata uymak kaydıyla,

Detaylı

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı. TÜRKİYE AB İLİŞKİLERİ HAFTA 2 Roma Antlaşması Avrupa Ekonomik Topluluğu AET nin kurulması I. AŞAMA AET de Gümrük Birliğine ulaşma İngiltere, Danimarka, İrlanda nın AET ye İspanya ve Portekiz in AET ye

Detaylı

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI GENEL OLARAK Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 148. maddesinde yapılan değişiklik ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu açılmıştır. 23 Eylül 2012

Detaylı

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : 80755325-105.05.07-1116 09/02/2016 Konu : Geçici Personele Ek Ödeme Yapılması ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) İlgi : 09.10.2015 tarihli

Detaylı

Avrupa Adalet Divanı Kararı

Avrupa Adalet Divanı Kararı Avrupa Adalet Divanı Kararı Karar Tarihi : 14.04.2005 Sayısı : C-341/02 İnşaat işçileri için belirlenmiş olan asgari ücret, yabancı işverenler tarafından ödenmekte olan tüm ek ödemeleri kapsamamaktadır.

Detaylı

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T 2016 Brexit, yani İngiltere nin Avrupa Birliği nden (AB) ayrılması olarak ifade edilen kavram, İngilizcede Britain (Britanya ve Exit (çıkış) kelimelerinin birleştirilmesiyle

Detaylı

İNSAN HAKLARI ve BU HAKLARIN KULLANIMI (1) Doç.Dr.Şeref ÜNAL Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı

İNSAN HAKLARI ve BU HAKLARIN KULLANIMI (1) Doç.Dr.Şeref ÜNAL Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İNSAN HAKLARI ve BU HAKLARIN KULLANIMI (1) Doç.Dr.Şeref ÜNAL Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı 1- İnsan hakları kavramı neyi ifade etmektedir? İnsan haklarından yararlanmak için vatandaş olmak şartmıdır?

Detaylı

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME 151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME ILO Kabul Tarihi: 7 Haziran 1978 Kanun Tarih ve Sayısı: 25 Kasım 1992

Detaylı

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22

İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2014/6057 Karar No. 2015/19194 Tarihi: 26.05.2015 Yargıtay Kararları Çalışma ve Toplum, 2016/3 İlgili Kanun / Madde 4847 S. İşK/22 ÇALIŞMA KOŞULLARINDA ESASLI DEĞİŞİKLİK

Detaylı

ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2011 HAZİRAN AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Federal İstatistik Dairesi nin verilerine göre, çalışanların sayısı, Mayıs

Detaylı

Geçici Koruma Kimlik Kartına Sahip Olanlar

Geçici Koruma Kimlik Kartına Sahip Olanlar Kimlerin Çalışma İzni İçin Başvurmasına Gerek Yoktur? Türkiye, 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Sözleşmesine koyduğu coğrafi kısıtlılık sebebiyle, Avrupa Konseyi üye ülkeleri dışından gelen sığınmacılar

Detaylı

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU NA GÖRE İŞVEREN VE İŞVEREN VEKİLİ KAVRAMLARININ ANALİZİ Bünyamin ESEN* 33 I- GİRİŞ 30.06.2012 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak aşamalı olarak yürürlüğe girmeye başlayan

Detaylı

Avrupa Adalet Divanı

Avrupa Adalet Divanı Karar Tarihi : 06.03.2014 Sayısı : C-595/12 Avrupa Adalet Divanı Çev: Alpay HEKİMLER * Mahkemeler Eşit Davranma Direktifine aykırı olan ulusal hukuk normlarını uygulayamazlar. Kadın ve erkeklere eşit davranılmasını

Detaylı

CE İŞARETİ. CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

CE İŞARETİ. CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir? CE İŞARETİ "CE işareti" nedir? CE işareti, Avrupa Birliği'nin, teknik mevzuat uyumu çerçevesinde 1985 yılında benimsediği Yeni Yaklaşım Politikası kapsamında hazırlanan bazı Yeni Yaklaşım Direktifleri

Detaylı

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ Đnternete erişime ilişkin yasaklamalara sınırlama getiren ve muhtemel bir kötüye kullanma durumuna karşı hukuki kontrol güvencesi sunan katı bir yasal çerçevede alınmayan

Detaylı

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut

Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut Türkiye - AB İlişkileri: Hukuki Boyut TARİHÇE DOÇ. DR. İLKE GÖÇMEN 1 Ders Planı 23 Şubat 2017: Ortaklık İlişkisi: Tarihçe 2 Mart 2017: Ortaklık Hukuku / Kurumsal Boyut: Kurumsal Yapı / Araçlar 9 Mart 2017:

Detaylı

Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında. 16 Şubat 1998 tarihli ve

Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında. 16 Şubat 1998 tarihli ve Tüketicilere sunulan ürünlerin fiyatlarının belirtilmesine ilişkin olarak tüketicinin korunması hakkında 16 Şubat 1998 tarihli ve 98/6/AT sayılı AVRUPA PARLAMENTOSU VE KONSEY DİREKTİFİ AVRUPA PARLAMENTOSU

Detaylı

https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ

https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ https://www.turkiye.gov.tr E-SENDİKA HAKKINDA MERAK ETTİKLERİNİZ Soru: İşçi sendikasına üye olmanın şartları nelerdir? Cevap: a.15 yaşını doldurmuş olmak b. 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde; bir iş sözleşmesine

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE HAŞİMİ ÜRDÜN KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA ULUSLAR ARASI KARAYOLU TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASI

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE HAŞİMİ ÜRDÜN KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA ULUSLAR ARASI KARAYOLU TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASI TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE HAŞİMİ ÜRDÜN KRALLIĞI HÜKÜMETİ ARASINDA ULUSLAR ARASI KARAYOLU TAŞIMACILIĞI ANLAŞMASI Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Haşimi Ürdün Krallığı İki ülke arasında ve ülkeleri

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANININ TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ ORTAKLIK HUKUKUNA (YERLEŞME SERBESTÎSİ VE AİLE BİRLEŞİMİNE) İLİŞKİN DOĞAN KARARI

AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANININ TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ ORTAKLIK HUKUKUNA (YERLEŞME SERBESTÎSİ VE AİLE BİRLEŞİMİNE) İLİŞKİN DOĞAN KARARI AVRUPA BİRLİĞİ ADALET DİVANININ TÜRKİYE - AVRUPA BİRLİĞİ ORTAKLIK HUKUKUNA (YERLEŞME SERBESTÎSİ VE AİLE BİRLEŞİMİNE) İLİŞKİN DOĞAN KARARI Çeviren: Yrd. Doç. Dr. İlke GÖÇMEN* Dava C 138/13 Naime Dogan v

Detaylı

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI Priştine, 30 Ocak 2012 Nr. Ref.: RK195/12 KABUL EDİLMEZLİK KARARI Dava No: KI 03/11 Başvurucu Bay Arton Demhasaj tarafından temsil edilen ÇOHU Demokrasi, Yolsuzlukla Mücadele ve Onur Teşkilatı Devlet Savcılığı

Detaylı

1. AB Hukuku nun asli kaynakları denince hangi kaynakları anlarız? Bunları belirtiniz ve kısaca açıklayınız.

1. AB Hukuku nun asli kaynakları denince hangi kaynakları anlarız? Bunları belirtiniz ve kısaca açıklayınız. 1. AB Hukuku nun asli kaynakları denince hangi kaynakları anlarız? Bunları belirtiniz ve kısaca açıklayınız. Birincil Mevzuat Toplulukları Kuran Antlaşmalar (AB nin anayasaları) Hukukun Genel İlkeleri

Detaylı

Alman Federal Mahkeme Kararları

Alman Federal Mahkeme Kararları Avrupa Adalet Divanı Çev: Alpay HEKİMLER * Federal İş Mahkemesi Karar Tarihi: 20.04.2011 Karar Sayısı: 5 AZR 171/10 Yurtdışına geçici olarak gönderilen inşaat işçilerinin asgari ücret seviyesinden ücret

Detaylı

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti. ARAŞTIRMA RAPORU ÖZEL ARAŞTIRMA--AVRUPA BİRLİĞİ TÜRKİYE KRONOLOJİSİ 20/06/2005 1959 1963 1964 1966 1968 1970 1971 1972 1973 31 Temmuz: Türkiye, AET ye ortaklık için başvurdu. 11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi,

Detaylı

TÜRKİYE AB GERİ KABUL ANLAŞMASI AHMET ÇELİK

TÜRKİYE AB GERİ KABUL ANLAŞMASI AHMET ÇELİK 1. GİRİŞ Geri kabul anlaşmaları, genel olarak, bir ülkede veya sınırları belirlenmiş bir grup ülkede yasadışı olarak bulunan kişilerin anlaşma yapılmış kaynak ülkeye veya en son transit geçiş yaptıkları

Detaylı

Davanın Konusu Aşağıdaki Sorularla İlgili Olarak: Gerekçeler I Usul II İlk Soru A Mahkemenin Yargı Yetkisi;

Davanın Konusu Aşağıdaki Sorularla İlgili Olarak: Gerekçeler I Usul II İlk Soru A Mahkemenin Yargı Yetkisi; ABAD KARARLARI 1 Van Gend En Loos (1963) Doğrudan Etki İlkesi AVRUPAA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Kurucu Kararlar Van Gend En Loos (1963) Doğrudan etki İlkesi 5 Şubat 1963 Tarihli Mahkeme Kararı. Hollandalı

Detaylı

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ Öncelik 3.1 Bu fasıl kapsamındaki müktesebata uyum sağlanabilmesi için, kurumsal kapasite ve mevzuat uyumu açısından gerekli tüm adımlarla ilgili takvimi

Detaylı

Soru ve Cevaplar Işığında. Yusuf Yücel

Soru ve Cevaplar Işığında. Yusuf Yücel TÜRKİYE DE YABANCI İŞÇİLERİN ÇALIŞMALARI Soru ve Cevaplar Işığında Yusuf Yücel Yabancı kime denir? Türk Vatandaşlığı Kanununa göre Türk Vatandaşı olmayan kişilere yabancı denir. Yabancının çalışması için

Detaylı

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE GETİRİLEN YENİ İŞLEMLERİNE ETKİ EDECEK BAZI

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE GETİRİLEN YENİ İŞLEMLERİNE ETKİ EDECEK BAZI 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNU İLE GETİRİLEN YENİ DÜZENLEMELERDEN ÜCRET HESAPLARINA VE MUHASEBE İŞLEMLERİNE ETKİ EDECEK BAZI KONULARIN AÇIKLANMASI 15 5510 SAYILI SOSYAL

Detaylı

Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı. Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN

Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı. Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN Türk Mevzuatına Göre Sağlık Turizminde Yabancı İstihdamı Yrd. Doç. Dr. Necla ÖZTÜRK Doç. Dr. Erol ESEN Berlinliler Taranıyor Yaklaşık 3,5 milyon Berlinli, göç arka planı konusunda taranıyor Kamu çalışanları

Detaylı

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI Öncelik 4.1 AB kaynaklı doğrudan yabancı yatırımları etkileyen kısıtlamaların kaldırılmasına devam edilmesi 1 Mevzuat uyum takvimi Tablo 4.1.1 1 AT Antlaşmasının 56-60.

Detaylı

TÜRKİYE DE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİNDE OPTİSYENLİK MESLEĞİ

TÜRKİYE DE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİNDE OPTİSYENLİK MESLEĞİ TÜRKİYE DE AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİNDE OPTİSYENLİK MESLEĞİ Dr. Arslan Ümit GİRAY Sağlık Bakanlığı, Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanı Türkiye 1. Uluslararası Optik Forumu 17 18 Haziran 2006,

Detaylı

Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Hukuku Kapsamında Vize Uygulaması: Hukuki Durum Saptaması ve Öneriler

Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Hukuku Kapsamında Vize Uygulaması: Hukuki Durum Saptaması ve Öneriler AB Çalışmaları Mayıs 2009 Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Hukuku Kapsamında Vize Uygulaması: Sanem Baykal * İçindekiler Önsöz Ankara Anlaşması ve Katma Protokol Çerçevesinde Yerleşme (İş Kurma) ve Hizmet

Detaylı

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor.

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor. Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor. Ticari, turistik ve diğer vize türlerine nasıl dağılıyor bu sayı? Ticari vizeler toplam rakamın yaklaşık

Detaylı

ALMANYA DA 2013 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

ALMANYA DA 2013 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER ALMANYA DA 2013 ŞUBAT AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı, bir ay öncesine göre 25.000 artarak Ocak 2013 de 41,40

Detaylı

ALMANYA DA 2011 EKİM AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası

ALMANYA DA 2011 EKİM AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER. 1. İstihdam Piyasası ALMANYA DA 2011 EKİM AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER 1. İstihdam Piyasası Çalışanların sayısı, Eylül 2011 de de artmaya devam etmiş ve 234.000 artışla

Detaylı

DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ

DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ DENET İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK SİRKÜLERİ Sirküler Tarihi : 12.01.2017 Sirküler No : 2017/008 6735 SAYILI ULUSLARARASI İŞGÜCÜ KANUNU İLE NELER DEĞİŞTİ Yabancılara verilecek çalışma izni ve çalışma izni

Detaylı

Gökçe TOPALOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ NİN AVRUPA İNSAN HAKLARI KONVANSİYONU NA KATILIMI

Gökçe TOPALOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ NİN AVRUPA İNSAN HAKLARI KONVANSİYONU NA KATILIMI Gökçe TOPALOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ NİN AVRUPA İNSAN HAKLARI KONVANSİYONU NA KATILIMI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR LİSTESİ... XIII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM KATILIM ÖNCESİ SÜREÇ ve KATILIM

Detaylı

Rusya Federasyonu Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti (bundan sonra "Taraflar" olarak anılacaktır);

Rusya Federasyonu Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti (bundan sonra Taraflar olarak anılacaktır); RUSYA FEDERASYONU HÜKÜMETİ İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA RUSYA FEDERASYONU İLE TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLARININ KARŞILIKLI SEYAHATLERİNE İLİŞKİN USULLERE DAİR ANLAŞMA Rusya Federasyonu Hükümeti

Detaylı

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç MADDE 1 (1) Bu Yönergenin amacı; Fırat Üniversitesine bağlı olarak kurulan Proje

Detaylı

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İKV DEĞERLENDİRME NOTU 110 Ocak 2015 İKV DEĞERLENDİRME NOTU AVRUPA TERÖRLE MÜCADELEDE SAFLARI SIKILAŞTIRIYOR: ORTAK PNR UYGULAMASINA DOĞRU ADIM ADIM Melih ÖZSÖZ İKV Genel Sekreter Yardımcısı Araştırma Müdürü 0 İKTİSADİ KALKINMA

Detaylı

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE

CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE MUAMELE EŞİTLİĞİ CİNSİYET EŞİTLİĞİ MEVZUAT ÇERÇEVESİ: AB/TÜRKİYE Ayşegül Yeşildağlar Ankara, 08.10.2010 HUKUKİ KAYNAKLAR Md. 2 EC : temel prensip -kadın erkek eşitliğini sağlamak, Topluluğun özel bir yükümlülüğüdür,

Detaylı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM İDARENIN DENETLENMESI I. GENEL OLARAK...1 II. YARGI DIŞI DENETİM...2 A. İdari Denetim...2 1. Genel İdari Denetim...2

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI Uluslararası Arka Plan Uluslararası Arka Plan Birleşmiş Milletler - CEDAW Avrupa Konseyi - Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi

Detaylı

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ Resmi Gazete Tarihi: 14.11.2013, Sayısı: 28821 BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1 (1)

Detaylı