Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı 22 Mayıs 2010

Transkript

1 Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı 22 Mayıs 2010 İhsan Feyzibeyoğlu. Sayın Başkan, Sayın Dekanım, hocalarım, değerli Mülkiyeliler, 21 mart seçimlerinden 10 Nisan 2010 tarihine kadar olan gelişmeleri Yüksek Danışma Kurulunun bundan önceki toplantısında sizlere sunmuştum. O toplantıda, Yüksek Danışma Kurulunun tarihli toplantısında vakıf yönetim kurulu üyeliğine atanan Sami Oğuz'un görev süresine ilişkin olarak vakıf senedinin 11 inci maddesi üzerinde tartışmalar olmuş, yapılan oylamada Sami Oğuz'un Aydın Seferbay arkadaşımızın görev süresını tamanlamak üzere seçildiğine, o sürenin bitmesiyle birlikte üyeliğinin sona erdiğine, yerine 4 yıl süreyle görev yapmak üzere Hasan Yaman'ın seçilmesine karar verilmişti. Yüksek Danışma Kurulu kararından hemen sonra o toplantıda alınan kararlar tartışılır hale geldi ve bu tartışma devam ediyor. Bu konuyla ilgili olarak şimdiye kadar yaptığımız görüşmelerden olumlu sonuç alınamadı. Sözlü görüşmelerimiz oldu. Yazılı görüşmeler oldu. Vakıf Yönetim Kurulu toplantılarının geleneğe uygun olarak ve olması gerektiği şekilde, düzenli bir şekilde yapılması için çaba gösterdik. 13 Mayıs tarihinde bir yazı yazarak arkadaşlarımızı toplantıya çağırdık. 17 Mayıs tarihi için bir toplantı öngördük. Ancak o gün öğrendik ki daha önce 10 Mayıs tarihinde bir toplantı yapılmış ve bir karar alınmış. Biz Yönetim Kuruluna atanan doçent arkadaşımızın ders saatlerini de gözeterek Vakıf Yönetim Kurulu toplantılarının her hafta Pazartesi günü saat de yapılmasını kararlaştırmıştık. Daha evvel Dernek toplantılarını o saatte yapıyorduk. Dernek toplantılarını Salı günü saat ye aldık. 10 Mayıstaki toplantıya Vakıf Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımızdan 4 ü katılmadılar ve katılmayacaklarını Vakıf görevlisi arkadaşımıza bildirdiler. Ertesi günü, Dernek Yönetim Kurulu toplantısına çok kısa bir süre kala binanın 3. katında toplanmak istediklerini bize ilettiler dolaylı olarak. Vakıf görevlisi arkadaşımız vasıtasıyla. Beni ve Vecdi Seviğ i davet ettiler toplantıya. Vecdi Seviğ o sırada İstanbul daydı. Ben de Dernek Yönetim Kurulu toplantısındaydım. Ayrıca vakıflarda ve Derneklerde Yönetim Kurulu toplantılarının yapılmasıyla ilgili teamüller ve usuller var. Hepimiz bunları biliyoruz veya bilmeliyiz. 11 Mayıs tarihinde toplantıya çağırıldık ve doğal olarak katılmadık. Daha sonra biraz önce söylediğim gibi 13 Mayıs tarihinde yazı yazarak arkadaşlarımızı toplantıya davet ettim ve gündemi de kendilerine bildirdim. Seçim bildirgemizde biz Yönetim Kurulu toplantı gündemini toplantıdan birkaç gün önce üyelere duyurma niyetinde olduğumuzu ifade etmiştik. O çerçevede toplantı gündemini mezunlarımıza da ilettik. O toplantıda biz önemli bazı konuların görüşülmesini öngörmüştük. Bunlar arasında Kazan A.Ş. nin bir yıllık faaliyet sonuçlarının değerlendirilmesi de vardı. Kazan A.Ş. nin önceki dönem işlem ve uygulamalarının görüşülmesi ve değerlendirilmesi vardı. Müteahhitlerle yapılan görüşmelerde kendilerinin bizden lira masraf karşılığı ödenmesi taleplerinin bütün yönleriyle sonuca bağlanması ve değerlendirilmesi vardı. Ayrıca Model Mimarlık Mühendislik Müşavirlik İnşaat ve Ltd. şirketi tarafından bu bina için hazırlanan bir proje var yılında ruhsata bağlanmış yılında Çankaya Belediyesinin bu binada önceki yıllarda yapılan tadilatlar, eklemeler dolayısıyla yeni bir proje hazırlanarak Belediye ye tasdik ettirilmesi, onaylatılması ve uygulanması aksi halde bu binaların eski haline getirilmesi zorunluluğu olduğu bildirilmesi üzerine proje hazırlanmış. 29 Haziran 2007 tarihinde de ruhsat alınmış. Alpaslan Işıklı. Sayın başkan, mümkün olduğu kadar maddeler halinde yürüsek acaba. Çünkü birinci maddedeyiz İhsan Feyzibeyoğlu. Evet. Yani bu detaya girmeden gündemimizde o projenin görüşülmesi vardı ve Yönetim Kurulunda boş bulunan yedek üyelik için seçim konusu vardı. Bu toplantı da yapılamadı. O gün bize noter marifetiyle bir bildirimde bulunuldu. 10 Mayıs tarihinde bir 1

2 toplantı yapıldığı anlaşılıyor o bildiriden. Biraz önce söylediğim gibi 10 Mayıs ta herhangi bir toplantı yapılmadı. Toplantıya icabet edilmedi. Ve biz bunu tutanakla tespit ettik. Görevli arkadaşımızın ifadelerini aldık. İyi ki öyle yapmışız. Bu 10 Mayıs tarihli toplantıda alınan kararlar gerçekten çok önemli. Onunla ilgili bilgi vermek istiyorum size. Bu toplantıda alınan karar Vakıf Yönetim Kurulu üyeleri şu kişilerden oluşuyor diye isim sayılarak başlıyor. Hani bir Dernek Vakıf Yönetim Kurulu kararında pek rastlanmayan bir ifade, cümle. Bu sanıyorum Sami Oğuz arkadaşımızın da üye olduğunu, Hasan Yaman ın ise olmadığını belirtmek için alınmış bir karar, oluşturulmuş bir cümle. Bu kararda daha sonra Hasan Yaman Vakıf Yönetim Kurulu üyesi değildir ifadesine yer veriliyor. Yönetim kurulu üyesi olmadığı halde, Yönetim Kurulu üyeliğine yeni atanması dolayısıyla yeterli bilgiye sahip olmayan Ayşe Burça Kızılırmak a yanlış bilgi verilmek suretiyle bu kişiyle birlikte Yönetim Kurulu kararının imzalanması sağlanmıştır gibi bir ifade var. Ayşe Burça Kızılırmak arkadaşımızı küçük düşürücü ifadeler olduğunu düşünüyoruz. Bunu hak etmediğini düşünüyoruz. Ve neticede size demin bahsettiğim 16 Nisan tarihli kararın yok hükmünde olduğuna karar veriliyor, bir takım kararlar alınıyor. Bunlar özetle şöyle. Vakıf Yönetim Kurulu başkanlığına B. Haluk Yavuz un, Başkan yardımcılığına Mehmet Ali Yılmaz ın seçilmelerine. Doçent Doktor Ayşe Burça Kızılırmak ın yedek üyeliğine Doçent Doktor Sevilay Çelenk in seçilmesine. Binalarla ilgili alınan Koruma Kurulu kararına itiraz edilmesine. Vakıf avukatı Necati Yılmaz ile sözleşmenin yenilenmesine. Vakfın yerleşim yerinin Vakıf faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için yetersiz olduğundan Karanfil Sokak ta daha önce kiralanan yere taşınmasına karar verilmiş Başkan seçimi Hasan Yaman ın üyeliği geçersiz addedilerek yapılmış. Yedek üyelik konusunda biz daha önce Burça Kızılırmak arkadaşımız seçilmeden önce de Fakültemize yazı yazmıştık. Vakıf Yönetim Kurulu üyeliklerinden birisinin öğretim üyesi olması gerekiyor biliyorsunuz ve biz onu Fakültemizden bir öğretim üyesi olarak anlıyoruz. Öyle olması da gerekiyor. Fakülte ile ilişkilerin sağlıklı bir şekilde kurulması ve yürütülmesi, özellikle burs uygulamasında bursiyerlerin seçiminde yardımcı olması bakımından, teamül de bu yönde olduğundan, biz Sayın dekanımızla tekrar temasa geçtik. Sayın dekanımız dekan yardımcısı Hasan beyin Yönetim Kurulunda görev alabileceğini bildirdiler. Biz de bunu arkadaşlarımıza iletmeye çalıştık. Ve bu 10 Mayıs tarihli karardan iki üç gün sonra ben hepinizin tanıdığı bir hocamızla görüştüm. Sayın Burça Kızılırmak ın da yakın arkadaşı. Sayın Burça Kızılırmak o hocamıza kendisinin ve arkadaşlarının da Hasan beyin adaylığını desteklediklerini söylemiş. Yani bu kararın alınmasından 3 gün sonra böyle bir ifade kullanmış. Buna rağmen İletişim Fakültesinden bir arkadaşımız Yönetim Kuruluna yedek üye olarak seçilmiş oldu. Binalarla ilgili Koruma Kurulu nun kararı konusunda en son toplantımızda, bir araya geldiğimiz ortak toplantıda arkadaşlarımızın bu yönde bir görüşleri olmuştu. Ve ben de kendilerinden bu konudaki gerekçelerini açıklamalarını istemiştim. Herhangi bir gerekçe ifade edilmemişti. Burada biz bu Koruma Kurulu kararını alan kişiler değiliz. Bu konuda Mülkiye Topluluğu nun çıkarı var, yararı varsa bu tartışılır, görüşülür. İtiraz edilmesi gerekirse hep birlikte itiraz edebiliriz. Ancak bu şekilde 4 kişinin bir emrivaki yapmasını ve böyle temel bir konuda karar almasını doğru bulmuyorum. Vakıf avukatı Necati Yılmaz ile sözleşme yenilenmiş. O sözleşmeye göre zaten Aralık ayında iki taraftan herhangi birisi itiraz etmezse, bitmesine bir ay kala, sözleşme otomatikman yenileniyor. Arkadaşlar o sözleşmeyi okusalardı böyle bir karar almaya gerek görmezlerdi. Son karar da, Vakıf yerleşim yerini, şimdi biraz hukuk okumuş, hocalarımızdan dersler almış arkadaşlar olarak bazı şeylere biraz itina etmek lazım Vakfın yerleşim yerinin Karanfil Sokak ta daha önce kiralanan yere taşınmasına karar alınıyor. Yerleşim yeri Vakıf merkezi herhalde. Öyle anlıyoruz. Karanfil Sokak ta kiralanan yer. Yani ne adres var ne bir şey var. Burası 38 senedir Vakıf merkezimiz. Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi deyince Konur Sokak No.1 anlaşılıyor. Bundan sonra da öyle anlaşılması lazım. Yani burada bu bina dururken bu merkezin kiralık bir yere taşınmasını hiçbir şekilde yerinde görmek mümkün değil. Onun ötesinde asıl önemli husus şu: Vakıf Yönetim Kurulu toplantıları niçin ayrı ayrı yapılıyor. Niçin Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezi toplantı salonunda değil de yukarıda, bir metre çapında bir masanın etrafında yapılmaya çalışılıyor. Ve bu demin anlattığım gibi niçin bir emrivaki ile yapılıyor. Yani 2

3 toplantıdan bir saat önce haber veriliyor. Yönetim kurulunun bazı üyelerine toplantıya gelin deniyor. Şimdi bütün bunlar ciddi bir yaklaşım sorunu olduğunu gösteriyor. Temel bazı konularda da yaklaşım farklılıklarımız var. Biz şöyle düşünüyoruz. Vakıf Mülkiyeliler Birliği Derneği tarafından vakfedilen mallar ile kurulmuştur, bir mal topluluğudur. Vakfın Yönetim Kurulu üyelerinin, 7 üyesinin 5 i doğrudan, 2 si dolaylı olarak Dernek tarafından seçilmektedir. Dolayısıyla Mülkiyeliler Birliği Genel Kurulunda ortaya çıkan irade bir şekilde burada da ortaya çıkmalıdır. Şimdiye kadar bu hep böyle olmuştur. Bundan önce 19 genel başkan görev yapmıştır. Hepsi bu anlayış içinde hareket etmişlerdir. Vakıf yönetim kurullarında görev alan arkadaşlarımız bunu dikkate almak durumundadırlar. Ayrıca Vakıf Danışma Kurulu tüzüğümüze göre Genel Kuruldan sonra en yetkili organımız. Bu organın değerlendirmeleri yok sayılmamalıdır. Bu organın atadığı kişilerin Vakıf üyesi olmadığı şeklindeki iddiaların hukuki bir temeli olamaz, yoktur. Biz Mülkiyeliler Birliğinin saygınlığını her şeyin üstünde tutmak zorundayız. Burada kişiye ait bir yerin işletilmesi söz konusu kişiye ait bu mekânların uzun vadeli olarak ne şekilde korunacakları veya binaların yıkılması yıkılmaması, yeniden değerlendirilmesi gibi konularda olabildiğince çok kişinin karara ortak olması gerekir. Önceki yönetimdeki arkadaşlarımız geçen yıl bu binalarla ilgili tartışmalar sırasında bir önceki Genel Kurulda seçimi kazandıkları için bu binalarla ilgili yıkma kararlarının da onaylandığını ifade etmişlerdi. Yani Dernek Genel Kurulu iradesinin o yönde olduğunu bildirmişlerdi. Ama bu yılki Genel Kurulda tam aksi sonuç ortaya çıktı. Şimdi burada binaların korunması ve yenileştirilmesi, daha kullanılır hale getirilmesi söz konusu. Bu iradeyi dikkate almak lazım. Yani bizim Mülkiyeliler Birliği Derneği Genel Kurullarının iradesini istediğimiz yönde yorumlamamız, ona göre hareket etmemiz tutarlı olmaz. Şu anda bizim önümüzde birçok önemli konu var. Bazı çalışmaları başlattık. Bazılarını da başlatmak üzereyiz. Ama şunu ifade etmek istiyorum. Gerek temsil yeteneği gerekse müktesebatı itibariyle çok daha değerli bir arkadaşımız başkanlığa aday olmuş dahi olsa şunu açıkça söylemek istiyorum. Hiçbir şekilde bu çalışmalardan ayrı kalmayacağız. Gelecek seçimlere kadar ben ve arkadaşlarım Mülkiye Topluluğunun bize verdiği görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağız. Çok teşekkür ederim beni dinlediğiniz için. Alpaslan Işıklı. Biz teşekkür ederiz, Sayın başkan. Şimdi açıklamalarınız birçok şeyi anlattı ama bir öneriniz var mı? Yani somutlaştırabileceğiniz bir öneri. İhsan Feyzibeyoğlu. Sayın başkan. Şöyle arz edebilirim Alpaslan Işıklı. Tabi, arkadaşlara da söz verilecek İhsan Feyzibeyoğlu. Burada bir önceki toplantıda çok uzun tartışılmış ve karara bağlanmış olmakla birlikte toplantıdan önce dağıtılan bir metin var. O metinde bir takım iddialar, fikirler ileri sürülmüş. O konuda arkadaşlarımıza söz verilir ise Alpaslan Işıklı. O metni hazırlayan Yönetim değil mi? İhsan Feyzibeyoğlu. Hayır. Burada hazır buldum. Alpaslan Işıklı. Yani sizin bu açıklamalarınızla ilgili bir alternatif metin var. O konuda arkadaşlarımıza söz vermemizi öneriyorsunuz. İhsan Feyzibeyoğlu. Evet. Alpaslan Işıklı. Söz almak isteyen varsa buyursun efendim. ( ) 3

4 Alpaslan Işıklı. Dağıttınız mı efendim o metni. ( ) Alpaslan Işıklı. Herkese dağıttıysanız bir özetleyin isterseniz. Hepsini baştan okumaktansa Şimdi o okunacak. Ondan sonra sizin öneriniz nedir? Mehmet Ali Yılmaz. Sayın başkan, değerli üyeler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Alpaslan Işıklı. Buyurun efendim. Mehmet Ali bey biraz bağırarak, olur mu efendim. Veya mikrofonu yaklaştırarak. Mehmet Ali Yılmaz. Tamam, tamam hocam. Peki.Burada yer verdiğimiz, anlatmaya çalıştığımız konuyu Sayın başkanın da söylediği gibi daha önceki toplantıda da konuşmuş, tartışmıştık. Ayrıca bir de burada belge haline getirerek hazırladık ve size ben şimdi bu metni okuyayım. MÜLKİYELİLER BİRLİĞİ VAKFI YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİNE YÜKSEK DANIŞMA KURULUNCA SAMİ OĞUZ UN SEÇİLMESİ KONUSU HAKKINDA GÖRÜŞ VE DEĞERLENDİRME İHTİLAF KONUSU: Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulu tarafından, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, tarihinde Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Aydın SEFERBAY ın tarihinde vefatı sebebiyle, yine Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulu tarafından, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince, tarihinde Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Sami OĞUZ un görev süresinin hangi tarihte sona ereceği. İLGİLİ MEVZUAT HÜKÜMLERİ: Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu nun teşkili ve üyelerinin görev süreleri, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, Yönetim Kurulu başlıklı 11 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddenin birinci fıkrasına göre; Yönetim Kurulu; a) Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulu nun kendi arasından seçeceği bir üye, b) Mülkiyeliler Birliği ve Vakıf Yönetim Kurullarınca aralarından veya dışardan seçilecek Mülkiyeli (1) er üye, c) Vakıf Yönetim Kurulunca seçilecek en az Doçentlik payesini kazanmış Mülkiyeli bir öğretim üyesi, d) Mülkiyeliler Birliği Genel Kurulu tarafından Mülkiye Camiasına maddi ve manevi hizmette bulunmuş en az 15 yıllık mezunlar arasından seçilecek (2) üye, e) Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı (Başkanlık süresince) olmak üzere (7) kişiden kurulur. İkinci fıkraya göre; Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanının dışında kalan üyeler için üyelik süresi (4) yıldır. Ancak a, b, c ve d fıkralarına göre üyeler yeni seçim yapılıncaya kadar görevlerine devam ederler. Üçüncü fıkraya göre ise; Üyeliğin boşalması durumunda yerine geçmek üzere yukarıdaki seçim organları aynı sayıda yedek üye seçerler. Yedek bulunmadığı takdirde, yeni seçim yapılıncaya kadar bu üyelik Yönetim Kurulunca seçilir. Yedekler veya yeni seçilenler yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar. Süresi dolan üyeler tekrar seçilebilirler. GÖRÜŞ VE DEĞERLENDİRME: Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu nun teşkili ve üyelerinin görev sürelerini düzenleyen Yönetim Kurulu başlıklı 11 inci maddesinin yukarıda yer verilen hükümleri ve Mülkiyeliler Birliği Yetkili Kurulları ile Mülkiyeliler Birliği Vakfındaki mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde; 4

5 1- Aydın SEFERBAY, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu nun teşkili ve üyelerinin görev sürelerini düzenleyen Yönetim Kurulu başlıklı 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, Mülkiyeliler Birliği Derneği Yüksek Danışma Kurulu tarafından tarihinde yapılan toplantıda, (4) yıl süreyle görev yapmak üzere, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiştir. Bu üyelik seçimine ilişkin olarak, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulunun tarihli toplantısında alınan 229 sayılı Kararı; Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulunun tarihinde Mülkiyeliler Birliği Genel Merkezinde yapılan toplantısında, Yüksek Danışma Kurulu kontenjanından, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Yönetim Kurulu üyeliğine Aydın Seferbay atanmış bulunmaktadır. Vakıf Yönetim Kurulumuz tarafından atanmanın onaylanmasına oybirliği ile karar verildi. şeklindedir. 2- Aydın SEFERBAY ın tarihinde vefatı dolayısıyla, tarihinde toplanan Mülkiyeliler Birliği Derneği Yüksek Danışma Kurulu, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine Sami Oğuz un seçilmesine karar vermiştir. Bu üyelik seçimine ilişkin olarak, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulunun tarihli toplantısında alınan 316 sayılı Kararı ise; Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Aydın Seferbay ın vefatı nedeniyle Vakıf senedinin 11. maddesinin a bendine göre Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulunun tarihli toplantısında boşalan üyeliğe Sami Oğuz seçilmiştir şeklindedir. 3- Birlik veya Vakıf kayıtlarında bu üyelik seçimleri haricinde konuya ilişkin başkaca bir belge bulunmamaktadır. 4- Dolayısıyla, Mülkiyeliler Birliği Derneği Yüksek Danışma Kurulu tarafından tarihinde yapılan toplantıda, (4) yıl süreyle görev yapmak üzere, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilen Aydın SEFERBAY ın görev süresi esasen tarihinde sona ermiştir. 5- Vakıf üyeliğindeki görev süresi tarihinde sona eren Aydın SEFERBAY için Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde yer alan; Süresi dolan üyeler tekrar seçilebilirler. hükmüne göre yeni bir seçim yapılmamıştır. 6- Bununla birlikte, Aydın SEFERBAY, kendisi için yeni bir seçim yapılmamış ve yeniden Vakıf Üyeliğine seçilmemiş olmakla birlikte, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan; Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanının dışında kalan üyeler için üyelik süresi (4) yıldır. Ancak a, b, c ve d fıkralarına göre üyeler yeni seçim yapılıncaya kadar görevlerine devam ederler. hükmü gereğince, yeni seçim yapılıncaya kadar Vakıf Üyeliği görevine devam etmekte iken tarihinde vefat etmiştir. 7- Eğer, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine tarihinde seçilen ve (4) yıllık görev süresi tarihinde sona eren Aydın SEFERBAY, yeni bir seçim yapılarak, tekrar (4) yıllık Vakıf üyeliğine seçilmiş ve bu görevini sürdürürken tarihinde vefat etmiş olsaydı, bu şekilde boşalan Vakıf Üyeliğine seçilen Sami OĞUZ un görev süresi; Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan; Yedek bulunmadığı takdirde, yeni seçim yapılıncaya kadar bu üyelik Yönetim Kurulunca seçilir. Yedekler veya yeni seçilenler yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar. hükmü gereğince, görev süresini tamamlamak üzere yerine seçildiği Aydın SEFERBAY ın görev süresinin sona ereceği tarih olan tarihinde sona ermiş olacaktı. 8- Vakıf Üyeliğindeki görev süresinin dolmasına rağmen, kendisi için yeni bir seçim yapılmamış ve yeniden Vakıf Üyeliğine seçilmemiş olmakla birlikte, yeni seçim yapılıncaya 5

6 kadar Vakıf Üyeliği görevine devam etmekte olan Aydın SEFERBAY ın tarihinde vefat etmesi üzerine, tarihinde toplanan Mülkiyeliler Birliği Derneği Yüksek Danışma Kurulu, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine Sami Oğuz un seçilmesine karar vermiştir. SONUÇ: Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulu tarafından, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, tarihinde Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Aydın SEFERBAY ın (4) yıllık görev süresi tarihinde sona ermiştir. Görev süresi sona eren Aydın SEFERBAY, Vakıf Yönetim Kurulu Üyeliği görevini, yerine yeni seçim yapılıncaya kadar sürdürmekte iken tarihinde vefat etmiş olup, önünde tamamlaması gereken bir görev süresi bulunmamaktadır. Bu sebeple de Aydın SEFERBAY ın vefatı sebebiyle yapılan seçim, boşalan üyeliğe Aydın SEFERBAY ın görev süresini tamamlamak üzere yapılan bir seçim değildir. Bu seçim tarihinden itibaren Aydın SEFERBAY vefat etmese dahi herhangi bir tarihte de yapılabilecek bir seçimdir. Yapılan seçim, görev süresi sona ermesine rağmen yerine yeni seçim yapılıncaya kadar görevine devam ederken vefat eden Aydın SEFERBAY dan boşalan üyelik için yapılmış bir seçimdir. Bu itibarla da, Mülkiyeliler Birliği Derneği Yüksek Danışma Kurulu tarafından, Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Üyeliğine, tarihinde seçilen Sami Oğuz un Vakıf Üyeliğindeki görev süresi; Mülkiyeliler Birliği Vakıf Senedi nin, 11 inci maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan; Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanının dışında kalan üyeler için üyelik süresi (4) yıldır. hükmü gereğince, (4) yıl olup, tarihinde sona erecektir. Alpaslan Işıklı. Söz mü istediniz. Buyurun. Ali Çolak. Ben bu hususta bir iki ekleme yapmak istiyorum. Şimdi, Aydın Seferbay ın görev süresi 2006 yılında tamamlanmıştı. Vakıf hukuku gereği görev süresi tamamlanan üyelerin yerine seçilen üyelerin göreve başlatılması ya da üyeliklerinin kabulü işlemi gerekir. Vakıf yönetim kurullarının toplanıp bize gönderilen bu üye üyedir diye karar alması gerekir. Danışma Kurulumuz 2006 Nisanında, yanlış hatırlamıyorsam, Aydın Seferbay ın görev süresi tamamlandığında Aydın Seferbay ı yeniden üyeliğe atamıştır. Ancak, bunu yazı ile Vakıf Yönetim Kuruluna bildirmemiştir. Vakıf Yönetim Kuruluna bildirilmediği için de Vakıf Yönetim Kurulu Aydın Seferbay ın üye olduğuna ilişkin, yeniden üye atandığına ilişkin herhangi bir karar almamıştır. Dolayısıyla hukuken Aydın Seferbay ikinci kez atanmamıştır. İkinci kez seçilmemiştir. Aydın Seferbay kendi görev süresinin tamamlayan üye durumundadır. İkinci ekleyeceğim husus, geçen toplantıda böyle olmasa bile, Aydın Seferbay böyle atanmış olmasa bile Vakıf Senedimizin yazım şekli gereği, geçen toplantıda da ifade ettim, görev süresini tamamlayacak olanlar yedek üyeler veya Vakıf Yönetim Kurulunun seçtiği üyelerdir. Danışma Kurulunun seçtiği üye görev süresini tamamlamaz. Danışma Kurulunun seçtiği üye kendi görev süresini tamamlar. Bu da ikinci husus. Şimdi bir yaklaşım sorunu olduğu saptaması dışında hiçbir şeye Sayın başkanın iade ettiği hiçbir şeye katılmak mümkün değildir. Bir yaklaşım sorunu olduğu doğrudur. 21 Martta Genel Kurul yapılmıştır. Ve Genel Kurul yapıldığı andan itibaren bu yaklaşım sorunu 6

7 kendiliğinden bir şekilde ortaya koymuştur. Bir, Genel Kurulun yapıldığının 2. günü, yanı Salı günü Sayın başkan beni arayıp biz Mülkiyeliler Birliğine girmek istiyoruz. Evrakları incelemek istiyoruz demişlerdir. Bunun şimdi yaklaşım olmadığı hatırlatılmasına rağmen bu konuda israr etmiştir. Alpaslan Işıklı. Mülkiyeliler Birliği Vakfına demek istiyorsunuz herhalde. Ali Çolak. Hayır. Derneğine Alpaslan Işıklı. Derneğine Ali Çolak. Derneğe. Hepsini birlikte anlatacağım. Şimdi, bir devir teslim söz konusu değilken genel başkan daha odasını toplamamışken biz Derneğe girmek istiyoruz, evraklara bakmak istiyoruz yaklaşımı bir Dernek etiğiyle bağdaşmaz. Mülkiyeliler Birliğinin tarihinde böyle bir olay olmamıştır. Önce devir teslim yapılır. Arkasından hangi evraka bakılacaksa bakılır. Arkasından alelacele maliye müfettişleri Kazan A.Ş. nin evraklarına el koymuştur. Maliye müfettişinin Kazan A.Ş. nin evrakları arasında ne aradığını merak ediyorum. Ne aradığına ilişkin bilgiler tabi bize geliyor. Vergi kaçağı arıyor arkadaşlar. Efendim, sigorta kaçağı arıyor. Kendi şirketimizde bu tip bir inceleme yapıyor. Maliye müfettişi iki arkadaşımız da hala evraklar, Vakfın şirketinin evrakları şu anda Vakıf Yönetim Kuruluyla ilgili olmayan iki arkadaşımızın elindedir. Üç, Vakıf Yönetim Kurulu toplantısında ilk toplantıda şu şu şu üyelerin görevi sona erdi diye konuşulmuştur. Vakıf Yönetim Kurulu toplantılarında teamül şudur arkadaşlar. Burada Vakıf yöneticiliği yapmış arkadaşlarımız da vardır. 5 üye eskiden kalır. Önceki dönemden kalır. Sadece 2 üye değişir. Buna rağmen Birlik başkanı ilk toplantıda hayırlı olsun der. Başarılar diler. Ve görev dağılımı yapılır. Daha görev dağılımı yapılmadan Vakıf Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımız bir genel müdür edasıyla tayine çıkartılmıştır. Sürgün edilmiştir vakıftan. Bu tasfiyeci bir mantıktır. Geçen Danışma Kurulu toplantısında net bir şekilde ifade ettim. Birlikte yönetelim iddiasından kastınız, bir biz arkadaş grubuyuz, bu arkadaş grubu ile birlikte yönetelim ise buyurun seçin dedim Vakıf Yönetim Kurulu üyesini. Eğer, hayır, biz Mülkiyeliler Birliğinin çıkarlarını savunan herkesle birlikte yönetelim iddiasındaysanız seçmeyin bu üyeyi. Vakıfta hukuken tartışmalı bir konuyu Danışma Kurulu toplantısında çözemezsiniz. Vakfı kilitlersiniz dedim. Geçen toplantıda, şube başkanlarımız da burada sizler de buradaydınız. Bu uyarıyı çok net bir şekilde yaptım. Bu günü görerek. Ama hayır, bizim parmağımız fazla. Demokrasilerde biz parmağa bakıyoruz. Dolayısıyla biz bu üyeyi seçeriz diyerek Hasan Yaman üyeliğe seçilmiştir. Hasan Yaman ın üyeliğinin geçersiz olduğu son derece açıktır. Hasan Yaman karar defterine imza attırılmıştır. Üyeliği kabul edilmeden Hasan Yaman o deftere imza atamaz. Üyeliğinin kabul olabilmesi için de Vakıf tüzüğü, Vakıf senedi gereği 4 üyenin imzası gerekir. 4 üye imza atmadan Vakıfta hiçbir karar alınamaz. Hasan Yaman ın önce üyeliği kabul edilecektir 4 üye ile. Arkasından Birlik başkanı Vakıf başkanı, Vecdi Seviğ de başkan yardımcısı seçilebilirdi. Hasan Yaman üye yapılmadığı için o karar 3 üye ile alınmıştır. Ve hukuken geçersizdir. Şimdi siz, biz geldik yönetime. Sizi tasfiye edeceğiz. Bir anlayışı tasfiye edeceğiz. Bir anlayışı kazıyacağız yaklaşımında olursanız burada uzlaşmak, burada anlaşmak, burada çözüm bulmak mümkün değildir. Genel Kurul iradesinin binaların yıkılması yönünde olduğunu, buna saygı duyulması gerektiğini söylediler. Doğru, biz bunu söyledik. Peki, siz saygı duydunuz mu? Mahkeme mahkeme süründük. Vakıflar Genel Müdürlüğüne şikayet, o mahkemeye şikayet bu mahkemeye şikayet. Bir irade çıkmış ortaya. Bu iradeye saygı duymak gerekirdi. Ama bu iradeye saygı gösterilmemiştir. Çankaya Belediyesi ile kim görüşmüştür. Kimler görüşmüştür. projenin onaylan Alpaslan Işıklı. Sayın Çolak, acaba bu buyurduğunuz hususlar 2. madde ile mi alakalı. Ali Çolak. Hayır. Bu madde ile alakalı efendim. Vakıf şeyi ile alakalı. 7

8 Alpaslan Işıklı. Mülkiyeliler Birliği Vakfı binaları ile ilgili olarak bilgi sunulması maddesi var, burada. Ali Çolak. Bir yaklaşımı anlatmak üzere konuşuyorum. Şu anda bir yaklaşım farkı var. Bunu anlatmak üzere örneklendiriyorum izninizle. ( ) Alpaslan Işıklı. Benim önerim de o istikamette ve makul olanın da o olduğunu zannediyorum. Yanlış anlaşılmasın. Ali Çolak. Tabi ki şimdi az önce Sayın başkan ifade etti. Oraya gireyim mi. Bazı konulara değindi. Onlara Alpaslan Işıklı. Onu da uyardım. Yani 1. madde ile ilgili sınırlamasını rica ettim. Ali Çolak. Örneğin teminat mektupları iade edilmiş. ( ) Ali Çolak. Öyle mi? Peki. Tamam. Pek ala. Bir de yedek üyelerin İletişim Fakültesinden olmasına da itiraz etti. Metin Kazancı İletişim Fakültesi öğretim üyesiyken Vakfımızın Yönetim Kurulu Ankara Üniversitesi Basın Yayın olduğu dönemde de..ankara Üniversitesi Metin Kazancı. Yanlış biliyorsun Ali Çolak. Yanlış bilmiyorum. Alpaslan Işıklı. konuşma hakkı Ali Çolak. Sevgili hocam. Benim Alpaslan Işıklı. Bitirsin sözünü. Konuşma hakkınız ondan sonra Ali Çolak. Bir saniye, 82 yılında Vakıf Yönetim Kurulu üyesisiniz. 86 yılında iletişim Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu olmuştur. Siyasal Bilgiler Fakültesinden kopmuştur. Buna rağmen siz 89 yılına kadar Yönetim Kurulu üyeliğini devam ettirdiniz. Saygılar. Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederiz. Ses. Bir yanlışlık mı var Ali Çolak. Hocam, benim önümde listeleri var. İsterseniz Vakıf karar defterinden bakalım. Alpaslan Işıklı. Orda bir yanlışlık olmuş olsa bile emsal olmaz. Benim kanaatim o. Çok önemli değil o Alpaslan Işıklı. Kısaca lütfen kısaca Sayın Kazancı Metin Kazancı. Efendim, ben 1971 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümüne asistan olarak girdim yılına kadar bu görevi sürdürdüm. Sayın hocam Cemal Mıhçıoğlu nun yanında asistan olarak, daha sonra doçent olarak çalıştım yılında üniversiteden istifa edinceye kadar da bu sıfatım devam etti. Ancak Fakülte Kurulu, o zaman iki okul bir olduğu için, daha doğrusu Basın Yayın Yüksek Okulu 8

9 Mülkiyenin çatısında olduğu için Fakülte Kurulu beni Basın Yayın Yüksek Okulunda Halkla İlişkiler Bölümünde görevlendirdi. Olay budur. Alpaslan Işıklı. Evet. Teşekkür ederim. Yani yanlış olduğunu söylemedim. Ama mevzuumuz Sayın Kazancı nın üyeliğinin doğru olup olmadığı değil. Doğru da olsa yanlış da olsa bu meseleyi etkilemez. Yani yanlış olduğunu da söylemedim ayrıca. Şimdi, Sayın başkan siz Mülkiyeliler Birliği Vakfı yönetiminde meydana gelen son gelişmelerle ilgili bilgi verdiniz. Değerli arkadaşlarımız da farklı görüşler ortaya koydular. Bu durum muvacehesinde sizin somut bir öneriniz var mı? Bunu nasıl çözeceğimiz konusunda. İhsan Feyzibeyoğlu. İzin verirseniz Sayın arkadaşlarımızın Aydın Seferbay, rahmetli arkadaşımız ile ilgili seçilme seçilmeme konusunda unuttukları bir şeyi hatırlatmak istiyorum, müsaade ederseniz. Alpaslan Işıklı. Hayır. Onu açıklayın da sonuçta yani bunu nasıl çözeceğiz noktasına varalım. Siz o noktaya getirmeye gayret edin lütfen. İhsan Feyzibeyoğlu. Teşekkür ederim Sayın başkan. Alpaslan Işıklı. Ben tabi elbette ki bu konuda uzman gördüğümüz arkadaşları dinleyeceğim karara varmadan önce ve neticede o uzmanlık görüşlerinin ışığı altında oylamaya başvuracağım. Çözüm yolunu böyle bulacağım ama siz neyin önerilmesi taraftarısınız. Neyin önerilmesinden yanasınız, onu somutlaştıracak şekilde konuşmanızı bağlarsanız yardımcı olursunuz. İhsan Feyzibeyoğlu. Öncelikle Vakıf Yönetim Kurulu üyelikleri konusundaki tartışmaları sonuçlandırmamız, bir sonuca, bir uzlaşmaya varmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunu yapamazsak hiçbir konuda ilerleme sağlayamayız. 8 Nisan 2006 tarihli yüksek Yüksek Danışma Kurulu ses kayıtlarını getirttim. Burada bilgisayar var sanıyorum. Biraz uzun sürebilir. Vaktinizi alabilir. Ya burada arkadaşlarımız dinlesinler ya da bir kopya çıkartalım evlerinde dinlesinler. ( ) İhsan Feyzibeyoğlu. Müsaade eder misiniz? Sözümü bitirebilir miyim. Biz burada Yüksek Danışma Kurulu dosyası bulamadık. Yani Yüksek Danışma Kurulu kararları yok. Böyle yazılı bir karar yok. Başka konularda da eksiklikler var. Yani tabi bir devlet dairesi kadar düzenli olması gerekmez dernek ve vakıfların ama en azından yüksek danışma kurullarında alınan kararlar bir dosyaya konulmalıdır. Eğer öyle olsaydı bu tartışmalar bu kadar uzun sürmeyebilirdi. Kaldı ki 7 Nisan günü Hakan Yurdakuler i anma töreninde Sayın başkan da hatırlıyordu 8 Nisan da Aydın Seferbay arkadaşımızın yeniden seçildiğini. ( ) İhsan Feyzibeyoğlu. Bunların hepsi tutanaklarda var. Dolayısıyla buradaki sorun Aydın Seferbay arkadaşımızın yeniden seçilip seçilmemesi mi yoksa Hasan Yaman arkadaşımızın, yani burada seçilen arkadaşımızın, Vakıf Yönetim Kurulu karar defterinde bir karar alınarak onaylanmamış olması mı? Böyle bir onaya hukuken gerek yoktur. Burası seçim organıdır, aday gösterme organı değildir. Hasan Yaman ı bu organ Yönetim Kuruluna seçmiştir ve Hasan Yaman ilk toplantıya katılmıştır. Diğer konularda tartışmayı uzatmak istemiyorum. Biz kimseyi sürgüne göndermek istemedik. Sadece bir hatırlatma yaptık. Üyelik sürelerinin sona erdiğini gördük. Bir doçent arkadaşımızın süresi yaklaşık bir buçuk sene önce sona ermişti. Ve kendisinden de rica ettik. Devam etmesini istirham ettik. Şimdi de onunla çok iyi ilişkilerimiz devam ediyor. Keşke devam etseydi. Teşekkür ederim hepinize. Alpaslan Işıklı. Şimdi, değerli dostlar, birçok konuyu gündeme getiriyorsunuz. Sürgüne gönderdiniz mi göndermediniz mi. Efendim, Hasan Yaman mı üye öbür arkadaş mı üye. 9

10 Değişik görüşler var. Ya bunları tek tek görüşelim ve oylayalım. Veyahut sizin global, somut bir öneriniz varsa onu tartışalım. İhsan Feyzibeyoğlu. Sami Oğuz arkadaşımızın 8 Nisan 2010 itibariyle üyeliğinin sona ermiş olduğunu, atamayı, seçimi, seçim yapan bu organ onayladı. Öyle bir karar ortaya çıktı ve yerine bir seçim yapıldı. Bu durumda ben Hasan Yaman arkadaşımızın üyeliği konusunda herhangi bir tereddüt görmüyorum. Arkadaşlarımızın bugün burada dağıttıkları ve okudukları notta da temel dayanak noktası 2006 senesinde Yüksek Danışma Kurulunda böyle bir seçimin yapılmamış olduğu şeklinde. O yüzden bu cd yi buraya getirdim. Tatmin olmayan arkadaşlarımız bu cd yi dinleyebilirler ve tatmin olurlar Alpaslan Işıklı. Müsaade buyurun. Şimdi, benim anladığıma göre anlaşmazlık noktalarından bir tanesi Hasan Yaman ın üyeliğinin usule uygun olup olmadığı. Başka var mı efendim sizin? İhsan Feyzibeyoğlu. Hayır. Temel konulardan birisi o. Efendim, kısa bir açıklama daha arz edeyim. Alpaslan Işıklı. Estağfurullah İhsan Feyzibeyoğlu. Bu 10 Nisan tarihinde alındığı söylenen karar ne yazık ki Vakıflar Genel Müdürlüğüne de gönderilmiş, Bölge Müdürlüğüne gönderilmiş. Yani bu artık Mülkiye Topluluğu içindeki bir tartışma olmaktan çıktı. Devletin resmi makamlarına intikal etti. Bunun tabi bir takım hukuki sonuçları olabilir. Bunların neler olabileceğini şu anda tam olarak bilemiyoruz. Kazan AŞ de yapılan işlem, Maliye Bakanlığından maliye müfettişlerinin gelip bakması işlemi değildir. Yani orada resmi makamlarla Vakıf arasında bir ilişki kurulması söz konusu değildir. Yönetim kurulu üyesi arkadaşımız bakmıştır ve buna hakkı vardır. Biz bu konuları burada, kendi içimizde halletmemiz gerektiğine inanıyoruz. Hala bu noktadayız. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile de bir şekilde sorunu çözmemiz gerektiğini düşünüyorum. Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederim. Şimdi arkadaşlar, herkes her konuda konuşacak. Yani ona şüphe yok. Fakat sonuca varabilmek için uygun görürseniz maddeleştirmeye çalışalım. Yani neyin üzerinde konuştuğumuzu belirleyelim. Mesela bir somut konu ben tespit ettim. Hasan Yaman ın üyeliği meselesi. O konuda arkadaşımız görüşünü ortaya koydu. Sizler de Sayın Çolak da görüşünü ortaya koydu. Ben bunun üzerinde şimdi söz vereyim sizlere eğer uygunsa ve leyhte aleyhte konuşmaların sonucunda bunu karara bağlayalım. Siz önerinizi somutlaştırın bu konuda. İhsan Feyzibeyoğlu. Biz Hasan Yaman ın burada seçilmiş olduğunu, bu organ tarafından seçilmiş olduğunu, Yönetim Kurulunca ayrıca bir seçim yapılması gerekmediğini düşünüyoruz ve hukuken Vakıf Yönetim Kurulu üyesi olduğu konusunda hiçbir kuşkumuz yok. Alpaslan Işıklı. Tamam. Şimdi bu konuda görüşme açacağım uygun görürseniz. Ahmet Tan. Bir şey söyleyeceğim. Alpaslan Işıklı. Bir dakika Ahmet cim. Elbette sen konuşacaksın bir hukukçu olarak. Seni yakından ilgilendiren bir konu. Daha önce söz isteyen arkadaşımız var. Kendilerinden rica edeceğim bu konuya ilişkin olarak konuşun lütfen. Buyurun Haluk bey. Haluk Yavuz. Verdiğim yazının ekinde iki tane yazı var. Alpaslan Işıklı. Evet Haluk Yavuz. Bu yazılar Vakıf karar defterinden alınmıştır. Karar defteri defalarca tarandı. Benim gözümden kaçmış olabilir diye başkasına tarattırdım. Arkadaşlara da önerdim aynı 10

11 şekilde. Vakıf, Vakıf senedine göre yönetilir. Vakıf karar defterine göre yönetilir. Dışarıdan kimse Vakfa müdahale edemez. Vakfın işine karışamaz. Vakfın senedi var. Senet ne derse onu yapıyoruz. Senet dışında bir şey varsa buyursun ortaya koysun. Toplu halde istifa edelim. Yani o zaman istediği tasfiye sürecine biz de yardımcı olalım. Vakıf defterinde 2002 yılından sonra tek bir atama vardır. Ve o atama da Sami Oğuz un ataması. Onun dışında hiçbir atama yok. Kayıt var diyor. Ben o kayıdı bilemem. Müneccim değilim ki. Ben deftere bakarım. Vakıf senedine bakarım. Var mı başka bakacağım bir yer? Teşekkür ederim. Alpaslan Işıklı. Ben teşekkür ederim. Şimdi aynı konuda konuşacaksınız değil mi arkadaşlar? Şimdi, izin verirseniz farklı görüşlere söz verelim. Aynı doğrultuda konuşacak arkadaşlar herhalde söz isteyenler. Eskişehir başkanımız. Buyurun efendim. Necdet Bilgin: Vakfa bugüne kadar seçilmiş olan Yönetim Kurulu üyeleri şekil şartlarına uygun olarak mı seçilmiştir. Alpaslan Işıklı. Evet Necdet Bilgin. Bunu merak ettim. Teşekkür ederim. Ali Çolak. Evet, şekil şartlarına uygun olarak seçilmiştir. Bunlarla ilgili de Vakıf karar defterinde ilgili kararlar alınmıştır. Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederim. Şimdi, siz söz istiyor musunuz? Buyurun Mehmet Ali Yılmaz. Tabi, şimdi burada bir uzlaşmadan söz ediliyor ama biz tabi bir de Genel Kurulda ortaya çıkan iradeye saygıdan söz ediliyor. Biz ilk toplantımızda Sayın başkana buradan çıkan iradeye saygılı olacağımızı, hiçbir şekilde size ayak bağı olmayacağımızı, sizin işlerinizi zorlaştırmayacağımızı belirttik. Hatta daha da ileri giderek Sayın başkana siz bizi ayak bağı olarak görüyorsanız şu anda söyleyin şu anda istifa edelim. Bunu da söyledik. Sonra Sami Oğuz un görev süresi dışındaki diğer iki arkadaşımızın görev sürelerinin dolduğuna ilişkin onda da mutabık kaldık. Vakıf kontenjanından olan bu iki arkadaşımızın yerine iki yeni üye seçelim dedik. Buna itiraz etti Sayın başkanımız. Sayın başkanımıza kendisine, kendisini Vakıf başkanı seçelim önerisini götürdük. Ona da itiraz etti. Yani böyle bir oyalama, bir oyalama 8inde Sami Oğuz un kendi fikirlerince, kendilerinde görev süresi doluyordu. 10una Danışma Kurulu toplantısı konuldu. Danışma kurulunda yeni bir üye seçildi. Ve o üyenin de katılımıyla bizim bugün katılmadığımız bir karar istihsal edildi. Biz bu kararın hukuken geçersiz olduğunu düşünüyoruz. Bugün de aynı noktadayız. Burda çok açık bir şekilde görülüyor ki Vakıf yönetiminde iki farklı anlayış bu konuda belirmiştir. Bu hukuki bir tartışmadır. Buradaki parmak kaldır indir yöntemiyle bu hukuki tartışma izale edilemez. Alpaslan Işıklı. Ne yapalım? Nasıl Mehmet Ali Yılmaz. Burada bir oylamayla biz bunu halledemeyiz, biz başından beri bir uzlaşmadan yanayız. Alpaslan Işıklı. Yani burada demokratik bir şekilde bu konuyu bilen uzman arkadaşlarımızı da dinledikten sonra oylama yapılmasından daha başka bir yol ne olabilir. Mehmet Ali Yılmaz. Bu ülkenin hukuk mekanizmaları vardır hocam. Alpaslan Işıklı. Yani, o zaman buna itiraz eden mahkemeye Mehmet Ali Yılmaz. Tabi, muhakkak. Aynı şekilde Sayın başkanımızın da zaten bize Vakıf Yönetim Kurulunda söylediği budur. Bu ülkenin hukuk mahkemeleri vardır. İsterseniz gidersiniz 11

12 Alpaslan Işıklı. Tamam, teşekkür ederim. Yani burada karar alırız. Bu kararı hukuka aykırı görenler gereken hukuki yollara Mehmet Ali Yılmaz. Karar alınmıştır hocam. Karar zaten Vakıf Yönetim Kurulunda alınmıştır. Yani bu götürülür mahkemeye. Burada ayrıca bir karar alınmasına, bir oylama yapılmasına bence gerek yok. Alpaslan Işıklı. gerek yok o zaman arkadaşlar sizinle aynı görüşte. İhsan Feyzibeyoğlu. Evet, maalesef maalesef Alpaslan Işıklı. Şimdi, tabi Füsun Çiçekoğlu hanım, sırayla Ahmet bey, buyurun. Ahmet Tan. Ben iki hususu Alpaslan Işıklı. Hayır, şu manada yani çözüm konusunda sizinle aynı görüşte. Oylama yapmaya gerek olmadığı konusu İhsan Feyzibeyoğlu. bir şeyde farklı düşünüyorlar Alpaslan Işıklı. Özür dilerim Ahmet İhsan Feyzibeyoğlu. ısrarla Hasan Yaman arkadaşımızın üyeliği tartışılıyor. Usul ile ilgili eleştiriler yöneltiliyor. Hasan Yaman arkadaşımız üye mi değil mi? Alpaslan Işıklı. Müsaade buyurun, herkes sıraya riayet etsin. Ahmet dostum, değerli arkadaşım, Ahmet söz istemişti ve mikrofonsuz konuşmayın lütfen. Koraltay Nitaş. İki konuda bilgi sunmak istiyorum. Bir tanesi Ali Çolak arkadaşımızın Yüksek Danışma Kurulunda seçilen Yönetim Kurulu, Vakıf Yönetim Kuruluna seçilen kişinin Vakıf Yönetim Kurulu tarafından karar altına alınması yönündeki görüşü doğru değildir. Zira, Vakıf senedimiz bu konuda açıktır. Vakıf senedimiz bu bir üyenin Yüksek Danışma Kurulumuzun seçmesi konusunda bir hüküm koymuştur. Bu hüküm gereğince Yüksek Danışma Kurulunun seçimi ihdasidir. Bunun Vakıf senedinin, Vakıf Yönetim Kurulu tarafından onaylanması olsa olsa ihsari yani belirtici olabilir. Dolayısıyla asıl organın seçimini biz burada kararda yer almadığı için bu 4 kişinin ille bunu onaylaması gerekir diye bir şey Vakıf senedine aykırıdır. Alpaslan Işıklı. Evet Ses. Birinci tespit bu. İkinci tespit, bize bu toplantıdan önce dağıtılan masalarda bulduğumuz metinde bir çelişki çok açık bir şekilde görülüyor. Mehmet Ali arkadaşımızın okuduğu metinde deniyor ki Aydın Seferbay 2006 yılında seçilmemiştir. Bu metin öyle diyor. Mehmet Ali arkadaşımız bunu okudu. Ama geçen Yüksek Danışma Kurulu toplantısında çözümler de benim önümde şu anda, Ali Çolak arkadaşımız bu seçimin yapıldığını kendisi belirtiyor. Bu Yüksek Danışma Kurulunun toplantısında Ali Çolak arkadaşımız söz alıyor. Hiç kimsenin haberi yoktu. Bunu bant çözümleri arasında ben buldum. Neşe hanım beni aradı. Dedi ki böyle bir karar varmış. Hangi tarihli olabilir. Ben geldim buraya. Yardımcı oldum ve kendisine bu bant çözümlerini buldum yılında olduğunu daha üç gün önce tespit ettik. Bu Vakıf karar defterine geçirilmemiş diyor. Dolayısıyla bu, bize bugün sunulan hukuki görüş adı altında sunulan metin sanıyorum bu bilgiden bihaber olarak hazırlanmış görülüyor. İki konuyu sizlerin bilgisine sunmak istedim. Yani bir tanesini seçme yetkisine sahip olan organ seçer. Bunun ihdası olan, asıl olan odur. Yani Yüksek Danışma Kurulu bir üye seçer. Bunun karar defterine geçirilip geçirilmemesinin çok önemi yok. Nitekim Ali Çolak arkadaşımız da bunu burada geçen Yüksek Danışma Kurulunda kabul etmiş durumdaydı. Teşekkür ederim. 12

13 Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederiz. Mikrofonu verin. Burada iki kişi söz istedi gördüğüm kadarıyla Turgay Erpul. Şimdi, değerli arkadaşlarımız Sayın Mülkiyeliler Birliği eski başkanı Ali Çolak kardeşimiz ve Ahmet arkadaşımızın belirttiği gibi sık sık görüş değiştiriyorlar ve ne yazık ki geçen hafta ya da 15 gün önce söylediklerini 15 gün sonra unutuyorlar. Şimdi, bugün dağıtılan metni Ahmet arkadaşımızın da belirttiği gibi 10 Nisan 2010 tarihli toplantıda Ali Çolak arkadaşımız tersini söylemiş ve hatta 8 Nisan 2006 tarihinde seçim yapıldığını, rahmetli Aydın Seferbay ağabeyimizin o zaman seçildiğini, kendisinin tespit ettiğini çok değerli bir bilgi olarak sunmuş iken aradan ne kadar süre geçmiş, bir buçuk ay yaklaşık, unutmuş arkadaşımız. Unuttuysa bakabilir..ayıklanmış tutanakta. Ayrıca başka şeyleri de unutuyor arkadaşımız. Şimdi, yine aynı toplantıda ben tekrar söz alıp tarihinde, yani Genel Kuruldan yaklaşık 2 ay önce bir veda toplantısı niteliğinde önceki dönemin Yüksek Danışma Kurulunun görev süresi bitiyor idi. Veda niteliğinde bir toplantı yapıldı ve o toplantıda rahmetli Aydın Seferbay ağabeyimizin yerine bir üye seçileceği bildirildiği zaman ben de usulen dedim ki arkadaşlar seçime iki ay var. İki ay sonra yeni bir yönetim oluşacak. Belki yeni bir irade oluşacak. Gelin bu seçimi yapmayın. Yeni seçilen, yani Mart ayında yapılacak Genel Kurulda seçilen Yüksek Danışma Kuruluna bırakın bu görevi ve sordum. Sayın başkan rahmetli Aydın Seferbay ağabeyimizin ne kadar süresi var. Hafızam beni yanıltmıyorsa bir buçuk yıl daha süresi var dedi. Yani Vakıf senedimizin doğru yorumlanmasından Sayın eski başkanımızın haberi var. Görev süresinin tamamlanmak üzere seçildiğini biliyor. Ama bir buçuk yıl olduğunu söylüyor. Sonra biz yönetime geldiğimizde bir baktık ki Vakıf yönetim toplantısında, maalesef arkadaşların, kimin ne zaman seçildiğinden, kimin süresinin ne kadar olduğundan haberleri yok. İki tane üyemizin görev süreleri bittiği halde yeni seçim yapmaları da çok mümkünken yapmamışlar. Bu arkadaşlarımız toplandılar. Sami Oğuz kardeşimizin 10 Nisan da 8 Nisan 2010 da görev süresi bitiyor. 10 Nisan da yeni bir üye seçilecek. Ondan haberleri var. Alelacele üye seçtiler, iki kişi Vakfa. Ve tarihindeki toplantıda da Vakfı bu şekilde yönetmeyi orada işbirliği yapmayı değil, tersine orda başka işler yapmayı planladıkları, bilinçli bir şekilde planladıkları çok açık, ortada. Bu, tarihinde yapılan seçimden ortada. Şimdi arkadaşlar başka birçok yerlerde, Mülkiye İstihdam Merkezinde, MAR da, başka istifa etmeleri sakınca bulunmayan yerlerde istifa ettiler. Sağ olsunlar. Biz vakıfta birlikte çalışalım diye ısrarla birlikte çalışalım dediğimiz halde istifa etmemeyi tercih ediyorlar. Çok güzel. Ama birlikte çalışamıyoruz. İkincisi, hukuki yollar deneniyor. Doğal olarak bu konuda Vakıflar mevzuatına göre öncelikle yapılması gereken işlemler var. Onun dışında Vakıf kilitlendiği zaman, şu anda karar alamaz duruma geldiği zaman, kim dava açarsa açsın önemli değil, Vakıf yönetiminde üçer kişilik sonuç itibariyle bir kilitlenme söz konusu olabilirdi. Bu bizim camiamızın yararına değil. Arkadaşlarımızın Yüksek Koruma Kurulu kararına itiraz etmek istedikleri anlaşılıyor. Edebilirler. İlla ki Vakfın yönetiminin görüş birliğiyle itiraz etmesi gerekmez. Vakıf Yönetim Kurulu üyesi olarak da edebilir. Yüksek Kuruldan çıkan kararı bekleyip ondan sonra dava açabilirler, Vakıf Yönetim Kurulu üyesi olarak. Bunlar mümkün olan şeyler. O yüzden yani orada şimdiye kadar 38 senedir Mülkiyeliler Birliği başkanı teamülen Vakfın da başkanı olmuş. Ayrıca Mülkiyeliler Birliğinin toplantı odası Vakfın toplantı odası olarak zaten kullanılmış. Şimdi, arkadaşlar 4 kişi hukuka uygun bir seçim yapın diyor. Başkan seçiliyor, başkan yardımcısı seçiliyor. Arkadaşımız sağ olsun telefonla talimat gönderiyor. Vakıf Yönetim Kurulu toplantısı üst katta. Vakfımızın büro olarak kullandığı, gerçekten orda çalışan arkadaşlarımızın da zor çalıştığı. Toplantı yapmaya da uygun olmayan bir mekânı toplantı yeri olarak gönderiyor ve de yani hepimizin yadırgayacağı bir şekilde bir Mülkiyeler birliği başkanına, Vakıf başkanına telefonla talimat gönderiyor. Yani bizim bildiğimiz toplantılar belki bazen çok usule, şekle uymayabilir. Gündem ilan edilir, çağrı yapılır, başkan tarafından belirlenen ya da genel sekreter, başkan yardımcısı tarafından belirlenen gündemle, çağrıyla arkadaşlara bildirir. Ha, bu her zaman böyle olmayabilir. Şu gün toplanıyoruz da denilebilir ama bu koşullarda arkadaşımızın açıp telefonla talimat vermesi çok uygun bir davranış değil Ayrıca da Yüksek Danışma Kuruluna seçilen bir arkadaşımızın da gelmemesi şartını koşarak. ( Alpaslan Işıklı. Füsun Çiçekoğlu hanım söz istedi. 13

14 Füsun Çiçekoğlu. Teşekkürler. Şimdi ben buradaki bazı olaylara yeni vakıf oluyorum açıkçası. Onun için şaşkınlığımı mazur görünüz. Siz ve biz şeklindeki bir ayrışmadan ve bunun bir tür adeta bizim dışımızdaki bazı organlarda hukuken bu ayrışmaya çözüm bulma niyetinden bahsediliyor. Bu bana son derece tuhaf geldi. Hukuki işleyiş şu bu hepsi bir yana biz burada başka bir kimliğin ortak temsilcileri olarak bulunuyoruz diye biliyorum ben. Ve şimdiye kadar da bu böyle oldu. 38 yıl olduğunu söylüyor Turgay arkadaşımız. Arada bazı farklı dönemler olmuştur muhtemelen ama. Vakıf Yönetim Kurulu ile birlik Yönetim Kurulu arasındaki bu tarz bir ayrışmada şimdiye kadar sürekli olarak genel, seçimle ortaya çıkan bir iradeye durmadan referansta bulunan bazı arkadaşlarımızın böyle bir ayrışmaya önderlik etmesi bana etik açıdan son derece tuhaf geliyor. Bunun hukuki çözümleri mutlaka vardır. Son tahlilde de gidilecek yerler bellidir. Bunu da kimsenin birbirine adres göstermesi gerekmez. Ama bu masa etrafında olanların benim şimdiye kadarki tecrübelerimden ve olması gerektiği şeklindeki kanaatimden çözüm yeri bu masa olmuş. Yani biz burada neyi paylaşamıyoruz. Ve nedir sorun bu kadar. Hala bir takım ayrışmaların bu kadar Vakıf Yönetim Kurulu üzerinden bir ayrışmaya döndürülmesi konusundaki ısrarın nedenini ben anlayamıyorum. Sayın başkan kusura bakmayın. Hakikaten anlayamadığım konu bu. Şimdi Hasan Yaman arkadaşımızın seçim şeklini ben okudum. Burada şimdi dağıtılmış, biraz geç geldim. Kusura bakmayın. Onun için tamamını okuyamadım ama arkadaşların yorumlarından birazcık Vakıf olabildim. Dolayısıyla Hasan Yaman ın üye olarak seçilmiş olduğu bir kurulda yeni baştan üyeliğinin tartışmaya açılmasının ben bu kurulun da açıkçası iradesinin çiğnenmesi olarak görürüm. Yani burada şimdi neyin tartışması var, ben onu anlayamıyorum. Vakıf Yönetim Kurulu üzerinden böyle farklı bir iktidar arayışı olma niyetiyle mi bu seçimler öncesinde alelacele seçimler yapıldı da iş böyle bir noktaya getirildi. Ve hala onun üzerinden gidiliyor. Yani, açık sözlü olalım. Açık yürekli olalım. Bunların hepsini açık açık konuşmak lazım. Ve bana tuhaf gelen şeyleri bütün açık yürekliliğimle söylüyorum burada. Bir Vakıf Yönetim Kurulu ile Birlik Yönetim Kurulu arasındaki böyle bir iktidar mücadelesi benim bilebildiğim kadarıyla şimdiye kadar vuku bulmuş bir şey değil. Ve bundan sonra da bunun vuku bulması ve bunun bir teamül haline gelmesine yol açacak herhangi bir girişimde bulunan hukuken ne olur bilmem ama Mülkiye Camiasının nazarında bence çok kötü bir noktada olur. Yani bu yapılmaması gereken bir şeydir. Ve bence burada çok açık yüreklilikle şunu itiraf etmek gerekiyor. Vakıf Yönetim Kurulu üzerinden eğer bir iktidar mücadelesi sürdürülmeye çalışılıyorsa ki benim kanaatim bu. Okuyabildiğim kadarıyla, görebildiğim ve anladığım şeyler bunlar. Açık sözlülükle söylüyorum. Bu, bana çok ters geliyor. Çünkü durmadan Genel Kurul iradesine atıfta bulunarak binalarımızın yıkılması doğrultusunda bir takım girişimlerde bulunan bir yönetimin başkanı tutup o Genel Kurulun iradesiyle oluşmuş olan Birlik yönetimine karşı iktidarı geçmiş yönetim üzerinden örgütlemeye çalışıyor. Bu etik değil arkadaşlar. Ve ben bunun hukuken çözüm bulunmasının olanaksız olmadığını düşünüyorum. Gidilecek yerler bellidir. Kimsenin birbirine adres göstermesine gerek yok burada. Herkes belli bir eğitimden geçiyor. Hocalarımız burada. Onların tedrisatından geçtik. Dolayısıyla kimse burada malumatfuruşluk yapmasın. Herkes biliyor ne yapılacağını. Ama bunun dışında işleyen ve yazılı olmayan kurallar gereğince bu Mülkiye Camiasına karşı yapılmış çok ciddi bir saldırıdır. Benim kanaatim budur ve Hasan Yaman ın üyeliği çerçevesinde sürdürülen tartışmaların öz noktası da budur bence. Açık sözlülükle bunu söylemek lazım. Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederiz. Şimdi, değerli arkadaşlar. Herhalde söz isteyen de yok. Dekan bey siz söz mü istiyorsunuz. Buyurun efendim. Celal Göle. Füsun Çiçekoğlu başkanımın sözlerine kalben katılıyorum. Gerçekten şu toplantıdaki konuşmalar beni içten içten yaralamıştır. Eğer bu konular yargıya taşınacak olursa Mülkiye Camiasının dışına taşılacak olursa çok yara alacağımızı düşünüyoruz. Türkiye yi yönetmeye talip olan bir kurum kendisini yönetemez mi diye insanların aklında soru işareti olacaktır ve eleştiri konusu olacaktır. Bunun kendi içimizde mutlaka ama mutlaka halledilmesi gerekiyor. Onun için Sayın başkanıma, Füsun Çiçekoğlu hanım başkanıma teşekkürlerimi sunuyorum. 14

15 Şimdi ben niye söz aldım. Ben teknik anlamda aldım. Bu tartışmalarla ilgili olarak anladığım kadarıyla bir oylamaya gideceksiniz. Konu, Hasan arkadaş Alpaslan Işıklı. Dekan bey, belki gerek olmayacak oylamaya anladığım kadarıyla. Celal Göle. Olsun. Şunu açıklamak istiyorum. Şimdi ben de bugün burada gördüm. Naçizane bir hukukçu olarak konuyu yorumlamaya çalıştım. Hep birlikte yorumlayalım diyorum. Şimdi buradaki sunulan bilgilerden Vakıf Yönetim Kurulunun nasıl oluşturulacağı 11. maddenin 1. fıkrasında kotalar öngörerek düzenlenmiş. 7 kişi. Bunlardan bir tanesi Mülkiyeliler Birliği genel başkanı. Otomatikman başkanlık süresince zaten üye. Onun dışında Mülkiyeliler Birliği Genel Kurulu tarafından 15 yıllık mezunlar arasından seçilecek 2 üye var. Yani kotalar var. Ama bizi ilgilendiren kota şu anda Mülkiyeliler Birliği Yüksek Danışma Kurulunun kendi arasından seçeceği bir üye. Bu da bir kota. Yani bu Yüksek Danışma Kuruluna Vakıf Yönetim Kuruluna görev yapmak üzere 1 kişiyi seçme yetkisini bu Vakıf senedi veriyor. Ve nitekim de bu yetki her zaman kullanılmış. İşte demin bu yazıdan da anlaşılacağı üzere, 2002 yılında rahmetli Aydın Seferbay seçilmiş. İlk olarak. Yeniden seçilmesi mümkün. 4 yıl görev yapmış da yeniden seçilmiş. Bir 4 yıl görev süresi daha yapmak üzere. Eğer rahmetli olmasaydı kendisinin görev süresi Nisan 2010 tarihinde bitecekti. Ama ne yazık ki aramızdan genç yaşta ayrılmıştır. Şimdi konuşuldu konuşuldu da söz almamın sebebine geliyorum. Konuşmamın sebebi bu yazıyı okudum, konuşmaları dinledim. Ama 3. fıkradan hiç bahsedilmediğini gördüm. Bence işin özünü anlamamız için, çok özür diliyorum, işin özü 3. fıkrada yatıyor. Nedir 3. fıkra. Satır satır okuyalım. Üyeliğin boşalması durumunda yerine geçmek üzere yukarıdaki seçim organları aynı sayıda yedek üye seçerler. Demek ki her kotaya mahsus olmak üzere görevlendirilenlerin yedek üye seçme hakkı da var. Ama biz yedek üye seçmemişiz. Bu net. Karşıt görüş yok o konuda. Yani, rahmetli Aydın Seferbay için yedek üye seçilmemiştir. Onun için 1. cümlenin hiçbir uygulanabilirliği yok. Devam ediyorum. Yedek üye bulunmadığı takdirde yeni seçim yapılıncaya kadar bu üyelik Yönetim Kurulunca seçilir. Kritik madde budur. Konuşulması gereken husus budur. Yedek bulunmadığı takdirde yeni seçim yapılıncaya kadar. Bu üyelik Yönetim Kurulunca yapılır. Bu neyin seçimidir. Üyeliğin boşalması halindedir. Üyeliğin boşalması halindedir. Şimdi, üyelik hangi hallerde boşalır. Ölüm, istifa gibi durumlarda boşalır. Nitekim bunda da Aydın Seferbay ın rahmetli olmasıyla bir boşalma olmuştur. İşte burada bu süreyi tamamlamak üzere Yönetim Kurulu birisini seçebilir. Nitekim Sami Oğuz kardeşimizin de bu şekilde Vakıf Yönetim Kurulu tarafından seçildiğini gözlemliyorum. Ama süresi ne kadardır. İşte konu oraya geliyor. O Aydın Seferbay ın görev süresini tamamlamak üzere gelmiştir. Şirketler hukukunun naçizane anlattığı konular. Dernekler hukukunun, Vakıf hukukunun temel kavramlarıdır bunlar. Boşalan üyelik durumunda yerine yenisinin seçilmesine kadar geçici olarak üye atanabilir. Şirketler hukukunun, ticaret kanununun 315. maddesine bakın. Aynı paraleldedir. Ha, şimdi, Sayın başkanım şunu söylemek istiyorum. Burada çok açık ve net bir husus var. Vakıf Yönetim Kurulu Aydın Seferbay ın ölümü durumunda yerine bir seçim yapmıştır. Kimi seçmiştir. Hemen söyleyeyim. Sami Oğuz u seçmiştir. Ama Vakıf senedi çok açık. O kişi yeni seçim yapılıncaya kadar diyor. Bu bir kota yeridir. Başa dönüyorum. 11. maddenin 1. fıkrasına dönüyorum. Diyor ki Vakıf senedimiz. Şu üye Yüksek Danışma Kurulu tarafından seçilir. Boşalması halinde o yetki Yönetim Kurulu tarafından 4 yıllığına kullanılabilir demiyor. En kritik nokta budur. En kritik nokta budur. Dolayısıyla, gerçekten Aydın Seferbay ın rahmetli olmasıyla Vakıf Yönetim Kurulu gereğini yapmış, yerine Sami Oğuz un yerine seçmiştir. Yönetim kurulu. Ama kimin kotasına müdahale etmiştir, geçici olarak. Yüksek Danışma Kurulunun. Yeni seçim yapılıncaya kadar. İşte bir fıkraya daha geliyorum. Bu fıkrayı okuyalım. Bu fıkrayı okuyalım lütfen. Bir daha okuyacağım. Yedek bulunmadığı takdirde yeni seçim yapılıncaya kadar bu üyelik Yönetim Kurulunca seçilir. Yedekler veya yeni seçilenler, Sami Oğuz, yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar. Tekrar okuyorum. Yedekler veya yeni seçilenler, yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar. 15

16 Bu, bence işin özüdür. Şimdi şu açıklamada baştan sona çok dikkatli okudum. Şu cümlenin yedekler, yeni seçilenler yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar, konusuna hiç ama hiç değinilmediğini üzülerek gördüm. Bu çok önemli. Burada bir hukuk İkincisi, tekrar söylüyorum. Çok önemli. Bu olmasaydı bile. Bu cümle olmasaydı ki bu cümle işi bitiriyor. Bu cümle olmasaydı bile bu bir üyenin seçimi, yani Aydın Seferbay ın seçimi bir kota ile ilgili. O kota neye? O kota Yüksek Danışma Kuruluna verilmiş. Onun hakkı. O seçecek. Şimdi, nitekim rahmetli olmasıyla Seferbay ın yerine, evet, Yönetim Kurulu geçici olarak birisini seçmiş ama iş tekrar Yüksek Danışma Kurulunun gündemine gelmiştir. Yüksek Danışma Kurulu gerek Vakıf senedi açık hükümleri karşısında bunu seçme iradesine sahiptir. Burada seçilen Sami Oğuz un 4 yıllığına seçildiğini ileri sürmek demin okuduğum bu maddelere kesinlikle karşıdır. Ben burada açıkçası Fakültemi temsil ederek, bir dekan olarak belli bir guruba değil hukuk neyi emrediyorsa neyi öngörüyorsa vicdanen onu açıklamak ihtiyacını hissettiğim için bu sözü aldım. Biz, Mülkiye olarak yanlış yapmamamız gerekir diye düşünüyorum. Teşekkür ederim. Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederim. Sayın Çolak söz istedi. Ondan sonra son sözü Sayın başkana vereceğim eğer farklı bir eğilim olmazsa. Bu işi bitireceğim. Ali Çolak. Sayın dekanıma içtenlikle teşekkür ediyorum ve yorumuna olduğuna gibi katılıyorum. İki hafta önceki toplantıda ya da bir buçuk ay önceki, bir önceki toplantıda ben ısrarla bunu anlatmaya çalışmıştım. Hoca benden çok daha iyi ifade etti. Ve sanıyorum bu konuda hepimizin kafası berraklaştı. Yani diyor ki yeni seçim yapılıncaya kadar bu üyelik Yönetim Kurulunca seçilir. Yedekler veya Yönetim Kurulu tarafından yeni seçilenler yerlerini aldıkları üyenin müddetini tamamlarlar. İlgili seçim organı 4 yıllığına seçer diyor Sayın hocam. Doğrudur değil mi hocam yorumum. Celal Göle. kotaya Ali Çolak. Kotaya, kotaya göre, kotaya göre 4 yıllığına seçer diyor. Başka türlü seçemez. Görev süresini tamamlamak üzere değil o organ. O organ 4 yıllığına seçer diyor. Sesler.(eşzamanlı sesler anlaşılmadı-b.ç.) Ali Çolak. Bir saniye, bir saniye, bir saniye. Hocamın yorumunu söylüyorum. ( ) Alpaslan Işıklı. Çözeceğiz meseleyi Sayın Çolak, sükunetle devam edin. Ali Çolak. Hocamın yorumu şudur. Bakın, Yönetim Kurulu Sami Oğuz u görev süresini tamamlamak üzere seçmiştir diyor. Doğru mu hocam? Celal Göle. Kimin görevini? Ali Çolak. Aydın Seferbay ın görev süresini tamamlamak üzeredir diyor. Danışma kurulu da 4 yıllığına seçmiştir diyor. Doğru mudur? Doğrudur. Ama ancak, niye değildir? Sami Oğuz u Vakıf seçmemiştir. Orda hocamın bir bilgi eksiği var. Sami Oğuz u seçen organ Danışma Kuruludur. Dolayısıyla 4 yıllığına seçmiştir Sami Oğuz u. Bu kadar açıktır. Şimdi bir saniye bir saniye hocamın yorumu budur. Hocamın yorumu budur. Bırakın. Şimdi, hukuken, siz ne derseniz deyin, hukuken Aydın Seferbay ikinci kez seçilmemiştir. Hukuken seçilmemiştir. Alpaslan Işıklı. Arkadaşlar müdahale etmeyin. Sayın Çolak anlaşıldı görüşünüz aşağı yukarı. Ali Çolak. Bir saniye, bir saniye. Müdahale etmeyin lütfen ben sözümü tamamlayayım. Hukuken, yani bu mahkeme konusu olabilir. Gidebilirsiniz. Ama hukuken hiç kimse Aydın Seferbay ın ikinci kez seçildiğini ispat edemez. Yoktur. Şimdi bakın bu işlem 16

17 tamamlanmamıştır. Tamamlanmayan bir işlem hukuken yok hükmündedir. Bu kadar net. Şimdi bizim eğer Vakıf üzerinden çatışmak gibi bir irademiz olsaydı değerli arkadaşlar, biz Erel Tellal ın görev süresi tamamlanmış. İlhami Ünal ın görev süresi tamamlanmış. Bizim eğer böyle bir çatışma derdimiz olsaydı. Bu iki arkadaşımızı atardık ve hiçbir tartışma ortaya çıkmazdı. Bizim hiç böyle bir derdimiz yok. Bizim, iktidar mücadelesini Vakıf üzerinden yürütmek gibi bir derdimiz yok. Bunlar, başta da söyledim, Füsun Çiçekoğlu hanım dinlemediler sanıyorum, burada bir tasfiyeci mantık egemendir. Bu tasfiyeci mantığa itirazımız var. Şimdi arkadaşlar, arkadaşlar Mustafa Akgökçe. Buraya, buraya Alpaslan Işıklı. Size söz vereceğim Mustafa Akgökçe..leri (?) sokmayışımızdır. Bu kavganın temeli budur. Tamam mı? Ali Çolak. Tabi, tabi. Alpaslan Işıklı. Size söz vereceğim. Ali Çolak. Tabi, oldu. Mustafa Akgökçe..(uzaktan mikrofonsuz konuşuyor, net anlaşılmıyor-b.ç.) Alpaslan Işıklı. Mustafa bey, isterseniz size söz veririz. Ama konuşmasını bitirsin. Mustafa Akgökçe..kavga budur. Alpaslan Işıklı. Mustafa bey! Mustafa Akgökçe. Silahla giremedikleri yere..şimdi sizlerle uzlaşmak Alpaslan Işıklı. Mustafa bey, bu üslupla haklı isen bile haksız olursun. Ali Çolak. Karışmayın, karışmayın. Alpaslan Işıklı. Söz isterseniz vereceğim. Ama lütfen Mustafa Akgökçe. Kavganın esası budur. Alpaslan Işıklı. Evet buyurun Ali bey. Ali Çolak. Bir de alelacele seçim yapıldığı işte 10 Mayısta mı ne bir toplantı yapılmış ve alelacele yapıldığı iddia ediliyor. Oysa alelacele yapılan seçim, hukuki ihtilaf sona ermeden yapıldığı için söylüyorum, Hasan Yaman ın seçimidir. Hasan Yaman üzerinden de Vakıf başkanı seçilmiştir. Sizin yaptığınız alelacele olarak nitelendirilmiyor. Arkadaşlarımızın yaptığı niyeyse alelacele oluyor. Biz gidip arkadaşlarımız, evet, çeşitli kurumlardan istifa etmişlerdir. Bu da doğaldır. Derneğin organlarını seçmiştir. Derneğe bağlı olan organlarda görev yapan arkadaşlarımız derneğin önünü açmak için istifa etmiştir. Ama Vakıf Birlik ayrı tüzel kişiliklerdir. Ayrı yetkileri olan tüzel kişiliklerdir. Mal varlığının sahibi vakıftır. Şirketin sahibi vakıftır. Dolayısıyla Vakfın oluşturulma biçimi bir senato gibidir. Birliğin iradesinin geçici olduğunu, Vakfın iradesinin kalıcı olduğunu koyar ortaya. Ayrı seçim tarihleri koyarak bir tür senato işlevi verir. Dolayısıyla arkadaşlarımız orda Mülkiyeliler Birliğinin yararına olan her türlü kararda sizinle birlikte olacaklardır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Ama bugüne kadar icraya baktığımız zaman maalesef bu çizginin sürdürülemediğini görüyoruz. Teşekkürler. 17

18 Alpaslan Işıklı. Teşekkür ederim. Efendim, ben eskilerden olduğum için tarihe tanıklık yapmak zorunluluğunu hissettim birdenbire. Ayhan Açıkalın bu Vakfı Mülkiyeliler Birliği mallarını güvence altına almakla sınırlı bir hedefi gerçekleştirmek için kurmuştur. Bunu ifade etmek isterim. Ruhu şad olsun. Vecdi Seviğ. Son Genel Kurulda Vakıf Yönetim Kurulu üyeliğine seçildim ve hukuken geçerli olduğumu tahmin ettiğim ve inandığım karar çerçevesinde de Vakfın Yönetim Kurulu başkan yardımcısıyım. Aslında söz almak istemiyordum. Başkanın konuştuğu bir yerde benim söz almama gerek yoktu. Ama gördüğüm kadarıyla eski başkanımız sanırım toplantılarda da hazır bulunmuş gibi biz böyle düşündük diye Vakıf Yönetim Kurulu içindeki tartışmaları gündeme getirdi. 10 Mayıs günü tartışmaya büyük ölçüde neden olan kararın nasıl alındığı konusunda benim başkan yardımcısı olarak hiçbir fikrim yok. Niçin fikrim yok. 10 Mayıs Pazartesi günü sat de buradaki Mülkiyeliler Birliğine her toplantının yapıldığı Sayın Ali Çolak döneminde de ortaya koyuyor toplantılar, toplantı odasında bir araya geldik. 3 üye bir araya geldik. O gün toplantı yapılacağı 1 hafta önceden bildirilmişti. Diğer Yönetim Kurulu üyelerine saat tespiti, Burça hocanın dersleri nedeniyle olarak belirlenmişti. Yarım saat bekledik. Toplantıya katılan olmadığı için bir tutanakla durumu tespit edip ayrıldık. Bir tutanakla tespit ettik. Çünkü karar defteri vakıfta değildi. Karar defteri bu kararı işleyen arkadaşlar tarafından münasip bir yere götürülmüştü herhalde. Çünkü 10 Mayıs günü bu binanın içinde de değillerdi arkadaşlar. 10 Mayıs günü saat deki toplantıda eğer teamülden bahsediliyorsa diğer üyelerin katılımı için 30 dakika en azından beklendi. Yani saat oldu. Bütün görüşmelerin yapılmasının süre almadığını varsayıyorum. O bir sayfalık yazının kaleme alınabilmesi için de bir 15 dakika ekliyorum. Saat oluyor Şimdi o kararda imzası olan değerli arkadaşlar te Ankara 58. Noterliğinde aynı gün bu kararı nasıl tasdik ettirebiliyorlar. Nasıl böyle bir mekanizma çalışıyor. Demek ki 10 Mayıs günü belirlenen saat de toplantı yapılmamış. Daha erken bir saatte yapılmış. Belirlenen yerde toplantı yapılmamış. Başka bir yerde toplantı yapılmış ve böylece bir karar alınmış. Bu nasıl alındı. Onu da bilemiyorum. Şu anda ortaya çıkan tartışmalar nedeniyle bir başkan yardımcısı olarak bunun da bu tutanaklara geçmesini. Alpaslan Işıklı. Hepinize teşekkür ederim. Şimdi sonuna geldiğimizi zannediyorum. Sayın başkan kısa bir açıklamayla son sözü size veriyorum. İhsan Feyzibeyoğlu. Teşekkür ederim Sayın başkanım. Ben de gerçekten kifayet-i müzakere teklifinde bulunulması gerektiği noktasına geldim. Ancak bir şey dikkatimi çekti. Bekir Haluk Yavuz karar defterini incelediğini söyledi. Vecdi nin belirttiği gibi 9 Nisanda karar defteri buradan çıkarılıp bir yerlere götürüldü, geri getirildi. 9 Mayısta tekrar çıkarıldı. Henüz getirilmedi. 9 Haziran için de hazırlık yapmak lazım. Karar defterinde üye ataması kararına rastlayamadığını söylüyor, Sami Oğuz dışında. Vakıf Yönetim Kurulu en az doçent mertebesindeki öğretim üyesini atama yetkisini haiz bir organdır ve bu yetkisini de kullanmıştır. En son Erel Tellal hoca. Daha evvel Yavuz Sabuncu rahmetli arkadaşımız. O kararlara niçin rastlayamadığımı anlayamadım. Ama önemli olan şu Peki, asıl şunu söylemek istiyorum. Sayın Ali Çolak ise aksini söyledi. Yani Sami Oğuz u Yönetim Kurulu seçmemiştir diye bir ifadede bulundu. Ben son sözü bu şekilde kullandım. Teşekkür ederim. Alpaslan Işıklı. Şimdi, değerli arkadaşlar. Galiba şu noktaya geldik. Görüş ayrılığı var. Ama bir konuda anlaşma var gibi. O da şu: Sayın başkan diyor ki geçen oturumda görüşülmüştür. Karara varılmıştır. Artık oylamaya lüzum yoktur. Değerli arkadaşım da aynı görüşte. Oylamaya lüzum yoktur. Çünkü oylama ile bu iş hallolmaz. Bunu buradaki bu heyet yetkili, yeterli değildir. Başka konulardan bahsediyorsunuz. Bu konu ile ilgili olarak, buradaki parmak hesabıyla bu iş halledilmez in tercümesi budur. Bir de ağzıma almak istemezdim ama sizin sözünüzü anlamak için deşifre etmek zorunda kaldım. Herhalde yargıyla çözülür demek istiyorsunuz dedim. Eğer yargı ile onu geri alıyorum. Çünkü sizin öyle bir şey düşündüğünüzü düşünmek istemiyorum. Ses. Sayın başkan, izin verir misiniz? 18

19 Alpaslan Işıklı. Efendim, lütfen. Herkes birbirine bir şeyler söyledi. Hepsi cevaplanırsa bu işin sonu gelmez. Mehmet Ali Yılmaz. hukuk mekanizmalarını bize hatırlatan Sayın başkanımızdır Vakıf Yönetim Kurulunda Alpaslan Işıklı. Tamam efendim. Tamam. Teşekkür ederim. O zaman değerli arkadaşlar, arkadaşlarımız arasında bir görüş birliği var. Bu konunun burada tekrar oylanmasına gerek yoktur, farklı gerekçelerle. Bu noktada birleşmişlerdir. Sayın valim nedir? Koraltay Nitaş. Hocam çok kısa olarak arz edeyim. Biz yarayı kapatmadan bütün cerahatiyle ortada bıraktık. Sayın Çiçekoğlu na ben katılıyorum. Bir gerçek durum var. Alpaslan Işıklı. O temenninizi Çiçekoğlu dile getirdi. Ben arkadaşlarımızın onu nazara alacağına inanıyorum. Koraltay Nitas. Yalnız Yüksek Danışma Kurulu olduğuna göre bu, ben de Koraltay Nitaş olarak Antalya şubesi adına konuşuyorum burada. Ne yapacak yönetim? Vakıf ne yapacak? Vakıf ve Yönetim Kurulu tarafından koordinasyon içinde yürütülmesi gereken işler nasıl yürütülecek? Şimdi arkadaşlar Genel Kurul tarafından iki yıllığına seçiliyor. Kendilerine göre bir hizmet anlayışları ve yönetim anlayışları var. Bu gayet doğal. Genel Kuruldan aldıkları bu yetkiyi kullanacaklar. Ama görünen o ki Genel Kurul burada Sayın Çiçekoğlu nun söylediklerinden benim de anladığım kadarıyla olayın çok içyüzüne Vakıf değilim ama binaların yıkılıp yıkılmaması ya da binalarla ilgili bir rant elde etme teşebbüsünün olup olmaması konusunda bir olay çıkmış durumda. Alpaslan Işıklı. Onu ikinci maddede görüşsek Sayın valim. Koraltay Nitaş..hocam bunu geçtik. Oylama yaptık. Peki. Alpaslan Işıklı. Hayır. Oylama yapıldı başkanın görüşüne göre. Yani geçen oturumda Koraltay Nitas. Vakıf nasıl çalışacak. Hasan Yaman ın katkısıyla mı çalışacak. Hasan Yaman ın katkısıyla çalışacaksa hukuk organlarına başvururuz. Vakfın çalışmasına.(bir kelime anlaşılamadı-b.ç.) koydururuz. Bunu demek istiyorlar. Alpaslan Işıklı. evet tamam hayır Sayın valim ben lüzumsuz bir iş yaptım. Arkadaşın görüşüne tam anlayabilmek için o yargı hususunu ben gereksiz yere telaffuz ettim. Ben inanıyorum ki sonuçta Vakıfta Ali bey lütfen Mülkiyeliler Birliği de Mülkiye geleneğine yaraşır bir şekilde hareket edeceklerdir ve gereken uyumu kuracaklardır. Ben buna inanıyorum Haluk Yavuz. Ben söz istiyorum. Alpaslan Işıklı. Dostum, bunun sonu gelmez. Buyurun efendim. Haluk Yavuz. Vakıf başkanı hala benim bu konuda bir şey söylemek istiyorum Alpaslan Işıklı. Söyle bakiim. (gülüşmeler-b.ç.) Mehmet Ali Yılmaz. Vakıf Yönetim Kurulu başkanı yani yanlış anlaşılmasın Alpaslan Işıklı. Buyur başkanım..lütfen kısa kesin. Çünkü kifayet-i müzakere oylamasına giderim ve lüzumsuz bir iş olur. Haluk Yavuz. Başkanım ilk toplantıdan itibaren, Vakfın ilk toplantısından itibaren Sayın İhsan Feyzibeyoğlu na başkanlık teklif ettik. İkinci toplantıda teklif ettik. Üçüncü toplantıda 19

20 teklif ettik. Bizim burada iki başlılık yaratmak gibi bir düşüncemiz yok. Ben 10 yıldır Mülkiyeliler Birliğinin değişik yerlerinde görev aldım. Vakıfta Dernekte Denetim Kurullarında. Hiçbir zaman Mülkiyeyi küçültecek bir harekette bulunmam. Bulunmadım da. Ancak Sayın başkanım ilk günden itibaren tasfiye etme yaklaşımı sergiledi. Biz bu süreci, yani benim başkan seçilme sürecim, arkadaşlar oturup tartışıp konuşuldu. Burada saat da toplanıldı. tartışıldı, burada karar alındı. Bizim bu süreçte seçimden çıkıldık sonra aynı şeylerin devam ettiğini gördük. Yani seçim sürecinde, biliyorsunuz, çok çirkin bir seçim süreci yaşandı. Karşılıklı karalamalar, kampanyalar Alpaslan Işıklı. Yo, yo, çirkin değil. Haluk Yavuz. Ayrıca AKP li diye bağırıp çağırıyor, işte hala burada bağırıp çağırıyor Sayın başkan. Alpaslan Işıklı. AKP li olmak hakaret değil herhalde canım. Haluk Yavuz. Olur mu? Bizim için hakarettir. Yani biz başkanın başkanlığına ya da Mülkiye yönetimine yönelik bir eylem yapmadık. Bizim bu eylemimiz Vakıf yöne Dernek yönetimi kurulu oturup şapkasını önüne koysun. Dernek Yönetim Kurulu üyesi, ikinci başkanı Vakfı basıyor. Vakıftaki kasayı aşağı indiriyor. Alpaslan Işıklı. Dostum, bu laf uzar. Özür dile Haluk Yavuz yani biz başkanın başkanlığına karşı gelmek için bunu yapmadık. Ses. Sen şeyi söylesene. Buradaki eski yönetim olarak biz Vakıf Yönetimi sal olarak..mahkemeye gitmeyece. Ali Çolak kesinlikle Haluk Yavuz. Yani, hukuk dışı yapılan işlere dair mahkemeye gitmesinler. Onu da anlatmaya çalışıyorum. Alpaslan Işıklı. Çok teşekkürler Haluk Yavuz olmaması konusunda da ısrarcıyım Mülkiyeliler Birliğinden davacı olmak, oturup kendi şeylerine bakmak, bildirgelerine, Mülkiyeliler tartışır ama kavga etmez diye. Alpaslan Işıklı. Efendim Haluk Yavuz. Mülkiyeliler tartışır ama kavga etmez diye bildirgesinde var Sayın başkanın. Biz tartışırız ama kavga etmeyiz. Sonuca ulaşacağız. Ama başkana ve Yönetim Kuruluna iş yapma önünüze koyun (çok süratli konuştuğu için son cümle net anlaşılamadı-b.ç.) Vakıf alanına müdahale etmeyin. Ondan sonra buyurun başkanlığı da yapın. Buyurun istediğiniz gibi yönetin. Bütün desteği sonuna kadar veriyorum..(üç kelime anlaşılamadı-b.ç.) söz veriyorum ben. Betül Yener: Şimdi bir şeyi anlamak istiyorum. Saat de toplantı yapılacak. Neden daha önce madem uzlaşmacı bir tavır vardı belki (birkaç kelime net anlaşılamadı-b.ç.) 15 e alınıyor. Bunu öğrenmek istiyorum Alpaslan Işıklı. Zaten bundan sonrası için daha çok vurguladı. Bundan sonra dedi biz gereken anlayışı Mülkiye ruhuna uygun olarak göstereceğiz dedi. Evet. Teşekkür ederim. Sorunuz zaten cevap istemeyen bir soru. Ahmet Tan. Bir şeyi arz etmek istiyorum Kurula. Şimdi ısrarla karşılıklı yargıya gidilmez falan diyorsunuz siz de ama gidilmesi kaçınılmaz. Nedeni şu. 20