Balıkçılıktan vaz geçmiyorum Yeni bir kayık

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Balıkçılıktan vaz geçmiyorum Yeni bir kayık"

Transkript

1 Ferhat YILDIZ 1930 doğumluyum, balıkçılığa çok sonraları başlamakla birlikte, üç yıl öncesine kadar balıkçılık yapmaya devam ettim. Balıkçılığa başladıktan sonra geçimimi balıkçılıktan sağladım, üç çocuğumu denizden kazandığım para ile okuttum. Allah insana rızkını nereden verecekse, onu malum eder. Ben geceleri rüyamda kürekle denizden dışarı balık atardım. Benim rızkım denizde imiş, o malum oluyormuş. Yaylayası nda çiftçilik yapıyordum, ancak yaptığım işten mutlu değildim. Bendeki deniz aşkı, balıkçılık yapma arzusu içten içe artıyordu. Bu arzuma daha fazla engel olamayıp, evlendikten sonra, 26 yaşımda Yakakent e taşındım. Yakakent e taşındığımda ilk işim, Ofluoğlunun Sadık tan bin liraya altı metrelik, motorsuz bir kayık almak oldu. Mavişin Reşat (ŞEN) kayık aldığımı duymuş, beni gördüğünde sen deli misin, kayık almışsın dedi. Ben de, niye deli olayım, Gümenez de (Yakakent) herkesin kayığı var, onlar deli mi dedim. O da bana, Balık tutmak, bu işi öğrenmek, geçimini sağlamak kolay değil. Ben abim Koca Kadir (ŞEN) ile kayık ortağıyız, kaç yıldır balıkçılık yapıyoruz, o kadar iri istavrit olduğu halde, -iri istavritlerden bir ağda iki yüz, üç yüz tane alınırdı- yakalayamıyoruz, sen nasıl becerip de balıkçılık yapabileceksin dedi. Ben de ona, ben adamsam, yanıma birini bulur, gider o balıklardan tutar, geçimimi de sağlarım dedim. Kayığımı aldıktan sonra, Seferin Hasan dan sekiz yüz liraya barbun ağı aldım. Vahap ın amcası Kör Kamil den (KULLUKÇU) bin liraya molozma aldım. Yanıma arkadaş olarak da Musta Beyi (AK) buldum. Ben kürekleri çekerdim, o da ağları kurardı. Onunla kürek çekerek, çalışa çalışa Han arkasının oralara gider, barbunya ağı kurar, sabah iki 118

2 kasa barbunya alır, dönerdik. Kayığı balıkçılık yapmak dışında, kışlık odun ihtiyacımızı karşılamak için de kullanırdık. Kayalar tarafına gittiğimizde, ormandan kışlık odun yapar, onları da getirirdik. Balıkçılıktan vaz geçmiyorum Şahin Ali nin Kadir (BİRER) annemle amca çocuklarıydı. Bir gün Keleş Hamdi nin (EREN) kahvehanesinde otururken, beni görüp yanına çağırdı. Oğlum dedi, Gümenez e indin, öküzlerini satmışsın, burada nasıl geçineceksin? diye sordu. Ben de ona dayı burada tarla toprak yok, deniz var, ben de geçimimi denizden sağlayacağım, bu yüzden öküzlerin parası ile kayık aldım, balıkçılık yapacağım. Hatta bugün yirmi liralık balık sattım dedim. Kadir Dayım daha sonraki bir gün, yine aynı yerde otururken beni görüp tekrar çağırdı. O sırada Yakakent in üst yolu yeni yapılıyordu. Bana Necmettin Bey, Ahmet Bey Karayolları şefi, onlarla konuştum. Yeğenim var, yanınıza vereceğim, ama ona kazma kürek işi yaptırmayacaksınız diye söyledim. Onlar da tamam Kadir Efendi, dozere yağcı yaparız dediler. Bunun üzerine dayı sen ne dersen de, ben balıkçılık yapacağım dedim. O da, oğlum akıllı ol, bu işte sigortan var, emeklilik var dedi. Fakat ben balıkçılık yapmayı kafaya koyduğum için dayımın teklifini kabul etmedim. Şimdi düşünüyorum da, üç çocuğumu Ankara larda denizin balığı ile okuttum. Karayollarında çalışsam, bunu yapabilir miydim, bilmiyorum. Yeni bir kayık İkiz Ömer in Ramis (ŞAHİN) 7.5 metrelik bir kayık yaptırmış, 30 beygir motor koymazsam, bu kayığı satacağım diyordu. Ramisin yanına gittim, kayığını satacakmışsın, kaça satıyorsun diye sordum. O da üç bine satarım dedi. Bunun üzerine ona bin beş yüz lira peşin verdim, kalanı kalkancılık sonrası ödenmek üzere anlaştık. Kayığı alınca birde buna uygun bir motor bulmam gerekiyordu. Arif Çavuşun Mehmet (NOGAY) Kooperatif Başkanı iken, 26 beygirlik süper star motorlar getirtmişti. Ancak balıkçılara verirsem, parasını toplayamam diye düşündüğünden olacak, bu motorların satışına 119

3 girmek istemedi. Bunun üzerine, Eksper Mustafa Bey (GÜL) bu motorları satmak için kendisi aldı, Alaçam a götürdü. Asıl işim balıkçılık olmakla birlikte, aynı zamanda tütüncülük de yapıyordum. Eksper Mustafa Bey benim tütünlerimi beğenir, satın alırdı. Bundan dolayı bir samimiyetimiz vardı. Bir gün Alaçam da bana rastladığında, senden bir ricam olacak, şu motorlardan birini arabaya yükleyip, Gümenez de kooperatifin önüne indirelim, sana soran olursa on bin liraya satılık dersin, dedi. Ben de kabul ettim, motoru, getirip, kooperatifin önünde indirdim. Beni gören, Ferhat hayırlı olsun diyor, ben de benim değil, satılık diyemediğimden, sağ ol demek durumunda kalıyordum. Şahin Ali nin Fahri nin (BİRER) babası ile annem amca çocukları. Fahri de Eksper Mustafa Bey ile çok iyi dosttu. Fahri ye, Eksper Mustafa Beyin kooperatifte bir motoru var, hatta onu da Alaçam dan benimle gönderdi, on bin liraya satıyor. Ancak bu motorları dört bin liraya aldı, ben altı bin lira veririm, bana aracı ol dedim. O da akşam eve gel, Mustafa Bey de gelecek, konuşalım dedi. Akşam onun evine gittim, Fahri, Eksper Mustafa Bey ile oturuyordu. Fahri beni görünce, Ferhat ı tanıyor musun diye, Eksper Mustafa Beye sordu. O da tanımam mı, o benim en birinci tütüncüm dedi. Orada Fahri nin aracı olması ile dört bin lirasını peşin, dört bin lirasını daha sonra ödemek şartıyla kooperatifteki motoru almak üzere anlaştık. Daha sonra 26 beygirlik olan bu motoru, Paşanın Hasan (İBRAHİMOĞLU) Ramis ten aldığım kayığa yerleştirdi. Ayrıca heves ettiğim için, kayığımın motoru olduğu halde, Ali Osman ın Hasan a (USTA) yelken diktirdim. Kayığımın yelkenini, serenini, direğini her bir şeyini dört dörtlük yaptırdım. Eski kayığımda HALMAYL marka dizel motorum vardı. Bu motor Yakakent teki ilk dizel deniz motoruydu, beş bin liraya almıştım. Yeni motoru alınca o motoru üç bin liraya satılığa çıkardım. Uzun Osmanların Hasan duymuş, geldi. Sen beş bine aldığın makineyi, üç bine satıyormuşsun dedi. Ben de Hasan abi ben çıplak motoru beş bine aldım, ama şimdi şaft, pervane dahil üç bine satıyorum dedim. Hasan abi ile anlaşıp, o motoru ona sattım. 120

4 Ayancığa gidiş Kayık almadan önce Ofluoğlu nun Hasan a (OFLUĞLU) gemicilik yapmış, kalkan avcılığında bulunmuştum. O bana bacanak sana da on-on beş parça ağ yaptıralım, hem gemici payı alır, hem de ağ payı alırsın, geçimin kolay olur, demişti. Onun bu sözü aklıma yatmış, bunun üzerine onbeş parça kalkan ağı yaptırmıştım. Kalkancılıkta masraflardan sonra kalan paranın yarısını gemiciler alır, kalan yarısı da ağ başına hesaplanarak paylaşılırdı. Ancak kayık satın alınca, onbeş parça ağ yetmeyeceği için, ayriyeten Cingo nun Necat (CENGİZ) kalkan ağı satıyordu, otuz parça ağ da ondan almış, ağımı yeterli sayıya ulaştırmıştım. O yıllarda Ayancık tarafta bol kalkan olur, Yakakentli belli başlı balıkçılar kalkancılığa giderdi. Benim de niyetim Ayancığa kalkancılığa gitmekti. Her şey tamam olunca, sezonu geldiğinde Ciguli Sezai (ÖZDEMİR), ki o zaman daha çocuktu, Yörük köyünden Keşanlı Hüseyin ile adını şimdi hatırlayamayacağım bir kişi daha olmak üzere, dört kişi olarak Ayancık a kalkancılığa gittik. O zaman Ayancığa giden kayıklar içinde en büyük kayık benimkiydi. Ayancığa gittiğimde, balıkçılar hep bir arada Fotoğraf; Ferhat YILDIZ ve Toplu lu iken, Toplu lu Sabri benim Ahmet IŞIK, 1967 kayığı göstererek, arkadaşlar, Ferhat a aşk 121

5 olsun, balıkçılığa yeni başladı, ama her şeyini en iyi şekilde yaptı diyerek beni övmüştü. O zaman motoru olan kayıklarda wiskonsin marka takma motorlar varken, yeni aldığım motor bile tek başına farklılık yaratıyordu. Ayancık ta o sezon yaptığım balıkçılıktan on sekiz bin lira para kazandım. Kayığın ve motorun borçlarını bu para ile rahatlıkla ödemiş, hem mal sahibi olmuş, hem de para kazanmıştım. Ayancık tan sezonu bitirip döndüğümde Uzun Hasanların Hüseyin beni meydanda gördü, koluma girdi. Hüseyin abi hayırdır diye sordum. O da, sen gittin gideli aklım hep sende. En büyük kayık onda, çekmek, yüzdürmek kolay değil, ne yaptı, ne etti, diye merak ettim, durdum dedi. Ona sorun olmadığını, işlerin yolunda gittiğini söylediğimde sevinmiş, beni kutlamıştı. Ayancık ta balıkçılık Ayancığa yılbaşından hemen sonra gider, havanın durumuna göre bir ay kadar çalışır, geri gelir, daha sonra Mart 15 de tekrar giderdik. Gittiğimizde gümrük denilen bir bina vardı, kalmak için oradan yer tutardık. Yılbaşının hemen sonraki dönemde balık daha yalıda olur, yirmi otuz kulaçlara ağ kurardık. Mart 15 den sonra ise kulaçlara ağ kurar, kuyuya yakın olan bu yerlerde, balıklar kuyudan çıktığında onları yakalardık. Yılbaşından sonraki dönemde balıklarda havyar olmaz, ama Nisan ayından itibaren, hele de Mayıs ayında balıklar hep havyarlı olurdu. Ayancığa çok küçük yaşlarda olan, yeni yetişen gençlerden götürürdüm. Cemali (ERDOĞMUŞ) de, daha çocuk denecek yaşlarda iken benimle kalkancılığa gelmişti. Bir seferinde ben balıkları satmak için Samsun a götürünce, o İstefhan ın 60 kulaçlarına çıkıp, ağ kurmuştu. 60 kulaca ağ kurarken, boylamaları, suların şamandırayı boğmaması için hep otuzar kulaç daha fazla vermek gerekir. Ben döndüğümde Cemali nin ağ kurduğunu öğrenince, ağları yanlış kurmuşlardır, boşuna uğraşacağız diye endişe ettim. Cemali ye ağları nasıl kurduğunu sorduğumda, boylamalara otuz kulaç daha verdiğini söyleyince içim ferahlamış, ona da notunu vermiştim. O şimdi her 122

6 çeşit ağ dokur, donatır, bu sanatta aranan, bilinen biri oldu. Onun kurduğu ağları çektiğimizde 130 balık almıştık. Avladığımız balıkları satmakta fazla bir zorluk çekmezdik. Ağ çekeceğimiz günleri kabzımallar bilir, o günlerde gelir, balıklarımızı alırlardı. Bu konuda bir sorun yaşadığımızı hatırlamıyorum. Başlangıçta balıklarımı Yaşar a (ARPA) verirdim, daha sonraları Samsun da Örnek Balıkçılığa, Kel Halit e (Murat İLKER) vermeye başladım. Ayancıklı tacirler Samsun a sebze, meyve almaya giderdi. Giderken kamyonları boş olduğu için, balıklarımızı onların kamyonu ile gönderirdik. Bu hem balıklarımızı rahatlıkla gönderdiğimiz için bizim işimize, hem boş giden kamyonlara iş çıktığı için onların işine gelirdi. Bir seferinde Mayıs 15 de ağ çektik, bende 250, Lütfi abide (Yetmişbir) 260 balık vardı. Tacirlerin dükkânına gittim, ertesi gün için Samsun a gidip, gitmeyeceklerini sordum, gideceklerini söylediler. Ben de onlara, yarın gitmeden kayıkhaneye gelin, göndereceğimiz balıklar var, yükleyelim dedim. Sabahtan kamyon geldiğinde, kasasına dökme olarak balıkları yerleştirdim. Lütfi abiye, sen balıklarını ne yapacaksın, araba ayarladın mı diye sordum. O da henüz bir araba ayarlamadım, senin kamyona ben de balıklarımı koyabilir miyim dedi. Ben de olur, ben karnı üstüne koydum, sen de tersten sırtı üzerine koy, böylelikle balıklar karışmaz dedim. Bunun üzerine onun balıklarını, benim balıkların üzerine yerleştirdik. Ben ona, bu balık kalabalık balık, peşine gidelim dedim. O, yok, yok, ben bu kadar balık tutup da peşine gider miyim dedi, gitmeyi kabul etmedi. Bunun üzerine ben yalnız olarak gittim. Önce onun balıklarını söylediği komisyoncuya indirdim. Daha sonra da kendi balıklarımı komisyoncuma bıraktım. Ertesi gün satış yapıldı, benim balıklarım 5500 lira etti. Lütfü abinin komisyoncusuna gidip onun pusulasını (hesap kâğıdı) ve parasını aldım. Benden fazla balığı olmasına karşın, balıkları 4500 lira etmişti. Döndüğümde pusulasını ve parasını verdim. Benim sattığım fiyatı duyunca, uy benim balık niye ucuz gitmiş dedi. Ben de ona, iş balığı tutmak değil, iyi satmak. Ben sana gidelim derken, boşuna mı 123

7 söyledim, aklına bir şey gelirse de pusulan elinde, telefon et öğren dedim. Kalkan ağları genelde beş günde bir kaldırılır. Bazen hava eser on gün, on beş gün ağları kaldıramadığımız olurdu. Ağları kurduğumuz yerler kıyıya oldukça uzak olduğundan, bir sıkıntı yaşamamak için hava durumunu iyi takip etmek gerekirdi. Bu yüzden radyodan, televizyondan hava durumunu takip ederdik. Hava durumunda kuvvetli lodos eseceği söylendi. Ayancığı lodos tutmaz derler. Çolağın Hamdi (ÖZTÜRK) de buna güvendiğinden olacak, ne kadar kuvvetli lodos eserse essin, ben gideceğim dedi. O öyle deyince, oradaki en diri kayık benimki olduğundan, o giderse, ben de haydi haydi giderim diye düşünüp, gitmeye karar verdim. Denize gittiğimde hem ağ kuracak, hem de ağ kaldıracaktım. Otuz, kırk kulaçlardayken, ağları kurmasını bitiremeden kuvvetli bir lodos çıktı, tonozun birini çözdük bıraktık, ağ çekmeye sıra gelmeden mecburen yollandık. Hava da gittikçe sertleşti. Yörük Köyünden Keşanlı Hüseyin kamaraya sarıldı, Allah ım, bizi çocuklarımıza bağışla diye bas bas bağırıyordu. Ona Hüseyin sus, ben sizi Allah ın izni ile selametle kıyıya çıkaracağım diyorum, ama beni duymuyor bile. İstefhan ın kafayı dönmenin imkânı yok, arka tarafta Aydost var, oraya kafadan bindirmekten başka çare yok. Oranın üst tarafında da bir köy var. Köylüler bizim geldiğimizi görünce hepsi sahile inmişler. Dümeni kırdım, Aybasul koltuğuna gireceğim, orada bekleyen köylülerden bir genç denize atladı, bana ağırla diye işaret etti. Ben ağırladım, ama bir taraftan da dalga yerim diye korkuyorum. O genci kayığa aldık, buranın altında kayalıklar var, bilemezsiniz, vurup kayığı parçalarsınız. Dümeni bana verin dedi. Bizi kazasız belasız, kayalara bindirmeden, baştankara kıyıya çıkardı. Köylüler bir anda el birliği ile kayığı çekti. O köylülerden ölenlere Allah rahmet eylesin, hayatta olanlara sağlık, esenlik versin. Köylüler bizi daha sonra evlerine davet etti, yemek ikram etti. Biz yemekleri yiyip bitirene kadar, kıyamet yaşatan hava kaldı, her taraf süt liman oldu. Köylülere teşekkür edip, müsaade isteyip gitmek üzere kayığın yanına geldiğimizde baktık ki, denizde İstefhan da beraber çalıştığımız bir sürü kayık, bizi aramaya çıkmış. Hepsi bu havada mutlaka gidip 124

8 Aydost tarafında kayalara çarpıp, batmıştır diye düşünmüşler. Bizi sapa sağlam görünce, şaşkınlık ve sevinçleri görmeye değerdi. Evdeki hesap çarşıya uymadı (!) Palamutçuluk sonrası bir dönemde Yakakent in açıklarına çıktım, iki takım ağ kurdum. Bu ağları çektiğimde elli iki kalkan balığı aldım. Kayığı o zaman evin yanındaki çekeklere çekiyorduk, oraya çektim. Uzun Kemal (BALCI) geldi, balıklara baktı, maşallah iyi balık tutmuşsun, bunlar için ne istiyorsun diye sordu. O sırada kalkan balığının kilosu beş lira civarındaydı. Ben sekiz lira dedim. Sen deli misin, bu fiyat olur mu dedi, anlaşamayacağımızı anlayınca gitti. Ben de balıkları sandıkladım, el arabasına koydum, kooperatife götürdüm. Giderken yolda Eşekçi Hasan ın karısı Remziye (GÜNEY) gördü, maşallah çok balık tutmuşsun, kaça satıyorsun diye sordu. Ben sekiz lira deyince, sen delirdin mi, bu fiyata balık olur mu dedi. Kooperatifin oraya balıkları götürünce, Necmi yi (KARABACAK) çağırdım, balıkları tarttı, 220 kg geldi. Müzayede yapmak için kabzımallara haber gönderdi. Kabzımallardan Hamdi KAYA, Kel Halil (KARABULUT) ve bir kişi daha geldi. Müzayede beş liradan başladı. Kabzımalların çok fiyat vermek gibi bir niyetleri olmadığından, bir kuruş, iki kuruş artırarak beş lira beş kuruşa kadar çıktılar. Necmi ye, bu balık benim balığım, balık bende, sekiz lira diyorum. Bir kuruş fazla veren varsa, ver gitsin dedim. Bunun üzerine kabzımallardan kimse kalmadı, müzayede bitti. O sırada meydana Alaçamlı Senayi nin (SELÇUK) minibüsü geldi. Balıkları ona yükleyip, Alaçam a gittim. Alaçam da Bafra, Bafra da da Samsun minibüslerine balıkları aktararak, akşam olurken Kel Halit in yazıhanesine ulaştım. Kel Halit in kendi çıkmış, yazıhanede işçisi vardı. Ona bu balıkları içeri al, sabahta Halit amcaya, bu balığı Gümenez den Ferhat Yıldız getirdi dersin dedim. Balıkları yazıhaneye teslim ettikten sonra gidip otele yattım. Yorgunluktan olacak, sabah biraz geç kalktım. Saatin dokuzu geçtiği bir vakitte balıkhaneye varmak üzere iken, yolda Kara Cemil e 125

9 (ÇAKIR) rastladım. Lan Ferhat, ben böyle bir şey görmedim, senin balığın müzayedesi on iki liradan başladı, on dört liraya satıldı dedi. Kara Cemil e, sağ ol, Allah razı olsun deyip, biraz da bu habere inanamayarak balıkhaneye yürüdüm. Kel Halit in yazıhanesine vardığımda, beni görüp, dışarı çıktı, Halit amca her lafında andun kelimesi kullanırdı, Lan Ferhat andun mu sen, senin balığı bir sattık ki, sorma gitsin dedi. Sonra bana hesabımı verdi, Yakakent e döndüm. Döndüğümde Kazık Kemal meydanda beni gördü, ellerini açtı, ver hele pusulanı bakayım dedi. Aklı sıra, balıkları onun verdiği fiyattan daha düşüğe sattığımı görerek, beni kızdıracak. Ben ona sana pusulayı gösterirsem, aklını kaçırırsın dedim. Önce pusulayı göstermedimse de, ısrar edince gösterdim. Pusulada balığın fiyatını görünce, nasıl çırpınıp dövünmeye başladı, anlatamam. Balık kime ne zaman rast gelecek belli olmaz Lütfü nün Aydın (YETMİŞBİR) ile kayıkları yüzdürdük, çapara ile avlana avlana Gerze ye gittik. Aydın otuz, kırk kadar palamut tuttu, ben ise yüz elli palamut aldım. Aydın benim daha çok balık tuttuğumu görünce şansına kızdı, geri dönüp gitti. Ben Gerze de kaldım, tuttuğum balıkları orada sattım. Sabah tekrar denize çıktım, Yakakent e doğru yollandım. Gürzüvet in ilerisinde Şef Hüseyin mıntıkasına gelene kadar parça parça balık vardı, otuz kırk kadar balık tuttum. Oraya geldiğimde balık bir bollaştı anlatamam, kancaları salıyorum, salarken balık vuruyordu. Ben atıp çekmeye yetiştiremiyordum. Üstümde üç kayık var, onlar ise hiç balık alamıyorlardı. Bu adamda yem mi var diye konuştuklarını duyuyorum. Aynı sularda benzer takımlar kullandığı halde balık rast gelmedi mi gelmez, birisi balık alırken, bir başkası hiç balık alamaz. Orada iki yüz elli tane balık aldım. Gerze ye dönsem mi diye aklımdan geçmişse de, geç kaldığımı düşünerek Yakakent e yollandım. Yakakent e gelip, kayığı çektiğimde öğlen olmuştu. Balıkları kasaya koydum, çarşıya götürdüm. Balık sabah müzayedede bir liraya gitmiş olmasına karşın, aynı fiyatı bana vermiyorlar, benim balığıma elli kuruş veriyorlardı. Ben de bunun üzerine kızdım, balıkları aldığım gibi Bafra ya balıkhaneye götürdüm. Orada balığın 126

10 fiyatını bir lira deyince, kabzımallar saymaya yetiştirmediler, keşke daha fazla söyleseymişim. Bazen de bir şeyler vesile olur, kısmetinde balık tutmak varsa, olmadık bir zamanda balık tutarsın. Göde Mehmet (GÜNAYDIN) ile molozmacılık yapıyoruz. Bir gün hafif bir karayel havası var. Limanda kayığın yanına gittiğimde, Göde Mehmet geldi, biraz içmiş, kafası da iyi. Bana denize gidecek miyiz? diye sordu. Ben de hava biraz rüzgârlı, gitmeyelim dedim. O da bunun üzerine bu akşam gitmezsen, bir daha seninle balığa gitmeyeceğim dedi. Ben de madem öyle diyorsun, benim için hava hoş, gideriz dedim. Kayığı yüzdürüp, Kerim köyünün altlarına, kayaların oralara gittik. Kıç üstünün iki tarafından birer ağ var. Balığı ne taraftan görürsek, o taraftaki ağın şamandırasını atıp, balığı saracağız. Epeyce bir kıvradık, bir şey bulamadık. Göde Mehmet de sıkılmış olacak, baş üstüne yatıp, duruyor. Ona sen gel ağın başına dur, ben de küreklere geçeyim dedim. Küreklere geçtim, açığa doğru on kürek çekmemiştim ki, denizin yüzü çakmak çakmış gibi yandı, yakamozdan parıl parıl parladı. Göde Mehmet e şamandırayı at diyorum, o biraz siye et, daha çok balık alırız diyor. Ben zaten balığın içindeyiz, at diyorum. En sonunda razı olup şamandırayı attı, balığı sardık. Ağın içine girip biraz patırdadıktan sonra ağları balıktan kayığa zorlukla aldık. Ağ olduğu gibi kefalle dolmuştu. Göde Mehmet in sarhoşluğu ilk defa işe yaramış, balık tutmamıza vesile olmuştu. Balık sudayken de kokar Akşamdan palamut ağlarını kurduk, hafif bir esinti ile beraber burnuma bir koku geldi. Balıkçının bu kokuyu bilmesi lazım. Bu koku, balık ağa vurduğunda ağzındaki yemi kusar, ondan olur. Kokuyu duyunca ağları kaldırmaya başladık, ama ağda o kadar balık var ki, kaldırabilirsen, kaldır. Gece yarısına kadar o ağı zor çektik, bin beş yüz mü, iki bin mi, tam hatırlamıyorum, çok miktarda balık almıştım. Balıkları kayığa aldırabilmek için güvertenin kamara sokaklarına, kıç üstüne ve kamaranın üstünde branda ile yaptığım yerlere, velhasıl boşluk bulduğum her yere balıkları koydum. Limana geldiğimde gören, vay, ne kadar balık tutmuş, maşallah diyor. Kim 127

11 maşallah diyorsa, ona balık verdim. Baktım gemiciler balık vermemden rahatsız olmaya başladı. Onlara suratınızı asmayın, verdiğim balığı sayıyorum, elli balık oldu. Bunun yirmi beşi benim, yirmi beşi sizin. Size bu yirmi beş balığın payını vereceğim dedim. Yörük köyünden zengin Hasan (ÇAKIR) vardı, rahmetli oldu. Bana bir gün eğer gemicilerinden gelmeyen olursa haber ver geleyim, tuzlamalık balığımı almak için denize gitmek istiyorum, dedi. Sonraki bir gün İsmail in Kadir in (AK) bir işi çıktı, birkaç gün denize gelemeyecekti. Bunun üzerine Zengin Hasan a haber gönderdim, geldi. Gece balığa çıktık, balık yok. Kendi kendime şu adama bir yemeklik balık bari verebilsem diye içimden geçiriyorum, ama şansına tek kılçık dahi alamadık. Dışarı geldik, Zengin Hasan Ferhat, yengene, bizim kaptan bu akşam yevmiye vermedi, yarın çift yevmiye verecek diyeceğim dedi. Ertesi gün tekrar geldi denize çıktık. Akşam kuruşuna bol balık alıp dışarı geldik. Zengin Hasan ın payına seksen balık düştü, onları küfeye koyup giderken, Ferhat, ben sana demedim mi, bu akşam çift yevmiye alacağımı. Bak aldım gidiyorum, hanıma da yalancı çıkmadım dedi. Sarıyar Barajı Yakakent ten Sarıyar Barajında balıkçılık yapmak üzere Ankara Çayırhan a gidiliyordu. Ben de Dursun Ali OFLUOĞLU nun gemicisi olarak gittim. Orada balıkçılık yapanlar içinde en fazla balık avlayanlardandım. Bir çıkışta kg sazan avlayarak dönerdim. Barajın Kısıkkaya tarafına herkes gitmez, ben gider, dönmeyip orada yatardım. Yakaladığımız balıkları İskenderunlu Hüseyin DEBOOĞLU na verirdik. Balıkları onun adına Yusuf AYRANCIOĞLU teslim alırdı. Tuttuğumuz balık tartıldıktan sonra türüne göre belirlenmiş olan fiyattan paramızı alırdık. Hüseyin DEBOOĞLU bir hafta geç gelmiş, bu nedenle yakaladığımız balıkların parasını alamayınca grev yayıp, balığa çıkmamıştık. Hüseyin DEBOOĞLU gelip, bu durumu gördüğünde çok üzülmüş, yazıklar olsun, böyle yaptınız da kim zarar 128

12 etti? Kime borcum var, ayıp ettiniz diye sitem etmişti. Onun bu şekilde serzenişi nedeniyle utanmıştım. Hüseyin DEBOOĞLU İskenderunlu bir işadamı olan Hüseyin DEBOOĞLU, 1948 yılında amcası ile birlikte balık ithalat, ihracat ve iç ticaretine yönelik bir şirket kuruyor. Ancak balıkçılıkla ilgisi, bu şirketin kurulmasından 30 sene kadar gerilere gidiyor. Şirketi kurulduktan sonra İzmir den iki adet trol teknesi getiriliyor yılına gelindiğinde 11 adet trol teknesi bulunuyor. Amik Gölünün işletme imtiyazına sahipler. Tutulan balıkların bozulmadan muhafazası için Amerika dan derin dondurucu getirtiliyor. Körfezden çıkan fazla miktarda karides, bozulmadan standart bir şekilde dondurularak muhafazaya alınıyor. Türkiye de ilk defa tesis edilen dondurucu makine ile karides ve balıklar 50 C lik bir sıcaklıkta donduruluyor. Deniz kaplumbağası, kurbağa ve yılan balığı alımı yapılıyor. Amik Gölünde ve özellikle Asi Nehrinde avlanan yılan balıkları Hollanda ya sevk ediliyor. Müşterisi olmayan Deniz kaplumbağalarının ihracatı için Almanya ve Amerika nezdinde yapılan girişimler olumlu sonuçlanıyor. Yılda ton deniz kaplumbağası eti ihraç ediliyor. Trol ağlarıyla günde tane deniz kaplumbağası avlanıyor. Dondurulmuş ürünler hava yoluyla ya da dört günde bir körfeze uğrayan Amerikan Export Lines vapurları ile sevk ediliyor. (s ) Balıkçılık Davamızda Hususi Teşebbüs başlıklı yazıdan özetlenmiştir. (Balık ve Balıkçılık Dergisi Cilt III Sayı:4-5 Nisan-Mayıs 1954) Sarıyar Barajına avcılık için iki yıl gittim. Sonraki yıllarda Yakakent ten gidenler olmasına karşın ben bir daha da gitmedim. 129

13 Balıkçılık dikkat ister Denizden her zaman para kazandım, çünkü balıkçılıkla ilgili ne yapılması gerekiyorsa onu yaptım, hiçbir şeyden geri kalmadım. İşimi takip ettim, aksatmadım, bunların karşılığını da fazlası ile aldım. Açıkta ağ kurarken tepelere, kıyıdaki yerlere bakarak kerteriz almak lazım. Eğer kerterizi iyi alamazsan, ağları kaldırmaya gittiğinde bulmakta zorlanır, sıkıntı çekersin. Ağ kurarken, kaldırırken, daha önceki tecrübelerimi aklıma getirir, dikkat ederim. Ağ kurarken sulara, o yerin özelliğine dikkat ederim. Irmakta ağ kurarken, feneri doğruma alırım, denizde sular vardır, sular üzerine ağ kurulmaz. Sular karayele ise fenerin doğrusundan, yirmi altı, yirmi sekiz kulaçlardan ağ kurmaya başlarım. Otuz kulacı buldun mu, kuyuya gelirsin. Bir seferinde ben yine yirmi altı, yirmi yedi kulaçlara ağ kurarken, Lütfü abi de benim üstüme yirmi sekiz kulaçlara veya biraz üzerine ağ kurmuştu. Daha sonra hava bozup, biraz sular yapınca, o ağları kuyu çekip almış, ağları gitmişti. Kuyu ırmaktan Sinop tarafa ve Samsun tarafa her iki yöne gider. Kuyuyu bilmezsen, oralarda avcılık yapamazsın, ağlarını verir gelirsin. Ağ kurarken sulara dikkat ederim. Diyelim sular poyraza akıyor. Birinci şamandırayı atarsın. Karayel başı birinci şamandıra, poyraz başı üçüncü şamandıra olur. Gece palamutçuluğa gidildiğinde, dışarı rüzgârı esmezse, karınca bacağı rüzgârı düşer. Karınca bacağı rüzgârı düştüğünde, düz duran kayık sağa sola sallanmaya, başvurmaya başlar. Bunun arkasından esas rüzgâr gelecektir. O nedenle bu rüzgârı görünce bunalmadan, hemen ağlarını kaldırıp gideceksin. 130

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik.

Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Başarı Hikayelerinde Söke Ekspress Gazetesi ve Cumhuriyet Ofset Matbaasının sahibi, 1980 yılından bu yana üyemiz olan Yılmaz KALAYCI ya yer verdik. Sizi tanıyabilirmiyiz? 1953 Söke doğumluyum. Evli, 2

Detaylı

Öykülerin sıralaması, söyleşi yapılan tarihlere göre oluşmuştur.

Öykülerin sıralaması, söyleşi yapılan tarihlere göre oluşmuştur. YAYINLAYAN YAKAKENT BELEDİYESİ Tel: 0 362 611 21 04 www.yakakent.bel.tr BASIM Pozitif Matbaa Ankara Tel: 0312 397 00 31 pozitif@pozitifmatbaa.com 1000 Adet Basılmıştır. Temmuz 2012 Öykülerin sıralaması,

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir. arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün

O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir. arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün 2. İLK YOLCULUĞUM 1 2. İLK YOLCULUĞUM O günlerde, bir kıyı kenti olan Hull'a gitmiştim. Orada bir arkadaşıma rastladım. Babasının gemisi vardı. Gemi o gün Londra'ya gitmek üzereydi. Arkadaşım kendisiyle

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU)

Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU) Ofluoğlunun Hasan (OFLUOĞLU) 1931 doğumluyum. 1938 de yedi kardeş yetim kalınca, Dursun Ali abim bizi Sürmene den alıp, Samsun a getirdi. Samsun a gelişimiz, o zamanın tek ulaşım vasıtası olan gemi ile

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

yaşam boyu bağlanırsanız.

yaşam boyu bağlanırsanız. Size nasıl tarif etsem ki... İlk görüşte âşık olmak gibi bir duygu. " İşte bu benim aradığım kadın," dersiniz ya, işte öyle bir şey. Önce teknenize âşık olacaksınız sonra satın alacaksınız. Eğer sevmeden,

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum» Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni «Okula Uyum» Hayatımızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Bu başlangıç hem çocuğunuzun hem de sizlerin hayatında yepyeni bir dönemin başlangıcı... Çocuklar, okula

Detaylı

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer, DEŞŞET ORMANI, YARATIKKÖY Anneciğim ve Babacığım, Mektubunuzda sevgili bebeğinizin nasıl olduğunu sormuşsunuz, hımm? Ben gayet iyiyim, sormadığınız için

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim AMİN Çok iyi giyimli bir iş adamı Vatikan'a gelir papayla görüşmek istediğini söyler. Kendisini bir Kardinal'e götürürler. Adam ısrar eder. - Sizinle değil, doğrudan Papa ile ve yalnız görüşmek istiyorum.

Detaylı

&[1Ô A w - ' ",,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ

&[1Ô A w - ' ,,,, . CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI Rasim KAYGUSUZ .... CiN. ALl'NIN. HiKAYE. KiTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI 1 - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΕΛΙΚΕ ΕΝΙΑΙΕ ΓΡΑΠΣΕ ΕΞΕΣΑΕΙ ΥΟΛΙΚΗ ΥΡΟΝΙΑ: 2012-2013 Μάθημα: Σοσρκικά

Detaylı

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum. PEPE NİN HİKAYESİ Pepe, herkesin olmak isteyeceği türden bir insandı. Her zaman neşeli olup, her zaman, söyleyeceği pozitif bir şey vardı. Birisi istediğinde hemen gidiyor, daima : Daha iyisi olamaz! diye

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) İmtiyaz Sahibi Adına Ramazan BALCI Okul Müdürü Fatma BAŞA ( Özel Eğitim Öğretmeni ) Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI ( Görsel Sanatlar Öğretmeni

Detaylı

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN

TEŞEKKÜR. Kısa Film Senaryosu. Yazan. Bülent GÖZYUMAN TEŞEKKÜR Kısa Film Senaryosu Yazan Bülent GÖZYUMAN Sahne:1 Akşam üstü/dış Issız bir sokak (4 sokak çocuğu olan Ali, Bülent, Ömer ve Muhammed kaldıkları boş inşaata doğru şakalaşarak gitmektedirler.. Aniden

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47

İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 İÇİNDEKİLER FARE İLE KIZI 5 YUMURTALAR 9 DÜNYANIN EN AĞIR ŞEYİ 13 DEĞİRMEN 23 GÜNEŞ İLE AY 29 YILAN 35 ÇINGIRAK 43 YENGEÇ İLE YILAN 47 KUYUDAKİ TİLKİ 49 TİLKİ ON YAŞINDA, YAVRUSU ON BİR 51 KURT, TİLKİ

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR

SATILMAZ EĞİTİM AMAÇLI KULLANILMAK İÇİN ÇOĞALTILMIŞTIR CİN ALİ'NİN. HİKAYE. KİTAPLAR! SERiSiNDEN BAZILARI l - Cin Ali'nin Atı 2 - Cin Ali'nin Topu 3 - Cin Ali'nin Topacı 4 - Cin Ali'nin Karagözlü Kuzusu 5 - Cin Ali'nin Oyuncakları 6 - Cin Ali Okula Başlıyor

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül 2009 17:55 Ramazan Manileri // Ahmet ağa uyursun uyursun Uykularda ne bulursun Kalk al abdest, kıl namaz Sabahleyin cenneti bulursun Akşamdan pilavı pişirdim Gene karnımı şişirdim Çok mani diyecektim ama Defteri

Detaylı

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe MERAKLI KİTAPLAR Alfabe Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz. Bozuk Paralar KISA FİLM Yaşar AKSU İLETİŞİM: (+90) 0533 499 0480 (+90) 0536 359 0793 (+90) 0212 244 3423 SAHNE 1. OKUL GENEL DIŞ/GÜN Okulun genel görüntüsünü görürüz. Belki dışarı çıkan birkaç öğrenci

Detaylı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ: 1. Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? (Hangi saatlerde) 2. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? 3. Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını

Detaylı

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE

BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE BOGAZ DA 30 BALIK TÜRÜ YOK OLMAK ÜZERE Portal : www.denizhaber.com.tr İçeriği : Denizcilik/Yelken Tarih : 09.02.2015 Adres : http://www.denizhaber.com.tr/bogazda-30-balik-turu-yok-olmak-uzere-haber-60283.htm

Detaylı

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ www.armtr.org Yazan: Billur Demiroğulları Çizen: Yasemin Erdem Kontrol: Özlem Küçükfırat Bilgi (Çocuk Gelişim Uzmanı) Bu hikaye kitabının her türlü yayın hakkı Anorektal

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ BU AY HANGİ KAVRAMLARI ÖĞRENECEĞİZ? Hızlı-Yavaş Ön-Arka Sağ- Sol BEYİN FIRTINASI YAPALIM Büyüdüğünde hangi mesleği seçeceksin ve nasıl bir yerde yaşayacaksın? Bir gemi olsaydın nerelere giderdin? Neler

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler. MASAL CADISI Masal Cadı sının canı sıkılıyordu. Ormandaki kulübesinde tek başına otururdu. Yıllardır insan yüzü görmemişti. Bu gidişle bütün yeteneklerim kaybolacak, diye düşünüyordu. Süpürgemle uçabileceğimi

Detaylı

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki Bildiğiniz üzere Deutsche bank'ın arzı ile varantlar İMKB'de işlem görmeye başladı. Bu konuda çok soru gelmiş. Basit bir şekilde ne olduğunu açıklamak da bize farz oldu. Fakat hemen şunu belirteyim ki;

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın? 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

Ali VAROL'un Blog Sitesi

Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali VAROL'un Blog Sitesi Ali Varol, farklı alanlara ilgi duyan, becerileri ve çalışkanlığıyla kendine daima yeni uğraşılar edinen farklı bir kişilik. Onun uğraşı alanlarından biri de arıcılık. Bu yazıda

Detaylı

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım. Meraba, Ben Asena Ünğan. 19 yaşındayım. 1-22 Eylül 2016 tarihinde Güney Kore'de, Incheon, Seoul,Jeonju,Gyeonju ve Busan da bulundum. Güney Kore topraklarına sevdam 9 yaşında iken, Taekwondo ile başladı.

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Hüseyin KILINÇ. Fotoğraf, Babam kıçtan takma motoru olan kayığımızın başında

Hüseyin KILINÇ. Fotoğraf, Babam kıçtan takma motoru olan kayığımızın başında Hüseyin KILINÇ Dedem ve babaannem Sürmene den yürüyerek buralara gelmiş. Babam İsmail KILINÇ burada doğma büyüme, annem Yetmişbirler sülalesi ile akraba. Babam küçüklüğünden itibaren balıkçılık yapmış.

Detaylı

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor. OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve arkadaş olmuşlar. Birlikte gezip birlikte dolaşmaya başlamışlar. Yine

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: A ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ NEŞELİ MATEMATİK ÖYKÜLERİ 1 BİLGİÇ İLE SAYGIÇ Bilgiç kurbağa ile Saygıç fare iyi arkadaşlardı. Neredeyse her gün göl kenarında buluşup sohbet ederlerdi. Bazen de çevredeki nesneleri sayarlar, hesap yaparlardı.

Detaylı

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz ve Özellikle Canım Annem 1 Üniversite tercihlerini yaptığımız zaman,

Detaylı

Osmanlı denize küskün müydü? Nice denizlerde hüküm sürmüştü de neden denize girmek yerine sahildeki kahvehanelerden onu seyretmekle yetinmişti?

Osmanlı denize küskün müydü? Nice denizlerde hüküm sürmüştü de neden denize girmek yerine sahildeki kahvehanelerden onu seyretmekle yetinmişti? Osmanlı denize küskün müydü? Nice denizlerde hüküm sürmüştü de neden denize girmek yerine sahildeki kahvehanelerden onu seyretmekle yetinmişti? Denize girmediği gibi, denizden çıkanı da mutfağına sokmamıştı

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler.

2- Takside. Türk kadınla Alman kadın aynı yerden taksiye bindiler aynı mesafeyi gidip aynı yerde indiler. Alman televizyon kanalı RTL de pazartesi akşamı yayınlanan Ekstra Magazin (Extra-Das RTL-Magazin) adlı program, bir Türk ve bir Alman kadını Türkiye ye tatile gönderdi ve yaşadıklarını başından sonuna

Detaylı

tellidetay.wordpres.com

tellidetay.wordpres.com Peşin Alınmış Ücret Gecenin oldukça ilerlemiş bir vaktinde özel bir kliniğin önünde duran taksiden üç kişi indi. Şoför yarı baygın yaşlıca bir adamın bir koluna aynı yaşlarda görünen hanımı ise diğer koluna

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ GİZEMLİ KUTULAR PROGRAMI ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ 19.12.2012 Ben de bilim insanı olmak istiyorum çünkü pes etmem! (7. Sınıf Aklımda bilim insanlarının da hep doğruyu tam olarak bilemeyecekleri kaldı. Bilim insanlarının

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ Hafta Sonu Ev Çalışması BEZELYE TANESİ Zamanın birinde bir bahçe varmış. Bahçede bir bezelye varmış. Bezelye bahçede büyümüş. Tohum vermeye başlamış. Bir bezelye tanesi kabuğundan ayıklanmış. Evin çocuğu

Detaylı

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Bir ayakkabıyım ben, küçük kırmızı ve oldukça şirin. Gülmeyin gerçekten şirinim, inanmazsanız resmime bakın. Dün usta parmaklar son şeklimi verdi bana. Her şeyimle mükemmel olduğumu da konuştu ustalar

Detaylı

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf

http://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar

Detaylı

MELTAŞ MALATYA KURABİYESİ

MELTAŞ MALATYA KURABİYESİ Yiyiniz içiniz ancak israf etmeyiniz (Araf 31) Banu Atabay'ın lezzetler.com Yemek Tarifleri Sitesi MELTAŞ MALATYA KURABİYESİ BA Meliha Hanım, işletmenizin adı "Meltaş". Adınız ve soyadınızdan bir isim

Detaylı

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar. Edatlar (ilgeçler) Tek başına bir anlam taşımayan, ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN)

İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN) İkiz Ömer in Ramiz (ŞAHİN) 1931 doğumluyum, 80 yaşındayım. Balıkçılığa ilkokulu bitirince başladım, halen de devam ediyorum. 6.5 metre boyunda, 9.5 beygirlik pancar motoru olan bir kayığım var. Denize

Detaylı

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen NOGAY Çok çok eski zamanlarda, var varken, yok yokken ahmak bir kurt, kapana yakalanmış. Kapana yakalanan

Detaylı

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI

YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Hafta Sonu Ev Çalışması YIL DEDE'NİN DÖRT KIZI Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp

Detaylı

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. ANKET SONUÇLARI Anket -1 Lise Öğrencileri anketi. Bu anket, çoğunluğu Ankara Kemal Yurtbilir İşitme Engelliler Meslek Lisesi öğrencisi olmak üzere toplam 130 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya

Detaylı

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden. BEYAZIN PEŞİNDEKİ TATİL Geçen yıllarda Hopa da görev yapan bir arkadaşım Adana ya ziyaretime gelmişti. Arkadaşım Güney in doğal güzelliğine bayılıyorum deyince çok şaşırmıştım. Sevgili okuyucularım şaşırmamak

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Einstufungstest / Seviye tespit sınavı Dil: Türkçe Seviye: A1/A2 1. Günaydın, benim adım Lavin, soyadım Çeşme. (a) Günaydın ben adım Lavin, soyadım Çeşme. Günaydın benim ad Lavin, soyad Çeşme. 2. Ben doktorum,

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi? Alkollü İçecek: 18.12.2011 Gün içinde ürünü ne zaman satın aldı/tüketti/kullandı? -Akşam yemeğinden sonra saat 20:00 civarında. Ürünü kendisi mi satın aldı, başkası mı? Kim? -Kendim satın almadım. Kız

Detaylı

Lütfilerin Aydin'in Ruşen (YETMİŞBİR)

Lütfilerin Aydin'in Ruşen (YETMİŞBİR) Lütfilerin Aydin'in Ruşen (YETMİŞBİR) 1960 doğumluyum. Balıkçılık, Lütfi dedem ve onun öncesi kuşaklardan itibaren aile mesleği olarak yapılır. Dedemler Sürmene den göç ettiklerinde, balıkçığa burada devam

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır.

Jake mektubu omzunun üstünden fırlatır. Finn mektubu yakalamak için abartılı bir şekilde atılır. İÇ - AĞAÇ EV SALONU - GÜNDÜZ Salon kapısının altından içeri bir mektup süzülür. mektubu almak için koşar. zarfı çevirir, üstünde yazmaktadır. Oo, posta gelmiş! Hey,, bu sana! mektubu omzunun üstünden fırlatır.

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO: A2 DÜZEYİ ADI SOYADI: PASAPORT NO: NOT OKUMA 1 KARADENİZ TURU Metin Bey: Merhaba! Görevli: Merhaba efendim, buyurun! Nasıl yardımcı.(1)? Metin Bey: Ben bu yaz ailem ile bir tura çıkmak istiyorum. Bana

Detaylı

Violet Otieno Catherine Groenewald Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 4

Violet Otieno Catherine Groenewald Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 4 Büyükanne ile Tatil Violet Otieno Catherine Groenewald Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 4 Odongo ve Apiyo babalarıyla birlikte şehirde yaşıyorlardı. Onlar,tatili dört gözle bekliyorlardı. Sadece okul

Detaylı

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ

ERASMUS BAHAR DÖNEMİ Accademia della Moda İtalya DİDEM ALTUNKILIÇ Ben Didem Altunkılıç. 22 yaşındayım. Yaşar Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümünde 4. Sınıf öğrencisiyim ve 3. yılımı Erasmus programı dolayısıyla gittiğim İtalya nın Napoli şehrinde Accademia

Detaylı

ZAMİR Varlıkların veya onların isimlerinin yerini geçici veya kalıcı olarak tutabilen, isim gibi kullanılabilen, isim soylu kelimelerle, bazı eklere zamir denir. Zamirlerin Özellikleri: İsim soyludur.

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ 1- Bir gün Nasreddin Hoca şehre gelip bir arkadaşıyla birlikte handa kalmış ( ) Gece yarısı arkadaşı sormuş ( ) ( ) Hocam ( ) uyudunuz mu ( ) ( ) Buyurun bir şey mi var ( ) ( ) Biraz borç para isteyecektim

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe BARIŞ BIÇAKÇI 1966 da Adana da doğdu. Hüseyin Kıyar ve Yavuz Sarıalioğlu ile birlikte Ocak 1994 ve Ekim 1997 de iki şiir kitabı yayımladı. İletişim Yayınları nca

Detaylı

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil 1 Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez Senaryo: Sadık Şendil Müzik: Kemani Sebuh Efendi- Kürdilihicazkar Longa Filmin

Detaylı

ÇIKARMA İŞLEMİ. A) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. B) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. ... c) eksilen ...

ÇIKARMA İŞLEMİ. A) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. B) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. ... c) eksilen ... ÇIKARMA İŞLEMİ A) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. B) Aşağıda modellenmiş olan çıkarma işlemlerini yapalım. a) b) c) d) 4 1 3 a) eksilen çıkan fark 3 1 b) eksilen çıkan fark c) eksilen

Detaylı

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi : Yazan : Osman Batuhan Pekcan Ülke : FRANSA Şehir: Paris Kuruluş : Vir volt Başlama Tarihi : 4.7.2017 Bitiş Tarihi : 9.8.2017 E-posta : bat.pekcan@gmail.com Herkese Paris ten selamlar. Dün itibariyle 1

Detaylı