Yolda Fanzin. "SURUÇ" için 08/15
|
|
- Kelebek Sayın
- 8 yıl önce
- İzleme sayısı:
Transkript
1 Yolda Fanzin "SURUÇ" için 08/15
2 Suruç Katliamı Şahidi Olarak: Gururla Bakıyorum Dünyaya Gururla Bakıyorum Dünyaya İki hafta öncesiydi, bir yolculuğa çıktım. İlk defa yola çıkmıyordum lakin bu yolculuk çok farklıydı. Daha önce yolum yine insanlık için Gazze ye, Roboski ye, Gezi ye, Reyhanlı ya ve Şengal e düşmüştü.. Ömrünü Hakk ve Hakikat yoluna adamış biri olarak zaten büyük yolun bir ferdi olarak çıkmam gerektiği için çıktım bu yola. Bayram gününün hemen ertesi Kobani de olmak için çıktım yola. Bayramı tamamlamak için yollardaydım. Öyle ya bayramlar, ortak mülkiyette, dayanışmada ve paylaşmada buluşma günleriydi.. Yol boyunca türküler, düşünceler eşliğinde ve heyecanı yüksek duygularla, yarım yamalak uykularla vardık durağımıza. Sabahın ilk ışıklarında vardığımız Suruç Amara Kültür Merkezi bahçesine kurulduk. Benim gibi onlarca çocuk görünce etrafımda; yolun yorgunluğu dert edilecek son şeydi. Kobani deki çocuklarla buluşacaktık ve bu mola da iyice dinlenmemiz gerekirken; biz tutmuş halay çekiyorduk. Öylesine coşkulu ve sevinçliydik ki Polen arkadaş çakmak almayı unutmuş sigarası için ateş isteyip duruyordu, Yasin arkadaş iki de bir hadi halaya demekte, bir arkadaş sürekli çimlere zarar vermeyin diyerek bizi uyarmakta, diğer arkadaşlar küçük havuz içindeki ördeği beslemekte bazı arkadaşlar yedikleri karpuzu karıncalarla paylaşmaktaydı. Sonra kahvaltı yapmak aklımıza geldi. Heyecandan olsa gerek o saate kadar üzerinden bir gün geçmesine rağmen bir şeyler yememiş olmama rağmen yine yoldaşlarım yesin diye bir dilim ekmek ve bir dilim domates ile kahvaltıyı geçiştirdim. Nasıl olsa öğlen olacak, dinleneceğiz belki sonra bir şeyler yeriz diyordum. Otobüs ve minibüslerden indirdiğimiz oyuncaklar, bebek bezleri, fidanlar, kitaplar kültür merkezinin içine götürülmüştü. Bir devlet izin verecekti ki geçip gidebilelim çocuk yoldaşlarımıza sarılmaya, sabırla bekliyorduk oysaki.. İnsanlıktan başka yükümüz yoktu.. Çantama biraz kitap koymuştum, içinde kendi yazdığım kitaplarda vardı. Sonra o ara Serhad geldi, boynuma sarıldı.. Uzun ince boylu Serhad; fidan Serhat, çocuk Serhad.. Uzun vakittir görüşememiştik Serhad ile; daha oturup doğru düzgün muhabbet dahi edemedik çünkü yorgunduk hele bir dinlenelim diyorduk.. Çocuk deyip duruyorum, bilmiyorsunuz ama biz harbiden çocuğuz!! Babasını (devleti) sevmeyen çocuklarız!! Çocuğuz evet, fıtratımız üzere isyan yüklüyüz, eşitlik istiyoruz, barış istiyoruz, adalet istiyoruz, merhamet istiyoruz, sevgi istiyoruz.. Sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz, savaşsız ve saldırısız bir dünya istiyoruz. Biz cenneti bu dünyada isteyen çocuklarız.. Sakalımıza, boyumuza posumuza bakmayın! Çocuk olduğumuzdan Hakk ın nefesini şah damarımızdan daha yakın hissedip cesaretle korkmadan yürüyoruz zalimlerin üzerine.. İki hafta geçti.. Gözlerimin on metre önünde katledilen çocuklar gördüm.. Kör olanın gözleri açılırdı, sağır olan işitir, dilsiz olan haykırırdı, be!!! Katletmeye çalıştıkları muhabbetin ta kendisiydi, aşkın, sevginin, merhametin, dayanışmanın ve paylaşmanın kendisiydi.. Katletmek istedikleri erdemli bir yolun temsilcileriydi. Elim varmıyor yazmaya.. Evet yazmak lazım ama anca toparladım yazmak için kendimi.. İki haftadır gözlemlediğim şey, bizi her gün öldürmeye çalışanların dünyasında yaşamaya mecbur bırakılmışlığımız.. Analizler, anketler havada uçuşuyor Önceden AKP-MİT-IŞİD kısaca sistem-devlet tarafından planlanmış ve programlanmış bir katliamı yaşadım. Yaşadım ama dünyayı gördükçe her gün yaşamaktan soğuyorum!! Soruyorlar bunu kim yaptı diye.. Ahmak mısınız? Bizi katleden sistemi hala görmüyor musunuz? Kim bu katliamdan sonra anket yaptırıyor ise bizi katleden odur, deyip yüzümü çevirip içime döndüm yine.. Neyse.. Yazmak borcum var.. Yoldaşlarıma borcum var.. Diyarbakır ve Suruç katliamları dahil tüm katliamlarda devletin parmağı var. Kilis te öldürülen tc subayında tsk mermisi çıkıyor, tc kendi subayını kendi infaz ediyor. Sonra size de İŞİD e saldırdık deyip Kürt halkına saldırıyor, sizde AKP-İŞİD tiyatrosu nu izleyip devlete ve medyaya inanıyorsunuz. Biz biliyoruz ki, ölürse ten ölür canlar ölesi değil ve yine biz biliyoruz ki, nefis ölür nefes devam eder, bir ölür bin diriliriz. Çünkü bu taşıdığımız nefes Hakk ın nefesidir.. Hakk ve hakikat yolcularını öldüremezsiniz.. Suruç ta katledilen yoldaşlarım Hakk yolunda ölmüşlerdir ve hem yaşarken hem de canlarını Hakk sakladığı vakit gerçek anlamda şehid olmuşlardır.. Suruç katliamı dahil diğer katliamların üstü devlet tiyatrosuyla örtülmek isteniyor!! Sömürgeciler bizi istatistik veri haline çoktan getirdiler, onlara itaat edip, tüketip gebermemizi istiyorlar.. Sistem küfürün ta kendisidir! Analarımızın yüreğini dağlayan katliamların hesabını vereceksiniz!! Allah a yemin ederim ki bizi asla köle yapamayacaksınız, bizi öldürmeyeceksiniz!! Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar çok seviyoruz işte bu yüzden dünyaya gururla bakıyoruz.. Binlerce yıldır katlediliyoruz ve biz katledilirken olan biteni film gibi izleyenler bizi her gün katletmeye devam ediyorlar: AVMlere giderek, alış-veriş yaparak, hayvanları katlederek, daha fazla endüstri ve teknoloji ile ilerleyerek, HESler yaparak, doğayı yok ederek, Nükleer yaparak, kredi kartlarıyla, banka dekontlarıyla, fayda-zarar maliyet analizleri yaparak, bizi her an katlediyorlar!! Terörü devlet yaratır. Devlet zalim ve zorbadır. Katliamları istatistik veri haline getirip bu durumu normal diye dayatıyorlar bizlere. Korku yaratıp, insanlardan itaat bekliyorlar! Sizi yaratan devlet değil doğadır. İtaat etmeyin! Tüketmeyin! Devlet istiyor diye ölmeyin; öldürmeyin. Terör demek, korku yaymak ve o korkular üzerinden insanları kontrol altına almak demektir.. Artık öğrenin asıl teröristin devletler olduğunu!! Abdestli militarizm, sizi Allah ile aldatır! Abdestsiz olanından tek farkı şirk nutukları atıp bunu size tevhid diye yutturmasıdır! Vatan, bayrak, şehid edebiyatı ile kandırılıyorsunuz! Devlet bir katliam ve tecavüz kurumudur! Devleti sevmeyin, onun duyguları yoktur; size zulümle cevap verir! Hayvan, su, ağaç, insan sevin; sevgiyle attığınız her bir adıma on adımla karşılık verecektir.. Son 13 yılda, onlarca katliam oldu, yüzlerce çocuk öldü. kalanlar ise her gün ölüyor.. Unutmayacağız hesabı sorulacak diyenler direnişi de baltalıyor. Basın açıklaması ve yürüyüşe katılıp görevimi yaptım deyip kapitalist yaşama geri dönüyor çoğunluk. Kimileri de acı yarıştırıp, katledilen kendi tarafından değilse umursamıyor diğerlerini. Roboski, Soma, Suruç, Reyhanlı, Gezi de katledilenler; devlet ve sermaye tarafından katledilen işçiler, erk tarafından katledilen kadınlar, sistem tarafından yaşarken köleleştirilen katliama açık ve hazır hale getirilen bizler; hepimizin nefsi bizi katledenlerden daha beter. Her nefis arınmıyor ve Hakk ile buluşmuyor ve edilgenlikten kopamıyorsa
3 IŞİD çetelerinden, AKP den, Siyonizm den daha tehlikelidir. Yani AKP, IŞİD sizin nefsinizdir! Tüketip, sisteme itaat ettikçe ve ihtiraslarınızı ihtiyaç olarak gördükçe bu bela hepimizi katletmeye devam edecek. Yani bu düzeni ayakta tutanlardır bizi katledenler, yani paraya, güce inanan toplumdur bizi katleden. Yaşarken ölmeye devam ediyoruz anlayacağınız!! Sahip olmak duygusundan arınmadıkça bu yazıyı da anlamayacaksınız ya!!! Nefsini bilenler kendini bilir, kendini bilenler Hakk ı hakikati bilir. Bilinç yoksa irade yoktur. Ama bu yazıyı okuyanda en nihayetinde Homosapiens ve uygar insan; yani hasta insan! Bir umut vicdanen sorumlu olduğumdan yazmaktayım. Uygarlık bizi katlediyor, makineleştiriyor ve bu trajedinin farkında olun istiyorum. Nefsini bilenler uygarlığı yok edip dünyayı cennete çevirecekler, sizde sistemden arınıp cennet yaşama adım atanlardan olun; paylaşın, sevin, dürüst olun ve yalan söylemeyin! Cenneti ötelerde aramayın.. İnanın sevince, paylaşınca ve dayanışma içerisinde olunca; cennet hemen yanı başınızda açığa çıkacaktır.. Suruç katliamından sonra, onlarca tehdit aldım ve küfür ettiler. Sen niye gebermedin diye saldırıyorlar. Siz zalimlere ve zalim sevicilere tek bir sözümüz var: korkmuyoruz! Başımız Hüseyn nin başından daha değerli değil ve bizler, siz zalimlerden hesap sormadan ölmeyeceğiz! Yol dün Kerbela dır bugün Kobani, mekan değişir ama mücadele devam edecek Gerçekler, hakikat ve Hakk gün gibi net ve ortadayken, bazı insanımsılar kör, sağır ve dilsiz. İşte biz böylesi toplumdan da beriyiz. Biz yüzümüzü Hakk a çevirdik. Biz Muhammed, Ali, Hüseyn, Mansur ve Bedreddiniz. Sistem, devlet ve kapitalizm ile arasına keskin hat çekmiş, paylaşan, dayanışma içinde olan, kula kulluk etmeyen insanlar Hakk ve hakikat yolunda yoldaşımızdır. Hakkı göstermeye deliliz.. Bu yolu bilen dost düşman nedir bilir. Nefsimizden değil Hakk ın nefesinden konuşuruz. İnsanımsılar üzülebilir fakat biz öfkeliyiz. Dünyaya gururla, aşkla, sevgiyle ve merhametle bakmaya devam edeceğiz. Yol Hakk ın yoludur ve bu yoldan dönmeyeceğiz. Korkmuyoruz! Ne bombalarınızdan ne de ölümden KORKMUYORUZ!! Hakk bizimle, Hakikat bizimle.. Biraz dağınık bir yazı olabilir ama halden anlayın olur mu, bu kadar yazmak bile inanın kolay değil.. Son sözüm: Allah, devleti kutsayanların belasını versin. Mehmet Lütfü ÖZDEMİR
4 Kuş Kanadında Umut Taşımak Bir kaykayım vardı Yıllar öncesinde Ayakkabısı olmayan çocuklar diyarında Bir kaykay Sekiz yaşımın gün dönümünde Babam bisikletle çıkageldi bir gün Yıllar öncesinde Ayağı olmayan çocuklar diyarında Bir bisiklet O çocuklar büyüyecek O çocuklar Suruç ta otuz iki can O-tuz-iki Otuz iki can Suruç ta Polen den Ece ye Heybeler dolusu oyuncak Temmuzun yirmisinde Babasız çocuklar diyarında Heybeler dolusu oyuncak... Orada Bir köy var uzakta Gitmesek de Görmesek de On ki ay Dört mevsim Ölüm Ölü Öl... Uykumuzun bir ucunda bombalar Bir ucunda hürriyet inancı sabah kadar Kızlar ve oğullar Barışı selamlıyor Kobane Kızlar ve oğullar Barışı selamlıyor Rojava Kızlar ve oğullar Asırlık savaşın ortasında Dilsiz yurtsuz çocuklar diyarında Kızlar ve oğullar Heybeler dolusu oyuncak Temmuzun yirmisinde... Kuş kanadında umut taşımak Kilometrelerce Çocukluğu elinden alınanlar Bil-mez-ler... Hava kurşun gibi ağır Bağır Bağır Bağırıyorum Gizem YERİK
5 İstemeden Gidenlerin Toprağın Altına Gömülemeyen Gülüşleri Ece Dinç e Dinmeyen acılara eklenen yenileri mevsimlerin hepsini kararttı artık. Ece yi yazmak istiyorum, Ece ye dair yazmak istiyorum. Ece ye dair dedikçe kocaman gülümsemesi gelip parlıyor karşımda. Tüm normal olmayan, istemeden gidişler gibi Ece nin gitmesi de zamansız, çok erken. 19 yaş gitmek için çok erken. Çaresiz bir hastalıktan değil, doğal bir afet sonucu değil, kana susamışların elinden, katiller istedi diye gitmek zorunda olmak. Ateşe bulanmış 2 Temmuz dan sonra kana bulanmış bir tarih, 20 Temmuz yerleşti hafızalarımıza. Bu tuhaf, korkunç, kirli coğrafyada artık neredeyse her güne düşen derin bir yarası var hâlâ insan olma derdi olanların hafızasında. Geçmeyen, geçmeyecek olan derin ruh yaralarımız var bolca. Geçmemeli de zaten. Geçmesi demek unutmak bir anlamda, üstünü örtmek kan ve dehşetin. Olmamış gibi hayata devam etmek, insan olma çabasına, vicdana ihanet değil de ne? Suruç Dilin sessiz kaldığı ve kelimelerin anlamsızca savrulduğu kocaman, derin bir yara. Katillerce patlatılan o bomba vicdanı olan her canlının yüreğinde patladı. Parçalanan bedenlerin yanık et kokusu evimizin, sokağımızın, kentimizin havasından süzülüp burnumuzun direğini yakıyor. O etrafa savrulan küller boğazımızı tıkarcasına çığlık çığlığa ağlamamıza karışıyor. Kül kusuyoruz, yanık et kusuyoruz, parça parça beden kusuyoruz gözyaşlarımızla.. Parça parça olduk biz de. Gidenler, orada olup hayatta kalan ama şanslı olup olmadıkları sorusu boşlukta sallanan kalanlar Ne büyük bir yükle geçecek bundan sonraki her nefesleri, her adımları. Yaşıyor olmanın ağırlığı an be an peşlerinden gidecek belki. Ece gitti. İsmini gidişinden sonra öğrendiğim diğer insanlar gibi. Ece yle kadına yönelik taciz ve tecavüze karşı eylem örgütlenen bir toplantıda tanıştım. Eyleme dair çarpıcı fikirleri vardı. Kızıl sopalarla sembolik olarak gücümüzü göstermek gibi Çoğunluk bu fikri onaylamasa da o ve bazı arkadaşları kızıl sopalarla katıldı saatler süren, Kadıköy sokaklarını inleten gece yürüyüşüne. Sonrasında yolumuz hep kesişti. Sokak ortak paydamızdı. Kayıplarımızda, adaletsizliklerde hep sokaktaydık. En çok da taziyelerdeydik. O kadar çok istemeden gidenimiz vardı ki, yaslar birbirine ekleniyordu. Yasımız, gözyaşımız hiç dinmedi. Nuh gittiğinde Ece yanıma gelmişti. Sessizce bakmıştı yüzüme, kelimeler olmaksızın yasımın ucundan tutmuştu. Kocaman, güzel, sıcaktı kalbi. Vicdanı rehberiydi adımlarının. Cenazeler ve mezarlıklar bana hep tuhaf gelmiştir. Ece ninki de öyleydi. Orada Ece de olurdu, bunu bilip onu aramak kalabalığın arasında. Biz o gün toprağın altına bedenini bıraktık Ece nin. Kocaman gülümsemesi toprağın altına giremeyecek kadar aydınlık oysaki. Nuh un gidişinden sonra hissettiğimle aynıydı hislerim Bana bakıp gülümsüyor o yerden Nuh gibi Göz kırpıyorum ikisine de özlemle Ferda SAYIN
6 Oyuncaklar, fidanlar, kitaplar Kentten köye geçiş sürecimde bir çok insanla tanıştım ama bunların arasında olan bir kişi çok özeldi. Benim gibi sadece Amerika adı verilmiş bir kıtada bunu gerçekleştiren bir insancık, bana Anadolu adı verilmiş bu toprakların neden verimli olduğunu sormuştu. Sanırım sorduğuna pişman oldu çünkü bizim ülkemizde ekinler kan ile sulanır, can ile gübrelenir. Nereye kazma vursan yeni bir vahşetle karşılaşılır. Evin çatı kısmında oturup aylaklık ederken duydum. Amara kültür merkezi adını duydum. Duyduğuma inanamayıp bilgisayara koştuğumda ise görmek istemediğim denli bir vahşeti buldum. Sanki uçurumun kenarındaymış gibi bunca zaman, sanki bulmak istemediğimiz bir şeyi aramışız gibi bunca zaman 32 bir rakam değildir artık. Amara bir kültür merkezi değildir artık. Amara ufacık bir bebekten bir canlı bomba yaratanların bizi katlettiği yerdir. Bu böyle biline! Biliyorum ki artık tüm hayatım boyunca iyi olmayacağım zira sırıtarak kendini ve masumları havaya uçuranların olduğu bir dünyada iyi olmak imkansızdır. Oyuncaklara dair Kendini bombalar ile havaya uçuran çocuğun hiç mi oyuncağı olmamıştır? Hiç mi oyuncağı kırıldı diye üzülmemiştir ki, oyuncakları sahipsiz bırakmıştır? Yoksa hep silahlar ile mi oynamıştır ki kendini havaya uçurmayı seçmiştir? Tanrı yı neden silahların namlularında, bombaların pimlerinde aramayı seçmiştir ki? Suruç a dair Yazmak fayda eder mi bilinmez ama yazılmazsa delirmekten başka bir şey elden gelmez. Hiç bir mantık açıklayamaz, oyuncak taşıyanları havaya uçurmayı. Hiç bir ayet aklayamaz Lazkiye de kafa kesen barbarları. Dünyanın sonuna doğduk veya o sonu biz yarattık bilmiyoruz ama mahvolmaya doğru gidiyoruz. Savaş çığlıkları atanların arasında parçalanmış bedenlerin görüntüleri ile yaşıyoruz artık. Bombalara ölülerin adlarını yazıp yeni ölümlere yol açan deliler ile birlikte yaşıyoruz artık. Dağları bile adalara parsellere bölüp, topraklara milliyet verenlerle birlikte yaşıyoruz Müthiş edebi cümleleri bir araya toplayıp, bir baş yapıt yazmak isterdim ama gözlerimin önünde yanan ağaçlar, paramparça bedenler var iken bu cümleleri kurabilmem bile bir başarıdır. Savaşa karşı olun. Milliyetleri unutun, insan olduğumuzu hatırlayın. Nefes alan her canın eşit olduğunu asla unutmayın. Kentleri terk edin. Ve son olarak; İyi olmayın! Umut KÜREKÇİ Fidanlara dair Kendini bombalar ile havaya uçuran bir çocuk hiç bir fidanın büyüyüşüne şahit olmuş mudur? Bir ceviz ağacının gölgesinde oturup gökkubbe denilen mabedi izlemiş midir? Bir kere olsun dut ağacından meyve koparmamış mıdır? Yoksa hep ağaçların dallarını kırıp sopa mı yapmıştır kendine? Neden bir fidanın büyüyüşünde Tanrı yı aramak yerine silahları seçmiştir ki? Kitaplara dair Hiç mi harflerin oluşturduğu o dizilerde kaybolmamıştır, kendini bombalar ile yok eden o çocuk? Hiç mi en bunaldığı anda kendini o rüyalar alemine bırakmamıştır? Yoksa kitapları yakanlardan mı olmuştur ömrü boyunca? Neden bir yazarın zihninde aramamıştır Tanrı yı?
7 SURUÇ üzerine birkaç kelamsızlık Sözlerime nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Zaten bir süredir de bunu düşünüyorum. Bu zalimlerin hüküm sürdüğü topraklarda güzel insanlar, o güzel atlarına binip güzelliklere başlıyorlar. Zalimler zulmlerine devam ediyor. Sonunda bir can pazarı ve ben, nasıl başlayacağımı bilememek üzerine düşünüyorum. Saçmalık. Eğer bunu yazmasaydım rahatlayamayacaktım. Arınmamı sağladım. Suruç un üzerine iki kelam laf söylemek istedim. Onların suratına suratına söyleyemedim. Korkudan mı? Hayır. Bulamadım. İşte yarı garip bir düşlemeyle bu sözleri yazdım: Ey cihan, iki yakan bir araya gelmez mi Güzellikler yüreğinden görünmez mi. *** Nice can pazarları kuruldu üstünde, bu alışveriş yetmez mi. *** Bilemiyorum. Susun artık. Hayır. Susun bu kadarına düşlerim yetmiyor. Efendim? Evet düşlerim yetmiyor. Sizlerin zorbalıklarınıza düşlerim yetmiyor. Ne tahammülüm kaldı artık ne de düşlerim. Bir leş gibi güneşin orta yerinde çürüttünüz beni. Oysa toprağa karışsam bir menekşenin kökünde hayat bulacaktım. Bana her gün yaşama hakkı tanıdığınız için teşekkür ederim beyim. Her gün azar azar nefesimi kestiğiniz için de teşekkür ederim beyim. Sizler benim hayallerimin uç noktalarısınız; bir dağın zirvesinden aşağı baktığım yerdesiniz. Gökle yerin orta yerinin en yok yerindesiniz. Efendim? Affetdin ne dediniz anlamadım? Ah, o konu mu? Bakın isterseniz oraya hiç girmeyelim. Bu soruyu en son Musa, Tanrı sına sorduğunda, can pazarı borsasında ciddi artış başladı. Ben, benim beyim. Sizin istediğinizin dışında, sizden ötede ama sizin içinizdenim. Evet, evet beyim. Haklısınız ben de sizin gibi etten ve kemiktenim. Sizin gibi bir rahimden baktım dünyayaya. Ben de sizler gibi bağırdım şaplağı yiyince. Sonra mı? Şaplaktan sonra ayrıldık. Siz hep şaplağı atan oldunuz; ben de hep ağlayan. Benden ne istiyorsunuz? Bu harami sofrasında sizinle oturmamı mı? Yoksa birer demokrasi celladı olmamı mı? Sizler ile aynı sofrada değiliz biz beyim. Habil ile Kabil den beri ayrıldık. Hayır beyim, hayır. Siz Kabil değilsiniz. Siz Habil ile Kabil den en güzel hediyeyi isteyensiniz. Biz o zamandan beri hediye vermeye devam ederiz beyim. Kabilliğimizden de utanmayız. Biz sizin ireminize* değil bu toprakların güzellerine hediye vermeye devam ederiz. ( ) Tamam, bu kadar yeter. Susuyorum artık. Size karşı tek kelam etmem. Yüreğimden aşkı, elimden kalemi, dilimden sözü alamazsınız beyim. Hediyelerimi götürmeme izin vermezsiniz belki ama hediyelerimi benden alamazsınız beyim. Çünkü hediyelerim sizin anlayamayacağınız kadar sevgi dolu. Ateşin külünde uyuya kalın! Erencan ATMACA
8 İLLAKİ ÖLÜM! Kadın tecavüze uğradı Karnına kara bir tohum düştü Sen doğuracaksın, biz bakacağız. emri geldi. Eeee Böyle Buyurdu Zerdüşt! Kadın doğurdu Biz bakarız. diyenler saklambaç oynamaya gitti. Kadın, bebeğini öldürdü Bebek yaşasaydı kadın, süt yerine kanla besleyecekti onu ama bebek öldü Anası kan ağladı Bebek yaşadı 6 yaşına geldi. Önce bıçakla işkence edildi sonra boğularak öldürüldü ardından cesedi yakıldı. Dişlerinin arasında kalan sakızıyla son pozunu verdi. Çocuk 6 yaşında intikam için öldürüldü Ölmeseydi Gezi Direnişinde çevre için bağıracaktı ama çocuk öldü Anası kan ağladı Çocuk yaşadı 14 yaşına geldi. Gezi Parkı protestoları sırasında ekmek almaya gittiği sırada, polis tarafından atılan göz yaşartıcı gaz kapsülünün başına isabet etmesi üzerine, aylarca komada kaldıktan sonra öldü. Ölmeseydi ağabeyleriyle ve ablalarıyla savaş mağduru çocuklara oyuncak götürmek için yollara düşecekti ama çocuk öldü Anası kan ağladı Çocuk yaşadı 18 yaşına geldi. Savaş mağduru olan komşu çocuklarının durumuna üzüldü. Arkadaşlarıyla, ruhdaşlarıyla yollara döküldü. Oyuncaklar topladı, kütüphane kurmak için kitaplar taşıdı. Komşu ziyareti için düştü yollara. Kendisi gibi çocuk yüreklere umut olmaktı niyeti. Yoldaşlarıyla bombalandı, öldürüldü; her bir parçaları bir oyuncağa yapıştı. Oyuncaklar kana bulandı, anaları kan ağladı Terziler ölüm biçiyor durmaksızın çocukların üzerine. Aşçılar ölüm pişiriyor mutfaklarında. Yapıcılar ölüm sıvıyor evlerin duvarlarına. Çöpçüler ölü süpürmekte sokaklardan. Topraktan, pırpırım tohumu gibi ölüm yeşermekte. Ölüm yağıyor gökyüzünden üzerimize. Dalgalar ölüm taşıyor açık denizlerden kıyılara. Rüzgârın sesinde ölümün çığlığı, ayın şavkı ölüm püskürmekte, güneş ölümle ısıtmakta yeryüzünü. Ölüm bir virüs gibi yayılmakta bu topraklarda. Memleketin adı Ölümistan! Ölerek çoğalıyor çocuklar. Bu topraklarda hep çocuklar ölüyor, analar hep kan ağlıyor Helvalar hep çocukların evlerinde, gözü kanlı analarca kavruluyor; tabutlar hiç büyümüyor. Şairin dediği gibi İşimiz, dolu bir boşluğu doldurup boşaltmak; ölülerle, gecelerle bir de sümbüllerle. O yüzden ölü çocuklar, hep sümbül kokmakta Ölümistan mezarlıklarında. Ey ölüm meleği! Kanatlarını istiyorum senden. Bizim çocuklara bir kere bakıp çıkacağım, sümbül kokulu saçlarından bir tutam alıp analarına vereceğim Nilüfer İNCEMAN AKGÜN
9 ÖLÜM, BÖLÜNEREK ÇOĞALIR Umut olmasına var, sınırsız denecek kadar umut var, ama bizim için değil. Franz KAFKA Ölüm; insanlığın ilk icadıydı. O ilk öldüren ve öldürülen insandan sonra, hiçbir şey asla eskisi gibi olmadı. Hayvanları öldürüp yemek nasıl aklına geldiyse; yine vahşi bir şekilde ilk kez senin olmayan şeyler onda var diye bir başkasını taşla, sopayla, döverek, boğarak öldürdün. Ellerinle öldürerek hırsını alamadın; ateşi icat ettin daha çok ölüm ararken; yakmaya başladın. Ardından lükslerini yarattın ve bunlar için öldürmeye başladın. Öldürdükçe de içindeki karanlık mağara duvarlarına bir bir resmini çizdin. Öldürmek için keskin aletler yapmaya başladın. Hayvanları öldürdün, insanları öldürdün, doğayı öldürdün Sonra birden hayvanları evcilleştirmeye, insanlara arkadaş adıyla yakınlaşmaya başladın; hepsi sana benzemedikleri için senin düşmanındı ve sen o zaman düşmanını daha yakında tutmayı öğrendin. Hepsi, biraz daha çok öldürmek içindi. Yetmedi; tekerleği, arabayı, uçağı ve daha birçok şeyi icat ettin ki kaza adı verdiğin ölümler de sana yardımcı olsun. Takvimi öldürdüğün günleri işaretlemek, pusulayı öldüreceğin insanın yerini bulabilmek için icat ettin. Bir parça et, bir kadın, biraz toprak, bir bakış, büyük bir savaş Öldürmenin bahanesi hiç bitmedi. Yazıyı buldun ki ölümlerle dolu kahramanlık tarihini herkese anlatabilesin. Sonra yoruldun; parayı buldun ki öldürmek için başkalarını tutabilesin. Bu işten biraz daha zevk almak ve geceleri de öldürebilmek için elektriği bile buldun. Sonradan bulmaya devam ettiğin her şey; öldürmek için bir bahane ya da yardımcı araçtı. Dünya geliştikçe, birini öldürebilmenin yolları da gelişmeye devam ediyordu. Hastlandın; iyileşmek için her şeyi yaptın. Peki ya dünya? Sen bu dünyanın virüsü olan türdendin; vücutta yayılan mikroplar gibi dünyaya yayılmış hastalıklı bir yöndü insanlık. Dev virüsler olarak dünyayı yok ederken, dünya hep senin sanıyordun. Kendine benzemeyen her şeyi yok etmek, diğerlerinden başlayarak her şeyi tüketmek istiyordun. Dünyayı tükettikçe başka gezegenlere de baktın; mahvedebileceğin başka yerler aradın. Dünya verdiklerini geri almayacak sanırken, dünyanın başına gelen en kötü icat oldu insanlık. Dünyayı böldün, yetmedi. Dünyayı karış karış böldün; bütün olmayı bir türlü beceremiyordun. İlk önce kıtalara, sonra ülkelere Ülkelerin sınırları iyilerin öldüğü yerlere kadardı. Evet, içinden tek tek iyiler çıkmadı değil; ama sen onları da öldürdün. Sadece bir türdün ama bölünmek için her şeyi yaptın; cinsiyet, sınıf, din, mezhep derken un ufak kaldın. Milyarda bir olduğun dünyayı nasıl kendinin sandın? Diğerleriyle aynı gezegende, aynı yüzyılda, aynı ülkede, aynı şehirde; hatta aynı mahallede yaşadın ve sonra karşı binanda oturanların bile adını bilmeden, birbirinize değmeden geçip gittin koskoca dünyadan. Kimse beni sevmedi değil de, Az dost iyidir dedin yalanı icat ettiğinden beri. Daha dünyayı sevemeden birilerini sevebileceğini umdun ama sevmeyi beceremedin. Hatta sırf sevdiğin için bile öldürdün. Dünya dev ve yuvarlak bir tımarhane; ne kadar gidersen git kendine döndün; unuttun mu? Dünyanın yuvarlak olduğunu icat ettiğinden beri bunu biliyordun. Okula git, büyü, işe gir, para kazan ve harca, kendini birilerine sevdir, konuş, tanış olmadı seviş, iyi bir maaş için her şeyi yap; sonra gidip sana benzemeyen herkesi öldür. Senin kodların bu kadardı; fazlasını beceremedin. Sahi, bu dünyaya da yer bildirimi yapmak için mi uğradın? Bir fotoğraf çekip gülümseyen herkesi öldürmek için mi? Güzel çocukları öldürdükçe kalanları daha da sinirli yaptın. Seni sadece insan olduğun için sevebilecek herkesi, sadece insan olduğu için öldürdün. Bir kadın başkasını seviyor; öldür. Bu çocuk sana hiç benzemiyor; öldür. O grup güzel ve iyi şeyleri savunuyor; öldür. Şu adam sıranı aldı, bu sana ters ters baktı, hayvanlar çok aptal ve sen çok akıllısın; öldür. Ağaçlar çok yüksek, insanlar çok alçak. Çocuklar fazla masum ve seni çok kirli gösteriyor. Bunlar fazla konuşuyor, şunlar fazla düşünüyor; e öldür! Senin dünyaya geldiğinden beri ilk öğrendiğin şey doğayı mahvetmek, birilerine ihanet etmek ve olmazsa hoşuna gitmeyen her şeyi, herkesi öldürmekti. Tek bir insan kalıncaya kadar da öldürmeye devam edeceksin ve büyük ihtimalle de son kalan insan sen olacaksın. Dünyanın orta yerinde, karanlık ve kötü. Öldürecek tek bir iyilik bulamayaksın. En çirkin sen olacaksın hala, en kötü sen. Meşrulaşmamış her kötü şeyin iyilik olarak görülmesini sağladığın ve adım adım mahvettiğin dünya senden intikamını alacak çünkü diğer herkesi öldürmüş olacaksın. İşte o gün, birileri seni öldürsün diye yalvaracaksın boşluğa ve seni hiçbir tanrı kurtaramayacak! Gizem YAPICI
10 AĞIT. Gecesine de gündüzüne de bin bela cana kıyanın, bak boynu bükülmüş yerde yatıyor gül kokanı. Az ilerde üzerini örtmüşler birinin dışarıda kalmış kolu. -O dışarıda kalmışlık. O itilmişlik.- Ah! Batıyor gözüme, gözüm öfkeden kanlanıyor. Kalksam gitsem diyorum, düzeltsem yiğidin kolunu gazeteleri toplasam bir bir kuşları örtsem üstlerine. Kucaklasam elleri,ayakları,kolları,bacakları ortalıkta öylece yatıyorlar. Kalksalar,yürüseler ve koşsalar geçtikleri yollara yine güller bıraksalar, bir masada hep beraber çay içseler ve asla ölmeseler diyorum. Tam o anda anı yırtarcasına çığlık atıyor gençkızın biri, yürürken titriyor elleri, adımları aksak. Cesetlerin içinde yalpalanıyor her gördüğüne ağlayarak. Nasıl kıydınız da parçaladınız diyorum anasına, oğluna, kardeşine, yarine. Kim hesabını verecek bunun diyorum. Bak sere serpe koca gençlik, oysa hepsi yaşıyordu az önce. Umut etmeyi bile aldılar bizden, yerine özlemler bıraktılar. Bak şimdi olana? İçimiz boş. Tüm eve dönenlere... Yerleri boş. Yerleri asla dolmayacak. Çok acı var. Çok ölü var. Hepimizi öldürene kadar durmayacaklar. Gıkım çıkmıyor yüzleri gözümün önüne gelince Ağlayamıyorum bile gidenlere. Eve dönmeyecektik. Dönmeyecektik işte. Nazlı BAŞARAN
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de
DetaylıMelih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıRamazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 27.03.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıO sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç
O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek
Detaylıİntikam. Ölüm Allah ın Emri
İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin
DetaylıSoðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi
BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.
DetaylıBahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,
Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar, Anadolu coğrafyasında bazı yerler vardır... O yerler, şehirler, kasabalar, beldeler,
DetaylıBilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.
Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz
Detaylı"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."
Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir
DetaylıRafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.
Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar
DetaylıEvimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım
Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa
DetaylıTATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.
TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi
Detaylı6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi
6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri
DetaylıBir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$
ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel
DetaylıMuzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 05.05.2017 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıHafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK
Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını
DetaylıGeç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin
Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz
DetaylıCHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı
CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma
DetaylıGÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU
GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf
DetaylıEK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok
EK: Mucize Avcısı nı yayına hazırlarken, çok uzun yıllar önce yazdığım bir yazıyı hatırladım. Onaltı yaşında, lisede iken yazdığım bir yazıyı. Cesaret edip, bir gazetenin araştırma merkezine göndermiştim.
DetaylıGünler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin
Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.
DetaylıKOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)
KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...
Detaylı3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?
3 YAŞ AYIN TEMASI Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar? İskelet sistemi nedir? Ne işe yarar? Aile ve aileyi
Detaylıhttp://www.ilkyar.org.tr/izlenimler/140717%20nasil%20destek%20olabilirsiniz.pdf
ilk yar'larımızın sevgili dostları, ilkyar desteklerinizle giderek büyüyen bir aile olarak varlığını sürdürüyor. Yeni yeni ilk yar'larımızla tanışırken bir taraftan fedakar gönüllülerimizi, ve bir zamanlar
Detaylıde hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu
İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda
Detaylıtellidetay.wordpress.com
Acele karar vermeyin Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama kral bile onu kıskanıyormuş. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, kral bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını
DetaylıBahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.
1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle
DetaylıDemodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır.
Demodur Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır. / /20 YAZI ARKASINDA SİZİN FOTOĞRAFINIZ KULLANILMAKTADIR En Kıymetlim, Sonsuz AĢkım Gözlerinde sevdayı bulduğum, ellerinde
DetaylıI. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS
I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara
DetaylıÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ
ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği
DetaylıBir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..
BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat
DetaylıSIFATLAR. 1.NİTELEME SIFATLARI:Varlıkların durumunu, biçimini, özelliklerini, renklerini belirten sözcüklerdir.
SIFATLAR 1.NİTELEME SIFATLARI 2.BELİRTME SIFATLARI a)işaret Sıfatları b)sayı Sıfatları * Asıl Sayı Sıfatları *Sıra Sayı Sıfatları *Üleştirme Sayı Sıfatları *Kesir Sayı Sıfatları c)belgisizsıfatlar d)soru
Detaylıalternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.
HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir
DetaylıKÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU
KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,
Detaylıİnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıOYUNCAK AYI. Aysel çok mutluydu. Çünkü bugün doğum. Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan. günüydü. Babası Aysel e hediye aldı.
OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI 1 OYUNCAK AYI Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı Songül ile birlikte oynadılar. Sorular:
DetaylıALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?
ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.
DetaylıBirbirimize anlatacağımız ne çok şey var; düşündünüz mü? İşte bu yazma nedenlerimden biri. İlki...
Bir şairin seyir defteri Prof. Dr. Göksel Altınışık Gelinciğin Yalnızlığı Bir ömrü damıtsak ne kalır geriye? Benimkinden, en azından şu ana dek yaşanan kadarından, sözcükler kalıyor. Bir mucize bu benim
DetaylıOYUNCAK AYI. ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya. giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı. Sorular: 1- Annesi Elvan a hangi hediyeyi aldı?
OKUMA ANLAMA ÇALIŞMASI 1 OYUNCAK AYI Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı Songül ile birlikte oynadılar. Sorular:
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıAteş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular
Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular hazır olun düşüyoruz diyor. Düşüyoruz ama ben dâhil
Detaylıyemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan
Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba
DetaylıKulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.
33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,
DetaylıGüzel Bir Bahar ve İstanbul
Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.
DetaylıGiovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.
OKUMA - ANLAMA: ÖĞRENCİLER HER GÜN NELER YAPIYORLAR? 1 Türkçe dersleri başladı. Öğrenciler her gün okula gidiyorlar, yeni şeyler öğreniyorlar. Öğretmenleri, Nazlı Hanım, her Salı ve her Cuma günü sınav
DetaylıKURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.
--KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir. Örnek: Mustafa okula erkenden geldi. ( Kurallı cümle ) --KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE: Eylemi cümle sonunda yer almayan
DetaylıDiyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu
Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu İHD ve kayıp yakınları, faile meçhul cinayetlere kurban giden ve kaybedilenlerin faillerini Diyarbakır ve Yüksekova da bu hafta da biraraya gelerek
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:
DetaylıC A NAVA R I N Ç AGR ISI
C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;
DetaylıNepal Gezisi (Holi Festivali'nde Nepal'e gidiyoruz!)
Tur Başlık: Nepal Gezisi (Holi Festivali'nde Nepal'e gidiyoruz!) Tur İçeriği: Günümüz insanı neden sürekli bir gezme isteği ile yanıp tutuşur? The Patika olarak bu soruya verilebilecek tek bir doğru cevap
DetaylıYýldýz Tilbe 1 ADAM OLSAYDIN. Söz-Müzik: Yýldýz Tilbe. Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar. Kendini arattý, beni bulmadý yar
Yýldýz Tilbe 1 Onaylayan Administrator Pazar, 06 Mayýs 2007 Son Güncelleme Perþembe, 14 Haziran 2007 Besteciler.org ADAM OLSAYDIN Sevdim olmadý yar, küstüm olmadý yar Kendini arattý, beni bulmadý yar Düþtüm
DetaylıHerkese Bangkok tan merhabalar,
Herkese Bangkok tan merhabalar, Başlangıcı Erasmus stajlarına göre biraz farklı oldu benim yolculuğumun aslında. Dünyada mimarlığın nasıl ilerlediğini öğrenmek için yurtdışında staj yapmak ya da çalışmak
Detaylı1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?
1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır? 1. A. Şehirde yaşıyanlar bazı kurallara uymak zorunda. 2. B. Suriye, Türkiye nin güney komşusudur. 3. C. Kırlarda benbeyaz papatyalar vardı.
DetaylıΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ
ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες
DetaylıGülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!
Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,
DetaylıElişa, Mucizeler Adamı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Elişa, Mucizeler Adamı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Ruth Klassen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible
DetaylıESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu
ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI
DetaylıARI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ
2014 2015 ARI GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ DÜNYA HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ DÜNYA ÇOCUK GÜNÜ DÜNYA EL YIKAMA GÜNÜ ARKADAŞLIK HAFTASI CUMHURİYET BAYRAMI BU AY ÖĞRENDİKLERİMİZ Kale nedir? Kaleler ne için yapılır?
DetaylıMÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.
Hiçbir müzisyen, bülbülün ötüşünden daha güzel bir şarkı söyleyemez. Bütün bu güzel şeyleri Allah yapar ve yaratır. Allah ın güzel isimlerinden biri de HAMÎD dir. HAMÎD, övülmeye, hamd edilmeye, şükür
DetaylıEZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK
Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte
DetaylıYÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıKÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127
KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem
DetaylıYOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN
YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN 2011 PAZARTESĐ SAAT- 07:42 Sahne - 1 OTOBÜS DURAĞI Otobüs durağında bekleyen birkaç kişi ve elinde defter, kitap olan genç bir üniversite öğrencisi göze çarpar. Otobüs gelir
DetaylıADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ismin yerini tutan bir sözcük kullanılmıştır? A) Onu bir yerde görmüş gibiyim. B) Bahçede, arkadaşımla birlikte oyun oynadık. C) Güneş gören bitkiler, çabuk büyüyor.
DetaylıHazırlayan: Saide Nur Dikmen
Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu
Detaylıyaşam boyu bağlanırsanız.
Size nasıl tarif etsem ki... İlk görüşte âşık olmak gibi bir duygu. " İşte bu benim aradığım kadın," dersiniz ya, işte öyle bir şey. Önce teknenize âşık olacaksınız sonra satın alacaksınız. Eğer sevmeden,
DetaylıSevda Üzerine Mektup
1 Ferda Çetin 21401765 Sevda Üzerine Mektup Sevgilim, Sana mektup yazmamı istiyorsun. Yazayım, tamam, ama hayal kırıklığına uğramazsın umarım. Ben senin gibi değilim. Şiirler yazamam, süslü sözler bilmem.
DetaylıMüslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 28.7.2009 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıBu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.
Z NESLİ VE TORUNUM EZGİ! Değerli Okur! Bu köşe yazısı; Ülkemizde nüfusun üçte birini oluşturan geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklar(ımız) la ilgili neler yapıyoruz? Çocuklarımız bu zorlu yaşam yolculuklarında
DetaylıTürkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler
Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler 16-20 MART 3. HAFTA Cümledeki sözcük sayısı, anlatmak istediğimiz duygu ya da düşünceye göre değişir. Cümledeki sözcük sayısı arttıkça, anlatılmak istenen daha
DetaylıEğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ
2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ GÜNLER EYLÜL-2017 EKİM-2017 KASIM-2017 ARALIK-2017 Pazartesi 4 11 18 25 2 9 16 23 30 6 13 20 27 4 11 18 25 Salı
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. İsa nın Doğuşu
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010
DetaylıAndolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf) Her uzun yol bir adımla başlar. Olmasını istediğimiz her şey uzun
DetaylıGünaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk
- Günaydın Günü parlatan gözler. Havayı yumuşatan nefes. Yüzlere gülücük dağıtan dudaklar. Konuşmadan anlatan kaşlar. Bana şiir yazdırtan o parmaklar. (23.06.2004) M. Mehtap Türk - Günaydın Günaydın...
Detaylıþimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.
Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İsa nın Doğuşu
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İsa nın Doğuşu Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: M. Maillot Uyarlayan: E. Frischbutter ve Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010
Detaylıilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:
ilkokulu E-DERGi si 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda: 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Siir: Dünya Çocuk Bayramı Hikaye: Sagır Kaplumbaga Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur Siir: 23 Nisan Söylediklerimiz
DetaylıOnceki izlenimdeki sevgi titresimleri sevgili Ugurcan'in izleniminde devam ediyor...
23 Nisan gecti hala kendimizi toparlayamadik; bir sure daha ruyalarimizi susleyecekler... Ama her zaman onlarin en guzel basarilarla buraya gelmelerini heyecanla bekleyecegiz... Onceki izlenimdeki sevgi
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Byron Unger ve Lazarus Uyarlayan: M. Maillot ve Tammy S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for
DetaylıUFUK GÜRBÜZDAL TURK 102-3
UFUK GÜRBÜZDAL 21302411 TURK 102-3 (Ayhan Türker/ Çiçekçi / turkerart.com) BÜTÜN YEMİŞLER DALLARINIZDADIR Çiçekçi bir abi var kireci dökülen binamızın önünde, yaşı binanın kapısından bakınca kırk, kırk
Detaylıyeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde
otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur
DetaylıÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR
ANNEM ANNEM Annem annem canım annem, Gönlüm senle kalbim senle Canım annem gülüm annem Dünyam sensin benim bir tanem.. Biliyorum elbet bir gün gelecek Bir başka bebekte bana annem diyecek Bende hep iyi
DetaylıTÜM BEL-SENDİKA Özel Sayı Kasım 2014 Sahibi: Ömer Salih EROL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mumtaz BAŞAR Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri: Sümer 2 Sokak
TÜM BEL-SENDİKA Özel Sayı Kasım 2014 Sahibi: Ömer Salih EROL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Mumtaz BAŞAR Tasarım: Cem DEMİR Yönetim Yeri: Sümer 2 Sokak No: 29/7 Kat:4 Kızılay / ANKARA Tel: 0312 230 59 39-230
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Kırk Yıl
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Kırk Yıl Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2007 Bible for Children,
Detaylızaferin ve başarının getirdiği güzel bir tebessüm dışında, takdir belgesini kaçırmış olmanın verdiği üzüntü. Yanımda disiplinli bir öğretmen olarak bilinen ama aslında melek olan Evin Hocam gözüküyor,
DetaylıBÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ
BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKYESİ 8 Hayatı boyunca mutlu olmadığını fark eden bir adam, artık mutlu olmak istiyorum demiş ve aramaya
DetaylıABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.
SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Samuel, Tanrı Çocuğu Hizmetkarı Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org
DetaylıDört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda
Bir gün sormuşlar Ermişlerden birine: Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim demiş Ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara
DetaylıBir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,
Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.
DetaylıAkın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat
- şiirler - Yayın Tarihi: 28.11.2018 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.
DetaylıHiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;
Hisler körelir. Köreldikçe naçiz vücutta dans etmeye kalkışan ruhun etrafı kötülüğün demirden dikenleriyle çevrelenir. Her bir diken yastır ve mutluluğun katline en vefasız şekilde, acımasızca mührünü
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap. sunar. İlk Paskalya
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar İlk Paskalya Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Janie Forest Uyarlayan: Lyn Doerksen Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible for Children,
DetaylıVanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor
Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon un davetiyle Bodrum a gelen Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor. Van Mustafa Cengiz Ortaokulu Mor Menekşeler
DetaylıBiz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.
Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz. Beyazız. Bir rengin tarafı değiliz. Elimizden geldiğince iyilik
DetaylıÇocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi
Çocuklar için Kutsal Kitap sunar Cennet, Tanrı nın Harika Evi Yazarı: Edward Hughes Resimleyen: Lazarus Uyarlayan: Sarah S. Tercüme eden: Nurcan Duran Üreten: Bible for Children www.m1914.org 2010 Bible
DetaylıİÇİNDEKİLER. Pano Görselleri. Şefkat ve Merhamet İle İlgili Sözler ve Hikayeler. Etkinlikler ve Boyamalar
ŞEFKAT MERHAMET MAYIS-2017 İÇİNDEKİLER Pano Görselleri Şefkat ve Merhamet İle İlgili Sözler ve Hikayeler Etkinlikler ve Boyamalar İNSANLIK MERHAMET ÜZERİNE KURULU Merhametini kaybeden İnsanlığını kaybeder.
DetaylıŞef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu
Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin
DetaylıYenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı
Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bakım ve rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak dünya standartlarında bir tesis haline getirilen Bodrum Belediyesi
Detaylı