Akciğerin Nadir Tümörleri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Akciğerin Nadir Tümörleri"

Transkript

1 Journal of Clinical and Analytical Medicine Plevra Patolojilerinde Radyolojik Görüntüleme Akciğerin Nadir Tümörleri Ertan Aydın, Nurettin Karaoğlanoğlu Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) raporuna göre akciğer kanseri tüm dünyada kanser türleri arasında, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türü olup tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır[1,2].kansere bağlı ölümlerin yaklaşık üçte biri akciğer kanseri nedeniyledir. Bununla beraber ABD de hem kadın hem de erkeklerde ölüme sebep olan kanser türleri arasında 1. sıradadır. Ancak ABD de sigara içiminin azalması ile akciğer kanseri sıklığı da azalmaya başlamıştır. Buna karşılık Türkiye de sigara içimi arttığı için artmaya devam etmektedir. Ancak, başka yönlerden sağlıklı olan ve hayatı boyunca sigara kullanmamış olan insanlar da akciğer kanserine yakalanabilmektedir. Akciğer kanserlerinin neredeyse tamamı karsinomlardır ( % 1 den az kısmını diğer histolojik tipler oluşturur).tüm akciğer kanserlerinin %20 i küçük hücreli, %9 u büyük hücreli/ undifferensiye karsinomlar, %25-44 ü epidermoid karsinom, %28-42 i adenokarsinom ve % 1-2 ini karsinoid tümörler oluşturur. Geri kalan % 2 den az kısım ise akciğerin nadir tümörleridir[3] (Tablo 1.). Bronkioalveoler karsinom (BAK): BAK primer akciğer adenokarsinomunun alt grubu olup nadir görülür. Tüm akciğer karsinomlarının % 1-9 unu oluşturur. Kadın erkek dağılımı eşittir. Stromal, vasküler ve plevral invazyon varlığı olmaksızın alveoler yapılar boyunca neoplastik hücrelerin büyümesi (lepidik büyüme) ile karakterizedir. Müsinöz, non-müsinöz ve mikst tipleri bulunur. Non-müsinöz tipte sklerozis ile birlikte septal genişleme sıktır. Tipik olarak Clara hücreleri ve/veya Tip 2 hücre farklılaşması gözlenir. Müsinöz tipte ise çevreleyen alveoler boşluklar içinde müsin üretimi ile saptanır. Sitolojik atipi genellikle minimaldir [4] Radyolojik olarak periferal soliter pulmoner nodül, havayolu boyunca yayılım ve multiple nodül görünümü veya bunları birleşiminin aynı hastada bulunması karakteristik özelliğidir. En sık SPN formunda saptanması diğer primer KHDAK lerden ayrımını güçleştirir. Buna rağmen nodül gözlenen psödokavitasyon ve hava bronkogramları tanı koymada yardımcıdır[ 5]. Geniş konsolidasyon alanları sık gözlenir bazen lober veya pnömoni şeklinde de olabilir. Akciğer Tablo tümörlerinin 1. Akciğer Dünya tümörlerinin Sağlık Örgütü dünya histolojik sağlık klasifikasyonu[3] örgütü histolojik klasifikasyonu: Malign epitelyal tümörler Epidermoid karsinom Küçük hücreli karsinom Adenokarsinom Adenokarsinom mikst subtip Asiner adenokarsinom Papiller adenokarsinom Bronkioalveoler karsinom Müsin üreten solid adenokarsinom o Fetal adenokarsinom Büyük hücreli karsinom Adenoskuamöz karsinom Sarkomatoid karsinom o Pleomorfik karsinom o İğsi hücreli karsinom o Dev hücrel karsinom o Karsinosarkom o Pulmoner blastom Karsinoid tümör o Tipik karsinoid o Atipik karsinoid Tükrük bezi tümörleri o Mukoepidermoid karsinom o Adenoid kistik karsinom o Epitelyal-myoepitelyal karsinom Preinvaziv lezyonlar o Epidermoid karsinoma in situ o Atipik adenomatöz hiperplazi o Diffüz idiopatik pulmoner nöroendokrin hücre hiperplazisi Mezenkimal Tümörler o Epiteloid hemanjioendotelyoma o Anjiosarkoma o Plöropulmoner blastom o Kondroma o Konjenital peribronşial myofibroblastik tümör o Diffüz pulmoner lenfanjiomatozis o İnflamatuar myofibroblastik tümör o Lenfanjioleiyomyomatozis o Sinovial sarkoma o Monofazik Bifazik o Pulmoner arter sarkomu o Pulmoner ven sarkomu Benign epitelyal tümörler Papillomlar o Skuamöz hücreli papillom o Glandüler papillom o Mikst Adenomlar o Alveoler adenom o Papiller adenom o Tükrük bezi tipi adenomlar Müköz bez adenomu Pleomorfik adenom Diğerleri o Müsinöz kistadenom Lenfoproliferatif tümörler o MALT lenfoma o Diffüz büyük B hücreli lenfoma o Lenfomatoid granülomatozis o Langerhans hücreli histiositozis Sınıflandırılamayan tümörler o Hamartom o Sklerozan hemanjiom o Berrak hücreli tümör o Germ hücreli tümörler Teratom,matür İmmatüre Diğer germ hücreli tümörler o İntrapulmoner timoma o Melanom Metastatik tümörler Corresponding Author: Ertan Aydın, Atatürk Göğüs hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Cerrahisi Kliniği, Ankara, Türkiye. Phone: dr_ertan@mynet.com DOI: /JCAM.480 Received: Accepted: Published Online: Journal of Clinical and Analytical Medicine

2 Küçük hatta milimetrik çapta lezyonlarda öncelikle müsinöz tip düşünülmelidir. Akciğer adenokarsinomlarının çoğu BAK komponenti içerir. Bunlar mikstsubtip adenokarsinom grubunda sınıflandırılır. Histolojik subtiplerin karışımından oluşur ve invazivdir. Küçük biopsi örneklemeleri veya sitolojik inceleme BAK komponentin tanımlanması için yeterlidir. Küçük, soliter ve periferal BAK ta 5 yıllık sağkalım % 100 dür [6]. Lokalize hastalık veya nonmusinöz tip daha iyi prognoza sahiptir. Fetal Adenokarsinom Fetal akciğere benzer şekilde glikojenden zengin, siliasız hücrelerden oluşan tübüller içeren salgı bezi elemanları içerir. Ortalama 40 yaşlarında görülür. Çoğu iyi differansiyedir. Çoğunlukla bronş ile iştirakli olmayan iyi sınırlanmış, kapsülsüz kitlelerdir. Sarkomatöz elemanlar içerdiğinde pulmoner blastom olarak adlandırılır [7]. Pleomorfik karsinom Pleomorfik karsinom (PK) nadir görülen, kötü prognoza sahip malign epitelyal tümördür. Tüm malign akciğer tümörlerinin % ünü oluşturur [8]. Bu gruptaki tüm tümörler sarkoma veya sarkoma benzeri ( spindle ve/veya dev hücreli) differansiyasyon komponenti içeren çok kötü differansiye küçük hücreli dışı karsinomlardır (KHDAK). Pleomorfik karsinom skuamöz, adenokarsinom veya büyük hücreli karsinomla birlikte iğsi ve/veya dev hücre içerir. Sarkomatöz komponent pleomorfik karsinomun en az % 10 unu oluşturmalıdır. Ortalama tanı koyma yaşı 6.dekat olup diğer KHDAK göre erkek kadın oranı daha yüksektir. Pleomorfik karsinomlar akciğer dışında larinks, oral kavite, tiroid, meme, pankreas, böbrek ve mesaneyi de kaynaklanabilir ve hepsinde de prognozu genellikle kötüdür.[8]. Asbest maruziyetine bağlı gelişen yayınlanmış nadir vakalar [9] dışında pleomorfik kanserli hastaların çoğunda major etken faktör olarak sigara suçlanmaktadır. Hastaların büyük çoğunluğu ağır sigara içicisidir. Pleomorfik karsinom, bifazik komponent içermesi ve periferik yerleşim eğiliminde olmasından dolayı sitoloji veya küçük biopsiler nadiren tanı koydurucudur. Sadece iğsi veya dev hücre içeren gruba göre epitelyal ve sarkomatoid komponenti birlikte içeren grubun prognozu daha iyi gözükmesine rağmen genel sağkalım oranı NSCLC e kıyasla oldukça kötüdür. Ortalama sağkalım süresi ay arasındadır [8,10]. İğsi hücreli karsinom ( Spindle cell carsinoma ) İğsi hücreli karsinom ( İHK ) tümüyle iğsi hücrelerden oluşan bir küçük hücreli dışı akciğer kanseridir. Çok nadir bir tümör olmakla birlikte akciğerlerde en sık rastlanan iğsi hücreli malignitedir. Akciğerlerde bu patern de bir tümörle karşılaşıldığı zaman primer pulmoner sarkoma tanısından önce mutlaka düşünülmesi gereklidir. İHK ların klinikleri, demografik özellikleri, tedavi ve prognozları PK lardan farklı değildir (11,12). Dev hücreli karsinom ( Giant cell carcinoma ) Dev hücreli karsinom ( DHK ) multinükleer ve mononükleer dev hücrelerden oluşan bir küçük hücre dışı akciğer kanseridir. Son derece agresif bir klinik davranış sergiler. Tanı anındaki metastaz varlığı nedeni ile çoğu kez cerrahi ile tedavi edilemez (11). Histolojik kesitlerde nukleuslar büyük, pleomorfik ve lobulasyonludur, mitotik aktivite çok fazladır. Genellikle nötrofillerden zengin, yoğun bir inflamatuar infiltrasyon mevcuttur ve tümör hücrelerine invazedirler. İnflamasyona genellikle nekroz eşlik etmez ve bu inflamasyon metastaz alanlarında da gözlenebilir. Dev hücreli karsinomanın ayırıcı tanısını sadece diğer akciğer kanserleri değil, aynı zamanda primer ve metastatik malign fibröz histiyositom, metastatik adrenokortikal karsinom ve diğer pleomorfik malign tümörler oluşturur. Ayrım bu tümörlerin çoğuna özel biyobelirteçlerin varlığı ile sağlanır. DHK un prognozu son derece kötüdür. Adjuvan kemoterapi ve radyoterapinin yararı kanıtlanmamıştır(11,12). Karsinosarkom Karsinosarkomlar (KS) hem epitelyal hemde mezankimal doku komponentlerini bir arada bulunduran akciğerin nadir görülen tümörleridir. Mezankimal komponent kemik, kartilaj ve çizgili kas gibi heterolog mezankimal doku örneklerini içerir fakat fibroblastlar bu komponent içinde yer almazlar (12). KS lar benzer olarak üst gastrointestinal sistemde en çok da özofagusta, ürogenital organlarda, memede ve tiroid dokusunda da tanımlanmışlardır. Genellikle yaşlı ve orta yaşlı sigara içen bireylerde gözlenirr. Kadın erkek oranı 7:1, ve median yaş 65 tir (13). Olguların 2/3 sinde tümör büyük hava yollarından kaynaklanır ve polipoid tipte endobronşiyal olarak büyür. Geri kalan tümörler büyük intrapulmoner kitleler meydana getirirler ve göğüs duvarını infiltre ederler (14). Santral tümörler öksürük, hemoptizi ve tekrarlayan akciğer enfeksiyonlarına neden olurken periferik lezyonlar asemptomatik ve sessiz kalabilir. Bu tarz tümörlerin varlığı plevraya eriştiklerinde meydana gelen plörezi ve şiddetli göğüs ağrısı ile fark edilir, bunun yanı sıra pulmoner osteoartropati de bildirilmiştir. KS lar çoğunlukla yavaş büyüyen tümörlerdir. Bölgesel lenf bezlerine, özellikle de santral sinir sisteminin içinde bulunduğu uzak organlara metastaz sıktır. En sık rastlanan epitelyal element skuamoz hücreli karsinomdur. Bunu adenokarsinom, büyük hücreli karsinom, küçük hücreli karsinom ve karsinoid tümör izler (14). Mezankimal komponentler içerisinde rabdomiyosarkom ilk sıra içerisinde yer alırken bunu sırası ile osteosarkom, kondrosarkom ve osteosarkom-kondrosarkom kombinasyonu takip eder (12). Metastatik odaklar hem epitelyal hem mezankimal komponentleri birlikte içerirler bununla birlikte metastatik bir lezyon sadece bir tek komponentten ibaret olabilir. Cerrahi rezeksiyon en uygun tedavi seçeneğidir. Bununla birlikte hastaların çoğu rezeksiyondan sonra ilk yıl içerisinde hayatlarını kaybederler. Olguların yaklaşık % i 5 yıl sağ kalım gösterebilir. Bununla birlikte 5 yıllık sağ kalımın % 6 ile sınırlı olduğu seriler mevcuttur. KS da kemoterapi ve radyoterapi ile ilgili bilgiler umut verici değildir. Pulmoner Blastom Pulmoner blastoma ismi, ilk trimestirdeki fetal akciğer dokusuna benzerliğinden dolayı verilmiştir. Her yaş grubunda gözlenmesine karşın 4.dekatta sıktır. Morfolojik olarak karsinosarkomların bir varyantıdır. Genellikle periferik, düzgün sınırlı kitlelerdir. Kistik değişiklikler ve hemoraji içerirler. Bronkoskopik biyopsi veya iğne biyopsisi ile olguların ancak 1/ 3 inde tanısaldır [15]. Pulmoner blastomların tedavisi cerrahidir. Cerrahiye adjuan kemoterapi ve radyoterapi eklense de, her ikisi de bu tümörlerde etkili görünmemektedir. 5 yıllık sağkalım %16 dır [16]. Mukoepidermoid karsinoma Mukoepidermoid karsinoma (MEK); akciğerin en sık primer tükrük bezi tümörüdür. Bronşial mukozadaki salgı kanallarından Journal of Clinical and Analytical Medicine 59

3 köken alır. En sık erişkin yaşta gözlenir ve hemoptizi ile birlikte klinik bulgu verir. Çocukluk ve genç erişkin döneminde ise primer malign akciğer tümörlerinin % 10 unu oluşturur. Bu dönemde tekrarlayan pnömoni ve öksürük başlıca semptomlardır [17]. Düşük dereceli malignite olmalarına rağmen lokal invaziv davranış gösterir, komşu kartilaj ve akciğer dokusunu tahrip eder. Genelde BT de segment bronşu seviyesinde düzgün oval veya yuvarlak kitle şeklinde saptanır. Kavitasyon gözlenebilir. Bazı olgularda RusselI cisimcikleri gözlenebilir. Tedavisi cerrahidir. 5 yıllık sağkalım % arasındadır [17]. Adenoid kistik karsinom Çoğunlukla trakea veya ana bronş lokalizasyonunda endobronşial kitle lezyonu şeklinde gözlenir. Ortalama 5. Dekatta ve her iki cistte eşit oranda görülür. Bronşial bezlerden köken alır. Kribriform, tübüler veya solid yapılar oluşturur. [18]. Kitlenin proksimalindeki obstrüksiyona bağlı olarak nefes darlığı, öksürük, balgam, wheezing, hemoptizi ve göğüs ağrısı semptomları ön plandadır. Bronş lümeninden ziyade mukozaya doğru büyüme eğilimindedir. Komşu akciğer veya hiler lenf nodlarına direk invazyon yoluyla yayılır. Perinöral invazyon karakteristik özelliği olup olguların %40 ında saptanır. Komplet rezeksiyon en etkili tedavi seçeneğidir. Tam rezeke edilmeyen olgularda stent, lokal abrazyon ve radyoterapi alternatif tedavi seçenekleridir. Yaklaşık %40 oranında uzak metastaz saptanır [18]. Epitelyal-myoepitelyal karsinoma Bronşial bezlerden kaynaklanan nadir tümördür. Çoğunlukla primer tükrük bezi, ter bezi ve meme kaynaklı olsa da nadiren akciğerlerden köken alır yaşları arasında sık gözlenir. Nefes darlığı ve öksürük en sık gözlenen semptomlarıdır. Yüksek mitoz oranı, tümöral nekroz varlığı ve nükleer pleomorfizm negatif prognostik faktörlerdir. Negatif cerrahi sınır ile birlikte lobektomi kesin tedavidir [19]. Preinvaziv epitelyal lezyonlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bronş epitelinin 3 farklı preneoplastik lezyonunu tanımlamıştır [20]. 1. Skuamöz displazi (SD) ve Karsinoma insitu (CIS) 2. Atipik adenomatöz hiperplazi (AAH) 3. Difüz idiopatik pulmoner nöroendokrin hücre hiperplazisi (DIP-NECH) Skuamöz displazi ve karsinoma insitu Epidermoid karsinomun öncül lezyonu olarak bronş epitelinden köken alır. Ağır sigara içicilerin ancak %10 unda akciğer kanseri geliştiği düşünülmektedir. Araştırmacılar pek çok lezyonun klinik olarak akciğer kanserine ilerlemediğini düşünmekle birlikte, bu lezyonları taşıyan bireylerin yüksek akciğer kanser riskine sahip olduğu yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Trakeobronşial ağaç boyunca özellikle büyük hava yollarında tek veya multifokal lezyonlar şeklinde gözlenir. Displazi; atipik hücre dağılımı ve mitoz sayısına göre hafif,orta, şiddetli şeklinde sınıflandırılır. Hafif Displazide yapısal ve sitolojik değişiklikler minimaldir. Hücre yoğunlaşması epitelin alt 1/3 lük kısmında sınırlıdır. Mitoz yoktur. Orta Displazide daha fazla sitolojik atipiler izlenir. Mitoz vardır. Bazal tabaka epitelin alt 2/3 lük kısmını oluşturur. Epitelin yalancı çok katlı yapısı devam eder. Şiddetli Displazide hücresel polimorfizm mevcuttur, mitoz artmıştır Ağır sigara içimine bağlı ( 30 paket/yıldan fazla) havayolu obstrüksiyonu oluşturan vakalar dışında neredeyse tamamı asemptomatiktir. Erkeklerde daha sıktır. Balgam sitolojik incelemesi tanıda kullanılabilecek non-invazif metoddur. CIS vakalarının yaklaşık %40 ı beyaz-ışık yansıtan bronkoskopi ile saptanabilir. Kalan %25 vakada ise nodüler veya polipoid yapı gözlenir. Genellikle bronşial bifurkasyon mukozasında nonspesifik düzensizlik ve kalınlaşmaya rastlanır [21]. Bifurkasyon civarındaki karsinoma odağı çoğunlukla proksimaldeki komşu lob bronşuna veya distaldeki subsegmentlere doğru ilerler. Nadiren trakeada gözlenir. Makroskopik olarak lökoplakiyi andıran tarzda gri renkte fokal veya multifokal plak tarzı lezyonlar, nonspesifik eritem ve nodüler veya polipoid lezyonlar şeklindedir. Sadece preneoplastik lezyonlara işaret etmeyecek şekilde goblet ve bazal hücre metaplazisi, immatür skuamöz metaplazi ve skuamöz metaplazi gözlenir. Stroma sağlamdır ve bazal membran intaktır..karsinoma insitu Evre 0 hastalık olarak değerlendirilir. Lezyonların rezeksiyonu ile tedavisi %100 dür [22]. Atipik adenomatöz hiperplazi Son yıllarda akciğer adenokarsinomu, en sık rastlanılan akciğer kanseri histolojik tipi olmuştur [23]. AAH alveollerde bazende repsiratuar bronşlarda orta-hafif ağır derecede atipik hücrelerin lokalize proliferasyonudur. Genellikle intersitisyel inflamasyon ve fibrozis olmaksızın 5 mm den küçük fokal lezyonlar şeklindedir. Periferik adenokarsinom öncesi lezyonlardır. Kanser saptanmayan hastaların otopsilerinde %2-4 oranında saptanır. AAH işaret edecek klinik bulgu ve semptomlar yoktur. Çoğunlukla akciğer dokusunun mikroskopik incelemesi sonucunda teşhis edilir. Radyolojik olarak küçük non-solid nodüller veya buzlu cam manzarı şeklinde opasiteler gözlenir. Özellikle üst loblarda plevraya yakın multipl lezyonlar şeklindedir. Cerrahi ve medikal tedaviye gerek yoktur [24]. Diffüz idiopatik pulmoner nöroendokrin hücre hiperplazisi (DIPNECH) Normal erişkin akciğerinde az sayıda nöroendokrin hücre bulunur. DIP-NECH de hava yolu nöroendokrin hücrelerinde hiperplazi bazal membrana invazyon olmaksızın gelişir. Apse, bronşektazi, KOAH gibi kronik inflamasyon veya fibrozise eşlik edebilir. Nöroendokrin hücrelerce salınan sitokin ve büyüme faktörleri fibrozise neden olurlar ve preinvaziv lezyon olarak değerlendirilmezler. Eğer pulmoner nöroendokrin hücre proliferasyonu 0.5 cm den küçükse tümörlet, büyükse karsinoid olarak isimlendirilir. Her yaşta gözlenebilir, 5-6.dekatlarda ve kadınlarda sıktır. Yıllar içinde yavaş ilerleyen nefes darlığı saptanır [25]. Pulmoner epiteloid hemanjiyoendotelyoma Epitelioid hemanjiyoendotelyoma, endotelyal hücrelerden köken alan, orta dereceli malign vasküler tümördür. Akciğer dışında karaciğer, kemik, beyin, tiroid bezi, kolon gibi organlarda görülebilir. Hastaların büyük çoğunluğu kadındır ve yaklaşık yarısı 40 yaşından küçüktür. BT de tek veya multipl ve/veya bilateral, iyi veya kötü sınırlı, 1-2cm çapında, küçük nodüllerin görülmesi karakteristiktir. Nodüller genellikle küçük ve orta çaplı damarlar ve bronşlar ile komşudur [26]. Tümör hücreleri bronşiyal duvarı, pulmoner arterlerin, venlerin ve lenfatiklerin duvarlarını veya lümenini invaze etmiş olabilir. Cerrahi, tek ve/veya multipl nodülleri olan hastalarda endikedir. 60 Journal of Clinical and Analytical Medicine

4 Bilateral multipl nodülü olan hastalarda ise etkili tedavi şekli yoktur. Asemptomatik olup bilateral, multiple lezyonları olan hastalarda sadece takip önerilmektedir. Ancak agresif vasküler tümörü olan, hemorajik plevral efüzyonu ve anemisi olan hastalar akciğer transplantasyonu açısından değerlendirilebilir. Beş yıllık sağkalım ortalama %60 olarak bildirilmektedir [27]. Pulmoner anjiosarkom Anjiosarkomlar, tüm sarkomların %2 ini oluşturur [28]. Endotelyal hücrelerden köken alan, yüksek dereceli malign vasküler tümörlerdir. Polyvinyl chlorid, thorotrast maruziyeti, mastektomi, radyoterapi ve bakır maruziyetinin anjiosarkom gelişimine neden olduğu belirtilmektedir. Nadiren mediasten ve akciğerde görülmektedir dekatlarda sık görülür. En sık gözlenen semptom hemoptizidir. Karaciğer, lenf nodu, cilt ve kalp anjiosarkomları sıklıkla akciğere metastaz yapar. Bu nedenle akciğerde anjiosarkom saptandığında diğer organlar da taranmalıdır. Çoğunlukla akciğer grafisinde, multipl nodüller şeklinde görülür. Kalsifikasyon yoktur. BT de, karakteristik olarak; etrafında halo (akciğer dokusundaki hemoraji sonucu) şeklinde buzlu cam tarzında yoğunluk artışı olan nodül görünümü saptanır [29]. EM de intraarterial ve periarteriolar tutulum ve yaygın yeni ve eski hemoraji alanlarının varlığı saptanır. Von Willebrand faktör çoğu olguda pozitiſtir. Tedavisi cerrahidir. Radyosensitif olduğundan adjuvan radyoterapi önerilmektedir [30]. Plöropulmoner blastom İnfant ve erken çocukluk döneminde gözlenen solid ve/veya kistik malign sarkomatöz tümördür. Çoğunlukla akciğer, nadiren de pariyetal plevra kaynaklıdır. Tip-1: kistik, Tip-2: kistik ve solid ve Tip 3: solid patern içerir [31]. Olguların yaklaşık %25 inde eşliğinde familyal kanser sendromu saptanmıştır (kistik nefroma, over teratomu, multiple intestinal polipozis, lösemi, tiroid karsinomu vb). Kadın erkek dağılımı eşit olup ortalama tanı koyma yaşı 2 dir [32]. Pnömotoraks gözlenebilir ve solunum sıkıntısı en sık gözlenen semptomdur. Tek taraflı, nadiren bilateral, lokalize hava ile dolu kistler saptanır. Akciğer veya plevranın primitif mezenkimal hücrelerinden köken aldığı düşünülmektedir. 5 yıllık sağkalım Tip 1 de %80-90 iken Tip 2 ve 3 de % 50 den azdır [33]. Kondrom Hyalin veya miksohyalin kıkırdaktan oluşan, benign bir tümördür (osteokondrom). Benign mezenkimal pulmoner tümörler arasında ikinci sıklıktadır [34]. Kondromlar çoğunlukla endobronşiyal yerleşimlidir ve büyük bronşların kıkırdak duvarı ile ilişkilidirler. Erkeklerde ve özellikle 4. dekatta daha sık görülür. Parankimal yerleşimli kondromlar daha çok genç kadınlarda görülür. Gastrik leiyomyosarkom ve ekstra adrenal paragangliom ile birlikte Carney triadı nı oluşturur [35]. Genelde soliter nodül olarak gözlenirken Carney triadın da bilateral ve multiple nodüller saptanır. Tedavisi cerrahidir. Konjenital peribronşial miyofibroblastik tümör Histolojik bulguları sarkomla uyumlu olmasına rağmen klinik davranışı benign bir tümördür. Genellikle doğumdan kısa bir süre sonra tespit edilir. Hamilelik sırasında yapılan ultrasonografide fetal kalp yetmezliği bulguları ( intratorasik basınç artışına bağlı olarak vena cava inferiorda kompresyon meydana getirmesine bağlı) plevral sıvı ve asit tespit edilebilir [36]. Parsiyel veya total olarak bir hemitoraksta opasifiye görünüme yol açan ve mediasteni karşıya iten büyük kitle saptanabilir.tedavi tutulan akciğerin veya lobun cerrahi rezeksiyonudur [37]. Diffüz pulmoner lenfanjiyomyomatozis Plevra, mediasten ve akciğer lenfatiklerinin diffüz proliferasyonu ve genişlemesidir Çocuk ve genç erişkinlerde daha sıktır [38]. Nefes darlığı, öksürük, balgam çıkarma, hemoptizi görülebilir. Plevral effüzyon ve şiloptizi görülebilir. Bu bulguların yanı sıra nadir de olsa şilotoraks olguları bildirilmiştir. Şilöz akümülasyonun mediastene yönelmesi ile mediastinal kompresyon meydana gelebilir. Sıklıkla alt loblara lokalize, artmış bilateral interstisyel infiltrasyon gözlenir [39]. Hastalık progressif gidişlidir. Prognoz genellikle kötüdür. Ölüm sebebi infeksiyonlar sonrası solunum yetmezliği ve şilöz akümülasyona sekonder mediastinal kompresyondur. Erken tanı konulan, lokalize formunda cerrahi rezeksiyon sonrası prognoz iyidir [40]. İnflamatuar miyofibroblastik tümör Akciğerin iyi huylu nonneoplastik, inflamatuar orijinli tümörüdür. Beyin, spinal kord, boyun, meme ve karaciğer gibi diğer organlarda da gözlenebilir [41]. Çoğunlukla 40 yaş altında saptanır. Histopatolojik özelliklerine göre bu lezyonlar üç alt gruba ayrılır. Bunlar organize pnömonik, fibröz histiyositik ve lenfohistiyositik paterndir. Etyolojisinde EBV ve Herpes virüs sorumlu tutulmaktadır. Çoğunlukla asemptomatiktir. Öksürük, ateş, kilo kaybı ve halsizlik gözlenebilir. Soliter nodül şeklinde saptanır. Çocuklukta endobronşiyal mezenkimal lezyon şeklinde sık görülür [42]. Komplet cerrahi rezeksiyon tedavi seçeneğidir. İnkomplet rezeksiyon sonrası rekürrens sıktır. Lenfanjiyoleyomiyomatozis (LAM) Abdominal ve mediasten lenf bezleri, lenf ve kan damarları, akciğerdeki peribronşiyal, perivasküler ve perilenfatik alandaki düz kas hücrelerinin neoplastik olmayan bir şekilde anormal proliferasyonu ile karakterize tümördür. Oluşan kistik lezyonlar akciğer dokusunda harabiyet meydana getirir. Plevral lenfatiklerin ve akciğerlerin tutulumu lenfatik kanalların dilatasyon ve obliterasyonuna neden olur. Bunun sonucunda şiloptizi, lenfatik staz oluşur [43]. Sıklıkla üreme çağındaki kadınlarda görülür. Tuberoskleroz hastalarının % 2-3 ünde LAM semptomları görülmektedir. Dispne en önemli semptomdur. Değişik sayı ve boyutlarda kistler görülür. Bu kistler bleb ve pnömotoraks oluşumuna yol açar. Pnömotoraks sıktır ve tekrarlayıcı özelliktedir [44]. Şilotoraks genellikle unilateraldir. Klasik radyolojik bulgusu yaygın, bilateral, simetrik, retikülonodüler interstiyel infiltrasyonlardır. 10 yıllık sağkalım oranlarının % arasındadır. Hamilelik, östrojen içeren preparatların kullanılması, sigara içimi, çok sayıda kistik formasyon izlenmesi, FEV1/FVC oranının düşük saptanması kötü prognoz işaretidir. Cerrahi sadece pnömotaraks ve plevral effüzyonlarda endikedir [45]. İlerlemiş olgularda tek akciğer transplantasyonu tercih edilir. Sinoviyal sarkom Tüm yumuşak doku sarkomlarının %5-10 unu kapsar. Sinoviyumdan veya immatür mezenkimden köken alır. Genellikle ekstremitelerde görülür, pulmoner sinoviyal sarkom nadirdir. Genellikle genç ve orta yaştaki erişkinlerde görülür. Kadın- Journal of Clinical and Analytical Medicine 61

5 erkek oranı eşittir Başlıca semptomlar göğüs ağrısı, dispne ve öksürüktür [46]. Santral yerleşimli vakalarda obstrüktif pnömoni semptomları ve hemoptizi görülebilir. Bu tümörler, akciğer grafisinde, rastlantısal saptanır [47]. Prognoz genelde kötüdür, ortalama sağkalım süresi 5 yıldan azdır. Cerrahi rezeksiyon ile birlikte kemoterapi ve radyoterapi uygulanır [48]. Pulmoner arter sarkomu İki tiptir. 1.İntimal sarkomlar: Fibroblastik ve miyofibroblastik diferansiyasyon sergiler ve lümen içi polipoid büyüme gözlenir. 2.Mural sarkomlar: Damarların mediasından köken alır (Leiomyosarkom) [49]. Ortalama 50 yaşında gözlenir, kadın-erkek dağılımı eşittir. Çoğunlukla Pulmoner Emboli ile karıştırılır. Pulmoner trunkusta, sıklıkla sağ pulmoner arter, sol pulmoner arter, pulmoner kapakçık ve daha az sıklıkla sağ ventriküler çıkışında görülür. Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, hemoptizi, kilo kaybı, senkop, ateş ve nadiren ani ölüm saptanır. Fizik muayenede sistolik ejeksiyon üfürümü, siyanoz, periferal ödem, juguler venöz distansiyon, clubbing ve hepatomegali saptanabilir. Radyolojik olarak pulmoner nodüller, kardiak genişleme ve vaskülaritede azalma sık gözlenir. Tanıda BT, MRI ve ekokardiyografi faydalı olsa da kesin tanı anjiografi ile konur [50]. Çoğu vakada bir taraf daha fazla etkilenmiş olsa da bilateral pulmoner arterler etkilenir. Yüzde elli oranında akciğer ve mediastene, %16 oranında ise uzak metastaz yapma eğilimindedir. Cerrahi rezeksiyon kısa süreli palyasyon sağlar. Ortalama sağkalım süresi kısadır (14-18 ay )[51]. Pulmoner ven sarkomu Çoğunlukla leiomyosarkom özellikleri taşır[52elli li yaşlarda gözlenir, kadınlarda daha sıktır. Dispne, hemoptizi ve göğüs ağrısıdır sık gözlenir. Çoğu vakada sol atriyal veya ackciğer tümörü şeklinde saptanır. Etkilenen damarın lümeninde oklüzyon oluşturma eğilimindedir, çapı 3-20 cm arasında değişir [53]. Prognozu kötüdür. Benign epitelyal lezyonlar Bu grup içinde papillomlar (skuamoz hücreli, glandüler ve mikst papillomlar), alveolar adenom, papiller adenom, tükrük bezi adenomları (müköz bez ve pleomorfik adenomlar) ve müsinöz kist adenom bulunmaktadır. -Papillomlar Skuamöz hücreli Papillom: Soliter veya multipl, eksofitik veya inverted olabilir. Nadiren solunum sistemi kaynaklıdır. En sık larinkste izlenir [54]. Soliter skuamöz papillomlar erkeklerde daha fazladır. Jüvenil ve adült laringotrakeal papillomatozis ile ilişkili olabilir. Etyolojide Human Papilloma Virüs (HPV) suçlanmaktadır. Çoğunlukla endobronşiyal yerleşimlidir. Öksürük en sık semptomdur. Sıklıkla lezyonun yerine bağlı olarak obstrüksiyona ait klinik ve radyolojik bulgular gözlenir. Alt loblarda daha belirgin olmak üzere bilateral, multipl ince duvarlı kistler şeklinde nodüllere rastlanabilir [55]. Bronkoskopik biopsi ile tanı konulur. Nadiren malign dejenerasyon gelişebilir. Nadir vakalarda endobronşial lazer kullanılsa da kesin tedavisi cerrahidir. Nüks gelişebilir. Glandüler Papillom: Sıklıkla endobronşiyal lezyonlardır. Benign tümörlerdir. Cinsiyet dağılımı eşittir. Wheezing ve hemoptizi sık gözlenir[54]. İnkomplet rezeksiyonlardan sonra tekrarlayabilirler; ancak malign dejenerasyon gözlenmez. Mikst Skuamöz Hücreli ve Glandüler Papillom: Tipik olarak cm boyutlarında kırmızı renkte polipoid endobronşial lezyonlar şeklindedir. Obstrüksiyona bağlı semptomlar verir [54]. Tanı bronkoskopi ile konur ve cerrahi tedavi küratiſtir. -Alveoler adenom Periferik, soliter ve iyi sınırlı benign akciğer tümörleridir. Kadınlarda ve yaşları arasında daha sıktır. Çoğunlukla asemptomatiktir, radyolojik olarak SPN şeklinde görüntü verir. Bronkoskopi ve TTİB in tanıda yeri azdır [56]. Tedavisi cerrahidir. -Papiller adenom Erkeklerde daha sık gözlenir. Bronş sisteminden ziyade akciğer parankimi yerleşimlidir. Sıklıkla asemptomatiktir ve tesadüfen çekilen akciğer grafisinde iyi sınırlı pulmoner nodül olarak izlenir [57]. Benign tümörlerdir ve cerrahi olarak tam eksize edilir. -Mukus bezi adenomu Trakeobronşiyal sistemdeki serömüsinöz bezlerin, ekzofitik benign kaynaklı tümörüdür. Cinsiyet dağılımı eşittir ve ortalama görülme yaşı 52 olmasına rağmen çocuk yaştada gözlenebilir. Çoğunlukla santral yerleşir. Obstrüksiyona ait bulgu ve belirtiler ön plandadır. Cerrahi kesin tanı ve tedavi metodudur. Endobronşial lezer tedavisi denenebilir [58]. -Pleomorfik adenom Tükrük bezlerinin en sık rastlanılan tümörleri olmasına rağmen, akciğerde çok nadiren bulunurlar. En sık 6-7. dekatlarda görülürler. Her iki cinste de saptanırlar. Etyolojisi bilinmemektedir. Çoğu kez santral yerleşim gösterseler de periferik lezyonlar da görülebilir. Obstrüksiyona bağlı semptomlar ön plandadır [59]. Makroskopik olarak çeşitli boyutlarda, santral bir bronşla ilişkili, polipoid bir tümör görülür. Pleomorfik akciğer adenomları klinikte hem benign hem de malign davranış gösterirler [60]. Tedavide tümörün cerrahi olarak çıkarılması çoğu kez yeterlidir. Malign davranış gösterme potansiyelinden dolayı hastaların takibi gereklidir. -Müsinöz kistadenom Fibröz bir kapsül ile çevrelenmiş, içi müsin ile dolu lokalize benign kistik kitlelerdir dekatlarda sık gözlenir. Genellikle akciğerin periferinde görülürler ve bir bronş bağlantısı izlenmez. Asemptomatik olup radyolojik incelemeler sırasında tesadüfen saptanan yuvarlak, iyi sınırlı kitlelerdir [61]. Cerrahi tedavi küratiſtir. Malt lenfoma (BALT lenfoma) Bronş mukozası altında yer alan lenfoid dokunun lenfomaları MALT lenfoma olarak adlandırılır. En sık midede görülmesine rağmen tükrük bezi, konjuktiva, tiroid, orbita, akciğer, meme, böbrek, deri, karaciğer, uterus ve prostatta da tanımlanmıştır [62]. Düşük grade li lenfomaların yaklaşık %90 ını oluşturur yaşlarında ve erkeklerde sıktır[63]. MALT mukozal defans için özelleşmiş lenfoid dokudur. Normalde mide ve akciğer dokusunda yoktur. Helicobacter pylori enfeksiyonu gibi kronik stimülasyonlar sonucunda mide de MALT gelişebilir. Akciğerde de hangi antijenin rol oynadığı bilinmemektedir (SLE, MS, Hashimoto, Sjögren, HIV ve AİDS suçlanmaktadır). Matür B hücrelerinden oluşur. Olguların çoğunda mü ağır zinciri eksprese edilir [64]. Çoğunlukla asemptomatiktir. Göğüs ağrısı, öksürük ateş ve dispne şikayetleri ön plandadır. Periferal soliter pulmoner nodül 62 Journal of Clinical and Analytical Medicine

6 şeklinde prezente olur. Yaklaşık % 65 bilateral ve %75 oranında multipldir[64]. Tanı için bronşiyal, transbronşial, transtorasik biyopsilerin veya cerrahi biyopsi gereklidir. Nadiren difüz büyük hücreli lenfomaya progrese olabilmektedir. Tüm lenfomalar içinde en iyi prognoza sahip gruptur. 60 yaş üstü, yüksek β2 mikroglobülin düzeyi kötü prognostik faktörlerlerdir. Güncel tedavi cerrahi, kemoterapi ve radyoterapidir. Cerrahi lokalize tümörde tercih edilir. Tam rezeksiyonda 5 yıllık sağ kalım %80 den fazladır [64]. Primer pulmoner diffüz büyük B hücreli lenfoma Non-Hodgkin lenfomanın (NHL) agresif seyreden tipidir. Erişkin non-hodgkin lenfomaların % ını meydana getirir. 5 ve 6. dekatlarda, kadın ve erkeklerde eşit olarak görülür. Genelde ön ve orta mediastendeki yapılara bası yapan hızla büyüyen kitle şeklinde klinik bulgular verir [65]. Sıklıkla hiler lenf nod tutulumu vardır. Semptomlar ve radyolojik görüntü MALT lenfomadakine benzerdir. Beş yıllık sağkalım %0-60 arasındadır. Tedavi kemoterapi, mümkünse kombine kemoradyoterapidir[66]. Lenfomatoid granülomatoz Akciğer yanısıra deri, böbrek, periferik ve santral sinir sistemini tutabilen bir hastalıktır. Tanı koyma yaşı arasında değişmektedir. Erkeklerde daha sıktır. Etyolojide EBV ve HIV suçlanmaktadır. Hastaları çoğunda öksürük ve dispne, göğüs ağrısı ve şiddetli hemoptizi şikayetleri mevcuttu r[64]. Deride eritem, nodül yanısıra santral defisit (körlük, hemiparezi, ataksi, konvülziyolar, koma, başağrısı, konfüzyon vs ) artralji, oküler veya gastrointestinal tutulum gözlenebilir. Genelde alt loblarda kaviteleşme eğilimi gösteren nodül şeklinde radyolojik bulgu verir. Lokalize pulmoner formda cerrahi ve /veya radyoterapi, difüz ve /veya ekstratorasik formlarda, özellikle de serebral tutulum varlığındaise radyoterapi tercih edilen tedavi yöntemidir. Prognoz kötüdür, ortalama yaşam süresi 4 yıldır. Pulmoner Langerhans hücreli histiyositozis (Eozinofilik granülom) Letterer Siwe hastalığı ve Hand-Schuller-Christian sendromu hastalığın erken yaşlarda görülen multisistemik formlarıdır [67]. İnfant ve çocuklukta multifokal ve sistemik tutulum, erişkinlerde ise tek organ tutulumu sıktır yaşlarında pik yapar. Hastaların %95 ve daha fazlasında sigara öyküsü mevcuttur [66]. Öksürük ve dispne yakınmaları sıktır. Subplevral kistik lezyonların rüptürü sonucu pnömotoraks gelişebilir. İlerlemiş pulmoner hasar sonucu Pulmoner Hipertansiyon gelişebilir ve kötü prognoz işaretidir [68]. Erken evrede nodül ve retikülonodüler infiltrasyon, ilerlemiş dönemde ise kist ve bal peteği görünümü yanında volümün korunmuş olması oldukça spesifiktir. Tanıda BAL, transbronşial biyopsi ve cerrahi akciğer biyopsisi kullanılır [69]. Sigara bıraktırılmalıdır. Kortikosteroidler, düzeltici etkileri konusunda çok sınırlı veri olmakla birlikte, medikal tedavinin temelini oluşturmaktadır. Ciddi solunum yetmezliği olan olgularda transplantasyon adayıdır [70]. Hamartom Kartilaj, yağ, konnektif doku ve düz kas gibi mezenkimal dokular içeren benign karakterde tümördür. Erkeklerde daha fazla olmak üzere en sık 6. dekatta görülür [71]. Çoğunlukla periferik bir tümör olmasına rağmen, %10 oranında endobronşiyal yerleşebilir. Periferik tipte asemptomatik olabilirken, endobronşial yerleşimde öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı, göğüs ağrısı, hemoptizi ve tekrarlayan pnömoniler gibi obstrüksiyona bağlı semptomlar görülebilir. Radyolojik olarak; soliter, iyi sınırlı, homojen veya heterojen dansite artışı olan nodüller olarak görülürler. %4,2 ile %30 oranında tipik popcorn kalsifikasyonlar saptanır. Yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografide (YRBT) periferik soliter nodül içinde yağ dansitesi tespit edilmesi hamartom lehinedir. Makroskopik olarak beyaz veya gri, lobule, çevre parankimden kolayca soyulabilen, sert tümörlerdir. Bunların çevresinde yağ, düz kas, kemik ve fibrovasküler doku gibi diğer yumuşak mezenkimal dokular bulunur. Carney triadı, gastrointestinal stromal tümör, pulmoner kondrom ve ekstra adrenal paragangliomadan oluşan bir hastalıktır. Cowden hastalığı ektodermal, mezodermal ve/veya endodermal kaynaklı neoplastik lezyonlar ve hamartomlar ile karakterize sistemik, kalıtsal ve otozomal dominant bir hastalıktır. Tedavisi cerrahidir. Enükleasyon veya wedge rezeksiyon, endobronşiyal lezyonlarda bronkoplastik rezeksiyon uygulanabilir. Literatürde hamartomun malign dönüşümüne dair tek bir olgu bildirilmiştir [72]. Sklerozan hemanjiom Damarsal yapılar ön planda olduğu için vasküler kaynaklı olduğu düşünülerek bu isim verilmiştir. Ancak daha sonra primitif solunum epitelinden köken alan çok düşük dereceli bir malignite olduğu görüşü kabul edilmiştir. Hastaların % 80 i asemptomtomatiktir. Hemoptizi, öksürük ve gögüs ağrısı en sık gözlenen semptomlardır. Daha çok alt loblarda yerleşen düzgün sınırlı nodül şeklinde saptanır. Çoğunlukla periferik yerleşimlidir. BT de düzgün sınırlı, homojen veya heterojen kontrast tutulumu gösteren kitle lezyonu olarak görülürler [73]. Makroskopik olarak iyi sınırlı, kapsülsüz tümörlerdir. Tedavisi cerrahi rezeksiyondur. Berrak hücreli tümör Damardan zengin, intrasitoplazmik bol miktarda glikojen içeren, bu nedenle sugar hücreli diye adlandırılan bir tümördür. Ortalama yaşları arasında görülür. Her iki cinste görülme sıklığı eşittir. Genellikle akciğer radyografilerinde tesadüfen saptanırlar. En sık görülen semptom kanla karışık balgam veya hemoptizidir. Ayrıca nefes darlığı, öksürük ve göğüs ağrısı da görülebilir [74]. Benign karakterdedir. Radyografik olarak genellikle düzgün sınırlı periferik parankimal lezyonlar olarak izlenirler. Enükleasyon, wedge rezeksiyon ve segmentektomi gibi parankim koruyucu prosedürler tercih edilir. Pulmoner teratom Birden fazla germ hücre serisinden gelişmiş dokulardan oluşan nadir tümörlerdir. Tanı için gonodal veya gonadlar dışı herhangi bir bölgede teratom varlığı bulunmamalıdır. Hastalar produktif veya non-produktif öksürük, bol miktarda olabilen balgam, göğüs ağrısı, halsizlik, ateş, nefes darlığı, hemoptizi, kilo kaybı, anoreksi, trikofitisis (kıl ekspektore etmek) ile başvurabilir. En sık 1. ve 2. dekatta tanı konur. Kadın ve erkek cinsiyette eşit oranda görülür [75]. Akciğer tomurcuğunun oluşumu sırasında timik dokunun erken ayrılması veya yer değiştirmesi sonucu oluştuğu ileri sürülmektedir. Keratinize çok katlı yassı epitel, ekrin, apokrin ve sebase bezler, kartilaj doku, meme asinüsüne benzer doku, kemik iliği, pankreas dokusu, timik doku, kıl folikülleri ve kıllar, immatur bronş, damarlar, leyomiyom, periferik sinir, lenf nodu, kas, kemik, intestinal dokular gibi ektoderm, mezoderm ve Journal of Clinical and Analytical Medicine 63

7 endoderm türevi bir çok dokuyu birarada içerebilir [76]. Akciğer grafisinde düzgün sınırlı, lobüle kontürlü olabilen, kalsifikasyon, kavitasyon veya periferal translüsen alan içerebilen kitle şeklinde görülürler. Kalsifikasyon ve çevresinde yağ dansitesinde kapsül olabilir. Hastaların yaklaşık %30 unda malign dejenerasyon görülebilir. Tedavisi cerrahi rezeksiyondur. İntrapulmoner Timoma Anterior superior mediastende bileşeni bulunmayan, viseral plevra veya akciğer parankimi ile sarılmış lezyonlardır. Mediastinal timomanın akciğer içine göçünün arkasından viseral plevra ile sarıldığını veya akciğerde bulunan kök hücrelerin farklı değişimi sonucu meydana geldiğini ileri sürülmüştür [77]. Daha çok sağda, üst loblarda ve periferal yerleşimlidir. Kitle etkisine bağlı olarak pnömoni, hemoptizi, öksürük, göğüs ağrısı oluşabilir. Miyastenia gravis, Good s sendromu (timoma ile ilişkili hipogamaglobulinemi) gibi otoimmun paraneoplastik sendromlara bağlı semptomlar da görülebilir. Tedavi cerrahidir [78]. Melanoma En sık ciltte gözlenir. Primer akciğer melanomu nadirdir. Göz, oral mukoza, genital ve perianal bölgeler, mesane, ösefagus, karaciğer, adrenal bezler, over, serviks ve uterusta da görülebilir. Öksürük, hemoptizi, kilo kaybı, gece terlemesi, ateş başlıca semptomlardır. Ortalama tanı koyma yaşı 5. Dekattır [79]. Genelde SPN şeklinde prezente olur. Lobektomi tercih edilen cerrahi yöntemdir. Buna rağmen 5 yıllık sağkalım yaklaşık % 25 dir. Kaynaklar 1. World Health Organization. (2004) The World Health Report. 2. World Health Organization. (July 2008) Cancer. 3. Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HK, Harris CC, eds. World Health Organization Classification of Tumours, Pathology and Genetics of Tumours of the Lung, Pleura, Thymus and Heart. IARC Pres, Lyon, 2004:12 4. Brambilla E, Travis WD. Adenosquamous carcinoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müler-Hermelink HK, Harris CC. Eds. Pathology and genetics of tumours of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon:IARC Press, 2004; Sabloff BS, Truong MT, Wistuba II, Erasmus JJ. Bronchioalveolar cell carcinoma: radiologic appearance and dilemmas in the assessment of response. Clin Lung Cancer : Travis WD, Garg K, Franklin WA, Wistuba II, Sabloff B, Noguchi M, Kakinuma R, Zakowski M, Ginsberg M, Padera R, Jacobson F, Johnson BE, Hirsch F, Brambilla E, Flieder DB, Geisinger KR, Thunnissen F, Kerr K, Yankelevitz D, Franks TJ, Galvin JR, Henderson DW, Nicholson AG, Hasleton PS, Roggli V, Tsao MS, Cappuzzo F, Vazquez M. Bronchioloalveolar carcinoma and lung adenocarcinoma: the clinical importance and research relevance of the 2004 World Health Organization pathologic criteria. J Thorac Oncol : Nakatani Y, Kitamura H, Inayama Y, Kamijo S, Nagashima Y, Shimoyama K, Nakamura N, Sano J, Ogawa N, Shibagaki T, Resl M, Mark EJ. Pulmonary adenocarcinomas of the fetal lung type: a clinicopathologic study indicating differences in histology, epidemiology, and natural history of low-grade and high-grade forms. Am J Surg Pathol : Fishback NF, Travis WD, Moran CA, Guinee DG, McCarthy WF, Koss MN. Pleomorphic (spindle/giant cell) carcinoma of the lung. A clinicopathologic corelation of 78 cases. Cancer. 1994;73: Farrell DJ, Cooper PN, Malcolm AJ. Carcinosarcoma of lung associated with asbestosis. Histopathology. 1995;27: Mochizuki T, Ishii G, Nagai K, Yoshida J, Nishimura M, Mizuno T, Yokose T, Suzuki K, Ochiai A. Pleomorphic carcinoma of the lung: clinicopathologic characteristics of 70 cases. Am J Surg Pathol. 2008;32: Pelosi G, Sonzogni A, De pas T et al. Pulmonary sarcomatoid carcinomas: A practical overview. Int J Surg Pathol 2009; 14: Corrin B, Chang YL, Rossi G et al.sarcomatoid carcinomas. In. Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HC, Harris CC.Pathology and genetics. Tumours of the lung, plevra, thymus and heart.. World Health Organisation Classification of Tumours. IARC pres, Lyon, 2004, Koss MN, hochholzer L, Frommelt LA. Carcinosarcomas of the lung: a clinicopathologic study of 66 patients. Am J Surg Pathol 1999; 23: Kim K, Flint JDA, Müller NL. Pulmonary carcinosarcoma: Radiologic and pathologic findings in three patients. AJR 1997; 169: Robinson PG, Shields TW. Uncommon primary malignant tumour of the lung. In. Shields TW, Lo Cicero III J, Pom Rb, Rusch VW ( Eds ). General thoracic surgery. 6 th edition, Lipincott Williams & Wilkins, Philadelphia 2005, Pulmonary blastoma--a rare tumor with variable presentation. Eur J Cardiothorac Surg : Ghraïri H, Kartas S, Ammar J, Abid H, Ayadi A, Kilani T, Hamzaoui A. Prognosis of mucoepidermoid carcinoma of the bronchi. Rev Pneumol Clin : Chon SH, Park YW, Oh YH, Shinn SH. Primary pulmonary adenoid cystic carcinoma: report of a case diagnosed by fine-needle aspiration cytology.diagn Cytopathol : Chao TY, Lin AS, Lie CH, Chung YH, Lin JW, Lin MC.Bronchial epithelial-myoepithelial carcinoma. Ann Thorac Surg : Brambilla E, Travis WD, Colby TV, et al. The new world health organisation classification of lung tumours. Eur Respir J 2001; 18: Chiyo M, Shibuya K, Hoshino H, et al. Effective detection of bronchial preinvasive lesions by a new autofluorescence imaging bronchovideoscope system. Lung Cancer 2005; 48: George PJ, Banerjee AK, Read CA, et al. Surveillance for the detection of early lung cancer in patients with bronchial dysplasia. Thorax 2007; 62: Travis WD, Travis LB, Devesa SS. Lung cancer. Cancer 1995; 75: Brambilla E, Travis WD. Adenosquamous carcinoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müler-Hermelink HK, Harris CC. Eds. Pathology and genetics of tumours of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon:IARC Press, 2004; Brambilla E, Travis WD. Adenosquamous carcinoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müler-Hermelink HK, Harris CC. Eds. Pathology and genetics of tumours of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon:IARC Press, 2004; Weiss SW, Enzinger FM. Epithelioid hemangioendothelioma: a vascular tumor oſten mistaken for a carcinoma. Cancer 1982;50: Amin RMS, Hiroshima K, Kokubo T, et al. Risk factors and independent predictors of survival in patients with pulmonary epithelioid haemangioendothelioma. Review of the literature and a case report. Respirology 2006;11: Patel AM, Ryu JH. Angiosarcoma in the lung. Chest 1993;103: Kim Y, Lee KS, Jung KJ, et al. Halo sign on high resolution CT: findings in spectrum of pulmonary diseases with pathologic correlation. J Comput Assist Tomogr 1999;23: Pandit SA, Fiedler PN, Westcott JL. Primary angiosarcoma of the lung. Ann Diagn Pathol 2005;9: Robinson PG, Shields WT. Uncommon primary malignant tumors of the lung In: Shields WT, Locicieno J, Ponn RB, Rusch VW (eds). General Thoracic Surgery. 6th ed. Lippincott Williams and Wilkins, Philadelphia 2005: Miniati DN, Chintagumpala M, Langston C, et al. Prenatal presentation and outcome of children with pleuropulmonary blastoma. J Pediatr Surg 2006;41: Indolfi P, Casale F, Carli M, et al. Pleuropulmonary blastoma: management and prognosis of 11 cases. Cancer 2000;89: Allan JA. Rare solitary benign tumors of the lung. Semin Thorac Cardiovasc Surg 2003;15: Carney JA, Sheps SG, Go VLW, Gordon H. The triad of gastric leiomyosarcoma functioning extra-adrenal paraganglioma and pulmonary chondroma. N Engl J Med 1977;296: Horikoshi T, Kikuchi A, Matsumoto Y, et al. Fetal hydrops associated with congenital pulmonary myofibroblastic tumor. J Obstet Gynaecol Res 2005;31: Alobeid B, Beneck D, Sreekantaiah C, et al. Congenital pulmonary myofibroblastic tumor: a case report with cytogenetic analysis and review of the literature. Am J Surg Pathol 1997;21: Tran D, Fallat ME, Buchino JJ. Lymphangiomatosis: a case report. South Med J 2005; 98: Faul JL, Berry GJ, Colby TV, et al. Thoracic lymphangiomatosis, lymphangiectasis, and lymphatic dysplasia syndrome. Am J Respir Crit Care Med 2000; 161: Casero EJB, Poce RM, Avecilla AFR, et al. Diffuse thoracic lymphangiomatosis: Diagnosis and treatment. Arch Bronchoneumol 2004; 40: Cerfolio R, Allen M, Nascimento A. Inflammatory pseudotumors of the lung. Ann Thorac Surg 1999; 67: Patankar T, Prasad S, Shenoy A,Rathod K. Pulmonary inflammatory pseudotumor in children. Australas Radiol 2000; 44: Corrin B, Liebow AA, Friedman PJ. Pulmonary Lymphangioleiomyomatosis A Review. Am J Pathol 1975; 79: Johnson SR, Tattersfield AE. Clinical experience of Lymphangioleiomyomatosis in the UK. Thorax 2000; 55: Eliasson AH, Phillips YY, Tenholder MF. Treatment of lymphangioleiomyomatosis: a meta- analysis. Chest 1989; 96: Jiang J, Zhou J, Ding W. Primary pulmonary synovial sarcoma, a rare primary lung neoplasm: Two case reports and review of the current literature. Respirology 2008; 13: Mermigkis CM, Kopanakis A, Patentalakis G et al. Primary monophasic synovial sarcoma presenting as a pulmonary mass: a case report. Journal of medical case reports 2008; 2: Raney RB. Synovial sarcoma in young people: background, prognostic factors, and therapeutic questions. J Pediatr Hematol Oncol 2005; 27: Yi JE, Tazelaar HD, Burke A, Manabe T. Pulmonary artery sarcoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HK, Harris CC eds. Pathology and genetics. Tumors of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon, France: IARC press, 2004; Robinson FG, Shields TW. Uncommon primary malignant tumors of the lungs. In: Shield TW, Locicero III J,Ponn RB, Rusch VW eds. General thoracic surgery. 6th ed. Philadelphia: Lipincott Williams& Wilkins, 2005; Burke AP, Virmani R. Sarcomas of the great vessels. A clinicopathologic study. Cancer 1993; 71: Oliai BR, Tazelaar HD, Lloyd RV et al. Leiomyosarcoma of the pulmonary veins. Am J Surg Pathol 1999; 23: Okuno T, Mtsuda K, Ueyama K et al. Leiomyosarcoma of the pulmonary vein. Pathology Int 2000; FliederDB, Thivolet-Bejui F, Popper H. Squamous cell papilloma In:Travis WD, Brambilla E, Muler-Hermelink HK, Haris CC; eds. World Health Organization Classfications. Pathology &Genetics of Tumours of the Lung, Pleura, Thymus and Heart. Tumours. Lyon.IARC Press; 2004; Williams SD, Jamieson DH, Prescott CA. Clinical and radiological features in three cases of pulmonary involvementfrom recurrent respiratory papillomatosis. Int J Pediatr Otorhinolaryngol. 1994;30: J.Bohm, C Fellbaum, W.Bautz et al.pulmoner nodule caused by an alveolar adenoma of the lung. Wirchows Arch 430(2).1997, Mori M, Chiba R, Tezuka F, Kaji M. Papillary adenoma of type II pneumocytes might have malinant potential Virchow Arch 1996,428: Flieder DB, Thivolet-Bejui F, Popper H. Mucous gland adenoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HK, Harris CC; eds. World Health Organization Classification. Pathology & Genetics of Tumours of the Lung, Pleura, Thymus and Heart. Tumours. Lyon : IARC Press; 2004: Flieder DB, Thivolet-Bejui F, Popper H. Moran C. Pleomorphic adenoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müller- Hermelink HK, Harris CC; eds. World Health Organization Classification. Pathology & Genetics of Tumours of the Lung, Pleura, Thymus and Heart. Tumours Lyon : IARC Press; 2004: Moran CA. Primary salivary gland-type tumors of the lung. Semin Diagn Pathol 1995;12: Gao ZH, Urbanski SJ. The Spectrum of Pulmonary Mucinous Cystic Neoplasia. A Clinicopathologic and Immunohistochemical Study of Ten Cases and Review of the Literature. Am J Clin Pathol 2005;124: Zucca E, Conconi A, Roggero E, et al. Non-gastric MALT lymphomas: a survey of 369 European patients. The International Extranodal Lymphoma Study Group. Ann Oncol. 2000; 11: Fiche M,et al:primary pulmonary non-hodgkin s lymphomas.histopathology.1995; 26: Cadranel J,Wislez M,Antoine M.Primary pulmonary lymphoma.eur Respir J 2002;20: Uncommon primary malignant tumors of the lung In: Shields T W, LoCicero J, Ponn R B, Rusch VW, eds.general Thoracic Surgery. 6 th ed.newyork: A Wolters Kluwer Company 2000: Nicholson AG, Harris NL. Lymphoid/histiocytic tumours In: Travis WB, Brambiella E, Müller-Hermelink K, Harris CC Tumours of the lung. Lyon. Oxford University Press 2004; Colby TV, Lombard C.Histiocytosis X in the lung.hum Pathol 1983;14: Güray Y,AstanR, Gücük E ve ark. Pulmoner hipertansiyonun nadir bir nedeni:pulmoner Langerhans hücreli granülomatozis.türk Kardiyol Dern Arş-Arch Turk Soc Cardiol 2008;36: Green MB,allen JN. Cough, dyspnea and reticulonodular opacities in a 58 year old smoker.chest 2007;131: Habib SB, Congleton J,Carr D.Recurrence of recipient Langerhans cell histiocytosis following bilateral lung transplation.thorax 1998;53: Nicholson AG, Tomashefski Jr. JF, Popper H. Hamartoma In:Ed:Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HK, Harris CC World health organization classification of tumors Pathology &Genetics Tumors of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon, IARC Pres; 2004: Basile A, Gregoris A, Antoci B. Malignant change in a benign pulmonary hamartoma. Thorax 1989;14: Devouassoux-Shisheboran M, Hayashi T, Linnoila RI, et al. A clinicopathologic study of 100 cases of pulmonary sclerosing hemangioma with immunohistochemical studies. Am J Surg Pathol 2000;24: Adachi Y, Kitamura Y, Nakamura H, et al. Benign clear (sugar) cell tumor of the lung with CD1a expression. Pathol Int 2006;56: Asano S, Hoshikawa Y, Yamane Y, et al. An intrapulmonary teratoma associated with bronchiectasia containing various kinds of primordium:a case report and review of the literature. Virchows Arch 2000;436: Nicholson AG. Teratoma. In: Travis WD, Brambilla E, Müller-Hermelink HK, Harris CC.eds. World Health Organization classification of tumors Pathology &Genetics Tumors of the lung, pleura, thymus and heart. Lyon, IARC Pres;2004: Ishibashi H, Takahashi S, Hosaka T, et al. Primary intrapulmonary thymoma successfully resected with vascular reconstruction. Ann Thorac Surg 2003;76: Myers PO, Kritikos N, Bongiovanni M, et al. Primary intrapulmonary thymoma:a systematic review. Eur J Surg Oncol 2007;33: Ost D, Joseph C, Sogoloff H, Menezes G. Primary pulmonary melanoma:case report and literature review. Mayo Clin Proc 1999;74: Journal of Clinical and Analytical Medicine

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Akciğer karsinomlarının gelişiminde preinvaziv epitelyal lezyonlar; Akciğer karsinomlarının gelişiminde

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı Göğüs Cerrahisi Akciğer Kanserinde Anamnez ve Fizik Muayene Bulguları Giriş Akciğer kanseri ülkemizde 11.5/100.000 görülme sıklığına

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Mediastenin Nadir Görülen Tümörleri Tüm mediastinal kitlelerin %10 dan azını meydana getiren bu lezyonlar mezenkimal veya epitelyal kökenli tümörlerden oluşmaktadır. Journal of linical and nalytical Medicine

Detaylı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Soliter Pulmoner Nodül Tanım: Genel bir tanımı olmasa da 3 cm den küçük, akciğer parankimi ile çevrili, beraberinde herhangi patolojinin eşlik

Detaylı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Erken Evre Akciğer Kanserinde Erken Evre Akciğer Kanserinde Görüntüleme Dr. Figen Başaran aran Demirkazık Hacettepe Universitesi Radyoloji Anabilim Dalı Kasım 2005 Mayıs 2006 Müsinöz ve nonmüsinöz tipte bronkioloalveoler komponenti

Detaylı

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik: Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Karsinoid Tümörler Giriş Ender görülen akciğer tümörleridirler Rezeksiyon uygulanan akciğer tümörlerinin %0,4- %3 ünü oluştururlar Benign-malign

Detaylı

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak Göğüs Cerrahisi Metastatik Akciğer Tümörleri Giriş İzole akciğer metastazlarına tedavi edilemez gözüyle bakılmamalıdır Tümör tipine

Detaylı

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya Meme Olgu Sunumu 3 Kasım 2016 Antalya Gürdeniz Serin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 35 yaşında kadın Sağ meme de kitle Özgeçmişinde: SLE - Renal Tx Radyoloji Mamografi: Sağ

Detaylı

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın: Akciğer Mezenkimal Kistik Hamartom: İlginç Radyolojisi Nedeniyle By reason of interesting radyology: Pulmonary Mesenchymal Cystic Hamartoma Göğüs Hastalıkları Başvuru: 25.02.2016 Kabul: 11.05.2016 Yayın:

Detaylı

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM Tanım Az diferansiye tiroid karsinomları, iyi diferansiye ve anaplastik

Detaylı

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir IIP (İdiopatik İnterstisyel Pnömoniler) 2002 yılında ATS-ERS bir sınıflama

Detaylı

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi Dr. Kutsal Turhan, Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi kutsal.turhan@gmail.com Dr. Tuncay Göksel Akciğer ve Plevra Maligniteleri Çalışma

Detaylı

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım Pınar Çelik TTD Kış Okulu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen AC parankimi ile çevrili

Detaylı

Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu

Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu OLGU 13 OLGU Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu 95 Akciğerin Primer Adenoid Kistik Karsinomu Nilgün Yılmaz Demirci, Zeynep Işıkdoğan, Ahmet Selim Yurdakul Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs

Detaylı

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AMAÇ Radyolojik olarak algoritm Tanı ve bulgular Tedavi sonrası takip İnvazif Asperjilloz Akciğer

Detaylı

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi Emine AKSOY, Güliz ATAÇ, Emin MADEN, Nil TOKER, Tülin SEVİM S.B. İstanbul Süreyyapaşa Göğüs Kalp ve Damar Hastalıkları

Detaylı

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi 17.11.2011 İzmir Adenokarsinom WHO 1967 1981 Bronkojenik o Asiner o Papiller Bronkiolo-alveoler

Detaylı

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği Deri Tümörleri DSÖ(2006) sınıflaması Yassı Hücreli Karsinom Bazal Hücreli Karsinom Bazoskuamoz Karsinom Melanositik Dermal Nevus Melanom DSÖ DERİ TÜMÖRLERİ SINIFLAMASI

Detaylı

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm BAZAL HÜCRELİ KARSİNOM Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm Nadiren met. yapar fakat tedavisiz bırakıldığında invazif davranış göstermesi,lokal invazyon,

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ Prof. Dr. Şahsine Tolunay Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 17.10.2015 OLGU 43 yaşında kadın 2 çocuğu var Sol memede ağrı ve kitle yakınması mevcut

Detaylı

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle OLGU 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle Meme USG; Sağ memeyi bütünüyle dolduran, düzgün sınırlı, içerisinde yer yer kistik alanların ve kalsifikasyonların izlendiği, yoğun vasküler sinyal

Detaylı

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU Dr. Özlem Saraydaroğlu 63 yaşında, erkek hasta İki yıldır boyun sol tarafında, kulak altında şişlik yakınması Dış merkezli USG sonucu;

Detaylı

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi Nöroendokrin tümörlerde 2004 WHO sınıflaması Tümör Tipi Tipik Karsinoid Atipik Karsinoid Büyük Hücreli nöroendokrin

Detaylı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi Lokal ileri evre akciğer kanserli olgularda cerrahi tedavi, akciğer rezeksiyonu ile birlikte invaze olduğu organ ve dokuların rezeksiyonunu

Detaylı

Akciğer Tümörlerinin Sınıflaması

Akciğer Tümörlerinin Sınıflaması Hakan Çermik Giriş Akciğer kanseri dünyada ölüm nedenleri arasında erkeklerde birinci, kadınlarda ise ikinci sırada yer almaktadır. 2012 yılında dünya çapında 1.800.000 kişinin akciğer kanserine yakalandığı

Detaylı

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım Dr. Ayşegül Örs Zümrütdal Başkent Üniversitesi-Nefroloji Bilim Dalı 20/05/2011-ANTALYA Böbrek kistleri Genetik ya da genetik olmayan nedenlere bağlı olarak, Değişik

Detaylı

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın KOLOREKTAL POLİPLER Prof. Dr. Mustafa Taşkın -Polip,mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlara verilen genel isimdir. -Makroskopik ve radyolojik görünümü tanımlar. -Sindirim sisteminde en çok kolonda

Detaylı

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD Feokromositoma Kromafin hücrelerden köken alır 2 tip hücre içerir:kromafin hücreler ve sustentaküler

Detaylı

İTF

İTF Vaka takdimi 65 yaş, E Sağ sternoklaidomastoid kas posteriorunda 3,5x2,5 cm Yoğun kontrast tutulumu gösteren metastatik lenf nodu Klinik tanı: Tiroid Ca met? İİA yapıldı Prot. No. 24738-11 Hasta başı yeterlik

Detaylı

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi 1 Öğrenme hedefleri Metastazların genel özellikleri Görüntüleme Teknikleri Tedavi sonrası metastaz takibi Ayırıcı tanı 2 Metastatik Hastalık Total

Detaylı

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI AMAÇ Kanser ön ya da kesin tanılı hastalarda radyolojik algoritmayı belirlemek ÖĞRENİM HEDEFLERİ Kanser riski olan hastalara doğru radyolojik tetkik

Detaylı

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi 14-17 Mart 2013 Kapadokya Multipl Primer Akciğer Kanseri (MPLC) Senkron tm( aynı zaman aralığında aynı organda

Detaylı

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV Dr. Süheyla Uyar Bozkurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji A.B.D Olgu Sunumu 60 yaş, K Aksiller lenfadenopati

Detaylı

Sternum korpusunda (en çok)

Sternum korpusunda (en çok) GÖĞÜS DUVARI TÜMÖRLERİ PROF. DR. REFİK ÜLKÜ D.Ü Tıp Fak Göğüs Cerrahisi Tüm primer tümörler arasında %1-1.5 Malign primer göğüs duvarı tümörleri, tüm kanser hastaları arasında %0.04 Göğüs duvarı malign

Detaylı

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım Pınar Çelik TTD Mesleki Gelişim Kursu 14-17 Ocak 2016, Antalya Soliter pulmoner nodül (SPN) - tanım Çapı 3 cm, tek, sınırları belirli, yuvarlak lezyon Tamamen

Detaylı

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G.

1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt. Gurney JW. Radiology 1988;167: Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. O 2, ph: TB Gerilim: Amfizem V/Q=3:1 Ventilasyon %30 Perfüzyon %5 Lenf akımı: TB,Sarkoidoz Silikoz, E.G. 1/3 Üst Üst loblar AL süp. seg. 2/3 Alt Gurney JW. Radiology 1988;167:359-66 Sarkoidoz ve Langerhans

Detaylı

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni Dr. Koray TOPGÜL Medical Park Samsun Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü/ SAMSUN 35 yaşında erkek hasta, İlk kez 2007

Detaylı

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir SİSTEMATİK DEĞERLENDİRME Yorumlama dıştan içe veya içten dışa doğru yapılmalı TORAKS DUVARI Kostalar Sternum Klavikula Torasik vertebralar

Detaylı

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri TÜRKİYEDE SIK KARŞILAŞILAN HASTALIKLAR II Sindirim Sistemi Hastalıkları Akciğer Kanserine Güncel Yaklaşım Sempozyum Dizisi No:58 Kasım 2007;

Detaylı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER İ.Ü. CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI Dr Ahmet DEMİRKAYA 21 Eylül 11 Çarşamba C6-T4 arasında uzanan trakea infrakrokoid seviyeden karinaya kadar

Detaylı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD. Minai OA, Dasgupta A, Mehta AC 2000 Tarihçe Schieppati 1949, 1958 akciğer kanseri TBNA, subkarinal

Detaylı

SOLİTER PULMONER NODÜL

SOLİTER PULMONER NODÜL SOLİTER PULMONER NODÜL Dr. Sebahat Akoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Göğüs s Hastalıklar kları AD Tanım 3 cm.den küçük üçük, tek, normal akciğer dokusuyla çevrili, adenopati ya da atelektazi

Detaylı

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI Olgu 1: Yaşlı mide kanserli olgu OLGU 1: 77 yaşında, erkek hasta, 2 yıl önce antrum lokalizasyonunda mide kanseri tanısıyla opere edildi subtotal gastrektomi- D1 lenfadenektomi

Detaylı

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi okült (gizli, saklı, bilinmeyen, anlaşılmaz) okült + kanser primeri bilinmeyen

Detaylı

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 10-10 - 2015 ANKARA Ülkemizin başı sağ olsun Değerli Hocamızı saygıyla anıyoruz Prof.

Detaylı

1- Sunumum ile ilgili ticari ya da finansal herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır.

1- Sunumum ile ilgili ticari ya da finansal herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır. 28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı 1- Sunumum ile ilgili ticari ya da finansal herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır. 2- Sunumum, amacını aşan herhangi bir tartışma ya da reklam içermemektedir.

Detaylı

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi Bronşektazi Giriş Subsegmental solunum yollarının anormal ve kalıcı dilatasyonu şeklinde tanımlanır Hastalık olmaktan çok çeşitli patolojik süreçlerin

Detaylı

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım Dr.Özlem Özdemir Kumbasar Bağışıklığı baskılanmış hastaların akciğer komplikasyonları sık görülen ve ciddi sonuçlara yol açan önemli sorunlardır.

Detaylı

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER OLGU SUNUMU Dr Tülin Öztürk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı 25. Ulusal Patoloji Kongresi 14-17

Detaylı

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polipte Kanser Dr.Cem Terzi Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi Polip ve polipoid karsinoma POLİP Epitelyal yüzeyden kaynaklanan çıkıntı HİSTOLOJİK POLİP TİPLERİ

Detaylı

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama Banu Bilezikçi Güven Hastanesi Patoloji Bölümü, Ankara 25. Ulusal Patoloji Kongresi 6. Sitopatoloji Kongresi 14-17 Ekim 2015, Bursa 2014

Detaylı

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D 03.11.2016 Olgu 22 yaşında, kadın hasta Bacakta nodüler lezyon Son 1 yıl içinde farkediyor. Özgeçmiş: Özellik yok. Klinik ön tanı: Yumuşak doku sarkomu?

Detaylı

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR OLGU 1 30 y, erkek Öykü:İnflamatuar artrit tanısı ile prednol kullanıyor Testiste gelişen

Detaylı

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N yasemin sezgin Neoplazi Yeni bir doku oluşmasını ifade eder. Oluşan bu kitleye neoplazm denir. Aslen şişlik anlamına gelen tümör deyimi de neoplazm anlamında kullanılmaktadır.

Detaylı

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme

Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Küçük Hücrelidışı Akciğer Kanseri- Yeni Evreleme Dr.Alper Çelikten Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Göğüs Cerrahisi Kliniği Akciğer ve Plevral Tümörlerin

Detaylı

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir

Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Dr. Aydın Şanlı Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi A.D izmir Akciğer tümörleri içinde nöroendokrin tümörler histokimyasal ve immünolojik paternleri benzer özellikte olup, klinik davranışları

Detaylı

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği Dr. A. Nimet Karadayı Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği MEME TÜMÖRLERİNDE PATOLOJİ RAPORLARINDA STANDARDİZASYON Amaç, hasta

Detaylı

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam Olgu Sunumu Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Özkan Saydam 26 yaş erkek hasta Şikayet: Nefes darlığı, kanlı balgam Fizik Muayene: Stridor, inspiratuar ronküs

Detaylı

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği Tiroid kanserleri bütün kanserler içinde yaklaşık % 1 oranında görülmekte olup, özellikle kadınlarda

Detaylı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı Olgu sunumu Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı F.B.K 61 yaşında K, Ardahan lı, uzun yıllardır İstanbul da yaşıyor, evli, ev hanımı Şikayet ve Hikaye: Beş

Detaylı

EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler. Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli.

EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler. Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli. EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli. Mik AD ATEŞ EtkiliART seçenekleriilehiv hastalarında yıllar içinde nedeni

Detaylı

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ Çoğunlukla selim karakterde olan bu tümörlerin sadece % 1-2 si habistir. Sinovial kistler, tendon kılıfının dev hücreli tümörü, lipom, enkondrom sık görülen selim oluşumlardır.

Detaylı

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi Dr. Akif Turna Küçük Hücre-Dışı Akciğer

Detaylı

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ Dr. Nimet Karadayı Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Kliniği Lenf nodları metastatik malignitelerde en

Detaylı

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM Nadirdir!!! Üst aerodijestif sistem malinitelerinin % 5-10 u, tüm malinitelerin ise %0.5 i hipofarinks kanserleridir. Kötü seyirlidir!!! İleri evrede başvurmaları ve

Detaylı

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon KOLANJİOKARSİNOMA Prof.Dr.Ömer ŞENTÜRK Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Safra kanalı epitelinden köken alır (en sık adenokarsinom) Anatomik olarak 3 gruba ayrılır icca (intrahepatik) pcca (perihiler)

Detaylı

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM TORAKS RADYOLOJİSİ Prof Dr Nurhayat YILDIRIM PA AKCİĞER GRAFİSİNDE TEKNİK ÖZELLİKLER Film ayakta çekilmelidir. Göğüs ön duvarı film kasetine değmelidir. Işık kaynağı kişinin arkasında olmalıdır. Işık kaynağı

Detaylı

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi

Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi DERLEME DOI:0.4274/nts.208.00 Nucl Med Semin 208;4:-5 Akciğer Kanserinde TNM Evrelemesi TNM Staging of Lung Cancer Gürsel Çok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, İzmir, Türkiye

Detaylı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Malign mikst müllerian tümör Diğer isimleri Malign mikst mezodermal

Detaylı

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim Murat Özdemir, Özer Makay, Tevfik Demir*, Berk Göktepe, Kamil Erözkan, Barış Bingül**, Yeşim Ertan**, Hüsnü Buğdaycı***, Gökhan İçöz, Mahir Akyıldız

Detaylı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı Dr. Zeynep Yazıcı Uludağ Üniversitesi, Tıp Fak., Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa Primer karaciğer kitleleri Tüm pediatrik solid tm lerin %1-4 ü ~%65 i

Detaylı

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014 EPİDEMİYOLOJİ Akciğer kanseri, günümüzde, kadınlarda ve erkeklerde en sık görülen ve en fazla ölüme yol açan

Detaylı

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI Giriş En son WHO sınıflandırması 2004 yılında Son 12 yılda hatırı sayılır yenilikler

Detaylı

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ TORAKS DEĞERLENDİRME ŞEKLİ 2 ( ID: 64)/OLGU Sİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ SONRASINDA GELİŞEN ORGANİZE PNÖMONİ (OP/ BOOP) Poster 3 ( ID: 66)/Akut Pulmoner Emboli: Spiral

Detaylı

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara Olgu sunumu 49 y kadın hasta, Bir dış merkeze 2 aydır devam eden öksürük,

Detaylı

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma OLGU SUNUMU (Case Report) Hasdıraz L, Özkaya M, Oğuzkaya F PROGRESİF DİSPNE İLE SEYREDEN NADİR BİR AKCİĞER TÜMÖRÜ: PULMONER FİBROM A Rare Pulmonary Tumor Proceeding Progressive Dispne: Pulmonary Fibroma

Detaylı

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy

YAYGIN DANSİTE ININ BT İLE AYIRICI TANISI. Dr. Çetin Atasoy YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ ININ BT İLE AYIRICI TANISI Dr. Çetin Atasoy Ankara Üniversitesi Tıp T p Fakültesi Buzlu cam yoğunlu unluğu: u: Damar işaretlerinin seçilebildi ilebildiği i minimal yoğunluk artışı

Detaylı

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Pulmoner Vasküler Hastalıklar AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir AKCİĞER HASTALIKLARI VE YOĞUN BAKIM GÜNLERİ TANI VE TEDAVİDE

Detaylı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Olgu 1 65/E Sağ akciğer üst lob anterior segmentte, lateral plevral yüzeye uzanan,

Detaylı

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi MEMENİN PAGET HASTALIĞI Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi Meme başındaki eritamatöz ve ekzamatöz değişiklikler ilk kez 1856 da Velpeau tarafından tariflenmiştir. 1874 de ilk kez Sir James

Detaylı

Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer Kutluk

Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer Kutluk İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Herkes İçin Çocuk Kanserlerinde Tanı Sempozyum Dizisi No: 49 Mayıs 2006; s.11-15 Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer

Detaylı

Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı

Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Mediasten Tümörleri Akif Turna İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Mediasten anatomisi: Üstte torasik inlet, altta diafragma, önde sternokostal duvar, arkada vertebralar ve kot

Detaylı

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz Olgu Sunumu Olgu: 60y, E 2 ayda 5 kilo zayıflama ve karın ağrısı şikayeti ile başvurmuş. (Kasım 2009) Ailede kanser öyküsü yok. BATIN USG: *Karaciğerde en büyüğü VIII. segmentte 61.2x53.1 mm boyutunda

Detaylı

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel Radyolüsent GörüntG ntü Veren Odontojenik TümörlerT Dr.Zuhal Tuğsel Ameloblastoma Odontojenik epitelden kökenli yavaş büyüyen, iyi huylu bir tümördür. Herhangi bir yaşta görülür, literatürde sözü edilen

Detaylı

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI 27.11.2014 GEBELİK VE LAKTASYON DÖNEMİNDE MEME KANSERİ Dr.Pınar Uyar Göçün Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 41 y, kadın Sağ memeden

Detaylı

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat

VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU. Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Dr.Serdar Onat VENA CAVA SUPERİOR SENDROMU Vena Cava Superiorda kan akımının tıkanıklığa uğraması sonucu gelişen klinik tablodur. Acil olarak tanısal değerlendirme ve tedaviyi

Detaylı

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul Öğrenme hedefleri Adrenal bez kitlelerinin BT ile değerlendirilmesinde temel prensip ve bulguları öğrenmek

Detaylı

Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde sağ ve sol ana bronkus olarak ikiye ayrılarak sonlanır.

Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde sağ ve sol ana bronkus olarak ikiye ayrılarak sonlanır. TRAKEANIN CERRAHİ HASTALIKLARI Trakea larinks ile karina arasında Ventilasyon için gerekli olan solunum organıdır. Krikoid kıkırdağın altında C6 vertebra seviyesinden başlar ve T4-T5 vertebra seviyesinde

Detaylı

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ BİRİNCİL KEMİK KANSERİ KONDROSARKOM (KS) PROF. DR. LEVENT ERALP Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı İÇİNDEKİLER Kondrosarkom Nedir? KS dan kimler etkilenir? Bulgular nelerdir? KS tipleri nelerdir? Risk faktörleri

Detaylı

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri Dr. Bahar Müezzinoğlu Pleomorfik lezyon yaş yerleşim hikaye Pleomorfik lezyon neoplastik Neoplastik değil benign malign sarkom Karsinom Lenfoma melanom Pleomorfizm

Detaylı

Endometrium Karsinomları

Endometrium Karsinomları Endometrium Karsinomları Prof. Dr. Türkan KÜÇÜKALİ Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Ankara Endometrium Adenokarsinomlarının Histolojik Tipleri Endometrioid adenokarsinom Silli

Detaylı

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD TAKD olgu sunumları- 21 Kasım 2012 Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD Konuşma akışı; ALK mutasyonu değerlendirmedeki sorunlar ROS-1 mutasyonu Avrupa pulmoner patoloji çalışma

Detaylı

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları Dursun TATAR, Ebru YILMAZ GÜNEŞ, Rıfat ÖZACAR, Hüseyin HALİLÇOLAR İzmir Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İZMİR ÖZET Daha önce yapılan birçok çalışmada, cilt metastazlarının

Detaylı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD Multipl Myeloma da PET/BT Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD İskelet sisteminin en sık görülen primer neoplazmı Radyolojik olarak iskelette çok sayıda destrüktif lezyon ve yaygın

Detaylı

Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar

Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar Nefrektomilerde lenfoid infiltrasyonlar Dr. Kürşat Yıldız Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi 22. Ulusal Patoloji Kongresi, 8 Kasım 2012 Olgu sunumu 60 yaşında kadın hasta Mesanenin düşük dereceli papiller

Detaylı

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı

LENFOMALARDA RADYOTERAPİ. Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı LENFOMALARDA RADYOTERAPİ Prof. Dr. Nuran ŞENEL BEŞE Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı HL EPİDEMİYOLOJİ ve ETYOLOJİ Olguların çoğunluğu 15-30 yaş arası Kadın /Erkek: 1/1,5 Noduler

Detaylı

Endometrial stromal tümörler

Endometrial stromal tümörler Endometrial stromal tümörler WHO-2014 sınıflamasında neler değişti? Dr. Şennur İlvan İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD Endometrial stromal tümör (1966) Endometrial stromal nodül Low grade endometrial

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

IYE'D -'  A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rlfik Rl 'Rt;l'T. TU lt@ IYE'D -' """ A 1 IGI Editörler Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R ANKARA NUMUNE HASTANESİ'NDE 1985-1990 YILLARI ARASINDAKİ

Detaylı

BRONKOSKOPİK YOLLA TEDAVİ EDİLEN ENDOBRONŞİAL HAMARTOM OLGUSU: OLGU SUNUMU

BRONKOSKOPİK YOLLA TEDAVİ EDİLEN ENDOBRONŞİAL HAMARTOM OLGUSU: OLGU SUNUMU BRONKOSKOPİK YOLLA TEDAVİ EDİLEN ENDOBRONŞİAL HAMARTOM OLGUSU: OLGU SUNUMU Endobronchial Hamartoma Case Treated with Bronchial Procedure: Case Report Bayram METİN 1, Yavuz Selim İNTEPE 2, Bülent ÇİFTÇİ

Detaylı